You are on page 1of 2

Osmanlı devleti duraklama ve gerileme dönemine girdiğinde eski

gücünden çok şey kaybetmişti. Özellikle 19. Yüzyıldan itibaren de askeri,


ekonomik, sosyal ve idari anlamda büyük bir çözülüş dönemine girdi. Bu
durum da, Osmanlı Devleti’ni uluslararası diplomatik arenada
yalnızlaşmasına yol açtı. Başta Balkanlar olmak üzere devletin parçalanma
süreci hızlandı ve iktidardaki ittihat ve terakki fırkasının alman yanlısı tavrı
ve çeşitli çıkarlar doğrultusunda Osmanlı almanyanın tarafında harb-i
umumiye dahil olmuş ve savaştan yenik ayrılmıştı. mondros mütarekes
yüzünden Ordu dağıtılmış ve kifayetsiz hale getirilmişti Osmanlı devleti
güçsüz “süsü dökülmüş bir operet imparatorluğuna” dönüşmüştü

Osmanlı devletinin bu zayıf durumunu gören diğer devletler osmanlıdan bir


parça koparmak istiyordu ermeniler doğu anadolu İngilizler Musul
Fransızlar Suriye, Hatay ve çevresini yunanlar batı ana doluyu ve
İtalyanlar güney batı ana doluyu istiyordu.Mondros ile birlikte işgallerini
yasallaştıran itilaflar bu bölgeleri işgaletmişlerdi.

İlk darbe yunanlardan geldi İzmir işgal edildi. İngilizlerden yardım alan
yunanlar halkın oluşturduğu bölgesel kuva-i milliye birlikleri tarafından
yavaşlatılmasına rağmen durdurulamadı. Yunanlar batı ana doluda hızla,
ilerlemeye başladılar Türk ordusu kendilerinden kat ve kat daha güçlü olan
o döeeme kadar eşi benzeri görülmemiş olan yunan ordusuna ciddi
kayıplar verdiriyordu 10 Temmuzda Kütahya Eskişehir muharebeleri
gerçekleşti. HAZIRLANMAK İÇİN UZUN UĞRAŞLAR SARF EDEN Türkler bu
muharebede afyon Kütahya ve Eskişehir kaybettiler ordu Sakarya nehrini
batısına çekilmek zorunda kaldı. Bu gelişme Türk ordusunun moralini
bozacak, Mustafa kemalin ordu başına geçmesine siyasi dayanak
oluşturacaktı. yunan hükümetinin “ankaraya!” ve yunan halkının “itémeno
turkei ” söylemlerinin başlamasınada neden olmuştur.

BU SIRADA MUSTAFA KEMAL HALKTAN ÇOK BÜYÜK FEDAKÂRLIKLAR


YAPMASINI İSTEYEN bir bildirge ,tekalif-i milliye , YAYINLAMIŞ bu bildirge
sayesinde ORDUDAKİ EKSİKLERİN KAPATILMASINI HIZLANDIRMIŞTI
yunanlar Sevrés antlaşmasını Türklere kabul ettirtmek amacıyla Ankara
önlerine kadar geldiler. Yunanlar Türklerin başkentinin düşeceğine kesin
gözüyle bakıyordu.

Ordu hizmetine bir avcı uçağı daha girmiş keşifler ve bombalama işlemleri
kolaylaşmıştı Türk savunma cephesine yaklaşan yunanlar 23 ağustosta
taarruza geçtiler Türkler saldırı ve savunma üstünlüğü olan mevkileri
kaybetse bile yunanların ikmal sıkıntısı ve yunan askerinin düşük moralle
savaşması savaş başında sahip oldukları üstünlüğü Türk tarafına
kaydıracaktı Türkler DÜŞMANIN GERİ ÇEKİLMESİYLE KARŞI TAARUZA
Kalktı ve yunanları mağlup ettiler. Türkler bu sancılı dönemin bitmesini
verdiği coşkuyla büyük kutlamalar yaptılar. Türk ordusunun morali ve
çatışma azmi büyük ölçüde arttı ağır kayıplar veren yunan ordusu orduyu
korumak amacıyla arkalarındaki her şeyi yakıp yıkarak kaçmaya başladılar
bu EVREDEN SONRA TÜRKLER SALDIRACAK YUNANLAR SAVUNACAKTI

Sakarya savaşından sonra 10 aylık bir süre vardı ve Türk ordusunun


toparlanması için harika bir fırsattı. Bu on aylık sürede ordu ve askeri
silahlar neredeyse 3 katına çıkarılmış ancak hala yunan ordusunun
mertebe-i askeriyesine ulaşamamıştı. Türkler bu sürede çokça tatbikat
yaptılar manevra kabiliyeti olması gerektiğinden düşüktü. Motorizasyon
kamyon ve tırlar yerine atlar ve öküz arabaları ile sağlanıyordu. Yunanların
kaçarken yakıp yıktığı demiryolları onarılıyor, ikmal ve motorizasyon
eksikliği giderilmeye çalışılıyordu Savaş planı çok detaylı ve çok boyutlu
düşünülerek yapılıyor herkesle paylaşılmıyordu bu planlardan haberdar
olmasını sağlıyorlardı. Türkler yeni elde ettikleri uçaklarla birçok keşif
yapıp yunanların ordu hareketleri ile ilgi bilgi sahibi oluyorlardı. Tüm Türk
tümenleri afyonun güneyine, yunan savunma hattının yakınana
getirilmişti. Yunan uçaklarının keşif yapması büyük ölçüde engelleniyordu
Birçok top ve gıcır silahlarla sabahın erken saatlerinde savaş başladı. Amaç
bu mevkideki yunan savunma gücünü kırmaktı. Topçuların ateşi sayesinde
yunanlar geri çekilmeye başlamıştı. İşgalden kurtulan bölgelerde yemekler
dağıtılıyor kutlamalar yapılıyordu. Bu sırada cephede yunan ordusu erimiş
ve 3 ayrı gruba ayrılanıştı. Türk ordusu ilerlemeye başlamış, yunanlar
eldekiler kurtarmak için mütareke istemişler ancak bu istekleri kabul
görmemiştir. Savunma hattını yaran m.kemal İzmire kadar yüreyecekti.
Yunanlar canlarını krtarmak için kimisi kayıklar ve botlarla binmiş kimisi
yüzerek, Türklerden kaçmıştı. “süsü dökülmüş operet imparatorluğu” olan
Osmanlıyı dünya devlerini yenecek hale getiren Mustafa kemal bu sefer
gözünü boğazlara ve trakyaya dikmişti boğazlardan İtalyanlar ve
Fransızlar çekilmiş sadece inglizler kalmıştı. Birkaç ay sonra inglizlerde
diğre devletler gibi boğazlaran çekilmişti Trakyadan yunanlar çekilmiş ve
vatana katılmışlardır. Bu son zaferlerle birlikte Türklerin makus kaderi
değişecek ve türkler gazi Mustafa kemal paşanın önderliğinde yeni bir
devlet kuruyor, ve dünyada hak ettiği yeri kazanıyordu. Bu zaferler büyük
fefakarlıkların kalabalık şehadatlerininve türk miletinin büyük aziminin bir
nişalesi ve sonucudur. Başta gazi Mustafa kemal Atatürk olmak üzere bu
zaferleri bize armağan eden bütün kahramanlara saygımızı sunuyor böyle
bir mirası gelecek türk halkına bıraktıkları için can-ı gönülden teşekkür
ediyoruz

You might also like