Professional Documents
Culture Documents
SINIFLAR
•UHN İ lil «•* M «M M. İM»*
a«rv>«l » t lM M »II « IR M .
MI u ı n ı ı ı M u u r ı ıv
»V « ıiv .n v itİU iiM iM iM
w ıı m m « ı n a « ı m w
HM.U4. O . M*. «*
I IV M 1 ,».% I I
TO M İK T İSA T Ç IL A R . ftİK L İA l Y A Y IN L A R I
R IS İM L İ İŞ Ç İ U İ/ İSİ h a r 2
«İKİN C İ BASKI
fl.acar
11
10
PEKİ KANUNLAR İŞE KARIŞM IYOR MU?
KANUNLAR DA ONLARDAN YANA
fâzla değer yaratır. Yaratılan bu değerin sahibi işçi mi? De
ğil. Yaratılan ayakkabının, buzdolabının, radyonun sahibi
patron. Niçin'.' Çünkü fabrika patronun.JJre tim araçları pat
ronun. Yani işçinin ücretiyle, işçinin yarattığı değer arasın
daki fark patronun kasasına akıyor, tki sınıfın birbirine kar
şıt olmasının nedeni de bu sömürü."
"Peki bu sömürüden kurtuluşun yolu ne?"
"Bazı işçi arkadaşlar dünyaya buıjuvalar gibi bakıyor.
Yani biraz para biriktirip işçilikten kurtularak dertlerine çö
züm anyor. İşçi olmaktan utanıyor. Ama sömürüden kurtu
luşun asıl yolu işçi sınıfı olarak örgütlenmek ve sömürünün
olmadığı, emeğin en yüce değer olduğu bir toplum kurmak.
Yani yol uzun ama uzunluğuna değer. Fabrikalar patronla
rın olduğu sürece sömürü süjer, gider."
"Hakikaten kolay bir iş değil b u " dedi Haşan. "Bizim
köylerde bunlârı anlatsak çoğu anlamaz."
"Zaten onun ipin işçi sınıfı diyoruz ya! Am a köylüleri
de yabana atma, tşçi sınıfının müttefikleri olmaksızın demin
konuştuğum uz şeyler olmaz. Çevremizde işçi sınıfının ye
burjuvazinin dışında başka sınıflar da var."
"Dem in örgütlü olmaktan söz ettin abi. İşçi sınıfı bu
gün örgütlü m ü?"
tıyorum ."
İŞÇİY E NE VERİLİR? ANCAK YAŞAM INI SÜRDÜRMESİ 1CİN "Bak Haşan, köyden gelip bir süre işsiz kaldıktan sonra
GEREKLİ İHTİYAÇLARINI KARŞILAMASINA YETECEK KA
iş bulan adam önce patrona minnettardır. Patronun kendisi
D A R BİR ÜCRET.
ne ekmek verdiğini sanır. Sonra yavaş yavaş uyanır. Bir ta
rafta kendi aldığı ücrete bakar, bir tarafta patronun kârına.
Ücreti yetmedi m i önce malı pahalı satıyor diye bakkala,
manava kızar. Sonra patrondan ücretini arttırmasını isteme
ye cesaret eder. Daha doğrusu geçinemeyince mecbur kalır.
Sendikalı falan değilse patron aldırmaz. O zaman patronuna
huıçlanır. Bazen gazetelerde götürsün. Kızan işçi patronu
yaralar, fabrikayı yakar. Bunlar doğru iş değil. Aklıbaşında
işçi, bilinçli işçi böyle davranmaz. İşçinin davranışı sınıfsal
dayanışma bilincinden güç abr. İşçiler tek başlarına kendi
patronlarına değil, patron sınıfına karşı topluca mücadele
ederler. Mücadelenin başarısı işçilerin birliğine bağlıdır. Y a
ni bizim görevimiz işçilerin birliğini sağlamaktır. Ama nasıl
birlik? Bilinçli bir birlik. Sınıf mücadelesi vermek işin bir-
- Hk."
'İ ş ç i sınıfının müttefiklerinden söz etm iştin'' dedi Ha
san. "Sen konuşurken bir sürü şey öğreniyorum. O konuyu
da anlatsana." > T
"Esasında ben sorayım, sen cevap ver. ö y le daha iyi.
Sen Güney Anadolu'dandın değil m i?"
"Evet, Urfa'nın köyündenim ."
"Sizin orada herkesin toprağı var mıdır?”
"Derdimizi hiç deşme abi. Bizim oranın topraklan ağa
ran elindedir. Bizim köylü çoğunluk ağaya marabalık eder.
Yani toprak ağanındır. Bazen tohumu, sabam ve öküzü de
ağa verir. Maraba eker, biçer, sonra da ürünün, diyelim yan
sını ağaya verir."
"Sizin orada maraba dediğinize başka yerlerde ortakçı
da derler. Peki, sizin köylüler gurbete çıkmazlar m ı?"
"Ç ıkm az olurlar m ı hiç? Yoksa nasıl geçinsinler ki. Ç o
ğunun toprağı hiç yoktur. Bir kısmının toprağı da kendinej
yetmez. M m fc n i gelince ailecek kamyonlara dolup Çukur-
İS
14
oya'ya pamuk çapalamaya, toplamaya giderler. Bir kısmı Ha
şehirlere inşaat işinde çalışmaya gelir. Hepsi ço k yoksuldur.
Bunlar arasında benim gibi şehre göçenler de oluyor. Onlar
da iş bulabilirlerse işçi olurlar."
"Y a n i bu kimselere topraksız ve az topraklı yoksul
köylü sınıfı diyebiliriz. Bu sınıf işçi sınıfının en güvenilir, en
yakın dostudur. İşçi sınıfı gözünü nasıl fabrikalara dikmişse,
yoksul köylülerin gözünde de toprak vardır. Ben Trakya'da
nım. Bizim oralar Urfa civarından farklıdır. Bizim oralarda
ço ğunluğun kendine yetecek kadar toprağı vardır. A yçiçeği
eker, buğday eker, şeker pancan eker. Bütün aile sabahtan
akşama dek çalışır durur."
"İş ç i çalıştırmazlar yani."
"Y o k . İşçi çalıştırmazlar. Y an i kimseyi sömürmezler.
Yani emekçidirler. A hnlanm n teriyle yaşarlar."
"A m a üretim araçlarına, yani toprağa, tarım araçlarına
da sahip olduklarını söyledin?)’
"Evet, kullandıkları araçlar kendilerinindir."
"O zaman bu sınıfa ne diyeceğiz? Üretim araçlarına
sahip, ama kapitalist değil, çünkü başkasını sömürmüyor.
İşçi de değil, kendi alın teriyle yaşıyor, ama kullandığı araç
ların da sahibi kendisi."
"B u sınıfa küçük burjuvazi deriz. Türkiye'nin dört bir
tarafında köylerde küçük üreticilere, yani küçük buıjuvalara
rastlayabilirsin. Buğday, şeker pancan, tütün, çay, ayçiçeği,
incir, üzüm, pamuk eken yüzbinlerce köylü ailesini düşün.
Hepsinin derdi ortak. Bankalardan kredi alamazlar. Toptancı
tüccarlar mallarını ucuza kapatır. Tefeciler soyar soğana çe
virir. Ç o ğ u gırtlaklarına kadar borca batmıştır. Yani onlar
da bu sömürü düzenine karşıdır. Bu nedenle de işçi sınıfını
desteklerler. Zaten bunların bir kısmı geçinemez duruma dü
şünce. tefecilere borcu artınca, toprağım elinden çıkanr,
şehre göçer, işçi olur."--
"Peki şehirlerde küçük buıjuvalar yok m u ? "
"Sen düşün bakalım. Hem üretim araçlarına sahip olan,
16
1 17
19
CEK GÖZLÜKLE!U YERLEŞTİRİLE- olmasıdır. Yerli tekelci buıjuvalar yanlarına tefeci-toptancı
A R A S IN L A lf' ARAMASINLAR VEYA YAN LIŞ YERDE tüccar, tarım kapitalistleri ve toprak ağalarının en kodaman
larım da alarak devletin tüm olanaklarım bu azınlığın sömü
rüsüne tahsis ediyorlar. Diğer taraftan bu yoğun sömürüye
karşı çıkan emekçi kitlelerin örgütlenmesini önlemek için
hiçbir baskıyı ihmal etmiyorlar."
"Tekelci buıjuvazi ne demek?"
’Tekelci buıjuvazi burjuvazinin, bir veya birkaç işko
lunda sermayenin büyük bir kısmını elinde tutan ve bu yüz
den piyasaya hakim olarak fiyatları istediği gibi arttırabilen
kesimidir. Tekelci buıjuvazi, büyük sanayiciler, bankalar, it
halat ve ihracatçılardan oluşur. Yabancı ülkelerin burjuvazi-
siyle büyük bir çıkar birliğine girmiş olan, bindeki tekelci
buıjuvazi tüm halkı sömürmekte."
’Tekelci kapitalistin tüm halkı sömürdüğünü söyledin.
Nasıl oluyor bu?"
' 'Tekelci kapitalistler emperyalistlerle ortak olarak
piyasaya hakimdir. Diyelim ki, margarin üreten bir fabrika
nın patronu kârim devamlı arttırmak istiyor. Ne yapması ge
rek bu patronun? Yapacağı şey basit: Önce piyasada yeni
bir talep yaratacak, sonra da çeşitli bahanelerle piyasaya sür
düğü malı azaltacak. Böyle bir durumda margarine ^alışmış
olan ve pahalı olduğu için tereyağı yiyemeyen emekçi, mec
buren margarinin fiyatının yükseltilmesini kabullenecek.
Böyle fahiş fiyatlarla elde edilen fahi$ kârlar ise, sadece işçi
sınıfının değil, tüm emekçi sınıfların cebinden çıkmış olu
yor."
"Peki, burjuvazinin diğer kesimi hangisi?"
"Onlara orta buıjuvazi diyebiliriz. Emperyalistlerle or
tak iş yapacak kadar büyümemiş olan buıjuvalar. Orta bur
juvalar da kendi fabrikalarında cahştodıklan işçileri «ö-
_ müriirler, fakat tekelci buıjuvalar gibi piyasaya hakim ola
mazlar."
"Peki, tefeci-toptancı tüccar-toprak ağası konusunu bi
raz anlatsana."
20
21
25
26 27
3. Küçük burjuvazi 2. Tefeciler
a. Kır küçük burjuvazisi 3. Toptancı tüccarlar
b. Şehir küçük burjuvazisi '4 . Toprak ağaları
- Küçük esnaf 5. Tarım kapitalistleri
- Zanaatkar
• Küçük memur ve serbest
meslek sahibi
TİB YAYINLAR I
1-PAHALILIK 2.5 TL
2- TÜRKİYE'OE SINIFLAR ., 2.5 TL
3- İŞSİZLİK (Çıkıyor)
4-GÜNÜMÜZDE İŞÇİ SORUNLARI (Çıkıyor)
TÜRKİYE’DE
İ M * IIMtUftJI M «M M U '
— • « • f ı.
11
r iM m j ım m
••t. mmmmm i* m « «
İ B V M ir B i
M m iM iiıa ııı« t iw
• u fc*IW>* I- W— • «J*K v f l
■ I I M ilW H W
-~ U 4 .
H
■ M 1 » ■ TORI& IİIA M M
M M IIW W l
%*
■M» I «IM H M U M l M . I M I h t | |
SINIFLAR
M it» » i m i U M * « ( lM r
«g<>— f ü * • • • .* « .
• İM » M l â B I U f t lM l
I İV SII Î.İ II
«İK İN C İ BASKI
h . a c a r