You are on page 1of 5

102 violation (n)

Türü ............................................... Eş Anlamı


▶ violate (v) ▶ breaking a law

.............................................. ▶ .............................................

▶ violent (adj) ▶ .............................................

..............................................

▶ violently (adv)

..............................................

The missile strike on Syria was sharply criticized by Russia as a violation of


international law.
Suriye’ye yapılan füze saldırısı Rusya tarafından uluslararası yasanın ihlali
olarak sert bir şekilde eleştirildi.

71 extensive (adj)
Türü ............................................... Eş Anlamı
▶ extend (v) ▶ comprehensive

.............................................. ▶ .....................................

▶ extensively (adv)

..............................................

Victoria’s extensive knowledge of fashion contributes to the Beckhams’ reputation 1.


Victioria’nın kapsamlı moda bilgisi Beckham ailesinin ününe katkı sağlar.

1
fame, eminence
52 incentive (n)
Türü ............................................... Eş Anlamı
▶ incentivize (v) ▶ motivation

.............................................. ▶ .....................................

A good teacher provides 1 students with incentives to boost their moods.


İyi bir öğretmen öğrencilerin modlarını yükseltmek için motivasyon sağlar.

1
supply, give

46 profoundly (adv)
Türü ............................................... Eş Anlamı
▶ profound (adj.) ▶ deeply

.............................................. ▶ .....................................

The players were profoundly grateful1 for all the support they received from their coach.
Oyuncular koçlarından aldıkları tüm destek için derinden minnettardı.

1
thankful
113 remarkable (adj)
Türü ............................................... Zıt Anlamı
▶ remark (v) Eş Anlamı ▶ unremarkable

.............................................. ▶ extraordinary ▶ ..........................................

▶ remark (n) ▶ ............................................... ▶ ..........................................

.............................................. ▶ ............................................... ▶ ..........................................

▶ remarkably (adv)

..............................................

For Forbes, there are a lot of poets writing very unremarkable poetry in ordinary
language about ordinary lives.
Forbes’e göre, alelade hayatlarla ilgili basit bir dille, çok sıradan şiirler yazan
birçok şair vardır.
102. violation (n)

Anlamı ihlal

Türü violate (v): ihlal etmek / violent (adj): şiddetli / violently (adv): şiddetle, hunharca

Eş / Yakın
breaking a law, infringement, breach
Anlamı

71. extensive (adj)

Anlamı geniş, yaygın, kapsamlı

Türü extend (v): genişletmek, büyütmek / extensively (adv): geniş ölçüde

Eş / Yakın
comprehensive, thorough
Anlamı

52. incentive (n)

Anlamı teşvik, dürtü, güdü

Türü incentivize (v): teşvik etmek

Eş / Yakın
motivation, encouragement
Anlamı

46. profoundly (adv)

Anlamı derinden, son derece

Türü profound (adj): engin, derin

Eş / Yakın
deeply, greatly
Anlamı

113. remarkable (adj)

Anlamı göze çarpan, dikkat çekici

Türü remark (v): belirtmek / remark (n): yorum, görüş / remarkably (adv): dikkat çekecek biçimde

Zıt Anlamı unremarkable, usual, common, ordinary

Eş / Yakın
extraordinary, outstanding, impressive
Anlamı

You might also like