: yazar olarak kendinizi hangi kaynaklardan besliyorsunuz?
@basarbasarir: masllardan, destanlardan, eski halk hikayelerinden ve en çok da şiirden besleniyorum Özgür Topyıldız: Televizyon dilini işin içinde olduğunuz için çok iyi biliyorsunuzdur. Acaba öykülerinizi beyaz cama aktarma projeniz var mı?... @basarbasarir: yok. bu benim işim olmamalı zaten! tekliflere de açığım... : "Sait Faik Hikaye Armağanı" kazanmış biri olarak bu ödül sizin için ve Türk Öykücülüğü için ne ifade ediyor? @basarbasarir: benim için büyük bir onurdur. Türkçe hikayenin en büyük ödülüdür. ancak gelecek için bir şey ifade etmiyor, yazar daima çabalamalı, daha iyisi için uğraşmalı. hayat geçip gidiyor, geriye yazılanlar kalıyor. : şu anda elinizde hangi projeler var? Televizyon+kitap anlamında... @basarbasarir: televizyon bir iş. projesi de hiç bitmez, o yüzden geçelim. Kitap cephesinde aklımda modern masallar yazmak var. şu aralar bir ara-tür üzerinde çalışıyorum, hem masal hem hikaye gibi... c.özdemir: peki hikaye neden az yazılıyor, her genç deli gibi şiir yazarken, büyüynce de roman yazmaya kasarken hikaye-öykü neden hep ıskalanıyor?... @basarbasarir: bence hikaye epey çok yazılıyor. son yıllarda hele bir "öykü patlaması"ndan söz eder olduk. yani çok da basılıyor. Esas mesele: öykü okunmuyor. Basılanlar hep tek baskı, kayıp gidiyor. Korkarım öykü kitabı arızalanmış durumda. : Öykü yazabilen bir ruha sahip bünyeniz, kirden paslanmış medyada ''yönetici ''olarak ne kadar temiz? @basarbasarir: hiç kimse tek kişi değildir MARTI: sizce türk insanı çok kitap okuyor mu ? @basarbasarir: okuyan kitle çok okuyor. ancak okuyan kitle küçük. toplumun ezici çoğunluğu kitap nedir bilmiyor. delirium: Ufukta bi roman var mı @basarbasarir: ben göremiyorum reşidhalitgönç: okumayanlar dışında bir de okuyamayanlar var. Para ve zamandan dolayı. siz okuma uğraşında ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz. @basarbasarir: zaman büyük mesele. bazı şeylerden vazgeçmek gerekiyor. sosyal birisi değilim. çalışmadığım zamanları okumaya ayırmak bana yetiyor - bir de yazmaya! Pascal: Bilgisayarla aranız nasıl? @basarbasarir: çok eski dostuz. su sızmaz aramızdan. ayzek: baba olmak calışmalarınızı nasıl etkiledi? @basarbasarir: biraz darbe aldık tabii. ama çok güzel darbeler bunlar. dönüştürücü yanı da var, heyecanla sonuçları bekliyorum. sahifeler: minik bir çocuğunuz var galiba. Mesela onun iyi bir olabilmesi için nasıl bir program belirlediniz? Şimdiden okuyacağı kitaplar belli mi @basarbasarir: bu meseleyi annesine bırakıyorum! worldcard: Televizyon'da yaşadıklarınızı, meşhur insanlarla başınızdan geçenleri yazmayı düşünüyor musunuz? @basarbasarir: hayır. benim işim hikaye yazmak, bunu yapabildiğim zaman mutlu oluyorum. abece: CNN Türk'le ilgili bir sorum olacaktı... Kuruluş yıllarında işin başına Mehmet Ali Birand getirilecekmiş ama bazı güçler istemediği için mecbur Taha Akyol olmuş. Birand'ın çalışkanlığı bu ünvanı haketmiyor mu? Yorumunuz?... @basarbasarir: yorum yok. ama neden yok: konumuz edebiyat, ben de yazdıklarımla ilgili yanıt vermek için burdayım, yaşadıklarımla değil. quaz: Yazarken hiç konu bulma, cümle kurma sıkıntısına uğradığınız uzun süreli zamanlar oluyormu? Bu durumdan kurtulmak için neler yapıyorsunuz, neler tavsiye edersiniz? @basarbasarir: bazen uzun süre yazmadığım oluyor. ancak bu durumu bir sıkıntı olarak görmüyorum. mühim olan edebiyatı yaşamaya devam etmek sanırım. Örneğin okumak kendi başına zihnimde bir sürü kapı açıyor. Bir küçük deftere not tutarım, aklıma gelenleri hemen yazarım. Yazıya oturmayı beklemem. gökdeniz: hikayelerinizi kaleme aldığınızda , ya da aklınızda bir kurgu canlandığında" sonu şöyle bitmeli" diyor musunuz yoksa zaman içinde yazı mı kendini belirliyor. @basarbasarir: genellikle öykünün sonunu kestirmeden yazmaya oturmam - yani her şeyi kontrol altında tutmayı tercih ederim! ancak istisnalar da vardır. gökdeniz: "hiç kimse tek kişi değildir" demişsiniz ya "aşk tek kişiliktir" cümlesine katılıyor musunuz? @basarbasarir: o modelleri de var tabii quaz: Edebiyatı, okumayı sevdirmek için televizyonu nasıl daha etkili kullanabiliriz? toparlante_maria: Yazarlığınız dışındaki konularda gündeme gelmekten rahatsız gibisiniz? @basarbasarir: öncelikle her ikisini de iyi bilen insanlara ihtiyaç var, ki bu da emin olun son derece azdır. Ancak bu çok zor ve pahalı bir iştir. özel işletmelere bu misyonu yüklemek mümkün değil. @basarbasarir: maria: genel olarak gündeme gelmekten rahatsızım YagmurAdam: Hikayelerinizi birer film gibi dusundugunuzde, bu "filmlere" fragman hazirlayacak olsaniz en guzel fragmani hangisi icin hazirlayabilirdiniz? @basarbasarir: Karantina Geceleri kadınvekitapkokusu: yazarların bunalan bir yanları da vardır. oğuz atay'daki ruh hali sizde de var mıdır?... @basarbasarir: hem var hem yok. yazarlıktan değil hayattan geliyor korkarım. worldcard: peki bir televizyoncunun hikayesini yazar mısınız? @basarbasarir: bir gün mutlaka worldcard: İnsanları gündeme getiren birinin kendini gündemde görmekten rahatsız olması biraz ironik değil mi? Siz insanları gündeme getirip onlarla ilgili haberler yapıyorsunuz, ancak okuma alışkanlığının yerleşmediğini söylediğimiz bir ülkede yazarlar gündemde olmaktan rahatsız oluyor. Bu kendi ipini çekmek sayılmaz mı? Edebiyat uğruna biraz gündemde olmak mubah sayılamaz mı? @basarbasarir: önce şu: ben haberci değilim. işim de insanları gündeme getirmek değil. Edebiyat uğruna gündeme gelmeyi göze aldım diyelim. ne yapmam gerekir sizce? gökdeniz: televizyonla bu kadar ilgiliyken, kitap yazmakta zorlanmıyor musunuz?. @basarbasarir: Öyle değil, hayat öyle akmıyor. İş iştir. Asıl mesele televizyonun doğası değil, uzun çalışma saatleri. : Yazarken ritüelleriniz var mı? Kestane tatlısı atıştırırım, kucakta kedinin başını okşarım, capiçino sonrasında da pipoya veririm her daim gibi... @basarbasarir: genellikle gece yazıyorum, sessizlik en önemlisi. bitirene kadar başından kalkmam. bu sabahlamak demektir. gidip eşimi uyandırırım, yazdıklarımı eline tutuşturur yatarım. o kadar. Bir de arada Hamdi'nin başını okşamak var, ama yazmadan da yaptığım bir şey bu. selamişahin: sinemayla aranız nasıl? Edebita uyarlamaları pek başarılı olmuyor genelde. Sizin beğendiğiniz bir örnek? @basarbasarir: sinema bence edebiyattan daha zor bir tüketim. iyisini bulacağım diye bir araba kötü şey seyretmek zorunda kalıyor insan. // zaten iyi bir şey olsa adı "uyarlama" olmazdı herhalde. Kafka'yı beğenmiştim. Daha çok yazarların yaşamlarını konu alan filmleri tutuyorum. onlara karşı bir yakınlık var içimde galiba, basit bir özdeşleşme kompleksi... rumuzyarmagül: televizyon yaratıcılık ister yazarlık gibi ama örneğin cnntürk formatı belli bir çizgide 100yılda gidecek.işler kolay değil mi böyle olunca.. @basarbasarir: değil. toparlante_maria: Hep bu sekilde politik misiniz? Ne gibi bir faydası olduğunu düşünüyorsunuz? gökdeniz: kitabınıza isim verirken zorlanıyor musunuz. yoksa o da birden mi aklınıza geliyor...çünkü birçok kişi isimlerden etkilenipte kitap alabiliyor... @basarbasarir: kitabın adı zor zanaat. bulmak değil karar vermek mesele. ter ter tepinmiyorum ama, biraz karın ağrısı çekiyorum. : Eskiden, yazılmış en sağlam kitaplarda bile yazarlar kitap adını basitçe atarlardı. Kitabın da pazarlama süreçlerine dahil olduğu günüüzde ise, özellikle yayınevinizden çıkan yerli kitapların öncelikle ismi, insanları derinden vuracak şekilde seçiliyor... Git Kendini Çok Sevdirmeden, Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri gibi isimler çok ticari değil mi? @basarbasarir: maria: iç huzurumu korumak benim için en önemli şeydir. Başka bir faydasını görürsem seninle paylaşmaya hazırım. @basarbasarir: kitabın adına bakarak satın alacak okuru hedeflemek gibi bir kaygım yok. yukarıda da yazdım: öykü okuru zaten bir avuç. attığınız başlıkla iki avuça çıkaramazsınız. kimse başaramadı, ben de denemedim. kadınvekitapkokusu: sanal alışveriş yapar mısınız? Yoksa ürünü gidip tükkandan mı satın almak keyifli gelir size..., @basarbasarir: net'ten mal almaya çok eskiden başladım. ama saplantılı değilim. nasıl rastgelirse öyle takılıyorum. selamişahin: öykü ve kitaplarınıza siz kategori verseniz ne olurdu? Mizah, dram vs... @basarbasarir: karışık bir durum bu. bence yeterince kara mizah yok yazdıklarımda, daha fazlasını becermeye çalışıyorum. karanlık şeyler yazmaktan da hoşlanmıyorum, ama elden ne gelir. şöyle bir kategoriye ne dersiniz: kent hikayeleri? : Jenerasyonunuzdan beğendiğiniz isimler kimler? Lütfen birkaç isim verirmisiniz? Zira yazarlar günceli takip etmediğinden midir nedir, bu tip sorulara hep kaçamak cevaplar veriyorlar... @basarbasarir: Peki vereyim: Hasan Ali Toptaş, Jale Sancak, Faruk Ulay, Özen Yula : En beğendiğiniz kitabınız ya da öykünüz hangisi? @basarbasarir: en beğendiğim kitap hep en son çıkandır. bu durumda "Çıktığınız Hevesle İniniz". ilk öyküsü de beğendiğim için ilk oldu, yani " Ağaç Seyretme Bayramı". Ancak şunu kabul ediyorum. bir daha asla ilk yazdığım gibi yazamayacağım. O günler geçti. : Şu an medyada yoğun olarak iş üreten bir yazar olarak emeklilik hayallerinizi merak ediyorum @basarbasarir: emeklilik değil de, eveden çıkmadan yapacağım bir işin hayalini kurumuyor değilim. o evin nerede olduğu da fark etmez. mühim olan şu: içinde ben var mıyım, yok muyum? : 1970 doğumlu olmanıza rağmen yazılarınızda ''geçmiş güzel günler''i anıyorsunuz sık sık. Dönem olarak hangi yılların nostaljisi daha çok etkiliyor sizi? 1950'ler ,60'lar 70 ler? @basarbasarir: özel bir nostalji duygusu taşımıyorum. geçmiş bugünden daha iyi miydi, emin değilim. ama değişim ve unutuluş beni etkiliyor. bazı eski şeylerin yok olması içimi sızlatıyor. karagöz mesela, ya da masalcı nineler. sanırım sorunuzun yanıtı 1850'ler. uçucamoolucak: İsim ve soyisminiz hakkında ne düşünüyorsunuz benim aklıma hep "yaşar yaşamaz" geliyor... @basarbasarir: babam bunu bana nasıl yaptı, hala anlamış değilim. masumum. Nortonantivirüs: Türkçe'nin kaybolmuş, kaybolmaya yüz tutmuş yanlarına karşı bir hassasiyetiniz var. Kültür karmaşasının dilimizi tarumar etmesine karşı koymaya çalışıyorsunuz. "Beni hiç bir zaman görmeyecekti, meğer ki arkamdan gelmiş olsun"... Türkçe'ye de geçmiş olsun mu? @basarbasarir: bir tür "geçmiş olsun" elbette. ancak hala yapılacak şeyler var. verdiğiniz örnekleri çoğaltmak gibi. yektakopan: 1970'li biri olarak çok tartışılan 80 doğumluları nasıl buluyorsunuz.. Sizi hangi kuşak okuyor genelde?.. @basarbasarir: selam yekta // okur profilim hakkında fikrim yok. genel olarak gençlerin pek okumadığına dair bir hissiyata sahibim, ama emin değilim. 80 darbesi çok ilginç bir yapının insanını yarattı. Kısaca şöyle görüyorum: Sınırsız özgüven ve çok sınırlı miktarda öz. GGer: Nostaljiyle ilgili... Başar, Cengiz Topel İlkokulunda "Pilotkurt" idi ve bir keresinde küçük bir uçağın içinde 23 Nisan gösterilerilerine katılmıştı. Ne yalan söyleyeyim 5 yıllık ilkokul hayatımda ilk defa birini kıskanmıştım. quaz: Sürekli takip ettiğiniz edebiyat dergileri (yerli-yabancı) var mı? @basarbasarir: kişisel tarihim deşifre olmaya başladı, tüyme vakti geldi demektir. 3 soru daha yanıtlayacağım, sonrası için: bbbasarir@e-kolay.net @basarbasarir: adam öykü, hece öykü ve varlık okuyorum. Kaçak yayın, virgül, gösteri listemde. Suat: Yazarken bulunduğunuz yer sizin için öenmlimidir, yazmaya başlamadan önce mekan değişikliği yaparmısınız, mesela 3 aylığına adaya gitmek gibi... @basarbasarir: 2. suat: nerdeee dostum? geceleri yazınca boğaz'ın hangi kıyısında olduğunuz pek fark etmiyor. ancak tatillerin de zihin açıcı bir etkisi yok değil. belki de rakının dem oranıyla ilgilidir. YagmurAdam: E-Kitap çıkarmayı düşünür müsünüz? @basarbasarir: hiç düşünmedim. sarı mavi: başar abi hangi takımlısınız @basarbasarir: herkese teşekkür ederim, e-posta yoluyla haberleşebiliriz. ya da sonsuza dek susarız. ikisi de iyi.