Professional Documents
Culture Documents
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
STRAZBURG
16 Şubat 2010
___________________________________________________________________________________________________
© T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayriresmi çeviri, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel
Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme’yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın
adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Adalet Bakanlığı
Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanlığına atıfta bulunmak suretiyle ticari
olmayan amaçlarla alıntılanabilir.
AKDAŞ / TÜRKİYE KARARI 1
Başkan,
Françoise Tulkens,
Yargıçlar,
Ireneu Cabral Barreto,
Vladimiro Zagrebelsky,
Danutė Jočienė,
Dragoljub Popović,
András Sajó,
Işıl Karakaş
ve Daire Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Françoise Elens-Passos’un katımıyla
oluşturulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (İkinci Dairesi) heyeti yapılan
müzakereler sonrasında 26 Ocak 2010 tarihinde aşağıdaki kararı vermiştir:
USUL
1. Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan (41056/04 no’lu) dava, Türk
vatandaşı Rahmi Akdaş’ın (“başvuran”) 2 Eylül 2004 tarihinde, İnsan
Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme’nin
(“Sözleşme”) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudan ibarettir.
2. Başvuran, İstanbul’da görev yapan avukat F. İlkiz tarafından temsil
edilmektedir. Türk Hükümeti (“Hükümet”) ise kendi görevlisi tarafından
temsil edilmektedir.
3. İkinci Bölüm Başkanı, 10 Eylül 2008 tarihinde başvurunun Hükümete
bildirilmesine karar vermiştir. Ayrıca, Sözleşme’nin 29. maddesinin 3.
fıkrası hükümlerince, bu şikâyetlerin kabul edilebilirliği ve esası hakkında
birlikte karar verileceği bildirilmiştir.
AKDAŞ / TÜRKİYE KARARI 2
OLAYLAR
I. DAVANIN KOŞULLARI
HUKUKİ DEĞERLENDİRME
B. Esas hakkında
“1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi
olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve
de verme özgürlüğünü de kapsar. (...)