You are on page 1of 2

TE’VÎLÜ MUHTELÝFÝ’l-HADÎS

belirtilmemiþ ve metindeki ârýzalarýn gi- bul 2003) eser üzerine doktora çalýþmasý hâbeye dil uzattýðýný söylemektedir. Müs-
derilmesi baðlamýnda bir çaba harcanma- yapmýþtýr. Teßvîlâtü’l-Æurßân’ýn bazý özel- lümanlar arasýndaki ihtilâflarýn farklý riva-
mýþtýr. likleri ve Mâtürîdî’nin müteþâbih âyetlere yetlerden kaynaklandýðýný ileri süren bu
Mâtürîdî’nin talebelerinin talebesi olan bakýþýyla ilgili makaleler yayýmlanmýþtýr kiþilerin kendi aralarýnda da ihtilâfa düþ-
Ebü’l-Muîn en-Nesefî’nin Teßvîlât’ý oku- (a.g.e., s. 424-427, 431). tüklerini, tevhid, sýfatlar, âhiret ahvâli gi-
turken yaptýðý açýklamalarý talebesi Alâ- BÝBLÝYOGRAFYA : bi yalnýz vahiyle bilinebilecek konularda bi-
eddin es-Semerkandî sonradan toplayýp Mâtürîdî, Kitâbü’t-Tev¼îd (nþr. Bekir Topaloð- le anlaþamadýklarýný söylemektedir. Ha-
düzenlemiþ ve kendisine nisbet ederek ki- lu – Muhammed Aruçi), Ankara 1423/2003, s. disçilerin rivayetleri tesbit etmek ve sa-
tap haline getirmiþtir. Semerkandî, mu- 120-134; a.mlf., Teßvîlâtü’l-Æurßân (nþr. Ahmet hih olanlarýný zayýflarýndan ayýrmak için
Vanlýoðlu), Ýstanbul 2005, I, 3-4; ayrýca bk. neþ- gösterdikleri gayrete vurgu yapan Ýbn Ku-
kaddimede Teßvîlât’ta çözülmesi güç iba- redenin giriþi, I, 45-56; III (nþr. Mehmet Boynuka-
relerin ve kapalý mânalarýn bulunduðuna teybe her insan gibi muhaddislerin de ha-
lýn), Ýstanbul 2005, s. 269-273; IV (nþr. Ertuðrul
ve âlimlerin çoðunun bunlara nüfuz ede- Boynukalýn), Ýstanbul 2006, s. 48-58; Alâeddin ta edebileceðini kaydetmektedir. Ona gö-
meyeceðine dikkat çekmiþ, usûlü’d-dîn ve es-Semerkandî, Þer¼u’t-Teßvîlât, Süleymaniye re zýndýklar Ýslâm’ý tahrif edip yanlýþ gös-
Ktp., Hamidiye, nr. 176; Fahreddin er-Râzî, Kitâ- termek amacýyla birtakým akýl dýþý rivayet-
usûl-i fýkhýn yaný sýra söz söyleme sanat- bü’l-Erba£în fî u½ûli’d-dîn (nþr. Ahmed Hicâzî es-
larý ve lugat ilmiyle uðraþanlarýn bunlarý leri hadislerin arasýna sokmuþlardýr. Vâiz-
Sekka), Kahire 1406/1986, I, 277; a.mlf., Mefâtî-
anlayabileceðini kaydetmiþtir. Þer¼u Teß- ¼u’l-³ayb, Tahran, ts. (Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye), ler ve kýssacýlar halkýn dikkatini çekme ba-
vîlâti’l-Æurßân (Þer¼u’t-Teßvîlât) diye ad- V, 163; VI, 200; XIV, 228; XXIV, 244; XXVII, 188; hanesiyle münker, garîb ve mevzû hadis-
landýrýlan eserde bir taraftan anlaþýlmasý Ebû Hayyân el-Endelüsî, el-Ba¼rü’l-mu¼î¹, Ka- ler rivayet etmiþlerdir. öte yandan hadis-
hire 1328, III, 364; Keþfü’¾-¾unûn, I, 335, 336; lere Câhiliye devrinden kalma masallar, hu-
güç ibareler açýklanýrken diðer taraftan Brockelmann, GAL, I, 195; Suppl., I, 346; Sez-
Hanefî-Mâtürîdî çizgisinde ayrýntýlý bilgi- rafeler ve hikâyeler karýþmýþtýr. Ýbn Kutey-
gin, GAS, I, 605; a.e. (Ar.), I/4, s. 40-41; Talip Öz-
ler verilmekte, eserin nüshalarýnda mev- deþ, Mâturîdî’nin Tefsir Anlayýþý, Ýstanbul 2003, be’ye göre bu tür rivayetleri, sahihlerin-
cut hatalarýn ve takdim-tehirlerin düzel- s. 63-65, 84-85; Ýmam Mâturîdî ve Maturidilik den ayýrýp uydurma olduklarýný ortaya koy-
(haz. Sönmez Kutlu), Ankara 2003, s. 395, 413, mak için nakleden hadisçileri suçlamak
tilmesine imkân saðlanmaktadýr. Ancak
424-427, 431; Bekir Topaloðlu, “Mâtürîdî”, DÝA, doðru deðildir.
bu þerhte Kehf sûresinden itibaren açýk- XXVIII, 151, 158.
lama bulunmamaktadýr. Öte yandan Teß- ÿBekir Topaloðlu Eserin büyük bölümü Kur’an’a, Sünnet’e,
vîlât’ta mevcut bazý ibarelere þerhte te- akla, icmâa, gerçeðe ve tecrübeye aykýrý,
mas edilmediði görülmektedir. Þerhin gü- – — teþbih ve tecsim ifade ettiði, birbiriyle çe-
nümüze kadar dokuz nüshasý tesbit edil- TE’VÎLÜ MUHTELÝFÝ’l-HADÎS liþtiði ileri sürülen rivayetlerin yorumuna
miþtir. Bunlarýn altýsý Ýstanbul kütüpha- ( ‫) 
א‬ ayrýlmýþtýr. Ýbn Kuteybe bu rivayetlerin te’vil
nelerinde mevcut olup biri asýl nüshanýn Ýbn Kuteybe’nin ve telifi için nesih, râvilerden kaynaklanan
üçte biri, ikisi altýda biri hacmindedir. Ay- (ö. 276/889) hatalar, insan aklýný zorlayan açýklamalar-
rýca Mekke, Taþkent ve Bankipûr’da birer hadisçilere yönelik suçlamalara dan söz etmekte, ayrýca þiir, lugat, gra-
nüshanýn bulunduðu kaydedilmektedir. cevap verdiði eseri. mer gibi edebî delillerden yararlanmak-
˜ ™
Taþkent nüshasý sadece Âl-i Ýmrân ile Ni- ta, bazý rivayetleri savunurken Tevrat ve
sâ sûrelerini içermektedir. Bankipûr nüs- Müþkilü’l-¼adî¦ adýyla da bilinen eser, Ýncil’den delil getirmektedir. Müellif ese-
hasý hakkýnda bilgi edinilememiþtir. Teß- Mu‘tezile gibi kelâm fýrkalarýyla bazý fa- rinde genellikle itikadî konulardaki hadis-
vîlât üzerine þerh mahiyetinde yapýlan kih ve ediplerin hadisçilere yönelik eleþti- leri edebî ve savunmacý bir üslûpla ele al-
kýsmî çalýþmalardan biri Osmanlý âlimle- rilerini cevaplamak amacýyla kaleme alýn- mýþtýr. Bunlarý çoðu zaman muhteva açý-
rinden Lâlezârî’ye aittir. Lâlezârî, Fâtiha mýþtýr. Eserin giriþinde özetlenen bu eleþ- sýndan deðerlendirmiþ, nâdiren sened ten-
sûresinin 5. âyeti hakkýndaki açýklamalar- tirilerde hadisçiler rivayet konusunda titiz kidi yapmýþtýr. Ona göre icmâ râvilerin dal-
la ilgili el-Y⚆tetü’l-¼amrâß adlý bir þerh davranmamak, râviler hakkýnda çeliþkili hü- gýnlýðý, hata, ihmal, þüphe gibi kusurlarla
yazmýþtýr (Süleymaniye Ktp., Hafîd Efen- kümler vermek, uydurma rivayetleri nak- nesih ve te’vil gibi ihtimallerden uzak ol-
di, nr. 124, 130; bk. Teßvîlâtü’l-Æurßân, neþ- ledip müslümanlarýn mezheplere bölün- duðu için hakikatin tesbitinde rivayetler-
redenin giriþi, I, 45-56). melerine yol açmak, Kur’an ve Sünnet’e, den daha saðlýklý bir yoldur; bu sebeple ic-
Bazý yüksek lisans çalýþmalarýnda Teß- akla ve tarihî gerçeklere aykýrý rivayetleri mâa ön planda, senede ikinci planda yer
vîlâtü’l-Æurßân’ýn bir kýsým sûre ve âyet- kabul ederek Ýslâm’a zarar vermek ve di- vermiþtir.
lerinin neþri gerçekleþtirilmiþtir. Bunlar nî konularda bilgisiz olmakla suçlanmak- Ýbn Kuteybe, hadislere uydurma riva-
arasýnda Nisâ ve Mümtehine sûreleriyle tadýr. Ýbn Kuteybe tenkitlere cevap verir- yetlerin karýþtýðýndan þikâyet etmesine
Âl-i Ýmrân sûresinin 1-95. âyetlerinin tef- ken öncelikle bu eleþtirileri yapanlarýn ku- raðmen bazan uydurma haberlerle istid-
siri yer alýr (Ýmam Mâturîdî ve Maturidilik, surlarýný saymakta ve ayný ithamlarýn on- lâl etmiþ, tartýþmalý yöntemlere baþvu-
s. 395). Hüseyin Uysal Mâtürîdî’nin te’vil lar için de geçerli sayýldýðýný belirtmekte- rup zorlama yorumlar yapmýþtýr. Meselâ
anlayýþý konusunda yüksek lisans tezi ha- dir. Mu‘tezile’den Nazzâm, Ebü’l-Hüzeyl el- Kur’an’a aykýrý olduðu iddia edilen bazý ri-
zýrlamýþtýr (a.g.e., s. 413). Muhammed Allâf, Sümâme b. Eþres, Câhiz, ehl-i re’y- vayetleri açýklarken Sünnet’in Kur’an’a hük-
Müstefîzürrahman (An Edition of the First den Ebû Hanîfe ve Ýmâmiyye’den Hiþâm medebileceðini, ancak Kur’an’ýn hadise
Two Chapters of al-Mâtüridî: “Taßw¢låt Ahl b. Hakem gibi hadisçileri eleþtiren kiþile- hükmedemeyeceðini, hadislerin de Kur’an
al-Sunna”, 1970, University of London), rin Kur’an tefsirinde yaptýklarý hatalardan, gibi vahye dayandýðýný, bu sebeple Kur’an’ý
M. Ragýp Ýmamoðlu (Ýmâm Ebû Mansûr Ýslâm’a uymayan görüþlerinden ve yanlýþ neshedebileceðini ifade etmiþtir. Akla ay-
el-Mâtürîdî ve Te’vilâtü’l-Kur’ân’daki Tef- fetvalarýndan örnekler veren Ýbn Kuteybe, kýrýlýðý ileri sürülen rivayetleri yorumlar-
sir Metodu, Ankara 1973) ve Talip Özdeþ bunlardan bazýlarýnýn dinî kurallara ve iba- ken dinî konularýn duyularla gözlemlenen
(Ýmam Mâturîdî’nin Tefsir Anlayýþý, Ýstan- detlere riayet etmediðini, bazýlarýnýn sa- olaylara kýyasla açýklanamayacaðýný söy-

33
TE’VÎLÜ MUHTELÝFÝ’l-HADÎS

lemiþtir. Ýbn Kuteybe’nin eseri bir yandan Kuteybe’nin Tevrat ve Ýncil’den sahih ol- lü muÅtelifi’l-¼adî¦, s. 63, 159; Edebü’l-kâ-
takdir görmüþ, bir yandan eleþtirilmiþtir. duðunu söyleyerek yaptýðý nakilleri eleþtir- tib, s. 21). Müellifin Kur’an ilimlerine dair
Ýbnü’s-Salâh’a göre müellif bazý yorumla- mekte, Ebû Hanîfe’ye yönelttiði ithamlarý yaptýðý ilk çalýþma olan eserde yer alan
rýnda isabet etse de bazýlarýnda yetersiz reddetmektedir. bazý ifadelerden ve atýflardan anlaþýldýðý
kalmýþ, bulunabilecek daha güzel ve sað- Eser birçok defa yayýmlanmýþtýr (nþr. kadarýyla Ýbn Kuteybe, Teßvîlü müþkili’l-
lam örneklere yer vermemiþtir. Nevevî, Ýbn Mahmûd Þükrî el-Âlûsî, Kahire 1323; nþr. Æurßân’ý eserlerinin büyük bir kýsmýný yaz-
Kuteybe’nin ihtilâflý hadislerin çoðunu de- Mahmûd Þehbenderzâde, Kahire 1326, dýktan sonra gözden geçirerek bazý ilâve-
ðerlendirmekten kaçýndýðýný, Süyûtî ise 1362; nþr. Seyyid Ahmed Sakr, Kahire 1378/ lerde bulunmuþ, Vücûhü’l-šýrâßât, øarî-
onun hadis yorumlayabilecek kapasiteye 1958, Beyrut 1393/1973; nþr. Muhammed bü’l-Æurßân ve Teßvîlü muÅtelifi’l-¼a-
sahip bulunmadýðýný belirtmiþtir. Ýbn Ku- Zührî en-Neccâr, Kahire 1386/1966, Bey- dî¦ gibi sonraki eserlerine iþaret etmiþtir.
teybe ayrýca aþýrý saldýrgan bir üslûp kul- rut 1393/1973, 1991; Beyrut 1405/1985; Müellif eserini Kur’an’a ta‘nedenlerin, fit-
lanmak, bilmediði ve üstesinden geleme- Mekke 1406/1986; nþr. M. Abdülkadir Ah- ne çýkarmak için onun müteþâbihlerine
yeceði konulara girmek, ayrýca Müþebbi- med Atâ, Beyrut 1408/1988; nþr. M. Muh- uyanlarýn Kur’an’da çeliþki, lahn ve nazým
he ve Kerrâmiyye’nin görüþlerine meylet- yiddin Asfar, Beyrut 1989, 1999; nþr. M. bozukluðu gibi kusurlar bulunduðu yolun-
mekle de suçlanmýþtýr (DÝA, XXI, 569). Nâfi‘ Mustafa, Amman 2004; nþr. Saîd b. daki iddialarýna cevap vermek amacýyla
Yorumlarýndaki baþarýsý bir yana Teßvî- Muhammed Sinnârî, Kahire 2006; nþr. Ebû kaleme aldýðýný belirtmektedir (s. 22-23).
lü muÅtelifi’l-¼adî¦, yazýldýðý döneme ka- Üsâme Selîm b. Îd, Kahire 2006; Beyrut, Teßvîlü müþkili’l-Æurßân kýsa bir giriþ-
dar hadise ve hadisçilere ne tür eleþtiri- ts.; Kahire, ts.). Teßvîlü muÅtelifi’l-¼a- ten sonra on yedi bölüme ayrýlmaktadýr.
lerin yapýldýðýný göstermesi ve günümüz- dî¦, Gérard Lecomte tarafýndan Fransýz- Ýçerdiði mecaz, istiare, temsil, kalb, tak-
deki hadis tartýþmalarýyla mukayese im- ca’ya (Le traité des divergences du hadit dim ve tehirler sebebiyle Kur’an’ýn tercü-
kâný vermesi bakýmýndan ayrýca önemli- d’Ibn Qutayba, Dýmaþk 1962) ve Mehmet mesinin mümkün olmadýðý görüþünü be-
dir. Ýbn Kuteybe’nin kendi zamanýna kadar Hayri Kýrbaþoðlu tarafýndan Türkçe’ye (Ha- nimseyen müellif Kur’an’da kusur ve çe-
bu eleþtirilere cevap verilmediðini söyle- dis Müdafaasý, Ýstanbul 1979) tercüme liþki bulunduðunu iddia edenlerin delille-
mesi eserini daha da deðerli kýlmaktadýr. edilmiþtir. rini tartýþmaktadýr. Bu iddiayý ileri süren-
Ondan önce Þâfiî özellikle fýkýh konularýy- BÝBLÝYOGRAFYA : ler kýraat farklýlýklarýný da bir çeliþki gibi
la ilgili rivayetler arasýnda görülen ihtilâf- Ýbn Kuteybe, Teßvîlü muÅtelifi’l-¼adî¦ (nþr. M. göstermeye çalýþmýþsa da Ýbn Kuteybe
larý ele almýþtý. Ýbn Kuteybe’nin eseri ise ri- Zührî en-Neccâr), Kahire 1386/1966, s. 3-13, 15, bunlarýn iddialarýna karþýlýk vermiþ; yedi
vayetlere yönelik genel anlamdaki eleþti- 21, 93-94, 138, 147, 155, 195, 199, 206, 208,
harf, kýraat farklarýnýn temel sebepleri,
213, 229, 261, 282, 291, 314; Ýbn Fûrek, Müþki-
rileri cevaplayan, daha çok akîdeye ve ke- sahâbe mushaflarý arasýndaki bazý farklý-
lü’l-¼adî¦ (nþr. Abdülmu‘tî Emîn Kal‘acî), Halep
lâma dair rivayetlerde görülen ihtilâflarý 1402/1982, s. 20-21; Ýbnü’s-Salâh, £Ulûmü’l-¼a- lýklarý ayrýntýlý biçimde ele almýþtýr. Bu ara-
ele alan bir tür tartýþma kitabýdýr. Bu se- dî¦, s. 285; Ýbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, III, 358; da Kur’an’da birbiriyle çeliþen âyetlerin
beple eserde karþý görüþü savunanlar hak- Süyûtî, Tedrîbü’r-râvî (nþr. Abdülvehhâb Abdül- varlýðý iddiasýna da cevap verilmektedir.
kýnda söylenenlere ihtiyatla yaklaþmak ge- latîf), Medine 1379/1959, s. 387; Kettânî, er-Ri-
Kur’an’daki müteþâbihi Allah’tan baþka-
sâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 336; M. Zâhid Kev-
rekir. Öte yandan Ýbn Kuteybe’nin eleþtir- serî, Mašålât, Kahire, ts. (Matbaatü’l-envâr), Ah- sýnýn bilip bilemeyeceði hususunun tartý-
diði kiþiler arasýnda hadisçiler tarafýndan med Hayrî’nin mukaddimesi, s. 39; Ayhan Teki- þýldýðý eserde mecaz konusu istiare ve
güvenilir sayýlan Basra Kadýsý Ubeydullah neþ, Hadisleri Anlama Problemi, Ýstanbul 2002, maklûb gibi alt bölümleriyle birlikte ge-
b. Hasan ile Ebû Hanîfe’nin de bulunma- s. 283-292; M. Tayyib Okiç, “Dýmaþk’taki Fransýz niþ yer kaplamaktadýr. Kur’ân-ý Kerîm’de
Enstitüsünün Son Ýslâmî Neþriyatý”, AÜÝFD, XIV
sý, bu dönemde hadisçilerle fukaha ve ke- bunlarla ilgili birçok örnek bulunduðu ve
(1966), s. 288-289; G. Lecomte, “Þâfiî’nin Ýh-
lâmcýlar arasýndaki gerginliðin ileri boyut- tilâfü’l-hadîs’inden Ýbn Kuteybe’nin Muhtelifü’l- bazý âyetler hakkýnda itirazlar ileri sürül-
lara ulaþtýðýný göstermektedir. Eserdeki hadîs’ine” (trc. Ýbrahim Kâfi Dönmez), Ýslâm Me- düðü için konu etraflýca iþlenmiþtir. Eseri
en sert eleþtiriler Mu‘tezile’ye yöneliktir. deniyeti, V/1, Ýstanbul 1981, s. 6, 17, 26; Yusuf neþreden Seyyid Ahmed Sakr kitabýn en
Bundan dolayý Þâfiî’nin, hadisleri “ihtiras- Þevki Yavuz, “el-Ýhtilâf fi’l-lafz”, DÝA, XXI, 569.
önemli kýsýmlarýný bu bölümlerin teþkil et-
sýz ve nazikâne” bir þekilde tartýþmasýna ÿHüseyin Hansu tiðini söyler. Çünkü bunlar, Câhiz’in kitap-
karþýlýk Ýbn Kuteybe’nin sert bir üslûp kul- larý ile Ýbnü’l-Mu‘tezz’in el-Bedî£i arasýn-
lanmasýný kelâm ve hadis ilimlerinin Þâfiî – — da sýkýþýp kalan belâgat ilminin eksik yan-
döneminde henüz bir ekol haline gelme- TE’VÎLÜ MÜÞKÝLÝ’l-KUR’ÂN larýný tamamlamaktadýr (Teßvîl, neþrede-
miþ olmasýyla açýklamak yerine (Lecom- ( ‫)  א‬ nin giriþi, s. 82). Ancak mecazdan sonra
te, V/1 [1981, s. 26) mihne sonrasýnda ya- Ýbn Kuteybe’nin hemen istiareye geçilip teþbihe yer veril-
þanan gerginliklere baðlamak daha doð- (ö. 276/889) memesi bir eksiklik kabul edilebilir (Sel-
rudur. Kur’ân-ý Kerîm’e yönelik itirazlara lâm, E¦erü’l-Æurßân, s. 116). Hazif ve ihti-
Teßvîlü muÅtelifi’l-¼adî¦, Muhammed cevap verdiði eseri. sar, tekrar ve ziyade, kinaye ve ta‘riz, laf-
˜ ™
b. Tâhir b. Muzaffer es-Sincârî tarafýndan zýn zâhirinin mânasýna muhalefeti ve hu-
el-Mu³¢¦ min MuÅtelifi’l-¼adî¦ adýyla Kitabýn ismi kaynaklarda Kitâbü’l-Müþ- rûf-ý mukattaa kitapta ele alýnan diðer ko-
ihtisar edilmiþtir (Kettânî, s. 336). Müþki- kil, Müþkilâtü’l-Æurßân, Kitâbü (Teßvîlü) nulardýr. Sûrelerdeki müþkil lafýzlarýn te’vil
lü’l-¼adinde eserden yararlanan Ýbn Fû- Müþkili’l-Æurßân gibi farklý þekillerde yer ve tefsirini yapan müellif birden fazla an-
rek, Ýbn Kuteybe’yi zaman zaman eleþ- almaktadýr. Ýbn Kuteybe de eserinden bah- lam içeren “kazâ, hüdâ, ümmet, din, me-
tirmiþtir. M. Zâhid Kevserî’nin bu esere sederken “fî Kitâbi’l-Müþkil, fî Kitâbi Te’vî- tâ‘, hisâb” gibi kýrk sekiz Kur’an kavramý-
Ref£u’r-reybe £an teÅabbu¹âti Ýbn Æu- li’l-müþkil, kitâbî / kitâbünâ, el-müellef fî ný, “keeyyin, eyyâne, bel” gibi yirmi dokuz
teybe adýyla yazdýðý basýlmamýþ bir red- müþkili’l-Kur’ân” gibi ifadeler kullanmýþtýr edatý, “kade, teâle, helümme” gibi altý çe-
diyesi vardýr (Mašålât, s. 39). Kevserî, Ýbn (Tefsîrü ³arîbi’l-Æurßân, s. 39, 41, 42; Teßvî- kimsiz fiilin anlamýný ve dil özelliklerini in-

34

You might also like