You are on page 1of 8

2.

Parça – Hanako Sato


1- Well-known (wel mou:n): Ünlü, Tanınmış [s.] Famous, Eminent [eş an.]
2- Businesswoman (bi:zni:svu:mın): İş kadını [i.]
3- Also (also): Ayrıca, Yine, Da, Keza, Üstelik [zrf.]

Not 1: İngilizce’de Noun Phrase (İsim Öbeği) yapılarının yanına gelen ve iki
virgül arasında kalan kısım “Adjective Clause” (Sıfat Tümcesi) dizilimidir.
Bu dizilimler, hemen solunda kalan ismi niteler. Ör; Hanako Sato, a well-
PASSAGE WORK YDS / YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SETİ known businisswoman, is the … (Tanınmış bir iş kadını olan Hanako Sato,

UĞUR ALBAYRAK …)
Not 2: “Of” ifadesi bir preposition’dur. Yani edattır. Sağındaki kelimeye
RIDVAN GÜRBÜZ
eklenerek “-ın, -in” anlamı katar. Bu aynı zamanda tamlamadır. Ör: United
SUAT GÜRCAN
States Of America

Not 3: Superlative bir yapı sonrasında ya “Ving ya da to V0” alır. Ör; The first
1. CİLT ÖZETLERİ
woman to direct (ilk kadın yönetici)

Not 4: “Tomiko, 24, is a secretary…” (24 yaşında olan Tomiko, …) Noun


Phrase’in yanına gelen 24 ifadesi bir sıfattır ve Tomiko’yu niteler. Ancak bu
sıfat tümcesi kısaltılmıştır. Bütün hali; “who is 24” şeklindedir.
3. Parça – Longleat House 4. Parça – New York University
1- Through (thru:): Vasıtası ile, Üzerinden, Yoluyla, Başından sonuna 1- Need (ni:d): İhtiyaç duymak (f.) / Gerek, Gereksinim, İhtiyaç (i.)
kadar, Arasından, İçinden (geçerek) [e.] 2- Near (niır): Yakın (zrf.) / Yakınlaşmak, Yaklaşmak (f.)
2- Only (onli): Tek [s.] / Sırf, Yalnızca, Sadece [zrf.] 3- Almost (almust): Hemen hemen, Az daha, Takriben, Neredeyse (zrf.)

Not 1: Sınavlarda “between … and …” dizilimi yaygındır. “… ve … 5. Parça – University Of London


arasında” anlamına gelir. Ör: … between the cities of Salisbury and Bath” 1- Faund (faunt): Kurmak, Tesis etmek, Kalıba dökmek …
Salisbury and Bath şehirleri arasında… Ör: It was founded in 1836. O, 1836’da kuruldu.
2- Other (adır): Öbür, Öteki, Başka (s.)
Not 2: Cümlede “about” ifadesi devamına rakam, sayı, istatistik ya da yüzde 3- Build (bi:ıld): İnşa etmek, Geliştirmek, İnşaatçılık yapmak (f.)
aldığı zaman “yaklaşık, yaklaşık olarak, hemen hemen, neredeyse, aşağı
yukarı” anlamlarına gelir. Bu kullanıma yakın anlamlı olarak “nearly, Not 1: Pasif yapılar mutlaka be+V3 dizilimi ile oluşur.

approximately, roughly, virtually, practically, almost” gibi zarflarda


Not 2: Pointed time: Nokta zaman olarak nitelendirebileceğimiz “in 1836”
düşünülebilir.
zaman ifadesi önemlidir. Pointed time ifadeleri doğrudan fiilin “Simple Past
Tense” Basit Geçmiş Zaman da yani fiilin 2. hali şeklinde çekimlenmesini
Not 3: “Also” zarfı genellikle özneden önce ya da yardımcı fiilden sonra
gerektirir. Bu nedenle “be” fiili, pointed time bulunan cümlelerde
kullanılır.
“was/were” olarak çekimlenir.

Not 4: “… den … -e kadar” anlamı veren “… from … to …” edat dizilimi Not 3: İsim ifadelerinden sonra gelen soru kalıpları, soru anlamı değil sıfat
metinlerde karşımıza çıkar. anlamı taşıyan adjective clause görevinde bulunurlar.
Thing: Şey
Not 5: “Only” zarfı “Sadece” anlamı vermektedir. Bu zarf yerine “Solely, Something: Bir şey
Simply, Just, Merely” zarfları kullanılabilir. Anything: Hiçbir şey / (olumlu cümlede) Her şey, Herhangi bir şey
Somebody: Birisi
6. Parça – Jim 8. Parça - Tomiko
1- All over the world: Bütün dünyada, Dünya çapında 1- Accountant (ekauntınt): Muhasebeci, Hesap Uzmanı (i.)
Not: She goes to the Faculty of Arts at the University of London there. O, 2- Youngest (yangıst): En genç (s.) [kardeşçe en küçük anlamında]
Londra Üniversitesi’nde Beşeri Bilimler Fakültesine gider. Cümlede bulunan 3- Far (far): Uzak, Uzakta
“there” ifadesi Türkçeye çevirilirken cümle başında “Orada” şeklinde 4- Think (tink): Düşünmek, Sanmak,
çevirilir. 5- Alone (alo:n): Yalnız, Kimsesiz (s.) / Yalnızca, Tek başına (zrf.)
6- Laugh (la:f): Gülmek, Gülme, Gülüş, Kahka ile gülmek
7. Parça - Kate 7- Collage (kalıç): Yüksekokul, Kolej, Üniversite
1- Near (ni:ır): Yakın (zrf.), Yakınlaşmak, Yaklaşmak. 8- By eight o’clock: Saat 8’e kadar.
2- Dental (dentıl): Diş (s.) Not: Because “-dığı için/çünkü” anlamında bir “neden-sonuç” bağlacıdır.
3- Dentist (dentist): Diş Hekimi (i.) kullanılır. “Because” bağlacının devamına tam cümle getirmek gerekir.
4- My sister is called Biance. Kız kardeşime Biance denilir. 9- Leave (li:v): Bırakmak, Ayrılmak, Terk etmek (f.), İzin (i.)
5- Unemplyed (animployd): İşsiz, Boş, Kullanılmaya, Atıl (s.) 10- Hurry (hari): Acele etmek (f.), Telaş, Acele (i.)
Not: Pasif yapılar be + V3 şeklinde oluşur. 11- Miss (mis): Iska geçmek, Özlemek, Kaçırmak (f.), Iska, Bekar kadın
Not 2: After Tomiko leaves her apartment, she hurries to the bus stop
because she doesn’t want to miss the bus. Cüöle “After” zaman bağlacı ile
başlamaktadır. “-den sonra” anlamına gelir. 2 ayrı cümleyi birbirine bağlar.
Bu birbirine baklanan iki cümleden zaman bağlacının sağ yanından bulunan
cümle “yan cümle” ike virgülden sonraki ana cümledir. Zaman bağlaçları iki
cümleyi birbirine bağlarken, “yan cümle” ile “ana cümle” arasında zaman
uyumu kuralını ister. Her iki cümlede ya present’dır ya da past’dır.
12- Worker (vorkır): İşci, Çalışan
Not 3: Saati belirtirken “at” edatı kullanılır.
13- Quick (kuik): Süratli, Hızlı (s.), Çabucak (zrf.)
Not 4: By ifadesi yanına zaman aldığı zaman “-e kadar” anlamı verir.
9. Parça – Tomiko, King And Ted 10. Parça – The Garston Family
1- Far (far): Uzak (s.) 1- Neighbour (neybır): Komşu, Yanında olmak, Bitişik olmak, Komşu olmk
2- Never (nevır): Hiç, Asla, Katiyen, Hiçbir şekilde (zrf.)
3- Tell (tell): Haber vermek, Söylemek, Anlatmak, Demek Not: “Too” ifadesi cümleye “-de, da” anlamı katar. Olumlu cümlenin
4- Feel (fi:ıl): Hissetmek, Sezmek, Dokunmak, El sürmek genellikle sonlarında kullanılır. Aynı anlama gelen “as well” ifadesi de “too”
5- Afraid (afreyd): Korkmuş, Korkan, Ürkmüş (s.) yerine kullanılabilir.
6- Lock (lok/la:k): Kilit (i.), Kilitlemek, Kapanmak, Kilit vurmak, Takılmak
7- Own (avn): Sahip olmak (f.), Kendi (zmr.), İtiraf etmek, Tanımak Not 2: The postman doesn’t like the dogs, either. Postacı da köpekleri
8- Protect (protekt): Korumak, Himaye etmek, Muhafaza etmek sevmez. Cümlede bulunan “either” ifadesi “-de, da” anlamı verir. Bu ifade
9- Friendly (friendli): Dost canlısı, Cana yakın (s.), Dostane, Dostça (zrf.) “as well, too” ifadelerinin aksine “olumsuz” anlamda kullanılmıştır.
10- Bark (bark): Havlama (i.), Havlamak, Kabuğunu soymak, Soymak Genellikle cümlenin sonlarında görülür.
11- Most (most): En, En çok (s.), Çıoğu (i.)
12- Hear (hiır): Duymak, İşitmek Not 3: Always (Her zaman, Sürekli, Daima) sıklık zarfı ile All the time,
13- Named (neymd): Namında, Diye, Adlandırılan, Adlı, Adı verilen (s.) Continually, Invariably zarflarıyla çok yakın anlamlıdır.
14- Same (seym): Aynı, Eşit, Farksız, Benzer (s.)
15- Bite (bayt): Lokma (i.), Isırmak, Sokmak, Yemek, Acıtmak 11. Parça – Young Love
1- Tonight (tunayt): Nu akşam, Bu gece, Akşama (zrf.)
Not: İngilizcede sıfatlardan sonra “to V0” kullanılır. Bunun istisnası Busy: 2- There (der): Orada, Oraya
Meşgul anlamında bir sıfattır. Akabinde gerund yani “Ving” alır.

Not 2: “Too” ifadesi cümleye “aşırılık” anlamı katar.

Not 3: Cümlede “may” modalı “-e bilir” (ihtimal) anlamı veren bir modaldır.
İhtimal anlamında “may, might, could,” modalları da kullanılabilir.
12. Parça – San Francisco 15. Parça - Joan
1- State: Eyalet (s.), Hal, Durum, Devlet, Memleket, Görkem, Vaziyet, Evre Not: “When” bağlacı “-dığında/dığı zaman, iken” anlamları veren bir zaman
(i.), İfade etmek, Bildirmek, Belirtmek, Saptamak, Söylemek … (f.) bağlacıdır. Iki ayrı cümleyi birleştirir. Bağlanan bu iki cümleden bağlacın
sağ yanında kalan cümle “yan cümle” diğer cümle de “ana cümle”dir.
Not: First people from Spain lived there. İlk başta, İspanya’dan gelen Zaman bağlaçları iki cümleyi birbirine bağlarken “yan cümle” ile “ana
insanlar orada yaşadı. Cümlede geçen “first” ifadesinin yerine “At first, cümle” arasında zaman uyumu kuralını ister. Bu kurala göre iki cümleninde
Initially” gibi ifadelerde kullanılabilir. zamanlarının present veya past tense olması gererkir. Bir çok zaman bağlacı
vardır: “When, After, Befor, While, By the time…”
2- Initially (inişli): Başlangıçta, İlkin, Baştan, Önce, Başta, İlk olarak, Not 2: Cümlede bulunan ve ileride de bol bol karşımıza çıkacak olan “as”
Öncelikli olarak yapısı devamına isim aldığı zaman (yani; as + Noun) “olarak” anlamında
3- Other (adı:r): Öbür, Öteki, Başka (s.), Diğer (zmr.) çeviri verir: As a computer progmmer. Bir bilgisayar programcısı olarak.
4- Exactly (ekszektli): Tamamen, Tamı tamına (zrf), Kesinlikle (Ünlem) Not 3: Now, she enjoys the work in the office very much. Şimdi, ofisteki
işinden çok zevk alıyor. Cümlede bulunan “very much” çok anlamında
13. Parça - Derek kullanılmıştır. Much ifadesi tek başına olumlu cümlelerde kullanılmaz;
Not: He liked horses so he wanted to be a jockey. O atları severdi, bu yüzden olumlu cümlelerde kulllanılması için “much” ifadesi genellikle “so, too,
jokey olmak isterdi. Cümlede bulunan “so” ifadesi “Far, And, Nor, Then, very” gibi ifadeleri ihtiyaç duyar.
But, Or, Yet, So” (FANTBOYS) dizililiminde bulunan “Bu yüzden,
Böylece” anlamlarına gelen bir “n”ede-sonuç” bağlacıdır. İki cümleyi 17. Parça – Amy’s Restaurant
birbirine bağlar. Kendisinden sonra tam bir cümle alır. 1- Fast (fast): Süratli (s.), Çabuk, Hızlı (zrf.), Yapışmak, Dayanmak
2- Reasonable (ri:zinıbıl): Makul, Uygun, Mantıklı, Akla Yatgın
3- Price (prays): Bedel, Fiyat, Ücret

Not: Purpose (Amaç) bildirren yapı “to + V 0 şeklindedir. Bu dizayn yerine


“so as to V0” ile “in order to V0” düzenlemeleride kullanılabilir.
18. Parça – The Ostrich 19. Parça - Lacrosse
1- Ostrich (ostriç): Devekuşu 1- Sport (sport): Spor (i.), Oynamak, Spor Yapmak, Şaka Söylemek
2- Almost (almost): Hemen hemen, Neredeyse, Az daha, Takribrn (zrf.) 2- Invent invent): İcat etmek, Yumurtlamak, Bulmak
3- Around (eraund): Sularında, Çevrede, Etrafında, Etrafta (zrf.) 3- Train (treyn): Tren, Eğitmek, Eğitim vermek, Antreman yapmak
4- Wing (vin): Kanat (i.), Hızlandırmak, Yaralamak, Kanatlanmak… 4- Arrive (erayv): Varmak, Ulaşmak, Gelip çatmak
5- Leave (li:v): Bırakmak, Ayrılmak, Ter etmek, İzin (i.) 5- Outdoor (autdor): Açıkhava (s.), Dış mekan (s.), Dışarıda yapılan (s.)
6- Field (fiıld): Tarla, Alan, Saha
Not: The ostrich is the largest bird in the world. Cümlesinde ki “the largest” 7- Meter (mita): Sayaç, Metre, Saat ile ölçmek
ifadesi bir “Suparlative” yapısıdır. Bu yapı kısa sıfatların sonuna “-est” ekini 8- Each (iıç/iık): Her biri (zmr.), Her bir (s.), Her
getirirken, uzun sıfatların başına “the most” ifadesini getirerek oluşur. En az 9- Goal (go:l): Gaye, Gol, Hedef, Nişan, Kale, Meram, İdeal…
üç kavramı “En yüksek/düşük derece” veya “miktar” bakımından belirterek 10- Net (net): Şebeke, Ağ, File, Net, Ağ örmek
niteler. Ayrıca bu yapıların başına “the” geldiğini de unutmamak gerekir. 11- Stick (stik): Sopa, Çubuk, Sapmak, Batırmak, Yapışmak, Yapıştırmak
Not 2: “Of” iki isim arasına girdiğinde gnllkle ilk ismin başına “the” gelir. 12- Hit (hit): Çarpmak, Vurmak, İsabet etmek, Çarpma (i.)

Not 3: It is faster than a horse, but it is not the fastest animal. O, bir attan Not: “One of” dizilimi yanına “noun phrase” alır ve “… -ın biri/… -den
hızlıdır ama en hızlı hayvan değildir. “-er” takısı sonucunda oluşan “faster” biri” şeklinde çevrilir.
ifadesi “daha hızlı” anlamına gelmektedir. Bu tür yapılara “Comparative
Yapılar” denir. Bu yapılar iki kavramı “nitelik ve nicelik” bakımından Not 2: “Each” kelimesi devamına tekil bir isim alır.
karşılaştırır. İki kavramı karşılaştırmak için ise kısa sıfatlara “-er” takısını
takar, uzun sıfatların başlarına da “more” ifadesini koyarız. Comparative’ler Not 3: At one time: Bir zamanlar, Eskiden, anlamlarına gelir. Bu ifade
de karşılaştırılan “iki kavramda” cümlede mevcutsa aralarında “than: -den” devamında geçmiş zaman cümlesi gerektirir.
yapısı kullanılır. “-er” takısı ilk Kavramın sonuna gelir.

Not 4: For example, ifadesi “örnekleme” yapmak için kullanılır. Bu ifade


yerine “for instance, like, such as” ifadeleri de kullanılabilir.
20. Parça Mrs. Claire 22. Parça - Houses
1- Health (hiılt): Sağlık 1- Rock (rok): Kaya, Sallanmak, Şok etmek, Rock yapmak
2- Insurance (inşurıns): Sigorta, Sigorta primi 2- Mud (mad): Çamur, Kötü, Söz, İftira
3- Call up (kall ap): Anımsatmak, Telefon etmek, Hatırlamak, Ansamak… 3- Even (i:vin): Düzgün, Düz, Pürüzsüz (s.), Bile, Hatt (zrf.)
4- Representative (representitiv): Temsil eden, Temsili, Temsilci, Örnek 4- All over the worl: Dünya çapında, Dünyanın her yerinde, Bütün dünyada
5- Ask (esk): Soru sormak, İstemek, Çağırmak, Davet etmek… gibi anlamlara gelen bir kalıptır. Bu anlamı taşıyacak şu ifadeler de vardır:
6- Approve (epru:f) Onaylamak, Beğenmek, Kabul etmek, Uygun bulmak Around the world, All around the world, Across the world, All through the
7- Premium (primyum): İkramiye, Prim, Değer, Kesenek world, Through tout the world, Worldwide, Throughout the world.

Not: “Even” zarfı anlamı vurgu katmak için kullanılan bir yapıdır.
Not: Many ifadesi “çok, bir çok” anlamlarına gelir. Aynı anlama “a lot of,
lots of, plenty of, a number of, scores of” ifadeleride gelir. Not 2: “Usually” genellikle anlamına gelen bir zarftır. Bu zarf ile aynı
anlama gelen şu zafrlarda vardır: “Often, Generally, Most of the time,
Not 2: “No” ifadesi kendisinden sonra mutlaka bir isim alır. Cümleye “Hiç, Mostly, Frequently, oftentimes”.
Hiç bir” anlamı katar.
Not 3: Bir adjective clause ifadesi olan “That” yerine “Which” ifadesi de
kullanılabilir. Ancak bir istisna vardır. O da şu: Eğer adjective clause
Not 3: Simple Present Tense: Hikaye anlatırken de kullanılan bir zamandır.
ifadesinden hemen önce tek virgül var ise “Which” kullanılır. Bu bir
kuraldır. Pekin neye göre virgül gelir?
21. Parça – Alligator
1- Alligator (aligeytır): Timsah, Amerikan timsahı
Not 4: İngilizcede sıfattan sonra isim gelir. Yok eğer fiil gelecekse bu tür
2- Reptile (reptayl): Sürüngen, Aşağılık kimse, Sefil, Adi, Alçak Dalkavuk
yapı Invinitive – Gerund grameri uygulanur. Invitive’nin kuralı “to + V 0”
3- Mammal (memıl): Memeli hayvan, Memeli
şeklinde iken; Gerund’un kuralı “to + V ing” şeklindedir. To Verb: mek/mak
anlamı verirken; To Ving: me/ma anlamı verir. İngilizcede sıfatlardan sonra
Not: “More than” ifadesi “-den daha fazla” anlamında kullanılır.
“to + Verb” kullanılması gramer kuralıdır. Bunun istisnası “to + Verb”
yerine “to + Ving” alan tek sıfat Busy: Meşgul sıfatıdır.
22. Parça 2. Kısım - Houses
Not: “So” ifadesi cümleye “Bu yüzden, Bu nedenle, Bundan dolayı”
anlamlarını katar. Bu ifade yerine “Therefore, As a result, As a
consequently, Accordingly, Thus, Hence, That’s why” gibi kavramlarda
kullanılabilir.
Not 2: “Who” ifadesi soru kalıbı olduğu gibi aynı zamanda bir adjective
clasue kalıbıdır da. Sıfat tümceleri kendisinin solunda kalan isimleri niteler
ve bu isimler hakkında bilgi verir. Who ile niteleme yapılırken öznenin eksik
olduğunuda dikkat etmek gerekir. Bu tip aktif adjective clause ifadelerinin
geçtiği cümlelerde kısaltma yapmak için “who” atılır (veya hangi adj clause
ise) kalan fiile “ing” takısı eklenir. Böylece cümlede aktif adjective clause
kısaltması olan “Noun Phrase + Ving” dizilimi oluşur. Ör: So, people who
live there might build a house with logs. Kısaltma: So, people living there
might build a house with logs.
Not 3: Might modalı “-e bilir” (ihtimal) anlamı veren bir kiptir. Ihtimal
anlmında “May, Might, Could” modalları da aynı anlamı verir. Bu tür
yetenek, ihtimal, zorunluluk, gereklilik vs. durumları bildiren modallar
vardır. Bunlar: “May, Might, Can, Could, Should” olup modal olarak
adlandırılır, Modallar Türkçede bulunan kip kavramıyla eş değerdir.

Not 4: Can modalı “be able to” ile aynı anlamı taşır.

Not 5: “Into” edattır. “Değişim, Dönüşüm, Bölünme, Parçalanma” edatı


olma görevinin yanında “içerisinde, içerisine” anlamlarını da gelir. Çeviride
sağındaki ismin sonuna eklenir.

You might also like