You are on page 1of 91

-

ALMAN EKMEGI
TURK SANA TC;:ILARI DiZiSi
BekirYddtz

ALMAN EKMEGl
HiKAYE/RQPORTAJ

CEM YAYINEVI
Dizgi: Asya, Baskt: ishak Matbaast
istanbul, 1975
EKMEKLE
KOREBE OYNAYANLAR

Bavulumu kaptp ko~uyorum. Walldorf istasyo-


nu burast. Otobiis haztr. Binebilirim hemen. Kasaba
uzakta degil. Giderim Alman arkada~tmm evine. Ge-
lecegimden haberli o. Oturuyorum bir kanapeye
ama. Yaz yagmurudur diye pencereler ac:;tk. Wall-
dorfu goriiyorum, biraz puslu da olsa.
iki giindiir trendeyim. Yorgunum. Oturup kal-
mam, yorgunluktan otiirii degil. Ba~ka ~eyler var
~imdi, Almanya'yla arama girmi~. Bunlan ya~amak,
sindirmek istiyorum yiiregimde.
Walldorfun yol agzma baktyorum. On ytl once
c:;ah~maya geldigim, dart ytl c:;ah~hgtm fabrika gene
orada. Biiyiik, c:;ok biiyiik bir timsal gibi duruyor
oylece. ic:;i emekc:;i doludur bu saatte. Benim zama-
mmda, iic:; bindik. Be~ bini a~hgmt duydum. Be~ bin
anac:; ku~. Ya da be~ bin kanadt yolunmu~ ku~ bun-
lar. Ben de onlara kattlmt~hm. Ttka basa doymu~
timsahm c:;evresinde dolanmt~hm ilkin. Sonra ben-
den onceki ku~lara uymu~tum. Timsahm ac:;tk, vah~i
agzma yana~mt~hm. Ktptrhstz duran di~ etleri ara-

5
smdaki yemek kmnttlanm, oteki emekc:;i ku~lar gibi
didikleyip rahatlatmt~hm timsahtmtzL
Anayurtta ac:; kalan karmmm doymast, boyle
ba~lamt~tl i~te.
~urada, ~u raylar iizerinde durmu~tu gene tren.
inmi~tik otuz iki soyda~. Bin, iki bin, belki de iic:;
bin kilometre otelerden buralara ta~tdtglm gorun-
mez, ama her an actst duyulan ktrbac:; darbeleri de
vardt sn1tmda. Bu, benim stmftmm kaderi. Koley-
dim ben. Nastl bir kale ama? Topragmdan zorla
sokiiliip gemilere ktrbac:;, silah giiciiyle doldurulup
kiloyla satllan bir kale mi? Topragmda, kendi efen-
dilerinin zulmiinden kac:;mak zorunda alan azap mty-
dtm? Yoksa, pek c:;ok sorunu, iilkemde c:;oziimlemek
varken, i~in kolayma kac:;an bir yana~ma mtydtm?
Hangisi olm·sa olsun, ekmekle korebe oymyan bir
soydan, daha dogrusu bir ulustan geldigim, gerc:;ek-
ti ama.
Ekmek ... 0 bize pel pel bakan, o elimizi dokun-
durdugumuz ta~tan, topraktan c:;ok olabilecek ek-
mek. ~imdilerde de yurtdt~ma gizlenmi~. Hala mil-
yonlarca korebeci var, ekmegi burada, ~u isa'nm
memleketinde aramaya hazu. Gozlerimizin bagt c:;o-
ziilse, 1~1ga ah~sa bir. Ekmegimizi sakhyanlann hi-
lesi anla~tlsa bir...

Yeni bir tren geldi.


Kalktyorum yerimden. Otobiise biniyorum.
«Walldorf.»
~ofor, biletc:;ilik gorevini de yaptyor.
Oturuyorum, on Slralardan birisine. Az sonra
kalktyor otobiis. Klvnhyor. Asfalttaki c:;izgilere uyu-
yor. Geni~ bir yolun agzma gelince duruyor. Ana yo-
la kattlacagtz ~imdi.

6
Yollar geni§lemi§ biraz daha. ~ah§tlgtm fabri-
kanm oniinden gec;iyoruz. Fabrika da geni§lemi§.
Yo! boyunda, ktytsmdan, kimi zaman yaya, kimi za-
man bisikletle gec;tigim tarlalan, bahc;eleri goremi-
yorum. Dumanlar tiitiiyor, §imdi bu ye§illiklerin bu-
lundugu yerden. Fabrika olmu§, kirazm1 yedigim
bahc;e de.
Nerdeyse ana yoldan aynlacak otobiis. Walldmf
kav§agmdaki benzinciyi goruyorum. Kocaman ra-
kamlar yaztlmt§ bezler iizerine.
« Dolar bugiin de dii§tii. »
«Mark yiikseliyor da ne oluyor sanki,>> diyor
otekisi. «Benzin fiyatlan arttyor durmadan.»
«Diinyada azahyormu§ petrol.»
Dw-uyor otobiis. Ayt·t!acak ana yoldan. Sagtmtz-
daki fabrika dagt!mt§. Yiizlerce araba anayola katt!-
mak istiyor. ~ogu, ilerdeki daha geni§, daha htzh
yola girebilmek tc;m sabtrstzlamyor. Otobiis duru-
yor. iniyor kimileri. Bu stra pek c;ok araba sollu-
yor bizi. Dc;-be§ saniye kazanan emekc;iler seviniyor
ku§kusuz. Arabalan daha htzh gidiyor §imdi. Daha
htzh gitmek istiyorlar. Doniiyor kimileri otobana
dogru.
Oglumun taze, oniic;liik yiiziinii goruyor gibi olu-
yorum bu stra. iki yegenim var. Onlar da bu ya§ta-
lar a§agt yukan. Biitiin c;ocuklar, delikanhlar o ya§-
ta oluyorlar daha dogrusu. Okulda kimisi. ~ah§an­
lan var, okumayt siirdiirememi§. Kiic;iiciik, oyuncak,
kitap, defter ya§mdaki elleriyle fabrikalann, atolye-
lerin kap1s1m ac;mt§lar. Omuz vermi§ler sonra. Min-
nactk paralar kazamyorlar. Emekleri, plastik oyun-
caklardan ucuz c;iinkii. Anayurttaki c;ocuklarla dolu-
yor, Walldorf sokaklan anstzm. Depolardaki benzin,
her birinin kamyla doldurulmu§ sanki.

7
Gaz pedah sonuna degiyor. Yeterince gitmiyor
araba, arabalar. Kimi batth emek<;iler anhyor ama,
Ortadogu'da uyanan halklann akttttgt kanlardan
otiirii azaldtgmt petroliin. Gene kimi emek<;iler, pet-
rollin, ayaklan altmdaki gaz pedahna baglanacagt-
na, tiim halklann bilin<;lenip dayam~mast i<;in l~tk
olmasmt diliyor.
Oglumun, san, ince btytklan terliyor, titriyor.
Biitiin ogullann san, ince bty1klan terliyor, titriyor.
Anladtlar belki de: diinyada azahyorsa petrol, pet-
role sahip iilkelerin halklan, haklanm yedirmek is-
temiyorlarsa eger, petrolii ele ge<;irmi~ batth kum-
panyalar adma <;ollere gonderileceklerini. Gonderilip
vuru~turulacaklanm, yakm bir gelecekte ...

8
KADINLARIMIZIN
KIRKTA BiRi
ALMANYA i<;:iN GEBE

Zile bastyorum. Ktsa bir siire sonra duvardan


ses geliyor.
« Kimsiniz? »
Ba~tml c:;eviriyorum. Duvara monte edilmi~, de-
likli bir tenekeye yakla~tyorum.
«Benim.»
«Siz kimsiniz?»
«Tiirkiim. Miiller'in arkada~L Sizlerin dostu.»
Tenekedeki ses kesiliyor. Bavulumu yere btra-
ktp bekliyorum.
«Miiller yok evde.»
«Tiirkiye'den geliyorum ama. Uzaktan. Muller
soylemedi mi size?»
« Ev-veeet. ,,

Otomatik «hk» ediyor. ic:;eriye girecegim stra,


duvarda yeni sesler duyuyorum.
«Kaptdan giriniz. Asansore bininiz. Altt numa-
rah diigmeye basmtz.»
«Anladtm Renata.»

9
Altmct katta duruyor asansor. <;:tktyorum. <;:ev-
reme baktmyorum. De:; kapt var katta. Okuyorum.
Muller'li kapmm zilini c:;ahyorum. Otomatik ac:;tlan
kaptlarda duyulan «cnzz» sesiyle birlikte aralamyor
kapt. Yuzume kapamr korkusuyla giriyorum hemen.
Hol bombo~. Hala kimse gorunurde yok. Bekliyo-
rum gene. Birkac:; kez Turkiye'ye gelmi~ti Renata.
iki c:;ocuguyla, kocastyla birlikte gelmi~ti. Nastl kar-
~tladtgtmtzt, nastl ugurladtgtmtzt ammstyorum anst-
zm. Ba~tmt salhyorum. Hey gidi hey.
«Miiller! »
Sesim cthz c:;tktyor ama.
«Arkada~tm, Muller.»
«Geliniz.»
Renata'nm sesi bu. Bavulumu btraktyorum ho-
le. Sesin geldigi odaya dogru yiiruyorum. Kaptdan
ba~tmt uzahyorum. Dt~anst henuz kararmamt~. Per-
deler kapah oysa. Renata c:;ocuklanyla birlikte tele-
vizyona baktyor.
«~uraya oturunuz,» diyor, ba~mt c:;evirmeden.
Oturuyorum.
« Ho~ geldiniz. »
Sesin, televizyondan geldigini samyorum. To-
parlanmam uzun surmuyor.
«Ho~ bulduk,» diyorum. Renata'nm strtma.
Ba~mt c:;eviriyor anstzm. Yuziinu goremeden ye-
niden donduruyor ba~mt.
«ilginc:; bir konu da ... »
«Miiller?» diyorum, yutkunarak.
«Nerdeyse gelir Muller. Fezadan donuyor astro-
notlar. Ahh, c:;ok ilginc:; ... »
ister istemez ben de televizyona baktyorum.
Hep baktyorum ...

10
Yemekten sonra ~arap ic:;iyoruz. Muller Turkc:;e
biliyor. Tercume burosu da var.
«Mektubunda, benden istediklerini ayarladtm.»
«iyi etmi~sin. Zamamm az. Yarm ba~hyabilir
miyiz?»
«Neden olmasm.»
«iyi.»
«Benim de bir davam olacak bugunlerde. Gelip
dinlersin. »
«Konusu?»
«Kaymvaldem oldu ya. Onunla ilgili.»
«Sen mi oldurdun yoksa?»
Giilu~uyoruz.
«Televizyon onundu. ~u televizyon... Oldukten
sonra, getirdik buraya. Kanmm agabeyi ac:;mt~ da-
vayt.»
«Dinlerim. Otto'yu da gorup konu~mak istiyo-
rum. Sag degil mi?»
«Sag. Biraz daha ~arap ister misin?»
«ic:;elim.»
Muller ~arap getirmeye gidiyor. Bu stra, balko-
na c:;tktyor Renata. izliyorum onu. De:; parc:;a astyor.
Tamyorum onlan. Az once verdigim hediyeler bun-
lar. ~ile bezinden yaptlmt~, uzerinde i~lemeler alan
buhlzlan ytkamt~ Renata. Kuc:;uk ktzlannm neden ag-
ladtgmt daha iyi anhyorum ~imdi. Mikropludur di-
ye, giydirmek istememi~tir Renata. Ytkamt~ onlan.
Huzursuz oluyorum anstzm. Bu c:;ocuklar hie:; bir za-
man bana yakla~mak istemiyecekler ku~kusuz. Ya-
mmdan gec:;iyor Renata. Gulumsuyor yanm yama-
lak. Ben de oyle gulumsuyorum.
Muller geliyor ~arap ~i~esiyle. Muller orta boy-
lu. Kuc:;uk ama parlak gozleri var. Kapitalist ekono-
minin hilesini sezer c:;ogu kez. Ku~kuludur bu yiiz-

11
den. Kar~I <;Iktigi zamanlar da olur. Ama fabrikas-
yon dii~iinceden aynldigi i<;in, hizalamr hemen.
Baki~Iyoruz Miiller'le.
«iyi ki geldin,» diyor, ardmdan. «Giizel giinler
ya~JYacagiz birlikte. »
« Kann, hediyelerimi YJkadi Miiller, » diyorum.
«Gordiim,)) diyor, yiiziinii benden ka<;Irmak i<;in
bardagma uzamrken. « Ke~ke sen gormeseydin. ))
Gece lambasmi sondiiriiyorum. UyuyamJYOrum
hemen. Oysa yorgunum. Yillar sonra Almanya'da ge-
<;en bir gece daha... D<;-be~ kilometre otede, on Yil
once bir barakada yatmi~tim ilk kez. Kanm1, <;ocuk-
lanmi, yakmlanm1 dii~iinmii~tiim o gece. Ama ~im­
di; Tiirkiye'yi dii~iiniiyorum. Soyutlam1yorum bana
uzak olanlardan, en yakmlanm1. Bir biitiin onlar.
<;irkin politikacJsi, hilebaz kabzimah, naylon fatu-
rah tiiccan, <;ocuklan, gen<;leri, anayasas1, mahke-
meleriyle bir biitiin. Ta~mi~Iz buralara iistelik. ~u
yattJgim evin bir ka<; ev otesinde, ~u yattlgim ken-
tin, kom~u kentinde yiizlercemiz, binlercemiz var.
Toplam bir milyon... Biitiiniimiiz kirk milyon. Kirk
anadan, birisinin <;ocugu burada demek. Renata ...
Ulusumu umursamayan Renata'lar... Bizlerin de, biz
Asyahlann da, Batmm yamlmazhg1, iistiinliigii iize-
rine ku~kumuz olsun artJk. <;ocuklanmizm gelece-
gi... Ornegin benim <;ocuklanmm gelecegi. Kii<;iik,
en kii<;iik <;ocugum... Hatta dogacak alan ... Onlar da
m1 buralara gelecek yoksa? Alt katta, ya da iist kat-
ta, gebe bir Almamn karmndaki <;ocugun hizmetine
mi girecekler? Renata'lar, Renata'lan bu duruma
getirenler yargilanmah. Ancak o zaman bizim kadm-
lanmiz, bizim topraklanm1zda, giiliimsiyerek dogu-
rabilirler, kanmlanndakini. Gebe kadmlanm1z... Ge-
be ... Gebe ... Gebeler ...

12
AILENIN BOYLES!

<;antami, pasaportumu, kimlik belgemi ahyo-


rum. ~ag1ya iniyoruz Miiller'le. Arabas1 degi~mi~.
Daha dogrusu, benden sonra degi~tirdigi ii<;iincii
arabaym1~ bu. Biniyoruz.
«Heidelberg'de, ogrencilerin yiiriiyii~ii var,» di-
yor. «Oraya gidelim mi?»
«Olur,» diyorum. «Yakmdan izleriz.»
Walldorfu ge<;iyoruz. Caddelerde tek-tiik insan
var. Arada bir Tiirk i~<;ileri de goriiniiyor. Arabayla,
h1zla yanlanndan ge<;memize kar~m tammak miim-
kiin onlan. Tamnabiliyorlar i~te. Kimisi boyundan,
kimisi renginden. Ama hepsinin ortak bir yam var:
bu topraklarda dogmam1~ olmak... Yere bas1~lan,
<;evrelerine bak1~lan bundan otiirii Tiirkiyeli ...
Dart YJl, <;oluk-<;ocugumla kaldigim evin onun-
den ge<;iyoruz ~imdi. Altmda, Schreiber vard1. Gene
duruyor. Schreiber, Almanya'nm say1h ii<;-be~ bak-
kal firmalanndan birisi. Her~ey iyice trostle~mi~ bu
iilkede. Bakkal diikkanlan da SaYJh bundan otiirii.
Tarlalardan, Alman tarlalanndan toplanm1~ meyva-

13
lar, sebzeler sahlmtyor diikkanlarda. Sebzeler, mey-
valar demir olmu~ sanki. Fabrika her yan. Dt~ iilke-
lerden, kolonilerden gemilerle geliyor. Bu ticareti
ele gec:;irmi~ bir kac:; firma var. Schreiber de bunlar-
dan birisi. Almanya'nm koylerinde bile bu ismi oku-
mak miimkiin. Evimiz, daha dogrusu bir odamtz, bu
diikkanm iistiiydii. Ev sahibi de yandaki odada ka-
hrdt. Kapt agzmda bir terazisi vardt. istedigimiz,
bore:; istedigimiz ekmegi bile tartarak verir, tartarak
ahrdt. Oglunun biiyiik bir kiink fabrikast vardt,
Walldorfla Leimen arasmda. Kimi Noel geceleri ug-
rardt oglu.

Uyandmyor kanm.
«Kalk,» diyor. «Yatamtyorum nedense. Bulut-
lar, kara bulutlar c:;okiiyor iistiime sanki. Duyuyor
musun, korkunc:; bir koku da var?»
«Yorgunluktan,» diyorum, uyku sersemi. «ilac:;
al istersen. Yarm sabaha i~ var biliyorsun. Cumar-
tesi obiirgiin daha.»
«Korkuyorum. Yardtm et bana.»
«Kalk, yiiziinii ytka. Yooo, yoo, ytkama. Uykun
ac:;thr sonra. Erken kalkmamtz gerek.»
Yatagm ic:;inde oturuyor kanm. Sonra, kiic:;iiciik
mutfagtmtza gec:;iyor.
«Gelsene,» diye sesleniyor, korkulu bir sesle.
Dayanamaytp ftrhyorum yataktan.
«Kokla.»
«Gerc:;ekten, agtr pis bir koku var.»
«Evimizin, altt iistii beton. Fare oliisii olamaz
bu.»
Aramyoruz odanm ic:;inde gene. Ktyt-ko~e ba-
ktyoruz.
«Ev sahibine haber verelim,» diyor, kanm.

14
«ihtiyar bir kadm o,» diyorumo «Ne anlar ko-
kudano»
« Ev onun amao Bilir belkio »
Kapt.YJ. ac:;tyorumo Zengin oglu, akrabalan alan
ihtiyar ev sahibinin kaptsma dogru yiiriiyorumo
«Odasmdan l~tk stztyor,» diyor kanmo «Uyuma-
mt~ anla~tlano »
« Uyumamt~, eveto Gecenin bu saa tin de, tedirgin
ettigimiz ic:;in ktzmasm bize?»
«Onemli mi? 0 hep ktzar zateno ~u kokudan
kurtuluruz hie:; olmazsao»
«Yann gee:; kahnz fabrikayao»
«Yann gee:; kalmtyahm fabrikalanmtzao»
«Sabaha kadar sabtrh olamaz mtsm?»
«Bu koku oldiiriir benio»
Kaptsmt hktrdatlyorum ihtiyanno Ses yok. Da-
ha htzh ttktrdatlyorumo
«I~tgt ac:;tk btrakmazdt,» diyor kanmo «Uyuma-
mt~hr dahao»
«ihtiyarhk,» diyorum, yumruklarken kapl.YJ.o
Bakt~tyoruz kanmlao Egilip anahtar deliginden
ic:;eriye baktyoro Ba.YJ.lacak gibi oluyoro Tutuyorumo
«Yerde birisi yahyor! »
Haber gidiyor oglunao Gelip kapt.YJ. kmyorlaro
Birkac:; giin once olen kadm yere dii~m~o Goz-
leri televizyona baktyor hala.o Ekranda, giiniin son
haberleri, okunup resimlendiriliyoro Ya.YJ.lan l~tkla­
nn altmda, donuk donuk gozlerle birlikte, bedeni de
c:;iiriimeye ba~lamt~o
0 0

Caddeden gorunen bu odaya baktyorum i~teo


Sanki ic:;erde oliip de unutulmu~ birisi daha varmt~
gibi geliyor banao Ba~tmt ba~ka yone c:;eviriyorumo
Otobana kattlmak iizereyizo Solumuzda, kesik

15
<;!izgiyi and1ran, ama yiiz, yiiz elli, iki yiiz kilometre
h1zla akan bir kesik <;!izgi bu. Muller dahyor. Muller
binlerce kez ge<;!ip geldigi bu yolda, ilk kez gidecek-
mi~ gibi tedirgin. KatJhyoruz. Muller gazhyor. Mul-
ler h1zh gitmeli. Burada, bu yolda kural, h1zh, en
h1zh surmek <;!Unku. Muller ikinci, sonra U<;!Uncu ~e­
ride kaYJyor. Ama bu ~eritte omrumuz kisa suru-
yor. Yeniden ikinci ~eride ki~eleniyoruz. Birka<;! sa-
niye sonra duruyormu~uz gibi, vmhyarak ge<;!iyor
pek <;!Ok araba yamm1zdan. Muller, direksiyon simi-
dine yap1~m1~. U<;!uncu, en h1zh ~eride bir daha ge<;!-
mek kismet olmuyor. Heidelberg'e aynlan yola giri-
yoruz. Otoban degil buras!. Muller rahathyor. Siga-
ra yak1yor ardmdan. Piste inen U<;!agm bir sure son-
ra iyice azalmasma benziyor hizimiz. Kilometre gos-
tergesine bak1yorum. Yuz otuzu gosteriyor oysa.
Bekliyoruz. Tramvaylar ge<;!iyor. Minubuslerden
h1zh ge<;!en tramvaylar... On YJl once de vard1. Belki
de butun on YJllar, yiiz YJllar boyunca olacak, bu ko-
laYJna a~mmayan, bu lastigi demir alan, akar yak1t
masrafi elektrik alan tramvaylar... Demek diyorum,
kendi kendime, Almanya bizden geri! Bizden yoksul!
Hala tramvaylar sokulmemi~! ..
Park ediyoruz arabaYJ. Yuruyoruz Heidelberg'in
ana caddesinden, ba~kalduan ogrencilere dogru.
« Kahrolsun emperyalizm! »
« HakkimiZI alacag1z! »
Ta~lar, sopalar... Coplu polisler... Kan~JYOr or-
tahk. Silahlar pathyor. Bombalar ahhyor. Ka<;!I~ma­
lar. Olenler, yarahlar kahyor geride. Yarahlar su-
rukleniyor. Kan, cankurtaranlara kadar kara asfaltJ
boyayacak. Gozlerim hep ileride. Universite meyda-
nma az kald1. Gordum, gorecegim bunlan.
«i~te,» diyor, Muller.

16
«Kim bunlar?»
«Ba~kald1ran ogrenciler.»
~a~myorum.
«Oturuyorlar,» diyorum.
Universitenin baht<esine bakiyorum bu sua.
«Gift t<ift olmu~ sevi~enler de var Miiller. Yan-
h~m olmasm. Hit< mi ba~kalduma gormedik? Geldi-
gim yeri unuttun herhalde?»
«Yok, yok,» diyor, Miiller. «Buras! i~te. Bunlar
i~te. Konu~mak ister misin?»
Yaz. Hava t<Ok s1cak. Hippi k1hkh t<ogu. Koca-
man bir tahtamn iizerine yazilar yapi~tlrmi~lar. Sa-
kalh, yahnayak bir gent<, gelip get<enler ahrsa eger,
bir kag1t tutu~turuyor ellerine. Duruyoruz burada.
Bagn~malar oluyor bu s1ra. Sese dogru ba~Imi t<e-
vmyorum. Geliyorlar i~te diyorum, kendi kendime.
Gert<ek ba~kaldiranlar geliyor. Bir helikopter get<i-
yor tepemizden, i~ler kizi~Iyor, diyorum. ikinci Diin-
ya Sava~mda, Amerikahlar Heidelberg'in dogal gii-
zelligine kiYJP bombalamami~lar. Bombalamami~lar
ama, Heidelberg, sava~tan sonra bombalanmi~. Ba~­
ka bir yontemle. Yeni bir yontemle. Amerikan kapi-
tali, Amerikan kiiltiiriiyle bombalanmi~. Gelenleri
goriiyorum t<iinkii. Ba~kalduan gent<leri goruyorum.
Ba~lannda, bir bira fabrikasma ait kag1ttan ~apka­
lar var. it<mi~ler. Sarho~ t<Ogu. Ellerinde bira ~i~ele­
ri. Bagn~Iyorlar.
«Tip tahsili istiyoruz.»
«Doktor olmak istiyoruz. »
« HakkimiZI alacagiz. »
Baht<enin bir ko~esine gidiyorlar. Kimileri uza-
myor. Kimileri it<meye devam ediyor.
«Sevgilim.»
«HakkimiZI alahm arkada~.»

17
«Bira.»
«Doktor.»
« Parlamento. »
«Ak~ama bana gel Mina. »
«Mina'nm strast bende.»
«Doktor ruhluyum ben.»
«Hie:; indirmeyen ilac:; bulmahytz.»
«Ya da kadmlannkini buzen. »
«Gidelim buradan Muller.»
«Konu~ ba~kanlanyla.»
«Boylesi konular, sarho~larla konu~ulur mu ar-
kada~?»

Yiiruyoruz Miiller'le. i~ gunu bugiin. Caddeler


dolu degil. Yabanct i~c:;iler goriinuyor stk stk gene
de. izine gidecek i~c:;i bunlar. Al1~-veri~ yapmalann-
dan belli. Paketlerle dolmu~ elleri, kucaklan.
«Ulan Dursun yerisene.»
«~imdi de teyp bantlan para ediyormu~ Fatma.»
«Alahm herif. Okey.»
«Maria lutfen.»
«Beethowen.»
«~k.»
«i~.»
«Para.»
«Gel,» diyor, Miiller. «Seni bir yere gotureyim.»
«Nereye?»
«Yeni ac:;tlan dukkanlara ... »
Durahyoruz. Muller d~iinuyor.
«~uradaki daha iyi.»
0 yone yiiruyoruz.
Dukkanm vitrinine baktyoruz ilkin. Seks dergi-
leri, penisler, kremler, kadmlar. ic:;eriye gmyoruz.
<;;ogunluk, dergileri kan~tmyor. Penislerin fiyatma,

18
uzaktan bak1yor kizlar. Plastikten bir kadmm ba-
cakSIZ, kolsuz ba1?SIZ govdesi duruyor az otemde.
«Bu nas1l bir1?ey?» diye soruyorum, Muller'in
kulagma egilerek.
«Kadm!»
Fiyatma bak1yorum. Yuz elli Mark.
«Dana budu gibi kadm m1 olurmll1?? Ne yapJYor
erkekler bunu? Canhsmm bu denli bollugunda?»
«Yahyorlar,» diyor Muller, gulumsiyerek. «Onun-
de delik var, baksana. Ama boyle, kuru kuruya kul-
lamlmaz. ila<;:lan, kremleri var. Onlan da almah-
sin.»
«Sahi mi?»
«Sahi ya,» diyor Muller, yiirurken. «Ahcisi ol-
mazsa, sanayisi kurulur mu?»
Buyiik<;:e bir makinanm onunde duruyoruz. Sag
ust ko1?esinden iki Mark atJYor Muller. l1?Ik yamyor,
ku<;:uk gozleme deliginde.
«Bak,» diyor Miiller. «Buradan bak.»
Bak1yorum. Telefon ahizesine benzer bir1?ey uza-
hyor Muller.
«Bunu da kulagma gotur.»

Sesleniyor filim.
Geliyor beklenilen konuk. Ev sahibi, arkada1?Im,
diye kans1yla tam1?hnyor. Oturuyorlar pahah do1?en-
mi1? odada. ~ampanya i<;:iyorlar az sonra. Telefon <;:a-
hyor. Ev sahibi ahyor ahizeyi. Haa, sen misin dos-
tum? Gelemem ama. Bu s1ra kans1yla goz kirpi1?hn-
yorlar. Degerli bir konugum var da. Ba1?ka zamana .. .
Olmaz m1? Genel Kurul Toplantisi ha?. Vay canma .. .
Nasil da unutmu1?um! Konuk hi<; bir 1?ey anlamami1?,
gulumsuyor. Birlikte gideriz, istersen. Ben engel ol-
miyaYJm. Araya giriyor ev sahibi kadm. Biz otura-

19
hm, diyor. Kocasma donuyor. Gee:; kalma ama, olur
mu ? Adam 1?apkasmt ahp gidiyor. Konukla kadm ic:;-
kilerini arttmyorlar hemen. Bakt1?lar tathla1?tyor.
Opu1?uyorlar. Konuk tedirgin. Ya gelirse? Korkuyu
bulduk, elden kac:;umtyahm diyor kadm. Korkulu
sekse baythnm dogrusu.
Ba1?tmt ahyorum gozleme deliginden. Muller, az
otemde. Dergileri kan1?hnyor ustun-koru.
«Gel,» diyorum. «Biraz da sen bak.»
«Sinemalarda daha guzel gorunuyor. Ba1?ka bir
gun oraya da gideriz. Anlarsm, sen dondukten sonra
filimler ne duruma geldi burada.))
Yeniden bakmaga ba§hyorum. Yan odadan bir
perde aralamyor. Ev sahibi adam, seyt·ediyor kan-
styla konugu. Konuk i§ini bitiriyor. Kadm hemen ftr-
hyor. Kocam gelir nerdeyse. Gitsen iyi olur. Gelme-
den gitsem, aytp olmaz mt? Ben bir§ey uydururum
1?ekerim. Konuk c:;tktyor odadan. Sokak kaptsma
ula1?madan henuz, yan odadan evin erkegi geliyor.
Birbirlerine ko1?UP sanhyor kan-koca. Opu1?uyorlar
uzun uzun. Sonra kansmt, yataga dogru surukluyor
kocast. ~imdi yalmz kadm goriinuyor filimde. <;ml-
<;tplak. <;mlc:;tplakhgtyla oynuyor. Sonra yiizu actla-
1?lP buyiiyor. Bu ilk degil, diyor. Boylesi c:;ok erkekle
yathm. Ama kocama hie:; bir zaman ihanet etmedim.
Hep, yatacagtm erkegi o sec:;ti c:;unku. Tum kadmla-
nmtzm, kendi begendikleriyle yatma ozgurlugune
kavu1?acaklanna da inamyorum. inamyorum. Son.
Muller'in yamna gidiyorum. Utamyorum seksin
bu duruma gelmesinden. Korkuyorum, battyla go-
bek bagtmtz kopmadtkc:;a, guniin birinde bizim de
boyle olacagtmtzdan.
Muller gazete okuyor.
«Gidelim,)) diyorum.

20
«~maya bak.»
Gazeteyi ahyorum. St. Pauli Nachrichten. <";Ip-
lak kadm resimleriyle siislii. Sekiz sayfa, silme ila-
na aynlm1~. Grup seksi i<;in verilen ilan bunlar. <;o-
gu <;ift, araba plakalanm kullanmi~. 0 kadar <;ok
araba var ki bahda bulmak gii<;, ii<;lii, dortlii, be~­
li, alhh ... sevi~meyi siirdiirenleri ...

21
OTIO'NUN BACAKLARI
KiMLERiN KASASINDA

Miiller'in ozel bir i§i var bugiin. Onunla birlik-


te olamiyacagim. Beni, Otto'nun evine hirakiyor. Do-
nii§te alacak.
Zili c;ahyorum. Az sonra kap1 ac;1hyor. Hanna
tamyor.
«Oooo, siz misiniz ... Ho§ geldiniz.»
«HO§ bulduk,» diyorum, kap1dan ic;eriye girer-
ken. «Otto evde degil mi?»
Bo§U bo§una sorulmu§ bir soru bu. Hanna ev-
deyse, Otto da evdedir. Otto'nun yans1 yok da ...
Odaya giriyorum. Otto divanda. iki bacag1 da
dipten kesilmi§. Oturmuyor o. Dii§mesin diye, dur-
durulmu§ divamn ko§esine. Elinin birisini uzahyor.
Tokala§Iyoruz. Sonra opuyorum yanaklarmdan. Se-
verim Otto'yu. Otto c;ah§amadigi ic;in okuyabiliyor,
dii§iinebilir c;iinkii.
Yamna oturuyorum.
«Bize §arap getir,» diyor Hanna'ya.
Hanna mutfaga dogru yiiriiyor.
«Mahzenden getir,» diye bagmyor Otto. «Fran-
SIZ §arabmdan.»

22
«Nasilsm dost?»
«i:yiyim,» diyor.
Bakt~tyoruz.
«Hayrola? <;:ah~maya m1 geldin yoksa?»
«Haytr,» diyorum. «Seninle konu~maya geldim.
Yabanc1 i~c;ilerle ilgili ... »
«iyi ettin,» diyor Otto, ktptrdamrken. «Beni
unutmadtgma sevindim.»
«Seni hie; unutmadtm,» diyorum, yorgun, alko-
liin ~i~irdigi gozlerine bakarken.
~arap getiriyor Hanna. Elli ya~lannda o. Giiler-
yiizliidiir Hanna.
«<;:ok ic;mesin,» diyor, «iyice dokunuyor arttk.»
«ic;mem,» diyor Otto. «Meraklanma.»
Hanna, bardak da getiriyor. Dolduruyoruz ~a-
rapla.
«~erefe.»
«Sen de ic;seydin Hanna,» diyorum.
Gill iimsiiyor.
«Al1~-veri~e c;tkacaktlm da. »
«Sen git,» diyor Otto. «Yabanct degil o.»
Giinlerden beri ilk kez, yabanc1 oldugumu unut-
turuyor bu soz bana. Seviniyorum c;ocuk gibi.
«Sen c;ok ya~a, Otto.»
«Olsem, daha iyi olur,» diyor, ~arabmt yudum-
ladtktan sonra.
Hanna ayaga kalktyor.
«Bir istedigin var mt?» diye, stcactk soruyor ko-
casma. Sanki, Otto'nun olme dileginde, kendisinin
bir suc;u olmadtgmt, anlatmak ister gibi.
«<;:abuk gel,» diyor Otto. «<;:i~im gelir belki.»
«Hanna'yt rahat btrak,» diyorum. «Ben yardtm
ederim sana.»
Hanna gidiyor.

23
YII!ar once, Otto'yu sava:;;a kattyor Hitler. Ot-
to'nun bi)'lklan taptaze. Bacaklan govdesinde o )'11-
lar. Kesilip <;iiriimemi:;;ler heniiz. Otto ko:;;uyor sava-
:;;a. Ya da ko:;;turuluyor. Ulkeler a:;;1yor Otto. Ama,
uzakta bir iilkeye girerken yaralamyor. Par<;alamyor
iki bacag1 birden. Kesiyorlar. Hanna'YI seviyor o.
Hanna da onu. Bir biitiiniin yans1 doniiyor, heniiz
gelinligi buru:;;mami:;> Hanna'mn taze kollanna. Da-
ha <;ok seviyorlar birbirlerini. Hanna mutlu. Giden-
lerin yansm1 bile gondermiyor Hitler <;iinkii. Beledi-
ye Meclisi toplamyor ama. Mutluluklan ufalamyor
konu:;;an her iiyenin dilinde. Hanna <;agnhyor gii-
niin birinde. Belediye Meclisinin aldigi karar bildiri-
liyor kendisine.
«Sava:;; biteli <;ok oldu Hanna.»
«<;ok oldu efendim.»
«<;ah:;;maya ba:;;lamadm heniiz.»
«Otto, yanm efendim. Kim bakacak ona?»
«Gondeririz bakimevine.»
«Seviyorum. A)'l"Iiamam ben. Evde yapilacak bir
i:;; verin bana. »
«Veriyoruz Hanna. Maa:;; baghyoruz sana. Fabri-
kada <;ah:;;Iyormu:;; gibi para kazanacaksm her ay.»
«i:;;im ne olacak efendim?»
«Otto'ya bakacaksm.»
Hanna eve doniiyor. i:;;<;isi oldugunu bildiriyor
Otto'ya. Giinler, aylar ge<;tik<;e, her kucakla:;;ttklann-
da, Hanna, yanm beden kocasmm iistiine <;Iktlk<;a,
para bula:;;Iyor etlerine, canlanna. Sevemiyorlar so-
nunda birbirlerini. Hi<; sevmiyorlar :;;imdi. Otto an-
latmi:;>tl bunlan bana. U<;-be:;; YII once, i<;kiyi fazla
ka<;Irdigi bir giin.
« Hanna'yla a ran nasil? » diye soruyorum Otto'-
ya.

24
«Giin gec:;tikc:;e, daha da kotiile~iyor,» diyor, iiz-
giin. « Emekliligini bekliyor. Emekli olursa, btraktr
Hanna. Hanna hakh belki de. Hangi emekli, i~ini
btrakmamt~? Baktmevine gitmek yerine, oliimiimii
istemem bundan. »
«Hanna iyi kadmdtr. Hanna eski kadmdtr, Otto.
Btrakmaz seni. »
«Biraz ~arap koysana.»
Dolduruyorum bardagmt.
«Yabanct i~c:;iler,» diye, bir an once konuya gir-
mek istiyorum. Korkuyorum sarho~ olmasmdan.
«Lebensraum,» diyor Otto, bakt~lanm odada
dola~tmrken.
« Dii~iiniiyorum. <;:tkaramtyorum, « Lebensraum »-
un anlammt. Soruyorum.
«Ne demek Lebensraum, Otto?»
Ornekler veriyor uzun uzun.
«Bir ulus ic:;in ya~amamn zarflanmast,» diyor.
«Ba~ka yerlere stc:;rama zorunlugu. Bir sandalda, on
ki~i dii~iin, iic:;ii fazla gelirse, ne olur?»
«Anladtm,» diyorum. «Lebensraum'la yabanct
i~c:;ileri nastl baghyorsun peki?»
«Hitler iktidara geldigi zaman, Almanya'da i~­
sizlik vardt, i~sizligi ortadan kaldtrdt Hitler. Kaldtr-
dt ya, bu kez de Lebensraum'umuz sava~a zorladt
bizi. Stmrlanmtza stgmtyorduk artlk.»
« Yabanct i~c:;iler? »
«Giiniimiizde, ileri toplumlar, her zaman sava~
durumundadtr zaten dost. Almanya'nm ~imdi sava~­
madtgmt soyliyebilir misin?»
«Nastl yani?»
«Geri btraktlmt~ iilkeler de sava~tyor, diyebili-
riz. Bu sessiz bir sava~hr ama. Bir ulusu ele gec:;ir-
mek ic:;in, ordular gondermeye gerek yok artlk. De-

25
gerlerini ele gec:;irince, insanlan da ele gec:;irilmi~
oluyor. Aslanlar, orman ic:;lerinde avlanmtyor c:;agt-
mtzda. Su ba~lannda avlamak miimkiin onlan. Na-
stl olsa, su ic:;meye geleceklerdir c:;iinkii. Demek olu-
yor ki, as lam de gil, suyu ele gec:;irmek gerekir on-
ce. Bunu sezmi~ siiper devletler de. Boyle yaphlar
i~te. Emperyalizm dedigimiz, bundan ba~ka nedir,
dostum? Geri btraktlmt~ iilkeleri de yamltan bu ya.
Onlar hala, aslandan once suyun ele gec:;irili~ine aktl
erdiremiyorlar.»
«Alnl erdirememeleri olagan ama Otto. Dii~iince
de, su gibi ele gec:;irilmi~tir nastl olsa.»
Giiliimsiiyor Otto. ~i~eye baktyor sonra.
«Bitmi~,» diyor. «Mutfakta olacak. Getirsene,
biiyiik ~i~elerden.»
«<;:ok ic:;iyorsun Otto,» diyorum, mutfaga dogru
yiiriirken. Eskisinden c:;ok ic:;iyorsun.»
«ic:;iyorum ya,» diyor, umursamadan.

Bardagma ~arap dolduruyorum. Yiizii l~tyor.


«Sava~m her tiirliisii kotii,» diyor, bardagmt
sehpanm iizerine btraktrken. «Hele kapitalin zorla-
dtgt sava~lar. insanlar oliiyor, birbirini tammayan,
ama aym stmftan alan insanlar oliiyor hep. Oysa ka-
pital kasalarda biiyiiyor. Ytllardan beri de, yabanct
i~c:;iler, iilkelerini btraktp buralara geliyorlar. Onlara
nastl anlatmah, htrstzdan, paralanm aldtklan zaman
sevineceklerine, dii~iinmelerinin gerekli oldugunu.»
«Once onlm·a, htrstzlan tamtmah Otto.»
«Miimkiin olsa, burada c:;ah~an her yabanct i~c:;i­
ye, hatta bizim i~c:;ilerimize, bir gorev verirdim. in-
sanca ya~amanm SllTllll ogrenmek istiyorsamz, gi-
dip benim bacagtmt bulun, derdim.»
Aghyor Otto. ~arabmt ic:;erken, dudaklannda tu-

26
tamtyor bardagt. Dokiiyor iistiine.
«Gidip benim bacagtmt bulun.»
Daha c:;ok aghyor Otto. Bagmyor.
«Gidip benim bacagtmt bulun! Bulamazsmtz.
<;:iiriimii~tiir o. Bir dii~man... Dii~man ne demek
dost? Gidip benim bacagtmt bulun. Konu~ur o si-
zinle. Sahibim, beni burada btraktp gitti der. Sorun
sahibime der, ardmdan. Neden geldi buralara? Kim-
ler adma geldi buralara?»
Htc:;kmyor Otto. Hie:; bir ~ey yapamtyorum. Diz-
leri dibine c:;okmek istiyorum. Dizlerini anyorum.
Elimin birisini uzahyorum sac:;lanna. Terlemi~.
«Git,» diyor Otto. «Yabanct i~c:;ilere soyle, su-
lanna sahip c:;tksmlar. i~te dost, burada sava~a kar~l
olmamak gerekir.»
«Soylerim,» diyorum, yah~hrmak tc:;m. «Sulan-
na sahip c:;tkmalanm soylerim. Sakin ol, ama sen.»
Daha c:;ok aghyor. Soruyorum.
«Neden aghyorsun Otto?»
«<;:i~im geldi, dost.»
Ayaga kalktyorum.
« Uziildiigiin ~eye bak,» diyorum. «Ben sem go-
tiiriiriim. »
Hafif olmak ic:;in iki elini yere bastmp stc:;ra-
mak istiyor. Yiiriiyorum. Kucagtmda o. Kiic:;iik, en
kiic:;iik c:;ocugumu kucaklarken duydugum sevgiyi ya-
~tyorum ~imdi ...

27
RAHiBELERE
KAPICILIK YAPTIRIYOR
FABRiKATORLER

ArabaYJ park ediyor Miiller. iniyoruz.


«Biraz yiiriimeliyiz,» diyor.
Trafik degi§mi§. Ytllar once kre§in oniinde du-
rabiliyordu arabalar. iki c:;ocugum burada kalmt§tl,
iic:; YJI. Analan btraktrdt sabahlan. Gene analan ahr-
dt, ak§am i§ten c:;tkmca. Kanmm, ko§turdugunu go-
riiyor gibiyim. Bu saatte ko§tururdu hep. Be§te, kar-
tlm bastp fulardt sokaga. ~gu kez, kapmm oniinde
bulurdu onlan. Kar da yagsa, ktzgm giine§ de olsa
be§ deyince ac:;arlardt kaptlan. Bekletmezlerdi kre§-
te. Sabahlan da boyleydi. Tersiydi daha dogrusu.
Sekiz olmadan almazlardt ic:;eriye. Kiic:;iiciikken, ya-
lanct meme ya§mdayken ah§tlnhyordu c:;ocuklar,
dakikalara saniyelere boylece.
Kre§in kaptsma yakla§tyoruz Miiller'le. Saat be-
§e dart var. Dart dakika sonra ac:;t!acak kapt. <;ocuk-
lar ftrlayacaklar dt§anya. <;ogu kapl oniindeki, ana-
Jar, babalar tarafmdan kapt§tlacak. Biiyiik, c:;ok bii-
yiik olanlar, §6yle be§ine basmt§, be§ini bir kac:; ay
gec:;mi§ olanlar yiiriiyecek, kendi ba§larma.

28
Rahibe Rosalinda, peneerede gene. Yiizii garii-
niiyor. Unutamadtgtmtz yiiz bu. Kanmm hem sevdi-
gi, hem ktzdtgt yiizdiir c;iinkii. ~ah~abilmesi ic;in, c;o-
euklanna sahiplenen Rosalinda'yt severdi o. isa'yt
tamtan, htristiyan c;oeuklanyla birlikte kendi c;oeuk-
lanna da hac; c;tkat1hran Rosalinda'yt sevmezdi ama.
«iki dakika kaldt,» diyor Miiller. «Hava, bugiin
de c;ok steak.))
«Steak,)) diyorum. «Steak ya.))
Rosalinda baktyor, kapt aniinde birikenlere. 0
giin de baktyordu sokaga. Kar da yagtyordu.
Kanmm ko~turdugunu gariiyor gibiyim.
De; c;ocugu var ~imdi onun. ikisi yamnda. Ayak-
lan kara gamiilmii~ c;ocuklanmn. Dc;iineiisii bilegi-
ne taktlmt~. Saati bu. Baktyor. Saatinin iizerine de
kar dii~iiyor iri iri. Sekize be~ dakika var. Rosa lin-
da'yla gaz gaze geliyorlar. Kaptyt aralamasmt isti-
yor Rosalinda'dan, giiliimsiyerek. Hie; olmazsa bir
giin, ko~turmak istemiyor kanm. Karlann alh buzlu
c;iinkii. Rosalinda din kadmt. Buna giiveniyor. Ro-
salinda saatine baktyor ama. Steak odamn eammda
dart parmak gariiniiyor. Her parmagm, bir dakika
anlamma geldigini, kanm ogrenmi~ c;oktan. Ba~mt
egiyor c;aresiz. Sekizde kapt ac;thyor. Kanm ko~turu­
yor, fabrikasma dogru. Ko~tururken anhyor, c;oeuk-
lann, tiim c;oeuklann biiyiidiikleri zaman fabrika-
lara, samiiriiye ko~malan ic;in kaptlarda, kre~lerde­
ki kaptlarda, isa'mn Rahibelerine kaptethk yaptm-
yor fabrikatarler.

Miiller'in klZl ko~arak geliyor. Yiiriiyoruz ara-


baya dogru. Duruyorum anslZln.
«Rosalinda, Rahibe Rosalinda'yt garmek istiyo-
rum. Bekler misiniz beni biraz?))

29
«Olur,» diyor Muller. «Bu ara, dondurma yeriz
biz de.»
Kap1dan ic;eri gmyorum. Geni~ bir bahc;e var,
duvarlann gerisinde. Sola kivnhyorum.
« Rahibe Rosalinda?»
«Odasmda,» diyor, gene; bir kiZ.
0 yone dogru yiiriiyorum.
« iyi giinler. >>
Ba~m1 c;eviriyor sesime dogru.
« iyi giinler. >>
«Tamdmiz m1 beni?>>
Giiliimsiiyor. Tammadigi belli.
« Vildan'm, Yiice'nin babasiyim. Sizin yammzda
kalmi~lardi hani.>>
«italyan m1s1mz?>>
«HaYJr. Miisliimandilar. Tiirkiye'den ... >>
Gene giiliimsiiyor. Gikaramiyor.
«On YII onceydi, getirdigimizde size. Walldorfa
gelen ilk miisliiman c;ocuklanydi onlar.>>
« Hm,>> diyor. «Tamam, tamam. Biiyiimii~lerdir.
Anneleri nasi!?>>
«Selami var,>> diyorum, yalandan. «Bir c;ah~ma
yapJYorum. Sizinle yabanc1 i~c;ilerle ilgili olarak ko-
nu~acakhm da.>>
Yer gosteriyor. Oturuyorum.
« Kac; c;ocuk var ~imdi? >>
«Miisliiman c;ocuklan m1?»
«Evet.>>
« Bugiinlerde seksen iki. Dii~tiigii, yiikseldigi
oluyor. Tiirkler, s1k s1k i~yeri degi~tiriyor c;iinkii.>>
«SaYJlan arthgma gore, h1ristiyan c;ocuklarm-
dan aYJnyor musunuz onlan? Yoksa, gene birlikte
mi bulunuyorlar?>>
«Gocuklar iizerinde aynm yapmak giinahtn·,>>

30
diyor, dinsel sesiyle. «Hepsinin Tannst birdir. Bii-
tiin dualann sonu aminle biter.»
«Dualanmza, onlan da kahyor musunuz?»
«Kiliseye gotiirmiiyoruz ama.»
« Demek istedigim, kilisedeki dualanmza, yaban-
ct i~c:;ileri de kahyor musunuz?»
«Dualanmtz, tiim insanlar admadtr,» diyor Ro-
salinda, pencereden, gokyiiziinii ararken. «Tann ya-
banctlan da korusun. »
«Peki,» diyorum. «Bir ~ey daha ogrenmek iste-
rim sizden: Yabanct i~c:;ilerle, daha dogrusu miislii-
man c:;ocuklanyla, htristiyan c:;ocuklanm bir arada
egitmenin giic:;liikleri nelerdir sizce?»
«Dil sorunu olmazsa, hie:; bir giic:;liigii yok bu
i~in. <;:ocuklar, biiyiikler gibi aytrmaz dini.»
«Muhammed, isa'dan daha gene:;,» diyorum, c:;e-
kinerek. «Muhammed'den de soz ediyor musunuz
c:;ocuklara?»
« Biiyiiyiince, biiyiiyiince ogrenirler oteki pey-
gamberleri de,» diyor Rosalinda, giiliimsemeye c:;ah-
~arak.
«Sagolunuz Rosalinda,» diyorum. «Benimle ko-
nu~tugunuz ic:;in, Tann sizi korusun.»
«Tann, hepimizi korusun,» diyor Rosalinda, be-
ni ugurlarken.
Bu stra duvar dibinde bir c:;ocuk goriiniiyor. Ktz-
gm ktzgm ba~mt salhyor Rosalinda.
«Her giin oluyor boylesi olay,» diyor. «Bugiin
de, unutulmu~ bir c:;ocuk.»
Yakla~tyoruz yanma. De:; ya~lannda.
Almanca konu~uyor onunla Rosalinda.
«ismin ne?»
Baktyor c:;ocuk.
«Annen kim senin?»

31
Baktyor c:;ocuk.
« Hangi millettensin? »
ince, ipince, korkulu, en korkulu bir sesle mil-
letini soyliiyor.
Rosalinda'yla bakt~tyoruz.
Elinden tutuyorum c:;ocugun. Sokaga c:;tktyoruz.
Miiller'in arabasma dogru yiiriirken, ismini de og-
reniyorum: Kemal.

32
HiTLER'iN SIGINAGINDA
BiRFADiME

Tad1, diinyamn en kotii yemekleri ic;in «himm»


yap1yoruz Renata'nm yiiziine bakarak.
«Ne giizel de pi~?irmi~?sin.»
inanm1yor. Ya da kas1hyor Renata. Bu iki ay-
km duyguyu, yiiziinden anlamak giic; onun.
Bu arada, ekmek kmntJlanm, masadan yere do-
kiiyor Miiller'in kiic;iik kizi. Kimse sesini c;Ikarmi-
yor. Tedirgin oluyorum ben. Nimeti yerden topla-
mak istiyorum. Opiip ba~?Ima degdirmek mi amac1m
yoksa? Biz ekmegi neden operiz? Yeminlerimizi ne-
den onun iizerine yapanz?
«Arabamn sigortasm1 yatJrdm m1?»
«Limonade ver Mami.»
«YatJrdim.»
«Kaufhofun taksidini?»
«Onu da yatJrdim libling.»
«Cenaze paras1m?»
Miiller'e bakJYorum.
«YatJrdim,» diyor. «Et ver biraz. Salata da.»
«Bu parayla, at yan~?lanna gittigini soyledindi,»
diyorum Miiller'e, Tiirkc;e.

33
«Bozuntuya verme,» diyor. «Olen anast. <;ok ki-
zar som·a. Nasil olsa oderim.»
«Yesene kizim. »
«Doydum Mami.»
«<;ocuklann, ekmekleri dokiiyor Miiller.»
«Olsun.))
«Bizde giinahhr, bilirsin.))
Giiliimsiiyor Miiller.
«Yoksulluktan,)) diyor. «Bir de emekten. Emek-
tir opiilen ashnda. Sen, makinaya saygiSIZ Alman
gordiin mii hie;? YarattJgma, meydana getirdigine
bagh oluyor insanlar.))
«Kadmlanmz1 k1skanmamamz da, bundan otii-
rii anla~Ilan. ))
«Oyle ya, kadm, toplumun mah. Kullandigim
arabamdan daha c;ok sorumluyum. Direksiyon, gaz,
fren benim denetimimde c;iinkii. ))
Masadan kalkmak iizereyiz.
«Bu gece ne yapacag1z?)) diye soruyorum.
«~arap ic;eriz,)) diyor Miiller. «Biramiz da var.))
«DI~an t;Ikmiyacak miYJZ?))
« ilginc; bir filim var televizyonda. ))
Salona gec;iyoruz. Kiic;iik k1zlan dart ya~mda.
<;oktan ac;m1~ televizyonu. Boyundan biiyiik, enin-
den fazla bir bahk var. ~i~me, naylon bahk ... Onun
iizerinde yatJyor. Gozleri, televizyonda.
Haavv, haavv ...
Ko~an bir kopek goriiniiyor ekranda.
«Bo~una ko~madm,)) diyor, ya~h bir Alman.
Oniindeki kutulardan birisini ac;1yor. ic;ini gos-
teriyor, kopekle birlikte seyircilere de. Televizyon
seyreden milyonlarca seYJrciye... Kopek mamalan-
nm reklam1 bu. Oteki kutulan da ac;1yor. <;e~it c;e-
~it mamalar.

34
Turkiye'den, guzel ambalajlar i~inde gonderdi-
gtmiz e~eklerimiz, atlanmtz da, batt kopeklerinin
di~leri arasmda ~imdi.
Havlamtyor kopek arttk. Doymu~. Kuyruk sal-
hyor, karmm doyuran sahibine. 0 gunlerde, ingil-
tere'de, dog i~~ilerinin grevi var. Uzun sureden beri
devam ediyor grev. ingiliz kopekleri a~. Koloniler-
den beslenen kopekler a~ kahnca, Almanya'da, ko-
pek mamas1 yapan firmalar, televizyonda, reklam-
lanm stkla~tlrmt~ bundan oturu. Dogum kontrol
hapmm reklam1 ktsa suruyor ama. Ardmdan, i~ ve
i~~i Bulma Kurumu, tath bir sesle emek~ilere ses-
leniyor: Lutfen, i~ anyarak bize yardtmcl olunuz.
Dogum kontrol hap1 reklam1 araya giriyor gene.
«0 ktz ne oldu?» diye soruyorum Muller' e.
«Hangi ktz?» diyor, bakt~lanm televizyondan
almadan, el yordamtyla buldugu ~arap bardagm1
dudaklanna goturecegi stra.
«Yegenin. Hani ~i~manhyordu ya, durmadan.»
«Durdu,» diyor. «Gok oldu durah.»

On iki ya~lannda, guzel bir ~ocuktu yegeni. Me-


meleri yeni ye~eriyordu. ~i~manlamaga ba~laymca
gozle sezilircesine, doktora goturmu~lerdi.
«Neymi~ hastahgt,» diye soruyorum, bu kez de.
«Hastahgt yokmu~,» diyor Muller. «Hi~ bir has-
tahgt yokmu~. Birisiyle yatmak ister, ya da birisi
onunla yatmak ister diye annesi, hergun ~u haplar-
dan bir tane almahsm deyip dogum kontrol hap1
vermi~. Babast da aym ~eyleri soylemi~, kansma
haber vermeden. Ablas1 da kulagmt bukmii~ bu ko-
nuda, babasmdan, anasmdan habersiz. <;:ocuk, gun-
de u~ hap almaya ba~lam1~ boylece. ~i~manlamas1
bundanmt~.»

35
«Doktor ne demi~ bunun iizerine.»
«Boyle olaylar stk stk oluyor, demi~. Giinde bir
tane alsm, israfa gerek yok. »

Filim ba~hyor.
Belgesel bir filim bu. Yabanct i~c:;ilerin c:;ocuk-
lanyla ilgili. Kamera, Berlin'in kenar mahallelerin-
den birinde. Saglam kalan talihsiz bir kac:; evin ara
bo~lugunda c:;ocuklar oturuyor. Sanki, ~u Tiirk, ~u
ispanyol, italyan, Yugoslav c:;ocuklan oturup i~ten
donecek biiyiiklerini bekliyebilsinler diye, bomba-
lanmt~ bir kac:; evin, ara bo~lugu bu. Tamamen born-
balanmt~ evlerin yiizii giiliiyor oysa. Yeniden yapmt~
Almanlar c:;iinkii, duvarstz kalan evlerini.
Kamera yakla~tyor. iyice yakla~tyor. Yedi se-
kiz ya~lannda bir ktz c:;ocugu dii~iiyor kameranm
ic:;ine.
«Kiic:;iik, Almanca biliyor musun sen?»
Biiziiliiyor c:;ocuk. Soru saran goriinmiiyor fi-
limde.
«Korkma. Oturma izni verecegtz ailene. Sayle
bakahm, Almanca biliyor musun?»
«Biliyorum amca.»
«ismin ne oyleyse?»
«Fadime.»
Kon~mact c:;tkaramtyor, Fadime'nin ulusunu.
«ispanyol musun?»
«Bilemedin amca.»
«Yunan?»
«Gene bilemedin.»
«Tiirksiin. »
Ellerini c:;trptyor c:;ocuk. Seviniyor. Ztphyor ye-
rinde.
«Fadime Tiirk. Tiirk Fadimeyim ben.»

36
«Nerde oturuyorsun?»
«~urda,» diye parmagtyla ytktk, dokiik duvar-
h bir evi gosteriyor.
Fadime'nin yanma birileri yakla~tyor. Ya~lan
Fadime'den biiyiik.
«Gosterme kzz,» diyorlar, Tiirk<;e.
«Ne soyledi?» diye soruyor Renata.
«Evi gostermemesini soyledi,» diyor Muller.
Renata, kanyagmt yudumluyor.
Fadime, evin dar merdivenlerinden bodruma
dogru inmege ba~hyor. Ara stra doniip ardma da ba-
ktyor. Bizim gormedigimiz, ama kendisinin gordii-
gii kameraya yava~ yava~ tstmyor Fadime. Lo~ bir
bo~lukta duruyor. Birka<; kapt var. Birisinin oniinde
bekliyor. Hitler'in, Berlin bombalamrken gizlendigi
mahzene benziyor burast. Berlin dii~mek iizere. Yiik-
sek kumandayt, Donitz ile Goring'e veriyor. Metresi
Eva Braun ile katil yiizlii Gobels de yanmda. Evleni-
yor Eva ile Hitler. Diigiin hediyesi olarak kii<;iik bir
kutu veriyor Eva'ya. Kutuyu a<;tyor. Zehir var i<;in-
de. Braun i<;iyor. Tabanca sesi... Hitler de oldiirii-
yor kendisini. Fadime, belki de bu kaptyt a<;tyor.
« i~te burada oturuyoruz am ca.»
Kamera odaya gmyor. Televizyon karanyor.
l~tgt a<;tyor Fadime. Objektifin yiizii ktzanyor. Bii-
yiik<;e bir oda. Bir ko~esi mutfak. Oteki bo~luklar ya-
taklarla doldurulmu~. iki yatak arasmda da bir seh-
pa var. Uzerinde <;er<;evelenmi~ aile resimleri du-
ruyor.
«Ka<; ki~i kahyorsunuz burada?»
«~u yatak babamla, anamm,» diyor, Fadime.
«~unda da ablamla ben yattyorum.»
«Nerde ~imdi onlar?»
«Fabrikada amca.»

37
«Ne zaman gelecekler?»
«DI~anda hava karannca amca?»
«Ne yiyeceksin sen ogleye?»
Odanm mutfak boliimiine yiiriiyor Fadime. Ma-
sanm iizerinden bir naylon torba ahyor.
«ic;inde ekmekle salam var,» diyor. «Diidiik c;a-
lmca yiyorum. ))
«Hangi diidiik?))
«Fabrikamiz var bizim. ilerde, Diidiik c;alar, Fa-
dime, yemegini ye, diye.))
«Ev ahr, toprak ahr yakmda, bu aile de,)) diyo-
rum Miiller'e.
«Almi~lardn· belki de.))
«Oysa, Alman ailelerinin c;ogu borc;lu.))
«Boyle, hayvan gibi de ya~anmaz ki,)) diyor Miil-
ler, yeni bir ~arap ~i~esini ac;arken.
Ac1yorum Fadime'ye. Klzmiyorum ama, boylesi
yerleri, ev diye kiraya vermi~ Almanlara. Sanki mem-
leketimizde daha m1 iyi yerlerde oturuyor c;ogun-
luk ? Oz ananm sahip c;Ikmadigi c;ocuga, ilgilenmi-
yor diye, iivey anasma kizmaya kimin hakki var?
Hem, para biriktirmenin ba~ka yolu da yok iistelik.
Kamera uzakla~1yor Fadime'den.
Tiirklerin i~lettigi bir kahve buras!. Pikapta
Tiirkc;e gazeller. <;ifte telli oynamyor mtada. <;ogu,
dudaklann aras1 sigarah. Tempo tutuluyor. Kame-
ra burada ~imdi. Yakla~1yor. <;ifte telli oyniyanlar-
dan birisini ahyor ic;ine. Eller havada. Dizler kml-
mi~.

«Fadime'nin babas1 siz misiniz?))


« Benim, baYJm. ))
«Fadime kac; ya~mda?))
Kollan dii~iiyor adamm. Dizleri daha bir km-
hyor.

38
«Fadime, ~ey... »
Fadime, yedi - sekiz, ya~mda. Fadime okul <;a-
gmda. Bu i~in de kolaymt bulmu~ Tiirkler.
«Bakmaym biiyiik gosterdigine,» diyor adam.
«Dart ya~mda o. »
Ya~mt kii<;iiltm~ler ta Tiirkiye'den.
Kamera, bir masanm <;evresine toplanmt~ Al-
manlan veriyor ~imdi de. Tartl~tyorlar. Sorun, ya-
banct i~<;i <;ocuklanmn ogrenimi.
Tattt~ma ktzt~tyor.
« <;ocuksuz aileler getittelim. »
« Ktstrla~tlramaytz ya. Buraya gelince dogurur-
lar.»
«<;ocuklan biiyiik aileler en iyisi.»
«Boyle ailelerin de, anast, babast ya~h olur efen-
diler.»
«Dil sorunu.»
«Ogretmen sorunu.»
Tartt~mayt izliyen milyonlarca televizyon seyir-
ctsmi goruyor gibiyim. Sonucu bekliyorlar, i<;kile-
rini yudumlarken. <;ogunun goremedigi bir yiiz go-
runuyor bu sua. Bu, kapitalist ekonominin yeni
bir yiiziidiir. Ba~ka bir yiiziidiir. Ortak Pazar koy-
mu~lar admt. Giiliiyor. Smtlyor o. Ucuz emegi, iil-
kesinde avlamak istiyor. Egitim masraflan i<;in ge-
reken yatmmt, fabrikaya donii~tiirmek istiyor. Ham
emegi, Almanya'ya ta~tmak yerine, fabrikalan ta~t­
mak istiyor geri btrakt!mt~ iilkelere.
Fadime'yi goriiyorum sanki ekranda. Berlin'in,
bomba artlgt evlerinden birisine dogru yiiriimiiyor
~imdi. Trene biniyor. Tiirkiye'ye doniiyor. Ya~t da
ii<; - be~ ytl fazlala~mt~. Bir gecekondudan <;tktyor.
Ko~uyor, Ortak Pazar'm gecekondu semtinde kur-
dugu bir fabrikaya dogru. Ya da <;ocugu ko~uyor.

39
Televizyona bakmak istemiyorum daha fazla.
Odama dogru yiiriiyorum.
«Yann mahkemeye gidecegiz,» diyor Muller.
« Gideriz, » diyorum.
Odamm I~Igmi a~1yorum. Karyolamn ~evresin­
de iki kaplumbaga var. Kutunun i~indelerdi onlar.
Renata unutmu~ kutuya yerle~tirmeyi. Olagan bu
ama. Kaplumbagalarla, konugu arasmda bir aynm
yapm1yor o. Ahyorum hayvanlan. Koyuyorum ku-
tulanna. TakirdJYorlar. I~Igi sondiirecegim Sira, ta-
vana asiimi~ kafesin i~indeki biilbiilii goriiyorum.
Geleliden beri, bir kez bile ottiigiinii duymad1m bu
biilbiiliin. Plastikten olabilecegi ku~kusuna kapihyo-
rum. Elimi uzatlyorum. S1~nyor.

40
IYILIK
YARGILANIYOR

Mahkeme, Wisloch'un tepesinde. Park yerleri


var; sekiz on araba ic;in. Saat dokuz. Sekiz on ara-
bahk bu park yeri bile dolmamt§. Yargtlanmak ic;in,
kuyruga girmi§ kalabahk yok gorunurde. ic;eriye gi-
riyoruz.
Salon bombo§.
«Henuz gelmemi§ler,» diyor Muller.
«Her zaman boyle, in-cin olmaz mt mahkeme-
lerinizde?» diyorum.
«Gogu zaman bo§tur,» diyor Muller, bakt§lany-
la birilerini arat·ken.
«Telefonla da c;agtrabilirsiniz, savcmtzt, yargtct-
mzt,» diyorum.
Gillu§uyoruz.
Dokuz numarah odadan uzun boylu birisi c;t-
ktyor.
«Yargtctmtz i§te bu,» diyor Muller, ona dogru
yiirurken.
Az sonra beni c;agmyor. Gidiyorum.
Tokala§tyoruz.

41
«Sizin de davamz var bugun, degil mi?»
«Evet var.» diyor Muller, sigarasmt dumanlar-
ken.

Mahkeme salonuna giriyoruz. U<; - be~ ki~i var


i<;erde.
«Bunlar kim Muller?»
«Birisi Turk. Samyorum, benden sonra o yargt-
lanacak.»
«Su<;u ne?»
«Bilmiyorum. Ogreniriz az sonra. ~u uzun boy-
lu var ya, beni mahkemeye veren o i~te.))
«Televizyonla ilgili mi?))
«Evet. Kaymbiraderim.))
Yargt<; ge<;iyor yammtzdan. Yerine oturuyor.
Oniinde u<; - be~ dosya var. Sol tarafma, ttftl birisi
gelip oturunca soruyorum.
«Savel da bu olmasm?))
«Savctmtz,)) diyor Muller.
Dosyalan inceliyor yargt<;. Birisini uste ahyor.
«Bu dosyanm sahipleri, bay Muller ile bay Her-
mann'm burada oldugunu goruyorum. ))
Muller yammdan kalktyor. Kaymbiraderi Her-
mann da ayakta ~imdi.
«Geliniz ... Yamma geliniz.))
Yuruyorlar. Yargtcm kar~tsma gelip duruyorlar.
Giller yiizlu bir yargt<; bu. Soruyor.
«Bay Muller, bay Hermann, kendisinin de hak-
kt alan televizyonu ahp goturdugunuzu soyluyor.
Dogra mu bu?))
D~unuyor bir sure Muller. Ya da oyle gorun-
mek istiyor.
«Evet,)) diyor sonunda. «Dogrudur. Televizyo-
nu kullamyoruz hala.))

42
«Annemizindi,» diyor Hermann. «Benim de hak-
ktm var bu televizyonda.»
«Ne soyliyeceksin bu durumda bay Muller?»
« Hakkt vardu efendim. »
«Televizyonun degeri t<;m bilirki~i ister mtsl-
niz? Ot1adan bolup payla~tuamtyacagtmtza gore, de-
gerinin yansml, taraflardan biri, otekisine verir.»
Savel dinliyor. ince <;er<;eveli gozlugunu arada
bir <;tkanp kagttla temizliyor.
«Haytr,» diyor Muller. «Bolu~meye razt olmam.
Yuksek mahkemeniz de razt olmamah. Lutfen, ka-
ymbiraderime sorunuz, annesini en son ne zaman
gordu?»
«En son ne zaman gordunuz bay Hermann?»
«Oldugu gun yargtctm.»
«Haber gitmi~ti, oldu diye. Bunu sormuyorum
ben. 6Imeden once demek istiyorum.»
D~unuyor Hermann. Parmaklanm saytyor Her-
mann.
«U<; ytl oldu,» diyor, sonunda.
«0 halde televizyon benim saythr,» diyor Miil-
ler, sevinerek. «Lutfen, u<; yt!dan beri annesini gor-
medigini unutmaytmz saytn baytm. »
«U<; ytl uzun bir zaman degil,» diyor Hermann.
«Goru~ecek olanlar i<;in uzun bir zaman olmtya-
bilir. Ama para harctyanlar i<;in, bir gunun bile one-
mi vardtr.»
«Annemin evinde oturuyordunuz, sizin stk stk
gormeniz olagan.»
«Davayla ilgili, onemli bir a<;tklama yapmak is-
tiyorum efendim. Kaytnvaldeye, evinin kirasm1 her
ay, sektirmeden odedik. Benim, televizyona sahip
<;tkmamm ba~ka bir nedeni var. Hem, kanmla bir-
likte ahnm1~ bir karardtr bu.»

43
«Ktzkarde~imi de mahkemeye veriyorum oyley-
se,» diyor Hermann, ofkeli bir sesle. «Demek kar-
de~im, sue:; ortagtdtr.»
«Sue:; ortagtm degildir o.»
«Ac:;tklaymtz gerc:;egi oyleyse,» diyor yargtc:;. «Si-
zi dinliyoruz.»
«Hafta sonu gezilerine,» diyor Muller. «<;:oluk-
c:;ocugumu goturdugumde, kaymvaldem de birlikte
gelirdi, bizimle. »
«<;:ah~tyordu o,» diyor Hermann. «Oldugu gun
biie, c:;ah~maktan gelmi~ti. Payma du~eni, odedigin-
den eminim. »
«Kaymvaldeme odetmedim bir gune bir gun.»
«Annem oldugune gore, dogru olup olmadtgl
nastl anla~tlabilir?»
«Ktzt ya~tyor. Kanm o benim.»
Yargtc:; dosyayt kan~tmyor. Yargtc:; du~unuyor
bir sure.
«Geregi du~unuldu. Kanmzm tsmmt sayler mi-
siniz bay Muller.»
«Renata, saytn baytm.»
«Renata'nm tamk olarak dinlenmesine ... »
Muller yuruyor. Bana dogru yuruyor. Evinde
yediklerim, ic:;tiklerim geliyor akhma. Yabancthk du-
yuyorum anstzm. Tedirgin oluyorum. Yediklerimin,
ic:;tiklerimin hesabmt, kan-koca tutuyorlarsa, diyo-
rum ic:;imden. Ben de Turkiye'de yedirip ic:;irdikleri-
mi soylerim, gerekirse. Kendi kendimden, boylesi
hesapla~malara bula~hgtm ic:;in utamyorum. Muller
geliyor. Yamma oturuyor. Konu~muyoruz bir sure.
Kim bu Renata? Kim bu Miiller? Nastl bir aile bu?
Bu aileler? Ytllar once nastl da imrenirdim batthla-
ra. Nastl da imrendiriyorlar hala... Bakamtyorum
Muller' e. Hele Renata'yt hie:; gormek istemiyorum

44
~u anda. Demek dogruydu, Tiirkiye'de, evimizde bu-
lunduklan s1ra, yaptiklan. 0 zaman inanmak iste-
memi~tim. Olmaz, demi~tim, kanma. Yanh~m var-
dir besbelli. Bana anlatma boylesi ~eyleri. Ama ~im­
di inamyorum duyduklanma. Kii<;iiciik evimizi, da-
ha dar yapmi~hk, konugumuz oldular diye. Kii<;iik
odaya siki~mi~tJk ii<; <;ocugumuzla birlikte. Biiyiik
odamiZI, evimizin biricik biiyiik odasm1 onlara ver-
mi~tik. Yemeklerin en giizeli yap1hrdi her giin. Re-
nata... i~te gene goruyor gibiyim onu. Odam1zda
oturuyor. Siisleniyor. Elini, s1cak sudan, soguk suya
vurmuyor. <;Irpimyor kanm. Odadan odaya, evden
<;ar~Iya ko~uyor. Renata siisleniyor. Renata, iki <;o-
cuguyla agirlatmasmi ne giizel de beceriyor. Bu iis-
tiinliigii nerden geliyor acaba? Anhyamadan, ~a~n·­
mi~, giiler yiizle, agn·lamak babam1zm yeni bir bor-
cuymu~ gibi, odemeye <;ah~Iyoruz giinler boyu. Oy-
sa, ~u giinlerde, kapimiza, en yakmlanmiz, ornegin,
karde~lerimiz, bacJlanmiz, hatta anam1z, babam1z
gelse, yiiregimizle birlik, elimiz darahr, yiiziimiiz ek-
~ile~irdi, daha birka<; giin ge<;meden. Kan baglanmi-
ZI biz!ere boylesine yabanc1 eden, yabancilarm, ~im­
di nasi! da ba~Imizm iistiinde yerleri var. Renata ...
Uzandigi divanda kitap okuyor. Kanm egiliyor diva-
nm altma. Siipiirgeliyor yeri, tozutmamak korkusuy-
la. Biliyor <;iinkii, Renata evini elektrik siipiirgesiy-
le temizliyor. Utanc1 bundan ku~kusuz. Duruyor ka-
nm. Renata, kitabmm sayfalanm <;evirirken, yap-
raklar hi~Irdiyor. Kanmm, divamn altmdan topla-
digi <;ikolata kilgitlan da hi~Irdiyor bu sira. Duru-
yor. Anhyor o ~imdi, ii<; <;ocugumuza gostermemek,
vermemek I<;m, Miiller'in getirdigi <;ikolatalan, ka-
pilanm ortiip <;ocuklanna verdiklerini. Sonra da di-
vanm altma kag1tlanm tJki~tJrdiklanm ...

45
Miiller'e bakam1yorum hala. Gozlerim nemlen-
mi';' bu s1ra. Kii~iik kizim akhma dii';'tii ~iinkii. Kilit-
li odalarda, ~ikolata yiyen bu aile, bu ailenin ~ocuk­
lari, sessiz, i~e doniik kizimizi nas1l da doverdi. Do-
verlerdi de biz, onlar konugumuz ama diye, nas1l da
~Iki';'Irdik kii~iigiimiize.

Ba';'ka bir odaday1z.


Yargicin kar';'ISma gelince, duruyor. Ellerini
oniinde kaVU';itUruyor. Giine';i yamgi yiizii burU';'Uk.
«Benim efendim. Evet Tiirk.»
«Ne zamandan beri Almanya'dasiniz?»
«Dort efendim.»
«Siz?»
«ismim Johannes Nette.»
Johannes Nette Alman. Sakin duruyor o. Ayagi-
nin birisine aktard1g1 agirhgini, yargicin masas1na
vermi';'.
«Sizi, arabas1na alan yabanc1 bu muydu Johan-
nes?»
«Evet buydu yargicim.»
«Siz, Johannes Nette'yi arabaniZa aldiniz m1?»
«Ald1m efendim.»
«Kaza yaptlginizda Johannes Nette de yaralan-
IDI';'.»
«Yaralandi efendim.»
«Bir de geyik Oldiirmii';'siiniiz.»
«Kaza, zaten geyigi Oldiirmemek isterken oldu
efendim. YaralanmamiZla, geyigin Olmesi aym ka-
zayla ilgili.»
«Hayvanlara eziyet etmenin, Almanya'da yasak
oldugunu biliyorsunuzdur.»
«Biliyorum efendim. Federal Almanya Cumhu-
riyetindeki Tiirk i';'~ileri i~in Klavuz kitabmda oku-
IDU';itum.»

46
«Ormanm giri~inde, «Geyik <;Ikabilir» tabelasi-
m gormeliydiniz.»
«Geceydi efendim.»
«Para alamazsiniz, durum boyle olunca. Ne ara-
baniZ, ne de tedavi masraflar1 i<;in.»
«AlamiyaYJm efendim.»
Johannes Nette toparlamyor.
«Almanya'dan ka<;abilir yargicim. Dikkatinizi
<;ekerim.»
«Bu adama dane oluyor efendim?»
«Paras1n1 istiyor.»
«Ne paras1?»
«Tedavi.»
~;>a~Iriyor Tiirk i~<;isi.

«Sigortadan alsin.»
Yargi<; dii~iiniiyor. Sonra, bu yabanc1 i~<;inin bil-
medigi yasay1, tane tane anlatiyor.
«Almanya'da, bir kimse, arabas1na ald1g1 her-
kesten sorumludur.»
«Hastasi varm1~ ama.»
«Yardim etmeseydiniz, kimse hesap sormazd1
size. Hem arabaniZa almak yerine, telefon edebilir-
diniz, gittiginiz yerden.»
«Peki efendim, su<;um ne benim ~imdi?»
« ArabaniZa ald1ktan sonra, kaza yaptlginiza go-
re, tedavi paras1m sizin odemeniz gerekiyor. Hi<; bir
sigorta para odemez bu durumda. Vasa boyle.»
Anhyam1yor yabanc1 i~<;i. Yardimla~mayi yasak-
hyan, boylece herkesi bir araba almaya zorlayan ya-
sayi anhyam1yor.
«iyilik etmek istemi~tim ama,» diyor, kekeliye-
rek. «Uste neden para vereyim?»
Yargi<;, oniindeki dosyadan bir kagit <;Ikariyor.
«Hayvanlari Koruma Cemiyeti de ceza kesmi~

47
size, geyigi oldiirdiiniiz diye.»
«Geyigin parasm1 oderirn efendirn,» diyor, ya-
banci i~~i. «Arna, Alrnamn parasm1 odernek giiciirne
gidiyor dogrusu.»
«Yasalara uyrnak zorundasiniz,» diyor, Johan-
nes. «Ali, ac1 ~ekrne sigortarn olsayd1 ke~ke.»
Ters ters Johannes'e bak1yor, Tiirk i~~isi.
«Aci ~ekrne sigortas1 da neyrni~?» diye soruyor,
eli, ayag1 titrerken.
«Yeni bir sigorta. Yiiziirne bakrna oyle.»
«Arabamza hindi diye, cebinden, tedavi pa1•asim
ve1•ecek degil ya Johannes.»
«Odetmeyin bu paraYI bana, efendirn. Haksiz-
hk etrneyin, iyiligime.»
«Bildii·ii"Sek, fabrikadan keserler. Hatta do1·t,
be~ Ma1·k daha fazla odersiniz.»

Giine~ yamg1 yiizii kar1~1yor Tiirkiin.

«Gah~ma iznirn var,» diyor. «Ba~ka iilkelere gi-


derim ben de.»
«Pasaportunu ahmz yarg1~ bey. Ka~acak bu
adam.)).
«Ne? Pasaportumu mu?))
«Pasaportunu ya!... Johannes'in paras1 oden-
mezse eger.))
Johannes, ba~nn one egiyor. Johannes, belki de,
gecenin karanhgmda, arabalarm hiZia gelip ge~tigi
yolda kendisine yardnn eden Tiirk'e ac1yor.
«YargiCilll,)) diyor ansizin. «Baknnz ne dii~iin­
diim ben?))
«Evet,)) diyor yarg1~, arkaya kaykdn·ken. «Soy-
Ie.))
«Takside baglaymiZ. Taksit bitinceye degin pa-
sap011:unu alabilir misiniz ama?))
Taksidc baglamyor, iyilik cezas1. Yabanc1 i~~i

48
seviniyor. Kap1dan <;Ikarlarken, Johannes'in kendi-
sinden once <;Ikmasi i<;in sayg1yla geriye <;ekiliyor.

«Polise gitmeliyim,» diyor Miiller, d1~ar1ya <;Ik-


tlgimizda.
«Terciimanhk m1 yapacaks1n?»
«Evet... Biliyor musun, ~u bina da hapishane,»
diyor, parmag1yla gosterirken.
KirllliZI ta~larla oriilmii~ kii<;iik bir hapishane
bu.
«Gok hiikiimlii var m1 i<;erde?»
«Sanmiyorum.»
«Yabanci?»
«iki Tiirk var, bildigim.»
«Su<;lari ne?»
«Birisi, sahte oturma belgesi diizenlemi~. Oteki-
si de, alafranga helan1n iizerine <;Ikmi~.»
«Tiinemi~ derler ona.»

«Haaa... Tiinemi~ i~te. Kap1y1 da kilitlemeyi


unutunca, Almanm birisi yakalam1~. Yabanc1 i~<;inin
ayaklarm1 degdirdigi yere, ki<;Imi koymam demi~.
Tiirk de, vay, senin ki<;m benim ayag1mdan kiymet-
li mi deyince, kavga <;Ikmi~.»
Hapishanenin penceresiz, yiiksek duvarlarina,
soyda~Imi gorebilecekmi~im gibi, bak1yorum bir
siire ...

49
KOKU SIZDIRMAYAN
TABUTLAR

Biiyiik bil· fabrika... Yakmmdan, elli metJ•e, yiiz


metJ•e yakmmdan, biitiiniinii gorrnek rniirnkiin degil.
Uzakla!1mak, fYOk uzakla!1rnak gerekiyor, !1Urda ha!1-
hyor, !1Urda bitiyor diyebilrnek IfYID. Kuruht!1U da
oyle. Geriye dogru on ytl, yirrni yd eklemek gereki-
yor yiiz y1hn iizerine.
Bu fabrikaya, bu fabrikaya en yakm kasaba
olan Walldorf'a otuz iki Tiirk gelmi!1tik. Bu kap1dan
gidip gelirdik barakamtza. Biiyiik biiyiik kaptlar var
!1imdi. Yollar da geni!1lemi!1.
i!1te, kaldtgnn baraka. Tamyorum onu. Yeni ya-
ptlm1!1 pek fYOk, iki UfY kath barakalarm yamnda, bii-
yiik iii!1aatlarm !1antiyesi gibi durrnasma kar!1111 ta-
myoJ•um. Duvarlart, pencereleri, kap1s1 eskimi!1. Yep-
yeniydi biz geldigimizde. Bizirn ifYin yaptlrn1!1tl. Otuz
iki Tiil•k ifYin ...
iki binden fazla yabanc1 ernekfYi var !1imdi lm-
•·adaki ba•·akalarda. Tiirk, Italyan, Ispanyol, Yunan
belki Yugoslav da ...

50
Kap1dan i<;eriye giriyorum. Bizim, yillarca gi-
rip <;Iktlgimiz kapimizdi bu. Umut kapimiz ...
Almanya'da ekmekle birlikte aldigimiz, naylon
gomlek ve kravatlardan sonra bir bisiklet de alabil-
mh;ttik.
Saatlerce, sirayla, hemen hemen hepimiz bara-
kanm koridorunda binmh;ttik, bu bisiklete.

«Rasim gel, sen de bin.»


«0, sirasini savdi.»
«Var m1 binmeyen?»
«Yari gece oldu arkada~lar. i~e gitmemize, ka<;
saat kald1 ~unun ~uras1nda?»
«Var misiniz, bu gece i~i unutahm?»
«Gah~masaydik alabilir miydik bisikleti?»

Ben de biniyorum, ince, uzun koridorda u<;uyo-


rum sanki. Demek, herkes diledigini alabilecek Al-
manya'da ...
«Kapimn obiir kanad1n1 da a<;In.»
«On taraf egilsin biraz.»
«Telgrafm cevab1 gelmedi daha.»
«Olii bekletilmez.»
«Aglama arkada~.»
ispanyol barakas1n1n pencerelerine dolu~uyor,
ispanyollar.
«Bir Tiirk amca Olmii~.»
«Ya~I m1 Oldiirmii~?»

«Zehirlenmi~ fabrikada.»

Almanya ile Tiirkiye arasmda u<;ak <;ah~tiriyor,


bir arkada~Imiz bugiinlerde. «On taraf egilsin» diye-
rek barakan1n al<;ak kap1s1na tabutu <;arptlrmamaya
<;ah~an Tiirk bu. Barakaya, ilk bisikleti ahp getiren
trafikten gitmi~. Yusuf baba Oldiigiinde, en <;ok ag-
hyanimiz da, export<;uluk yap1yormu~, Walldorf'da.

51
«Was suchst du?>>
Ne anyorum ben, iiyle mi? Yillar iince girdigim
i?U kap1dan, YJllar sonra yeniden girmek istedigim-
de, kar~?Jma ..1kan ilk Tiirk, Almanca konu~?maya
ba~?larsa benimle, ne aradJgJml, nas1l anlatabilirim
bu soyda~?Jma? Sen degil de, biz deseydi, ne giizel
anla~?abilirdim onunla. Biz ne anyoruz Almanya'da
sahi? Ekmegi mi?
i ..eriye girmiyorum. Ba~?Jml ..eviriyorum, iiteki
binlerce emek..inin, her iilkeden gelen emek.. inin, ba-
rmdigl barakalara bakJYorum. Barakalar arasmda
kii ..iiciik bir dag giiriiniiyor. Renkli bir dag bu. Daga
dogru yiiriiyorum. Giine~?i anyorum. Yaklai?IYOrum,
Yiizlerce, par..alanmll? arabalar )'lgilmil? iist iiste.
Her firmadan araba var. Renk renk. Almanya'nm
bulutlu giikyiiziinde giiriinmeyen giine~?, kapitaliz-
min yiiziinii giildiirmek istercesine, hurda arabala-
rm yamba~?ma gelmi~? sanki. Bu aldatmah, bu hain
giizlerimi alamJyorum am a. Par..alanmll?
arabalarm ..ogunda, insan kamnm kurumui? kirm!Zl-
hgi var .. iinkii. Kimbilir, geri bnakilmil? iilkelerden,
iilkelerin biilgelerinden, buralara fiize gibi flrlatJI-
mll? dag-bozk1r refleksli ka.. yiiz soyda~?Jmlz iilmii~?,
i?U arabalarm i..inde. Bu yiizlere umutlarm1 bagla-
mll? ka.. bin soyda~?Jmlzm biikiik boyunlar1, ~?imdi-
lerde u ..aklarla gelen tabutlarm iizerine dii~?tii. Dii~?-

tii de, et yerine ot yiyen dudaklardan yel?il salyalar


ve yiizy1llar boyunca aghya aghya kurutamad1klan
giiz pmarlarmdan ak1ttilar; kapitalist ekono-
min in ele ge ..irdigi en ileri teknigin koku sJzdJrmaz
tabutlan iizerine ...
Presler, diinyamn en biiyiik presleri ..ah~?acak
yakm bir gelecekte. Yeni kurulan firmalann i~?i de
bu. Hurdaya atilmll?, etlerin, kanlann kurudugu ara-

52
balar1, presliyecekler. Yeni dogan bebeler kadar kii-
<;iiltiip, el siirmeye kiyamadiklari daglar, ta~lar ye-
rine, moloz diye kullanacaklar yeni yap1lan yollarm
alt katmda. Ozerinden, yiizlerce binlerce araba gelip
ge<;sin diye. Daha hiZh gelip ge<;sin diye ...
Araba hurdas1 dagdan baki~larmi alacagim si-
ra, YJllar once aldigimiz ilk bisiklet geliyor akhma,
gene. 0, kanatlar1 varmi~<;asina iizerinde umutlar ye-
~erttigimiz bisiklet, sanki analar1, bebekler doguru-

yormu~casina nasd da arabalar oluvermi~! Nas1l da

par<;alanmi~ kimileri? Her par<;alanan araba, yeni


bir tiiketimin ilk habercisi olarak fabrikatorlere
dogru, beyaz bir giivercinin ayagma baglanm1~ bir
trafik kazas1mn haberini, ne giizel de u<;urtmu~tur!
Ekmegi, ta buralarda ar1yan bizler, kapitalistlere na-
sii da pasta yedirir olmu~uz meger ...

53
YiYENLER
VE
ALANLAR

Diidiikler r;ahyor. Cankurtaran arabasmm dii-


diigii gibi r;ahyor... i'jin, bugiinkii i'jin bittigini hay-
kn·•yo•· emekr;ile•·e.
Yih·iiyoJ•um. Peter'le sozle'jtik: be'ji yirmi be'j
ger;e buhi'jacagJz. Peter biiro 'jefi.
Adnnlarnm tezle'jtiriyorurn. Kapllar ar;Ilmi'j.
Binlerce emekr;i arabalarma dogru ko'juyor. Yer
ay1rmak istiyorlar arabalarma, yollar dolmadan.
Hepsinin 'jimdi bir yiirekmi'j, bir kafaymi'j gibi yap-
mak istedikleri aym: evlerine bir an once ula'jmak •••
Sabaha, yeniden i'j ba'jma, az zamanlan var r;iinkii.
Hep az zamanlar1 var...
«Yarm doktora gidecegim.»
«Oturma izni aldm 1m?»
«Aldnn.»
« Hastahgm kar; giinliik?»
«Hastaynn i'jte.»
«ilk giiniin parasm1 alarnazsm, r;ok giinliik bas-
ta degilsen eger.»
«Nas1l?»

54
«Haa ... Amigo unuttum.»
«GefYsene. Gazlasana.»
«Amigom.»
Motor sesleri.
«Buyur.))
«Yarm ••. Bak ne soyliyecegim. Onemli bU.))
«Gazla dendi, dangalak. ~eridi korlettin.))
Ko~uyor Amigo. Amigo ispanyol. Bir kafY yd on-
ce gelmi~ hem~erisinden, hastahgm kurallarnu ogre-
necek. Bir kafY yd once gelmi~ arkada~mm arabas1
va1•. Duramaz o. Gitmeli o. Ko~uyor Amigo. Daha
luzh... Hastahk bacaklarma fYOkiiyor. Kesth•meden
gidip aJ•abah arkada~m1 lambalarm kirmizismda ya-
kahyaimym·.
Ba~ka bir park yerinden gefYiyorum. Bisikletli-
leJ• ifYin lm park. Demirlere takilmi~ her bh·i. Bisik-
letini kapan yola koyuluyor. Yakm yerlerden gelen-
lerin fYOgu bisikleti yegliyor. iki ki~i, hatta iifY ki~i
yan yana gidebiliyor. Hem konu~abiliyorlar da, pe-
dal fYevirirken.
«Domates, bugiin iki Pfenning ucuz olacakmi~.))
«En son biz kald1k gene. Dikkat kirmiZI yam-
yor.))
«Ben de domates almaYJ dii~iinecegim.))
«Korkuyorum Willi.))
«Neden?))
«Yarm daha ucuz olursa.))
«Pedahna ayak gotiir. San yanacak.))
«Ben, ye~ili de beklerim.))
«Daha pahah olursa.))
«Ne?))
«Do mates.))
«Bugiin alahm.))
«Alahm.))

55
«Ya';ia be. Can arkada';'Sin sen.»
«Ye';'il ya-nt-yor. HIZh.»
«Arabayla gidenler domatesi bitirmesin.»
«Bisikletimi, ikinci vitese taktyorum.»
«Param olursa, ben de vitesli bisiklet alacagtm.»

Fabrikanm, beyni oniindeyim. Binlerce emek<;i


buradan yonetiliyor. Gii<; bir i';' degil ama yonet-
mek. Fabrikator biliyor giiniimiizde, beyin yerine be-
yinctyt kullandtrmayt, emek<;isine. Sanki, binlerce,
bo';'U bo';'tma ta';iman beyin var ';'imdi her bir kafa-
da ...
Ardtma doniiyorum. Bombo';' beton saba. U<;
be';' dakika oncesine degin binlerce arabayla doluy-
du iizeri. Fabrikanm can kurtaran diidiigiinii an-
dtran sesiyle birlikte ftrladt emek<;iler. Bu diidiik-
ler, binlerce kan kaybeden hastantn, yarahmn has-
taneye gotiiriilecegini anlatir. Kan kaybeden basta,
emek<;ilerdir burada. Duramaz dt';'artda ';'imdi. Evine
donmeli, bir an once. Uyumah. Bedeninden bo';'alan,
akan kanm ismi uykudur <;iinkii. Yeniden, bir gece
onceki gibi karanhga baglanmahdtr. Baglanmadan
once unutmtyacagt bir ger<;ek daha vardtr: yemek
yemek. Hem de porsiyonlarm her giin arttlgt yemek-
ler. Fabrikatorler bu hileyi de bilmektedirler: et ye-
rine ot yiyenlerle, bir oturU';ita bir okiiz yiyebilecek
duruma getirilmi';' olanlarm ortak yam, dii';'iinceyle
ilgili merkezlerin dondurulacagtdtr.
Ye Hans, ye Maria, ye Karl, ye Rosa. Yeyin, yi-
yemiyenlerin, sizin stntfmtzdan olup da size unuttu-
rulan, a<;hktan Olen Asyah, Afrikah karde';'lerinizin
cesetlerini de yeyin. Yeyin ve aim. Fiyatlar artmadan
ya';iamanm neden pahahla';'tlgmt anhyamadan yeyin
ve aim. Bardagm fiyati aym, <;e';'it <;e';'it bardak aim

56
oyleyse. Ga1•anti siiresi dolmadan, siyah - beyaz tele-
vizyonunuzu atm. Renklileri <;1km1~ <;iinkii. Mevsim-
leri aylara, aylan giine bOliin. Ceket aim, ayakkab1
aim. Aim ve yeyin.
AI Alunet, al Ay~e, al Osman, al Jale. Sizler de
aim. Yemeyin siz, i<;meyin siz, aim. Durmadan aim.
Birer televizyon, daha aim. Teyp aim, araba aim.
AldJklarnuzla gelin memleketimize ama. Bire be~,
bire on satdacak, pazarnuz burada <;iinkii. Giimriik
kap1larmda ba~laym kiifretmeye, gelip geleceginize.
Dudak biikiin, geri bJrakdm•~hgnmza. Siz de dudak
biikiin, aznu~ dudak biikenlerimiz gibi. Agn•lamaya
geth•diginiz Almanlarla birlikte dudak biikiin. <;eki~­
th•in konuklarnnza biz derken, bizimle birlikte ken-
dinizi de. AldJklarm•z• satm ~imdi de. Satm. <;ok
pa1·a kazann·sm1z nas1l olsa. Bir Markm altJ Tiil·k li-
•·asma ula~t1gm• yaz1yor gazetelerimiz. Satin. KOJ·k-
maym. Ge1•iye doneceksiniz nas1l olsa. <;ag1r1yor siz-
leri gene Alman sanayicileri. <;ag•racaklar hep. Hile-
leri anla~1lana degin <;ag1racaklar daha. Giimriik du-
varlarnmzl kemirtiyorlar sizlere <;iinkii. Almanya'da-
ki, hele hele toplumumuz i<;in ne denli liiks tiiketim
varsa, ii~ii~iin le~ kargalar1 gibi iizerine. O~ii~iin de
yiizii giilsiin fabrikatorlerin. Fabrikalara yeni sipa-
ri~ler verin dondiigiiniizde, eksperler gibi. Sayeniz-
de, ellerine ge<;mi~ haz1r pazarlar1 varken, <;ift var-
diya, ii<;lii vardiya <;ah~tlrsmlar sizleri. Nasd olsa,
emegini yok pahasma satan da sizsiniz, yapllanlaJ•m
ii<;iinii, be~ini satm alan da. Doldurun arabalaJ•mJza.
Yemeyin Alunetler, yemeyin Jaleler, aim. Doldm•un
tJ•enleJ•e Osmanlar, Ay~eler. isminin kimi haJ•tleJ•i si-
linip eskiden gitmi~ olanlar, siz de u<;un TiiJ•kiye'ye.
Yiikte hafif, pahada ag1r MarklarmJZla birlikte u<;un.
Arsa aim biiyiik kentlerimizden. Mezarhklar biie so-

57
kiilmeye ha!?lad1 son ylllarda. Ac;hktan Olenlerin,
ikinci, iic;iincii s1mf mezarhklar1, ucuza kapat1hyor
bugiinlerde. Yakm bir gelecekte degerlenir diyor,
memleketimizi mezarhk yapanlar, nasii olsa. Top-
rakc;Ihk yapmak istemiyenler ic;in yeni i!? sahalari-
miz da var: hisse senetlerini aim, ac;Ilmi!?, ac;Ilacak
fabrikalar ic;in. Doniince, fabrikator olursunuz, kotii
mii? <;ah!?tignuz yeter, biraz da siz c;ah!?tlrm, !?ll
oliimlii diinyada! Ama bir !?art kO!?Illll!? bizim fabri-
katorler: hisse senetlerinin hepsini alaimyacaksmiZ.
Yiizde elli bir hisse birkac;mm olacak. Batlya onlar
daha once ac;Ilml!?· Kldeme saygiii olmak gei·ekmez
mi"! Zamam gelince, hissedar1 oldugunuz fahi•ika-
dan, kulaguuzdan tutup atabilmeleri ic;in zm•tmludm•
hem, yiizde elli biri ellerinde bulundurmak ...

58
D0NYANIN
ENBOYOK
iSPiYON 1;>EBEKESi

Bak1~larmu giineye dogru <;eviriyorum. Emek-


<;ile•·in <;ah~t1g1
halleri goriiyorum. lkincisinde <;a-
h~Im~tnn ben. Eni seksen, boyu iki yiiz metJ•c olan
bh· hallc bu. Bantlar doner i<;inde. Yiiriiyen, doncn
bantla1·... 1;>imdi kapkaranhk. Kapitalizmin son hilc-
si bu otomasyon... Beyinleri, beyincik yapan otomas-
yon... Oretim arac1m, hi<; bir iiretim arac1m biitii-
niiyle yonetemiyecek duruma getirilmi~ emek<;iler
<;ah~Iyor burada da. M1s1r Ehramlar1... Klrba<;lar
~akhyor. Goge dogru yiikseliyor ehramlar. Her bir
katmda olen yiizlerce, binlerce kote. otenlerin yeri-
ne, s1rada bekliyen diger kolelerin katdmas1... Yan
yolda b1rakdnu~ bir ta~m biraz daha yiiksege <;Ika-
•·dmasJ... Yeni koleler. Yeni koleler. Yapacakla••• i~i
ogJ•cnmclcri <;ok kolay ama. Bir ta~1 ~urdan ahp
~m·aya ta~nnak. Bir ta~n ~urdan ahp ~m·aya ta~I­
mak. Yh•minci yiizydda da aym. 1;>u viday1 ahp ~u­
••aya takmak. 1;tu viday1 ahp ~uraya takmak. Ay-
111 vidadan, aym yere bir giinde, oniinden gc<;cn
bh· makinanm bir par<;asi iizerine binlerce kcz tak-
mak. Oliinccyc degin milyonlarca kez takmak. Sen

59
fYekil Hans. Sen gel Willi. Willi konu~abiliyor. Willi
dii~iinebiliyor hala. Dursun oyleyse o. Diinyanm sa-

yiii sanayile~mi~ toplumu olan Almanya'mn ~u ban-


tma, ~u otomasyon fYah~ma temposuna, Tiirkiye'-
nin hamsiye fYikan bahkfYISI Ha~an, bozk1rmdan, ka-
ra sapam tutan Davud, bankac1, kiifYiik burjuva Sa-
dun, her sabah k1~ giinlerinde, tokyolu ayaklar1 ka-
ra gomiihnii~ fYOCUk(arm kravat denetimcisi ogret-
men Kemal, Kemal'ler gelsin, oyleyse. Ha Ha~an,
ha Davud, ha Sadun, ha Kemal ~imdi de siz ba~­
laym vida takmaga. Vida; ucuna di~ afYihm~ bh• ma-
den. Ba~1 var: iizerine oyuk afYihm~. Bunun ismi-
ne de tornavida derler. Tekrarla Ha~an. Teki•ai•la
Davud. Tor-na-vi-da. GefYirin vidanm oyuguna. «;:evi-
I•in once bo~lukta. c;:evirin. c;:evirin. Hep fYevh·in. Goz-
le~·inizi yumup fYev1rm ~imdi de. Oldu, bini i~te.
~imdi de ~u delige takm. ~imdi de ~u delige takm.
Gozle1· yumulsun yeniden. Hep takm. Hep takm.
Bozguncu Willi, iiretim aracm1 biitiiniiyle yonetmek
istiyen, hala emekfYinin onuruna sahip fYikmak isti-
yen Willi, sen ayak altmda dola~ma hele ...

c;:ah~tigun
haileye bak1yorum hala. Karanhk. 0
sabah da karanhktl.
Yagmur yag1yor i~te. Karanhkta goriinmeyen,
1slatan yagmur. Arabam1 park ediyorum. Ko~maya
ba~hyorum. Yiizlerce, binlerce emekfYiyle ko~uyoruz.
I~ ba~ma on yedi dakikam1z var. Dag1hyoruz haile-
lei•e. Var1yorum soyunma odasma. Benden once gel-
mi~ olanlar var. Tulumlarm1 giymi~ler. Ben de giyi-
yoi•um. Saatime bak1yorum. Altl dakikam va1•. Se-
viniyoi·mn. Diin, aym i~leri yaptlg1m halde, be~ da-
kikam kahm~t1. Yiiriiyorum makinalar a1•asmdan.
«;:ogu makinala1•m ba~mda, emekfYileri haz1r, tik da1·-

60
beye haz1r. HIZlaniyorum biraz. Daha otuz kirk met-
re yol ura var. Sigara yak1yorum. Ne kadar i<;ebilsem
kar, diyorum, dumam bol bol <;ekerken. Tezgah1mm
yanma gelir gelmez, ba';'IDI ezip tulumumun sol iist
cebine koyuyorum. Oniimde duran, yirmi otuz sa-
niye sonra donecek bir bantin, benden ahp sonraki
emek<;iye gotiirecegi rnakinamm, - makinanm - kar-
';'ISina ge<;iyorum. Ak';'am elimin hizas1na, kolumun
uzunluguna gore ayarlay1p biraktigim tornavidam1
ahyorum. Oteki tornavidalar da alm1yor. <;::eki<;ler,
matkaplar, kontrol aletleri ahn1yor. Yuvarlak, koca-
man bir yuvarlakhgm <;evresinde haziriz ';'imdi. Saa-
tin yedi iizerine gelmesi bekleniyor. Kollar uzamyor.
Yelkovan yiiriiyor. Degecek elektrige. Degmesiyle,
donen bantlar, yiiriiyen bantlar da akacak oniimiiz-
den, su gibi. Degiyor. Ziller <;ahyor. Eller, makina
olacak demirler iizerinde ';'imdi. Bir saniye, iki sa-
niye, ii<; saniye. G•ghk. G•ghklar...
«Wilhelm'in yeri bo';'!.»
Ko';'U';imalar. Bant donmesine devam ediyor.
Bantm donmesi goriinmeyen, bilinmeyen devler ta-
rafmdan <;ok onceleri ayarlanmi';i <;iinkii.
«Wilhelm'in yerini doldurun.»
«Wilhelm'in takacag1 par<;a olmadan nas1l <;ah-
';'Irim ben?»
«Ben de, senin takacagm par<;a olmadan <;ah';'a-
mam, karde';'im.»
«Hi<;birimiz <;ah';'amayiz.»
«Paralar ... On yedi saniyemiz paras1z ge<;ti.»
Montaj sahasmda, biiyiik bir sava';i <;Ikmak iize-
re. Birbirimize saldiracagiz nerdeyse.
«Hep Wilhelm'in yiiziinden.»
«Yapmazdi boyle al<;akhk.»

61
«Oimii~ olmasm.»
«Oiiim servisine telefon edilsin.»
Kahkahalar duyuyor gibiyirn. Altm, giimii~ i~­
lemeli bir koltuk tepemizde, havada, s1rma, ipek ip-
lerle as1h sanki. Patron, koltuguna oturmu~. Pipo-
sunu tiittiiriiyor. Tahiti adasmdaki villas1yla komi-
~uyor. Tahitili sevgilisine, uc;acagnn soyliiyor az son-

ra. Ba~ka bir telefon: Paris. Ortak Pazar... Hanno-


wer'de ac;dacak Drupa Sergisi I«;m makinalarma
pavyon kirahyor. Kahkahas1 duyuluyor ardmdan.
Bize bak1p giiliiyor. <;aglar boyunca siiriip gelen i~­
c;i snnfmm miicadelesi... Olen yiizbinlerce emekc;i-
nin kemikleri siZhyor rnezarlarmda. ~imdi, pati·o-
nun denetimi, ince, incecik bir bak1r telle yap1hyo1'
c;iinkii. Bant1 dondiiren rnotora baglamm~ bu tel.
Boylece, kolelerin s1rt1nda ~akhyan kirbac;lai·m sesi
ye1·ine, moto1·a sar1h bak1r teller, eksi'den al'tl kut-
ba atlad1kc;a, denetlenrni~ oluyor yiizlercesi, binlei'-
cesi. Her emekc;inin para kazanrnas1, bir oncekinin
c;ah~masma baglanm1~. Diinyanm en biiyiik, en kur-
naz ispiyon ~ebekesi kurulmu~ boylece. Konu~ulma­
dan siiriip giden bir ispiyonculuk iistelik. Bantdaki
yerini ahmyan, ala1myan emekc;iyi, emekc;iler birbi-
rine ispiyonluyor, otomatikman. Sonunda, gelmiye-
nin iizerine sald1rmak ic;in birle~iyor tiim emekc;i-
ler! ...
«Wilhelm gelmedi hala.»
«Otuz yedinci saniye dolmak iizere.»
«Wilhelm kovulsun.»
«Kovulmadan once cezalans1n.»
«Wilhehn'e oliirn.»
«Kendinize gelin arkada~lar! Alb yd, sekiz ay,
yh·mi giinde, bir kez de gelrniyebilir.»
«Kimsin sen?»

62
«Bozguncunun biri bu.»
«Bozguncu degilim ben. Sanayiciler tarafmdan,
simfimizm igdi';' edildiginin bilincindeyim sadece.
Biiyiik kent ya';iantlsma ah';'tlrildigimiZdan, liiks tii-
ketime tiryaki edildigimizden beri tath su bahklari-
na dondiik, arkada';'lar. Maden ocaklarmda, ';iantiye-
lerde <;ah';'an, heniiz dogadan kopmami';i olanlar biz-
den ileride.»
«Saniyeler ilerliyor.»
«Wilhelm' den umut yok.»
«Banti durdurun.»
«Ana ';'alter, biiroda.»
«Al<;ak Wilhelm.»
«Ge-li-yooooorr!»
«Ooohhh! ... »
«Ba';iardik.»
«Geldiimmm.»
Biitiin gozler, «geldim» sesine <;evriliyor bir an-
da. Ko';'UP banttaki yerini ahyor. Bir kadm bu. Yiik-
sek topuklu ayakkabilari var. Onii y1rtma<;h, uzun
bir entari giymi';'. Par<;asma, matkapla delik deter-
ken egilip kalk1yor. Egilip kalktik<;a, entarisinin onii
a<;Ihyor. Donu goriiniiyor s1k s1k. Dudaklarma ruj,
yanaklarma al pudralar siirmii';'. Ba';'mda uzun, orgii-
lii sa<;lar var. Duruyor bir ara. Bak1r telle sa<;larini,
matkap kapmasm diye, arkaya topuz yap1yor. Hepi-
miz, ~;>arlo'nun filmi «Asri Zamanlar»daki gibi <;ah-
';'Iyoruz. Daha hiZh <;ah';'mahyiZ ama. Tek tek, kirk
ii<;er saniye bor<;luyuz banta.
Kadm olmu';i Wilhelm'in alnmda boncuk bon-
cuk terler goriiliiyor. Solugundan yayilan alkolii dii-
';'iiniiyor. Az otesindeki ta';'lama makinasmdan <;ev-
reye kivilcimlar sa<;Ihyor <;iinkii. Agzmm parlama-
smdan korkuyor Wilhelm. Fa';'ing'ten geliyormu';i
o •••

63
Wilhelm'in kap1dan girdigini goruyor gibiyim
sanki. Gosterh;tli o. Katihyor kalabahga. Salonda ayi-
lar, atlar, e';'ekler var. Gobek atan dansoz kiZlar, bir
iki... Tiirk kiZlari bunlar. ilgi topluyorlar. Ayilar ye-
re atlyor kendilerini. E';'ekler de ayilarm iizerine dii-
';'iiyorlar. Bir efe goriiniiyor bu Sl ra. Siyah e';iegi kuy-
rugundan <;ekiyor.
«Kendine gel Ay';iem.»
«Ayilari seviyorum, efeem.»
«E';'egim benim. Almandan <;ok severim ben, se-
ni. Unutma.»
E';'ekle, efe sar1hyor birbirlerine. Opii';'mek isti-
yorlar. Fa';'ing ';iarkilari ta';'Iyor sokaklara. Ay';'e'nin,
e';'ek ba';'IDI <;Ikarmak istiyor efe. G•kariyor. Opecek.
Wilhelm yamba';'larmda. Efe'ye sar1hyor Wilhelm.
Konu';imuyorlar. Kural, fa';'ingte az konu';imak <;iin-
kii. Efe, Wilhelm'i opiiyor, kadm niyetine. E';'ek Ay-
'>'e fa';'ing te olsalar biie k1skamyor. Kiskand1rmak
istiyor hemen. Derebeyi olmu';i bir Alman'm kollari-
na atlyor kendisini. Uzun uzun opii';'iiyorlar. Ayilar
kalkiyor yerden. Son danslar1 seviyor onlar. Son ba-
h danslarmm melodisiyle, gerdan k1r1yor Tiirk dan-
sozleri. Ko';ieye biiziilmii';', pala biyikh birisine yak-
la';'Iyor gen<; bir kiZ. G•plak bedenini orten donu ile
yakla';'Iyor... Biiyiik gogiisleri dipdiri. iyice yakla';'I-
yor. Dizlerini k1r1yor. Meme ba';'lar1m, pala biyikla-
ra siiriiyor. Gecenin en biiyiik buhi';'U kabul ediliyor.
Gorenler alki';'hyor. AYJlar, e';'ekler tepinip sevin<;le
yere atlyorlar kendilerini gene. Pala biyik, ah1ra gir-
mek istemiyen huysuz hayvan gibi direniyor. Geri
geri <;ekiliyor. Gen<; kiZ daha bir arzulamyor. Biyik-
larindan tutup <;ekiyor. Kald1r1yor adam1. Dans ...
Dans bilmiyor adam. <;::ifte telli yap1yor. Giiliiyor her-
kes. Almanlar1 giildiirebildigi i<;in, seviniyor pala

64
biyik. Wilhelm de giiliiyor. Aradigmi bulamami';i he-
niiz. Bara dogru yiiriiyor. SIZIDI';i bir ka~ ki';'i var.
Egiliyor. Amac1, sevgilisini bulmak. Sen, sen de de-
gilsin, diyor birilerine. Yer degi';'tirirken saatine ba-
kiyor. Bant ge~iyor akimdan, I';'Iktan hiZh. Sokaga
~1k1yor. Sevgilisini unutup bant'a dogru arabas1m
siiriiyor.

65
MASALARA iGNELENMil;>
PAZULAR

Fabrikanm beynine dogru yuruyorum ~imdi. U<;


kath bir bina bu. Her ~ey buradan yonetiliyor. ikin-
ci katmda miihendisler <;ah~Iyor. Onlerindeki biiyiik
masalara tutturulmu~ kag1tlar var. Diiz, beyaz kag1t
degil bunlar. Milimetrik karelere boliinmii~. Her ka-
reye, yiizlerce, binlerce emek<;inin pazusu ve beyni
ignelenmi~. Daha <;ok makina i<;in, biitiin hesaplar
bu karelerin i<;inde olu~turuluyor. Emek<;i say1s1 art-
tirdmadan, fazladan bir makinanm daha yapilabil-
mesi i<;in <;areler ar1yor. Buluyorlar da <;aresini. Ge-
<;inmeleri buna bagh <;iinkii!.

Feyzullah az otemde duruyor i~te. Ba~mda a<;Il-


mi~ uzun sa<;lar, terli aln1na yapi~mi~. iki par<;ayi
birbirine kamla birle~tirecek. Birle~tirdigi par<;ayi
da piston koluna takacak.
«Yeni i~ dag1hmmda yanh~hk var.»
«Olamaz Feyzullah.»
«Ustam, iki dakika, alti saniyede yapamiyorum.»

66
«Hesabimizda yanh~hk olmaz Feyzullah. Yapa-
caksin.»
«Golden inen ayet degil ya bu?»
«Ayetlerden hesaphd1r Feyzullah. Miihendisleri-
mizin <;ogu, doktorahd1r.»
Feyzullah daha hiZh <;ah~Iyor. Alnmdan dokii-
len terler yere damhyor bu kez. Ustaba~I yan1nda
duruyor.
«Adimlarmi one dogru degil, bantm iizerindeki
makinaya gore a<;. Saga, ya da sola. Bir saniye, belki
iki saniye kazanabilirsin.»
Ay1 gibi yiiriiyor Feyzullah.
«iki dakika. Tak par<;ayi piston koluna. Alti sa-
niyen var. Tela~lanma. Ooff Tiirko, yeti~tiremedin

gene.»
«Yeti~mez ustam. Klzmaym ama, yeti~tirecegim.

Ka<; saniye a<;Igim var?»


Ba~m1 sallay1p gidiyor ustaba~I. Sorun biiyii-
yor. Hesapta yanh~hk olabilecegi ku~kusu yay1hyor
emek<;iler arasmda. Ozellikle Alman emek<;ileri, ya-
rmlarmi dii~iinerek ka~I <;Ikiyorlar.
«Sendika sorumlusunu <;agirtahm.»
«Kronometre iste, Feyzullah.»
«Bir sakarhk olmaz ya sonunda?»
«Yanmdayiz Feyzullah. Seni destekliyecegiz so-
nuna degin.»
Metal i~ Sendikasmdan ii<; temsilci geliyor. Fey-
zullah'm ba~I kalabahk. Kronometreler <;ah~Iyor.
«Kam uzakta.»
«Doner bantm, yerini degi~tiremeyiz.»
«Miihendisler, bantm uzakhgm1 hesaba katmi~­

lardir.»
«iyi. Kam1 zamanmda <;akabildi.»
«Ah, pistonun yamnda olmahyd1 ~imdi.»

67
«0-lu-yooor.»
«Bun dan fazla <;ah~Ilmaz ki.»
«Tiirkmii~.»
« Refleksleri zay1f olmasin.»
«Yillardan beri Almanya'da.»
«iki dakika.»
«Yeti~tiremiyecek. Var m1s1n biras1na?»

«Varim. Benden iki ~i~e.»


«Ge-<;i-yor. Ge<;ti.»
« Hesaplaym liitfen.»
« Bir makinada ii<; saniye. On makinada otuz,
yirmi makinada altm1~. Altm1~ saniye de kocaman
bir dakika, ya da ii<; yiiz altm1~ salise eder arkada~.»
«Federasyonumuza bildirecegim. Yanh~hk var
hesabinizda.»
«Telefon edildi.»
«Kime?»
«Patrona. Hem de kirmiZI telefon kullanildi.»
«Patronumuz da anlamak istiyor, yanh~hk olup
olmadigini.»
«Geliyor.»
«Kim?»
«Patron.»
Sendika gorevlileriyle selamla~Iyor patron. Fey-
zullah'a bak1yorum. Yiizii sapsan olmu~. Patron ya-
niba~Inda. Onun da elinde kronometre var. Endi~e­

leniyorum. Patrondan <;ekinir diye endi~eleniyorum.


Y1llardan beri <;ah~tigimiz fabrikada, patronun yii-
ziinii ilk kez goriiyoruz <;iinkii.
«Kronometrelere dikkat.»
«Ba~lasin m1 efendim?»
«Ba~lasin.»

Alman emek<;ilerinin de gozii orada. Ger<;i bi-


liyor onlar, Feyzullah'm yeti~tiremiyecegini. Bir ka-

68
t;l denedi t;iinkii. iki dakika alb saniyede bitiren,
Almana bile raslanmad1.
Miimkiin olsa, Feyzullah'm yamna gidecegim.
Kulagma egilip patrondur diye korkma diyecegim.
Sendikana giiven. Sendikam1zm fabrikalar1 olmas1
ku~kulandirmasni seni. Hem, «yeti~mez» raporu ver-

diler. Orkme patrondan. Sendikana giiven. Unut ko-


yiinii. Korkma patrondan. Koylii degilsin. Koylii de-
gilsin burada. Ka~mdaki aga degil. Km·kma. Kork-
Ina! •••
Yere tiikiiriiyor kimi Alman emekt;ileri.
«Ne oldu?» diye soruyorum.
«Siil•esinden once bitirdi,» diyorlar.

Pete1·'in bulundugu odaya girecegim sn•a, kap1


at;Ihym·. <;antas1, ~emsiyesi elinde Peter'in.
«Ben de gidiyordum,» diyor. «Get; kaldiniz.»
«Oziir dilerim,» diyorum. «Yillarimm getytigi bu-
ralari yeniden goriince ... »
«Arabamz var m1yd1?»
«Hayir. Bir arkada~1m biraktl buraya. Yayan
gidebilirim ama, evi uzak degil.»
«Arabamla gotiirebilirim sizi. Hem de, yolda ko-
nu~uruz. Benden istediginiz onemli bir~ey miydi?»

«Benim it;in onemli sayd1r. Yabanc1 i~t;ilerle il-


gili bir konu~ma yapacaktnn.»
«Olur,» diyor Peter. «Zaman kaybetmemek it;in,
gide1•ken konu~abiliriz.»
Yiil•iiyoruz, konu~mam1z1 siirdiirerek.
«Biiyiimii~,» diyorum. «Yeni yeni hailelei• eklen-
mi~, bizden som·a.»
«Ba1·akalar da tyogald1. Almancay1 unutmami~Sl-
IIIZ.»

69
«Oyle. Nas1l, Tiirk i';'<;ilerinden ho';'nut musu-
nuz?»
«Yeni gelenler <;ok kotii,» diyor, hi<; <;ekinme-
den.
«Ne gibi?»
«ilk gelenlerin, san1yorum tuttuklar1 bir i';' var-
di. Daha <;ok kazanmak, daha iyi ya';iamak i<;in gel-
diler Almanya'ya. Ama son yillarda gelenlerin, tuta-
cagi hi<; bir i';' kalmami';i memleketinizde. Duydugu-
ma gore, milyonlarca i';'siziniz varmi';i. Liimpeniniz
varmi';i. Koyliileri de unutmamak gerekir. Sanayi
toplumu olan Almanya'ya ozellikle koyliilerin uyma-
Sl gii<; oluyor.»
«Ham emek gii<;leri, yerli yerindedir ama. Ka-
ba i';'lerde <;ah';'tlrabilirsiniz.»
«Toprakla ugra';imaktan gelen bir rahathklar1
var. Toprag1 siiriip tohumlad1ktan sonra, yagmuru
bekleme ah';'kanhklari yok mu... Sanayi kesiminde
de kendisini gosteriyor. Tanr1ya olan giivenleri ya-
ni. Kadercilikleri... Gene, ilgin<; bir yanlar1 var: tek
tek zavalh ve uysal. Hatta inan<;larini kirmaniz biie
miimkiin. Ama bir araya gelince ... »
«Ooo, bay Peter,» diye giiliimsiiyorum. «Sizin
k1rmak istediginiz inan<;lari, ba';'ka fabrikalarda pe-
ki';'tirmeye <;ah';'Iyorlar. KOln'de bir fabrikatoriin
Tiirk i';'<;ileri i<;in cami yaptirdigmi duymu';'SUnuz-
dur. Kadere inanmami';i olsalardi, a<;hk sorununu
memleketlerinde hallederlerdi. Almanya'ya gelmeye
gerek kahr m1ydi? Bilirsiniz, ozellikle kOleler, dinle-
rine ve orflerine bagh yeti';'tirilir. Yararlamyorsu-
nuz bundan da.»
«inan<;lardan m1 demek istiyorsunuz?»
«Dolayh olarak, demek istiyorum.»
«Durunuz. Kap1y1 a<;ayim.»

70
BekliyoJ•um. Peter biniyor arabasma. lt;erden
siirgiiyii at;Jyor. Ben de biniyorum.
«Ogrenebilir miyim, ne kadar yabanc1 i~t;i var?»
«lkibini buluyor biitiinii. lspanyollardan sonra
Tiirkler tyogunlukta.»
«Oteki yabanc1 i~t;ilerden onemli ayrnm var 1111
Tiirk i~t;ilerinin?))
« lspanyollarla ortak bir yanlar1 var: Karar ve-
rirken c;ok aceleciler. Verdikleri karara da sahip c;•k-
Jmyorlar. Bu huylar1 sevilmiyor. Biz batddaJ•, veJ-di-
gnniz kararm yanh~hgm1 anlasak biie, donmeyiz.
Onm•lu olmak budur belki de. Oysa Tiirk i~c;ile•·i,
k1sa bh• siire sonra vazgec;iveriyorlar karaJ•laJ•mdan.
Ozellikle i~ konusunda oluyor bu. Klz•yorlaJ• hemen.
«;:•k•~laJ'IIll istiyorlar. Yap1yorsunuz gereken i~lemi.
Boynu biikiihnii~ geliyorlar ardmdan, t;lkJmyacagJz
diye. Bii1•o ~efi olarak c;ok c;ekiyorum, bu huylaJ•m-
dan.))
«Siz, yetkili birisi olsaydmJZ, yabanc1 i~t;ilerin
Almanya'da c;ah~masma izin verir miydiniz?))
Direksiyonu k1r1yor Peter.
Susuyoruz. Viraj1 ahnca, yiiziime bak1yor bir
kac; saniye.
«Almanya bu konuda bag•ms1z degildir,)) diyor,
omuzunu silkelerken. «Avusturya, Fransa, Belc;ika,
Hollanda, lsvic;re ... yabanc1 i~c;i c;ah~tlrd1gma gore.))
«Anhyamadnn,)) diyorum.
« Ekonomik,)) diyor. «Tamamen ekonomik. Ucuz
emek, sanayi kesimini etkiliyor. ikinci onemli ne-
den de, tiiketimle ilgili. Yabanc1 iilkelerde c;ah~an
milyonlaJ•ca i~c;inin katJld•g• tiiketimi dii~iiniin. Al-
manya, yabanc1 i~c;i c;ah~tJrmazsa, ornegin F1•ansa,
Hollanda, Avusturya yararlan1r ucuz emek ve tiike-
timden. He•· i~c;i, pazarlammz ic;in, dogal bir ta~1y1-

71
c1d1r. Samyo1•um, hiikiimetimiz bu nedenle fYahf?lll"l-
yor yabanc1 ir?fYileri. Yoksa, say1s1z sorunlarla ugra-
f?lr m1?»
«Boylece kapitalistler, bir taf?la iki kuf? vurmuf?
oluyor, oyle degil mi bay Peter?»
«Evet ••• Hem ucuz emekten yararlan1yorlar, hem
de tiiketimi kolaylaf?tlrlyorlar. Giimriik sorunu slflr-
lamyor nerdeyse.»
«Bunu demek istemedim.»
«Nerde oturuyor arkadaf?IIIIZ?»
«Wisloch'da.»
«Soylemek istediginiz neydi?»
«Ucuz emek ve tiiketimden kapitalistle1• yal"al"-
lamyOI".»
«Yal"a1•lan1yor.»
«Ya1"a1·lamyor da, demek istedigim, dm·madan
a1·tan ve kolayca yurtdlf?llla taf?man tiiketim sayesin-
de, Alman ir?fYi s1mfmm da gonlii ahnmlf? oluyor.»
«Ocretlerin artmas1yla 1111?»
«Yahnz iicretlerin artmas1 degildir soz konusu.
Her tiirlii tiiketimi, yurtdlf?llla satabiliyorsa sanayi-
cileriniz, emperyalizme yabanc1 ir?fYiler de hizmet et-
mir? oluyor, dolayh da olsa. Boylece Alman ir?fYi snn-
fmm iirettigi satlldlkfYa ifY patlama olmuyor.»
«Devrim mi yani?»
Giiliimsiiyorum.

72
BAHAM
FELEGiN 0ST0NE V0R0YOR

Tl•en, imdat freni c;ekilmi!;i gibi duruym·. HIZI,


daha fazla c;ogaltmak miimkiin olmad•g• ic;in, dm·u!?-
laJ•dan, kalki!?Ia•·dan yararlamhyor.
Yakla!?IYOI', Frankfurt'a gidecek tren. istasyona
giriyor. Durmadan, gec;ti gec;ecek. Ama, inecekler
imdat freninden birisini daha c;ekiyorlar sanki. GJ-
cJrtiiarla duruyor.
Biniyorum. Kalabahk degil tren. Giriyorum bir
kompartlmana.
«iyi gii1IIer.))
«iyi giinler,)) diyor, pencere kenarma oturmu!?,
ya!;ih bir Alman.
Selanunu alnuyor, kaJ'!?ISma oturdugum k1z.
Mannheim'i gec;iyoruz. Hie; fabrika yokmu!;i gibi
Mannheim'de. Belki de biitiin yapllar fabJ•ika. Ote-
ki yapiiai'I sec;mek giic;.
Ya!;ih Almamn oniinde iki kag1t var. Egilmi!;i, he-
saplaJ• yap1yor. Meraklamyorum. Kag1tlardan bh·isi,
tJ•enin kalktigi ilk istasyondan, varacag1 son istas-
yon aJ•asmdaki ugJ•aklari gosteriyor. Her ugrak da,

73
zaman ve kilometrelerle belirlenmi';'. Oteki kag1tta
da, Almanm, trenin vari';'-kalki';' zamamyla ilgili tut-
tugu hesaplar var. Tutuyor hala. Saatine bak1yor.
«Mannheim'den, bir dakika, on iki saniye ge<;
kalkti,» diyor.
«Vari';'Inda bir yanh';'hk olmas1n,» diyorum, alay
olsun diye.
«Otuz saniye, vari';itan alacagimiz var.»
«Kimden alacagimiz var?»
«Trenden.»
«Haa ... Afedersiniz, anhyamadim.»
«Rica ederim,» diyor, oniimiizdeki ilk durag1
ararken listede.
, «Gorevinizi ogrenebilir miyim efendim?»
«Gece bek<;isiyim.»
«Nereye yolculuk?»
«Hamburg... Londra'ya gidecegim sonra da. Se-
nelik iznimi kullamyorum da. Saatiniz ka<; acaba?»
«On ii<;ii, yirmi iki ge<;iyor.»
Saatine bak1yor.
«Yanh';'IDIZ olmasm? Miimkiin degil.»
Yeniden bak1yorum.
«On ii<;ii, yirmi, yirmi, bekleyiniz, ii<; ge<;iyor
';'imdi.»
«Sizin han1mefendi?»
KIZ, saatini uzatlyor. ihtiyar Alman, <;ocuk gibi
seviniyor.
«Sizinki bir dakikadan fazla geri. Saatimiz, ha-
mmefendiyle aym <;iinkii.»'
«Olabilir,» diyorum, can1m sikilmi';i.
DI';iariya bak1yorum. Dakikalarla, saniyelerle ug-
ra';imak istemiyorum. DI';iarida da trenden ba';'ka bir-
';'CY yok. <;;ok hiZh giden bir tren, hef"';ieyi kendisine
katiyor <;iinkii.

74
i<;kiyi fazla ka<;Irmi~, astars1z ceketinin iistiine
ke<;i kulakh sari gomlegini <;Ikarmi~ birisi giriyor,
kompartlmana. Akdeniz renkli birisi bu. Tiirk olabi-
lecegini dii~iiniiyorum. Yunanh <;Ikiyor sonunda.
«Gene geldim bayan.»
Bana bak1yor sonra.
«Arkada~Im da ... »
Buras1 Bah, der gibi omuzumu <;okertip elleri-
mi iki yana a<;Iyorum.
«Sekiz dakika sonra durmas1 gerekir.»
«Trenin degil mi?» diye soruyorum, Almana.
«Trenin,» diyor, anladigima, ilgilendigime sevi-
nerek.
«izinli donecegim yakmda,» diyor Yunanh.
Yiiziine bak1yor kiZ.
«Optiim. Alman, FransiZ, italyan, Tiirk, ispan-
yol ... »
«Ba~ka?» diye soruyor.

«Yunanh da. En <;ok Yunanh.»


«Olmaz, dedim.»
«Olsun,» diyor Yunanh, avu<;lari i<;ine k1z1n eli-
ni ahrken.»
«Hesab1ma gore tam ~imdi durmah.»
DI~ar1ya bakm1yor ama. Sanki kag1t, kalemle
durdurmak istiyor treni.
Duruyoruz. Saatime bak1yorum.
«ikiye on var.»
Ba~Ini salhyor Alman.

«A<;Ik kapanmad1 gene.»


«Yugoslavsm degil mi?»
«Yugoslavim. Soyledim ya.»
«Bir opiiciik. K.~rma beni.»
«Yanag1mdan al.»
Parmaklariyla say1yor gene.

75
«Alman, FransiZ, Italyan, Tiirk, lspanyol, Yu-
nan ... Hepsini dudaklarmdan optiirn.»
Bir karaltl goriiyor gibi oluyorum ans1zm. Yii-
zii, yava~ yava~ sec;iliyor. Beygire benziyor ilkin. Pa-
padopulos bu.
Devrimcileri, limonlugun iizerine oturtturuyor,
Papadopulos. c;:eviriyor limonlugu, Papadopulos. Da-
ha c;ok c;eviriyor. Limonlugun kesici uc;larl ozelligi-
ni yitiriyor. Kanlar ak1yor. Papadopulos, yardnnci-
Ia••ma sunuyor kam. Yardnncdar1, kanlai'llllll, sevgi-
lile••inin yanaklarma. Alman S.S. subayla1·mm a•·-
masnu c;iziyorlar. Siyah bir ata biniyor Papadopu-
los. Siyah at1yla tankm iizerine c;•k•yor. Ba~1 dik du-
••anla•·a dogru, kdicinin ucunu tutuyor. Makinah tii-
fekle•· c;ah~1yor. Ba~1 one yikdrni~lar arasmdan bh·i-
si, Oldii•·iilenlere bak1yor. Papadopulos kd~enn ha-
vaya kaldn·•yo•· bu kez. Adalardaki zindanla1·a atl-
yorla•·, haks1zhga kar~1 gelrnek ~oyle dursun, hak-
sizhga goz agartanlar1 bile. Tankm iizerinde Papa-
dopulos'un atl ki~niyor. Kalkan klhc;, gene; bir dev-
rimci k1z1 gosteriyor. Soyuyorlar. (:Irdc;Iplak edi-
yorlar. Gene; kiZ haya yerlerini ortmeye c;ah~Iyor.
Makinah tiifeklerin namlular1, haya yerine dogru
c;evriliyor. Papadopulos bu kez, kdiciyla gokyiiziine
iki c;izgi darbesi vuruyor. KIZm, bacaklarmm derisi,
iki yandan y1rt1hyor. Ellerini sokuym·lar buraya,
cepmi~ gibi. Dayana1myor birisi. Ya~asm ozgii1•liik
diye bagirirken ate~ ac;1hyor hemen. Papadopulos,
tankm iizerindeki siyah atlm mahmuzluyor. Fn•hyo••
at. Papadopulos uc;an bir atm iizerinde ~imdi. Bu
sn•a •·esim c;ekiliyor. (:iplak, yarah gene; klz, oldii•·-
mek ic;in iizerine atlhyor Papadopulos'un. Bu da
•·esmediliyo•·· Gene; kiZm uzanan elleriyle, giizel yii-
zii va1· •·esimde. Kanh bedeni d1~ar1da b1raklhm~.

76
Rotatifle•• '<ah'1•yor. Papadopulos'un u'<an at iizerin-
deki resminin alt yaz1s1 '1oyle okunuyor: «Papado-
pulos'umuz, gen'<ligin '<Jlgmca alk1'1lan arasmda,
cumhuriyeti ilan ederken.»
«Ahyorum opiiciigii ... Ben, FransJZ ... »
«Papadopulos tutuklanm•'1,» diyorum.
Duruyor Yunanh i'1'<i· <;:ekiyor elini yava'1 yava'1
k1zdan.
«Papadopulos, cumhuriyeti ilan etmi'1ti ama!.»
«Tankm iizerine yeni birisi '<•km•'1· Begenme-
mi'1, Papadopulos'un kll•'< savurmasnn.»
«Yeni'nin ismi ne?»
«O da aym ocaktanm•'1·»
«TI•en duruyor mu yoksa arkada'1lar?»
«GidiyoJ•.»
«Plana gore durmas1 gerekiyor ama.»
Bn·akJyoJ•um ii'<iinii orada. Restorana dogJ•u yii-
riirken, kendi kendime, bu Alman•, tadnta doyann-
yacagJ bh• senelik izin yapmas1 i'<in, Haydarpa'1a
Tatvan trenine bindirmeli, diyorum.

«Bir bira liitfen.»


«Export Dordmund.»
«OlsmJ,))
Yudumluyorum biray1. Dudaklarnnda kalan ko-
piigii yahyorum. Elimin birisini getirip siliyorum,
dilimin ula'1amad1g1 kopiikleri de. Bo'1 ye•· yok res-
toJ•anda. Yapt1gnn ay1p olmu'1tur ku'1kusuyla '<evJ•e-
me bak1yorum. Yammdaki masada, pencere kenaJ•m-
da bh• Amerikah aile oturuyor. ihtiyar bunlaJ•. ih-
tiya•• ama, '<ocuklardan, gen'<lerden daha co'1kun-
laJ•. Giilii'1iiyorlar arada bir. Kahkahalar1, kalabahk
••estOJ•anda bomba gibi pathyor. Diinyaya k01•ku kiil·-
le~·i yaptn·an bombalan gibi ... Almanlar '<ogunluk-

77
ta. Yemekle1• geliyor. Bak1yor Amerikah erkek. Son-
ra, ince uzun bombaya uzan1r gibi, masadaki l;atala
uzatlyor elini. Pathyor sanki bomba, bombalar. Viet-
namll, Kenyah, Orta Dogu'lu Arap l;Ocuklarmm kor-
pe sinelerinde. Patladikl;a, otlar et, etler, en pahah
biftek oluyor. Bir porsiyon da kar1sma sunuyor
Amerikah. 0 da yemeye ba~hyor bifteginden. Hum
yap1yor, tad1 giizel der gibi. Birbirlerine giiliimse-
yip bitiriyorlar, Vietnamh, Kenyah, Orta Dogulu l;O-
cuklarm bombalarla kiZartdmi~ cesetle•·ini, biftek
niyetine.
Y1lhk izinlerini kullamyor Ahnanlar. On giin,
yh•mi giin, otuz giin l;ah~miyacak onlar. Mutluluk-
laJ'I bundan otiirii. Bir yd siireyle, pfenning, Pfen-
ning bh·iktirilen Marklarm1 harc1yorlar. Oysa bii-
yiik, onemli mal;lardan once, moral kampla1·ma alm-
m•~ futbolcu gibi her biri. Orman il;lerine, gol kl-
yiia•·ma gidiyorlar. Siirekli l;ah~madan otiirii, su
kaynatan motorun, bir siire dinlendirilmesi gibi, ka-
pitalizm, emekl;ilerini koruyor, kendi adma boylece.
Biralar, ~araplar geliyor. il;iyorlar. Ya~h kadmlar
da var. Emekli ohnu~ ya~h kadm bunlar. Ydhk izne
l;Ikacak l;Ocuklarnn, yakmlar1m ugurlamaya gidiyor-
lar istasyonlardan. Sar1hp opii~ecekler, van~-kalki~­
Iari ~a~maz trenleri yonetenlere, isa'dan yardnmm
esirgememesini dileyerek ...
Tren gicirtdarla duruyor gene. Yeni bh· istas-
yon. D1~ar1ya bak1yorum. Binenler, inenler oluyor.
Zenci derili, kole derili birisini goriiyorum. Kalki-
yo•• tJ•en. Uzun boylu zenci, azahp siliniyoJ• bh• so-
lukta. «;:ev1•eme bak1yorum yeniden. Amerikah ka•·•-
koca... Alman... ~imdi de,' uzun bir adam ka•·•~•­
yoJ• a•·ala•·ma sanki. Daha dogrusu, ben boyle go•·ii-
ym·um. Bi1· ingilizin de burada olmasm1 diliyorum.

78
lngilizsiz Amerikah, lngilizsiz Zenci olmaz t;iinkii.
c;:aglar oncesi fngiliz gemileri, Sira Sira olmu~lar Af-
rika'ya dogru. Paralan, kirbat;lari, silahlari var.
Planlan da var. KOle ticaretini yapan i~ adamlarmm
hizmetindeki miihendislerin yaptlgi planlar bunlar.
Her genunm kaptanma verilmi~. lzliyecekleri deniz
yolu haritasmm yamnda duruyor. Belki de haritalar-
dan onemli. Gemi, iist kesitinden aktanhm~ kagit
iizerine. Kolelerin nasd yerle~tirilecegi gosteriliyor.
Geminin, kavislerinden biie yararlamhm~. Kolele-
••in, t;aprazlama, verevleme istif edilecegi belil1:iliyo•··
Mezbaha kapdarmda tartdan hayvanlar gibi, kiloya
vm•tdacak herbiri. Orflerin burunlara get;iJ•digi hal-
kalaJ•a, t;elik zincirler ekliyecek lngiliz ticaJ•et adam-
la•·•· Ayaklara da vuracaklar zincir. Kar~I t;Jkanla•·,
once kn•batylanacak, direnmeye devam edenleJ•, teJ"S
t;ev•·ilip asJlacaklar. Sonra, Afrika'dan kendi topJ•ak-
larmdan sokiilen bir agaty gibi sokiiliip t;Jkardacak
kOleler. Gemilere, yerle~me plam yapilmi~ gemilere
yiiz bin, yarun milyon, on milyon, yirmi milyon kole
doldurulup satdacak diinya pazarlarmda. lnsan ti-
caretiyle get;inmeye ah~mi~ lngiltere, bu ah~kanhgi­
m giiniimiize degin de siirdiirecek. Bu kez, insan ti-
caretini, kirbat; altmda, silah zoruyla, demirlere vu-
ruhnu~ bedenler yerine, gonderdikleri ut;ak biletle-
riyle yapacaklar. Hem de, hileyi ogrenmi~ oteki ka-
pitalist, emperyalist iilkeleri yoneten t;n·akla•••yla
omuz omuza verip, karde~t;e.
C::Ikari adma kendi soyda~ma biie acunayan ln-
gilteJ•e... Gencecik, sari sari politika misyoneJ•leJ•i-
nin, dipdil·i di~lerini sokecektir, gondermeden once.
Soyda~laJ•ma olan a~Iri tutkunlugu adma yapacak
bu di~ sokme i~lemini iistelik. Dogal degeJ•le~·iyle
bil·likte, insanlaJ"llli da ele get;irmek it;in gidecekle-

79
ri kolonilel•de di~ doktoru yoktur c;iinkii. Protezli
yirmi, yirmi be~ ya~mdaki ag1zlarla, diinyanm en iin-
lii lngiliz politikas1m uygulayacaklard1r kolonilerde.
Kolonilerdeki satJhm~larla anla~acaklard1r ilkin.
Boylece, c;aglar oncesinden giiniimiize degin siiriip
gelen lngiliz, daha dogrusu kapitalist emperyalist
toplumlarm kabarlk faturasl, kolonilere odetilmi~
olacakt1r. lnsanhg1 her c;agda, c;ag d1~1 b1rakan, ge-
ri kahm~ toplumlarm protein yetersizligine ka~1,
c;ocuklarmiZI yiyin diyen ~ebekenin eleba~1s1 lngiliz-
lel'... Dokuma tezgahlar1yla iinlii lngilizle1·... Sanki
bu tezgahlarda, milyonlarca, milyarlarca insanm ka-
de1•i dokunuyor yiizydlardan beri. Baham, anam dog-
madan daha, benim buralara gelip ydlarca c;ah~aca­
gnm listelel•ine eklemi~ler. Bir milyar, on iki mil-
yon, dokuz yiiz on yedi bin, otuz yedinci kole olaca-
gnn ben. Yetmi~ ya~mdaki anam... Analal"lmlz ...
Omih·lel·i boyunca yedikleri, ic;tikleri, eskittikle~·inin
toplam1, bh• Amerikah, bir lngiliz, bir Frans1z, bir
Alman hatta bir Bagdat Caddeli burjuva kadmnnn
ydhk siis parasmdan az olan analar1m1z... Yetmi~
ydmm gecesini, giindiiziinii te~bihe dizip dua eden
anam... 0 dua ederken, makinah tiifeklerin tetigiyle
oymyan hilebazlardan habersiz analarnmz... Ya ba-
bam?. Otuz yd toplumuna hizmet etmi~, oldiigii za-
man, eski ceketinin yamah cebindeki do1·t yiiz seksen
iki kuru~u kar1sma ve be~ c;ocuguna mi1·as bn•akan
babam... Britanya adasmdaki, New York'taki, Pa-
l'is'teki, Bonn'daki gizli dii~mam tammayan, anhya-
mayan ama olecegi s1ra sezinleyen babam ...
ihtiya1•, hastahkh bedenini, bir a~ag1, bh• yuka-
1'1 nas1l da ta~1rd1? Ya o ilk gece... Evdekile1•in, i~
bulduguna sevinip uyudugu gece... Seni go1•iiyo1· gi-
biyim i~te. Gecenin o karanhgmda c;1k1yorsun kii-

80
<;iik, ama s1cak kuliibenden. DH;tarisi soguk. Kaldiri-
yorsun, eski paltonun yar1m yakas1n1. Yiiriiyorsun
karanhgm i<;ine. ilk gecenin acemiliginden, oniin-
deki komiir deposunu goremiyorsun. <;::arp1yorsun
az sonra. Ba';'Ini kaldiriyorsun, kendine gelince bi-
raz. Komiir dagmm tepesinde, kii<;iik bir I';'Ik var.
Oraya, ta oraya <;Ikmahsin. Saati kurmahs1n, saat
ba';'I. I';'Iga bak1yorsun i';'te. Senin baktigm, gordii-
giin I';'Ik degil ama. 0 kii<;iik lambanm i<;inde, be-
nim, karde';'lerimin, anam1n umudu yan1yor. Yiirii-
yorsun, umutsuzlugun iizerine boylece. Soluk solu-
gasin, tepeye vard1gmda. Dizlerini OVU';ituruyorsun.
Kuruyorsun gecenin birini... Yevmiyenin ii<;te iki-
sini hak etmi';l, altmi';i ikilik bedenini birakiyorsun
kendi sevincine. Birakiyorsun ya, tutmuyor dizlerin.
N;tag1ya kadar yuvarlamyorsun, komiirlerin i<;inde.
Kimbilir, o gece kendi ba';'ma neler dii';'iindiin ba-
ba? ...
Uzatmi';'lar divan1n iizerine. Canm1 vermeye ha-
zir. Anadolu insam, can vermeye ah';'tlrilmi';i dogdu-
gu giinden beri. Can <;eki';'mez o. i';lte, gozlerini go-
riiyor gibiyim gene. Nedense, nas1lsa, can vermek
istemiyor. Direniyor. Elleri, ayaklar1 morar1yor oy-
sa. Yiizii de oyle. Siktlgi dudaklarmdan kopiikler
siziyor. Kur'an getiriyor anam. Okuyor. Daha fazla
ac1 <;ekmesini istemiyor. Toplan1yoruz ba';'Ina. <;::o-
cuklarini, gelinlerini, damatlarm1, torunlar1m gor-
diik<;e, felegin iizerine yiiriimek istercesine <;Irpmi-
yor. Azrail <;okmii';' gogsiine ama. Kurtulam1yor ba-
bam. Goz goze geliyoruz. Donukla';'an gozlerinde, ilk
kez yakaladigi umudu okuyorum. Felegin ismini de-
gi';'tirmi';l o. ~;>u diinyadan giderken anhyabilmi';l bel-
ki de, felegin diizen oldugunu. Bunu, yakmlarma
soylemek istiyor i';'te. Azraille, somiiriiyii yiiriitenler

81
el ele oysa. Ta ingiltere'den, Arnerika'dan, Alrnan-
ya'dan gelip !?ll yoksul odada Olen babarnm gogsiine
bastzrzyorlar. isterniyorlar, ger<;egi soylernesini. Kol-
larnu kald1r1yor babarn. Tutuyorurn birisini hernen.
B1raksarn, dii!?ecek. Can, gitti gidecek. Ba!?IIDI salh-
yorurn, anladnn der gibi. Giiliirnsiiyor. Agzmdaki
oliirn kopiiklerinde giiller a<;Iyor sanki. 0 da ba!?IIll
salhyor. Anla!?Iyoruz. Bekliyor. Odada bulunanlara,
soylernek istediklerini, anlatrnarni bekliyor !?irndi
de. Ana, karde!?lerirn, karnn, <;ocuklarnn, yegenle-
••irn, Oliiyor biiyiigiimiiz. Fatrna, Ayla, Tahsin, sen
yetrni!?lik karnn, kim sahip <;Ikacak sizlere? diye so-
••uyoJ•. Orta yerde kahmr rn1 boyle? Hepinizi ahp
gotiii·ernern ya birlikte, oliirne? Korkum bundan.
Can <;eki!?mem lnmdand1. Oliiriirn ama !?imdi. Olii-
J•iim lm·aksam kendirni, oliirne. Bu diizenden umut
yok. Anladnn bunu. i!?te size bJrakabilecegirn mh·as.
Ho!?<;a kahn ...

Giilii!?melerin, dumamn agirla!?tlgi havada ba-


!?IID donmeye ba!?hyor. Pencereye, oradan di!?ariya
bak1yorum. Biiyiik<;e bir istasyon buras1. E!?yalar,
insanlar, gozya!?lar1. Doniiyor i!?<;iler. Bugiin yiiz, ya-
rm binler olacak. T1pki burada biriktigimiz gibi.
Sonunda, Ahnanya, Ahnanlara kalacak gene. Boyle-
si iyi. Almanlar gelmese memleketimize ama. Emegi,
ucuz avlamak i<;in, kurmasalar yararlan adma fabri-
kala•••m memleketimizde. Bir restorana, bir di!?a•••ya
bak1yorum. Ba!?IIIl one dii!?iiyor. Gel, babacignn, di-
yoJ•um, kendi kendirne. Yiiregime yolda!? ol. Dei1:le-
!1elim seninle, baba-ogul. Ho!?<;a kahn... Son soziin
bu olmu!?tU degil rni? Dilekle olmuyor boylesi i!?le•·
baba. Hi<; de ho!?<;a degiliz. Sen Oleli beri, <;ok top-
•·ak kaybnmz oldu. Oysa simrlarirniz yerli yerinde.

82
Demem, bir milyon insanm ya!~nyabilecegi bir ala-
m kaybettik. Y1llar sonra yeniden geldim buralara.
Sahi, ilk geli~imi de bilmezsin sen. Hoca y1karken,
yamba~mdayd1m. Egilip optiim sogumu~ yanakla-
rmdan son kez. Oldii, dedim. Baham Oldii i~te. En-
gel olacak kalmad1 Almanya'ya gitmeme. Gittim,
geldim. Hep gidip geliyoruz. ~;>imdi de kovuyorlar
baba ...

Kompartlmana doniiyorum. <;::antam1 alacag1m


s1ra, Alman, Oniindeki kag1tlardan ba~m1 kald1r1-
yor.
«Anladim,» diyor. «Siz Frankfurt'da ineceksi-
niz.»
«Nasil anladiniz?» diye soruyorum.
«Plan, Frankfurt'a geldigimizi gosteriyor.»
«Gantami ald1m,» diyorum. «Bundan da anhya-
bilirdiniz.»
«Sahi,» diyor Alman. «<;::anta da onemli.»
«iyi yolculuklar. Gen<;ler indi mi?»
«l;>unlar benim e~yalar1m. Ba~ka e~ya yoksa, in-
mi~lerdir.»

«Ya, e~yalar1 hi<; yoksa.»


Kapiyi ortecegim Sira, bagiriyor Alman.
«Giile giile. Plan, <;antadan onemliymi~, degil
mi?»
Kap1y1 hiZla <;arpiyorum; plan1na da, <;antasina
da, der gibi.
Gene birisi, imdat kolunu <;ekiyor sanki. Gicir-
tilar. iniyorum.

83
YANIB~IMIZDAN
T0RKLER GE<;;iYOR

Yaslamp duruyorum demir bir direge. Geldigim


tJ•enin ye1·i doluyor hemen ba!;ika bir trenle. Seyredi-
yoJ•mn.
Az som•a fYlkacagJm buradan. Dresdner Banka-
sma gidecegim. Yabanc1 i!;ifYilerle ilgili kOJlll!;iiDayJ,
Nisloch'daki !;iUbede yapmak istemediler benimle.
Buraya gonderdiler. Karanhk fYOkiince de, Frank-
furt'daki geneleve gidecegim. l!;ifYilerimizi onlar da
tamr. Dii!;iiinceleri ilginfY olabilir.
Giiriiltiiler ve kokular duyuyorum bu s1ra. Bir
hippi kafilesi bu. Yakla!;iiYOrlar. Az otemde, yerlere
oturuyorlar. Onlarla da konu!;imak istiyorum. Yak-
la!;iiYOrum. BirkafYJilln ba!;iucunda duruym·um. Bak-
Jmym•lar bana. Umursam•yorlar hifY. l!;ite, diyo1•um
kendi kendime, kapitalist ekonominin cm•ufla•·•·
Diizenle hesapla!;iacaklarma, toplumun kafYakla••• ol-
mayJ yeglemi!;iler. Kiiltiiriin, ya!;iama bifYiminin en
somut km·banlar1.
«Me•·haba.»
Ses yok.

84
«Me•·haba.»
Gene ses yok. Birisinin ornuzuna dokunuyorurn.
«Merhaba.»
Ba~nu fYeviriyor yava~ yava~. Yorgun gozleriy-
le, fersiz gozleriyle bak1yor bana.
«Wegb>
Weg, fYekil anlarnma geliyor. c;:ekihniyorurn. Git-
rniyorurn. llginfY buluyorurn, bunlar1 ansJZm. Konu~­
rna firsat1 kolluyorurn. Birisi klpll"damyor. Eller
uzamyor. Eller uzamyor esrara dogru.
c;:ogunun yiizii fYifYek dogrneli. Aliye, HaceJ•, Za-
•·a, bu fYifYekler sizin bildiklerinizden degil arna. Ne
giil, ne papatya ne de bozk1rda, ye~errni~ sogiit aga-
cnun, giilniyetine kopar1lan ince, uzun yapraklan ...
«Me•·haba.»
Ses yok.
«Me•·haba.»
Gene ses yok.
Oturuyorurn yamba~lar1na.
«Asyahynn, Bozk1rhy•rn ben,» diyorurn. «Doga-
dan heniiz geldirn. Konu~ur rnusunuz benirnle, doga
niyetine?»
Bir kJZ soruyor.
«Ne diyor bu adam?»
«6zlernini fYektigirniz dogadan haber getirrni~,»
diyor birisi. «Tam~rnak istiyor bizirnle.»
« Paras• varsa, sat beni. Esrarnmz azald1 biliyor-
sun.»
«Para veri rim size. KJZmJZla yatrnak ifYhl degil
a1na.»
«Ne kat"!1thgmda?»
«Asya'da dinletmek iizere, Avrupa'yt anlatn·sa-
mz bana.»
«Alrnanun ben.»

85
«Ben ingiliz.»
«l;>u Amerikah.»
Yamba~Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Arabada dogmu~um. Babamm, okiiz gibi <;ah~­
tirdmasi kar~Ihgmda, aldigi arabada dogmu~um ...
Sevmem araba. <;::ah~mam, dort tekerlek i<;in ba~ka­
larmin hizmetinde omiir boyu.»
«Gozlerimi, televizyonda kaybettim. Kundagm
i<;indeyken heniiz, getirip televizyonun oniine yatir-
dilar beni. Denizleri, daglar1 camm i<;ine yerle~tir­
mi~ al<;aklar. Bak dediler, diinya buras1 i~te. Oysa
diinya dedikleri, <;aglar oncesi hala. Roma'da, a<;
aslanlara par<;alablan insanlar1 ka<; ki~i izliyebilir-
di? Yiiz, bin, onbin... Ya ~imdi? Vietnam'da, Afri-
ka'da Asya'da emperyalistlerin Oldiirdiigii yiizbinle-
ri, milyonlarimiz, milyarlarimiz seyrediyor. Diyesim,
Roma'daki oliim meydanlarini, evlerimize ta~1d1
hainler.»
Yamba~Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Devrimci olamam ben. insanlarla, en yakinla-
rimla hatta, hi<; bir ~eyi payla~mayi ogretmediler
bana. Esrar, payla~mayi ogrendigimiz ilk varhgimiZ-
dir. Esrar verin bana.»
Yamba~Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Dogaya donmek istiyoruz.»
«Doga biie istemez bizi arkada~lar. Kapitaliz-
min pisligi, bedenlerimize <;okmii~ <;iinkii.»
«Doga comerttir. Anad1r o.»
«Korkuyorum, dag ba~larindan.»
«Zaten, ~u Frankfurt'da.»
«New York'ta da.»
«Bonn'da.»
«Hele Londra'da.»
Yamba~Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Evet, en kalabahk yerlerde biie, dag ba';'larm-
daymi';i gibi ya';iamiyor muyuz sanki? Vah';'i hayvan
korkusu yerine, gii<;lii olamazsan, senden gii<;siiziinii
ele ge<;iremezsen, en yakinindaki insandan korkma-
hsin bu kez. En yakinin, anan, baban biie olsa.»
Yamba';'Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Katilmiyoruz tiiketime.»
«Gah';'masm i';'<;iler. Tiiketmesin i';'<;iler.»
«Yabanci i';'<;iler de gelmesin buralara.»
«<;::ocuklari olmasa biie, torunlar1 olacak bizim
gibi.»
«Kopegiz biz Maria. Korkak kopekler ... »
Yamba';'Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Al<;ak, hain degiliz ama. Atalarimiz gibi, Asya
halklarimn hakk1m yemiyoruz hi<; olmazsa.»
«Al<;ak saYJhriZ, bir yii, iki 3a! sonra donersek
okullarma, katihrsak biiyiiklerimiz gibi yagmaya.»
«Tek tek i';'<;ilikten kurtulmak degil, i';'<;i simfi-
nm haklarma sahip <;Ikmayi ogretmeli, emek<;ilere.»
Yamba';'Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Kapitalizm getirdi, bizleri bu duruma.»
«Biz, kapitalizmin goriinmeyen yiiziiyiiz.»
«Anam, orospu benim.»
«A<;Ikla luge, anan1n orospulugunu iyice a<;Ikla.»
«Evli orospu benim anam. Birlikte yattik dos-
tuyla. U<;lii, dortlii, be';'li yattik.»
«Bak, yeni bir tren geldi. Gormiiyorlar bizi. Oy-
sa onlar1n <;ocuklariyiz biz. Kurtaramazlar bizi. Ken-
dilerini kurtarmaya <;ah';'Iyorlar hala. Bakmazlar, ne
yere, ne goge hi<;. Gok kilitli sanki. Isa'y• bilirler
ama. inandirilmi';'lar. Isa'y1 <;armiha geren de, isa-
YI kiliselerde satan da aym hilebazlar oysa.»
Yamba';'Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Asya, k1thk ad1na sava';imah.»

87
«Kimi toplumlariri sava~I daha biiyiik olacak
ama. <;;iinkii dii~manlar1, k1thk degil, bolluktur.»
«Yoksul uluslar ad1na da sava~mahy1z arkada~-
lar.»
«Esrar verin bana.»
Yamba~Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
« Yiiiiiiriiiiii! »
«Nasii?»
«Nasii?»
«Al;ik yapahm m1 biraz?»
«Para kimde?»
«Vermedi heniiz.»
«Para ver bize.»
Yamba~Imizdan Tiirkler ge<;iyor.
«Paaarraa.»
«Sen de git buradan artik.»
«Orospuya gidecektim zaten.»
« Benden iyi orospu mu olur?»
«Bir bankaciyla konu~mahYJm hi<; olmazsa.»
«Baham, banka miidiirii benim.»
«Gidiyorum ben.»
«Nereye?»
«Gen<; bir Alman devrimcisiyle konu~maya. Ta-
niyaniniz var m1?»

Kalk1yorum ayaga. <;;evreme bakm1yorum. Ye-


ni bir tren giriyor perona. Saldiriyorlar kap1lardan,
pencerelerden. E~yalar... E~yalar1, biri, ikisi, u<;u
uzatlyor pencereden. Biri, ikisi ii<;ii ahyor i<;eriye.
Kadmlar... Kendilerinden ag1r e~yalar1 kaldiriyor-
lar. Ka<; par<;amiz vard1 Hiiseyin? On sekiz. Say he-
le. Bir, iki, ii<; ... Giil nerde? Giil .. Wo bist du? <;;o-
cuk Almancayi, Tiirk<;eden iyi biliyor, ich bin da.
Giil, oradaym•~···
Tren kalkmak iizere. Pencereler elle dolu. Yor-
gun, umutsuz bir tren de Sirkeci'den kalk1yordur
';'imdi. Belki Zagrep, belki de Belgrad'da rastla';'a-
cak iki tren. A<;acaklar pencereleri. Bizimkiler diye
bag1racaklar birbirlerine. Yeni gelenler umutlu ...
Umutsuzlugu anlatacak donenler. Umutsuzlugu an-
latmah donenler. Emeklerinin, patronlara pahahya
geldigini bag1rmaklar. Kendileri gibi kovulmamala-
n i<;in, ananizi, babanizi, hatta <;ocuklariniZI atin,
demeliler. Alp daglarm1 ge<;erken atm. Bah istemi-
yor artik, grev yapmasm1, hakk1m aramasini ogre-
nen insanimizi ...
Donecek, hepsi donecek giiniin birinde. Hans,
Willi, Mann, bak yammzdaki arkada';'larm1z gidiyor.
Kovmu';i onlar1 patronlariniz. Onlar1n da bir ulusu
vard1 oysa. Nas1l kovuldularsa buralara, sizler de
kovulursunuz giiniin birinde, ba';'ka iilkelere. Emek-
<;i olunduktan sonra, giivenmemeksiniz Almanhgmi-
za da. Emek<;inin, Tiirkii, Alman1 olur mu saniyor-
sun, Hans? San1yorsun, Willi? San1yorsun, Mann?
ivan'• gordiim ben. Otto'nun ayaklarini par<;a-
layan ivan'•··· Otto da gogsiinii par<;alami';i onun.
<;;elik <;ubuklar ge<;irmi';'ler gogsiine, kemik niyetine.
0 da, yatlyordu divan iizerinde. Otto biliyor, ivan
gibi. Ivan da biliyor, tipatip Otto gibi: ba';'kalar1 adi-
na birbirlerine vuru';iturulduklarini. Ahmet'lere, Ali'-
lere, Osman'lara bakm1yor hala. Hans'lar, Willi'ler,
Mann'lar. Siz durun oyleyse. Siz bak1n Hans'lara,
Willi'lere, Mann'lara. Dondiigiiniizde anayurda, bak-
mayi, sevmeyi, bir biitiin olmaYJ unutmu';i, unuttu-
rulmu';i, Alman emek<;ilerini anlatmaym ama. Sizleri
buralara salanlarla, buralardan kovanlar iizerine ko-
DU';'UD hep.

89
Giden tJ•enin ardmdan bak1yorurn bir siire. Ray-
tar soluklanrnadan, yeni bir tren geliyor: Paris-Vi-
yana.
Dl!?al'Jya fY•k•yorurn.
Giine!? batJyor.
Doguya dogru yiiriiyorurn. Bir yer karar1rken,
ba!?ka yerler aydmland•g• ifYin seviniyorurn.

90
Fotograf: lsa Celik

Cern Yaymevi, Bekir Ylld1z'm en ~;arp1c1, si.iri.ik-


leyici eserlerinden Alman Ekmegi'nin yeni ba-
Simlnl sunar. Hikaye- roportaj bi<;imindeki bu
yeni ti.ir eserinde Bekir Yrld1z, guni.imi.izi.in en
onemli sorunlanndan birini ele al1yor. Yabanc1 ·
i.ilkelerdeki i~c;ilerimizin sorunlannr, d1l? goc;i.in

sorunlann1 nasrl gordi.igi.ini.i, yerinde yaprlm1~ in-

Kapak : Mehmet Sonmez 10 lira

You might also like