Professional Documents
Culture Documents
Matematik
Matematik
Kaynakça 31
Tekinsiz Vadi 14
MATESİS | SAYFA 2
SOL BASAMAK
ETKISI:
Etiketlerin Sonunun 9 Rakamı İle
Bitmesinin Nedeni
Biraz dikkat ederseniz, ürün fiyat
etiketlerinin bir çoğunun 59,99, 29,99
veya 19,999 biçiminde olduğunu fark
edeceksiniz. Bu size basit bir pazarlama Psikolojik Fiyatlandırma ve Sol
tuzağı gibi gelebilir. Ancak, bu tuhaf Basamak Etkisi
olgunun arkasındaki sebep
düşündüğünüzden daha karmaşıktır. Psikolojik fiyatlandırma, ürünlerin
Örneğin evrenin 13.7 milyar yaşında fiyatlarıyla oynamalar yaparak alıcıda farklı
olduğunu söylediğimizde, tam olarak algılar oluşturulmasına verilen isimdir.
13.700.000.000 demek istemiyoruz. Kullanıcılarda oluşturulan psikolojik algılar
Sonucunda bunun altında ya da ile müşterilerin satın alma refleksi artar. Bu
üstünde birkaç milyon yıl daha var nedenle günlük yaşantımızda fark etmesek
olduğunu biliyoruz. Ancak bu devasa de bu strateji ile çok fazla karşı karşıya
sayıya insan ömrü gibi küçük bir şeyi kalıyoruz. Bu stratejilerden birisi de
eklemek onun anlamını fazla etiketlerinin son basamağının 9 ile
değiştirmez. Bunun için de muhtemel bitmesidir. Şaşırtıcı görünse de, bu tür
yaşantımız boyunca da evreni yaklaşık fiyatlandırma stratejileri, satışları artırmada
olarak 13,7 milyar yaşında kabul çok etkili olmuştur.Yuvarlak bir sayıdan 1
edeceğiz. çıkarma uygulaması da güçlü bir mesaj
taşır. Bir sayıyı okuduğumuzda, en soldaki
rakamdan en sağdaki rakama göre daha
fazla etkileniriz. 799 sayısı 800 sayısına çok
yakın olmasına rağmen okurken önce 7
sayısını gördüğümüz için ürünün fiyatının
daha az olduğunu düşünürüz. Ayrıca son
basamaklarda sıfır sayısının daha fazla
olması bu algıyı güçlendirir. Örneğin 2,99
etiketi olan bir ürünü 2 gibi algılarız. Bu algı
3,60 ile 3,59 arasındaki farktan daha
büyüktür çünkü en soldaki rakam en
önemli şeydir.
2008 yılında, Güney Brittany
MATESİS | SAYFA 3
"Bunda olağandışı hiçbir şey yok. İstasyondan yeni kalkan bir treni
yakalamaya çalıştığımı hayal ediyorum. Yapmak için en azından son
arabayı yakalamam gerekiyor. Kan basıncımın yükselmesi olağandışı
mı? Sonra tamamen hareketsiz bir yatakta uzandığımı, uykuya
dalmaya çalıştığımı hayal ediyorum… uyumaya başlıyorum… nefesim
sakinleşiyor, kalp atışım yavaşlıyor…"
Nobel Matematik Ödülü Neden
Verilmiyor?
Adını İsveçli iş adamı, kimyager ve mühendis
Alfred Bernard Nobel’den alan Nobel ödülleri
1901’den beri fizik, kimya, tıp/fizyoloji, edebiyat
ve barış dallarında veriliyor. Özellikle fizik ve
kimya dallarında ödüllerin dağıtılması
nedeniyle Nobel ödüllerinin açıklandığı
zamanlarda akla genelde şu soru gelir. Neden
matematik için verilen bir Nobel ödülü yok?
Aslında bu sorunun cevabını tam olarak
belirlemek her zaman bir muamma olmuştur.
Alfred Nobel’in matematiği neden ödül
kategorilerinden biri olarak belirlemediğine
dair çok sayıda spekülasyon mevcut. Ancak
ortada kesin bir bir bilgi yok. Yaygın bir
hikayeye göre Nobel’in karısı İsveçli
matematikçi Gosta Mittag – Leffler ile ilişki
yaşadığı için Nobel matematikçilerden nefret
etmiştir. Ancak bu hikayede bir sorun vardır.
Çünkü Alfred Nobel hiç evlenmemiştir.
Hikayenin bazılarında ise bu eşin yerini bir
nişanlı ya da sevgili alır. Her ne kadar Nobel’in
Sophie Hess isimli bir sevgilisi olduğu bilinse
de hayat hikayesinde aldatılma ve aşk acısının
kanıtı yoktur.
Alternatif bir kuram Mittag – Leffler’in Alfred
Nobel’i sinirlendirecek bir hareket yaptığıdır.
Bu kurama göre Mittag – Leffler o zamanın
önde gelen İsveçli matematikçisi olduğu için,
Nobel onun matematik ödülünü
kazanmasının muhtemel olduğunu fark etmiş
ve bu ödülü başlatmamaya karar vermiştir.
Ancak bu kuram da belirsizlikler taşır. Ayrıca,
1865’te Mittag – Leffler’in genç bir öğrenci
olduğu göz önüne alınırsa, pek olası
gözükmemektedir.
“Neden Matematik Nobel Ödülü yok?”
MATESİS | SAYFA 8
Abel Ödülü: 2001 yılında Norveç hükümeti Niels henrik Abel’in doğumunun 200.
yılını yeni bir ödülle andı. Her yıl bir ya da daha fazla matematikçi Norveç Kralı
tarafından verilen, 1 milyon dolar civarındaki bu ödülü paylaşırlar. Bu miktar Nobel
ödülünü kazananların aldığına yakın bir para ödülüne denk gelmektedir.
MATESİS | SAYFA 9
Shaw Ödülü: Hong Kong’da 2002 yılında kurulan Shaw Ödülü Vakfı tarafından
2004 yılı itibaren her yıl verilen bir ödüldür. Ödül adını Hong Kong medya
sektöründe bir öncü olan Sir Run Shaw’dan alan bu ödül toplamı 1 milyon dolardır.
Ödül astronomi, yaşam bilimleri ve tıp ve matematik alanında dağıtılmaktadır.
Wolf Ödülü, Wolf Vakfı tarafından, 1978’den bu yana her yıl, insanlığın yararına
yönelik başarılara ulaşmış sanatçı ve bilim insanlarına verilen ödüldür. Beş bilim
dalını kapsar: tarım, kimya, tıp, fizik ve matematik. Ödül bir diploma ve 100.000
dolardan oluşur.
Ondalık Sayıların Faktöriyeli Olur mu?
Gama Fonksiyonu İle Tanışın
Aslında tanıdık olduğunuz bir konu ama
elinizde bir liste olsun. Bir alışveriş listesi, ya
da bir isim listesi herhangi mesela. Bunu
düzenlemek istediğinizi varsayalım. Liste A ve
B gibi iki sembol içeriyorsa, bunun için iki yol
vardır: AB ve BA. Liste üç harf A, B ve C
içeriyorsa, altı yol vardır: ABC, ACB, BAC, BCA,
CAB, CBA. Ya dört harf A, B, C ve D içeriyorsa?
Tüm olasılıkları sistematik olarak yazabilirsiniz
ve yanıt 24 olur. Bunun neden doğru
olduğunu anlamanın akıllıca bir yolu vardır.
D’nin nerede oluştuğunu düşünün. Birinci,
ikinci, üçüncü veya dördüncü konumda
olmalıdır. Her durumda, D’yi sildiğinizi hayal
edin. Sonra içinde sadece A, B ve C olan bir
liste alırsınız; bu yukarıdaki altılı seçenekten Gama Fonksiyonu
biri olmalıdır. Sonuçta sildiğiniz D harfi de her Faktöriyellerin negatif olmayan
birinde var olan 4 ayrı yerden birinde var tamsayılar için tanımlandığını
olmalıdır. Böylece uzun uzun liste yapmadan öğreniyoruz. Bu esnada da bir istisna
sonucun 6×4=24 sonucunu görebilirsiniz. olarak 0!=1 kabul ediyoruz. Şimdi bunu
Peki 5 harf ABCDE’yi düzenlemenin kaç yolu bir fonksiyon mantığı ile ele alalım ve
var? Aynı mantıkla cevap elbette 5 × 24 yani listemizi oluşturalım. (n, n!)= (0, 1), (1, 1),
120 olacaktır. Bu da bizi durumu bir kurala (2, 2), (3, 6), (4, 24), (5, 120), (6, 720)…
bağlayan faktöriyeller ile tanıştırır. biçiminde bir sonuç elde ediyoruz. Bu
Faktöriyel Tanımı noktaları kartezyen sistemde
Aynı mantıkla, n harfi yeniden düzenlemenin işaretledikten sonra bazılarımızın aklına
farklı yollarının sayısı ise n × (n – 1) × (n – 2) ×… şöyle bir soru gelir. Noktaları birleştirip
× 3 × 2 × 1 biçimindeki çarpım için “n grafiği tamamlamanın bir yolu var
faktöriyel” ifadesini kullanır ve n! olarak yazılır. mıdır? Evet vardır ve bu noktada Gama
Bu kısaca 1’den n’ye kadar olan tüm sayıların fonksiyonu işin içine karışır. Gama
çarpımıdır. fonksiyonu matematikte faktöriyel
fonksiyonunun karmaşık sayılar ve tam
sayı olmayan reel sayılar için genelleyen
bir fonksiyondur. Bu tuhaf görünümlü
fonksiyonu, Yunan alfabesinden büyük
harf gamma ile şuna benzer Γ(z) bir
MATESİS | SAYFA 10
MATESİS | SAYFA 11
CAPGRAS
SENDROMU
Gördüğünüz Herkes Sahtekar mı?
Etrafınızdaki tanıdık şeylerin bir anda
gözünüze garip bir biçimde görünmeye
başladığını düşünün. 1923’te, Fransız
psikiyatrist Joseph Capgras, Matmazel M
olarak bilinen bir vakadan bizlere
bahsetti. Bu kadın aile üyelerine
benzeyen sahtekarların onların yerini
aldığını ve kendisine zarar vermeyi
planladığını düşünüyordu. Ayrıca,
doğumda bir başkası ile karıştırıldığına
ve kendisinin büyük bir servetin varisi
olduğuna ikna olmuştu. Bu vaka
günümüzde Joseph Capgras’ın adıyla
Capgras Sendromu ya da Capgras
sanrısı olarak bilinmektedir.
Sanrı veya diğer adıyla hezeyan
gerçeklikle uyuşmayan, yanlış olduğunu
gösteren kanıtlar olmasına rağmen
değişmeyen inançları tanımlar. Capgras
sendromu, sanrısal yanlış tanıma
bozukluğu içinde tanımlanan bir
bozukluktur. Hasta, yakın bir akrabasının
bazen de kendisinin tıpatıp benzerleri ile
değiştirildiğine inanır. Bunu şöyle hayal
edebiliriz: Anneniz size bir şey sormak
için yanınıza geliyor ve siz onun anneniz
kılığına girip sizi kandırmaya çalışan biri
olduğunu düşünüyorsunuz. Aslında bir
çok farklı sanrı mevcuttur ve farklı
biçimde adlandırılmaktadır. Örneğin;
Tehlikeden Kaçınma
Bu hipotez, insanların, hastalıklı veya tehlikeli
olabilecek şeylere karşı doğuştan gelen,
kendini koruma duygusuna sahip olduklarını
ileri sürer. Bir şey insana benzediği, ancak
pek de gerçekçi olmadığı için, insanların ölü
veya ölmekte olan bir şeyle karşılaştıklarında
hissettikleri aynı tepkiyi uyandırabilir. Bilişsel
mekanizma, bu kusuru hastalık ya da tehlike
olarak yorumlar ve bizi ondan
uzaklaştırmaya teşvik eder.
Uyumsuz Ögeler
Araştırmalar, normalde bir arada
bulunmayan unsurlar birleştirildiğinde
insanların rahatsız olma eğiliminde
olduğunu da göstermiştir.
Özenle yapılmış bu küçük nesnelerin hoşumuza gitmesinin bir nedeni de bize oyun oynama isteği
doğurması. Şirinlik sadece koruma içgüdüsünü değil, eğlenmeye yönelik çocuksu bir tepkiyi de
harekete geçiriyor. Bir de işin ego kısmı var elbette. Küçük şeyler aslında kendimizi daha büyük
hissetmememize neden oluyor. Antropolog Claude Lévi Strauss, Yaban Düşünce kitabında küçük
nesnelerden haz almamızın nedeninin onları tümüyle kavrayabilmemiz, o yüzden de daha az
tehditkâr bulmamız olduğunu söylüyor. Yani minik şehirler, oyuncak askerler ve minyatür çay
takımları bize kendimizi daha güçlü hissettiriyor. Tüm bunlar, bizlerin yavru kedi videolarını
sevmemizin arkasındaki gerçekler olarak biliniyor.
ESKİ DİLDE
MATEMATİK
NASILDI?
Osmanlı Devletinde geometri dersine giren öğrenciler
aşağıdaki cümleler, duyuyorlardı.Bir mustatîlin mesâha-i
sathiyyesi, ufkî kaaidesi ile şâkulî dılısının darpıdır. Osmanlıca
olan bu ifadenin Türkçeye çevirisi:Bir dikdörtgenin alanı, eni ile
boyunun çarpımıdır. Ya şuna ne dersiniz? Bir müselles-i
mütesâviyü’ssâkeynin kaaide-i zaviyeleri müsavidir. Çevirisi:Bir
ikizkenar üçgenin taban açıları eşittir.
• mustatîl / dikdörtgen
• murabba / kare
• müselles / üçgen
• taksim / bölme
• aşar, aşari / ondalık
MATESİS | SAYFA 19
• Bu’ud / boyut
• kaaide / taban
• seviye / düzey
• ufkî / yatay
• mukavves / eğri
• satıh / yüzey
• şâkulî / düşey
• hat / çizgi
• Kutur / çap
• amûd / dikey
• nısf-ı kutur / yarıçap
• va’zîyet / konum
Yazdığı
• müsavi / eşit
“Geometri” adlı
• muhit-i daire / çember
kitabın bir diğer
• muhammes / beşgen
özelliği de
• müştak / türev
Atatürk’ün
• mecmû / toplam
kitabını “sözlük”
• mesâha-i sathiyye / alan
formatında
• zâviye / açı
yazmamış
• nisbet / oran
olmasıdır.
• tenasüb / orantı
Atatürk,
• re’sen mütekabil zâviyeler / ters açılar
terimlerin
• kaim zaviyeli müselles / dik üçgen
Arapçasına hiç
• şibh-i münharif / yamuk
değinmeden
• müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ / eşkenar üçgen
MATESİS | SAYFA 20
direkt olarak
• müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn / ikizkenar üçgen
Türkçelerini
• dılı / kenar
vermekte ve
• menşur / prizma
gerekli tanımları
• hattı mail / eğik
yapmaktadır.
• re’s / köşe
Konuyu
• zaviyei hadde / dar açı
anlatırken
• hattı munassıf / açıortay
oldukça açık ve
• muhit / çevre
sade bir yaklaşımı
• koşut, muvazi / paralelkenar
benimsemiştir.
MATEMATİKÇİ, FİZİKÇİ,
DÜŞÜNÜR EMILIE DU
CHATELET
Muhtemelen Emilie du Chatelet adını
fazla duymamışsınızdır. Ama onun
katkıları olmasaydı 1700’lerin Fransız
Aydınlanması çok daha farklı bir biçimde
ilerleyebilirdi..Voltaire 18. yüzyıl düşün ve
siyaset yaşamının önemli bir ismiyken,
aynı zamanda matematikle de ilgiliydi.
Çünkü Newton ve Newton’u Fransızca’ya
kazandıran Emilie du Chatelet onun
hayatının merkezindeydi. Ancak yine de
kader değişmedi. Nesiller boyunca
Chatelet, kendi başına bağımsız bir figür
olarak değil, iki şekilde tanımlandı. İlki
Voltaire ile olan ilişkisi nedeniyle onun
metresi/ sevgilisi gibi sıfatlarla, ikincisi de
Isaac Newton’un Fransa’daki en önemli
çevirmeni olarak…
Voltaire ve Emilie du
Chatelet
edebi ve felsefe
ilk kadın üye unvanını kazandı. Bilime olan merakı bu dönemde etkinliklerinin merkezi
devam etti. Aldığı ek dersler ile bilgilerini geliştirdi. Chatelet, durumuna geldi. Voltaire’le
1733’te Voltaire’le tanışmasının ardından onunla birlikte yaşamaya 15 yıl süren birliktelikleri
başladı. Bu birliktelik Chatelet’in bilim ve felsefeye duyduğu ilgiyi süresince bilimsel
verimli çalışmalarla beslemesine yardımcı oldu.
çalışmalarına devam eden
Chatelet, Voltaire’e de
sürekli destek verdi. Bu
çalışmaları sonucunda
Euclid,
Newton ile Yunan ve Roma klasiklerinden Locke’a
uzanan geniş bir yelpazede çalışmalarını sürdürdü.
Newton’un Principia’sını Fransızca’ya çevirdi.
Giriş kısmında, grubun gitaristleri George Harrison, John Lennon ve Paul McCartney
gitarlarına hafifçe dokunarak bir ses çıkarırlar. Kısa bir sessizlikten sonra ise şarkı
başlar.
https://youtu.be/Pbg8T9r1DiQ
Giriş kısmında duymuş olduğunuz akor bu şarkının gizemini oluşturur. Akor genellikle
üç veya daha fazla sesin aynı anda tınlaması ifade edilir. Belki, müzik teorisi eğitimi
almış herhangi bir kimse, belirli bir sesi oluşturmak için hangi notaların birbirine
uyduğunu anlayabilir. Ancak bunun dışındaki kişiler için bu o kadar da kolay değildir.
En iyi eğitimli müzisyenler bile, akorları çözümlemeye çalışırken bazen aynı fikirde
olmazlar. Bu durum sıra dışı olan akorlarda ise daha da zordur.
MATESİS | SAYFA 24
Unutmayın bu tarihin en ünlü
gruplarından birinin çaldığı bir
akordu. Bunun sonucunda
zaman içinde bu akor sadece bir
gizem değil, müzisyenler
arasında favori tartışma konusu
haline geldi. Daha sonra müzik
uzmanları konuya el attı.
Stüdyolarda en gelişmiş
tekniklerle aynı sesi çıkartmaya
çalıştılar. Ancak şarkının giriş
notası denemelere rağmen aynı
tınıda oluşturulamadı.
Nihayetinde 45 yıl boyunca
gizem sürdü.
Müzik + Matematik
Müzikteki en ünlü akorun tam olarak nasıl çalındığından kimse emin değilken
2004 yılında, albümün 40. yıl dönümü kutlamaları zamanında profesör Jason
Brown konuya farklı bir biçimde yaklaşmaya karar verdi.
Gizemi çözmek için elbette herkes gibi eline 3 adet gitar alıp deneme yapmadı.
Kendisi müziğin gizemini, matematik yardımıyla çözmenin bir yolu olup
olmadığını düşünmeye başladı.
Bunun neticesinde aklına 19. yüzyılın büyük Fransız matematikçilerinden Joseph
Fourier’ın “Fourier dönüşümü” adlı formülünü kullanmak geldi. Formül için bir
sonraki konuya bakabilirsiniz.
Jason Brown Fourier dönüşümü sayesinde ve elbette gelişmiş bilgisayar
yazılımları kullanarak Beatles’ın giriş akorunu öncelikle yapı taşlarına ayırdı. Bu
sayede George, John ve Paul’ün gitarlarından çıkan notaları ayrı ayrı analiz edebilir
hale getirdi. Ancak tüm bu çabalardan sonra bile bir şeyler hala yanlıştı. Dr Brown
verilerini hangi şekilde düzenlerse düzenlesin, akoru çaldığı varsayılan
enstrümanlarla tam olarak aynı sesi elde edemedi. Bu ses üç gitardan gelmiyor
gibiydi. En sonunda doğru cevabı buldu. Ortada 4. bir enstrüman vardı. O da bir
piyanoydu. Muhtemelen Beatles’ın kompozitörü George Martin tarafından çalınan
ve Fa notasına basan bir piyano!
MATESİS | SAYFA 25
BEĞENEBİLECEĞ-
İNİZ BİRKAÇ
MATEMATİK
TEMALI FİLM!
Can Dostum / Good Will
Hunting (1997)
Will, bir üniversitede
hademelik yapan süper zeki
bir gençtir. Will, bir türlü
sokak kavgalarından kendini
alıkoyamaz ve başı derde
girer. Hapise düşmek üzere
olan Will'i bu durumdan
kurtarabilecek tek kişi onun
Yağmur Adam / Rain Man
yeteneklerini farkeden, (1988)
okulun profesörlerinden Bir ithal araba satıcısı olan
Sean McGuire'dır. Aralarında Charlie, başkalarının
bir anlaşma yaparlar ve bu düşüncelerine saygı
zamanla çok özel bir duymayan bencil ve fırlama
dostluğa doğru yol alırlar. bir şehir çocuğudur.
Babasının öldüğünü haber
alan Charlie, cenazesine
gittiğinde, babasının 49
model bir Buick Roadmaster
hariç tüm mirasını bir vakfa
bıraktığını öğrenir. Kendi
hakkı olduğunu düşündüğü
bu paradan bir pay alabilmek
için bu vakfı ziyaret eden
Sonsuzluk Teorisi / The Charlie, buranın özürlülerle
Man Who Knew Infinity ilgilenen bir kurum olduğunu
öğrenir
(2015)
The Man Who Knew Infinity,
Hindistan’ın Madras
kentinde yoksulluk içinde
büyüyen Srinivasa
Ramanujan Iyengar, Birinci
Dünya Savaşı sırasında
Cambridge Üniversitesi’ne
MATESİS | SAYFA 27
b) Bu asallar hangileridir?
1) Gerçekleşmesi birbirine bağlı olan yani 12) 149162536… gibi karekökleri alındığında
birinin sonucu diğerini etkileyen iki olaya rasyonel sayı olan sayılara verilen isim.
verilen isim. 13) Çok yüzlülerden eşkenar üçgen piramite
2) Bir silindirin dikdörtgensel bir yüzey ile verilen isim.
yatay şekilde kesişmesi sonucunda silindirin 14) Düzgün dört yüzlü düzgün altı yüzlü
içinde oluşan cisim. düzgün sekiz yüzlü düzgün on iki yüzlü
3) Bir dik üçgende bir dar açının karşısındaki düzgün yirm iyüzlü gibi adına “5 katı cisim” de
dik kenar uzunluğunun hipotenüs denilen düzgün çok yüzlülere verilen isim.
uzunluğunaoranına verilen isim. 15) Üç boyutlu cisimleri düz bir yüzeyde iki
4) Bir üçgende bir köşeden karşı kenara dik boyuta indirgeyerek göstermeye yarayan
bir şekilde indirilen doğru parçası. izdüşüme verilen ad.
5) Bir şeklin belli bir oranda büyültülmüşü ya 16) Piramit veya konide uç noktaya verilen
da küçültülmüşü ile oluşturulan örüntüye isim.
verilen ad. 17) Matematikte <>≤≥ sembolleri ile yazılan
6) Bir kümenin elemanlarının birbirinden ifadelere verilen isim.
farklı her bir sıralanışına verilen isim. 18) Futbol topu, portakal gibi şekle sahip
7) Bir dik üçgende dik açının karşısındaki cisimlere verilen ad.
kenara verilen isim. 19) Tabanı daire, yan yüzeyi ise bir daire
8) Küpün tüm yüzlerini oluşturan dörtgen. diliminden oluşmuş şekil.
9) Bir üçgende bir kenarın uzunluğunun 20) Dikdörtgenler prizmasının ayrıt sayısı
diğer iki kenar uzunluğu toplamından küçük 21) Çözüm kümesi tüm reel sayılar olan
MATESİS | SAYFA 30
ünlü matematikçi.
10)İRRASYONEL 11)PİSAGOR 12)TAM KARE SAYILAR 13)DÜZGÜN
6)PERMÜTASYON 7)HİPOTENÜS 8)KARE 9)ÜÇGEN EŞİTSİZLİĞİ
1)BAĞIMLI OLAY 2)DAİRE 3)SİNÜS 4)YÜKSEKLİK 5)FRAKTAL
KAYNAKÇA:
https://onedio.com
sudokumatematiktutkusu.com
www.matematikselorg.com
MATESİS | SAYFA 31