You are on page 1of 13

ÇAĞDAŞ SANAT 1.

DÖNEM VİZE

2.HAFTA
MODERNİZM
Sözlük anlamıyla Çağdaş anlamına gelen modern yaşanan zamanı ve yeniyi gösterir
modernizm terimi ise çağdaşlık ve yenilik anlamında geri dönüşsüz tek yönlü ve ilerlemeci
sanat akımı için kullanılmaktadır

Bu akım Avrupa'da 17 yüzyılda ortaya çıkan zamanda tüm dünyaya yayılan toplumsal
değerler sistemini ve organizasyona verilen addır genel anlamda geleneğe karşı duruş ve
ondan kopuşu ifade eden bireysel toplumsal ve politik yaşam alanlarının tamamındaki
dönüşüm ya da değişimdir modernizmin sanata yansıması 19. yüzyılın ikinci yarısında
başlamış 20 yüzyılın ilk çeyreğinde ise tamamen ifadesini bulmuştur

Modern sözcüğünün kapsamı zamana bağlı geniş bir süreci kapsadığı için belirlemesi çok
kolay olmayan bir kavram olmuştur modern olmanın nedenlerini sanatçı değil içinde yaşadığı
toplum belirlemiştir sanatçı yaşanılan çelişkileri nasıl dile getireceği ile ilgili sürekli bir
mücadele içine girmiştir bu süreç resmin olağan gelişim sürecinde oluşmaz daha önceki
değişimlerin etkileri ile birlikte deviralınmıştır sanat Rönesans çağından beri gerçekçilik
(Realizm) ilkesine bağlı olarak varlığını sürdürmüştür

Gerçekçilik anlayışının estetik değerlendirmede temel alınışı Rönesans ile ortaya çıkan
klasik ve onun bir türü ya da devamı sayılan romantik okul için de geçerlidir bu dönemde en
önemli değer humanizma(insan sevgisi) ve gerçeği anlamak olmuştur bunun içinde insan
aklı ve bilim ön plana çıkmıştır

Yani insan akıllı olmazsa yani ya da bilime dayalı bir şey yapmazsa gerçeği göremez aklı
olmazsa zaten sevgiyi bilemez Dolayısıyla akla ve bilime dayalı olduğu düşünülüyor

gerçeklik anlayışı ile örtüşen bu süreçte Resim sanatında anatomik bilgi oran orantı ve
perspektif önem kazanmış Rönesans'ın sona ermesi ile birlikte devam eden Saray sanatı 18
yüzyılda duraklı mış yerini bugünkü sanat anlayışını kapsayan burjuva öznelliğine
(zenginlere hitap eden bir sanat anlayışına) bırakmıştır

Böylece yeni sanatın Bazı özelliklerinin rokoko döneminde başladığı görülmüştür yeni
sanatın renk ve biçimsel farklılıkları Rönesans döneminin belirgin ve sağlam çizgilerinin
yerini almıştır Bu anlayış romantizmle Doruk noktasına ulaşmıştır

19. yüzyılın son çeyreğinde sanat anlayışına Egemen olan modernizm daha önceki sanat
anlayışını yok saymıştır modernist sanat anlayışını savunan sanatçılar yansımacı estetiğin
sanatçının yorum yapma olanağını kısıtladığını taklitten öteye gitmediğini söylemişlerdir bu
durumun sanatçının yaratıcılığını engellediğini savunmuşlardır

Modernist sanat anlayışı önceki yüzyıllarda temelini yavaş yavaş atmaya başlamış 19.
yüzyılın ikinci yarısında ise önem kazanmıştır

Avrupa'da 17. yüzyılın ikinci yarısında burjuva sınıfının güçlenmesi ile birlikte bireycilik ahlak
inançta serbestlik kilise baskısına direnme ve başkaldırma gibi düşünceler 19 yüzyılın ilk
çeyreğine kadar devam etmiştir Bu dönem Aydınlanma Çağı olarak adlandırılmıştır
Matbaacılıktaki teknik gelişmeler daha önceleri pahalıya satılan kitapların ucuzlamasını ve
yaygınlaşmasını sağlamıştır

Aydınlanma çağında filozoflar aklın kullanılması ile doğru bilgiye ulaşılabileceğini ve


sorunları çözmede sağduyunun önemli olduğunu belirtmiştir baskıcı düşüncelere karşı
çıkarak egemenliğin halka ait olduğunu savunan filozoflar demokrasinin doğuşuna ve
gelişmesine katkıda bulunmuşlardır

Devlet yönetiminde burjuva sınıfının soylular ve din adamları kadar söz sahibi olma ve halkın
egemenlik isteği ile 1789'da Fransız Devrimi yaşanmıştır

Fransız Devrimi sonrası insan ve Yurttaş hakları bildirisi kabul edilerek 1791 de ilk anayasa
ilan edilmiştir bildiri ile birlikte özgürlük ve eşitlik kavramları gündeme gelmiştir bireyler ve
devlet arasındaki Monarşik ilişkinin başındaki Kral Fransız Devrimi ile ortadan kaldırılınca
ortaya çıkan boşluğu Ulusal Egemenlik düşüncesi doldurmaya başlamıştır Bu gelişmelerin
yaşanmasında burjuva sınıfı her zaman etkili olmuştur

okuryazarlık oranının düşük olması yalnızca azınlığın kültürlü olmasına olanak tanımış
yazılan kitaplar ve sanat bu ayrıcalıklı gruba ait olmuştur artan nüfusun ihtiyaçlarını
karşılamak hammadde gereksinimi kimya alanındaki yeni buluşlar ve bilimsel gelişmeler
sonucu makinelerin yapılıp yaygınlaşması Avrupa'da sanayileşme sürecini başlatmıştır

Batı uygarlığının gelişiminde 18 yüzyıl her bakımdan önemlidir akıl çağı olarak da
nitelendirilen 18 yüzyılda felsefeden edebiyata kadar akıl Egemen olmuştur 18 yüzyılda
Avrupa'da örnek ülke konumundaki Fransa tüm batının yıldızıdır Avrupa Kıtası'nın en
kalabalık ve refah seviyesi yüksek ülkesi olan Fransa yazarlarından sanatçıları ne kadar
takdir ve hayranlık konusudur

Avrupa'nın hemen bütün ülkelerinde soylular zengin sınıf burjuvalar toplumun bütün Aydın
çevreleri Paris'i inceliğin ve zekanın başkenti olarak görmüştür Fransızca Uluslararası bir dil
haline gelmiş gazeteler dahi Fransızca çıkarılmıştır.
Akademilerde tutanaklar Fransızca yazılmış bazı Alman yazarlar eserlerini Fransızca kaleme
almıştır modadan saraylara dek her yerde Fransızlar zevki taklit edilmiştir

17. yüzyıldaki sanat olayları soyluların ve burjuvazinin yaşamına renk katmış değişen sosyal
yaşamın yeni bir parçası olan kulüp ve kafeler Aydınlar ve burjuvanın söyleşi mekanları
haline gelmiştir

modernizmin en önemli göstergesi toplumlardaki çelişkilerden dolmasıdır sanatçı bu


çelişkileri kendine göre yorumlayarak yeni bir anlatım dili oluşturmuştur bu yüzden
Modernizmi o dönemin koşullarına göre değerlendirmek gerekmektedir

18 yüzyılda meydana gelen sosyal siyasal ve ekonomik koşullar kültürel alanda sanatı ve
sanatçıyı etkilemiştir Bu koşullar ilk olarak sanayi devrimi 1750-1890 ile başlamış ikinci
Sanayi Devrimi'nde 1896-1928 kadar sürmüştür Yaşanan bu değişimler sınıfsal çatışmalara
neden olmuştur
19 yüzyılın ikinci yarısı yeni buluşların meydana geldiği bir dönem olmuştur endüstri çağı
olarak adlandırılan bu dönemde teknoloji bilim ve sanayi gelişmiş bu gelişmeler toplum
yaşamında değişimlere neden olmuştur ancak meydana gelen teknolojik gelişmeler toplumu
Bunalıma sürüklemiştir

Çünkü teknolojinin hızla gelişmesi moda ve alışkanlıkların daha çabuk değişmesine neden
olduğu gibi estetik ve yeni değerlerinde de hızlı değişimlere yol açmıştır bu hız genellikle
yenilik için anlamsız verimsiz ve delice bir istek duymaya ve sırf yenilik olsun diye Durmadan
yeni olanı isteyip huzursuz bir yaşam sürmeye neden olur

Bu yüzyılda kapitalist sisteme bağlı olarak ekonomik yaşamda oluşan standartlaşma


teknolojinin getirdiği yeniliklerle birleşince insanın toplumun yaşamındaki görevi de
değişmiştir sanat ve kültür alanında ise daha önceki dönemlere göre daha hızlı bir değişim
yaşamıştır Böylece felsefe ve sanatsal olana yönelik değerlendirmelerin değişim Hızı da
değişen modanın hızına ayak uydurmak zorunda kalır

Değişime neden olan başka etken de insan yaşamında önemli bir yere sahip olan iletişim
araçlarının gelişmiş olmasıdır kitle iletişim araçlarındaki ve baskı tekniklerindeki gelişmeler
gazete ve dergilere seri şekilde üretilmesine reklam rektörünün gelişmesine neden olmuştur
Bu gelişmelerin etkisiyle 19. yüzyılın sonu 20 yüzyılın başında yeni akımların Ard arda ortaya
çıktığı görülmüştür

3. HAFTA
SANAYİ DEVRİMİ

18. yüzyılda İngiltere'de başlayan sanayi devrimi zaman da diğer Avrupa ülkelerine ve tüm
dünyaya yayılmıştır Sanayi Devrimi'nde gerçekleşen enerji Tekstil Demir Çelik üretimi ve
Ulaştırma alanlarındaki çeşitli buluşlar geliştirilerek 19. yüzyılda da devam etmiştir Sanayi
alanındaki gelişmeler toplumsal yapının değişmesinde ve sanatın gelişiminde de etkili
olmuştur

BİRİNCİ DÖNEM 1750-1890


Madencilik gelişmiş kömürün kullanılmaya başlanması dokuma ve metalurji Alanlarda
ilerlemeyi sağlamıştır James Watt 1765 te buhar makinesini geliştirmiş buhar gücü çeşitli
alanlarda kullanılmaya başlanmıştır 9. yüzyılın ilk yarısında İngiltere başı çekmiştir 19.
yüzyılın son yarısında Demir ve kömür yataklarının zenginliğinden dolayı Almanya başa
geçmiştir

İKİNCİ DÖNEM 1890-1928


Maden kömürü önemini korurken elektrik ve Petrol önem kazanmaya başlamıştır Kimya
Sanayi gelişmiştir uçak ve Otomobil yapımında Önemli olan mekanik endüstride gelişmiştir
Batı Avrupa sanayideki egemenliğini kaybetmeye başlamış ABD başa geçmiştir Rusya ve
Japonya yeni rakipler olarak ortaya çıkmıştır

Daha önce insan ve hayvan gücüne dayalı olarak yapılan işler Sanayi devrimiyle birlikte
makinelerle yapılmaya başlanmıştır Buna göre var olan sistem yetersiz kalmış üretimin şekli
ve mekanı değişmiştir
üretim zanaat düzeyindedir 18 yüzyıl başlarında dokuma işçileri imalatçı Tacirler hesabına
evlerinde çalışmıştır Demirciler siparişleri dokumahanelerde üretmiştir
Üretim için yeni mekan arayışları başlamıştır 18 yüzyıl sonlarında yaşanan talep artışı
üretim ihtiyacını doğurmuştur büyük makineler evde üretime uygun olmayınca makinelerin
bulunduğu ve işçilerin gittiği büyük binalara ihtiyaç duyulmuştur
Fabrika sistemi doğmuştur akineler gelişmiş ve maliyetleri yükselmiştir buharın kullanımı
makineleri bir araya getirme bina İçinde toplama zorunluluğu getirmiştir ekonominin verileri
ve günlük yaşamın çevresi değişmiştir

Fabrika sistemi üretim hızını arttırsada sosyal açıdan birtakım olumsuz sonuçlara sebep
olmuştur Fabrika sahipleri ve işçiler arasında eskiye göre farklı sosyal ilişkilerde olmuştur
tekdüze basit mekanik hareketler yapabilen herkes makineleri çalıştırabileceği için kalifiye
işçilerin normal ücretlerle iş bulabilmesi olanaksız hale gelmiştir erkek işçilerden daha az
ücret ödendiği için fabrikalarda çocuklar ve kadınlar çalıştırılmıştır Günlük çalışma sürelerinin
20 saate kadar çıkması kadın ve çocukların iş hayatında ezilmesine neden olmuştur

Sanayi devrimi zincirleme olarak buluşa yol açmıştır 1850 de Petrol arıtılmıştır 1860'da
içten patlamalı benzin motorunun patenti alınmıştır 1885'te ilk motorlu kara taşıtları ortaya
çıkmıştır 1870'de elektriğin keşfedilmesi ile yaşam büyük ölçüde bugünküne benzemeye
başlamıştır Bu buluşlar insanın üretimdeki çabasını derece derece azaltmıştır

elektrik Telgraf telefon radyo gibi haberleşme tren asansör tramvay gibi ulaşım araçlarının
enerji kaynağı olmuştur sanayi devrimi daha ilkel yaşam koşullarının sürdüğü ülke ve
bölgelerde dahil olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına almıştır yaşam kalitesinin yükselmesi
ve doğum oranının artması ile nüfus patlaması yaşanmıştır

Sanayi devrimi sonucunda pek çok yeni meslek dolmuş işyerlerindeki yapılanma kökten
değişmiş insanlar çiftliklerden ayrılıp herkesi yerlerdeki fabrikalarda çalışmaya başlamıştır
üretimde etkin bir yeri olan aile bir ürünün tamamını üretemez duruma gelmiştir iş
bölümünün Çok karmaşık olması iş makinelerini kullanabilmek için teknik eğitime gereksinim
duyulması gibi nedenlerden dolayı aile-iş eğitimindeki rolünü kaybetmiştir

1869'da Süveyş Kanalı 1914'te Panama Kanalı'nın açılması ve deniz ulaşımının cazip hale
gelmesi ile ticaret gelişmiştir sanayi devrimi sonucunda toplumda yeni sınıflar ortaya
çıkmıştır Bunlar sanayici Fabrikatör işletmeci gibi konular elde eden ristokratlar gibi Şato ve
arazilere sahip olan zengin sınıf burjuvalar daha alçak gönüllü küçük İşletmeleri olan orta
burjuvalar ve köyden göç etmek zorunda bırakılmış şehirlerde olumsuz koşullarda yaşamak
zorunda kalan Emekçi Grup işçi sınıfı olarak ayrılmıştır

burjuva ve işçi sınıfının yaşam koşulları arasında büyük uçurumlar olması bazı Aydınlar'ın
eleştirilerini sebep olmuş ve Sosyalist düşünce doğmuştur komünizm liberalizm ve kapitalizm
gibi ekonomik sistemlerde Bu sırada tanımlanmaya başlanmıştır Sanayi Devrimi'nde Avrupa
ile aynı zamanda katılamayan Osmanlı Devleti'nin ekonomisi ise Tüm bu gelişmelerden
olumsuz etkilenmiştir

Avrupa'da 18 yüzyılda yaşanan sanayi devrimi sonucunda burjuva ve işçi sınıf olmak üzere
yeni toplumsal tabakalar oluşmuştur sanata ve sanatçıya bakış da bu toplumsal dönüşümler
ışığında değişmiştir 19. yüzyılda burjuva sınıfı resim heykel eski ve yeni kitap dekorasyon
süsleri müzik ya da tiyatro gösterileri için önemli ölçüde para harcamıştır 19 yüzyıla kadar bu
alanlara bu derece para harcayan bir gruba rastlanmamıştır sanatçılar yaptıkları eserlerle
burjuva sınıfı için pahalı ve lüks hizmetler sunan önemli kişiler olarak kabul görmüşlerdir

Sanayi devrimi ile beraber yaşanan teknolojik ve bilimsel gelişmeler bazı sanat türlerini ucuz
maliyetli ve daha önce hiç görülmemiş miktarda yeniden üretimi olanağı sağlamıştır üretim
şekli farklılaşan ve artan sanat eserlerine döneme uygun çağdaş bir görünüm
kazandırılmıştır

Birbiri ardına yaşanan teknolojik gelişmelerden fotoğraf makinesinin icadı sanat dünyasında
farklı görüş ve Tartışmalara neden olmuştur Fransız Bilimler Akademisi ile güzel sanatlar
Akademisi 1839'da düzenledikleri ortak toplantıda degoratip tekniği ile elde edilen fotoğrafı
desteklediklerini ilan etmişlerdir Bu arada Hipolyte bayard 1837 de başladı kağıt üzerine
fotoğraf elde etme çalışmalarını 1839'da pozitif baskıyı icat ederek Sonuçlandırılmıştır Aynı
yıl 30 adet fotoğraftan oluşan ilk sergisini açmıştır

Fotoğrafçılık hızla gelişerek 1850 lerde ticari bir iş haline gelmiştir günlük yaşamdan sanata
tarihsel izleme biçimlerinden bilimsel çalışmaları kadar pek çok alanda etkili olan fotoğraf
Sanatsal bir nitelik kazanmıştır sınıfının portre ilgi duyması fotoğrafın sanatsal gelişimine
zemin hazırlamıştır

bazı sanat çevreleri resim sanatına katkısı olacağını savunurken Bazıları da yerini alacağı
kaygısıyla fotoğrafı şiddetle karşı çıkmış nesnelerin mekanik kopyası olan fotoğrafın hiçbir
zaman resim sanatı ile karşılaştırılamayacağını belirtmişlerdir 1862'de Paris'te bir firma
korsan fotoğraf basmaktan mahkemelik olmuştur mahkeme korsan fotoğraf basımının
sanatsal mülkiyetin çoğaltılması anlamına geldiği yönünde karar vermiş Böylece
Fotoğrafçılık mahkeme kararıyla sanat dalı ilan edilmiştir

Sanayi devrimi ile birlikte ortaya çıkan teknolojik gelişmelerin önemli sonuçlarından biri de
telefon posta telgraf gibi kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması da günlük ve periyodik yazılı
basının haber iletimi ve bilgi alışverişleri ile daha önce hiç görülmemiş bir enformasyon ağı
oluşmuştur iletişimin yaygınlaşması sergilerin duyulmasını ve sanat Dünyasından haberlerin
yayılmasını sağlamıştır

Yeni oluşan reklam sektörüne sanatçılar hakim olmuştur Reklamcılık 1890'larda afiş
sanatının ortaya çıkmasını sağlamıştır sürekli çoğalan ve Muazzam çeşitlilikte ortaya konan
tüketim mallarının tasarımı ve pazarlamasında önemli bir araç olan afiş sanatçı ve
zanaatkarların yeni gelir kapılarından Biri haline gelmiştir

ulaşımda yaşanan gelişmeler sanatın Uluslararası bir nitelik kazanmasında etkili olmuştur
sanat Artık tek merkezden değil birçok merkezden gelişmeye başlamıştır 18 yüzyılda
Avrupa'da gelişen oryantalizm diğer kültür toplumların da tanınıp merak edilmesini sağlamış
küçük ya da kenara kalmış ülke ve bölgelerde de Sanat gelişmeye başlamıştır Ayrıca
merkezlerde de o güne kadar pek canlanmamış sanat kolları gelişmiştir
4. HAFTA
Günümüzde Avusturya sınırları içinde yer alan bohemya'da gelişen tüm dünyayı etkileyen
kristal ve cam sanatı britanya'da Drama ile bestecilik ve Viyana'da ise resim sanatının
gelişmesi Buna örnek gösterilebilir
bazı sanatçılar sanayi devrimi ile gelişen Teknoloji sayesinde üretilen bazı ürünlerin
kalıplaşmış birbirinin tekrarı ve en emeğinden yoksun olduğunu sanatsal niteliği olmadığını
ileri sürmüş geleneksel zanaatkarların işini sanayinin yapmasından rahatsız olmuşlardır

1897'de İngiltere'de endüstri ürünleri ne sanatsal içerik Katmayı amaçlayan Art and Craft
hareketi William Morris'in öncülüğünde başlamıştır sanayi devrimi ile ortaya çıkan düzene ve
teknolojik gelişmelere bağlı olarak sanatın insan doğasından uzaklaşıp makineleşmesine ve
kapitalizme karşı çıkan arts and Crafts hareketi gündelik yaşam alanlarını güzelleştirmesini
sağlayacak el sanatları dekoratif öğeler kumaş tasarımları gibi çalışmaları kapsamaktadır Bu
hareketin hedefi esas olarak uygulamalı sanatları ya da gerçek yaşamda kullanılan sanatı
üretmektir

1945 öncesi sanat akımları


EMPRESYONİZM (İZLENİMCİLİK)
DIŞA VURUMCULUK (EKSPRESYONİZM)
YIRTICILIK (FOVİZM)
KÜBİZM
FÜTÜRİZM (DİNAMİZM-HAREKET)
DADAİZM (DADACILIK)
SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK)
SOYUT SANAT AKIMI VE SONRASI (ABSTRE-NONFİGÜRATİF)

EMPRESYONİZM (İZLENİMCİLİK)
Empresyonizm izlenimcilik 19 yüzyılın ikinci yarısı ile 20 yüzyılın ilk çeyreğinde
Fransa'da başlayan ve daha sonra diğer ülkelere yayılan resim sanatı akımına verilen addır
Bu akım Resim sanatında gerçek bir devrim olarak nitelendirilmiştir Empresyonizm bir
izlenimin uyardığı duyumların duyulduğu biçimde üretildiği bir yöntemdi ve empresyonist
sanatçı genellikle bilinen kurallara aldırmaksızın kendi kişisel izlenimine göre nesneleri
resmetmeyi amaçlıyordu
Empresyonizm kelimesi Claude monetin izlenim: gündoğumu adlı resminden
kaynaklanır resim fotoğrafçı nadarın daunou sokağındaki eski stüdyosunda 15 Nisan
1874'te açılan sergide sergilenir ilk olarak 10 gün sonra gazeteci Louis leroy le charivari
Gazetesinde bir yazı yazar ve sergiyi izlenimcilerin sergisi (L’EXPOSİTİON DES
İMPRESSİONNİSTES) olarak adlandırır nereyi bu deyimi resmi olan geleneksel
yaklaşımdan vazgeçerek kendi kişisel görsel izlenimlerini yansıtma yolunu tutan sanatçıları
aşağılamak karşı çıkmak amacıyla kullansa da monet ve arkadaşları da kendilerine taktığı
bu ismi sahiplenir Birkaç yıl sonra düzenleyecekleri sergiye aynı adı bizzat kendileri verirler

monet gündoğumu
Empresyonistler açık havada bulunan eşyaların renk görünümlerinin günün her saatinde
değişik olduğu anlayışını getirirler
o güne kadar resmin vazgeçilmez gerçekliği olarak kabul edilen biçim önemini yitirir
sanatçının doğayı yansıtma çabaları Işık renk hava ve an kavramlarının ön plana çıkması ile
birlikte gözün duyarlılığına dayanan izlenimlerle oluşan anlatımcı bir ifade kazanır
atölyede yapılan resmi atölyeden çıkarıp doğanın içine taşırlar iç mekanda çalışsalar bile
Açıkhava tesirini verebilecek şekilde çalışırlar
Bu amaçla paletten koyu renkleri çıkarırlar resmini siyah karanlık koyu tonlarına karşılık
empresyonist tablolarında daima açık ve ferahlık verici tonlar görülür
Empresyonizm de Işık ayrı önem kazanır
empresyonistler bir anlık Işık titreşimleri içinde dünyayı görüp gösterme çabalarıyla
sanata o güne kadar olmayan bir dünya görüşü getirirler hafif ve hızlı fırça vuruşları
kullanırlar
Empresyonizm da çizgisel perspektif anlayışı yerini hava perspektifine bırakır
empresyonistler ağacın insanın ya da Bulut'un aldığı ışıklarla ilgilenirken Kaçış çizgisi ile
Ufuk çizgisine dayanan ve ilk kez Rönesans sanatçılarının bir buluşu olarak ortaya çıkan
bilimsel perspektiften vazgeçerler

claude monet Nilüfer çiçekleri claude monet le grand canal (büyük kanal)

empresyonist akım Sanatçıların daima içinde yaşadığı bildiği sahneler kişiler ve manzaralar
dünyasıdır
onlar bir manzara yapıp manzaradan aktarılan hissiyatı çiziklerinden izlenimcidirler
Bundan dolayı monet tarafından çizilen gün doğumu adlı esere manzara değil izlenim
denmiştir
doğayı Gerçekte olduğu gibi bütün ayrıntılarıyla değil renkle elde edilebilen gerçekçi Efekt
zenginliğinin beklenmedik manzaraları olarak resim etmişlerdir

alfred sisley cabins along the loing claude monet gezinti


canal sunlight effect 1896
Izlenimci metoda ressam çoğu zaman saf karışımsız renkleri Gözde karışım maksadıyla
tuvalde yan yana koyar
gölgelendirmeler ve renkler büyük bir özenle gözlemlenmiş genelde gölgelendirme ler
Ayrıca renklerle belirlenmiştir renklendirmede tutucu olmayıp mavi ve pembeyi daha çok
kullanmışlardır
degas resimde konuya verdiği önemli emanet ten farklılaşır
pisarro Renkten çok Yapı üzerinde yoğunlaşmıştır
manet ise siyahları kullanmaktan çekilmemiştir
konu olarak artık dinsel tarihi yahut mitolojik konular tercih edilmemiştir
Işık etkileri yalnızca Doğa resimlerinde yer almamıştır renoir ve pissarro insan
kalabalıklarının üzerinde titreşen ışıkları ustaca Betimlemişlerdir

renoir bal du moulin de la gallette

Empresyonizm de o güne kadar görülmemiş bir ışık ile renk Birliği oluşmuştur Işık sanata
dönüşmüş objeleri görünür kılan değil oluşturan unsur olmuştur kendisi yenilikçi olan
Empresyonizm ardından yeni arayışlarında kapılarını açmıştır resimde Işık yardımcı eleman
rolünden sıyrılmış resmin katı görünümünden kurtulmasını sağlamıştır bu rahatlık objeler
üstünde ışığın hareket ediyormuş hissi vermesinden kaynaklanmaktadır bu Uçucu
görüntülerin yakalanması için empresyonist sanatçılar gözlemlerini tuvale hızla
aktarmışlardır

5. HAFTA

1. CLAUDE MONET 1840-1926


Monet Işığın figür ve manzaralara bütünlük veren tek değer olduğuna İnanır parlak renkler
kullanan monet kırmızı sarı mavi gibi ana renkleri kullanır çalışmalarında ışığın değişimini
yakalamaya çalışırken bu yolla resmi zaman unsurunu da katmıştır monet nesnelerin gerçek
görüntülerini onların belleklerde bıraktığı anlamları ve uyandırdığı duyguları değil onların
kendisinde bıraktığı salt izlenimi vermek istemektedir

seine nehri kıyısında


2. normalPİERRE-AGUSTE RENOİR 1841-1919
Renoir modern empresyonist tekniği geleneksel ve popüler olan 2 konu ile birleştirmiştir
kışkırtıcı çıplak kadınlar ve duyguları hitap eden sahneler tasvir edilen bu sahnelerde aile
hayatı çocuklar evcil hayvanlar emziren anneler kitap okuyan veya piyano çalan genç
kadınlar mutlu köylüler ve kent işçileri resmedilir aynı zamanda renever Operadaki kadınlar
şık Cafe sahneleri ve yüksek sosyete portreleriyle daha Elegant bir empresyonist tür geliştirir
renoir empresyonist resim anlayışı bir taraftan yüksek burjuvanın modern zamanlardaki zevk
ve eğlence dünyasını kurcalarken öte yandan geçmişteki fragonard (erotik tür ve pastoral )
ve greuze (Aile hayatı türü) geleneklere de yüzünü dönmektedir

renoir terasta iki kızkardeş

3. camille pissarro (1830-1903)


4. alfred sisley (1839-1899)
5. frederic bazille (1841-1870)
6. edouard manet (1832-1883)
7. edgar degas (1834-1917)
8. paul cezanne (1839-1906)
9. vincent van gogh (1853-1890)
10. paul gauguin (1848-1903)

İLERİ İZLENİMCİLİK (POSTEMPRESYONİZM)


Ileri izlenimcilik akımı 19 yüzyılın sonunda Fransa'da izlenimcilik akımına tepki olarak ortaya
çıkmıştır ederi izlenimci sanatçılar sanat yaşamlarına izlenimcilikle Başlamış Ancak bu
akımın sınırlarını aşmayı ve resimlerinde Özgün anlatıma ulaşmayı amaçlamışlardır
izlenimci değil canlı ve parlak renklerini kullanarak farklı teknik ve bakış açılarıyla
çalışmışlardır ileri izlenimcilik hem kurumsal düzeyde hem de uygulamada 20. yüzyıl resim
sanatına birçok başlangıç noktası sağlamıştır
Ileri izlenimcilik terimi 1910'da İngiliz eleştirmen ve sanat kuramcısı Roger fly ın ölen
sanatçıların anısına düzenlediği manet ve izlenimcilik sonrası ressamları adlı sergiden sonra
kullanılmaya başlanmıştırİleri izlenimciler renk kullanımı açısından izlenimci sayılmaları na
rağmen dua izlenimlerin den hareketle hissettiklerine uygun biçimler oluşturarak izlenimciler
den ayrılmıştır izlenimi kullanmak amacını ileri izlenimciler bir araca dönüştürmüştür bu
durum her sanatçının kendi kişisel liğini ve sanat üslubunu ortaya koyabilme sini sağlamıştır
ileri izlenimci sanatçıların resimlerinde Özgün üslupları ve kişilerin özellikleri net biçimde
hissedilmektedir
Ileri izlenimcilik akımının en tanınan sanatçılarından cezanne Van Gogh gauguin sanata
yaklaşımları ve uyguladıkları yeniliklerle 20 yüzyıl sanatına yön vermişlerdir

paul cezanne da 1862'de dönemin tüm ressamları gibi Paris'te akademie suis e gitmiş
Renoir pisarro ve sisley gibi sanatçılarla tanışmıştır pisarro ile tanışması daha önceki
Melankolik ve dramatik üslubundan uzaklaşmasında etkili olmuştur kalın renk katmanları
kullanmaktan vazgeçerek hafif fırça vuruşlarına yönelmiş

1872-1882 yıllarının cezanne in Izlenimci dönemi olduğu söylenebilir asılmış adamın evi
kırmızı koltukta bayan cezanne ve Maincy Köprüsü gibi eserleri Bu döneme aittir izlenimciler
in 1874'te düzenlediği ilk sergiye 3 1877 dekine ise 17 tablosu ile katılan cezannenin sanatı
her iki sergide de anlaşılamamış ve sanatçının eserleri alayla karşılanmıştır
Cezanne izlenimciliği kurallarından uzaklaşarak yapıyor önem veren bir tarz geliştirmiştir
eşyaları küp silindir ve koni olarak bakılması gerektiğini savunmuştur ona göre eşyalar birer
inceleme konusudur amacı biçimleri bozmak değil ulaşmak istediği etkiye elde edebilmek
için biçimlerdeki bazı ayrıntıları kaldırmaktır Düş gücünden ve gözlemlerinden faydalanmış
desen gücü ile renklerin anlatım duyarlılığını birleştirmiştir sanatçının elmalar ve portakallar
Soğanlı kompozisyon gibi natürmortları bu anlayışla çalıştığı eserlerindendir
Sanatçının eserlerinde kübizme özgü yaklaşımın belirtileri Sainte Victoire Dağı annecy gölü
adılı tablolarında görülmektedir klasik perspektif kurallarına pek uymayan cezannenin bu
tutumu sonradan büyük ölçüde etkilediği kübistlere öncülük etmiştir
cezanne nin Sanatının son 10 yılı lirik dönem olarak bilinir bu dönemde belirgin bir şekilde
lirizme ve daha özgür fırça vuruşlarına yönelerek gösterişli ve cesur eserler vermiştir yaşamı
boyunca eserlerini nadiren sergileyen sanatçı sakin bir hayat yaşamış belli başlı birkaç
konuda resim yapmayı tercih etmiştir cezanne izlenimciler ile başladığı sanatında yeni ifade
biçimlerine ulaşmış sanatı farklı yönlere taşıyarak kendinden sonra gelen sanatçılara yeni
kapıları açmış ileri izlenimciliğin en büyük ustası olmuştur 20 yüzyılın modernistlerine göre
cezanne modern resmin babası sayılmaktadır

Ineriz 7 sanatçılardan biri olan Vincent Van Gogh'un sanatı ve hayatı ile ilgili bilgiler
kendisinden 4 yaş küçük kardeşi teoya yaşamı boyunca yazdığı 650 den fazla mektuptan
anlaşılmaktadır Van Gogh 1879'da Belçika'da madenci Bölgesi olan Borinage a yerleşmiş
buradaki madencilerin kötü yaşam koşullarından etkilenerek çizim yapmaya başlamıştır
1880'de kardeşi Teo'nun tavsiyesine uyarak resimde kariyer yapmaya karar vermiş sanat
eğitimi almak için Brüksel'e gitmiştir Brüksel Güzel Sanatlar okuluna başvurduktan sonra
vazgeçerek kendi kendini yetiştirmiştir
Van Gogh 1881-1883 yıllarında lahey de yaşamış çok sayıda resim yapmış daha sonra
nuenen daki ailesinin yanına giderek komşularını tarlada çalışan işçileri kulübelerinde
kumaş da okuyanları resmetmiştir burada yaptığı resimlerde doğal karanlık renkler basit ve
kalın çizgiler kullanmıştır vangokun bu dönemine çileli karanlık Gerçekçilik adı verilmiştir
1885'te Paris'de Van Gogh'un resimleri ilgi çekmeye başlayınca 1886'da Paris'e gitmiştir bir
süre ressam fernand cormon un atölyesinde çalışmış ve burada öğrenci olan emile bernard
ve henri de toulouse lautrec ile arkadaş olmuştur
Japon sanatı Paris sanat ortamında büyük ilgi görürken Van Goghu da etkilemiştir
Japonların renkli ahşap baskılarından etütler yapmıştır bu sırada Paris'te izlenimcilik Ve
henüz başlamakta olan yeni izlenimcilik akımı hâkimdir kardeşi Teo müdürlük yaptığı sanat
galerisinde izlenimci ressamların eserlerini satarak bu akımın sanatçılarını desteklemiştir
burada monet sisle degas ve pissarro ile tanışan Van Gogh izlenimci sanatçıların eserlerini
ışıltılı fakat biraz da yüzeysel bulmuştur 1887'de Danimarka'dan Paris'te yeni gelen ressam
Paul Gauguin ile tanışmıştır
1888'de tarihten ayrılarak Güney Fransa'daki Ailesi kasabasına sanat kolonisi kurma
hayalleri ile yerleşmiştir Ayçiçekleri adı ile bilinen bir dizi resmini ve Teras Cafe adlı eserlerini
burada yapmıştır Paris'te geçirdiği iki yıl boyunca yaklaşık 200 resim yapan Van Gogh'un
burada yaptığı manzara resimlerinden 3'ü Paris bağımsız ressamlar topluluğunun oyundaki
sergisinde Yer almıştır

Gauguin i de davet eden Van Gogh Onun da değişik resim teknikleri ve anlayışları Üzerine
uzun tartışmalar yapmıştır iki ressamında dengesiz duygusal yapısı nedeniyle giderek
kızışan resim tartışmaları van gogh'un sinir krizi geçirerek bir kulağını kesmesi ile
sonuçlanmış bu durumdan ürken gauguin ise ariesten ayrılmıştır Van Gogh depresyon ve
krizler yaşamaya devam etmiş bir dönem Akıl Hastanesinde yatmıştır
Van Gogh tüm yaşadıklarına rağmen resim yapmayı bırakmamıştır hastalığın ilerlemesine
paralel olarak resimlerinde de şiddetli renkler kullanmayı arttırmıştır sarı rengin egemen
olduğu birbirine zıt kombinasyonların ağır bastığı resimler yapmıştır renk kullanımı Özgür
fırça darbeleri ve farklı konularıyla fovizm ve dışavurumcu sanat akımlarına zemin hazırlayan
Van Gogh kendinden sonra gelen sanatçıları yeni ufuklar açmıştır

paul gauguin Parisli izlenimci ressamların resimlerini alıp satarken resim yapmaya başlayan
ileri izlenimci ressamlardan biridir 1876'da izlenimci grubun başını çeken pissarro ile
tanışarak onun öğrencisi olmuştur 1883'te Paris Borsası kapanınca işsiz kalan sanatçı cesur
bir karar vererek kendini resmi adamıştır bu kararı nedeniyle özel yaşamında büyük sorunlar
yaşamıştır izlenince ressamlardan monet sisleri ve pistler Onun etkisinde birçok resim yapan
kavga 1880 1886 yılları arasında düzenlenen izlenimci sergilerin dördüne katılmıştır 1886'da
Kuzey Fransa'nın pont-aven bölgesine yerleşerek birçok önemli eserini burada yapmıştır
resimlerinde köylü portreleri ve köy yaşamını konu almıştır
1887'de Fransa'dan ayrılarak kariyerini geliştirmek için Panama yakınlarında martinique
adasına gitmiş Buradan çok sayıda desen ve Bir düzine yağlıboya Eser ile Fransa'ya
dönmüştür Paris'te birkaç ay yaşamış ancak istediği sanat ortamını burada bulamayınca
pont Avene gitmiştir martinique'de yaptığı resimler halk sanatı ile ilkel sanata duyduğu ilgi ve
üslubunda geliştirdiği yeni yaklaşımlar onu izlenimcilik ten uzaklaştırmıştır sanatçı genç
ressam Emile Bernard ile Pont-aven de sentetizm adını verdikleri Yeni bir teknik geliştirmiştir
Bu teknikte kalın çizgilerle sınırlanmış alanların içi düz renklerle boyanmıştır Gauguin
kullandığı Bu teknikle sanat anlayışını ortaya koymuştur gördüğünden ders almak için pont
Avene gelen Paul serusier Ve onu izleyen genç ressamların oluşturduğu grup daha Sonraları
pont-aven okulu olarak anılmıştır Genç nesil ressamlar onu resimde Sembolizmin ustası
olarak kabul etmişlerdir

6. HAFTA

YENİ İZLENİMCİLİK (NEOEMPRESYONİZM)


izlenimcilerin 1886'da düzenledikleri sergide bazı sanatçıların farklı anlayışlara yöneldiği ve
akımdan kopmalarını başladığı fark edilmiştir Georges seurat ve paul signac ise yeni
geliştirdikleri üslupları ile dikkat çekmiştir Georges seurat Optik bilimindeki yeni gelişmeleri
incelemiş eş zamanlı renk kontrastları kuramı hakkında bilgisini geliştirmek için fizikçi
chevreul ile görüşmüştür Georges seurat Resim sanatını bilimsel bir disiplin oturtmayı
amaçlamış izlenimciliğin içgüdüsel bir deneyim olduğunu söyleyerek bu akıma karşı çıkmıştır
seurat Izlenimcilerin de Ilgilen diye Işın parçalanması sorununun bilimsel yollarla
çözülebileceğini ileri sürmüştür resimde daha geniş bir renk bütünlüğü elde etmek için
boyaları karıştırmak yerine temel renkleri küçük noktalar halinde yan yana kullanarak tabloya
uzaktan bakıldığında gözün kendiliğinden bu noktaları karıştıra bileceğini savunmuştur

1884'te Paris'te seurat ile tanışarak onun sistematik çalışma metodundan ve renk bilgisinden
etkilenen Paul signac ilk resimlerini yaparken monet gibi izlenimci ressamlardan
etkilenmiştir Daha sonra seurat ın etkisiyle izlenimcilere özgü kısa fırça darbeleri yerine
noktacı stili benimsemiştir Çeşitli yerlere yaptığı gezilerde çalıştığı suluboya resimlerini
dönüşte stüdyosunda noktacı yöntemle tuvale aktarmıştır 1900'den itibaren sitede geliştiren
ressam renk noktaları yerine daha büyük karelerden oluşan mozaik resimler yapmaya
başlamıştır
seurat Saf renkleri yan yana küçük noktalar halinde kullanarak puantilizm tekniğini
uygulamıştır bu tekneye göre yeşil görüntü elde etmek için çok sayıda mavi ve sarı nokta
birlikte kullanılmaktadır puantilizm tekniğini başarıyla uygulayan diğer ressamlar arasında
Camille pissarro theo rysselberghe ve henri edmond cross sayılabilir

İZLENİMCİ HEYKEL SANATI


Izlenimci ressamlardan degas ve renoir heykel sanatı ile de ilgilenmiş ve bu alanda eserler
vermişlerdir Vegas 1881'den itibaren çizimlerine katkı sağlanması için heykel çalışmıştır
1878'de kırmızı bal mumundan yaptığı 14 yaşında küçük dansçı kız adlı heykel sanatçının
en tanınmış eseridir
renoir Heykel sanatıyla daha geç yaşlarda tanışmış 1912'de elleri romatizmadan felç olan
sanatçı Richard quino yardımı ile karısının büstünü yapmıştır
19. yüzyılda heykel sanatı farklı ressamların çalışmaları dışında tam anlamı ile yeni bir soluk
getiren Fransız sanatçı rodilla ifadesini bulmuştur Rodin Paris'te doğmuştur 1850 de resim
1855 de heykel çalışmaları yapmaya başlamıştır 1864'te antoune-louis barye den aldığı
derslerle heykel konusunda teknik bilgisini geliştirmiştir ilk çalışmalarından kırık burunlu
adam adlı eseri 1865'te Paris Salonu tarafından kabul edilmemiştir
Rodin heykel sanatçısı carrier belleuse Fransa ve Belçika'da dekoratif işler üzerine
çalışmıştır 1880'de Fransız hükümeti Paris Dekoratif sanatlar Müzesi için rodine bir kapı
ısmarlamış ancak müze açılışında kapının henüz tamamlanmaması skandala neden
olmuştur cehennem kapısı adını verdiği Eser için 10 yıl boyunca çalışan sanatçı üzerindeki
200 figürü birbirinden bağımsız çalışarak Sonradan bir araya getirmiştir bu eserde düşünen
adam adlı figür kapı kanatlarının üzerindeki bölüme Adem ve Havva ise kapının kanatlarına
yerleştirilmiştir
Rodin 1903'ten sonra Berlin Londra Venedik ve New York'ta sergiledi açmıştır New
York'taki Metropolitan Müzesi birçok eserini koleksiyonuna almıştır 1916'da eserlerini Fransız
hükümetine bağışlamıştır
Rodin heykel sanatına yeni bir soluk getirmiştir anıtsal ifadelerine insani görüntülü kullanan
Rodin dramatik gerileme insan trajedisini duygu ve tutkuların yoğunluğunu eserlerine
Yansıtması ve anlatımcı olması yönleri ile heykel sanatına farklılık kazandırmıştır heykel
sanatına özgü sorunlar teknikler çizimler ve biçimlendirme lerle buluşurken yarattığı
kişilerden öykülerden asla vaz geçmemiştir
Rodin düşünceyi mermeri işleyen usta olarak tanımlanmıştır düşünen adam adlı yapıtıyla
bunun en Yetkin örneğini vermiştir

You might also like