You are on page 1of 130

ANKARA’DA İÇ VE DIŞ MEKAN TASARIMLARINDA TEKERLEKLİ

SANDALYE KULLANICILARININ YAŞAM ANALİZİ

Haldun Ender ERDEM

YÜKSEK LİSANS
MOBİLYA VE DEKORASYON EĞİTİMİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

OCAK 2007
ANKARA
TEZ BİLDİRİMİ

Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde
edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu
çalışmada orijinal olmayan her türlü kaynağa eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

H. Ender ERDEM
H. Ender ERDEM tarafından hazırlanan “ANKARA’DA İÇ VE DIŞ MEKAN
TASARIMLARINDA TEKERLEKLİ SANDALYE KULLANICILARININ
YAŞAM ANALİZİ” adlı bu tezin Yüksek Lisans Tezi olarak uygun olduğunu
onaylarım.

Yrd. Doç. Dr. Hamza ÇINAR


Tez Yöneticisi

Bu çalışma, jürimiz tarafından oy çokluğu / oy birliği Mobilya ve Dekorasyon


Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Başkan : Yrd. Doç. Rahmi ARAS

Üye : Yrd. Doç. Dr. Mehmet BUDAKÇI

Üye : Yrd. Doç. Dr. Hamza ÇINAR

Tarih : 29.01.2007

Bu tez, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tez yazım kurallarına uygundur.
iv

ANKARA’DA İÇ VE DIŞ MEKAN TASARIMLARINDA TEKERLEKLİ


SANDALYE KULLANICILARININ YAŞAM ANALİZİ
(Yüksek Lisans Tezi)

Haldun Ender ERDEM

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Ocak 2007

ÖZET

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre “Yaşam,


özgürlük ve kişisel güvenlik her insanın hakkıdır” yine Engelli Kişilerin Hakları
Bildirgesi’ne göre “Engelli kişiler diğer insanlarla aynı kişisel ve siyasal haklara
sahiptir” ibareleri ve T.C. Anayasasının 12. maddesine göre ''Herkes, kişiliğine
bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere
sahiptir'' ibareleri doğrultusunda her engelli veya engelsiz insanın yaşam hakkı
olduğudur. Gelişmiş ülke örneklerinde eşitlik kavramının etkisiyle engelli
bireylerin yaşam koşullarının ve sosyal hayatlarının geliştirilmesine yönelik
hizmetler sunulmakla birlikte fiziksel engelli bireylerin de diğer bireyler gibi
ihtiyaçlarını kendilerinin karşılayabileceği düşünülüp herkes tarafından
kullanılabilecek ortamlar oluşturulmaktadır. Ancak gelişmekte ve gelişmemiş
ülke örneklerinde engelli insanların önlerine konan yasal, mimari ve iş
dünyasındaki engeller engellilerin yaşam haklarını kullanmasında engel olduğu
düşünülmektedir.

Buradan hareketle bu çalışmada, gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alan


ve Avrupa Birliğine aday ülke Türkiye’de yaşayan engelli bireylerin (tekerlekli
sandalye kullanıcıları) yaşam hakkı kavramı çerçevesinde yaşam kalitesi, iç ve
dış mekanlarda kullanım kolaylığı veya zorluğu tespit edilerek yaşamlarının
analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda başkent Ankara alan
v

çalışması olarak seçilmiş ve bu kentte yaşayan engelli bireylere anketler


uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre konut donatı elemanları, mobilya,
çevre, yol, sosyal tesisler, toplu taşım araçları gibi etmenlerin ve iç-dış
mekanlarda yapılan düzenlemelerin tekerlekli sandalye kullanıcılarının
kullanımlarında engeller oluşturduğu, hayatlarını zorlaştırdığı ve yaşam
kalitelerini sınırlayarak yaşam haklarının kullanılmasında engel olduğu tespit
edilmiştir.

Bilim Kodu : 711.3.023


Anahtar kelimeler : Tekerlekli Sandalye Kullanıcıları, Yaşam Hakkı,
İç ve Dış Mekan
Sayfa Adedi : 130
Tez Yöneticisi : Yrd . Doç. Dr. Hamza ÇINAR
vi

AN ANALYSIS INTO WHEELCHAIR USERS’ LIFE IN RELATION TO


OUTSIDE AND INTERIOR DESING APPROACHES IN ANKARA
(M. Sc. Thesis)

H.Ender ERDEM

GAZİ UNIVERSITY
INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOGY
January 2007

ABSTRACT

Each and every handicapped or non-handicapped person have the right to live
due to the phrase “Life, freedom and personal security is the right of each
human being” stated in the United Nations (UN) Universal Declaration of
Human Rights to phrase “Disabled individuals have the same personal and
political rights with others” stated in the Declaration of the Rights of the
Disabled Individuals, and to Article 12 of Constitution of Republic of Turkey
which states “Every individual bears untouchable, non-assignable,
indispensable fundamental rights and freedoms based on his or her
personality.” Besides providing services for improving the life conditions and
social standards of the disabled individuals with the effect of the equality
concept found in the examples of developed countries, environments which can
be used by everybody are created considering that the physically disabled
individuals can meet their own needs like other individuals. However, in the
examples of developing and underdeveloped states, the legal, architectural and
business obstacles cast before the disabled individuals, are considered to hinder
enjoying the right to live by them.

Starting from this point, in this study it is aimed to determine and analyze the
quality of life, indoor and outdoor easiness or difficultness of use within the
framework of right to live of the disabled individuals (wheelchair users) in
vii

Turkey, which is a developing country and a candidate for European Union.


Under this context, capital city Ankara is chosen as the field survey setting and
questionnaires are applied to the disabled individuals living in this city. As a
result of the research, it is determined that factors such as residences, fittings,
furniture, environment, roads, social facilities, mass transportation vehicles
hinder the use of the wheelchair users in indoor and outdoor places, get their
lives difficult and limit their quality of life, therefore cast obstacle for enjoying
their right to live.

Science Code : 711.3.023


Key words : Wheelchair users, life rights, indoor and outdoor places
Page number : 130
Supervisor : Yrd. Doç. Dr. Hamza ÇINAR
viii

TEŞEKKÜR

Çalışmalarım boyunca yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren danışmanım Yrd.


Doç. Dr. Hamza Çınar’a, araştırmalarım esnasında yardımlarını esirgemeyen
Başbakanlık Özürlüler Dairesi Başkanı Dr. Mehmet AYSOY ve personeline, değerli
dostlarım Arş.Gör. Ali Rıza ARSLAN, Öğr.Gör. Ahmet EMREN, Öğr.Gör.
Hümeyra BAŞAT TÖRE ve Selçuk BİLİCİ ‘ye ve manevi desteklerinden dolayı
sevgili eşime, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri yetkili ve görevlilerine teşekkür
ederim.
ix

İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET ..............................................................................................................iv
ABSTRACT ............................................................................................................vi
TEŞEKKÜR ..........................................................................................................viii
İÇİNDEKİLER........................................................................................................ix
ÇİZELGELERİN LİSTESİ.....................................................................................xii
ŞEKİLLERİN LİSTESİ.........................................................................................xiii
SİMGELER VE KISALTMALAR ......................................................................xviii
1. GİRİŞ ...............................................................................................................1
2. GENEL BİLGİLER ..............................................................................................5
2.1. Engelli ve Özürlü Kavramlarının Kullanımı ...................................................5
2.2. Bedensel Engelliliğin Sınıflandırılması ..........................................................8
2.3. Engellilerin Toplumdaki Yeri.........................................................................8
2.3.1. Dünya’da engellilerin toplumda yeri ve engellilik kültürü ....................9
2.3.2. Avrupa birliğinde engellilerin toplumdaki yeri ve engellilik
kültürü...............................................................................................12
2.3.3. Türkiye’de engellilerin toplumdaki yeri ve engellilik kültürü .............14
2.4. Engellinin Yaşam Hakkını Etkileyen Faktörler............................................. 16
2.4.1. Engellinin kendisi ve ailesi.................................................................16
2.4.2. Yerel yönetimler ................................................................................18
2.4.3. Tasarımcılar ve üreticiler....................................................................19
2.5. Engelliler (Tekerlekli Sandalye Kullanıcıları) ve Yaşam Alanları................. 21
2.5.1. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının ölçüleri ve manevraları ...............21
2.5.2. Konut mekanda tekerlekli sandalye kullanıcıları ................................26
2.5.3. Konut dış mekan bölümleri ................................................................46
2.5.4. Sosyal faaliyet alanları ve araçları ......................................................53
3. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ.................................................................................. 60
3.1. Materyal ve Yöntem..................................................................................... 60
3.2. Tezin Amacı ve Hipotezler........................................................................... 60
3.3. Örnekleme ................................................................................................... 61
3.4. Anket ........................................................................................................... 62
x

Sayfa
3.5. Gözlem ........................................................................................................ 62
3.6. Verilerin Toplanması ................................................................................... 63
3.7. Güvenirlilik.................................................................................................. 64
3.8. Verilerin Değerlendirilmesi.......................................................................... 65
4. BULGULAR ...................................................................................................... 67
4.1. Anket Bulguları............................................................................................ 67
4.1.1. Ankete katılanlar hakkındaki genel bilgiler ........................................67
4.1.2. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının ikamet ettikleri konut türleri .......69
4.1.3. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının oturdukları konutların
büyüklükleri ......................................................................................70
4.1.4. Tekerlekli sandalye kullanıcıları, konut ve merdiven kullanımı ..........71
4.1.5. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki fiziksel
ihtiyaçları ..........................................................................................72
4.1.6. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki mobilyaları
kullanımı ve adaptasyonları ...............................................................74
4.1.7. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki hareketlerini
kısıtlayan donatı elemanları ...............................................................75
4.1.8. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki engelli
düzenlemeleri ....................................................................................76
4.1.9. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının sosyal aktiviteleri........................77
4.1.10. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının sosyal aktivitelerini
yapmak isterken karşılaştıkları güçlükler ..........................................79
4.1.11. Tekerlekli sandalye kullanıcıları ile ilgili çalışma yapan devlet
kurumlarının bu insanların hayatlarına etkileri ...................................80
4.1.12. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşamında devletin rolü............82
4.1.13. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşamında yerel
yönetimlerin rolü ...............................................................................83
4.2. Gözlem Bulguları......................................................................................... 84
4.2.1. Eğitim mekanlarındaki gözlemler.......................................................84
4.2.2. Ulaşım gözlemleri..............................................................................86
4.2.3. Toplu taşıma araçları..........................................................................89
4.2.4. Şehir kaldırım düzenlemeleri..............................................................91
4.2.5. Alış veriş mekanları ...........................................................................92
5. SONUÇ VE ÖNERİLER .................................................................................... 95
KAYNAKLAR....................................................................................................... 98
EKLER 103
xi

Sayfa
EK-1 Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu ................................................ 104
ÖZGEÇMİŞ ......................................................................................................... 113
xii

ÇİZELGELERİN LİSTESİ

Çizelge Sayfa
Çizelge 2.1. Menteşeli kapılarda bırakılması gereken serbest alan........................... 41
Çizelge 4.1. Ankete katılanların demografik özellikleri........................................... 67
Çizelge 4.2. Ankara’daki eğitim kurumlarının engellilere yönelik tasarımları ......... 85
Çizelge 4.3. Alış-veriş merkezlerinde kullanım kolaylığı ........................................ 93
xiii

ŞEKİLLERİN LİSTESİ
Şekil Sayfa

Şekil 2.1. Nüfusun engel gruplarına göre dağılımı................................................... 14

Şekil 2.2. Engelli ve engelsiz bireylere yönelik konut ölçüleri................................. 22

Şekil 2.3. 360° manevra alanı ................................................................................. 24

Şekil 2.4. T şeklindeki dönüş (180°) manevra alanı................................................. 24

Şekil 2.5. 90° dönüş manevra alanları ..................................................................... 24

Şekil 2.6. Engel etrafından dönüş manevrası ........................................................... 24

Şekil 2.7. Önden yaklaşma...................................................................................... 24

Şekil 2.8. Paralel yaklaşma .................................................................................... 24

Şekil 2.9. Temiz girinti alanları............................................................................... 25

Şekil 2.10. Manevra gerektiren temiz girinti alanları............................................... 25

Şekil 2.11. Ön engelsiz uzanma mesafesi................................................................ 25

Şekil 2.12. Önde engelli uzanma mesafesi .............................................................. 26

Şekil 2.13. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının yana uzanma mesafesi ................... 26

Şekil 2.14. Mutfak üniteleri arasındaki kullanım sıklığı .......................................... 28

Şekil 2.15. Kullanım kolaylığı sağlayan mutfak tezgah örnekleri ............................ 29

Şekil 2.16. Ocak ve bulaşık makinesi kullanımı ...................................................... 30

Şekil 2.17. Küvet kullanılan banyolarda tekerlekli sandalye kullanıcıları için


bırakılması gereken zemin alanları ........................................................ 31

Şekil 2.18. Tekerlekli sandalye kullanıcıları için banyolara konulması gereken


barlar ve ölçüleri ................................................................................... 32

Şekil 2.19. Tekerlekli sandalye kullanıcıları için banyolarda alternatif oturma


düzenekleri ........................................................................................... 33

Şekil 2.20. Bir kişilik tekerlekli sandalye koridor genişliği...................................... 34


xiv

Şekil Sayfa

Şekil 2.21. İki tekerlekli sandalye kullanıcısı için koridor genişliği ....................... 34

Şekil 2.22. Farklı yatma pozisyonlarına sahip engelli yatağı ................................... 35

Şekil 2.23. Çift yönlü kapı dolapları ve katlanır kapaklı dolaplar ............................ 36

Şekil 2.24. Temiz kapı açıklıkları............................................................................ 38

Şekil 2.25. Tekerlekli sandalyelere göre eşik ve otomatik kontrollü kapılar............. 39

Şekil 2.26. Kapı girişi ve paspas ilişkisi. ................................................................. 39

Şekil 2.27. Kapıların önündeki manevra alanı ......................................................... 40

Şekil 2.28. Pencere kol yükseklikleri ...................................................................... 41

Şekil 2.29. Herhangi bir engel olduğunda pencere kol yüksekliği............................ 42

Şekil 2.30. Yandan yaklaşım sınırlı olduğunda........................................................ 42

Şekil 2.31.tekerlekli sandalye kullanıcısının görüş açısı .......................................... 43

Şekil 2.32. Tekerlekli sandalye kullanıcısının çapraz yaklaşımı .............................. 44

Şekil 2.33. Tekerlekli sandalye ile yandan yaklaşım................................................ 44

Şekil 2.34. Tekerlekli sandalye kullanıcısına uygun lavabo düzenlemeleri .............. 45

Şekil 2.35. Tekerlekli sandalye kullanıcısının kullanım zorluğu .............................. 47

Şekil 2.36. Asansöre alternatif donanım örnekleri ................................................... 49

Şekil 2.37. Asansör kabinleri için uyulması gerekli asgari ölçüler ........................... 50

Şekil 2.38. Asansör kapılarının uygun açılış çeşitleri .............................................. 50

Şekil 2.39. Tekerlekli sandalye kullanıcılarına uygun bina giriş rampası ................. 51

Şekil 2.40. Tekerlekli sandalye kullanıcılarına uygun kaldırım rampası .................. 52

Şekil 2.41. Otopark ölçüleri .................................................................................... 53

Şekil 2.42. Salonda tekerlekli sandalye kullanıcısına ayrılan yerler ......................... 54

Şekil 2.43. Sinema gişeleri...................................................................................... 55


xv

Şekil Sayfa

Şekil 2.44. Toplu taşıma araçlarında lift uygulaması ............................................... 56

Şekil 2.45. Uygun kasa geçiş ölçüleri...................................................................... 58

Şekil 4.1. Mesleklere göre dağılım.......................................................................... 68

Şekil 4.2. Öğrenim durumu..................................................................................... 69

Şekil 4.3. İkamet edilen konut türü ......................................................................... 70

Şekil 4.4. İkamet edilen konutların büyüklükleri ..................................................... 71

Şekil 4.5. Merdiven kullanımı................................................................................. 72

Şekil 4.6. Fiziksel ihtiyaçlarına yönelik kullanım kolaylığı ..................................... 73

Şekil 4.7. Konut mobilyaları ve adaptasyonları ....................................................... 74

Şekil 4.8. Konutlarda hareketleri kısıtlayan donatı elemanları ................................. 75

Şekil 4.9. Konutlarındaki engelli düzenlemeleri ...................................................... 76

Şekil 4.10. Sosyal faaliyetleri.................................................................................. 78

Şekil 4.11. Sosyal alanlarda karşılaşılan engeller .................................................... 79

Şekil 4.12. Engellilere yönelik devlet kurumları...................................................... 81

Şekil 4.13. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının devletten beklentileri ..................... 82

Şekil 4.14. Tekerlekli sandalye kullanıcıları ve yerel yönetimler ............................. 83

Şekil 4.15. Ankara Doğan Çağlar engelliler okulu................................................... 84

Şekil 4.16. Ankara Doğan Çağlar engelliler okulu engelli tuvaleti........................... 86

Şekil 4.17. Ankara - Mithatpaşa Caddesi üst geçit uygulaması ................................ 87

Şekil 4.18. Ankara - Sıhhiye Köprüsü üst geçit uygulaması .................................... 87

Şekil 4.19. Ankara şehri üst geçit uygulaması ......................................................... 88

Şekil 4.20. Ankara şehri üst geçit engelli asansörü uygulaması ............................... 88

Şekil 4.21. Ankara şehri metrosu engelli asansörü................................................... 89


xvi

Şekil Sayfa

Şekil 4.22. Ankara şehri toplu taşım otobüsü .......................................................... 90

Şekil 4.23. Ankara şehri uygun olmayan kaldırım rampa düzenlemesi .................... 91

Şekil 4.24. Ankara şehri onarılmamış kaldırım rampa düzenlemesi......................... 91

Şekil 4.25. Ankara şehri alış veriş merkezleri.......................................................... 92

Şekil 4.26. Ankara şehri alış veriş merkezi tuvalet düzenlemesi .............................. 93
xvii

SİMGELER VE KISALTMALAR

Bu çalışmada kullanılmış bazı kısaltmalar açıklamaları ile birlikte aşağıda


sunulmuştur.

Kısaltmalar Açıklama

AB Avrupa Birliği

ABA American Bar Assocition (Amerikan Engel Yasası)

ABD Amerika Birleşik Devletleri

ADA Americans With Disabilities Act (Amerikan Engellilik)


Yasası

BM Birleşmiş Milletler

ICIDH-1 International Classification Impairment, Disability and


Handicap-1 (Yetersizlik, özürlülük ve engelliliğin
uluslar arası sınıflandırılması)

T.C. Türkiye Cumhuriyeti

TSE Türk Standartları Enstitüsü

TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu

WHO World Health Organization (Dünya Sağlık Örgütü)

vb ve benzeri

vs vesaire
1

1. GİRİŞ

Türkiye’de nüfusun yaklaşık % 12’sinin engellilerden oluştuğu ve bunların yaklaşık


%2’sinin de fiziksel engelliler olduğu bilinmektedir [1]. Bu oranlara göre 8 milyon
engelli birey, aileleriyle birlikte 32 milyon kişiye ulaşmakta böylece engellilik
sorunu ülke nüfusunun yarısını ilgilendiren önemli bir problem olmaktadır. Bu
bağlamda; fiziksel engelli (tekerlekli sandalye kullanıcıları) bireylerin çevre ve konut
alanlarındaki yanlış tasarımlardan dolayı hareket özgürlüğünün 2000’li yıllarda dahi
sınırlı olduğu söylenebilir. Gelişmiş ülkelerde insan haklarına verilen önemin etkisi
ile fiziksel engelli kişilerin hakları ve yaşamları herkes gibi eşit faaliyetleri içerecek
şekilde düşünülür. Bu insanlar için hizmetler, ulaşılabilir çevre, toplu taşıma araçları,
mobilya tasarımları gibi konular geliştirilmektedir. Engellilerin eksikliklerine yönelik
düzenlemeler yapıldığında fiziksel engelli insanların pek çok aktiviteyi
başarabileceği düşünülür.

Nerede ve her ne şekilde yaşanırsa yaşansın yapılaşmış çevrenin herkes için


kullanılabilir olmaması potansiyel tüm kullanıcılar için yaşam hakkının sınırlanması
anlamına gelmektedir [2]. Potansiyel birer kullanıcı olan engelli bireylerin
yaşadıkları toplum içerisinde mutlu, huzurlu bir biçimde hayatlarını devam
ettirebilmeleri, günlük yaşam aktivitelerindeki sayılamayacak kadar çok hareket
kombinasyonlarını başarı ile yapabilmelerine bağlıdır. Engelli bireyler yaşam
aktivitelerini gerçekleştirirken kendi fiziksel yapıları dışında yaşadıkları toplumun,
ülkenin ve insanlarının oluşturduğu sosyal, kültürel, tıbbi ve mimari sorunlarla
karşılaşmaktadırlar.

Yapılaşmış çevreyi oluşturan, iç ve dış mekan yaşam alanları, kendini çevreleyen


doğa parçaları ile birleşerek zincirleme bir yapı göstermektedir. Bu yapı içinde yer
alan her türlü mekan, işlevini yerine getirebilmesi ve yapılma amacına uygun
kullanılması, her türlü kullanıcıya uygun olarak hazırlanmasına bağlıdır [2].
Tasarımın her türlü kullanıcı için yapılmaması mekanları kullanılabilir olmaktan
uzaklaştırmakta ve erişilebilir bir mekan bile kullanıcıları engelli yapabilmektedir.
2

Örneğin tekerlekli sandalye kullanıcısı alış-veriş merkezlerinde tuvalete ulaşabilir,


ancak uygun tasarlanmayan tuvaletlerde ihtiyacını gideremeyebilir.

Engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştıran çözümlerin ve tedbirlerin ekonomik


olarak gelişmiş ülkelerde bile yeterliliğinin tartışıldığı 21.yüzyılda, az gelişmiş
ülkelerde durum daha da kötüdür.

Birleşmiş Milletlerin 1948 yılında yayınladığı ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne


göre; “Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır”; ‘Sakat Kişilerin
Hakları Beyannamesinde’ ise “Engellilerin kendi kendilerine yeterli olmalarını
sağlayan önlemler alınmalıdır” [3]; maddesi ve T.C. Anayasasının 61.maddesinde
belirtildiği üzere “Devlet sakatların korunmaları ve toplum hayatlarına intibaklarını
sağlayıcı tedbirler alır” maddeleri insanların hiçbir ayrım yapılmadan ‘insan olma’
gerekliliği doğrultusunda yaşam, özgürlük ve güvenlik haklarının olduğunun altı
çizilmiştir.

Bu yol gösterici kabullenmelerin ışığında; sosyal hizmetler alanlarında ve günlük


yaşam alanlarındaki sınırlamalara fiziksel çevredeki olumsuzluklar eklendiğinde
engeller artmakta, engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımı kısıtlanmakta ve
bağımsız hareket edebilme olanakları sınırlanmaktadır. Ancak engellilerin
toplumdaki normal yaşam içinde yerini alabilmesi, önündeki engellerin kaldırılması
ile mümkün olacağı bilinmektedir. Bu ulusal ve uluslararası kabullenmeler meselenin
çözümünde fiziksel engelli ve engelsiz insanlara tanınan haklar arasında bir fark
olmadığını göstermektedir. Bu bağlamda konut ve çevrenin oluşumunda herkesin
kullanımına yönelik tasarımların oluşmasının gerekliliği söylenebilir.

Örneğin yaşlılar, çocuklar ve engelliler sağlıklı insanların rahatça hareket edebildiği


bir ortamda hiç düşünülmeyen ve üzerinde durulmayan oranlarda tasarım ve
planlama sonucu şehir ulaşımda güçlüklerle karşılaşmakta ve bu da yaşam
özgürlüklerini kısıtlayabilmektedir. Diğer taraftan, engelliler için kaldırımlardaki bir
yükseklik veya asansörsüz çok katlı bir bina, aynı anlama geleceğinden her ikisi de
aşılamaz bir engel teşkil edebilmektedir.
3

Engelli sadece iş ve sosyal yaşantısında engellerle karşılaşmamakta ev ortamında da


mimari engeller onun için büyük sorun olabilmekte, günlük yaşamlarındaki
özgürlüklerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bunun sonucu olarak, uygun
olmayan ortamda engellilerin düşük olan fiziksel yetenekleri sınırlanmakta, engelli
eve ve aileye bağımlı bir birey haline gelmektedir [4].

Her insan için yemek hazırlamak, yemek yemek, kendisine çeki düzen vermek ve
bireysel ihtiyaçlarını karşılamak günlük yaşamın gerektirdiği faaliyetlerdir. Ancak
tekerlekli sandalyeye bağımlı kişiler özellikle yemek hazırlarken, bulaşık yıkarken,
banyo yaparken ve diğer kişisel ihtiyaçlarını giderirken çeşitli zorluklarla
karşılaşırlar [5].

Ulusal ve uluslararası literatüre göre konut ve sosyal yaşam alanlarında, engelliler ve


yaşlılara yönelik akademik ve bilimsel çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Bu
çalışmalar şu şekilde özetlenebilir;

Mutluer, tekerlekli sandalye kullanan engellilere yönelik yaptığı çalışmasında;


tekerlekli sandalye kullanan engellilerin özelliklerini belirtmiş, engellerin tespit
edilmesi ve tasarımlarda herkes için ulaşılabilir olan yaklaşımları açıklamaya
çalışmıştır [6]. Gelişmiş ülke örneklerine göre, Türkiye’de engelliler için mobilya
tasarım ve üretimine yönelik düşüncelerin eğitim sisteminde ve üretim sanayisinde
yaygın olmadığını belirten Çınar, engelli insanlara yönelik mobilya tasarım ve
üretimi konularında incelemelerde bulunmuş, Türkiye’de engelliler için mobilya
tasarım ve üretim felsefesinin yaygın olmadığını vurgulamıştır [7-9]. Yıldız, ise
engellilerin gereksinimleri doğrultusunda kentsel alanları ele alarak standartları
belirlemiş ve değişik engelli gruplarının bu alanları kullanmaları için ortak tasarım
çözümleri önermiştir [10].

Sürmen, ise tekerlekli sandalye kullanıcılarının hareketlerini inceleyerek, tekerlekli


sandalye kullanıcılarının anatomik ve antropometrik ölçülerini vermiş, bu insanlara
yönelik yapılan çalışmalarda uyulması gereken mimari ölçüleri belirtmiştir. Yurt dışı
4

kaynaklı çalışmalarda ise Goldsmith, engellilerin antropometrik ölçülerini konut,


okul ve sosyal yaşam alanlarını inceleyerek konu ile ilgili çözüm önerileri getirmiştir
[11 ve 12].

Gündüz ise öncelikli olarak istatistik veriler ile engelli konusunu incelemiş,
engellilerin yaşam koşulları ve sorunlarını istatistiksel verileri kullanarak
çözümlemeye çalışmıştır [13].

Ancak tekerlekli sandalye kullanıcılarının, konut içi ve dışı mekanlar da yaşam


özgürlüklerini tespit etmeye yönelik akademik bir çalışma yapılmamıştır. İnsan
Hakları Evrensel Bildirgesi’nin “Yaşam, özgürlük ve kişisel güvenlik her insanın
hakkıdır” maddesi, Engelli Kişilerin Hakları Bildirgesi’nin “Engelli kişiler diğer
insanlarla aynı kişisel ve yasal haklara sahiptir” maddesi ve T.C. Anayasasının 12.
maddesine göre ''Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez
temel hak ve hürriyetlere sahiptir'' maddeleri doğrultusunda, bu tez tekerlekli
sandalye kullanıcılarının yaşam hakkı çerçevesinde yaşam kalitesi, iç ve dış
mekanlar da kullanım kolaylıkları ve/veya zorluklarını tespit ederek yaşamlarını
analiz etmeyi amaçlamıştır. Bu amaçla Ankara ili alan çalışması olarak seçilmiştir.
5

2. GENEL BİLGİLER

2.1. Engelli ve Özürlü Kavramlarının Kullanımı

Konunun kapsamını belirlemek adına literatür çalışmalarında sakatlık, özürlülük,


engellilik terimlerinin kullanıldığı ve bu terimlerin anlam karmaşasına sebebiyet
verdiği gözlenmiştir. Bu durum, terminolojide fikir ayrılıklarına yol açmış,
mevzuatla ilgili konularda farklı tanımlamalar getirmiştir. Bu tanımlamaların bazıları
şunlardır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun Sakat Hakları Bildirisinin 1. Maddesinde

“Sakatlık: Kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapılması gereken işleri,


(doğuştan ya da sonradan olma ) herhangi bir noksanlık sonucu yapamayanlara sakat
denir” [3] şeklinde tanımlanmıştır.

Engellilerin topluma tam katılımı ‘fırsat eşitliği’ bağlamına dayandırılmaktadır.


Standart kurallarda, ‘özürlülük’ ile ‘engellilik’ arasında ayrım vardır. Buna göre
‘Özürlülük’ terimi, dünyanın herhangi bir ülkesinde, herhangi bir kesimin karşılaştığı
çok sayıda ve değişik işlevsel sınırlılıkları özetlemektedir. İnsanlar, bedensel,
zihinsel ya da duygusal açıdan engelli olabilecekleri gibi tıbbi koşulları ya da
zihinsel hastalıkları nedeniyle de bu durumda olabilirler [14].

‘Engellilik’ terimi ise, toplum yaşamında, başkalarıyla eşit düzeyde yer alma
fırsatlarının yitirilmesi ya da sınırlanması anlamına gelir. Bu içeriğiyle terim, engelli
bir insan ile çevresi arasındaki karşılaşmayı anlatır. Bu tanımda toplumdaki
engellilerin birçok örgütlü etkinlikte (örneğin; bilgilendirme, iletişim ve eğitim gibi
alanlarda) var olamayıp engellilerin eşit koşullarda katılımını önleyen eksiklikler
vurgulanmıştır [14].

WHO tarafından, insanın yetenek yitimi ve işlevselliğini sınıflandırdığı ICIDH-1


özürlülüğü; bozukluk, özürlülük ve engellilik olmak üzere üç başlıkta
6

tanımlamaktadır. Bozukluk ‘sağlık bakımından fizyolojik, psikolojik ve anatomik


(fiziksel) yapı ve fonksiyonlarındaki eksiklik ve anormallik’ olarak, özürlülük ise ‘bir
bozukluk sonucu, normal tarzda veya normal kabul edilen sınırlar içinde bir
aktiviteyi gerçekleştirme becerisinde kısıtlılık ve yetersizlik’ olarak, engellilik ise
‘bir bozukluk veya özür nedeniyle yaşa, cinsiyete, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı
olarak kişiden beklenen rollerin kısıtlanması veya yerine getirilmemesi olarak
tanımlanmıştır’ [15]. Bütün bu tanımlamaların ışığında birey; sosyal yaşamında
mobilya, konut, faaliyet alanları ve çevre tasarımından kaynaklanan yanlış ve eksik
tasarım uygulamaları nedeniyle zorluklarla karşılaşabilmektedir. Bu durumun
engellinin yaşam kalitesi ve yaşama hakkının azalmasına neden olduğu
düşünülmektedir.

Engellilik kavramı hakkında medikal, sosyal, politik, kültürel ve mimari


tanımlamalar da yapılmıştır. Buna göre; medikal tanımda engelli, bireyin fiziksel ve
zihinsel işlevlerindeki bozukluk, bunların hareket yeteneğinde, tutum ve
davranışlarında yarattığı eksiklik ve güçlük, onu toplumun diğer bireylerinden farklı
kılan işlevsellik kaybıdır [16]. Medikal tanımlamada engellilik yetersizliğe
indirgenerek, bireysel bozukluklar ve biyolojiye bağlı olarak açıklanmaktadır.

Engelliliğe yönelik sosyal tanımlamada ise; engellilik, yetersizliğin varlığını ret


etmemekle beraber, bunun bir engel olarak ortaya çıkmasının nedeni toplumda
aranmaktadır. Engelliler yaşadıkları sorunların temelini kendilerinin yetersizliğine
değil, toplumun gerekli hizmetleri sunmamasına ve ihtiyaçlarının dikkate
alınmamasına bağlamaktadır. Burada engellilik kişisel bir farklılık olarak
görülmekte, tedavi ya da rehabilite edilmek zorunda olan bir kusur olarak
değerlendirilmemektedir. Bu bakış açısı, engelli insanları var olan koşullara
uydurmak, değiştirmeye çalışmak ya da onu engelli olarak tutmak yerine tüm
psikolojik, fiziksel, sosyal, mesleki gelişimi engelleyen çevresel ve sosyal engellerin
kaldırılmasını ve hizmetlerin sunulmasını öngörür [17].

Politik tanımlama ise sosyal modele çok benzemektedir. Bu bakış açısında engellilik,
bireyin çalışma ve ekonomik katkıda bulunma kapasitesini engelleyen bir durum
7

olarak görülür [17]. Bu görüşe göre engellinin içinde yaşadığı toplum, politikalar,
mevzuatlar ve hatta sosyal değişmeler engelli bireye uygun değildir.

Engellilik normal yaşa göre vücut fonksiyonlarında veya yapısındaki herhangi bir
kayıp olarak tanımlanmaktadır. Daha ayrıntılı veya fonksiyon kaybının biçimine göre
farklı tanımlamalarda yapılabilir. Toplumların kültürel düzeylerine göre günlük
yaşam içinde sakat, özürlü, kör, sağır, dilsiz, cüce gibi farklı isimlendirmeler de
kullanılmaktadır. Ancak bu isimlendirmelerin, günlük yaşamda engelliliğe ilişkin
durumu ve gereksinimleri ne kadar yansıttığı yanıtlanması gereken bir sorun olarak
durmaktadır [18].

Mimari tanımlamada engellilik, “fiziksel eksiklikler yüzünden genel ihtiyaçlara göre


tasarlanmış binaları kullanmada uygun olanakların yokluğundan dolayı engellere
uğrayan insanlardır” şeklinde tanımlanmaktadır [19].

Konu ile ilgili Türkiye’de kanun tanımlamasının eksik olduğu düşünülmüş


01.07.2005 tarihli 5378 sayılı kanunda özürlü; “doğuştan veya sonradan herhangi bir
nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
kaybetmesi nedeniyle, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini
karşılama güçlükleri olan ve koruma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek
hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi” olarak tanımlanmıştır [20] .

Bu tanımlamalar çerçevesinde, engellilik dışındaki kavramlar bireyin daha çok


fonksiyon kaybına yoğunlaşırken, engellilik kavramı; kişinin dışındaki bir engel
nedeniyle sosyal yaşamın etkilenmesi olarak ele alınmıştır, bu nedenle bu çalışmada
engellilik kavramı kullanılmıştır.
8

2.2. Bedensel Engelliliğin Sınıflandırılması

Bedensel engelliler, ortopedik yetersizlikleri bulunanları ve müzmin hastalığı olanları


kapsamaktadır. Ortopedik yetersizlik, sinir sisteminin zedelenmesi, hastalıklar ve
kazalar sonucunda kas, iskelet ve eklemlerin işlevlerini yerine getirememesi
durumudur. Müzmin hastalıklar ise, kişinin değişik etkinliklere katılımını
sınırlandıran tıbbi sorunların ve bakımlarının sürekli olması şeklinde
tanımlanmaktadır [21].

Ortopedik yetersizlikleri bulunan veya süreğen hastalığı olan bedensel engellilik,


tekerlekli sandalye kullanan engelliler ve yürüyebilen(gezici) engelliler olmak üzere
incelenebilir.

Tekerlekli sandalye kullanan engelli, yürümesi sakıncalı görülen veya yürüme engeli
olan, yardımsız veya yardımlı olarak tekerlekli sandalye kullanan hareket edebilen
kişidir. Yürüyebilen engelli baston, koltuk değneği, protez vb. bir araç vasıtasıyla
ayakta durabilen ve hareket edebilen kişidir [10]. Engelliliğin sınıflandırılması insan
vücudunun fonksiyonu ve yetersizliğinin tanımı konusunda standart bir çerçeve
geliştirme açısından önem taşımaktadır.

2.3. Engellilerin Toplumdaki Yeri

Engelliler, çevrelerinde sürekli engeller ile karşılaştıkları için, içinde yaşadıkları


toplumlarda en dezavantajlı grup olduğu düşünülmektedir. Bu probleme ‘Engelli
Hakları’ hareketi açısından bakıldığında, sorun engelli kişilerin dışlanması ve bunun
sonucunda engellinin baskı altına alınmasıdır. Bu problemlerin kaynağı ırkçılık,
cinsiyet ayrımcılığı gibi kişisel düzeyde olduğu ve kurumsal uygulamalarda da
görülebildiği söylenebilir. Engelli hakları hareketi açısından bakıldığında, bu
engellilerin baskıcı dışlanmanın nedeni, önyargılar yada yanlış kavramlardan
kaynaklandığı gibi aynı zamanda iyi niyetler ile birlikte acıma duygusundan da
kaynaklandığı söylenebilir [14].
9

Toplumun genel olarak engellileri dışlaması, engellilerin yaşadıkları toplumdan


kendilerini soyutlayarak dışlanmış hissetmelerine ve içe dönük asosyal bir hayat
yaşamalarına neden olabilmektedir. Gerek ailenin gerekse diğer bireylerin engellilere
normal insanlardan daha farklı davranmaları bu yalnızlık hissinin oluşmasında
önemli bir faktördür.

Toplumsal düzenlemelerin, toplumunda çoğunluğunu oluşturan yürüyebilen, görme


ve işitme duyularına sahip, kekeme olmayan, zekâ olarak yetenekli olan insanların
ihtiyaçlarına uyarlanmış olması, toplum tarafından bu çoğunluğun dışında kalan
bireyleri engelli duruma getirmektedir [22]. Bu durumda, kişiyi engelli durumuna
getiren engelin kendisi değil, toplumun engelliliğe bakış açısı ile birlikte yaşadığı
çevredir.

2.3.1. Dünya’da engellilerin toplumda yeri ve engellilik kültürü

Engellilere yönelik düzenlemeler ve bu düzenlemelerin uygulamaları, ülkelerin


gelişmişlik düzeyi ile orantılı olarak farklılık gösterebilmektedir. Az gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelerde, engellilere yönelik yasal düzenlemelerin tam anlamı ile
uygulanması, engellilerin her alanda topluma katılımını kolaylaştırabilir.

Gelişmiş ülkelerde yasal düzenlemeler ve ilköğretimden itibaren eğitim içinde


engellilik konusunun incelenmesi, toplum içinde yaşayan diğer bireylerin engelli ve
engellilik konusunda daha duyarlı olmasını sağlayabilmektedir. Bu yasal
düzenlemeler öncelikle engelli bireylere istihdam olanakları, günlük yaşamla baş
edebilme ve toplumsal yaşamda var olabilmeyi kolaylaştırmaktadır [23].

Gelişmekte olan ülkelerde ise engellilerin toplumsal konumu farklılıklar


göstermektedir. Sağlık sorunlarının yaygınlığı, engellilik için risk faktörleri fazlalığı,
yasal düzenleme yetersizliği ve uygulama eksiklikleri, engelli bireylerin toplumda
var olabilmesi için önünde duran önemli engellerdir. Bu engeller nedeniyle, toplum
içinde kendini ifade edebilmesi mümkün olmayan, genellikle evinde vakit geçiren
ama yine de günlük yaşama dahil olma çabası gösteren engelliler, toplumdaki diğer
10

bireylerin takdirini alsa da genel anlamda ‘acıma’, ‘yadsıma’ veya ‘ayrımcı’


davranışlar ile karşılaşmaktadırlar. Bu duygu ve davranışların kültürel özelliklerle
birleşmesi ile engelli bireyler kendilerini farklı algılamakta, kendi kendilerine
acımaktadırlar [23]. Toplumdaki diğer bireylerin engellilere bakış acısı genel
anlamda ‘acıma’, ‘yadsıma’ veya ‘ayrımcı’ davranışlar sergilemesi engellilerin
topluma uyumunu zorlaştırmaktadır. Bu yargıların değişebilmesi toplumun sahip
olduğu kültür yapısı ile ilişkilendirilebilir. Toplumların kültür birikimi uzun yıllar
sonucunda ortaya çıktığı için köklü değişikliklerin oluşması zaman gerektirir. Bu
bağlamda, eğitim, toplumun kültürel değişimi ve engellilere bakış açısını kısa sürede
olumlu etkileyebilir. Eğitimin engellilere yönelik kültürel değişimine katkısı olarak
Hollanda’da toplu taşıma şirketlerinin personeli, bilgi ve algılamalarının düzeltilmesi
konusundaki proje örnek olarak verilebilir. Bu projede görevlilere bir engelliyle
beraber seyahat etmenin ne demek olduğunu gösteren üç buçuk saatlik bir eğitim
programı geliştirilmiş ve daha sonra engellilerinde bulunduğu düzenekte tatbikat
yapılmıştır. Böylece görevliler, bir engelliye en iyi nasıl yardımcı olabilecekleri
konusunda bizzat deneyim sahibi olabilmektedirler [24]. Bu yöntemle, tasarım
felsefesine empati yolu ile yaklaşıldığı gözlenmektedir.

İngiltere’de engellilik kültürünün oluşumuna yönelik yürütülen çalışmalarda engelli


bireylerin %74’ ünün kendi toplumunun diğer bireylerinden farklı, %45’ inin kendini
bir azınlık mensubu olarak gördüğü saptanmıştır. Bazı engellilerin ise ‘engellinin’
yaşamı ve kendini ifade etmede önemli bir etkisi olmadığını ifade etmişlerdir.
“Engellilik Kültürü” konusu farklı bakış açılarıyla son yıllarda yapılan tartışmaların
odak noktasını oluşturmaktadır [25]. Engelli bireylerin kendilerine toplumun diğer
bireylerinden farklı hatta kendilerini azınlık görmeleri engellilerin topluma bakış
açısını göstermektedir.

Engelliler için BM tarafından yürütülen ‘Dünya Eylem Programı’nın temel


amaçlarından çıkarılan özete göre; engelli bireyler sosyal hayatta, kalkınma sürecine
tam ve etkin katılması konusunda destek sağlanması, engellilere sağlanan hakların ve
onurlarının korunmasına yönelik çabaların artırılması; “eğitim, istihdam, bilgi
edinme, ürün ve hizmetlere erişimlerinin kolaylaştırılması” şeklinde ifade edilebilir
11

[26]. ‘Dünya Eylem Programı’nın temel amaçlarının gerçekleştirilebilmesi ülkelere


yol gösterici olmakla birlikte uzun ve zorlu bir süreci gerektirebilir. Engelli
bireylerin sosyal hayata etkin bir şekilde katılımı eğitim, istihdam, bilgi edinme, ürün
ve hizmetlere erişimlerinin kolaylaştırılması ülkelerin engelli kültürü ile doğrudan
ilgilidir. Bu kültürün oluşturulması ve toplum içerisinde yaygın olarak kullanılması,
kanun koyucuların engellilerle ilgili hassasiyetlerinin de bir göstergesi olarak
değerlendirilebilir.

Herkes için eşitlik ilkesi ile hareket eden Birleşmiş Milletler belgelerinde engellilik,
ilk kez 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde dile getirilse
de BM sistemi içerisinde engellilikle ilgili çalışmaların başlama tarihi 1945 yılına
dayanmaktadır. Bu dönemde özellikle görme ve işitme engeller gibi bedensel
engeller taşıyan bireylerin haklarının arttırılmasına odaklanılmış, bunun dışında da
engelliliği önleme ve rehabilitasyon çalışmalarına önem verilmiştir.

ABD’de engellilere yönelik mevzuatın ana çerçevesini oluşturan ve en etkili hukuki


düzenleme Amerika Engellilik Yasası’dır. Amerika Engellilik Yasası(ADA): Başta
istihdam olmak üzere; eyalet ve yerel yönetim birimlerinde, kamuya açık veya ticari
yerleşim mekanlarında, ulaştırma ve telekomünikasyonda sakatlık sebebiyle insanlar
arasındaki ayrımcılığı, ilke olarak yasaklamıştır. ADA’nın engellilere yönelik
koruyucu hükümleri dört ana başlıkta toplanmaktadır. Bunlar; istihdam, eyalet ve
yerel yönetim faaliyetleri, kamu ulaşımı, kamuya açık yerleşimler ve iletişim
hizmetleridir [27].

Mimari Engeller Yasası (ABA): ABA olarak da bilinen yasada, Federal kurumlarca
veya Federal fonları kullanan diğer kurumlarca inşa edilen, satın alınan, kiralanan
binalarda fiziksel erişim ile ilgili Federal Standartların uygulanması zorunlu
kılınmıştır [27].

İngiltere’de genel nüfusun %14.6’sının (6 milyon) engelli olduğu ve bunların da


%70’ni 60 ve üzeri yaştakilerin oluşturduğu görülmektedir. Çocuklarda engellilik
nedeni daha çok genetik ve doğumsal hastalıklar iken, yaşlılarda temel nedenler kas
12

ve iskelet hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları ve nörolojik hastalıklardır.


İngiltere’de yaşla birlikte engellilik durumu ortaya çıkmaktadır [18].

Türkiye’deki duruma bakıldığında ise engelli oranı toplum nüfusu içinde %12.9’dur.
Nedenleri açısından değerlendirme yapıldığında ortopedik, görme, dil, işitme ve
konuşma ile zihin engellilerin %2.58, müzmin hastalığı olanların %9.70, yerleşim
düzenine bakıldığında kırsal alanda engellilerin daha fazla olduğu görülmektedir [1].
Ayrıca diğer bir örnekte Türkiye’de engellilerin tamamlanmış eğitim düzeyine göre
okuma yazma bilmeyenlerin oranı %36.3’ tür. Kırsal alanlarda yaşayanlarda ve
kadınlarda bu oran daha yüksektir [1].

Görüldüğü gibi dünya ülkelerinin içinde gelişmişlik düzeyi yüksek olanlar, engellilik
konusunda daha duyarlı davranışlar sergilemekte iken; gelişmişlik düzeyi az olan
ülkeler bu konuya daha az duyarlılık göstermektedirler. Türkiye’de de gelişmekte
olan ülkelerde olduğu gibi konu ile ilgili gerekli altyapı eksikliği ve gerekli bilgi
birikimi eksikliğinden dolayı engelliler konusunda istenilen düzeye ulaşabilmiş
değildir.

2.3.2. Avrupa birliğinde engellilerin toplumdaki yeri ve engellilik kültürü

AB ülkelerinin, engellilerin yaşam hakları için yapılan düzenlemelerde gelişmiş


ülkeler kategorisinde yer aldığı söylenebilir.

AB politikaları engellileri toplumda yaşayan en dezavantajlı grup olarak


nitelendirmekte ve sürekli olarak sosyal hayatın tüm alanlarında zorluklarla
karşılaşmaktadırlar. Bu karşılaşılan sosyal problemler, fiziksel engellileri
yetersizliklerinden kaynaklanan engellerden daha fazla kısıtlamaktadır [14].

AB nüfusunun son katılan üye ülkelerle birlikte 455 milyon olduğu bilinmektedir.
Birlik nüfusunun % 10’unun engelli insanlardan oluştuğu göz önünde
bulundurulduğunda AB’de yaklaşık 45 milyon engelli bireyin yaşadığı ortaya
çıkmaktadır [28]. Engelliliğin, sadece akademisyenlerin çalışma konusu olmadığı ve
13

tüm toplumu ilgilendiren bir konu olduğu AB yetkililerince vurgulanmaktadır [29].


Engelli bireyler ihtiyaç sahibi olarak değil, eşit haklara sahip olan vatandaşlar olup
ve hiçbir şekilde ayrımcılığa maruz bırakılamayacakları belirtilmiştir. Avrupa
Birliği’nin engelliliğe karşı genel tutumu sosyal katılım yaklaşımına dayanmaktadır
[29].

Bu yaklaşımın temel ilkeleri AB Engelli mevzuatlarına göre; hakka dayalı hizmet ve


ayrımcılığı ortadan kaldırmaktadır. Amsterdam Antlaşması 13. maddesi ayrımcılığı
yasaklamaktadır. Bu uzun süreli bir yükümlülüktür. Bunun yanında istihdama
yönelik hak eşitliği ile ilgili mevzuat kabul edilmiştir. Bu bağlamda, çevresel ve
fiziksel engeller ortadan kaldırılmıştır. Fiziksel çevreden kaynaklanan engeller,
engelli bireylerin sosyal hayata katılımını zorlaştırmakta ve onların eşit haklardan
faydalanmasını engellemektedir. Sosyal eşitlik çerçevesinde tüm engellerin ortadan
kaldırılması ile kamuoyunun bilinçlendirilmesi gerekmektedir [29]. 2003 yılının
Avrupa Engelliler Yılı olarak ilan edilmesinin ardından kamuoyunda bu yönde bir
bilinç yaratmak adına çok fazla çalışmalar gerçekleştirilmektedir.

Engellilerin, kendileri için gerçekleştirilecek her çalışmada yer almasını sağlamak da


önemlidir. AB’nin engelli bireyler için uygulamaya koyduğu mevzuatlar konuya
verdiği önemi göstermektedir. Örneğin birçok Avrupa ülkesinde görme engellilerine
yönelik cadde ve kaldırım yüzeyleri geliştirilmiştir. Ancak bununla beraber hangi
yüzeyin, hangi durumda kullanılacağı konusunda yalnızca ülkeler arası değil, aynı
ülkede bile bir birlik söz konusu değildir. Hissedilebilir yüzeyler görme engelliler
için yapılırken, tekerlekli sandalye kullanıcıları ve diğer yayalara sorun çıkaracak
kadar da kabarık ve pürüzlü olmamasına dikkat edilmiştir [24].

Avrupa yaşlanan nüfusun yaşadığı bir bölgedir. Bu nedenle kişilerin var olan
potansiyellerini en iyi şekilde kullanabilecekleri ortamların yaratılması önemlidir.
Sadece ortalama insanları düşünerek yapılan düzenlemelerin değişmesi
gerekmektedir [30].
14

2.3.3. Türkiye’de engellilerin toplumdaki yeri ve engellilik kültürü

TÜİK’in 2002 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre Türkiye’de toplam engelli
nüfusunun 1,234,139 olduğudur. Engelli grupları içinde fiziksel engelliler, toplamın
% 38.2’si ile sayıca en fazla grubu oluşturmaktadır. Engelli grupları içinde sayıca en
az olan grup ise toplamın % 4.5’i ile konuşma engellilerdir [27].

2002 genel nüfus sayım sonuçlarına göre Türkiye’deki engelli nüfusun, engelli
gruplarına göre dağılımı Şekil 2.1 de verilmiştir.

Miktar(Adet)
500000 472629
450000
400000
350000
300000
250000
200000 160531 157722
150000 123209
89043 83087
100000 55480
50000 Grupları
Engelli

0
e

a
e

en
r
el

el

şm
m

itm
ks

ns

ey
ör

D
zi

nu
hi

İş

m
G
Fi

Zi

Ko
lin
Bi

Şekil 2.1. Nüfusun engel gruplarına göre dağılımı

Türkiye’de diğer engelli gruplarına göre sayıca fazla olmalarının bu grubun toplum
hayatındaki önemini artırdığı söylenebilir. Ancak konun önemine rağmen Türkiye’de
Özürlüler Kanunu ile ilgili olarak örgütlü bir talebin bulunmamasının engelli
sorunlarının çözümlenmesi açısından olumsuz etki yaptığı söylenebilir. Son yıllarda
hükümetler özürlüler kanunu ile ilgili hazırlıkları gündemlerine alarak mevcut
15

sorunları öteledikleri ve bu anlamda kanun hazırlığını araçsallaştırdıkları söylenebilir


[14].

Türkiye’de engellilik konusunda yetersiz altyapı temel sorun olup hükümetler


tarafından engellilere yönelik politikalar üretilmemesi diğer önemli sorun olarak
söylenebilir. Ancak son yıllarda Türkiye’nin AB’ne adaylığının etkisiyle sosyal
politikada öncelikler AB ile ilgili gündemle belirlenmekte ve belli sorunlar AB ile
ilişkilere tahvil edilerek gündeme taşınmaktadır [14]. Türkiye’de AB ile ilişkiler
çerçevesinde engelli konusunda bazı kanun ve kanun hükmünde kararname,
yönetmelik, genelge ve idari kararlarla çeşitli düzenlemeler yapılsa bile uygulamada
sorunlar giderilememektedir. Bu sorunlardan dolayı mevcut düzenlemelere rağmen
Avrupa Birliği İlerleme Raporunda, Türkiye’de engellilerle ilgili ulusal bir
programın olmadığı söylenmektedir.

Türkiye’de engelli konusunda uygulanan kurallara rağmen, yaptırımların olmaması


veya yaptırımların eksik olmasına örnek olarak; 1991 yılında TSE Teknik Komite
tarafından hazırlanan ve ‘Teknik Kurul’ tarafından kabul edilen ‘Engelli insanların
ikamet edeceği binaların düzenlenmesi kuralları’ verilebilir. Bu kurallara göre
tekerlekli sandalye için gerekli olan dönüş alanı, manevra alanları, yaklaşım alanları
tespit edilerek öncelikle kullanıcı tanımlanmaktadır. Daha sonra bina genel
bölümleri, ana giriş bölümleri, bina yakın yerleri, bina tesisatı, alarmlar ve bunların
düzenlenmesi ile ilgili kurallar belirtilmektedir. Ancak bu standartta yer alan
kurallara bir mecburiyet getirilmemesi ve düzenlemelerin isteğe bağlı yapılması,
engellilerin yaşayacağı konutlardaki problemleri çözememektedir [6]. Bu durumda
Türkiye’deki engellilerin yaşam hakları bağlamında AB üyesi ülkelerindeki
engellilere göre toplum, devlet, kanun, aile ve yerel yönetimler açısından daha
fazlaca sorunun hissedildiği söylenebilir.

AB’de uygulanan sosyal yaklaşım, engellileri yardıma muhtaç bireyler olarak


görmekten uzaklaşıp, eşit haklara sahip, toplumsal olarak bütünleşmiş bireyler
olmalarını sağlamaktadır. Bu nedenle Türkiye’de engellilik konusunda çalışan kurum
ve kuruluşların engellilerin sosyal yaşama ve istihdama katılımında AB sosyal
16

yaklaşım politikalarının daha fazla hayata geçirilmesi için çaba göstermesi ve bu


konuda bilgilendirilmelerinin gerekli olduğu söylenebilir.

Engellilerin toplumdaki yeri açısından dünya, AB ülkeleri ve Türkiye bağlamında


tanınan haklarını ve engellilere yönelik uygulanan politikalar ve toplumların
kültürleri karşılaştırdığında bölgeler arasında farklıkların olduğu söylenebilir.
Dünyanın her yerinde engelliler olup gelişmişlik düzeyi ile paralellik gösteren
ülkeler, yaşam hakları ve engelli politikalarına sahiptirler. ABD, Japonya ve AB
ülkeleri gibi ekonomik ve soysal yönden gelişmiş olan ülkelerde engelliler istihdam,
eğitim ve sosyal yaşam alanlarında daha iyi politikalara ve olanaklara sahip olarak
yaşam haklarına sahiptirler. Türkiye AB üyeliğine aday ülke olmasına rağmen üye
ülkelerden ekonomik ve sosyal yönden daha az gelişmiş olduğu için engelli
vatandaşlarına yönelik politikaları yetersiz kalmakta ve AB’ye uyum süreci
çerçevesinde engelli politikalarını yönlendirmeye çalışmaktadır.

2.4. Engellinin Yaşam Hakkını Etkileyen Faktörler

2.4.1. Engellinin kendisi ve ailesi

Toplumsal hayatta, kendisinde herhangi bir engel olmayan kişi, bunu bir üstünlük
göstergesine dönüştürerek, davranışlarını kontrol edememekte ve engelli kişinin
yapmaya çalıştığını kendi yaparak yardımcı olduğunu düşünmektedir. Toplumsal
eylemlerin her türüne, toplum için katılmayı benimseyen engelliler, kendi
eylemlerine yönelik özel araç ve alanları tercih etmemektedirler. Tek amaçlı
düzenlenmiş sakatlar aracı veya sakatlar parkı, kullanım yoğunluğu açısından en alt
düzeydedir. Engellerinin görülmesi, bu kişiler tarafından rahatsızlık nedeni
sayılmaktadır [31]. Engelli bireyin, yaşam kalitesini artıracak düzenlemeleri
kullanması gerekirken bundan rahatsızlık duyarak bu düzenlemeleri kullanmamaları
engellilerin toplumsal hayata katılımlarını güçleştirebilir.

Engelin oluşum zamanına bağlı olarak engellilerin konut ve sosyal yaşam ihtiyaçları
farklılık gösterir. Kaza veya hastalık sonucu engelli durumuna düşen insanın tedavi
17

ve rehabilitasyonundan sonra hastaneden ayrılıp evine gelişi, çok farklı bir bünyeyle
birlikte hayata yeniden başlamaya hazırlanışı kişi için çok önemli olabilir. Bu konuda
doğuştan engelliler farklılık gösterebilmektedir. Engelli insan aynı eve ve aynı sosyal
çevreye gelmesi gerekir, evdeki bir takım ayrıntıların ne kadar önemli olduğunu daha
iyi fark edebilmektedir. Ancak mekanları, mimari elemanları, eşyaları ve aletleri
eskisi gibi kolay kullanamayacak hatta kullanmakta zorlanabilecektir [32].

Doğuştan engelli insanlar ise bütün uyum sorunlarını daha az hissedebilmektedir.


Hayatın bilincine varıldıktan sonra hayat bu gruptaki bir engelli için çok yavaş
değişerek ilerleyebilir. Çünkü evden çok az çıkan bir engelli dar mekanlar veya
ortamlarla adeta bütünleşmiş durumdadırlar. Her şeyi olduğu gibi kabul etme
eğilimindedir. Evde kendisine zorluk çıkarmakta olan bazı düzenlemelerin farkına
varmayabilmektedir. Doğuştan engelli birey tasarımdan kaynaklanan engelleri daha
az hissedebilmekte iken sonradan engelli olan birey, bu engellerle ilgili sıkıntıları
daha derinden yaşayabilmektedir [33].

Bu konuda, engelli çocuklara sahip ailelerin davranış biçimleri çocukların toplumsal


yaşama katılımlarını önemli ölçüde etkilemekte olup, çocuklarını aşırı koruma
duygusu çocukların toplum içerisine çıkmalarını zorlaştırabilmektedir.

Engelli çocuğa sahip anne-babalar, çocuklarının problemlerini öğrendikten sonra


duygusal açıdan birçok problem yaşayabilirler. Ailelerin yaşadıkları bu duygusal
problemler çocuklarına karşı tutumlarını ve aile hayatını etkileyebilmektedir. Engelli
çocuğa sahip ailelerin genellikle, çocukların problemlerinden dolayı aşırı koruyucu
oldukları gözlenmektedir. Ailenin aşırı koruyuculuğu ya da reddeden tutumu toplum
tarafından da etkilenmektedir. Aileler, toplumun acıma duygusu ile yaklaşımı
karşısında koruyucu bir tutum sergilerler. Koruyucu tutum, engelli çocukların
kendilerini yetersiz hissetmelerine, dolayısıyla uyum problemlerine neden
olabilmektedir [6].

Aile engelli bir çocuğa sahip olduğu zaman, bu durumu ne oranda çocuğa
hissettirirse çocuğun toplumsal hayata katılımını o ölçü de etkilemektedir. Bu durum
18

bir nevi engelli veya engelsiz olsun çocukların kendi öz güveni kazanmalarını önemli
derecede etkileyebilmektedir.

2.4.2. Yerel yönetimler

Yerel yönetimler, merkezi iktidardan aldıkları ekonomik destek ve güç ile genel ve
yerel politikaları uygulamaya çalışmaktadırlar. Yerel yönetimler temel kriterleri
diğer yerel yönetim birimleri ile koordineli çalışarak sorumluluk alanlarında yaşayan
vatandaşlara eşit imkanlarla hizmet sunmaya çalışmaktır.

Yerel yönetimlerin varlık nedeni, yönetim sınırları içerisinde bulunan insanların


temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik hizmetler sunmaktır. Yerel yönetimler,
kaynakları akılcı kullanarak, sadece bugünü değil geleceği de düşünerek, hizmetleri
planlı bir şekilde sunmak zorundadırlar. Sağlıklı bir çevre ve kentleşme anlayışıyla,
bireylerin eğitim, ulaşım, yardım gibi birçok beklentilerini karşılamak yerel
yönetimlerin en önemli görevlerindendir [2].

Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar, tüm yol, kaldırım, yaya
geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanları
ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü
yapılar özürlüler kanunun yürürlüğe girdiği 2005 tarihten itibaren, yedi yıl içinde
engellilerin erişilebilirliğine uygun duruma getirilmesi yasalarla önerilmiştir [20]. Bu
düzenlemelerden anlaşıldığı gibi belediyeler, engellilerin dış mekan ve sosyal
yaşantılarında karşılaştıkları engellerin kaldırılmasında büyük sorunluluk
üstlenmektedirler.

Yine yerel yönetimlerin ilgili görev alanında yer alan yol, kaldırım ve yaya geçidi
gibi düzenlemelerde de bir çok eksikliklerin olduğu söylenebilir. Engelli bir birey
kaldırımdan yola, yoldan kaldırıma ve hatta karşıdan karşıya rahat bir şekilde ve
kimseye ihtiyaç duymadan geçememektedir.
19

2.4.3. Tasarımcılar ve üreticiler

Fiziksel engelli insanların, ihtiyaçları ve gereksinimleri doğrultusunda ergonomik


yaklaşımlarla tasarım ve üretimlerin yapılması, bu kişilere ev ortamında tek başlarına
iş yapabilme bağımsızlığının verilmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Hareketli
mobilyalar günümüz dünyasının bir gerekliliği olmuştur. Teknolojinin olanak ve
fırsatlarından yararlanarak tasarlanan ve üretilen mobilyalarda mekanik, elektro-
mekanik, sistemli mobilyaların engelli kullanıcılara özgürlük kazandırabileceği
kaçınılmaz bir gerçektir. Bu iddialardan hareketle, ergonominin temel hedeflerinden
olan insan-iş ve çevre ekipmanları arasındaki ilişkiler ile ilgili incelenen bilimsel
çalışmalara bakıldığında ortaya çıkan problemlerin, kullanıcının rahatlığı ve kullanım
kolaylığı göz önüne alınarak çözülmesi gerektiği sonucuna ulaşılabilir [34].

Elektro-Mekanik sistemli mobilyaların engelli kullanıcılara özgürlük


kazandırabilmesi, hareketli mobilyaların günümüz dünyasının gerekliliğidir. Bu
iddialardan hareketle, incelenen bilimsel çalışmalara bakıldığında, ergonominin
temel hedefinde insan – iş ve çevre - ekipmanlar arasındaki ilişkilerde ortaya çıkan
problemlerin son kullanıcının rahatlığı ve kullanım kolaylığı göz önüne alınarak
çözülmesi gerektiği sonucu vardır [34].

Tasarım uzmanlarına göre tasarımdaki önemli faktör, yaşanacak mekanlarda


mekanın sakinlerine ve ziyaretçilerine göre en uygun değişiklikleri yapmaktır.
Bir binada çeşitli uyarlamalar yapmak, erişilebilir binaları sıfırdan inşa etmekten
daha maliyetli olabilmektedir. En azından her yaş, cüsse ve yeterlilikteki insanlar için
ve özellikle insanlara kendi evlerinde yaşlanıp, mümkün olduğunca uzun süre
başkalarına bağımlı olmadan yaşabilecekleri nitelikte, olabildiğince az engele sahip
evler yapılmalıdır [35].

Tasarımcıların konutlarda, engellilerin de yaşayabileceği tasarımları yapmaları


engellilerin yaşam kalitelerini artırabilir. Bina ve mobilya tasarımcıları engelli
kullanıcıların günlük aktivitelerini ve gereksinimlerini anlamaya çalışarak tasarım
20

yapmaları engellilerin kullanım kolaylığı ve yaşam kalitelerini pozitif yönde


etkileyebilecektir.

Yalnızca fiziksel gereksinimlere göre biçimlenmiş çevreler, sağlıklı fiziksel çevreler


oluşturmaktan uzak kalabilmektedir. Sorun, “engellilerin gereksinimlerinin
sağlanması” biçiminde ele alınmalıdır. Engellilerin, toplumun bütünleşmiş bir
parçası olarak kabul edilmesi, tasarımın ‘bütünleştirici’, ‘çoğulcu’ , ‘ayrımsız’ bir
işleyişe sahip olmasını gerektirmektedir [27]. Yaşam ortamlarının ve buralarda
kullanılacak donatı elemanlarının tasarımında kullanıcı faktörü önem kazanmaktadır.
Bu nokta da amaç özellikleri farklı kullanıcıların ihtiyaçları için çözümleri tek
noktada birleştirmek olmalıdır.

Herhangi bir tasarımda kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik eylemler için gerekli araç ve
gereçlerle donatılmış mekanlar oluşturulmalıdır. Bu mekanlardan beklenen amaç,
içinde yaşayan insanların bir problemle karşılaşmaksızın amaçlarına uygun
eylemlerini yapabilmesidir. Hareket olanağı kısıtlı olmayan sağlıklı insanlar için
eylemlerini yaparken çevrede hareketi engelleyici bir faktörle karşılaşmak normal
koşullarda olabilecek bir problem değildir. Ancak hareket olanağı kısıtlı olan,
tekerlekli sandalye kullanan engelli için çevrede böyle bir engelle karşılaşmak en
önemli problemlerden birisi olabilmektedir.

Bu problemlerin oluşmasındaki en önemli etkenlerden biride kullanıcı grubu ile ilgili


yeterli bilginin olmaması veya her tasarımcı tarafından bilinmemesidir. Bu nedenle
plan ve donatımın doğru şekilde oluşturulabilmesi için tekerlekli sandalyedeki
insanların kullanım ölçüleri bilinmelidir [35]. Kullanıcının ölçüleri bilinmekle
birlikte mobilya mekan içerisindeki yoğunluk ve organizasyonu, yaşamı olan etkileri,
fonksiyonel ve organik boyutlarıyla iş verimliliği ve insan sağlığına etkileri ile insan
hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Diğer taraftan, insanların düşünceleri,
duyguları ve yaşam görüşlerini mekanlara yansıtan kişisel bir ürün olması sebebiyle
insan hayatına sosyolojik ve felsefi anlamlarda yüklemektedir [36].
21

Günlük yaşamda fiziksel engelli insanların, normal insanlar için tasarlanmış


mobilyaların kullanma zorunluluğu yaşamlarını güçleştirmekte ve diğer insanlara
bağımlı kılmaktadır. Engelsiz insanlara mobilya üretildiği gibi engelli insanların
ihtiyaçlarına cevap verebilecek mobilyaların da üretilmesi mobilya sanayi tarafından
bir ihtiyaç olduğu kabul görmelidir. Engelliler için üretilecek mobilyaların, fiziksel
engelli insanların ev ortamında karşılaştıkları güçlükleri kaldırabildiği gibi bu
insanlara tek başlarına yaşam özgürlüğü de verebilmektedir [7].

Kişisel koşullara uyarlanmış yardımcı unsurların geliştirilmesi, endüstriyel tasarımla


başarılması gereken önemli bir görevdir. Böyle bir gelişme, yapısal çevreyi
karakterize etmeye yönelik yaklaşımdan oldukça ayrı olup, mimari ve inşaat
sanayinde yer alan müşteri, tasarımcı, inşaatçı, idareci, hukukçu ve planlama
denetçilerinin yalnız sorumlulukları değil, kazanmaları gereken bir mücadeledir [37].

Bu sebeple tasarımcı konut, bina, mobilya, tekerlekli sandalye, engelli kullanıcı


özellikleri (tekerlekli sandalyenin özellikleri, antropometrik ölçümler, eylemlerin
özellikleri), kullanıcı ihtiyaçları ve o mekanın alan ve ekipman açısından yeterliliğini
onun yaşantısı üzerindeki etkilerinin tespitlerini tasarımlarına yansıtmalı ve öncelik
vermelidir.

2.5. Engelliler (Tekerlekli Sandalye Kullanıcıları) ve Yaşam Alanları

2.5.1. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının ölçüleri ve manevraları

Yapılaşmış çevre, bina iç mekanları kentsel dış mekanlar hatta kenti çevreleyen doğa
parçalarına kadar zincirleme bir yapı göstermektedir. Bu yapı içinde yer alan her
türlü mekanın işlevini yerine getirmesi, kullanıcılarına yönelik tasarımın yanı sıra
erişilebilir, kullanılabilir ve yaşanabilir olmasına bağlıdır. Bu bağlamda; konut
alanları, kentsel sosyal ve kültürel alt yapı alanları, kamusal binalar, eğitim, sağlık ve
spor tesisleri, iş yerleri, alışveriş merkezleri, eğlence, dinlence ve tatil amaçlı tesisler,
açık ve yeşil alanla, mezarlıklar, kent içi ve kentler arası ulaşım tesis ve araçları,
yollar, kaldırımlar, trafik lambaları, geçitler gibi tüm kullanım alanları ve kent
22

mobilyaları engellilerin kullanımına uygun tasarlanmadığı takdirde bu insanların


yaşam kalitesini etkilemekte ve hayatlarına birer engel olarak çıkabilmektedir.

Kullanım alanları ve kent mobilyaları tasarımında ölçütler oluşturulurken ortalama


bir insanın ölçütleri ve kapasitesi esas alınmaktadır. Ancak, gerçekte böyle bir insan
modeli veya bu standartlara birebir uyacak bir insan yoktur. İnsanlar gerek boyutsal
gerekse kapasite olarak bu standartların üstünde veya altında kalmaktadır. Bütün
bunların ötesinde tekerlekli sandalye kullanıcılarına yönelik tasarımlarda ölçütler
daha karmaşık olabilmektedir.

Örneğin Türkiye’de yürürlükte bulunan İmar Kanunu ve Yönetmelikleri’ne göre


yapılan normal konutlara ait niteliklere ilişkin hükümlerin bir kısmı tekerlekli
sandalye engellileri için uygun konut koşullarını sağlamamaktadır [38]. İmar Kanunu
belirtilen en az ölçüler tekerlekli sandalye kullanıcıları için yeterli olmamaktadır.
İmar Kanunu’nda konutlarda olması istenen bölümlerin ölçüleri Şekil 2.2’de
verilmiştir.

m2
4
3
2
1
0 Mekan
Otur.O. Yatak.O. Mutfak Banyo Koridor

İmar Kanununa Göre Olması Gereken Ölçü


Tekerlekli Sandalye Kullanıcısı İçin Gereken Ölçü

Şekil 2.2. Engelli ve engelsiz bireylere yönelik konut ölçüleri [6]

Şekil 2.2’de veriler incelendiğinde tekerlekli sandalye kullanıcıları, engelsiz bireyler


kadar rahat hareket edebilmeleri için konut bölümlerinin daha fazla genişlikte olması
gerektiği görülür. Ancak tekerlekli sandalye kullanıcılarının ihtiyaç duydukları oda
genişlik oranları her bölümde yapılan aktivitelere bağlı olarak değişmektedir. Bu
23

bakış açısı ile engellilerin yatak odalarında engelsiz bireylere göre daha geniş bir
alana ihtiyaç duydukları söylenebilir.

Bütün bunlardan hareketle engeliler için tasarımda mekanların ölçütleri belirlenirken


tekerlekli sandalye kullanıcılarının antropometrik özellikleri ve ergonomik faktörler
göz önünde bulundurulmalıdır. Buna bağlı olarak bu insanların hangi yaşamsal
faaliyetlerini ne ölçüde yerine getirebildiklerini araştırmak gerekliliği ortaya
çıkmaktadır.

Tekerlekli sandalye kullanan engelli kişilerin yürüyememe dahil bütün yapabildikleri


ve yapamadıkları hareketler kendi ölçüleri ile ilgilidir. Bu insanlar birçok insanın
yapabildiği ayakta durmak, eğilmek ve çömelmek gibi hareketleri gerçekleştirmede
zorluk çekmektedirler. Yürüme ve ayakta durma fonksiyonlarındaki eksiklikler bu
insanlara tekerlekli sandalye ile ancak belirli eylemleri yapma zorunluluğu
getirmektedir. Bu zorunluluk konut ve mobilyalarda tekerlekli sandalye
kullanıcılarına yönelik kullanım kolaylığı ve yaşam standartlarını yükseltici
tasarımların yapılması zorunluluğunu getirmektedir.

Yaptıkları eylemleri tekerlekli sandalyeyi yürütme, manevra yaptırma yoluyla


dolaştırma, elle yapılabilecek işlemleri yapma, kolun uzanabileceği yükseklikteki ve
genişlikteki alanlarda kollarını kullanabilerek yapmaktadırlar. Örneğin yüksekliği
uygun olan bir masada çalışabilirler veya uzanma yüksekliğine uygun bir dolaptan
eşya alıp koyabilirler. Ancak bu eylemleri yapabilmeleri için yaşadığı mekanlardaki
koşulların uygun ve engelsiz olması gereklidir. Engel bulunmayan ortamlarda bu
insanlar için yapılacak çalışmalarda bu insanların ölçüleri bilinmelidir. Bu amaç
doğrultusunda Şekil 2.3 - Şekil 2.13’de tekerlekli sandalye kullanıcılarına ait
antropometrik ölçüleri verilmiştir.
24

Şekil 2.3. 360° manevra alanı [39] Şekil 2.4. T şeklindeki dönüş (180°)
Manevra alanı [39]

Şekil 2.5. 90° dönüş manevra alanları [39] Şekil 2.6. Engel etrafından dönüş
Manevrasıx<1220mm[39]

Şekil 2.7. Önden yaklaşma [39] Şekil 2.8. Paralel yaklaşma [39]
25

(a) (b)

Şekil 2.9. Temiz girinti alanları (a) X≤ 610mm, (b) X≤ 380mm [39]

(a) (b)

Şekil 2.10. Manevra gerektiren temiz girinti alanları (a) Eğer X> 610mm ise 150mm
manevra alanı bırakılmalıdır, (b) Eğer X> 380mm ise 305mm manevra
için alan bırakılmalıdır [39]

Şekil 2.11. Ön engelsiz uzanma mesafesi [39]


26

Şekil 2.12. Önde engelli uzanma mesafesi [39]

Şekil 2.13. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının yana uzanma mesafesi [39]

2.5.2. Konut mekanda tekerlekli sandalye kullanıcıları

Konutta yaşayan engellilere, engelli grupları açısından bakıldığında; en zor durumda


olan fiziksel grubunun ‘yürümesi sakıncalı görülen veya engeli olan yardımsız veya
yardımlı olarak tekerlekli sandalye kullanarak hareket eden kişilerdir’[40]. Tekerlekli
sandalye kullanan kişinin günlük yaşamda karşılaştığı sorunlar çeşitli engellerden
27

dolayı öncelikle yaşamını sürdürdüğü ev ortamından başlamaktadır. Herhangi bir


düzenleme yapılmamış bir evde tekerlekli sandalye kullanarak hareket etmek,
tuvaleti kullanmak, banyo yapmak ve elbise değiştirmek oldukça zordur. Bu durum
psikolojik olarak yıpratıcı bir dönemin başlamasına neden olur.

Konut fiziksel engelli bir kullanıcının ihtiyaçlarına göre değiştirilemiyorsa mevcut


konut engelli bireylerin yaşamasına uygun olmayabilir. Bu kişiler belki hem başka
bir yere hatta başka bir şehre bile taşınabilecektir. Halbuki onların hayat tarzları bu
durumda değişecekken eğer isterlerse bir kişinin yaşamında bütün safhalarındaki
kişisel ihtiyaçlara tümüyle kolaylıkla uyarlanabilen bir evde oturabilirlerdi [37].

Tekerlekli sandalye kullanıcı ihtiyaçlarının tespit edilmesi onların yaşam standartları


yükseltmekle birlikte manevra ve kullanım kolaylığı arz eden faktörlere tasarım
süreçlerinde öncelik verilmesi önemlidir. Ancak, tasarım düşüncelerinde herkes için
tasarım felsefesi yaklaşımları ile tasarım senaryoları oluşturulmalıdır.

Mutfak; Konut mekanda yiyeceklerin depolanması, hazırlanması, servisi ve


bulaşıkların yıkanması gibi bir çok ev işi faaliyetinin yürütüldüğü, engelli ev
bireylerinin evin diğer alanlarına göre daha fazla zaman geçirdiği, enerji harcadığı ve
en fazla sorunla karşılaştığı bir mekan olan mutfağın, ergonomik olarak
düzenlenmesi konutun diğer alanlarına göre öncelik taşımaktadır [41].
28

Şekil 2.14. Mutfak üniteleri arasındaki kullanım sıklığı [12]

Goldsmith’e göre mutfakta harcanan enerji, bu alanın yerleşim şekli ile doğrudan
ilişkilidir. Bu alandaki mutfak ünitelerinin az enerji harcanacak şekilde yerlerinin
belirlenmesi hareket güçlüğü çeken engelliler için kullanım kolaylığı sağlaması
önemlidir. Günümüzün konut mimarisinde tasarlanan mutfak planları
değerlendirildiğinde I, L, U, Paralel ve Amerikan tipi mutfak tiplemelerinin olduğu
görülmektedir. Ancak eylemlere ve kullanıcılara göre mutfak tiplerinin belirlenmesi
önemlidir [11]. Engelli insanlar ve mutfak tipleri inceleyen Çınar’ın araştırma
sonucuna göre çalışma kolaylıkları göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde
tekerlekli sandalye kullanıcıları için en ideal mutfağın L tipi olduğu iddiası vardır
[8].

Mutfak tasarımlarında dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir konu ise, mutfak
tezgâhının yüksekliği tekerlekli sandalye kullanıcısının ünitelere ulaşımı için giriş
sağlayacak türden olması bu insanların kullanım kolaylığını artırır. Engelli bireyin
ihtiyaçlarına yönelik ve hayatını kolaylaştıran düzenlemeler yapılırken, diğer
kullanıcıların yaşamlarını zorlaştırmayan mutfak çözüm önerileri getirilmelidir. Bu
bağlamda elektrik-elektronik sistemli kompleks çalışma sistemlerini mobilyaya
uygulanması her iki tür kullanıcı için kullanım kolaylığı yaratacaktır [42]. Çünkü
29

konut içindeki tüm kullanıcılar için tek bir seviye önermek mümkün değildir,
dolayısıyla alternatifli çalışma seviyesinde çalışmak için çekmeceli, katlanır veya
kilitlenebilir tekerlekli tezgâhlar önerilebilir.

Şekil 2.15. Kullanım kolaylığı sağlayan mutfak tezgah örnekleri [6]

Mutfak ünitelerinin kullanımında karşılaşılan bir diğer problem ise fırın ve bulaşık
makinesi ünitelerinin kullanımıdır. Bu ünitelerin kapakları öne doğru açıldığından
kullanıcı geri çekilmek durumunda kalmaktadır. Bu da fırın ve bulaşık makinelerine
ulaşımı engellemektedir. Fırın ve bulaşık makinesi ünitelerinin yanına düzenlenecek
bir diz boşluğu tekerlekli sandalye kullanıcısının kendini içeri çekmesini sağlayabilir.
Böylece fırın ve bulaşık makinesi tekerlekli sandalye kullanıcısı tarafından daha
rahat kullanılabilir. Ocağın her iki tarafından da en az 30 cm’ lik bir tezgâh alanının
olması sıcak kap ve tavaları yerleştirme imkanı sağlayabilir [43].
30

Şekil 2.16. Ocak ve bulaşık makinesi kullanımı [43]

Fırın kullanıma başka bir yaklaşım ise göz hizası fırın kullanımıdır. Bu düzenleme
kabların geçirilecek alanını daha da kısaltır. Tekerlekli sandalye kullanıcısı için,
fırının en az bir tarafına diz boşluğu düzenlenmelidir. Böylece daha yakın bir
yaklaşıma izin verilmiş olacaktır [43]. Bu tip fırın kullanımının tekerlekli sandalye
kullanıcısı için daha kolay olacağı düşünülmektedir.

Önemli olan diğer bir konuda evye altı yalıtımıdır. Eviye altındaki sıcak su boruları
alt beden duyu yetersizliği veya bozukluğu olan engelliler için az da olsa tehlike
yaratabilir. Bu durumda yalıtımlı veya yalıtım tablalı evyeler kullanılabilir [44].

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının mutfakta karşılaştığı problemlerden bir diğeri de


mutfak köşe dolaplarıdır. Bu gibi sorunların çözülmesinde mekanik raylı
sistemlerden, döner tablardan ve elektro-mekanik sistemlerden yararlanılabilir. Bu
tip mekanizmalarda, ışıklı ve sesli güvenlik önlemleri alınarak, kullanıcıya alternatif
bir seçenek sunulabilecektir [8].

Banyo; Tekerlekli sandalye kullanıcı konutlarında gerek banyo alanına ilişkin


gerekse banyo donanımının yerleşim ve ebatlarına ilişkin çeşitli engellerle
karşılaşmaktadırlar. Bu engeller kişilerin günlük faaliyetlerini yerine getirmesini
zorlaştırmakta ve banyodaki faaliyetlerin yürütülmesi koşullarını sağlanmaması,
31

beraberinde bireylerde bağımlılık, kızgınlık, öfke, hayal kırıklığı, suçluluk veya


psikolojik yıkılma gibi duyguları getirebilmektedir [45].

Tekerlekli sandalye kullanan kişiler, lavabo, klozet, küvet gibi banyo donanımlarına
rahatça yaklaşabilmeleri, manevra yapabilmeleri ve kullanabilmeleri için her
donanımın önünde ek alana ihtiyaç duyarlar. Bu durum banyonun standart
boyutlarından biraz daha büyük olmasını gerekli kılar. Tekerlekli sandalye kullanan
kişiler için uygun banyo alanı ölçüsü 4.5-6m² verilmektedir [46].

Şekil 2.17. Küvet kullanılan banyolarda tekerlekli sandalye kullanıcıları için


bırakılması gereken zemin alanları [39]

Tekerlekli sandalye kullanan kişilerin küvete girip çıkarken ulaşım zorluğu çekerler.
Bu durumdan dolayı duşun kullanımı küvete göre daha kolaydır. Ancak kullanıcı duş
yerine küvet kullanmak istiyorsa küvete güvenli bir şekilde girip çıka bilmesi için
küvet ile ilgili bazı noktalara dikkat edilmelidir. Tekerlekli sandalye kullanıcısının
küvete geçerken destek alması için sağlamlaştırılmış tutunma barları kullanmak
oldukça fayda sağlayabilir [46].
32

Şekil 2.18. Tekerlekli sandalye kullanıcıları için banyolara konulması gereken barlar
ve ölçüleri [39]

Tekerlekli sandalye kullanan kişiler küvete geçerken hareketlerini kolaylaştırıcı diğer


bir düzenleme, bu kişilere yönelik yapılan oturaklardır. Bu oturaklara otururken
kullanılmak üzere elde tutulabilir bir duş başlığı kullanmak büyük kolaylık sağlar.
Küvet yüzeyinin kaygan olmaması da yaşanabilecek kazaların önlenmesi açısından
önemlidir [47].
33

Şekil 2.19. Tekerlekli sandalye kullanıcıları için banyolarda alternatif oturma


düzenekleri [48]

Tekerlekli sandalyeli kullanıcılarına yönelik banyo alanındaki düzenlemelerin çoğu


inşaat ve mimarlık düzenlemeleri olup, inşaat aşamasında diğer konut bölümlerine
göre yapılacak küçük ve masrafsız düzenlemeler kullanıcılara kullanım kolaylığı
sağlayabilir.
34

Giriş Holü ve Koridorlar; Giriş holü veya koridorlarda tekerlekli sandalye


kullanıcıları için engel oluşturacak gerekli açıklıklar, basamaklar ve uygun olmayan
zeminler olabilir. Kapılar çok dar veya açmak için gerekenden fazla bir güç
gerektirebilir.

Şekil 2.20. Bir kişilik tekerlekli sandalye Şekil 2.21. İki tekerlekli sandalye
koridor genişliği [39] kullanıcısı için koridor
genişliği [39]

Hızlı kapanan otomatik kapılar ve sert yaylı kapılar, bunlardan çok hareketli olmayan
kişiler için bir çeşit problem kaynağıdır. Çoğu döner kapılar veya turnikeler,
tekerlekli sandalye ve ağır valiz taşıyanlara uygun hale getirilmemiş olup, bu kişiler
için geçit vermeyebilirler [37].

Yatma Mekanı; Engelli insanlar yatak odasını normal insanlardan daha fazla
kullanırlar. Bilhassa tekerlekli sandalyede yaşayanlar bütün gün boyunca aynı
pozisyonda oturmaktan rahatsız olarak dinlenme ihtiyacı hissedebilirler. Günlük bazı
tedavi ve hareketlerin burada gerçekleştirilmesiyle birlikte yatak odasının
dinlenmeye, okumaya ve çalışmaya imkan verebilmesi gerekmektedir [11].
35

Konut ve mobilya tasarımlarında son kullanıcı olarak engellilerin ihtiyaç ve talepleri


doğrultusunda mobilya üretiminin gerçekleştirilmesi önemlidir. Örneğin yatak odası
mobilyaları insanların günlük yaşamlarının 1/3’ünü geçirdikleri uyuma, dinlenme vs
eylemlerin geçirildiği ürünler olarak düşünüldüğünde insan yaşamına katabileceği
pozitif ve negatif değerler önem arz etmektedir [9].

Günlük yaşamın büyük bir bölümünün geçtiği yatak odaları için üretilecek mobilya
ve eşyalarda sadece mobilya ve döşemecilik sektörlerindeki gelişmeler değil aynı
zamanda elektrik, elektronik ve bilgisayar teknolojilerinden de faydalanılabilir.

Şekil 2.22. Farklı yatma pozisyonlarına sahip engelli yatağı [9]

Elektrikle şekli ayarlanabilen karyolalar, tekerlekli sandalye engellilerine çeşitli


yatma pozisyonları için imkan sağlar. Karyolanın hemen yanında engellinin ihtiyaç
duyabileceği her şey ve kendisinin ihtiyacı olan şahsi eşyalarını bulunduracağı yerler
gereklidir. Yatakta yemek yenebilmesi için özel amaçlı mobilyalar bu insanların
yaşam kalitesi ve yaşam kolaylığını artırabilir. Engelli yatakta iken ışıklara kumanda
edebilmeli, kapıyı açabilmeli, radyoyu, televizyonu açıp kapatabilmeli, imdat ziline
basabilmelidir. Dış kapıdaki biriyle konuşma imkanını da temini düşünülebilir [11].
Tekerlekli sandalye kullanıcılarına tüm bu kullanım kolaylıklarının sağlanması için,
bu insanların pozisyonları ve hareket kabiliyetlerinin artırılmasına yönelik
düşüncelerin, ergonomik ve fonksiyonel tasarımlarla çözülebileceği ifade edilebilir.
36

Depolama mobilyalarında (özellikle elbise dolabı vs) ulaşım problemlerinin


çözümlerinde hareketli askı elemanları, raflar kullanılması, tekerlekli sandalye giriş
alanlarının yaratılması, engelli bireylerin problemlerini çözebilecek alternatifler
arasında yer almaktadır. Ürün tasarım aşamalarında mobilyalara fonksiyonel
hareketler katabilecek elektronik ve elektrik mekanizmaların kullanılması
problemlerin çözümlerinde önem teşkil etmektedir. Örneğin kapı ve pencerelerin
kullanımında ulaşım ve eksensel hareketlerden dolayı ortaya çıkan problemler
elektroniğin kullanımı ile çözülebilmektedir. Yine dolapların elektronik mekanizma
yardımı ile engelli bireylerin kullanım alanlarına getirilmesi problemlerin
çözümlerinde kolaylıklar sağlamaktadır. Dolap kapaklarının, pencerelerin ve
çekmeceli ünitelerin kullanımlarında engelli bireylerin problemler yaşadığı
söylenebilir [9].

Yüksek dolaplara çift açık kapak yerleştirerek dolabın içindekilerin tam olarak
görünmesi sağlanabilir. Bu kapaklar tekerlekli sandalye kullanıcısı için manevra
alanını genişletebilir.

Şekil 2.23. Çift yönlü kapı dolapları ve katlanır kapaklı dolaplar [43]

Yaşam Mekanı; Yaşam mekanında oluşturulan oturma grubu vasıtası ile dinlenme,
sohbet ve oturma eylemleri gerçekleşir. Bu grubu oluştururken tekerlekli sandalye
kullanıcılarının oturma ve hareket etme alanlarına dikkat edilmelidir. Kullanıcının
ihtiyaçlarına cevap vermeyecek şekilde oturma grubu düzenlendiğinde mobilya
miktarı azaltılarak içinde dolaşma imkanı arttırılabilir. Tekerlekli sandalyeli
37

kullanıcının oturma grubuna kolaylıkla oturabilmesi için, öncelikle tekerlekli


sandalye ile oturma grubunun aynı yükseklikte olması gerekir [49].

Engelliler için tasarlanan mobilyaların keskin köşe ve kenarları bulunmamalıdır.


Tutma kolları büyük, kolay görülebilir ve kolay kavranabilir olmalıdır. Diz hizasının
altındaki sabit raflar çekmece olarak rahat kullanılabilir. Göz ve diz hizası arasındaki
alanda bulunan kullanma, saklama bölümleri rahat ulaşılan ve kolay görülen
yerlerdir. En çok kullanılan nesneler buralarda bulundurulur. Masalar sağlam ve
dengeli olmalıdır [50].

Türkiye’de son yıllarda, yaşanılan mekanı düzenlerken bedensel engellilerinde


düşünülmesini sağlamak ve tasarımın herkes için olduğu gerçeğini ortaya koymak
amacı ile çeşitli çalışmalar yapılmaktadır ve yarışmalar düzenlenmektedir. Bu
konuda çalışmaları bulunan Vatansever’e göre;

‘Engelli mobilyaları satan hiç kimse tasarımı umursamıyor. Mobilya kendini ‘ben
sadece sakatlar içinim’ diye fark ettiriyor. Hem işlevsel hem de görsel olarak engelli
mobilyası görünümünü minimuma indirmeyi amaçladım’ .

Vatansever projesinde; engellinin dışarıda kullandığı sandalyesini evinde de zorunlu


olarak kullanacağı düşüncesinden hareket etmiştir. Engelli insanların, sandalyeye her
oturduğunda sakatlığı yüzüne vuruluyor iddiası ile engelliler için yeni bir yaşam
mekanı tasarlamıştır. Bu yaşam mekanının sandalyesi akülü ve sandalyenin herhangi
bir kontrol kolu yoktur. Kontrolü, engelli kişinin koluna takılan ve blue tooth ile
çalışan bir aygıt sağlamaktadır. Engelli kişinin ev içerisinde kat ettiği yol göz önüne
alındığında sandalyenin aküsü uzun süre kullanılabilmektedir. Sandalyenin
özellikleri incelendiğinde 120 derece sırt eğimi sağladığı ve 15cm’lik yükseklik ayarı
da yapılabildiği görülmektedir.

Oturma ve yaslanma kısmı, terlemeyen ve formunu kaybetmeyen poliüretan destekli


keseciklerden oluşuyor. Odadaki yatak çevresini saracak tekerlekli bir dış düzenek ve
gerektiğinde sırt eğimi ayarlanabilir olarak tasarlanmış. Çalışma masasının dörtte üçü
38

istenirse parçalanabiliyor. Engelli yatağında çalışmak istiyorsa parçalara ayrılabilen


masa, yatağa kolaylıkla adapte edilebiliyor. Diz üstü bilgisayarla çalışmak isteyen
engelli parçalanabilen bu masa ile elektrik sorununu halledebiliyor. Odadaki raflar
kitaplık olarak kullanılabildiği gibi engelli kişiye aynı zamanda destekte sağlıyor
[51].

Yaşama mekanı ile ilgili düzenlemeler incelendiğinde; tekerlekli sandalye


kullanıcılarına yönelik yapılan çalışmaların arttığını fakat engellilerin günlük hayata
uyumunu tam anlamıyla sağlayamadığı söylenebilir.

Kapı ve Pencereler; Normal kanatlı kapılar tekerlekli koltuktaki engelliler için uygun
olmakla birlikte sürme kapıların daha kullanışlı olduğu genellikle kabul edilebilir.
Ancak sürme kapıların hem alttan, hem de üsten raylı olmaları gerekmektedir.
Tekerlekli koltuktaki insanlar kapı kapamayı pek sevmediklerinden, sürme kapılar da
yer tutmadan açık kala bildiklerinden mekanlar arası bağlantılar daha tabii kalmış
olur. Çarpma kapılar tekerlekli sandalye kullanıcılarına zorluk çıkarırlar. Döner
kapılar ise tekerlekli sandalye hareketine konutlarda izin vermeyebilir [11].
Tekerlekli sandalye kullanıcılarına uygun kapı çeşitleri için uygulanması gerekli
standart ölçüler Şekil 2.24’de verilmiştir.

Şekil 2.24. Temiz kapı açıklıkları [39]


39

Tasarımda kapılar kesinlikle eşiksiz tasarlanmalıdır, yalıtım gerekiyorsa eşik sorunu


Şekil 2.25’de detaylar uygulanarak çözülebilir.

Şekil 2.25. Tekerlekli sandalyelere göre eşik ve otomatik kontrollü kapılar [38]

Kapı önüne paspas konulması arzu edildiğinde engelliye mani olmayacak Şekil
2.26’daki gibi çözümler üretilmelidir.

Şekil 2.26. Kapı girişi ve paspas ilişkisi.

Döner kapılar engelliler için uygun olmamaktadır. Eğer bu kapılardan


vazgeçilemiyorsa, engelliler ayrıca ek bir kapı öngörülebilir. Dolaşım alanına
yerleştirilen kapı ve pencere kanatları engeliler için tehlike oluşturabilir. Dışarıya
açılan kapılar girintilere yerleştirilmelidir [52].

Engellilerin yaşayacakları konut ve işyeri tasarımında proje aşamasında tekerlekli


sandalye kullanıcılarının antropometrik ölçüleri dikkate alınarak tasarımlar
40

yapılmalıdır. Çünkü proje aşamasında bu planlamalara yer verilmediğinde daha


sonraki dönemlerde yapılacak düzenlemelerin maliyeti, proje aşamasındaki
maliyetlerden daha yüksek olabilmektedir. Engellinin günlük hayatında aktivitelerini
yerine getirebileceği yerlerden olan; alışveriş merkezleri, okullar, camiler, spor
alanları, tiyatro, sinema gibi kültürel alanlarının da kapı ve pencerelerinin de
tekerlekli sandalye kullanıcılarının rahatlıkla hareket edebilecekleri ölçülerde proje
aşamasında düşünülmesi doğru bir yaklaşım olacaktır. Bunların yanı sıra tekerlekli
sandalye kullanıcılarının kendi yaşam alanları dışında komşuluk ve akrabalık
ziyaretleri kapsamında, toplu yaşanılan apartman, site gibi yerleşgelerde de
antropometrik ölçülere uygun mimari tasarımlar yapılmalıdır.

Kapı kilidinin kolay ulaşılabilmesi için mekanın iyi aydınlatılmış ve tanımlı olması
gerekebilir. Her kapıya mutlaka geniş açılı bir göz deliği konularak gelen kişinin
kontrolü sağlamalıdır. Kapılar dışa açılmalıdır. Bir kapının eni tekerlekli sandalyenin
genişliği ile sandalyeyi kullananın kollarının kapladığı alan (en az 85-90 cm) dikkate
alınarak belirlenir. Kapı kollarının biçimi basit ve kolay tutulabilir olmalı yüksekliği
en az 90 cm en fazla 140 cm olmalıdır. Menteşelerin bulunduğu kenara yakın
yerleştirilen kapı kolu tekerlekli sandalyeyi kullananın kapıyı kapatmasını
kolaylaştıracaktır [53].

Şekil 2.27. Kapıların önündeki manevra alanı [52]


41

Kapı kolunun yanında, kapının açıldığı kenarda serbest alanın genişliği tekerlekli
sandalyeyi kullanın kapıyı manevra yapmadan açabilmesini sağlamak amacı ilen az
0,60 m olmalıdır. 0,60 m’den daha dar bir serbest alan manevra yapılmasını zorunlu
hale getirir. Dolayısıyla, açık kapının önündeki serbest alan aşağıdaki değerlere
uygun olarak genişletilmelidir.

Çizelge 2.1. Menteşeli kapılarda bırakılması gereken serbest alan

C D
600 mm 600 mm
400 mm 800 mm
200 mm 1000 mm
<200 mm 1200 mm

Herhangi bir tekerlekli sandalye kullanıcısının yüksek bir pencereyi açabilmesi için
yardımcı bir kola ihtiyaç duyulur. Bu kolun, tasarım kriterleri göz önünde
bulundurularak en az 0,90 ve en fazla 1,40 arasında yüksekliğe yerleştirilmelidir.

Şekil 2.28. Pencere kol yükseklikleri [52]

Yan taraftan yaklaşımlarda bir engel varsa pencere kolu tasarım kriterleri göz önünde
bulundurularak en fazla zeminden 1,00 m yüksekliğe yerleştirilmelidir.
42

Şekil 2.29. Herhangi bir engel olduğunda pencere kol yüksekliği [52]

Yan taraftan yaklaşmanın sınırlı olduğu durumlarda, pencere kolu tasarım kriterleri
göz önünde bulundurularak zeminden en fazla1.00m ve en az 0,90m arasında bir
yüksekliğe yerleştirilmelidir.

Şekil 2.30. Yandan yaklaşım sınırlı olduğunda [52]


43

Pencere tasarımlarında ortalama boydaki insanlar kadar tekerlekli sandalye


kullanıcılarının da bakış açısı dikkate alınmalıdır. Pencere yükseklikleri, ortalama
boydaki bir insanın bakış açısı olarak geniş ve rahat görüş açısı sağlıyorsa, tekerlekli
sandalye kullanıcıları için de herhangi bir Şekil 2.31’de engel teşkil etmemelidir.

Şekil 2.31. Tekerlekli sandalye kullanıcısının görüş açısı [54]

Tuvalet; Tekerlekli sandalye kullanıcıları için alaturka tuvaleti kullanma imkanı


yoktur. Tekerlekli sandalyeden klozete geçiş çeşitli biçimlerde yapılabilir. Tekerlekli
sandalye kullananlar tuvalet ihtiyacını giderebilmek için yanaşma alanına ve
tutamaklara ihtiyaç duyarlar.
44

Şekil 2.32. Tekerlekli sandalye kullanıcısının çapraz yaklaşımı 1- Bükülür kol


açılarak transfer pozisyonu, araç frenlenir, 2- Dirsekler yardımı ile
transfer, 3- Barlar yardımı ile dönme, 4- Tuvalet pozisyonu alınır [39]

Şekil 2.33. Tekerlekli sandalye ile yandan yaklaşım 1- Transfer için yandan
yaklaşma, 2- Transfer, 3- Tuvalet pozisyonu [39]
45

Tutamaklar konumlandırılması için klozetin yan tarafında duvar yoksa, L şeklinde


tutamak konumlandırılmalı ve bir ucu arka duvara diğer ucu yere monte edilmelidir.

Tekerlekli sandalye kullanıcıları için yapılması gereken diğer bir düzenleme klozetin
yükseklik ayarıdır. Yüksekliği alçak kalan klozetlerde oturma yüksekliğini
ayarlamak gerekli olabilir. Taşınır, sürekli, kullanışlı ve sökülüp takılabilen tuvalet
oturağı kullanılabilir. Bazen yükseklik ayarlanabilir. Yalnız tuvalete oturmak için
yaklaşım alanı ve tuvalette hijyen olmalıdır [55].

Tekerlekli sandalye kullanıcıları tuvalet ihtiyaçlarını gördükten sonra onlara yönelik


yapılan düzenlemelerden biride lavabolardır. Lavabo yüksekliği engelli insanlara da
uygun yapılmalı ve atık su boruları izole edilmelidir.

Şekil 2.34. Tekerlekli sandalye kullanıcısına uygun lavabo düzenlemeleri [56].


46

Zemin; Zemin malzemesinde halı gibi tekerlekli sandalyenin hareketini zorlaştıran


malzemeleri kullanılmamalıdır. Zemine yapışmış ince tüylü halılar tekerleklerden
çıkan gürültüleri emerlerse de yine bir kuvvet kaybına sebep olabilirler. Sert plastik
veya petrol kökenli malzeme ise bazen çok gıcırtılı sürtünmelere yol açabilir.
Seramik malzeme yalnızca ıslak hacimlerde kullanılır. Bunun da kaymayan türden
olmasına dikkat edilmelidir [11].

Zeminde kullanılan malzemenin kaplaması, kaymayı önleyici ve dolaşmayı


kolaylaştırıcı olmalı özellikleri taşımalı, zemin uygulamalarında bunun beraber
seviye değişiklikleri, kesilmeyen, sürekli ve aynı seviyede zemin oluşturmalıdır.

2.5.3. Konut dış mekan bölümleri

Bireyin bedeninde meydana gelen eksiklikler sonucunda denge ve kontrol


sorunlarının yaşanması, zaten ruhsal olarak olumsuz etkilenen engellide, fiziki
çevresinde mimari engeller sebebiyle, hayatı daha da zorlaştırmakta ve ruhsal açıdan
bir çıkmaza girebilmektedir. Bedeninden kaynaklanan fiziki sorunlar araç ve
tedavilerinde kısmen de olsa giderilebilirken, yapılaşmış çevrenin uygun olmayan
koşullarından kaynaklanan fiziki sorunlar engellide daha belirgin sorunlara yol aça
bilmektedir. Dolayısıyla konut içi veya çevresi olsun engellinin kendinden kaynaklı
fiziksel yetersizliklerini giderebilecek şekilde tasarlamak bir yerde engellinin hem
fiziksel hem de ruhsal ihtiyaçlarının karşılanması anlamını da taşımaktadır [38].

Sosyal hayat, engelli insanlar için konutundan dışarı adım atabilmesi ile
başlamaktadır. Konutundan dışarı çıkmayı isteyen bir engelli için merdiven
basamakları, asansör kabini, kaldırımlar, yaya geçitleri, ulaşım vasıtaları vb.
aşılamaz engellere dönüşmektedir.

Bir kentin planlanması sırasında biçimsel kaygılardan ziyade kentteki tüm bireylere
maksimum düzeyde fayda sağlama ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır. Engelli
bireylerin günlük yaşamlarını aksatmayacak şekilde ulaşım araçları tasarlanmalı ve
kullanılmalıdır. Aynı zamanda sokaklar, kaldırımlar, yaya yolları, bina girişleri,
47

merdiven ve asansörler, lavabolar, tiyatro, sinema, alışveriş merkezleri vb. eğlence


alanlarının iç tasarımı, binalardaki acil çıkışlar, otoparkların vb. inşasında engelliler
ve bir kısım yaşlı insanlar düşünülmelidir. Kentsel ve mimari çevrelerde rahat
edebilmelerine ve hayata daha kolay katılabilmelerine yardımcı olacak temel
standartların belirlenip bunlara uyulması gerekmektedir. Bu çerçevede bütün devlet
dairelerinin, yerel yönetim binalarının, okulların, rekreasyon alanlarının, spor
tesislerinin, alışveriş merkezlerinin, sağlık tesislerinin, kültür ve eğitim kurumlarının,
halka açık kuruluşların, tekerlekli sandalye kullanıcılarının kullanabilecekleri yerler
olarak düzenlenmeleri önemlidir. Binaların girilebilirliği, ulaşılabilirliği, olgun
mimarlık anlayışına ve gelişmiş toplumsal örgütlenmeye işarettir [57].

Şekil 2.35. Tekerlekli sandalye kullanıcısının kullanım zorluğu

Kentsel dış mekanlar; tüm yapıların oluşturduğu, bir bütün olmalıdır. Kentte
caddeler, kentsel mobilya ve meydanlar; kısaca kenti oluşturan yapılaşmış çevre bir
bütün arz etmelidir. Bu bütünlük kentte yaşayan tüm insanları hayatını
48

kolaylaştırmalı ve onlara engel olmayarak, insan çevre etkileşiminde insanın yaratıcı


güç kazanmasına etkin rol oynayan bir öğe olmalıdır.

Merdivenler; Uygun merdiven inşasında, merdivenlerin 150 cm genişliğinde olması


ve her iki taraflarında tırabzanların yer alması gerekmektedir. Prensipte merdiven
basamağının dik yüzünün uzunluğunun 16 cm geçmemesi ve basamakların 30 cm
veya daha fazla uzunluğu sahip olmaları önemlidir. Merdiven basamağı cilasız
kaygan yüzeye sahip olmayan bir madde ile kaplanmalı ve merdiven basamağının
dik yüzünden değişik bir renkte olmasına özen gösterilmelidir. Merdiven burnunun
dışarıya doğru çıkıntı yapması önlenmelidir. Merdivenin eğimi ¼ veya daha fazla ve
genişliği 400 cm veya daha fazla olduğunda orta noktasına bir tırabzan
yerleştirilmelidir [58].

Mümkün olduğu takdirde yol eğiminin %5 (1/20) den fazla olmaması gerekir. %2.5
(1/40) dan fazla olan eğimin, el kontrolü tekerlekli sandalye kullanıcıları için zorluk
yarattığı kabul edilmektedir. Yol eğiminin %5 den fazla olması gerektiği durumlarda
10 metre aralarla uzunluğu 1800 mm olan düz alanlar ayrılmalıdır.

Yağmur suyu drenaj eğimlerinin de %2.5 (1/40) dan fazla olmaması gerekir. Bu
eğim daha fazla olduğu takdirde tekerlekli sandalye kullanıcısının düz bir çizgide
ilerlemesi güçleşir [24] .

Eğer merdiven kullanımın zorunlu olduğu durumlarda, alternatif kullanım için


merdivenlerin yanına Şekil 2.36’deki mekanizmalar tasarlanmalıdır.
49

(a) (b)

(c) (d)

Şekil 2.36. Asansöre alternatif donanım örnekleri a) Tavandan ek donanım,


b) Kayma sandalye, c) Eğimli platform, d) Dikey platform

Asansörler ve Ek Donanımlar; Asansörler tekerlekli sandalye kullanıcıları için en


büyük engel sayılabilecek merdivenleri, engel olmaktan çıkarabilecek donanım aracı
olarak tercih edilebilir. Asansör alternatifi birçok konutta ve toplu yaşam
merkezlerine kullanılabilmektedir.

Asansörler çok katlı binalarda tercih sebebidir. Asansörlerin düğmeleri kabinin


içinde yerden 85-90 cm yükseklikte tutma barları bulunmalı, kabinin zemini halılarla
kaplı olmamalıdır [37].
50

Şekil 2.37. Asansör kabinleri için uyulması gerekli asgari ölçüler [39]

Şekil 2.38. Asansör kapılarının uygun açılış çeşitleri [39]

Asansörlerde tekerlekli sandalye kullanıcılarının, kullanım kolaylığını sağlayacak


uygun hareket alanları ve kapı genişlikleri bulunmalıdır.

Rampalar; Farklı seviyelerdeki yerleri birbirine bağlayan rampalar öncelikle


tekerlekli sandalye kullanıcıları için gereklidir. Engellilerin kullanacağı eğimli
yollarda, öncelikle rampalar tercih edilmeli, rampa yapılması mümkün olmaması
durumunda ek donanımlar yapılmalıdır.

Rampa uygulamalarından biri bina giriş rampalarıdır. Bu rampaların eğimleri %5 ile


%10 arasındadır. 10 santimetreye kadar bir yükseklik farkında en fazla rampa eğimi
51

%10; 25 santimetreye kadar olan yükseklik farkında en fazla rampa eğimi %8,25; 50
santimetreye kadar olan yükseklik farkında en fazla rampa eğimi %5 alınmalıdır.
Çok kısa rampaların eğimi zorunlu durumlarda %12 olabilir. Bir rampanın boyu 6
metreden fazla ise araya 150 santimetre uzunluğunda bir sahanlık konur. Rampa
genişlikleri 130 santimetrenin altına düşürülmeye çalışılmalıdır. Sabit rampaların
düzenlenemediği yerlerde seyyar rampalar da kullanılabilir [59].

Tekerlekli sandalye kullanıcıları için uygun bina giriş rampası Şekil 2.39’de
verilmiştir.

Şekil 2.39. Tekerlekli sandalye kullanıcılarına uygun bina giriş rampası

Bir başka rampa uygulaması ise kaldırım rampalarıdır. Kaldırım rampalarının


yükseklikleri 6-15 cm arasında olmalıdır. Tekerlekli sandalyenin çıkabilmesi için
kaldırımların uygun yerlerine rampalar yapılmalıdır. Bunların eğimleri %8 civarında
alınmalıdır. Kaldırım rampalarının genişliği 140 cm yapılırsa yan yana yürüyen iki
insanın da buradan geçmeleri mümkün olabilir [60].
52

Şekil 2.40. Tekerlekli sandalye kullanıcılarına uygun kaldırım rampası

Tekerlekli sandalye kullanıcıları sokaklarda ve caddeler de kaldırım


yüksekliklerinden dolayı kullanım zorluğu yaşamaktadırlar. Bu nedenle rampaların
uygun ölçülerle yapılması tekerlekli sandalye kullanıcılarının hayatını
kolaylaştıracaktır.

Otoparklar; Park yerleri yol kenarında ise, taşıtın arkasından tekerlekli sandalye
çıkacağı düşünülerek, ayrılacak park yeri uzunluğu 6.6 metre ve düşük kaldırımlı
olmalıdır.

Yol kenar parkına izin verilen yollarda ise, engelliler için de yeterli sayıda park
alanları tesis edilmelidir. Engelliler için tüm tesisteki park yeri sayısının %2’si kadar
yer ayrılmalıdır [10].

Otopark ölçülerinde engelliler için otomobil veya karavan gibi araçlara binerken araç
rampaları veya asansörleri kullanılabileceği düşünülerek boşluklar
bırakılmalıdır.Tekerlekli sandalye kullanıcıları için ölçümlendirilmiş otopark ölçüleri
Şekil 2.41’da verilmiştir.
53

Şekil 2.41. Otopark ölçüleri [39]

2.5.4. Sosyal faaliyet alanları ve araçları

Sosyal faaliyet alanları ve araçları insanların hayatlarını güzelleştiren, daha keyifli


kılan ve topluma katılmalarını sağlayan düzenlemeleri içermektedir. Resmi
dairelerde işlerini yapmak, okula gitmek, ibadet etmek, alış-veriş yapmak, spor
yapmak, sinemaya gitmek ve kafeterya ya gidip dinlenmek her insanın hakkı olduğu
için engelli insanların da faydalanabilecekleri şekilde tasarlanmaları gerekmektedir.

Engellilere yönelik sosyal faaliyet alanları ve araçları alanları bir bütün halinde
düşünülmeli ve engelli insanların yaşam kalitesini ve kullanım kolaylığını
sağlayacağı şekilde tasarımlanmalıdır. Örneğin; bir bankaya para yatıracak tekerlekli
sandalyeli engelli manevra alanı ve vezne yüksekliği uygun olsa dahi öncelikle
kaldırımı aşmadığından bankaya ulaşamamaktır. Bir başka örnek ise ibadet etmek
için camiye gitmek isteyen bir engellinin önce ulaşım aracına binebilmesi
ibadethaneye ulaşması ve içeriye girip ibadetini yapabilmesi için yolların,
kaldırımların, ulaşım aracının ve ibadethanenin engellinin kullanımına uygun
organize bir şekilde tasarlanmış olması gerekmektedir.

Bu açıdan bakıldığında; engelli bağımsız hareketini hedefleyen kent planlaması,


mimari ve tasarıma ilişkin düzenlemeler, günlük yaşamdaki basit bir aktivitenin
aslında ne kadar çok hareket kombinasyonu ve mekân değişikliği gerektirdiği dikkate
54

alınarak, geniş bir bakış açısı içerisinde yapılmasının önemini ortaya


koyabilmektedir. Ulaşım sırasında değişik mimari yapıların ve engelli kişinin farklı
fiziksel fonksiyon seviyesinin birbirini nasıl ve ne oranda etkilediğinin incelenmesi
mimari planlamada önemli olabilmektedir.

Sinemalar ve Tiyatrolar; Sinema ve tiyatro salonları vb. yerlere tekerlekli sandalye


kullanıcılarının rahat bir biçimde ulaşabilmelerin sağlanması bu kişilerin sosyal
yaşama katılımlarında önemli bir aşama olacaktır. Tekerlekli sandalye kullanıcıları
için sinema ve tiyatro salonlarında minimum koltuk sayısı, salon içerisinde bulunan
toplam koltuk sayısının 1/200 (elde edilen sayının 10 ‘u geçmesi halinde minimum
sayı 10’dur) ile çarpılması ile bulunabilir. Tekerlekli sandalye kullanıcılarına tahsis
edilen bu yerlerin ve bu yerlerle bağlantısı bulunan diğer yerlerin yatay düzlemde yer
almaları ve yüzeylerinin kayganlığı engelleyici bir madde ile kaplı olması
gerekmektedir [58].

Şekil 2.42. Salonda tekerlekli sandalye kullanıcısına ayrılan yerler [58]


55

Şekil 2.43. Sinema gişeleri [58]

Toplu Ulaşım Araçları; Özel arabası olmayan birçok kişi için toplu taşım araçları en
çok kullanılan ulaşım şeklidir. Birçok ülke otobüs tasarımlarını tekerlekli sandalye
kullanıcılarına yardım amaçlı olarak değiştirmektedirler. Otobüs tasarımlarında kent
iç ve dışı otobüsleri yükseklik farkı olduğundan birbirinden ayırmak gerekir. Kent içi
otobüsleri için yeni tasarımlar, sadece bir basamaklı veya basamaksız binişi
sağlayacak kadar alçaltılmış olacak biçimde yapılmalıdır. Böylece, az eğimli bir
rampayla tekerlekli sandalyeli bir yolcunun otobüse binmesi sağlanacaktır.
Şehirlerarası otobüslerde ise, otobüsler yüksek olduğu için rampa kullanışlı değildir.
Bu otobüslerde tekerlekli sandalye kullanıcısının ulaşımı liftle sağlanmalıdır.
Şekil 2.44’de bu uygulamaya bir örnek verilmiştir.
56

Şekil 2.44. Toplu taşıma araçlarında lift uygulaması

Türkiye’de araçlara iniş-binişlerde basamakların konumu mimari açıdan


değerlendirildiğinde yaşlıların ve bedensel engellilerin konumlarının yanı sıra erişkin
insanların ölçülerine bile uyum göstermedikleri gözlenebilmektedir.

Toplu taşım araçlarını kullanmak sadece araca iniş-biniş aynı zamanda bilet gişesi ve
durakların konumu ile ölçüleri de önem kazanmaktadır. İstasyonlar veya durakların
girişten başlayarak öncelikle bilet kesme yerleri yolu iki tarafına yerleştirilmeli ve
buralara erişim düzayak, basamaksız yürüyen merdiven veya asansör ile
sağlanmalıdır. Bilet gişelerinin yolun tek tarafında olması, tekerlekli sandalye
kullanıcısının kalbinin sıkışmasına ve hatta kalp krizi gibi sonuçlar da
doğurabilmektedir [61]. Bunun yanında otobüslerin koltuk düzenlemeleri de
tekerlekli sandalye kullanıcılarına kullanım kolaylığı sağlayacak şekilde dizayn
edilmelidir. Koltuk araları ve araç giriş kapıları en az 85 cm. genişliğinde
57

yapılmalıdır. Merdivenler, indirme düğmeleri ve tutunma yerleri tekerlekli sandalye


kullanıcısına uygun yapılmalıdır.

Eğitim Mekanları; Eğitim yapıları konusunda bazı düzenlemeler yapılmaktaysa da


genelde tekerlekli sandalyeye uygun tasarım ve kullanımlar genelde
görülememektedir. Tekerlekli sandalye kullanan bedensel engelli çocuklar için ayrı
okulların yapılması toplumsal ayrışmaya ve ayrımcılığa neden olabilen bir
uygulamadır. Özellikle tekerlekli sandalye kullanan bedensel engellilere normal
okullar bünyesinde erişebilirlikleri sağlanamadığı için sınırlı sayıdaki bedensel
engelli çocuklar okullarına devam etmek zorunda kalmaktadır [62]. Bedensel
engelliler için ayrı okullar yerine diğer çocukların devam ettiği okullarda sınıflar
oluşturularak, bedensel engelli çocukların topluma katılımı daha da kolaylaştırıla
bilecektir. Çünkü tasarlanan mekanlarda, kullanıcının gereksinimlerinin karşılanması
ve kendisini toplumdan soyutlanmış hissetmemesi, tekerlekli sandalye kullanan
bedensel engelli çocuğu her yönden olumlu etkilemektedir.

Alış Veriş Merkezleri; Alış-veriş merkezleri insanların ihtiyaçlarını karşılamaya


yönelik hizmetler veren önemli faaliyet alanlarındandır. İnsanlar bu alanlara
ihtiyaçlarını tatmin etmek için sıklıkla gitmek zorundadırlar. Yaşam hakkı açısından
bakıldığında engellilerinde rahatlıkla bu merkezlerden faydalanabilecekleri
düzenlemelerin yapılmış olması gerekmektedir. Alış- veriş merkezlerinin park
alanlarında engelli parklarının bulunması, giriş ve çıkış alanlarının uygunluğu,
reyonların yüksekliği, alış-veriş arabalarının ve ödeme kasalarının kullanılabilirliği
engellinin yaşam kalitesini ve kullanım kolaylığını artırmaya yönelik tasarımlara
örnek olarak sayılabilir.
58

Şekil 2.45. Uygun kasa geçiş ölçüleri [52]

Spor Merkezleri; Engelli kişiler de sağlıklı bireyler gibi gerek aktif, gerek pasif
olarak spor aktivitelerine katılmak isteyebilirler. Bu engelli insanların yaşam
kalitesini artırabilecek doğal haklarındandır. Aktif ve pasif bir şekilde spor
faaliyetlerine katılımlarını sağlayabilmek için özel tasarımlara ihtiyaç duyulmaktadır
[63]. Örneğin basketbol sporu yapmak isteyen tekerlekli sandalye kullanıcılarına
yönelik özel tasarlanmış tekerlekli sandalyelerin olması yada engelli bir insanın
basketbol maçını seyredebilmesi için spor salonundaki engellilere yönelik özel
tasarımların düşünülmesi gibi.

Spor alanları, kentsel yaşamda insanların boş zaman aktiviteleri için yararlandıkları
alanlardır. Bu alanların tasarımı yapılırken, özellikle kişilerin serbest aktivitelerini
nasıl değerlendirdikleri önemlidir. Engellilerin birçoğu engellerinden dolayı
çalışamadıklarından diğer kişilere göre daha fazla serbest aktiviteleri vardır. Bu
bağlam da, engellilere yönelik tasarımların yapılarak onların toplumla
bütünleşmesini sağlayacak spor alanları oluşturulmalıdır. Ancak her aktivite türünde
özel adaptasyonların yapılması gerekmektedir [64]. Engellilere yönelik spor alanları
ve aletleri tasarımında engellinin ölçüleri ile o sporda yapılan hareketlerinde
gözlenmesi gerekebilmektedir.
59

Park ve Bahçeler; Modern kent hayatında, insanların doğaya duydukları özlem


oldukça fazlalaşmıştır. Parklar ve bahçeler, kentlinin şehir hayatının yoğun
temposundan bir nebze uzaklaşmak, bitkiler, kuşlar ve hata bazı yabani hayvanlarla
bir yaşam alanını paylaşarak doğanın dinlendirici özelliğinden faydalandıkları
alanlardır. Engelliler kapalı ortamlarda daha fazla yaşamak zorunda kaldıkları için bu
tür dinlendirici alanlara daha fazla ihtiyaç duyabilmektedirler. Yaşam kalitesinin
yükseltilebilmesi için kentlerdeki rekreasyon alanlarının engelli insanların da
rahatlıkla kullanabileceği şekilde tasalanması gerekmektedir.

Bir park veya bahçenin engelli kişi tarafından rahat kullanılabilmesi için, öncelikle
bahçelere ulaşılabilirlik kolay ve engelsiz olmalıdır. Bu bağlamda, giriş yerlerinde
seviye farklılıkları olmamalı, gezi yollarının zeminleri tekerlekli sandalye
kullanıcılarının rahatlıkla hareket etmelerine imkan verebilecek zemine sahip
olmalıdır. Bitkiler park ve bahçe tasarımının en önemli unsurlarındandır. Bunun için
tekerlekli sandalye kullanıcıları bitkilere kolaylıkla ulaşabilmeleri sağlanmalı,
bitikler yerden 60 cm yükseklikte olacak şekilde tasarlanmalıdır [10].
60

3. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ

3.1. Materyal ve Yöntem

Araştırma bölgesi olarak ortopedik engelli okullarından bir tanesinin Ankara’da


bulunması, mobilya üretiminde Ankara’nın söz sahibi olması ve Ankara’nın başkent
olması nedeniyle bu kent seçilmiştir. Ankara ilinde konu ile ilgili kurum, okullar,
hastane ve rehabilitasyon merkezleri ziyaret edilerek tekerlekli sandalye
kullanıcılarına ulaşılmaya çalışılmıştır. Öncelikle ön anket çalışması uygulanmış
frekans değerlendirilmesi yapılmıştır. Değerlendirme sonucunda sorulacak sorular ve
anket uygulama yöntemi tespit edilmiştir. Ön anket çalışması ile tekerlekli sandalye
kullanıcılarının içinde bulundukları durum tespit edilmiş, bu kişilerin uzun ve sıkıcı
anketlerden kaçındıkları sonucuna ulaşılmıştır. Ön anket analizine göre anket
yeniden tasarlanmıştır. Anket çalışmasında tekerlekli sandalye kullanıcılarından
ellerini rahatlıkla kullanabilen, altı ay ve daha fazla süredir tekerlekli sandalye
kullanan kişiler üzerinde çalışmalar yoğunlaştırılmıştır. Tekerlekli sandalye
kullanıcılarından 72’sine ulaşılmış bu kişilerden 54’ü ile anket uygulaması yapılmış,
18 kişi ise anket çalışmasına katılmak istememiştir.

Araştırma verileri hazırlanan anket formuna bağlı kalınarak tekerlekli sandalye


kullanıcıları ile yüz yüze yapılan görüşmeler sonucunda 12 Şubat 2006- 20 Mayıs
2006 tarihleri arasında toplanmaya çalışılmıştır.

3.2. Tezin Amacı ve Hipotezler

Araştırmada tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşam hakkı düşüncesi çerçevesinde


iç ve dış mekanlarda ki yaşamsal aktivitelerini ne derecede gerçekleştirebildikleri
amaç edinilmiştir. Bu doğrultuda fiziksel engellinin bu aktivitelerini yerine getirirken
hangi engellerle karşılaştıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu tespitlerden asıl amaç
olan engelli olmanın bir yaşam sınırlaması mı olduğu, yoksa engellinin içinde
yaşadığı toplumun ve çevresinde oluşan engellerin mi bu insanların yaşamlarını
engelli hale dönüştürdükleri araştırılacaktır.
61

Engelli kişilerin evlerinden dışarı çıkıp sosyal yaşama entegrasyonları ile ilgili
kurum, kuruluş ve disiplinlerin ortak çözümler üretmesi ve hayata geçirmelerinin
gerekliliği vurgulanmaya çalışılacaktır. Bu sınırlamalar çerçevesinde mobilya
tasarımcı ve üreticilerin tekerlekli sandalye kullanıcılarının günlük yaşam da iç ve dış
mekanlardaki aktivitelerindeki karşılaştıkları problemlerinin çözümü ve toplumun
engelli insanlara bakışı tasarımcı perspektifi ile araştırılacaktır.

3.3. Örnekleme

Araştırma grubundaki 54 kişinin cinsiyetine bakıldığında 16’sinin bayan, 38’sinin


erkek deneklerden oluştuğu gözlenmiştir. Denekler medeni durumuna göre 13 evli,
40 bekar ve 1 dul dağılımındadır. Araştırma grubunun eğitim düzeyi dağılımına
bakıldığında 24’nün ilköğretim, 26’sının lise ve yalnızca 4’ünün üniversite mezunu
olduğu gözlenmiştir. Anket çalışması, 1-10 yaş arası 1 kişiye, 10-20 yaş arası 18
kişiye, 20-30 yaş arası 12 kişiye, 30-40 yaş arası 11 kişiye, 40-50 yaş arası 5 kişiye,
50-60 yaş arası 3 kişiye, 60-70 yaş arası 3 kişiye ve 70-80 yaş arası 1 kişiye
uygulanmıştır. Böylece her yaştan tekerlekli sandalye kullanıcısının sorunları
araştırılmıştır.

Anket çalışmasında her yaştan ve farklı kesimlerden insanlara ulaşabilmek için


Doğan Çağlar Ortopedik Okuluna, Hacettepe Hastanesine, Gülhane Askeri Tıp
Akademisine gidilmiş ve sokaklarda karşılaşılan engellilerden de yardım alınarak
araştırılma grubu çeşitlendirilmeye çalışılmıştır.

Ankara’nın seçilmesinde başkent olmasının yanı sıra gözlemlerin daha etkin


yapılacağı düşüncesi önemli rol oynamıştır. Ankara’nın sosyal hayatın yoğun
yaşandığı Eryaman, Telsizler, Sıhhiye, Kızılay ve Ulus gibi semtlerindeki eğitim
kurumları, caddeler, alış-veriş merkezleri, parklar ve ibadethaneler gözlenmeye
çalışılmıştır.
62

3.4. Anket

Tezin genel amacı ve hipotezler doğrultusunda konunun spesifik olarak incelenmesi


ve problemlerin belirlenmesi için tekerlekli sandalye kullanıcılarına yönelik 15
sorudan oluşan, çoktan seçmeli bir anket tasarlanmıştır. Anket çalışmasından
sağlanan faydanın daha yüksek olması için anket soruları konu içeriklerine göre 4
bölümde oluşturulmuştur. Bölümler iç mekanlar, dış mekanlar, sosyal faaliyetler ve
devlet kurumları diye adlandırılmış sorular gruplandırılarak daha anlamlı veriler
toplanmaya çalışılmıştır.

Ön anket çalışması 25 sorudan oluşturulmuş ve 10 tekerlekli sandalye kullanıcısına


uygulanmıştır. Çalışmalar sonucunda anketin etkinliğini yitirmemesi için 10 sorunun
tamamen çıkarılmasına, 6 sorunun değiştirilerek yeniden tasarlanmasına karar
verilmiştir. Ön anket sorularının sayısı engelliler tarafından fazla bulunmuş
dikkatlerin dağıldığı gözlemlenmiş ve soru sayısı azaltılarak ankete son hali
verilmiştir.

3.5. Gözlem

Gözlemler de tekerlekli sandalye kullanıcılarının hareket kabiliyetleri gözlenmiş ve


içinde bulundukları durumun kişiliklerine olan etkileri gözlenmeye çalışılmıştır.
İçinde bulundukları durumun oluşturduğu psikolojiye rağmen bazı denekler ankete
ilgi ve desteklerini esirgememişlerdir. Bir kısım tekerlekli sandalye kullanıcısı ise
ankete katılmak istemediklerini belirtmişlerdir.

Deneklerin gözlenmesinden yola çıkılarak Ankara şehrinde tekerlekli sandalye


kullanıcılarının günlük yaşam aktiviteleri incelenmiş, aktivitelerini gerçekleştirirken
karşılaştıkları engeller gözlenmiştir. Bu amaçla Ankara’daki toplu taşım araçları,
sosyal faaliyet alanları, eğitim kurumları ve kentsel düzenlemeler incelenmiştir.
Ayrıca fiziksel engelli insanların konutlarındaki ulaşılabilirlikleri, kullanım kolaylığı,
yaşam kalitesi ve mobilya ile ilişkileri gözlenmiştir.
63

Fotoğraf çalışmalarında toplu taşım araçlarının tekerlekli sandalye kullanıcılarına


uygun olmadığı, yollarla kaldırımlar arasında yükseklik farkları olduğu ve bazı
önemli caddelerde üst geçitlerin engellilere göre tasarlanmadığı gözlemlenmiştir.

3.6. Verilerin Toplanması

Araştırma sırasında, tekerlekli sandalye kullanıcıları hakkında bilgi toplamak için


engelliler ile ilgili kuruluşlar ziyaret edilmiştir. Başbakanlık Özürlüler Dairesi’ne
gidilerek Başkan Dr. Mehmet AYSOY ile görüşülmüş kendisinden engelliler ile ilgili
izlenen politikalar ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi alınmıştır. Konu ile ilgili
olabilecek kurumun çalışmalarından kitap,makale veya dergiler temin edilmiştir.

Yüksek Öğretim Kurulu Tez Tarama Merkezinde konu ile ilgili akademik çalışmalar
tespit edilmeye çalışılmış, içerikleri incelenerek iç mekan ve dış mekanlarda
engelliler konusu üzerine yapılan çalışmalarla ilgili bölümlerin fotokopisi
çektirilmiştir.

Kaynak taraması esnasında gidilen ve görüşülen bütün kurumlarda yetkililer en


güncel bilgilerin internet sitelerinde mevcut olduğunu belirtmişler ve bundan dolayı
zaman zaman eksikliği hissedilen bazı bilgilere bu kurumların internet adresinden
ulaşılmaya çalışılmıştır.

Araştırmanın amacına yönelik olarak, ana ve alt başlıklar oluşturulmuş ve bu


başlıklara uygun içerikler tespit edilmiştir. Bununla birlikte taze verilerin toplanması
için anket ve gözlem metotlarından faydalanılmıştır.

İçerikler doğrultusunda kaynak araştırılmasına yönelinmiştir. Başbakanlık Özürlüler


Dairesi, YÖK, Ankara Mimarlar Odası ve çeşitli üniversitelerin kütüphaneleri ve
arşivlerinden, süreli ve süresiz yayınlarından, görsel ve yazılı basından zaman zaman
bilgi toplanarak güncel gelişmeler takip edilmiş, tez, kitap, broşür, rapor vb.
taranarak konu ile ilgili bilgiler derlenmiştir. Bunlarla beraber ilgili kuruluşlardaki
yetkili kişilerle görüşülmüştür. Ayrıca yabancı kuruluşlardan yazışma yolu ile
64

kaynak temin edilmiş, internet aracılığıyla da konu ile ilgili sitelerden çeşitli bilgiler
derlenmiştir. Benzer araştırmalar yapmış kurumlarda bu araştırmaları yapan kişilerle
görüşülmüş ve fikir alış verişinde bulunulmuştur.

Araştırma kapsamında engelli kişilerin yaşamlarında karşılaştıkları sorunlar,


yaşadıkları toplumdaki yerleri ve onlara yönelik çalışmalar ile tasarımlar konusunda
yapılan akademik araştırmalar ve tezler incelenmiştir.

Güncel verilerin toplanabilmesi için elli dört tekerlekli sandalye kullanıcısıyla yüz
yüze anket çalışması yapılmış, böylece anlaşılmayan sorular açıklanarak sağlıklı
bilgi toplanması hedeflenmiştir. Anket çalışması yapılırken tekerlekli sandalye
kullanıcıları ve yaşadıkları çevreler araştırmacı tarafından gözlemlenerek bilgilerin
yorumlanmasına çalışılmıştır.

3.7. Güvenirlilik

Bilgilere ulaşabilmek için, bilgilerin kaynağı olabilecek kurum ve kaynaklara


ulaşılmıştır. Kaynağından temin edilemeyen bilgilerde ise benzer konularda
araştırma yapan, makale, tez, rapor veya kitap yazan kişilerin eserlerine ulaşılmıştır.

Anket çalışmasında anketin etkili ve verimli tasarımı için ön anket çalışması yapılmış
ve soruların anketin uygulanacağı kişiler tarafından anlaşılır olup olmadığı test
edilmiştir. Karmaşık sorular uzman yardımı ile deneklerin psikolojik durumları göz
önünde bulundurularak tekrar incelenmiş, hazırlanan sorular düzeltilmiş ve gerçek
anket çalışması yapılmıştır. Soruların anlaşılır olduğu test edildikten sonra anket
uygulanmıştır.

Anketler 12 Şubat 2006- 20 Mayıs 2006 tarihleri arasında bizzat araştırmacı


tarafından engelli bireylere uygulanmış, soruların cevaplanması beklenmiş ve geri
toplanarak bilgilerin güncel olması amaçlanmıştır.
65

3.8. Verilerin Değerlendirilmesi

Veriler toplandıktan sonra tekrar incelenmeye tabi tutulmuş, birbirinden bağımsız ve


farklı gibi görünen veriler, bir anlam bütünlüğü oluşturacak şekilde düzenlenerek
sıralanmaya çalışılmıştır. Araştırma sürecinde kaynaklardan konularla doğrudan
ilgisi olmayanlar ayrı tutulmuş, önceden düşünülmemiş fakat araştırmaya katkısı
olacağı düşünülen verilere göre içerik zaman zaman yeniden düzenlenmiştir. Bu
manada Spider Metodu verilerin değerlendirilmesinde kullanılmıştır. Spider Metodu,
konunun çok boyutlu olarak irdelenmesini sentez ve analizlerin yapılmasına izin
vermesi nedeni ile tercih edilmiştir. Bu verilerin daha açıklayıcı ve daha anlaşılabilir
olması açısından, bazı durumlarda SPSS ve Microsoft Excel programlarından
faydalanılarak tablo haline getirilmiş ve grafikler çizilmiştir. Daha sonra bu tablo ve
grafikler yorumlanarak birbirleriyle ilişkilendirilmiştir [65].

Bu çalışmada, verilerin nitel analizi, araştırmanın hedeflerini belirlemek için eldeki


verilerin incelenmesi ve sınıflandırılmasından oluşmaktadır. Nitel veriler analiz
aşamasındaki problemleri gösterirken toplanan veriler değişken ve çok sayıdadır. Bu
bağlamda, Rawlings’e göre, nitel verileri analiz eden yöntemler genel olarak
araştırmanın bir parçası şeklinde gelişme eğilimindedir. Rawlings, nitel verilerin
analizinde tek bir doğru yöntemin bulunmadığını ileri sürmektedir. O’na göre
araştırmacılar; verilerde ne olduğuna dikkat ederek, dış sınıflandırmaların etkisini
engelleyerek ve yöntemlerinin kabul edilebilirliğini sağlayarak araştırmanın seyri
içerisinde kendi yöntemlerini geliştirebilirler [65].

Veriler toplandıktan sonra farklı kaynakların aynı konudaki verileri karşılaştırılmış,


birbirleri ile tutarsızlık olup olmadığa bakılmış, tutarsızlık durumunda kaynakların
resmi olanlarına itibar edilmiştir.

Literatür verileri güncel olanlar kullanılmaya çalışılmıştır. Tez yazım aşamasında


daha güncel bilgilere ulaşıldıkça eskilerinin yerine konularak çalışmanın teorik kısmı
oluşturulmuştur. Ön anket verileri asıl anketin daha anlaşılır;daha etkin ve sağlıklı
bilgi toplayabilme yeteneğinin artırılması amacıyla asıl anketin tasarlanmasında
66

kullanılmıştır. Yüz yüze yapılan anket çalışması sonucu toplanan veriler Spider
Metodu ile değerlendirilmiş, çalışmanın bulgular ve sonuç kısımlarının
oluşturulmasında değerlendirilmiştir. Gözlem çalışmaları sonucunda elde edilen
veriler ise daha ağırlıklı olarak sonuç ve öneriler bölümünün yazılmasında
kullanılmıştır.

Veriler işlenip ortaya çıkan sonuçlara göre tekerlekli sandalye kullananların


karşılaştıkları sorunlar belirlenmeye çalışılmış ve sorunların çözümünde uyulması
gerekli standartlar belirtilerek çözüm önerileri sunulmuştur.
67

4. BULGULAR

Araştırma konusu olan tekerlekli sandalye kullanıcıları incelendiğinde, farklı


boyutlarda problemler yaşadıkları tespit edilmiştir. Bu tespitlerde kullanıcıların farklı
sosyal yaşantı ve farklı demografik özelliklerde olmalarının etkili olduğu
gözlenmiştir.

4.1. Anket Bulguları

4.1.1. Ankete katılanlar hakkındaki genel bilgiler

Anket uygulanan tekerlekli sandalye kullanıcılarının demografik özellikleri Çizelge


4.1’de verilmiştir.

Çizelge 4.1. Ankete katılanların demografik özellikleri

Cinsiyet Medeni Hali


Yaş Grupları Kişi Sayısı
Erkek Kadın Evli Bekar
1-10 Yaş Arası 1 1 _ _ 1
10-20 Yaş Arası 18 13 5 _ 18
20-30 Yaş Arası 12 7 5 1 11
30-40 Yaş Arası 11 7 4 8 3
40-50 Yaş Arası 5 4 1 4 1
50-60 Yaş Arası 3 3 _ _ 3
60-70 Yaş Arası 3 3 _ _ 3
70-80 Yaş Arası 1 _ 1 _ 1

Anket de 1-10 yaş arası 1 kişi, 10-20 yaş arası 18 kişi, 20-30 yaş arası 12 kişi, 30-40
yaş arası 11 kişi, 40-50 yaş arası 5 kişi, 50-60 yaş arası 3 kişi, 60-70 yaş arası 3 kişi
ve 70-80 yaş arası 1 kişiye ulaşılmıştır. Bu rakamlar Türkiye’deki engelli nüfusun
yarısından fazlasının genç ve aktif yaş grubunda yoğunlaştığını göstermektedir.

Ankete katılan deneklerin cinsiyetleri incelendiğinde 38 erkek, 16 kadından oluştuğu


gözlenmiştir. Bunun nedeni olarak kadın engellilerin sosyal hayata aktif olamadıkları
68

ve katılımlarının az olduğu söylenebilir. Medeni hali ile ilgili verilerden engelli


bireylerin engelsiz bireylere göre daha az ve daha geç evlendikleri söylenebilir.

Ankete katılan deneklerin meslekleri ile ilgili bilgiler Şekil 4.1’de verilmiştir.

Kişi Sayısı
20
18
18
16
14
12
12
10
8 7
6
6
4
4 3
2 2
2
Meslek Grupları
0
i

k
çi

ci

li
ur

s iz
m

f tç

le

ek
İş

en

em

İş

es
Çi

Em
Ha

ğr

M
M
Ö

S.
Ev

Şekil 4.1. Mesleklere göre dağılım

Deneklerin 7’sinin ev hanımı, 2’sinin işçi, 18’nin öğrenci, 6’sının memur, 3’ünün
işsiz, 2’sinin çiftçi, 12’sinin serbest meslekle uğraştıkları ve 4 kişinin ise emekli
oldukları tespit edilmiştir.

Meslek grupları incelendiğinde büyük bir oranda engelli bireyin ekonomik getirisi
düşük işlerde çalıştığı söylenebilir. Ekonomik getiri azlığı ise bu grubun hayatlarına
diğer zorluk ve sıkıntıları eklemektedir. Ekonomik yetersizlik bu grubun alım gücünü
etkilemekte ve bu da direk olarak yaşam kalitelerini yansıtmaktadır.

Ankete katılan kişilerinin öğrenim durumlarına ilişkin bilgiler Şekil 4.2’de


verilmiştir.
69

Kişi Sayısı

60
54 54

50
43

40 Okuması Gereken
35
Okuyan
30 26

20

10
4 Öğretim Dereceleri
0
İlkörtetim Lise Üniversite

Şekil 4.2. Öğrenim durumu

Eğitim değerlendirmelerinde katılanların %52’si ilköğretim, %41’i lise ve %7’si


üniversite mezunudur. Ankete katılanların tamamı ilköğretimi bitirmiş, lise
öğrenimini tamamlayanlar %48, üniversite öğrenimini tamamlayanlar %7 olarak
belirlenmiştir.

Zorunlu eğitim olan ilköğretime engellilerin tamamı gitmiş ancak zorunlu olmayan
lise ve üniversite eğitimine doğru gittikçe okula gitme oranı büyük ölçüde azalma
göstermiştir. Okullardaki tasarımların normal insanlara yönelik olması engellilerin
zorunlu olmayan eğitime devam etme oranlarını düşürmüştür.

4.1.2. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının ikamet ettikleri konut türleri

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının oturdukları konut türlerinin ve ikamet


durumlarının gruplandırılmasına ilişkin sonuçlar Şekil 4.3’te belirtilmiştir.
70

Kişi Sayısı
45
40
40

35

30 İkamet Eden Sayısı


23 Kiracı
25

20

15
11
10 7
5 3 2
Konut Türü
0
Apartman Dairesi Müstakil Tek Katlı Müstakil Çok Katlı

Şekil 4.3. İkamet edilen konut türü

Araştırma grubunda deneklerin, % 73’ünün apartman dairesinde oturdukları ve


bunların % 58’nin kiracı oldukları, % 7’sinin müstakil tek katlı konutta yaşadıkları
ve bunların % 66 ’sının kiracı oldukları, % 20’sinin müstakil çok katlı konutlarda
oturdukları ve bunların % 64’ünün kiracı olduklarını belirlenmiştir .

Genel olarak engellilerin % 59’nun kendi konutlarına sahip olmadığı ve buna bağlı
olarak kiralık konutlarda ikamet ettikleri söylenebilir. Ekonomik şartlar ve
hükümetlerin konut edinme politikalarındaki eksikliklerden dolayı engelliler kiralık
dahi olsa genelde çok katlı binalardan konut edinme zorunda kalmaktadırlar. Bu
durum ise yaşamlarına farklı sorunları ekleyebilmektedir.

4.1.3. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının oturdukları konutların büyüklükleri

Deneklerin oturdukları konutta kiracı ve ev sahibi olmaları ile konut büyüklüğü


arasındaki ilişkiye ait sonuçlar Şekil 4.4’te belirtilmiştir.
71

Kişi Sayısı
35
32

30

25
22
20 Oturan Sayısı
20 100 m2 üstü
16
15

10

Konut Türü
0
Kiracı Ev sahibi

Şekil 4.4. İkamet edilen konutların büyüklükleri

Araştırma grubundaki deneklerin % 59’u kiracı olarak ikamet ettikleri ve bunların


içinden % 62’si 100 m²’den büyük konutlarda oturduklarını belirtmişlerdir. Ev sahibi
olarak oturan tekerlekli sandalye kullanıcıların oranı % 41 ve bunların içinden %
73’ü 100 m²’den büyük konutlarda oturduklarını belirtmişlerdir.

Burada ev sahibi ve kiracı olarak oturan tekerlekli sandalye kullanıcılarının daha


fazla oranda ülkemiz şartlarında büyük sayılan evleri tercih ettiklerini söylenebilir.
Engelliler için tasarlanmış konut sayısı Ankara’da yeterli olmadığı için engelliler
daha büyük konutlar da yaşamaya çalışmaktadırlar. Ancak ihtiyaçlarına cevap
verebilecek özel tasarımlı konutlar olmadığı tespit edilmiştir.

4.1.4. Tekerlekli sandalye kullanıcıları, konut ve merdiven kullanımı

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının oturdukları konutta merdiven kullanımına ilişkin


sonuçlar Şekil 4.5’te verilmiştir.
72

Kişi Sayısı
35 32
30
30

25 22 Oturan Sayısı

20 Merdiven kullanan

15
11
10

5
İkamet türü
0
Kiracı Ev sahibi

Şekil 4.5. Merdiven kullanımı

Kiracı olarak ikamet edenlerin % 93’ü evlerine ulaşmak için merdiven


kullanmaktadır. Ev sahibi olarak ikamet edenlerin % 50’si evlerine ulaşmak için
merdiven kullanmaktadır. Kiracı olarak oturan tekerlekli sandalye kullanıcılarının
kendi yaşamsal faaliyetleri için bir engel teşkil eden merdivenli evlerde daha fazla
oturmak durumunda kaldıkları tespit edilmiştir. Merdiven kullanmayan ev sahibi
tekerlekli sandalye kullanıcılarının % 46’sı giriş katında, % 27’si müstakil tek katlı
konutlarda ve % 27’side asansör ve rampa gibi konut tasarımlarına sahip konutlarda
oturmaktadır. Ev sahibi olarak ikamet eden tekerlekli sandalye kullanıcıları
konutlarına ulaşma sorunlarına evlerinin kalıcı olmalarından dolayı daha çok çözüm
bulmaya yönelmişlerdir. Ekonomik durumu iyi olanlarının kendi evlerine sahip
olmalarından dolayı merdiven engelini büyük ölçüde ortadan kaldırdığı söylenebilir.
Konut ve konut dışında kullanılan merdiven araştırma grubunun direkt kullanım
etkinliğini azaltmış ve hareket özgürlüğünü kısıtlamıştır.

4.1.5. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki fiziksel ihtiyaçları

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarında yaşamsal ihtiyaçları karşılamalarına


yönelik kullanım kolaylığı sonuçları Şekil 4.6 verilmiştir.
73

Kişi Sayısı
50 46
45
40
35
30 28

25 22
20
15
10 7
5 2 3 3 3
1 1 1 Fiziksel
0 ihtiyaç
e

ı
e

a
ac
m

um

m
m

rm

nm

m
m

m
ye

ka

ap

iy
şir

ur
la n

la n
şt i
Uy

ka

ht

Ot

jy
pi

ek

ul

ği

ul

ti
ya
ık

de
ek

ık
m

rk
le
la ş
Ye

ak
em

va
ın

ya
se
Bu

M
ab

Tu
bi

is a
Y

ol

El

lg
zd

Bi
Bu

Şekil 4.6. Fiziksel ihtiyaçlarına yönelik kullanım kolaylığı

Denekler % 85 oranında fiziksel ihtiyaçlarının içinde en çok tuvalet ihtiyaçlarını


karşılamada zorluk çektiklerini belirtmişlerdir. Bu grubu % 52 ile yıkanma , % 41 ile
elbise değiştirme, % 13 ile buzdolabından malzeme alma koyma, % 5,5 ile yemek
yeme, % 3,7 ile oturma ve bilgisayar kullanma, % 2 ile uyku eylemi izlemektedir. 17
Bayan denekten % 5,5’i makyaj yapma ve bulaşık yıkamadan , % 3,7’si yemek
pişirmede sorun yaşadıklarını belirtmişlerdir.

Engelli bireylerin konut içi yaşam faaliyetleri esnasında sorun yaşadıkları alanlar
olarak tuvalet, banyo ve yatak odası söylenebilir. Bu bağlam da konut alanlarında
sorunlara yönelik tasarımlar geliştirildikçe engelli insanların yaşam kaliteleri
artmakla birlikte kullanım kolaylıkları artabilecektir.
74

4.1.6. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki mobilyaları kullanımı


ve adaptasyonları

Deneklerin konutlarındaki mobilyaları kullanabilme veya kullanamama durumlarına


yönelik sonuçlar ile mobilyalarda yapılan adaptasyonlar Şekil 4.7’de verilmiştir.

Kişi Sayısı
40 38 38
36
35 32 Kullanım
Zorluğu Olan
30 26 Mobilya
25
20 16
15 12 Adaptasyonu
10 Yapılmış
10 Mobilya
5 3 22 3
0 1 0 0 0 0 0 0 0 0
0 Konut Mobilyaları
tM ı

er
ı

e
ı

Sa sı

k
ı

a M ık

ak
b
as
as

as
l ar

ly

tu
a

ti y
la
pl

at
as
as

as

as
El nda

ol
ap

o
it a

Y
es
Tu e D
M
rM

K
ol

V
ek

le
ya

bi
em

va
lış
isa

fa
Y

Ça
ut
lg

M
Bi

Şekil 4.7. Konut mobilyaları ve adaptasyonları

Deneklerin konutlarındaki mobilyaların kullanımı ve mobilyalar üzerindeki


adaptasyonlara yönelik durum incelendiğinde; mutfak dolapları ve koltukların
kullanımında zorluk çeken % 70, sandalye kullanımında zorluk çeken % 67, elbise
dolabı kullanımında zorluk çeken % 59, vestiyer kullanımında zorluk çeken % 48,
çalışma masasının kullanımında zorluk çeken % 22, yatak kullanımında zorluk çeken
% 19, bilgisayar masası ve tuvalet masasının kullanımında zorluk çeken % 5 olup bu
mobilyaların hiçbirinde adaptasyon yaptırılmamıştır. Sadece, mutfak dolabı
kullanımından zorluk çeken %70 oranındaki denekten %3’ünün mutfak dolaplarında
adaptasyon bulunmakta ve yemek masasının kullanımında zorluk çeken %5
oranındaki deneğin tamamının yemek masasında adaptasyon bulunmaktadır.
75

Şekil 4.7’deki veriler incelendiğinde engelli mobilyaları için tasarım kavramının


gelişmediği, hem işlevsel hem de görsel olarak engelli mobilyalarının bulunmadığı
söylenebilir. Bu nedenlerle Türkiye mobilya sektöründe engelli bireylere yönelik
mobilya tasarımının ve üretiminin tamamen göz ardı edildiği ve bu konudaki
çalışmaların yok denecek düzeyde olduğu görülmektedir.

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının mekanlarda sürekli olarak problemlerle


karşılaşmalarının sebebi; tasarımcının, tasarımlarında kullanıcının özel
gereksinimlerini, yaşamdaki günlük aktivitelerini tam anlamı ile anlamamasından
kaynaklanmaktadır. Tasarım ve düzenleme konusunda çalışanların uygulamalarında
herkes için tasarım fikrini ön planda tutmaları engellilerin yaşam kalitesini
artıracabilecektir.

4.1.7. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki hareketlerini


kısıtlayan donatı elemanları

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının oturdukları konutta yaşamsal ihtiyaçlarını


karşılamaya yönelik hareketlerini en fazla kısıtlayan donatı elemanlarına yönelik
sonuçlar Şekil 4.8. verilmiştir.

Kişi Sayısı
45 40
40
35
30
25
20
15 11
10
5 2 1 Donatı
0
0 Elemanları
Merdiven Zemin Kapı Mobilya Pencere

Şekil 4.8. Konutlarda hareketleri kısıtlayan donatı elemanları


76

Konutlardaki merdivenler % 74 oranında tekerlekli sandalye kullanıcılarının en fazla


karşılaştıkları engel olarak gözükmektedir. Zemin yapısı % 20 ile tekerlekli sandalye
kullanıcısı engellilerin hareketlerini en fazla kısıtlayan 2. sıradaki donatı elemanıdır.
Kapılar % 3,7 ve mobilyalar % 1,8 ile tekerlekli sandalye kullanıcılarının
hareketlerini kısıtlayan donatı elemanlarıdır. Pencereler ise genelde engellilerin
hareketini kısıtlamamaktadır.

Tekerlekli sandalye kullanıcıları konut içinde ve konut dışındaki merdivenleri


hareketlerini en çok kısıtlayan donatı elemanı olarak görmektedirler. Konutlardaki
merdivenlerin engelliler için ne kadar büyük bir sorun olduğu ve bu sorunu ortadan
kaldırıcı asansör, rampa gibi uygulamaların uygulama azlığı merdivenin bedensel
engellilerin hayatındaki yerinden anlaşılmaktadır.

4.1.8. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki engelli düzenlemeleri

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarındaki engellilere yönelik düzenlemeler


yönelik inceleme sonuçları Şekil 4.9’da verilmiştir.

Kişi Sayısı
60
50
40
30
50
20 43
10
8 8 7 4 Sistemler
0 0 0
ok
ri
r
a

lar
r iz
şı


m

le

eY
pa
eP
la t

an

m
nl
Çı

m
st e
As
ın

gu
ör

em
n

Ra
yd

Si

eG

Uy

nl
an
.A

ze
le r

r ın

ve
Y
ns


l li

di
r la
l li
Se

ge

er

ir
ge

do

çb
M
En
En

di

Hi
Ko

Şekil 4.9. Konutlarındaki engelli düzenlemeleri


77

Deneklerin yaşamlarını kolaylaştıracak konut düzenlemelerinden % 80 ile sensörlü


aydınlatma engelli ve engelsiz vatandaşların hayatlarını kolaylaştırıcı bir
düzenlemedir. Bu düzenlemenin enerji kullanımını düzenlemekle birlikte diğer
insanlarında hayatını kolaylaştırdığı düşünüldüğünde tamamen engellilere yönelik bir
düzenleme olmadığını söyleyebiliriz. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının günlük
konut faaliyetlerini kısıtlayan en büyük engel olarak gördükleri merdivenlerden
kurtaracak olan asansör imkanına araştırma grubunda ancak % 15’lik bir oran
sahiptir. Buda toplumun bu insanların yaşam haklarına ne kadar sahip çıkamadığına
güzel bir örnektir. Elektrik prizlerinde ise adaptasyon çalışması yapılmış, kullanım
kolaylığı sağlanmış % 15’lik bir grup vardır. Herhangi bir yangın durumunda
engellilere yönelik yangın çıkışı ankete katılan kişilerin konutlarında
bulunmamaktadır. % 93’lük bir oranda tekerlekli sandalye kullanıcıları oturdukları
konutlarda koridorların kendi hareketlerini kısıtlamadığını belirtmiştir. Yine
tekerlekli sandalye kullanıcılarının bina girişlerinde ve binaya ulaşımlarında büyük
bir kolaylık olan rampalara sadece % 13’lük oran sahiptir. Ankete katılan % 7,5’luk
bir oran konutlarında hayatlarını kolaylaştıracak hiçbir düzenlemenin olmadığını
söylemişlerdir.

Sonuç olarak engellilerin yaşamlarını kolaylaştırıcı bazı düzenlemelerin aslında


engelliler düşünülerek yapılmadığı, engelsiz insanların hayatlarını kolaylaştırdığı için
yapıldığı söylenebilir.

4.1.9. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının sosyal aktiviteleri

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşamları içindeki sosyal faaliyetleri yaparlarken


ne derece zorlandıklarına yönelik inceleme sonuçları Şekil 4.10’da verilmiştir.
78

Kişi sayısı
60

50

40

30
54
20 40

10 16
11 Sosyal
6 8 4 6 Faliyetler
0 3 1
er

e
or


et

e
m

ik
t ro

an
af

er
kn
ns
şı

ad
i ti

Sp
ya

st

-V
Ta

Pi
Ko

İb
Ti

et

Po

ış
u
a,

rn

Al
pl
m

te
To
ne

İn
Si

Şekil 4.10. Sosyal faaliyetleri

Sosyal faaliyet yapmak isteyen deneklerin tamamı toplu taşıma araç kullanımında
zorluk çektiklerini belirtmişlerdir. Toplu taşıma araçlarını kullanmayı % 74 ile alış-
veriş faaliyeti izlemektedir. Diğer faaliyetler ise Sinema- Tiyatro % 30, konser %
5,5, eğitim % 20, ibadet % 11, Internet cafe % 15, spor % 7,5, postane % 2, piknik %
11 olarak sıralanmaktadır.

Ankette yer alan deneklerin tamamı toplu taşım araçlarını sosyal faaliyetlerini
kısıtlayan başlıca unsur olarak görmektedirler. Bu yüzden özellikle yerel yönetimler
bu konu üzerindeki düzenlemelerini bu insanların sosyal hayata katılımları için bir an
önce artırmalıdırlar. Yine alış veriş imkanları sunan binaların engellilerin
kullanımına uygun düzenlemeler ile donatılması önemli bir sorun olarak
gözlemlenmektedir. Özellikle toplu taşım ve alış veriş alanlarının tekerlekli sandalye
kullanıcılarına yönelik tasarlama eksiklikleri bu insanların topluma katılımlarını
kısıtlamakta, bundan dolayı yaşam haklarını engellemektedir. Dikkat edildiğinde
tekerlekli sandalye kullanıcılarının engellerinden dolayı engelli durumuna düşmeyip,
yapılaşmış çevrenin onları engelli durumuna düşürdüğü söylenebilir. Sinema ve
tiyatrolar engelli insanlara yönelik düzenlemeler ile bu insanların kültürel
79

gelişimlerine daha çok katkı da bulunabilirler. Eğitim, ibadet, piknik alanları,


İnternet cafe, konser salonları ve spor alanlarındaki engellilere yönelik
düzenlemelerinde eksikliği göz önünde bulundurulmalıdır.

4.1.10. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının sosyal aktivitelerini yapmak isterken


karşılaştıkları güçlükler

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşamları içindeki sosyal faaliyetleri yaparlarken


hangi engellerle karşılaştıklarına yönelik inceleme sonuçları Şekil 4.11’de
verilmiştir.

Kişi Sayısı
60

50

40

30

48 48
20

10
16
12 10 12
5 Engeller
4
0
i
ı

a
ı

r
ı

an
es
r

es
ac

ll a
r
lm
la

la
m

rd
m
an

Yo
tiy


tA
le
e

la
İh
Al

Ar
nl

le
en

un
af
ze
t

Bi
a

R
le

m
üz

yg
vr

va

şı
n

st
e

U
de

Ta

Ü
an

Tu

en
k

r
tu
M

le

u
iv
l

pl
e
Ko

To
er

G
M

Şekil 4.11. Sosyal alanlarda karşılaşılan engeller

Deneklerin yaşamlarındaki sosyal faaliyetleri yaparken alış verişlerinde üst raflardan


yararlanamama ve toplu taşım araçlarına inip binmek konusunda % 89 ile eşit oranda
engelle karşılaştıkları tespit edilmiştir. Sosyal alanlarda % 30 ile yeterli manevra
alanları bulamadıklarını belirtmişlerdir. Sosyal alanlardaki salonlarda engellilere
yönelik bir koltuk düzenlemesi olmadığını ve uygun yolların olmadığını % 23’ü
80

belirtmiştir. Salon içi merdiven düzenlemesini engel olarak % 9 oranında denek


görmektedir. Deneklerden % 72’lik bir oranda gişelerden bilet almanın kendileri için
engel olduğunu belirtmişlerdir.

Tekerlekli sandalye kullanıcılarının sosyal faaliyetlerini yerine getirirken çeşitli


engellere farklı şekilde karşılaştıkları gözükmektedir. Bunun nedeni engellilerin
farklı semtlerde ikamet ediyor olmaları olabilir. Bu engellerin ortadan
kaldırılmasında engelli kişilerin antropometrik ölçülerini bilmek önemli olmakla
birlikte, engelli kişiler için bu ölçülere göre düzenleme yapılması gerekmektedir.
Aksi durumda yapılan düzenlemeler göstermelik olduğunda engelli kişilerin hayatını
daha da zorlaştırabilmektedir.

Ayrıca Şekil 4.11 incelendiğinde engellilerin birçok sosyal faaliyet alanına toplu
taşım araçlarını kullanamadığı için ulaşamadığı görülmektedir. Bu veriler ulaşım
araçlarının tekerlekli sandalye kullanıcılarına yönelik tasarlanmamasının yaşam
kalitesini azaltarak yaşam haklarının sınırlanması olarak yorumlanabilir.

4.1.11. Tekerlekli sandalye kullanıcıları ile ilgili çalışma yapan devlet


kurumlarının bu insanların hayatlarına etkileri

Tekerlekli sandalye kullanıcıları ile ilgili çalışmalar yapan devlet kurumlarının bu


insanlara ne kadar hizmet götürüp götüremedikleri ne yönelik inceleme sonuçları
Şekil 4.12’de verilmiştir.
81

Kişi Sayısı
35
29

30
24
25

20
13 14
15
8
10

2
5 Devlet
Kurum ları
0
B.Ö.D. B.E.F. Ç.E.K. M.P.M. Belediyeler Sos. Güv.
Kurumları

Şekil 4.12. Engellilere yönelik devlet kurumları

Engellilere yönelik devlet kurumlarından Başbakanlık Engelliler Federasyonu %


53,7 ile engellilere en fazla ulaşabilen kurum olarak tespit edilmiştir. % 44,5 ile
Başbakanlık Özürlüler Dairesi ikinci sırayı almıştır. Bunları % 26 ile Sosyal
Güvenlik Kurumları, % 24 ile Çocuk Esirgeme Kurumu, % 15 ile Yerel Yönetimler,
% 3,7 ile Milli Prodüktivite Merkezi izlemektedir.

Yukarıdaki verilerin incelenmesi sonucu engelliler ile ilgili çalışma yapan devlet
kuruluşlarının çoğunun bu insanlara yeteri kadar ulaşamadıkları ve hizmet
götüremedikleri gözlenmektedir. Bu durumda engellinin hayatını kolaylaştırmak ve
sorunlarını çözmeği amaçlayan bu kurumların işlevlerini yeteri kadar yerine
getiremedikleri söylenebilir.

Türkiye’deki yerel yönetimlere bakıldığında özellikle toplu taşım araçlarında engelli


vatandaşlara yönelik düzenlemelere çok az gerekli itina gösterildiği anlaşılmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde toplu taşım araçlarına engellinin kullanabilmesi için engelli
platformları yapılırken ülkemizde bu uygulamalara daha az sayıda rastlanmaktadır.
82

4.1.12. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşamında devletin rolü

Tekerlekli sandalye kullanıcıları sosyal yaşamlarında devletin rolünün ne olması


gerektiğine yönelik inceleme sonuçları Şekil 4.13’te verilmiştir.

Kişi Sayısı
40
35
30
25
20
34
15 30
26
10
14
5 9 Devletin
0 Faaliyetleri
ak

ak

m
ak

ak

ir i
m

am

am

pm

nd
Ol

ğl

ğl

Ya


Sa

Sa

a tı

i şt
m


m

er
şa
da

ka
ar

-V
İn
ti h

İm
Y

lı ş
ut
h.

İs

on

A
Re

iti

K

Şekil 4.13. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının devletten beklentileri

Devletin tekerlekli sandalye kullanıcılarına yönelik yapması gereken çalışmalar için,


% 63 ile istihdam sağlamak, % 55,5 ile alış-verişte indirim imkanının olması, % 48
ile eğitim imkanı sağlamak, % 26 ile rehabilitasyona yardımcı olmak, % 16,7 ile
konut yapmak olduğu tespit edilmiştir.

Veriler incelendiğinde özellikle tekerlekli sandalye kullanıcılarının devlet kurum ve


kuruluşlarının engellilere yönelik yapmaları gerekli faaliyetlerin daha çok sosyal
içerikli faaliyetler olduğudur. Burada tekerlekli sandalye kullanıcılarının engellilere
yönelik mimari ve fiziki düzenlemelerin kimlerin görevi olduğu konusunda veya bu
düzenlemelerin hangi kurum veya kuruluşların yapması gerektiği konusunda bilgi
eksikliği olduğu söylenebilir.
83

4.1.13. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşamında yerel yönetimlerin rolü

Tekerlekli sandalye kullanıcıları sosyal hayatlarında yerel yönetimlerin rolünün ne


olması gerektiğine yönelik inceleme sonuçları Şekil 4.14’te belirtilmiştir.

Kişi Sayısı
60

50

40

30
50 50
20
32
10 20
Belediye
0 Faaliyetleri

i
ri
i


l ar

e le

kl
kl

pa

se
le m
se

ük
ük

Ra

en

Y
Y

üz
m

su
rı m

D
rı r

tu

it i

Ku
al


al
K

p
K

aG

Çö
ay
Y

Şekil 4.14. Tekerlekli sandalye kullanıcıları ve yerel yönetimler

Yerel yönetimlerin tekerlekli sandalye kullanıcılarına yönelik yapması gereken


çalışmalar için, araştırmaya katılan tekerlekli sandalye kullanıcıların % 92,5’u
kaldırım yüksekliklerini uygun seviyeye getirme ve kaldırımlara rampalar yapılması
olduğunu belirtmişlerdir. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının % 32’si yaya
geçitlerinin düzenlenmesi, % 26’sı çöp kutusu yüksekliklerinin ayarlanması
çalışmalarını yapması gerektiği düşüncesine sahip olduklarını belirtmişlerdir.

Veriler incelendiğinde tekerlekli sandalye kullanıcılarına göre yerel yönetimlerin


engelliler için yapması gerekli fiziki düzenlemelerden sorumlu olabileceği ve
bunların engelli bulunmayan insanlar içinde yapılan düzenlemeler olabileceği
görülebilmektedir.
84

Anket sonuçlarına göre Ankara’da yaşayan tekerlekli sandalye kullanıcılarının


genelde ekonomik gelir düzeylerinin düşük olması, yerel yönetimlerin bu kişilere
yönelik düzenlemeleri yeterince yapmamaları nedenleri ile yaşam haklarının
kısıtlandığı söylenebilir. Konunun daha somut olarak ortaya konulabilmesi için
gözlem yapılması gerekliği ortaya çıkmıştır.

4.2. Gözlem Bulguları

Araştırma konusu olan tekerlekli sandalye kullanıcıları gözlemlendiğinde ulaşım,


eğitim ve sosyal faaliyet alanlarında problemler yaşadıkları tespit edilmiştir.
Problemlerin ortaya konulması için Ankara ilinde gözlemler yapılmış ve
genellemeler yapılarak somut veriler elde edilmiştir.

4.2.1. Eğitim mekanlarındaki gözlemler

Şekil 4.15. Ankara Doğan Çağlar engelliler okulu


85

Ankara’da tek ortopedik engelli okulu olan Doğan Çağlar ortopedik engeliler
okulunun girişinde bile tekerlekli sandalye kullanıcılarının okula girişini zorlaştıran
ve hatta engelleyen dik bir rampa bulunmaktadır. Bu nedenle öğrenciler okula başka
insanların yardımı olmadan girip çıkamamaktadırlar. Ankara’daki diğer okullarda
yapılan gözlemlerde de tekerlekli sandalye kullanıcılarına uygun tuvalet, rampa ve
yangın çıkışı gibi kullanım kolaylığına yönelik tasarımların yeteri kadar olmadığı
sonucuna ulaşılmıştır. Ankara’da farklı kategorilerden toplam 21 eğitim kurumu
gözlemlenmiş veriler Çizelge 4.2’de verilmiştir.

Çizelge 4.2. Ankara’daki eğitim kurumlarının engellilere yönelik tasarımları

Engellilere Yönelik
Kullanım
Eğiti Kurumları Okul Sayısı Tasarımları Olan
Kolaylığı
Okul Sayısı
İlk Öğretim 8 2 _
Orta Öğretim 7 _ _
Yüksek Öğretim 6 1 _

Yukarıdaki verilere göre 21 eğitim kurumundan sadece 3 tanesinde engellilere


yönelik tasarı bulunan okul olduğu söylenebilir. Bu üç okuldan 2 tanesi ilköğretim 1
tanesi yüksek öğretim kurumudur. Engellilere yönelik tasarlanmış alanları olan 3
okuldan ikisi özel kurum birisi devlete aittir. Diğer 18 eğitim kurumunda ise hiçbir
engelliye göre tasarlanmış alanın olmadığı görülmüştür. Bir bütün olarak
bakıldığında 3 okuldaki düzenlemelerinde kullanım kolaylığı olmadığı gerçeği ile
beraber Ankara’daki eğitim kurumlarının engellilere göre düzenlenmediği ve
engellilerin yaşam kalitelerini azalttığı söylenebilir.
86

Şekil 4.16. Ankara Doğan Çağlar engelliler okulu engelli tuvaleti

Ankara’daki eğitim kurumlarının tuvaletleri tekerlekli sandalye kullanıcılarının


antropometrik ölçülerine ve manevra alanlarına uygun olarak tasarlanmamıştır.
Manevra alanlarının darlığı, tutma barlarının eksikliği ve hatta bazı okullarda klozet
tipi tuvaletlerin olmayışı tekerlekli sandalye kullanıcılarının eğitim kurumlarından
yararlanmalarına engel olabilmektedir.

4.2.2. Ulaşım gözlemleri

Türkiye’de bedensel engelli ve kent yaşamı arasındaki ilişki incelendiği zaman gerek
kentlerin bütününde gerekse kamusal ve özel binalarda engelli, yaşlılar, çocuk
arabalı kadınlar, vb. dikkate almayan bir görünümün var olduğu gözlenmektedir.
87

Şekil 4.17. Ankara - Mithatpaşa Caddesi üst geçit uygulaması

Şekil 4.18. Ankara - Sıhhiye Köprüsü üst geçit uygulaması


88

Şekil 4.19. Ankara şehri üst geçit uygulaması

Şekil 4.20. Ankara şehri üst geçit engelli asansörü uygulaması


89

Engelliler kentlerde tek başına hiç kimseden yardım almadan (çoğu zaman bir
kişiden yardım alsa dahi) kentsel faaliyetlerden yararlanamadığı hatta bazı
durumlarda en insani ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı görülmektedir .

Ankara şehrinde yapılan gözlemlerde de şehir planlamalarında bedensel engellilerin


ihtiyaçlarının yeterince düşünülmediği gözlemlenmiştir. Üst geçitlerin birçoğu
tekerlekli sandalye kullanıcılarının kullanımına uygun değildir. Son zamanlarda
yapıla üst geçitler tekerlekli sandalye kullanıcılarının kullanımına uygun yapılmasına
rağmen toplum tarafından bilinçsiz kullanım sonucu kullanım dışı kalmıştır.
Gözlemlenen 15 üstgeçitten 6 tanesinde engelli asansörü varken bunlardan sadece 2
tanesinin çalışıyor olması düşündürücü bir veridir. Arızalı olanların uzun süre tamir
ettirilmemeleri sorumluluklarını yerine getirmeyen yerel yönetimlerin engellilere
bakış açısının bir göstergesi olabilir.

4.2.3. Toplu taşıma araçları

Şekil 4.21. Ankara şehri metrosu engelli asansörü

Kent ulaşımında kullanılan metro gözlemlendiğinde şehirde bulunan 21 metro


istasyonunun tamamında engelli asansörü olduğu ve hepsinin faal olduğu
90

gözlemiştir. Ancak metroya ulaşırken kullanılması gereken yollar ve kaldırımlar


tekerlekli sandalye kullanıcılarının ihtiyaçları düşünülmeden tasarlandığı için
metronun tekerlekli sandalye kullanıcıları tarafından kullanılabilirliğini
azaltmaktadır. Metronun şehrin belirli bir bölgesinde kullanılıyor olması da tekerlekli
sandalye kullanıcıları için kent içi ulaşımı güçleştiren nedenlerdendir.

Şekil 4.22. Ankara şehri toplu taşım otobüsü

Ankara’nın büyük bir bölümünde ulaşımı sağlamak için kullanılan belediye


otobüsleri, halk otobüsleri ve minibüslerde uygun koltukların olmayışı, inip binerken
basamakların kullanılması ve manevra alanlarının yetersiz oluşu tekerlekli sandalye
kullanıcısının bu vasıtalarla ulaşımını imkansızlaştırmaktadır. Bu durum şehir içi
ulaşımının da toplu taşım araçlarını kullanmak zorunluluğu olan tekerlekli sandalye
kullanıcılarının yaşam kalitelerini düşürerek yaşam haklarını sınırlamaktadır.
91

4.2.4. Şehir kaldırım düzenlemeleri

Şekil 4.23. Ankara şehri uygun olmayan kaldırım rampa düzenlemesi

Şekil 4.24. Ankara şehri onarılmamış kaldırım rampa düzenlemesi

Tekerlekli sandalye kullanıcıları bazen yapılaşmış çevre ve konuttan dolayı tam


anlamıyla çaresiz kalabilirler. Bu çaresizlik durumu tekerlekli sandalye kullanan
insanların yaşantılarının etkilemekte ve bu insanların evlerinde yaşayan, sosyal
92

hayatta yerini almayan ve yaşam hakkı olmayan insanlar durumuna getirmektedir.


Ancak çaresizliğin aşılmasında kişisel koşullara yönelik ve herkes için uygun
tasarımların yapılması tekerlekli sandalye kullanıcılarının sosyal hayata katılımlarını
attırarak bu insanların kendilerini toplumun bir parçası olarak görmelerini
sağlayacaktır. Böylece tekerlekli sandalye kullanıcıları yaşam haklarını
kazanacaklardır.

Ankara şehrinde bulunan cadde ve sokaklarda tekerlekli sandalye kullanıcısının


yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik kaldırım rampaları bulunmaktadır. Ancak
kaldırım rampalarının çoğunluğunun uygun ölçülerde olmaması, uygun ölçülerde
yapılanların ise bakımsızlıktan kullanılmaz duruma gelmesi tekerlekli sandalye
kullanıcılarının daha çok konutlarında kalmalarına ve toplum hayatına
katılamamalarına sebebiyet vermektedir.

4.2.5. Alış veriş mekanları

Şekil 4.25. Ankara şehri alış veriş merkezleri


93

Şekil 4.26. Ankara şehri alış veriş merkezi tuvalet düzenlemesi

Ankara’da bulunan alış veriş merkezlerinin bazılarında engelli tuvaletleri, engelli


otoparkı, asansörler ve uygun zeminler gibi birçok engelliye yönelik tasarımlar göze
çarpmaktadır. Alış veriş merkezlerinin tekerlekli sandalye kullanıcılarının
kullanımına uygunluğu Çizelge 4.3’de verilmiştir.

Çizelge 4.3. Alış-veriş merkezlerinde kullanım kolaylığı

Kullanım
Alış_Veriş Düzenleme Bulunan
Adet Kolaylığı
Merkezleri
Asansör Tuvalet Zemin Otopark Var Yok
Büyük 6 6 6 6 6 6 _
Küçük 8 2 2 3 4 2 6
94

Yukarıdaki verilere göre bireysel engelli büyük alış-veriş merkezlerini


yararlanabilmekte, fakat küçük alış-veriş merkezlerinden aynı oranda
yararlanamamaktadır. Gözlemler sonucunda, büyük alış-veriş merkezlerinin
ekonomik güçlerinin fazla olmasından nedeni ile tasarımları aşamasında bireysel
engellilere daha fazla kullanım kolaylığı sağlayacak düzenlemeler yaptıkları
belirlenmiştir.
95

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Konut içi sorunların başında fiziksel ihtiyaçların giderilmesinde en fazla tuvalet,


banyo gibi mekanlar da, mobilya ve donatı elemanlarında ise elbise dolabı, mutfak
dolapları, klozet, tuvalet taşı gibi elemanlarda problem yaşadıkları görülmüştür.
Araştırma kapsamındaki tekerlekli sandalye kullanıcılarının konutlarında bulunan
mobilyaların özel tasarımlar sonucu üretilmediğidir. Bu açıdan ülke genelinde engelli
bireyler için tasarım ve üretimin yaygınlaşmadığı / oluşmadığı Çınar’ın (1997)
sonuçlarıyla uyum göstermektedir.

Konut dışı sorunları bağlamında Ankara şehrinde üst geçitler, zemin farklılıkları,
sosyal alanlar, ibadet mekanları, kaldırım ve yollar gibi çevresel düzenlemelerin
birçoğu tekerlekli sandalye hareketini ve manevralarını kısıtlayan hatta imkansız hale
getiren engellerin olduğu tespit edilmiştir. Dış çevre tasarımında tekerlekli sandalye
kullanıcı ihtiyaçlarının düşünülmediği ve etkili tasarımlar sonucunda çevrenin
tasarlanmadığı söylenebilir. Dış çevre ile ilgili sosyal içerikli ilginç sonuç ise Ankara
genelinde devlet okullarının büyük bir bölümü, devlet binaları, sosyal tesisler ve
ibadethanelerin hiç birinde tekerlekli sandalye kullanıcıların kullanımına yönelik
olmadığı söylenebilir.

Ekonomik bağlamda elde edilen sonuçlar ise tekerlekli sandalye kullanıcılarının


yaşam kalitelerini etkileyen diğer temel sorunlar olarak tespit edilmiştir. Örneğin,
ülkenin genel yapısında görülen düşük seviyedeki gelir dağılımı tekerlekli sandalye
kullanıcılarının gelir dağılımına yansımakta ve tekerlekli sandalye kullanıcılarının
alım gücünü negatif yönde etkilemektedir. Araştırma kapsamında yer alan tekerlekli
sandalye kullanıcıları, konutlarında çözümlenebilir engel olan merdiven sorununu
dahi ekonomik yetersizlik yüzünden çözememişlerdir. Diğer önemli bir sonuç ise
tekerlekli sandalye kullanıcılarının çoğunun kiracı olarak yaşamalarından dolayı
konutların da ihtiyaçlarına yönelik yeni düzenlemelere gidememeleridir. Bunların
neticesinde tekerlekli sandalye kullanıcılarının genel olarak ekonomik zorluklar
içerisinde yaşamak zorunda kalmaları yaşam kalitelerini düşürerek yaşam haklarının
kısıtlanmasına neden olmaktadır.
96

Kadın tekerlekli sandalye kullanıcılarının erkeklere göre sosyal hayata katılımı daha
az olduğu tespit edilmiş olup zamanlarının büyük bir bölümünü evlerinde geçirmek
zorunda kalmaktadırlar. Diğer ilginç bir sonuç ise tekerlekli sandalye kullanıcılarının
engelsiz insanlara göre evlenme yaşlarının daha ileri dönemlerde olduğudur.
Tekerlekli sandalye kullanıcılarının düşük gelirli işlerde çalıştıkları düşünüldüğünde
ekonomik ve sosyal özgürlüklerinin daha ileriki yaşlarda sağlayabildikleri ve bundan
dolayı daha geç evlendikleri sonucuna ulaşılabilir.

Eğitim ile ilgili elde edilen ilginç sonuç ise zorunlu eğitim olan ilköğretim
döneminden sonraki orta öğretim ve yüksek öğretim dönemlerinde eğitime devam
etme oranlarında büyük düşüş olmasıdır. Okul hayatlarına devam edenlerin ise tahsil
hayatları boyunca okul, araç ve gereçlerinin kullanımında ciddi kullanamama
sorunları yaşamaları sonucudur. Bu bağlamda okul, araç ve gereçlerinin tekerlekli
sandalye kullanıcılarının kullanımından yoksun olarak tasarlanması veya yapılan
düzenlemelerin son derece sınırlı yetersiz kalması engelli bireylerin zorunlu olmayan
eğitime devam etme oranını düşürdüğü söylenebilir.

Diğer ilginç bir sonuç ise tekerlekli sandalye kullanıcıları ile ilgili çalışma yapan
yerel yönetimler ve devlet kuruluşlarının yeterli düzeyde engelli bireylere
ulaşamadıkları ve iletişim sorunları yaşadıkları tespit edilmiştir. Bu doğrultuda devlet
ve yerel yönetimlerin engelli bireyleri son yıllara kadar göz ardı ettikleri söylenebilir.
Ayrıca bu kuruluşların tekerlekli sandalye kullanıcılarının erişilebilir kullanım ve
yaşam kalitelerini artırmaları için yapılan yönetmelik ve yasalar uygulamaya yönelik
yaptırımın veya cezai müeyyidenin olmamasından dolayı tavsiye niteliğinde
kalmakta ve buda yapılan çevresel düzenlemelerin standartlara uygun olmayan
özellikler doğrultusunda yapılmasına etki ettiği söylenebilir.

Toplumsal yaklaşım bağlamında elde edilen sonuç ise; toplum engellileri dışlamakta,
engellilerin yaşadıkları toplumdan kendilerini soyutlayarak dışlanmış hissetmelerine
ve içe dönük asosyal bir hayat yaşamalarına neden olabilmektedir. Gerek ailenin
gerekse diğer bireylerin engellilere normal insanlardan daha farklı davranmaları bu
97

sonucu doğurabilmektedir. Araştırma verilerine göre, tekerlekli sandalye kullanıcıları


yaşadıkları sorunların temelini kendi yetersizliklerine değil, toplum ve çevrenin
gerekli hizmetleri sunmamasına ve ihtiyaçlarının dikkate alınmamasına
bağlamaktadırlar. Bu bağlamda, doğru bakış açısı, tekerlekli sandalye kullanıcılarını
var olan koşullara uydurmak, değiştirmeye çalışmak ya da onu engelli olarak tutmak
yerine tüm psikolojik, fiziksel, sosyal, mesleki gelişimi engelleyen çevresel ve sosyal
engellerin kaldırılması ve hizmetlerin sunulması engelli bireylerin eşit şartlarda
yaşam haklarını sağlayabilir.

Konut, donatı elemanları, mobilya, çevre, yol, sosyal tesisler, toplu taşım araçları
gibi etmenler, iç ve dış mekanlarda yapılan düzenlemeler tekerlekli sandalye
kullanıcılarının kullanımlarında engeller oluşturduğu, hayatlarını zorlaştırdığı ve
yaşam kalitelerini sınırlayarak yaşam haklarının kullanılmasında engel olduğudur.
Ayrıca toplumun genel yapısı, eğitimi, ve kültürü tekerlekli sandalye kullanıcılarını
sakat ve iş yapamaz bireyler olarak görmesi engelli yaşamını etkileyen sosyal bir
baskı ve kültür oluşumuna neden olmaktadır.

Sonuç olarak, tekerlekli sandalye kullanıcılarının hakları madde, yönetmelik ve


kanunlarda teorisel olarak yer almış olmasına rağmen alan çalışması olarak seçilmiş
olan başkent Ankara örneğinde günlük ihtiyaç ve aktivitelerini yerine
getirebilmelerinde yaşam haklarının olmadığı sonucu söylenebilir. Bu insanların
yaşam haklarının verilmesi ve günlük hayatın devam etmesinde etken rolleri olan her
kurum, kuruluş, sektör, birey ve bireylerin görev ve sorumluluklarını insan merkezli
yaklaşımlarla yerine getirmesiyle olabileceği önerilmektedir.

Bu sonuç ve önerilerin ışığında; örnek model arayışları doğrultusunda a) ‘devletin


görev ve sorumlukları’ bağlamında bir araştırma, sınırlandırılmış bağlamda ise b)
‘tekerlekli sandalye kullanıcıları ve eğitim’, c) ‘tekerlekli sandalye kullanıcıları ve
toplum’ veya d) ‘engelli bireyler, rehabilitasyon ve tasarım’ konularında yapılacak
olan araştırmalar konu ile ilgili yapılabilecek araştırmalar olup engelli bireylerin
yaşam kalitelerinin artırılmasına fayda ve bilime katkı yapabileceği düşünülmektedir.
98

KAYNAKLAR

1. İnternet: “Tükiye Özürlüler Araştırması Temel Göstergeleri” http//:


www.ozida.gov.tr/araştırma/öztemel gösterge.htm ( 2005).

2. Koç, H., Ağır, A., Yılmaz, B., “Fiziksel Çevre”, II.Özürlüler Şurası Yerel
Yönetim ve Özürlüler, T.C. Başbakanlık Özürlüler Dairesi Başkanlığı
Ankara, 5-16 (2005).

3. Gökçe, F., Kartal, T., Rıdvanoğlu, S., Erezkan, G., Alıçcı, Savaş., “ Özürlüler
İlgili Mevzuat 19”, Başbakanlık Özürlüler Dairesi Başkanlığı , Ankara, 2-5
(2002).

4. Özkeskin, M., “Bedensel Özürlülerin Ev ortamının Değerlendirilmesi”,


Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,
İzmir, 5-15, (2000).

5. Ufuk, H., “Engellilerin İhtiyaç ve Sorunlarının Tüketim Ergonomisi


Açısından İncelenmesi”, Verimlilik Dergisi, 4: 100-113, (2002).

6. Mutluer, S.Y., “Tekerlekli Sandalye Kullanan Bedensel Özürlüler İçin Uygun


Konut Tasarımı ve Çevre Düzenlemesi”,Yüksek Lisans Tezi, Selçuk
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya,16-37,48-53,60-75,176-188,
(1997).

7. Çınar. H., “FizikselEngelliler İçin Mutfak Mobilyası Tasarımında Ergonomik


Yaklaşımlar”, 9. Ulusal Ergonomi Kongresi,Denizli,351-356 (2003).

8. Çınar, H., “ An Investigation Into Kitchen Units, Dimensions İn Relations To


Wheelchair User “, Yüksek Lisans Tezi, London Guildhal University,
London, 30-50 (1997).

9. Çınar, H., Gürleyen, L., “Fiziksel Engelliler İçin Yatak Odası Mobilyalarında
Ergonomik Yaklaşımlar” , 10. Ergonomi Kongresi, Bursa, 798-808,(2005).

10. Yıldız, B., “Engelliler İçin Dış Mekan Tasarım Özellikleri”, Yüksek Lisans
Tezi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara,1-6,15-25,37-
50,55-68(2003).

11. Sürmen, Ş, “ Tekerlekli Koltuktaki İnsanların Hayatından Tablolar Ve Bir


Mimarlık Klavuzu.”, İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı, İstanbul,90-98,
120-125 (1988).

12. Goldsmith, S., “Designing for the Disabled: The New Paradigm
”Archıtectural Press, Oxford,110-150,170-180 (1997).
99

13. Gündüz, A., “Bedensel Engelliler Gözü İle Ülkemizdeki Yaşam Koşulları ve
Yerleşim Sorunları”,TMMOB. Mimarlar Odası, Ankara, 316-325(1996).

14. Aysoy, M., ”Özürlüler Politikası.”, Açı Kitaplar, İstanbul,14-16,28-30,49-


52,77- 78(2004).

15. Çalık, S., “Özürlülüğün ölçülmesinde metodolojik yaklaşmalar ve 2002


Türkiye Özürlüler Araştırması”, Öz – veri, 1(2) 303-331 (2004).

16. İnternet; “EngelliSağlığı” http//www.medibul.com/files.php?p=dc2&cid=21?


p=dct2&catid =5&cid=2 1&month=4& (2006).

17. Osunluk, H., “Yaşam seyri teorisi ve özürlüler” ,Öz-Veri, 1(1): 1-14 (2004).

18. Şahin, H., “Engellilik kimin sorunu? Bireyin mi toplumun mu?” ,Öz-Veri,
1(1): 48-64 (2004).

19. Goldsmith, S., “Desinging for the disabled problems of conflicting criteria.
MA (contab) Riba Publicotions Limited, London, 70-75 (1976).

20. İnternet:Özürlüler Kanunu. Özürlüler ve bazı kanun ve kanun hükmünde


kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında kanun, http://www.ozida.gov.tr
/mevzuat/kanun.htm (2005).

21. İnternet: Prof. Dr. Özyürek, M., “Bedensel Yetersizliği Olanlar” http//www.
aof.edu.tr/kitap/IOLTP/1267/unite10.pdf (2005).

22. Brisenden,S., “İndependent Living and the Medical Model of Disability”,


Social Science Perspectives, London and New York, 20-35 (1998) .

23. Tapan, E., “ Ben mutlu Bir Down Annesiyim”, Yapı Kredi Yayınları,
İstanbul,68-75(1999).

24. Pascal, A., “Hareket Engelliler İçin Ulaşımın İyileştirilmesi Rehberi”,


Gülören Gümüş, Deniz Çağlayan, T.C. Başbakanlık Özürlüler Dairesi
Başkanlığı, Ankara, 20-35,60-69 (1999).

25. Peters, S., “Is There A Disability Culture? A Syncretisation Of


Thereepsssible World Views”, Disability & Society,15(4): 583-601 (2000).

26. İnternet: “Raporlar Birleşmiş Milletler Sisteminde Özürlülük” http://www.


ozida.gov.tr/raporlar/uluslararasi/bmsistemindeozurluluk.htm (2005).

27. Artar, Y., Karabacakoğlu. Ç., “ Ortez ve Tekerlekli Sandalye’nin Üretimi,


Standartları ve Pazar Potansiyeli”, Milli Prodüktivite Merkezi, Ankara, 18-30
(2003).
100

28. İnternet: “AB’nin nüfus sorunu” http://kadin.bianet.org/2004/11/01-k/


45117.htm (2006).

29. İnternet: “Avrupa komisyonu engelliler konferansı, Amsterdam”, http://www.


ozida.gov.tr/raporlar/uluslararasi/ab.htm, (2004).

30. İnternet: “Avrupa komisyonu engelliler konferansı”, http://www.ozida.gov.tr


/raporlar/uluslararasi/engellilerkonferansi.htm (2005).

31. Atala, E.,”Çevre Tasarımı ve Normların Bedensel Engelliler Açısından


Değerlendirilmesi Üzerine Teorik Bir Yaklaşım”, Yüksek Lisan, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Ankara 21-34(1993).

32. Sürmen, Ş., “Konutun özürlü hayatındaki anlamı üzerine kesitler, öneriler.
Diğer konut sorunları”, TMMOB Mimarlar Odası, Ankara 298 – 306( 1996).

33. Şahin, S.,”Engelli çocukları olan annelerin çocuklarına karşı tutumlarının,


çocuklarının yeterlilik alanları ve sorun davranışları üzerine etkisinin
incelenmesi”, Doktora Tezi ,Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Enstitüsü, Ankara, 3-10 (2000).

34. Kalınkara,V., Salman, M., Özmete,F., ve Arpacı, F., “Üreticilerin Mutfak


Donanımına İlişkin Bilgi Düzeyleri : Ergonomik Yaklaşım”, 6. Ergonomi
Kongresi,Ankara ,120-128(1998).

35. İnternet: “Dünyada Sosyal Rehabilitasyon Uygulamaları” http://www.tsd.org.


tr/index.php?option=com_content&task=view&id=466&Itemid=377, (2006).

36. Çınar, H., “Tasarıma Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Yaklaşımlar” , Birinci


Uluslar arası Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi, İstanbul, 21-23 (2005).

37. Wijk,M, “Ulaşılabilirlik İçin Avrupa Birliği El Kitabı,4”, Bollani, M.,


/Gökçe. F., T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı-Yapı İşleri Genel
Müdürlüğü, TBMM Basımevi, Ankara, 12-20, 70-80, (1995).

38. Kaleli, E.E., “Türkiye’de Tekerlekli Sandalye Engellileri İçin Konut İç


Mekanları Ve Donatı Elemanları’nın Tasarımına Bir Yaklaşım”, Yüksek
Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ,Ankara 32-
40, 71-79, 150-160, 180-186 (2002).

39. Anonim, ADA Standards for Accessible Design, American Department of


Justice Excerpt from 28 CFR, 36: 15-84, (1994).

40. Akçay, T., “ Tekerlekli Sandalye Kullanan Paraplejik Hastalarda Ev


Rehabilitasyonu”, Yüksek Lisan Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 15-18(1996).
101

41. Gönen, E., Kalınkara, V., Özgen, Ö., “Mutfak Çalışma Merkezlerinde Opİş
Yüksekliği ve Antropometrik Ölçüm İlişkisi Üzerine Bir Araştırma”, 2.
Ulusal Ergonomi Kongresi, Ankara, 133-145 (1989).

42. Çınar, H., Grup mobilya tasarımı ders notları, Gazi Ün. T.E.F. Mobilya
Dekorasyon Bölümü, Ankara, 2006.

43. Renhold , N.V.,”The Accessible Housing Design File Barrier Free


Environments”, Journal for Specialists in Group Work, New York, 99-
110,170-192(1991).

44. Goldsmith, S., “Designing For The Disabled”, Royal Institue Of British
Architects, London, 250-260 (1985).

45. Gül, A., Hazer, O., “Tekerlekli Sandalyeye Bağımlı Kişilerin Yaşadıkları
Konutta Banyo Kullanıma İlişkin Karşılaştıkları Sorunları İncelenmesi”, 9.
Ulusal Ergonomi Kongresi,Denizli, 97-105 (2003).

46. Wylde, M., Robbins, A.B., Clark, S., “Building For a Lifetime: The Design
and Construction of Fully Accessible Homes, The Taunton Pres, 162-186,
(1994).

47. Graham F., “Housing...Inside and Out" Mississippi Agricultural and


Forestry Experiment Station, 11(2): 371-383 (2000).

48. Chaiana, J., De P. J., “Time sevar standarts for interion design and space
planing”, Mac Graw Hill int editions, 1-150 (1992).

49. Leibrock., C. “Beatiful barrier free”, Aisiul guide to accessibility, New York ,
122-133 (1992).

50. Demirarslan, S., “Özürlü bireyin inşaat sektöründeki yeri ve gerekli


ergonomik şartlar”, 10.Ergonomi Kongresi, Bursa, 773-782, (2005).

51. İnternet: “Engelsiz Kişisel Yaşam Alanı ve Mobilya Tasarım Yarışması:


Tasarım Hepimiz İçindir” http://www.mimarlarodasiankara.org/?id=2495,
(2006).

52. Aköz, E., “Özürlü kişilere uyarlanmış yapı” , Association Suisse des
Invadides, Cem Ofset, İstanbul , 32-40 (2001) .

53. Aydeniz, A., Şendur, F., “Ortopedik Engelliler İçin Mimari Düzenlemeler”,
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Dergisi, 49(6): 35-45 (2003).

54. Turgut, M., “Mimari engellerin kaldırılması için rehber”, Bedensel


Engellileri Güçlendirme Vakfı, İstanbul, 22-33 (1986).
102

55. Tremblay, K. R., Birdsong C., “Home Adaptatoin For Disabled Person”,
Colorado State University Cooperative Extension, 55-60 (2003).

56. İnternet: “The Adaptable House” Makale 7, http://www.greenhouse.gov.au/


yourhome/technical/pdf/fs64.pdf (2005).

57. Karakurt, E., “ Özürlüler Açısından Türk Kentlerinin Mekansal ve


Donatımsal Ergonomisi”, 10.Ergonomi Kongresi, Bursa, 581-594,(2005).

58. İnternet: “Fiziksel Çevrenin Özürlülere Yönelik Düzenlenmesi (Japonya


Örneği) Japonya’da Yapılar İçin Engelsiz Düzenleme Standartları”, http://
www.ozida.gov.tr/raporlar/raporarsivi.htm (2005).

59. Sürmen, Ş., Özürlü ve yaşlılarla ilgili mimari ölçüler, standartlar ve


uygulamalar, İTÜ. Çevre ve Şehircilik Uygulama Araştırma Merkezi,
İstanbul, 60-70, (1995).

60. İnternet: “Ulaşılabilirlik klavuzu”, http://www.eot.metu.edu.tr/dosyalar/


ulaşılabilirlikklavuzu.doc (2005).

61. Aytöre, S, S., “Toplu Taşım Araçları ve Çevrelerinde Yaşlılara İlişkin


Ergonomik Verilerin İncelenmesi”, 10.Ergonomi Kongresi, Bursa, 1395-
1403,(2005)

62. Utkan , M.S., “Tekerlekli Sandalye Kullanan Bedensel Engelli Çocuklara


Yönelik Eğitim Mekanlarının Tasarım Ve Biçimleniş Ölçütlerine Bir
Yaklaşım”,Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Ankara,85-97(2003).

63. Bekiroğlu, M, S., “Tekerlekli İskemle Kullanan Özürlüler ve Spora


Ergonomik Bir Yaklaşım”, 10. Ergonomi Kongresi, Bursa, 1328-
1338,(2005).

64. Verhe, I., “ Adaptation of Outdoor Activity Areas for the Use of the
Disabled”, The Finnish Association of Sports for the Disabled, Finland, 44-
51(1995).

65. Rawlings, B., “Observation as a Method of Collecting Data”, The Institute of


Advenced Studies, Manchester Polytechnic, Manchester, 21-25 (1991).
103

EKLER
104

EK-1 Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

T.C
Gazi Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Teknik Eğitim Fakültesi
Mobilya-Dekorasyon Eğitimi Bölümü

Amaç:
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 1.Madde’sinde yer alan; tüm insanlar
özgür, onur ve hakları bakımından eşit doğar. Maddesi ile Engelli Hakları
Beyannamesinin 3.Madde’sinde yer alan; Sakat kişinin insan haysiyetine saygı
gösterilmesi onun en doğal hakkıdır. Fakat kişilerin sakatlık veya noksanlıklarının
sebebi ne olursa olsun sahip oldukları düzgün yaşama şartlarına mümkün
olduğu kadar normal ölçüde ve çok sahip olmak haklarıdır. Maddelerinden
kaynaklanan engelli vatandaşlarımızın yaşam hakkını konutunda ve konutunun
dışındaki faaliyetlerinin de ne ölçüde yerine getirebildiğini ve yapılan
düzenlemelerin engelli vatandaşlarımıza ne ölçüde yaşam hakkı tanıdığına
yönelik bir çalışmadır.

Önemli Not:
Bu çalışmadan sağlanacak olan bilgiler 1951 yılında çıkarılmış olan “Fikir ve Sanat
Eserleri” kanuna göre sadece yüksek lisans tezinin yazımında kullanılacaktır.

Araştırmacı
Haldun Ender ERDEM

Danışman
Yrd. Doç. Dr. Hamza ÇINAR
105

EK-1 (Devam) Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

Sayın İlgili

Elinizdeki anket formu Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya ve


Dekorasyon Eğitimi Bölümü “ Ankara’da İç ve Dış Mekan Tasarımlarında
Tekerlekli Sandalye Kullanıcılarının Yaşam Analizi “ konulu yüksek lisans tezi ile
ilgilidir. Bu anket çalışması tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşadıkları iç
mekanlarda ve dış mekanlarda karşılaştıkları problemleri tespit etmeye yönelik
hazırlanmıştır.

Anket formunun cevaplandırılmasında göstereceğiniz dikkat ve samimiyet


araştırmanın tamamlanması ve gerçeği yansıtması bakımından önem taşımaktadır.
Cevaplarınızı hiç kimse görmeyecek, anketler sadece bilimsel amaçla
değerlendirilecektir.

Göstereceğiniz ilgiden dolayı şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla
Haldun Ender ERDEM
106

EK-1 (Devam) Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

1.Bölüm :İç mekanlar


Bu bölümün amacı:

Türkiye’de engelli bireyler ne derecede konutlarında bulunan mevcut mobilya,


donatı elemanı ve iç mekan tasarımlarıyla ilgili memnuniyetlerini belirlemeye
yönelik olarak hazırlanmıştır.

Lütfen bu anketi doldurmaya kendiniz hakkındaki bölümü doldurarak başlayınız,


cevap verme gereği duymadığınız soruları, cevaplandırmayabilirsiniz.

Anketin Yapıldığı tarih :…/…./…..


Yanıtlayanın :
a) Adı :………………..
b) İş ve statüsü :………………..
c) Eğitim derecesi :………………..
d) Medeni Hali :………………..
e) Cinsiyeti :………………..
f) Yaşı :………………..
g) Adresi
:…………………………………….............

1. Yaşadığınız konut türüne en uygun olan şıkkı işaretleyiniz?


Konut Türü √ √
(Kira) (Kendine Ait)
Apartman Dairesi
Müstakil Tek Katlı Konut
Müstakil Çok Katlı Konut
Diğer

2. Konutunuzun büyüklüğünü tabloya göre işaretleyiniz?


Konut Büyüklüğü (m²) √
100 altında
100 üzeri
107

EK-1 (Devam) Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

3. Konutunuzun girmek için merdiven kullanıyor musunuz?


Merdiven √
Kullanıyorum
Kullanmıyorum

4. Konutunuzda yaşamsal ihtiyaçlarınızı ne derece karşılaya biliyorsunuz uygun


şıkları işaretleyiniz?
Zorluk Derecesi
Bölümler Fiziksel İhtiyaçlar Çok Kolay Zor Çok İmkansız
Kolay Zor
√ √ √ √ √
Mutfak Yemek Pişirme
Yemek Yeme
Bulaşık Yıkama
Buzdolabından malzeme
alma ve koyma
Yatak odası Uyuma
Makyaj yapımı
Elbise değiştirme
Banyo Yıkanma
WC Tuvalet İhtiyacı
Salon Oturma
Çalışma Odası Bilgisayar Kullanma

5. Konutunuzda mobilyalardan hangilerini kullanabiliyorsunuz?


Mobilyalar Kullanabiliyorum Kullanamıyorum
√ √
Yemek Masası
Bilgisayar Masası
Elbise Dolabı
Mutfak Dolapları
Tuvalet Masası
Yatak
Diğer
108

EK-1 (Devam) Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

6. Konutunuzda engellilere yönelik ne gibi adaptasyon çalışmaları yapılmıştır uygun


şıkkı işaretleyiniz?
Mobilyalar Var Yok
√ √
Yemek Masası
Bilgisayar Masası
Elbise Dolabı
Mutfak Dolapları
Tuvalet Masası
Yatak
Diğer

7. Konutunuzda aşağıdaki kavramlardan sizin hareketlerinizi en fazla hangisi


kısıtlamaktadır?
Kavramlar √
Mobilya
Zemin
Kapı
Pencere
Merdiven
Diğer
109

EK-1 (Devam) Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

2.Bölüm : Konut dış mekanlar


Bu bölümün amacı:

Türkiye’de engelli bireylerin konut dış mekanlarından kendilerine yönelik


düzenlemelerden ve diğer konut sahipleri ile paylaşım alanlarından ne derecede
memnun olduklarını belirlemeye yönelik olarak hazırlanmıştır.

1. Ülkemizde inşa edilen engellilere yönelik konut çeşitlerinde, engellilere yönelik


adaptasyonların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
Adaptasyon √
Yeterli
Yetersiz

2. Binanızda engelli bireylerin kullanımı için özel sistemler var mı?


Özel sistemler √
Sensörlü Aydınlatma
Asansör
Konut giriş lambası
Engelliler için yangın kaçış sistemi
Engellilere göre priz düzenlemesi
Koridor genişlikleri sizin kullanımınıza uygun mu
Merdivenler
Rampalar
Giriş kapıları
Pencereler
Diğer
110

EK-1 (Devam) Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

3.Bölüm : Sosyal Faaliyetler


Bu bölümün amacı:

Türkiye’de engelli bireylerin ne derecede sosyal faaliyetleri yerine getirebildiklerini


ve bu faaliyetleri yerine getirirken karşılaştıkları güçlükleri belirlemeye yönelik
olarak hazırlanmıştır.

1. Sosyal faaliyetlerinizi yerine getirirken ne kadar zorlanıyorsunuz?


Soysal Faaliyetler Çok Kolay Zor Çok İmkansız
Kolay Zor
√ √ √ √ √
Sinema
Tiyatro
Toplu Taşım
Eğitim
Konser
İbadet
İnternet Cafe
Spor
Alış-Veriş
Piknik
Postane
Diğer

2. Sosyal faaliyet yapmak istediğinizde hangi güçlüklerle karşılaştığınızı tablodan


işaretleyiniz?
Karşılaşılan Güçlükler √
Manevra Alanları
Tuvalet ihtiyacını karşılama
Engelli vatandaşlara yönelik koltuk düzenlemesi
Salon içi merdiven düzenlemesi
Engelli yangın çıkışı
Gişelerden bilet alma
Toplu Taşım araçlarına inip-binmek
Üst raflardan yararlanma
Uygun yollar
Diğer
111

EK-1 (Devam) Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

4.Bölüm : Devlet ve kurumları


Bu bölümün amacı:

Türkiye’de engelli bireyler için devletin ve konuyla ilgili kurumlarının görev ve


sorumluluklarını belirlemeye, ne derece sorumluluklarını yerine getirip
getirmediğine yönelik olarak hazırlanmıştır.

1. Türkiye’de engellilere yönelik çalışma yapan devlet kurumların dan hangileri


çalışmaları ile sizin yaşantınızda etkilidir ?
Kurumlar √
Başbakanlık Özürlüler Dairesi Başkanlığı
Başbakanlık Engelliler Federasyonu
Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Milli Prodüktivite (Verimlilik) Merkezi
Yerel Yönetimler
Sosyal Güvenlik Kurumları
Diğer

2. Türkiye’de engellilere yönelik faaliyetlerde sizce devletin rolü nelerdir?


Devletin Sorumlulukları √
Kanun ve Yasa koymak
Engellilerin Sosyal Rehabilitasyonlarına Yardımcı Olmak
Engellilere İstihdam Sağlamak
Engellilere Eğitim İmkanı Sağlamak
Engellilerin Sosyal Hayata ve Kalkınma Sürecine Tam ve Etkin
Katılması Konusunda Destek Sağlanması
Engellilere Yönelik Konut İnşaatı
Alış-Verişte Engelli Birey İndirimi Sağlamak
Diğer
112

EK-1 (Devam) Veri toplama aracı ve değerlendirme raporu

3. Yerel yönetimlerin engellilere yönelik faaliyetlerde rolü ne olmalıdır?


Yerel Yönetimlerin Sorumlulukları
Kaldırım Yüksekliği
Kaldırım rampaları
Yaya geçidi düzenlemeleri
Kaldırımdaki levha düzenlemeleri
Çöp Kutusu yüksekliği
Diğer
113

ÖZGEÇMİŞ

Kişisel Bilgiler
Soyadı, adı : ERDEM, Haldun Ender
Uyruğu : T.C.
Doğum tarihi ve yeri : 07.04.1973 Malatya
Medeni hali : Evli
Telefon : 0 (312) 323 02 63
E-mail : herdemerdem@yahoo.com

Eğitim
Derece Eğitim Birimi Mezuniyet tarihi
Lisans Hacettepe Üniversitesi /
Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği 1996
Lise Göynücek Lisesi 1990

İş Deneyimi
Yıl Yer Görev
1996-1997 İnterdekor Ltd. Şti. Proje sorumlusu
1998-2006 Mopaş A.Ş. Üretim Müdürü

Yabancı Dil
İngilizce

Hobiler
Bilgisayar teknolojileri

You might also like