Professional Documents
Culture Documents
BİRİNCİ BÖLÜM
1. SAĞLIK HAKKI ............................................................................................................................... 3
2. HASTA HAKLARI....................................................................................................................... 5
2.1. Hastanın Kişisel İfa ve Edim İsteme Hakkı ............................................................................... 7
2.2. Hastaların Eşit Muamele Görmeyi İsteme Hakkı ..................................................................... 7
2.3. Hastanın Öykü Alınmasını İsteme Hakkı .................................................................................. 8
2.4. Hastanın Teşhis Konulmasını Talep Etme Hakkı ...................................................................... 8
2.5. Hastanın Bilgi İsteme Hakkı ..................................................................................................... 9
2.6. Hastanın Sağlık Kuruluşunu Seçme ve Değiştirme Hakkı ........................................................ 9
2.7. Hastanın Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme Hakkı ...................................................... 10
2.8. Hastanın Öncelik Sırasının Belirlenmesini İsteme Hakkı ....................................................... 10
2.9. Hastanın Kayıtları İnceleme, Kayıtların Düzeltilmesini İsteme Hakkı .................................... 10
2.10. Hastanın Kendisiyle İlgili Sırları İfşa Edilmemesini İsteme Hakkı ........................................... 11
2.11. Hastanın Tedaviyi Durdurmasını İsteme Hakkı ...................................................................... 11
2.12. Hastanın Güvenlik Hakkı ........................................................................................................ 12
2.13. Hastanın Müracaat, Şikayet ve Dava Hakkı ........................................................................... 12
İKİNCİ BÖLÜM
1
1.2.2. Kusur ...................................................................................................................................... 18
1.2.3. Zarar ...................................................................................................................................... 18
1.2.3.1. Tazmin Edilebilir Zararın Miktarı ve Tespiti ........................................................................... 19
1.2.3.2. Maddi Zararlara İlişkin Faiz Uygulaması ............................................................................ 19
1.2.3.3. Manevi Tazminat ............................................................................................................... 20
1.2.3.3.1. Manevi Tazminatta Faiz Uygulaması ................................................................................. 21
2
BİRİNCİ BÖLÜM
1. SAĞLIK HAKKI
Sağlık ve sağlık hakkı kavramlarının gerek ulusal gerekse ulus üstü metinlerde
çeşitli şekillerde tanımlandığı görülmektedir. Temel hak ve özgürlüklerin hukukla
güvence altına alınmasına yönelik gelişmeler, devletlerin, kişilerin maddi ve manevi
bütünlüğünün korunmasına yönelik sorumlulukları üstlenmesini de beraberinde
getirmiştir. Kişilerin maddi ve manevi bütünlüğünün korunması, sorumluluk temelli
yaklaşımın yanı sıra, bireylerin özgürce ve bağımsızca talep edebileceği bir hak haline
gelmiştir.
Sağlık, Türk Anayasa tarihinde bir hak olarak ilk kez 1961 Anayasasında
düzenlenmiş ardından 1982 Anayasasında da korunmuştur. 1982 Anayasasının “Sağlık
hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı 56. Maddesi1 ile birlikte herkesin, sağlıklı
ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı koruma altına alınmıştır. Her ne kadar sağlık
hakkı anayasal bir güvence olarak koruma altına alınmış olsa da anayasadaki hali ile
sağlık kavramının tanımı yapılmış değildir.
Sağlık, kavram olarak sözlükteki en yalın hali ile “Sağ, canlı, diri olma
durumu”na karşılık gelmektedir.2 Sağlık, sözlükte vücudun sadece fiziksel bütünlüğe
indirgenerek tanımlanmasının yanı sıra “Bireyin fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden tam
bir iyilik durumunda olması, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet.” olarak daha geniş
anlamı ile tanımlanmaktadır. Esasen bu tanımlama dahi sağlık kavramının karşılığını
tam olarak oluşturmamaktadır. Şöyle ki Dünya Sağlık Örgütü’nün yaklaşımı, insanın
bedenen ve ruhen tam bir iyilik hali içinde olması ile birlikte sosyal yönden de tam bir
iyilik hali içinde olma durumunu “sağlıklı olma” hali olarak tanımlamaktadır.3 Ulusal
mevzuatımız incelenecek olursa “sağlıklı olma” halinin Dünya Sağlık Örgütü
1
VIII. Sağlık, çevre ve konut
Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf
ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini
düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek
yerine getirir.
Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.
2
https://www.sozluk.gov.tr Erişim Tarihi: 22.12.2021
3
http://www.tiphukuku.org.tr/icerik.php?gid=169&cat=29 Erişim Tarihi: 22.12.2021
3
Anayasasında belirtilen haliyle benimsendiği görülecektir. Bkz.4 : “5/1/1961 tarih ve
224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun”
Sağlık Hakkına ilk kez uluslararası metinde yer vermesi açısından Dünya
Sağlık Örgütü Anayasası bu husus nedeni ile ayrı bir önem taşımaktadır. Bu metinde
yer verilmesinin sonrasındaki çalışmalar ve gelişmeler neticesinde sağlık hakkına
yönelik uluslararası metinlerde farklı düzenlemelere de yer verilmiştir. 26 Şubat 1965
tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Sosyal Şartı5’nda da sağlık hakkına yer verilmiştir.
Avrupa Sosyal Şartı’ndaki düzenlemeler kendisinden önceki düzenlemeden farklı
olarak, sağlığın korunması konusunda devletlere aktif rol atfeden hükümleri
barındırmaktadır. Devlete koruyucu sağlık hizmetinin sorumluluğu atfedilmekle
birlikte, devletin hizmet sorumluluğunu gerçekleştirirken, özel hukuk kişileri ile iş
birliği yapabileceği hususu Avrupa Sosyal Şartı’nın 11. Maddesinde belirtilmektedir. 6
4
Terimler:
Madde 2 – Bu kanunda kullanılan terimlerin delalet ettiği manalar aşağıda gösterilmiştir:
Sağlık: Sağlık, yalnız hastalık ve malüliyetin yokluğu olmayıp bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam bir iyilik
halidir.
5
https://www.anayasa.gov.tr/media/3680/avrupasosyalsarti.pdf Erişim Tarihi : 22.12.2021
6
Madde 11:
Sağlığın korunması hakkı
Âkit Taraflar, sağlığın korunması hakkının etkili bir biçimde kullanılması sağlamak amacıyla, ya doğrudan ya da
kamusal veya özel örgütlerle işbirliği içinde diğer önlemlerin yanı sıra;
1- Sağlığın bozulmasına yol açan nedenleri olabildiğince ortadan kaldırmak;
2- Sağlıklı olmayı teşvik etmek ve sağlık konularında kişisel sorumluluk duygusunu geliştirmek üzere eğitim ve
danışma hizmetleri sağlamak;
3- Kazalar açısından olduğu gibi, salgın, yöresel ve diğer hastalıkları olabildiğince önlemek üzere tasarlanmış
uygun önlemler almayı;
taahhüt ederler.
7
http://www.ihop.org.tr/dosya/ESKHK/ESKHKGY14.doc Erişim Tarihi: 22.12.2021
4
2. HASTA HAKLARI
Hasta Hakkı’nın gelişimi Sağlık Hakkı ile paralel şekilde gelişmektedir. Sağlık
Hakkı’nın gelişiminden yukarıda kısaca bahsedilmiştir. Hasta Hakkı’nın gelişimi de
bu bölüm altında incelenecektir.
Hasta Haklarına ilişkin çalışmalar sadece ABD ile sınırlı değildir. ABD’deki
gelişmelerin haricinde Avrupa Konseyi, Dünya Tıp Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü
önemli çalışmalara öncülük etmiştir. Hasta Haklarının gelişimi noktasında ilk ulusal
gelişimin Amerika’da ortaya çıkmasının kabulü ile birlikte uluslararası alandaki ilk
gelişim hareketi Dünya Tıp Birliği tarafından 1981 yılında Lizbon Bildirgesi’nin kabul
edilmesi olarak nitelendirilebilir. Daha sonraları ise hasta haklarına ilişkin gelişmeler
şu şekilde sayılabilir:
• Amsterdam Bildirgesi11
• Gözden Geçirilmiş Hali ile 1995 Lizbon Bildirgesi12
8
Görkey, Ş.: Hasta Hakları., Medikal Etik (Ed. H.Hatemi – H. Doğan) 2003:4:100-126
9
Bkz. G. J. Annas, Patients’ Rights Movement. Encyclopedia of Bioethics. Vol 3., Ed. by W.T.Reich, The Free
Press., New York 1978. s.1202.
10
Görkey, Ş.: Hasta Hakları., Medikal Etik (Ed. H.Hatemi – H. Doğan) 2003:4:100-126
11
https://sbu.saglik.gov.tr/hastahaklari/amsterdam.htm Erişim Tarihi : 22.12.2021
12
http://www.saglikhakki.org/lizbon.htm Erişim Tarihi: 22.12.2021
5
Hasta Haklarına ilişkin olarak Avrupa Birliği’nde yer alan temel düzenlemeler
ise şu şekilde sayılabilir:
13
https://www.ikv.org.tr/images/files/A4-tr.pdf Erişim Tarihi : 22.12.2021
14
https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2018/11/Maastricht_Kriterleri.pdf Erişim Tarihi : 22.12.2021
15
https://www.ikv.org.tr/images/files/A6-tr.pdf Erişim Tarihi : 22.12.2021
16
https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2018/11/Avrupa_Birligi_Temel_Haklar_Sarti%E2%80%8B.pdf
Erişim Tarihi : 22.12.2021
17
http://www.saglikhakki.org/ab-sarti.htm Erişim Tarihi : 22.12.2021
18
https://ombudsman.gov.tr/document/mevzuat/688B1--Insan-Haklari-Evrensel-Beyannamesi.pdf Erişim Tarihi
: 22.12.2021
19
https://www.echr.coe.int/documents/convention_tur.pdf Erişim Tarihi : 22.12.2021
20
https://www.anayasa.gov.tr/media/3680/avrupasosyalsarti.pdf Erişim Tarihi : 22.12.2021
21
https://www5.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5013.html Erişim Tarihi : 22.12.2021
22
https://ttb.org.tr/images/stories/haberler/file/DTB_Hasta_Haklari_Bildirgesi.pdf Erişim Tarihi : 22.12.2021
23
6
Hasta ve hekim ilişkisini düzenleyen ilk yerel hukuki metin olarak “Tıbbi
Deontoloji Nizamnamesi (1960)” kabul edilmektedir. Bununla birlikte Hasta
Haklarına ilişkin en kapsamlı düzenleme “Hasta Hakları Yönetmeliği”dir.24
24
25
Ünal Er, Sağlık Hukuku, Ankara, 2008, Savaş Yayınevi s. 73-74.
26
Madde 16 – Tabip ve diş tabibi bir kimsenin sıhhi durumu hakkında, ilmi metodları tatbik suretiyle bizzat
yaptığı muayene neticesinde edindiği vicdani ve fenni kanaata ve şahsi müşahedesine göre rapor verir.
27
Muayenesiz Tedavi Yasağı
Madde 23 - Hekim, acil vakalar gibi zorunlu durumlar dışında, hastasını bizzat muayene etmeden tedavisine
başlayamaz.
28
X. Kanun önünde eşitlik
7
mezhep, ekonomik ve sosyal durumu gözetilmeksizin sağlık hizmetlerinden
faydalanacaktır.
Medikal anamnez, hem hekim hem de hasta açısından son derecede önem teşkil
etmektedir. Şöyle ki medikal anamnez alınması, hastanın geçmiş ve mevcut
hastalığının hikayesi ile birlikte, daha önce ve halen kullanılmakta olan ilaçların neler
olduğu bilgisi ve alerjik duyarlılıklar hakkında tedaviyi uygulayacak hekimin fikir
sahibi olmasına yardımcı olmaktadır. Anamnez sayesinde elde edilen bulgular birlikte
değerlendirilerek hastaya uygulanacak tedavinin, hastaya göre şekillenmesinde fayda
sağlayacaktır.30
Tedavinin ilk aşaması teşhistir. Tıp biliminde teşhis koyma, hekimin hasta
üzerinde var olduğunu düşündüğü rahatsızlığını ve bu rahatsızlığın tedavi aşamasına
dair bilgi sahibi olmasına denmektedir.31 Hasta Hakları Yönetmeliğinin 11. Maddesine
göre hasta, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin
konulmasını talep etme hakkına sahiptir. Bunun istisnası olarak ise yine aynı
yönetmeliğin 19. Maddesinde düzenlenmiştir. 19. Maddeye göre : “Hastanın manevi
yapısı üzerinde fena tesir yapmak suretiyle hastalığın artması ihtimalinin bulunması
ve hastalığın seyrinin ve sonucunun vahim görülmesi hallerinde, teşhisin saklanması
caizdir”.
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
29
İlkeler
Madde 5- …
c) Sağlık hizmetinin verilmesinde, hastaların, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç ve
ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları dikkate alınamaz. Sağlık hizmetleri, herkesin kolayca
ulaşabileceği şekilde planlanıp düzenlenir.
…
30
KARACA, İnci Rana , ÖZTÜRK, Dilara Nur, DİŞ HEKİMLİĞİ AÇISINDAN RİSKLİ SİSTEMİK HASTALIKLAR VE BU
HASTALIKLARA BAĞLI OLUŞABİLECEK ACİL DURUMLAR: BÖLÜM 1 - SİSTEMİK HASTALIKLAR, Atatürk Üniv. Diş
Hek. Fak. Derg., Ek: 16, Yıl: 2016,Sayfa : 147-156
31
Battal Yılmaz, Hekimin Hukuki Sorumluluğu, Ankara, 2007, s. 5
8
2.5. Hastanın Bilgi İsteme Hakkı
Hasta aynı zamanda Hasta Hakları Yönetmeliğinin 20. Maddesine göre sağlık
durumu hakkında kendisinin, yakınlarının ya da hiç kimsenin bilgilendirilmemesini
talep edebilir. Hastanın bu kararı yazılı olarak alınmalıdır. Bununla birlikte hasta bilgi
verilmemesi yönündeki talebini her zaman değiştirebilir.
32
Bilgi İsteme
Bilgi İsteme Madde 7- Hasta, sağlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceği konusunda bilgi isteyebilir. Bu hak,
hangi sağlık kuruluşundan hangi şartlara göre faydalanılabileceğini, sağlık kurum ve kuruluşları tarafından
verilen her türlü hizmet ve imkanın neler olduğunu ve müracaat edilen kuruluşta verilen sağlık hizmetlerinden
faydalanma usulüne öğrenme haklarını da kapsar. Bütün sağlık kurum ve kuruluşları, hastayı birinci fıkra
uyarınca bilgilendirmek için yeterli teknik donanımı haiz birimi oluşturmak; bu birimde, hastaya kesin ve yeterli
bilgi verebilecek nitelik ve ehliyete sahip personeli daimi olarak istihdam etmek ve hastanın ihtiyacı olan
birimlere kolayca ulaşabilmesini temin etmek üzere, kuruluşun uygun yerlerinde bilgilendirici tabela, broşür ve
işaretler bulundurmak gibi tedbirleri almak zorundadırlar.
9
2.7.Hastanın Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme Hakkı
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 16. Maddesine göre: “ Hasta, sağlık durumu ile
ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi
vasıtası ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kayıtlar, sadece hastanın tedavisi
ile doğrudan ilgili olanlar tarafından görülebilir.”
10
bilgilerin tamamlanmasını, açıklanmasını, düzeltilmesini ve nihaisağlık durumu ve
şahsi durumuna uygun hale getirilmesini isteyebilir. Bu hak, hastanın sağlık durumu
ile ilgili raporlara itiraz ve aynı veya başka kurum ve kuruluşlarda sağlık durumu
hakkında yeni rapor düzenlenmesini isteme haklarını da kapsar”.
33
Şaylıgil Elçioğlu, Ömür, Hasta Hakları Açısından Hekimlik Sırrı, Türkiye Klinikleri Tıbbi Etik, C. 5, S. 1, Nisan
1997, s. 19.
34
Türkmen, Ali: Hasta ve Hekim Hukuku, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara, 2013, s. 85.
11
2.12. Hastanın Güvenlik Hakkı
Her ne kadar Hasta Hakları Yönetmeliği’nde ayrı bir madde olarak dava hakkı
düzenleme altına alınmış olmasa dahi, esasen 1982 Anayasası’nın 125. Maddesinde
idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hükmü
uyarınca hizmet süresince mevzuata aykırı olan her türlü idari eylem ve işleme karşı
dava açılabilecektir.
12
İKİNCİ BÖLÜM
1. İDARENİN SORUMLULUĞU
Kamu gücünü kullanma yolunda farklı araçlarla donatılmış idare karşısında
bireylerin korunması, hukuk devleti olmanın gereğince özel hukuktan farklı olarak
idare hukukuna özgü sorumluluk ilkeleri gelişimi ile olmuştur.
1.1.Hizmet Kusuru
35
GÖZLER Kemal ve KAPLAN Gürsel, İdare Hukuku Dersleri, Ekin Basım Yayın, Bursa 2015. S.735-740
36
Gözler, Kemal a.g.e. s.740
37
Gözler, Kemal a.g.e. s.749
38
Gözler, kemal a.g.e. s.749
39
GÖZLER Kemal, İdare Hukuku, c.2, Ekin Yayınları, Bursa 2019., s. 1135-1138.
13
kuruluşunda, işleyişinde, düzenlenmesinde meydana gelen eksiklik, yanlışlık, aykırılık
veya bozukluk olarak tanımlanabilir.40
40
Ragıp Sarıca, “Hizmet Kusuru ve Karakterleri”, İstanbul Hukuk Fakültesi Mecmuası, c.15/sayı 4 (1949),
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/97001 (25.12.2021), s.858
41
ATAY Ender Ethem, İdare Hukuku, Turhan Kitabevi Yayınları, Ankara 2012. s.692.
42
EVREN Çınar Can, “Hizmet Kusuru – Haksız Fiil Ayrımı ve Yargı Düzeni”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2011
s.180
14
başvurulacaktır. Doktrinde hizmet kusurunun genel olmasını eleştirenler olduğu gibi43,
destekleyenler44 de vardır.
43
ESİN, Yüksel. Danıştay’da Açılacak Tazminat Davaları İkinci Kitap: Esas, İdarenin Hukuki Sorumluluğu, 2. bs.
Ankara, Güven Matbaası, 1976 (Esas) s.28
44
45
ATAY Ender Ethem, İdare Hukuku, Turhan Kitabevi Yayınları, Ankara 2012 s.687
46
Atay, İdare Hukuku, a.g.e. s. 693,694.
47
“(…) kamu hizmetlerini yerine getirmekle yükümlü olan idarelerin, kuruluş, işleyiş ve etkinliklerinde görülen
eksiklik, hata, aksaklık, düzensizlik, boşluk ve bozukluk olarak tanımlanabilecek olan kusur kavramı idarenin
sorumluluk nedeni olarak kabul edilmekte, hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi gibi haller
hizmet kusuru sayılan durumlar olarak kabul edilmektedir.” (Dan.10.D., 11.07.2005, E. 2003/4798, K.
2005/4018) Kazancı İçtihat Bilgi Bankası
48
Atay, İdare Hukuku, s. 695.
15
görevlendirilen ajanların hizmet için gerekli olan eğitime sahip olmaması49, yapılması
gereken denetimlerin aksatılması50, görevli ajanların gerekli özen ve dikkati
göstermemeleri51, yerleşmiş uygulamalara ve ilgili mevzuata uygun hareket
edilmemesi gibi farklı şekillerde hizmetin kötü işlemesi karşımıza çıkmaktadır.
Sağlık hukuku açısından hizmetin geç işlemesine örnek olacak Danıştay kararı:
“İdare Mahkemesi'nce, olayda, davacılar murisinin, tedavi gördüğü ... Devlet
Hastanesinde ölümü olayında ve dolayısıyla davacıların zarara uğramasında davalı
idarenin ağır hizmet kusurunun ve bu nedenle tazmin sorumluluğunun bulunmadığı
gerekçesiyle davanın reddi karar verilmiş ise de; yukarıda belirtildiği üzere her iki
bilirkişi raporunda da davacıların yakınına uygulanan tedavide gecikme olduğu, USG
ve BBT'sinin çekilmesi gerektiği, bunun yapılmamış olmasının eksiklik olduğunun
belirtildiği bu nedenlerle olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ancak
sağlık hizmetinin geç işletilmesinin davacılar murisinin ölümüne neden olduğunun
Adli Tıp Kurumu incelemesi sonucu ortaya konulmaması karşısında, davacıların
49
Dan.10.D., 03.05.1995, E. 1994/3258, K. 1995/2379, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası
50
Dan.8.D., 26.01.1983, E. 1982/2490, K. 1983/120, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası
51
Dan. İDDK, 07.03.2003, E. 2002/716, K. 2003/91, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası
52
Dan.10.D., 03.05.1995, E. 1994/3258, K. 1995/2379, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası
53
Atay, İdare Hukuku, s. 699,700.
16
murislerinin ölümü nedeniyle maddi ve ölüme bağlı manevi zararın tazminine olanak
bulunmamakla birlikte; sağlık hizmetinin geç işletilmesi, murislerine tıbbi
müdahalenin gecikmesi nedeniyle davacıların duydukları acı ve üzüntü nedeniyle
manevi zararların tazmini gerekmektedir. Bu durumda davacılar lehine manevi
tazminata hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde verilen mahkeme kararında hukuki
isabet bulunmamaktadır”54
54
Danıştay 15.Dairesi Esas: 2013/3258 Karar: 2014/1371 Karar Tarihi: 04.03.2014
55
Atay, İdare Hukuku, s. 700.
56
Sinan Seçkin ve Gül Üstün, “İdari İşlemlerde Takdir Yetkisi ve Gerekçe İlkesi”, Marmara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C.21, Sayı 2, s. 510-512.
57
Gözler, İdare Hukuku, C.2, s. 1294 (GÖZLER Kemal, İdare Hukuku, c.2, Ekin Yayınları, Bursa 2019.)
58
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, 02.12.2013, E:2010/2741 K:2013/4312
17
1.2.1. İdarenin Eylem veya İşlemi
1.2.2. Kusur
İdarenin sorumluluğu yoluna gidilebilmesi için tek başına idarenin fiili veya
işlemi olması yeterli değildir. Bunun yanı sıra işlem yahut eylemde kusur aranmalıdır.
Bu kapsamda idarenin sorumluluğuna gidecek kişinin idarenin kusurunu ortaya çıkarıp
ispat etmesi gerekmektedir.59 Aksi takdirde idarenin sorumluluğundan
bahsedilemeyecektir.
Sağlık hizmetlerinde istisnai kararlar hariç olmak üzere genel kabul gören
kural, sağlık hizmetlerinde ancak kusurun varlığı halinde sorumluluk yoluna
gidilebileceğidir.60
1.2.3. Zarar
59
KAPLAN Gürsel, İdari Yargılama Hukuku, Ekin Basım Yayın Dağıtım, Bursa 2017 s. 292.
60
“Dava dosyasının incelenmesinden yapılan ameliyatın kusurlu olup olmadığına ilişkin bir inceleme yapılmadığı
anlaşılmaktadır. Mahkemece, belirtilen konuya ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, riskli hizmetlerden olan
sağlık hizmetlerinde uygulama olanağı bulunmayan kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca davacının tazminat
isteminin kabulü yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.” Danıştay 10. Daire, 11.10.2000,
E:3878/5131 Aktaran: HAKERİ Hakan, Tıp Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2018. s.909
61
Maddi zarar, malvarlığında irade dışı meydana gelen eksilme olarak tanımlanabilir. Eksilme aktif olacağı gibi
pasif de olabilir. (EREN, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 23. baskı, Yetkin Yayıncılık, 2018 s.545)
62
Halide Savaş, Yargıya Yansıyan Tıbbi Müdahale Hataları, Seçkin Yayınları, Ankara 2013, s. 226
18
sorumluluktan bahsetmek mümkün olmayacaktır.63 Son olarak zarar nakdi olarak
belirlenebilen ve hukuken korunan bir menfaate yönelik olmalıdır.64 65
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 75. maddesi uyarınca zararın miktarının
belirlenmesinde hâkimin kararını verdiği tarih esas alınmaktadır.
63
Atay, a.g.e., s. 675
64
Atay, a.g.e, s. 676
65
“İdarenin tazminle yükümlü tutulması, ancak bir maddi zararın kesin olarak ortaya çıkmış, belirgin hâle gelmiş
olması halinde mümkündür. Kişinin isteği dışında maddi varlığında meydana gelen kayıp ve eksiklikler ile
çoğalma olanağından yoksunluk olarak tanımlanan maddi zarar, henüz kesin olarak ortaya çıkmamış, belirgin
hale gelmemiş ise, bu aşamada idarenin tazmin yükümlülüğüne gidilmesine olanak bulunmamaktadır.” (Dan.
İDDGK, 28.04.2011, E. 2008/909, K. 2011/278, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası)
19
“En basit biçimiyle, idarenin tazmin borcu bağlamında faiz; kişilerin, idarenin
eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle
başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip, yargı
kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, tazminatın ödendiği tarihe
kadar geçen süre için 3095 sayılı Yasaya göre hesaplanacak tutarı ifade
etmektedir. (...) idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye
başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare
tarafından en erken bu tarihte ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince
hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi
itibariyle yasal faiz uygulanması Danıştay’ın yerleşik içtihatlarıyla kabul
edilmiştir.”66
1.2.3.3.Manevi Tazminat
Subjektif görüşe göre: kişinin kişilik değerlerini hedef alan ve hukuka aykırı
kabul edilen müdahaleler sonrasında kişide meydana gelen acı, keder, yaşama
sevincinin azalması gibi kişide meydana gelen duygusalar zararlar bütünü manevi
66
Dan.10.D., 30.12.2008, E. 2008/4286, K. 2008/9585
67
Görevli olmayan yerlere başvurma:
Madde 9- 1. Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli yargı
yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini
izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma
tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.
2. Adli ) yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının
kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için
öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir.
68
Dan.15.D., 28.03.2016, E. 2016/93, K. 2016/2088
20
zarar olarak adlandırılmaktadır.69 Danıştay’ın kararları incelenecek olursa sübjektif
görüş anlayışın benimsediği görülecektir.70
Objektif görüşe göre ise: kişilik değerlerine yapılan hukuka aykırı müdahalenin
bu değerler üzerinde objektif olarak eksilmeye yol açması ile manevi zarar meydana
gelmektedir. Burada kişi de meydana gelen acı, üzüntü, elem, keder gibi duyguların
önemi yoktur. Bu duyguların varlığının sadece tazminat belirlenirken hakim tarafından
dikkate alınmasını savunanlar da vardır.71Manevi zarar kişiden ayrı olarak
değerlendirilmektedir. Kişilik değerlerine karşı hukuka aykırı müdahale sonucunda
oluşan zararın aynen tazmini neredeyse imkansızdır. Bu sebeple tazmin konusunda her
ne kadar tamamen eski haline getirmeyecek olsa da kişide meydana gelen acı, üzüntü,
elem ve keder gibi duyguları bir nebze de olsa azaltmak için manevi tazminat
belirlenmesi parasal olarak yapılması benimsenmiştir.72
69
GÖKCAN, Hasan Tahsin, Haksiz Fiil Sorumluluğu ve Tazminat Hukuku, Seçkin Yay., Ankara 2016, s. 56
70
Dan. 10. D. 20.01.2016 , E.2015/4862 ,K.2016/290
Dan. İDDK 09.09.2019 , E.2018/3628, K.2019/3629
71
ARIKAN, Şafak, Türk Borçlar Kanunu’na Göre Bedensel Zararlarda Manevi Tazminat, Seçkin Yayıncılık, Ankara
2020, s. 31.
72
Dan.5.D., 18.05.1990, E. 1988/470, K. 1990/929, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası.
73
“İdarenin, sunduğu sağlık hizmetinden sorumluluğu noktasında, maddi tazminat talepleri için doğrudan tıbbi
uygulama neticesinde meydana gelen zarar ile idarenin eylemi arasında doğrudan illiyet bağının varlığı gerekli
ise de, manevi tazmin noktasında böyle bir gereklilik yoktur. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için sunulan
sağlık hizmetindeki bir takım eksiklikler yeterli olacaktır.” (Dan.15.D., 21.12.2017, E. 2017/61, K. 2017/7694,
Kazancı İçtihat Bilgi Bankası.)
74
Dan.10.D., 19.09.2007, E. 2004/6540, K. 2007/4237
75
Dan.15.D., 17.12.2015, E. 2014/10106, K. 2015/8975
21
2. Zararın Somutlaştırılması ve Somutlaştırma Aşamaları
76
“2. Görevli olmayan adli yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan
idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.”
77
22
İdari başvuru bakımından İdari Yargılama Usulü Kanununda öngörülen 5
yıllık idari başvuru süresine ilişkin usule uygulamada esneklik olmadan sıkı sıkıya
bağlı kalınmasının hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı etkisi olduğunu78 kabul eden
Danıştay, bu beş yıllık süre içinde eylemin idariliğinin öğrenilememiş olması
durumunda, idariliğin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde idari başvuru
yapılabileceğini kabul etmektedir.79
Tam yargı davalarının açılmasında başta İdari Yargılama Usulü Kanun’da yer
alan usul kurallarına dikkat edilmelidir. Tam yargı davalarının, İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun 14. Maddesine göre açılması gerekmektedir. Bu maddeye göre dilekçe
üzerinde sırayla görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, kesin ve yürütülmesi
gereken işlemin varlığı, süre aşımı, husumet ve dilekçelerin İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun 3. Ve 5. Maddelerine uygun olup olmadığı ilk olarak incelenir. Eksiklik
durumunda yapılacaklar ise İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. Maddesinde
belirtilmiştir.
78
Bu konuda AİHM kararı: AİHM, Mesutoğlu / Türkiye, BN. 36533/04, T. 14.10.2008
79
Dan.10.D., 20.12.2006, E. 2004/2931, K. 2006/7287
23
Sağlık hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanan zararlara karşı açılan
davaların çoğunlukla iki temeli vardır. Bazı hallerde sorumluluğu doğuran, hizmetin
organizasyonunun bozuk olması yahut personel veya araç eksikliğinden kaynaklanan
hizmetin kötü işlemesi iken bazı hallerde ise hizmeti yürüten personelin hukuka ya da
tıp bilimine aykırı eylemleridir. Zararı meydana getirecek eylemler bazen de
personelin sağlık hizmetinin yürütülmesi için gerekli olan ancak tıbbi müdahale
sayılmayacak eylemleri olarak da çıkmaktadır. Bu eylemler dolayısı ile açılacak tam
yargı davaları, hizmeti gören personel aleyhine değil idare aleyhine açılmalıdır. Şöyle
ki: 1982 Anayasası’nın 40. Ve 129. Maddeleri uyarınca memurlar ve diğer kamu
görevlilerinin, görevleri sebebiyle işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları
ancak idare aleyhine açılabilmektedir. Ayrıca Devlet Memurları Kanunu’nun 13.
Maddesine göre de “Kişiler, kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları
zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum
aleyhine dava açarlar.”
b) Zarar, bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmetten veya idarenin herhangi bir
eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer,
24
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. Maddesi uyarınca tam yargı davalarında
uyuşmazlık konusu miktarın dava dilekçesinde gösterilmesi zorunlu unsurdur. Uyuşmazlık
konusu miktarın gösterilmemesi durumunda ise dava dilekçesi, İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun 3. Ve 5. Maddeleri uyarınca yeniden düzenlenmesi yahut eksikliklerin
giderilmesi için reddedilir ve geri gönderilir. Noksanlıkların giderilmesi durumunda dava ilk
dilekçe verilen tarihte açılmış sayılırken, noksanlıkların giderilememesi ya da dilekçenin hiç
verilmemesi durumunda dava reddedilir.
80
Dan.12.D., 02.02.2005, E. 2002/2239, K. 2005/169, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası
81
İbrahim Çınar, “Mahkemeye Erişim Hakkı Kapsamında İdari Yargıda Islah”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, S.
7, 2016, s. 490
25
Mahkemeler, dava dilekçesinde taleple sınırlı olmak kaydıyla hüküm
kurabilmektedirler. Bu yönden yukarıdaki hususlar davanın her iki tarafı için de
önemli hususlardır.
2.2.2. Bilirkişi
82
Dan.5.D., 20.10.2015, E. 2015/4089, K. 2015/8104, DD, S. 141.
83
Dan.10.D., 16.04.2001, E. 1998/7339 K. 2001/1386, aktaran Yakup Bal /Yahya Şahin / Mustafa Karabulut,
Danıştay 10. Dairesinin Tazminat Davalarına İlişkin Seçilmiş Kararları, Seçkin Yayıncılık, 2003.s. 100.
26
soruların yanıtlatıp yanıtlanmadığı, yanıtların anlaşılabilir olup olmadığını84 ve
incelemede çelişkiler85 olup olmadığını dikkate almaktadır.
84
Dan.15.D., 27.05.2016, E. 2016/3514, K. 2016/3853
85
Dan.15.D., 10.03.2016, E. 2015/8936, K. 2016/1604
27
KAYNAKÇA
Kitaplar:
Mahkeme Kararları:
Elektronik Kaynaklar:
28