Günümüzde medikal anlamda her ne kadar gelişmiş cihazlara sahip olsak da ne yazıkki bu

cihazları tıbbın her alanında efektif bir şekilde kullanmak mümkün değil . Örneğin kateterle kan
örneği alabilir , kanser hastalarında cilt altına cihaz yerleştirebilir veya damar içi ilaç tedavisi
uygulayabilirsiniz ama bu kateterler söz konusu beyin anevrizmaları olduğunda yetersiz kalıyor ve
doktorları çok riskli ameliyatlar yapmaya itiyor.İşte bu noktada da devreye Metin Sıtti’nin medikal
mikrorobotları giriyor. Bunlar özellikle kablosuz olarak üretilen, yumuşak ve esnek yapılı aynı
zamanda da birçok kez kullanılmak üzere tasarlanmış robotlar . Metin Sıtti bu robotları tasarlarken
doğadan ilham almış ve deniz anası , tırtıl , solucan gibi bazı organizmaları inceleyip bunların
önemli özelliklerini robotlara eklemiş ve onları olabildiğince fonksiyonel hale getirmeye çalışmış.
Buradaki amaç mikrorobotlarıdaha işlevsel hale getirmek ve uygulama alanını genişletmek . Bu
uygulamalardan bazıları: medikal görüntüleme,hastalık tanısı, doku mühendisliği,uzaktan
tanı ,hedefe yönelik tedavi. Tabii bu geniş uygulama alanları birçok sorunu da beraberinde
getiriyor. Bu yüzden üretim ve tasarım sırasında dikkat edilmesi gereken birçok şey var .

Bu robotları ağız yoluyla tablet şeklinde , kateter yardımıyla deri altından veya enjeksiyonla damar
sistemine eklenmesi mümkün.Bu gerekli çeşitlilik bizi ikinci sorunumuza götürüyor:tasarım ve
malzeme.Çünkü robotları koyduğumuz bölge değiştiğinde vücudun bu robotlara verdiği tepkiler
de değişecektir ve bu noktada ne robotların ne de hastanın zarar görmemesi için doğru bir
malzeme seçimi yapılmalıdır. Doğru malzeme seçimiyle aktivasyon ve kontrol sorununu ortadan
kaldırabilir ,vücudun kendi koruma bariyerini aşabilir ve tedaviyi daha kolay hale getirebiliriz.

Kısaca özetlemek gerekirse mikrometre yani hücre boyutundaki bu robotlar dışarıdan manyetik
dalgalar veya içine eklendiği bakteri benzeri mikroorganizmalar yardımıyla vücut içinde hareket
edebilen ,hedef bölgeye ulaştıklarındaysa ilaç salınımı,nöronların uyarılması ve kanamayı durdurma
gibi tıbbi fonksiyonları gerçekleştirmekte. Tüm bu operasyonlar sırasında ultrason , MR, oroskopi
gibi farklı görüntüleme yöntemleri ile de robotların hareketleri incelenmektedir.

Bu robotların en kısa zamanda ergonomik hale gelmesi ve tüm hastanelerde yaygın biçimde
kullanılabilmesini ümit ediyorum .

fl