You are on page 1of 49

Anadolu / Anatolia 37, 2011 G.

Kökdemir

MENDERES MAGNESİASI – PROPYLON:


MİMARİ BEZEMELER

Görkem KÖKDEMİR*

Anahtar Kelimeler: Magnesia • Propylon • Anthemion• Lesbos Kymationu • İon Kymationu

Özet: 1891-1893 yıllarında ilk kez kazısı yapılarak kalıntıları ortaya çıkartılan ve 1904 yılındaki
“Menderes Magnesiası” yayını ile de ilk kez bilim dünyasına tanıtılan, Magnesia’daki Artemision ve
Agora arasında yer alan ve literatürde Propylon olarak adlandırılan Anıtsal Giriş Yapısı ile ilgili olarak,
ilk keşfinden günümüze kadar geçen süre içerisinde, çok sayıda araştırma, inceleme ve değerlendirme
çalışması kaleme alınmıştır. Propylon’da 1993-1999 yıllarında gerçekleştirilen ikinci dönem kazı çalış-
malarına kadar geçen yaklaşık bir asırlık süre boyunca farklı araştırmacılar tarafından yapılan bu de-
ğerlendirmeler “Magnesia Propylonu”nun; Hellenistik Dönemden başlayarak Roma Dönemi içlerine
kadar devam eden oldukça uzun bir zaman dilimi içerisine tarihlendirilmesine neden olmuş ve yapı-
nın tarihini tartışmalı bir noktaya getirmiştir. İkinci dönem kazılarının sonuçlanmasının ardından or-
taya çıkartılan yapıya ait yeni buluntuların araştırma kapsamına bağlı olarak bir kısmının ilk kez değer-
lendirileceği bu makale içerisinde, yapıda kullanılmış olan anthemion, ion kymationu, lesbos kymationu ve
akanthus bezemelerinin tipolojik ve stilistik özelliklerinden yola çıkarak yapı için daha somut bir tarih-
lendirme ortaya konmaya çalışılacaktır.

MAGNESIA ON THE MEANDER – PROPYLON:


ARCHITECTURAL DECORATIONS
Keywords: Magnesia • Propylon • Anthemion • Lesbos Cymatium • Ion Cymatium

Abstract: The monumental Gate, called as “The Propylon” in archaeological literature, which is
located between Artemision and Agora at Magnesia on the Meander, was discovered during the ex-
cavations between 1891 and 1893. The architecture of Propylon was introduced by the publication
“Magnesia on the Meander” in 1904. Since the discovery of the structure, different scholars have
written many researches about it. These studies that lasted almost a century, until the results of the
second excavations period between 1993 and 1999, have resulted to date the Propylon of Magnesia to
a very long time period from the Hellenistic age through the Roman era. They also brought the dat-
ing of Propylon into question. The main purpose of this article is to suggest a more precise date for
Propylon, through part of new finds chosen for the scope of this study and in light of typological and
stylistic features of architectural decorations, anthemion, lesbos and ion cymatiums and akanthus pat-
terns. 

* Dr. Görkem Kökdemir, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji Bölümü (Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı),

Araştırma Görevlisi, TR–06100 / ANKARA, e-posta: gkokdemir@ankara.edu.tr

  93
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Menderes Magnesiası’nda Propylon kalıntılarının batısında yer alan açıklıkta


olarak adlandırılan anıtsal giriş yapısı, Ar- ise “Propylaia” olarak tanımladığı anıtsal
temis Kutsal Alanı ile agora arasında, Ar- girişe ait kalıntılar yer almaktadır2.
temis Kutsal Alanı’nın batısında, agoranın Huyot’un 1820 yılında kentteki in-
Doğu Stoası içerisinde yer almaktadır1. celemeleri sırasında yaptığı ve Artemis
Magnesia Propylonu Kutsal Alanı ile yakın çevresinin o yıllar-
Araştırmalar daki durumunu görselleştirdiği çizimi
Propylon’a ait kalıntılardan ilk kez Laborde 1838 yılında yayınlamıştır 3 . Bu
söz eden araştırmacı, 19. yüzyılda çizimde Rayet’nin aktardığı ve Huyot’un
Magnesia’ya gelerek incelemeler yapan çalışmalarında adı geçen “Propylaia”ya ait
Huyot’dur. Rayet’nin aktarımlarından öğ- sütunların bir kısmının bugün Bizans Su-
rendiğimize göre Huyot, Magnesia’daki ru olarak tanımlanan duvarların batı ka-
inceleme notlarında, Artemis Leuko- nadında yaptığı açıklık içinde ayakta oldu-
phryne Kutsal Alanı’nın batısında, kentin ğu gösterilmiştir. Sütunların çizimdeki
agorası olarak varsaydığı, büyük aksı ku- konumundan, Huyot’un belirttiği giriş
zeydoğudan güneybatıya doğru uzanan ve yapısının, Agora Doğu Stoa içerisinde yer
tapınağı çevreleyen duvar kalıntılarından alan ve “Magnesia Propylon”u olarak tanıdı-
daha geniş bir alan kaplayan, dikdörtgen ğımız yapı olduğu anlaşılmaktadır.
bir sur yapısına ait olabilecek kalıntılardan 1891-1893 yıllarında, Magnesia’da,
söz etmektedir. Yine Huyot’a göre, Ar- Alman Hükümeti ve Berlin Müzeleri adı-
temis Kutsal Alanı’nı çevreleyen bu sur na Carl Humann başkanlığında, R. Heyne
                                                         ve O. Kern’in de ekip üyesi olarak katıl-
1 Yapıyla ilgili detaylı bilgi için bkz. Humann ve diğ. dığı kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
1904, Lev. II; Bingöl 1998, 21; Bingöl 2007, 50;
Kökdemir 2009; Bu makale, 2009 yılında Ankara
Bu çalışmalar sonucunda kentin diğer
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji önemli yapıları ile birlikte Propylon da ilk
(Klasik Arkeoloji) Anabilim Dalı’nda kabul edilen, kez kalıntılarıyla birlikte ortaya çıkartıl-
“Menderes Magnesiası-Propylon” adlı doktora tezi-
min içerisinde yer alan ilgili bölümlerden derlenerek mıştır.
hazırlanmıştır. Başta bu çalışmanın gerçekleşmesin-
deki izinleri ve katkılarından dolayı tez danışmanım,                                                         
değerli hocam Prof. Dr. Orhan Bingöl’e sonsuz te- 2 Rayet – Thomas 1887, 126: “Au milieu de la façade
şekkürlerimi sunarım. Menderes Magnesiası Propy- ouest, on remarque une ouverture et les débris de propylées
lonu ile ilgili olarak hazırladığım projeyi 2007 yılında monumentaux”; age. 130: Rayet’e göre, Huyot’dan
Hanfmann bursu ile ödüllendirerek bana yurtdışın- sonra kente gelen Clerget’nin bu kalıntılardan hiç
daki merkezlerde konuyla ilgili çalışma olanağı tanı- bahsetmemiş olmasının nedeni, 1887 yılında kendisi
yan American Research Institute (ARIT)’e ve özel- bölgeye geldiği zaman olduğu gibi, 1840 yıllarında
likle dönemin Ankara Şubesi müdürü Dr. Bahadır da, anıtsal kapıya ait kalıntıların tamamen toprak al-
Yıldırım’a; bugün için Berlin Pergamon Müzesi de- tında kalmış olmasıdır. Gerçekten de Texier ve
polarında bulunan Propylon mimari elemanları üze- Clerget’nin çalışmalarında Propylon ile ilgili hiçbir
rinde çalışma imkânı sunan Dr. V. Kästner’e; bilgiye rastlanmaz (Texier 1862, 346-353). Ayrıca
Louvre Müzesi’nde konuyla ilgili çalışmalarım için Clerget’nin yapmış olduğu Kutsal Alan çizimlerinde,
izin veren Louvre Müzesi Etrüsk, Yunan ve Roma alanın batısında Propylon’un yer aldığı açıklık göste-
Departman Müdürü Dr. R. Martinez ile L. rilmemiştir. Clerget, tapınağın girişinin doğudan ol-
Lougier’e; son olarak da, bugün için İstanbul Arkeo- duğunu düşünmüş, Kutsal Alan’a girişin de yine do-
loji Müzeleri’nin ilgili seksiyonlarında sergilenen ğudan olduğunu varsayarak, çalışmalarında farklı
Propylon mimari elemanları üzerinde çalışma yapma olarak alanın doğusuna anıtsal bir giriş yapısı ekle-
olanağı tanıyan Dr. İsmail Karamut’a ayrı ayrı teşek- miştir (Rochette 1845a, 633).
kürü bir borç bilirim. 3 Laborde 1838.

94  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

Magnesia’da Humann başkanlığın- aldığı “Menderes Magnesiası” adlı yayın-


da gerçekleştirilen bu çalışmaların sona da, diğer yapılar için olduğu gibi,
ermesinin ardından, 1894 yılında, döne- Propylon’a da ayrı bir bölüm ayrılmıştır 6 .
min Berlin Müzeleri Heykel Seksiyonu Bu bölümde, kazılar sonucunda ortaya çı-
Müdürü Reinhard Kekulé von Stradonitz kartılan buluntuların ışığında, Propylon’un
tarafından, ön rapor niteliğinde, Magne- mimarisi hakkındaki ilk değerlendirmeler
sia’da yapılan kazı çalışmalarının ilk de- kaleme alınmış ve ilk kez yapının rekons-
ğerlendirmesi yapılmıştır4. Kekulé, bu kısa trüksiyonu oluşturulmuştur. 1893 yılında
çalışmasında; kentte kazısı yapılan diğer kazıların sona ermesinin ardından Berlin’e
yapıların yanı sıra Propylon’un mimarisi ile yapının kaidesi dışında, mimari eleman-
ilgili de kısa bilgiler vermiş, herhangi bir lardan örneklerin götürülmüş olduğu be-
tarihlendirme kriteri belirtmeksizin yapı- lirtilen çalışma içerisinde7 , bu elemanlar-
nın Roma Dönemine, muhtemelen de dan sadece birisinin, Berlin Müzesi’ndeki
“İsa’nın doğum yıllarına” yani Augustus fil ayağı başlığının, fotoğrafı yayınlanmış-
Dönemi’ne ait olduğunu ileri sürmüştür5. tır8. Yayında yapının diğer mimari eleman
1904 yılında basılan, Heyne’nin çi- ve bezemeleri ile ilgili olarak, bezemeler
zimleri ile Humann’ın çalışmalarının bir- açısından oldukça yetersiz sayılabilecek iki
likte derlendiği, J. Kohte ve C. Watzin- çizim kullanılmıştır9. Yapıya ait bezemele-
ger’in de Magnesia’daki mimari ve plastik rin tanımı ve stilistik ve tipolojik özellikle-
eserler üzerine değerlendirmelerinin yer ri ile ilgili olarak ise fil ayağı başlıkları ve
sima bezemelerinde görülen zengin işçili-
                                                         ğin aksine, yapının bezemelerinin gene-
4 Kekulé 1894.
5 age. 77: “…hier wurde in guter römischer Zeit, vielleicht um
linde, özensiz bir işçiliğin söz konusu ol-
Christi Geburt, ein grosses Propylon gebaut, in der offenbaren duğu belirtilmiş, ion kymationlarının genel
Absicht, die Verbindung zwischen Tempel und Agora recht tipolojik özelliklerini kaybettikleri, lesbos
glänzend zu gestalten„ Humann başkanlığında gerçek-
leştirilen kazı çalışmalarına katılan Heyne’nin, kymationlarının ise çizgisel bir görünüm
20.06.1893 tarihinde Kekulé’ye göndermiş olduğu kazanmış oldukları vurgulanmıştır 10 . An-
raporda, Magnesia’daki yapıların tarihlendirmelerine
ilişkin bir sıralama tablosu bulunmaktadır. Heyne,
cak yayında bezemeler ile ilgili olarak ya-
bu tablonun içerisinde, Propylon’u Artemis Tapınağı, pılan bu stilistik değerlendirmelere rağ-
Sunak, Zeus Tapınağı ve Agora gibi o yıllarda kentin men bezemelerden yola çıkarak yapının
Hellenistik Döneme ait olduğu varsayılan yapılarının
sonrasına, tablodaki en son sıraya koymuştur inşa tarihine ilişkin derinlemesine bir tar-
(Gerkan 1929, 2, 25). Bu sıralama, Kekulé’nin 1894 tışma yapılmamıştır. Sadece Kohte’nin,
yılındaki tarihlendirmesine paralel olması ve ayrıca Magnesia’daki yapıların mimarilerini de-
kentte gerçekleştirilen kazıların sona ermesiyle bir-
likte 19. yüzyılın sonlarında, Propylon’un Artemision ğerlendirdiği diğer bir bölüm içerisinde,
ve Agora’daki diğer yapılardan daha geç bir döneme Propylon ile Magnesia Artemis Tapınağı,
ait olduğuna ilişkin bir görüşün mevcut olduğunu
göstermesi açısından önemlidir. Ancak bu tarihlen- Altarile Zeus Tapınağı anta başlıkları ara-
dirmenin aksine, Berlin Müzeleri tarafından 1904 yı-
lında derlenen Magnesia kitabında, 1894 yılında
mevcut olduğu görülen yapının bu tarihlendirmele-                                                         
rine ilişkin hiç bir bilgi bulunmamakta ve farklı ola- 6 Humann ve diğ. 1904, 129-134.
rak Propylon’un bir Hellenistik dönem yapısı olduğu 7 age. 129, dn. 1.
ileri sürülmektedir. İlerleyen paragraflarda kitaptaki 8 age. Res.129.
bu tarihlendirmeyle ilgili daha detaylı bilgiler verile- 9 age. Res.135-136.
cektir. 10 age. 133.

  95
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

sındaki benzerlik üzerinde durulmuş,11 ay- Müzeleri’nde bulunan eserler ile ilgili olan
rıca Propylon için, direkt olmasa da, göre- üç ciltlik katalog çalışmasında, Propylon’a
celi bir tarihlendirme önerisi verilmiştir. ait sütun tamburu, sütun başlığı ve fil
Magnesia’nın ünlü yapılarının yer aldığı ayağı başlığının ilk kez resimleri yayın-
Artemision ve Agora ile bu yapı komp- lanmıştır15. Bloklar hakkında kısa bilgiler
lekslerinin bir bölümü olan Propylon’un veren ve blokların üzerindeki bezemeleri
birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi de kısaca tanımlayan Mendel, Humann’a
gerektiğini belirten Kohte, Artemision’un benzer şekilde, müzeye getirilen fil ayağı
tarihi için, yazıtlara dayanarak MÖ 220- ve sütun başlığı bezemelerindeki özensiz
205 yıllarını, Agora’nın tarihi için ise MÖ işçiliğe ve sütun başlığının Artemis Tapı-
3. yüzyılı vermiştir12. nağı başlıkları ile olan tipolojik benzerli-
Kekulé ve Kohte’nin bu farklı ta- ğine dikkati çekmiştir16. Çalışmasında Pro-
rihlendirmeleri ile Magnesia yayınında pylon’a ait olan bu mimari elemanların,
kullanılmış olan bilgi ve belgeler ışığında Magnesia’dan getirilen ve farklı yapılara
Propylon’da, 1993 yılında Prof. Dr. Orhan ait olan diğer mimari elemanlar ile birlik-
Bingöl başkanlığında yeniden başlatılacak te, MÖ 3. yüzyıla ait olduklarını varsay-
olan II. dönem kazılarının sonuçlanması- mıştır17.
na kadar geçen süre zarfında; “Magnesia Gerkan’ın 1929 yılındaki Magnesia
Propylon”u, birçok araştırmacının çalışması Altarı ile ilgili çalışmasında, kazı çalışma-
içerisinde yer bulmuş, yapının tarihi için larına katılan Heyne’nin Magnesia’daki
birbirinden farklı öneriler ortaya konul- yapıların tarihlendirmeleri ile ilgili yaptığı
muştur. iki farklı sıralamasına yer verilmiştir 18 .
1909 yılında Schede, yatay simalar Gerkan, Heyne’nin sıralamalarından bir
ile anthemion ve kıvrık dal bezemeleri hak- tanesine benzer şekilde19, kendi tarihlen-
kında yaptığı çalışması içerisinde, Berlin’e dirme sıralamasında Propylon’u, Artemis
götürülmüş Propylon’a ait olan eğimli sima Tapınağı’ndan hemen sonraya, kutsal alan
bloklarından bir tanesinin ilk kez fotoğra- ve agora döşemeleri ile kutsal alan stoala-
fını yayınlamıştır13. Çalışması içerisinde bu rından ise hemen önceye yerleştirmiş ve
bloktaki lotus ve palmet bezekleri arasın- her ne kadar tapınaktan daha basit ve ka-
da kullanılmış olan anthemion-kıvrık dal litesiz bir mimariye sahip olsa da Propylon
bağ bezeklerini inceleyen Schede, yapıya mimarisinin tapınakta görülen Hellenistik
ait kesin bir tarihlendirme yapmasa da, formları taşıdığını belirtmiştir20.
yapıya ait bu mimari elemanı ve bezeme-
lerini Hellenistik dönem örnekleri ile bir-                                                         
15 Mendel 1912, Kat no:188-189, 192.
likte değerlendirmiştir14. 16 age. 421, 425.
17 age. 591.
1912-1914 yıllarında Mendel tara- 18 Gerkan 1929, 25.
fından hazırlanan ve İstanbul Arkeoloji 19 Gerkan, Heyne’nin 1893 yılında Kekulé’ye gönder-
diği tarihlendirme sıralamasının dışında (bu makale-
                                                         de bkz. dn.5), Heyne’nin farklı olan başka bir sıra-
11 age. 170. lamasını daha yayınlayarak çalışmasın içerisinde, her
12 age. 163 vd. iki sıralamayı birbirleriyle karşılaştırmıştır (Gerkan
13 Schede 1909, 67, Lev. XI. 1929, 25).
14 age. 96 vd. 20 age. 26.

96  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

Shoe, Grek mimari profilleri ile il- tarihlemiş27, profillerin tarihi için ise MÖ
gili çalışmasında, İstanbul Arkeoloji Mü- 130 yıllarını öngörmüştür28.
zeleri’nde bulunan ve Propylon’a ait olan 1972 yılında Propylonlar üzerine ya-
fil ayağı başlığını incelemiş ve başlığın ön pılan kapsamlı bir araştırmaya imza atan
yüzlerinden bir tanesinin profilini 1936 Carpenter, “Magnesia Propylonu”nu çalış-
yılındaki yayınında kullanmıştır21. Asia-İon masına dâhil etmiş ve Magnesia kitabında
tipi olarak gruplandırdığı başlıkta, profil- Kohte tarafından yapı için verilen görece-
lerin özelliklerini kaybettiklerini belirtmiş li tarihi, MÖ 220-205 yıllarını, yapının in-
ve profillerine bağlı olarak başlığı, MÖ şa tarihi olarak kabul etmiştir29.
130 sonrasına tarihlendirmiştir22.
Alzinger 1974 yılındaki çalışmasın-
Weickert, Berlin’de bulunan Propy- da “Magnesia Propylonu” fil ayağı başlığı ile
lon’a ait fil ayağı başlığının fotoğrafını, Ephesos’ta bulunmuş olan bir diğer fil
1949 yılında yayınladığı çalışması içerisin- ayağı başlığının bezemeleri arasındaki
de kullanmış, yapının geç Hellenistik Dö- benzerlik üzerinde durmuştur30. Bu ben-
neme, MÖ 2. yüzyılın sonlarına ait oldu- zerlik ile birlikte ayrıca İstanbul’daki fil
ğunu ileri sürmüştür23. ayağı başlığında kullanılmış olan palmet
Erder, Propylon’a ait olan ve İstan- ve kymationlar ile Aphrodisias Aphrodite
bul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunan fil Tapınağı ve Ephesos’taki “Akanthus Fri-
ayağı başlığı ile sütun başlığını, 1967 yı- zi” bezemelerinin stilistik benzerliklerin-
lındaki çalışması içerisinde kullanmıştır24. den de yola çıkarak başlığı MÖ 100 yılının
Çalışmasında Shoe tarafından yapılmış fil hemen öncesine tarihlemiştir31.
ayağı başlığının profil çizimine yer ver- Yaylalı, Magnesia Artemis Tapınağı
miş25, bu profil ile birlikte başlığın cephe frizleri ile ilgili çalışmasında Magne-
yüzlerinde kullanılmış olan ion ve lesbos sia’daki yapıların mimari bezemelerinin
kymationları ile anthemion bezemeleri hak- stilistik özellikleri üzerinde durmuştur 32 .
kında da bazı değerlendirmeler yapmıştır. Propylon’a ait iki fil ayağı başlığını da ça-
Aynı şekilde sütun başlığında kullanılmış lışması içerisine dâhil eden Yaylalı33, baş-
olan kyma reversa ve lesbos kymationu ile ilgi- lıklardaki lesbos kymationlarını 34 ve Ilion
li de yorumlar yapan Erder 26 , “Magnesia Athena Tapınağı sima bezemeleri ile sti-
Propylon”u fil ayağı başlığı ile sütun başlı- listik açıdan benzerlik kurduğu akanthus
ğının profil detaylarından ve başlıklardaki ve kıvrık dal bezemelerini35 MÖ 110-100
ion ve lesbos kymationu ile anthemion beze- yıllarına tarihlemiştir.
melerinin stilistik ve tipolojik özelliklerin-
den dolayı, yapıyı MÖ 2. yüzyıl içerisine                                                         
27 age. 64-66, 69, Tablo VII.
28 age. 113, 117.
29 Carpenter 1970, 142-146.
                                                         30 Alzinger 1974, 95, dn.332. Ephesos’daki başlık için
21 Shoe 1936, Lev. XI.9. ayrıca bkz. age. Res. 127.
22 age. 20. 31 age. 95, dn.333.
23 Weickert 1949, 20, Res.8. 32 Yaylalı 1976, 120 vd.
24 Erder 1967, Lev. XXIIIb, XXVd. 33 age. Lev. 36.6, 38.2-3.
25 age. F6. 34 age. 136.
26 age. F29 35 age. 140.

  97
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Linfert 1976 yılındaki çalışmasında, korasyonlarının, Artemis Tapınağı ile olan


Propylon ile ilgili değerlendirmeler yapan benzerliği üzerinde durmuş, yapının mi-
kendisinden önceki araştırmacıların aksi- marisindeki oransal değerlere dayanarak
ne, Kekulé’nin ileri sürdüğü ve Pro- yapıyı Hermogenes ile ilişkilendirmiştir42.
pylon’un inşa tarihi için kabul ettiği Roma Tiede 1990 yılındaki çalışmasında,
Dönemi varsayımı üzerinde durmuştur36. Magnesia Propylonu’na ait olan ve Berlin
Çalışmasında, Agora’daki stoalar ile Ar- ve İstanbul’da bulunan fil ayağı başlıkları-
temis Kutsal Alanı’ndaki yapıların inşa ta- nın ilk kez üst yüzlerinin çizimleri ile Ber-
rihleri üzerine değerlendirmeler ve çıka- lin’deki başlığın o güne kadar yayınlan-
rımlar yapan Linfert, Propylon’un tarihi mamış iki farklı yüzünün resmini yayın-
için, Kekulé’nin verdiği tarihi, yani Roma lamıştır43. Tiede, yaptığı çalışmada, başlık-
Dönemini, bu çıkarımlara dayanarak gö- ların ikisinin de Propylon’a ait başlıklar ol-
receli de olsa kabul etmiştir37. madığı, bu başlıkların sunu sütunlarında
1983 yılındaki Priene Athena Tapı- kullanılmış olan başlıklar olduğu gibi ol-
nağı’nın mimari bezemeleri ile ilgili olan dukça farklı bir varsayım ileri sürmüştür.
çalışmasında Koenigs, Magnesia Propy- Ayrıca başlıklardaki bezemelerde görülen
lonu’na ait olan ve İstanbul Arkeoloji Mü- işçilik farklılıklarının nedenini ise başlıkla-
zeleri’nde bulunan yapıya ait fil ayağı ile rın birbirleri arasındaki dönem farkıyla
sütun başlığı bezemelerini çalışmasındaki açıklamaya çalışmıştır. Aynı ölçülerde ve
karşılaştırma örnekleri içerisinde değer- formlarda olan başlıklardan Berlin’de bu-
lendirmiştir 38 . Diğer çalışmalarda olduğu lunanının Hellenistik Döneme ait oldu-
gibi Koenigs de, başlıkların bezemelerin- ğunu, İstanbul’dakinin ise diğer başlığın
de görülen özensiz işçiliğin üzerinde Roma Dönemindeki bir kopyası olduğu-
durmuş ve bu işçiliğin MÖ. 2. yüzyıl stili- nu ileri sürmüştür44.
ni yansıttığını ileri sürerek yapıyı bu yüzyı- Hesberg 1994 yılında, Magnesia’
la tarihlemiştir39. daki diğer yapılar ile birlikte Propylon’un
1989 yılında Ephesos Hadrian Ka- tarihlendirmesini ele aldığı çalışmasında,
pısı ile ilgili çalışmasında Thür, Propylon yapının lesbos kymationlarının, Zeus Tapı-
sütunlarındaki “dolu yiv” kullanımı 40 ile nağı sütun başlığı ile söve tacında kulla-
yapının fil ayağı başlıklarını 41 çalışmasın- nılmış olan lesbos kymationlarından ve on-
daki karşılaştırma örnekleri arasında kul- dan daha da geç bir tarihe verdiği Agora-
lanmış, bu karşılaştırmalar sırasında yapı- Kuzey Stoa batı köşesinde kullanılmış
nın tarihini ise Hellenistik Dönem olarak boğa protomlu ion sütun başlığındaki
göstermiştir. lesbos kymationlarından daha geç stilistik
1990 yılında Hoepfner, Propylon’un özelliklere sahip olduğunu belirtmiştir. Bu
fil ayağı başlıkları ile sima tipolojisi ve de- değerlendirmesine paralel olarak, Propylon
                                                         fil ayağı başlığı yan yüzünde kullanılmış
36 Linfert 1976, 166, dn. 657. olan akanthus ve kıvrık dal bezemelerinin
37 age. 166.
38 Koenigs 1983, 172-173, Lev. 41.1-3.                                                         
39 age. 173. 42 Hoepfner 1990, 18 vd.
40 Thür 1989, 90. 43 Tiede 1990, 246, Res. 15-16, Lev. 51.1-4.
41 age. 114-115. 44 age. 247 vd.

98  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

stilistik özelliklerine de dayanarak yapıyı sun hemen bitirilmesi gerekliliği bu özen-


MÖ 150-125 yıllarına tarihlemiştir45. sizliğe neden olmuştur50.
Rumscheid Hellenistik Dönem mi- Ortaç Hellenistik Dönem ve Roma
mari bezemelerine yönelik yaptığı kap- Dönemi Propylonları ile ilgili 2001 yılında
samlı çalışması içerisinde Propylon ile ilgili yaptığı çalışmasında, “Magnesia Propylonu”
de değerlendirmeler yapmıştır46. Berlin ve ile ilgili değerlendirmesini “Hellenistik
İstanbul Müzeleri’ndeki mimari elemanla- Dönem Propylonları” başlığı altında yap-
rın bir kısmı üzerinde ve Magnesia kita- mıştır 51 . Çalışmasında yapının Hermoge-
bında yayınlanmış olan çizimlere dayana- nes ile olan ilişkisi üzerinde durmuş, bu
rak yaptığı değerlendirmeler sonucunda47 ilişkiye bağlı olarak Rumscheid tarafından
yapıda kullanılmış olan lesbos ve ion yapılan tarihlendirme önerisi paralelinde
kymationları ile anthemion ve kıvrık dal be- ortaya çıkan soru ve sorunları vurgulaya-
zemelerinin stilistik olarak Augustus Dö- rak, Propylon’da ikinci dönem kazıları ile
nemine tarihlendirilmesi gerektiğini ileri ortaya çıkacak yeni verilerin sorulara yanıt
sürmüştür. Ayrıca yapının sütunlarında vereceğini belirtmiştir52.
kullanılmış olan “dolu yiv” uygulaması ile Yukarıda kısaca sıraladığımız araş-
yatay geisonlarda lesbos kymationunun taç tırmalar 19. yüzyıl kazılarının ardından
bezemesi olarak kullanılmış olmasının yayınlanan sonuçlar ile bugün için İstan-
Anadolu’da Hellenistik Dönemde kulla- bul ve Berlin Arkeoloji Müzeleri’nde bu-
nılmamış olan tipolojik özellikler olduğu- lunan iki fil ayağı başlığı, bir adet sütun
nu belirterek yapının tarihi için vermiş ol- başlığı, bir adet sütun tamburu ile bir adet
duğu kriterleri güçlendirmeye çalışmıştır48. eğimli sima bloğu olmak üzere yapıya ait
Koçhan 1995 yılında, Hellenistik toplam beş adet mimari blok üzerinden
Dönem lotus ve palmet bezemelerini in- yola çıkılarak yapılmıştır.
celemiş olduğu çalışmasında, İstanbul’da 1891-1893 yıllarındaki kazıların ar-
bulunan Propylon fil ayağı başlığında kulla- dından doğanın etkisiyle tekrar toprak al-
nılmış olan anthemion bezemelerini de sti- tında kalan Propylon’da, ikinci dönem kazı-
listik olarak değerlendirmiştir 49 . Çalışma- ları (1993-1999) Prof. Dr. Orhan Bingöl
sında, MÖ 125-100 yıllarına tarihlediği başkanlığında yapılmış ve bu çalışmaların
Propylon anthemion bezemelerinin özensiz ardından yapı yaklaşık yüzyıl sonra tekrar
ve yüzeysel işçiliği üzerinde durmuştur. gün ışığına çıkartılmıştır53. Yapıya ait çok
Bezemelerdeki bu özensizliği ise üç olası sayıdaki mimari elemanın bu çalışmaların
nedene bağlamıştır. Koçhan’a göre ya ya- ardından tekrar ortaya çıkartılmasına bağlı
pının önem derecesi, ya ustaların yetersiz-                                                         
liği ya da yapının her ne şekilde olursa ol- 50 age. 61-62.
51 Ortaç 2001, 33-35.
52 age. 115-117.
                                                         53 1993: Bingöl 1995, 44-47, Res. 3; 1994: Bingöl 1996,
45 Hesberg 1994, 143-144. 87- 88, Res. 3-4; 1995: Bingöl 1997, 582-583, Res.
46 Rumscheid 1994, 170 vd., Kat. No. 142, Lev. 89.7, 12-13; 1996: Bingöl 1999, 16-17; 1997: kazı çalışma-
90.1-6, 91.1-2. sı yapılmamıştır; 1998:Bingöl 2000, 59, Res. 3-4;
47 age. 41. 1999: Bingöl 2001, 17-18, Res. 4. Bingöl dönemi
48 age. 174-175. Propylon kazıları ile ilgili olarak ayrıca bkz. Bingöl
49 Koçhan 1995, Kat. No. 38, Lev. 12d. 1998, 21 vd; Bingöl 2007, 50 vd.

  99
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

olarak yapının mimarisine yönelik hiç bi- ve değerlendirmeler; “Magnesia Propylonu”


linmeyen yeni bulgulara ve mimari beze- hakkında bugüne kadar “doğru” olarak
meler hakkında daha kapsamlı ve detaylı bilinen ve kabul edilen, ancak “doğru”
bilgilere ulaşılması sağlanmıştır. olmadıkları yapılan bu yeni çalışmalarla
Magnesia Propylonu ortaya çıkan bazı “yanlış”ların düzeltilme-
Mimari Tanım sini, yapının inşa tarihine ve Artemision
Yapı, her iki cephede iki basamaklı ve Agoraa rasındaki fonksiyonuna yönelik
bir krepidoma üzerinde yükselmekte ve üç ise yeni sonuçlara ulaşılmasını sağlamış-
sütun sırasından oluşmaktadır. Yapının tır54.
sütun sıralarını köşelerde fil ayakları sınır- Magnesia Propylonu
lar. Fil ayakları arasında doğu sırada dört, Mimari Bezemeler
ortada iki ve batıda yine dört adet ionik Kaide ve Sütun: Yapıda, sütun ve
sütun kullanılmıştır. Yapı bu sütun düze- fil ayaklarının altında yer alan ve attik-ion
nine bağlı olarak “tetrastyl in antis” planlı- tipinde yapılmış olan kaideler ve profilleri
dır ve “hexastyl” bir cepheye sahiptir. bezemesiz; kaideler üzerinde yükselen ve
Yapının batı sırasındaki fil ayakları, 24 yivli olan sütun gövdelerinin bir bö-
Agora-Doğu Stoa’nın dor düzenindeki lümü ise “dolu yivli” olarak işlenmiştir.
dış sıra sütunları ile bağlantı sağlayabil- Fil Ayağı Başlığı (Kat. No. 1.1-
mek amacıyla dorik “yarım sütun-fil aya- 2): Tüm yüzleri bezemesiz olan orta sü-
ğı” formunda işlenmiştir. Yapının orta sı- tun sırası fil ayağı başlıkları hariç doğu ve
ra fil ayaklarında ise son çalışmalarla 7, batı sıra fil ayağı başlıklarının ön yüzle-
94m olarak hesaplanan Propylon sütun rinde, inci-makara ile sınırlandırılmış, yu-
yüksekliğinden daha alçak oldukları tespit karıdan aşağıya sırasıyla; ion kymationu,
edilen Agora-Doğu Stoanın iç sıra ion sü- anthemion ve lesbos kymationu kullanılmıştır.
tunları ile bağlantı sağlayabilmek amacıy- Bu başlıkların yan yüzlerinde ise kıvrık dal
la, konsollu bloklar kullanılmıştır. bezemeleri işlenmiştir.
Yapının doğusunda Bizans Sur Sütun Başlığı (Kat. No: 2.1-3):
Duvarı içerisinde devşirme olarak kulla- Yapıya ait ion sütun başlıkları ile sütunla-
nılmış olan mermer söve ve lento üstü taç rın üst bölümlerinin küçük bir kısmı aynı
blokları ile doğu cephe sütunları üzerinde blok üzerine yapılmıştır. Başlıkların aba-
yapılan çalışmalar, yapının doğu cephe- kuslarında lesbos kymationları, ekhinusla-
sinde, yapının orijinal mimarisine bağlı rında ise ion kymationları kullanılmıştır.
olarak, sütunlar arasında beş adet kapının Başlıkların yan yüzlerinde farklı bezek
kullanılmış olduğunu ortaya koymuştur. türlerinin kullanımının tercih edilmesin-
Yapının plan düzeni, cephe sütun- den dolayı – bu kullanım yapıda belli bir
ları arasındaki kapı kullanımı, Propylon’un
çevre yapılarla olan mimari ilişkisi, mimari                                                         
54 Yukarıda Bingöl dönemi kazılarının ardından yapı-
bezemelerindeki stilistik ve tipolojik özel- nın mimarisine yönelik yapılmış çalışmanın kısa bir
likler, mimari elemanlarındaki tipolojik özeti verilmiştir, bu çalışmalarla ilgili detaylı bilgi için
bkz. Kökdemir 2009. Bu çalışma Magnesia ad
özellikler ve yapıda kullanılmış olan oran Maeandrum monografileri serisi içerisinde yayın-
sistemi üzerine yaptığımız yeni çalışmalar lanmak üzere kitap haline getirilmektedir.

100  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

sistematik içinde farklı sütun sıralarına ait gelişimi içerisindeki yerinin saptanmasına
başlıklarda değişmektir – yan yüzlerine ve bu dönem bezemeleri ile olan benzer
bağlı olarak başlıklar farklı tipolojik özel- tipolojik ve stilistik özelliklerinin belir-
liklere sahiptir. lenmesine yönelik olarak yapılacak değer-
Arşitrav (Kat. No: 3): Ön yüzde lendirmeler aşağıda bezeme tiplerine ve
üç, arka yüzde iki fascialı olan arşitravların, bu tiplerin yapıda kullanıldıkları elemanla-
altta inci-makara ile sınırlandırılmış ön ra göre ayrı başlıklar altında sıralanmıştır.
yüz taçlarında, yukarıdan aşağıya sırasıyla; Sütunlardaki “dolu yiv” kullanımı, fil aya-
anthemion ve ion kymationu kullanılmıştır. ğı başlıkları yan yüz bezemeleri, sütun
başlıkları yan yüz bezemeleri, tympanon
Friz (Kat. No: 4): Kabartmasız
üzerinde kullanılmış olan “kalkan” motifi
olarak işlenmiş frizlerin taç profillerinde,
gibi üzerine işlendikleri mimari elemanlar
ion kymationu kullanılmıştır.
ile birlikte gelişim gösteren ve üzerine iş-
Yatay Diş Sırası-Yatay Geison lendikleri elemanların tipolojik özellikle-
(Kat. No: 5): Yatay diş sırası ve yatay rine bağlı olan mimari bezemeler, bu ça-
geisonlar aynı blok üzerine yapılmış, her iki lışma içerisine dâhil edilmemiştir. Bunun
öğenin taç bölümleri ise lesbos kymationları aksine, anthemion, ion kymationu ve lesbos
ile bezenmiştir. kymationu ile akanthus bezemeleri gibi ya-
Alınlık (Kat. No: 6-8): Üst yapı- pıda, farklı mimari elemanlar üzerindeki
nın üçgen alınlık kısmında sırasıyla kullanımları ile karşımıza çıkan ve kulla-
tympanon, eğimli geison ve eğimli sima yer nıldıkları yapı elemanlarından bağımsız
almaktadır. Tympanonun ortasını, merkez değerlendirme yapılabilecek bezeme tür-
aks yüksekliğinde yapılmış kalkan figürü leri bu makalenin kapsamını oluşturmuş-
süslemektedir. Alınlıkta kullanılmış olan tur55.
tympanon bloklarının taç profillerinde ise I. ANTHEMION
ion kymationu kullanılmıştır (Kat. No: 6).
I.I. Anthemion Bezemeleri
Tympanon üzerinde yer alan eğimli
Tipolojisi ve Stilistik Özellikleri
geisonlar; yatay geisonlarda olduğu gibi, an-
cak yataydakilerden farklı olarak dişleri I.I.I. Fil Ayağı Başlığı (Kat.1.1-2):
açılmamış, cephe yüzleri düz ve bezeme- 1891-1893 yılları arasında Magne-
siz olan, ikinci eğimli bir öğe ile birlikte sia’da yapılan kazı çalışmaları sonucunda
tek blok üzerine işlenmiştir. Bu öğenin yapıya ait fil ayağı başlıklarından örnekler
tacında ion kymationu, eğimli geison taçla- bulunmuş 56 , bu başlıklardan birisi İstan-
rında ise lesbos kymationu kullanılmıştır bul Arkeoloji Müzeleri’ne 57 , diğeri ise
(Kat. No: 7). Yapının en üst öğesi olan
eğimli simaların cephelerini ise anthemion
bezemeleri süslemektedir (Kat. No:8.1-5).                                                         
55 Makalenin kapsamına dâhil edilmeyen ve yukarıda
Yukarıda kısaca kullanıldıkları mi- anılan diğer bezemeler ile yapı elemanlarının tipolo-
mari elemanlar ile birlikte tanımladığımız jik özelliklerine ilişkin değerlendirmeler için bkz.
yapıya ait bezemelerin, Hellenistik ve Kökdemir 2009.
56 Humann ve diğ. 1904, 130. Res. 129, 136.
Roma Dönemi mimari bezemelerinin stil 57 Müze Env. No: 659T; age. Res. 136; Mendel 1912,
425, Nr. 195.

  101
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Berlin Pergamon Müzesi’ne 58 taşınmıştır. volüt oluşturacak ve her bezek altında


Her iki başlık üzerinde yapılan çalışma- farklı işçilik gösterecek şekilde işlenmiştir.
lar 59 , başlıkların ön ve arka yüzlerindeki FBAnt-TipB - İkili Şema
cavetto profili üzerine işlenmiş olan anth- (Resim 1b, Resim 2b)
emion bezemeleri içerisinde benzer, ancak
Şema, ardışık olarak yan yana gelen
farklı işçilik özelliklerine sahip anthemion
açık ve kapalı palmet bezeklerinden
şemalarının kullanılmış olduğunu ortaya
oluşmaktadır (KP-AP). KP ve AP bezek-
koymuştur.
leri, benzer şekilde, bir orta yaprak dışın-
FBAnt-TipA - İkili Şema da, her iki yanda üçer olmak üzere toplam
(Resim 1a, Resim 2a) altı adet taç yaprağına sahiptir. Palmet be-
Şema, ardışık olarak yan yana gelen zeklerinin yaprak detayları oldukça stilize
açık ve kapalı palmet bezeklerinden ve özensiz olarak işlenmiştir. Palmetlerin
oluşmaktadır (KP-AP). Genel olarak ba- orta yapraklarının en alt kısımları, palmet
kıldığında, şema içerisindeki bezeklerin göbekleri ile bir bütün oluşturacak şekilde
işçiliklerinde bir özensizlik söz konusudur işlenmiş, detaylandırılmamıştır. Palmet-
ve bazı farklılıklar göze çarpmaktadır. KP lerin bezeme alt sınırına temas eden en alt
ve AP bezekleri, birbirlerine benzer şekil- yaprağının bitim kısmından her iki yöne
de, bir orta yaprak dışında, her iki yanda doğru birer adet stilize kıvrık dal bağ be-
üçer olmak üzere toplam altı adet taç yap- zeği çıkmaktadır. Bağ bezeklerinin uçları
rağına sahiptir. Bezeme şeması içerisinde ise birer adet volüt oluşturacak şekilde
yer alan az sayıdaki palmet bezeğinin orta sonlandırılmıştır.
yapraklarının alt kısımlarına, diğerlerinden I.I.II. Arşitrav (Kat. No:3):
farklı olarak, oldukça stilize, “yaprak” 1993-1999 yılları arasında Propylon
formlu palmet göbeklerinin işlendiği gö- ve çevresinde yürütülen kazı çalışmaları
rülmektedir. Palmetlerin bezeme alt sını- sonucunda bulunmuş beş adet arşitrav
rına temas eden en alt yaprağının bitim bloğu ile 1891-1893 kazılarında bulunarak
kısmından her iki yöne doğru birer adet Berlin Pergamon Müzesi’ne taşınmış bir
stilize anthemion-kıvrık dal bağ bezeği adet arşitrav bloğu parçası60 üzerinde ya-
çıkmaktadır. Bu bezeklerden bazılarının pılan çalışmalar sonrasında, yapının
uçları ikiye ayrılarak ikişer adet volüt oluş- arşitrav tacı anthemion bezemelerine ilişkin
turur. Bazıları ise bezeme şemasının ge- detaylı bilgilere ulaşılmıştır. Yapının
neldeki özensiz işçiliğine bağlı olarak de- arşitrav blokları üzerinde üç farklı tipte
taylandırılmamış, palmet bezeklerinin alt anthemion şeması kullanılmıştır. Bunlardan
taç yapraklarından çıkarak birer adet iki tanesi (AAnt-TipA, AAnt-TipB1) yapı-
                                                         nın doğusunda yapılan kazılarda ortaya
58 Müze Env. No: Ma5.2V1.2-32; Humann ve diğ. çıkartılan dört adet arşitrav bloğu ile Ber-
1904, Res. 129.
59 Berlin Pergamon Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Mü-                                                         
zeleri’ne, 19. yüzyılın sonunda götürülmüş olan, ya- 60 Müze Env. No: V1.3-47/Ma5.4. Müzede yapılan ça-
pıya ait tüm mimari elemanlar, “Menderes Magne- lışmalar sonucunda bu parçanın, Bingöl dönemi ka-
siası Propylonu” adlı çalışma kapsamı içerisine dahil zılarında bulunmuş doğu cephe kuzey köşeye ait
edilmiş ve bu mimari elemanlar üzerinde de tara- olan arşitrav bloğunun eksik olan kırık parçası oldu-
fımdan incelemeler yapılmıştır. ğu tespit edilmiştir.

102  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

lin’deki parça üzerinde, diğeri ve sonun- hiptir. Palmet bezeklerinin altında palmet
cusu (AAnt-TipB2) ise yapının batısında göbeği ve çanak yaprakları kullanılmamış-
yürütülen çalışmalarda ortaya çıkartılmış tır. Palmetlerin bezeme alt sınırına temas
köşe arşitravı üzerinde kullanılmıştır. ettiği noktadan her iki yöne doğru birer
AAnt-TipA - Üçlü Şema adet anthemion-kıvrık dal bağ bezeği, uçları
(Resim 1c, Resim 2c) birer adet volüt oluşturacak şekilde çık-
maktadır. Volüt ile sonlandırılan ve karşı-
Şema, bir kapalı palmet bezeği ile
lıklı gelen bezeklerin uçları birbirlerine
ardışık olarak yan yana gelen iki farklı tip-
temas edecek şekilde işlenmiş ve bu şe-
teki açık palmet (AP) bezeğinden oluş-
kilde bezekler arasındaki organik bağlantı
maktadır (KP-AP1-AP2). Hem KP hem
sağlanmıştır.
de iki farklı tipteki AP bezekleri, benzer
şekilde, bir orta yaprak dışında, her iki AAnt-TipB2 - İkili Şema
yanda üçer olmak üzere toplam altı adet (Resim 1e, Resim 2e)
taç yaprağına sahiptir. Orta yaprakların alt Şema, ardışık olarak yan yana gelen
kısmında, taç yaprakların açıldığı noktada, açık ve kapalı palmet bezeklerinden
stilize “yaprak” bezeği, palmet göbeği oluşmaktadır (KP-AP). KP ve AP bezek-
olarak kullanılmıştır. AP bezeklerinin bir- leri, birbirlerine benzer şekilde, bir orta
birleri arasındaki fark, taç yapraklarının uç yaprak dışında, her iki yanda üçer olmak
bitim profillerinden kaynaklanmaktadır. üzere toplam altı adet taç yaprağına sa-
AP1 bezeğinin taç yapraklarının bitim uç- hiptir. AP ve KP bezeklerinin yaprakları,
ları “yay” formlu ve sivri, AP2 bezeğinin bezeme alt sınırına oturan “üçgen” form-
ise taç yapraklarının bitim uçları “oval” lu stilize palmet göbeğinden çıkmaktadır.
formlu ve küt olarak sonlandırılmıştır. Palmet bezeklerinin arasında, palmet gö-
Şema içerisinde yer alan tüm palmetlerin bekleri hizasına gelecek şekilde, bezekler
altında, her iki yöne doğru açılan “lale” ile teması olmayan, bağımsız, her iki
formlu iki parçalı çanak yaprakları kulla- ucunda birer volüt oluşturan, yatay “S”
nılmıştır. Bu çanak yapraklarından sağa ve hattı oluşturacak şekilde işlenmiş stilize
sola doğru, uçları iki volüt oluşturan stili- anthemion-kıvrık dal bağ bezekleri kulla-
ze anthemion-kıvrık dal bağ bezekleri çık- nılmıştır.
maktadır. I.I.III. Eğimli Sima (Kat.8.1-5):
AAnt-TipB1 - İkili Şema Humann dönemi kazılarının ardın-
(Resim 1d, Resim 2d) dan yapıya ait iki kırık parça halindeki sağ
Şema, ardışık olarak yan yana gelen köşe bloğu olmak üzere61 toplam iki adet
açık ve kapalı palmet bezeklerinden eğimli sima bloğu, Berlin Pergamon Mü-
oluşmaktadır (KP-AP). KP bezekleri, bir zesi’ne taşınmıştır62. 1993-1999 yılları ara-
orta yaprak dışında, her iki yanda dörder sında, yapının doğusunda yürütülen kazı
olmak üzere toplam sekiz adet taç yapra- çalışmaları sonucunda ise birisi sol köşe
ğına sahiptir. AP bezekleri ise bir orta                                                         
yaprak dışında, her iki yanda üçer olmak 61 Humann ve diğ. 1904, 133.
62 Güney Köşe Eğimli Sima, Müze Env. No: Ma 5.3-
üzere toplam altı adet taç yaprağına sa- V1.3-93/Ma 5.3-V1.3-90; Eğimli Sima, Müze Env.
No: V1.3-31.

  103
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

bloğu olmak üzere toplam 13 adet, yapı- ile sonlanan stilize anthemion-kıvrık dal
nın batısında yürütülen çalışmalar sonu- bağ bezeği kullanılmıştır.
cunda ise parçalar halinde olmak üzere SAnt-TipB – Altılı Şema
tahrip olmuş toplam üç adet eğimli sima (Resim 1g, Resim 3a)
bloğu ortaya çıkartılmıştır.
Şema, ardışık olarak yan yana gelen
Yapının doğusunda bulunmuş lotus (L), iki farklı tipteki açık palmet
bloklar ile Berlin’deki bloklar üzerinde iki (AP) ve kapalı palmet (KP) bezeklerinden
(SAnt-TipB, SAnt-TipC), yapının batısında oluşmaktadır (KP-L-AP1-L-AP2-L). Hem
bulunmuş bloklar üzerinde ise bir adet KP bezekleri hem de iki farklı tipteki AP
(SAnt-TipA) olmak üzere toplam üç farklı bezekleri, bir orta yaprak dışında, her iki
anthemion şemasının yapının eğimli simala- yanda dörder olmak üzere toplam sekiz
rında uygulandığı tespit edilmiştir. adet taç yaprağına sahiptir. Palmet bezek-
SAnt-TipA - Üçlü Şema lerinin tüm yaprakları stilize “yaprak”
(Resim 1f, Resim 2f) formlu palmet göbeklerinden çıkmakta-
Şema, ardışık olarak yan yana gelen dır. AP bezeklerinin birbirleri arasındaki
lotus (L), açık palmet (AP) ve kapalı pal- fark, taç yapraklarının uçlarının bitim pro-
met (KP) bezeklerinden oluşmaktadır fillerinden kaynaklanmaktadır. AP1 beze-
(KP-L-AP). AP ve KP bezekleri, bir orta ğinin taç yapraklarının uçları “yay” formlu
yaprak dışında, her iki yanda dörder ol- ve sivri, AP2 bezeğinin taç yapraklarının
mak üzere toplam sekiz adet taç yaprağı- uçları ise “oval” formlu ve küt olarak
na sahiptir. AP ve KP bezeklerinin yap- sonlandırılmıştır. Lotus bezekleri ise bir
rakları, bezeme alt sınırına oturan “üç- orta yaprak ve her iki yanda birer adet
gen” formlu stilize palmet göbeğinden olmak üzere toplam iki adet taç yaprağına
çıkmaktadır. Lotus bezekleri ise bir orta sahiptir. Lotus orta yaprakları, taç yaprak-
yaprak ve her iki yanda ikişer olmak üzere larının yanlara doğru açılmaya başladığı
toplam dört adet taç yaprağına sahiptir. noktaya kadar orta yapraklar ile temas ha-
Lotus bezeklerinin tüm yaprakları, beze- lindedir. Taç yapraklarının dışa açılma
me alt sınırına oturan ve her iki kenarı dı- oranı oldukça azdır. Lotus yaprakları, be-
şarı doğru açılan iki parçalı “akanthus” zeme alt sınırına oturan ve iki yöne doğru
formlu çanak yaprakları içerisinden çık- açılan “lale” formlu iki parçalı çanak yap-
maktadır 63 . Şema içerisindeki bezekler rakları içerisinden çıkmaktadır. Lotus orta
arasında, bezekler ile temas oluşturmaya- yaprakları cepheden, taç yaprakları ise
cak şekilde bağımsız olarak işlenmiş, yatay profilden verilmiştir. Bu nedenle taç yap-
“S” hattı oluşturan ve her iki ucu da volüt raklarının orta yaprağa bakan kenarları
dışbükey konturlar ile belirginleştirilmiş-
tir. Orta yaprakların damarları ise şema
                                                         içerisinde dönüşümlü, içbükey ve dışbü-
63 Üçlü şemanın kullanılmış olduğu sima bloklarındaki key olmak üzere iki farklı şekilde kulla-
lotus bezeklerinin alt kısımları kırıktır. Bu nedenle
son çalışmalara kadar bu bezekler, şema içerisindeki
nılmıştır. Şema içerisindeki tüm pal-
diğer açık palmet bezeklerine benzerliklerinden do- metler, iki yöne doğru açılan iki parçalı
layı hatalı olarak açık palmet bezeği olarak değerlen- “akanthus” formlu çanak yaprakları içeri-
dirilmiştir (Kökdemir 2004, Res. 10, Tablo 1).

104  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

sinden çıkmaktadır. Çanaklardaki yaprak uçlarının bitim profillerinden kaynaklan-


uçlarının arasında oluşan gözler “damla” maktadır. AP1 bezeklerinin taç yaprakla-
formundadır. Akanthus bezeklerinin yap- rının uçları “yay” formlu ve sivri, AP2 be-
rak uçları kimi bezeklerde üçerli kimi be- zeklerinin taç yapraklarının uçları ise “üç-
zeklerde ise dörderli gruplar oluşturacak gen” formlu ve sivri uçlu olarak sonlandı-
şekilde işlenmiştir. rılmıştır. Ayrıca AP2 bezeklerinin taç yap-
“Akanthus” formlu çanak yaprakla- raklarının uçları aşağı doğru sarkık şekilde
rının arasından, her iki yöne doğru iki işlenmiştir. Lotus bezekleri ise bir orta
adet, yivsiz anthemion-kıvrık dal bağ bezeği yaprak ve her iki yanda birer adet olmak
çıkmaktadır. Bu kıvrık dalların uçları “la- üzere toplam iki adet taç yaprağına sahip-
le” formlu ve iki parçalı olan çanak yap- tir. Alt başlangıçtan en uç noktasına kadar
rakları ile sonlanır. Çanak yapraklarının lotus orta yaprakları, taç yaprakları ile te-
yüzeyleri düz olarak işlenmiştir. Bu ça- mas etmeyecek şekilde işlenmiştir. Taç
nakların içerisinden çıkan ince dalların yapraklarının dışa açılma oranı, SAnt-
oluşturduğu ikişer adet volütten bir tanesi TipB’deki lotus bezekleri ile karşılaştırıldı-
kıvrık dalın gövdesiyle yatay “S” hattı ğında, daha fazladır. Lotus yaprakları, be-
oluşturacak şekilde, hemen yanlarında yer zeme alt sınırına oturan ve iki yana açılan,
alan lotus bezeklerinin çanak yaprakları- iki parçalı “lale” formlu çanak yaprakları
nın altına doğru, bir diğeri ise diğer volüte içerisinden çıkmaktadır. Lotus yaprakları
simetrik bir şekilde palmetlere doğru cepheden betimlenmiş, kenar ve orta da-
dönmektedir. Volütleri oluşturan ince marları belirgin olarak işlenmiştir. Şema-
dallar ile volütler yivli olarak işlenmiştir. nın başlangıç ve sonuna yerleştirilen,
cepheden işlenmiş akanthus bezeklerinin
SAnt-TipC – Sekizli Şema
orta damarlarının sağında ve solundaki
(Resim 1h, Resim 3b)
yaprak uçları, birbirlerine simetrik olan
Şema, yan yana gelen lotus (L), iki ikişer adet “kalp” formlu göz oluşturmak-
farklı tipteki açık palmet (AP) ve kapalı tadır. Akanthus bezeklerinin yaprak uçları
palmet (KP) bezeklerinden oluşmuştur dörderli gruplar oluşturacak şekilde iş-
(KP-L-AP1-L- KP-L-AP2 ). Şemanın baş- lenmiştir. Göz boyunları ve orta damar
langıcına ve sonuna ayrıca birer adet lotus oldukça derin bir şekilde belirtilmiş olup,
ve birer adet cepheden işlenmiş akanthus yüzeyleri düz işlenmiş, gözleri oluşturan
bezeği işlenerek şema daha da zenginleşti- yaprak uçlarının damarları da ince kontur-
rilmiştir. KP ve AP2 bezekleri, birbirlerine lar ile belirtilmiştir. Şema içerisindeki
benzer şekilde, bir orta yaprak dışında, palmet ve akanthus bezekleri, iki yöne
her iki yanda üçer olmak üzere toplam altı doğru açılan, iki parçalı “akanthus” formlu
adet taç yaprağına sahiptir. AP1 bezekleri çanak yapraklarından çıkmaktadır. Bu ça-
ise bir orta yaprak dışında, her iki yanda naklardaki yaprak uçları arasında oluşan
dörder olmak üzere toplam sekiz adet taç gözler “kalp” formundadır.
yaprağına sahiptir. AP ve KP bezeklerinin
“Akanthus” formlu iki parçalı ça-
tüm yaprakları, “yaprak” formlu palmet
nak yapraklarının arasından, her iki yöne
göbeğinden çıkmaktadır. AP bezeklerinin
doğru birer adet, yivsiz, anthemion-kıvrık
birbirleri arasındaki fark, taç yapraklarının

  105
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

dal bağ bezeği, uçları volüt oluşturacak stilistik ve tipolojik özellikler, bezemeler
şekilde çıkmaktadır. Bu volütlerden bir arasındaki dönemsel ilişkinin saptanması
tanesi kıvrık dalın gövdesiyle yatay “S” adına önemli sonuçlara ulaşılmasını sağ-
hattı oluşturacak şekilde lotus bezekleri- lamıştır.
nin altına doğru, bir diğeri ise diğer volüte Doğu cephe fil ayağı başlıkları
simetrik olacak şekilde palmetlere doğru anthemion bezemeleri, şemaları yönünden
dönmektedir. Anthemion-kıvrık dal bağ her iki başlıkta da benzer olmasına karşın
bezekleri şema içerisinde sadece bir yerde (FBAnt-TipA, FBAnt-TipB), şema içeri-
farklılık göstermektedir (Kat. No: 8.1, sindeki bezeklerin işçilikleri bakımından
Resim 1, i). Berlin’deki güney sima bloğu birbirlerinden farklıdır. Şema içerisinde,
üzerinde, “akanthus” formlu çanak yap- palmet bezekleri arasında kullanılan stilize
raklarından çıkan ve bezeme üst sınırına anthemion-kıvrık dal bağ bezekleri ise hem
doğru yükselen üçüncü bir kıvrık dal be- birbirleriyle hem de doğu cephe
zeği kullanılmıştır. Çanağın her iki yanın- arşitravlarında kullanılmış olan AAnt-
da simetrik kullanılmış olan ve uçları “la- TipB1’deki anthemion-kıvrık dal bağ bezek-
le” formlu iki parçalı çanak yaprakları ile leri ile tipolojik yönden benzer özellikler
sonlanan bu stilize kıvrık dalların çanak taşımaktadır.
yaprakları arasından, yukarı doğru incele- Doğu cephe güney yarı eğimli si-
rek ve kıvrım yaparak devam eden ve yü- malarında uygulanmış olan altılı şema
zeyinde dikey yivler bulunan floral bezek- (SAnt-TipB) ile yine doğu cephe kuzey ya-
ler kullanılmıştır. rı arşitrav taçlarında uygulanmış olan üçlü
Sekizli şema içerisinde karşımıza şema (AAnt-TipA), şema içerisindeki be-
çıkan farklı diğer bir kullanım şekli ise zeklerin tercihleri (palmet veya lotus kul-
anthemion-kıvrık dal bağ bezeklerinin he- lanımları) dışında, birbirleriyle benzer ti-
men üzerinde, bezekler arasında, bağım- polojik özellikler göstermektedir. Bu ben-
sız ve simetrik şekilde, doldurma bezekle- zerliğe bağlı olarak arşitravlarda kullanıl-
rinin yer almasıdır. Sadece iki blok üze- mış olan üçlü şemanın, eğimli simalarda
rindeki kullanılan bu floral bezekler, her kullanılmış olan altılı şemanın küçültül-
iki kullanım yerinde de farklı tiplerde iş- müş ve sadeleştirilmiş bir versiyonu oldu-
lenmişlerdir (Kat. No: 8.1, Resim 1, i). ğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
I.II. Anthemion Bezemeleri Doğu cephe eğimli siması üzerinde
Genel Değerlendirme (Resim 1-2) uygulanan altılı ve sekizli şema ile doğu
Yapılan çalışmalar, yapının iki fark- cephe arşitravları üzerinde uygulanan üçlü
lı cephesinde kullanılan anthemion bezeme- şema içerisinde kullanılan açık palmet be-
lerinin birbirlerinden farklı işçilik özellik- zeklerinin bitim uçlarında, stilistik ve ti-
lerine sahip olduklarını ortaya koymuştur. polojik açıdan benzerlikler bulunmakta-
Ayrıca, bu farklılık doğu cephe mimari dır. Ayrıca yine batı cephe arşitravı üze-
elemanlarında kullanılan anthemion beze- rinde uygulanan ikili şema (AAnt-TipB2)
melerinin kendi içinde de söz konusudur. ile doğu cephe arşitravı (AAnt-TipB1) ve
Bu farklılıkların aksine, yapıda kullanılan fil ayağı başlıklarında kullanılmış olan ikili
anthemion bezemeleri arasındaki benzer şemaların (FBAnt-TipA - FBAnt-TipB)

106  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

içerisindeki palmet bezekleri de, benzer rinde kullanılmış olmalarına rağmen, bir-
tipolojik ve stilistik özellikler göstermek- birleriyle benzer niteliktedir. Bu benzer-
tedir. liklerine bağlı olarak doğu cephede oldu-
Doğu cephe kuzey yarı eğimli si- ğu gibi batı cephe arşitravında kullanılmış
malarında güneyden farklı olarak sekizli olan ikili şemanın, batı cephe eğimli sima-
şema (SAnt-TipC) kullanılmıştır. Doğu larında kullanılmış olan üçlü şemanın kü-
cephe simalarında kullanılmış olan altılı çültülmüş ve sadeleştirilmiş bir versiyonu
şemadan (SAnt-TipB) bezek sayısına bağlı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
olarak farklılık gösteren sekizli şema, be- I.III. Anthemion Bezemeleri
zeklerindeki detay farklılıkları ile şemaya Tarihlendirme
dâhil edilen akanthus bezeği (Ak) nedeniy- I.III.I. Anthemion Bezemeleri
le simanın diğer yarısında kullanılan altılı Şemalar:
şemadan daha zengin bir işçilik göster- I.III.Ia. İkili Şema
mektedir. Her iki şema arasındaki bu (Resim 1a-b,d-e, Resim 2a-b, d-e):
farklılık dışında lotus bezeklerinde,
palmet göbeklerinde ve bezekler arasında AAnt-TipB1, AAnt-TipB2, FBAnt-TipA,
kullanılan çift volütlü anthemion-kıvrık dal FBAnt-TipB
bağ bezekleri ile bu kıvrık dalların çıktığı Doğu ve batı cephe arşitrav blokla-
“akanthus” formlu çanak yapraklarında rının ön yüz taçlarında ve doğu cephe fil
stilistik ve tipolojik benzerlikler bulun- ayağı başlıkları ön yüzlerinde ikili şema-
maktadır. İki şema içerisinde, iki farklı lar kullanılmıştır. “Magnesia Propylonu”nda
tipte açık palmet bezeğinin birlikte kulla- karşımıza çıkan bu ikili şemalar, açık ve
nılması sonucu şemaların daha da genişle- kapalı palmet bezeklerinin ardışık olarak
tilmiş olması, en önemli ortak özellikler- yan yana kullanılması sonucu oluşturul-
den bir tanesidir. Bu benzerliklerine bağlı muştur.
olarak doğu cephe eğimli simasının kuzey İki farklı bezeğin ardışık olarak yan
yarısında kullanılmış olan sekizli şemanın, yana kullanılması sonucu oluşturulmuş
diğer yarıda kullanılmış olan altılı şemanın ikili şemalar, Hellenistik Dönemde yaygın
daha genişletilmiş ve zenginleştirilmiş bir olarak kullanılan anthemion şemalarından
versiyonu olduğunu söylemek yanlış ol- bir tanesidir64. Ancak Hellenistik Dönem
mayacaktır. ikili şemalarının, “MagnesiaPropylonu”ndan
Batı cephe eğimli siması üzerinde farklı olarak, palmet bezeklerinden sadece
uygulanan üçlü şema (SAnt-TipA) ile batı birisinin (açık ya da kapalı palmet) ardışık
cephe arşitrav tacı üzerinde uygulan ikili olarak lotus bezekleri ile birlikte kullanıl-
şema (AAnt-TipB2) arasında da tipolojik ması sonucu oluşturulduğu görülmekte-
yönden benzerlik kurmak mümkündür. dir65. “Magnesia Propylonu”na benzer şekil-
Şemalar içerisinde kullanılan palmet gö-                                                         
beklerinin formları ve kullanılış şekilleri 64 Kökdemir 2004, 52, Tablo 5, Res. 21-23.
ile uçları çift volüt ile sonlanan ve yatay 65 Kökdemir 2004, 52, Tablo 5, Res. 21-23. Hellenistik
dönemde bezeme şemaları içerisinde yaygın olarak
“S” hattı oluşturan, bağımsız kıvrık dal kullanılan ikili şemalardan bezek tiplerine uygunluk
bağ bezekleri, farklı iki yapı elemanı üze- göstermeyen tek örnek Smintheus Apollon Tapınağı
eğimli sima-anthemion bezemeleridir (Yapının beze-

  107
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

de sadece açık ve kapalı palmet bezekle- “Magnesia Propylonu”ndakilere ben-


rinden oluşturulan ikili şemaların Roma zer şekilde Hellenistik Dönemde üçlü
Dönemi boyunca yaygın olarak kullanıl- şemaların kullanılmadığı görülmektedir 67 .
dığı ise diğer kentlerde karşımıza çıkan Roma Döneminde üçlü şemalar, Propylon
örneklerden anlaşılmaktadır66. örneklerinde olduğu gibi kapalı palmet
I.III.Ib. Üçlü Şema (Resim 1c, f, Resim 2c, f): bezeklerinin ardından ya iki farklı tipteki
açık palmet bezeğinin68 ya iki benzer tip-
AAnt-TipA, SAnt-TipA
teki açık palmet bezeğinin 69 ya bir lotus ve
Doğu cephe arşitrav bloklarının ön bir açık palmet bezeğinin70 ya da iki farklı
yüz taçlarında ve batı cephe eğimli sima-
larının ön yüzlerinde üç farklı bezeğin ar-                                                         
67 Kökdemir 2004, 52, Tablo 5, Res. 21-23. Hellenistik
dışık olarak yan yana gelmesi sonucu Döneme tarihlendirilen ve üçlü şemaların kullanıl-
oluşturulmuş üçlü şemalar kullanılmıştır. mış olduğu anthemion bezemeleri, Smintheus
Apollon Tapınağı ve Magnesia Altarı Kurban Masa-
AAnt-TipA içerisinde, yaprak uçlarının sı’nda karşımıza çıkar. Smintheus Apollon Tapınağı
bitimlerindeki işçiliklere bağlı olarak ka- arşitrav tacında lotus, açık palmet ve kapalı palmet
palı palmet bezeğinin ardından iki farklı bezeklerinin ardışık olarak yan yana getirilmesi so-
nucu oluşturulmuş üçlü şemalar kullanılmıştır
tipte açık palmet bezeği, SAnt-TipA’da ise (Smintheus, Apollon Tapınağı, Rumscheid 1994, 128,
kapalı palmet bezeğinin ardından lotus ve Lev. 18.4-6; ayrıca bkz. Rumscheid 1995, 39-41,
Res. 7, Lev 14.3-4). Rumscheid çalışması içerisinde
açık palmet bezeği kullanılmıştır. anthemion bezemelerinde kullanılmış olan kıvrık dal
                                                                            bağ bezekleri üzerinde durmuş, Anadolu’da Helle-
melerine yönelik yapılan son çalışma ve bu çalışma- nistik dönemde, Smintheus örneği ile benzer olan
da yapının bezemelerinin Hellenistik Döneme tarih- başka bir kullanımın olmadığını belirtmiştir (Rum-
lendirilmesi için bkz. Rumscheid 1994, Kat no: 31, scheid 1995, 41). Ancak çalışmasında lotus, açık ve
124-132; ayrıca bkz. Rumscheid 1995). Apollon Ta- kapalı palmet bezeklerinin ardışık olarak yan yana
pınağı eğimli sima bezemelerinde, “Magnesia Pro- gelmesi sonucu oluşturulmuş Smintheion üçlü şe-
pylonu”nda olduğu gibi açık ve kapalı palmet bezek- masına benzer, Hellenistik veya Roma Dönemine ait
leri yan yana kullanılmıştır (Rumscheid 1994, Lev. herhangi bir karşılaştırma örneği kullanmamıştır.
20.1-2). Apollon Smintheus Tapınağı’nda kullanılan Magnesia’daki örneklere baktığımız zaman ise
anthemion ve kıvrık dal bezemelerinden yola çıkarak Smintheus Apollon Tapınağı’na benzer üçlü şemala-
yapının Augustus Dönemi’ne tarihlendirilmesine iliş- rın, Propylon’da olduğu gibi, Magnesia Altarı Kur-
kin değerlendirmeler için bkz. Kökdemir 2004, 55, ban Masası taç bloklarında da, lotus, açık palmet ve
dn.76. kapalı palmet ile iki açık palmet ve kapalı palmet be-
66 Söz konusu örneklerden bazıları için bkz: zeklerinden oluşan, iki farklı tipte kullanılmış olduğu
Aizanoi, Zeus Tapınağı-sima: Naumann 1979, Lev. görülmektedir (Magnesia, Altar-Kurban Masası, Kök-
56a; demir 2004, Res. 1-3). Magnesia Altarı Kurban Ma-
Antiocheia, Augustus Tapınağı-sima: Taşlıalan 1993, sası’na ait oldukları düşünülen taç bloklarındaki
87b, 88b; anthemion bezemelerinden yola çıkarak bu blokların
Aphodisias, Aphrodite Tapınağı-arşitrav: Theodo- Augustus Dönemi’ne tarihlendirilmesine yönelik de-
rescu 1987, Res.3; ğerlendirmeler için bkz. Kökdemir 2004, 54 vd.
Blaundos, Tapınak II-sima: Filges 2006, Res. 36; 68 Hieropolis, “Tomba Bella”: Heilmeyer 1970, 84;
Ephesos, Memmius Anıtı-friz, kapı saçaklığı: Outchar Strocka 1978, 903 (Julio-Cladiuslar); Pülz 1989, 102
1990, Res.16; (Hadrian); Gliwitzky 2005, 130 (MS 1. yüzyıl ortası).
Miletos, Heroon II-sima, arşitrav: Köster 2004, 69 Ephesos, “Sockelbau”- saçaklık: Bammer 1972, 222;
Lev.56.4-6 58.2; Miletos, Agora Kapısı-sima, Köster Strocka 1978, 909, Res. 21 (Domitian).
2004, Lev.86.1; 70 Antiocheia Sütunlu Cadde-sima: Mitchell-Waelkens
Miletos, Tiyatro-Anta Başlığı, Köster 2004, Lev.68.1- 1998, 102-103, Res. 63 (Hadrian);
4; Roma, Basilika Aemilia-sima: Strong 1962, 22, Leon
Miletos, Capito Hamamı- İkinci Kat Sütun Altlığı, 1971, 278, Lev. 136.1 (Augustus).
Köster 2004, Lev. 18.1-3; Stratonikeia, İmparatorlar Tapınağı-arşitrav: Tırpan
Sagalassos, Kuzeybatı Sunu Sütunu-Heykel Kaidesi, 1998, 31, 66, Çiz. 14A, Res. 24b (Augustus-Tibe-
Vandeput 1997, Lev. 15.3. rius); Mert 2008, 30, 211 vd. (Augustus).

108  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

tipteki lotus bezeğinin 71 yan yana kulla- naklanan işçiliklerine bağlı olarak iki farklı
nılmasıyla oluşturulmuştur. tipteki açık palmet bezeği, kapalı palmet
I.III.Ic. Altılı Şema (Resim 1g, Resim 3a): ve lotus bezeklerinden sonra dönüşümlü
SAnt-TipB olarak kullanılmıştır. Ana şema sekiz be-
zekten oluşmaktadır. Ayrıca şemanın baş-
Doğu cephe eğimli simalarında
kullanılmış olan anthemion şemalarından langıcına ve sonuna birer adet akanthus
yaprak bezeğinin yerleştirilmesi sonucu
biri altılı şemadır. SAnt-TipB içerisinde,
şema daha da genişletilmiş ve görsel ola-
kapalı palmet ve lotus bezekleri arasında,
rak daha da zenginleştirilmiştir.
yaprak uçlarının bitimlerinden kaynakla-
nan işçiliklerine bağlı olarak iki farklı tip- Propylon’dakine benzer iki farklı tip-
teki açık palmet bezeği, ardışık olarak yan teki açık palmet bezeğinin birlikte kulla-
yana kullanılmıştır. Bu kullanım şekilleri- nılmış olduğu sekizli şemalar, Hellenistik
ne bağlı olarak altılı şemalar, sadece Dönemde kullanılmamıştır 74 . Roma Dö-
palmet bezeklerinden oluşturulmuş üçlü neminde ise tıpkı altılı şemalarda olduğu
şemaların genişletilmiş bir versiyonu ola- gibi, sekizli şemalara da benzer örnekler
rak değerlendirilebilir. bulmak mümkündür (Resim 3d-f)75.
Hellenistik Dönemde, iki farklı tip- Propylon eğimli siması kuzey yarıda
teki açık palmet bezeğinin kullanıldığı kullanılmış olan sekizli şema ile birlikte
Propylon’daki kullanıma benzer altılı şema- anthemion bezemeleri arasında sadece iki
ların kullanılmamış olduğu görülmekte- yerde olmak üzere, cepheden işlenmiş
dir72. Roma Döneminde ise üçlü şemala- akanthus bezeği kullanılmıştır. Anthemion
rın genişletilmiş bir versiyonu olan altılı bezemeleri içerisinde palmet ve lotus be-
şemalara benzer örnekler bulmak müm- zeklerine benzer şekilde bezemelerin ana
kündür (Resim 3c)73. öğesi olarak kullanılmış olan akanthus be-
zeklerinin Hellenistik Dönemde kullanıl-
I.III.Id. Sekizli Şema (Resim 1h, Resim 3b):
dığını gösterecek herhangi bir örnek kar-
SAnt-TipC
şımıza çıkmazken, bu tipteki bezeklerin
Doğu cephe eğimli simalarında Roma Döneminde kullanılmış olduğu gö-
kullanılmış olan anthemion şemalarından rülmektedir76.
bir diğeri sekizli şemadır. SAnt-TipC içeri-
sinde, yaprak uçlarının bitimlerinden kay-                                                         
74 Kökdemir 2004, 52, Tablo 5, Res. 21-23.
                                                         75 Didyma, Apollon Tapınağı-sütun kaidesi: Pülz 1989,
71 Priene, Bouleterion-Sunak: Rumscheid 1994, Kat. 130-131, Lev. 2.2 (tarihlendirme için bkz. dn.73);
No: 304.2, Lev.164.4; Rumscheid 1998, 58-59 Ephesos, Artemision Sunak-Eschera tacı: Bammer
(Augustus). 1972, 454, Res.31 (Geç Klasik); Rumscheid, 1994,
72 Kökdemir 2004, 52, Tablo 5, Res. 21-23. 109, 131, 219, Kat. No: 39.6 (Erken Hellenistik);
73 Didyma, Apollon Tapınağı-sütun kaidesi: Voigt- Başaran 1995, 28-29, Kat. No.1, Lev. 2c (Augustus);
länder 1975, 128 vd. (MS 1.yüzyıl), Pülz 1989, 130- Kökdemir 2004, 51 vd., Res.17-25 (Augustus);
131, Lev. 2.2 (Hadrian); Gliwitzky 2005, 130 (MS 1. Ephesos, Mazaeus-Mithridates Kapısı-sima: Alzinger
yy. ortası, Caligula); 1974, 9; Rumscheid 1994, Kat No: 42.15, Lev38.2
Ephesos, Artemision Sunak-meander podyum tacı: (MÖ. 4/3).
Bammer 1972, 454, Res.31 (Geç Klasik); Rum- 76 Antiocheia, Augustus Tapınağı-sima, Robinson 1926,
scheid, 1994, 279, Kat. No: 40.6 (Erken İmparator- Res. 27-28; Taşlıalan 1993, Çiz. 31, Res. 123; Taşlı-
luk), Başaran 1995, 28-29, Kat. No.2, Lev. 2d alan 1994, 253, Res. 13.1 (MÖ. 25-0); Rumscheid
(Augustus). 1994, Kat. No: 13.6-7, Lev. 7.4 (Augustus-Tiberius);

  109
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

I.III.II. Anthemion Bezemeleri Bezekler arasında kullanılan ve uç-


Anthemion-Kıvrık Dal Bağ Bezekleri: ları kıvrılarak volüt oluşturan stilize kıvrık
I.III.IIa. Palmet Bezekleri İle Birlikte Kulla- dal bağ bezekleri, Hellenistik Dönem
nılmış Çanak Yapraklarından Çıkan Bağ Be- anthemion şemaları içerisinde yaygın olarak
zekleri (Resim 1c, g-h, Resim 2c, Resim 3a-b): lotus çanak yapraklarından çıkmaktadır78.
Propylon örneklerinde olduğu gibi, anthe-
AAnt-TipA, SAnt-TipB, SAnt-TipC
mion bezemeleri içerisinde, palmet yaprak-
Doğu cephe arşitrav tacı ve eğimli larının altlarına işlenmiş çanak yaprakları-
sima anthemion şemalarında kullanılmış nın içerisinden çıkan stilize kıvrık dal bağ
olan stilize anthemion-kıvrık dal bağ bezek- bezeklerine Roma Döneminde benzer
leri77, bezeme alt sınırında, açık ve kapalı örnekler bulmak mümkündür79.
palmet bezeklerinin yaprakları ile birlikte
I.III.IIb. Palmet Bezeklerinden Çıkan Bağlar
“lale” ve “akanthus” formlu çanak yaprak-
(Resim 1a-b,d, Resim 2a-b,d):
larından çıkmaktadır.
AAnt-TipB1, FBAnt-TipA, FBAnt-TipB
Doğu cephe arşitravları ile doğu
                                                                           
Ephesos, Oktogon-friz: Alzinger 1974, 40 vd., Res. cephe fil ayağı başlıkları anthemion şemala-
146, 170 (Augustus veya biraz öncesi); Rumscheid rında kullanılmış olan anthemion-kıvrık dal
1994, 160 vd., Kat no:48.4, Lev.41.5 (MÖ 50-25);
Diğer Roma dönemi örnekleri için bkz. Başaran
bağ bezekleri, bezeme alt sınırında açık ve
1995, Lev.12,14. kapalı palmet bezeklerinin altından çık-
77 Schede ve Rumscheid çalışmaları içerisinde, Propylon maktadır.
anthemion-kıvrık dal bağ bezeklerinin tipolojik özel-
likleri üzerine değerlendirmeler yapmıştır. Schede Propylon’daki kullanımına benzer
çalışmasında, Berlin’de bulunan eğimli sima bloğu şekildeki tipolojik özellik, Hellenistik
üzerindeki açık palmet bezeği ile birlikte kullanılmış
olan bağ bezeklerini “S-Linienkette” olarak adlan- Dönem örneklerinde görülmezken80, Ro-
dırdığı gruba dâhil etmiştir. Anthemionlarda kullanılan ma Döneminde ilk olarak Erken İmpara-
bu formdaki bağ bezeklerini, yatay simalarda kulla-
nılmış olan kıvrık dallar bezemelerinden, “Kıta Yu-
torluk Dönemi ile birlikte karşımıza çı-
nanistan İkili Şema” olarak adlandırdığı grup altında kar81. Roma Döneminde kullanılmış olan
değerlendirdiği (Schede 1909, 51), Epidauros Tho-
los’u sima kıvrık dal bezemelerine benzetmektedir                                                         
(age. 96). Propylon bezemeleri gibi çift volütlü bağ be- 78 Kökdemir 2004, 52, Tablo 5, Res.21-23.
zeklerine benzer olarak ise Didyma Apollon Tapı- 79 Didyma, Apollon Tapınağı-arşitrav: Pülz 1989, 140-
nağı arşitravları anthemion şeması içerisindeki bezek- 143, Lev. 18.8-9, 19.1-6 (Hadrian);
leri göstermiştir (age. 97, dn.1). Schede hem Epidau- Ephesos, Artemision Sunak-Eschera tacı: Muss-Bam-
ros hem de Didyma’daki örneklerin benzerliği ile il- mer 2001, Res. 427, 433, 434, 435 (tarihlendirme
gili olarak haklıdır. Schede, Smintheus Apollon Ta- için bkz. dn. 73).
pınağı eğimli sima bezemelerinde kullanılan bağ be- 80 Kökdemir 2004, 52, Tablo 5, Res. 21-23; Hellenistik
zeklerini de, “S-Linienkette” grubuna dâhil etmiş dönemde, Magnesia Altarı kurban masasına ait ol-
ancak hatalı olarak bu bezekleri tek volütlü olarak duğu düşünülen anthemion bezemelerinde diğer dö-
göstermiştir. Gerçekte ise Smintheus Apollon Tapı- nem örneklerinden farklı olarak palmetlerin her iki
nağı eğimli simalarında kullanılmış olan anthemion- yanından çıkan stilize kıvrık dal bezekleri kullanıl-
kıvrık dal bağ bezekleri hem “Magnesia Propylon”u mıştır. Bu özelliklerine bağlı olarak bezemelerin
hem de Didymaion arşitravlarında kullanılan bezek- Augustus dönemine tarihlendirilmesine ilişkin dü-
ler ile tipolojik yönden benzerdir. Rumscheid da ça- şünceler için bkz. age. 52 vd.
lışmasında, Smintheus ve Magnesia’daki anthemion- 81 Ankyra, Augustus Tapınağı-cella duvar tacı: Kren-
kıvrık dal bağ bezekleri arasındaki benzerlik üzerin- cker-Schede 1936, 50, Lev. 28-29e (Hellenistik);
de durmuştur. Ancak bu benzerliğin her iki yapının Rumscheid 1994, 6, Kat. No: 11.11 (Augustus);
tarihlendirilmesine etki yapacak bir benzerlik olma- Görkay – Mitchell 2011, 79 vd. (MÖ 5 – MS 14,
dığını ileri sürmüştür, (Rumsched 1994, 131). Augustus);

110  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

bu örneklerde stilize kıvrık dal bağ bezek- kadarki uzun bir zaman dilimi içerisinde
leri ya palmet göbeğinden, palmet göbeği yaygın olarak kullanılmıştır82.
kullanılmayan örneklerde ise bezeme alt I.III.III. Anthemion Bezemeleri
sınırına oturan palmet bezeklerinin taç Stilistik Değerlendirme
yapraklarının alt hizasından çıkarak kıv- Yapının doğu cephe fil ayağı baş-
rılmaktadır. lıkları ön yüzleri, doğu cephe ve batı cep-
I.III.IIc. Bağımsız Bağ Bezekleri he arşitrav taçları, doğu ve batı cephe
(Resim 1e-f, Resim 2e-f): eğimli sima ön yüzlerinde kullanılmış olan
AAnt-TipB1, SAnt-TipA anthemion bezemeleri ile MS 1.yüzyılın ilk
Batı cephe arşitrav ve eğimli sima yarısına tarihlendirilen yapılarda kullanıl-
anthemion şemalarında kullanılmış olan sti- mış olan anthemion bezemeleri arasında
lize kıvrık dal bağ bezekleri, bezeme alt stilistik bir benzerlik kurmak mümkün-
sınırında açık ve kapalı palmet bezekleri- dür83.
nin altında yatay “S” hattı oluşturacak şe- II. ION KYMATIONU
kilde kıvrılarak iki volüt oluşturmaktadır. II.I. İon Kymationu Bezemeleri
Bu tipolojik özelliklerine bağlı olarak bağ Tipolojik ve Stilistik Özellikleri
bezekleri, palmet bezekleri ile organik bir
bağ oluşturmayacak şekilde, bağımsız ola- II.I.I. Fil Ayağı Başlığı
rak kullanılmıştır. (Kat. No: 1.1-2):
Anthemion bezemelerinde, bezekler                                                         
arasında, bezeklerden bağımsız olarak iş- 82 Kökdemir 2004, 53, dn.64.
lenmiş stilize yatay “S” hattı oluşturan 83 Ankyra, Augustus Tapınağı-cella duvar tacı:
Krencker – Schede 1936, Lev. 24-25, 28, 29.e (tarih-
kıvrık dal bağ bezekleri, Arkaik Dönem- lendirme için bkz. dn. 81);
den başlayarak Roma Döneminin sonuna Antiocheia, Augustus Tapınağı-arşitrav, sima: Ro-
binson 1926, Res. 27-28 (tarihlendirme için bkz. dn.
                                                                            76); Taşlıalan 1993, Lev.70-75;
Ephesos, Memmius Anıtı-friz,hyperthyron: Alzinger Aphrodisias, Aphrodite Tapınağı-arşitrav: Theo-
1974, 16 vd. (Augustus); Outchar 1990, 80 vd., Res. dorescu 1987, 90, 93-94, Res. 3 Theodorescu 1990,
16 (MÖ 50-0); Rumscheid 1994, Kat. No: 51.5,7, 65 (Peristasis-Julio-Clauduslar); Rumscheid 1994, 8,
Lev. 43.3 (MÖ 25-0); Kat no: 16.5, Lev. 9.6 (Augustus);
Ephesos, Mazaeus-Mithridates Kapısı-üst saçaklık: Didyma, Apollon Tapınağı-sütun kaidesi: Pülz 1989,
Alzinger 1974, Res. 166; 130-131, Lev. 2.2 (tarihlendirme için bkz. dn. 73);
Lagina, Propylon-Hyperthyron: Rumscheid 1994, Ephesos, Mazaeus-Mithridates Kapısı-üst saçaklık:
23, 154, Kat no: 124, Lev. 75.3 (Erken İmparator- Rumscheid 1994, Lev. 38.2 (tarihlendirme için bkz.
luk); dn. 75);
Antiocheia, Augustus Tapınağı-arşitrav: Taşlıalan Ephesos, Memmius Anıtı-friz, hyperthyron: Outchar
1993, Lev. 70-75; Rumscheid 1994, Kat. No: 13.4, 1990, Res.16; Rumscheid 1994, Lev. 43.3 (tarihlen-
Lev.6.8; dirme için bkz. dn.81);
Sagalassos, Kuzeybatı Sunu Sütunu-Heykel Kaidesi: Ephesos, Artemision Sunak-meander podyum tacı:
Vandeput 1997, 46 vd., Lev.15.3 (Augustus); Muss-Bammer 2001, Res. 160-161 (tarihlendirme
Miletos, Tiyatro Batı Girişi-anta başlığı: Başaran için bkz. dn. 73);
1995, Kat. No. 114, Lev. 32c (Flaviuslar); Köster Sagalassos, Aşağı Agora Güney Batı Kapısı-arşitrav:
2004, 106 vd., Kat. No: 20K7, Lev. 68.1-4; Vandeput 1997, 63, Lev. 22.3 (Tiberius);
Priene, Bouleterion-Sunak: Rumscheid 1998, 58-59 Stratonikeia, İmparatorlar Tapınağı-arşitrav: Tırpan
(tarihlendirme için bkz. dn.71); 1998, Res. 21-22, 24-28 (tarihlendirme için bkz. dn.
Miletos, Tiyatro- Batı Girişi anta başlığı: Başaran 70);
1995, Kat. No. 114, Lev. 32c (Flaviuslar); Köster Termessos, Artemis Temenosu-kapı tacı, Başaran
2004, 106 vd., Kat. No: 20K7, Lev. 68.1-4. 1995, 94-95, Kat. No: 85, Lev. 18a (Augustus).

  111
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Berlin ve İstanbul Müzeleri’nde volütler arasında yer alan ekhinus bölü-


bulunan, yapının doğu cephesine ait iki fil münde, yumurta ve stilize ara yaprak be-
ayağı başlığının ön ve arka yüzlerindeki zeğinden oluşan ion kymationu kullanılmış-
ovolo profili üzerinde ion kymationu kulla- tır. Yumurta bezeklerinden sadece orta-
nılmıştır. Bu iki başlığın dışında, 1999 yı- dakiler açıkta kalacak şekilde, her iki yan-
lında yapının batısında yürütülen kazı ça- daki yumurta bezeklerinin ise üstten kü-
lışmaları sonucunda batı cepheye ait bir çük bir bölümü ile en dıştakilerin yaklaşık
fil ayağı başlığının kırık olan küçük bir ½’si, volütlerden çıkan kapalı palmet be-
parçası bulunmuştur. Başlığa ait bu par- zeklerinin taç yaprakları ile kapanacak şe-
çada, diğer başlıklarda olduğu gibi, ovolo kilde işlenmiştir. Yumurta bezeklerinin
profili üzerine işlenmiş ion kymationunun üst bitimleri düz olarak kesilmiştir. Ara
bir bölümü ile alt sıradaki cavetto profilinin yaprak bezeklerinin alt bitim uçları, altta-
başlangıç kısmı korunmuştur. Doğu cep- ki, sütun tamburu ile başlığı sınırlayan in-
heye ait başlıklar üzerinde kullanılmış ci-makara bezemesindeki, makara bezek-
olan ion kymationlarının işçiliklerinde fark- lerinin orta akslarına gelecek şekilde iş-
lılıklar görülse de, her üç başlıkta da ben- lenmiştir.
zer olan (FBIKy) tipolojik özelliklere sahip Bu genel özelliklerinin dışında, baş-
ion kymationlarının kullanılmış olduğu tes- lıklar üzerinde yapılan incelemeler, sütun
pit edilmiştir. başlıklarında iki farklı tipolojik özelliğe
II.I.II. Sütun Başlığı (Kat. No: 2.1-3): sahip ion kymationunun kullanılmış oldu-
Propylon kazı çalışmalarında, yapıda ğunu göstermiştir. Buna göre, yapının ba-
kullanılmış olan 10 adet ion sütun başlı- tı ve orta sütun sırasına ait dört başlık
ğından yedisi ortaya çıkartılmıştır. Bu sü- üzerinde SBIKy-TipA, yapının doğu sütun
tun başlıklarından ikisi, 1891-1893 yılları sırasına ait üç başlık üzerinde ise SBIKy-
kazı çalışmaları sırasında bulunmuş ve TipB kullanılmıştır.
başlıklardan birisi İstanbul Arkeoloji Mü- II.I.III. Arşitrav (Kat. No:3):
zeleri’ne, diğeri ise Berlin Pergamon Mü- 1993-1999 kazı çalışmalarında bu-
zesi’ne taşınmıştır84. 1993-1999 yılları ara- lunmuş, yapıya ait beş adet arşitrav bloğu
sındaki kazılarda ise yapının doğu cephe- ile Humann dönemi kazılarında buluna-
sine ait bir, orta sütun sırasına ait bir ve rak Berlin Pergamon Müzesi’ne taşınmış
batı sütun sırasına ait üç olmak üzere top- bir adet arşitrav bloğu parçası85 üzerinde
lam beş adet ion sütun başlığı bulunmuş- yapılan çalışmalar sonrasında, yapının ön
tur. yüz arşitrav tacında ovolo profili üzerinde
Propylon sütun başlıklarının ön ve kullanılmış olan ion kymationu hakkında
arka yüzlerinde, içbükey ve bezemesiz detaylı bilgi ve sonuçlara ulaşılmıştır. Ya-
olarak işlenmiş kanalislerin altında, pının doğu ve batı cephesi arşitravlarında
                                                         kullanılmış olan ion kymationları arasında
84 İstanbul Arkeoloji Müzesi başlık Env. No: 658T; birbirlerinden farklı işçilik özellikleri orta-
Berlin Pergamon Müzesi başlık Env. No: MA 5.1
V1.1-16. Yapıya ait başlıklar üzerinde her iki müzede ya çıksa da, bezeklerin tipolojik özellikle-
gerçekleştirilen çalışmalar, Berlin ve İstanbul’da bu-
lunan başlıkların yapının doğu cephesine ait olduğu-                                                         
nu ortaya koymuştur. 85 Müze Env. No: V1.3-47/Ma5.4.

112  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

rinin (AIKy) benzer oldukları saptanmış- tipolojik özelliklere (TYIKy) sahip olduk-
tır. larını ortaya koymuştur.
II.I. IV. Friz (Kat. No:4): II.I.VI. Eğimli Geison (Kat. No:7):
1891-1893 yıllarında yapılan kazı 1993-1999 yılları arasında yapının
çalışmalarında, yapıya ait bir adet friz blo- doğusunda yürütülen kazı çalışmaları so-
ğu bulunarak Berlin Pergamon Müzesi’ne nucunda toplam on adet eğimli geison blo-
taşınmıştır86. 1993-1999 yıllarında yürütü- ğu tam veya tama yakın şekilde ortaya çı-
len kazı çalışmaları sonucu ise yapının kartılmıştır. Her iki cepheye de ait olan
doğu cephesi frizine ait, iki tanesi köşe eğimli geisonlar ile birlikte işlenmiş eğimli
olmak üzere toplam dört, yapının batı alt öğelerin taçlarında kullanılmış olan ion
cephesi frizine ait ise bir tanesi yine köşe kymationlarının işçilik farklılıkları dışında
olmak üzere toplam iki adet blok ortaya benzer tipolojik özelliklere (EGAÖIKy)
çıkartılmıştır. Berlin’de bulunan ve doğu sahip oldukları tespit edilmiştir.
cepheye ait olduğu belirlenen blok ile do- II.II. İon Kymationu Bezemeleri
ğu cepheye ait olan diğer bloklar üzerin- Genel Değerlendirme (Resim 4)
deki ion kymationlarının birbirleriyle ben-
zer, ancak batı cephe friz bloklarından Doğu sıra sütun başlıkları, fil ayağı
farklı işçilik özelliklerine sahip oldukları başlıkları ile doğu ve batı cephe friz,
tespit edilmiştir. Ancak bu farklılığa bağlı arşitrav, tympanon ve eğimli geisonları üze-
olarak batı cephe frizine ait ion rinde kullanılmış olan ion kymationları hem
kymationlarının, sivri ve dar formda olan cephelere göre hem de işlendikleri mimari
doğu cephe frizindeki ion kymationlarına elemanlardaki profil yüzeylerine ve boyut-
nazaran daha şişkin formda işlenmiş işçi- larına bağlı işçilik özellikleri bakımından
liklerine rağmen, her iki cephedeki beze- bazı farklılıklar gösterseler de, benzer ti-
meler benzer tipolojik özelliklere (FIKy) polojik özelliklere sahiptir. Buna göre;
sahiptir. I. Grup (SBIKy-TipB,FBIKy, AIKy, FIKy,
TYIKy, EGAÖIKy) (Resim 4a-f):
II.I.V. Tympanon (Kat. No: 6):
Yumurta bezekleri ince uzun gö-
1993-1999 yılları arasında yürütü-
rünümlüdür. Bezeme alt sınırında uçları
len kazı çalışmaları sonucunda, yapının
sivrileşen yumurta bezekleri, çok az bir
doğu cephesine ait on, batı cephesine ait
kavisle aşağıdan yukarıya doğru genişleye-
ise beş adet tympanon bloğu tam veya tama
rek bezeme üst sınırına dayandığı noktada
yakın şekilde ortaya çıkartılmıştır. Yapının
hafif bir daralma yapacak şekilde sonlanır.
üçgen alınlığına uygun şekilde eğimli üst
Yumurta bezeklerinin çerçeveleri stilize
yüzlere sahip blokların taç kısımlarında
ara yaprak bezekleri gibi bıçak ağzı kesit-
ion kymationu kullanılmıştır. Yapılan çalış-
lidir ve yumurta bezekleri ile bir bütün
malar, farklı cephelere ait olan blokların
oluşturacak şekilde form oluşturarak be-
farklı işçilik özelliklerine, ancak ion
zeme üst sınırında, kimi bloklarda çok az
kymationlarının her iki cephede de benzer
bir daralma ile kimi bloklarda ise stilize
ara yaprak bezeği ile temas oluşturacak
                                                         şekilde sonlanırlar. Stilize ara yaprak be-
86 Müze Env. No: ARGE 129.

  113
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

zekleri yukarıdan aşağıya, bezeme alt sını- Yapının batı ve orta sütun sırası baş-
rına doğru, aynı boyutta ve formda uza- lıklarında kullanılmış olan II. grup ion
nırlar. Stilize ara yaprak bezeklerinin yu- kymationları ise Artemis Tapınağı sütun
murta çerçeveleri ile olan temasları ol- başlıkları ile anta başlıkları ion
dukça azdır; kimi yapı elemanları üzerinde kymationlarının88 birer kopyası niteliğinde-
bu temas tamamen yok olmuş, stilize yap- dir. Ayrıca benzer kymationlar, Teos Dio-
rak bezekleri yumurta çerçevelerinden nysos Tapınağı’nın Roma evresine ait sü-
tamamıyla ayrılmıştır. tun başlıklarında89 da karşımıza çıkmakta-
Yapının batı ve orta sütun sırası dır.
sütun başlıklarında kullanılmış olan ion III. LESBOS KYMATIONU
kymationlarının yapıda kullanılmış olan ve III.I. Lesbos Kymationu Bezemeleri
I. grup olarak ayırdığımız diğer ion Tipolojik ve Stilistik Özellikleri
kymationlarından farklı tipolojik özelliklere
sahip oldukları görülmektedir. Buna göre; III.I.I. Fil Ayağı Başlığı
(Kat. No: 1.1-2):
II. Grup (SBIKy-TipA) (Resim 4g-h):
Bugün için Berlin ve İstanbul Mü-
Yumurta bezekleri, çerçevelerinden zeleri’nde bulunan yapının doğu cephesi-
bezeme üst sınırına doğru genişleyen ve ne ait iki fil ayağı başlığının ön ve arka
diğer gruptakilere nazaran daha derin yüzlerindeki en alt kyma reversa profilleri
olan konturlar ile ayrılmıştır. Bu işçilik üzerine lesbos kymationları işlenmiştir. Her
sonucu diğer gruptakilere oranla daha
                                                                           
plastik bir görünüm kazanan yumurta be- Aphrodisias, Aphrodite Tapınağı-sütun başlığı: Bingöl
zekleri, ortada genişleyerek uç kısımda yi- 1980, Kat: 43; Theodorescu 1990, Res.5, O1-1.2,
ne sivrileşmektedir. Yumurta ve çerçeve- O3-1;-arşitrav: Theodorescu 1987, Res.3; Rum-
scheid 1994, Kat. No.16.6, Lev. 9.6 (tarihlendirme
lerinin bezeme üst bitimindeki daralma için bkz. dn.83);
oranı diğer gruptakilere oranla daha azdır. Lagina, Hekate Tapınağı-tympanon: Rumscheid 1994,
23, 134, Kat no: 122.6, Lev. 72.2 (MÖ 81 sonrası,
Bu işçilik detayı, yumurta bezeklerinin tarihlendirme ile ilgili diğer literatür için ayrıca bkz.
çerçeveleri ile stilize ara yaprak bezekleri- age. Band II, 33);
nin karşılıklı kenarlarının birbirleriyle te- Lagina, Hekate Kutsal Alanı Propylon-hyperterion:
Rumscheid 1994, 154, Kat no: 124, Lev. 75.3 (stilis-
mas etme oranlarının artmasına neden tik-Erken İmparatorluk Dönemi; yapıyla ilgili yazıt
olmuştur. ve yazıtlarla ilgili tarihlendirmeler için ayrıca bkz. age.
23) ;
II.III. İon Kymationu Bezemeleri Sagalassos, Apollon Klarios Tapınağı-lento: Vande-
Tarihlendirme put 1997, 57, 20.1-2 (Augustus);
Stratonikeia İmparatorlar Tapınağı-arşitrav: Tırpan
I. grup ion kymationlarında tespit 1998, Res.21-22, 24-28 (tarihlendirme için bkz. dn.
edilen tipolojik özelliklerin diğer kentler- 68);
Ephesos, Oktogon-arşitrav: Alzinger 1974, Res. 146,
deki örneklerin tarihlendirmelerinden yo- 170 (tarihlendirme için bkz. dn.76);
la çıkarak MÖ 1. yüzyıl - MS. 1. yüzyıl Ephesos, Memmius Anıtı-friz: Outchar 1990, Res.16
(tarihlendirme için bkz. dn. 81);
özelliklerini yansıttıkları görülmektedir87. Ephesos, Rhodos Peristyl-sütun başlığı: Bingöl 1980,
Kat: 128-129, 132-133 (MÖ 1. yüzyıl).
                                                         88 Humann ve diğ. 1904, Res. 34-35,40; Bingöl 1980,
87 Alabanda, Apollon Tapınağı-friz: Edhem Bey 1905, Kat: 185-194.
Lev. 5, Rumscheid 1994, 145, Kat. no: 8.4 (MÖ 75- 89 Bingöl 1980, Kat. 297-298; Uz 1987, Lev. 32-44; Uz
50); 1990, Res.4-5.

114  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

iki başlıkta da ilk bakışta işçilik özellikle- Yapının doğu ve batı cephesine ait
rinden kaynaklanan bazı farklılıklar göze olan eğimli geisonların taç bezemesi olarak
çarpsa da fil ayağı başlıklarında benzer ti- kullanılmış olan lesbos kymationlarını ince-
polojik özelliklere sahip lesbos kymationları lediğimiz zaman, eğimli geisonların, ion
kullanılmıştır (FBLKy). kymationlarında olduğu gibi, her iki cep-
III.I.II. Sütun Başlığı hede de benzer tipolojik özelliklere sahip
(Kat. No: 2.1-3): oldukları anlaşılmıştır (EGLKy).
Propylon kazılarında bulunmuş olan III.II. Lesbos Kymationu Bezemeleri
sütun başlıklarındaki ortak özellik, başlık- Genel Değerlendirme (Resim 5-6)
ların kyma reversa profilli abakuslarında Yapının fil ayağı başlıkları ön yüz-
lesbos kymationunun işlenmiş olmasıdır. leri, sütun başlıkları abakusları, diş sırası,
Ancak tıpkı ion kymationlarında olduğu gi- yatay geison ve eğimli geison taçlarında lesbos
bi, başlıkların lesbos kymationlarında da iki kymationları kullanılmıştır. Yapılan çalış-
farklı tipin kullanılmış olduğu anlaşılmış- malar, yapının genelinde lesbos kyma-
tır. Buna göre, batı ve orta sütun sırasına tionlarının işçilik farklıkları dışında iki
ait başlıklarda SBLKy-TipA, doğu sütun farklı tipte işlenmiş olduğunu ortaya
sırasına ait başlıklarda ise SBLKy-TipB koymuştur.
kullanılmıştır. Buna göre I. grup lesbos kymationları
III.I.III. Yatay Diş Sırası-Geison yapının doğu cephe sütun ve fil ayağı baş-
(Kat. No: 5): lıklarında, diş sırası-yatay geison blokların-
1993-1999 yılı kazı çalışmaları so- da ve eğimli geison bloklarında kullanıl-
nucunda, yapının batı cephesine ait iki, mışken, II. grup lesbos kymationları ise ya-
yapının doğu cephesine ait ise altı diş sı- pının batı cephesine ait sütun başlıkları ve
rası-yatay geison bloğu bulunmuştur. Bu diş sırası-yatay geison bloklarında kullanıl-
blokların dışında, yapının doğu cephesine mıştır. Buna göre;
ait olduğu tespit edilen bir adet kırık diş I. Grup (SBKy-TipB, FBLKy-TipA,
sırası-yatay geison bloğunun, 19.yüzyılın DYGKy-TipB, EGKy) (Resim 5a-d, Resim
sonundaki kazılarının ardından Berlin’e 6a):
götürülmüş olduğu tespit edilmiştir90. Ya- Ana yaprak bezeklerinin orta da-
pılan çalışmalar yapının doğu ve batı cep- marları, ana yaprak ucu arasından bezeme
he diş sırası-yatay geison bloklarında diş sı- alt sınırına doğru uzamaktadır. Bu işçilik
rası tacı ve yatay geison tacı bezemesi ola- detayı, ana yaprak bezeklerinin uçlarının
rak kullanılmış olan lesbos kymationları ara- üç bitimli olarak sonlanmasına neden
sında iki farklı tipin kullanılmış olduğunu olur. Ana yaprak uçları ve ana yaprağın
ortaya koymuştur (DYGLKy-TipA - dış konturları özensiz, ince ve bıçak sırtı
DYGLKy-TipB). kesitli olarak işlenmiştir. Ana yaprakların
III.I.IV. Eğimli Geison dış konturlarının bezeme üst sınırında, ara
(Kat. No: 7): yaprağın ise uç kısmında yaptığı kavis, di-
ğer gruptaki başlıklarınkine oranla daha
                                                         azdır. Bu nedenle gözler tam olarak
90 Müze Env. No: V.3 1-84.

  115
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

oluşmamış, göz yuvarlakları belirgin ola- kısım arasında da oluşmuş olan üçgen
rak işlenmemiştir. Ana yaprak ile ara yap- formlu boşluk yine derin olarak oyulmuş
rak bezekleri arasında oluşan boşluklar, ve oluşan boşluğun yüzeyi yine düz ola-
ara yaprak bezeklerinin daha etli işlenme- rak işlenmiştir (Resim 5e, Resim 6b).
sinden dolayı diğer gruptakilere oranla II. grup Tip B: Batı sıra başlıkların-
daha alçaktır ve üst bitimleri kubbe for- dan iki tanesi üzerindeki lesbos kyma-
mundadır. Ana yaprak bezeklerinin çatal- tionlarında lesbos yaprağının içini tam ola-
laşan orta damarları da etli ve yaprak içini rak doldurmayan orta damarın yaprak içe-
tamamen kaplayacak şekilde işlenmiştir. risinde boş bıraktığı alan içbükey bir yü-
II. Grup (SBLKy-TipA, DYGLKy-TipA) zey oluşturacak şekilde işlenmiştir. Bu iş-
(Resim 5e-h, Resim 6b-e): çilik Tip A’dakine oranla orta damarın
Ana yaprak bezeklerinin orta da- oldukça plastik bir görünüm kazanmasına
marları, ana yaprak ucu arasından bezeme neden olmuştur. Yine orta damarın çatal-
alt sınırına uzamadan ana yaprak ucunun laştığı noktada oluşan ve matkapla açılmış
iki kenar birleşim noktasına dayanmakta- olan boşluk Tip A’dakine oranla daha az-
dır. Bu işçilik detayı, ana yaprak bezekle- dır (Resim 5f, Resim 6c).
rinin uçlarının tek bitimli olarak sonlan- II. grup Tip C: Batı sıra başlıkların-
masına neden olur. Ana yaprak uçları ve dan biri üzerindeki lesbos kymationlarında,
ana yaprağın dış konturları belirgin, kalın lesbos yaprağının içini tam olarak doldur-
ve düz kesitli olarak işlenmiştir. Ana yap- mayan orta damarın yaprak içerisinde boş
rakların dış konturları bezeme üst sınırın- bıraktığı alan dışbükey bir yüzey oluştura-
da, ara yaprağın ise uç kısmında, dairesel cak şekilde işlenmiş ve bu işçilik lesbos
bir kavis yaparak gözleri oluşturur. Göz yaprağının stilize formundan uzaklaşarak
yuvarlakları diğer gruptakilere nazaran be- gerçek bir yaprak görünümüne kavuşma-
lirgin olarak işlenmiştir. Ana yaprak ile ara sını sağlamıştır. Yine orta damarın çatal-
yaprak bezekleri arasında oluşan boşluk- laştığı noktada oluşan ve matkap ile açıl-
lar, diğer gruptakilere oranla daha yüksek- mış olan boşluk ise Tip B ile benzerdir
tir ve üst bitimleri kubbe formundadır. (Resim 5g, Resim 6d).
Bu genel özelliklerinin dışında II. II. grup Tip D: Batı cephe diş sırası-
grup lesbos yapraklarının, orta damarları- yatay gesionları üzerindeki lesbos kyma-
nın çatal yaptıkları bölümlerine bağlı ola- tionlarında orta damar diğer gruptakilere
rak birbirlerinden farklı tiplere sahip ol- nazaran daha etli ve yaprağın içini tam
dukları görülmektedir (II. Grup Tip A-D). olarak dolduracak şekilde işlenmiştir. Bu
Buna göre; işçilik I. grup lesbos kymationlarındaki orta
II. grup Tip A: Orta sütun sırasına damar işçiliği ile büyük oranda benzerlik
ait sütun başlığının lesbos kymationlarının göstermektedir (Resim 5h, Resim 6e).
orta damarları, lesbos yaprağının içini tam III.III. Lesbos Kymationu Bezemeleri
olarak doldurmamaktadır. Damar ile yap- Tarihlendirme
rak arasında kalan kısım, derin olarak I.grup lesbos kymationları işlendikleri
oyulmuş ve yüzeyi düz olarak işlenmiştir. bloklardaki yüzeylerin boyutlarına, profil-
Damarın çatallaşmasına bağlı olarak iki uç

116  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

lerine ve muhtemelen de yapıda çalışan için yani orta sütun sırası başlığı için tam
ustalara bağlı olarak farklı işçilik gösterse- olarak geçerlidir.
ler de, yukarıda tekrarlanan genel tipolojik II. gruptaki diğer üç tipten Tip C,
özellikleri tüm bloklarda takip etmek Artemis Tapınağı’nda kullanılmamıştır.
mümkündür. I. grup örneklerinin genel Tip C’ye benzer olarak Smintheus Apol-
işçilik özelliği, bezemelerin derin olmayan lon Tapınağı diş sırası tacı92, Lagina Heka-
sığ konturlara sahip olmasıdır. Lesbos yap- te Tapınağı friz tacı93, Stratonikeia İmpa-
rakları orta damarlarının çatallaştığı kısım- ratorlar Tapınağı diş sırası tacı94, Ephesos
larda her iki yöne daha da genişleyerek Memmius Anıtı95 ve Alexandria Troas’ta-
açılması ve aşağıya doğru uçlarının uza- ki Erken İmparatorluk Dönemine ait ta-
masına bağlı olarak lesbos yapraklarını iki- pınağın sütun başlığı 96 lesbos kymationları
ye bölmesi ve tek başına ayrı bir öğe gö- gösterilebilir.
rünümü kazanmış olması, diğer kentler- Tip B ise Artemis Tapınağı lesbos
deki örneklerin paralelinde MÖ 1 yüzyıl - kymatonları ile Propylon orta sütun sırası
MS 1.yüzyıl lesbos kymationlarındaki stil başlığında kullanılmış olan kymationları
özelliklerini yansıtmaktadır91.
yani Tip A’yı anımsatıyorsa da oldukça
II. grup lesbos kymationlarının yuka- plastik bir görünüm kazanmış orta damar
rıda sıralanan genel tipolojik özellikleri ile işçiliğine bağlı olarak farklıdır. Aphro-
işçilik detayları, ion kymationlarında olduğu disias Aphrodite Tapınağı97, Ephesos Ma-
gibi Magnesia Artemis Tapınağı sütun ve zaeus-Mithridates Kapısı 98 ve Memmius
anta başlıkları lesbos kymationlarını anım- Anıtı 99 , Hierapolis Apollon Tapınağı 100
satmaktadır. Ancak tapınak ile olan bu sütun başlıklarındaki lesbos kymationları
benzerlik, lesbosların orta damarlarında Tip B ile benzer özellikleri yansıtmakta-
görülen farklı uygulamalara bağlı olarak dır.
oluşturduğumuz tiplerden sadece Tip A
Tip D, diğer II. grup örnekleri gibi
                                                         Artemis Tapınağı lesbos kymationlarının ti-
91 Antiocheia, Augustus Tapınağı-alınlık penceresi, len- polojik özellikleri ile işçilik özelliklerini
to: Robinson 1926, Res.24-26 (tarihlendirme için yansıtmasına rağmen, orta damarın stilis-
bkz. dn.76);
Aphrodisias, Aphrodite Tapınağı-sütun başlığı: Theo- tik özellikleri açısından tapınağın lesbos
dorescu 1990, Res. 5.K1.3-5 (tarihlendirme için bkz. kymationlarından farklıdır. Tip D orta da-
dn.83);
Didyma, Yapı (?)-sütun başlığı, Bingöl 1980, Kat No:
mar stilistik özelikleri yapının I. grup
43 (Augustus); lesbos kymationları ile benzerdir. Orta da-
Ephesos, Yapı (?)-sütun başlığı: Bingol 1980, Kat No: marın tipolojik ve stilistik özelliklerine
155 (Augustus);
Ephesos, Batı Kapısı-sütun başlığı: Alzinger 1974, 47,                                                         
Res.73-74; Rumscheid 1994, Band II. 17, Kat no: 92 Rumscheid 1994, Lev. 19.4.
43.5, 43.7 (Augustus); 93 Rumscheid 1994, Lev. 71.8.
Hierapolis, Apollon Kutsal Alanı (?)-sütun başlığı: 94 Tırpan 1998, Res. 47, 51.
Söğüt 2005, 100, Res. 11-12 (Augustus), 16-17 95 Alzinger 1974, Res. 175.
(Tiberius); 96 Görkay 2002, Res. 16.
Miletos, Heroon, Başaran 1995, Lev. 32a; 97 Rumscheid 1994, Lev. 10.1-2; Theodorescu 1990,
Miletos, Tiyatro Batı Girişi-anta başlığı: Başaran Res.5.K1.5.
1995, Lev. 32c (tarihlendirme için bkz. dn.81); 98 Alzinger 1974, Res. 173.
Stratonikeia, İmparatorlar Tapınağı-diş sırası: Tırpan 99 Alzinger 1974, Res. 174.
1998, Res. 48-49 (tarihlendirme için bkz. dn.70); 100 Söğüt 2005, Res. 17.

  117
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

bağlı olarak Tip D için verilebilecek en bezemeleri içerisinde, kıvrık dal bağ be-
yakın örnek, Ephesos’ta bulunmuş fil zeklerinin ve sekizli şemada olduğu gibi
ayağı başlığı üzerindeki lesbos kyma- volütlerin çıktığı kıvrık dalların uçlarında
tionlarıdır101. çanak yaprakları olarak ya da şema içeri-
IV. AKANTHUS sinde lotus ve palmet bezeklerine benzer
IV.I. Akanthus Bezekleri şekilde cepheden verilmiş bir bezek ola-
rak tek başına kullanılmıştır 102 . Anthemi-
Tipolojik ve Stilistik Özellikleri
onlar içerisinde kullanılmış olan akanthus
IV.I.I. Fil Ayağı Başlığı bezeklerinin yaprak uçları kimi bloklarda
(Kat. No: 1.1-2): dörderli kimi bloklarda ise üçerli gruplar
Yapının doğu cephe fil ayağı baş- oluşturacak şekilde işlenmiştir. Bu gruplar
lıkları yan yüzlerinde kıvrık dal şemaları- arasında ise akanthusun sağında ve solun-
nın merkezinde cepheden işlenmiş da yaprak uçları kapanarak “damla” ve
akanthus yaprakları kullanılmıştır. Yaprak “kalp” formlu olan akanthus gözlerini
damarları derin konturlar ile verilmiş olan oluşturmaktadır (Resim 9-11).
akanthus bezeklerinin yaprak uçları dör- Batı cephe anthemion bezemelerinde
derli gruplar oluşturacak şekilde işlenmiş- lotus çanak yaprağı olarak kullanılan
tir. Bu grupların arasında ise yaprak uçları akanthus bezeğinde ise yapıda çanak yap-
akanthusun sağında ve solunda kapanarak rağı olarak kullanılan diğer akanthus be-
ikişer adet “damla” formlu göz oluştur- zeklerinden farklı olarak sadece merkezde
maktadır (Resim 7). bir göz yer almakta, derin konturlarla be-
IV.I.II. Sütun Başlığı lirtilmiş yaprakların bitim uçları ise göz
(Kat. No: 2.1-3): oluşturmadan sonlanmaktadır (Resim 1f,
Yapının batı cephe sütun başlıkla- Resim 12).
rından iki tanesinde, birer sıra ve dörder IV.II. Akanthus Bezemeleri
adet yatay akanthus yapraklarından oluştu- Tarihlendirme
rulmuş bir çelenk ve bunların arasından Yapıda farklı mimari elemanlar
volütlere doğru uzanan üçer adet yatay üzerinde farklı bezemeler ile birlikte kul-
akanthus yaprağı, polster bezemesi olarak lanılmış olan akanthus bezeklerinin tipolo-
kullanılmıştır. Her iki başlıkta da akanthus jik ve stilistik özelliklerine baktığımız za-
bezeklerinin yaprak uçları üçerli gruplar man işçilik farklılıkları ve sadece bir istis-
oluşturacak şekilde işlenmiştir. Bu grupla- na dışında, birbirleriyle benzer stilistik ve
rın arasında ise yaprak uçları kapanarak tipolojik özelliklere sahip oldukları gö-
“damla” formlu olan gözleri oluşturmak- rülmektedir.
tadır (Resim 8).
“Magnesia Propylonu”’nda karşımıza
IV.I.III. Eğimli Sima çıkan akanthus bezemelerine benzer stilis-
(Kat. No: 8.1-5): tik özellikler taşıyan örnekler MÖ 1 - MS
Yapının doğu ve batı cephe eğimli 1. yüzyıllarına tarihlendirilen yapılarda
simalarında akanthus bezekleri, anthemion
                                                        
                                                         102 Detaylı bilgi için bu çalışma içerisinde bkz. I.
101 Alzinger 1974, Res. 127. Anthemion.

118  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

birbirlerinden farklı mimari elemanlar Sonuç


üzerinde yaygın olarak kullanılmıştır103. “Magnesia Propylonu”nun araştırma-
Yapıda kullanılmış olan ve tipolojik cılar tarafından yaygın olarak Hellenistik
olarak diğerlerinden farklılık gösteren tek Döneme tarihlendirilmesinin en önemli
istisnai akanthus bezeği ise batı cephe sebeplerinden bir tanesi, yapıya ait sütun
eğimli sima anthemion bezemeleri içerisin- ve fil ayağı başlıklarının Hermegones’e at-
de kullanılmıştır (Resim 1f, Resim 12). fedilen Magnesia Artemis Tapınağı baş-
Üçlü şema içerisinde kullanılmış olan bu lıkları ile olan yakın benzerlikleri olmuş-
bezeklerin en yakın benzerlerini ise yine tur. Böyle bir benzerlikten söz etmek, ilk
MS 1. yüzyıla tarihlendirilen örnekler ara- bakışta başlıkların genel tipolojik özellik-
sında bulmak mümkündür104. leri göz önüne alındığında haklı bir yakla-
şımdır. Ancak her iki yapıdaki bezemeleri
                                                         karşılaştırdığımız takdirde, Propylon başlık-
103 Alabanda, Apollon Tapınağı-sütun başlığı: Edhem larında kullanılmış olan bezemelerin Ar-
Bey 1906, Res. 5 (tarihlendirme için bkz. dn.87);
Antiocheia, Augustus Tapınağı-friz, akroter ve sima: temis Tapınağı’nda kullanılmış olanlardan
Robinson 1926, Res. 11, 27-29 (tarihlendirme için daha geç bir döneme ait stilistik ve tipolo-
bkz. dn.76);
Aphrodisias, Aphrodite Tapınağı-sütun başlığı: Bingöl
jik özelliklere sahip oldukları, sadece bir
1980, Kat No: 29,31; Theodorescu 1990, Res. 6. istisna dışında ortaya çıkmaktadır. Buna
A1.1, A2.1 (tarihlendirme için bkz. dn. 83); göre;
Ephesos, Yuvarlak Yapı-sütun başlığı: Alzinger 1974,
40, 71 Res. 72 (MÖ 50 civarı); Rumscheid 1994, Yapının doğu cephesinde kullanıl-
Kat. No: 52.7-8, Lev. 43.7-8 (MÖ 50 veya sonrası, mış olan lesbos ve ion kymationları, tipolojik
tarihlendirmeler ile ilgili diğer literatür için ayrıca
bkz. age. Band II, 20). ve stilistik özellikleri ile diğer kent ve ya-
Ephesos, Batı Kapısı-sütun başlığı: Alzinger 1974, pılarda kullanılmış olan örneklerin ışığın-
Res.74 (tarihlendirme için bkz. dn.91);
Ephesos, Çarşı Bazilikası - sütun ve anta başlığı: Al-
da MÖ 1. yüzyıl – MS 1 yüzyıl özellikleri-
zinger 1974, 37, Res. 103, Res. 118 (Augustus önce- ni yansıtmaktadır. Batı cephede kullanıl-
si); Rumscheid 1994, 16vd., Kat. No: 44.17, Lev. mış olan lesbos ve ion kymationları ise
41.2 (Augustus).
Ephesos, Mazaeus-Mithridathes Kapısı-üst saçaklık: Magnesia Artemis Tapınağı başlıklarında
Alzinger 1974, 168 (tarihlendirme için bkz. dn.75); kullanılmış olan kymationlar ile benzerlik
Ephesos, Akanthus Frizi: Alzinger 1974, 100 vd., 127
vd., Res. 129-130, 145a-c (Erken Augustus).
gösterse de lesbos kymationlarındaki detay
Sagalassos, Aşağı Agora Sunu Anıtı-kaide: Vandeput farklılıkları ile başlıkların yan yüzlerinde
1997, Lev.10.1,3 (Erken Augustus); kullanılmış olan akanthus bezeklerinin stil
Sagalassos, Agora Güney Batı Kapısı-korniş, korint
başlığı (tarihlendirme için bkz. dn.83): Vandeput özelliklerinin, doğu cephe başlıklarında
1997, Lev. 22.1, 24.4; olduğu gibi, batı cephe başlıklarının da
Stratonikeia, İmparatorlar Tapınağı-sütun başlığı: MÖ 1. yüzyıl – MS 1 yüzyıl özelliklerini
Tırpan 1998, Res. 75a-c (tarihlendirme için bkz.
dn.70). yansıttığı görülmektedir. Bu nedenle yapı-
104 Ephesos, Augustus ve Torunu-taç: Alzinger 1974, 20 ya ait olan sütun başlıkları dönemsel mo-
vd., Res. 165; Rumscheid 1994, 16, Kat. No: 49.2,
Lev. 41.6 (MÖ.12 - MS.2). dayı yansıtan bezemelerdeki detaylar dı-
Ephesos, Mazaeus-Mithridathes Kapısı-friz: Alzinger şında, Hermogenes’e atfedilen Artemis
1974, Res. 4 (tarihlendirme için bkz. dn.75); Tapınağı sütun başlıkları örnek alınarak
Ephesos, Çarşı Bazilikası-sütun başlığı: Alzinger 1974,
Res. 99c (tarihlendirme için bkz. dn.103);                                                                            
Stratonikeia, İmparatorlar Tapınağı-friz: Tırpan 1998, Stratonikeia, 127, Tiyatro/Sahne binası 3. Kat-friz:
Res.31 (tarihlendirme için bkz. dn.70); Mert 2008, Res. 47, 49, 64 (Augustus).

  119
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

yapılmıştır105. Aynı durum yapının batı ve ustaların veya usta gruplarının çalıştığına
doğu cephe fil ayağı başlıklarında da söz işaret edecek şekilde bazı kanıtlara ulaş-
konusudur. Tamamıyla tipolojik özellikle- mamızı sağlamıştır. Özellikle doğu cephe
ri bakımından Artemis Tapınağı anta baş- arşitravları anthemion bezemelerinde tespit
lıkları örnek alınarak yapılan fil ayağı baş- edilen bu durum aynı zamanda yapının
lıkları bezemelerindeki stilistik ve tipolo- eğimli sima bezemelerinde de iki farklı
jik özellikleri benzer şekilde MÖ 1. yüzyıl şemanın kullanılmış olması ile desteklen-
– MS 1 yüzyıl modasını yansıtmaktadır. mektedir. Yapının farklı iki cephesi üze-
Yukarıda bir istisna olarak belirttiğimiz rinde kullanılmış olan mimari bezemeleri
örnek ise yapının orta sütun sırasına ait değerlendirdiğimiz zaman, benzer şekilde,
olan sütun başlığıdır (Kat. No: 2.3). Bu yine birbirlerinden farklı usta veya usta
başlık da diğer sütun başlıkları gibi tipolo- gruplarının çalışmış oldukları tespit edile-
jik özellikler bakımından Artemis Tapına- bilmektedir. Doğu ve batı cephede tespit
ğı başlıklarına benzer olmasının yanı sıra ettiğimiz bu farklılıkların yapının uzun sü-
araştırma kapsamı içerisinde incelediğimiz ren bir inşa evresine sahip olmadığı, fark-
bezemeleri, lesbos ve ion kymationları, açı- lılık gösteren bezemelerde dahi, yapının
sından da Artemis Tapınağı başlıkları ile tüm mimari bezemelerinde ortak ve dö-
benzerdir. Bu durum, başlığın üst yüzün- nemsel olan tipolojik ve stilistik özellikle-
de yer alan ve başlık üzerinde bir heykelin rin tespit edilmiş olması ile kesinlik ka-
kullanılmış olduğuna işaret eden yuva ve zanmıştır.
izler ile de paralellik göstermektedir (Kat. “Magnesia Propylonu”nda tespit etti-
No: 2.3). Bu izler, başlığın yapıdaki yıkılış ğimiz şekilde, başka kentlerdeki yapıların
pozisyonuna yakın olan buluntu durumu mimari dekorasyonları sırasında da, farklı
ile birlikte düşünüldüğünde, orijinalinde ekollere sahip, farklı modaları takip eden
bir “sunu sütunu”na ait olan bu başlığın usta veya usta gruplarının çalışmış oldu-
yapıda ikincil olarak kullanılmış olduğuna ğunu gösterecek kanıtlar bulmak müm-
işaret eden bir kanıt olarak görülmelidir. kündür. Örneğin;
Bu nedenle yapıdaki tek istisnai örnek Yazıtıyla kesin olarak MÖ 4-3 yılla-
olarak orta sütun sırasında kullanılmış rına tarihlenen Ephesos kentindeki
olan bu başlığın bezemelerindeki stilistik Mazaeus-Mithridates Kapısı üst saçaklı-
ve tipolojik özelliklere de dayanarak ğında kullanılmış olan anthemion bezeme-
Propylon’un inşa tarihinden daha önceki lerini tekrar incelediğimiz zaman (Resim
bir döneme, belki de Hellenistik döneme 3f), “Magnesia Propylonu” ile olan önemli
tarihlendirilmesi uygun olacaktır. benzerlik hemen kendisini göstermekte-
“Magnesia Propylonu” bezemeleri ü- dir. Bu benzerliklerden bir tanesi, yapının
zerinde yaptığımız çalışmalar, yapıda aynı simasında iki farklı anthemion şemasının
anda veya farklı zaman dilimlerinde, farklı tıpkı Propylon’da olduğu gibi benzer şekil-
de, bir arada kullanılmış olmasıdır. Daha
                                                         da önemlisi ise bu şemalardan bir tanesi-
105 Artemis Tapınağı başlıkları ile Propylon sütun başlık-
larının birbirlerinden etkilenerek ve kopya edilerek nin, Propylon simalarında da karşımıza çı-
yapıldıklarına dair benzer bir yorum için ayrıca bkz. kan iki farklı tipteki açık palmet bezeğinin
Bingöl 2008.

120  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

kullanılması sonucu oluşturulmuş sekizli çıkması, daha önemlisi her üç yapıda da


şema olmasıdır. Yapının üst saçaklığında benzer olan, ancak Hellenistik ve Roma
sekizli şema ile birlikte kullanılmış olan Döneminde ise hemen hemen başka hiç-
diğer şema ise Hellenistik Dönemde yay- bir kentte karşımıza çıkmayan109 bu farklı
gın olarak kullanılmış olan dörtlü şema- tipteki şemaların kullanılmış olması,
dır106. önemli bir soruyu akla getirmektedir.
Didyma’daki Apollon Tapınağı ile Acaba, bu yapılarda, birbirlerine yakın
Propylon arasında da, Ephesos örneğinde zaman dilimlerinde, faaliyet alanları her
olduğu gibi bir benzerlik kurmak müm- üç kenti (Ephesos, Didyma ve Magnesia)
kündür. Bugün için Louvre Müzesi’nde de kapsayan bir mimari bezeme okulu ve-
bulunan107 Didyma Apollon Tapınağı’nın ya atölyesine bağlı ustaların çalışmaların-
ön cephe sütunlarından birisine ait sütun dan söz edebilir miyiz?
kaidesinin torusu üzerinde de, tıpkı Araştırma kapsamımız içerisinde
Ephesos ve Propylon’da olduğu gibi, iki ve şimdiki bilgilerimiz ile bu soruya kesin
farklı şemanın birlikte kullanılmış olduğu bir yanıt bulmak zordur. Ancak Didyma
dikkati çekmektedir (Resim 3c-d). Ayrıca ve Ephesos ile olan bu benzerlik, Pro-
Ephesos’tan farklı olarak kaide üzerinde pylon’un anthemion bezemelerinde tespit et-
kullanılmış olan bu iki farklı şema, tiğimiz ve sadece bu üç kentte karşımıza
Propylon simasında yine birlikte kullanılmış çıkan altılı ve sekizli şemalardan yola çıka-
olduğunu tespit ettiğimiz, iki farklı tipteki rak yapının mimari bezemeleri için daha
açık palmet bezeğinin birlikte kullanılması kesin bir tarihlendirmeye gitmemize ola-
sonucu oluşturulmuş altılı ve sekizli şe- nak tanımaktadır. Buna göre;
malardır. “Magnesia Propylonu”nda kullanılmış
Didyma Apollon Tapınağı kaidesi olan bezemelerin stilistik ve tipolojik
ile Ephesos Mazaeus-Mithridates Kapısı özelliklerinin genel olarak MÖ 1. yüzyıl –
üst saçaklığında tespit edilebilen bu du- MS 1. yüzyıla işaret etmesi; yazıtıyla kesin
rum farklı ekollere bağlı farklı ustaların olarak Augustus Dönemi’ne tarihlendiri-
adı geçen kentler ve yapıların mimari len Ephesos Mazaeus-Mithridates Kapısı
elemanları üzerinde aynı zaman diliminde üst saçaklığı anthemion bezemeleri ve yu-
birlikte çalıştıklarını göstermektedir 108 . karıda dile getirdiğimiz benzerliğe de bağ-
Ancak hem Didyma’da hem de lı olarak haklı şekilde son yıllardaki çalış-
Ephesos’ta tespit edilen bu uygulamanın malarda bir kez daha, erken bir döneme,
“Magnesia Propylonu”nda da karşımıza
                                                        
                                                         109 Propylon ile Didyma kaidesi ve Mazaeus Mithridates
106 Alzinger 1974, Res. 166. Kapısı saçaklığında kullanılmış olan sekizli şemanın
107 Louvre Müzesi’ndeki Magnesia mimari eserleri üze- tek benzeri yine Ephesos’ta, Artemision’daki
rine 2008 yılında yaptığım çalışmalar sırasında bu ka- eschera’ya ait olduğu düşünülen taç bloklarında kulla-
ide üzerinde de inceleme yapma ve fotoğraf çekme nılmıştır (Resim 3e). Araştırmacılar tarafından Erken
fırsatı sunan dönemin Louvre Müzesi Etrüsk, Yu- Hellenistik Döneme tarihlendirilmesine rağmen bu
nan ve Roma Departman müdürü Dr. R. Martinez eleman, üzerindeki tüm bezeme detayları ile
ile L. Lougier’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Mazaeus-Mithridates Kapısı ile Didyma ve Magnesia
108 Didyma Apollon Tapınağı sütun kaidesi üzerindeki örneklerini anımsatmaktadır (Blokların Augustus
kıvrık dallarda saptanan iki farklı işçilik: Pülz 1989, Dönemi’ne ait olabileceğine ilişkin farklı tarihlen-
25-27; Vandeput 1995, 131 dirmeler için bkz. dn. 75)

  121
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Caligula Dönemine, tarihlendirilen 110 Di- Resim 4 a-h. Propylon, ion kymationları (sıra-
dyma Apollon Tapınağı sütun kaidesi sıyla);
anthemion bezemelerinin ışığında, her iki Doğu cephe sütun başlığı
yapı için verilen tarihlendirmeleri de alt ve (Magnesia),
üst sınır olarak kabul ettiğimiz takdirde, Doğu cephe fil ayağı başlığı
bu araştırma kapsamında incelediğimiz (İstanbul),
“Magnesia Propylonu” bezemelerini, Augus- Doğu cephe arşitrav (Mag-
tus-Caligula Dönemleri arasına, yani MS nesia),
1. yüzyıl’ın ilk yarısına tarihleyebiliriz. Batı cephe friz (Magnesia),
Doğu cephe tympanon (Mag-
nesia),
Resim Listesi
Doğu cephe eğimli geison
Resim 1 a-h. Anthemion, şemalar ve kıvrık (Magnesia),
dal bağ bezekleri Batı cephe sütun başlığı
Resim 1 i. Köşe eğimli sima (Berlin). (Magnesia),
Resim 2 a-f. Anthemion (sırasıyla), Orta sütun sırası sütun başlığı
(Magnesia).
Fil ayağı başlığı (İstanbul),
Resim 5 a-h. Propylon, lesbos kymationları (sı-
Fil ayağı başlığı (Berlin),
rasıyla);
Doğu cephe arşitrav (Mag-
Doğu cephe sütun başlığı
nesia),
(Magnesia),
Doğu cephe arşitrav (Mag-
Doğu cephe fil ayağı başlığı
nesia),
(Berlin),
Batı cephe arşitrav (Magnesia),
Doğu cephe yatay geison-diş sı-
Batı cephe sima (Magnesia). rası (Magnesia),
Resim 3 a. Propylon, anthemion altılı şema Doğu cephe eğimli geison
Resim 3 b. Propylon, anthemion sekizli şema (Magnesia),
Resim 3 c. Didyma Apollon Tapınağı, sü- Orta sütun sırası sütun başlığı
tun kaidesi altılı şema (Magnesia),
Resim 3 d. Didyma Apollon Tapınağı, sü- Batı cephe sütun başlığı (Mag-
tun kaidesi sekizli şema nesia),
Resim 3 e. Ephesos, Artemision, Eschera Batı cephe sütun başlığı (Mag-
taç bloğu (Rumscheid 1994, nesia),
Lev. 35.7) Batı cephe yatay geison-diş sıra-
Resim 3 f. Ephesos, Mazaeus – Mithri- sı (Magnesia).
dates Kapısı,üst saçaklık sekiz- Resim 6. Propylon, lesbos kymationları I. ve
li şema (Rumscheid 1994, Lev. II. Grup.
38.2)
Resim 7. Batı cephe sütun başlığı yan
yüz (Magnesia).
                                                         Resim 8. Doğu cephe fil ayağı başlığı
110 Bkz. dn. 73. yan yüz (Berlin).

122  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

Resim 9. Sekizli Şema, akanthus çanak


yaprakları.
Resim 10. Altılı Şema, akanthus çanak
yaprakları.
Resim 11. Sekizli Şema, akanthus.
Resim 12. Batı cephe eğimli sima, üçlü
şema, akanthus çanak yaprakla-
rı.

  123
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

KAYNAKÇA

Alzinger 1974 A. Alzinger, Augusteische Architektur In Ephesos. Sonderschriften 16


(1974).
Bammer 1972 A. Bammer, “Beobachtungen zur ephesischen Architektur”, AA,
1972, 440-457.
Başaran 1995 C. Başaran, Roma Çağı Lotus-Palmet Örgesi (1995).
Bingöl 1980 O. Bingöl, Das Normalkapitelle in Hellenistischer und Römischer Zeit in
Kleinasien. IstMitt Beih. 20 (1980).
Bingöl 1995 O. Bingöl, “Menderes Magnesiası (1993)”, KST 16, 2. Cilt, 1995,
43-56.
Bingöl 1996 O. Bingöl, “Magnesia ad Maeandrum (1994)”, KST 17, 2. Cilt,
1996, 85-94.
Bingöl 1997 O. Bingöl, “Magnesia ad Maeandrum (1995)”, KST 18, 1. Cilt,
1997, 577-591.
Bingöl 1998 O. Bingöl, Menderes Magnesiası (1998).
Bingöl 1999 O. Bingöl, “Magnesia ad Meandrum (1996-1997)”, KST 20, 2.
Cilt, 1999, 15-31.
Bingöl 2000 O. Bingöl, “Magnesia ad Maeandrum, Menderes Magnesiası
(1998)”, KST 21, 2. Cilt, 2000, 57-68.
Bingöl 2001 O. Bingöl, “Menderes Magnesiası (1999), Magnesia ad
Maeandrum”, KST 22, 2. Cilt, 2001, 15-26.
Bingöl 2007 O. Bingöl, Menderes Magnesiası (2007).
Bingöl 2008 O. Bingöl, “Innovationen und Impulse von und durch Hermo-
genes”, içinde: Felix Pirson – Ulrike Wulf-Rheidt (yay. haz.), Aus-
tausch und Inspiration: Kulturkontakt als Impuls architektonischer Innova-
tion; Kolloquium vom 28.-30.4.2006 in Berlin anlässlich des 65. Geburts-
tages von Adolf Hoffmann (2008) 107-112.
Carpenter 1970 C. R. Carpenter, The propylon in Greek and Hellenistic Architecture
(1970).
Edhem Bey 1905 Edhem Bey, “Fouilles d'Alabanda en Carie”, CRAI, 1905, 443-
459.
Edhem Bey 1906 Edhem Bey, “Fouilles d'Alabanda”, CRAI, 1906, 407- 422.
Erder 1967 C. Erder, Hellenistik Devir Anadolu Mimarisinde Kyma Rekta-Kyma
Reversa (1967).
Filges 2006 A.Filges, Blaundos (2006).

124  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir
 

Gerkan 1929 A. von Gerkan, Der Altar des Artemis-Tempels in Magnesia am Mäan-
der (1929).
Gliwitzky 2005 C. Gliwitzky, “Hadrianisch oder caliguläisch? Zur kaiserzeitlichen
Bauphase am Apollontempel von Didyma”, içinde: T. Ganschow
– M. Steinhard – D. Berges – T. Fröhlich (yay. haz.), Otium.
Festschrift für Volker Michael Strocka (2005) 97-106.
Görkay 2002 K. Görkay, “An Early-Imperial Podium Temple at Alexandria
Troas”, içinde: C. Berns – H. Hesberg – L. Vandeput – M.
Waelkens (yay. haz.), PATRIS UND IMPERIUM, Kulturelle und
politische Identität in den Städten der römischen Provinzen Kleinasiens in
der frühen Kaiserzeit. Kolloquim Köln, 1998 November (2002) 217-232.
Görkay – Mitchell 2011 K. Görkay – S. Mitchell, “Augustus ve Roma Tapınağı”, içinde:
M. Kadıoğlu – K. Görkay – S. Mitchell (yay. haz.), Roma Dönemin-
de Ankyra (2011) 79-98.
Heilmeyer 1970 W.-D. Heilmeyer, Korinthische Normalkapitelle: Studien zur Geschichte
der römischen Architekturdekoration (1970).
Hesberg 1994 H. von Hersberg, Formen privater Repräsentation in der Baukunst des
2. und 1. Jahrhunderts v. Chr (1994).
Hoepfner 1990 W. Hoepfner, “Bauten und Bedeutung des Hermogenes”, içinde:
W. Hoepner – E. L. Schwandner (yay. haz.), Hermogenes und die
Hochhellenistische Architektur (1990) 1-34.
Humann ve diğ. 1904 C. Humann – J. Kohte – C. Watzinger, Magnesia am Maeander: Be-
richt über die Ergebnisse der Ausgrabungen der Jahre, 1891-1893 (1904).
Kekulé 1894 R. Kekulé, “Die Ausgraubungen in Magnesia am Mäander-
Freilegung des Artemision”, AA, 1894, 76-84.
Koçhan 1995 N. Koçhan, Hellenistik Çağ Anadolu Mimarisinde Lotus-Palmet ve
Yumurta Bezekleri (1995).
Koenigs 1983 W. Koenigs, “Der Athenatempel von Priene”, IstMitt 33, 1983,
134-176.
Kökdemir 2004 G. Kökdemir, “Kurban Masalarındaki Anthemion Bezemelerinin
Augustus Dönemi Tipolojik ve Stilistik Özellikleri”, Anado-
lu/Anatolia 27, 2004, 45-62.
Kökdemir 2009 G. Kökdemir, Menderes Magnesiası-Propylon. Ankara Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arkeoloji (Klasik Arkeoloji) Anabilim
Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi (2009).
Köster 2004 R. Köster, Die Bauornamentik von Milet 1. Die Bauornamentik der frü-
hen und mittleren Kaiserzeit. Milet. Ergebnisse der Ausgrabungen
und Untersuchungen, Bd 7 (2004).

  125
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Krencker – Schede 1936 D. Krencker – M. Schede, Der Tempel in Ankara (1936).


Laborde 1838 L. de Laborde, Voyage de I'Asie Mineure par Mrs. Alexandre de La-
borde, Becker, Hall et Leon de Laborde (1838).
Leon 1971 Ch. Leon, Die Bauornamentik des Trajansforum und ihre Stellung in der
früh-und mittelkaiserzeitlichen Architekturdekoration Rom (1971).
Linfert 1976 A. Linfert, Kunstzentren hellenistischer Zeit: Studien an weiblichen Ge-
wandfiguren (1976).
Mendel 1912 G. Mendel, Catalogue des sculptures grecques, romaines et byzantines Vol.
I (1912).
Mert 2008 H. Mert, Untersuchungen zur Hellenistischen und Kaiserzeitlichen Bauor-
namentik von Stratonikeia. IstForsch 50 (2008).
Mitchell – Waelkens 1998 S. Mitchell – M. Waelkens, Pisidian Antioch: the site and its monu-
ments (1998).
Muss ve diğ. 2001 U. Muss – A. Bammer – M. Büyükkolancı, Der Altar des Artemis-
ions von Ephesos (2001).
Naumann 1979 R. Naumann, Der Zeustempel zu Aizanoi: nach den Ausgrabungen von
Daniel Krencker und Martin Schede (1979).
Ortaç 2001 M. Ortaç, Die hellenistischen und römischen Propyla in Kleinasien. Ruhr -
Universität Bochum, Yayınlanmamış Doktora Tezi (2001).
Outschar 1990 U. Outschar, “Zum Monument des C. Memmius”, ÖJh 60, 1990,
57-85.
Pülz 1989 S. Pülz, Untersuchungen Zur Kaiserzeitlichen Bauornamentik von Didy-
ma. IstMitt Beih. 35 (1989).
Rayet – Thomas 1887 O. Rayet – A.Thomas, Milet Et Le Golfe Latmique: Tralles, Magnésie
du Méandre, Priène, Milet Didymes, Héraclée du latmos Fouilles et
exploratıons archéologıques (1887).
Robinson 1926 D. Robinson, “Roman Sculptures from Colonia Caesarea -
Pisidian Antioch”, The Art Bulletin 9.1, 1926, 5-69.
Rochette 1845a R. Rochette, “Considérations archaéolgiques et architectoniques
sur le temple de Diane Leucophryne récemment découvert Ma-
gnésie du Méandre”, JSav, 1845, 577-586, 633 (plan).
Rumscheid 1994 F. Rumscheid, Untersuchungen zur Kleinasiatischen Bauornamentik des
Hellenismus. BeitrESkAr 14 (1994).
Rumscheid 1995 F. Rumscheid, “Die Ornamentik des Apollon-Smintheus Tem-
pels in der Troas”, IstMitt 45, 1995, 25-55.
Rumscheid 1998 F. Rumscheid, Priene: a guide to the “Pompei” of Asia Minor (1998).

126  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir
 

Schede 1909 M. Schede, Antikes Traufleisten–Ornament. Zur Kunstgeschichte


des Auslandes, Heft 67 (1909).
Shoe 1936 L. T. Shoe, Profiles of Greek mouldings (1936).
Söğüt 2005 B. Söğüt, “Hierapolis Arkeoloji Müzesi Bahçesi’nde ve Güney
Roma Hamamı’nda bulunan İonik Mimari Elemanlar ile ilgili bir
değerlendirme” Anadolu/Anatolia 28, 2005, 91-106.
Strocka 1978 V. M. Strocka, “Die frühesten Girlandensarkophage”, içinde: S.
Şahin – E. Schwertheim – J. Wagner (yay. haz.), Studien zur
Religion und Kultur Kleinasiens. Festschrift für Friedrich Karl Dörner zum
65. Geburtstag am 28. Februar 1976 (1978) 882-913.
Strong 1962 E. Strong, “The temple of Castor in the Forum Romanum”, BSR
30, 1962, 1-30.
Taşlıalan 1993 M. Taşlıalan, Pisidia Antiocheia’sı Agustus Kutsal Alanı ve Tapınağın
Rekonstrüksiyonu. Selçuk Üniversitesi, Yayınlanmamış Doktora
Tezi (1993).
Texier 1862 C. Texier, Asie Mineure: Description géographique, historique et archéo-
logique des provinces et des villes de la Chersonnèse d'Asie (1862).
Theodorescu 1987 D. Theodorescu, “Le temple d´Aphrodite. Prolégomènes à une
étude de restitution”, içinde: J. De la Genière – K. Erim (yay.
haz.), Aphrodisias de Caria. Colloque de l´université de Lille III 13
Novembre 1985 (1987) 87-100.
Theodorescu 1990 D. Theodorescu, “La restitution de l’Aphrodision :certitudes et
perplexités”, içinde: C. Roueché – R.R.R. Smith (yay. haz.),
Aphrodisias papers. Recent work on architecture and sculpture. Including the
papers given at the Second International Aphrodisias Colloquium 14 No-
vember 1987 (1990) 49-65.
Thür 1989 H. Thür, Das Hadrianstor in Ephesus (1989).
Tırpan 1998 A. A. Tırpan, Stratonikeia Augustus- İmparatorlar Tapınağı (1998).
Tiede 1990 M. Tiede, “Hellenistische Pfeilermonumente im Heraion von
Samos und in Magnesia am Maeander”, AM 105, 1990, 213-258.
Uz 1990 M. Uz, “The Temple of Dionysos at Teos”, W. Hoepner – E. L.
Schwandner (yay. haz.), Hermogenes und die Hochhellenistische Archi-
tektur (1990) 51-61.
Vandeput 1995 L. Vandeput, “Dating by Means of Architectural Decoration.
Posibilities and Limits”, içinde: M. Waelkens – J. Poblome (yay.
haz.), Sagalassos III: report on the fourth excavation campaign of 1993
(1995) 129-136.

  127
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Vandeput 1997 L. Vandeput, The Architectural Decoration In Roman Asia Minor


(1997).
Voigtländer 1975 W. Voigtländer, Der jüngste Apollontempel von Didyma : Geschichte sei-
nes Baudekors. IstMitt Beih. 14 (1975).
Weickert 1949 C. Weickert, Antike Architektur (1949).
Yaylalı 1976 A. Yaylalı, Der Fries des Artemisions von Magnesia am Mäander. Ist-
Mitt Beih. 15 (1976).

128  
Anadolu / Anatolia 37, 22011 G. Kökdemir
K

KATA
ALOG

Katallog No: 1..1


Adı: F
Fil Ayağı Başlığğı (Doğu sıra)
Şimdik
ki Yeri: B
Berlin Pergamo on Müzesi, En nv. No: Ma5.2V V1.2-32.
Bezemeeler: F
FBIKy, FBLKyy, FBAnt-TipB B;Res.1b, 2b, 55b, 8.
H
Humann ve diiğ. 1904, Res. 129; Weickerrt 1949, 20, Res.
R 8; Yaylalı 1976,
Araştırrma
L
Lev. 38.2; Tied de 1990, Res. 15 (sağ), Levv. 51.1-2; Rum
mscheid 19944, Lev.
Kaynakkça:
900.5-6; Kökdemmir 2009, Kat. No. 26

Katallog No: 1..2


Adı: F
Fil Ayağı Başlığğı (Doğu sıra)
Şimdik
ki Yeri: İsstanbul Arkeoloji Müzeleri, Env. No: 659T T.
Bezemeeler: F
FBIKy, FBLKyy, FBAnt-TipA A. Res.1a, 2a, 44b.
H
Humann ve diiğ. 1904, Res. 136; Mendel 1912, no. 1992; Shoe 19366, Lev.
Araştırrma X
XI.9 (profil); Erder
E 1967, Leev. 23b; Yaylaalı 1976, Lev. 38.3;
3 Koenigs 1983,
Kaynakkça: L
Lev. 41.1-2; Tiiede 1990, Ress. 16 (sağ), Leev. 51.3-4; Rumscheid 19944, Lev.
900.3-4; Bingöl 2007,
2 102; Köökdemir 2009, Kat. No. 25.

  129
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Katalog No: 2.1


Adı: Sütun Başlığı (Batı sıra)
Şimdiki Yeri: Aydın-Magnesia, Kazı Env. No: PB99-37
Bezemeler: SBIKy-TipA, SBLKy-TipA (II. grup TipB), Res. 4g.
Araştırma
Kökdemir 2009, Kat. No: 22.
Kaynakça:

Katalog No: 2.2


Adı: Sütun Başlığı (Doğu sıra)
Şimdiki Yeri: İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Env. No: 658T
Bezemeler: SBIKy-TipB, SBLKy-TipB; Res.6a.
Humann ve diğ. 1904, Res. 135; Mendel 1912, no.189; Erder 1967, Lev. 25d;
Araştırma
Yaylalı 1976, Lev. 36.6; Koenigs 1983, Lev. 41.3; Rumscheid 1994, Lev. 90.1-
Kaynakça:
2; Kökdemir 2009, Kat. No.19.

130  
Anadolu / Anatolia 37, 22011 G. Kökdemir
K

Katallog No: 2.33


Adı: Süttun Başlığı (Orrta sıra)
Şimdik
ki Yeri: Ayddın-Magnesia, Kazı Env. Noo: PB3
Bezemeeler: SBIIKy-TipA, SB BLKy-TipA (III. grup TipA); Res. 4h, 5e, 6b.
Araştırrma
Bin
ngöl 2008, Ress. 3b; Kökdem
mir 2009, Kat. N
No: 21.
Kaynakkça:

Katallog No: 3
Adı: Arşşitrav
Şimdik
ki Yeri: Berrlin Pergamon
n Müzesi, Env.. No: Ma5.4 V
V1.3-47.
Bezemeeler: AAAnt-TipA, AIKKy ; Res.1c, 2c.
Araştırrma

ökdemir 2009, Kat. No: 29.
Kaynakkça:

  131
M
Menderes Magnessiası – Propylon: Mimari
M Bezemelerr

Katalog No:: 4
Adı: Friz (Dooğu cephe)
Şimdiki Yeri: Berlin P
Pergamon Müzzesi, Env. No: ARGE 129.
Bezemeler: FIKy.
Araştırma
Kökdem
mir 2009, Kat. No: 39.
Kaynakça:

Katalog No:: 5
Adı: Yatay diiş sırası-geison (Doğu
( cephe)
Şimdiki Yeri: Berlin P
Pergamon Müzzesi, Env. No: V. 3 1-84.
Bezemeler: DYGKyy-TipB.
Araştırma
Kökdem
mir 2009, Kat. No: 50.
Kaynakça:

1  
132
Anadolu / Anatolia 37, 22011 G. Kökdemir

Katallog No: 6
Adı: Tympanon (Do
oğu cephe)
Şimdik
ki Yeri: Aydın-Magneesia, Kazı Env. No: PAL10
Bezemeeler: TYIKy, Res. 4e.
4
Araştırrma
Kaynakkça: Kökdemir 2009, Kat. No: 52.
5

Katallog No: 7
Adı: Eğimli Geison (Doğu cephe))
Şimdik
ki Yeri: Aydın-Magneesia, Kazı Env. No: PG7
Bezemeeler: EGLKy , EG GAÖIKy
Araştırrma
Kökdemir 2009, Kat. No: 69.
6
Kaynakkça:

  133
M
Menderes Magnessiası – Propylon: Mimari
M Bezemelerr

Katalog No:: 8.1


Adı: Eğimli SSima (Doğu ceephe)
Şimdiki Yeri: Berlin P
Pergamon Müzzesi, Env. No: Ma 5.3-V1.3-93-90.
Bezemeler: SAnt-TiipC, Res. 1h-i, 3b, 11.
Araştırma
Humann
n ve diğ. 1904, Res. 136; Kö
ökdemir 2009, Kat. No: 93-994.
Kaynakça:

Katalog Noo: 8.2


Adı: Eğimli SSima (Doğu ceephe)
Şimdiki Yeri: Berlin P
Pergamon Müzzesi, Env. No: V1.3-31
Bezemeler: SAnt-TiipC, Res.1h, 3b
b, 9.
Araştırma Schede 1909, Lev. XII; Rumscheid 1994, Lev. 91.1; Kökdemiir 2009, Kat.
Kaynakça: No: 95.

1  
134
Anadolu / Anatolia 37, 22011 G. Kök
kdemir
 

Katallog No: 8.3


Adı: Eğimli Sima (Batı
( cephe)
Şimdik
ki Yeri: Aydın-Magneesia, Kazı Env. No: PB99-499
Bezem
meler: SAnt-TipA, Res.
R 1f, 2f.
Araştıırma
Kökdemir 2009, Kat. No: 96.
9
Kaynak kça:

Katallog No: 8.4-5


Adı: Eğimli Sima (Doğu
( Cephe)
Şimdik
ki Yeri: Aydın-Magneesia, Kazı Env. No: PS8-PS113
Bezem
meler: SAnt-TipB, Res.
R 1g, 3a.
Araştıırma
Kaynakça: Kökdemir 2009, Kat. No: 82-83.
8

  135
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

f
c

Resim 1
h
g

i
b

ed
a

136  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

Resim 2

  137
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

f
Resim 3
b
a

138  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

a a

b b

c c

f f

g
g

h
h

Resim 4 Resim 5

  139
Menderes Magnesiası – Propylon: Mimari Bezemeler

Resim 6

140  
Anadolu / Anatolia 37, 2011 G. Kökdemir

Resim 7 Resim 8

Resim 9 Resim 10

Resim 11 Resim 12

  141

You might also like