You are on page 1of 13

1

SMINTHEION/GÜLPINAR 2017 YILI KAZI VE ONARIM ÇALIŞMALARI (38.YIL)

Çanakkale İli Ayvacık İlçesine bağlı Gülpınar köyü eteklerinde yer alan Smintheion
tanrı Apollon’a adanmış bir kutsal alandır. Smintheion, Anadolu’nun kuzey batısında, Biga
yarımadasının güney-batı köşesinde Gülpınar ve çevresinde tek su kaynağı olan ve bugün
Kocapınar olarak isimlendirilen su kaynağı başına kurulmuştur (Harita 1).

Harita 1. Antik Troas bölgesi ve Smintheion/Gülpınar yerleşimi

Smintheion varlığını da başına kurulduğu bu kaynağa borçludur. Su kaynağının varlığı


Troas Bölgesi’nde kazısı yapılmış en eski yerleşim yerinin de kurulmasına neden olmuştur. Bu
bağlamda yerleşim, M.Ö. 5500 (Kalkolitik Dönem) yıllarına kadar giden bir geçmişe sahiptir.
Apollon kutsal alanları genellikle su kaynaklarına yakın yerlerde veya Smintheion
kutsal alanı gibi doğrudan kaynak başında yer alırlar. Bunun nedeni tanrı adına gelecekten haber
veren rahiplerin suya bakarak kehanette bulunmalarıdır. Kutsal alanın en üst noktasında
bölgenin en büyük tatlı su kaynağı Kocapınar (Kutsal kaynak), 1 km kuzeyde bereketli Tuzla
Ovası ve 4 km batıda Ege Denizi olması burasını yaşam için bir cazibe merkezi haline
getirmiştir. Coğrafyanın elverişli olması nedeniyledir ki hem kutsal alan hem de Kalkolitik
dönemden günümüz modern yerleşimi olan Gülpınar’a kadar bu bölge hiç terk edilmemiştir.
2

Plan 1. Apollon Sminheus Kutsal alanı planı


3

Kutsal alanda 1980 yılından beri devam eden kazılarda Kalkolitik Yerleşim, Hellenistik
Dönem’e ait Apollon Smintheus Tapınağı, Roma Dönemine ait Su depoları ve 2 adet Roma
Hamamı ve Kutsal Yol ortaya çıkarılmıştır (Plan 1). Kutsal Yol, yılın belli günlerinde Apollon
Smintheus Kutsal alanına tapınmaya, kurban kesmeye ve festivalleri izlemeye gelenlere hizmet
vermektedir. Bu yolun toplam uzunluğu 35 km dir ve kuzeydeki Aleksandreia Troas (Dalyan)
kentine bağlanmaktadır. Kutsal alandan Aleksandreia Troas kentine giden kutsal yol üzerindeki
Tuzla çayını aşmak için ise üzerine Anadolu’nun en büyük ve çok gözlü köprülerinden biri olan
Roma Köprüsü inşa edilmiştir. Ancak Tuzla ovasına dolan alüvyon nedeniyle Tuzla çayı yatak
değiştirmiştir ve bugün bu köprünün sadece kemerleri görülebilmektedir. Köprü, Prof. Dr.
Coşkun Özgünel ve ekibi tarafından kazısı yapılarak bilim dünyasına duyurulmuştur.

Resim 1. Gülpınar Köyü ve eteğinde yer alan Apollon Smintheus Kutsal Alanı

Öncelikle 19.yüzyıl araştırmacı, gezgin ve kazıcıları tarafından tapınak ve ona bağlı


mimari parçalardan söz edilmesine karşın kutsal alan ve çevresi ile ilgilenilmemiştir. Kutsal
alanda ise 1980 yılından beri yapılan kazılarda kutsal alanın işlevi ortaya konmuştur. Bu
nedenle 1980 öncesi farklı amaçlarla yapılan araştırma ve kazıların tümü, tapınak ve sorunları
ile ilgilenmekten öteye gidememiştir. Özellikle son yıllarda İÇDAŞ’ın maddi-manevi destekleri
ile Smintheion kazılarında farklı sonuçlar elde edilmiştir. İşte bu nedenledir ki kutsal alan
tanımı ve işlevi, görkemli ve ilginç yapıları Özgünel kazılarıyla ortaya çıkmıştır.
1980 yılından itibaren ortaya çıkarılan yapılar arasında Hellenistik döneme tarihlenen
Apollon Smintheus Tapınağı, bu tapınağa ulaşan yol ve caddeler, tapınağa tapınamaya
gelenlere hizmet veren 2 adet büyük hamam yapısı ve bu hamamlara su sağlayan çok sayıda su
deposu ile Apollon Smintheus adına yapılan şenliklerde ödül alan sporcular için dikilmiş
heykellerin kaideleri ve ziyaretçilerin konakladığı çeşitli konutlar ortaya çıkarılmıştır.
4

Apollon Smintheus Tapınağı

1980 yılından beri yapılan araştırma ve tapınak kazıları, tapınağın mimarisi ve özellikle
temel yapısı konusunu aydınlatmıştır. Kazılar sonucu ortaya çıkarılan temel kalıntıları dışında
tapınağa ait herhangi bir mimari sağlam değildir. Yaklaşık 1500 yıl boyunca tahribat gören yapı
bu süre boyunca toprak altında kalmış ve bütün mimari parçaları çevrede inşa edilen kilise ve
farklı konutlarda yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Bir kısım malzemesi İstanbul surlarında
kullanılmış, bir kısmı ise deniz yoluyla taşınmış veya mermerleri eritilerek kireç yapılmıştır.
Tapınağın sütun parçaları gibi bazı blokları Bizans döneminde çevresindeki bereketli
topraklarda üretilen şarapları sıkmak için mengenelerde kullanılmış ve tahrip edilmiştir. Bu
durum köy sakinlerinin tapınak üzerine bir yağhane inşa etmeleri ile devam etmiş ve bu
tahribatlar sonucu sadece tapınağın temelinde yer alan alttaki tüf sırası korunmuştur.

Resim 2. Hellenistik Tapınak ön cephe Restorasyon

Kutsal alandaki en büyük ve en temel yapı olan Apollon Smintheus Tapınağı ve


çevresinde yaklaşık 4.5 m lik bir toprak dolgu tabakası yer almaktaydı ve bu toprak tabakası
üzerinde ise ekilip biçilen bahçeler yer almaktaydı. Bu özel bahçelerin kamulaştırılması,
tapınak üzerindeki Yağhanenin kamulaştırılması ve yıkılması ve ayrıca tapınağın kazısı
yaklaşık 25 yıl sürmüştür. 1980 yılında Prof. Dr. Coşkun özgünel ile başlayan bu çalışmalar
sonucu tapınak üst yapısına ait çok az sayıda malzeme ise tapınağı görsel açıdan tamamlamak
için restorasyonda kullanılarak ön cephede tapınağın boyutlarını algılamayı sağlamıştır (Resim
5). Bu dönemde en büyük maddi destek İÇDAŞ tarafından sağlanmış ve büyük bir özveri ve
dikkat ile sürdürülen çalışmalar sonucu yapılan restorasyon ile tapınak algılanabilir ve ziyaret
edilebilir bir hale getirilmiştir.

Smintheion Su yapıları

Smintheion bir kent yerleşimi değildir ve kehanetten dolayı da su kaynağının başına


kurulmuştur. Bu nedenle de zamanla artan yerleşik ve ziyaretçi nüfusuna cevap verebilmek için,
burada Hellenistik Dönem’den başlayarak Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemleri de dahil olmak
üzere günümüze kadar çeşitli su yapıları inşa edilmiştir. Yapılan kazılarla tapınak üç cephesinde
5

ortaya çıkarılan su depoları suyun önemine vurgu yapar. Çünkü tek kaynakta suyu biriktirmek
için bu depolara ihtiyaç vardır. Uzaktan su taşınmamıştır. Bu kadar fazla su yapısının inşa
edilmesinin bir diğer nedeni ise bölgeye düşen yağış miktarının az olması ve adeta yaz aylarında
su kıtlığı yaşanmasıdır. Öyle ki bugün Gülpınar ve çevresindeki köylerde içme ve hayvanların
su ihtiyacı için yüzlerce su kuyusu inşa edilmiştir.
Smintheion’da su kaynağından başlayarak Podyumlu Yapı’ya kadar uzanan, yaklaşık
150-200 m lik alanda su ile ilgili çok sayıda yapı ve yapı öğesi yer almaktadır ve son yıllardaki
kazılarla sayıları gittikçe artmaktadır. Bu su yapıları ve öğeleri arasında bir mağara içerisinden
çıkan Kutsal Kaynak, Roma Dönemi Su Kanalları, Rezervuarlar ve Roma Hamamı ve bu
yapılara suyu ulaştıran çok sayıda boru hattı sayılabilir. Osmanlı dönemi su yapılarından
bazıları ise günümüzde hala kullanılmaktadır. Smintheion’da bu kadar çeşitli su yapısı ve suyun
kullanım şeklinin tespit edilmiş olması, suların ikinci kez değerlendirildiğini gösteren en önemli
bulgulardır.
“Smintheion 2017 Kazı ve restorasyon çalışmaları” kazı, çevre düzenlemesi, kazı depo
inşaatı ve Apollon Smintheus Heykel çalışması olmak üzere dört ayrı alanda sürdürülmüştür.
Yapılan çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İÇDAŞ tarafından desteklenmiştir.
Çalışmalara Ankara Üniversitesi, ODTÜ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Bülent Ecevit
Üniversitesi, 18 Mart Üniversitesi olmak üzere çeşitli bilim adamları ve öğrencilerin yanı sıra
heykeltıraş ve mimarlar katılmıştır.

2017 YILI ÇALIŞMALARI

Apollon Smintheus Kutsal Alanı’ndan 22 Haziran - 31 Ağustos 2017 tarihleri arasında


yapılan çalışmaların merkezi aynı zamanda kutsal alanın da merkezi olan altar/sunak
çalışmasıdır. Antik dönemlerde tanrılar adına kapalı mekanlar yani tapınaklar yapılmadan önce
altar veya sunak denen yerde tanrıya kurbanlar kesilir ve adaklar adanırdı. Daha sonraki
dönemlerde tanrılar için tapınak inşa etmeye başlandı. Bu dönemde altarlar daha küçük boyutlu
olarak inşa edildiler. Ancak Apollon Smintheus Tapınağı döneminde yani Hellenistik dönemde
genelde büyük boyutlu altarlar görülmektedir. Tapınakların ön cephelerine yakın inşa edilen bu
altarların bir örneği ise Apollon Smintheus Tapınağı önünde olmalıdır. Bu nedenle 2017 yılında
Apollon Smintheus altarı konusunda çalışmalar yapılmış ve tapınak ön tarafında kazılar
gerçekleştirilmiştir.

Apollon Smintheus Altarı

Daha önce de ifade edildiği gibi kutsal alan Gülpınar yerleşimi eteğindedir ve doğal
olarak üzerinde modern yapılar da mevcuttur. Bunlar içerisinde Zeytinyağı fabrikaları ön
plandadır. Bu yapılar doğrudan kutsal alan üzerindedir ve bu fabrikalara ulaşan yollar ile
birlikte geniş bir alanı işgal ederler. Hem fabrikalar hem de yolların da altında antik yapılar
olduğunu göstermek amacıyla kazı çalışmaları Tapınak ön cephesinde gerçekleştirilmiş ve bu
çalışmalarda hem Roma dönemine ait yapılara ait kalıntılar ortaya çıkarılmış hem de tapınak
altarının temel ve zemini keşfedilmiştir (Resim 3-5).
6

Resim 3. Altar-Sunak Döşemesi

Resim 4. Heykel Kaidesi


7

Resim 5. Roma Yapı Temeli

Roma yapısının büyük kısmı Zeytinliklere giden yol ve modern fabrika altında
kalmaktadır. Roma yapısının güçlü temelleri (Resim 4) ve bu yapıda kullanılan kireç ocağı
ortaya çıkarılmıştır.
Roma yapısının kuzeybatısında ve tapınak aksı üzerine denk gelen noktada ise Apollon
Smintheus Tapınağı altarına ait temel kalıntıları ve zemin döşemesi ortaya çıkarılmıştır.
Tapınak frizleri üzerinde tasvirine yer verilen altarın büyük boyutlu olmadığı anlaşılmakta ve
ortaya çıkarılan kalıntılar da bu altarın varlığını doğrulamaktadır (Resim 3).
Dikdörtgen kalker bloklardan oluşan zemin ve altar temellerine ait tüf bloklar aynı
zamanda kutsal alanın en yüksek noktasında yer almaktadır. Kutsal alana ziyarete gelenler
kurbanlarını bu noktada yani tapınak ön tarafında bulunan altarda kesmekte ve adaklarını tanrı
Apollon’a burada sunmaktaydı. Ancak bu altarın yüksekte yer alması ve uzun süre bu alanın
bahçe olarak kullanılması nedeniyle temel kalıntıları dışında yapıya ait başka bir kalıntı ele
geçmemiştir. Bu alanın çok değerli ve önemli olduğu hemen eteğinde ortaya çıkarılan yazıtlı
ve Apollon Smintheus’un simgeleri olan tirpod (üç ayak), omphalos (kehanette kullanılan
yuvarlak taş) ve kuzgun kabartmalı heykel kaidesinden anlaşılmaktadır (Resim 5).
8

Su Deposu Kazısı:

Tabanında su bulunan ve tek kaynaktan beslenen kutsal alan ve başta tapınak olmak
üzere bütün yapılar suyla ilişkilidir veya bir şekilde suyla yüzleşmektedir. 2000’li yılların
başında tapınak doğu uzun cephede ortaya çıkarılan 2 adet büyük su deposu (rezervuar) dışında
2006-2007 çalışmalarında kuzey uzun cephede tespit edilen 7 adet su deposu ile alanda suyun
önemi vurgulanmıştı. Küçük hamama hizmet veren 3 adet su deposu ve Podyumlu Yapı
temenosu içerisinde kalmış payandalı su deposu da bu düşünceyi doğrulamaktadır.

Resim 6. Osmanlı Dönemi çamaşırhane ve altında tespit edilen su deposunun duvarları


(kazı öncesi)

Suyun bu denli yoğun kullanıldığı kutsal alanda, Hellenistik tapınak kuzey doğu dar
arka cephede ise kamulaştırılmamış bahçeler yer almaktaydı. Kısmen kamulaştırılan ve bahçe
sahiplerinin izni ile sondaj açılan bu alanda tapınak üst yapısına ait mimari blok ve frizlerin
tespiti amaçlanmıştı. Buna ek olarak güçlü Roma yapılaşmasına ait kalıntıların ve başta suyla
ilgili döşemlerin tespiti zorunlu olarak bu alanda kazı çalışmasını gerektirmiş ve önceki su
depolarından daha büyük bir su deposu tespit edilmiştir (Resim 6).
Yukarıda ifade edilen amaçlar doğrultusunda kemerli büyük su deposu yönünden
başlayarak kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Tapınak arka cephesinde yapılan çalışmada
çamaşırlık istikametinde uzanan ve tapınağa 11.20 m uzaklıktaki depon dikdörtgen planlıdır.
Su deposunun duvar kalınlığı 2.40 m genişliğindedir. Köşelerde kesme andezit/bazalt taş
aralarda ise moloz taş ve kireç harçla inşa edilmiştir. Duvarların dışa ve içe bakan cephelerinde
küçük köşeli taşlar bir büyük bir küçük taşlardan 0.43 m yüksekliğinde sıra duvar tekniğinde
örülmüştür. Yapının korunan duvar yüksekliği kuzey uzun cephede 2.30 m dir. Çamaşırlık
yönünde ise taban itibaren yükseklik 2.60 m dir ve daha iyi korunmuştur. Yapının genel ölçüleri
9

içten içe 34.50m x 07.50m dir. Çamaşırlık yönünde kısa dar kenar yamuk plandadır. Su
deposunun duvarlarında hidrolik harç, tabanda ise kemerli büyük su deposunda olduğu gibi
içerisinde tuğla, seramik parçaları, kum, çakıl ve kireç olan horasan harç kullanılmıştır.
Deponun suyu, olasılıkla Çamaşırlık içerisinde yer alan ve çamaşırlıktan daha önceye ait
(19.yy) çeşmeye su sağlayan Roma kanalından temin edilmektedir.
Su tahliye sistemi yapının kuzey batı dar cephesinden Büyük Hamam yönünde yer
almaktadır. Bu noktada su dağıtımı için hizmet veren bir tank inşa edilmiştir. Su dağıtım tankı
177x162 dış ölçüler ve 0.93x0.73m iç ölçülere sahiptir. Su tankından çıkan pöhrenk hatları dört
adettir. Erken örnekler batıya doğru devam ederken geç örnekler kuzey doğuya
yönlendirilmiştir. Benzer su depoları ile karşılaştırıldığında Bu uzun Su deposunun mimari
özellikleri ve dolgu topraktan ele geçen buluntular Roma İmparatorluk Dönemi yapısı olduğunu
göstermektedir.

ÇEVRE DÜZENLEMESİ

Hellenistik Tapınak batı cephesi yönünde 2016 yılında başlanan ve kısmen temizlenen
alanda gerekli çalışmalar sürdürüldü. 2016 yılı çalı ve molozun kaldırılmasının ardından alanın
korunması çalışmaları gerçekleştirildi. Müze alanından başlayarak Kumbağlar yolu arasında
kalan zeytinlik bahçesinde çevre ve arkeopark düzenlemesi yapıldı. Bu bağlamda ilk önce
1990lı yıllarda yapılan ve tapınağı korumaya yönelik moloz taşlı kuru duvar sağlamlaştırıldı
(Resim 7). Malzeme ve teknik aynı olmak üzere bu destek duvarı batıya doğru devam eden
Kumbağlar yolu boyunca devam ettirildi. Moloz duvar içerisinde ve yanında bulunan çalılar
kaldırıldı.

Resim 7. Ören yeri çevre duvarı çalışmaları


10

Ören yeri içerisinden geçen ve Kumbağlar-Gülpınar Evleri istikametinde zeytinliklere giden


yolun tapınak yönünde 1990 lı yıllarda yapılan moloz ve harpuştalı moloz duvarın her kazı
sezonu yıkılmasından ve yolun darlığından dolayı kaldırılması gerekli idi. Bir başka neden ise
ören yerinin güvenliği için görünebilir bir alan sağlamaktır. Bu yolun kaldırılması ve başka bir
güzergâhın ifade edilen alanlara ve zeytinliklere ulaşması gereklidir. Ancak acil bir uygulama
olarak ören yeri içerisinde ve birinci derece sit alanında bulunan ve Yağhane-Müze olarak
düşünülen yapı ile tapınak alanının görüntü açısından birleştirilmesi için de bu moloz harpuşalı
duvar kaldırıldı. Güvenlik kameraları ve güvenlik görevlisi tarafından tek noktadan alanın
kontrol edilebilmesi ve Yağhane-Müze olarak tasarlanan yapının görülebilmesi için bu moloz
duvar yerine metal direkli ve çesan tel örgü ile kapatıldı. Bu tel örgünün temeline ise 20 cm
yüksekliğinde (ifade edilen örgünün toprak ve sudan zarar görmemesi için) harçlı moloz
duvarla güçlendirildi. En üst sıraya ise tek sıra dikenli tel çekildi.

Malzeme Deposu Çalışmaları

Hellenistik tapınağın kuzey cephesine yaklaşık 20 m uzaklıkta yer alan, kazı


malzemesinin korunduğu ve laboratuvar olarak kullanılan ahşap deponun çevre düzenlemesi
çerçevesinde kaldırılması gerekmekteydi. Bu amaçla yeni bir depo binasına ihtiyaç
duyulmuştur. Yeni malzeme deposu için Kumbağlar yol kenarında yer alan Yağhanenin işçi evi
olarak kullanılan bölümü seçilmiştir. Çatısı çökmüş durumda olan bu müştemilatın duvarları
onarılmış, üst örtüsü tabla ve düz olarak sağlamlaştırıldıktan sonra yağhane bahçesine bakan
iki pencere ve bir kapı açıklığı bırakılmıştır.

APOLLON HEYKELİNE AİT BACAK PARÇASININ GÖRSEL SUNUMU

Apollon Smintheus tapınağı restorasyonu ve sunumu çalışmaları kapsamında


“smintheus” (fare) kültü ile bağlantılı Apollon Smintheus heykeline ait mermer bacak parçası
örnek alınarak bacakların model çalışması gerçekleştirilmiştir. Farklı malzemelerden akrolit
olarak yapılmış heykelin bacağına ait mermer parça Gülpınar-Smintheion ören yeri müzesinde
sergilenmektedir. Tasvirli sanattan bilinen ve özellikle sikkeler üzerinde betimlenen heykelin
duruş pozisyonu ve ikonografiye uygun tasvirlerinden faydalanılarak model çalışması
yapılmıştır. Kült heykelinin özgün tipi günümüze çok az bir parçası ile ulaştığından
ziyaretçilerin daha kolay algılayabilmesi ve tapınağın anlaşılabilir boyutuna paralel bir çalışma
ana amacın bir diğer konusudur.

Antik kaynaklara göre bir fare üzerine basan ve heykeltıraş Skopas tarafından yapıldığı
bilinen heykelin sikke betimleri ve adı geçen mermer parça belli oranlar çerçevesinde model
alınarak fareye basan sol bacak ilk çalışma konusuna dâhil edilmiştir. 2016 yılı çalışmalarında
tamamlanan sol bacak yanı sıra ikonografiye uygun olarak sağ bacak ve Skopasın ifade ettiği
gibi bacak altında yer alan fare çalışması gerçekleştirilmiştir (Resim 8-10).
11

Resim 8. Apollon Smintheus heykeline ait sağ bacak kil model çalışması

Resim 9. Fare figürü kil model çalışması


12

Resim 10. Apollon Smintheus heykeline ait sağ-sol bacak, kaide ve fare figürü son hali
13

Prof. Dr. Coşkun Özgünel

Yrd. Doç. Dr. Davut Kaplan

You might also like