Professional Documents
Culture Documents
enternasyonalin
kısa tarihi
alexander soboîev
Çeviren:
N. Okman
SBKP ,Mîu;ksizm-Lenlnizm Enstitiisû'nden Alexander Sobolev
'başkanlığın^ bir grup bilim emekçisi tarafından yazılıp, tngi-
• lizce bir iiici, basımı Outline H'ıstory o f t he Commtmist Internet-
tional adıyja ^ ogress Publishers tarafından 1971 yılında Mos-
.kovfe^da‘ yapılan bu eser. Bilim Yayınlan’nca çevirtilip Üçiincü
Entemasyöntfl'ih Kısa Tariki adıyla, dizgi ve basımı Haziran 1979'
da İstanbul'da Kent Matbaasında yaptırılarak, yayınlanmıştır.
İÇİNDEKİLER
ı
ÜÇÜNCÜ ENTERNASYONALİN OLUŞMASI. KOMlNTERN:
DÜNYA DEVRİMCÎ GÜÇLERİNİNÖNCÜSÜ (1919-1920) .......... 23
Komintem’ın Oluşmasındaki Tarihsel önşartlar ...................... 23
Komintern'İn Kuruluşu .................................................................. 44
Komintem'in ikinci Kongresi ....................................................... 74
II
ÜÇÜNCÜ ENTERNASYONALİN KİTLELERİ KAZANMA, BÎRLE-
ŞIK İŞÇİ CEPHESİNİ SAĞLAMLAŞTIRMA VE SOVYET CUM
HURİYETİNİ g ü ç l e n d i r m e m ü c a d e l e s i (1921- 1323) . . . 119
Yeni Koşullarda Bilimsel Sosyalist Partilerin Görevleri ... 119
Entemasyonal'in Üçüncü Kongresi ............................................ 144
Bir Birleşik işçi Cephesi için M ücadele................................... 175
Entemasyonal'in Dördüncü Kongresi ........................................ 198
1923 Güzündeki Devrimci Olaylar Sırasında Komintern’İn
Strateji ve Taktikleri .................................................................... 220
III
KAPİTALİZMİN KISMI SAĞLAMLAŞMA YILLARINDA SSCB’DE
SOSYALİST İNŞANIN GELÎŞMESl SIRASINDA KOMlNTERN,
KOMlNTERN ÜYESİ PARTİLERİN İDEOLOJİK VE ÖRGÜTSEL
SAĞLAŞMASINA GlDEN YOL (1924-1928) .............................. 253
Komintern'İn Beşinci Kongresi. Üye Partilerin ideolojik ve
Örgütsel Sağlamlaşmasına Yöneliş ......................................... 259
Komintern'İn işçi Sınıfını Sermayeye Karşı Bir Birleşik
Anti-Emperyalist Cephede Birleştirme Çabalan ................... 276
Komİntern ve Yeni Koşullarda Dünya Devrimci Harekelinin
Gelişme Sorunları. Troçkizmin Y enilgisi................................... 2%
Komintern’İn Altıncı Kongresi ................................................... 3.W
IV
KAPİTALİST DÜNYADA EKONOMİK BUNALIM YILLARI VE
SSCB’DE SOSYALİZMİN TEMELLERİNİN ATILMASI
SIRASINDA KOMlNTERN (1929-1933) ...................................... 363
Kapitalist Dünyanın Derinleşen Ekonomik Bunalımı
Sırasında Komintern'İn Strateji ve Taktikleri ........................ 36.1
Komintern’İn Faşizme Meydan Okuması .................................. 389
Ulusal Kurtuluş Hareketinde işçi Sınıfı Partilerinin
Taktikleri 423
V
FAŞİZME VE SAVAŞA KARŞI BÎRLEŞtK BÎR tŞÇt VE HALK
CEPHESİ MÜCADELESİNDE ÜÇÜNCÜ ENTERNASYONAL
(1934-1939) 433
Komintern'İn ve Bölümlerinin Strateji ve Taktiklerinde
Dönüm Noktası ....................................................................... 433
Üçüncü Enternasyonalin Yedinci Kongresi ............................. 461
Eylemde Yeni Strateji ............................................................ 500
VI
HALKLARIN ANTİ-FAŞİST MÜCADELESİNİN ÖNCÜ KOLLA
RINDA KOMlNTERN ÜYESt PARTİLER, KOMİNTERN’İN
SONA ERMESİ ....................................................................... 565
Dünya Savaşının Birinci Dönemi Sırasında Komintem ve
Komintern Üyesi Partiler (Eylül 1939- Haziran 1941) 567
Almanya’nın SSCB'ye Saldırmasından Sonra Komintern'İn ve
Üye Partilerin Çalışmaları ...................................... 59ft
VII
ÜÇÜNCÜ ENTERNASYONAL GELENEKLERİVE GÜNÜMÜZ
IŞÇÎ SINIFI HAREKETİ ............................................................ 649
Komintern Mirası ve Dünya işçi Sınıfı Hareketinin Büyümesi 649
Komintern'İn Devrimci Gelenekleri ve Günümüz Bilimsel
Sosyalist Hareketinin Genel Çizgisi ....................................... 670
Proleter Enternasyonalizmi Gelenekleri ve Bilimsel Sosyalist
Safların Birliği için Mücadele .................................................... 693
GİRİŞ
7
le te r egem enliğinin kurulm ası, sosyalizm in zaforl için
toparlam aya çaba gösterdiler.
Üçüncü Enternasyonal, kapitalizm in genel bunalı
mı, d ü n y a n ın iki'sistem e~sösyaîrst; ve k a p ita lis t-a y
rılm ası ve ara ların d ak i m ücadele koşullarında, prole
tary an ın sınıf m ücadelesinin giderek u lu slararası bir
nitelik kazanm asının doğal bir belirişi; yeni durum da,
p roleta ry an ın fa rk lı ulusal m üfrezelerinin devrim ci
öncü k o lla n a ra sın d a karşılıklı ilişki ve yardım laşm a
nın en etkin biçim lerini bulm a konusundaki tarihsel
gerekliliğin b ir som utlanışı olarak o rtaya çıktı. Bilimsel
r sosyalistler M arx’ın «farklı ülkelerin işçileri a ra sın d a '
j olm ası gereken ve k u rtu lu ş için tüm m ücadelelerinde
\ o n la n omuz om uza direnm eye teşvik eden b u kardeş-
j lik bağının gözardı edilmesi, uyum suz çab a la n n m or
ta k yenilgisiyle cezalandınlacaktır.»<l) anlam ındaki
sözlerini h e r zam an hatırlam ışlardır.
îşçi sınıfının, pro letary a egem enliği ve sosyaliz
m i kurm ak için kapitalizm e k arşı verdiği yiğit m üca
delesinin tarih sel yükselişi, tem elde u lu slararası nite
liktedir. İşçi sınıfı hareketinin u lu slararası niteliği,
proletaryanın d ü n y a çapındaki tarihsel görevinin do
ğası, bunun som utlanm a k o şullan ve sosyalist siste
m in kapitalist sistem in yerini alm asındaki Özelliklerle
belirlenir. K apitalizm ulusal sın ırla n aşm ış ve ulusal
ekonom ileri u lu slararası burjuvazinin tüm d ü nya
em ekçilerini söm ürdüğü b ir sistem halini alm aya baş
layan bütünleşm iş b ir d ü n y a kap italist ekonomisi için
de birleştirm iştir. Serm aye adım ını attığ ı h e r yerde,
acım asızca söm ürülen ve ezilen b ir ücretli işçiler sınıfı
yaratm ıştır. Sınıf m ücadelesi deneyim i, fark lı ülkelerin
işçilerine tek b ir d ü şm an lan -dünya burjuvazisi-, b ir
tek hedefleri - söm ürenlerin altedilm esi ve sosyalizm e
geçilm esi-, bu hedefe u laşm anın b ir tek yolu - egem en
8
sınıflara k a rşı tu ta rlı ve yiğit b ir devrim ci mücadele-,
b ir tek güç kaynağı - ö rg ü t- ve b ir tek ideoloji - m ark-
sizm-Ieninizm - ve bir tek zorunlu m ücadele koşulu
- u lu slararası dayanışm a - olduğunu kanıtlam ıştır. Ser-
İn ay e ulu slararası bir g ü ç tü r ve ona karşı savaşı k a
zanm ak için herhangi b ir ülkede sosyalizme geçişi sağ
lam ak için, em ekçilerin u lu slararası kardeşliği, karşı
lıklı yardım laşm a ve ulu slararası görevine bağlılık,
tü m ülkelerin proletaryası açısından, zorunludur.
Toplumsal ilişkilerin d a h a da karm aşıklaştığı ve
sınıf m ücadelesinin giderek genişleyen b ir cepheye y a
yıldığı o ran d a gelişen u lu slararası proleter dayanışm a
sı çeşitli türde ayrılıkçı ve milliyetçi eğilim lerle k a r
şılaşır ve çeşitli örgütsel biçim ler alır.
Bu biçim lerin çeşitliliği ve belirli tarihsel koşullar-
daki te rcihleri, d evrim ci hare k e tin"'düzeyine, em ekçi
lerle söm ürülenler arasındaki ulusal ve uluslararası
ölçekte güçler dengesine, proletarya ve burjuvazi a ra
sındaki sınıf m ücadelesinin boyut ve niteliğine, işçi sı
nıfının ulusal Öncülüğünün olgunluk derecesine ve di
ğ e r k oşullara bağlıdır.
Devrimci proletaryanın ilk ulu slararası örgütü
K om ünist Birliği’ydi. îşçi sınıfının büyük hedefi - bu rju
vazinin altedilm esi ve sınıfsız toplum un kurulm ası -
ilk kez, b u birliğin program ında - M anifesto’d a - açık
seçik belirtildi. Birliğin esin veren çağ n sı - «Bütün Ül
kelerin İşçileri, B irleşin!»-uluslararası pro letaryanın
savaş sloganı oldu. Sınıf m ücadelesinin derinleşm esi
ve dünya devrim inin itici güçlerinin büyüm esiyle bu
özdeyiş geliştirildi ve zenginleştirildi. «Tüm Ü lkelerin
İşçileri ve Ezilen Halkları, Birleşin!» - Ekim Devrimin-
den sonraki m ücadelede d ü nya devrim ci güçlerini
birleştiren slogan buydu.
K apitalizm in belli başlı ülkelerde egem en olması
9
dönem inde ve yeni b ir hız k a zan an işçi hareketi
ve dem okratik h areketin etkisi altında, proleter day a
nışm anın yeni ve geliştirilm iş örgütlenm e biçim lerine
g erek doğdu. 1864 yılında Birinci E nternasyonal K ari
M arx ve Frederick Engels’in önderliğinde faaliyete
geçti. Bilimsel sosyalizmin kurucuları, fark lı ül
kelerin işçi sınıflarının kardeşçe birliğini k u rm ak
için etkin b ir m ücadele y ürüttüler. «Fark lı ü lkelerin
işçilerinin k u rtu lu ş ordusundaki k ardeşler ve yoldaş
la r olduklarını salt hissetm ekle1k alm ayıp böylece _dav-
ranm alarım sağlam ayı»(î> E n tern asy o n alin en önemli
hedeflerinden biri kabul ettiler. Paris Komünü, ta rih te
işçi sınıfının ve tüm em ekçilerin devletini y a ra tm a yö
nündeki bu ilk girişim Birinci E n tern asy o n alin büyük
eseriydi.
Birinci E nternasyonal yaşadığı süre içinde A vrupa
ve A m erika işçi sınıfının uluslararası dayanışm asını
büyük ölçüde güçlendirdi. Lenin'in sözleriyle «işçilerin
serm ayeye yönelik devrim ci saldırılarının h azırlan m a
sı için, uluslararası b ir işçi örgütünün tem elini attı.»13*
«Sosyalizm için, proleter, ulu slararası m ücadelenin te
melini attı.»<4)
19. yüzyılın sonunda m arksizm in yaygınlaşm asıy
la işçi hareketindeki yeni b ir yükselm e başladı ve bir
kaç ülkede işçi partileri oluşturuldu. Engeîs, işçileri
toparlam a ve b irleştirir d ve m arksizm i yaygınlaştırm a
konusunda önemli çalışm alar y ap an İkinci E n tern as
y o n a lin k u ru lu şu n a katıldı. Ancak, İkinci E nternas
y o n a lin siyasal ve kuram sal çalışm alarına giderek
oportünizm egem en oldu. Kapitalizm in görece barışçıl
gelişme dönemi, işçi sınıfı h arek etin in büyüm esi ve
proleter olm ayan tab ak alard an üyelerin de katılm ası,
işçi hareketine uzlaşm a düşüncesini sokan b ir işçi a-
ristokrasisi ve işçi bürokrasisinin o rtaya çıkışı, tüm
10
b u n la r «sonunda, bu E nternasyonal’in şerefsi/co çökü
şü n e yol açan, devrim ci düzeyde geçici bir düşüşo vo
oportünizm in geçici olarak güçlenm esine neden ol
d u .^1 Dolayısıyla, İkinci E ntem asyonal’in çöküşü, yüz
yılın sonunda yer alan tarihsel süreçler b ü tü n ü n ü n
bir sonucuydu. Am a o sırad a bile, işçi h arek eti için
de, en. tu ta rlı silahı, R usya’d a Lenin’in önderliğinde
yükselen Bolşevizm olan farklı, gerçekten devrim ci
bir eğilim vardı ve etkili oluyordu. Bolşevizm reform iz-
me karşı etkin bir m ücadele y ü rü ttü ve d ü n y a işçi h a
reketindeki devrimci, entem asyonalist eğilim i güçlen
dirip toparlam aya yardım etti.
tkinci E nternasyonal’e katılan bir çok p artin in sos-
yal-şovenist b a tağ a saplanm ası, proleter h arek etin yü
reğinde nesnel olarak varolan u luslararası dayanışm a
eğilim ini yok edemedi. Sol devrim ci gruplar, em per
yalist savaşın güç y ıllan sırasında bile u lu slararası i-
lişkilerini sü rd ü rd ü ler ve u luslararası bağlarını geniş
lettiler. Sosyal-dem okrasinin sol u n su rla n arasın d ak i
bu birlik eğilim inin m erkezinde, proleter enternasyo
nalizm inin bayrağını yükselten ve bir Ü çüncü Enter-
nasyonal’in kurulm ası için kam panya açan, Lenin Ön
d erliğindeki Bolşevik P arti vardı.
D ünya proleter devrim in e önderlik eden Ekim
Devrimi, kapitalizm in genel bunalım ının keskinleşme-
siT m ı ^ ^ e serm ayer^em peryalist ü 1keîeröeTsÖmüfg§~~
h alk ları ve yarı-söm ürge bölgeler arasın d ak i üzlaş-"
m az çelişkilerin^ giderek artm ası - bühlariiTTüm ü~güh"
ya devrim ci bunalım ının derinleşm esine yol açtı. Bir
p roleter devrim ler çağı, kapitalizm e doğ ru d an birjsai-^
d ırı çağı, insanlığın sosyalizme geçiş çağı başladı. Bu
koşullar altında, işçi sınıfının ulusal g ru p la n a ra sın
d a k i uluslararası dayanışm a, b u n la n n öncü k o llan a-
rasındaki yakın ilişkiler ve karşılıklı yardım laşm a, iş
li
Çi sınıfının o rta k düşm ana - u lu slararası serm aye -
karşı savaşındaki çabasının eşgüdüm ü h e r zam ankin
den d a h a önem li oldu.
Tüm b u tarihsel koşullar hem ulusal çerçevede
hem de ulusal ölçekte, yeni nitelikte, gerçekten dev
rim ci bir işçi sınıfı örgütüne d u y u lan gereksinim i a r
tırdı.
Ü çüncü Enternasyonal, d ü n y a devrim ci hareketi-
nin en iyi geleneklerini özümseyen, geliştirip zengin
leştiren ve o nlara yeni bir örgütsel biçim veren, böyîe
yeni bir örgütlenm eydi.
T arihte d ü nya bilimsel sosyalist h arek etin in ta rtış
m asız önderi olarak kabul edilen Lenin, k u ru lu şu n a ön
cülük ettiği K om intern’İn aynı zam an d a d a örgütleyi-
cisiydi.
Lenin, Ü çüncü E ntern asy o n alin kuru lm ası gere
ğini ortaya koyan kuram sal ve politik k a n ıtla r geliş
tirdi. Em peryalizm in ortaya çıkardığı yeni ta rihsel k o-
şullann, kapitalizm e doğrudan sald ırı dönem inin yak
laşm asının, hem ulusal hem de uluslara ra sı k ardesli-
ğin a rta n ro lü n ü n ve reform izm in k u ram ve u ygula
m alarına gerçekten devrim ci b ir k u ra m ve uygulam ay
la m eydan okum anın yaşam sal zorunluluğunun bu
gerekliliği kaçınılm az kıldığını gösterdi.
Lenin- Ü çüncü E ntem asyonal’in kuru lm asın a yö
nelik dev çalışm alarına u lu slararası işçi hareketinin
devrim ci kanadını sağlam laştırarak başladı. Bu çalış
ma, Birinci D ünya Savaşı’n d a İkinci Enternasyonal
önderlerinin ihanetinin b ir sonucu olarak işçi sınıfı
ideolojik, örgütsel ve politik anlam d a öndersiz bırakıl
dığında en yoğun düzeyine ulaştı.
Lenin işçiler arasındaki u lu sla rarası kardeşlik
bağlarım yeniden birleştirm ek gibi büyük b ir tarih sel
görevi kendine özgü enerjisi ve k ararlığ ıy la ele aldı.
H a in önderlerin te rk ettiği m arksist İdeolojik vo ku
ra m sa l tem elleri yeniden işçi hareketine kazandırm alı
için çok çalıştı. Lenin, düşüncelerini yavaş yavaş k a
b u l eden sol g ru p la n çevresinde toparladı ve Bolşe-
viklerie birlikte, Ü çüncü E ntem asyonal’in cenini olan
u lu sla ra ra sı çekirdeği oluşturdu.
Lenin, m odern bilimsel sosyalist h arek etin büyük
yaşam sal gücüyle onayladığı ve bugüne dek önem leri
n i hiç yitirm em iş olan tem el ilkeleri geliştirdi.
Lenin, K om intern’İn ideolojik ve kuram sal tem el-
terini o rtaya k oydlu, "'B ilim sel sosyalist partileri
bu yeni tarihsel çağda - em peryalizm ve kapitalizm
d e n sosyalizme geçiş çağında - toplum un gelişm esinin
özel niteliklerine ilişkin bilgilerle donattı ve bu çağda
ki devrim ci m ücadelenin ayırdedici nesnel ve öznel
koşullarını açıkladı.
Lenin, tarihsel deneyim in genelleştirilm esini, u-
lu sla rarası işçi sınıfının m ücadelesini ve halkların ulu
sal k u rtu lu ş hareketlerinin incelenm esini temel ola
rak m arksizm i yaratıcı b ir biçimde geliştirdi ve zen
ginleştirdi; yeni b ir düzeye yükseltti, m arksist bilim in
yeni b ir evresi - leninizm - şekillendi.
D ünya proletaryasının büyük Öğretmeni ve önderi,
m arksist p a rti öğretisini, Rusya ve tüm dünyadaki
devrim ci m ücadele deneyleriyle zenginleştirdi. Bu öğ
retiyi çağa uygun olarak som utlaştırdı ve Ü çüncü En-
te m a sy o n a l’in örgütsel İlkelerini geliştirdi, İşçi sınıfı
p a rtileri içinde istem ve eyl»m birliğini sağlayan de
mok ra tik merkeziyetçilik; etkinlik, insİyaUf ve özgü
venin son sınırın a dek geliştirilm esi, bilimsel sosyalist
saflar arasın d ak i bilinci, öncülerin kitlelerin ç ık a r la - "
n n a sahip çıkma, kitlelere yakınlaşm a ve Lenin’in söz^
îeriyle geniş emekçi kitlelerle, b a şta p ro letary a olm ak
üzere, proleter olm ayan kitlelerle de kay n aşm a yete-'
13
neğini temel a lan en katı p a rti disiplini, ulusal çerçe
vedeki çalışm aların başarısı için, bü tü n o larak bilim
sel sosyalist h a re k etin kaderi İçin h e r p a rti tarihsel
sorum luluğunu kavrayıp devrim ci m ücadelenin hedef
lerine ulaşm ayı başarırk en ulu slararası pro leter disip
lini ve öz disiplini de içeren enternasyonalizm ; v a r olan
koşullarda devrim ci yardım laşm anın en etkili ve uy
g u n biçim lerinin uygulam aya konm ası, b u ilkelerin en
önemli özellikleridir. ’
Lenin’in çözümlediği politik, örgütsel ilkeler Ko*
m in te m ’in ulu slararası bilimsel sosyalist h arek et için
deki öncü rolünü başarıyla yürütm esine olanak sağla
dı ve ona devrim ci savaş yeterliliği ve politik k ıv rak
lık kazandırdı. Bu ilkeler yaygınlaştı ve tüm bilimsel
sosyalist p artiler için temel b ir önem kazandı.
Lenin d ü nya bilimsel sosyalist h arek etin in s tra te
ji ve tak tikleri İçin kuram sal ve uygulam aya yönelik te
m elleri ortay a koydu. Farklı ülkelerdeki çeşitlilikleri
temel alarak bilimsel sosyalist partileri, bu stratejiyi
belirleyecek ve taktikleri hazırlayacak yöntem bilimle
donattı; m ücadelenin değişen evrelerine ve o rtay a çı
kan yeni tarihsel koşullara uygun olarak politik çiz
giyi değiştirm e gereğini gösterdi. Lenin, Ü çüncü E nter
n asy o n a lin en önemli k a ra r taslak larm ın h azırlan m a
sında etkin b ir rol üstlendi.
Bilimsel sosyalist partilerin p olitika, strateji ve tak
tiklerinin çerçevelendirilm esi açısından Lenin’in öğ-
fStısinlri a şağıdaki noktaîari~KömmTerlîTIçih sorT de -
rece önemliydi.
ta ) sosyalist devrim arifesinde kapitalizm in en üst
ve en son aşam ası oîarak em peryalizm in araştırıcı ve
kapsa mİ ıİDİr~çöz ümî em esi { ... ......... ....
TbT yeni çağın özetlemesi olarak, iki k arşıt sis
tem, kapitalizm ve sosyalizm arasın d ak i m ücâdelenin
14
ve kapitalizm den sosyalizme geçişin bir tammlumıtM,
(c) em peryalizm çağında d ü nya sosyalist devrimi •
nin genel eğilim lerinin ve ayırdedici özelliklerinin bi
limsel olarak değerlendirilm esi; tek b ir ülkede sosya
lizmin zaferinin olanaklı olduğu sonucu; sosyalist dev
rim e doğru evrim îeşen bu rju v a dem okratik devrim
ve devrim in farklı aşam alarında proletaryanın m ü t
tefikleri h ak k ın d a tezler ve d ü nya proleter devrim inin
gelişm esinde ulusal k u rtu lu ş h areketinin önemi;
(d) kapitalizm den sosyalizme geçişi yöneten genel
yasaların tanım lanm ası jve som utlanm ası, geçiş döne
minde proleter devletin rolü ve çeşitli biçim lerinin de-
ğerlendirilm esi; pro letary a diktatö rlü ğ ü n ü n özü, islevi-
şi sosyalist dem okrasinin içeriği ve ta rih sel önem inin
çözümlenmesi.
Lenin’in önderliğindeki K om intern’İn çalışm aları,
bilimsel sosyalist hareket tarihinde önemli b ir bölüm
oluşturur. Ü çüncü Enternasyonal, kendisini, leniniz-
m in ku ram ve uygulam asını som utlayan uluslararası
b ir örgüt olarak çalışm akla görevlendirm iştir. Komin
tern bilimsel sosyalist partilere leninizm i öğretmiş,
yaygınlaştırılm ası için m üm kün olan h e r araç ve k an al
dan yararlanm ış, kollektif çabayla geliştirip zenginleş
tirm iş ve yaşam ın öne çıkardığı acil soru n larla u ğ ra
şırken yaratıcı olarak uygulam ıştır.
Kom inter'in tarih i m odem bilimsel sosyalist ha-
reketin oluşum unun ve hızlı gelişiminin tarih id ir, işçi
sınıfı p artilerinin politik olarak büyüm e ve olgunlaş
m asının, h e r çizgiden oportünistlere karşı'"verilen, şid-
detli m ücadele içinde y ü k se le n m a fk sl St-'leıı iri te l bilgi
düzeylerinin tarihidir, bilim sek sös'yalîst'K afgkgttrrtTtF—
günün en önemli politik gücü haline gelişinin ta rih i
dir.
K om intern, devrim ci güçleri m arksizm -leninizm
b ayrağı altında birleştirm e ve tüm k ıta la rd a bilimsel
15
sosyalist pa rtile ri oluşturm ada öncü b ir rol oynam ıştır.
K om intern, işçi hareketi tarih in d e gerçekten d ü n y a
çapın d a ilk bilimsel sosyalist örgüttü. Biîimşel sosya-
list h arek et Komin te rn'İn Önderliğinde A vrupa ye A-
m erika sınırlarım aşıp Asya ve A frika’da hızla yayıl-
m aya başladı, dünya sahnesinde tarihsel ilerlem enin
güçlü b ir hızlandırıcısı olarak o rtay a çıktı ve d ü n y a
n ın toplum sal ve politik yaşam ını giderek d ah a fazla
etkiledi.
K om intern. bilimsel sosyalist p artilerin devrim ci
Çizgilerini belirlem elerine ve ideolojik ve politik ola
ra k güçlenm elerine büyük ölçüde yardım cı oldu; sos-
yal-dem okrasınin uzlaşm acı m irasını altetm elerine, re
form ist ald atm aca ve önyargıların yükünden k u rtu l
m alarına, işçi sınıfının am acı için görev yapm anın ve
sosyalizmin zaferi için m ücadelenin ta rih i yoluna çık
m a la rın a yardım etti.
Bilimsel sosyalist p artilerin oluşum ve sağlam laş
m a süreci başlı başına tarihsel b ir dönem oluşturdu. Bu
süreç, d a h a çok ulu slararası nitelikte yenilmesi gereken
bazı ciddi güçlükleri içermekteydi; b ir takım tem el
m eselelerde doğru çözümü bulm ak için kollektif çab a
gerekiyordu. Bilimsel sosyalist h arek etin hu o rta k gö
revleri K om intern çerçevesi içinde ve Önderliğinde ele
-alındı.
Bilimsel sosyalist p artilerin oluşumu, gelişimi ve
başarılı etkinlikleri, saldırgan b ir anti-kom ünist ta v ır
benim seyen sosyal-dem okrasinin sağ -k an at önderleri
nin şiddetli direnişiyle karşılandı. Bilimse] sosyalizmin
işçi h a re k eti içinde a rta n etkisi, m erkezciler ve anarko-
sendikalistlerin m uhalefetiyle karşılaştı, işçi h arek eti
içinde devrim ci b ir çizginin savunulm ası ancak bilim
sel sosyalist p artilerin K om intern önderliğindeki birle
şik eylem iyle başarılı olabilirdi.
D ah a sonra, bilimsel sosyalist h arek etin kendi
içinde hizipçi bölünm eler tehlikesi belirdi. Suğ opu; m
nistler, «aşın solcular*, troçkistler ve sektörler, işçi
sınıiı partilerin e anti-leninist bir politik çizgiyi benim
setm eye çalıştılar, bilimsel sosyalist h arek etin birliği
ni parçalam aya çalıştılar ve savaşm a yeterliliğini geliş
tirm e yoluna engeller çıkardılar. O portünistlerin hizip
çi m ücadeleleri ulu slararası nitelikteydi ve ancak işçi
sınıfı partilerinin ortak ve k a ra rlı çabalarıyla yenile
bilirdi. K om intern d ü nya bilimsel sosyalist hareketi
içindeki revizyonizm e ve küçük burjuva devrim ciliğine
k arşı m ücadelenin başını çekti. O dönemde çalışm ak
ta olan oportünist hizipler, K om intern önderliğinde,
ideolojik, politik ve örgütsel olarak bozguna uğ rad ı
Tüm b u n la r işçi sınıfı p artilerin in güçlenm esine n e
den oldu, m ücadele alanında bilimsel sosyalist h are
ketin saygınlığını artırdı, politik olgunluk ve kendi
kendine yeterliliklerinin artm asın a katkıda bulundu
ve devrimci m ücadeledeki öncü rollerini yüceltti.
Komintern, m arksist-îeninist kuram ı yaygınlaştır
m a ve geliştirme, ulu slararası işçi hareketinin mark-
sizm-İeninizmle olan ilişkisini ku rm a konusunda bü
yük işler başardı. Bilimsek sosyalist hareketin önünde
ki bir çok dev soruna biçim olarak kollektif, içerik o-
larâfc m arksist ve nitelik Olarak yaratıcı yanıtla? g etir
di ye_ farklı ülkelerin işçi sınıfı p artilerin in politik
strateji ve taktiklerinin düzenlenm esine önemli k atk ı
la rd a bulundu.
K om intern’İn geliştirip desteklediği ve emekçi k it
lelerin çoğunluğunu devrim e kazanm ayı, b a n s ve de
m okrasi mücadelesini sosyalizm m ü cad e 1esi n m.bağia.-.
m ayı h edefleyen politika, b u rjuvaziye karşı savasın
önemli bir etm eni olarak birleşik bir işçi cephesi po
litikası, sosyalist devrim e bir geçiş evresi o larak bir
işçi ve köylü hüküm eti düşüncesi, verimli ve oldukça
F. 2; Enternasyonal
17
etk ili antı-faşist b ir birleşik işçi ve geniş h alk cephe
si kavram ı, ezilen halk lar arasın d a devrim ci hareketin
güçlendirilm esini hedefleyen birleşik bir anti-em per-
yalist cephe politikası ve b u nun pro leter devrimiyle
birleştirilm esi d ü nya işçi sınıfı hareketine büyük za
fe rle r k azan d ıran ve dünya çapında b ir etki sağlayan
leninist politika, strateji ve taktik lerin ö n e m lijşa re t
taşlan d ır.
Kom intern, işçi sınıfı partilerin e d u rm aksızın k it
lelerin ve devrim ci hareketin politik önderi olm anın
ince ve güç sanatını, kitleleri a rd ın d a toplam a, m ark-
sizm -leninizm ilkelerini yaratıcı b ir biçimde sınıf m ü
cadelesinin som ut koşullarına uygulam a b ecerisini
öğretti.
K om intern’İn işçi sınıfı partilerine öğrettiği savaş
m a yeterliliği, büyük ölçüde, kendisini birim olarak,
önderlik rolünü b aşarıyla sü rd ü ren p ro letary an ın di-'
ğ er işçi sınıfı örgütlerine görece en ü st biçim deki sınıf
örgütü olarak gören işçi sınıfı partisine, sürekli olarak
m arksizm -Ieninizm i öğrenen ve tü m çalışm alarında
k u ra m ve uygulam anın birliğini gözeten işçi sınıfı p a r
tilerine bağlıdır. Politik sloganlar hazırlayıp kitleler
m ücadeleyi toparlarken, işçi sınıfı partilerinin, dev
rim ci h arek etin som ut koşullarını, iç ve dış durum un
özgün koşullarını gözönünde bulundurm ası ve tüm ül
kelerdeki işçi sınıfı p artilerinin biriktirdiği deneyim
leri h a tırd a tutm ası, ilke olarak, önemlidir. İşçi sınıfı
p artilerin in yükselen önderlik rolü, yüce ilkeleri ve
devrimciliği en büyük esneklilikle, stratejik ve taktik
kıvraklıkla bağdaştırabilm elerine, sınıf m ücadelesinin
h e r biçim ini hem legal hem de illegal koşullarda usta
lıkla kullanm a ve proletaryanın günlük taleplerini
sosyalist devrim in tem el görev ve hedefleriyle bağdaş
tırm a yeteneklerine bağım lıdır. K om intern, Lenin’in
18
talim atların a uygun olarak, işçi sınıfı partilerine kon
di çalışm alarım eleştirisel olarak değerlendirm eyi vo
h a taların ı açıklayıp üstesinden gelerek işçi sınıfı p a r
tizan larını eğitmeyi öğretti.
K om intern, k a ra rla rıy la ve işçi sınıfı partilerine
yaptığı uyarılarla, işçi sınıfı p artizan ların ın m arksist-
ieninist gelişim ine k atk ıd a bulundu ve dem okratik
merkeziyetçilik ilkelerini tem el alan sıkı disiplinin Ko-
m intern tüzüğünde o rtay a konulduğu gibi uygulan
m asına yardım etti. îşçi sınıfı p artizanları arasın d a
burjuvaziye k a rşı hem savunm a ve hem de saldırı sa
v aşları dönem lerinde sınıf m ücadelesinin kaderine
ilişkin bir sorum luluk duygusunu, bir devrim cilik duy
gusunu geliştirdi.
K om intern’İn yerine getird iği büyük tarihsel hiz
m etlerden biri, seçkin bir önderlejr grubu, işçi sınıfı
"davasının politik olarak yetkin ve ideolojik o larak çe-
İlkleşmiş, yiğit ve k a ra rlı savaşçılar ını eğitm iş olma-
sıdır. O rtak devrim ci eylem ler sırasında, kollektif ya
ratıcı çalışm alar sürecinde, m ücadelenin politik çizgi
sini ve taktiklerini ortak çabalarla çerçevelerken, işçi
sınıfı partileri içinde k u ra m la uygulam ayı bağdaştı-
rabilecek, devrim ci h areketin salt ulusal değil, ulus
la ra ra sı m eselelerini de m arksist-leninist b ir açıdan
ele alabilecek deneyimli, kuram sal olarak yetkin ön
d erler ortaya çıktı.
M arksist-leninist kadroların oluşturulm ası, işçi sı
nıfı partilerinin erginliği için, gelişmenin yeni b ir aşa
m asına geçişleri için, a rtık ulu slararası ölçekte b ir
m erkezi önderliğin olm ayacağı ve h er p artin in dünya
bilimsel sosyalist hareketinin genel çizgisine uygun o-
larak, kendi politik çizgisini belirleyip kendi ülkesin
deki devrim ci mücadeleyi yöneteceği dönem de özgü
venin sağlanm ası için son derece Önemlidir.
19
K om intern işçi sınıfı p artilerin in sırad an üyeleri
n i eğitm ede Önemli bir rol oynadı; a d ın a bilimsel sos
yalist denen yeni b ir politik kitle önderi tipinin dünya
sahnesine çıkışını büyük Ölçüde bu ö rg ü t gerçekleştir
di. Halk kitleleri arasın d a büyük b ir saygınlık k azan an
ve insanlığın tarihsel kaderi üzerinde önemli rol oyna
yan bilimsel sosyalist insanın politik, ideolojik ve ah
laki özellikleri, Lenin’in talim atların a uygun olarak ve
K om intern önderliğinde biçimlendi. Bilimsel sosyalist
ler arasında işçi sınıfı davasına adanm ış b ir bağlılık
ruhu, partiye ve halka karşı ideolojik inanç ve d ü rü st
lük, sosyalizm m ücadelesinde bükülm ez b ir kararlılık,
cesaret ve yiğitlik, p a rti çıkarlarını kendi kişisel çıkar
la rı gibi görm e yeteneği K om inter’in etkisiyle gelişti
rilm iştir. Bilimsel sosyalistin ideolojik, politik ve a h la
ki değerleri geçmiş tüm dönem lerdeki devrim cîlerin
en üstü n özelliklerini som utlam ıştır ve o sınıfsız top
lum daki insanın ilk örneğidir.
Bilimsel sosyalist hareketin büyüm esiyle korkuya
kapılan kapitalist toplum un egem en sınıflan, politik,
yönetsel, baskıcı ve ideolojik aygıtlarının tü m gücünü
k u lla n a rak h areketin üstüne yürüm üştür. Bilimsel sos
yalist hareketle savaşm ak için herşey - anti-kom ünist
iftiralar, azgın terör, toplam a kam plan, zalim işkence
le r ve kitle k atliam ları - kullanılm ıştır. Ama bilimsel
sosyalistler davalarından vazgeçm em işlerdir. Gericile
rin tüm sald ırılan n ı püskürtm ekte ve yıldan yıla ko-
n u m la n n ı güçlendirm ekte yaygınlaştırm aktadırlar.
K om intern, sosyalizmin ilk v a ta n ı Sovyetler Bir-
Iiği’nin desteğiyle bilimsel sosyalistlere ahlaki, politik
ve m addi açıdan büyük yardım da bulundu ve 1919’da
M acaristan’d a devrim in yenilgisinden sonra, îtalva,
B ulgaristan, Polonya, Yugoslavya ve A lm anya'daki
azgın faşizm ve gerici te rö r sırasında, 1934 Şubatında
20
V iyana proletaryasının yenilgisinden ve 193y’da Ispuıı
yol C um huriyetinin yıkılm asından sonra olduğu gibi
binlerce eylemciyi ve önderi yok edilm ekten k u rtard ı.
İşçi sınıfı hareketinin K om intern eğitilen Önderle
ri ve etkin üyeleri devrim ci m ücadelede, ulusal k u rtu
luş hareketinde, sosyalizmin kurulm asında m odern ça
ğın tüm ilerici hareketleri içinde önde gelen b ir rol oy*
n am ışlardır ve h âlâ d a oynam aktadırlar.
K om intern, devrim ci h areketin yönetim merkezi,
em ekçilerin davası için verilen m ücadelenin k ararlı
ve tu ta rlı örgütleyicisi olarak insanlık tarih in e geç
m iştir. Kom intern, çağın en keskin çelişkilerinin o rta
sında, dünya ilerici güçlerinin Ön safların d a y er aldı.
D ünya devrimci sürecini bir b ü tü n olarak ele aldı ve
işçi smıfı partilerini yardım laşm a ve işbirliğine yö-
, neltti.
K om intern, ilk sosyalist devlet Sovyetler Birliği’-
nin korunm asında, faşizmi, savaş tehlikelerine karşı
m ücadelede ve ulu slararası devrim ci güçlerin topar
lanm asında önemli bir rol oynadı. Lenin’in ölüm ün
den sonra çeşitli dönem lerde K om intern’İn çalışm aları
ciddi eksikliklerden, ve bazan d a sekter nitelikteki
h a talard a n z a ra r gördü. A m a bu başarısızlıklar ve
h atalar, işçi smıfı partilerinin kurulm ası ve sağlam
laştırılm ası, dünya devrimci güçlerini toparlayıp, on
ları faşizm e ve savaşa karşı, barış, ulusal bağımsızlık
ve sosyalizm için verilen m ücadelede harekete geçir
mede K om intern’İn sağladığı büyük tarihsel hizm etle
ri olumsuzlayamaz.
K om intern tarih i keskin bir ideolojik çekişme ko
nusudur. Burjuva ve reform ist tarihçiler K oıhintern’in
çalışm alarını lekelemeye çalışırlar. İşçi h a re k eti,için
de, h a tta işçi smıfı partilerinin üyeleri arasın d a Ko-
m in te m ’İn sağladığı önemli hizm etleri bir y an a b ıra
21
kıp, dikkâtleri h a ta la r ve yanlış k a ra rla r üzerine çek
meye çalışanlar vardır. A ncak Kom intern tarihine
böylesi b ir yaklaşım , tarihsel gerçeğin çarpıtılm asına
yol a ç a r ve bilimsel sosyalist h arek etin deney ve gele
neklerinin bugünün sınıf mücadelesinde kullanılm asını
sağlayacağı yerde, önler. Dahası, K om intern’İn h a ta
larının ve bir ya d a b ir başka yanlış k a ra rın eleştiri
si, bazı d u ru m lard a bilimsel sosyalist h arek etin temel
ilkelerine, h e r şeyden önce, bugün d ü n y a devrimci
güçlerini birleştirip bağlayan enternasyonalizm ilke
sine yöneltilecek doğrudan saldırılar için b ir gerekçe
gibi kullanılm aktadır. H içbir leninist-m arksist, hiç bir
enternasyonalist K om intern tarih in in böyle çarpıtıl
m asına göz yum am az.
Üçüncü E ntem asyonal’in çalışm aları, işçi sınıfının
uluslararası devrim ci hareketin in tarihinde son dere
c e . önemlidir. K om intern kongrelerinin ve Y ürütm e
K urulunun aldığı k a ra rla r zengin ideolojik içerikle
doludur. Temel olarak, K om intern’İn çalışm aları em ek
çilerin davasına hizm etin b ir örneği, m arksist-leninist
hedeflerin saygın b ir aracıdır.
H atalardan ve sonraki gelişm elerden a n n m ış ola
ra k K om intern’İn deneyim i ve devrim ci gelenekleri,
dünya bilimsel sosyalist hareketine, tüm devrimci
güçlere ait bir hazinedir. İşçi sm ıfı partileri bu dene
yim ve gelenekleri barış, dem okrasi ve ulusal bağım
sızlık m ücadeleleri içinde, sosyalizm m ücadeleleri
içinde devraldılar.
22
I
ÜÇÜNCÜ ENTERNASYONAL İN
OLUŞMASI
KOMİNTERN, DÜNYA DEVRİMCİ
GÜÇLERİNİN ÖNCÜSÜ
(1919-1920)
KOMİNTERN’İN OLUŞMASINDAKİ
TARİHSEL ÖN ŞARTLAR
S avaş Strüsında
İşç i H a rek eti İçin d ek i
D eğişiklikler
23
çi hareketi içinde v a r olan, tüm eğilim ler açısından zor
lu bir tarihsel sınav oldu. İkinci E ntem asyonal'in ideo
lojik ve politik iflasım insafsızca açığa çıkardı ve sos-
yal-dem okrat p a rtile rin çoğunun saplandığı oportünist
batağ ı apaçık ortaya serdi. 4 Ağustos 1914'te tüm Al
m an sosyal-dem okrat parlam ento üyeleri -İk in ci En-
ternasyonal’deki en güçlü ve en etkili p artin in üyeleri -
R eichstag’da savaş borçları için yapılan oylam ada b u r
juvaziye ve büyük toprak sahiplerine katıldılar. Avus-
turya-M acaristan, Fransa, İngiltere, Belçika ve diğer
birçok ülkenin sosyalist partileri de, adil olm ayan em
peryalist sav aşta «kendi» hüküm etlerini savundular.
Böylelikle oportünist önderler açıkça «kendi» ulusal
burjuvazilerine destek oldular. Bu, işçi sınıfının çık ar
larının kaba bir biçimde ihanete uğratılm asıydı. O por
tünistler İkinci E ntem asyonal’in savaş aley h tarı k a
ra rla rın a karşı çıkarak, u luslararası işçi hareketinin
birliğine yıkıcı b ir darbe indirdiler, çünkü «kendi» b u r
juvazileriyle birleşm ek demek, işçi sınıfının hem ulu
sal hem de u luslararası plan d a örgütsüzleşm esi ve bö
lünm esi demekti.
Em peryalist savaş, işçi harek eti içindeki bunalım ı
en üst noktasına çıkardı ve kapitalizm in görece barışçı
gelişme dönem inde uzun sü red ir irin toplayan yarayı
o rtay a ç ık a r d rjiu dönem in nesnel koşulları oportünist
eğilimler i besleyip büyüttü. Tekelci burjuvazi a şın k â r
larını bazı işçileri ve işçi önderlerini satın alm ak için
kullandı ve böylece işçi aristokrasisi ve işçi bürokrasisi
biçim inde koca bir toplum sal ta b ak a y arattı. P ro letar
yanın küçük burjuva yoldaşlanyla birlikte, yaşam
tarzları, kazançları ve kafa yapılarıyla b ü tünüyle o rta
sınıf olan bu burjuvaîaştırılm ış işçiler tabakası, b u rju
vazinin işçi sınıfı içindeki başlıca dayanağı ve oportü
nizm in a n a kaynağı haline geldi. İkinci E nternasyonal
24
p a rtile ri oportünizm e giderek d a h a fazla boyun eğdi
ler. İkinci E nternasyonal, savaşı izleyen yıllarda sol
güçlerin etkisiyle doğru k a ra rla r alm ıştı am a sağ ön
derlerin uygulam ası giderek bu rju v a politikasının çı
k arlarıy la uzlaştırıldı.
İşçi h arek eti içindeki bunalım burjuvazinin y an d a
şı olarak oportünizm in foyasını m eydana çıkardı. «Aşı
rılara» k arşı birleşik bir p a rtin in «yasal b ir kılıfı» ola
ra k oportünizm in eski K autsky’ci kuram ı, işçi sınıfına
söylenen bir yalan haline gelmişti. Lenin, «Bugün, 1914
ertesinde, sosyalist devrim için proleter m ücadelenin
birliği, işçi p artilerin in kendilerini oportünistlerin p a r
tilerinden tam am en ayırm alarını zorunlu kılıyor.» diye
yazıyordu.(1)
Savaş sırasında, ulusla ra ra sı işçi ve sosyalist h a re
k eti içinde üç akım şekillendi: şosyal-şoveniştler, mer-
kezciler ve devr imci entem asyonalistler,
Sosyal-şovenistler, y a da oportünistliklerini gizle
m eyenler, ta la n savaşında sınıflar a ra sın d a «iç barış»
ve «anayurdun savunulm ası» gerektiğini açıklayarak
egem en sınıfın işçileri, burjuvazinin çıkarları adına
em peryalist katliam a sürüklem esine açıkça yardım et
tiler. A raların d a Ebert ve Scheidem ann (A lm anya),
A dler (A vusturya), Renaudel, Guesde ve Sem bat
(F ransa), H yndm an (İngiltere), Plekhanov (Rusya),
Bİssolati (İtalya), V andervelde (Belçika) ve B ran tın g ’
in (İsveç) de bulunduğu sosyal-dem okrasinin tanınm ış
önderlerinin çoğu, sosyal-şovenist bir ta v ır aldı. F ran
sa, Belçika ve İngiltere’de sosyal-şovenistler b u rju v a
hüküm etlerinde y er aldılar. Tüm ülkelerde ulusal b u r
juvaziye destek oldular ve proletaryanın sınıf düşm an
ları haline geldiler.
Politik b ir olay olarak merkezcilik, aslında sosyal-
25
şovenizmin işçi hareketi içindeki gizli ajanıydı. M er
kezciler, ya da gizli oportünistler, sözde savaşa karşıy
dılar am a eylem de sosyal-şovenistlerle birlikte ta v ır aj-
dılar, sosyal-şovenizmin kitleler arasın d ak i tav rın ı des
teklediler ve sağ önderleri işçilerin gözünde ahlakî ve
politik anlam da iflas etm ekten k u rtard ılar. Sosyal-şo-
veııistler işçi h a reketini sağa, sürükledikleri zam an ; ..
İkinci E ntem asyonal’in en önemli kuram cısı Kar]
Kautsfcy’nnTıdebloğu olduğu İnerkeziciîîk, savaş sıra -'
sında sosyal-şovenizmin açığa çıkarıIm asm f ve p ro leter’~~
kitrelerin devrim ci b ir ta v ır alm asını önleyen a n a en-
ğef olarak öne çıktı. Lenin «Emekçi kitleleri a n ın d a dış-
\ layan gizlenm em iş oportünizm , oportünist uygulam a
ları temize çıkarm ak için m arksist sloganları k u llan an l
i ve b ir dizi safsatay la devrim ci h arek etin olgunlaşm a-;
mış vb. olduğunu k anıtlam aya çalışan bu ılımlılık k u-\
ram ı k a d ar ü rk ü tü c ü ve z ararlı değildir.»(2> diye yazı-'
yordu. M erkezciliğin tipik temsilcileri, A lm anya’d a
Kautsky, H anse ve Ledebour; A vusturya’d a Adler,
F ran sa’d a Longuet ve Pressem ane; İngiltere’de Mac Do-
nald ve Snowden; R usya’d a M artov ve Troçki; İtaly a’d a
T u ratı ve Modigliani-, ABD’de H illguit ve İsviçre’de
G rim m ’di.
Proleter kitlelerin yaşam sal çıkarlarını devrimci ')
j enternasyonalist eğilim dile getiriyordu. Sadece onlar {
S sosyalizme bağlı kaldılar, «kendi» em peryalist burju- ^
I vazilerine k arşı devrim ci m ücadelelerini sü rd ü rd ü ler j
| ve sosyal-şovenizme ve m erkeziyetçiliğe m eydan oku- ^
i dular. J
^ Sırp sosyalistleri 31 Tem m uz 1914’te Skup S tina’da
savaş borçlarına k arşı oy kullanırken, yağm acı savaşı
ve şovenizmi lanetlem ek için parlam ento k ü rsü sü n ü
kullandılar. B unu ulu slararası devrim ci proletaryanın
26
temel ilkelerine bağlılığın bir örneği olarak değerlen
diren Lenin, Sırp sosyalistlerinin aldığı ta v rı övgüyle
karşılam ıştı, 8 Ağustos 1914’te, R usya'da D ördüncü Du
m a'nın kürsüsünden em peryalist savaşa k a rşı güçlü
b ir protesto sesi yükseldi. Bolşevik m illetvekilleri sa
vaş borçlarına açıklam alar y ap arak karşı oy verm ekle
'kalm adılar, kitleler arasın d a coşkulu bir pro p ag an d a
yürüttüler. Devrimci proleter p a rti sözcülerinin k a ra r
saati geldiğinde nasıl d avranm ası gerektiğini herkese
gösterdiler. 2 A ralık 1914’te K ari Liebnecht A lm an Re-
ichstag’ında Bolşevik örneğini izledi. Bu yiğit proleter
devrimcisi, R eichstag’da, em peryalist savaşa «hayır»
diyen tek insandı.
İkinci E nternasyonal partilerinin takındığı sosyal-
şovenist tavır ve bu örgütün, am açlarını kendi em per
yalist hüküm etleriyle birleştiren düşm an p artilere bö
lünmesi, İkinci E ntem asyonal’in ideolojik ve örgütsel
anlam da tüm üyle çöktüğünü, proletaryanın u lu slara
rası örgütü olarak çözüldüğünü ve öldüğünü ortaya
koydu. İkinci E ntem asyonal’i yıkanlar, anti-kom ünist-
lerin öne sürdüğü gibi, Bolşevikler ve Lenin değil, işçi
sınıfına ih a n et eden ve boylece ulu slararası işçi h a re
ketinin birliğini bozan oportünistler, sosyal-şovenist-
lerdi.
D ünya proleter hareketi, ya tarihsel olarak zorun
lu olan devrim ci hedeflerini b ir yana bırakm a ve b u r
juvaziyle bir uzlaşm a d u ru m u n a geçme, ya da sosyal-
şovenizm den tam am en koparak proletaryan ın sınıf çı
k a rla rın ı savunabilecek ve işçi sınıfının bü yük öğret
m enleri K ari M arx ve Frederick Engels’den devralm an
en tem asyonalist gelenekleri sürdürebilecek yeni bir
u lu slararası devrimci örgüt k u rm a seçenekleriyle k a r
şı karşıyaydı.
İkinci E ntem asyonal’in dağılm ası ve m arksizm e,
27
oletaryam n kurtuluşunun çıkarların a ve u lu slarara-
proleter dayanışm ası am açlarm a ih an et etm iş olma-
devrim ci m arksistleri yeni, devrim ci b ir enternasyo-
•1y a ra tm ak gibi acil bir sorunla k a rşı karşıy a bıraktı.
Bu donem e gelindiğinde, b ir u lu slararası işçi sınıfı
jü tü n ü n yaratılm ası için gereken koşullar olgunlaş-
şh. Bu kapsam lı nesnel ve öznel koşullar, em perya-
m in keskinleşen çelişkileri ve proleter sm ıf m ücade-
;inin gelişim inin bir sonucu olarak o rtay a çıktı. Bu
da belirleyici bir etm en, kapitalizm in genel bunalım
nem i ve proleter devrim ler dönem inin yaklaşm ış ol-
ısıydı Lenin, em peryalizm in sosyalist devrim in pre-
iü (girişi) olduğunu, em peryalist ülkelerin eşitsiz,
sak ekonom ik ve politik gelişm elerinin kapitalizm in
n°l Uzlaşmaz çelişkilerim yoğunlaştırm aya yol açtı-
11 y& dsınam ayacak bir şekilde kanıtlam ıştı. İKitlele-
l e n g in devrimci harek etlerin in kaçınılm azlığı, em-
fyalizm in dünya zincirinde zayıf h alk aların ortaya
;ıŞi v e bu n ların proleter devrim leriyle kopm a olası
ları bu nedenleydi. Lenin dünyanın "yükselen sınıf "'
/a şla ra ve "devrimci 'ayaklanm alara doğru sü rü k len
m e olduğu sonucuna vardı.
Y ak laşan sosyalist devrim ler ve devrim ci savaş-
da b jr önderliğe duyulan gereksinm elerin zorlam a-
proleter devrim cileri hem ulusal hem de u lu slararası
m da m ilitan b ir Örgüt içinde birleştirm eyi son dere-
gero k li kıldı. Çeşitli ülkelerde m arksist devrim ci
ıp la b olm asm a karşın, Rusya’daki Bolşevik P arti dı-
d a b u ç b ir ülkede, kitleleri devrim ci m ücadeleye yö-
İteBi^ecek' devrim ci m arksist p artilerin olm adığı göz-,
kılındığında, yeni çağd ak i sınıf mücadelesinin te-_
^ gereksinm elerinden k a y n ak lan an b u görev da h a
önekti kazanıyordu.
kerkin «Üçüncü E ntem asyonal’e, kapitalist h ü k ü
m etlere yönelik devrim ci bir saldın, iktidarın elo g e ti
rilm esi için tüm ülkelerin burjuvazisine k a rşı b ir iç su-
v a ş ve sosyalizm in zaferi için proleter güçleri örgütle
me görevi düşüyor.» (3> diye yazdı.
Yeni b ir ulu slararası devrim ci proleter örgü tü n y a
ra tılm asın a ilişkin çok önemli b ir koşul, bilimsel sosya
list h arek etin Lenin ve Bolşevikler ta ra fın d a n form üle
edilen ideolojik, taktiksel ve örgütsel ilkelerinde b u lu n
m aktadır. Lenin, hem Rusya hem de dünyadaki dev
rim ci işçi sınıfı m ücadelesinin uygulam aların d an çı
kardığı yeni sonuçlarla zenginleştirdiği m arksizm öğ
retisini, sapkın akım ların oportünistlerine karşı verdi
ğ i k av g ad a geliştirdi. Lenin, Em peryalizm, K apitaliz
m in En Üst Aşaması, A vrupa Birleşik Devletleri Slo
ganı Üzerine, P roleter Devrimin A skerî Program ı ki
taplarında, ulusal ve tarım sal so ru n lara ilişkin m aka
lelerinde ve diğer bazı yazılarında, m arksist sınıf m ü
cadelesi ve sosyalist devrim kuram ını em peryalizm ça
ğ ın a u y arlay arak geliştirdi. Lenin em peryalizm in uz-
laşm az çelişkilerinin k a psam lı bilimsel bir çözümleme
si tem elinde sosyalist devrim in başlangıçta birkaç h a f
ta b ir tek ülkede'bile' zafere ulaşabileceği sonyeim a
vardı. İlk kez 1915'te form üle edilen bu sonuç, m arksist
bilim de p arlak b ir bulguydu. Bu, ulu slararası p ro letar
y anın yeni bakış açılarını o rtay a koydu ve çeşitli ülke
lerdeki işçi sınıfının insiyatifine özgür b ir etkinlik a la
nı sağladı.
Lenin işçi sm ıfı ve köylülük a rasın d a sağlam b ir it-
W ak gereksinim ini, devrim ci m ücadelede dem okratik
taleplerin önemini, dem okratik devrimin_sosyalist dev-
r ime doğru evrim leşm e eğilimini ve sosyalizm m ücade
lesinin ulusal k urtuluş hareketiyle bütünlüğü n ü gös
tererek temel nitelikte sonuçlar çıkardı. Lenin, prole
ta ry an ın gelişmiş ülkelerdeki burjuvaziye karşı yûr üt-
29
tüğü devrim ci m ücadelen in, ezilen ülkelerdeki b ir dizi
dem okratik ve devrim ci u lusal k u rtu lu ş h a re k e tleriyle
.birleşeceğine işa re t etti. Lenin, aynı zam an d a savaş,
devlet, proleter p a rti ve p artin in rolüne ilişkin m ark
sist kuram ı geliştirdi.
Lenin ve Bolşevik P artin in en k arm aşık ve fark lı
ko şuîlar altın d a s u r düra^ m ücadelesi sıra sın d a :
sınanıp zenginleşen kuram sal s o n u la r , K om m tern’in jj
ideolojik, p o litik ve örgütsel program ının a n a madde- jl
îerini, strateji ve taktiklerinin tem elini oluşturdu. i
Yeni devrim ci ilkelere duyulan yaşam sal gereksi- H
nim çok geçm eden sosyal-şovenistlerle m erkezcilerin
politikasının ne denli zararlı etkileri olduğunu gören
kapitalist ülkelerdeki önde gelen işçiler ta ra fın d a n d a
acı acı hissedildi. Bu işçilerin istem ve çabaları, dev
rim ci enternasyonalist p a rtile r ve g ru p lar ta ra fın d a n
İfade edildi.
Devrimci enternasyonalist eğilim, Lenin başkanlı
ğındaki Rus Bolşevikleri, Bloğpyev. Kirkov ve K olarov
başkanlığındaki B ulgar Teşniyakları, A lm an Sdu (K ari
Liebknecht, Rosa Luxemburg, Franz M ehring), Sırp
sosyalistleri (Filİpoviç, Papavİç. Kat.zlonoviç), Polonya
sol sosyal-dem okratları (Hanecki, VVarski), Letonyalı
sosyal-dem okratlar (Berzin), H ollanda T ribunistleri
(Pannekoek, W ijnkoop), İsveç, Norveç, İtalya, Avus-
turya-M acarlstan, Fransa, İngiltere, ABD, A rjantin,
D anim arka, İsviçre ve diğer ülkelerin sol sosyalistle
rinden oluşuyordu. Leninizm açısından, B atı’daki sol
sosyal-dem okratlarm konum u yeterince sağlam ve tu
ta rlı değildi. Ama, a n a görevi (kendi ülkelerinde şove
nizmle savaşm a görevini) a n lad ılar ve özverili b ir
adanm ışlıkla bu görevi yerine getirm eye koyuldular.
işçi h arek eti içinde, kendi burjuvazilerine ve sos-
yal-şovenistlere k arşı savaşan devrim ci enternasyona-
30
list p a rti ve g rupların o rtay a çıkışı, Ü çüncü E n tern as
y o n a lin oluşturulm asında b aşk a bir önem li önko
şuldu.
Lenin ve Bolşevikler yeni devrim ci b ir e n tern as
yonalin yaratılm ası için gereken şartların olgunlaş
m asını yakından izlediler ve ulu slararası işçi h arek eti
içinde gerçekten enternasyonalist öğeleri, solu topar
lam ak için etkin bir m ücadele y ürüttüler. Savaşın p a t
lam asından az sonra em peryalist katliam a k a rşı çıkm a
sloganıyla bu yönde uygulam aya dönük ad ım lar atıl
mıştı. Bolşevik Parti, sosyalizm ve proleter en tern as
yonalizmi am acı için bir cesaret, bağlılık ve Özveri ör
neği o rtay a koyarak, örgütlü birleşik bir cephe içinde
em peryalist savaşa karşı çıktı. Bolşevikler, oportüniz
me k a rşı yıllardır süren aralıksız m ücadelelerinin bir
sonucu olarak, sınav gününde önlerinde d u ra n ta rih
sel göreve layık olduklarını gösterdiler. 1 Kasım 1914’
d e Lenin’in «Savaş ve Rus Sosyal-Demokrasisi» başh-
ğıyla kalem e aldığı RSDİP M erkez Komitesi Bildirgesi
İsviçre’de yayınlandı. Bu belge em peryalizm e, savaşa
ve oportünizm e karşı devrim ci m ücadelenin kapsam lı
b ir program ını sunuyordu. Bolşevikle r em peryalist sa-
vaşın iç savaşa dö nü ştü rü lm esini a n a slogan olarak
öne sürüyorlardı. Bu slogan Paris K om ünü deneyim ini
tem el alıyordu ve Basel Bildirgesinin geliştirilm iş bir
örneğiydi. Bildirge doğrudan doğruya sosyal-şovenist-
lerin kendi burjuvazisiyle «iç barış» sloganına saldırı
yordu.
Lenin’in sloganı hem Rus hem de yabancı oportü
n istler ta ra fın d a n k in d ar b ir düşm anlıkla karşılandı.
A lm an sosyal-şovenist E duard David Bolşeviklerle po
lemiğe girerek, «Dünya savaşını iç savaşa döndürm ek
delilik o l u r » d i y e yazdı. K autsky, sosyal-şovenistleri
31
tekrarladı, «Aslolan, bir tek mesele var, kendi ülkeni
zin zaferi ya d a yenilgisi.»
«Elbette, kişi sosyalizmi ve sınıf m ücadelesini unut-
saydı bu doğru olacaktı.» diye y an ıtlad ı Lenin, «Ancak,
kişi sosyalizm düşüncesini ak im d an çıkarm azsa, bu
doğru değildir. Ayrıca, başka b ir asıl mesele d ah a var:
köle sahipleri arasın d ak i bir savaşta k ör ve cansız kö
leler gibi yok m u olmalıyız, yoksa köleliği o rtad an kal
dırm ak am acıyla köleler arasın d a ‘kardeşleştirm e’ ça
b a ların a m ı koyulmalıyız?»
«Gerçekte ‘asıl’ konu budur.»lI)
K autsky «Savaşta-barış mücadelesi, b an şta-sın ıf
m ücadelesi»<e> diye açıkladı. Bu tav ır Bolşeviklere k a
d a r Alm an solu ta ra fın d a n da sert b ir biçimde eleştiril
di. Rosa Lüxemburg, iğneli b ir dille, K om ünist Bildirge
nin tarihsel çağrısının Kautsky sayesinde önemli bir
değişikliğe uğrayıp şu şekli aldığını yazdı: «Tüm ülke
lerin işçileri, barış zam anı birleşin, savaş zam anı birbi
rinizi boğazlayın.» (7> ..........
Em peryalist savaşı iç savaşa döndürm e sloganın
dan b ir başka politik slogan türedi, em peryalist savaş
ta «kendi» hüküm etinin yenilmesi. Bu slogan sosyal-
şovenist «anayurdun savunulması» politikasına k arşı
çıkıyordu ve tüm savaşan ülkelere maledilmişti.
M erkezciler «ne zafer ne yenilgi» sloganını öne
sürdüler. G örünüşte bu sosyaî-şovenıst «anayurdun sa
vunulması» tavrından farklıydı am a aslında sadece
onun başka b ir şekliydi. «Ne zafer ne yenilgi» sloganı
nın savunucuları gerçekte burjuvaziyi ve işçi sm ıfı
hüküm etlerine karşı ulu slararası devrim ci eylem olası
lığına olan inançsızlıkları ve böyle b ir eylemi hızlan
dırm adaki isteksizlikleri konusunda sosyal-şoven isti eri
destekliyorlardı. Lenin, «Kim ‘ne zafer ne yenilgi’ slo
g a n ın d an yanaysa, bilinçli ya d a bilinçsiz o larak b ir şo-
32
venisttir; en azından uzlaşm acı b ir küçük b u rjuvadır
am a h e r hal ve d u ru m d a p ro leter politikasının b ir düş
manı, varolan hüküm etlerin, bugünkü egem en sınıf
ların b ir taraftarıdır.» (8>
Lenin M erkezcilerin tüm ülkelerde açıkladığı pa-
sifist barış çağrısını açığa çıkarm ak için de çok uğraştı.
Bolşevikler kitlelere b arıştan bekledikleri y a ra rla
rın sosyalist b ir devrim olm aksızın olanaksız olduğu-
n u açıkladılar. Lenin, «Savaşlara son, ulusla r a rasın d a
barış, ta la n ve şiddetin kesilmesi - am acım ız budur,»
diye yazdı, «Ama bu amacı, doğrudan ve acil b ir dev
rim ci "eylem çağrısından kopm uş olarak, kitleleri " B ö l- "
mek için ancak burjuva sofistleri kullanabilir.»<6)
Yeni, üçüncü b ir enternasyonal çağrısında bulu
n a n "slogan ilk kez Lenin ’in bildirgesinde öne sürüldü.
«Proleter e n ternasyonali ölmemisür... ve... ölmeyecektir»__
diye yazdı. «Bütün engellere karşın, işçi kitleleri yeni
bir enternasyonal y a ra tac a k tır... Y aşasın oportünizm e
k arşı proleter enternasyonalizm i.»c30)
Z im m erw a ld
Harekeli
34
D iğer 29 delege konferansın, Zim m erw ald çoğunlu
ğu olarak bilinen, sağ k an ad ım oluşturdu. B uradaki
tav rı m erkezcileri destekleyen K autsky’çiler belirliyor
du. Zim merwald sağı devrim ci reform ist ta k tik le r a r a
sında k ararsız kalan pasifistlerle, bazı tu tarsız enter-
nasyonalistleri de kapsıyordu. Bunlar, em peryalizm e
ve savaşa karşı başarılı bir kavga verm ek için sosyaî-
şovenizmden bütünüyle kopm ak gerektiğini görm ekte
ya da farketm ekte ortak bir isteksizlik ve beceriksizlik
gösteriyorlardı.
Zim m erwald gündem inin a n a konusu proletarya
nın b a n ş İçin eylem i meselesiydi. Zim m erw ald Solu,^
belgelerinde, em peryalist savaşa son verm ek için teki
yolun, toplum un sosyalist örgütlenm esi am acıyla politik/^
iktidarı kazanm ak için, işçi kitlelerini kapitalist hükü- /
m etlere karşı devrim ci b ir m ücadeleye açıkça çağ ır
m ak ve onları yönetm ek olduğunu belirtti. K autsky’ci-j
le r ve yandaşlan, aksine, devrim zam anının henüz gel
mediğini ve bu nedenle, devrim ci sloganlan öne s ü r
mek ve em peryalizm e k arşı m ücadelede proletaryanın
som ut taktiklerini belirlem ek için çok erken olduğunu
ileri sürdüler. O nlara göre, konferans kendisini genel
b ir b arış'çağ rısıy la sınırlam alı ve asla eski e n tern as
yonale m uhalif yeni b ir örgütün y aratılm asın a kalkış
mamalıydı.
Lenin görüşm ede konuşarak, K autsky’cilerin pasi-
fist üslûp k u llan arak işçilerin günün önemli konula
rıy la k a rşı k arşıy a gelmesini engellem e çabaların ı açı
ğ a çıkarm ayı sü rd ü rd ü ve em peryalist d ü ny a savaşı
koşullarında insanın proleter devrim le ilişki kurm aksı-
zın b a rıştan söz edem eyeceğini gösterdi. D ünya sava
şı A vrupa’d a devrim ci bir durum yaratm ıştı ve bu ne-
d enle Jkonferansm «kitlelere devrim in gerekliliğini
açıklam ak, devrim için çağrı yapm ak, gerekli örgütleri
35
oluşturm ak ve etkili m ücadelenin çeşitli yöntem lerini
Ve ‘tekniğini5-korkusuzca ve en som ut biçimde belirt-
mek»<n>lü yüküm lü olduğunu vurguladı.
Zimmerwaİd K onferansı, 19’a 12’lik b ir çoğunlukla
solun önerdiği ilkeli k a r a n red d etti ve m ücadelenin gö
rev ve yöntem lerini som utlaştıram ayan b ir bildirge
açıkladı. K onferans, sosyalistleri D um a’d ak i Bolşevik
m illetvekilleri örneğini, K ari Liebnecht örneğini ve di
ğ er devrim ci b a n ş ve sosyalizm savaşçılarını izlemeye
çağıran, bir savaş k u rb a n la rıy la dayanışm a açıklam a
sını d a benimsedi. A ynca, konferans R obert Grimm,
C harles Naine, Oddino M orgari ve Angelica Balabono-
va’dan oluşan b ir yönetim k u ru lu -U lu sla ra rası Sos
yalist Komisyon - seçti.
_Lenin Zimmerwald k a ra rla n n ın u lu slararası sos-
yal<lem okrasinin sol kanadı açısından taşıdığı önemi
ta rta ra k , konferansın «Üçüncü E ntem asyonal’e ilk
adım; oportünizm den kopm aya yönelik isteksiz ye k a
rarsız bir adım . Bir ‘yeniden kötülem e’ olasılığı»(12) ol
duğunu yazdı.
Zimmervrald’d a benim senen bildirge dünya savaşı-
m em peryalist bir savaş o larak tanım lıyor ve bu savaş-
taki «anayurt savunması» düşüncesinin b îr b u rju v a y a
lanı olduğunu ilan ediyordu. Solun çabalarıyla bildir
ge, devrim ci m ücadele olm aksızın barışın boş, yalan bir
deyim o ld u ğ u v e savaşın dehşetinden k u rtu lm an ın yo-
lunun sosyalizm için devrim ci m ücadelede aran m ası
gerektiği düşüncesine anlam kazandırdı.
Bildirge, ikinci E ntem asyonal’in Stuttgard, Kopen
h a g ve Basel kongrelerinin k a ra rla rıy la öne sürülen
y aptırım lara birçok sosyalist p a rtin in k arşı koyduğunu
ve U luslararası Sosyalist B üronun d a görevini yap a
m adığını belirtiyordu. Bu a ra d a bildirge, bun u n ra s t
lantısal ve bireylere a it başarısızlıklar olduğunu im a
36
ederek nedenlerini açıklam ıyordu. İkinci E nternasyo
n al önderlerinin «anayurt savunm ası» meselesinde,
burjuvaziyle aynı yalanı yinelediği olgusuna hiç deği
nilmiyordu.
Lenin, Zimmerw ald Bildirgesinin istek sizliğin i ve
kararsızlığını eleştirm ekle birlikte, oportü n izm den ide
olojik ve p ra tik anlam da bir kopuşa yönelik ileri bir
adım ı belirleyen b ir belge olduğunu kavra y a ra k , im-
zalam ayı gerekli buldu.
Zim m erwald Konferansı, Zim m envald birliğinin
- devrim ci enternasyonalistlerle, sosyal-şovenistlere
k a rşı bazı K autsky’cileri de içeren k ararsız u n su rla r
arasın d a politik b ir blok - başlangıcını o rtay a çıkardı.
Bu uzlaşm a em peryalist savaşa karşı olanların tü m ü
n ü birleşm eye yöneltti ve entem asyonalistler a rasın d a
ayrıca güç toplam asına yol açtı. Gerçi Zim m erwald
K onferansı belgelerinde, resm î olarak, sosyal-şove-
nizm den kopm ak gibi böylesine önemli b ir konuya de
ğinm em iş de olsa, sosyal-dem okrat p artilerin resm i ön
derliğinin k a ra rla rın a rağm en savaşa karşı çıkan bu
u lu slararası sosyalist konferansın toplanm ış olması bi
le, tüm ülkelerin sosyal-şovenistleri için ciddi b ir şa
m ardı. Zim m erwald ru h u y la yapılan çalışm a devrim ci
işçileri oportünist önderlerden soğuttu. Bu, pro letary a
nın kendi ülkesinin ulusal burjuvazisinden kesin ola
ra k kopm ası ve kapitalizm in devrim ci yenilgisi için iş
çi sınıfının ulu slararası birliğinin yeniden kurulm ası
dem ekti. I
Zim m envald K onferansı em ekçi kitlelerin em per
yalist savaşa karşı ilk, am a henüz yarı-bilinçli olan
protestosunu biledi. Aynı zamanda, savaş ve b arışın en
önemli sorunlarına değindi, düşünm ek için bol bol m al
zeme sağladı ve askerî rejim lerle ezilmiş ve şovenist
37
p ropagandayla şaşkına çevrilm iş olan işçilerin sınıf b i
lincine itici b ir güç sağladı.
Zim m envald K onferansı'nın çağrısı, A vrupa, Ame
rik a ve G üney A frika’nın devrim ci işçileri arasın d a
ateşli bir yanıt buldu. Fossano kentindeki sosyalist
topluluğun lideri ve daha sonra önde gelen b ir İtalyan
kom ünisti olan G erm anetto, Zim m envald Bildirgesini
okurken yaşadığı yoğun coşkuyu şu sözlerle anlattı:
«İşte b ir şeyler başladı! İlişkiler yeniden kuruldu. Ön
derlerin ihaneti dayanışm a duygusunu Öldüremedi!
Dehşetli sevindim Codovilla ve Ghioldi’nin başı
çektiği devrim ci m arksist g ru b u n etkinlikleri sayesin
de, Zim m envald Bildirgesi A rjantin işçilerine de ta n ı
tıldı. Çeşitli ülkelerin işçileri için bildirge, eylem için
bir m ücadele çağrısı, Zim m envald sözcüğü de proleter
enternasyonalizm inin canlanm asının b ir simgesi oldu.
Zim m envald Bildirgesiyle birlikte, Zim m envald So-
lu ’nun Rusça, A lm anca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca,
Lehçe ve Letonya dilinde basılmış olan belgeleri, Bol-
şeviklerin ve sol sosyal-dem okratlann çabalarıyla, çe
şitli ülkelerde yayınlandı. Lenin, 1915 K asım ında y a
yınlanan ve Zim m envald Solu’nun k a ra r taslağını ve
bildirgesini kapsayan Internationale Flügblâtter b ro
şürünü, «Ne yapılm alı ve ne yöne gidilmeli sorusuna
açık, kesin ve tam b ir yanıtı olan tüm ülkelerin sol sos-
yal-dem okratlarm m çekirdeğinin ilk yayını»tl4> olarak
tanım ladı.
Sol Zim m envaldcılar, K autsky’nin Die N eue Zeit’ı-
n a bir karşılık olarak başlatılan u lu slararası kuram sal
yaym o rganları V orbote’la d ah a d a büyük b ir b a ş a n
elde ettiler. Çeşitli ülkelerin enternasyonalistleri, d e r
gide proletaryanın devrim ci m ücadelesinin k u ra m ve
uygulam asına ilişkin çeşitli güncel so ru n ları tartıştılar.
Dergi, Zim m envald Solu'nun ideolojik ve politik p la t
38
form unun yaygınlaştırılm asında ve sosyal-şoveni s il o r
ve onları koruyan m erkezcilerin öğretisel döneklikle
rin in ve h ain taktiklerinin açığa çıkartılm asında önem
li b ir rol oynadı.
1916 b ah arın d a A vrupa ülkelerinin çoğunda sınıf
çelişkileri oldukça keskinleşm iş ve kitlesel devrim ci
h arek etin gelişiminde b ir dönüm noktasına gelinmişti.
C ephelerdeki dev ölüm ç a n la n açlık, yoksulluk ve yük
sek yaşam maliyeti, hem işçiler hem de küçük bu rju v a
zi arasın d a kitlesel b ir hoşnutsuzluk ve savaş aleyhtarı
bir duygu uyandırdı. Savaşa tepkiler, savaşan güçlerin
ask erleri arasındaki kardeşleşm e olaylarının giderek
d a h a da sıklaştığı orduya k a d ar ulaştı, 1916 N isanın
d a İsviçre, K ienthal’de, 8 ülkeden - A lmanya, Fransa,
Rusya, Polonya, Sırbistan, İsviçre ve Portekiz - 41 dele
genin katıldığı ikinci b ir «Zimmenvald Konferansı» bu
ş a r tla r altında toplandı.
Zim m envald Solu, K ienthal’de Zim m erw ald’d a ol
d u ğ u n dan d ah a güçlüydü. 10 delegeleri vardı. Çeşitli
k o nularda b aşk a 12 delege ta ra fın d a n destekleniyor
lardı. Sol Zim m erw aldcılar gene azınlıkta olm akla bir
likte, düşüncelerinin etkisi artm ıştı. Lenin’in önderli
ğinde örgütlü ve birleşik b ir cephe haline gelm işlerdi
Zim m envald Sağı 8 ülkeden gelen 31 delegeden oluşu
yordu. Bu grup Zim m envald’ta olduğu gibi, açık m er
keziyetçilerden tutarsız enternasyonalistlere kadar,
son derecede karışık u n su rlard an oluşan b ir gruptu.
Am a bu kez, Lenin’den alıntı yaparsak, «Zimmenvald
Sağ kanadının kendi politikasını sürdürebilecek k a d a r
büyük bir çoğunluğu yoktu.»<1S)
Proletaryanın farklı barış pro g ram ların a yönelik
tu tu m ları sorununun tartışılm ası sırasında, Sol Zim-
m envaldcılar, m erkezci çoğunluğun m uhalefetine k a r
39
şın, kitleleri devrim ci sınıf m ücadelesinden soğutm ak
için burjuva aldatm acasının b ir tü rü o larak tanım la
nan sosyal-pasifizmi lanetleyen b ir dizi form ülasyonla
kalem e alınm ış bir k a r a n geçirm eyi başardılar,
Zim m erw aldcılann U luslararası Sosyalist Büro
nu n toplantısına ilişkin tavırların ın tartışılm ası, ideolo
jik m ücadelenin en keskin noktası oldu. Başlıca ta rtış
m a konusu, işçilerin eski, iflas etm iş enternasyonali
onarm aya mı, yoksa yeni, üçüncü b ir enternasyonalin
k urulm ası için çalışm aya m ı çağrılm ası gerektiğiydi.
K autsky'ci çoğunluk USB'den h erh an g i b ir kopuşa
kesinlikle karşıydı. Sonunda USB’nin sosyal-şovenist
politikasını resm en lanetleyen, ancak, İkinci E n tern as
yonal önderlerinin proleter davasına ihaneti olgusun
dan p ra tik hiç b ir sonuç çıkarm ayan uzlaştırıcı b ir k a
r a r benim sendi. K onferans sosyal-şovenizmin keskin
b ir eleştirisini içeren «Savaşın Yıkıp Ö ldürm ekte O ldu
ğu Halklara» başlıklı b ir çağrıyı kabul etti.
Lenin K ienthal K onferansının sonuçlarını inceler
ken şöyle yazdı:
«Sonuç
ileriye doğru küçük bir adım
genel olarak yerinde saym a
kararsızlık.»CÎS)
Sağ Zim m erw aldcılar kitlelerin devrim ci ve savaş
aleyhtarı h areketin büyüm esiyle K ienthal’de sola tes
lim olm aya zorlanm ışlardı. Am a sosyal-şovenizm ve pa-
sifizmi kenetleyen k a ra rla rı im zalarken, uygulam ada
kendi sosyal-pasifist görüşlerini değiştirm edikleri gibi,
sosyal-şovenistlerle uzlaşm a kapısını k apam aya d a h a
da az çabaladılar. Sağ Zim m erw aldcılar kesin olarak
Ü çüncü E nternasyonal düşüncesini reddetm elerine ve
USB toplanır toplanm az USK’nin feshedilm esi gereği
40
ni te k ra rla m aların a karşın, sosyal-şovenistlerle bir it
tifak halinde devrim ci entem asyonalistlerle olan bir
leşmeyi reddetm eye h azır olduklarını belli ettiler.
K ienthal’deki tartışm alar, m erkezcilerin istem lerini
konferansa kabul ettirm ek için giderek d a h a sık ola
ra k kaba kuvvete başvurduklarını ve konferans İkinci
E nternasyonal’den ayrılm ak ta direnirse Zim m envald
örgütlenm esini p arçalam ak la teh d it ettiklerini gös
terdi.
Sol Zim m envaldcılar, d a h a K ıenthal'de, Zimmer-
wald örgütlenm esinde kalm aya değip değmeyeceği so
ru su y la k a rşı k arşıy a kalm ışlardı. O an için K autsky1'
çilere k a rşı kavgayı sürdürm ek ve k ararsızların kendi
lerini m erkezcilik b atağından sıyırtıp proleter politi
kası h a ttın a gelm elerine yardım etm ek için, k alm ay a
k a ra r verdiler.
Lenin 1916 Eylülünde, K autsky’çilerin zorlam asıy
la Zim m envald örgütlenm esinin içine itildiği büyüyen
çıkm azın nedenlerini çözüm lerken şöyle yazdı: «Opor
tünizm e karşı m ücadeleyle sıkı sıkıya bağlı olm ayan
em peryalizm e k a rşı m ücadele y a boş b ir deyim dir ya
d a sahtekarlıktır. Zim m envald ve K ienthal’m başlıca
k u su rların d an biri, Ü çüncü E ntem asyonal’in bu cenin
lerini b ir fiyaskoyla sonuçlanabilm e olasılığının baş-
lıca nedenlerinden biri, oportünizm le savaşm a mese
lesinin, oportünistlerden kopm a gereğinin açıklanm a
sı an lam ında çözülmesi bir yana, açık açık ortay a bile
konm am ış olmasıdır.» ° 7)
1916 sonu, dünya politikasında em peryalist savaş
tan, em peryalist barışa bir dönüşe tan ık oldu. Nesnel
koşullar ve devrim korkusu bazı ülkelerdeki belirli
em peryalist çevrelori, uzayan savaşı sona erdirm enin
yollarını a ram ay a zorladı. Pasifist propagand a böylece
41
sosyal-şovenistlerle, Zim m erw aldcıların sağ k a n a t ara*
.sında oluşturulan politik b ir uzlaşm ada ad eta nesnel
bir temel buldu.
Sağ Zim m erw aldcılar sosyal-pasifizmin o rta k ’
! platform unda sosyal-şovenistlerle birleşerek Zimmer-I
j wald ve K ienthal’de o denli ciddiyetle açıklanm ış olan/
^ em peryalist savaşa ve kapitalizm e k arşı devrim ci mü-/’
j cadele düşüncesine ih an et ettiler, Zim m envald çoğun-*,
Iuğu Zim m envald bayrağını sosyal-şovenizm ve burju- i
va reform izm ini örtm ek için bir perde gibi kullanm ak* \
la, Zim m envald örgütlenm esinin ideolojik ve politik ç ö -:
küşünden sorum luydu.
Rusya’daki Şubat burjuva-dem okratik devrim i Sol
ve Sağ Zim m erw aldcılar arasın d a oluşan uçu ru m u d a
ha d a genişletti. R usya’daki olaylar, em peryalist sa
vaşın iç savaşa dönüşm eye başladığını gösterdi. Rus
ya işçi sınıfı dehşetli b ir devrim ci güç geliştirdi ve y a
sal şartlard a çalışm a şansı bulan partisi, m ücadeleyi
barış ve devrim konularında billurlaşm ış, dünyada
açık bir program ı olan tek parti, doğal olarak d ü nya
proletaryasının devrim ci güçleri için b ir çekim m erke
zi haline geldi ve Üçüncü E nternasyonal için zem in
hazırlam a insiyatifini üstlenm ek zorunda kaldı.
Lenin devrimci entem asyonalistlerin Zim m envald
örgütlenm esinde daha fazla kalam ayacağını d ü şü n ü
yordu. «Zimmenvald b atağına d a h a hoşgörü gösteri
lemez» diye yazdı. «Zimmenvald ’K autsky’cilerinm ’
h atırı için Plekhanov’ların, Scheidem arnı’ların şovenist
enternasyonaliyle yarım ittifakı siırdürm em eliyiz. Bu
enternasyonalden d erh al ayrılmalıyız. Sadece bilgi
am acıyla Zim m envald içinde kalmalıyız.» (18> Lenin ye
n i devrimci, proleter bir enternasyonalin d erhal k u
rulm asında ıs ra r etti.
42
Partinin Zim m erw ald aldatm acalarından h âlâ e t
kilenen bazı üyeleri Lenin’in çağrısını hem en benim
sediler. RSDIP(B)’nin N isan 1917 Kongresi delegeleri
nin çoğunluğu Zimmenvald Örgütlenmesinde K autsky’
çilerin baskın olduğunu henüz bilm iyordu. Kongre,
Zim m envald Solu'nun taktiklerini desteklem ek a m a
cıyla Zim m envald birliği içinde kalm a k a ra rı aldı ve
M erkez Komitesine Stokholm ’de U luslararası Sosya
list Komisyon’un çağrısıyla toplanacak olan Ü çüncü
Zim m envald K onferansına Boişeviklerin katılışını d ü
zenlem elerini tavsiye etti. Lenin’in salt bilgi am acıyla
Zim m envald birliğinde kalm a önerisi reddedilm işti,(19)
Partide Zim m envald aldatm acalarını Zinoviev y a
yıyordu. Zinoviev m erkezcilerden kopm a konusunda
k ararsızlık gösteren sol sosyal-dem okratları destek
ledi ve Zim m erw ald’da kalıp, çoğunluğu Ü çüncü En-
tern aly onal’e kazanm aya çalışm ayı önerdi. Bu bakış
açısını N isan K ongresi’nde de ondan sonra da savun
du. 1917 H aziranında «şimdi Zim m envald E n tern as
yonalini ele geçirm ek iyi olur» diye ısra r etm eyi sü r
dürdüğünde, Lenin şöyle yanıtladı: «Bence bu, aşırı
■oportünist ve zararlı b ir ta k tik tir... Bu, tüm ilkeleri
mizi fırlatıp atm ak, m erkeze karşı yazdığımız ve söy
lediğimiz h e r şeyi unutm ak, kendimizi çam u ra atıp re
zil etm ek demektir.» <a°>
Lenin sürekli olarak, Zim m envald örgütlenm esi
nin yaşam ım tükettiğini ve Boişeviklerin ondan ay
rılm am akla Ü çüncü E ntem asyonal'in hızla kurulm ası
n a yönelik p ratik adım lar atm ayı kendi kendilerine
d a h a d a güçleştirm ekten başka bir şey yapm adıkları
nı vurguladı. N isan Kongresi’nden sonra Lenin b u h a
tan ın düzeltilm esi için baskı yaptı. 1917 yazında ve gü
zünde M erkez Komitesinden ve M erkez Komitesi Dış
Tem silciliğinden «sadece sollara d ay an an ve sadece
43
K autsky’cilere karşı, gerçek b ir Ü çüncü Enternasyo
nal» {21) kurm ak için bir dünya enternasyonalistleri
kongresinin toplanm asını hızlandırm alarını te k ra r tek
r a r istedi.
A ncak MK’de Zinoviev, Y urtdışı B ürosunda Ra-
dek, Lenin’in direktiflerini sabote ettiler. Böyle bir
kongrenin delege sayısının azlığı nedeniyle başarısız
olduğuna inanıyorlardı. Lenin bu sav lara k arşı çıka
rak: «'Çok’ sayıda katılım cı ‘beklem ek’ ve şu an d a ‘az’
olm alarından ‘şaşkınlığa kapılm ak’ ölçülemeyecek d e
recede ahm aklık olur. Ç ünkü şim dilik böyle b ir kong
re, k atılanların sayısından bağımsız o larak m anevi b ir
güç olacaktır, oysa d ah a sonra h a sır altı edilebilir.»<îfl>
Lenin P artinin Yedinci (Nisan) ve Altıncı K ongresi’n-
de alınan k a ra rla rd a ve aynı zam anda Boişeviklerin
yeni program taslağında «Bütün dünyaya, em perya
lizm in ortaya attığı so ru lara açık y a n ıtla r sunabilecek
ve sosyal-şovenistleri ve K autsky’cileri m ahkûm ede
bilecek (Vorbote, Tribüne, A rbeiterpolitik ve diğerleri
ne ek olarak) yeterli İdeolojik tem elin olduğunu»(23)
vurguladı, ^
Lenin’in direktifleri, maalesef, o zam an yerine ge
tirilmedi. Boişeviklerin temsilcileri 5-12 Eylül 1917’de
Stokholm ’de yapılan Üçüncü Enternasyonal K onferan
s ın a katıldılar. Lenin’in önceden gördüğü gibi, belir
leyici rolü M erkezciler oynadığından d ü n y a devrim ci
h arek eti açısından konferans anlam sızdı.
KOMİNTERN’İN KURULUŞU
Dünya
Devrimci Bumltmt
7 Kasım 1917’de (Eski Takvimle 25 Ekim ’de) Rus
ya’da sosyalist devrim zafere ulaştı. Silahlı ay ak lan
44
m an ın bir sonucu olarak y erkürenin altıd a birindo
burjuvazinin egem enliği yıkıldı ve pro letary a d ik ta tö r
lüğü kuruldu.
Em peryalist savaş sırasında kapitalizm in tüm çe
lişkilerinin son derecede şiddetlenm esinin bir sonucu
o larak gelişen Ekim Devrimi, kapitalizm in genel b u
nalım ını b aşlattı ve insanlık tarihinde yeni b ir çağ
- ulusların kapitalizm den sosyalizme geçiş çağını - açtı,
Bu,~duriyâ sosyüTst^devrîm inin ilk eylemiydi. Lenin
«Kapitalizmin ve kalıntılarının yok edilmesi ve k o m ü
n ist düzenin tem ellerinin atılm ası, d ü n y a tarih in in baş
lam ış olan yeni çağının içeriğini belirlem ektedir.»<24) di
ye yazdı.
Sosyalist devrim, görülm em iş çeşitlilikteki toplum
sal ilişkilerin bulunduğu b ir ülkede y er aldı. Çarlık
Rusyası hem kapitalist gelişm elerin hem de feodalizm
k alıntılarının y arattığ ı çelişkilerin odak noktasıydı. Ka
pitalist d ü nya içinde en önemli k o n u lar olan köylü
meselesi ve ulusal mesele aşırı derecede ağırlaşm ıştı.
Ekim Devrim i dünyayı iki sistem e ayırdı: k ap italist
sistem ve sosyalist sistem. Em peryalizm in tüm çeliş
kilerini keskinleştirdi ve d ü n y a işçilerine şiddet ve bas
k ı sistem ine k a rşı m ücadelelerinde esin verdi. Ekim
Devrim i’nin zaferi hem gelişmiş kapitalist ülkelerde
hem de geri kalm ış ülkelerdeki devrimci m ücadeleye
güçlü bir ivme kazandırdı.
K apitalist ülkelerin işçi sınıfı, devrim ci h arek etin
öncülüğünde ilerledi. Barış, özgürlük ve sosyalizm için
savaştı, tüm ezilen ve söm ürülenlerin çıkarlarını or
tay a koydu. Emekçi kitlenin nesnel hedefi sadece uza
yıp giden savaşı sona erdirm ek değil, tü m kap italist
sistem i yok etmekti.
1918 O cağında A vusturya-M acaristan ve A lm an
y a’d a yaklaşık iki milyon işçi, em peryalist devletlerin
45
Brest Litovsk’ta Sovyet R usya’y a sundukları yağm acı
barış koşullarını protesto etm ek için greve gitti. İşçi
ler, Sovyet hüküm etinin önerdiği, sıkıyönetim in k al
dırılm ası, yiyecek dağıtım ının düzenlenm esi koşulları
n ı içeren bir barış anlaşm asının hem en sonuçlandırıl
m asını talep ediyorlardı. Bir dizi sanayi m erkezinde
işçi tem silcileri sovyetleri (konseyleri) oluşturulm uştu.
A vusturya-M acaristan ve A lm anya’daki Ocak eylemi
halk kitlelerinin büyük devrim ci gücünü o rtay a k oy
du, A ncak bu güç, grev# k in ci oportünistler tarafın d an
felce_ uğratıldı.
1918 Ocak ayının sonunda, Finlandiya’d a b ir pro
leter devrim i patladı. Finlandiya Sovyet R usya’dan
sonra Lenin’in sözleriyle: «Hiç b ir sovyetin olm adığı
am a... ne olursa olsun yeni tü r b ir iktidar, proletarya
iktidarının olduğu»(2S) işçi ve köylülerin cum huriyeti
ne sahip olan ilk ülkeydi.
Finlandiya’daki b u rju v a hüküm eti, halkın gaza
bından kaçarak, ülkenin kuzeyine fira r etti ve san a
yileşmiş güney bölgelerinde ik tid ar işçilerin eline geç
ti. 28 O cak’ta, sol sosyal-dem okratlar M annor, Sirola,
Kuusinen ve diğer sosyal-dem okrat önderlorin y er al
dığı devrim ci bir hüküm et kuruldu. Sosyal-Demokrat
Partinin çoğunluğu arkalarm daydı. îşçi hüküm etinin
devrim ci hedeflerine ulaşm ak için yerel a lan lard a işçi
örgütleri «sejm»Ieri, işçi komiteleri, fab rik a işçi he
yetleri kurulm uştu.
Devrimci hüküm et, işçilerin ve topraksız ortakçı
çiftçilerin istem lerini açıklayan b ir dizi kapsam lı de
m okratik reform yaptı. İşverenleri 8 saatlik işgününe
kesinlikle uym aya zorunlu kıldı, topraksız çiftçilere iş
ledikleri toprağı parasız olarak verdi, kapitalistlerin
terkettiği sanayi ku ru lu şların ı ulusallaştırdı, fab rik a
46
la rd a işçi denetim ini kurdu, hukuksal reform ları g er
çekleştirdi ve Finlandiya B ankası’m denetim a ltın a a l
dı. 1 M art 1918’de hüküm et Finlandiya Sosyalist C um
huriyeti ile RSFSC arasında, ilk kez, iki sosyalist cu m
h uriyet arasındak i dostluk ilişkilerini belirleyen bir
dostluk ve kardeşlik anlaşm ası imzaladı. Finlandiya’
d ak i işçi hüküm eti 1918 M ayısının başına dek ik tid ar
da kaldı. N isan'da Finli beyaz m uhafızlara yardım için
Kaİser A lm anyasından a sk e r geldi. Hep birlikte ülke
deki iç savaş ateşini tu tu ştu ru p sosyalist cum huriyeti
kan içinde boğdular.
İşçilerin a y rı ayrı yenilgileri B atıdaki devrim ci h a
reketi durduram azdı. Devrimci coşkunun tem elinde
y atan nedenler ortadan kaldırılm am ıştı. U zayan sa
vaş sürüp gidiyordu ve em peryalizm in zulm ü ulusun
horlanm ış, ezilmiş kesim lerinin gözünü açarak ve k it
leleri giderek d a h a fazla politikaya ve devrim ci m üca
deleye çekerek h e r zam ankinden d a h a çarpıcı b ir b i
çimde sürüyordu. Lenin «Dünya işçileri, yolum uzun
üzerindeki engeller ne denli büyük olursa olsun, Rus
devrim i davasının kendi öz davası olduğunu hissedi
yor... H er yan d a iki grup em peryalist arasındaki s a
vaşa paralel olarak b ir başka savaş başlıyor.- Rus Dev
rim i örneğinden esinlenen işçi sınıfının kendi b u rju
vazisine karşı ilan ettiği savaş.»t2S) diye yazdı.
1910 Eylülünde B ulgar ordusunda silahlı b ir ay ak
lanm a patladı (Vladi A yaklanm ası). A skerler m o n ar
şinin devrildiğini açıkladılar ve bir cum huriyet ilan
ettiler. A ncak hüküm et asker kitlesinin bu kendiliğin
den hareketini yabancı askerlerin yardım ıyla sert b ir
biçimde bastırdı.
1918 güzünde, cephedeki askeri yenilgilerin, ordu
ve donanm adaki başkaldırm aların, işçiler arasın d ak i
47
devrim ci dem okratik hareketin, Çek, Slovak, Güney
Slav, Leh, Batı U krayna ve Romen to p rak ların d a g i
derek yükselen u lusal kurtuluş h arek etin in b ir sorunu
^olarak A vusturya-M acaristan m onarşisi 'dağılm aya
b aşladı. Ekim ve Kasım’da A vusturya-M acaristan’da-
ki burjuva-dem okratik devrim gerici H absburg r e ji
m ini ortad an kaldırdı. P roletarya bu devrim in itici gü
cüydü am a sosyal reform istler tarafın d an yönetildi
ğinden m ücadele sırasında b ir çok k entte devrim ci ik •
tıdarm işçi temsilcileri sovyetleri gibi henüz gelişmemiş
organlarının ortaya çıkmış olm asına rağm en kendisi
n i baskın güç haline getirip iktidarı ele geçirem edi. So-
ı nuç olarak, A vrupa'nın bu bölüm ünde - A vusturya, Çe
koslovakya^ Polonya ve Sırp -Hırvat-SIoven Krallığı
(1929'dan itibaren Yugoslavya) - b ir dizi yeni burjuva
devleti oluştu.,
, 3 Kasım 1918’de Kiel’deki do n an m a içindeki b ir
î ayaklanm ayla A lm anya’da bir devrim başladı. H er y er
de işçi ve ask er sovyetleri oluştu. 9 K asım ’da, Sparta-
kistlerinC*) ve devrim ci önderlerin çağrısıyla silahlı
işçi ve ask erler B erlin’in - Alman em peryalizm inin
m erkezinin - denetim ini ele geçirdi ve K aiser rejim ini
alaşağı etti.
A lm anya’daki devrim, bir ölçüye k a d ar proleter
a ra ç ve yöntem lerle yürütülm ekle birlikte, b ir b u rju
v a dem okratik devrim den öteye gitmedi. Sadece II.
W ilhelm ’in m onarşisini o rtad an kaldırdı, burjuvazinin
jk tid a rın a dokunm adı. Sosyalist cum huriyet adı konu
sunda son derece ikiyüzlü d a v ra n an yeni hüküm et,
sağ sosyal-dem okratlar ve m erkezcilerden kurulm uştu.
«Sosyalist» tabelası, kitlelerin d ah a geri kesim lerinin
■J- *
(*) Alman sol sosyal-demokrat lan nın devrimci bir örgütü olan
Spartaküs Birliği’nin üyeleri.
48
desteğiyle ik tid arın burjuvazinin çıkarları d o ğ ru ltu
su n da kullanm asını önlemiyordu.
Alman oportünistleri devrim ci h a re k eti p arçalam a
yı ve devrim i burjuva dem okratik sın ırlar içinde tu
ta ra k denetlem eyi başardılar. D oğrusunu söylem ek g e
rekirse, b ir burjuva organı olan U lusal Meclis’in ilk
toplantısının öne alınm ası bayrağı altında sağ sosyal-
dem okrat önderler tüm gerici güçleri bir a ra y a g e tir
d iler ve orduyla birlik olup işçi sınıfına a ğ ır b ir d arb e
indirdiler. Bir sağ k a n a t önderi olan Noske, işçi sını
fın ın devrim ci Öncülüğünü sindirm ek gibi kanlı b ir gö
revi üstlenirken, «çaresi yok. B irinin razı olm ası ge
rek. Ben b u sorum luluktan korkm uyorum !»Lî7) diye
açıklıyordu. A lm an işçi sınıfının uğradığı yenilginin
başlıca nedenleri sosyal-dem okrat önderlerin ih an eti
ve devrim başladığında yeni tip b ir proleter p a rtin in
olm amasıydı.
Sınıf m ücadelesinin galip ülkelerde de keskinleş
tiği gözleniyordu. Franşa. lngiltere, İtaly a ve ABD’de
güçlü bir grev hareketi oluşuyordu. Jap o n y a’d a on
m ilyondan fazla insanı kapsayan «pirinç ay ak lan m a
ları» patladı. Tüm dünyadaki işçiler, 8 saatlik işgünü,
ü c re t artışı, sendika hakkı ve dem okratik özgürlükler
talep ediyordu. Bir çok d u ru m d a işçi sınıfının ekono
m ik ve politik h a k la n için verdiği mücadele, sav aştan
z a ra r görm üş köylülerin to p rak için verdiği m ücade
leyle ıçiçeydi. Birkaç ülkenin emekçi halk ı o rta k ç a
balarıyla d a h a kapsam lı oy hakkı, d ah a kısa b ir işgünü
ve d ah a yüksek ücret elde etm eyi başardılar.
1919 yılı, İngiltere’deki işçiler a rasın d a «Sovyet
R usya’dan Ellerinizi Çekin!» sloganı altında birleşen
yaygın bir harekete tanık oldu. Bu h arek et emekçi
h a lk la r arasın d ak i ulu slararası dayanışm anın çarpıcı
F, 4: Entetnnsyonat 49
b ir örneğiydi. Sovyet R usya işçileriyle k ard eşlik day a
nışm asının saygın b ir örneğini de Rus karşı-devrim ci-
lerine yardım için K aradeniz’e gönderilen Fransız fi
losunun askerleri gösterdi. Fransız askerleri emekçi
h alk a karşı sü rd ü rü len savaşta ta ra f olmayı red d etti
le r ve Rus işçileriyle dostluk k u rm a y a başladılar. 1919
N isanındaki bir gösteride savaş gem ilerine kızıl bay
ra k la r çektiler ve Sovyetleri destekleyen sloganlar
söyleyen Sivastopol işçilerine katıldılar. Fransız deniz
cilerinin bu yiğit davranışı çeşitli ülkelerin emekçi
halk ları ara sın d a büyük yan k ılar uyandırdı. Lenin
bundan büyük bir coşkuyla sözetti: «Karadenizimiz-
de hizm et eden denizcilerin ad ları b ü tü n F ran sa ’da
Rus devrim inin anılarıyla birlikte söyleniyor; Fransız
işçileri, şu an d a F ran sa’d a a ğ ır hapis cezası çekm ekte
olanların K aradeniz’de Rus işçi ve köylülerinin kasabı
olmayı reddettikleri için ayaklandıklarını biliyor.>128>
Tüm dünyada yükselen devrim ci h arek etin önemli
b ir özelliği, söm ürge ve bağım lı ülkelerin h alk ları için
deki ulusal k urtuluş m ücadelesinin anti-em peryaüst
öncülüğüydü. Ekim Devrimi, söm ürge em peryalizm ine
a ğ ır b ir darbe indirdi ve söm ürge sistem inde b ir bu
nalım ı alevlendirdi.
Latin A m erika'nın bağım lı ülkelerinde yabancı bo
yunduruğu, adaletsizlik, yoksulluk ve yaşam pahalılı
ğına karşı verilen savaşa salt em ekçiler değil, köylüler,
kentlerdeki küçük burjuvalar, ay d ın lar ve öğrenciler
de katıldı, A rjantin, Brezilya, M eksika, Peru, U ruguay
ve Şili’deki emekçi h a lk ta n m reform u, 8 saatlik işgü
nü, d a h a yüksek ücret, yaşlılık güvencesi, kadın ve ço
cu k lar için iş güvenliği, işçi send ik aların a girm e özgür
lüğü ve üniversite reform ları talep ettiler.
Çin (4 Mayıs H arek eti), H indistan (A m ritsar O la
50
yı), Kore (1919 A yaklanm ası) ve Endonezya'daki bü
yük kitleler güçlü anti-em peryalist, anti-feodal h are
ketin içine çekiliyordu. Suriye, Lübnan, Irak, Mısır,
Libya, Sudan ve Somali köylüleri yabancı egem enliği
ne k a rşı ayaklandılar. Söm ürgeciliğe karşı m ücadele
deki ilk adım ları Tropikal A frika'nın (Nijerya, Sierra
Leone, Belçika Kargosu, Senegal) köleleştirilm iş h a lk
la rı attı. Ezilen h alk ların ayak lan m aları çoğu d u ru m
d a em peryalist güçler ta ra fın d a n sert b ir şekilde bas
tırılıyordu. Gene de Türkiye, Iran, A fganistan ve Mo
ğolistan halkları, Sovyet R usya’nın yardım ları saye
sinde ulusal bağım sızlıklarını kazanm ayı başardılar.
Böylece d ü n y a devrim ci süreci, em peryalizm in sa
dece m etropoldeki d ayanaklarını değil, söm ürgelerdeki
day an ak ların ı d a etkiledi. M ilyonlardan oluşan kitleler
tüm k ıta la rd a m ücadeleye giriştiler. Sovyet iktidarının
Rusya’d a sağlam laşm ası ve sınıf m ücadelesinin kapi
talist dünyadaki güçlü atılımı, d ü n y a proleter devri-
m inin hızla önem kazandığını gösterdi. Bundan ü rk en
em peryalist burjuvazi, hem kendi ülkelerinde hem de
Sovyet R usya’daki proleter h arek eti bastırm ak için bü
yük ç ab alar harcadı. Bir iç savaşı kışkırttı ve Rusya’
ya k a rşı silahlı b ir m ücadele örgütledi. Kapitalizme
saldırı dönem i gelmişti, sınıf savaşları do ru ğ u n a u la
şacak biçimde ilerliyordu, devrim ci güçlorin en hızlı
biçimde birleşm esini ve ulu slararası dayanışm ayı güç
lendirm esini gerektiren önemli so ru n lar o rtay a çıkı
yordu.
Lenm'in
fittim sel Sosyalist Hareketin
fdeolojik Temellerini
Güçlendirme Çabaları
Sovyet Rusya, sadece varolduğu için bile, uluslar
arası işçi sınıfı üzerinde güçlü b ir devrim cileştirm e
51
etkisine sahipti. A ncak diğer ülkelerde p ro letaryanın
devrim ci sınıf bilinci R usya’d a olduğundan d a h a y a
vaş gelişiyordu, çok d a h a sıkıntılı ve güç b ir süreçti.
Bu durum da, Ekim D evrim i deneyinin m arksist ge
nellem esi ve buıiun devrim ci işçiler tarafın d an özüm-
senmesi, u lu slararası devrim ci h arek etin güçlenm esi
için son derece önemli oldu. Egem en sınıfların ve sos-
yal-dem okrat uşaklarının, kendi ülkelerindeki olayla
rın JRusya’dakine benzer bir biçim alm asını engelle
m ek üzere tüm önlem leri alm ış olm aları, b u görevi d a
h a d a acil kılıyordu. Şiddet ve yalan, teh d it ve vaatler
kısaca kitleler a ra sın d a giderek a rta n hoşnutsuzluğu
sindirm ek için h e r a ra ç kullanılıyordu. P ropaganda
m ekanizm ası, Rus devrim ine ilişkin b ir yığm yanlış
bilgi ve iftira dolu u y d u rm alarla işçileri ald atm ak ve
yanlış yöne sevketm ek için h a re k ete geçti.
Sosyal-şovenistler ve m erkezciler önce Rus prole
tary asın ı k u tla y a rak gösteriş yaptılar. Sosyal-demok-
r a t önderler açısından bu, geniş işçi kitlelerin ve sıra
dan sosyal-dem okratlarm Sovyet R usya’ya ilişkin iyi
duygularına verilm iş b ir ödündü, am a b u n u h e r za
m anki gibi Bolşevizmin kötülenm esi izledi. H er ren k
ten reform istler Ekim Devrimi düşüncelerinin Batı Av
ru p a işçileri üzerindeki etkisine k arşı çıkm ak İçin yı
kıcı savaşm d ö rt yılı, yabancı m üdahale ve beyaz m u
hafız ayaklanm alarının Sovyet C um huriyeti'nin Önü
n e çıkardığı güçlüklerin ticaretin i y a p arak benzeri gö
rülm em iş çap ta yöntem lerle dev b ir k am panya b aşlat
tılar.
Bu aşağılık anti-sovyet ve anti-kom ünist k am p an
yanın ideolojik esin kaynağı, m erkezciliğin önde ge
len kuram cısı K ari K autsky idi. K autsky I9f8 A ğusto
su n d a yayınladığı b ir k ita p ta p ro letary a dik tatö rlü ğ ü
52
ne ilişkin m arksist öğretiyi çarpıttı ve Sovyet egemon-
liğini kapitalizm in ve savaşın neden olduklarından d a
h a büyük felaketler ve sıkıntıların kaynağı o larak ta
nım layarak, R usya’daki sosyalist devrim i karaladı.
K autsky’nin kuram sal tartışm aların ın asıl am acı, iş
çileri devrim den ürkütm ek, m ücadele istem lerini fel
ce uğratm ak, kafalarını afyonlam ak ve kapitalizm in
barış içinde adım adım sosyalizme evrim leşm esi ola
sılığı hakkm daki reform ist aldatm acaları işçiler a ra
sında güçlendirm ekti.
K autsky, R usya’d a başlam ış olan d ü ny a devrim i-
ne saldırırken, kendini en iyi biçimde, Boişeviklerin
çarpıttığını iddia ettiği ortodoks m arksizm i «savunur»
gibi görünerek, proleter devrim den kopuşunu içi bo
şaltılm ış m arksist sözlerle gizledi. Kautsky, sofistlerin
yardım ıyla, m arksizm i devrim ci canlılığından arıttı;
m ücadelenin devrim ci yöntem lerini reddetti ve prole
te r devrim inin ideolojik ve politik olarak hazırlanm ası
ve kitlelerin bu yönde eğitilmesi gereğini in k a r etti.
M erkezcilerin oportünist tu tu m la rı ve önderleri
K autsky’nin görüşleri, d ü n y a devrim ci harek eti için
büyük bir tehlikeydi. Lenin, Kautskizm in ideolojik ve
kurum sal yenilgisini, proletaryanın sınıf m ücadelesi
nin gelecekteki gelişmeleri açısından son derece Önem
li buluyordu. Lenin 1918 Ekimi başında, ciddi y a ra ları
henüz kapanm ışken, u luslararası m erkezciliğe karşı
savaş verm ek üzere kalem ini eline aldı. Proleter Dev
rimi ve Dönek Kautsky başlığıyla bir m akale, so n ra d a
b ir kitap yazdı.
Lenin K autsky'ye karşı sü rdürdüğü tartışm ad a
pro leter devrim inin, sadece Rusya ve Bolşevikler için
değil, bütün olarak u luslararası işçi ve bilimsel sosya
list h a re k et için geçerli olan en önem li so ru n ların ı ay
53
dınlattı. Lenin böylece u lu slararası İşçi sınıfını, em per
yalizme ve oportünizm e k a rşı verdiği m ücadelede si
lahlandırdı.
Lenin en büyük dikkatini p ro letary a d ik tatö rlü
ğü meselesine verdi. K autsky’nin, m arksizm i y alan la
m a ç ab a la n n d a üzerinde durduğ u konu buydu. M arx’
m, kapitalizm den sosyalizme geçiş dönem inde prole
taryanın devrim ci diktatörlüğün ü n gerekliliği üzerin
deki ünlü saptam ası, K autsky’nin kitabında, M arx’ın
ağzından kaçınverdiği ve Boişeviklerin tam zam anın
d a kendi a m aç la n için kullandıkları b ir sözcük gibi ta
nım lanm ıştı.^6’ D aha sonraları, b ir zam an b ir yanlış
anlaşılm a konusu olduğunu iddia ederek «proletarya
diktatörlüğü» fikrini tüm den reddetm eyi Önerdi.
Lenin, K autsky’n in safsataların ı o rtay a sorerken,
«proletarya diktatörlüğü» form ülünün, Marx ve En-
gels’in, 1848 devrim i ve özellikle 1871 Paris Komünü
deneyim leri dolayısıyla söz ettikleri proletaryanın gö
revinin (burjuva devlet m ekanizm asının yıkılması) ta
rihsel o larak d a h a som ut ve bilimsel olarak kesin bir
ifadesinden başka bir şey olm adığını yazdı. Lenin, p ro
le ta ry a diktatörlüğünün, burjuvaziye karşı zorla k aza
nılıp sürdürülen p ro letary a iktidarı, silahlı halkı düş
m an ların a k a rşı ay ak ta tutm ak ve burjuvazinin d ire
nişini bastırm ak için gereken ik tid a r olduğunu o rta
y a koydu. Lenin devrim nasıl b ir yol izlerse izlesin - b a
rışçıl y a d a barışçıl olm ayan - h e r ülkede, «sömürücü
lerin sınıf olarak zor k ullanm a yoluyla baskı altın d a
tutulm ası ve sonuçta, ‘a n dem okrasinin’, b aşk a b ir d e
yişle, eşitlik ve özgürlüğün b u sınıf açısından zedelen-
m esi<î0) p ro letary a d ik tatö rlü ğ ü n ü n tem el b ir özelli
ğidir» diye yazdı.
Lenin, K autsky’nin salt bu rju v a dem okrasisinin ta
54
rihsel sınırlam alarım ve yerini proletarya- d ik ta tö rlü
ğüne te rle tm e sin in kaçım lm azhğını gizlemek için ta
sarlanm ış olan «dem okratik sosyalizm* ve «arı dem ok
rasi» savlarını açığa çıkardı. Lenin «burjuva dem okra
sisi ortaçağın inanç ve adetleriyle karşılaştırıldığında
büyük bir tarihsel adım olm akla birlikte daim a, sınırlı,
güdük, yanlış ve sahte,, zenginler için, bir c en n e t ve sö
m ürülenler için b ir k ap an ve aldatm aca olarak kalır
ve kapitalizm koşullarında öyle kalm aya m ahkûm
d u r» (S1> diye belirtti.
Lenin proleter dem okrasisini burjuva dem okrasi
siyle karşılaştırdı. P roletarya diktatörlüğünün, sınıflı
toplum lardaki en ü st dem okrasi tü rü olduğunu gös
terdi. «Sovyet egem enliği en dem okratik bu rju v a cum
h uriyetlerinden milyon kez d a h a dem okratiktir, çün
k ü devletin yönetilm esinde geniş kitleleri dışlam am ış,
onları sabit ve belirleyici b ir etm en olarak kendisine
çekmiştir» dedi. Bolşevizm, proletarya dik tatö rlü ğ ü
sözcüğünün tüm emekçi halkın en başında yürüyen iş
çi sınıfının iktidarını tem sil ettiğini göstererek, bu dü
şünceyi tü m dünyaya a n latm ak la tarihsel b ir hizm eti
yerine getirdi.
Lenin kitabm da ulu slararası proleter dayanışm a
sının devrim ci kuram , uygulam a ve ilkelerinin y aratıcı
gelişiminde Bolşeviklerin oynadıkları Önemli rolü o r
ta y a koydu, Lenin, Bolşevik taktiklerinin dünya devri
m i konusunda ikiyüzlü b ir korkuyu değil, A vrupa dev
rim ci d urum unun doğru b ir değerlendirm esini tem el
alm aları nedeniyle tek doğru tak tik ler b ü tü n ü olduğu
n a İşaret etti. «Bu tak tik ler enternasyonalist nitelikli
tek taktikdir, çünkü bunlar, b ir ülkede tü m ülkeler
deki devrim in gelişmesi, desteklenm esi ve u y an d ın l-
m ası için olası h e r şeyi kapsam aktadır.»(K)
55
Bolşevikler, em peryalist burjuvazinin devrim le ye
nilmesi için de tüm ülkelerin işçilerine öncülük eder
ler, sosyal-şovenistler bu burjuvaziden y an a çıktılar,
m erkezcilerse em peryalizm e uyum sağlam a ve teslim
olmayı ve em peryalizm in reform larla «iyileştirmesini»
savundular. Giderek a rta n sayıda işçi, Scheidem ann’
ların ve K autsky’lerin politikasının onları savaş ve üc
re t köleliğinden kurtarm ad ığ m ı anladı. Aynı z a m a n
d a işçiler, savaşın dehşetinden ve em peryalizm den k u r
tulm anın doğru yolunu Bolşeviklerin gösterdiğini,
«Bolşevizmin herkes için bir tak tik ler modeli olabile
ceğini»tS3) giderek d a h a açık b ir şekilde gördüler.
Bu politik çizgi çok büyük b aşarılar elde etti ve
u luslararası b ir güç haline geldi, çünkü politikası tüm
dünyadaki emekçi kitlelerin sevgisini'kazandı. Böylece
Bolşevizm Scheidem ann’la r ve K autsky’lerin, R enau-
del'ler ve Longuet’lerin, H enderson’la r ve Mac D onald’
la rın E nternasyonaline yıkıcı b ir darbe indirdi, «Bol
şevizm, hem dingin çağın kazanım larını hem de baş
lam ış olan devrim ler çağının deneylerini dikkate a la
cak bir Üçüncü E nternasyonal’in, gerçekten proleter
ve bilimsel sosyalist nitelikte bir enternasyonalin ideo
lojik ve taktiksel tem ellerini yaratm ıştır.»
K apitalist ülkelerdeki devrim ci dalgalanm aya, iş
çilerin kitle örgütlerinde hızlı bir büyüm e eşlik etm iş
tir. Sosyal-dem okrat partilerin, işçi sendikalarının ve
kooperatif birliklerin üye sayısındaki hızlı artış, işçi
sınıfı ve küçük burjuvazinin d a h a geri ve ezilmiş k e
sim lerinin yükselm ekte olan geniş kitlesel politik et
kinliklerini yansıtıyordu. Bu dalgalanm a, devrim in d a
h a d a derinleşm esi için gereken b ir önkoşuldu. A n
cak, m ücadeleye girişen kitlelere çoğunlukla reform ist
p a rtile r önderlik ediyordu. O nlar için sosyal-şovenist-
lerin ve m erkezcilerin zam anın m odasına u y gun re
56
form ist program ım kavram ak, eski toplum un köklü bir
biçimde y e n id ea örgütlenm esini öngören bilimsel sos
yalistlerin program ını a n lam ak tan d a h a kolaydı. Kit
lelerin reform ist ald atm acalard an kurtulm ayı, opor
tünistlerden kopm ayı ve devrim ci m ücadele yolunu
tutm ayı deneyleriyle öğrenm eleri için zam an a gerek
sinim leri vardı. Kendi yaşam sal çıkarlarının fa rk ın a
v arm aları ve güçlerini kapitalizm in altedilm esine ka-
nalize etm eleri için ancak yeni tipte b ir devrim ci pro
leter p a rti kitlelere yardım edebilirdi.
Sosyalist devrim in zaferi için h e r ülkede böyle bir
partin in yaratılm ası güç ve acil b ir gereksinm e, zo
ru n lu bir koşuldu. Zim m envald Solu'nun b ir çok y a n
daşı bile nedense böyle b ir gereksinm enin varlığına
tam anlam ıyla inanm ıyordu. Farklı ülkelerdeki e n ter
nasyonalist gruplar, k u ra l olarak, eski sosyal-demok-
r a t p artilerin sın ırla n içinde h arek et ediyor ve ö rg ü t
sel o larak o n lardan kopm akta k ararsız d av ran ıy o rlar
dı. Lenin 1918 Ekiminde, bu konuda şöyle yazdı:
^A vrupa’nın en büyük talihsizliği ve tehlikesi hiç
b ir devrim ci p artisi olm am asıdır...
«Kuşkusuz, güçlü b ir devrim ci halk h arek eti bu
sakıncayı o rtad an kaldırabilir am a bu, gene de, ciddi
bir talihsizlik ve elim b ir tehlikedir.
«Kautsky gibi dönekleri açığa çıkarm ak, böylelik
le bü tün ülkelerde bulunabilecek gerçekten e n tern as
yonalist işçilerin devrim ci g ruplarını desteklem ek için
elimizden geleni yapm ak zorunda oluşum uzun nedeni
budur,»t3S)
D ünya devrim ci bunalımı, enternasyonalist g ru p
la r ve akım lardan bağım sız bilimsel sosyalist p artile
rin ve grupların ideolojik ve örgütsel oluşum una güç
lü b ir ivme kazandırdı. 1918 O cak ayında, 1920 yılı so
57
n u n d a A rjantin K om ünist P artisi adm ı alan, A rjan
tin U luslararası Sosyalist P artisi kuruldu. 1918’in ikin
ci y ansında Finlandiya, A vusturya, H ollanda, M aca
rista n ve A lm anya’d a bilimsel sosyalist p artiler k u ru l
du. Polonya’d a K om ünist Parti, iki devrim ci işçi p a r
tisinin - Polonya ve Litvanya K rallığı Sosyal-Demokrat
P artisi ve Leh Sosyalist P artisi’n in - birleşm esiyle oluş
turuldu. O sıra lard a devrim ci-enternasyonalist b ir ta
vır alan partiler a ra sın d a B ulgar Sosyal D em okrat işçi
P artisi (Tesnyaklar), İsveç Sol Sosyal-Dem okrat P a rti
si, Sırp-Hırvat-Sloven K rallığının Sosyal-Demokrat
Partileri, Norveç İşçi Partisi, Y unan Sosyalist İşçi P ar
tisi ve M eksika Sosyalist İşçi Partisi vardı. 1918-1919
ara sın d a Çekoslovakya, Romanya, İtalya, Fransa, İn
giltere, D anim arka, İsviçre, ABD, K anada, Brezilya,
Çin, Kore, A vustralya, G üney A frika Birliği ve diğer
ülkelerde bilimsel sosyalist grup ve çevreler oluştu
ruldu.
Batı A vrupa’daki en büyük bilimsel sosyalist parti,
S partaküs Birliği’nin diğer sol akım larla birleşm esi so
n u n d a k u ru lan Alman K om ünist P artisi’ydi. Alman
Kom ünist Partisi 30 A ralık 1918 ve 1 O cak 1919 a ra
sın d a Kari Liebknecht ve Rosa Luxem burg’u n katıldığı
açılış kongresinde kuruldu.
İdeolojik, kuram sal ve örgütsel zayıflık, Sparta-
kistlerin Kasım Devrim i sırasında kitlelere önderlik
edebilecek m ilitan b ir proleter p artiyi vaktiyle y a ra t
m asını engelledi. Lenin bu konuya şu sözlerle değindi:
«Bunalım başladığındaysa, ayrılm anın çok geç ortaya
çıkm ış olm ası ve serm ayenin çürüm üş (Scheidem ann’
lar, Legien’Ier, David ve O rtakları) ve om urgasız d al
kavuk çeteleri CKautsky’Ier, H ilferding’le r ve O rta k
la n ) ile lanetli ‘birlik’, geleneği nedeniyle A lm an işçi
leri gerçekten devrim ci b ir p artid en yoksundu.»
58
Taslağını Rosa Luxem burg’un hazırladığı ve p a r
tinin açılış kongresinde kabul edilen A lm an Kom ünist
Partisi Program ı, kapitalist em ek köleliği sistem ine sa
dece p ro letary a diktasının son verebileceği v a rsay ı
m ından yola çıkıyordu. Program , bütününde, A lm an iş
çi sınıfının m ilitan görevlerini doğru olarak tanım lıyor
ve d ünyanın ilk sosyalist devletinin - Sovyet Rusya -
desteklenm esine ilişkin b ir talebi içeriyordu. A ncak
program , birkaç k u ram sal konuda (tarım sorunu, ulu
sal k urtuluş savaşları ve diğer) işçi sınıfını ve köylü
lüğü A lm an em peryalizm ine k a rşı genel mücadeleye
çekm enin yolları konusunda ciddi olarak belirsizdi.
K om ünistlerin çalışm alarını fark lı ülkelerde çok
çeşitli koşullar altın d a yürütm eleri, fa rk lı görüş ve
düşüncelere yolaçtı. A ncak bu farklıklar, tü m kom ü
nistlerin uygulam ada birleştikleri tem el ideolojik d a
yanağı, yani, b ir sosyalist devrim e ve sosyalizme geçiş
için proletarya diktatörlüğüne ilişkin zorunluluğun
farkedilm esini etkilemedi.
üçüncü Enternasyonal'in
Birinci (Açılış) Kongresi
59
litik örgüt, devrim ci akım a k atıld ı ve leninizm tem e
linde ideolojik ve politik o larak birleşm eye başladı. Le
ninizm, işçi hareketi ve ulusal k u rtu lu ş h a re k eti için
de ideolojik bir güç haline geldi.
Ekim Devrimi, R usya’daki Bolşevik P artin in k u ram
ve uygulam ası, ulu slara barış, gerçek özgürlük ve sos
yalizme giden tek doğru yolu gösterdi. K ari Liebknecht
«Rus Sovyet C um huriyeti, m ücadelenin bayrağı, en
ternasyonalin bayrağı haline gelm iştir, diğerlerini yü
reklendirm ekte, k ara rsız o la n la n cesaretle doldurm ak
ta ve savaşçıların yiğitliğini ve kararlılığını on k a t a r
tırm aktadır.»^’1 diye yazdı. Ekim D evrim inin zaferi,
d ü n y a bilimsel sosyalist hareketin e d a h a önce hiç sa
hip olmadığı bir kitle tab an ı kazandırdı. Sovyet Cum
huriyeti, bir üçüncü enternasyonalin k u ru lm ası d ü
şüncesini, em peryalizm e saldırm ak, ü cret köleliğine ve
söm ürge baskısına karşı çıkm ak için ayaklanm ış olan
k apitalist dünyanın emekçi m ilyonları açısından a n la
şılır kıldı. P roletaryanın ve tüm emekçi halkın sınıf m ü
cadelesinin çıkarları, em peryalizm e öldürücü b ir d a r
be indirm ek için güçlerin o lan ak lar içinde en büyük
ölçüde yoğunlaştırılm asını ve k u rtu lu ş h arek etin in tüm
savaşçılarının harcadıkları çabaların eşgüdüm lenm e-
sini gerektiriyordu. Bu görevi ancak, d ü n y a ölçeğinde
örgütlenm iş yeni tip b ir proleter p a rti üstlenebilirdi.
1918 O cağında P etro g rat’ta Ü çüncü Enternasyo
n a lin hazırlanm ası için ilk u lu slararası toplantı yapıl
dı. Toplantıya Boişeviklerin, sol sosyalist-devrim cilerin,
İsveç, Norveç, İngiltere ve ABD sol sosyal-dem okrat-
lan n m , Leh, Romen, Çek ve H ırv at entem asyonalıst-
lerinin tem silcileri katıldı. Toplantı aşağıdaki şa rtla rla
bir sol konferans çağrısı yapm aya k a ra r verdi: «1 -
Partilerin ve örgütlerin acü b ir b arış için kendi h ü k ü
m etlerine k arşı devrim ci m ücadeleye girm eyi kabul et-
60
mesi; 2 - Ekim Rus Devrim inin ve Sovyet h ü k ü m eti
nin desteklenmesi.»1'3®1 Bu k a ra r sol p artilere ve g ru p
la ra dağıtıldı ve fark lı ülkelerin enternasyonalist güç
lerini birleştirm ek için özenle y ürütülen çalışm aların
tem elini oluşturdu.
RKP(B) M erkez Komitesine bağlı Y abancı G rup
la r Federasyonu ve RKP(B) M üslüm an Ö rg ü tleri M er
kez Bürosu, Ü çüncü E nternasyonal düşüncesinin yay
g ınlaştırılm asında önemli b ir rol oynadı, Lenin y ab an
cı g ru p ların çalışm alarına çok değer verdi. O n lar sa
yesinde savaş esirleri, siyasi göçm enler ve d a h a Önce
m ücadeleci birliklerde görevli olan ask erler R usya’da
Bolşevizm hakkında eğitim gördüler ve inançlı enter-
nasyonalistler d u ru m u n a geldiler. Ü lkelerine döndük
lerinde görüp deneyim ledikleri şeyler arasın d a ilişki
k u rd u la r ve kendi y u rttaşla rı a ra sın d a Ekim Devrimi
hakkındaki gerçekleri yaym ak ve işçileri Ü çüncü En
ternasyonal bayrağı altın d a toparlam ak için çok çalış
tılar.
Birkaç ülkede bilimsel sosyalist p a rti ve g ru p la
rın kurulm ası, Ü çüncü Enternasyonalin aslında v a r ve
işlem ekte olduğunu belirtiyordu. Yapılması gereken
bilimsel sosyalist h areketin varo lan m üfrezelerini ör
gütsel olarak birleştirm ek ve bu yolla kitleler a ra sın
daki güç ve etkilerini artırm aktı. Bu görevin acil d u
ru m a gelm esinin b ir b aşk a nedeni de o sırad a sosyal-
şovenistler ve m erkezcilerin, bilimsel sosyalist h a re
ketle m ücadele am acıyla, görünüşte İkinci Enternas-
yonal’i yeniden kurm ak için, reform ist bir u lu slararası
örgüt oluşturm aya başlam ış olm alarıydı. Bu du ru m d a j
RKP(B) 24 A ralık 1918’de, farklı ülkelerin bilim sel sos- h
y ahşilerini Ü çüncü E nternasyonal’de birleşm eye ç a - f
ğırdı.
Başka b ir u luslararası toplantı, Ocak 1919’da Mos-
61
Jcoya’da^ yapıldı. Bu toplantı Lenin’in, çok k ısa b ir ge
lecekte Üçüncü E ntem asyonal’m açılış kongresinin top
lanm asına ilişkin önerisini oybirliğiyle kabul etti. Sov
yet Rusya. Polonya, M acaristan, A vusturya, Letonya
C um huriyeti, Finlandiya K om ünistleri ve de Devrimci
Sosyalist B alkan Federasyonu ve A m erikan Sosyalist
İşçi P artisi’nin tem silcileri bu konuda b ir çağrı im za
ladılar. Ç ağrı RKP(B) ve S partakü s Birliği’n in p ro g ra
m a ilişkin belgelerini tem el olarak, önerilen e n tern as
yonalin ideolojik ve politik program ını kısaca belirle
di ve ulu slararası işçi sınıfı harek etin in hedeflerini,
taktiklerini ve örgütsel ilkelerini çizdi. Toplantı Ü çün
cü E nternasyonal’in kurulm ası konusunu tartışm ak ve
kuruluş kongresinin çalışm aların a k atılm ak üzere 39
kard eş parti, grup ve örgüte çağrı yaptı,
i M oskova’d aki toplantıya çağrılı olanlar, Lenin’in
belirttiği biçimiyle, birinci olarak «şimdiden Ü çüncü
Enternasyonal program ına katıldığını ve Ü çüncü En-
tem asy o n al’m resmen kurulm ası konusunda y eterin
ce görüş birliği içinde olduğunu varsaym ak için geçerli
nedenler olan p a rti ve gruplar»; ikinci o larak «kendi
lerinden yakınlık ve kabul beklenen, bu n a yakın p a rti
ler»; üçüncü olarak «az çok Bolşevizme yakm sosyal-
milliyetçi p a rtile r içindeki gruplar ve akım lar»(39) idi.
j Sosyal-şovenıstler ve m erkezciler, 1919 Şubatında
B ern’deki b ir konferansta, proleter kitlelerin sosyalist
devrim bayrağı altın d a toplanm alarını önleme çabası
içinde, İkinci E n tern asy o n alin cesedini dirilttiler. Le
n in ’in sözleriyle bu enternasyonal, kendisini «uluslar
arası emperyalizmin işçi hareketi içinde çalışan ve bu
hareketi bu rju v a etkisiyle, bu rju v a düşüncelerivle,
burjuva yalanlarıyla ve burjuva çürüm üşlüğüyle dol
d u ran b ir a ja n la r örgütü»(40) olarak açığa çıkarıverdi.
Bern E nternasyonalinin gerçek amacını önderleri de
62
saklam ıyordu. İngiliz oportünisti M ac Donald, -tüm
ikinci E nternasyonal anti-Bolşevisttir. A skeri uygula
m alard an başka Bolşevizme k a rşı tek gerçek siper kuş
kusuz İkinci E nternasyonaldir.»(,|1) diye açıkyüreklilik-
le kabul ediyordu.
İşçi sm ıfı partilerinden delegeler 1919 Şubatının
sonunda, büyük güçlükleri, ablukayı ve iç savaş cep
helerinin oluşturduğu zinciri a şa ra k M oskova’y a ulaş
m ay a başladılar. İtalyan Sosyalist P artısi’nin delege
leri ve Fransa, İngiltere ve A m erika sol-kanat sosyalist
g ru plarının tem silcileri geçem ediler. M acar Kom ünist
P artisi’nin delegeleri ve b ir A lm an delege, Sovyet Rus
y a ’ya gelirken tutuklandı. Delegelerin b ir kısm ı geç
geldi.
Y aklaşan kongrenin açılışını, tüzüğü ve gü n d em i
ne ilişkin sorunlarım ta rtışm ak üzere 1 M art’ta Le
n in ’in başkanlığında, birkaç delegenin katılım ıyla bir
ön toplantı yapıldı. Bu toplantıda A lm an K om ünist Par-
tisi’n i tem sil eden Hugo Eberlein, Partisinin M erkez
Komitesince kendisine verilen talim ata uygun olarak,
Ü çüncü E ntem asyonal’in hem en k u rulm asın a karşı
çıktı. AKP’nin ta v rı ve diğer ülkelerden bazı delegele
rin o rad a bulunm am ası nedeniyle toplantı, Üçüncü
E ntem asyonal’in k u ruluşu meselesine önceden k a ra r
verm eksizin, b ir program hazırlayacak, bîr büro seçe
cek ve kardeş partilere katılm a çağrısı yapacak bir
u lu slararası bilimsel sosyalist konferans o larak top
lanm ayı k ararlaştırdı.
2 M art 1919 akşam ı ulu slararası konferans Krem-
lin'de açıldı. Lenin (Sovyet Rusya), Eberlein (A lm an
ya) ye Platten (İsviçre) başkanlık k u ru lu n a daim i üye
seçildiler. K onferansa Avrupa, A m erika ve A sya’nın 21
ülkesinden 35 örgütün 52 delegesi katıldı. O ndokuz ör
63
g ü tü n oy hakkı vardı, onaltısının d a söz h ak k ı var, oy
h ak k ı yoktu. D elegeler A vusturya, B ulgaristan, Çekos
lovakya, Finlandiya, Fransa, A lm anya, Ingiltere, M a
caristan, H ollanda, Norveç, Polonya, Rom anya, Sırp-
H ırvat-Sloven Krallığı, Sovyet Rusya, İsveç, İsviçre ve
ABD’nin kom ünist ve sol sosyalist p a rti ve gru p ların ı
tem sil ediyordu. U krayna, Letonya, Litvanya, Belorus-
ya, Estonya, E rm enistan, Volga Bölgesi A lm anları, T ür
kistan, G ürcistan ve A zerbaycan kom ünist ö rgütlerin
den de ayrı ayrı delegasyonlar vardı. İran. Çin, Kore
ve T ürkiye’nin ezilen h alklarının tem silcileri de ilk kez
böyle b ir forum a katıldılar.
K onferansta gerçekten kitlesel b ir üye sayısıyla
tem sil edilen tek p a rti RKP(B) idi. Finlandiya, Avus
turya, Hollanda, M acaristan, Polonya ve A lm anya Ko
m ünist partileri yeni oluşturulm uştu ve henüz sağlam
olarak kurulm am ıştı. Ama İşçi h arek eti böyle yükse
lirken, devrim ci m ücadele konusunda hızla deney k a
zanıyorlardı. D elegelerin çoğu bilimsel sosyalist grup
ve p a rtile r olarak gelişm enin h âlâ ilk evrelerinde olan
sol sosyal-dem okrat partileri tem sil ediyordu. Zaten,
o ‘dönem de Ü çüncü E ntem asyonal’in başlıca görevle
rinden biri sol sosyalistlerin ve dünya işçi sınıfı h a re
ketinin ilk yabancı m üfrezelerinin kendilerini ideolo-
jik ve örgütsel olarak resm ileştirm elerine ve leninist
kuram ve uygulam anın zem inine sağlam ca b asm ala
rın a yardım etm ekti.
Lenin, K onferansı açarken, devrim ci h arek etin
tü m ülkelerde yükseldiğine ve işçilerin, m ücadeleyi ge
liştirm enin önem ini giderek d a h a fazla k avram aya
başladıklarına işaret etti. Emekçi kitleler, R usya’daki
Sovyet egem enliği sayesinde pro letary a d ik tatö rlü ğ ü
n ü n uygulam adaki biçim ini o rta y a çıkarm ışlardı.
K onferans çeşitli ülkelerdeki devrim ci h arek etin
64
büyüm esine ilişkin ra p o rla rı dinledikten sonra, 3 M art'
ta, gündem in a n a konularının -u lu sla ra ra sı bilimsel
sosyalist h arek etin taslak program ının - tartışılm asına
geçti (taslağı su n an la r Eberlein ve B ukharin’d i). Tas
lak, Öz olarak, Lenin’in em peryalizm ve sosyalist dev
rim kuram ı öğretisinin tem el tezlerini öne sürüyordu.
Belge «Yeni b ir çağ doğm uştur: kapitalizm in çöküşü,
kendi içinde çözülme çağı. P roletaryanın devrim ça
ğ ı .» b i ç i m i n d e devam ediyordu. Çağın b u leninist ta
nımı, proletaryanın görevi ve m ücadele yöntem lerine
ilişkin ilerideki k a ra rla rın tü m ü için kuram sal b ir te
mel o l d u . _____ _________ _
j I Program , | p ro letary a diktatörlüğünün) kurulm ası-
^ n m b ir çok kapitalist ülkede acil b ir görev h aline gel
diğine işaret ediyordu. P rogram proletaryanın politik
iktidarı kazanm ası, sadece hüküm etteki bazı kişilerin
değiştirilm esine indirgenem eyeceğini, p roletaryanın
politik ık tid a n kazanm ası eski devlet m ekanizm asının
ordusuyla, polis gücüyle, bü rokrasisiyle kırılmasını,
burjuvazinin silahsızlandırılm asını, proletary an ın şi-
lahlanm asını ve yeni prole te r yönetim örgütlerinin k u
rulm asını gerektirdiğini belirtiyordu.
P roletarya diktatö rlü ğ ü n ü n kendisi b ir am aç de-
ğil, tüm emekçi halkın çıkarları doğrultusundaki top
lum sal ve ekonom ik reform ları yürütm enin b ir aracıy-
4 ı dı ^Program ın planladığı acil ekonomik görev, m ülk sa-
“ hiplerinin m ülksüzleştirilm esi, özel m ülkiyetin kaldı
rılm ası ve büyük sanayi ve taşınm az m alların proleter
devletin m ülkiyetine geçirilmesiydi. Program , «küçük
m ülkiyetin hiçbir biçimde k a m u laştrılm ay acağ ım ve
kiralık em eği söm ürm eyen mal sahiplerinin h erh an g i
b ir şiddet eylemiyle karşılaşm ay acak lan * w gerçeğini
vurguluyordu.
D aha sonra program , sağ sosyal-dem okratlar ve
F. 5: Enternasyonal 65
m erkezcilerden kesin olarak kopm anın p ro letaryanın
başarılı m ücadelesi açısından zorunlu b ir ö n şart ol
duğunu söyleyerek, devam ediyordu. Aynı zam anda,
sendikalistler ve d a h a önce sosyalist olm ayan, şimdi
Sovyetler biçim indeki p ro letary a d ik tatö rlü ğ ü d ü şü n
cesini kabul eden işçi h arek eti içindeki diğer u n su r
la rla bir blok oluşturm anın gerekliliğine işaret edi
yordu.
t Ü çüncü E ntem asyonal’in program ı, pro leter e n ter
nasyonalizm i ilkesini ilan etti, devrim ci pro letary a açı
sından eylem lerin u lu slararası b ir ölçekte eşgüdüm -
lenmesi ve ülkesel çerçevedeki sınıf m ücadelesine iliş
kin çıkarların dünya devrim ine ilişkin görevlerle bağ
lanm ası gerekliliğini vurguladı. K om intern, em perya-
,/ list ülkelerdeki proletaryanın mücadelesiyle, söm ürge,
i ve yarı-söm ürge ülkelerin ezilen halklarının ulusal k u r
tuluş hareketleri arasın d a yakın bir ilişki sağlam ak
: ve yürütm ek, ezilen halklurın m ücadelesini «em
peryalist dünya sistem inin kesinlikle yok edilm esini
' d ah a ileri götürm ek için»l'M| desteklem ek görevini üst-
5 lendi.
K om intern bu arada, proleter egem enliğinin zafe
re ulaştığı ülkeler arasında, k azan ım lan n m o rtak ola
ra k savunulm ası ve sosyalizmin kurulm ası am acıyla,
yakın b ir ittifak ve kardeşçe yardım laşm ayı savundu.
P rogram taslağının tartışılm asın a b ir çok delege
katıldı. Bu delegeler bazı değişiklik ve eklem eler öner
diler. Ad o k u n arak yapılan oylam ada çekim ser kalan
Norveç İşçi P artisi delegesi dışında herkes son m etni
kabul etti.
K onferans ertesi gün Lenin’in b u rju v a dem okra
sisi ve p ro letary a diktatörlüğü üzerindeki tezlerini ve
raporunu dinledi. Lenin, klasik y ap ıtları Devlet ve Dev-
66
rim , P roleter Devrim i ve D önek K autsky ve diğer y a
zılarında açıkladığı en önemli kuram sal ve politik so
n u ç la n bu tez ve rap o rlard a geliştirdi, Lenin, burjuva
dem okrasisinin tüm sınıfsal sınırlam alarını o rtay a koy
d u ve proletarya diktatörlüğü ta ra fın d a n devralınm ası-
nıı; tarihsel gerekliliğini in a n d ın c ı b ir biçimde göster- ;
^ di. Lenin bilimsel sosyalizmle reform izm a ra şm a kesin L
b ir a yr ım kovdu ve gerçeklikte p ro leter devrim cilerle j
oportünistleri ay ıran uçurum u gösterdi.
' Sosyal dem okratlar, proleter devrim ine k arşı çık-
r m ak için devam eden devrim ci bunalım da « a n dem ok
rasi» sloganını kullandılar. Lenin burjuvazi ve sosyal
reform istlerin «an demokrasi» denen şeyi savunm ak
için k u llan d ık lan aldatıcı sa v la n ç ü rü ttü ve dü n y a
devrim ci bunalım ı ve b u rju v a yapısına doğ ru d an bir
saldırı d u ru m u n d a «burjuvazinin d iktatörlü ğ ü ya d a
p ro letarya diktatörlüğünden başka bir almaşık» o la
m ayacağını vurguladı.
Lenin, «genel olarak demokrasi» ya d a «arı d e
mokrasi» konusundaki savların aslında burjuvazinin
ve onun söm ürm e a y n ca lık la n m n savunulm ası an la
m ına geldiğini açığa kavuşturdu. Toplanm a ve basın
özgürlüğü, eşitlik, burjuvazi ve onun sosyal-dem okrat
u şak ları bu sloganların tü m ü n ü proletaryayı a ld a t
mak, serm ayenin egem enliğini gizlemek ve burjuvazi
nin dik tatö rlü ğ ü n ü temize çıkarm ak için kullanıyor
lardı. Lenin proletarya diktatörlüğünün, d iğ er sınıfla
rın, toprak sahipleri ve kapitalistlorin dik tatö rlü ğ ü n
den temelli fa rk lı olduğunu gösterdi. Lenin b u fark ın
«toprak sahipleri ve burjuvazinin diktatö rlü ğ ü n ü n n ü
fusun büyük çoğunluğunun, yani emekçi h alk m dire-
nişini zor kullanarak bastırm ak: buna k a rşılık, pro-
letary a diktatörlüğünün, söm ürücülerin, b aşk a b ir d e
yişle nüfusun önemsiz b ir azınlığının,.toprak sahipleri
67
ve kapitalistlerin direnişinin zor k u llan arak bastırıl
ması» olgusu olduğuna işaret etti.t46) Böylece proletar-
; ya diktatörlüğü, dem okrasinin em ekçi h alk ve söm ürü-
[ len kitleler açısından d a h a önce görülm em iş ölçüde ge-
v nişletilm esi an lam m a geliyordu.
Sovyet egemenliği, kitlelerin kendi kendilerine
keşfettikleri som ut bir devlet biçimiydi. İk tid arın sö
m üren azınlıktan söm ürülen çoğunluğa ak tarılm ası
bu rju v a p a rla m en ter dem okrasisinin eski çerçevesi
içinde gerçekleşemezdi, proleter dem okrasisinin yeni
biçim lerini üretem ezdi.
Sovyet devlet örgü tü n ü n ayırıcı b ir özelliği k ap i
talizm in sınıf olarak e n çok yoğunlaştırdığı ve eğittiği
proletaryanın önderlik rolüne bağlı olm asıdır. Lenin,
tarih in deneyim inin, «sadece proletaryanın, emekçi ve
söm ürülen n ü fu su n dağınık ve geri kesim lerini birleş
tirip yönetecek konum da olduğunu»1OT> gösterdiğini
söyledi. Rusya’daki devrim ci uygulam a, sadece, prole
ta ry a dik tatö rlü ğ ü n ü kullanan Sovyet iktidarının b u r
juva yönetim aygıtını ortadan kaldırabilecek ve em ek
çi h alk a gerçek Özgürlük ve dem okrasi su n acak b ir ko
n u m d a olduğunu kanıtlam ıştır.
Lenin rap o ru n u n sonuç kısm ında, proletaryayı k a
pitalist sistem le doğrudan m ücadele için h azırlayan
p artilerin a n a görevlerinin aşağ ıd a b elirtilenler oldu
ğ u n a işaret eden b ir k a ra r önerdi;
«(1) Geniş işçi kitlelere, b u rju v a dem okrasisinin
ve p a rla m en ter sistem in yerini alm ası gereken yani,
proleter dem okrasinin tarihsel önemini, politik ve ta
rihsel gerekliliğini açıklam ak;
«(2) Sovyetlerin örgütlenm esini, sanayinin b ü tü n
dallarındaki işçiler arasında, ordudaki ask erler ve do
nanm adaki denizciler arasın d a ve çiftlik em ekçileri ve
yoksul köylüler a ra sın d a yaygınlaştırm ak;
68
«(3) Sovyetler içinde sağlam b ir bilimsel sosyalist
çoğunluk oluşturm ak.»t48>
Lenin kapitalist ülkelerdeki devrim ci h arek etin b ü
yüm esinin güçlüklerini çözüm lerken, A lm anya’d a bile
bu rju v a p a rla m en ter ve reform ist önyargılar ru h u y la
eğitilmiş olan politik bakım dan uyanık İşçi kitleleri
için Sovyetler sistem inin hen ü z pek açık olm adığına
işaret etti. Lenin, bilimsel sosyalistlerin Sovyetler sis
tem ini d ah a geniş a la n la ra yaym ak için yeterince ça
lışm adıklarına d a işaret etti. «Zafer ancak, salt k en t
işçileri değil, kırsal pro leterler de örgütlendiği ve es- j
kisi gibi değil, - işçi sendikaları ve kooperatif birliklerim
içinde - Sovyetler içinde örgütlendikleri zam an kaza- ^
nılm ış sayılabilir, s14*’ dedi. Ve «Zaferimiz o zam an k a
zanılm ış o lacaktır ve düny ad ak i hiçbir güç devrim e
k a rşı h erh an g i b ir şey yapam ayacaktır. B unu yapa
m azsak, zafer kolay kazanılm ayacak ve kalıcı olm a
yacaktır.»15^ dedi.
K onferans, le n in ’in b u rju v a dem okrasisi ve pro
letary a d ik tatö rlü ğ ü üzerine ra p o ru n u ve tezini b ü
yük b ir dikkatle dinledi. Bilimsel sosyalist p artilerin
görevlerine ilişkin tez ve k a ra r, uluslararası bilimsel
sosyalist h arek etin tem el program belgesi o larak oy
birliğiyle kabul edildi.
f Program ın ve Lenin'in tezinin oybirliğiyle onay-
] lanm ası, u lu slararası bilimsel sosyalist h arek etin ye- ;
terli deneyim i biriktirdiğini ve program a İlişkin bel- j
gelerde öne sürülecek olan m ücadelenin genel ilk ele-;
rin i ve hedeflerini yerine getirebilecek b ir y e tk in lik !
düzeyine şim diden ulaşm ış olduğunu gösterdi. Bu b e l-1
geler, farklı ülkelerin işçi smıfı p artizan la rı a rasın d ak i \
görüş ve eylem biri iğini kurdu ve leninizm in dünya '
İşçi sm ıfı politik~hareketinin ayrüm az^lm ram ı olarak
u lu slararası mfelîğmT kanıtladı.
69
P rogram a ilişkin belgelerin kabul edilmesiyle,
Ü çüncü E nternasyonal’in resm en k u ru lu şu n u n d a h a
d a ertelenm esi için hiçbir d ay an a k kalm adığı apaçık
o rtay a çıktı. Yeni delegelerin gelmesiyle 4 M art gece
si, Ü çüncü E n tern asy o n ali oluşturm a konusu b ir kez
d a h a ortaya atıldı. A vusturya ve M acaristan K om ünist
Partileri, İsveç Sol Sosyal-Dem okrat P artisi ve Balkan
Devrimci Sosyal-Dem okrat Federasyonu’n u n tem silci
leri, «Üçüncü E ntem asyonal’in kurulm ası kayıtsız şa rt
sız tarihsel b ir zo runluluktur ve M oskova U luslararası
K onferansı ta ra fın d a n gerçekleştirilm elidir.»l51) a n la
m ına gelen bir o rta k demeç yayınladılar. Ü çüncü En
te rn a sy o n a lin kurulm asının, p ro letary a dik tatö rlü ğ ü
İçin başarıyla m ücadele etm ek, işçileri bilimsel sos
yalizm bayrağı altın d a toplam ak ve oportünist Bern
E nternasyonalini püskürtm ek için zorunlu olduğunu
belirttiler.
K onferansa sunulan bu dem ecin ışığı altında, kon
ferans, Üçüncü E n tern asy o n alin k urulm ası konusunu
yeniden ele aldı. A lm an K om ünist P artisi delegesi
Eberlein, enternasyonalin hem en k u ru lm asın a ilişkin
itirazlarını yineledi. Böyle bir k a ra rın alınm asını ta k
tiksel nedenlerle olgunlaşm am ış buluyordu. A ncak de
legeler, Ü çüncü E nternasyonal'in kurulm ası için zam a
nın oldukça olgunlaştığını düşünüyorlardı. Finlandiya
K om ünist P artisi’nden delege olan O. Kuusinen, toplu
luğun küçük oluşunun M arx ve a rk ad aşların ı Birinci
E n tern asy o n ali ku rm ak tan alıkoym adığım konferan
sa hatırlattı. «Yeni E n tern asy o n alin gücü, devrim ci
proletaryanın gücüne eşit olacaktır, bu k ü çük g ru b u n
gücüne değil»t!ö) dedi.
A vusturya Kom ünist Partisi’n in temsilcisi K. Stein-
h a rd t şöyle dedi: «Tüm ülkelerin b u ra d a tem sil edil
memesi bizim hatam ız değildir. Ü çüncü E nternasyonal
70
ilk elde, henüz bilimsel sosyalist tem elde hiç bir cir-
g ü tü olm ayan ülkelerde böylesi örgütlerin yaratılm a
sanı sağlam alıdır.»(53) Eino R ahja (Finlandiya Komünist
Partisi) Ü çüncü E nternasyonal’in kurulm asının, tu ta r
lı b ir k a ra r verm ekte ikircikli d a v ra n an la rın tüm ünü,
getirdiği açıklıkla ikna edeceğini ve bu yolla devrim ci
h arek ete güçlü bir ivme kazandıracağını söyledi. Ch.
Rakovski (Balkan Devrimci Sosyal-Dem okrat Federas
yonu) Ü çüncü E n tern asy o n alin ku ru lu şu n u ertelem e
nin devrim ci işçi h arek eti açısından istenm eyen m oral
ve politik sonuçları olabileceğini söyledi. Ü çüncü En
te rn a sy o n a lin hem en k u ru lm asın a ilişkin talep ler O.
G rim lund (İsveç Sol Sosyal-D em okrat Partisi) J. Sa-
doul (Fransız Kom ünist G rubu), J. Finebrg (İngiliz Ko
m ünist G ru b u ), Lea K asher (İsviçreli K om ünist G rup)
ve diğerlerinden de geldi.
T artışm adan sonra ad okunarak tüm delegelerin
katıldığı bir oylam a yapıldı, A lm an K om ünist P artisi’
nin delegesi karşı oy kullandı. D iğerlerinin tüm ü Ü çü n
cü E nternasyonal’in hem en kurulm ası için oy k ullan
dılar. Kabul edilen k a ra r «sekiz aylık süre içinde tüm
parti, örgüt ve g rupların Ü çüncü E nternasyonal’e k a
tıldıklarını ilan etm e h ak ların ın saklı olduğunu»<M)
açıklıyordu. O ylam adan sonra Eberlein, A lm anya'ya
döndüğünde, p artisinin K om intern'e üye olması İçin hiç
b ir çaba harcam ayacağını bildirdi. Oysa, Alman Ko
m ünist P artisi Ü çüncü E nternasyonal’e ilk k atılan lar
arasındaydı.
U luslararası konferans toplantılarını 4 M art 19)9’
dan b aşlayarak Enternasyonal Birinci (Açılış) Kong-
resi olarak sü rdürdü. O gün, önde gelen birkaç Zim-
m erw aldcm ın önerileri üzerine, yaşam ının sona erdi
ği gerekçesiyle Zimmerwa!d örgütlenm esini fesheden
bir k a ra r çıktı. Sonraki toplantılarda, b irkaç önemli
71
k a ra r alındı. K uram sal olarak K om intem ’in program ı
ve Lenin’in tezi içinde sunulan tü m öneriler «‘Sosya
list’ P artiler ve B ern K onferansına İlişkin Tavır»,
«U luslararası D urum ve U yuşm a Politikası» ve «Sos
yalizm M ücadelesinde P roleter K adınların İşbirliğinin
Zorunluluğu» başlıkları altındaki ra p o rla r ve k a ra rla r
d a som utlaştırıldı ve aydınlatıldı. Finli K om ünist Y.
Sirola’nm sunduğu ra p o r nedeniyle alm an «Beyaz Te
rö r Üzerine» başlıklı karar, tüm ülkelerin işçilerini, k a
pitalizm in neden olduğu cinayet ve yağm a sistem ine
b ir son verm eye çağırıyordu. Birinci Kongre «Enter
nasyonalin D ünya İşçilerine Bildirgesi» ve «Tüm Ülke
lerin işçilerine ve A skerlerine Çağrı» yı d a onayladı.
K om intem ’in Birinci K ongresinde kabul edilen bel
geler, u luslararası proletaryayı ik tid a r m ücadelesinin
m ilitan b ir program ıyla donattı. Bu belgeler işçi sınıfı
p artilerin in taktiklerinin görevlerini ve a n a y önünü
açıkça tanım ladı.
Kongre, K om intem ’in önderliği için Sovyet Rus
ya, A lm anya, A vusturya, M acaristan, B alkan D evrim
ci Sosyal-Demokrat Federasyonu, İsviçre ve İskandi
n av y a Komünist p artilerinin tem silcilerinden oluşan
b ir Y ürütm e Komitesi (KEYK) oluşturm ayı k a ra rla ş
tırdı. Sonuçta belirtildiği gibi enternasyonal, kesin ola
ra k bir sonraki kongrede kurulacaktı, bu a ra d a beş
kişilik bir büro, örg ü tü n çalışm alarıyla görevlendiril
mişti. Bir süre sonra RKP(B)’ni tem sil eden G. Zino-
viev K om intern Y ürütm e K urulunun Başkanı, Angeli-
k a B alabanova ve J. Berzin de seketerleri o larak onay
landı.
Lenin, kapanış konuşm asında, Birinci K ongrenin
başarılı çalışm alarına değinerek şöyle dedi: «Polisin
tüm eziyetlerine ve y arattığ ı güçlüklere karşın, b ir a r a
72
ya toplanabilm iş, hiç b ir önemli farklılık olmaksızın
ve kısa b ir sürede, çağdaş devrim ci çağın yaşam sal
aciliyet taşıyan so ru la n üzerinde önemli k a ra rla ra v a
rabilm iş olmamızı, tüm d ü n y a p ro leter kitlelerinin ey
lem leriyle bu so ru la n p ra tik te o rta y a çıkarm ış ve on
la rla uğraşm aya başlam ış olm alarına borçluyuz.»t55>
K om intern’in Birinci (Açılış) K ongresi u lu sla ra ra
sı açıdan büyük önem taşıyordu. Bu kongre resm i ola
ra k Ü çüncü E nternasyonal’in k u ru lu şu n u ilan etti, k u
ram sal olarak b aşlam ak ta olan d ü n y a proleter devrimi-
nin İlk adım larını özetledi ve tüm ülkeler işçilerinin
leninizm bayrağı altındaki ideolojik ve örgütsel birli
ğinin tem ellerini attı. Kongre, sosyal-şovenistlerin h ain
politikasına k a rşı toptan b ir savaş çağ n sı yaptı, grev
k ın c ıla n n s a n örgütü o larak tanım ladığı B ern E nter
nasyonalini rezil etti ve m erkezciliğin önderlerini yıkı
cı o larak eleştirm e ve açığa çıkarm anın gerekliliğini
ve b u n lard an örgütsel olarak kopuşun tarihsel kaçınıl
m azlığını o rta y a koydu. D ünya tarih in d e ilk kez bu
kongrede A vrupa ve A m erikalı işçiler söm ürge ve b a
ğımlı ülkelerin emekçi h alkıyla birleşti.
Lenin «Üçüncü E ntem asyonal’in kurulm ası... yal
nız Rus işçilerinin değil, Alman, AvusturyalI, M acar,
Finli, İsviçreli - kısaca, d ü nya işçilerinin - kazanım la-
n n ın b ir belgesidir. Kesinlikle bundan dolayı, Üçüncü,
E n tern asy o n alin tem eli gerçekten de sağlam dır.»(M) di
ye yazdı. Y ani enternasyonalin ayırıcı bir özelliği, sağ
lam, b ir temele, yani ulu slararası devrim ci m ücadelede
proletarya diktatörlüğü ve onun kapitalizm e k a rşı za
feri için direnen Sovyet Rusya’ya dayanm asıdır.
Lenin Üçüncü E ntern asy o n alin tarih tek i yerini şu
sözlerle tanım ladı;
«Birinci Enternasyonal, p ro leter entem asy o n alişt
sosyalizm m ücadelesinin tem elini attı.
73
«İkinci E nternasyonal, birkaç ülkede h arek etin ge
niş ve kitlesel yaygınlaşm ası için zem inin hazırlandığı
bir dönemi b elirledi.
«Ü çüncü E nternasyonal, İkinci E n tem asy o n al’in
çalışm alarının m eyvalarm ı toplamış, oportünist, sos-
yal-şovenist, bu rju v a ve küçük burjuva posalarını sal
dışı etm iş ve proletarya d ik tatö rlü ğ ü n ü uygulam aya
başlam ıştır.»t57)
74
d e n gelme ç a b a la n içinde, sosyal-dem okratlarln 1>iıl >-
şerefe, 21 M art 1919’da, b ir Sovyet cum huriyetinin luı
ruim asm da Önemli rol oynayan M acar Sosyalist Par
tisi'ni kurdular. D evrim sırasın d a k u ru lan H alk Komi
serleri Konseyi, M acar Sovyet C um huriyetini ilan etti,
Sovyet ik tid a n için m ücadele sırasında k u ru lan isçi sı-
nıfı birliği, p ro letary ay a hızlı ve kansız b ir zafer saer-
iada
Lenin, birleşm e sürecinin k arm aşık lık lan ve çe
şitli etkilerinden söz etti. Sosyalistlerle gerçek b ir pro
letary a diktatö rlü ğ ü program ında birlik sağlayabilen
M acar devrim cilerinin b a ş a n la n n a olum lu sözlerle de
ğindi. Aynı zam anda, hızla bilimsel sosyalist oluveren
d ü n ü n sosyal-dem okratlan ara sın d a ih a n etler ve k a
rarsızlık olabileceği ve bunun p ro letary a d ik ta tö rlü ğ ü
n ü m ahvedebileceği konusunda u y a n d a bulundu. M a
yıs 1919’d a M acar işçilerine seslenirken şöyle dedi:
«Şimdi sizler, A n tan t D evletlerine k arşı şiddetli b ir sa
v a şta mevzi kaybetm em ek gibi güzel ve güç b ir gö
revle k arşı karşıyasm ız. Sağlam olun. Dün, size, prole
ta ry a d iktatörlüğüne omuz veren sosyalistler a ra sın
da, ya da, küçük burjuvazi arasında, kaypaklık başgös-
terecek olursa, bunu kararlılık la karşılayın.»t5tt)
D aha sonraki olayların akışı, bilimsel sosyalist bir
program benim sem iş olan birleşik partinin sa fla n a ra
sında salt devrim ci işçiler değil, proletarya d ik tatö rlü
ğüne ancak sözde inanan m erkezciler ve sağ sosyal-
dem okratlar d a olduğunu gösterdi. Ne yazık ki, M aca
ristan 'd a Sovyet egem enliğini sağlam laştırm ak için yi
ğitçe savaşan bilimsel sosyalistler ve sol sosyalistler,
birleşik p a rti saflarını, h üküm et y ap ılan n ı ve Sovyet
C um huriyetinin diğer kurum larım h ain ve k aypak u n
su rlard an tem izleyem ediler. Bu u n su rla r devrim i en
güç an d a ark ad an vurdular. S ağ-kanat sosyal-demok-
75
ra tla n n ihaneti ve m erkezcilerin y u fk a yürekliliği ve
kararsızlığı, u luslararası karşı-devrim in M acaristan ’
d aki proletarya dik tatö rlü ğ ü n ü alaşağ ı etm esini ko
laylaştırdı. Lenin «Hiç bir devrim ci, M acar Sovyet
C um huriyetinin derslerini unutm am alı. M acar devrim-
; çilerinin reform istlerle birleşm iş olması, M acar prole-
tary asm a pahaE ya m al " ö ld ü .» d e r d i.
D üşm anla çevrilm iş olan M acar Sosyalist Federa
tif Sovyet C um huriyeti 21 M art 1919’dan, 1 A ğustos
1919’a kadar, 133 gü n yaşadı ve savaştı. Bu kısacık sü
rede M acar işçileri pek çok şey gerçekleştirm eyi b a şa r
dılar. Sırtm ı A ntant Devletlerine dayam ış olan R om an
y a ve Çekoslovakya beyaz m uhafız ask erlerin in saldı
rıların ı püsk ü rten b ir işçi ve köylü kızıl ordusunu ö r
gütlediler. Sovyet hüküm eti, sanayi ve b an k aları ulu
sallaştırdı, 8 saatlik işgününü getirdi, kilisenin devlet
le olan ilişkisini kesti, parasız okul sistem ini g etirdi ve
sarayları, villalan ve sanatoryu m ları em ekçi halkın
kullanım ına sundu.
Bu arada, Sovyet M acaristan h ü k ü m eti ta n m ve
köylü m eselesini ele alırken bir h a ta yaptı. K ırsal a la n
daki büyük çiftlikleri ulusallaştırdı ve b u n ları devlet
çiftlikleri ya d a kooperatif çiftlikleri haline getirdi. M a
c a r işçileri, toprağa susam ış yoksul köylülerin g erek
sinm elerini tatm in etm em ekle, burjuvaziye k a rşı v e ri
len etkin m ücadeledeki doğal m üttefikini seferb er e t
m ekte başarısız oldu, böylece pro letary a d ik tatö rlü ğ ü
nü n kitle tabanını zayıflattı. Lenin b u h a ta y a işaret
ederken, yoksul köylünün taleplerini karşılam anın,
Sovyet hüküm etinin zorunlu görevi olduğunu söyledi.
«Aksi olunca, küçük köylü eski düzenle Sovyetlerin
diktatörlüğü ara sın d a hiçbir fa rk görem eyecektir. Pro
leter devlet bu yolda h arek et etmezse, iktidarı elinde
tu ta m a y a c a k tır .» N is a n 1919’da, M acaristan ta rih in
76
de ilk kez, 18 y aşın a gelmiş tüm y u rttaşla rın yeraldıgı
genel seçim ler yapıldı.
Sovyet R usya ve Sovyet M acaristan'ın em ekçi h al
kı iki sosyalist devlet ara sın d a politik olduğu k a d a r as
keri b ir ittifak oluşturm ak için ellerinden geleni yap
tılar. A ncak bağlantı ç a b a la n b ir işe yaram adı. M acar
işçileri ve o n la n n öncüleri Sovyet C um huriyetini k o ru
m ak için yiğit ç ab a la r harcadılar. Y abancı m üdahale-
ciler ve içteki k arşı devrim güçlerinin üstü n lü ğ ü k a r
şısında cum huriyet devrildi. C um huriyetin d u ru m u n u
zâ^üfîaton^bn^tm en, M acar Kızıl O rdusu’nun, Clamen-
ceau’n u n ültim atom unda ü stü kap alı o larak belirti
len, Romen A n tan t askerlerinin M acaristan ’dan çekil
mesi ve barış görüşm elerinin başlam ası um uduyla,
k u rtard ığ ı b ilgelerden çekilm esi olm uştur. Bilindiği gi
bi bu vaat, A n tan t D evletleri ta ra fın d a n haince bozul
m uştu.
Sovyet egem enliği B avyera'da (13 Nisan loto -
1 Mayıs 1919) ve Slovakya’d a (16 H aziran 1919 - 5 Tom-
m uz 1919) d ah a d a k ısa sürdü. M acaristan'da olduğu
gibi iç ve dış k arşı devrim güçlerine yenik düştü. Ge
ne de, B atıdaki ilk Sovyet C um huriyetlerinin deney ve
dersleri K om intern açısm dan çok öğreticiydi. Bu de
neyler işçi sınıfının, kitlelerle yakından ilişki içinde
olan ve köylülere ve kentli küçük burjuvaziye yönelik
doğru b ir politika y ü rü ten deneyim li, disiplinli b ir p a r
tisi olm aksızın zaferini sağlam a bağlayam ayacağını
gösterdi.
İşçi sınıfının bu eylem lerinin birkaç ülkedeki yenil
gisi, hiç de azım sanm ayacak ölçüde, savaşın so n a e r
mesiyle em peryalist güçlerin devrim alan ların ı baskı
a ltm a alm ak için b u ra la ra büyük askeri g ü çler yığm a
sın a bağlıydı. A ntant, birkaç ülkenin askerlerini Sov
77
y et M acaristan’a sürdü. M üttefik kuvvetlerin de rız a
sıyla, A lm an em peryalizm i U krayna, B elorusya ve Bal-
tık bölgesinde işgal a ltın d a bulunan to p rak lard ak i Sov
yet egem enliğinin h u n h a rc a bastırılm asında görev al
dı. D ünya h a rita sın ı galip devletlerin taleplerini k a r
şılayacak biçimde yeniden çizen ve b ir b aşk a savaşın
tohum larını eken em peryalist V ersay barışı, ay n ı z a
m anda güçlü bir anti-sovyet eğilim taşıyordu ve Av
ru p a ülkelerindeki devrim ci h arek etle m ücadele için
Önlemler getiriyordu. V ersay A ntlaşm ası A lm an em
peryalizm ine A lm anya’d aki devrim ci p ro letary ay ı ez
meye ve Sovyet R usya’ya k a rşı vurucu b ir güç gibi
dav ran m ay a yetecek k a d a r enerji sağladı.
M acaristan ve B avyera’d aki Sovyet egem enliğinin
h u n h a rc a bastırılm asından sonra, p ro letary an ın dev
rim ci etkinliklerinde belli belirsiz b ir d üşüş oldu am a
hareketin özü zedelenm em işti. Bu d u ru m 1920’n in Al
m an y a’daki K app P utsch’a k a rşı 12 milyon in san ın ka
tıldığı genel grev, İtalya işçilerinin fab rik aları ve im a
lathaneleri ele geçirmesi, Fransa, İngiltere, ABD»ve
Japonya’daki güçlü grev hareketleri gibi olaylar da
o rtay a çıktı. K ural olarak, grevler zorlu ve inatçıydı.
Pek çok durum da polis ve askerlerle yapılan k an lı ç a r
pışm aları d a beraberinde getirdi ve açık silahlı m ü
cadele biçim ini aldı.
Bu keskin sınıf savaşları işçilerin düşünce yapı
sında değişiklikler yaptı, örgütlenm e ve birliğe yö
nelik çabalarını artırd ı. Savaş ertesindeki ilk y ıllar
d a tüm ülkelerde sosyal-dem okrat partilerin, işçi sen
dikalarının ve diğer geleneksel kitle örgütlerinin üye
sayısı arttı. A ynı zam anda kitleler a ra sın d a sola kayış
açık bir hale geldi. Bu, d ü nya bilim sel sosyalist h a re
ketinin hızlı gelişim inde ifadesini buldu.
K om intern’in Birinci K ongresinden sonra, d ü nya
78
bilimsel sosyalist hareketi ileriye doğru büyük bir tul imi
attı. 1919 M ayısında B ulgar Tesnyak P artisi Koni ün İsi
P arti olarak yeniden örgütlendi. M art 1919 - Kasım 1920
arasın d a Yugoslavya. ABD, M eksika, D anim arka, İs
panya, Endonezya, Iran, Ingiltere, Türkiye, U ruguay
ve A vustralya’d a kom ünist p a rtile r kuruldu. A rjantin
U luslararası Sosyalist Partisi, Y unanistan Sosyalist İş
çi Partisi, R om anya Sosyalist Partisi, İsveç Sol Sosyal-
D em okrat Partisi, Norveç İşçi Partisi, İtalyan Sosya
list Partisi, İngiliz Sosyalist Partisi, İngiliz Bağımsız
İşçi Partisi’nin İskoç Şubesi, Lmcemburg Sosyalist P a r
tisi ve çeşitli ülkelerdeki devrim ci g ru p la r ve İşçi sen
d ik aları K om intem ’e bağlılıklarını açıkladılar.
Devrimci işçilerin baskısıyla, a ra la rın d a A lm anya
Bağımsız Sosyal-D em okrat Partisi, Fransız Sosyalist
Partisi, A m erika Sosyalist İşçi Partisi, İngiliz Bağım
sız İşçi Partisi ve İsviçre Sosyal-Dem okrat P artisi’nin
de bulunduğu çeşitli p a rtile r İkinci E nternasyonal’den
ayrıldıklarını açıkladılar. K om intern sola kayan sos-
yal-dem okrat kitleleri safların a kabul ederken refor-
mizmin ideoloji ve uygulam alarından kopm am ış un
su rların örgütlerine sızm asına izin veremezdi. Bu u n
su rla ra izin verilm esi Ü çüncü E nternasyonal’in dev
rim ci tem ellerini tehlikeye sokardı.
En başından beri devrim ci hareketin k a ra rg a h ı
olarak d av ran an K om intern yürütm esi fark lı ülkelerin
bilimsel sosyalistlerine çok büyük y ard ım lar sağladı.
Bilimsel sosyalistlerin katledilm esi, deneyli kadroların
olmaması, Sovyet R usya’nın kuşatılm ası, iç savaş - b ü
tün b u n lar Birinci Kongreyi İzleyen uzun b ir dönem
boyunca kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfı p artilerin in
çoğunu K om intern Y ürütm e Komitesi’ne tem silci gön
derm ekten alıkoydu. Bu nedenle yürütm enin güncel
79
işlevini o dönem için K om intern’deki RKP(B) tem sil
cileri yürütüyordu.
Y ürütm enin bileşimi sonunda kesin şeklini aldı ve
çalışm ala r Sovyet Rusya. M acaristan, Finlandiya, Yu
goslavya ve İsviçreli bilimsel sosyalistler tarafın d an
yürütüldü. O lası h e r durum da, d iğ e r ülkelerden yol
d a şla rın işbirliği isteniyordu. B unlar ara sın d a H ollan
da, İsveç, Norveç, Fransa, ABD, İtalya, İngiltere, Avus
turya, Kore ve Ç in’in kom ünist ve sol sosyalist p a rti
lerinin tem silcileri vardı. K om intem y ü rütm esinin tüm
çalışm alarını, b ü tü n önemli to p la n tıla ra k atılan Le-
nin yönetiyordu.
Farklı ülkelerdeki işçi sınıfı partileriyle bağlantı
kurm anın büyük zorluklarına rağm en, KEYK Birinci
Kongreden sonra işçi harek eti içinde bilimsel sosya
list düşünceleri yaym aya yönelik çok şey yaptı. 1919
Mayısı K om ünist E nternasyonal dergisinin ilk sayısı
nın basım ına tanık oldu. Dergi Rusça, Almanca, İngi
lizce ve Fransızca olarak basılm ıştı, so n rad an İspan
yolca ve Çince bask ılar d a eklendi. Dergi tüm işçi sı
nıfı p a rtile ri İçin önemli bir ideolojik silah haline geldi,
KEYK ilk günden başlayarak, proleter e n tern as
yonalizm inin propagandası ve çeşitli ülkelerin işçile
rinin devrim ci eylem lerine etkili b ir yardım ın ö rg ü t
lenm esine en büyük önemi verdi.
Y ürütm e K urulu 1919 b a h arın d a M acaristan ve
Rusya Sovyet C um huriyetlerini korum ak için A vrupa
işçilerini u lu sla rarası bir grev y ap m ay a çağırdı. 21
Tem m uz 1919’d a İtalya, A vusturya, Norveç ve A lm an
ya’d a bu grev yapıldı. A m a Ingiltere ve F ran sa’d a re
form istler grevi torpilledi. Sosyal-dem okrasinin a şın
sağ önderlerinin güçlü m uhalefetine karşın, kapitalist
ülkelerdeki day an ışm a hareketi genişledi ve çekim g ü
80
cü n ü artırdı. 1920 sonunda Polonya'nın Sovyet Rusya'
y a yaptığı saldırıdan sonra do ru ğ u n a ulaştı. Tüm kı
talardaki m ilyonlarca em ekçi «Sovyet R usya'dan Elle
rinizi Çekin!» sloganıyla b u n a k a rşı çıktı. A lm anya’dan
A rjan tin ’e k a d a r b ir çok ülkede, Sovyet R usya’ya Y ar
dım Kom iteleri boy verdi. Lenin yabancı İşçilerin Sov
yet Rusya’y a sağladıkları kardeşçe yardım a şü k ra n la
rını sunarken «uluslararası burjuvazinin kendi işçileri
tarafın d an alaşağı edilm esi için bize b ir el kaldırm ası
yeter.»(8I> dedi.
KEYK, ulu slararası gençlik, k ad ın ve sendika h a
reketlerinin bilimsel sosyalizm bayrağı altın d a toplan
m asında Önemli b ir rol oynadı. Mayıs 1919’d a Y ürütm e
K urulu, devrim ci gençlere b ir G ençlik Enternasyonali
örgütlem eleri için ç a ğ n yaptı. Aynı yılın K asım ında
K om ünist G ençlik E nternasyonali birinci U luslararası
K ongresi B erlin’de illegal olarak toplandı. Kongreye
13 ülkeden 20 delege katıldı. Kongre, K om intern’İn bir
bölüm ü haline gelen G enç K om ünist E nternasyonalini
kurdu.
Temmuz 1920’de M oskova’da, KEYK insiyatifinde
b ir ulu slararası kadm işçiler konferansı yapıldı. Kon
feran sa 16 ülkeden 21 delege katıldı. K onferans işçi
k ad ın lara b ir bildirge ve proleter kad ın lar arasın d ak i
bilimsel sosyalist çalışm anın a n a h atların ı o rta y a ko
y an bir tez kabul etti. Kom intern yürütm esi 1920 K a
sım ında konferans k a ra rın a uygun o larak çeşitli dil
lerde p ro p ag an d a yazını yayınlayan bir Uluslararası
K adın Sekre ta ry ası kurdu.
KEYK çeşitli ülkelerdeki devrim ci işçi sendikala
rım birleştirm ede önemli bir rol oynadı. 1920 yazında,
KEYK insiyatifinde, Sovyet Rusya, B ulgaristan, Y u
goslavya, İtalya, F ransa ve İspanya devrim ci işçi sen-
F. 6: Enternasyonal 81
d ik aları dokuz milyon işçilik üye sayısıyla b ir Ulus
la ra ra sı İşçi S endikaları Konseyi oluşturdular.
KEYK d ü n y a bilim sel sosyalist h arek etin in ideolo
jik ve örgütsel olarak sağlam laştırılm asını en önem li
görevlerinden biri olarak görüyordu. Bu am açla, prole
te r devrim de politik p artilerin rolü, legal ve illegal ça
lışm aları bağdaştırm ak, parlam entarizm , işçi sendika
la rı ve İngiliz işçi h areketinin özel nitelikleri gibi önem
li kon u lard a izlenecek yolları gösteren m ek tu p lar y a
zıldı.
İşçi sınıfı p a rtilerin in oluşum u ve gelişimi k a rm a
şık b ir süreçti ve genç işçi sınıfı p artileri m ücadelele
rin in başlarında büyük güçlüklerle karşılaştılar. Bu
p artiler işçi h arek eti içinde, kapitalist ülkelerdeki iş
çilerin çoğunluğunun önderliğini izledikleri deneyli re
form ist örgütlerle k arşılaştılar. Bilimsel sosyalistler ile
rici işçileri kazanm ayı başardılar, am a geniş kitleler
a rasın d ak i etkileri çok yavaş a rttı ve oldukça zayıf k al
dı. K apitalist ülkelerde geniş işçi kitlelerini bilimsel
sosyalizmin bayrağı a ltın d a toplam a süreci solcu ve
sek ter h a ta la rla d a h a d a güçleştiriliyordu. Ö rneğin
İngiltere’de b ir çok devrimci, b u rju v a p arlam entosun
d a y er alm aya k a rşı olum suz b ir ta v ır aldı ve İşçi P a r
tisine kollektif üyelik esasıyla katılm ayı reddeden İn
giliz K om ünist P artisi’nin kitleleri etkilem e ve o n lan
yanı sıra sürüklem e şansını sınırladı.
Solcu sekter görüş ve hava, A hnanya, A vusturya,
Fransa, İtalya, ABD, H ollanda ve d iğ er ülkelerde d e
yaygınlaştı. A lm anya’d a aşırı-sol u n su rlar, 19^0 N isa
n ın d a Alman K om ünist P artisi’n in sosyal-dem okrat iş
çilere yaklaşm a ç a b a la n nedeniyle, şiddetle saldırıp ay
rı b ir Kom ünist İşçi P artisi oluşturdular. KÎP’nin ön
derleri - W alffheim ve L eufenberg tü rü «sol» edebiyat
ç ıla r- AKP’n i oportünizm ve bağım sızlarla b ir uzlaş
82
m a a ra m a k la suçladı. KEYK, A K P nin taktiklerini sa
vundu. A lm anya Komünist İşçi P artisi’ne açık b ir m ek
tupla, A lm anya Bağımsız Sosyal-D em okrat P artisi’nin
m erkezci önderleri ile, büyük çoğunluğu Ü çüncü E n
ternasyonalin desteklenm esinde d ü rü st ve içten d av ra
n a n bu p a rtin in sıradan üyelerinin a y rı tu tu lm ası ge
rektiğine işaret etti. M ektup, «Bağımsızlar p a rtisi saf-
larm da örgütlenm iş olan, a m a zam an içinde öğrendik
leriyle h e r "ğurTb"fze"^IQaşacak olân~yaklaşık bir mil
yon işçiyle bir uzlaşm a sağlam ak, hiç de oportünizm
değil, AlmanyaTdakı Tier ciddi' bilimsel' sosyalistin bi
rinci g ö r e v id ir .» d iy o r d u .
Lenin, s ÖT sekler H ataların işçi sınıfm a çok zararlı
olduğunu söyledi. Bu h a ta la r düzeltilm eden bilimsel
sosyalistlerin emekçi halkm sırad an ve politik olm a
yan kesim leri içinde etkili olarak çalışm alarının söz ko
nusu olam ayacağım belirtti. Bilimsel sosyalist h arek et
içindeki «solculuğa» k arşı savaş, bu nedenle, günün
acil ve birinci g örevi haline geldi. Birinci tarihsel h e
defe "(sîmjpbilinci olan proletaryayı Sovyet iktidarı ve
işçi sınıfı diktatörlüğünden y a n a kazanm ak), oportü
nizm ve sosyal-şovenizme k a rşı tam b ir ideolojik ve
politik zafer kazanılm aksızın ulaşılam ayacağı gibi, sol
doktrinerciliğin o rtad an kaldırılm ası olmaksızın ve
h a ta la rı tüm den ortadan silmeden, kitleleri, devrim de
öncülüğün zaferini sağlayan yeni bir konum a yönelt
m ekten oluşan ikinci ve acil hedefo ulaşılam az.»(63)
' Lenin
Dünya îşçİ Sm tft
Hareketinin
Önemli Sorunları
Üzerine
1920 b a h a rın a doğru d ü nyada süregelen d u ru m
güç ve olağanüstüydü. P roletarya d ik tatö rlü ğ ü n ü n
83
Sovyet R usya’d a sağlam laştırılm ası, ezilen h a lk la r a r a
sında hızlanan ulusal kurtuluş h a re k eti ve b u a ra d a
devrim ci gelişim in kapitalist ülkelerdeki hızının yavaş
lam ası, d ü nya devrim ci sürecinde düzensiz b ir geliş
meyi gösteriyordu.
Lenin, Batı A vrupa proletaryasının karşılaştığı ak
saklıkların nedenini açıklarken şöyle yazdı: «Devrimin
ilk dönem lerinde b irço k lan em peryalist savaş biter
bitm ez B atı A vrupa’d a sosyalist devrim in başlayaca
ğı um udunu taşıyordu; kitlelerin silahlı olduğu sırad a
Batılı ülkelerin bazılarında başarılı b ir devrim olabi
lirdi de. Batı A vrupa proletaryası içindeki ayrılık ve
eski sosyalist önderlerin ihaneti düşü n d ü k lerin d en d a
h a derin ve d a h a büyük olm asaydı, b u olabilirdi» <64>
Burjuvazi, sosyal-dem okrasinin refo rm ist önderleri ve
işçi sendikalarının yardım ıyla, B atıda pro letary an ın ilk
devrim ci saldınsm ı püskürtm eyi başardı. A m a işçi sı
nıfının gücü kınlm am ıştı. Bu sınıf, kap italist köleliğe
k a rşı yenileşm iş b ir m ücadeleye hazırlanıyordu.
Değişen d u ru m ve 1919 - 1920 sınıf sav aşların ın Öğ
rettikleri, K om intern1'den, d ü n y a bilim sel sosyalist h a
reketinin işçi sınıfının çoğunluğunu bilimsel sosyaliz
me kazanm anın, kitlesel m üttefikler bulm anın ve k it
leleri devrim e götürm enin yeni yollarını ve araçlarım
bulm aya çabalam ası için d a h a esnek strateji ve ta k
tik ler hazırlam asını talep etti. Lenin 1920 b aşların d a
K om intern’İn tkinci K ongresi dolayısıyla yazılm ış olan
«Sol-Kanat» Komünizm i, Bir Çocukluk H astalığı k ita
bında, bu. acil sorunla uğraştı.
ç' İşçi sınıfı p artilerin i ideolojik ve örgütsel o larak ■
( güçlendirm e ve on ları devrim ci m ücadelenin gerçek i
j önderleri ve örgütleyicileri haline g etirm e görevi, bi- i
I limsel sosyalist hareket içindeki sol doktrinercüik, |
■^dogmatizm ve sekterliğe k a rşı esaslı b ir p an zeh ir ge- I
84
rektiriyordu. B urjuva p arlam entoları ve reform ist İşçi
j sendikaları içinde çalışm anın reddedilm esi, güçlerin
i gerçek düzeyini hesaba katm adaki yeteneksizlik ve is*
| teksizlik, p a rti ilkelerine ve genel olarak p a rti disipli- \
j nine karşı inançsız b ir tavır, politik uzlaşm anın reddi J
j «solculuğun» bü tü n bu beîirtileri-büyüyen bilimsel ]
\ sosyalist h arek etin kitlelerden soyutlanm asına yol açan i
j ve işçi sınıfı partisini b ir m ezhebe d ö n ü ştü ren zaafla- !
i rıydı.
Bilimsel sosyalist h a re k et içindeki «solculuk» ge
nellikle devrim ci işçilerin oportünist sosyal-dem okrat
önderlere duyd ukları köklü n e fre tte n kaynaklanıyor
du. Bu nefret, in san ları körleştiriyor, onları yanlış yön
lendirilm iş ve ilkel eylem lere sürüklüyor, serinkanlı
lıkla düşünm elerini, anlam lı ve esnek bir tak tik ve
strateji h azırlam alarını önlüyordu. Sol yanlışların pek
çok d urum daki b ir başka nedeni, bilimsel sosyalistle
rin devrim ci sabırsızlığı, politik deneysizlikleri, gerekli
tüm şartların hazırlanm ası için yeterli tolerans tan ım a
dan, herşeyin R usya’da.olduğu gibi m üm kün olduğun
ca çabuk olması yönündeki istekleriydi.
Lenin a yn ı zam anda, «solculuğun» küçük b u rju
vazinin şiddetli saldırılarını ve bunların işçi sınıfı üze
rimdeki b a s k ı n ı yan sıtan küçük burjuva devrim cili
ğinin derinliklerinde kök saldığını d a gösterdi. Lenin
şöyle yazdı: «Kapitalizmde h er zam an ezilen ve y a
şam koşullarında çok sık en keskin ve a n i kötüleşm e
ler h a tta iflaslar görülen küçük m ülk sahibi, küçük
üretici (bir çok A vrupa ülkesinde çok yaygın, h a tta
kitlesel ölçekte varolan bir toplum sal Tipi, kolaylıkla
devrim ci u ç lara gider, am a kararlılık, Örgütlülük, di-..
siplin ve seb attan yoksundur.»((!G)
Proletaryanın saflarına k a tılan savaşın m ahvett i
ği küçük burjuva kitlesi, b eraberin d e b ir küçük b u r
juva devrimciliği, anarşizm , sabırsızlık ve işçi h areke-
tinın derlediği deneyleri yoksaym a h av asım d a g etir
di. Sonuçta işçi sınıfının bir bölüm ü de küçük b u rju
vazi a ra sın d a yeni o rtay a çıkan bu küçük b u rju v a dev
rim ciliği m ikrobunu kaptı, İşçi sınıfının b u kesim leri
nin talepleri, henüz sürekli m ücadele içinde eğitilm e
miş olan p artililer üzerinde önem li etk iler yapıyordu.
Lenin, «sol» kom ünizm i sah te devrim ci b ir eğilim
olarak gösterirken, sadece oportünistlere k a rşı değil,
küçük burjuva, y a n - a n a r ş ik devrim ciliğe k a rşı veri
len sert m ücadelede de çelikleşmiş olan Boişeviklerin
deneylerinden yola çıktı. Lenin’in b u k ita p ta g ü ttü ğ ü
başlıca amaç, dünyadaki tüm kom ünistleri bu deneye
o rta k etm ekti,
Lenin h e r şeyden önce, bilim sel sosyalist strateji
ve taktiklerin bilimsel ilkelerini ele aldı. Politikanın,
I varolan b ir durum daki b ü tü n sınıfsal güçlerin ve bu
güçlerin dünya Ölçeğindeki sıralam asının ölçülü ve son
derece nesnel bir değerlendirm esini tem el alm ası ge
rektiğini savundu ve bu konudaki öznelciliği lanetle-
| di. Bilimsel sosyalist politika «sadece b ir tek g ru p ve
y a p a rtin in istekleri ve görüşleriyle, sınıf bilinci dü-
• zeyiyle ve m ilitanlığıyla belirlenm em elidir.»(66) dedi,
i Lenin k itabında bilim sel sosyalist politikanın temelie-
' rini eje alırken, devrim ci durum k u ram ın ı ve b ir bi-
! lim ve san a t olarak politika k uram ın ı geliştirdi.
Lenin’in, bilimsel sosyalist politika alan ın d a genel
ve Özel, u lu sla rarası ve ulusal olanın ilişkileri üzerine
oluşturduğu tezler çok önemliydi. Farklı ülkelerde, öz
gün yerel ş a rtla r gözönüne alınm aksızın Bolşevik tak
tiklerin körü körüne taklid edilmesi, d ü n y a proleter
devrim ini geliştirm e am acına ilişkin ciddi tehlikelere
86
neden olm a eğilim ini taşıyordu. Lenin bu nedenle tüm
ülkelerdeki bilimsel sosyalist işçi h arek etin in u lu slar
a ra sı taktiğinin birliği, farklılıkların yok edilmesini,
ulusal ayrılıkların silinm esini değil, tem el bilimsel sos
yalist ilkelerin «bu ilkeleri belirli a y rın tıla rla doğru
o larak değiştirebilecek, b u n la rı ulusal ve u lu sal - dev
let fark lılık ların a doğru o la ra k uyarlayıp uygulayabi
lecek»^^ b ir uygulam asını g ere k tirir dedi. Bu sonuç,
Lenin’in d a h a 1916’d a şekillendirdiği ve «Tüm u lu slar
sosyalizme u laşacak tır - bu k açınılm a zdır, am a bunu,
hepsi, tıpatıp aynı yolla yapm ayacaktır, h e r b iri de-
m okrasinin b ir biçimine, proletary a d i^ a tö rlü ğ ü n ü n
b ir çeşidine ve toplum sal yaşam ın fark lı y an ların d ak i
sosyalist dönüşüm lerin değişen h ızlarına kendilerin
den Joir _.şeyX erJtat^ (63_> anlam ındaki tezinin
geliştirilm iş bir biçimiydi.
Lenin, Ekim D evrim i’nin u lu slararası önem ine iliş
kin çözümlemesinde Bolşevizmin ta rih i ve taktikleri
içinde genel b ir uygulam a ve anlam ı olan gelişim ve
k onuları seçip çıkardı. Lenin, Rus devrim inin, özgün
ve çok ulusal nitelikler taşım ay an b u genel özellikle
rini, pro letary a d ik tatörlüğü v e güçlü b ir biçimde kay-
n a şmış ve disiplinli b ir bilimsel sosyalist p artin in v a r
lığı olarak görüyordu.
Sovyet Rusya deneyi, tah tın d an indirilm iş olan
burjuvazinin direnişini bastırm anın, işçi sınıfı ve k ü
çük m eta üreticisi arasın d ak i karm aşık so ru n ları çöz
m enin, ve işçilerin kendilerini küçük bu rju v a önyar
g ıları ve alışkanlıklarından k u rta rm a la rın ın p ro letar
y a diktatörlüğü olmaksızın gerçekleşm eyeceğini gös
term ekteydi. Lenin, «proletarya diktatö rlü ğ ü esk i t op-
lum un güçleri ve geleneklerine karşı - kanlı ve kansız,
şiddetli ve barışçıl askeri ve ekonomik, eğitim sel ve
idari - k a ra rlı bir m ücadele d e m e k tir.» ^ diye yazdı.
87
Lenin, p ro letary a ve emekçi halk ın proleter olm a
yan bir çok tab ak ası (küçük burjuvazi, köylülük ve
aydınlar) a rasın d ak i sınıf ittifakınm özel b ir biçimini,
serm ayeye k arşı bir ittifakı, burjuvazinin altedilm esi
ve direnişinin bastırılm asını hedefleyen b ir ittifakı,
sosyalizmin inşası am acını güden b ir ittifak ı tem sil et
tiğine işaret ettiği proletarya dik tatö rlü ğ ü n ü n sınıfsal
içeriğinin dar, tek yanlı yorum lanm asına k a rşı öteki
ülkelerin bilimsel sosyalistlerini uyardı. Bu sınıf ittifa
kının Özel b ir niteliği ittifakı yöneten gücün p ro letar
y a olmasıydı.
Lenin d a h a sonra, proletaryanın, işçi sm ıfı p a rti
si olm aksızın düşm anlarım altedem iyeceğini gösterdi.
Ekim Devrimi deneyinden ö rnek ler vererek, proletar
y a dik tatö rlü ğ ü n ü tanıyan, a m a dem ir disiplinli, katı
m erkeziyetçi b ir işçi partisinin gerekliliğini ve kitleler
le yakın b a ğ la n yadsıyan bazı solculann savlarının
geçersizliğini o rta y a koydu. îşçi sınıfı partisinin, prole
ta ry a n ın sınıf ö rg ü tü n ü n en üst biçimi olduğunu v u r
guladı. Böyle b ir p a rti olm aksızın pro letary a d ik ta tö r
lüğü olanaksızdı ve emekçi kitleler yenilgiye m ah
kûm du. Lenin şöyle yazdı: «Partimizdeki çok sıkı ve
gerçekten dem ir disiplin, y a d a tü m işçi sm ıfı kitlesi
nin, yani işçi sınıfı içindeki geri tab ak a la rı yönetebi
lecek ve on ları kendi y an ların a çekebilecek, düşünen,
dürüst, adam ış ve etkili u n su rla rın tüm ünün, tam ve
şartsız desteği olmaksızın, Boişeviklerin, b ırak ın iki b u
çuk yılı, iki buçuk a y bile ik tid a rd a k alam ayacakları,
sanıyorum şimdi hem en hem en evrensel o larak a n la
şılm ıştır.»(TO>
Lenin, proletarya diktatö rlü ğ ü m ekanizm asında
P artin in rolünü o rtay a koyarken, işçi sınıfı iktidarının
em ekçi halkın kitie örgütleri yoluyla - işçi sendikaları,
Sovyetler, kooperatif birlikleri, gençlik, k ü ltü rel ve
88
eğitsel d iğ e r örgütler- ve p a rtin in yardım ıyla uygulan
dığını yazdı. Sonuç, esnek, göreli o larak geniş, biçimsel
o larak bilimsel sosyalist olm ayan, p a rti önderliğinde
işçi sınıfının d iktatörlüğünü uygulayan güçlü b ir pro
leter m ekanizm adır.
Lenin işçi sınıfının devrim ci m ücadelesinde prole
te r önderlerin önem li rolünü b ir v u rg u noktası hali
ne getirdi. Bu, bazı ülkelerdeki «solcuların» önderle
rin rolünü yadsım ası ve onlarla parti, p a rti ile sınıf ve
sınıfla kitleler a ra sın a bir a y ın ın koym ası olgusu k a r
şısında, gerekliydi. K itlelerin önderlerine duydukları
hoşnutsuzluk, sıkjsık ta k u ıd ık la n dü şm an ca tavır, Jku-
ral^ olarak, b urju vaziye y altakla n an oportünist önder-
İerin d a v ranışlarından kayna k lan ıyordu. Am a bu, pro
letaryanın m ücadelesini önderleri olm aksızın y ü rü te
bileceği an lam ın a gelm iyordu. Lenin proletarya bur-...
juvaziyi yenm ek istiyorsa, kendi politikacılarını, burju-
j/a z in in k iler k a d a r iyi olması gereken politikacılarını, _
y aratm ak zorundadır diye yazdı.
Lenin kitleleri devrim e h azırlam a k o n u su n a ol
dukça büyük Önem verdi. Bilimsel sosyalistlerin /.alim
lere k arşı verilecek kesin savaşı özenle zam anlam ayı
öğrenm ek zorunda olduklarını belirtti, ö n c ü le r tek
b aşların a kazanam azdı. Tüm sınıf ve kitloler bu öncü
leri doğrudan d estekleyen b ir tutum alm am ışken, y a ...
da en azından ona karşı yardım sever b ir ja ra fsiz lik
içme~ğlrm eıhişken ve düşm anını desteklem e konu su n
d a tam am en isteksizken, öncüleri sav aşa sürüklem ek
sadece sersem lik değil b ir suç olurdu. _
Bir çok «sol» kom ünist safça, işçi sınıfı ve em ekçi
tıalkm, bu kitleleri söm ürenlerin a lt edilmesi için, y a
pılacak b ir çağrıya an ın d a tepki gösterm eleri için, böy
le b ir duyuruyu yapm anın yeterli olduğuna inam yor-
89
lardı. Lenin, böylesi yöntem lerle, kitlelere devrim ci m ü
cadelenin gerekliliğinin anlatılam ayacağını, «tek başı
n a propaganda ve ajitasyon, b ü tü n b ir sınıfın, geniş e-
mekçi halk kitlelerinin, serm ayenin baskısı altın d a çı
lan ların böyle b ir ta v ır alm ası için yeterli değildir. Bu
n u n için kitlelerin kendi politik deneyleri olmalıdır.
Tüm büyük devrim lerin temel özelliği budur.»*71'' diye
re k ikna edici bir biçimde gösterdi. Lenin’e göre kitle
lerin böyle bir ta v ır alm asına yardım etm ek ve onları
sosyalist devrim e ve proletarya d iktatörlüğüne doğru
yönlendirm ek için deney kazanm ak, işçi sınıfı p artile
rinin a n a göreviydi.
Bu sorunun çözüm ündeki başlıca engel «sol» ko
m ünistlerin burjuva parlam ento ların d a ve reform ist
işçi sendikalarında çalışm ayı reddetm eleri ve h e r tü rlü
anlaşm aya karşı çıkm aları biçiminde kendini o rtay a
koyan sol doktrinarizm di. «Sollar» bilimsel sosyaliz
m in kuram sal katıksız!ığın koruyucuları pozunda,filke)
politik uzlaşmalariNolarak kabul edilemez ilan ettiler,
saçm a «İşçi S endikalarından Çıkın!» sloganını ortaya
a ttıla r ve parlam entarizm i tarih sel ve politik olarak
eskim iş ilan ettiler. Lenin, işçilerin reform ist politika
c ılara duydukları n efret ve kızgınlığa d ayandığı d u
ru m lard a bile, sek ter bağnazlık ve d a r görüşlülüğü
şiddetle lanetledi. İnsanın p ro leter ve y a n proleter kit-
lelerin olduğu h e r y erd e, ne denli g erici olursa olsun
tüm organj&rda, topluluklarda ve birliklerde sistemli,
sebatlı, k a ra rlı ve sabırlı b ir biçimde p ro p ag an d a ve
aiitasyon yürütm ek için, en aşılm az engellerin ü ste
sinden gelerek h e r tü rlü fedak arlığ ı yapabilecek d u
ru m d a olm ası gere k ir diye belirtti,
«Biz Bolşevikler en k a r^ ^ ^ e v rîm c i parlam en to
la ra katıldık, ve deneyler bu katılım ın sadece y ararlı
değil, devrim ci p ro letaryanın p artisi İçin ay n ı zam an
90
d a vazgeçilmez olduğunu gösterdi...»t,!) diye yazdı. P ar
lam enter etkinlikler, bu rju v a - dem okrat ve parlam on
te r geleneklerin kitlelerin zihinlerinde çok derin loru
kök saldığı Batı A vrupa'daki bilimsel sosyalistler açı
sından d a h a d a önemliydi. Lenin, parlam entonun, tüm
sınıfların katıldığı ve tüm sınıf çık arları ve çelişkile
rin in o rtay a konduğu bir m ücadele a lan ı olduğunu be
lirtti. P arlam ento kürsüsü, geniş küçük b u rju v a ta b a
k a la rın zihinlerini şekillendirm ede büyük önem ta şı
yordu. Bu nedenle devrim ci proleter p artiler, kendi sı
nıflarının geri kesim lerini eğitm enin, gelişmemiş, ezil
miş ve cahil kitleleri geliştirm e ve eğitm enin b ir aracı
olarak p a rla m en ter seçim ler ve parlam en to k ü rsü sü
için verilen m ücadeleye k atılm ak zorundaydılar.
Lenin a n ti - parlam entarizm i, göreneklere uym a
yan, oportünist olm ayan, k a riy a rist olm ayan b ir par-
lam entarizm tü rü n ü n y aratılm ası gibi güç b ir görevi
yok saym a çabası olarak gördü. Aynı zam anda, p a r
lam enter m ücadele biçim lerini gereğinden fazla bü
yütm eye k a rşı bilimsel sosyalistleri uyard ı ve k ap ita
list ülkelerdeki işçi harek etin in temel m eselelerinin
b urjuva parlam entolarında değil, sadece işçi sınıfının
kitlesel devrim ci m ücadelesi içinde belirlendiğini v u r
guladı.
Lenin, genç işçi sınıfı partilerine istisnasız tü m ve
h e r tü rlü - legal ve illegal, barışçıl vo barışçıl olm ayan,
p arlam en ter ve p a rlam ento dışı - mücadele biçimini us
talıkla kullanm ayı ve bir m ücadele biçimin den djğeri-
ne ani ve çabuk değişikliklere h azır olm ayı pğrettL .
~Bu ş a rtla r an cak bilimsel sosyalistlerin esnek ta k tik
ler ve politik uzlaşm a san a tın d a kusursuzluğa ulaş
m asıyla sağlanabilirdi. Lcııin, da h a güçlü hasm ın, a n
cak, b ü y ük bir güç h a rcay arak ve n e denli küçük olur-
*.sa olsun d ü şman içindeki h er çatlağı ve ne denli kü-
91
çök, h a tta sadece geçici, kararsız, tutarsız, güvenilm ez
ve denem e niteliğinde olursa olsun, kitle m üttefiki k a
zanm a fırsatların ın tü m ü n ü en Özenli, kapsam lı ve u s
talıklı bir biçimde k u lla n a ra k yenilebileceğini belirtti.
Bir çok «sol» kom ünist h e r h an g i b ir uzlaşm aya
karşı çıkm ayı devrim ciliğin tem el b ir belirtisi olarak
gördüler. Bu tutum ları, bilim sel sosyalistlerin a ra ev
relerde durm aksızın, uzlaşm alara girişm eden am açları
n a ulaşabileceklerini, bunların sadece zafer g ü nünü
ertelediğini ve kölelik dönem ini uzattığını savunan
B lankistlerin takındığı ta v rı anım satıyordu. Engels
1870’lerde bu görüşleri eleştirdi.(73> A ncak uzlaşm a ko
nusundaki olumsuz tavır, b ir çok devrim ci arasın d a
gene de sü rü p gitti. Bunun nedeni büyük ölçüde, ulus
la ra ra sı işçi h a re k eti içinde h a in nitelikler taşıy an çok
fazla uzlaşm a olmasıydı.
A m a «uzlaşm alar vardır, uzlaşm alar vardır» diye
öğretti Lenin. U zlaşm alar b ir kalem de, «ilke olarak»,
reddedilem ezler. Bolşevik P a rti gerektiğinde kıvraklığa
ve uzlaşm alara, başvurm ak zorun d a kalm ıştı.
Böylesi b ir zorla yapılm ış b ir uzlaşm a, genç Sov
yet C um huriyetine empoze edilen Brest A nlaşm asıydı.
«Sol» kom ünistlerin bakış açısından bu, em peryalist
lerle olan tüm alış verişler gibi, kab u l edilm ez b ir şey
di. A slında o sırada geçerli som ut k o şu llard a böyle b ir
uzlaşm a zorunluydu, çü nkü bu, R usya’daki Sovyet ik
tidarının korunm ası, A lm anya ve d iğ er ülkelerdeki
devrim ci h arek etin gelişmesi açısından belirleyici b ir
önem taşıyordu.
Lenin te k ra r te k ra r uzlaşm aları nok talay acak h e r
h an g i b ir kural, h e r d u ru m İçin geçerli k esin b ir k u
ra l geliştirm enin olanaksız olduğunu vurguladı. Kişi
b u n u h e r a y n d u ru m için yeniden, kendi b a şın a gelış-
92
tirm ek zorundaydı. Lenin «uzlaşm alar üzeri no» ( n o t
b ah arın d a yazılmış) m akalesinde şu n a işa re t etti: «Uz
laşm a fikri reddedilm em elidir. Mesele, koşulların zor
lam asıyla en devrim ci sınıfın en devrim ci p artisin e bi
le bazen zorunlu olarak empoze edilen tüm uzlaşm a
la r yoluyla, devrim ci tak tik ve örgütlenm eyi, devrimci
bilinci, işçi sınıfı ve onun Örgütlü öncüsü p a rtin in İta-
rarlılık v e hazırlığını koruyabilm ek, güçlendirebilm ek,
çelikleştirip geliştirebilm ektir.»
Lenin, burjuvaziye gerekli olan u n su rla rla sav aşır
ken, aynı zam anda proletaryaya gerekli olan bazı d u
rum larda, böyle gerekli u n su rla rla uzlaşm a yapm anın
bilimsel sosyalistler açısından doğru tak tik olduğunu
öğretti. Lenin’in uzlaşm a konusundaki önemli kuralı
şuydu - pazarlık yap ama, ilkelerden fedakarlık etm e
den.
Lenin’in çalışm aları, gördüğüm üz gibi, Bolşevik-
lerin zengin deneyim ini B atının genç işçi sınıfı p a rti
lerine a k ta ra n gerçek bir bilimsel sosyalist strateji ve
tak tik le r ansiklopedisidir,
Lenin’in «Sol-Kanat» Komünizmi, Bir Çocukluk H as
talığı kitabı uiuslarası işçi hareketinde elden ele do
laştı. Kitap K om intern’in İkinci Kongresi dolayısıyla
1920 yazında M oskova’d a Rusça, İngilizce ve Fransızca
o larak basıldı. Aynı yıl, kitabın Alm anya, İngiltere,
Fransa, B ulgaristan, A rjantin, H ollanda ve İsveç'te b a
sılışı gerçekleşti. 1921’de İtalya, ABD ve F inlandiya’d a
satışa çıkarıldı. K itap farklı ülkelerdeki sınıf bilinci
ne sahip işçilerin çoğunluğu ve bilimsel sosyalistler
ara sın d a yaygın b ir biçimde beğenildi.
İngiltere Kom ünist P artisi’nin ku ru cu ların d an Wil-
liam G allacher, Lenin’in bu kitabının ilk an d a üzerin
de bıraktığı etkiyi yazarken, A lm anya’y a ilişkin kısm ı
93
oldukça kayıtsız bir biçim de okum aya başladığını söy
ledi, «ama İngiltere’ye değinen bölüm e geldiğinde ve
hak k ın d a ne dediğini gördüğünde, yerim den doğrul
dum.»17^ Lenin’in kitabının özenli b ir incelem esi ve
d ü nya proletaryasının büyük önderiyle kişisel k arşı
la şm alar ve konuşm alar, G allacher ve b ir çok b aşk a
bilimsel sosyalistin h a ta la rın ı düzeltm elerine ve zorlu
devrim ci m ücadeleye giden doğru yolu b u lm aların a
yardım cı oldu. /
Lenin’in bilimsel sosyalist h a re k etin stratejisi tak-,
tikleri ve örgütsel ilkelerine ilişkin yaşam sal sorunla
rım ele alan kitabı, m arksizm - leninizm in hâzinesine
p a h a biçilmez b ir katkıdır. B ugüne dek Öneminden h iç ■
b ir şey yitırm em iştir ve bilimsel sosyalistlere politik
m ücadele sanatım , kazanm ak için savaşm a san a tın ı
Öğretmeye devam etm ektedir.
Bilimsel Sosyalist Hareketin
K om intem ’in İkinci Kongresinde
Geliştirilen Strateji ve Taktikler
K om intern’in İkinci Kongresi d ü n y a bilimsel sosya-
list hareketinin oldukça güçlendiği ve tü m k ıta la rd a
gelişme k ay dettiği bir dönemde toplandı. Bilimsel sos
yalist h a re k etin ulusal m üfrezeleri b aşarıların ı büyük
ölçüde K om intern’in dev çab aların a ve d ü n y a işçi h a
reketini yeniden yönlendirm ede kişisel o larak Lenin’e
borçluydular. Lenin d a h a sonraki b ir ta rih te «Eski tip
A vrupa p arlam en ter p artisini - ki aslında refo rm isttir
ve sadece belli belirsiz b ir biçimde devrim ci ren k ler
le tonlanm ıştır- yeni tip partiye, gerçekten devrimci, ye
ni tip bir partiye dönüştürm e süreci, son derece zorlu
bir s ü r e ç t i r . » d i y e yazdı. Ne olursa olsun güçlükle
rin üstesinden gelinmişti.
Bilimsel sosyalizm in hızla büyüm esi, aynı zam an
94
d a h arek etin d a h a sonraki gelişm elerini baltalayan
iki h a ta ve zaafı o rta y a koydu. B unlardan biri, henüz
m erkezciliğin ideoloji ve uygulam asından kopm am ış
olan bir çok sosyalist p a rtin in Ü çüncü E n tern asy o n ale
bağlılığını açıklam asıydı. Bu d u ru m güçlü bilim sel
sosyalist p a rtile rin oluşum u ve gelişmesi için b ir en
geldi ve sosyal - oportünizm in bilimsel sosyalist h are
k et içine sızm ası ve h areketin devrim ci eğilim ini yok
etm esi tehlikesini taşıyordu. D iğer hata, solculuğa yö
nelik eğilim, bazı bilimsel sosyalistlerin geleneksel k it
le örgütlerinde çalışm ayı ve kapitalizm in y a ra ttığ ı k it
lelerden politik bir devrim ordusu kurm ay ı reddetm e
leriydi.
1919 -1 920 sınıf savaşlarının öğrettikleri, bu h a ta
ların büyük tehlikesini Ön plana çıkardı ve K om intern’i
d ü n ya devrim ci harek etin in en karm aşık mesele
leriyle, yani yeni tip proleter p a rtile rin sosyalist dev-
. rim deki rolü, bilimsel sosyalist"partilerin kitleleri k a
zanm a çabası ve ik tid a r m ücadelesinde p ro letary an ın
. m üttefikleri m eseleleriyle k a rşı karşıya bıraktı. Komııî-
te m ve İkinci K ongresinin üstlendiği görev b u y aşam
sal sorunların çözülmesiydi.
Kongreye 37 ülkedeki 67 örgütten 217 delege k a
tıldı.- Bilimsel sosyalist p a rti ve g ru p la r ve bazı sendi
ka'" örgütleri tem sil ediliyordu. İki m erkezci p artid en
-A lm anya Bağımsız Sosyal - D em okrat Partisi ve F ra n
sız Sosyalist P a rtis i-o y kullanm ayan delegeler vardı.
K ongre 19 Temmuz 1920’de P etrograd’d a açıldı. Son
rak i o tu ru m lar 23 Temmuz -7 Ağustos arasın d a Mos
kova’d a yapıldı. Kongre, Kızıl O rdu’n u n Beyaz Polon
yalIlara yönelik kararlı karşı saldırının ve hızla Va-
şova’ya ilerlem esinin y arattığ ı genel b ir coşku havası
içinde toplandı. Tüm ülkelerin işçileri Sovyet Rusya’
nın emekçi halkıyla dayanışm alarını içtenlikle açıkla-
95,
dıiar. Genel coşku Kongre delegelerinde de kendisini
gösterdi.
Tüm kongre işlem lerini, hazırlık lar için Özenle b ü
yük b ir zam an ve güç h a rc ay a n Lenin yönetiyordu.
Sol - K anat Komünizmi, Bir Çocukluk H astalığı kitabı
önceden üç dilde basılm ış ve delegelere dağıtılm ıştı.
Lenin a n a ra p o ru ve gündem in önemli sayılan hem en
hem en tü m n o k taların d ak i tezleri h azırlad ı ve Kong
renin on kom itesinden üçüne katıldı.
Lenin, ilk to p lan tılard a sun u lan u lu slararası d u
ru m ve E nternasyonalin temel görevlerine İlişkin rap o
runda, bilimsel sosyalistlere b ir re h b e r olm ak üzere,
dü nya devrim ci bunalım ının kapsam lı b ir çözüm lem e
sini sundu. B unalım ın o sırad a güncel olan iki h atalı
değerlendirm esini eleştirdi. Bir yan d a refo rm istler bu
nalım ı k ısa sürede yok olup gidecek b asit b ir «kaygı»
meselesi olarak sunuyorlardı. Bu değerlendirm enin
özünde, işçi aristokrasisinin bencil çıkarları, b u rju v a
zinin ik tidarını altetm ek için devrim ci bunalım dan y a
ra rlan m ay ı reddetm esi vardı. Lenin «Oportünizm baş
düşm am m ızdır. îşçi sınıfı h arek etin in d a h a ü st safla
rındaki oportünizm , bu rju v a sosyalizm idir, pro leter
sosyalizmi değil. O portünist çizgiyi izleyen işçi sınıfı
.eylem cilerinin burjuvaziyi bizzat burjuvaziden dah a
iyi savundukları p ra tik te ortaya konm uştur. O n lar iş
çilere önderlik etmese, burjuvazi ik tid a rd a kalam az
d ı.» d e d i.
Öte yandan bazı «sol» kom ünistler, burjuvazinin
bunalım dan k u rtulm asının kesinlikle hiç b ir yolu olm a
dığına inanıyorlardı. Bu görüş, kapitalizm in kendili
ğinden çöküşüne ilişkin yanlış ku ram d an ve deneyim
siz bilimsel sosyalistlerin devrim ci sabırsızlığından k ay
naklanıyordu. Lenin, «m utlak olarak um utsuz du ru m
diye bir şey yoktur. Burjuvazi çılgına dönm üş arsız
^8
yağm acılar gibi davranıyor; ahm aklık üstüne, a h m ak
lık yapıyor ve böylelikle durum u şiddetlendiriyor ve
çöküşünü hızlandırıyor. B unların tüm ü doğru. A m a hiç
kimse, burjuvazinin söm ürülenlerin küçük b ir azınlığı
nı küçük ödünlerle pasifize ederek, ezilen ve söm ürü
lenlerin h e r hangi b ir kesim inin h erh an g i b ir h arek e
ti ya da ayaklanm asını bastırm asının kesinlikle ola
naksız olduğunu kam tIayam az»(TS) dedi.
Lenin olgunlaşm ış b ir devrim ci d u ru m d a öznel e t
m enin belirleyici önem ine işaret ederken şöyle dedi:
«Tüm dünyada, burjuva sistem i devasa b ir devrim ci
bunalım deneyi yaşıyor. Şimdi devrim ci p a rtile r ye
terli anlayış ve örgütlülüğe ve söm ürülen kitlelerle
b a ğ lara ve bu bunalım ı başarılı ve m uzaffer b ir dev
rim için kullanm a k ararlılığı ve becerisine sahip ol
d uklarım pratik te ‘kan ıtlam alıd ırlar’.»115>
Lenin dünyadaki ekonom ik ve politik d u ru m u ta
nım larken, alev alm ak için kolay tu tu şan m alzem eler
ve güdülerle dolu olduğunu belirtti. Egem en sınıflar
arasındaki bunalım ın genel du ru m u bilinen b ir olguy
du. Ne v a r ki sorun, çoğu kapitalist ülkede p ro letar
yanın diktatoryasm ı kurm aya hazır olmamasıydı. H a
reketin o günkü görevi proletaryanın devrim ci eylem
hazırlığını hızlandırm aktı. Bu konudaki belirleyici ro
lü bilimsel sosyalist p a rtile r oynayacaktı.
Tüm ülkeler de yeni tip proleter p artilerin y aratıl-
ma’s ı ve güçlendirilm esi K om intern’in İkinci K ongre
sindeki esas konuydu. Taslağını Lenin’in hazırladığ ı ve
Kongrede kabul edilen Enternasyonalin tem el görev-
lerine iiişkin tez, başlıca görevin proletaryanın, prole
ta ry a .diktatörlüğü biçim indeki politik iktid arı ele ge
çirm e hazırlığı çalışm alarını on k a t yoğunlaştırm ak
için dağınık bilimsel sosyalist güçleri birleştirm ek, h e r
F. 7: Enternasyonal 97
ülkede bir tek bilimsel sosyalist p a rti oluştu rm ak (ya
d a zaten v a r olan ı güçlendirip yenilem ek) oiduğunu
belirtti.
O portünistler açığa çıkarılıp ih raç edilmeden, «sol»
h a ta la r düzeltilm eden ve kitleler bilimsel sosyalistlerin
yanm a kazanılm adan işçi sınıf m m burjuvaziyi altet-
m ek için hazırlanm ası olanaksızdı. Tez, «Üçüncü En
te rn a s y o n a li katılan tü m partiler, h er ne p ah asın a o-
lu rsa olsun, ‘kitleler’ sözcüğünden kapitalizm in söm ür
düğü tüm işçi kitlesini, -özellikle d ah a az ö rg ü tlü ve
aydınlanm am ış, en fazla ezilen ve Örgütlenmeye dah a
; az yatkın olanları a n lay a ra k şu özdeyişleri h a y ata ge-
; girmelidir: ‘K itleler içinde d a h a derinlere’, ‘kitlelerle
■daha yakın ilişki içinde’» d i y o r d u .
Yeni tip partiyle em ekçi kitleler arasın d ak i ilişki,
K ongrenin «Proleter Devrimde P artin in Rolü» başlıklı
başka bir k a ra rın d a ele alınm ıştı, Eju k a ra r P a rti kav
ram ının, Sınıf k avram ından , kesinlikle ayırdedilm esi
gerektiğini belirtiyordu. Bilimsel sosyalist parti, işçi
sınıfının bir parçasıydı, en ileri, sınıf bilinci en fazla
ve en devrim ci parçası. Bilimsel sosyalist parti, işçi
kitlesinden, İşçi sınıfının tarihsel yolunu b ü tü n olarak
incelemiş olm asıyla ve bu yoldaki h e r köşe başında
işçi sınıfının a y rı ayrı g ru p la n ve a y rı m eslek g ru p
la n m a değil, b ü tü n ü n ü n ç ık arlan n ı savunm uş olm a
sıyla ay n lır. Bilimsel sosyalist parti, işçi sınıfının en
ileri kesim inin proleter ve y arı - pro leter kitlesine doğ
ru yolu bulm ak için klavuzluk eden örgütsel ve politik
' b ir kaldıraçtır.
K arar, eski sosyal - dem okrat p artilerin p a rç a
lanm asının p ro leter p a rtile rin parçalan m ası gibi de
ğerlendirilm em esi gerektiğini vurguladı. Bilimsel sos- ■
yalist p arti işçi sınıfının k u rtu lu şu n u n başlıca aracıy
98
dı. İktidarı ele geçirdikten sonra, p a rtin in rolü azal
m az h e r zam ankinden d a h a fazla önem kazan ır. Parti,
işçi sınıfının ekonomik, politik, k ü ltü rel ve eğitsel m ü
cadelesini yönetm ek zorundadır. P a rti bu görevi ancak
Sovyetler, işçi sendikaları, kooperatif birlikleri ve di
ğ er kitle örgütleri içinde belirleyici b ir etkisi v arsa
yerine getirebilir.
K arar, bilimsel sosyalist p a rtile rin tem el örgütsel
ilkesinin dem okratik m erkeziyetçilik olduğunu v u rg u
ladı. U ygulam ada bu, üst birim in asıl birim tarafın d an
seçilmesi, üst birim in em irlerinin onun altındaki bi
rim için kesinlikle bağlayıcı olm a niteliği, k a ra rla rı iki
kongre a ra sın d a tüm p artilileri bağlayan yetkili bir
p a rti m erkezinin varlığı dem ekti. D em okratik m erke
ziyetçilik ilkesi zam anın sınavından geçm iştir. O lay
lar, ancak m erkezileşm iş,bir önderliğin tüm güçleri
birleştirip tek b ir am aca yöneltebileceğini ve farklı
işçi gruplarının eşgüdüm lenm em iş çabaların d a birli
ğin sağlanabileceğini o rtay a koym uştur. Aynı zam an
da uygulam alar, p artin in genel istem inin belirlenm e
si için ön iyi yolun, fa rk lı görüş ve önerilerin h erk e
si bağlayıcı b ir k a ra rın kabul edilm esine yolaçan de
m okratik, koilektif bir biçimde tartışılm ası olduğunu
gösterm iştir.
^ Yeni tip b ir proleter p a rtin in ideolojik, taktiksel ve
örgütsel ilkelerinin tü m ü Enternasyonale kabul edil
m enin «21 şart» ı olarak bilinen belgede kısaca özet
lenmişti. Böyle bir belge olmaksızın K om intern’i ideolo
jik o larak bütüncül b ir örgüt haline getirm ek olan ak
sızdı. K om intern, ideolojik olarak reform izm den ve
anarko-sendikalizm m irasından kopm am ış olan k a ra r
sız ve kendini belli etmeyen u n su rla r ta ra fın d a n k a
rıştırılm a tehlikesi içindeydi. Sağ ve «sol» d a n gelen
tehlike, K om intern’İn kapılarını Enternasyonal teme-
99
ünde sağlam b îr tavrı olm ayan p artilere k apalı tu ta
cak kesin kabul koşullarının hazırlanm asını zorunlu
kıldı.
E n tern asyonale üyeliğin temel koşullarn ..proletar
y a dik tatö rlü ğ ü n ü n ve_onun sağlanm ası için tu ta rlı ve
sistem li b ir m ücadelenin benim senm esi; refo rm istler
d en ve m erkezcilerden tüm üyle kopm ak ve onların p a r
tid e n ihracı; m ücadelenin legal ve illegal biçim lerinin
, bağdaştırılm ası; kırda, orduda, reform ist işçi sendıka-
la n n d a ve b u rju v a parlam entoların d a sistem li olarak
çalışm aydı. Kom intern p artilerin e kom ünist p a rti adi
verilecekti ve^ bu p a rtile r dem okratik m erkeziyetçilik
ilkesi üzerine k u rulacaktı. K om intern kongrelerinin ve
Y ürütm e K urulunun tüm k a ra rla rı, Enternasyonale
b a ğ lı'tü m 'p a rtile r açısından bağlayıcıydı. Kongre, Ko
m intern ve Y ürütm e K urulunun «farkh p artilerin içm ek
d» çalışm ak ve mücadele~etme£ zo ru n d a oldukları ko
şulların çeşitliliğini’» gözönüne alm ak ve «genel olarak
bağlayıcı k a ra rla n an cak böylesi k a ra rla rın olası ol
duğu konularda alm ak»(61:’ yüküm lü olduğunu v u rg u
ladı.
Kongre delegelerinin ezici b ir çoğunluğu, uluslar-
arası-proletaryanm m ilitan bütü n cü l b ir Ö rgütünün k u
rulm ası açısından «.2.1.. şart»ın önem ini kabul etti ve
bu temel belgeyi tüm üyle onayladı. A ncak belgedeki
bazı n o k talara bazı delegeler karşı çıktı. Ö rneğin İtal
yan Sosyalist P artisi delegasyonuna başkanlık eden
Senati, Ü çüncü E nternasyonal’in kap ıların ın katılm ak
isteyen tüm p artilere a rd ın a k a d a r açılm ası gerektiği
ne inanıyordu. Açık sözlü reform istlerin p artisin d en
derh al atılm asına d a karşıydı. A lm anya Bağımsız Sos-
yal-D em okrat P artisi’ndeıı W ilhelm D ittm ynn ve Art-
h u r Crispien p ro letary a d ik tatö rlü ğ ü n ü n benim senm e
si zorunluluğuna k arşı çıktılar. Aynı zam an d a İtalyan
100
Sosyalist Partisi, H ollanda K om ünist Partisi, Genç Ko
m ünist E nternasyonal ve «sol»un diğer delegeleri, Fraıı
sız Sosyalist Partisi, A lm anya Bağımsız Sosyal-Demok-
ra t Partisi, Norveç îşçi P artisi ve İkinci E nternasyonal
den kopan bir kaç b aşk a p a rtin in tem silcileriyle h er
hangi bir görüşm eye kesinlikle karşıydılar, «Solcular»
konuşm alarında yanlış b ir biçimde, op o rtü n ist Önder-
leri, bu pa r tilerin şim diden devrim ci b ir ta v ır alm ış
jaLan sıradan üyelerinin çoğuyla b ir tutuyorlardı.
Lenin, konuşm aları b u rju v a düşünce biçim ini or
tay a koyan C rispıen ve B ittm an n ’la tartışırken, «21
şart»ı h a ra retle övdü. Aynı zam anda A lm anya Ba
ğımsız Sosyal - D em okrat P a rtisin in konuşm alar için
çağrılm ış olm asından hoşnutsuz olan «sol» kom ünist
leri de eleştirdi. Lenin «Kautsky bize saldınp, bize k a r
şı k itap lar çıkarttığında onunla sınıf düşm anım ız ola
ra k tartışırız. A m a devrim ci işçilerin akın etm esinin
bir sonucu olarak genişlem iş olan Bağımsız Sosyal - De
m okrat P arti görüşm eler için buraya gelirse, onların
tem silcileriyle konuşm ak zorundayız çünkü o n la r dev
rim ci işçilerin b ir kesim idir.»(S2> dedi.
T artışm adan sonra, kabul edilm enin «21 şart»ı iki
ye karşı kongrenin ezici çoğunluğu ta ra fın d a n kabul
edildi. Böylelikle d ü nya bilimsel sosyalist h arek etin in
ideolojik, politik ve Örgütsel (bütünlüğüne güvenilir bir
k o runm a sağlayan b ir şa rt yaratılm ış oldu.
îkinci Kongre, K om intern’İn yabancı u n su rların
ak ın m a karşı k orunm ası için, bilimsel sosyalist p a rti
lerin en önemli görevlerinden birinin sek ter bağnaz
lıkla uğraşm ak ve kitleleri kazanm ak olduğunu vur-
guiadı. K ongrenin bilimsel sosyalistlerin b u rju v a p a r
lam entolarında ve reform ist İşçi sendikalarında çalış
m aları ve İngiliz bilimsel sosyalistlerinin İngiliz îşçi
r 'O .
101
r
P artisi’ne k atılm aları sorunlarını ele alm ası b u bakış
açısından kaynaklanıyordu.
Bazı delegeler - Amadeo Bordigo (İtalya), W illıam
G allacher (İngiltere), Jacob Herzog (İsviçre) ve diğer
leri- bilimsel sosyalistlerin burjuva parlam entolarında
y er alm aların a tüm den k a rşı çıktılar ve b u n ların h e r
du ru m d a boykot edilmesinde direndiler.
Lenin p açlam en tarizm jizerin e konuşm asında boy-
kotçu taktiklerin büyük tehlikesini o rtay a koydu. İşçi
sınıfının geri unsurlarının, küçük burjuvazi ve köylü
lerin, p arlam entonun onların çık arların ı tem sil ettiği
ne h âlâ büyük ölçüde inandıklarını söyledi. Bu neden
le bilimsel sosyalistler, bu devlet ku ru m u n u n , b u rju
vazinin diktatoryasınm bir aracı o larak nasıl d a v ra n
dığını pratikle gösterm ek için b u rju v a p arlam entola
rın d a y er _aln^k-J££^ O portünistler k a p ita
list sistem i korum ak, savunm ak ve kitleleri devrim
ci m ücadeleden uzaklaştırm ak için p a rla m en ter de
m okrasi sloganını kullanıyordu. Dolayısıyla, o dönem
de Lenin’in konuya ilişkin yargısı, d a h a so n ra proleter
dem okrasisi ta ra fın d a n alt edilecek olan b u rju v a par-
lam entarizm ini açığa çıkarm ak am acıyla parlam ento
d a y er alm a zorunluluğu, sorunu o rta y a koym anın tek
doğru biçimiydi.
Delegelerin çoğunluğu «sol- k o m ü n istlerin jsek ter
önerilerine karşı çıktılar ve Lenin’in «Sol-K anat» Ko-
münizmi. Bir Çocukluk H astalığı kitabında geliştirdiği
tezlerin özünü iç e re n .k a ra r taslak! a r ırn desteklediler.
Kongre bilim sel sosyalist ^partilerden legal çalışm ayı
illegal çalışm ayla bağdaştırm a s ın ı. _taİ£îL.ei;,tk -.sıradan
ü yeleri bilim sel sosyalizme kazanm ak am acıyla bilim
sel sosyalist p a rtile rin reform ist işçi sendikalarında ça
lışm alarını zorunlu kıldı; burjuva parlam entolarında
\
102
yer a lan bilimsel sosyalistlerden y a n a olduğunu uçılt*
ladı. İngiliz bilimsel sosyalistlerinin, yapısı devrimci
p ro p agandanın yürütülm esine izin verdiği ölçüde İşçi
Partisi’ne katılm alarını önerdi.
Kongre em peryalizm e k a rşı m ücadelelerde işçi sı
nıfının m üttefikleri k o n u su n a d a h a tırı sayılır ölçüde
ilgi gösterdi. Bu anlam da ta n m so ru n u n a ulusal soru-
nu ve söm ürge sorununu ele aldı. Lehin" h e r iki ko
nudaki tezleri h a z ır la d ı^ e ’bünaTihşkin k a ra rla n k a
leme a lan kom itelerde etk in o larak çalıştı.
İşçi sm ıfı ve köylülük arasın d ak i ittifak leninizm in
temel düşüncelerinden biridir. M arx ve Engels, 1848
devrim ci savaşlarında Batı A vrupa proletaryasının ye
nilgisinin sonuçları ve 1871 P aris K om ünü’n ü n öğret
tikleri gözönüne alınınca böyle b ir ittifakın gereklili
ğinden söz etmişlerdi. Bilimsel sosyalizmin k u ru cu ları
nın köylü sorununa ilişkin kapsam lı düşünceleri, İkinci
E nternasyonal oportünistlerince unutulm ay a terkedil
mişti, am a Lenin için, Bolşevik P arti ve Komintern'İn
ta n m program ını belirlemede b ir h arek et noktası oluş
tu rd u lar.
Lenin, tarım meselesi üzerindeki tezinin dologeler-
ce tartışılan ilk taslağında, işçi sm ıfı ve köylülük a ra
sındaki yakm b ir ittifakta, düşm anları ortak - k ap ita
lizm - olan h e r iki sınıfın d a yaşam sal çıkarı olduğunu
göstererek başladı. K ırsal kesimin emokçi kitleleri için
söm ürüden kurtulm anın, proletarya ile bir ittifak k u r
m aktan, proletaryanın toprak sahipleri ve burjuvazi
nin b oyundunığunu fırlatıp alm ak için verdiği devrim
ci m ücadeleye tüm gücüyle destok olm aktan b aşk a hiç
b ir yolu yoktu. Öte yandan sanayi işçileri de kendileri
ni d a r z a n a a t ve meslek çıkarlarının kab u ğ u n a hap-,
sedecek olsalar insanlığı kapitalizm in baskısından ve
fetih savaşlarından k u rta rm a görevlerini asla yerine
103
getirem ezlerdi. Lenin «Proletarya, an cak tüm em ekçi
ve söm ürülen halkın öncüsü olarak o rtay a çıkıp, sö
m ürücülerin altediîm esi m ücadelesinde o n lara önder
lik ettiği zam an gerçekten devrim ci b ir sınıf olur ve
gerçekten sosyalistçe davranır, a m a bu, sınıf m ücade
lesi kırsal alan a götürülm eden, k ır emekçisi kitleler
kent proletaryasının partisi ard ın d a birleşm eden ve
proletarya ta ra fın d a n eğitilm eden gerçekleşemez.»tB3)
dedi.
Lenin, köylülük içindeki çeşitli toplum sal g ru p ların
durum unu ele a lan kapsam lı bir çözüm lem eye d ay an a
rak, bilimsel sosyalist ta rım politikasına ilişkin güçlü
açıklam alar yaptı. K apitalizm e k a rşı m ücadelede h a n
gi köylü g ru p la n işçilerin m üttefiki olabilirdi? Lenin
bu soruya, açık ve ayrıntılandın lm ış b ir y an ıt verdi:
H er şeyden önce, yaşam larını kap italist tarım sal işlet
m elerde ücretli işçi olarak k a zan an ta n m işçileri, ik in
ci olarak, geçim ini kısm en kapitalist ta ra fın d a n istih
dam edilerek, kısm en de kendisine a it y a da kiralanm ış
toprak p arçasında çalışarak sağlayan yarı - proleterler,
üçüncü olarak kendisinin ve ailesinin gereksinm eleri
n i kendisine a it yada kiraladığı küçük ta rla la rd a dı
şard an em ek istihdam etm eden, çiftçilik y a p arak k a r
şılayan küçük köylüler.
Bu üç grup, birlikte ele alınınca, kap italist ülke
lerdeki kırsal nüfusun en büyük bölüm ünü oluşturur.
B unlar kapitalistlerin ve toprak sahiplerinin altedil-
m esinden an ın d a ve gerçekten y a ra rla n ırla r. Bu n e
denle, sosyalist devrim in kırsal alandaki kesin b a şa rı
sı garantilenm iştir. A ncak Lenin, b u köylü grupların
desteğinin hem en beklenem eyeceğine işaret etti. Ekim
D evrim i’nın deneyim i kırsal nüfusun horlanm ış, dağı
nık, yılgın ve y a n - b a r b a r yaşam koşullarına m ah
kûm edilmiş bu kesim lerinin, sosyalizmin ekonomik,
104
toplum sal ve kü ltü rel zaferine ilgi ctu.vtlukliinııı hhih
b u ezilmiş köylülerin devrim ci proletaryayı ancak İm
yük toprak sahipleri ve kapitalistlerin hızla, ortadan
silinm esinden sonra, ancak o n la ra yardım ve Önderlik
edebilecek k a d a r güçlü ve sağlam , örgütlü b ir önder
leri ve koruyucuları olduğunu p ra tik te gördükten son
ra, güçlü bir deştek sağlayabileceklerini gösterm iştir,
Lenin, o rta köylüleri nitelerken bunların, ekono
m ik anlam da kapitalizm in b ir k u ra lı olarak sadece a i
le ve çiftliğin yaşam asını sağlayacak ölçüde değil, am a
en azından iyi yıllarda serm ayeye dönüştürülebilecek
belli bir artık -ü rü n verebilecek ölçüde to p rak p a rç a la
rın a sahip olan y a d a k ira la y an ve sık sık d ışard an
em ek istihdam eden küçük çiftçiler olarak ele alınm a
ları gerektiğini yazdı. Lenin, kendi dönem inin devrim
ci m ücadele deneyim ini genelleştirirken, orta köylüler
söz konusu olduğunda, devrim ci proletaryanın - en
azından yakın gelecekte ve pro letary a dik tatö rlü ğ ü
n ü n ilk dönem lerinde - bu tab ak ay ı kendi yanına k a
zanm a görevini üstlenem eyeceğine, onu tarafsızlaştır
m a göreviyle yetinm esi gerektiğine işaret etti. Lenin
o rta köylülerin tarafsızlaştırılm ası ve burjuvazidon ko
parılm asından sonraki adım ın onlarla güçlü b ir ittifak
oluşturm ak olduğuna işaret etti.
İşçi sınıfının büyük çiftçilere karşı oldukça farklı
bir politika benim sem esi gerekiyordu. Büyük çiftçiler
den kasıt, tarım d a genel b ir k u ra l olarak, b ir kaç ki
ralık em ekçinin yardım ıyla kendi çiftliklerini işleten
ve «köylülükle» tek b a ğ lan düşü k k ü ltü r düzeyi, y a
şam tarzı ve çiftliklerinde bizzat çalışm ak olan kapi
talist işverenlerdi. Büyük köylüler (kulaklar) devrim
ci işçi sınıfının en doğrudan ve k a ra rlı düşm anı olarak
d a v ra n an en kalabalık b u rju v a tabakasıydı. P ro letar
yanın k entteki zaferinden sonra, b u ta b a k a k a rşı dev-
ıo s
rim ci nitelikteki tü m sabotaj ve silahlı ay ak lan m alara
başvurm ak zorundaydı. Bu nedenle proletarya, bu ta
bakayı tüm üyle silahsızlandırm aya ve ondan gelecek
tüm direnişleri kırm ay a hazırlıklı olmalıydı.
Lenin, maddî, özellikle teknik ve toplum sal ş a rtla r
henüz yetersiz olduğundan büyük köylülerin m ülk-
süzleştirilm esinin bile m uzaffer p roletaryanın acil gö
revi olam ayacağına işaret etti. Genel b ir k u ra l olarak,
m uzaffer p ro letary a büyük köylülerin, an cak em ekçi
halkın iktidarına direnm eleri d u ru m u n d a kam ulaştırı-
lacak olan topraklarını ellerinde tu tm a la rın a izin v er
m ek zorundaydı. Ekim Devrim inin deneyim i, «en k ü
çük bir direnm e girişim ine sert b ir d ers verildiğinde
bu tabakanın proleter devletin belirlediği görevleri
bağlılıkla yerine getirebildiğini...»t<M) gösterdi.
Devrimci proletarya toprak sahibi ta b a k a ve bü
yük toprak sahiplerinin, yani kapitalist ülkelerde doğ
rudan ya d a çiftçilor yoluyla kiralık em eğin ve kom şu
küçük köylülerin (genellikle de o rta köylülerin) sis
temli olarak söm ürülm osine başvuran; bedensel çalış
m ayla uğraşm ayan ve büyük ölçüde feodal ağ alarm
y a da, p arab ab aların ın soyundan gelen, ya d a h e r iki
söm ürgenler ve aylak zenginler sınıfının m elezleri olan
bu insanların tüm to p rak lan derh al ve şartsız olarak
kam ulaştınlm alıydı.
Tarım sorunu, kongrenin hem kom itelerinde hem
■Me tüm üyelerin katıldığı toplantılarında keskin b ir
ta rtışm a konusuydu. Bazı delegeler, taşınm az m a lla n n
küçük ve o rta köylüler ara sın d a paylaştırılm asın a şid
detle karşı çıktılar. Lenin tezlerinde K om intern’in, ge
lişmiş kapitalist ülkeler söz konusu olduğunda taşın
m az m allara dokunm ayıp o n la n R usya'daki devlet
çiftlikleri biçim inde işletmeyi doğru bulduğuna işaret
ederek bu tü r itıra z la n Önceden yanıtlam ıştı. «Ancak
106
bu, bu ku ralı a b a rta ra k y a d a klişeleştirerek, m ülk
süzleştirilm iş m ülk sahiplerine a it olan toprağın bir
parçasının kom şu olan küçük ve bazen o rta köylülere
parasız olarak verilm esine asla izin verm em ek son d e
rece hatalı olacaktır.»(S5)
Bazı delegeler sosyalist devrim in zaferi açısından
proletarya ve küçük köylüler arasındaki güçlü ittifa
kın önem ini h âlâ kavrayam ıyorlardı. B u n lar Lenin’i
küçük burjuva eğilim ler taşım akla suçladılar. Ö rneğin,
Crispien (Alm anya) ve S errati (İtalya), küçük köylüle
re yapılan vaadlerin proletaryayı oportünizm çizgisi
ne çekeceğini İddia ettiler. S errati devrim e k a d a r «pro
leter sınıfın çıkarlarını zedelem em ek için köy küçük
burjuvazisine vaadlerde bulunm am ayı»(86) önerdi. De
legelerin çoğunluğu bu bakış açısını benim sem edi ve
tezlerinde sadece Rus devrim inin deneyini değil, M a
c a r ve B avyeraSovyet cum huriyetlerinin öğrettiklerini
de hesaba k a ta n Lenin’i destekledi.
K ongrenin Önündeki son derece önemli bir konu
u l u s a r k u r t u l u ö m ü r g e sorunu idi. Bu, temel olurak.
işçi sınıfı ve köylülük a rasında uluslararası ölçekte b ir _
ittifak sorunuydu. Çünkü söm ürge ve bağımlı ülkeler
deki köylülük toplum un büyük çoğunluğunu o lu ştu ru
yordu. H erhangi bir ülkede, işçi sınıfı ve köylülük a ra
sında ittifak kurulm aksızm burjuvaziye karşı zafer k a
zanm anın olanaksız olması gibi, devrim ci p roletarya
Ve ulusal k urtuluş hareketi arasın d a bir ittifak olmak-
Tızın d ü nya em peryalizm ine karşı zafer kazanılm ası
olanaksızdT.'Kohğr e tek bir unti-em peryalist akım oluş
tu rm ak 'iç in yeni tarihsel çağda ulusal k u rtu lu ş h a re
ketlerinin dünya sosyalist devrim inin ayrılm az b ir bi
leşeni haline geldiğini gözönüne alarak, ezilen halkla,
rıh ulusal kurtuluş m ücadelesini gelişmiş k ap italist ül
107
kelerdeki proletaryanın devrim ci m ücadelesiyle kay-
Tiâşfıfma"goreVıriı on’planaleiSIrdı.
teniîıi dünya bilimsel sosyalist h arek etin in bu st
ratejik görevinin tanım lanm asında belirleyici b ir rol
oynadı. Ekim D evrim inden sonraki y azıların d a dünya
devrim ci hareketinin çeşitli m üfrezeleri arasındaki k a r
şılıklı ilişkilerin en karm aşık sorunlarını ele aldı ve k a
pitalist ülkelerdeki proleter devrim lerin, ezilen h alk la
rın k u rtu lu ş m ücadelesi üzerindeki etkilerini artırd ılar.
K om intern'İn İle inci Kongresinin açılışından önce
Lenin, ulusal ve söm ürgeler so ru n ların a ilişkin tez tas
laklarını tartışm aya sundu ve fark lı ülkelerden gelen,
delegelerin görüş bildirm elerini istedi. Delegelerden
bazıları eleştirilerini ve ellerindeki bilgileri göndere--
/ re k bu dileği y an ıtla d ıla r Lenin bu n lard an y ararlan d ı.
Sonuçta, Kongrenin Lenîn’in başkanlık ettiği özel b ir
\ kom itesinde büyük bir koli o küf çalışm a yapılm ış oldu.
} Lenin’in dileği üzerine H int delege M. Roy, ulusal
i k urtuluş harekelinin «Hindistan’daki ve İngiltere’nin
j baskısı altında olan diğer büyük Asya ülkelerindeki du-
I ru m açısından»tW) nitelendirildiği b ir tam am layıcı tezi;
j kalem e aldı. A yrıntılı bir tartışm ad an sonra kom ite
i küçük değişikliklerle Lenin’in tezini ve Lcnin’in deği-
j şiklikleriyle Roy’un tam am layıcı tezini oybirliğiyle lta-
\ bul etti.
Lenin, K ongrenin tüm üyelerinin katıldığı b ir otu
rum unda kom itenin çalışm alarına İlişkin raporuna,
kom itenin belli başlı tüm n o k talard a tam b ir görüşbir-
liğine ulaştığını söyleyerek başladı. Tezler, em peryalizm
ve sosyalizm a rasın d aki karşıtlığı yeni çağın, temel k a r
şıtlığı olarak tanım lam akla başladı. Lenin artık tüm
d ünya gelişm esinin emperyalist u ju s la n n '. " S o v y e t . Rus
ya'ya karşı m ücadelesiyle şartlandığını söyledi. «Bu
nu hesaba katm adan, isterse dünyanın en uç noktası-
108
nı ilgilendirsin, tek bir ulusal k urtuluş ya da som uran
soru n unu doğru olarak ortaya koyamayız. Hem ileri vn
hem de geri ülkelerdeki bilimsel sosyalist p artiler a n
cak bu kabulden yola çık arlarsa politik so ru n ları doğru
olarak o rtay a koyup çözebilirler.»(a3) dedi. Sözü edilen 1
yargıdan yola çıkarak K om m tern’in en önemli görevi,,
tüm ulusal ve söm ürge k urtuluş h arek etleri ve Sovyet;
Rusya arasında, o rta k düşm ana - d ü nya n ü fu su n u n bü
yük çoğunluğunu söm üren ve ezen b ir g ru p emperya-j
ü s t gücün - tem sil ettiği d ü nya em peryalizm ine karşı I
.yakın bir ittifakı gerçekleştirm ekti. j
idenin bu varsayım dan yola çıkarak ezilen ülkeler
deki bilimsel sosyalistlerin ulusal k u rtu lu ş m ücadele- \
sinde öncü b ir güç olarak d avranm ak zorunda oldu- i
ğunu ve belirli ş a rtla r söz konusu olduğunda öyle dav- j
ranabiîeceklerini söyledi. Lenin ezilen halkların u y an
mış ulusal bilincinin ilerici rolüne işaret etti ve dev
rim ci ve m illiyetçi Doğu’nu n büyüyen b ir anti-em por- J
yalist güç olduğunu, vurguladı. Doğu’daki ulusal kur- ;
tuluş hareketi ve B atı’d aki sosyalist devrim in am acı
arasın a b ir ayrım koym a çabalarının tüm üne şiddetle
karşı çıktı. «Batının kaderinin tüm üyle Doğu ülkelerin
deki devrim ci h areketin gelişme, düzey ve güf;üne b a
ğımlı olduğu»(39) savını tem elsiz bularak reddetti.
Lenin aynı zam anda «geri ülkelerdeki burjuva-de-
m okratik k u rtu lu ş eğilim lerine bilimse! sosyalist gö
rü n ü ş verm e çab aların a karşı kan ırt t bir m ücadelenin
gerekliliğini...»*^ vurguladı. Daha, sonra Lenin, azge
lişmiş ülkelerde oluşturulabilecek partileri nitelerken,
örneğin Moğolistan gibi bir ülkede «çoban öğelerin
proleter b ir kitle haline gelm esinden önce devrim cile
rin, devleti, kültürel ve ekonom ik faaliyetleri geliştir
mek için çok çalışm aları gerekecektir ki bu, sonunda
H alkın Devrimci Partisinin K om ünist P a rti’ye ‘dönüş-
109
m eşine’ yardım cı olsun. Sadece tab elaları değiştirm ek
z ararlı ve tehlikelidir.»(M) diye yazdı.
K om intern sınıfsal içerik olarak burj uva-dem okra-
tik b ir h arek et olan ulusal k u rtu lu ş h arek etin i nasıl ve
hangi şa rtla r altında destekleyecekti? Lenin’in tezi bu
soruya da açık bir yanıt veriyordu. Bilimsel sosyalistler
gerçekten devrimci olan ve em peryalizm i yok edecek
bir a raç olarak hizm et eden h e r tü rlü ulusal kurtuluş
hareketini destekleyecekti. «Enternasyonal, söm ürgeler
ve geri ülkelerdeki devrimci hareketlerle, am a onlarla
bütünleşm eden ve h âlâ cenin halinde olsa bile proleter
hareketin bağım sız niteliğini koruyarak, geçici ilişkiler
h a tta birlikler kurm alıdır.»<W)
Lenin’in görüşüne göre, ezilen ülkelerdeki bilimsel
sosyalist unsurların görevleri: sadece adıyla bilimsel
sosyalist olm akla kalm ayan devrim ci p a rtile r y arat-
mak; bilimsel sosyalist doktrini h er ulusun diline çe
virmek; bu ülkelerin söm ürülen kitleleriyle dünya pro
letaryası arasında bağlar kurm ak; hangi düzeyde olur
larsa olsunlar kitleleri devrimci çalışm aya ve bağımsız
eyleme sokmak; acil taleplerinin yerine getirilm esi için
savaşm aktı. Lenin, Doğu ülkeleri bilimsel sosyalistleri
nin «Bu h a lk la r arasında, uyanm ası gereken ve u y a
n an ve tarih sel k a y n ak la n olan burjuva milliyetçiliği
ni» kendilerine destek yapm ak zorunda"611 olduklarını
vurguladı.
Lenin, söm ürgelerdeki gerçekten devrimci burjuva
dem okratik güçlere - işçi sınıfı devrim cilerinin örgütsel
ve ideolojik bağım sızlıklarını korum aları şartıyla - des
tek olm aları sloganını ortaya a ta ra k aslında, birleşik
b ir anti-em peryalıst cephe düşüncesine, tezinde g ü n
cellik kazandırdı.
Sorunu o rtay a koyuştaki bu tem elli farklı biçim,.
110
bazı Kongre delegelerinde m uhalefet yarattı. Ö rneğin
S errati (İtalyan) ve Sultan-Zade (İran) burjuvazinin
yer aldığı ulusal hareketlerin devrim ci h arek etler ol
m adığını savundular. S e rrati’n in görüşüne göre u lu
sal k u rtu lu ş m ücadelesinde ulusal burjuvazinin des
teklenm esi «proletaryanın sınıf bilincini yalnızca yoz-
laştırırdı...»(M) H int delegesi Eoy’un tezinin özgün y a
zım ında benzer bir düşünce o rtay a konm uştu. Roy, sö
mürge ve bağım lı ülkelerde yerel burjuvazinin ulusal
bağımsızlık hareketi ile İşçi ve köylü kitlelerin söm ü
rüye k a rşı h areketinin birbirlerinden çok ayrı olduğu
nu ve birlikte gelişem eyeceklerini düşünüyordu.
Bir tartışm adan so n ra delegelerin çoğunluğu, ulu
sal k urtuluş hareketinin, proletaryanın em peryalizm e
k arşı m ücadelesi için bir m üttefik olam ayacağını öne
sü ren savın dayanaksızlığm ı farkettiler. Kongre, sö
m ürge ve bağım lı ülkelerde, bilimsel sosyalistlerin, nes
nel olarak devrim ci ro lünü yitirm edikçe yerel burju-
va-dem okratık hareketi desteklem esi gerektiği sonu
cuna vardı. Ama, bilimsel sosyalistler ve ulıı.sal-cîey-
rim ci güçler arasındaki anlaşm alar a ncak İkincisinin ...
«köylülük ve söm ürülen kitlelerin devrimci bir ru h la
eğitilm esi ve örgütlenm esi çalışm alarım ızı engellem e
mesi»<4,5) .şartıyla olasıydı.
Kongre, işçi sınıfı ve ezilen halkların unli-em per-
yalist çabalarının birleştirilm esi işini ciddi olarak ze
deleyebilecek küçük burjuva milliyetçi alışkanlıkların
tüm ünün, k afalard an kazınm asının acil gerekliliğini
de vurguladı. Lenin’in tezleri şöyle diyordu: «Bu bela
ya karşı ve derine kök salm ış luiçük-burjuva m illiyet
çi önyarg ılara (ırk düşm anlığı, ulusal n e fre t ve y ah u -
di aleyhtarlığı gibi çeşitli biçim lerde ortaya ç ık arlar)
karşı mücadele, proletarya diktatö rlü ğ ü n ü n değiştiril
m esi,ulusal temelden (başka bir deyişle b ir ülkede var-
111
olan ve dünya politikası üzerin de etkili olam ayan) ulus
lararası bir diktatörlüğe (başka bir deyişle dünya po
litikasına etk i edebilecek, en azından birkaç gelişmiş,
ülke proletaryasının diktatörlüğüne) dönöürülrnesinin
acil gerekliliğinden ötürü d a h a şiddetle. Ön p lan a çı
karılmalıdır.»
Lenin işçi h areketinin u lu slararası eşitliğini v u r
gulayan. genel proleter ve uluslararası hedef ve görev
leri ihm al eden üyelerin milliyetçi bencilliğini o rtay a
koyarak, proleter enternasyonalizm inin birinci olarak,
belli bir ülkedeki proleter m ücadelenin çıkarlarının
"dünya ölçeğindeki m ücadelenin çık arların a tabi kılın
masını, ikinci olarak burjuvaziye karşı zafer kazanm ış
ulusların, uluslararası kapitalizm in altedilebilm esi için
büyük ulusal fed ak ârlık lar yapm aya yetenekli ve h a
zırlıklı olm alarını gerektirdiğini yazdı.
Ulusal k u rtu lu ş ve söm ürge so ru n u n u n tartışılm a
sı sırasında, yeni ülkelerde kapitalist olm ayan b ir kal-
. kıtım a yolu olasılığı meselesi de ele alındı. Kongre de-
: legsleri Sovyet devlet örgütünün Sovyet O rta A sya’da-
;■ ki başarılarını övdüler ve Lenin’in «gelişmiş ülkeler
f* proletarya s mm yardım ıyla, geri ülkelerin Sovyet şıs-
tem ine ve belirli gelişme evreleriyle kapitalist evreden
■j geçmek zorunda kalm adan kom ünizm e geçebilece
ği görüşünü oybirliğiyle benim sediler, O rta Asya
;j Sovyet C um huriyetleri ve Moğol H alk C um huriyeti’
I nin tarihsel gelişimi bu çok önemli kuram sa] öneriyi
f uygulam ada d a doğruladı.
\ Lenin, bilimsel sosyalistlerin Doğu ülkelerindeki gö
revlerinden söz ederken şöyle dedi: «Kapitalizm öncesi
ilişkilerin geçerli olduğu ülkelerde, emekçi halkm Sov
yetleri vb. k u ra c ak tüm çabalarını Sovyet sistem inin te
mel ilkelerini uygulam aya yöneltm ek özellikle önem
lidir.» B urada Lenin’in düşündükleri köylü sovyet-
112
leri, b aşk a bir deyişle sınıf yapısı olarak proleter ol
m ayan ik tid a r organlarıydı. Lenin, geri ülkelerdo bi
lim sel sosyalistlerin ik tid ara gelm esinin bu ülkelerin
k ap italist olm ayan yollarla gelişm esi için zorunlu bir
koşul olm adığına d a işaret etti.
K ongre birkaç b aşk a önemli meseleyi ele aldı. Bir
bildirge, Sovyetlerin oluşturulacağı ş a rtla r üzerine bir
k a ra r, d ü n y a em ekçi erkek ve kadınlarına, tü m ülke
lerin İşçi sendikalarına, Fransız Sosyalist P artisi’nin
tüm üyelerine ve F ransa'nın sınıf bilincine sahip işçi
lerine, P etrograd işçilerine, RSFSC’n in Kızıl O rdusu ve
don anm asına çağ rılar ve M acaristan’ın cellatları aley
hine bir çağrı onayladı.
Kongre, K om intern ve örgütlenm esinin, dem okra
tik m erkeziyetçiliği temel a lan yapısını tam o larak ta
nım layan Enternasyonal Tüzüğü’n ü oybirliğiyle onay
ladı.
Kongrede tüzük üzerinde b ir konuşm a y ap an Bulgar
Komünist P artisi delegesi K. Kabakçiev, pro leter güç
lerin toparlanıp m erkezileştirilm esinin, burjuva karşı
devrim inin birleşik cephesine karşı savaşta proleter
devrim inin başarısı için birinci koşul olduğunu söyle
di. K om intern, d ü nya proletaryasının güçlerini birleş
tirm eye çağrıldı. B unun gerçekleşm esi için, e n tern as
yonal, tüm ülkelerdeki proletaryanın etkinliklerini de
netleyen, yöneten ve eşgüdüm leyen güçlü, iyi disiplin
li ve sıkı sıkıya m erkezi bir örgüt olmak zorundaydı.
Tüzük m addeleri E nternasyonal’in tüm dünya
emekçi h alklarını Özgürleştirme görevini üstlendiğini
belirliyordu. Bu nedenle h e r ırk ve ren k ten halklar,
d ü n ya çalışanları K om intern saflarında birleştirilm iş
ti. Tüzük m addeleri «Enternasyonal, tüm am açlar açı
sından, farklı ülkelerde çalışan partilerin tek t,ek bö
lüm lerini oluşturduğu tek bir evrense) bilimsol sosyu-
114
h ay ran lık veren bir politik üniversiteydi. Tüm üyele
rin katıldığı toplantılarda ve kongrenin a lt kom itele
rin d e yaygm olan ciddi, yapıcı hava, dostça to p lan tılar
ve Lenin’le sohbetler, tüm b u n la r delegelerin d ü n y a bi
limsel sosyalist h areketinin hedef ve görevlerini d a h a
derinlem esine a n lam ala rın a katk ıd a bulundu. Kongre
de, Lenin’in kişiliğinin güçlü etkisi altın d a kalm ayan
tek delege yoktu. Fransız işçi sınıfının önde gelen bir
önderi M arcel Cachin, o dönem de «Hem kuram cı, hem
de eylem adam ı, Lenin şimdi d ü nya işçi sınıfı h arek e
tinin en büyük simasıdır.» diye yazdı.<m>
7 Ağustos 1920’de K om intern'İn İkinci K ongresi so
n a erdi. Aynı gün K om intern’in yirm i bölüm ünden b ir
tem silciler yürütm e kom itesi oluşturuldu. Böylece gün
cel işleri yürütecek, yürütm enin tüm üyelerinin katıl
dığı toplantılar için gerekli m alzem eleri hazırlayacak
olan ve G. Zinoviev (B aşkan), N. B ukharin (İkinci Baş
k an ), M. Kobetsky (S ekreter), E. M eyer ve A. Rudn-
yanski’den oluşan beş kişilik b ir yürütm e k u ru lu D ar
Bürosu (Presidium ) onaylandı.
K om intern’in İkinci K ongresinden kısa b ir süre
so n ra Doğu H alklarının Birinci Kongresi B akû’de top
landı. Kongreye O rta Asya Sovyet C um huriyetleri, Hin
distan, Çin, A fganistan, Türkiye, îra n ve Doğu’n u n di
ğ e r ülkelerinden gelen yaklaşık iki bin delege, Av
ru p a ve A m erika’dan konuklar katıldı. Kongre, Komin-
te m 'in İkinci Kongresinde alm an k a ra rla rla aynı özde
b irk aç belgeyi kabul etti ve savaş sloganını ilan etti:
«Tüm ülkelerin işçileri ve d ünyanın ezilen halkları,
birleşini*
Lenin bu k a ra rla rın büyük önem ini v u rg u lark en
şöyle dedi: «Enternasyonalin M oskova’daki kongresi ve
Doğu halk ları tem silcilerinin B akû kongresiyle elde
edilenler, hem en değerlendirilem ez y a d a doğrudan he-
115
saplanam az, am a bu bazı askeri zaferlerden d a h a bü
yük önem taşıyan bir kazanım olm uştur. Ç ünkü Bol-
şeviklerin deneyinin, çalışm a ve program ının, k ap i
talist ve em peryalistlere k arşı devrim ci m ücadele çağ
rılarının d ü nya çapında kabul gördüğünü k an ıtlam ak
ta d ır..,» '10^
K om intern'İn İkinci K ongresi’nin dünya çapındaki
önemi, d ü n y a bilimsel sosyalist harek etin in em perya
lizme karşı m ücadeledeki politik çizgisini belirlem iş ol
m asıdır. İkinci Kongre, devrim ci proletaryanın köylü
lük ve ezilen halk ların ulusal k u rtu lu ş hareketiyle k a
lıcı b ir ittifak kurm ası sorununun a n a h atların ı ortaya
koydu. K om intern’İn kapılarını oportünistlere kapadı,
bilimsel sosyalist harek et içindeki solcu h a ta la rı düzelt
m enin yollarını çizdi ve partilerin ideolojik ve örgütsel
olarak güçlendirilm esi, kitlelerle olan bağlarının sağ
lam laştırılm ası görevini belirledi, ikinci K ongre’n in «21
şart»ı ve tüzüğü benimsemesiyle, K om intern u lu slara
rası proletaryanın birleşik b ir d ü ny a partisi o larak ke
sin örgütsel şeklini aldı ve ulu slararası pro leter disip
lini ilkelerini o rtay a koydu. Lenin, A vusturya devrim
cilerine yazdığı b ir m ektupta şöyle dedi: «Borçlarını
bilgileri ve istem leriyle Ödeyen ve boylece eylem leriyle
(Rennerler, Fritz A lderler ve O tto B auerlerin yaptığı
gibi sözle değil) işçilerin tüm d ü ny ad a sınıfsız toplum
için verdikleri m ücadelenin birliğine b a ş a n k azan d ıran
ve çeşitli ülkelerdeki işçilerin deneylerine olan şü k ra n
larım ızı da belirterek, işçilerin ku rtu lu şları için v er
dikleri m ücadelelerindeki büyük so ru n ları devrimci
proletaryanın u lu slararası disiplinine b aşv u rarak çö
zümlemiş olm aktan kıvançlıyız.»'103'
Lenin K om intern’İn 1919’d a kurulm asından b aşla
y arak d ü n y a bilimsel sosyalist harek etin in elde ettiği
b a şarılara değinirken, İkinci Kongre’nin sadece prole
116
te r devrim inin ilerici öncülerini değil, kitlelerle btıgları
olan güçlü örgütlerin delegelerini de toparladığını yu/
dı. Komin te rn ’in Birinci (Açılış) Kongresi u lu slararası
proletaryanın bilimsel sosyalizm bayrağı altındaki b ir
liğinin ideolojik ve örgütsel tem ellerini a ta rk e n İkinci
K ongre'bir sonraki adım ı attı. K a rarların d a u lu sla ra ra
sı bilimsel sosyalist h areketin k u ra m ve uy g u lam ala
rının tem el sorunlarını geliştirdi.
n
ÜÇÜNCÜ ENTERNASYONAL İN
KİTLELERİ KAZANMA,
BİRLEŞİK İŞÇİ CEPHESİNİ SAĞLAMLAŞTIRMA
VE SOVYET CUMHURİYETİNİ GÜÇLENDİRME
MÜCADELESİ (1921 - 1923)
119
letin m üdahaleciler ve içteki karşı-devrim cilere karşı
kazandığı zafer, yeni toplum sal sistem in yenilm ezliği
ni, d a h a yeni haşlam ış olan kapitalizm in çöküşü sü
recinin geri dönülm ezliğini o rtay a koydu; d ü n y a sos
yalist devrim inin bu kalesinin, k ap italist ülkeler ve
söm ürgelerdeki savaşan kitlelerin bu devrim ci m eşa
lesinin sağlam laşm asını gösterdi.
Y ükselen ulusal k u rtu lu ş hareketi, dünya politika
sı ve em peryalizm e k arşı devrim ci m ücadele içinde et
kin ve büyüyen b ir unsurdu. J921’de anti-em peryalist,
anti-feodal h alk devrim inin ertesinde M oğolistan, em
peryalizm in söm ürge sistem inden koptu ve ozgur’ ve
bağımsız dem okratik b ir ülke olarak gelişebildi. D evri
mi 1 M art I9j&’de ku ru lan Moğol Halk Partisi yönet
mişti.
Aynı zam anda kapitalist ülkelerdeki devrim ci m ü
cadele dalgasında gözle g ö rü lü r b ir düşüş vardı. B ur
juvazi, sağ sosyal-dem okratlarm desteğiyle, 1920’nin
ikinci y a n sı ve 1921’in başlarında kızışan devrim ci sa
v aşlard a proletaryayı yenm eyi başardı. Eylül 1920’de
fa b rik a îa n ele geçiren Kuzey İtalya işçilerinin kavga-
; sı başansızlıkla sonuçlandı. Burjuvazi A ralık’ta Çekos-
: lovakya’d a işçilerin genel grevini bastırdı. M art 1921’de
j A lm an gericileri, o rta A lm anya’da ilerici işçilerin dev
rim ci ayaklanm asını kışkırttı, so n ra d a onu boğdu.
K apitalist ülkelerin çoğunda burjuvazi, p ro le ta r
yaya k a rşı saldırıya geçti, işçi sınıfı, 1920-1921 döne
m inde kap italist ülkeleri avucunun içine a lan uzun eko
nom ik bunalım şa rtla rın d a zorlu savunm a savaşları
yapm ak zorunda bırakıldı. M ilyonlarca insan sokağa
atılm ıştı, çalışanların d a ücretleri düşürülüyordu, işçi
lerin sav aştan so n ra ele geçirilen politik ve ekonomik
kazanım larm m çoğu tehlikedeydi ve bazı ülkelerde yi
tirilm ekteydi. K apitalizm in işçilerin yaşam stan d artla-
120
rin a yönelik saldırısına politik gericiliğin yoğunlaştım
sı eşlik ediyordu. G rev kırm anın, silahlı faşist grupla
rı da içeren, vur-kaç yöntem leri işçilere karşı giderek
d a h a sık kullanılıyordu. Çoğu durum da, grevler ve iş
çilerin diğer eylem leri yenilgiyle sonuçlandı.
î A vrupa ve A m erika burjuvazisi, baskı ve terö r po-
■litikasıyla saptırm a ve ödün verm eyi ustalıkla birleş
tirdi. İşçi sınıfının çoğunluğu üzerinde etkilerini siir-
:düren reform ist önderlerin desteği arkalarm daydı. Dev
rim ci ayaklanm a yıllarında, kapitalist ülkelerdeki mil
y o n la rc a emekçi h alk kitleleri arasın d ak i politik fa a -1
;liyet bakım ından keskin bir a rtış vardı. Ancak, burju- i
vazinin iktidarı ve deneyimi, sosyal-reform ist partile-1
rin ideolojik ve örgütsel etkisi, kitlelerin yetersiz poli- j
tik olgunluğu, emekçi halk içinde derinlere kök salmış
Önyargılar ve inançlar, b ir b u rju v a dem okrasisinde çı-
:k arların ın tam anlam ıyla gözetilebileceğine İlişkin saf
ça in a n çlar ve ayrıca genç bilimsel sosyalist partilerin
güçsüzlüğü ve deneysizliği, önemli sayıda işçinin ve
em ekçi halkm d iğ e r tab ak aların ın doğru devrim ci yo
lu bulm ada başarısız kalm alarına ve reform istlerin ön- j
iderliğini izlem elerine neden oldu, i
1921’de sosyal-dem okrat ve sosyalist p artilerin üye '
sayısı yaklaşık sekiz milyon ve reform istlerin b aşk an
lığındaki îşçi Sendikaları U luslararası Federasyonu’
n u n (A m sterdam Enternasyonali) hem en hemen yir
mi iki milyon üyesi v ardı.<î}
Bu a ra d a sağ sosyalist önderler ve reform ist işçi
sendikalarının önderleri, «sınıf barışı» ve «kapitalizmin
sosyalizme dönüşmesi» vaazları veriyor ve ekonom inin
«sosyalizasyonu» denen p lanlarının geniş çap ta propa
gandasını yapıyorlardı. B unlar dünya savaşından son
ra, p ro letary a için, devrim olm aksızın, parlam onlor d e
m okrasi yoluyla sosyalizme giden yolun açıldığını ve
bu nedenle sosyalist p artilerin görevinin p ro g ram ları
n a p arlam en ter seçim lerde bir zafer kazanm ayı koy
m ak olduğunu ilan ettiler. A m sterdam E nternasyonali’
nin önderlerinden biri olan Jam es Thomas, em ekçi sı
n ıflar «kendi iktidarlarının da oy-kutuları yoluyla yö
netilm esinin gerektiğini an lam ak zorundadır. Oy, k u r
cundan güçlüdür ve eninde sonunda zafer k azan acak
tır»(2) diyordu. Reform istler, dem agoji yoluyla işçiler
arasındaki dem okratik havadan y a ra rla n ara k , «de
m okratik sosyalizme» giden yolu açtıkları iddiasıyla
ve kitlelerin devrim ci eylem lere yönelm elerini engelle
mek için güçlerinin yettiği h e r şeyi yaparak, sınıf m ü
cadelesi davasında elde edilm iş tüm kazam m lardan
pay çıkardılar. Sosyal-dem okratlar, sınıf m ücadelesinin
en canalıcı anlarında, sık sık devrim in katili ve celladı
rolüne girdiler. Bilimsel sosyalistlere k arşı sert b ir k av
g a verdiler, o n la n h a lk ta n ayırm ay a ve bilimsel sos-,
yalist p artilerin işçi sınıfı üzerindeki etkisini felç et-
rniye çalıştılar. R eform istler bu am açla bilimsel sos
yalistleri işçi sendikalarından u zak laştırd ılar ^ve™onTâ-
n h etTtiîerinin güçlü olduğu sendikaları işçi sendikala
rı birliklerinden ihraç ettiler.
/ A lm anya, Çekoslovakya ve d iğ er ülkelerde, dev
rim ci işçilerin reform ist işçi sendikalarından ayrılıp
ay rı işçi sendikası örgütleri kurm asını savunan «sol»
v kom ünistlerin h a ta la rı d a reform istlerin bölücü tak-
\ tiklerine yardım ediyordu. G örünüşte radikal olan bu
eylem çizgisinin, reform istlerin işçi sendikalarını böl
melerini kolaylaştırm aktan başka b ir etkisi yoktu. îşçi
sendikalarından ihraç edilenler kendi sendikalarını
kurm aya yöneliyor ve devrim ci b ir ta v ır alm aların a
karşın, kendilerini reform ist işçi sendikalarında k alan
geniş kitlelerden kopmuş b ir halde buluyorlardı.
U luslararası işçi h a re k eti içindeki z ararlı politika,
122
m erkezci p artilerin önderleri tarafın d an d a kİskit'i.)11 ■
yordu. M erkezci p a rtile rin Önderleri sağ sosyal'dom oh
ra tla rd a n uzaklaşan ve devrim ci eylem in gerekliliğini
k av ram ay a başlayan işçilere bilimsel sosyalizm in y o
lunu k ap am ay a çalıştılar. Sözde, devrim ci değişiklikle
rin doğruluğunu ve önem ini h a tta proletary a d ik ta tö r
lüğünün k urulm ası gerektiğini kabul eden m erkezci
önderler, aslında işçi harek etin in kanın ı söm ürm ede
sağ sosyal-dem okratlara yardım ettiler. İkinci E nter
nasyonal'! reform ist b ir örgü t olm akla eleştirdiler,.am a
uygulam ada aynı oportünist çizgiyi v e ^ o lü n irita k tik -
leri izlediler. M erkezci p a rtile r içindeki b u gelişm elerin
tümu7 sağa kayan önderlerle sola k ay an sırad an üye
le r arasın d a derinleşen bir uçurum a yol açtı.
M erkezci p a rtile r 1Ö21 Ş ubatında V iyaha’da, İki-
B uçukuncu E nternasyonal adı verilen, Sosyalist P a r
tilerin U luslararası Birliği'ni kurdular. M erkezciler
devrim ci deyim lerin ve te k ra r te k ra r dem agojik birlik
çağrılarının yardım ıyla İki-Buçukuncu E n tern asy o n ali
bilimsel_ sosyalistlerin kitleler arasındaki a rta n etkisi
ne karşı çıkm ak için kullandılar.
Lenin, bu enternasyonalin saym b a y lan «devrim
ciler gibi ta v ır alıyorlar; am a h e r ciddi d u ru m d a kar-
şı-devrimci o ld u k lan m kanıtlıyorlar, çünkü eski dev
let aygıtının şiddet k u lla n a rak ortadan kaldırılm asın
d a n ürküyorlar; işçi sınıfı güçlerine hiç inançları yok»<3)
diye yazıyordu.
U luslararası işçi sınıfı içindeki sosyal-dem okrat Ön
derliğin ihanetinin ve sınıf m ücadelesinin reform ist
Önderler ta ra fın d a n sabote edilm esinin neden olduğu
bölünme, proletaryanın gücünü zayıflattı ve bu rju v a
zinin işçi sınıfı üzerine tüm gücüyle yaptığı saldırıyı
geliştirm esini kolaylaştırdı. Burjuvazi, kapitalist ülke
ler işçi sınıfını geçici olarak yenilgiye u ğ ratm ayı ve
123
dünya devrim ci sürecini yavaşlatm ayı başardı, am a bu
süreci d u rd u rm ay a gücü yetmedi. Kapitalizm in genel
bunalım ı d a h a da şiddetlendi.
Proletaryanın yenilgisinin bir sonucu o larak dev
rim ci d algalanm ada bir düşüşün açık belirtilerine k a r
şın, durum nesnel an lam d a devrim ci b ir d u rum olarak
kaldı ve kapitalist ve söm ürge ülkelerde k urulm uş olan
«tutuşturucu madde» yeni b ir devrim ci patlam ayı ola
naklı kıldı.
j Yeni
j Bilimsel Sosyalist)Partilerin
Oluşumu
124
Komünist P artisi’ndendir. ‘E m irler’ falan konuşundu)!ı
bu sözlerin tü m ü y a kendi kendini ald atm ak tır ya dn
işçilerin aldatılm asıdır.»(4) M eselenin aslı, devrim ci pro
leter un su rlarla, proleter p a rti içinde proletary ay a b u r
juvazinin etkilerini benim setm eye ve proletaryayı b u r
ju v a reform izm ine bağlam aya çalışan oportünist kü-
çük-burjuva u n su rla r arasın d ak i bir m ücadelenin sü r
m ekte oluşuydu. «Ancak, bu ve b u n a benzer in san lar
d an kopulm ası devrim ci proletaryanın burjuvaziye
k arşı u lu slararası birliğine ve burjuvazinin a lt edilm e
sine yol açabilir.»<S)
/ M erkezcilerin açığa çıkarılm ası ve Ü çüncü Enter-
' nasyonal partilerinden ih raç edilm esi bilim sel sosya
list p artilerin oluşması sürecinin, ulu slararası bilimsel '
sosyalist h areketin birliğinin sağlam laştırılm ası süre- 1
, cinin, tem el bölüm ünü oluşturuyordu. /
A lm anya’da, Bağımsız Sosyal-D em okrat Parti, Al
m an K om ünist P artisi'nin yardım ıyla, sırad an üyeleri
kendi y a n m a kazandı ve H alle’deki kongrede oyların
çoğunluğunu elde etti ve K om intem ’e k atılm a ve
AKP’yle birleşm e k a ra rım aldı. Sağ u n su rla r ayrıldılar
ve p artiy i böldüler. A ralık 1920’de B erlin’deki k ongre
sinde ABSDP’nin sol kanadı A lm an Kom ünist Parti-
si’yle birleşti ve A lm anya Birleşik Kom ünist P artisi’ni
( A B K P ) o lu ş tu r d u . Alman proletaryasının devrim ci
öncülüğünün toparlanm ası ve Alman Kom ünist P a r
tisi’nin kısa b ir süre içinde b ir kitle partisine dönüş
türülm esi, u lu slararası bilimsel sosyalist h arek etin di
ğer ülkeler üzerinde güçlü b ir etki sağlayan önemli b ir
kazanım ıydı. «Endüstrileşmiş bir ülkenin iki işçi p a r
tisinin o rta k mücadelesi, bu p artilerin devrim ci bir te
melde bir tek p arti olarak kenetlenm esine yol açtı.»(7)
Fransız Sosyalist P artisi’nin Kongresi A ralık 1921
sonunda Tours’da açıldı. Toplantıdan önce p a rti için-
125
deki devrim ci u n su rla r m arksist-leninist b ir ta v ır alm -
m ası ve «21 ş a rtlın benim senm esi k onusunda yoğun
bir m ücadele verdiler. Kongre, K om intern’İn etkisiyle
ve yardım ıyla p a rtin in en sonunda devrim ci b ir tavır
alm aşım ve gerçekten bilimsel sosyalist b ir p a rti nite
liği kazanm asını olanaklı kılan k a ra rla r aldı. Sovyet
Rusya’y a ilk ziyareti ve Lenin’Ie yaptığı konuşm alar
dan sonra özverili bir devrimci h aline gelen M arcel
Caclıin, K om intern çizgisinin etkin b ir savunucusu ve
F ransa K om ünist P artisi’n in yılm az kurucusuydu. To-
urs K ongresi’ne gizlice gelen C lara Zetkin, K om intern
Y ürütm e K urulu a d ın a kongreyi sınıf m ücadelesinde
devrim ci b ir ta v ır alm aya ve bir bilimsel sosyalist p a r
ti kurm aya çağırdı. «Daha ileri gidebilm ek için, güçlü,
birleşik, m erkezi ve iyi disiplinli b ir p a rti y aratm ak ve
Ü çüncü E nternasyonal’e bağlılığınızı açıkça ilan etm ek
zorundasınız» dedi.
Kongre dörtte üç oy çokluğuyla E n te rn a sy o n a li
k atılm a k a ra rı aldı.
Bir bildirge k ab u l etti; Paul V aillant-C outurie’n in
okuduğu bildirge şöyle diyordu: «Tours’dakı kongre
sosyalizm in F ran sa’d aki uzun ve şanlı tarih in d e h a tır
lanm aya değer b ir gün olacaktır. Bu kongre, M arx ve*
Engels’in bir zam an lar bizim için k u tsal olan, a m a uy
gulam ada çok sık unuttuğum uz, güvenilir k av ram ları
nı ve öğretilerini bizim için yeniden o n arırk en aynı za
m anda, gelecekte yöntem lerim izi ve eylem lerimizi ye
n i dönem in gereklerine ve dünya devrim ci bunalım ının
kaçınılm az olarak önüm üze koyduğu zorunluluklara
u yarlam ayı d a öğretm ektedir... Dileğimiz partim izin
salt sıradan üyeleri için değil, önderleri için de güçlü,
disiplinli ve otoriter olmasıdır!»
Tours'daki kongre, Fransız işçi h arek etin i m ark-
sizm-leninizmle bağdaştırm anın şa rtla rın ı sağladı. FKP1
126
sağ k an atçıların ve m erkezcilerin reform ist ve opm in
nist politikasından koptu ve Fransız proletaryasının
devrim ci geleneklerinin m irasçısı olarak ta rih sah n e
sine çıktı. Parti, varlığının ilk gününden b aşlay arak iş
çi sınıfı arasın d a geniş etkisi olan ve bir kaç kırsal
alan d a sağlam b ir temele sahip olan bir kitle ö rgütüy
dü. Yine de, h âlâ devrim ci eylem in gerçek p artisi ola
caksa, p a rtin in kendisini birkaç sosyal-dem okrat k a
lıntıdan arındırm ası gerekiyordu.
A ynı dönem de İtalyan K om ünist Partisi de k u ru l
du. İtalyan Sosyalist Partisi 1920’de Üçüncü E n tern as
yonal üyesiydi, a m a ülkedeki devrim ci harekete önder
lik edecek d u ru m d a değildi. İçsel b ir ideolojik ve ö rg ü t
sel birlikten, sıkı b ir politik disiplinden yoksundu. Hem
devrim ci dalganın yükselişi durum unda, hem de b u r
juva saldırısı ve faşist faaliyetler karşısında doğru ey
lem çizgisine girm ekte başarısız kaldı. P arti içinde dev
rim ci k anadının yanı sıra açık oportünistler vardı ve
yönetim i b ir m erkezci grup elinde tutuyordu. Reform ist
sağ kanat; pro letary a diktatörlüğü sloganının «21 şart»
m benim senm esine k a rşı çıktılar, m erkezci yönetim
de reform istlerden kopm ayı reddetti. Yönetimin, p a r
tinin kökten yenilenm esi ve gerçekten devrimci prole
te r b ir p artiye dönüştürülm esi (ki bu reform istler te
m izlenm eden olanaksızdı) gerekliliğini k av ray am am a
sının sonucu olarak, p a rti içinde derin bir bunalım baş
verm ek üzereydi. O cak 1921'de Liveno’daki kongrede
m utlak çoğunluğa sahip olan m erkezciler reform ist
lerden ayrılm ayı reddedince, bilimsel sosyalistler kop
tu la r ve İtalyan K om ünist Partisfirii kuriJuIarTTComin-
te m yürütm esi, yeni partiyi Ü çüncü E ntem asyonal’in
İtalya’daki bölüm ü olarak tanıdığını açıH ad rT K P ’nın
k u ru lu şu tta ly a n işçi hareketi ta rih m ın ü h d e gelen olay
la rın d an biridir. Ülke, böylece ideolojik olarak m ark
12T
sizm-Ieninizmi tem el alan, işçi sınıfının gerçek devrim
ci partisine kavuştu. Ne v a r ki, eski Sosyalist P a rti’nın
çok az sayıda üyesi İKP’ye katıldı. Bir çok devrim ci iş
çi eski p a rti içinde kaldı. iKP’nin yönetim i Bordiga sek-
te r g ru b u n u n eline geçti. Antonio Gramsci, Palm iro
Togliatti ve U m berto T erracini’nin önderlik ettiği,
m arksist-leninist ta v ır a lan O rdine Nuovo g ru b u sade
ce Turrn örgütüne dayanıyordu ve sosyalist h arek et
içinde Bordiga’nın destekleyicilerinden d a h a az etkisi
vardı. Bu nedenle, başlangıçta bu g ru p yeni örgütlen
miş olan p a rtin in yönetim ini ele geçiremedi. D aha en
başlarda parti, ülke ölçeğinde boyutlara ulaşm ay a baş
layan faşist saldırılara k arşı zorlu b ir m ücadele ver
m ek zorunda kaldıvx
8 Mayıs 1921'de, R om anya Sosyalist Partisi Kongre
si ezici b ir çoğunlukla p artin in adının Kom ünist Parti
olarak değiştirilm esine ve Ü çüncü E nternasyonal’e k a
tılm asına ilişkin bir k a ra r aldı. Kongre Öncesinde p a r
ti içindeki bilimsel sosyalist grup, örgütlerin çoğunlu
ğunu yanm a çekm eyi b a şa ra n etk in b ir çalışm a y ü rü t
tü. G ericiler p artiy i ezmeye çalıştılar. Kongre delegele
rin in çoğu tu tu k lan d ı ve hapse atıldı, a m a tüm baskı
la ra k arşın RKP gene de varlığını sürdürdü.
Aynı ay içinde Çekoslovakya Kom ünist Partisi k u
ruluş kongresini yaptı. Sosyal-Demokrat P arti'nin, Bo-
h u m ir Sm eraî önderliğindeki m arksist, sol devrim ci
kanadının, p a rtin in Ü çüncü E ntem asy o n al’e katılm ası
için verdiği zorlu b ir m ücadeleden so n ra p a rti üyele
rin in m utlak çoğunluğu m arksist solun y an ın d a yer
aldı. Sağ liderler ayrılm aya k a ra r verdiler, bundan
sonra m arksist sol Eylül 1920'de ilke olarak K om intern
çizgisine bağlı olduğunu açıklayan ve m erkez kom ite
sine Ü çüncü E nternasyonal’e katılm ak üzere görüş
m eler yapm a yetkisi veren ayrı b ir p a rti oluşturdu.
128
Çekoslovak Sosyal-Dem okrat Parti (Sol) Itongım i,
M ayıs 1921’de K om intem ’e katılm a ve partiyi Çokurı
lovakya K om ünist P artisi olarak yeniden adlandırm a
k a ra rı aldı. Bu p a rti d ah a başlangıcında Sovyet Rusya
ve A lm anya kom ünist partilerinden hem en sonra go-
len b ir üye sayısına sahip, b ir kitle partisi o larak ku
ruldu.
1921 yılında Çin, G üney A frika, Belçika, K anada,
Luxem burg, İsviçre, Filistin, Portekiz ve Yeni Z elanda’
da; 1922’de Brezilya, Jap o n y a ve Şilı’de; 1923’te N or
veç’te enternasyonale üye p a rtile r kuruldu. D ünya bi
limsel sosyalist h areketinin büyümesi, «Enternasyonal,
geçen yaz M oskova’daki İkinci K ongresinden beri Av
ru p a ’nın bellibaşlı gelişmiş tüm ülkelerindeki işçi sı
nıfı hareketinin a n a konusu haline gelm iştir - dahası,
u lu slararası politikada başlıca etm en olm uştur.»(U>
Bilimsel sosyalist partilerin oluşumu, devrim ci iş
çilerin büyük b ir kazam m ıydı. Bu kazanım , b u ülkeler
deki işçi h areketinin gelişim inde bir dönüm noktası
belirledi. Bu p artilerin şahsında a rtık kitlelerin tu tarlı
olarak devrimci, m ilitan bir öncüsü vardı.
Kitleleri Kazanmak:
Bilimsel Sosyalist Partilerin
Temel Görevi
f . 9: Enternasyonal 129
İşçi sınıfını savunm a konum una iten burjuvazinin
saldırısı, bilimsel sosyalist p artilerin önüne yeni so ru n
la r çıkardı. K itlelerin acil talepleri ve ekonom ik çık ar
larını savunm ak, işçilerin devnrmci ay âk lan m a döne
m inde kazandıkları dem okratik ıSzgürlüklerirföpIüm -
sal ve politik T iiaz^^ genişletmek*'
yeni savaş tehlikesiyle m ücadele etm ek, Sovyetler Bir-
liği’n i "köriim ak vF^gel^eX tekT'3ew im cr"ça rp ^ m a îâ r
için daîia kapsam G ^azırTıkTar' y ap m ak ' 'p rö le tary îrv e
onun devrim ci örgütleri İçin acil bîr*gorev H aline' geF
di. Ba ş â n iş ç ile rin safî arın i'n e ’Hen li sıklaştırabildiîOe”-
rine bağımlıydı. Bu nedenle, bilimsel sosyalist p artile
rin birincil görevi proletarya güçlerini örgütlem ek için
yapılacak zorlu ve günü gününe çalışm aları sü rd ü r
mekti. B urjuvazinin saldırısı em ekçi halkın tüm kesim
lerini etkiledi, a m a bu sa ld ın herşeyden çok b ir bü
tü n olarak işçi sınıfına yöneltilmişti. Bu nedenle, poli
tik görüşleri ve sendika üyelikleri ne o lu rsa olsun tüm
işçiler bu sald m n m püskürtülm esiyle ilgileniyorlardı.
Bu, işçi sınıf m m fark lı gruplarının eylem birliğini sağ-
lam a nesnel olanağını yarattı. ”
Bilimsel sosyalizm in kitleler arasın d ak i etkisinin_
yayılm ası açısından ciddi b ir engel çoğu p a rtile rin dü-
sük üve sayısı ve den eyim sizlikleriydi. 192İ’in başların
d a ilk verilere göre kom ünist p artilerin saflarinda
[RKP(B> hariç] yaklaşık 760.000 üye vardı.<U)
Yeni tip işçi sınıfı partilerinin oluşm ası ve üye sa
yılarının genel olarak artm asıyla u lu slararası bilimsel
sosyalist h a re k et 1921 yazm a dek oldukça önemli bir
nicel gelişme kaydetti. K om intern Ü çüncü Kongre
si Temsil Komisyonu’nun verdiği bilgilere göre, üye
sayısı 722.000'i RKPfBJ’nde ve 1.516.000’i de kapitalist
ülkelerde olm ak üzere 2.238.000’e yükseldi.02’ Bilimsel
130
sosyalist p artilerin proleter kitleler üzerindeki ı îlm.ı
oldukça a rttı. Ancak, proletaryanın en b ü y ü k bolü mu
gene de sosyai^-demokraT p a rtile r ve diğer reform isi.
örgütlerin önderliğini izlemeye d evam etti.
Genç kom ünist p a rtile r kitlelerle çalışm ada deney
ve beceriden yoksundular. Kitleleri yeni ş a rtla r altın
daki sınıf savaşlarına hazırlam a görevini h e r zam an
doğru olarak kavrayam ıyorlardı. Lenin 1921’de şöyle
yazdı.- «D ünyanın h e r yanında bir kom ünistler ordu
muz var. Bu ordu h â lâ yeterli olarak eğitilm em iş ve"
"yeterli "ola ra k “örgütlenm em iştir. Bu gerçeği unu tm ak
ya d a kabu^ etm ekten korkm ak son derece zararlı ola
caktır. K endim izi özenli ve şiddetli bir sınava sokarak
ve kendi hareketim izin deneyim ini İnceleyerek, bu o r
du ye te r in ce eği öneliyiz; onu^ğerekTıp1glbl^orgutlet1'
meli ve h e r tü rlü m anevrada, Her türTu savaşta, saldı
rı ve geri çeKİImede ^ ıh â m â h ^ z rB ü liz u n ve zörm bküi
'donem i ölmak'sizın Razânam a yızT^” ! "
K om intern’in yardım ıyla kardeş p a rtile r emekçi
kitleleri birleştirm enin yollarını ve araçların ı belirle
diler, tüm h areketin kollektif deneyim ini zenginleştir
mek için deney b iriktirdiler. İşçileri kapitalizm in sal-
dırısına k arşı k oym ak üzere örgütlem ede önem li bir
hısiy atif ve yeni bir y a klaşım örneğini ÂBKP gösterdi.
!9 2 l’in b aşların d a ABKP kitleler arasın d a b u ru n b u ru
na d a h a geniş çalışm a sorunuyla uğraştı. İşçi sınıfı
arasındaki eylem birliğini sağlam a çabası içinde de
m okratik h a k ve özgürlüklerin savunulm ası ve geniş
letilmesini hedef a lan taleplere olduğu k a d a r emekçi
halkın ^ gün lük ekonomik taleplerine de ilgi gösterdi.
Parti içi sendikaları ve diğer proleter kitle örgütleri
içinde olağan çalışm aları başlattı ve hedeflerini açık
lam ak ve kitleleri toparlam ak için parlam ento kürsü-
131
ve etkin b ir azınlığın y ü rü ttü ğ ü eylemin belirleyici ro
lü oynadığı inancıyla, emekçi kitleleri bilim sel sosya
list p artilerin yanm a kazanm anın gerekliliğini red d et
tiler. Bu görüşler, bilimsel sosyalist p artilerin işçi sını
fının sadece b ir azınlığının desteğine sahip olduğu sı
radaki devrim ci b ir düşüş dönem inde h e r zam ankin
den d a h a tehlikeliydi. «Solların» yeni ş a rtla r altındaki
politikası, h arek et içindeki başlıca tehlike haline geldi;
bu durum , olgunlaşm am ış eylem de devrim ci p ro letar
ya için yenilgi anlam ına geliyordu ve p a rtile rin yalnız
kalm asına yol açtı.
«Solların» açık m ektuba k a rşı olan bazı görüşleri
nin K om intern Y ürütm e K urulu Başkanı G. Zinoviev
ve Y ürütm e K urulu üyesi N. B ukharin ta ra fın d a n pay
laşılm asıyla durum d a h a d a karm aşıklaşm ıştı. 22 Şu
bat 1921 tarihli Y ürütm e K urulu toplantısında ABKP
taktiklerinin tartışılm ası sırasında Zinoviev, açık m ek
tubu yapay b ir a ra ç olarak adlandırdı ve açık m ektu
bun önerdiği tak tikleri tüm üyle uygulanam az olm akla
suçladı. Bilimsel sosyalistlerin diğer işçi partileriyle hiç
bir anlaşm a aram am aları gerektiğini belirtti, dedi.
B ukharin, açık m ektubu «devrimci davranış» olarak
değerlendirdi, B ukharin, işçilerin günlük çıkarlarının
savunulm ası kavgasıyla p artin in devrim ci politikası
a ra sın a b ir çizgi çekerek, ABKP’nin gerçek m ücadele
den kaçtığını ve yapay p lan lar kurduğunu söyledi.
Zinoviev ve B ukharin’in takındığı bu tavır, üye
partilerin yeni politik çizgisini yok olma tehdidiyle k a r
şı k arşıy a b ırak tı ve sekter solcu görüşlerin Komin-
te m üyesi p a rtile r içinde yayılm asına k a tk ıd a b u lu n
du. Lenin bu tehlikeyi açıklarken, içtenlikle destekle
diği açık m ektubun tartışılm asına, heyecanla m ü d ah a
le etti. C lara Zetkin ve Paul Levi’ye gönderdiği b ir
m ektupta şöyle yazdı: «Tam anlam ıyla doğru tak tik ler
134
olarak, düşündüklerim i gördüğüm tek şey açık nmk
tuptur. (Bu m ektuba karşı çıkan ‘Sollar’ımızın kuryıt
görüşlerini kınadım ).»(l5> Lenin, ABKP’nİn m ektubunu,
b ir birleşik p ro leter cephe k u rm a k için doğru b ir g iri
şim olarak değerlendirdi. «Örnek b ir politik adım ...
Bu b ir örnektir, çünkü işçi sınıfının çoğunluğunu k a
zanm anın p ra tik b ir yöntem ine ilişkin ilk eylem dir.»(:B)
diye nitelendirdiği açık m ektupta önerilen taktikleri
diğer p a rtile rin benim sem elerinin Önemini te k ra r tek
r a r o rta y a koydu.
Lenin’in açık m ektubu şiddetle savurtm ası ve «sol»
sekterciliğe k a rşı çıkm asına, «solların» tem silcileri ta
rafın d an sek ter m aceracı görüşlerin yayılm ası gibi çok
büyük b ir tehlikeli* neden oldu. K itlelerin devrim için
h azır oluşunun abartılm ası ve «sollarm» sm ıf m ücade
lesinin nesnel şanslarını ciddiyetle tartm ayı, devrim ci
yükselişin düştüğü ve burjuvazinin proletary ay a yö
nelttiği saldırının arttığ ı koşullarda gerekli görevler
ve çalışm a yöntem lerini doğru olarak tanım lam ayı
reddetm eleri - tü m b u n la r öncülerin kitlelerden tehli
keli b ir biçimde soyutlanm asına yol açm akla kalm adı
lar, p artilerinin varlığını bile tehlikeye düşürdüler. (
«Sollar» işçi sınıfını birleştirm e m ücadelesinin talçf-
tiklerine alm aşık olarak «saldır ı kuramı» denen bir
tu tu m u önerdiler. Bu kuram bilimsel sosyalist p artile
rin h e r zam an saldırgan tak tik ler uygulam ası gerekti
ğini, nesnel ş a rtla r ne olursa olsun, h e r d u ru m d a si
lah lı saldırıya başvuracaklarını ve «öncü sav aşlar» ve
receklerini söylüyordu. Alman, M acar, Çekoslovak,
İtalyan, A vusturyalI ve Fransız parti üyeleri arasın d a
b u k u ram ın yan d aşları vardı.
Bu «saldın kuram ı» tartı şm alan, A lm anya’d a 1921
M art olayları ertesinde en keskin noktasın a ulaştı. H a
tırlanacağı gibi Sosyal-Demokrat P a rti’nin sağ önderle-
135
r inin yardım ıyla karşı-devrim , bilimsel sosyalist etki-'
n in güçlü olduğu O rta A lm anya işçilerini silahlı bir
ayaklanm aya kışkırttı, lö M art’ta Saksonya Bölgesinin
«Oberprâsident» ti O tto H örsing’in em ri üzerine fab ri
k a la ra polis sokulm uş ve işçiler b u n a dehşetli içerle-
mişlerdi. Polisle çatışm alar ve protesto grevleri silahlı
m ücadeleye dönüştü. P arti ve A lm an işçi sınıfı tü m ül
kede silahlı b ir ayaklanm aya h azır değildi; savaş O rta
A lm anya bölgesiyle (özellikle M ansfeld bölgesiyle) sı
nırlanm ıştı. Partililerin yönettiği devrim ci işçiler gös
terdikleri yiğitliğe rağm en a ğ ır b ir yenilgiye uğradılar.
O sırada ABKP'si yönetim i M art olaylarını p a rtin in k it
leler a rasın d an o rtay a çıkaracağı genel b ir devrim ci
ayaklanm anın başlangıcı olarak gören sek ter u n su rla
rın denetim indeydi. «‘S a ld ın k u ram ı’n d an k ay n ak la
nan m aceracı, öznelci politika, sınıf d ü şm an ın a fırsa t
verecek biçimde davranıyordu.»tlT)
Bu sırad a ABKP M erkez Komitesi’nden istifa etm iş
olan P. Levi p artisini a rk a d an vurdu. M art olayların
d a n sonra partiyi ve K om intern’i kom ploculukla suç
layarak, böylece de burjuvazi ve sosyal-dem okratlara
b ir provokasyon m alzem esi sunarak, b asında boy gös
terdi. ABKP M erkez, Komitesi Levi’yi p a rti disiplinini
kesin olarak ihlal etm ekten ve iftira dolu kitapçığının
basım ı yoluyla neden olduğu ta h rib a tta n dolayı, p a rti
den ih raç etti. Levi’nin dem agojik etkisi yönetim in sol-
sek ter görüşleriyle m ücadele edilm esini d a h a d a güç
leştirdi.
«Saldırı kuram ı» partinin İşçi sınıfı arasın d ak i et
kisini zayıflattı ve onu kitlelerden kopm a tehlikesiyle
k arşı karşıya bıraktı. Bilimsel sosyalistlerin kitleler
arasın d ak i etkili çalışm alarının başlıca engeli haline
gelmiş olan sol oportünizm in olası en hızlı b ir biçim de
üstesinden gelm ek gerekiyordu. Zinoviev, B ukharin,
Radek ve bazı K om intern üyesi partilerin unlnymmı
d ık la n buydu. O n lar hâlâ, sadece sağ oportünizm i lulı
likeli görüyorlardı ve K om intern taktiklerinde herlıun
gi b ir değişikliğe karşıydılar. Bu durum , Enternasyonal
Ü çüncü K ongresi'nin zorlu b ir kavga verm ekle karşı
karşıya kaldığı, K om intern üyesi p a rtile r içindeki
sek ter havayı güçlendirm eye bahane oldu.
Komintern'İn
Üçüncü Kongresi
îçin Hazırlıklar
U luslararası bilimsel sosyalist hareket, tak tik lerin i
d ü n y a gelişm esindeki yeni evrenin^ gereklerine_gör<£
yeniden düzenleme^zorunluluğuyla k arşı k arşıya kaldı.
Bir ç o k p a rtin in temsilcileri, Ü çüncü K ongre’n in h azır
lık larında etkin bir şekilde y er aldılar. D aha bu evre
de bile, kongre k a ra rla rın a «saldırı kuram ı» düşüncesi
ni sokm ak isteyenlerle keskin b ir tartışm a başlam ıştı.
İzlenecek ta k tik le r konusunda h e r ikisi de b u «ku
ram cın etkin destekleyicileri olan Bâla Kun ve ABKP
M erkez Komitesi üyesi A ügüst Thalheim er, Koriüri-
te rn ’in güç toplam ayı am açlayan propagandacı döne
m ini tam am ladığını ve a rtık yeni b ir - eylem donemi-^
ne - geçmesi gerektiğini sav u n an tezlerin taslak ların ı
hazırladılar. «Sollara» ödün vererek, d ah a so n ra bır^’
kaç düzeltm e yapan R adek de bazı tez taslak ları h a zır
ladı. Bu ta slak la r eline ulaştığında Lenin’in yorum u,
Kun - T halheim er tezlerinin politik olarak doğru olm a
dığı ve «solculuk» oynadıklarıydı. Lenin R adek’in tasla
ğının eksikliklerini, özellikle «‘solcu’ sersem liğe ödün
ler» olarak adlandırdığı eksiklikleri, ayrıntılı o larak in
celedi. Lenin, kendi taslağında «işçi sınıfının, çoğunlu
ğunu kazanm a» m n gerekliliğini b ir yana bırakıp, onun
yerine «işçi sınıfının toplum sal o larak k a ra rlı kesim le-
137
rin i kazanm ak» deyim ini kullandığı için Radek'i sert
bir biçimde eleştirdi. Lenin şöyle yazdı: «Burada, böyle
b ir dille, işçi sınıfının tam anlam ıyla çoğunluğunu 'bi
limsel sosyalizmin ilkelerine’ kazan m an ın gerekliliği
ni zayıflatm ak, m askaralığın e n ü st noktasıdır. İk tid a
rı kazanm ak için, belirli koşullarda (İşçi sınıfının ço
ğunluğu bilim sel sosyalizm in ilkelerine kazanıldığın
d a bile) işçi sınıfının toplum sal o larak k a ra rlı kesim
lerinin çoğunluğu tarafından, belirleyici n o k tay a bir
darbe vurm aya gereksinm eniz v ard ır.110> «Herhangi
b ir yerdeki bilimsel sosyalist partilerin hiç biri, henüz
sadece örgütsel önderlik acısından değil, bilimsel sos
yalizm in ilkelerine de işçi sınıfının çoğunluğunu k a
zanm am ıştır. Bu, h e r şeyin tem elidir. Tek m antıklı ta k
tiğin b u özünü ‘zayıflatm ak’ m üthiş b ir sorum suzluk
tu r.» 11^
Lenin, tezlerin a n a düşüncesini form üle etti: «En
ternasyonalin taktikleri, ilk olarak eski İşçi sendikala
rı içinde, işçi sınıfının çoğunluğunu k azanm ak için sağ
lam ve sistemli b ir çabayı temel alm alıdır. O ndan son
ra, olayların akışı ne olursa olsun kesin o larak k aza
nırız. O layların olağanüstü m utlu akışı içinde k ısa bir
süre için ‘k azan m ay a’ gelince - h er hangi b ir ah m ak
b u n u yapabilir... Bu nedenle: Açık m ektubun tak tiğ i
kesinlikle Heryerde uygulanm alıdır.»(M) Lenin’in bu
çok kesin tutum u, sonunda enternasyonalin kongre ta
rafın d an benim senen stratejik çizgisinin tem elini oluş
turdu. Lenin te k ra r tekrar, tezlerin, b urju v azinin öne
sürdüğü genel savaşı vaktinden önce kabul eden p a r
tilere ve «solculuk» oynam aya karşı b ir u y a n taşım ak
zorunda olduğunu vurguladı. Bu tezlerin ABKP’nin
1921 M art olayları sırasındaki som ut h a ta la n m tam a-
miyîe o rtay a koyulm asında ve bu h a taların yinelenm e
sine k arşı şiddetle uyarm asında ıs ra r etti. Taktik üze-
138
rin e taslak tezler Lenin'in eleştirilerine uygun olarak
düzeltildi ve birkaç p a rti delegasyonuyla birlikte ön
to p lantılarda tartışüdı ve RKP(B) a d ın a kongreye su
nuldu. Lenin kongrede «Tezlerimizin b ir uzlaşm a oldu
ğ u kuşkusuz sır değildir. Hem neden olm asın? Üçüncü
kongrelerini toplam ış ve kesin tem el ilkeler oluştur
m uş olan bilimsel sosyalistler a ra sın d a uzlaşm alar, be
lirli koşullar altında, gereklidir. Rus delegelerinin su n
duğu tezlerim iz en özenli biçimde incelenm iş ve h azır
lan m ıştır ve çeşitli delegasyonlarla yapılan uzun ta r
tışm alar ve toplantıların sonucudur. dedi.
İşçi h areketinin Önündeki yeni görevler, genç p a r
tilerin örgütsel o larak güçlendirilm esini, p a rti k u rm a
n ın olgunlaştırılm ış ilkelerini, p a rti çalışm asının geliş
kin yöntem lerini gerektiriyordu. Bu konudaki tez tas
lak larını O. K uusinen hazırladı. K uusinen, tezlerle b ir
likte örgütsel mesele üzerinde bu taslakları temel ala
ra k yazdığı bir m akalenin b ir kısm ını Lenin’e g ö n d er
di. Lenin b u n la n onayladı ve kendisine, kongreye Al
m an Kom ünist P artisi’nin b ir delegesi tarafın d an su
nulm asını uygun gördüğü, b ir ra p o r hazırlam asını
ön erd i/ 22>
Lenin bu tezlerde, Batı’d aki yasal partilerin çoğun
d a «Partinin h e r üyesi tarafın d an yapılan hiç bir g ü n
lü k çalışm a fdevrimci çalışm a) yoktur. Bu başlıca a k
saklıktır. Bunu değiştirm ek hepsi ndon güç iştir. Am a
en önemli olan, bud u r.» ^11 dîye önemle u y a n d a b u
lundu.
r Lenin, bilimsel sosyalistlerin -örgütsüz p roletarya
/ ve sarı sendikalarda (İkinci vo İki B uçukuncu Enter-
ji nasyonaller dahil) örgütlenm iş olan proletary a kitlesi
j ve emekçi halkın proleter olm ayan kesim leri arasm -
\ daki»f“:) görevlerinin d a h a ayrıntılı olarak ifade edil
m esini de tavsiyo etti. Lenin’in tavsiyeleri ve u y a n ları
136
sürekli olarak bilimsel sosyalistlerin kitlelerin tam or
tasın d a çalışm alarını ve o n la n en yaşam sal çık arları
nın savaşçısı olan partilerinin ard ın d a toparlam alarını
teşvik etti. Bilimsel sosyalist partiler, kendilerini pro
letaryanın politik olarak en uyanık kesim inin d a r çem
beri içine sıkıştıram azlardi; işçi sınıfının devrim ci p a r
tileri reform ist p a rti ve örg ü tler içinde y er a lan işçile
re özel bir d ik k at göstererek, kitlelerin en geniş kesim
leri arasın d a çalışm a yapm ak zorundaydılar. Lenin’in
uyarıları, bilimsel sosyalist p artilerin birleşik b ir pro
leter cephesinin taktiklerine olan gereksinm eyi a n la
m aların a yardım etti. Kuusinen, kongrede bu k onuda
b ir konuşm a yapan A lm an delege W ilhelm Koenen'
in yardım ıyla tezi düzeltti.
Yeni k a ra rla r hazırlam a meselesinde KomintenV
in h e r bölüm ünün uygulam a ve çalışm a deneylerini
derleyip toparlam ak görevinin büyük önem i vardı.
P arti temsilcileri, kardeş p artilere çıkardıkları sonuç
la r ve görüşler hakkında bilgilendirm eye çalıştılar ve
böylece ulu slararası h areketin strateji ve tak tik lerin in
kollektif olarak h azırlanm asına katk ıd a bulundular.
Genç p artiler, kendi çalışm aları için örnek aldıkları
RKP (R) ’nin deneylerini özel b ir dikkatle incelediler.
Rusya Kom ünist Partisi, u lu slararası p ro letary a
nın kollektif o rganına - K om intern Kongresi - çalışm a
larının b ir hesabını verm eyi ulu slararası b ir görev bil
di. RKP (B) M erkez Komitesi ad ın a Lenin, RKP (B )’
nin taktikleri üzerine b ir ra p o r hazırladı RKP CBİ’nin
politikasının d ah a iyi anlaşılm ası için delegelere Ko
m ünist E nternasyonal dergisinde yayınlanm ış olan Le
n in ’in «Aynî Vergi» m akalesinin A lm anca, İngilizce ve
Fransızca çevirileri sunuldu.
KEYK toplantıları, çeşitli p artilerin d u ru m ların ın
çözümlendiği kongrenin hem en arefesinde yapıldı. Le-
140
nin ’iu delegelerle yaptığı to p lan tılar ve sohbetler İm
yük önem taşıyordu. B u ralard a bilimsel sosyalist h a
reketin en acil so ru n ları tartışıld ı ve bazı tem silcilor
‘açısından bu so ru n lara ilişkin yaklaşım lar, varolan d u
ru m u n gerektirdiği, kitleler a ra sın d a k i g ü n lü k yorucu
çalışm alardan kaçm a ve onun yerine «devrimci» slo
g a n la r ve eylem çağrılarını koym a eğilim i taşıdığından
bu ta rtışm a lar sık sık keskinleşiyordu.
Alman delepe Fritz Heckert, Lenin’in ABKP de
legelerine şu soruyu sorduğu bir toplantıyı an latm ak
tadır; «‘İşçileri savaşa sokup d a M ansfeld’de olduğu gi
bi b ir bozguna u ğ ram aları halinde ne düşüneceklerini
um dunuz?’ Koenen yanıtladı: ‘İşçiler yedikleri d arb e
lerden ders a lırla r.’
«Lenin’in ‘şimdi, işsiz kald ık ların d a da m ı?’ diye
k arşı çıkışını Koenen şöyle yanıtladı: ‘O zam an mide,
beyinlerini devrim ci enerjiyle heyecanlandırır.’
«Lenin bu deyim de bu konulardaki tüm tavrım ızı
alay a alm aya y aray acak b ir şey buldu. H er h an g i bir
konuda, durum um uzun h a ta ve tehlikesini bize k an ıt
larken, h e r defasında m u tlak a ekledi: 'Evet, tabii, çün
k ü sizin beyninizi m ideniz heyecanlandırıyor...'»t2S)
Lenin «saldın kuram ı» m ve ABKP önderliğinin
M art olay lan sırasındaki h a taların ı sert b ir biçimde
eleştiren C lara Zetkin’i destekledi.
K ongreye hazırlık olm ak üzere, Fransız K om ünist
P artisi’nin çalışm alan 16-18 H aziran 1921’deki KEYK
to p lantılarında tartışıldı. «Solcular», gençlik içindeki
yetersiz çalışm alan ve özellikle ‘H um anitö’de partilile
ri «soğukkanlı olup, disiplini sürdürm eye» çağıran m a
kaleden ö tü rü Fransız K om ünist Partisi yönetim ine sal
dırdılar. Lenin bunları kesin o larak p üsk ü rttü . Sadece
sağ oportünist h a taların varolduğunu d ü şü n en ler
yahnıyorlar, dedi. «Sol» h a ta la r d a vardı. «Sollann*
141
öğütlerini tutarsan ız «devrimci harek eti ö ld ü rü rsü
nüz... Fransız P artisi eleştirilecektir, a m a bu eleş
tiri partinin belirli, yanlış, oportünist eylem lerine yö
neltilm elidir; partiye gelişigüzel saldırılm am alıdır, bö
lünm em en ve oportünist eylem leri önlem ek İçin «sol»
saçm alıklar çıkartılm am alıdır. Lenin «Marksizm, belli
koşullarda izlenecek olan politikayı belirleyebilm eyi
içerir»(37) diye açıkladı. «Fransa, İngiltere ve A lm anya’
d a kom ünizm in zaferini önlem enin b ir tek yolu v a rd ır
- bu d a solcu saçm alıklar yapm aktır. O portünizm e k a r
şı savaşımızı u ç lara gitm eden sürdürürsek, kazan aca
ğımız kesindir.»(28; Lenin, kitlelerin bize yaklaşm asıyla
işçi sendikalarını kazanm alıyız diyordu. O nları k aza
nırsak, diye devam ediyordu, bu bizim en büy ü k zafe
rim iz olacaktır. Mesele h e r şeyden önce çoğunluğu k a
zanm aktır. A ncak ondan sonra devrim i yapm aya,
oportünizm ve sol saçm alıklara k arşı b ir kavga verm e
ye başlayabiliriz.
B ulgar delege V. Kolarov an ıların d a «Lenin’in
konuşm ası delegelerin gözünde d u ru m u açıklığa k a
vuşturdu» diye yazar. «Bu konuşm a delegelere konu
şan kişinin d ü n y a devrim inin büy ü k önderi olduğunu,
zaferden kesinlikle em in olduğunu ve enternasyonalin
düm enini sıkı sıkı ellerinde tu ttu ğ u n u hissettirdi.» ^
Çekoslovakya’daki m ücadeleye ilişkin m eseleler yü
rütm e k u ru lu n u n kongreden kısa b ir süre önceki top
lan tıla rın d a tartışıldı. Çekoslovakya K om ünist P artisi”
nin oluşum sürecinin birkaç evreden (önce sol k a n a
dın, d ah a önce Sosyal-Dem okrat P a rti’ye üye olanların
çoğunluğunun kabul edildiği ayrı b ir p a rti kurm aları,
sonra bu sol p artin in kom ünist p a rti o larak yeniden
kurulm ası) geçmiş olm ası gözönüne alın arak yöneti
min, özellikle B. Sm eral’in politikası, K om intern’deki
«sol» u n su rla r ve M art 192l’de k u ru la n ÇKP’n in Al
142
m an bölüm ü üyelerinin keskin eleştirilerine hedef ol
du. «Solcular» S m eral’e ÇKP’n in oluşum una açıkça
k arşı koym ak a n lam ın a gelen b ir suçlam ada bu lu n d u
lar. O nu m erkezci ilan e ttile r ve ÇKP’n in yönetim inden
alınm asını taleb ettiler. Çekoslovakya K om ünist P a rti
si’n in kitlesel niteliğini korum adaki başarısını Sm eral
başkanlığındaki m ark sist sol yönetim in esnek politika
sın a borçlu olduğunu anlam adılar. Aynı zam anda
Sm eral de çalışm alarında bazı h a ta la r işlemişti, özel
likle ÇKP'nin, A lm an bölüm üyle bütünleşm esinin za-
m anlanm ası konusunda bu h a ta la r açıktı. Lenin, Sms-
r a l’i savundu ve Ü çüncü K ongre’nin tak tik ler h ak k ın -
daki tez m etninden, Sm eral’in m erkezcilerin destekle
yicisi olduğu yolundaki yanlış tanım lam ayı ç ık a rttır
dı. Ama, ÇKP ve A lm an bölüm ünün bütünleşm esinin
gereksiz yere uzatıldığına işaret etti.(*) Çek yoldaşla
rın konum larım d a h a açık olarak tanım lam aları konu
sundaki dileği belirtti. Lenin d a h a sonra, Sm eral'in açı
lış kongresindeki ra p o ru n u d a h a dikkatli İnceledi. Ra
porun tem el önerilerinin altını çizdi ve partin in kitle
sel niteliğinin önemi, işçi sınıfının y an m a m üttefikler
k azan m ay a ve esnek b ir politikaya olan gereksinim e
ilişkin m eselelerde S m eral’in görüşlerini benim sediği
ni o rtay a koydu. Lenin bu rap o ru n m etninde aşağıda
ki p asajların altını çizdi:
«Orta A vrupa burjuvazisi askeri yenilgilerinden
sonraki ilk k ritik an larım geçirm iş vo eski söm ürü ay
gıtını yeniden k u rm a y a başlam ıştır... sosyal-milli-
yetçiler, can alıcı anda, kapitalizm in doğru d an sav u n u
cu ları o larak o rtay a çıkarlar... Bu p a rtile r kitle p a rti
lerinde örgütlenm iştir ve biz, o n lara karşı ve k ap ita
listlere karşı, ancak büyük bir parti, kitlelerin p artisi
144
birliğinden ve diğer birkaç pro leter örgütten (kongreye
toplam 52 ülkedeki 103 örgütten 605 delege katıldı) d e
legeler, değişen koşullarda K om intern ve bölüm lerinin
politikasını kollektif çabalarıyla belirlem ek ve uluslar
a ra sı bilimsel sosyalist hareketin gelişm esine ilişkin d i
ğ e r acil sorunları ele alm ak üzere toplandılar. Kongre
nin gündem inde şu m addeler vardı: d ü n y a ekonom ik
bunalım ı ve K om intem ’in yeni görevleri; y ü rü tm e k u
ru lu n u n raporu, K om intem ’in tak tikleri ve RKP’nin
tak tiklerinin tartışılm ası; K om intern ve bölüm lerinin
örgütlenm esi; işçi sendikası, kooperatif, gençlik ve k a
dın h areketlerinin sorunları; bazı p a rtile r içindeki du
ru m ve çeşitli m addeler. U luslararası durum ve p a rti
lerin, strateji ve taktikleri m eseleleri kongre ta rtışm a
larının en heyecanlı noktasıydı. Lenin kongrede üç
kez söz aldı: RKP’n in taktiklerine ilişkin b ir rap o ru n
görüşülm esinde, İtalyan meselesi üzerine k o n u şm alar
d a ve Ü çüncü E nternasyonal taktiklerin i savunm ak
için.
Kongre, devrim ci h arek etin kitlelerin kendiliğin-
\ den baskısı, yöntem ier ve hedeflerdeki b ü tü n lü ğ ü n öl-
j dü k ça eksik olması ve egem en sınıfın paniği ile niteîe-
•nen savaştan sonraki birinci dönem inin büyük ölçüde
■tam am landığını kaydetti. Tüm ülkelerdeki burjuvazi
. hem ekonom ik hem politik cephelerden em ekçi kitle- ,
i lere karşı saldırıya geçmişti, Proletaryanın ik tid ar için
devrim ci m ücadelesinde d ü nya ölçeğinde b ir aksam a
ve yavaşlam a gözleniyordu. A ncak kapitalist savaş er- i
; tesi denge yeniden kurulm am ıştı.
^ K apitalizm in sağlam lığı a rta n söm ürüye bağım lı
olduğundan, işçiler sürekli olarak grevler ve sınıf m ü
cadelesinin diğer biçim lerine başvurm ay a itiliyordu.
K apitalist ülkelerdeki durum nesnel olarak h âlâ dev
rim ciydi am a devrim ci h arek et bir d u rak lam a evresi
F. 10: Enternasyonal 145
( içindeydi. «G üncel bunalım da partin in tem el g ö rev i,!
\ proletaryanın bugünkü savunm a savasım yönetmek, !
yay m ak, genişletm ek, birleştirm ek ve b u savaşı ev- ;
rim in a kışına uygun o larak n ihai politik m ücadeleye ■
d oğru bilem ektir.»<31) Temel devrimci ilkeleri fa rk lı ül
kelerdeki özgül koşullara uygulayabilm ek için kapi
talizm in devrim ci b ir biçimde altedilm esi h azırlık la
rın d a uzun b ir m esafe katetm eyi kabul etmek, devrim
için d a h a kapsam lı hazırlanm ak ve k ap italist ülkeler
deki sınıf m ücadelesinin som ut gelişm esinin derinle
m esine b ir incelem esini yapm ak gerektiği, d u ru m u n
ve devrim ci h areketin sonraki gelişim olanaklarının bu
değerlendirm esinden hareketle o rta y a konuldu. Lenin
kongrede «Kapitalist anlam da gelişmiş b ir ülkedeki
p ro letary a ne denli Örgütlü olursa, ta rih devrim için
h azırlan m a konusunda bizden o k a d a r b ü yük b ir özen
talep eder ve bizim işçi sınıfının çoğunluğunu o k a
d a r büyük ölçüde kazanm am ız gerekir.»(K) B undan do
layı, dünya devrim inin baştak i büyük hızıyla kesinti
siz olarak ilerlediğini, «ikinci devrimci d alg an ın d o ru
ğ u n d a olduğumuzu» ve devrim in zaferinin tüm üyle
p artilerin ve çalışm alarının istem ine bağım lı olduğu
n u savunan «sol» hayallerin yok edilmesi gerekliydi.<3S>
Lenin ve çeşitli p artilerin Zetkin, K uusinen, Kola-
rov, Sm eral, Jacguem otte, M inör (Ballister) gibi önde
gelen yöneticileri ve onu destekleyen birçoklan, kon
greyi u lu slararası bilimsel sosyalist h arek etin d u ru m u
n a ve görevlerine uygun k a ra rla r alm ay a yönelttiler.
Delegelerin büyük b ir bölüm ü «saldın kuram ının»
onaylanm asını sağlam ak ve bu k u ram ı K om intern
üyesi partilerin sonraki etkinlikleri için b ir tem el h a
line getirm ek havası içinde kongreye geldiklerinden
b u çizgiyi b a şa n y a ulaştırm ak hiç de kolay olmadı.
Y u k a n d a belirtilen görüşleri savunan gençler geneî
146
olarak, varolan d u ru m d a p artilerinin a n a lıodof Itıin
ne olm ası gerektiğini yanlış anlayan ve «sol» yanlık
ları devrim ci heyecan ve deneysizlikten k ay n ak lan an
d ü rü st ve özverili insanlardı. Bu, kolkola girm iş yol
d aşlar arasındaki, an a meselede yani p ro le te r devrim
için çalışm anın gerekliliği konusunda kendi a ra la rın
d a anlaşm ış a m a m ücadelenin yöntem leri ve yollan
k onusunda uyuşam ayan benzer politik görüşlere sahip
in san lar arasındaki, b ir tartışm aydı. Uç n o k tad a ise
sek ter ve m aceracı b ir ta v ır alan küçük b ir «aşırı-sol-
cu» grup oy hakkı olm ayan danışm an sıfatıyla kongre
ye katılan bir grup vardı. B unlar A lm anya K om ünist
İşçi P artisi ve güçlü b ir anarko-sendikalist eğilim taşı
y a n H ollanda «sol» delegeleriydi.
Zinoviev’in KEYK’in ç alışm alan n a ilişkin ra p o ru n
d a d a solcu eğilim ler görüldü. Lenin’in dikkatlerin par-
tilerin kitlelerle olan bağlarının güçlendirilmesi, işçi
sınıfının çoğunluğunun kazanılm ası ve partilerin ça-
Iışm alarm daki «sol saçm alıkların» düzeltilm esi üzerin
de yoğunlaştırılm asına ilişkin tavsiyelerine rağ m en ^
Zinoviev, delegeleri d a h a çok p a rtile r içindeki sağ ve
m erkezci u n su rla ra k arşı verilen kavganın h ızlan J ırfl~
m asına yon e ltti. Bu kavganın «başlıca görev» olduğu
n u savundu. (M)~ Çeşitli partilerden bazı delegeler (Edi-
gio G ennari ve U m berto Terracini, İtalya; Fritz Hec-
k e rt ve W ilhelm Koenen, Almanya; ve M athias Rako-
si, M acaristan), bilimsel sosyalist p artilerin d a h a es
n ek bir politika uygulam ası gerektiğini sav u n an ları d a
h atalı olarak b u unsu rların a ra sın a k atarak , m erkezci
ve yan-m erkezci u n su rlara karşı verilen kav g an ın son
hızla yürütülm esini ve bunların kom ünist p artilerd en
ih raç edilm esini talep ettiler. «Solcular» aslında, sos-
yal-dem okratlann oportünist ve m erkezci önderlerine
k a rşı takınılacak tavrı, bilimsel sosyalist p artilere ka-
147
tılm ış am a henüz d a h a önceki k av ram ve önyargıların
yükünden kurtulam am ış eski sosyal-dem okratlara k a r
şı takınılacak ta v ırla bir tutuyorlardı. Bu nedenle so
ru n yeni p a rti üyelerinin yeniden eğitilm esi değil, p a r
tilerin «anlığı için» m ekanik olarak savaşm ak ve h a ta
lı görüşlerinden henüz kurtulm am ış herkesi ih raç et
mek meselesiydi. A slında «sol» u n tu tu m u bilimsel sos-
yalist partilere kitlesel b ir nitelik yerm ek için çalışm a-
n ı n .g e r a k h li & L n i ı s d d e d i y g r d ü , . - Q ı ı ^
m ak için p artilerin çalışm alan n ın yeniden örgûtlenm e-
sinin önem ini kavrayam adılar.jkitîeleri d evrim in yam-^
n a kazanm anm b elirleyici önem ini anlayam adılar. Le
n in ’in görüşüne göre, u luslararası bilimsel sosyalist
h a re k et açısından m eselenin Özü buydu. «...Enternas-
. yonal’in en iyi ye en etkili bazı bölüm leri b u görevi tam
olarak anlam adılar; 'merkezciliğe k a rşı m ücadeleyi’
çok sık utanm azca ab arttılar; bu m ücadelenin b ir eğ
lenceye dönüştüğü ve devrim ci m arksizm in onuru n u n
tehlikeye atıldığı sın ın çok sık u tan m azca aştılar...
«A bartm a küçüktü; am a yarattığ ı tehlike çok b ü
yüktü.»<9S> Ve «düzeltilmezse, ab artm an ın enternasyo
nali öldüreceği kesindi.»t36> «Merkezciliğe k a rşı m üca
delenin abartılm ası, m erkezciliğin korunm ası dem ek
tir, m erkezciliğin du ru m u n u n ve işçiler üzerindeki et
kisinin güçlendirilm esi d e m e k tir.» ^
Lenin kom ünist p artin in sağ oportünizm ve «sol»
sekterlerle savaşırken, şimdiye dek edinilm iş devrim ci
deneyden, ilk olarak Bolşeviklerin deneyinden, m üm
kü n olduğunca y ararlan m ası gerektiğini söyledi. Lenin
Bolşevik P arti ve Ekim Devrim i deneyinin d ü n y a ça
pında bir önemi bulunduğuna ve Bolşeviklerin ta k tik
lerinin tüm u lu slararası bilimsel sosyalist h a re k et için
b ir örnek olduğuna te k ra r te k ra r işaret etti. Aynı za
m anda bu deneyin k örü körüne kopya edilm esine ya
148
d a aynen çoğaltılm asına k a rşı d a ilgilileri uyunlı
Kongrede «Biz İtaly a’d a S e rrati’n in Rus devrim ini kop
y a etm esini hiç b ir zam an istem edik. Bu saçm a olurdu
Biz böylesi saçm alıklardan kaçabilecek k a d a r akıllı
ve esneğiz.»t3S1
Lenin bilim sel sosyalist p a rtinin gelişm esindeki ilk
evrenin re form izm den ciddi, tam , a ç ık v e kesin b ir kop
m a olduğunu söyledi, «ikinci evre asla, devrim ci slo-
ğ a n la n n yineTenmesTBeğildir.nBü "evre aKTnfve u staca
k ararlarım ızın benim senm esi olacaktır. Bu k a ra rla r
^ e r zamarTşöyîe oiacak ve h er zam an şunu söyleyecek
tir: tem el devrim ci ilkele r çeşitli ü lkelerin ö zg ü l k o şu l
larına uyarlan m alıdm »t39)
Lenin kom ünistlerin dikkatini esnek ve uyanık
taktiklerin kullanılm ası gereğine çekerken, onları b u
n u n asla devrim ci m ücadelenin reddedilm esi anlam ına
gelm ediği k onusunda da şiddetle uyardı. «Herhangi
bir kimse, yüz binlerin katıldığı bir m ücadeleden son
ra Levi gibi d a v ra n ır ve bu m ücadeleye karşı çıkarsa,
o zam an o kim se ih raç edilm elidir.»{40) Lenin fark lı ü l
kelerin işçilerinin m ücadelesinin eşgüdüm lenm esine
olan gereksinim , nüfusu d a h a küçük olan b ir ülkenin
d a h a varlıklı ve kalabalık b ir b a şk a ülke eyleme geçe
ne dek beklem ek d u ru m u n d a olduğu biçiminde yorum
lanırsa, bunun büyük b ir aldatm aca olacağını söyledi.
«Başka ülkelerden, h an g i a n la rın önemli olduğunu
tam olarak bilen yoldaşlarla eşgüdüm sağlanm alıdır.
Eşgüdüm ün gerçekten önem li b ir yorum u şudur: iyi
b ir örneğin en iyi ve en hızlı biçimde taklid edilmesi.»t41>
Kongre üye p artilerin, Çekoslovakya’m nki de d a
hil, «tüm m erkezci gelenekler ve havadan k u rtu lm a
sı» (43> gerektiğini bildirdi. Lenin, Alman, Leh, Çekoslo
vak, M acar ve İtalyan kom ünist p artilerinin delegele
riyle yaptığı bir toplantıda şöyle dedi: «Şimdi bizi en
149
dişelendiren şudur: Çekoslovakya'da işler sald ın için
gerçekten hazırlanm a evresine gelecek mi, yoksa salt
güçlüklerden söz edilmekle m i kalına c a k .» ^
Eğer h a ta «eyleme geçme k a ra n y la ilgili ise, o h al
de bu hiç de küçük b ir h a ta değil, b ir ih a n e ttir,., Bir
devrim yapacağız a m a ancak ilk önce b aşk aları h are
kete geçtikten sonra kuram ı, son derece yanlıştır, »
1 Tem m uzda Ü çüncü Kongre’nın yayın organı
M oskau gazetesi, Alman, A vusturya ve İtalyan dele
gasyonlarının im zasıyla taktiklere ilişkin tez taslağın
d a değişiklikler yayınladı. Bu değişiklikler M art olay
la rı sırasında A lm anya Birleşik Kom ünist P artisi M er
kez Komitesi’nin yaptığı h a ta la ra ilişkin hiç b ir eleştiri
taşım ıyordu ve «saldın kuramı» nın benim senm esini ve
«sabırsız ve politik anlam da deneyim siz devrim ci u n
s u r l a r ı n gösterdiği eğilimlere yönelik h e r tü rlü sert
sözün yazıdan çıkarılm asını öneriyordu. Değişiklikler,
p artilerin işçi sınıfının çoğunluğunu bilimsel sosyaliz
m in ilkelerine kazanm aları ile ilgili cüm lesinde yer
a lan «çoğunluk» sözcüğünün çıkarılm asını ve açık
m ektuba değinilen bölüm ün silinmesini öneriyordu. Üç
, delegasyonun önerdiği ve Çekoslovak Kom ünist Parti-
si’n in Alman bölümü, M acar delegasyonunun çoğunlu
ğu ve Genç Kom ünist Enternasyonal delegelerince des
teklenen değişiklikler kongredeki tartışm ayı büyük öl
çüde keskinleştirdi.
Lenin kongredeki Temmu z ’d a yaptığı konuşm asın
da, K om intern taktiklerinin dayandığı ilkeleri form üle
etti ve bilimsel sosyalist h a re k et açısından «sol» opor
tünizm tehlikesini açıkladı. Lenin «Kongre böylesi y an
lışların böyle ‘solcu’ saçm alıkların üzerine etkinlikle
yürüm eyecek olursa, bü tü n h arek et yok olur. Benim
içtenlikle inandığım budur.»(45> dedi. Taktiklere ilişkin
tezler K om intern’İn temel çizgisini oluşturm ayı hedef
150
liyordu ve şimdi, bilimsel sosyalistlerin gorçok ınnılut/.
çileri salt biçimsel olarak lanetlem ekle kalm uyıp mı
la n p artid en ih raç ettiği b ir dönem de, h e r zam ankin
d en d a h a fazla gerekliydi. Lenin kongreye, Birinci ve
İkinci K ongrelerdeki slogarim ^^tahrolsun merkezciler»
olduğunu h a tırlattı. M erkezci önderlere k a rşı verilen
zorlu savaş K om intem ’e, A lm anya, F ran sa ve d iğ er ül
kelerdeki m erkezci p artilerin devrim ci-kafalı üyelerini
kazandırm ıştı. Lenin d a h a d a ileri gitm eliyiz dedi.
«Şimdi, gene tehlikeli o larak değerlendirdiğim iz b aşk a
b ir konuyu ele almalıyız.» ^ «Şimdi başka, m erkezci
lere yapılan saldırılardan d a h a önem li so ru n larla kar-
şr karşıyayız.» (47> «Yoldaşlar a rtık gerçek b ir devrim ci
m ücadele verm eyi öğrenm elidirler.»(48) «Boş sözlerle
zam an kaybetm em eliyiz; aksine yapılan y a n lışla n te
m el alarak, hem en, m ücadeleyi nasıl d a h a iyi örgütle
yeceğimizi öğrenm eye başlam alıyız.»C49)
Lenin tezler üzerindeki değişikliklerde bu denli'
i çarpıcı biçimde o rtay a konan «solcu» eğilim lerin çok
z ararlı ve tehlikeli b ir hale geldiğini «bu eğilime k arşi
acım asız b ir savaş verilm esi zorunludur, yoksa ne ko
m ünizm k alır ne de enternasyonal»(5,) sözleriyle vu rg u
ladı. Lenin, «solculardın işçi sınıfının çoğunluğunu k a
zanm a görevi konusunda takındıkları olum suz ta v rı ve
oportünist b ir nitelik taşıdığını iddia ettikleri açık m ek
tu b a karşı çıkm alarını onursuz b ir ta v ır olarak tanım
ladı. «Hemen hem en tüm proleterlerin örgütlü olduğu
A vrupa’d a işçi sınıfının çoğunluğunu k azan m ak zo
rundayız ve bunu an layam ayan b iri h a re k et açısından
kaybedilm iştir....»C51) Lenin işçi sınıfının, genel olarak
emekçi halkın, çoğunluğunu kazan m a tezini o rtay a ko
yup savunurken şöyle söyledi: «Rusya’d a biz küçük b ir
partiydik, a m a tüm ülkelerdeki işçi ve köylü tem silcile
ri Sovyetlerinin çoğunluğu bizimle birlikteydi... Sizin
151
böyle bir şeyiniz v a r mı? Bizim yanım ızda o sırad a en
a zın d an on milyon insan dem ek olan o rd u n u n hem en
hem en y a n sı vardı. Siz gerçekten ord u n u n çoğunluğu
n u ardınızda toparladınız mı? B ana böyle b ir ülke
gösterin!»(52> «Eğer büyük bir partim iz olm am asına
karşın R usya’d a zafer kazandığım ız söylenirse, bu sa
dece, bunu söyleyenlerin Rus devrim ini anlam am ış ol
d u klarını ve b u n la n n bir devrim hazırlığının nasıl ola
cağını kesinlikle kavrayam am ış o ld u k lan n ı kanıt-
. 1ar.»(53)
le n in kongre delegelerine geniş kitlelerin kazanıl
m asının gerekliliği konusunda baskı yaparken, bizzat
«kitleler» kavram ının d a m ücadelenin doğasındaki d e
ğişikliklerden etkilenen değişken b ir kav ram olduğuna
işaret etti. M ücadelenin ilk evrelerinde birkaç bin dev
rim ci kitle sözcüğünün kullanılm asını h ak lı çıkarm a
y a yeterdi. P arti sadece kendi üyelerini değil, partili
olm ayanları d a harek ete geçirip m ücadeleye çekmeyi
başarırsa, bu. kitleleri kazan m a h arek etin in başlangı
cıdır. JDevrim sırasında «kitleler» k av ram ı çoğunluğu
k a p sa r ve bu çoğunluk yalnız işçilerin değil, tüm söm ü
rü len lerin çoğunluğudur. Lenin te k ra r te k ra r «iktidarı
kazanm ak ve sürdürm ek için gerekli olan sadece işçi
sınıfının çoğunluğu değildir... Emekçi ve söm ürülen
.kırsal nüfu su n d a ç o ğ u n lu ğ u d u r » s ö z le r in i yineledi.
Devrimci b ir p a rti içinde devrim ci saldırının gerekliliği^
konusunda hiç b ir ta rtışm a olamaz; sorun b u s a ld ın - ?
nın hazırlanm asının yani k e n t ve k ır em ekçi kitleleri
nin çoğunluğunun kazan ılm asın ın . b aşarın ın b ırin c r
koşulu olduğunu doğru o larak anlam aktır.
Lenin «sol» kom ünistlerin h a taların ı o rtay a koydu
ve bu h a ta la n n cesaretle kabul edilip düzeltilm esini is
tedi. H araretli konuşm asını bitirirken «H atalarım ızı
düşm andan sakl&mamalıyız» dedi. «Bundan korkan,
152
devrimci değildir. Aksine işçilere açıkça 'Evet, h a lalar
y aptık’ diye ilan edersek, bu, o h a taların yinelenm eye
ceği ve zam anı d a h a iyi seçmeyi başarabileceğim iz a n
lam ına gelir. Ve m ücadele sırasında em ekçi h alkın ço
ğunluğu - sadece işçilerin değil, tü m söm ürülen ve ezi
lenlerin çoğunluğu - bizim yanım ızda olduğunu k a n ıt
larsa, o zam an gerçekten zafer kazanırız.»tsS)
Lenin’in konuşm ası delegeler üzerinde çok etkili
oldüTVV Köe nem anılarında: «Kongrenin, gergin, sinir-
lfT ıavası yok oldu»<se>diyor. O sıra lar «sol» görüşleri
etkinlikle sav u n an Terracini^ Lenin’in konuşm ası sıra
sında «birkaç d a k ik a Önce işittiğim sert suçlam anın,
üzerine düşen en büyük görev ad ın a onun ağzından
döküldüğünü an latm ak İçin gözlerinin beni a ra ştırd ı
ğını» fark ettiğ in i yazdı. «O görev beni, hepimizi, sa
dece bizim açım ızdan değil, en büyük ve en yüce dav a
olan, o rtak davam ız, toplum sal k u rtu lu ş açısından d a
düzeltilm esi olanaksız ve ölüm cül olabilecek b ir h a ta
dan k u rtarm ak tı... Ve bu dersin,'gelecekte sü rd ü rece
ğim 40 m ücadele yılında çok y a ra rlı olacağını biliyor
d u m .» ^
A m erikan K om ünist P artisi delegasyonu ad ın a Fto-
b e rt M inör (Ballister) «Rus delegasyonunun öne sü r
düğü, taktiklere; ilişkin tüm tezlere» tüm üyle katıldık
larını ilan etti.<50) Lenin’în konuşm ası, «Dünya devri
m inin etkisi altın d a eski dünyanın çözülm ekte olduğu
b ir dönemde bize yöntem leri ve m ücadele biçim lerini
sunan Rusyalı kardeşlerim ize teşekkür ederiz, Rusya
p roletaryasına d a h a d a çok teşekkür ederiz. O nlara
h e r şeyden önce, kendi örnekleriyle, devrim ci m ücade
le istem i içinde nasıl sonsuz bir güç ve irade b ulundu
ğunu gösterdikleri için teşekkür ederiz.»(£>9) diyen Cla-
r a Zetkin tarafın d an d a içtenlikle desteklendi.
V aillant-C outurier, «Fransız delegasyonu, RKP’nin
153
sunduğu tezleri tüm üyle onaylam aktadır» ^ diye açık
ladı. Thomas Bell, İngiltere Kom ünist Partisi delegas
yonunun Önerilen tezleri esas o larak onaylam akta ol
duğunu söyledi. Çekoslovakya ve d iğ er ülkelerin dele
gasyonları d a tezleri destekledi.1(#1) T artışm aların za
m an zam an kızışm asına karşılık, kongre çalışm aları
kardeşçe bir işbirliği ve proleter enternasyonalizm i r u
huyla yürütüldü. P arti temsilcileri, bilimsel sosyalistle
rin nasıl çalışm aları gerektiği, gelecekteki sald ın ve
savunm a sav a şlan n a nasıl hazırlan m ak gerektiği so
ru la rın a doğru bir y an ıt bulm ak için kollektif o larak
çalıştılar. Dolayısıyla, tartışm an ın doğal b ir sonucu
«solların» h a talı görüşlerinin delegelerin m u tlak ço-
ğunluğunca reddedilm esıydi. Lenin’in so ru n lara ve
p a rti çalışm a yöntem lerine olan yaklaşım ının, u lu slar
arası bilimsel sosyalist h areketin fark lılaştın lm ış de
neylerinin genellem esini tem el aldığını ve p ro letary a
nın sınıf m ücadelesinin çıkarlarını artırd ığ ın ı ve k it
leleri bilimsel sosyalizme kazan m a yollarını açtığını
anladılar.
K uusinen an ıların d a «Kongre Lenin’in y an ın d a yer
aldı»(63) dedi. «Sol» değişikliklerin savunucuları baş
kanlık kuruluna, yalnızca ve kesinlikle Lenin’in ve
RKP (B )’nin diğer konuşm acılarının o rta y a koyduğu
görüşler anlam ında, Rus delegasyonunun önerdiği ta k
tiklere ilişkin tezleri tem el ilkelerde onayladıklarını be
lirten yazılı b ir ra p o r su n d u lar.1tM)fKongre, bilimsel sos
yalist p artilerin en önem li görevlerinin h e r şeyden ön
ce işçi sınıfının çoğunluğu üzerinde büyük b ir etki k a
zanm ak, işçi sınıfının en kararlı bölüm ünü m ücadele
ye çekmek, emekçi kitlelerin m ücadelesinde doğrudan
y e r alm ak, bu m ücadelenin devrim ci önderliğini b a şa r
m ak ve m ücadele süreci içinde büyük, devrim ci, bilim -.
sel sosyalist kitle p a rtile ri y a ra tm ak olduğunu belirten
154
la k tik le re ilişkin tezleri oybirliğiyle kabul uLLİ,1',t' Tu/
I_er bilimsel sosyalistlerin, proletaryanın günlük pıu
tik taleplerini k arşılam ak için verilen sav aşta yor ul-
m alarının önem ini vurguluyordu^K ongre, işçilerin ta
leplerinin savunulm ası hareketinin, kitlelerin sosyalist
devrim in görevlerini d a h a iyi k a v ra m a o lan ak ları üze
rindeki doğrudan etkisine işaret etti^Bilimsel sosyalist- ,
ler «ancak proletaryanın günlük m ücadelesine önder-
lik edebileceklerini k anıtlam aları halinde, an cak bu
çelişkileri ilerletebilm eieri halinde, proletary an ın bü- i
yük kitlelerini proletarya iktidarı m ücadelesini k azan
m ayı b aşaracaklardır.»t65)
^ £ Kongre, sınırlı talepleri savunm a düşüncesini kü-
s çük gören ve tüm çabaların silahlı ayak lan m an ın ör-
j gütlenm esinde yoğunlaştırılm asını isteyen «solcularda
■ karşılık olarak «yaşam ın gerçek ve acil gerekleri için .
< verilen proleter m ücadelenin proleteryanın kendi dik-
■ tatörlüğü yoluyla elde edebileceği b ir zam a n a dek bir
; y a n a bırakılm ası»nın söz konusu olam ayacağına işaret
etti/®*’ Tezler, kapitalizm in çerçevesi içinde destek bu
lup a n arşik yapısını geliştirm e eğilim indeki sosyal-de
m okrat model üzerinde bilimsel sosyalist p artilerin hiç
bir asgari program öne sürm eyeceğini söylüyordu,
içtKongre proletaryanın som ut talepleri için mücadele et- :
i meyi öne sürerken, bu taleplerin gerçekleşm esinin so- ■
' n u çta burjuvazinin gücünü azalttığı, proletaryayı ör- \
s gütlediği ve işçi sınıfının ik tid a r m ücadelesinde b it ı
\ aşam a haline geldiği varsayım ından yola çıktı. Som ut
taleplere yönelik hareketin büyümesiyle, p artin in yeni:
sloganlar o rtay a a ta ra k işçilerin m ücadelesini d ah a;
üst bir düzeye çıkarm ası gerektiğini belirtti.#K ongre
«Böyle kısmi taleplerin oluşturulm asına h e r k a rşı çıkış,
bu kısmi m ücadelelero ilişkin h e r reform izm suçlam a- ■
sı, bazı bilimsel sosyalist grupların işçi sendikalarının '
155
etkinliklerinde ve p a rla m en ter eylem de y er alm aya
k a rşı çıkm ası biçim inde kendisini gösteren, devrimci
eylem in yaşam sal m eselelerini k a v ra m a konusundaki
beceriksizliğin b ir sonucudur. K om ünistler p ro letary a
y a n ih ai hedeflerini Öğretmekle yetinm em eli, p ro letar
yayı n ih ai hedefler için m ücadeleye yöneltecek b ü tü n
p ra tik h areketlere ivm e k a z a n d ı r m a l ı d ı r . » d i y e
' uyardı.
, Kongre işçilerin somut, sınırlı talepleri için verilen
; mücadeleyle, o n la ra kapitalist sistem in altedilm esi ge-
I reğinin anlatılm ası arasın d ak i önemli bağlantının kap-
■samlı bir çözüm lem esini ve anlatım ını sundu. Lenin’in
sosyalizm m ücadelesinin y o llan k av ram ın a som utluk
kazandırdı.
ı Kongre «saldırı kuram ı»na şiddetle k arşı çıktı ve
devrim ci anlam da sabırsız ve politik an lam d a deneysiz
u n su rların bazı k o n u la rd a aslında kesin devrim ci a y ak
la n m a yöntem leri olan en uçtaki yöntem lere b aşvurm a
çabalarının en tehlikeli tü rd en m aceracılıkla dolu ol
duğunu ve gerçekten uygulanacak olursa p ro letary a
nın ik tid a n ele geçirm esi için yapılan gerçek devrimci
hazırlık çalışm alarının tüm ünü m ahvedebileceğim
vurguladı.
Kongre değişik ülkelerdeki işçi sınıfı m ücadelesi
nin deneyim lerinden ve ABKP’n in açık m ektup örne
ğinden yola çıkarak, işçi sınıfının tüm m üfrezelerinin
ve örgütlerinin g ünlük yaşam sal gereksinm eleri için
verilen m ücadeleye çekilm esinin zorunlu olduğu sonu
c u n a vardı. «Batı A vrupa ve A m erika’daki işçilerin iş
çi sendikaları ve siyasi p a rtile r içinde örgütlenm iş ol
du k ları ve bu nedenle kendiliğinden h arek etin bu dö
nem de söz konusu olm adığı gözönüne alınırsa, bilim
sel sosyalist p artilerin görevi, işçi sendikaları içindeki
etkilerini kullanarak, d iğ er p a rtile r üzerindeki baskı-
156
la n ın a rtıra ra k , em ekçi kitlelerle blılllıht, |>(o| m(mivh
n ın acil gereksinim lerini elde etm e tmlcmlolımbıl bııo
çıkarm aya çalışm aktır.»1601
Böylece işçi h arek eti pratiğ in in gonulloşlij iIiiihni <
| vekoÜ ektif olarak tartışılm ası yoluyla vo Lonm'ltı pn
| h a biçilmez yardım ıyla K om intern’in Üçüncü Koıı^ı c
\ sinde üye partiler, u lu sla rarası bilimsel sosyalist Imı o
j ketin tarih in d e yeni bir evreyi - b ir birleşik proleter
t cephe oluşturm ak için m ücadele evresini - başlattılar.
v ı;: K ongre aynı zam an d a üye partilere, kapitalizm le
saldırısına k arşı geniş bir dem okratik cephe o lu ştu r
m ak için halkın yarı-proleter ve küçük b urjuva ta b a
kalarını, h e r şeyden önce küçük köylülüğü ve küçük
burjuvazinin b ir bölüm ünü ve m aaşlı işçileri ve aydın
ları, pro letary an ın y am n a kazan m a görevini verdi.
Lenin Birleşik A lm an K om ünist P artisi Kongresi'
ne yazdığı b ir m ektupta kongre k a ra rla rın ın önemi
üzerinde d u ru rk en şöyle yazdı.- «Alman proletaryası
nın yapm ak zorunda olduğu ve yapacağı - ve bu, zafe
rin g aran tisid ir - soğukkanlılığım korum ak; geçmişin
h ataların ı sistem li olarak düzeltm ek; işçi sendikaları
içindeki ve dışındaki işçi kitlelerini sürekli o larak k a
zanm ak; olayların h e r biçim inde kitlelere gerçek bir
önderlik sunabilecek güçlü ve akıllı b ir bilimsel sosya
list p artiyi sabırla oluşturm ak; ve genelde u zu n yılla
rın, özelde de ‘Rusya deneyinin’ tecrübeleriyle ‘aydınla
tılm ış’ ve en ileri burjuvazinin en iyi ulu slararası stra
tejisiyle aynı düzeyde bir strateji hazırlam aktır.»w
Lenin m ektubunda Üçüncü Kongre ’de kabul edilen tez
le r ve tak tik ler İçinden İtalyan Kom ünist P artisi'n e iş
çi sınıfının tüm örgütlerini faşizm e k arşı verilen m ü
cadele için birleştirm e görevinin verildiği bölüm ü özel
likle aktardı. Lenin bir birleşik cephe için verilen m ü
cadelede, reform ist p artilerin sıradan üyelerinin bu
157
p artilerin yönetim inden kopm alarını ş a rt koşm uyor
du. Önemli olan, sıradan üyeleri birleşik cephe m üca
delesine çekmekti; bu süreç İçinde, birleşm e zorunlu
luğu ve bilimsel sosyalistlerin politikasının doğruluğu
o n lara anlatılacak ve bilimsel sosyalizmin önderliğini
izlemeleri konusunda ik n a edileceklerdi. «Bu k azan
m a konusu, tüm d ü n y ad a h e r an lam d a sürekli o larak
a rta n bir önem taşım aktadır. Bu konuda d a h a k ap
sam lı ve özenli hazırlıklar yapalım ; burjuvazi p ro letar
yayı bir mücadeleye zorladığında ciddi hiç b ir olana
ğın elimizden kaçm asına izin vermeyelim; pro leter k it
lelerin bizimle birlikte ay ak lan m ak tan b aşk a yolu ol
m adığı anı doğru olarak belirlem eyi Öğrenelim.
«O zam an, büyük m ücadelem izdeki bazı yenilgiler
ve geçişler ne denli a ğ ır olursa olsun, zafer kesinleş
miş olacaktır.»w
Lenin* in
RKP (B)'nin Taktikleri
Üzerine Raporu
5 Temmuz’da Lenin R K PiB l’nin taktikleri konu
sunda kongrede bir konuşm a y a p arak u lu slararası d u
ru m ve devrim ci m ücadelenin ufu k ları ve görevlerine
ilişkin kapsam lı bir çözümleme sundu. D ünya devrim ci
hareketini, üç a n a gücün yani, m uzaffer proletaryanın
ülkesi, kapitalist ülkelerdeki devrim ci h arek et ve ezi
len halkların kurtuluş hareketi, varolduğu bütünsel bir
süreç olarak niteledi. «Dünya devrim indeki yaklaşan
belirleyici savaşlarda n ü fusunun çoğunluğunun b aş
langıcında ulusal k u rtu lu şa yönelik olan hareketi, k a
pitalizm ve em peryalizm e k arşı çıkacaktır» {71> diyerek
ulusal k u rtu lu ş h arek etin i etkin b ir devrim ci u n s u r
olarak değerlendirdi.
Lenin, RKP’nin u luslararası görevi, d ü n y a devrim
ci hareketinin gelişimine en önemli katkısı ,olarak sos
158
yalizm in inşasını gördüğü Sovyet R usya’daki sosyalini
dönem lerin önem ini o rta y a koydu. «Şimdi u lu stu n ın rn
fe v rim üzerindeki başlıca etkim izi ekonomik polilı
kam ız yoluyla kullanıyoruz. İstisnasız ve ab artm ası/,
tüm ülkelerin em ekçi h alk ların ın gözü Sovyet Rusya
C um huriyeti’nin üzerindedir... Bu alandaki m ücade
le a rtık b ü tü n dünyayı kapsam aktadır. Bir kez bu
sorunu çözünce ulu slararası ölçekte kesinlikle v e n i
h a i olarak kazanacağız.»
Lenin Ü çüncü Kongre’ye sunduğu rap o ru n d a sos
yalizm yolunu seçmiş tüm ülkelere uygulanabilir olan
Y eni Ekonom ik Politikanın (YEP) genel ilkelerini nite
ledi. YEP’in yerel b ir sorun olmadığını, d ü n y a devrim i
nin gelişimine ilişkin önemli b ir konu olduğunu gös
terdi. ^YEP. m uzaffer pro letary an ın geçiş dönem indeki
ekonomik politikasını o rtay a koyuyordu. Amacı, tarım ı
d a yeniden Örgütleyebilecek çok yönlü b ir sanayi geliş
mesi yoluyla sosyalizm için b ir ekonom ik tem el k u r
m aktı. Amacı, işçiler ve köylüler arasında, sanayi ve
ta n m a ra sın d a ekonomik işbirliğini ve söm ürücü sınıf
lara» kesin olarak saf dışı edilm esini temel alan, p ara-
m al ilişkileri m ekanizm asını kullanıp Özel kapitalist çı-
k a r l a r a a bir ölçüde özgürlük tan ıy arak sosyalizmin
kapitalizm karşısındaki zaferini tam am lam aktı. Lenin,
pro letarya d ik tatörlüğünün en yüce ilkesi o larak ta
nım ladığı işçi smıfı ve köylülük arasın d ak i ittifak ın ge
rekliliğini ve bu sınıflar arasın d ak i ekonom ik bağların
doğal gelişmesi ve güçlenm esini o rtay a koydu. Sovyet
R usya’da artık-ü rüne el koym a sistem i yerine ayni v er
ginin getirilm esi, bu ittifakın ekonom ik tem elini oluş
turdu, köylülüğün sosyalizmin inşasına yavaş yavaş
katılm asının biçimini belirledi ve dünyanın ilk sosya
list devletinin içteki ekonom ik ve politik sağlam laşm a
sının yaşam sal bir etm eni oldu.
tr»(>
Lenin, bu «sosyalist insanın tü m k ap italist ülkeler
de karşısın a çıkacak en güç görevlerinden biridir...»(T3)
diye vurguladı.
RKP(B) sosyalist inşanın p ra tik yollarını YEP’i te
mel a la ra k belirlerken, Sovyet R usya ekonom isinin öz
gül geçiş özelliklerini çeşitli biçim leriyle birlikte ele al
dı, bunların başhcalan: sosyalizm, küçük ölçekli köylü
ekonomisi ve kapitalizm di. Parti, kapitalizm den sosya
lizme geçişin som ut biçim lerinin, sosyalizmin k u ru lm a
sının hangi koşullar a ltın d a başladığına, özellikle belli
bir ülkede büyük ölçekli m akina üretim inin mi yoksa
küçük ölçekli ekonom inin m i baskm olduğuna bağlı oh
duğunu gözönüne aldı.
Yeni Ekonom ik Politika çok biçimli b ir ekonom inin
yavaş yavaş sosyalist b ir ekonom iye dönüşm esini sağ
layan böylesi biçim leri ve yöntem leri kullanacak bi
çimde tasarlanm ıştı. K entle kır a ra sın d a alışveriş ve
tic a ret b ağ ları yoluyla, köylü kitlelerin sosyalist biçime
geçm elerini h azırlam ak düşüncesiyle pro leter devletin
küçük ölçekli ekonomi üzerindeki etkisini sağlam laş
tırm ayı hedefliyordu. Bu, ancak işçi sınıfının politik
önderliği, ülkenin sosyalist sanayileşm esi ve devletin
köylülüğe ekonom ik yardım sağlam ası koşuluyla ola
sıydı. RKPCBİ’nin Yeni Ekonomik Politikası, Lenin’in
ülkenin sanayileşm esi ve elektrifikasyonu ve köylü
ekonom isinin kooperatif biçim inde yeniden örgütlen
mesi arasın d ak i organik ilişkiler hakkm daki d ü şü n ce
lerine dayanıyordu.
«Aşırı-sol» g rupların konuşm acıları - A lm anya Ko
m ünist İşçi Partisi, H ollanda «Solu», RKP(B) içindeki
«İşçi M uhalefeti» hizibi - kongrede Yeni Ekonomik Po
litikayı eleştirdiler. YEP’in dünya devrim inin gelişm e
sinde güçlükler yarattığ ın ı ve tüm d ü n y ad a kapitaliz
mi güçlendirm eye yaradığını savundular. «Aşın-sol»
160
kapitalist ülkelerdeki devrim ci proletaryanın ^ıkııılıı
rıyla Sovyet C um huriyeti’nin çıkarları arasım la çnllg
kiler olduğunu k anıtlam aya çalıştı. Bu «aşırı-sol- nolı
te rle r dünya devrim ci sürecinin gerçek akışını, Sovyet
R usya’d aki sosyalist inşanın d ü n y a çapındaki tarihsel
önem ini görm üyorlardı; devrim i m üm kün olduğunca
çabuk ilerletm esi sloganınım n çığırtkanlığını yapıyor*
la r ve evrensel «sabotaj»m örgütlenm esi gibi çeşitli
m aceracı talepler öne sürüyorlardı. «Aşın-sol», üye
p artilerden gelen ciddi bir tepkiyle karşılaşınca* p a rti
le r ve enternasyonal içinde b ir m uhalefet oluşturm a
denem esine erişti, ulu slararası bilimsel sosyalist h a re
k et safların d a b ir p arçalan m a y a ra tm ay a çalıştı.
K ongrede «aşırı-sol» a d ın a konuşan H enriette Roland-
Holst, K om intem ’in norm al ve sağlıklı gelişimi için,
K om intern disiplinine uym ayı reddetseler de «sol» ve
«aşırı-sol» partilerin varlığına gereksinm esi olduğunu
açıkladı. K om intern içinde böylesi b ir m uhalefetin v ar
lığının, devlet kaygılarıyla devrim in gelişimini engelle
y en RKPtBJ’n in etkisine k a rşı çıkm ak için gerekli ol
d uğunu savundu. «Aşırı-sol» un kongredeki dav ran ışla
rı ye konuşm aları ulu slararası bilimsel sosyalist h are
ketin sa fla n içindeki tüm m uhaliflere özgü politik m ü
cadele yöntem lerini olduğu gibi o rta y a koydu, yani:
dog m alannı p artilere empoze etm eye ve bu am açla h a
rek eti bölmeye ve b ir çatlağ a neden olm aya ve k ap ita
list ülkelerdeki p artilerle d ü nya devrim ini red d etm ek
le su çladıklan Bolşevik P arti a ra şm a bir a y ın m koy
m aya çah ştık la n açığa çıktı.
Üçüncü K ongre’den sonra «aşın-sol» u lu slararası
bilimsel sosyalist h a re k ette n koptu ve hızla işçi sınıfı
üzerinde hiç b ir etkisi olm ayan önemsiz b ir m ezhep
biçim ini a la ra k yozlaştı.
Üye partilerin tem silcileri «aşırı-sol»un sald ın ların a
F. 11: Enternasyonal 101
k a rşı koydular ve RKP(B) ’nin politikasını bü tü n güç
leriyle desteklediklerini açıkladılar. Kongre «en baş
ta n beri h er durum daki tehlikeleri doğru o larak gören
ve devrim ci m arksizm in temel k u ra lla rın a sadık olan
Kusya K om ünist Partisi, h e r zam an b u n ları uygulam a
yollan n ı ve araçlarını bulmuştur.» ve «Sovyet R usya’
nın d ü nya devrim inin ilk ve en önemli kalesi o larak gö
rülm esinin nedeni sadece R usya Kom ünist P artisi’nin
bu tu tarlı ve sağduyulu politikasıdır.»C74) diye vu rg u
layarak, p arti çalışm alarını oybirliğiyle onayladı. Kon
gre tüm ülkelerin işçilerini Sovyet Rusya em ekçi h al
kını desteklem eye ve proletaryanın zaferi için çarpış
m aya çağırdı.
Bilimsel
Sosyalist Partilerin
Örgütlenmesi
162
nu o rtaya atıldı. D em okratik m erkeziyetçilik puı tımn
iç yaşam ının tem eli o larak onaylandı.
BAKP temsilcisi Koenen üye p a rtile r içinde m er
keziyetçiliği proleter dem okrasisiyle bağdaştırm a gere
ğini belirten tezler h ak kındaki önerilerini açıklam ak
üzere kongreye yaptığı konuşm asında şöyle dedi: ^Par
tiler çalışm alarında gerçek bir m erkezileşm e olması
na, a m a b ürokratik b ir m erkeziyetçilik olm am asına
büyük özen gösterm elidir ve bu am açla işçi kitlelerinin
Önderliğinde gerçek b ir yoğunlaşm ayı sağlayacak m e
k anizm alarını sürekli olarak geliştirm eli ve incelem e
lidir. M ekanizm aların bürokratlaşm asına k arşı en k e
sin önlem p a rti yönetim i ve tüm p a rti o rgan ları a ra sın
da canlı bir bağdır.»tî!I)
K om intern Kongresi, p a rti birliği sorun u n a büyük
önem verdi. K ardeş partiler, K om intem ’i, h e r biri
Ü çüncü E n tern asy o n alin tüm çalışm alarından sorum
lu u luslararası birleşik bir örgütün eşit bir üyesi olan
ulusal bölüm lerin ortak çabasıyla yaratılm ış b ir d ü nya
partisi olarak görüyordu. BAKP delegasyonunun öne
risi üzerine kongre, üye p a rtile r «yürütm e k u ruluyla
en yakın ilişkiler içinde olmak için ellerinden geleni
yapm alıdır, a m a yürütm e k u ru lu n u d a en iyi bilgiyle
sürekli beslem elidirler. A ncak bu yolla yürü tm e k u ru
lu o rtaya çıkabilecek h erhangi bir politik sorunda ger
çek belgeleri ve ayrıntılı m alzem eyi tem el a la ra k b ir
tav ır alacak durum da o l a b i l i r » h ü k m ü n ü g etiren bir
k a ra r aldı. K arar, önemli to p lantılarda karşılıklı temsil
ve yönetici kadro değiş tokuşu yoluyla Örgütsel ve bil
gi anlam ındaki ilişkiler olması gereğini de belirtti.
«Temsilcilerin bu değiş tokuşu, am aca önemli y a ra rla r
sağlayabilecek tüm bölüm ler açısından m u tlak olarak
zorunlu b ir koşul haline getirilm elidir.»(78) Y ürütm e
ku ru lu n u n tüm p artilerin tem silcilerini İçerecek biçim
163
de genişletilm esine k a ra r verildi ve bu, uygulam aya
.kondu.
Eylül 1921'de Y ürütm e K urulu D ar Bürosu, Y ü rü t
m e Komitesi Presidium u olarak yeniden adlandırıldı.
A ralık 1921’de O. K uusinen’in seçildiği Y ürütm e Genel
Sekreterliği m akam ı kuruldu. A ralık 1922’de ise V. Ko-
larov Genel S ekreter oldu.
Ü çüncü Kongre delegeleri p artililer arasın d a y a
kın birlik, tüm ü için tek b ir disiplin ve p a rti ve Ko
m in tern ’in k a ra rla rın ı yürütm ek için k atı b ir zorunlu
luğun gerekli olduğunu vurguladılar. 9 Tem muz 1922’
de BAKP delegasyonu ve RKPtB) M erkez Komitesi’nin
tem silcileri a ra sın d a yapılan b ir toplantıda Lenin, p a r
tinin disiplini gözetmesi ve aksak lık ların ı o rtaya çı
k a rm a k tan kaçm am ası gerektiğini söyledi. Bu a k sa k
lıkları sessizce geçiştirm ek d a h a büyük b ir tehlikeydi.
Aynı zam anda h er tü rlü hizipçi girişim leri şiddetle
suçladı ve üyeleri, p artiler ve K om intern’in birliğini
güçlendirm eye çağırdı. Lenin «Burada enternasyonal
üyeleri sıfatıyla bulunuyoruz ve enternasyonal içinde
ki herkesin disiplini gözetmesini talep ediyoruz»(T9) de
di. P artilerin m arksist-leninist bir tem elde birliği, ulus
la ra ra sı bilimsel sosyalist h areketin b ü tü n ü n ü n birliği,
işçi sınıfının k urtuluş m ücadelesi için b ir b aşarı yem i
niydi.
Ü çüncü Kongre, p artilerin birliğinin ve p a rti di-
j siplinınin, kollektif olarak alınm ış ve K om intern tara-
I fm dan onaylanm ış k a ra rla rın K om ıntem ’e bağlı tüm
j partileri bağlayıcı olmasının, p a rti ve p a rti örgütle-
| rinin aldığı k a ra rla rın tü m p artilileri bağlayıcı olması
\ gerekliliğini vurguladı. Kongre, p a rti disiplinine uy
m ayı reddetm enin ve p a rtin in u lu sla rarası h arek eti
içindeki çizgisine k arşı çıkm anın p a rti üyeliğiyle bağ
daşm adığını açıkladı. Kongre «O rtak birleşik cephenin
164
herhangi bir biçimde zayıflatılm ası y a d a p a rç ala n m a
sı, disiplinin en kötü bir biçimde bozulm asıdır ve dov-
rim çi m ücadeledeki en kötü hatadır,» diye kaydetti.
«Bütün p a rti üyelerinin en yüce görevi, p a rti ve h er
şeyden çok enternasyonali anti-kom ünistlere k a rşı sa
vunm aktır. B unu unutan, d a h a d a ötesi p artiy e y a da
K om intem ’e açıkça saldıran, p a rtin in düşm anı olarak
görülm elidir.»(80)
Ö rgütsel meselede K om intern’İn kabul ettiği tezin,
tem elde doğru olm akla birlikte, ciddi b ir aksaklığı v a r
dı. K om intern’İn D ördüncü K ongre’sinde Lenin bu k a
ra rın «çok Rus» olduğuna işaret etti. Bu sadece
RKP(B)’n in deneylerini tem el alıyordu ve çeşitli ülke
lerde sü rd ü rü len m ücadelenin özgül koşullarını ve h e
deflerini gözönüne alm ıyordu. Lenin h e r ülkede ve
h e r durum daki özgül ulusal farklılıkların gözönüne
alınm asının önem ine ve gereğine d ik k at çekti; b u a n
lam da R K P(B )’n in deneyim i m ekanik o larak kopya
edilmemeli, yorum lanarak belli b ir ülkenin yerel ko
şu lların a yaratıcı olarak uygulanm alıydı. «Bunun fa r
k ın a varm azsak, d ah a ileri gidemeyiz. Bence... hepim iz
için, Rus ve yabancı yoldaşlar için aynı şekilde, en
Önemli olan, oturup çalışm aktır.»(S1) Lenin, yabancı yol
d aşlar «Rus deneyim inin b ir kısm ını özüm sem elidir...
Biz R uslar d a bu k ararın İlkelerini y ab an cılara açıkla
m anın yollannı ve araçlarını aram alıyız. Biz b u n u yap
m adan, o n la n n b u n u yürütm esi m utlak o larak olan ak
sız olacaktır*tSÎ) dedi.
D aha sonraki b ir ta rih te Ü çüncü K ongre'nin ör
gütsel mesele üzerindeki tezinin yetersizlikleri h ak k ın
d a yazarken K uusinen, bu tezin partilerin önüne koy
duğu görevlerin temelde doğru ve gerekli olduğunu,
am a h e r kapitalist ülkenin koşullarına ve h e r p a rtin in
görevlerine eşit ve dolayısıyla tam olm ayan b ir biçim-
165
de uygulanm ak üzere o rtay a konduğunu söyledi. H an
gi görevlere öncelik verileceği ve h an g i görevlerin ikin
ci sırad a olduğu konusunda hiç b ir şey belirtilm em işti.
Tezler RKP(B)’nin deneyinin ışığı altında, üye p artile
rin Örgütsel çalışm a alanında genel o larak h an g i gö
revlerle karşı k arşıy a kalabileceğini sadece kuram sal
olarak o rtay a koyuyordu. K uusinen «Karar, sonuç ola
rak, gerçekte örgütsel bolşevikleşm enin k u ram sal bir
program ıydı. A m a gene de k a ra r, p ra tik b ir em ir olm a
iddiasını taşıyordu. Ve hatası d a buydu.»(a3> diye yazdı.
Üçüncü Kongre
ve Partililerin Kitle
Örgütlerindeki Çalışmaları
166
lamaya* ^ çağırdı. Bir bilimsel sosyalist partinin gücü
n ü n en iyi göstergesi işçi sendikaları üyelerinin çoğun
luğu üzerindeki gerçek etkisiydi. Parti, işçi sendikaları
üzerinde, onların «küçük gardiyanları* gibi d av ran m a
isteği gösterm eksizin etkili olabilmeliydi.
Kongre, reform istlerin çığırtkanlığım yaptığı, poli-
tik m ücadelede İşçi sendikalarının tarafsızlığı d ü şü n
cesine ve b u yolla işçi sendikalarını devrim ci m ücade
lenin dışında tu tm a ç ab a la rın a şiddetle k arşı çıktı.
Kongre tezleri, ulu slararası serm ayenin işçi sınıfı için
deki başlıca dayanağı olan A m sterdam İşçi Sendikala
rı E ntem asyonali’yle m ücadele etm e ve reform istlerin'
işçi sendikası örgütlenm elerini p arçalam a girişim leriy
le savaşm a görevlerini belirledi.
K öm lnfern’in Ü çüncü K ongresinde p artililerin işçi
sendikaları içindeki görevlerinin tartışılm ası, 3-19 Tem
m u z d a M oskova’d a yapılan Devrimci işçi ve Sanayi
Sendikaları Birinci U luslararası K ong resin in açılışına
rastladı. Lenin İS kongresine gönderdiği k u tlam a m esa
jında şöyle yazdı: «İşçi1 sendikacılarının kom ünizm e
kazanılm ası h e r yerde, tü m ülkelerde, dünyanın h er
yanında karşı konulm az b ir ilerlem e kaydediyor. Sü
reç dağınık binlerce engeli aşıyor, a m a karşı konulm az
b ir ilerlem e kaydediyor. İşçi Sendikalarının U luslara
rası Kongresi bu hareketi hızlandıracak. H areketim iz
işçi sendikaları içinde zafer kazanacak. D ünyada hiç
b ir güç kapitalizm in çöküşünü ve işçi sınıfının b u rju
vazi karşısındaki zaferini önleyemez.»<,lll) Bu sırad a b ir
kaç ülkede a rtık bağım sız devrim ci işçi sendikaları
vardı ve bunları birleştirm e gereği ortadaydı. Kongre
hazırlıkları Temmuz 1920’de M oskova’d a kurulm uş
olan ve işçi sendikalarında devrim ci sınıf m ücadelesi
düşüncelerinin yayılm asıyla u ğ raşan İşçi Sendikaları
U luslararası Konseyi ta ra fın d a n yapıldı.
167
ÎS Kongresi, b ir birleşik m ilitan örgütü, tek b ir
uluslararası k a ra rg a h ı - U luslararası Kızıl İşçi Sendi-
| kası (Profintem ) - k u rm ak ve d ü n y a devrim ci işçileri-
> n in h areketinin öncüsü Ü çüncü E nternasyonal ile ya-
^ kın işbirliği k u rm ak k a ra rın ı aldı. Devrimci işçilerin es
ki reform ist işçi sen d ik aların a ilişkin ta v ırla rı konu-
1sunda kongre, bu sendikaların yok edilm eden ve ayrı,
dağınık işçi sendika gru p ları oluşturulm adan kazanıl
m aları gereğine işaret etti. Kongre k a r a n «Devrimci
m ücadele, sendikalan, b aşk a b ir deyişle eski sendika-
\ la rd a birleşmiş m ilyonluk kitleleri, m ahvederek değil,
kazanm a esası çevresinde verilm eli ve oluşturulm alı
dır» (ft7> diyordu.
/ Kongre, U luslararası Kızıl îşçi Sendikası’n a (Pro-
./ fin te m l b ir M erkez Konseyi seçti. S.A. Lozovsky Genel
I S ekreter seçildi. Profintem , A m sterdam E nternasyo
n a li içinde olm ayan işçi sendikası m erkezleri ve işçi
sen d ik alan n ı birleştirdi, bunlar; îşçi S en d ik alan Tüm-
Rusya M erkez Konseyi, A vustralya, Belçika, B ulgaris
tan, K anada, Şili, Çin, Kolombiya, Çekoslovakya, Es-
tonya, Fransa, Hollanda, Endonezya, İrlanda, Kore, Lit-
vanya, Moğolistan, İran, Peru, U ruguay ulusal devrim ci
işçi m erkezleri ve birkaç k ap italist ülkedeki reform ist
işçi sen d ik alan içindeki m uhalefet g ru p la n ve akım la-
V n ydı. Serm ayenin ve faşizm in sald ırıların a karşı, em
peryalist savaş tehlikesine karşı, işçi sınıfının talepleri
n in korunm asında devrim ci b ir m ücadele tem elinde ve
Sovyet Rusya İşçi sınıfıyla d a h a yakın ilişkiler için, iş
çi sendikası h areketinin birliğini sağlam a düşüncesini
etkinlikle destekledi.
K om intern’İn Ü çüncü K ongresi’n in p artililerin
kooperatif birlikleri içinde, k ad ın lar ve gençlik a ra
sındaki çalışm asına ilişkin k a ra rla n işçilerin çeşitli k it
le örgütlerinin işçi sm ıfı m ücadelesinde d a h a etkin b ir
168
yer alm asının sağlanm ası gerekliliğini vurguladı. Gönç
Kom ünist E nternasyonal ve çeşitli ülkelerdeki genç ko
m ünist birliklerinin en önemli görevlerinden biri genç
kuşağı devrim ci bir ru h içinde eğitm ek, bu gençlik ör
gütlerini p artilerin yedek gücü ve yardım cıları haline
getirm ekti.
Ü çüncü Kongre çalışm alarının başlam asından kısa
b ir süre önce, 9-15 Temmuz a ra sın d a M oskova’d a Ka
dın K om ünistlerin İkinci U luslararası K onferansı top
lanm ıştı. Kongreye 28 ülkeden 82 delege katıldı. Kon
ferans k ad ın lar arasın d ak i çalışm anın biçim ve yön-
^ emTerinT v e ' U luslar arası K adın ^Sekretary a s in in gö-
__revlerini tartıştı. Ü çüncü K om intern Kongresi, İconfe-
; ra n sm k a ra rla rın ı onayladı ve üye partileri kadın işçi-
! le r arasın d ak i çalışm alarını hızlandırm aya çağırdı,
çünkü «proletaryanın ik tidarı ele geçirm esi ve k ap ita
list devletin altedildiği ülkelerde başarı, an cak geniş
p roleter ve yan -p ro leter kadın kitlelerin etk in k atılı
m ıyla gerçekleşebilir.*
E nternasyonal’in Ü çüncü K ongresi u lu slararası b i
limsel sosyalist h arek etin tarih in d e önemli b ir aşam ay
dı. Kongre devrim ci m ücadelenin deneyim lerini ve ye
ni, değişm iş k o şu llan gözönüne a la ra k bilim sel sosya
listlerin devrim ci dalgalanm anın azaldığı b ir d u ru m d a
izleyecekleri yolu tanım ladı; işçi sınıfının ve em ekçi
kitlelerin çoğunluğunu kazan m a ve gelecekte devrim
ci savaşlar için d a h a kapsam lı hazırlık yapm a m üca
delesine ilişkin so ru n lara dikkatlerini çekti.
Lenin’in önderliğinde kongre «sol* sekterlerin p a r
tileri pro letary a açısından a ğ ır yenilgilerle sonuçlana
bilecek tehlikeli «devrimci* m aceracılık ve zam ansız,
hazırlıksız ay ak lan m alar yoluna iteleyerek d ü n y a bi
limsel sosyalist hareketine empoze etmeye çalıştıkları
son derece zararlı politikayı şiddetle reddetti. Lenin
169
d a h a yetkin ve deneyli p a rti önderlerinin desteğiyle
kongrede doğru b ir taktiksel çizgi izledi - kitleler İçin
savaşm a çizgisi.
Ü çüncü K ongre’de yapılan çalışm alar genç p a rti
le r için gerçek b ir okuldu. Kongre, deney toplayarak
ve partilerin görevlerini ve çalışm a yöntem lerini kol-
lektif olarak ta rtış a ra k dünya bilimsel sosyalist h a re
ketinin strateji ve taktiklerine önemli b ir k a tk ıd a bu
lundu. K ongrenin vardığı sonuç p a rtile rin tü m m üfre
zelerini işçi sınıfının günlük yaşam sal çık arları için ve
rilen o rta k m ücadeleye çekmek zorunda olmalarıydı;
em ekçi halkın günlük ekonom ik çıkarlarını korum ak
ve o n la n n dem okratik hak ların ı savunm ak, b u n u y a
p ark en de kitleleri yeni devrim ci sav aşlara hazırlam ak
zorundaydılar. Kongre kapandıktan so n ra yayınlanan
KEYK ç ağ n sı «Ancak işçilerin sırad an gereksinim leri
ve çık arları için m ücadele etm e yoluyla, burjuvaziye
k arşı proletaryanın b ir birleşik cephesini oluşturabili
riz ve burjuvazinin varlığının sürm esi için tem el olan
proletaryanın parçalanm asına b ir son verebiliriz»CS0)
diyordu.
Lenin, p arti ve Sovyet devleti Önderliğinin tüm yo
ru cu sorunları içine göm ülü olm asına karşın, sürekli
olarak y u rt dışından gelen p a rti temsilcileriyle buluştu,
o n larla konuştu ve emekçi kitleler arasın d ak i çalışma,
yaşam koşulları ve kitlelerdeki gelişm eler konusunda
sorular sordu. Bu sohbetler, kitlelerin yaşam ve m üca
delesiyle sürekli yakın ilişki içinde k alm asına yardım
ediyordu. O nun işçiler arasındak i d u y g u la n d ah a iyi
anlam asına ve p artilerin taktiklerini doğru olarak be
lirlem esine yardım ediyordu.
Lenin, Ağustos 1921’in b aşların d a K om intern Yü
rütm e K urulunda, İngiltere K om ünist P artisi’nin tem
silcisi olan Thom as Bell’le karşılaştı. Thom as Bell an ı
170
larında -Jşçi Sondikalan vo İşçi Purllnlylc Im nluım Ih
giliz işçi sınıfı hareketi içindokı güm II gücü vn
hakkında Komünist Partim iz hakkındu, kim kim dlı vu
işçiler arasındaki etkisi nedir diye konuştuk • '""ı ılıyın
N isan-H aziran 192l’de İngiltere’de m adenciler ücretler
de kesinti yapılacağını ilan eden m aden suhiplm lım
k arşı zorlu b ir mücadele veriyordu. On milyondun Uu
la insanı kapsayan m adenciler grevi, m adencilerin g««
nel d ayanışm a grevine sekte v u ran reform ist işçi sun
dikası önderlerinin ihan etin in b ir sonucu o larak yenik
düştü. Lenin m adenciler arasın d ak i hareket, ru h h a l
leri ve bilimsel sosyalistlerin onlar arasındaki çalış
m aları hak k ın d a Bell’i iyice sorguya çekti.
Birkaç gün so n ra Thom as Bell Lenin’e, G üney Gal-
le r m adencilerinin son kongresi ve Ü çüncü E ntem as-
yonal’e katılm a k a rarları, grevi k ırm ak için köm ür-m a-
denleri bölgelerine gönderilen deniz askerlerinin oy
nadığı rol ve işçilerle ask erler arasın d ak i kardeşleşm e
olayları h a k k ın d a bilgi veren b ir m ektup gönderdi.
Lenin bu m ektubu y an ıtlark en G üney G aller m a
dencilerinin verdiği savaş üzerine olum lu yorum lar
yaptı ve «belki de bu İngiltere’de kom ünist anlam da
gerçek proleter kitle h areketinin başlangıcıdır» um u
dunu açıkladı, çünkü o güne dek o rad a «gerçekten k it
lesel kom ünist h a re k et hiç» olmamıştı.
Lenin İngiliz kapitalistlerinin k u rn a z ve akıllı ol
d u ğunu ve işçilerin dikkatini politik hedeflerden u zak
laştıracak h erhangi b ir ekonomik önlemi (kom ün m ut
fakları gibi) destekleyeceklerini vurguladı. A şağıdaki,
en önemli görevleri önerdi:
«1) İngiltere’nin bu kesim inde çok iyi, gerçekten
proleter, gerçekten kitlesel b ir K om ünist P arti yani ül
kenin bu kesim indeki tü m işçi hareketi içinde gerçek
te n önder güç olabilecek bir p a rti y aratm ak . (Üçüncü
171
Kongre ta ra fın d a n kabul edilen p a rti örgütlenm esi ve
çalışm ası üzerine k a r a n ülkenizin b u kesim inde uygu
layın.)
«2) Ülkenizin bu kesim indeki işçi sınıfı için, gün
lü k b ir işçi sınıfı gazetesi çıkarm aya başlayın.»'92> Le
n in İngiliz yoldaşlara uzun uzun işçilerin desteği ve
k atkılarıyla b ir gazetenin nasıl örgütleneceğini ve b u
n u n «kitlelerin m ücadelesinde ekonomik ve politik b ir
araç» haline nasıl getirileceğini anlattı.<S3)
Lenin İngiliz işçileri a ra sın d a Sovyet R usya’y a
k a rşı güçlü bir sem patinin olm asına k arşın işçi kitle
leri a ra sın d a henüz devrim ci b ir ru h h alinin yaygın
laşm am ış olduğunu anlam ıştı. Bu ned en le kitleleri çev
resinde toparlayabilecek b ir gazete yayınlam aya baş
lanm asını önerdi. A ncak o dönemde İngiliz devrim ci
leri onun Öğütlerine uygun olarak d av ran acak b ir ko
n u m d a değillerdi. Daily Worker gazetesini düzenli ola
ra k çıkarm aları ancak 1930'da oldu.
Lenin İKP’n in çalışm alarını yakından izledi ve
Boişeviklerin deneylerinden y a ra rla n m ala rın a yardım
cı olunm ası gerektiğini yazdı. Berzin'e yazdığı 8 Eylül
1921 tarih li b ir m ektupta şöyle dedi: «İngiliz yoldaşlara
öğretilm elidir, Boişeviklerin çalıştığı gibi çalışm aları
öğretilm elidir: m akalelerle öğretilm elidir, yay ın larla
öğretilm elidir, basınla, K om intern’İn Ü çüncü K ongre
sinin p artilerin çalışm asına İlişkin k a ra rıy la d a öğre
tilm elidir.»^1
Aynı gün Lenin V. V oravski’ye, İtalyan yoldaşla
r a d a «Boişeviklerin çalıştığı gibi çalışm alarını öğre
terek, öğreterek ve öğreterek, m akalelerle öğreterek,
basında yazılar yazıp öğreterek»<s5) yardım edilmesi ge
rektiğini yazdı. Lenin bu ülkede çıkan önemli sayılabi
lecek m akalelerin, broşürlerin ve k itap ların kendisi
ne gönderilm esini ısra rla istedi.
172
Lenin kapitalist ülkelerdeki işçi hurokuU hakkın
d a d a h a geniş bilgi gereksinim ini gözönüno ulnmH,
A lm anya’d a bu konuda m alzem e toplayacak bir büro
k u rulm asını önerdi. Bu b ü ro n u n görevlerini ve çalış
m a yöntem lerini ayrın tılı olarak belirledi. «Tam ve doğ
ru bilgiye gereksinm em iz var. Ve gerçek, hizm et öde
neği kişiye bağım lı olm am alıdır.»{B6) diye yazdı. Lo-
n in ’in öğütleri KEYK Presidium uııun 6 Eylül 1921 ta
rihli, B erlin’de E. V arga’nm b aşkan seçildiği b ir ista
tistik ve Enform asyon E nstitüsünün kurulm asını sağ
layan k a ra rın tem elini oluşturdu.
Lenin bilimsel sosyalistlerin ilkeli devrim ci nite
likli çalışm alarını, m anevra yapm a san atıy la bağdaş-,
tırm alarının önem ini ısra rla vurguladı; «esneklik.mes-
nel koşullardaki değişiklikler talep ederse hızlı ve an i
tak tik değişiklikleri b a şa rm a yeteneği, d a h a önce se
çilen yol o an için aykırı y a d a olanaksız olduğunu o r
taya koyarsa, am acım ıza erişm ek için b aşk a b ir yol
seçme yeteneği»nin önem ini öğretti.(9?) P arti üyelerini,
ta m olarak gelişmesi için izin verilm esi gereken yük
selen devrim dalgasm ı değerlendirm ek için p ra tik ça
lışm alarda aceleciliğe karşı, a n i atılım lara k a rşı u y ar
dı. Bilimsel sosyalistler, devrim i boğm ak için olgunlaş
m am ış-ayaklanm a! a rı körüklem eye çalışacak o lan b u r
juvazinin kışk ırtm aların a geçit verm em eliydi. «Burju
vazi 100-300 insanı öldürürse, bu am acı m ahvetm ez.
A m a 10-30 bin işçiyi öldürm ek üzere b îr katliam ı kış
kırtm ayı b a şa rırsa bu devrim i birkaç yıl için d ah i e r
teleyebilir.»^3' Lenin bu nedenle bilimsel sosyalistlere
İçendi kendini kontrolü ye sabrı, esnekliği ve ayırde-
debilmeyi, devrim ci k a b arm a do ru ğ u n a u la şa n a dek
bekleyebilmeyi ve bunun için günlük sınıf sav aşların
d a proleter öncülüğü hazıriayabilm eyi öğretti.
KEYK isteği üzerine Lenin Fransız Kom ünist P ar
173
tisi M erkez Komitesi’nin yayınladığı tarım sal mesele
ye ilişkin tezleri okudu ve 11 A ralık 192l’de özel b ir
makalede, bu tezleri genel o larak oldukça doğru bul
duğunu açıklayan a n a önerilerinin kapsam lı b ir çö
züm lem esini sundu. Lenin Fransız kom ünistlerinin ta
rım sal meselede açık b ir program olu ştu rm aların a y a r
dımcı oldu ve köylülerin devrim in zaferinden sonra
kollektif bir tarım biçim ine gönüllü olarak geçişlerine
elverişli bir «geçiş önlem leri program ı» nın h azırlan m a
sını, aynı zam anda kırsal nüfusun büyük çoğunluğu
nun, tarım em ekçilerinin ve küçük çiftçilerin koşulla
rın d a hızlı bir İyileştirilme sağlanm asına özel b ir ilgi
gösterilm esini salık verdi. Kendi topraklarım işleyen
küçük m ülk sahiplerine sürekli (m iras yoluyla geçen)
işleme hakkının sağlanm asının önemini vurguladı.
«Küçük köylü tarım ına (sadece F ran sa'd a değil tabii,
küçük köylü ziraatının olduğu tüm ülkelerde) genel
m ülksüzleştirm enin hem en uygulanm ası, büyük b ir
h a ta olur.»w
Lenin Fransız em peryalizm inin izlediği politika
nın, köylülük arasın d ak i safsataların ve pasifizm ideo
lojisinin, d a h a güçlü olarak o rtay a çıkarılm asını ge
rekli görüyordu. Partiyi, kendisini 1789 burjuva-dem ok-
ra tik devrim inin gelenekleri, Fransız halkının k u rtu
luş m ücadelesinin gelenekleriyle yönlendirm eye ça
ğırdı.
Lenin bu m akalede yeni çağdaki sav aşların doğa
sını ele aldı. «Sadece proleter devrim inin tüm savaşla
r a b ir son verebileceği ve vereceği k onusunda hiç b ir
kuşku yoktur. Am a b ir ülkedeki, diyelim F ran sa ’da,
m uzaffer b ir proleter devrim in tü m savaşa a n ın d a ve
kesinlikle son verebileceğini düşünm ek pasifist b ir al
d atm aca olur.»(1#0) Em peryalist savaşların devrim ci sa
v aşlar ve k urtuluş savaşlarından ayırdedilm esi zorun-
174
iu d ur dedi. -Gerici savaşlar, özellikle de ompervaliM
sav aşlar nasıl suçlu ve ölüm cül İse... devrimci savaş
la r d a öyle haklı ve adildir, b aşk a bir deyişle, ez ile n
sınıfların savunulm ası için kapitalistlere karşı v erilen
savaşlar, bir avuç ülkenin em peryalistleri tarafındım
ezilen u lu slan n savunulm ası için ezenlere karşı veri
len savaşlar, yabancı istilacılara k arşı sosyalist devri
m in savunulm ası için verilen savaşlar haklı ve adil
dir.»(m>
Lenin kom ünist partilerin strateji ve tak tik leri ile
uğraşırken, proleter olm ayan kitlelerle ittifak kurul
ması, em peryalizm le m ücadelede ilgili tüm toplumsa!
güçlerin birleşik b ir cephesinin kurulm ası politikası
nı d a şiddetle zorladı.
176
ta k d üşm anına k a rşı toparlam ayı hedefliyorlardı. Kıı.
işçileri doğrudan ilgilendiren en acil p ra tik m eseleler
de birleşik eylemi sağlayarak ve kitlelerin kendi m ü
cadeleleri yoluyla yapılmalıydı. Lenin aynı zam anda
birleşik eylemi gerçekleştirm e yolunu açm ak am acıy
la sosyal-dem okrasinin önderleriyle konuşm aya çalış
m anın gerekliliğinden söz etti. A slında Lenin’in birle
şik işçi cephesi taktikleri, kitlelerin acil gereksinm ele
rin in karşılanm ası için verilen m ücadele boyunca iş
l i l e r i n eylem birliğinin sağlanm asında odaklanıyor; iş
çi sınıfının, reform istlerin etkisi altın d a o lan lar d a d a
hil, en geniş kesim lerini h areketin içine çekmeyi, pro
letary ayı bu m ücadele sürecinde devrim ci ru h la eğit
meyi ve onu a n a göreviyle -b u rju v a düzeninin altedil
mesi, proletarya diktatörlüğünün kurulm ası ve sosya
lizmin inşası göreviyle- uğraşm aya hazırlam ayı h e
defliyordu. Birleşik isçi cephesi taktikleri bilimsel sos
yalistler açısından b ir m an ev ra değil, çalışm alarının
tem elinde yatan b ir ilke, tüm emekçi halkın yaşam sal
ç ık arların a uygun b ir politik çizgiydi.
Enternasyonal 1921’de tüm işçi p a rtile ri ve örgüt-_
le rini içeren d ü n ya ölçeğinde b ir birleşik cephe kur-
m a k için te k ra r tek ra r ç a ğ n yaptı. 30 T e m m u z 1921’de
Komintern Y ürütm e K urulu, tüm ülkelerin emekçi e r
kek ve kad ın ların a Sovyet R usya'nın kıtlık çeken böl
gelerindeki aç h alk a yardım etm eleri için çağrı yaptı.
K om intern tüm bilimsel sosyalist partilerden, tahıl ve
tıbbi m alzem e satm alabilm ek için p a ra toplam ak am a
cıyla h alk kitleleri ara sın d a ajitasyon yapacak yardım
kom iteleri oluşturm ak için tüm işçi örgütleriyle iliş
kiye geçm elerini istedi. 12 Ağustos’ta Berlin’de KEYK’
nin yönetim i altında bulunan ve d a h a sonra U luslar
a rası îşçi Yardımı olarak yeniden örg ü tlenecek olan
R usya’daki A çlara İşçi Y ardım ı ü rg ü tü ’n m b i r ü iş Kû-
F. 12: Enternasyonal 177
m itesi kuruldu, C lara Zetkin kom itenin başkanı, W illi
M ünzenberg sekreteri seçildi. Komite üyeleri arasın
d a A lbert Einstein, M artin-A ndersen Nexö, B ernard
Shaw, A natole France ve H enri B arbusse de yeralıyor-
du. Komite kıtlık çeken bölgeler için büyük b ir yardım
kam panyası başlattı. 15 Ağustos’ta Komite A m sterdam
Enternasyonali, ikinci ve îkibuçukuncu E nternasyonal
lere o rta k eylem Önerdi, a m a bu örgütlerin önderleri
komiteyle işbirliği yapm ayı reddettiler. Bilimsel sosya
list p artiler h er yerde yardım kom iteleri k u rd u la r ve
tanınm ış kişilerin, y a za rla r ve bilim adam larının işbir
liğini sağladılar. K om intern ve üye p a rtile r y ardım ko
m iteleri kurm ak için sosyal-dem okratlann işbirliğini
sağlam aya yönelik adım lar attılar, a m a reform istlerin
bölücü politikaları yüzünden bu tü r kom iteler sadece
Çekoslovakya ve İtalya'da, o d a çok kısa b ir süre için,
kurulabildi.
j Öte yandan, kıtlık çeken Volga bölgesi için yar-
[dım kam panyası b ü tü n d ü n y ad a geniş kitleleri içine
aldı. Bu kam panya proleter enternasyonalizm inin ger-
/çek b ir göstergesiydi. K itlelerin baskısıyla îşçi Sendi
k a l a r ı A m sterdam E nternasyonali kam panyaya k atıl
dı. Ekonom ik bunalım , ü cret kesintileri ve işsizliğe
k a rşın kapitalist ülkelerin işçileri Sovyet R usya’n ın
yardım ına koştular.
1923’ün yazm a gelindiğinde yardım kom itesi yi
yecek malzemesi, m al ve toplam beş milyon dolarm ü s
tünde p a ra bağışı toplam ış ve Sovyet R usya’y a gönder
mişti. Bu p aran ın yaklaşık b ir milyon dolarını îşçi
S endikaları A m sterdam E nternasyonali toplamıştı.
U luslararası proletaryanın dayanışm ası, kıtlık çeken
bölgelerdeki çoğu çocuk binlerce insanın h ay atın ı k u r
tardı. Lenin, u lu slararası proletaryanın kardeşçe y a r
dım ının Sovyet Rusya’n ın ekonom ik o n an m ı ve em
178
peryalizm dünyasına karşı genel mücadelesi İc;in layı
dığı önemi te k ra r te k ra r vurguladı. «U luslararası mali
serm ayenin boyunduruğuna, u lu slararası gericiliğe
k arşı m ücadelenin barışçı a ra çla rı arasında, Sovyet
Rusya ekonom isinin onarılm asına yardım etm ek k a
d a r hızlı ve kesin zafer vaadeden hiç bir araç yoktur.»
diye yazdı. Y ardım kam panyası kapitalist ülkelerin iş-
çilerini birleştirm eye yardım etti ve sınıf bilinci ve p ro
le te r enternasyonalizm ini ilerletti. V,
E nternasyonal, gericiliğin en azgın olduğu ülkeler
deki emekçi halka yardım ın etkin b ir savunucusuydu.
KEYK, 9 Ekim 1921’de, B alkanlar ve îsp an y a’d ak i be
yaz (faşist) teröre karşı o rta k eylem için îşçi Sendika
ları A m sterdam E n tern asy o n alin e b ir Öneri yapm aya
k a ra r verdi. Toplantı ve o rta k eylem önerisi Komin
tern Y ürütm esi ve Prof in te m Y ürütm e B ürosu’n u n 19
Ekim 1921 tarih li b ir çağrısı içinde yem liyordu. 17 Ka-
sım ’d a KEYK Presidium u A m sterdam Enternasyonali
Y ü rü tm esin e yazılmış, İspanya ve Y ugoslavya em ekçi
h alk larını desteklem ek için K om intern ve P ro fin tem
tem silcileriyle «mücadelenin biçimlerini, yöntem lerini
ve araçların ı tartışm ak üzere özel b ir toplantı»(1M) d ü
zenlem e önerisini yineleyen özel b ir m ektubu onayladı.
A m sterdam E nternasyonali’n in reform ist Önderleri
öneriyi savsakladılar.
Bilimsel sosyalist partiler, işçilerin o rtak eylemi
için çalıştı. Ekim 1921’in sonlarında A lm anya Kom ü
nist P artisi diğer işçi p a rtile ri ve işçi sendikaları ön
derliklerine, işçi haklarının savunulm ası, vergi yükle
rin in m ülk sahibi sınıfların om uzuna aktarılm ası, tü m
karşı-devrim ci örgütlenm elerin silahsızlandırılm ası ve
dağıtılm ası, işçilerin özsavunm a organların ın k u ru l
ması, devlet aygıtı ve ordunun işçi sınıfının denetim i
179
a ltın a alınm ası ve m onarşist u n su rla rd a n tem izlenm e
si vb. için o rta k eylem önerdi. ~AKP, işçi sendikası ön
derliğinin tekellerin saldırısına k a rşı öne sü rd ü ğ ü 10
talebi etkinlikle destekledi. Parti, em ekçi halk ın d e
m okratik özgürlüklerinin ancak kitlelerin gericiliğe
k arşı vereceği mücadeleyle korunabileceğini vu rg u la
dı. A lm anya Kom ünist Partisi KEYK desteğiyle birle
şik işçi cephesinin oluşturulm asını sağlam ak için b ir
tem el o la ra k önerdiği dem okratik talep ler program ı h a
zırladı. P arti çalışm alan, işçi sınıfının çık arları doğ
ru ltu su n d a b ir politika izleyecek b ir işçi hüküm eti için
m ücadele çevresinde toplanıyordu ve p a rti belirli ko
şullard a böyle b ir hüküm ete katılm ay a h a z ır olduğu
n u açıkladı.(105) Sosyal-dem okrasinin sağ -k an at ö n d er
leri bunu AKP’yi b ir komplo p lan lam ak la suçlayıp sis
tem li bir iftira kam panyası b a şla ta ra k ve AKP’nin b ir
leşik cephe için yaptığı öneriyi reddederek y a n ıtla
dılar.
Genç bilim sel sosyalist p a rtile rin birleşik cephe
taktiklerini doğru olarak k av ram aları için KEYK, 18
A ralık 1921’de, RKP(B) M erkez Komitesi Polit B ürosu’
nun insiyatifinde, birleşik işçi cephesi, İkinci ve İki-
buçukuncu E nternasyonal ve A m sterdam E nternasyo
nali içindeki işçilere ve anarko-sendikalist örgütleri
destekleyen işçilere karşı tu tu m üzerine tezleri h a zır
lay arak ve benim seyerek Üçüncü E nternasyonal prog
ram ını geliştirdi. Bu belge, birleşik cephe taktikleri
m eselesini kapsam lı b ir anlayış ve açıklıkla o rta y a koy
du ve p artilerin b u n ları uygulam adaki görevlerini be
lirledi. Tezler «işçilerin birleşik cephesinden anladığı
mız, kapitalizm e k a rşı savaşm ak isteyen tüm işçilerin
birliğidir».,.(llîe) diyordu. «Tüm ülkelerin partileri, pro
leter kitleler üzerinde ta m b ir ideolojik etki olanağını
sağladıktan sonra, şimdi de bu kitlelerin p ra tik eylem
180
ler için d a h a kapsam lı ve d a h a tam bir birliğini sun
lam ayı hedefliyorlar.»(I07)
K om intern’İn İkinci ve îkibuçukuncu E nternasyo
nal partileriyle anlaşm aya giren ve p a rtile r için koy
duğu tem el koşul, h e r birinin görüşlerini açıklam a ve
bilimsel sosyalistlerin m uhaliflerini eleştirm e konusun
da m utlak politik bağım sızlıklarını korum alarıydı. Bir
leşik cephe tezine Lenin’in önerisi üzerine, reform izm e
k arşı aralıksız bir m ücadele yürütürken, sık sık Men-
şeviklerle an laşm alar yapan ve onlarla ittifak lara ya
d a yarı ittifak lara giren Rus Bolşeviklerinin deneyini
ele alan b ir ek le m e yapıldı. Esnek b ir taktik izleyen ve
kapitalistlere k a rşı işçilerin devrim ci talepleri için ve
rilen p ra tik m ücadelede kitlelerin birliği İçin çalışan
Boişeviklerin politikası, Bolşevik P artin in işçi sınıfının
çoğunluğunu kazanm asıyla sonuçlanm ıştı. Kom intern,
sağ u n su rla rın birleşik cepheyi İkinci E n tern asy o n alle
İdeolojik b ir uzlaşm a olarak yorum lam aya çalışm ala
rı ve bilimsel sosyalist p a rtile rin reform istlerle ilkesiz
bir blok içine girm elerinde ıs ra r etm eleri konusunda
üye p a rtile ri uyardı. Bu oportünist yorum un birleşik
cephenin gerçekleşm esinde esneklikle devrim ci politi
k a ilkelerini sıkı sıkıya savunm ayı birleştirm eyi g e re k
tiren taktiklerle ortak hiç b ir yanı yoktu. Tezler bilim
sel sosyalistlerin diğer Örgütlerle yaptığı görüşm elerin,
gerekli politik deneyi edinebilm eleri İçin geniş işçi k it
lelerine duyurulm ası gerektiğini belirtiyordu.
Ü çüncü E nternasyonal, işçi sınıfının yaşam sal çı
k arlarını savunm ak b ir başka em peryalist savaş te h
likesine k arşı m ücadele etm ek am acıyla, İkinci ve îki-
buçukuncu E nternasyonaller ve A m sterdam E ntem as-
yonali’yle b ir uzlaşm aya v a rm a önerisini te k ra rla d ı ve
bu örgütlerin K om intern’İn p ra tik önerilerinden b ir y a
d a b ir başkasını benim sem eye yanaşm am alarının, k it
181
leler a rasın d a derin kökleri olan ve sistemli, sapm az
bir biçimde geliştirilm esi gereken taktiklerin b ir y a n a
bırakılm asına neden olm ayacağını açıkladı, 1 O cak
1922’de K om intern Y ürütm esi ve P ro fin tem Y ürütm e
Bürosu tüm bilimsel sosyalist işçilere, «her yerdeki,
tüm dünyadaki, fab rik alard ak i ve toplantı salonunda
k i tüm içtenlikli işçilere... günün bü tü n so ru n ların
d a serm ayeye k a rşı birlikte direnecek tek b ir İşçi aile
si içinde birleşm e»tI0E> çağrısını yaptı.
Ç ağn «Ancak siz, atölye ve fab rik ad ak i proleterler
böyle birleştiğiniz zam an, proletaryaya d ay an an ve
onun ilgisini bekleyen tü m partiler, kapitalizm e karşı
o rta k bir savunm a savaşı için birleşm eye yönelecek
tir.» diye sürüyordu. «Ancak o zam an kap italist p a r
tilerle olan ittifak lan n ı bozm aya zo rlan acak lar
dır.»009’ Çağrı, işsizlik ve ücret kesintileri, işçilerin ü re
tim üzerindeki denetim i için ve silahlanm a yarışına
ve b ir b aşk a em peryalist savaşa karşı, A lm anya’nın
em peryalist A ntant tarafın d an talan edilm esine karşı
ve Sovyet R usya’nın tanınm ası için m ücadelenin so
m ut b ir program ını içeriyordu. Ü çüncü Enternasyonal,
geniş kitlelerin çıkarlarını genişleten bu program ı te
mel alarak işçi sınıfı ve örgütleri arasındaki eylem b ir
liğini y aratm ay a çalışıyordu.
Bilimsel sosyalist partilerin bazı liderlerinin birle
şik cephe sloganım kavram ası için biraz zam an gerek
ti. «Sol» un su rlar, örneğin İtalya’da Bordiga, bu ta k
tikleri işçi sendikalarında ekonomik m ücadele yoluy
la işbirliği gibi yorum ladılar. F ran sa’d a Ludovic Fros-
sard birleşik cephe taktiklerinin FKP'nin Sosyalist P ar
tiyle örgütsel anlam da kaynaşm asına yol açabileceği
n i savundu ve bunun kendisini devrim ci sendikalist-
lerle işbirliği göreviyle sınırladığını öne sürdü. Bordi
g a ve Valecki, A lm an Kom ünist P artisi M erkez Komi
182
tesi'nin İkinci ve İkibuçukuncu EnleınaHyoıııılli'to, m
ta k eylem önerm enin olum luluğuna ilişkin t ilamlı Anı
lık 1921’in sonunda K om intern Y ürütm osino yaptığı
önerileri işitince KEYK’ne tel çekerek «bu oylumla
F ran sa ve diğer ülkelerde neden olacağı hoşnutsuzluk
ve keskin iç çekişmeler» konusundaki kaygılarını b«-
lirttiler.çtllö) «Sol» un sek ter görüşleri bilimsel sosya
list p artilerin doğru tak tik ler geliştirm elerini ve geniş
lir ttile r/110’ «Sol» un sek ter görüşleri bilimsel sosya-
tilerin safları içindeki sağ oportünistler, bilimsel sos
yalist p a rtile ri reform izm çizgisine itm ek için birleşik
cephe taktiklerini kullan m ay a çalıştılar.
Lenin ve K om intern, birleşik cephe taktiklerinin
partilerce uygulanm asını dikkatle izlediler ve o n lara
yardım ederek h a taların ı düzeltm elerini sağladılar. In
g iltere’de yaklaşan p a rla m en ter seçim ler dolayısıyla,
Lenin, 12 O cak’ta KEYK’nin «Ingiltere K om ünist P a r
tisin d e n tüm kom ünistlerin, b ir kom üniste oy verm e
nin burjuva adayına zafer kazandırm ayacağının k e
sinlikle em in olarak söylenebildiği birkaç çok ender
d u ru m dışında Ingiliz işçi P artisi üyeleri için k am p an
y a yapm aları' ve oy k ullanm alarını talep eden e tra f
lıca tartışılm ış b ir karar» geçirm esini isteyen b ir ta sa
rıyı tartışm ay a su n d u .(111) 13 O cak’ta KEYK Presidiu
mu, «Ingiliz kom ünistlerine seçim lerde işçi P artisi’ni
desteklem elerini salık verm eyi kesinlikle gerekli gö
ren» b ir k a ra r aldı.<mj M art 1922’de Ingiltere Kbmü-
nist P artisi, KEYK’nin tavsiyelerini izleyerek, seçimler-
d e T iîrlş ç i hüküm etinin zaferi için savaşm a sloganm ı
öne sürdü. Bu k a ra ra uygun olarak IKP güz seçijrnlC'
rinde Jngiİiz İşçi P artisi adayları yara rın a adaylıkla
rım geri çekti ve bu k a ra rın nedenlerini işçilere açık
la d ı
Lenin bilimsel sosyalist p artilerin çalışm alarını de-
183
ğerlendirirken, esnek taktiklerin gerekliliğini te k ra r
te k ra r öne sü rd ü ve büyük «sol» oportünizm ve m a
ceracılık tehlikesine k a rşı u y a n d a bulundu. «Bir y a n
d a aşırı ted b ir h a ta la ra yol açar. Öte y an d a u n u tu l
m am ası gerekir ki durum u serinkanlılıkla ta rtm a k ye
rine sadece ‘d u y g u la ra ’ kapılırsak y a d a k ü çü k kırm ızı
b a y ra k lar sallam aya koyulursak; güçlüklerin büyük
olm asına rağm en hiç gereksiz yere yok olabiliriz.»<m>
diye yazdı.
Lenin aynı zam anda, henüz eski alışkanlıklarını,
partinin rolü hakkm daki eski düşüncelerini atam am ış
pek çok eski sosyal-dem okratın bulunduğu partilerin,
p artilerinin bü tü n yapısını ve tüm çalışm alarını yeni
den şekillendirm ek ve partiyi kitlesel ölçekte üyesi
olan gerçekten devrimci, m ilitan, bilimsel sosyalist
partilere dönüştürm ek gibi uzun b ir süreçle k arşı k a r
şıya olduğunu vurguladı. «Günlük yaşam daki P arti
çalışm asının tü m ü n ü değiştirm e, onu yavan m ecra
sından çıkarm a süreci; P artin in kitlelerden ayrılm ası
n a izin verm eden, aksine onları giderek d a h a yakm
b ağlarla b ağ lay arak ve o n la n devrim ci bilinçle dol
d u ra ra k ve devrim ci m ücadele için h arek ete geçirerek
devrim ci p roletaryanın öncüsü d u ru m u n a getirm e sü
reci çok güç, a m a en önemli görevdir.»'111’
Lenin bilimsel sosyalist p artilerin gerçekten dev
rim ci p a rtile r haline gelm elerinde önemli y ard ım lar
d a bulundu; o n lara yüce m arksist ilkeleri tem el alm a
yı öğretirken büyük özen gösterdi ve onların yeni tip
p a rtile r olarak sağlam laşm asına yardım etti. O nları
politik etkinliklerini geliştirm ek için teşvik etti ve p a r
tililerin d ü n y a proleter devrim inin am acına, sosyaliz
m in zaferine karşı b ir sorum luluk d u y g u su n a sahip
olm alarına k a tk ıd a bulundu. Lenin p artilere doğru b ir
politika saptam ayı ve onu yürütm e hünerini, sınıf m ü
184
cadelesinin gereklerine uygun olarak kitlelerle ililin
k u rm anın yapısını ve örgütsel biçim lerini yeniden du
zenlemeyi öğretti. Lenin Ş ubat 1922’de «gerçekten ko
m ünist, proletary anın gerçekten devrim ci Öncüsü olan
p artiler y aratm an ın sessiz, kararlı, sakin, çok hızlı ol ■
m ayan a m a büyük çalışm ası A vrupa ve A m erika’da
b aşlam ıştır ve ilerlem ektedir.»015* diye yazdı.
U luslararası B ir İşç i
K on feran sı İçin H azırlıklar
K E Y K ’nin Birinci
B irleşik Oturumu
185
yardım m eseleleri de b u n la r arasındaydı) görüşm ek
üzere K om intern ve tüm diğer u lu slararası işçi örgüt
lerinin ortak b ir konferansını toplam a m eselesini de
aldığını üye p artilere bildirm eye k a ra r verdi. 14-15
Ocak a rasın d a B erlin’deki toplantısında îkibuçukuncu
Enternasyonal B ürosu tüm işçi p artilerin i genel bir
konferansa davet etm e konusundaki görüşm eleri baş
latm aya k a ra r verdi ve 19 Ocak 1922’de K om intern
Y ürütm esine A vrupa’nın ekonomik d u ru m u n u n sorun
larını ve gericiliğin saldırılarına k arşı işçi sınıfının ya
pacağı eylem leri incelemek üzere üç enternasyonalin
b ir dünya konferansı öneren b ir yazı yazdı. 21 O cak’
ta KEYK Presidium u bu davetin kabul edilm esinden
yana olduğunu açıkladı ve yürütm enin genişletilm iş
tüm üyelerinin katılacağı toplantısının gündem ine bu
meseleyi de kattı.
Lenin, Kom intern Y ürütm esinin bu konferans için
yaptığı hazırlıklarda etkin bir rol aldı. K om intern d e
legasyonunun tem el d avranış çizgisini belirledi. «Top
lan tıd a ele alınacak soru n lar dizisi önceden incelen
meli ve toplantıya k atılan h e r partiyle an laşm a sağ
la n a ra k seçilmelidir. Biz kendi adımıza, bu listeye sa
dece emekçi kitlelerin p ra tik ortak eylemine do ğ ru
dan etkisi olan ve katılacak h e r üç örgütün resm i b a
sın bildirisinde vazgeçilm ez bulu n an m eselelere deği
nen sorunları katm alıyız.»(11S) Lenin b ir kez d a h a bi
limsel sosyalistlerin dikkatini sıradan em ekçilerin ey
lem birliği, devrim ci ve reform ist J irg ü tle r a rasın d a
varolan köklü politik farklılıklara karşın elde edile
bilecek olan birlik için çalışm anın önem ine çekti. Le
nin, reform istlerin M enşeviklere ve diğerlerine yöne
lik ta v ırla ra ilişkin meseleleri Öne sü rerek birleşik
cepheyi bozm aya çabalam aları halinde, b u n a îkinci
ve îkibuçukuncu E ntem asyonal'in 1912 Basel M ani
186
festosuna karşı takındığı dönek tavrı, reformi;*! pinti
lerin, destekledikleri b u rju v a hüküm eti yoluyla Al
m an y a’daki kom ünistlerin katledilm esindeki suç ur
taklığını ve bu p artilerin söm ürgelerdeki devrimcilin
rin katledilm esine İlişkin benzer tu tu m ların ı vb, me
seleleri tartışm ayı talep ederek y an ıt verm eyi önerdi.
Lenin «İkinci ve İkibuçukuncu Enternasyonalleri k ar
şı devrim ci d ü nya burjuvazisiyle b ir blok içinde tu ta r
sız ve kararsız u n su rla r olarak gördüğüm üzü ve b ir
leşik cephe üzerine b ir toplantıya katılm ayı k itleler
açısından doğrudan eylem in olası p ra tik birliğini sağ
lam a adına ve İkinci ve İkibuçukuncu E nternasyonal
lerin tü m konum larının politik yanlışını o rtay a koy
m ak için katıldığım ızı açıklam a fırsatı bulmalıyız» di
ye yazdı.(11T) Lenin, birleşik cephe için esn ek tak tik le
rin gereğini savunurken, P arti ve Sovyet hüküm etini,
d ü n ya bilimsel sosyalist harek etin i zayıflatabilecek
politik ilke ödünleri verilm esine şiddetle k a rşı çıktı.
Birleşik işçi cephesi taktikleri meselesi 21 Şubat
- 4 M art arasın d a yapılan K om intern Y ürütm e Kuru-
lu’nun tüm üyelerinin katıldığı birinci toplantıda ay rın
tılı olarak tartışıldı. Toplantıya 36 p a rti katıldı. Lenin
üç enternasyonalin konferansına katılm aya ilişkin k a
r a r taslağını inceledikten sonra birleşik o turum un bu
taslağı kabul etm esini son derece önem li gördü. Kon
ferans d üşüncesini reddetm eleri için b ir gerekçe sağ
lam am ış olm ak için İkinci ve İkibuçukuncu E n tern as
yonal yöneticileri için sert sözler kullanılm am ası ge
rektiğine işaret eden birkaç, d üzeltm e, yaptı. «Başlıca
düzeltm em İkinci ve İkibuçukuncu E nternasyonal yö
neticilerini d ü nya burjuvazisinin suç o rtak ları olarak
ad lan d ıran pasajın çıkartılm asını hedefliyor... Başka
bVr zam an ve başka b ir yerde bin kez azarlay acak ol
duğum uz alçakları azarlam anın olağanüstü zevkine
187
varabilm ek uğruna, politik önemi çok büyük olan bir
meseleyi m ahvetm eyi göze alm ak kesinlikle an lam
sızdır.» diye yazdı.<1M)
KEYK Birleşik O turum u’ndaki keskin tartışm a la
rın ardından çoğunluk (İtalyan, İspanyol ve Fransız
delegasyonunun çoğunluğunun oylarına karşın! birle
şik cephe üzerine A ralık Tezlerini onayladı ve konfe
ra n s ta dünyanın tüm işçi örgütlerinin tam anlam ıyla
tem sil edilmesini sağlam ak için tüm işçi sendikaları
nın ve bunların ulusal ve ulu slararası o rg an ların ın
dav et edilm esini salık vererek yapılacak D ünya İşçi
Ö rgütleri K onferansı’n a katılm a k a ra n aldı. «İşçi Ö r
gütlerinin D ünya K onferansı kendisine büy ü k b ir gö
rev verm elidir: u luslararası serm ayeye k a rşı işçi sını
fının savunm a mücadelesinin örgütlenm esi.»lll0)
KEYK Birleşik O turum u yeni b ir em peryalist sa
vaş tehlikesine ilişkin meseleyi tartıştı. C lara Zetkin
konuşm asında «savaşa ve em peryalizm e k a rşı koym ak
için güçlü bir proletarya cephesi k u rm ak zorunda
yız.» (120) dedi. Toplantı, üye partileri sav aşlan önlem ek
için sınıf savaşının ideolojik ve örgütsel hazırlıkla
rını yapm akla yüküm lendirdi ve kitleleri haksız sa
vaş sonrası anlaşm aların tü m ü n ü bozma, silahlanm a
yı sınırlandırm a, savaş ve tazm inat yüklerini b u rju
vazinin om uzlarına a k ta rm a ve Sovyet R usya’nın sa
vunulm ası sloganı a ltın d a toparlam ay a teşvik etti.
Ü çüncü Enternasyonal, kitlelerin en derin um utlarını
dile getirerek, em ekçi halkları yeni em peryalist savaş
tehlikeleriyle savaşm aya, b arış için savaşm aya ça
ğırdı.
Üç E n ternasyonalin
K on feran sı
188
ran sı 2-5 Nisan arasın d a Berlin'de ya p ıld ı, lllıtıu ı lop
lan tıd a K om intern Y ürütm esi adına k u m ışıu ı i İnin
Zetkin, «yapılacak olan d ü nya k o n fe ra n sın ın andım ı
kitlelerin pratik, ortak eylem ini doğrudan ilgiloııdırnn
ve kitleleri bölmeyen, birleştiren meseleleri tarlışnmnı
nı» önerdi./01’ K om intern Y ürütm e K urulu delegasyonu
d ü n y a konferansının gündem ine serm ayenin, gerici h
ğin ve yeni b ir em peryalist savaş hazırlığının saldırılır
rin a k a rşı savunm a, Sovyet R usya’ya yardım , Ver say
A nlaşm ası ve harabolm uş bölgelerin yeniden c an la n
dırılm ası m eselelerinin alınm asını önerdi. Ancak,
İkinci Enternasyonal adına konuşan Vanderveldo,
kongrenin ancak bilimsel sosyalistlerin işçi sendika
la rı içinde hücreler k u rm ak tan vazgeçmeleri. Kızıl
O rd u ’n u n G ürcistan’dan çekilmesi ve M enşevik H ükü
m etin kurulm ası, Sovyet yetkililerince tu tu k lan an
sosyalist-devrim ci te rö ristle rin , savunm asının İkinci
Enternasyonal tem silcilerine devrine izin verilmesi
koşuluyla toplanabileceğini açıkladı. Bu, kabul ede
meyeceği talepler karşısında Kom intern delegasyonu
n u uzlaşm ayı reddetm eye kışkırtm ak ve konferansın
yapılam am asının suçunu onların üzerine yıkm ak için
girişilm iş açık bir çabaydı, İkibuçukuncu Enternasyo
n a ld e n Paul Faure İkinci E ntem asyonal’in taleplerini
destekledi.
İkinci ve İkibuçukuncu Enternasyonal delegeleri
n in tav ırları nedeniyle, konferans ta rtışm aların d a b ir
bunalım çıktı. 3 N isan’d a K om intern Y ürütm e K urulu
delegasyonu, Başkanlık Komitesine ve îkibuçukuncu
E nternasyonal delegasyonuna polemiğin sona erd iril
m esini ve tü m delegasyonların «dünya kongresine k a
tılm aya hazırlıklı olup olmadıkları» sorusunun sorul
m asını öneren bir yazı yazdı.022’ B una rağm en, 4 Ni
s a n d a k i konferans toplantısında, Ram say M ac Donald
189
ve O tto B auer önceki taleplerini yinelediler. Bir uzlaş
m aya varılabilm esi için K om intern delegasyonu, Sov
yet yetkililerinin sosyalist devrim ci teröristlere ölüm
cezası verm eyeceğini ve İkinci ve İkibuçukuncu E n ter
nasyonal tem silcilerinin d u ru şm a lara katılm asın a izin
vereceğini kabul ederek önemli ö dünler verdi. Bu tek
yanlı ödünlerle K om intern Y ürütm e K uruîü’iiun em ir
leri çiğnenm işti. «İkinci ve İkibuçukuncu E nternasyo
n a l tem silcilerinin baskılarının b ir sonucu olarak, Ko
m ünist E nternasyonal, ulu slararası burjuvaziye poli
tik bir ödün verm iş ve karşılığında hiç b ir ödün alm a
mıştır.» Lenin «Çok Fazla Verdik» başlıklı b ir m a
kalede şöyle yazdı: «Burjuvazi, diplom atlarının kişili
ğinde, bir kez d ah a Kom ünist E nternasyonal’in tem
silcilerini altetm iştir. Berlin K onferansı’m n öğrettik
leri budur.»'134' Lenin uzlaşm anın onaylanm ası gerek
tiğini düşünm ekle birlikte, Sovyet Rusya ya da u lu s
la ra ra sı proletaryanın kapitalizm e k arşı savaşan di
ğ er m üfrezelerine az çok eşit sayılabilecek ö dünler ve
rilm eden, ulu slararası burjuvaziye hiç b ir politik ödün
verm em enin b ir ilke haline getirilm esinde ıs ra r edi
yordu.
K onferansta, 20 N isan ve 1 M ayıs’ta sekiz saatlik
işgünü için işsizliğe karşı, serm ayenin sald ırıların a
karşı, Rus devrim inin savunulm ası için, R usya’nın k ıt
lık çeken bölgelerine yardım için, tüm ülkelerin Sov
yet R usya’yla politik ve ekonom ik ilişkileri başlatm ası
jiçin ve birleşik proleter cephesinin kurulm ası için slo-
şganı altm d a o rta k to p lan tılar yapm a ve o rta k eylem
'koym a olasılığından söz eden b ir açıklam a kabul edil
di. K onferans, işçi örgütlerinin d ü n y a kongresinin hız-
la toplanm ası gerekliliğini tesbit etti ve gelecekteki
k o n fe ra n stan ve kongreleri örgütlem ek için dokuz ki
şilik b ir yönetim k u ru lu oluşturdu (Her enternasyonal
l i
den üçer tem silci). Ancak, k o n gre nin toplamını im ıhı
ya da birleşim i konusunda belirgin hiç b ir hu/ırlıl< va
pılm adı.
Berlin K onferansının sonuçları, kesin ohımmnkİM
birlikte, köklü politik farklılıkların varlığına rağm en,
çalışanların pratik çık arların a ilişkin en acil sorunlar
üzerinde işçi sınıfının çeşitli m üfrezeleri arasın d a bir
uzlaşm anın olanaklı olduğunu gösterdi. Bu, K omin
te rn ’in politik çizgisinin ve birleşik işçi cephesi ta k
tiklerinin doğruluğunu açıkça o rtay a koydu. Konfe-
ra n s ta K om intern delegasyonunun İkinci ve İkibu
çukuncu E nternasyonal tem silcilerine tek yanlı ödün-
le r verm ekle kötü b ir h a ta yapm ış olm asına karşın,
B erlin’de varılan an laşm a b ir birleşik cephenin y a ra tıl
m ası için u fu k la r açtı ve bilimsel sosyalistlerin kitle
le r arasın d ak i çalışm alarını kolaylaştırdı. Lenin b u ko
n u d a «Komünistler kendi y ağlarm da kavrulm am ak,
b urjuva tem silcilerinin işçi sınıfını etkilem ekte oldu
ğu yasak tartışm a ların içine sızm ayı öğrenm elidir; b u
n u yaparken de bazı özverilerde bulunm ak tan kaçın
m am alı ve başlangıçta h e r yeni ve güç girişim de kaçı
nılm az olan yanlış y apm aktan korkm am alıdırlar.»(IÎİ!)'
diye yazdı. Lenin, bilimsel sosyalistlerin işçi sınıfının
h âlâ İkinci ve İkibuçukuncu E nternasyonallerin etkisi
altında olan geniş k atm an ları arasın d a çalışm aları ge
rektiğini vurgulayarak, B erlin’de v arılan an laşm ad an
sonra, İkinci ve İkibuçukuncu E nternasyonallerin po
litikalarının eleştirisinin b ir ölçüde hafifletilm esi, d a
h a açıklayıcı, sabırlı ve kapsam lı bîr nitelik kazan m a
sı gerektiğini belirtti; bu eleştiri ser t sözlerle işçileri
ü rk ü tü p kaçırm am alı, tem silcilerinin BerTin^He beriinv
sediği sloganlarla, reform ist p o h ü k a â ra sıh d â k ru z la ş
m az çelişkileri bü tü n o la ra k o rtay a koymalıydı. «Bir
leşik cephe taktiklerinin, bu kitlelerin kapitalizm le sa-
191
yaşm aların a yardım etmek, o n la n n u lu slararası eko
nom i ve u lu slararası politikadaki iki cephenin ‘k u rn az
işleyişini’ an lam ala rın a yardım etm ek için kabul et
tik ve bu tak tikleri sonuna dek izleyeceğiz.»
Ü çüncü Enternasyonal Berlin K onferansı’nm so
nuçlarını h e r şeyden çok Sovyet delegasyonunun Ulus
la ra ra sı Cenova K onferansı’n d a öne sü rd ü ğ ü silahlan
m anın genel o larak kısıtlanm ası p rogram ını destekle
m ek üzere barış için m ücadele konusunda, işçi sınıfı
n ın birleşik eylem ini örgütlem ek için olum lu b ir fır
sat olarak değerlendirdi. 17 N isan’d a Lenin ve RKP(B)
Politbürosunun diğer üyelerinin im zalarıyla B erlin’de
ki K om intern delegasyonuna, delegasyonun çalışm a
larım değerlendiren ve yeni görevleri belirten b ir te lg
ra f gönderildi. Telgraf şöyle diyordu: «Cenova’daki gö
rüşm eler konusunun dokuz kişilik kom itede d erhal ele
alınm asını öneririz. Silahsızlanm a m eselesi ve y ab an
cı büyük serm ayedarların özel borçlarının tanınm ası
n a ilişkin A n tan t Devletleri talepleri konusunda h er
an b ir bölünm enin o rtaya çıkabileceği kanıtlanm ıştır.
Silahsızlanm a talebinin İkinci ve ikibuçukuncu En
ternasyonallerin taleplerinden biri olduğuna işaret
edin. Yirmi dö rt saa t içinde, ağırd an alacak olurlarsa,
kendiniz, tü m işçileri protesto etm eye çağıran b ir bil
dirge çıkarın.»
18 N isan’d a KEYK Presidium u Berlin K onferan
s ın d a varılan anlaşm ayı onayladı ve dokuz kişilik ko
m itenin, P ro fin tem ve A m sterdam E nternasyonalinin
tem silcileri a ra sın d a aşağıdaki gündem de b ir toplantı
yapm ası konusunu tartışm ay a açm asını salık verdi: Cl)
Savaş tehlikesine karşı mücadele; (2) Serm ayenin sal
dırısına k a rşı mücadele. KEYK Presidium u dokuz ki
şilik kom itedeki tem silcilerini de (C lara Zetkin, Fros-
sard ve Ftadek) Cenova K onferansı’nm başarısız k al
192
m a tehlikesine ilişkin olarak üç enternasyonalin orlıık
eylem inin örgütlenm esine yönelik adım lar atm ak üze
re görevlendirdi.
20 N isan’d a KEYK’n in dokuz kişilik kom itedeki
temsilcileri, İkibuçukuncu E nternasyonal önderi F.
A dler’e ve A lm anya Sosyal-Dem okrat P artisi Başkanı
O tto W els’e D okuzlar K om itesinin KEYK Presidium u-
nu n k a ra rın d a içerilen sorunları tartışm ak üzere kırk-
sekiz s a a t içinde toplantıya çağrılm asını öneren b ir
telg raf gönderdiler.’ O. W els’in böyle b ir ç a ğ n için
gerekli yetkilerinin olm adığını bildirm esi üzerine Ko
m ite toplanm adı.’129*
K apitalist ülkelerdeki emekçi kitleler, Berlin Kon-
feran sı’nın ortak eyİem çağrısı yapan k a ra n n ı içten-
“ IiKle selam ladılar. 2Ö N îsan ve l M ayıs’ta birleşik cep-
‘he sloganları artında, A vusturya, A lm anya, İsveç ve
N orveç’te büyük işçi gösterileri yapıldı. A ncak bu, Do
k u z lar Komitesi'niri toplantısm ı ertelem ek için ellerin
d en gelen h e r şeyi yapan ve b ir d ü n y a işçi kongresi
n in hazırlıklarım sabote eden reform istlerin plan ları
n a ters düştü.
16 Mayıs 1922'de Lenin’in katıldığı RKP(B) M er
kez Komitesi Birleşik O turum u, RKP(B) tem silcisine
D ünya İşçi K ongresi’nin d a h a erken b ir ta rih te to p
lanm asını şiddetle talep eden (D okuzlar Kom itesi’nin
toplanm asıyla ilgili olarak) b ir talim at taslağım Ko-
m in tem Y ürütm esinin onayına sunm a em rini verdi.
«Bu konunun İkinci E nternasyonal ta ra fın d a n sabote
edilm esi sü rdürüldüğü takdirde, K om intern derhal
T em silcilerin i D okuzlar Komitesi’nden çekecek ve du
ru m a göre biçim alacak olan birleşik cephe ajitasyon-
ların ı sürdürecektir.»
«Dokuzlar Komitesi’ndekı Rus temsilcisi, RKP(B)
adına, Sovyet Rusya’nın savunulm asına ilişkin taah h ü -
194
ra tik h ak ları korum ak kaygısında olan işçi sın ıfı, koy
lülük ve kentli küçük burjuvaziyi faşizm e karşı sım ış
ta b ıra ra y a toparlayam adığını kanıtladı* İşçi s ın ıfı u/o-
rinde bü yük bir etkisi olan Sosyalist P arti b ir «pasif
direniş» politikası izledi, h a tta Ağustos 1921’de faşist
lerle, h e r iki ta ra fın birbirlerine k a rşı d üşm anca ey
lem lerden vazgeçm esini öngören u tan ç verici b ir «ya
tıştırm a paktı»nı kurdu. Sosyalist P a rti’nin b u adımı,
işçi sınıfının faşizme karşı verdiği m ücadeleye büyük
z a ra r verdi. Bu adım, İtalyan Sosyalist P artisi’n in anti-
faşist hareketi yönetm ek konusundaki yeteneksizliği
n i ortaya koydu.
H enüz genç olan İtalyan K om ünist Partisi, faşiz
me k arşı etkinlikle savaştı. A ncak Bordiga başkanlığın
d a k i p a rti yönetimi, sek ter görüşleri savunuyordu. Fa
şizm in'İktidara gelişini, hatalı olarak, önceki bu rju v a
rejim inin çerçevesi içinde hüküm et düzeyindeki in san
ların ya d a g ru p ların basit b ir değişmesiyle özdeş tu tu
yordu. Bu yorum devrimci Öncülüğün yalnız kalm ası-
|i n a yol açtı, «işçi sınıfını, d ah a gerici güçleri yalnız bı
rak m ak ve dem okrasi ve sosyalizm m ücadelesinde ge
rekli olan bütünleşm eyi sağlam ak için, fark lı toplum-
; sal g ru p la r ve o n la n n politik p artileri konusunda
olum lu b ir çalışm ayı geliştirm e olasılığından yoksun
bıraktı.»<135) K om intern Yürütm esi, sek ter yanlışlarını
düzeltm esinde, Italyan Komünist P artisi’ne yardım et
mek konusunda hiçbir çabayı esirgem edi ve İtalyan
kom ünist ve sosyalistlerine «saflarını sıklaştırm alarını
ve m ilyonlarca k ent ve kır proletaryasını, p ro letary a
nın giderek güçsüzleştirilm esine ve faşist gericiliğin
a rta n saldırısına k arşı ortak m ücadele için işçi h ü k ü
m eti sloganı altında birleşmeye» çağırdı.(I3S) Bordiga
yönetim inin sekter tav rın a rağm en Italyan kom ünist
leri anti-faşist savaşçıların ön safların d a y er ald ılar ve
197
faşizm le sonuna dek savaşm a konusunda işçilere bir
cesaret, özveri ve gönüllülük örneği oldular.
Faşizm in saldırısı durdurulam adı. Ekim 1922’de,
İtaly a’d a terörist, faşist diktatö rlü k kuruldu. Bu, işçi
sınıfı ve İtalyan halkının tüm dem okratik güçleri için
acı b ir yenilgi dem ekti,
Italya/daki olaylar, kapitalist dünyadaki politik^
sahnede y e n iy e son derece etkin b ir gerici jgücün yani
tekelci serm ayenin devrim ci ve dem okratik hareketi
bastırm ak ve kendisinin açık terörist diktatoryasm ı
k u rm ak için kullandığı faşizm in o rtay a çıkışını açıkça
gösterdi. Mussolini darbesi Alm anya, Polonya ve d i
ğ er ülkelerdeki faşist örgütlere b ir ivme kazandırdı.
Faşist tehlikeye k arşı savaşm ak, u lu slararası işçi sını
fı açısından giderek a r ta n b ir önem kazandı. Bu m üca
delenin yöntem lerini ve a ra çla rım belirlem ek ve faşiz
m e k arşı b ira ra y a getirilebilecek politik güçleri tan ım
lam ak ve proletaryanın devrim ci hedeflerine ulaşm ak
açısından, anti-faşist m ücadelenin yeri ve önem ini be
lirlem ek gerekiyordu. D ünya bilimsel sosyalist h arek e
ti, bu m ücadelenin önem ini anlad ı ve yaşam ın bizzat
o rta y a koyduğu bu so ru n la ra b ir yanıt aradı.
ENTERNASYONALİN DÖRDÜNCÜ KONGRESİ
D ördüncü Kongre,
v e B irleşik Cephe
T a k tik leri
198
1.253.000 üyesi vardı.'*1 Onyedi ptırU ısı' uy" ruıy ılıttı
h ak k ında hiçbir bilgi vermemişti.
K ongrenin ilk toplantısında Lenin ’deıı goltm bit
kutlam a m esajı okundu, m esaj şöyleydi: «Komıinhl
p artilerin önündeki dev engellere rağm en, Üçüncıi Kıt
ternasyonal büyüyor ve güçleniyor. A na am aç hülü,
işçilerin çoğunluğunu kazanm aktır. Bu am aca her şu
ye rağm en ulaşm alıyız... Sovyet Rusya, kapitali/.ıni
altetm ek için verdikleri zorlu m ücadelede tüm dünya
işçilerine yardım etmeyi en büyük o nur olarak g ö r
m ektedir.
Yaşasın Üçüncü E nternasyonal!»(I38)
Kongre, K om intern Y ürütm e K urulu’n u n ra p o ru
nu; Lenin’in söylevi «Rus D evrim inin Beş Yılı ve D ün
y a Devrim inin Ufukları» m ; serm aye ve faşizm in saldı
rışı, enternasyonalin program ı, bilimsel sosyalistlerin
işçi sen d ik a la n içindeki çalışm alarının görevleri, işçi
lerin açlık çekenlere yardım ı, Doğu meselesi, ta n m m e
selesi, gençlik hareketi, kooperatif hareketi, k ad ın lar
ara sın d a çalışma., bilimsel sosyalistlerin eğitsel çalış-
ı m alan , V ersay B anş A nlaşm ası ve bazı üye p artilerin
\ d u ru m u n a ilişkin sorunları tartıştı.
K om intern Y ürütm e K urulu, kurul başkanı Zino
viev tarafın d an sunulan ra p o ru ve R adek’in serm aye
nin saldırıları konusundaki söylevi, ulu slararası d u ru
m u değerlendirdi, işçi sınıfının savunm a m ücadelesi
nin hedeflerini o rtay a koydu ve birleşik cephe ta k tik
lerinin sürekli olarak u yg u la n m a sın ı savundu. Zino-
199
viev’in raporu, devrim ci gelişme olasılıklarına ilişkin
değerlendirm elerde ciddi y anlışlar içeriyordu. Bir y an
da, kapitalizm in varolan duru m d an b ir çıkış yolu bu
lam adığını ilan ediyordu. Öte y an d a sözlerinden, bü
tü n O rta A vrupa’d a faşizm in ik tid a ra gelm esinin bek
lenebileceği anlam ı çıkıyordu. Zinoviev, geniş b ir b a
kış açısından, bunun «İtalya’d a devrim cileştirici b ir et
men,» an cak tekil b ir olayın yoğunlaşm ası «proleter
devrim in olgunlaşm asında bir aşama» olacağını söy
ledi.*13^
Kongre bu görüşü benimsedi. RKPCB) delegeleri
de dahil, delegelerin çoğunluğu Zinoviev'in anti-faşist
m ücadelenin geleceğine ilişkin so ru n lar üzerindeki sol
cu ve teslimiyetçi değerlendirm elerini d erh al reddetti.
K ongre ta ra fın d a n onaylanan tak tik ler üzerine tezler,
işçilerin devrim ci m ücadelesini bastırm ak için k u llan ı
lan «yasal» yöntem lerin burjuvazi için a rtık y eterli ol
m adığını söylüyordu, «Bu, burjuvazinin h e r yerde pro
letary an ın tü m devrim ci m ücadelesine k arşı Özel be
yaz m uhafızlar yaratm asına, İşçilerin konum larını d ü
zeltm ek için gösterecekleri h e r çabayı en k ab a biçim
de ezmesine neden o l u y o r .» K o n g r e n i n , faşizm in
egem enliğinin «bütün olarak burjuva dem okrasisinin
de tem ellerine yönelik»(U1) olduğu, burjuvazinin de
mokrasi" rejim i yerine acım asız b ir beyaz m uhafız v e
terörist gericiliğini koym aya kalkıştığı anlam ındaki
yargısı anti-faşist h arek etin oluşturulm ası açısından
büyük önem taşıyordu. Kongre, faşistlerin silahlı terö
rist örg ü tler k u rm ak la kalm ayıp, toplum sal ve milli
yetçi dem agojiler yoluyla kitlelerin - köylülük, küçük
burjuvazi, h a tta proletaryanın geri kesim leri - desteği
n i de kazanm aya çalıştığını kaydetti. Kongre, faşizm in
özelliklerini ve kökenini, rolünü ve toplum sal tab an ın ı
çözümleyerek, faşizm tehlikesinin birçok k ap italist ü l
200
ke için varolduğunu vurguladı. Dördüncü K ongır, üı
limsel sosyalist p artilerin en önemli görevlerinden J>i ■ı
nin faşizm e k arşı direnişin örgütlenm esi olduğunu de
lirtti. Bilimsel sosyalist p a rtile r «tüm işçilerin faşist,
çetelere karşı verdiği m ücadelede başı çekm ek ve ille
gal örgütlenm e yöntem lerinin kesinlikle gerekli oldu
ğu bu çalışm a alanında d a birleşik cephe taktiklerini
coşkuyla yürütm ek» z o ru n d a y d ıla r/14^ K om intern, bir
leşik cephe politikasını işçilerin genel dem okratik ta
lepleri ve günlük gereksinm elerinin savunulm ası gö
revleriyle d a h a da yakından birleştirdi.
İtalyan K om ünist P artisi’nin D ördüncü Kongre de
legelerinden Cam illa R avera, Lenin’in İtalyan kom ü
nistleriyle yaptığı bir konuşm a sırasında «İşçi sınıfı h e r
zam an, b u rju v a egem enliği ta ra fın d a n sınırlandırıldı
ğında bile, dem okratik h ak ların ı kazanm ak ve koru
m ak için savaşır. Ve onları yitirdiği zam an, yeniden ele
geçirm ek için savaşır ve b u a ra d a kendisine m ü ttefik
le r a ra r...» (143) dediğini belirtm ektedir.
K om intern, kapitalist ülkelerdeki sınıf m ücadelesi
n in d a h a d a gelişm esinin ya doğrudan b ir proleter dev
rim e yol açabileceğini y a d a böyle b ir devrim e yolaçan
geçiş evrelerine sahip olabileceğini düşünüyordu.
K ongrenin tezi açık bu rju v a gericiliğinin egem en oldu
ğu dönem le devrim ci p roletaryanın burjuvaziye k a rşı
tam bir zafer kazanm ası a rasın d a çeşitli içiçe evreler
ve geçiş dönem leri olasılığı vardır.» diye sürüyordu.
«Enternasyonal ve bölüm leri böyle olasılıkları akılda
tutm alı ve tüm koşullarda devrim ci konum ları sav u n
m aya hazırlanm alıdır.»(144) Kongre, sosyalist devrim in
zaferine giden geçiş evresinin görevlerini h esaba k a
ta ra k ve bilimsel sosyalist p artilerin deneylerini genel-
*' leştirerek, «hareketin yeni b ir evresi için başlam a nok
201
tası olabileceğini» vurguladığı birleşik cephe taktikle
rine ilişkin sorunları ayrıntılı olarak ele aldı.<11S)
îş ç i H ü kü m eti
Sloganı
202
Kongreye sundu. Program taslağı, pro letary a tını im
ğimsiz kitle h areketinin belirli b ir düzeye u lattığ ı, pm
letarya, burjuvazi ve b u n larla ilişki içindeki işçi ün
: derleri arasındaki uçurum un genişlediği, a m a prolu
t ary anın çoğunluğunun bu rju v a dem okrasisinin çerçe
i veşini kırm aya henüz h a z ır olm adığı b ir dönem de, bit'
) İŞSİhükümeti talebinin p ro leter kitlelerin burjuvazi ik-
: tidarından k u rtu lu şu n u ilerletm enin uygun b ir a ra c ı
■olduğuna işaret ediyordu. Bu durum da, b ir işçi h ü k ü
m etinin kurulm asını talep etm ek proleter diktatörlü-
; ğ ü için verilen m ücadelede d a h a geniş b ir başlam a
| noktası olabilirdi. îşçi hüküm eti, silahlanm ış işçilere
| day anarak, biçimsel o larak b u rju v a sistem F çerçeveli
j içinde kalm akla birlikte, aslm d a serm aye sahiplerinin
j m ülkünü ve k ap italist k â rla rın ı kullanm a h ak ların ı kı
sıtlayacak bazı politik, ekonom ik ve m ali önlem ler ala
c a k tı. B urjuvazinin direnişi, işçi h ü küm etin i bu kısmı
önlem lerin ötesine gitm eye doğal o larak çekecekti ve
kitlelere üretim a ra çla rın ın b u rju v a m ülkiyetini tam a
m en ortadan kaldırm a gerekliliğini, eski b u rju v a dev
let m ekanizm asının o rta d a n kaldırılıp, pro leter dikta-
törlüğünûn ku ru lm ası gerektiğini gösterecekti. AKP
delegasyonu a d ın a E m st Meyer, Edwin HoernJe ve W al-
te r Ulbricht, T asarılar Komitesi’ne tak tik ler üzerinde
ki tez taslak ların d a işçi hüküm eti sloganının d a h a açık
ve k e s in b ir tanım ını içeren ve böyle hüküm etlerin de
ğişik tü rlerin i nitelendiren bazı değişiklikler önerdiler.
Değişiklikler Komite ta ra fın d a n kabul edildi ve Kong
re tarafın d an onaylandı,
îşçi hüküm eti sloganı, reform istlerin b u rju v a çı
karlar^ d oğrultusunda burjuva partileriyle koalisyon
hüküm etleri oluşturm a çabalarına k arşı çıkm ak için
tasarlanm ıştı. D ördüncü Kongre bu sloganı, tüm emek-
*’çi halkın birleşik cephesi ve ekonomik, politik alan lar-'
203
da burjuva egemenliğiyle m ücadele etm ek ve onun
kesin o larak altedilm esini sağlam ak için tüm işçi p a r
tilerinin bir koalisyonu olarak değerlendirdi. Bir işçi
hüküm eti p arlam en ter tem elde de o rtay a çıkabilirdi
a m a bu ancak, burjuvaziye k arşı verilen devrim ci m ü
cadeleyle yakın ilişki içinde, an cak kitlesel m ücadele
sürecinde, kitlelerin ve yoğunlaştırılm ış b ir devrimci
h arek etin desteğini a la ra k kurulabilirdi. Kongre işçi
hüküm eti sloganının, genel b ir ajitasyon hedefi olarak,
hem en h e r yerde kullanılabileceğini vurguladı. Ama
bu slogan, gerçekleri politik b ir slogan olarak, işçile
re ve burjuvazi arasındaki güçler dengesinin hük ü m et
meselesini acil b ir çözüm gerektiren p ra tik b ir zorun
luluk olarak gündem e getirdiği ü lk eler için önem taşı
m aktaydı. H enüz bir proleter d ik tatö rlü ğ ü hüküm eti
haline gelmemiş b ir işçi hüküm etin in hedefleri, işçi
sınıfını silahlandırm ak ve burjuva, karşı-devrim ci ör
gütleri silahsızlandırm ak, üretim i denetlem ek, vergi
yüklerini m ülk sahibi sınıflara yüklem ek ve k arşı dev
rim in direnişini bastırm aktı. Bu Önlemlerin tu ta rlı ola
ra k uygulanm ası, emekçi halkın devrim ci eğitim inin
hızlandırılm ası ve bilimsel sosyalist p a rtile r ard ın d a
toparlanm asıyla birlikte, sosyalist devrim in yolunu
açabilirdi.
Bilimsel sosyalistler, bilimsel sosyalist olm ayan iş
çi p a rtile ri ve işçi örgütleriyle, bu hüküm etin b u rju v a
ziye k arşı gerçekten m ücadele etm esi koşuluyla, bir
işçi hüküm eti oluşturm aya h azır olduğunu açıklam a
lıydı. Böyle b ir hüküm etin bilimsel sosyalist üyeleri
partilerinin en sıkı denetim i altında ve kitlelerin dev
rim ci örgütleriyle yakın ilişki içinde olm alıydılar. Bi
limsel sosyalist p arti kendi çehresini korum alı ve aji-
tasyonlarm da tüm üyle bağım sız olmalıydı. Tüm ülke
lerde işçi hüküm etinin kurulm ası ve yaşam ası b u rju
204
vaziye k arşı verilen s ın ıf m ücadelesinin a y rılm a / bir
parçasıydı.
İşçi hüküm eti sloganı, kitlelere sosyalist devrim
düşüncesini benim setm e yollarının araştırılm asın d a
önemli b ir adımdı. Emekçi halkın günlük ekonom ik
ve politik çıkarlarını savunm a m ücadelesi düşüncesiy
le, kitleleri sosyalizm m ücadelesi içine sokan genel de
m okratik talepler için m ücadeleyi kendi içinde birleş
tiriyordu. M arksist-leninist proleter devrim Öğretisi
nin yaratıcı olarak geliştirilmesiydi.
Lenin'in
«Rus Devriminin Beş Y ıh Ve
Dünya Devriminin
Ufuklar» Raporu
205
ve bilimsel sosyalist p artilerin bu kav g ad a edinecekleri
deneyim in RKP(B)’n;in devrimci deneyini özüm sem e
lerine ve uygulam aların yardım cı olacağı konusunda
uyarıda bulundu. Lenin, diğer ülkelerin devrim cilerinin
RKP(B) ’nin deneylerini dogm atik b ir biçimde değil,
yaratıcı olarak özüm sem elerini ve devrim ci k u ram ı uy
gulam aya koymayı öğrenm elerini teşvik etti. K ardeş
p a rtile r açısından, «devrimci çalışm anın örgütlenm esi
ni, yapısını, yöntem ve kapsamını» an lam an ın çok
önemli olduğunu söyledi,<m>
Lenin, içsavaşm bitim ini izleyen Sovyet gelişmesi
nin en büyük sorunlarını, sosyalist inşanın görevlerini
ve Yeni Ekonomik Politikanın b aşarıların ı değerlen
dirdi.
Bolşevik Partinin Önderi, RKP(B)’nin sosyalizmin
zaferini sağlayan olanaklı tek politikayı belirleyip yü
rü ttü ğ ü n ü ve böylece diğer ülkelerin izlemek zorunda
olduğu bir yol çizdiğini gösterdi. Lenin «Biz iktidarı iş
çiler için ele geçirdik ve... hedefimiz bu iktidarı sosyalist
sistem i kurm ak için kullanm aktır. Bu nedenle, bizim
içi’n en Önemli olan, sosyalist ekonomi için ekonomik
temel oluşturm aktır.»<150) dedi. RK PtBİ’nin izlediği Ye
ni Ekonomik Politika sosyalist ekonom inin kurulm ası
için doğru olan tek yoldu, çünkü devrim in zaferinden
hem en so n ra katıksız sosyalist ekonomi ve dağıtım
biçim lerinin uygulanm asının olanaksız olduğu ortaya
çıkmıştı. Lenin, ulusal ekonomiye kabul edemeyeceği
bir gelişme hızı yüklem eye çalışm anın büyük tehlike
lere neden olacağını-, ekonomiyi güçsüzleştirip işçi sı
nıfıyla köylülük arasın d ak i ittifak ı bozacağını söyleye
rek, ekonomik gelişm enin genel eğilimini gerçekçi ola
ra k hesaba k atm anın gerekliliğinden söz etti.
Lenin ra p o ru n d a Sovyet R usya’nın sanayileşm esi
ne ilişkin olarak geliştirdiği çok önem li tezini ayrın-
206
tılandırdı. Lenin «Ağır sanayii k o r u m ıt/ım k, nıııı ı-mıl
den kurm azsak, hiçbir sanayi k u r m a y ı b ırp u u ı ı m v \»
ve san ay i olm adan bağım sız bir ü lk e o la r a k im i m » /
B unun çok iyi farkındayız.»*151* dedi. Ağır mihhvmiıı
canlandırılm ası için kaynakların b i r i k l i r i l m e M t u n <>,nJ
b ir önemi üzerinde durdu ve ticaretin ö n e m in i vı- İm
k ay n ak ları a rtırm an ın bir a ra cı olarak en g u ç lu İm
ekonomiye olan gereksinm eyi vurguladı. L e n in II.KI*
(B)'nin birinci görevinin, devleti yönetmek, u lu s a l nlm
nom iyi gerektiği gibi idare etm ek için bilgi eclinnmk.
d u rm adan çalışm ak olduğuna işaret etti.
Lenin’in rap o ru RK PfB)’n in Sovyet R usya’da sos
yalizm in zaferine giden yolu politik ve ekonomik im
lam da açarken edindiği deneyim i genelleştirdi ve dün
y a bilimsel sosyalist harek etin i bu deneyle silahlan
dırdı.
Kongre delegeleri, d ü nya işçi sınıfı h arek etin in ö n
cüsü olarak tanım ladıkları Bolşevik P artin in çalışm a
ları konusunda çok olum lu g örüşler belirttiler. Clara
Zetkin, 12 K asım 1922’de Lenin’e «Yeni Politika Rus
y a ’d a varolan koşullarda sadece kaçınılm az değil, ko
münizm e geçiş için zorunludur. Başka ülkelerdeki pro
letary a da, politik iktidarı ele geçirdikten sonra, mu-
tatis m u ta n d is/* ' Yeni Ekonom ik Politika’nın zorlu
am a kuşkusuz sizin karşılaştığınızdan çok d ah a olum
lu koşullarda, yolundan yürüm ek zorunda k alacak lar
dır.» diye yazdı.<1!2) D ördüncü K ongre’nin Rus devrim i
m eselesine ilişkin kararı, Sovyet R usya’nın, d ü n y â p ro
letaryası için en zengin tarihsel devrim ci deneyim h â
zinesi olduğunu belirtti. Kongre Rusya’daki proleter
devrim in, em peryalist güçlerin saldırısına ve b urjuva
yapısının yeniden k u ru lm asın a karşı ancak d ü n y a pro-
207
letaryasm m ortak çabalarıyla güvence altın a alınabi
leceğine işaret etti. D ünya işçilerini Sovyet R usya’yı
desteklem eye çağırdı. Kongre Sovyet R usya’ya prole
te r yardım ı m eselesini tartışırken , ekonom isini can lan
d ırm a çabalarında, sadece kendi ülkelerinde devrimci
b ir politik m ücadele vererek değil, geniş kitlelerin yü
rüteceği ekonomik yardım ı d a örgütleyerek Sovyet
R usya’ya acil ve etkili b ir destek sağlam anm tüm işçi
p artilerin in ve örgütlerinin, h e r şeyden Önce de bilim
sel sosyalistlerin görevi olduğunu vurguladı, çünkü
«Rusya’nın, dünyadaki ilk işçi sınıfı devletinin içinde
bulunduğu koşullarda ortaya çıkacak h e r gelişme,
ulu slararası proletaryayı, sınıf düşm anına, burjuvazi
ye k arşı verdiği m ücadelede güçlendirir.»
Komintern
Taslak Programının
Tartışılması
208
ele geçirm eden önceki dönemde, ulkeleımdulti iwgııl
koşullan ele a la ra k d ah a genel slogunlıın vn iuU>|tlnti
nasıl sunacağı konusunda görüş aynlıltlıuı vıınlı
Kimileri program ın, partilerin, k it l e le r e jnnlelın
devrim hedeflerini sunduğu evrenin içeriğim «»huğumu
d a h a genel geçiş taleplerine (işçi hüküm eti ninnimi,
işçilerin ü retim üzerindeki denetim i ve diğoı ie r i) iliş
kin tezleri kapsam am ası gerektiğine inanıyordu. Un
sorunların, p artilerin pratik çalışm aları alan ın a g ir d i
ğini düşünüyorlardı ve bu nedenle bunların Komin
te rn P ro g ram fn d a genelleştirilm esine karşıydılar
T artışm aya katılanların b aşk a bir bölümü ki. / e t
kin, Sm eral ve V arga da aralarm daydı. Program ın, p a r
tilere sadece işçi hareketi m ücadelesinin açık ilkelerini
değil, fa rk lı ülkelerde proletaryanın politik egemenli
ğini k u rm a m ücadelesinin som ut p ra tik yöntem lerini,
emekçi kitleleri serm ayeye karşı m ücadele için harek e
te geçirm eye yarayacak d a h a genel geçiş taleplerini
içeren bir stratejik plan sunm ası gerektiğini d ü şü n ü
yorlardı. Geçiş taleplerini sosyalist devrim in nihai he
defleriyle ilişki içine sokm a sorunu çevresinde yoğun
laşan bu tartışm a, K ongre’de de sürdürüldü.
B ukharin'in taslak olarak hazırladığı Program , k a
pitalizm ve em peryalizm in tanım lanm ası, kom ünist
toplum a ilişkin genel tezler ve proleter devrim i ve pro
letary a diktatörlüğünün önündeki görevlere ilişkin bir
k a ra rla sınırlı idi.(154>Bilimsel sosyalist p artilerin h azır
lanm ak ve proleter devrim in zaferini kesinleştirm ek
için ne yapm ası gerektiğine ilişkin hiç bir çözümleme
içerm iyordu. B ukharin, d a h a genel geçişe ilişkin ve y e
rel talepler için K om intern P rogram ı’n d a ku ram sal k a
n ıtlam a gerekliliğini genel olarak yadsıyordu, Bukha-
rin ’in bakış açısı, Kongre delegelerince özellikle b u ge
çiş taleplerinin Program kapsam ına alınm asının gerek-
210
lerinin ekonomik ve politik yapılarım İn lıi imimi bol*
lihklar bulunm asının sonucu olarak linkli ...... İn.
sim lerin geçiş taleplerine İlişkin temel Imılr.oi ı ipim tu
açıkça ortaya koyulm ası m utlak olarak zum u in oklu
ğu için, Program taslak çalışm alarının bir ...... dul m
sürdürülm esini gerektiriyordu. Kongre '•geçe, inloplı*
rinin p ro g ram a alınm asını oportünizm olanık gn-.in
m ek isteyen tüm ç a b a la n ve temel devrimci görevi ke.
mî taleplerle gizlemek ya d a onların yerine koy mu en
balarını» şiddetle kınadı.°5,) K ongrenin tüm kararlın ı
partilileri, kitleleri devrim le tan ıştırm a görevlerini Un
tay laştıracak som ut yollar a ra m a y a zorladı.
D ördüncü K ongre’nin tarım meselesine ilişkin İm.
ra rla n , p artilerin pro leter devrim in zafere u la şm asın
d an önceki dönem de kırsal emekçi n ü fusu n günlük
çıkarlarının savunulm ası için öne sürdüğü sloganlara
som ut b ir anlam kazandırdı (ta ra n proletaryasının çı
k arların ı savunm ak, serm ayenin yoksul ve orta köy
lü ler üzerindeki h e r tü rlü söm ürüsüne k a rşı çıkmak,
yoksul köylüler için vergi bağışıklığının sağlanm ası,
ortakçı köylülerin durum larını iyileştirm ek ve kirayı
azaltm ak, to p rak sahibi am a yoksul köylüye toprak,
hayvan üretim a raçları vb. sağlam ak). H er ülkedeki
bilimsel sosyalist partilerin, köyde yaşayan emekçi
h alk tan y a n a durm aksızın çalışarak, gerçekten tüm
emekçi halkın ve ezilenlerin p artisi olduğunu k an ıtla
m ası gerektiğini belirtti.
Birleşik Bir
Ant i-E nıpe ryat ist
Cephe îçin Mücadele
D ördüncü Kongre söm ürge ve bağım lı ülkelerdeki
ulusal k urtuluş h areketlerinin duru m u n u ayrıntılı
o larak değerlendirdi. Bu dönem de a rtık T ürk halkının
211
bağımsızlık savaşı zaferle sonuçlanm ıştı. H indistan, Mı
sır, Fas, Çin ve Kore’de k u rtu lu ş h arek etlerin in büyü
mesi, Doğu ülkelerinde işçi harek etin in başlam ası ve
bilimsel sosyalist p a rtile rin o rtaya çıkışı K om intem ’in
ulusal sorun ve söm ürge sorunundaki leninist politika
sının. ulusal k u rtu lu ş hareketlerin in d ü n y a proleter
devrim inin ayrılm az bir parçası olduğun*u gösteren le
ninist öğretinin doğruluğunu çarpıcı b ir biçimde o rta
ya koydu. E nternasyonal, bilim sel sosyalist p artilerin
çekirdeğini yaratm ayı, anti-em peryalist ulusal-devrim -
ci hareketi olası h e r biçimde desteklenm eyi ve bilim
sel sosyalist p a rtile ri bu h arek etin Öncüsü haline geti
rerek ulusal k u rtu lu ş m ücadelesinin çerçevesi içinde
toplum sal h arek eti başlatm ak ve güçlendirm eyi sö
m ürge ve y a n söm ürge ülkelerdeki bilimsel sosyalist
lerin birinci görevi o larak görüyordu.
U zak Doğu Devrimci Ö rgütleri Kongresi O cak ve
Şubat 1922 arasın d a M oskova ve Petrograd’d a yapıldı.
Kongreye Çin, K or e ~ Japon y â ,' M oğolistan , Hi n di s ta n ,
Endonezya ve Sibirya h a lk la n m n delegeleri katıldı.
K ongre K om intern kongrelerinin ulusal sorun ve sö
m ürge sorununa ilişkin k a ra rla rıy la tam b ir dayanış
m a içinde olduğunu açıkladı ve «ulusal devrim ci h a
reketlerle, işçilerin toplum sal k u rtu lu şları için verdikle
ri m ücadele arasın d ak i ilişkilerin doğru olarak k a v ra n
m ası gereği vardır, çünkü em peryalizm in köleleştirdiği
U zak Doğu’n u n emekçi kitleleri an cak uluslararası
proletaryayla ittifak içinde o lu rlarsa ulusal ve toplum
sal k u rtuluşlarım k a z a n a b ilir le r .» s ö z le r in e Özellik
le de değindi.
Japon işçi hareketinin deneyim li Önderi ve Japon
ya Kom ünist P artisi’nin k urucusu Sen K atayom a Dör
düncü Kongre’de konuşurken, bu Kongrede «bir b ir
leşik cephe kurduk. Başlangıç noktası Japon, Çin ve
212
Kore kom ünistlerinin Japon oınpoı ynlj/.nnn<> l<ı*ng M»
leşik bir cephe y a ratm alarıy d ı.-' 1,“'1 deılı.
D ördüncü Kongre K om intern'İn ulunu! .’><>muı
soruna ilişkin politikasını geliştirerek, birleşik I»ı ı mili
em peryalist cephe sloganım öne sürdü. Program ı İm
ğımsız bir cum huriyet k u r mark, tüm feodal link v<> nv
r m alıkları ortad an kaldırm ak, bir tarım rol'orımı vn ıln
rici b ir iş yasası getirm ek, politik sistemi den m Umul»
İeştirm ek ve benzeriönlem lerle a n ti-em peryalist, aııiı
feodal ve dem okratik b ir devrim i yürütm eyi .savunu
yordu. Böyle bir devrim için b aşarı koşulu, uluslm unun
p rn le tâ ry a - ve Sovyet cum huriyetleri arasındaki itti
faktı. D ördüncü Kongre ulusal burjuvazinin tu farsı/
lığına işaret etti ve ulusal-devrim ci harek eti destek
leme ve anti-em peryalist m ücadelenin temel hedefleri
ne ulaşm ada ulusal burjuvazinin kazanılm ış hakların
d a n y a ra rla n m a zorunluluğunu vurguladı. «Sömürge
ve yarı-söm ürge ülkelerdeki işçi harek eti kendisini her
şeyden önce o rtak anti-em peryalist cephe içinde b a
ğımsız bir güç duru m u n a getirm ek zorundadır. B urju
va dem okrasisiyle geçici b ir uzlaşm a an cak bu bağım
sızlığın tanınm ası ve tam bağım sızlığın korunm asını
tem el alırsa kabul edilebilir ve gerekli b ir uzlaşm a
olur.»(llîl) işçi sınıfı bu ülkelerin köylü ve y a rı proleter
kitleleriyle b ir ittifak için usanm adan çaba gösterm e
lidir.
Kongre söm ürgelerdeki devrim ci harek e tin, geniş
köylü kitlelerin eylemini tem el alm aksızın başarıya
'ulaşam ayacağını vurguladı! Doğu ülkelerindeki bilim
sel sosyalistlerin öne sürdüğü tarım program ı feoda
lizm ve kalıntılarının tam am iyle yokedilmesini talep
ediyor ve köylü kitlelerin ulusal k u rtu lu ş için verilen
m ücadeleye etkin olarak katılm alarını sağlam ayı he
defliyordu. Komintern, geri kalm ış ülkelerin ulusal
213
burjuvazisi a rasın d ak i ilerici eğilim lerden em perya
lizm ve feodalizm le m ücadele için y a ra rla n m an ın bu
ülkelerdeki K om intern üyesi partilerin önemli b ir gö
revi olduğunu açıkça o rtay a koydu. D ördüncü Kongre
feodal beyleri ve feodal bürokrasiyi söm ürgelerdeki
yabancı em peryalizm in başlıca d ay an ağ ı olarak tan ım
larken aynı zam anda, feodal-ataerkil yaşam biçim inin
henüz yerli aristokrasiyi halk kitlelerinden bütünüyle
ayırabilecek ölçüde çözülm ediği yerlerde, «bu üst sı
nıfların, em peryalizm saldırısına k arşı verilen m ücade
lenin etkin önderliğini üstlene »bile çeklerin e işaret et
t i / 142’ Bu açıklam a A sya ve A frik a’n ın bazı ülkelerin
deki devrim cilerin bu ülkelerdeki m ücadelenin olası
yollarına ilişkin sorusuna b ir y an ıt sağladı.
«Komintern, değişen tarihsel koşullarda b ir ulu
sun politik bağımsızlık isteğinin en fark lı sın ıflar ta r a
fından ortaya konabileceğinin tam am iyle bilincinde
olarak, em peryalizm e k arşı verilen tüm ulusal-devrim -
ci hareketleri destekler. Bu a ra d a ezilen kitleleri a n
cak, kitlelerin etkin desteğini tem el a lan tu ta rlı bir
devrim ci politika çizgisinin ve sınıfı ko ru m ak için em
peryalizm le uzlaşm anın savunm asını y a p a n la r tü m ü n
den kayıtsız olarak kopm anın zafere götürebileceğini
de gözden kaçırm az.»{163} K ongre Doğu proletaryasının
kendisini politik önderlik rolüne hazırlam ak için «ken
disinin ve kendisiyle yakın ittifak içindeki toplum sal
sınıfların eğitilm esi üzerinde» uzun uzun çalışm a gö
reviyle yüzyüze olduğunu vurguladı. Söm ürgelerdeki
bilimsel sosyalistlerin «bağımsız sınıf çık arların ın ‘ko
ru n m ası’ adı altında em peryalist egemenliğe k arşı ve
rilen m ücadelede yer alm ayı reddetm eleri salt Doğu
daki proleter devrim i gözden düşürm ek için p lan lan
mış en alçak türden b ir oportünizm dir. ‘Ulusal birlik'
y a d a burjuva dem okrasisiyle ‘iç b a rış’ ad ın a işçi sı-
214
m fm m acil ve günlük çıkarlunnıiım fıuyu)İMtumı
bası d a d a h a az tehlikeli bulunımııımlıdıı - ..... hmın
re, «hâlâ az çok cenin evresinde* olun D o g ı ı'm ı ıı M llııt
sel sosyalist p artilerinin «kendilerini kil.lolom oluklu <ı
c a k h er h arek ette yer alm ası g e re k tiğ i.-',M| ufuıun
ve yarı söm ürge ülkelerin işçi sınıflarının d e v r im c i On
d e r ro lü n ü an cak em peryalizm e karşı m ücadele od m eli
üstlenebilecekleri ve işçi sınıfının ekonomik ve politik
örgütlenm esinin m ücadelenin devrim ci etkinlik a l a n ı n ı
a rtırd ığ ı k a ra rm a vardı.
G ördüğüm üz gibi D ördüncü K ongre’nin To/.kıri,
ezilen ülkelerdeki proletaryanın sınıfsal ve ulusal he
defleri arasındaki yakın, ilişkiyi açıkça tanım lıyord n.
A lm aşıklar olarak değerlendirilem eyecek bu hedefi or
birbirlerini tam am lıyorlardı. D oğudaki birleşik anti-
em peryalist cephe taktiği, B atıdaki birleşik işçi cep
hesi sloganıyla yakından ilişkiliydi, Bunlar, p ro letar
ya ve partisin in devrim sürecindeki önderlik rolünü,
b ir birleşik cephe çerçevesi içinde, aralıksız günlük m ü
cadele yoluyla elde ettiği aynı taktiğin uygulanm asın
daki farklı yönleridir._Bu önderlik rolünün elde edil
mesi^ b ir y a d a b ir b aşk a politik gücün bu cepheye
«kabul edilmesi» için bir koşul olarak asla görülem ez.
Kongre birleşik bir a n ti-e m pery alist cephe için verilen
m ücadelenin «Doğu’d aki tu ta rsız ve k ararsız bazı b u r
juva milliyetçi g ruplarının açığa çıkm asını kolaylaştı
ra c ağ ın a » '16^ işaret etti.
Ulusal k urtuluş hareketinde kaydedilen önemli ge
lişme, yeni koşulların h alk kitlelerini devrim ci m üca
deleye çekm enin yeni yollarına ve biçim lerine yol aça
bildiğim gösterdi.
K om intern, söm ürgelerde yaşayan A vrupalı işçi sı
nıfı ve yerli h alk arasın d a d a h a yakın bağların k u ru l
m asını önleyen milliyetçi ve ırkçı Ö nyargılara şiddetle
215
k a rşı çıktı. «Sömürgelerdeki çalışm anın, kapitalist ve
milliyetçi önyargılar konusunda aşırılaşan bu u n su r
ları değil, h e r şeyden önce yerli işçi sınıfı gençliğini
temel alacağını» vurguladı.1157* D ördüncü K ongre’de
kabul edilen Doğu meselesine ilişkin tez, Lenin’in sos
yalist proleter devlet, k apitalist üikeierin devrim ci pro
letaryası ve ulusal kurtuluş hareketi arasın d ak i yakın
ittifakın gerekliliğini ele alan öğretisiyle doluydu. Dör
düncü K ongre’nin öne sü id ü ğ ü birleşik~âhtî-em perya-
list cephe sloganı ezilen h alkların özgürlük ve bağım
sızlık m ücadelelerine önem li bir k atk ı oldu.
Dördüncü Kongre
Ve Partilerin
Kitleler Arasındaki
Çalışmaları
Kongrenin önem i
Pa rtililerin kitleler arasın d a d ah a etkin çalışm ala
rı h e r partilin in Jd tle ler için bir örgütçü, pro p ag an d a
cı, ajita tö r ve eğitim ci olm asını gerektiriyordu. Kong
re p artilerin kitleleri eğitme ve yetiştirm e alanındaki
çalışm aları m eselesini özel o larak ele aldı. Bu mesele
ye ilişkin ra p o rla rı A lm an delegesi H oernle ve Nodezh-
d a K rupskaya sundu. Bu d elegeler eğitim çalışm ala
rın ın hem p artilerin kendi içlerinde hem de geniş
emekçi halk kitleleri arasın d a yürütülm esi gerektiğini
söylediler. Eğitim ve propaganda çalışm ası kitlelerin
günlük deneyleri ve herg ü n k ü m ücadeleleriyle yakın -
dan ilişkili olm alı ve onların politik eğitim leri ve dev
rim ci sınıf savaşçılarının yetiştirilm esi hedeflerine hiz
m et etmeliydi; p a rtin in savaşm a yeterliliğinin ve ör
gütlenm e ve propaganda güçlerinin artırılm asın a ya-
ram alıydı. K rupskaya, ideolojik çalışm anın önem ini
a n latm ak için Bolşevik P artinin deneyim ini aktardı.
216
«Komünist P arti ajitasyon ve propaganda moselnlm mı
a n a çalışm alarından hiç ayırm am ıştır. Ajitasyon vr
p ropaganda P artin in tem el çalışm asını oluşturm uştur ■
dedi.<m>
D ördüncü Kongre partililerin kitle örgütleri - işçi
sendikalan, kooperatifler, kadın ve gençlik örgütleri -
içindeki çalışm alarını değerlendirdi. K ararları, Ko
m intern üyesi partileri, fark lı proleter örgütlerini
emekçi halkın çık arların ı savunm anm ve devrim ci eği
tim in bir aracı haline getirm eye yöneltti. Kongre Lo-
zovsky’nin rap o ru üzerine kabul edilen partililerin işçi
sendika hareketi içindeki görevlere İlişkin tezde, işçi
sendikalarm da b ir bölünm eyi Önlemek, işçi sendika h a
reketinin birliğini korum ak ve reform istlerin bu bir
liği bozduğu yerlerde yeniden k u rm ak için çalışm anın
gerekliliğini vurguladı. îşçi sendika hareketinin birliği
sloganı 19 Kasım - 2 A ralık 1922’de M oskova’d a topla
nan Kızıl İ ş ç i, S en d ik alan E nternasyonali’nin İkinci
K ongresince kabul edilen k a ra rla rın tem elini oluş
turdu.
30 K asım ’da, Eski Bolşevikler D erneği’nin bir üyesi
olan Felix K on’un önerisi üzerine am acı «tutuklu yol
d aşlarım ıza sadece m addi anlam da değil, moral olarak
d a yardım etmek» olan U luslararası Kızıl Yardı m ’m
kurulm ası için b ir kararlSenfms¥hdT(W> Bu u lu sla rara
sı Örgüt işçiler arasın d ak i ulu slararası dayanışm ayı ge
liştirm e, sağlam laştırm ada ve beyaz terörün k u rb a n la
rına, faşizm ve savaşa k a rşı m ücadele verenlere y a r
dım sağlam ada önem li bir rol oynadı. UKY, Julian
M arçlevski, C lara Zetkin, Yelena Stasova ve W ilhelm
Pieck gibi ulu slararası işçi hareketinin Önemli önder
leri ta ra fın d a n yürütülüyordu.
D ördüncü Kongre, K om intern’İn çeşitli bölüm leri
içindeki durum a da büyük ilgi gösterdi. Fransa, îspan-
217
ya, İtalya, Çekoslovakya, ABD, Yugoslavya, Polonya,
D an im ark a ve diğer ülkelerin bilimsel sosyalist p a rti
lerinin çalışm aları, K ongre’nin ve kom itelerinin tüm
üyelerin katıldığı oturum larında tartışıldı. Kongre ve
kom itelerin k a ra rla n , sosyal-dem okrat kalıntıların ve
sekter dogm atik h a ta la rın üstesinden gelm ek ve Ko
m intern bölüm lerini yeni tip m arksist-leninist p artilere
çevirm e konusunda partilere çok yardım cı oldu. Kong
r e 5 A ralık 1922’deki kapanış otu ru m u n d a Y ürütm e
K urulu’nu seçti. Y ürütm enin K ongrenin b ir toplantı
sında seçilmesi (daha önce p a rti temsilciliği temel alı
n a ra k oluşuyordu) K om intem ’in birleşik b ir d ü nya
partisi olarak b a şa n lı sağlam laşm a sürecinin ve d ün
ya bilimsel sosyalist hareketi içindeki birliğin gelişme-
sinin kanıtıydı.
Dördüncü Kongre, işçi sınıfının birleşik cephesini
k u rm ay a yönelik yeni bir adım attı. K om intern, Ams
terdam E nternasyonali’nin yeni b ir d ü n y a savaşı teh
likesine karşı çıkan emekçi kitlelerin baskısıyla, A ra
lık 1922’de H aguc’de bir U luslararası Barış Kongresi
için çağrı yapm ış olm asından yararlandı. Bu Kongre
ye İkinci ve ikibuçukuncu Enternasyonal partileri, b u r
juva pasifist örgütleri Sovyet işçi sendikaları ve koo
p e ra tif birlikleri de dahil işçi sendikaları ve koopera
tif birlikleri çağrılıydı. K om intern’in D ördüncü Kong
resi, H aguc Kongresi, İkinci ve İkibuçukuncu E nter
n asyonaller ve tüm ülkelerin işçi sendikaları, serm a
yenin saldırıları ve savaş tehlikesine karşı, üretim in
denetlenm esi için, proletarya için sekiz saatlik işgünü
ve geçim için yeterli ü cret ve işçi sınıfının acil çıkar
ları için verilen m ücadelenin bir a ra cı o larak o rtak
hedeflerde birleşm iş b ir işçi partileri hüküm eti için
açık bir m ektupla o rta k eyleme ç a ğ ırd ı/1,0} Sovyet işçi
sen d ik alan delegasyonu, Haguc K ongresi’nin k ü rsü sü
218
n ü savaş tehlikesine karşı m ücadele etmok vo İm hu
Ieşik işçi cephesinin y a ra tılm a sı için kullandılar, uımı
kongredeki oportünist çoğunluk Sovyet delegasyonu
nu n önerilerini reddetti.
E ntem asyonal’in D ördüncü K ongresi uluslararası
işçi ve bilimsel sosyalist h a re k e ti tarihinde önemli bir
y er tu tar. K ongre, genel d em o k ratik taleplerin savu
nulm ası h e r şeyden önce gericilik ve faşizmle savaşm a
görevleriyle bağladığı birleşik p ro leter cephesi ta k ti
ğ in i geliştirdi. Kongre, işçi h ü k ü m etin i işçi sınıfının ik
tid a ra gelmesi ve p ro letary a d iktatörlüğü n e geçişin
olası b ir biçimi olarak g ö stererek partileri kitleleri pro
leter devrim e hazırlam an ın y eni yollarını yaratıcı
b ir biçimde a raştırm ay a yöneltti. D ördüncü Kongre
. ezilen ve bağım lı ülkelerdeki u lu sal kurtuluş m ücade
lesinin deneyim ini genelleştirirken, anti-em peryalist
cephe sloganını öne sü rd ü ve bu ülkelerdeki anti-em
peryalist, anti-feodal ve d em o k ratik devrim lerin prog
ram ını çizdi.
K om intern d ü n y a bilim sel sosyalist hareketinin
k u ra m ve taktiklerini geliştirirken Lenin’in yapıtları
n ın içerdiği d ü n y a devrim ci süreci çözümlemesini iz
ledi. Bu yapıtlarda, Sovyetler Birliği Kom ünist P artisi’
nin etkinliklerinin tem elini o luşturan SSCB’de sosya
lizmin kurulm ası planı açıklanıyordu. Lenin d ü nya
devrim ci h areketinin olanaklarını değerlendirirken,
em peryalizm e karşı m ücadelede proleter devrim in ga
lip geldiği ülkenin, k ap italist ülkülerdeki işçi h arek eti
nin, ezilen halk ların ulusal k u rtu lu ş m ücadelelerinin
d ü n y a nüfusunun m utlak, ezici çoğunluğunu oluştu
ra n güçlerinin birleşm iş olduğuna d ik k at çekti. Lenin
bilimsel sosyalistlere, devrimci yaratıcılığı, sınıf m üca
delesinin ve kendi ülkelerindeki som ut koşullarda dev
rim in gelişme özelliklerini kavrayabilm eyi, d u ru m a uy
219
gun doğru bir politika izleme gereğini, kendi ülkelerin
deki güçler arasm daki ittifak ve devrim ci m ücadele
hedeflerini, dünya devrimci h arek etin in hedeflerini öğ
retti. U luslararası bilimsel sosyalist harekete çalışm a
larında h e r zam an Ü çüncü E n tern asy o n alin kurucusu
ve önderi Vladim ir îlyiç Lenin’in direktifleri yol gös
term iştir.
220
K om intern Y ürütm e Komitesi, l’rol'ınloı ıı Vımıı
me B ürosu’yla birlikte İkinci ve Am slordanı Kni.oı ini"
yonallerine yeni bir savaşı önlem ek için ortuk oy ....
girişm ek üzere görüşm elere başlam ayı önordi.'1'’’ ı:>
O cak’ta reform ist sendikaların yönetim lerine faşizmin
savaşm ak ve İtalyan proletaryasını desteklem ek için
o rta k p ra tik önlem ler k a ra rla ştırm ak için öneri yapıl
dı.(1,2) K om intern’in tü m önerileri, reform ist önderler
ta ra fın d a n reddedildi. Ü çüncü E nternasyonal tüm işçi,
köylü ve askerlere, R uhr’d aki Fransız-Belçika saldır
ganlığına k arşı u lu slararası b ir kam panya başlatm ak
ve yükselen faşist tehlikeye k a rşı etkin bir m ücadele
ye girişm ek için doğrudan çağrı yaptı.
R uhr’un işgal edilmesi, b u n u n A lm anya ekonom i
si bakım ından olum suz etkileri, A lm an işçileri ü zerin
deki söm ürünün artm ası, ülkedeki sınıf m ücadelesi
ne yeni bir ivme kazandırdı. A lm an işçi sınıfının top
lum sal özgürlük ve ulusal k u rtu lu ş m ücadelesinin
önünde, K om intern’in tam desteğine sahip olan A lm an
ya Kom ünist Partisi vardı. AKP, yabancı ask eri m ü
dahaleye karşı şovenizm ve hüküm etin ulus düşm anı,
gerici politikasına karşı, em ekçi halkın m ahvedilm e-
sine ve yoksullaştırılm asına karşı, faşizm ve bölücü
lüğe karşı yapılan grevler ve eylem lerde başı çekti. 28
Ocak - 1 Şubat 1923’te Leipzig’de yapılan A lm an Ko
m ünist P artisi Kongresi Partiyi, işçilerin toplum sal ve
dem okratik h ak ların ın ve bütünüyle ulusun ç ık arları
nın korunm ası için b ir kitlesel mücadeleye, saldırı ey
lem lerine ve bir işçi hüküm etinin k u rulm asın a dönü
şen b ir savunm a m ücadelesine yöneltti. Kongredeki
solcu u n su rla r (Ruth, Fischer, A rkadi, Maslow ve di
ğerleri) aslında b ir kez daha, birleşik cephe taktiğinin
reddedilm esi için çabaladılar. İşçi hüküm eti sloganını
proletarya diktatörlüğü gibi yorum ladılar. Kongre b un
221
ların görüşlerini reddetti ve işçi hü k ü m etin i p ro letar
y a diktatörlüğüne yönelik b ir geçiş evresi o larak ta
nım landı.
Böylece, A lm anya Kom ünist P artisi K om intern’İn
yardım ıyla, proletarya diktatö rlü ğ ü n ü n «bir sıçra
ma» yla kurulam ayacağına ilişkin doğru sonuca v ard ı
ve proletarya diktatörlüğüne giden b ir geçiş evresi ola
ra k işçi hüküm etinin kurulm ası yolunu seçti. Bu, Ko
m in tern ’İn D ördüncü K ongresi’n in k a ra rla rın a som ut
b ir biçim verm ekti ve A lm an bilimsel sosyalistlerinin,
A lm anya gibi bir ülkede kitleleri devrim e h azırlam a
yollarının p ra tik kararlılığına doğru attık ları önemli bir
adım dı. Bu a ra d a A lm an K om ünist P arti K ongresi’nin
birleşik cephe ve bir işçi hüküm etine ilişkin tezler ve
taktikleri ve bazı diğer k a ra rla n , E n tem asy o n al’in, işçi
hüküm etini burjuvazinin nihai o larak altedilm esi için
b ir m ücadeie aracı olarak yani p ro letary a d ik ta tö rlü
ğüne bir geçiş evresi olarak değerlendirm esine karşın,
işçi hüküm etinin burjuva dem okrasisi çerçevesinde
uzun süre varlığını sürdürm e olasılığı konusundaki
sağ-oportünıst aldatm acaların yayılm asına olanak ve
ren eksik ve hatalı form ülasyonlar içeriyordu. Komin
te rn Y ürütm e K urulu, AKP içindeki fark lılık lara iliş
kin k a ra rın d a Leipzig Kongresi k a ra rla rın d a içerilen
h atalı form ûlasyonlara işaret etti. K om intern Y ü rü t
m esinin k a ra n , «îşçi H üküm eti, varolan dem okratik
k u ru m la n tem el a la ra k kurulabilir, ancak, bu k u ru m
la r burjuvazinin p ro letary a üzerine yaptığı saldınlar,
sosyal-dem okrasiyi izleyen işçiler de dahil olm ak üze
re geniş işçi kitlelerini dem okrasinin, proleter çıkar-
la n İçin savaşm ada yeterince güçlü b ir silah olm adı
ğını anlattığı zam an ortadan kaldm lacaktır.» diyordu,
«îşçi hüküm eti program ını yürütm eye b a şla r başlam az
ve varlığını sürdürm ek için burjuva tehlikesiyle sa
222
vaşm ak zorunda k alır kalm az, bu rju v a yönetim aygı
tını o rtad an kaldırm alı ve bir pro leter yönetim a yg ıtı
kurm alıdır.*<113)
K om intern AKP’yi, işçi hüküm eti so ru n u n u n Al
m anya'nın ayrı ayrı eyaletleri çerçevesinde başarıyla
çözülemeyeceği ve tüm A lm anya işçi hüküm etinin he-
deflenm esinin gerekli olduğu konusunda uyardı. Ko
m intern Y ürütm esi AKP’nin görevinin «Saksonya’daki
Sosyaİ-Demokrat H üküm eti tehdit eden İm paratorluk
H üküm eti tehlikesini ve tüm ülkedeki faşizm tehditini.
kullanarak, ulusal bir İşçi hüküm etinin kurulm ası için
canlı bir kam panyaya girişmek» olduğuna işaret e t
ti.*1,4> K om intern Y ürütm esinin bu tavsiyesi A lm an
partisinin çalışm aları için açık b ir bakış açısı oluş
turdu.
17-20 M art arasın d a F ran k fu rt A.M. M ain’da,
Rheİm sch-W estphalian İşçi Temsilcileri Komitesi’nin,
R u h r’un işgaline k arşı b ir kam panya örgütlem ek ve
faşist gericilik ve yeni b ir savaş tehditine karşı savaş
m a am acıyla çağırdığı u lu slararası b ir konferans top
landı. İkinci, îkibuçukuncu ve  m sterdam E n tern as
yonalleri konferansa katılm ayı reddettiler. K o n feran
sa K om intern, Genç Kom ünist Enternasyonal, Profin
tem , A vrupa ülkelerinin bilimsel sosyalist partileri ve
devrim ci işçi sendikaları, bazı A lm an sosyal-dem okrat
örgütleri ve İşçi Temsilcileri Komiteleri katıldı. Konfe
ran s «Tüm Ülkelerin İşçilerine!» başlıklı b ir bildirge
yayınladı ve Fransız em peryalizm inin R uh r’a yaptığı
yağm acı saldırıya, yeni bir savaş tehdidine, faşizm e
karşı mücadeleye ve birleşik proleter cephesinin k u
ru lm asına ilişkin bir k a ra rı kabul etti. Konferans, Cla-
r a Zetkin, Fritz H eckert ve H enri B arbusse başkanlı
ğında, proletaryanın u lu slararası Ölçekte b ir birleşik
cephesinin yaratılm ası için kam panya açm ak göreviy-
223
le yüküm lendirilen, Savaş Tehlikesi ve Faşizme Karşı
U luslararası Eylem Komitesi’n i seçti."75’ F ran k fu rt
K onferansı reform ist sen d ik alara birleşik b ir anti-fa-
şist cephenin Örgütlenmesini öneren b ir delegasyon
gönderm e k a ra rım aldı, am a bu çaba d a sağ-merkezci
bölücüler tarafın d an sabote e d ild i/176’
Kom intern Yürütm esi, işçileri, tüm dem okratik
hak ve Özgürlüklerin y oked il m eşinin, f aşiştle r i n î tal -
ya'da kurdukları terö r ve şiddet rejim inin diğ er kapi
talist ülke halkları için de bir tehlike olduğu konuşun-,
d a uyardı. «Faşizm, işçi sınıfı içindeki salt şu veya bu
eğilime karşı değil, bütü n olarak sınıfa k arşı savaşır,
çünkü burjuvazi k ap italist yeniden k u ru lu şu n tek o la
nağını söm ürünün yoğunlaştırılm asında ve tüm işçile
rin m utlak anlam da politik olarak boyun eğdirilm esin-
de görm ektedir.""77’ Faşizm yönetimi, toplum sal savaş
lard a ortaya koyduğu vahşiliğin aynısını göstereceği
em peryalist sav aşlara yol açm aya m ahkûm du. Komin
tern Y ürütm esi Fransa, A lmanya, İngiltere, A m erika
ve diğer ülkelerin işçilerini faşizm e karşı verdikleri sa
vaşta İtalya işçilerine sağladıkları politik yardım ı ge
nişletm eye çağırdı. K om intern Y ürütm esinin 18 Ocak
1923 tarihli çağrısı. «İtalyan faşizm ine karşı sav aşır
ken, kendi k u rtuluşunuz için savaşm akla ve şimdi İtal
ya’da kol gezen despotluk ve cinayet egem enliğinin di
ğ er ülkelere sıçram asına asla izin verm eyeceğinizi ege
men sınıflara göstermektesiniz.»*17"’ diyordu. Ve faşiz
min bu yayılm a tehlikesi giderek d ah a da belirginle
şiyordu.
Ekonomik durum daki önemli bozulm a nedeniyle,
A lm anya’daki faşist örgütler hızla milliyetçi ve şove-
nist dalganın en ucuna yükseldiler. H itler’in, tekelci
serm aye ta ra fın d a n desteklenen sözüm ona N asyonal-
Sosyalist İşçi Partisi büyük burçuvazinin en gerici çev-
224
relerinden p a ra sa l yardım alıyordu. Puşnil"! tim ilin
rın d a n kopm uş u n su rla r arasında, kent ve Itırın, İni
çük burjuva ve o rta ta b ak aları a rasın d a destek Im/ruı
m a çabası içinde yaygın bir sosyal demagojiye bu.şvu
ruyor, şovenist ve tekelci sloganlar öne sürüyorlardı.
N aziler askerileşm iş tak ım lar kuruyor, işçi topluntı
la rın a saldırıyor, bilimsel sosyalistleri öldürüyor ve ik
tidarı ele geçirm eye hazırlanıyorlardı.
K om intern Y ürütm esi büyüyen faşizm tehlikesi,
savaş tehdidi ve işçilerin birliği konusunda F ran k fu rt
K o n feransında belirtilen özlemi gözönüne alarak üye
partilere 1 M ayıs’ta b ir gösteriye hazırlan m aları için
bir m ektup gönderdi. K om intern S ekretary ası’n m bu
m ektubu şöyle diyordu: «Bizim görüşüm üze göre l M a
yıs gösterilerim iz doğrudan doğruya faşizm e k arşı yön
lendirilm elidir, Faşizm e k a rşı etkili b ir m ücadele için
ilk ve en önemli koşul birleşik proleter cephesinin, ge
liştirilm esidir... 1 M ayıs gösterilerim iz savaş tehdidine
karşı yönlendirilm elidir.»<m> K om intern Y ürütm esinin
1 Mayıs çağ n sı «İşçiler, 1 M ayıs’ta faşizm e karşı, sa
vaş tehlikesine karşı - proletaryanın birleşik cephesi
için, Sovyet Rusya için gösteri yapın!»(180) diyordu. Ko
m intern üyesi p a rtile r sosyal-dem okrat p artilere X Ma-
yıs’ta ortak eylem önerdiler am a reddedildiler. O gün
Berlin’de 500.000 kişilik b ir gösteri oldu. G östericiler
Cuno ve Poincare hüküm etlerinin devrilmesini, faşist
lere karşı silahlı özsavunm a m üfrezelerinin o lu ştu ru l
m asını talep eden p a n k a rtla r ve H itler’in b ir tasv iri
nin sallandığı yalancı b ir darağacı taşıdılar.(lH)
İtalya, İspanya, Polonya, Letonya C um huriyeti ve
Jap o nya’da 1 M ayıs’ı kutlam ay a çıkan işçilere polis
ve faşistler vahşice saldırdı.
îşçi sınıfının tüm g ru p la n arasın d a birleşm eye yö
nelik çab alar sürekli olarak mevzi kazanırken, refo r
F. 15: Enternasyonal 225
m ist önderler Mayıs 1923'te H am burg’d a yapılan bir
kongrede İkinci ve İkibuçukuncu E nternasyonallerin
bir sağ-kanat sosyal-dem okrasi program ı etrafın d a
Sosyalist îşçi Enternasyonali o larak birleşm elerini k a
rarlaştırd ılar. İkibuçukuncu E ntem asy o n al’den m er
kezciler bir sosyal devrim in ve pro letary a d ik tatö rlü
ğünü sözle de olsa kabul etm eyi reddederek sağ ö n
derlere teslim oldular. İkinci ve İkibuçukuncu E nter
nasyonallerin kenetlenm esi sosyal-dem okrasinin sağ
önderlerinin duru m u n u güçlendirdi ve u lu slararası iş
çi hareketindeki bölünmeyi derinleştirdi. Sosyalist İş
çi E nternasyonali’ne bağlı p artilerin 1923’te 6.700.000'in
üzerinde üyesi vardı.(18:!,
H am burg Kongresi, otu ru m lard an birinde, p a rti ve
işçi sendikası üyeliği ne olursa olsun tüm ülkelerin iş
çilerinin, o rta k tehdit olan faşizm ve savaşa k arşı bir
likte m ücadeleleri meselesinin tartışılm asını Öneren
Savaş Tehlikesi ve Faşizme Karşı U luslararası Eylem
K omitesi’nden gelen delegasyonu dinlemeyi bile re d
detti.
K E YK ’in
Üçüncü
Birleşik Oturumu
226
savaşı hızlandırm aya çağırdı. »Ancak, İm muU» o ı<»»-
Tetaryanm ulusal ve uluslararası ölçekteki hlı lı»>llı <>>|ı
hesi için m ücadele program ı uyarınca y u n ı h ı l ı lıiln
böylece yürütülm elidir. Birleşik cephe mücadeleni. ı nm
ülkelerde d ah a d a sistem li ve kararlı olarak ve mı im
m ut ve anlaşılır biçim de verilm elidir. Sosyal ym ise
verler ve burjuvazinin birleşik cephesine, tüm <ı/.llım
lerin burjuvaziye k a rşı birleşik cephe mücadelemvlı‘
k arşı konm alıdır; İşçi p artilerinin kapitalistlerle kna
lisyonuna, tüm işçi p artilerinin kapitalistlere luu\,ı İm
işçi ve köylü hüküm eti için o rta k m ücadeleleriyle luu
şı konm alıdır.
İşçi sınıfı ve köylülük a rasın d ak i ilişki uluslararası
p ro leter devrim inin en önemli konularınd an biridir.
Y ürütm enin Birleşik O turum u, K om intern’in İkinci
K ongresi’nde çerçevelendirilen ve D ördüncü Kongre-
si’nde som utlaştırılan tarım m eselesine ilişkin p ro g ra
m ı tem el alarak, b u iki kongrenin k a ra rla rın ı içeren
ve genişleten yoğun b ir politik form ül o larak işçi ve
köylü hüküm eti sloganını öne sürdü. Birleşik O tu ru
m un k a ra n , «Komünist Parti hem en yan-n bile b u rju
vaziyi yenilgiye u ğ ra tm a y a h azır olmalıdır, bu neden
le de görevi, d a h a bugünden kendisine ulus çapında
hedefler koym ak ve nüfusun, toplum sal k o n u m lan en
önemli an d a pro leter devrim in! desteklem elerine ola
nak tanıyan tüm kesim lerini, proletaryayı destekle
m ek üzere kazanm aya çalışmaktır.» d i y o r d u . Y i r
milerde, kapitalist ülkelerdeki devrim ci işçilerle köylü
kitlelerin bağlarını güçlendirm ede önemli b ir rolü,.Ko-
m in tern ’e bağlı, p a rti olm ayan b ir köylü örgütü, Ulus
la ra ra sı Köylü Konseyi (Köylü Enternasyonali) oyna
dı.. Bu örgüt Ekim 1923’te U luslararası Köylü Konfe-
raıısı’nda kuruldu. U luslararası Köylü Konseyi köylü
leri birleştirm eye ve onları toprak sahipleri ve kapi
227
talistlerin etkisinden k u rta rm a y a çabalıyordu. Başlı
ca sloganları «Tüm ülkelerin işçileri ve köylüleri, b ir
leşin!» ve işçi, köylü h üküm eti sloganıydı.
Bilimsel sosyalist p a rti - işçi sınıfının p artisi - köy
lülük ve proleter olm ayan diğer emekçi kitlelerin eko
nom ik çıkarlarının savunulm asında kendisiyle birlik
te emekçi halkın b ü tü n kesim lerini sü rü k ler ve onları
kapitalizm e k a rşı eyleme sokar. İşçi ve köylü hüküm eti
sloganı serm ayenin saldırılarına, gericiliğe ve faşizm e
karşı m ücadelenin ulusal ölçekteki hedeflerini, h e r şey
den önce işçi sınıfı ve köylülük arasın d ak i ittifak ı o r
taya koym anın önem ini açıklar. İşçi ve köylü h ü k ü
m eti sloganı D ördüncü K ongre’de o rtay a atılan işçi h ü
küm eti sloganına som ut b ir ah latım k azandırdı ve
KEYK Birleşik O tu ru m ü n u n K ararın d a belirtildiği gibi
birleşik cephe taktiklerinin uygulanacağı tem eli geniş
letti ve «proletarya diktatörlüğüne giden yolu açtı.»(1S5)
Birleşik O turum , K om intern'in strateji ve taktiklerini
dah a da geliştirdi.
Birleşik O turum ’da, birleşik cephe meselesi üzeri
ne Zinoviev’in raporu, bu taktikleri kendince birleşik
b ir cepheyi kabul etm eyecekleri açık olan sosyal-de
m okrat partileri teşh ir etm ek için tasarlan m ış «stra
tejik b ir m anevra» olarak sekterce yorum İuyordu.(1#tî)
Böyıesi b ir yorum aslında Lenin’in birleşik cephe ta k
tiklerine ilişkin öğretisinin çarpıtılm ası ydı ve p ratik te
birleşik cephe sloganına gölge düşürüyordu. Zinoviev’
in bakış açısı Birleşik O turum k a ra rla rın d a yer almadı.
Birleşik O tu ru m ’d a faşizm e k arşı m ücadele üzeri
ne ra p o ru C lara Zetkin sundu. Bu sorunun tartışılm ası
9 H aziran 1923’te B ulgaristan’d a m eydana gelen faşist
askeri darbe, Stam boliski dem okratik hüküm etinin
devrilm esi ve askeri faşist b ir d ik tatö rlü ğ ü n k u ru lm a
sı gözönüne alındığında çok önemliydi. Bu olaylar sı
228
rasın d a Bulgar Komünist. Partisi yimoUnıi, iimi< mlulı*
nin burjuvazinin iki kam pı -kırsa) vıı l u a ı l s a l mı*
sında olduğunu ve Kom ünist Paı ti’nin İm mürmlnIiHİn
y er alm ayacağını açıklayarak yanlış bir tavır ulunalı
BKP yönetim i b u n u n b ir burjuva hüküm etinin ymint
b ir başkasının alm asından oluşan basit bir miM'ln i «i
mayıp, gerici te rö rist bir rejim in kurulm ası vo dmımu
ra tik özgürlüklerin yok edilmesi olduğunu unluyuınn
mıştı. KEYK Birleşik O turum u B ulgar Partisi yönetimi
ni, faşist askeri d arb e sırasında Partinin opoıiimınt
eylemsizliğine yol açan se k te rv e doktriner tavrım eni
ne boyuna eleştirdi.
C lara Zetkin ra p o ru n d a faşizm in «olağanüstü teli
likeli ve korkunç b ir düşm an...» gibi görülm esi gerek
tiğini, «Faşizme karşı savaşın bütün proletaryanın işi -
olduğunu söyledi.(1S7) Zetıkin, faşizm i bu rju v a te rö rü
nü n basit bir a ra cı olarak gören k a b a faşizm k av ram ı
nı reddetti. Faşizmin, n ü fu su n önemli b ir kısm ını - k ü
çük burjuvaziyi, sınıfından kopm uş u nsurları, h a tta
p ro letaryanın geri kesim lerini- a rk asın a alm asıyla ge
rici burjuva diktatörlüğünün diğer biçim lerinden ay
rıldığını söyledi. Gericilik, genelde bu rju v a dem okrasi
sini bile zalimce ezmek için bu desteği ustalıkla kullan
dı. «Faşizm çeşitli ülkelerde, orada geçerli som ut koşul
la ra uygun fa rk lı özellikler taşır. A m a iki özelliği
tüm ülkeler için ortaktır: birincisi, geniş toplum sal k it
lelerin ru h haline, çık arların a ve taleplerine çok b ü
yük b ir u stalıkla uyarlanm ış u ydurm a b ir devrim ci
program , İkincisi de, en zalim şiddet kullanım ıdır.» <1S3>
Faşizme karşı m ücadele için, faşizm i tek b aşın a b ıra k
m anızı ve nüfusun en geniş kesim lerini ona k arşı to
parlam anızı ve orta tabaka, köylülük ve aydınları,
«ekonomik ve toplum sal k o şu llan onları büyük serm a
yenin karşısına koyan tüm kesimleri» kazanm anızı
229
sağlayacak esnek bir politika g e re k ir/U!>) Birleşik otu
ru m u n k a r a n işçilerin sınıf bilinci d a h a az olan u n
surlarının faşizm e akın etm esini önlem ek için egemen
sınıl'a karşı canlı b ir devrim ci eyleme girişm edikleri
durum da İtalyan işçi sınıfının kad erin i paylaşacakları
anlatılm alıdır, diyordu. Bu nedenle işçi örgütleri bü
tün güçleriyle geniş kitleleri söm ürüden, baskıdan ve
vurgunculuktan korum ak için kapitalizm e saldırm a -
Iı, ciddi ve örgütlü b ir kitle m ücadelesiyle faşizm in
sahte devrim ci ve dem agojik sloganlarına m eydan oku
m alıdır. «Partiler kendi ülkelerindeki faşizm in ilk ör
gütlenm e çabalarını önlem ek için ellerinden gelen h er
şeyi yapm alı ve İtalya'daki, dünyanın geri k a lan kıs
m ındaki faşizm le savaşm anın en iyi yolunun kendi ül
kelerinde vargücüyle savaşm ak olduğunu akıldan hiç
çıkarm am alıdırlar.»(,90>
K om intern, işçilere faşizm e k arşı saflarını sıklaş-
tırm ala n İçin yılm adan çağrı yaptı. KEYK’in, Profin-
te m Y ürütm e Bürosu, Sosyalist İşçi ve A m sterdam En
ternasyonallerine hitap eden 25 Ağustos 1923 tarihli
açık m ektubunda «Faşizm A lm anya’d a güçleniyor.
P roletaryanın ulu slararası örgütleri faşizm i p ü sk ü rt
m ek için A lm an devrim ci işçilerine yardım etmelidir.»
çağrışım y aptı.1fm>K om intern Y ürütm esi A lm an işçi sı
nıfıyla b îr ulu slararası dayanışm a konferansı topla
m ayı ve o rad a b a n ş için m ücadele m eselelerini ta rtış
m ayı önerdi. Reform ist önderler K om intern’in önerile
rini yine gözardı ettiler.
E n donezya ve Çin'de
Birleşik 4 ıı ti-E m pe rya i is t
C ephe S orunları
230
s e le y e ilişkin kurarlarının tu tarlı nluıulı ym ulııbuHM
için somut a d ım la r a ttı. Y ürîitm onin İm unlnıııılnlıl mm
tipik tavrı, Endonezya ve Ç in ’deki kurtuluş mıh minin
sineı ilişkin ulusal p o litika sorunlarındaki tavrıydı
K om intern Y ürütm esi, Endonezya’daki pııı l illini in
jdevrimci-milliyetçi örgütler, özellikle o sıra<la k 11lamıI
niteliği olan S arekat İslam** > içinde çalışm aların m uy
gunluğu ve gerekliliğine te k ra r te k ra r İşarot otu En
donezya Kom ünist Partisi'nin bazı Önderleri bu tahıllı
lere k arşı çıktılar.
K om intern Y ürütm e K urulu 1923’ün başında En
donezya K om ünist Partisi’ne yazdığı bir m ek tu p la l )n
ğ u ülkelerindeki ulusal-devrim ci hareketin an bamı
peryalist niteliğine dikkati çekti. M ektup «Sarekat l.v
lam hareketinin bizim için ne denli önemli olduğunu
çok iyi biliyorsunuz. Bunun önem ini yazm aya gerek
yok, çünkü partim iz en başından beri S arek at İslam'
la b ir işbirliği sağlam aya çalışm aktadır. Üçüncü En
ternasyonal de bu h areketle doğrudan İlgilenmekte
d ir... S arek at İslam 'ın iki üç önderinin yaratabileceği
güçlükler, S a re k a t İslam kitlesinin bize sağlayacağı y a
ra rla r yanında hiç kalır.» K om intern Y ürütm esi, En
donezya K om ünist Partisi yönetim i eliyle S arek at İs
lam ’m güçlü önderlerinden b iri olan O m ar Said Tjok-
roam inoto’ya gönderdiği bir m ektupta S arek at İslam
ö rg ü tü n ü n geniş kitlelerin çık arların a uygun talepler
öne sürdüğüne ve bu taleplerin 1921 M artında örgütün
kongresinin «tüm to p ra k la n köylülüğe devretm e, fab
rik a la r ve m adenlerde ortak m ülkiyet ve işçi denetim i
uygulama» sloganlannı ifade etm esinden başlayarak,
en çarpıcı b ir biçimde o rtay a konduğuna işaret etti.
Mektup, S arekat İslam ’ın K E Y K gözünde «sıradan bir
231
milliyetçi hareketten» d a h a fazla b ir şey olduğunu be
lirtiyordu. «Amacımızın h e r zam an S arek at İslam ’m-
kiyle uyuşm adığını biliyoruz»... «am a bu o rtak anti-
em peryalist m ücadele için b ir engel olamaz.» M ektup,
K om intern Y ürütm esinin hedefinin «Sarekat İslam ve
Ü çüncü E nternasyonal a ra sın d a b ir eylem birliği» oluş
turm ak olduğunu belirterek sürü y o rd u .0*^
Endonezya K om ünist P artisi’nin o sıradaki yöneti
mi b u taktiği kabul edilemez olarak değerlendirdi. Sa
re k a t İslam ’dan kopm ayı ve bu örgütün, Kızıl S arek at
İslam ve esas olarak b ir köylü örgütlenm esi olan Sa
re k a t R akjat (Halkın Birliği) kesim lerini o lu ştu ran b ü
yük b ir bölüm ünü yan m a çekm eyi hedefleyen b ir yol
benimsedi, Endonezya K om ünist P artisi önderlerinin
dem okratik politik güçler ve kitle örgütleri b ü tününde
bilim sel sosyalist p a rtin in yeri ve rolüne ilişkin n et d ü
şünceleri yoktu ve b u durum , bilim sel sosyalistlerin
dem okratik h a re k et içinde yokolup gitm e tehlikesini
doğuruyordu. Özel olarak S a re k a t R akjat örgütlenm e
siyle olan ilişkilerinde de açık ve kesin ay ırım lar yok
tu. K om intern EndonezyalI partililere kendi rollerini
güçlendirm e ve S arek at R akjat’ı, p a rtin in bu örgüt üze
rindeki etkisini çok fazla güçlendirerek Kom ünist
Partiyle yakın b ir ittifak içinde h a re k et edecek ayrı b ir
ulusal-devrim ci partiy e dönüştürm eleri yoluna gitm e
lerini salık verdi.
K om intern Y ürütm esinin Doğudaki ulusal-dev
rim ci ve işçi köylü p artilerinin kurulm asını sav u n u r
ken, bilimsel sosyalist p a rtile rin çalışm alarını safdışı
etm ek gibi b ir am acı yoktu. Aynı zam an d a çoğunlukla
işçi ve köylü üyelere sahip ulusal-devrim ci partiler,
kendi önderliğini işçi-köylü politikası için b ir güven
ce olarak da görm üyordu. Bu konuda sorun, bilimsel
232
sosyalistlerin bu rju v a unsurlurhı ılt'itnl IimI' t bu "iM
ve üstünlük için yarışacağı kitlo «>rı-;ııtJ<<r Ivılı
K om intern Y ürütm esi Çin'deki hIhmiI ıİMt ıirm ı
güçlerle birleşik b ir cephe sorununa çok <nklı im .iık
k a t gösterdi. Çin Kom ünist P artisi’nin Temmu.' m i m
de toplanan Birinci Kongresi başka partile rle ı-.lmi IijM
yapm a taktiğini reddetti. K ararlarından b in -İli.'
p ro letaryanın çıkarlarını sonuna dek korumalıyı/. v<
başka partilerle hiçbir ilişkiye g i r m e m e l i y i / . ılıyın
du. O sırada Çin bilimsel sosyalistlerinin b ir ç u ğ u :;m.
yalist devrim i acil görevleri o larak görüyordu. K o nu n
te rn ’in Ç in’deki tem silcileri ra p o rların d a Çin biliııısnl
sosyalistlerinin işçi sınıfı ve ulusal-devrim ci hareke!
ten soyutlandıklarına değm iyordu. Bu «‘Sol-kanat’ ço
cukluk h a s ta lığ ın ın Doğudaki partilerin çoğuna Özgii
özel b ir biçimiydi. Çin bilimsel sosyalistlerinin K omin
te rn ’in salık verdiği çizginin doğru çizgi olduğunu a n
lam aları için, m ücadele deneyi gerekiyordu.
D oğru b ir politika oluşturm aya yönelik İleri bir
adım , milliyetçilerle (yani K uom intang’la) birleşik b ir
cephe çağrısı yapan b ir k a ra rı kab u l eden Çin Komü
n ist P artisi İkinci K ongresi’nin kararıydı,. K a ra r diğer
şeylerin yanı sıra «ortak çabalarım ızla m ilitarist ve
em peryalistlerin partisin i devirm ek ve gerçekten d e
m okratik ve bağım sız b ir ulusun tem elini atm ak için
tü m devrim ci partilerle birleşm eli ve b ir birleşik cep
he örgütlem eliyiz.»(1M) diyordu.
12 O cak 1923’te KEYK «Çin Kom ünist P artisi’nin
K uom intang P artisi’ne İlişkin Tavrı Üzerine» b ir k a ra r
kabul etti. Y ürütm e «Çin için odak noktası oluşturan
sorunun em peryalistler ve onların içteki feodal tem
silcilerine karşı b ir ulusal devrim »(m) olduğunu, «Çin’
deki en ciddi ulusal-devrim ci topluluğun liberal-de-
m okratık burjuvazinin ve küçük burjuvazinin b ir kıs-
233
mı ve aydınlarla işçilerin bir kısm ının desteğine sahip
Laflan K üöm inlang Partisi» <!99> olduğunu ve işçi sınıfının
ulusal devrim in zaferiyle doğrudan ilişkili olduğunu
söylüyor ve Çin Kom ünist Partisi üyelerine Kuomin-
ta n g İçinde çalışm alarını sadık veriyordu. Bu, hiç bir
anlam da, K om ünist P arti'n in bağımsızlığı açısından
bir kayıp ya d a zayıflam ayı gerektirm ezdi. Çin Komü
nist Partisi, m ücadelenin acı deneylerinden (Şubat
1923’te dem iryolcuların Pekin-Hankow grevinin yenil
gisi) ders a la ra k kitlesel m üttefiklerin gereğini duydu
ve parti yönetimi, K om intern’İn salık verdiği taktikle
rin doğru olduğu sonucuna vardı. Çin K om ünist Par-
tisi’nin Ü çüncü K ongresi (H aziran 1923) sek ter ve sağ
o p o rtü n ist unsu rların direnişinin üstüne giderek KEYK’
in 12 Ocak 1923 tarih li k ararın d ak i düşünceleri tem el
a lan bir k a ra r kabul etti.
K om intern ezilen ülkeler proletaryasının ulusal
anti-em peryalist hedefleriyle kendi sınıfsal hedefleri
nin birbirlerine hiçbir biçimde ters düşm ediklerini d ü
şünüyordu. Bu açıdan, üye p artilerin Doğu’daki ulu
sal-devrimci örg ü tler içindeki konum unun güçlendiril
mesi, proletaryanın doğrudan sınıfsal çık arların a uy
gundu ve ulusal-devrim ci hareketi geliştirm eye ve p a r
tileri Lenin’in yak laşm ak ta olduğundan söz ettiği Do
ğu’daki o «büyük savaşlara ve devrimle re h azırlam a
y a eğilimliydi.»
Kom intern ulusal-söm ürgesel meseleye ilişkin poli
tikasında, Lenin’in ulu slararası işçi hareketiyle Doğu
daki devrim ci h arek et arasındaki ittifakı vurgulayan
tezini izliyordu. M. Borodin Kom intern temsilcisi sıfa
tıyla 1923’te Çin’e gittiğinde, em peryalizm e k arşı sa
vaşta h er şeyden çok o ülkedeki ulusal k u rtu lu ş h a
reketinin çıkarların] gütm ek em rini almıştı.
KEYK Ç in’in devrim ci güçlerine sistem li olarak
1234
yardım sağladı. Kasım 1923 te Yunılıun KhmiIo Hin
sa l K urtuluş H areketi Meselesi Üzenim v« Kumum
tan g P artisi Ü zerine K arar»ı kabul etil.""'1 Km m I»ey
lülük ve kentsel nüfusun geniş kitlolenım ı dmlngı o|
m aksızm sürdürülen yönetim içi politik nıucmlelnııin
etkisizliği konusunda K uom intang’ın dikkatim ı,elıiı
K ararın kilit noktası K uom intang’m «topluma mal <>l
m uş üç ilke»sinin (milliyetçilik, dem okrasi vıı ......
refahı) içeriğine ilişkin K om intem ’in bakış açısını lif
lirten cümleydi.
Milliyetçilik ilkesi, köylülük, işçiler, aydınlar ve ıı
caret, sanayi çevrelerinin desteklediği, Ç in’in bağım
sizliği için dünya em peryalizm i ve onun uşaklarına
k arşı K uom intang’m yürüteceği m ücadele, başka bir
deyişle, anti-em peryalist bir m illiyetçilik o larak yo
rum lanıyordu. Emekçi nüfus için milliyetçilik feodal
de spot boyunduruğun ve yabancı serm ayenin olduğu
k a d ar yerli serm ayenin de sınırsız söm ürüsüne son ve-
rilm esi an lam m a geliyordu. Bu ilkenin b ir b aşk a yanı
d a Çin’deki ulusal hareketle, Ç in’li egem en çevrelerce
ezilen m illiyetler arasındaki k u rtu lu ş mücadelesinin
birleşm esi ve bu m illiyetlere kendi kaderini tayin h a k
kının tanınm asıydı.
Demokrasi, em peryalizm e k a rşı m ücadele p ro g ra
m ını paylaşan nüfus ve örg ü tler için tüm hak ve öz
g ürlüklerin sağlanm ası ilkesi olarak yorum lanıyordu.
K om intem ’in görüşüne göre «kamu refahı» ilkesi
de ancak yabancı firm aların, işletm elerin, bankaların,
dem iryollarının, denizyollarının ulusallaştırılm ası, top
rağ ın onu işleyenlere devredilm esi ve vergi yükünün
hafifletilm esi biçiminde yorum lanırsa, kitleler için dev
rim ci b ir Önem taşıyabilirdi.
K arar Çin'deki k u rtu lu ş h arek eti ve işçi köylü dev
leti - Sovyet Sosyalist C um huriyetler Birliği - arasın d a
235
birleşik b ir anti-em peryalist cephe k u rm an ın gerekli
liğine işaret etti. K uom intang’m Birinci K ongresi (Ocak
1924) örgütün Sun Yat-Sen başkanlığındaki yönetim i
nin K om intern’İn bir ulusal-devrim ci h a re k et oluştur
m aya ilişkin tavsiyesini kabul ettiğini gösterdi.
K om intern’İn Çin konusundaki k a ra rla n , Kuomin-
ta n g ’ı kitlesel bir m illiyetçi p a rti o larak yeniden ö rg ü t
lemede sağladığı p ratik yardım ve Sovyetler Birliği’nin
Ç in’in ulusal hüküm etine sağladığı destek - bunların
tüm ü Lenin’in birleşik anti-em peryalist cephe h akkm -
d aki düşüncelerini gerçekleştirdi. K uom intang, dev
rim ci öncüsü olan kom ünistlerle birlikte Çin’in anti-
em peryalist güçlerinin tüm üne d a y an a n b ir p a rti h a
line geldi, K uom intang’ın ulusal b ir partiye dönüşm e
si -b u süreç K om intern’İn etkinlikle k a tk ıd a bulundu
ğu bir süreçtir - Çinli halk kitlelerini bu örgüte k attı
ve Çin devrim inin hazırlanm asında önemli b ir u n su r
oldu Bu özel «çok-sınıflı» p a rti çerçevesi içinde, devrim
ci u n su rla rla burjuva-toprak sahibi çevreler arasın d a
yönetim için m ücadele gelişmeye başladı.
Bulgaristan’daki Eylül
Ayaklanması Ve
Polonya’daki Genel Grevin
Öüret tikler i
236
narşist-faşist diktatörlüğün dovnlmnai, Mı iyi,i mi Mi*
lü hüküm etinin kurulm ası olarak lammluım uşi ı Avnlt
J^nına tüm dem okratik güçleri içoroıı yayMiıı Mı hum
k e t olarak hazırlanm aktaydı. V, Kolarov v n (i lıimH
rov P a rti’nîn yeni çizgisinin belirlenmosindo nnoınlı I>ı■
ro l oynadılar. D im itrov’un P a rti’nin morko/, ynvın <>ı
g ani R abotnichesky V estnik’te yayınlanan ınalm İnimi
birleşik cephe sorunlarım ele alıyor, faşist dikin imi ngn
k arşı toptan b ir mücadele için tüm emekçi halkla. «ılka
nin dem okratik güçleri arasındaki işbirliğinin yaşam
sal zorunluluğunu o rtay a koyuyor; anti-faşist m um da
lenin genel dem okratik içeriğini açıklıyordu. Dimii.mv
«Faşizm hiç de sadece kom ünizm e k arşı değil, aynı zn
m anda h alk a karşıdır» diye yazıyordu. «Kitlelerin v n
ay d ın ların olduğu k a d a r politik p artilerin ve ekotm
mik Örgütlerin yaşam sal çıkarları şimdi, özgürlükleri
nin, haklarının, o nurlarının ve hay atların ın ortak çaba
larıy la savunulm asını ve bu rju v a gericiliğinin ve oıımı
en tipik belirişinin -faşizm - d a h a başlark en bastırıl
m asını talep ediyor.»cm> Dimitrov, kitlelerin ve onların
politik p a rtile ri ve ekonom ik örgütlerinin o rtak cephe
sinin ülkeye, ülkenin ekonomik, k ültürel ve politik y a
şam ını ve tüm toplum sal gelişmeyi emekçi halkın ge
reksinm elerini karşılam a ve haklarını, Özgürlüklerini,
hayatlarını, refah ların ı ve barışı sağlam a yönüne ka-
nalize etm ek anlam ına gelecek b ir işçi ve köylü h ü k ü
m eti yoluyla gerçekten halka a it b ir egem enlik için gü
vence sağlayacağını yazıyordu. Böylece u lu slararası bi
limsel sosyalist h a re k et içinde, anti-faşist m ücadele
nin hedef ve görevlerinin som ut b ir çözümlemesi te
melinde, gericilik ve faşizm e k a rşı d a h a geniş dem ok
ra tik h a k la r için verilen genel dem okratik mücadele
görevlerinin, sosyalizm için verilen m ücadelenin gö
revleriyle giderek d ah a yakından bağlantılı olmaya
237
başladığı k u rtu lu ş h arek etin in yeni gelişme yolları
kav ram ı o rtay a çıktı.
K om intern B ulgaristan’d a işçi sınıfı ve köylülük
a ra sında bir ittifakın y a ra tılm a sın a çalıştı. Kom intern
Y ürütm esinin Eylül 1923 tarih li b ir çağrısı «Bulgaris
ta n işçileri ve köylüleri saflarım sıklaştırarak, tüm ül
kede illegal g ru p la r örgütleyerek, yüzbinlerce, milyon
la rc a em ekçi a ra sın d a kitleseli ajitasyon yoluyla ve
vakti geldiğinde b ir işçi ve köylü hük ü m eti k u ra ra k
Zankoff’un kışkırtıcı politikasını yanıtlam alıdır.» di
yordu. «Beyaz cellatların hüküm etine k arşı oluşan n ef
re t dalgası giderek yükselm ektedir; B ulgar işçi ve köy
lülerinin çektikleri zalim liğin karşılığını adil b ir biçim
de verecekleri an gelecektir.»(m)
B ulgar K om ünist Partisi, B ulgaristan Çiftçi P a rti
si, Sosyal-Demokrat P arti ve diğ er dem okratik p a rti
lere bir birleşik cephe oluşturm ayı önerdi. Ö neriyi sa
dece Çiftçi P artisi’nin sol k anad ı kabul etti. B ulgar Ko
m ünist Partisi, b u n larla işbirliği içinde Eylül 1923’teki
silahlı halk ayaklanm asının başına geçti. Bu, ta rih te
bilimsel sosyalistlerin yönettiği ilk anti-faşist a y ak la n
maydı. Yenilgiye uğradığı halde, BKP ve k itleler İçin,
d ü nya bilim sel sosyalist h areketin in tüm ü için, büyük
b ir ders oldu. BKP’n in antı-faşist b ir cephe için verdiği
yürekli m ücadele, p artililerin gösterdiği k ah ram an lık
ve pro leter sınıf m ücadelesinin görevlerini gericilik ve
faşizm e k a rşı m ücadelenin genel dem okratik hedefle
riyle doğru o larak bağlanm ası, partiyle kitleleri y ak
laştırdı ve «Partiyi dem okrasi ve sosyalizm m ücadele
sinde k ent ve k ır em ekçi h alkların ın gerçek Önderi h a
line getirm enin önşartlannı» yarattı/**05
1923 güzünde işçi sınıfının büyük y a n k ılar uyan-
d ıran gösterileri Polonya’nın bu rjuva-toprak sahibi re-
jim inin t em ellerini sarstı. G rev hareketi benzeri görül
238
memiş b ir güçle gelişti. G revler sık sık politik bu ııth<
lik taşıyor ve sokak gösterileri ve polisle girişilen (.n
tışm alarla birlikte yürüyordu. Polonya Kom ünist Knmk
P artisi işçilerin m ücadelesinin başında yürüyordu.
Ağustos 1923’te Leh Sosyalist P artisi ve «Wyzwolien io
Köylü P artisi’ne, kitlelerin çıkarlarını savunabilecek,
toprakları topraksız ve az topraklı köylüye karşılıksız
devredebilecek, ulusal azınlıkların kendi kaderlerini
tayin hakkını tanıyabilecek ve Polonya’nın em perya
list güçlerden bağımsızlığını sağlayabilecek ve SSCB
ile d ah a yakın ilişkiler kurabilecek bir işçi ve köylü
hüküm etinin kurulm ası için o rta k bir cephe oluştur
m ayı önerdi. PKİP’n in 19 Eylül - 2 Ekim 1923’te top
lan an îkinci K ongresi Polonya işçilerini b ir birleşik
cephe kurm aya, işçi sınıfı, köylülük ve ezilen m illiyet
ler arasın d a işçi sınıfı önderliğinde bir ittifak oluştur
m aya ve burjuva-toprak sahibi sistem ini altederek bir
işçi ve köylü egem enliği kurm ak için güçlerini birleş
tirm eye çağırdı. Taslağını Adolf W arski, M aria Kos-ı
zutska, G. W alecki, E. Pruçnİak ve partin in diğer ön
de gelen yöneticilerinin hazırladığı Kongre k ararları,
Lenin’in öğretilerinin Leh koşullarına yaratıcı olarak
uygulanm asını örnekliyordu.
1923 güzündeki yoğun grev hareketinin m erkezle
rinden birinde, Y u k a n Silezya’da, sendika tem silcileri
kom iteleri kongresi, kom ünistler, sosyalistler ve işçi
sendikacılarından oluşan b ir birleşik cephe organı
- «2l’le r JCom ttesîk^adlrL ıir..organ seçti. Komiteye bi-
limseT~sosyalist J. W eczorek başkanlık ediyordu. 15
Ekim’de Y ukarı Silezya’d a *21’le r Komitesi'nin» önder
lik ettiği, m adenciler, m etal işçileri, dem iryolcular, pos
ta işçileri, belediye işçileri ve diğerlerinin katıldığı b ir
genel grev patladı. H üküm et yükselen grev dalgasına
ülkede olağanüstü durum ilan ederek tepki gösterdi.
239
Leh Sosyalist Partisi önderliği ve reform ist işçi sendi
kaları, işçilerin baskısına boyun eğerek, 5 K asım ’da
dem iryollarının, ask eri kontrol a ltın a alın m asın a ve as
keri m ahkem elerin k u ru lm asın a k a rşı genel b ir protes
to grevi ilan etm eye m ecbur kaldılar. O portünist p a r
tilerin önderleri grevlerle eş zam anlı o larak bazı ö d ü n
ler alm a ve grevi bitirm e um ud u y la h üküm etle g ö rü ş
melere girdiler. Kom ünist Parti, em ekçi halkı, m ücade
leyi birleşik b ir cephe içinde b u rju v a hüküm etini devir
mek için sürdürm eye çağırdı.
5 Kasım grevi tüm ülkede b ir çok bölgeyi etkiledi.
K rakov’d a silahlı çatışm aya dönüştü. Ancak, isyancı
ların b ir yönetim m erkezi yoktu. K rakov bilim sel sos
yalistlerinin çoğu hapisteydi ve o ra d a olanların çoğu
d a ayaklanm anın önderliğini üstlenem em işti. Leh Sos
yalist P artisi’n in önderleri yetkililerle b ir pazarlık y ap
tıla r ve işçileri silahsızlandırm anın yolunu arad ılar.
Bunu genel grevi sona erdirm e k a ra rı izledi. S ert b a s
k ıla rla güçsüzleşm iş olan ve h âlâ işçi sınıf m m çoğun
luğu üzerindeki etkisi yeterli olm ayan Polonya Komü
nist Emek Partisi, genel grevin sürdürülm esini sağla
yam adı.
KEYK K rakov’d aki olayları değerlendirirken «Kra
kov’da k an la dam galanan işçi ve köylü ittifakı, Leh
devrim inin zaferi için başlıca koşuldu. Krakov olayla
rından alınacak başlıca ders, kom ünistlerin başlıca
görevi buydu.»(2,1> diye işaret etti. KEYK K rakov isyan
ların a ih an et eden Leh Sosyalist Partisi yöneticilerini
teşh ir etti ve Leh işçi ve köylülerini, Leh kapitalist ve
toprak sahiplerinin baskısı altındaki ulusal azınlıkla
rın em ekçi halklarını K om intern bayrağı altın d a top
lanm aya, kapitalist ve toprak sahiplerinin hüküm etini
devirip bir işçi ve köylü hüküm eti kurm aya çağırdı.
240
A tm a lı M tH ıth M
h ıım ltıfe n + 'd t
242
[d ü rm en in önemini küçüm sediler KKYh Oınlt h i/tl*
I «Cuno grevinden sonra kesin mücudulnyn t İnli lı tınıldı
'-ğinden hareketleri d urdurm ak istomo lmt.mii vtııultnuj
!tı» diye kaydetti; «Belirleyici h a fta içindeki teknik lıu
I zırlıklarm ateşliliği, m ücadelenin salt Par II tine ndele
| si olduğu görüşü, öncül ve toparlayıcı kısmi i m i m d e
| leler ve kitle harek etleri olm aksızın ‘son darbe' n/eı m
! de yoğunlaşm a, güç ilişkilerini doğru değeıicm lirm evi
' ve uygun ta rih le r saptam ayı olanaksız kıldı.»'""1 Ptırll
yönetim i kitlelerin belirleyici savaşlar için hazımlımı
derecesi ve devrim ci bunalım ın gelişme hızı için aşırı,
em peryalist ve m ilitarist güçlerin m anevra yeteneği
için düşük tahm inlerde bulundu.^6
KEYK A lm anya Komünist P artisi’ne yardım sağ
lam ak düşüncesiyle, A lm anya, Fransa, Çekoslovakya.
Kom ünist P artileri ve RKP(B) tem silcilerinden oluşan
b ir konferans için çağrı yaptı. K onferans 21 Eylül 1923 '
te açıldı. Lenin o sırada a ğ ır hastaydı ve konferansa
katılmadı.'**
H einrich Brandler, A lm anya’nın d u ru m u n a ilişkin
b ir ra p o r sundu. K om ünist P artinin iktidarı ele geçir
mek için kesin savaşa h a zır olm a derecesini a b a rttı ve
Sosyal D em okrat P arti içindeki durum u yanlış aktardı.
| Geniş işçi kitlelerinin Cuno H üküm etine karşı girişi
len genel greve katılm alarını A lm an işçi sınıfının Ko
243
m ünist P a rti önderliğinde ülke çapında m ücadeleye
katılm aya h a z ır olması biçim inde yorum ladı, İktida
rın AKP tarafın d an ele geçirilm esinin ciddi b ir d ire
nişle karşılanm ayacağm ı savundu. «Biz üst düzeydeki
görevliler, iktidarın ele geçirilm esinin oldukça uygun
ve güç olm ayan bir görev olacağını düşünüyoruz.»
dedi.
B randler Alman K om ünist P artisi'n ın devrim ci sa
vaşlara hazırlığını açıklarken, P artin in 250.000(*} kişi
yi bulan savaşçı birliklere sahip olduğunu ve b unları
onbeş tüm en içinde örgütlem eye başladığını açıkladı.
D ahası silah sorununun d a büyük ölçüde çözüldüğünü
ve tek teknik güçlüğün, polis, m üfrezeleri silahlandır
m a çalışm alarını engellem eden bu silahların dağıtıl
m ası sorunu olduğunu savundu/**’
B randler’in o rtay a koyduğu abartılm ış iyim ser tab
loya E m st T halm ann ve Hugo Eberlein k a rşı çıktılar.
Thâlm ann, B randler’in rap o ru n u n tü m ülkedeki du
ru m u n ve güçler dengesinin bir çözümlemesine değil,
salt birleşik işçi cephesi hareketin in en yaygın olduğu
Saksonya ve T hu rin g ia’daki d u ru m u n b ir d eğerlendir
m esine dayandığını söyledi. T hâlm ann genel grevin,
kitlelerin b ir silahlı ayaklanm an ın gereğini görm eye
başladıklarını o rta y a koyduğuna işaret ederek, B ran d
le r’in gene de güçlerin duru m u n u ab arttığ ım açıkladı.
Proleter birim lerin askeri eylem İçin tüm üyle hazırlık
sız olduğunu ve hiç sila h lan olm adığını söyledi. B rand
le r’in hızla silahlandırılabileceklerini sav u n an iyim ser
244
yargısını reddetti. T hâlm ann AKP vo MK'ımı ;t Kamın
1923’teki toplantısında «Moskova’d a hom politik İkmii
ask eri h azırlık lar gerektiği gibi yapılm adıysa pınlaltu
devrim e oynayam ayacağm ızdan çok ciddi olarak n<u
ettik.» diye vurguladı. T hâlm ann «Brandler tü m en im
den söz etti, oysa gerçekte d u ru m öyle ki savaşçıları
mızı silahlandırm a olanağım ız hiç y o k .» '^ ' d iyonik
P artin in ideolojik ve politik olarak iç savaşa hazırlık
sız olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Eberlein Partinin d u ru m ve m ücadele olanakları
n m değerlendirilm esi konusunda uyum içinde b u lu
nulduğunu, B randler’in ise savaşçı örg ü tler ve silah lar
dan söz ederken a ş ın b ir iyim serlik gösterdiğini, oysa
h âlâ oluşum süreci içindeki m üfrezelerde silah sıkıntısı
çekildiğini söyledi. A ncak toplantı T hâlm ann ve Eber-
lein’in bu ciddi tartışm aların ı gözönüne alm adı.
AKP içindeki «sol» m uhalefeti tem sil eden Fischer
ve Masİow, bir işçi ve köylü hüküm eti yerine, P artinin
pro letarya d iktatörlüğü ve Sovyet iktidarı için savaş
m ayı ve iktidarın doğrudan ele geçirilm esine yönelik
b ir politika oluşturm ayı acil bir görev edinm esi g erek
tiğini savundu. Zinoviev o n ların bu önerilerini ak tif
bir biçimde savundu. 4 Ekim’de tartışm ay ı k ap atırk en
A lm anya’nın varolan gelişme aşam asında işçı ve köy
lü hüküm eti sloganının yetersiz olduğunu söyledi ve
kitlelere işçi ve köylü hüküm etinin Sovyetler biçim in
de b ir proletarya diktatörlüğünden başka b ir şey ol
m adığının anlatılm ası gerektiğini savundu.
Zinoviev konferansa taslağının büyük bölüm ünü
kendisinin hazırladığı ve RKP M erkez Komitesi B ir
leşik O tu ru m u ’nun 23 Eylül'de kab u l ettiği «Yaklaşan
A lm an Devrimi ve RKP’nin Görevleri» tezi h ak k ın d a
bilgi verdi, Tçz_ A lm anya'daki koşulların pro leter dev
rim inin zaferi için olgunlaştığını belirtiyordu. «Alman-
245
y a'd a proleter devrim in sadece kaçınılm az olduğu d e
ğil, oldukça yakın ve el altın d a olduğu da şim di bayağı
açıktır. Alman K om ünist Partisi pro letary an ın etkin
kesim lerinin çoğunluğunu kazanm ıştır. Çok yakın bir
gelecekte A lm an K om ünist P artisi bü tü n p ro letary a
nın çoğunluğunu ard ın d a toparlayacak b ir konum da
olacaktır.»(2UÎ) Tez A lm an Sosyal-Demokrat P artisi’nin
keskin bir bunalım ın eşiğinde olduğunu ve kitleler a ra
sındaki saygınlığını yitirdiğini belirtiyordu. Tez, sos
yal-dem okrat işçilerin çoğunluğunun «sol» m uhalefe
tin yanında olduğunu ve «Sosyal-Demokrat P a rti’nhı
‘yeni’ önderlerinin eski politikayı izlediklerini görür
görmez K om ünist P a rti’nin gösterdiği yolu izleyecek
lerini» belirtiyordu. Tezde Stresem ann H üküm eti g e r
çek bir iktidara sahip olm ayan b ir hüküm et olarak ta
nım lanıyordu.
^ K E Y K Ekim ’de AKP temsilcileriyle yaptığı bir top-
lantıda, AKP tem silcilerinin, Saksonya ve T huringia’
daki eyalet hüküm etlerinin başındaki sol sosyal-de-
m okratlarm Saksonya’yı, faşistlerin etkin hale geldiği
B avyera’ya k arşı korum aya, 50-60 bin işçinin silah]an
dı a la ra k Alman H üküm etinin devrim ci mücadeleyi
bastırm ak için Saksonya’ya gönderdiği G eneral M iti
le r'e karşı direnm eye h a zır olduklarını bildirmeleri
koşuluyla bu hüküm etlere katılm alarının uygun ola
cağına ilişkin bir k a ra r kabul etti. Aynı şey T huringia
için de geçerliydi. K a ra r ülkede 4-6 h a fta içinde silah
lı b ir ayaklanm a olacağı, Saksonya ve T huringia h ü
küm etlerinin birleştirilm esinin devrim in başlam ası
İçin AKP’ye yardım cı olacağı inancını tem el alıyor-
d u .(2W>
P artinin toplantıda taslağı h azırlan an eylem planı
aşağıdaki n o k ta la n temel alıyordu: pro letary a Sakson
y a’da eyleme girişecek ve işçi hüküm etinin savunm a-
246
sim y ap arak ortaya çıkacaktı. Suloıoııyu pı uluim v*um
silah lanm ak için devlet gücünü kullunncnltlı vo ( h U
A lm anya’nın güneydeki karşı-devrim ci llııvyoııı vu İm
zeydeki faşizm a rasın d a k alan yoğun nüfuslu pıol»luı
bölgelerde b ir set oluşturacaktı. Eş zam anlı ulımılt l'm
ti kitleleri toparlayacak ve ülke ölçeğinde oylıuım ı;lı I
şecekti.(30£,)
A lm anya’daki d u rum un çözümlenmesinde dıını
m un olgunluğu fazla, hasm m gücü de az tahm in edil
inişti.*** 1923’ün güzüne gelindiğinde, Alman işçi .sınıfı
arasın d a devrim ci ru h halinin güçlü olm asına vo l’nr
tinin en önemli işçi sendikalan, en büyük işletmolor-
deki sendika temsilcileri kom itelerinde d a h a güçlü bir
konum da olm asına karşın, AKP h âlâ işçi sınıfının ço
ğunluğunun önderliğini ele geçir ememişti, işçi şendi1
kaİarm ın desteğine sahip olan sosyal-demokrasi, Al
m an proletaryasının en büyük bölüm ü üzerindeki e t
kisini h âlâ sürdürüyordu.
T oplantı k a ra rla n A lm anya’d aki d u ru m u n gere
ğinden fazla iyim ser b ir değerlendirm esine dayanıyor
du. P artiyi o anın gerektirdiği üzere A lm anya’da b ir
işçi ve köylü hüküm eti için kitleleri toparlam aya yö
neltm ek yerine m ücadele evrelerini atlam ak anlam ı
n a gelen görevler belirliyorlardı; K om intern’İn Dör
düncü K ongresi’nin k a ra rla n n d a değinildiği üzere k it
leleri devrim e hazırlam anın yollarını a ra ştırm a önem
senm em işti. 8 Ekim’de AKP yönetim i «Alman p ro le ta r
yasına» yaptığı b ir çağrıda beyaz d ik tatörlü ğ ü n kızıl
b ir diktatörlükle ezilm esini ve R eichstag yerine ikti
(*) RKP(B) MK Leh Komünist Partisi MK’ne 4 Şubat 1924’te yaz
dığı mektupta şöyle diyordu: «Komintern Yürütmesi Ekim
de hepimizin durumun olgunluk düzeyini fazla, hasmm gücü
nü de az tahmin ettiğimizi itiraf ediyor.» Noıvy Przeglaâ, Gli?
wice, 1924, No, 3, s. 666.
24t
d a rın b ir Sovyetler kongresine devredilm esini talep
eden b ir slogan Öne sürdü. W alter U lbricht bu k o n u
d a «Tüm ülke için b ir Sovyet hüküm eti talep etm ek
yanlış zam anlanm ıştı ve doğal o larak b u açıklam a
Saksonya ve T huringia’d a A lm an Sosyal-Dem okrat
P artisi’yle b ir koalisyon hüküm etine k atılm aya ilişkin
eşzam anlı açıklam ayla uzlaşam azdı.»(îl0) diye eleştiri
yaptı.
A lm anya’daki gerçek durum B randler'in Mosko
va’daki toplantıda çizdiği «pırıltılı tablo» (*}ya p ek ben
zem iyordu. B randler durum u doğru o larak değerlen
dirm ede böyle başarısız kalınca, P artiyi p arlam en ter
çalışm alara doğru yöneltti. B urjuva yasaları çerçevesi
içinde hüküm et çalışm alarının oportünist b ir yorum u
ve birleşik b ir cephe içinde kitlesel m ücadelenin k ü
çüm senm esi AKP’nin ülkede devrim ci b ir h a re k et oluş
tu rm a k için Saksonya ve T huringia işçi hü k ü m etlerin
d e n yararlan am am ası sonucunu doğurdu. Sağ B rand-
ler'ci oportünistlerin hatası nedeniyle p roletaryayı si
lahlandırm ak için yeterli çaba gösterilmedik* *> AKP
yönetim inin 1923 Ekim’indeki sağ oportünist politika
sı, P arti çalışm alarına olumsuz etki yaptı. U lbricht
«Devlet m eselesindeki kararsızlık ve sağ-oportünist ve
aşın-sol yorum lar P artin in işçi sınıfının çoğunluğunu
kazanm asını engelledi.»<ÎU) diye eleştirdi.
Saksonya’d a Reichsw ehr birim lerinin gönderildi
ğinin öğrenilm esi üzerine AKP 20 Ekim’de sendika tem
silcileri komiteleri, işçi sen d ik alan ve Saksonya dene
tim kom itelerinin b ir toplantısında 21 Ekim 'de b ir ge
nel grev yapılm ası k a ra rın ı alm aya k a ra r verdi. Grev
(*> Daha sonra 13 Kasım 1923 tarihli bir mektupla Clara Zet-
kin’e itiraf ettiği gibi, MPA, MLE, 495/19/70/136.
(**) 21 Ekim’de proleter savaşçı birimlerinde ancak onbin ka
dar tüfek vardı. MPA, MLE, 495/19/70/29.
348
H am burg'da silahlı bir ayaklunnm yu doml^l di i i Ih*tık
ti. A ncak sol-kanat sosyal-demok rutinim m « ihv Ikkhi
sundaki ta v ırla rı araştırılm am ıştı*at)) v<> hunim < limit
n itz K o n feran sın d a AKP’ye k arşı çıkınca, AKI* omlm
liği p lan d an vazgeçti.
ASDP içindeki sol u n su rla n n can alıcı antla um mİ
grev önerisini desteklem eyi reddetm eleri vu sol fionyal
d em okratların A lm anya'da 1923 güzündeki olaylın m
rasm daki k ararsız ve tu tarsız politikaları devrimci ha
rekebe büyük z a ra rla r verdi. AKP sol sosyal-dem okrat
ların kararsızlığıyla b aşa çıkam adı ve sağ öndorlnm
rağ m en onları AKP ile birleştirm eyi başaram adı. Salt
sonya ve T huringia’daki işçi hüküm etleri azledildi.
Sosyal-dem okrasinin sağ önderleri devrim ci hareketin
bastırılm asında etkin b ir rol oynadılar.
Gerici güçlerin saldırısı karşısında AKP MK’niıı
B randler yönetimi, hiçbir geniş protesto h arek eti ö r
gü tlem ed i A slında gericilere teslim oldu. Tek istisna
H am burg’daki devrim ci işçilerin T hâlm ann yönetim in
deki yiğit ayaklanm alarıydı. A ncak ayaklanm a yalnız
bırakıldı ve altm ış saatlik zorlu b ir m ücadeleden son
r a d urduruldu. A lm an işçi sınıfının 1923 güzündeki
devrim ci m ücadelesi yenilgiyle sonuçlandı. B unun n e
deni büyük ölçüde sosyal-dem okrasinin sağ önderleri
nin k arşı devrim ci güçlere sağladıkları etkin desteğin
ve sol sosyal-dem okratlarm kararsızlık ve tutarsızlığı
n ın o rtay a çıkardığı elverişsiz g ü çler dengesiydi. AKP
çan alıcı a n d a işçi sınıfının çoğunluğunu ve geniş köy
lü kitlelerini kazanm ayı başaram adı. P artin in Brand-
ler-T halheim er g ru b u başkanlığındaki yönetimi. P a rti
n in ülkedeki devrim ci h a re k eti geliştirm esini ve yo
ğunlaştırm asını önleyen h em sağ-oportünist hem de
«solocu nitelikle bazı büyük h a ta la r işledi.
1923 güzündeki A lm an olayları, B ulgaristan ve Po
249
lonya’d a olanlar gibi, u luslararası bilimsel sosyalist h a
rek ette yakından incelenm esi gereken b ir konu haline
geldi.
İşçi ve köylü hüküm eti sloganı, proletarya d ik ta
törlüğüne giden bir yol, gericilik ve faşizm in saldırıla
rın a k a rşı m ücadeleyi b ir işçi ve köylü hüküm eti kav
gasıyla birleştirm e girişim i ve bu tem elde işçi sınıfının
eylem birliğine ulaşm a ve emekçi halkın geniş kitle
lerinin desteğini işçi sınıfına .kazanm a çabası olarak
büyük önem taşıyordu. A m a 1923 güzünde belirleyici
olayların m eydana geldiği sırada, K om intern üyesi p a r
tiler bu stratejik çizgiyi henüz tam ve derinlem esine
belirlememişti. Devrim in zaferine tek b ir «belirleyici
darbe» ile, m ücadelenin a ra evreleri atlan arak , u laşı
labileceği düşüncesi kim ilerinin k afasın d a h âlâ güç-
lüydü. P artiler işçi sınıfının çoğunluğunu, pro leter ol
m ayan emekçi kitlelerin çoğunluğunu kazanam am ış,
işçi sınıfı ve köylülük arasında sağlam b ir İttifak k u
ram am ıştı. Hem sosyal-dem okrasi m irasının oportünist
kalıntıları, hem de sekter dogm atik h a ta la r bilimsel
sosyalist p artilerin çalışm alarını baltaladı.
K ardeş p artilerin ideolojik ve örgütsel sağlamlığı,
kitleler arasın d a çalışm anın h er biçimi ve yöntem i ko
nusundaki ustalıkları, strateji ve tak tik lerin gelişti
rilm esi d ü nya bilimsel sosyalist h arek eti için belirle
yici b ir önem taşıyordu. Birleşik cephe taktiklerinin
sağ oportünist tahriplerine karşı m ücadelede sol-sek-
te r nitelikte h a ta la r işlenmişti.
B unun önemli b ir nedeni burjuvazinin devrim ci
harekete yönelik m ücadelesine yardım etm ekte ısra r
eden ve bu am açla uluslararası işçi hareketinde yıkıcı
çalışm alar yü rü ten sağ sosyal-dem okratlarm anti-ko-
m ünist politikasına gösterilen tepkiydi. Aynı zam anda
sosyal-dem okrasinin sol kanadı 1923 güzünde A lm an
250
y a ’daki keskin sınıf mücadelesi sıı n u ın ıln luıı im lı lılı
-eyleme girişm eyi reddetti. Bu durum , «tıımlıçi Ii HİhIm
arasındaki bölünm eyi derinleştirdi.
AKP’nin B randler yönetim inin opoti.it n l H İ t ı v h i i İm
ması, sosyal-dem okratlann kararsızlığı. S ıılu ıo ııy n vıı
Thuringİa işçi hüküm etlerinin yenilgisi vo ASİ il1 mtfı
k a n a t Önderlerinin karşı devrim ci çalışm aları, Alıımu
K om ünist P artisi ve K om intern Y ürütm esi içimini»!
solcu u n su rların geçiş iktidarı biçim leri düşünrnı.ıııi
reddetm eleri için bir zemin hazırladı. Solcu unsurlm
t buna dayanarak, işçi hüküm etinin proletary a diktatör
j lüğü için b ir takm a ad olarak yorum lanm ası gerektiği
' ni savundular, öte yandan birleşik cephe taktiğini da
■dar anlam da sosyal-dem okratlan te şh ir etmenin bir
yöntem i olarak değerlendirdiler.
Bilimsel sosyalist h areketin bazı önderleri (Clanı
Zetkin, W. Pieck, Leh K om ünist Partisi yönetim i ve di
ğerleri) bu değerlendirm elerin sol-sekter doğasını eleş
tirdiler. Leh K om ünist P artisi yönetimi K om intern’e
gönderdiği bir m ektupta birleşik cephe taktiğinin suç
lanm ası biçiminde yorum lanacak h erhang i b ir formü-
lasyonun yanıltıcı olduğunu belirtti. A ncak bu savlar,
gözonüne alınm adı. Sosyal-dem okrasinin «faşizmin bir
kanadı» olduğu açıklandı. Bu anlam da b ir cüm leyi Zi
noviev KEYK Presidium u’n u n Ocak 1924'te Alman so
ru n u n u n tartışıldığı bir toplantısında söyledi.<3I3) Sol
sosyal-dem okrasinin başlıca düşm an olduğu ve savaşın
salt onlarsız değil, onlara k a rşı verilm esi gerektiği ve
birleşik cephenin sadece aşağıdan, sosyal-dem okrat yö
neticilerle hiçbir görüşm eye girişilm eksizin y ü rü tü lm e
si gerektiği tezini öne sürdü. Bu tezler KEYK Presıdiu-
rnu’nun k a ra rm a y an sıtıld ı/31^ Sol-sekter-dogm atik h a
ta la r ulu slararası bilimsel sosyalist h arek ete ve işçi
sınıfının birliği için verilen mücadeleye ciddi z ararlar
251
verecekti. D aha sonraki yıllarda biriktirilen yeni ta
rihsel deneyler temel alın arak b u h a taların üstesinden
gelindi ve b u n la r düzeltildi.
K om intern üyesi p artilerin 1923 güzünden aldığı
ders, h e r şeyden önce m arksist-leninist k u ram ı y aratıcı
o larak uygulam a, u lu slararası bilimsel sosyalist h a re
ketin strateji ve taktiklerini geliştirm e ve p artileri isçi
sm ıfı ve tüm emekçi halkın en geniş kesim leriyle y a
kın ilişki içinde olan m ilitan kitle p artileri haline ge
tirm e zorunluluğuydu.
232
in
KAPİTALİZMİN KISMİ SAĞLAMLANMA
YILLARINDA VE SSCB’DE SOSYALİST İNSANI!
GELİŞMESİ SIRASINDA KOMİNTERN
KOMİNTERN ÜYESİ PARTİLERİN
İDEOLOJİK VE ÖRGÜTSEL
SAĞLAMLAŞMASINA GİDEN YOL
(1924-1928)
Kapitalizmin
İstikrar Kazanması
253
sürecin bir yavaşlam a dönem ine geçişini belirleyen te
m el etm endi. A m a b u rad a etkin olan b aşk a u n su rla r
da vardı.
K apitalist ekonomi savaş sonrası bunalım h alin
den çıkmış ve b ir can lan m a aşam asın a girm işti. Bu.
sanayinin teknik ve örgütsel anlam d a yenilenmesini,
em ek üretkenliği ve üretim hacm inin artışım d a b era
berinde getirm işti. Ü retim in yoğunlaşm ası ve serm aye
nin toplulaşm ası d a h a önce görülm em iş boyutlara u la
şarak, dev tekelci şirketlerin o rta y a çıkm asına yol a_ç-
mıştı.
Y irm ilerdeki iş faaliyetinin hızlı gelişmesine, b u r
juva rejim lerinin yerleşm esi eşlik etmişti. B urjuva p a r
tileri yitirdikleri taban ların ın b ir kısm ını yeniden ka
zanm aya başladılar.
K apitalizm in geçici bir istik ra r kazanm ası ulus
la ra ra sı ilişkiler alan ın a d a yayıldı. D ünyanın V ersay
ve W ashington an laşm aların d a saptandığı biçim de ye
niden bölünmesi, önde gelen kap italist güçler a ra sın
daki etki a lan ları konusunda geçici b ir anlaşm anın te
m elini oluşturdu. Galip ülkeler W ashington K onferan-
. sı’n d a (Kasım 1921 - Şubat 1922) Ç in’in yarı-söm ürge
j konum unu korum a ve güçlendirm e ilkesine dayalı ola
ra k Çin halkının o rtak laşa söm ürülm esi konusunda bir
anlaşm aya varabilm işlerdi. VVashington K onferansı Pa
sifik'teki em peryalist devletler arasın d a geçici b ir güç
dengesinin kurulm asına yol açmış, am a araların d ak i
uzlaşm az çelişkileri ortadan kaldırm am ıştı,
A vrupa'nın m erkezinde anti-sovyet b ir güç y a ra t
m aya çalışan ABD ve İngiltere egem en çevrelerinin ıs
ra rla rı üzerine 1924’te, A lm anya'nın yaptığı tazm inat
ödem elerini oldukça azaltan, askeri ve ekonomik po
tansiyelini yeniden kurm ası için A lm anya’ya Anglo-
A m erikan yardım ları sağlayan Dawes Planı kabul edil
254
di. A lm anya ve galip ülkeler uiumikIhUi ııslruııım* v#
lişkileri geçici olarak yum uşatan Duvvos 1'lnrtı «yat t*
m anda Sovyetler Birliği’ni A lm anyu'nııı fiıutnvi mitlin
rı için bir p a za r haline getirm ek vo SuvyııMm Hlıllfol
nin sanayileşm e planlarını bozm ak için tasni İnı)ı t ı 1 1
Locarno A nlaşm ası (Ekim 1925) uyarınca Ani ani mıı
peryalistleri A lm anya ve Fransa, A lm anya vn llnlçiluı
arasındaki sınır bölgelerinin V ersay A nlaşması yİn yu
sallaştınlacağını g a ra n ti ediyordu. B unun yanı sim
A lm anya ve Polonya, A lm anya ve Çekoslovakya ara
sm daki sın ır bölgeleri için güvence verm eyi reddıult
yor ve. böylece A lm anya'nın gelecekteki sald ırılan için
b ir «Doğu çıkışı» belirliyorlardı.
Kapitalizm in kısmî istik rarı burjuvazinin omokçı
h alk üzerindeki ideolojik ve politik etkisinin güçlen
mesiyle birlikte gelişti. Ekonom ideki canlanm a, İşsiz ■
lik o ranındaki düşüş ve işçilerin bazı kesim leri arasın
daki yaşam düzeyinin belli belirsiz yükselm esi, n ü fu
sun büyük b ir bölüm ü arasında, varolan ilişkilerin ka
hcılığm a olan inancı güçlendirdi. B urjuva-parlam enta-
rist, pasif is t düşünceler ve kapitalizm in kötü y an ların
d an arındığı inancı yaygınlaşm ıştı. Sağ sosyal-demok-
ra tla r yığınsal reform ist işçi Ö rgütlerini burjuvaziyle
birleşm eye çekmeyi başardı. B urjuva ve sağ sosyal-
\ dem okrat ideologlar ve politikacılar kapitalizm in uzun
b ir b aşarı dönem inin geldiğini ilan ettiler.
K om intern ve üye p a rtile r kapitalizm in çöküş dö
nem inden çıktığı ve uzlaşm az çelişkilerinin üstesinden
geldiğine ilişkin burjuva reform ist sa v la n kesinlikle
çürüttüler.
K apitalizm in is tik ra n kalıcı olamazdı, çünkü Rus
y a’d aki Ekim Sosyalist Devrim i’n in zaferine başlıca k a
n ıt olan kapitalizm in genel bunalım ı, dünyanın iki sis
tem e aynlm ası ve em peryalizm in a lan ların ın d aralm a
255
sı koşullarında oluşuyordu. Sovyetler Birliği’n in varlı
ğı, gücünün ve saygınlığının a rtm ası kapitalizm in sağ
lam laşm asını zayıflatan güçlü etm enlerdi. Sovyetler
Birliği’nde proleter devletin ve sosyalist inşanın ilerle
mesi tüm d ü nya üzerinde büyük b ir devrim cileştirm e
etkisi taşıyordu.
İstik ra r kapitalizm y asaların ın nesnel işleyişini
«ortadan kaldıram az* dı. İşçilerin ve nü fu su n başka
kesim lerinin söm ürülm esi yoğunlaştırılm ıştı: kapitalist
rasyonalleşm e em eğin yoğunlaşm asında keskin b ir a r
tışa yol açtı; işsizlik m üzm inleşti. K apitalizm in geliş
mesi, kendi içindeki bütün uzlaşm az çelişkilerin d a h a
d a keskinleşm esine yol açm ak zoru n d a olan u n su rla r
taşıyordu.
K apitalist istik ra r koşullarında pro letary a sık sık
keskin özellikler taşıyan sınıf m ücadelesini sürdürdü,
fem m uz 1924’de yaklaşık yarım milyon insanın katıl
dığı İtaly a’daki anti-faşist grev; Ekim 1924’de Fransız
em peryalizm inin söm ürge savaşlarına k arşı Fransa*
daki kitle gösterileri ve grevler, Mayıs 1926’da ülkenin
■ekonomik yaşam ım felce u ğ ratan Ingiltere’deki genel
grev; Temmuz 1927’de V iyana sokaklarındaki b a rik a t
lar, işçi sınıfının Almanya, Çekoslovakya ve başka ül
kelerdeki m ücadelesi - bu eylem lerin tüm ü kapitalist
istikrarın köklerine darbe indirdi. K apitalizm i zayıfla
ta n bir başka etm en de em peryalist söm ürge sistem i
nin derinleşen bunalım ıydı. 1917 Ekim D evrim i’yle u y a
nan Doğu h a lk la n ulusal kurtuluş için k a ra rlı b ir m ü
cadele başlattılar. A nti-em peryalist ay ak lan m aların kı
vılcımları bu y ıllaraa Suriye, Fas ve Endonezya’y a ya
yıldı; 1925-1927 arasındaki yıllarda Çin ulusal devrim i
başladı. A sya ve A frika halklarının giderek d ah a bü
yük bir bölüm ü politik mücadeleye giriştiler. Birleşik
D evletler ve Ingiliz em peryalizm ine yönelik h a re k et
256
L&ıin A m erika em ekçi halk kitleleri umaıml» güç (tu
zandı.
İstik rarm yayılm a Özelliği, farklı ülkelm ln n«llf
m elerinde em peryalistlerarası uzlaş m uz çelişkilerin
kaçınılm az olarak d ah a d a keskinleşm esiııo yol açnıı
eşitsizliğin a rtm a sm a d a bağlıydı. Birleşik Devletler,
Japonya ve A lm anya' nm ekonom ik gücü hı/.lu ur U r
ken, İngiltere’nin d ü nya ekonom isindeki payı u/uldı,
F ran sa ise olduğu yerde saydı. Em peryalist leranmı çn
lişkilerin yeni, karm aşık düğüm leri oluştu.
Bilimsel sosyalistlerin önceden tahm in ettiği gibi
tü m bu etm enler, kapitalist sağlam laşm anın parçalun-
m asına yol açm aya ve devrim ci m ücadelede b ir k a b a r
m a y aratm ay a m ahkûm du. Bu olayların olası akışı
n ın bilimsel b ir kestirim iydi. Am a kapitalist ilişkilor
geçici olarak güçlendirildikçe, d ü nya devrim ci süreci
«dünya devrim inin az çok uzatm alı bir gelişme» evre
sine girerek yavaşlam ak zorundaydı.0 *
U luslararası bilimsel sosyalist ve işçi hareketi, t a
rihsel olarak m ahkûm edilm iş am a maddi, politik, as
keri ve ideolojik kayn ak ların ın tüm üne sahip olan h â
lâ güçlü b ir düşm an, d ü nya serm ayesi ile k a rşı k arşı
yaydı. U fukta uzun, zorlu b ir k av g a vardı. Bu m üca
delede devrim ci güçlerin başlıca dayanağı Sovyetler
Birliği’ydi.
Sağ sosyal-dem okratlar kap italist sistem in en etki
li «istikrar sağlayıcıları» o larak davrandılar. Ö nderleri
işçiler arasında, kap italist sistem in tem ellerini o rtad an
kaldırm adan, kitlelerin koşullarının oldukça iyileştiri
lebileceği ve toplum sal k u rtu lu şa ulaşılabileceğine iliş
kin oportünist düşünceleri savundular, işçi sınıfının ge
niş kesim lerinin reel ücretlerde belirli b ir artış sağla»
m ak için verdikleri m ücadelenin sonucunda bazı başa
258
ülkeler a ra sın d a sürekli barımın artılı ulattı nlılııflu yit
rü şleri yayılmıştı.
Tüm bu iddialar burjuvaziyle en gouii) (ılı. udu blı
sınıf işbirliği politikasının İdeolojik tümelini o IuşIumIh
Sağ sosyal-dem okrasi d a h a önce o yıllarda oklumu «l
bi bu denli büyük bir emekçi kitlesini burjuvaziyle itj
birliği uygulam asına çekmeyi hiç başaram am ışıı
Kapitalizm in kısmî istikrarı devrim ci m ücadelenin
gelişmesi için güçlükler yarattı. Yeni durum Knınlıı
tern ve bölüm lerinden ulu slararası işçi ve bilimsel sun
yalıst h areketlerinin ve bütün olarak dünya devrimci
sürecinin asıl görevlerini ve olanaklarını yeniden ta
nım lanm asını talep ediyordu. îşçi sınıfı partilerini saf.'
lam laştırm a ve kitlelerle olan bağlarını genişletm e ve
güçlendirm e sorunları olunca büyüklükleriyle Komin
te rn ’in karşısında duruyordu.
259
lerln yaklaşık y a n sı RKP(B) içinde olm ak üzere
1 319.000 üyesi vardı. Toplam üye sayısı 1922’dekinin
biraz d a h a altındaydı. Bunıin nedeni işçi sınıfının 1923
sınıf savaşlarındaki yenilgisi, k ap italist ülkelerdeki
birkaç partinin çalışm alarını yürü tm ek zorunda kaldı
ğı yeraltı koşullarının güçlüğü ve reform istlere k a tı
lan tutarsız u n su rların aynlm asıydı.
Beşinci Kongre delegeleri son kongreden itibaren
onsekiz ay boyunca d ü nya bilimsel sosyalist h a re k eti
nin önünde boy gösteren birkaç kuram sal, p ro g ram a
ilişkin ve taktiksel sorunu ele alacaklardı.
Kongredeki en önemli konu, işçi sınıfı ve tüm d ü n
ya devrim ci h areketinin saflarını, serm ayenin saldırı
ların a karşı toparlam ak ve özellikle K om intern üyesi
p artileri güçlendirm ek göreviydi. Bu, ancak m arksizm -
leninizm in kuram sal, program a ilişkin ve taktiksel so
nuçlarının d ah a d a değiştirilm esi ve RKP(B)’nin ta
rihsel deneyinden yaratıcı olarak y ararlan ılm ası ve
şu ya da bu ülkenin som ut koşullarına uygulanm ası
temel alın ırsa başarıyla çözülebilirdi.
Kongre, Kom intern üyesi p artilerin yeni koşullar
daki politika ve taktikleri meselesini de ele alm ak zo
rundaydı. Kom intern içindeki «sol- u n su rla r 1923 g ü
zünde Almanya, B ulgaristan ve Polonya’daki olayların
yeni bir devrim ler çağı açtığında ısra r ettiler. Bu d e
ğerlendirm eden kapitalist ülkelerde pro letary a d ik ta
törlüğünün doğrudan kurulm asının ve em ekçi kitle
leri m ücadeleye kazanm anın temel b ir ilkesi değil de
sadece b ir m anevra olarak gördükleri ve dolayısıyla
geçici olduğunu düşündükleri birleşik cephe taktikle
rinden vazgeçilmesinin hedeflenm esi gerektiği sonu
cuna vardılar. Kongredeki tartışm a n o ktalarından b ir
başkası olan ulusal-söm ürgesel meselede «sol», saldı-
260
n la n n ın ağırlık noktasını birleşik uııl.ı tun)mı vmIi*i
cephe sloganında yoğunlaştırdı.
K ongrenin k arşı k arşıy a olduğu kıutımşılı km aııt
ve uygulam a sorunlarının çözümü, tüm dit uyu. hlllm
sel sosyalistlerinin kongrelerini bu kez Lonln’ııi/. h>|iUt
m ış olm alarıyla son derece güçleşmişti. Uluslunu»»») )>ı
lim sel sosyalist h a re k etin önderinin ölüm ü KonılnUu u
için gerçekten onarılm az b ir kayıptı.
K om intern Y ürütm esi ve P ro fin tem Y ürütm e İtil
rosu 23 O cak 1924’te yayınladıkları çağrıda dünyadaki
m ilyonlarca em ekçinin duygularım dile getirerek, l.o-
n ın 'in ölüm ünün neden olduğu derin üzüntü n ü n bilim
sel sosyalistlerin cesaretini sarsm adığını; önderlerinin
büyük Örneğinden güç a la ra k onun tarihsel em rini ye
rin e getirm ek için çalışacaklarını açıkladılar. Çağrı
«Marx gibi, Lenin de Ölümüne karşın, sonsuza dek ön
derim iz olarak kalacaktır,» diyor ve şu sözlerle sona
eriyordu: «Tüm d ü n y ad a bize omuz veren m ilyonlara
yoldaşım ıza sesleniyoruz: ‘Lenin’in partisinde ve em e
ğiyle y arattığ ı h e r şeyde yaşayan em irlerini izleyin,’
Lenin’in savaştığı gibi savaşın, Lenin gibi kazanırsı
nız.»<3)
K om intern’İn Beşinci K ongresi’nin açılışında
KEYK’nİn G enel S ekreteri V. Kolarov şöyle söyledi:
«Son kongrem iz d ah a onsekiz ay önce yapıldı. Bu çok
k ısa b ir dönem dir, am a bu kısa dönem içinde hem u lu s
la ra ra sı ilişkilerde, hem de tek tek partilerim izin yaşa
m ı ve gelişim inde b ir çok önem li olaylar, bü yük deği
şiklikler olm uştur... Bu m ücadelede kısm î yenilgilerle
karşılaştık, a m a önem li zaferlerim iz de oldu. Ve İşi
miz oldukça ağırdı. Bu kongreyi b aşlatırk en sözünü
etm em iz gereken ilk şey dev kayıplanm ızdır. Ve ilk
sözüm üz d ü nya devrim inin en büyük önderinin -L e
n in Yoldaş’ın - kaybı üzerine olm alıdır.»(,)
261
18 H aziran’d a Kongre delegeleri Lenin’in Mozole
sinde b ira ra y a geldiler. SSCB M erkez Y ürütm e Komi
tesi B aşkanı M.I. K alinın b u ra d a «Leninizm ve Komin
tern» konusunda b ir konuşm a yaptı. K alinin şöyle de
di: «Yoldaşlar, K ongrede söylenecek ilk sözcüğün Le
nin hakkında olacağını h e r birinizin K ongreden çok
önce bildiğinizi sanıyorum . Bunu söylemeye gerek yok.
Rus devrim inin, Bolşevizmin önderi, K om intern’in de
önderiydi. Bu tarihsel b ir ra stla n tı değildir. ‘Leninizm ’
diye adlandırdığım ız h e r şey, kendi içinde en tu tarlı
en eksiksiz ve e n etkili enternasyonalizm i taşım ak ta
d ır.» ^
282
Ü çüncü ve D ördüncü Kongrelerin çl/gluim l/leymt
Beşinci K ongre’nin talim atları doğru / m u m u İm m ı ı ı ndı ,
çünkü birkaç p a rti içinde sağ tehliken İn varlığı mm IfM
re t ederken bir «aşın-sol» sapm a İçino giren etkili un
su rla r vardı. U luslararası sınıf m ücadelesinin mı İma
sas kesim lerinden birinde çalışm akta olan Alınım Kn
m ünist Partisi içinde olan, buydu. Brandlor-TlıJtlIml
m er grubu 1924’ün başm da A lm anya’da, d ah a sum a
Beşinci K ongre’de M oskova’da, Ekim 1923 olaylannıv
ilişkin son çözümlemede, hasım ın gücünü azımsanın h
tan k ay naklanan teslim iyetçi h ataların ı tem ize çıkar
m aya çalıştılar. Öte yandan A lm an Kom ünist Partisi
M erkez Komitesi içindeki «aşın-sol» grup (Fischer,
Maslow ve Scholem) Saksonya ve T huringia’daki olay
ların birleşik cephe düşüncesinin yanlış olduğunu gös
terdiğini savundular. Bu g ru p sosyal-dem okrasiyle tüm
b a ğ la n kop artm ak tan y a n a ta v ır aldı ve sol k an at
fsosyal-dem okratlara) yönelik saldırılarını yoğunlaş
tırdı. «Aşın-sol», işçi sendikası birliği için verilen m ü
cadelenin hem A lm anya’d a hem de u lu slararası ölçek
te terkedilm esini talep ediyordu. «Aşırı-sol» grup
B randler’in Thalheim er’in sağ oportünist h ataların ın
eleştirisi ve sosyal-dem okrat önderlerin d av ran ışları
nın devrim ci düşünceye sahip işçiler arasın d a u y an
dırdığı güçlü duygulardan y a ra rla n ara k , AKP önder- ;
liğinin denetim ini ele geçirdiler. AKP’nin F ran k fu rt
Kongresi (7-10 N isan 1924) bu g ru b u n baskısıyla, yeni
b ir devrim ci dalganın hızla yaklaşm akta olduğu sonu
cuna vardı. «Aşın-sol» KEYK tem silcilerinin -K uusi-
nen, M anııilsky ve Lozovski - k a rşı çıkm alarına ra ğ
men, aslında birleşik cephe taktiğini reddeden b ir k a
ra rı geçirm eyi başardılar.
O dönem de «aştn-sol» eğilim ler îtaîyan Kom ünist
Partisi içinde de güçlüydü. Bordiga g rubunun h atalı gö-
263
rüşleri, Bordiga’nın Beşinci K ongre’deki konuşm asın
d a yoğun bir an latım buldu. Bordiga politik gerçekleri
ve reform izm in İşçi h arek eti üzerindeki etkisini tü
m üyle görm ezden gelerek şöyle dedi: «Proletaryanın
devrim ci ve politik eğitim i için yaptıklarım ızın tü m ü n ü
değersiz kılm ak istem iyorsak, kom ünist p artid en baş
k a herhangi b ir işçi partisinin varolacağı düşüncesini
aklım ızdan çıkarm alıyız...»t#) Bu, birleşik işçi cephesi
gibi h erhangi bir politikanın olum suzlanm ası anlam ım
taşıyordu.
Bu koşullar altında, Beşinci K ongre’nin bilimsel
sosyalist partileri emekçi kitlelerden koparm a tehdidi
taşıyan «aşırı-sol» sapm ayı lanetlem esi özellikle önem -
liydi. Kongre «Taktikler Meselesi» tezinde şunu belirt
ti: «Bolşevizm, b ir h arek et olarak devrimci- Rus prole
taryasının salt menşevizm ve merkezciliğe k arşı değil,
‘aşın-sol' eğilim lere karşı d a verdiği m ücadele içinde
şekillendi. U luslararası Bolşevik b ir örgüt o larak Ko
m in te m sağ oportünizm ve çoğunlukla oportünizm in
ö bür yüzünden başka bir şey olm ayan 'aşın-sol’ sap
m alara karşı am ansız b ir m ücadele y ü rü ttü .» (1C)
Beşinci Kongre, işçi sınıfı p artilerin in ideolojik ve
örgütsel güçlendirilm esinin önem ini vurguladı ve Ko-
m in tem bölüm lerinin Bolşevikleşmesi sloganını öne
sürdü. Beşinci Kongre ideolojik an lam d a çelikleşm iş
. kitle örgütleri haline getirilecek olan p artilerin Bolşe-
vikleşm esini K om intern çalışm alan m n a n a görevi ola
ra k görüyordu. B urjuva rejim lerinin doğrudan saldırı
sının, işçi sınıfının serm ayeye karşı uzatm alı b ir «si
p e rle r savaşı»na yol açtığı b ir durum da, p ro leter ör
gütlerini, h e r şeyden önce de devrim ci p ro letaryanın
öncüsü ve yol gösterici gücünü - partisini - güçlendir
mek için h e r olan ak tan y a rarlan m ak gerekiyordu.
1918-1923 devrim ci savaşları sırasın d a K om intern
284
üyesi p artilerin örgütlenm e yolıımi/lifti, g*mlq İttlinim
İe sağlam bağ ların yeterince kurulam am anı, ttuıukll
deneyim ve dayanıklığın eksikliği sık sık hlnnoılılmlt)
ti. K om intern bunu gözönüne alarak bu ynyıilıhltıı ı uı
ta d a n kaldırm a görevini öne sürdü. O sım dn (lovıitm ı
b ir d alg alan m a için nesnel koşu llan n bir koz. du l .
gunlaştığım ve bu nedenle tüm öznel önkoşulların dn
hazırolm ası gerektiğini düşünüyordu. İşçi sınd ı İm yn
n i dalgalanm ayı, emekçi halkı zafere götürebilocok da
yanıklı, iyice çelikleşmiş bilimsel sosyalist partiloro s a
h ip olarak karşılam alıydı. Bu nedenle partilerin Bol şu
vikleşmesi p artileri ve işçi harek etlerin i yaklaşan s a
v aşlara h azırlam ada önemli b ir öğeydi.
Lenin, K om intern çalışm alarının ilk adım larından
beri bu so ru n a çok büyük özen gösterm işti. Komintern
kongrelerindeki rap o rları ve konuşm aları, «Sol-kanat»
Komünizmi, Bir Çocukluk H astalığı kitabı, tüm k u ram
sal ve uygulam a çalışm aları, genç p a rtile ri güçlendir
meye, onları d a h a savaşçı yapm aya yönelik olmuştu.
Lenin kardeş p a rtile r açısından herkes için geçerli bir
tak tik ler örneği olan Boişevizm deneyini yaratıcı ola
ra k kullanm anın ne denli önemli olduğundan sıjk sıic
söz ederdi, çünkü Bolşevizmin a rd ın d a üç devrim in de
neyim leri vardı, proletaryanın d ü nya devrim ci h a re
keti içinde değerli olan h e r şeyi özümsemiş ve geliş
tirm işti, işçi sınıfının çık arların a sonuna k a d a r bağlı
olduğunu gösterm işti. Bu çıkarların savunulm ası için
ilkeli yüce b ir ta v ır o rtaya koymuş, Lenin'in işitilm e
m iş sıkıntılar ve özveriler, benzersiz devrim ci yiğitlik,
inanılm az enerji ve adanm ış b ir araştırm a, eğitim, de
n ey ve çeşitlendirm e ve A vrupa’n ın deneyim iyle k a r
şılaştırm a y ıllan olarak tanım ladığı dönem lerden geç
mişti. Lenin, sürekli olarak R usya örneğinin m ekanik
o larak çoğaltılm asına izin verilem eyeceğini vurguladı;
265
Bolşevik deneyinin, özellikle dogm atizm i örtm e çabası
ya d a Bolşevizm bilim ini kendi ülkesinin som ut koşul
ların a uygulayam am a nedeniyle kullanıldığı d u ru m
larda, kabaca m utlaklaştırılm ası ve m ekanik olarak
uygulanm asını sertçe eleştirdi. Lenin, k ardeş partileri
Bolşevikierden ders alm aya çağırırken, Rus deneyinin
özüm senm esini ve uygulanm asını sağlam ak üzere elin
den gelen h e r şeyi yapm asını, RK P(B)'nin uluslararası
görevi olarak görüyordu.
Lenin’in Bolşevik deneyinin ustalıkla kullanılm a
sına ilişkin düşünceleri, K om intern bölüm lerinin ideo
lojik, kuram sal ve örgütsel olarak güçlenm esine i l i ş k i
K ongre kararların ın tem elini oluşturdu. K om intern’İn
Beşinci Kongresi b u n a dayanarak , Bolşevikleşmenin .
som ut görevlerini tanım ladı. Bolşevikleşme, partiyi
ş gerçekten bilimsel sosyalist bir p arti haline getirm eye,
M arx ve Lenin’in düşüncelerinin bayrağı altında k it
lesel bir devrim ci h arek et oluşturm aya giden uzun ve
zorlu b ir süreçti; marksizm-Ieninizm ilkelerini uygula-
: m a yeteneği ve som ut durum un çözüm lenm esini ge
rektiriyordu.
Bilimsel sosyalist partileri kitle örgütlerine dönüş
türm enin tem el koşulları ve ön gerekleri Kongre ta ra
fından şöylece o rtay a kondu: fab rik alard ak i hücreleri
p a rtinin tem eli haline getirecek yeni b ir örgütlenm e;
işçi şendikalar^içinde_ doğru bilimsel sosyalist çalışma;
köylülüğe k arşı doğru bir politika-, ulusal meselede
m arksist-leninist b ir politika.
Kongre gerçek b ir Bolşevik p artin in tem el Özellik
lerini şöyle tanımladı-.
P arti hem legal hem de illegal koşullarda işçi k it
leleriyle en yakın ve ayrılm az bağlarını sü rd ü ren gerL
çek bir kitle p artisi olm alı ve kitlelerin gereksinm ele
rini ve özlem lerini o rtaya koym aya hizm et etmelidir.
266
P arti d ogmatizm ve sektorllkhm mıımtm «iMiınk hlı
ta k tik izlemelidir, sınıf düşm anıyla mdcndnlu ut nudı
için tüm stratejik yedekleri yanına çolıohllıııolldlı
K açınılm az olarak şaşm az ve her koşulda |>ı nlnlm
y an ın burjuvaziye karşı zaferini d ah a da yn.lt lırjhı tındı
olan a n a am acına ulaşm ak İçin çalışan devrinu l, mark
sist bir p a rti olmalıdır.
Sadece m ekanik olmayıp, p a rti istemi ve puı l.t nv
lem inin birliğini o rtay a koyan katı disiplinli morko/i
leşmiş bir p arti olmalıdır.
P artin in Bolşevikleştirilm esi sloganı bü tü n d iin yu
bilimsel sosyalist hareketi deneyim inin yaratıcı olandı
incelenmesi ve uygulanm ası için bir çağnydı. Beşinci
Kongre, «Partiyi Bolşevikleştirm ek, Rus Bolşevizmindr
u lu slararası olanı ve genel olarak uygulanabilecek ola
nı bölüm lerim ize uygulam aktır.»(11) Kongre bu sloga
nın R usya’daki Bolşevik P arti deneyinin m ekanik ola
ra k tüm diğer p artilere uygulanm ası anlam ını ta şım a
dığ ın a işaret etti. «Komünist P a rti’nin Bolşevikleşme-
si, Lenin’in em irlerine tam anlam ıyla uygun olarak
yürütülm elidir am a h e r ülkenin som ut koşullarına da
özen gösterilm elidir.»(12>
Kongre «bu sürecin başlangıcı zaten vardır» diye
işaret etti. Çoğu bölüm lerde p a rti önderliği, örgütler
ve tek tek ü yeler a rta n , yavaş d a olsa a rta n çalışm a
la r gösterm eye başlam ıştır. En iyi p a rtile r h e r olayın
ertesinde devrim ci insiyatıf, k a ra rlı bir enerji ve çar
pıcı bir sığa, akıllı bir m anevra yeteneği ve gerçekten
devrim ci bir m ücadele 'örgütünün bilinçli dem ir disip
linini ortaya koym aya başlam ışlardır.»CI3)
Kongre, Bolşevikleşmenin a n a hedeflerinden b iri
nin m arksist-leninist kuram ın saptırılm asına k a rşı .mü
cadele etm ek olduğuna işaret etti. «Sağ ve sol sapm a
lar, m arksizm -Ieninizm den sapm alar, proletaryanın sı-
267
nıf ideolojisinden sapm alardan kay n ak lan ır.» (14) Kong
rede kabul edilen «Komintern ve Bölüm lerinin Pro
p ag an d a Ç alışm alarına İlişkin Tezler», «komünist p a r
tiler kendilerini kitleler ara sın d a m arksizm -leninizm in
belli başlı ilkelerinin propagandasını yapm akla sınır
lam am ak, yöntem li ve sistem li p ro p ag an d ay la p arti
üyelerini bir b ü tü n olarak m arksizm -leninizm le tanış-
tırılm alıdır... Bu nedenle K om intern’İn en önem li ve
acil görevlerinden biri enerjiyi b u öğretilerin en geniş
propagandasında yoğunlaştırm ak ve bu p ro p ag an d a
nın sistemli gelişmesi için örgütsel güvenceler oluştur
maktır.» diyordu.(ls> Kongre RKPtBJ O nüçüncü Kong
resi’nin, M arx ve Engels’in tü m yapıtları ve yazışm a- ■
larının eksiksiz bir derlem esini yayınlam a k a ra rın ı <
j onayladığını açıkladı.*W)
! RKP(B)’nin deneyim inin yaratıcı o larak uygulan
ması, bilimsel sosyalist partilerin sistem li ve k a ra rlı
ideolojik ve örgütsel sağlam laşm ası, kitlelerle olan bağ
ların ın genişletilmesi, gelecek dönemin, işçi sınıfı ve
bilimsel sosyalist öncüsünü ilerideki belirleyici savaş
la ra h azırlam ak üzere kullanılm ası, m arksist-leninist
kadroların özenle seçilip eğitilm esine giden yolu gös
teren Bolşevikleşme sloganı, kapitalizm in kısmı sağ
lam laşm a dönem indeki politik gerçeklerin y arattığ ı ta
lepleri tam olarak yanıtladı. D ünya bilimsel sosyalist
harek etin in desteklediği K om intern Beşinci Kongresi,
bu slogana gereken Önemi kazandırdı.
Bolşevikleşmenin kaçınılm az b ir koşulu m arksist- t,
len in ist p a rtin in birliğinin güçlendiriîm esiydi. Birlik i
için* m ücadele h e r şeyden çok gerekliydi, çünkü birlik
ilkesi, hizipçi g ru p ların sald ın hedefi olmuştu.
1923 güzünde RKPCB) içinde Troçki'nin başın ı çek
tiği anti-leninist m uhalefet örgütsel anlam da oluşm a
c a başladı. M uhalifler sıra d an üyeleri p a rti m ekaniz-
268
m asına karşı ç ık artm ay a çalıştılar; hizipçi çulışıımt*
n n özgür bırakılm asını Yeni Ekonomik l’nliuka'nm IH
m üyle terfkedilmesini talep ettiler vo İşçi mıııfıyl» Ufty
lülük arasın d ak i ittifa k a k arşı çıktılar. Furt! ü/m iım
b ir anlaşm azlık y aratm ay ı zorladılar. IIKP(M) içimi»
sert b ir tepkiyle karşılaşan m uhalefet, kap 1tul Int. itilin
lerdeki genç p artiler, özellikle «aşırı-sol» u n s u r l a r ııuı
sında destek aradı. Sovyet bilim sel sosyalistlerinin
troçkizm e k a rşı verdikleri m ücadelenin deneyimi pur
tilerin ideolojik ve örgütsel olarak sağlam laşm anı i çin
bu nedenle büyük Önem taşıyordu.
27 H aziran’d a RKPtB) MK Beşinci Kongre'y»
«SSCB’nin Ekonomik D urum u ve RKP İçindeki T a r t ı ş
m aya İlişkin* bir rapor sundu. Sovyetler Birliği bilim
sel sosyalistleri, uluslararası bilim sel sosyalist haroko-
te sosyalist inşanın ilerlem esi, başarılan ve güçlükleri
h a k k ın d a ra p o r verdiler. Rapor p a rti içindeki g ru p lar
ve hiziplerle m ücadele etm enin önem ini vurguluyordu;
m uhalefetin p artiye karşı güçler İçin bir çekim merkez, i
haline geldiğine işaret ediyor ve genç üyeleri yaşlı p a r
ti görevlilerinin üzerine sürm ek gibi tipik troçkist yön -
tem i lanetliyordu.
26 H aziran 1924’te Alman, Fransız, A m erikan ve
İngiliz delegasyonları «Rus Meselesi Ü zerine Öneri» yi
ta rtışm a y a sundular, Öneri şöyle diyordu: «Aşağıda im
zası b u lunan delegasyonlar Rus p artisi tartışm asını
en başından beri yakın b ir ilgi ve derin b ir üzüntüyle
izlem ekte olan ve RKP M erkez Komitesi’nden yan a çı
k a n p a rtile r a d ın a konuşm aktadırlar. B unu yapıyor
la r çünkü m uhalefetin önerilerinde proletary a d ik ta
törlüğü ve p a rtin in birliği için b ir tehlike görm ektedir
ler... K om intem ’in Beşinci K ongresi RKP O nüçüncü
K ongresi’nin k a ra rın ı onaylam alı ve m uhalefetin gö
rü şlerinin k ü çük b u rju v a oportünist b ir sapm ayı be
269
lirlediğini vurgulam alıdır. B urada Rus m eselesinin ulu
sal bir sorun olmayıp, ulu slararası önem taşıdığını vur
gulam aktayız.» (17)
Kongre bu delegasyonların verdiği önerinin h a v a
sına uygun b ir k a ra r aldı, O nüçüncü P arti K onferansı
ve RKP(B) O nüçüncü K ongresi’nin m uhalefetin prog
ram ını «ve eylem lerini p artin in birliği ve giderek
SSCB’ndeki proletarya d iktatörlü ğ ü için b ir tehlike
olarak» suçlayan k a ra n n ı onayladı,(18) Troçkist m u h a
lefeti suçlayarak u lu slararası bilimsel sosyalist h a re
ket RKP(B)’ye büyük yardım da bulundu.
Beşinci Kongre
Ve Parti Taktikleri
270
cü Kongrede form üle edilen birloşlk toplm İHİılllılml
n in yeniden gözden geçirilm esi gerekliği .>>omı< ııııu vıtı
d ılan Zinoviev ra p o ru n d a birleşik ceplın laktık İm inin
K om intern açısından sadece b ir ajitasym ı ve kil İttim ı
to p arlam a yöntemi, b ir m a n ev ra olduğu mı İminin
D ördüncü K ongre'nin bu konudaki k ararla n mm luıl
dırılm asını önerdi,
Zinoviev işçi ve Jköylü h ü k üm eti sloganınrhın uo/
ederken bunu proletarya diktatö rlü ğ ü n ü n b ir •lakına
adı» olarak nitelendirdi ve böylelikle Kom intern Dür
düncü Kongresi’n in k a ra rla rın ı yeniden gözden geçi
rilmeye, sloganı, b ir geçiş süresi olarak taşıdığı politik
an lam dan sıyrılm aya m ahkûm etti. O nun görüşüne
■ göre D ördüncü K ongre’nin bilimsel sosyalist ve sos-
yal-dem okrat p artilerin eylem birliğine, tüm emekçi
halkm birleşik cephesine yönelik rehberliği, "Oporlü
nizmin kutsal b ir kitabı»ndan b aşk a b ir şey değildi,
Zinoviev birleşik cephe taktiklerinin bu sek ter yorum u
n a uygun olarak, saldırı hedefinin sosyal-demokrasiye,
özellikle de onun sol k a n ad ın a yöneltilm esini önerdi.
Zinoviev’in tavrı, birleşik cephe düşüncesinin p a r
tilerin gerçek politikası içine alınm ası gerektiğini h a k
lı olarak düşünen bazı delegelerin tepkisiyle karşılaş
tı. B ulgar temsilcisi ve K om intern Y ürütm esinin Ge
nel Sekreteri Kolarov, B ulgar Kom ünist P artisi’nin
1923’te k l'^ rış m a la r ın a ilişkin çözümlemesinde şunu
vurguladı: «Partimizin h ataların ın asıl kaynağında
birleşik cephe taktiklerini yeterince geniş çap ta u y
gulayam am asının yattığını söylemeliyim. Birleşik cep
he bizde ancak aşağıdan uygulandı. Tıpkı B ulgar men-
şeviklerini ve sosyal-dem okratlan olduğu gibi köylü
örgütlerini de gözardı ettik... H aziran yenilgisinden
sonra durum tüm üyle değişti ve partim iz hem aşağı
d an hem de yuk arıd an birleşik cephe taktik lerin i be-
271
nim sedi... S orun şimdi han g i du ru m d ad ır? A şağıdan
ve yukarıdan, h e r yönde ve h e r tü rlü birleşik cephe
taktikleri uygulanm aktadır.» <w>
C lara Zetkin iyi hazırlanm ış b ir konuşm ayla Zino-
viev'in ta v n n ı şiddetle eleştirdi. Birleşik pro leter cep
hesinin doğru yorum lanm ası ve uygulanm asının salt
A lm anya için değil, K om intem ’in b ü tü n bölüm leri için
son derece büyük, belirleyici b ir önem taşıdığım söyle
di. «İtiraf etm eliyim ki, yoldaşlar ne Zinoviev Y oldaş’ın
raporu ne de ta rtışm a lar birleşik cephenin som ut ola
ra k nasıl başarılabileceği so rusu n u yeterli b ir açıklık
la ele alm am ıştır.»'”*1 Zetkin konuşm asını birleşik cep
he taktiklerini doğru olarak uygulam ak için «kitleler
le olan İlişkilerimizi gün gün geliştirebilm eli, kitlele
rin gereksinm elerini, isteklerini ve ru h d u ru m ların ı
özenle inceleyebİlmeU. kendi eylem lerim izi özenle
planlayabilm eli ve proletaryanın çıkarlarım kuvvetle
savunabilmeliyiz,» diye sü rd ü rd ü .(il) Zetkin işçi ve köy
lü hüküm eti konusunda şöyle dedf: «Zinoviev yoldaşın
işçi ve köylü hüküm etinin proletarya d ik tatö rlü ğ ü için
bir ta k m a ad, benzer ad ya d a h erh an g i b ir ‘a d ’d an
b aşka b ir şey olm adığı anlam ındaki sözlerini kabul
edemem.»'**1
Tim Buck «Kanada ve Birleşik D evletlerde işçi ve
köylü hüküm eti sorunu için acil b ir çözüm gerekliy
di.» dedi. «Bu sloganın proletary a d ik tatö rlü ğ ü için
benzer b ir ad olduğu cümlesi K anada ve Birleşik Dev
letler için geçerli değildi. K anada’d ak i b ir Çiftçi-îşçi
H üküm eti... Bir Liberal-lşçi H üküm eti olacaktır.»'**1
Zinoyiev’i K ongre’nin sek ter u n su rla rı destekledi.
Fischer, Zinoviev’İn birleşik cephe taktiklerine ilişkin
yorum uyla uyuşm ayan delegelere saldırdı. K ongrenin,
D ördüncü K ongre’n in birleşik cephe konusundaki k a
ra rla rım ve «bir ajitasyon aracı» o larak d a olsa İşçi
272
ve köylü hüküm eti sloganını a ç ık lı kim I u lm u m tıt İ m
lep eden Bordiga d a benzer bir tav ır u lıııış lı
Kongre k a ra rla n birleşik cephe tnkl.ikhul hıımı
su n d a bu taktiklerin d a h a önce ve şimdi p m l t 1 n t v h u m i
k a ra rlı kesim lerinin çoğunluğunu m ücadeleye çulunu
nin ve böylelikle burjuvaziye karşı bir saldın İnişini
m anın zem inini hazırlam anın b ir aracı olarak da vaz
geçilmez olduğunu belirtti.lJ4}
Kongre birleşik cephe taktiğini aşağıdan yüriitımı
nin ve bunu sadece yukarıdan olm asını önlemenin önti
m ini vurguladı. Kongre aynı zam anda şunu da bolirt-
ti: «Sıradan üyeler içinde aşağıdan birlik ve aynı zu
rnanda yöneticilerle yapılacak görüşm eler - b u sosyal-
d em o k ratlan n h âlâ güçlü olduğu ülkelerde çok sık uy
gulanm ası gerekecek b ir yöntem dir.»(4S;
Kongre’nin Teknik S orunlar Alt-Komitesi, «sol»un
baskısıyla, işçi ve köylü hüküm eti sloganının iktidar
için m ücadelede b ir geçiş sloganı olarak değil de sek-
te r bir tavırla, bu rju v a diktatörlüğüne doğrudan b ir
sald ın sloganı olarak ele aldığı taktiklere ilişkin tez
lerin taslağını hazırladı. K ararlar, fırsa t düştükçe sos-
yal-dem okrasinin faşizm in b ir k a n ad ı haline geldiğini /
belirten solcu tezleri yansıttı.(S5)
Taktiksel k a ra rla rd ak i bazı yanlış hesap lam alar
K om intern üyelerinin birleşik b ir cephe, bilim sel sos
yalist ve sosyal-dem okrat partiler, işçi sendikalarının
birleşik eylemi için verdikleri m ücadele açısından h ır
engeldi. Bu sonuçlar, b ir çok yönden, genç h arek etin
savaş sonrası devrim ci kabarm a yıllarında p ro letary a
nın sınıf düşm anlarına doğrudan destek sağlayan ve
sık sık onlarla uyum içinde saldırgan bir anti-kom ü-
nizm tavrıyla emekçi halkın devrim ci eylem lerini b as
tıra n sağ sosyal-dem okrat önderlerin dav ran ışların a
tepkisini yansıtıyordu.
274
p artilerin ve K om intern’in etki alanını gmıiıjliıiHkliMt
ne, bu a ra d a kitlelerle sürekli ilişki İçlinin ulılnlılııt ıım
inandığından bu böyledir. İşçi sendikanı İmi nlmllııln
birliği için m ücadele etmek, kitlelori ka/anm nnın mı
iyi a ra cı ve yöntem idir. K om intern ve ona bağlı ımı
tilerin bu konuda benim sedikleri çizgiyi hiç b ir ıjoy ı<ı
engellem esine izin verm em eleri bunun için '/eninin
dur. K om intern’in sloganları - îşçi Sendikalarını Kıt
zanm ak, Yok Etm ek Değil; îşçi Sendikalarının T e rlin
dilm esine K arşı Çıkmak; Sendikaları Terkedenlnri bu
ri G etirm eye Ç abalam ak; Birlik İçin M ücadele Etrıınk
h âlâ geçerlidir ve en kararlı, güçlü b ir biçimde uygu
lam aya konm alıdır.»(3#>
P ro fin tern ’in D ördüncü K ongresi Temmuz lOiM’l.n
M oskova’da toplandı. Kongre, birleşik b ir îşçi Şendi
k aları E nternasyonali sloganını öne sü rd ü ve Amstor
dam E nternasyonali ve sol kan ad ı işçi sendikası haro-
ketinin birliğinden y an a olan İngiliz îşçi Sendikaları
Genel Konseyi’yle görüşm elere b aşlam aya k a ra r verdi.
K om intem ’in Beşinci K ongresi işçi sendika hareke-
tinin b irliği sloganını önermekle, aslında birleşik işçi
cephesi taktiklerine ilişkin m eselelerde Öne sü r ü len b a
zı sekter tu tu m la ra k arşı çıkıyordu.
Kongre faşizm in devrim ci h arek et açısından taşı
dığı özel tehlike ve İtalya’daki anti-faşist h arek etin h e
deflerini gözönüne alarak, f aşizm e k arşı m ücadele
yöntem leri m eselesini inceledi. Kongre, faşizme karşı
verilen m ücadelenin sonucunun geniş kitlelerin, özel
likle _tüm işçi sındının ve bilimsel sosyalist p artin in et
kinlik derecesine bağlı olduğuna işaret etti. Hem m u
zaffer b ir proleter devrim in sonucu olarak faşizm in
doğrudan altedilm esi hem de b u n u n yerini b urjuva de
m okrasisinin b ir ya d a b ir b aşk a tü rü n ü n alm ası ola
naklı görülüyordu. Faşizm in h e r koşulda an cak prole
275
ta ry a diktatörlüğüyle altedilebileceğini savunan Bordi-
g a sekter grubuyla yapılan ta rtışm a lar sırasında İtal
y a’nın politik so ru n ların a esnek b ir yaklaşım geliştiril
di. K ongrenin kapanış oturum u n d a K om intern Yü
rütm e K urulu seçildi.
P artilerin uygulam adaki deneyim leriyle sürekli
olarak zenginleşen ve bu deneyim i k u ram sal olarak
genelleştiren ve bunu sanki binlerce iplikle bölüm leri
nin som ut çalışm alarına bağlayan K om intern'İn p a r
m ağı bu büyük h arek etin nabzm daydı. K om inter’in
taktikleri, k u ra l olarak ve uzun dönemde, bölüm leri
içinde ve serm ayeye k a rşı verilen m ücadelenin g e
nel d ü nya cephesindeki d u ru m u n u yansıtırdı. T arih
sel görev, h er birinin ezilen ve söm ürülen kitlelerin
hareketine bir ivme kazandırm ası için d ü n y a bilimsel
sosyalist hareketinin tüm m üfrezelerini sağlam b ir
m arksist-leninist ideolojik ve örgütsel tem elde birleş
tirm ekti. M ücadelenin yaşam a uygulanm ası, gerçekli
ğin taleplerini karşılam ayan tüm şem aları yok etti.
Üye p a rtile r içinde K om intern’İn Beşinci K ongresi’nin
k a ra rla rın d a k i ru h la gelişen Bolşevikleşme sürecinin
bunda büyük rolü vardı.
276
can landırm a dönemi sonuna yukluşıyonlıı üllm, mt*hm
yileşm enin ve ileri bir sosyalist ekonomi kın mumu y
ğun görevleriyle k arşı karşıyaydı.
Troçkistler leninizm in sosyalizmin tuk I»lt nikotin
zafere ulaşm ası olanağına ilişkin temel ilkesine İtli sel
d ırı başlatm ak için bu anı seçtiler. RKP(B) OııdonIHn
cü K onferansı (27-29 Nisan, 1925) Troçki’nin Avınım
p ro letaryasından gelecek siyasi yardım olm adun ao/tyn
lizm in kurulam ayacağı tezini şiddetle lanetledi vu p a r
tinin görevinin «hemen şimdi dosdoğru ve k ararlı hiı
biçimde sosyalizmin ku ru lu şu n a doğru ilerlemok* ol
d u ğ u n a işaret e t t i ğ i
RKP(B) Ö ndördüncü K onferansından az so n ıa
«Yeni M uhalefet» oluştu. Zinoviev ve Kamenev ~yavaş
yavaş, önce ü stü kapalı olarak, sonra açıkça Troçk i’y l
desteklem
r 111
eye başladılar. M uhalefetin saldırıları sosytı-
»mı ı—ı w * İl mimiwM«ır -ı--utta-
277
cadele veriyorlardı. A lm anya’d a b u savaş, tekellerin
“saH ırîlarm a, gerici m onarşist gru p lara, kapitalizm in
sekiz saatlik işgünü ııe karşı giriştiği saldırılara, Dawes
Plam ’m n kötü sonuçlarına karşı yürütülüyordu. FKP
1925’te F ran sa ’da Rilf C um huriyetiyle hem en b ir barış
anlaşm ası yapılm ası ve tüm söm ürge h alk ların a b a
ğımsızlık sloganıyla Fas'taki söm ürge savaşm a karşı
geniş bir kam panya başlattılar. P arti fa b rik a la rd a ko
münist, sosyalist ve partisiz işçileri savaş aley h tarı m ü
cadeleye çeken birlik kom iteleri oluşturm a kam panya
sına rehberlik etti. ÇKP Çekoslovakya’d a h a y at p a h a
lılığına karşı bir kam panya başlattı.
İngiltere’de İKP, örgütlenm esine yardım ettikleri
İşçi sendikalan arasındaki U lusal Azınlık H areketinin
(N ational M inorüy Movemend) öncüsüydü. İlk Ulusal
Azınlık H areketi K onferansı Ağustos 1924’te toplandı
ve Tom M ann Başkan, I-larry Pollitt de Genel S ekreter
seçildiler. İngiliz işçi sendikalarının, azınlık h arek eti
nin tem sil ettiği sol kanadı İşçilorin üretim üzerinde,
denetim inin kurulm asını ve savaş tehdidine k arşı ve
İşçi sen d ik alan birliğinin elde edilmosi için m ücadele
edilm esini istedi.
1925 yazında ocak sahiplerinin m adencilerin ücre
tini kesm e girişimi, işçilerin haklarını alm ak için m ü
cadeleye olan k ara rlılık la n y la karşılaştı. Bu durum da
egem en çevreler boyun eğm ek zorunda kaldılar. İşçi
ler 31 Temmuz 1925’e, İngiliz işçi sınıfına zafer g etiren
güne «Kızıl Cuma» adını verdiler. ÎKP, işçileri yeni sı
nıf çatışm alarına hazırlıklı o lm alan için uyardı.
Bazı söm ürge ve bağım lı ülkelerde genç bilimsel
sosyalist p a rtile r hevesle ulusal bağım sızlık m ücadele- _
si no k a tı 1d ıIar.- Endonezya’da K om ünist Parti, kitleleri
Ftnmıın om peryalist egem enliğine k arşı toparladı ve
yo ikili bir politik güç haline geldi.
27(t
Komin tern önderliğinde, hor yunloltl ıiyn |m ıl||» |
emekçi kitlelerin çıkarlarının etkin suvuşçıluı ı ulılnluı
İşçilerin dem okratik hak ve özgürlüklerini kuı ttı [ılıkla
korudula r, yeni bir em peryalist savaş tehlikeni im ktutyi
m ücadele ettiler, Sovyetler Birliği’ni sa vundulur ve lılt
leler a r asın d a proleter enternasyonalizm i İlkelerini ve
bilimsel sosyalist ideallerini yaydılar.
Bilimsel sosyalist p artilerin devrim ci güçleri birleş
tirm eyi ve sağlam laştırm ayı hedefleyen çalışm aları bü
yük engellerle karşılaştı, burjuvazi ve sağ sosyal-du-
m o k ratlardan inatçı b ir direniş gördü. Savaş sonrası
nın fırtınalı yıllarının deneyim inden çoîTşeyler öğren
miş olan egem en burjuvazi kitleleri aldatm ak için hor
tü rlü savaş hilesini, önemli ve önem siz ödünleri, b u r
juva parlam entarizm inin yöntem lerini ustalıkla kulla
nırken, işlerin kontrolünden çıktığı h e r d u ru m d a işçi
le r üzerinde acım asız b ir katliam ve sert sindirm e yön
tem lerini alabildiğine uyguladı, ö rn e ğ in İngiliz m uha
fa z ak â rla rı Ekim 1924’deki p a rla m en ter seçimlerden
birkaç gün önce, «Zinoviev Mektubu» olarak bilinen ve
K om intern’in İngiltere'de, bu rju v a egem enliğini altet-
m ek am acıyla silahlı bir ayaklanm anın örgütlenm esi
için em irler taşıdığı bildirilen sahte belgeyi yayınladı.
Bu kışkırtm a, seçim lerin ilk işçi hüküm etinin düşm esi
ne yol açan sonucunu hiç de az olm ayan b ir Ölçüde et
kiledi.
«Örgütlü kapitalizm» düşüncesi üzerine v aaz ve-
re n sağ sosyal-demok ra tla r bir çok ülkede uygulam ada
tekelci devlet önlem lerine destek sağlayan ve adına
«ekonomik demokrasi» denen b ir politika izlediler. .Ka
pitalist devletin ülkenin ekonomik yaşam ına m ü d ah a
le etm esi kitlelere, kapitalizm in tem ellerini"SâfSan ve
serm ayenin m utlak egem enliğini o rta d a n kaldıran"çok
büyük bir gelişme"c>larak suhülüyonTüT 1 '
27»
îşçi h arek eti içindeki en büyük tehlike olan refor-
mizm, biTimseİ sosyaTistTerln çeşitli g ru p la rın ı etkiledi
ve p a rtile r içinde sağ sapm alara yol a ç tı. Kom intern,
~~sürekTToütrâik~bu"sapm alara k arşı bitm ek bilm ez b ir
m ücadele verm elerinin gerekliliği konusuna bölümle-
rinin dikkatini çekti. N isan 1925*16 K om intern Y ürütm e
KuruîüT^CeEosîovalıya K om ünist P artisi içinde o rtay a
çıkan ve işçilerin kitle eylem lerini örgütsüzleştiren
sağ-kanat Bubnik g ru b u n u şiddetle lanetledi. Bu g ru
bun çalışm alarını «politik ihanet» o larak nitelendirdi
ve «sosyal-demokrat m irasın yüküne» k arşı k a ra rlı ve
etkili bir mücadele talep etti ve o sırad a Çekoslovakya'
da geçerli olan koşullarda dikkatleri sağ tehlikede yo
ğunlaştırm anın gerekli olduğuna işaret e tti.(32)
Kom intern M art 1926’d a Fransız K om ünist P artisi’
nin durum unu değerlendirirken, en büyük tehlike
«Parti içindeki sağ tehlikenin küçüm senm esidir. An
cak, bu sağ tehlike şimdiden partin in kapılarım g ü rü l
tüyle çalm aktadır» sözleriyle en büyük tehlikenin bu
olduğuna işaret etti.(M> KEYK. Rosmer - M onatte grubu
ve Souvarine’nin grubunu FKP içindeki sağ k a n a t etki
sinin a ra çla rı olarak tanım ladı (sonunda bu g ru p la r
troçkizm le ittifak k u rd u lar ve açıkça p a rti a ley h tarı
b ir ta v ır a ld ıla r).
• En ilgi çekici bölüm ü bilimsel sosyalist h a reketin
f 'k u ram sal ve p ra tik kilit konularına ay rılan görüşm e-
:*v leFoIâîTKEYK' TSeşîncf “G enişle tilm İş Bîrle şık G tu ru m u
T2T‘M a r t-’'6 TOsâmTS2'5T''pârtileri îdeÖTbjik ve politik
anTamda güçten d irf^'^çalışm asın a cT n ern lT ^ırT ^k T
280
ne İlişkin Tez» şöyle diyordu: -Dııtm Keminim u lu
Ü çüncü D ünya Kongresinde dünya devim im le «/
uzatm alı bir gelişmesinin arifesinde okluğum u/ tu, ıh çıt
belli oldu. Bu durum . Beşinci Kongre'do dalın dıı Imliı
ginleşti. Bolşevikleşme sloganı devrim in yavaşlayım v n
uzayan gelişm e hızıyla önemini yitirm em ek 1.0 , emmi
kazanm aktadır.»(â4) Birleşik oturum un k a ra n bıllimml
sosyalistlerin «her hal ve ş a rt aItihda~pröTcl7>r (Tevilin
için hazırlık yapm aya ve oitıu örgütlem eye uyguıi"TiTc
proleterçekirdekoluşturm aO çrhT ^âE aT azT âT ^ılrJriia
" s rg e re K tîğ i^ ^
Birleşik otürum ,"devrim ci p artin in g erek tiği gibi
gelişmesi ve sağlam laşm asının an cak iki cephede, yu.
m Kem sağ teh iik ey e k a rşı hem de «aşın-sol» sap m tıyu
Karşı” bir m ücadeleyle güvence a ltın a alınabileceğini.
"çuhKiTTKrisipmaniin da nesnel olarak"düşm an güçlere
yardım ettiğini belirtti.
î~Bîrle'şîîr’ rojtm, p artilerin savaşm a y eter
liliğini güçlendirm e ve geliştirm enin belirleyici bir a ra
cı olarak, kuram sal ve politik düzeylerinin yükseltil
mesi gerekliliğine özel olarak dikkat çekti. H er partiyi
m arksizm in gelişmesindeki yeni b ir aşam ayı temsil
eden ve onu üç Rus devrim inin deneyim i ve dünya dev
rim ci hareketinin deneyim iyle zenginleştiren leninizmi
ustaca kullanm akla görevlendirdi. Birleşik otu rum,
m arksizm olm adan leninizm in olam ayacağını, leni- _
nizm olm adan da devrim ci m arksizm in olam ayacağım
v u rg u lay arak m arksizm ve leninizm arasın d a varolan
281
kapsayan b ir u lu slararası Örgüt haline gelmeyi görev
edindiğini söylüyordu. Birleşik oturum , leninizm k u ra
m ını ustalıkla kullanm ayı p artilerin ideolojik ve ö rg ü t
sel sağlam laşm ası için önemli b ir önkoşul olarak d e
ğerlendirdi.
K om intern Beşinci Kongresinde ve Y ürütm e K uru
lu ’nun Beşinci Birleşik O turum unda şekillendirilen
Bolşevikleşme politikası, p artilerin ideolojik, politik ve
örgüLsel düzeylerinin yükselm esinde önemli b ir rol oy
nadı ve m arksizm -leninizm ilkelerini ustalıkla k u llan
m alarına, savaşm a yeterliliklerini geliştirm elerine y a r
dım etti. Palm iro Togliatti yabancı yoldaşların «Rus de
neyinin bir kısmını» özüm sem elerine yardım cı olmak
için tasarlan an Bolşevikleşme kam panyası d a h a da öte
ye gitti diyp yazdı. «Her ülkede, m arksist-leninist ilke
leri Özümsemeyi ciddi olarak reddeden ve devrim ci b ir
partinin disiplini ve çalışm a yöntem lerine şiddetle di
renen bireyleri ve grupları safdışı ederek p artilerin ve
önder kadroların oluşum unu ilerletm eye hizm et et
t i .^ 36»
Bolşevikleşme süreci içinde partilerin yapısı b ir de-
ğişim ğeçîr'diT çalışm alar ' yerel "hücrelerle yoğunlaştı;
bu, örgütsel olduğu k a d a r politik b ir ödem taşıyordu:
böylece kollektif b ir önderlik oluşturuldu.
Bu a ra d a Bolşevikleşme politikasının uygulanm ası
sırasında t,a rk Iî’u3Eelerîn“'partilerİnin içinde çalıştık la
rTozğuT som ut k Ö ştn îâ ^ ^ e te rin c e önem verilmediği de
o îd u ~ ■
KEYK Beşinci Birleşik O turum u, birleşik oturum
kararın ın «Avrupa oportünizm i ve ‘sol-radi-kal* laf k a
labalığının» b ir karışım ı olduğunu belirttiği troçkizm
özel tehlikesine k a rşı u y a n d a bulundu. «Troçkizm,...
leninizmle savaşm anın oldukça eski b ir sistem idir.
282
Troçkizm salt Rusya’ya özgü bir olay dit dngıl. mIiimUm
a ra sı bir olaydır.»(S7)
Devrimde proletaryanın m üttefikleri ımiM'lmi lımi
nist ru h la belirlenm işti. Bu anlayış, «somut l*lı gömv
için som ut b ir m üttefiki sap tam a yeteneğindim olııtjiı
yor» d u .'33> Bazı partilerin geçmişte işlemiş ululuktun
suçlu oldukları ve «Komintern’İn bazı bölüm lor İnin
şimdi istediği»; köylülüğe ilişkin yanlış sekler tuvırlm
gibi h a ta la ra karşı eleştiri yöneltileli.'^B irleşik roplm
ta ktikleri kitleleri devrim ci m ücadeleye çekmenin )u
n inist yöntem leri o larak tan ım lanıyordu.TSatTAvrüpu’
. daki bazı ülkelere ilişkin olarak kentlerdeki beyaz ya
kalı işçiler tabakasının - m em urlar, teknik elem anlar,)
vb. - burjuvazi ve proletarya a ra sın d a varolan güçlen
dengesi içinde b ir Ölçüye k a d a r savaşçı proletaryanır
m üttefiki haline gelebilecekleri ve belirli koşullar al
i tm d a köylülerin Rusya’daki proleter devrim in belirl
evrelerinde oynadığı role benzer b ir rol oynayabilecekj-
* leri belirtiliyordu.
Beşinci G enişletilm iş Birleşik O turum un aldığı k a
r a rla n belirleyen bir özellik, acil, sınırlı politik taleple-
re, h e r şeyden önce toplum sal ve politik yaşam ın de
m okratikleştirilm esi kam panyasına verilen önem e' de-
ğinilmesiydi.
Ulusal mesele, birleşik oturum da ayrıntılı olarak
ele alındı. Bu m eselenin Beşinci Kongre’de tartışılm ası
sırasında a n a h a tla rı belirlenen öneriler som utlaştırıl
dı. Beşinci K ongre’de RKP(B) delegasyonunun b ir üye
si M anuilski’nin sunduğu rapor, olayların K om intern’
in p ro letary a ve ezilen ülkeler ve söm ürgeler a rasın d a
ki birleşik devrim ci cepheye ilişkin düşüncelerinin doğ
ru lu ğ u n u kanıtladığını söylüyordu. Konuşmacı, prole
ta ry a ve çeşitli ülkelerdeki ezilen m illiyetler ara sın d a
k i birleşik devrim ci cephenin uygulanm ası meselesine
283
ilişkin olaylara d ay an an zengin m alzem enin genelleş
tirilmesini; bazı ülkelerdeki bilimsel sosyalist partilerin
bu meseledeki h ataların ın incelenm esini ve «Sovyet
Rusya’da, Sovyet Sosyalist C um huriyetler B irliği'nin
kurulm asını, b ir çok milliyeti b arın d ıran b ir köylü ül
kesinde uiusal m eselenin proleter d ik tatö rlü ğ ü altın d a
çözümleniş deneyi olarak* önem ine yeterli d ik k atin ve
rilmesini talep e tti.w
Em peryalizme k arşı oldukça köktenci b ir m ücade
le progrâniına’^s’âBîp îşçı ve "köylü p artileri k u rm a eğiTP'
mı gozonune alındığında Doğu’n u n K om intern ü y e s P
partilerin in bu örgütlere İlişk in tav ırların ı tanım lam a-^
la n gerekiyordu. Kom intern, Ja v a kom ünistlerine «iora-
daki yerel işçi ve köylü p artilerin in çalışm alarında et
kin bir yer alm alarını»,<"> Çin kom ünistlerine de em per
yalizme k arşı d ah a k a ra rlı bir tav ır alm asına yardım
etm enin bir aracı olarak K uom intang'la birleşmelerini-
salık verdi. M amüİski konuşm asında «Doğuyu devrim -
cileştiren olayları» inançsız bir tu tu m la «yok sayma»
ve bu a ra d a «küçük burjuvaziyle işbirliğine gidereke
proleter özelliklerini kaybetme» tehlikesinden söz
etti.CJ|2)
Birleşik o tu ru m bilimsel sosyalistlerin ulusal kur-
tuluş hareketine Y atılm a deneyim ini ta rtıştı v e ~6 "Ni
s a n c a Hindistan, Endonezya T e M ısır’daki politik d u
ru m u değerlendiren ve bu ülkelerin bilimsel sosyalist
lerine program a ilişkin ve taktiksel m eselelerde bazı
tavsiyelerde bulunan b ir k a ra r kabul etti.
Birleşik o turum «İngiliz em peryalizm inin kom ünist
u n su rla ra k arşı y ü rü ttü ğ ü sindirm e politikasının a ğ ır
laşması, bir yanda işçi hareketi ve k ararlı m illiyetçiler
le öte yanda ulusal h a re k et içindeki çelişkilerin, Hintli
kitlelerin İngiliz em peryalizm ine karşı örgütlü d iren i
şini geçici olarak zayıflattığını» b elirtti.(W) Birleşik otu-
284
ram , işlerin bu d u rum unun ülkedeki ulusal luıdıılni)
hareketinin yenilgisi ya da çözülmesini değil. ;md<« <»
varolan ulusal p artiler içindeki geçici bir bunalımı gen
terdiği düşüncesiyle «H indistan'daki yoldaşların şu ;ıı
rad ak i en önemli görevlerinin H indistan’ın bağım sızlı
ğı için ulusal k u rtu lu ş hareketini k a ra rlı b ir m ücade
leyi tem el alarak şekillendirm e yolunda etkin olarak
çalışmak» olduğunu belirtti.0”1H indistan kom ünistleri
nin «kitlesel bir ulusal-devrim ci p a rti ve tüm-Hindis-
tan anthem peryaiist blokunu yaratm ak» için U lusal'
K ongre Partisi - ülkedeki en büyük kitlesel milliyetçi
Örgüt"- içinde çalışm ayı sürdürm eleri*4^ ve «Hint bür-
juvazisinin d ah a ateşli bir politik m ücadele verm esinin
sağlanm ası ve birleşik anti-em peryalist cephe tem elin-
de em peryalizme karşı bütün direniş eylem lerinin des-
teklenmesi» için b ir yol bulm ası tavsiye ediliyordu.001
Birleşik oturum «komünist g ru p la n ve u n su rla rı işçi
sınıfının güçlü bir partisi içinde - K om ünist P a rti - bir
leştirm ek için çalışmayı» H int kom ünistlerinin en b ü
yük görevi olarak görüyordu.071
Birleşik oturum Endonezya’daki d u ru m a ilişkin
değerlendirm esinde Endonezya K om ünist P artisi’nin
«Java’daki tüm ulusal-devrim ci p artilerin anti-em per-
yalist cephesi sloganını öne sürm esi gerektiği»ni belirt
ti. A ncak Endonezya Komünist P artisi’nin bazı Önder
leri anti-em peryalist dem okratik devrim evresini za
m an ından önce a tla y ara k «Java için Sovyet egemenliği
sloganlarım , köylülüğün ve kentsel burjuvazinin geniş
kitlelerini ulusal-devrim ci S arek at R akjat P artisi a r
d ın d a toparlayam ayacak sloganları kullanmayı» sü r
d ü rd ü .051
Birleşik oturum Mısırlı kom ünistlere «ulusal kur-
tuluş hareketinin h e r biçim ini ve tabanını genişletip,r"
285
m ücadelesini derinleştirecek olası h e r yardım ı etkinlik-
le'destekleme» yi tavsiye etti.(jfl)
’Öirfeşik oturum ABD kom ünistlerinin Birleşik Dev
letler em peryalizm i tarafın d an ezilen ülkelerdeki k u r
tuluş hareketleri konusundaki taktiklerine ilişkin m e
sele üzerinde bir k a ra rı d a kabul etti. A m erikan kom ü
nistlerine «Şu an d a Birleşik Devletlerin söm ürgesi ya
d a yan-söm urğesı konum unda olan ülkelerdeki uiusal-
d e v rim c rh a re F e n ere ’en' etk in biçim de yardım etmele-
_ ________ rj_ı_u__1^ 4iıi|. .11 JJ JHI'in IHIMI I r T pı m illilin ı ı n T — — — - p " " ■■■-■-»— ...
286
Bu, sözü edilen ülkelerin en Kollşınlş mImihimIm ü İİh tu İl
bir görev olarak ele alınamazdı.
K om intern, ulusal kurtulup ınıu7ide|en)nd« d«lt«
etkin b ir y er aldıklarında ezilen ülkolm iu IiIİIihuhI um*
yaîist p artilerinin önünde açılacak b u y a lı ulum» Ulu im
işaret etti. B ah a k a ra rlı anti-em peryalist gm, İm ut İm
reketin Önderliğini bilimsel sosyalist puri.ilm m ini İmi
m eşine yardım ederek devrimcileştireccklm i ml«
lelere katılm aları ulusal kurtuluş hareketine daim gıı
aiş bir bakış açısı ve güç kazandırdı.
/ KEYK «halkçı-devrimci», halkın, «işçi vo koylu-
/ partileri oluşturm a sloganını öne sü rd ü ve Doğu İm
[ m ünistlerini bu partileri anti-em peryalist cephenin
politik örgütleri haline getirm ek için - h e r zam an ken
di politik bağım sızlıklarını k o ru y a ra k - bu p artiler
içinde yoğun ve k a ra rlı b ir biçimde çalışm aya teşvik
etti.
Bu k a ra rla r İkinci ve D ördüncü K ongre’nin d ü şü n
celerini geliştirdi ve Kom intern ve söm ürge ülkeler
partilerinin p ratik eylem deneyim lerinin yaratıcı b ir
biçimde genelleştirilm esiydi. Bilimsel sosyalist h arek et
em peryalizm in ezdiği ve bağım lı kıldığı d a h a b ir çok
ülkede ortaya çıktı ve örgütsel olarak şekillendi, 1925
A ğustosunda K üba'da, d a h a sonra K om intern’in bir
bölüm ü haline gelen, b ir bilimsel sosyalist p a rtin in k u
rulm ası gerçekleştirildi. 1925’te L atin A m erika’d a 1.500
bilimsel sosyalist vardı. Genç p a rtile r ve K om intern
ara sın d a d a h a yakın ilişkiler ve Lenin'in ideolojik mi
rasının özümsenmesi, Latin A m erika K om intern üyesi
p artilerinin anarşizm geleneklerinin üstesinden gel
m esine ve m arksist-leninist k u ram ın ulusal gerçeklere
y aratıcı olarak uygulam asına yardım etti.
KEYK Beşinci Genişletilm iş Birleşik O turum u k a
r a rla n hem B atı’daki kapitalist ülkeler hem de Doğu’
287
n u n ezilen ülkelerindeki partilerin kitle çalışm ası po
litikasını geliştirm ede azım sanm ayacak b ir rol oynadı.
1925-1926'da kapitalist ülkelerdeki p artiler b ir bir
leşik işçi cephesi oluşturm a konusunda oldukça ilerle
me kaydettiler.
K om intern üye partilere diğer işçi ya d a anti-faşist
partilerin yönetim lerine, işçi sınıfının eylem birliğini
j sağlam a düşüncesini gözönüne a la ra k som ut Öneriler-
\ de bulunm ayı salık verdi. 26 Kasım 1925 KEYK Presi-
' dium u İtalyan Kom ünist Partisi yönetim ine anti-faşist-
leri toparlam ak üzere birleşik cephe taktiklerinin uy
gulanm ası hakkında b ir yazı yazdı. «Parti Özellikle fab
rikalardaki emekçi kitleler arasın d a birleşik..cephe ça
lışm alarını geliştirm enin gereğini sav u n arak birleşik
cepheyi aşağıdan uyguladı. Bu geniş ölçüde doğrudur,
am a diğer p artilerin yönetim org an ların a sürekli ola
rak Öneri yapm anın yararlığını dışlam az...»(5l)
, 9 Ocak 1926’d a Fransız Kom ünist Partisi M erkez
Komitesi Fransız Sosyalist P artisi’nin b ir olağanüstü
k ongre çağrısına İlişkin olarak bir çağrı yayınladı. Ko-
: m intern Y ürütm esi Fransız Kom ünist Partisi MK’ne bu
çağrıdaki h a ta la ra d ikkat çeken b ir yazı yazdı. Y ü rü t
me K urulu partinin doğrudan kongre delegelerine ses
lenm iş olması gerektiğini düşünüyordu. «Ancak, sizin
çağrınız, Fransız, işçilerine ve sosyalist işçilere sesleni
yor. Böyle y a p arak kongrenin birleşik cephe önerinize
yanıt verm e olasılığını ortadan kaldırm ış oldunuz.» (Sî>
KEYK, Sosyalist P arti içindeki farklı eğilim leri «bir
a ra y a getirme» nin de bir h a ta olduğunu düşünüyordu.
M ektup «sosyalist işçilerin önderlerine yaklaşm alarım
kolaylaştırıyorsunuz, oysa bizim politikam ız onları ayı
ra n uçurum u genişletm ektir.»(33) «Bu öneride Sosyalist
Parti'ye seslenirken kullandığınız üslup bile b ir birle
288
şik cephe oluştuı mumn hor hııio r;ıııiNinı ılıklı y o Ol»
ce önderlere, üstelik bu üsluplu «Idmiİ v** «m uit tinim
sonra, onların reddetm esi halinde, şimdi yıphğiH iy v«
pıp onların kavrayışı dışındaki sınıdun aynime yolılui)
m ış olmanız gerekliliğini unutuyorsunuz, A um İt Oımıl
lerinizi reddetm eleri halinde onları hakkıyla uçıftu çı
kurm alısınız.»(5n
Birleşik işçi cephesi için verilen m ücadele içinde )>1■
lim sel sosyalist p a rtile r güç kazandı ve sağ vo -ani»
sapm aların üstesinden geldi. Birleşik cephe m ücadele
si bilimsel sosyalistlerin, p artilerin politikalarını etki
leyen sol-sekter g ru p ların neden olduğu z ararı faı kut-
m elerine yardım cı oldu. K üçük-burjuva m aceracı eği
lim leri tem sil eden aşın-sol g ru p la n n birkaç partinin
yönetim inden uzaklaştırılm aları bu dönem de oldu. Al
m an y a’d a AKP yönetim inin başındaki Fischer-Maslovv
g ru b u n u n «aşın-sol» politikası p arti ve işçi h arek etin
de ciddi z a ra rla ra neden oldu, AKP’nin işçi sendikala
rın d a edindiği mevzileri oldukça zayıflattı. A ralık 1924’
teki R eichstag seçim lerinde Fischer-M aslow grubu
«Proletarya D iktatörlüğü ve Sosyalizm îçin» sloganıyla
o rtay a çıktı. (îşçi ve köylü hüküm eti sloganı b ir seçim
sloganı olarak saf dışı bırakılm ıştı). Bu seçim lerde p a r
ti 1924 b ah arın d ak i seçim lere göre yaklaşık b ir milyon
oy yitirdi. 1925’te A lm an «aşırı-sol»ları SSCB’deki «yeni
muhalefetle» d a y an ışm aîan n ı ilan ettiler. «Aşırı-sol»un
politik çizgisi devrim ci m ücadele ve p a rti gelişmesinin
taleplerinden o denli sapm ıştı ki bu sapm a kitlelerin
desteğini yitirm elerine neden oldu. «Aşın-sol» Kasım
1925’te p a rti yönetim inden uzaklaştırıldı ve yönetim iş
çi sınıfının T hâlm ann başkanlığındaki denenm iş ve gü
venilir önderleri ta ra fın d a n devralındı.. AKP’nin «aşı-
rı-sol» önderliği uzaklaştırm asında, Fischer-Maslow
gru bunu sert bir dille eleştiren ve T hâlm ann işçi grü-
290
kütıy ta/mimıl, ödeınoduıt ul lummıctı için AlnııiMVh hu
nııinist Partisi MK’ylo ortak bir luıın|mı>vıı yılı Utma ktı
nusunda anlaşm aya varm ak zorum la Italıb llttl'm un
dum sırasında ondört buçuk milyon suçınmı prmıaltu in
m ülkünün kam ulaştırılm ası için oy vordl. Ilıt AKI' vH
ASDP’nin d ah a önceki R eichstag seçimleritı<İn ka/ait
dıkları toplam oylardan oldukça fazlaydı.
T halm ann’m proletaryanın sınıf mücudolnsiııl k <K
lendirdiğini, A lm an Sosyal-Demokrat P artisi’nin Inııiu
va partileriyle olan bağlarını zayıflattığını vo onlun
AKP’nin insiyatifini desteklem eye yönelttiğini ve fab
rik a la rd a birlik kom iteleri k u ra ra k sosyal-demokral. vo
bilimsel sosyalist işçiler arasın d a uzun yıllardır durun
kalın du v arı kırdığım söylediği bu kam panya üzerimi
olum lu değerlendirm eler yaptı.<5,> A ncak sosyal-demok
rasinin sağ önderleri çizgilerini sü rd ü rd ü ler ve işçi h a
reketini bölmeyi hedeflediler.
İtalya Kom ünist P artisi tüm dem okratik güçleri ül
kedeki faşist diktatörlüğe k a rşı toparlam ak için et
kin b ir m ücadele verdi. P arti Ü çüncü Kongresinde
(1926) İtalyan toplum undaki sm ıf çelişkilerini derinle
m esine çözümledi ve işçi sınıfının bu rju v a dem okratik
devrim içinde çözülmemiş olan ulusal so ru n larla u ğ
raşm ası gerektiğini açıkça o rtay a koydu. Kongre p a r
tinin proletarya ve m üttefiklerini ekonom ik am açlı ol
m ası zorunlu olmayan, «bir dizi som ut eylem yoluy
la» (M) proleter devrim e yöneltm esi gerektiğine ve p a rti
nin etkinliklerini kolaylaştırm ak üzere «genel politik
so ru nlara a ra çözüm ler önerip, kitleler içinde bu n lar
için ajitasyon» yapabileceğine işaret etti.*50*Bu am açla,
anti-faşist y asalara karşı, m onarşiye karşı, emekçi
h alk a tanınacak dem okratik özgürlükler için, tarım sal
reform vb. için b ir mücadeleye çağıran sloganlara özel
önem verildi.
291
Komin te rn ve P ro fin tem ’in işçi sınıfının u lu sla ra -
£ ası 0‘Çe^teki eylem b i r l i ğ i n e " y ö n e l ü ^ i M ^ I ^ ^
eğilimlerdeki işçi sendika m erkezleri. Özellikle SSCB
işçi sendikaları ve kapitalist ülkelerin sendikalar ara-
sm ^ âk ıliâğ rarm ğüfflenm esîhHK'î^^
Kah arın d a ^ ş ç l ^ e n ^ iltâ îa H ^ H I ^ r ^ n g l o-Ru s Komite-
silnin (ARK) örgütlenm esi gerçekleştirildi. B unun g er
çekletm esinde önemli bir rolü, baskılarıyla îngiliz İşçi
Sendikası önderleri bu adım ı atm ay a razı eden «Azın
lık Hareketi» oynadı. ARK Sovyet ve îngiliz işçi sen d i
kaları arasın d ak i ilişkileri geliştirm eyi ve serm ayenin
saldırısı ve anti-sovyet bir savaş tehlikesine k arşı u lu s
la ra ra sı işçi sendikası hareketinin birliği için ortak ey
lem örgütlem eyi görev edindi.
Birleşik ceple taktiklerinin önemi, üye p artilere
sosyal-dem okrat işçilorlo İşbirliğine olan gereğe b ir kez
dah a işaret eden KEYK Altıncı Genişletilm iş Bir leşik
O turum u (17 Şubat - 15 Mart, 102(1) ta ra fın d a n k an ıt
landı. Birleşik oturum sosyal-dom ok rasinin burjuvaziy
le uzlaşm aya ve koalisyon hüküm etlerine katılm ayı
sürdürm eye karşı çıkan sol-kanat üyelerinin, sıradan
sosyal-dem okrat işçilerin uzlaşm a politikasından hoş
n utsuz olduklarını - güçlü bir biçimde olm am akla b ir
likte - açıklad ık ların ı belirtti. «Komintorn ve bölümleri
sosyal-dem okrat işçilerin birlik için bu d ü rü st çabala
n m k ararlılık ve içtenlikle karşı] a ra a 11d ir.»<M'
K om intern sol sosyal-dem okrat!arla eylem birliği
oluşturm ayı İşçi harek etin in farklı m üfrezelerini bir
leştirm eye yönelik önemli b ir adım o larak görüyordu.
Ç ünkü bu, işçi sınıfının geniş k atm an ların ı ve tüm
emekçi balkı kapitalizm e k arşı m ücadeleye çekecekti
ve sınıf savaşları içinde kitlelere reform ist ödevlerin
kararsızlık, tutarsızlık ve yalpalam alarını gösterecekti.
202
KEYK birleşik copho (tıluiltlotlıılıı uvg<ıl*iHOiıı*iH
daki başlıca etm enler olaruk şunları g ü n lv u td ır tıp,)
sendikaları içindeki sol unsurların yımlımluşmunı, l*çl
sınıfının birliğine yönelik eğilimleri clost.oklnmnloı l, hm
ülkedeki işçi sendikalarının birliğini onarm a vn bir Ihı
ieşik U luslararası îşçi Sendikası kurm a çabaları. KEYK ı
devrim ci düşüncelere sahip işçilerce asla kaimi adlin I
meyecek taleplerin ortak eylem için bir koşul nin mit /
öne sürülm em esine işaret etti; KEYK aynı zam anda bl /
limsel sosyalist ajitasyon özgürlüğünden vazgeçil ma I
mesi gerektiğini düşünüyordu. KEYK «Birleşik coplıa i
taktikleri h e r şeyden önce işçilerin ortak çalışm aları ta ■
meli üzerinde oluşturulur» diye işaret etti, «Ama birle
şik cephe taktikleri b u n u n la sınırlı değildir. Olumlu ko
şullar varsa, kom ünistler, y an -p ro leter ve burjuva sı
nıfları çekebilecek kısmı talepler de öne s ü r m e l i d i r . j
K om intern «birleşik cephe taktiklerin i h e r zam an
kinden d a h a büyük bir güçle sürdüreceğini, yani sos
yal-dem okrat işçilere ve (partisiz işçilere) politika ve
ekonom inin sosyal-dem okrat işçilerle bilimsel sosya
listler arasın d a b ir uyum sağlanabilecek bü tü n önemli
so runları üzerinde burjuvaziye karşı ortak m ücadele,
o rtak çalışm alar önereceğini» a ç ık lad ı/0**
FKP’nin önerileri «birleşik cephe taktik leri salt ön
derlerin ihanetini açığa çıkarm ayı hedef alm am alıdır,
Örgütsüz kitlelere sıradan ve acil taleplerinin gerçek
leşmesi için onlarla çalışm aya h a z ır olduğum uzu d a
göstermelidir» diyordu.t<3) Birleşik oturum k a ra rın d a
«Komintern’İn gelecek yıllardaki en önemli görevi ü ye
p artilerin politik eğitimine, çelikleşmesine, Örgütsel
oturm uşluğuna, ideolojik sağlam lığına, devrim ci ener^
iisine ve kitlelere yaklaşm a yeteneğine d a h a fazla özen
göstermek» old uğunu behrtiyordu Y ürütm e K ufülu *
293
«Tüın ülkelerin işçileri ve d ünyan ın ezilen halkları, bir
leşin!» sloganının büyük önem ini b ir kez d a h a vu rg u
ladı.
Komintern’in Kadro Yetiştirm e
Ve Marksizın-Lenİnizmi
Yayma Çalışmaları
K om intern’in üye partileri güçlendirm eyi hedefle
yen çaT ış^ â^ aT ^T aH n ıh ^h ^em irrerın d en biri kurartı-
slal ve p ö ^ p a rti iş^ le rin in yetişti-
fflm esıydi.binlerce p artili 'TJTüsIararasîtTeninist O k u i/* >
Dögu İşçilerinin Komünist Ü niversitesi ve K om intern
Y ürütm esi’nin him aye ettiği Sun Yat-Sen Ü niversitesi
gibi eğitim kuru m ların d a yetiştirildiler. Y irm ilerde Do
ğu H alklarının Komünist Ü niversitesi’ne Çin, H indis
tan, A rap ülkeleri, Endonezya, Çin Hindi, M oğolistan,
Japonya, Filipinler, Latin A m erika ve d ü n y an ın diğer
ülkeleri ve bölgelerinden devrim ciler devam etti. Bun
la r m arksist-Ieninist kuram ı, p a rti kurm anın ilkelerini
ve kitleler a ra sın d a ajitasyon ve propaganda yöntem le
rini Öğrendiler ve deneyim biriktirdiler. K om intern
üyesi p artilerin p ratik m ücadele okulunu b itiren ve
m arksist-Ieninist kuram ve proleter enternasyonalizm i
konusunda ustalaşan bir çok eylemcisi em ekçi kitlele
rin has önderleri oldular.
K om ünist p artilerin m arksist-Ieninist o larak çelik-
leş roesmqe, K om intern ve oo lü m lerın ın b ıu m ser sosya
lizmin kurucularının yapıtlarını yayınlam ası ve geniş
ölçekte d â ğ ı t m a s ı '^ y ^ 'o n m n ^ ^ yorHu7M ar^^n g els*
ve h e n iffın "yapıtları partililerin o lan ak 'lm ld u ğ u h e r
yerde legal olarak çevrildi ve yayınlandı. Partilerin il-
legal olarak çalıştığı ülkelerde hu'yapUTaF yeraltı” m at-
,r ITTT ı," T r " |M H a a M ^ W W W )W H l l < l ı i | | Huğ.u*>-4 rv -’ r « n M I I I M a P I W P " W < H
294
b aalarm d a basılıp, takm a ad larla yayınlandı yu
y u rt dışında yayınlanıp ülkeye kaçak o larak Tnılıulıly
Üye p a rtile r K om ınternfin fofarx, Îîngels vo Lmıln'ln vıt
pıtlarını, KEYK kararlarını, m ektuplarını ve «.rıp.t ilmi
nı, toplantı raporlarının tam m etinlerini ve Kornlninni
Önderlerinin söylev ve m akalelerini içeren kitaplarını
ve broşürlerini dağıttılar. KEYK’nin Enformasyon 1101
teni flnprecorr) bir çok diide basılıyordu. Komintern*
in yayınları 1929’a k a d a r toplam 38 ülkede ve 40 dilde
çıktı.(65)
KEYK Presidium u 22 O cak 1924’te Lenin’in Seçmo
E serleri’nin bir cildini yabancı dillerde yayınlam aya
k a ra r verdİ.(IİS) Lenin’in yapıtlarının derlem eleri kısa
süre sonra Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İs
panyolca, Norveçce, Japonca, Lehçe, Fince ve d iğ er dil
lerde basıldı. 1929’a gelindiğinde Lenin’in yapıtlarının
A vusturya’da 15, İngiltere'de 29, M acaristan ’da 16, Al-
m anyada 82, İtaly a’da 13, ABD’de 18 , Çekoslovakya’da
22 ayrı baskısı yayınlanm ıştı. K om intern 1927’den b a ş
lay arak Lenin E nstitüsü’n ü n de isbirliğivle Almanca.
İngilizce
^■^1 n^Miw«*Tve
fr-fTıT-Fransızca
-----rr*"-- imr11olarak Lenin’in I"wToplu
ıt^** Eserleri
"1
nin yayınlanm asına başladı, Bu dönem de en sık yayın-
laııan eserler Lenin’in Em peryalizm K apitalizm in En
Üst Aşaması, Devlet ve Devrim, P roleter D evrim ve
Dönek Kautsky, «Sol» Komünizmi: Bir Çocukluk H asta
lığı, Sovyet H üküm etinin Acil Görevleri, Lenin’in Ko
m intern kongrelerinde ve d ah a b ir çok kongredeki tez
leri ve kararlarıydı, Lenin’in ideolojik m irası bilimsel
sosyalist p artilerin tem el eylem rehberi oldu. Leninizm
propagandası ve Lenin’in yapıtlarının işçiler, köylüler
ve ilerici aydınlar arasın d a yaygınlaştırılm ası Komin
te rn ’in yerine getirdiği en önemli tarihsel görevlerden
biriydi.
295
KOMİNTERN VE YENt KOŞULLARDA
DÜNYA DEVRİMCt HAREKETİNİN GELİŞME SORUNLARI
TROÇKlZMÎN YENİLGİSİ
Sosyalizm
SSCB'de İlerliyor
Bunun Tarihsel Önemi
KEYK'in Yedinci
Genişletilmiş
Birleşik Oturumu
286
4
rası görevin yer ine .getirilmesi^ tüm riıinymliı <luvı iın< j
savaşların verildiği genel cephonin ('mhhiiİi hu tın»)
miydi. ~
K om intern ve SBKP(B) önünde durun ı>niH"iuuı
ilişkin ve taktiksel meseleleri som utlaştırm anın ymjnııı
sal derecede önemli ve acil olm asının bir başlın muin
ni, troçkistlerin ve «Yeni M uhalefetsin yu/ı ulu
oluşturduğu ve SBK PlBl’nin genel çizgisine bir naldın
başlatan, birleşik anti-leninist, p a rti aleyhtarı bloklu
Troçkizm program ını hem bilimsel sosyalist hurokotln
p ro g ra m a ilişkin ilkeleri hem de'"özetİlîn ^ n ğ îT to ro vn
Ç in’i ilgilendiren som ut politik m eseleler üzerinde gn
ıişüfa ı:------- -------------------------— — .....
İngiltere’de Mayıs 1926’da p atlayan genel grev k a
pitalizm in geçici sağlam lık yıllarında A vrupa p ro le ta r
yasının ortaya koyduğu en büyük ve en k a ra rlı kille
eylemiydi. Bu grevin hazırlanm asında etkin b ir rolii
İngiltere K om ünist Partisi ve işçi sendikaları içindeki
«Azınlık H areketi- oynamıştı.**>
K om intern Y ürütm esi İngiltere’de a rta n çelişkiyi
değerlendirirken, ulu slararası proletaryayı İngiliz işçi
leriyle genel bir dayanışm a h arek etim örgütlem eye ça
ğırdı. 23 N isan’da KEYK Presidium u birk aç ülkedeki
m adencilerin ortak cephesi ve A m sterdam Enternas-
(*> Greve, yoğun olduğu sırada yaklaşık dört milyon işçi katıl
dı. Grevi kömür madencileri başlattı. Grev sırasında işçiler
tarafından kurulan grev kümeleri ve «Eylem Konseyleri»
yerel bölgelerde hükümet organlarının işlevlerini üstlendiler.
Ancak işçi Sendikaları Genel Konsey i'nin uyguladığı uzlaş
ma politikası nedeniyle hareket genel bir grev olma niteli
ğini yitirdi Madenciler, kendileri de grevi bitirmek zorunda
kaldıkları Kasım sonuna dek mücadele ettiler. Sovyetler Bir
liği isçileri îngiliz işçilerine büyük bir moral ve maddi des
tek sağladı.
297
yonali ve Kızıl E ntem asyonal’in birleşik eylemi için
■çağrı yapan bir k a ra r yayınladı. K om intern «her ne p a
h asın a ve hangi koşullar altın d a olursa olsun o lu ştu r
m aya k a ra rlı olduğum uz d ü nya proletaryasının ulus
lararası eylem indeki dayanışm asının çık arları adına»
devrim ci ve reform ist örgütler arasın d ak i tü m fark lı
lıkları azaltm anın gerekli olduğunu b ir kez d ah a açık-
ladı.<cı> Ancak reform ist Örgütlerin önderleri, KEYK
önerile: ini göz ardı ettiler. İşçi S en d ik alan Genel Kon
seyi sağ-reform ist yönetim inin İngiliz burjuvazisine
sağladığı doğrudan yardım , genel grevin yenilgisindeki
başlıca nedenlerden biriydi. Genel Konsey Anglo-Rus
Komitesi’nin grev m eselesini ve Sovyet işçi sendikaları
nın direttiği m adencilere yardım konusunu tartışm ak
üzere toplantıya çağrılm asını önlem ek için olası h er
türlü engelden yararlandı.
İngiltere'de daha sonra m adencilerin m ücadeleyi
tek bâşTâffim ylgüçe "sûrdü
gisi, troçkist m u ha loto tin birleşik cephe ta ktikleriyle
m ücadele etmeyi ve SBKP tBJ ve onun politikasını
gözden düşürm eyi hedefleyen kendi hizipçi çık arlan -
~rn yogünlaT^rm ak içfn'BTrge re kçeoldu. M u iıaieietltö ”
m in tern ve sSKî* (B) ‘nin Ângîü-Hus" iTomitesi’ne iliş
kin politikalarını şiddetle eleştirirken bütünüyle acı
masızdı.
Temmuz 1926’da Anglo-Rus Komitesi içindeki Sov
yet İşçi Sendikası M erkez Konseyi «mümkünse kop
mayı önlem ek ve grevdeki m adencilere olası en fazla
yardım sağlam ada Anglo-Rus Komitesi’nin İngiliz ta
rafının işbirliğini sağlam ak için elinizden geleni y a
pın...» şeklinde b ir talim at aldı/®31 Öte y andan m u h a
lefet SBKP(B) ve K om intern’e aslında İngiliz İşçi Sen-
-dikası büro k ratların ın çıkarları doğrultusunda b ir po
litikayı kabul ettirm eye çalışıyordu. Zinoviev SBKPtB)
.298
M erkez Komitesi Politbûrosu’n d a Sovyet işçi .'»iiikİi Um
larm m Anglo-Rus Komitesi’nden derhal çekilıımsi in
lebini içeren bir tez su ndu. Zinoviev kapitalizm in If*
tik ra n n ın sona erdiğini y a d a sona yaklaştığını, kapı
talist sistem in b ir devrim ci p a tla m a la r dönem ine «ir
m ekte olduğunu ve bu gözönüne alınınca güç tohumu
taktiğinin geri p lan a d ü ştü ğ ü n ü düşünüyordu. Zino- 1
viev’i, Anglo-Rus Komitesi’nden çekilmeyi talep eden
ve büyük d arbenin Genel Konseyin sol k a n ad ın a indi
rilm esini öneren Troçki ve Kam enev izledi. SBKP(B)
M erkez Komitesi Politbürosu Zinoviev’in tezlerini ve
K am enev-Troçki’nin önerisini reddetti.
8 H aziran’d a KEYK Presidium u «Ingiltere Genel
G revinin Ö ğrettikleri Üzerine Tezlerdi onayladı. Tez
grevin K om intern’in kapitalizm in göreli ve geçici bir
istik ra r dönem i olarak tanım ladığı dünya d u ru m u n a
ilişkin değerlendirm esinin doğruluğunu o rta y a koydu
ğ u n u vurguluyordu. Tezler îngiliz işçi sendikalarının
reform ist önderlerinin h a in rolünü açıkladı ve «İşçi
h arek eti içindeki oportünizm i ezm eden k ap italist re
jimi ezmek olanaksızdır» diye işaret etti. Tezler şöyle
sürüyordu: «SSCB işçi sendikaları açısından ayrılm a
in siyatifi... çok ‘k a h ram an ca’, am a politik anlam da
çocukca ve uygunsuz b ir davranış olurdu.»(SD)
Zihoviev’in reform istlerin sol kanadının şimdi İn
g iltere’deki «en büyük düşm an* olduğu yargısı dah a
1 M ayıs’ta KEYK Presidium u’nun, T. Bell’in İngiltere
grevine ilişkin rap o ru n u n tartışıldığı özel b ir toplan
tısında reddedilm işti.
KEYK Presidium u’n u n işçilerin sendikal birliği po
litik asına yönelik tavrı, SBKP(B) M erkez Komitesi ve
M erkez D enetim Komitesi’nin Tem m uz O rtak Birleşik
O tu ru m u ’ndan önce b ir konuşm asında Togliatti ta ra
fından ortaya konulm uştu (Bu toplantıya KEYK Pre-
289
hidi um u üyeleri katıldı). TogİiattI şöyle dedi: «Nedir
AliK? Birleşik cephe taktiklerim iz için b ir usuldür,
kitleler a ra sın d a ilişki kurm ak İçin bulup çıkardığım ız
bir yöntem dir... ARK önderlerle b ir blok m u olm uş
tur? ARK içinde kuşkusuz bu öğe de vardır. Birleşik
cephe taktiklerim izde b ir ya da b ir b aşk a ölçüde bu
türden öğeler hep olm uştur. Bu, kitlelerle d ah a sıkı
b ağ lar k u rm ak için kullandığım ız ve onlarla ilişkiyi
sürdürm em izi sağlayan bir yöntem dir... Birleşik cep
he taktiklerinden sadece aşağıda değil, y u k arıd a d a
y ara rla n m ak zorundayız, kitlelerin bizim önderliğim i
zi izlem elerini sağlam ak için onların önderleriyle yan-
y a n a d u rm ak zorundayız.* ARK’n i sona erdirm ek,
F ran sa’daki işçi sendikası birliği taktiklerinin ve İtal
y an Kom ünist P artisi’nin uyguladığı birleşik cephe ta k
tiklerinin yok olm asına neden olacaktı. «Kısacası, bu
b ü tü n E nternasyonal’de birleşik cephe tak tik lerin in li
kidasyonu olacaktır.»(M)
Mayıs 1926’da Zinoviev bir b aşk a sek ter tezle o r
tay a çıktı. KEYK’nin Çin Kom ünist P artisi’ne Kuomin-
'tahğ’dan'âyriTm asıhı TâV^ye "eîmesih'İ 'önerdi. SBKP (B)
MA Polıtbürösu’ncfâ'bü 'ö n eri h a k lı' oTaralT*«Çin’deki
devrim ci hareketin likidasyonunu» hedefleyen b ir çiz
gi olarak değerlendirildi.<71) KEYK’nin ulusal-söm ür-
gesel m eseledeki p ra tik çizgisi, Altıncı Genişletilm iş
Birleşik O turum un k a ra rla rın ın genel ve evresel bir
Önem taşıyan, D oğuda sömürge ve yarı-söm ürge ülke
le r için özel b ir biçim olarak tüm anti-em peryalist güç
leri toparlam a politikası olan taktiksel çizgisiyle - b ir
birleşik cephenin kurulm ası - tu tarlılık içindeydi.
Troçki-Zinoviev m uhalefeti K om intern çizgisine
karşı çıktı ve K om intem ’in dünya devrim ci sürecinin
ufu k ların a ilişkin temel değerlendirm elerinin ve so
nuçlarının gözden geçirilm esini talep etti. M uhalef ete
300
kurşı verilen m ücadelenin mm k utucu fto.-iyalr/.nılıı f.ok
bir ülkede kurulm a olanağı u/.m lıuloyUl.
SBKP(B) n in Ö n beşine i konîum nsnı<lu (20 Kkim -
3 Kasım 1926) Troçki vo Zinoviev domugojik b ir hiçim
de SSCB’de sosyalizmin kurulm asının güçlüklerine
işaret ettiler ve Lenin’in sosyalizmin tok b ir ülkede
zafere ulaşabileceğini savunan tezlerine açık ça karşı
çıktılar; pro letary a d iktatörlüğü ve köylülük a ra sın
d ak i çelişkinin «kaçınılm azlığı»nı k an ıtla m ay a çalış
tıla r ve diktatörlüğün çöküşü i^in k e h an e tte bulun-
dular. P arti K onferansı onları sertçe geri p ü sk ü rttü .
Troçkist m uhalefet, gene de, yıkıcı hizip ç alışm a la rım ""
sü rd ü rd ü ve u luslararası ölçekte anti-lenin ist b ir blok
oluşturm aya çalıştı.
O sıra la r Dimitrov çok haklı olarak «içinde bulun
duğum uz dönem de K om intern içinde u lu sla rarası bir
hizip oluşuyor» dedi. O nedenle ona k a rşı verilecek
m ücadele u luslararası b ir m ücadele olmalıydı. Bu «Ko
m in tern ’in varolm ası için» verilen bir m ücadeleydi.(,î>
Troçkizm, Batı’daki proletarya «doğrudan siyasi
destek» sağlam adan, SSCB’de sosyalizm in kurulm a
olanağını reddediyordu. M uhalefet SSCB de sosyalist
^ IW M İH P W ft W ıııfcpMrrf Pw|W <IJV Prfif c . V ^ . ........ t :•. .... UaLU1!*—« ■■»
301
nin Sovyetler Birliği’ndeki proleter egem enliğini «yoz
laşm a ve çürümeden» kurtarabileceğini sosyalist eko
nominin; em peryalizm in ekonom ik ve politik baskısı
altın d a yıkılm aya ve SSCB’de kap italist ilişkilerin ye
niden kurulm asına yol açm aya m ahkûm olduğunu;
güçlüklerden k urtulm a yolunun savaş dahil tüm ve
h e r tü rlü araç kulİanüarak'"cfunya devrlm ınm yapay
dOTSk"îltîŞ'ki‘f tıTması»ncTa11a ra n in a sıg e re k tiğ im sa v u “
du. i ’r oçki bu anlam da Sovyetler Birliği’nde sosyaliz-
mîn başarıyla kurulm ası ve d ü n y a devrim ci sürecinin
gelişm esinin ilerletilm esini sağlam anın b ir aracı ola
ra k barışı korum ayı hedefleyen dış politikayı «ilkeler
den ayrılma* olarak adlandırdı.
Bildiğimi/, gibi bu ta rtışm a lar d ah a 1918’lerde Le-
n in ’den şu eleştiriyi almıştı: «Y azarlar herhalde d ü n
y a devrim inin çıkarlarının kendisine b ir d ü rtü sağ
lanm asını gorektirdiğino ve böylesi b ir d ü rtü n ü n an
cak savaşla, asla barışla değil, sağlanabileceğine in a
nıyorlar, hangisi halka om peryalizm in ‘yasallaştırıldı-
ğı' kanısını verir? Böyle bir ‘k u ram ’ m arksizm den tam
anlam ıyla sapm aktır, çünkü m arksizm onları y a ra
ta n sınıf zıtlıklarının giderek keskinleşm esiyle gelişen
devrim leri ‘itelemeye* h e r zam an karşı çıkmıştır. Böy
le b ir ku ram silahlı ayaklanm anın h e r zam an ve bü
tün koşullar altın d a zorunlu bir mücadele biçimi ol
duğu görüşü ile özdeştir. Gerçekte ise d ü n y a devrim i
nin çıkarları, kendi ülkemizde burjuvaziyi alt etm iş
olarak Sovyet iktidarının bu devrim e yardım etm esini
a m a kendi gücüyle orantılı b ir yardım biçimi seçm esi
ni talep etmektedir»
Troçkistler K om intern üyesi partileri Lenin’in bu
yargılarını reddetm eye zorladılar./;
Hizipçilerin en fazla tepki gösterdikleri ilke. SBKP
tB) nin izlediği ve bu yolla m uhalefetin yıkıcı çalış-
302
ım ıluntm karşı um ansız b ir m ücad ele verd iğ i L en in ist
I’t'irü suTTnrıûduki birliğe ilişkin leninist ilke id i.
üunynTdnvrimel sürecinin y o lu n u çizm ede ve Troç-
ki-Zinoviov hlokum iu u lu sla rarası p la n d ak i ideolojik
bir yonilglyıı ıığnıtılmıısında. önemli b ir rolü, d ü n y a
bilimsel sosyal İsi İn ire İte linin tartışm asız istem ini o rta
ya Itoyaıı KKYK Yedinci Omılşlotİlmİş Birleşik O tu-
r nnııı h 1.:.’. Kasını - 10 Aralık, I0:i0) oynadı.
SliKI’ (lî> içindeki durum a ilişkin raporu, parti
güçlerinin m uhalefetle m ücadele etm ek üzere to p ar
lanm asında önemli bir rol oynayan Stalin sundu. Sta-
Jin rap o ru n d a «Partimizde bugün en acil sorun, ülke
mizde sosyalizmin kurulm asıdır. Lenin tü m dünyanın
g özleri bizim üzerimizde, ekonom ik inşam ızın ûzerin-
de, yapıcı çalışm a cephem izin kazanm aları üzerinde
derken K a ^ y ^ T ^ n ^ 'B ıT ^ c e ^ e S e b a ş a n kazanm ak
için partim iz, p ro letary a tJîkF^orluğünün başlıca a ra
c ı/b u ça-İışmaya' H^ır"olrn'aîı,~bu goreTOÎ onem inİ Kav-''
r am alı ve ülkem izdeki sosyalist inşanın zaferi için bir
k aldıraç görevi g ö r e b i l m e l i d i r ^ Konuşm acı «55CB
p roletaryasının ’^ i ı h ^ a J ^ ^ ''‘'^üluslararası görevleri
nin, tüm ülkelerin işlilerin i kapitalizm den k u rta rm a k
gibi tek b îr'ortak"görevde toplan d ığ ın ı vurguladı. Çe
şitli partintem^n51eimîınmr^ e m a rd ~ 5 m e ra l, " Togliatti,
Thâlm ann, Kolarov, Zetkin, K atayam a ve diğerleri -
rap o rları ve konuşm aları, m uhalefetin an ti - leninist
görüşlerini ve yıkıcı çalışm alarını eleştirdi.
M uhalefet KEYK Yedinci Birleşik O turum unda,
kapitalist ülkelerdeki p artilerin desteğini sağlam a
p lan ların d a başarısız kaldıklarını anladılar. Birleşik
O turum da Rus m eselesine ilişkin tartışm a troçkistîerin
tam am en yalnız kaldıklarını ortaya koydu. Delegeler
tek b ir vücut gibi m uhalefetin kuram sal, örgütsel ve
303
taktiksel program ım ve proletarya diktatörlüğüne düş
m an olanların ekm eğine yağ süren çalışm alarını la-
netlediler. Birleşik Ö türüm ~Yroffii1mn"snftvfl. ıis t dAvri-
*nün^5!F'tek- ü JI? e 3 e ^ â r^ - Im^anmasım n olanaksızlığı
na- ilişk in 'tezlerini şiddetTe^e^^CeUÎ^^^SB K ^ (B 'rn in
SSCB’nin ülkede sosyalist toplum un tam am ıyla k u ru l
m ası için ‘gerekli ve yeterli herşeye’ sahip olduğu in an
cıyla sosyalist inşanın m utlak an lam d a doğru b ir po
litika yürüttüğü»ne işaret etti.(75) M uhalefetin leninist
partiye yönelttiği «dar milliyetçilik» suçlam ası partileri
adına konuşan delegeler ta ra fın d a n geri püskürtüldü.
Birleşik O turum daki tüm konuşm aların a n a n o k tası,
SBKP ( ^ i 'h f n ^ S ^ ’nde'^sösyâîıst"toplum un in~sasını
gerçekleştirirken ulu slararası devrim ci işçi h arek eti-
nerHaîîcfann ujusaT kurtuluş mücadelesine, u lu sla rara
sı partililer ordusuna büyük bir destek sağlam akta ol
duğuydu.
TvEYK'nin kabul ettiği k a ra r «KEYK Yedinci
Genişletilm iş Birleşik O tu rumu, Sovyetler Birliği’nin
ulu sİ a r arası 3e vr imin 'fer^ î c a ' ^ gü’nenm e ı ^ r kezi'oİ~
d u g ü n a inanm aktadır. GenişletiTmiş Birleşik O turum
SBKP TB1 "mn 'ğSÇîmşm d e olduğu gibi bugünkü çalış
m alarında da, enternasyonalizm ini, sözde değil, işte,
kanıtlam ış olduğunu ve göz kam aştırıcı b ir en tern as
yonalizm örneği verdiğini kaydetm ektedir. G enişletil
miş Birleşik O turum , SBKP (B )’ne yöneltilen d a r mil
liyetçilik suçlam alarını iftira olarak değerlendirm ekte
d ir.» ^ ) diyordu.
Birleşik O turum K om intern'İn tüm bölüm lerine
troçkizm ve m uhalefetin K om intern'İn ideolojik ve ör
gütse! birliğini bozm a çab aların a karşı k ararlı b ir m ü
cadele yürütm e em ri verdi. K arar, bu m ücadelenin em
peryalist güçlerin Sovyetler Birliği’ni k u şatm ay a ça
lıştığı b ir d u ru m d a d a h a d a önemli olduğunu vurgu-
304
ltull vo S1İKP (11) Oıtbuşirırl Koninininnimi tini halef #1
bloltuna ilişkin kararını onayladı
Z etk in , T o g liu lli, G oschkn, S ın a in i, Kinininim. V«
iotsk i, Dimİf.rov, K a ta y a m a , M unnor, C u d n v illn vo ııltı*
lu rarast k o m ü n ist h a r e k e tin d iğ e r üııonılı Onılrnlnil ü.l
K kinı’do p a r tile r i a d ın a Z in o v iev 'in K o m in lm a imi ulu
ki ça lın m a la rın a İlişk in b ir ö n e r iy i ta r tışm a y a Mimin
lar. Bu b e lg e KEYK P r e sid iu m u ’n u n /.in o v in v 'm Ku
m in te m iç in d e d a h a f a z la ç a lış m a s ın ı isten m e y en Mı
şoy o la ra k g ö r d ü ğ ü n ü b e lir tiy o r d u .1” *
Presidium bu Öneriyi benim sedi ve Yedinci Mirin
şik O turum un görüşüne sundu. Zinoviev Kom intoııı
Yürütm e K uruiu ’n u n Başkanlık görevlerinden ı.ızloilll ■
cTT
M uhalefetin ideolojik ve politik yenilgisi u lu slar
arası bilimsel sosyalist h areketin tarihinde b ir isainL
iaşıydıTlSomintern’in genel çizgisi üzerinden ciddi bir
engel kaldırılm ıştı. K om intern d ü n y a devrim inin ge
lişme yollarına bilimsel sosyalist h areketin strateji ve
tak tik lerini ve m arksizm -leninizm i temel alarak saf
ları içinde birliğin sağlanm a yollarını açık ve anlaşılır
bir biçimde ortaya koydu.
Yedinci Genişletilm iş Birleşik O turum , u lu sla rara
sı d u ru m ve K om intern’in görevleri meselesini ince
ledi ve içinde bulunulan dönem in kapitalizm in b ir is-
tik ra r dönem i olduğunu vurguladı. K apitalist istikra-
r a geçici ve k ararsız niteliklerini' veren önem li etm en
le r arasın d a özellikle, Sovyetler Birliği’nde sosyalizmin
gelişmesi, İngiliz kapitalizm inin çöküşü, İngiltere’deki
sınıf m ücadelesinin keskinleşm esi ve Ç in’deki ulusal
devrim sıralanıyordu.
Birleşik O turum İngiltere’deki grev m ücadelesinin
öğrettiklerini inceledi ve İngiliz işçi sendikalarının re
form ist önderlerinin teslim iyetçi tav ırların ı lanetledi.
K E YK ’nin
Çin Meselesindeki
Taktikleri
K om intern çalışm alarının en titiz alan ların d an bi
ri Çin meselesiydi. KEYK Çin’deki devrim ci gelişme
leri yakın b ir ilgiyle izledi ve durum daki değişiklikle
re yani, K uom intang ulusal-devrim ci ordularının k u
zeydeki ilerlemesi, işçi ve köylü hareketinin yüksel
mesi, Çin Kom ünist P artisi’nin kitleler arasın d ak i etki
sinin artm ası ve Çiang Kay-şek ve K uom intang yö
netim lerinin a rta n anti-kom ünist eğilim lerini yeterin
ce dikkate alarak bilimsel sosyalistlerin taktiksel çiz
gisini belirledi. K om intern’İn Çin devrim ıne ilişk in tak-
tikleri tü m a n ti-e m ^ îy a T îirg ü çlerin toparlanm ası ilke
sini temel lıTıyöMü.
TTonuntem Ç in’deki kurtuluş h arek etin in yüksel
m esini gözönüne alarak, bölüm lerini bu ülkedeki ulu
sal k urtuluş güçlerine p ra tik yardım sağlam aya teşvik
etti.
306
Çin’deki 30 M ayıs 1925 olaylarından (Şanguy ıy. ı
luri ve öğrencilerinin Çin’deki ulusal devrim i baslnlnn
ıınti-em peryalist eylemi) h em en sonra, KEYK Presidi
um u Çin m eselesini ta rtıştı ve 17 H aziran'da k a p ita
list ülkelerdeki üye partilere şu telgrafı çekti:
«Çin’deki gelişm eler ve em peryalistlerin, öncelik
le İngiliz ve Japon em peryalistlerinin açık silahlı m ü
dahale biçim ini a lan saldırılarını gözönüne alarak,
K om intern Presidium u ve P ro fin tem savaşan Çin h al
k ın a yardım etm ek üzere atılacak b ir dizi adım a r a
sında, İkinci E nternasyonal ve A m sterdam ’a. emper-
yalistieri açığa çıkarm ayı ve Ç in'e yönelik başka saldı
rıları öjüemeyFTjedefleyen o rta k eylem ler önerm eye
k a ra r verm iştir. Presidıum protesto toplantıları, sos-
y alistler ve partisiz işçilerle ortak bağış toplam a kam -
p an y aları yapılm asını örgütleyerek sosyal-dem okratlar
ve A m sterdam Enternasyonali y andaşlarına o rtak ey
lem önererek emekçi kitlelerin kam uoyunu Çin h alk ı
n ın bağım sızlığı için verdiği m ücadeleye çekmek için
gerekli tüm adımları atm anızı talep eder. Sloganlar:
1. E m peryalistler Çin’den çıksın!" ‘ü ıiu r Kırıcı A n
laşm alar Feshedilsin!; 3. Nüfuz Bölgeleri H akları Kal
dırılsın; 4. Grevci İşçilerin Talepleri K arşılansın; 5.
Şangay, Hankow, Tsingtao ve diğer yerlerde işçiler ve
öğrencilerin vurulm asından sorum lu olanlar hakkında
d erh al k an u n i işlemlere başlansın.»<7fl>
Çin halkını desteklem eye yönelik bu gösteriler
ezen ve ezilen ülkelerin anti-em peryalist güçlerini to
p arlam ay a yardım etti; B atı’daki işçi p artilerin in so
m ut temel m eselelere ilişkin eylem birliği için b ir ze
m in y a ra ttı ve birleşik cephe taktiklerinin çarpıcı bir
göstergesi oldu. KEYK Presidium u’n u n eylemi Komin-
te m ’in u lu slararası yaşam daki önemli olaylara göster
diği tepkinin ne denli iyi zam anlandığm ı, K om intern’-
307
in düşm an kam pında b ir gedik açm ada nedenli u sta ol
duğunu ve devrim ci h arek etin önüne çıkan o lan ak lar
dan y ararlan m ak için ne büyük b ir güç topladığını
gösterdi. KEYK Presidium u’nu n k a ra rı yüzbinlerce in
san ı Çin h a lk ın a yardım sağlam a h arek etin e çekmeye
yardım cı oldu; d ünyanın b ir ucundaki Çin devrim i k a
pitalist ü 1ke 1ere^âlnnT aşîı£T e'T 5u^ tar-
yası için yaşamsEd^Slr”s a n m “h a lin e geldi. SSCB’n d e
başlatılan «Ellerinizi Çin’den Çekin» kam panyası tüm
dünyaya yayıldı. Fransa, A lm anya, a BU, "Ingiltere,
A vusturya, Japonya, Çekoslovakya, Kore, İtalya, Mı
sır, Türkiye ve başka ülkelerdeki h alk toplantılarında
em peryalist güçlerin Ç in’in içişlerine m üdahalesine
k a rşı protestolar yükseltildi.<80)
KEYK’n in A ltıncı Genişletilm iş Birleşik O turum u
(Şubat - M art 1926) Ç in’de «Ulusal bağım sızlık ve halk
hüküm eti sloganları altında dev boyutlu genel-ulu-
sal bir hareketin»<81) oluşm akta olduğunu kaydetti. Çin
işçi sınıfını h areketin «vurucu gücü ve baş savaşçısı» o-
la ra k tanım ladı. Birleşik O turum un K a ra n K om intern
ve üye p artilerin K uom intang’ı «ülkenin bağımsızlığı
ve tek bir devrim ci-dem okratik hüküm et için em per
yalistlere ve tüm m ilitarist-feodal düzene karşı» sa
vaştığı sürece desteklediğini o rtay a koydu.(8!!) Y ürütm e
K urulu Çin K om ünist P artisi s a fla n içindeki, Çin p ro
letaryasının bağım sız sınıf hedeflerini gözardı eden
sağ likidatörleri de, «hareketin devrim ci-dem okratik
evresini atlayarak, doğrudan pro letary a diktatörlüğü
ve Sovyet ik tid a n n m görevlerine geçmeye çalışan» sol
cuları d a şiddetle eleştirdi.(8î) KEYK m ilyonlarca Çin
köylüsünün Çin devrim ini şekillendirm ek üzere üstlen
meye çağ rıld ık tan rolün olağanüstü önem ine işaret e t
ti.
KEYK Yedinci Genişletilmiş Birleşik O turum u Çin'
308
deki devrimi Çin halkını yabancı boyunduruğundan
k u rtaracak , ülkeyi birleştirecek, işçi sınıfı ve köylülü
gün devrim ci-dem okratik bir diktatörlüğün ü k u ra
cak ve toprağın ulusallaştırılm ası ve yaban cı serma
yoye a it m ülkün kam ulaştırılm ası m eselelerini ele a la
cak b ir anti-em peryalist, burluva-dem okratik dev
rim ola ra k tanım ladı. KEYK Çin devrim inin genel ulu
sal bir evreden geçm ekte olduğunu, Ç in’deki burjuva-
dem okratik devrim in henüz gelişm esinin ilk evresinde
olduğunu ve itici gücünün geniş ta b an lı b ir anti-em
peryalist blok o lu ştu ran proletarya, köylülük, küçü
ve o rta burjuvazi ve büyük burjuvazinin b ir bölümü
olduğunu düşünüyordu. (*)
K om intern Çin devrim ine ilişkin m eselelerdeki tak-
309
tiksel çizgisini belirlerken, bilimsel sosyalist h arek etin
önünde d u ra n ve olduğundan d a büyük gözüken bazı
önemli kuram sal ve p ra tik sorun lar için doğru b ir yal
laşım buldu. Kom intern o sıralard a K ounıintan g ’ı sı-
ra d a n b ir b u rju v a p artisi y a d a genel o larak al ışıl mi
tipte b ir politik p a rti olarak değerlendirm iyor, onu için
de değişik sınıflar ve politik güçler a ra sın d a b ir m ü
cadelenin sürm ekte olduğu geniş tatjanfr Llr Örgüt, bir
politik blok olarak görüyordu. K om intern 1925-1927
Çin devrim inin ilk evresindeki genel ulusal niteliğini
vu rg u lay arak m arksist düşünceye önemli b ir k atk ıd a
bulundu. Bu devrim deki askeri u n su ru n d a h a büyük,
b ir anlam da Özerk ve çoğu kez belirleyici rolüne de
ğinen sözler de bir başka yenilikti. Yedinci Genişle
tilm iş Birleşik O turum daki Çin Meselesi Komitesinin
sunduğu kapsam lı ve keskin Çin m ilitarizm i tanım ı d a
aynı nitelikte idi. O sırada, Çin Komünist P artisi yöneti
m inin işaret ettiği biçimiyle «SSCB ile ilişki içinde ola
cağımız ve ondan yardım alabileceğimiz, m üdahale teh
likesinin d a h a az olduğu» Kuzey-Batı Ç in’de kuvvetli
n o k ta la r k u rm a düşüncesi öne sürülm üştü.0*1
Yedinci Birleşik O turum Çin devrim inin genel ola
nak ların ı değerlendirirken «Çin devrim inin sonucu n u n
ülkenin kapitalist gelişmesine neden o'lacak'politik ve
toplum sal koşulların yaratılm ası olmak zorunda olm a
dığına» işaret etti.tM> Devrimin zaferinin b ir sonucu ola
ra k y aratılan devlet, a rı b ir burjuva-dem okratik dev
let olm ayacaktı. O «proletarya, köylülük ve d iğ er sö-
m ürülen sınıfların dem okratik d ik tatö rlü ğ ü n ü tem sil»
edecekti.(K,) ... " '
Yedinci Birleşik O turum ulusal-devrim ci ordula-
n n m ilitaristlerin orduları - Ç in’deki em peryalist etki
n in başlıca d ay an ağ ı - karşısında zafer ü stü n e zafe r
kazan m ak ta oldukları b ir sırada toplandı. Birleşik otu-
310
rum Ç in’deki em peryalist m üdahalenin artnm ldu ulılu
ğunu, «Çin’deki ulusal devrim in kendisini goçoıı yu/,
yılda A vrupa’daki klasik b u rju v a devrim leri ve Husyıı.’-
daki 1905 devrim inden temelde ay ıran özgün koşullar
d a gelişmekte» olduğunu gö rd ü (07)
Birleşik O turum Çin’deki ulusal-devrim ci h arek et
içinde y er alan toplum sal güçlerin yeniden gruplaşm a
.s ürecinin hızına ve büyük burjuvazinin çoğunun k a r-
şı-devrim ta ra fm a geçm elerinin kaçınılm azlığına işa
re t e tti: tarım sal meseleyi «varolan d urum un odak nok
tası» olarak tanım ladı; «işçi sınıfının buyuk bölüm ünü"
harekete çekme ve ulusal devrim deki konum unu güç
lendirm e ve köylülüğü devrim e kazanm a»yı(M) hedefle
yen som ut bir talepler program ının a n a h atların ı çizdi,
Çin devrim inin en önemli genel dem okratik görevlerini
sıraladı ve bilimsel sosyalistlerin K uom intang’ı b u rju
vazi ve toprak sahiplerinin p artisi haline getirm eye ko
yulan K uom intang’m sağ yöneticilerine karşı hem sis
tem atik ve k a ra rtı b ir m ücadele y urufm el eri n mTTı e m '"
de KüomlhîaıTğ’îrrTor'T^nâdiyTarTşHîHîgıne'^înhele
nin önem înı ÖzellilTfe"Vurguîadi'.~m*
Ulusal-devrim ci o rd u ların baş kum andanının g er
çek anti-kom ünist rengini o rtay a koyan 20 M art 1926
olaylarından (Kwangchow’daki k a rşı devrim ci h ü k ü
m et darbesi girişim i) sonra, KEYK Çiang Kay-şek’in e r
y a d a geç Ç in’in devrim ci güçlerine saldırı cağ im a n la ^
di (*).... .....
311
Yedinci Birleşik O turum büyük burjuvazinin, Çin
devrim i genişlem esine ve derinlem esine geliştikçe, a n
ti-em peryalist m ücadelenin kendi çık arları açısından
b ir tehlike olduğu sonucuna varacağ ın a ve devrim den
sıyrılarak onu ezmeye çalışacağına işaret etti. Bilim
sel s o s y a lıs tT e H î^ ^ fe ^ Y î^ n n u n ^ H ıim e s T / Cin Ko
m ünist P artisi’nin güçlenm esi ve karşı-devrim in y ak
laşan saldırılarına hazırlanm ası için gereken zam anı
kazanm aktı.
Am a o sıra lard a olum luluklar açıkça Kuomin-
ta n g 'd a n yanaydı. Bunun bir çok nedenleri vardı. Ge
niş kitleler d ah a dün devrimci b ir örgüt olan Kuo-
m intang’a h âlâ inanıyorlardı. Kom ünist Partinin b ir
çok yandaşı, Parti K uom intang’m devrim ci ilkeleri
altın d a y er alm asaydı onun önderliğini izlemezdi. O r
du kum andanlarının b ir çoğu K uom intang yönetim i
n in etkisi altındaydı. Çin Kom ünist P artisi karşı-dev-
rim ci hüküm et darbesi ve askerî d ik tatörlüğün destek
leyicileriyle etkili olarak uğraşabilecek k a d a r güçlü d e
ğildi. Bu açıdan hiç de küçüm senm eyecek b ir rolü d a
h a 1921-1924 sıralarında Kom intern çizgisine k arşı
çıkm aya çalışan Çin Komünist Partisi Genel Sekrete
r i Çeng-Tu - Siu’nun 1927 b ah arı ve yazındaki çalışm a
la rı oynadı: Şimdi de güçlü sağ oportünist eğilim ler
gösteriyor ve bu eğilim ler K uom intang yönetim inin
sağ kanadını ra h a tlatm ay a yarıyordu. Dahası, Çin Ko-
312
m ünist Parü.si’jıin o sıra la r h â lâ kitlelerin doslogim
olinde tutan Çiang Kay-şek kliği gibi deneyli ve acı
maşız b ir d üşm anla uğraşm ası gerekiyordu. (*)
KEYK. Sekizinci Birleşik O turum u (Mayıs 1927)
Ç iang Kay-şek "Şangay’daki karşı-devrim ci h ü k ü
m et darbesinM başar3CIEanrsb1am^Cın*He^Hâ^a^îkan
yeni d u ru m u incelerken, devrim in yeni aşam asındaki
i tici güçleri - köylüler, işçiler, z a n a a tk a rla r ve b u rju -
vazinin bir bölüm ü - temsil eden W u h an ’d ak ı Sol Kuo-
m intang hüküm etinin eğer ^kitfel'ere™ yönelik» sağ-
lam bir yol çizeSüîH e™ olevnm cr^F T or^haya6irecek
d u,r u m d ^ '^ â îd u g u n u "g m ^ fr"]ffur‘C ^ ^ m u n î s F P a r f ı s i '>"
h i n ' ızîeyecegi Tâî:tîSseî“yolu belirleyecekti. P arti sol
K uom intang hüküm etinin çalışm alarına k a tıla ra k bu
hüküm eti devrim ci b ir çizgiye çekecek güçlü b ir k it
le baskısı örgütleyecekti. W u h an ’ın devrim ci güçlerin
çekim m erkezi haline geleceği ve W uhan hüküm eti
üyelerinin S angav’da askeri b ir diktatörlük k u rm u ş
olan zorba Ç iang Kay-şek’i reddedecek b ir konum da
olacakları varsayılıyordu. A m a öyle olmadı. Temmuz
1927’de kısa süre önce Çiang Kay-şek’i hainlikle suç
lay an W ang-Çin-W ey başkanlığındaki W uhan h ü k ü
m eti bilimsel sosyalistlerden ayrıldı, o n la ra baskı uy-
guladı ve Çin’deki anti-em peryalist cepheyi parçaladı.
D aha önce ulusal-devrim ci b ir p a rti olan Kuo-
313
m intan g’m burjuva-m ilitarist, halk düşm anı b ir k a st
t ^ ^ m d ^ ^ e n ö t Tgrݧn ',M f bTg^n~TTaIme^etiriIınesi a r
tık tam am lanm ıştı. fiaşta ÇRpTiler olm ak üzere em ek
çi' h a T k â ^ y o n e T ü T e n azgın bir şiddet dalgasını d a bera
berinde getiren bu dönüşüm , K om intern'İn ezilen ül-
k el erde ki ulusal 'burjuvazinin em peryalizm e k arşı et
kin b ir m utıalefet ' ^ c ü sâyılm adıgı yargısm a v arm a
sına yol açan etm enlerden biriydi. ' ”
19 ^/' baharı' ve y a z ın d a ' k o m in tern içinde Çin Ko
m ünist P artisi’nin gücünün abartılm ası, 1921’de 30 üye
si olan P artinin M art 1927’ye gelindiğinde b ir kitle Ör
g ü tü ve etkili b ir politik güç haline gelmiş olması göz
önüne alındığında anlaşılabilir b ir olgudur. P artin in
%58.8’i işçi, % 18,7’si köylü, %19.1’i aydın ve % 3.l’i o r
d u görevlilerinden oluşan 58.000 üyesi vardı.(89) O lduk
ça yüksek olan üye sayılarıyla birîikteT şçî sendikala
rı ve çeşitli köylü birlikleri P artin in etkisi altındaydı.
P a rti ülkedeki devrim ci m ücadelenin en etkin gü
cüydü.
Am a m uhalefet bunu K om ünist P artin in ik tid arı
ele geçirm ek am acıyla girişim de bulunm ası için ye
terli bir dayanak olarak görürken K om intern bu
m aceracı tav rı reddetti ve Çin Kom ünist P artisi’nin ge-
nTşnatTeT^'linîî-em peryaH st, an t i-feö3aX~Eır devrim e
âyaklandırm ası, am a İktidar m ücadetesİnîb irleşik cep-
he çerçevesi içinde yönetm esi gerektiğini savundu.
B aşka b ir deyişle K om intern ve m uhalefet Çin devri-
m ine ilişkin m eselelerde ta b an ta b a n a zıt görüşler ta
şıyorlardı.
KEYK’nın Çin meselesinde Çin’in ^b ü tü n anti-em
peryalist güçlerini ÇKP öncülüğünde b ira ra v a to p ar
lam a politikası olan çizgisi. Troçki-Zinoviev m u h a-
lefetinin sistemli ve şiddetli saldırılarıyla karşılaştı.
Çm tîevrimi ‘ sorunu m ühalefeteT tom in tern ve SBKP
314
(B)’nin genel çizgisi üzerine saldırm ak için bir /.c
m in oluşturdu. M uhalefet d a h a so n ra d a Çin devrimi
nin yenilgisini aynı am açla kullandı.
• M uhalefetin Çin meselesi üzerindeki görüşleri a şa
ğıda olduğu gibi toparlanabilirdi. K om intern’in ezilen
ülkelerde devrim ci nitelik taşıy an ulusal h arek etlerin
desteklenm esi gerektiğine ilişkin görüşü, h a talı olarak
kom ünist olm ayan anti-em peryalist güçlerle olan bağ-
, ları koparm ak için bir gerekçe biçiminde yorum
lanm ıştı. Çin devrim i güçler arasın d ak i ittifak lar ve
bu ittifakların nitelikleri açısından tem el o larak R us
y a’daki 1905 devrim inin benzeri o larak görülüyordu.
Devrim in sosyalist bir devrim e evrim leşm esinin yakın
olduğu ilan ediliyordu. Sun Y at-Sen’cilik ileri atılm ış
bir adım, geniş kitlelerin ideolojinin d a h a ü s t biçimle
rine hazırlanm ası - K om intern’in bakış açısı buydu -
o larak değil, tem elde gerici bir ideoloji o larak değer-
lendiriliyordu. Birkaç sınıftan oluşan b ir blokun çıkar
larını tem sil elden b ir h üküm et k u rm a düşüncesi «an
lamsız», «marksizmin olumsuzlanması» o larak ilan e-
dilmişti. K uom intang hiç b ir zam an devrim ci b ir ta
vır almamış, sadece devrim ci bir p a rti kılığına b ü rü n
müş, sıradan b ir bu rju v a partisi olarak tanım lanıyor
du. Troçki-Zinoviev m uhalefeti devrim in gelişmesi
n in geçiş evrelerini b ir y a n a b ıra k a ra k Çin’de derhal
Sovyetler’in, herşeyden önce ik tid ar organları olarak
işçi temsilcileri Sovyetleri’nin kurulm asını talep edi
yordu. M uhalefet bu görüşlerini desteklem ek üzere,
kitlesel politik Örgütler - Emekçi Halk Sovyetleri, Sö
m ü rü len ler Sovyetleri - ku rm a meselesini o rtay a a ta n
İkinci Kongre k a ra rla rın d a n riyakârca a lın tıla r yapı
yorlardı. Başka b ir deyişle m uhalefet burjuva-dem ok-
ra tik devrim a şam asını bir y an a b ırakarak; Çin’de pro-
diktatörlüğü 'için
315
m eşini talep ediyordu. K uom intang’m, u ğ ru n d a veri-
T ^ ^ ' m u c âS ^ I^ sira sm d a kitlelerin bu program ı sa
bote eden K uom intang yönetim inin değil ÇKP’n in a r
dında toparlanm asına yardım cı olabilecek, tarım sal
program ı K om intern’e, toprak reform unu tü m Çin öl
çeğinde hızlandırm ayı hedefleyen b ir politikayı d a
yatm aya çalışan m uhalefet ta ra fın d a n b ir y an a itildi.
N isan 1927’deki Ç iang Kay-şek karşı-devrim ci h ü
küm et darbesinden sonra m uhalefet, sağ K uom in
ta n g önderlerinin yakın gelecekte d ışarı a tılacak ları
nı ve Ç in’de «proletarya, köylülük ve k en tli yoksulla
rın bir diktatörlüğünün» kurulacağını savundu. Bu
anlam da Sovyetler sloganına ka rşı çıkan herkesin W u-
h a n sol K uom intang H üküm etinden ih raç edilmesi
yolundaki gerçekçi olm ayan taleple birlikte «olası her-
yerde, öncelikle işçi bölgelerinde Sovyetler»<W) sloganı
b ir kez d a h a öne sürüldü.
Bu program ın uygulanm ası için girişilecek çaba
Çin K om ünist P artisi’nin devrim in d a h a ilk evrelerin
de yenilgisine yol açm akla kalm ayıp, p artin in birleşik
ulusal cephe içindeki yıllar süren öncü katılım ıyla el
de edilmiş olan devrim ci ağırlığın ölçeği ve kapsam ın
d a d a kesin b ir eksilmeye neden olurdu. Çin devrim i
kitlesel aşam asından geçmemiş olurdu.
K om intern K om ünist P arti politikasının doğrulu -
ğunu bu m ücadele içinde kitlelere an latm ak üzere d a
h a büyük yığınları genel dem okratik sloganlar a ltın
d a devrim ci m ücadeleye çekmeye çalışırken, Troçki
kitlelerin kendi politik deneyim lerini edinm elerine b ü
yük bir önem veren görüşle alay ediyordu. Troçki, Ko-
m in te m ’in bakış açısını «Kuomintang’m tutucu ulu-
sal-burjuva hüküm eti, Çiang Kay-şek’in ask eri dik
tatörlüğü ... kısacası m ülk sahibi ve egem en sınıfların
kurduğu, devrim ci kitle h arek eti için b ir engel olan b ü
316
tü n kurum lar, bu kuram a, ‘kitlelerin bi/zni* İm mı
geli kaldıracağı b ir zam an a dek politikamı/.ı bulum
yecek büyük b ir tarih sel aşam a haline gelm ekledir-
diye sunuyordu. T arih de, Troçki’ye gülecekti: Çin ııg
Kay-şek diktatö rlü ğ ü n ü n altedilm esi için uzun yıllar
süren b ir m ücadele ve u zlaşm alar gerekti bu h e
defe «kitleler-* olmaksızın u laşm a ç a b a la n sadece ye
nilgilere yol açtı.
K om intern m uhalefetin d ay atm ay a çalıştığı ta k
tiksel çizgiye şiddetle k a rşı koydu. M uhalefetin Çin
devrim inin so ru n la rın a ilişkin yenilgisinde önemli bir
çaba, K om intern Y ürütm esinde Çin so ru n u n u n ta rtı
şılm asında, b u n a ilişkin belgelerin taslak la n n m h azır
lanm asında ve K om intem ’in Ç in’deki politikasının te
mel çizgilerinin belirlenm esinde etkin b ir rol alan Sta-
lin'e aittir.
Devrimci güçlerin 1927’deki yenilgisinden sonra
Ç in’3eLoH râ^"çîkâH“Hû ru m n ^ Y K '6 (^ ü z ü n c u Birleşik
O turum u’nda 19-25 Ş ubat 1928) incelendi. Komintern
«işçilerin ve köylülerin geniş devrim ci hareketinin ilk
■dalgasının» ezici yenilgilerle sonuçlandığı; «içinde bu
lunulan dönemde devrim ci kitle hareketinin ulusal Öl
çekte güçlü b ir yükselm esinin söz konusu olmadığı»
b u rju v a dem okratik devrim in ekonomik, sınıfsal ve
ulusal hedeflerine varılm adığı; Çin devrim in i şim di
den sosyalist devrim e doğru evrim leşm iş ya da «kalıcı
b ir devrim» o larak görm enin yanlış olacağı sonucuna
vardı. «Devrimin burjuva-dem okratik evresinin a tla n
m ası eğilim inin yanı sıra devrim in sürekli o larak ‘k a
lıcı’ b ir devrim gibi değerlendirilm esi, 1905’te Troçki’
n in yaptığı h a ta y a benzer b ir hatadır. Bu h a ta özellik
le zararlıd ır çünkü sorunun böylesi b ir form ülasyonu
yan-söm ürgesel b ir devrim olarak Çin devrim inin ta
317
şıdığı kapsam lı ulusal özellikler ta ra fın d a n d a dışlan
m aktadır.» <B2>
Birleşik O turum Çin’deki devrim ci h arek etin eşit
siz bir biçimde gelişm ekte olduğunu d a kaydetti. «Bu
arada, şu andaki durum , bazı bölgelerde köylü hareke-
tınin d a h a d a gelişm esine karşılık, bazı sanayi m erkez
lerinde işçi hareketinin k a n akıttığı ve benzeri
görülm em iş b ir beyaz şiddetle k a rşı karşıy a k a larak
belli bir ölçüde bir ölüşü gösterm ekte olduğunu nitele
mektedir.» <BS>K om intern böylece d a h a 1928’in başların
da, Çin devrim inin gelecekteki yıllardaki yönünü b ü
yük ölçüde belirleyecek olan o çok önemli ve kendine
özgü eğilimi o rta y a çıkardı.
K om intern’İn görüşüne göre o dönem de Ç in Ko
m ünist P artisi’n in başlıca görevi, sayıları m ilyonları
bulan işçi ve köylü kitlelerini m ücadeleye çekmek, on
la rı politik olarak eğitm ek için çalışmak, P arti ve slo
g anları çevresinde örgütlem ek ve g ü n lü k m ücadelele
rin i yönetm ekti, KEYK Kom ünist P a rti’nin Kuoming-
ta n g işçi sendikalarında çalışm asının gerekliliğini be
lirtti; Kom ünist P a rti’nin «sovyetleşmiş köylü bölge
le r in d e k i başlıca görevinin tarım sal devrim i y ü rü t
m ek ve sonunda hepsini bir tek tüm Çin Kızıl O rdusu
içinde birleştirm ek üzere Kızıl O rdu birim leri örgütle
mek olduğunu düşünüyordu ve Çin Kom ünist P artisi’
ni k ent ve kırda eşgüdüm lü genel eylem ler için h a
zırlık yapm aya yöneltti.
KEYK K anton ayaklanm asını «proletaryanın Çin’
de bir Sovyet hüküm eti örgütlem ek için gösterdiği yi
ğit bir çaba» olarak tanım ladı. A yaklanm anın ciddi ek
siklikler taşıdığına d a işaret etti, bunlar: işçiler, köylü
ler ve askerler arasındaki yetersiz hazırlık çalışm ala
rı, K uom intang işçi sendikaları içindeki işçilere yöne
lik yanlış bir yaklaşım ve p a rti ulusal m erkezinin
318
K an ton daki olaylara ilişkin bilgi eksikliği ıdı ■■'I ııın İm
yarijııu karşın, K an to » ayaklanm ası, at'l-ik !»ıy tik ( j n
tlovritniniıı önderleri olarak tarihsel görevierino sahip
çıknıu hakkını oldo eden Çin işçilerinin en büyük yi
ğitliklerinin bir Örneği olarak değerlendirilm elidir.»(i,l)
Komintern Çin K om ünistlerini puçizme, «ayaklanm ay
la oyun oynam a»ya k arşı uyardı. -
Komünist Partiye tavsiye edilen sloganlar büyük
çiftliklere el konm ası, sekiz saatlik işgücünün u y
gulanm aya konması, Çin'in ulusal olarak bü tü n leştiril
mesi vo em peryalizm in boyunduruğundan k u rta rılm a
sı, varolan hüküm etin devrilmesi, işçi ve köylü d ik ta
törlüğünün kurulm ası ve Sovyetler’in örgütlenm esiy-
d|, K om intern’in politik çizgisinde proletary a ve köylü
lüğün devrim ci-dem okratik diktatörlüğünün organ
ları olarak Sovyetler’in örgütlenm esi için çağrı yapan
sloganın desteklenm esi biçim inde o rtay a çıkan değişik
lik. K uom intang önderliğinin ihaneti, 1925-1927 dev-
rlm inin yenilgisi ve o sırada geniş b ir anti-em perya
list ulusal cephenin oluşturulm ası için elverişli koşul-
lurın olm am asının bir sonucu olarak y aratılan yeni du
ru m da o rtay a çıktı.
Komintern ve
Endonezya Komünist Partisi
319
tüdür, böyle olunca d a kom ünistlere benzer b ir prog
ra m a değil, bir ulusal k urtuluş p ro g ram ın a sahip ol
malıdır» diye vurguladı.(BS>
KEYK Endonezya Kom ünist P artisi’nin A ralık
(1924) K onferansı’nm, geniş köylü kitlelerini birleşti
ren S arek at R akjat ö rgütün ü dağıtm aya çağı
ra n k a ra rla rın a karşı olduğunu kaydetti. KEYK «Ulus
la ra ra sı Komünist h areketin deneyim i köylü çoğunlu
ğunun etkin desteğini elde etm eksizin proletaryanın
m ücadelede başarısından söz edebileceği b ir tek ülke
olm adığını göstermiştir.» diye yazdı. «Bu, Endonezya
köylülüğünün H ollanda em peryalistlerine k arşı savaş
ların d a o n lara önderlik etmeyi ihm al ederseniz, devri
mi yıllarca ertelem iş olacağınızı açıkça ortay a koym ak
tadır.» (M>
KEYK k ararıy la biçimsel o larak uyuşm asına k a r
şın, o sırada içindeki sol sekter eğilim lerin en ü st nok-
tasında olduğu Endonezya Kom ünist P artisi yönetim i
■ ı.ı K n -.ı r.«, '.Irr DO.f. »t» . - m ı , ^ . m İ M ılI» ", J 1 .M'H'MMuU I W>(. PUlU T '~ )T ntTl ITT ^ ^
320
lay a rak k itlele rin eylem e gerçeklen hazır old u ğu hn.ı
minde yorumladı.
- vazm da Endonezya Kom ünist P artisi M ert o/.
Komitesi’nden bir delegasyon K om interîfe geldi. Dele
gasyon "KEYÎTne 1925’sbnunda Solo da t U rla J avâT p a r
tinin en büyük şubelerini temsil eden MK, S arek at Bak-
jat örgütü üyeleri ve b ir kaç İşçi sendikasının katıldığı
b ir toplantının yapıldığını bildirdi. Toplantı «Partinin
kendisini nesnel o larak güçlü b ir direniş ve b ir ayak-
lanm ayla gericiliğe karşı koyabilecek denli güçlü his
settiği» sonucuna vardı.(9,) Delegasyon Y ürütm eye E n
donezya’da, Komünist P a rti’nin sekiz bin, S arek at Rak-
ja t’in yüzbir bin üyesi olduğunu ve de EKP yirm iüç bin
ücretli ve m aaşlı işçi üyesi olan dokuz işçi sendika m er
kezinin denetim i altın d a olduğunu söyledi.
KEYK 22 Temmuz’da EKP D elegasyonu’n u kabul
etti. Y ürütm e ad ın a söz a la n la r delegelerin ra p o r et
tiği devrim ci durum un Endonezya’d a gerçekten v a r
olup olmadığı ve y aklaşan ayaklanm anın politik bir
program ı olup olm adığı konusunda çok endişeliydiler.
İkinci meseleden delegasyonun kendisi de pek em in
değildi. «Tüm halk, önderliğimizi izleyecek ve bundan
so n ra bir politik program çizeceğiz. Tabii zam anı ge
lir gelmez ve biz h azır olunca iktidarı ele geçirece
ğiz» diyorlardı. Delegasyon ayaklanm anın b a şa n y a ula
şacağından em indi.w
EKP MK temsilcileri A ğustos’ta Kom intern Y ü rü t
m esinin b ir üyesi olan S talin ’le tanıştılar. Delegasyon^
ülke içindeki d urum un kitlesel b ir devrim ci ayaklan-
--------- i m .iM iıı II — «u,ın m ıııı ^ ı „ ...n n a ıı ı j r r ' Lr . ı - r r r — -
m adan y an a olduğunu rapor etti. Stalin ayaklanm a
nın gerektiği gibi hazırlanıp hazırlan maHı’ğı Foniısun-
dakı kaygılânnri5eE zam anda dfe’vHmTft'ülu-
sal-dem okratik evresinin atlan m asına”TTîşRiiî*l|îî£l58l£-
n n J ja ş a n şansınm ",luîçûT'üTOlJgUim vuıguladı. Dele-
322
D aha 1926 Şubatında, bazı anti-em pervalist ör
gü tlerin tem silcileri B erlin’deki bir
m ürge b a sk ıla rın a K a rş ıB irlik ’i oluşturm uşlardı. Kon-
feran s ezilen halk ların temsili bir ulu slararası kongre-
sini toplam aya d a k a ra r yerdi. K onferansın oluşturdu
ğu yönetim k u ru lu kongrenin Brüksel’de toplanm ası
n a k a ra r verdi ve aşağıdaki m eselelerin gündem e alın
m asını önerdi: Em peryalizm in söm ürge politikası ve
bunun sömürge ve yarı-söm ürge ülkeler üzerindeki et
kisi; ezilen halk ların kurtuluş m ücadelesi ve bunun em
peryalist ülkelerin işçi hareketi ve ilerici örgütlerince
desteklenmesi; söm ürge ve em peryalist ülkelerdeki ulu
sal kurtuluş ve işçi hareketlerinin ortak eylemi; tüm
ülkelerin ulusal k urtuluş ve işçi h areketlerin in birleş
tirilm esi am acıyla söm ürge baskısı ve em peryalizm e
k arşı kalıcı bir ulu slararası örgütün kurulm ası.
Sömürge Baskısı ve Em peryalizme K arşı D ünya
Kongresi 10 Şubat 1927'de Brüksel’de açıldı. Kongreye
37 ülkeden 137 ilerici örgütü temsil eden 152 delege k a
tıldı. B unlar ezilen halkların, kapitalist ülkelerin işçi
sınıfı ve aydınlarının temsilcileriydi.
Kongrenin kabul e ttiği belgelerin en önem lilerin
den biri Ingiliz. H intli ve Cin delegasyonlarının ortak
ola ra k önerdiği karardı.
K a rar em peryalist ülkelerin işçi sınıfının ulusal
kurtuluş h a reketine ilişkin görevlerini şöyle form üle
ediyordu: ezilen h a lkların tam k u rtu luşları için onlar-
v m H M H - .n V 1 ' ...................................* ^ - ıa w ııııy rin r— T T m i l 1» » '! *! * ! H.n p r II ıipıı Ç ır ıi»ıWWı> İP İ M
323
d ista n ’a ilişkin k a ra rd a ülkenin yabancı baskıdan tüm
den k urtuluşu için sürdürülen harek eti kuvvetle des
tekledi ve diğer ülkelerin işçi sınıfı've h alk ların ın H in
d ista n ’a ordular gönderilm esini engellem ek için g erek
li eylem lere girişeceklerine olan inancını açıkladı.
Kongre söm ürgecilerin Suriye’deki eylem lerini lanet
ledi.
U luslararası İşçi Yardımı Genel Sekreteri W illi Mü-
zernberg’in raporunda, Ulusa l Bağımsızlık İçin Em-
peryalizm ve Sömürge Baskısına K arşı Birlik adı veri-
len lulu sîa rarasî bir ö rg ü t'Kuruiması'kâfM'l&ii IH'llnilşll. -
Tüm ulusların kendi kaderini kendisinin belirlemesi,
tüm halkların ulusal bağımsızlığı, tü m ırk la r ve tüm
in san lara eşit h a k la r için kapitalist ve em peryalist ege
menliğe karşı savaşan ve Brüksel K ongresi’nin k a ra r
larını benim seyen tüm örgütler, partiler, işçi sendika
la rı ve tek tek bireyler bu birliğe üye olabilirlerdi.
Kongre «Tüm Ezilen Halk lar ve Sınıflar» başlıklı
b ir bildir ge“^ay m ta d Y . E fiId irgede şöyle deniyordu: «Ezi-
len h alkların ve dünyanın h er yanından gelen işçi sı
nıfı tem silcileri Kongrede toplanarak tem el h ak ların ı
ve gelişimlerini güvence altın a alm a konusundaki çı
k arların d a kardeşçe b ir ittifak a girdiler... Ezilen halk
la r ve ezilen sınıflar, b i r l e ş i n P r a v d a Brüksel
Kongresi’ne ilişkin olarak şöyle yazdı: «Hiç b ir çığlık
yükselen bu sloganı boğamaz: ‘Bütün ülkelerin işçileri
ve ezilen halk ları birleşin!’»
K om intern farklı anti-em peryalist güçlerin b ir bir-
324
tüydü. Ö rgüte tüm k ıtalard an çok sayıda politik, sen
dikal, k ültürel ve toplum sal örgütler katıldı.
G, Dimitrov, Temmuz lS29’da şöyle yazdı: «Dünya
A nti-Em peryalist Birliği, çoğunlukla büyük, söm ürge
ve yan-söm ürge ülkelerdeki em peryalizm e k arşı çalı
şan b ir örgüt olarak kurulm uştu... B aikanlar’ı da kap
sıyordu... Bu örgüt ortak cepheyi B alkan Y arım ada-
sı’n d an Çin, H indistan, Latin Amerika, Suriye, Fas, Mı
sır, A fganistan, Iran ve anti-em peryalist cephedeki di
ğ er ülkelerin halk ların a dek uzatmıştı.» ‘101)
Giderek Artan Anti-Sovyet
Savat? Tehlikesi Karşısında
Kotmniern Çalışmaları
K om intern’İn savaşa, savaş tehlikesine ve Çin dev
rim inin sorunlarına k arsı m ücadeledeki görevleri
KEYK'nin Sekizinci Birleşik O turum u’nu n en önemli
noktalarıydı.
1927 bah arın d a em peryalist devletlerin egemen
çevreleri Sovyetler Birliği’ne k arsı b ir dizi k ışkırtm ayı .
sahneye k o y d u l^ ^ ulu slararası an-
ti-sovyel Fanîpanyada en etkin rolü oynuyordu. 6 N i
san 1927’de Pekin askeri yetkililerinin birkaç yüz jan
d arm ası ve askeri, Sovyet Elçiliği’ni b a stılar ve elçilik
kadrosunu aradılar. Bu kışkırtm ayı İngiliz H aberalm a
Servisi örgütlem işti. Baskın sırasında ele geçirildiği id
d ia edilen sahte belgelerin yardım ıyla İngiliz H ükü
m eti SSCB’ni Çin’in içişlerine karışm akla suçlam aya
k a ra r verdi ve Sovyetler Birliği ile Kuzev Cinli mili-
ta ristle r arasın d a silahlı bir çatışm ayı kışkırttı. Hemen
a rd ım fa n ^ a ^ ğ K a y ’daltnSdvy^'r'lCönsolöslugTT kuşatıl
dı, Birkaç gün sonra Çiang Kay-şek askeri b ir h ü k ü
m et '(TâfB eir"^pârairY 71f f d e v r i m cî"gücıeri'ıie â g ır"
H P I L U I Ş İ I İ ■M i l 1 T g j~ ---------------------------------------------------------------■:./!>« •• • .- '1 .. . H (W fc « B lW T »» L.l.. . . . . . T l ^ *
325
Politik S ekretaryası üye p artilere şu telgrafı gönder
di: «Pekin’deki Sovyet Elçiliğinin basılm ası, tu tu k la
m alar, küçük düşürm eler, Ş angay’daki Konsoloslu
ğun İngilizlerce kuşatılm ası diplom atik k ad ro lar ta ra
fından gerçekleştirilm iştir. M izansenin SSCB’ne karşı
bir savaş kışkırtm akta olan İngiltere tarafm d an h azır
landığı konusunda en ufak b ir kuşku yoktur. Çin li
m anları em peryalistlerce İşgal edilm ektedir. D urum
son derece gergindir. Çin devrim ine k arşı savaş bir
gerçekliktir ve savaş SSCE’ni tehdit etm ektedir. Geniş
kitleleri ayaklandırm ak, yan Örgütlerin tüm ü ve genç
likten y ararlan m ak tüm bilimsel sosyalist partilerin
görevidir. O lanaklı en kısa zam anda ve m üm künse în
giliz elçilikleri ve konsolosluklarının önünde İngiliz
aleyhtarı kitle gösterileri örgütlem ek m utlaka zorun
ludur. M üm kün olan her yerde parlam entolarda soru
la r sorulm alı ve hüküm etlerin tav ırların d a açıklık ta
lep edilm elidir,»'10^ Savaş tehdidi karşısında Komin-
te rn tü m dünyadaki "üyelerim harekete geçlrdiT~Bi-
limsel sosyalistler emekçi halkın savaş aley h tarı kitle
gösterilerine ve eylem lerine rehberlik ettiler.
A ncak gericiler kışkırtm alarını azaltm adılar. 12
M ayıs'ta İngiliz polisi Londra’daki Sovyet Ticaret De
legasyonu ve' Anglo-Rus Kooperatif Birliği (ARKOB
Ltd.) binalarını bastı. B askıncılar d ö rt g ü n çılgınca suç
u n su ru bulm aya çalıştılar. Kısa b ir süre sonra İngiliz
H üküm eti SSCB ile diplom atik ilişkilerini kesti. On g ün
sonra V arşova’daki Sovyet Elçisi P.L. Voikov b ir sui
kast sonucunda öldürüldü. Suçu beyaz m u h afızlar iş
lemişti, a m a ucu Londra’ya uzanıyordu. U luslararası
durum h er zam ankinden d a h a gergin b ir hale gel-
326
Birleşik O turum u'nun k a r a n «tüm ülkelerin işçi kitle-
iorinin şimdi h er zam ankinden d a h a uyanık o l m a l a r ı
gerekm ektedir» diye belirtiyordu. «Tüm ülkelerin bi
limsel sosyalistleri saflarını şıklaştırm alı, Ç in’de zaten
başlam ış olan savaş ve Sovyetler Birliği’ne k arşı ha-
zırlanm akta olan savaş karşısında tüm güçlerini h a
rekete geçirm elidir.»<1M)
Sekizinci Birleşik O turum em peryalist savaş kış
k ırtm a politikalarının işçi sınıfını b astırm an ın faşist,
terörist yöntem lerini ve bu yöntem lerin «uluslararası
bir hale getirilmesini» içerdiğine işaret etti. «Savaşı
sürdürebilm ek için kapitalizm in geri plan d a ‘b a n ş ’a
gereksinm esi vardır. Çağdaş savaşın niteliği cephedeki
insan kitlelerine ek olarak dev savaş m akinasını bes
leyecek dev b ir sanayi ordusunu gerektirir. Bu in san
la r o m akinenin dişlileri haline gelmeli, savaşm a is
teklerinden tüm den sıynlm alıdır...»<lfH)
D ünya em peryalizm inin Sovyetler Birliği’n e karsı
bir haçlı seferi hazırlam akta olduğu b ir sıra d a sözde
em peryalist politikanın «aşırılarım» lanetleyen am a
o n a k a rşı hiçbir etkili önlem alm ayan sağ sosyal-de-
m 'o I ^ la n r T ta v n deyrimci isçiler arasın d a öfkeli duy-—
g u la r uyandırdı. Birleşik O tu ru m ’un k a ra rı sosyaî-de-
m okrasi ve Sosyalist İşçi E nternasyonali’nin M arsilya
K ongrelerinde «Bolşevızm dünyasının» barışın en bü
yük tehditi olduğunu açıklayarak savaşın ideolojik ola
rak hazırlanm asını üstlendiklerini belirtiyordu.(10S) Ko
m intern bölüm lerini savaş tehlikesini herhangi b ir b i
çimde küçüm sem ekten kaçınm aya çağırdı.
Emekçi halkın ulusal duygularına dem agojik b ir
dılle dokunan b u rju v a basım Sovyetler Birliği’n i teh
dit eden savaş tehlikesine k arşı verdiği m ücadelede Ko
m intern’in «SSCB’nin çıkarları doğrultusunda d av ran
d ı ğ ım haykırıyordu. A ncak politik anlam da uyanık iş-
327
çiler Sovyetler Birliği’ndeki devrim in k azanım larını sa
v u n arak d ü nya devrim inin siperini, u lu slararası bilim
sel sosyalist hareketin başlıca dayanağını, yaşam sal
olarak en önemli anti-em peryalist gücü sav u n d u k ları
nı ve böylece kendi h alklarının gerçek ulusal çıkarla
rın a hizmet ettiklerini anladılar.
Sekizinci Birleşik O turum bir kez d ah a troçkistle-
rin süregelen hizipçi çalışm aları meselesine dönm ek
zorunda Kaldı. iVoçKr B İrfeşiir ö tu ru m 'd a K om intern
ve SBKP (B) ’ne k a rsı’ıftira'doİu*saîdunlarda bulunm ak
üzere tekr a r tekr a r söz aldı. Birleşik cephe tak tik lerin
den vazgeçilm esini talep etti. M uhalefet önderi k ap ita
list istik rarın sona erdiği konusundaki «bulgularını»
yeniden o rtay a koydu. Birleşik O tu ru m ’d a b u inancın
temelsiz, bilimsel sosyalist ve işçi sınıfı için yanlış
bir yön gösterdiği ortaya kondu. Troçki ve onu izle
yenlerin K om intern ve SBKP(B)'ne yaptığı sald ırılar
burjuva propagandası için cephane sağladığı ve anti-
sovyet k aralam a kam panyasında geniş Ölçüde k u lla
nıldı. Troçki’nin Birleşik O turum ’daki konuşm aları
açıkça hizipçi hedefler gözetiyordu. Birleşik O turum ’
un k a ra rın d a Troçki ve yandaşlarının konuşm aları «bi
reysel politik kaçkınların d ü n y a kom ünistler cephesi
ne k a rşı sonuçsuz mücadelesi» olarak n ite len d irild i/105*
Birleşik O turum Troçki’nin hizipçi çalışm alarını
sürdürm esinl'KesInfikle yasakladı ve Birleşik O tu tü m **
un talebine uym adığı takdirde KEYK’ne Troçki’yi Y ü
r ütm e Komitesi’nden ih raç etme yetkisi verdi. Birleşik
O turum ’d a K om intern ve SBKP (B) çizgisine karşı «so
n u n a kadar» m ücadele edeceğini açıklayan Troçki tes
lim olmadı ve hizipçi çalışm alarını’ sü rd ü rd ü . 27 Eylül’
de, KEYK Presidium u Birleşik O turum ’u n k a ra rm a
uy arak Troçki’yi Kom intern Y ürütm e Komitesi’nden
ihraç etti. Troçkisr~mufialefef K om m tern’den atıldı.
328
U lu sla ra ra sı bilim sel so sy alist h a re k e t ta ra fın d a n la
netlenen m uhalefet kom intern ve SDKP(B)’ne karşı"
verdikleri m ücadelede b ir m üttefik bulan uluslararası
ı l l 'J l MIH—
329
d ıra n burjuva propagandasının çab aların a SBKP(B) ve
Sovyet H üküm etinin kapitalist ülkeler emekçi halkının
delegasyonları, söm ürge ve yarı-söm ürge h alk ların ın
tem silcileri için «açık kap ılar politikası» yoluyla karşı
koydu. Düzinelerle delegasyon SSCB’n i ziyaret etti ve
Sovyet halkının yaşam biçimiyle tartışm aların ın b ir
sonucu olarak hep birlikte yakın geçm işte ezilen ve
yoksun bırakılan Rusya emekçi h alk m m büyük b ir ül
kenin efendileri haline geldikleri sonucuna vardılar.
Kendi gözleriyle oluşm akta olan sosyalizmin engin
tablosunu gördüler ve işçilerin - ancak yeni sosyalist
ilişkiler sistem i içinde m üm kün olan - çalışm a şevkle
rinden etkilendiler. Sovyetler Birliği’ni ziyaret eden de
legasyonların büyük bir kısmının, çoğu ziyaretlerini
yasaklayan liderlerine m eydan okuyarak SSCB’ye gi
den sosyal-dem okrat işçilerden oluşm ası özel b ir önem
taşıyordu.
43 ülkeden 947 delegenin katıldığı Sovyetler Birli
ğimin D ostlan Kongresi Kasım 1927’de M oskova’da
toplandı. Delegeler Doğu ülkeleri de dahil çeşitli ül
kelerin işçi, köylü ve aydm lanm temsil ediyordu. Dele
gelerin çoğu (yaklaşık %22) sosyal-dem okrat işçilerdi.
Kongre k a ra rı «sosyalizmin gerçek uygulam ada, yer
kürenin altıd a birindeki en büyük deneyde canlılığını
şimdiden gösterdiği»ni belirtiyordu.(W9> Kongre «SSCB
ve Çin D evrim i’nin K orunm ası İçin Em peryalist Sava
şa K arşı Tüm D ünya Emekçi H a lk lan n a Çağrı» yı ya
yınladı. Bu Ç ağrı’d a delegeler SSCB’ne karşı savaşın
insanlığa k arşı işlenmiş en büyük suç olarak değer
lendirileceğini açıkladılar.
Serm ayenin saldırılarına karşı verdikleri m ücade
lede işçiler arasındaki uluslararası dayanışm anın büyü
mesi, tüm dünyaya yayılan Sacco ve V anzettİ’nin sa-
330
vunuJması hareketinde çarpıcı bo y u tlara ulaştı. Bu iki
İtalyan işçisi A m erikan m ahkem esine düzm ece b ir ci
nayet suçlam asıyla 1921’de Ölüme m ahkûm edilmişti.
Bu, A m erikan adliyesi açısından adam ların grev h a re
ketine k atılm alarına karşı bir sınıfsal öc eylem i idi ve
«Kızıllarca karşı başlatılan yeni kam panyanın sinyali
ve ABD’deki tüm ilericilere b ir u y a rı olarak ta sa rla n
mıştı. Mesele birkaç yıl sürüklendi, bu a ra d a Sacco
ve V anzetti ölüm cezasına çarptırılm ıştı. Protesto h a
reketi b ü tü n bu yıllar boyunca sü rdürüldü ve 1927 ya
zında, cezanın değiştirilm eyeceği sonunda açıkça o r
ta y a çıktığında, protesto özellikle yaygınlaştı. ABD,
K anada, İngiltere, Almanya, Fransa, İsveç, Çin ve La
tin A m erika ülkelerinde ku ru lan Sacco ve V anzetti Sa
vunm a K om iteleri’nin örgütlediği kitlesel protesto h a
reketi d ünyaya yayıldı.
Ö rneğin İngiltere’de sadece 1927 A ğustosunda 158
gösteri ve protesto toplantısı yapıldı. 10 A ğustos’ta New
Y ork’ta işçilerin 50.000 kişilik b ir gösterisi oldu. Ulus-
larası protesto hareketi farklı politik görüşler, eğilim
le r ve inançlar taşıyan insanları birleşik b ir cepheye
çekti: İlerici aydınlar, sosyal-dem okratlar, bilimsel
sosyalistler, katolikler aynı s a fta birleşti. M ücadelenin
başını, in san lara Sacco ve V anzetti’ye yapılanların tüm
ülkelerdeki ilerici güçlere b ir sald ın olduğunu gösteren
U luslararası Kızıl Yardım Ö rgütü çekiyordu.
Sacco ve V anzetti idam edildi. Bu öç alm a eylem iy
le kapitalist «demokrasi» tüm dünyaya gerçek yüzünü
gösterdi. Kom ünist Enternasyonal dergisi Eylül 1927
de «Sacco ve V anzetti’yi k u rta rm a m ücadelesi emekçi
halkın dev b ir gösterisine dönüştü. A m erikan cellat
ların a karşı gelişen öfke öyle b ir doruğa u laştı ki n ü
fusun en geniş kesim lerine yayıldı ve bir kaç ülkede
ülke çapında b ir nitelik kazandı.» diye yazdı.
331
Birleşik Cephe Teltiklerinin N
1927-1928’deki Sorunları
332
lerin yükselm esi bazı kom ünistler arasın d a kani inli/,
min geçici istik rarının kendi kendini tükettiğini d ü
şünme eğilimi taşıyan b ir görüş ortam ı y a ra ttı; bu dü-
nem in h e r an sona ereceğine, b u n u n b ü tü n kapitalist
sistem in tüm üyle çöküşünü belirleyeceğine ve devrini'
ci sürecin büyük Ölçüde hızlandırılm ası için gereken
koşulların şim diden olgunlaşm ış olduğuna inanıyor
lardı . Bu koşullarda çoğu devrimci, em peryalizm e k ar-
şı m ücadelede esas d arbenin kapitadist ulkelerde sbs-
y^-dem oE rasiye, söm ürge ve~~yarı-sömürgelerde ulu
sal buruvaziye indirilm esi gerektiğini düşünüyordu. Bu
egdım ~lvöm aıtern’in' sosyal-demolrrasiye yöneiik po-
]îtn m sîn 3 aH S ^ de kendini belli etti.
Ekim 1927’de KEYK Politik S ekretaryası İngiltere
ve F ransa'daki Kom ünist P artilerin seçim taktikleri
m eselesini tartıştı. 1 Ekim ’de S ek retary a İngiltere Ko
m ünist P artisi K ongresine «İşçi Partisinin b u rju v a ön
derliğine karşı, h ertü rlü ve h e r biçimdeki p arlam en ter
kretinizm e karşı verilen m ücadeleyi hızlandırm ak ve
gelecek seçimlerde, İşçi P artisi’nin resm i adaylarının
KP’ne m uhalefet ettiği d u ru m lard a bile, kendi p ro g ra
m ı ve adayları olan bağım sız bir p a rti olarak m üca
dele etmeye hazırlanm aları,,.»nı tavsiye eden b ir telg
ra f gönderdi.(ll0> Sekretaryanm bu öneri için öne sü r
düğü neden İşçi Partisinin seçim lerdeki başarısının iş
çi sınıfının koşullarını yeterli ölçüde etkilem eyeceğiy
di. Benzer b ir te lg ra f Fransız Kom ünist Partisine gön
derildi, Bunu KEYK’nin kom ünist p artiler m erkez ko
m itelerine gönderdiği ve İngiltere ve F ransa Komünist
P artilerinin seçim ler sırasında b ir yanda Kom ünist P a r
ti ve öte yanda burjuva partileri ve sosyal-dem okrat-
Ia r olm ak üzere a ra la rın a açık bir ayırım çizgisi çek
meye çalışm alan gerektiğini bildiren b ir m ektup izle
d i / 1" 1
333
BÖylece K om intern içinde, so n rad an resm î olarak
«sınıfa-karşı-sımf» taktiğ i'o larak Bilmen yeni bir taktik
o rtay a çıkm aya başlacfı.'"
K eskinleşen sınıf m ücadelesinin y a ra ttığ ı yeni tak-
tik, sosya.l-demokrasi ve burju va p a rtileri bloküna
karşı çıkmayı hedefleyen ve işçi sınıfının birleşik cep-
besini y a ra tarak sosyal-dem okratlarm teslim iyetçi
politikasına lia rş ı'v e rile n m ücadeleyi111lnziandırm ayı
a m a çlıyordu. Bilimsek sosyalistlerin inancına göre «sı
nıfa- karşı-sln IT>> taktiği proletaryanın sınıf bilinci
ni güçlendirm ek, onu burjuvaziden d a h a bağımsız ve~
d a h a dövüşken kılm ak için tasarlanm ıştı. Birkaç par-
tinin sag oportunızıhe kâf-şı 'Verdıg'ı m ücadeleyi hızlan
dırm alarına, reform ist aldatm acaların etkisinden k u r
tu lm aların a ve ideolojik ve politik konum larını güçlen
dirm elerine olanak tan ıy an yeni tak tiğ in özü b u rad a
yatıyordu.
Aynı zam anda «sınıfa-karşı-sımf» taktiği refo r
m ist örgütlerin bütünüyle ve tam anlam da buriuva sı-
nîümın yanm a g eçtiği varsa yımını temel alıyordu. Sağ-
k a n a t”önderleri ve sıradan sosyaM ern o k ratlar a ra
sında uygun bir ayırım yapılmamıştı! «Smıfâ-k arsı -
şmıf» taktiğinin h a y ata geçirilmesi sırasında, o rtava ko
n a n sek terlik, bilimsel sosyalistler ve sosyal-demok-
ra tla r arasın d a birleşik 'eyTem e ^ e g ıt^ sösvâl-demok
r a t örgütlerin'üyeleriyle d ah a gergin ilişkilere yol aç-
tı. §os^C T em oE ral'' pârfıler'~«PurJ5Ta*işçr parlılerı» ya
d a «burjuvazinin üçüncü partileri» o1a ra k gör ülüy or
du. A slında bu ta k tik em ekçi halkm pro leter olm a
yan kesim leriyle, nüfusun, nesnel olarak, tekelci ser
m ayenin egem enliğine k a rşı mücadele'Hevrim ci işçi sı-
nıfının m üttefiki olan bütün a ra gruplarıyla b ir işbir-
"l^ritü n h aİaH n ard a'^ y 'aram ad ı. BllimseT sosyalistlerin
sosyal-dem okrat ve radikal p artilerin ad ay ların a oy
334
verm elerini ya d a onlarla seçim blokları o lu ştu rm ala
rını olanaksız kıldı, o n ların kitleler ara sın d a k a p ita liz
m in saldırılarına, giderek a rta n faşizm ve savaş tehli-
kesine k arsı işçi sınıfının birleşik cephesi İçin çalışm a
l a r ı m güçleştirdi, reform ist Önderlerin bilimsel sosya
list p a rtileri kitlelerden ayırm a çabalarındaki m anev
ra! arını kolaylaştırdı.
~Birçok ülkede potansiyel olarak anti-em peryalist
harekete katılabilecek olan toplum sal güçlerin işçi sı-
335
la n içinde çalışm anın an cak a y rı ayrı g ru p la rı arad an
çekip çıkarm aya yarıyorsa anlam lı olacağı tezi, nesnel
olarak bilimsel sosyalistlerin işçi sendikası hareketi
içinde etkili olm alarını engelledi.
KOMİNTERN’ÎN
ALTINCI KONGRESİ
Kongre Öncesi
Durum
336
den örgütlenm esine m uhalefet biçim inde gösteriyordu.
K om intern'İn Beşinci ve A ltıncı K ongreleri arasın d ak i
dönem de çeşitli sağ-oportünist g ru p la r K om intern
saflarından ve bölüm lerinden ihraç edildi.
K om intern sa fla n içinde kapitalist istik ra n n re d
dedilmesi, bilimsel sosyalistlerin reform ist işçi sendi
k aları içinde çalışm alarına karşı çıkılması ve birleşik
cephe taktiklerinin b ir y a n a bırakılm ası biçiminde or
tay a konan «aşın-sol» sap m alara k a rşı d a k a ra rlı bir
m ücadele yürü ttü . "
K om intern troçkizm e karşı m ücadeleye özel b ir
Önem verdi. Ç ünkü troçkist g ru p lar Kom intern ve
SBKP (B> ne karşı sert m ücadelelerini sü rd ü rü y o rlar
dı. Troçkizme karşı m ücadelede W illiam Poster «sade
ce R usya'daki Devrim in değil, d ü nya bilimsel sosya
list h areketinin kaderi de tehlikedeydi» diye yazdı.<1,4>
Kom intern. bilimsel sosyalist hareketi içindeki troc-
kizm, sağ-oportûnizm e ve «aşın - sol» sapm alara k a r
şı verdiği mücadelede, m arksist-leninist öğretinin a n -
n ıp fT > Y tıjı'ı- '- t/ o v it ;ı_r>ffrr t(lı rantnnfnVıl f ııiî m ı *rr~Tııi*ıTıv* r 'V ı ’ l rl *Tf ' 1" '''*••îr m
ı 1KiBi.y »
v u n d u.
Altıncı Kongrede
Uluslararası Durum Ve
Komintern'İn Görevleri
F. 22 : Enternasyonal 337
nından bilimsel sosyalist ve işçi partileri kongrede
tem sil edildi.
Altıncı Kongre aşağıdaki temel so ru n ları tartıştı;
KEYK’nin raporu, K om intern’in program ı; em peryalist
savaş tehlikesiyle m ücadele etm enin araçları; söm ür
ge ve yarı-söm ürgelerdeki devrim ci hareket, SSCB’-
ndeki ekonomik durum ve SBKP (B) içindeki durum .
G ündem deki k o n u lar u luslararası bilimsel sosyalist
h areketin karşısındaki acil sorunları tam anlam ıyla
yansıtıyordu.
Y ürütm e K urulu'nun çalışm alarına ilişkin rap o
ru n tartışılm asında yaklaşık yüz delege söz aldı. Ra
porda B ukharin’in taslağını hazırladığı bazı öneriler
ve ulu slararası durum ve K om intern’in görevlerine
ilişkin tezler ayrıntılı b ir eleştiriye uğradı. Delegelerin
bazıları taslak tezlerin kapitalist istik rarın dayanıklı-
lılığını a b arttığ ın a işaret ettiler. K apitalizm in çöküşü
n ü n an cak kapitalist ülkeler arasında, dışsal zıtlıkla
rın d a h a d a keskinleşm esini izleyen askerî çatışm ala
rın b ir sonucu olarak gerçekleşebileceği tezine şiddet
le karşı konuldu. Kongre, kapitalizm in çöküşünün k a
pitalist sistem in içsel olduğu k a d ar dışsal, tüm celiski-
lerinin keskinleşm esinin bir sonucu, emekçi halkın dev-
—m m r i ~ l ~ ı • i m ¥1 i n p m iı İlil ı ı T H î T ı t ı r t - ■ '! P ~T T ır ırf I ' n ' ı ı ,* , - - 7-, •
338
ııolik eğilim lere k arşı mücadele ve Çin devrim inin vu
»sömürge ihtilallerinin savunulm ası.
Kongre tüm p a rtile ri işçi sendikaları içindeki ça
lışm alarını son hızına çıkarmaya', ulusal ve ' u lu slar
arası ölçekte işçi sendikası h areketinin birliğini sağ
lam ak için çaba gösterm eye çağırdı. Köylülük, genç
lik ve kadın işçiler arasın d ak i çalışm ayı geliştirm e ge
reğine Özel olarak dikkati çek'tiT
A ltıncı Ko n îrreu y g u lam ay a konan ve sadece bur-
juva partilerine k a rşı değil, sosyal-dem okrasiye k a r
sı verilen m ücadeleyi de hıztândırm avı hedefleyen ye-
ni politikayı onaylad ı.
Bazı delegeler basitleştirilm iş sosyal-dem okrasi
tan ım m a ve bunun giderek faşizm le özdeşleştirilm e
sine k a rşı çıktılar. Ö rneğin isviçreli delege Bodemann,
«iyimdi sosyal-dem okrasiye k arşı d ah a keskin b ir ta
v ır alacak olursak... birleşik cephe konusunda, yetersiz
de olsa, önceki çalışm alarım ız d ah a d a zayıflatılacak-
tır» diye açıkladı.ıne> Togliatti sosyal-dem okrasinin
bazı d u ru m lard a açıkça faşist yöntem ler kullandığını
söyletti, a m a «Bu konuda, a s ın genellem elerden sakın-
malıyız, çünkü ciddi farklılıkla r vardır. Faşizm, bir
Kitle hareke ti oTarak7*büyiık burjuvazi ve büyük çiftlik
sahiplerin in egem enliği altındaki kiliçuk ve orta b u r
juvazinin bir h a re ketidir, dah ası işçi sınıfının gelenek
sel örgütlenm esi i
d a sosyal-dem okrasi işçi ve küçük-burjuva kökenli
b ir harekettir: gücünün en büyük bölüm ünü büyük
işçi kesim ierince sın ıfîar-m n r^Ien ek seİ örgütü olarak
kabul e d ile n 'b ir' örgüt'ten^ain'^’^ ^ d iy e vurguladı.
Kongre bilimsel sosyalist partilerin birleşik cep
he konusundaki çalışm alarını tabanda yoğunlaştır
m alarını talep etti. Bilimsel sosyalistlerin sosyal-de-
339
m okrat işçilerle, sosyal-dem okrat yönetim a rasın d a
b ir ayırım yapm aları görevleri dolayısıyla zorunluydu.
Kongre K om intern safları içindeki oportünist sap
m alara k arşı verilen m ücadeleyi hızlandırm anın g e
rekliliğine işaret etti. «Kapitalizmin kısm ı istik rarm a
d a y an a ra k ve doğrudan sosyal- dem okrasinin etkisiy
le, partiler içinde doğru politik tavırdan sapm anın te
mel çizgisi, içinde bulunulan dönemde, sağa yönelik
tir* sonucuna v a rd ı'11*1 Kongre, göreli o larak güçlü .
sosyal-dem okrat p artilerin varlığı gözönüne alındığın- ‘
da sağ sapm aların özellikle tehlikeli olduğuna ve on
lara karşı m ücadelenin öncelikli b ir görev haline geti- :
rilm esi gerektiğine işaret etti. Bilimsel sosyalist p a r
tilerin başka bir önemli görevi, birleşik cephe taktik- ;
lerinin olum suzlanm ası, işçi sendikası çalışm asının ■
önemini kavrayam am a, devrim ci gevezelik politikası, i
komplocu eğilim ler (Çin’de) biçiminde o rtay a konan
«sol» sapm alarla mücadele etmekti. O portünizm e k a r
şı mücadelede, p artilerin kuram sal çalışm alarının ge
liştirilm esinin gerekliliğine Özel bir önem verilmişti.
Kongre KEYK’ni K om intern ve bölüm lerinin bir
liğini güvence altın a alm ak için b ü tü n adım ları atm a
ya yöneltti. K om intern üyesi partilerin etkinliklerin
deki h a ta la r ve eksikliklerin üstesinden ancak parti- '
ler içinde p a rti içi dem okrasiyi güçlendirerek d a h a üst
düzeyde bir politik yaşam sağlanarak gelinebileceğini
vurguladı. .t * 1
Komintern
Programının
Benimsenmesi
340
Genişletilm iş Birleşik O turum unda tartışılm ıştı. Beşinci
K om intern Kongresi, bölüm lerin tartışm ası için tomol
olm ak üzere taslak program ı benim sem iş ve kesin ona
yı b ir sonraki kongreye bırakm ıştı. Y ürütm e K urulu’-
n u n program komitesi, 1928’in başında K om intern bö
lüm lerinde enine boyuna tartışılan yeni b ir taslak h a
zırladı. Bu taslak program ın hazırlanm asında SBKP
(B) M erkez Komitesi etkin bir rol oynadı. K om intern
üyesi tüm p artiler program taslağının hazırlanm asın
d a etkin b ir rol aldılar. Altıncı K ongre’de program ın
kesin olarak kalem e alınm ası için, kırk değişik p a rti
den temsilcileri kapsayan bir kom ite kuruldu.
Program Komitesi’nde ve Kongre o tu ru m ların d a
ki ta rtışm a lar sırasında yaklaşık altıyüz ekleme ve d e
ğişiklik önerisi yapıldı.01'*» Hiç b ir ilke farklılığı yoktu.
T artışm a birkaç önemli mesele çevresinde yoğunlaş
mıştı, örneğin: Yeni Ekonomik Politika’nın kaçınılm az
lığı, gerekliliği ve savaş kom ünizm i dönemi; faşizm
ve toplum sal köklerinin tanım ı; «mali sermaye» teri
m ini n anlam ı ve diğer meseleler.
Bazı delegeler savaş kom ünizm inin bütün ülke
le r için genel b ir kural olduğu anlam ındaki bîr cüm
lenin program a alınm asını önerdiler. Kapitalizmden
sosyalizme geçiş dönem inin h e r zam an bir savuş ko
m ünizm i olacağını ve savaş kom ünizm inin dosdoğru
sosyalizme giden b ir yol olduğunu savundular. Büyült
ölçüde, geçiş dönem ine hükm eden nesnel yasalarını
an layam am aktan k ay naklanan bu bakış açısı dologe-
le r ara sın d a hiçbir destek bulmadı.
Bazı delegeler herhangi b ir gerici politikayı ta
nım lam ak için «faşizm» terim inin kullanılm asına k a r
şı çıktılar. Faşizm diyorlardı, kapitalist gericiliğin tek
biçimi olarak değerlendirilem ez. Farklı ülkelerde b ü
yük burjuvazinin, İtalyan faşizm i türünden ayrı, fa rk
341
lı d ik tatörlük biçimleri vardır. Fransız Kom ünist P ar
tisini temsil eden Sem ard, «gerçek politik duru m u n
doğru çözümlemesini b ir y a n a b ırak m a ve m ekanik
sınıflam alarla: sosyal-faşizm, faşist sol blok, faşist
hüküm et vb. ile yetinm e»(!M) eğilimine k arşı çıktı. Ko
m intern program ı açık faşizmle, burjuvazinin istik
rarlı olm ayan konum undan kayn ak lan an faşist eği
lim ler a rasın a bir ayırım koydu.
Kongre «Üçüncü Enternasyonal Program ının ulus
la ra ra sı devrimci proleter hareketin tüm tarihsel de
neyim inin en üst eleştirisel genellemesi olarak, d ü n
ya d a proletarya diktatörlüğü için verilen m ücadelenin
program ı, dünya kom ünizm i için verilen m ücadelenin
program ı haline gelmekte» olduğunu belirtti.(I21) Prog
ram ın Önsözünde Üçüncü E nternasyonal’in kuram sal
ve pratik çalışm aları «tümüyle ve kayıtsız şartsız
devrim ci m arksizm ve onun daha sonraki gelişmiş bi
çimi leninizm i temel alm aktadır.» <m> deniyordu;
Üçüncü Enternasyonal^ Program ı em peryalizm in
ve devrim in gücünü değerlendirdi v e k ap italiz m in ge
nel bunalım ının kapsam lı b ir çözümlem esini suna
rak, kapitalizm in çöküşü ye dünya ^sosyalist devrim i-
n u T zaferin in kaçınılm az olduğu sonucuna vardı.
Ü çüncü E nternasyonal dünya devrim ci h a re k eti
nin nihaî hedefi -sınıfsız toplum- için verilen m ücadele
n in yollarını somutladı. Program «tüm tarihsel geli
şim boyunca tem eli hazırlan an sınıfsız toplum , insanlı
ğın te k çıkış yoludur, çünkü insan ırkm ı aşağı
lanm ak ve yokolm akla tehdit eden k ap italist sistem in
çelişkilerini ancak o ortadan kaldırabilir.» diye belir
tiyordu.(lî3)
Program daki önemli n o k talar kapitalizm den sos
yalizme geçiş dönem ini ele a la n konulardı.
Program d ü nya devrim inin tüm d ü n y ad a eş za-
342
m anii olarak o rtay a çıkan tek b ir olay gibi görülem e
yeceğini; sosyalizmin önce az sayıda, h a tta tek b ir k a
pitalist ülkede bile z a îe r kazanabileceğıril belirliyor
du. Lenin’in, em peryalizm çağında fark lı ülkelerin
eşitsiz ekonom ik ve politik gelişm esine ilişkin öğre
tisini tem el a lan bu sonuç, d ü nya bilimsel sosya
list hareketinin politikası açısından birinci derecede
önem taşıyordu. •
Troçki sosyalizmin belirli b ir tek ülkede zafer k a
zanabileceği görüşüne k a rşı çıkan kendi program tas
lağını kongreye gönderdi. KEYK ta ra fın d a n h azırla
n a n taslak program ı «revizyonist b ir belge» o larak
nitelendirdi ve «belirli b ir tek ülkedeki proleter devri
m in zaferi, dünya devrim inin desteği olmaksızın ola
naksızdır» diyen b ir cüm lenin program a alınm asını
Önerdi. Troçki’nin anti-leninist görüşlerini üstü k a
palı b ir biçimde p ro g ram a katm a ç ab a la n yenilgiye
uğratıldı.
Kongre farklı kapitalist ülkelerdeki sosyo-eko-
nom ik gelişm enin fark lı düzeyleri ve onlar için geçer
li olan som ut özgül koşulları ele alarak şunu belirtti:
«Bu koşullar proletaryanın çeşitli yollarla ve çeşitli
h ızlarla ik tid a ra geleceğini; bazı ülkelerin pro letary a
diktatörlüğüne giden bazı geçiş aşam aların d an geç
m ek ve çeşitli sosyalist inşa biçim lerini benim sem ek
zo ru nda olduğunu tarih sel olarak kaçınılm az kıl
m aktadır.»024'
Program da tüm ülkeler, koşullar ve proletarya
diktatörlüğüne geçiş y o lla n açısından şöyle üç a n a tip
te toplanm ıştı:
(İl Temel politik gereksinm eleri proletarya dik
tatörlüğüne doğrudan geçiş olan ü.si düzeyde gelişmiş
bir kapitalizm e sahip ülkeler;
(2) O rtalam a gelişmiş bir kapitalizm e sahip ve
343
burjuva-dem okratik reform ların ı tam am lam am ış ül
keler. Program ülkelerin bazıları İçin burjuva-de-
m okratik devrim den sosyalist devrim e doğru d ah a
hızlıca bir evrimleşme; diğerleri için ise çok sayıda
burjuva-dem okratik görevleri gerçekleştirecek olan
farklı tipte proleter devrim lere geçiş olanağı.belirtiyor-
du.
(3) Proletarya diktatörlüğüne geçişin ancak,
burjuva-dem okratik devrim in sosyalist devrim e dö
nüşm e dönem inin tüm ünün bir sonucu o larak elde
edilebileceği, bu a ra d a sosyalist inşanın çoğu d u ru m d a
ancak pro letary a diktatörlüğünü n k u rulduğu ülkeler
den elde edilecek doğrudan destekle olanaklı olduğu
söm ürge, yarı-söm ürge ve bağım lı ülkeler.
Birkaç gerikalm ış söm ürge ülkede, p roletarya
d ik tatörlüğünün kurulm uş olduğu ülkelerden do ğ ru
d a n yardım ve destek sağlam a koşuluyla, kapitalizm
evresinden geçmeksizin sosyalizme doğru gelişm enin
olanaklı olduğu anlam ındaki program cüm lesi özel bir
Önem taşıyordu.
Program da SSCB’deki sosyalist in şa m eselelerine,
proletarya diktatörlüğünün vatanı olarak SSCB’nin
tüm ülkelerdeki devrim ci h arek etin gelişmesi açısın
d a n taşıdığı öneme ilişkin m eselelere büyük ağırlık ve
rilm işti. Program «Bu nedenle SSCB’nde proleter dev
rim in içsel sağlam laşm ası, sosyalist inşa çalışm asında
elde edilen başarı, SSCB’nin proletarya kitleleri ve ezi
len söm ürge halkları arasındaki etki ve otoritesinin a r t
ması. u luslararası sosyalist devrim in sürm ekte, yoğun
laşm akta ve yaygınlaşm akta olduğunu gösterm ekte
dir.» diye belirtiyordu.*1^
Program iki ekonomik sistemin-SSCB’ndeki sosya
list sistem ve diğer ülkelerdeki kap italist sistem- eş za
m anlı olarak b ira ra d a varoluşunun, pro leter devlete
344
Jtapitalist dünyanın kendisine yönelttiği darbeleri sa
v u şturm a görevini yüklediğini ve proleter devleti eko
nom ik kıvraklığa başvurm ak ve kapitalist ülkelerle
yapılacak ekonom ik a n laşm alard an y a rarlan m ak zo
ru n d a bıraktığını söylüyordu. «Bu konuda izlenecek ilk
ve tem el çizgi, dış ülkelerle - SSCB açısından y a ra rlı ol
duğu belirlenen sın ırla r içinde, başka b ir deyişle baş
ta SSCB’ndeki sanayinin güçlendirilm esi için - m üm
kün olan en geniş an laşm aları oluşturm ak olm alı
dır.»tm>
Program «Üçüncü E nternasyonal’in b ir bölüm ü ve
SSCB’ndeki proleter diktatö rlü ğ ü n ü n önderi»(12,J ola
ra k SBKP (B) nin ulu slararası ödevlerini kapitalist ül
kelerdeki işçi hareketine, em peryalizm e k arşı söm ür
ge hareketlerine ve h e r biçim deki ulusal baskıya k arşı
verilen m ücadeleye destek; u luslararası proletaryanın
SSCB’ne k a rşı ödevlerini ise SSCB’ndeki sosyalist İn
şanın ilerlem esini hızlandırm ak ve SSCB’n i gücünün
yettiği b ü tü n a raçlarla kapitalist güçlerin saldırıları
n a karşı korum ak biçim inde form üle ediyordu.
Program K om intern üyesi p artilerin önüne, bu
am açla bilim sel sosyalistlerin kitle örgütleri, h e r şey
den önce işçi sendikaları içinde etkin b ir rol alması,
işçi sınıfının çoğunluğu üzerinde etki kazanm ası göre
vini koydu. Bilimsel sosyalist p artiler köylülük, ay
d ın lar ve küçük burjuvazinin d ah a a lt ta b ak aları
arasın d ak i çalışm aları hızlandıracaklar ve sömürge,
yarı-söm ürge ve bağım lı ülkelerde dverim ci bir m ü
cadele yürüteceklerdi.
H er bilimsel sosyalist p a rti taktikler çizgisini be
lirlerken som ut iç ve dış durum u, sınıf güçlerinin den
gesini, burjuvazinin sağlam lık ve güçlülük derecesi
ni, proletaryanın hazırlıklı olma derecesini ve çeşitli
1 a ra tab ak aların tav ırların ı hesab a katacaktı.
345
/ K om intern bilimsel sosyalist p artileri em peryalist
savaş tehlikesine k a rşı verilen m ücadeleyi hızlan
d ırm aya çağırdı ve şu tem el sloganları öne sürdü: em
peryalist savaşı iç savaşa dönüştürm e; herkesin «ken
di» em peryalist hüküm etini yenilgiye uğratm ası; m üm
k ü n olan h e r yolla SSCB ve ulusal k u rtu lu ş devrim le-
rin in savunulm ası.
Program u lu slararası bilimsel sosyalist h arek e
tin birliğini güçlendirm e ve u luslararası sınıf disipli
nini gözetm eye büyük önem verdi. «Bu u lu slararası
kom ünist disiplin, h areketin kısmî ve yerel çıkarları
nın, genel ve sürekli çıkarlarına bağım lı kılınm ası ve
tüm üyelerin Üçüncü E ntem asyonal’in yönetici ku
ru lların ca alınan k a ra rla ra kesinlikle uym ası biçimin
de anlam kazanm alıdır.»<lM>
K om intern program ı bilimsel sosyalist h arek etin
temel hedeflerini form üle etti ve b u n lara ulaşılm ak
için kullanılacak y o llan çizdi. A ncak program , bazı
gereksiz form ülasyonlar ve değerlendirm eleri de içeri
yordu. Program , sosyal dem okrasinin, belirli b ir po
litik konum da bir m uhalefet partisi niteliğinde, b u rju
va hüküm etine saldırabileceğini belirtirken, aynı za
m anda soşyal-dem okrasi ve faşizm" a ra sın a yeterince
açık b ir ayırım koym uyordu- Sol-kanat sosyal-de-
m okrasi «sosyal-demokrat p a rtile r içindeki en tehli
keli hizip» olarak tanım lanıyordu.(Iî9> Sosyal-demok
rasinin böylesi b ir değerlendirm esi, yani en büyük d a r
ben in h e r şeyden önce (sosyal-dem okrasinin ç.n) sol
k a n ad ın a indirilm esi gerektiği yargısı, birleşik cephe
taktik lerin in uygulanm asında ve bilimsel sosyalist
lerle sosyal-dem okrat işçiler arasındaki işbirliğini sağ
lam ada önemli güçlükler y a ra ttı ve gelecekteki y ıllar
d a bilimsel sosyalist h a re k et içinde sek ter görüşle
rin yaygınlaşm asını hızlandırdı.
346
Genel olarak K om intern Program ı tarihsel önemi
büyük b ir belgeydi. D ünya bilimsel sosyalist h arek e
tinin m arksizm -leninizm Öğretisini tem el alan bilim
sel b ir program ıydı. K om intern program ı pro leter en
ternasyonalizm i ilkelerini içeriyordu. Ü çüncü E n ter
nasyonal p artilerinin kollektif yaratıcı çabalarının b ir
ürünüydü.
K om intern’İn Altıncı Kongresi Program la birlikte
yeni K om intern Tüzüğü’n ü de kabul etti. Tüzük ilk
kez İkinci Kongrede kabul edilmiş, d a h a so n ra Beşin
ci Kongrede, bazı değişikliklere uğram ış ve gözden ge
çirilmişti.
Altıncı Kongrede kabul edilen tüzük K om intern-
U İusIararası İşçi Birliği - çeşitli ülkelerdeki kom ünist
p artilerin bir birliğidir; bir d ü nya partisidir.»(1SÛ) diye
belirtiyordu. H er ülkede Ü çüncü E ntem asy o n al’in bir
bölüm ü ve bu kurum un üyesi olan bir tek bilimsel sos-
yalist p a rti olabilirdi. Tüzüğe göre bilimsel sosyalist
p a rti örgütlenm esinin a n a birikim i işyerindeki (fabri
ka, im alathane, m aden vb.) çekirdek ya d a hücreydi.
Tüzük, Üçüncü E nternasyonal ve bölüm lerinin dem ok
ra tik m erkeziyetçilik ilkesini tem el a la ra k k u ru ld u ğ u
nu belirtiyordu.
Emperyalist Savaşlar
Tehlikesine Karşt
Mücadele
34?
b ir eyleme girişm eyi engellem ek için çaba h a rc am a
la rı karşısında, çok güçleşmişti. A vrupa sosyal-de-
m okrasisinin sağ önderlerinin ulusal çık arların savu
nulm ası görünüm ünde burjuva hüküm etlerinin savaş
p lanlarını ve program larını destekleyen tavrı, Komin
te rn ’in A ltıncı Kongresiyle aynı sırad a B rüksel’de top
lan m ak ta olan Sosyalist İşçi E nternasyonali K ongre
sinde açıkça o rtaya konm uştu. Bu kongrenin günde
m inde de savaş tehlikesi meselesi vardı. A m a sosyal -
dem okrat p a rtile r em peryalist b ir savaş tehlikesinin
varlığını görm elerine karşın, b ü tü n u m u tların ı Cemi-
yet-i A kvam ’a bağlam ışlar ve savaş m aceracılarına k a r
şı bağım sız eyleme geçileceğini açıklam ışlardı. Brüksel
K ongresi İngiliz Bağımsız İşçi Partisinin, Sovyet h ü k ü
m etinin toptan silahsızlanm a önerisini destekleyen sa
vaş ödentilerinin reddi için bir oylam a talep eden ve
K om intern ve sosyalist işçi enternasyonalinin katılım
larıy la savaş-aleyhtarı bir dünya kongresinin toplan
m ası için çağrı y ap an önerisini reddetti.<131)
Brüksel Kongresi sadece silahlanm anın «sınırlan
dırılması», «ordunun dem okratikleştirilm esi» gereği
üzerine genel cüm leler içeren ve u lu slararası çelişkile
ri «zorunlu hakemlik» gibi a ra ç la r yoluyla halletm eye
çalışan b ir k a r a n kabul etti.
Em peryalist savaş tehdidi ve bu konuya ilişkin k a
r a rla r Altıncı K om intern Kongresindek inden oldukça
fark lı bir havada tartışıldı ve kabul edildi.
Kongrede em peryalist savaşlar tehlikesine karşı
m ücadele yöntem lerine ilişkin raporu İngiltere delegesi
T. Bell sundu. Rapor kapitalist ülkelerin savaş h a zır
lıkları konusunda som ut bilgiler içeriyordu ve SSCB'ne
karşı bir savaş tehlikesinin büyüdüğüne işaret ediyor
du.
T artışm ada bilimsel sosyalist p artilerin savaş -
348
aley h tarı çalışm alarının çeşitli yönleri ele alındı. G. Di-
rnitrov «kapitalist devletler arasın d a bazı savaşların
olanaklı olduğu, h a tta oldukça yüksek bir olasılık ta
şıdığı konusunda hiç kuşku olm am akla birlikte... ge
ne de, Sovyetler Birliği’ne karşı, ulu slararası prole
ta ry an ın a n av a ta n ın a karşı b ir savaş tehlikesi... h ep
sinden büyük bir tehlikedir» dedi.<m>
K om intem ’in b ü tü n bölüm lerinin savaş konusun
da tek bir politik çizgi izlem elerinin ve kitlelerin dünya
savaşı sırasındaki devrim ci m ücadele deneylerini ve
Bolşevik P artin in eski ordu ve donanm a içindeki ça
lışm a deneyim lerini incelem enin K om intern’in bü tü n
bölüm leri için gerekli olduğunu Öne sürdü.
Diğer delegeler Lenin’in savaş konusundaki öğre
tilerinin yaygınlaştırılm asının gerekliliği, p artin in sa
vaşa karşı verilecek mücadelede örgütleyici güç ola
ra k önemi, tanınm ış savaş aleyhtarı edebiyatın yay
gınlaşm ası, savaş aleyhtarı çalışm aların k a d ın lar ve
gençlik arasın d a hızlandırılm ası ve başka so ru n lar üze
rin e konuştular. Savaş tehlikesine k arşı m ücadelenin,
soyut b ir düzeyde kalm ayıp, işçi sınıfının günlük eko
nom ik mücadelesi, h a k la n ve kazanım larm m savunul
m asıyla Özdeşleştirilmesi gerektiğine işaret edildi.
K om intern’in Altıncı Kongresince kabul edilen em
peryalist savaş tehlikesine karşı m ücadelenin
a ra çla rın a ilişkin tezler proletaryanın bu konudaki
ta v n n ı ve taktiklerini belirledi. Tezler «Tarihsel b ir
olay olarak savaşın nedeni, insanoğlunun 'kötü doğası’
değil, hüküm etlerin ‘kötü’ politikası d a değil, toplum un
sınıflara, söm ürenlere ve söm ürülenlere bölünm esidir.
M odem ta rih te savaşların nedeni kapitalizm dir» diye
Nbelirtiyordu.(m>
Tezler, devrim ci proletaryanın, sosyalizm ve savaş
la rın kaldırılm ası için m ücadele verirken adil savaş
349
la r düşüncesini asla reddetm ediğini belirtiyordu. Pro
letary a h e r savaşın tarihsel ve politik açıdan sınıf a n
lam ını ve egem en sınıfların savaştaki ro lü n ü dikkatle
çözüm lem ek zorundaydı.
Kongre, içinde bulunulan dönem de aşağ ıd a adı ge
çen tipte savaşlara rastlanabileceğine işaret etti: em
peryalist devletler arasındaki savaşlar; em peryalist
karşı-devrim in proleter devrim e y a d a sosyalizmin k u
ru lm ak ta olduğu ülkelere k a rşı g ü ttü ğ ü sav aşlar ve
özellikle söm ürge ülkelerinin em peryalizm e k arşı v er
diği ulusal-devrim ci savaşlar. «Ezilen b ir ülkenin em
peryalizm e k arşı verdiği savaş, aslm da, sadece adıl de
ğil, devrim cidir, şim dilerde ise proleter d ü n y a devri
m inin b ir parçasıdır.» (1M> proletarya, ulusal-devrim ci
savaşları d estekler ve proleter devrim i ve p roleterya
diktatörlüğü ülkelerinin savunulm asını örgütler.
Kongre, em peryalist b ir savaşın patlam ası h alin
de bilimsel sosyalistleri, Bolşevik P artinin Birinci D ün
y a Savaşı sırasında izlediği program ı re h b e r edinm e
ye çağırdı. Program ın başlıca hedefi em peryalist sa
vaşı, proletaryanın burjuvaziye k arşı verdiği b ir iç sa
vaşa çevirm ekti.
K ongre Sovyet H üküm etinin toptan silahsızlanm a
için yaptığı önerilerin taşıdığı önemin altını çizdi. Kong
re Sovyet devletinin leninist barış politikasının Sovyet
iktidarının «kapitalizmle uzlaştığı» anlam ım asla ta
şım adığına işaret etti. Bu politika «kapitalizmle m üca
dele etm enin - varolan koşullar altında - d a h a y a ra rlı
b ir biçim inden başka birşey değildir; SSCB’in Ekim
D evrim inden beri sürekli olarak uyguladığı b ir biçim
dir.» <13S>
A rtan savaş tehlikesi ve em peryalist güçlerin Sov
yetler Birliği’ne yönelik doğrudan saldırı tehdidi göz-
önüne alındığında, K ongrenin Sovyetler Birliği’n in sa-
350
vunulm asım n savaş aleyhtarı m ücadelenin kilit nok
tası olması gerektiği anlam ındaki açıklam ası özel b ir
önem kazanm aktadır.
Altıncı Kongre tüm bilimsel sosyalistlere Lenin’
in savaşa karşı m ücadele etm enin hiç de kolay b ir iş
olm adığı hakkındaki sözlerini anım sattı. Tüm bölüm
lerini savaşa karşı verilen m ücadeleye d a h a u lu slar
arası bir nitelik kazandırm aya ve devrim ci eylemi ulus
la ra ra sı ölçekte eşgüdüm lem eye çağırdı.
Sömürge ve Yan-Sömürge
Ülkelerdeki
Devrimci Hareket
351
deki bilimsel sosyalist h areketin giderek a rta n gücü
söm ürge dünyası üzerinde devrim cileştirici b ir etki
yapıyordu.
Kongre söm ürge h alklarının em peryalizm in bo
yund u ru ğ u n d an k urtulm ak için verdikleri m ücadele
nin Sovyetler Birliği proletaryası ve kapitalist ülkeler
deki işçi hareketi tarafın d an desteklenm esine olağan
ü stü önem verdi. K ongrenin kabul ettiği tezler «SSCB
ve em peryalist ülkelerin devrim ci proletaryasıyla ku
ru lacak ittifaklar, Çin, H indistan ve diğer söm ürge ve
yan-söm ürge ülke halklarının emekçi kitlelerine kapi
ta list sistem in egem enliği evresinden h a tta genel ola
ra k kapitalist ilişkilerin gelişm esinden k açın arak b a
ğımsız özgür b ir ekonom ik ve kültürel gelişme olanağı
yaratm aktadır» diye vurguladı.*137>
K uusinen'İn rap o ru n u izleyen tartışm ada, em per
yalizm in söm ürgelerdeki rolü üzerinde b ir anlaşm az
lık çıktı. Bazı delegeler em peryalist söm ürge politika
sının söm ürgelerde sanayileşm eyi Öngördüğünü ve
Örneğin H indistan’da İngiltere denetim inde b ir san a
yileşme sürecinin sürm ekte olduğunu savundular. Bu-
bakış açısı nesnel olarak, em peryalizm in söm ürgeler
de kapitalist gelişm enin hızını zo rlayarak ve söm ür
geleri kapitalist ülkeler haline getirerek ilerici b ir rol
oynadığını söyleyen sosyal-dem okrat «sömürgelikten
çıkma» kuram ının savunulm asıydı. Söm ürgelikten
çıkm a kuram ı söm ürgelerdeki em peryalist politikayı
haklı çıkarm ak ve halkların em peryalist b ask ılara k a r
şı m ücadelesini zayıflatm ak için tasarlanm ıştı.
K ongre bazı delegelerin em peryalizm in söm ürge
lerdeki rolüne ilişkin görüşlerinin yanlışlığına işaret
etti ve söm ürgelikten çıkm a politikasının gerici özü
nü ortaya koydu. Em peryalizm in söm ürgelerin sanayi
leşm esini geciktirdiğini ve ü retfci güçlerinin tam a n
352
lam ıyla gelişmesini engellediğini vurguladı. Em perya-
Hst "politikam a söm ürgelere yönelik a n a eğilim i sö
m ürgelerin bağım lılığını korum ak ve artırm aktı. Tez
ler «em peryalistler ve onların uşaklarının em perya
list güçlerce yürütülm ekte olan' söm ürgecilikten çık
m a politikası hakkında, ‘kolonilerin özgür gelişmele*
r i’nin öngörüldüğü konusundaki tü m lafazanlıklarının
em peryalist yalandan başka birşey olm adığı o rtad a
dır. Hem em peryalist, hem de söm ürge ülkelerdeki bi
limsel sosyalistlerin bu yalanı tüm üyle açığa çık ar
m aları son derece önemlidir.»(!3Î,) diyordu.
Kongre Çin, H indistan ve diğer ezilen ülkelerdeki
devrim ci hareketin olanaklarını gözönüne alarak bu
ülkelerdeki devrim ci h areketin burjuva-dem okratik
evrede olduğunu belirtti. Söm ürgelerdeki burjuva-de
m okratik devrimle, em peryalist kölelikten k u rtu lm a
m ücadelesi birbirlerine ayrılm az b ir biçimde bağlıydı.
B urjuvazinin ulusal kurtuluş hareketi içindeki ro
lü meselesi Kongre tezlerinin tartışılm ası sırasındaki
en canlı n oktalardan biriydi. Tezler söm ürge ülkeler
deki ulusal burjuvazinin em peryalizm e karşı benzer
b ir ta v ır alm adığını belirtiyordu. Bu burjuvazinin bir
bölüm ü doğrudan em peryalizm in çıkarların a hizm et
ediyor ve ulus düşm anı, em peryalist yanlısı b ir görüş
taşıyordu, «Yerli burjuvazinin geri kalan bölüm len.
Özellikle yerli sanayinin çıkarlarını yansıtan bölüm,
ulusal hareketi destekliyor ve ulusal reform izm (ya da,
Ü çüncü E nternasyonal İkinci Kongresi tezlerinin ku l
landığı terminolojiyle bir «burjuva-demokrat» eği
lim) diye adlandırılabilecek, pzel, k ararsız b ir iizlaş—
rriacı eğilimi temsil ediyordu.»<m> Kongre feodal-em-
peryalist kam ptan farklı olarak, küçük-burjuva kitle
ler, köylülük ve işçi sınıfının b ir kısmı üzerinde etki
sahibi olan bu rju v a ulusal reform izm inin önem inin a - ’
354
düzelülm esinin gerekliliğine çekti. «Parti, varolan acı
masız sınıf şiddeti koşullarında p a rtin in emekçi kitle
lerden uzaklaşm a tehlikesini artırm ay a y a ra y an zor
lam a ve em retm e yöntem leri yerine kitleleri ik n a et
me ve eğitme yöntem lerini koym a konusundaki b ü tü n ■'
eğilim lerden yararlanm alıdır»<144)
Bilimsel sosyalist grupların birliği ve bağımsız
m erkezi bir partinin oluşması kongre ta ra fın d a n Hint
K om ünistlerinin başlıca görevi olarak değerlendiril
mişti.
Kongre em peryalist ülkelerin bilimsel sosyalist
partilerinin, harekete etkin b ir destek ve p ra tik y a r
dım sağlam ak üzere söm ürgelerdeki devrim ci h a re
ketle yakın, düzenli ve sürekli ilişkiler kurm asını is
tedi.
Söm ürge meselesi Sosyalist îşçi E n tern asy o n ali
nin Ağustos 1928, Brüksel K ongresi’nde de tartışıldı ve
bu k onuda b ir «program» kabul edildi. Kongre söm ür
ge halklarının tam bağımsızlık taleplerine k arşı çıktı.
Resmen bağımsız olma hakkı, ulusal k urtu lu ş m üca
delesinde zaten önemli b aşarılar kazanm ış olan Çin,
Mısır, Suriye ve Irak gibi ülkelere tanınıyordu. Sosya
list İşçi E nternasyonali H indistan gibi b ir ülke için sa
dece yerel öz yönetim ini k u rm a hakkı tanıyor ve bu
ülkenin tam b ir politik bağım sızlık hakkını reddedi
yordu, K ongrenin k a ra rı gelişm enin h âlâ ilkel b ir ev
resinde olan söm ürge halkları için, yabancı egem en
liğin d erh al ortadan kaldırılm asının ulusal k ü ltü re
yönelik ileri bir adım değil, b arb arlığ a b ir geri dönüş
an lam ın a geleceğini belirtiyordu.(MS)
Kongreye katılan söm ürge ülkelerin temsilcileri,
sosyal-dem okrasi sağ önderlerinin burjuvazinin söm ür
ge politikasını desteklediklerini görünce Kongreyi terk
ettiler. Brüksel Kongresi’nin söm ürge meselesinde al-
355
dığı ta v ır sağ önderlerin ezilen söm ürge halklarının
çıkarlarım um ursam adığını açıkça o rtay a koydu ve
bu önderlerin em peryalist devletlerin söm ürge poiiti-
üûlarm a sağladıkları desteğin bir anlatım ı oldu.
SSCB’tnn Başarıları
ve SBKP(B) içindeki
Dunun
356
ve köylü kitlelerin m addî ve k ültürel düzeylerinde b ir
yükselm eye yol açtığına; işçi sınıfı ve köylülük arasın
daki ittifakı güçlendirdiğine ve SSCB’nin uluslararası
saygınlığını artırdığına işaret ettiler.
Kongre JSSCBjdeki .sosyalist in ş a n ın kazandığıJ®-..,
şa n la rın 'u lu slararası işçi sınıfının konum unu güçlen
d ird iğ in iv e kitlelerin d a h a hızlı devrimcileşmasine
yol açtığını ortay a koydu.
K om intern’İn A ltıncı Kongresi SBKP (B) Onbeşin-
ci Kongresi ve KEYK D okuzuncu Birleşik O turum u’-
n u n troçkist m uhalefet içinde y er alm a ve onun gö
rüşlerinin propagandasını yapm anın Bolşevik Parti
üyeliğiyle bağdaşam ayacağını belirten k ararların ı
onayladı. Troçki’nin eski konum una dönm ek için yap
tığı başvuruyu reddetti ve şu açıklam ayı yaptı: «Troç
kist g rup program , politika ve örgüte ilişkin konular
daki görüşleriyle M enşevizmin d u ru m u n a düşm üştür
ve nesnel olarak Sovyet İk tid arın a k a rşı m ücadelenin
b ir organı haline gelm iştir. Bu nedenle, SBKP (Bl ’den
ih raç edilm eleri uygun ve kaçınılm azdır.»046)
Kongre Maslow ve Fischer’in A lm an Komünist
P artisi’ndeki görevlerine dönme isteklerini reddetti ve
a y n ı zam anda AKP MK’nin yayınladığı «Troçkist grup
içinde y er alm aları nedeniyle partiden ihraç edilen
tü m işçilerin, Maslow, R uth Fischer ve d iğ er kom ü
nizm döneklerinden kopm aları ve Ü çüncü E nternas-
yonal’in tüm k a ra rla rın a kayıtsız şartsız uym alari ko
şuluyla, A lm an Kom ünist P artisi’ne dönme yolları
açık tutulacaktır.» anlam ındaki k a ra rın ı onayladı.(147)
K om intern’İn a rta n etkisi, yeni bilimsel sosyalist
p artilerin ortaya çıkışı ve b u n ların E nternasyonale
olan bağlılıklarında anlatım buldu. Altıncı K ongre Ko
re, Küba, Yeni Zelanda, Paraguay Kom ünist P artile
rini, İrlanda İşçi Birliği, Ekvator Sosyalist P artisi ve
35 7
Kolombiya Sosyalist Devrimci P artisi’n i yeni bölüm leri
o larak kabul etti.
Kongre işçi ve köylü kitleleri ve ezilen h alk ların
Ü çüncü E nternasyonal’e duydukları güvenin yeni b ir
k anıtı olarak yedi yeni bölüm ün ku ru lu şu n u ve Ko-
m in tern ’e katılışım müjdeledi.
Altıncı K ongreden sonraki gelişm eler dünyadaki
ekonom ik ve politik d u ru m a ilişkin genel değerlendir
m elerin doğruluğunu kanıtladı.
K apitalizm in sağlam laşm ası, sosyal-dem okrasi sağ
önderlerinin kehanetlerinin aksine h e r zam ankinden
d ah a sarsak b ir hale geldi.
Devrim ci işçi hareketindeki ilk can lan m a belirti
leri 1928’in sonlan ve 1929’un başlarında o rtay a çıktı.
B unun k a m tla n n ı işçi sınıfının Lods’daki genel grevi,
R uhr’daki m adenciler grevi, F ransa’daki köm ür m a
dencileri ve tekstil işçileri grevleri gibi eylem ler sağla
dı.
K om intern Program ı bilimsel sosyalist p artilerin
ideolojik ve politik anlam da güçlenm eleri, strateji
ve taktiklerini belirlem eleri için b ir tem el oluşturdu.
Bu dönem de Latin A m erika’daki b irk aç kom ünist p a r
ti ülkelerindeki devrim in anti-em peryalist, tanm cı,
dem okratik b ir nitelik taşıyacağı sonucuna vardılar.
Devrimin niteliğine ilişkin m eseleler 1-12 H aziran 1929'
d a Buenos A ires’de toplanan Latin A m erika Ülkeleri
K om ünist P artileri Birinci K o n feran sın d a tartışıldı.
K onferansa A rjantin, Brezilya, Bolivya, Kolombi
ya, Küba, Ekvator, Salvador, G uatem ala, M eksika, Pa
nam a, Paraguay, Peru, U ruguay ve V enezuela Komü
nist P artilerinden 38 delege katıldı. Şili Kom ünist P ar
tisi delegasyonunun K onferansa katılm ası ülkedeki
polis baskısı yoluyla engellendi.
K onferans 1928’de ilk Latin A m erika işçi sendika
358
la rın genel m erkezini - Latin A m erika îşçi Sendikala
r ı K onfederasyonu - k u ra n işçi sınıfının birliğini güç
lendirm eye özel b ir Önem verdi. İşçi ve köylüler ara sın
daki ittifakın devrim in am açların ı biçim lendirm ede
ki belirleyici önemi vurgulandı. Latin A m erika Komü
n ist P artilerinin K onferansı, troçkistlerin Latin A m eri
k a ’daki devrim in hem en sosyalist bir nitelik taşım ası
n a ilişkin tezini kabul ettirm e çab aların a k a rşı çıktı.
K onferansta tak tik ler meselesi üzerine keskin bir
tartışm a alevlendi. Bazı delegeler, kişisel görüşlerini
açıklam a anlam ında, pro leter devrim i bekleyerek za
m an yitirilm em esini ve h e r bölgede ay ak lan m a m er
kezleri yaratılm asını Önerdiler. Latin A m erika’da ko
şulların devrim için olgunlaştığım savundu lar ve d er
h al silahlı bir ayaklanm anın başlatılm asını önerdiler.
K onferans bu delegelerin bakış açısını, uygulam a
d a proleter p artilerin likidasyonuna ve küçük-burju-
va u n su rla rın k argaşası içinde boğulm aya yol açan
b ir öznellik bildirgesi olarak tanım ladı. Konferans, kü-
çük-burjuva kararsızlıklarına k arşı bir m ücadele ver
mek, işçi sınıfının belli başlı m üfrezeleriyle d a h a y a
kın ilişkiler k u rm ak ve işçi sınıfının m ilitan eylem
lerine önderlik etm ek için, genç Latin A m erika Komü
nist Partilerine yardım etti.
Temmuz 192jfda top lan a n KEYK O nuncu Birleşik
O turumu," K om intern etkisinin ve bölüm lerinin örgüt-
sSi^ve ideolojik sağlam laşm asının a rtm a k ta olduğunu
kaydetti.
Birleşik O turum un k a ra rla n sağ-oportünist sap-
m ay ark arşı m ücadelenin, parti-içi politika a lan ın d a
K om intern ve bilimsel sosyalist p artilerin görevlerinin
odak noktası olmayı sü rd ü rd ü ğ ü n ü belirtiyordu. Bilim
sel sosyalist p a rti saflarındaki sağ sapm anın en belir
g in özellikleri, kapitalist sağlam laşm anın abartılm ası.
359
savaş tehlikesinin azım sanm ası ve dem ir b ir disipline
olan gereğin reddedilmesiydi. ABD Kom ünist Partisi
içindeki sağ oportünist Lovestone grubu. A m erikan k a
pitalizm inin sadece b ir tek kesim e açık olma halini o r
tay a koyan ve sosyal-dem okrat b ir disiplin yorum u y a
p a n kendi program ıyla Kom intern çizgisine karşı çık
tı. Bu g rup kom ünistlerin kitleler arasındaki devrimci
çalışm alarım geliştirm elerini engelledi. Çekoslovakya
K om ünist P artisi’n in Jilek-Bolen oportünist g ru b u sos-
/ yal-dem okrasiye saptı. İtalya Kom ünist P artisi içinde
/ (Tasça g rubu), A lm anya Kom ünist Partisi içinde
(Brandler, T halheim er). İsveç Kom ünist P artisi için-
' de (Kilbom grubu) ve birkaç başka p a rti içindeki sağ
oportünist u n su rla r işçi sınıfı safların a küçük burju-
ya pesimizmi (karam sarlık) sokm aya çalıştılar.
Birleşik O turum birkaç kom ünist p artin in aldığı,
oportünist u n su rları safların d an ih raç etm e k a ra rla
rın ı onayladı ve sağ-oportünist görüşler taşım anın bi
lim sel sosyalist p a rti üyeliğiyle bağdaşam ayacağına
işa re t etti.
KEYK O nuncu Birleşik O turum u, SBKP (B) MK
ve MDK’nin 23 N isan 1929’daki O rtak Birleşik O tu ru
m u n d a aldığı, B ukharin’i Kom intern içindeki göre
vinden çekme k a ra rın ı onayladı. KEYK Birleşik O tu
ru m u n u n k a ra rı şöyleydi: «Bukharin Yoldaş Altıncı
K om intern Kongresi’nden de önce SBKP (B )’nin genel
politik çizgisiyle uyuşm azlık belirtileri gösteriyordu.
B ukharin ve Partinin politikasına karşı taşıdığı görüş
leri paylaşanların y ü rü ttü ğ ü m ücadele sırasında bu
anlaşm azlık a y n b ir oportünist program , aslında bir
sağ sapm a program ı, biçim ini aldı.» <14S)
K om intern Y ürütm esi bilimsel sosyalist partileri,
dikkatlerini sağ oportünist sapm aya k arşı m ücadele
de yoğunlaştırm aya çağırırken aynı zam anda parti
360
saflarındaki «sol» sektör sapm alarla m ücadele edilm e
si gerektiğini azımsadı. B irkaç durum da, reform ist ö r
gütlerle birleşik eyleme yönelik çabaları b ir sağ sap
m a akım ı o la ra k değerlendirm e eğilimleri oldu. KEYK’
nin O nuncu Birleşik;,.Otu r um u bu sekter .akım ları a r t
tırıcı eğilimler, öneriler ve form ülasyonlar taşıy o rd u -
Birleşik O turum un temel belgesi olan «U luslararası
D urum ve Ü çüncü E n tern asy o n alin Acil G örevleri
Ü zerine Tezler», «güçlü sosyal-dem okrat p artilerin ol
duğu ülkelerde, faşizm, sosyal-faşizm özel biçim ini
a lır...» (W9) diyordu. Bilimsel sosyalist partilere «işçi
hareketi içinde, bilimsel sosyalizmin en tehlikeli düş
m anı ve işçi kitleleri arasın d ak i m ilitan etkinliklerin
gelişm esinin başlıca engeli olan
özeîlikle de onun ‘sol’ k an ad ın a
cadelenın k a ra rlı olarak yoğunlaştırılm ası görevi» ve
rilm işti.(150) Bu değerlendirm e doğrudan doğruya sağ
sosyal-dem okrasinin em ek düşm anı uzlaşm a politika
sına gösterilen b ir tepkiydi. A ncak sosyal-demokrasiyi
faşizm le b ir tu tm ak ve asıl d arbenin gericilik ve faşiz
me k a rşı bilimsel sosyalistlerin m üttefiki haline gele
bilecek sol u n su rların a indirilm esi sloganını öne s ü r
mek, Birleşik O turum un belirlediği, işçi sınıfının ço
ğunluğunu kazanm a, görevinin yerine getirilm esini
ak satan b ir hataydı.
KEYK O nuncu Birleşik O turum u, Altıncı Komin
te rn K ongresi’nin Em peryalist Savaş Tehlikesine Karşı
U luslararası Bir M ücadele G ünü belirlenm esine ilişkin
k a ra rı uyarınca, Mayıs 1929’da B rüksel’de toplanan, ve
b u günü 1 Ağustos olarak belirleyen onüç bilimsel sos
yalist p artin in konferansının k a râ rım onayladı. Birle
şik O turum un k a ra rı işçi sınıfının 1 A ğustosta em per
yalist savaş ve gericiliğe k arşı girişeceği u lu slararası
eylem in işçi sınıfının sıradan savaş aleyhtarı gösteri-
361
lerinin sınırlarını a şan b ir olay özelliği taşım ası gerek
tiğini vurguladı. îşçi sınıfının tü m ekonom ik ve poli
tik mücadelesiyle yakından bağlantılı olacak ve pro
letaryanın kapitalizm e k arşı yü rü ttü ğ ü devrim ci eylem
leri d ü nya Ölçeğinde birleştiren güçlü b ir araç haline
gelecekti.
İşçi sınıfının em peryalist savaşa k arşı SSCB’nin
savunulm ası için giriştiği 1 Ağustos gösterileri birçok
ülkede, proletaryanın devrim ci güçlerinin m ilitanca
bir yorum u niteliğine büründü.
1924-1927 arasın d a Ü çüncü E ntem asyonal’in et
kinlikleri d a h a güç koşullar altında gerçekleşti. D ünya
bilimsel sosyalist h areketinin önderi Lenin’in yokluğu
K om intern etkinliklerinin belli alan ların d a kendini
hissettirdi. Bu dönem de ulu slararası işçi ve bilimsel
sosyalist h areketin çeşitli so ru n la n tu ta rlı b ir m a rk
sist-leninist yöntemle ele alınm adı. Aynı zam anda bi
limsel sosyalist hareket, saflarının ideolojik ve ö rg ü t
sel sağlam laşm ası açısından ileri b ir adım attı. Komin-
te m ve bölüm leri sağ oportünizm ve «aşın-sol» sap
m a lara k a rşı yılm az b ir m ücadele verdiler. K om intern
ve SBKP (B)’nin sağladığı önemli b ir hizm et de, b i
limsel sosyalist hareketin genel çizgisini yeniden göz
d e n geçirm ek için ortaya çıkan troçkizm in ideolojik
ve politik olarak yenilgiye uğratıl maşıydı. Program a
ilişkin önemli belgeler ortak çabalarla taslaklandı.
.362
IV
KAPİTALİST DÜNYADA EKONOMİK
BUNALIM YILLARI VE SSCB’DE
SOSYALİZMİN TEMELLERİNİN
ATILMASI SIRASINDA KOMİNTERN
(1 9 2 9 - ( 9 3 3 )
Dünya Ekonom ik
Bunalımı
Ve işçilerin Yükselen
Devrimci Mücadelesi
363
cağım, tem elden yoksun kapitalist sağlam laşm a dö
nem inin sonuna yaklaşm akta olduğunu ve bunalım ın
acım asız gölgesinin belirdiğini işaret etti.
KEYK O nuncu Birleşik O turum u’ndaki ra p o rla r
ve konuşm alarda işaret edildiği gibi, önde gelen k a
pitalist ülkelerdeki ekonomik durum b ir yükselm e eği
limi gösterm ekle birlikte, «yeni b ir bunalım ın olumlu
belirtileri şim diden ortadaydı.»(1) K om intern’İn bu ta h
m inlerini olayların bütünüyle doğrulam ası için uzun
bir zam an gerekm edi.
1929 güzünde ABD d ah a Önce görülm em iş boyut
lard a bir serm aye piyasası paniğiyle karşılaştı. Diğer
ülkelere sıçrayan m aliye ve b a n k a iflasları dünya eko
nom ik bunalım ının ilk belirtisiydi.
1929-1933^ bunalım ı salt en uzun değil, aynı z a
m anda kapitalizm in o güne dek t anıdığı ekonomik b u -
n alım lan n en derin ve yıkıcı olanıydı. K apitalizm in
genel bunalım ı içinde y er aldığı biçimiyle bunalım k a
pitalist dünyanın tüm ülkelerini kavradı ve burjuvazi
nin ekonomisi, politik tem elleri ve ideolojisine p arça
layıcı d arb eler indirdi. Kapitalizm in genel bunalım ı
d a h a d a keskinleşm işti.
Bu bunalım kapitalist ekonom inin tüm yönlerini
etkiledi: sanayi, tarım , p a ra ve b an k a sistemi, ticaret,
u lu slararası iş ilişkileri. Yüksek b ir düzeye erişm iş
olan kapitalist üretim d aralan b ir pazarla k a rşı k a r
şıya kaldı ve hızla düşmeye başladı. 1929’un sonun
dan 1930’un so n lan n a k a d a r geçen b ir tek yıl içinde
Önde gelen k apitalist ülkelerdeki sanayi çıktısı % 10 - 17
o ranında düştü. K apitalist ekonomi 1932’de en düşük
düzeyine erişti. Sanayi çıktıları, ABD’de bunalım Ön
cesi düzeyinin % 46; A lm anya’da % 47; İngiltere’de
% 16.5; F ran sa’d a %3l ve İtalya’da% 33; Çekoslovakya,.
Belçika ve H ollanda’da %37 oranında d ü ştü .(2) Ge-
364
nel olarak 1930-1933 a ra sın d a kapitalist dünyadaki
sanayi çıktısı % 38 oranında azaldı.(3) Geniş ü retim k a
pasiteleri boş duruyordu, işletilm eyen m adenler, sön
m üş m aden eritm e ocakları, terkedilm iş fa b rik a b in a
ları, m ak in a m ezarlıklarına dönm üş işletm eler kapi
talizm in kendi üretken güçlerini m ahvetm ekte oldu
ğunu kanıtlıyordu. Tekeller, satılm am ış ü rü n stokla
rın ı azaltm a, fiy atlar ve k ârlard ak i sürekli düşüşü de
netlem e çabası içinde büyük m ik tarlard a m al stokla
rın ı yok ettiler ve yeni m akinaları parçaladılar.
Sanayideki bunalım tarım sal bunalım la kaynaştı
ve onu kötüleştird i. Ham~maüde Ve"îay¥ceO iy a'tT an m
d ak i düşüş, tarım sal üretim de bir azalm aya yol açtı.
1929-1933 arasın d a tarım sal üretim h a cmi üçte b irden
fazla düştü. Maliye ve bankacılık sistem i tüm üyle Ör
gütsüzdü. Binlerce banka iflas etti. 56 ülk ede p aran ın
satm alm a gücü azaldı. Dış ticaret, değerinin üçte biri
ne düştü.
B unalım em peryalist ülkeler arasındaki p a za r m ü
cadelesini yoğunlaştırdı. D ünyayı etki alan ların a ayır
m ak üzere d a h a önce varılan bü tü n an laşm alar u y
gulam ada altü st edilmiş ve b ir y an a bırakılm ıştı.
V ersay-W ashington anlaşm a sistem leri p arçalan m a
y a başladı. _Bunalım , burjuva kuram ı «sürekli refah»
ve k apitalizmi temel hastalık ların d an k u rtarm ış ol
m ası gereken sağ oportü n ist «örgütlü kapitalizm» ku-
r a m larına yıkıcı b ir darbe indirdi. Bilimsel olm ayan
k av ram lara day an an bu rju v a ve sağ oportünist aldat
m acalar bütünüyle yok edildi. Bunalım kapitalist sağ
lam laşm anın kalıcı olduğuna ilişkin sağ-oportünist,
iddiayı da geçersiz kıldı.
B unalımın tü m k a p italist dünyadaki bu yıkıcı et
kisinin a rk a planındaki en ezici etki Sovyetler Birliği ^
ekonom isinin yüksek gelişme hızıydı. Bu yıllarda, K o/ ;
365
m ünist P a rti önderliğinde Sovyet H alkı Birinci Beş Yıl
lık P lan’ın dev görevlerini başarıyla yerine getirdi ve
kazanım larıyla dünyayı hayrete düşürdü. O laylar iki
sosyo-ekonomik sistemin -sosyalizm ve kapitalizm in-
farklı gelişme yollarını çarpıcı b ir biçimde o rtay a koy
du. Kapitalizm in sanayi çıktıları düşüş gösterirken,
Sovyetler Birliği 1929 -1932 arasındaki çıktılarını iki
k atm a yükseltti. 1932’de, p rogram lan an d an Önce ta
m am lanan Birinci Beş Yıllık Plan dönem inde Sovyet
le r Birliği sanayileşm e yolunda dev b ir ilerlem e kay
detmişti: A ralarında K harkov T raktör Fabrikası, Kuz-
netsk D em ir ve Çelik Kompleksi, D nieper H idroelekt
rik Enerji İstasyonu ve Berezniki Kimya Fabrikası gi
bi dev projelerin de olduğu 1500 yeni işletm e k u ru l
m uştu.
T a n m d a kooperatifleşm e hızlı b ir ilerlem e kay
detti: küçük, yetersiz köylü çiftliklerinin yerini kollek-
tif çiftlikler aldı; ülkedeki en son söm ürücü sınıf olan
k u lak lar saf dışı bırakılıyordu.
Sovyet toplum unun önemli b ir tonlumsa! kazanım ı
İşsizliğin tüm üyle ortadan kald ırılmasıydı. K ültürel
devrim yÖT alıyord u .
Sovyet halkının başarılarının taşıdığı büy ü k önem
insanlık tarihinde sosyalizmin tem ellerini k u rm a a m a
cını güden ilk çaba olm asında yatıyordu. Sovyet h a l
kı yaptığı işlerle yeteneklerinin eski söm ürü sistem i
ni yok etm ekle sınırlı olmadığını, bilimsel sosyalizmin
soylu ideallerini taşıyan yeni b ir toplum u başarıyla
kurabileceğini de d ünyaya kanıtladı. Sovyetler Birli-
ği’n in gelişimi kapitalizm le karşılaştırılınca sosyaliz
m in büyük y ararlarını, planlı sosyalist ekonom inin k a
pitalist ekonomi ve onun üretim anarşisine olan üs
tünlüğünü ortaya koydu. K apitalist ülkelerin bilimsel
sosyalist partileri, SSCB’deki kazanım ları b ü tü n u lu s
366
la ra ra sı işçi h areketinin zaferi, sosyalizm düşüncele
rin i d ü nyada etkili kılacak b ir etm en ilan ettiler. Mo
d ern tekniklerle donanm ış sosyalizmin em peryalizm e
k arşı çıkan büyük b ir m addî güç haline gelm ekte ol
m ası dev bir önem taşıyordu, SSCB’nin gelişimi işlerin
kapitalist dünyadaki durum uyla çarpıcı b ir zıtlık oluş
turuyordu.
D ünya ekonomik bunalım ı kapitalist ülkelerdeki
kitlelere a ğ ır bir darbe indirm işti. B urjuvazi bunalı
m ın tüm yükünü onların om uzlarına yıkm aya çalışı
yordu. B unalım dan en fazla z a ra r gören, ü cretlerin
sürekli düşm esi ve işsizliğin dehşetli büyüm esiyle iki
k a t sıkm tı içine giren proletaryaydı. Çoğu kapitalist
ülkede işçilerin ve diğer ücretlilerin ü cret fo n ları
% 30-50 k a d ar düştü. İşsizlik görülm edik bo y u tlara ulaş
tı. O tuzbeş m ilyondan fazla insan sokağa atıldı ve tü
müyle işsiz kaldı. B unların 16 milyonu ABD'de, 5,5 mil
yonu A lm anya'da, 3 milyonu İngiltere'de, 2.8 milyonu
Japonya'da, 2.3 milyonu F ran sa’da; 900.000’i Çekoslo
vak ya'da ve 800.000’i M acaristan’daydı. İşçilerin d a h a
da büyük b ir bölüm ü kendilerini kısmî b ir işsizlik
içinde buldular. B urjuva hüküm etleri «tasarru f p lan
la n a n a d ay an arak işsizlik ödem elerini ve d iğ er tüm
toplum sal y a ra rla n sistemli olarak kestiler. Birçok ül
kede devlet işsizlik sigortası sistem i hiç yoktu. Birle
şik Devletler, A lmanya, İngiltere ve diğer ülkelerde mil
yonlarca insan iş bulm ak ve yaşam larını k azanm ak
için sokaklara döküldüler.
Bunalım m ilyonlarca çiftçiyi m ahvetti. 1929-1933
dönem inde iflas etm iş olan yaklaşık bir milyon çiftlik
satışa çıkanldı. Çoğu kapitalist ülkede açık artırm a
ile satışa ç ık an lan çiflik sayısı üç k a tta n fazla arttı.
K ural olarak b u n la r küçük çiftliklerdi. K entlerdeki iş
sizler ordusu yoksullaşan k ır sakinleriyle güç kazandı.
367
B unalım dan etkilenen yüzbinlerce zan aatk ar, k ü
çük işletmeci, tü ccar ve kam u hizm etlisi yaşam larını
kazanm a olanağını yitirdi.
H alk arasındaki yoksulluğun en keskin olduğu
yerlere söm ürgeler ve yarı-söm ürgelerdi. Bu ülkele
rin ham m adde üretim i -tarım sal ham m addeler ve yi
yecek- dünya p azarın d a Önemli b ir değer kaybına uğ
radı. Aynı zam anda söm ürgelerin em peryalist talan ı
yoğunlaştırılm ıştı. Söm ürgelerdeki m ilyonlarca köylü
n ü n toprağına tefeciler ve toprak sahipleri el koym uş
ve on m ilyonlarca insan açlıktan Ölmenin eşiğine gel
mişti. Tüm b u n la r kitleler arasın d a em peryalist sö
m ürgecilere duyulan nefreti artırdı.
K apitalist ülkelerde işçilerin ve orta sınıfların m ad-
d i ve vasal konum larında son sınırına v a ra n b ozul-
,/s ma, sınıf m ücadelesini keskin b ir noktaya getirecek
biçimde yoğunlaştırdı. Devrimci güçler etkili olm aya
başladı. G rev hareketi büyüdü. 1929 - 1932’de D ünyanın
en büyük 15 ülkesinde 8.500.000 ücretliyi k ap say an y ak
laşık 19.000 grev yapıldı.{4>
îşçi sınıfı ü cret kesintilerine, işten çıkarm alara,
sosyal güvenlik ödentilerindeki kesintilere ve h ü k ü
m etlerin emekçi halkın dem okratik kazanım larm ı h e
d ef alan ivedilik önlem lerine k arşı y ü rü ttü ğ ü m ücade
leyi hızlandırdı. ABD, Alm anya, Fransa, Polonya, M aca
ristan, Rom anya ve Çekoslovakya’d a birçok grev, d a
h a bunalım ın ilk yıllarında, yetkililer ve polisle sert
çatışm alara yol açtı. Ekim 1930’d a 130.000 B erlin’li me
ta l işçisi greve gitti. Ruhr, Dombrowa ve K rakow 'daki
Polonya köm ür y atak ların d ak i m adencilerin büyük
grevi 1931 başında yapıldı.
1 Eylül 1930’da M acaristan’da, bilimsel sosyalist
le r ve sosyal-dem okratlann m ilitan devrim ci b ir ey
leme dönüştürdükleri yüzbin kişilik b ir işçi gösterisi
368
yapıldı. Polis ateş a ça ra k işçileri vurdu. Bir yıl so n ra
ülke, işçilerin büyük politik gösterileriyle b ir kez d a
h a sarsıldı. H üküm et işçilere k a rşı polisi olduğu k a
d a r askerleri ve toplu silahları d a kullandı.
1931’in o rtalarında ABD’de m adencilerin d ah a iyi
yaşam koşulları için başlattıkları b ir grev patladı. İş
çiler ateşli silahlar ve gözyaşartıcı gaz ku llan an polis
le çatışm aya zorlandı. Çoğu kapitalist ülkede grev h a
reketi yükseliyordu.
İşsizlik oranındaki artışla birlikte, toplum sal gü
vence, aileleri açlıktan k u rta rm a k için b ir kam u m e
kanizm ası program ının benim senm esini talep eden
işsizler arasındaki h a re k et hızla önem kazandı. ABD,
Alm anya, Polonya, Çekoslovakya, İngiltere, Fransa,
A vusturya, K anada ve diğer ülkelerde açlık yürüyüş
leri yapıldı, h er yerde işsiz kom iteleri boy verdi.
O sırada Ü çüncü E nternasyonal işi olanlarla iş
sizler a rasın d a b ir birleşik cephe y aratm ak ve b u rju
vazinin bu iki kesim in a rasın a uyum suzluk to h u m lan
ekm esini önlem ek am acıyla işsizlerin harek etin i ge
liştirm eye önem verdi. O cak 1930’da, KEYK Politik
S ekretaryası bölüm lerine verdiği em irlerde bu am aç
la, işi olanlar arasın d a seçilecek tem silcilerin işsizler
konseyleri içinde yer alm asının gerekli olduğuna işa
re t etti. «İşsizlerin talepleri için verdikleri m ücadele
yi, işçi sınıfının ekonomik ve politik mücadelesiyle
bağlam ak gereklidir. Burjuvaziye karşı m ücadelenin
genel sloganlarına ek olarak h alk a m al edilebilir, ken
d i ülkenizdeki koşullara uygulanabilir som ut slogan
la r öne sürm ek gereklidir.»(6)
Bilimsel sosyalist partiler ve K om intern’in destek
lediği ve işsizlerin kitle gösterileri, h alk toplantılarıyla
gerçekleşen işsizliğe K arşı U luslararası M ücadele G ü
n ü 6 M art 1930 ve 25 Şubat 1931 ’de yapıldı. İşçi sınıfı-
370
türdeş olm ayan sınıfsal güçleri em peryalizm e k a rşı b ir
leşik b ir ulusal cephede toparlam ak için gerçek b ir
olanak sağlanm ıştı.
Hind istan , söm ürge yetkililerine yönelik b ir sivil
itaatsizlik kam panyası başlatm ıştı. İşçiler, köylüler ve
kentli yoksulların kitlesel katılım ı bu kam panyaya m i
litan b ir nitelik kazandırdı. 1930’d a C hittagong ve Pes-
h aw ar’d a anti-em peryalist b ir ihtilal başgösterdi; b ü
yük sanayi m erkezi Sholapur işçileri m ücadeleye gi
riştiler: îngiliz yetkililerin tem silcilerini ve yerel polisi
k en t dışına sürdüler, devrim ci öz-hüküm et o rg an ları
olu ştu rd u lar ve askerlerle birkaç gün süren kanlı sa
v aşlard a dövüştüler; söm ürgecilere k a rşı h alk ay ak
lanm ası Kuzey-Batı Sınır Bölgesi'ne sıçradı. H int h al
kının k urtuluş m ücadelesi söm ürgecilerin giriştiği k it
lesel tu tu k lam alarla karşılandı. 1930’d a içlerinde
G andhi başkanlığındaki ulusal-reform ist p artin in
-H in t U lusal Kongresi - önderleri de olan altm ış bin
den fazla yurtsever tutuklandı. UK önderliğinin kitle
h areketinin boyutları ve niteliğinden ürk en ve İngiliz
yetkililerinden bazı ödünler sağlam aya çalışan çoğun
luğu söm ürgecilerle b ir anlaşm a yaptı. H indistan’ın
bağım sızlığının d a h a tu tarlı savaşçıları -bilim sel sos
y alistler - reform istlerin söm ürge yetkilileriyle yaptık
ları anlaşm aya şiddetle karşı çıktılar.
Bu dönemde Çin’de köylülerin birkaç bölgedeki nn-
ti-feodal mücadelesi yayılıyor ve büyük bölgelerde
devrim ci üsler oluşturuluyordu. B urada bilimsel sos
yalistlerin önderliğinde, işçi ve köylü egem enliğinin
o rg anları olarak çalışan Sovyetler kurulm uştu. Bu ü s
lerin bulunduğu a lan lard a gerilla m üfrezelerinden
devrim in silahlı gücü - Çin Kızıl O rdusu - oluşturulu
yordu. Bu ordu 1931’de yüzbın kişilik b ir güce sahipti
371
ve K uom intang askerlerinin Çin S o v y e t' bölgelerine
karşı ilan ettiği seferberliği başarıy la p ü sk ü rttü .
A nti-em peryalist h a re k et Endonezya’d a d a etk in
leşti. 1930’d a Fort Ienbai (Kuzey V ietnam ) V ietnam
garnizonu ve bazı başka yerel askeri birim ler Fransız
söm ürgecilerine k arşı ayaklandı. A m a Fransız söm ür
gecileri bu dağınık p arlam aları yatıştırm ayı b aşard ı
lar. İçinde bulunulan dönemde O rta V ietnam ’daki b ir
kaç bölgede köylüler bilimsel sosyalistlerin önderliğin
de iktidarı ellerine geçirdiler, Sovyetler k u rd u la r ve
taşınm az m allara el koydular. B uradaki halk egem en
liği üç ay sürdü. Söm ürgeciler ay ak lan an köylülere
karşı, isyancı köyleri bom balam ayı d a içeren en acı
masız baskı yöntem lerini kullandılar. Y etkililer Çin
Hindi Komünist Partisi önderliğini tutuklam ayı b a şa r
dılar.
1930-1931 donemi de Burma, anti-feodal, anti-em
peryalist köylü savaşıyla sarsıldı. Bu dönem de Mısır
em ekçi halkının İngiliz söm ürgecilerine k arşı giriştik
leri gösteriler iki kez silahlı ayaklanm aya dönüştü Fi-
lipinler köylüsü ülkelerini A m erikan em peryalizm in
den k u rta rm a k için silahlı ayaklanm aya başvurdu.
1933’te H ollanda D onanm asındaki EndonezyalI b ah ri
yeliler arasın d a huzursuzluk başgösterdi.
A nti-em peryalist m ücadele Latin A m erika’daki
birkaç ülkede alevlendi. 1931’de Şili’de bahriyeliler
ayaklandı, kızıl b ay rak çekip devrim ci kom iteler k u r
dular. H üküm et, gem ileri bombaladı. Ertesi yıl ay ak
la n an işçiler Şili’de Sovyet ik tid a n n ı ilan etm e girişi
m inde bulundu. Sömürge ve bağım lı ülkelerde d u rm a
d a n yeni m ücadele m erkezleri boy veriyor ve ezilen
kitlelerin m ilyonlarcası d ah a em peryalizm e k arşı ay ak
lanıyordu.
372
Böylece dünya, kapitalizm in görece sağlam laşm a
dönem inden sonra, yükselen b ir devrim ci işçi ve ulu
sal k u rtu lu ş hareketine sahne oldu. Ekonom ik b u n a
lım ın derinleşm esi ve sınıf m ücadelesinin yoğunlaş
ması kapitalist rejim lerin sağlam lığını tü k etti ve b u r
juvazide bu rejim lerin kaderine ilişkin bir kuşk u uyan
dırdı. B urjuva ekonom istleri ve politikacıları bunalı
m ın ilk yılında ekonom ik gönence hızla dönülebilece
ği konusunda u m u tla r taşırken, derinleşen bunalım
varolan düzene yönelik tehlikelerden söz etm e ve bu
nalım la m ücadele için türlü türlü p ro g ram lar Öner
m elerini zorunlu kıldı. Aslında hepsi de kapitalist sö
m ü rü ^sistemini korum ak ve desteklem enin yollarını
arıyordu. Ö nde gelen burjuva ekonomistleri, İngiliz
ekonom isti J.M. Keynes de dahil, kapitalist p a z a r m e
kanizm ası ve serbest rekabetin a rtık kapitalist ekono
m inin tek düzenleyicisi olarak kalam ayacağı ve onu
bunalım ın korkunç darbelerinden koruyam ayacağı so
nu cu n a vardılar. Keynes serbest piyasa yasaları ve dev
letin ekonomiye m üdahalesini temel alan, yani tekelci-
devlet düzenlem esine day an an kapitalist yeniden üre^
tim m ekanizm asını geliştirecek bir ekonpmik politika
önerdi.
B ir çok kapitalist ülkedeki egem en çevrelerin d a
h a sık başvurm aya başladıkları tekelci-devlet düzen
lemesi önlem leri salt ekonomik nedenlerle değil, sos
yalist ve kapitalist ekonom iler arasında başlam ış olan
yarışm a, kapitalist ülkeler içindeki sosyo-politik çeliş
kilerin ve em peryalistlerarası antagonizm aların kes
kinleşm esi nedeniyle oluşturulm uştu. Kapitalizm tekel
ci-devlet biçiminde yeniden örgütlenm enin yardım ıyla,
zayıflam akta olan tem ellerini desteklem eye çabalıyor
du. Bu yeniden örgütlenm e çoğu ülkede emekçi halkın
ekonom ik ve politik anlam da d a h a yoğun o larak köle-
373
leştirilm esi ve d a h a da gerici yapıların oluşm ası gibi
b ir çizgi izledi.
B urjuva gericiliği ve toprak sahibi kesim lerin ön
derleri ve askeri klikler, m anevra yöntem leri ve b u r
juva dem okrasisi sınıf m ücadelesi dalgasını a rtık Ön-
ri e ye mez "olunca, İta b a kuvvet kunallanım ı ve politik
m aceracılığa doğru giderek a rta n b ir eğilim ortaya
koydular. Açık terörist bir diktatö rlü k k u rm a k ve işçi
lerin, köylülerin devrimci harek etin i ezmek için h e r
tü rlü canavarlığı ve suçu işlemeye hazırlıkhydılar. Em-
peryalist gericilik b ir çok ülkede faşizmi, devrim g ü ç-
lerinin oluşmasını, h e r biçimdeki işçi protestosuriu~âc i~
m asızca ezerek önlem enin tek a ra cı olarak değerlendi-
riyordu. Tekeller faşizm de işçi sınıfını bunalım ın yü
küne k atlan m ak zorunda bırakacak ve serm ayeye yük
sek k â rla r sağlayacak bir zor kullanm a yeteneği görü
yordu. Tekelci-devlet kapitalizm inin faşist tü rleri ve
bu n ların totaliter rejim leri em peryalist burjuvazinin
gerici çevrelerine çok çekici geliyordu. Em peryalist
çevreler, başarılarıyla sosyalizmi tüm d ü n y a işçileri
açısından özellikle çekici kılan Sovyetler Birliği’ne k a r
şı yıkıcı bir güç olarak d a faşizm e u m u t bağlam ışlar
dı. Faşizm i b ir em niyet supabı gibi görm e eğilimi, b ir
çok ülkedeki burjuva rejim lerinin giderek faşistleşti
rilm esi ve faşist p artilerin hızla büyüm esiyle anlatım
buldu.
Lenin, em peryalizm in hem dış hem de iç politika
d a dem okrasiden politik gericiliğe doğru b ir değişik
likle nitelendirildiğine işaret etti. Em peryalizm dem ok
rasinin çiğnenm esine, gericiliğe yöneliyordu.<0) D ü n y a/
ekonom ik bunalım ı ve sınıf m ücadelesinin keskinleşm e/
yıllarında faşist eğilim lerin artışı, kendini giderek da-i,
h a halk düşm anı, insanlık düşm anı b ir güç olarak o r - \
374
ta y a koyan em peryalist burjuvazinin a rta n gerici do
ğasım açıkça o rtay a koydu.
Burjuvaziyle sınıfsal b ir uzlaşm a politikasına tes
lim olan sağ-kanat sosyal-demokrasi kitlelere bunalı
m ın neden olduğu felaketlerden k urtulm a yoluna işa
re t etm ede tüm üyle başarısız kaldı. Bunalım yılların
d a yoldan çıkıp kapitalizm i çökmekten, devrim den k u r
tarm ay a çalıştı; devrim ci harekete etkin b ir biçimde
k arşı çıktı. Sosyal-dem okrasinin önderleri işçileri b u n a
lım atlatılıncaya k a d a r yardım cı olm aya ve iç savaşı
önlem ek için özveride bulunm aya ve bazı kazanm ala
rın yitirilm esine boyun eğmeye zorladı. A lm an sosyal-
dem okrasisinin 1931’deki Leipzig K ongresinde, önder
lerinden biri olan Fritz Tornew açık açık ilan etti: «Biz
kapitalizm in h a sta yatağının başında sadece teşhis ko
yucu olarak durm uyoruz... Biz vasiyet edilenler oldu
ğum uz duygusunu k orurken ciddi olarak iyileştirmeyi
dileyen hekim ler gibi davranm aya kararlıyız.» (7> Sos
yal-dem okrat parlam ento gru b u n u n başkanı E rnst
T hâlm ann «Sosyal-demokrasinin tümüyle, kapitalizm in
çöküşünü önlem ek için çalışm akta olduğunu söyleme
ye gerek yoktur.»<8) diye yazdı.
Sosyal-dem okrat önderler^ en büyük saldırılarını
devrim ci işçilere, k a rg a şa y a ra tm ak la sucla d ık lan . bi=.
lim sel sosyalistlere yönelttiler, oysa ekonomik k argaşa,
yoksulluk ve kıtlık y a ra ta n sosyal-dem okratların sa
vunduğu kapitalizm di. Sağ sosyai-dem okratlar b ir dev
rim in, bunalım ların en derininden çok d a h a büyük sa
yısız güçlüklere neden olacağını iddia ederek kitleleri
ürkütm eye çalıştılar. Devrim in iç savaşa, kitleler için
a cılara ve üretken güçlerin yıkım ına yol açacağını
söylüyorlardı. Sağ sosyai-dem okratlar bu ve b u n a ben
z e r savlarla, reform ist işçileri etkin gösterilerden u zak
tu tm ay a çalışıyorlardı. Sosyal-demokrasi, p ro leter ik-
37î>
_____
tid a n için mücadele, devrim ve iç savaş düşüncesin
den bile ürküyorlardı.<s>
S ağ-kanat sosyal-demokrasi kendisini işçilerin ya
ra rın a bazı önemsiz sınırlı taleplerle kısıtladı. Sosya
list İşçi E nternasyonali ve İşçi Sendikaları A m sterdam
E nternasyonali O rtak Komisyonu’n u n Ocak 1931'de
Z ürih’teki toplantısında kabul ettiği özel b ir açıklam a
sosyal-dem okrasinin «ekonomik bunalım dönem inde
devlet önlemleriyle çelişmeyi değil, üretk en kam u hiz
m etleri için olası en büyük uyarlam aları» destekledi
ğini belirtiyordu... Böylece sosyal-demokrasi, bunalım ı
hafifletm ek am acıyla tekelcı-devlet düzenlem eleri
nin peşine takıldı. Ü cret kesintilerine k arşı m ü
cadele etm e sloganını öne sü rd ü ve «bu yolla işsizlere
iş olanağı sağlam ak üzere» beş günlük b ir iş haftası
için kam panya başlatm ayı d a Önerdi.(,tl) Sağ sosyalist
önderler ücretlerin d a h a da kesilm esinin ve işsizliğin
a rtm asının sadece bunalım ı kızıştıracağı ve varolan d ü
zene d a h a büyük bir tehlike oluşturacağı endişesini
açıkladılar.
Sosyalist İşçi E nternasyonali D ördüncü K ongresi’
nin (Temmuz-Ağustos 1931) en coşkulu tartışm aları
serm ayenin saldırılarıyla m ücadele etm e ve A lm an
y a ’yı ekonomik çöküşten k u rta rm a so ru n u n a ilişkin
olanlardı. Reform ist önderlerin görüşüne göre bu, ül
keyi faşizm den k u rtaracaktı.
Sosyal-dem okrasinin önderleri işçileri greve g it
m ekten alıkoydu ve h a tta bunalım sırasında b ir grev
m ücadelesinin, üretim i daha da kısm a eğilim inden ötü
rü, suç olduğu anlam ında bir sloganı bile öne sürdü.
«Kötünün iyisi», başka bir deyişle faşizm i y a d a «Sol
dan gelecek b ir radikalizmi» önlem enin b ir aracı ola
rak, zorunlu buldukları burjuva hüküm etlerinin g eri
ci, em ek düşm anı önlem lerini desteklediler. A slında b ü
376
yük burjuvazinin ılımlı çevreleriyle uzlaşm a politikası,
gericiliğe verilen bir ödünden b ir başkasına, faşizm in
saldırısına k a rşı k a ra rlı bir m ücadelenin reddedilm e
sine yol açtı. Sağ sosyal-demokrasi, bunalım yıllarında
giderek d ah a gerici bir hale gelm elerine ve birkaç ü l
kede faşistleşm eye katkıda bulunm aların a rağm en,
p arlam enter-burjuva rejim lerini reform ist b ir politika
işlem enin olanaklı olduğu tek tem el olarak değerlendi
riyordu.
Sağ sosyal-dem okratlar faşizm in saldırısını k a rşı
lıksız bırakırken, etkin b ir anti-sovyet, anti-kom ünist
kam panyaya giriştiler. Sosyal-dem okrasinin önderleri
sosyalizmin k u ru lm ak ta olduğu SSCB’nin canlı örne
ğine ilişkin gerçeği b ir y alan lar ve k a ra lam a la r deni
zinde boğm aya çalıştılar. Sovyetler Birliği’nin «sosya
lizm değil, devlet kapitalizm i- k u rm ak ta olduğu ve Beş
Yıllık P lan’ın diğer kapitalist ülkelerde çoktan yapıl
m ış olanı güç kullanarak yapm a çabasından başka b ir
şey olm adığı tezini satm aya kalktılar.
SSCB ve bilimsel sosyalist harekete yönelik en ta
lihsiz saldırıları K. K autsky yaptı. Bolşevizm Çıkmaz
S okakta kitabında, tüm dünyadaki sınıf m ücadelesi ge
reklerine m eydan okuyarak b ir beyaz m uhafız k arşı
devrim inin Bolşevizmden d ah a az tehlikeli olduğunu
iddia etti: Kautsky; dünyadaki bunalım ın en önde ge
len nedenlerinden birini Rusya’d a Bolşevizmin egem en
olması ve pazarının sanayileşm iş A vrupa’d an ay rılm a
sı o larak belirten sözleriyle ne olduğunu gösterdi.
Açıkça «Bolşevizmin ayak altından tem izlenm esi ge
rektiği... bunun sadece Rusya için değil, A v n ıp a’nm
tü m ü için re fa h a giden yolun açılm ası anlam ına gele-
ceği»(ll) ni söyledi. Dönek K autsky anti-kom ünizm e d a
y a n arak kendisini anti-sovyet b ir em peryalist savaşın
açık sözlü savunucularıyla özdeşleştirdi.
377
Sosyal-dem okrasinin sağ önderlerinin izlediği ge
riciliğe göz yum m a politikası ve anti-kom ünist k a ra la
m a k am panyaları işçi smıfı içindeki ayrılığı derinleş
tirdi ve onu saldırgan gericilik karşısında güçsüzleş-
tirdi.
Dünya Ekonom ik Bunaltım
Sırasında Komintern
Strateji ve Taktiklerinin
Sorunları
K E YK ’in Onbirinci
Birleşik Oturumu
Bunalım sırasında em peryalist gericiliğe k a ra rlı ve
u zlaşm az b ir biçimde karşı çıkan tek örgütlü politik
güç bilim sel sosyalist h a re k etti. D ünya ekonom ik b u n a
lımını önceden h a b er veren Üçüncü E nternasyonal
ekonomik bunalım ın gelişmesiyle em peryalizm in temel
iç ve dış çelişkilerinde, hem kapitalist ülkeler hem de
söm ürgelerdeki devrimci h arek ette yeni b ir atılım a hız
k azandıracak keskin bir artış olacağı konusunda bi
lim sel sosyalist partileri yönlendirdi. D aha Ş ubat 1930’
d a KEYK Presidium u genişletilm iş toplantısı d ü nya
ekonom ik bunalım ının daha da yıkıcı b ir hale gelm ek
te ve toplum sal çelişkileri derinleştirm ekte olduğuna
işaret etti. Bu, giderek b ir yand a sınıf m ücadelesinin
yoğunlaşm asına, kitleleri bastırm ak için kullanılan
şiddete dayalı yöntem lerin artırılm asın a ve faşizme, öte
y an d a «yükselen b ir devrimci dalgaya, devrim ci m ü
cadele cephesinin genişlemesine, söm ürgeler ve birkaç
kapitalist ülkenin köylü kaynaklarının da genel dev
rim ci cepheye katılm asına»<w> yol açlı.
M art-N isan 1931’de yapılan KEYK O nbirinci Birle
şik O turum u dünyadaki durum u çözüm lerken, iki sis
tem arasın d a giderek a rtm a k ta olan karşıtlığı - ileriye
yönelen sosyalizm ve yıkıcı b ir bunalım ın pençesinde
378
k i kapitalizm - vurguladı. Birleşik O turum bunalım n e
deniyle toplum sal çelişkilerin d a h a d a şiddetlendiğine,
burjuvazinin bunalım ın tüm etkilerini emekçi halkın
om uzlarına yıkm aya çalıştığına ve «sadece... işçi sını
fın a k arşı değil, k ent ve kırdaki diğer geniş çalışan ke
sim lere karşı» bir sald ın d a örgütlem ekte olduğuna işa
re t etti.(1S) Burjuvazi kendisini bunalım dan k u rta rm a k
ve iktidarını sağlam laştırm ak için politik gericiliğini
yoğunlaştırdı ve faşizm e giden yolu izledi. «Burjuvazi
terö rist faşist g ru p la r Örgütlemekte, işçi ve diğer tüm
devrim ci örgütleri parçalam akta, işçileri ve emekçi
köylüleri toplantı yapm a hakkından ve özgür basın
d a n yoksun bırakm akta, zorunlu hakem lik ve şiddet
yöntem leriyle grevleri bastırm akta, işsizlerin gösteri
lerine ve grevci işçilere ateş açm ak ta ve devrim ci köy
lü h areketlerini acım asızca bastırm aktadır.»(I4)
Birleşik O turum bunalım ın derinleşm esi ve em per
yalistler arası çelişkilerin keskinleşm esi nedeniyle k a
pitalist ik tid a rla r açısından savaşa doğru giderek a r
ta n b ir isteğin, bu çelişkileri Sovyetler Birliği’ne karşı
b ir savaşta çözümleme çabasının varlığına işaret etti.
Yöneticileri dünya aren asın d a anti-sovyet em peryalist
dolapların h er türlüsünde etkin rol a lan b ir ülkenin,
F ran sa’nın, Kom ünist P a rti temsilcisi M arcel C achin’in
su n d uğu SSCB’ye k arşı askeri m üdahale tehlikesine
ilişkin rap o ru n ard ın d an Birleşik O turum , bilimsel sos
yalist p artilerin SSCB ve Çin devrim ine k arşı geliştiri
len em peryalist p la n la n ve entrik aları olduğu gibi o r
ta y a koyan ve halk kitlelerine ordularda, savaş san a
yiinde, parlam ento kom iteleri vb.nde bir savaş düzeni
olu ştu rm ay a yönelik som ut adım ları a n latan anti-m i-
litarist çalışm alan hızlandırm anın büyük önem ini v u r
guladı.
KEYK O nbirinci Birleşik O turum ü bilimsel sosya-
379
ü st partilerin başlıca görevinin «burjuvaziye k arşı za
fe r kazanm anın ye işçi sınıfını pro letary a diktatörlüğü
için verilecek belirleyici savaşlara h azırlam anın temel
b ir koşulu olarak işçi sınıfının çoğunlu ğ u n u k azan
mak» olduğunu belirtti.05' SBKP temsilcisi M anuiİski’-
nin ra p o ru n d a belirttiği gibi bilimsel sosyalist p a rtile r
kitleleri kazanm ak için, emekçi halkın günlük talepleri
u ğ ru n a verilen m ücadelenin önem ini küçüm sem em eli
ve «günlük gereksinm elerini temel alarak kitleleri h a
rekete geçirme» konusundaki yeteneksizliklerinin üste
sinden gelm elidir.05' Polonya Komünist P artisi tem sil
cisi Ju lian Lenski, o rta k rap o ru n d a «Açlık, yoksulluk
ve işsizliğin y arattığ ı acil talepler için verilen m üca
delenin sistem li bir biçimde Örgütlenmesi p roletarya
n ın kesin çoğunluğunu kazanm anın başlıca aracı h a
line gelmelidir.» ° 7) A lm an Kom ünist P a rtisin i
tem sil eden E. T hâlm ann ve Çekoslovakya Kom ünist
P artisi’ni temsil eden K lem ent G uttw aldin ortak ra p o r
larının olduğu k a d a r SBKP(B) ’ni tem sil eden I. Pyat-
nitski’nin konuşm asının da kilit noktası bilimsel sos
yalist partilerin işçi sınıfı ve proleter olm ayan geniş
kentsel ve kırsal kitlelerin günlük çıkarlarını, kendile
rin i ilgilendiren bir tek sorunu dahi atlam ad an sav u n
m ak üzere gerçek bir kavgaya girişmeliydi. K onuşm a
cılar grev m ücadelesinde ekonomik b aşarılard an d u
yulan sekter korkuya k arşı çıktılar ve kavgayı d ah a
geniş bir tem elde geliştirm eyi olanaklı kılan şeyin grev
le r sırasında bazı m addi kazam m larm elde edilmesi ol
duğunu gösterdiler.05>
Birleşik O turum , k a ra rla rın d a bilimsel sosyalist
partilerin kitleleri aşağıdaki a n a h a tla rı İzleyerek y ü
rütecekleri mücadele yoluyla kazanm aları gerektiğini
belirtti.
(1) K apitalist saldırıya karşı, ücret kesintilerine.
380
toplu işten çıkarılm alara karşı, d ah a yüksek ü cretler
için, işverenlerin ödeyeceği sosyal güvence için ve iş
sizlere acil yardım için;
(2) B urjuva diktatörlüğünün bütün biçim lerine
karşı, işverenler ve polisin terö rü n e karşı, devrim ci iş
çi örgütlerinin özgürlüğü için, faşist örgütlerin dağı
tılm ası ve silahsızlandırılm ası için, faşistlere karşı k it
lesel özsavunm asının yaratılm ası için, burjuva d ik ta
tö rlü ğünün politik gericiliğine karşı kitlesel politik
grevlerin örgütlenm esi için;
(3) Em peryalist savaş ve anti-sovyet askeri m ü d a
hale hazırlıklarına karşı, Ç in’deki Sovyet a lan ların a
m üdahaleye k arşı.(Ifl)
Birleşik O turum konularm ın_önem li bir özelliği fa-
şizm üzerine, b a şta faşizmin, kapitalizm in çözülmesi
ve güçsüzleşm esinin bir belirtisinden başka b ir şey ol
m adığı tezi olm ak üzere, bazı h atalı görü şlerin eleşti-
risiydi. M ânuiİski tartışm ayı to p arlark en, faşizmin, ka-
pitalizm in çözülmesi içinde kaçınılm az bir tarih sel ev-
re olduğu ve hızla kapitalizm in çöküşüne yol açtığı bi
çimindeki. görüşü eleştirdi. M anuilski «Böylece, bunu~~
faşizm in gelişinin neredeyse istenen b ir şey olduğu so
nucu izleyecektir: ne k ad ar kötü olursa o k a d a r iyi.
Faşizm in gelişm esinin kom ünizm in zaferini hazırladı
ğını s öyle çekler.» dedi.'20'
K om intern bu tü r görüşleri reddetti. İtalyan Ko
m ünist P artisi’ni tem sil eden R. G reika (G arlandi) ko
nuşm asında faşizm in kaçınılm az b ir tarihsel evre ola
ra k değerlendirilem eyeceğini ve faşizm in işçi sınıfının
m ücadelesini güçleştirdiğini ortaya k o y d u /21’ M anuils
ki faşizm in sadece kapitalizm in çözülmesi ve bunalı
m ının b ir belirtisi olmayıp, «kapitalizmin bunalım ın a t
latılm asına y aray an öğeler taşıyan saldırı biçim lerin
d en biri... kapitalizm açısından faşizm in hem saldırı
381
hem de bir savunm a» olduğunu söyledi.(22) Bir faşist
diktatörlüğün kurulm ası proletaryanın geçici olarak
yenilm esi dem ek olacaktı. Bu nedenle bilimsel sosya
list p a rtile r sadece varolan faşist diktatörlüğe k arşı de
ğil, faşizm in girişeceği tüm saldırgan eylem lere karşı,
faşistleşm eye karşı, gerici hüküm etlerin faşizm in yolu
n u açan tü m önlem lerine karşı, bütün güçleriyle m ü
cadele etm ek göreviyle k a rşı karşıyadır.
Birleşik O turum bilimsel sosyalistlerin dikkatini
A lm anya’daki H itler hareketinin özel tehlikesine çekti.
KEYK O nbirinci Birleşik O tu ru m u ’n u n k a ra rla n
bilimsel sosyalist p artilerin m ilitan, devrim ci ruhunu,
kitleleri cesaretle kapitalizm e karşı savaşa yöneltme
çabalarını ortaya koydu. A ncak bu k a ra rla r devrimci
bunalım ın do ru ğ u n a yükselm ekte olduğu hızı kesin
likle abartıyor ve sınıf düşm anının g ücünü küçüm sü-
yordu.
Çoğu bilimsel sosyalist uzun süreden beri «burju
vazinin atlatam ayacağı ve proleter devrim in zafe
riyle sonuçlanm ak zorunda olan son bunalım »<23) ola
ra k değerlendirdikleri ekonomik bunalım ın yıkıcı do
ğasını abarttılar. Bu tavır sık sık belli b ir ülkedeki sı
nıf çelişkilerinin gelişmesine d ay an arak devrim ci du
ru m u n ne denli olgunlaştığını belirleyen ciddi b ir çö
züm lem enin yerini aldı. Sosyalist bir devrim in nesnel
ve öznel önkoşulları bilimsel sosyalist basında sık sık
abartılıyordu.
A ncak bunalım yıllarında sosyo-ekonomik koşul
la r ve tüm üyle sınıf m ücadelesi karm aşık ve çelişen
biçimlerde gelişti.
Bilimsel sosyalistler sınıf güçlerinin hızlı b ir biçim
de kutuplaşm akta olduğunu, burjuvazinin faşistleşm e
yolunda daha büyük ad ım lar atm ak ta olduğunu, bu
a ra d a burjuva-dem okratik özgürlüklerin savunucusu^
382
olma konusunda İddialı olan p artilerin gericilik ve fa
şizm in saldırılarına karşı koyam adıklarını gördüler.
Bilimsel sosyalistler geniş işçi kesim leri arasın d a em ek
çi halkı yoksulluğa, m ahrum iyete ve haksızlığa m ah
kûm eden gerici burjuva yapısına duyulan hoşnutsuz
luğun giderek a rtm a k ta olduğunu; işçi sınıfının ileri
kesim leri a rasın d a kapitalizm i ortadan kald ırm a ve b ir
p ro letary a diktatörlüğü ku rm a sloganının giderek d a
h a yaygınlaştığını d a gördüler. O dönemde bazı b u r
juva ideologları bile kapitalist sistem in kaderinin be
lirlendiğini düşünüyordu.
K om intern ve bilim sel sosyalist p a rtile r geniş a n
lam da kitlelerin değil de sadece ileri işçiler a r asın d aki
"duygula n hesaba k atarak , bu nedenle de yeterli ne-
denlere dayandırm anın, emekçi halkın burjuva-dem ok-
ra tik özgürlükleri savunm a konusundaki isteklerini yi-
tirm ekte olduğuna ve kısa sürede proletary a d ik ta tö r
lü ğünden y an a b ir tav ır alacaklarına inanıyorlardı. Bi
limsel sosyalistlerin burjuvaziye karşı çıkm ak üzere
yaptığı yiğit dürtülerle binlerce işçinin h arek ete geçi
rildiği d u ru m lar sosyalist devrim yandaşlarının safla
rın ın hızla güçlendiği biçiminde yorum lanıyordu. Bu
abartılm ış değerlendirm eler bilimsel sosyalistlerin, b ir
yandan kapitalist ülkelerdeki bunalım ve faşistleşm e-
nin, öte yandan sosyalizmin Sovyetler Birliği ve diğer
ülkelerdeki başarılarının işçi sınıfını, burjuva dem ok
rasisi de dahil, h er tü rlü kapitalist diktatörlüğe karşı
k a ra rlı b ir m ücadeleye yönelttiğine inanm aların a yol
açtı. O nbirinci Birleşik O turum devrimci işçilerin eko
nom ik talepleri ve haklarının gericilik ve faşizme k a r
şı savunulm ası m ücadelesini, sosyalist devrim i doğru-
d an h azırlam a^örevlerivl&- ba_g]a7Tı
Sosyalist b ir devrim ve proletarya diktatörlüğüne
ilişkin zorunluluğun kavranm ası b ir bilimsel sosyalis-
383
ti ve gerçek devrim ciyi reform istlerden ve uzlaşm acı
lard an ayırıyordu. A ncak işçi sınıfının n ih ai hedefi ola
ra k doğruluğunu"koruyan^iroİetaryia. d ik tatö rlü ğ ü slo-
ganı, o yıllarca kapitalist d ü nyad a o rtay a çıkan k ar
m aşık ve çelişkili d u ru m a tam b ir y an ıt değildi. H er
şeyden önce bu slogan henüz hiç b ir biçim de işçi smıfı
ve diğer em ekçilerin çoğunluğunun desteğini k azan
mamıştı.
Bildiğimiz gibi Lenin h erhang i bir devrim ci eylem
açısından işçi sınıfının örgütlülüğü ve zihinsel olarak
; hazırlıklı oluşunun taşıdığı rolün ne denli önemli ol-
i duğunu te k ra r te k ra r vurgulam ıştı. Böyle bir devrim in
; sadece nesnel önkoşullarının olgunlaştığı b ir zam anda
devrim ci sınıfların b ir devrim i b aşarm ay a yetecek gü
ce sahip olduğuna ilişkin ve tüm üyle saçm a bulduğu
görüşü reddetm işti. «Hayır, insan toplum u ilerici öğe
ler açısından bu denli akılcı ve bu denli ‘elverişli’ b ir
yapıda değildir. Bir devrim olgunlaşm ış olabilir, am a
; devrim ci yaratıcılarının onu yürütm ek için yetersiz ol
dukları ortaya çıkabilir..,»(24) D ünya ekonom ik bunalı
mı sırasında bilimsel sosyalist partiler, kitleler arasm -
■ daki devrim ci coşkunun derinliği ve emekçi halkın ço-
| ğunluğu arasın d a sosyalist bir devrim için mücadeleye
| devrim ci anlam da hazırlıklı olma halinin olgunlaşm a
hızı konusunda abartılm ış düşünceler taşıyordu.
Bunalım yıllarında nesnel du ru m d a araştırıcı bir
■çözümlemeyi gerektiren önemli değişiklikler yer alı
yordu. Bunalım m , bırakın işçi sınıfını, nü fu sun b ü tü n
dem okratik kesimleriyle em peryalizm in (ve onun ön
c ü s ü - faşizm) arasındaki çelişkileri k a m ç ıİa ^ n T d e -
rinleştiren bir etkisi vardı. Gericilik ve faşizm kitlele
rin dem okratik h a k ve özgürlüklerine sald ırarak bu
kitlelerde, hak ve özgürlükleri u ğ ru n a savaşm ak için
giderek a rta n bir istek doğurdu. Tekelci serm ayenin
384
başlıca politik vurucu gücü olm aya başlayan faşizm in
saldırısı sonuç olarak bü tü n durum u değiştirdi ve bir
çok yönden 1918-1923 dönem inden farklılaştırdı.
Em peryalizm in derinleşen çelişkileri em ekçi h al
kın önüne yeniden açıkça anti-faşist, anti-tekelci içe-
rlkii genel dem okratik hedefler k o v d u .^ m c^rviTizm
d a h a gerici nitelikler kazandıkça emekçi h alk için de
m okratik talepler d a h a büyük bir önem taşım aya baş-
ladı. Sınıf m ücadelesi koşullarındaki nesnel değişiklik
lerin altında y a ta n tem el eğilim buydu. Bu eğilirrT"fa-
şizm in ilerlem ekte olduğu ülkelerde belirgin b ir hale
geldi: diğer em peryalist ülkelerin tüm ünde yavaş y a
vaş ve d a h a az belirgin olarak olgunlaştı. Böylece olay
la r bilimsel sosyalistlerin işçi sınıfı ve onun m üttefik
lerini mücadeleye, h e r şeyden Önce anti-faşist, genel
dem okratik talepler için mücadeleye ayaklandırm a ge
reğini k avram asına neden oldu, Bu koşullar a ltu ıd a
em peryalizm ülkelerindeki devrim ci mücadele, ilk evre
sinde ya d a ilk adım larında, nesnel ve Öznel nedenler
d en Ötürü, sosyalist bir biçime evrim leşm eden önce ge
nel b ir dem okratik, anti-faşist nitelik taşım ak zorun
daydı. Bu nedenle Ü çüncü Enternasyonal’in politika
sında ciddi bir değişiklik yapılm asına, kapitalist ü lk e ^
lendeki mücadele açısından kaçınılm az olan genel dçr
m ok r a tik ve anti-em peryalist evreyi de kapsayabilecek
yeni b irş tra te jik çizgi saptanm asına giderek a rta n b ir
gereksinm e vardı.
Bilimsel sosyalist hareket, durum daki Jcendine öz-
g ü değişiklikleri ve buna bağlı olarak, ç a b a la n Önce
genel demokratik," anti-faşist görevleri ele alm a Konu
sunda yoğunlaştırm anın gerekliliğini değerlendirm ede
gecikti.
K om intern ve bölüm leri işçi sınıfını acil b ir hedef
386
1929’da Berlin’deki 1 Mayıs gösterilerine Kent Po
lisi Zoergiebel’İn Sosyal-Dem okrat B aşkanınm emriyle
ateş açılm asından sonra devrim ci işçiler arasın d ak i
duyarlılık arttı. Bilimsel sosyalistler bu tü r eylem leri
sosyal-faşizm olarak nitelendiriyordu. A ncak bu n ite
lendirm eyi b ü tü n olarak sosyal-demokrasi ve safların
da m ilyonlarca işçiyi birleştiren reform ist işçi sendi
k a ların a uygulam ak yanlış olurdu. Sosyal-faşizm fo r
m ülü bilimsel sosyalistleri, faşizm in gelişiyle birlikte
sağ önderler ve sağ-kaııat gru p ları dışındaki sosyal-
dem okratlarm anti-faşist m ücadelede yer alabilecekle
ri olgusunu zam anında k avram aktan alıkoydu. Sosyal-
faşizm form ülü bilimsel sosyalistlerin d ü şm an ların a
sosyal-dem okrat partilerin m ilyonlarca sıradan üyesi
için bu terim i kullanm aları nedeniyle bilimsel sosya
list p artileri suçlam ak için b ir gerekçe de sağladı. On-
b irin ci Birleşik O turum ’un reform ist örgütlerin t epe
den tırn a ğ a faşistleşm ekte olduğu görüşü, bilimsel sos-
yalist p a rtile ri re form ist işçilerle bilimsel sosyalist iş
çileri y ak laştırm anın gerçek yollarını a r a ma k ta n alı
koydu. Aksine bu görüş, «sınıfa-karşı-sınıf* tak tik leri
nin uygulam ada sağ-oportünist önderlere olduğu k a
d a r reform ist örgütlerin yerel görevlerine de yöneltil
mesine yol açtı. Bu keskin «smıfa-karşı-sınıf» taktiği,
sonunda, reform ist önderlerin büyük bölüm ünü k azan
m ak yerine, bilimsel sosyalistlerle olan ilişkilerini es
kisinden de d ah a gergin bir hale getirdi.
Bu dönemde birkaç bilimsel sosyalist p a rti «Kızıl
Birleşik Cephe», «Birleşik Faşizm Cephesine K arşı Bir
Birleşik Komünizm Cephesi» vb. sloganlar öne s ü rd ü -.
Ier. Aslında bu, birleşik cephenin sadece bilinçli ola-
ra k bilimsel sosyalistleri destekleyen işçileri birleşti-
rebileceği, reform istlerin önderliğini izleyen işçileri bir-
38?
leşik cephenin sınırları dışında bırakacağı an lamını ta
şıyordu.
KEYK’n in O nbirinci Birleşik O turum u Beşinci Pro-
fin tern K ongresi’nin (Ağustos 1930) çoğu k ap italist üi-
kedeki devrim ci işçi sendikası m uhalefetini işçilerin
ekonomik kavgasına önderlik edecek ve işçileri etkin
devrim ci mücadeleye ayaklandıracak bağımsız devrim
ci işçi sendikalarına çevirm enin gerekliliğine ilişkin Ka
ra rla rın ı destekledi. Bu tavsiyeler, sonraki u y g u lam a-'\
la rın gösterdiği gibi, bilimsel sosyalistlerin kitleler a ra
sındaki çalışm a alanlarını d a ra lttı ve devrim ci azın
lığı işçi kitlesinden uzaklaştırdı.
Birleşik O turum «faşizm ve b urjuva dem okrasisi
ara sın a ve burjuvazinin diktatö rlü ğ ü n ü n p arlam en ter
biçimiyle açık faşist biçimi arasına» ayırım koym a uy
gulam asına b ir son verm enin gerekli olduğu sonucuna
vardı.(2S) Bu yargı, faşizm tüm burjuva-dem okratik ku
ru m la n ezmek ve emekçi halkın kısıtlı h ak ların ı bile
ortadan kaldırm ak üzere saldırıya geçtiği sırad a bilim
sel sosyalist partilerin burjuva dem okrasisiyle faşizm
arasındaki çelişkileri gerçekçi olarak değerlendirm esi
ni, faşizm e ve em peryalist gericiliğe karşı dem okratik
özgürlüklerin savunm asına girişen geniş kitleleri to
p arlam a olanağını kullanm asını engelledi.
B urjuva-dem okrat egem enlik yöntem lerinin faşiz- j.
minîtiTerleT özdeşleştirilmesi faşizm in belli Ölçüde kü- \
çüm senm esine, çeşitli burjuva p arlam en ter rejim lerin
, faşist rejim ler olarak tanım lanm asına yol açtı. Bu, ger-
Vçek faşist güçlerin tem sil ettiği tehlikenin gerçek bo
yutlarını gizledi. Bu çizgi, bilimsel sosyalist h arek etin
dünya ekonomik bunalım ı sırasında geniş emekçi halk
kitlelerini gericilik ve faşizme karşı m ücadeleye çek
m ek için kendisine ta n ın a n sonsuz o lanaklardan y a ra r
lanm asını ciddi olarak engelledi.
388
KOMÎNTERN'ÎN FAŞİZME MEYDAN OKUMASI
Sım f Çelişkilerinin
Keskinleşmesi
Bilimsel Sosyalist Partilerin
Faşizm ve Gericiliğe
Karşı Mücadelesi
389
Romen dem iryolcularının kavgası keskin b ir çeliş
ki biçim ini aldı. Şubat 1933’te grevci işçiler G rivita’da-
ki (Bükreş’te bir bölge) dem iryolu istasyonlarını işgal
ettiler ve üstlerine salıverilen askerlere k a rşı saatler
süren düzenli bir savaş verdiler. G rivita’daki olaylar
bütün ülkedeki büyük işçi kitlelerini sarstı ve anti-fa-
şist birliğe katkıda bulundu.
A lm anya’daki m ücadele yüksek b ir yoğunluk d ü
zeyine erişti. Yalnız 5 Eylül ve A ralık 1932 arasın d a
pek çoğu işçilerin zaferi ya da kısmî b aşarısıyla sona
eren 1.100 grev yapıldı.(21) Ülkede politik güçlerin kes
kin bir kutuplaşm ası söz konusuydu, b ir yan d a bilim
sel sosyalistler etki kazanırken, öte y an d an faşizm hız
la güç kazanıyordu.
Birkaç ülkede, üyeleri sadece borçların azaltılm a
sı ya d a kaldırılm asını değil toprağın yeniden d ağıtı
m ını da talep eden köylü h arek eti dalgası hızla yük
seliyordu. Büyük bir silahlı köylü ayaklanm ası 1932
yazında Polonya’da - Batı U krayna ve V olhnia’nın Lis-
sa bölgesinde - oldu. Yoğun çelişkiler Japonya kırsal
bölgelerini sarstı. ABD’de bir çiftçi grevleri dalgası do
laştı. Kırsal bölgelerde keskinleşen sınıf m ücadelesinin
genel görünüm ü bazı ülkelerde yetkililere k arşı derin
b ir kırgınlık ve direniş, bazılarında büyük gösteriler,
bazılarındaysa kitlesel silahlı ay ak lan m alar biçim in
deydi.
Y ükselen d evrimci m ücadele emekçi halkın eyle
m ini ezmeye, totaliter rejim ler kurm aya ve kitlelerin
o rta y a koyduğu h ¥ r Y ü rlü ^h li^u tsü ^ lfg u 'Ylaha Jrıaşm-
d a boğazlam aya çalışan söm ürücü sınıfların sertleşen
ve öfkeli direnişiyle karşılandı. Bu, em peryalist geri
ciliğin yavaş yavaş faşistleşm esinde an latım buldu. Fa
şizm hızla destek kazandı ve bir çok ülkede gerici em
peryalist burjuvazinin başlıca partisi, sosyalizm, barış,
390
dem okrasi ve ilerlem e konusunda kötü niyetli b ir n ef
re t besleyen herkesin bir a ra y a toparlandığı b ir yer
haline geldi. Tekelci burjuvazinin d a h a d a gerici b ir
konum a doğru evrim leşm esini yansıttı.
Em peryalist gericiliğin ve faşizm in saldırıları otuz
la rın b aşlarında A lm anya’d a en ü rk ü tü c ü boyutlarına
ulaştı, O radaki N asyonai-Sosyalist P arti uç n o ktadaki
saldırganlığıyla ayırdedilen m ali serm ayenin önde ge
len gruplarından giderek d ah a etkin b ir destek sağ
lıyordu. A lm anya’d aki em peryalist gericilik, faşizm de
proletaryayı şiddet yoluyla, «zorbalık ve ateş» k u llan a
ra k ezme, H itler’in «dem okrasinin k an ser gibi bir has
talığı» diye tarif ettiği nesneyi yok etme, «katı otoriter
b ir devlet yönetimi» kurm a, diğer ülkeleri yok etm ek
ve köleleştirm ek, Lebensraum ’u ele geçirm ek ve ilhak
edilen bölgeleri A lm anlaştırm ak sonra d a Alman ırk ı
nın dünya yüzündeki üstünlüğünü ortaya koym ak üze
re girişilecek b ir savaşın hazırlıklarına başlam a ola
n ak ları buluyordu.(38) H itlerci faşizm tekelci serm aye
nin en gerici, insan düşm anı özelliklerini kendi içinde
yoğunlaştırm ıştı ve saldırgan anti-kom ünizm ın somut-
lanm asıydı.
U luslararası em peryalizm Alman faşistlerini, N a-
zileri, desteklediler, onlara mali yardım" sağladılar ve'
ik tid ar m ücadelelerinde yardım ettiler, çünkü onda b i
limsel sosyalist h a re k et ve Sovyetler Birliği’n i hedef
alan bir vurucu güç gördüler.
Temmuz 1932’de A lm anya’daki R eıchstag seçim
lerinde N aziler 13.80Q.000 oy alarak ülkenin en büyük
politik gücü haline geldiler. Evet, bilimsel sosyalistler^
ve sosyal-dem okratlar sırasıyla 5.4 ve 8 m ilyon oy al
m ışlardı am a seçim lere a y n ayrı katılm ışlardı, N azi
le r işçi sm ıfı saflarındaki bu ayrılıktan en iyi biçimde
391
y a ra rla n d ıla r ve terörcü çetelerinin devrim ci işçilere
yönelttiği saldırılar giderek yüzsüzleşti.
Faşist hareket Fransa, Avusturya, Ispanya, Yuna-
nistârTve Bal tık devletlerinde ğozle"gÖrülür b ir ilerlem e
kaydetti: ............. ........... .
Üçüncü E nternasyonal ve bilimsel sosyalist p a rti
le r giderek a rta n faşist tehlikeye dik k at çektiler, fa
şizmi saldırılarının hedefi yap tılar ve kitlelere, b u rju
v a ve sosyal-dem okratlarm faşizme ilişkin, onun sınıf
sal özünü gizlemeye çalışan görüşlerinin z ararların ı
a n lattıla r. Alm anya Kom ünist Partisi 1930 yazında k a
bul edilen «Alman H alkının Toplumsal ve Ulusal K ur
tu lu şu n u n P rogram lında, aşırı gericiliğin b ir partisi
o larak faşizm in çok ciddi b ir tehlike olduğuna ve he
deflerinin Alman halkının gerçek ulusal çıkarlarıyla
o rtak hiç bir yanı olmadığına, aksine a şın gerici ve
saldırgan em peryalist çevrelerin özlem lerini yansıttı
ğına d ikkat çekti. 1932’nin başında A lm anya Kom ünist
P artisi MK Birleşik O turum u b iran önce güçlerini to
parlam am aları halinde işçilerin, büyüyen faşizm ta r a
fından ezileceği tehlikesine d ik k at çekti. Bu nedenle
birleşik işçi cephesi politikası faşizm i teslim alm anın
tek aracı, P arti politikasındaki başlıca h alk a olarak
ta n ım la n m ıştı/29’
A lm anya Komünist Partisi Brüning-Papen H ükü
m etinin, emekçi halkm yaşam stan d a rtların a darbe in
diren ivedilik yasalarına karşı yürekli b ir savaş verdi.
Bu m ücadeleyi giderek d a h a etkin anti-faşist gösteri
lere bağladı. 1932 yazında AKP, faşist etkisinin kitle
le r arasın d ak i artışını d u rd u rm ad a önemli bir rol oy
n ay an yığınsal b ir anti-faşist eylem kam panyası baş
lattı. AKP faşizm e ve d ah a fazla ücret kesintilerine
k arşı gerçekten savaşm ak isteyen tüm örgütlerle omuz
392
om uza savaşm aya h azır olduğunu açıklayan b ir k a ra r
yayınladı.(3°> Thâlm ann 8 Temmuz 1933’te Sosyai-De-
m okrat P a rti’nin yirm i kıdemli görevlisiyle yaptığı b ir
konuşm ada şöyle dedi: «Böylesi koşullar altın d a ve Al
m anya'nın b ir ateş ve darağacı ülkesi haline getiril
m ekte olduğu sırada ve böylece elim bir tehlike k arşı
sında biz bilimsel sosyalistler, bütün içtenliğimizle, bir
birleşik anti-faşist proleter cephesi yönünde çaba gös-
term eyip de ne yapabiliriz.»(31) AKP güçlü anti-faşist
gösteriler ve to p lan tılar örgütledi. Birkaç k en t ve k a
sabada AKP insiyatifinde, bilimsel sosyalistler olduğu
k a d ar p a rti dışından olanları ve bazı sosyal-dem okrat-
la n d a içine alan özsavunm a m üfrezeleri (Schutzbundl
kurulm uştu. N azilerin ik tid ara gelişini izleyen altı ay
içinde AKP ATmanya S o s y â l - l T e f aşız-
me k arşı bir genel grev Örgütlemek için yaklaşık^ bir
düzine öneri yaptı am a h er seferinde reddedildi.(32)
Fransız JComünist Partisi, kitlelere gerici burjuva
p artilerinin ülkede şimdiden bir faşistleşm e politika
sı izlediklerini vurguladı. Bilimsel sosyalistler 1932’de-
ki seçim kam panyasına savaşa, yoksulluğa ve faşiz
me k arşı çıkan sloganlarla katıldılar. Bilimsel sosya
listler bu sloganlar altın d a grev hareketinde etkin ola
ra k rol aldılar. FKP proletaryayı gericilik, faşizm ve
savaşa karşı birleştirm enin b ir aracı olarak birleşik
işçi cephesi politikasına büyük önem veriyordu. 1932’-
de A m sterdam ’d a faşizm ve savaşa karşı b ir kongre
toplanm asını am açlayan kam panyaya katıldı. Sosya
list P artinin 141 şubesi ve önemli sayıda ilerici aydı
nın bu kam panyada yer alm asını sağlam ayı b a
şardı.w
Grev m eydanlarında önemli ölçüde bir birleşik
çephe deneyim i kazanm ış olan Çekoslovakya Komü
n ist Partisi, faşizme k arşı mücadeleyi hızlandırdı. ÇKP
393
1937 ortaların d an başlayarak kitleleri hem dıştan, Al
m anya yönünden, hem de içten, devleti faşistleştirm e-
ye koyulm uş olan yerli gerici çevrelerden gelecek fa
şist tehlike konusunda uyardı. ÇKP G ottw ald’ın yaz
dığı biçimiyle amacı, bir birleşik cephe halinde o rta
ya çıkm ak ve «silahlı faşist çetelerin Çekoslovak kent
lerinin sokaklarında cirit atıp işçileri vurm asını önle
mek olan bir anti-faşist kam panya başlattı.» Çekos
lovakya işçi smıfı işçiler ve köylülerin keyfi cinayet
lere k u rb an olm asına bir son verebilecek yeteneğe sa
hipti. Çekoslovakya işçi smıfı Çekoslovak Papenleri,
Schleicherleri ve H itlerlerinin İktidara gelm esini ön
leyebilir.» (M>
Sınıf çelişkilerindeki gelişm elerin en uç n o ktalara
eriştiği Polonya’da Komünist Parti, işçilerin grev h a
reketi, kitle gösterileri ve köylü eylemlerini, em ekçi
halkı faşist rejim e k a rşı genel b ir politik greve h azır
lam a göreviyle bağdaştırm aya ç alıştı/35’
Faşizme k arşı savaş İspanya, Romanya, M acaris
tan, Yugoslavya, Y unanistan, İngiltere ve diğer ülke
lerin Kom ünist Partilerince de oldukça hızlandırılm ıştı.
K om intern ve bölümleri faşizm e ilişkin küçük-bur-
juva, sağ-sosyalist ve troçkist görüşlerin o rtay a kon
duğu ve faşist h areketin an a h a tla rın a ilişkin, güçsüz
yan ların ı ve gelişmesinin nedenlerini açıklayan dah a
araştırıcı bir çözümlemenin sunulm aya çalışıldığı
yaygın bir ideolojik kam panya yürüttüler. Sosyal-de-
m o k ratlar ve h er tü rlü küçük burjuva ideologunun
verdiği faşizm tanım ı o sıralarda hâlâ kitleler a ra sın
daki yaygınlığını sürdürüyordu. Sosyal-demokrasinin
Önde gelen birçok kuram cısı faşizm i küçük burjuva
zinin bir hareketi ve diktatoryası olarak tanım lıyor ve
böylece kitleleri onun gerçek niteliğinden başka yön
lere yöneltiyordu.
394
Sosyal-dem okrat önderler faşizm in hem p ro letar
y a hem de büyük burjuvazi üzerinde despot bir ege
m enlik k u rd u ğ u n u açıklayarak faşizm in tekelci ser
m aye ve katıksız gericilikle olan bağlarını ya reddedi
yor ya da küçüm süyordu. K üçük-burjuva kuram cıları
ve troçkistler faşizm i genellikle sınıfîarüstü b ir güç,
ne burjuvazinin ne de proletaryanın egem enliklerini
d o ğ rudan kullanabilecek b ir konum da olmadığı za
m an ortaya çıkan bir tü r B onapartizm olarak tanım
lıyordu. Bu tü r görüşler kitlelerin faşizm e k arşı m ü
cadele için harekete geçirilm esini engelliyordu. Sos
yal-dem okrat ve liberal-burjuva basınının yaydığı, nes
nel nedenlerden ö tü rü çoğu, «demokratik» ülkede fa
şizmin olanaksız olduğunu savunan, bunun en önemli
nedenini bu ülkelerin faşist hareketin kitle tabanını
o lu şturacak k a d ar kalabalık b ir lum pen-proletaryaya
sahip olm ayışına bağlayan görüş de azım sanm ayacak
b ir z a ra ra neden oldu. Batı A vrupa’daki sosyal-demok
ra t önderlerin faşizme bağışık olduğu varsayılan «de
m okratik bölge» h akkında söyleyecek sözleri çoktu.
Kom intern ve bölüm leri basını, sürekli olarak_fa-
jşizm i açığa çıkardı ve onun büyük serm ayenin terö
rist d iktatörlüğü olduğunu gösterdi. Bilimsel sosya
lis tle r” bir politik çizgi olarak faşizm in kapitalizm in
genel bunalım çağında, sınıf çelişkilerinin yoğunlaştı
ğı ve burjuva rejim lerinin güçsüzleştiği dönem lerde
sınıf m ücadelesi alan ın a girdiğini vurguladı. Faşizm
kapitalizm in düşüş gösterm esi ve çöküşüyle bağlantı
lıydı ve bu anlam da burjuvazinin güçsüzlüğünün ke
sin b ir belirtisiydi. Ancak aynı zam anda gerici burju
vazinin h e r ne p ahasına olursa olsun, en kaba a ra çla r
ve kanlı şiddetle, bu güçsüzlüğü altetm ek ve varolan
düzene ne olursa olsun, hiçbir karşı gösteriyi hoş gör
m eyen açık terörist rejim ler kurm ak konusundaki çıl
395
gınca arzusunu da yansıtıyordu. Bilimsel sosyalist p a r
tiler KEYK Onbirinci Birleşik O turum unda vurgula
n a n bu sonuçları, kitleler ve bazı bilimsel sosyalistler
arasın d a görülen, faşist tehlikeyi küçüm sem e eğilimiy
le m ücadele etm ek için kullandı,
Komintern, emekçi halkın dikkatini faşizm in d ün
ya sahnesinde sosyalizmin karşıtı olarak, sosyalizme,
Sovyetler Birliği’ne en düşm an güç olarak boy göster
diği ve ilk sosyalist devleti yok etmeyi hesapladığı ol
gusuna çevirdi. Faşizmin gelişi anti-sovyet, em perya
list bir savaşın giderek a rta n tehlikesi üzerinde doğ
ru d an bir etkiye sahipti.
Komintern ve Komin tern üye s i p a rtile r faşizm in
milliyetçi ve toplum sal demagojisiyle, yıkılmış küçük-
burjuvazi ve jıü fu s u n sınıflarınd an kopm uş k esimle-
rin i saflarına çekerek kendisine b ir kitle tab an ı y a ra t
tığ ın a dikkat çekti. Bunalım yıllarında yüzbinlerce
o rta sınıf üyesi yıkım a uğradı ve kendilerini toplum
sal kadem elenm enin en dibinde buldular,
Lenin b ir keresinde şöyle yazdı*. «Küçük üreticinin
hoşnutsuzluğu sık sık varlıklarını küçük m ülk sahibi
olarak savunm a başka bir deyişle bugünkü düzenin
tem ellerini savunm ak, h a tta geriye döndürm e isteği
d o ğ u ru r (ve bu isteğin içlerinde, y a da önemlice b ir bö
lüm ünün içinde ortaya çıkm ası kaçınılm azdır.) (36> Bu,
sözler bunalım yılları sırasında küçük m ülk sahipleri
nin büyük bölüm ünü tam anlam ıyla niteliyordu. Yı
kılmış ve um utsuz küçük m ülk sahibi m aceracılığa ve
terörizm e doğru b ir eğilim gösteriyordu. Faşistlerin
anti-kom ünist, anti-dem okratik çağrılarına,,ustalıklı şo-
venist propagandalarına, küçük adam a özüne duydu
ğu saygıyı geri verm eyi ve ülkeyi «ulusal yücelik» sağ
lam ayı vaadeden sloganlarına duyarlı bir hale geli
yordu. Milliyetçi propagandanın, Özellikle savaşta ye-
396
nik düşm üş ve nüfusu savaş sonrası antlaşm aların
yükünü taşım ak zorunda bırakılm ış olan ülkelerde,
faşistlerin bir kozu olduğu kanıtlanm ıştı. Bu durum
şovenist uyuşturucularla kitlelerin başını döndürm ek
ve dikkatlerini içinde bulundukları kötü duru m u n
gerçek nedenlerinden uzaklaştırm ak için kullanılıyor
du, K om intern ve bölüm leri bu tehlikeli gelişmeyi cö-__
züm leyerek nüfusun orta ta b ak a la rı arasın d a k i anti-
faşist çalışm alarını hızlandırm ayı hedef aldı. Komin-
te rn üyesi p a rtile r bazı bilimsel sosyalistlerin sav u n
duğu, bu tab ak aların faşizm in «doğal nesneleri» oldu
ğ u görüşüne karşı b ir m ücâdele başlâtfîtâr.
397
lılıkla korum ası, faşizm e ve em peryalizm e k arşı sa
vaştaki yiğitliği ve boyun eğm eyen istem i bilimsel sos
yalistlere ileri işçiler, köylüler ve sol-kanat ay d ın lar
arasın d a giderek a rta n bir destek sağladı. Bu ta b ak a
ların en seçkin kişileri p a rti saflarını güçlendirdiler.
Faşizme karşı m ücadelenin ulu slararası cephesinin
m erkezinde d u ran A lm anya Kom ünist Partisi hızla
büyüdü. 1933 başlarında 300.000’den fazla üyesi vardı.
Çin, Çekoslovakya, Finlandiya ve b aşk a birkaç ülke
deki p artilerin de üye sayısı arttı.
K om intern’in birkaç yeni bölüm ü o rtay a çıktı. Bir
Fransız söm ürgesi olan Çin H indi’ndeki bilimsel sos
yalist g ru p la r 1930’d a Çin H indi Kom ünist P a rtisini
kurdular. Bu p a rti 1931’deki KEYK O nbirinci Birleşik
oturum unda bağım sız b ir bölüm o larak K om intern
"yalist g ru p lar 1930’da Çin Hindi Kom ünist P artisi'n in
olüşturülm asında öndegelen rolü Ho Chi M in oynadı.
1030’da, 1 Kasım gibi h atırlan m ay a değer b ir günde,
Filipin A daları Kom ünist Partisi kuruldu. B aşlangıçta
yasal olarak çalıştı a m a A m erikan söm ürgecileri d a
h a 1931’de partiyi yasa dışı ilân ettiler.
1930-1931’de M alaya ve Kıbrıs’ta d a bilimsel sos
yalist p a rtile r şekillenm eye başladı. Aynı zam anda
Latin A m erika kıtasında çeşitli bilimsel sosyalist g ru p
la r Salvador, Venezuela, Kolombiya ve Kosta Rika ko
m ünist partilerini oluşturdular.
A vrupa’da İzlanda (1930) ve İrlan d a’da (1933) Ko
m ünist p a rtile r oluştu.
1925-1933 arasın d a H indistan’da, H indistan Komü
nist P artisi M erkez Komitesinin tüm üyeleri tutukevin
de olduğundan bilimsel sosyalist h arek et m erkezi bir
önderlikten fiilen yoksundu. 1933’te H int bilimsel sos
yalistlerini toparlam a yönünde önemli b ir adım atıl
dı: P a rti önderliğini ulusal ölçekte ele geçiren yeni b ir
398
M erkez Komitesi seçildi, H indistan K om ünist Partisi
aynı yıl K om intern’e katıldı.
K om intern saflarının büyüm esi ve yeni bölüm le
rin oluşm ası bilimsel sosyalist h areketin d a h a d a sağ
lam laştığının bir kanıtıydı.
K om intern ve K om intern üyesi p a rtile r kitleleri
serm aye ve faşizm in sald ırıların a k a rşı toparlarken,
safları içindeki sağ oportünizm le m ücadele etm enin
yanı sıra, doğru b ir politikanın belirlenm esini ve g er
çek anlam da yığınsal anti-faşist çalışm anın y ü rü tü l
m esini sarsak latan sol-sekter u n su rla ra d a b ir d arb e
indirm e zorunluluğuyla k a rşı karşıyaydı.
1932’de İspanya K om ünist Partisi, KEYK y ard ı
m ıyla p a rti önderliğini b ir süredir denetim i altında tu
ta n Bullejos-TriIIa sekter-oportünist_ grubu kesin ola
ra k yenilgiye uğrattı. Bu g rup Ispanya’da 1931’de b aş
lam ış olan devrim in burjuva-dem okratik nitelikte ol
duğunu ve odak noktasının tarım sal mesele olduğunu
anlayam ıyordu. Bullejos ve Trilla «proletaryanın sade
ce kendisi için savaşm ası g e re k tiğ in e inanıyordu ve
b u nedenle şu sloganı Öne sürdüler: «Kahrolsun B ur
juva Cumhuriyeti!» ve böylece Komünist Partinin,
burjuva-dem okrat reform lar için savaşan kitlelere
yaklaşım m da büyük güçlükler yarattı.
Grup, K atalonya, Bask Bölgesi ve Galiçya ulusal
bölgelerinin d erh al ve zorunlu olarak ayrılm asını ta-
lebederek ulusal meselede de h a talı b ir ta v ır aldı. Bu
sek ter d o k trin er g ru p kitleler arasındaki çalışm ayı ih
m al etti ve p artin in kitlelerin Örgütleyicisi olm a ro
lü n ü küçüm sedi.
R adikalleşm iş küçük-burjuvazinin düşünce siste
mini yansıtan bu g ru b u n partiden ihraç edilmesi, p a r
tinin gelişip güçlenm esinde önemli b ir rol oynadı; «Par
tin in gelişm esini a k sa ta n ve b ir ölçüye k a d a r onu k it
399
lelerden uzaklaştıran d a r dogm acı çizgi düzeltilm iş
ti.13^ P arti önderliği Jose Dıaz, Dolores Ib ârruri, Vicentz
Unbe ve diğerleri gibi devrim cilerce devralm m ıştı.
Parti, gerici toprak sahiplerine ve faşizm e k arşı m ü
cadele yolunda burjuva-dem okratik devrim i tam am la
m ak üzere İlerlemeye başlam ıştı.
Fransız Kom ünist JPartisi içinde sol-sekter Barbe-
Celor g rubuna karşı verilen keskin m ücadele sonuna
yaklaşıyordu. Bu grup F ran sa’daki ekonomik ve poli
tik bunalım ın boyutlarını abartıyo r ve Tardiev H ükü
m etinin şim diden faşist diktatörlü k u y gulam akta ol
duğunu savunuyordu. G rup sahte devrim ci sloganlar
öne sürüyor, devrim ci laf kalabalığına girişiyor, aynı
zam an d a «geçmiş tarih» olarak değerlendirdiği birle
şik cephe taktiklerini baltalayıp sınırlı talepler için
m ücadeleyi reddediyordu.
B arbe ve Celor sosyalist partin in tüm üyelerine,
işçiler de dahil, «sosyal-faşistler» ve «burjuvazinin ta
zı köpekleri» diyordu, bu da reform ist önderlerin sos
yalist işçileri bilimsel sosyalistlere k arşı kışkırtm ala
rın a yardım cı olm aktan başka b ir işe yaram ıyordu.
Bu g ru b u n politikası üye sayısı düşen partiye ciddi
z a ra rla r verdi.<3S)
Barbe-Celor g rubunun 1930'da p a rti önderliğin-
den azledilmesi ve M aurice T ho rezjn P arti M erkez
Komitesi Genel Sekreterliğine seçilmesi ve M art 1932’-
de FKP T edm crK ohgfesinde bu g rubun sek ter politi
kasının sonuçları üzerindeki araştırıcı eleştiri, p arti
nin dikkatini serm aye ve faşizm in saldırısına k arşı bir
birleşik işçi cephesi için verilecek m ücadelenin sorun
ların d a toplam asına ve kitleler arasındaki çalışm ala
rın, hızla iyileştirm esine olanak sağladı.
K om intern ve A lm anva Kom ünist P a rtisi önder
liği, Neumanh-Kemmele sekter-oportünist g ru b u n a
400
k a rşı keskin bir mücadele verm ek zorunda kaldı. Bu
g ru p ekonomik bunalım ın bir devrim e yol açm ak zo
ru n d a olduğunu savunuyordu ve bu nedenle sınırlı ta
lepleri emekçi halkın günlük gereksinm eleri için veri
len m ücadeleyi pek az önemsiyordu. Faşizm tehlike
sinin küçüm senm esi ve n azilsrin ik tid ar m ücadelesi
n in A lm anya’daki devrim i sadece hızlandıracağı gö
rü şü bu grup üyelerinin özelliklerindendi. Aynı za
m anda N eum ann, Remmele ve o n la n destekleyenler;
devrim ci işçiler ve AKP’nin olanaklarını gerçekçi ol
m ayan b ir biçimde tanım lıyordu. N eum ann 1931’de
Kom ünist Partinin faşizm in ilerlem esini şim diden «dur-
d u rm ayı başardığını», seçim lerde çoğunluk elde ede
ceğini ve 1931-1932 kışının «en devrim ci kış» olacağım
savunuyordu.
Bu^ g rup faşizm e karşı savaşı fasıst çetelerle ca- ^
tıjm a İa ra indirgem işti. Bu durum bireysel şiddet yön- '
tem lerine doğru kaym a tehlikesini de beraberinde ta-
şıyordu. Sol sekterler sosyal-dem okrat işçilere «sosyal
T âşîitlİr» ve «küçük Zoergiebel» diyorlar ve böylece
onların etkin devrim ci m ücadeleye çekilme olanağım
yadsıyorlardı. Bu g ru p birleşik işçi cephesi sloganının
yerine, birlik politikasını d ah a başında d araltan , «Kı
zıl İşçi Cephesi» sloganını öneriyordu. Bu g rubun za
ra rlı sol-sekter görüşleri Genç Alman Kom ünist Bir
liği önderliğinde özellikle yaygındı.
N eum ann - Remmele grubu K om intern personeli
nin bazı solcu üyelerinin- özellikle zam an zam an Al
m an K om ünistlerine sekter nitelikte tavsiyelerde b u
lu n an V. K norin'ın desteğine sahipti.
AKP tanınm ış ö n d erleri-T h âlm an n , Pieek, Ulb
ric h t ve diğerleri - p a rti forum ları ve p a rti basınında
solcuların görüşlerine te k ra r te k ra r karşı çıktılar.
AKP MK’n in 1932’deki Şubat Birleşik O turum u sek-
402
savaşları sırasında bilimsel sosyalist h areketin çelik
leşmiş önderleri haline geldiler. B unlar p artilerin m er
kez kom itelerinde doğru bir çizginin izlenm esini gü
vence a ltın a alan sağlam çoğunluğu oluşturdular.
K EYK
Onikittci Birleşik
Oturumu
Serm ayenin, faşizm in, em peryalizm in ve sava-
şm saldırılarına k a rşı kitleleri toparlam a sorunları
AğÜstös-EyIül'l932’de toplanan K om intern Y ürüim e-
si Onikinci Birleşik Oturum u n u n en h a ra retli ...knnnla..
rıydı. Birleşik O turum birkaç kapitalist ülkede yüksel
m ekte olan devrim ci bunalım ı gözönüne a la ra k Ko
m in tern üyesi p artilere şu görevi verdi, «işçi sınıfının
çoğunluğunu kazanm ak ve işçi sınıfının devrim ci e t
kinliğini yükseltm ek için b ira n bile geçirm eden Bol
şevik kitle çalışm ası yoğunlaştırm ak ve hızlandır
mak.» <«>
K uusinen Birleşik O turum a sunduğu rap o ru n d a
K om intern üyesi partileri kitle çalışm alarında işçileri
o a n d a en fazla rah atsız eden sorunları ve günlük
o lay lan re h b e r edinmeye, birleşik işçi cephesi politi
kaların ı sadece «proletaryanın o andaki sm ıf m üca
delesinin acil pratik hedeflerine, bilimsel sosyalist po
litikanın asıl eylem sloganlarına..., p artili olm ayan ve
reform ist işçiler açısından henüz anlaşılam ayan bi
limsel sosyalist program ilkelerine değil, gerçekleşe
cek kısmı m ücadeleler sırasında onlar a ra sın d a yay
gınlaştırılm ası gerekenlere» dayandırm aya çağır-
dı.<<2> Konuşm acı sosyal-dem okrat işçileri kazanm a
nın hem en hem en olanaksız olduğu («onlarla hiçbir
görüşm e yapılam am ıştır»), kısmî talepler için savaş
m anın o k a d a r önemli olmadığı görüşlerini şiddetle
403
eleştirdi. Kuusinen, sosyal-dem okrasinin sağ önder
lerine işçilerin çıkarlarını savunan tek gerçek ve y a
ra rlı politika olarak kendi politikalarını sunm a olana
ğını veren bu olm uştur, dedi. R apor bilimsel sosyalist-
lerin p artili olm ayan kitleler, sosyal-dem okratlar ve
sendikalist işçilerle d ü zenli ilişkile r "dürdürm esini ve
onların güvenini kazanm asına olan gereği vurguladı.
K uusinen ’^şağTdarT Tnrlepk" c opı e »i î ı n -
yalist p artilerin işçilere yaptığı çağrıların «özel, ola
ğan dışı durum larda kom ünist birlik önerisinin sa
dece d a h a alt düzeydeki b ir işçi sendikasına, h a tta ye
rel b ir sosyal-dem okrat Örgüte gönderilebilm e olana
ğını o rtad an kaldırm adığını»{43> bir birleşik cephe öne
rilirken d a h a en başında reform ist işçilerin önderle
rinden kopm asm ı talep etm enin yanlış olacağını açık
ladı.
T hâlm ann da, ekonomik grevler ve işsizlerin m ü
cadelesinden alınacak dersleri çözüm lerken Komin-
te m üyesi partilerin dikkatini sınırlı talep ler için ve
rilen m ücadele ve K om ünistlerin işçi sen d ik a la n için
deki çalışm aları meselesine çekti. Kısmî sav aşlan n
sahte-devrim ci b ir biçimde reddedilm esini ve işçi sen
dikası politikasına ilişkin olarak orda b u rd a «refor
m ist işçi sen d ik alan n ı ezmek» sloganını Öne sürm e ça-
b a la n n d a an lam bulan sol sekterliği lanetledi. Refor
m ist işçi sen d ik alan n ı «bir kapitalizm okulu», «tepe
den tırn a ğ a gerici b ir kitle» olarak değerlendirm enin
yanlış olduğunu söyledi; bu sen d ik alan n sırad an üye
leri serm ayenin saldırılarına karşı savaşm ayı istedi
ler, bu nedenle bilimsel sosyalistlerin reform ist sen
dik alard an çıkm am ası, o rad a kazanacağı h e r santim
için savaşm ası gerekir, reform ist işçi sendikalarının
çeşitli yerel organlarını - grev kom iteleri, işsizlik ko-
m isyonlan, vb.- boykot etm em eleri o nların çalışma-
404
la n n d a en etkin b ir biçimde y e r alm a la rı ve işçilerin
güvenini k azanm aya çalışm aları g erek ir dedi.
Acil günlük talepleri ve kitleler açısından yakm
ve an laşılabilir m ücadele biçim lerini öne sürm enin
Önemini vurgulayan G ottw ald’ın o rta k rap o ru aynı ko
nu ları ele aldı. İşçi örgütleri üzerinde bilimsel sosya
list p a rtin in önderliği iddiasında olm ak yetmez, b ir
leşik b ir işçi cephesi ve onun önderliği için yılm adan
gece gündüz çalışm ak gerekir, dedi.
Gottwald «Lenin’i dikkatle okudum , 1917’de Sov
yetler hakkında ne dediğini okudum . H içbir yerde Le
nin ’in ‘Bolşeviklerin önderliği altında Sovyetler ku
ru n ’ sloganm ı Önerdiğine rastlam adım . O sırad a bü
tü n söylediği şuydu: ‘işçi, köylü ve ask er m illetvekille
ri Sovyetleri k u ru n ,..’ Birleşik cephenin şimdiki organ
ları - eylem kom iteleri, grev kom iteleri vb.- Sovyetlerle
karşılaştırılınca çok küçük, am a gene de biz sık sık
b u n ların sadece bizim önderliğim iz altında kurulm ası
gerektiğinde ıs ra r ediyoruz. G erçek önderlik yu k arıd an
dayatılam az, ilan ederek de elde edilemez. Bu, prole
te r dem okrasisine d a y a n a ra k sağlanm alıdır, p ro letar
yanın sınıf çıkarları k ararlı, sabırlı ve özverili b ir bi
çimde savu n u larak sağlanm alıdır.» dedi.(J4> Gottwald
pro leter dem okrasisi ilkelerinin kitle çalışm ası içinde
oynadığı önemli rolü vurguladı ve bilimsel sosyalist
p artilerin grev komiteleri, işsizler kom itesi vb. organ
ları y u k ard an atam am ası, bunların proleter dem okra
sisi ilkelerine d a y an a ra k tü m işçiler ta ra fın d a n seçil
m esini sağlam ası gerektiğini söyledi. Bilimsel sosya
listlerin emekçi kitlelelerle yakın ilişki içine girebil
mesi, neyi savunduklarım o n la ra yaşam ın içinde gös
term esi ve sosyal-dem okrat işçilerle kişisel dostluk
ilişkileri kurabilm esinin tek yolu buydu.
405
KEYK Birleşik O turum unda v a n la n tüm bu so
nuçlar, birleşik cephe politikasının uygulam a alanının
kesinlikle genişlediğini, reform ist p a rtile r ve işçi sen
dikalarının d ah a a lt kadem elerinin faşistleştirilm esi
tezi, sosyal-dem okrat bir partin in yerel örgütlerine bi
le birleşik eylem önerisiyle yaklaşm anın olanaksızlığı
gibi d a h a önceki bazı kabullerin yeniden düzenlendi
ğini belirtiyordu. Onikinci Birleşik O turum un k a ra r
ları Kom intern üyesi partileri, kitleleri kendilerinden
y an a kazanm ak am acıyla kitleler arasındaki çalışm a
larını hızla geliştirm eye yöneltti. Birleşik O turum un k a
r a n «Komintern üyesi p artilerin b u sorunu çözerken
kavram ak zorunda oldukları başlıca ilişki, geniş kitle
lerin günlük ekonomik ve politik ç ık arlan için, gide
rek a rta n yoksulluk, baskı, şiddet ve teröre k a rşı ve
rilecek m ücadeledir.»(4i> diyordu. Birleşik O turum pro
letaryanın, giderek çeşitli biçim lerdeki politik çalışm a
larla d a h a sık bağdaştırılan, sınırlı talepleri için ver
diği ekonom ik mücadeleyi kitleleri gelecekteki büyük
devrim ci savaşlara yöneltm enin tem el bağlantısı ola
ra k değerlendiriyordu. (1,*>
Birleşik O turum kapitalist toplum da y er a lan sü
reçleri nitelerken devletin ekonomiye m üdahalesinin ve
özel tekellerin devlet üzerindeki denetim inin arttığını
belirtti. Birleşik O turum «büyük burjuvazinin faşist
birim lerinin savaş örgütlem ekte, politik haydutluk,
beyaz şiddet, siyasi tu tu k lu lara işkence etme, kışkırtm a,
sahte belgeler hazırlam a, grevcileri ve göstericileri
vurm a, işçilerin örgütlenm elerini çözme ve bastırm a
sistem i k u rm ak ta olduğu» kapitalist ülkelerin çoğun
d a politik gericiliğin ve faşistleşm enin d ay an ak k azan
m ayı sürdü rd ü ğ ü n ü bütün kanıtlarıyla o rtay a koy
du.<41> Birleşik O turum milliyetçilik ve şovenizmin Al
m anya ve diğer ülkelerdeki şiddetli patlam asına, fa
406
şistlerin kendi çıkarları için k u llanm akta oldukları şo-
venist duygu dalgasına değindi.
Birleşik O turum daki konuşm acılar sağ-kanat sos
yalistlerinin, bu rju v a gericiliğiyle suç ortaklığı biçi
m ini a lan «kötünün iyisi» politikasını haklı olarak la
netlediler.
Birleşik O turum Japon Em peryalizm inin Ç in’e
yaptığı sald ın ve M anw rya’yı ele geçirm esinden son
r a o rtaya çıkan uluslararası durum u çözüm lerken em-
p ery alistlerarası çelişkilerin derinleşm ekte olduğunu
akılda tu tarak , em peryalizm kam pında görülen çeliş
kileri Sovyetler Birliği pahasm a ve U zak Doğu’dakı
etki alanlarının yeniden paylaşılm ası yoluyla çözm e
eğilimini belirtti. Birleşik O turum un k ararı, gündem
deki sorunun Çin’in parçalanm ası için silahlı m üca
dele ve SSCB’ne m üdahale «olduğunu bildiriyor
du.»00» Uzak Doğu’d a uğursuz bir savaşın o rtay a çık
m ası ve m ilitarist Japonya'nın Kuzey Ç in’de SSCB sı
nırı boyunca güçlenm esinin yanı sıra diğer birçok ol
gu savaş tehlikesinin büyüdüğünü gösteriyordu, b un
lar: F ransa ve İngiltere’nin anti-sovyet bir pan-Av-
ru p a bloğu k u rm ay a yönelik em peryalist p lan lan ,
Fransız em peryalizm inin Doğu A vrupalı m üttefikleri
ni d a h a fazla anti-sovyet faaliyete kışkırtm a çab alan ,
kapitalist ülkelerde dünya pazarındaki sözümona
«Sovyet dampingi» olgusuna karşı yürütülen şiddetli
kam panya, Papa XI. Pius’un Sovyetler Birliği'ne karşı
b ir haçlı seferi düzenlem ek için yaptığı çağrılar, Ce
nova K onferansının silahsızlanm a konusundaki Sovyet
önerisini kabul etm eye yanaşm am ası, vb. idi.
KEYK O nikinci Birleşik O turum u bu tehlike belir
tileri taşıyan ulu slararası olaylan çözümlerken, savaşı
koyverme eğilim lerini faşizm in hızlandırdığını ve bi
limsel sosyalist p artilerin em peryalistlerin savaş ha-
407
z ırlık lan n a k a rşı gerçekten etkin b ir mücadele Örgüt
lem ek zorunda olduklarım kaydetti.
KEYK Birleşik O turum uyla aynı zam an d a topla
n a n ve örgütlenm esinde bilimsel sosyalistlerin önemli
b ir rol oynadığı, A m sterdam 'daki U luslararası Savaş
A leyhtarı Kongre (Ağustos, 1932) halkları ikinci em
peryalist savaşı önlemeye ve em peryalistlerin SSCB
üzerine saldırm alarını engellemeye çağırdı. Önemli sa
yıda partisiz işçi, sosyal-dem okrat ve ilerici aydınların
katıldığı kongre bu güçleri faşizm ve savaşa k arşı bir-
a ra y a getirm eye yardım etti.
Onikınci Birleşik O turum K om intern bölüm lerinin
başlıca görevlerini şöyle tanım ladı: (1) kapitalist sal-
ı d ın y a karşı; (2) faşizm ve gericiliğe karşı; (3) yakla-
işan em peryalist savaş ve Sovyetler BirIiği’ne m ü d ah a
leye karşı; som ut bir. mücadele, verm ek.(49)
O nikinci Birleşik O turum kitleleri faşizm, gerici
lik ve savaşa k arşı mücadeleye toparlam ak için birçok
som ut görev tanım lam akla birlikte, b ir önceki Birleşik
O turum un bazı tek yanlı yönlendirm elerini geçerli bı
ra k tı ve bazı durum larda onayladı. Em peryalist b u r
juvazi ve faşizm in devrimci proletaryadan d a h a b ü
yük b ir hızla güç topladığı bir dönem de devrimci d al-
ganm hızını abarttı.
HirTeşBTTlTimlmda, faşizm in A lm anya’daki geliş
m esinin sadece o ülkeye özgü tem el b ir süreç olarak
değerlendirilm esinin yanlış olduğu ve A lm anya’daki
tem el sürecin A lm an ekonomisinin parçalanm ası, çe
lişkilerin keskinleşmesi, kom ünizm güçlerinin büyü
mesi ve bunların yanı sıra devrim e karşı mücadele et
m ek için burjuvazi güçlerinin b ir yoğunlaşm ası biçi
m inde faşizm in büyüm esi olduğu ortaya kondu. Al
m an Kom ünist P artisi’ne faşist dik tatö rlü k sloganına,
Sovyet Sosyalist A lm anya sloganıyla k arşı çıkması
408
salık verildi. Birleşik O turum asıl d arbenin buriuvazi-
niıı toplum sal dayanağı olarak sosyal-dem okrasiye in
dirilm esi gerektiğini on a y ladı. Faşizmin birkaç ülkede
ik tid ar m ücadelesi içinde bulunduğu b ir dönemde bu
yönlendirm eler faşizm e karşı olan tüm güçleri birleş
tirm enin gereklerini karşılayanındı.
Maziler Almanya'da
İktidara Geliyor.
Komintern'İn
Anti-Faşistleri
Birleştirm ek İçin
Attığı Önemli Adımlar
4CÛ
yük kitlelerin desteğini sağlam ış olm asına güvenerek,
'Kom ünist'"Partinin 'g&neFğrev~ ~örgütlem e " ç a Salarım
baltaladı. S osyal-dem oFf^^oT w ârts, «taktiksel sağdu
y u grevin ertelenm esini gerektiriyor» diye yazdı.<K,)
Alman Sosyal-Demokrat P artisi’nin önderleri Hitier
hüküm etinin «anayasal niteliği» üzerine söylevler ver
diler ve ileri işçilere karşı terörist b ir haçlı seferi baş
latm ış oldukları bir sırada faşistlere oy-pusulalarıy-
la karşı çıkılm asını önerdiler. İşçi sınıfı içinde sağ sos
yalist politikanın burjuvaziyle uzlaşm asının b ir sonu
cu olarak ortaya çıkan derin ayrılık, A lm an işçileri
nin tarih tek i o çok önemli dönemde en ölümcül düş
m anlarını püskürtm ekteki başarısızlıklarının en bü
yük nedenlerinden biridir.
N azilerin ik tid ara gelmesiyle birlikte A lm anya ta
rihindeki en karanlık sayfalardan biri açılmış oldu.
D ünya gericiliğinin merkezi, d a ra ğ a ç la n ve toplam a
kam pları devrim ciler ve dem okratlara k arşı kanlı mi
sillem eler dolu, Özgür düşüncenin acım asızca katledil
diği bir yer oldu. N azilerin ik tid a ra gelmesi başka
ulusları köleleştirm ek ve yok etm ek için çılgınca nef
re t dolu p lan lar dem ekti ve «Alman ırkının» dünyaya
olan üstünlüğünü sağlam ak Alman dış politikasının
temel çizgisi haline geldi. A vrupa’da uğursuz b ir sa
vaş ortam ı belirdi. Bu, totaliter nazi devletinde, te-
itelci-devlet örgütlenm esinin bu en acım asız biçimin
de, m odern kapitalizm in en gerici özelliklerinin tüm ü
ekonom inin tüm üyle mali serm ayenin çıkarlarına
bağım lı kılınması, ne denli küçük olursa olsun tüm
m uhalefetin acım asızca bastırılm ası, devlet ve ekono
mi m ekanizm asının hızlandırılm ış savaş düzeni p lan
larına koşum lanm ası - çarpıcı bir biçimde o rtay a ko
nuyordu.
Nazi zaferi dünyanın en gerici güçlerini harekete
410
geçirdi ve diğer ülkelerde yeni bir faşist dürtüye yol
açtı.
A ncak burjuvazi bü tü n ülkelerde fasistleşm eyi ve
faşizm i a n a yol olarak seçmedi. ABD’de burjuvazinin
c a h a uzak görüşlü "çevreleri üjkedaki toplum sal
rilıini hafifletm ek için tekelci-devlet düzenlem e-
lerini gerçekleştirm eye çalıştı. Roosevelt H üküm etinin
işsizliği ortadan kaldırm ak için kam u hizm etlerinin
yaygınlaştırılm asını ve işçilere bazı ödünler verm eyi
öngören «NewDeal»e yansıtılm ıştı. Çoğu kapitalist, baş
tan olm aktansa şapkadan olm ak iyidir, inancıyla «New
Deal» düzenlem elerinin gerekli olduğunu gördü. An
cak m alî oligarşinin en gerici kesim i ülke içindeki top
lumsal çelişkilerin faşizm yöntem leriyle çözüm lenm e
sinden yanaydı. İsveç, D anim arka ve birkaç başka ül
kenin egemen çevreleri *New Deal»e benzer b ir yol
izlemeye koyuldular. A ncak genel olarak kapitalist
d ü n ya faşist faaliyetlerde keskin b ir a rtışa tan ık oldu.
Almanya'daki nazi zaferinden sonra K om intern
ve K om intern üyesi p a rtile r başlangıçta nâziierirT sa
dece “'«'Bir "günlük sultan» dlâcâkIF n/ faşizm in k ap ita
lizmin çözülm esine yol açacağı/ bu a ra d a A lm anya'
daki devrim ci h arek etin hızla önem k a z a n a ra k faşist
diktatörlüğü silip süpüreceği um udunu açıkladılar,^'1 ’
Ne v a r ki, bu u m u tla r gerçekleşmedi. Faşistler A lm an
ya K om ünist P artisi’ne, özellikle o rta kadem e görevli
lerine a ğ ır bir darbe indirdiler.’ Faşistlerin kışkırttığı
R eichstag yangınını tü m devrim ci işçilere karşı terö
rist bir cihad izledi, N aziler 3 M art 1933’te AKP önde
ri E m st T halm ann’ı, birkaç gün sonra d a A vrupa An-
tİ-Faşist îşçi K ongresini örgütlem ek için A lm anya’da
bulunan' büyük B ulgar devrim cisi ve KEYK Batı Av
ru p a B ürosu başkam Georgi Dim itrov’u ele geçirm e
yi başardılar,
411
A lm anya’daki faşist çetelerin yaydığı nefret ve
k an a susamışlık, A lm an İşçi sınıfının tüm politik ve
ekonomik Örgütlerinin baskı altında tutulm ası, işçi
sm ıfı içindeki bölünm e ve sağ-kanat sosyal-dem okrat
önderlerin nazilerin zaferine yardım eden politikası,
ulu slararası işçi h areketinin tem ellerini sa rstı. A lm an
ya’daki olaylar faşizm e k a rşı pro leter ve genel de
m okratik h arek et ulu slararası ölçekte yeni b ir d ü rtü
sağlayan, proletarya ve tüm em ekçilerin saflarında
faşizm ve savaşa karşı birleşik cephe doğrultusunda
istek u y an d ıran b ir a larm işaretiydi. İşçi sınıfı a ra sın
da bir eylem birliğinin oluşturulm ası işçi hareketinin
giderek ivedilik kazanan, yaşam sal b ir gereği h aline
geldi. Faşizm, proletaryanın devrim ci harek etin i ve
dem okratik h arek eti ezme görevini üstlenerek m eza
rını kazacak olan güçlerin birliği ve gelişmesi doğrul
tusunda bir m ahm uz görevi de görüyordu.
K om intern ve bölüm leri tü m anti-faşistleri to p ar
lam anın ve faşist saldırıyı püskürtm enin gerçek yol
ların ı içtenlikle a ram ay a başladılar. 13 Şubat 1933’te
Fransa, A lm anya ve Polonya Kom ünist P artileri sos
yalist işçilere «proleter m ücadelesinin yılmaz b ir b ir
leşik cephesini oluşturm ak için» o rtak b ir çağrı y a
yınladılar.(52)
Bilimsel sosyalistlerin faşizm e karşı birleşik ey
lem önerileri şimdi gözlerinin Önündeki Alm an fela
ketine tan ık olan sosyal-dem okrat işçiler arasın d a
olum lu b ir tepki uyandırdı. Bilimsel sosyalistlerle sos-
yal-dem okratlar arasın d a b ir anlaşm a düşüncesi gide
rek d âh a fazla destek kazan d ı’ 6 Ş ubat’ta Yedi Sos-i
yalîst* P a rtin in (Norveç İşçi Partisi, İngiltere Bağımsız!
İşçi Partisi, İtalyan Sosyalist Partisi, Fransız Proleter!
Birlik Partisi, H ollanda Bağımsız Sosyalist Partisi, Po
lonya Bağımsız Sosyalist İşçi Partisi ve A lm anya Sos-j
412
! yalist İşçi Partisi) P aris'te toplanan konferansı, Komin-
, tern ve Sosyalist İşçi E ntern asy o n alin e faşizm e karşı
bir ortak eylem planı hazırlam ak üzere d erh al İki En-
te ra a sy o n a iin katılacağı b ir konferans çağırm a öne
risinde bulundu.
A vrupa’n ın birkaç ülkesindeki sosyal-dem okrat iş
çiler içinde İkinci ve Üçüncü E nternasyonaller a ra sın
d a b ir «saldırmazlık paktına* gerek olduğu düşünce
si yerleşti. Sosyalist İsçi E nternasyonali bu çabaları
d a h a fazla görm ezlikten gelemezdi. 19 Şubat 1933’te
Sosyalist İşçi E nternasyonali Y ürütm e Komitesi Büro
su d ü n y a işçilerine sosyalistlerin ortak anti-faşist ey
lem için K om intera’le görüşm elerde bulunm ayı kabul
ettik lerin i belirten bir çağrı yayınladı. A ncak çağrı
hiçbir som ut m ücadele program ı içerm iyordu. Bütün
Önerdiği bilimsel sosyalistlerle sosyal-dem okratlarm
k arşıhklı saldırılarına son vermesiydi. Ç ağrı refor
m ist E ntem asyonal’in politikasını süslem ek için ta
sarlanm ış belli ölçüde bir demagojiyi de içeriyordu.
K om intern üyesi p a rtile r sosyalist önderlerin önerile
rindeki edilgen niteliğe işaret ettiler ve dem agojileri
n i o rtay a koydular. A m a bu yeterli değildi. O laylar
a n ti-faşist işçilerin b ira ra y a getirilm esi yolunda olum
lu ad ım la n zorunlu kılıyordu. Bu adım ı K om intern
attı.
KEYK 5 M art, 1933’te b ütün ülkelerin işçilerine,
b ir eylem birliği program ı olarak h e r iki işçi p artisi
açısından somut, m ilitan b ir antr-faşîsT m ücâdelF
ram i öneren ‘bîr ' çâgiY 'yaylnladr' Ç âg ri ş o y î e o r d u :
«Komintern' ’T Ü rütm e KömTEesir dü nya gericiliğinin
tüm güçlerini A lm anya işçi sınıfının üstüne salıver
m ekte olan faşizm karşısında, tüm kom ünist p a rti
leri sosyal-dem okrat p artiler aracılığıyla sosyal-demok
r a t işçilerle birleşik b ir m ücadele cephesi kurm ak üze
413
re bir girişim de d ah a bulunm aya çağırır. KEYK, bu
girişim i sınıf m ücadelesini tem el a lan b ir birleşik işçi
sınıfı cephesinin serm aye ve faşizm in saldırısını püs
kürtebileceği ve tüm kapitalist söm ürünün kaçınılm az
sorunu olağanüstü hızlandırabileceği konusundaki
sarsılm az inancıyla g erçekleştirm ek ted ir/53’ Böylece
1932’de zorunlu d u ru m lard a reform istlerin an cak ye
rel örgütleriyle anlaşm aya çalışmış olan Komintern
şimdi bilimsel sosyalist ve sosyal-dem okrat p a rtile r
arasın d a önderlikler düzeyinde b ir anlaşm a öneriyor
du.
KEYK’nin sosyal-dem okrat p artilere yaptığı diğer
öneriler şunlardı: Bilimsel sosyalistler ve sosyal-de-
m o k ratlar faşizm ve gericiliğin politik, işçi sendikası,
kooperatif ve diğer işçi Örgütleri, işçi basını, toplantı
özgürlüğü, gösteriler ve grevler üzerine yönelttiği sal
dırılara k arşı bir savunm a eylemi örgütlem eye ve yü
rütm eye; faşist çetelerin silahlı sald ırıların a k a rşı sa
vunm a örgütlemeye, özsavunm a g ru p la n kurm aya,
Ücret kesintileri ve işsizlik h a k lan n d a k i kesintilere
karşı ortak b ir m ücadele vb. ni örgütlem e b iran önce
b a şla m a lıd ır/54’ K om intern böylece hem bilimsel sos
yalistler hem de reform ist işçiler açısından o rtak olan
acil anti-faşist talepleri aynntılan d ırd ı. Bu, birleşik
işçi cephesi politikası için d a h a d a geniş b ir temel oluş
turdu. Komintern, bilimsel sosyalist partilere b u ko
şulları uygulam aya koyarken serm aye ve faşizm in
saldırılarına k a rşı ortak m ücadele sırasında sosyal-de
m okrat Örgütlere yönelik keskin b ir polem ikten k a
çınm alarını salık verdi. Bu sosyal-dem okratlann b ir
birleşik cephenin oluşturulm ası halinde polemiğin so
n a erdirilm esi yönündeki önerisini yanıtlıyordu.
Bu, K om intern'in attığı önemli b ir adım dı. Ko-
m in te m üyesi p artilerin acil dem okratik, anti-faşist
414
görevlere d a h a fazla özen gösterm elerine yardım cı ol
du. Faşizm e k arşı çıkm aya başlayan sosyal-dem okrat-
la ra ilişkin tavırda belirli bir değişm eyi ve birleşik
işçi cephesi taktiklerinin d a r görüşlü sek ter yorum la
m alarından öteye atılm ış b ir adım ı d a belirliyordu.
Ancak Sosyalist îşçi E nternasyonali’nin önce Sek-
retaryası, sonra d a Y ürütm esi olumsuz yanıt verdi
ler. Öne sürülen neden, K om intern’İn Enternasyonel-
ie r düzeyinde görüşm e yapm ayı reddetm esi ve «fark
lı ülkelerde görüşm eler Önermekle yetinmesiydi» ve
bu n u n bir m anevradan başka birşey olm adığını sa
vunuyorlardı*5 5 Sağ-kanat sosyalist önderlerin Önce
b ü tü n Ü çüncü E nternasyonalle, farklı ülkelerdeki bi
limsel sosyalistlerle sosyalistler arasındaki an laşm ala
rın peşinden geleceği b ir anlaşm aya varm ak istedik
lerini belirten sözleri eylem birliği konusunda u lu slar
arası bir anlaşm aya m uhalefet edenlerin Öne sürdüğü
bir bahaneden başka birşey değildi. Bu, sağ-kanat sos
yalist önderlerin d a h a sonra eylem birliğinin uluslar
arası ölçekte sağlanm azdan önce farklı fark lı ülkeler
de sağlanm ası gerektiğini öne sürerek K om intern’le
b ir birleşik cepheyi reddetm eleriyle kanıtlandı.
K om intern üyesi p artilerin bir birleşik anti-faşist
cephe oluşturm ayı önerdikleri tüm sosyalist partiler,
bu öneriyi çeşitli bahanelerle reddettiler. (*1 Bilimsel
sosyalistler gene de anti-faşist işçileri ve o n la n n m üt-
415
tefritlerini faşizm e k a rşı toparlam anın yollarını a ra
m ayı sürdürdüler.
K om intern ve Kom intern üyesi p a rtile r içinde
KEYK’nin Sosyalist İşçi E nternasyonali önderliğiyle
görüşm e olanaklarını a ra ştıran b ir görüş alışverişi
başladı. K. Gottvvald Çekoslovakya Kom ünist Partisi
MK adına KEYK’ne gönderdiği 1 Nisan, 1933 tarih li telg
ra fta K om intern’in «ortak m ücadele m eselesini ta rtış
mak üzere» bu tü r görüşm eler önerm esini salık veri
yordu. «Bu, Sosyalist Enternasyonal önderlerinin birlik
sorununun ulusal ölçekte tartışılam ayacağı konusun
daki bütün savlarını o rtad an kaldıracak ve aşağıdan
bir birleşik cephe eylem ini güçlendirecektir. Bu öneri
birleşik cephe m uhaliflerini u tan d ıracak ve a ra la rın
daki ayrılıkları artıracak tır.» tS6) KEYK Fransız ve In
giliz K om ünist Partileri'nin M erkez ve Y ürütm e Ko
m itelerinden de benzer görüşler aldı. A m a KEYK sos
yal-dem okrat önderlerin ta v n n m Enternasyonaller
düzeyindeki görüşm elere ilişkin tüm olanakları Orta
'dan kaldırdığına inandığından böyle b ir öneriyi uy
gun bulm adı.
Bilimsel sosyalist ve sosyal-dem okrat p artilerin iş
çilerini biraraya getirm e yönünde atılan önemli bir
adım, A vrupa  nti-Faşist işçiler K on g resin in toplan-
ınasıydı. Kongre H aziran 1933’te P aris’teki P] ey el Sa
lonunda yapıldı. Bilimsel sosyalistlerin yönettiği kong
re A vrupa’nın üç m ilyondan fazla işçisini -bilimsel sos
yalistler, sosyal-dem okrat İşçilerin bazıları ve ilerici
aydınlar, temsil ediyordu. Kongre faşizm ve em perya-
yal-demokrat parti önderliğinin DanimarkalI işçileri ve ör
gütlerini «kendilerini kullandırmamaya ve bu yeni ve ince bir
örtüye sanlı bölücü girişimi reddetmeye» teşvik edeceğini
belirtti, c, Prâvo Lİdu, 26 Mart, 1933; Arbeiter-Zeîlung. Vi
yana 5 Nisan, 1933; Social - Demokrat en, 26 Mart, 1933,
•416
list savaşla m ücadele etm ek ve işçilerin dem okratik
h ak ların ı ve ekonomik taleplerini savunm ak için ge
niş b ir program öne sürdü. K ongrenin kilit konusu
p a rti yandaşlığı, işçi sendikası üyeliği ve dinsel inanç
ları ne olursa olsun faşizm i alaşağı etm ek ve halkların
b aşk a bir em peryalist k atliam a k u rb a n olm asını ön
lem e çabasına katılm aya h azır olan tüm anti-faşistle-
rin geniş tabanlı m ilitan b ir birleşik cephesini oluş
tu rm a k tı/5^ Gerçi kongre belgelerindeki bazı folm ülas-
yonlar h âlâ biraz sekter b ir esinti taşıyordu am a bü
tününde, tüm anti-faşist işçilerin kabul edebileceği bir
program dı. Togliatti d a h a sonra «Pleyel K ongresinin
ardından, h erhangi b ir partiyle ilişkili olm am akla b ir
likte, en azından bir ülkede, yani Fransa'da, işçileri
sosyal-dem okrat p artilerin a lt kadem elerdeki görevli
lerini ve reform ist işçi sendikalarını K om intern üyesi
p artilere ve önderlik eden bilimsel sosyalist p a rti iş
çilerine y ak laştıran tem eli y a ra ta n b ir h arek et başla
dı.» (5S>
K ongre’nin kurduğu anti-faşist m erkez komitesi
birçok anti-faşist kam panyayı yönetti. Lim andaki Al-
iftâiF ğemîIermıiîT)Öykötü, A lm an elçilik ve konsolos
lu klarının önünde protesto gösterileri, faşist film lerin
boykotu için bir propaganda m ekanizm ası oluşturdu
ve yasa dışı yollardan, A lm anya’ya anti-faşist edebi
y a t kaçırdı.
A nti-Faşist M erkez Komitesi ve 1932’de A m ster
dam K ongresi’nde kürulm üş olan Barış iç in Iviücadele
D ünya Komitesı A ğüstos 1933’te Em peryalist Savaş ve
Faşizm e 'K a f ş r O r iâ k Dûriyâ 'Röm itesi'ni olu şturm ak
üzere birleştiler. A m sterdam -P leyel H areketi olarak
bilinen bu "Hareket A lm an faşizm inin iç ve dış politi
k a ların ı ortaya sermede, A vrupa’nın emekçi h alk ları
nı faşist tehlikeye k arşı m ücadeleye toparlam ada ve
418
liginden söz etti. D im itrov faşist zindancıların pençe
sinden k u rtu ld u k tan sonra b ir röportajda m ahkem e
deki konuşm alarından söz ederken «sadece bilimsel
sosyalist işçileri ve K om ünist P artiyi değil, sosyal-de
m okrat işçileri de, h a tta b ir ölçüde sosyal-dem okrat
p artiyi savundum . ... Bunu yaptım çünkü politik ola
ra k doğruydu»<60) dedi.
D im itrov’u n yaptığı tüm konuşm alarda izlenen dü
şünce. bilimsel sosyalistlerin, hiçbir zam an olmadığı
kadar, tüm anti-faşistleri birleştirm e olanağını en üst
düzeye çıkartabilecek m ücadele yöntem lerini k u llan
m aya şimdi, hiçbir zam an olmadığı k a d a r zorunlu ol
duklarıydı. Dimitrov nazi saldırılarına karşı Bulgar
ulusunun çıkarlarını savunurken, bilimsel sosyalistle
rin faşizm e k arşı savaşta ulusal taleplerin savunm ası
nı nasıl ele alm aları gerektiğini Örnekledi.
Leipzig D uruşm asında nazilerin işlediği suçların
o rtay a konm ası, tüm dünyadaki anti-faşist güçlere bir
ivme kazandırdı. Dimitrov ve suçlanm akta olan diğer
bilimsel sosyalistlerin savunulm asına yönelik kitlesel
k am panya gerçek b ir ulu slararası eylem e dönüştü.
N azi terö rü n e k arşı güçlü b ir toplantı ve protesto gös
terileri dalgası çoğu kapitalist ülkede dolaştı. Aralık
1933'te Leipzig’dek i faşist m ahkem e k ararın ı hazırla
dığı sırad a P aris’te kentin işçi bölgelerinde say ılan
bazen günde yirm iye v aran protesto gösterisi yapılı-
yordu.(61) H areket sadece bilimsel sosyalist işçiler a ra
sında değil, sosyal-dem okrat işçiler, reform ist ve H ı
ristiyan işçi sendikalarm m üyeleri ve ilerici aydınlar
arasın d a da yaygınlaştı. îlk kez oldukça kalabalık bir
ay d ın lar gru b u anti-faşist m ücadelede etkin olarak yer
aldı. N azilerin işlediği canavarca suçlara ilişkin g e r
çeğin yaygınlaştırılm ası konusunda oldukça iyi çalış
m alar yapıldı.
419
Aslında D im itrov'un kendisi de birleşik cephenin,
h erhangi bir anlaşm a yapılm am ış olm akla birlikte, ilk
kez suçsuz bilimsel sosyalistlerin savunulm ası h a re
keti sırasında k u ru ld u ğ u n a değindi. «Komünistler,
sosyal-dem okratlar, a n arşistle r ve partisiz emekçiler
Alman faşizm ine karşı çıktı. M ilyonlarca em ekçi er
kek ve kadın Leipzig’deki m ücadeleyi gece gündüz iz
ledi. M ilyonlarca küçük-burjuva köylü ve aydın birle
şik anti-faşist cepheden yanaydı.»<C2>
Sosyal-dem okrat işçilerle bilimsel sosyalistler a ra
sındaki d a h a yakın İlişki reform ist p artiler içinde fa
şizme k a rşı devrim ci b ir m ücadeleye geçm eyi talep
eden sol eğilim lerin güçlenm esiyle d ah a açık seçik or
tay a çıktı. Sosyalist İşçi E n tern asy o n alin in Ağustos
1933'te yapılan Paris K onferansı sosyalist p artiler için
deki yeni süreci yansıttı. K itlelerin p artilerin e karşı
sarsılm ış olan güvenini onarm aya çabalayan sağ sos
yalist önderler, sosyal-dem okrasinin faşizm e k a rşı k a
rarlı b ir savaşçı olduğunu k anıtlam ay a çalıştılar. Bu
a ra d a sağ Önderlerin sözleri K om intern üyesi p a rti
ler ve onların birleşik cephe politikasına yönelik k a
ra lam alarla doluydu. Bilimsel sosyalistlerle h e r tü rlü
o rtak eylem kesinlikle reddediliyordu. K onferansta söz
a lan F. A dler birleşik işçi cephesi için şunları söyledi:
«Şimdiye dek olduğu gibi hangi şekilde ve biçimde
olursa olsun M oskova’nın yürü ttü ğ ü h e r tü rlü birleşik
cephe m anevrasına tü m gücüm üzle k arşı çıkaca-
ğız.(M) KEYK’nin 5 M art 1933 tarih li birleşik eylem öne
risi reddedildi. Bu, anti-faşist güçler arasındaki ay
rılığı sü rd ü ren b ir politikaydı ve nesnel olarak faşist
lerin işine yaradı.
Am a K onferanstaki sol eğilim kendisini güçlü bir
biçimde o rtay a koydu. B unlar Kom ünist Partiyle bir
eylem birliğine eğilimli olan Fransız Sosyalist Parli-
420
si’nden Zyromski g ru b u ve İtalyan Sosyalist P artisi’
nin önderliğiyle, İspanya ve Belçika sosyalist gençlik
örgütleri, A vusturya Sosyal-Dem okrat P artisi'n in sol-
kanadı ve diğerleriydi, Sosyal-dem okrat b ir program a
bağlı kalm akla birlikte, faşizm e karşı p ra tik eylem
ler konusunda bilimsel sosyalistlerle b ir an laşm aya
varılm asını talep ediyorlardı. Sol-kanatçılarm ortaya
koyduğu görüşler sosyal-dem okrasinin sırad an üyele
ri a ra sın d a bilimsel sosyalistlerle oluşturulacak b ir
anti-faşist birliğe doğru giderek a rta n b ir kaym ayı b e
lirliyordu.
Kasım.- Ara lık lOaa’t e . .yapılan K om intern -Yürüt-
mesi O nüçüncü Birleşik O turum unda ulu slararası p ro
letaryayı faşizm, em peryalizm ve savaşa k arşı m ücâ
deleye toparlam a görevinin sorunları tartışıldı.
Birleşik O turum K om intern üyesi partileri faşiz
m in ciddi tehditlerine karşı uyardı. Faşizm m alî ser
m ayenin en gerici, en şovenist ve en em peryalist u n
su rlarının açık diktatörlüğü olarak tanım lanıyordu.<M)
Bu tanım gelişmiş k ap italist ülkelerdeki faşizm in g er
çek sınıfsal doğasını o rta y a koyuyordu. Birleşik O tu
rum aynı zam anda «faşizm, yaşam larının olağan akı
şından koparılm ış olan köylülere, z an aatk ârlara, büro
görevlilerine ve kam u hizm etlilerine, özellikle büyük
kentlerdeki sınıflardan kopmuş u n su rla ra hoş görüne
rek, işçi sınıfının içine de sızm aya çalışarak küçük b u r
juvazi arasın d a tekelci serm aye için b ir kitle tab am
sağlam aya çalışır.»**'* diye vurguladı. Birleşik O tu ru
m un değerlendirm eleri K om intern üyesi partilerin doğ
ru b ir ân ti-fâşİst politika saptam alarım sağladı. Faşiz
min sınıfsal doğasının' nitelendirilm esi, Birleşik O tu
ru m u n tekelci kapitalizm in p arlam en ter yöntem leri,
genel olarak bu rju v a dem okrasisini o rtad an k ald ır
m aya yönelik b ir yol çizm ekte olduğu anlam ındaki
421
sonucu tüm anti-faşist, dem okratik güçleri birleştir
me olanağına ilişkin d a h a sonraki çık arsam alara bir
temel olarak hizm et etti. Birleşik O turum faşist dik
tatörlüğün burjuvazinin d ik tatörlü ğ ü n ü n b ü tü n ülke
lerdeki kaçınılm az b ir evresi olm adığım ve bunu en
gelleme olanaklarının savaşan proletaryanın gücüne
bağımlı olduğunu b ir kez d a h a v u rg u la d ı/60’
Birleşik O turum da faşizm in çöküşünün hem en a r
dından doğrudan proletarya dik tatö rlü ğ ü n ü n k u ru l
m asının beklenem eyeceği düşüncesi dile getirildi. Bu
sözler faşizm e karşı m ücadelenin kesin hedefi faşist
diktatörlük olan, genel dem okratik b ir h arek et olaca
ğı düşüncesinin ceninini taşıyordu.
Savaş aley h tarı m ücadelenin sorunları O nüçüncü
Birleşik O turum da yeni b ir biçimde geniş olarak ele
alındı. Birleşik O turum A lm anya’daki faşist hüküm e
tin A vrupa’d a savaşın başlıca kışkırtıcısı olduğunu ve
savaş aleyhtarı kam panyanın onu hedef alm ası ge
rektiğini açıkça belirtti. Birleşik O turum K om intern
üyesi p artilerin önüne «henüz savaş b aşlam ad an ge
niş kitleleri savaşa karşı h arekete geçirm e ve böylece
kapitalizm in kaderini hızlandırm a»<61) görevini koydu,
K om intern üyesi p artiler em peryalist savaşı önlem e
nin olanaksız olduğuna ve gerçek b ir devrim in ancak
b aşka bir em peryalist savaşm sonucu olarak başlaya
cağına ilişkin kaderci görüşlerle m ücadele etm ek zo-
ru n d a y d ı/68’
Birleşik O turum faşizm e k a rşı b ir birleşik işçi
cephesi için m ücadeleye ilişkin sorunları ta rtıştı ve
K om intern üyesi partileri «sosyal-demokrasinin hain
önderlerine rağm en ve onların isteklerinin aksine sos
yal-dem okrat işçilerle b ir birleşik m ilitan cephenin
gerçekleşm esi için ısra rla m ücadele etmeye» çağırdı.(6f>>
A ncak Birleşik O turum birkaç önemli noktada ye-
422
n i koşullan k arşılam ayan yönlendirm elerde bulundu.
Örneğin, A lm anya’d a «yeni bir devrimci- kabarm a»nın
başlam akta olduğu varsayım ından yola çıktı.(!l>) Birle
şik O turum faşist saldırının boyutlarını küçüm sedi.
Emekçi halkın büyük bir bölümü, anti-faşistlerin ço
ğ u n luğu henüz bu düşünceyi benim sem em ışken geliş
miş kapitalist ülkelerin bilimsel sosyalist p artilerin i
b ir sosyalist ayaklanm aya yöneltmeye devam etti. Bir
leşik O turum faşizm in gelişiyle koşullarda y aratılan
değişikliklere karşın, sosyal-dem okrasiyi^ faşist ülke
lerin ki de dahil, burjuvazinin başlıca dayanağı olarak
değerlendiren görüşü onayladı. Önceki gibi, aşağıdan
birleşik cephe taktiği şem atik olarak yuk arıd an birle-'
şik cephe taktiğiyle karşı karşıya konuldu. Gene de
Birleşik O turum un faşizm e ve savaşa k arşı m ücade
lenin som ut hedeflerine ilişkin yönlendirm elerinin ço
ğu K om intern üyesi p artilerin çalışm alarına önemli
yardım lar sağladı.
423
anti-em peryalist anti-feodal b ir devrim e yönelik k a
ra rlı bir çizgiyi destekleyebiliyorlardı.
Bilimsel sosyalist partiler, ezilen h alk ların d ev -
rim ci-kurtuluş m ücadelesi içindeki en tu tarlı güçtü.
K om intern ve söm ürge ve yarı-som ürge ülkelerin iş
çi sınıfı partileri ulusal kurtuluş h arek etin in devrim
ci güçlerini sağlam laştırm ak için çok çaba h arcad ı
lar. Bilimsel sosyalistler heryerde fed ak âr b ir adan-
mışlık ve yiğitlik ortaya koyarak devrim ci-kurtuluş
m ücadelesinin ön sa fla rın d a -yürüdüler: -----------
Komintern, ulusal k u rtu lu ş m ücâdelesinde önemli
b ir yere sahip büyük bir K om intern bölüm ü olan Çin
K om ünist P artisi’nin politikasına özel b ir ilgi gösteri
yordu.
K om intern, devrim in 1925-1927'deki yenilgisinin
öğrettiklerini çözümledi ve Çin Kom ünist P~artisi’n in
Çeng Tu-Siu başkanlığındaki sağ-oportünist sapm ayı
yenilgiye u ğ ra im asın a ’v epoH fik ç lz g l m ‘biçimi e h d îr-
mesıne yardım etti, KEYK Çin Komünist P artisi’ni ü l
ke içindeki devrim ci m ücadeleyi geliştirm ek am acıyla
proletarya, köylülük ve kentli yoksullan toparlam ada
d ah a büyük bir çaba gösterm eye yöneltti. KEYK, Çin
K om ünist Partisi MK’ne A ralık 1929’d a gönderdiği m ek
tu p lard a şimdi önemli olan şeyin «kitleler üzerinde et
ki kazanm ak için mücadele» olduğu, «işçi ve köylüle
rin devrim ci harek etin in gelişm esini ilerletm ek için*
varolan durum un kullanılm ası gerektiğini ve P arti
n in işçi sendikası hareketine d ah a fazla ilgi gösterm e
si, işçi sınıfı içindeki konum unu güçlendirm esi, «tüm
em peryalist güçlere karşı anti-em peryalist h a re k etlin
önderliğini ele geçirmeye çalışm ası gerektiğini vur-
g u l a d ı . <7ü A ncak ÇKP yönetim i. Partiye m aceracı..bir
çizgiyi dayatm aya çalışan Li Li - san g ru b u n u n eline
geçti. Li Li - san ve yandaşlarının hazırladığı kam-
424
p an y a planı, Çin devrim inin d ü nya devrim inin tem el
direği olacağı, Çin’deki ayaklanm anın patlam asıyla,
Jap onya’nın SSCB’ne m üdahalesi dahil, em peryaliz
m in başlıca güçlerinin m ücadeleye girm ek zorunda
kalacağı ve (Çin devrim inin -çn.) bir dünya devri
m inin kıvılcımı olacağı» varsayım ından yola çıkıyor
d u / 7^ Li Li-san önderliğinin aldığı k a ra rla r ilk adım
o larak birkaç bölgede iktidarın derhal ele geçirilm e
sini ve en büyük kentlerde silahlı ayaklanm ayı öne
riyordu. O sırada ÇKP 1. Cephesi Cephe Komitesinin
başm da bulunan Mao Tse-tung bu çizgiyi h a ra re tle
destekliyordu. Li Li-san yönetimi, kitleler arasındaki
etkisinin boyutları ve proletarya ve köylülüğün silahlı
a y ak lan m alara ne denli hazırlıklı olduğu konusunda
KEYK’ni yanıltm ak çabasıyla bu m aceracı plan ların ı
K om intern'den gizledi. Birkaç ay süreyle Li Li-san ve
y andaşları K om intern'in ÇKP’yi felakete götürecek bu
çizgiden vazgeçirm eye çalışan tavsiyelerini görm ezlik
ten geldiler.
Bu a ra d a ÇKP içinde «Çin’in ulusal ayrıcalığı» kis
vesi altında p a rti program ıyla K om intern arasın d a bir
ayırım koyma çabalan, p a rti içinde K om intern yöne
tim i hakkında güvensizlik to h u m lan ekme ç a b a la n ve
yerel kadroları, eğitim lerini KEYK Lenin okulu ya da
b aşk a Moskova okullarında görm üş olan görevlilere
düşm an etm ek biçiminde belirgin m illiyetçi eğilim ler
o rtay a çıktı.
K om intern Y ürütm esi ve KEYK Doğu Sekretar-
yası, olgunlaşm am ış savaşlarda yenilgi tehlikesi o r
tay a koyan Li Li-san puçist çizgisinin uygulam alarını
Önlemek ve ÇKP’n in politik çizgisini düzeltm ek için
güçlü adım lar attılar. KEYK Politik Komisyonunun
Ağustos 1930 sonundaki b ir toplantısında Doğu Sek-
re ta ry a sı adına söz a lan b ir konuşm acı ÇKP için ge
425
rekli olan işlemleri şu sözlerle tanım ladı: «Kızıl O rdu
nu n en güvenli bulduğu bir Sovyet bölgesinde bir
Sovyet hüküm eti oluşturulur. Sovyet hüküm eti ta rım
sal ve anti-em peryalist program ını belirler ve form ü
le eder, açıklar ve sağlam bir bölgesel temele daya
n a ra k program ını uygulam aya koyar; so n ra bu böl
gesel tem el gerektiği gibi kurulduğunda ve Kızıl O r
du güçlendiğinde p arti Çin'de, kural olarak, em perya
lizmin saldırılarını hedef a lan bir ya da birkaç büyük
san ay i merkezini, genellikle büyük kentleri güvenlik
altın a alm ayı görev edinebilir ve edinm elidir.»(W)
KEYK’nin Ekim 1930’d a ÇKP’ye gönderdiği Li Li-sa-
nizme ilişkin m ektubu ÇKP önderliğinin m aceram pü-
ç is tlıH â İ â r ıh f şiddetfe~eleşlîriyordu. M ektup tarım sal
devrim in yapısının henüz yaygınlaşm adığına, Güney
dışında «köylülüğün yeni yeni adım atm aya b a ş la d ığ ı
na, işçi hareketinin hâlâ a ğ ır b ir ilerleme içinde oldu
ğuna, «proletaryanın yeterince örgütlü olmadığı»na,
«büyük sanayi m erkezlerindeki güçler dengesinin si
lahlı bir ayaklanm a için uygun o lm a d ığ ın a , bizzat
Sovyet belgelerinde bile «Sovyet iktidarının sağlam laş
m am ış olduğu»na, ÇKP önderliğinin «devrimin silahlı
güçlerini devasa bir biçimde abartm ış olmaktan»
suçlu olduğuna ve Kızıl O rdu’nun, askeri gereçler de
dahil, hâlâ birçok eksiklikleri olduğuna işaret ediyor
du. (M) Bu koşullar altında kentlerin d erhal ele geçiril
m esini hedefleyen Li Li-san çizgisi (Ç angşa’nin ele ge
çirilmesi ve yitirilm esinin gösterdiği gibi) devrim in
k anh yenilgilerine yol açtı.
KEYK Onbirihcî~Bîrleşik O turum unun d a h a son
ra belirttiği gibi, Çin «sol»u durum u yanlış değerlen
dirdi ve «Çin'de h en ü z başlayan devrimci yükselişin
çeşitli belirtilerini Çin'de ve bütü n dünyada devrim ci
bir durum un başlangıcı olarak yorum lam aya ve bur-
•LM)
d a n yola çıkarak tüm üyle hatalı puçist sonuçlara var-
' m aya çalıştı.»(T5)
KEYK m ektubunda, ÇKP önderliğinin derinliğini
ve önem ini ancak d ah a sonra, farklı koşullar alim da
değerlendirebildiği bir düşünce öne sürdü. KEYK, k en t
lerdeki işçi sınıfını m ücadeleye ayaklandırırken, «Sov- ;
yet olm ayan bölgelerde köylü hareketini oluşturm a- _/
yı b u ra la rd a gerilla savaşını geliştirm eyi, en büyükleri '
de dahil, kentleri b ir köylü karışıklıkları çem beriyle/
sarm ayı...» salık verdi.(W) ■'
KEYK’nin ÇKP KEYK delegasyonuyla yakın b ir iş
birliği içinde hazırladığı Li Li-sanizme ilişkin k a ra r
la rı ÇKP’n in sağlıklı güçlerinin aşırı-devrim ci, küçük-
burjuva, milliyetçi Li Li-san çizgisini ve y an d aşlar mı
yok etm e m ücadelelerinde sağlam bir tem el oluştur
du. ÇKP’nin devrimci m ücadele evresinde Sovyetler
sloganı altın d a oluşturacağı strateji ve taktiklerinin
tem elleri atılmıştı.
Ç in’deki Sovyetler’in, yani devrim ci üslerin bulun
d u ğ u alan lard ak i işçi ve köylü ik tid a r organlarının
Birinci Kongresi 1931’de yapıldı. Kongre geçici bir
m erkezi Sovyet H üküm eti seçti ve toprakla ilgili bir
yasa oluşturdu. Sovyet bölgelerindeki büyük özel
m ülk sahiplerinin to p ra k la n derhal parasız olarak yok
sul ve o rta köylüler y a ra rın a boşaltılacaktı. Toprak
yasası köylü kitlelerini devrim ci m ücadeleye çekm e
ye yaradı.
Sovyet bölgeleri ve Kızıl O rdu k u rm a yolu ÇKP’
nin ulusal k u rtu lu ş h areketinin gereklerini yerine ge
tirebilecek yeni bir birleşik cephe oluşturm anın koşul
la rın ı hazırlam ada kullanılacak taktiksel b ir evre ola
ra k zorunluydu. ÇKP Ç in'in tüm üyle Sovyetleştirilme-
si t «Çin’i Yalnız Sovyetler K urtarabilir» sloganı) ve
427
iktidarı h e r yerde, ki varolan koşullarda olanaksızdı,,
ele geçirm e politikası izlemeye çabaladı.
Japonların M ançurya'yı işgal etm esinden (Eylül
1931) sonra Ç in’in milliyetçi güçleri arasın d a ülkeyi
em peryalist boyunduruktan korum ak am acıyla birli
ğe doğru bir eğilim baş gösterdi. Bu konuda KEYK ve
ÇKP anti-em peryalist m ücadeleyi güçlendirm ek ve
ÇKP’nin yandaşlarını a rtırm ak İçin bazı adım lar attı.
A ncak birleşik anti-em peryalist cephe yolunda bazı
engeller vardı, bunlar: ulusal burjuvazinin kararsızlığı
ve K uom intang’m K om ünist P arti ve Sovyet bölgelere
karşı yürü ttü ğ ü silahlı m ücadeleydi. ÇKP’nin solcu
h ataların ın d a etkisi oldu. P arti önderliği K uom intang
içindeki farklı g ru p la r arasın d a varolan ciddi çelişki
leri hesaba k atam ad ı ve Çin ulusal burjuvazisinin g e
niş kesim leri arasın d ak i anti-em peryalist eğilim leri
küçümsedi. ÇKP MK Ş angay’daki O laylara İlişkin
Ç ağrısında (31 Ocak. 1932) «Kuomintang’m tüm g ru p
ları tüm Çin burjuvazisinin, Japon em peryalizm inin
dalkavukları» olduğunu yazdı. ÇKP yönetimi, emekçi
halk kitlelerinin «emperyalizmi altetm ek için em per
yalizm in m aşasını - Çin K uom intnng’ı - altetm enin zo
runlu» olduğunu anladığı konusunda b ir yanılgı için
deydi, Aslında Jap o n istilacılarına karşı mücadeleye
girişm iş olan halkm birçok kesimi h âlâ K uom intang’a
güveniyordu ve henüz Çin’de Sovyet iktidarı için m ü
cadele etm eye h azır değildi. Kom intern yürütm esinin
Çin'deki koşullar altın d a anti-em perynîist harek eti ge
liştirm e görevlerini bir y an a bırakm aya göz y u m u l
m ayacağına ilişkin önemli tavsiyesi yerine getirilm e
di.
Bu arada, otuzların b aşların d a K om intern’in Çin
Komünist P artisi’ne sunduğu yönlendirm elerin b a z ıla
rı devrim ci yükselişin düzeyini, K uom intang"rejimi
■un
içindeki bunalım ın boyutlarını ve devrim ci g ü d erin
o lan ak ların ı a b a rta n değerlendirm eler taşıyordu.
ÇKP içindeki sekter u n su rla r Çin’deki politikanın
«ulusal b ir bunalım» varsayım ına, h a tta devrim ci bir
durum un varlığına dayandırılm asını talep ediyorlar
dı. Bu p a rti çalışm alarını olumsuz yönde etkiledi. Bu
h a ta la r ve güçlüklere rağm en Çin’deki Sovyet h are
keti bu yıllarda gelişmeyi ve zengin deneyim ler edin
meyi sürdürdü. Sağlam Sovyet bölgelerinde üslenen
Kızıl O rdu 1930-1933 dönem inde Ç ıang Kay-şek ask er
lerinin dört saldırısını püskürttü. Sovyet bölgeleri ül
kenin yaşam ında önemli politik etm enler haline gel
diler. Ç in’in ilerici güçleri bu bölgeleri Japon em per
yalist saldırganlığına karşı m ücadelenin k aynağı ola
ra k görüyordu.
K om intern b ir politik çizgi oluşturm ak için yardım
ettiği kadrolarını eğittiği ve m ücadelelerini hem po
litik hem de m addî açıdan desteklediği diğer ezilen
ü lkelerin bilimsel sosyalist partilerine büyük yardım
la r sağladı.
Kore, Çiiı Hindi, Filipinler ve diğer ezilen ülkeler
deki bilimsel sosyalistler em peryalizm e karşı baskı ve
işkenceden yılm ayan yiğit savaşçılar olduklarını gös
terdiler. H alkın silaha sarıldığı her yerde bilimsel sos
yalistler savaşan safların cn önündeydiler. M eerat
D uruşm asındaki otuzüç tutuklunun savunulm ası için
kitleleri ayaklandırdıkları H indistan’d a olduğu gibi,
p roleter önderlere yapılan işkencelere k arşı k am p an
y a la r ve grevler örgütlediler.
Endonezya Komünist P artisi’n in eylem p ro g ra
m ında şöyle deniyordu: «Emperyalizm en başta yiğit
partim iz olmak üzere tüm devrim ci h arek etin ölüm ü
ne dek savaş ilan etm iştir... Binlerce devrim ci zin
d an lard a çürüm ektedır, binlercesi sınır dışı edilmiş ve
429
vurulm uştur. Yüzlerce gösteriye ateş açılmış, düzine
lerce köy yakılıp kül edilm iştir. Çin Hindi kan kus
m aktadır.» (77)
Baskı ve işkencelere rağm en bilimsel sosyalistler
kitleler arasın d ak i çalışm alarım sürdürdüler. Komin
tern, işçi sınıfı partilerinin dikkatini ezilen ülkelerde
ki geniş köylü kitleleri arasın d a Özellikle h a ra retli bir
çalışm a gereğine çekti.
Doğu ülkelerindeki işçi sınıfı p artileri yiğitçe bir
mücadele sürdürürken, o dönem e göre k öklü prog-
ra m la r öne sürdüler. Kitlelerin köklü b ir dem okratik
devrim için h azır olm alarını a b a rta n değerlendirm e
lerden yola çıkarak, kuru lu şu n u devrim in sosyalist
devrim e doğru gelişm esinin başlangıcı o larak değer
lendiren bir işçi köylü hüküm eti sloganı ilan ettiler.
H int K om ünistleri eylem program ı ta slak ların d a «Sov
yet H üküm etinin kurulm ası» m, «Hindistan Feodal İş
çi ve Köylü Sovyet C um huriyeti’nin y a ra tılm a s ın ı ta
lep ediyorlardı.(7<1) Program ulusal burjuvazinin anti-
em peryalist m ücadeleye katılm a olasılığım reddedi
yordu.
O dönem de Endonezya Kom ünist P artisi «sloga
nının ‘hem en sosyalizm ’, ‘Sovyet Endonezya’, ‘proletar
ya diktatö rlü ğ ü ’, vb. olması g e re k tiğ in e inanıyordu.1(70>
Filipinler K om ünist P artisi’nin Birinci Kongre (1931i
belgelerinde de em peryalizm ve ulusal burjuvazi a ra
sındaki çelişkiler hesaba katılm am ıştı. Birçok sömürge,
yarı-söm ürge ve bağım lı ülkedeki bilimsel sosya
list p a rtile r b ir «Sovyet devrimi» hazırlayıp y ü rü tm e
ye koyuldular. «Sovyet devrim i»nden a n b ir sosyalist
devrim değil, ilk evresinde burjuva-dem okrat hedefle
rin a ğ ır basabileceği b ir devrim anlaşılıyordu. Ancak,
bazı d u ru m lard a KEYK’nin tavsiyelerine dayanm akla
430
birlikte bu sloganlar birçok ezilen ülke açısından h e'
nüz nesnel olarak olgunlaşm am ıştı.
Doğu ülkelerindeki birkaç bilimsel sosyalist p a r
tinin sol-sekter h a ta la rı kuruluşu bilimsel sosyalistler
ve d iğ er ilerici güçlerin önemli bir kazanım ı olan An-
ti-Em peryalist Birliğin (1927-1935) am açlarım etkile
di, Birliğin bazı k a ra rla rı ulusal-reform ist örgütlerle
birleşm eyi güçleştirdi. H indistan U lusal Kongresi, Tüm
H indistan İşçi Sendikaları Kongresi, M ısır U lusal P ar
tisi, Endonezya U lusal Partisi ve diğerleri gibi ö rg ü t
ler birlikten ayrıldı.
Doğu ülkelerindeki bilimsel sosyalist p artilerin ta
vırlarındaki birçok nokta işçi sınıfının belirli bir kesi
mi açısından, kitlelerin tarif edilemez acı ve sıkıntıla
rın d an olduğu kadar, kararsızlık gösteren ve sık sık
em peryalizm le p azarlığa eğilimli ulusal burjuvaziye
duyulan güvensizlikten kaynaklanan devrim ci sab ır
sızlığa bağlanıyordu.
Söm ürge ve yan-söm ürge işçi sınıfı p artilerin in
karşılaştıkları tüm güçlüklere, y aptıkları bazı vanlıs-
la ra karsm ..kazandılU aıxm ucadele deneyim i..o n la ra
y aratıcı ve ölüm süz m arksizm -leninizm Öğretisinin ge
rektirdiği gibi bü tü n anti-em peryalist güçleri birleştir;
meyi ve h e r ülkenin som ut tarihsel ve ulusal .koşulla- -
rm a uygun bir strateji ve taktik oluşturm a gereğini
öğretti.
1920-1933’ün fırtınalı olaylan sırasında bilimsel
sosyalist hareket, m arksizm -leninizm in devrim ci bay- j
ra ğ ın a bağlı k alarak em peryalist gericiliğin ve faşiz- j
m in saldırısına karşı m ücadele eden tek örgütlü politik j
güç olduğunu kanıtladı. Sosyal-dem okrasinin sağ-ka-
n ad ınm işçi sınıfını bölme politikasını sü rd ü rd ü ğ ü ve
en sonunda teslim olduğu faşizm in saldırıların a gide
rek d a h a fazla boyun eğdiği b ir dönem de bilimsel sos-
J
431
yalist partiler, bütün devrimci güçleri birleştirm ek
için çalıştılar, K om intern ve işçi sınıfı p artileri güç
lükleri ve h a taları yenerek değerli deneyler kazandı
la r ve değişen koşulları karşılay an bazı önemli adım
la r a ttıla r ve işçi sm ıfı arasınd ak i fark lı ak ım la n fa
şizme k arşı m ücadelede yakınlaştırm ak için b ir yol
çizdiler, İşçi sınıfı hareketi yavaş yavaş, acı deneyler
den ders alarak, kapitalist ülkelerdeki m ücadelenin
stratejisini ve ezilen ülkelerdeki bilimsel sosyalist p a r
tilerin görevlerini yeni koşullarda som utlam anm ge
rekli olduğu sonucuna vardı. Am a bilimsel sosyalist
p artiler, tüm devrim ci ve dem okrat güçler arasın d a
faşizm, em peryalizm ve savaşa k arşı m üm kün olan en
yakm birliğini sağlam ayı hedefleyen yeni b ir politik
çizgi oluşturm ak için birkaç savaşı d a h a göğüslem ek
\ zorundaydı.
432
V
FAŞİZME VE SAVAŞA KARŞI BİRLEŞİK
BİR İŞÇİ VE HALK CEPHESİ MÜCADELESİNDE
ÜÇÜNCÜ ENTERNASYONAL
(1934-1939)
KOMtNTERN’tN VE BÖLÜMLERİNİN
STRATEJİ VE TAKTİKLERİNDE
DÖNÜM NOKTASI
4*4
devrim ci hareket, em peryalist gericiliğin azgın saldı
rılarıy la karşılaştı. Faşistler nazilerin A lm anya’daki
zaferinden yüreklenerek, birçok k ap italist ülkede ça
lışm alarını yoğunlaştırdılar. Em peryalist burjuvazinin
b ir bölümü, rejim in yeniden örgütlenerek faşistleştiril
mesini, parlam ento yetkilerinin kısıtlanm asını, grev
h akkı vb. dahil dem okratik özgürlüklerin hasıraltı
edilm esini ve giderek o rtad an kaldırılm asını savundu
lar. D iğerleri ise, çeşitli faşist örgütleri a rk a la rın a a la
ra k bir h ü küm et darbesi hazırlam aktaydı.
Fransa, A vusturya ve Ispanya’d ak i fa şist teh like
ü rk ü tü cü boyutlara ulaşm ıştı. B ulgaristan’d a faşist
d arbe hazırlıkları yapılıyordu. Polonya ve~ Magarisjl&h’'
da egem en çevreler politik rejim lerin faşistleştirilm e^
sini tam a in lam aya çalışıyorlardı. Faşist h a re k et Fin
lan d iy a’da önem kazanıyordu. Faşist ö rg ü tler Birleşik
D evletler’de d a h a etkin bir hale geliyordu. Jap o n y a’
da ülke yöneticilerinin d a h a d a gerici ve saldırgan b ir
çizgi izlem esini talep eden faşist askeri g ru p la r politi
k a sahnesine çıktılar. Faşizm in uğursuz gölgesi Av
ru p a ’nın tüm üne yayılm a''^nfM ânT ığrönlârcaT ^ıî' ge
riye götürerek b aşk a k ıta la ra sıçram a tehlikesl_taşı-__
yordu.
Faşist çeteler sadece H itler A lm anyası’n d a değil,
h e r yerde saldırılarının a n a hedefi oiarak işçi sınıfını
seçtiler; bilimsel sosyalist p a rtile ri ve işçi sınıfının di
ğ e r örgütlerini k an lı şiddetle ezmeye ve p roletarya
nın sınıf güçlerini toparlam asını önlemeye çalıştılar.
Faşizm, emekçi halkın yıllar süren zorlu m ücadeleler
le kazandığı h a k ve Özgürlüklerin tü m ü n ü yok etmeyi
ve işçileri m ali serm ayenin uysal köleleri haline ge
tirm eyi hedefliyordu. A m a faşizm sadece sosyalizme
ve işçi sınıfına savaş açm adı - nüfusun tüm dem okra
tik kesim lerine düşm andı. Faşistler burjuva-dem okra-
435
tik k u ru m la n bunalım dan darbe alm ış olan k ap ita
lizm için b ir tehlike olarak değerlendiriyorlardı. Bu
nedenle burjuva-dem okratik kuru m lara, p arlam en ter
rejim lere ve dem okrasinin h e r biçimine azgın saldırı
la r yönelttiler.
Faşizm in ve em peryalist gericiliğin saldırıları, sos
yalizm in vatanı, u luslararası işçi hareketi, emekçi h al
kın dem okratik hak ve özgürlükleri ve b ir çok ülke
nin ulusal varlığı açısından ölüm cül b ir tehlikeydi.
Em peryalizm ve onun vurucu gücü -faşizm- sadece
Sovyetler Birliği ve uluslararası işçi sınıfına değil, tüm
dem okratik ve barışsever güçlere giderek a rta n bir
m eydan okum a haline geldi. Bu, gelişm elerin k ap ita
list ülkelerdeki işçi sınıfını ve m üttefiklerini herşeyden
önce anti-faşist, genel dem okratik sorunlarla, ki a ra
larında en önemlisi faşizm le mücadeleydi, u ğ raşm a zo
runluluğuyla k a rşı karşıya bırakm ası demekti.
O tuzların o rta la rın a gelindiğinde işçi sınıfı ve de-
mokratlK tab ak a la rın ilerici üyeleri, tüm anti-faşistler
ara sın d a birlik sağlayabilecek yeni b ir politikaya şid
detli biı gereksinm e duyuyorlardı. Bu gereksinm e ne
küçük-burjuva dem okrat örgütlerce ne de sosyal-de
m okrat partilerce karşılanabilirdi. İşçi_smıfı hareketi,
gecikerek de olsa, tüm devrim ci ve dem okra tik güçle -
ri faşizm in yenilgisi için birleştirmeyi h edef alan veni
bir strateji oluşturm aya başladı. Bilimsel sosyalistler,
sosyal"'gelişm e" yolunun an cak faşizm in yenilgiye
u ğ ra tılm ışıy la açılabileceğine işaret ettiler:
KEYK Politik S ekretaryası d ah a 1934 başlarında,
bilimsel sosyalistlerin, geniş kitleleri kazanm ak ve on
la rı başlıca düşm an olarak faşizm e k arşı yöneltebil
mek için ustalıklı b ir politikaya ve işçilerin acil talep
lerine zam anında tepki gösterm eye gereksinm esi ol
duğunu vurgulam ıştı.
436
1934’teki olaylar, özellikle Fransa, İspanya ve
A vusturya’d a faşizm e k arşı girişilen çarpışm alar, işçi
sınıfının anti-faşist m ücadelesinin gelişim inde b ir dö
n üm noktasıydı. Bu olaylar sürecinde ve deneyim le
rine d a y an a ra k K om intern ve bilimsel sosyalist p a rti
ler adım adım yeni bir çizgi oluşturm aya koyuldular.
Bilimsel sosyalist hareket, Lenin’in birleşik işçi cephe
si ve emekçi halkın geniş birliği konusundaki d ü şü n
ce ve görüşlerini geliştirdi ve bunları faşizm e karşı
m ücadelenin a n a görev haline geldiği koşullarda y a
ratıcı olarak uygulam aya çalıştı.
Fransız Kom ünist Partisi d a h a geniş b ir birleşik
İşçi cephesi politikası benimsedi. 1934'ün başlarında,
F ran sa’daki faşist örgütler konum larını güçlendirm iş
lerdi ve iktidarı ele geçirmeye hazırlanıyorlardı. FKP
a n a tehlikeyi doğru değerlendirerek, faşizm i en k a
ra rlı biçim de püskürtm ek ve tüm em ekçi h alkın de
m okratik özgürlükleri ve ekonomik hak ların ı savun
m ak üzere b ir talepte bulundu. Şubat 1934’te faşist
çeteler sokaklara çıkıp İktidarı ele geçirme girişim in
de bulunduğunda Komünist P arti eğilimi n e olursa ol
sun bütün işçileri direnişe ve faşist çeteleri dağıtm a
ya çağırdı. İşçi sınıfının birleşik eylemi faşistlerin püs-
kürtülm esinde en önemli rolü oynadı. Partililerin ve
sosyalistlerin ortak olarak çağrıda bulundukları ve
dört buçuk milyon insanı içeren 12 Ş ubat genel grevi
proleter birliğinin büyük gücünü o rtay a koydu, İşçi
sınıfı faşizm in F ran sa’daki ilk önemli saldırısını püs
k ü rttü . Faşizm in saldırıları karşısında duyulan telaş,
yerini faşizm in yenilebilir olm asından kaynaklanan
güvene terketti.
Fransız Kom ünist Partisi bu olaylardan aldığı ders
lerin rehberliğinde birleşik işçi cephesi politikasını g e
liştirdi ve onu yeni, önemli çıkarsam alarla zenginleş
437
tirdi. M art 1934’teki birleşik otu ru m u n d a FKP MK’si
politik eğilimi ne olursa olsun tüm işçilerin eylem b ir
liğinin kurulm ası ve genel anti-faşist talepler temel alı
n a ra k güçlendirilm esi gerektiğini belirtti.{î>
FKP’nin H aziran 1934’ün sonunda to p lan an Lury'
deki U lusal K onferansı «proletarya kitlesinin bütün
eylem gücünün emekçi nüfusun tüm kesim lerinin ey
lemiyle birlikte» faşizme k a rşı yoğunlaştırılm ası için
çağrıda bulundu.(3) Kom ünist Parti başlıca am acın fa
şizmin yenilm esi olduğunu ve partililerin dem okratik
özgürlükleri güvence altın a alm ak ve genişletm ek İçin
m ücadele ettiklerini; ve sadece işçileri değil, geniş köy
lü kitlelerini, küçük-burjuvaziyi ve aydınları d a faşiz
me karşı, dem okrasi ve acil ekonomik talepler için v er
dikleri m ücadeleye çekmeye çalıştıklarını açıkladı. Ge
niş b ir anti-faşist cephe politikasının a n a h a tla rı şe
killenm eye başladı.
K om ünist Parti, kitleler arasın d a etkin b ir çalışma
başlattı, birlik toplantılarını ve gösterilerini yönetti ve
h er faşist hücum a k arşı bir geri püskürtm e örgütledi.
Anti-faşist eylem birliğine yönelik istek, işçilerin gide
rek a rta n kesim leri -sosyalistler ve reform ist işçi sen
dikası üyeleri- arasm d a yaygınlaştı. Eş zam anlı olarak
FKP, Fransız Sosyalist P artisi -SFIO(1)- ve yönetim ine
birleşik bir cephe için ısrarlı önerilerde bulundu.
Kom ünist P arti’n in a rta n çalışm aları sayesinde bir
çok k ent ve şubede FKP ve SFIO yönetim leri arasm d a
birleşik cephe için an laşm alara varıldı. SFIO yöneti
mi, tab an d an gelen bask ılar karşısında, FKP’nin iki
p a rti ara sın d a faşizm e k a rşı b ir birlik p ak tı önerisini
kabul etti. Bu p ak t 27 Temmuz 1934’te resm en im za
landı. Bilimsel sosyalistler SFIO tarafın d an yapılan b a
zı önerilere razı olurken, b ü tü n işçi h arek eti açısından
bir kazanım d a sağladılar, yani: h e r iki p a rti faşizm
438
ve gericiliğe karşı sınıf m ücadelesinin etkili yöntem
lerini kullanm ayı kabul ettiler. F ran sa’daki birleşik iş
çi cephesi b ir gerçeklik haline geldi ve d ü n y a işçi sı-
m fı h a reketinde önemli b ir dönüm noktası oldu. ÎCcT
münisitler ve sosyalistler arasın d a y ıllar sü ren keskin
m ücadeleden sonra ilk kez, o rta k d ü şm an a -faşizm-
k a rşı eylem birliği konusunda b ir anlaşm ay a varıldı.
F ran sa’daki birleşik işçi cephesi diğer kap italist ülke
lerdeki işçi h arek eti için b ir esin kaynağı oldu.
1934 başların d a A vusturya’d a y a şa n a n olaylar,
u lu slararası işçi sınıfına önemli b ir ders oldu. Faşistler
bu ülkede konum larını yavaş yavaş güçlendirerek, sal
d ırılarını başlattılar. Kom ünist Parti, işçileri y ak la
şan faşist saldırıya k a rşı uyardı ve tüm anti-faşist iş
çilerin o rta k eylemine olan gereksinm eyi vurguladı.
Am a Kom ünist P arti güçsüzdü, buna karşılık A vustur
y a sosyal-dem okratları o dönem de işçi sınıfının ezici
çoğunluğunun desteğine sahipti. «A vusturya M arksist-
leri» durum gerektirdiğinde eylem e geçecekleri an la
m ında açıklam alar y ap ark en cöm ert davranıyorlardı.
P artin in sıradan üyeleri arasın d a sol u n su rla r güçlüy-
dü. Y etkililerden gizlenm iş silah lara sahip Sosyal-De-
m okrat Schutzbund vardı. Am a m erkezci b ir ta v ır alan
p a rti yönetim i sadece cesur sözler ediyor ve sürekli ola
ra k giderek d ah a da yüzsüzleşen faşizm e k a rşı p a rla
m ento dışında kitlesel eylem lerini sınırladığı işçileri
aldatıyordu. 12 Ş ubat’ta faşistler Linz’de A vusturya
Sosyalist P artisi’nin binasına saldırıp Linz’deki Schutz
bund, faşistler ve polisle silahlı çatışm aya girince, a n
cak o zam an V iyana’daki sosyal-dem okrat önderler
genel bir grev için gecikm iş b ir çağrı yaptılar. Komü
nistlerin etkin bir y er aldığı d ö rt günlük silahlı çatış
m a işçilerin yenilgisiyle sonuçlandı.
A vusturya'daki olaylar sosyal-dem okrasinin mer-
439
kezci politikasının faşizm e k a rşı koym ada ta rih in sı
n avına dayanam adığını o rtay a çıkardı. Reform ist po
litika ve tak tik lerin b ü tü n biçim lerinin sald ırg an fa
şizm karşısında yenik düştü ğ ü çok açıktı.
F ran sa’daki birleşik cephenin öğrettikleri d ü nya
işçilerine faşizm in b aşarıy la püskürtülebileceğini or
taya koyarken, A vusturya örneği, reform ist p artilerin
k a ra rlı bir sınıf eylemi içine girm ekten kaçınm aları
nın uzun dönemde işçilerin ciddi yenilgilerine yol aça
cağını anlattı.
A vusturya’daki olaylar, sosyal-dem okrasinin sıra
dan üyelerinin, önderlerine rağm en etkin sınıf m üca
delesi yolunu seçtiklerini de o rta y a koydu. Şubat 1934'
ten sonra yaklaşık 13.000 eski sosyal-dem okrat birkaç
ay içinde, o güne dek yaklaşık üç bin üyesi olan Avus
turya K om ünist P artisi’ne katıldı.<5> A vusturya Sosyal-
D em okrat P artisi içinde de güçlü sol g ru p la r ortaya
çıktı.
İspanya Kom ünist Partisi kitlelerin gericilik ve fa
şizme k a rşı geniş tabanlı birliği için çalıştı. P artililer
faşizm in yenilgiye uğratılm asının ülke içinde dem o k -.
ra tik bir devrim in gelişm esi için zorunlu b ir koşul oldu
ğ u n u kitlelere an lattılar. D aha 1933’te Kom ünist P ar
ti, gericiliğin önünü kesm eye h azır olan herkesin ge
niş kitlesel h arek eti olarak değerlendirdiği anti-faşist
cephe sloganını öne sü rm ü ştü .<6) Bu yolda elde edile
cek ilk başarılard an biri M alağa kentinde Kasım 1933’
deki seçimleri k azan an kom ünistler, sosyalistler ve
cum huriyetçilerden oluşan bir h alk blokunun oluştu-
rulm asıydı. Açıkça anti-faşist b ir eğilim taşıyan birle
şik proleter cephesi politikası Kom ünist P a rti’ye sa
dece sosyalistler ve anarşistlerle değil, sol-kanat cum
huriyetçilerle de birkaç ortak eylemi gerçekleştirm e
olanağı sağladı.
440
• Ispanya Genç Sosyalist Birliği, Genç Komünist Bir-
liği’yle m ilitan bir ittifak ta birleşti. Eylül 1934’te Ko
m ünist Parti, sosyalistlerin rehberliğindeki «işçi m ü t
tefikleri» ile, birleşti. Komünist P arti bunu yaparken
dem okratik devrim in önemli b ir itici gücü o larak köy
lülerin o rta k anti-faşist cepheye çekilmesi gerektiğini
açıklam ış oldu. İspanya Komünist P artisi işçi m ütte
fikleriyle birleşerek ve köylülerin geniş katılım ları için
k am panya açarak anti-faşist birlik politikası yönünde
önemli bir adım attı.
Ekim 1934’te Ispanyol işçileri genel b ir grev ilan
ettiklerinde yalnızca sosyalistler, an arşistle r ve bilim
sel sosyalistlerin birlikte çalıştığı A sturias’ta geçici bir
zafer kazanıldı. Gerici güçlerin isyancı işçileri kanlı
bir biçimde bastırm aların a k arşın Ispanya’daki Ekim
olayları önemli b ir ders verdi: faşizme karşı zafer k a
zanm ak için politik eğilim leri ne olursa olsun tüm iş
çilerin eylem birliğinin sağlanm ası zorunluydu, a n a r
şistlerin ve Sosyalist P a rti’nin politikasının özellikle
rinden olan sekterlik, d a r görüşlülük ve h arek etin Ön
derliği üzerinde tekel olm a iddialarının üstesinden gel
m ek zorunluydu. Aynı zam anda bilimsel sosyalistler,
sosyalistler ve anarşistlerin birleşik eylem inin olanaklı
olduğu uygulam ayla kanıtlanm ıştı.
İtalya’daki bilimsel sosyalistler, anti-faşist bir
program ı temel a lan birleşik işçi cephesi politikasına
geçtiler. Bilimsel sosyalistler ve sosyalistler a rasın d a
ki b ağ lar faşizm e karşı direniş sırasında sağlam b ir
biçimde güçlendi. A ğustos 1934’te birleşik eylem için
b ir anlaşm aya varıldı. Pakt, faşizm in altedilm esi için,
barış ve özgürlük için, işçiler a rasın d an d ah a iyi yaşam
k o şullan için verilecek m ücadeledeki ortak hedefleri
tan ım lıy o rd u /7’ Bu p a k t hem y u rt içindeki hem de göç
m enler arasındaki anti-faşistlerin m ilitan program ı ol
441
du, O sırad a birçok bilimsel sosyalist p a rti politik eği
lim leri ne olursa olsun tüm işçileri em peryalist geri
cilik, faşizm ve savaşa k a rşı m ücadeleye toparlam a
yollarım etkin olarak araştırm ak la uğraşıyordu. De
ney kazanıyorlar ve p ratik m ücadelenin öğrettiklerini
yeniden değerlendiriyorlardı,
K om intern 'in
Y ed in ci K on gresi
A rifesin de
İşç i S ınıfı H areketinin
G örevlerine İlişkin
T a rtışm a
442
du. M ektup asıl d arbenin faşizme yöneltilmesi gerek
tiğini, politik eğilim leri ne olursa olsun tü m işçi cep
hesinin bu düşm ana karşı çıkm ası gerektiğini vu rg u
luyordu. N üfusun geniş kesim ve Ö rgütlerinin talep
lerini içerecek bir faşizm e k a rşı m ücadele program ı
geliştirm eyi salık veriyordu. M ektup, bilimsel sosya
listlerin küçük bu rju v a ta b ak a la rm gerici olm ayan,
proletarya ve diğer emekçi halkın çık arların a ters düş
meyen b ü tü n taleplerini ustalık ve kararlılıkla savun
m ası gerektiğini belirtiyordu. B urjuva dem okrasisine
k a rşı b ir tav ır değişikliği sorunu alevlendirilm işti. M ek
tu p paHniIer^^ bu tü r'd e y işle r «politik olarak hatalı»
olduğundan basm da ya d a b aşk a yerlerde p artin in
burjuva-dem okrasisini ortadan kaldıracağı yolundaki
sözlerine b ir son verm esi gerektiğini söylüyordu. Gö
rev sadece faşizm ve burjuvazinin büyük Ölçüde de
m okratik özgürlükleri ortadan kaldırm a y a da hasıral-
tı etm e çab aların a karşı v a r gücüm üzle m ücadele et
mek değil, «bu özgürlüklerin yaygınlaşm ası için m ü
cadele etmek» tir.
O sırada KEYK Politik S ekretaryası’n ın A vustur
ya, Y unanistan, Bulgaristan, K anada ve diğer ülkeler
deki bilimsel sosyalist p artilerin m ücadele hedeflerine
ilişkin aldığı birkaç kararda, işçi sınıfı p artilerin in d a
h a geniş bir birleşik işçi cephesi politikasına yönelik,
çabalarının desteklenm esiyle yetinilmemiş, bu politi
k ada reform ist işçi sen d ik alan kon u sunda d a h a cesur
davranm aları, küçük-burjuva kitleleri anti-faşist kam -
pa çekmek için çabalam aları ve emekçi halkın d emok-
ra tik h a k ve özgürlüklerinin gerçek a n la m d a s a y u -
nulm ası için som ut sloganlar b u lm a la n ve bu p ro g ra-
m a day an ılarak anti-faşistlerin birleşik eylem için ça
lışm alarını salık verm işti................................ .................. .
1934 yâzm da ve güzünde K om intern yönetim or
443
g an ları İçinde K om intern'in Yedinci Kongre hazırlık
larına ilişkin olarak, sınıf m ücadelesinin öğrettikleri
konusunda kapsam lı ve ayrıntılı görüşm eler, eskim iş
hedeflerin yeniden gözden geçirilm esini talep eden h a
raretli ta rtışm a lar güçlü bir biçimde gelişti.
28 M ayıs 1934’te KEYK Presidium u Yedinci Kon
g re ’nin gündem ini, açılış protokolünü belirledi ve iş
lerin dağılım ı konusunda k a ra r verdi. K om iteler g ü n
dem in başlıca m addelerini kısa ta slak lar biçiminde
oluşturdular. K om iteler SBKPCB) ve K om intern’in di
ğer büyük bölüm lerinin önde gelen Önderlerinden olu
şuyordu, Dimitrov, Kuusinen, M anuilski, Pieck, Tog-
liatti, Bela Kun, Sm eral, Heckert, Pyatnitski, V arga,
Lozovski, Broııkowski (Bortnowski) M addalena ve W an
Mın b u n la r arasındaydı. Sonuç o larak diğer birçok ko
m ünist p a rti tem silcileri kom itelerin çalışm asında et
kin olarak y er aldı. O rtaya çıkan b ir çok yeni sorunda
Kom intern yönetim organlarınd ak i SBKP(B) temsilci
leri çok önemli rol oynadılar. Bilimsel sosyalistlerin
acil sorunlara kollektif olarak yeni çözüm ler a rad ık la
rı hazırlık kom iteleri toplantılarında u lu slararası işçi
hareketinin sorunları adam akıllı tartışıldı.
14 H aziran 1934’teki ilk toplantıda hazırlık kom ite
si, kongre gündem inin 1. m addesindeki proletaryanın
gelişmiş kapitalist ülkelerdeki sınıf m ücadelesinin te
m el görevleri m eselesine değindi. SBKP(B) temsilcisi
M anuilski proletarya d iktatörlüğ ü için doğrudan m ü
cadele sloganının b ir çok kapitalist ülkede varolan ko
şulları karşılam adığını öne sürdü. Sosyalizm, h arek e
tin n ih ai hedefi olm ayı sürdürüyordu. «Bununla birlik
te d a h a som ut m ücadele program larım ız olması ge
rekir.» dedi. «Proletarya diktatörlüğünü değil, sosya
lizmi değil, kitlelere proleter diktatörlüğü ve sosyalizm
için m ücadeleyi an latan b ir program ım ız olması ge-
444
rekir.»(8) Böylece, m ücadelenin anti-faşist, genel de
m okratik bir evresinin kaçınılm az olduğu düşüncesi ol
gunlaştı. Bu toplantıda söz alan Kuusinen, işçi smıfı
h arek eti taktiklerinin yeniden gözden geçirilm esi ko
n u su n d ak i gerekliliğe d ikkat çekti.
D im itrov’un KEYK’ne ve SBKP (B) MK’ye yazdığı
m ek tuplar ve hazırlık kom itesinde kongre gündem inin
ikinci m addesiyle ilgili 2 H aziran 1934 tarih li konuş
m ası ve «Faşist Saldırı ve İşçi Sınıfının Faşizm e K arşı
M ücadelesinin Birliği İçin M ücadelede Kom ünist En
te rn a sy o n a lin Görevleri» üzerine bîr ra p o r h azırlan
m ası önerisi yeni bir yönelişe doğru büyük b ir adım
oldu. Bu belgeler faşizm in saldırısı ve savaş tehdidi
ne k arşı b ir birleşik işçi cephesi için m ücadele soru
n u n u Yedinci Kongre’n in tartışm a ve k a ra rla rın ın a n a
konusu haline getirm enin gerekliliğini v u rg u lu y o rd u ..
Dimitrov, değişen du ru m gözönüne a lm a ra k_eskimiş
taktiksel k u ralların korkusuzca yeniden düzenlenm e
si gerektiğini söyledi. P artililerin seH ey'hatâların ı kes-
kin b ir dille eleştirdi ve p artililerin sosyal-dem okrat
işçilere ulaşm asını engelleyen, sosyal-dem okrasiyi "ğe-~
Iişigüzol bir biçimde sosyal-faşizm olarak niteleyen d e - "
ğerlendirm oyo savaş açtı. Sosyal-dem okrasinin her*
yerde ve h e r zam an burjuvazinin başlıca toplum sal d a
yanağı olarak, sol sosyal-dem okrat grupların a n a teh
like olarak görülm esine karşı çıktı. Birleşik 1 ş ç r x e p -
hesinin ancak ta b a n d a n y ü rü tü lü rse bâşânlahileceği
konusundaki tezY öleştîf d r v e bilimsel sosyalist parti-
lerin anti-faşist m ücadeleye' "kazan dır il m â si ~ger eke n ~
sosyal-dem okrat p a rtile r ve reform ist işçi sendikaları ..
personeline yönelik ta v ırla rın d a bir değişiklik yapıl
ması için çağrıda bulundur-Partm in- © gem eıüiğini-bü- -
tünleşm enin iik koşulu haline getirm eden, devrim ci ve
reform ist işçi sendikalarının bütünleştirilm esi gerek
445
tiğini söyledi. Birleşik cephe taktikleri, «faşizmin sal
dırısına karşı verilen kitlesel m ücadelede etkili b ir et
men» haline getirilm eliydi.119}
D im itrov sık sık gerçekliğin m arksist b ir çözüm
lemesi yerine konan ve bilimsel sosyalist p artilerin a n
ti-faşist m ücadelenin gerçek örgütleyicisi ve önderi
haline gelm elerini engelleyen klişeleşm iş h azır deyiş
lere bir son verm e gerekliliğinden söz etti. K om intern'
in tüm bölüm lerine bir tek m erkezden başarıyla ön
derlik edilebilmesi olanaksız olduğundan, Dimitrov,
K om intern’in çalışm a yöntem lerini yeniden gözden
geçirerek işçi sınıfı hareketinin genel ideolojik ve po
litik rehberliği üzerinde yoğunlaşm asını önerdi. «Ra
por Planı» bilimsel sosyalist partilerin burjuvaziyle uz
laşm a politikasını reddeden ve devrim ci m ücadele yo
luna adım atm ış olan sosyal-dem okrat örgütlerle b ir
leşme olanaklarına ilişkin; bilimsel sosyalist p artile
rin anti-faşist m ücadelede kullandıkları sloganlara iliş
kin; küçük-burjuvazinin farklı ta b ak aların a yönelik ta
v ırlar ve diğer m eselelere ilişkin konular üzerinde de
duruyordu.00’ Bu, anti-faşist pro leter birliğinin önün
de d u ran sekter k u ralların ve h a taların keskin b ir eleş
tirisi ydi.
D im ıtrov’un SBKP(B) K om intern tem silcilerinin
desteğiyle taslağım hazırladığı ve sınıf m ücadelesinin
yeni koşullarına Leninizmin yaratıcı b ir biçimde uygu
lanm asını temel alan önerileri diğer p artilerin tem sil
cileri arasın d a olumlu b ir tepki gördü. K uuslnen h a
zırlık kom itesinin gündem in l. m addesi üzerine 22
Ağustos 1934’te yapılan toplantısında sunduğu «Dün
yadaki D urum ve K om intern’in Görevleri» tez taslak
ların a ilişkin rap o ru n d a ve 29 A ğustos’taki konuşm a
sında, devrim ci bunalım ın erginlik düzeyini a b artm a
eğilim lerinden ötürü sağlıksız olan d a h a önceki for-
446
m ülasyonlar bir y a n a b ırakılarak d u rum u n ciddi bir
çözüm lem esinin yapılması; bazı açılardan yanlış y a
d a değişen koşulları karşılayam ayan p a rti tak tik leri
nin gözden geçirilmesi; sol-sekter sapm alar ve h a ta la
r a k a rşı ciddi b ir m ücadele verilmesi; safların d a önem
li değişikliklerin yer aldığı, sol g ru p lar ve eğilim lerin
o rtaya çıktığı ve faşizm e k arşı b ir direniş politikasını
savunan sosyal-dem okratlara yönelik tav ırların göz
den geçirilm esi gerektiğini şiddetle savundu.(U>
Bilimsel sosyalist p artilerin işçi sendikası h arek e
ti içindeki politikası hazırlık kom itelerinin toplantıla
rın d a eleştirel b ir çözümlemeye tutuldu. Dimitrov, M a
nuilski, Kuusinen, A lm an K om ünist P artisi temsilcisi
M addalena ve diğerleri, devrim ci işçi sendikalarının
faşizm e karşı m ücadelede birlik adına reform ist sen
d ik alarla birleşm esini savundular.
T artışm aya katılanlar, birleşik işçi cep h esi mese
lesini kilit bir mesele olarak belirlerken, bu cepheyi
proleter olm ayan ta b a k a la r ve partilerle ittifak lar oluş
tu rm a yoruy!a"ğemşletme^ıTırInf He ~örte y ira iIıla r. Ma-
nüilski, bılımseT “sosyaTîst p artilerin küçük-burjuva,
köylü partileri ile ve faşistlerin denetim a ltın a alm ak
istediği d iğ er örgü tlerle g ö rü şm eleri başlatm asını sa
vundu. Polonya Kom ünist Partisinden B. Bronkowski,
birleşik cephenin başta devrim ci köylü örgütleri ol
m ak üzere, köylülük ve küçük-burjuvaziyi de kapsa
m ası gerektiğini Öne sürdü. Böylece sonunda h alk cep
hesi biçimini a lan b ir düşünce anlatım bulm uş oldu.
T artışm a boyunca çeşitli bakış açıları o rtaya kon
du. Bazı kom ite üyeleri -Böla Kun, Lozovskı, K norin
ve W an Min- başlangıçta eskimiş k u ralları savundu
la r ve ancak taktiklerde bazı değişiklikleri kabul etti
ler. B unlar K om întem ’i gerçekçi olm ayan kestirim leri
k ab u l etm eye zorlayarak devrim ci dalganın erginliği
447
konusunda d ah a cöm ert değerlendirm eler yapılmasın]
talep ettiler. B aşlangıçta sosyal-dem okratlarm h âlâ
burjuvazinin başlıca dayanağı o larak değerlendirilm e
sini, sağ sapm anın h â lâ u luslararası işçi sınıfı h arek e
ti içindeki a n a tehlike olarak görülmesini, bilimsel sos
yalist devrim ci işçi sendikalarının b ir çok ülkede b a
ğım sız kalm asını vb.ni savunuyorlardı.*13> A ncak yo
ğ u n ta rtışm a lar sırasında yavaş yavaş görüşlerin üs
tesinden gelindi ve b u n ları savu n an ların kendileri de
bu görüşlerin yeniden gözden geçirilm esinin gerekli
olduğunu kabul ettiler.
H aziran - Ağustos 1934’te yapılan hazırlık kom ite
leri tartışm a ları işçi sınıfı hareketinde yeni b ir politik
yönelişinin tem ellerini attı.
T artışm alar, kongre için ayrıntılı ve d a h a kapsam
lı hazırlıkların gerekli olduğunu gösterdi. Bu d u ru m
karşısında ve son derece karm aşık olan uluslararası
durum u gözönüne a la ra k KEYK Presidium u, 5 Eylül
1934'te Yedinci K om intern Kongresi tarih in in 1935’in
ilk y a n sm a kaydırılm asına ilişkin b ir k a ra r aldı.(IS>
Kom intern'İn
Y en i P olitik Y önelişinin
B aşlam ası
448
birleşik cep h e için b ir te m el olarak ö n e sürüldü. A lm a n
K om ünist P artisi’ne serbest işçi sendikalarını onarm ak
ve d a h a önce serbest yani reform ist işçi sendikalarına
üye olan görevliler de dahil olm ak üzere anti-faşist iş
çileri b u ra la rd a birleştirm ek görevini üstlenm esi salık
v e r i l d i . B u k a ra rla r da işçi sınıfı h areketin in işçi sen
dikası birliğinin kurulm ası için giriştiği yeni b ir y ak
laşım ın başlangıcını yansıtıyordu.
KEYK Sekretaryası, Fransız Kom ünist P artisi M er
kez Komitesi’ne yazdığı 21 Ağustos 1934 tarih li b ir m ek
tupta, FKP’nin politikasını onayladı ve partiyi «esnek
ve tu tarlı b ir politikanın yardım ıyla birleşik cephenin
m üm kün olan en büyük gelişimini sağlam aya», SFIO
sağ Önderlerinin birleşik cepheyi baltalam a çabalarını
engellem eye ve işçilerle o rta k eyleme d a y an a ra k yerel
a lan lard a birleşik cephe kom iteleri oluşturm aya ça
ğırdı. KEYK, FKP'nin işçi sendikalarını birleştirm ek ve
b ir işçi sendikaları birliği kongresi hazırlam ak için
kam panya başlatm ayı hedefleyen çizgisini destekledi.
FKP’ye kanton seçim lerinin ikinci tu ru n d a sosyalist ve
ya kom ünist ad ay lard an biri için oyların çoğunluğunu
sağlam ak üzere, SFIO önderliğine karşılıklı olarak
adaylarını çekmek için bir anlaşm a önerm esi de salık
verildi.
KEYK. SFIO’yla organik birlik, yani onunla b ir
leşm ek için verilecek m ücadelenin olan ak ların a ilişkin
meseleye olum lu yanıt verdi; am a m ektup b u birliğe
giden yolun güç olduğunu ve birliğin an cak SFIO’n un
burjuvaziden tüm üyle kopm ası ve m arksizm -îeniniz-
m in temel ilkelerini benim sem esi koşuluyla elde edilebi
leceğini belirtiyordu.
K om intern ve bölüm lerinin o rtak düşünceleri ve
o rta k deneyleri giderek yeni bir politik yönelişin bi
çim lenm esine yol açtı. Bu konuda önem li b ir katkı,
450
küm ete katılıp katılm am ası gerektiği konusunda o rtak
b ir bakış açısı belirlemeyi de önerdi. KEYK Presidium u
toplantısındaki tartışm alar, K om intem ’in çeşitli üyele
ri açısından (Lozovski) FKP’n in yeni politikasının b a
zı k onularına k a rşı b ir önyargıyı o rtay a çıkardı. Bazı
konuşm acılar birleşik cephenin büyük önem ini kabul
etm ekle birlikte bunun bilimsel sosyalist p artilerin eli
ni kolunu bağlayacağı, kitleler a ra sm d a «cum huriyetçi
duygulan» körükleyeceği ve işçi sınıfı a ra sm d a dev
rim ci d ü rtü lerin büyüm esini önleyeceği yolundaki en
dişelerini belirttiler.1®
KEYK Presidium u 9 ve 19 A ralık 1934’teki toplan
tıların d a yeni politikanın küçüm senm esini eleştirdi ve
Fransız K om ünist Partisi deneyinin ulu slararası öne
m ini vurguladı. K uusinen ve M anuilski kom ünist ve
işçi h arek etin in yeni sorunlarının ele alm ışına yöne
lik sekter ve m ekanik yaklaşım ları sert ve araştırıcı b ir
eleştiriye tuttu lar; bu yaklaşım, eskimiş klişe form ü-
lasy onlann kullanılm asıyla ve geniş kitleleri anti-fa
şist harek ete çeken çizgiye yönelik reform izm ya
d a sağ oportünizm suçlam alarıyla örnekleniyordu.
SBKP(B) önderleri, Fransız K om ünist P artisi’nin poli
tikasını desteklediler. M aurice Thorez, S talin ’in «Parti
mizin yürü ttü ğ ü ve leninizm in ru h u n a uygun b ir po
litika olduğunu vurguladığı cesur birlik politikası ko
n u su n d a hoşnutluğunu belirttiğini» yazdı.(W)
K om intern Y ürütm esi’nin desteği, Fransız Komü
n ist P artisi’n in birlik politikasını geliştirm esine y a r
dımcı oldu. P artin in politikası sayesinde 1935’in o rta
la rın a doğru F ran sa’d a b ir h alk c^TîeSnSurüImuşîu".
Bu d a h a önce a şın sağın bu rju v a politik partilerine
m uhalefet etm ek üzere «sol bloklar» adı altında oluş
tu ru lan la rd a n tem elinde farklılık gösteren b ir dem ok
ra tik güçler birliğinin ilk kez ortaya çıkışını belirliyor
451
du. «Sol bloklar*, burjuvazinin Önderliğinde çalışıyor
ve son çözümlemede burjuvazinin politikasını y ü rü tü
yordu. Dahası, b u n la r üst-düzey ittifaklarıydı. Halk
cephesi, kitlelerin kendi çalışm alarını tem el a lan ge
niş emekçi kitlelerin bir birliğiydi. Birleşik cephenin
yol gösterici gücü, köylülük ve kentlerdeki küçük-bur-
juva ta b ak alarla birlik içinde h arek et eden işçi sını
fıydı. H alk cephesinin temel hedefleri, tüm em ekçi h al
kın, tüm dem okratların kapitalist gericiliğin en u ğ u r
suz tü rü n ü -faşizm- püskürtm ek ve kitlelerin h ak ları
n ı güvence a ltın a alm ak konusundaki ateşli istekleri
ne denk düşüyordu.
F ran sa’da birleşik işçi cephesinin kurulm ası ve
halk cephesi politikasm m benim senm esi Fransız işçi
hareketini kapitalist A vrupa ülkeleri a ra sın d a en ön
saflara getirdi.(a))
Birleşik işçi cephesi ve geniş halk cephesi h areke
ti, hüküm etin A sturias’ta k i ayaklanm anın yenilgisin
den sonra kom ünistler ve ilerici işçilerin üzerine sa
lıverdiği k a b a şiddete karşı Ispanya'da d a hız kazandı.
Bilimsel sosyalistler, poîitik tutu k lu ların affı ve ser
best bırakılm ası ve sıkıyönetim in kaldırılm ası İçin yü
rü ttü k leri kam panyada işçi örgütleriyle olan bağlarını
güçlendirm ekle kalm adılar, burjuva-dem okrat güçler
le de ilişki kurm ayı başardılar. Çeşitli sol politik g ru p
ların eski tü r koalisyonlara eğilimli olm alarına rağm en
K om ünist P arti 1935 yazında h alk cephesi için y ü rü tü
len k am panyada gerçek b ir ilerlem e kaydetm eyi b a
şardı. Ispanyol Komünist P artisi’nin mücadele deneyi
mi Yedinci K om intern K ongresi’nin k a ra rla rın ın çer-
cevelendirilm esinde önemli b ir rol oynadı.
O dönem de Y unanistan, İtalya, İngiltere, Çekoslo
vakya, Polonya, ABD ve bazı b aşk a ülkelerin işçi sınıfı
partileri, yeni bir yönelişe doğru önemli ilerlem eler
452
kaydetm işlerdi. K om intern yönetim o rg an ların d a bu
p artilerin m ücadelelerindeki hedeflerin tartışılm ası ye
ni önemli k a ra rla rın benim senm esine y a d a yanıt bu
lunm ası gereken soruların o rtay a atılm asına yol açtı,
KEYK Presidium u A ralık 1934’ün başların d a ABD’
deki bilimsel sosyalistlerin görevlerini ta rtıştı ve ko
m ünist p artin in işçi sendikası politikası meselesine ge
niş bir yaklaşım getirdi. Sadece, devrim ci işçi sendi
kalarının A m erikan İşçi Federasyonu’n a katılm asının
sağlanm ası salık verilm ekle kalm am ış, orada işçilerin
g ü nlük çıkarlarının savunulm ası için etkin b ir k am
p anya geliştirilmesi, AIF içindeki partililerin hedefle
rin in b ir «azınlık hareketi» y a d a sadece partililere y a
kın İşçileri birleştiren b ir «muhalefet» in yaratılm asın a
indirgenm em esi, AIF’in çok sayıdaki sırad an üyeleri
nin güvenini kazanm ak için çalışm aya özen gösteril
mesi de salık verilm işti.(I1) Bu anlam da, kom ünist p a r
tinin işçi sendikası politikasının d a h a önceki bazı slo
ganlarına, özellikle «ekonomik m ücadelenin bağım sız
önderliği» sloganına, K olarov’un «mücadelenin bağım
sız Önderliği savm a bağlı kalınarak, uygulam ada ko
m ünistler bu m ücadelenin dışında kalacaktır.» sözle
riyle değindiği d a r görüşlülüğe eleştiriler yöneltildi.<33>
Am erikan Komünist P artisi’nin İşçi-Çiftçi P artisi’nin
k uruluşuna yönelik çizgisi onaylandı.
KEYK Politik S ckretaryası ve Presidium u 1934'ün
sonu ve 1935'in başında Y unan K om ünist P artisi’nin
birleşik işçi cephesi için verdiği m ücadele deneyim ini
çözüm lerken, Y unanlı kom ünistlerin politikasını onay
ladı ve birleşik cephe taktiğinin faşizm e k a rşı b ir ta
v ır alabilecek b ü tü n p artilere ve ta b ak a la ra yayılm a
sını salık verdi. ^
KEYK Presidium u M art 1935’te H arry Pollitt’in In
giltere Kom ünist Partisi O nüçüncü K ongresi’nin h a-
453
z ırlık lan n a ilişkin rap o ru n u tartıştı. H arry Pollitt’in r a
poru ve özellikle Yedinci K om intern K ongresi’nin
Önündeki sorunları ele a la n makalesi, birleşik cephe
politikası içinde sekterliği safdışı etm eyi hedefliyordu.
Yazar, em ekten y an a işçilerle eylem birliği için onlar
açısından kabul edilemez ve hiç b ir p ra tik sonuç v er
m eyen koşullar öne sürm e uygulam alarım su çla d ı/24*
Pollitt, sosyal-demokrasiyle ulu slararası ölçekte b ir bir
leşik cephe kurulm asına ilişkin birkaç soru d a ortaya
attı. Bu öneriler, İngiltere Komünist P artisi’n in yeni
yönelişin çerçevelendirilm esine sağladığı olum lu k a t
kılardı.
K om intern’İn yardım ıyla içlerindeki sol-sekter
g rup u n su rların yeni politikaya inatçı b ir direniş gös
terdiği bilimsel sosyalist p a rtile r de yeni yönelişi be
nim sediler.
Y eraltında güç koşullarda çalışan ve faşist terö
rü n bitm ek bilmez darbeleri altın d a ezilen A lm an Ko
m ünist P artisi d a h a 1934’ün yazında, birleşik cepheye
yönelik taktiksel değişikliğini belirlemişti. A m a AKP
bunu uygularken, aslında «aşın-sol» N eu m an n -R em -
mele çizgisinin devam ı olan ciddi b ir sekterlik h a sta
lığıyla karşılaştı. AKP MK içindeki Schubert - Schulte
g ru b u birleşik işçi cephesi politikasını sabote e tti ve
p a rti basınında sol sosyal-dem okratlara k arşı b ir kam
panya açtı. Grup, Pieck ve U lbricht’i sağ sapm a olm ak
la suçladı ve AKP y eraltı örgütleri ve Sosyal-Dem okrat
P arti a rasın d a varılan ilk anlaşm aları sert b ir biçimde
eleştirdi. S ekter-doktriner grup, yeni politikaya geçişi
erteleyerek partiye büyük z a ra r verdi.
K om intern Y ürütm esi Politik S ekretaryası ve P re
sidiumu, Ekim, A ralık 1934’ü n sonu ve Ocak 1935’te
AKP’nin politikası m eselesini inceledi ve partiye, sek
terlik ve «sol» doktrinerlikle h e r düzeyde k a ra rlı bir
454
mücadeleye girişm esini salık vererek sekterliği la n e t
ledi. Politik Sekretarya, 19 O cak 1935’deki k ararın d a,
p artiye A lm anya’d a geniş b ir anti-faşist h alk cephesi
k u rm a yollarını ve araçların ı tartışm asını salık v er
di.<J5) KEYK’nin desteği, Pieck ve U Ibricht’in politbü-
ro n u n çoğunluğu ve d a h a sonra AKP MK’nin tü m ü
nü yaratıcı bir m arksist-Ieninist politikanın desteklen
m esi ve faşist A lm anya’da varolan koşullara uygun ay
rıntılı b ir birleşik işçi ve h alk cephesi politikasının oluş
tu ru lm ası konusunda to p arlam aların a yardım cı oldu.
A lm an K om ünist Partisi, K om intem ’in Yedinci
K ongresi’ne faşist diktatörlük k o şullan a ltın d a birle
şik İşçi ve h alk cephesi m ücadelesi deneyimi, acım asız
b ir katliam ortam ında ve diğerlerinin y an ı sıra em ek
çi halkı da içine a lan bütün bir kitlesel faşist örgütler
sistem i karşısında anti-faşist çalışm alard a bulu n m a
deneyim iyle dolu olarak geldi.
K om intern, B ulgar K om ünist P artisi’n in sekter ha-
ta la n n ı ele alm asına d a yardım cı oldu. P artin in sek
te r yönetim i uzun sü re d ir faşist tehlikeyi küçüm se-
mişti ve köylülüğün büyük çoğunluğunu birleştiren
T arım Birliği ve Sosyal-D em okrat P a rti’yi saldırıları
nın başlıca hedefi yapmıştı. 19 Mayıs 1934’deki faşist
darbedon sonra «sol» sektörler h a taların ı düzeltem e
dikleri gibi, a rtırd ılar vo Tarım Birliği ve Sosyal-De-
m okral ParLi’yİ faşizme karşı bir birleşik cephede bir-
a ra y a getirm ek yerine, b u n la ra yönelik saldırılarım
sürdü rdüler.<2") K om intern, başını Dimitrov ve Kola-
zov’un çektiği, p a rtin in Bolşevik özünü destekledi. P ar
ti yönetim inin yeniden Örgütlenmesi p a rti çizgisinin
düzelm esine yardım cı oldu. KEYK, B ulgar K om ünist
Partisi ’ne safları arasındaki sekterliğin üstesinden gel
mesi için büyük yard ım lard a bulundu ve kitle m üca
455
delesi yoluna çıkm asına ve birleşik ve halk cephesi
taktiğini ustalıkla uygulam asına yardım cı oldu.
Eskimiş kuralların yeniden gözden geçirilmesi sü-
reci, M acaristan Komünist Partisi içinde de başladı.
B urada durum , devrimci harekete büyük hizm etlerde
bulunm uş olan önemli önder Böla K un’un sekterliğe
yönelik kesin bir eğilim ortaya koymuş olmasıyla k a r
m aşık laşmıştı. 1935 b ah arın d a h âlâ birleşik İşçi cephe
si taktiğinin anti-faşist değil anti-kapitalist b ir prog
ra m a dayan d ırılarak kurulm ası gerektiği inancında
ıs ra r ediyordu.1(37> Am a p arti d ah a o zam andan, gerici
H orthy rejim ine k arşı verdiği p ratik m ücadelesinde
anti-faşist b ir birlik politikası ve bu birliğin biçim leri
ni a ra ştırm ay a başlam ıştı.
O sırada çok yakın olan faşist teröre k a rşı açılan
geniş uluslararası kam panya, antı-faşistleri birbirleri
ne y aklaştırm ada çok Önemliydi. Alman bilimsel sos
yalistlerinin önderi E rnst T hâlm ann, Finli işçilerin yi
ğit savaşçısı Toivo A ntikainen ve diğer devrim cilerin
savunulm ası için bir çok ülkede işçi sınıfı ve ilerici ay
dın lar arasın d a b ir h arek et başlatılm ıştı. Faşizm in tu
tukladığı in sanlarla dayanışm a k am p an y aları fark lı
politik eğilim lerden anti-faşistlor a ra sın d a işbirliğinin
kurulm asını sağladı.
K apitalist ülkelerdeki kom ünist partiler, Yedinci
K om intern Kongresi’ne faşizm e karşı m ücadeleye iliş
kin yapıcı görüşler ve önemli deneylerle dolu o larak
geldiler.
Eş zam anlı olarak, durum u n tüm anti-em perya-
list güçlerin eylem birliğini acil o larak gerektirdiği sö
m ürge ve bağım lı ülkelerdeki bilimsel sosyalist p a r
tiler içinde yeni politik k a ra rla r için b ir aray ış sü rü
yordu.
Çin K om ünist Partisi bu sırad a güç b ir dönem den
4M
geçiyordu. P arti önderliğinin denetim ini yeniden eie
geçiren Li Li-san başkanlığındaki solcu-sekter u n su r
la r varolan koşulları görm ezden gelerek, gene tüm
ülkedeki kentlerin silah kullanılarak eie geçirilm esini
ve K uom intang re jiminin askerî güçleriyle zorlu b ir
savaşa girm eyi hedefleyen bir çizgi İzliyorlardı. ÇKP
Çin’i köleleştirm e tehlikesi taşıyan Japon saldırganlı
ğına karşı ilan edilen birleşik cephe politikasını tu tarlı
olarak yürütm üyordu. Solcularla, ulusal burjuvazinin
b ir bölümüyle ve Japon em peryalistlerine karşı d ire
niş Öneren askerî-politik g ruplarla b ir birleşik cep
he oluşturm a olanağım yadsıyordu; küçük-burj uvazi-
yi bile karşı-devrim ci olarak değerlendiriyordu. Ma
ceracılık, «sol» sapma, ulusal bir Japon aley h tarı cep
heye olan gereksinm enin kavranam am ası ve esnek
likten yoksun taktikler, ÇKP politikasında b ü yük za
ra rla ra neden oldu. Çiang Kay-şek’in beşinci saldırısı
nın püskürtülem em esiyle devrim ci üslerin bulunduğu
geniş alanların kaçınılm az olarak yitirilm esine biraz
d a bu h a ta la r neden olmuştu. Çin Kızıl O rdusu, zorlu
b ir mücadele vererek ve ağır kayıplara k a tla n a ra k
1934-1935’te Kuzey-Batıda bir gedik açtı ve b u rad a
Sovyetler Birliği sıntrına yakın yeni bir a lan d a dev
rimci üsler kuruldu,
1934 y e n ilg is in d e n alınan dersler, ÇKP’den «sol
cuların» m aceracı çizgisinin reddedilm esini talep edi
yordu. Japon saldırganlığının yaygınlaşm ası, p artili
leri tüm yurtsever Japon aleyhtarı güçleri toparla
m ak için hem en bir kam panya açm a göreviyle karşı
k arşıy a bıraktı. H aziran 1935’ te devrim ci üslerin M er
kezi H üküm eti ve Devrimci A skerî Konseyinin yayın
ladığı bir ç a ğ n «Japon em peryalizm i ve Ç iang Kay-şek’e
k a rşı m ücadele eden herkesi içine alacak b ir birleşik
h alk cephesi* kurulm ası fikrini öne sürüyordu.*23’
457
KEYK, yeni politikayı hazırlam ada Çin Komünist
P artisine büyük yard ım lard a bulundu. KEYK Çin Ko
m ünist P artisi MK ve Geçici İşçi ve Köylü H üküm eti
nin yıkıcı m ücadeleye b ir son verilm esi için çağrıda
bulunan ve Kızıl O rdunun Ç iang Kay-şek askerlerine
yönelik düşm anlıkları sona erdirecek Jap o n em per
yalizm ine karşı o rta k b ir m ücadele örgütlem eye h a
zır olduğunu bildiren çağrının (1 Ağustos 1935 Dekle-
rasyonu diye bilinir) hazırlanm asında etkin b ir y er
aldı.'39) Bu, Çin’in anti-em peryalist güçlerinin birleş
tirilm esi politikasında önemli bir dönüm , noktasıydı.
Birçok söm ürge ve bağımlı ülkenin işçi sın ıfı p a r
tileri K om intern’in yardım ıyla, İkinci ve D ördüncü Ko-
m in te ra K ongreleri k a ra rla rın d a ve diğer bazı Komin
tern belgelerinde içerilen bir düşünceyi birleşik bir
anti-em peryalist cephe m ücadelesi sloganım, b ir kez
d a h a ilan ettiler.
İşçi sınıfı partileri başlangıçta henüz bu konuya
ilişkin sek ter görüşlerin üstesinden gelmeyi b aşara-
m adan böyle b ir cephe y a ra tm ay a çabalam ışlardı. Hin
distan K om ünist Partisi, A ralık 1934’te anti-em per
yalist cephe sloganını önerirken, b u cephenin, nüfu-
■sun diğer anti-em peryalist kesim lerini kendine çek-
m eksizin salt işçi sınıfı, köylülük ve küçük-burjuva
anti-em peryalist u n su rla rı birleştireceğine inanıyor
du. Bu cepheye henüz olgunlaşm am ış b ir biçimde ve
rilen görev, b ir işçi ve köylü Sovyeti cum huriyetinin
kurulm ası ve taşınm az m allarla k ap italist sanayiye
bedelsiz olarak elkon m aşıydı.<3Ü) Bu, yeni sloganın h e
deflerinin aslında tü m anti-em peryalist g ü çler a r a
sında geniş b ir ittifakı engelleyen, d a r b ir kâvram laş-
tırm asıydı. D aha bu h a ta lı kav ram laştırm aların o rta
d a n kaldırılm ası gerekiyordu.
L atin A m erika işçi sınıfı partileri, Ekim 1934’de
458
M ontevideo’d aki b ir o rta k ko n feran sta tarım sal köylü
devrim inin em peryalizm e karşı ulusal k urtu lu ş m üca
delesi üzerinde yakın b ir etkisi olduğu görüşüne v a r
d ıla r ve bu nedenle -en geniş ulusal anti-em peryalist
cepheyi» kurm a görevini öne sürdüler.(31) K onferansta
k i delegeler ulusal-reform ist ve küçük-burjuva p a r
tilere yönelik sek ter ta v n n tüm üyle üstesinden gele
m em iş olm akla birlikte, bu örgütlerle em peryalist bas
kıya k arşı ortak b ir m ücadele için an laşm a sağlam a
nın gerekliliğini görm üşlerdi. Bu politikayla donan
mış olan Brezilya, Şilİ ve K üba K om ünist P artileri an
ti-em peryalist örgütleri ve h areketleri birleştirm ek
için bir kam panya başlattılar.
Yedinci K ongrenin arifesinde K om ünist E nternas
yonal dergisi söm ürge ve bağım lı ülkelerde birleşik
anti-em peryalist cephe için verilen m ücadelenin so
ru n la rın ı ele a lan uzun b ir yazı yayınladı. Yazı, bilim
sel sosyalistlerin ulusal k u rtu lu ş hareketi içindeki b a
zı sekter h ataların ı eleştirirken, anti-em peryalist
güçlerin geniş b ir birliğini hedef a lan bazı bilimsel
sosyalist p artilerin çalışm alarının b ir çözümlemesini
yapıyor ve ulusal burjuvazinin büyük bölüm ünü anti-
em peryalist m ücadeleye çekm ek de dahil, böyle bir
birliğin olanaklarını inceliyordu. G eri kalm ış ülkelerde
geçerli olan koşullar altın d a Sovyet egem enliğinin k u
rulm ası sloganının an cak bir propaganda özdeyişi ola
ra k öne sürülebileceği, yani bu sloganın, taşınm az
m alların tazm inat ödenm eden boşaltılm ası talebi gi
bi, b ir ya d a b ir b aşk a ezilen ülkedeki devrim in evre
si ve m ücadelenin özgül nitelikleri gözönüne alınm ak
sızın öne sürülem eyeceği olgusu vurgulanıyordu. Ya
zı, «Ulusal burjuvaziyle em peryalizm e karşı girişile
cek o rtak eylem in taşıyacağı sözümona tehlikeler göz
önüne a lın a rak birleşik ulusal cephe taktiklerinin red
459
dedilmesi, aslında ulusal k urtulu ş devrim i için çalış
mayı reddetm ektir ve kaçınılm az olarak kom ünist
p artilerin geniş halk hareketinden soyutlanm asına yol
açar.» diyordu.<33)
Bilimsel sosyalistlerin faşizm ve em peryalizm e k a r
şı verilen m ücadelede doğan yeni politikası, p artile
rinin faşist şiddete k a rşı etkin b ir m ücadelede bilim
sel sosyalistlere katılm asını talep eden birçok sosyal-
dem okrat işçiyi etkiledi.
KEYK, 10 Ekim 1934’te Sosyalist İşçi E nternasyo
nali Yönetimine, savaşan İspanyol proletaryasına y a r
dım etm ek üzere hem en ortak eylem örgütlem ek için
bir öneride bulundu. KEYK, Thorez ve C achin’i bu ko
nudaki. görüşm eleri yürütm ekle yetkilendirdi.. 15 Ekim
de Brüksel’de yapılan görüşm elerde Sosyalist İşçi En
ternasyonalinin Önderleri V andervelde ve Adler, Ko
m intern önerisinin içtenliğinden kuşku duym aya kal
kıştılar. A radan bir ay geçm eden SİE Y ürütm esi, Ko
m intern önerisine ilişkin resm i b ir k a ra r çıkardı. Bu
yardım için a rtık çok geç olduğunu açıklayarak İspan
yol işçilerine yardım am acıyla ortak b ir k am p an y a
önerisini reddetti. SİE Y ürütm esinin b ir toplantısında
Fransa, İspanya, İtalya, A vusturya ve diğ er ülkelerin
sosyalist p a rtile ri SİE’nin K om intern’le ilişkiye geçm e
sini ve «savaşa karşı, dem okratik özgürlüklerin v a r
lıklarım sü rdürdüğü ülkelerde b u n ların savunulm ası
nı, faşizm in bu özgürlükleri yok ettiği ülkelerde dev
rim ci b ir m ücadele için uluslararası ölçekte b ir eylem
birliğinin koşullarının araştırılm asını» talep eden b ir
«Azınlık Açıklaması» sundular. <33> SİE Y ürütm esi ta
bandan gelen baskıya boyun eğerek, bölüm lerinin bi
leşik cephe için bilimsel sosyalistlerle anlaşm aya gir
m esini engelleyen yasağı kaldırdı. Bu zam ana dek bu
yasak birkaç ülkede bozulmuştu. A ncak SİE Y ürütm e
460
sinin kendisi bilimsel sosyalistlerle birleşik b ir cephe
düşüncesine k arşı çıkm aya devam etti.
Bilimsel sosyalistlerin ortaya koyduğu tüm anti-
faşistlerin birleşik eylem i düşüncesi, ilerici aydınla
rın d a ak lına yatm ıştı. B unların en Önde gelen tem
silcilerinden binlercesi dem okrasi, hüm anizm , yaratıcı
çalışm a özgürlüğü ideallerini ve uygarlık değerlerini
kanlı faşist terö r ve ortaçağ bağnazlığına k arşı k a
ra rlı b ir biçimde savunm a zam anının geldiğini göre
rek, h alk cephesi hareketine katıldı. M axim Gorki,
H enri Barbusse, Romain Rolland, Paul Langevin, Tom
M ann, Leon Feuchtw anger, M artin A ndersen Nexö,
Rafael Alberti, R abindranath Tagore gibi dü n y aca ü n
lü birçok kişi anti-faşist birlik için içtenlikle çağrıda
bulundular.
D ünyanın ilk sosyalist devleti, anti-faşistler a ra
sında giderek a rta n b ir sem pati kazandı. İleri işçiler
ve en ileri ay dınlar um utlarını, içinde, bütü n dünyaya
asılı d u ra n faşist boyunduruk tehlikesine k a rşı b ir öz
gördükleri Sovyetler Birliği’ne bağladılar.
Yedinci Kongre arifesindeki Kom intern, za lim fa
şizm in yolunu kesmeye k a ra rlı olan geniş kitlelerin
yoııi po litikayı şimdiden hararetle benimsediğini gö
rebiliyordu.
ÜÇÜNCÜ ENTERNASYONALİN
YEDİNCİ KONGRESİ
461
düny ad ak i bilimsel sosyalistlerin sayısı 3 milyon 140
binin üzerine çıkmıştı. K apitalist ülkelerdeki bilimsel
sosyalistlerin sayısı 445.300’den 785,000’e ulaşm ıştı.(î4)
Kom ünist gençlik saflarında d a -127.230’d a n 221,100 ü-
yeye- b ir a rtış vardı.<3S) K apitalist ülkelerin işçi smıfı
partileri em peryalist gericilikle m ücadele ederken güç
koşullar altın d a çalıştılar. 1935’te l l ’i A vrupa’d a olm ak
üzere an cak 22 p a rti legal y a d a yarılegal çalışm alar
yapabiliyordu; geri k alan ı yeraltın d a çalışıyor ve en
acım asız şiddetle k a rşı k arşıy a bulunuyordu.!*)
Kongreye 65 p a rti ve K om intem ’e bağlı b irkaç u-
lu slararası örgütü tem sil eden 513 delege katıldı. De
legeler a ra sın d a ulu slararası kom ünist ve işçi h areke
tinin önde gelen önderleri vardı: Khalid Bagdash, John
Gollan, B.A. Gonsalves, K lem ent Gottwald, Josö Dıaz,
Georgi Dimitrov, J. Jacque Motte, A ntonin Zâpotocky,
Dolores îbâ,rruri, M arcel Cachin, V asil Kolarov, Jo-
h a n n Koplenig, Böla Kun, Otto Kuusinen, J. Lenski, D,
M anuilski, Sanzo N osaka COkano Susum u), W iihelm
Pieck, H arry Poilitt, I. Pyatnitski, W aldeck Hochet,
Josef Stalin, Palm iro Togliatti, M aurice Thorez, W al-
te r Ulbricht, W illiam Foster, H ilding H agberg, Ho Chi
Minh, Lawrence Sharkey, J â n Sverma, B. Sm eral ve
diğerleri.
W ilhelm Pieck Kongreyi açarken, sosyalizmi ku
ra ra k K a p ita lis t ülkelerdeki işçilerin yüreklerine yeni
b ir güç ve güven verm iş olan Sovyetler Birliği halkını
içtenlikle selam ladı. B urjuva rejim lerinin zin d an ların
d a çürüm ekte olan bilimsel sosyalistlerin yiğitliği ve
{*) Rundschau, age, 1935, No: 43, s. 1974. Görülüyor kİ bu rakam
lar Çin Komünist Partisi'nin 1934 ve 1935’in ilk yansındaki
ağır sonuçlar getiren silahlı mücadelesinin neden olduğu ve
sonuçta üye sayısını önemli ölçüde düşüren kayıplarım he
saba katmamaktadır. MPA, MLE, 491/1/400/3-4’e bkz.
462
özverisine saygılar sundu. Kongre, faşist hap ish an ed e
b u lu nan A lm an K om ünist P artisi Ö nderi T hâlm ann’ı
o n u r başkanı seçti.
Yedinci K ongrenin gündem i aşağıdaki m addeler
d en oluşuyordu: (1) Ü çüncü E nternasyonal Y ürütm e
K om itesinin Ç alışm aları Ü zerine R apor (sunan: W . Pi-
eck ); (2) U luslararası Denetim Kom isyonunun Ç alışm a
sı Ü zerine R apor (sunan: A ngaretis); (3) İşçi Sınıfının
Faşizme K arşı Birliği îçin M ücadelede Üçüncü Enter-
n asyonal’in Görevleri ve Faşist S a ld ın (sunan.* G, Di-
m itrov); (4) Em peryalist Savaş H azırlıkları ve Ü çüncü
E nternasyonal’in G örevleri (sunan: Ercoli-Togliatti);
(51 SSCB'de Sosyalist İnşanın Sonuçları (sunan: M a-
nuilski); (6) K om intern Yönetim K urullarının Seçimi.
Pieck’in K om intern Y ürütm esinin çalışm aları üze
rine rap o ru u lu slararası işçi sınıfı h arek etin in Komin-
te ra ve işçi sınıfı p artilerin i b ir dizi karm aşık sorunla
k a rşı k arşıy a bırak an b ir dönüm noktası olarak tanım
ladığı A ltıncı K ongreden b u y an a verdiği m ücadele
sinde kaydettiği ilerlem elere değindi. Bilimsel sosya
list p a rtile r işçi sınıfının çıkarları için verdikleri m ü
cadelede yiğitlik ve azm in olağanüstü örneklerini o r
taya koym uşlardı. Pieck, «Ama olayların hızlı ve po- \
litik anlam da karm aşık gelişm eleri karşısında slogan
larım o rtay a koym akta sık sık geciktiler, sınıf güçle
rinin ilişkilerini h e r zam an doğru olarak kestirem e-
diler ve d a h a önceleri az çok doğru olan a m a d u ru - j
m un değişmesiyle eskim iş olan sloganlar ve m ücadele''
yöntem lerinde sık sık ıs ra r ettiler»<se> dedi. R apor bi
limsel sosyalist partilerin önemli çalışm alarının ve bu
\ p artilerin o dönem in sınıf savaşları içindeki rolünün
b ir çözümlemesini verdi ve faşizm e karşı m ücadelenin
görevlerini öne çıkardı.
K ongre’deki en önemli olay, D im itrov’un sunduğu,
463
H azırlık Komitesi ve K om intern’in yönetim organla
rım a a y la r süren o rtak çalışm aları k a d a r bizzat Di-
m itrov’un Önemli yaratıcı çabalarının d a b ir sonucu
olan rapordu. SBKP (B) MK R aporun k u ram sal öner
m elerinin hazırlanm asında etkin b ir rol oynam ıştı ve
rap o ru n temel fikirleri, Kongreden Önce SBKP (B) Po-
litbürosunun ve K om intern’in diğer bölüm temsilcile
rin in onaym ı almıştı. Hemen hem en tüm p artileri tem
sil eden 76 delege, raporda ele alm an, faşizme ve sa
v aşa k arşı b ir birleşik işçi ve geniş halk kitlesi için ve
rilecek m ücadelenin sorunları üzerine yapılan ta rtış
m alara katıldı. Tümü yeni politik yönelişi destekledi
ve kendi ülkelerinin koşullarına u y arlay arak somut-
lam aya çalıştı.
464
çalışm akta olduğunu belirtti. Genel a n lam d a faşist
hare ketin e n ' gerici "ve en c an a v a r özelliklerini içinde
b arın d ıran A lm an faşizm inin olağanüstü tehlikeli ro
lü vurgulandı. Dimîtrov, Aliman faşizm inin u lu slar
arası'karşı-devrindSn baskı unsuru, d ü nya faşist ge
riciliğinin başlıca gücü, ikinci bir em peryalist savaşın
a n a kışkırtıcısı ve Sovyetler Birliğİ’nin ölüm cül düş
m anı olarak davrandığını söyledi.
Kongre, bilimsel sosyalist partileri faşist tehlikenin
herhanğT^bîf blçîmde küçüm senm esi tehlikesine kar-
şı~uyardî ve «faşist diktatörlüğün kendiliğinden ço-
küş^irkonusUiidaki tehlikeli hayalleri» .lanetledi. İşçi
leri faşist h arek etin h e r adım ı karşısında u y anık dav
ran m ay a çağırdı. Dimitrov, faşizm in saldırılarının a n
cak ülkenin sosyalist b ir devrim e yaklaşm akta oldu
ğu zam an beklenebileceği konusundaki görüşlerin
yanlış olduğunu, faşizm in aslında, d ah a kitleler ken
dilerini tam olarak devrim le özdeşleştirm eden, işçi sı
nıfının örgütlerine ölüm cül b ir darbe indirm eye ça
lıştığını hatırlattı. Bazı delegeler hem burjuvazinin po
litik rejim lerinin yavaş yavaş faşistleşm esi hem de fa
şistlerin doğrudan saldırıya geçm eleri olasılığını bi
limsel sosyalist p artilerin kabul etm eleri gerektiğini
söylediler.
Dimitrov, faşizm in sınıfsal özünü nitelerken r a
porunda, iktidardaki faşizm in en gerici, en şovenist ve
en em peryalist mal! serm aye u n su rların ın açık terö
rist d iktatörlüğü olduğu yolundaki KEYK O nüçim cü
Birleşik O turum görüşünü yineledi.. Bu nitelem e tekel
ci serm ayenin b ir a ra cı olarak faşizm in tem el sınıf
sal işlevini ortaya koyuyordu. Kongre delegeleri, fa
şizmi b ir küçük-burjuva hareketi o larak değerlendi
ren sosyal-dem okrat görüşün büyük zararların d an
sözettiler. Bu tü r görüşler işçi hareketinde karışıklık
466
Kongre, faşizm in burjuva dem okrasisiyle k arşılaş
tırılınca geriye doğru atılm ış dev bir adım olduğunu
belirtti.
«Faşist karşı-devrim şimdi emekçi kitlelerin en b a r
b ar söm ürü ve baskı rejim ini k u rm a çabası içinde b u r
juva dem okrasisine saldırm aktadır. Şimdi, bazı kapi
talist ülkelerdeki em ekçi kitleler kesin b ir tercih yap
m ak ve bunu bugün, proletarya d iktatörlü ğ ü ve b u r
juva dem okrasisi arasın d a değil, bu rju v a dem okrasi
siyle faşizm arasm d a hem en yapm ak zorunluluğuyla
k arşı karşıyadır.» <41> Kongre, bu dönem de k apita list ü l-
kelerdeki tüm. işçiler açısından en Önemli şeyin anti-
faşist "genel.. dem okratik hedefler olduğuna ve d ah a
t ileri adım ların bu^ hedeflerin elde edilm esine bağımlı.!
.olduğuna işare t etti.! Faşizme sadece SSCB ve sosyal
■lizme bağlı olan devrim ci işçiler değil, dem okrasi, ba-\
j n ş ve sosyal gelişme adına k ab a kuvvet ve sava-
şa k arşı çıkan herkes k arşı çıkıyordu. Bu koşullar al-/
tında «faşist» sözcüğü y a n proleter kitleleri ve anti-
faşist duyguları güçlenm ekte olan o rta ta b a k a la rı b ir
leştiren p a rtile r ve örgütler için kullanıldığında son
derece tehlikeliydi^ K ongredeki konuşm asının büyük
b ir bölüm ünü bilimsel sosyalist p artilerin köylülüğe
ilişkin ta v ırla rın a ayıran Kolarov, köylü örgütlerinin
kaçınılm az olarak faşizm e çekileceği savını taşıyan
tezleri İnandırıcı bir biçimde çürüttü. Thorez, konuş
m asında Fransız K om ünistlerinin kentlerin o rta ta b a
k aların ve.bu ta b ak aların faşistlerin denetim altm a al
m aya çalıştığı örgütlerine ulaşm anın yolunu bulduk
larını belirtti. Kongre devrim in h e r evresinde asıl d a r
beyi a ra politik güçlere indirm eyi hedef aim am n ge
rekli olduğuna ilişkin eskiden kalm a, tüm üyle işe y a
ra m a z olduğunu kanıtlay an b ir «kuralı» dışladı. Bi
limsel sosyalistler faşizm e k a rşı dem okrasi için veri
467
len sav aşta a ra güçlerin önemli b ir olum lu rol oyna-
yabileceğini açıkça belirttiler.
K arşıt politik kam pların oluşm asının, bilimsel sos
yalist p artilerin ve işçi sınıfının o rta tab ak a la rı anti-
faşist b ay rak altın d a toparlam ad a başarılı olup
olm adığına y a d a faşizm in bu tab ak aları
rak kendi gerici a m a ç la n için kullanm ada başarılı olup
olm adığına büyük ölçüde bağım lı olduğu, Kongrede
vurgulandı. Faşizmin kendisine nü fu su n o rta tabakala-
n arasın d a geniş bir kitle tab an ı yaratabilm ek için top.-.
lum sal ve milliyetçi dem agoji kullanm a çab aların a k a r
şı verilen m ücadele bu anlam da büyük önem taşıyor
du. O rta ta b a k a la r arasın d ak i faşist etkiyle m ücadele
etm ek ve faşist dem agoji ve faşist ideolojiyle savaşm ak
meselesi Kongre’de önemli b ir odak noktası oldu.
Dimitrov, kitlelerin bayağı m ülkiyet tutkularım
ve milliyetçi önyargılarını söm ürm ekle kalm ayıp sık
sık d a yağm acı büyük serm ayeye yönelik n efret duy
g u la n ve emekçi halkın ilerici talepleriyle oyun oy
nam aya kalkışan faşist kinizm ve dem agojinin yala
nını o rtay a çıkardı. Delegeler, faşist dem agojiyi kit
lelerin gözü önüne serm ek ve faşizm in ald attığ ı mil
yonlarca küçük-burjuvaya faşistlerin hedefleri ve h a l
kın çık arlan arasındaki uçurum u an latm a konusunda
bilimsel sosyalist partilere büyük görevler düştüğünü
açıkladılar.
Kongre, faşist ideoloji m ikrobunun -şovenizm, ırk
çılık ve insan düşm anlığı ideolojisi- y arattığ ı tehlike
ye işaret etti. Faşist ideoloji, aldatıcı demagojik örtüsü
altında, çeşitli Özgül ulusal koşullan hesaba k a tan yıl
maz, sağlam b ir ideolojik m ücadeleyle karşı çıkılması
gereken em peryalist gericiliğin zehirli b ir silahıydı.
Yedinci Kongrede a y rıntılarıy la belirl enojrı birle
şik İşçi ve h alk cephesi politikası faşizm in adam akıllı
468
vü kapsam lı bir çözümlemesini tem el alıyordu. İşçi h a-
ceketinin birliği ve tüm dem okratik güçlerin faşizme
ve savaşa k arşı etkili b ir m ücadelede bu -bTflik‘'''âTmr
fın d a toplanm ası politikası Yedinci Komintern Korur-
reslnin kilit noktasıydı.
B irleşik tş ç i Cephesi
P olitikasın ın G elişm esi
46Ü
te eylem birliği, işçi sınıfını faşizm e karsı, sınıf düşm a
n ına k arşı sadece başarılı b ir savunm a de^il ay n ı za^
m anda başarılı b ir k arşı saldırıd a bulunm asını sağla-
yacak güçlü b ir silahtır» d e d i/4*' " -----
s Yedinci K om intern Kongresi, Fransa, İspanya ve x
diğer bazı ülkelerdeki bilimsel sosyalist p artilerin b ir
leşik işçi cephesi için verdiği mücadeleye ilişkin de
ğerlendirm esinde böyle bir cephenin en başarılı biçim
de anti-faşist, genel dem okratik sloganlar çevresinde
■ yaratılabileceğini açıkça belirtti. Farklı politik eğilim-
lerdeki örgütler içinde y eralan İşçiler henüz kapitaliz
m in altedilm esi için birleşem ezlerdi, am a acil taleple
ri için faşizm e k a rşı b iraray a gelebilirlerdi, Kongre
k a ra rla rı tü m k a pitalist ülkelerde işçisınıfım n acil eko
nom ik ve politik taleplerinin savunulm asının, b unların
faşizme k arşı savunulm asının birleşik işçi cephesinin
çıkış noktası ve içeriğinin ana^îrönusunu oluşturm ası
gerektiğini b e lirtti/44' Kongre, aynı zam anda du ru m u n
olanak verdiği yerlerde birleşik cephenin sosyalist bır_
devrim için yapılacak hazırlıklarda" kullanılabileceği
ne de işaret etti. Böylece işçilerin birleşik eyîemI~pÖ"
litikası özünde bir değişikliğe uğ radı. (Bu p olit ika- cn.)
aslında işçi sınıfının çoğunluğunu sosyalist b ir devrim
İçin yapılacak doğrudan h azırlık lara k azan m a/ göre
viyle bağlantılıyken, şimdi, önce ve temel olarak_kitle^
leri etkin eyleme çekebilecek ve onları dajha so n ra sı
nıf m ücadelesinin sonraki evresine -sosyalist devrim -
katabilecek bir anti-faşist mücadeleydi. B urada Lenin
in b ir birleşik işçi cephesi politikasına ilişkin öğreti
sinin geliştiğini görüyoruz.
Hem u lu slararası ölçekte hem de tek tek ülkelerde
bir birleşik işçi cephesinin kurulm ası herşeyden önce
bilimsel sosyalist p a rtile r ve sosyal-dem okrat p artiler
arasındaki ilişkilere bağımlıydı. İşçi sınıfı içindeki bö
470
lünmeye neden olan ve bu bölünm eyi derinleştiren
sosyal-dem okrat, burjuvaziyle bütünleşm e politikası
bazı ülkelerde işçilerin yenilgisinden büyük ölçüde so
rum luydu. A ncak faşist saldırı k o şullan altın d a birçok
ülkedeki so s^ T ^ e m d k ra tliH n tavrı gözle g ö rü lü r bir
d eğişikliğe uğ rad ı ve sıradan sosyal-demok ra tla r ara-
sında anti-faşist d u ygular gelişmeye başladı.
Sosyal-dem okratlannkiler de dahil işçi örgütleri
nin ezilmesi ve faşist saldırganlığın birkaç ülkede ya
rattığ ı tehlikeler, sosyal-dem okratlann burjuvazinin
başlıca dayanağı olm a rolünü sürdürebilm elerini güç
leştirdi, h a tta bazı ülkelerde olanaksız kıldı.
Sosyal-dem okrasi içindeki sol gruplar g üçlendi ve
devriânH" sim Tm ücâd ele si program ı doğrultusunda bir
tav ır alm aya başladılar. K om intern s osy al-de m okr a si
yi k â tı” b ir gerici kitle olarak değerlendiren.' görüşü ^
reddetti ve sosyal-demokrasiyle o rta k eylem .olanağı-,
nâ, onun sol g ru p la n ve çizgileriyle yakın ilişki k u r
m a olanağına işaret etti. Kongre, bilimsel sosyalist
p artileri faşizm e k a rşı h e r düzeyde -kentlerdeki fab
rik alarda, ulusal ölçekte ve enternasyonaller düze
yinde- sosyal-demokrasiyle birleşik b ir cephe ku rm ak
için ısra rla çalışm aya zorladı.
Kongre aynı zam anda bilimsel sosyalistlerin bir
birleşik işçi cephesi politikası izlerken bir a n için bi-
Te kendi bağım sız sınıfsal konum lanan, burjuvâziyle
sınıfsal bütünleşm e ideolojisi ye, p ra tiğ iy le ..m ücadele
etine gerekliliğini, unu tm am aları gerektiğini belirtti.
K arar, «sosyal-demokrat p a rtiler ve örgütlerle ortak
eylem, reform izm in, burjuvaziyle sınıf sal bütünlesm e-
nli n d e öloji ve ğ* i» mU-
di ve tutarlı, olarak eleştirilm esini ve sosyal-demok-
ra t işçilere kom ünizm in ilkeleri ve program ının sabır
/471
la anlatılm asını b ir y an a bırakm az, aksine d a h a d a ge
rekli kılar» diye sürüyordu.(15)
İşçi sendikası h areketinin birliği için verilen m ü
cadeleyi ele alan m eseleler kongrede yeni b ir biçimde
ortay a kondu, çünkü bu birlik birleşik İşçi cephesinin
kurulm ası ve sağlam laşm asında en önemli bağlantıy
dı. D elegeler kom ünist ve reform ist işçiler a ra sın a bir
set çeken ve onları sınıf d ü şm an lan karşısın d a güç-
süzleştiren sağ-kanat reform ist işçi sendikası Önderle
rin in bölücü politikasını lanetlediler. Bilimsel sosya
list p artilerin işçi sen d ik a la n politikası içindeki şek:
ter-dogm atik h atalarım d a eleştirdiler. R eform ist işçi'
sendikalarını b u rju v a devletinin o rg an ları olarak de
ğerlendiren görüş, bağım sız bilimsel sosyalist işçi sen
dikalarının kurulm asına yönelik çizgi, p artilerin dev
rim ci işçi sen d ik alan ve reform istlerin önderliğinde
verilen grev m ücadelesine düşük katılım ları, b u hata:
la r arasındaydı.
Bazı bilimsel sosyalist partilerin delegeleri bazı ül
kelerde şim diden atılm ış olan işçi sendikası birliğinin
onarılm asına yönelik adım ların a y n n tılı b ir çözümle
mesini sundular. Fransız bilimsel sosyalistlerinin de
neyine ek o larak Finlandiya Kom ünist P artisi’nin işçi
sendikası politikası, kongrede oldukça büyük b ir ilgi
topladı. Fin delegesi H annes M akinen, p artisin in dah a
1933’de tüm partililerin ve devrim ci işçilerin faşist d a r
be sırasında sosyal dem okratlar tarafın d an ku ru lan
yeni işçi sendikalarına katılm aları k u ralın ı koyduğunu
söyledi. Bu, işçi sendikası hareketinin sol kanadını
güçlendirm işti.w
Yedinci Kongre, Fransa, Filandiya ve d iğ er ülke
lerdeki bilimsel sosyalist p artilerin işçi sen d ik a la n b ir
liği için verdikleri m ücadelenin olum lu deneylerine da
y an arak , bu tü r birliğin k o şu lla n n a ilişkin meseleleri
472
güvenle ele aldı. Bilimsel sosyalistler sadece iki koşul
öne süriiyöflârSıTSm î? m ücadelesinin y ü rü tülm esi ve
sendika içi dem okrasinin g özetilmesi. Bilimsel sosya
list p a rtile r işçi s e n d ^
ğımsızlığı sloganını benim sem eyi kabul ediyorlardı. Bu
slogan hiçbir biçimde bilimsel sosyaljstlerin-sm ıf p m i i - '
cadelesinde işçi sendikası tarafsızlığının destekleyici
leri haline geldikleri anlam ını taşım ıyordu. Bilimsel
sosyalistler h e r zam an olduğu gibi işçi sendikalarının
en etkin sınıfsal konum undan yana, burjuvaziye ne
tü rd en olursa olsun b ü tü n bağım lılıklara karşı, tav ır
alıyorlar, am a birleşik işçi sendikalarının örgütsel ba
ğımsızlığını tanıyorlardı. Dimitrov «Eğer, bu, işçi sen-"i
dikası birliğinin ç ık arları açısından gerekliyse, işçi sen- j
dikaları içinde kom ünist g ru p ların oluşturulm asından |
vazgeçmeye bile hazırız. Birleşik işçi sendikalarının |
tüm politik p artilerden bağım sızlığı konusunda bir an- *>
îaşm aya v arm aya hazırız. Am a İşçi sendikalarının bur- /
juvaziye karşı h erh an g i bir bağım lılığına kesinlikle i
karşıyız ve işçi sendikalarının p ro letary a ve burjuvazi!
arasındaki sınıf m ücadelesi karşısında tarafsız b ir ta-[
vır alm asının olanaksız olduğu konusundaki tem el ba-)
kış açım ızdan vazgeçm eyiz- dedi.*"* ^
Kongre, kitle örgütleri haline gelmemiş olan.-davr
rim ci işçi sendikalarının reform ist, sendikalara .katıl
m asını salık verdi. Öte yandan yığınsal devrim ci sen
d ik alar yığınsal reform ist sendikalarla eşit koşul)ar-
d a birleşm ek için ıs ra rla ve sabırla çalışacaklar d t.
Kongre, ikFişçi ’sendikası enternasyonalinin birleşme^....
si y o lu n d a b ir k a ra r d a aldı. P rofintern önderi Lozovski,
«U luslararası işçi sendikası hareketinin birliğine ulaş
m ak için tüm politik sorunları ve örgütsel detayları
o turup ta rtışm ay a hazırız- dedi.(44)
K om intem ’in işçi sendikası birliğine verdiği önem
473
Yedinci K ongre’nin kapanışından sonraki ilk gün, bi
limsel sosyalist partilerin işçi sendikası birliğini elde
etm ek için hangi p ra tik ad ım la n atm ayı düşündükleri
sorusuna bir yanıt verecek olan u lu slararası bir işçi
sendikası toplantısı için KEYK’nin çağrı yapm ış olması
ile kanıtlanm ıştır,(4S)
K ongrenin işaret e ttiği gibi, sosyal-dem okrat v e re-
form ist işçi sendikalarıyla b ir eylem birliğine v arıla
bilmesi için bilimsel sosyalist p artilerin h e r yerde po7
litik görüşleri ne olursa olsun işçileri gerçekten...birleş-.
tirecek talepler öne sürm esi önemliydi^ Birleşik bir
cephenin sonucu olabilecek bir şey onun koşülü hâTme'
getirilem ezdi. Kitlelere salt kapitalizm in söm ürücü n i~
teliğini gösterm ejT ya da_reîöxmisîIShHerler4-~açığa^çi;..
karm ak am acıyla gerçekçi olm ayan talepler öne sürm e
alışkanlığı etkili önlem ler için bir engel olm akla suç
lanıyordu. Kongredeki konuşm alarda işçilerin günlük
ihtiyaçlarının ve sınırlı taleplerinin k arşılanm ası için
başarılı b ir kam panya örgütlem enin ne denli önemli
olduğu, bilimsel sosyalistler açısından b ir y a d a bir
b aşk a işçi g ru b u n u n zihnini kurcalayan h e r soruyla
ilgilenm enin birleşik bir cephe ku rm ak için ne denli
büyük b ir önem taşıdığı sık sık yinelendi. Bilimsel sos
yalist p a rtile r ancak geniş kitleleri bu talep ler icin^m u-
cadeleye çekerek kendilerine yeni ve d ah a ü st düzey
de m ücadele hedefleri_saptayabilirlerdi^ ~
Birleşik işçi cephesi sadece bilimsel sosyalistleri ve
sosyal-dem okratlafrbtifleş'tirm eyecek, a n a rşist ve k a -
tolik işçileri ve faşist işçi sendikaları içindeki işçileri
de kazanacaktı. Delegelerin rap o rların d a ve~ konuşm a
larında faşist diktatörlüğe k a rşı mücadelede bilimsel
sosyalistler açısından b ir başm a yiğitliğin y e te r if 'ü t''
m adığm a işaret edildi. G erekli olan, faşist işçi sendi
k aları ve işçilerin birleştiği diğer kitle örgütleri içinde
474
ntıbırlı günlük çalışm alardı. Görev, bu örg ü tler jıçinde-
kl işçilerin en temel acil taleplerinin savunulm ası için
url.uk bir dil bulm aktı. K ongre, bilimsel sosyalistleri fa
şizmi o ra d a yok etm ek için fasist kitle ö rg ü tleri içine
girm ek düşüncesinden vazgecmemeve zorladı,
Yedinci 'Kongre, eylem birliğinin sağlanm ası h a
linde, işçilerin m ilitan işbirliğini sağ lam ak jçân .k ü h a
rekete kesin bir "örgütsel çerçeve hazırlam ak gereke-
ceğini belirtti. Kongre fabrikalarda, işsizler"arasında,
işçi m ahallelerinde, k a sa b a ve köylerde birleşik cep-
henin p a rtili olnaayan sınıf organlarının kurulm asa ge
rektiğine işaret etti. Bu birleşik cephe o rg a n la n kendi
İçinde yeralan örgütleri o rtad an k ald ırm a k si^ n ^meîc-
çi halkın genişJSrgütsüz kitlelerini birleştirecekti.lJI>J
'Y edinci Kongre işçi cephesi politikasmT~ğeTiştirir
ken politik birlik için, h e r ülkede işçi smıfınnı^yjğm-
saljp olitik .p artile rin in yanatüm ası.üçm ^eril&cek.^aü-'
cadelenin olanakları m eselesini..ortaya koydu.
Bu mesele ele alınırken bilimsel sosyalist p artile
rin çoğunun anlam lı b ir sınıf m ücadelesi okulundan
geçtiklerine ve kendilerini troçkizm ve sağ ve «sol»
oportünizm den a rın d ıra ra k saflarının m arksist-leninist
tem elde birliğini sağlam ış olduklarına dikkat edildi.
P artiler örgütün oldukça güçlü belkem iğini oluşturan
k a d ro lara ve m arksist-leninist önder çekirdeklere sa
hipti. Bilimsel sosyalistler için, sola kayan sosyal-de
m okrat p artilerle birleşirken d ah a güçlü ve d ah a tec
rübeli reform ist örgüt içinde boğulm a tehlikesi yoktu.
Kongre sosyal dem okrasinin sol kanadının bilimsel sos
yalistlerin ideolojik konum una yaklaşm aya başladık
larını d a gözönüne aldı.
îşçi sınıfının birleşik b ir p artisini k urm ak için bi
limsel sosyalistler ve sosyal-dem okratla n n faşizm e k a r
şı, serm ayenin saldırısına ve savaş tehdidine k a rşı or
475
ta k bir ılıiicadele konusunda an laşm ay a v arm aları ye
terli değildi. Politik birlik, an cak m a rksîst-Ieninist bir
tem elde gerçekle şebilirdi, K ongrenin k a ra rla rın d a , be
lirtildiği üzere böyle b ir birliğin ko şu llan şunlardı-.
S os yal -d e m okrasi ve burjuvazi arasındaki ittifakın par-
çalanm ası ve burjuvaziden tüm üyle bağım sızlaşm a, ey
lem birliğinin hazırlık uygulam ası, b urjuva egemenli
ğinin devrim ci b ir yenilgiye uğratılm ası konusundaki
gerekliliğin kabul edilmesi ve p ro letary a diktatörlüğü-
nün kurulm ası, em peryalist sav aşta kendi burjuvazisi
ni desteklem ekten kaçınılm ası ve p artin in dem okratik
m erkeziyetçilik tem elinde k u r u l m a s ı . B u koşullar
gelecekteki birleşik İşçi partilerinin devrim ci nitelik
lerini belirliyordu.
Kongrede işçi gençlik arasın d ak i an ti-fa şis^ b jri ik
m ücadelesine iîtşktn hıeseleye de önem verildi. Dele
geler konuşm alarında en etkin çalışm aların yetişmek;
te olan kuşak a ra sın d a yürütülm esi gerektiğine iş a re t.
ettiler. Bu. özellikle faşizm in geniş genç kitleleri kep-,
di m üfrezelerine kaydettiği ülkeler , için geçerliydk
Kongre k a ra rla rı şöyle diyordu: «Komünist ye sosya
list gençlik birliklerinin sınıf m ücadelesi program ını
temel alan anti-faşist birliğini y a ra tm a görevi ön pla
n a çıkarılmalıdır.»
Yedtnci Kongrede
Hazırlanan H alk Cephesi
Politikasının
Temel Sorunları
476
maya yeterli değildi. İttifa k lar politikası pro leter dik
tatörlüğünün y a n d a şla n olm am akla biriikteT'gelenek
sel dem okratik Özgürlükleri güvence a ltın a aim avı ve
faşist köleleştirmeyi önlemeyi isteyen, diğecJpplum s& i
g ru p lara da yaygınlaştırılm aljydı. Bu çizgi, Yedinci
Kongre'nin çerçevelenm esine özel b ir önem v erdiği
halk cephesi politikasında anlatım buldu. Birleşik cep-
hd~poİitikası bilimsel sosyalistlerin dem okrasi ve sos-
yalizm m ücadelesi a ra sm d a varolan karşılıklı b ağım-
lılığı derinlem esine a n lam ala rın a dayanıyordu! k o n
gre, bilim selj& syalistlerin dem okrasiden yan a oldu
ğunu; proletaryanın m ücadele etm ek zorunda bulun
duğu koşullara - tekellerin açık terörist dik tatö rlü k ko
şu llan ya da proletaryanın örgütlenm esi ve h arek eti
nin ilerlem esi için d a h a geniş o lan ak lar bulduğu b u r
juva dem okrasisi koşulları - k arşı tarafsız olmadığını
vurguladı. Lenin, bu rju v a dem okrasisi koşullarını ele
alırken şöyle yazıyordu.- «Daha geniş, d a h a özgür ye
d a h a açık bir sınıf müçadjelesi vo sınıf egemenliği bi
çimi proletaryaya genel olarak sınıfların o rtad an kal-
d m lm ası için verdiği m ücadelede çok d a h a f azl a y a r -
dım cıdır.»(S3) B urjuva egem enliğinin hangi biçimi aldı
ğı p roletaryanın kayıtsız kalacağı b ir konu değildi.
Ama bilimsel, sosyalistler b u rju v a dem okrasisini salt,
faşizmle karşılaştırıldığında ^kötünün iyisi* olduğu
için şavunm adılar. B urjuva dem okrasisindeki herşey
aynı değerde değildi. Bilimsel sosyalistler için' önemli
olan, halk kitlelerinin zorlu m ücadele y ılla n içinde, k a
zandığı özgürlüklerdi. K ongrede bu Özgürlüklerin sar
vunulm ası ve yaygınlaştırılm ası burjuvazinin çoğu ge-,
rici güçlerinin konum larını zayıflatm aya ve işçi sınıfı
ve tüm emekçi halkın m ücadelesi İçin "yeni bakış açı-
la n n a yolaçan b ir yöntem olarak değerlendirildi.
Gen_ej,demokmtiİL.talepleriıı gayunulm asi sırasın*
477
d a emekçi halkın geniş tab ak aların ın birleştirilebilece
ği, faşizm in yenilebileceği, serm ayenin gücü n ü n sınır
lanabileceği ve sosyalizm için verilen m ücadelenin
olum lu koşullarının yaratılabileceği düşüncesi, halk
cephesi politikası altında y a tan en verim li fikirlerden
biriydi. Bu fikir, Lenin'in dem okrasi ve sosyalizm m ü
cadelesi arasın d ak i karşılıklı bağımlılık konusundaki
öğretisini tem el alıyordu. Lenin, «Demokrasi için mü-
cadelenin proletaryayı^ sosyalist devrim den y a k la ş tı
rabileceğini, onu gölgeleyip gizleyebileceğin! düşün-
m ek tem el bir h a ta olurdu. A ksine tam b ir dem okrasi
uygulam ayan hiçbir m uzaffer sosyalizm olam ayacağı
gibi, pro letary a da dem okrasi için d ö rt başı m am ur,
tu ta rlı ve devrim ci bir m ücadele verm eden burjuvazi
k arşısındaki zaferini h a z ır la y a m a z .» L e n in , sürekli
olarak dem okrasi için m ücadelenin işçileri burjuvazi
k arşısındaki zaferlerine hazırlam aya yardım cı olduğu
nu, çünkü işçi sınıfı ve yandaşlarının b u m ücadelede
birleşerek bir deney okulundan geçtiğini ve sosyalist
hedefler için m ücadele etme gereğinin fark ın a yaydı
ğını vurguladı; dem okrasi m ücadelesinin başlangıç
noktası, sosyalizm m ücadelesinin gelişm esinin prelüdü
haline gelebilirdi, çünkü «aslolan için verilen m ücade
le kısmî olan için verilen m ücadeleyle başlasa da, alev
lenebilir» ;(5Î) proletarya, dem okrasi için m ücadelede
kitlelerin, proleter olm ayan kitleler de dahil, önderliği
san atın d a u stalaşır ve politik egem enliğini uygulamak,"
politik hedeflerine ulaşm ak için hazırlık y a p a r
Kongre, Lenin’in dem okrasi m ücadelesinTsosya-
lizm m ü ca^ele sTyîe’ birieştü-m ey e ilişkin, proîetaryahîn
m üttefiklerine ilişkin öğretilerini tem el a la ra k h er ül
kede nüfusun en geniş çoğunluğunun - proletarya, köy
lülük, kentli küçük-burjüvazi, zan aatk arlar, aydınlar-
anti-faşist, genel dem okratik m ücadeledeki eylem 'bîr-
478
ligi olanağı ve gerekliliğini ele alan önemli kuram sal
sonuçlara vardı. B urjuvazi arasındaki anti-faşist d ü
şüncedeki u n su rla rın belirli koşullarda halk cephesi
ne katılm a olanağı d a ele alındı.
H er ülkedeki bilimsel sosyalist p arti anti-faşist güç
lerin birliği için çalışırken, nüfusun en geniş kitleleri
nin genel politik isteklerini, herşeyden önce faşizm i
püskürtm e konusundaki taleplerini, emekçi halkın de
m okratik h a k ve özgürlüklerinin savunulm asını, barı
şın savunulm asını ve köylülük, kentli nüfusun orta
tab ak aları, ayd ın lar ve tü m dem okratik güçlerin eko
nom ik talepleri de dahil tüm taleplerini yansıtacak bir
halk cephesi program ıyla o rta y a çıkm alıydı. İşçi sınıfı
a n e a iria le p le ri için etkin bir m ücadele yürütebilirse,
proletaryanın çık arların a ters düşm eyecek tüm talep
lerini savunm ak üzere etkin b ir m ücadele yü rü teb ilir
se dem okratik güçleri halk cephesine kazanabilirdi.
Thorez, Gottwald, Kolarov, Rochet ve Lenski’nin ko
n u şm alarında vurguladıkları gibi bilimsel sosyalist
p artilerin acil talepler için, köylü kitlelerin en acil eko
nom ik ve politik talepleri için b ir m ücadele örgütle
mesi, kentli orta ta b a k a la ra doğru yaklaşım ı bulm ası
ve onları h alk cephesinin bu ta b ak aların yokolmasını
engellemeyi, onların proletaryanın h a tta lumpen-pro-
letaryanın safların a katılm asını önlemeyi am açladığı
n a inandırm ası önemliydi.
Thorez, b ir h alk cephesi kurm avı basarm ış olan
Fransız K om ünist P artisi’m n deneyinden jsözederken
şöyle dedi: «Faşizme k a rşı birleşik h alk "cephesi-
n rb a ş a n y fa geliştirirken partim izin çıkış noktası, dik
k atler f e r n e kçi kitlelerin doğrudan taleplerine^. onla-
nn~ jgünlük çıka rla rın ın savunulm asına çevirm ek-
tiV* Thorez, Fransız K om ünist P artisi’nin başa-
479
n sm d ak i ikinci unsurun __halkm dem okratik öz
gürlüklerinin ve ulusal çıkarların ın k ararlılık la savu
nulm ası olduğunu söyledi.'Bilimsel sosyalistler a n a y u rt
ların a olan sevgilerini, halkın tüm devrim ci ve dem ok
ra tik geleneklerinin savunucusu olduklarını b ir kez
d ah a o rtaya koydular. Bu politika, kitleleri, ülkenin öz
gürlüğü ve bağım sızlığının gerçek ve tu ta rlı savaşçı
larının, gerçek y u rtseverlerin bilimsel sosyalistler ol
du ğ u n a İnandırdı.
Kongre, bilimsel sosyalistlerin, h alklarının ulusal
ç ık arların a kayıtsız kalam ayacağım , bilimsel sosyalist
partilerin ulu slararası konum larını ısra rla savunurken
gerçek ulusal politik güçler haline gelm eleri g erekti
ğini açıkça o rtay a koydu. Kongre k ararları, İşçi sını
fının, »halkın ulusal özgürlüğü ve bağım sızlığının tek
gerçek kahram anı olduğunu» belirtiyordu. «Komünist
le r h er türlü burjuva milliyetçiliğinin ilke olarak uz-
laşm az m uhalifleri olm akla birlikte, hiçbir biçimde
ulusal nihilizmin, kendi halklarının kade ri konusunda
b ir kayıtsızlık tavrının dostokleyicıİeri değildirler.'*(57i
Bilimsel sosyalist partilore, o rta tab ak a la rın geniş
kitlelerini h alk cephesine çökmek için, bu örgütlerin
yönetim i burjuvazi ya da kapitalizm den yana u n su r
ların denetim inde de olsa, bu tab ak aların birleştiği tüm
örgütlerde çalışm aları salık verildi. Kongre, «sol» opor
tünistlerin, h alk cephesinin bilimsel sosyali sileri" kü-
çük-burjuva örgütlerle ilkesiz b ir bloklaşm aya s ü rük
leyeceği anlam ındaki açıklam alarım çü rü ttü . Polonya
K om ünist P artisi temsilcisi Lenski, halk cephesinin re
form ist b ir fantazi değil, yaşam ın o rtay a koyduğu zo
ru n lu b ir talep olduğunu söyleyerek bu görüşleri eleş
tirdi. Lenski. «halk cephesi m ilyonlarca insanın m üca
delesini başlatm alı, faşist engelleri kırm alı ve halkı
ezenlerin faşist kliklerini altetm eye çalışmalıdır.»
480
İşçi sınıfı hareketi h alk cephesinde genel demok-
raük, anti-faşist am açlar için m ücadelede işçi sınıfının
Öncü bir rol o y n a y ab ilec eğ i pplıtik olay’la-
* rm gelişm esinde belirleyici etkiye sahip bir güç olarak
davranabileceği bir birlik biçimi buldu. Proletaryanın
böylesi b ir rolü, m ücadelenin genel dem okratik görev
lerinin yerine getirilm esi yoluyla yeni sosyalist düzey
lerine doğru yükselm ek için kitlesel çalışm aları ola
naklı kılacaktı.
Geniş kitleler m ücadele içinde b ir h alk cephesinde
btrleşerek ve gerici güçlere yönelttikleri saldırılarını
a rtıra ra k varolan gerici hüküm etleri yerinden edebilir
lerdi. Bu d u ru m d a birleşik işçiler ya da anti-faşist halk
cephesi hüküm etini k u rm a meselesi gündem e gelirdi.
Yedinci Kongre h alk cephesi h ü k üm eti sloganını öne
sürerken. Ü çüncü ve D ördüncü K om m tern Kongrele-
rl'nîiaT en in ’le birlikte ' v ardığı sonuçlarını, özellikle *îş-
Çİ ve Jtöylü hükümeti* sloganını re h b e r edinm işti. Di-
m itrov’un Yedinci K o n g re 'de söylediği giBi,*'«ashnda o
konu d a tem elde bugün bizim tartıştığım ızla k arşılaş
tırılabilecek bir sorun üzerinde dolaşıyordu.»(SS>
Kongre, birleşik cephe hüküm etinin hangi koşul
la r altm d a ^ ü ru la b ile ce ğ in i tanım ladı: B urjuva devlet
m ekanizm ası işlemez haldeyse ve böyle b ir hüküm etin
kurulm asını önleyemiyorsa; emekçi kitlelerin.hareketi
yükseliyorsa am a kitleler henüz sosyalist devrim için
m ücadele etmeye hazırlıklı değilse; h alk cephesi için
de y eralân p artiler faşistlere karşı acımasız. önlem ler
talep ediyorsa ve böylesi önlem leri bilimsel sosyalist
lerle birlikte uygulam aya hazırsa.
Halk cephesi hüküm etinin görevi, her d u ru m d a fa :
şizm ve gericiliğe karşı kararlı öniem ler alm ak ve işçi
sınıfı ve tüm em ekçilerin konum unu güçlendirm ektC
H alk cephesi hüküm eti bazı durum larda, som ut köşul-
482
ha büyük bir rol oynayabileceği koşullar o rtay a çıktı.
Yedinci Kongre, bu olanaklara dikkat çekerek ve bi
limsel sosyalistlerin ve diğer anti-faşist p a rtile rin p a r
lam enter m ücadelede başarısm m ancak parlam ento dı
şındaki kitlelerin geniş bir hareketinin desteğiyle sağ
lanabileceğini vurguladı ve bilimsel sosyalist p a rtile
rin genel dem okratik m ücadele k o şullan altın d a par-
lam entarizm e yönelik politikasını geliştirdi.
B ir h alk cephesi politikasının hazırlanm ası, özel
likle jjro ie ta rv a diktatöH uğünS‘lrrr-geçiş“ olaiTaği '^ a ;
rak h alk cephesi hüküm etinin sorunları, Lenin'in sos-
yİJist-devrîm üzerine, dem okrasi m ücadelesini sosya
lizm m ücadelesiyle birleştirm e üzerine, işçi sınifırup.
emekçi halkın diğer ta b a k a la n y la ittifakı üzerine öğ
retisinin yaratıcı olarak geliştirilmesiydi. Bu k o n u lar
da işçi sm ıfı p artilerinin ortak yaratıcı çabalarının bir
sonucu olarak önemli kuram sal sonuçlara varıldı.
Lenin’in dem okrasi ve so sya lizm m ücadelesi a ra
sındaki karşılıklı bağım lılık üzerine öğretisinin geliş
tirilm esi kavram ı, kapitalist ülkelerdeki devrim ci sü re
cin hem en ve doğrudan sosyalist b ir devrim e doğru
gitmeyeceği, a m a m ücadelenin anti-faşist genel de
m okratik evresi içinde sosyalist devrim e yaklaşacağı
nı gözönüne alıyordu.
Bu yol hiçbir biçimde sosyalist hedeflerin gölge
lendiği anlam ını taşım ıyordu. Aksine, birleşik isçi ve
h alk cephesi, en geniş kitleleri faşizm e karşı, yeni d e
m okrasinin zaferi için verilen m ücadeleye çekerek sos-
yalist b îr devrim için gerekli önkoşullar^ h azırlıy o rd u
Bu, h alk cephesi politikasının özünü oluşturuyordu! "
Böylece yeni yöneliş, sosyalist devrim e yönelik h a re
ket açısından yeni u fu k lar açıyordu.
Kongre k a ra rla n , faşizme karşı örgütlü mücadeîe-
483
nın «dünya sosyalist devrim inin gelişm esini hızlandır
m akta olduğunu ve hızlandırm ayı sürdüreceğini» be
lirtiyordu.1"1'
Sömürge ve
Bağtmtt Ülkelerdeki
Birleşik Antİ-Emperyalist
Cephenin Sorunları
484
la sosyalist devrim e evrim le şen J>İr burju v a-dem okra-
ttk d evrim deri' başkâTâfFH çi mde niielendirileıneyece^i
yolundaki soîcu görüşleri reddetti. Söm ürge ye bağım lı
ülkeler işçi sınıfı partilerinin temsilcileri kongrede, bıj
ülkelerin çoğu açısından d ah a Önce form üle edilmiş
olan «işçi ve köylü devrinden», «Sovyet hüküm;eti* ve
benzeri sloganların olgunlaşm am ış olduğunu v u rg u la
d ılar v e ^ e n e î "ulusal anti-em peryalist hedeflerin .ku-.
çüm sendiğini belirttiler.
Kongrede, çoğu söm ürge ve yan-söm ürge açısın
dan gerçek b ir h alk devrim inin ilk adım ının zorunlu
olarak, m ücadelenin em peryalist zalim leri hedef alan
ulusal k urtuluş evresi olacağına işaret edildi. Söm ür
gelerin k u rtuluşunun an cak proleter devrim ler yoluy
la y a d a büyük kentlerdeki sosyalist devrim ler ard ın
d a n olanaklı olduğu düşüncesi reddedildi. Kgngre, ulu;
sal k u rtu lu ş a m a c ın ın , koşullar b ir işçi ve köylü h ü-
küm etinin zaferi için olgunlaşana dek ertelenem eyece-
ğîhTT^ım dla7^X ıdan em peryalist söm ürüye karşı. acî-
m asiz boyunduruğa karşı, emperyalîs^lgHîf^Kö'yülm âS ı'
için, ülkenin bağım sızlığı için»(6İ) savaşm ak. Kongre
k a ra rla n söm ürge ve yan-söm ürge işçi smıfı p artileri
nin temel hedeflerini böyle tanım lıyordu. Em peryaliz
m e çeşitli düzeylerde bağım lı olan söm ürge ve y an-sö
m ürge ülkelerdeki anti-em peryalist m ücadelenin y ü
rü tü ld ü ğ ü koşullann büyük farklılıklarını dikkate a l
m anın politik hedefleri tanım lam adaki gerekliliği v ur
gulandı.
Birçok bağımlı ülkede bu ülkelerdeki nüfusun bü
yük b ir kısmı ve em peryalizm arasın d ak i uzlaşm az çe
lişkilerin keskinleşm esi nedeniyle anti-feodal, genel
dem okratik devrim in anti-em peryalist b ir eğilimi de
olm ak zorundaydı.
Bilimsel sosyalistler, anti-em peryalist devrim in ba-
485
ş a n sını güvence altın a alm ak için ezilen ülkelerde an-
îPem peryalist b ir b irleşik cepKeTçin çalışm ak z o r u n '
daydılar. Kongrem n jg île n ve bakımlı ülke hâlklari ıçîh"
öne sürdüğü temel slogan buydu. Bu cephe, tüm ulusal
kurtuluş güçlerini "birleştirebilirdi. '
A nti-em peryalist cephe sloganı, K om intem ’in Le
nin rehberliğinde h azırlan an ulusal söm ürgesel mese
leye ilişkin politikasının tu ta rlı b ir biçimde sü rd ü rü l
m esini ve geliştirilm esini savunuyordu. Ezilen ülkeler
deki kurtuluş hareketinin farklılaşm ış deneylerini ka
zanan bilimsel sosyalistler, anti-em peryalist cephe slo
ganını em peryalizm e karşı k a ra rlı b ir m ücadele için
ulusun tüm sağlıklı güçlerini toparlam anın b ir aracı
olarak görüyorlardı. Kongre, söm ürgelerin ulusal b u r
juvazisini tüm üyle em peryalist yanlısı olarak değer
lendiren ve bilimsel sosyalistlerin ulusal burjuvazinin
örgütlerini, saldırılarının a n a hedefi yapm asını talep
eden görüşleri şiddetle eleştirdi. Bu görüşler bilimsel
sosyalistlerin ulusal burjuvazinin yönettiği anti-em per
yalist eylem lerde h a tta yığınsal küçük-burjuva h a re
ketlerinde etkin bir y er alm asını engelledi. K ongrede
ki konuşm aların bazıları hâlâ, bu eski görüş ve k u ra l
ların izlerini taşıyordu.
- Kongre söm ürge ve yarı-söm ürgelerin işçi sınıfı
partilerini, em peryalizm le uzlaşm az çelişkileri sadece
devam etm ekle kalm ayıp bazı ülkelerde oldukça kes
kinleşmiş olan ulusal burjuvazi de dahil, em peryalizm
le savaşabilecek herkesi bir birleşik cephe içinde to
parlam ayı am açlayan k a ra rlı bir politikaya yöneltti.
Aynı zam anda oldukça güçlü b ir ulusal burjuvazinin
oluştuğu ülkelerde bu burjuvazinin em peryalizm ve
toprak sahibi oligarşiyle b ir anlaşm a içine girm eye ne
denli eğilimli olduğu, öte yandan gelişen em peryalist
486
baskının ulusa! burjuvaziyi anti-em peryalist b ir tavır
alm aya ne denli zorladığı dikkatle tartılm ahydı.
Prole tary a ’nm a n ti-em peryalist b ir cephenin k u
rulm ası için boyunduruk”altındaki ülkeler n üfusun un
c o ğ u n lu ^ n u ^ p l’^ ^ â F 'k o v r ü lü k l e H r ittifak k urm as;,
Özel b ir önem taşıyordu. Ezilen, JÜk§ler~ hUimseL_s,og:
yalist partilerinin temsilcileri, köylülükle sıkı b ir itti
fak kurm aksızm em peryalizm i asla yenilgiye uğrata-
m ayacaklannı açıkladılar. Böyle bir ittifakın y aratıl
ması, k urtuluş m ücadelesinin gelişm esine yönelik dev
b ir adım demekti. A rap delegelerinin «büyük önem
taşıyan anti-em peryalist b ir güç» olarak tanım ladığı
kentli geniş orta ta b ak a la rı anti-em peryalist cepheye
çekm ek önemliydi(®3)
Yedinci Kongre, Çin’deki ulusal k u rtu lu ş m ücade
lesinin sorunlarını çok ayrıntılı bir biçimde inceledi
ve bilimsel sosyalistlerin yabancı sald ırg an lara k arşı
savaşm ayı içtenlikle isteyen herkesle b ir an laşm aya
varm ası gerektiğini belirtti. K arar, «Çin Kom ünist Par*
tisi ulusal k urtuluş m ücadelesi cephesini yaygınlaştır
m ak için Japon ve diğer em peryalistlerin hay d u tça sal*
dırılarını püskürtm eye h a zır olan tü m ulusal güçleri
bu cepheye çekmek için h e r tü rlü çabayı gösterm e
lidir.» diyordu/®4’
Kongre, Doğu’daki A rap ülkeleri için b ü tü n Arap-
la r çapında b ir birleşik anti-em peryalist cephe, tüm
A rap devletlerinin ulusal k u rtu lu ş güçleri arasın d a
y akın b ir ittifak sloganı öne sürdü. Suriye Kom ünist
P artisi delegesi, «tüm A rap ülkelerinin anti-em perya
list m ücadelesini birleştirm ek zorunludur.» dedi. «Bu
tem el koşul olm adan em peryalizm e k a rşı kesin bir za
fe r kazanm ak olanaksızdır.»(6S)
Kongre, bilimsel sosyalist p artilerin tüm ezilen ü l
kelerin özgül koşullarına uyarlanm ış som ut b ir anti-
em peryalist program hazırlam aların a özen gösterdi,
Çin için geçerli olabilecek b ir anti-em peryalist ve anti-
feodal program ayrıntılı olarak tartışıldı ve o evrede
ÇKP’nin politikasını d ah a açık b ir halkçı ve ulusal ni
telik kazandırm ak için bazı önlem lerin yeniden göz
den geçirilm esi için önerilerde bulunuldu.<e0)
Kongre, Latin A m erika'daki birçok ülke için bir
model olarak, anti-feodal ve dem okratik talepleri, em
peryalist hegom onyanın o rtad an kaldırılm ası ve hal
kın anti-em peryalist b ir devrim ci hüküm etinin k u ru l
m ası talepleriyle birleştiren Brezilya Ulusal K urtuluş
İttifakının program ını inceledi.
Kongre, ezilen halk ların ulusal k u rtu lu ş h arek et
leri ve ulu slararası işçi sınıfı arasındaki b irlik düşün
cesini ısra rla vurguladı. Faşizm ve em peryalizm in ye
nilgisi ve b ir d ü nya savaşını engellem edeki ortak çı
karlar, u luslararası işçi hareketi ve ulusal ku rtu lu ş
m ücadelesi arasın d ak i yakın birliğin tem elini oluştu
ruyordu. Kongrede söm ürge ve yarı-söm ürgelerdeki
devrim ci güçlerin Büyük Ekim Devrimi ve onun ta
rihsel zaferlerinin doğrudan ve büyük etkisi altm d a
geliştiği ve bu güçlerin Sovyetler Birliği ve tüm d ü n
ya proletaryasının desteğine dayandığına işaret edil
di. Kongre, tüm dünya devrim ci güçlerinin birliğine
büyük b ir önem vererek «Sömürge ve yarı-söm ürge
ülkelerin, ezilen halklarının, özellikle Çin Sovyetler!
Kızıl O rdusu’n u n ulusal kurtuluş m ücadelelerini et
kin olarak desteklem enin...» bilimsel sosyalist p arti
lerin kaçınılm az b ir görevi olduğunu açıkladı.{OT>
Kongre, söm ürgelerdeki k urtu lu ş devrim lerini iş
çi sınıfının devrim ci hareketiyle yakın b ir ilişki içine
sokm ak için, büyük kentler ve söm ürgelerdeki emekçi
kitlelerin enternasyonalizm ru h u y la ve şovenizmle uz
laşm az b ir biçimde eğitilm elerinin gerekli olduğunu
488
belirtti. Faşizm ve em peryalist gericilik;, şovenizm r u
hunu salt an a y u rtlard a değil söm ürgelerde de yayı
yordu. Lenin, söm ürge h alklarının em peryalizm ta ra
fından yıllardır baskı altın d a tutulm asının sadece
ezen uluslara yönelik b ir nefret değil, ezilen u lu slar
d a kendi pro letary aların a bile genel b ir güvensizlik
uyandırdığını belirtti.168> Bu milliyetçi alışkanlıklar
zor giderilir: Bazı delegeler ulusal k urtu lu ş hareketi
saflarını bölmek çabasıyla söm ürgeciler tarafın d an
kışkırtılan şovenizm ve ulusal düşm anlık örneklerini
o rtaya koydular.
Rapor, Lenin’in ezilen ulusun bilimsel sosyalistle
rinin kendi uluslarının saflarındaki şovenizme şiddet
le karşı çıkm aları, bu a ra d a davranışlarıyla, halkı em
peryalist boyunduruktan k u rta rm a k için neler yap
m akta olduklarim ortaya koym aları konusundaki dü
şüncesini geliştirdi. Öte yandan an ay u rtların bilimsel
sosyalistleri ulusal k urtuluş m ücadelelerine yardım cı
olm ak için ellerinden geleni yapm ak zorundaydılar.
Ulusal kurtuluş devrim leri ve u luslararası işçi h a re
ketinin birliğinin em peryalizm e karşı m ücadelenin ge
nel cephesini zayıflatan u çu ru m lara ve bölünm elere
neden olan şovenizmden uzak tutulm ası için sağlam
ulu1:’ :rarası tem eller üzerinde kurulm ası gerektiği
vurgulandı.
Komîntem'in
Sava? Aleyhtarı Mücadelenin
Sorunlarına İlişkin
Politikasının Gelişmesi
489.
SBKP (B) tem silcileri ve önderleri, rap o ru n temel so
ru n ların ın formülo edilm esinde etkin b ir y er aldılar.
Rapor, dünya em peryalizm inin saldırgan güçlerinin
em peryalist bir savaş, SSCB’ye karşı karşı-d evrim ci bir
savaşın doğrudan hazırlıklarına başladığını belirtiyor
du.
Yedinci Kongre, uğursuz savaş tehlikesine işaret
ederek -Kom ünist p artilerin a n a sloganı şu olmalıdır:
Barış için mücadele»0^" 3iye"'vurguladı. Bilimsel "sos
yalistler bu m ücadeleyi devrim güçlerinin kuvvetlen
mesinin bir koşulu olarak göreceklerdi. Togliatti, ra
porunda -barışı, zayıf Tolstoycular’dan sayıldığımız
için değil, dovrim in zaferi için gerekli k o şu llan sağ
lam aya uğraştığım ız için savunuyoruz* dedi'70* Bu,
KEYK On üçüncü Birleşik O turum u n u n sonuçlarında
geliştirilm iş olan barış İçin savaşın önemi konusuna
yeni b ir yaklaşımdı.
Kongre barış için savaşın sol-oportünist küçüm se
m elerine ve devrimin yolunu açacak b ir a raç olarak
hizmet edeceği öne süriilon savaşa ilişkin solcu troç-
kist görüşlere karşı çıktı. Rapor, -K om ünistlerin sa
vaştan y an a oldukları, um utlarını savaşa bağladıkları
devrim için, iktidarın ele geçirilmesi için verilecek m ü
cadelenin olanaklı olacağı bir durum un sanki ancak
savaşla yaratılabileceği» yolundaki iftiracı iddiaları
y alan lad ı,'71>
K om intern, barış için m ücadeleyi b ir kilit no k ta
sı olarak ele alırken, savaşı engelleme m ücadelesinin
u fuklarının ne denli gerçek olduğu sorusuna b ir yanıt
verm ek zorundaydı. Yedinci Kongre varolan koşullar
d a barış için m ücadelenin hiçb ir olanağı olm ayan
um utsuz b ir m ücadele gibi görülem eyeceğine değin
di. Bu m ücadele dünya sahnesindeki değişen sınıfsal
güçler dengesinin, Sovyetler Birliği'nin politik, ekono
400
m ik ve askeri gücünün artm asının ve d ü n y a devrim
ci h arek eti saflarının güçlenm esinin bir sonucu ola
ra k yeni b a ş a n şan sların a sahipti.
Knorin, b a n ş için m ücadelenin yeni olanaklarına
ilişkin fikri geliştirirken şöyle dedi: «Ekim D evrim i'nin
zaferi ve SSCB’n in etkin b ir b a n ş politikası İzleyen ve
bug ün savaş istem eyen tüm ulusları ve devletleri ken
di a rd ın a çeken güçlü b ir sosyalist devlet haline gel
miş olması, proletaryaya savaş Örğütleyicilerinin üze
rinde etkili olabilm ek için yeni olanaklar sağlam ıştır.
Bu gücün emekçi halkın geniş yığınsal hareketiyle b ir
leştirilmesi, barış için m ücadeleye bugüne dek olan
d a n çok d ah a büyük b ir güç katacaktır.»
K ongre barışın korunm ası, h a tta savaşın geçici
o larak ertelenm esinin SSCB’deki sosyalizmin b aşarı
sını, ekonomik ve politik gücünün büyüm esini daha
d a sağlam laştıracağını ve tü m dünyadaki devrimci
pro letaryanın ve tüm savaş aleyhtarı güçlerin konu
m u n u güçlendireceğini belirtti. Barış için mücadele,
işçi sm ıfı partilerin e anti-faşist güçleri b ir h alk cep
hesi içinde birleştirm ek, tüm m üttefiklerini ve savaşı
engellem eyi isteyen herkesi proletaryanın ard ın d a to
p arlam ak için büyük olanaklar sağlıyordu.
Yedinci Kongre, savaşın başlatılm asında b ü tü n ül
kelere eşit sorum luluklar yükleyen görüşü benim se
medi, saldırılarını faşist savaş kışkırtıcılarına -Alman
ya, Japonya ve İtalya- yöneltti. A lm an faşizm i barışın
başlıca düşm anı olarak tanım landı.
Kongre, faşist saldırının salt Sovyetler Birliği’ni
değil, d iğ e r bazı ülkeleri de tehdit ettiği du ru m d a Av
ru p a ’da faşist sald ırg an lara karşı ulusal k u rtu lu ş sa
vaşlarının olanaklı olduğu konusundaki önemli sonu
ca vardı. Pieck, Çekoslovak Kom ünist Partisi delege
491
leri Gottwald ve Sverma, H ollanda K om ünist Partisi
delegesi De Leeuw ve diğerleri, Kongre’de b u konuda
söz aldılar. De Leeuw, Lenin’in I. D ünya Savaşı sıra
sında A vrupa’da ulusal kurtuluş savaşlarının olanak*
lı olduğuna ilişkin yorum larından alın tılar yaptı ve
nazilerin birçok A vrupa ülkesini köleleştirm eye ko
yulduğu bir durum da Lenin'in bu sözlerinin d ah a cia
önem kazandığını vurguladı, ^
Kongre kararında, herhangi b ir küçük devlet bu
devletin ulusal bağım sızlığını ortad an k aldırm aya ko
yulan bir ya da d ah a fazla em peryalist devletin sal
dırısına u ğ ra rsa «böyle bir ülkenin ulusal burjuvazisi
nin bu saldırıyı püskürtm ek için sürdüreceği savaşın
o ülkenin işçi sınıfı ve kom ünistlerinin de katılm ak
zorunda olduğu bir k urtuluş savaşı niteliğine b ü rü n e
bileceğim» belirtti.174* Bu durum , bilimsel sosyalistle
rin küçük ülkenin saldırıya hedef olan burjuva h ü k ü
m etini koşulsuz olarak desteklem esi anlam ını taşım ı
yordu. Togliatti’nin tartışm ayı k ap atırk en söylediği gi
bi proletarya, ülkenin ulusal k u rtu lu ş m ücadelesi için
de savunulm asını geniş kitlelerin sınıfsal özlem lerinin
savunulm asıyla ustalık ve esneklikle birleştirebilm e-
İİ, rejim in dem okratikleştirilm esi, özellikle orduriün
dem okratikleştirilm esi İçin çalışm alı ve burjuvazinin
teslim iyete yönelik h e r tü rlü 'eğ ilim in i d ah a başından
yoketmeliydi. Kongre burjuva hüküm etlerinin sav u n
m a önlem leri konusunda esnek b ir politikadan yana
görüş belirtti. Kongre kararları, İşçi sınıfı p artilerin in
«ulusal bağımsızlık savaşçılarının Ön saflarında» yer
alm ası gerektiğini ve «kurtuluş savaşını ‘kendi’ b u r
juvazilerinin saldırgan güçlerle kendi ülkelerinin çı
k a rla rın a z a ra r verecek biçimde b ir p azarlığ a b aşla
m asına izin verm eden b ir sonuca götürmesi» gerekti
ğini belirtti.*75* Bilimsel sosyalistler ülkelerinin ulusal
492
çık arları konusunda gerçek yurtseverler v s k a ra rlı sa-
vunucular olarak davrandılar.
V arolan durum da faşist saldın tehlikesi k arşı
sındaki küçük ülkeler tüm d ü n y a barış güçleri için
güvenilir b ir destek olan SSCB ile yakın b ir işbirliği
sağlam aya çalışıyorlardı. Bu istek b a n ş yanlılarının
d ü n y a Ölçeğinde toparlanabilm esi için elverişli koşul
la r yarattı.
E m peryalistlerarası keskin uzlaşm az çelişkiler,
özellikle faşist güçlerin saldınları, SSCB ve o a n için
b a n şı korum akta y a ra r gören kapitalist ülkeler a ra
sındaki işbirliğini olanaklı kılan b ir d u ru m yarattı.
Sovyetler Birliği’nin b a n ş politikası böyle b ir işbirli
ğinin oluşturulm asına k atk ıd a bulundu. Sovyetler Bir-
liği’n in M illetler Cem iyetine kabul edilmesi (Eylül
1934) ve Mayıs 1935’de Sovyet-Fransız ve Sovyet-Çe-
koslovak karşılıklı yardım antlaşm aların ın im zalan
ması, A vrupa’d a ortak b ir güvenlik sistem i ve nazi
sald ırg an lan n ı püskürtm e am acıyla tüm barışsever
devletler arasın d a işbirliğinin tem ellerini attı.
Yedinci Kongre böylece, sadece işçi sınıfı, emekçi
h alk ve dem okratik ta b a k a la n değil, faşist saldırı teh
d idi karşısındaki tüm ülkeleri kapsayan m üm kün olan
en geniş barış cephesini oluşturm a meselesini ortaya
attı. Bilimsel sosyalistler savaşa karşı m ücadele etm e
ye h azır olan tüm pasifistleri bu cepheye çağırdılar.
Böylesi geniş bir cephenin yaratılm ası ve tüm güçle
rin in hızla eyleme girişmesi, dengeyi b a n ş yandaşla-
n n d a n y an a bozabilirdi.
Kongre kararı, em peryalist b ir savaş p a tla rsa bi-
lim sef liösyâlîstlerih söm ürgeci rejim leri ortad an kal
dırm ak, b a n ş ve ulusal kurtuluşun yolunu açm ak üze
re em peryalist savaşı burjuvaziye k arşı b ir iç savaşa
döndürm ek için çalışacaklannı belirtti.
493
Kongre, Sovyetler Birliği’nin, tüm d ü n y a em ekçi
leri adına sosyalizm ve barışın çıkarlarını koruyan ül
kenin savunulm asının uluslararası işçi sm ıfı hareke
tinin en önemli görevi olduğunu belirtti. Bilimsel sos
yalistlerin SSCB’ye açılacak k a rşı-d e v rim e i^ B S ^ e ^ ış
halinde emekçi halkı ellerinden gelen tüm a ra ç la n ku l
lan arak Kızıl O rdu’nun em peryalist saldırganı a ra K a r-
şı zaferine k atk ıd a bulunm aya teşvik etm esi salık ve
rildi. Kongre, işçi sınıfı partilerini sosyalizmin ilk v a
tanını işçi hareketinin hem ulu slararası hem de ulu
sal çık arların a uygun esnek b ir taktikle savunm ak üze
re ilkeli bir tavır oluşturm aya yöneltti.
Kongro, bir savaş karşısında en beklenm edik du
ru m ların o rtay a çıkabileceği konusunda uy arıd a bu
lundu vo tüm bilimsel sosyalist partileri, tüm k ad ro
larını, tek tek h er bilimsel sosyalisti m üm kün olan en
üst düzey dok i insiyatıf ve kişisel sorum lulukla şim di
den eğitm enin gerokli olduğunu belirtti.
Bilimsel sosyalist partilerin yaklaşan d ü n y a sava
şına ilişkin görevleri konusundaki Yedinci Kongre
P artileri gelecekte faşizmle girişecekleri silahlı çatış
m alar konusunda silahlandırdı.
Yedinci Kongre ve
Sosyalizmin
SSCB'dekİ
Zaferinin
Tarihsel ön em i
404
g ulam aya koyduğu konusunda u lu slararası işçi sını
fına, tü m d ü nya em ekçilerine hesap veriyordu. SBKP
tB), sosyalist ülkeyi büyük b ir sanayi gücü ve dünya
sosyalist devrim inin yılmaz kalesi ve faşizm e ve sa
vaş güçlerine k arşı zaptedilem ez b ir bu rç haline ge
tirm ek için ne yaptığını ve ne yap m ak ta olduğunu
gösterdi. Rapor, tü m zaferleriyle sosyalizmin ilk v ata
nının tüm d ü nya em ekçilerinin am acına hizm et etti
ğini ve kazanım larm ın «milliyeti ve ırkı, dili ve rengi
ne olursa olsun söm ürü ve baskıya k a rşı sav aşan tüm
dünya em ekçilerine a it olduğunu» vurguladı,(TS)
K ongre delegelerinin belirttiği gibi, sosyalizmin
SSCB’deki zaferi, sosyalist sanayileşm e, sosyalizmin
insanlık tarih in in birbirini izleyen b ü tü n evreleri üze
rindeki büyük etkisinin kaynağı idi. Sovyetler Birliği’-
nın büyük k azam m lan n i tem el a la ra k tüm dünya
em ekçileri, faşizm, em peryalist gericilik ve sav aşa k a r
şı verdikleri m ücadelelerini d a h a büyük b ir güven ve
b aşarıyla yürütebilirlerdi. Kongre k a ra rla rı, sosyaliz
m in SSCB’deki zaferinin «sınıfsal güçlerin dünya öl
çeğindeki ilişkilerinde sosyalizm den yana, kapitalizm in
z ararın a yeni, büyük b ir değişikliği belirlediğini» ,<77>
SSCB’nin d ü nya politikasını etkileyen büyük b ir poli
tik, ekonom ik ve k ültürel güç, em peryalist gericiliğe,
faşizme ve savaşa k arşı m ücadele eden tüm güçler için
b ir çekim m erkezi haline gelmiş olduğunu belirtti. Ka
ra rd a dünyadaki devrim ci m ücadelenin gelişiminin,
b aşarıları d ü nya işçi hareketinin ve bilimsel sosyalist
öncüsünün önemini, sosyalizm düşüncelerinin önemi
ni yücelten Sovyetler Birliği’n in sağlam laşm asına ay rıl
m az b ir biçimde bağlı olduğu belirtiliyordu.
Kongre, faşizm ve em peryalist gericilikle yakın
d a girişilecek olan çatışm anın yükünü SSCB’nin ta
şıyacağını görerek, u lu slararası işçi sınıfı ve tüm işçi
495
sınıfı partilerinin «SSCB’yi güçlendirm ek ve SSCB'nin
düşm anlarına karşı mücadele etm ek için b ü tü n güçle
riyle ve ellerindeki bütün a ra çla rla yardım cı olm ala
rı- görevini özellikle vurguladı. <'ft* " —■
498
derek saldırganlaşan tekelci kap italizm in a rta n çeliş-
kilerinden "kaynaklanan yeni b ir stratejik çizgiydi. Ye-
dinci Kongre k a ra rla rı İşçi sınıfı harek etin in sınıf m ü
cadelesinin acil gereksinm elerine doğal b ir tepkisiy
di. Kongre m arksist-Ieninist kuram ı zenginleştirdi. İş
çi sınıfı hareketini ideolojik o larak yeni b ir düzeye
yükseltti ve faşizm ve savaşa karşı m ücadelenin u fu k
la rı konusunda n e t b ir anlayışla donattı. Kongre, bi
limsel sosyalist p a rti k adroları için ideolojik ve ku
ram sal bir okuldu;
Kongre k a ra rla n günün en canlı sorun ların a açık
b ir yanıt verdi. Emekçilere, tüm dem okratlara, tüm
b arış y anlılarına faşizm e karşı zafer kazanm anın doğ
ru yolunu, b a n ş a ve sosyal gelişmeye giden yolu
gösterdi. Em peryalist gericiliğe k arşı insanlığın daha
m utlu bir geleceği için m ücadelede ulu slararası işçi
sınıfı ve onun Öncüsü -Sovyetler Birliği’nin- a rta n ro
lünü gösterdi
K om intern’in Yedinci Kongre k a ra rla rı sınıf m ü
cadelesinin en önemli sorunlarının b ir çözümlemesini
tem el a la ra k geleceğin kapılarını açan b ir politika
oluşturabileceğini kanıtlayan yaratıcı marksizm -Iem-
nizm güçlerini kucakladı.
Yedinci Kongre k a ra rla n , işçi sınıfı h arek eti için
deki oportünizm dogm atizm ve sekterliğe a ğ ır b ir d a r
be indirdi. H er bilimsel sosyalist p a rti için en geniş
insiyatifin '-e yaratıcı çalışm alann yolunu açtı. Kong
re, sekter lıatalan, şu sırad a bilimsel sosyalist p a rti
lerin y ü rü ttü ğ ü kitle politikası için en büyük engel ola
ra k su çlad ı Aynı zam anda yeni yönelişin sağ opor
tü n ist b ir biçimde yorum lanm asının tehlikesini vu rg u
ladı ve p a rtilere «sağ tehlikenin büyüyeceğini akılda
tu tm alarını- söyledi.(8Î)
K om intern’in Yedinci Kongresi, ulu slararası işçi
499
sınıfı h areketinin gelişiminde yeni b ir evrenin başlan
gıcını belirledi.
Yedinci Kongre
Tartışmalarının
Yankıları
Yedinci K om intern K ongresi’nin oluşturduğu yeni
politik yöneliş, toplum un çok fark lı kesim leri a ra sın
d a geniş b ir yankı uyandırdı. Bilimsel sosyalistler bu
k a ra rla n program olarak benim sediler. Pravda 28
Ağustos 1935’deki başyazısında «Yedinci Kongrede ana
h a tla rı belirlenen yeni yönelişi uygulam aya koym a so
runu, şimdi olanca Önemiyle Üçüncü E n tern asy o n alin
tüm bölüm lerinin karşısında d urm aktadır. Bu yeni
yönelişin klişeleşmiş k ısır form üller ve şablonlaşm ış
şem alarla hiçbir ortak yanı yoktur. Bilimsel sosyalist
lerin elinde zafere giden b ir a n a h ta r var. Ö nem li olan
bu a n a h ta rı gerektiği gibi kullanm aktır.» diye yazı
yordu. Yeni k a ra rla rın bazı partilerce özümsenmesi,
ve sekter eğilim lerin gelişmesinden k ay n ak lan an bazı
güçlüklerle karşılaştı. Ancak, Yedinci K ongre k a ra r
la n ve bazı bilimsel sosyalist p artilerin birleşik işçi
cephesi m ücadelesindeki deneyleri o denli inandıncıy-
dı ki, sekterlik ve dogm atizm hızla desteğini yitirm e
ye başladı. Bilimsel sosyalist partiler, yeni yönelişle
silahlanm ış olarak sınıf m ücadelesinde kısa zam a nda
d a h a etkin b ir konum a geldiler; politik rolleri gözle
g ö rü lü r b ir biçim de'arttı. Böylece öznel etm enin smıf
m ücadelesindeki rolü, İşçi sınıfı h arek etin in güç koşul
larda, kitlelerin acil gereksinm elerine ve bilinç düzey
lerine uygun b ir politika hazırlam a konusundaki ye
teneklerinin önemi çarpıcı b ir biçimde o rtaya çıktı. Ko-
500
m in tern ’in 1930’la n n o rtaların d a işçilere çok doğru bir
politika sunm uş olması, m ücadelenin gelişim ini hem en
etkiledi. Faşizm 1934’e, bazı ülkelerde b ir sonraki yıla
dek, ilerlem esini sü rd u rm ü şke n , bu ta rih te n başlaya-
T ak emekçi halkın anti-faşist m ücadelesi güç ve önem
kazandı, Bilimsel sosyalistlerin yeni politikası, işçi sı-*
nıfı ve nüfusun diğer dem okratik kesim lerinin faşizm
ve savaşa k a rşı verdiği m ücadelenin gelişim inde güç
lü bir a n a h ta r haline geldi. K om intern’İn ideolojik ve
politik rolü Önemli ölçüde arttı.
Yedinci Kongre k a ra rla n sosyal-dem okrat işçile
rin geniş kesim leri arasında, sosyal-dem okrasinin sol
g ru p la n a rasın d a olum lu karşılandı. Bu kesim ler haklı
olarak işçi sınıfının tü m g ru p la n ta ra fın d a n girişile
cek o rtak b ir eylem için Yedinci K ongre'nin olumlu
b ir ortam y arattığ ım düşünüyorlardı. Birçok ülkede
sosyal-dem okrat işçiler K om intern’İn yeni yönelişini
hoşnutlukla karşıladılar, bilimsel sosyal isti eıg d ah a b ü
y ü ^ b ir güven, eylem birliğine karşı d a h a güçlü bir
istek duym aya banladılar, Sosyal-dem okrasinin sağ”
k a n a t önderleri bu eğilim lerin gelişm esinden ürkerek
Yedinci Kongre’ye karşı b ir propaganda kam panyası
açtılar. Sosyalist îşçi E nternasyonali Y ürütm e Kuru-
lu ’n u n Ekim ayı oturum u arifesinde Sosyalist E nter
nasyonal Liderlerinden biri olan F. Adler, Y ürütm e Ku-
ru lu ’n u n tüm üyelerine, b ir m anevra, sadece «daha es-
nek b ir taktik» olarak tanım ladığı Yedinci Komintern
Kongresi k a ra rla rın a inanm am aları için y a k aran uzun
b ir m ektup gönderdi.1®0* Sağ sosyal-dem okrat önderle
rin K om intern’İn Yedinci Kongre k a ra rla rın a göster
dikleri tepki, bu politik gücün birleşik işçi cephesi için
verilen mücadeleye karşı direnm eyi sürdüreceğini gös
teriyordu.
İşçi h arek eti ve dem okratik örgütler içinde solcu,
501
yan-troçkist u n su rla r K om intern’in Yedinci Kongre
k a ra rla rın ı «soldan» eleştirm eyi denediler. Komintern'i
sınıfsal konum undan vazgeçm ek ve reform ist ve kü-
çük-burjuva pasifist b ir ta v ır alm akla suçladılar. Bu
tü r «soldan» eleştiriler Yedinci K ongre’nin yeni çizgi
sinin doğruluğu konusunda kuşku to h u m lan ekm ek
ve bilimsel sosyalist saflarda sek ter ö n y arg ılan bes
lemek için gösterilen b ir çabaydı.
Birleşik işçi ve h alk cephesi politikasına birleşik
anti-kom ünist cepheyle karşı çıkılm asını talep eden ge
rici b u rju v a basını, Yedinci Kongresi nedeniyle Ko-
m in tem 'e karşı hızlı b ir kam panya açtı.
B ütün politik eğilim ler Yedinci K ongre’nin, k a ra r
la n konusundaki ta v ırla n n ı açıkladılar. Bu, yeni bi
limsel sosyalist yönelişin tüm d ü n y a işçi sınıfı üzerin
deki büyük etkisinin bariz b ir biçimde kabul edilm e
siydi.
K E Y K Kadrosunun
Yeniden örgütlenmesi
502
dorsekretariats) kaldırıldı. KEYK'nin p artilere bağlı
yetkili tem silcilikler organı da aynı biçimde kaldırıldı,
Çünkü p a rtile rin yönetim görevlilerinin düzeyi yüksel
miştik*) KEYK’nin eski bölüm lerinin yerine sadece iki
bölüm kurulm uştu: Personel Bölümü ve Propaganda ve
Kitle ö rg ü tle ri Bölümü. KEYK S ekretaryasının d a bir
Bürosu, bir İş Yönetimi Bölümü ve b ir H aberleşm e Ser
visi vardı. Genel Sekreter ve KEYK sekreterleri görev
lerini p artilerin kendi bölüm lerini ilgilendiren tavsi
yelerin ya da k a ra rla n n hazırlanm asında önemli bir
rol oynayan KEYK temsilcileriyle işbirliği içinde ye
rine getiriyordu. KEYK’nin h e r sekreteri, S ek retary a ve
Presidium a karşı, belirli bir grup ülkeden sorum luy
du. Yeniden Örgütlenme, KEYK’nin bilimsel sosyalist
p artilerin çabalarını eşgüdüm lem e gereğine y a n ıt'v e
recek ve çeşitli bilimsel sosyalist p artiler için h azırla
n acak politik hedeflerde uzm anlaşm asını sağlayacak
b ir işleyiş yarattı. Bu, h e r p artin in insiyatifi ve kendi
503
kendine yeterliliğinin giderek d a h a fazla önem k azan
dığı b ir dönemde, ulu slararası işçi sınıfı hareketinin
karşılıklı ilişkilerinin gelişiminde yeni b ir evrenin baş
langıcını belirlem ede önemli b ir Ölçüt olacaktı.
Faşist İtalya’nın
Etiyopya'ya Saldırısına
Karşı Mücadelede
K omintern Ve
Komintern Üyesi Faniler
504
Enternasyonali ve A m sterdam İşçi Sendikası E nter
nasyonali Y ürütm e K om itelerinin 6 Eylül, 1935’deki
toplantılarında tüm u m utları M illetler Cem iyeti’ne
bağlayan b ir k a ra r kabul edildi. H er iki reform ist En
ternasyonal de b ir kitle eylemi içiri çağ rıd a bulun
m akta n kaçındı ve saldırg an a karşı kam uoyu nu h a
r ekete geçirm enin gerekli olduğunu kabul etm ekle ye
tindiler.
Fransa, İngiltere, İtalya, Çekoslovakya ve diğ er ba
zı ülkelerin kom ünist partileri o sırad a savaşı engel
lem ek için tüm işçi Örgütlerinin ne tü r b ir o rtak ey
leme girişebileceğini belirten som ut önerilerle ortaya
çıktılar. Sol sosyal-dem okrat g ru p la r ve p a rtile r de
u lu slararası işçi sınıfının uyum lu eylem lere girişebil
m esinin yollarını a ra m ak için çağrılarda bulundular.
K om intern Y ürütm e K urulu, Etiyopya’daki savaşa
k arşı birleşik eylem için Sosyalist îşçi E n tern asy o n ali
ne sunulacak önerilerin form üle edilm esinde önemli
bir insiyatif üstlendi. KEYK’n in İkinci Entem asyona'-
le yaptığı çağrının metni, S ek retary a’nm 24 Eylül 1935’-
deki toplantısında onaylandı ve K om intern’in bu ko
nudaki görüşm eler için atadığı delegasyon kabul edil
di.(W> Bu delegasyon içinde Cachin, Thorez, Pollitt ve
Sverm a vardı. 25 E y lülde Sosyalist İşçi Enternasyonali
S ek retaryası'na gönderilen telgraf, İtalyan ve Alm an
faşizm inin askeri önlem lerinin «bir d ü n y a savaşm a
yol açabileceğini» belirtiyordu. KEYK, yeni b ir em per
yalist savaşın patlam ası tehlikesini gözönüne alarak,
iki enternasyonalin «uyum içinde davran m ası ve o r
tak çabalarıyla faşist kışkırtıcıların savaş için h a re
kete geçm elerini önlemesi gerektiğini» açıkladı. KEYK
E nternasyonaller tem silcilerinin ortak bir toplantısında ^
barışı acil olarak korum a önlem lerinin ta rtışılm a sın ı,
önerdi.(93)
505
KEYK Sekretaryasınm K om intern delegasyonuna
verdiği direktifler, K om intern Önerilerinin «Yedinci
D ünya Kongresi’nin k a ra rla rı temel alın arak uluslar
a ra sı ölçekte bir birleşik cephenin işleme konulm ası
n a ilişkin tartışm alard a bir başlangıç noktası olarak»
görülm esi gerektiğini vurguluyordu.(M> Belge, Komin-
te rn ’in, yığınsal savaş aleyhtarı kam panyalar, İtalya
ve A lm anya'nın silahlanm asına uygulanacak yasakla
ma, M illetler Cemiyeti tarafın d an verilecek cezalar,
Süveyş K analı’nm faşist İtalya’nın gem ilerine k ap atıl
ması, İtalyan ve A lm an faşizmine, yapılan m alî y a r
dım ların kısılması vb.ni talep eden Önerilerini form ü
le ediyordu. Bu önerilerin «bir ültim atom niteliğinde
olmadığı, delegasyonun sınırlı birkaç noktada da olsa
bir anlaşm aya varm aya çalışm ası gerektiğine* de işa
re t ediyordu.195'
Sosyalist İşçi E nternasyonali Sekretaryası, KEYK’
nin telgrafına yanıt olarak, K om intern önerilerini - ti-
rütm e K urulu’na iletmeyi ve «bir sonuca u la şır ulaş
maz» k a ra rla rım bildirmeyi vaadediyordu.<M> Bu ge
cikme, barış düşm anlarının ekm eğine yağ sürdü. 3 E-
kim ’de faşist İtalya askerleri Etiyopya’yı istila ettiler.
K om intern Y ürütm esi 7 Ekim’de tüm işçilere ye
örgütlerine, tüm savaş aley h tarların a ve tüm uluslara
yönelik «Kahrolsun Savaş* çağrısını yayınladı KEYK
bu çağrıda şöyle diyordu: Faşist savaş kışkırtıcılarını
yalnız bırakm ak ve onlara e n gel olmak üzere tüm is-
jgi örgütlerinin ve b ü tü n ülkelerdeki tü m b arış dost-
larm m eylem b irliğ inin sağlanm ası konusunda b ir a n
lık bile olsa bir gecikme olm am alıd ır.» ^ ' Çağrı, g er
çekleşmesi halinde Italyan faşist saldırısının sona e r
m esine yolaçacak b ir som ut önlem ler program ı öneri
yordu, Aynı gün, K om intern Y ürütm esi ad ın a Dimit
r o v , S İ E ’ne K om intern önerilerine olum lu b ir y a
506
n ıt verilm esi acil zorunluluğuna b ir kez d a h a işaret
eden ikinci b ir telgraf gönderdi.
SİE Y ürütmesi, K om intern önerilerini A vrupa ül
kelerinde tab an d a çok sayıda sosyal-dem okratm ey
lem birliği talep ettiği ve bu kez K om intern’İn insiya-
tifine olumsuz bir yanıt verilm esi konusundaki um ut
larım açıkladığı bir dönemde, 12 Ekim 1935’te Brük
sel’deki toplantısında inceledi. Y ürütm e toplantısına
katılan 17 p artiden 12’sinin tem silcileri faşist saldırı-
ya k arşı birleşik oviemden y an a olduk larını açıkladı-
lar. D iğer beş partin in tem silcileri -İngiltere, Hollan-
'dâ, İsveç, D anim arka ve Çekoslovakya, bilimsel sos
yalistlerle birleşik eylem in reddedilm esi konusunda ıs
r a r ettiler. 1*)
Eylem birliğinin sağ-kanat sosyal-dem okrat ön-
d erler tarafından engellenm esi ve bu önderlerin tü*
m üyle M illetler C em iyeti'nin cezalan n d an y a ra r um
m aları, b a n ş cephesinin kurulm ası m üm kün birliğini ve
sağlam laşm asını önledi. SİE, ulu slararası proletaryanın
bağım sız eylemine sırt çevirerek ve kendi eylem lerini
kendi burjuva hüküm etlerinin dış p o litik alan n a hizm et
edecek biçimde düzenleyerek M illetler C em iyeti’nin ve
receği cezalan n desteklenm esini talep etm ekle yetin
di: Böyle b ir tav ır M illetler Cem iyeti’n in savaşa ve sa
vaş tehlikesine k arşı etkili adım lar atm ay a çekilme
sine de yardım cı olmadı.
K om intern Y ürütm esi özel b ir k a ra rd a işçi sınıfı
nın, b a n ş için m ücadelenin çıkarlarım k u rb a n eden
leri, savaş a le y h ta n işçi harek etin i burjuvaziyle birlik
ad ına bölenleri şiddetle eleştirdi. KEYK, «birleşik cep
he m uhaliflerinin direnişini bozmak, faşizm ve sa
vaşa k arşı m ücadelede güç bölünm esine b ir son v er
(*) Uhıslararast Haberler , 14 Ekim 1935, No: 35
507
m ek üzere» tüm anti-faşistlere b ir kez d a h a çağrıda
bulundu.w
K om intern ve bağlı partiler, faşist laly a’nm saldırı
ların a ve Nazi A lm anyasm m saldırgan eğilim lerine
karşı sayıca hiç de az olm ayan gösteriler örgütlediler.
İngiltere, Fransa, Y unanistan, ABD, M eksika ve d iğ er
ülkelerin büyük lim anlarını savaş aley h tarı toplantı
la r ve gösteriler dalgası kapladı. Bazı lim an lard a dok
işçileri faşist İtalya bandıralı gem ilere yüklem e ve bo
şaltm a yapm ayı reddettiler. Bazı gem ilerin tayf alan ,
saldırgan ad ın a herhangi bir yük taşım ayı reddettiler.
Çeşitli ülkelerdeki İtalyan elçilikleri ve konsoloslukla
rı göstericiler tarafın d an kuşaltıldı. Etiyopya’daki fa
şist fetih savaşını protesto dilekçeleri için im zalar top
landı. Savaş ve Faşizmle M ücadele U luslararası Ko
mitesi, a ra ia n n d a Kasım 1935 sonunda P aris’te yapı
lan savaş ve faşizme k arşı uluslararası b ir konferan
sın da olduğu çeşitli savaş aleyh tarı eylem leri gerçek
leştirdiler, Bir Barış Fonu kuruldu ve sald ın kurbanla*
n n a yardım olarak bağış toplanm aya başlandı.
A ncak sağ sosyal-dem okrat bölücülerin h atası
yüzünden bu önlem lerin hiç biri gerekli boyutlara u la
şam adı ve saldırgan üzerinde etkili olabilecek güçlü,
b ir u luslararası kam panya haline de gelemedi, Ü ste
lik, birçok ülkedeki sağ-kanat sosyai-dem okratlar İtal
ya ve A lm anya’ya verilecek sert cezaiann ancak, bir
dü nya savaşına yol açm a olasılığı taşıyabileceği ve bu
nedenle bu ülkelerle b ir anlaşm a sağlam aya çalışm a
nın d a h a iyi olduğu tezini destekleyen b ir pro p ag an
dayı başlattılar. Bu propaganda, faşist sald ın tehlike
sini küçüm süyordu ve işçi hareketi içine M illetler Ce-
m iyeti’nin aldığı önlem lerin barışı korum ak için büyük
ölçüde yeterli olduğu konusunda yanlış görüşleri sız-
dınyordu.
508
Y e m Y ön eliş U ygulanıyor
509
n u çlan n ı ta rtıştı ve A lm anya’d a geçerli olan som ut ko
şullarda birleşik cephenin boyutlarm ı genişletm ek üze
re bazı tavsiyelerde bulundu. A lm anya’d a faşizm e k a r
şı ta v ır alabilecek b u rju v a p artisi k alıntılarının oldu
ğ u n a ve h alk cephesinin, proletaryanın geçici m ütte
fiklerini bile birleştirebileceğine işaret edildi.(i02)
A ncak K om intern. yeni politik çizginin, uygulan^
m asında, kitleleri toparlam a çalışm aları gevşetilerek
sosyal-dem okrat ve küçük-burjuva p artilerin in yöne
tim leriyle yapılacak görüşm elere gereğinden fazla ö-
nem verilm esi halinde ciddi sağ-oportünist tehlikelerle
karşılaşılabileceğini de gözönüne aldı. O sıralard a bi-~
Ümsel sosyalist p artilerin bazıları b u tü r h a ta la r iş
lem işti. K om intern Y ürütm esi, özellikle 1935 sonu ve
1936 b aşların d a KEYK Ş ekretaryası ve Presidium u’nda
Çekoslovakya Kom ünist P artisi’nin görevleri tartışılır
ken sağ h a taların tehlikelerine ısık tuttu., , Gottwald,
P arti'n in kitleleri canlı eylem ler için harekete geçirm ek
yerine parlam ento grubunun sorum luluğunda atılan
bazı h atalı adım larla p arlam en ter b a ğ lan tılara Öncelik
verm e eğilimi gösterdiğine işaret e t t i / 1031 Bazı p artile
rin yeni yönelişi uygularken sağ-oportünist yollara baş
vurabileceği kuşkusu, K om intern’i Çekoslovak soru
n u n d a bazı a ş ın keskin eleştiriler taşıyan b ir k a ra r al
m aya zorladı. Ancak, KEYK Ş ekretaryası ve Presidi
u m u’n u n b ir toplantısında sağ-kanat h a taların düzel
tilm esinin partiyi sekterliğe kaydıracak b ir konum a
yol açm am ası gerektiğine işaret edildi.<IOi|)
K om intern, birleşik işçi ve halk cephesi konusun
d a cesur b ir politika izlenm esi üzerine işçi sınıfı h a
reketinin bazı önderlerinin belirttiği abartılm ış kuşku
ları oldukça hızlı b ir biçimde ortad an kaldırdı.
Böylece KEYK Ş ekretaryası 21 Şubat 1936’daki top
lantısında, F ran sa’daki işçi sendikalarının birliğini
510
am açlayan kongre İçin yapılan hazırlık lara ilişkin so
ru n la rı tartışırken, Lozovski’nin Fransız Komünist
P artisi’nin işçi sendikası politikasm a ilişkin bazı sek
te r kuşkularını reddetti. Dimitrov, M anuilski ve diğer
leri, FKP’nin işçiler arasm d a işçi sendikası birliğini
sağlam ayı am açlayan işçi sendikası politikası h ak k ın
d a olum lu değerlendirm eler yaptılar. (1°!)
KEYK, çeşitli p a rtile rin ortaya attığ ı so ru n lar
üzerinde tavsiyeler geliştirirken varolan sek ter Ön
yargıları k a ra rlı b ir biçimde kırdı. Birleşik Cephe tak
tiklerinin başlıca so n u çlan ve savaş a le y h ta n m üca
delenin en önemli görevlerine ilişkin m eselelerin ta r
tışıldığı, M art-N isan 1936’d a yapılan KEYK Presidi
u m u toplantısı bu konuda önemli bir rol oynadı. Top
lantıya, birçok p artin in temsilcileri de dahil KEYK
Presidium u üye ve yedek üyelerinin hem en hem en tü
m ü katıldı.
Presidium, Fransa, ABD, Polonya, A lmanya, Çe
koslovakya ve İngiltere Kom ünist P artilerinin deney
lerini ve Çin’deki anti-em peryalist m ücadelenin so
ru n la rın ı ayrıntılı olarak inceledi. Fransa, İspanya ve
diğer birkaç ülkedeki birleşik cephe politikalarının
kesin b aşarıların a değinildi. Dimitrov, yeni yönelişin
doğruluğunun »artık ortada, onanm ış ve kanıtlanm ış»
olduğunu söyledi. Halk cephesinin som ut biçim lerinin
y aratılm a olanakları tartışıldı. Yeni politikanın b ir
çok ülkede yeterince somu t olmadığı, «kitleleri JıareT
k ete geçirecek sloganların henüz bulunam adığı» v u r
gulandı* Bu özellikle savaş a le y h ta n m ücadele için
geçerliydi. «Günümüzdeki kesin m ücadelenin savaşa
karşı som ut program ının» geliştirilm esi ve sosyal-de
m okrat partilerin önem li bölüm üyle faşizm ve savaşa
k arşı verilen m ücadelede b ir birliğe varılm ası konu
su n da istek belirtil di.(107)
511
Savaş a ley h tarı m ücadelenin sorunları, KEYK Pre
sidium u’nu n M art-N isan 1936 top lan tılan n m a n a konu
su oldu.
Faşizm bazı ülkelerde işçi sınıfına boyun eğdirmiş-
ti, şimdi de diğer ulusların h ak ların a ve bağımsızlıkla^
rin a saldırıyordu. H itler A lm anyası ve em peryalist
Japonya'nın saldırgan p la n la n uzun vadede SSCB’ye
yönelikti. U luslararası faşizm in ve em peryalist geri
ciliğin a n a am acı hâlâ Sovyetler Birliği’ne karşı, sa
vaştı. Dimitrov, «şu sırada nazi sald ın ları doğrudan
doğ ru y a Çekoslovakya, A vusturya, F ransa Polonya’yı
hedef alıyor» ve «Doğuda Sovyetler Birliği'ne indirile
cek b ir darbe büyük bir olasılıkla H itler’in p la n la n için-
de ilk sıra lard a y er almıyor.» dedi.tl08> U zak D oğu'da
d a Japonya ilk darbesini Çin h alk ın a yöneltiyor ve biı
sonraki adım olarak SSCB’ye yönelteceği saldırıyı, h a
zırlıyordu. Bu durum da A vrupa ülkelerinin bilimsel
sosyalist partileri, h alklarını nazi saldırısına k a rşı ha*
zırlam ak zorundaydılar. Bu anlam da, b u rju v a h ü k ü
m etlerinin savunm aya yönelik önlemleri, askerî bütçe
ler, M illetler C em iyeti'nin eylem leri vb. karşısındaki
tavırlarım belirlem ek zorundaydılar.
Presidium üyeleri, faşizm in teh d it ettiği ülkelerde
ki bu rju v a hüküm etlerinin alacağı savunm a hazırhkîa-
n n a k a rşı olum suz b ir ta v ır alm anın yanlış olacağı
nı ve işçi sınıfı h areketinin ulu slararası politikaTso-
ru n la n n d a olum lu bir program la o rtay a çıkm ası ge
rektiğini belirttiler. Barışı savunan tüm güçleri sağlam
laştırabilecek böyle bir program ın som ut n o k taları ta r
tışıldı. Faşist saldırının doğrudan tehdit ettiği ülkeler
deki bilimsel sosyalist p artilerin faşizm tehlikesini yok
say arak bu tehlikeye gözlerini kapam am aları; bu ül
kelerin savunulm ası için alınan önlemlerde, p a rla
m entonun çeşitli askerî kom isyonlarında etkin olarak
512
y er alırken, ordu içindeki çalışm ayı p artin in genel po*
litikasm ıri tem el bir u n su ru haline getirm eleri gerek
tiğine işaret edildi.<1M>
KEYK Presidium u’n u n 1 N isan 1936 tarih li k a r a n
«faşist savaş kışkırtıcılarının yok edilmesi ve b a n ş İçin
verilen mücadele, bug ü n u luslararası p ro letary an ın
tü m ü n ü n en önemli görevidir» diye vurgu 1uy ord u Uû>
Bilimsel sosyalist p a rtile r kendi ülkelerinin savunma,
m eseleleriyle işçilerin dem okratik h akların ın genişle-
tilmesi, faşist ve gerici u n su rlard an tem izlenm esi ge-
rek en ordunun dem okratikleştirilm esi ve işçi ve köylü
kitlelerin en âcil istem lerinin karşılanm ası konusunda
k i hedefler arasın d a m üm kün olduğu k a d a r yakın iliş-
Siler lm rm a l^ d r A ncak bu önlem ler özellikle ordunun
dem okratikleştirilm esi uygulam aya konduğunda ulu
sun savunm a kapasitesi faşist b ir saldırıyı k arşılayacak
biçimde güçlendirilebilirdi. Burjuvazi, devlet m ekaniz-
m ası ve orduyu em ekçi h alk a karsı kullandığı süreoe
bilimsel sosyalistler burjuva hüküm etlerinin askerî po
litikasını ve askerî bütçesini bütünüyle destekleyem ez
lerdi. A ncak k a ra r, bun u n som ut olaylar karşısında
bilimsel sosyalistlerin kitleleri savaşın dehşetinden
korum ayı (gaz geçirm eyen sığm aklar, m askeler, am bu
lans yardım ları vb.) ve faşist saldırı tehlikesi k a r
şısında ulusun savunm a kapasitesini güçlendirm eyi
hedefleyen önlem leri desteklem eleri olanağını dışla
m adığını belirtiyordu.
KEYK Presidium u, M illetler Cem iyeti’nin b a n şı
k o rum aya gerçekten yönelik önlem lerinin desteklen
m esini k ararlaştırd ı am a bilimsel sosyalist p artileri bu
önlem lerin tutarsızlıklarım ve yetersizliklerini eleştir
m ekle görevli kıldı K om intern, Sosyalist îşçi E n tern as
yonali ve A m sterdam îşçi S endikalan E n tern asy o n ali
yle birlikte, SSCB’yi de içine alacak evrensel b ir yar-
Komintern Ve
Fransız K omünist Partisi'nin
Halk Cephesi İçin
Verdiği Mücadele
514
bulunduğu b ir tek bir leşik Genel İşçi Konfed erasyonu
(GlK veya CGT) y a ra tılm ıştı. GIK’n in üye sayısı hızla
arttı. H alk Cephesi’n in 1936 seçim lerindeki zaferi işçi
sınıfının köylülük ve kentli o rta tab ak a la rın içindeki
çalışm alarını d a h a d a geliştirm eye yarayacak geniş ola
n a k la r yarattı. 1936 yazında d a h a kapsam lı toplum sal
ve ekonomik refo rm lar talebiyle b aşlayan güçlü grev-
ler tüm ülkeye yayıldı.
Kitlesel hareket, işverenler üzerinde güçlü b ir bas
kı sağladı ve seçim lerden sonra Halk Cephesi’n in des
teğiyle k u ru la n Leon Blum hüküm etini refo rm lar yap
m ay a zorladı.
İşçiler %7 ilâ 15’e k a d a r b ir ü cret artışı ve asgari
ü cret güvencesi sistem i elde etm eyi başardılar; işçi
lerin koşullarını görüşm elere tem el alan toplu sözleşme
lere başlandı. Bir b u rju v a ülkesinin yasaları tarihte
ilk kez ulusal ölçekte kırk saatlik iş haftasını ve üc
retli tatili kabul etti. İşçi sendikaları fab rik alard ak i
hak ların ı oldukça genişlettiler.
Bu a ra d a köylülük ve kentli o rta tab ak aların b a
zı talepleri de karşılandı. Böylece bilimsel sosyalistle
rin öne sürdüğü h alk cephesi politikası Fransız halkı
n a çok büyük toplum sal kazanım lar sağladı.
F ran sa’daki Halk Cephesi, faşist b arb a rlık ta n ko
ru n m a konusunda ülkeye büyük y a ra rla r sağladı. İş
çi sm ıfı saflarının birliğini güvence altın a alarak ve
o rta tab ak a la rın geniş kitlelerini ard m d a to p arlay a
rak, faşist birliklerin p lânlarını ve entrikaların ı boşa
çıkardı. Bu b a şa rıla r ulu slararası açıdan büyük önem
taşıyordu.. Faşizm o dönemde bütün Batı A vrupa’da
egem enlik k u rm a k ta başarısızlığa uğradı.
F ransa işçi sınıfı, H alk Cephesi politikası sayesin
de genel dem okratik m ücadelenin öncü gücü ve ülke
nin etkin b ir itici gücü olarak gelişti. H alk Cephesi
515
politikası, ülkenin çıkarlarına ih an et eden tekelci ege
m en çevrelere karşı ulusu birleştirm eyi am açlayan g er
çekten yurtsever bir politikaydı. Halk Cephesi politika-
sı, K om ünist Parti'nin kendisini geliştirm esinde yaşam?
sal bir rol oynadı. FKP, kitloier arasındaki etkisin i artır-
di ve emekçi halkın kitle örgütleriyle bağlarını güçlen
dirdi. FKP’nin üye sayısı 1936 ortalarından 1S37 son
la rın a k a d a r sekiz k a t a rta ra k 320.000’e ulaştı.
FKP ülke içinde Halk Cephesi için verilen m üca
delenin tem el politik gücüydü. Komin ter n ’den sürekli
olarak ideolojik ve politik yardım lar alarak H alk Cep
hesi program ı için cesaret ve esneklikle çalıştı. Ko-
m intern'in yönetim organları FKP’nin en önde gelen
önderleriyle birlikte F ran sa’daki işçi hareketinin
ve anti-faşist hareketin başlıca sorunlarını sistemli
olarak tartıştılar.
H alk Cephesi partilerinin F ran sa’d a parlam ento
seçim lerindeki başarısından sonra KEYK Sekretaryası
P a rti’nin Halk Cephesi hüküm eti karşısındaki tavrı
meselesini te k ra r te k ra r tartıştı. F ransa’daki Halk Cep
hesi d a h a çarpıcı bir zafer kazanm ış ve d a h a geniş
h alk kitleleri arasm d a bir birlik sağlanm ış olsaydı bir
FKP ve FSP hüküm eti kurm anın olanaklı olacağı be
lirtildi. Ancak böyle bir birliğe henüz varılam am ıştı.
H üküm et, R adikaller ve diğer gruplar olm azsa yapa
mazdı. FKP’nin hüküm et içinde yer alm ası Radikalleri
ü rk ü tü r ve gericilerin h alk cephesi hüküm etine karşı
bir cephe saldırısı başlatm aları için bir alarm olabi-
lirdi.(1U) Bu nedenle KEYK Sekretaryası bilimsel sos
yalistlerin Leon Blum hüküm etinde yer alm aları me
selesini b ir ilke sorunu değil, politik b ir çözüm mese
lesi olarak inceledi. Kitle m ücadelesinin d ah a ilerf bir
aşam asında böyle bir katılım ın olabileceğine işaret
edildi.
nin
KEYK Presidium u H aziran 1936’da, P a rti'n in Halk
Cephesi program ının ’ y ü rü tülm esinde hüküm etle dü-
rü st ve sadık b ir işbirliğine gireceğini ve bu h ü k ü m eti
d e ste k le y g ce ^ il jvaadeden FKP. MK^si Birle^ik. Q turuın„
k a ra rın ı onayladı, KEYK, varolan* d u rum d a Komû-
nist P arti’nin K ü k ü H al k Cephesine
hiç b ir y a ra r sağlam ayacağı konusundaki Birleşik O tu,
rum görüşühe’3 k T ü d ir KEYK Presidium u, FKP’nin h ü
küm ete katılm ak tan vazgeçerken gözönüne aldığı ne
denleri ve u n su rları özenle ta rta ra k , varolan durum
da a n a görevin H alk Cephesi program ının yürütülm e
si olduğunu ve bünurTH aİk Cephesi partileri ve örgüt»
leri arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilm esini ve
bu cephenin ta b an d a kitleler arasın d a güçlendirilm e
sini gerektireceğini, k a ra rın d a vurguladı*112>
FKP’nin m ücadelesinin ortay a koyduğu b u sorun
ların incelenmesi, K om intern Yedinci K ongresi’n in bir
halk cephesi hüküm etine bilim sel sosyalistlerin k atıl
m a olasılığına ilişkin k a ra rın ı som utlaştırm asına ve
böyle bir katılım ın şa rtla rı ve önkoşulları meselesini
d a h a derinleştirm esine olanak verdi, Komintern, FKP’
nin SFİO ve Eadikal-Sosyalistlerle olan bağlarını on
la rla girişeceği ortak eylem için güçlendirm eye yöne
lik önlemlerini destekledi. Ciddi b ir ilgi gerektiren bir
başk a soru Katolik kitlelerin m ücadeleye çekilmesiy-
di. Thorez'in ileri sürdüğü K atoliklere «el uzatm a» po
litikası K om ıntern’de olum lu karşılandı.
Blum hüküm eti, H alk Cephesi program ım y ü rü t- ''
m ekte kaypak d av ran m ay a başlayınca varolan koşul
lard a bu hüküm etin istifası, politik bir sağ a kayış de
mek olacağından K om intern Y ürütm esi FKP’yi b ir h ü
küm et bunalım ını zorlam am a konusundaki çab aların
d a destekledi.*113>
1937’de Blum hüküm etinin istifası ve R adikal Chau-
517
temps hüküm etinin ik tid a ra gelm esinden sonra Ko
m intern Y ürütm esi FKP’ııin Halk Cephesi’nin içten
zayıflatılm ası çabalarından koruyabilm ek için göster
diği zorlu çabalarında FKP'yo yardım cı oldu.
Komintern Ve
Ispanya'daki
Ulttstıî-Dcvrimci Savaş
Sontnîart
nın
lendirm e görevlerine özel b ir önem verildi. Komintern,
İKP’nin, tutarsızlıklarını eleştirm ekten vazgeçm ek
sizin söbcüm hüfiyetçi h üküm eti desteklem e çizgisini
ve gelecekte kurulm ası m üm kün olan b ir h alk cephesi
politikasına yönelik tutum unu onayladı.<11S)
Demokratik devrim in gelişmesinden- ü rk e n Isnan-
y a’daki gerici güçle r Temmuz 1936’da faşist güçlerce
d ışard an -A lm anya ve İtalya’ca- desteklenen b ir ay ak -
lanm ayı başlattılar. Ispanya'da faşizm e k a rşı u lu slar
a ra sı ölçekte m uhteşem b ir savaş başladı. Tüm cum
huriyetçi güçleri A lm an ve İtalyan m üdahillerince deş.
teKlenen faşist asilere karşı birleştirm e mücadelesi
kapsam lı genel dem okratik reform lar için verilen m ü
cadeleyle içiçeydi. Bir tarım sal reform başlatıldı, b ü
y ü k işletm eler ulusallaştırıldı ve sosyo-politik yaşam ın
tü m ü dem okratikleştirildi. Sol Sosyalist Largo Cabaî- ’/
lero başkanlığındaki yeni hüküm ete katılan Kom ünist S
P arti isyancılara ve m üdahalecilere k arşı ask erî bir
zafer elde etm ek için büyük b ir güç h arc ay a ra k ıs ra r
la tüm anti-faşistleri birleştirm eyi am açlayan b ir po-y
litika iz.'edi.
Ülke içinde gelişen dem okratik devrim d a h a önce
bilinen burjuva-dem okratik devri mİ erin çok ötesine
geçti. Devrim in niteliği ve hedefleri Ispanyol Komü
nist Partisi ve diğer bağlı p a rti tem silcilerinin k atıl
dığı K om intern yönetim organlarında ayrıntılı b ir a ra ş
tırm a konusu oldu.
KEYK S ekretaryası d ah a 18-19 Eylül 1936’d a Ma-
nuilskl’n in Ispanya’daki d u ru m a ilişkin b ir raporunu
tartışırken, bu ülkedeki devrim in niteliği meselesini
o rtaya attı. Bu meseleye Dimitrov, Codovilla, Florin,
Kuusinen, Pieck, Gottwald, Pollitt ve diğerlerinin k a
tıldığı b ir tartışm ad a d a değinildi. Dimitrov b ir y an
d a dünyadaki sınıf güçleri dengesi ve Sovyetler Bir-
519
liğFnin varlığı, öte yanda birkaç b ü y ü k devlette fa
şist diktatörlüğün varlığı karşısında burjuva-demok-
ra tik devrim ve burjuva-dem okratik devlet m eselesi
nin fark lı bir biçimde o rtay a konm ası gerektiğini sö y -.
ledi. Halkın u ğ runda m ücadele verm ekte olduğu İs
panyol dem okratik cum huriyeti, eski dem okratik cum
huriyet değil, «gerçek bir halk dem okrasisine sahip
özel bir devlet» olacaktı. Gerçi b ir Sovyet devleti de
ğil, am a burjuvazinin gerçek sol un su rların ın k a tıla
cağı anti-faşist bir sol-kanat devleti» olacaktı.(UT>
Dimitrov, bir devletin temelde ya k ap italist ya da
sosyalist bir devlet olacağı anlam ındaki eski kuralla-,,
ra m eydan okuyarak, şimdi halk cephesinin belirleyi
ci bir önemi taşıdığı» dem okratik b ir devletin ortaya
çıkm akta olduğunu söyledi, «Burada sorun kapitalist
özel m ülkiyeti tüm üyle ortadan^kafdırm adan üretim i _
örgütlem e; üretim i "işçi smıfı ve yandaşlarının... yani
küçük-burjuvazi ve köylülüğün katılım ı ve denetim iy
le örgütlem e sorunudur. K uram sal olarak b u n a işçi sı
nıfı ve köylülüğün dem okratik dik tatö rlü ğ ü n ü n özel
bir biçimi dem ek doğru bir ifade olabilir» dedi(1,8)
Togliatti, İspanyol devrim i İle ilgili m akalesinde bu
devrim i yeni ulu slararası koşullar ve proletaryanın
a rta n rolü altın d a yü rü tü len bir halk devrimi, u lusal
anti-faşist bir devrim olarak tanım ladı; «Ispanya'da
k u ru lm ak ta olan dem okratik cum huriyetin... yeni tip
bir dem okratik cu m h u riy et» /11^ b ir «yeni dem okra
si» olduğu sonucuna vardı.
Ispanyol K om ünist Partisi G enel S ekreteri Josö
Diaz o dönem de kavganın, ayrıcalıklı sınıfların ege
menliğinin sona erdirildiği ve em ekçilerin d u ru m ları
n ı geliştirebilecekleri «yeni tip b ir dem okratik cum-
hu riy et _için» (!M> verildiği tezini form üle etti.
Yeni tip b ir devrim ve b ir yeni dem okrasi devletî
tezi K om intern'in Yedinci K ongresi ve Lenin'in devrim
Öğretilerinin kuram sal önerm elerinin yaratıcı bir bi
çimde d ah a d a geliştirilm iş olduğunu o rtay a koyuyor
du. Lenin Ekim Devrim i arifesinde devrim lerin çok-
çeşitliîiğinm bur juva^devfihu ve proleter d e v rim i a r a
sındaki bir an ti-teze indirgenem eyeceğini yazm ıştı.021*
D aha sonra, gerçek yaşam da «arı» biçimde bir devri-
m iîf'olam ayacağını, devrim in , gelişmesi biçim lerinin
ve yollar m ıh hazır şem alara uym adığını .v.e. dşyrim le-
rih h er zam an şem alardan d ah a karm aşık olduğunu,
genellikle devrim lerin açık, düz ve en kolay gibi görü
nen b ir yol izlemediğini sık sık söyledi. Lenin'in dah a
1920’de; Batı ülkeleri bilimsel sosyalistlerini oîancc
güçleriyle, olanca dikkatleriyle proleter devrim e geçi
şin ya d a yaklaşım ın biçim lerini aram aya» çağırm ış
olm asının nedeni buydu.013* îşçi sınıfı hareketi, yeni
tip bir dem okratik devrim ve b ir «yeni demokrasi»
devletinden m ücadelenin sosyalist aşam asına geçme
yaklaşım ını kuram sal olarak keşfetti ve yaşam a uygu
lam aya başladı. Tüm bunlar, kapitalist ülkelerdeki îş
çi sınıfı h areketinin stratejisi için son derece önemliy-
di.
K om intern ve İspanyol K om ünist P artisi’nin ulu-
/ sal devrim ci savaşın ve itici güçlerinin niteliğini ay
rıntılı b ir biçimde incelemesi, İspanyol kom ünistleri
nin h alk cephesinin m üm kün olan en büyük güce k a
vuşm asına ve isyancılar ve m üdahalecilere k arşı zafer
kazanm ak için sosyalistler (İspanya Sosyalist Parti-
si-çn.) ve anarko-sendikalistlerle yakm m ilitan işbir
liği oluşturulm asına yönelik politikalarına güçlü bir te
d v in e ! sağladı. KEYK Presidium u 28 A ralık I936'da ulusal
laştırm anın cum huriyetin savunulm asına yönelik çı
k a rla ra hizm et etm esi ve sadece faşist ay ak lan m ad a
doğru olan ya d a dolaylı olarak y er alm ış o lan lara ait
521
işletm elere uygulanm ası gerektiği yolundaki Parti çiz
gisinin doğruluğunu onayladı. KEYK, faşist sahiplerin
den alınıp kam ulaştırılm ış toprakların köylülere dev
redilm esi kararını, küçük ve o rta m ülk sahiplerinin
m ülkiyet haklarının korunm ası ve güvence altın a alın
ması, k e n t ve kırdaki em ekçilerin m ükellefiyetine son
verilmesi politikasını d a onayladı. KEYK varolan ko
şullar altın d a halk cephesinin vo fuşist isyancılara k a r
şı m ücadelenin ortak am açlarını engelleyebilecek bir
politika olarak köylü tarım ının kolektifleştirilm esi
girişim lerini suçladı.<m>
Ispanya'daki halk cephesi politikası, SBKP (B) ön- v
derleri ve SSCB Hüküm otinin m ektubuyla d a h a da
ilerletildi. Stalin, Molotov ve Voroshilov'un im zalarıy
la Largo Caballoro’ya gönderilen 21 A ralık 1936 tarih - <
li bu m ektupta İspanyol H üküm etine aşağıdaki dostça ^
öğütler veriliyordu:
«(ı) İspanya gibi bir tarım ülkesinde büyük Önem
taşım asından ötürü, köylülere özen gösterilm elidir.
Köylülerin, çıkarlarına hizm et edecek tarım sal ve ma-„
li politika k a ra rla rı alm ak, köylüleri orduya çekmek
y a d a faşist ordu saflarının ardın d a köylü g erilla m üf
rezeleri oluşturm ak da yararlı olacaktır. Köylülerin
y a ra rın a alınacak k a ra rla r bunu da kolaylaştırabilir.™
«(2) Kentli küçük ve o rta burjuvazi, hüküm etin
yanm a kazamTmalı y a d a hiç değilse, k am ıüaştırm a
girişim lerinden k o ru n a ra k ve olabildiğince ö z g ü r . J ? i J L .
biçimde ticarî faaliyetlerini yürütebilm eleri sağ lan arak
olum lu b ir tarafsızlık ta v n alm aların a olanak verilm eli"
dir. B unlar başarılam azsa n ü fu su n bu kesim leri faşist-"
leri destekleyecektir.
«(3) C um huriyetçi P a rti’n in önderleri itilm em eli,
aksine kazanılm alı, d a h a y ak m a çekilmeli ve h ü k ü
m etle aynı yönde çalışm aya teşvik edilmelidir.»(lî4)
522
Bu tavsiye tüm cum huriyetçi güçlerin isyancılara
ve m üdahalecilere k a rşı geniş bir birlik k u rm aları fik
rin i gözönüne alıyordu.
İspanyol Kom ünist Partisi yönetim i ve Kom intern,
Ispanya’daki h alk cephesini zayıflatm a çabalarının tü
m üne en kesin tepkiler gösterdiler ve geniş kitleleri
faşizme karşı m ücadelede toparlam ak için önlemler
geliştirdiler, Komintern, İK Pjıin _anarko-şendikalist_ iş
çilere yakınlaşm ayı ve~faşist isyancılar ve m üdahale
cilerin giderek d a h a fazla- bölgeyi ele geçirm ekte ol
duğu b ir sırada *özgür komünizm» adm ı verdikleri şe
yi b ira n Önce k urm aya çabalayan an arşistlerin m ace
racı deneylerine k arşı koym ayı am açlayan esnek bir
politika oluşturm asına yardım etti. Ispanyol Komünist
Partisi, ilerlem ekte olan m üdahalecileri püskürtm ek
için cum huriyetçi güçlerin d ah a geniş birliğini sağla
m a çabası içinde, KEYK’nin yardım ıyla 1938’de yeni
b ir slogan öne sürdü: Tüm Y urtsever İspanyollar Cep
hesi. Bu am acı gözönüne a la ra k küçük ve o rta özel m ül
kiyetin kam ulaştırılm ası uygulam alarında aşırılıklara
son verilm esini ve küçük ve o rta m ülk sahiplerinin za
rarla rın ın ödenmesini, cum huriyete bağlı tüm y u rtta ş
la ra dinî özgürlük güvencesi verilm esini talep etti.
Bu yıllarda Ispanya’d a işçi hareketi içindeki iki
akım arasın d a -K om ünistler ve Sosyalistler Csosyal-
d em okratlar -çnl) - d a h a yakın b ir ittifak k u rm a süreci
oldukça ilerledîT K om ünistler ve sosyalistlerin d en eti-
m indeki işçi sen d ik alan birleşti ve b u n u iki p artin in
gençlik örgütleri izledi. O güne dek genç sosyalistterîn-
b ir lideri olan S antiago C arrillo, birleşik örgütün ön
derlerinden biri haline geldi. K atalonya’da d ö rt işçi p a r
tisinin birleşm esinin sonucu olarak Birleşik Sosyalist
P arti kuruldu. 1937’de Kom ünist P arti ve Ispanyol sos
yalistleri b ir U lusal İrtib at Komitesi olu ştu rd u lar ve
523
bir o rta k eylem program ı hazırladılar. Birleşik b ir pro
leter p artin in oluşturulm a hazırlıkları başlam ak üze
reydi. Kom intern bu gelişm eleri yakından izledi. Sosya
listlerin bir kısm ının böyle b ir birleşm e için henüz h a
zır olm adıkları ortaya çıkınca. Kom ünist Parti ve KEYK
K om ünistlerin «Komünist P a rti’nin Sosyalist Partiyle
birleşm esini zorlam am aları gerek tiğ i-, önemli olanın
«her iki partinin hüküm et içinde, hüküm et organla
rının tüm ünde, işçi sendikalarında, orduda, sanayinin
yönetim inde de parlam ento ve belediye seçim lerinde
eylem birliği» olduğu sonucuna vardı,<125>Kom ünist Par
tiye katılm aya h azır olan sosyalistlerin eylem birliğini
güçlendirm ek ve İki partin in birleşm esini sağlam ak
için Sosyalist Parti içinde çalışm ayı sürdürm elerinin
d ah a büyük y a ra rla r sağlayacağına ikna edilm eleri sa
lık verildi. C um huriyetin cephelerdeki yenilgisi ve Sos
yalist Parti içindeki teslim iyetçi un su rların can lan m a
sıyla ortaya çıkan sonraki olaylar işçi partilerinin bu
birleşm e sürecini aksattı.
İspanyol C um huriyeti deneyi Yedinci K om intern
K ongresinin tarihsel k ararların ın doğruluğunu k an ıt
lam akla kalm adı, uluslararası İşçi sınılı hareketinin ku
ram ve pratiğini de zenginleştirdi. Dolores lb â rru ri «Is
panya, faşizm e k arşı yürütülen savaş sırasın da İsci-
ler, köylüler, küçük ve o rta burjuvazinin dem okratik
dik^at^rİüğünün kurulduğu ilk ü l k e y d i . » d e d i . Bu
halk hüküm eti, gelişimi ve yeni dem okrasiyi k a ra rlı ve
tu ta rlı bir biçimde h a y ata geçirm esiyle sosyalist re
form lara giden yolu yavaş yavaş açtı. Bu eğilim İspan
yol C um huriyeti’nin yenilgisine rağm en açıkça ortaya
kondu.
Bazı p artililer .Yedinci K ongre’den so n ra bile.halk
cephesi politikasını sadece faşizm ve savaşa k arşı sa
vunm a gereksinim inden doğan yeni b ir tak tik o larak
524
değerlendirdiler. îspanya'da olayların akışı son derece
önemli bir öîğuyu yani, h alk cephesinin yeni dem okra
sinin, anti-faşist savunm a m ücadelesi ile n ihai hedef-
sosyalizm mücadelesi- arasın d ak i bir bağlantı olduğu
n u açıklığa kavuşturdu. Komintern, devrim in sosyalist
evresine yaklaşım araçların ın kavranm ası açısından
İspanyol deneyinin Önemini tüm üyle kav rad ı ve gerek
tiği gibi değerlendirdi.
Komintern’in
Diğer Kapitalist Ülkelerdeki
Komintern Üyesi Partilerin
Halk Cephesi Mücadelelerine
Sağladığı Yardım
525
tisi ku rm a sloganı ortaya attı. Kısa süre so n ra Komü
nist Parti, h alk cephesini henüz birçok politik grup
açısından benim sem em iş olan çiftçi-işçi partisiyle sı
n ırlam am anın gerekli olduğunu gördü. N isan 1937’de
JĞEYK Sekretaryası, ABD Komünist Partisi'riin Demoît-
Tatık P arti'nin sol unsurların t halk cophesine çekme
çalışm alarını destekledi. Ancak, Sokrotaryanın toplan
tıların d a W jlliam Poster, lloosovolt H üküm eti'nin po
litikasını idealizo odeıı lUıosevoll'i destekleyen güçle
rin halk cephesinin başlıca unsurlarından biri olaca
ğını düşünen Kari lhovvdor (daha sonra b ir dönek ol
du) hakkında eleştirisel yorum larda bulundu.<m>
Ocak HKJH’do KKYK Sokrotnryası A m erikan m ese
lesini ele aldı vo P a rtin in «faşizm tehlikesine k arşı de-
mokratik bir cepho- kurm ayı am açlayan k a ra rlı h e-
deflerini onayladı. Ancak, Ptırti’nin «küçük-burjuva-
ziyle, ilerici vo dem okratik güçlerle geniş b ir o rtak h a
rekete» katılm a konusunda bazı İhanet k o rk u ları ta
şıdığını belirtti.<’J") Aynı zam anda KKYK, Browder’in
Roosevelt H üküm eti'nin politikasına ilişkin tek yönlü
değerlendirm esine ve partideki Ituyrukçuluk tehlike
sine değindi ve bu politikanın ayrıntılı bir çözümle
m esini yaptı.
Dimitrov, KEYK A m erikan Komisyonunda konu
şurken ABD Komünist Partisi’ne bu hüküm etin ilerici
önlem leri karşısında ustalıklı bir deslok sağlam aları
nı salık verdi, am a «Roosevelt’i savunm anın yanlış»
olacağını vurguladı; Roosevelt’in anti-faşist dem okra
tik cephenin taleplerine ters düşen önlemleri doğrudan
eleştiriimeliydi.
KEYK’n in yardımı, AKP’nin d ah a etkin bir ta v ır al
m alarına yardım cı oldu. Partililer, kitleler arasın d a e t
ki kazanm ayı ve ülke içindeki işçi hareketini dem ok
ratik hareketi d a h a etkin yapm ayı başardılar. AKP’-
520
n in s a fla n 1939’d a yaklaşık öO.OOO’e ulaşan b ir üye
sayısıyla hızla güçlendi.
Bilimsel sosyalistlerin yeni politikası îngiliz işçile
rin in gericiliğe karşı, işçi sınıfının ekonomik ta lepleri
için, dem okrasi için, dış barış politikası için verdikleri
m ücadelede önemli b ir rol oynadı. İşçilerin kitlesel h a
reketi îngiliz faşistlerini denetim altın d a tu ttu . M ü
cadele, Ekim 1936’da, L ondralılar Mosley katillerinin
yürüyüş yolunu k apadıklarında do ru ğ u n a ulaştı.
KEYK 1936’nın sonunda îngiliz K om ünist Partisi, Ba
ğımsız fşçi P artisi ve Sosyalist Birlik arasındaki a n t
laşm aya ve bu üç Örgütün işçi hareketin in birliği ve
İşçi P artisi’nin politikasında b ir değişiklik için b aşlat
tık ları b ir kam panyaya yol açan birlik politikasının
çerçevelendirilm esine k a tk ıd a bulunm uştu. KEYK Sek-
retary ası 1937 güzünde îngiliz Kom ünist P artisi’nin İş
çi P artisi’ne o rta k üye olarak katılm a kam panyasını,
bilimsel sosyalistlerin işçilere kendi p artilerin in îşçi
P artisi’nin tüzüğünü benim sediğini ve îşçi P artisi’n e
katılan diğer örgütlerle birlikte aynı görevleri alaca
ğını ve onlarla aynı h a k la ra sahip olacaklarını a n la t
m ak gereğine özel bir önem vererek onayladı.'130* Bi
limsel sosyalistler işçi hareketi içinde birliği sağlam a
nın bizzat îşçi Partisi içinde büyük ilerici değişiklik
lere yol açacağm a ve bunun, iç ve dış politikada Cham -
berlain H üküm eti’ne başarılı b ir saldırı b aşlatm aya
olanak sağlayacağına inanıyorlardı.
Komintern, bölüm leriyle birlikte. Alman y a . A v u s
turya, M acaristan, Polonya, Y unanistan, B ulgaristan
ve faşist ya d a yarı faşist diktatörlüklerin egem enli
ğindeki diğer ülkelerin anti-faşist güçlerini birleştir
meyi am açlayan b ir politika izledi. Bu anlam da önemli
b ir etm en bu ülkelerdeki üye p artilerin ve Komtn-
te m ’in a n a amacı, y ani anti-faşist dem okratik cum
527
h u riyetlerin kurulm asını, açıkça tanım lam ış olmalşı-
riydîT tîu Hedef, A lm anya ve A vusturya gibi gelişmiş
kapitalist ülkeler için de geçerliydi. D im itrov d a h a
M ayıs 1936’d a bu sorun ele alındığında, bazı yoldaşlar
ve sol sosyal-dem okrat u n su rla r «dem okratik bir cum
huriyet için m ücadele etm e sloganım istem eyecek k a
d a r radikalse bu, insanların en tem el şeyleri anlam a
dıklarını, anlam ak d a istem ediklerini gösterir» dedi.
Bilimsel sosyalistler ancak dem okratik b ir cum huri
yet için b ir talep Öne sürerek geniş b ir m üttefikler
çevresi kazanabilir ve anti-faşistleri birleştirebilir-
di.031} W. U lbricht, KEYK S ekretaryasım n 7 Ş ubat
1937’deki bir toplantısında, demokratik" cum huriyet
sloganını sadece ustalıklı tak tik ler olarak değerlendi
renlere karşı çıkarak «ama ben, H itler’in yenilgisinden
so n ra gerçekten yapm am ız gereken ilk işin dem okra
tik bir cum huriyet k u rm ak olduğu, pro letary a dik
tatörlüğü için m ücadele talebim izi ilerletm ek için bu
stratejik hedefin ele geçirilm esinden b aşk a b ir yol ol
m adığı görüşündeyim» dedi.(133>
Faşist diktatörlük altındaki ülkelerdeki bilimsel
sosyalist partiler, o sırad a faşizm in tüm m uhalifleri
ni, burjuva çevrelerinin anti-faşist m uhalefeti de d a
hil, birleştirm eyi am açlayan, tu tarlı bir politika izliyor
lardı. Bilimsel sosyalistler azgın terör, acım asız işken
celer, zin d an lar ve acılara k arşın anti-faşist m ücade
lenin önünde ilerliyorlardı. Bu ülkelerin çoğunda iş
çi sınıfının bilimsel sosyalist partileri hem yerel hem
de ulusal ölçekte h alk cephesi kom iteleri kurm ayı b a
şarm ışlardı. Bu kom iteler A lm anya ve Polonya’d a anti-
faşist m ücadelede Önemli bir rol oynadılar.
KEYK Sekretaryası 30 A ralık 1936 tarih li k a ra rın
da, Polonya Kom ünist P artisi’nin görevlerini ele alır
ken Polonya K om ünistlerini geniş b ir dem okratik cep-
528
he için m ücadele etm eye yöneltti ve çabaların «Polon
y a ’yı N azi Alman yasıyla bloklaşm adan koparm ak için
ülkedeki tüm dem okratik güçleri harekete geçirmeyi»
hedef alm ası gerektiğini vurguladı. K om ünist P a r ti
nin dem okratik bir hüküm eti destekleyeceğini ve ül
kenin dem okratikleşm esini yürütm eye ve barışçı bir
dış politikayı zorlam aya h azır olduğunu belirten k a
r a n o n ay lan d ı/133)
K apitalist ülkelerin bilimsel sosyalist partileri Ko
m in tern ’in yönetim organları önüne birçok karm aşık
sorun getirdiler ve burada, kural olarak p a rti tem sil
cilerinin yakın işbirliğiyle ve durum un enine boyuna
incelenm esinden sonra, partilileri gericilik, faşizm ve
savaşa karşı m ücadelede d a h a kapsam lı bir politikaya
yönelten k a ra rla r saptandı.
K om intern yönetimi, Y ugoslavya K om ünist Parti-
' si’ne N isan 1936 Birleşik O turum unun sekter h a ta la
rın ı düzeltm esi için yardım etti. KEYK H aziran 1936’da
M oskova'da birleşik cephenin «sadece tabandan» k u
ru lm asın a yönelik sekter tu tu m u reddeden yeni tav
siyelerin hazırlandığı bir toplantı için çağrı y a p tı/134* i
KEYK ulusların kendi kaderini tayin sloganının Yugos- j
lavya’m n parçalanm ası için b ir direktif olarak yorum-
\ lanam ayacağına. Kom ünist P a rti’nin öncelikle ezilen
tüm ulusların bir iç özerklik elde edeceği fed eratif de
m okratik cum huriyet sloganı altında dem okratik halk
j güçlerinin birliğini etkinlikle savunm ası gerektiğini
( işaret ederek, YKP’nin ulusal politikasının çerçeve
lenm esine yardım etti. A yn b ir Slovakya ve H ırvatis
tan K om ünist Partisi kurulm ası sorunu bu vesileyle
o rtay a çıktı. KEYK, YKP yönetim m ekanizm asının
\ y u r t içine transferi konusunda getirilen b ir öneriyi'-'
tlestek led i/1M) Bu, K om intern’in h e r üye p artin in insi-
530
Komintern ve
Sömürge ve Bağımlt Ülkeler
Bilimsel Sosyalist Partileri’nin
Politikaları
531
ıım tem el ilkele ri tanım lanm ıştı. ÇKP MK Politbüro-
sunun yeni b ir yol Öneren 25 A ralık 1935 ta rih li k a
rarı, aslın d a Partiyi hem Japon istilacılarına hem de
K uom intang’a karşı eşzam anlı bir savaşa yönelten ba
zı ciddi h a ta la r ve eski görüşleri de içeriyordu. KEYK
bu k a ra rı değerlendirirken, Çin halkının başlıca düş
m anının, bu evrede oldeki horşeyin ona karşı verilecek
m ücadeleye yararlı kılınm ası gereken Japon em perya
lizmi olması nedonlyle, böyle bir hedefin h a talı oldu
ğunu belirtti. Dahası, hem Japon saldırganlarıyla hem
de Ç iang Kay-şok ile aynı a n d a savaşılm ası olanaksız
dı. No K uom intang'ın tüm ü ne de Ç iang Kay-şek o r
dusunun tüm ü Japonya’nın m üttefikleri o larak d eğer-
lendirilomozdl. KEYK’nin eleştirileri, ÇKP MK’nin bazı
hatalı hedeflerinin düzeltilmesine ve Jap o n em perya
lizm ino karşı olan tüm ulusal güçlerin birliğini hedef-
leyen bir politika oluştu rul m asm a yardım cı oldu. Çin
Komü n is t Par Ms i, u İu sal burj uvaziyi birleşik cepheye
çekm ek vo tüm d ü rü st yurtseverleri Jap o n em perya
listlerine karşı birloştirm ok için çalışm alara başladı..
Bû am aç gözönündo tu tu la ra k «İşçi ve Köylü C um hu
riyeti* sloganının yerini «halk cumhuriyetim sloganı
aldı. N üfusun ulusal cephe içindeki tüm kesim lerinin
tem silcileri hüküm ete alındılar. Ulusal burjuvazinin iş
letm elerinin korunm asına yönelik b ir politika İlan edil
di.
K om intern Y ürütm esi, Çiang Kay-şek'in isyancı as
k erler ta ra fın d a n tutuklandığı A ralık 1936 Sian olayla
rı sırasında, birleşik b ir anti-em peryalist cephe için
verdiği m ücadelede Çin K om ünist P artisi'n e Önemli
y ard ım lar sağladı. KEYK’n in m üdahalesi, Ç in’de J a
pon em peryalistlerinin ekm eğine yağ sürecek yeni bir
iç savaşın patlam a tehlikesini ortad an kaldırm aya y a
radı.
532
ÇKP, Kom intern çizgisine sadık _kalarak Kuomiıı-
ta n g ’a 'ü lk ed ek i iç savaşTsona erdirm ek için koşullar
önerdi ve dem okratik cumfcuriyeT^slÖgam veHne Ha)jf
cum huriyeti sloganını kullanmayı" ve taşınm az malJa-
n n kam ulaştırılm asını geçici olarak durdurm ay ı kg-
bul etti.
ÇKP’nin birleşik b ir ulusal anti-em peryalist cep
he m ücadelesine ilişkin meseleler, düzenli o larak Ko
m in tern yönetim organlarının gündem ine alm ıyordu.
Ağustos Iö37’de KEYK Sekretaryası, W an M in’in, Ç in’- v
^ deki d u ru m a ilişkin rap o ru n u izledi. W an M in ÇKP’nin
K uom intang ile anti-em peryalist, Japon aley h tarı b ir
cephe oluşturm asını savunuyor ve bu yapılırken p a r
tin in bağım sızlığını korum a, Kızıl O rdu’nu n denetim i
ni elinde tutm a, bilimsel sosyalistler ve sol güçleri ez- .
meye çalışan Çiang Kay-şek'e karşı u y an ık bulunm a
gereğini de vurguluyordu.<m> Bu politik çizgi benim
sendi.
Bu politikanın uygulanması, ülkedeki iç savaşın
kesilm esini ve birleşik bir Japon aleyhtan.-U İusalnep-
h enin k u rulm asına olanak verdi., Böylece Çin, Japon
em peryalizm ine k arşı başarılı bir mücadele için güçle
rini toparlayabildi.
Bu dönem de Çin Komünist P artisi’n in gelişiminde
çelişkili eğilim ler gözlenmekteydi. P arti’nin birleşik bir
Japon aleyhtarı, anti-em peryalist cephe mücadelesi,
saygınlığım ve etkisini artırm ıştı. Köylü kitleler anti-
em peryalist güçlerin en büyük bölüm ünü oluşturdu
ğ undan köylülük a rasın d a etkin çalışm a olum lu ve zo
ru n lu b ir unsurdu. Öte y an d an G üney’deki devrim ci
üslerini kaybetm iş olan ÇKP’n in uzak kırsal bölgele
re çekilmiş ve kendisini sanayi m erkezlerinden çok
uzaklaşm ış bulması, Partiyi işçi sınıfından soyutlam a
ve on a b ir köylü niteliği k azandırm a' eğTTnhTtaşîyor?
533
du. 1926’du ÇKP üyelerinin % 66’sı işçilerden oluşurken
1930’Iarda köylü üyelerin oranı % 90’a çıkm ıştı. ÇKP’
n in köylü üy ol or in ağırlik ta olduğu b ir p artiy e dönüş-
mesi, safları içindoki küçûk-burjuva milliyejtçi tav ır
ların büyüm esini ve görüşleri bu eğilimleri güçlü bir
biçimdo yansıtan Mao Tse-tung ve yandaşlarının p a r
tinin yönetim kurullarındaki konum larını sağlam laş
tırm asını beraberinde getirdi.
K om intern ÇKP'nin gelişm esinde bazı kesin olum
suz y a n la r gördü ve partinin bunları yenm esi için y ar
dımcı olm aya çalıştı.
KEYK S ekretaryası ve Presidium u, ÇKP temsilci
leriyle birlikte Ç in’deki gelişm eleri dikkatle değerlen
dirdiler ve P artinin ulusal, Jap o n aley h tarı cephe için
deki ve özellikle büyük kentlerdeki işçi sınıfı a ra sın
daki rolünü güçlendirm esini ve sald ırg an lara k arşı si
lahlı direnişi hızlandırm asını am açlayan tavsiyeler h a
zırladılar. KEYK Presidium u’nun 1 1 H aziran 1938 ta
rihli k a ra rı partinin bağım sız eylem ini geliştirm e,
ÇKP önderliği altındaki Sokizinci O rdu ve yeni Dör
düncü O rdu’nun savaşm a yeterliliğini güçlendirm e ve
Özel Bölgeyi «tüm Çin C um hurıyetl’nin on dem okra
tik bütünsel bölümü, b ir örnek- haline getirm e gere
ğine özellikle dikkat çekti. KEYK, K uom intang b ölge
leri ve b ü tü n Çin a lan ların d a özellikle b ü y ü k kentler
deki savaş sanayii işçileri ve dem iryolcular arasm d a
p a rti örgütlerinin kurulm ası ve p a rti kadrolarının
mark sist-Ieninist öğretiye d ay an arak eğitilm esine b ü
yük önem verdi/ 140> P arti içindeki küçük-burjuva mil
liyetçi eğilim lerin büyüm esi gözönüne alındığında,
ÇKP k adrolarının m arksist-Ieninist eğitim i h e r zam an
kinden d a h a önemliydi.
Çin’de ulusal anti-em peryalist b ir cephenin oluştu
rulm ası tüm A sya’daki ulusal k urtuluş m ücadelesinin
gelişim ini önemli ölçüde etkiledi.
A nti-em peryalist cepfe politikası Hind ista n 'daki
ulusal k urtuluş '"hareketine de b ir ivme k a zandırdı.
KEYK Ş ekretaryası Şubat 1936’d a işçi ve köylülerin
anti-em peryalist örgütlerinin H indistan Ulusal Kong
resi üyeliğine kabul edilm esi için, a nti-em peryalist b ir
seçim bloku oluşturm ak ve İngiliz em peryalizm ine ve
o nunla h erhangi b ir’uztaşm aya k arşı, ulusun tü m güç
lerinin eyîerrT bİH îğf için caba harcam asını tn-vgiyn
eden b ir ^ ıT e n ^ r ita b ^ 'e tiG ^ 5 Bilimsel sosyalistlerin
H indistan Ulusal Kongresi’ne katılm asında so n ra ulu
sal burjuvazinin bu p artisi (Ulusal^ K ongre’ Partîsitı
içinde güçlü b ir sol-kanat o rta y a çıktı. Bırleşen İşçi
sendikaları ve birleşik ulusal köylü örgü tü n ü n deste
ğine sahip olan bu sol-kanat, ulusal k u rtu lu ş harek eti
pro g ram ı ve gelişiminde hiç de azım sanm ayacak b ir
etkiye sahipti.
A rap ülkelerindeki p a rtile r de yeni politikayı be
nim sediler. Komintern, A rap ülkeleri bilimsel sosya
list partilerinin tem silcileriyle birlikte A rap ülkelerin
deki çalışm aları eleştirel b ir değerlendirm eden geçir
di. A rap partileri tem silcilerinin etkin b ir işbirliğiyle
yü rü tülen A rap halklarının ulusal k u rtu lu ş h arek eti
nin d u ru m u n a ilişkin uzun ve özenli b ir çalışm adan
so n ra KEYK Ş ekretaryası Şubat 1936'da A rap ülkele
rindeki çalışm aların birçok h a taların ı ve zayıflıkları
n ı o rtaya koyan b ir k a ra n kabul etti. K a rar ulusal-
reform ist örgütlerle m ücadele etm eyi ve bağım sız bir
kızıl işçi sendikası h arek eti oluşturm ayı am açlayan
çizgiyi suçladı ve A rap ü lkelerinde olanaklı en geniş
anti-em peryalist cepheye olan gereksin imi" ’ vurğüTIdı7
K a rar «Arap ülkelerinin bilimsel sosyalistleri, h alk
ların ın ve ülkelerinin kaderinden sorum lu oldukları-
535
nin, ulusal bağımsızlık ve toplumsal kurtuluş m üca
delesinin başarılı ve başarısız sonuçlum un sorum lulu
ğunu taşıdıklarının, uluslarının on yüksek ulusal ve
k ültürel geleneklerinin mirasçısı vo savunucusu ol
duklarının bilincino eksiksiz olarak varm ak zorunda
dır» diyordu,/K om intorn üyesi partilere «ulusal-dev-
rim cilerle yakın bir işbirliği yağlam aları, ulusal-refor-
m ist örgütlorle birleşmek İçin çalışnıaiurı. bu örgütle-
rin em peryalizm e karşı taloplerlnl d obU)İdam elerirya,
em peryalizm le herhangi bir uzlaşm aya karşı şovenizm
ve siyonizmo karşı mücudeto etm eleri salık verildi, Ba-
zı A rap ülkelerinin bilimsel sosyalistlerine ulusal-dev
rim ci yığınsal örgütlere katılm aları vo b u ra la rd a et
kin olumlu çalışm alar yürütm eleri salık verildi. Tüm
bu sonuçlar A rap ülkülerinde partililerin dikkatini ulu
sal kurtuluş hnrokotinin karm aşık so ru n ları üzerinde
yoğunlaştırdı. Purl.lliler bu yeni k a ra rla rla donanm ış
o larak ulusal kurtuluş mücadelesi içinde d a h a etkin
b ir rol alm aya çabaladılar. Tunus vo Cozayir Kom ünist
P artileri bağımsız Kum in torn bülıımlori o larak çalış
m aya başladılar.
H alk cephesi ve anti-em peryalist cophe sloganı al
tındaki ulusal k u rtu lu ş mücadolosi vo dom okratik m ü
cadele, Latin A m erika ülkelerindo faşizme a ğ ır bir'
darbe indirdi,
1936’d a Şili’de Komünist P arti’nin etkin işbırliğiy-
le biThaîîTcephesi oluşturulm uştu.. Bu cephe,"toplumun
sosyö-pölitik yaşam ın dem okratikleştirilm esini savu
nan, yabancı serm ayeye karşı çıkan, ulusal bağım sız
lıktan işçilerin ekonomik taleplerinin k arşılanm asın
d a n y a n a olan tüm ilerici kesim lerini birleştirdi. Bi
limsel sosyalistler b u geniş güçler ittifakını salt Ku-
zey-Am erika ve A lm an em peryalistlerine değiT,""Şilili
toprak sahiplerine, büyük Şiir Oligarşisine de yönelt--
536
m eye çalıştılar. Halk cephesinin 1938'de p arlam en to
seçim lerindeki zaferinin ardından Şiİi’de b ir h alk cep
hesi hüküm eti kuruîdu. Büyük grevler dalgasıyla bir-
leşince bu b aşarı Şili gericiliğine ve yabancı em perya
lizm ine a ğ ır b ir d arb e indirdi. Kitleler, gericilerin as-
kerî-faşist b ir diktatörlük ku rm a planların ı yerle b ir
etm işti. Şili em ekçileri bazı toplum sal ve ekonom ik k a
zanım lar elde ettiler.
A ncak Şili işçi sınıfı, h a lk cephesinde hen ü z ön
d er bi f i olöynanııyordu ve bu da cephenin zayıf jio k -
tasıydı.
1936'da A rjantin’de sol güçlerin geniş b ir cephesi
o rtaya çıktı, am a bu cephe sağlam ve gereğince örgüt-
lenm em işti. Komünist P arti em peryalizm , gericilik ve
faşizm e k a rşı dem okratik b ir ittifak sağlam aya çalışı
yordu. Kom intern, Temmuz 1937’de A rjantin Komünist
P artisi’n in sunduğu ta ş a n la rı onayladı ve dem okratik
İttifakın hedefinin «feodal k alıntıların o rtad an kaldı-
n lm ası ve A rjantin’de işçi sınıfının tüm emekçilerin,
ulusun b ü tününün h a k la n n ı ve ç ık arlan m savunm a
ve yaşam koşullarını iyileştirm e olanağı sağlayacak
dem okratik b ir rejim in kurulm ası» olduğu görüşüne
k a t ı l d ı . K E Y K aynı zam anda, dem okratik ittifak
program m da ülkenin zenginliğine ve halkın ü rü n leri
ne el koyan yabancı zorbalara karşı verilecek m üca
delenin sorunlarını d a o rta y a koym anın uygun olaca
ğını da belirtti.
K üba'da 1937’de bilimsel sosyalistlerin insiyatifin-
de halkçı-devrim ci bir blok oluşturuldu. Blok K üba Ko
m ünist Partisi, işçi sendikaları ve köylü birliklerinden
oluşuyordu. Bu blok, hüküm eti işçilere bazı ödünler
vermeye, KKP ve devrim ci işçi sendikalarına yasal
bir sta tü kazandırm aya zorladı.
H alk cephesi politikası M eksikalı işçilerin 1930’-
537
la n n sonunda anti-em peryalist reform ların kabul edil
mesi için verdikleri m ücadelede önemli b ir rol oyna
dı. Ulusal Devrimci Partinin sol-kanat lideri Lâzaro
C ard en as’ın kurduğu hüküm et yükselen kitle h areke
ti karşısında, tarım sal bir reform uygulam aya ve ya
bancı serm ayeyo ait dem iryolları ve petrol sanayiini
ulusallaştırm aya başladı. Partinin kendisi de, kitle ör
gütlerini içino alınış ohmıkLan ötürü, M eksika Devrimi
Partisi (MDP) olarak yonidon örgütlendi.
Kom ünist Parti kondi bağımsızlığını güvence altı
n a alarak ortak üyollk statüsüyle MDP’ye k atılm a is
teğini açıkladı. Hu, MDP’nln geniş b ir ulusal cephe h a
line gelmosino olanak vorocekti. KEYK Presidium u,
Komünist Partinin bu laktiğini benimsedi. Kom intern,
partililerin açık bir blçinulo, M eksika'da b ir p ro letary a
diktatörlüğünün kuruluşu rnosolosinin gündem m ad
desi olmadığının billncino varm aları vo halk cephesini
bölm ekten başka bir yararı olm ayacak biçimde dem ok
ra tik m ücadele ovrositıl atlam aya kalkışm am aları ge
rektiğini kavram alarının Önemini vurguladı. Ancak,
aynı zam anda bir kuyrukçuluk politikasına, K om ünist
Partinin küçük-burjuva devrim cilerinin hizm etine gir
mesine yol açabilecek tüm eğilimloro kesinlikle karşı
çıkılm ası gerektiğini de güçlü bir biçimde vurgulan
dı.0^
Latin A m erika ülkelerindeki halk cephesi pollti-
kası, geniş j ı rolelarya,„.köy 1ül ü k, küçük -b u rju v a , k it
lelerini ve ulusal burjuvazinin radikal çevrelerini..ey
leme çekti." Bir çok Latin, A m erika ülkesinde, faşist ge
ricilerin uzun dönemii planla n kitlelerin h arek etiy le
boşa çıkarıldı.
A ncak söm ürge ve bağım lı ülkelerdeki anti-em
peryalist birlik m ücadelesi büyük engellerle k arşılaş
tı. Sömürgeciler, em peryalist sermaye, ulusal b u rju v a
r>38
zinin b ir bölüm ünü b ir uzlaşm a politikası içine çekm ek
için h e r tü rlü m anevrada n y a ra rla n dı- Birkaç bağım
lı ülkedeki ulusal burjuvazinin bazı g ru p la n , em
peryalistler arasındaki uzlaşm az çelişkilerden y a ra r
la n m a çabasıyla; kendilerini baskı altm d a tu ta n em
peryalistlerin rakipleriyle yakm ittifak lar ku rm ay a
çalıştılar. Böyle b ir ittifak a ilişkin u m u tla r d a kitle h a
reketini güçsüzleştirm e eğilimi laşıyörd ü Am a b ü tü n
b u n la ra karşuT^sömürge ve bağım lı ülkelerdeki anti-
em peryalist, anti-feodal m ücadele b ir önceki dönemle
karşılaştırıldığında gücü ve boyutları açısından geliş
mekteydi. Bilimsel sosyalistlerin yeni politikası bunda
önem li b ir rol oynadı.
' K o m in tern
F aşist S ava ş K ışk ırtıcıla rın a
K a rşt G eniş B ir B arış Cephesi
İçin V erilen M ücadelenin
B aşında
539
A sya’daki b ü tü n ülke ve ulusların köleleştirüm esiydi.
K om intern ve üye partiler, barışı destekleyen h e r
toparlam a yollarını a ra m a konusundaki çabalarını k a t
k a t artırd ılar. U luslararası proletaryayı Etiyopya’daki
îtalyan saldırısına k a rşı birleşik b ir eylem için örgüt
leme girişim lerindeki gizli başarısızlık bilimsel sosya
listleri um utsuzluğa düşürm edi, K om intern ve bilim
sel sosyalist p a rtile r ulu slararası savaş aley h tarı ye
ni eylem ler buldular.
K om intern Y ürütm esi, Em peryalist Savaş ve Fa-
şizme K arşı O rtak D ünya Komitesi’ndekl bilimsel sos
yalist ekibe, komiteyi olanaklı en yoğun çalışm aya teş
vik etm e ve faşizm ve savaşa k a rşı yığınsal eylem in
bir karargâhı., haline-gçtirm e görevini verdi. Bilimsel
sosyalistler, K om intern’in partiler-üstü niteliğini sıkı '
sıkıya gözetm ekle birlikte «tüm toplum sal ta b a k a la r
içindeki tüm barış dostlarını» barış harek eti çerçeve
si içinde birleştirm ek için çaba gösterdiler. KEYK Sek-
retary ası dünya barış kongresinin h azırlık ların a iliş
kin m eseleler tartışılırken 17 M art 1Ö36 tarih li k a ra
rın d a bu kongreye ilk davet edilecek olanların sosyal-
dem okrat p artiler ve işçi sendikalarının temsilcileri, bu
örgütlerin görevlileri, köylülerin, kentli o rta tab ak a la
rın aydınların ve burjuva pasifistlerin örgüt tem silci
lerinin olacağım v u r g u l a d ı .Ç e v r e s i n d e tüm barışı
destekleyenleri birleştirecek bü tü r sorunların kongre
de ortaya atılm ası Önerildi.
Dünya^Barış Kongres^ Ejylüi i93Ş’da B rüksel’de y a
pıldı. KEYK Sekretaryası. K ongrenin arifesinde p artili
delegelere verdiği öğütlerde, en önemli m eselenin «po
litik y a d a dinî eğilim leri ne olursa olsun, b arışı savu
n a n en farklı unsurlar, g ru p la r ve örgütlerin d a h a çok
ve m üm kün olan en geniş biçimde hareketin içine alın
masını» sağlam ak olduğunu bir kez d a h a vurgula-
540
jdx.lllS) Bilimsel sosyalistlerin bu ta v rı b arış y an d aşla
rının çeşitli örgütlerinin geniş b ir biçimde tem sil edil
m esine yol açtı. K ongreye 35 ülkeden 750 ulusal ve 40
u lu slararası örgütü tem sil eden 4500 delege katıldı. Sos
y a list'İşç i E ntenı asy on al î 've ' A ihsterdam İşçi "Sendi
k aları E nternasyonali K ongrede resm i o larak y er al
m adıkları halde işçi sendikası örgütlerinin çoğu ve
birkaç sosyalist parti, a ra ların d a h er iki enternasyo
nalin önemli önderlerinin de bulunduğu tem silcile
rini gönderdiler. Kongreye sadece işçi örgütlerinin de
ğil, h e r tü rlü bu rju v a dem okratik, pasifist, dinî örgüt
lerin ve savaş aleyhtarı bu rju v a g ru p ların tem silcileri
de katıldı.
Bilimsel jŞgsyaHstler Öze1 b ir p ro g ram öne sürm e
diler v<Tbarışın d ü rü st destekleyicilerinin tüm ünce ka-
büT edilebilir hedeflşr için savaşm anın zoım dü oldu
ğu görüşüne katıldılar. Kongre, temel program olarak
şu dö rt noktayı açıkladı: ( 1 ) u lu slararası anlaşm ala
rın dokunulm azlığı, (2 ) silahlanm anın azaltılm ası ve
sınırlanm ası, (3) toplu güvenlik ve M illetler Cem iyeti’
n in güçlendirilmesi, (4) b ir savaşa ned en olabilecek
u lu slararası gerilim leri ele alabilecek etkili b ir siste
m in M illetler Cem iyeti çerçevesinde yaratılm ası. Bu
a ra d a ulu slararası b ir b a n ş plebisitinin yapılm ası i ç i n /
de bir öneri getirildi. Kongre sonuçları, em p ery alist
saldırganlara- A lm anya Jap o n y a ve İtaly a’ya -karşı çı
k an güçlerin giderek a rta n birliğini kanıtlıyordu.(14T)
Aynı dönem de Cenova’d a toplanan U luslararası
G ençlik Kongresi değişik ak ım la n n gençlik örgütleri
ne savaş tehdidine etkin bir biçimde k a rşı çıkm a çağ-
n sm d a bulundu.
Komintern, faşist saldırganların plan ların ı bıkıp
usanm adan açığa çıkardı ve kitlelere savaşın bu İki
a n a yuvasından -faşist A lm anva ve em peryalist Ja-
541
ponya- k ay n ak lan an ciddi tehlikeyi a n lattı ve ...bilimsel
sosyalist p artilerin h e r ülkede b arış güçlerini birleştir
m eleri ve b ir u luslararası barış cephesi k u rm aları için
gerekli politikayı oluşturm aların a yardım etti.
K om intern, A vrupa em ekçilerinin dikkatini özel
olarak H itler’in Çekoslovakya’yı ve A lm anya’nın di
ğer kom şu ülkelerini işgal etm e tehlikesine çekti.
KEYK Mayıs 1936'da A vusturya işçilerini ülkelerinin
bağım sızlığını yitirm e tehlikesiyle k arşı k arşıy a oldu
ğu konusunda uyardı. Sekretaryanm 3 Eylül 1937 k a
ra rın ın 1 . M addesi şöyleydi: «Şimdi A vusturya halkını
tehdit eden en büyük tehlike A vusturya’n ın bağım
sızlığının H itler A lm anyası tarafın d an yok edilm esi
dir.»(1JU) K om intern 1938'in başlarında, belge ve duyu
ru ların d a nazilerin A vusturya, Çekoslovakya ve diğer
ülkelere yönelik zalim saldırganlık eylem lerinin bek
lendiğini birkez d ah a açıkladı.
K om intern üyesi partiler, bu tehlikeye y an ıt ola
rak, emekçi halkın tüm örgütleri ve tüm b arış güçle
riyle ülkelerinin faşist saldırganlık karşısındaki sav u n
m a kapasitelerini güçlendirm ek üzere o rta k eylem i
gerçekleştirm eye yönelik adım lar attılar.
D aha 1936’d a Çekoslovakya Kom ünist P artisi ül
kenin H itlerci faşizm e k a rşı savunulm asına yönelik b ir
politika izleyerek toplum sal ve politik yaşam da ve or»
duda dem okratikleşm e ve em ekçilerin acil talepleri
n in yerine getirilm esi için etkin b ir k am panya b a şla t
tı; işçi partilerine, dem okratik partilere ve hüküm ete
Çekoslovakya'nın savunm a gücünü ve Sovyetler Bir
liği ile olan dostluğunu a rtırm ak için som ut önlem ler
önerdi.
1938 ilk b ah arın d a A vusturya’nın n aziler ta ra fın
dan ele geçirilmesiyle Çekoslovakya A lm anya ta ra fın
dan yarı y a rıy a kuşatılm ış oldu. B urjuvazinin en ge
542
rici kesim i H ıtler’ie an laşm ay a eğilimliydi, KEYK Sek-
je ta ry ası 25 Mayıs 1938’de Çek so ru n u n d a Çekoslovak
Kom ünist Partisi'nin cum huriyetin bağımsızlığım sa
vunm ak için b ir cephe k u rm a çizgisini bütünüyle onay
layan bir k a ra r aldı. Bu cepheye salt Çek ve Slovak
h alklarının değil Çekoslovakya’d a yaşayan A lm anlar,
M acarlar, U kraynalIlar ve PolonyalIlardan oluşan ge
niş kitlelerin çekilmesi de önerildi K a rar -«Partinin ça
balarının salt işçi sınıfı, k ö y lü lü k , k e n t küçük-bur/uva-
zisi ve emekçi aydınları değil, cum huriyetin bağım sız
lığını yitirm esiyle çık arları tehlike içine girecek olan
ve ülkenin bağım sızlığını savunm aya eğilimli bu rju v a
kesim lerini de birleştirm eye yöneltm esi gerektiğini»
belirtiyordu. (14a> C um huriyetin bağım sızlığının savu
n ulm ası için burjuvazinin yurtsever" üyeleri de dahil
fa rk lı toplum sal kesim lerin katılacağı b ir cephe k u ru l
m asını isteyen slogan ÇKP’n in n a z iz m e k arşı ulusal
cephe politikasını benim sediğini gösteriyordu. Boyle-
ce gelecekteki direniş h arek eti politikasının tem elleri
atılm ış oldu.
Belçika, H ollanda ve İskandinavya Kom ünist Par-
tile rir Kitlelere nazi saldırısının tehlikelerini a n la ttı
la r ve saldırganlığa direnebilecek, gericiliğe k arşı tüm
güçlerin ittifak ın ı oluşturm aya çabaladılar. K om intern
ve üye p a rtile r em ekçi h a lk a bir A vrupa y a d a d ü n y a
savaşı söz konusu olduğunda bu ülkelerin sav aştan k a
çınam ayacağını ve fa şist saldırganlık yolunun d erh al
k apatılm ası gerektiğini vurguladılar. KEYK 1938’de
Belçika, H ollanda ve İskandinav ülkeleri K om ünist
P artileri temsilcileriyle, bu partilerin görevlerini tek
r a r te k ra r ta rtıştı ve o n la ra h alk kitlelerini faşizm e ve
nazi A lm anyasm m saldırgan tehditlerine k a rşı birleş
tirm ek için ellerinden gelen çabayı h arcam aların ı öğüt
ledi. P a rtiler bu am açla, faşistlerin devlet aygıtı ve
543
ordudan tem izlenm esini talep ederken savunm a me
selelerine ilişkin olumlu bir program öne sürm ek zorun
daydılar. Bilimsel sosyalistler H itler hüküm eti ve bu
ülkeler içinde onunla ilişkili olan gerici çevrelerin ta
leplerine boyun eğm ek anlam ını taşıdığı gerekçesiyle
İskandinav ülkeleri egemen çevrelerinin izlediği sözüm
o n a tarafsızlık politikasını reddettiler.
Egemen çevrelerin bu politikası toplu güvenliğin
reddedilm esi demekti.
H itler’in saldırgan planlarına karşı m ücadele Bal
kan halkları için de acil bir sorundu. B alkan ülkeleri
bilimsel sosyalist partileri K om intem ’le birlikte nazi
A lm anyasım n bu bölgeye ekonom ik ve politik anlam
da sızm asına k arşı çıkan sloganlar öne sürdüler.
U luslararası işçi sınıfı hareketi barış için m üca
delenin on tu tarlı gücü olarak davrandı. Faşist güçle
rin saldırgan oylomlori, başlattıkları yerel savaşlar,
Komintern tarafından doğru bir biçimde b ir dünya sa
vaşına yönelik adım lar olarak değerlendirildi. Komin-
tern, geniş kitlelori bu tohlikeye karşı birleştirm eye
çabaladı.
İsp a n ya v e Çin'in
Savaşan H alklarıyla
M ilitan D ayanışm a
İçin
344
açıkladı. Ispanyol halkına şu ilkeler altın d a geniş bir
yardım kam panyası başlatılm asına k a ra r verildi: Al
m anya, İtalya ve Portekiz faşist hüküm etlerinin ta ra f
sızlığı bozm asına k a rşı çıkılması; isyancılara silah sağ
lanm asının önlenmesi; İspanyol halkının savunulm a
sı için b ir kam panya Örgütlenmesi; Ispanyol H üküm e
tinin deniz yüklem e ve boşaltm alarına izin verilmesi
ve «çeşitli ülkelerin işçileri arasın d a askori eğitim gör
m üş gönüllülerin Ispanya’ya gönderilm ek üzere kay
dedilmesi.»(IW)
KEYK Ispanyol H üküm eti’n e o rta k p ra tik yardım
sağlam a meselesini tartışm ak üzere u lu slararası b ir
işçi örgütleri konferansı için çağrıda bulunurken Sos
yalist işçi E nternasyonali’nin onayını alm ayı gerekli
gördü. Kom intern, Sosyalist İşçi E nternasyonali'ne is
y an cılara silah sağlanm asını d u rd u rm aları ve Ispan
y a’nın yasal hüküm etinin savunulm asında gerekli ön
lem leri alm aları için em ekçilerin çeşitli ülkelerin h ü
küm etlerine ve M illetler Cem iyeti’ne baskı yapm aları
nı örgütlem eyi Önerdi. K om intern işçi örgütlerini ve
tü m dem o k ratlan Ispanyol h alk ın a doğrudan m anevî
ve m addî yardım da bulunm aya çağırdı.
K om intern ve üye partilerin çağrısına y an ıt ola
r a k Ispanya’ya b ir gönüllüler seli aktı. Ispanyol Cum
huriyetine yönelik sem pati 1936 güzünde ABD'de y ak
laşık 300.000 kişinin C um huriyet ordusuna katılm a iz
n i için İspanyol Elçiliğine başvurm asıyla k an ıtlan d ı.(1El)
A ncak Birleşik D evletler yetkilileri gönüllülerin çoğu
n u n Ispanya'ya gitm esini engelledi.
Fransa, İtalya, A lm anya, Polonya, M acaristan, Bul
garistan, Belçika, ABD Latin A m erika ve d iğ er ülke
lerden Ispanya’ya gelen anti-faşist gönüllüler uluslar
a rası tu g ay lar oluşturdu la r. B unların örgütlenm esi ve
asker! h arek âtların ın yönetim inde en önemli rolü, b ir
547
n n d a d arb e indirecektir. Ispanyalılara faşizm i yen
m eleri için yardım e d i l m e l i d i r . . d i y o r d u .
Birçok ülkedeki K om intern üyesi p a rtile r sosyal-
dem okrat partilere Ispanya için o rtak dayanışm a gös
terileri yapm a konusunda p ratik adım lar atm ayı Öner
diler.
Ispanya’daki ayaklanm anın patlam asından üç ay
sonra M Ekim 1030'du Oıclı i rt ve Thorez KEYK direk
tifleri uyarınca Sosyalist işçi E nternasyonali yönetici
leriyle temas ottiler vo acil olarak Ispanyol halkı için
ortak yard ımm örgü Den meşin i önerdiler, K om intern
25 Ekim, 7 Kasım vo 28 A ralık 1936’d a Sosyalist İşçi
Enternasyonali vo Am sterdam İşçi Sendikaları Enter-
nasyonali'no bu finorilorini yineledi.CIS4)
Ancak SİK yönetimi, Ispanya Curiıhurİyeti’nin sa
vunulm ası için ortak eyleme girişmeyi reddetti. Cum
huriyetçi Ispanya çevresindeki kuşatm ayı kaldırm ak
için hiçbir şey yapmadı. SİK ve A m sterdam E nternas-
yonali'nin M art 1937'tlnki Londra K onferansında, Ispan
yol sosyalistlerinin silaha gereksinm e duyduğu b ir sı
rada, «dünya kam uoyunu Imrokote geçirm eye»<1S5) söz
verm ekle yetindiler. Ispanyol Sosyalist Partisi, k a ra rı
nı protesto ettiğini belirtm ek ii/or© K onferansı terket-
ti.
U luslararası işçi sınıfının Ispanya’ya yardım etme
kararlılığı ve A lm anya’nın m üdahalelerini hızlandır
m ası (A lm eria’m n nazi savaş gemileriyle bom bardım an
edilmesi) karşısında Komintern 1937 yazında Ispanyol
C um huriyeti’nin savunulm ası için bilimsel sosyalist ve
sosyal-dem okratlann ortak eylemi için b ir öneri d a
h a yaptı. SİE yöneticileri dünya kam uoyunun baskı
sıyla KEYK temsilcileriyle görüşm eyi kabul ettiler.
Haziran, Temmuz 1937’de F ran sa’da yapılan görüşm e
ler birkaç ortak eylem için yapılan an laşm alarla so
548
na erdi.(i3S) A ncak anlaşm a reform ist Önderler açısın
dan b ir kağ'ıl"parçası olarak kalçlı.- yard im lan m gi
yecek, yiyecek ve tıbbî malzem eyle sınırladılar. Bazı
ülkelerin hüküm etlerinde m evki sahibi olan bu Ön
d erler İspanyol C um huriyeti’yle dayanışm a a n d la n
içtikleri halde, C um huriyetin çıkarlarını savunm ayı
reddettiler. Blum H üküm eti, «mücadele etm em e poli
tikası* izleyerek aslında İspanyol C um huriyeti’ni ku
şattı ve sınırlarını kapadı. Bu, cum huriyeti güç b ir du
ru m a soktu. Belçika H üküm eti başkanı Sosyalist P ar
ti üyesi Spaak u luslararası tugaylardaki gönüllülerin
katledilm esini teşvik etti. M illetler Cemiye ti’nde sosyal-
d em okrat bakanlar, aslında Ispanya’daki faşist saldır
g a n lara ceza verm eye k arşı çıktılar. Sosyal-dem okra
sinin önderleri İspanyol C u m huriyetine yardım için
birleşik eylemi reddederek h alk cephesinin anti-faşist
politikasına a ğ ır bir d arbe indirdiler.
Sadece K om intern ve ulu slararası işçi sm ıfı h are
keti faşizm ve savaşa karşı m ücadelede kardeşçe y a r
dım laşm a enternasyonalist ilkesine sadık kaldı.
Komintern, Çin halkının k urtuluş m ücadelesine
yardım etm ek üzere bir u luslararası İşçi sm ıfı k am p an
yası örgütlem ek için çok çalıştı. KEYK bu konuda tek
r a r te k ra r k a ra r aldı. KEYK S ekretaryası 3 Ekim 1937’
deki İspanyol ve Çin H alklarına Y ardım ’a ilişkin tali
m atların d a Çin halkını desteklem esi için üye p artile
rin eylem program ım form üle etti.<!57) KEYK Sekre ta r-
yası 15 Ekim 1937'de reform ist enternasyonalleri...ve.
tüm s a v a şjıley h ta r ı Örgütleri Japon istilacılarına karşı
Çin haikınm y ü rü ttü ğ ü haklı m ücadelede dayanışm a
ve yardım a çağıran bir duyuruyu yayınlam a k a râ rı
aldı. S ekretarya A ralık 1937’de Çin halkına yardım
kam panyasının güçlendirilm esini b ir kez d a h a tartıştı
ve ABD, İngiltere, H ollanda ve diğer ülkelerin Komin-
549
te rn üyesi p artilerinin Çin'in D ostları Kom iteleri k u r
m a k a ra n n ı onayladı. Bu kom iteler bağış toplanm ası,
bir dayanışm a kam panyasının örgütlenm esi ve Japon
m allarına boykot uygulanm ası sırasında önemli rol oy
nadılar. Sovyetler Birliği, Çin halkının ulu sal k u rtu lu ş
m ücadelesine çok büyük yardım larda bulundu.
Sovyet halkı bu m ücadeleye sadece güçlü b ir m a
nevi destek sağlam akla kalm adı. Sovyetler Birliği
Ağustos 1937’de Çin C um huriyeti’yle b ir saldırm azlık
p ak tı im zalayarak Çin halkının em peryalistlere karşı
verdiği m ücadeledeki başarı u m u tların ı g ü çlen d ird i
Bu anlaşm a Ç in’de anti-em peryalist b ir cephenin oluş
m asına katkıda bulundu. SSCB aynı zam an d a Çin h ü
küm etine silah alım ı için büyük b ir p a ra yardım ında
bulundu. Sovyet askeri danışm anları ve birkaç Sovyet
gönüllü h av a gücü birimi geniş Çin cephelerinde ça
lıştılar. K om intern ve Sovyetler Birliği, Çin’de Japon
em peryalist saldırısına karşı direnişin örgütlenm esin
de azım sanam ayacak bir rol oynadılar.
K o m in tern ’in
Uluslararası B ölüm lerinin
F aşizm v e Savaşa K a rşı
H a rek ete G eçirilm esi
550
sı için bir mücadele program ında birleştirm ekti. F ran
sa deneyinin k an ıtladığı gibi, böyle bir işçi sendikası
birliği proletaryanın m ilitan gücünü artırm aktaydı.
K om intern yürütm esi bu nedenle P ro fin tern ’e çabaları
n ı işçi sendikaları birliğini hem ulusal, özellikle de ulus
la ra ra sı ölçekte sağlam aya yoğunlaştırm asını salık
verdi.
H aziran 1936’d a bazı ülkelerdeki kızıl işçi sendi
k a la rı refofm ist sendikalara katılıp diğer ülkelerdeki
gelişm eler de hızla bu yöne ilerlemeye başladığında
KEYK Ş ekretaryası. P ro fin tem ’in hedefini şimdiden
birleşm iş olan işçi sen d ik alan y a d a birleşik işçi sen
dikası m erkezlerinin desteğiyle ulu slararası b ir birlik
kom itesi kurm ak olarak tanım ladı. K arar, «Profintern,
çalışm aları b ir uluslararası işçi sendikası birliği komi-,
tesinin kurulm asında yoğunlaştın 1m alıdır» diyordu.(I!8)
Devrimci güçleri ulu slararası bir işçi sendikası h a
rek eti içinde birleştirm ek için çok çaba harcam ış olan
Kızıl işçi Sendikası E nternasyonali 1937’de bölüm leri
nin büyük bir çoğunluğunun yığınsal reform ist sendi
k a la rla birleşm iş ya d a bu sendikalara katılm ış olm a
sından ö tü rü çalışm alarını sona erdirdi. Profintern ör
g ü tü A ralık 1937’de fesh ed ild i/150' Böylece”K om intern
ve Profintern dünya işçi sınıfı hareketinin birliğine.gi
d en yolu açm a konusundaki içtenlikli çabaları içinde
A m sterdam E nternasyonaline büyük ödünler verdiler.
P rofintem 'in işlevlerini sona erdirm esiyle, en b ü
yük örgütlerinden biri olan Sovyet işçi sen d ik alan b ir
tek koşul öne sürerek A m sterdam İşçi S endikalan En
tern a sy o n a lin e katılm a m eselesini ortaya attı. Bu ko
şul şuydu: A m sterdam işçi S endikalan Enternasyonali,
faşizm ve savaşa karşı tu ta rlı bir mücadele yürütecek
ti. Reform ist işçi send ik alan m n yöneticileri birliğe yö
nelik büyük b ir istekle dolu olan kitlelerin baskısı al-
551
tın d a kıvırtm aya başladılar. 1935 güzünde Sovyetler
Birliği sendikalarının A m sterdam E n tern asy o n alin e
katılm asını görüşm ek üzere M oskova’y a b ir delegas
yon gönderdiler. Bu konuda bir k a ra ra varıldı, am a bu
k a ra r hiç b ir zam an uygulam aya konmadı; çünkü Cit-
rine, Schevenels ve diğer rei’orm ist önderler u lu sla rara
sı işçi sendikası h areketinin birliği için yapılan plan
la n baltaladılar.
K om intern’İn Yedinci K ongresinden so n ra Genç
K om ünist E n tern asy o n alin in Altıncı Kongresi (Eylül-
Ekim 1935) faşizm vo savaşa karşı m ücadelenin kom ü
nist gençlik birliklerinin yapısında b ir değişiklik ge
rektirdiği anlam ında önemli sonuçlara vardı. Bu örg ü t-,
le r sadoco inançlı «hazır kom ünistlerdi değil, .bilimsel
sosyali’zmo yakınlık duyan ve öğrenm eyi isteyen h e r
kesi birloştiron yığınsal işçi gençlik örgütlerine dönüş
türülecekti. KEYK S ekretaryası’n m M art 1936 toplan
tıların d a Gonç Komünist E n tern asy o n alin in bu alan
daki hedefleri şöylo tanım lanıyordu: «Bu genç kom ü
nist örgütleri işçi gonçliğin, p arti olm ayan, am a tem el
de devrim ci örgütler olan yığınsal örgütlerine dönüş
türülecektir. »<1M) Bu m erkezi çekirdek tüm anti-faşist
gençlik birliklerini hızla çevresinde birleştirebilecek ye
tenekteydi. Bu genel hedef, gençlik birliklerinin üye
liklerine giden k a p ıla n d a h a d a a ralay an örgütsel de
ğişikliklerle güçlendirildi. A nti-faşist gençlik a rasın d a
b ir birlik sağlam anın temeli hazırlanm ıştı. Ispanya’d a
K om ünist ve Sosyalist Gençlik Birlikleri birleştiler ve
N isan 1936’da, sonradan faşizm e k arşı direnişin önem
li bir gücü haline gelen Birleşik Genç Sosyalist Birliği
ortaya çıktı. Temmuz 1936’d a Letonya’d ak i Genç Ko
m ünist ve Sosyalist B irlikler birleşti. Bazı ülkelerde
(Fransa, Belçika, B ulgaristan ve diğ er ülkeler) anti-fa
şist eğilimli gençlik örgütleri ara sın d a eylem birliği için
552
a n laşm a la ra varıldı. GKE b ir çok ülkede tarım em ekçi
si ve kafcolik gençlik örgütleriyle ilişki ve işbirliği k u r
d u ve gençliğin faşizm ve savaşa karşı m ücadelesini
geliştirm ede bu bağlardan yararlandı. Genç Sosyalist
E nternasyonal önderlerinin Genç K om ünist Enternas-
yonali’yle u luslararası Ölçekte eylem birliğini red d et
mesine karşın, GKE’in yeni politikası giderek a rta n
genç kitlelerini faşizm ve savaşa k a rşı verilen m üca
deleye çekti.
Komintern, Spor Enternasyonali, U luslararası Kı
zıl Yardım, U luslararası Devrimci Tiyatro Ö rgütü, Sov
yetler Birliği’nin D ostlan D erneği ve diğerlerinin dik
k atini geniş kitlelerin anti-faşist mücadeleye çekilmesi
görevine yoğunlaştırdı. Bu u lu slararası o rg a n la n n ye
niden örgütlenm esi kitle çalışm asının kolaylaştırılm a
sı konusundaki biricik am aca katkıda bulunuyor ve
h e r ulusun en seçkin u n su rla n n ı faşizm ve savaşa k a r
şı birleştirm eye yardım ediyordu.
S o v y e tle r B irîiği'm n
D ünya Oevrimct Siirectnîn
K atesİ O larak
A rtan R olü
553
lum oluşturm ak için hiç bir çabad an kaçınm am ışlardı.
1937 yılında, İkinci Beş Yıllık Plan başarıyla tam am
landı. Sosyalist üretim ilişkileri, sanayi, ta n m ve ti
c arete m utlak anlam da egem en olm aya başladı. Ülke,
san ay i gelişim inde yeni b ir dev aşam a yaptı. Yeni ku
ru la n sanayiler, özellikle savunm a açısından son de
rece önemli olan dallar, hızla büyüdü. Sosyalist a n a
vatanın askeri ve ekonomik gücü sosyalizm am acının
■dünyada asla em peryalist saldırganlarca k an la boğu-
lam ayacağının bir güvencesiydi. Lenin’in P artisi ve
Sovyet halkı, SSCB’yi sosyalizm ve barışın güçlü bir
kalesi haline g etirerek uluslararası görevlerini b a şa r
dılar.
1936 yılı sonunda SSCB’de sosyalizmin zaferini
yansıtan ve Sovyet halkının büyük k azan ım lan n ı ve
haklarını yasal olarak tanıyan b ir an ay asa kabul edildi.
1938'de Sovyet halkı, gerçekleşm esi Sovyetler Bir-
liği’ni d ü nya devrim ci süreci için d a h a da güçlü bir
m addi güç haline getirecek olan Üçüncü Beş Yıllık
Plan’ın uygulanm asına başladı.
Bu dönem e gelindiğinde SSCB’de SBKP’n ın ideolo
jisi ışığında sosyalizm, enternasyonalizm ve ulusların
kardeşliği düşüncelerine adanm ışlıkla eğitilm iş olan
yeni bir ku şak yetişmişti. Bu kuşak, Sovyet egem enli
ğ in in k azan ım lan n ı ve tüm dünya k u rtu lu ş h arek eti
n i güçlü b ir biçimde savunm aya hazırlıklıydı.
Sosyalizmin SSCB’de sağlam laşm ası, ülkenin sa
nayileşmesi, askeri gücünün artm ası, ta n m ın k o le k
tifleştirilm esi, Sovyet toplum unun ahlaki ve politik bir
liğinin sağlanm ası - yani dünyanın ilk sosyalist ülke
sinin içte sağlam laşm ası- tüm bunlar, SBKP’nin ulus
la ra ra sı işçi sm ıfı hareketinin am acına, tüm dü n y ad a
ki devrim ci ve dem okratik güçlerin gelecekteki zafe
rine yaptığı büyük katkıyı oluşturdu.
OM
Sovyetler Birliği, ulu slararası sahneye devrim ci ve
d em okratik güçlerin faşizm ve savaş karşısındaki bir
liğini sağlayan b ir u n su r olarak d a çıktı. SSCB A vru
p a 'd a toplu bir güvenlik sistem i için ve sald ırg an ların
önündeki bir engel olarak M illetler Cem iyeti’n in güç
lendirilm esi için çalıştı.
K o m in tern Ü yesi
P artilerin
Faşizm v e S a va şa K a rşı
V erd ik leri M ü cadeledeki
G üçlükler
555
bom balanm ış ve dıştan gerici burjuvazinin saldırısına
uğram ış olan F ransa halk cephesi, iö3ö’de yıkıldı,
Sosyal-dem okrasinin sağ önderleri h er yerde yeni
dem okrasi için verilen m ücadeleyi reddettiler. O nlar,
ekonom ik ve toplum sal yaşam da devlet düzenlem ele
rini güçlendirm e ve bu yolla gerçok sorunları gizle
yip toplum sal alt-üstlüklcrden kaçın mu planlarıyla
m eşguldüler.
A nti-faşist savaş aleyhtarı birliğin önündeki güç
lü bir engel, em peryalistler arasıııduki çalışmaların^
yoğunlaştırm a eğilimi gösteren u luslararası anti-sov
yet pakttı. Bu döneme gelindiğimle, birçok ülkedeki em
peryalist burjuva çnvtelorj arasıııtltı faşl/.m-yanlısı duy
g u la r vo Sovyetler Hlrllği'nin yok edilmesi ad ın a Hit-
le r’le bir pazarlığa girişme istekleri giderek d a h a da
belirginleşiyordu.
Sovyotlor Birliğl’nln gücünün artm asından, çeşitli
ülkelerdeki halk cephesinden, yükselen dovrim ci h a
reketten duyulan korluı, Ispanya’d a halk hüküm eti
nin zafer olanaklarından duyulan korku -tüm b u n lar
burjuvaziyi H itler’in kucağım ı İtti. Y aklaşan d ü nya
çatışm ası karşısında em peryalist burjuvazi SSCB’ye
karşı, d ü nya devrim ci ve dem okratik hareketine k a r
şı, nazilerle aynı safta olm aya can atıyordu.
Em peryalist gericilik ve faşizmin yeni saldırısı bir
çok olayda Ispanya’da İtalyan-AInıaıı m üdahalesinin
artışında, F ransa ve diğer ülkelerdeki işçilerin bazı ey
lem lerinin başarısızlığında, bazı küçük ülkelerdeki re
jim lerin d ah a da faşistleştirilm esinde açıklık .kazan
dı, ö rn e ğ in R om anya’d a 1938’de b ir kraliyet d ik tatö r
lüğünün kurulm ası, ülkenin faşistleştirilm esi ve nazi
A lm anyasınm bir uydusu haline getirilm esi konusun
d a kesin bir adım ı belirliyordu.
Anti-sovyet bir anlaşm a politikası dört gücün -Aî-
ÖKü
m anya, İngiltere, F ran sa ve İtalya- hüküm etleri a ra
sında Eylül î93İTde'lm za]anan M ünih Paktıyla doruk
noktasına u la ştıj Bu p a k f Y^ekoslovakya’yı nazFsaTdir-
g an larm m insafına terketti ve naziîeri SSCB’ye sal
dırm aya teşvik etti. On A vrupa ülkesinin, ABD ve Ka-
n a d a ’nın kom ünist partileri derhal d ü n y a u luslarına
«Münih İhanetinin barışa hizm et etm ediğini, sadece
tü m ülkelerdeki barış güçlerinin birliğine b ir darbe vu
ra ra k ve faşistleri kışk ırtarak barışı tehlikeye a ttığ ı
nı...» açıklayan b ir ortak duyuru yayınladılar.001’
M ünih Paktı İspanyol C um huriyeti için tehlikeli
bir d u ru m y arattı. A lm an ve İtalyan faşistleri cum hu
riyeti e z m e k için sadece tam bir eylem özgürlüğü de
ğil, İngiltere, F ran sa ve ABD egemen çevrelerinden
d oğrudan b ir destek de sağlam ış oldular. Çeşitli ülke
lerin sözüm ona dem okratik hüküm etleri ve sosyal-
dem okrasinin sağ önderleri C um huriyetin boğulm ası
karşısında tarafsız izleyiciler rolüne girm eyi yeğledi
ler.
M ünih paktı, ulu slararası işçi hareketine ve genel
de savaş aleyhtarı harekete a ğ ır b ir d arb e oldu, Fa
şist saldırıya yeşil ışık yakm akla kalm adı, tüm gerici
güçleri pro letary a ve dem okrasi güçlerine k arşı giriş
tikleri m ücadelede kamçıladı.
K apitalist ülkelerde faşizm le belirleyici b ir sava
şın arifesinde, işçi sınıfı ve tü m em ekçiler açısından
elverişsiz ve güç b ir durum un gelişm ekte olduğu açık
lık kazandı.
Bu huzursuz dönem de K om intern sürekli olarak
SSÇB’ye yönelik em peryalist pazarlığı açığa vurdu.
Üyç partileri faşist saldırganlara karşı direniş h a re
k etleri oluşturm aya yöneltti. KEYK S ekretaryası 14 H a
ziran 1939 tarihli, «Çekoslovakya’daki Yeni D urum ve
P a rti’nin Görevleri» başlıklı direktiflerinde nazilerin
557
Çekoslovakya’nın İlhak edilm iş bölgelerinde b ir soy
kırım ı politikası izlediklerine ve Çekoslovakya Komü
nist P a rtisi’nin görevinin şimdi «halkın direnişini ör-
gütlem ek»<162) olduğuna, p artililerin direnişin en uy
gun ve doğru biçim lerini seçerek ulusal d avanm sa
vunucusu haline gelm ekle yüküm lü olduklarına işa
re t etti. Bu direktifler H itler faşizm ine direnm e gö
revinin «kentlerdeki işçi, köylü ve küçük-burjuva ta
bakalardan, Alman şiddetinin baskısı altın d a tesli
miyetçi tav ırlarından ve İşbirlikçilikten vazgeçmeye
eğilimli ve h alkla birlikte A lm an faşist sald ırg an ların a
direnm e yoluna girm eye h azır olan burjuva u n su rla ra
dek halk güçlerinin en geniş birleşik ulusal cephesini
gerektirdiğini» belirtiyordu.,lM>
H itler faşizm ine direniş görevleri KEYK’nin O rta
A vrupa, B alkanlar ve İskandinavya’daki p artilere ver
diği talim atlard a form üle edilmişti.
Em peryalistler arasın d ak i pazarlık, SSCB’yi, 1939
yazının sonlarına doğru hem doğudan hem de batıd an
tehdit eden em peryalizm in d ü ny a cephesi k arşısında
ülkenin kendi kab u ğ u n a çekilmesi ya d a A lm an h ü k ü
m etinin b ir saldırm azlık paktı önerisini kabul ederek
geçici b ir ertelem ede bulunm ası seçenekleriyle k arşı
karşıya bıraktı. Böyle b ir p a k t im zalandı. Sovyet h ü
küm eti açısından bu dış politika değişikliğini g erekti
ren nedenler ve d ü rtü le r o dönem de K om intern üye
si p artilerin sa fla n içinde bile genel o larak ve gereğin
ce değerlendirilem edi. Bu bazı d u ru m lard a A lm an fa
şizm ine k arşı verdikleri m ücadelede p artililer için be
lirli güçlükler yarattı. O ysa bu paktın im zalanm ası
em peryalist güçler ara sın d a birleşik b ir anti-sovyet
cephesinin kurulm asını engelledi ve b ir süre için Hit-
le r’in SSCB üzerine saldırm asını geciktirerek Sovyet
halkının o kısacık süreden ülkeyi dah a d a güçlendir
atm
m ek İçin yararlanm asını olanaklı kıldı. Aynı zam an d a
p a k t M ünih pazarlığına ezici bir darbe indirdi ve olay
ların en elverişsiz akışını oluşturabilecekjbir gelişm e
yi, yani tüm em peryalist güçlerin Sovyetler B irliğfne
k arşı ortak savaşını önledi.
İşçi sınıfı hareketinin kendi içinde de bazı önem li
g üçlükler vardı. KEYK Presidium u ve Sekretaryasm ın
1936-1939 arasındaki k ara rla rın ın çoğu bilimsel sosya
list p a rti saflarındaki troçkizm ve düşm an çalışm alar
tehlikesine karşı doğru u y a n la rd a bulunm akla birlik
te bilimsel sosyalist olm ayan çeşitli politik güçlere iliş
kin h atalı değerlendirm eler taşıyordu. K om intern üye
si p artilerin d ah a önce ilişki kurm uş oldukları bazı ö r
gütler, d üşm an olarak tanım lanıyordu. Bu, du ru m sek
te r eğilim leri kışkırttı ve K om intem ’in öylesine can la
başla ardından koştuğu geniş anti-faşist ittifak lar po-
litikasınm b ir yana bırakılm asına y a da_ d aralm asın a
yol açtı. İşler birçok ülkedeki'Sosyal-dem okrat p arti
yönetim lerinin birleşik işçi ve halk cephesini p arçala
m a taktiklerine giderek d a h a açık başvurm alarıyla
d a h a d a karm aşıklaştı. Bu tav rın K om intern’in safla
rın d a sosyal-dem okrat politika konusunda d a h a kes
kin b ir eleştiri ve değerlendirm elere yol açm am ası ola
naksızdı.
Bu dönem de işçi sınıfı hareketi içinde S talin ’in ki
şiliğinin putlaşm ası ve b u nun hem SSCB hem de Ko
m intern içinde ortaya çıkan olumsuz yan etkileriyle
ilişkili bazı güçlükler de ortaya çıktı.
_Stalin, sosyalizm m ücadelesinde ye işçi sınıfı h a-
reketinİnT üxriğinin~iüçlendirüm esinde üzerine düsen-
leri gerçekleştirm ede g ö rd ü ğ ü . hizm etlerle saygınlık
kazanm ıştı. A ncak S talin’in kişiliğinin Lenin’in kollek-
tif önderlik, sosyalist m eşruiyet ilkelerinin çiğnenm e
sine ve kendini h alk a ve p artin in am acına adam ış ki-
559
silere yönelik baskılara yol açacak biçim de putlaştı-
rılması, Sovyet toplum una z a ra r verdi. U lu slararası"
em peryalizm in planları, düşm an b ir k ap italist k u şat
m anın varlığı ve troçkistlerin karşı-üevrim ci saldırı
larının ülkede parti içinde d a h a büyük b ir kenetlen
meyi gerektiren bir gerilim ortam ı yarattığ ı açıktı. Bu
koşullar altın d a d ü rü st parti, yönetim ve askerî işler
görevlileri haksız olarak devlete karşı suçlar İşlemiş ol
m akla suçlanm aktaydı,
Stalin'in kişiliğinin putlaşlırılm asım n ters etkile
ri Kom intern yönetim i (personeli) ve politikasının çe
şitli yönleri üzerinde de kendisini gösterdi. U luslar
a rası işçi sınıfı hareketinin önde gelen yöneticileri b a
zı ülkelerdeki p a rti önderleri 1937 ve 1938’de troçkist-
îikle, em peryalist güçler için p lan lar ve casusluk yap
m akla suçlandılar ve baskı altın a alındılar.
Bu olumsuz özelliklerin tüm ü bü tü n ülkelerde sos
yalist toplum sistem i ve bilimsel sosyalist p artilere yö
nelik saldırılarda sosyalizm d ü şm an lan tarafın d an
kullanıldı; sağ-kanat sosyal-dcm okratlar işçi h arek e
ti İçindeki bölücü çalışm alarını hızlandırdılar.
; O dönem deki karm aşık koşullar altın d a Polonya
I Kom ünist P artisi haksız yere yönetim inin sınıf düş-
i m anlarının eline geçmesine izin verm ekle suçlandı.
KEYK Presidium u bu suçlam aya d ay an arak Ağustos
1938’de Polonya Komünist Partisi'ni dağıtm a k a ra rı al
dı. O K arard a gerici güçlerin işçi örgütleri, ulusal-de-
560
m okratik ve küçük-burjuva örgütler içinde u y d u rm a
bölünm elere neden olduğu ve Kom ünist P artid en ya
na geçen u n su rla r görüntüsü altında ajan ların ı yerleş
tirdiği iddia ediliyordu. Gerici güçlerin birkaç ülke
de ajan ların ı sızdırm ak için böylesi b ir yöntem k u llan
m aya çalıştığı biliniyordu. A ncak partiyle ittifak a ği-
t ren birçok grubu kılık değiştirm iş d ü şm an lar olarak
görm e eğilimi bilim sel sosyalist politikanın alanını d a
ralttı. KEYK’nin kısa bir süre sonra p a rtin in yeniden
canlandırılm ası için b ir kurucu grup son ra d a geçici
b ir yönetim m erkezi oluşturm asm a karşm Polonya Ko
m ünist P a rtisi’nin dağıtılm ası bu ülkedeki işçi h a re
ketine a ğ ır bir darbe indirdi. B undan önce de Letonya
Komünist P artisi yönetim i fiilen dağıtılm ıştı.
K om intern tarih in in b u dönem deki olum suz y an
ları, gene de emekçi kitlelerin faşizm ve savaşa k arşı
verdikleri m ücadelelerinin m erkezinde yer alan, on
ları bu m ücadeleye toparlayan ve ölümcül d üşm anla
rın ı -faşizmi- ezme yoluna, sosyalist ilerlem e yoluna
işaret eden bu örgütün büyük tarihsel ro lü n ü gölge
leyecek nitelikte değildir.
K om intern’İn 1934-1939 arasındaki çalışm aları ve
özellikle birleşik işçi ve halk cephesi politikasının uy
gulanışı, tarihinin en önemli dönem lerinden birini oluş
tu ru r. Bu dönem deki politikası güçlü sınıf savaşları,
güçlü anti-faşist hareketlerle som utlanm ıştır.
Birleşik işçi ve h alk cephesi politikası faşizm e ağ ır
darbeler indirerek dünya devrim ci hareketinin tü m
562
bir önem taşım am ıştır. Bu çizgi ulu slararası işçi sınıf
vc ezilen halkların faşizm ve em peryalizm le silahlı m ü
cadeleye hazırlanm ası, bu tarihsel savaşta halkların
Sovyetler Biriiği’yle işbirliği konularında derinlem esi
ne bir eğitim sağlam ıştır.
563
VI
565
SBKP önderliğindeki S u v y e i k - r B i r l i ğ i an ti-faşist g ü ç
lerin H itlerci koalisyona luıj-.şı verdiği m ücadelen hm
m erkezindeki a n a giiç olarak savaşa atıld ı ve H itlerci
koalisyonun yenilgisini g erçekleştirdi. S o v y etler Birliği
faşistlerin köleleştirdiği h alk ların k u rtu lu ş d a v a la rın a
kesin b ir k atk ıd a bulundu Sava çil a k azandığı zafer
birkaç ülkedeki h a l k ç a d u m o k ıd ık d e v Timlerin b a ş a
rısı ve b ir d ü n y a sosyalist Mstmıınıin o rta y a çıkışı ve
em peryalizm in ırzdı;:i ü l k e l e r d e k i k u rtu lu ş h arek e tin in
yükselişi için elverişli ö n k o şu llar y eraltı. Bu, SBKP'nin
izlediği, ülkeyi kısa su red e u lu sla rarası devrim ci h a
reketin, barış, d e m o k r a s i v n snsvıılı/.m g ü çlerin in zap-
tedilm ez kalesi İmi g e l n e n I m m ı ı s i po litik an ın ta
rihsel doğru lu ğ u koıuiMiııda ç a rp ın bir k an ıt sağladı.
S av aş vıllarındakı an lı taşrıl m ücadelede tü m ile
rici lıalk harekellı rinde hıılk k itlelerinin a r ta n yerini,
işçi sınırının buvuk lolım ıı gnçlıı b ir biçim de o rta y a
koydu. Aııl.i laçıısi. d em o k ratik v e y u rtsev er b ir ta v ır
alm ış olan çeşdlı kesim leri v e g ru p ları a rd ın d a to p a r
layan u lu sla ra ra sı pro letary a la şı/ın e k arşı m ü c a d e
lede önder sınıflı. İşçi .m ılı İm role bil im sel so syalist
lerin örgütlediği b ü tün bir d e m o k r a s i ve sosyalizm m ü
cadelesi boyunca h azırlan m ıştı
D ünyadaki barışsever Imlklarm tümü için zorlu
bir deney olan savaş sırasında, u luslararası işçi sını
fı hareketi en tutarlı ve en kararlı anti-faşist güç ol
duğunu gösterdi. Bilimsel sosyal mi p artiler faşist isti
lacılara karşı direniş hareketinin başını çektiler. H a
reketin esin kaynağı ve örgü t ley irileri onlardı. Bilim
sel sosyalistler faşizmle savaşta halkların hak ve öz
gürlüklerin gerçek savaşçıları, güvenilir yurtseverler
ve ilerleme am acının yiğit savaşçıları olarak d a v ra n
dılar. Bu, geniş kitleler arasındaki saygınlıklarını bü
yük ölçüde artırdı, îşçi sınıfı hareketi savaşın sonla
mın
rin a doğru yeni bir aşam aya geçerek, d ü nya sah n esin
de önemi i bir politik u n su r haline geldi.
tşçi sm ıfı hareketi halkların anti-faşist m ücadele
sinde büyük bir rol oynadı, K om intern’İn önderliğinde
edinilen deneylerin tüm ü onu bu role hazırlam ıştı. Baş
lıca m üfrezesini SBKP üyelerinin oluşturduğu d ö rt mil
yonluk partililer ordusu savaşa ileri bir dövüş gücüy
le katıldı. K om intern’İn ardında birleşik, işçi ve anti-
faşist halk cephesi için verilen m ücadelenin zengin de
neyleri vardı. İşçi sınıfı h arek eti savaşın güç ve sık sık
değişen koşullarında, nesnel ve öznel nitelikli engelle
ri aşa ra k ilerledi ve m ücadele sırasında tüm anti-fa-
şistlerin başına geçti.
567
söz konusu d a n sınıfların önceki politikasının ü rü n le
ri» İçinde ele alm anın zorunlu olduğunu vurguladı.<:ı
Lenin, rastlan tılard an kaçınm ak, soyut örnekler seç
mem ek için savaşm akta olan iki g rubun politikaları
nın uzun dönemde incelenmesi gerektiğini söyledi.
Savaşın niteliğinin tanım lanm ası meselesinde basitleş
tirilm iş bir yaklaşım a karşı uyarıda bulundu. Şöyle
yazdı: «Savaşlar son derecede çeşitli, fark lı ve k a rm a
şık bir şeydir. O nlara genel bir modelle yaklaşıla-
maz.»<3)
İkinci D ünya Savaşı, Birinci D ünya Savaşı gibi em
peryalizm koşullarm dak i kapitalist ülkelerin^ eşitsiz
gelişme yasalarının İşleyişindon kaynaklandı. Em per
yalist güçler arasındaki uzlaşmaz çelişkilerin şiddetli
olarak artışının, pazar, ham m adde k aynakları ve ser
m aye yatırım alanları m ücadelesinin b ir sonucuydu.
Savaşın patlam asında sorum luluk b ü yük kapitalist
güçlerin egemen sınıflarına aitti.
Ancak, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını başla
ta n ortak nedenlere karşın İkincisi çeyrek yüzyıl ön
ce varolan birincisinden temel olarak fa rk lı b ir d u
ru m d a başladı. İkinci D ünya Savaşı, kapitalizm in a r
tık evrensel bir sistem olmadığı ve dünyanın ilk sos
yalist devletinin -Sovyet Birliği’nin- varolduğu ve sü
rekli olarak güç kazandığı koşullar altın d a patladı.
D ünya iki k a rşıt toplum sal sisteme ayrılm ıştı ve bu,
yüzyılın yeni, temel, belirleyici b ir uzlaşm az çelişkisi
ne - büyüyen sosyalizm ve ölüm döşeğindeki kapitalizm
arasın d ak i uzlaşm az çelişkiye yol açtı. Em peryalist uz
laşm az çelişkiler a rtık dünya politikasındaki tek e t
men değildi. Bu çelişkiler iki karşıt toplum sal sistem
arasın d ak i derin uzlaşm az çelişkinin karşılıklı etkileşi
mi içinde geliştiler. Bu uzlaşm az çelişkinin sonucu, sa
vaş halindeki iki kapitalist grubun, birbirleriyle sav a
nı ııı
sırken aynı zam anda Sovyetler Birliği’n i yok etm ek ve
kapitalist dünyanın o eski b ü tü n lüğünü onarm aya ça
lışmalarıydı. Sovyetler B irliğinin varlığı, gelişmesi ve
a rta n gücü ve tüm dünya işçileri üzerindeki büyük et
kisi, d ünyanın kapitalist p atronlarının yüreğine k o r
ku saldı. Em peryalistlerin d ünyanın ilk sosyalist dev
letine son verm e istekleri, onları anti-sovyet b ir tem el
de birleştirdi. Ama bu istek ve iki karşıt sistem a ra
sındaki uzlaşm az karşıtlıkların varlığı kapitalist sis
tem içinde varolan uzlaşm az çelişkileri ortad an k al
dırm adı.
İkine- Dünya Savaşı’nın bir başka özelliği b u ra d a
ki sorunun 1914-1918’de olduğu gibi dünyanın basit
bir yeniden paylaşım ı olmamasıydı. Nazi A lm anya -
sm m başkanlığındaki faşist grup d ü nyay a üstünlük
sağlam aya, tüm u lu slara boyun eğdirm eye h a tta o rta
dan kaldırm aya uğraşıyordu. Faşistler, u lu sların k a
derlerini ve sosyal gelişm enin tüm boyutlarını te r
sine çevirm eyi planlıyorlardı. Bu, tüm d ü n y a k apita
list sistem inin genel bunalım ındaki keskin artışı k a n ıt
lıyordu. Bu, K om intern’İn sürekli olarak kitlelerin dik
katini çektiği bir tehlikeydi. K om intern Yedinci Kong
re k a ra rla rın d a «işçi sınıfı ve tüm kazan unları, tüm
emekçi kitleler ve onların temel hakları, barışçı ve
halkların özgürlüğü açısından yükselen faşist tehdide»
işaret etm işti.,4)
D ünya politik güçlerinin som ut ittifakı ve faşist
saldırganların kendilerine koyduğu hedefler ve görev
lerin doğası, d ah a en başında faşizm e k a rşı ulusların
haklı bir k urtuluş savaşının nesnel olanaklarının v a r
lığını açıklam aktadır.
A ncak bu nesnel eğilime Batılı güçlerin egemen
çevrelerinin politikasına yansıyan bir başka eğilimle
karşı çıkıldı. B unlar em peryalizm in uzlaşm az çelişkile
569
rini SSCB’yi h a rc a y a ra k çözm eye çab alad ılar. N azi Al-
m a n y asın a k a rş ı etk in bir m ücadele y ü rü tm ed iler ve
onu S ovy etler B irliği'ne k a rşı sald ırg an lığ a k ışk ırtm ak
için ellerin d en geleni y ap tılar. Bu, sald ırg an ı y ü rek le n
diren ve h a lk la rın faşizm e k arşı m ücadelesini b a lta
lay an M ü n ih ö d ü n p o litikasında ifadesini buldu. Y a
ni, y ak la şa n sav aşın niteliğini farklı biçim lerde etk i
leyen İki eğilim söz konusuydu.
B irinciden fa rk lı olarak, İkinci Dıiııva S av aşı b ir
d en b ire değil a ğ ır a ğ ır başladı, lü to la rd a ıı, b a şla y a
ra k d ü n y a y av aş a m a k ararlı b ir hiçim de yeni b ir d ü n
ya sav aşm a kaydı. Faşist İtalya'nın Kliyupyu’yı İstilası,
faşist g ü çlerin Isp a n y a ’ya m üdahalesi. .Japonların
Ç in’e saldırısı, nazi A lm anyasum ı e n c e A v u stu ry a’yı
d a h a so n ra Ç ekoslovakya'yı işgali luşisi sa ld ırg an ların
İkinci D ünya Savaşı alevini körüklem e ev releri b u n
la r oldu.
H alk lar bu sald ırg an rylı m in e ulıısul k u rtu lu ş
m ücadelesiyle y an ıt verdi. H alkların Alm an ve İtaly an
faşizm i ve A lm an empet yalı/.ıniııe karşı m ücadelesi
u lusal b o y u n d u ru ğ u karşı, ulusal bağım sızlık ve d e
m okrasi için verilen haldi b ir m ııcadoleydi.
H itle r’in Polonya’ya saldırısı d ü n y ay ı İkinci D ünya
S av aşı’n a iten sü reci tam am ladı F a ş i s t sald ırın ın k u r
banı olan Polonya için bu sav aş d alıa n ı b aşın d a h a k
lı, k u rtu lu şa yönelik an ti-faşist b i r savaştı. Polonya
K om ünistleri b u n u doğ ru d eğ erlen d ird iler ve n azi iş
galine k a rş ı ü lk e lerin in sav u n u lm asın d a etk in b ir yer
aldılar. F ra n s a ve İngiltere, d a h a önceden belirlenm iş
y ü k ü m lü lü k le ri nedeniyle P o lo n y a’ya yardım etm eleri
g erek tiğ in i b e lirte re k A lm a n y a’ya savaş İlan ettiler.
A ncak bu ü lk elerin egem en çev releri bu sav aşı an ti-
faşist b ir sav aş o la ra k sü rd ü rm e k o n u su n d a h iç_bir
istek taşım ıy o rd u . B u n la r P o lo n y a’yı ezd ik ten so n ra
Y/O
H itler'in Batı'ya değil Doğu’ya ilerleyeceğini um uyor
lardı. İngiliz-Fransız egemen çevreleri H itler’le bir p a
zarlık yapm aktan ve İkinci D ünya Savaşı’m SSCB ye
yöneltm ekten yanaydılar. Bu politika, savaşın nazi
saldırganlığına karşı bir savaş olduğu yolunda h ü k ü
met açıklam alarıyla zekice gizleniyordu ve boylece İn
giltere ve Fransa em peryalist burjuvazisinin izlediği po
litikanın gerçek niteliği o dönemde geniş kitlelerce bi
linmiyordu.
F ransa ve İngiltere Komünist Partilerinin savaş
karşısındaki tavrı, savaşın birçok ülke ve ulusu kendi
ne bağlam ak isteyen nazi Alm anyası tarafın d an başla-
tıldığı ve bu nedenle bu savaşı gerçekten anti-faş’st,
ulusal bir k urtuluş savaşı haline getirm ek için, ola
n ak ların elverdiği herşeyin yapılm ası gerektiğine d a
yanıyordu. Bilimsel sosyalist partiler kitleleri harekete
geçirm eye, kendi ülkelerinin egemen çevrelerine bas
kı yapm aya ve onların savaşı sözleriyle değil, d a v ra
nışlarıyla anti-faşist bir savaş gibi yürütm elerini sağ
lam aya çalışıyorlardı. F ransa ve İngiltere kom ünist
leri kitlelerin ülkelerindeki gerici hüküm etlerin çekil
m esine ve savaşta anti-faşist, özgürlükçü eğilim lerin
üstünlük kazanm asına yol açacak baskılarına güveni
yorlardı.
Fransız K om ünist Partisi savaşın patlam asından
önce 25 A ğ u sto s 1939’da, yaklaşan faşist saldırganlığa
ilişkin tutum unu «Komünist Parti faşist saldırgana
karşı gerçek bir mücadelede en ön saflard a yer alm a
hakkına sahiptir- sözleriyle tanım ladı.(5) P arti F ra n
sız ukısunun nazi saldırganlarına k arşı birliği için çağ
rı yaptı ve hüküm eti, ülkeyi savunm ak için gerekli b ü
tü n ad ım la n atm aya zorlam ak üzere girişim lerde bu
lundu. FKP Fransız hüküm etinin halkın desteğiyle g e r
çek b ir H itler a iey h tan savaş yürütm esini sağlam ak ge-
571
çektiğini açıkladı. «Halktan k orkan b ir h ü k ü m et yenil
giye doğru yol alır.»'®1
İngiltere Komünist Partisi benzer ftir çizgi izledi.
Savaşm C ham berlain’in gerici politikasına k arşı veri
len savaş gevşetilmeksizin faşizme k arşı gerçek b ir sa
vaşa dönüştürülm esi gerektiğini açıkladı. İngiltere Ko
m ünist P artisi Eylül 1939’un başında A lm anya’y a sa
vaş ilan edilmesiyle ilgili bir açıklam asında iki cep
hede «yani H itler’e k arşı ve C ham berlain’in politika
sına k a rşı eş zam anlı ve C ham berlain H üküm etinin
çekilmesini talep eden» bir m ücadele için ç a ğ n yapı
y o rd u /7’
Savaşın b aşın d a'd iğ er bilimsel sosyalist partilerin
de benim sediği bu tutum , faşist saldırının ülkelerinin
ulusal bağım sızlığı ve tüm insanlık için ne denli teh
likeli olduğunu kavradıklarını gösterdi. Bilimsel sos
yalist p a rtile r nazi A lm anyasm a k a rşı gerçek b ir savaş
ve Polonya’y a yardım talep etm ekle ulusal olduğu k a
d a r u lu slararası görevlerini de yerine getiriyorlardı.
Bilimsel sosyalist p a rtile r İngiltere ve F ran sa ege
m en çevrelerinin savaşa ilişkin em peryalist özlem leri
ne dikkat çekmekle birlikte, savaşa gerçek b ir anti-
faşist nitelik verm eyi reddeden gerici b urjuva g ru p
larının direniş gücünü küçüm sediler.
O lgular, İngiltere ve F ran sa’daki egemen çevrele
rin faşizm e karşı gerçek b ir savaş yürütm eye hiç n i
yetli olm adıklarını giderek d ah a fazla o rtaya koydu.
Eylül 1939’un sonuna doğru, h u iyice açığa çıktı.
Batılı güçlerin egemen çevreleri, nazi Almanyası-
na, kendisinden Sovyetler Birlıği’yle im zalanm ış olan
saldırm azlık paktım bozmasını ve sosyalizmin v a ta n ı
n a ka rşı ortak b ir cephe oluşturm ayı beklediklerini a n
lattılar. Bir yanda Polonya’ya yardım ın fiilen reddedil
mesi, nazi A lm anyası karşısındaki cephedeki düşm an
572
lıkların neredeyse tüm üyle sona erm esi («sahte savaş»)
öte yanda gericiliğin halkın h a k la rın a saldırm ası, sa
vaşı gerçekten anti-faşist b ir savaşa çevirm ek için ça
balayan bilimsel sosyalist p a rtile r b a şta olm ak üzere
dem okratik güçlerin bastırılm ası, tüm bunlar, geçici
olarak üstü n lü k sağlayan em peryalist eğilimin b ir y a n
sımasıydı. A ncak bu, savaşın başların d a Polonya ve
Çekoslovakya halklarının faşist baskıya k a rşı verdiği
ulusal k u rtu lu ş m ücadelesinde ortaya çıkan h ak lı a n
ti-faşist m ücadele öğelerinin yavaş yavaş oluşm asını
Önleyemezdi.
K om intern üyesi p a rtile r 1939 Ekim ayının başın
da yayınladıkları açıklam alarında d u ru m u değerlen
d irerek savaşı h e r iki ta ra f açısından em peryalist bir
savaş olarak tanım ladılar ve hüküm etlerinin anti-sov
y et politikasını suçladılar.
A ynı zam anda nazi A lm anyasm a k a rşı çıkan ü l
kelerin bilimsel sosyalist partileri, faşist saldırganlı
ğın b ü tü n insanlık açısından tem sil ettiği tehlikeye
k arşı gereken uyanıklığı gösterdiler. F ran sa ve İngil
te re K om ünist P artilerinin savaşta kendi hüküm etle
rin in yenilgisi sloganını öne sürm em iş olm aları bun
dandır.
A lm anya K om ünist Partisi için başlıca görev fa
şist savaşa k arşı ve ülkelerinin nazi zulm ünden k u r
tulm ası için m ücadele etm ekti. Alman bilimsel sosya
listlerinin m ücadelesi ezilen h alk ların özgürlük ve b a
ğım sızlıkları için verdikleri m ücadeleye sıkı sıkıya bağ
lıydı. A lmanya, A vusturya ve Çekoslovakya Komünist
P artilerinin 2 Kasım 1939’d a yayınladıkları o rta k açık
lam a «Komünistlerin A lm an işçi sın ıfın ın k u rtu lu ş m ü
cadelesini Çekler, Slovaklar, A vusturyalIlar ve Lehle
rin (PolonyalIların) ulusal kurtuluş mücadelesiyle b ağ
lam ak ve A lm an em peryalizm ine karşı güçlü b ir birle-
573
şik cephe kurm ak için ellerinden geleni yaptıklarını»
vurguluyordu,^1 ^
Kasım 1939’un basında Komintern Y ürütm e Ku
rulu uluslararası durum u değerlendiren ve üye p a r ti
lerin savaşa ilişkin görevlerini tanım layan b ir çağrı
yayınladı. Çağrı, savaşı h er iki ta ra f açısından em per
yalist bir savaş, günahı «tüm kapitalist hüküm etlere
özellikle de savaşan devletlerin egemen sınıflarına ait»
olan haksız bir gerici savaş olarak tan unlıyordu/ Bu
tanım kapitalist ülkelerdeki egemen çevrelerin savaş
taki em peryalist özlem lerini vurgulam akla birlikte sa
vaşın içindeki ulusal k urtuluş eğilimlerini dışarda bı
rakıyordu,
Kom intern yönetimi savaşın patlam asıyla iki ka
pitalist grup arasındaki farklılığın ortadan kalktığına
inanıyordu. Böyle bir görüş, herşeyden önce nazi Al-
m anyasını SSCB üzerine sürm ek için onunla pazarlığa
girişen İngiltere ve F ransa egemen çevrelerinin anti-
sovyet politikasını temel alıyordu.
Bu eğilimler Sovyet-Fin savaşı dönem inde en be
lirgin halini aldı. İngiltere ve F ransa hüküm etleri Fin
gericiliğini SSCB ile bir savaşa itm ekte kalm adılar, bu
ülkeyi cöm ertçe silahlandırdılar. Bu ülkelerin genel
kurm ayları askerlerini Finlandiya’ya gönderm eye h a
zırlanıyor ve Sovyetler Birliği’ne güneyden saldırm ak
için planlar yapıyorlardı. Bu haince ta sa n la r, Kızıl O r
dunun zaferleri, Sovyetler Birliği’nin doğru dış poli
tikası ve SSCB ve Finlandiya arasın d a bir barış an laş
m asının im zalanm asıyla suya düşm üştü.
H itler’in 1940 b ah arın d a D anim arka ve N orveç’i
istilasını, Belçika, H ollanda ve Lüksem b u rg ’un isti
lası izledi, F ran sa’ya yönelik tehdidin artışı F ransa
ve İngiltere egemen çevrelerinin İzlediği politikanın
korkunç niteliğini ortaya koydu.
574
N azi saldırganlığının yayılması, A lm anya’nın Ba
lı A vrupa'nın bazı ülkelerini işgal etmesi, buralarda
bir kaba kuvvet ve yağm a rejim i kurm ası- tüm b un
la r halkm hoşnutsuzluğunu ve tüm anti-faşistlerin kö-
Jeleştirenlere karşı k a ra rlı ve acım asız b ir savaş baş
latm a isteklerini artırdı. Bu, egemen çevreleri de et
kiledi ve aralarındaki güçlerin H itler aley h tarı eğilim
lerden y an a yeniden gruplaşm asına yol açtı. S avaşta
ki özgürlükçü d ü rtü ler destek kazandı ve savaşın nite
liği belirgin bir değişikliğe uğradı.
Lenin 1916’da «emperyalist çağda ulusal savaşla
rın A vrupa’d a bile olanaksız s a y ıl a m a y a c a ğ ın ı» s a
vaşların herzam an son derece karm aşık b ir olay oldu
ğunu ve «ulusal b ir savaşın em peryalist b ir savaşa dö
nüştürülebileceğini ya d a tam tersi olabileceğini» b elirt
m işti.{1!)
1940’daki olaylar, A vrupa’daki nazi istilaları ele
geçirilen ülkelerde ulusal anti-faşist bir h arek eti öne
çıkardı. Bu durum da d ü nya işçi smıfı harek eti Komin
te rn ’İn Yedinci Kongresi’nde çerçevelendirilen tüm
anti-faşist güçleri birleştirm e politikasını sürdürdü.
K om intern yönetim i nazi-İşgalindeki ülkelerdeki
Hollanda, D anim arka ve N orveç’deki üyelerine verdiği
direktiflerde işçilerin yaşam sal çıkarlarının savunul
ması, ulusal bağım sızlığın onarılm ası için verilen m ü
cadeleyi başlatm alarım öğütledi. Kom intern yönetimi
değişen durum u nitelerken H aziran 1940 sonunda Al
m an em peryalizm inin «İtalya’yla birlikte birçok A vru
pa ulusuna boyun eğdirmeyi ve ulusal bağım sızlıkla
rın d an yoksun bırakm ayı amaçladığına» işaret etti.(!2)
Fransız Komünist Partisi, F ran sa’nın yenilgi teh
likesinin artm ası karşısında ülkenin etkili olarak sa
vunulm ası, em peryalist savaşı halkçı ulusal b ir şavaşa,
halkın bağımsızlığı için verdiği haklı bir savaşa dön»
575
dürm ek için bir program açıkladı. V er altı H um anite’-
sinde yayınlanan bu program , FKP ve işçi sendikalan
üzerindeki yasağın kaldırılm asını ş a rt koşuyor; tüm
devlet m ekanizm asını delik deşik eden faşizm ajan la
rın ın zararsız hale getirilm esi gerektiğinden söz edi
liyor ve nazi istilasını d u rdurm ak için halkın m ücade
lesine dayanm ayı sa v u n u y o rd u /13* Bu program ın u y
gulanm ası F ran sa’yı ulusal ve politik an lam d a köle
leşm ekten kurtarabilirdi.
H itler’in F ran sa ’ya saldırm ası giderek d a h a vahim
sonuçlar verm eye başladı. H aziran başında P aris için
doğrudan bir tehlike doğdu. 6 H aziran 1940’d a FKP
M erkez Komitesi adm a hüküm ete Paris’in savunulm a
sına ilişkin öneriler sunuldu. Bu öneriler şöyle diyor
du: «Komünist P arti P aris’in istilacılara teslim edilm e
sini b ir ih an et kabul edecektir. P aris’in savunulm ası
nı örgütlem eyi b a şta gelen b ir ulusal görev sayacak
tır. Bu am açla:
«(1) Savaşı özgürlük ve bağım sızlık için ulusal bir
savaşa çevirerek niteliğini değiştirmek;
«(2) Kom ünist görevlileri ve m em urları olduğu k a
d a r binlerce tu tukluyu ve gözaltm daki işçiyi salıver
mek;
«(3) Parlam ento, bakanlıklar, h a tta Genel K urm ay
içinde kaynayan düşm an ajan ların ı d erhal tu tu k la
m ak ve sert biçimde cezalandırm ak;
«(4) Bu temel önlem ler ulusu şevklendirecek ve
hem en k a ra r altm a alınm ası gereken ulusal b ir savaşı
olanaklı kılacaktır;
*(5) H alkı silahlandırm ak ve Paris’i zaptedilmez
bir kale haline getirmek.» g erek iy o rd u /11*
A ncak h alk ı silahlandırıp ulusal b ir savaş örgüt
leyerek bir felaket önlenebilir ve F ransa k u rtarılab i
lirdi. A ncak Fransız burjuvazisinin h alk korkusu d a r
576
sınıf çıkarları ve anti-kom ûnizm i, ulusun çık arların d an
uftır bastı. H üküm et h alk ı silahlandırm ak yerine tes
limiyeti, ülkeyi nazilerin denetim ine terketm eyi yeğle
di.
F ransa'nm yenilgisinden sonra FKP’nin başlıca gö
revi ulusun yurtsever güçlerini toparlam aktı. Bu, Ko
m intern’in FKP’ye 22 H aziran 1940 tarihli, «halk güç
lerini çeşitli yardım kom iteleri biçiminde toparlam ak
gereklidir...» diyen talim atlarıyla belirtilm işti. Bu tali
m atlar işsizlere, sığınm ışlara, yaralılara, terh is edilen
lere ve benzerlerine çeşitli yardım biçim lerini kastedi
yordu. T alim atlar olanaklı en tedbirli biçimde d a v ra
n a ra k istilacının önlem lerine direniş örgütlem eye iliş
k in önemli bir öğüdü de içeriyordu.» Provokasyon ve
ilkel eylem lerden k açın arak kitlelerin direnişini istila
cıların şiddet, soygun ve keyfi yönetim ine k a rşı des
teklem ek ve Örgütlemek zorunludur... Kom ünistler
h e r koşulda halkın yanında kalacak ve h er zam an k u r
tuluş m ücadelesinin en ön safında y er alacaktır.»(lS)
Fransız Kom ünist Partisi MK’nin Fransız halkına
yaptığı ç ağ n bu anlam daydı, FKP MK’nin M oskova’
daki üyeleri ve K om intern önderleri bu çağrının h a
zırlanm asında görev aldılar. M aurice Thorez ve Jac-
ques Duclos’un im zalarını taşıyan «Fransız H alkm a
Çağn» 10 Temmuz 1940’d a yeraltı H um anit6’sinde b a
sıldı ve sonradan yüzbinlerce kopya halinde tü m F ran
sa 'd a dağıtıldı. FKP, F ran sa ’nın tüm yurtsever güçle
rin in birliğinin sağlanm ası Ülkenin ulusal bağım sızlığı-
nı yeniden kazanm anın başarısı için zorunlu b ir koşul
olduğundan tüm halkın birliğini k u rm a hedefini ilan et
ti. Böyle b ir birliğin çekirdeğini ancak kom ünist p a rti
önderliğindeki işçi sınıfı oluşturabilirdi. Ç ağ n «Ulusal
ve toplum sal k urtuluş büyük um utlarını h alk a bağ
lamıştır» diyordu. «Ve F ransa'nın kurtuluşu, bağım-
578
dik köleleri haline getirm eye çalışan faşist bağnazlık
ta ra fta rla rın ın yağm acı p lan ların a kitlelerin gösterdi
ği doğal b ir tepkiydi. Direniş faşist istilacılara karşı
savaşın nesnel olarak haklı niteliğinin bir yansıması
ve göstergesiydi.
K om İntern’e bağlı p artiler en tu tarlı anti-faşisi
yurtsever politik güç olarak direnişte hızla önemli bir
yer edindiler. Nazi istilacılarına karşı savaşta bir bö
lüm ü ahm aklık ve kaypaklık gösteren, diğer bölümü
utanç verici bir biçimde y altaklanan burjuva çevrele
rinden farklı olarak partililer ulusal ku rtu lu şu n kor
kusuz ve adanm ış savaşçıları olarak davrandılar. Bazı
politik g ru p ların uygulam ayı denedikleri «bekle ve '
gör» taktiğini reddettiler.
Bilimsel sosyalistler faşist kölecilere, onların as
k erî em irlerine ve cezaî önlem lerine k arşı yürüttükleri
m ücadelede, savaş fab rik aların d a sabotajlar vb. ö rg ü t
leyerek kendiliğinden direnm eye başlayan yurtsever
kitlelerin desteğinden güç aldılar. Bilimsel sosyalist
p artiler ulusun anti-faşist yurtsever güçlerini topar
lam ada ve m ilitan direniş hareketini örgütlem ede yo
ğun çalışm alar yaptılar.
Kom intern Üyesi Partilerin
I Yeni Görevleri Ve Yeniden
Örgütlenmeleri
579
am a ç la d a p a rtile rin i bü y ü k b ir hızla yeniden ö rg ü tle
m ek zo ru n d ay d ılar.
Lenin ve K om intern'İn fo rm ü le ettiği, m ücad elen in
k o şu lla rın a uy g u n o la ra k p artin in örg ü tsel b içim leri
nin esnek liğ i ve legal ve illegal yö n tem lerin g erek tiğ i
gibi b irleştirilm esi k o n u su n d ak i tezler, y e ra ltın d a ç a
lışan bilim sel so sy alistlerin elinde güçlü b ir silah ol
d u ğ u n u b irk ez d a h a k an ıtlad ı. Bilimsel so sy alistler bu
tezlere u y g u n d a v ra n a ra k ve değişen k o şu lla r m ü
cadeleci özlerini k o ru m a a m a c ın a uygun en d o ğ ru ö r
gütlenm e biçim lerini a ra d ıla r.
K om in tern üyesi p artilerin Jegal o la ra k çalışm ak
la olduğu ü lk elerd e g eric ile r sav aş h alin i b u n la rın ç a
lışm alarını m ü m k ü n olan h e r yo lu d en ey erek y a sa k la
m ak için bir gerekçe o la ra k k u llan m ay ı d en ed iler. Bi
limsel sosyalist p artilerin ço k ta n y e ra ltın a itildiği f a
şist koalisyon ü lk elerin d e işle r d a h a d a zordu. Nazi
Al m anyası nin işgal ettiğ i ve istilacıların şid d et u y g u
ladığı ülk elerd e bilimsel so syalist p a rtile r b ir y an d an
k endilerine k itlelerin m ücad elesin d e b a şa rılı b ir ön
d erlik o lan ağ ı sağ lark e n b ir y an d a n d a p a rti ö rg ü tü ve
k a d ro la rın ı faşist a sk e ri d a rb e le rin d e n k o ru y a c a k bir
ö rg ü tlen m e y a ra tm a y a zo rlad ılar. İşgal a ltın d a k i ü lk e
lerdeki d u ru m p a rti y ap ısın ın k a tı b ir y eraltı çalışm a
sı tem elinde y en id en örgü tlen m esin i, p a rtin in çeşitli
, ö rg ü tlerin in , gizlilik, izlenm e ve tu tu k la n m a olasılıkla-
i rın ı en aza in d irm ek için m erkezi o lm ay an b ir çalışm a
y ü rü tm esin i ta le p ediyordu.
Çekoslovakya Kom ünist P artisi bu yeniden örgüt
lenm eyi ilk başlatan p a rti oldu, Slovakya’d a geçerli
olan özgül koşullar nedeniyle Mayıs 1939’d a Slovak-
ya Kom ünist Partisi b ir y eraltı yönetimiyle kuruldu.
Çekoslovakya Komünist P artisi’nin politik çizgisi ve ge
nel yönetim inin birliği k o ru n d u . Bir y eraltı ağı y a r a t
580
mak ve p a rti kadrolarını yeniden dağıtm ak üzere dev
çalışm alar yapıldı,
Fransız Kom ünist P artisi de Partinin yeniden Ör
gütlenm esi için yeni b ir sistem oluşturdu. Üç kişilik bir.
grup ö rg ü tü n temel birim i oldu. Bu g ru p ta diğ er iki
kişinin kim olduğunu bilen ve b ir sonraki p a rti bağ
lantısıyla tem as k u ran sadece başkandı. Bu ilke, p a r
ti yapısının tem elini oluşturdu. Tüm çalışm aları M er
kez Komitesi üyeleri yönetiyordu. Ülke ikiye bölünmüş
olduğundan (işgal altındaki) Kuzey bölgesine yerleşen
M erkez Komitesi Temmuz 1940'ta (işgal altında olm a
yan) G üney bölgesinde temslicilik kurdu. Bu, P artinin
birliğini sürdürm eyi ve açığa çıkm a riskini en aza in
dirm eyi olanaklı kıldı. Aynı zam anda bu yöntem, ge
niş kitlelerle ilişki k u rm a k ta bazı güçlükler yarattı.
K om intern bu durum karşısında Fransız Kom ünist
P artisi MK’sine yaptığı önerilerde P artin in «sempatizan
ve destekleyici b ir kitle çevresi yaratm ası, g ü n lü k ta
lepler için verilen m ücadelede p artin in kitleler a ra
sındaki etkisini politik ve örgütsel olarak güçlendir
mesi» gerektiğini vurguladı (1£l) FKP illegal çalışm ayı
legal çalışm a biçimleriyle u staca k ay n aştırm ay a ça
lıştı. ö rn e ğ in p a rti üyeleri Vichi H ü küm etin in him aye
ettiği resm i işçi sendikaları gibi legal örgütlerde görev
aldılar ve m ahalleler ya d a fab rik alard ak i Halk Ko
m iteleri, Fransız K adınlar Birliği ve Genç Komünist
Birlik gru p ları gibi illegal örgütleri yönettiler. O rtaya
çıkabilecek m aceracı eylem lerden kaçınm akla birlikte,
bilimsel sosyalistler istilacılara k arşı pasif direniş bi
çim lerine karşıydılar. Partililer kitlelerle olan bağları
n ı sağlam laştırıp genişletirken halkın ulusal ku rtu lu ş
m ücadelesindeki öncü rollerini gerçekleştirm enin ön
koşullarını yarattılar.
Bilimsel sosyalist p artilerin çalışm alarında sağlam,
581
düzenli olarak işlev gören p a rti m erkezinin oluşturul
m ası büyük önem taşıyordu. Bu ilk anda Alman, İtal
yan ve M acar Kom ünist P artileri için geçerliydi. AKP
M erkez Komitesi Politbürosunun KEYK işbirliğiyle h a
zırladığı ve KEYK’nin onayladığı «Alman Komünist
Partisi politik platformu» anti-faşist m ücadelenin bü
tü n alan ların d a p a rtin in öncü rolünün sağlanm asına ve
bu anlam da A lm anya toprakların d a bizzat AKP M er
kez Komitesine bağım lı günlük b ir p a rti yönetim i k u
rulm asına olan gerekliliği belirtiyordu. Bu, çok güç bir
işti. AKP MK yetkili elem anlarını - deneyim li p a rti gö
revlilerini- fabrikalar, yerel a lan lar ve bölgelerde v a r
olan p a rti örgütleriyle ilişkiye geçmek ve olm ayan y er
lerde yeni yönetim o rg an ları k u ra ra k ülke içinde p a r
tinin m erkezi günlük rehberliğinin yolunu açm ak için
A lm anya’ya gönderdi. P artin in y eraltı Örgütlerini bir
leştirip çalışm alarım eşgüdüm leyecek olan Berlin Böl
ge Komitesi’n in örgütlenm esine özel b ir önem verilm iş
ti. Berlin Bölge Komitesi A lm anya’nın b ü tü n ü için bir
yönetim m erkezinin ku ru lacağ ı b ir tem el o larak ku l
lanılabilirdi. 1940'da Berlin yeraltı p a rti örgütleri Ro-
b e rt U hrig başkanlığındaki tek b ir yönetim e bağlandı.
Bu yönetim büy ü k b ir örgütlem e görevi y ü rü ttü , diğer
kentlerin partili gruplarıyla ilişki kurdu ve çeşitli böl
gelerdeki partili g ru p ların rehberliğini yapm aya baş
ladı. A ncak y eraltı çalışm asının çok zor koşullarının
d a etkisiyle A lm anya’d a Kasım 1943’e dek AKP’nin
günlük yönetim i kurulam adı.(î0)
İtaly an K om ünist P artisi’nin ülke içinde b ir yöne
tim m erkezi yaratm ası d a hiç kolay değildi. Ağustos
1939’da P a ris’te yapılan ÎKP K onferansında b u an lam
d a b ir k a ra r alınm ıştı. Savaş ve P artinin d ışard a üs
lenm iş yöneticilerinin yaşadığı P aris’teki 1939-1940 olay
ları bu k a ra rın yürü rlü ğ e konm asını önledi. Ülkeyle
582
olun bağlantılar kesilm işti ve d ışard a üslenm iş olan
yönetimin kendisi de Fransız yetkililerinin baskılarıy
la k a rşı karşıyaydı. KEYK S ekretaryası İtalyan Ko
m ünist Partisi içindeki durum u inceleyerek Ağustos
1940’d a Moskova’d a Togliatti başkanlığında geçici bir
P arti Dış Bürosu kurdu. Büro güçlü b ir illegal örgütlen
me ve ülke içinde Önder b ir p a rti m erkezi örgütlem e
ye başladı. U m berto M assola 1941 yazında M ilano ve
Torino yeraltı örgütleriyle yeniden ilişki kurm ayı b a
şardığı İtalya’ya gönderildi. 1 Ağustos 1941’de Parti İç
Yönetim M erkezi M ilano’daki çalışm alarına yeniden
başladı.*” ’
M acaristan K om ünist Partisi de benzer görevlerle
k arşı karşıyaydı. Savaşın patlam ası partiyi polisin te
rörüyle oldukça güçsüz bir biçimde yakaladı. Çeşitli
g ru p la r birbirleriyle olan bağlantılarım yitirm işlerdi.
KEYK S ekretaryası M acar Komünist Partisi içindeki
d u ru m u tartışırk en O cak 1940’d a P artinin başlıca gö
revinin ülke içinde b ir p a rti yönetim i oluşturm ak ve
kitlelerle bağlantılı, güçlü örgütlerden oluşm ası gere
k en p artiyi sağlam laştırm ak, başka bir deyişle birle
şik m erkezileşm iş bir p a rti k u rm ak olduğuna işaret et
ti. KEYK S ekretaryası Ağustos 1940’d a Partinin yeni
den örgütlenm esinin bazı sonuçlarını özetledi ve birkaç
b a şa rıy a değindi, ülke içinde b ir p arti yönetim i k u ru l
m uştu am a, bu yönetim in bazı bölgelerle h âlâ hiçbir
bağlantısı yoktu; bölge ve sem t p arti birim leri ülkenin
çeşitli bölüm lerinde işlev görmekteydi; partin in m er
kez yayın organı, yay ın ların a başlam ıştı. A ncak Bu
dapeşte’de bütünleşm iş bir p a rti örgütünü n yokluğu
M acaristan’d a henüz merkezileşmiş b ir p artin in olm a
yışını g ö s t e r i y o r d u . 1940 b ah arı ve yazındaki p a rti
lilerin toplu tu tu k lan m aları genişlem ekte olan p a rti
n in işini çok güçleştirdi. Gene de b ir örg ü tler ağı ve
583
m erkezi bir yönetim k u rm a çalışm aları sürdü. Ocak
1941’de P a rti M erkez Komitesi ülke içinde çalışm aya
başladı. P artin in a ra ların d a B udapeşte p a rti kom itesi
n in de bulunduğu b ir yerel ve sanayi örgütleri ağı oluş
tu. Legal işçi Örgütleri içinde p artili g ru p la r ve kom i
teler oluşturuldu; bu, g ru p la ra yasal b ir ö rtü ve yer
altı çalışm asının koşullarına d a h a iyi uyum sağladı.
Ülke içinde m erkezileşm iş b ir p a rti ve yönetim inin ye
niden k urulm ası M acar bilimsel sosyalistlerinin kitle
lerle olan b a ğ lan güçlendirm elerine ve birleşik anti-
faşist cephe kam panyasını b aşlatm aların a olan ak v er
di.
A vrupa’d a savaşın patlam asıyla, koşullar ABD Ko
m ünist P artisi’nin çalışm alan için de güçleşti. Yetkili
le r Partiye yönelik yoğun b ask ılan artırd ılar. Önemli
önderlerinin b azılan tutuklandı. Ekim 1940'da Birleşik
D evletler Kongresi, K om ünist P artiyi u lu slararası biı
örgüte üye olm a h akkından fiilen yoksun b ırak an bir
yasayı kabul etti. Kasım 1940’d a durum u değerlendir
mek için New Y ork’d a ABD Kom ünist P artisi’n in ola
ğanüstü b ir kongresi yapıldı. Kongre Partinin proleter
enternasyonalizm i ilkelerine olan sarsılm az bağlılığını
kanıtladı ve ABD Kom ünist Partisi’nin K om intem ’le ör
gütsel ilişkisini kopardığını açıklarken b ir y an d an da
bu yasanın kaldırılm ası için yılm adan m ücadele etm ek
için k a ra r aldı. KEYK Presidium u A ralık 1940’m b a
şında «ABD K om ünist Partisi O lağanüstü K ongresi’nin
k a ra rın ı politik olarak uygun ve doğru bulduğunu»
açıkladı. «Gerici A m erikan burjuvazisinin Birleşik Dev
letler işçilerinin devrim ci sınıf p artilerin i ortad an k al
dırm a çab aların a k arşın A m erikalı partililerin prole
te r enternasyonalizm i ru h u y la propagandalarını ve ça
lışm alarını hızlandırm ayı başaracağı...» konusundaki
inancını belirtti.(23)
584
ö te yandan P artinin ulu slararası örgütten çekil
mesi, sözcülüğünü Brcm der'in yaptığı oportünist ve re
vizyonist eğilimler doğurdu.
Savaşın gerektirdiği K om intern’İn yardım ıyla yü
rütülen K om intern üyesi p artilerin yeniden örgütlen
mesi görevi partileri d a h a m ücadeleci kıldı. Son dere
cede güç bir durum da eyleme çekilince, örgütlenm ele
rini güçlendirdiler ve h alkların ulusal ve toplum sal
kurtuluş için verdikleri mücadelede öncü konum lara
geldiler.
Komintern’İn
Çin Komünist Par tisi'ne
Yardtnn
Komintern, A vrupa’daki savaş nedeniyle dikkatinin
çoğunu A vrupa’daki K om intern üyesi p a rtile r üzerine
toplam akla birlikte, Asya’d aki bilimsel sosyalist p a r
tilerinin çalışm alarını da gözden kaçırm adı. Bu, özel
likle, halkın Japon istilacılarına karşı verdiği m üca
delenin başını çeken ve K om intern Yedinci K ongresi’
nin k a ra rla n uy arın ca geliştirilen yeni tak tiğ i uygula
y arak ülkede birleşik ulusal Japon aleyh tarı b ir cep
he oluşturm ayı b a şa ra n Çin Kom ünist Partisi için ge~
çerliydi.
Çin K om ünist P artisi’nin çalışm aları KEYK P resi
diu m u’n u n O cak ve M art 1940’ta yapılan to p lan tıların
d a incelendi. Presidıum k a ra rla rın d a ÇKP’nin halk
güçlerini Japon saldırganlara karşı harekete geçir
mekle büyük bir görev başardığına ve birleşik ulusal
Japon aleyhtarı cephe taktiğini ısrarlı b ir biçimde yü
rü ttü ğ ü n e işaret etti. KEYK Presidium u, Çin Komü
nist Partisi'nin Japon saldırganlığına k a rşı etkili bir
direniş örgütlem ek, ulusal k urtuluş savaşında halkın
zaferini sağlam ak için gösterdiği çabaların salt Çin
585
haikm m am acı için değil, söm ürge ve bağım lı ülkele
rin tü m halk ları açısından büyük önem taşıdığını v u r
guladı. Presidium tü m K om intern üyesi p artileri Japon
istilacılarına karşı verdikleri m ücadelelerinde Çin h al
kıyla dayanışm a ve yardım için geniş bir kam panya
başlatm aya çağırdı. K a rar aynı zam anda, ÇKP önderli
ğinin dikkatini «demokratik m erkeziyetçilik ve parti
içi dem okrasi Bolşevik ilkelerinin tutarsız uygulam ala
rın a (gerçi bunun nedeni büyük Ölçüde Çin Komünist
P artisi’n in m ücadelesini y ü rü ttü ğ ü olağanüstü güçlük
lerdi)» çekti «Partinin onbir yıl boyunca kongre top
lam adığı bir dönem de bir tek parti konferansı da ol
m am ıştı ve bunun sonucu olarak MK üye ve yedek üye.
lerinin %80'i tutuklanm ıştı. Altıncı Kongre’nin p a rti
yönetim o rg an ların a prololor unsurların alınm ası için
ç a ğ n yapan k a ra rı (ÇKP MK'sımn şimdiki üyeleri a ra
sm da işçilerin toplamı l i’dir) da yürürlüğe konm a
dı.» <21>
KEYK Presidium u ÇKP MK’nin yapılacak olan
kongre için hazırladığı temel politik hedefleri onayla,
dı. (*) B unları ÇKP yönetimi ve KEYK Presidium u’nun
atadığı bir kom isyon birlikte hazırlam ıştı. Ele alınacak
a n a görev K uom intang’m gerici u n su rların ın Japon
sald ırg an lan n a teslim olma tehlikesini ortad an k ald ır
m ak için Çin haikm m h arek ete geçirilmesiydi. Birle
şik ulusal Jap o n a le y h ta n cephe taktiği ve Komünist
P a rtin in bunu korum ak ve güçlendirm ek için elinden
geleni yapm aya h azır oluşu onaylandı.
K om ünist P artin in Çin halkının ulusal ku rtu lu ş
m ücadelesine b a şa n y la rehberlik edebilmesi için ulu
sal b ir p a rti haline gelmesi ve işçi sınıfı sa fla n n d a güç
586
lü bir etki kazanm ası gerekiyordu. KEYK bu am açla
partinin herşeyden önce «Çin işçi sınıfından, özellikle
Japon işgali altındaki sanayi alanlarında, geniş işçi
kitlelerinden» kopukluğunun üstesinden gelmesi; hem
işgal altındaki bölgeler hem de Ç in’in geri k a lan alan
larındaki işçiler arasın d a geniş çapta çalışm aya b aş
laması, işçileri Kom ünist P arti safların a k atm ay ı hız
landırm ası ve p a rti yönetim organlarında pro leter k ad
roların oranını artırm ası gerektiğine işaret e tti.|25>
Bu k a ra rla r Çin K om ünist P artisi’nin çalışm aları
nı doğru b ir çizgiye oturttu.
Tüm Anti-Faşist
Güçlerin
Birliği İçir,
587
m okrat ve birçok ilerici aydını da k u rb an eden faşist
«yeni düzen», tüm y urtseverler arasın d a ateşli b ir nef
re t uyandırdı ve onları eyleme kışkırttı. Bilimsel sos
yalist p artiler işçi sm ıfı ve tüm ulusun birliğini ısrarla,
ve yılm adan zorladılar. Yedinci K ongrenin form üle et
tiği birleşik cephe fikri, savaşın güç koşulları altında,
taşıdığı değeri p arlak b ir biçimde kanıtladı. K om intern
üyesi p a rtile rin rehberlik ettiği anti-faşist ulusal cep
heler faşizm e karşı zafer kazanm anın başlıca a ra çla
rın d an biri oldu.
K om intern yönetim i üye partileri işgalcilere karşı
m ücadele için ulusun tü m sağlıklı güçlerini birleştir
meye yöneltti. Bilimsel sosyalist p artilerin yönetim in
de işçi sınıfının anti-faşist ulusal k u rtu lu ş h a re k etin
deki öncü ro lü n ü sağlam a gereğini vurguladı. KEYK
Sekretaryası Çekoslovak Kom ünist Partisi MK’sm a 1940
sonunda yaptığı önerilerde ulusal ve toplum sal m üca
dele arasın d ak i ilişkilere ve partisi yönetim indeki işçi
sınıfının özgürlük m ücadelesinin a n a gücü olm asının
Önemine işaret etti.
Geniş b ir anti-faşist cephe ile desteklenen anti-fa
şist işçilerin birliğini kurm ak ve kitlelerin faşizm e k a r
şı m ücadelesine öncülük etmek, A vrupa ülkelerinde
ki K om intern üyesi p a rtile rin kendilerine verdikleri
görevdi.
İtalyan K om ünist P artisi’nin K om intern tarafın d an
onaylanan ve İtalya faşist A lm anya’nın yanında sava
şa girdikten sonra, H aziran 1940’d a yayınlanan açık
lam ası, «İtalya’da tüm halkı sağlam b ir tek blokta top
layabilecek ve faşist diktatörlüğe em peryalist savaşa
karşı, b a n ş için m ücadelede o n lara önderlik edebile
cek b ir güç v ard ır... Bu güç yiğit işçi smıfımızdır. îşçi
sınıfı ancak m üfrezelerini birleştirirse politik ve dini
inançları ne olursa olsun u lusun geri kalanını ardında
538
ı uğurlayabilir, ulusun savaşa ve faşist zulme düşm an
Kını güçlerini birleştirebilir» d i y o r d u . İ t a l y a n Ko
m ü n ist P artisi benzer a m aç la r güden tüm p a rti ve grup,
larla birleşm eye h azır olduğunu açıklıyordu.
Ancak birleşik anti-faşist cephe fikrinin kitlelerce
anlaşılm ası ve desteklenm esi için K om intern üyesi p ar
tilerin üyelerinin büyük çab alar harcam ası ve bizzat
kitlelerin deneyim kazanm ası gerekiyordu. Mayıs 1941'-
de İtalyan K om ünist P artisi «Ülkesini seven ve onun
geleceği için endişe duyan tüm İta ly an lara güçlerini
birleştirm ek ve savaşın hızla sona erdirilm esi, özgür
lük, re fa h ve İtalyan halkının bağımsızlığı için k arar
lı o larak savaşmak» için bir çağrı daha yaptı.(21) Fran
sa’daki, Kom ünist ve Sosyalist Partiler, Ö zgürlük, Ada
let grubu üyelerinden oluşan İtalyan siyasi göçmen
leri Ekim 1941’de İtalyan H alkının Birliği İçin Eylem
Komitesini kurdular.
K om intern Y ürütm esi anti-faşist güçleri ve örgüt
leri birleştirm e program larının form üle edilmesinde
p artilere sürekli olarak yardım etti. KEYK Sekretar-
yası Ağustos 1940’da R om anya Kom ünist P artisi’ne bir
leşik cephe mücadelesi için bir program hazırlam ayı
öğütledi. Amacı «Romanya’nın savaşa katılm asına, ül
kenin Alman em peryalizm inin bir uydusu haline ge
tirilm esine karşı, barış için. Sovyetler Birliği’yle ya
kın dostluk için» m ücadele etm ek olacaktı. KEYK bu
program ın, komşu halklarla olan tüm anlaşm azlıkların
barışçı yollardan çözümlenmesi, h e r türlü ulusal bas
kının saf dışı edilmesi, genel af talep edilmesi, işçile
rin dem okratik haklan, (toplantı, basm ve örgütlenme
özgürlüğü) ve em ekçilerin yaşam ve çalışm a koşuila-
n n d a önemli denebilecek gelişm eler için mücadele
edilmesi gibi tüm dem okratik ilkeleri kapsam ak zo
runda olduğunu belirtti. N ihayet program da, «Komü
589
nist P arti bu talepler için mücadele etmeye h azır olan
tüm politik g rup ve kişilerle birlikte çalışacaktır.» di
ye belirtecekti. Rom anya Komünist Partisi bu tas
lağa d a y an a ra k Ocak 194l’de yayınlanan, «Banş ve Ro
m en H alkının Ulusal Bağımsızlığı İçin» başlıklı, anti-
faşist güçleri birleştirm ek için bir program niteliğinde
olan belgeyi oluşturdu. Belge, yukarıda değinilen ta
lepleri sıralıyor ve Romen halkının ulusal bağım sızlı
ğının korunm ası koşuluyla bu taleplerden herhangi
birini elde etm ek için Rom anya Komünist P a rtisin in
tüm yurtseverlerle işbirliğine hazır olduğunu belirten
bir açıklam ayı içeriyordu. Komünist partinin o sırad a
büyük ölçüde sağ-kanat sosyal-dem okrat liderler ve
burjuva-toprak sahibi partilerin yönetim lerinin m u h a
lefetleri yüzünden anti-faşist güçleri bir birleşik cep
hede toparlam ayı başaram am asına karşın p a rti ça
lışm aları gelecekteki anti-faşist cephenin ilk taşların ı
koydu.
A nti-faşist güçlerin birleştirilm esinde Fransız Ko
m ünist Partisi savaşın ilk dönem lerinde Önemli b aşa
rılar elde etti. Parti »Fransa’nın özgürlüğü, bağım sızlı
ğı ve yeniden doğuşu cephesi» için mücadele sloganı
altında, anti-faşistleri birleştirm ede önemli b ir rol oy
nayan çeşitli yardım kom itelerinin kurulm asına k a tk ı
d a bulundu. 1940 güzünde Parti, ulusu k u rta rm a k İçin
verilen m ücadelenin zorunlu bir koşulu olduğundan
işçi sınıfının birliğinin sağlanm ası gerektiğini vu rg u
layan «Sosyalist İşçiye M ektup»u yüzbin nüsha olarak
yayınladı. Parti, işçi smıfı ve köylülük, a y d ın lar ve
kentli orta ta b a k a la r arasın d a sağlam bir ittifak için
çalıştı. 1940’m sonunda «Radikal İşçiye Mektup» yayın
landı. Parti, köylülere ve aydınlara da b ir ç a ğ n yayın
ladı.
15 Mayıs ]941’de Fransız Komünist Partisi Mer-
590
İt (t* Komitesi h alk a yönelik şu açıklam ayı yayınladı:
-Ulusal bağımsızlık için verilen mücadelede ulusun
İti iliğin i sağlam ayı am açlayan Fransız Kom ünist P a r
tisi, ülkenin y a ra rla rın ı herşeyin üstünde tu tarak , ge
niş bir ulusal k urtuluş cephesi y aratm ak için, çaba
larını F ransa’ya acı çektiren ulusal baskıya karşı, isti
lacıların hizm etindeki hainlere karşı gerçek bir
mücadeleye yöneltecek herhangi b ir Fransız h ü k ü
metini, herhangi bir örgütü ve h erhangi b ir kişiyi des
teklem eye hazırdır.»(SU)
Bu çağrı, Fransız yurtseverleri arasın d a geniş bir
yankı uyandırdı. Kısa sürede işçi smıfı, köylülük, za
n aatk arlar, tüccarlar, ayd ın lar ve m em urları birleşti
ren b ir Ulusal Cephe kuruldu. Bu cephe, giderek F ran
sız direnişinin en geniş ve en etkili örgütü haline gel
di.
Norveç, Belçika, H ollanda ve D anim arka Komünist
Partileri b ir birleşik anti-faşist cephe oluşturm a çiz
gisini izlediler. H alkların k urtuluş m ücadelesinde b ü
yük rol oynayacak b ir birliğin tem ellerini attılar.
Böyle bir birliğe, halk ları m ücadele için harekete
geçirm eye duyulan gereksinim , h e r zam ankinden d a
h a acildi. Ç ünkü faşist saldırganlık giderek a rtıy o r
du. Bazı Batı A vrupa ülkelerini işgal etm iş olan faşist
saldırganlar, B alkanların fethine ilişkin p lan ların ı uy
gulam aya başladılar. B alkan halkları, faşist boyun
durukla, devletlerinin Alman ve İtalyan faşizm inin uy
duları haline gelmesiyle tehdit ediliyordu.
Y unan halkı faşist İtaly a’nın Ekim 1940’da Y una
n ista n ’a saldırm asına tepki olarak em peryalist istilacı
la ra k arşı ayaklandı. Y unanistan Komünist Partisi
halkı sald ırg an lan püskürtm eye çağırdı. Çağrı «Mus-
solini faşizmi Y unanistan’ı ezmek ve köleleştirm ek
için utanç verici, alçakça bir saldırıda bulunmuştur.»
591
diyordu. «Biz Y unanlılar şimdi özgürlüğüm üz, onu
rum uz ve bağımsızlığımız için savaşıyoruz.» <30> KEYK
S ekretaryası Ocak 1941’in başında Y u n an istan ’daki
d u ru m u ta rtışırk e n İtalyan em peryalizm inin Y unanis
ta n ’a yaptığı askeri saldırının Y unan topraklarını fet
hetm e ve Y unan halkını yabancı egemenliğe boyun
eğdirm e am acını güttü ğ ü n ü ve ülkenin bağım sızlığı
n ın ciddi olarak tehlikede olduğunu belirtti, Komin-
tem , Y unan K om ünist P artisi’nin halkı em peryalist
istilacılara k a rşı mücadele için birleştirm eye yönelik
çalışm alarını onayladı.
A lm an askerlerinin Rom anya ve B ulgaristan’a so
kulm ası bu ülkelerin ulusal egemenliği için b ir tehli
ke yarattı, faşist A lm anya’nın, bu ülkeleri Sovyetler
Birliği’ne karşı yapacağı saldırıda bir sıçram a tah tası
olarak kullanm aya niyetlendiğini o rtay a koydu. Alman
askerlerinin B ulgaristan'a gönderilm esi, O cak 1941’de
K E Y K Sekretaryasının özel bir tartışm a konusu hali
ne getirildi. Bu konuda alm an k a ra r B ulgar Kom ünist
P artisi’nin B ulgar halkını savaşa k atm a ve to p rak ları
nı bir savaş alanı haline getirm e tehlikesi taşıdığından
ve ülkenin bağımsız varlığını tehdit ettiğinden b u as
k er sevkiyatm a şiddetle karşı çıkm ası gerektiğini be
lirtiyordu. Kom ünist Partiye ülkede bir işgal rejim i k u
rulmasına, ve ekonomik kaynakların ve yiyecek k ay
naklarının ele geçirilm esine k a rşı b ir kitle hareketi
başlatm ak salık verildi. P arti M erkez K om itesinin
Ocak 1941'de yapılan Yedinci Birleşik O turum u ülke
nin savaşa sokulm a tehlikesiyle k arşı karşıya olm a
sını ta rtıştı ve bu tehlikeye karşı, Sovyetler Birliği’nin
Önerdiği dostluk ve yardım laşm a paktının im zalanm a
sı için geniş b ir kitlesel m ücadele başlatm aya k a ra r
verdi.(31)
U lusal bağım sızlık için mücadele etme görevi Ro-
592
umuyu Komünist Partisi’nin de karşısına çıktı. Komin-
Innı Yürütm e Kurulu 22 N isan 1921 tarihli m ektubun
da Romanya Komünist Partisi MK’nin dikkatini bu ko
nuya çokti. Mektup, Partinin o andaki başlıca görevi
nin «kitlelerin, Rom anya’nın kendisini köleleştireıılerin
umporyalist am açları için b ir a raç ve üs olarak k u lla
nılmasına, Romen halkının B alkanlarda b ir savaşa çe
kilmesine karşı ve büyük kom şusuyla- Sovyetler Birli
ği- dostça ilişkilerden y an a olan hareketini yönetmek..,
olduğunu belirtti. «Partinin a n a çabaları ve kitle çalış
ması bu temel görevde yoğunlaştırılm alıdır.» (*)
B alkan ülkeleri işçi sınıfı partileri, ülkelerinin Al
man faşizm inin yörüngesine çekilmesine k a rşı y ü rü t
tükleri tu ta rlı mücadeleye karşın ulusal b ir trajediyi
önleyemediler.
1941 baharında A vrupa’nın büyük b ir bölüm ü ken
dini faşist İstilacıların ayakları altında buldu. Faşiz
m in k ab a yüzü ve bazı ulusların toptan yokedilmesine
ilişkin b arb arca planları giderek daha açık o rtay a
çıkıyordu. Faşizmin tüm insanlık için oluşturduğu b ü
yük tehlike halkların bu kahverengi üniform alı fela
keti denetim altına alm a k a ra rın ı güçlendirdi. Savaş
ta nesnel, haklı, anti-faşist eğilim ler giderek dah a
Önemli olm aya başladı. Savaş giderek bir ulusal k u r
tuluş savaşı niteliğini aldı.
A lm anya’nın Y unanistan ve Yugoslavya’yı işgali
bu h alkların nazi saldırganlarına karşı direnişine yol-
açtı. Y ugoslavya Komünist P artisi tüm ülkede görevi
silah sağlam ak ve anti-faşist sabotaj ekipleri k u ru p
eğitm ek olan askeri kom iteler oluşturdu. Bu ekipler
yavaş yavaş partizan m üfrezeleri biçim ini aldılar. 15
594
ldyU:l;tl vo ünderi olarak öne çıktılar ve önderlikte de-
geril denoyler kazandılar. Ü çüncü Enternasyonal bi
limsel sosyalist p artilerin savaş yılları sırasındaki ça
lınmalarının sonuçlarını özetlerken şöyle yazdı:
-K om ünistler h alklarım savunurken, halklarının
çıkınlarım burjuvazinin bencil ç ık arların a k a rşı ko
rurken, aynı zam anda d a halklarının yabancı em per
yalizm tarafın d an köleleştirilm esine k a rşı m ücadele
ederken ve diğer ülkelerle em peryalist fetihlere ve ken-
(II burjuvazilerinin yabancı ulusları kitleleştirm esine
kararlılıkla k a rşı çıkarken, bu çalışm alar hem kendi
halklarına hem de diğer ülkelerin işçilerine en etkili
yardımı sağladığı için gerçek proleter enternasyonaliz
minin am acına hizm et etm ektedir.»133>
Bilimsel sosyalist p a rtile rin kitleleri faşist istila
cıların d a h a güçlü bir biçimde püskürtülm esi için to
parlam adaki b aşarıları Yedinci Kongre çizgisinin - an-
tl-faşist m ücadele verm ek için ulusun tü m sağlıklı güç
lerinin birliği çizgisinin- halkların faşist boyunduruk
tan k u rtu lm asın a işaret eden şaşm az b ir pusula oldu
ğunu gösterdi.
1941 yılı b ah arın a gelindiğinde K om intern üyesi
p artiler halk ları anti-faşist m ücadele için birleştirm e
ye yönelik ilk Önemli adım ı atm ışlardı. Aynı zam anda
A vrupa ve tüm d ünyada varolan karm aşık d u rum ve
belli başlı kapitalist ülkelerdeki egemen sınıfların po
litikalarındaki m ilitan anti-kom ünist ve anti-sovyet
eğilim ler K om intern ve üye p artilerin savaşın niteliği
nin tüm yönlerini ve H itler aleyhtarı güçlerin gerçek
ten geniş b ir cephesini y a ra tm a olanaklarını sap ta
m alarını güçleştirdi.
595
ALMANYA'NIN SSCB’YE SALDIRMASINDAN SONRA
KOMİNTERN’İN VE ÜYE PARTİLERİN ÇALIŞMALARI
İkinci Dünya Savaşt’uın
Yeni Evresinde
Diİnya İşçi Sıntft Hareketinin
Politik Çizgisi.
596
Sovyet halkının Büyük A nayurt Savaşı’n m başlan
gıcı, dtinya savaşının saldırgan faşist bloka k arşı çı
kan güçlerin giriştiği haklı b ir k u rtu lu ş savaşına dö-
mlşmo sürecinin tam am lanm asıyla birlikte gelişti.
İkinci D ünya Savaşı’nm niteliği büyük bir değişikliğe
uğradı. Şimdi Sovyetler Birliği faşist saldırganın yenil
gimi ve yok edilmesi ve halkların faşist barb arlık tan
k u rtarılm ası için açık b ir program la ulusların faşizme
karşı silahlı m ücadelesinin en önünde yürüyordu. D ün
yanın tüm dem okratik güçleri Sovyet halkının ardında
toplandı. İngiltere ve ABD, SSCB ile ittifak içinde sa
vaştı, T arihte ilk kez son derece fa rk lı politik güçler
den oluşan b ir ulu slararası cephe kurulm uştu: dev
letlerin ve halkların nazi aleyhtarı koalisyonu sadece
Sovyetler Birliği ve işgal altındaki ülkeleri değil, İngil-
tore ve ABD gibi büyük kapitalist ülkeleri de kapsı
yordu.
îç savaş ve m üdahale yıllarında Lenin, proletar
ya d iktatörlüğünün v atanının politik ve askeri y a ra r
lar nedeniyle b ir grup kapitalist güçle an laşm alar y a
pabileceğine işaret etm işti. Bilimsel sosyalistlerin hiç
bir biçimde «böyle bir anlaşm anın Sovyet iktidarının
tomelini zayıflatm aksızm ■konum unu sağlam laştırabi-
loceği ve h erhangi b ir em peryalist gücün saldırısını
etkisiz kılabileceği d u ru m lard a diğerine karşı em per
yalist koalisyonlardan biriyle askeri an laşm aları ge
nelde...» reddetm ediğini söylem işti.(a4>Lenin’in bu tezi
Sovyetler Birliği Kom ünist P artisi’n i em peryalistler a-
rasındaki uzlaşm az çelişkileri d ü nya sosyalizm inin sağ
lam laştırılm asının çıkarları için kullanm a politikasına
yöneltti. Savaştaki diğer ülkelerle faşist bloka karşı
b ir anlaşm aya varm ak SSCB için h e r şeyden çok ge
rekliydi. Ç ünkü nazi A lm anyası ve m üttefiklerinin sal
d ırg an hedefleri tüm dünyadaki sosyalizme, sosyal
597
gelişmeye ve b ü tü n insanlığın kaderine yönelik en
■büyük tehlikeydi.
ABD ve İngiltere hüküm etlerinin ulusal çık arları
n a yönelik tehlikeler nedeniyle Sovyetler B irliğiyle iş
birliğine girm ek zorunda kalm aların a karşın bu ülke
lerdeki en gerici çevreler anti-sovyet tavırlarını savun
m ayı sürdürdüler, nazilerle pazarlık yapılm asını sa
v u n d u lar ve anti-faşist bir koalisyonda yer alm aya k a r
şı çıktılar. B ütün savaş boyunca canlı b ir anti-sovyet
p ro p ag an d a y ü rü ttü ler ve Sovyetler B irliğini y ıp rat
m a çabası karşısında faşist saldırgan bloka k arşı sa
vaş girişim lerini durdurm ak için ne yapacaklarını şa
şırdılar. İngiltere ve ABD’deki egemen çevrelerin b ü
yük bir bölüm ü savaştan sonra dünyada kendilerine
egem en konum sağlayacak bir u n su r o larak SSCB ve
A lm anya’nın tükenm işliğine güveniyorlardı. Bu çizgi,
İngiltere ve ABD hüküm etlerince izlenen A vrupa’da
ikinci bir cephe açm a meselesinin sürüncem ede b ıra
kılm ası politikasında açıkça belli oldu.
Ancak, İngiltere ve ABD’nin savaş çabalarının sı
nırlı niteliğine rağm en, nazi a le y h ta n koalisyonun o-
luşturulm ası büyük uluslararası önem taşıyan, ortak
düşm ana k a rşı verilen mücadelede fark lı toplum sal
sistem lere sahip devletler arasın d a işbirliği olabilece
ğini gösteren bir olaydı.
N azi A lm anyası ve onun A vrupa’daki m üttefik
lerine k a rşı verilen savaşın yükün ü taşıyan Sovyetler
Birliği, b u H itler a le y h ta n koalisyonun önderi oldu.
Sovyet-Alm an cephesi İkinci D ünya Savaşı’nın, ulusla
rın tarihsel gelişm esinin ve uygarlığın kaderi m esele
sinin belirlendiği an a cephesiydi.
Sovyetler Birliği’nin saldırgan devletler blokuna
k arşı verdiği k urtuluş savaşı, faşist işgal altındaki ül-
598
hplortlo Direniş H areketi’n in gelişimini büyük ölçüde
nikilnUl. Direniş, Y unan Y urtsever SavaşTm n başIarin-
ılım beri olayların Sovyet-Alman cephesindeki akışıy
la yakından bağlantılıydı,
A lm anya’n ın Sovyetler Birliği’ne saldırm asından
ftoıım y aratılan zor durum da, d ü n y a işçi sınıfı h a re
keti, kendisini insanlığın en büyük düşm anı olan fa-
rjl/.mo k a rşı m ücadeleyi hızlandırm a sorunuyla k arşı
karşıya buldu. Tüm ilerici güçleri nazi A lm anyası baş
kanlığındaki faşist blok devletlerine karşı m ücadele
İçin birleştirm ek; h alk ların köleleşm ekten ve yok ol
m aktan kurtarılm ası, Özgürlük ve bağım sızlıklarının
güvence a ltın a alınm ası söz konusu olduğuna göre bi
rincil ve yaşam sal b ir zorunluluktu. D em okratik ve
yurtsever güçleri birleştirm e meselesi savaşın bu yeni
evresinde birden a rta n b ir önem kazandı. K om intern
Y ürütm e K urulu işçi sınıfı hareketinin strateji ve tak
tiklerini belirlerken K om intern Yedinci K ongresi'nin
k ararların ı izliyordu.
22 H aziran’d a (35>KEYK Şekretaryasınm A lm anya’
nın SSCB’ye saldırm asıyla bağlantılı olarak K om iritern
üyesi partilerin görevlerini tartıştığ ı b ir toplantı ya-
pıldr S ekretaryanm k a ra n KEYK’nin tüm çalışm asının
ivedilikle yeniden örgütlenm esini gerektiriyordu. Y ü
rütm enin tüm çalışm alannı g ü n ü gününe yönetm ek
İçin Dimitrov, M anuilski ve Togliatti’den oluşan b ir
grup kuruldu.
N azi A lm anyasm m SSCB’ye saldırm asının b ir so
nucu o larak ulu slararası alan d a y a ra tıla n du ru m u göz-
onüne a lan KEYK, bilimsel sosyalist p artilere Alman-
, ya’nm SSCB’ye yaptığı h ain saldırının sadece sosyaliz-
' m in v atan ın a değil, dünyadaki tüm ulusların özgür
lük ve 'bağım sızlığına yönelik b ir darbe olduğunu be
lirten m ektuplar gönderdi. Bu nedenle Sovyet h alk ın ın
599
savunulm ası, nazi çizmeleri altındaki tüm köleleştiril
miş halkların savunulm ası, faşizm in tehdit ettiği tüm
diğer ulusların savunulm asıydı.
KEYK nazi A lm anyasına karşı m ücadelede İngil
tere Kom ünist Partisi ve SSCB ile işbirliği y ap an diğer
ülkelerin bilimsel sosyalist partilerinin, kendi h alkla
rını Alman faşizm inin tehdidine karşı savunm ak, Sov
yet haikm m haklı savaşında dışardan destek sağlamalı,
burjuvazinin H itler yanlısı u nsurların ı açığa çıkarm ak
ve pasifizm ve tarafsızlık m askesi altında Alman fa
şizm ine yardım eden herkese karşı b ir m ücadele yü
rütm ek göreviyle k arşı karşıya olduklarına işaret et
ti. Gerici çevrelerin nazilerle anlaşm aya varm ak için
yaptıkları anti-sovyet planların tüm ünü çürütm ek ge
rekiyordu.
KEYK, faşizme k arşı savaşan ülkelerdeki partilere
A lm an ve İtalyan faşist saldırgan ların a karşı,- faşiz
min baskısı altındaki halkların ve Sovyet halkının .sa
vunulm ası için uluslararası b ir cephe sloganı altında
bir kitle hareketi başlatm ayı öğütledi.
Faşist A lm anya’ya k arşı savaşan ülkelerin bilim
sel sosyalist partilerine, halklarının ulusal çık arların a
hizm et edeceği ve Sovyetler Birliği’ne gerçek b ir y a r
dım olacağından, hüküm etlerinin tüm savaş çabala
rını desteklem eleri salık verildi. Bilimsel sosyalist p a r
tiler böyle bir politika izlerken hüküm etleri karşısın
daki bağım sızlıklarını koruyacaklardı.
K om intern Y ürütm esinin bu yönlendirici k a ra rla
rı Lenin’in sosyalist an ayurdun savunulm ası ve em per
yalizm çağında ilerici savaşlar olanağına ilişkin öğre
tisini temel alıyordu. Lenin, em peryalist b ir savaşta
burjuva anayurdun savunulm ası sloganına şiddetle
k a rşı çıkm akla birlikte Bolşeviklerin an ay u rd u n sa
vunulm asına genel ilkelerde hiç bir zam an karşı çık-
600
ılındıklarını belirtti. «Biz ‘an ay u rd u n savunulm ası’n a
lt<'.'ijıılikl'; geııel olarak karşı değiliz, genel anlam da ‘sa
vunm a suvaşları’n a karşı değiliz. Bu saçm alığa b ir tek
kururda bile (ya da benim yazılarım dan h erh an g i bi
rinde) rastlayam azsınız. Biz 1914-1919 em peryalist sa
vaşında ve em peryalist çağa özgü başka em peryalist
savaşlarda an ayurdun savunulm asına ve b ir savun
ma tu tu m u n a karşıyız. Am a em peryalist çağda ‘haklı,’
‘savunm a’ ve devrim ci savaşlar tadını koym ak gere
kirse (D ulusal, 2 iç, (3) sosyalist ve benzerleri]
du olabilir.»'36> diye yazdı.
Lenin, an ayurdun savunulm ası «emperyalist sa
vaşta bir yalandır am a dem okratik ve devrim ci savaş
ta d urum böyle değildir.» diye vurguladı.(37)
Sovyetler Birliği’nin Büyük A nayurt Savaşı nazi-
hoyunduruğundaki halkların k urtuluş hareketiyle, tüm
dem okratik ve anti-faşist güçlerin mücadelesiyle kay
naştı.
KEYK nazi A lm anyasınm işgal ettiği ülkelerdeki
v'bilimsel" sosyalist partilerin başlıca görevinin istilacı-
^ Jara karşı b ir k urtuluş m ücadelesi başlatm ak olduğu
nu belirtti. K om intern’e bağlı p artilere h e r ülkede po
litik eğilim leri ve nitelikleri ne olursa olsun tüm anti-
faşist güçleri dem okrasi ve ulusal bağım sızlığın fa
şist istilacılara k arşı savunulm ası genel sloganı altın
d a birleştirebilecek geniş bir ulusal cephe y aratm ak
İçin çalışm aları salık verildi. Ancak böyle b ir cephe
tüm kesim leri arasında nazi boyunduruğuna k arşı can
lı b ir eylem örgütleyebil irdi. İşgal altındaki ülkelerin
bilimsel sosyalistleri yığınsal politik m ücadeleyi nazi
ordularının hızlı ilerleyişini durdurm ak, askeri m alze
me ve ask er şevkiyatını olanaksız kılm ak ve partizan
hareketini geliştirm ek için doğrudan eylemle bağdaş
tırm ak zorundaydı.
601
Faşist ülkelerin K om intern üyesi p artileri faşist
rejim lerin yenilgiye uğratılm ası için nazi A lm anyası
ve m üttefiklerinin bozguna uğratılm asına çalıştılar.
Bu, sadece H itler aleyhtarı koalisyon ülkeleri h alk la
rının değil, A lm anya ve diğer faşist blok ülkeleri halk
larının d a yaşam sal çıkarlarının gereğiydi. KEYK bu
ülkelerin partilerine yazdığı m ektuplarda onları fa
şist rejim lere k arşı m ücadeleyi hızlandırm aya yönelt
ti.
Ö rneğin B ulgar işçi P artisi’ne verdiği öğütte KEYK
Sovyetler Birliği’n in savunulm asının, egemen sınıfların
anti-sovyet bir m aceraya çekmeye çabaladığı Bulgar
haikm m d a savunulm ası olduğuna işaret etti. KEYK
B ulgar kom ünistlerine B ulgar gericiliğinin anti-sovyet
plan ların a k arşı çıkmayı, A lm an faşizm ine k arşı b ir
leşik h alk cephesini güçlendirm eyi ve B alkan halkını
köleleştirm eye çalışan Alman ve İtalyan faşist soygun
c ulara k arşı halkların birleşik ulu slararası cephesi için
b ir kam p an y a açm ayı salık verdi. KEYK, B alkan h a lk
larının bağım sızlığının ve geleceğinin SSCB’n in zafe
rine bağım lı olduğuna işaret etti.
Tarafsız ülkelerin K om intern üyesi partilerine d a
h a farklı b ir görev verilmişti. Ö rneğin KEYK İsveç Ko
m ünist P artisi’ne verdiği öğütlerde Sovyetler Birliği’
nin savunulm asının sadece A lm anya’n ın işgal ettiği
ülkeler halklarının değil, nazi A lm anyasm ın boyun
du ru k altın a alm akla tehdit ettiği İsveç halkının da
savunulm ası olduğunu belirtti. KEYK İsveç Komünist
P artisi’nin A lm anya’nın SSCB’ye k arşı savaşm a iliş
kin olarak yaptığı açıklam ada öne sü rd ü ğ ü «İsveç’in
tüm devletlere karşı tarafsızlığı» sloganının gevşekli-
ğini ğözönüne alarak İsveç K om ünist P artisi’nin ülke
sini Sovyetler Birliği’nin yanında, savaşa katılm aya ça
ğırm ak zorunda olm adığını belirtti. P artin in yapm ası
lî02
gorilken «nazi A lm anyasm ın İsveç’in bağım sızlığını
tııhdit ettiğini ve İsveç de dahil küçük ulusların özgür
lük ve bağımsızlığını savunan tek ülkenin SSCB oldu
ğunu» gösterm ekti. «Sovyet halkının zaferini istem e
nin İsveç haikm m yaşam sal çıkarlarının gereği oldu
ğu gösterilm elidir.»(M)
Nazi A lm anyasm ın sosyalizmin ilk v atan ın a sal
dırm ası tüm dünyadaki bilimsel sosyalistler açısından
faşizme karşı mücadelede çabalarını on misli artırm a
nnlam ına geliyordu.
Bilimsel sosyalist partiler, Sovyetler Birliği’ne k a r
şı faşist saldırganlığı lanetleyen, halk ları Sovyetler
llirliğl’yle dayanışm alarını göstermeye ve özgürlük,
ve bağım sızlıkları İçin faşist güçler bloğuna k arşı et
ilin bir m ücadele verm eye çağıran d u y u ru la r yaptı
lar.
24 H aziran 1941 tarih li «Alman Kom ünist P art.işı’-
nin SSCB’nin Savunulm ası İçin Çağrısı» şöyle diyordu:
«Alman ordusunun Sovyetler Birliği’ne haince sald ır
ması, iğrenç bir ihanet örneği, halkım ızın en soylu duy
guları ve gelenekleri üzerinde b ir leke ve ülkenin ya
şumsal çıkarlarına yöneltilmiş ölümcül b ir darbedir.»
«Düşmanımız kendi ülkem izdir. Faşist köleciler,
düşm anlarım ızdır. U lusal k u rtu lu şları için m ücadele
öden Kızıl O rdunun ve ezilen halkların zaferi Alman
halkının d a zaferi olacaktır. »<S9) Alman Kom ünist P ar
tisi, A lm an işçilerini, nazi çetesini devirm eye ve Al
man haikm m özgürlüğü ve m utlu geleceği için savaş
m aya çağırdı.
Fransız Komünist .P a rtisi- 22 H aziran 1941 tarihli
çııgrısında H itlerizm in yenilgiye m ahkûm olduğunu,
Nöyleyerek «Fransız adını alm aya layık herkes şimdi
kendisini SSCB’nin b ir m üttefiki olarak görm ek zorun
603
dadır. H itler’in SSCB’ye karşı zaferi bizim yenilgimiz,
SSCB’nin H itler’e karşı kazandığı h er zafer bizim de
zaferim iz olacaktır» diyordu, Fransız Kom ünist Partisi
ülkede «Fransa’nın bağımsızlığı için m ücadelede u lu
sal b ir cephe» kurulm asını is te d i.^
İngiliz Kom ünist Partisi M erkez Komitesi tüm iş
çileri «dünyadaki ilk sosyalist devletin halkıyla birlik
içinde güçlü b ir ortak halk cephesi kurmaya» çağır-
d ı . (41)
Birleşik Devletler Komünist Partisi 23 Temmuz
1941’de yayınlanan bir açıklam ada faşizme ve baskı
dan n efret eden, barış ve Özgürlüğe değer veren, Sov
yetler Birliği ve halklarının am acını tüm ilerici in san
lığın am acı olarak gören herkesin Sovyetler Birliği
halklarıyla etkin bir dostluk ve kardeşçe dayanışm aya
doğru çaba gösterm esi gerektiğini belirtti: «Kahrolsun
Alman faşizm inin Sovyetler Birliği’ne karşı canice sa
vaşı! H itîerizm e karşı m ücadelesinde Sovyetler Birli-
ği’yle işbirliğini tüm üyle desteklem ek için göreve!
H erhangi bir biçimde H itler’in Sovyetler Birliği’ne sal
dırm asına yardım etm eye çalışan h er çizgiden gerici
lerin tüm üne k arşı gÖreve!»M2>
Y ugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi 22
H aziran 1941’de ülke halklarını faşist istilacılara karşı
silahlı b ir m ücadele başlatm aya çağırdı. Ç ağrı «Ölüm
saati çalmıştır» diyordu. «îşçi sınıfının dolaysız düş
m anlarına karşı kesin savaş, faşist canilerin SSCB’ye
-tüm dünya işçilerinin um uduna-haiııce saldırılarıyla
savaş başlam ıştır. Yiğit Sovyet halkının değerli kam
sadece sosyalizmin vatanının savunulm ası için değil,
tüm em ek dünyasının kesin toplum sal ve ulusal k u r
tuluşu için dökülm ektedir. Bu nedenle bu bizim de m ü
cadelem izdir ve bu u ğ u rd a yaşam ım ızı versek de tüm
gücüm üzle savaşma!ıyız.»(43)
60 4
Yugoslav Komünist Partisi MK tüm yurtseverleri
iıttİlacılara k arşı geniş bir p a rtiz an m ücadelesi b aşlat
maya çağırdı. K itleler p artin in çağrısını içtenlikle y a
nıtladılar. H aziran 1941 sonunda Y ugoslavya’da özgür
lükçü partizan m üfrezelerinin bir k a ra rg âh ı o lu ştu ru l
du. 4 Tem m uz’d a P arti MK kısa sürede ülke içinde ge
niş bir alana yayılan silahlı ayaklanm a k a ra rı aldı.
Yugoslavya’daki ulusal k urtuluş hareketi yığınsal bir
niteliğe bürünm eye başladı.
23 Temmuz 1941’de Çin Komünist P artisi MK Al
m anya’nın SSCB’ye saldırısının «sadece Sovyetler Bir-
ligi’ne k arşı değil, tüm dünyadaki dem okrasi, Özgür
lük ve bağım sızlığa karşı saldırganlık» o larak tan ım
ladığı, «Tüm D ünyada Birleşik Bir Anti-Faşist Cephe»
k ararın ı aldı. K a rar «faşist saldırganlara k arşı kutsal
savaş sadece Sovyet halkının ülkelerini sav u n m a sava
şı değildir. Bu, aynı zam anda, tüm devletler ve ulusla
rın faşist boyunduruğa k arşı savaşıdır.» diyordu.(J|#)
Latin A m erika.ülkeleri.bilim sel sosyalist p artileri
llitler’in SSCB’ye karşı savaşının cani niteliğini o rta
ya koyan ve Sovyet halkıyla dayanışm a için çağrı y a
pan k a ra rla r yayınladılar. A lm anya’nın SSCB’ye sal
dı n şm d an bir gün sonra A rjantin K om ünist Partisi
MK, SBKP (B) MK’ne gönderdiği bir telg rafta Sovyet
balkının mücadelesiyle tam b ir dayanışm a içinde ol
d uğunu açıkladı. Kom ünist P arti A rjan tin H alkına
yaptığı b ir çağrıda işçileri ve tüm dem okratları Sov-
yotler Birliği ne etkin b ir destek sağlam aya çağırdı.
-G ünün en yüce görevi SSCB’nin faşist saldırganlığa
luırşı savunulm asıdır!...»^5*
K om intern üyesi p artiler h e r yerde Sovyetler Bir-
Iiği’yle geniş b ir dayanışm a kam panyasını örgütlem e
ye başladılar, Sovyetİer Birliği ve diğer H itler aleyhta
605
rı koalisyon ülkelerinin savaş çabalarına p ra tik y a r
dım lar sağladılar, kitleleri faşist saldırganlara karşı
silahlı m ücadele için harek ete geçirdiler ve faşizm in
canice hedeflerini ortaya koyan ve kitlelere Sovyet hal
kının büyük özgürlükçü m isyonunu an latan etkin bir
kam panya açtılar.
Komintern Ve
Komintern Üyesi Partiler-
Tiİııı Aıui-Fıışist Güçlerin
Nazi Ahıutnyast’ım Karşı
Mİieatlclcnin Örgütleyicilcrİ
606
y an ın SSCB'ye karşı y ü rü ttü ğ ü savaşın başından b e
ri Imiktarının en geniş kesim lerini faşizm e karşı, h alk
ların özgürlüğü ve bağımsızlığı için, Sovyetler Birli-
ği'nl desteklem ek için verilen savaşa etkin b ir katılım
program ında birleştirm eyi am açlayan canlı çalışm alar
geliştirdiler. Bilimsel sosyalistler hiç b ir am acın Al
man faşizm inin yenilm esinden d ah a Önemli olmadığı
nı düşünerek hüküm etlerinin tüm savaş çabalarını
dostekleklediler. Bu, SSCB ve Direniş H areketine g er
çekten yardım cı oldu. Bilimsel sosyalistler hiddetleri
ni kendi ülkelerindeki H ıtler yanlısı u n su rla ra yönelt
tiler ve dem okrasi ve ulusal bağımsızlığın savunul
ması sloganı altında birleşik ulusal bir cephe için ça
lıştılar.
Ingiltere ve ABD işçileri Sovyetler Birliği'nin oldu
ğu k a d ar kendi ülkelerinin kaderinin de Sovyet-AI-
man cephesinde belirlendiğinin bilincine v a ra ra k Al
m anya’nın SSCB’ye karşı savaşının b aşların d a Sovyet
ler Birliği’ne yardım sağlam ak için harek ete geçtiler.
1041 yazında İngiltere ve ABD’nin büyük kentlerinde
kendi hüküm etlerinin Sovyetler B irliğine ivedi y a r
dım da bulunm asını talep eden ve işçilerin faşist sal
d ırg an lara karşı d erh al eyleme geçilmesi konusunda
ki isteklerini dile getiren kitle gösterileri, m itingler,
konferanslar, toplantılar yapıldı. Londra ve W ashing-
ton’daki Sovyet elçilikleri Ingiltere ve ABD v a tan d a ş
larının Kızıl O rdu saflarına katılm a ve faşist istilacı
ları yenilgiye u ğ ratm a isteklerini dile getiren birçok
m ektup aldı.
Birleşik Devletler Komünist Partisi Başkanı Wil-
llam Foster H aziran 1941’de özel bir Ulusal Komite Top
lantısında konuşurken şöyle dedi; «En acil görevim iz...
Sovyetler Birliği için yapılabilecek tü m yardım ı geliş
tirmek, H itler’in ve nazi barbarlığının ortad an kaldı-
607
nlm asın ı sağlam aktır,,. Partim izin an a talebi, Birleşik
D evletler H üküm etinin şu anda H itler’e k arşı savaş
m ak ta olan Sovyet ve İngiliz halk ların a h er tü rlü y a r
dımı yapm asıdır.»(4T)
ABD Kom ünist Partisi, Roosevelt H üküm etinin
«Amerikan halkının büyük çoğunluğunun isteminin»
b ir ifadesi olarak Sovyetler Biri iği'ne yardım sağlam a
k a ra rın ı m em nunlukla karşılay arak böyle b ir yardım a
k arşı çıkan ve nazilerle anlaşm ayı savunan gerici çev
releri d erh al açığa çıkarm ak İçin b ir kam panya baş
lattı. K om ünist Parli hüküm etinin SSCB’ye yardım sağ
lam a vaadinin gerçekleşm esi «ciddi o larak tehlikeye
girm iştir; A m erikan halkının en yaşam sal ulusal çı
k arları p ahasına H itler’le anlaşm a zem ini a ra y an Ame
rikan burjuvazisinin on gerici çevrelerinin büyük etkisi
ve baskısıyla tehlikoye girmiştir» dedi.(4S)
ABD Komüni:;l. Partisi tüm ulusal güçleri faşist sal
d ırg an lara karşı birleştirm eye çalışırken aynı zam anda
sınıfsal konum unu da savundu ve SSCB’yle içtenlikli
ve sürekli bir işbirliği tavrı aldığı söylenen A m erikan
kapitalizm ini öven revizyonist u n su rlarla savaştı. O
sırada K om ünist Partinin Genel Sekreteri olan E.
B row der böyle revizyonist bir tav ır aldı.
İngiltere ve ABD Komünist P artileri ülkelerinin sa
vaş çabalarını a rtırm ak için, özellikle savaş sanayiin
de, üretim artışı için yü rü tü len kam panyaya öncülük
ettiler. İngiltere ve ABD işçi smıfı «üretim artışı m ü
c a d e le sin d e etkin b ir yer ald ılar ve em ekleriyle b aşta
SSCB için, faşist blokun yerilm esinde kesin b ir katkı
olan ta n k üretim i olm ak üzere askeri ü retim i b ü tü
nüyle artırd ılar. H itler aleyhtarı koalisyon ülkelerinde
SSCB’ye yardım için bağışlar toplandı.
ABD ve İngiltere halklarının Sovyetler Birliği’yle
dayanışm a kam panyası, faşist A lm anya’ya k a rşı sa-
Ö08
vttçhı lııglliz-Sovyet ittifak anlaşm asının ve 1942’de va-
nU n Suvyel-Am erikan anlaşm asının im zalanm asına
katkıda bulunan önemli b ir u n su r olm uştur.
I l l t l o r a le y h ta n koalisyon ülkelerinin hüküm etleri
u r a n ı n d a k i anlaşm aya göre İngiltere ve ABD, SSCB’ye
yiyecek maddesi, silah lar ve çeşitli askeri gereçler gön-
dnrmoye başladılar. A ncak bu ülkelerin egem en çev-
rnlori, Sovyetler Birliği’ne A vrupa’da askeri h a re k â t
lar yoluyla d ah a etkili yardım sağlam a konusunu ağ ır
dım ulıyorlardı.
Ingiltere ve ABD’deki p artililer ve diğer ilerici güç-
lıır, Sovyet halkının Hitlerizme k a rşı m ücadelesinin
güçlüklerini ve büyyk önemini kitlelere a n la ta ra k ikin-
lıl bir cephenin açılm ası için bir kam panya başlattılar.
W llliam G allacher, Kom ünist P a rti K onferansının açıl
ması dolayısıyla Mayıs 1942’de T rafalgar A lam ’ndaki
1)1r toplantıda konuşurken şöyle söyledi: «Kuşkusuz Av
rupa k ıtasına ask er çıkartabiliriz. Şimdi eylem zam anı
dır.»<W) İngiltere ve ABD’de, A vrupa’d a d erh al ikinci
bir cephenin açılm asını talep eden güçlü işçi gösteri
leri yapıldı. Bu kam panyaya ayrılm az bir biçimde bağ
lı olarak SSCB’yle işbirliğini ve ittifakı güçlendirm e
lulobi öne sürülüyordu. İşçiler, hüküm etlerinden yü
küm lülüklerini yerine getirm esini talep ettiler. F ab rik a
İşçileri ve işçi sendikaları, işçilerin ikinci bir cephenin
tiçılmasının ertelenm esi konusundaki hoşnutsuzluğunu
dile getirm ek üzere bakanlıklara, parlam entoya ve
kongreye sözcülerini gönderdiler. 105.000 Londra işçisi
ni te m siled e n bir delegasyonun C hurchill H üküm eti
ne sunduğu k a ra r şöyle diyordu: «Hitler iki cephede
daha çabuk yenilgiye u ğ ratılabilir ve bizler*ikinci cep
henin gerektireceği h e r tü rlü özveride bulunm aya h a
zırız, Bir başına Sovyetler Birliği’nin özveride bulun
m asına a rtık izin verem eyiz... Eylem istiyoruz.»(M,
610
hlrlttyik ulusal cephe çağrısı y a p arak u lu slararası gö
revini etkinlikle yerine getirdi.
Hu a ra d a H itler aleyhtarı koalisyon ülkelerindeki
liçllorln savaş dönem i koşullarında faşist saldırganla
ra yönelik savaş çabalarının gelişm esini köstekleyebi
lmek grevlere ilişkin tav ırları sorunu ortaya çıktı. în-
«lltore, ABD, A lm anya ve m üttefiklerine k a rşı savaşa
girm iş olan diğer ülkelerin Kom ünist P artileri an laş
m azlıkların işçilerle işverenler arasındaki görüşm eler
in sonuca bağlanm asını savundular. İşçi sendikalan, iş
çileri işverenlerin yüküm lülüklerini yerine getirm eleri
koşuluyla geçici olarak grevlerden vazgeçmeye zorladı.
Hu tav ır faşist saldırgan bl okuna karşı m ücadelenin
çık arlan y la uyum içindeydi. Am a SSCB’n in m üttefiki
olan İngiltere, ABD ve diğer ülkelerde başlatılan sa
vaşta ulusal çabayı hızlandırm a hareketi, sm ıf m üca
delesinin b astınlm asım n b ir göstergesi de olmadı. İş
verenlerin işçi sendikalanyla sözleşmelerini kabaca
çiğnem eleri İşçileri, grev de dahil, kendilerini savunm a
ya yöneltti. Bilimsel sosyalistler, anlaşm azlıkların gö
rüşm elerle halledilm esini sav u n arak H itler aleyhtarı
koalisyonun güçlenm ekte olan çık arlarından y an a d av
randı. Aynı zam anda K om intern üyesi p a rtile r işçilerin
sınıf çıkarlarını savunm ayı, tekellerin yağm acı politi
kalarını açığa çıkarm ayı sürdürdüler.
İkinci D ünya Savaşı’nın önde gelen özelliği işgal al
tındaki ülke h alklarının k u rtu lu ş mücadelesiydi. Bu
mücadele H itler a ley h tarı koalisyon ülkeleri ve halk
larının özgürlük ve bağım sızlıklarını savunm ak için fa
şist sald ırg an lara k a rşı verdiği ortak savaşın özünü
oluşturuyordu. İşgal altındaki ülkelerin yurtseverleri
nazi A lm anyası ve m üttefiklerinin yenilgisine önemli
katkıda bulundular.
İşgal altındaki ülkelerde y aratılan durum geniş an-
6 li
ti-faşist ittifakların kurulm asını olanaklı kıldı. Toplu
m un farklı kesim leri - işçiler, köylüler, kentli orta ta
b ak alar ve ulusal burjuvazinin bir kısmı - kurtuluş h a
reketinde yer aldılar. Faşizme karşı bu ulusal k u rtu
luş hareketindeki öncü rolü kom ünist ve işçi partilerin
önderliğindeki işçi sınıfı oynadı. Kabaca söylemek ge
rekirse, küçük bir grup mali kodaman, toprak sahibi
ve diğer ulus düşm anı u n su rlar dışında, tüm toplumsal
tabakalar, faşist istilacıları dışarı atm a ve yenilgiye
uğratm ada görev aldılar. Bilimsel sosyalist p artiler tüm
an ti-faşistleri ve yurtseverleri birleştirm ek için b öyle
sine çalışarak işgal altındaki ülkelerde ulusal cephele
rin (Yugoslavya’d a Birleşik Halk K urtuluş Cephesi,
F ransa’da Bağımsızlık İçin Ulusal M ücadele Cephesi,
Y unanistan’d a U lusal K urtuluş Cephesi vb.) k u ru lm a
sında belirleyici bir rol oynadılar.
Bilimsel sosyalist partiler K om intern’in Yedinci
Kongresinde belirlenen stratejik ve taktiksel hedefleri
geniş ölçekte uygulam aya başladılar. P artililerin bu
yöndeki ısrarlı çabaları, kitleleri toparlam aya, büyük
boyutlara ulaşan Direniş H areke ti’ni hızlandırm aya ve
bilimsel sosyalistlerin etkisini artırm ay a yardım etti.
Komintern, işgal altındaki ülkelerin üye partilerine
Direniş H areketi’nin geliştirilm esinde sürekli olarak
vardım etti. Bu yardım temel hedeflerin saptanm ası
ve personel, propaganda malzemesi yardım ları vb. k ap
sıyordu.
Komintern, Y ugoslavya’daki anti-faşist m ücadele
nin örgütlenm esine büyük özen gösterdi. KEYK’nin Y u
goslavya Kom ünist Par'tisi’ne yazdığı 22 H aziran 1941
tarihli m ektup, P artiyi ülkede b ir birleşik ulusal cephe
y aratm ay a ve istilacılara karşı kitlesel b ir m ücadele
örgütlem eye yöneltti.
Y ugoslavya’da Partililer partizan g ru p lar ve müf-
612
m /nlor oluşturdular ve kitlelere Sovyetler Birliği’nin
fayht A lm anya'ya ve onun uydularına k a rşı savaşa
katılm asının Yugoslavya halkına faşizme k a rşı zafer
lut/ıınmu ve özgürlük ve bağımsızlık elde etme ufuk
ları açtığını anlattılar. Ülkede, bilimsel sosyalistlerin
Ön(lor liginde d a h a sonra düzenli Y ugoslavya U lusal
K urtuluş O rdusu olarak yeniden örgütlenen sayısız
p artizan m üfrezeleri ortaya çıktı. 1942 sonunda bu or
duda 150.000 e r ve subay vardı.
K urtuluş m ücadelesi sırasında işçileri, köylüleri
ilerici aydınları, yurtsever subayları ve diğer anti-fa
şist ve yurtsever güçleri içine alan Birleşik Ulusal K ur
tuluş Cephesi oluşturuldu. U lusal cephenin yönetici
gücü Yugoslavya Komünist Partisiydi.
Ulusal k urtuluş güçlerine karşı sadece yerel faşist
birim ler değil, göçmen m onarşisi hüküm etin y andaş
lım da düşm an bir tavır aldı. B unlar Ç etnikler olarak
bilinen ve yeni yeni p artizan hareketle çatışm aya baş
layan silahlı m üfrezeler örgütlediler. Yugoslav y u rtse
verlerinin başarılı m ücadelesinin sonucunda 1941 son
larına doğru ülke topraklarının bir bölüm ü k u rtarıldı
vo U lusal K urtuluş Komiteleri b u ralard a devrim ci ik
tidarın organları olarak işlev gördüler.
1942 güzünde Yugoslav Kom ünist Partisi MK «hü
küm et niteliğinde bir organ» olarak değerlendirilen
Yugoslavya U lusal K urtuluş Komitesi’ni k u rm ak üze-
ı*o adım lar attı. KEYK, bunu «çok gerekli ve son dere
ce önemli b ir adım» olarak tanım layarak, böyle bir
komite oluşturm a önerisini ilk olarak onayladı.
KEYK 20 Kasım 1942 tarihli bir telg rafta bu komiteye
-ulusal bir nitelik ve hem üyelik hem de eylem prog
ram ı açısından genel p a rti niteliği» verilm esini öner
di. KEYK, bu kom itenin ulusal k urtuluş m ücadelesi
nin politik bir organı olarak değerlendirilm esini cum
613
huriyet sloganının ilkel b ir biçimde o rtay a konm am a
sını ve Yugoslavya’daki m ücadeleye sadece ulusal bir
açıdan değil, faşist bloka k arşı m ücadelenin genel h e
defleri açısından d a yaklaşılm asını tavsiye etti. KEYK
«daha fazla politik esneklik ve kıvraklık o rtaya koyar
ken ulusal k urtuluş m ücadelesindeki konum unu güç
lendirm ek için elden gelen herşeyin yapılmasını* sa
lık verdi.{53)
KEYK’nin tavsiyeleri, Y ugoslavya’d a faşist istilacı
la ra karşın e n geniş cephenin kuru lm asın a yönelikti.
Kasım 1942 sonunda k urtarılm ış B osna'nın Bihac
kentinde anti-faşist g ru p ların tem silcilerinin b ir açılış
toplantısı yapıldı, böylece tüm Yugoslavya politik mec
lisi -Yugoslavya’nın Ulusal K urtuluşu A nti-Faşist Mec
lisi- Yugoslav h alklarının ilk devrim ci parlam entosu
oluşturuldu. Bilimsel sosyalistlerin yanı sıra tüm anti-
faşist g ru p ların tem silcilerini içeren b ir anti-faşist
Meclis Y ürütm e Komitesi seçildi. YUKAFM Y ürütm e
Komitesi Y ugoslavya’daki k u rtu lu ş m ücadelesinin ön
derliğini ele geçirdi.
YKP’nin, ülkedeki y urtsever güçleri A lm an ve İtal
yan faşist istilacılarına k a rşı silahlı b ir m ücadele için
toparlam a deneyi, K om intern Y ürütm esince çok olum
lu değerlendirildi ve diğer ülkelerin p a rti basınında
yaygınlaştırıldı.
K om intern özellikle Polonya işçi sınıfının m ark-
sist-leninist partisinin yeniden k u ru lm asın d a Polon
y a K om ünist P artisi’ne büyük yard ım lard a bulundu.
Polonya bilimsel sosyalistleri A lm anya’n ın SSCB’
ye saldırısından başlay arak kendi dağınık gruplarını
ve anti-faşist güçlerin tü m ü n ü birleştirm e çabalarım
hızlandırdılar. 1941 sonuna gelindiğinde bilim sel sos
yalistlerin denetim indeki illegal örgütlerin üye sayısı
yaklaşık beş-altı bindi. C!4)
»14
Bilimsel sosyalistlerin denetim indeki en büyük a n
ti-faşist ö rg ü t sol-kanat sosyal-dem okratlann ve p a rti
sizlerin, sendika görevlilerin içinde bulunduğu K u rtu
luş M ücadelesi Birliği’ydi. Ülkedeki diğer anti-faşist ör
g ü tler a ra sın d a Devrimci İşçi ve Köylü Konseyleri, Sov
y etler Birliği D ostları Cemiyeti, İşçi-Köylü Ö rgütü ve
Sizin, Bizim Ö zgürlüğüm üz İçin M ücadele Cephesi v a r
dı.
Temmuz-Ağustos 1941’de KEYK SSCB’de k a lan Po
lonya bilimsel sosyalistlerinden m arksist-leninist p a r
tiyi yeniden k u rm a k için zem in h azırlam a am acıyla
Polonya’y a kaçırılacak olan b ir geçiş gru b u oluşturdu.
Geçiş G rubu yeni p artin in nazilere k a rşı geniş b ir ulu
sal cephe y a ra tm a görevini öne süren prog ram a iliş
kin b ir açıklam a yaptı.
G rubun üyeleri A ralık 1941 sonunda ve O cak 1942
b aşm da Polonya’ya v a rd ıla r ve bilimsel sosyalistlerin
denetim indeki illegal anti-faşist örgütlerle ilişki k u r-
d u lar.(5S) Temelini birleşm iş illegal örgütlerin o luştur
duğu Polonya İşçi Partisi -Polonya işçilerinin m arksist-
leninist partisi- kuruldu.
PİP’nin Ocak 1941 başındaki kuruluş toplantısında
Nownl,ko’nun Sokrolor olarak görev aldığı geçici b ir yö
netim organı seçildi.
10 Ocak 1942'de «İşçilere, Köylülere, A ydınlara
Tüm Polonya Yurtseverlerine» b ir çağrı yayınlandı. Bu
belge Polonya İşçi P artisi’n in kuru lu şu n u ilan etti ve
tem el ilkelerini açıkladı. Parti, tüm Polonya halkını n a
zi istilacılarına karşı yılm az b ir m ücadele verm eye ve
h ain ler ve teslim iyetçiler dışında nüfusun tüm kesim
lerini içine a lan b ir Birleşik U lusal A nti-Faşist Cephe
o lu ştu rm aya çağırdı.
PİP’n in kuruluşu, Polonya halkının k urtu lu ş m ü
badelesinde yeni bir evreyi başlattı. Bilimsel sosyalist
615
le r derhal istilacılara k a rşı m ücadeleye giriştiler.
Gvvardia Ludova (Halk Muhafızı) olarak bilinen b ir as
keri örgüt kuruldu. Halk M uhafızının ilk birlikleri, Ma-
yıs-H aziran 1942’de düşm ana yapılan sald ırılarla ça
lışm aya başladı. N azi istilacıları ve ülke içindeki gerici
çevrelerin şahsında güçlü ve acım asız bir düşm ana
k a rşı verilen zorlu bir m ücadele sırasında PÎP saflarını
h ızla güçlendirdi ve anti-faşist direnişin en etkin gücü
haline geldi.
K om intern Y ürütm e Kurulu İşgal altındaki ülke-,
lerin K om intern üyesi partiloriyle yakın ilişkide ol
m aya çalıştı ve direniş hareketlerini güçlendirip ge
nişletm eye yardım cı oldu.
Fransa'da, A lm anya’nın Sovyetler Birliği'ne sal
dırm asından sonru dironiş hareketi d a h a üst b ir evreye
yükseldi. Thorez -22 H aziran’dan sonra yurtseverler d a
h a farklı düşünm eye başladılar. ‘Yalnız değilim. Sov
yet halkı gibi bir m üttefikle özgürlüğe ulaşabiliriz, k a
zanabiliriz.’»(5C) diye yazdı. 1941 yazından b aşlayarak
gönüllü ask er ve gerilla m üfrezeleri oluşturuldu. FKP
b u n ların örgütleyicisi oldu.
Partililer Ulusal Cephenin sağlam laşm ası için ça
lışm aya başladılar. Çeşitli işçi ve köylü örgütleri, F ran
sız K adınlar Birliği, Gençlik Cephesi vb. Ulusal Cep
heye katılm aya başladılar.
N azi yetkilileri ve onların m üttefikleri Vichi yet
kililerinin şahsında Fransız yurtseverlerine k a rşı azgm
bir sindirm e h a re k atın a başladılar. Bundan en a ğ ır za
r a r gören «kurşuna dizilenler partisi» o larak ta n ın m a
ya başlayan Fransız Kom ünist P artisi’ydi. Sayıları yet-
m işbeşbine v a ra n p artili nazi istilacılarına k arşı ülke
lerinin özgürlük ve bağım sızlığım korum ak için verdik
leri sav aşta h ayatlarını yitirdiler. Ö ldürülenler a rasın
d a Parti M erkez Komitesinin, MK Sekreteri ve Demir-.
616
yolu İşçi Sendikalarının önderi Pierre Sem ard, Hum a-
nite gazetesinin yönetm eni G abrıel P eri’nin de dalıil
olduğu 8 üyesi de vardı. Partililer anti-faşist direnişin
gerçek k a h ra m a n la n olduklarını kanıtladılar.
Çekoslovakya’daki direniş hareketi A lm anya’nın
Sovyetler Birliği’ne saldırm asından sonra d a h a d a et
kinleşti.
Eylül 1941’de Çekoslovak Kom ünist Partisi MK in-
siyatifinde direniş hareketinin temel gruplarınm tem
silcilerinden oluşan Çekoslovakya M erkezî Ulusal-
Devrimci Komitesi kuruldu. K asabalarda ve köylerde
halkın istilacılara k arşı m ücadelesinin organları ola
rak çalışan yerel kom iteler oluşturuldu.
Çek bölgesinin naziler ta ra fın d a n ele geçirilm e
sinden sonra tüm üyle A lm anya’ya bağım lı b ir kukla
devlet haline getirilen Slovakya’da p artililer ordu için
de yaygın bir çalışma yürüttüler; askeri birim lerde il
legal parti örgütleri o luşturdular ve askerleri Kızıl O r
duya karşı savaşm am aya çağıran bildiriler dağıttılar.
Devrimci propagandanın etkisiyle Slovak H üküm eti’-
ıdh Sovynt-Alnmn cephosine gönderdiği ordu birim
lerin in tüm ü Kızıl Ordu vo Sovyet partizan ların ın ta
ra lın a goçl.j.
l im l'in sonunda Slovakya’da partizan m üfrezele
rinin kurulm asını, Bohemya ve M oravya’da b enzer
m üfrezelerin kurulm ası izledi. Bilimsel sosyalistler Ulu
sal C ephe’nin oluşturulm ası için bir kam panya b aş
lattılar.
KEYK, İspanyol Kom ünist P artisi’nin çalışm aları
n a k a rşı ciddi b ir özen gösterdi. İKP’nin görevlerine
ilişkin m eseleler KEYK S ekretaryasm da birkaç kez
tartışıldı. S avaşta resm en yer alm am akla birlikte Fran-
ko İspanyası nazi A hnanyasına giderek a rta n y a r
d ım larda bulunuyordu. İspanya, A lm anya’ya büyük
617
m ik tarlard a stratejik ham m adde sağlıyordu. Franko,
m avi tüm enini Sovyet-Alman cephesine gönderdi. Bu
tüm en orada Alman ordusunun h ir bölüm ünü oluştur
du. Faşist Ispanya’nın egemen çevreleri, ülkeyi nazi Al-
m anyasının yanında savaşa çekmeyi planlıyordu. Böy
le bir politika İspanyol halkının yaşam sal çık arları açı
sından b ir tehlikeydi.
İspanyol K om ünist Partisi, Franko rejim inin bu
m aceracı çizgisini açığa çıkardı ve tüm anti-faşistleri,
ulusal çıkarları önde tu ta n herkesi «İspanya’nm sava
şa katılm asını Önlemek ve diktatörlüğün faşist güçle
re sağladığı yardım a karşı m ücadele etmek» için bir
leşmeye çağırdı.*57J İspanyol Kom ünist P artisi’n in iz
lediği ulusal birlik politikası, İspanya’nın tarafsızlığı
nın sadece sol güçler için değil, tutucu ve katolik çev
reler, askerlerin bir bolümü vo İngiliz-Am erikan ser
m ayesine bağlı İspanyol kapitalistlerinin önemli bir
kesimi dahil, nüfusun çoğunluğu için de b ir endişe ko
nusu olm asına dayanıyordu.
İKP, ülkede, halkı İspanya top rak ların d a Franko
rejim ine ve onun İspanya’yı savaşa çekm e çab aların a
karşı a y ak lan d ıran tek partiydi.
Parti, Eylül 1942 bildirgesinde faşist diktatörlüğün
devrilm esinden ve politik özgürlüklerin yeniden sağ
lanm asından sonra derhal halkın, özgürlük ve dem ok
rasi koşullarında devletin gelecekteki politik yapısm ı
seçmesine olanak veren seçim leri yapacak b ir ulusal
birlik hüküm eti sloganı öne sürdü.
KEYK, Çin halkm m Jap o n istilacılarına k arşı si
lahlı direnişinin örgütlenm esinde etkin olarak y e r alan
Çin Kom ünist P artisi’n in çalışm aları konusunda olduk
ça özen gösterdi,
A vrupa ve A sya’daki olayların akışı, Jap o n y a’nın
SSCB’ye savaş açm a olanağını o rtad an k aldırm ak için
ü'l 8
.lupon aleyhtarı savaşın hızlandırılm asını gerektiriyor
du, liu hem Sovyetler Birliği hem de b a şta Çin olmak
M/.ere diğer özgürlükleri için mücadele eden halkların
yurarınaydı.
Bir birleşik ulusal cephenin kurulm ası, Çin halkı
nın ulusal k u rtu lu ş savaşının gelişmesi açısından çok
Imyük Önem taşıyordu. A ncak Çiang Kay-şek g ru b u
nun gerici çizgisi Çin Kom ünist Partisi için ciddi güç
lükler yarattı. Çiang Kay-şek kliğinin kışkırttığı silah
lı çatışm alar K uom intang askerleri ve U lusal K urtu
luş orduları arasın d a sık sık yinelendi,
Çin halkının Japon istilacılarına k arşı b aşarılı ey
lemlere girişm esini sağlam ak için KEYK ÇKP’ye ulu
sal cepheyi ve K uom intang’la olan ilişkilerini güçlen
dirm eye yönelik ad ım lar atm asını te k ra r te k ra r öğüt
ledi. Bu nedenle KEYK, ÇKP MK’ne yazdığı 16 H aziran
1942 tarih li m ektubunda «İçinde bulunulan d u rum Çin
Komünist P artisı’n in K uom intang'la ilişkilerini geliştir
mek ve Jap o n lara karşı m ücadelede Çin birleşik cephe
sini güçlendirm ek için elinden gelen herşeyi yapm ası
nı zorunlu kılm aktadır.» diye belirtiyordu. Kom ünist
Partinin saygınlığını yıkm aya ve onu kitlelerden uzak
laştırm aya çalışan Ç iang Kay-şek ve diğer K uom intang
önderlerinin uyguladığı taktiklerin provokatif niteli
ğine işaret eden KEYK «biz, bu provokasyonlara akıl
lıca karşı çıkm ak yerine boyun eğmeyi halkım ız açısın
dan doğru b ir politika olarak değerlen d ir eme yi z.» di
ye vurguladı.(M)
Japon istilacıların şahlanm ası karşısında, özellikle
Çin’in kırsal alanlarında, K om ünist P arti önderliğinde
kitlesel b ir partizan savaşının gelişmesi için oldukça
olverişli koşullar o rtay a çıktı. Jap o n em peryalistleri
nin SSCB sınırına b ir milyon insanı kapsayan b ir ordu
yığmış ve sonra Pasifik’te b ir savaş başlatm ış olması
619
ned en iy le Ç in ’deki sa v a şa a y ıra c a k çok sın ırlı g ü çleri
kalm ıştı. Ç in h alk ın ın k u rtu lu ş m ücadelesini h ız la n d ır
m ak için u y g u n k o şu lla r vardı.
ÇKP, k u rta rılm ış bölgeleri gen işletm ek ve silah lı
k u v v etleri g ü çlen d irm ek için bu k o şu lla rd a n y a r a r la n
dı. A n cak P a rti içinde M ao T se-tung b aşk an lığ ın d ak i
yönetim e n b ü y ü k özeni 1941 y azın d a b a ş la tıla n ve 1 9 4 5 -
gü zü n e dek s ü rd ü rü le n p a rti ö rg ü tle rin in «çalışm a t a r
zını g eliştirm e- k a m p a n y a sın a gösterdi, M ao T se-tung
g ru b u b u k am p an y ay ı M ao T se-tung ve y a n d a şla rın ın
h o şlan m ad ığ ı p a rti g ö revlilerine k a rşı d ü zen li b ir h a ç
lı seferin e çevirdi. Bu p a r ti g ö rev lilerin in çoğu hiç b ir
biçim de sav u n u lam az b a sk ıla rla k arşıla ştıla r.
«Çalışm a T arzını G eliştirm e» k am panyası, M ao Tse-
tu n g ’u övm ek, g ru b u n u n p a rti y ö n etim in d ek i k o n u
m u n u g ü çlen d irm ek ve «Çin’in özgün k o şu lla rın d a
m arksizm » o la ra k s u n u la n m aoizm i h a lk a m aletm ek
için b ir b a h a n e o la ra k k u llanıldı. P arti-içi m ücad ele sı
ra s ın d a M ao T se-tu n g 'u n d o k trin e r v a rsa y ım la rım P a r
tin in egem en ideolojisi h alin e g etirm en in v e M ao’n u n
« h ata y ap m az b ir önder» o la ra k tan ıtılm ası için g e re k
li ideolojik ve Örgütsel ö n k o şu llar y a v a ş y a v a ş y a r a
tıldı.
P arti, g elişm esindeki b u olum suz -y a n la ra k a rş ın
k itlelerin g en iş y u rts e v e r h a re k e tin in etk isi ve K om in-
te m ’in y a rd ım ıy la ü lk en in Jap o n em p ery alistlerin bo
y u n d u ru ğ u n d a n k u rta rılm a sı için u lu sal slo g an lar a l
tın d a h alk ın v erd iğ i m ü cad elen in ö n c ü lü ğ ü n ü y ap m ay ı
b aşard ı.
H alk ların Ja p o n em p ery alistlerin e k a rş ı m ü cad e
lesi M alaya, Filipinler, B urm a, Ç in H indi, E ndonezya
ve K ore’de de başladı. Ja p o n m ilitaristleri G üney Doğu
A sya ü lk e lerin i ele g e ç irirk e n «Anglo-Sakson em per-
620
yuli/.minin» boyunduruğundan «kurtarıcı» m askesi a l
lı ım gizlenerek istilalara girişti,
fşgal edilen ülkelerde yerel burjuvazinin, toprak
.sahipleri ve resmi görevlilerin işbirlikçi un su rlarıy la
işbirliği içinde kukla yönetim ler oluşturan, Japon m i
litaristlerinin iki yüzlü politikası Japonya’nın yardım ıy
la bağımsızlık kazanm a olanağına in an an kesim ler a ra
sındaki düşüncelerle b ira ra y a gelince anti-em peryalist
güçlerin birliğinin sağlanm ası için bir engel o lu ştu ru
yordu. Ancak, Japon em peryalistlerinin ele geçirilen
ülkeleri acım asızca yağm alam ası ve kaba b ir şiddet
ve vahşet rejim i k u rm aları direniş hareketini o lu ştu r
maya başlayan halk arasın d a yeni söm ürgecilere k a r
şı n efret uyandırdı.
M alaya halkı, Japon söm ürgecilerine karşı etkin
b ir biçimde savaştı. İstilacılara savaş açan Komünist
Parti önderliğinde Japon aleyhtarı bir ordu kuruldu.
Japonlar, Fİlipinler’de k a ra rlı bir direnişle k arşı
laştılar. 1942 b ah arın d a Komünist P arti insiyatifinde
işçi, köylü, öğrenci ve dini örgütlerden oluşan b ir b ir
leşik Jap o n aleyhtarı cephe oluşturuldu. G erilla m üf
rezeleri 1942 b ah arın d a ulusal Japon A leyhtarı O rdu
içinde birleştiler. Bu ordunun silahlı birlikleri kitlele
rin desteğini sağlayarak ülkenin orlu ve güney bölge
lerindeki bazı alanları kurtardılar.
Burm akla bilimsel sosyalistler tüm yurtsever güç
leri birleşti m ıoyo çalıştılar, gerilla m üfrezeleri- oluş
lu r<l ular vo islilucılara ve Japonların hizm etindeki ye
rel askeri yönelim lere karşı m ücadelede diğer y urtse
verlere katıldılar,
V ietnam ’da 1941’de Kom ünist Partinin insiyatifin
de b ir birleşik cephe - Viet M inh (V ietnam Bağımsız
lık Birliği) - kuruldu. S aflarında işçileri, köylüleri, k e n t
li küçük-burjuvaziyi, ilerici ay dınlar ve o rta bu rju v a
621
ziyi b irleştiriy o rd u . B irliğin Önderi Ho Şi M in h ’di. Viet
M inh, J a p o n is tila c ıla rın a k a rş ı d iren işi ve d a h a so n ra
ü lk e n in tü m sö m ü rg e b a sk ıla rın d a n k u rtu lm a sı için
verilen m ü cad eley i yönetti.
E n d o n ezy a’d a k i Ja p o n a le y h ta rı h a re k e te fa b rik a
la r ve d em iry o lların d a sabotaj eylem leri d ü zen ley en İş
çiler, köy lü ler, ay d ın lar, ö ğ ren ciler ve g en çlik katıldı.
B irkaç y erd e k ö ylü a y a k la n m a la rı ve a s k e rle r a ra s ın
d a is y a n la r patladi-
Jap o n em p ery alistlerin e k a rş ı D ireniş H arek eti Ko
r e ’ye de yayıldı. S a v a şta n Önce b u ra d a bilim sel so sy a
listlerin ö n d erliğ in d e U lusal D iren iş C em iyeti k u r u l
m uştu. M a n ç u ry a ’d a v e K ore sın ırın a b itişik b ölgelerde
çalışan K oreli g erilla m ü frez eleri bu cem iyeti d e ste k
liyordu.
Bilim sel so sy alistler G üney-D oğu A sya ü lk elerin in
y u rtse v e r g ü çlerin i J a p o n istila c ıla rın a k a rş ı b irle ştir
m e h a re k e tin d e ve silah lı m ücadelede Ja p o n a le y h ta rı
cep h en in ö rg ü tley icileri o la ra k ön s a fla rd a gö rev y a p
tılar.
Faşist Blok Devletleri
Ve İşgal Altındaki Ülkelerde
Radyo Propagandasının
örgütlenmesi
R adyo ile p ro p a g a n d a d a d ah il a n ti-fa şist p ro p a
g an d a, k itleleri m ü cad eled e b irleştirm ed e g ü çlü biı
araç tı. S av aş k o şu lla rın d a, çoğu A v ru p a ü lk e sin in A l
m a n o rd u la rın ın işgali a ltın d a olduğu b ir sırad a, anti-
faşist y e ra ltı h a re k e tin in g ü n lü k h ab erleşm esi rad y o y
la y ü rü tü lü y o rd u . S ovyetler B irliği’n d e n y ap ılan rad y c
y a y ın la rı ve n a z i işgali a ltın d a k i b azı to p ra k la rd a y a
p ılan illegal y ay m lar, u lu s la ra ra s ı d u ru m , cep h elerd e
ki, işgal altın d a k i ve fa ş is t ü lk e le r içindeki d u ru m a
022
İlişkin güvenilir bilgi iletm enin e n önemli araçlarıydı.
M oskova’dan yapılan radyo yay ın lan nazi sald ırg an
larının politikasını reddediyor, nazilerin propaganda
gösterilerini açığa çıkarıyor ve anti-faşist direnişin so
m u t so ru n ların a ilişkin önerilerde bulunuyordu.
Radyo yayınlan, h alk ların faşist istilacılara olan
am ansız nefretini, faşist h aydutların kaçınılm az yenil
gisine ve halk ların özgürlük yolundaki haklı davasının
zaferine olan inançlarını ay ak ta tu tm an ın önemli bir
aracıydı.
D ünya işçi sınıfı h areketinin Gottwald, ibârruri.K o-
larov, Pieck, Togliatti, Thorez ve U lbricht’in de a ra la
rın d a olduğu önemli temsilcileri, bu radyo y ayınların
d a görev aldılar. Tek tek ülkelere yapılacak yayınlar
için söz konusu olan ülkeler bilimsel sosyalist p artile
rin in ü st düzeydeki üyelerinin tem sil edildiği özel y a
yın k adroları oluşturuldu. Genel yönetim i ise KEYK
Sekretaryasm ın atadığı b ir M erkezi Yayın K urulu yü
rütüyordu.
1943'te ulusal radyo yayınları 18 ayrı dilde hem en
hem en 24 saa t gece gündüz çalışıyordu; Almanca, Leh
çe, Çekçe, Slovakça, Bulgarca, Sırpça, Slovence, İspan
yolca, Fransızca, İtalyanca, M acarca ve d iğ er dillerde
yayınlar yapılıyordu. G erçekleri an latan radyo h ab er
leri, işgal altındaki ülkelerin halkları a ra sın a sızıyor,
faşist işgalcilere k arşı özgürlük ve bağım sızlık sava
şında onları yüreklendiriyordu. A nti-faşist propagan
da, H itler bloku içindeki ülkelerin bilimsel sosyalist
lerine ve ilerici işçilerine ulaştı ve oradaki anti-faşist
güçlerin büyüm esine yolaçtı.
KEYK S ekretaryası sık sık bu radyo yayınlarının
kaydettiği ilerlemeye ve Direniş H areketi’nin gelişm e
sinde oynadığı role değinen ra p o rla r aldı. Sekretarya,
27 Şubat 1942’deki k a ra rın d a ulusal yayınlarda «savaş
623
çalışm alarını başlatm ak için d ah a elverişli bir durum»
bekleyen ve tüm um utların ı Kızıl O rdu’ya bağlayan b a
zı anti-faşistlerm edilgen tav ırları konusunda b ir eleş
tiri eksikliği olduğunu belirtti. KEYK, radyo pro p ag an
dasının anti-faşist h arek etin başarılarını abartm am ası
gerektiğini ve anti-faşist g ru p ların m ilitan eylem ini ve
geniş kitlelerin düşm ana karşı gösterilerini hızlandır
mak için elinden geleni yapm asını talep otti, KEYK, za
m anın, büyük kitle eylem leri ve faşist istilacılara karşı
d a h a kararlı m ilitan eylem ler için henüz olgunlaşm a
dığı görüşüne k a rşı çıktı.
Sekretarya, radyo propagandasını geliştirm ek için
som ut önerilerde bulundu. K arar «Düşmanı bıkıp u san
m adan açığa çıkarm ayı sürdürürk en , ulusal yayınları
nı H itler’in plan lam ak ta olduğu b ah ar saldırısının bo
şa çıkarılm asına yöneltmek gorekiyor» diye sürüyordu.
Ulusal yayınların tüm yayın kadroları kitlelerin nazi-
lere ve nazi Alman yasın m egemen birliğinin hizm e
tindeki hain hüküm etlere karşı ivedi eylem lere giriş
mesi için yapılan propagandayı hızlandıracaklardı.
KEYK, hareketin çeşitli ulusal lıomiLeler biçimindeki
ulusal üslerinin derhal kurulm ası, rollerinin, önem le
rinin ve görevlerinin belirlenm esi no ilişkin propagan
danın gerekliliğini de belirtti. Bu komitelerin o rta k h e
defi, savaşın derhal sona erm esi için mücadele etmek,
m üm kün olan h e r aracı k u llan arak HiÜcr’İn yenilgisi
ne yardım cı olmak, h a lk la ra k urtu lu ş getirm ekte olan
Kızıl O rdu’ya olanaklı tüm yardım ları sağlam ak, Hit-
Ier A lm anyasının ve A lm anya'ya m üttefik ülkelerdeki
ulusal ih an et hüküm etlerinin altedilmesi için çalışm ak
ve gerçekten ulusal hüküm etler, barış, Özgürlük h ü k ü
m etleri oluşturulm ası için savaşm aktı. «Tüm bu am aç
ların propagandası h e r ülkenin ulusal çık arların a d a
yandırıl malıdır.» (S9>
KEYK Sekretaryası, anti-faşistlerin (özellikle Al
m anya ve İtalya’d a illegal örgütlerini güçlendirm eye
ve olm ayan yerlerde k u rm ay a ve y u k ard an em ir bek
lem eden ta b an d a n gelecek m üm kün olan en büyük in-
siyatifi ortaya koyarak çalışm alarını hızlandırm aya
çağrılm alarını tavsiye etti.
KEYK, cephedeki önemli olaylara tepki gösterdi ve
üye p artilere bu konuda Öğütler verdi. A lm an ordula
r ı 1942’de yaz saldırılarına başladığında KEYK, özel
b ir k a ra rd a, «düşmanın geçici b a şa rıla rın a ilişkin düş
m an propagandasına d a h a güçlü ve kesin b ir tepki gös
termek» gereğini belirtti. «Hitler ordusunun a n a güçle
rin in Sovyet-Alman sınırında bağlandığı gözönüne alı
nınca ikinci bir cephe m eselesinin giderek d a h a acil ve
gerçekleşm esinin d a h a m üm kün b ir hale geldiği açık
ça o rtay a konm alıdır. Bu, işgal altındaki ü lk eler h alk
ların ın mücadelesi, özellikle p artizan h a re k eti için
olum lu koşullar sağlar...» KEYK aynı zam anda, ikinci
b ir cephenin açılm asını bekleyerek edilgen b ir biçim de
yerinde saym a tehlikesine k a rşı anti-faşistleri uyardı.
KEYK «İstilacılara karşı m ücadele ikinci cephenin açıl
masını beklem eden hem en şimdi başlatılm alıdır.»(M>
KEYK gençlik arasın d a propaganda m eselesini ta r
tıştı. Sokrotarya 20 Temmuz 1042 tarih li k a ra rın d a Hit-
le r’in hızla yenilgiye uğratılm asının gençliğin başlıca
görevi olduğunu ve varolan koşullarda özgürlüğü k a
zanm anın b ir tek yolu bulunduğunu, bun u n d a silahlı
m ücadele olduğunu belirtti. Bu nedenle b ü tü n işgal
edilm iş ülkelerdeki gençler, halkın m ücadelesinin vu
ru cu gücü olm ayı kutsal görevleri olarak değerlendir
m ek zorundaydılar. Gençlik yayınlarının şu slogan al
tın d a sürdürülm esi tavsiye edildi: «Ülkenin m u tlu lu
ğu benim için yaşam ım dan d a h a değerlidir.»(61) U lusal
radyo yayınlarında p artizan harek etin in pro p ag an d a
Komintern
Ve S avaş T ufukluları A ra sın d a k i
P o litik Çalışm a
626
SBKP üyeleri de savaş tu tu k lu ları arasın d ak i politik
çalışm ada etkin bir yer aldılar.
21 Ağustos 1941'de KEYK Şekretaryası Ulbricht,
D raganov ve Sverm a’nın Alman ve Romen savaş tu
tu k ların a ilişkin raporunu dinledi ve H itler aleyhtarı
düşünceye sahip askerler ve subaylar için özel k u rs
la r örgütlenm esini tavsiye etti.
Alman savaş tutuklularm m Alman Komünist P a r
tisi temsilcileriyle ilk toplantısı Ekim 1941’de b ir tu
tuklu kam pında yapıldı. Toplantı «Hitler’iıı yenilme
si Alman halkının kurtuluşudur» diyen «Alman H al
k ın a Çağrı»yı kabul etti. Büyük b ir Alman a sk e r grubu
Alm an h alk ın a savaşa son verm ek, H itler’i altetm ek
ve özgür ve bağımsız bir A lm anya kurm aya başlam ak
için ilk kez açıkça çağrıda bulundu. Bu ç a ğ n Sovyet
le r Biriiği’ndeki savaş tu tu k la n kam plarında anti-fa-
şist b ir hareketi başlatm ası açısından büyük b ir po
litik önem taşıyordu.(62)
KEYK savaş tu tu k lu ları arasındaki çalışm anın ör
gütlenm e biçimi ve so n u çlan konusunda sistemli bir
çalışm a yapm ayı sürdürdü. Bu am açla dünya işçi .sı
nıfı h areketinin önemli önderlerinin işbirliği istendi.
Ocak 1942 sonunda KEYK Şekretaryası savaş tutuk-
lu la n arasında politik çalışm a meselesini tartıştı. Bu
k onuda alm an k a ra r «savaş tutukluları birinci konfe
ran sı çağrısı ve diğer ülkeler için kabul edilen ben
zer çağ rılar savaş tutukluları arasın d a d ah a ileri ça
lışm alar için bir tem el oldu...» diyordu.<S3) Sekretar-
ya, savaş tu tu k la n için üç aylık eğitim k u rsla rı vere
cek b ir okul örgütlem e Önerisini onayladı. Bu okullar
d a ders gören savaş tu tu k la rın a kam plarda politik ça
lışm a y ap m alan salık verildi.
Savaş tu tu k lu la n arasın d a politik çalışm ayı >ö-
627
nelm ek için Uibricht, Koplenig ve Szanto’dan oluşan
biı* kom isyon kuruldu.
Sovyet O rdusu’nu n 1842 sonu ve 1943 başındaki
zaferleri ve faşist orduların çok sayıda ask er ve subay
larının ele geçirilm esinin ardından KEYK savaş tutuk-
iuları a ra sın d a yığınsal b ir anti-faşist h a re k et b aşlat
m aya k a ra r verdi. S ekretarya anti-faşist okulun ge
nişletilm esini ve eylem cilerin eğitilm esi için kısa dö
nem li k u rsla rın örgütlenm esini tavsiye etti. Subaylar
için özel sem inerler yürütüldü.*01*
KEYK S ekretaryasının tavsiyeleri u y arın ca H itler
ve m üttefiklerine karşı m ücadelede tu tu k lu ia n n poli
tik görevlerini tartışm ak üzere Alman, İtalyan, M acar
ve Romen savaş tu tu k lu ları delege k o n feran sları ya
pıldı.
Savaş tutukluları arasın d ak i zorlu politik çalışm a
nın sonucu olarak A lm an ordusu ve diğer faşist blok
ülkeleri ordularının ask er ve subaylarının b ir çoğu, fa
şizme karşı m ücadelenin etk in savaşçıları haline geldi
ler. 1943’te Ö zgür A lm anya U lusal Komitesİ’n in k u ru l
m ası H itler’in tüm m uhaliflerinin birleşik b ir cephesini
y aratm ak için A lm an Kom ünist Partisi’nin verdiği m ü
cadelede önemli b ir olaydı. Ö zgür A lm anya hareketi
aslında, a ra la rın d a savaş tu tu k lu la n içinden çıkan or
d unun ulusal güçleri de olm ak üzere, anti-faşistlerin,
Alman Kom ünist P artisi önderliğindeki işçi sınıfının
yönettiği m ilitan b ir ittifaktı, ö z g ü r A lm anya h a re
keti d a h a sonra yeni, dem okratik b ir A lm anya'nın ku
rulm asında etkin b ir y er a lan kadroların eğitilm esine
yardım cı oldu.
Komintern
Ve Savaşırı
Dönüm Noktası
Tüm halk ların faşist boyunduruğa k a rşı m üca
628
delesinin sonucu herşeyden önce Sovyet-AIman cephe
sinde - İkinci D ünya Savaşı’nın başlıca cephesinde be-
Jijrlendi. A lm anya’n ın SSCB’ye saldırm asından başla
y a ra k 1943’ün o rta la rın a dek H itler-bloku ülkelerinin
tüm ordularının üçte ikisi burada toplanm ıştı.
B üyük A nay u rt savaşının ilk dönem lerinde bazı
ciddi engellere k arşın Sovyet O rdusu azgın, kanlı sa
v aşlarda direndi sonra d a savaşın dengesini değiştir
di. 1942’nin ikinci y a n sı ve 1943’ün başlarında' Volga
ve Don a rasın d a girişilen büyük savaşlar faşist ordu
la r için bütü n nazi savaş m ekanizm asını tem elinden
sarsan ve savaşm tüm akışını değiştiren ezici b ir ye
nilgiyle sonuçlandı. Faşist istilacıların Sovyet toprak
ların d an atılm asına başlandı.
Stalingrad zaferi A vrupa uluslarının nazi boyun
d u ru ğ u n d an k u rtu lm ası için gerçek olanak lar sağla
dı. Faşizmin kanlı boyunduruğu altında ezilen milyon
ların yüreklerinde k u rtu lu ş saatinin hızla yaklaşm ak
ta olduğu um udu güçlendi. Sovyet O rdusunun za
ferlerinin etkisiyle Direniş, yaygınlık ve önem kazan
dı. SBKP yönetim indeki Sovyetler Birliği'nin saygınlı
ğı, tü m dünyadaki bilimsel sosyalistlerin saygınlığı,
ölçülemeyecek k a d ar arttı.
A m a u fu k ta h âlâ zorlu bir kavga, savaşın tüm cep
heleri ve kesim lerindeki tüm anti-faşist güçlerin en et
kin biçimde çalışm alarını gerektiren b ir kav g a vardı.
Bu yeni durum da Komin te rn Y ürütm e K urulu a n
ti-faşist propaganda ve ajitasyon alanlarınd ak i yeni
görevleri saptadı. KEYK Sekretaryasm m 10 Ş u b at 1943
tarih li k a ra n şöyle belirtiyordu: «Savaşın âkışindaki
belirleyici dönüm noktası ve H itler'in hızla yenilgiye
uğratılm ası o lan ağ ı şimdi Hitlerizm e k arşı m ücadele
nin yeni koşullarına dayandırılm ası gereken propa
gandam ızda tüm üyle değişiklik gerektirm ektedir.
629
Propagandam ız saldırıya geçmeli, olabildiğince m ili
ta n ve k a ra rlı olmalı ve kitlelere savaşın belirleyici bir
evresine girdiğim izi anlatm alıdır.»(fa>
Savaştaki bu dönüm noktasm ın başlam asıyla Ko-
m intern Y ürütm esi anti-faşistleri ve yurtseverleri bir-
a ray a getirm e, halkların faşist sald ırg an lara k a rşı m ü
cadelesini yoğunlaştırm a İşini d a h a d a hızlandırm ayı
am açlayan bir çizgiyi kabul etti.
KEYK Ş ekretaryası bu dönemde u lu slararası d u
rum daki değişiklik karşısın d a F ransa ve İtalya’daki
partililerin görevlerine özel b ir dik k at gösterdi.
Thorez, M arty ve Togliatti’nin hazırladığı, M anu-
ilski ve D im itrov’un işbirliğiyle 1 A ralık 1942’de bir
KEYK kom isyonunca onaylanan Fransız Komünist
P artisi’nin acil görevlerine ilişkin Öneriler S talingrad -
daki Sovyet orduları saldırısının, A m erikan ve İngibz-
Ieritı Kuzey A frika’ya çıkm alarının ve F ran sa ’n ın işgal
altında olm ayan bölgesinin nazi işgaline girm esinin üu
ülkede yeni b ir d urum yarattığ m ı belirtti. Bu, ulusal
kurtuluş cephesinin tem elinin yaygınlaştırılm asını sağ
ladı. Öneriler, yapılacak ilk şeyin d a h a önceki politik
farklılıkları ne olursa olsun H itler’e karşı savaşm ayı is
teyen tüm Fransızları ulusal cepheye çekerek cephe
yi güçlendirm ek olduğunu vurguladı. Fransız Kom ü
nist P artisi’ne ulusun tüm güçlerinin birliğini sağla
m a görevi verildi.
Bu birliğin çıkarları doğrultusunda FKP üyeleri, de
Gaulle başkanlığındaki hareketle, F ran sa ve K u
zey A frika’d a H itler a ley h tarı mücadeleye içtenlikle
katılan diğer tü m yurtsever u n su rla rla birleşm eyi ge
rekli gördüler.
Komisyon, Kuzey A frika’d a m üttefiklerle birlikte
d erhal askeri h a re k â tla r örgütleyebilecek b ir yöneti
m in kurulm ası için ç a ğ n yaptı. Kom ünist Parti, F ran
(İ3 0
sız k u rtuluşu am acına adanm ış gerçek b îr u lu sal F ran
sız ordusu oluşturm ak üzere Kuzey A frik a’y ı b ir û s
o larak k u llan m a girişim lerinin tü m ü n ü destekleyecek
ti.
Komisyonun Önerileri arasında, Kuzey A frik a'd a
dem okratik özgürlüklerin yeniden sağlanm ası, tu tu k
lu yurtseverler ve anti-faşistlerin serbest bırakılm a
sı, ordu, polis ve yönetim organlarının beşinci kol a r
tık larından arındırılm ası ve önderlerinin tu tu k lan m a
sı talepleri yeralıyordu.
FKP üyeleri F ran sa ’d aki Direniş H areketi’n in Özel
likle faşist istilacılara k a rşı p artizan harek etin in ola
bildiğince yayılm ası için çalışacaklardı. Ç ünkü b u gö
nü llü askerler örgütü ve p artizan ların genişlem esi, ge
lecekteki ulusal ordunun özünü oluşturacak yeni bi
rim lerin kurulm ası için zorunluydu. B ütün b u n la r k it
lelerin savaşm a yeterliliğini artıra c ak ve F ran sa'n ın
k u rtu luşu için işgalcilere k a rşı genel b ir halk ay ak lan
ması için yapılan h azırlıkları hızlandıracaktı.(
1942 sonunda Fransız bilimsel sosyalistleri de Ga-
ulle’le F ransa’nın yurtsever güçlerini birleştirm e m e
selesi açısından büyük önem taşıyan, nazi işgalcile
rine k arşı savaşta birleşm ek İçin bir an laşm a im zala
dılar.
FKP üyeleri ve y a n d a şla n ulusal k u rtu lu ş sloga
n ı altında D irenişin ön sa fla n n d a yiğitçe savaştılar.
1943 b a h a rın a gelindiğinde ülkede çok sayıdaki
yeni gönüllü ask er ve p artizan birliği kurulm uştu. Bu
birliklerin çoğunda İspanyol, PolonyalI, Çekoslovak,
A lm an ve İtalyan anti-faşistleri Fransız yurtseverle
riyle omuz om uza savaştı. Fransız p artizan ların ın saf
la n F ransa’daki A lm an toplam a kam plarından k açan
çok sayıdaki Sovyet savaş tu tuklusunu da b a n n d ın -
yordu.
631
1943 b a h arın d a bilimsel sosyalistlerin rehberliğin
deki U lusal Cephe ve burjuva direniş örgütleri tem sil
cilerinden oluşan bir Ulusal Direniş Konseyi kuruldu.
Bu, ülkenin y urtsever güçlerinin daim d a sağlam laş
tığını belirtiyordu. Fransız Kom ünist Partisi ve diğer
sol güçlerin direniş h arek eti içindeki etkisi arttı. Ulu
sal Direniş Konseyi, bilimsel sosyulistlorin işgalcilere
ve satılm ış Vichi rejim ine karşı silahlı b ir ayaklanm a
için hazırlık yapılm ası önorisini dosloklodi. Bu, F ran
sız halkının özgürlük m ücadelesine yeni u fu k lar aç
tı.
O dönem de Fransa'daki parti çalışm alarının Önem
li bir alanı, işgalcilerin kiminiz İşçilerini A lm anya'daki
savaş fabrikalarım ı gotıdnnııofurlnl önlomek için ve
rilen mücadoleydi. İşçi ve köylü kil,İnleri nazi 4 o pye
kû n seferberiiği-ndoıı kurtulm ak İçin orm an lara k a ç
tılar. Partililor .seferberlikten kaçan işçi ve köylülerin
askeri eğilimini örgütledi vo onlu n p artizan ların saf
ların a çekti, Pm rm z yurtsever güçlerinin «topyekün
seferberliğe» karşı m ücadeleleri öylosine boyutlara u-
laştı ki Vichi hüküm eti bıı konudaki yüküm lülükleri
ni yerine getiremedi.
İtalyan ordularının Sovyol. cephesi vo Kuzey Af
rik a 'd ak i yenilgisiyle birlikle İtalya'daki faşist reji
m in d u ru m u 1942’nin sonlarına dogrıı bozulm aya baş
ladı.
Bu koşullarda, faşist rojimln devrilm esini ve İtal
y a ’n ın d erh al sav aştan çekilmesini sağlam a görevi acil
b ir hale gelmişti. Togliatti, Thorez ve M arty ’n in h a zır
ladığı ve KEYK Sekretaryası K om isyonu'nun 1 A ra
lık 1942’de onayladığı önerilerdo İtalya'nın' sav aştan
çekilm esini engelleyen unsurun, ülkeyi nazi Alman-
yasm ın b ir uydusu ve A vrupa’nın güneyindeki Hitİer
savunm asının b ir kalesi haline getirm iş olan Mussoli-
632
n i h üküm eti olduğu belirtildi, Mussolini hüküm etinin
devrilm esi sadece anti-faşist güçler için değil faşist sa
vaş politikasını reddeden herkes için geçerli olan do-
m ut ve acil bir görevdi. KEYK ve İtalyan Komünist
P artisi halkın desteğini sağlayacak ve düşm anlıklara
son vererek İa^&şın im zalanm ası için gerekli acil adım
la rı atabilecek, ülkeyi felaketten koruyacak b ir barış
h üküm eti kurm a sloganını o rtaya attılar. Mussolini
hüküm etinin devrilm esini ve bir barış hüküm etinin
kurulm asını ancak faşist diktatörlüğe k arşı özgürlük
ve barış için silahlı b ir ayaklanm a sağlayabilirdi.(G,)
1942 güzünden b aşlayarak yükselen b ir grev dal
gası ülkeye yayıldı ve giderek d a h a inatçı b ir niteliğe
büründü; tüm ilerici güçleri faşizm e k arşı savaşta b ir
leştirm e h arek eti genişlem eye devam etti. Torino ve
Kuzey İtalya’nın, kom ünist ve sosyalistlerin yanı sıra
H ıristiyan dem okratlar ve küçük-burjuva eylem p a rti
sinin de temsil edildiği diğer kentlerinde U lusal Cep
he Komilelori kuruldu. 1943 baharında Kuzey İta ly a ’
d a ülkenin büyük sanayi m erkezlerini içine a lan bü
yük b ir grev başladı. G revlerin sayısı üçyüzbine ulaştı.
G revler ekonomik dürtülerle başlayarak kitlesel poli
tik gösterilere dönüştü. İşçiler, faşizm i red d ettiler ve
savaşa son verilm esini ve b arışın sağlanm asını talep
ettiler. G revlerle aynı zam an d a anti-faşist ve savaş
aleyhtarı sloganlar altın d a h a lk toplantıları ve sokak
gösterileri dalgası ülkeye yayıldı. Faşist egem enlik dö
nem inde Mussolini hüküm eti ilk kez işçilere ödün v er
m ek zorunda kaldı.
M art eylem leri İtaly a’da faşizm e a ğ ır b ir darbe in
dirdi. Ülkeyi korkunç b ir savaşa sürüklem iş olan İtal
yan faşizm inin yoğun askeri ve politik bunalım ı, artık
tartışılm az bir biçimde açığa çıkmıştı. ÎKP'nin etkisi
633
hızla a rtm ay a başladı ve İtalya'nın tüm İlerici güçie-
rin i birleştirm e hareketi Önem ka/undı.
D aha sonra İtalyan Halkının Birliği İçin Eylem
Komitesi’nin bir konferansı toplandı. Konferans dele
geleri açıklam alarında, İ t a l y a ’nın kurtuluşu için ve
rilecek savaşta o rta k olarak m ü c a d e le etm ek ve «ulu
sal b ir ayaklanm a yoluyla t a h r i p k ü r faşist savaş po
litikasına b ir son verme, Mııssollni hüküm etini devir:
me ve ayrı b ir barış im za lım ın .- yüküm lülüklerini ü st
lendiklerini belirttiler.f<1JI^ Ey İn m K o m ite s i üyeleri İtal
yan devletinin d e m o k r a t i k b i r timini üzerinde yeniden
kurulm ası doğrultusu tulu s a ğ la m bir yol izlemeye ve
faşizmle birlikte onu y a r a l a n e k o n o m ik , politik ve
toplum sal güçlori yok n lm n y n vu mı Önem li rolün em ek
çilere ait olacağı bir d e m o k r a s in in kurulm asını sağla
m aya k a r a r l ı o l d u k l a r ı n ı d a b e lir t tile r ,
İtalya’da, bıı süreç Içlııdn ynııl lııılk güçlerinin d u r
m adan aııti-laşist mıioadnloyn katıldığı bir U lusal Cep
he Eylemi oluşuyordu. Itüylüm kem sürede faşist Mus-
solini rejim ini silip süpürün a it II faşist cophenin güç
lü bir atılım ına olanak sağlanmış oldu.
Y ugoslavya’d a düzenli Mallı K urtuluş O rdusu iş
galcilere giderek d ah a etkili darhıilor İndirdi ve gide
rek daha fazla bölgeyi kurtardı. Kaş İs t istilacılar ve
onların yerel burjuvazi vo toprak sahipleri arasındaki
u şak ların a k arşı ulusal kurtuluş savaşı dov b ir dalga
halinde yükseldi.
Y unanistan’da bilimsel sosyalistlerin önderliğinde
ülkenin tüm yurtsever güçlerini birleştiren b ir Ulusal
K urtuluş Cephesi (EAM) kuruldu. Sayısız silahlı is
yancı müfrezeleri, Y unan Ulusal K urtuluş O rdusu
tELAS) içinde birleştiler. Bu ordu düşm anla silahlı
m ücadele sırasm da özellikle ülkenin kuzoyinde önemli
bölgeler kurtardı. Bilimsel sosyalistler hal km y arar-
li.'H
la n adına özverili m ücadeleleriyle halk kitleleri a l a
sında giderek a rta n bir etki kazandılar.
1941 yıh sonbaharında k u ru lan genç A rn av u t
luk Kom ünist P artisi’nin etkisi hızla genişledi.
AKP’ni.n katkısıyla A rnavutluk Ulusal K urtuluş Cep
hesi kuruldu ve 1943 bah arın d a Ulusal K urtuluş O r
dusunda birleşen partizan birim ler oluşturuldu. Bu or-'
dunun çalışm alan 1943’te d a h a büyük boyutlara u la
şarak geniş a la n la ra yayıldı.
Polonya’da politik güçler sıralam asında büyük de
ğişiklikler oldu. Londra ve VVashington’daki Polonyalı
göçmen çevreleriyle ilişki içindeki gerici ve tu tu cu güç
lerin etkisi işgalcilere karşı yığınsal b ir k u rtu lu ş m ü
cadelesi için ciddi bir engeldi.' Bu örgütlerin üyeleri,
işgalcilere karşı direnişte aşırı edilgen b ir rol aldılar,
am a b u n la r Polonya îşçi Partisi önderliğindeki gerçek
vurtsever güçlerle m ücadele etm ekte çok etkindiler. Ne i
v ar ki, Polonya îşçi Partisi ve denetim indeki yurtsever ;
örgütler bu güç koşullar altında bile, büyük özverilere
ve ağır kayıplara karşın faşist işgalcilere yönelik sal
dırılarını hızlandırdılar. 1943 b ah arın d a Polonya îşçi
Partisi’nin etkisi genişlemişti ve örgüt ağı hem en h e
men tüm ülkeyi kaplıyordu. Polonya İşçi P artisi’nin
partizan m üfrezeleri birçok bölgede faaliyetteydi. SSCB
topraklarında Polonyalı Y urtseverler Birliği ve Thadde-
u s Kosciuszko’nun adının verildiği bir Polonya bölü
m ünün kurulm ası Polonya’daki Direniş H areketi’ne
güçlü bir ivme kazandırdı.
K o m in tern Gottwald ve Sverm a’yla işbirliği içinde
Çekoslovakya K om ünist P artisi’n in politik çizgisi ve
acil görevlerine ilişkin Önerilerini saptadı. 5 Ocak 1943’
te kabul edilen bu öneriler de şöyle deniyordu.- »Nazi
A lm anyasıyla yakında girişilecek kesin sav aşlar göz-
önüne alın arak dikkatleri ülke içindeki k u rtu lu ş mü-
635
cadelesinin geliştirilmesi vu hızlandınİm asında yoğun
laştırm ak gerekir.» <r’") Bohemya toprak kırındaki m ü
cadelenin işgalcileri ülküden al.ma an a sloganı altında,
Slovakya’daki m ücadelenin ııır/.i A lmanyasmın y an ın
d a savaşm aya son verm e s l o g a n ı altım la verilm esi g e
rektiği tavsiyesinde bulunuldu.
Kentlerde silahlı savuş gruplarım , köylerde de
partizan birim lerini kurm ak vu partizan hareketini
tüm ülkeye yaym ak Çekoslovakya’daki ulusal k u rtu
luş hareketinin başlıca görevi olarak görüldü. K arar
ulusal birliğin sağlam laşm ası terimi am acıyla faşizme
karşı m ücadelede halkın birliğini temsil eden Ulusal
Kom itelerin kurulm asını tavsiye e|.l.|. Çekoslovak Ko
m ünist Partisi üyeleri ve KKYK Sekretaryası, Slovak
halkını Alman zalimlerimi karşı ulusal bir İsyan ö rg ü t
lemeye çağırm ayı gerekil gürdü. Karar, «Slovaklaria
Çeklerin am açları arasındaki yakın militan ve ta h rik
se! bağlantı vurgulanm alıdır" diyordu. -Bu, h alk ların
ortak m ücadelesinin Slovak Imikııııu ulusal k u rtu lu
şunun yaşam sal çıkarları İçinde olduğuna ve Slovak-
iarın kurtuluşunun Ç e k l e r için ü/gıırlıik sağlanm adan
elde edilemeyeceğine vo huıuın tam tersinin de geçerli
olduğuna (Slovaklar kurtıılnm dan Çekimin de k u rtu
lam ayacağına) işaret edilmelidir.
1943 b a h arın a gelindiğinde Çekoslovakya'daki di
reniş hareketi güç kazanm ıştı. Çeşitli yerlerde p a rti
zan m üfrezeleri ortaya çıktı ve sabotaj eylem leri toplu
b ir nitelik kazandı. İşçiler «yönetmek için çalış» slo
ganını hiç aksam adan izlediler ve her yolu k u llan arak
em ek üretkenliğini azalttılar. i!)22‘do Sovyetler Birli
ği’nde Ludvik Svoboda kom utasında bir Çekoslovak
askerî birliği kuruldu. Çekoslovakya Komünist Partisi
ulusal k urtuluş hareketindeki sıçram ayı gözönüne a-
larak 1943’te p artizan hareketi ulusal kurtuluş müca-
030
d ele sin in a n a halkası haline getirm e görevini k a ra rla ş
tırdı.
D üşm an, kitlelerin m ücadelesini ezme çabasıyla
Çekoslovak yurtseverlerine, Özellikle ÇKP’lilere sert
baskılar yönetti. 1943 b a h arın a gelindiğinde Çekoslo
vak ya K om ünist P artisi’nin iki ve Slovakya KP’nin üç
M erkez Komitesi kıyım a uğradı. A raların d a yiğit Juli-
us Fucik’in de olduğu binlerce partili faşist k asaplarca
katledildi y a d a ölümcül işkencelere uğradı. Gene de
direniş h arek eti sürekli olarak genişledi ve bilimsel
sosyalistlerin h arek etin içindeki etkisi arttı.
1943 b ah arın d a anti-faşist direniş, Belçika, H ollan
da, D anim arka, L üksem burg ve N orveç’te geçerlilik
kazanm ıştı ve bu ülkelerde K om intern üyesi p artilerin
etkisi artm ıştı. Belçika’d a birçok kentte Kom ünist P a r
tin in insiyatifinde p a rtiz a n la ra destek sağlayan y u rt
sever milis birlikleri kurulm uştu. H ollanda’d a 1943 b a
h a rın d a topyekûn seferberliğe k a rşı protesto sloganı al
tın d a b ir grev dalgası tüm ülkeyi sarm ıştı. N orveç'te
p artililer halkı, işbirlikçilerin Ş ubat 1943’te ilan ettiği
«topyekûn em ek seferberliği»ne karşı k a ra rlı b ir d ire
nişte bulunm aya çağırdılar. N orveç halkının direnişi
sayesinde «topyekûn seferberlik» planı b ir fiyasko ol
du.
Savaşın dönüm noktası, faşist blok ülkelerinde as
keri ve politik bir bunalım ı vaktinden önce başlattı;
b u ülkeler yöneticilerinin Sovyetler Birliği’n in yenilgi
sine ve topraklarının ele geçirilm esine bağladıkları u-
m u tla r yıkıldı. Y enilginin gölgesi faşist blok ülkeleri
m in üzerinde dolaşm aya başladı.
Ç oğunlukla bilimsel sosyalistlerin önderliğindeki
illegal anti-faşist örgütler, 1942-1944’de A lm anya’daki
çalışm alarını genişlettiler. R obert U hrig’in anti-faşist
g ru b u B erlin’de çalıştı ve birçok k enttek i anti-faşist-
637
lerle bağlantıyı korudu. Saksonya’da Georg Schu
marın m örgütlediği anti-faşist b ir grup, T huriııgia’da
Theodor N eubauer yönetim inde bir örgüt vardı. 1942’-
de Berlin ve diğer kentlerde faaliyet gösteren etkili bir
anti-faşist örgüt Schulze-Boysen vo Arvid von H arnack
örgütüydü. A nti-faşist örgütler Hamburg, Leipzig, Düs-
seldorf, M anheim ve diğer kentlerde do faaliyet gös
teriyordu. 1943-1944’te Anion Saorkovv, Franz Jacob ve
B ernhard Bâstlein’in önderi iğimle AKP’nin en büyük
yeraltı örgütü kuruldu ve çeşitli Alman kentlerinde
ki birçok anti-faşist gnıplıı lllşki_ kurdu. AKP Hitleriz-
me karşı, nazi/.ıııin tıinı m uhaliflerinin birliği için yi
ğit bir müeadolo verdi, nnzilorin m aceracı politikasını
açığa çıkardı ve Alımın halkına nazilerin ülkeyi ask e
ri bir yıkım a sü rii İt Ind Kilerin i anlatm aya çalıştı. N azi
ler anti-faşistloriıı direnişini ezmek için yoğun b ir te
rö r uygulam aya başladılar. Sayıları I933’te 300.000 olan
partililerden lîîo.ooo'i işkenceye m aruz kaldılar, zindan
la ra ve biner biner öldükleri toplam a k am plarına a tıl
dılar. U luslararası işçi hareketinin on başta gelen kişi
lerinden biri Alman proletaryasının önderi E rnst Thal-
m ann da b u n la r arasındaydı,
Romanya, M acaristan, Ihılgaristan vo Finlandiya'
d a anti-faşist mücadelede vo Kominl.ern’o bağlı P a rti
lerin etkinliğinde önemli bir artış vardı. Bu p artiler
nazi A lm anyasm dan kopmak, nazıloro karşı silahlı bir
mücadele yürütm ek ve ülkelerindeki faşist rejim leri
devirm ek ve dem okratik bir egemenlik k u rm ak için
çalışan tüm güçlerin başına geçLilor. 1043 başında Ro
m anya’da a ra ların d a Romanya Komünist Partisi, Ç ift
çi Cephesi- yığınsal b ir köylü örgütü- ,Y urtseverler Bir
liği ve Transilvanyalı M acarlar Dem okratik Birliği’nin
de olduğu çeşitli dem okratik örgütleri faşizm e karşı
birleştiren RKP’n in yönetim inde ağır bastığı b ir Y urt
638
sever Cephe kuruldu. Y urtsever C ephenin program ı
R om anya'nın d erh al sav aştan çekilmesini ve anti-faşist
koalisyona katılm asını, A lm an istilacılarının R om an
ya’dan atılm asını, Antonescu hüküm etin in devrilm e
sini, gerçekten ulusal b ir hüküm et oluşturulm asını ve
dem okratik özgürlüklerin onarılm asını talep ediyor -
du. Bu program , em ekçiler arasın d a giderek a rta n b ir
destekle karşılandı.
M acar ordusunun Sovyet-Alman sınırındaki yenil
gisinden sonra M acaristan’daki anti-faşist h arek et çok
d ah a etkin b ir hale geldi. Kamuoyu genellikle savaşın
sona erm esini talep ediyordu. M acar Kom ünist Partisi
ülkenin saldırgan bloktan çekilmesi ve H itler aley h ta
rı koalisyona katılm ası için kam panya y ü rü ttü . MKP
ülkenin bağım sızlığını destekleyen herkesin U lusal
Cephede birleşm esi için çalıştı.
B ulgaristan’d a D ireniş H areketi giderek d a h a yı
ğınsal ve örgütlü b ir niteliğe büründü. D aha 1941’de
B ulgar İşçi Partisi MK’si d ah a sonra ulusal ku rtu lu ş
güçlerinin k a ra rg âh ı haline gelen M erkezî A skerî Ko
misyonu kurdu.
BÎP tüm anti-faşist güçleri 1942 o rtaların d a k u ru
lan Birleşik Y urtsever Cepheye toplam ak için b ir h a
rek et örgütledi. Bu cepheye bilimsel sosyalistler, sos
yal-dem okrat Parti, B ulgar Çiftçi Partisi, Zveno Partisi
ve diğer Örgütler katıldı. Bu cephedeki itici güç Bul
g ar îşçi P artisi’ydi.
P artizan h arek et ülke içinde hızla yükseliyordu.
M art-N isan 1942’de BİP, p artizan m üfrezeleri U lusal
K urtuluş İhtilalci O rdusu içinde birleştirdi. Silahlı m ü
cadele sürekli olarak d a h a geniş boyutlar aldı.
Finlandiya Kom ünist P artisi güç koşullar altında
çalıştı. K aba teröre karşın bilimsel sosyalistler k itle
lere, savaşın Finlandiya açısından, ülkenin gerici yö
639
neticilerinin savunm aya çalıştığı gibi bir savunm a sa
vaşı değil Sovyet Birliği’no karşı bir yağm a savaşı ol
duğunu an latm ay a çalıştılar. FKP itişi;;l. hüküm etin dev
rilmesi, savaşın sona erdirilm esi vo Finlandiya’n ın fa
şist A lm anya'nın boyunduruğundun kurtarılm ası için
çağrı yaptı. A lm an ordusunun Stulingrud’d ak i yenilgi
sinden sonra ülke içindeki savuş aleyhtarı du y g u lar et
kin bir direnişe dönüştü.
Faşist blok ülkeler inde ki direniş bu ülkolorin k a
deri açısından büyük bir önem taşıyordu. H alkın en
seçkin güçleri Alman KoınOnhl, Pintisi nin ve faşist
ülkelerin diğer bilimsel sosyalini, partllorlnin ard ın d a
toplandı ve nazi maceracılııı ımu canice politikasına
karşı, Hitlerciloriıı planlarını boşa çık artm ak için, fa
şist rejim lerin devrilmesi Içlıı, d a h a Jyİ bir gelecek için
cesaretle savaştılar, Almanya, İtalya, Jlomanya, M aca
ristan, Bulguristun ve Finlandiya'daki anti-faşist h a
reket özünde dünya hnlhlıınnıu İkinci D ünya Savaşı
yıllarında fıışi/.ıne karşı verdiği ıtıücudoloydi.
Komintern’in
Sona Ermesi
İşçi sınıfı harekelinin İkinci Dünya Savaşı sırasın
d a tüm anti-faşist vo y u r t s e v e r güçleri birleştirm eyi
am açlayan politikası, olaylarla tam am en haklı çıktı ve
kitlelerin, tüm barışsever u lu s la r ın ölümcül düşm a
n ı faşizm e karşı belirleyici mücadele İçin h arek ete ge
çirilm elerini sağladı. Bilimsol sosyalistlerin politikası
sayesinde faşizm e karşı uluslararası bir cephe y a ra
tıldı. K om intern Yedinci Kongrosi’nln belirlediği çiz
giyi böylece u lu sları faşizm e karşı zaforo g ötüren ge
nel b ir stratejik çizgi haline geldi.
Sovyet halkı yiğitçe çabalarıyla savaşın yönünü
anti-faşist koalisyon devletleri ve halkları y a ra rın a de
640
ğiştirdi. Faşist A lm anya ve uydularının Sovyetler Bir-
liği’ni yok etmek, A vrupa h alklarını köleleştirm ek ve
devrim ci ve dem okratik güçleri yıkm a girişim lerinin
başarısız kaldığı, giderek d a h a açıklık kazandı. Faşist
istilacılara ve o rtak ların a k a rşı verilen h alk m ücade
lesinin ateşi boyunduruk altındaki ülkelerde giderek
d a h a p a rla k yanm aya başladı. Faşizm in köklerini k a
zım a ve faşist köleliğin korkulu olaylarının yinelen
mesini önleme kararlılığı h a lk la r arasın d a olgunlaştı.
Faşizm e k a rşı sav aşta ön saflard a d u ra n K om intern’e
bağlı p a rtile r bencil olm ayan ad an m ışlık lan ve k a n
larıyla, kitlelerin derin saygı ve sem patisini kazandı
lar. D ünya işçi sınıfı hareketinin yeni b ir yükselişi için
gerekli zem in hazırlanm ıştı.
K om intern üyesi p artilerin büyüm esi, anti-faşist
çalışm aların som ut sorunlarını anında ele alm a gerek-,
liliği ve p a rtile rin ulusal çık arlar Jjçln yerilen sav aşta
a rta n rolü bu p artilerd en eskisinden d a h a büy ü k b ir
bağımsızlık ve insiyatif talep ediyor ve a rtık p artilerin
çalışm alarının etkinleştirilm esi için bir engel h aline
gelmiş olan tek m erkezden yönetim BiçimlerindeiTvaz
geçil meşini gerektiriyordu.
Ü çüncü E nternasyonal kurulduğunda Sovyetler
Birliği dışındaki bilimsel sosyalist p a rtile r hem ideoloji
hem örgütlülük konusunda güçsüzdü; h â lâ deneyim li
önderlerden yoksundu ve üye say ılan göreli o larak a z
dı. Bu durum da, bilimsel sosyalist p a rt iler ülkelerindeki
devrim ci h arek etin önderliğine ilişkin sorunları ve sı
nıf m ücadelesinin strateji ve taktiklerini a n c a k o rta k
m erkezileşm iş organlarm ın -K om intern’in- şahsm da
tüm p artilerin ortak çabalarıyla ele alabilir ve. h azırla
yabilirlerdi. K om intem 'in çalışm a dön^m inde üya.par-
tiler İdeoloj ik ~ve" Ü f |^ geliştiler, sınıf m ü
cadelesinin önderliğinde deneyim k azan d ılar ve m a rk
642
den doğuşunun ilk evresindeki gereksinm elere denk
düşen örgütsel biçimin, h arek etin gelişmesiyle ve ayrı
ayrı ülkelerdeki sorunların karm aşıklığının artm asıyla
giderek eskidiğini ve h a tta ulusal işçi sınıfı p artileri
nin d ah a da güçlenm eleri için b ir engel haline geldiği
ni» g österm işti/72’
Bilimsel sosyalist p artilerin özerkliği tüm yurtse
ver güçlerin faşizm e k a rşı h arekete geçirilm esi için en
iyi koşulların sağlanm asında bir a raç olarak özellikle
önemliydi. Toplumun anti-faşist m ücadeleye katılm a
y a h azır bazı kesim leri bilimsel sosyalist p artilerin u-
lu slararası taah h ü tleri ve bağlantılarına karşı b ir sa
v u nm a d u ru m u n a geçiyor ve bilimsel sosyalistlerle
birleşik eylem e katılm a konusunda k u şk u lar taşıyor
lardı. Faşizm e k a rşı zafer kazanm ak için anti-faşist ve
yurtsever güçlerin birleştirilm esi yolundaki tüm en
gellerin ortadan kaldırılm ası zorunluydu.
O laylar «düşmana k a rşı en hızlı zafer için ulusal
ayaklanm a ve kitlelerin harekete geçirilm esinin en iyi
ve en üretken olarak kendi devletinin çerçevesi içinde
h er ülkenin işçi sınıfı hareketi öncülüğünde gerçekleş
tirileceğini» giderek d a h a açık bir hale g e tirm işti/'7’
Gericiler, şavaş. koşulları altında K om intern’in v a r
lığım Sovyetler Birliği’ni ve çeşitli ülkelerin bilimse)
sosyalist p artilerini k a ra lam a k için kullandılar. Nazi
propagandası «komünizm tehlikesiyle burjuvaziyi a n
ti-faşist koalisyona katılm aktan korkutarak, bu k o r
kudan alabildiğine yararlandı. Bu propagan d a Hitler
aley h tarı koalisyon içinde b ir bölünm e y aratm ak ve
işgal altındaki ülkelerdeki Direniş cephelerini ezmek
için gösterilen b ir çabaydı. Gerici propaganda ısrarla
M oskova’nın «diğer ülkelerin m eselelerine m üdahale
etmeye» çalıştığını, çeşitli ülkelerdeki bilim sel sosya
list p artilerin dışardan aldıkları em irlere göre davran-
643
dığını, «yabancı çıkarları» tem sil etti İtlerini ve «yaban
cıların partileri» (ajanları) olduklarım iddia eden y a
lanlar. yayıyorlardı. A nti-kom ünistlor iftira dolu icat
la r yoluyla bilimsel sosyalist partilerin otkisinı zayıf
latm aya ve onları kitlelerdon u/ukluşl.ırm aya çalıştı
lar.
KEYK Presidium u bu koşullanıl tüm ünü dikkate
alarak İ943 b a h arın d a K onıbdorn'i sona erdirm e m e
selesini ortaya attı.
13 Mayıs 1943’te Prosidlıım üyeleri Dimitrov, Ma-
nuilski, Pieck, Thoroz, Marty, Koplnoig ve Kolarov;
KEYK üye ve yedek üyeleri |i)/uTuri, İlakosi, Ulbricht,
Sverma, W olf (karkas) ve parti temsilcileri A nna Pau-
ker (Romanya KP), Vlruıov (Yugoslavya KP) ve Leh-
tin en 'ın (Kin KİM k a lık lığ ı bir K K Y K Presidium u top
lantısı yapıldı
T o p la ıılı K o m ln ie rn 'le sona erdirilm esi önerisini
ve bu konudaki karnı1 In sla ğ ın ı tartıştı. B aşkan Di
mitrov, taslak ö n e rin in ü z e li n i sundu ve bu konuda
Özgür b ir gö rüş alışverişinde b u lu n u lm a sın ı istedi. Bu
nun Ü çü n cü E n le n ıa s y o ııu rin biçimsel o larak değil,
ulu slararası İşçi s ın ıiı h a re k e lin in yönetim m erkezi ola
ra k gerçekten sona e rd irilm e si so ru nu olduğunu söy
ledi. Dimitrov KEYK P re sid iu m u üyolorini ciddiyetle,
enine boyuna düşünmoyo, Öııerl d o ğ ru ltu su n d a ve öne
riye k arşı tüm savları larlm ııyn . ve bu önlemi politik
anlam da doğru ve zamanlı b ulup bulm adıkları konu
sunda ciddi görüşlerini belirtm eye dnvot etti.
M anuilski m eselenin aşağıdaki p lan a göre tartı- .
şılm asm ı önerdi,: (a) Komintorıı'iıı sotıa erm esi poli
tik anlam da doğru m udur?; (b) bu önlemi uygulam ak
için en doğru a n seçilmiş midir?; (e) Taslak k a ra rd a
sona erdirm e meselesi yeterince geliştirilm iş midir?;
(d) Taslağın gerektirdiği düzeltm eler nolordir?
(M 4
Thorez, K om m tem ’in sona erdirilm esi için verilen
öneriyi destekleyerek şöyle dedi: «İşçilerin u lu sla rara
sı ilişkilerinin eski biçimi, yaşam ının sonuna gelmiş
tir; d a h a sav aştan Önce Fransız K om ünist P artisi bü
yüm esini h alk cephesi politikasının uygulam asına borç
ludur. Bugün, F ran sa'n ın nazıler ta ra fın d a n işgal edil
m esinden sonra en geniş ‘ulusal cephe' için gerekli te
mel yaratılm ıştır.» Thorez sona erdirm e zam anının çok
iyi seçilmiş olduğuna ve bu adım ın «Fransa’daki ulu
sal H itler aleyhtarı cepheyi genişletm eye yarayacağı-*
na» işaret e tti.,,4)
Pieck, K om intern’in sona erdirilm esine ilişkin öne
riyi benim sediğini ve kendi görüşüne göre d ah a dene
yimli Sovyet dostların A lm an K om ünist P artisi’ne b ir
biçimde ideolojik yardım sağlam asının isten ir b ir şey
olduğunu belirtti.
Kolarov, Ibârruri, Sverm a ve Presidium toplantı
sına k atılan diğer üyeler K om intern’in sona erdirilm e-
sinin gerekli olduğunu açıkladılar.
Üçüncü E nternasyonal Y ürütm esi, dünya işçi sını
rı hareketinin içinde bulunduğu politik d u ru m u n ve iş
leyişin kapsam lı bir çözümlemesine d ay an arak , savaş
dönemi koşullarında b ir Enternasyonal kongresi ça
ğırm anın olanaksız olduğu sonucuna vardı ve 15 Mayıs,
3943’te bağlı partilere K om intem ’in sona erdirilm esi
için b ir öneri sundu. KEYK Presidium u K om intern’in
tüm y andaşlarına tüm çabalarım işçilerin ölümcül düş
m anı -Alman faşizmi ve m üttefikleri ve uydularının- en
hızlı biçimde yenilm esi için halkların ve H itler aleyhta
rı koalisyonun kurtuluş m ücadelesini vargüçleriyle
desteklem eye ve etkin olarak katılm aya çağırdı.
KEYK Presidium unun önerisini 31 bölüm (parti)
destekledi. Bİrtek üye p a rti bile öneriye karşı çıkm a
dı. P artilerin büyük çoğunluğu k a ra rla rın d a Komin-
645
te rn ’iri sona erişinin dünya işçi sim li hareketi ve pro
leter dayanışm asının genel ideolojik bağlarında b ir za
yıflam a işareti olm adığını vurguladılar. Bu konuda tek
istisna, k a ra rın d a uluslararası işçi sınıfı hareketinin
ideolojik ve politik birliği düşüncesiııo doğil, Çin Komü
nist P artisi’n in kendisini d ü nya İşçi sınıfı hareketine
karşı yüküm lülüklerden kurtulm uş bulduğu görüşüne
ağırlık veren Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi
idi.<ÎS>
KEYK bilimsel sosyalist ıntrMlorln k a ra r m etinle
ri üzerindeki bir görüşmeden seıtıa (i H aziran 1943’te
K om intem ’in varolan bölüm lerinden Y ürütm e K u ru lu
k a ra rla rım tartışabilecek durum da olanların Komin-
te rn ’in sona ermesi için verilen önorlyı oybirliğiyle
onayladığını açık İndi. İhına uygun o larak 10 H aziran,
1943'ten başlayarak Kom intern, KEYK Presidium u ve
Sekretaryası ve Ulıısiıırumst Donelim K om isyonunun
feshedilmesi kararı alındı.
Eş zam anlı olarak Yürütıno Komitesinin b ir k a ra
rıyla Genç Kom ünist En ter nasyonal de çalışm alarım
durdurdu.
O layların d ah a sonraki akışı K om intern’in sona
erişinin doğruluğunu vo İyi /tınım ılandığını kanıtladı.
K om intern’in sona erm esinden sonra d ü n y a işçi sı
nıfı hareketinin çökmeyo başlayacağını lıosaplayan ge
riciler, u m utlarının yıkıldığını gördüler. M arksizm-le-
ninizm öğretisine bağlı bilimsel sosyalist p a rtile r iki
k a t enerji ve eskisinden daha biiyük bir esneklikle k en
dilerini anti-faşist ve yurtsever ulusal güçlerin birleş
tirilm esi ve faşizm in yenilgisi için vorilen m ücadele
ye adadılar. Bilimsel sosyalist partilorin çalışm aları ve
h a lk la rın çık arları için özverili m ücadoleleri nazi Al-
m anyası ve tüm faşist bloğun d ah a hızlı yenilm esine
katkıda bulundu.
046
Bilimsel sosyalist partilerin, politikası kitleler a ra
sında giderek d a h a fazla benimsendi. P artilerin sa fla n
faşizme k arşı sav aşanlarla güçlendi. Savaşm arifesin
de dünyada 4 milyon 200 bin p artili varken, b u sayı sa
vaşın sonunda 20 m ilyona ulaştı.
Sovyet halkının faşist istilacılara k a rşı kazandığı
ve u lu slararası d u ru m u n tü m ü n ü değiştiren büy ü k z a
fe rle r bilimsel sosyalist p artilerin anti-faşist güçlerin
öncüsü o larak y ü rü ttü ğ ü m ücadeleleri, bilim sel sosya
listlerin giderek a rta n saygınlığı ve geniş kitleleri k a p
say an anti-faşist direnişin gelişimi işçi sınıfı h arek e
tinde bir yükselme; bazı ülkelerde dem okratik h alk
devrim lerinin başarıyla geliştirilmesi, sosyalizm, b a n ş
ve dem okrasinin d a h a d a güçlendirilm esi İçin gerekli
koşulları yarattı.
Merkezinde, yaklaşık çeyrek asır boyunca Ü çüncü
E n tern asy o n alin yer aldığı d ü nya emekçi kitlelerinin
mücadelesi, insanlık tarihinde faşizm e k a rşı k azan ılan
zaferle, halk dem okrasisi ülkelerinin o rta y a çıkışıyla ve
d ü n y a sosyalist sistem inin oluşm asıyla başlayan yeni
b ir dönemi açm ıştır. Em peryalizm in söm ürge sistem i
n in yıkıldığı ve kapitalist ülkelerdeki işçi h arek etin in
d a h a da güçlendiği dönem i başlatm ıştır.
647
V II
649
m ünist p ropaganda engelini başarıyla yıktılar. Komin
te rn üyesi p a rtile r hem barışçıl gelişme koşullarında,
hem de acı savaş koşullarında -em peryalist sav aşlar
dan iç sav aşlara kadar-, hem ekonomik bunalım dö
nem lerinde hem de görece dengeli yıllarda cesaretle
çalıştılar. Bilimsel sosyalistler devrim dalgasının hem
yükseldiği ve hem de alçaldığı zam an lard a kitlelerin
öncü kollan arasm daydılar.
Sosyalist ülkelerde bilimsel sosyalist p a rtile r ikti
dardadırlar, tarihsel gelişim in yeni yollarını başarıyla
aydınlatm akta ve sosyalizmin inşasını yönetm ektedir
ler.
Devrimci m ücadelenin somut, tarihsel, d ah ili ve
ulu slararası koşullarındaki şaşırtıcı çeşitlilik, işçi sını
fının yapıcı çalışm aları ve bu koşullardaki ani deği
şiklikler, d u ru m a en uygun politik çizginin oluşturul
m asında, hızla değişen tarihsel d u ru m a uygun s tra te
jik k av ram ların belirlenm esinde, m ücadelenin taktikle
rin i tam am layan sloganların Öne sürülm esinde, çalış
m a yöntem ve biçim lerinin geliştirilm esinde, bilimsel
sosyalist p a rti yönetim lerinden olağanüstü büy ü k ta
leplerde bulunm uştur. Devrim ci dönüşüm sürecine yol
gösterilmesi, sınıf m ücadelesinin kesin bilimsel y asala
rının, belirli k u ra lla r ve koşulların yönettiği büy ü k b ir
politik sanattır.
Bilimsel sosyalist partilere politik önderliğin ince
san a tın ı öğretm e, sm ıf m ücadelesinin karm aşık yasa
larım kav ram alarm a ve bu yasaları yaşam içinde ku l
lanm a ustalığı k azan m aların a yardım etm e konusun
da Ü çüncü E nternasyonal önem li b ir rol oynam ıştır.
K om intern’in yüce Lenînist gelenekleri ve en önemli
ideolojik kuralları, K om intem ’in sona erişiyle geçmişe
gömülmemiş, dünya işçi sınıfı harek etin in gelişim ini et
kilemeyi sürdürm üştür.
650
Komintern'İn
Lenİnİst Geleneklerinin
Yaşamsal Gücü
Devrimci p a rtin in kuram sal, siyasal ve örgütsel
ilkeleri, sm ıf m ücadelesine önderlik etm e ilkeleri, Marx,
Engels ve Lenin’in eserlerinde som utlanm ıştır.
Lenin’in oluşturduğu Komintern, bu ilkeleri ele al
dı, geliştirdi ve dünya işçi sm ıfı hareketin in devrimci
geleneklerini zenginleştirdi. K om intern, îşçi sm ıfı h a
reketini, çağın en büyük kitle hareketi, e n yetkili ve
örgütlü politik gücü haline getiren süreçlerin k a y n a
ğında y e r aldı.
İşçi hareketinin bazı politikacıları ve kuram cıları
K om intern’İn geçmişte sağladığı hizm etleri içtenlikle
kabul etm ekte, am a çalışm alarının ta rih te kaldığını ve
artık d ü nya devrim ci harek etin in eski b ir sayfasını
oluşturduğunu söylem ektedirler. Sık sık toplum sal y a
şam ın tüm alanlarında, sınıf m ücadelesinin bütünüyle
yoni kuram sal ve stratejik k avram ları gerektirdiği
varsayılan ani değişikliklerden söz etm ektedirler.
Kuşkusuz K om intern’İn sona erişinden b u y an a
dünyada büyük değişiklikler olm uştur. Bugün dünya,
K om intern’İn verimli çalışm alarının gerçekleştiği yıl
lard an fa rk lı b ir görünüm dedir. Sm ıf m ücadelesinin
nesnel ve öznel k o şu llan köklü b ir biçimde değişm ek
tedir. K onum unu güçlendiren b ir dünya sosyalist sis
tem i biçim lenm iştir, M arksist-leninist sosyalist ideal
gerçekleşm ekle kalmamış, insan toplum unun gelişme
sinde belirleyici bir etm en haline gelm iştir. D ünya sos
yalizmi, kapitalizm dünyasındaki tüm sosyal, ekono
mik, politik ve ideolojik süreçler, sm ıflan n davranışla
rı ve partilerin politikalan üzerinde etkili olm aktadır.
Söm ürge im paratorlukları yıkılmış, d a h a önce baskı
altm d a olan düzinelerce ülke politik bağım sızlığım k a
651
zanm ıştır, Ve gelişm ekte olan genç devletlerin çoğu
nun iç ve dış politikalarında anti-em peryalist eğilim
ler derinleşm ektedir. Em peryalizm in konum u zayıfla
m akta ve g üçler dengesi dem okrasi ve sosyalizm lehi
ne değişm ektedir. Bizzat kapitalizm de büyük değişik
likler olm aktadır. U lusların çoğunun karşısında y ab an
cı ve düşm an bir güç o larak duran tekelci devlet k a
pitalizm i sistem i son şeklini alm ıştır. M odern toplum
da devrim ci ilkelerin aracı olan işçi sınıfının kendisi
de ciddi değişikliklere uğram aktad ır. Devrimci süreç
içerik olarak derinleşm iş, alan olarak genişlemiş, itici
güçler açısından zenginleşm iş ve mücadele biçimleri
açısından d a h a karm aşıklaşm ışiır.
Ancak, bilimsel sosyalist p artilerin sayısız belge
lerde vurguladığı gibi, ulusların yaşam ında, Marx, En-
gels ve Lenin’in o rta y a çıkardığı toplum un ve sınıf
m ücadelesinin gelişim yasalarını ve K om intern’in ça
lışm alarım dayandırdığı tem elleri geçersiz kılabilecek
nitelikte değişm eler olm am ıştır. Toplumsal dinam ik
yalnızca m arksizm -leninizm in m eydana çıkardığı y a
saları y aratıcı olarak uygulayarak, sınıf m ücadelesi
nin zengin tarihsel birikimini, K om intern’inkı de dahil
İşçi sınıfı harek etin in birikim ini gözönünde tu ta ra k
anlaşılabilir ve açıklanabilir. Komintern, işçi sınıfı h a
reketine, Lenin’in önderliğinde ve onun fikirlerine uya
ra k biriktirdiği bir ideolojik, politik, stratejik ve tak
tik değerler m irası bıraktığından, bu birikim dünya Öl
çüsünde önem taşım aktadır.
Lenin’in fikirlerinin yaratıcı olarak uygulam ası,
K om intern’in varolan devrim ci gelenekleri geliştirm e
sine ve zenginleştirm esine, onlara yeni b ir içerik k a
zandırm asına, d ü nya proletaryasının Ekim Devrimi za
ferinden so n ra o rtay a çıkan sınıf m ücadelesi koşulla
rın ı yansıtan yeni bir mesaj vermesine; K om intern’in
652
işçi sınıfı hareketini zenginleştiren yeni önemli sonuç
lum varm asına olanak sağladı. Bu geleneklerin b îr ço
ğu, günüm üz işçi sınıfı hareketi açısından, önem lerin
den hiçbir şey yitirm em iştir. Komin te rn ’in çalışm ala
rında dönem sel olarak gözlenen h a ta la r ve Öznel geliş
meler, onun halkların özgürlük m ücadelesinde oyna
dığı büyük role gölge düşürm em ektedir, m odern ko
şullarda işçi sınıfı hareketinin zenginleştirdiği ve ge
liştirdiği m uhteşem geleneklerinin önemini azaltm a
m aktadır.
Doğal olarak, K om intern’in önerileri ve k a ra rla n
otom atikm an kopya edilemez ve günüm üz tarih sel ko
şu llarına m ekanik olarak uygulanam az. Ancak, önem
le belirtm ek gerekir ki, Komintern, bugün işçi sınıfı
hareketinin uğraştığı en büyük sorunların b ir çoğuy
la, o zam anki koşulların gerektirdiği ölçüde k arşı k a r
şıya kalm ış ve ilgilenmiştir.
Kom intern, Lenin’in gözetiminde ve onun fikirle
rine uygun olarak, tüm bilimsel sosyalist p artilerin, o
dönem in b ü tü n devrim ci hareketinin birikim ini genel
leştirm iş ve emperyalizm, proleter devrim ler ve İki sis-
lemin -sosyalizm ve kapitalizm in- yarışm ası çağında
ki sınıf m ücadelesinin en önemli ilkelerini o rtak laşa
çO/ümlomİşUr. Komintern, devrim ci m ücadelenin ku-
nuıı ve taktiklerini zenginieşm iştirm iş ve d ü n y a işçi
sınıfı h areketinin politik, stratejik ve taktiksel ilkele
rini uzunca bir tarihsel dönem için evrim leştirm iştir.
Komintejm, çalışm alarında dünya devrim ci süreci
nin devamlılığını, u luslararası ölçekteki çeşitli ilişkile
ri arasın d ak i b a ğ lan som utlaştırdı. İkinci Enternasyo
nal liderlerinin yere fırlattığı asayı aldı ve onu tüm in
sanlığa yol göstererek, g u ru rla taşıdı. Sınıf m ücadele
sinin teori ve pratiğini büyük ölçüde zenginleştirdi ve
653
dünya proleter devrim i bayrağın ı gelecek kuşağın sa
vaşçılarına devretti.
K om intern, m arksist-Ieninist k uram ı yeni koşullar
altında, u lu slararası ölçekteki işçi hareketiyle birleşti
rerek savundu ve geliştirdi. K om intem ’in k ararları,
doğru b ir politika oluştururken, hızla değişen gerçek
leri, yaratıcı, m arksist-Ieninist b ir biçimde çözüm le
m enin, bilimsel sosyalist p a rtile r açısından ro lünü ve
önem ini gösterdi. Kom intern, oportünizm in tüm eği
lim lerinin, m arksizm -Ieninizm inin tüm revizyonist ç ar
pıtılm alarının toplum sal ve ideolojik kökenlerini net
olarak ortaya çıkardı,- kuram alanındaki tüm k a ra r
sızlıklara ve d u ra k sam a la ra karşı çıktı. Bilimsel sosya
list p artilere marksizm -Ieninizm i sınıf m ücadelesinin
som ut koşullarına yaratıcı olarak uygulam ayı öğretti.
K om intern, Ekim Devrimi sonrası dönem de bilim
sel sosyalist p artilerin strateji ve tak tik ilkelerini d ü
zenledi Belgeleri, devrim ci hareketin, tarihsel d u ru m
daki değişikliklerden k ay naklanan yeni sorunlarının
çözümü için b ir yöntem -bilim sunm akta; değişik ev
relerdeki bilimsel sosyalist partilerin politika ve ta k
tiklerinin biçim lendirilm esindeki temel yaklaşım ilke
lerini netleştirm ektedir. Bu ilkeler, teori ve p ra tik b ir
liğini; yeni görevlerinin ve d uru m u n gereklerinin en
eksiksiz biçimde uygulanm asını y an sıtan sloganları
sunmayı, nesnel koşullardaki değişm elere uyum lu ola
rak sloganların zam anında değişm esini, taktiklerde es
neklik ve varolan tarihsel koşullarda, varolan m ücade
le evresinde ve varolan sınıf güçleri sıralam asındaki en
etkili m ücadele biçim ve yöntem lerini seçme yeteneği
ni kapsam aktadır.
K om intern, proleter enternasyonalizm i gelenekle
rini sü rd ü rd ü ve artırdı, onlara yeni b ir içerik k azan
dırdı. O dönem de Sovyetler Birliği’nde varolan gerçek
05 4
sosyalizmin tüm üyle desteklenm esinin ve savunulm a
sının enternasyonalizm in en önemli belirtisi olduğunu
gösterdi. P roletaryanın dayanışm a ilkelerine bağlılığın
yaşam sal gerekliliğini, p artilerin kuram sal, ideolojik
ve p ra tik devrim ci eylem lerinde, tü m p a rti içi çalış
m alarında ulusal ve u lu slararası u n su ru n organik bir
liğini sağlam aları gerektiğini ortaya koydu. Komintern,
tu ta rlı proleter enternasyonalizm inin, sosyalizmin z a
feri için yaşam sal b ir koşul olduğunu açıkça k an ıtla
dı. K om intern, b ü tü n çalışm aları boyunca, devrim ci
proletaryanın tarih sel am açların a ulaşabilm esine y a r
dımcı olan bilimsel sosyalist p artilerin ideolojik, poli
tik ve örgütsel birliğine k atk ıd a bulundu.
K om intern, uzlaşm acılığa ve küçük-burjuva m ace
racılığa k a rşı mücadelesinde, işçi sınıfına ve tüm em ek
çilere m utlak bağlılığı, onların çıkarların ın savunul
masını, tekellerin egem enliğine karşı uzlaşm az m üca
deleyi ve tekelcilerle h erhangi bir uzlaşm ayı ve sosya
lizm hedefine z a ra r verecek hghangi bir politik işbir
liğini şiddetle teşh ir etmeyi içeren devrim cilik ilkesini,
proleter devrim ler ve iki sistem in m ücadelesi çağm a
uygulayarak geliştirdi ve form üle etti, K om intern, n i
h ai hedefe yönelik hareketi, proleteryanın ve tü m
em ekçilerin acil ve kaçınılm az talepleri için tu ta rlı ve
sabırlı bir m ücadeleyle bütünleştirm eyi öğretti. Dev
rim ciliğin özü, kapitalist sistem in parçalanm ası, sosya
lizmin inşası ve sınıfsız toplum a geçiş için tüm güç
lerin ve a raçların seferberliği demekti.
Kom intern, söm ürge ülkeler halklarının uiusal k u r
tu lu ş m ücadelesinin kapsam ını, itici güçlerini ve b a
kış açılarını belirledi; ulusal kurtuluş-söm ürge soru
n u n u dünya devrim ci stratejisinin bir parçası düzeyine
yükseltti ve dünya devrim ci sürecinin tem el bölüm le
rinin ulusal k urtuluş hareketi ve bu sürecin itici güç-
655
1erin in Sovyet C um huriyetleri H alkları, u lu slararası
işçi sınıfı ve ezilen h alk lar olduğunu gösterdi. Komin-
te m «Tüm ülkelerin işçileri ve ezilen h alk lar birleşin!»
sloganıyla bu güçleri tek bir anti-em peryalist akım da
birleştirm eye çalıştı.
K om intern, teorik ve pratik çalışm alarında b a n ş
için mücadeleyle, d ü nya devrim ci sürecinin gelişimi
arasın d ak i kopm az bağlantıyı gösterdi. Devrimci işçi
sınıfı hareketinin eskiden beri uyguladığı gelenekleri,
yani barış ve halkların güvenliği için m ilitarizm e ve
saldırgan em peryalist sav aşlara k arşı verilen m ücade
leyi yüceltti.
Proletaryanın zaferi için yerine getirilm esi zorunlu
b ir koşul olan aşağıdaki Önermeler, K om ıntern'in Le
n in ’in gözetim inde ve onun fikirleriyle uyum içinde va
rılm ış olan, bilimsel sosyalistlerin ulusal ve d ü n y a po
litikası, stratejisi ve taktikleri so ru n ların a ilişkin en
önemli k a ra rla r arasındadır.
işçi sınıfının çoğunluğunun devrim e kazanılm ası-
kapitalizm in tem el d a y an a k la rın a kesin saldırı için ge
rekli önkoşul;
işçi hareketindeki bölünm enin altedilm esi ve şu
ya d a ülkede, şu ya d a bu evredeki som ut tarih sel ko
şullara uygun düşen biçim lerde birliğinin sağlanm ası
(birleşik işçi cephesi, birleşik endüstriyel, ulusal ve
u luslararası sendikal örgütlenm eler, genel y a d a som ut
sorunlarda eylem birliği, vb.);
H er kapitalist ülkede işçi sınıfının köylülükle, or
ta ta b a k a la rla ve tüm dem okratik güçlerle som ut ta-
j rihsel koşullara uygun biçim lerde ittifakının oluştu-
j rulm ası (halk cephesi, anti-faşist cephe, ulusal cephe,
i anti-tekel cephesi, vb.);
Lenin’in ulusal kurtuluş-söm ürge sorunuyla ilgili
656
öğretisinin kavranm ası; em peryalizm e k a rşı savaşta
yurtsever güçlerin talep ve görevlerinin belirlenmesi;
Ulusal bağım sızlık ve sosyal gelişme İçin sava
şan ülkelerdeki tüm yurtsever, anti-em peryalist güç
lerin birliğinin korunm ası (anti-em peryalist birleşik
cep h e);
D ünya devrim inin bileşeni tüm öğelerin -prole
tary an ın zafer kazandığı ülkeler, kapitalist ülkelerde
ki devrim ci h arek et ve ezilen halkların k u rtu lu ş m ü
cadelesi - eylem birliğinin korunm ası; Lenin ve Komin
tern u lu slararası proletaryayla ezilen halk ların ulusal
k u rtu luş m ücadelesi arasın d ak i yakın ilişkinin, dünya
devrim ci geleceği açısından taşıdığı birincil öneme bü
yük özen gösterdiler;
Sosyalizm için savaşla, dem okrasinin savunulm a
sı için a k tif m ücadelenin bütünlüğü;
Devrimci öncü kolun, yaratıcı m arksizm -Ieninizm
tem eli üzerinde ideolojik, politik ve örgütsel olarak sağ
lam laştırılm ası ve bilimsel sosyalist hareketteki tüm
o p o rtü nist akım lara k a rşı -sağ oportünizm e, küçük-
burjuva sol m aceracılığa ve sektarizm e karşı azim li b ir
mücadele yürütülm esi; bilimsel sosyalist p artilerin dev
rim ci harek ette ve sosyalizmin inşasındaki öncülük ro
lünü sağlam laştıracak ve diğer politik güçlerle olan
tü m ilişkilerinde bilimsel sosyalistlerin bağımsızlığını
sağlayacak ulusal ve u lu sla rarası birliğinin tarihsel ko-
şu llarca belirlenen biçim lerde oluşturulm ası.
K om intern’in' bu ve d iğ er devrim ci gelenekleri,
m arksist-leninist k a ra rla n ve önerm eleri bugün de can
lılığını koruyor ve gelişiyor,
Barış, dem okrasi, ulusal bağım sızlık ve sosyalizm
m ücadelesi; dünya devrim ci sürecinin üç a k ımının b ir
liği;
658
varlığım ve başarılı çalışm alarını an cak uluslararası
bilimsel sosyalist örgütün bölümleri olarak elde ettiler.
Y alnızca böyle bir örgütün çatısı altında konum larını
güçlendirebilirler ve işçi hareketi içinde güçlü u lu slar
arası bağ lan tılara sahip reform istlere, merkezcilere,
anarko-sendikalistîere ve diğer oportünist ak ım lara
karşı direnebilecek ve saîdırabilecek sağlam b ir güç
haline getirebilirlerdi. Bilimsel sosyalist partilerin Ko-
m in te m ’in denetim indeki ortak örgütlü eylemi, ulusal
ve u lu slararası serm ayenin saldırılarının püsk ü rtü lm e
si. saldırıya geçilmesi ve bu saldırının ulusal ölçekte
ve dünya çapında tam am lanm ası ortam ının h azırlan
m ası için en uygun araçtı. D ünya devrim ci hareketinin
birikim ini kavram a ve genelleştirm e süreci partilerin
yeni koşullarda m arksizm -Ieninizm i yaratıcı o larak ge
liştirm elerine ve genç bilimsel sosyalist p a rtile rin k ad
rolarını eğitm elerine ve pekiştirm elerine yardım cı ol
duğundan, en iyi K om intern çatısı altında sü rd ü rü le
bilirdi.
K om intem ’de proleter enternasyonalizm inin ö rg ü t
sel ve politik bir biçimi olarak uygulanan dem okratik
merkeziyetçilik ilkesi, kuram ın gelişm esinde ve p ratik
çalışm alarda ortak uygulam alar ve işçi sınıfı h arek eti
içindeki partilerin ve m ücadelenin eşgüdüm ü hiçbir
p artin in h ak ların ı ihlal etmedi, özgül ulusal k a ra k te ri
ni bozmadı. Aksine, sonunda bu ayırdedici ve Özgül
ulusal özelliklerin olgunlaşm asına yolaçtı, p artilerin
ideolojik ve politik gelişme ve sağlam laşm alarına k a t
kıda bulundu ye tam bağım sızlıkları için gerekli olan
olan ak ları artırdı. T arih b u n u en açık biçimde k an ıt
lam aktadır.
Devrimci m ücadelenin kapsam ı ve boyutları artıp
ilerici güçler genişledikçe biçim leri ve yöntem leri de
çeşitlendi; h alk ve işçi kitleleri d a h a büyük sayılarda
659
m ücadeleye özgül ulusal niteliğini vererek, onu kitle
lere d a h a yakın ve anlaşılabilir k ılarak ve sosyalist
ideallere çekicilik k azan d ırarak devrim ci k u rtu lu ş h a
reketine katılınca, işçi sınıfı harek etin in m erkezi Ön
derliğinin, m ücadelenin gelişimine a rtık olsa olsa en
gel olabileceği ortaya çıktı. Bu tarihsel sürecin diya
lektik Özü, K om intern’in daha büyük eylem ler için kit
leleri h arek ete geçirm e, toplum un en geniş kesim lerini
uyandırm a ve politikaya çekme çabasında devam lı
o larak kendi o rtad an kalkışının nesnel toplum sal ön
koşullarını y a ra tm a sürecini hızlandırm asıdır.
Öte yandan, bilimsel sosyalist partiler, onları güç
lendiren ve pekiştiren K om intern'in bünyesinde, m ark-
sist-leninist eğitim in büyük okulundan geçerek, ülke
lerinde belirleyici ulusal b ir politik güç haline gelme
olanaklarını büyük ölçüde a rtıra n sınıf m ücadelesinin
bağımsız önderliği için olgunlaştılar. A ynı zam anda,
yalnızca devrim ciliğin bir işareti değil, u lu slararası
çerçevede b aşarın ın d a gerekli b ir koşulu olan ulus
la ra ra sı b a ğ la n yeni koşullara u y arlam a konusunda
d a olgunlaştılar. Son olarak, bilimsel sosyalist p a rti
ler, tarihsel d u ıu m u n ve sınıf güçleri ittifakının b a
ğımsız m arksist-Ieninist değerlendirm esi, m ücadelenin
eğilim lerinin yorum u, devrim in gelişm esinin som ut
y o llan ve olanakları ve devrim in önderliği kon u ların
d a olgunlaştılar. Bu durum da bilimsel sosyalist p a rti
lerin m erkezî önderliği, ülkelerindeki sınıf m ücadele
sinin a n a sorunlarını saptam a, çözümleme ve ele a l
m alarındaki insiyatiflerine engel olabilir, devrim ci ya
ratıcı çalışm anın alanını d a ra ltab ilir ve böylece bilim
sel sosyalist önder rolünü zayıflatabilirdi. Bilimsel sos
yalist p a rtile rin güçlenm esini, üyelerinin m arksist-
Ieninist eğitim ini, kadrolarının çok yönlü ideolojik yet
kinliğini ve p a rtile ri örgütsel o larak d a h a m ücadeleci
600
yapm ayı am açlayan çabalarıyla K om intern’İn kendi
ortad an kalkışının öznel koşullarını y a ratm ası ve or
tad an kalkışını hızlandırm ası, d u ru m u n diyalektiğini
oluşturuyordu.
Dolayısıyla, K om intern'İn gizli ve açık d ü şm an ları
iıe derse desin saygınlığı, etkisi ve gücü herkesçe bili
nen günüm üz u lu slararası işçi sınıfı harek etin in Ko
m intern bünyesinden çıkmış ve gelişmiş olduğu kesin
dir. Bilimsel sosyalist p artiler K om intern köklerinin
uzantılarıdır.
Bilimsel Sosyalist Hareketin
Günümüz Koşullarındaki
Gelişimi
661
bilimsel sosyalist partilerin ülkelerindeki politik y a
şam ı üzerindeki etkilerinin genişlemesi; geniş ulusal
çalışm a alan ın d a bilimsel sosyalistlerin önplana çık
ması; bilimsel sosyalist h areketin saflarında, birçok
partiyi kitlesel örgütlere dönüştüren hızlı b ir büyüme;
birçok bilimsel sosyalist partinin, parlam ento, yerel
yönetim ler, hüküm et ve idari k u ru m larm çalışm ala
rına, işçi sınıfının burjuva dem okratik devlet m eka
nizm ası üzerindeki etkisini güçlendirm eye yönelik et
kin ve yaygın katılımı; p artilerin örgütsel ve politik
bağım sızlıklarının genişlemesi, ulusal politika, stra te
ji ve ta k tik le r konusunda a rta n kuram sal çalışm aları
ve özerklikleri. Böylece, dünya bilimsel sosyalist h a re
ketinin çağın belirleyici gücüne dönüşm e süreci, geniş
kapsam lı o larak başlam ış oldu.
Bu yeni evrede K om intern’in d ah a önce Lenin'in
önderliğinde ve onun fikirlerine uygun olarak, dünya
bilimsel sosyalist hareketinin politika ve stratejisini
belirlem e konusunda yaptığı dev çalışm anın önemi, çe
şitli biçim lerde eskisinden d a h a n e t olarak açıklık k a
zandı.
K apitalizm zincirindeki yeni kopm alar, A vrupa ve
A sya'nın birçok ülkesinde büyük toprak sahibi-kapi-
talist rejim inin yıkılması, bu ülkelerde h alk dem okra
silerinin kuruluşu, bilimsel sosyalist h arek eti d a h a üst
b ir düzeye ç ık artan önemli tarihsel olaylardı. Faşiz
m in bozgununa dek sayısal olarak küçük olan ve ille
gal ya d a y a n legal koşullar altında çalışm ak zorunda
kalan birçok bilimsel sosyalist parti, m üttefikleriyle
birlikte ik tid a ra geldiler ve h alk dem okrasileri çerçe
vesinde yönetici p a rtile r oldular.
H alk dem okrasisi düşüncesi gene! biçimiyle Le
n in ’in proleter ik tidarı biçim lerinin çeşitliliği kavram ı
nı, birleşik işçi cephesi, birleşik anti-em peryalist cep-
662
Iıo, işçi-köylü hüküm eti tezlerini temel alarak , İspan-
ya’dakl iç savaş deneyim inin K om intern’İn o rta k ça
balarıyla, gerçekleşen, yaratıcı m arksist-leninist genel
lem esinden o rtaya çıktı.
Halk dem okrasisi düşüncesi, giderek, özellikle de
Alman faşist istilacılara, Jap o n m ilitaristlere ve yerel
gerici faşist güçlere k arşı verilen savaş sırasında, u lu
sal k u rtuluş m ücadelesinin anti-faşist m ücadelenin po
litik b ir kavram laştırm ası, dem okratik devrim ve onun
sosyalist devrim e doğru b ir gelişme yolu niteliğini k a
zan arak som utlaştırıldı ve güçlendi. Halk dem okrasisi,
pro leter egem enliğinin devlet biçimi haline geldi.
Halk dem okrasisi ku ram ve uygulam asının temel
bileşenleri, Lenin'in kitlelerin çoğunluğunu dem okrasi
ve devrim e kazanm a, işçi sınıfı içindeki ayrılıkların
üstesinden gelme, işçi sınıfının eylem birliğini ve m ark-
sizm -leninizm tem elinde kalıcı politik ve örgütsel bir
liğini sağlam a, işçi smıfı, köylülük, emekçi halkın di
ğ er kesim leri ve yurtseverlerin geniş anti-faşist y u rt
sever ulusal cepheler, politik bloklar ya da K om intern
Yedinci K ongresi’nin h alk cephesine ilişkin düşünce
lerini geliştiren ve som utlayan benzer örgütler biçi
m indeki güçlü b ir ittifakını y a ra tm ay a ilişkin düşün
celerini kapsıyordu.
A nti-faşist kurtuluşa yönelik halk m ücadelesinin
potasında, güçlü yurtsever devrim ci ayaklan m a dal
gası içinde doğan h alk dem okrasisi; ne ku ram sal ve
ne de p ra tik açıdan hazır, tam am lanm ış ve tek biçim
li birşey değildir. H er zam an şu y a d a bu ülkede v a r
olan som ut tarihsel koşullara uygun olarak gelişmek
te, sistem li olarak kusursuzlaşm akta ve d a h a iyi b ir
biçim alm aktadır. Am a kuşkusuz, Lenin’in, sosyaliz
me geçiş biçim lerinin farklılıklarına ilişkin fikirleriy
le k u ram sal olarak ilişkilidir.
663
Halk dem okrasisi ilkelerinin başarılı sosyalist ge
lişmeleri, SSCB ile işbirliği içinde dünya p roletarya
sının bir uzantısı, sosyalist devrim in d a h a d a ilerlem e
si için güçlü bir maddi temel olan dünya sosyalist sis
tem inin oluşm asına yolaçtı.
Sosyalist sistem e bağlı ülkelerin bilimsel sosyalist
partileri, büyük bir yol k a te ttile r ve ideolojik, politik,
örgütsel açıdan güçlendiler. Üye sayıları a rttı, kitlele
re yeni bir yaşam oluşturm anın güç k o şu llan a ltın
d a önderlik etm e konusunda büyük b ir deneyim k a
zandılar ve m arksist-leninist kuram ı y aratıcı b ir şe
kilde uygulam aya ve kendi ülkelerinin som ut tarih sel
koşullan içinde toplum sal dirilişin çeşitli ve k arm aşık
görevlerini başarm ay a yetenekli olduklarını ortaya
koydular. O layların tarih sel akışı, sosyalist ülkelerde
ki bilimsel sosyalist partileri toplum sal ve politik y a
şam ın en ön safların a getirdi. Böylece d ü n y a sah n e
sinde saygınlığı olan önder ulusal güç h aline geldiler.
Sosyalizm yolunda ilerleyen ülkelerin işçi sınıfı
partileri, em peryalizm e k a rşı m ücadelede oynadıkla-
n öncü rolün bilincindedirler ve dünyadaki anti-enı-
peryalist cephenin' dayanıklılığı ile gücünü a rtırm a
yı am aç edinm işlerdir.
D ünya sosyalist sistem inin oluşm ası ve b aşan la-
n , gelişmiş kapitalist ülkelerde çelişkilerin keskinleş
mesi. kapitalizm in kalelerinde işçi sınıfı h arek etin i b ü
yük ölçüde güçlendirdi ve yaygınlaştırdı.
Bugün tüm kapitalist ülkelerde bilimsel sosyalist
p artiler v a rd ır ve çalışm aktadır. Bilimsel sosyalistle
rin, ulusal çıkarların savunulm asında ve. faşizm e
k arşı m ücadelede oynadığı etkin rol, bilim sel sosya
list p artilerin saygınlığını ve etkisini artırm ıştır; bu
herşeyden çok p a rti saflarındaki artışla kendisini gös
terdi. 1939’d a kapitalist ülkelerdeki bilimsel sosyalist
664
p artilerin üye sayısı yaklaşık 1.200.000’di. Bugün k a
pitalist dünyadaki bilimsel sosyalistler ordusunun saf
ları yaklaşık dö rt milyon kişiyi bulm aktadır.
K apitalist ülkelerdeki bilimsel sosyalist p artilerin
örgütsel ve ideolojik olarak sağlam laşm asının, bağım
sızlıklarının ve devrim ci olgunluklarının artm asın ın
önemli b ir göstergesi, m arksizm -leninizm in değişen ta
rihsel d u ru m a ve m ücadelenin som ut koşullarına y a
ratıcı olarak uygulanm asını temel a lan yeni, p ro g ra
m a ilişkin hedefler oluşturm alarıdır. P artiler sağlam
b ir önderlik ve kitlelerle oldukça güçlü b ağ lara sahip,
bütünsel ve birlik içinde örg ü tler haline gelm işlerdir.
Bazı kapitalist ülkelerde bilimsel sosyalistler, se
çimlerde aldıkları oy sayısı açısından önemli b ir yere
sahiptirler. Savaş sonrası yılların başında, bilimsel sos
y alistler oniki ülkede hüküm ete katılm ış ve b ir çok ye
rel özyönetim organlarında önemli yerlere gelm işler
di. Bilimsel sosyalistler hem ulusal, hem de uluslar
a rası ölçekteki işçi sendikaları içindeki konum larını d a
oldukça güçlendirdiler. Üyeleri bilimsel sosyalistlere
sem pati duyan ve barış, dem okrasi ve sosyalizm m ü
cadelesini destekleyen güçlü sendika örgütleri oluştu.
Bilimsel sosyalistler, sağlam laşm ış politik konum
larını, hüküm et ve belediye örgütlerindeki üyelikleri
ni, işçi sendikaları ve diğer kitle örgütleri içindeki et-
kilorini, em ekçilerin çıkarlarını savunm ak, dem okra
sinin tem elini genişletip, derinleştirm ek ve ABD'nın
em peryalist yayılm asına k arşı b ir m ücadele örgütle
m ek için kullandılar. İşçilerin önemli toplum sal kaza
n ım lar elde etmesi, h a tta bazı d u ru m lard a b u h a k la n
y asalarla onaylatm ası bu yıllarda başanlm ıştır.
Ancak, kısa süre sonra ABD tekelcilerinin yöneti
m indeki ulu slararası serm aye, bilimsel sosyalist p a r
tilere k a rşı birleşik bir saldın başlattı. Bilimsel sosya-
665
ü st partilerin birçok ülkedeki politik çalışm aları ya
kısıtlandı, ya d a yasaklandı ve bilimsel sosyalistler
hüküm etlerden çıkarıldılar; gericiler tüm yasa ve gü
vencelere karşın, bilimsel sosyalistleri ve dem okrat
la n politik h a k ve özgürlüklerinden yoksun bıraktı.
Bilimsel sosyalistler, mücadeleyi b ir süre soğuk sava
şın ve anti-kom ünizm isterisinin güç koşulları altın d a
sürdürm ek zorunda kaldılar.
K apitalist ülkelerin bilimsel sosyalist partileri, ba
rışı, ulusal bağımsızlığı ve dem okrasiyi ısra rla savu
n urken ve sosyalizm için savaşırken, p o litikalanm le-
nrnizme, kitleleri kazanm a vo tüm devrim ci ve dem ok
ra tik güçleri işçi sınıfı birliği tem elinde toparlam a fik
rine, dayandırdılar.
Bu yolda bazı bilimsel sosyalist partiler, önemli
b ire r ulusal güç olarak ön p lan a çıktı. D iğer ülkeler
de bilimsel sosyalistler partilerin i işçi sınıfının politik
kitle örgütleri haline getirm ek ve geniş em ekçi ta b a
k a la r arasın d ak i konum larını güçlendirm ek için çok
çaba harcam aktadırlar. Bilimsel sosyalist partiler, her-
yerde devrim ci hareketin m ilitan öncüleri ve geleceğin
sahibi olarak gelişen politik güçlerdir.
Gelişm ekte olan ülkelerdeki bilimsel sosyalistler
güç politik ve ideolojik koşullar altın d a çalışm akta
dırlar. Çekirdeğini sosyalist ülkelerdeki bilimsel sos
yalist partilerin oluşturduğu d ü n y a bilimsel sosyalist
hareketi, ezilen halkların ulusal bağımsızlık için sö
m ürgeciliğe k arşı verm eleri gereken başarılı b ir m ü
cadelede elverişli koşullan y a ra tm a konusunda belir
leyici bir etkiye sahip olm uştur. Lenin'in belirttiği ve
K om intern’in uyguladığı uluslararası işçi hareketiyle
ezilen h a lk la n n ulusal kurtuluş m ücadelesi a rasın d a
ki ittifak politikası, önemli evrelerde dikkate değer
tarih sel sonuçlar verm iştir. Sosyalist sistem in hızla
sağlam laşm ası ve işçi h arek in in yükselm esiyle nitele
nen bu dönem de, asırlard ır varlığım sürd ü ren söm ür
ge im paratorlukları, ayaklanan halkların d arb eleri al
tında çökm üştür. Bilimsel sosyalist partiler, halkların
anti-emperyalist, ulusal k urtuluş m ücad elelerin in . ön
saflarında yer alm ışlardır. Bu, m ücadele sırasında işçi
sınıfı hareketi, duru m u n u önemli Ölçüde güçlendirm iş
ve anti-em peryalist m ücadele içinde 20’den fazla yeni
bilimsel sosyalist p a rti kurulm uştur.
Ulusal k urtuluş m ücadelelerinin hızlı gelişimi, a n
ti-em peryalist m ücadele İçindeki bilimsel sosyalist p a r
tilerin Önüne bağımsız, m arksist-leninist b ir çözüm
gerektiren birçok yeni soru n lar çıkardı. Bilimsel sos
yalist partiler, söm ürge boyunduruklarım koparm ış
olan ülkelerin izlemesi gereken ilerici gelişm enin yol
larım bilimsel bir inceleme konusu haline getirm e gö
reviyle k arşı karşıya kaldılar; devrim ci dem okratik
güçlere ve partilere, dem okratik hüküm etlere yönelik
tav ırlarını ve g e lişm e k te olan to p ln m la n n yen i top
lumsal, ekonomik ve politik modeli içinde, kendi y er
lerini vo rollerini belirlem ek d urum unda oldular. Bazı
p artiler bu alanda sö k ter yanılgılara düştüler. A ncak
genellikle bilimsel sosyalist partileri ve b ü tü n olarak
dünya bilimsel sosyalist hareketi, genel anlam da Le
n in ’in fikirlerine uygun, doğru ilkelere sahip b ir tav ır
aldı, b u n u yeni tarihsel koşullarda geliştirdi ve y a ra
tıcı bir biçimde uyguladı. Bilimsel sosyalist p a rtile r,
tü m yu rts ever ve anti-em peryalist güçleri b iraray a
toplam a politikasını ısra rla izlem ektedirler. Birkaç ül
kede, anti-em peryalist, ulusal cepheler, y u rtsev er itti-
_fak ve blokların çeşitli tü rleri ortaya çıkmıştır. Bilim
sel sosyalist partiler, bu ittifak lara katıldılar ya d a
gerçek ulusal Özgürlük, ekonomik gönenç ve sosyal
gelişm e m ücadelesini d ah a da geliştirm ek ve de
667
rinleştirm eye k atk ıd a bulunarak b u n ları etkinlikle
destekled iler..
Gelişm ekte olan ülkelerde bilimsel sosyalist p a rti
lerin a rta n politik etkileri, em peryalistleri ve yerli ge
ricileri ciddi olarak ü rküttü, Endonezya gibi bazı ül
kelerde bilimsel sosyalistlere karşı acım asız k ıy ım lara
girişildi. Ulusun, en seçkin evlatlarından yüzbinlercesi
yok edildi. A m a ne denli acı olursa olsun bu engeller
İşçi sınıfı h areketinin büyüm esi vo sağlam laşm asının
genel görünüm ünü değiştirem iyor.
K om intern’in sona ermosindon sonra işçi sınıfı h a
reketi devrim ci geleneklere, m arksist-Ieninist öğretiye
ve enternasyonalizm ilkelerine sadık kaldı, konum unu
güçlendirdi ve genişletti. Bilimsel sosyalistlerin gem i
si sık sık azgın fırtınalı h av alard a yoluna devam et
mek duru m unda kaklı. Burjuvazi ve sağ sosyal-demok-
ra tla r sık sık bilimsel sosyalizmin bunalım ı hakkında
atıp tu ttu lar. Ama İşçi sınıfı hareketi, tüm sınavların
dan daha güçlenm iş ve çelikleşmiş o larak çıktı. Bilim
sel sosyalistler başarı üzerine başarı kazanm akta, saf
larını genişletm ektedirler. Bugün 88 ülkede bilimsel
sosyalist partiler v ard ır ve toplam üye sayıları yakla
şık 44 milyondur.
Bilimsel sosyalist partiler, işçi sınıfının ve toplu
m un tüm ilerici kesim lerinin çıkarlarını giderek daim
derin ve eksiksiz biçimde yansıtm akta ve tüm dem ok:
jratiİC anti-em peryalist güçlerle bağlarını
.g üçlendirerek, tarihsel gelişim in i n m antığı gereği,
tü n r h alk ların Önderliği rolün e seçilm ektedirler.
SBKP Yirminci K ongresinin k ararları, d ü nya
işçi sm ıfı h areketinin gelişimini büyük ölçüde etkile
m iş tir/2’ SBKP’nin Yirminci K ongresinde alm an ta rih
sel k a ra rla r, SBKP ve SSCB’de sosyalizmin inşası
için büyük b ir önem taşım akla kalm am ış, a y rıc a dün-
668
ya bilimsel sosyalist hareketinde yeni b ir evreyi b aş
latm ış ve bu evrenin m ar ksizm-le n iniz m tem elinde ge
lişmesini sağlam ıştır. .
Y irm inci Kongre’nin ulusal ve u lu slararası politi
kanın tem el konularına ilişkin k a ra rla n , kişilerin p u l
laştırılm asının ve bunun sonuçlarının üstesinden gel
m ek için, p a rti yaşam ının ve koilektif Önderlik yöntem
lerinin leninist norm larının yeniden kurulm ası ve ge
liştirilm esi ve p a rti içi dem okrasinin ve Sovyet demok
rasisinin derinleştirilip güçlendirilm esi için alm an ön-
lem ler-bunlarm tüm ü, sosyalist görüşlerin devri m el
leştirm e gücünü ve bilimsel sosyalist harek etin in say
gınlığını artırm ıştır. K ongre’de_ Lenin’in, kapitalizm
den sosyalizme geçiş biçim lerinin çeşitliliği, devrim in
^ barışçı ve barışçı olm ayan yollarının birleştirilm esine
ilişkin tezlerinin, bugünün koşulları .altında farklı top
lum sal sistemlere.sadıip devletlerin barış içinde b irara-
d a y aşam a politikasının Özü, k ap italist ülkelerdeki işçi
hareketinin birliğini güçlendirm e m eselesine yaklaşım ,
tekelci devlet kapitalizm i k oşulları altın d a sınıf m ücâ-
dolosi n in özellikleri, a nti-tekelci^ gügjeri birleştirm e
olanakları, çağın en önemli toplum sal soru n ların ın ele
alınm asında dem okrasi m ücadelesinin önemi ve ulu
sal k urtuluş devrim inin yollarına ilişkin konuların ge
liştirilm esi-, lü m . h n kilit .^meseleler markisist-îenmjst
devrim kuram ım y a ra tıcı olarak geliştirm iştir. "
,ı Bilimsel sosyalist p artilerin ulusal devrim ci h are
li ketin önderliği yolundaki çalışm aları ve devrim ci niü-
| cad elenin polifık, stratejik ve taktiksel kav ram larm m
1geliştirilm esi, Yirminci Kongre’den sonra d a h a da art-
jmış, devam etm iş ve bun u n m arksist k u ra m ve uy-
jgulam a hâzinesine olan k atk ıları büyüm üştür.
669
KOMİNTERN'İN DEVRfMCf GELENEKLERİ VE
GÜNÜMÜZDE BİLİMSEL SOSYALİST HAREKETİN
GENEL ÇİZGİSİ
Vlusîararast İlişk ilerin
B içim lerinin
O rtaya Çtktşt
670
te m ’in sona erişinden sonra, yeni koşullarda, u lu slar
arası ilişkilerin ■ve eşgüdüm lü eylem in d ah a etkili bi
çim leri aranm aktadır.
İkinci D ünya Savaşı’ndan sonra, Yugoslavya, Bul
garistan, Rom anya ve M acaristan Kom ünist Partileri,
Polonya İşçi Partisi, SBKP ve Fransa, Çekoslovakya ve
İtalyan K om ünist P artileri tem silcilerinden oluşan b ir
Enform asyon B ürosu kurulm uştu. Bu p artilerin tem sil
cileri ta ra fın d a n 1947’de V arşova’da yapılan b ir top
lan tıd a şu k a ra r alınm ıştı:
«Toplantı, bu toplantıya katılan p a rtile r arasm da-
ki'ilişki eksikliklerini, şimdiki durum da ciddi b ir sorun
o larak değerlendirm ektedir. Deneyimler, kom ünist
p a rtile r ara sın d a böylesi iletişim eksikliklerinin y an
lış ve z ararlı olduğunu gösterm iştir. Savaş ertesinde,
u lu slararası durum un d a h a d a karm aşıklaştığı ve ko
m ünist p a rtile r arasındaki kopuklukların işçi sınıfına
z a ra r verebileceği b ir sırada deney alışverişine ve çe
şitli partilerin gönüllü b ir eşgüdüm içine girm elerine
olan gereksinm e, içinde bulunulan koşullarda, özellik
le acildir.»*3»
Bilimsel sosyalist h areketin gelişmesi, m ücadele
koşullarındaki farklılaşm alar, bilimsel sosyalist p arti
lerin politik ve k uram sal olgunluklarının artm ası En
form asyon B ürosu şeklindeki ilişki biçim inin yetersiz
liklerini o rtay a koydu ve sonraları bu büro kaldırıldı.
İki ya d a d ah a fazla ta ra fı içeren bağlantılar, de
legasyonların karşılıklı ziyaretleri, deneyim kazanm a,
görüş alışverişi gibi ilişki tü rleri d ah a fazla önem k a
zandı. Son zam anlarda, birkaç p artin in politik çalış
m alarının ve anti-em peryalist m ücadele sorunlarının
tartışıldığı bölgesel to p lan tılar ve konferan slar dah a
büyük bir rol oynam aya başladı.
Ama, ne denli Önemli ve değerli olsalar da, b u tü r
671
ilişkiler, bilimsel sosyalist hareketin, u lu sla rarası özü
n ü tam anlam ıyla ortay a koym azlar.
Bilimsel sosyalist partiler arasın d a varolan d u ru
m a uygun yeni ve d ah a elverişli u lu slararası ilişki bi
çim lerinin bulunm ası gerekliliği o rtay a çıktı. Bu ilişki
biçimleri, bilimsel sosyalist m üfrezelerin anti-em perya
list politikasının birliğini, tüm bilimsel sosyalist p arti
lerin bağım sızlığım ve eşitliğini, u lu slararası devrim ci
teori ve pratiğin ilkelerini kollektif olarak, oluşturm a
yoluyla m ücadelenin politik ve ku ram sal k av ram larım
m arksizm -leninizm i temel a la ra k form üle etm ede b a
ğım sızlıklarını bağdaştırm ahdır. Bilimsel sosyalist h a
reketin b ağrında oluşan böyle b îr biçim, kom ünist ve
işçi p artilerinin u luslararası toplantılarında o rtay a
çıktı. Bu toplantılar, deneylerin gösterdiği gibi u lu slar
a ra sı durum daki en son gelişm eleri tüm açılard an in
celemek, b u n ların ortak bir m arksist-leninist değerlen
dirm elerini yapm ak ve m ücadelenin o rta k am açlarını,
görevlerini, biçimlerini, yöntem lerini ve karşılıklı y a r
dım laşm ayı belirlem ek için düzenlenm iştir.
K om intern’İn sona erm esinden sonra M oskova’da
<1957 ve 1960) iki u luslararası toplantı yapıldı ve bilim
sel sosyalist h arek etin gelişmesi açısından tem el b ir
önem taşıyan önemli k a ra rla r almdı. 1957 toplantısın
da, d ah a sonra kapitalist ülkelerin bilimsel sosyalist
p a rtile ri ta ra fın d a n da im zalanacak olan, «Sosyalist Ül
kelerin K om ünist ve İşçi P artileri Temsilciler Toplan
tısı Deklerasyonu» hazırlandı ve kabul edildi. Toplan
tı, tüm ülkelerin işçi ve köylülerine, tüm erkek ve k a
d ın la ra ve tüm iyi niyetli in san lara seslenen b ir B an ş
Bildirgesi yayınladı. 81 m arksist-leninist partiden ge
len tem silcilerin katıldığı 1960 toplantısı, b ir «Komü
nist ve İşçi P artileri Temsilciler Toplantısı Raporu» ile
672
"bir «Dünya H alklarına Duyuru» hazırlayıp oybirliği ile
k abul etti.
1957 ve 1960 belgelerinde, bilimsel sosyalist p arti
ler, bugünün tarih sel koşulları altında dünya işçi sı
nıfı hareketinin genel çizgisini birlikte şekillendirdiler
ve oybirliğiyle kabul ettiler.
K om intern zam anında ortaya çıkmış olan u lu slar
arası bilimsel sosyalist h areketin genel çizgileri kav
ram ı, Lenin’in Birinci D ünya S a v a şın d a n b aşlay arak
gerçekleştirdiği kuram sal çalışm alarına dayanıyordu,
a m a o zam an bu terim kullanılm ıyordu. Lenin, 1915’te,
«U luslararası Ölçekte birleşik eylemi başarm ak, hem
tem el ideolojik görüşlerde b ir açıklık, hem de eylemin
tüm p ra tik yöntem lerine bir kesinlik gerektirir» diye
yazdı.(4)
■ K om intern gelenekleri, ulu slararası strateji ve tak-
j tik ilkelerinin, dünya ekonomisi ve politikasının enine
!boyuna değerlendirm esine dayanılarak belirlenm esi
| gerektiğini, öte yandan h e r p artin in taktiklerinin smıf
! güçleri sıralam asını sadece o ülke içinde değil, u lu slar
a rası p landa d a hesaba katm ası gerektiğini gösterm ek
teydi. îşçi smıfı, jçiçe geçmiş ulu slararası serm ayeye
k arşı zaferin ancak m ücadelenin ekonomik, politik ve
ideolojik h er alanında dayanışm a ve gerçek b ir ulus
la ra ra sı eylem birliği içinde ulu slararası serm ayeye
| karşı çakılabilirse kazanılabileceğini giderek d a h a iyi
1 anlam aktadır.
Strateji ve tak tik ilkelerinin o rtaklaşa sap tan m a
ları konuşandaki gerekliliğin b ir başka nedeni, dev
rim ci kuram ın «tüm d ü nya ülkelerindeki devrim ci de
neyim ler ve devrim ci düşüncelerin toplam ından kay
naklanm asıdır.»^* Lenin, K om intern «taktiklerini ulus
la ra ra sı olarak saptam alıdır...»(6>dedi. Bu, hem u lu slar
arası işçi sınıfının serm ayeye k arşı vereceği m ücade
674
Toplantıların bu belgeleri, m arksist-Ieninist p a r
tilerin o rta k yapıcı çalışm alarının b ir örneğidir. Dev
rim ci m ücadelenin politikası, stratejisi ve taktiklerine
ilişkin tem el so ru n lar üzerinde o rtak laşa b ir çalışma,
Lenin zam anında, K om intern çerçevesinde başladı. Le*
n in , K om intem ’in karşılaştığı sorunların ay rın tılı ola
ra k tartışılm asını, bilimsel olarak kanıtlanm ış olan tüm
yorum ların ve bilimsel sosyalist p artilerin geçirdikle
ri deneyim lerin h e r zerresinin dikkate alınm ası gerek
tiğini ısra rla savunuyordu, 1957 ve 1960 toplantıların
d a bu leninist gelenek, işçi sınıfı hareketin in m odern
koşullara uygulanm asıyla onaylanm ış oldu.
Bilimsel sosyalist partiler, karm aşık b ir durum da,
a ra la rın d a görüş ayrılıkları ve farklılıkları gibi zorluk
ların d a bulunduğu birçok ciddi güçlüğün üstesinden
gelerek, devrim ci teoriyi d ah a d a zenginleştirm enin or
ta k biçim lerini geliştirm ektedirler.
Çağtn ve
M o d e m D evrim ci
Sürecin Tanım ı
675
Bilimsel sosyalist partiler, Lonİn’in em peryalizm e
ilişkin düşüncelerini geliştirdiler, tokotci devlet kapi
talizm inin bugünkü durum unun bilimsel b ir çözümle
m esini su n d u lar ve m odern kapitalizm in o rtay a konan
çelişkilerinin en güçlü biçimdo başlıca em peryalist ül
ke olan A m erika Birleşik Dovlotlori'ndo keskinleştiğini
gösterdiler.
A m erikan emperyalizmi vo m üttefiklerinin gerici
saldırgan politikasının bir som um olarak, n ü k leer bom
b alar ve kitlesel ölümloro yol açan başka silah larla ve
rilecek yeni bir d ü nya stıVUşı gerçek bir tehlike y a ra t
mıştır, Bilimsol sosyalist partiler, Lonin’in fark lı top
lum sal sislomloro s a h ip ü lk e le r in b a rış içinde b irarad a
yaşam a fikrini modanı çağa uygulanm ış biçimiyle so
m utlaştırdılar.
T o p la n tıla r , sosyal gelişme için m ücadelenin
bir b ile ş e n i o la ra k b a rış için m ü c a d e le stratejisini ge
liştirdiler. Iini» to p la n tıs ı -S a v ıış kaçınılm az değildir,
savaş ö n lo n o b ilir. b a rış k o r u n a b ilir vo güvence altın a
alınabilir» a n lu m ıtıd a k l önemli program atik tezi fo r
müle e tti/’* Bu temel k u r a la d a y an a ra k bilimsel sos
yalist p artiler b a rış ta n y a n a o la n tüm güçleri birleş
tirm eyi am açlayan ç a lış m a la r ım hızlandırdılar. İşçi ve
köylülere, bilim ve sanat, a d a m d a n ım , öğretm enlere ve
m em urlara, gençlere, zan aatk arlara, tüccarlara, san a
yicilere ve politik ve d in i in a n ç la r ı no olursa olsun iyi
niyetli tüm insanlara b a rış için, in s a n la rın güvenliği
için, silahsızlanm a için, atom vo b ld ro jo ıı bom baları d e
neylerine d e r h a l son v e rilm e s i, ü r e tilm e le r i ve kulla
nılm alarının yasaklanm ası İçin verilen m ücadeleyi
hızlandırm ak için çağrıda b u lu n d u la r .
T oplantılar Lenin’in fikirlerini geliştirirken dem ok
rasi ve sosyalizm güçlerinin gericilik vo kapitalizm
676
güçlerine karşı m ücadelelerinin birbirleriyle ilişkili, üç
eşit devrim ci sistem oluşturduğunu kaydetti.
• insanlığın ilerici gelişim inin öncü kolun d a yürü
yen sosyalist ülkeler halklarının devrim cileştirici ça
lışmaları;
9 kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfının devrim ci h a
reketi;
• gelişm ekte olan ülkelerdeki h alk ların yeni sö
m ürgeciler ve sömürgecilik kalın tıların a k arşı ulusal
k u rtu lu ş mücadelesi.
D ünya sosyalist sistem i m odern zam anın ilerlem e
için, gericiliğe karşı, sadece ulu slararası değil ulusal
ölçekte de suııf güçleri sıralam asında ve karşılıklı iliş
kilerinde önder devrim ci güçtür. Sosyalist ülkeler halk
ların ın yapıcı, devrim cileştirici çalışm alarının tüm ü
dünya devrim ci sürecinin b ir parçasını oluşturur.
Tarihsel anlam da söylemek gerekirse, sosyalist
sistem kapitalist toplum a toplum sal, ekonomik, politik
ve ideolojik bir m eydan okum adır, insanın inşam sö
m ürm esine ve h e r tü rlü baskıya son verm iş olan, p lan
lı, bunalm ışız hızlı b ir ekonom ik gelişmeyi sav u n an
sosyalizmin tem el üstünlükleri ve m arksist-leninist
ideolojinin ilerici insancıl niteliği, sosyalizmin k ap ita
lizmin karşısındaki tarihsel üstünlüğünün kanıtıdır.
Gelecek sosyalizmindir. Tüm b u n la r sosyalizm in kitle
lere d a h a yakm gelmesine yol açm akta, kap italist ül
kelerdeki sosyalist hareketi teşvik etm ektedir.
Sosyalist sistem in gücünün artışı sürekli olarak
güçler sıralam asını sosyalizm den y a n a çevirm ekte, k a
pitalizmin* konum unu zayıflatıp, geriletm ektedir.
Sovyetler Birliği’nin n ü k leer silahlara sahip olm a
sı dünya barışı için önemli b ir güvence,' tüm saldırgan
la ra yönelik ciddi b ir u y a n ve girişecekleri herh an g i
b ir askeri m acera için b ir panzehirdir. Sosyalist siste
677
m in giderek a rta n ekonom ik ve askerî gücü ve çekim
gücünün b ir sonucu o larak tekelci burjuvazinin gerici
m anevralarının alanı d aralm akta, silahlı karşı-devrim
ihracı olanakları azalm akta ve em peryalistlerin diğer
ülkelerin içişlerine m üdahalede bulunm ası güçleş
m ektedir. Bu koşullar altında, halkların ilerici gelişme
leri için söm ürgecilere ve baskıcılara karşı verilen m ü
cadele için ve b u n lara karşı silahlı b ir eylem başlatm ak
için d a h a geniş o la n ak lar o rtay a çıkmıştır.
Sosyalist ülkelerin a rta n ekonomik potansiyeli
genç ulusal devletlerin gerçek bir ulusal k u rtu lu ş ve
sosyal gelişme sağlam a çab aların a daha geniş ve
dah a etkili yardım larda bulunm alarına olanak ta n ı
m aktadır.
D ünya sahnesindeki sm ıf m ücadelesinin önemli b ir
u n su ru sosyalist ülkelerin, sosyalist kazam m ların sa
vunulm asına, em peryalist devletlerin gerici çalışm ala
rın a engel olm aya ve barış, dem okrasi ve sosyal
gelişme için m ücadele eden halkları desteklemeye yö
nelik dış politika çalışm alarıdır.
Toplantılar, kapitalist ülkelerdeki işçi h areketleri
nin günüm üz devrim ci m ücadelesi içindeki ro lünü ve
önem ini o rtay a koym uştur. Bildiğimiz gibi Lenin sos
yalist toplum un kurucusu o larak proletaryanın ta rih
sel rolü m eselesini o rtay a koyarken bunu m arksizm in
a n a ilkesi olarak adlandırm ıştı. Kom intern m arksist-
leninist k u ra m a sadık k alarak bü tü n çalışm alarında
dikkatinin büyük b ir bölüm ünü İşçi sınıfının tarih sel
olarak yükseltilm esine, politik eğitim i ve örgütsel bir
liğine verm iştir. K om intern'İn tüm çalışm aları tarihsel
görevini en kısa sürede yerine getirm esi için işçi sını
fın a yardım etm eye yönelikti.
K om intern ve bölüm lerinin karşıların d a geliştiril
miş olan işçi sınıfının devrim cileştirici rolünün a rtırıl
678
m asın a ilişkin genel sosyo-tarihsel anlayış bu güne dek
önem inden hiçbirşey yitirm em iştir; tarihtek i h e r kes
kin dönemeçle ifade biçim lerini değiştirm ekte, yeni
özellikler, yeni niteliksel özellikler kazanm aktadır.
îçinde bulunulan dönem de işçi sınıfının toplum sal
ilişkiler sistemi içindeki yeri, tarihsel rolü ve devrimci
u fu k ları meselesi d ah a da keskin b ir politik ve ideolo
jik m ücadele konusu haline gelm iştir. B urjuva ideolog
ları, reform istler ve revizyonistler işçi sınıfının sos
yo-tarihsel perspektiflerini yadsım akta ve İşçi sınıfının
proleterlikten uzaklaşm ası düşüncesinin birçok çeşit
lemesini o rtay a koym aktadırlar. Aynı zam an d a tekelci
burjuvazi sağ sosyal-dem okratlarm desteğiyle işçi sı
nıfını demoralize etm e yöntem lerini ve tekniklerini sü
rekli olarak geliştirm ektedir. Sert bastırm a yöntem leri
son derece esnek b ir yozlaştırm a sistemiyle d ah a sık
kay n aştınlm aktadır.
Aynı zam anda işçileri politikadan uzaklaştırm ak
için teknolojideki en son buluşlardan geniş ölçüde y a
rarlanılm aktadır. Yaşam ın giderek teknikleşm esi ve
yapay-kültürün yaygınlaşm ası işçilerin yaşam ının ide
olojiden uzaklaşm asına yönelik geniş kapsam lı hedef
lerine hizmet ctmok İçin tasarlanm ıştır.
Sosyalist Entornasyonal’in sağ k a n at önderleri ve
işçi sendikalarının gerici yöneticileri işçi sınıfı içinde
ki bölünmeyi sürdürm ek ve derinleştirm ek için eski
sinden de çok çalışm aktadırlar.
K apitalist ülkelerdeki proleteryanın devrim ci n i
teliğini yitirdiği konusundaki anti-leninist tez kendi
sine bilimsel sosyalist diyen bazı kim selerden destek
görm ektedir. Bu anti-m arksistler kapitalist ülkelerde
ki işçi sınıfının devrim ci yoldan uzaklaştığına, d a r sı
nıfsal, toplum sal ve ekonomik soru n larla h a şır n eşir
■olduğuna ve kapitalizm in altedilm esi kavgasını yürü-
679
tem eyeceğine inanm aktadırlar. Görevin, diğer sınıfla
rın, özellikle «dünya kırlarında» yaşayanların, b ir baş
k a deyişle köylülüğün misyonu olduğunu söylem ekte
dirler.
T oplantıların belgeleri ve bilimsel sosyalist p a rti
lerin k a ra rla rı kapitalist ülkelerdeki işçi h arek etin in te
kellere karşı m ücadelede belirleyici vo a rta n önem ini
ortaya koym aktadır.
K apitalist ülkelerdeki işçi smıfı çağdaş politik Ha
reketlerdeki rolüyle birlikte sayısal olarak büyüm ek
tedir. Bilimsel sosyalist p artiler bugünün p roletarya
sının niceliksel olarak büyüyen ve nitoliksel o larak ge
lişen çok tab ak alı bir sınıf olduğunu vurgulam aktadır,
îşçi sınıfı, kapitalist ülkelerdeki toplum sal yaşam ve
sınıf m ücadelesinin gelişmosindo giderek a rta n b ir et
kiye sahiptir.
Bilimsel sosyalist partiler, işçi sınıfının K om intern
geleneklerini sürdürecoği, gollşliroceği ve derinleştire
ceği inancıyla dolu oluruk işçi sınıfını birleştirm ek, sı
nıfsal bilincinin, sendikal vo politik ö rg ütünün düze
yini yükseltm ek için yılm adan çalışm aktadırlar.
Savaş sonrası dönemin bütün tarih i işçi sınıfının
anti-tekelci m ücadelede a n a h ta r unsur ve toplum sal
değişimin başlıca itici gücü olduğunu gösterm ektedir
îşçi sınıfının sınıfsal çalışm aları vo politik m ilitanlığı
son birkaç yıl içinde oldukça yükselm iştir. îşçi smıfı
ve tekeller arasındaki mücadele govşomek b ir yana,
yoğunluk kazanm aktadır. İşçi sınıfı iktidarda olm a
m akla birlikte burjuvaziye güncel çıkarlarım y an sıtan
ve uzun dönem li am açlarını elde etmoye yardım cı ola
bilecek bazı k a r a r la n dayatabilm ektodir. K apitalist ül
kelerde işçi sm ıf m m baskısıyla burjuvazi toplum sal ve
politik a lan lard a bir çok ödünler verm ek zorunda bı
rakılm ıştır.
680
Bilimsel sosyalist p a rtile r em ekçilerin tüm kesim
lerini -ay d ın lar, öğrenciler, köylüler ve o rta ta b ak a
la r - içine a lan dem okratik hareketin güçlü gelişm esi
n in kapitalist ülkelerin yaşam ında büyüyen b ir top
lum sal ve politik etm en olduğunu da hesaba katm ak
tad ırlar. Bilimsel sosyalist p a rtile r bu yeni koşulların
çözümlemesine dayanarak, geniş ittifaklar, bunların
perspektifleri ve biçim lerine ilişkin m eselelerindeki h e
deflerini sap tay arak Lenin'in düşüncelerini ve Komin
tern k a ra rla rın ı geliştirm ektedirler. Bilim sel sosyalist
p a rtile r yeni koşullar altın d a işçi sınıfının köylülük,
aydınlar, öğrenciler ve o rta tabakayla yakın b ir iitifa-
. kini kurm aya çalışm akta ve tekelleri engellem ek vo
devrim ci süreci derinleştirm ek için bir önkoşul olarak
..geniş bir anti-tekelci cephe oluşturm ayı am açlam ak
tadırlar,,
G ünüm üz devrim ci süreci şu ayırdedici özellikleri
taşım aktadır.
(a) Toplum un çoğunluğu ve tekelci burjuvazi a ra
sında son derecede keskinleşen uzlaşm az çelişkiler k a r
şısında devrim in itici güçlerinin d ah a d a genişletilm e
si. G ünün en önemli m eselelerinde (demokrasi, sosya
lizm, ulusal bağımsızlık, vb.) tekellere k a rşı savaşa
■ giderek d a h a büyük yeni toplum sal güçler katılm ası,
; (b) Devrimci sürecin gelişme biçim lerinin, hem
' barışçıl hem de barışçıl olm ayan devrim ci eylem bi-
j çimleriyle genişlem esinin çeşitlenmesi,
j (c) Kitleleri devrim fikriyle tanıştırm an ın gide-
! re k çeşitlenen yöntem lerinin ve araçlarının, Lenin’in
İ K om intern’in Yedinci K ongresi'nin bu alandaki k a ra r-
; larım n altında yatan fikirlerinin doğruluğunu ve hem
i revizyonist devrim kavram ının, hem de m aceracı sol-
j sek ter devrim hazırlığı yöntem lerinin temelsizliğini
I kanıtlam ası. T oplantıların ve bilimsel sosyalist partı-
681
lerin belgeleri kitlelerin, p ra tik deneyim leri, bilimsel
sosyalist p artilerin doğru politik sloganları, esnek ve
etkili politikaları yoluyla devrimci harekete katıldı
ğını vurgulam aktadır,
R11nrla.11 bilimsel sosyalist partilerin tak tik lerin e
ilişkin cok önemli b ir koşul ortaya çıkm aktadır, yâni:
ta rih sel m ilitanlık, esneklik, m anevra yeteneği ve in-
sîyatif. ' "" '
Bilimsel sosyalist partilerin bölgeleri dem okratik
mücadeleyle hareketin sosyalist hodoflori arasın d ak i
karşılıklı bağlılığı ortaya koym aktadır, Program atik
belgeler, içinde bulunulan donomdo stratejik görevle
rin, b irb ö lü m ü olarak şu donıokm llk hodeflerTÖne çı-
karm aktadır: Kesin tokol egem enliğine k arşı savaş-
mak, dem okrasinin savunulm ası vo derinleştirilm esi,
banşuL .korunm ası vo İşçilerin toplumsaj,_ekonomik,
politik ve kültürol alanlardaki acil çıkarlarının^kar-
şılanması. ~—
-Bilimsel sosyalist partiler bu hodeflere uygun ola
ra k K om intern’in Yedinci Kongresi tarafın d an _Öne_sü-
rülen halk cephesi düşüncesini geliştirm iş ve k ap ita
list ülkelerde dem okratik mıti-lokolct b ir hüküm etin
.kunılması^ için çalışmayı öncelikli lıodofleri haline ge
tirm işlerdir* ..
.Toplantıların belgolori ve kapitalist ülkelerin bi-
UmseL sosyalist partilerinin kararları, dom okratik an-
ti-tekelci b ir hüküm et için vorlleıı m ücadelede ve bu
hüküm etin çalışma ları sırasında honiı/. sosyalisT^ol m a - '
m akla birlikte gene de sosyalist reform uyguİam asm a
yaklaşan kapsam lı, devrimci, dem okratik reform ların
. uygulan m ası .gerek! iliğine işarot ölm ektedir.
Toplantılar K om intern’in işçi lıarokoti içindeki bö
lünm enin üstesinden gelm enin gerekliliği ve olanakla
rın a ilişkin fikirlerini geliştirm iştir.
682
1960 Toplantısı k a ra rla n proletaryanın am açları
n ın önündeki a n a engelini, d a h a önce de olduğu gibi
safları içindeki bölünmeler, burjuvazinin, sağ sosyal-
d e m o k ra tla n n ve işçi sen d ik alan n ın gerici önderleri
nin hem ulusal hem de u lu slararası ölçekte korunm a
sında y a ra r gördükleri bölünm eler olm aya devam et
tiğini söylemektedir.
İ5azı_sağ sosyal-dem okrat yöneticiler açıkça tekel
lerin. -yanmda. yeiüalm ışlardır, Bazı ülkelerde sağ yö-
_ne tim ler sosval-dem okrat p a rtilere m arksizmi, sınıf
m ücadelesini ^ bilim sel—sosyalist., s 1o g an ları.:açıkça' ~
reddeden p rogram lar benim setm işlerd in A ncak sos-'
val-dem okrat p artiler ininde, sağ Önderlerin bu pöîîti-'
. k asm a karsı direniş gelişmiş ve barış, dem okrasi, sos
yal gelişme mü cadelesinde işçi sınıfı ve diğer
m ekçilerin b irliğini savun a n güçler destek b u lm u sla n '
dır. Bilim sel sosyalistler, sosyalizm icin__ m ücadelede
bile sosyal-dem okr a tla rla işbirliğini olanaklı 'gorBîSl^- '
tedirler. '
1960 Toplantısı k a ra rla n bilimsel sosyalistlerin iş-
çi h arek eti içindeki bölünm enin üstesinden gelm ek
için güçlü b ir biçimde direndiklerini özel olarak v u r
gulam aktadır. Bilimsel sosyalistler sosyal-dem okrat
işçileri sınıf kardeşleri olarak görm ekte ve o n larla bir
likte. tüm işçi sen d ik alan üyeleri ve örgütsüz işçilerle
birlikte ortak am açlarına ulaşm ak için zorlu b ir m ü
cadele verm ektedirler. Bilimsel sosyalistler, sosyal-
dem okrat ideolojiyi ve oportünist uygulam aları eleş
tirm ekten vazgeçm em ekte, am a p artiler arasın d a ide
olojik konulardaki görüş ayrılıklarının varlığının, fi
k ir alışverişini, yoldaşça b ir tartışm ayı ve herşeyden
önemlisi başta savaş tehlikesi olm ak üzere en önemli
taleplerin savunulm asında o rta k b ir m ücadeleyi en
gellem eyeceğini düşünm ektedirler.
683
K apitalist ülkelerin işçi sınıfı bölünm enin üstesin
den gelerek egem en çevreleri savaş hazırlıklarının
d urd u ru lm asın a zorlayabilir, tekelci serm ayenin saldı
rıların ı püskürtebilir, işçilerin yaşam sal gereksinm e
lerinin karşılanm asını sağlayabilir ve dem okrasiyi sa
vunup derinleştirebilir.
Toplantılar, ulusal k urtuluş h arek eti k u ram ın a
yeni bir katk ıd a bulunm uştur. 1960 Toplantısı belge
leri sömürgeciliğin çöküşünün kaçınılm azlığım ortaya
koym akta, ulusal k urtuluş harek etin i geliştirm enin
yollarım gösterm ekte ve gerçek ulusal bağımsızlık ve
sosyal gelişme m ücadelesinin strateji ve taktikle
rini belirlem ektedir. 1960 Toplantısı tüm y u rtsev er
güçlerin birleşik ulusal cephesi fikrini geliştirm iş ve
olası bileşim ini ve itici güçlerini tanım lam ıştır.
Ulusal kurtuluş hareketi o günden bu y an a büyük
ilerlem eler kaydetm iştir. Ulusal politik bağım sızlık için
verilen m ücadele büyük ölçüde tam am lanm ıştır. Şim
di gündem de„önem li toplum sal so ru n lar vardır. Ülke
ler belirli ekonomik b a şa rıla r sağlam ışlar ve sosyalist
bir yönelişle sosyal gelişme yolunda büyük adım
la r atm ışlardır.
Bilimsel sosyalist p artiler ulusal k u rtu lu ş güçle
rini anti-em peryalist m ücadelenin doğal b ir üyesi ola
ra k görm ekte ve devrim ci dem okratik partilerle, tüm
anti-em peryalist güçlerle işbirliği olanaklarını olabil
diğince artırm ay ı savunm aktadırlar.
T oplantıların ortak o larak hazırladığı ve topluca
kabul ettiği k a ra rla r bilimsel sosyalist p artileri tu ta rlı
devrim ci politika, strateji ve tak tik ilkeleriyle silah
la n d ıra ra k m ücadele kapasitelerinin düzeyini yükselt
m elerine yardım cı olm uştur.
684
Partilerin
Sosyalist Sistemin
Nesnel Gelişme Yasalarına
İlişkin Çözümlemesi
Dünya İşçi Sınıfı
Hareketi İçinde SBKP
685
(d) Tarım da tedrici b ir sosyalist dönüşüm;
(e) U lusal ekonom inin sosyalizmi ve sınıfsız top
lum u kurm ayı ve em ekçilerin yaşam standartla!, m ı
yükseltm eyi am açlayan planlı gelişmesi;
(f) Sosyalist devrim in İdeoloji ve k ü ltü r alan la
rında yürütülm esi, sosyalizm am acın a adanm ış geniş
bir entelijansiyanın yaratılm ası;
(g) Ulusal baskının o rta d a n kaldırılm ası ve halk
la r arasın d a eşitlik, kardeşçe dostluk kurulm ası;
(h) îç ve dış düşm anların saldırılarına k arşı sos
yalizm in kazanm alarının savunulm ası;
Cı) Tutarlı proleter enternasyonalizm i b aşk a b ir
deyişie belli bir ülkenin işçi sınıfının diğer ülkelerin iş
çi sınıfları, tüm devrimci güçlerle dayanışm ası;
Bu nesnel yasaların gerçekleştirilm esi m arksist-
leninist kollektif düşünm enin önemli b ir başarısı,
marksizm -Jeninizm k u ram ın a önemli b ir katkıdır.
Aynı zam anda to p lan tılara k a tıla n lar bu genel
yasaları sosyalizme yaratıcı olarak uygulam anın ge
rekliliğini vurguladılar, b aşk a ülkelerin bilimsel sos
yalist partilerinin deneyim inin m ekanik o larak uygu
lanm asına k arşı çıktılar, ö zg ü l ulusal özelliklerin a b a r
tılm ası ve ulusal özelliklerin gözönüne alm m ası adı
n a ortak y a sa la n n gözardı edilmesi tehlikesine işa
re t ettiler. Bu tehlikenin sosyalist, ilkeleri zayıflatm a
ve milliyetçi içe kapanıklık y a ra tm a riskini taşım ak
ta olduğunu belirttiler.
Sosyalist ülkelerin gelişm esinin bundan sonraki
b ü tü n tarihi, bilimsel sosyalist p artilerin sosyalizme ge
çişi yöneten nesnel y a salara ilişkin k a ra rla rın ın doğ
ru luğunu kanıtlam ıştır. D eneyler bu y a sa la n n çiğnen-
m esinin sosyalizmin am acı açısından h er zam an üzü
cü sonuçlar doğurduğunu gösterm iştir.
686
M arksist-leninist kuram ın gelişim ine önem li b ir
katkı, toplantıların ve SBKP ve diğer bilimsel sosyalist
p artilerin program atik belgelerinde içerilen dünya
sosyalist sistem inin kurulm ası ve gelişm esini yöneten,
nesnel yasaların o rtay a koyduğunun sonucudur.
Deklerasyon «sosyalist ülkeler, ilişkilerini, tam e-
şitlik, toprak bütünlüğüne saygı, devlet bağım sızlığı
ve egemenliği, birbirlerinin içişlerine m üdahale etm e
me ilkelerine dayandırır. B unlar yaşam sal İlkelerdir.
A ncak sosyalist ülkeler araların d ak i ilişkinin özünü or
tad an kaldırm azlar. Bu ilişkilerin Özü kardeşçe y a r
dım laşm adır. Bu yardım sosyalist enternasyonalizm in
çarpıcı b ir if a d e s id i r ,10} dem ektedir.
Sosyalizme geçiş yollarına ilişkin m arksist-leninist
tezlerin yaratıcı olarak h a y a ta uygulanm ası ve sos
yalist enternasyonalizm ilkelerine bağlılık, ayrı a y n
ele alındığında h e r sosyalist ülkenin, b ü tü n olarak
dünya sosyalist sistem inin gelecekteki başarıların ın
b ir güvencesidir.
D ünya işçi sınıfı hareketinin etkin bir üyesi olan
SBKP yönetim indeki Sovyetler Birliği, dün y a sosyalist
sistem i içinde büyük bir güçtür.
Sovyetler Birliği’nin sosyalizm ve kapitalizm güç
leri arasındaki m ücadeledeki gerçek tarihsel yeri, tüm
halkların sosyalist kazanım larım güvence altın a alan
b ir kalkan olan askeri ve ekonomik gücü, SBKP’nin
bilimsel sosyalizmin yolunu açm aktaki öncü rolü,
SBKP'ne son derece büyük bir ulu slararası sorum lu
luk yüklem ektedir.
SBKP bu sorum luluğun bilincindedir ve Sovyetler
Birliğl’nin gücünü artırm ay ı birinci uluslararası göre
vi saym aktadır. SBKP sosyalizmi kurm akla tüm h alk
la r için ilerici gelişm enin yolunu açm ıştır. SBKP ön
derliğinde gerçekleşm ekte olan sosyalizmden sınıfsız
887
toplum a geçiş tüm dünyada dem okrasi ve sosyalizmin
konum unu güçlendirm ekte, tü m insanlığın d ah a m u t
lu bir geleceğe kavuşm ası için verilen m ücadelenin
u fuklarını genişletm ektedir. SSCB'de y er alm ak ta
olan bilimsel ve teknolojik ilerleme, uzay ara ştırm a
larındaki b a şa rıla r sosyalizmin y a ra rla rın ı çarpıcı b ir
biçimde o rta y a koym akta ve çekim gücünü artırm ak
tadır.
SBKP bilimsel sosyalist partilerin, sosyalist ülke
lerin, tüm ilerici, anti-em peryalist toplum sal ta b ak a
ların birliğini, dünya kapitalist sistemiyle y arışta sü
rekli olarak üstünlük sağlam ayı ve barış, dem okrasi
ve sosyalizm için savaşanlarm konum larını güçlendir
meyi am açlayan bir birliğin tu ta rlı savaşçısıdır.
SBKP, kongreleri ve birleşik oturum larında, ulus
ların bilimsel sosyalist ittifakının eşit b ir üyesi olarak
dünya bilimsel sosyalizminin sorunlarına, devrimci
m ücadele ve sosyalist gelişm enin kuram sal m eselele
rine giderek d a h a fazla dikkat h arcam ak tad ır.
Yirmiikincİ Kongrede kabul edilmiş SBKP P rogra
m ı tüm insanlığı ilgilendiren meseleleri ele a lan önem
li bir m arkisst-leninist belgedir,
SBKP marksizm -Ieninizm kuram m ı geliştirip zen
ginleştirerek, du rm ad an değişen tarihsel d u ru m u n ya
ratıcı çözümlemeleri konusunda leninist geleneği sü r
d ü rerek program ında ulusal olduğu k a d ar u lu sla rara
sı önem taşıyan bazı önemli değerlendirm eler ileri sür
m üştür.
Program , sosyalizm yolunu seçen tüm ülkeler için
başlıca o rta k nesnel yasaları çözüm lem ekte ve dünya
sosyalist sistem inin ülkeler arasm d a yeni tip b ir eko
nom ik ve politik ilişkiler, yeni tıp b ir u lu slararası iş
bölüm ünü som utlaştırdığını gösterm ektedir.
Program , kapitalizm in genel bunalım ının çağdaş
688
evresinin bir çözümlemesine d ay an arak kapitalizm e
karşı, barış, dem okrasi ve sosyalizm için m ücadelenin
strateji ve taktiklerine katkıda bulunm aktadır.^Lenin’-
in genel dem okratik m ücadele ve sosyalist devrim a ra
sın d aki karşılıklı bağım lılığa ilişkin düşüncesini geliş
tirm ekte, bugünkü koşullar altın d a geniş ittifak lar
politikasını ve güçlü bir anti-em peryalist akım da bir-
^ leşen em ekçilerin farklı ilerici p a rti ve sınıfları a ra
sındaki an laşm alar ve işbirliği için çok biçimli örgüt
sel çerçeveler ortaya koym akta, proletary a d ik tatö r
lüğü için mücadelede-geçiş evrelerine ve gerek barışçıl,
^gerekse barışçıl olm ayan tüm m ücadele biçim lerinde
_ustalaşma" gerekliliğini, ortaya koym aktadır.
Program Lenin'in fikirlerini ve dünya işçi sm ıfı h a
reketinin bu meseledeki genel değerlendirm elerini
zenginleştirerek ulusal k urtuluş m ücadelesi kav ram ın a
yeni u n su rla r katm aktadır. Formüle edilen bazı önem
li sonuçlar şunlardır: «sosyalizmin ortaya çıkışı ezilen
h alk lar için b ir kurtuluş çağının gelişini belirlem ek
tedir, ezilen ulusların milliyetçiliği, bilimsel sosyalist
lerin belli bir evrede tarihsel olarak haklı bulduğu ge
nel dem okratik bir içerik taşım aktadır; genç ulusal
devletler nesnel olarak ilerici, anti-em peryalist b ir güç
tür; sosyalist ülkeler ve bu devletler arasındaki birli
ğin sağlam laşm ası savaş tehlikesine karşı mücadelede
dünya barışının en önemli u nsurudur. P rog ram bilim
sel sosyalistlerin am açlarının h e r ulusun en yüce çı
k arların ı gözettiğini vurgulam aktadır.
SBKP program ı tarihsel iyimserlik, bilimsel sosya
lizmin tü m dünyadaki zaferine sınırsız b ir inançla do
ludur.
P rogram bilimsel sosyalizm «tüm insan ları toplum
sal eşitsizlikten, h e r tü rlü baskı ve söm ürüden, sava
şın dehşetinden k u rta rm a tarihsel görevini yerine ge-
691
Kongre k a ra rla n SBKP’n in Kom ünist ve îşçi Par
tileriyle kardeşçe dayanışm ayı güçlendirm ek ve d ü n
y a işçi sınıfı h areketinin genel çizgisini yürütm ekte
onlarla birlikte çalışm ak konusundaki değişm ez iste
ğini vurgulam ıştır. Kongre dünya İşçi sınıfı hareketi
içinde hegom onyaya karŞı tüm p artiler arasın d a pro
leter enternasyonalizm i ilkelerine d ay an an kardeşçe
ilişkilerden yana bir açıklam ada bulunm uş, sağ ve «sol»
revizyonizm e ve milliyetçiliğe karşı, m arksizm -leni-
nizm den h er tü rlü sapm ayı ortad an kaldırm ayı tem el
alarak, bilimsel sosyalist saflarda birliğin sağlanm ası
için tu tarlı bir savaş verm enin gerekliliğine değindi.
SBKP dünyadaki hem en hem en tüm bilimsel sos
yalist partilerle yakm ilişkiler sürdürm ekte, delegas
yonlarım kabul etm ekte, kendi delegasyonlarını gön
derm ekte, deneyim alışverişinde bulu n m ak ta kardeş
partilerle devrim ci m ücadelenin ve d ü n y a işçi sınıfı
h areketinin önemli sorularım dostça ve yoldaşça bir
ortam da tartışm a k ta ve diğer partilerle birlikte em
peryalizm e ve onun politik ve ideolojik çarp ıtm aları
n a karşı çıkm aktadır.
SBKP K om intern’in d ü nya işçi smıfı hareketinin
tarih i içindeki rolüne büyük değer verm ektedir. SBKP
K om intern’i diğer partilerle birlikte k u rm u ştu r. Tüm
evrelerdeki çalışm alarında e n etkin biçimde y er alm ış
tır ve bugün onun m arksist-leninist k a ra rla rın a ve ge
leneklerine sadıktır.
SBKP MK’nin «Lenin Yüzyılı İçin H azırlıklara İliş
kin» K ararı şöyle diyordu; «Devrimci güçlerin birleş
tirilm esinde önem li bir ro lü Lenin'in reh b erlik ettiği
K om intern oynam ıştır. Lenin, kendine Özgü tü m dev
rim ci tutkusuyla d ü nya işçi harek eti içindeki oportü
nizm, m aceracılık ve milliyetçiliğe k arşı savaştı, ko
692
m ünist p a rtile ri bunların devrim ve sosyalizmin am a
cı açısından taşıd ık ları tehlikeye karşı uyardı.»
D ünya işçi sınıfı hareketi içindeki büyük bir olay,
m ücadelesinin zaferi Büyük Ekim Sosyalist Devrimi
nin ellinci yıldönüm üydü. D ünyanın bilimsel sosyalist
p artileri k u tlam aların d a ve k a ra rla rın d a bu yıldönü
m ünün tüm ilerici dürçya için büyük bir olay olduğunu
vurguladılar. Ekim D evrim i’n in zaferinden bu yana,
geçen elli yıl Sovyet halkının yaşam ında köklü deği
şiklikler getirm ekle kalm am ış, dünya tarihin d e b ir dö
n ü m noktası olm uştur. Bu elli yıl insanlığın zihnini
k u rcalayan en önemli konuların tüm üne verilen k u
ram sal ve p ra tik y a n ıtla ra tanık olmuş ve çağın tem el
çelişkilerinin ilerici çözümlemesinin b ir örneğini o rta
ya koym uştur.
Bu elli yıl SSCB’n in diğer sosyalist ülkeler ta ra
fından da izlenerek, geleceğin sahibi olan bilimsel sos
yalist oir uygarlığın tem elini atm asına tan ık olm uştur.
693
ğini yeni bir düzeye çıkardı, içeriğini zenginleştirdi ve
gerçek politik rolünü bütünüyle artırdı. U luslararası
dayanışm a, u luslararası proletaryanın devrim ci m üca
delesinde güçlü b ir silahı haline geldi.
D ünyada ilk Sovyet devletinin o rtaya çıkışı ve ye
ni sosyalist devletlerin ortaya çıkm a olan ak ları kapi
talist ülkelerdeki işçi hareketi SSCB’nin sağlam laşm a
sı ve gelecekteki sosyalist devletler arasındaki k arşı
lıklı ilişkiler meselesini Öne çıkardı. Bir yandan ulus
lararası işçi sm ıfı Sovyet C um huriyeti’nin kişiliğinde
devrim cileştirm e çalışm aları için m addî b ir tem el bul
du. ö te yandan Sovyet C um huriyeti ve diğ er sosyalist
ülkeler (daha ortaya çıkar çıkmaz) u lu slararası geri
ciliğin o rta k saldırılarının hedefi oldu. Bu d u ru m k a r
şısında Kom intern proleter enternasyonalizm inin yeni
bir özelliğini form üle etmişti; h e r partinin, h e r bilim
sel sosyalistin hangisi olursa olsun bü tü n sosyalist dev
letlerin karşı-devrim ci güçlere karşı m ücadelesine güç
lü bir destek sağlam a görevini belirtti. Sm ıf m üca
delesinin keskinleşm esi ve dünya sosyalist devrim inin
gelişmesiyle bu özellik d a h a d a önem kazandı. Bu ilke
nin gerçekleştirilm esi sosyalizmin dünya sahnesindeki
konum unun genişlemesi ve güçlenm esinde çok büyük
bir rol oynadı.
Bilimsel sosyalist p artilerin sağlam laşm ası ve pro
letaryanın çeşitli ülkelerde yükselen devrim ci saldırı
sı, m ilitan proletaryanın fa rk lı ulusal m üfrezeleri a ra
sındaki karşılıklı ilişkiler m eselesini yeni b ir biçimde
ortaya çıkardı. Lenin ve onun düşünceleri u y arın ca Ko
m intern, proleter enternasyonalizm inin yeni koşullar
d a işçi sınıfının ulusal m üfrezeleri açısından devrim
ci insiyatif ve bu insiyatif diğer ülkelerin işçilerinin
sağlayacağı m üm kün olan en fazla desteği içerdiğini
vurguladı. Lenin, proleter enternasyonalizm i «öncelik
694
le h erh an g i b ir ülkedeki proleter m ücadelesinin çı
k arların ın bu m ücadelenin tüm dünya ölçeğindeki çı
k a rla rın a bağlı kılınm asını ikinci olarak da burjuvazi
ye k arşı zafere ulaşm akta olan b ir ulusun, u lu slarara
sı serm ayenin altedilm esi için en büyük ulusal özveri
lerde bulunabilm esi ve bunu istem esini gerektirir» de
m işti.(I1)
Kapitalizm in genel bunalım çağında tarih sel geliş
m enin önemli bir özelliği em peryalizm e k arşı devrim ci
h arek ete em ekçilerin yeni bir g rubunun -sömürge, ya-
n-söm ürge ve bağımlı ülkelerdeki m ilyonlarca halk k it
lelerinin- katılm ış olmasıdır. K urtuluş m ücadelesinin
yeni, geniş bir cephesi açılm ıştır. K om intern k a ra rla
rı kapitalizm in an a ülkelerindeki işçi hareketi ve ezi
len h alkların ulusal k urtuluş hareketi arasındaki itti
fak ve yardım laşm anın desteklenm esi konusunda bi
limsel, kuram sal ve politik k a n ıtla r ortaya koym akta
dır. Bu k a ra rla r K om intern’e katılm ak isteyen h e r p a r
tinin söm ürgelerdeki k urtuluş hareketini sözle değil ey
lemle desteklem esi ve kendi ülkesinin em peryalistleri
nin bu söm ürgelerden çekilmesini talep etm esi gerek
tiğini özellikle vurgulam aktadır.
Devrimci hareketin gelişmesi ve K om intern’in k u
ram sal ve politik çalışm aları, bilimsel sosyalist p a rti
lerin politikalarında ulusal ve ulu slararası unsurlar,
p ro letaryanın kurtuluş m ücadelesinde yurtsever ve sı
nıfsal u n su rla r arasındaki karşılıklı İlişkinin diyalekti
ğini de zenginleştirm iştir. Bilindiği gibi sosyal-şovenist-
le r yurtseverlik tasladılar am a proletaryanın sınıfsal
ve ulusal çıkarlarına ih an et ettiler. Bilimsel sosyalist
h arek etin bazı önderleri bu resm i sahte-yurtseverliğe,
yurtseverliğin rolünü ve önem ini toptan yadsıyarak
tepki gösterdiler. Lenin ve onun önderliğinde Komin-
tem , İşçi sınıfının tüm ezilen ve söm ürülenlerin m er
kezinde y er alm akla, ulusal, toplumsal, ekonomik ve
politik sorunların ilerici bir çözümü için yılm adan ça
lışm akla hem sınıfsal görevini hom de ulusal, yurtse
ver ödevlerini yerine getirm ekte olduğunu ısra rla açık
ladılar, İşçi sınıfı ulusun ilerici gol eneklerinin, k ü ltü
rel zenginliğinin gerçek mirasçısı vo İzleyicisi ve savu
nucusudur. En yüce yurtseverlik görevi ulus içindeki
sm ıf karşıtlıklarının kaynaklarını- ö/.ol m ülkiyet ve sö
m ürücülerin politik iktidarını- ortadan k ald ırarak ulu
sal gelişme için nitelik olarak yonl koşullar y a ra tm ak
tır.
Enternasyonalistlor en İyi yurtsovorlordir - Komİn-
tem 'in bu konudaki temel tavrı buydu. K om intern’İn
çalışm aları sayesindo bilimse! sosyalistler enternasyo
nalizm ve tutarlı yurtseverliğin goıoği gibi b ütünleşti
rilmesinin, uluBal vo uluslararası görevlerin uygun b ir
ilişkisinin kurulm asının proleter m ücadelesinin b aşa
rısı için zorunlu koşullar okluğunu anladılar. Sosya
lizm am acı için yeni politik ve tıhlükl k ay n ak lar bulup
harekete geçirdiler, işçi sınırı içlıı yoni m üttefikler sağ
ladılar.
Bilimsel sosyalist 1iare kel. sürekli olarak gelişen
ve derinleşen enternasyonalizm bayrağı altın d a dah a
ü st bir ideolojik, kuram sal ve politik düzeye ulaştı.
D ünya özgürlük mücadelesinin çeşitli akım ları ve ulu
sal gru p ları tek b ir beden haline geldi vo uluslararası
serm ayeye karşı bir saldırı başlatıldı. P roleter e n ter
nasyonalizm i bayrağı altında Sovyetler Birliği’nde sos
yalizm kuruldu, faşizme karşı büyük b ir zafer kaza
nıldı, em peryalizm in zincirinde yoni, büyük kopm alar
ortaya çıktı ve üç kıtaya yayılan bir dünya sosyalist
sistem i oluşturuldu, p ro le te r enternasyonalizm i b a y ra
ğı altm da şim di dünya sosyalizminin güçleri ve dev1
6Ö6
..rim ci h areketin türn akım larıyla tekelci burjuvazi ara-
, suıda .büyük bir çatışm a olm aktadır.
G ünüm üzün dünya bilimsel sosyalist h arek eti
Marx, Engels ve Lenin’in yapıtlarında doğruluğunu k a
nıtlayan, Birinci Enternasyonal’in çalışm alarına kök
salan, çalışm alarının en iyi dönem inde İkinci Enter
nasyonal ta ra fın d a n sürdürülen ve K om intern’in teori
ve pratiğiyle yeni b ir düzeye yükseltilen proleter d a
yanışm asının büyük geleneklerinin izleyicisi ve sür-
dürücüsü olarak davranm aktadır. Bütün bu dönem ler
boyunca proleter enternasyonalizm i ideolojisi egem en
burjuvazinin ve işçi hareketi içindeki oportünist hizip
lerin azgın saldırılarına hedef oldu. Enternasyonalizm
ilkeleri bugünün koşullarında zorlu sınavlardan geç
mekte, hem reform istler, hem de bilimsel sosyalist h a
reket içindeki reform ist ve milliyetçi unsurların bas
kısıyla karşılaşm aktadır. A ncak proleter dayanışm ası
devrimci h areketin düşm anlarının bu saldırılarına ka
rarlılıkla karşı koym akta ve bilimsel sosyalistlerin saf
larındaki bölücü çatışm alarla başarıyla uğraşm aktadır.
Bilimsol sosyalist partiler toplu k a ra rla n ve prog
ram a ilişkin belgelerinde çağımız koşullarında prole
te r enternasyonalizm inin en önemli özellikleri olarak
değerlendirilen aşağıdaki ilkeleri ortaya koym aktadır
lar:
— U luslararası serm ayeye karşı, tüm gerici güçle
re karşı, b an ş, ulusal bağımsızlık, dem okrasi ve sosya
lizm için verdiği m ücadelede işçi sm ıfınm tüm ulusal
m üfrezeleri arasm d a dayanışm a ve karşılıklı yardım
laşma,-
— H er sosyalist ülkede yeni toplum sal sistem in
konum unu güçlendirm ek, sosyalizmin dünya sahne
sindeki etkisini genişletm ek ve saygınlığım, çekiciliği
ni a rtırm ak için en fazla çabanın gösterilmesi;
697
— K apitalist ülkelerdeki işçi sınıfının h e r m üfre
zesinin ülkesi içindeki devrim ci güçler ve tüm demok
ra tik güçlerin konum unu güçlendirm ek ve işçi ve de
m okratik h arek etin giderek a rta n gücünü tekelci b u r
juvazinin ulusal ve uluslararası konum unu zayıflat
mak, saldırgan ve gerici çalışm alarını engellem ek ve
em peryalizm in zincirinden yeni h alk alar koparm ayı
örgütlem ek için en fazla çabanın gösterilmesi;
— Tüm bilimsel sosyalist p artilerin dünya sosya
list sistem ini güçlendirm eye yardım ederek, d ü n y a dev
rim ci hareketinin belirleyici u n su ru o larak görerek,
sosyalist ülkelerin bilimsel sosyalist partileri arasın d a
ki farklılıkları, hızla ortadan kaldıracak ve anti-em per
yalist mücadelede dünya sosyalizm inin b ü tü n ü açısın
d a n eylem birliğini sağlayacak b ir ulusal ve uluslar
arası politika izlemeleri:
— Devrimci hareketin d ü ny a ak ım lan arasın d a
-dünya sosyalist sistemi uluslararası işçi sınıfı ve ulu
sal kurtuluş hareketleri- a mı -emperyalist, anti-tekelci,
sosyalist hedeflere varm ada en fa-*kh biçim lerde h e r
anlam da karşılıklı yardım laşm anın sağlanm ası (ger
çekten uluslararası bir nitelik kazanm ış olan bu k a r
şılıklı yardım ın çarpıcı bir göstergesi, bilimsel sosyalist
p artilerin ve dünya işçileri ve dem okratik h arek etin
V ietnam ’daki ABD saldırganlığına k arşı sav aşıd ır);
— D ayanışm a ve hem ulusal sın ırlar içinde hem
de ulu slararası ölçekte uygun eylemle barış am acının
etkin o larak savunulm ası;
— Parti üyelerinin, işçi sınıfının ve tüm emekçile
rin h alk lar a rasın d a dostluk, ulusların ve ırk ların eşit
liği ru h u y la ve tü rlü şovenizm gösterisine, d iğ er halk
la ra saygısızlığın tüm biçim lerine karşı hoşgörüsüz o-
larak eğitilmesi; işçi ve dem okratik hareketi bölen, onu
başlıca gücünden - d ü nya em peryalist güçleri karşısm -
€98
d a eylem birliği - yoksun bırakan tüm hegomonyacı,
üstün-ulus eğilim lerine ve gerici milliyetçiliğe k arşı k a
rarlı bir mücadele;
— U luslararası işçi sınıfının tu ta rlı olarak savunul
m ası ve birliğinin güçlendirilm esi, bölünme, farklılık
ların üstesinden gelmeyi, dünya em peryalizm ine karşı
m ücadelede tüm ulusal m arksist-leninist m üfrezelerin
eylem birliğini sağlam ayı, tüm kardeş p artilerin bağım
sızlığının ve eşitliğinin sıkı sıkıya gözetilmesiyle büyük
sosyalist ideallere ulaşm ayı am açlayan etkin b ir poli
tika;
— M arksist-leninist kuram ın bütünlü ğ ü ve arılığı
nın savunulm ası, d ü nya devrim ci sürecinin çağdaş ko
şu llardaki gelişm esinin o rta k eğilim lerinin d a h a k ap
sam lı bir çözümlemesi için tüm partilerin o rtak çaba
larıyla yaratıcı bir biçimde gelişmesi, h er ülkede i:;i
sınıfının devrimci dönüşüm çalışm alarının som ut ta rih
sel özelliklerinin gözönüne alınması;
— D ünya işçi sınıfı harek etin in ortak olarak be
lirlenm iş genel çizgisine uyulm ası ve bu çizgiden hem
sağ-oportünist ku ram ve uygulam anın hem de sol aşı
rılık, sekterlik ve m aceracı tak tik ler yönündeki sapm a
ları tüm üyle altetm ek için ısrarlı ve sabırlı çab a göste
rilmesi;
P roleter enternasyonalizm i ilkelerine tutarlılıkla
bağlı kalm ak işçi sınıfı hareketine yeni tarihsel bakış
a ç ıla n sağlar, birliğini güçlendirir, a rta n gücü n ü n ve
dönüştürücü etkisinin kaynağı olur ve sosyalizm ide
allerinin tüm dünyadaki zaferine yol açar.
Bilimsel Sosyalist Safların
Bİrltği îçin
Mücadele
K om intern ve bölüm lerinin kurulm ası, gelişmesi
699
h e r tü rlü oportünist hiziplere, eğilimlere, g ru p la ra ve
akım lara karşı yoğun bir mücadele içinde gerçekleşti,
M arksist-lenİnistler işçi sınıfı hareketinin birliğini ve
devrim ci ilkelerini, bilimsel tem ellerinin arılığını ve
proleter enternasyonalizm i ilkelerine olan bağlılığını
sav u n d u lar ve reform istlerin, m erkezcilerin, anarko-
sendikalistlerin, troçkistlerin. revizyonistlerin, sağ opor
tünistlerin, küçük-burjuva devrimciliği ve sol m acera
cılığın savunucularının, sekter]erin ve d iğ er tu tarsız,
k ararsız u n su rların saldırılarını püskürttüler.
İçinde bulunulan çağda işçi sınıfı h arek etin in bir
liğini ve m arksist-Ieninist kuram ın arılığını ve y a ra tı
cı gelişm esini sağlam anın yolları ve a raçları meselesi
çok d ah a büyük bir ivedilik ve politik önem kazanm ış
tır.
Bir yandan h er tü rlü m erkezileşm iş yönetim ve bi
limsel sosyalist partilerin kuram sal ve p ra tik çalışm a
la rı üzerinde m erkezi etkiler tarih e karışm ıştır. S tra
teji ve taktiklerin belirlenmesi, politikasının izlenme
sinde p artin in özerkliği ilkesi işçi sınıfı h arek eti içine
iyice yerleşm iştir ve tutarlılıkla sürdürülm ektedir.
Öte yandan, işçi sınıfı hareketinin hızlı gelişimi, d a
h a önce ezilen ülkeler arasın d a olan ülkelerdeki dev
rim ci m ücadeleye geniş halk kitlelerinin, em ekçilerin
proleter olm ayan tab akalarının katılm asıyla sosyal
gelişm enin itici güçlerinin genişlem esi ve kol emekçisi
olm ayan geniş bir em ekçiler kitlesinin p ro letaryanın
saflarını genişletm esi sosyalizme geçişin k arşı konul
m az sürecine destek sağlam akla birlikte b u n la r olum
suz y a n la r d a ta şır işçi sınıfı hareketine yabancı olan
özellikler, harekete katılm ıştır. P roleter olm ayan ide
olojik öğeler, ideolojik ve politik kaypaklık, revizyonist
kararsızlıklar, devrim ci sabırsızlık, u lu slararası özdi-
siplinden hoşnutsuz olmak, u luslararası görevin ihm a
700
li ve h er tü rlü milliyetçi eğilim lere uygun b ir zemin
vardır.
Lenin «geri ya da, yavaş gelişen ekonomik ilişkiler,
sürekli olarak işçi hareketinin genel o larak burjuva
dünya görüşünün özel olarak da burjuva-dem okratik
d ü nya görüşünün tüm geleneklerinden k a ra rlı b ir bi
çimde kopam adıklarından m arksizm in sadece bazı y an
larını, yeni dünya görüşünün sadece belli p arçalarını
ya da tek tek sloganları ve talepleri özümseyen des
tekçilerinin ortay a çıkm asına yol açar» diye yazm ış
tı.^
A slında işçi sınıfı hareketi proleter olm ayan ide
olojiler ve politikaların dehşetli baskılarına u ğ ram ak
tadır. Bu ideoloji ve politikaların, m arksizm -leninizm e
yabancı olan en yoğun ifadeleri, şovenizme dönüşm e
eğilim i taşıyan ve sağ ve «sol» oportünizm i besleyen
kendini beğenmiş gerici milliyetçiliktir.
K urtuluş m ücadelesinin gelişimi beraberinde anti-
em peryalist anlam da ilerici bir rol oynayan milliyetçi
liğin de büyüm esini getirm iştir. A ncak işçi sınıfı h a
reketine, ve sosyalizm dünyasına proleter enternasyo
nalizm ine bir m eydan okum a olarak sokulan m illiyet
çilik olumsuz b ir rol oynam akta, hem ulusa hem de sos
yalizm in ortak am acına z a ra r verm ektedir. K urtuluş
ve reform güçlerini zayıflatm akta, sosyal gelişmeyi en
gellem ektedir.
Lenin, «Milliyetçilik tavrını benimsem iş biri doğal
lıkla kendi ulusunun, kendi ulusal işçi sınıfı hareketinin
çevresine b ir Çin Şeddi çekme isteği taşır; bun u n h e r
kentte, h e r küçük kasaba ve köyde a y n ayrı setler çek
me anlam ına gelm esinden bile u tan ç duym az, bölme
ve üyelikten çıkarm a taktikleriyle tüm ulusların, tüm
ırkların, tüm dillerin proleterlerinin toparlanm ası ve
701
birliğine yönelik büyük çağrıyı sıfıra indirm ekte olm a
sından bile u tan ç duym az.- diye y azm ıştı/18’
Sonuç olarak, işçi sınıfı harek eti içindeki milliyetçi
ayrılığın, farklılıkların dünya kapitalizm i ve dünya sos
yalizmi arasındaki yoğun bir çatışm a d u ru m u n d a özel
likle tehlikeli bir hale geldiğini söylemek gerekir. Em
peryalist gericilik, tarihsel gelişimi kendi y a ra rın a te r
sine çevirm eye çalışm aktadır vo İşçi sınıfı harek eti için
de milliyetçi tav ırların varlığı, İçindeki bölünme ve sos
yalist ülkeler arasındaki ilişkilerde karşıtlıklar ve güç
lükler tekelci-burjuvaziye m aceracı karşı saldırılarda
bulunm ak için bir d ü rtü sağlam aktadır. Bu nedenle
milliyetçiliğe karşı, revizyonizıııo vo küçük-burjuva
devrim ciliğine ve solcu aşırılıklura karşı, m arksizm -
leninizme bağlılık için, proleter enternasyonalizm i il
kelerine tutarlı bir biçimde bağlılık İçin m ücadele et
m ek program atik ortaya konduğu gibi h er m arksist-
leninist partinin, hor on tor nasyonalist devrim cinin baş
lıca görevidir.
Son çeyrek asır içinde blllmsol sosyalist p a rtile r sık
sık revizyonizm tehlikesiyle yüz yüzo gelm işlerdir. Re
vizyonistler aslında, mut ksi/m-loninizmin uluslararası
niteliğini reddederler vo devrim ci kuram ı yaratıcı
olarak geliştirm e ve yeni olgu ve olayların genelleşti
rilm esi m askesi altın d a devrim in gelişmesini, sosya
lizmin kurulm asını ve sosyalist yaşam ın örgütlenm e
sini yöneten ortak nesnel y asalara ilişkin öğretiyi kı
sırlaştırm a çabası içinde varolan güçlüklerden ve Öz
nel h a talard a n y ararlan ırlar. Revizyonistler k ap ita
lizmden sosyalizme geçişin genol kuram ı karşısında
m utlak b ir değer yükledikleri özgül ulusal özellikleri
a b artırla r. BÖylece çeşitli «ulusal sosyalizm- fikirleri
nin çığırtkanlığı ve yeni sosyalizm «modelleri- iddia
sındaki propaganda hem biriktirilm iş deneyim i hem de
702
m arksist-leninist öğretiyi gözardı eder. A ncak acım a
sız pratik, sosyalist toplum un özünün m arksist-leninist
anlayışından uzaklaşm aya yönelik h e r girişim in kor
kunç politik ve ekonomik yenilgileri davet ettiğini ve
burjuvazinin d ah a etkin baskısına geniş olanak ta n ı
dığını te k ra r te k ra r kanıtlam aktadır.
D ünya işçi sınıfı hareketinin birliğine a ğ ır b ir d a r
beyi anti-leninist d u ru m lara düşen ve u lu slararası
p lan da ve dünya işçi sınıfı hareketinde sol m aceracı
b ir büyük-güç şovenizm politikası izleyen Mao Tse-
tung g ru b u indirm iştir.
Mao Tse-tung ve grubunun oportünist yozlaşm ası
m ahtıksal bir evrimleşme ve K om intern’İn b ir zam an
la r mücadele ettiği h atalı politik ve kuram sal görüşle
rinin son noktaya varm asıdır.
Mao Tse-tung ve g ru b u n u n ulu slararası işçi sını
fı h areketinin genel çizgisine ilişkin bakış açısı bilim
sel sosyalist p artilerin deklerasyon ve k a ra rla rd a öne
sü rü len politikası, stratejisi ve taktikleri konusundaki
en önemli sorunlarda m arksist-leninist görüşün b ir re
vizyonudur.
M aoistler dünya işçi sınıfı hareketin i bölmeyi
am açlayan azgın bir kam panya başlatm ışlardır ve a-
m a ç la n n a ulaşm ak için h er aracı kullanm ak ta tered
d ü t etm em ektedirler. Diğer bilimsel sosylist p a rtile r
üzerinde egem enlik kurm aya ve o n la n bölmeye çalış
m aktadırlar. M aoistler h e r tü rlü döneği, kariyeristi ve
p artilerd en ihraç edilmiş olan kişileri toparlam aya baş
lam ışlardır. Çin Komünist Partisi'nin him ayesinde, cö
m ertçe finanse edilen ve m aoist edebiyatı etkin b ir bi
çimde yayınlayıp yaygınlaştıran sözüm ona «m arksist-
leninist p a rti ve gruplar» kurulm uş ve Mao gru b u
herşeyden önce kapitalist ülkelerin en güçlü bilimsel
sosyalist p artilerini zayıflatm aya çalışm ıştır.
703
M aoistler em ekçilerin uluslararası kitle örgütleri
arasında- işçi sendikaları, gençlik, öğrenci, kadın, y a
z a r örgütleri vb.- benzeri yoğunlukta bölücülük ça
lışm alarını başlatm ışlardır.
Mao Tse-tung «dünya kırının» «dünya kentine»
karşı haçlı seferi düşüncesini devrim k u ram ın d a yeni
b ir buluş olarak öne sürerken onu denetlem ek ve ken
di büyük-güç hegomonyacı hedeflerinin gerçekleşm e
sinde yararlan m ak üzere ulusal ku rtu lu ş hareketini
sosyalist ülkelerden ve u luslararası îşçi sınıfından ayır
m aya çalışm aktadır.
M ao’nun kendi denetim i altm daki g ru p la ra d ay at
tığı çok tehlikeli m aceracı politikası şimdiden birkaç
yenilgiye yol açmıştır.
M aoistler işçi sınıfı hareketin i ve dünya sosyalist
sistem ini bölme politikalarını sürdürm ekle aslında em
peryalistlerin ekm eğine yağ sürm ekte, o nların askeri
m aceralarını, herşeyden önce V ietnam 'daki yağm acı
savaşlarını körüklem ektedirler.
Mao Tse-tung’un izlediği bölücü politika işçi sını
fı hareketini zayıflatm aktadır. Bu nedenle işçi sınıfı
hareketinin birliği ve uluslararası dayanışm a için m ü
cadele etm ek bütün bilimsel sosyalistlerin en b a şta ge
len ve en önemli görevidir.
Komünist ve işçi P artilerinin K ararı «Dünya ko
m ünist hareketinin birliği m arksizm -leninizm ve pro
leter enternasyonalizm i ilkelerine d ay an ılarak k a ra rlı
b ir biçimde savunulm ası ve bu birliği bozabilecek h e r
tü rlü eylemin Önlenmesi, ulusal bağımsızlık, dem okra
si ve barış m ücadelesinin zaferi için, sosyalist devrim in
ve sosyalizm, kom ünizm in kurulm ası görevlerinin ba
şarıyla yerine getirilm esi için zorunlu b ir koşuldur.»
■diye özellikle v u rg u la m a k ta d ır/17*
D ünya gelişiminin geleceği, sosyalizm ve k apita
704
lizm arasın d ak i m ücadelenin acil, h a tta ayrıntılı ufuk
ları d ü nya sahnesinde herşeyden çok d ü ny a işçi sınıfı
h areketinin birliğine, tüm devrim ci güçlerin uluslar
arası dayanışm asına bağlıdır.
Y ılların zengin deneyim i dünya işçi sınıfı h areke
tindeki egem en eğilim inin birliğe yönelik b ir eğilim,
pro leter enternasyonalizm ine yönelik b ir eğilim oldu
ğunu gösterm ektedir.
Bu eğilim ne düz bir çizgi üzerinde h a re k et eaer
ne de m ekanik olarak gelişir. İşçi sınıfı h arek eti için
de, proleter olm ayan u n su rla rın etkisiyle dönemsel ola
ra k o rtaya çıkan çeşitli zararlı, oportünist g ru p la r ıs
ra rlı girişim lerine karşın kalıcı olm ayan niteliktedir
ler. Birliğe dönük çalışm aların altında y a tan nesnel et
m enlerin önemi, m ücadelenin h e r yeni evresinde a rt
m aktadır. Nesnel o lan ak lar tu tarlı devrimci, m arksist-
leninist güçlerin etkin çabalarıyla gerçekleştirilm ekte-
dir.
îşçi sınıfı hareketinin birliği toplum un devrim ci
dönüşüm ünün nesnel b ir zorunluluğu ve güçlü b ir ta
rihsel aracı, sosyal gelişm enin etkin b ir hızlandı
rıcısı, anti-em peryalist m ücadelenin b ü tü n ü n ü n b aşa
rısı için, gelişm ekte olan ülkelerde barışın korunm ası,
sosyal gelişm enin ve ekonom ik zenginliğin sağ lan
m ası için, sosyalizmin dünya Ölçüsünde zaferi için be
lirleyici bir koşuldur. Toplumun tüm ilerici ta b ak aları
nın tüm dem okratik p artilerin ve Örgütlerin, savaş teh
likesine, faşizm e ve gericiliğin diğer biçim lerine k arşı
savaşan herkesin d ü n y a bilimsel sosyalist hareketinin
birliğinin güçlendirilm esinden çıkarı vardır.
Kom ünist ve îşçi P artilerinin 1960 Toplantısı Dek-
lerasyonunun işaret ettiği gibi u luslararası bilimsel sos
yalist h areketin birliğinin sürekli olarak güçlendiril
mesi h e r m arksist-leninist p artin in en yüce u lu slarara
700
içtenlikli b ir deney alışverişine day an an karşılıklı zen
ginleştirm e; em peryalizm e karşı, onun sald ırg an poli
tikasına ve anti-sosyalist güçlere k arşı m ücadelede k a r
şılıklı yardım laşm a;
(g) D ünya politikasının en önem li konularında
ortak k a ra rla r; anti-em peryalist m ücadelenin tüm so
ru n la rın d a kollektiflık ve bu ortak k a ra rla rın y ü rü tü l
m esinde gönüllü sorum luluk;
(h) D ünya bilimsel sosyalist hareketin in kaderi,
d ü nya devrim ci sürecinin başarısı için tarih sel sorum
luluğun ve u lu slararası özdisiplinin h e r m arksist-le
ninist p a rtin in ulusal bağımsızlığıyla birleştirilm esi;
(ı) Kendini soyutlam anın ve ayrılığın h erh an g i
b ir biçimiyle uzlaşm az olan ve tüm gerici milliyetçi gö
rü şlere k arşı k a ra rlı bir m ücadeleyi içeren u lu sla rara
sı dayanışm a ve tu tarlı proleter enternasyonalizm i.
Bu ilkeler dünya bilimsel sosyalist h arek etin in b ir
liğine gösterilen büyük duyarlılığı açıkça y ansıtm ak
tadır. B unlar bölücü çalışm alara ve politik ayrılıkçıla
ra yöneltilm iştir. Özgül ulusal özelliklere ta m b ir bo
yut vö ulusal özanlatım lara en büyük olan ak lar sağ
lam akla birlikte proleter enternasyonalizm i ru h u y la
doludur.
D oğalarının gereği enternasyonalist olan bilimsel
sosyalist p a rtile r h e r zam an deneyim kazan m ay a ve
eylem lerini eşgüdüm lem eye yaşam sal b ir gereksinim
duym uşlardır. Çok uluslu bölgesel to p lan tılar ulusal
devrimci m üfrezeler arasındaki u lu slararası dayanış
m ayı güçlendirm e, d ü nya bilimsel sosyalist hareketini
birleştirm e ve kardeş partilerin eylem lerini eşgüdüm -
leme konusunda büyük bir rol oynam ıştır.
îşçi sınıfı h areketinin tarihinde önemli b ir kilom et
re taşı N isan 1987’de K arlovy V ury’de (Çekoslovakya)
707
yapılan A vrupa Komünist ve işçi P artileri K onferansı
olm uştur.
Bu konferansa katılan p a rtile r fark lı toplum sal sis
tem lere sahip olan devletler arasın d a barış içinde bir
a ra d a yaşam a ilkelerini temel a lan b ir toplu güvenlik
sistem inin yaratılm asına yönelik b ir program ı birlik
te hazırlam ış ve kam uoyunun değerlendirm esine sun
m uştur. Bu program şunları içerm ektedir: V arolan Av
ru p a sınırlarının dokunulmazlığı; iki egemen ve eşit Al
m an devletinin- DAC ve FAC- tanınm ası; FDC’nin h e r
hangi bir biçimde nükleer silah lara sahip olmaması;
M ünih Paktının İm zalandığı an d an b aşlay arak geçer
siz ilan edilmesi; tüm A vrupa devletlerinin karşılıklı
ilişkilerinde zor kullanım ı ve birbirlerinin iç ilişkileri
ne karışılm asının reddi ve tüm tartışm alı sorunların
barışçıl yollardan çözümlenmesi için v arılacak b ir a n
laşm anın hazırlam ası ve im zalanm ası, FAC’de dem ok
rasinin savunulm ası ve geliştirilm esinin tarihsel ge
rekliliği; A vrupa'nın.sosyalist ve kapitalist ülkeleri a-
rasm daki ekonom ik İlişkilerde yapay o larak yaratılm ış
olan engellerin kaldırılm ası; silahsızlanm a konusunda
bazı önlem ler alınm ası ve askeri bloklardan arınm ış
bir A vrupa yaratılm ası. Delegeler, A vrupa’d a güvenlik
ve barışçıl işbirliği konusunda b ir A vrupa devletleri
konferansı toplam a ve b ir tüm A vrupa parlam entoları
temsilcileri konferansını düzenlem e önerisini destekle
m işlerdir.
K onferans k a ra rla rın ın h e r bilimsel sosyalist p a r
tinin barış ve sosyalizm in kaderi konusundaki tarihsel
sorum luluğu düşüncesinin kollektif bir form ülasyonu-
nu içerm esi dik k at çekicidir.
K onferans belgesi «Komünist p artilerin h e r biri
mücadeleyi yü rü tm ek zorunda olduğu özgül koşullar
altında, politikasından ülkesinin işçi sınıfı ve halkına
708
k arşı sorum ludur. Aynı zam anda h e r p a rti barışın ko
ru n m ası ve uluslar arasm d a çağım ızın gereklerine uy
gun yeni ilişkilerin oluşturulm ası konusundaki u lu slar
arası sorum luluğunun bilincindedir.
«Bu sorum luluk duygusu bizden, A vrupa kom ü
nist partilerinden, bu sorunları ele alırken güçlerim izi
birleştirm em izi talep eder. A vrupa’d a ve tüm dünyada
kom ünist ve işçi p a rtile ri arasındaki birlik ve dayanış
m a ne denli güçlü olursa, m ücadelem iz de o denli b a
şarılı olacaktır.» <181
îşçi sınıfı hareketinin birliğini sağlam a çab aları
son zam an lard a oldukça hızlandırılm ıştır. Bildiğimiz gi
bi em peryalizm a rtık bilimsel sosyalizme k a rşı ideolo
jik m eydan okum asını yoğunlaştırm akta, sosyalist ül
keleri ve bilimsel sosyalist p artilerin birliğini bozma
çab alarım a rtırm a k ta ve bu am açla h e r tü rlü milliyetçi
unsuru kullanm aktadır. Bu koşullar altında em perya
lizme k arşı savaşanların tü m ü n ü n birliği ve herşeyden
önce bilimsel sosyalistler arasın d ak i birlik sorunu çok
büyük önem kazanm aktadır. Bilimsel sosyalist h arek et
içindeki tüm bölücü çalışm alar ve saflardaki birliğin
bozulm ası gericilik için gerçek b ir ta n n lütfudur.
Bilimsel sosyalist safların birliği ve savaşm a yeter
lilikleri m arksizm -leninizm den tü rlü çeşitli sapm alarla
da- revizyonizm belirtileri, sol aşırılık ve milliyetçilik-
zayıflatılm aktadır. T utarlı m arksist-Ieninistler tüm bu
sap m alara k arşı uzlaşm az b ir mücadele verm ekte ve
işçi sınıfı h areketinin genel çizgisini, devrim ci prole
ta ry a n ın denenm iş ve sınanm ış doktrini olan m ark-
sizm-leninizmin anlığ ın ı k ararlılıkla savunm aktadır
lar. Son yıllarda anti-em peryalizm ortak tem elinde bi
limsel sosyalist safların birliğine yönelik çab alar d a
h a d a güçlenm iştir.
709
Bu am açla dünyanm bilimsel sosyalist partileri
1969’d a M oskova’d a yapüan yeni b ir u lu slararası Ko
m ünist ve İşçi P artileri Toplantısı hazırlam a konusun
d a çok çalışm ışlardır.
Bu Toplantının önem li bir tarihsel kazanım ı dele
gelerin ortak çabalarıyla, toplum sal gelişmen in şimdi
ki evresin d e dünya işçi sınıfı h a reketinin politik çizgisi
ve en önemli görevlerinin belirlenm esi olm uştur. T o p
lantı m alzem eleri içinde bulunulan dönem de tüm dev
rim ci ve dem okratik hareketin, ona, belirleyici ve Ön-
çelikli görevinin em peryalizm e karşı etkin b ir m üca
dele başlatm ak olduğu vurgulanm ış; bu m ücadele prog
ram ının a n a h a tla rı belirlenm iştir. Toplantı belgeleri'
dünyadaki çağdaş sosyo-politik durum un em peryaliz
me k arşı m ücadelenin yeni bir düzeye yükseltilm esine,
yapılacak saldırının kesin b ir üstünlük kazanm ak üze
re hızlandırılm asına ve saldırganlık ve savaş politika
sının yenilm esine olanak verdiğini belirtm ektedir. Top
lan tı anti-em peryalist mücadelede, zaferi belirleyen ko
şulun tüm a n ti-empe ryalist güçlerin birliği herşeyden
önce kom ünist ve işçi partilerinin birliği olduğunu be
lirtm iştir. Toplantı, «Emperyalizme K arşı M ücadelenin
Şimdiki Evresinde G örevler ve Kom ünist ve İşçi P arti
leri ve Tüm A hti-Em peryalist G üçlerin Birleşik Eyle
mi» konusunda b ir A na Belge; «Vladimir Ilyiç Lenin’in
Y üzüncü Doğum Yılı» adlı bir Söylev; «Vietnam’a Ba
ğımsızlık, Ö zgürlük ve Barış» başlıklı b ir Çağrı; ve Ba
rışın Savunulm ası için b ir çağrı vb. kabul etm iştir.
Toplantı dünya işçi sınıfı h arek etin in m arksizm -
leninizm ilkelerinde birliğinin güçlenm esi için atılm ış
büyük b ir adım olm uştur. Toplantı belgeleri, d ü n y a bi
lim sel sosyalist hareketinin birliğinin fark lı biçim leri
n i ve içeriğinin sürekli olarak zenginleştirilişini y an
sıtm aktadır. Bilimsel sosyalistlerin birliği, ta rih in zo
710
ru n lu kıldığı b ir koşuldur. Bilimsel sosyalistlerin birliği
ni gerektiren, işçi sınıfının çıkarları, tüm insanlığın çı
k arlarıd ır. Eğer tüm h a lk la ra m utlu bir gelecek sağla
nacaksa bu birlik zorunludur.
Bilimsel sosyalist safların m arksizm -leninizm ilke
lerini temel alan birliği düşüncesi büyük b ir canlılık
kaynağıdır, bilimsel sosyalist ve işçi p artilerin in kol
lektif çabalarıyla gittikçe güç kazanm aktadır.
D İP N O TLA R
G İR İŞ
B Ö LÜ M : I
(1) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 21, s. 11.
(2) a.g.e., s. 257,
(3) V.I, Lenin, Toplu Eserler, e, 21, s .40-41.
(4) E. David, Lie Sozialdemokratie. im Wcttkrieg, Berlin, 1915,
s. 172.
(5) V.Î. Lenin, Toplu Eserler, c, 21, s. 182.'
(6) K. Kautsky, Die Internationalitat usıd der Krieg, Berlin, 1915,
s. 40. .
(7) Die Internationale, sayı 1, Nisan 1915, s. 8.
(8) -V.Î. Lenin Toplu Eserler, c. 21, s. 279.
(9) ag.e., s. 293.
(10) o.g.e„ s. 33-34
(11) a.g.e., s 390.
(12) a.g.e., c. 43, s. 489.
(13) Giovanni Gerraanetto, Le Memorie di un Barbiere, Roma, 1949,
s. 84
713
<14) V.t, Lenin, Toplu Eserler, c. 35, s. 211.
(15) a.g.e., c. 23, s. 230-31.
(16) M.P.A. M.L.E , (Merkezi Parti Arşivleri, Marksizm-Leninizm
Enstitüsü), 2/1/^050.
(17) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 23, s. 83.
(18) a.g.e., c. 24, s. 82.
(19) Sedmaya (Aprelskaya) VserossÜskaya Konjerentsiya RSDRP
(b). Protokoly (RSDtP (B)’nin Yedinci (Nisan) Tüm Rusya
Kongresi, Tutanaklar) Moskova, 1958, s. 228-33, 253-55,
(20) V î. Lenin, Toplu Eserler, c. 43, s. 635.
(21) a.g.e.
(22) a.g.e„ c. 35, s, 321.
(23) a.g.e., s. 322.
(24) a.g.e., c.-31, s. 392,
(25) a.g.e., s. 133.
(26) a.g.e., c. 28, s. 85.
(27) Gustav Noske, Von Kiel bis Kapp, Berlin, 1920, s. 68.
(28) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 31, s. 400.
(29) Bkz. K. Kautsky, Die Diktalar des Proletariats, Viyana, 1918,
s. 20, 60.
(30) V.î. Lenin, Toptu Eserler, c. 28, s. 256.
(31) a.g.e., s. 243.
(32) a.g.e., s. 292.
(33) a.g.e., s. 293.
(34) a..g.e., s. 292-293.
(35) a.g.e., s. f i?
(36) a.g.e., c. 32, s. 513.
(37) F. Fisher'den alınmıştır, K ak zhil i borolsya Kari Liebknecht
(Kari Liebknecht Nasıl Yaşadı ve Savaştı), Moskova-Lenin
grad, 1931, s. 56,
(38) Pravda, 12 Şubat (30 Ocak), 1918.
(39) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 42, s. 120.
(40) a.g.e., c. 29. s. 502.
(41) l$çi önderi, 14 Ağustos, 1919, s. 5.
(42) Komünist Enternasyonal (Komintern Yürütme Kurulu Or-
garn), No: 1, 1919, s. 29.
(43) a.g.e., s. 51.
(44) a.g.e., s 52,
(45) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 28, s, 463.
(46) a.g.e., s. 464.
714
s'
<47) a.g.e., s, 466. [
(48) a.g.e., s. 475.
(49) a.g.e., s. 473.
(50) a.g.e., s. 474.
(51) Pervy Kongress Kominterna (Kommtern'iıı Birinci Kong
resi). s. 118-19.
(52) Der I. Kongress der Komnıunisiisclıen Internationale, Pro-
tokoll der Verhanâlungen in Moskau vom 2. bis zum 19.
Marz 1919 Petrograd, 1920, s. 151.
(53) a.g.e., s. 220
(54) Komünist Enternasyonal, No: 1, 1919, s. 68.
(55) V.Î. Lenin, Toplu Eserler, c. 28, s. 426.
(56) a.g.e., s. 478.
(57) a.g.e., c. 29, s. 307,
(58) a.g.e,, s. 391.
(59) a.g.e., c. 31, s. 207.
(60) a.g.e., s. 250.
(61) a.g.e., s. 309.
<62) K omünist Enternasyonal, No: 11-12, 1920, Petrograd, s. 2507.
(63) V.î. Lenin, Toplu Eserler, c. 31, s. 93.
(64) a.g.e., c. 30, s. 417.
(65) a.g.e., c. 31, s. 32.
(66) a.g,e., c. 31, s, 81,
(67) a.g.e., s. 92.
(68) a.g.e., c. 23, s. 69-70.
(69) a.g.c., c. 31, s. 44.
(70) a.g.e., s. 23.
(71) a.g.e., s. 93.
(72) a.g.e., s. 61.
(73) K. Marx-F. Engels, Toptu Eserler, (Rusça) c. 18, s. 510-17’ye
bakınız.
(74) V î. Lenin, Toplu Eserler, c. 30, s. 492.
(75) Komünist Enternasyonal, No: 10-12, 1937, s 1255.
(76f V.î. Lenin, Toplu Eserler, c. 33, s. 209.
(77) a.g.e., c. 31, s. 231.
(78) a.g.e., s. 227.
(79) a.g.e.,
(80) K omünist Enternasyonalin ikinci Kongresi, Tutanaklar,
Moskova 1920, s. 523-24.
(81) a.g.e., s, 536.
715
(82) V.î. Lenin, Topht Eserler, c. 31, s. 250-257.
(83) a.g.e, s. 153.
(84) a.g.e., s. 158,
(85) a.g.e., s 160.
(86) Komünist EntemasyonaFİn... a g.e,, s. 355.
(87) V.t. Lenin. Toplu Eserler, c. 31, s. 241.
(88) a.g.e., s. 241.
(89) Vestnik 2-go Kongressa Kotn m tın is ticheskogo Internatsiona-
la, No: 1, 27 Temmuz 1920.
(90) V.I. Lenin, Toptu Eserler, c. 31, s. 149
(91) a.g.e., c. 42, s. 361
(92) Komünist Enternasyonal... a.g.e., s. 575.
(93) V.l. Lenin, Toptu Eserler, c. 30, s. 162.
(94) Komünist Enternasyonal... a g.e., s. 154.
(95) V .l. Lenin, Toplu Eserler, c. 31, s. 242.
(96) Komünist Enternasyonal... a.g.e,, s. 573.
(97) V.î. Lenin, Toplu Eserler, c. 31, s. 244.
(98) M.P.A., M.LE., 2/1/14423/7.
(99) Komünist Enternasyonal... a g.e., s. 511.
(100) a g.e„ s. 513.
(101) Dünyanın Gözüyle, Moskova 1970, s. 187.
(102) V.î. Lenin, Toplu Eserler, c, 31, s. 330.
(103) a.g.e., s, 269.
BÖ LÜ M : I I
(1) Jahrbuch für Wirtschaft, Politik und Arbeiterbewegung 1923-
24, Hamburg, s. 51. Yezhegodnik Kominterna (Komintern
Yılbğı), Petrograd-Moskova, 1923, s. 54-55.
(2) Zamanlar, Londra, 26 Kasım 1920, s. 14.
(3) V.Î. Lenin, Toplu Eserler, c. 33, s. 25-26,
(4) a.g.e., c, 31, s. 280.
(5) a.g.e., s. 282. .
(6) Ağustos 192rde ABKP'ne yeniden Alman Komünist Partisi
adı verildi.
(7) Geschichte der âeutschen Arb eite rbewegurıgt c. 3, von 1917
bıs 1923, Berlin, 1966, s. 311.
(8) Jacgues Duclos, Octobre 17 vu de France, Paris, 1967, s. 312'-
den alınmıştır.
(9) a.g,e., s. 315-16
716
{10) V.î Lenin Toplu Eserler, c, 32, s. 167.
<U) Jahrbuch für Wİrtschaft, Politik und Arbeiterbewegung 1923-
24, Hamburg, s. 51.
<12) Bu rakamlar tam olarak doğru değildir, çünkü o günlerde
bilimsel sosyalist partiler üyelerinin sistemli bir kaydım tu
tamazlardı ve bazen devrimci işçi sendikalarının üyeleri de
kendi sayılarına katılırdı. A. Tivel’in derlediği el kitabı 5 let
Komİnterna v resheniyakh i tsifrakh (Komintern'İn 5 Yılı:
Kararlar ve Rakamlar). Moskova, 1924, s. 26-27. Üçüncü En
ternasyonal sırasında bağlı partilerin üye sayısını, 643.000'i
RKP (B)'nde, 1.320.000'i kapitalist ülkelerdeki partilerde ol
mak üzere 1.963.000 olarak tahmin etmiştir. KEYK'nin ver
diği rakamlara göre Kasım 1921'de bağlı partilerin 674.000'i
RKP (B)’nde, 1.326.000'i yabancı partilerde olmak üzere
2000.000 üyesi vardı. (Pravda, 13 Kasım 1921)
(13) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 32, s. 520.
(14) a.g.e., c. 33, s. 208.
(15) a.g.e., c. 45, s 124.
<16) a.g.e., c. 32, s 470.
(17) Geschichte der deutschert Arbeiterbevoegung, c. 3, von 1917
bis 1923, BrI, 1966, s. 327-28.
(18) V.I. Lenin, Toptu Eserler, c. 42, s, 319-20.
(19) a.g.e., s. 320.
(20) a.g.e., s. 321.
(21) a g.e., c. 32, s. 468.
(22) a.g.e., c. 45, s. 185*86.
(23) a.g.e., c 42, s, 317.
(24) a.g.e., s. 318.
(25) Vosponıinantya o Lenine (Lcnin’e İlişkin Anılar), c. 2, Mos
kova, 1957, s. 621.
(26) M/P.A., M.L.E., 2/1/19320/12.
(27) Vladimir îlyich Lenin. Biograjit Moskova, 1967, s. 684.
(28) M.PA, M.L.E,. 2/1/19320/13.
(29)f Lenin'i Tamdılar. Yabancı Çağdaşların Antları, Moskova,
s. 74.
(30) M.P.A., M.L.E., 2/1/20565/2, 5, 7, 8.
İ31) Komünist Entemasyonal’in Üçüncü Kongresinde Kabul
Edilen Tezler ve Kararlar (22 Haztran-12 Tem m uz 1921),
Moskova, 1921, s. 15.
(32) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 32, s. 481.
717
(33) O. Lenin’e. Vospomİnanİya zarubezhnykh sovremennikov,.
s. 45.
(34) II I V sem im y Kongress Kommunistİcheskogo Internatsiona-
la. Stenograficheskİ otchet (Komünist Enternasyonal'in
Üçüncü Dünya Kongresi. Tam Rapor) Petrograd, 1922, s. 85,.
,
86 1 0 1 .
(35) V t Lenin, Toplu Eserler, c. 32, s. 520.
(36) a.g.e,,
(37) a.g.e., s. 521,
(38).a.g.e., s. 466.
(39) a.g.e., s. 465.
(40) a.g.e., s. 473.
(41) a.g.e., c. 42, s. 328.
(42) K o m ü n ist, Enternasyonal’in Üçüncü Dünya Kongresinde
Kabul Edilen Tezler ve Kararlar. (22 Haziran- 12 Temmuz.
1921), Moskova, 1921, s. 22.
(43) V.I. Lenin, Toptu Eserler, c, 42_ s. 328.
(44) a.g.e.,
(45) a.g.e., c. 32, s. 468.
(46) a.g.e., s. 477.
(47) a.g.e.,
(48) a.g.e.,
(49) a.g.e.,
(50) a.g.e^, s. 469.
(Slfa.g.e., s, 470.
(52) a.g.e., s. 471.
(53) a.g.e., s. 474.
(54) a.g.e. s. 476. -
"(55T'a.ğie., s. 477,
(56) O. Lenine. Vodpominaniya zarubezhnykh sovremennikov,
s. 368.
(57) Lenin’i Tanıdılar. Moskova, s. 218-19.
(58) K omünist EntemasyonaVin Üçüncü Kongresi. 22 Hazİran-12
Temmuz 1921’de Moskova’da Yapılan Toplantılar Üzerine
Rapor, Leningrad, s. 112.
(59) Protokol âes III Kongresses de Komimmiş t İschen Internati
onale, Moskau, 22 Juni bis 12 Juli 1921, Hamburg 1921, s. 605.
(60) Bulletİn du I I I ,Congrds de VInternationale Communiste^
Moscou No: 13t 5 JuiUet 1921, s. 20.
718
(61) III Vsenıirny Kongress Kommunisttcheskogo Internatsiona-
ta, s. 256.
(62) O.V. Kuusinen, Izbranniye Proizvedeniya (Seçme Eserler),
Moskova, 1966, s. 670.
(63) M.P.A., M.L.E., 512/1/8133/1.
(64) Üçüncü Dünya Kongresi'nde Kabul Edilen Tezler ve Karar
lar a.g.e., s. 19.
(65) a.g.e., s. 24.
(66) a.g.e„
(67) a.g.e., s. 25.
(68) a.g.e.r s. 27.
(69) V.L Lenin, Toplu Eserter, c. 32, s. 513*14.
(70) a.g.e., s. 522.
(71) a.g.e., s. 482.
(72) a.g.e., s. 437.
(73) a.g.e., s, 456.
(74) Üçüncü Dünya Kongresinde Kabul Edilen Tezler ve Karar
lar a.g.e., Moskova, 1921, s. 63.
(75) a.g.e., s. 48.
(76) Protokoll des II I Kongresses der Kominunistischen Interna
tionale a.g.e., Hamburg, 1921, s. 961-62.
(77) Üçüncü Dünya Kongresinde Kabul Edilen Tezler ve Karar
lar a.g.e., Moskova, 1921, s. 55.
(78) a.g.e.,
(79) Lenin'in Almanca Sunulan 9 Temmuz 1921’deki Konuşma
sından. Bkz. M.P.A, M.L.E., 2/1/25774/1.
(80) Komnuınistichcsky Internatsional ve dokumentakh (Belgeler
le Komünist Enternasyonal), s. 222.
(81) V t. Lenin, Toplu Eserter, c. 33, s. 431.
(82) a.g.e.,
(83) Lenin ve Uluslararası İşçi Sınıfı Hareketi, Antlar, Moskova,
1934, s. 58. (Rusça).
(84) Protokoll des II I Kongresses der Kommunİstİschen Interna
tio n a le a.g.e-, Hamburg, 1921, s. 725, 728.
(85) Üçüncü Dünya Kongresi'nde Kabul Edilen Tezler ve Karar
lar a.g.e., s. 67.
(86) V.t. Lenin, Toptu Eserter, c. 32, s. 501.
(87) I Mezhdunaroâny kongress revolyutsİonnykh professionat-
nykh i proizvodstvennykh soyuzov {îşçi ve Sanayi Şendi ka
la nnm Birinci Uluslararası Kongresi) Tam Rapor, Moskova,
1921, Rapora ek, s. 15.
719
(88) Üçüncü Dünya Kongresinde Kabul Edilen Tezler ve Karar
lar a.g.e., Moskova, 1921, s. 76-77.
(89) a.g.e., s. 96.
(90) Lenin'i Tanıdılar, s. 207,
(91) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 32, s. 510.
(92) a.g.e., c. 32, s. 510.
(93) a.g.e., s. 511
(94) M.P.A., M.L.E., 2/1/24694/1.
(95) a.g.e., 2/1/24963/1.
(96) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 42, s. 339.
(97) a.g.e., c. 33, s. 58.
(98) a g.e., c. 42, s. 354.
(99) a.g.e., c. 33, s. 135.
(100) a.g.e., s. 132.
(101) a.g.e.,
(102) Deyatelnost Ispolnitelnogo Komiteta i Presİdiuma IK Kom-
munisticheskogo Intematsionala ot 13 lulya 1921 do t fev-
ralya 1922 (Komünist Enternasyonal Yürütme Komitesi ve
Presidiumu'nun 13 Temmuz 1921- 1 Şubat 1922 Arasındaki
Etkinlikleri), Petrograd, 1922, s. 73
(103) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 42, s. 411.
(104) Deyatelnost 1spolnitelnogo Komiteta a.g.e,, s. 282
(105) Geschichte der deutschen Arbeiterbewegung, c. 3, s. 349-50.
(106) Uluslararası Basın Yazışmaları, c. 2, No: 3, Ocak 10, 1922,
s. 19.
(107) a g.e., s. 17,
(108) a.g.e., c. 2, No: 2, 6 Ocak 1922, s. 10.
(109) a.g.e.,
(110) M.P A„ M.L.E., 495/18/110/1.
(111) a.g.e., 2/1/22623/1.
(112) a.g.e., 495/2/12/11.
(113) V.I, Lenin, Toptu Eserler, c. 33, s, 210.
(114) a.g.e., s. 209.
(115) «.g.e., s. 209-10
(116) a.g.e., c. 42, s. 393.
(117) ag.e„ s. 394.
(118) « g.e., s. 400-01.
(119) Uluslararast Basın Yaztşmalart, c. 2, No: 29, 25 Nisan 1922,
s. 218.
(120) Dİe Taktik der Kom munis t ische« Internationale gegen dİe
Offensive des Kapitals, Hamburg, 1922, s. 143.
720
(121) Mezhdıtnarodnaya sotsİalistİcheskaya k&nferentsiya (Obye-
dinyonnoye zasedaniye Ispotkom ov trekh Internatsionalov)
(Uluslararası Sosyalist Konferans. Uç Enternasyonal Yü
rütm esinin Ortak Toplantısı), Tam Rapor, Moskova, 1922,
s. 15.
(122) M.L.E., 495/18/86/219.
(123) V.Î. Lenin, Toplu Eserler, c. 33, s. 332.
(124) a.g.e., s. 333-34.
(125) a.g.e., s. 333.
(126) a.g.e., s. 334.
(127) M .PA, M.L.E , 2/1/25669/1-2.
(128) a.g.e., 495/18/86/18.
(129) a.g.e., 495/18/86/19.
(130) a.ge., 17/2/79/2.
(131) a.g.e., 495/2/12/108.
(132) Vorwarts, 20 Mayıs 1922.
(133) M.P.A., M L.E., 495/33/185/157-158.
(134) Uluslararası Bastn Yazışmaları, c. 2, No: 42, 27 Mayıs 1922,
s. 318.
(135) Togliattİ, Palmiro, ît Partito communista italİano, Der. Rltt-
niti, 1961, s. 44. . '
(136)-Pravda, 29 Temmuz 1922.
(137) M .PA, M.L.E., 491/1/339/2.
(138) V.t. Lenin, Toplu Eserler , c. 33, s. 417.
(139) Komünist EntemasyonaVin Dördüncü Kongresi Bülteni,
No: 3, 12 Kasım 1922, s, 3.
(140) a.ge., No: 32, 9 Aralık 1922, s. II.
(141) a.g.e., s. 11.
(142) a.g.e.,
'(143) D. Lenine. Vaspominanİya zarubezhnykh sovremennikov,
s. 471.
(144) Komünist Enternasyonal Dördüncü Kongresinin Kararlan
ve Tezleri, Londra, s. 28.
(145^. a.g.e., s. 31.
(146) Komünist EntemasyonaVin Dördüncü Kongresi Bülteni, No:
4, 13 Kasım 1922 s 16.
(147) Bericht über Tatİgkeit des Prüsidiums und der Exekutive
der Kommunİstischen Internationale für die Zeİt vonu 6.
Marz bis JJ Juni 1922, Hamburg, 1922, s, 123.
(148) V.t. Lenin, Toptu Eserler, c. 33, s. 421.
722
(182) Jahrbuch für Wirtschaft, Politik und Arbeiterbewegung 1923-
1924, Hamburg, s. 51,
(183) Kommunisticheski Internatsional v dokunıentakh, s. 376.
(184) a.g.e.y s. 371.
(185) a.g.e.,
(186) Rasshirenny pîenutn Ispoînitelnogo Komiteta Kommunis-
ticheskogo Internatsionala (12-24 iyunya 1923). Otchol. (KEYK
Genişletilmiş Birleşik Oturumu, Rapor), Moskova, 1923, s. 13.
(187) Protokoll der Konfcrenz der Enveiterten Exekutive der
Kommtmistischen Internationale, Moskau, 12-13 Juni 1923,
Hamburg, 1923, s. 204-205.
(188) a.g.e., s. 211-12.
(189) a.g.e., s. 226
(190) Kommunisticheski Internatsional v dokunıentakh^ s. 383.
(191) Uluslararası Bastn Yazışmaları, c. 3, No: 59 (37), 6 Eylül
1923, s. 652.
(192) M P A , M L.E., Ayırımı yapılmamış belgeler kolleksiyonu.
(193) «.g.e., 514/1/13.
(194) a.g.e., 514/1/33,
(195) Straîegiai taktika Kominterna v natsionalno - kolonîalnoi
revolutsii na primere Kitaya (Çin Örneğinden Yola Çıkarak
Komintern'İn Ulusal SÖmürgesel Devrime ilişkin Strateji
ve Taktikleri), Moskova, 1934 s. 112.
(196) a.g.e.
(197) M.P.A., M.L.E., 514/1/36.
(198) G. Dimitrov, Izbranniye proizvedeniya (Seçme Eserler)t e.
1, Moskova, 1957, s. 100-01.
(199) Uluslararası Bastn Yazışmaları, c. 3, No: 64 (41), 4 Ekim
1923, s. 717.
(200) G. Dimitrov, Izbramtiye proizvedeniya, ç. 2, Moskova,
1957, s. 590.
(201) Pravâa,. 17 Kasım 1923.
(202) Bkz, Geschichte der deutschen Arbeiterbexvegung, c. 3, s. 416
(203; M P.A., M.L.E., 495/19/70/6.
(204) Uluslararası Basın Yazışmaları, c. 4, No: 14, 27 Şubat 1924,
s. 109.
(205) Geschichte der deutschen Arbeiterbemegung, c. 3, s. 422-23.
(206) Ocherki po istorii vooruzhonnogo vosstaniya (Silahlı Ayak
lanm alar Tarihi Üzerine Makaleler), c. 2, Moskova, 1931,
s. 60, 61.
723
(207) M.PA., MXE., 17/2/101/6.
(208) Vroki Germanskikh sobytii (Alman Olaylarının öğrettikleri),
s. 55.
(209) a.g.e., s. 5.
(210) W. Ulbricht, Referat zum «Grundriss der Geschichte der de-
utschen Arbeİterbewegung», Einheİt, Sonderheft, Ağustos
1962. S. 36-37.
(211) Einheit, Sonderheft, Ağustos 1962, s, 37,
(212) M.PA., 495/19/67/51.
(213) Vroki Germanskikh sobytii, s. 57-67,
(214) a.g.e., s. 92, 99-100.
bölüm :m
(1) Uluslararası Basın Yazışmaları, ö zel Sayı, c. 5, No: 47, 4 Ha
ziran 1925. s. 614
(2) Sozuddemokratischer Parteitag in Kiel, Berlin, 1927, s. 168.
(3) Pravda, 23 Ocak 1924.
(4) Pyaty vsemirny kongress Kom intem a (Komintern'in Beşinci
Kongresi), Tam Rapor, Moskova, 1925, Bölüm I, s, 5.
(5) a.g.e.t s. 33.
(6) Uluslararası Basın Yazışmaları, özel Sayı, c. 4, No: 62, 29
Ağustos 1924, s. 649.
(7) ag.e., s. 650.
(8) a.g.e., s. 650.
(9) Pyaty vsemirny kongress Komintema, BölUm 1, s. 383.
(10) Uluslararası Basrn Yazışmaları, Özel Sayı, c. 4, No: 62, 29
Ağustos 1924, s. 651.
(11) a.g.e., s, 653.
(12) a.g.e., No: 52, 30 Temmuz 1924, s. 550.
(13) a.g.e., s. 550.
(14) Pyaty vsemirny kongress Komintema, Bölüm 2, s. 97.
(15) Uluslararası Bastn Yazışmaları, özet Sayt, c. 4, No: 62, 29
Ağustos 1924, s. 661-62.
(16) a.g.e., c. 4, No: 64, 5 Eylül 1924, s. 696.
(17) Pyaty vsemirny kongress Komintema, Bölüm 1, s. 550.
(18) Uluslararası Bastn Yazışmaları, özel Sayt, c. 4, No: 64, 5 Ey
lül 1924, s. 691.
(19) Pyaty vsemirny kongress Kominterna, Bölüm 1, s. 277-78.
(20) Uluslararası BaSın Yazışmalartt ö zel Sayı, c. 4. No: 47, 23
Temmuz 1924, s. 487.
724
(21) Pyaîy vsemirny kongress Kominîerna , Bölüm 1, s. 322.
(22) a.g.e„ s. 323.
(23) Uluslararası Basın Yazışmaları, Özel Sayı, c. 4, No: 45, 24
Temmuz 1924; s. 503.
(24) Kommunisticheski Internatsional v dokumentakh, s. 408.
(25) Uluslararası Basın Yaztşmalart, Özel Sayı, c. 4, No: 62, 29
Ağustos 1924, s. 51.
(26) a.g.e.,
(27) Pyaty vsemirny kongress K om intem a, Bölüm 1, s. 805.
(28) Uluslararası Basın Yazışmaları, c. 4, No: 55, 5 Ağustos 1924,
s. 583.
(29) M.P.A., M.L E., 492/1/134/19.
(30) Uluslararası Bastn Yazışmaları, Özet Sayıt c. 4, No: 62, 29
Ağustos 1924, s. 665.
(31) KPSS v resolyutsiyakh (Kararlarda SBKP), Moskova, 1954, Bö
lüm II, s. 170.
(32) Uluslararası Bastn Yazışmaları, Özel Sayt, c. 5, No: 47, 4
Haziran 1925, s. 627.
(33) a.g.e., c. 6, No: 40, 13 Mayıs 1926, s. 635.
(34) a.g.e., s, 614.
(35) a.g.e.,
(36) Togliatti, Palmiro, Sul movımento operaio internazionale, Ro
ma, 1964, s. 301.
(37) Uluslararast Basın Yazışmaları, özel Sayt, c. 5, No: 47, 4 Ha
ziran 1925, s,. 616.
(38) a.g.e.t s. 618.
(39) a.g.e., s. 616.
(40) a.g.e., No: 54, 4 Ağustos, 1924, s. 570.
(41) a.g,e.,
(42) a g.e.,
(43) M.PA., M.L.E., 495/163/178/1.
(44) a.g.e.,
(45) /ı.g.e.,
(46) a.g.e„
(47) a.g.e.t
(48) Komünist, 1969, No: 4, s. 16-17.
(49) M.PA., M.LE., 495/163/180/2,
(50) a.g.e., 495/163/180/3.
(51) a.g.e., 495/2/43/40.
(52) a.g.e., 495/2/47/122.
725
(53) a.g.e,,
(54) a.g.e., 495/2/47/122-123.
(55) a.g.e., 558/2/6373/2.
(56) Kommunisticheski Internatsİonal v dokumentakh, s. 579.
(57) Bkz. E. Thalmann, Izbranniye stat yi i rechi (Seçme Makale
ler ve Söylevler), c, 1, 1919-1928, Moskova, 1957, s. 235.
(58) Trenta anni di vita e lotîe del P.C., I, s. 98.
(59) a.g.e., s. 103.
(60) Uluslararası Basın Yazış malan, Özel Sayt, c. 6, No: 40, 13
Mayıs 1926, s. 618.
(61) a.g.e., s. 622.
(62) a.g.e., s. 618.
(63) Kommunisticheski Internatsİonal v dokumentakh, s. 596.
(64) Uluslararası Basın Yazışmaları, özet Sayt, c. 6, No: 40, s. 620.
(65) M.P.A., M.L.E., 495/78/58.
(66) a.g.e., 495/2/27/1.
(67) a.g.e., 495/2/55/106.
(68) «.g.e., 17/3/576.
(69) Uluslararası Basın Yazışmaları, c. 6, No: 47, 17 Haziran 1926,
s. 769.
(70) M P.A., M.L.E., 17/2/246/1/81-82.
(71) a.g.e.e, 558/1/5297/1.
(72) a.g.e., 495/2/63/42.
(73) V.î. Lenin, Toptu Eserter, c. 27, s, 71-72.
(74) J.V. Stalin, Toplu Eserler, c. 9, s. 63.
(75) Uluslararası Bastn Yazışmaları, c. 7, No: 11, 3 Şubat 1927,
s. 238.
<76) a.g.e., 1927.
(77) M.PA, M.L.E., 495/64/198-199.
(78) Kommunisticheski Internatsİonal v dokumentakh, s. 664.
(79) M.P.A., M.L.E., 495/2/40/90.
(80) Uluslararası Basın Yazışmaları, özel Sayt, c. 6, No: 40, s. 648,
(81) a.g.e.,
(82) a.g.e.,
(83) a.g.e,, s 649.
(84) M.P.A., M.L E., 495/166/159/39.
(85) Uluslararası Basın Yazışmaları, c. 7, No: 11, 3 Şubat 1927,
s. 231.
(86) a.g.e.,
(87) a.g.e.,
720
(88) a.g.e., s. 231, 233.
(89) M.P.A., M.L E., 495/166/159/42.
(90) a.g.e.,' 495/166/187/157.
(91) a.g.e., 495/166/196/151.
(92) Uluslararası Bastn Yazışmaları, özel Sayt, c, 8, No: 16, 15
Mart 1928,
(93) a.g.e.,
(94) a.g.e., s. 322.
(95) M.PA., M.L.E., Ayırımı yapılmamış belgeler.
(96) a.g.e. t
(97) a.g.e.,
(98) a.g.e.,
(99) Das Flammenglichen vom Palaîs Egmont, Offİzielles Protokoll
des Kongresses gegen Koloniale Unterdriİckung und Imperi-
alismus, Brüksel, 10-15 Şubat, 1927, Berlin 1927, s. 52.
(100) Das Flammenglichen vom Palais Egmont... a.g.e., s. 243, 250.
(101) G. Dimitrov, Jzbranniye proizvedeniya, Moskova 1957, cilt 1,
s. 310.
(102) M.P.A., M.L.E., 495/3/18/2.
(103) Uluslararası Basın Yazışmaları, c. 7, No: 40, 14 Temmuz
1927, s. 889.
(104) a.g.e., s. 890.
(105) a,g.e., s. 892.
(106) a.g.e.. No: 35, 16 Haziran 1927, s. 736,
(107) MPA., M.L.E., 17/2/317/14.
(108) KPSS v rczolyutsiyakh, Bolüm II, s. 363.
(109) Pravdıi, 13 Kasım 1927.
(110) M.P.A., M.L E., 495/3/46/11.
(111) a.g.e., 495/3/49/127/128.
(112) M. Thorez, Le quaraniiânıe anniversaire, du Parti communis-
te français, Paris, 1960, s. 15.
(113) M.PA., M.L.E., 508/1/56/39.
(114) William Z. Foster, Üç EntemasyonaVin Tarihi, N.Y., 1955,
, s£ 349.
(115) Uhıslararast Bastn Yazışmaları, c. 8, No: 81, 21 Kasım 1928,
s. 1531.
(116) a.g.e., No: 44, 3 Ağustos 1928, s. 775.
(117) a.g.e., No: 53, 23 Ağustos 1928, s. 941.
(118) a.g.e., No: 83, 23 Kasım 1928, s. 1577.
<119) Y, Yaroslavsky, Ob itogakh V I kongressa K om intem a (Ko
mintern Altıncı Köngresİ'nin Sonuçları Üzerine), 1928, s. 7.
727
(120) Uluslararası Bastn Yazışmaları, c. 8, No: 66, 25 Eylül 1928,
s. 1197.
(121) a.g.e., No: 92, 31 Aralık 1928, s. 1750.
(122) ag.e .,
(123) s. 1755.
(124) a.g.e., s. 1761.
(125) a.g.e., s. 1762.
(126) a g.e., s. 1763.
(127) a.g.e.,
(128) a.g.e., s. 1768.
(129) a.g.e., s 1754.
(130) a.g.e., No: 84, 28 Kasım 1928, s. 1600
(131) a.g.e., No: 51, 17 Ağustos 1928, s. 900-01.
(132) a.g.e., No: 64, 19 Eylül 1928, s. 1144.
(133) a.g.e., No: 84, 28 Kasım 1928, s. 1585.
(134) a.g.e.t
(135) a.g.e.t s: 1590.
(136) a g.e.. No: 88, 28 Kasım 1928 s. 1659.
(137) a.g.e., s. 1661.
(138) a.g.e,, 12 Aralık 1928, s. 1664.
(139) a.g.e., s. 1665.
(140) a.g.e , s. 1667.
(141) a.g.e.,
(142) a.g.e., s. 1668.
(143) O. Kuusinen, Izbranniyc proizvedeniyat Moskova, 1966, s. 509.
(144) Uluslararası Bastn Yazışmaları c. 8, No: 88, s. 1672.
(145) Bkz. Kom m unisticheski Internatsional, 1928. No: 29-30, s. 115.
(146) Uluslararası Bastn Yazışmaları, c. 8, No: 83, s. 1579.
(147) V/ kongress Kominterna. Tam Rapor, No: 6, s. 178.
(148) Uluslararası Bastn Yazışmaları, c. 9, No: 45, 30 Ağustos 1929,
s. 964.
(149) K E YK Onuncu Birleşik Oturumunun Tezleri, Lnd., Dorrit
Press, s. 8.
(150) a.g.e., s. 15-/6.
B Ö LÜ M , IV
(1) X plem tm Kominterna (Komintern Yürütmesinin Onuncu
Birleşik Oturumu) 1. Gündem maddesi. Uluslararası Durum
ve Üçüncü Enternasyonal'in Görevleri, Moskova, 1929, s. 210.
728
(2) Bkz Mirovoye khozyaistvo v 1936 godu {1936’da Dünya Eko-
noııusi) iuiik, Moskova, 193/, s. 180, 184, löö, ivl, loo, iw , z il.
(3) b. Varga, Kapuaıtzm i Sotsıaiızm za Ut let (Kapitalizm ve
Sosyalizmin Yirmi iıu ), Moskova 1938, s. 37,
(4) VVİınam Foster, Dünya işçi Benaikası Hareketinin Ktsa Tarihi,
New iork, 1936. s. 313.
(5) M .PA, M.L.E., 495/19/242/14.
(6) Bkz. V.l. Lenin Toptu Eserler, c. 23, s. 43.
(7) Sozialdemokratiscüer Parteüag in Leipzig, 1931, Protokoll
Beriin, 1931, s. 45.
(8) Dos k'rete Wort, 1931, No: 29.
(9) Julius Braunthal, Geschichte der Internationale, c. II, Han-
nover,
(10) Sonvarts, 27 Ocak 1931.
(11) K. Kautsky, Ver Bolschewismus İn der Sackgasse, Berlin,
1930, s. 104, 140.
(12) Uluslararası Basın Yazışmaları c. 10, No: 13, 13 Mart 1930,
s. 231.
(13) K E YK Onbirinci Birleşik Oturumu, Tezler, Öneriler, Karar
lar, Moskova 1931. s. 4.
(14) a.g.e., s. 5.
(15) a.g.e., s. 18.
(16) D.Z. Manuilski, Komünist Partiler ve Kapitalizmin Bunalımı,
2. baskı, Moskova, 1931.
(17) o.g.e.,
(18) a.g e.,
(19) K EY K Onbirinci Birleşik Oturumu, a.g.e., s. 19-20.
(20) Komünist Enternasyonal, c. 8, No: 11-12, 15 Haziran 1931,
s. 343.
(21) Uluslararası Bastn Yazışmaları, özet Sayı, e. 2, No: 36, 6 Ha
ziran 1931, s. 661,
(22) Komünist Enternasyonal, c. 8, No: 11-12, 15 Haziran 1931,
s. 342,
(23) M.P.A., MI~E., 494/1/423/13.
(24) V.I. Lenin, Toplu Eserler, c. 9, s. 368.
(25) KEYK Onbirinci Birleşik Oturumu... ag.e., s. 13.
(26) a.g.e., s.9.
(27) Geschichte der deutschen Arbeİterbewegung, c. 4, Berlin, 1966,
s. 365-66.
(28) Ver NatiotütlsozîaHsmus. Dokumente 1933-1945, Frankfurt am
Main, 1957, s. 180-81.
729
(29) Geschichtc der deulseheri Arbciterbeıvegung, c. 4, s. 326.
(30) Dİe Rote Fahne, 27 Nisan 1932.
(31) Willi Bredel, Ernst Thalmann, Berlin 1953, s. 135.
(32) X V II Syezd VKP (b), (SBKP (B)’nin Onyedinci Kongresi),
Tam Metin, Moskova, 1934, s. 345,
(33) Bkz. La Correspondance Internationale, 1933, No: 15- s. 212.
(34) Klement Gottwald, Izbranniye proizvedeniya (Seçme Eser
ler), c. 1, Moskova, 1957, s. 287-88.
(35) Bkz, J. Lenski, «Obostrenİye klassovoi borby v Poishe» (Po
lonya'da Sınıf Mücadelesinin Yoğunlaşması), Pravda, 21 Ocak
1933.
(36) V.l. Lenin, Toplu Eserter, c. 6, s. 49.
(37) Is!ariya Koıumunist îcheskoi partii Ispanii (Ispanya Komü
nist Partisi Tarihi), Moskova, 1961, s. 78.
(38) FKP’nin üye sayısı 1926'da 55 000 iken 1930’da 39.000’e düştü.
Maurice Thorez, Oeuvres, Livre 2, T. 1, Paris 1950, s. 45.
(39) Geschichte der deutschen Arbeiterbewegung, c. 4, s. 373.
(40) Bkz. Kommunisticheski Internatsİonal, 1930, No: 23, s. 54-59.
(41) K EYK Onikinci Birleşik Oturumu. Tezler ve Kararlar. «Ulus
lararası Durum ve K.E. Bölümlerinin Görevleri» Modern
Books, Ltd., Londra, s. 15.
(42) a.g.e.' s. 85.'
(43) a.g.e., s. 83, 86.
(44) K Gottvvald, Izbranniye proizvedeniya, c. 1, s. 302-03.
(45) KEYK Onikinci Birleşik Oturumu. Tezler ve Kararlar. «Ulus
lararası Durum ve K.E. Bölümlerinin Görevleri», Modern
Books, Ltd., Londra, s. 18,
(46) a.g.e., s. 28.
(47) a.g.e., s. 9.
(48) a.g.e., s.7.
(49) a.g.e.' s, 18.
(50) Vonvarts, 31 Ocak 1933.
(51) Komünist Enternasyonal, No: 9, 15 Mayıs 1933, s. 287.
(52) L'Humanitâ, 13 Şubat 1933.
(53) Uluslararası Basın Yazışmaları, c. 13, No: 11, 9 Mart 1933,
s. 261.
(54) a.g.e., s. 262.
(55) Le Poputaire, 8 Mart 1933.
(56) M.P.A., M.L E., 495/19/248/32.
(57) Komünist Enternasyonal, No: 13, 1 Temmuz 1933, s. 445-47.
730
<58) a.g.e., No: 16, 20 Ağustos 1935, s. 781.
(59) Steîla D. Blagoyeva, Dimitrov. Bir Yaşam Öyküsü, Martin
Lawrence, Ltd., Londra, s. 98.
(60) World Marxist Review, Aralık 1958, c, 1, No; 4, Prag’da ba
sılmıştır, s. 65 64.
(61) Rundschau über Politik, Wirtschaft und Arbeiterbewegııng,
1933, No: 49, s. 1875.
<62) K omünist Enternasyonal, No: 15, 1935, s. 993.
(63) Le Populaire, 22 Ağustos 1933, s. 4.
(64) K EYK Onüçüncü Birleşik Oturumu. Tezler ve Kararlar. Mo
dern Books, Ltd., Londra, s, 6.
(65) a.g.e..
(66) a.g.e., s. 7.
(67) ag.e., s. 16.
(68) a.g.e., s. 28.
(69) a.g.e., s. 20.
(70) a.g.e., s. 11.
<71) Uluslararası Bastn Yazışmaları, c 10, No: 2, 9 Ocak 1930, s. 30,
(72) Bkz. Hungchİh (Çince), 12 Nisan 1930.
(73) M.P.A., M.L.E., 495/19/238/3; 495/19/242/57.
(74) Çin Örneğinden Yola Çıkarak K om intern in Ulusal -Sömürge
se! Devrimde Strateji ve Taktikleri (Rusça), s. 284, 285, 286, 287.
(75) KEYK Onbirinci Birleşik Oturumu (Rusça) s. 71.
(76) Çin Örneğinden Yola Çıkarak Komintern'in Ulusal ^Sömür
gese! Devrimdeki Strateji vc Taktikleri (Rusça), s. 289.
<77) Progranıniye dokunıenty komi n ti tı is t ich eskikh partii Vostoka
(Doğu Komünist Partilerinin Program Belgeleri), Moskova,
1934, s. 117.
(78) Uluslararası Basın Yazışmaları, c. 10, No: 58, 18 Aralık 1930,
s. 1219,
<79) D N . Aidi t, K vatkaya is to riya Kommıınisticheskoi partii Indo-
nesii (Endonezya Komünist Parlisİ'nin Kısa Tarihi), Moskova,
1956, s. 19.
BÖLÜM; V
<i) V.î. Leııin, Toplu Eserler, c. 33, s. 501.
<2) La Correspondance Internationale, 1934, No: 34-35, s. 647.
(3) UHumanite, 6 Temmuz 1934.
<4) SFIO -Section Française de 1'Internationale Ouvrİere.
731
(5) Kontmunisiicheski Internatsional, 1934, Noı 35, s. 35, 36.
(6) Istoriya Kommunisticheskoi partü Ispanİİ (Ispanya Komünist
Partisi Tarihi), s. 82.
(7) Trenta anni di vita e lotte del P.C.I., s. 146-47.
(8) M.P.A., MJL.E, 495/1/1/7-8.
(9) G. Dimitrov, Mektuplar, 1905-1949, Sofya, 1962, s. 298.
(10) Bkz. Voprosy istorii KPSS, 1965, No: 7, s 85-86.
(11) M.PA. M.L.E., 495/1/3/28-37, 206.
(12) a.ge.,, 495/1/3/201-204.
(13) Kommunisticheski Internatsional, 1934, No: 28, s. 3.
(14) M.P.A., M.L.E, 495/2/189/252.
(15) L'Humanitâ, 25 Ekim 1934.
(16) Maurice Thorez, Fils du Peuple, Paris, 1960, s. 102,
(17) M.PA., M.L.E., 495/2/192/15.
(18) a.g.e., 495/2/192/15, 495/2/192/154-156.
(19) Maurice Thorez, Fils du Peuple, Paris, 1960, s. 102.
(20)Bkz D. Manuilski, Itogi VII kongressa Kommunisticheskogo
Internatsionala (Komünist Enternasyonal Yedinci Kongresi
Özeti. Moskova ve Leningrad Parti Çalışmalarına Sunulan Ra
por), Moskova, 1935, s. 39.
(21) M.P.A., M-L.E., 495/2/191/124.
(22) a.g.e., 495/2/191/88.
(23) a g.e,, 495/2/196/87/93/103.
(24) a.g.e., 495/2/198/63.
(25) a.ge., 495/3/432/71.
(26) Bkz. Istoriya Bolgarskoi kommunisticheskoi partii (Bulgar
Komünist Partisi Tarihi), Moskova, 1960, s 303.
(27) Komünist Enternasyonal, No: 11, 5 Haziran 1935, s. 480.
(28) Rundschau über Politik, Wİrtschaft unâ Arbeiterbewegung,
1935, No: 34, s. 1960.
(29)' Bkz. Kommunisticheski Intematsİonat, 1935, No: 33-34, s. 106-
11.
(30) M.PA., M.L.E., 495/1/300/45, 50.
(31) Komünist Enternasyonal, No: 10, 1935, s. 571.
(32) Kommunisticheski Internatsional, 1935, No: 20-21, s, 109, >
(33) Rundschau über Politik, W irtschaft und Arbeiterbe-.vegımg,
1934, No: 61, s. 2718.
(34) M.PA., M.L.E,, 491/1/400/6.
(35) Komintern'İn Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 54,
(36) a.g.e., s. 33,
732
(37) G Dimitrov, Birleşik Cephe. Faşizm ve Savaşa Karşı Müca
dele, Londra, L. Lawrence ve Wishart, 1938, s. 9,
(38) G. Dimitrov, a.g.e., s. 13.
(39) a.g.e., s 97.
(40) a.g.e., s. 12.
(41) a.g.e., s. 110.
(42) a.g.e., s. 19.
(435 a.g.e., s. 31
(44) Komintern’in Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 575,
(45) a.g.e., s 577.
(46) Bkz. Kommunisticheskiye partii Pribaîtikİ v borhe zd yed im
front protiv fashizma i voiny (Faşizm ve Savaşa Karşı Birle*
şik Cephe îçin Verilen Mücadelede Baltık Bölgesi Komünist
Partileri), Moskova, 1935, s. 19.
(47) Dimitrov, a.g.e., s 127.
(48) S. Lozovskİ, Birleşik Bir Dünya İşçi Sendikası Hareketi îçin
(Rusça), Moskova, 1935, s. 29.
(49) M.P.A., M L.E., 495/18/1061 (a.). Bu toplantıda Lozovski bir
rapor sundu. Bu tartışmalara katılan komünist parti dele
geleri arasında Polonya, Çekoslovakya, Almanya, Japonya,
Avusturya, Çin, Finlandiya, Brezilya, İspanya, Bulgaristan,
Şili ve diğer birçok ülkenin temsilcileri vardı.
(50) Komin t cm 'in Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 578,
(51) «.g.e., s. 585.
(52) a.g.e., s. 582.
(53) V.î. Lenin, Toplu Eserler, c. 25, s. 454,
(54) a.g.e., s. 22,'s. 144,
(55) a.g e., c. 35, s. 268.
(56) Komünist Enternasyonal, No: 19-20, 1955, s. 1402.
(57) Komintern'in Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 581. .
(58) Uluslararası Basın Yazışmaları, özet Sayt, c. 15, No: 57, 30
Ekim 1935, s. 1409,
(59) Dimitrov, a.g.e., s. 72.
(60) a.g.e., s. 75,
(61) Komintern'in Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 586.
(62) ag.e., s. 583.
(63) M.P.A., M L.E., 494/1/295/10.
(64) Komintern’in Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 593.
(65) M.P.A., M.L.E., 494/1/295/14,
(66) a.g.e., 494/1/265/57-58.
733
(67) Komintern’in Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 593,
(68) V.t. Lenin, Topla Eserler, c. 31. s. 150.
(69) Komintern'm Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 591.
(70) Ercoli, Faşizm ve Savaşa Karşı Mücadele. Emperyalist Savaş
Hazırlıkları ve Komünist Enternasyonal’in Görevleri, M.-L.,
1935, s. 51.
(71) a.g.e., s. 52.
(72) M.PA M.L.E. 494/1/357/58.
(73) a.g.e., 494/1/368/7-8.
(74) Komintern'İn Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 593.
(75) a.g e.
(76) D. Manuilski, SSCB'deki Sosyalist İnşanın Sonuçlan, M.-L.,
1935, s. 64.
(77) Komintern'İn Yedinci Kongresi, Moskova, 1939. s. 602.
(78) a.g.e.
(79) a.g.e„ s. 566.
(80) M.P.A., M L E , 495/18/1206/101-102.
(81) Dimitrov, a.g.e., s. 80.
(82) Komintern'İn Yedinci Kongresi, Moskova, 1939, s. 567.
(83) a.g.e., s. 584.
(90) Jul ius Braunthal, Geschichte der Internationale, c. II, Han-
nover, 1963, s. 502.
(91) Rundschau, 1935, No: 46, s. 2055.
(92) M.PA., M.L.E., 495/18/1017,
(93) Uluslararası Basın Yazışmaları, e. 15, No: 48, 28 Eylül 1935,
s. 1207.
(94) M.P.A.M.L.E., 495/18/1018/24.
(95) a.g.e., 495/18/1018/24.
(96) Utuslararası Basın Yazışmaları, c. 15, No: 53, 12 Ekim 1935,
s. 1329.
(97) a.g.e., s. 1318.
(98) a g.e.
(99) a.g.e., No: 59, 9 Kasım 1935, s. 1447.
(100) M.PA., M.LE., 495/18/1024/1.
(101) Wortd Marxİst Review, Aralık 1965, c. 8, No: 12, s. 16.
(102) M .PA, M.L.E., 495/2/203/66.
(103) Komünist Enternasyonal, 1936, No: 2, s. 79-91.
(104) M.P.A., M.L.E, 495/18/1040/154,
(105) a.g.e., 495/18/1075/328.
(106) a.g.e., 495/2/215/6-8.
734
<107) a.g.e., 495/2/215/6.
(108 a.g.e„ 495/2/222/26.
(109 a.g.e., 495/2/222/34-39.
(110 Komünist, Moskova, 1969, No: 2, s. 4.
(111 M.PA, M.L.E., 495/18/1086/5.
(112 a.g.e., 495/2/229/130.
(113 a.g.e., 495/18/1125/71-72.
(114 a.g.e., 495/18/1075/85.
(115 a.g.e., 495/18/1092/6.
(116 a.g.e., 495/18/1092/7-14.
(117 a,g.e., 495/18/1135/7-8.
(118 a.g.e., 495/18/1135/8.
(119 Uluslararası Bastn Yazışmaları, c. 16, No: 48, 24 Ekim 1936,.
s. 1295.
(120 Komünist Enternasyonal, c. 14, 1937, No: 4, s. 1001,
( 12 1 Bkz. V.Î. Leııin. Toplu Eserter, c. 25, s. 416.
(122 a g.e., c. 31, s. 92.
(123 Komünist Enternasyonal, c. 14, 1937, No: 2, s. 865-66.
(124 Voİna i revolyutsiya v Ispanii 1936-1939, (Ispanya’da Savaş
ve Devrim 1936-1939), Moskova, 1968, s. 419-20.
(125 M.PA, M.LE., 495/2/257/77.
(126 World Marxist Revieıv, Aralık 1965, c. 8, No: 12, s. 34.
(127 Palmiro Togiiatti, İt parüto comminista Italiano, Der. Riuniti,,
1961, s. 76-77.
(128 M.P.A., M.L.E., 495/18/1188/13.
(129 a.g.e., 495/18/1234/17.
(130 a.g.e., 495/18/1223/8.
(131 a.g.e., 495/18/1086/12.
(132 a.g.e., 495/18/1169/192.
(133 a.g.e., 495/18/1133/6-7,
(134 Pregted İstiroije Savcza komi hımışta Jugoslavije, T, l t Bel-
grad, 1963, s. 235-36.
(135 M.PA, M.L.E., 495/18/1109/5.
(136 a.g.e., 495/18/1230/197.
(137 Velikaya hartiya komtn un is t İches kikh i rabochikh p a rt’ti (Ko
münist ve tşçi Partilerinin Magna Carta'sı), Moskova, 1961,
s. 268.
(138 M.PA, M.L.E., 495/18/1014/276-278.
(139 a.g,e„ 495/2/263/23.
(140 a.g.e., 495/2/263/24-26.
735
(141) ag.e., 495/18/1073/403-404.
(142) a.g.e., 495/18/1079/21.
(143) a.g.e., 495/18/1210/9.
(144) a.ge., 495/2/264/187/189.
(145) a.g.e., 495/18/1082/62.
(14$) a.g.e., 495/18/1102/27.
(147) Rundschau, 1936, No: 41. s 1714.
(148) M.PA, M.L.E., 495/18/229/79.
(149) a.g.e., 495/18/1245/14.
(150) a.g.e., 495/18/1135/2.
(151) Mezhdunarodnoye znacheniye Oktyabrskoi revolyutsii (Ekim
Devriminin Uluslararası Önemi) Moskova, 1957, s. 10.
1152) Komünist Enternasyonal, No: 2, 1937, s. 866.
(153) Pravda, 9 Ekim 1936.
(154) Komünist Enternasyonal, No: 2, 1932, s. 866.
(155) Bulletin des Intemationalen Gewerkschaftbundes, 1937, No:
11. s. 4.
(156) Kommunisticheski Internatsional, 1937, No: 8, s 87.
(157) M.P.A., M.L.E., 495/18/225/131-142.
(158) a.g.e., 495/18/1079/586.
(159) ag.e„ 495/18/1230/89.
(160) a.g.e., 495/18/1079/586.
(161) L’Humanite, 9 Ekim 1938.
(162) M.P.A., M.L.E, 495/18/1282/99.
(163) «.g.e., 495/18/1282/101-102.
BÖLÜM» V I
736
<13) he Parti communiste français dans la R6sistance, Paris, 1969,
s. 48.
(14) M. Thorez, Fits du Peuple, Moskova, 1951, s. 140-41.
(15) M.PA, M.L.E., 495/18/1321/190-191.
<16) M. Thorez, Oeuvres, Livre V. T. XIV, Paris, 1959, s. 58.
(17) Histoİre de Parti communiste français (el yazması), Paris,
1964, s. 389.
<18) M. Thorez, Fİls du Peuple, Moskova, 1951, s. 147.
<19) M.PA, M.LE., 495/18/1326.
<20) Geschichte der deatschen Arbeiterbewegung, c. 5, Berlin,
1966, s. 253, 256, 258, 280, 282, 298.
<21) Trenta anni dİ vila e İotte del P.C.I. s. 164, 257.
(22) M.PA, M.L.E., 495/18/1323.
(23) a.g.e,, 495/2/276/3-4.
<24) a,g.e., 495/2/275/15.
<25) a.g.e., 495/2/275/13.
(26) Trenta anni dİ vita e lotte del P.C.I., s. 192.
(27) a,g,e., s. 194.
<28) M.PA, M L.E, 495/18/1323.
(29) M, Thorez, Fils du Peuple, Moskova, 1951, s. 147.
(30) G.D. Kiryakidis, Gretsiya vo vtoroi mirovoi voine (ikinci
Dünya Savaşı'nda Yunanistan), Moskova, 1967, s. 65’ten alın
mıştır.
(31) Bkz. Istoriya Bolgarskoi komm unîstich es kot partii (Bulgaris
tan Komünist Partisi Tarihi), Moskova, 1960, s. 352-53.
<32) Zbornik dokumenatai podataka o narodnooslobodilackom ra
tıl jugoslovenskih naroda. T.V., kn. I, Belgrad, 1952, ş, 7.
(33) Hkz, Rusça baskısı, 1941, No: 4, s. 12.
(34) V.t. Lenin, Toplu Eserler, c. 27, s. 361.
(35) M.PA, ML.E,, 495/18/1335/1-3.
(36) V.t. Lenin, Toptu Eserler, e. 35, s. 229.
<37) a.g.e., c, 23, s. 23.
(38) M.P.A., M.L.F-., 495/18/1335/14.
(39) Komünist Enternasyonal (Rusça baskısı), 1941 No: 6-7, s. 123-
24.
<40) L'H um aniti (yeraltı baskısı), 22 Haziran 1941.
<41) Daily Worker, New York, 23 Haziran 1941.
(42) a.g.e.,
<43) Zbornik dokumenata..., a.g.e , T.I, kn. I, Belgrad, 1949, s. 16.
<44) Mezhdunaroânaya solidarnost trudyashchikhsya v borbe za
738
<74) M.P.A., M.L.E., 495/18/1340/78-82.
<75) K omünist Enternasyonal, (Rusça baskı), 1943, No: 5-6, s. 23.
BÖLÜM: VII
<!) V.Î. Lenin, Toplu Eserler, e. 29, s. 307.
(2) Barış, Demokrasi ve Sosyalizm Mücadelesi, Moskova, s. 80.
(3) Informatsionnoye soveshehanîye predstavitelei nekotorykh
Kompartii (Bazı Komünist Parti Temsilcilerinin Konferansı)
Moskova, 1948, s. 11.
(4) V.İ. Lenin, Toplu Eserler, c. 21, s. 372.
(5) a.g.e., c. 21, s. 354.
(6) a.g.e., c. 31, s. 60.
(7) Banş, Demokrasi ve Sosyalizm Mücadelesi, Moskova, s. 6-7.
(8) a.g.e,, s. 39.
(9) a.g.e., s. 85.
(10) «.g.e., s. 79.
(11) Sovyetler Birliği Komünist Pariisi Programı, Moskova, 1961,
s. 8.
(12) a.g.e., s. 7-8.
(13) Sovyetler Birliği Komünist Partisi Yirmiüçüncü Kongresi,
Moskova, s. 25.
(14) V.İ. Lenin, Toplu Eserler, c. 31, s. 148.
(15) «.g.e,, c. 16, s. 348.
(16) a.ge., c. 6, s. 520-21.
(17) Banş, Demokrasi ve Sosyalizm Mücadelesi, Moskova, s. 79.
(78) KonferculSiya yevropciskikh kom m ım istidieskikh İ rabochikh
parlü po vvprosam bezopasnosti v Yevrope, Moskova, 1967,
s. 278.
739