AKİFİN OĞLU

Bu tiyatro Mehmet Akif Ersoy’un oğlu olan Emin Ersoy’un hayat hikayesini anlatır. Kurtuluş Savaş’ı
yıllarında paraları olmadığından ötürü Emin annesinden ve kardeşinden ayrı babasıyla yaşar. Bir gün
İstiklal marşı için yarışmalar düzenlenir. İstiklal savaşı veren bir ülkeye istiklal marşı.. Kurtuluş
Savaşı’nda harap olmuş herkese ithafen yazılan bir marş yarışmasına Mehmet Akif’in de katılması
istenir. Fakat Mehmed’in katılmamasına sebep olan şey yarışmanın sonunda ödül olarak 500 lira
verilmesidir.Bu durumda Mehmet yarışmaya katılmak istemez. En sonunda katılır ve kazanır. Parayı
kabul eder fakat bir Darül mesai vakfına bağışlar. Oğluysa parayı almadığı için çok üzülür oysa parayı
alsaydı kardeşi ve annesi de onlarla birlikte yaşar diye umut ediyordu. Ersoy, Kur’an ayetlerini tesfir
ettiğinden dolayı Türkiye’de suçlu olarak görülüyordu. Bu yüzden kendisi Mısıra ,oğlunu da annesinin
yanına gönderdi.Emin babasından ayrı derslerine odaklanamıyor, bir kahvede top parası biriktirmek
için çalışıyordu. Fakat oğlunun yaptığı yaramazlıklar bardağı taşıran son damla oldu. Oğlunu da
kendisi gibi Mısıra getirdi. Emin yine annesinden ve kardeşinden yalnız kalmıştı. Bu onu fazlasıyla
üzüyordu. Bir vakit babasına bu konuyu açmak istedi ve onunla konuştu. Babası anlayışla karşıladı ve
annesiyle kardeşini de Mısıra getirdi. Yıllar sonra Emin’in askerlik görevi nedeniyle Kırklareline yani
Türkiyeye geldi. Babasının suçla yargılanarak uzaklaştığı o ülkeye.Emin’in arkadaşı da babası gibi
Kur’an-ı tesfir ediyordu Emin’den yardım istemesi üzerine o da babasından öğrendiği kadarıyla
aynısını yaptı. Emin normal askerlik günlerini yaşarken iki asker onu alarak bir zindana kapattı. Bu
durumun nedenini algılayamayan Emin için olaylar giderek zorlaştı . Mahkemeye alınan Emin’in suçu
ise Kuran’dan ayetleri tesfir ettiği için irtica suçlamasıydı.Bir asker yardımıyla kelepçelerinden
kurtulup durumdan kaçmayı başaran Emin,Hatay sınırına kadar gelir. Fakat zabıtalar Emini yakalar ve
hapse atarlar. İşte Emin babasının ölüm haberini hapishanede dağıtılan günü geçmiş o gazateden
öğrenir. Hapisten çıktığında annesi ve kardeşinin yüzüne nasıl bakacağını bilemez. Daha sonrasında
kayıkçıların olduğu bir yerde tanıştığı kişilerle içki,ispirto ve sigara gibi maddeleri tüketmeye
başlayınca her şey kötüye gitmeye başlar. Bir gün akrabaları Emin’in yanına gelip ona Bursa’da
yaşayan öksüz bir kızla tanıştırmak isterler. Emin bu kızla tanışır ve evlenir.Uzun bir süre sonra kadın
Emin’in kollarında can verir. Hem babasını hem karısını kaybeden adam yine kendini kayıkçıların
olduğu o yere vurup o maddeleri tüketmeye devam eder ta ki bir bankta cansız bedeni bulunana
kadar.

Vatanında değer görmeyip başka bir ülkede yaşayan Mehmet Akif Ersoy’un oğlu Emin Ersoy’un
hikayesi de tiyatroda bu şekilde özetleniyor.
 Sahnedeki dekorlar ve mavi ışıkların yanı sıra ağacın altındaki bankta anlatılan hikaye gayet anlaşılır
ve güzel bir anlatım diliyle pekiştirilmişti.