Professional Documents
Culture Documents
10
NEVRUZ - Ney ilen? Fırca-ul ipek ilen, hemi de ihtimam ilen... Mecaza bak mecaza GAFFAR - Masmurmasyon!
ucu gider Hicaz'a! Yani sen beyan etmek istersen kim, gunde penc kerre kralicimize NEVRUZ - Gaffar, kendi ağzın ilen yakalanmışsen, işte mu yuzden seni
fırca atirsen! astırttırabilirem.
GAFFAR - Tovbe estağfurullah, men moyle mir şey soylememişem, men moyle GAFFAR - Lan oğlum, sen mu karıya karı mı dersen?
konuşmalar sevmezem, nihan ol diğdemden be adem. NEVRUZ - Gaffar, evvel asılacaksen, ahır yakılacaksen, sen iyice sapıtmışsen.
NEVRUZ - Sen kralicemize fırca attığını soylememiş misen? GAFFAR - Men senin gibi Horasan ayısı değilem, doğma buyume Tahran'lıyem,
GAFFAR - Salak, men resme fırca atirem. men moyle paspaslara karı demem.
NEVRUZ - Resme fırca! Resmen fırca! Masmurmasyon! NEVRUZ - Men anlamışem... Ekselans seni astırtmaya karar verdi, onu mildirdi,
GAFFAR - Miktirol mit maşımdan Nevruz, sen ne zaman murdan gecsen menim sen aklını oynatmışsen, son hırcınlıklarını yapirsen... As kralicenin resmini yerine!
huzurum kacar. Men şahımızı severem, men kralicemizi severem, senden nefret .— Gaffar kralicenin resmini Nevruz'un kafasına gecirir, cercevenin icinden kafa
ederem. goz kraliceli Nevruz'un başı cıkar.—
.—Telefon calar, Gaffar acar.— GAFFAR - Al sana kralicenin resmi!
25 NEVRUZ - Gaffar... Yoksa ekselans sana kralice ile ilgili mir şey mi soyledi?
GAFFAR - Malo? Maloo? Muze mesuliyetlisi Gaffar... Reza? Bahcevan Reza.. GAFFAR - Cok şukur anlamışsen cerceveli mezevenk! İndir o paspal karının
Ekselans! Mukerrer ozur dilerem ekselans.. Menim aparey bozuk idi ekselans.. Cızırtı resmini, dedi. Kralice Fevziye Mısır'ın Yalova'sına kaymakam olmuş! 26
var idi ekselans.. Ay ne kadar guzel kufur ediyorsunuz ekselans.. Neyi sayın ekselans 27
hazretleri?.. Maşustune sayın ekselans.. Mukerrer ozur dilerem ekselans.. Muk... VII./ DOLDU TAŞTI ŞARKISI
(telefonu kapatır) Kapattı.. Az kalsın mok yoluna gidiyor idik, ekselansmış, men de Evinin duvarına Şah resmini asmayan
bahcevan Reza sanmışem. Zaten hain-i vatan
NEVRUZ - Sen kimi işletirsen? Ekselansın işi gucu yok da seni mi arıyacak? Uslanır mapus yatan
GAFFAR - Men de evvela senin gibi hıyarca duşunup hıyarca konuşmuşem, gallavi Diye duşundu Rıza
kufuru yiyince ekselans olduğunu anlamışem. Mapuslar doldu taştı
NEVRUZ - Ne buyuruyor? Mapuslar doldu taştı
GAFFAR - Sana ne? Adam meni merak etmiş... Sıhhatim yerinde mi, kafamın ırzına Buna şah bile şaştı
gecen miri var mı, onları soruyor... Adamla sevişiyoruz canem men ne yapayım? Mapushane masrafı
NEVRUZ - Ekselans sana ne buyurdu demişem? Ordununkini aştı
GAFFAR - Men de, sana de, demişem.. Ekselans ilen menim aramda cok ozel mir Salamazsın sokağa
şey... Bir hain-i vatanı
.-Gaffar birden Kralice Fevziye'nin resmini yerinden indirir.— Besleyemez bu devlet
NEVRUZ - Kralice Fevziye'nin resmini micun indirirsen? Bin yıl mapus yatanı
11
Asmak gerek duzenin RUFAİ - Kafa iyi galiba.
Anasını satanı HAYYAM - Anlamamışem.
Diye duşundu Rıza RUFAİ - (gulerek Nusret'e) Duymuş musen, arkadaeş Omer Hayyam imiş!
Mezarlar doldu taştı (Hayyam'a) Efendim mendeniz de Mevlana Celaleddin Rumi, arkadaeş de
Mezarlar doldu taştı Napolyon-ul Bonapart! 29
Bedenler toprak oldu Men tedbir, tağyir ve ilga'dan, Napolyon ise bila-le-gal teşkilatcılıktan, cem'an
Kara toprak gul actı binucyuz sene mapus yemişiz, munun bin senesini yatmışız, şunun şurasında
Rıza'da huzur kactı. kalmış ucyuz senemiz...
28 HAYYAM - E, acayip genc gosteriyorsunuz!
VIII./ ÖMER HAYYAM ÖLELİ ŞEŞÜSE ASIR NİHAN OLMUŞ DİĞDEDEN NUSRET - Senen huviyetinde resmen Omer Hayyam mı yazar arkadaeş?
.- Tudeh'den Rufai ve Fraksiyon Nusret bir hucreyi boluşmektedirler mapusta. HAYYAM - Ney yazacak? Senen huvviyetinde eniştenin ismi mi yazıyor?
Bilinmeyen bir el, Omer Hayyam'ı ol hucreye ite kaka duhul eder.— Mallahallah, nahan da huviyetem!
RUFAİ - Hoşgelmişsen arkadaeş! .- Omer Hayyam cebinden naylon icinde mavi huviyet cıkarır.-
HAYYAM - Hoşgormuşem arkadaeş. NUSRET - (Huviyeti alır, inceler) Mu huviyetler yeni mi cıktı?
NUSRET - Hoşgelmişsen. HAYYAM - Yeni cıktı, nevzuhur... Karılarınki pembe!
HAYYAM - Hoşgormuşem. NUSRET - Miz iceri duşmezden evvel, huvviyetler defter-i kebir gibi idi... Aaaa..
NUSRET - Bilalegallerden misen? . Ve minel acayip, Rufai ademin ismi sahiden Omer Hayyam.
RUFAİ - Teşkilatcı mısen? HAYYAM - Munda şaşılacak me var arkadaeş. Omer de farisi, Hayyam da farisi,
HAYYAM - Cık. halis muhlis farisiyem.
NUSRET - KAF-SİN-TE-SE-CİM-HA'dan mısen? NUSRET - Acayip bir benzerlik-ul isim.
HAYYAM - Cık. RUFAİ - Senin eski Hayyam ilen mir akraba-yı talukatlığın var mı, yoksa mir isim
RUFAİ - AYIN-GAYIN-KAF-SİN'den misen? benzerliği mi?
HAYYAM - Cık. HAYYAM - Ha?
RUFAİ - AYIN-GAYIN-KAF-SİN cizgi CİM-DAL'lardan mısen? RUFAİ - Sen Omer Hayyam'ı milmez misen?
HAYYAM - Cık. HAYYAM - Milmez olur muyem? Omer Hayyam menem.
RUFAİ - Neredensen? Kimlerdensen? RUFAİ - Anı anladık, sen koskoca şair Omer Hayyam'ı hic duymamış mısen?
HAYYAM - Mendeniz Nişabur diyarından Abu Hafs Omer ebne Ebrahim Gıyaseddin HAYYAM - Şair mir Omer Hayyam mı var imiş?
Khayya-mi'yem. RUFAİ - Mevet.
NUSRET - Yok ya? Yani ki Omer Hayyam mısen? HAYYAM - Ha!... Muzel, men de o meşşoluyu arırem, şahımıza mugayyir neşriyat
HAYYAM - Mevet. yapar imiş.. Men imdi anlamışem, mu salak Savak meni obur Hayyam sanıp iceri tı
12
NUSRET - Olur mu lan? NUSRET - Sana soylemişem. Muraya duştun mu tahliye mahliye, unut.
HAYYAM - Menim ilen lan deyu konuşma arkadaeş. Mana mir robaiyat kitabı HAYYAM - Yok canem? Menem sucum namevcut.
gostermişler, munu sen yazmamış mısen deyu... Men imdi anlamışem, mu allahın RUFAİ - Sanki mizim sucumuz mevcut! Sucu olanlar cezalarını yer ceker giderler,
ayıları meni obur Hayyam ile karıştırıpduru. sucu olmıyanlar mapushanede leyli meccanidirler.
RUFAİ - Moyle mir sacmalık olabilemez, şair Hayyam mefat eyleyeli mundan min yıl HAYYAM - Sen niye duşmuşsen iceri?
mukaddem. RUFAİ - Men mimarem.
30 HAYYAM - Anlamışam, kacak inşaat eylemişsen.
HAYYAM - Yok ya?.. Peki mu salak Savak, mu ademin min yıl mukaddem mefat RUFAİ - Men partidenem.
eylediğini milmiyor mu? 31
NUSRET - Savak bu, C.I.A. değil ki, ne bilsin? HAYYAM - Demek momunistlerdensen... Demek momunist senen gibi oluyor.
HAYYAM - Makin arkadaeşler, siz okuma yazma bilirsunuz, pes kim mu adem NUSRET - Ne momunisti? Anlar revizyonist.
mundan min yıl mukaddem mefat eylemiş, allah yağmur eyleye, siz menim durumumu HAYYAM - Men sizi imdi anlamışem, nahan bu da dıvarlara gayri kabil-i anlaşılır
mir istida ilen yukarı mildiresuz de men tahliye olem. yazıları yazanlardan.. Mir laf var, men okuyabilemezem, makat gorur gormez
NUSRET - Muraya mir duştun mu, tahliye mahliye, unut. şıppadanak tanırem: yek başına mir evin yek cephesini işgal eden mir laf, en
RUFAİ - Yahu Nusret, adamı Omer Hayyam diye tutuklamışlar. uzunu, ustu cok noktalı... Miliyor idim...
NUSRET - Men artık moyle şeylere şaşmaz olmuşem. Yarın obur gun, mizim koşede RUFAİ - Emperyalizm!
gaz satan gazcı Ali'yi, İmam-ı Gazali diye tutuklayıp getirebilirler. HAYYAM - Mak mak mak, yazıyı yazan milir, neyizm neyizm?
RUFAİ - Makat mu gidişle mizim koğuşun moku cıkıcak.. (boşluğa el sıkar gibi NUSRET - Emperyalizm. Ecnebi tahakkumu. İngilizin mizim metrolu mize
oynar) Efendim, Firdevsi ustat hoşgelmişsenez! Nasılsınız Suhreverdi ustadım? Fuzuli satması gibi mir şey.
bey orayı fuzulen işgal etmeyin lutfen... Sayın Baki Beyle, Nef'i Bey de yakında HAYYAM - Sacma sacma konuşma, İngiliz mizim petrolu mize nasıl satar imiş?
gelirler, darısı başlarına... Mir sabah cıt kilit calınıyor, beyefendi tebaruz ediyor, hoş RUFAİ - Omer, sen gazı nerden alırsen?
beş, adın nedir? Omer Hayyam! Miz mi dalgadayız Nusret? Halıya mı basıyor HAYYAM - Makkaldan.
ayağım? Evim mi murası? Men mi ucireeem? RUFAİ - Makkal nerden alır?
NUSRET - Rufai... Hişşt Rufai, kendine gelesen arkadaeş, ihtilalci sapıtmaz! HAYYAM - Mistasyondan.
HAYYAM - Siz ihtilalci misenez? RUFAİ - Mistasyonun adı ne?
NUSRET - Mevet, men teşkilatcıyem. Şah'a karşıyem, makat partiye de karşıyem. HAYYAM - Mobil!
RUFAİ - Siz anarşistsenez oğlum. RUFAİ - Mobil ne demek?
NUSRET - Siz de revizyonistsenez oğlum. HAYYAM - Mobil demek... Mobil demek... Gaz, benzin, mazotun cem'an kulliyesi
HAYYAM - Menim kafamı moyle şeyler ilen mulandırman. Siz mir istida ilen menim demek.
tahliyemi sağlıyabilir misunuz, sağlıyamaz mısınız, ana cevap verin.
13
RUFAİ - Mobil farisi mir laf mı? Niye menim adım Rufai? Anın adı Nusret, senin adın .- Hayyam'ın şaşkın bakışları arasında Nusret elini oper.—
Omer? Menim ismim John mu? Anınki Jim mi? Senin ismin Tom mu ki mistasyonun RUFAİ - (obur ele sarılır) Opelim hocam, meğer sen pirimizmişsen de,
adı Mobil? mutavazılıktan belli etmez imişsen.
HAYYAM - (bir an duşunur) Menim meynimi yıkaman arkadaeşlar! Lan meğer kim HAYYAM - (ellerini zor kurtarır) Lan arkadaeşler, meni minirlendirmen, men
kızılların arasına duşmuşem de habarım yok.. Sergardiyan! Sergardiyan! Sergardiyan! anarşit manarşit değilem... Lan men Omer Hayyam bilem değilem.
Serefendi! 33
SERGARDİYAN - (girer) Me var? Ne mağırıyorsun mok herif, mıcına mazık mı IX./ HADİ GENE İYİSİN HASAN HÜSEYİN
miriyor? .— Saray kapıcısı Hasan Huseyin kapının onunde nobettedir, Mefaret Teyze girer.-
HAYYAM - Pek merbiyesizsiniz serefendi, merneyse... Mu arkadaeşler var ya, munlar MEFARET TEYZE - N'aber Hasan Huseyin?
momunist! HASAN HUSEYİN - odumu koparttın Mefaret Teyze.. Meni mi arar idin, sarayın
SERGARDİYAN - Yok ya? onunden transit mi gecer idin?
HAYYAM - Mallahi! Kendi aralarında izimli mizimli goruşurler.. Siz en iyisi meni 32 MEFARET TEYZE - Moyle mir gunde seni aramıyıcam da kimi arayıcam, hayırlı
munların yanından alıp maşka bir koğuşa monte edesuz. habarım var sana. Bu arada sen dahi sebepleneceksin. Miz senin ilen akraba değil
SERGARDİYAN - Micun? miyiz?
HAYYAM - Murda munlar menim meynimi yıkıyorlar, munlardan mana momunizm HASAN HUSEYİN - Akraba olmaz olur muyuz? Miras mı vurduk yoksa?
mulaşıcak. MEFARET TEYZE - Dur hele, ortalığı halecana gargetme Hasan Huseyin... Ah
SERGARDİYAN - Yok ya? koftehor, sen de aradan mir yırtış yırtacaksın ki habarın yok... Hadi hadi sıfatın
HAYYAM - Mallahi! gulsun, saray kapıcılığından kurtuluyorsun.
SERGARDİYAN - Mok herif, anlar senin yanında zemzem ilen yıkanmış... Sen HASAN HUSEYİN - Nasıl olacak mu iş Mefaret Teyze?
anarşistin allahısın. Gışgırtıcı deyyus! Mir daha meni boyle moş yere cağırıp rahatsız MEFARET TEYZE - Maşımıza devlet kuşu kondu Hasan Huseyin. Seni mu saraya
eyleme, murzu! general yapıcam vallahi.
.-Sergardiyan cıkadurur.— HASAN HUSEYİN - Yapma yahu?
RUFAİ - Serefendi, duymuş musen, şahımıza kimya nobel odulu verilecekmiş. MEFARET TEYZE - İstemez isen yapmazem.
SERGARDİYAN - Ney odulu? HASAN HUSEYİN - Ol manada değil canem, vay canına manasında terennum
RUFAİ - Odul-ul kimya-ul nobeliyye. etmişem. Durup dururken generallikten olmıyem.. Nasıl olacak mu iş?
SERGARDİYAN - Niye? MEFARET TEYZE - Mizim Pakize, seni şıppadanak general yapıcak.
RUFAİ - İran'ın parasını moka cevirmeyi maşardı diye! HASAN HUSEYİN - Senin kız?
SERGARDİYAN - (bıyık altından gulerek) Cok konuşman gavatlar! (cıkar) MEFARET TEYZE - He ya.Bizim kızın maşına devlet kuşu kondu Hasan Huseyin.
HAYYAM - Mu serefendi mevkalade alelade. HASAN HUSEYİN - Hayırlı mir kısmet mi cıktı?
NUSRET - Sen anarşist imişsen de habarımız yok imiş, opelim baba!
14
MEFARET TEYZE — Hayırlı kısmet ne demek? Kısmet-ul ala.! Kuş-ul zumrut-u HASAN HUSEYİN - Ey buyuk allahım, dedin sen kendi kendine...
anka! Ekselans şahımız dul değiller mi? MEFARET TEYZE - Menim mu guzel kızım saraylara layık değil mi dedim,
HASAN HUSEYİN - Mevet. kendi kendime...
MEFARET TEYZE - Menim kızım bekar değil mi? HASAN HUSEYİN - Rahim olan allahım soyletiyor işte... Eee?
HASAN HUSEYİN - Mevet. MEFARET TEYZE - İşte o an Pakize'yi şahımıza vermeye karar verdim.
MEFARET TEYZE - Menim kızım dunya guzeli değil mi? HASAN HUSEYİN - Daha once istetmişler miydi?
34 MEFARET TEYZE - Cık.
HASAN HUSEYİN - Dunya guzeli mi? 35
MEFARET TEYZE - E, herhalde. HASAN HUSEYİN - Peki şahımız Pakizeyi nerde gormuş?
HASAN HUSEYİN - Yoksa... yoksa Pakize kralice mi oluyor? MEFARET TEYZE - Daha gormemiş.
MEFARET TEYZE - Generallik de sana mir yakışacak, mir yakışacak ki... Once HASAN HUSEYİN - Gormeden mi aşık olmuş?
şahımız dul diye tereddut etmişem, fakat sonra munun hayırlı mir iş olduğuna kanaat MEFARET TEYZE - Daha aşık olmamış.
getirmişem. HASAN HUSEYİN - N'olmuş peki? Prenses Eşref mi Pakize'yi gormuş?
HASAN HUSEYİN - Yahu halecandan oldurucen meni Mefaret Teyze... Ulan az MEFARET TEYZE - Cık.
marifetli karı değilsin ha! Eeee, anlat nasıl oldu mu iş? HASAN HUSEYİN - Peki Pakize'yi şahımıza layık goren kim?
MEFARET TEYZE - Mir gun... MEFARET TEYZE - Men.
HASAN HUSEYİN - Eeee? HASAN HUSEYİN - Anı anladık canem. Saraydan kim gormuş Pakize'yi?
MEFARET TEYZE - Pencerenin onunde oturuyordum. MEFARET TEYZE - Daha gormediler, gorecekler.
HASAN HUSEYİN - Ekselans şahımız mı geciyordu? HASAN HUSEYİN - Ne zaman?
MEFARET TEYZE - Cık. Pakize hamamdan donuyordu.. Kolunda bohcası, ipek MEFAFET TEYZE - Mugun.
carşafın icinde bir duhter-i pakize! Ey buyuk allahım, dedim kendi kendime, icime HASAN HUSEYİN - Sarayı mi davet edildiniz?
doğmuş gibi... MEFARET TEYZE - Cık.
HASAN HUSEYİN - Şahımız mı gecicek? HASAN HUSEYİN - Sizin eve mi gelecekler?
MEFARET TEYZE - Generallik sana yakışıcak vallahi Hasan Huseyin... MEFARET TEYZE - Cık.
HASAN HUSEYİN - Pakize meni ne zaman general yapabilir? Yapabilir mi dersin? HASAN HUSEYİN - Maşka mir yerde mi goruşulecek?
MEFARET TEYZE - Pakize kralice olacak diyoruz sana mudur-ul kereste! MEFARET TEYZE - Cık.
Yapabilemez yok, ne isterse yapar. Kralice Fevziye istediğini yapmıyor muydu? HASAN HUSEYİN - Mallahallah, delirteceksin meni Mefaret Teyze...
HASAN HUSEYİN - Ey buyuk allahım... (dalar) General Hasan Huseyin Paşa! MEFARET TEYZE -Miraz kafanı kullan Hasan Huseyin, mu sarayın kapıcısı kim?
(kendine gelir) Eeee, Pakize hamamdan donuyor... HASAN HUSEYİN - Men.
MEFARET TEYZE - Men de pencerede oturuyorum işte...
15
MEFARET TEYZE - Kimi istersen iceri sokar mısın? Sokarsen. İmdi, men Pakize'yi Bıraktı gidişata
alıp gelicem, duşucez senin peşine, sen mizi sarayın mahcesine sokacaksın, şahımız .— Sureyya ve Şah Rıza pembe gozlukler takarlar.—
mahceye cıkıcak, Pakize'yi mir gorucek şıp diye aşık olucak, Pakize kralice olucak, Pembe gozluk dunyayı pembe gosteriptur oy
men kayın kralice olulucam, seni de general yapıcak general! Şah Rıza Damat Rıza.
HASAN HUSEYİN - Massiktir be Mefaret Teyze! 38
36 XI./ PEKi NİYE TUTUKLANMIYOR BU OLİGARŞİ?
37 .— Rufai, Nusret, Hayyam hucrelerinde oturmuşlar, zamana karşı muhabbet ediyorl
X./ DUL KALINCA ŞAH RIZA ŞARKISI —
Daha bahar başında HAYYAM - İmdi, madem mu kadar samimi olduk... Mecburen... Sen soyle
Kiraz dalı bile basmadan bakalım, pes kim her mir şeyin musebbibi mu oligarşi namıssızı...
Dul kalınca şah Rıza RUFAİ - Mevet.
Otuzuna dahi basmadan HAYYAM - Mu miliniyor değil mi?
Her ana oz kızını RUFAİ - Mevet.
Layık gordu şah Rıza'ya HAYYAM - Muzel..İmdi, micun tutuklanmıyor mu oligarşi, mitsin mu cinayetler?
Hem de kendi kızına RUFAİ - İşte işin puf noktası mu Hayyam. Mu oligarşi mir tutuklanabilse mutun
Fikr-ul şahsi dahi sormadan mu dertler mitecek.
Kuzguna yavrusu duzgun gorunuptur oy HAYYAM - Micun tutuklanamıyor? Şahımızın hısımı mı?
Şaşı kızlar şehlayız RUFAİ - Mevet, cok yakını... Mu oligarşi, cok zengin, cok saygı uyandıran miri.
Deyu girdi sıraya HAYYAM - Hadi canım sen de, kaatilin saygı uyandıranı olur muymuş?
Kimi alındı saraya NUSRET - Ulan Hayyam hepimizden ihtilalcisen, velakin ne soylediğinden
Kimi alındı alaya habarın yok.
Herkes girdi araya HAYYAM - Menim ilen ulan deyu konuşma, men ihtilalci mihtilalci değilem.
Kız arandı Rıza'ya Şunun şurasında uc gunum kalmış tahliye olmıya, menim maşımı yakman.
Hayat mecmuasına NUSRET - Geldiğinden beri uc gunum var diyesen şeş aydır murdasen.
Kapak oldu Sureyya Sureyya HAYYAM - 0 maska, mir yanlışlık oldu ki anlatabilemezuz, şahımızın durumdan
Sureyya giriyor saraya habarı olsa adam ne kadar uzulurdu.
.- Sağdan Sureyya, soldan Şah Rıza girerler. Reverans yaparlar.- NUSRET - Şahımızın mugunlerde senin ilen uğraşacak hali mi var, adam ikinci
İkinci zifafına malayında.
Memnun girdi Şah Rıza HAYYAM - Tamam işte, malayından sonra uzulecek.. Anam şaha cıkıp
Memleket işlerini durumumu arz ve beyan eyleyecekti.
16
NUSRET - Anan şaha mı cıkacaktı? (Sergardiyan girer.)
HAYYAM - Niye cıkamasın? Anam da kul şah da kul. Şah allah değil ya, yanına SERGARDİYAN - İcinizde Omer Hayyam var mı?
cıkılmaz olsun. HAYYAM - Menem.
NUSRET - Anan genc mi Hayyam? SERGARDİYAN - Sana mektup var.
HAYYAM - (fırlar) Sen de demek istersen arkadaeş? HAYYAM - (alır) Mana...
39 40
.- Rufai Hayyam'ı tutar, Nusret uzağa kacar.- SERGARDİYAN - (cıkarayak) Keci! (cıkar)
NUSRET - Şah senin ananı ne yapar bilir misen? HAYYAM - Ulan mu mapushanede mok rengi kıyafet giyen heriflerin hepsi
HAYYAM - Men imdi senin ananı milmemne eyleyecem, tutma meni Rufai! mirmirinden moktan... Mektupla kecinin ne ilgi-ul alakası var yahu? Merseriye
RUFAİ - Konuşma Nusret. bak! Hayır, muşundukce minirleniyorum...
NUSRET - İhtilalci yılmaz arkadaeş.. O şah değil mi sittin senedir hepimizin anasını .- Nusret Hayyam'ın elinden mektubu alıp okumak ister.-
belleyen? HAYYAM - (Nusret'in eline vurur) Mak, mizzat mana... Mayı! (evirir, cevirir,
HAYYAM - Rufai, sen meni penc dakika serbest eyle, men şunu infaz eyleyem. okuyamaz mektubu Rufai'ye uzatır) Oku! (Rufai mektubu alır) Anamdan mı?
RUFAİ - Sussana Nusret! RUFAİ - İmzayı okuyabilemezem.
NUSRET - İhtilalci susmaz arkadaeş! HAYYAM - Sen maşını oku men şıppadanaK annirem.
RUFAİ - Hayyam'ın anasından ne istersen? RUFAİ - (okur) Muhterem evladım Omer...
NUSRET - Ozur dilerem Hayyam, senin ananı misal alıp, sana latife ilen mir şeyler HAYYAM - Anam işte, hıyar gibi maşlıyor.. Mallahallah, menim icin okuma-
anlatmak istemişem. yazma mı oğrenmiş?
.— Hayyam Rufai'yi de iter, bir koşeye cekilir.— RUFAİ - (okur) Mu mektubu Avni Bey'e imla ettirtmışem...
HAVYAM - Mana mir şey anlatman arkadaeş... Mundan kelli mana mir şey anlatman..HAYYAM - Haa...
Menim kafamın ici mulaşık teli gibi.. Yok Truman doktormuş da yok RUFAİ - (okur) Şahımıza cıkabilmek icin Cavidan ilen senin muşterin olan Cevat
impirmalizaymış.. Men moyle şeylerden anlamazem. Bey'e gitmişem...
NUSRET - Munda anlaşılmayacak mir şey yok. NUSRET - Cavidan kim?
HAYYAM - Cok konuşma, sen sozunu geri almış misen? HAYYAM - Mana mak sen sus! Sen sus, Cavidan menim avrat.. Mevizyonist!
NUSRET - Almışem. (Rufai'ye) Oku sen oku!
HAYYAM - Mundan kelli menim ilen goruşurken ağzından cıkmaya yelteneni RUFAİ - Mizi Doktor Vefai nam mirine goturmuş, anın ilen goruşmuşem, anın
kursağında sansur eyleyesen, menim elim ağırdır mir vurur isem, hayat ilen irtibat verdiği mir mektup ilen ve dahi Cavidan ilen saraya duhul olmuşem, Nazır Nevruz i
keserem. goruşmuşem.
NUSRET - Ozur dilemişem. Latife etmişem. HAYYAM - Afferin menim anama...Eeee?
HAYYAM - Moyle moktan latife sevmezem. Anama bacıma gacoma laf ettirtmezem. RUFAİ - Mir dakika, okunmuyor...
17
HAYYAM - Okunmuyor olur mu? Kadın saraya duhul oldu, nazıra ulaştı, uc satır Omer Hayyam menem.. (dışarı bağırır) Sergardiyan... Sergardiyan.. İkrar ve beyan
sonra tahliye olucam,oku! eyliyorum ulan, Omer Hayyam menem!
RUFAİ - (okur) Durum-ul vaziyeti nazıra mir guzel anlatmışem... 42
HAYYAM - Mevet... XII./ SÜREYYA'NIN KURBAĞA TESTİ OLUMSUZ
RUFAİ - (okur) Nazır mizi anlayış ilen karşılamış... .- Bir yanda Rıza ile Sureyya, bir yanda Yusuf ile karnı burnunda Zuleyha, her iki
HAYYAM - Mevet... cift yalnızca birbirlerini gormekte obur cifti gormemektedirler. İc ice oynanan iki
41 ayrı sahnedir bu.—
RUFAİ - Hak vermiş... RIZA - Soreyya! Soreyya!
HAYYAM - Mevet... YUSUF - Kız Zuleyha!
RUFAİ - (okur) Durum-ul vaziyeti şahımıza anlatmak lazım demiş... SUREYYA - (endişeli girer) Muyursunlar ekselans!
HAYYAM - Akıllı adam tabii, anlıyor menim durumumu mirdenmire... ZULEYHA - (endişesiz girer) Ne var ne istiyon?
NUSRET - Mezevengin miriymiş o nazır. SUREYYA - Hayrola neyiniz var ekselans?
HAYYAM - Mana mak Nusret, mektubuma ilimon sıkma, aha o gafanı mir sıkarem, RIZA - Asdoper, ya sizin?
gafanın kalınlığı sıfıra tekabul eder.. (Rufai'ye) Oku sen oku! SUREYYA - Nicun boyle cellallisiniz ekselans?
RUFAİ - (okur) Nazır Nevruz, hem meni, hem Cavidan'ı şahımıza cıkaramayacağını RIZA - Doktor Celal ilen goruşmuşem. Kurbağa testiniz menfii.
soylemiş, karısı cıksın yalnız anlatsın, daha tesirli olur, demiş, men eve geri YUSUF - Mana mak kız, men senin yurumeni meğenmezem. Eğer kim mu sefer de
donmuşem, velakin Cavidan'dan hicbir haber alamamışem, kime maşvurmuşsam alaka gebe isen seni oldururem, dokuz cocuk yetti gayri, canıma, tak dedi.
gormemişem... (okumak istemez) ZULEYHA - Tovbe de Yusuf.
HAYYAM - Eeee, oku! YUSUF - Men cocuk istemezem.
RUFAİ - Yok maska mir şey, gerisi selam sabah... RİZA - Men mir evlat isterem. İran menden mir evlat ister.
HAYYAM - Ne selam sabahı, Cavidan'a n'olmuş, anı oku! SUREYYA - Kurbağa testi menfi olamaz ekselans, ne kadar menfisiniz, menim
RUFAİ - Başın sağolsun Hayyam! maşım doner miğdem mulanır durur.
HAYYAM - (donar, kalır) Oku! RIZA - Meğer kim uşutmuşsunuz.
RUFAİ - (okur)... Dun sabah Cavidan kendini sarayın malkonundan atmış... Mu sabah SUREYYA - Hasseten canım erik ister... Ekselans sakın mu Doktor Celal'in
cesedini getirdiler... Diyeler kim, şahımız Cavidan'a tecavuz eylemiş, Cavidan anın kurbağaları uşutmuş olmasınlar?
icin intihar yapmış. Sen mundan gurur duyasen Omer'im. Er cıktı karın. Gozlerinden YUSUF - Miğden mulanıyor mu? Canın erik merik istiyormu? Soyle kız, maşın
operem, anan Sudabe. donuyor mu?
HAYYAM - (mektubu ceker alır, okumaya calışır, evirir, cevirir, buruşturur) Yalan ZULEYHA - Miğdem de mulanmıyor, maşım da donmuyor. Micun bağırırsen
okursen... Yalan okursen... Ey gidi gavat Rıza, men de munu senin yanına kor isem, moyle?
mana Omer Hayyam demesunler.. Men Omer Hayyam'em.. Men Omer Hayyam'em...
18
RIZA - Micun mağırmıyacakmışem? Men mir erkek evlat isterem. İran menden bir olmadı, sonra mir gun mirdenmire ikiz doğurdu.
veliaht ister... RIZA - İkiz istemezem, tahtı ikiye bolecek değilim ya.
YUSUF - Fart fart doğur... Sanki buyuyunce veliaht olucak... Men şah Rıza mıyem SUREYYA - Ol zeman İran'ı ikiye molersiniz ekselans.
ulan, 43 YUSUF - Hele ikiz mikiz olursa gecen seferki gibi bacağından dama asarım
nasıl makarım munca cocuğa? alimallah.
ZULEYHA - Cocuk mocuk yok, korkmayasın Yusuf'um. Mak karnımda şişlik ney ZULEYHA - Allahın işine karışılmaz Yusuf.
yok. SUREYYA - Allahın işine karışılmaz ekselans.
.— Zuleyha şiş karnını icine cekerken Sureyya karnını şişirir.— 44
SUREYYA - Bakınız ekselans, karnımda bariz bir şişlik var. RIZA - Penc sene mekleyemem Soreyya. Namumkun. Mu cocuk doğmaz ise,
RIZA - Urdur. İran'ı menden alırlar. Memlekette isyan tebaruz edebilir, harb-ul dahili arzedebilir,
SUREYYA - Oyleyse siz de menim moynumu urdurun, bitsin bu işkence ekselans. ordum ayaklanabilir.
ZULEYHA - Bari oldur meni mitsin mu azap. Men doğurmak isterem mi sanirsen? YUSUF - Lan ordu besliyecek değilim ya... Her sene mir iki cocuk, her sene mir
SUREYYA ve ZULEYHA - (birlikte) Ne talihsiz serim var imiş, ah ah!. iki cocuk.. Mıkmışem, bu sefer istemezem.
RIZA - Meni yanlış anlarsınız Soreyya. SUREYYA - Mana kalırsa siz mu doktor Celal'e fazla guveniyorsunuz ekselans,
YUSUF - Ağlama kafana yumruğu indirerem. Avrupa'da kimi doktorlara gorunmemizde faide olacaktır.
RIZA - Men sizi cok severem, sizin mundan habarınız yok. RIZA - Pek yakında Avrupa'ya gidiyoruz zaten Soreyya, sizi en pahalı doktorlara
YUSUF - Menim gozum dondumu daha neler yapabilerem, senin habarın yok. gotureceğim.
RIZA - Menim guzel kralicem, guzelliğinizi mugun dunden ziyade bulurem, velakin SUREYYA - Sahi mi ekselans? Ne zaman gidiyoruz, ne zaman?
gice gunduz ziyadesiyle uğraş vermişem, sizi mir turlu hamile eyleyememişem. RIZA - (tedirgin) Mir haber mekliyorum, her an gidebiliriz Soreyya.
Meden? SUREYYA - Yoksa tehlikeli mir durum mu var ekselans?
ZULEYHA - Gice dimezsin, gunduz dimezsin ustume binersin. Sali demezsin, bazer YUSUF - Kalk giz kalk, men Şah Rıza meydanında Umudumuz Musaddık
demezsin altına cekersin. Mu kader şeyetmenin sonunda cocuk da olur buyuk de. Hep mitingine gidiyom, gecerken seni de mir baytara gosterem...
mana mağıracağına miraz da nefsine mukayyet ol. Sankim men danalar gibi boğurerek .— Yusuf onde, Zuleyha peşinde cıkarlar. Rıza'nın telefonu calar. Rıza telefonu
doğurmaya mayılıyor muyem? heyecanla acar.—
SUREYYA - Mir cocuğumuz olacağından eminim ekselans, endişelenmek icin henuz RIZA - Malo? Malooo? Zahidi nerdesen? Vaziyet nedir? Meki men mu saraydan
cok erken. nasıl cıkacağım? Arabanın bagajında mı? Kattiyen kabul etmezem. Men sarayımı
RIZA - Erken olur mu, gec bile kaldık. Cocuk dediğin dokuz ay on gunde olur, iki arabanın bagajında terketmezem. Yok yahu?.. Oyarlar ha! Madem durum-ul
ayda kendini melli eder. Men aylardır kan ter icinde uğraşmışem, mir de makmışem ki vaziyat mu kadar tehlikeli, munu mana yıllardır nicun soylemezsin hıyar-ul ala?
beyhude uğraşmışem. Cabuk meni havaalanına vasıl eyleyin.. At arabasında, el arabasında.. Ney ilen
SUREYYA - Ekselans, mizim mahallede mir kadın var idi, penc yıl cocuğu olursa.. Seni de maşmakan tayin ettim, rastgele
19
.— Şah telefonu atar hızla cıkar, hızla girer, unuttuğu Sureyya'nın elinden tutar, yani CIA başkanı bizzatihi kor ayaklarda...
birlikte cıkarlar.- Allen Dulles,
RIZA - Pardon Soreyya! .- Kara gozluklu beyaz bastonlu Dulles girer.—
45 Buluştular ıssız bir yerde
XIII./ UMUDUMUZ MUSADDIK ŞARKISI sebayi duyu penc gece...
Acem mulku hastalanmış Madem o yer ıssız, ben ne arıyorum burda... (cıkar)
Ona bir doktor gerek EŞREF - Mistir Allen Dulles?
Doktor Musaddık DULLES - Yes Prenses Eşref, hav du yu du?
Biz bu şahtan usandık EŞREF - Hayret meni nasıl tanıdınız?
Sen CIA'yı kandır yavrum DULLES - Ben sizi takip ediyor Svicre girdiğinizden beri.
SAVAK dunden razı EŞREF - Vauv, ne teşkilat!
Senin halkın ac geziyor DULLES - Hor gorme CIA'yı may Prenses, bizim icin yok impasıbıl, bat her şeyin
Ver toprağı koyluye var bir fiyatı.
Umudumuz Musaddık EŞREF - Yes ay no. İran'da temiz bir darbe kaca cıkar?
Biz bu şahtan usandık DULLES - Kanlı darbe, or kansız darbe?
Sen meclisi kandır yavrum EŞREF - Kanlı hav mac? Kansız hav mac?
Rıza dunden razı DULLES - Kanlı 40 milyon, kansız yuz milyon dalırs...
Deh demenin gunudur EŞREF - Aaa, Aryu kıreyzi mistir Dulles, yuz milyon dolar bir servet.
Pehlevi'nin soyuna DULLES - İktidar iz enadır servet may prenses. Kansız darbe pahalı oluyor bikooz
Umudumuz Musaddık gerekiyor cok adam satın almak, bakanlar var, başbakanlar var... Kanlı darbe iz
Seni evliya sandık verri verri basit.. Hepsini olduruyorsunuz ucuz oluyor.
Acemliğin kaderi bu, meğer gene aldandık. EŞREF - E n'apalım, kanlı olsun.
46 47
XIV./ YIL 1955 İSVİÇRE'NİN ZERMATT KENTİ DULLES - Ay dont keyr! (cebinden bir kart cıkartır, Eşrefe verir) Svicredeyken
SOZCUMENT - Yıl bindokuzyuz ellibeş, Sviss Bank'ta siz bizim hesaba paralar yatırıyor, biz calışmalar başlıyor.
İsvicre'nin Zermatt kenti EŞREF - Kac gunde olur bu iş?
Sebayi duyu penc,gece DULLES - Onu bilmiyoruz may prenses, belki uc ay, belki uc hafta, porheps uc
Dorduncu Murat kılığına girmiş Prenses Eşref ile... dakika.
.- Soldan tebdil-i kıyafet Prenses Eşref girer.- EŞREF - Peki darbenin ne zaman olacağını biz nerden biliyoruz?
Amerikan Gizli İstihbarat,
20
DULLES - Sizin bir şey bilmeniz gerekmiyor, siz darbeyi nuyıspeypırlardan okuyor, NEVRUZ - Maalesef kralicem, soğuk mir şey melki, makat kahve namumkun.
ucuz darbenin yahnisi, vınn İran'a geri donuyor. RIZA - Yahu mangalak, neskafe diyoruz, al kavanozu kahve eylet.
EŞREF - Yok ya? Biz parayı şakırt veriyoruz, ya sonra siz darbe yapmazsanız biz ne NEVRUZ - Malesef sıcak mir şey mumkun değil ekselans, mupgaz namevcut.
mok yiyoruz? RIZA - Ne demek mupgaz namevcut? Şaibeli Musaddık, memleketi batırmış.
DULLES - Ne marka isterseniz o marka yiyorsunuz may prenses. CIA size bu Menim zamanımda mupgaz var idi.
ozgurluk tanıyor.. Bat siz endişe yapmıyor, bikooz biz darbeyi sizin icin değil, Morika SUREYYA - Aa yo, miz Roma'ya gitmezden evvel dahi mupgaz pek nadir idi
icin yapıyor. ekselans.
EŞREF - Madem darbeyi Amerika icin yapıyorsunuz, tonla parayı nicun mizden RIZA - Soreyya hanım, Soreyya hanım siz menden yana mısınız, Musaddık'tan
alıyorsunuz? yana mısınız? Menim zamanımda mupgaz var idi. İsteyene bir kamyon mupgaz
DULLES - E, kor tuttuğunu, oper may prenses.. Eny detayy... Siz başa gectikten sonra gondererem, muyurmuş idim.
Morika'ya kimi petrol ayrıcalıkları tanınıyor. NEVRUZ - Cok haklısınız ekselans, sonra kamyon mulamamıştınız.
EŞREF - Yok baş-ul deve! Hem kırk milyon, hem petrol ayrıcalığı.. Ne kadar RIZA - Al şu kavanozu, elektrik ocağında kahve eylet.
emperyalistsiniz Dulles Bey? NEVRUZ - Malesef ekselans. Pencuseyi şeş gece ile duşeşi dubeş arası ceryan
DULLES - İtiz yor teveccuh may prenses, bat yu ar eliniz mahkum, bikooz denize namevcut.
duşen CIA'ya sarılıyor. RIZA - (cok sinirli) Moyle mir şey şahlık tarihinde mevcut değildir... Şair
48 Musaddık, memleketin icine etmiş, ne demek ceryan namevcut?
XV./ RIZA BEYİN ENKAZ DEVRALIŞI SUREYYA - Minirlenmeyiniz ekselans, miz Roma'ya gitmezden evvel dahi,
.- Onde Rıza, arkada Sureyya, fonda elinde altın bavullar Nazır Nevruz girerler.- her gun 49
SUREYYA - Makiniz ekselans, herbir şeyler mıraktıgımız gibi duruyor... pencuse ile şeşbeş arası ceryan kesiliyordu.
RIZA - Mıraktıgımız gibi olur mu, telefonum yerinden oynamış... Meşşolu Musaddık RIZA - Soreyya hanım, menim zamanımda enerji kısıntısı yok idi.
her gun 09'dan Rusya aramıştır... Nerde ol muzur? NEVRUZ - Mevet. ekselansımızın zamanında enerji kısıntısı yok idi, imdi var,
NEVRUZ - Hapsedildi ekselans. soğuk mir şey almaz mıydınız ekselans, moka mola felan?
RIZA - Muzel. Anı sakın oldurmeyesuz.. Mu Musaddık ilen Humeyni'yi RIZA - İstemezem, mana sarayımın mahcesinde kocaman mir ateş yakasuz..
oldurmiyicem, surundurucem. Nevruz, mana mir sade kahve yaptırt. NEVRUZ - Malesef ekselans, ateş yakmalık odun namevcut.
NEVRUZ - Malesef ekselans, kahve talep heyetimiz henuz Brezilya'dan donmediler, RIZA - İran'da odundan bol ne var? Meclis'ten penc mebusu yakalıyasuz, ol
kahve namevcut. keresteleri yakasuz, mana onların ateşinde mebusan mir kahve yapasuz.
RIZA - Ne demek kahve namevcut? Bednam Musaddık, memleketin icine eylemiş. SUREYYA - Olmaz ekselans, olmaz, mebus yakmak gunahtır..Halk olsa neyse de..
Menim zamanımda kahve var idi. RIZA - Meşşolu Musaddık, Tahran'ı Kerbelaya cevirmiş... Mallahtan munamistim,
SUREYYA - Minirlenmeyjn ekselans, menim cantamda neskafe var. Nevruz ekselansamebuslar kalsın, mir iki eski sandalye yakasuz... Mana mak, eski sandalye de
mir neskafe yaptırt. namevcut dersen, mil ki seni yaktırırem...
21
NEVRUZ - Eski sandalye namevcut, diyemiyoruz tabii bu durumda... Anın icun men keşfedemedi. Mu durum karşısında sevgili Soreyya menim elim, sizi moşar... Sizi
menim evden mir iki eski sandalye getirir, size şehit ederem ekselans. Holivut'un Yalova'sına kaymakam tayin etmişem.
RIZA - Mok guzel! 51
NEVRUZ - Mok guzel de... Ateşi yaksak bile, cezveye koyacak ab-ı hayat namevcut. XVI./ SELVİ BOYLU SÜREYYA ŞARKISI
SUREYYA - Aaaa, mizim zamanımızda ab-ı hayat mevcut idi. Selvi ağacı urun vermez omur boyu
RIZA - Mevcut ne demek, menim zamanımda İran'ı sel almış idi... Trilyonlarca Kimi kadın tatmamıştır doğurmayı
barajlar yaptırdım... Acilen menim teyyareyi kaldırın, gitsin mana Fransa'dan su alsın Şah bu yuzden boşadı ya selvi boylu Sureyya'yı
gelsin. Eskiden tup bebek mi vardı?
NEVRUZ - Malesef ekselans, teyyare kaldırmaya menzin namevcut. Sevdiğim yar kısır cıktı n'eyleyim
RIZA - İran'da menzin namevcut olamaz. Kader imiş, varsın veliaht olmasın
NEVRUZ - Haklısınız ekselans, makat mu meşşolu Musaddık, metrolu mevletleştirdi. Benden sonra Cumhuriyet diyemedi
Mevleşleştirince işin moku cıktı, uretim durdu, menzin karne ile dağıtılır oldu. Sanki Şah'ta yurek mi vardı?
RIZA - Vah vah vah... A menim bahtım İran, altından tahtım İran, sıfatında goz izi var,Gam yeme sen ey Sureyya Kimde kalmış kimin ahi?
sana Musaddık mı maktı İran! Derebeyi yurur gider dereboyu
SUREYYA - Ah guzel-ul şahane ekselans, miz munu mesteletelim, men Orovizyon'da Tarih gelir comak sokar tekere
soyleyeyim. Bir bakarsın devirmişler arabayı
RİZA - Siz munda metone olursunuz Soreyya hanım, men munu aranjman yaptırıp, Halk hakikat eyleyecek bu ruyayı.
Hasan Mutlucan'a soylettirerem... Nevruz, merhal menim mermedesimi hazırlatın, 52
Tahran'ı şoyle mir dolaşmak isterem. XVII./ RIZA BEYİN CANI SIKILIPDURU
NEVRUZ - Malesef ekselans, mermedes namevcut. Cok menzin yakıyor diye .- Şah Rıza sıkıntıdan tesbih cekmekte, Nevruz dert babası kompozisyonunda hazır
mermedes satıldı, yerine Meşhed-131 alındı. olda.—
50 RİZA - Cok canem sıkılır Nevruz.
RİZA - Vah vah vah, meğer kim enkaz devralmış mulunurem. NEVRUZ - Ekselans miraz filim seyretseniz, değişiklik olur, makinist-ul azam
NEVRUZ - Musaddık da maşa gectiğinde aynen moyle soylemiş idi ekselans. yeni Mirijit Mardot filimleri getirmiş.
RIZA - Ne soylemiş idi? Ne soyleyebilir? Şair Musaddık, Pehlevi Meydanı'ndan RIZA - Mirijit Mardot'un, negatifini neyleyim, pozitifini isterem.
kakalar geciyor allı yeşilli. NEVRUZ - Ol zeman siz miraz pimpon takılsanız ekselans.
SUREYYA - İtidal muyurunuz ekselans, herbir şeyler duzelicek. RIZA - Hic mir oyundan zevk almaz olmuşem. Her oyunda herkesi yener olmuşem.
RİZA - Hic mir mok duzelmiyecek, siz mana mir cocuk doğurmadan hic mir mok Makat men mi cok iyi oynaram da herkesi yenerem, yoksa herkes mana korkudan
duzelmeyecek. Tahtım dingildiyor, halk veliahtını istiyor ve siz kısırsınız Soreyya mı yenilir munu mir turlu milemezem... Keşke o meni yenen musteşarı astırtmasa
hanım... Siz kısırsınız Soreyya hanım, tıp munu tesbit etti.. Ve tıp henuz tup bebeği idik, iyi pinpon oynar idi rahmetli.
22
.— Şirzat girer, bir kağıt uzatır.— RIZA - Makat men mu kızı alır isem, o Faridah Diba denen katana mirdenmire
ŞİRZAT - Ozur dilerem ekselans, nobetci amirden muhim bir mesaj getirmişem. menim kaynanam olacak.
RIZA - Gene ne oldu? MIrakıp gidicem mu İran'ı vallahi... Roma şafakları ne kadar EŞREF - Varsın olsun, n'olucak?
sakindi. (mesajı okur)... Mallahallah, kimmiş bu kelp? RIZA - Karı kamyon kamyon esrar kacırıyor, senin konken arkadaşın diye mir şey
NEVRUZ - Muessir mir haber mi ekselans? soylemiyoruz.
RIZA - Mapus-ul merkeziyyede mir mahkum ayaklanma cıkarmış, saz calıp mana EŞREF - Ne kacırırsa kacırır, kadın memlekete doviz getiriyor. Sen hemen Paris'e
mugayyir şarkılar cığırır imiş. git de, kızı kacırma.
NEVRUZ - Mapushane-ul merkeziyyeyi derhal bombalatalım ekselans. RIZA - Tamam tamam, akşamustu mir gider makarım, makat kızı beğenmez isem,
RIZA - (bir an duşunur) Mayır... Bu kelpi acele derdest edip huzuruma getirsinler. Mirijit Mardot'yu alır gelirem.
ŞİRZAT - Maşustune ekselans! (cıkar) .— Şirzat .girer, temenna eder.-
.— Prenses Eşref girer.- ŞİRZAT - Ekselans, kelp kapıda.
EŞREF - Reza, aradığımız kızı mulmuşem. (bir fotoğraf uzatır) RIZA - Derhal duhul eyle.
RIZA - (fotoğrafı alır, inceler) Muzel! Nedir ismi, kimin kızı? ŞİRZAT - (dışarı) Assolist mahkum! Tıkıl!
NEVRUZ - (resme bir bakış atar) Faridah Diba'nın kızı Farah Diba, ekselans. .- Herkes kapıya bakar, giren olmaz. Elinde sazı Hayyam arka taraftan girer, sazın
RIZA - Ol karıyı hic sevmezem, makat kız me kadar guzel... Men mu kızın gobeğine tık yapar, Rıza korkar, doner Hayyam'ı gorur.—
cocukluğunu milirem, elime doğmuş idi... Mirdenmire me kadar mıstıklaşmış.. RIZA - Şirzat!
Merdeymiş mu yavru imdi? ŞİRZAT - (makus talihini kabullenmişlik icinde) Mimsahlara! (cıkar)
53 EŞREF - (Hayyam'a) Eğilsene serseri, hic mi huzura cıkmamışsen?
EŞREF - Paris'te Guzel Sanatlar Akademisi'nde okur imiş. İyi aile kızıdır, sarayımıza 54
yakışır. HAYYAM - Hic cıkmamışem, siftah oluyor! Hanginiz şahımız oluyor?
RIZA - Muzel. Hemen getirtelim mu yavruyu. RIZA - (cok guler) Hah hah hah... Mok guzel... Mok guzel... Duymuşem kim,
EŞREF - Guya kim yavru gelmek istemez imiş, yavrunun orada frenk mir yavuklusu mana mugayyir şarkılar cığırır imişsin... Men imdi mumanist mir şah olarak, mu
var imiş. Faridah Diba, melkim şahımız kızı meğenmez, durup dururken şarkıları huzurumda cığırma musaadesi vererem.
yavuklusundan etmeyelim, diyor. Sen hemen Paris'e git, kızı gor, meğenirsen al, gel. HAYYAM - Cığırmasına cığırırız da, evvel soyletip, ahır astırmıyasun... Mana mir
RIZA - Ya kız gelmek istemez ise? veresun, Pir Sultan tezgahına gelmiyelim.
NEVRUZ - Soyleriz Paris Başkonsolosuna, kızın vizesini iptal eder, kızı aynen İran'a RIZA - Pekala, soz vererem.
iade eder. .- Hayyam, oturur, alır sazı eline.-
RIZA - Oyle ya, mak munu hic duşunmemişşem... Bazan olduğumdan daha az zeki EŞREF - Ne soyleyeceğini milmeden micun soz verirsen?
oluyorum, mayret!.. Sen de mezemenklerin şahısın Nevruz. RIZA - Şimdi soz vererem, sonra donerem. Dun dundur, mugun mugun!
NEVRUZ - Teveccuhunuz ekselans. (Hayyam'a) Nedir senin ismin?
23
HAYYAM - Omer Hayyam. RIZA - Munu evvel ipe, ahır kurşuna dizsinler, olusunu değirmende ceksinler.
RIZA - Hah hah hah... HAYYAM - Şahımızın onunde boynumuz kıldan ince
HAYYAM - Munda moyle epik epik gulunecek ne var? Mallahallah, ismimiz moyle... Şairem ki olume giderim geze geze
Şarkımızın ismiyse malesef şoyle: Rıza Bey'in donu. Şiirler olmuyor ki şairler oldurulse
EŞREF - Reza, rezalet! Şiirler olmuyor ki şairler oldurulse.
RIZA - Dur canem, calıp soylesin makalım, ne var imiş menim silipimde! NEVRUZ - Derhal infaz ettirelim mi ekselans?
.-Omer Hayyam, calar ve soyler.- RIZA - Mence, infazdan evvel, mu ebnenin mir de son arzusunu sorsak, tam
HAYYAM - Yıl bindokuzyuzkırkbir mevsimlerden sonbahar evleneceğim demde, dunya kamuoyuna karşı, moktan mir durum olmasın. Soyle
Ayların en eylulu, gunlerin en cuması cabuk son arzun nedir?
İran'da hıyarlığın ikizkenar alası HAYYAM - Menim mir tek arzum var: İran'ın veliahtını gormek isterem.
İniyor tahttan Rıza, cıkıyor tahta Rıza EŞREF - Rezalet! Daha ortada karı yok inek, ne veliahtı!
EŞREF - Pederimize bile hakaret ediyor. HAYYAM - Valla menim acelem yok, men beklerem.
RIZA - Sus mitirsin meşşoleşşek, anı kac kere astıracağımı duşunurem. 56
HAYYAM - İran'ın kem talihi, bir serguzeşt-ul Rıza İKİNCİ BÖLÜM
Emperyalist bayrağı gibi gibi yol gibi 57
Truman Doktrini gibi gibi kol gibi XVIII ./ FARAH DİBA ŞARKISI
Truman Doktrini gibi gibi şey gibi Monmartr'da bir ilkbahar
Ol zemanlar Şah Rıza tam yirmibir yaşında. Hem yağmur hem guneş var
Hem İran'ın başında hem karı kız peşinde Memnun Fikret Mualla
Fevziye'den usanmış Şah'ın apışarası Al ustu mor pek ala
Kiminin bacısı, kiminin gacosu Monmartr'da her ilkbahar
Saraya cağrılıyor birden gece yarısı Her koşede ressamlar
55 Kaldırımlara oturmuş
EŞREF - Reza, rezalet! Akademili kızlar
RIZA - Sus, sonunu merak ederem. Yaşlı kambur bir ressam var
HAYYAM - Rıza Bey'in donundaki bir yangın-ul aladır Siyah boya seviyor
Bir fuhşuna yekpare acem mulku fedadır En koşede bir kara kız
Bir fuhuş icin yekpare acem mulku fedadır Kara kalem yapıyor
Fakat Rıza dikkat et, bu işin sonu fenadır Bir blucin kıcında
Du yu vant enadır? Kıcı guzel duruyor
24
Kurşun kalemi ağzında Anın uzerine mak tolgalı meylermeyine mevkalade minirlenen Mimurlenk,
Oturuyor kalkıyor merilerden melerek mak tolgalı meylermeyine mir kafa, mir kafa daha...
Yerde resmine bakıyor PR.RIZA - Mimurlenk kim?
Resmen tahrik ediyor MEŞHEDİ - Sayın prensim size daha once binucyuz kere anlatmışem, Mimurlenk
Kim bu mamzel diyorsunuz en eski şahlarımızdan miridir.
İran'lıymış diyorlar PR.RIZA - Mimurlenk kim?
İsmi neymiş diyorsunuz MEŞHEDİ - Sayın Prensim size daha once binucyuzbir kere anlatmışem,
Diyorlar Farah Diba Mimurlenk en eski şahlarımızdan miridir.
Aradan yıllar gecsin PR.RIZA - Ooof, sıkıldım men mu Mimurlenk'ten.. Kim ulan bu Mimurlenk?
O yaşlı kambur ressam MEŞHEDİ - Mana mak, Mimurlenk mimurlenk yok. Mimurlenk misiklet markası
Bir de baksın ne gorsun mamam mı?
Koşedeki karakız PR.RIZA - Mamam değil... Mimurlenk en eski şahlarımızdan miri olup, Nasrettin
Paris-Match'a kapak olmuş Hoca'nın asker arkadaşıdır. Mamam mı? (kacar, cıkar)
Aradan yıllar gecsin MEŞHEDİ - (peşinden cıkarken) Mamam mic mamam!
O yaşlı kambur ressam .— Elinde tenis raketi, tenis kıyafetli Rıza ile elinde fırca ve resim paleti Farah
Paris'te olduğu gun Diba girerler. Diba koşedeki sehpada resim yapmaya, Rıza ise rakipsiz topsuz bir
Karakız Farah Diba tenise koyulur.-
Doğuruyor bir oğlan RIZA - Zıpp... Pack... Gluck... Madam Diba, menim junyorum Reza'm nerde?
Gulistan Sarayında DİBA - Mermer avluda Muderris Meşhedi ile tedrisat goruyor ekselans.
Egzajere bir bayram RIZA - Muzeeel! Fuck... Pumf... Pack...
İyi ki doğdun Rıza Diba .- Bir telaş Muderris'ten kacan Prens Rıza girer, peşinden nefes nefese Muderris
58 Meşhedi.-
XIX./ ÇALDIRAN-ÜSKÜDAR BİR İKİ PR.RIZA - Manneecim. Manneeee...
.- Gulistan sarayının bahcesi, Prens Rıza, onde koşuşturmakta, peşinde nefes nefese 59
Muderris Meşhedi ona tedrisat gostermekle mukellef. Prens Rıza fren yapar, terdisat DİBA - Ne var menim mir tanem, Reza'cığım, ne istersen?
başlar.- PR. RIZA - Men mir tane miyem?
MEŞHEDİ - Min atlı akınlarda mocuklar gibi mendik DİBA - Mir tanesin.
Min atlı o gun mev gibi mir orduyu mendik PR.RIZA - Men olmamışem diye pederem iki tane karıyı moşamış mı?
Mak tolgalı meylermeyi maykırdı: DİBA - Moşamış.
Milerliyelim meyler, onde moş yer var! PR.RIZA - Men senen dahi pederem ilen evlenmenin sebebi miyem?
25
DİBA - Sebeb-i mevcudiyetimizsin Reza. eylenmesin. Mana gasteden macları okusun.
PR.RIZA - Mallah korusun mana mir şey olsa hic eyi olmaz değil mi? DİBA - Muderris mutboldan anlamaz Reza.
DİBA - Mallan korusun Reza! PR.RIZA - Anlamasın, men vericem eline gasteyi, ordan okuyacak... Ah men şu
PR.RIZA - Meki ol zeman micun menim istediğim ifa eylenmez? okuma yazmayı mir soksem, mu meşşolu Muderris, doğru mimsahlara!
DİBA - Sen ne'istemişsen ki, kim ifa eylememiş mirtanem? MEŞHEDİ - Siz nereyi isterseniz men orayı kıraat eylemeye memurem sayın
PR.RIZA - Mu meşşolu Muderris Meşhedi, menim istediğimi kıraat etmez, berdaim prensim.
ders anlatır durur. RIZA - Spack.. Reza nasıl isterse oyle eylensin.
DİBA - MUderris'in işi ders anlatmaktır Reza. DİBA - Maşustune ekselans.. Mosyo Muderris, Reza'ya miraz tarih miraz mutbol
PR.RIZA - Mana ne? Mana ne? Men her dem ders dinleyebilemezem. Mu adam kıraat, sil vuple!
muttasıl tarih anlatıp duru. Mutttasıl tarih olmaz, arada mana Kayıhan gastesinden MEŞHEDİ - Maşustune sayın kralicem.
mutbol maclarını okusun. PR.RIZA - Duydun mu inek Meşhedi?
RIZA - Gluck... Zıpp... Pack... MEŞHEDİ - Duymuşem sayın prensim, nereyi kıraat eyleyem? Mpor mayfasını mı?
PR.RIZA - Men pederem gibi sportif olmak isterem. Pederem tenis sever, men mıltbol PR.RIZA - Mevet.
severem, mu muderris berdaim Mercidabık, Ridaniye, Caldıran anlatır... Mana dem be MEŞHEDİ - Mac-ul milliye mi?
dem geliyorlar anne. PR.RIZA - Mevet.
DİBA - Rezacığım mir tanem... MEŞHEDİ - (okur) Mac-ul Milliye... Miribunlerde mizdiham.. Dun eylenen macta
RIZA - Fuck... tarafeyn cayırda şol surette ısbat-ı vucut eylemiş idi. Takım-ul milliyeyi İran:
DİBA - Sen mu sarayın gozbebeğisin... Kaleci Parviz, sağ mudafii Efruz, sol mudafii Nevres, sağ muavin Guccuk Şirzat,
RIZA - Zıpp... Plumpf... merkez muavin Hicabi, sol muavin Bicah. Muhaccim hattı: Vefai, Rufai, Surahi,
DİBA - Sen yarının şahısın, İran'ın umidisin. Buyuk Şirzat ve Fuji Şirzat.. İstepne: Rukneddin.
PR.RIZA - Pederemden umitleri kalmadı mı artık? PR.RIZA - Elif be te se cim
DİBA - Hayır yavrucuğum, yani şey.. Sen tarihini cok iyi bilmelisen. Vefai Rufai Surahi
60 İmdi koyar vallahi
PR.RIZA - Tamam anladık, miz de diyoruz ki miraz tarih miraz mutbol, miraz tarih Cıkaramazsın bir dahi.
miraz mutbol, berdaim tarih fıttırtır adamı anne. DİBA - Reza! Munlar ne merbiyesiz laflar.. Mutbol senin adabını mozar.
DİBA - O ne bicim laf Reza, men duymamış olem. Mir veliaht moyle merbiyesiz RIZA - Madam Diba, cocuğa karışmayın, hurriyetini kısıtlamayın. Men hurriyetleri
lakırdı eylemez. kısıtlanmasına karşıyem. 61
PR.RIZA - Valla anne, mu miktirici tarih derslerine mir son verilmez ise, mir veliaht PR.RIZA - Eyvallah baba. Men de muyuyunce babam gibi sosyalist olucam. Moku!
neler neler eylermiş men size gostererem. Tarih tarih tarih.. Tarih-altı olmuşem... Men MEŞHEDİ - (okur) Takım-ul kefere-ul Yunan: Kaleci Hajidis, sağ mudafii Stavros,
gıymatlı miyem? Gıymatlıyem. Ol zeman menim mir dediğim mir bucuk mudafii Hıristos, sağ muavin Pavlides, merkez muavin Karides, sol muavin
26
Ayestefanos. Muhaccim hattı: Mikro Kosta, Makro Kosta, Mega Kosta, Kostadis ve Selim Şahımızın culusunu mebrik etmemiş, mu durum Şah İsmail'i minirlendirmiş..
Yanaki Dalyanakis... İstepne: Ksiktiros Sipriyanu... PR.RIZA - Yavuz Selim?
PR.RIZA - Cim cim cim dal dal dal MEŞHEDİ - Yavuz Selim... Anın uzerine Şah İsmail, almış Ayetullah Mata-
Yunan-ul kefere al al al. Hari'den fetva, yurumuş Osmanoğlu ustune...
MEŞHEDİ - Mevet. (okur) Dahi oyun başlar başlamaz, kaleyi kefereye tevcih-i hucum PR.RIZA - Şah İsmail?
eylendi. Şeşinci dakikada keferenin sol muhaccimi Yanaki Dalyanakis'in mustesna MEŞHEDİ - Şah İsmail! Ordumuz uc milyar asker ile...
şutu, kefereyi yeke mukabil sıfır ile one gecirdi. Golden sonra takımımız toparlanır PR.RIZA - Ohaa!
gibi oldu ise de mir turlu toparlanamadı. Mir ara Fuji Şirzat, yorgunluktan duştukte MEŞHEDİ - Ordumuz, uc milyon asker ile..
hakeme gidip faul vermesini talep eyledi. Hakem-ul merkeziye, federasyon-ul PR.RIZA - ...
Fransevi'den Jean-Paul Futbollo... MEŞHEDİ - Ucyuzbin asker ile...
DİBA - Ah oui? PR.RIZA - Peh peh peh peh...
MEŞHEDİ - Ah oui! (okumayı surdurur) Ol "ah oui" faul vermedi. Muna minirlenen MEŞHEDİ - Peki, otuz bin asker ile.
Fuji Şirzat hakeme bi-edep el kol ve milek işaretlerinde bulundukta, hakem Fuji PR.RIZA - Otuz bin kişi, mir adamın peşinden, dıgıdık dıgıdık, rap rap rap?
Şirzat'a alkart gosterdi. Anın uzerine takımımız oyuna cihar muhaccim ilen devam MEŞHEDİ - Hic mi askeri yokmuş mu Şah İsmail'in? Cık cık cık... Onde Şah
etmekte muztar kaldı. İsmail fonda uc samimi arkadaşı, yurumuş Osmanoğlu ustune..
RIZA - Mu kadar mutbol yeter, miraz da tarih oğren Reza! PR.RIZA - Dort kişi?
PR.RIZA - Peki Reza! MEŞHEDİ - Me var, m'olucak? Dort kişiden murekkep ordumuz Konya onlerine
NEVRUZ - (girer) Ekselans, kuş sutlerini havuz başına tevzii eylemişem. gelende, Yavuz Selim hala ortalıkta gorunmemiş, muna mukabil Yavuz Selim'den
RIZA - Meki... mir mektup ilen prezervatif misal tahkir edici hedayeler gelmiş...
NEVRUZ - Miktirolup midiyorum ekselans. (reveransla cıkar) PR.RIZA - Yavuz Selim mi gondermiş?
RIZA - Madam Diba! Muyursunlar sultanım. MEŞHEDİ - Mevet yahu, mustah! Anın uzerine Şah İsmail, anı sportmenguzeşt
DİBA - Siz onden muyurun ekselans. muharebeye davet etmiş... Ordumuz mulk-u Osmani'de milerledikce milerlemiş..
RIZA - Mayet tabii! (Pr.Rıza'ya) Tarih! PR.RjZA - Mulk-u Osmani'de, miz?
MEŞHEDİ - Tarih! MEŞHEDİ - Mulk-u Osmani'de, miz! Ordumuz İzmit onlerinde mişmaniye molası
PR.RIZA - Ta-rih! verende, Yavuz Selim hala ortalıkta gorunmeyende, orduda isyan tebaruz etmiş,
MEŞHEDİ - Tarih... erat geri donmek istemiş, Şah İsmail'in cadırına ok ve kurşun yağmuru başlamış..
.— Onde Rıza, peşinden Diba cıkarlar, Meşhedi gasteyi şırrak diye vurur Pr.Rıza'nm Muna minirlenen Şah İsmail, mirdenmire mırlamış cadırından, matlamış matının
eline ve kendini Tarih'e kaptırır, coşar.— ustune, dalmış erat arasına ve konuşmuş şoyle: "Men size mu meşakkatlerin
MEŞHEDİ - Zafer-ul Caldıran! Şah İsmail tahta cıktığında, Osmanlı İmparatoru cekileceğini dahi culusumda soylemişem. Ol zeman micun itaat etmişsenez, imdi
Yavuz 62
27
micun kabul eylemezsuz? Kim ki rahat ister, anlar karılarının koynuna donsun, men PR.RIZA - Pes kim muharebe Uskudar'da olmuş, adı niye Caldıran konmuş?
yalanuz, giderem!" MEŞHEDİ - Men de, yıllar var ki, munu merag eder dururem.
PR.RIZA - Nereye? 64
63 XX./ MERCİDABIK RİDANİYE ŞARKISI
MEŞHEDİ - Yavuz Selim'in ustune. Mercidabık, Ridaniye, Caldıran
PR.RIZA - Şah İsmail? Yok, bir avuc baldıran
MEŞHEDİ - Şah İsmail! Mu laflar uzerine ordumuza moral-ul muazzama gelmiş, Zehirlemen bizi ustam
ordumuz mirdenmire, mişmaniyenin de etkisiyle saldırıya gecmiş... Ordumuz Kartal, Henuz ondordumuze basmadan
Pendik sırtlarından mallahallah mallahallah nidalarıyla meydan-ul Uskudar'a inmiş. Mercidabık, Ridaniye, Caldıran
PR.RIZA - Uskudar'a? Make love not war childiren
MEŞHEDİ - Mevet. Meydan-ul Uskudar'da iki ordu hapahab olmuş... Bin savaştan cıktık biz
PR.RIZA - Arabalı vapurun orda mi? Biz bombalar urettik
MEŞHEDİ - Cık. Şaşı simitciyi gecince! Biz insanlar oldurduk
PR.RIZA - ...? Biz bir omru savaşarak tukettik
MEŞHEDİ - Hepsini mirmirine karıştırıyorsun maynak... Yani sayın maynak Siz bize benzemeyin cocuklar
prensim... Mronolojik acıdan moktan mir durum oluyor.. Ol zeman araba yok, vapur Siz bize benzemeyin
yok. Sen nerden cıkarıyorsun arabalı vapuru? Ol zeman araba olsa Şah İsmail maynak Siz babanızdan buyuksunuz cocuklar
mı, at ustunde dıgıdık dıgıdık rap rap rap?... Cık cık cık.. Şah İsmail'e Boğaz Savaşmayın buyukluk sizde kalsın
koprusunde ehliyet soran mı var?... Cık cık cık.. Ordumuz Osmanlılar'ı perişan Siz babanızdan buyuksunuz cocuklar.
eylemiş... Osmanlılar Boğaz'a dokulmuş, Yavuz Selim kavuğunu, kılıcını, peruğunu 65
orda bırakarak, don gomlek atlamış suya, şapır şupur yuzerek, Kız Kulesi tarikiyle XXI./ MÜHİM ADAM ŞU KENEDY VESSELAM
Antartika'ya firar eylemiş. .— Prenses Eşref bir Kayıhan gazetesi okumakta, elinde altın bir kaşınma aygıtı
PR.RIZA - Cıbı cıbı bızt? ara sıra kaşınmakta, Prens Rıza arı gibi cevresinde dolanarak onu taciz
MEŞHEDİ - He, cıbı cıbı bızt! Tabii bu cıbı cıbı bızzt duruma cok uzulen insaniyetli etmektedir.—
Şah İsmail, ana teferruatını iade etmekle kalmamış, ayni zamanda Kemah, Diyar-ı PR.RIZA - Eşref hala! Eşref hala... Babamlar kacta gelicekler?
Bekir, Mardin gibi kaleleri ana, hedaye etmiş. EŞREF - Milmezem!
PR.RIZA - Peruğu, kılıcı anladık, kaleleri niye veriyor? PR.RIZA - Gaste yazmıyor mu?
MEŞHEDİ - Cest! Cest-ul ala! EŞREF - Mugun doneceklerini yazıyor, saat yazmıyor.
PR.RIZA - Aaaa, bu Şah İsmail de hıyar-ul ala!
MEŞHEDİ - Olur mu? Kendisi delikanlının allahı imiş.
28
PR.RIZA - Kapatmalı mu gasteleri be.. Koskoca İran şahı Amerika'dan donuyor, EŞREF - (kaşınır) Uyuz muyuz yok. Sacma macma konuşma.
saatini bilem yazmıyorlar... Men şah olunca mu Kayıhan gastesini kapattırıcam, yerine PR.RIZA - Mana numara yapma, sen uyuzu Ardeşir'den kapmışsen, Ardeşir'den
mir Murriyet gastesi cıkarıcam, mirinci sayfası yalnız menden mahsedicek. Gilda'ya gecmiş, babam Gilda'dan kapmış, Gilda acayip kaşınıyor, anneme de
EŞREF - PekiReza! babamdan gecmiş, Amerikaya gitmeden once acayip kapıştılar.
PR.RIZA - Mana ne hedaye getirirler? EŞREF - Nerden miliyorsun ulan sen munları? (kaşınır)
EŞREF - Milmezem. PR.RIZA - Kaşın kaşın cekinme.. Men herşeyden haberdarem. Devamlı erkete
PR.RIZA - Getirirler di mi? yatırem, kapı baca dinlerem. İmdi babamların ucağı duşse, babama mir şey olsa,
EŞREF - Milmezem. men o dem şahım. Herşeyden malumatım olması lazım. Men İran'ı babam gibi
PR.RIZA - Sen de haybeden prenses olmuşsen, hic mir mok bilmezsen. hıyarca yonetmeyi duşunmezem.
EŞREF - Menim ilen terbiyeli konuş, men annene menzemem, alırım ayağımın altına. EŞREF - Baban dahi deden icin aynen mu lafları soylemiş idi.
PR.RIZA - Harmansın galiba... PR.RIZA - O dedem de hepten dangalakmış.
EŞREF - Ne harmanı? EŞREF - Deden hakkında mir dahi moyle konuştuğunu duyar isem ağzına biber
PR.RIZA - Yeni harman.. Ne harmanı olucak? Her gun gizli gizli eroin cekiyorsun, surerim Reza.
pufur pufur esrar iciyorsun, men milmiyor muyem? PR.RIZA - Cavuşken kendini albay ilan etmiş, komplekse bak!
EŞREF - Mana mak, boyle laflar uydurma, seni parcalarem. EŞREF - Munu nerden duymuşsen?
PR.RIZA - Ne uydurması be? Senin eroin cektiğini milmiyen mi kaldı? Daha gecen PR.RIZA - Muderris Meşhedi ağzından kacırmış, lafı değiştirmeğe uğraşmış,
sene İsvicre hududunda mir mavul eroin ile yakalanmadın mı? Babam dunyanın mukerrer sual ilen sıkıştırmış, ikrar ettirmişem.
kefaletini odedi de kurtuldun... İran'ın ekonomisini allak bullak ettin be kadın! EŞREF - Başımıza gecersen senden cekeceğimiz var.
EŞREF - Mana mak mic, sen defolup gidermişin menim maşımdan. PR.RIZA - Tabii... Men oyle eroin meroin kacırttırmam adama!
PR.RIZA - Hic mir yere gitmezem, men babamları meklerem, bana hedaye .- Rıza elinde bir paket, Diba kurklu girerler.-
getirecekler, teyyare... PR.RIZA - Meldiler, meldiler!
66 RIZA - Reza!
EŞREF - Baban Amerika'ya Kenedy ilen muhim şeyler goruşmeye gitti, sana hedaye 67
almıya değil. DİBA - Rezacığım, mir tanem.
PR.RIZA - Kim? Mana hedaye getirmesinler, İran vatandaşlığından cıkarem vallahi... .—Kucaklaşmalar.—
EŞREF - Peki Reza! (kaşınır) PR.RIZA - Mana ne getirdiniz?
PR.RIZA - Sen niye kaşınirsen? EŞREF - Hoşgelmişsenez.
EŞREF - Sana ne? RIZA - Hoşgormuşem.
PR.RIZA - Men milirem, uyuzsun sen. Hepiniz sosyete uyuzu olmuşsunuz, haldır PR.RIZA - Mana ne hedaye getirdiniz?
haldır kaşınıyorsunuz... Sana kimden gecti? RIZA - Gel meni mir bus et, makalım sana ne getirmişem?
29
PR.RIZA - İnşallah moktan mir şey getirmemişsen! RIZA - Daha mitmedi... Cok muhim adam şu Kenedy... 150 hektarın ustunde
DİBA - Reza o ne bicim lakırdı? arazisi olan ağalar, topraklarını satıp elde edecekleri parayı n'apıcaklar?
EŞREF - Mu mir şey değil şekerim, onda daha ne lakırdılar, ne haberler... (kaşınır) EŞREF - Tahran'da iş kuracaklar?
PR.RIZA - (paketi acmaya uğraşır) Oyuncak mı? RIZA - Mevet. Sınai kalkınma hamlesi. Kimi teşvik kanunları. Belge-ul teşvikler...
RIZA - Hem fevkalbeşer mir oyuncak, hem faideli mir şey. paralar ile Tahran'da mir montaj sanayi kuruyoruz, parcaları İran Krupp
PR.RIZA - Faideli ise kesinlikle moktandır... (acar, kure cıkar) Aaaa, mure! Yeter be fabrikasından satın alıyor, montajı murda yapılıyor. Mizim Almanya'da paramız
yeter.. Elliyedi tane murem oldu.. Mure muzesi mi acıcam men sarayda? İstemezem.. mirikiyor, sen de esrar ve eroin kacırmaktan kurtuluyorsun.
Size elektrikli teyyare diye elli kere tembih etmişem... EŞREF - Men ihtiyacım olan eroini istediğim yere gotururem.
RIZA - Yavrucuğum muhim goruşmelerde mulunmuşem, alış-verişe vakit RIZA - Gotur gotur, Kenedy ona karışmıyor.
mulamamışem, munu da Paris havaalanında, free-shop'tan almışem.. EŞREF - Muzel, mir taşla mir kuş surusu.
PR.RIZA - Yalancı, Mahmutpaşa işi mir kere o!... Ne talihsiz serim var imiş, koskoca RİZA - Toprağı satın almak icin mize varını yoğunu kaptıran koylu krediyi nerden
veliahtım, mir tane oyuncağım yok... (Eşrefin sandalyesine bir tekme atar) Kaşın kaşın alıcak?
uyuz! (cıkar) EŞREF - Kenedy'den mi?
RIZA - Madam Diba, cocuk kustu galiba, anın ilen meşgul olun. RIZA - Mayır, mizden... Mir manka kuruyoruz. Mu manka koyluye istediği kadar
DİBA - Maşustune ekselans! (cıkarken) Pardon Eşref! Reza! Rezaa! faizle para veriyor, ipotek gayrimenkul karşılığı, koylunun gayrimenkulu ne?
EŞREF - Seni hoşnut gormuşem. Toprağı.. Mindiriyoruz faizi sırtına, uc beş yıl icinde koyluyu icinden cıkılmaz mir
RIZA - Hoşnudem... Muhim adam şu Kenedy vesselam. Kendisinden faideli fikriyat morc deryasına garkediyoruz, morcunu odeyemediği icin de ipotek mucibince şrak
almışem. Mizim meselelerimizi mizden iyi miliyor. Mizim Savak enayi, CIA olmasa toprağımızı geri alıyoruz... Nasıl?
memleketimizde ne olup biter malumat edinemezuz. Momunistlerin koyluleri cok EŞREF - Mok guzel duşunmuşsen.
kışkırttığını, koylulerin her an isyan edebileceğini soyluyor Kenedy. RIZA - Men duşunmemişem, Kenedy menim yerime duşunmuş, (kaşınır) Sen dahi
EŞREF - O oyle soyluyor ise oyledir, ondan iyi bilecek değiliz ya! kaşınırşen, M'olucak mu işin sonu?
RIZA - İmdi dinle... Cok muhim adam şu Kenedy vesselam. Miz topraklarımızı EŞREF - Sana kimden gecti?
koylulere satıyoruz, moylece koylu toprak sahibi oluyor. Kimse 150 hektardan fazla RIZA - Nerden milemilirem? Makat Jaklin Kenedy'ye menden gecti...
toprak sahibi 68 69
olamaz diyoruz. XXII./ KELP TAKIMI SARAYIN ÖNÜNÜ TACİZ EDİYOR ya da
EŞREF - Aaa, bu resmen momunistlik. OLAĞAN ŞEYLER
RIZA - Ne momunistliği canem, Kenedy momunist mi?.. Miz topraklarımızı satıp elde .- Saray onundeki nobetci asker, bir sağa bir sola bakar, kimsenin olmadığından
ettiğimiz parayı Almanya'da Krupp fabrikasına sermaye olarak yatırıyor, Krupp'a emin olunca, nobetciliğini unutup insan gibi esner, birden ayak sesleri duyulur,
hissedar oluyoruz. nobetci toparlanır. Gelen halktır. Halk nobetci ile hic ilgilenmez, sanki Rıza'ya
EŞREF - Muzel! (kaşınır) soylermişcesine bir şarkı başlar.-
30
HALK - Ab-ı hayat akmaz iken ceşmemizden DİBA - Ekselans, bence bir entroduksiyon yapmakta yarar var, kitapların girişleri
Her yıl vergi veren biziz çok onemlidir.
Toprak diye bize sattın dağı taşı RIZA - Giriş murda İngilizce olarak var, anı aynen tercume ettirerem, Kenedy'nin
Surum surum surunesin ey Rıza. girişi mok guzel, Amerikan halkı yerine, mizim mapulcular....
NOBETCİ - Gene mi bu şarkı lan? Siz başka şarkı bilmez m isiniz? Dağılın lan, DİBA - Oh ekselans.
dağılın, ateş etme selahiyetim var! RIZA - Yani, İran halkı derem.. New York'ları Tebriz, Washington'lan Tahran
HALK - Saldırırsın ustumuze erat ile yaparem, al sana giriş-ul ala... Muhim adam şu Kenedy vesselam.
Orduya eri veren biziz DİBA - Ol zeman Kenedy'nin kitabını tercume ettirelim, siz altını imzalayın
Meğer kim ozveri ister ecnebiler ekselans. Mu kadar işiniz arasında mir de kitapla uğraşmayın.
Ozveriyi yapan biziz RIZA - Menem ne işim gucum var canem? Siz yazın Madam Diba.. İran muhim
Keyfin icin ele sattın memleketi mir terakki'nin icindedir.. Potansiyel-ul ekonomiyesi..
Surum surum surunesin ey Rıza DİBA - Ekonomik potansiyeli desek ekselans.
NOBETCİ - Ulan kimsiniz lan siz? RIZA - Hayır potansiyel-ul ekonomiyesi.Kenedy'ninkinin aynini yazacak değiliz ya
HALK - Siz yaşarken binbirgece masalları DİBA - Ama ekselans potansiyel de fransızca, ekonomi de fransızca..
Binbir derdi ceken biziz RIZA - Ul farisice!.. Potansiyel-ul ekonomiyesi, bila-huduttur. Ecnebi sermaye'nin
Hasan'ız, Huseyin'iz İran'ın ekonomik terakkisine aktif iştiraki ilen memleketimiz dar boğazdan
Gece gunduz calışanız cıkacaktır. Binşukur ki, aziz allahım, MENİ moyle mir zamanda, cok sevdiğim
İcabında İran biziz milletimin maşına getirmiş mulunuyor. Allahtan cenab-ı allah, maska mirini değil
Taht icin kardeşe kırdırdın kardeşi de MENİ milletimin maşına getirmiş mulunuyor, allaha şukur...
Tahtın ile surunesin ey Rıza. DİBA - (yazar) getirmiş mulunuyor...
NOBETCİ - (kendini kaptırarak son satırı halkla birlikte soyler ve birden toparlanır) RIZA - Allaha şukur.
Neler soylettiriyorsunuz lan siz bana? DİBA - Allah'a şukur'u koymıyalım artık ekselans.
70 RIZA - Olur mu Madam Diba, orası en guzel yeri. Menim maşa gecmem ile
XXIII./ŞAHIN FAZILET MÜCADELESİ İran'ın inkılabı tamamen sosyal ve demokratik mir şekilde hakikate tebellu
.—Rıza'nın elinde Kenedy'nin Fazilet Mucadelesi kitabı, Farah Diba'nın elinde yazı etmiş oldu. Allah razı olsun. 71
tahtası ve altın bir kalem, Rıza Bey dokturuyorlar.— DİBA - Ekselans, bu ikinci "allah"ı koymıyalım artık.
RIZA - Muhim adam şu Kenedy vesselam.. RIZA - Allahallah! You know, my book is for islamic people!
DİBA - (yazar) Muhim adam şu Kenedy vesselam... DİBA - Je sais bien, mais vous exagerez quand meme..
RIZA - Anı yazmayın canem, yuksek ses ilen duşunmuşem... RIZA - To be or not to be!
DİBA - Je ne comprends absolument rien.
31
RIZA - It's okay Madam Diba. SOZCUMENT - Rıza Bey'in sefası
DİBA - Moi je m'en fous pas mal alors! Ve halkın
RIZA - Madam Diba.. Madam Diba... Siz halkınızı hic tanımamışsınız.. Ne kadar cok sefaleti
allah derseniz, size ol kadar inanırlar. Surdu gitti yıllarca
DİBA - Allahallaho! Farah Diba oldu sanat guneşi
72 Rıza sevdi birden Farah Faşet'i
XIV./ ISFAHANLI DOKUMA İŞÇİLERİ ŞARKISI Carli'nin bile varken uc meleği
Biz sekizyuzbin işciyiz İran'ın sahibi yer mi keleği?
Halı dokumaktır işimiz Acem mulku yağma Hasan'in boreği
Halıya basmaz ayağımız Pehleviler gununu gun ederken
İlmiği atan bizim elimiz Gulistan Sarayı'nda
Yedi kat yerin altında Paris'te bir ihtiyar
Yedi renk ipi duğum ederiz Suluyordu evinin bahcesini
Gider gelir gacır gucur bir gergef Evinin bahcesinde, kin tohumlu bir fidan
Ayağınızın altı icin Buyuyordu ok gibi
Huznumuzu nakşederiz. Ayetullah Humeyni
Biz sekizyuzbin işciyiz Gayet kindar bir zat idi
Gundeliğimiz belirli Rıza Bey'in gozune girmez oldu uykular
Gun ışığı sınırlı Başlamıştı bir gece Humeyni'li ruyalar.
Bezirganlar alır gider halıları .- Duşsel duş sahnesi mum ışığında oynanır. Sağdan gecelikli, elinde şamdan Rıza
Kimbilir kimlere kactan satarlar? girer, soldan Humeyni tebaruz eder. Rıza geri geri giderken Humeyni'ye carpar,
Biz bilmeyiz mum ışığında onu gorur cok korkar.-
Taşa basmasın diye RIZA - Mannnneeeee!
Rugan ayaklarınız HUMEYNİ - Sakalımda tam onbeş surgun yıl birikti
İplikleri duğumluyor ellerimiz. olmedimse senin ilen gorulecek bir hesabım var idi
Taşa basmasın diye rugan ayaklarınız Gozlerime iyi bak bu hafta Time mecmuasında
İplikleri duğumluyor Resmi cektirirken zihnimde neticen var idi.
Ellerimiz. RIZA .- Molla, kendini kolla
73 Birlik olmuşsun solla
XV./ RIZA BEY'İN KÂBUSU: AYETULLAH HUMEYNİ Var mısın menim ilen
32
İran'ına bir tavla? Severler imamı genc ise
.- Bak allahın işine sofitadan iki devasa eski turkce zar duşer.- HUMEYNİ - Penc gec yolda beraberce yuruse
HUMEYNİ - Gelip ruh-ul kudus imdada, erdim son zamanımda Atıyorsun kodese
Buyuk bir zalime karşı, tavla ile bir gazadır bu . Atman lazım penc-u se
İsabet ettire cangahı istibdadına allah Bize bir yek gelmez ise
Şeametli şeh-i İran'a bir sehm-i kazadır bu. Ve malesef geliyor
RIZA - (zarları kapar) Bir pul dahi elinize veriyor
Men onu oyle demem RIZA - (zarları kapar)
Men peynir ekmek yemem 74 Zar-ul kemik belli olmaz
Men de duşeş atmaz isem Bu tavlanın CIA'sı var
Men muna milek demem. (atar) Menim aslan SAVAK'ım var
HUMEYNİ - (bakar) Doner doner, men yenerem.
Ve gel gor ki penc-i yek .- Şah zar atacakken Humeyni elini tutar.-
Bileğiniz biraz kelek HUMEYNİ - Pes ki sen petrolu ingilize
Hem tavrınız gayet urkek Anayasayı fırına vermişsen
Sureyya var Şah'tan erkek.. Eylemişsen İran'ı viran
RIZA - (zarları kapar, yeniden atar) Sen kafadan yanmışsen
Once hep yek, sonra duşse ve dubara İran senin golgendir
Durum ul vaziyet men dakka dukka Yenemezsin golgeni
Coluk cocuk gır gır gecer oldu şahla Sana lazım yedi yedi
Durulmaz bu İran'da artık bir dakka. Henuz icat edilmedi.
HUMEYNİ - Muna derler altı kapı 75
Seyahate engel olur 76
Kırık pullar elde terler XXVI./ DÖNDÜ PERVANELER ŞARKISI
Mazlumların ahi vardır, Dondu pervaneler
cıkar aheste aheste. Yel ufurduler
RIZA - (zarları yeniden atar) Boyun buktu guller
Biz tavlanın esiriyek Calıştı motor
İşte size cıhar-ı yek Dingildedi ucak
Bir atarsam penc-u se Şah Rıza gitti gider
33
Alanın copculeri Tahran'da doğmuş, Londra'da okumuş ilm-i siyasi
Duygular supurduler Efruz Firuzi'nin mezapotam gozleri, neler neler gormedi...
Fırladı ucak one Başa gectiğinde sulale-i Pehlevi
Bulutlar kume kume Efruz Firuzi Londra'da ikinci katip, baş-katipten aldı haberi
Zaman olaya gebe Hisli duygularını, tek cumleyle ifade eyledi...
Rıza yukseldi, girdi buluta EFRUZ FİRUZİ - Yaşasın Rıza Pehlevi
Ekselans, gule gule! SOZCUMENT - Tahttan inip Baba Rıza Pehlevi, tahta cıktığında oğul Rıza
Ey gidi Tahran, bu kacıncı terkediliş? Pehlevi, beyfendi icin durum pek değişmedi!
Ey gidi Rıza, acep ne yana bu gidiş? EFRUZ FİRUZİ - Yaşasın Rıza Pehlevi! (Sozcument ona tekrar dokunur) Yaşasın
Bu ne yuksekten ucuş, civanım Rıza Pehlevi!
Şah olmak da zor bir iş! S0ZCUMENT - (Sozcument dokunur ve elini ceker)
Bir pervane bozuldu EFRUZ FİRUZİ - Yaş...
Bir pervane yoruldu SOZCUMENT - Efruz Firuzi, dokunmatik diplomatik!
Nil nehrini gordu Rıza Ne zaman ki Musaddık Şah'ı devirdi
İniş izni sordu Rıza Efruz Firuzi Bruksel'de başkatip
Fevziye'nin ahi tuttu En kral arkadaşı Fatin Ruştu
Şah sığındı Mısır'a Fatin Ruştu'nun olayımızla ilgisi yok,
Mısır bakmaz kusura Musaddık idi bu kez cumlesinin oznesi:
Horoz oter copluğunde EFRUZ FİRUZİ - Yaşasın Musaddık Biz bu Sah'tan usandık
Şahlık kaldı kursağında SOZCUMENT - Musadık'ı devirince Şah Rıza
Dunya kazan ucak kepce P İlkin Efruz Firuzi sovdu Musaddık'a
at Bahama, vınn Meksika Beyfendi, her devrin iti!
Rıza artık Turist Rıza! Yaşasın Şah Rıza Biz de bu Musaddık'ı adam sandık!
.— Şah Rıza ve Diba ellerinde altın bavulları başlarında meksikalı şapkaları sahneden Yıl dokuzyuzyetmişdokuz
gecerler.- Efruz Firuzi Londra'da Kucuk elci
77 Teleksten aldı haberi, teleks yalan soylemezdi
XXVII./ DİPLOMAT EFRUZ FİRUZİ'NİN SİYASAL TAVRI Mecburen, hisli duygularını Time mecmuasına demec olarak verdi:
.— Efruz Firuzi elinde bir diplomat canta sapı, fraklı, yanında sozcument girerler. EFRUZ FİRUZFİ - Gitti Şah, geldi Şahpur Bahtiyar
Efruz Firuzi sozcument ona dokundukca calışan bir otomat gibidir — Yaşasın Ayetullah Humeyni
SOZCUMENT - Zat-ı muhteremin ismi, Efruz Firuzi, diplomattır kendisi Ne varsa sende var İhtiyar!
34
SOZCUMENT - Efruz Firuzi berdaim galip takımdan yana HASSO - Sen ne dirsen lan, sen gorşi-dovrimci misen?
Artık ingilizce olaraktan atıp tutuyor Rıza'ya HUSO - Lan oglim Hasso, senen gafa porke taşı! Oyetullahımız Paris'ten
Fayf'o klok caylarında: donduginde hovalimanında penc gun penc gece yatmamış mıyem?
78 HASSO - Yatmışsen.
EFRUZ FİRUZİ - Alma musaddık'ın ahım, cıkar aheste aheste HUSO - Oyetullahımız icin dua etmemiş miyem?
Şahları da yenerler, mat ederler teniste! HASSO - Etmiş misen?
SOZCUMENT .- Efruz Firuzi şimdi HUSO - Gurmemiş misen?
Paris'te buyukelci! İyi mi? HASSO - Men ne milirem, ellerini hovaya acmışsen, mır mır mır, mır mır mır
79 etmişsen... Dua mı etmişsen, beddua mı etmişsen, men ne milirem?
XXVIII./ KERHANESiZ BİR TAHRAN HUSO - Peki, Oyetullahımız orabaya bindikte, oraba horeket halinde iken
Boyacı Hasso ile Boyacı Huso, ellerinde birer boyacı sandığı ile girerler. Oturur ve arabanın on camına kendimi siper etmemiş miyem?
fırcaları ile atraksiyona başlarlar. Boya sandığı olur bateri, boyacılarımız baterist, 80
şarkıya girerler.— HASSO - Etmişsen.
HASSO ile HUSO - Atem dutem men seni HUSO - Sen munu tilivizyonda gurmemiş misen?
Şekere katem men seni HASSO - Gurmuşem.
Agşime boben gelende, lo Onune atem men seni HUSO - Peki, men munları micun yopmışem?
Havar lele yar lele HASSO - Reza'dan gurtulmak icin yopmışsen babov!
Havar lele yar lele HUSO - Reza'dan gurtulduk da n'oldi? İşler mi acildi? Yok! Eskiden uc penc
HASSO - (birden durur) Hop usta... Hoop usta... Moşına otroksiyon yopep kendimizi oyakkabi boyatacak var idi, şimdi o da yok.. Herkesin oyağında bir dovrimci
poralamıyak, maksana in cin gecmiir! postali, herkesin oyağında bir dovrimci cimnastik pobici.. Boyayacak gundura
HUSO - Gecmez tabii... Oyakkabi boyatacak gibin olanları mir mir asiirler kesiirler. galmadi.
HASSO - Asacaklar helbet.. Mırak miraz assınlar, sittin senenin ahı bu... Esas o Rıza HASSO - Ağzından cıkanı gulağın duysun, oğacın altında khonişma, yopraklar
mezemengini asacaklardı kim mir şeye menzesin... Son demde vıjıtt yırttı murzu! duyar, gorşi-dovrimci diye gume gidersen.
HUSO - Tabii, işin maşındakiler berdaim yırtar, olan mize olur. Mu gidişle sıra mize HUSO - Reza zemanında khonişma.. Oyetullah zemanında khonişma, miz ne
mile gelebilir. zaman khononişicaz babov! Men mu dovrimden hec mir şey anlamamışem.
HASSO - Moyle hıyar hıyar khonışır isen gelir helbet... Ah o Rıza mezemengini mir HASSO - Sen anlayabilemirsen! Senin gafa, nato-gafa cento-mermer.. Hec
sallandıracaklardı Pahlavi meydanında, menim gurundiki gotureceğidim mir şişe mey calışmiir.. Hele ortalık mir yotışsın.. Hoşarat temizlensin, her şey oyarlanii..
gotureceğidim, garşısında musuki calacağidim, mey iceceğidim, keyif catacağidim, Sendika gurulii.. Hepimiz sendikalı oleyis.. Undan sonra uc gundura boyamışsen,
cotamamışem, ana yanırem. penc gundura boyamışsen farkı kalmiir, ayni parayı alirsen, kıro!
HUSO - Miz mu Şah Rıza'yı mum ilen aramaz isek, iyi. HUSO - Uc gundura boya, penc gundura boya, ayni para ha?
35
HASSO - Elbette lan, sosyalizm lan, sosyalizm. Ne galdi, gidecen kıro kıro evlenecen, kıro!
HUSO - O zeman kimse penc gundura boyamaz, uc gundura boyayan işi savsaklar. HASSO - Lan evlenmek kac para milir misen? Evlenmek zengin işi! Kerhane
Men boyamam mir kere... Uc gundura boyarem, gider fikis menuden ucretimi alırem. oylemiydi ya! Ah, diğdesini sevdiğimin kerhanesi, mugun yeşil gozlusu, yarın
HASSO - Ulan salak, oyle olmii! gara gozlusu.. Sec sec, beğen beğen al.. Eyiydi vesselam eyiydi.. Lan orospuluk
HUSO - Nasıl olii? lağvolmuş, orospular n'oldu peki? Emekli mi oldu? Orospuluk dunya guruldu
HASSO - Mir kitabına uyii! gurulalı var, paranın icadından evvel var.. Cariyelik ney peki? Oyetullahımız
HUSO - Hankı kitaba uyii? cariyeliği niye galdırmii? Cariyelik orospuluk değil mi?
HASSO - Sindi mak... Sindi gomite gurulii. Gomite gurulii, herşey oyarlanii! HUSO - Değil. Cariyelik maska.. Cariyelik mammaşka. Cariyeliğin kitapta
HUSO - Ney oyarlandii babov, ney oyarlanii? ganunda yeri var.. Aileyi Koruma Kanunu var.
HASSO - Ulan salak,gomite niye gurulii! Gomite, oyarlii! HASSO - O zaman mir de, kerhaneyi koruma kanunu cıkarsınlar... Cariyelik ney?
HUSO - Neyi oyarlii? Zengin olan, istediği karının parasını versin, evine zulalasın, istediği zaman
HASSO - Hec anlamirsen be, hec anlamirsen salak! Oyetullah hitabet khonuşması istediğiyle halvet olsun.. Miz n'olacağız peki?
yapii, hepsi mir mir anlaşılii. HUSO - Senin mugun cenen duştu, aklin donuna gecti... Mir caresi mulunacak
81 helbet.
HUSO - Oyetullah khonuşii khonuşii, moşa khonuşii... Aha geliii! (Huso cok korkar) HASSO - Ne caresi babov ne caresi? Munun caresi belli, başağrısına aspirin, bel
Aha korkii! Moşa khonuşiimiş... Eyle ya, ne khonuşii? Allah khonuşii. İmpiryalizm ağrısına avrat! Kadın erkek denize girme yasak olmiş, etek giyme yasak olmiiş..
khonuşii. İslam khonuşii.. Mizim derdimize care khonuşii mi? Orkadaş dogriye dogri, Orda garı gorme, burda garı gorme, gece uryanda uryan garılar gor, sabah galk
gavisliye gavisli... Mu Oyetullahımız maşımıza gectiğinden beri hec bir derdimizi butun dunyayı garı gor!
halletmemiş.. İlk işi kerhaneyi kapatmak olmuş. HUSO - Lan senin durumun gayet glinik!
HASSO - Lan kerhane eyi mir şey mi? Kotu mir şey mi? HASSO - Men artık dayanamirem.. Gidecem mu Kum kentine Oyetullahımızla
HUSO - Kotu elbet. mizzat goruşme talep edecem.
HASSO - Kotu motu, kerhane olmamış olmaz orkadaş.. Men dovrim olduğundan beri HUSO - Ne diyecen lan Oyetullah'a? 82
karı yuzu gormemişem.. Oyetullahın yaşı yetmiş işi bitmiş, o yapamiiir, kimse HASSO - Hovalimanında orabanın on camına kendini siper eden ahan menem
yapmasın oyle mi? diyecem.. Men artık dayanamirem, mana mir garı mul, diyecem.
HUSO - Mana mak Oyetullahımız hakkında mir laf dahi eder isen, seni mizzat men HUSO - Var mıymış elinde iyi karılar? Salak! Oyetullahın işi gucu yok, penc rekat
goturup astırttıraram. arasında sana mezemenklik yapacak!
HASSO - Timurlenk'ten beri her başa gecen astıriir, kestiriir, aha oyle isterem ki, mir HASSO - Kapatmasa idi kerhaneyi... Mana mı sordu kapatırken? Men erkekem
gun mir adam gecsin maşımıza, ey gurbanlar desin, mundan kelli asma kesme mitti!.. orkadaş.. Arada sırada menim de canım garı ister. Meme dutmak ister, dudak
Madem kotu idi, eyi mir kerhane aca idi! opmek ister.. Menim param yok evlenebilemirem, cariye tutabilemirem, peki
HUSO - Mana mak kerhane mitti. Kerhane lağvoldu... Orospuluk iptal eylendi... men ne bok yiyem? Mu yaştan sonra gidip de ebne mi olem?
36
83 HAYYAM - Her ulkede bir organı bırakarak kactı Rıza
XXIX/ VARSAYALIM CENNET VAR KORO - Olmeyecek sandı dunya
SOZCUMENT - Varsayalım cennet var HAYYAM - Kahire'de oldu Rıza
Cehennem var sayalım 84
Sırat koprusu ince KORO - Olmeyecek sandı dunya
Rıza'da gunah kalın HAYYAM - Kahredip de oldu Rıza
Karınca kararınca .— Zebani tekerlekli bir kara kazan icinde Rıza'yı sokar. Şarkı durur.-
Rıza'dan ibret alın HAYYAM - Mahcelerde morulce
Şattularap derince Moynar melin morumce
Ceset dolu dibinde İnsan mir hoş oluyor ekselansı gorunce!
Sırat koprusu ince Hayrola ekselans, to go to cehennem mi moyle?
Rıza'da gunah kalın Rıza olmuş tacı ilen gomulmuş
Hikayemiz gayet yalın Gormemişsin tacı olmuş, tutmuş ahrete getirmiş
Tiyatro zaten yalan KORO - Cum caka ciki cak ciki ci ka ka ka
Varsayalım cennet var Cum caka ciki cak ciki ci ka ka ka
Cehennem var sayalım. RIZA - Olmeden baktırmış idim fala
.- Omer Hayyam, elinde bir şişe şarap, obur elinde bir pankart, girer. Pankartta: "BU Ruyamda dinarsu serdim yola
CENNETE GREV VARDIR" yazılı. Şarkı başlar.— Kissinger torpil yaptı allaha
HAYYAM - Dunya alem gezdi Rıza Menim yerim cennet-ul ala
KORO - Bezm-i candan bezdi Rıza HAYYAM - Madem hurma ağacları artık kana mulanık
HAYYAM - Dunya alem gezdi Rıza Kissinger'in durumu senin kadar karanlık
KORO - Yoksul halkı ezdi Rıza Zulmedene zulmederler, zalim azapta gerek
HAYYAM - Cok saltanat gordu Rıza Cehennemin ceşmesi kaynar akıyor kaynar
KORO - Zevk-u sefa surdu Rıza KORO - Cum caka ciki cak ciki ci ka ka ka
HAYYAM - Bitmeyecek sandı ruya Cum caka ciki cak ciki ci ka ka ka
KORO - Şahlık elden gitti işte RIZA - Cennet menden mahrum kalmaz
HAYYAM - Bitmeyecek sandı sefa Hurilere ayıp olur
KORO - Ol saltanat bitti gayrı Men cennete girmez isem
HAYYAM - Cok hastalık gordu Rıza Cennet icin kayıp olur.
KORO - Her birinden yırttı Rıza HAYYAM - Sen cennetever isen
37
Gayet fena ayıp otur Cehenneme duştu Rıza
Sen cennete cennet deme KORO - Cennette yer beğenmezken
Cennet-mekan olmayanda HAYYAM - Durumuna şaştı Rıza
KORO - Cum caka ciki cak ciki ci ka ka ka KORO - Gitti Rıza bitmez kavga
Cum caka ciki cak ciki ci ka ka ka HAYYAM - Molla senin tabut yolda
RIZA - Uc penc gunah eylemişem KORO - olmeden bir hayır eyle
Durum gayet abartılmış HAYYAM - Asma kesme bitsin artık
Men cok sevap eylemişem KORO - Madem artık oldu Rıza
Yazılması unutulmuş HAYYAM - Zulmun sonu gelsin artık
Cum caka ciki cak ciki kaka! 85 KORO - Madem artık oldu Rıza
ZEBANİ - Dingildeme ekselans, haydi yuru gidiyoruz... Daha senin altının ateşini Zulmun sonu gelsin artık.
yakıcam. Gidicem sırat koprusunun altından yeni gelenleri toplıycam. Butun gun 86
seninle uğraşıcak değilim ya, ben de burda ucuncu dereceden emeklilik bekleyen XXX./ ACEM KÜRDİ POLKA
zavallı bir zebaniyim, obur tarafta olen olene.. Bu Saddam Huseyin'le Humeyni işin Bundan tam kırk yıl once İran'da bir eğlence
bokunu cıkardılar. Hergun kamyon kamyon olu geliyor. Bu kadar cok olum olunca Surdu kırk gun kırk gece Acemce bir kocekce
Azrail işe yetişemiyor. Kimi olumlerde Azrail gecikmeleri goruluyor... Adam olmuş Şah Rıza
olusu bu tarafa gelmemiş durumlar var, kayıp oluler var... Allah Baba, sabahleyin hem Şah Rıza
Azrail'e hem bize bi fırca, bi fırca... Yuru gidiyoruz ekselans, cum caka ciki cak ciki ci Şah Rıza henuz Prens Rıza
ka ka ka.. Evleniyor torenle Prenses Fevziye'yle
.- Zebani kazanı iterek cıkarır. Hayyam ekselansın peşinden seslenir.- Gulistan Sarayı'nda Binbir masraf icinde
HAYYAM - Ekselans! Hadi gene alasınız alasınız! Mir kazan icindesiniz. Ram da dam da dibi di dam
Cehennemde mundan iyisi, Şam'da kayısı.. Cennete de mekleriz! Hayırlı azaplar! Ram da dam da dibi di dam
.- Şarkı kaldığı yerden surup gider.- Prens Rıza olurken Fevziye'yle hem dem
KORO - Toprak oldu goctu Rıza İran birden oluyor Mısır ile akraba
HAYYAM - Gokyuzune uctu Rıza Bundan tam kırk yıl once Humeyni kırk yaşında
KORO - Toprak oldu goctu Rıza İlkokulda Sureyya Doğmamış Farah Diba
Gokyuzune uctu Rıza Şah Rıza
HAYYAM - Azrail'i gordu Rıza Şah Rıza
KORO - Ona yolu sordu Rıza Şah Rıza henuz Prens Rıza
HAYYAM - Cennette yer beğenmezken Halkının isteğine Razı olmayan Rıza
38
Duşkun idi ezelden KAZANCI YOKUŞU 1978'te basıldı. ŞAHLARI DA VURURLAR oynanan
Hem karıya hem kıza sekizinci oyunum, bu oyundaki Omer Hayyam rolu en cok oynadığım rol oldu.
Ram da dam da dibi di dam 88
Ram da dam da dibi di dam
Acem mulku kulliyen Omer Hayyan bağıyken
Yavuz Sultan genc iken Yıl binucyuzpenc iken
Şah Rıza Şah Rıza
Şah Rıza henuz sperm Rıza!
Yeller eser umutlar savrulur
Sensiz bensiz kalır bağlar bahceler
Altın gumuş nen varsa, bak yavrum harcamaya
Bir gun gelir bir gun gelir
Şahları da vururlar.
87
18 Mart 1980'den bu yana sergilediğimiz ŞAHLARI DA VURURLAR'a bugune dek
emek veren "Zahmetkeşan -1 Ortaoyuncular", Ayla Aslancan Zeynep Tedu Halit
Akcatepe Ulvi Alacakaptan Tarık Papuccuoğlu Ajlan Aktuğ Fethi Ceviker Sevil
Ceviker Zafer Diper Ekrem Erkek Yusuf Ozel Fuat Guner Ozkan Uğur Nejat
Yavaşoğulları Derya Yener Adnan Şensoy Bay kal Kent Hikmet Karagoz Erbil
Ceviker Rasim Oztekin Deniz Ozen'i sevgiyle anıyorum.
FERHAN ŞENSOY
1951 yılında Carşamba'da doğdum. Orta ve Lise oğrenimimi Galatasaray Lisesi'nde
yaptım. Galatasaray beni bitiremedi, Carşamba Lisesi'ni tukettim. Guzel Sanatlar
Akademisi'nde iki yıl okudum ayrıldım, Fransa'da Ecole Superieure d'Art Dra-
matiques (Yuksek Dramatik Sanatlar Okulu) bitirdim. Magic Circus'te Jerome
Savary'nin asistanı olarak calıştım. Magic Circus'le bir Avrupa turnesinden sonra
Kanada'ya gittim. Orada kendi yazdığım iki Fransızca oyunu sahneye koydum. 1975
sonunda Turkiye'ye dondum, değişik tiyatrolarda oyuncu olarak calıştım, iki buyuk
Anadolu turnesi yaptım, 1980'de ORTAOYUNCULAR'! kurdum. İlk kitabım
39