You are on page 1of 15

KUR' AN ARAŞTIRMALARINDA

AKADEMİK TEZLER
İSLAM DÜNYASI VE BATI MUKAYESESİ

ACADEMICAL THESES iN QUR'ANIC STUDIES


MUSLIM WORLD AND WEST iN COMPARISON

~JL,)11 u~~..111 ~ ~I u~_.t,k~I


y ~I_, "-!"JL,)11 tlAJI ~ 4.;Jlio t...ı~.3

TÜRKİYE VE BATI

İLİM YAYMA VAKFI

Kur'an ve
Tefsir
AkaJemisi
@ İlim Yayma Vakfı Kur’an ve Tefsir Akademisi
Kur’an ve Tefsir Akademisi Araştırmaları

Kur’an Araştırmalarında Akademik Tezler


-Batı ve İslam Dünyası Mukayesesi- I

Baskı | Printings Press


SEÇİL OFSET

ISBN 978-605-63698-5-8
İstanbul 2018

Yazılardaki üslup ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

İlim Yayma Vakfı Kur’an ve Tefsir Akademisi


Nişancı Mahallesi Feshane Caddesi
Kızıl Mescit Sokak No: 1
34050 Eyüp / İstanbul
Telefon: 0(212) 511 22 90
Turkcell: +90(533) 920 70 79
Faks: 0(212) 511 22 91
e-posta: yazakademisi@gmail.com
Türkiye’de Şia ve Mu’tezile Konulu Lisansüstü Tefsir Tezlerinde
Mezhebî Kimlik/Aidiyet Yansımaları

Zakir DEMİR1

Giriş
Herhangi bir mezhebe mensubiyet, aynı zamanda bir başkasından “ayrıl-
ma” veya diğerlerinden kendisini “ayırmak” anlamına gelmektedir. Aidiyet ala-
nı olarak bir grubu seçmek, diğer grupları “öteki-hâricî” haline getirmektedir.2
Lisansüstü tezlerde araştırmacıların bulgu, yorumlama, değerlendirme ve ulaş-
tıkları yeni sentezleri, olabildiğince “objektif bir bakış açısıyla” ortaya koyarak
nesnel bilgilere ulaşmaları ve mezhebî kimliklerini/aidiyetlerini ve ideolojilerini
tezlerine yansıtmamaları beklenmektedir.3 Bir başka ifadeyle araştırmacıların
saldırgan ve apolojik yaklaşımları bir kenara bırakarak olabildiğince objektif bir
bakış açısı müvâcehesiyle konu seçiminden, araştırmaya ve rapor yazımına ka-
dar bütün süreçlerde kimliklerini askıya almak suretiyle ötekiyi okuması “ideal
okuma yöntemi” olarak görülmektedir.
Bu tebliğde mezhebi aidiyetin Türkiye’de tefsir bilim dalındaki lisansüstü
tezlere yansımasının olup olmadığını araştıracağız. Bu minvalde araştırmacıla-
rın ötekini okumada yaklaşım tarzlarını tespit ederek mezhebi aidiyetlerinin et-
kili olup olmadığını ortaya koymak ve buna bağlı olarak da Türk akademisyen-
lerin mezhebi kimliklerinin olup olmadığını tespit etmek önem arz etmektedir.
Hangi mezhebe mensup olursa olsun her müellifin benimsediği mezhep
kabullerini yazdığı esere yansıtması olağan bir durumdur. Klasik ve modern
dönem tefsirlerine4 bakıldığında mezhebi reflekslerle yapılan anlama ve yo-

1 Arş. Gör. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı, zakirdemir56@hotmail.
com
2 Zygmunt Bauman, Yaşam Sanatı (trc. Akın Sarı), Versus Kitap Yay., İstanbul 2011, s. 129-130.
3 Yüksek Öğretim Kurulu Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği, Resmi Gazete Tarihi:
01.07.1996 Resmi Gazete Sayısı: 22683, md. 3, 9.
4 el-‘Ayyâşî, Tefsîru’l-‘Ayyâşî, Müessesetü’l-A‘lâ li’l-Matbû‘ât, Beyrût 1411/1991, I, 76; el-
Kummî, Tefsîru’l-Kummî, Kum 1435/2014, I, 209; Kâdî Abdülcebbâr, Tenzihü’l-Kur’ân ‘ani’l-
meta‘in, Dârü’n-Nehdati’l-Hadise, Beyrût ts., s. 157-158; İbn Atıyye el-Endelüsî, el-Muharrerü’l-
veciz, Dâru’l-Kutübi’l ‘İlmiyye, Beyrût 1422/2001, II, 64, 260, 450; III, 328, 393; IV, 361; V,
223; ez-Zemahşerî, el-Keşşaf, Mektebetü’l-‘Ubeykân, Riyâd 1418/1998, I, 537, II, 179; Tabresî,
504 KUR’AN ARAŞTIRMALARINDA AKADEMİK TEZLER -BATI VE İSLAM DÜNYASI MUKAYESESİ-

rumlama faaliyetininin, fıkıh usûlüne ve metodolojisine5 bakıldığında mezhebi


sâiklerle ileri sürülen hükümlerin, hadis kitâbiyâtına bakıldığında mezhebi taa-
suptan kaynaklanan uydurma hadislerin6 bulunduğu görülür.
İhsân el-Emîn, Menhecü’n-nakd fî’t-tefsîr adlı eserinde her mezhebin kendi
kabullerini savunması ve bu kabulleri meşrulaştırmak için dinî metinlere atıfta
bulunmasını bir dereceye kadar normal görmektedir.7 Tefsirlerde mezhebi aidi-
yetin/kimliğin yansımasına paralel olarak “ilgili tefsirleri” lisansüstü tez olarak
çalışan araştırmacılarda da ötekini okumada mezhebi aidiyet mevcut mudur ve
belirleyici midir? Araştırmacıların konu olarak ele aldıkları konularda “mezhebi
kimliğin” varlığı tezlerde yansımaya neden olmuş mudur? Bu soruya cevap bul-
mak adına tebliğimizde öncelikle Türkiye’de 1985-2017 yılları arasında tefsir
bilim dalında Şîa veya Mutezile’yi konu edinen lisansüstü tezler hakkında bilgi-
ler verilecektir. Tezlerin hangi danışman öğretim üyesi tarafından yürütüldüğü
ve tezin yapıldığı üniversite gibi bilgiler istatistiksel veriler olarak değerlendiri-
lecektir. Daha sonra Türkiye’de Şîa ve Mutezile mezheplerinin tefsir metodolo-
jisini konu edinen beş doktora ve beş yüksek lisans tezi örneğinde araştırmacı-

Mecma‘ü’l-beyân fî tefsiri’l-Kur’ân, Dâru’l-Mürteza, Beyrût 1427/2006, VIII, 186; Fahreddin


er-Râzî, et-Tefsirü’l-kebîr, Dâru’l-Fiker, Beyrût 1401/1981, XVIII, 64; Tabâtabâî, el-Mizan,
Müessesetü’l-A‘lâ li’l-Matbuat, Beyrût 1417/1997, I, 270, IV, 414-415.
5 eş-Şâfîî’ cenaze defnedildikten sonra kabrin belli olması ve çiğnenmemesi için üstü toprakla bir
karış kadar veya biraz daha fazla yükseltilmesi -tastîh- gerektiğini savunurken diğer üç mezhep
ve Şâfiîler’in çoğunluğu kabrin üstünün yerle aynı seviyede - tesnîm- tutulmasını ileri sürmüş-
lerdir. Şafiyye’den İbn Ebî Hüreyre (ö. 345/956) ve el-Hatîb ed-Dımaşkî (ö. 780/1378) - tastîh
Râfıziyye’nin şiârı halini aldığı için- “tesnîm”in sünnet haline geldiğini belirtmişlerdir (bk. Ebû
Bekr Muhammed Kaffâl Şâşî, Hilyetü’l-‘ulemâ fî ma‘rîfeti mezâhibi’l-fukahâ, Mektebetü Nizar
Mustafa el-Bâz, Mekke 1418/1998, I, 296; el-Hatîb el-‘Osmânî ed-Dımaşkî, Rahmetü’l-ümme
fi ihtilâfi’l-eimme, el-Mektebetü’t-Tevfîkîyye, Kahire ts., s. 75). Ebû Hanife dışındaki üç mez-
hep “sağ ele yüzük takmanın” Rafizîlerin şiârı haline geldiği için yüzüğün sol ele takılmasının
sünnet olduğunu belirtmişlerdir. en-Nevevî “bir konuda öteki fırkalara muvafakat etmemiz bazı
şeyleri terk etmemiz için şart olarak ileri sürülürse pek çok sünneti terk etmemiz gerekecektir”
diyerek bu tutuma tepki gösterir (bk. Ebû Zekeriyyâ en-Nevevî, el-Mecmû‘ şerhu’l-Mühezzeb,
Dârü’l-Fikr, Beyrût ts., IV, 462; V, 295-97). Bir şeyin sünnet olup olmamasını Hz. Peygamber’den
gelen bir hadisle değil de ötekine benzememeyi düstur edinmek ideolojik bir yaklaşımdır. Hanefî
fukahâsından el-Kerhî’nin (ö. 340/952) Usûl adındaki risalesinde “Mezhebimizin kurucu imam-
larının sözlerine muhalif görülen her âyet veya hadis ya mensûhtur ya da bir başka delilin tercih
edildiği düşünülür” şeklinde birkaç usûl kaidesi yer alır (bk. Kerhî, Usûl (Debûsî, Tesîsü’n-nazar
fi’htilâfi’l-eimme, Dâru İbn Zeydun, Beyrût ts. içinde), s. 169-170).
6 İbnü’l-Cevzî, el-Mevzû‘ât adındaki eserinde mezhebi reflekslerle uydurulan hadislere yer ver-
mektedir (bk. İbnü’l-Cevzî, Kitâbü’l-Mevzâ‘ât, Mektebetü’s-Selefiyye, Medine 1386/1966, I, 16,
65, v.dğr).
7 İhsan el-Emîn, Menhecu’n-nakdi fi’t-tefsîr, Dâru’l-Hâdî li’t-Tabaati ve’n-Neşr, Beyrût 2007,
s.423-38.
III. BÖLÜM 505

ların ötekini okumada mezhebi aidiyetini yansıtıp yansıtmadığı, yansıtılıyor ise


bu mezhebi kimliğin/paradigmanın ne olduğu tespit edilecektir.

I. Şîa ve Mu‘tezile Konulu Lisansüstü Tefsir Tezleri İstatistiği


Tebliğimizin bu bölümünde Türkiye’de lisansüstü tefsir tezlerinde Şîa ve
Mu‘tezile’yi ele alan tezlerin bütün tezlere oranı ve daha çok hangi danışman
ve enstitülerde gündeme geldiğini ele alacağız. Aşağıdaki tabloda Türkiye tef-
sir akademisinde Şîa ve Mutezile’nin lisansüstü tezlerine dağılımı gösterilmiş-
tir. İSAM İlahiyat Fakülteleri Tezler Kataloğu veri tabanına göre halihazırda
devam etmekte ve tamamlanan lisansüstü tefsir tezleri sayısı yaklaşık olarak
3990’dır.8 Bu tezler içerisinde tefsir bilim dalında Şîa veya Mutezile’yi konu
edinip tamamlanan ve devam eden olmak üzere toplamda 76 tezden 36’sı Şîa-
İmamiyye’yi, 40’ı Mutezile’yi konu edinmiştir.

Türkiye’de Ehl-i Sünnet Dışı Mezhepleri Konu


Edinen Lisansüstü Tefsir Tezleri İstastiği
18 16
16
14 13
12
12 11
10 8
8 6
6 5 5
4
2
0
Şîa (İmamiyye) Mutezile
Yl T. Tez 13 16
YL Devam eden Tez 5 5
Doktora T. Tez 6 11
Doktora D. Tez 12 8

Yl T. Tez YL Devam eden Tez Doktora T. Tez Doktora D. Tez

Türkiye’de Şîa’yı konu edinen ilk doktora tezi 1985 yılında İsma-
il Cerrahoğlu’nun danışmanlığında Musa Kâzım Yılmaz tarafından Tabresî
ve Tabatabâi’de İmamiye Tefsiri adıyla Atatürk Üniversitesi’nde yapıldı.
Mutezile’yi konu edinen ilk doktora tezi ise 1991 yılında Sakıp Yıldız’ın danış-
manlığında Mustafa Bilgin tarafından Tefsirde Mutezile Ekolü adıyla Uludağ
Üniversitesi’nde yapıldı.

8 Toplam 3990 sayısı tezlerin durum sütunlarında “tamamlanamadı”, “devam etmiyor”, “kaydı bu-
lunamadı”, “üniversiteden kaydı silindi” ve “kaydı donduruldu” şeklindeki açıklamaların istisna
edilmesiyle tespit edilen sayıdır.
506 KUR’AN ARAŞTIRMALARINDA AKADEMİK TEZLER -BATI VE İSLAM DÜNYASI MUKAYESESİ-

Mutezile veya Şîa ekseninde yapılan lisansüstü tezlere bakıldığında genel-


likle eser-müellif, bir konunun “Ehl-i Sünnet-Şîa” veya “Ehl-i Sünnet-Mute-
zile” müfessiri bakış açısı ile mukayesesi ya da Ehl-i Sünnet’in Şîa’ya veya
Mutezile’ye yönelik tenkitleri üzerinde yoğunlaştıkları görülür. Aşağıda Mute-
zile ve Şîa ekseninde yapılan lisansüstü tezleri konu ve tarz açısından bir fikir
vermesi için sıralıyoruz:
-Halis Ören, Keşşâf ve Nesefi Tefsirleri’nde Hz. Musa ile İlgili İsrâiliyyat,
İstanbul 1988. (Y.Lisans)
-Musa Alp, Zemahşeri’nin Keşşaf’ında Mutezili Görüşlere Filolojik Yakla-
şımlar, Kayseri 1998. (Y.Lisans)
-Enes Erdim, Zemahşerî ve İbn ‘Atiyye’nin Tefsirlerine Karşılaştırmalı Bir
Yaklaşım, Erzurum 2010. (Doktora)
-Selahattin Öz, Kâdî Abdülcebbâr ve Kâdî Beyzâvî’nin Müteşâbih Ayetlere
Yaklaşımının Mukayesesi, İstanbul 2011. (Doktora)
-Şaban Karataş, Şîa’ya Göre Kur’an’ın Tahrifi Problemi, Ankara 1994.
(Y.Lisans)
-Alekber Muradov, Elmalılı ve Tabatabai Tefsirlerinde Siyasal İçerikli
Ayetler ve Yorumları, Ankara 2000. (Y.Lisans)
-Ahmet Bedir, Baküvi Tefsiri’nin Tahlil ve Tahrici, Şanlıurfa 1997. (Dok-
tora)
-Yunus Emre Gördük, İmam Cafer es-Sâdık’a İsnat Edilen Tasavvufî Tefsir
ve Metodu, Şanlıurfa, 2010. (Doktora)
Üniversite ve danışmanlara göre lisansüstü tefsir tezlerinde Şîa ve
Mutezile’nin dağılımı şu şekildedir:

Üniversite ve Danışmanlara Göre Türkiye’de Lisansüstü Tefsir Tezlerin Şîa ve Mu‘tezile’nin Dağıımı

Mu‘tezile Tez S. Şîa Tez S.


Üniversite Adı Danışmanın Adı
Y.L. Doktora Y. L. Doktora
1 Abdulaziz Hatip (1)
1 Hasan Elik (1)
1 1 Ömer Çelik (2)
1 Suat Yıldırım (1)
Marmara Üniv.(10)
1 Yakup Çiçek (1)
2 Sadrettin Gümüş (2)
1 Muhammed Eroğlu (1)
1 Mehmet Emin Maşalı(1)
III. BÖLÜM 507

1 2 Musa Bilgiz (3)


1 1 İsmail Cerrahoğlu (2)
Atatürk Üniv. (8) 1 Yusuf Çelik (1)
1 Ömer Kara (1)
1 Zeki Yıldırım (1)
2 Celal Kırca (2)
1 Veli Kayhan (1)
Erciyes Üniv. (7)
1 1 İbrahim Görener (2)
1 1 Lütfullah Cebeci (2)
1 1 1 Halis Albayrak (3)
1 1 Mehmet Akif Koç (2)
Ankara Üniv. (7)
1 Ahmet Nedim Serinsu (1)
1 İdris Şengül (1)
1 Ali Sayı (1)
1 A. Bülent Ünal (1)
Dokuz Eylül Üniv. (7) 1 2 Ömer Dumlu (3)
1 Ziya Şen (1)
1 Mustafa Özel (1)
1 2 Yusuf Işıcık (3)
Selçuk/NEÜ Üniv (4)
1 M. Sait Şimşek (1)
2 Musa Kâzım Yılmaz (2)
Harran Üniv. (4) 1 Hikmet Akdemir (1)
1 Mustafa Öztürk (1)
Recep Tayyip Erdoğan 1 Muhammet Yılmaz (1)
Üniv. (3) 1 1 Süleyman Mollaibrahimoğlu (2)
1 Abdullah Temizkan (1)
Dicle Üniv. (3) 1 Ali Akay (1)
1 Muhammed Çelik (1)
1 Mehmet Yolcu (1)
İnönü Üniv. (3) 1 Abdurrahman Ateş (1)
1 Abdurrahman Kasapoğlu (1)
1 1 Abdullah Emin Çimen (2)
İstanbul Üniv. (3)
1 Ömer Aydın (1)
1 Sakıp Yıldız (1)
Uludağ Üniv. (2)
1 Mustafa Bilgin (1)
1 İshak Yazıcı (1)
Ondokuz Mayıs Üniv. (2)
1 Mehmet Okuyan (1)
Süleyman Demirel
2 İshak Özgel (2)
Üniv. (2)
1 Abdülbaki Güneş (1)
Yüzüncü Yıl Üniv. (2)
1 Ömer Pakiş (1)
Çukurova Üniv. (2) 1 1 Mustafa Öztürk (2)
29 Mayıs Üniv. (1) 1 Mustafa Altundağ (1)
Onsekiz Mart Üniv. (1) 1 Muhammed Fatih Kesler (1)
508 KUR’AN ARAŞTIRMALARINDA AKADEMİK TEZLER -BATI VE İSLAM DÜNYASI MUKAYESESİ-

Yukarıdaki tablo Şîa ve Mutezile ekseninde lisansüstü tezlerin Marmara


ve Atatürk Üniversitelerinde yoğunlaştığını göstermektedir. Bu tablodan yola
çıkarak Şîa veya Mutezile’nin hangi danışmanların gündeminde olduğunu tespit
edebilmemiz mümkün gözükmemektedir. Danışmanların Şîa veya Mutezile’den
bir veya iki tez çalıştırmış olmaları bu alanın kendileri için “özel ilgi alanı” ol-
duğu hakkında net bir bilgi vermemektedir.

II. Türkiye’de Şîa ve Mutezile Mezheplerini Konu Edinen Lisansüstü Tefsir Tezlerinde
Ehl-i Sünnet Kimliği
Lisansüstü tezlerde araştırmacıların bulgu, yorumlama, değerlendirme ve
ulaştıkları yeni sentezleri, “objektif bir bakış” açısıyla ortaya koymaları ve kim-
liklerini/aidiyetlerini/paradigmalarını tezlerine yansıtmalarının sosyal bilimlerde
gayet doğal olduğunu daha önce ifade etmiştik. Modern dönem bilimler tasni-
finde “sosyal bilimler” olarak kabul edilen tefsir, hadis, sosyoloji, psikoloji gibi
ilimlerde “objektif bilgi üretmek”, önemi haiz bir mesele olmakla birlikte başat
tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Söz gelimi pozitivist paradigma “ob-
jektif” bilgi üretmenin önemini savunup toplumu ve insanları, tıpkı bir nesnenin
incelendiği gibi “değer”den bağımsız araştırmak gerektiğini öne sürerken herme-
neutik paradigma “anlam” temelinde bağlamdan bağlama farklılaşan “göreceli
bilgi üretimi”ni ileri sürmektedir.9 Bu nedenle İlahiyat alanında tarafsız ve objek-
tif olma temelli bilim yerine paradigmaların belirlediği bilgiyi gözlemlemektedir.
Aşağıda tebliğimizin konusu olan tezler çerçevesinde tespit edilen maddelerde
araştırmacıların objektif bir bakış açısı yerine diğer mezhepleri okurken belli bir
paradigmanın etkisinde kaldıkları görülmektedir. Bu paradigma bize ilahiyat fa-
kültelerindeki akademisyenlerin kimliği hakkında da bilgi vermektedir.
Ehl-i Sünnet ile Şîa Arasında İhtilâf Konusu Olan Siyasî Boyutlu Âyetler
(Tefsiri ve Tahlili) adındaki yüksek lisans çalışmasında yazar, Ehl-i Sünnet’i
Kur’ân ve sünnet yolundan ayrılmayan ve akaidini bu iki temel kaynağa dayan-
dıran, tarih boyunca da Müslümanların büyük çoğunluğunun oluşturduğu dünya
üzerinde en yaygın itikadî mezhep (s. 10); Şîa’yı ise Hz. Peygamber’den sonra
halifenin Hz. Ali olduğu görüşünden yola çıkarak daha sonraki gelecek yöne-
ticilerin de Hz. Ali’nin soyundan gelen kişilerin olması gerektiğini savunan ve
bunu bir iman şartı olarak telakki eden mezhep şeklinde tanımlamaktadır (s. 14).
Yazara göre Şîa Kur’ân’ı anlama ve yorumlama faaliyetinde bulunurken ima-
met meselesi gibi pek çok konuda tefsir usûlünün dışına çıkmıştır, bu nedenle
de aşağıdaki hususlarda usule aykırı davranmışlardır:

9 Vehbi Bayhan, “Sosyal Bilimlerde “Objektiflik” Efsanesi”, Mukaddime, VII/2, 2017, s. 217.
III. BÖLÜM 509

(a) ‘Ammın tahsis veya hassın ta‘mîmi,


(b) Mübhemâtın gelişigüzel kullanılması,
(c) Metnin bağlamından koparılması,
(d) Kur’ân’a parçacı yaklaşılması,
(e) Terimlere indi mefhumlar yüklenmesi,
(f) Esbâb-ı nüzulün ideoloji doğrultusunda yorumlanması (s. 155).
Yukarıda yer alan maddeler Şîa’nın Kur’an yorumlarını usule dayanma-
dığını eklektik yöntemlerle İmamet gibi temel itikadi esasları yorumlarıyla
Kur’an’a dayandırmaya çalıştığını ifade etmektedir. Yazar, velâyet terimi gibi
Şîa’da önemi haiz terimleri tanımlama ve açıklamada bulunurken Sünnî ve Şîa
terminolojilerini ayrı ayrı tasvîr etmiş ve hemen her yerde Ehl-i Sünnet’i mer-
keze alarak doğrulama ve yanlışlama yoluna gitmiştir.
İbn Atıyye el-Endelüsi İle Tabresi’nin Kur’an’a Yaklaşımları (Mukaye-
seli Bir Çalışma) adındaki doktora çalışmasında araştırmacı, İbn Atıyye ile
Tabresî’nin Kur’ân’a yaklaşımlarını ve tefsîr metodlarını incelerken sadece
olanı olduğu gibi aktarmaya çalıştığını, onların görüşlerini ve mezhebî bakış
açılarını yargılamadığını, ayrıca yaklaşımlarını bugünkü anlayış dogrultusunda
okumamaya (anakronizm) ve onları kendi dönemleri ve yöreleri çerçevesinde
değerlendirmeye çalıştığını belirtmektedir. (s. 10-11)
İbn Atıyye ve Tabresî’yi mukayese eden araştırmacıya göre Ehl-i Sünnet,
merkez olup diğer fırkalar kendisinden ayrılmıştır. Bu fırkanın merkeziliğini de
her tür yargılama ve dışlamadan uzak olduğunu kabul ettiğini, belirtmektedir
(s. 11). Ehl-i Sünnet anlayışını “merkezî İslâm anlayışı” ile eş değerde görmek-
tedir (s. 25). Çalışmasında Ehl-i Sünnet’in merkeziliğine yer yer atıfta bulunan
yazar, Zehebî’nin et-Tefsîr ve’l-Müfessirûn’u ve İsmail Cerrahoğlu’nun Tefsir
Tarihi’ini referans göstererek tefsîr tarihi kaynaklarında Ehl-i Sünnet’in Kur’ân
ve tefsîr anlayışına yer verilmemesi yazarın düşüncelerini desteklemektedir. Bu
düşünceye göre Ehl-i Sünnet’in Kur’ân ve tefsir yönteminin olmaması bağımsız
bir ekol olarak değil de “merkez” kabul edilmesinden kaynaklandığına bağla-
maktadır (s. 13-14). Yazar, Endülüs coğrafyasının merkezi İslam anlayışınıın
izdüşümü olan Sünnî-Mâlikî çizginin hâkim olması yönüyle “Endelüs Tefsir
Geleneğinden” söz edilemeyeceğini belirtir (s. 25). Keza, - çesitli fraksiyonları
ile çoğulcu bir yapıya sahip olan ve Hz. Peygamber sonrası dönemden başlaya-
rak bugüne kadar İslâm dünyasının omurgasını temsil eden bir merkez olması
itibariyle - tefsir tarihi tasnifinde Ehl-i Sünnet’in ayrı bir fırka olarak mezhebi
tefsirler içerisinde yer almasının doğru olmadığını ileri sürmektedir (s. 55-56).
510 KUR’AN ARAŞTIRMALARINDA AKADEMİK TEZLER -BATI VE İSLAM DÜNYASI MUKAYESESİ-

Mezhep Mensubiyetinin Kur’ân’ı Anlamaya ve Yorumlamaya Etkisi:


Eş’ariyye ve Mu’tezile Örneği adındaki doktora tezinde son cümle olarak iki
müfessir mukayese edilirken; “Kâdî Abdülcebbar’ın tefsirini mezhebi görüşlere
göre şekillendirdiğini, mezhep için tefsir yaptığını, Fahreddin er-Râzî’nin ise
tefsir anlayışında taassup noktasından uzak olduğu” şeklindeki değerlendirme-
ler oldukça dikkat çekmektedir. Zira Mutezile için varmış olduğu sonuç diğer
müfessir için aynı olmamış ve bir Ehl-i Sünnet’e aidiyet duygusu içerisinde
araştırmasını sonuçlandırmış olduğu gözlemlenmiştir. Dolayısıyla her iki tezde
Ehl-i sünnet merkezi konumda yer almaktadır.
Fahreddin er-Râzî’nin Mefâtîhu’l-Gayb Adlı Tefsirinde Şîa’ya Yönelik
Tenkitler isimli yüksek lisans tezinin yazarı, bu çalışmasında ağırlıklı olarak tas-
vir edici bir dil ve üslup kullanmıştır. Diğer bir deyişle, çalışmasında Fahreddîn
er-Râzî’nin İmâmiyye Şîası’na ne tür tenkitler yönelttiği tespit edilmiş ve bu
tenkitler de yorumsuz olarak aktarılmıştır. Herhangi bir değerlendirme ve yo-
rum yapılmadan aktarılan bu alıntılar bir yönüyle tez sahibinin aynı fikirlere
bütünüyle iştirak ettiği anlamına geldiğini göstermektedir.
İmam Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân Adlı Eserinde Mu’tezile’yi Tenkit Et-
tiği Âyetler adındaki yüksek lisans tezinde yazar, Mâtürîdî’nin Mutezile’yi ten-
kit ederken kullandığı âyetleri sıralamaya ve bu âyetler bağlamında Mâtürîdî’nin
açıklamalarını aktarmayı hedeflediğini ve eleştirilerindeki haklılığını tartışma-
dığını belirtmektedir (s. 1-2). Tezinde Ehl-i Sünnet akidesini ortaya koyabil-
mek için gerek Eş‘arîyye gerekse de Mâturidiyye mezhebinin klasik ve modern
dönem kitâbiyâtını kullandığını; Mutezile’nin görüşlerini tespit etmek içinse
kâhir ekseriyet muhaliflerin nakillerinden bazen de Kâdî ‘Abdülcebbâr’dan ya-
rarlandığını ifade etmektedir (s. 2-3). Araştırmacı, Maturidî’nin Ebû Hanîfe’nin
görüşlerini sistematik hale getirerek kurmuş olduğu mezhebinin asırlar boyu
büyük kitlelerin kabulüne mazhar olmasını, eserlerinin orijinal ve tatmin edici
bir yapıda olmasından kaynaklandığını ifade etmektedir. (s. X)
Tefsirde Mu’tezile Ekolü adındaki doktora tezde ise yazar, daha ziyade Mu-
tezile mezhebinin önde gelen müfessirlerini tanıtmayı ve bu alanda çalışmak
isteyenlere fikir vermesi adına mezhebin tefsir müktesebatı ve bibliyografyası-
nı konu edinmiştir. Yazar, çalışmasında “mezhebin dâ‘îliğini yapıp tüm ilkeleri
benimseyenleri” Mu‘tezilî müfessirler, ilgili fırkanın “bazı ilkelerini veya tek
ilkesini kabul edip dâ‘î olmayanları” i‘tizali görüşleri benimseyen müfessirler
şeklinde ikili bir tasnife tabi tutmuştur (s. 2). Çalışma etraflıca incelendiğinde
mezhebi aidiyetin açıkça yansıtıldığı örneklerin bulunmadığını ve Türkiye Tef-
sir Akademiyasında ilk çalışma olması sebebiyle literatür kazandırma sâikiyle
ele alındığını söyleyebiliriz.
III. BÖLÜM 511

Tabresî ve Tabâtabâî’de İmamiye Tefsiri adındaki doktora tezinde Şîa İma-


miyye’sinin yer yer “ehl-i bidat” olarak tavsif edilmesi oldukça dikkat çekicidir.
Nitekim bu teze danışmanlıkta bulunan İsmail Cerrahoğlu Tefsir Tarihi adındaki
hacimli eserinde tefsirleri tasnif ederken “fırka tefsirleri” ve “rivayet ve dirayet
yönünden tefsirler” şeklinde bir tasnife gitmekte Ehl-i Sünnet’e dair tefsirle-
ri ikinci kısımda Ehl-i Sünnet dışında kalan tüm tefsirleri de “fırka tefsirleri”
arasında saymaktadır.10 Onun bu eserindeki yaklaşımların benzerini yönettiği
tezde de görmek tabii olarak danışman etkisini akla getirmektedir. Tabresî ve
Tabâtabâî’de İmamiye Tefsiri adındaki doktora çalışmasında araştırmacının,
Tabresî ve Tabâtabâî tefsirlerinden yola çıkarak İmamiye Şîasının ehl-i bid’at
bir fırka olduğunu ortaya koyması ayrıca “asıl bünyeden ayrılan bâtıl fırkala-
rın lideri hüviyetindeki Şîa” (s. 288) şeklinde tavsif etmesi oldukça dikkat çek-
mektedir. Şia hakkındaki bu nitelendirme adı geçen çalışmanın farklı yerlerinde
birkaç kez tekrar da edilmiştir: “Tefsirlerine aksetmiş fikirlerinden anlaşılaca-
ğı gibi; bu mezhep, İslâm’ın dışında olmayan, İslam içinde vücud bulan ehl-i
bid’at bir fırkadır... ” (s. 287). “Ehl-i bid‘at bir fırka olmasına rağmen İmamiy-
ye, Kur’ân ilimleri sahasında eserler vermiştir” (s. 290).
İbn Atıyye el-Endelüsi İle Tabresi’nin Kur’an’a Yaklaşımları adındaki dok-
tora çalışmasının yazarı, İmamiyye Şîasınının Ehl-i Sünnet’le asgarî müşterek-
lerde ortak bir inancı ve uygulamayı paylaşmakla birlikte Mutezile ve Hâricîler
gibi bid’at ehli sayıldığını ifade etmektedir (s. 32). Fahreddin er-Râzî’nin
Mefâtîhu’l-Gayb Adlı Tefsirinde Şîa’ya Yönelik Tenkitler adındaki yüksek li-
sans çalışmasının sonuç kısmında yazarın, Şîa’yı bâtıl/ehl-i bidat olarak addet-
mesi ve Fahreddin Râzî için “müfessirimiz” ifadesini sık sık kullanması dikkat
çekmektedir (s.153).
Çağdaş Şîa Müfessirlerinden Âyetullâhi’l-Uzmâ Nâsır Mekârim Şîrâzî’nin
Tefsîr-i Nümûne Adlı Eserinde Psikolojik Tahliller (Yûsuf Sûresi Örneği) adın-
daki yüksek lisans çalışmasında araştırmacı, Şîrazî’nin tefsirini -baştan sona
insanî ve ahlâkî konuların yer aldığı bir peygamber kıssası olan- Yûsuf sûresi
bağlamında ele almıştır. Araştırmacıya göre Âyetullâhi’l-Uzmâ Nâsır Mekârim
Şîrâzî’nin bu tefsirinin Ehl-i Sünnet tefsir anlayışından ayrılan en bâriz far-
kı Ehl-i Beyt imamlarından gelen rivâyetlere sıkça atıflarda bulunulması ve
Şîa’nın hadis kaynaklarının referans gösterilmiş olmasıdır (s.93). Keza ona
göre Ehl-i Sünnet içerisinde Şîa’nın tefsîr tarihi ve anlayışı ile ilgili çalışmalar
sınırlı sayıda olup yapılan çalışmaların önemli bir bölümü çeşitli ön yargılarla
ele alınmıştır (s.94). Yazara göre, Sünnî araştırmacıların Şîa’nın tefsîr tarihi ve

10 İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, Fecr Yay., Ankara 2009, s. 233, 523.
512 KUR’AN ARAŞTIRMALARINDA AKADEMİK TEZLER -BATI VE İSLAM DÜNYASI MUKAYESESİ-

anlayışı ile ilgili çalışmaları oldukça sınırlı ve genellikle belli isim ve eserler-
den ibarettir. Ayrıca yapılan çalışmalar Şîa’nın tefsîr geleneği ile ilgili yeterli
ve esaslı bilgiler vermediği gibi, reddedici ve genelleyici bir üslûba sahiptir.
Bu sebeple, tezinde Sünnî araştırmacıların çalışmalarından daha ziyade mo-
dern dönem Şiî araştırmacıların çalışmalarından istifade ettiğini belirtmektedir
(s. 4). İlgili çalışmanın ilk bölümünde yazar, Şîa’nın tefsîr tarihinin kökeni,
tarihî gelişimi ve modern dönemdeki özelliklerini ele alırken mezhebi aidi-
yetini yansıtmadan tasvir ettiği görülmektedir. Yûsuf sûrenin muhtevasında
Ehl-i Sünnet ile Şîa arasında ihtilaflı konuları içeren âyetler bulunmadığı için
Mekârim Şîrâzî, bu sûre bağlamında mezhebî sâiklerle anlama ve yorumlama
faaliyeti içerisine girmemiştir. Bu sûrenin tefsirinde gerek müfessirin kimliğini
yansıtmaması gerekse de araştırmacının Şîa’nın kaynakları çerçevesinde öte-
kini okumaya çalışması Ehl-i Sünnet kimliğinin çalışmada yansıtılmamasına
neden olmuştur.
Kâdı Abdülcebbâr ve Tefsiri Tenzihu’l-Kur’an ani’l-matâ’in adındaki yük-
sek lisans çalışmasında, Kâdî Abdülcebbar’ın bu tefsiri dirayet tefsir ekolünden
bağımsız olarak ortaya çıkan mezhebi tefsir ekolünün en çarpıcı örneği (s.23-
27) olarak nitelendirilmiştir. Ayrıca bazı âyetleri tefsir edip bazılarını tefsir et-
memesinin mezhebi tefsir anlayışından kaynaklandığı (s. 30) ifade edilmiştir.
Kâdî Abdülcebbar’ın tefsiri, dirayet ağırlıklı olmakla birlikte yer yer rivayetlere
de yer vermiştir. Yazara göre Kadı Abdülcebbar, rivayetleri ve esbâb-ı nüzûlü
amaç olmaktan ziyade vasıta olarak kullanmıştır (s. 33, 41). Kur’ân tefsirinde
sünnetin önemine inanan bir müfessir olarak Kâdî Abdülcebbar, mezhebini des-
tekleme dışında âyetlerin anlaşılması konusunda da rivayetlere yer vermiştir.11
Bu nedenle Kâdî Abdülcebbar’ın bütünüyle mezhebî tefsir nazariyesiyle tefsir
yazdığını savunmak mümkün gözükmemektedir. İlgili çalışmanın yazarına göre
İslâm’ın ilk iki asrında dinî nasları siyasî açıdan yoruma adayan tek mezhep
Mutezile’dir (s. 48). Keza Kâdî Abdülcebbar’ın ahkâm âyetlerini kısa açıklama-
larla tefsir etmesini, mezhebî tefsir yaklaşımına uygun görmekte ve “Onun tefsi-
rinde, gayesi tefsir yapmak değil bilakis âyetleri fikirleri doğrultusunda te’vîl et-
mek olmuştur. Yani, tefsir, onun için gaye değil vasıtadır” (s. 61-62) demektedir.
Araştırmacı, Kâdî Abdülcebbar’ın tefsirinde mezhebi taassubun hâkim olduğu
hususlardan bazılarını tespit etmiştir.

11 Kâdî Abdülcebbâr, Tenzîh, s. 91.


III. BÖLÜM 513

SONUÇ
Şîa ve Mutezile örneğinde Türkiye’de lisansüstü tefsir tezlerinde Ehl-i Sün-
net dışı mezheplerin ele alınmasında araştırmacıların kimlik/aidiyet yansımala-
rının olup olmadığını tespit etmeye çalıştık. Kur’ân’ı anlama ve yorumlama faa-
liyetinde bulunan Şîa İmamiyesi ve Mutezile başta olmak üzere bazı mezhepler,
mezhebi sâiklerle, Kur’ân kelimelerini, sahip oldukları anlam dünyalarından
başka anlam mecralarına çekmeye çalışmış ve kendi terminolojileri kaynaklı
yeni mefhûmlar giydirmişlerdir. Bu yaklaşımı da Kur’ân’ın ihtiva etmediği an-
lamları ihdas etmeye götürmüştür. Bu fırkaları lisansüstü tezlerine konu edinen
Türk araştırmacılar da bu eserleri okumada kendilerini mezhebi kimliklerinden
soyutlamadıkları ve paradigmalarını tezlere yansıttıkları gözlemlenmiştir. Ele
aldığımız örnekler çerçevesinde, Türkiye Tefsir Akademyasının Ehl-i sünnet
kimliğine sahip olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Ele alınan tezlerde “Ehl-i Sünnet’in fırka değil İslâm’ın bizatihi kendisidir”
iddiasının izdüşümü olarak tezlerde mezhebi aidiyet/kimliğin yoğun bir şekilde
yansıtıldığı görülmüştür. Ehl-i Sünnet kimliğinin/aidiyetinin bazı tezlere yan-
sıtılmasında danışman, genel kültür bakış açısı ve Sünnî paradigmanın etkili
olduğu söylenebilir.
Ehl-i Sünnet dışı mezhepleri “fırka”, “mezhebî”, “mezmûm rey” ya da
“bidatçi fırka” tefsirleri olarak ötekileştirme algısı modern dönem Sünnî tefsir
araştırmacıları arasında teamül haline gelmiştir. Tefsir kitâbiyâtı tasnifinde ka-
bul edilen bu teamül lisansüstü tefsir tezlerine de yansımıştır. Bu sebeple tefsir
eserleri tasnif edilirken mezhep saikleri bir kenara bırakılarak rivayet ve dirayet
(veya ahbari ve usûlî) gibi başlıklar altında veya kronolojik seyir gözetilerek
mütalaa edilmelidir. Bu durumda tefsir eserlerinin bilimsel değerlere göre tekrar
tasnif edilmesinin zaruri olduğu anlaşılmaktadır.
Türkiye’nin Sünnî kimliğinde fazlaca yer almayan Şîa ve Mutezile gibi
mezheplerin araştırmacılar tarafından ele alınmış olmasının ilerleyen süreçlerde
diğer araştırmacılar için bir fikir vermesi bakımından son derece önemli oldu-
ğunu ifade edebiliriz.
Netice olarak;
Araştırmacıların öteki mezhepleri konu edinirken tasvîr ve tanımlama aşa-
masında objectif bir bakış açısını takip etmelerinin zorunlu olduğunu söyleyebi-
liriz. Kendi kimliğini değerlendirme aşamasında da olabildiğince askıya alması
beklenmekle birlikte araştırmacının bu aşamada gerçek anlamda “objectif” ola-
madığının farkında olması beklenmektedir.
514 KUR’AN ARAŞTIRMALARINDA AKADEMİK TEZLER -BATI VE İSLAM DÜNYASI MUKAYESESİ-

KAYNAKÇA
el-‘Ayyâşî, Ebü’n-Nasr Muhammed b. Mes’ud, Tefsîru’l-‘Ayyâşî (nşr. Seyyid Hâşim er-
Rasûlî el- Mahallâtî), I-II, Müessesetü’l-A‘lâ li’l-Matbû‘ât, Beyrût 1411/1991.
Aytaç, Muhammed Eşref, İmam Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân Adlı Eserinde
Mu’tezile’yi Tenkit Ettiği Âyetler (dnş. Doç. Dr. İshak Özgel), Süleyman Demi-
rel Üniv. SBE, Isparta 2015.
Bauman, Zygmunt, The Art of Life/Yaşam Sanatı (trc. Akın Sarı), Versus Kitap Yay.,
İstanbul 2011.
Bayhan, Vehbi, “Sosyal Bilimlerde “Objektiflik” Efsanesi”, Mukaddime, VII/2, 2017,
s. 217-242.
Berk, Ali Nurullah, Fahreddin er-Râzî’nin Mefâtîhu’l-Gayb Adlı Tefsirinde Şîa’ya Yö-
nelik Tenkitler (dnş. Doç. Dr. Mustafa Öztürk), Harran Üniv. SBE, Şanlıurfa
2006.
Bilgin, Mustafa, Tefsirde Mu’tezile Ekolü (dnş. Prof. Dr. Sakıp Yıldız), Uludağ Üniv.
SBE, 1991.
Bozkuş, Metin, Kâdı Abdülcebbâr ve Tefsiri Tenzihu’l Kur’an ani’l-matâ’in (dnş. Doç.
Dr. Celal Kırca), Erciyes Üniv. SBE, Kayseri 1990.
Cerrahoğlu, İsmail, Tefsir Tarihi, Fecr Yay., Ankara 2009.
Çakın, Mehmet Burak, Çağdaş Şîa Müfessirlerinden Âyetullâhi’l-Uzmâ Nâsır Mekârim
Şîrâzî’nin Tefsîr-i Nümûne Adlı Eserinde Psikolojik Tahliller (Yûsuf Sûresi Ör-
neği) (dnş. Prof. Dr. Abdurrahman Kasapoğlu), İnönü Üniv. SBE, 2016.
Debûsî, Ebû Zeyd Abdullah b. Muhammed b. Ömer b. Îsâ, Tesîsü’n-nazar fî ihtilâfi’l-
eimme (nşr. Mustafa Muhammed Dımaşkî), Dâru İbn Zeydun, Beyrût ts.
el-Emîn, İhsân, Menhecu’n-nakdi fi’t-tefsîr, Dâru’l-Hâdî li’t-Tabaati ve’n-Neşr, Beyrût
2007.
el-Hatîb el-‘Osmânî, Ebû Abdillâh ed-Dımaşkî, Rahmetü’l-ümme fi ihtilâfi’l-eimme,
el-Mektebetü’t-Tevfîkîyye, Kahire ts.
İbnü’l Cevzî, Ebü’l-Ferec Cemâlüddîn Abdurrahmân b. Alî b. Muhammed el-Bağdâdî,
Kitâbü’l-Mevzâ‘ât (nşr. Abdurrahman Muhammed Osman), I-III, Mektebetü’s-
Selefiyye, Medine 1386/1966.
İbn ‘Atiyye, Ebû Muhammed Abdülhak b. Gâlib b. Abdirrahmân b. Gâlib el-Muhâribî
el-Gırnâtî el-Endelüsî, el-Muharrerü’l-veciz fî tefsiri’l-kitâbi’l-aziz (nşr.
‘Abdusselâm ‘Abdüşşâfî Muhammed), I-VI, Dâru’l-Kutübi’l ‘İlmiyye, Beyrût
1422/2001.
Kâdî Abdülcebbar, Ebü’l-Hasen Kâdı’l-kudât b. Ahmed el-Hemedânî, Tenzihü’l-Kur’ân
‘ani’l-metain, Dârü’n-Nehdati’l-Hadise, Beyrut ts.
III. BÖLÜM 515

Karakaş, Zeliha, Ehl-i Sünnet ile Şiâ Arasında İhtilâf Konusu Olan Siyasî Boyutlu
Âyetler (Tefsiri ve Tahlili) (dnş. Prof. Dr. Yakup Çiçek), Marmara Üniv. SBE,
İstanbul 2012.
el-Kummî, Ebü’l-Hasen Alî b. el-Hüseyn b. Mûsâ b. Bâbeveyh, Tefsîru’l-Kummî (nşr.
Müessetü’l-İmâm el-Mehdevî), I-III, Kum 1435/2014.
Narol, Süleyman, Mezhep Mensubiyetinin Kur’ân’ı Anlamaya ve Yorumlamaya Etkisi
Eş’ariyye ve Mu’tezile Örneği (dnş. Prof. Dr. Mehmet Sait Şimşek), Necmettin
Erbakan Üniv. SBE, Konya 2015.
en-Nevevî, Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Mürî, el-Mecmû‘ şerhu’l-Mühezzeb, I-XX,
Dârü’l-Fikr, Beyrût ts.
er-Râzî, Ebu Abdillâh Fahrüddîn Muhammed b. ‘Ömer b. Hüseyn et-Taberistânî, et-
Tefsirü’l-kebîr (Mefatihü’l-gayb), I-XXXII, Dâru’l-Fiker, Beyrût 1401/1981.
Shahavatov, Sabuhi, Nüzul Ortamını Göz Ardı Etmede Mezhep Taassubunun Etkisi (Şîa
Tefsirleri Bağlamında) (dnş. Prof. Dr. Hasan Elik), Marmara Üniv. SBE, İstanbul
2014.
Şâşî, Ebû Bekr Fahrü’l-islâm Muhammed b. Ahmed b. el-Hüseyn el-Fârikî, Hilyetü’l-
‘ulemâ fî ma‘rîfeti mezâhibi’l-fukahâ (nşr. Sa‘îd ‘Abdulfettâh-Fethî ‘Atiyye Mu-
hammed), I-III, Mektebetü Nizar Mustafa el-Bâz, Mekke 1418/1998.
Şentürk, Mustafa, İbn Atıyye el-Endelüsi İle Tabresi’nin Kur’an’a Yaklaşımları (Mu-
kayeseli Bir Çalışma) (dnş. Prof. Dr. Ömer Dumlu), Dokuz Eylül Üniv. SBE,
İzmir 2008.
Tabâtabâî, Muhammed Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed Hüseyin, el-Mizan fî
tefsiri’l-Kur’ân, I-XXII, Müessesetü’l-A‘lâ li’l-Matbuat, Beyrût 1417/1997.
Tabresî, Ebû Ali Eminüddin Fazl b. Hasan b. Fazl, Mecma‘ü’l-beyân fî tefsiri’l-Kur’ân,
I-X, Dâru’l-Mürteza, Beyrût 1427/2006.
Yılmaz, Musa Kâzım, Tabresî ve Tabatabâi’de İmamiye Tefsiri (dnş. Prof. Dr. İsmail
Cerrahoğlu), Atatürk Üniv. İlâhiyat Fak. Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı
Tefsir Bilim Dalı, Erzurum 1985.
ez-Zemahşerî, Ebû’l-Kâsım Cârullah Mahmûd b. Ömer b. Muhammed, el-Keşşaf ‘an
hakâiki gavâmizi’t-tenzîl ve ‘uyûnü’l-ekâvil fî vücûhi’t-te’vîl (nşr. Âdil Ah-
med ‘Abdülmevcud, ‘Alî Muhammed Mu‘avvaz, Fethî ‘Abdurrahman Ahmed
Hicazî), I-VI, Mektebetü’l-‘Ubeykân, Riyâd 1418/1998

You might also like