Professional Documents
Culture Documents
Resim 1- Hattat Ali Haydar Beyin celî tâlik zer-endud levhasý el-Kâsibu habîbullah (Sultanahmed Camii).
---Dostum! Bu sizin yazýlarda bir hâl var. Çok dikkat ediyorum, ilk bakýþta
sâde bir renk, geometrik bir sessizlik, baktýkça harekete geliyor, canlanýyor,
cilveleniyor. Önce bir tatlý bakýþ, arkasýndan yavaþ yavaþ içe süzülen canlý bir
akýþ, sessiz bir armoni içinde rûhu oynatan metafizik bir mûsiki var. Lâkin
ondaki âhengi kulaklar duymuyor, içler dinliyor, dinledikçe bir baþka âleme
yükseliyor. Bakarken ne oluyor anlamýyorum, içimi içine çeken büyüleyici bir
çehre, bir güzellik denizi, sevimli titreþimlerle gönlümü ferahlatan bir hava,
derken bir melek sesi ve nefesi kadar gizli ve ýlýk bir okþayýþ ve sarýlýþ içinde
kalýyorum; o, ben; ben o oluyoruz gibi bir þey oluyor, sizde de böyle þeyler
olur mu? demiþti.
4
HAT SANATI
BAÞKANDAN...
Hüsn-i hat yani yazýlarýn en güzeli
Tarih boyunca çýkmamýz gerektiði gerçeði bütün açýklýðý ile önümüzde
kalem tutan zarif eller, yazýyý nesilden nesile geliþtirerek durmaktadýr. Çünkü geçmiþine sahip çýkmayan toplumlarýn
güzel sanatlar seviyesine çýkartmýþlardýr. Özellikle Osmanlýlar geleceði de parlak olmamakta, böylelikle tarih sahnesinden
zamanýnda özel ilgi gören bu sanatýmýz, padiþahlar tarafýndan silinip giden nice insan topluluðu bulunmaktadýr
dahi icra edilmiþtir
Gerek padiþahlar gerekse halk
Yaygýn eðitimin ilkeleriyle gerçekleþtirilen bir
tarafýndan çok sevilen hat sanatý, Latin alfabesine geçiþten
yetiþkin eðitimi organizasyonu olarak tanýmlanan ve
sonra geleneksel sanatlarýmýz arasýndaki seçkin yerini
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesinin önemli sosyal doku
almýþtýr.
projelerinden biri olan ÝSMEK, bugün gerek ulaþtýðý yüz
Bir dünya baþkenti olan kültürler beþiði binlerce kursiyer sayýsý, gerek eðitim verdiði 193 kurs
Ýstanbulumuz, bütün sanatlarda olduðu gibi hat sanatýnda merkezi ve 97 branþýyla adeta dünyanýn en büyük halk
üniversitesi haline gelmiþtir. Genç, yaþlý, kadýn, erkek,
da önemli bir merkez olmuþtur. Nice hattat, tarihin tozlu
özürlü, mahkum ayýrt etmeksizin toplumun her kesimine
sayfalarýna, þehrimizin adýný altýn harflerle kazýmýþlardýr.
ulaþan ÝSMEK sadece ücretsiz eðitimleri ile deðil, seminerleri,
Osmanlýlar zamanýnda en parlak devrini yaþayan hat
sergileri, alanýnda önemli bir boþluk dolduran yayýnlarý ile
sanatýnýn, en nefis örneklerine, Ýstanbulumuzun simgesi
de toplumsal bir hizmete imza atmaktadýr.
haline gelen ulu minarelerde, yüce kubbelerde, hüzünlü
mezar taþlarýnda kýsacasý hemen hemen bütün tarihi Alanýnda uzman usta öðreticileri vasýtasýyla elleri
yapýlarýmýzda rastlamaktayýz. Bir hazine deðerindeki el geleceðe uzanan deðerli sanatkârlar yetiþtiren ÝSMEK,
yazmasý kitaplarýmýz, kütüphanelerde muhafaza edilen, hazýrladýðý branþ kitaplarý ile sanat dünyasýna bir ýþýk
müzelerde örnekleri sergilenen müstesna eserlerimiz de tutmaktadýr. Saygýdeðer hat sanatçýsý ve ÝSMEK hat usta
o dönemlerden bizlere kalan kýymetli yadigârlardýr. öðreticisi Süleyman Berk Beyefendinin Hat Sanatý kitabý
ÝSMEK Yayýn Editörlüðü bünyesinde yayýna hazýrlamýþtýr.
Geçen zaman, geliþen teknoloji ve deðiþen insan Bu sanat kokan, enfes kitapta emeði geçen herkese de
yaþamý, sanattaki incelikleri yok etmek için büyük gayret ayrý ayrý teþekkürlerimi sunuyorum
sarfetse de, geleneksel sanatlarýmýz ÝSMEK gibi kurumlar
vasýtasýyla yaþatýlmakta, büyük bir özveri, titizlik ve itina Sanatla güzelleþen, sevgi, saygý ve hoþgörü dolu bir
ile geleceðe aktarýlmaktadýr. Kültürel deðerlerimize sahip yaþam dileklerimle
5
HAT SANATI
FOTOÐRAF DÝZÝNÝ
Mehmed Özçay:
12, 20, 24, 27, 32, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 48, 49, 52, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 61, 64,
65, 66, 67, 68, 86, 78, 82, 83, 84, 100, 102, 106, 107, 110, 112, 114, 118, 119, 121, 126, 127, 128, 129, 130, 131,
132, 133, 136, 135, 140, 141, 142, 143, 146, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170,
175, 176, 177, 181, 182, 183,
184, 186, 187, 192, 193, 197, 210, 215, 216, 227, 228, 229
Mustafa Yýlmaz:
6, 7, 8, 9, 13, 14, 17, 18, 47, 53, 60, 74, 77, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 98, 104, 115, 116, 120,
122, 123, 124, 134, 137, 171, 173, 174, 175, 188, 191, 194, 195, 196, 206, 207, 211, 212, 213, 214, 219, 225
Bahadýr Taþkýn:
2, 3, 4, 5, 10, 21, 22, 23, 26, 30, 31, 33, 34, 63, 72, 73, 80, 95, 144, 179, 190, 222, 223, 224
Dr. Aras Neftçi:
1, 28, 29, 71, 138
Yavuz Özdemir:
117, 145, 172, 180, 185
Turgut Engin:
51, 96, 97, 125, 178
Abdüsselam Ferþadoðlu:
11, 36, 94
Hâdiye Cangökçe:
19 ve Mehmed Þevki Efendi Meþkleri
Muhittin Serin Arþivi:
221
Ali Toy Arþivi:
189, 217, 218, 220, 226
Antik A.Þ. Arþivi:
15, 50, 69, 75, 81, 105, 135
Turan Sevgili Arþivi:
209
6
HAT SANATI
ÝÇÝNDEKÝLER
ÖNSÖZ
Son yýllarda klasik sanatlara karþý büyük bir ilginin ekol sahibi hattatý Þeyh Hamdullah, kendinden önceki
olduðu bilinmektedir. Hat, Tezhip, Ebru, Minyatür, Cilt gibi önemli hattat Yâkutun eserleri üzerinde çalýþmýþ, Hâfýz
klasik sanatlarýmýza olan ilgi, bu sanatlarýn tarihine ve Osman da Þeyh Hamdullah yazýlarý üzerinde çalýþarak
kullanýlan araç-gereçlere olan ilgi ve talebi peþinden ekollerini tesis etmiþtir. XVIII. yüzyýl hattatý Ýsmâil Zühdî
getirmiþtir. Efendi ve XIX. asrýn dâhi hattatý Mustafa Râkým, Hâfýz
Osmanýn yazýlarý üzerinde uzun tedkîkatlar yaparak,
Bu ilgi, yazý sanatýndaki geliþimi hýzlandýrdýðý gibi,
yazýda söz sahibi hattatlar olmuþlardýr. Sâmi Efendinin
yazý sanatý ve geleneksel sanatlar üzerine yapýlan
terakkîsinde, eline geçen Ýsmâil Zühdînin bir murakkaasýnýn
çalýþmalarý da artýrmýþtýr. Yüksek lisans ve doktora tezleri
büyük tesiri olmuþtur.
yanýnda, nitelikli yayýnlar dikkat çekici seviyeye ulaþmýþtýr.
Tarihte olduðu gibi bugün de, Ýslâm yazý sanatýnda
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek
öncülüðü ülkemiz yapmaktadýr. Bunda, þüphesiz bu sanatýn
Eðitimi Kurslarý, sanat eðitimi konusunda Ýstanbulda büyük
sýký bir usta-çýrak iliþkisiyle öðretilmesinin rolü büyüktür.
bir görevi yerine getirmektedir. Yeni baþlayan kursiyerlere
Asýrlarýn oluþturduðu kuvvetli bir gelenek, yazýyý
yönelik sanat eðitimi yanýnda, ileri seviyedeki kursiyerlere
bozulmadan günümüze taþýmýþtýr. Yazý sanatýnýn
açtýðý tekâmül ve ihtisas kurslarýyla ciddi bir sanat eðitimi
öðrenilmesinde önemli rolü olan güzel örneklerin
vermektedir. Sanat eðitimi alan kursiyerlere pratik eðitim
Ýstanbulda olmasý, sanatýn merkezi olarak burayý
yanýnda, öðretilen sanatýn tarihi ile ilgili akademik bilgi
göstermektedir. Müze ve kütüphânelerde, özel
verilmesine ve seminerler düzenlenmesine gayret
koleksiyonlarda, dîni ve sivil mimâri eserlerde önemli yazý
edilmektedir.
örnekleri bulunmaktadýr.
Yazý sanatý sýký bir usta-çýrak iliþkisi ile
Hazýrlanan bu kitap, meraklýsýna, yazý sanatý ile
öðrenilmektedir. Hoca ile talebe dersi bire bir yapmaktadýr.
ilgili gerekli bilgiyi vereceði gibi ana kaynaklara yönlendirme
Talebenin, hocanýn sözlerine ve eline dikkat kesilmesi
görevini de yerine getirecektir. Dipnotlarda ve
gerekmektedir. Hocanýn kendisine verdiði dersi dikkatle
çalýþmasý yanýnda, güzel örneklerin devamlý incelenmesinin bibliyografyada zikredilen eserler, bu konuda gerekli
yazý taliminde önemi büyüktür. Tarihte ekol sahibi hattatlar, yerlere yönlendirecektir. Daha ilk bölümde, Arap yazýsýnýn
kendilerinden önce gelmiþ usta hattatlarýn eserleri üzerinde kaynaðý, yazýnýn sanata doðru seyri ve hat sanatýnýn çýkýþ
uzun süre çalýþarak ekollerini oluþturmuþlardýr. Osmanlýnýn kaynaðý ile ilgili bilgiler verilmiþtir. Yazý sanatýndaki önemli
8
HAT SANATI
ilk dönemlerden sonra, Osmanlýnýn hat sanatýna katkýlarý güzîde sanatkârýmýzýn eserleri verilmiþtir. Yazý sanatýnýn
ve hat sanatýnýn kilometre taþlarý, muhtasar da olsa bu tarih olmaktan kurtulduðunu bu eserlerden anlayabiliriz.
kitapta yer alan ana konulardýr. Ýslâm sanatýnda kullanýlan
Fotoðraflar büyük ölçüde þahsî arþivimden alýnmýþtýr.
yazý çeþitleri; aklâm-ý sitte ve diðer yazý çeþitleri tek tek
Bunun yanýnda, sanatkâr dostum Ömer Faruk Dere, basým
ele alýnarak incelenmiþtir. Hat Sanatýnda kullanýlan
merhalesindeki eseri Hattat Hâfýz Osman Efendi kitabýndan
malzemelere ayrý bölüm ayrýlmýþtýr. Kamýþ kalem ve bazý fotoðraflarla, fotoðraf arþivinde yer alan Topkapý
çeþitleri, kamýþ kalemden baþka kullanýlan kalemlerde Sarayý Müzesi Güzel Yazýlar Bölümü 190/1 numaralý hattat
bahsedilmiþtir. Aherli kaðýt ve kaðýdýn terbiye edilmesi, Mehmed Þevki Efendinin sülüs nesih meþk murakkaasýnýn
aherlenmesi bu bölümde anlatýlmýþtýr. Kalem açmada fotoðraflarýný hiç tereddütsüz kullanmamýz için vermesinden
kullanýlan kalemtýraþ, kalem aðzýnýn kat ve dolayý teþekkürü hak etti.
þakkedilmesinde kalemin konulduðu makta, örnekleriyle
Meþkler bölümünde, Mehmed Þevkî Efendinin
verilmiþtir. Ýnce ruhlu sanatkârlarýn, özenli malzemeleri
sülüs-nesih meþkleri yanýnda, XX. asrýn önemli hattatý
arasýnda mürekkep hokkasý ve divitin ayrý bir yeri
Halim Özyazýcýnýn (1898- 1964) rika meþkleri konulmuþtur.
bulunmaktadýr. Tarih boyunca nice sanatkârýn çok büyük
Antalya eþrafýndan Hüseyin Tulpar Beye, Halim Hocanýn
emeklerle hazýrlattýðý bu malzemelerin numûneleri ilgili
meþklerini neþre müsaade ettikleri ve koleksiyonuma
bölümde yer almaktadýr. Geçmiþte sanatkârlarýn kullandýðý
kazandýrdýklarý için minnet borçluyum. Merhum Emin Barýn
âletleri görmesi ve tanýmasý, hat talebesi ile birlikte hat koleksiyonundan çekimlere izin veren Tevfik Barýna, ayný
meraklýlarýna da nostalji yaþatacaðý muhakkaktýr. zamanda ÝSMEKten mesâi arkadaþlarým Dr. Münevver ve
Hat Sanatýnda ayrý formuyla önemli yeri olan tuðra Dr. Kaya Üçer çiftine koleksiyonlarýný istifademe cömertçe
hakkýnda geniþ bilgi verilerek tarihî perspektiften bakýlmýþtýr. açtýklarý için teþekkür ediyorum.
Bir baþka önemli konu, bir hat levhasýnýn meydana getiriliþ Öncelikle bu eserin yayýnlanmasýný saðlayan Ýstanbul
safhalarý bütün ayrýntýlarýyla altýncý bölümde anlatýlmýþtýr. Büyükþehir Belediye Baþkaný Sayýn Kadir TOPBAÞ
Eser yedi ana bölümden oluþmaktadýr. Yedinci Beyefendiye, kendilerinden devamlý feyzaldýðým hocalarým
bölümde hat sanatýnýn þeçkin örneklerinden bir demet Prof. Dr. Muhittin Serin ve Prof. M. Uður Derman beylere;
sunulmuþtur. Ayrýca, hattat Halim Özyazýcýnýn nesih ve fotoðraflarý çeken sanatkâr dostlarým Mustafa Yýlmaz,
rika meþkleri de bu bölüme konmuþtur. Yazý sanatýyla Bahadýr Taþkýn, Dr. Aras Neftçi, Abdüsselâm Ferþadoðlu,
ilgili ana kaynaklar, seçme bibliyografyada yer almaktadýr. Turgut Engin ve Galata Mevlevihânesi Müzesi Müdürü
Konularla ilgili daha geniþ ve derin bilgi bu kaynaklardan Yavuz Özdemire teþekkür ediyorum.
Yazý sanatýnda üstad hattatlarýn eserlerinin neþri eþim Dilek hanýma her zaman þükran borçluyum. Kitabýn
çok önemlidir. Hat talebesinin bunlar üzerinde yapacaðý hazýrlanmasýnda azami dikkat ve titizlik gösterilmiþtir.
tetebbûlar, onu mutlaka sanatýnda ileri noktalara Olabilecek hatalarýmýzýn mazur görüleceði ümidiyle
taþýyacaktýr. Katalog kýsmýnda mümkün olduðunca fazla Gayret bizden, baþarý Allahtan
eser konulmasýna gayret edilmiþtir. Levha yanýnda mimâri
eserler üzerinde bulunan kitâbelerden de örnekler
verilmiþtir. Ayný bölümde, geçmiþ hattatlarýmýz yanýnda Dr. Süleyman BERK
günümüzün güzîde sanatkârlarýndan Ali Toy, Mehmet Ekim 2006
Özçay ve Osman Özçayýn eserlerinden örnekler verilmiþtir. Akþemseddin- Fatih
Bu sanatlarýn, bir geçmiþ zaman sanatý olmayýp günümüzde
de hakkýyla icrâ edildiðini göstermesi bakýmýndan bu üç
9
HAT SANATI
GENEL KISALTMALAR
10
HAT SANATI
I. BÖLÜM
11
HAT SANATI
12
HAT SANATI
Resim 2- Tûmâr yazýya bir örnek. (TSMK-K 882, 2a) Resim 4- Kûfi yazý. (TSMK-EH, 16, 6a)
13
HAT SANATI
geniþliði belli olan tûmâr yazýyý icat etti.20 Bu yazý daha eliflerin alt uçlarý sol tarafa doðru kývrýlmýþtýr. Bazý harflerin
sonra icat edilecek yazýlar için ana ölçü görevi görmüþtür.21 uç kýsýmlarýna tomurcuk þeklinde çiçek konulmuþtur.
Kalem aðzý geniþliði muayyen olmayan celîl
kaleminin tûmara mahsus kalem aðzý geniþliði 24 beygir 1. 1. 4. Abbâsîler Döneminde Yazý (132-656/750-1258)
(birzevn) kuyruðu kýlýdýr.22 Bu da yaklaþýk 15 mm.ye eþittir
ki23 celî kaleminde de asgarî ölçü budur. Bu yazý resmî Emevilerin sonu ve Abbâsîlerin baþlarýnda
yazýþmalarda kullanýlmýþtýr. Tarihte ilk defa hattat unvaný kaynaklarýn bahsettiði iki önemli sanatkâr, yazýyý Kutbe'nin
ile karþýmýza çýkan þahýs Kutbetü'l-muharrir'dir. Kutbe, baþlattýðý yönde geliþtirmiþlerdir. Bunlardan biri ez-Zahhak
Arap hattýný sanat olarak geliþtiren ilk þahýs ve kendinden b. Aclân diðeri ise, Ýshak b. Hammad el-Kâtip'tir. 31
sonra gelen büyük hattatlar silsilesinin baþý olarak kabul Abbâsîler'in ilk devrinde yaþayan meþhur vezir ve ayný
edilir.24 Ýsminde bulunan muharrir sýfatý, hattat anlamýna zamanda hattat olan Ebû Ali Muhammed b. Ali (Ýbn Mukle)
gelmektedir. Gerçek yazý sanatkârý ile yazýsý sadece güzel (ö. 328/940), o zamana kadar uzun tecrübe ve arayýþlarla
olaný birbirinden ayýran en eski kelime Muharrirdir.25 elde edilen harf þekillerini belli ölçülere baðladý.32 Artýk
Yazýyý sanatlý bir þekilde yazma endiþeleri olmayýp, sadece kûfînin etkisinden kurtulup, aklâm-ý sitteye dönmeye
kitap istinsâhý ile uðraþanlara ise verrâk adý verilmiþtir. baþlayan yazýya yeni bir þekil verdi. Bunda sahip olduðu
Uzun zaman sonra muharrir kelimesinin karþýlýðý hattat,
verrak kelimesinin karþýlýðý ise kâtip olmuþtur.
Muhtemelen milâdî XII. yüzyýldan itibaren muharrir
sýfatýnýn yerini hattat sýfatý almýþtýr.26
Baþlangýçta kalýn yazýlar için sadece celîl ismi
kullanýlmýþtýr. Bu isim, çeþitleri oluþmamýþ biri yuvarlak
diðeri düz karakterli yazýlarýn büyük boyda yazýlanlarýna
verilen bir isim idi.27 Celîl yazýnýn üst seviyedeki devlet
yazýþmalarýnda kullanýlan kalem aðzý kalýnlýðý belirli olan
cinsine, dürülüp, bükülen kâðýt yahut deriye nispeten
tûmâr adý verildi. Kalemu'l-celîl'in ince boyda yazýlanýna
kitap istinsâhýnda kullanýldýðý için neshî, verraklarca
kullanýldýðýndan da verrâkî adý verildi; bu yazý ince
muhakkak özelliði göstermektedir. Üst seviyedeki devlet
yazýþmalarýnda kullanýlan kalemu't-tûmârýn üçte biri
nispetinde olanýna üçte bir manasýna gelen sülüs adý
verilmiþtir.28 Emeviler döneminde devlet merkezi Þam'da Resim 5- Ali b. Hilâl Yazýsý ( TSMK-Baðdad 125, 34 a)
14
HAT SANATI
Resim 6- Hasankeyfte bulunan Eyyûbiler dönemi Sultan Süleyman Camii celî sülüs kitabesi.
hendese bilgisinin de etkisi vardýr.33 Yazýyý düzene kaidelerine baðlý kalmýþsa da daha çok Ýbn Bevvâb'ýn
koyarken nokta, elif ve daireyi ölçü olarak aldý.34 Noktayý yazýlarýna zerâfet kazandýrýp, bir üslûp meydana
harflerin boyu, elifi dik harflerin boyu, daireyi ise çanak getirmiþtir.42 Yâkût'un bilhassa muhakkak ve reyhânîde
þeklindeki harflerin geniþliði için ölçü olarak koydu. Böylece ortaya koyduðu estetik kurallar, âhenk ve nisbet Osmanlý
aklâm-ý sitteyi ölçü içerisine alýp düzene soktu. Ýbn-i Mukle hat mektebinin doðuþuna kadar Ýslâm âleminde ideal
kalem-i tûmâr-ý kûfi'den bahsetmiþtir ki, kendi ifadesiyle örnekler olarak kabul edilmiþtir. Mustakimzâde, Yâkût'un
bu hat cinsi harflerinde yuvarlaklýk olmayan, tamamen Kýbletü'l-Küttab (yazýcýlarýn öncüsü) diye þöhret bulduðunu
düz hatlardan meydana gelen kûfidir.35 Bu hat daha sonra kaydeder.43 Abbâsîler'in siyasi hayatlarýnýn bitiþi ve
ma'kýlî olarak isimlendirilmiþtir. Yâkut'un vefatýndan sonra Baðdat, san'at merkezi olma
Ýbn Mukle'den bir asýr sonra gelen ve onun özelliðini kaybetmiþ, yerini önce Kâhire'ye daha sonra
mektebinin ikinci merhalesini temsil eden Ýbnü'l-Bevvâb Ýstanbul'a býrakmýþtýr.44
(ö. 413/1022), Ýbn Mukle'nin seviyesine ulaþmak için, yýllarca Fâtýmîler döneminde kûfî yazýnýn celîl örnekleri
onun yazýlarýný inceledi ve taklit etti; Ýbn Mukle yazýsýný kullanýlmýþtýr. Bu dönemde celîl yazýnýn kullanýmýnda
geliþtirdi ve güzelleþtirdi.36 Merhum Nihad M. Çetin'in zeminde çiçek ve rûmî motifler bulunmaktadýr. El-Hakim
ifadesiyle; "... benzerleri arasýnda ortak husûsiyetleri en
33- Ali ALPARSLAN, Ýbn Mukle'nin Ýslâm Yazýsýna Hizmeti, "Tarih Boyunca
bâriz þekilde taþýyan hat üslûplarýný seçti ve çok muhtelif Paleografya ve Diplomatik Semineri 30 Nisan/2 Mayýs 1986 Bildirileri",
Ýstanbul, Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 1986, s. 11.
kanallarýna yöneltti."37 Ýbn Mukle ve Ýbnul-Bevvâbýn celîl 34- Adolf GROHMANN, Arabische Palãographie (I. Teil), Wien, 1967, s. 16; Issam
el-Said and Ayþe Parman, Geometric Concepts In Islamýc Art, World of
yazýsýna örnek elimizde olmamakla birlikte, Ýbnul-Bevvâb
Islam Festival Puplishing Company Ltd. London, 1976, s. 131; Alparslan,
yolunda yazýlmýþ celîl bir yazý örneði mevcuttur. Ýslâm Tarihi, XIV, 463.
35- Müneccid, a. g. e., 81.
Ýbnü'l-Bevvâb'dan iki asýr sonra, Ebu'l-Mecd 36- Çetin, ÝKMHS, 24; bkz. Mustakimzâde Süleyman Sa'deddin Efendi, Tuhfe-i
Hattâtîn, Ýstanbul, Türk Tarih Encümeni Külliyatý, Ýstanbul, 1928, s. 331-
Cemâleddin Yâkût b. Abdullah el-Musta'simî (ö. 698/1298), 332; Habib Efendi, Hat ve Hattâtân, Ýstanbul, 1305, s. 44-48, (45-48. sayfalar
arasýnda Ýbn Bevvab'ýn yazdýðý hat ve kalem hakkýndaki kasîdesi "Kasîde-
yazýya yeni bir nefes verdi.38 Yakût uzun süre Ýbn Mukle i râiyye-i Ýbn Bevvâb maa Þerh" mevcuttur.); A. Süheyl ÜNVER, Hattat ALÝ
BÝN HÝLAL Hayatý ve Yazýlarý, Ýstanbul, Yeni Laboratuvar Yayýnlarýndan
ve Ýbn Bevvâb'ýn yazýlarýný inceleyerek, yazýda yeni bir 1958, s. 5.
37- Çetin, ÝKMHS, 26.
tavýr ortaya koymuþtur.39 Onun sayesinde aklâm-ý sittenin 38- Selahaddin el-MÜNECCÝD, Yakût el-Musta'simî, Beyrut, Daru'l-Kitâbi'l-Cedîd,
1985, s. 17; Çetin, ÝKMHS, 27.
kâideleri daha bir belirginleþerek, yazý güzelleþmiþtir.40 39- Mustakimzâde, Tuhfe-i Hattâtîn, 575; Çetin, ÝKMHS, 27.
40- Alparslan, Ýslâm Tarihi, 464.
Yakût'un yaptýðý en büyük deðiþiklik, o güne kadar 41- el-Müneccid, Yâkut el-Musta'simî, 28; Nihad M. ÇETÝN, "Yâkût Musta'simî,
ÝA, XIII, 354; a. mlf., ÝKMHS, 27.
düz kesilen kalemin aðzýný eðri kesmesi ve eðimini
42- Çetin, a. g. e., 27.
artýrmasýdýr.41 Daha önce de belirtildiði gibi Yâkut, Ýbn 43- Mustakimzâde, 575.
44- Muhittin SERÝN, Hattat Þeyh Hamdullah, Hayatý, Talebeleri, Eserleri, Ýstanbul,
Mukle ve Ýbn Bevvâb yazýlarýndan istifade etmiþ, onlarýn Kubbealtý Akademisi Kültür ve San'at Vakfý, 1992, s. 14.
15
HAT SANATI
Resim 7- Hasankeyfte bulunan Eyyûbiler dönemi Sultan Süleyman Camii çeþme üstü kitâbe.
Camii, el-Ezher Camii harim duvarý, el-Akmer Camiinde dönemde Namazgâh Camii yazýlarý makýlî, Özkent Celâleddin
bu örnekler görülebilir. Bu dönemden Halife el-Muntasýr'ýn Hüseyin Türbesi portali tezyinî kûfî, Muhammed b. Nasr
kudretli kumandanlarýndan Emirü'l-Cuyûþ Bedrü'l-Cemâlî Türbesinde ise tezyinî celî sülüs örnekleri yer almaktadýr.
tarafýndan yaptýrýlan El-Cuyûþî Camii (m. 1085) mihrabýnda Buradaki celî sülüs yazý yalýn olarak deðil tezyinatla birlikte
bulunan tezyinî kûfî yanýnda mihrap içerisinde mevcut kullanýlmýþtýr.
celî sülüs yazý önemli eserlerdendir. Fatýmî eserlerinden Gazneliler döneminde de mimarî eserlerde tezyinî
incelenen tüm yazýlarýn zeminlerinde tezyinat kûfî kullanýlmýþtýr. Aslan Câzib Türbesi kubbe kasnaðý ve
bulunmaktadýr.45 pencere üstleri tuðladan yapýlan parçalarla tezyinî kûfîye
Karahanlýlar döneminde tezyinî kûfî ve mâkilî ile rastlanýr.
birlikte celî sülüs tezyinatlý olarak kullanýlmýþtýr. Bu
1. 1. 5. Selçuklularda Celî Yazý
Selçuklularda mimarî eserlerde celî sülüs ve kûfî
kullanýlmakla birlikte celî sülüs daha çok tercih edildi. Celî
sülüs hem yalýn hem de zemini süslü olarak, kûfîler ise
tezyinî olarak kullanýlmýþtýr. Bu dönemdeki yazýlarýn ortak
özelliði harflerin cýlýz, dik harflerin yukarýdan aþaðý doðru
incelmesidir. Ayrýca, yazýda kalem hareketlerinin özelliklerini
görmek mümkün deðildir.
Horasan Selçuklularý devrinde yapýlýp bünye
deðiþikliði geçirmeden zamanýmýza kadar gelen camilerden,
Zavare Mescid-i Cumasý'nda (m. 1136) bulunan kuþak
45- Bu konudaki örnekler için bkz. Suut Kemal YETKÝN, Ýslâm Sanatý Tarihi,
Ankara, Ankara Üniversitesi Ýlâhiyat Fakültesi, Türk ve Ýslâm Sanatlarý Tarihi
Resim 8- Hasankeyfte bulunan Eyyûbiler dönemi Sultan Süleyman Camii Enstitüsü Yayýmlarý: 2, 1954, Levha, 67-82.
çeþme üstü kitâbe.
16
HAT SANATI
Resim 9- Hattat Ali b. Yahya Sûfinin celî sülüs hat ile yazdýðý Amasya II. Bâyezid Camii Kitabesi
þeklinde kûfî yazýnýn zemini kývrýk dallý motiflerle abidevî bir eserdir. Burada kûfî ve celî sülüs yazý kullanýlmýþ,
süslenmiþtir. 46 Ayný dönemden Ardistan Mescid-i celî sülüs yazý zemininde kývrým dallý motifler yeralmýþtýr.
Cumasýnda (m. 1160) kubbeye geçiþ bölgesinde ve Kitabelerdeki celî sülüs harfleri yayvan olup, dik harfler
mihrapta zemini kývrýk dallý motiflerle süslü celî sülüs yukarýdan aþaðý doðru incelmektedir.48
örneklerini görmek mümkündür. Burada celî sülüs satýr Bu dönem celî sülüsünün ortak özelliði, harflerin
esasýna göre yazýlmýþtýr.47 çok basit ve küt, dik harflerin yukarýdan aþaðý doðru
Anadolu Selçuklularý döneminde mimarî eserlerde incelmesidir. Yazýlarda Osmanlý döneminde göreceðimiz
kûfî, muhakkak ve celî sülüs yazý kullanýlmýþtýr. Bu dönem estetik, kalem hareketlerinin hakký ve özellikleri, istifte
eserlerinden yazýlarýyla dikkat çeken Divriði Ulu Camii (m. harflerin birbirini kucaklamasý gibi güzellikleri görmemiz
1129) portalinde zemini süslü celî sülüs kullanýlmýþtýr. mümkün deðildir. Bu dönemde yazýlan kûfî yazýlar celî
Burada dik harfler oldukça uzun ve harfler küttür. Milâdî sülüse göre daha baþarýlý sayýlabilir.49
1253 yýlýnda I. Alaaddin Keykubad'ýn kýzý Hond Hatun Orta Asyada Hâkim Tirmizî Türbesinde bulunan
tarafýndan inþa olunan Erzurum Çifte Minareli Medresesi celî yazýlar çok baþarýlý, istif ve harfler mükemmeldir. Dik
yazýlarý da celî sülüs ile olup zemininde kývrýk dallý motifler harfler dengeli bir þekilde daðýtýlmýþ diðer harflerin
bulunmaktadýr. Yazýlar o dönemin özelliðini daðýlýmýnda da çok baþarýlý olunmuþtur. XIV. yüzyýla ait
aksettirmektedir. Anadolu Selçuklularý döneminden Konya olan bu mezarýn yazýlarýndaki baþarý Osmanlýda ancak
Sýrçalý Medrese (m. 1242), yine ayný dönemden Divriði XVI. yüzyýlda yakalanabilmiþtir.
Sitti Melîk Türbesi (m. 1195) portali, Divriði Ulu Camii (m. Semerkand, Bibi Haným Camiinin gerek çini üzeri
1229) inþâ kitabesi yazýlarýnda celî sülüs zemini kývrýmdal gerek taþ üzerine mahkûk celî yazýlarýnýn harfleri tenâsüb
rûmî ve geometrik desenlerle süslüdür. Aksaray Sultan olarak oldukça baþarýlý ve canlýdýrlar. XV. yüzyýl baþlarýna
Haný portali (m. 1229), Konya Ýnce Minareli Medrese (m. 46- Suut Kemal YETKÝN, Ýslâm Mimarisi, Ankara, Ankara Üniversitesi Ýlâhiyat
Fakültesi, Türk ve Ýslâm Sanatlarý Tarihi Enstitüsü Yayýnlarý: 2, Ankara, 1959,
1258) portali ve Konya Karatay Medresesi (m. 1251- 1252) s. 144.
47- YETKÝN, a. g. e. , 146-147.
yazýlarý örgülü kûfî ve ma'kýlî yazý kullanýlmýþtýr. Kubbe
48- YETKÝN, a. g. e. , 212.
kasnaðýnda kullanýlan kûfî, o zamana kadar görülen 49- Bazý müellifler, bu dönemdeki celî sülüslere neshî adýný vermiþlerdir ki,
bu isimlendirme yanlýþtýr. Zirâ bu yazýlarýn üslûp ve kaide açýsýndan böyle
yazýlardan farklýlýk göstermektedir. Tercan, Mama Hatun isimlendirilmesi mümkün deðildir. Bkz. A. Survey of Persian Art, London,
1939, s. 1770-1774; Semra ÖGEL, Anadolu Selçuklularýnýn Taþ Tezyînâtý,
Kümbeti, Selçuklularýn bir kolu olan Saltuklulardan kalma Ankara, Türk Tarih Kurumu, 1987, s. 89-90.
17
HAT SANATI
Resim 10- Ali b. Yahyâ Sûfinin Topkapý Sarayý Bâb-ý Hümâyûn üzerindeki celî sülüs Müsennâ kitabesi; Tuðra Sultan II. Mahmuda ait olup, Hattat Râkým tarafýndan
çekilmiþtir.
ait olan bu yazýlarda, istifteki çizgi uyumu zamanýna göre celî sülüse terk etmiþtir.50
dikkat çekici seviyededir.
Kûfî yazýnýn mimarî eserlerde kullanýmý Anadolu 1. 2. OSMANLI YAZI SANATINDA EKOLLER
Selçuklularýna kadar devam etmiþ, Osmanlýda Fatih devrine
kadar da zaman zaman süs unsuru olarak kullanýlmýþ, Ýslâm yazý sanatý en hýzlý geliþmeyi Osmanlý hat
Fatih devrinden sonra kûfi yazý bu alanda yerini tamamen 50- Alparslan, Beþerî Bilimler Dergisi, 2-3.
18
HAT SANATI
Resim 11- Hattat Þeyh Hamdullah tarafýndan celî sülüs hatla yazýlan Ýstanbul Davud Paþa Camii kitâbesi.
mektebinde yaþamýþtýr. Özellikle Fatih Sultan Mehmed halâvetini görmek mümkündür. Bâb-ý hümâyun
döneminden itibaren, yazý sanatýnda ekoller geliþmiþ ve kitabelerinin istifi çok girift ve baþarýlýdýr; özellikle müsennâ
yaklaþýk her yüz yýlda bir geliþme yaþanmýþtýr. âyet, istif olarak mükemmeldir.
Osmanlý döneminde yazýda görülen ilk ciddi geliþme Müsennâ yazýnýn alt kýsmýnda bulunan tarih kitâbesi,
hattat Yahya Sûfi51 ve oðlu Ali b. Yahya Sûfi52 ile görülür. girift istifi ve devrine göre harflerin yapýlarýndaki güzellik
Yahya Sûfinin Fatih Camii avlu pencerelerinde iç ve dýþ dikkat çekmektedir. Kitabe harf yapýsý ve istifi ile bütünüyle
kýsmýnda bulunan yazýlar incelendiðinde, harflerin hareke deðerlendirildiðinde, Râkým öncesi mükemmel bir örnek
ve süs iþaretlerinden arýndýrýlmýþ hâli göze çarpar. Ancak olarak kabul edilebilir. Ayný dönemde sülüs ve nesih
harflerde istenen olgunluk henüz yoktur. Harfler satýh yazýda Yâkut el-Mustasýmî üslûbu hâkimdir.
üzerine dengeli bir biçimde yayýlmýþ durumdadýr. Dik Fatih döneminden sonra temelleri II. Bâyezidin
harfler, özellikle Fatih Camii avlu pencereleri iç taraftaki valiliði döneminde Amasyada atýlan aklâm-ý sittedeki
yazýlarda uzunca ve hâlâ küt bir haldedir. Bu dönemin uyanýþ, II. Bâyezidin padiþah olmasý ve Þeyh Hamdullahýn
belirgin bir özelliði, dik harflerin üzerinde satýr halinde kûfi Ýstanbula gelmesiyle hýz kazanmýþ ve aklâm-ý sittede
yazý bulunmaktadýr. Ayný özelliði, hattatý belli olmayan yeni bir devre baþlamýþtýr. Bu dönemde özellikle sülüs ve
Çinili Köþk yazýlarýnda da görmekteyiz. Yalnýz burada üst nesih yazý büyük bir geliþme dönemine girmiþtir.
19
HAT SANATI
Resim 12- Hattat Þeyh Hamdullah tarafýndan nesih hatla yazýlan Kuran-ý Kerîm. (TSMK-YG 913)
20
HAT SANATI
Resim 13- Hattat Þeyh Hamdullah tarafýndan celî sülüs hatla yazýlan Ýstanbul Sultanahmed Fîruzaða Camii kitâbesi.
Hamdullah, 1429 yýlýnda Amasyada dünyaya geldi. Babasý, ekolündeki öncülüðünden dolayý kendisine kýblettül-
Buhâra Türklerinden olan ve Amasyaya göç eden Mustafa küttâb, hattatlarýn öncüsü; kýdvetü ehlil-hatt, hattatlarýn
Dededir. Babasý ayný zamanda Sühreverdiyye tarikatinin baþý gibi sýfatlar verilmiþtir.57
þeyhidir. Þeyh Hamdullah, imzalarýnda daima babasýna
Þeyh Hamdullah Amasyada ilim tahsili yanýnda,
izafeten ibnuþ-þeyh sýfatýný kullanmýþtýr. Þeyh
Hayreddin Maraþîden Yâkut yolunda aklâm-ý sitteyi meþk
Hamdullahýn isminin baþýnda bulunan þeyh sýfatý, Okçuluk
etmiþtir.58 Yâkut el-Mustasýmî yazýlarý üzerinde uzun
Tekkesi Þeyhi olduðundan verilmiþtir. Osmanlý yazý
süren çalýþmalar yaptý. Þeyh Hamdullah yazýlarý incelendiði
zaman, Yâkut harflerinin en güzellerini alarak ekolünü
oluþturduðu görülür.59
21
HAT SANATI
hâlâ küt ve basit, istif de karýþýktýr. Yine de celi ile yazdýðý giyimli, nur yüzlü, Arapça ve Farsçaya vâkýf, üç dille þiir
kitabeler, celi sülüs yazýnýn tarihi geliþimi içerinde önemli söyleyebilecek kadar kültürlü bir zat olduðundan bahsedilir.
bir yere sahiptir. Çocuðu olmadýðýndan, yazý talebesi ve kendinden sonra
yolunu devam ettiren Hasan Çelebiyi evlatlýk almýþtýr. H.
1520 yýlýnda vefat eden Þeyh Hamdullahýn cenâze
963/ 1556 yýlýnda doksan yaþlarý civarýnda vefat etmiþ,
namazýný, devrin Þeyhülislâmý Zenbilli Ali Efendi Ayasofya
Sütlücede Ýshak Cemâleddin Halvetînin yanýna
Camiinde kýldýrmýþtýr. Þeyh Hamdullah, Üsküdar
gömülmüþtür.64
Karacaahmed Mezarlýðýna defnedilmiþtir. Kabri hâlâ ziyaret
edilmektedir. Þeyh Hamdullahtan sonra Kanuni döneminde hattat
Karahisâri tarafýndan Yâkut ekolüne dönüþ görülmüþtür.
1. 2. 2. Hattat Ahmed Karahisâri ve Ekolü
Karahisâri, aklâm-ý sittede Yâkut ekolüne yeni bir güzellik
Doðum tarihi kesin olarak bilinmeyen Ahmed kazandýrmýþtýr. Fakat, geliþen Þeyh ekolü karþýsýnda
Þemseddin Karahisârinin, Afyonda doðduðu imzalarýndan tutunamayarak kendisinden bir nesil sonra terkedilmiþtir.
anlaþýlmaktadýr. Yazýlarýna attýðý imzalarýnda Esedullâhi 61- Muhittin Serin, Þeyhin 30 Mushaf, 50 Enam-ý þerîf ve cüz, 121 murakaa
ve kýta, 8 ilmî eser ve altý duâ mecmuasýný tespit etmiþtir. Bkz. Serin, Þeyh
Kirmâninin talebesi olduðunu kaydetmiþtir. Esedullahi Hamdullah, 79-186.
62- Konu ile ilgili daha geniþ bilgi için bkz. Nefeszâde Ýbrahim Efendi. Gülzâr-ý
Kirmâni, Yâkut ekolüne baðlý bir hattattýr. Savâb, Ýstanbul, Güzel Sanatlar Akademisi Neþriyatý, 1939, s. 48; Tuhfe-i
Hattâtîn, 185-186; Melek Celâl, Þeyh Hamdullah, 9.
Karahisâri, Þeyh Hamdullahýn yazý talebelerinden 63- Yâkût yazýsý ile Þeyh Hamdullah yazýsýnýn geniþ mukayesesi için bkz. Serin,
Þeyh Hamdullah, 36-42
Ýshak Cemâleddin Halvetîye intisab ederek tasavvuf yoluna 64- Ahmed Karahisârînin hayatýyla ilgili daha geniþ bilgi için bkz. Menâkýb-ý
Hünerverân, 25; Nefeszâde, 59-60; Suyolcuzâde, 9-10; Habib, Hat ve Hattâtân,
da girmiþtir. Kaynaklarda uzun boylu, zayýf yapýlý ve temiz 84-86; A. Süheyl ÜNVER, Hattat Ahmet Karahisari, Ýstanbul, 1964, 13 s.+ 7
22
HAT SANATI
Resim 16- Hattat Karahisari tarafýndan muhakkak ve reyhani hatlarýyla yazýlan mushaf. (TSMK-H.5)
Karahisârinin özellikle celî sülüste terkip kabiliyeti yazýda istif ve terkip bakýmýndan Þeyh Hamdullahtan
vardýr. Þeyh Hamdullahda harf mükemmeliyeti yanýnda ileridir.65
Karahisârideki terkip mükemmeliyeti de olsaydý, Râkýmla
65- Ali ALPARSLAN. Osmanlý Hat Sanatý Tarihi, Ýstanbul, Yapý Kredi Yayýnlarý,
yakalanan geliþme daha erken olabilirdi. Karahisâri, celî 1999, s. 56.
23
HAT SANATI
Resim 17- Kaynaklarda, inþâ edildiðinde Karahisârî tarafýndan yazýldýðý bahsedilen Süleymaniye Camii kubbe yazýsý, Sultan Abdülmecid zamanýndaki Fossati tamirinde
Hattat Abdülfettah Efendiye yazdýrýlmýþtýr. Resimde görülen kubbe yazýsý Hattat Abdülfettah Efendiye aittir.
Resim 18- Hattat Karahisârî talebesi Hasan Çelebi tarafýndan celî sülüs hat ile yazýlan Süleymaniye Camii kitâbesi.
Karahisarinin müze, kütüphane ve özel harflerdeki metin tavýrlar dikkat çekmektedir.67 Topkapý
koleksiyonlarda eserleri mevcuttur. Kaynaklara göre Sarayý Kütüphânesi Hýrka-i Saadet Dairesinde 5 numarada
Süleymaniye Camii kubbe yazýsý ve külliyenin mutfak kayýtlý büyük boy Mushaf onun sanatýný aksettiren önemli
yazýsý Karahisârînindir. Fakat, Süleymaniye kubbe yazýsý
66- Süleymâniye Camii yazýlarý için bkz. M. Uður Derman, Süleymaniye
Fossatinin XIX. asýrdaki restorasyonunda hattat Abdülfettah Camiinde Hat Sanatý, Mimarî Mirasýn Bugünü. Ýstanbul, IRCICA, 1996, S.
303-305.
Efendi tarafýndan, Râkým üslûbunda yeniden yazýlmýþtýr.66 67- Karahisârinin bu eseri için bkz. Alparslan, Osmanlý Hat Sanatý Tarihi, 56;
ayný eserde (s. 56) Karahisârinin sanatý için yazýlan þu satýrlar dikkat
çekicidir:
Ahmed Karahisârî, aklâm-ý sittede Yâkut-ý Mustasýmî ekolünü,
Ýstanbul Türk- Ýslâm Eserleri Müzesinde bulunan Ýstanbulda yeniden, fakat ondan kat kat güzel bir noktaya ulaþtýrarak
yaþatan ve onu lâyýkýyla temsil eden büyük bir sanatkâdýr. Bu yüzden,
bir Enamdaki müselsel besmele ve kûfi kompozisyon
onun sanatýný temsil ettiði ekolün estetik anlayýþý içinde mütâlaa etmek
Karahisârinin sanattaki farklý konumuna iþaret etmektedir. îcâb eder. Sülüs yazýlarýnda ciddî ve azametli; muhakkak yazýlarýnda da
âbidevî bir duruþ ve görünüþ sezilir. Hattâ sülüs ve celî yazýda istif ve
Özellikle müselsel besmeledeki duruþ güzelliðiyle birlikte terkip bakýmýndan Þeyh Hamdullahtan ileridedir.
24
HAT SANATI
Resim 19- Hattat Hâfýz Osman Efendiye ait sülüs nesih bir kýta. (TSMK-GY 146 6a)
bir þâheserdir.68 Kaynaklarda, Sinan Türbesi yazýlarý Hâfýz Osman Efendi, Þeyh Hamdullah yazý ekolünün
Karahisârîye atfedilirse de tarih olarak mümkün deðildir. incelîklerini öðrenmek için Nefeszâde Seyyid Ýsmâil
Zira, Sinan, Karahisârîden 32 yýl sonra vefat etmiþtir. Kezâ, Efendiden71 yeniden meþke baþladý. Bu meþkle, Þeyh
Piyale Paþa Camii kapýlarý dýþýndaki yazýlarýn da Karahisârîye vadisinin bütün özelliklerini öðrendi ve h. 1090/1678den
ait olmasý mümkün deðildir. Zira, bu cami hattatýn 68- Bu Kuranýn Kültür Bakanlýðý tarafýndan 2000 ve 2003 yýlý olmak üzere iki
defa týpký basýmý yapýlmýþtýr.
vefatýndan 21 yýl sonra yapýlmýþtýr. 69- Tarihte hattat olarak adý geçen üç Derviþ Ali vardýr. Bunlar sýrasýyla; I. Derviþ
Ali (ö. 1084/1673) ünlü hattat Hâfýz Osman (1642-1698)ýn hocasýdýr. (bkz.
Suyolcuzâde Mehmed Necib, Devhatül-Küttâb, Ýstanbul, Güzel Sanatlar
Talebeleri arasýnda Hasan Çelebi (ö. 1594ten sonra), Akademisi, 1942, s. 49; Müstakimzâde, 336; Derman, DÝA, IX, 191, 192); II.
Derviþ Ali (ö. 1128/1716), I. Derviþ Aliden ayýrmak için Anbârizâde veya
Ferhad Paþa (ö. 1574) ve Derviþ Mehmed (ö. 1591) sayýlabilir.
Ýmam Derviþ Ali diye de bilinir. (bkz. Suyolcuzâde, 50; Mustakimzâde,
338; Rado, 123; Derman, DÝA, IX, 192); III. Derviþ Ali (ö. 1200/1786), Hüseyin
1. 2. 3. Hattat Hâfýz Osman Efendi ve Ekolü Hablînin talebesidir. Kalenderhâne Camii imam-hatipliðini de yaptý. Râkým
kendisinden meþketmiþtir. Râkýmýn bir devir nesih yazýlarý kendisine
benzer. (bkz. Mustakimzâde, 340; Derman, DÝA, IX, 192-193.)
Hattat Hâfýz Osman Efendi h. 1052/1642 yýlýnda 70- Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbi: H. 1028/1619 tarihinde dünyaya geldi. Eyüpte
doðduðu için Eyyûbî, Suyolcu Ömer Aðanýn oðlu olduðu için de
Ýstanbul Hasekide dünyaya gelmiþtir. Babasý, Haseki Sultan Suyolcuzâde lâkabýyla anýlmaktadýr. Davhatül-küttâb müellifi Suyolcuzâde
Mehmed Necîb Efendinin büyükbabasýdýr. Baþlangýçta Dede ismiyle bilinen
Camii müezzini Ali Efendidir. Küçük yaþta Kurân-ý Kerimi bir hattattan ders almýþtýr. Bu zâtýn vefatý ile I. Derviþ Aliden aklâm-ý sitte
meþkederek icâzetnâme almýþtýr. Sultan IV. Mehmed devrinin seçkin
ezberlediði için kendisine hâfýz lakabý verilmiþtir. Köprülü hattatlarýndandýr. Suyolcuzâde, Þeyh Hamdullah Mektebinin son halkasý
olarak kabul edilir; zîra yetiþtirdiði Hâfýz Osman yeni bir mektebin sahibi
Fâzýl Ahmed Paþa (1637-1691) himâyesinde öðrenim olmuþtur. Yetiþtirdiði en önemli talebeleri; Hâfýz Osman (1642-1698),
Hocazâde Mehmed (ö. 1695), Câbizâde Abdullah (ö. 1736)týr. Elli kadar
görmüþ ve bu esnada yazýya ilgi duymuþtur. Yazýyý, önce mushaf, yüz kadar enam yazdýðý rivâyet olunur. 1097/1686 tarihinde vefat
ederek Eyüpsultanda topraða verildi. Mezarý tahrip olunca, mezartaþý
I. Derviþ Aliden69 meþk etmiþtir. Derviþ Ali, o sýralar çok
kitâbesi Ýstanbul Türk ve Ýslâm Eserleri Müzesinde muhafaza altýna alýndý.
yaþlý olduðundan, bu kabiliyetli genci, önde gelen Daha geniþ bilgi için bkz: Suyolcuzâde, 73; Mustakimzâde, 536-537; M. Uður
Derman, Hattat Suyolcuzâde Eyyûbî, Mustafa Efendi, Yeþilay, sy. 413
talebelerinden olan Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbi Efendiye70 (Nisan 1968) s. 18-20; Rado, 104; Alparslan, Osmanlý Hat Sanatý Tarihi, ;
Dere, Hâfýz Osman Efendi, Yüksek Lisans Tezi.
gönderdi. Hâfýz Osman, Suyolcuzâde den h. 1070/1686 71- Nefeszâde Ýsmail Efendi: Ýstanbulludur; Nefeszâde olarak bilinir. Gülzâr-ý
Savâb müellifi Nefeszâde Seyyid Ýbrahim Efendinin akrabasýdýr. Sülüs ve
tarihinde, on sekiz yaþýnda icâzet aldý. nesih yazýyý Halid Erzurûmîden meþketmiþtir. Þeyh Hamdullah vâdisinde
25
HAT SANATI
Resim 20- Hattat Hâfýz Osman Efendinin ilk hocasý I. Derviþ Alinin sülüs nesih bir kýtasý.
sonra tamamen Þeyh Hamdullah üslûbunda yazmaya geçiren Hâfýz Osman, tedavi sonucu rahatsýzlýðý hafif
baþladý. Þeyh Hamdullah üslûbunu elde etmek için, onun geçirmiþ, fakat bu durum yazýlarýna olumsuz tesirde
eserlerini tetkik ettiði gibi, Sarayda bulunan bir Þeyh bulunmuþtur.76 Hastalýðý esnasýnda, kalem açma hizmetini
mushafýný da takliden yazmýþtýr.72 Sultan II. Mustafa, Hâfýz talebesi Çinicizâde Abdurrahman Efendi77 görmüþtür.78
Osman Efendiye çok hürmet gösterir; yazý yazarken Ömrünün sonlarýnda Silahtarda oturmuþtur.
hokkasýný tutardý. Bir ders esnasýnda Padiþah Artýk Hâfýz
Hâfýz Osman Efendi, genç denilebilecek bir yaþta,
Osman gibi bir hattat yetiþmez deyince, Hâfýz Osman
elli sekiz yaþýnda 29 Cemâziyelevvel 1110/ 3 Aralýk 1698
Efendinin Efendimiz gibi hocasýna hokka tutan padiþahlar
tarihinde vefat etmiþtir. Kabri, Kocamustafapaþa Sümbül
geldikçe, daha çok Hâfýz Osmanlar yetiþir hünkârým
Efendi Camii haziresindedir.
cevabýný verdiði çok meþhurdur.73
1. 2. 3. 1. Sanatý
Bir gün hocasý Suyolcuzâde ile Sadrazam Fâzýl
Ahmed Paþa (1635-1676)nýn bulunduðu bir mecliste Hâfýz Osman Efendi kendi üslûbunu yakalamak için
sadrazam, Hâfýz Osmandan bir Mushaf yazmasýný ister; önce, Þeyh vadisinde yazan bu mektebin önemli isimleri
bu arada hocasýnýn kim olduðunu sorar. Hâfýz Osman, I. Derviþ Ali, Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbi ve Nefeszâde
hocasý Suyolcuzâdeyi iþaret ederek Efendi hazretlerinden Ýsmail Efendiden ders almýþ; Þeyh yazýlarý üzerinde uzun
mezûnum cevabýný verir. Bu cevaptan çok mütehassis çalýþmalarda bulunmuþtur. Hâfýz Osman yazýlarýnda bulunan
olan Suyolcuzâde, dýþarý çýktýklarýnda talebesinin alnýndan özellikler yer yer Þeyh Hamdullah yazýlarýnda mevcuttur.
öper ve ona hayýr dua eder.74 Yine karlý bir kýþ günü, Hâfýzýn yaptýðý bu özelliklerin yazýlarýnda karar bulmasýdýr.
Hasekiden Eyüpsultana yalýnayak derse gitmesi, hocasýnýn rakipsiz olduðu bilinmektedir. H. 1090/1679 tarihinde vefat etmiþtir. Bkz.
Tuhfe-i Hattâtîn, 129; Rado, 102.
takdir ve sevgisini kazanmasýna vesile olmuþtur. Aðakapýlý 72- M. Uður Derman, Hâfýz Osman, DÝA, c. XV, s. 99
73- Derman, DÝA, 98
Ýsmail Efendinin Hüsn-i hattý biz bildik, Osman Efendimiz 74- Tuhfe-i Hattâtîn, 301-302.
75- Tuhfe-i Hattâtîn, 302.
yazdý sözü çok meþhur olmuþtur.75 76- Tuhfe-i Hattâtîn, 303
77- Çinicizâde Abdurrahman Efendi: Ýstanbulludur. Sülüs ve nesih yazýyý Ramazan
Efendiden öðrenmiþ ve ondan icâzet almýþtýr. Gubârî yazý yazmýþtýr.
Sünbüliye tarikatine intisablý olan Hâfýz Osman,
Padiþahýn mevlidhanlýðýný yapmýþtýr. Derviþ tabiatlý olduðu rivayet edilir.
Sümbül Efendi Dergâhý þeyhi Seyyid Alaaddin Efendiden H. 1137/1724 yýlýnda vefat etmiþtir. Tuhfe-i hattâtîn, 253-254; Çýð, Hattat
Hâfýz Osman Efendi, 7; Rado, 131.
mânevi eðitim almýþtýr. Ölümünden üç yýl kadar önce felç 78- Tuhfe-i Hattâtîn, 303
26
HAT SANATI
Resim 21- Hattat Hâfýz Osman hattýyla bir hilye-i þerif, (Sadberk Haným Müzesi 11671 Y12).
Padiþah hattatý olunca, Þeyh üslûbunu daha iyi elde ulaþtýrmýþtýr. Þeyh Hamdullahtan Hâfýz Osmana kadar
edebilmek maksadýyla, Topkapý Sarayýnda bulunan Þeyh gelen hoca silsilesi þöyledir: Þeyh Hamdullah, Þükrullah
Hamdullah mushafýndan taklid sahifeler yazmýþtýr. Bir Halîfe, Pir Mehmed Dede, Hasan Üsküdâri, Halid Erzurûmi,
manada, klâsik yoldan, Þeyh Hamdullah yolundan II. Derviþ Ali ve Mustafa Eyyûbi.79
ayrýlmadan sülüs ve nesih yazýyý kemâl noktasýna 79- A. Süheyl Ünver. Hattat Hâfýz Osman, Ýstanbul, 1967, s. 7
27
HAT SANATI
Resim 22- Hattat Hâfýz Osman hattýyla nesih Enam-ý Þerîf (Ömer Faruk Dere Fotoðraf Arþivi).
Hâfýz Osman ile Þeyh Hamdullah yazýlarý düþürülerek harfe hareket verilmiþtir.
karþýlaþtýrýldýðýnda þunlar söylenebilir:80
7- Hâfýz Osman, ortada ve sonda yazýlan ayýn
1- Dik harfler devamlý olarak satýra yarým nokta harfinin ortasýný devamlý kapalý yazmýþtýr.
sola meyilli yazýlmýþtýr.
8- Hâfýz Osmanda vav, fe ve kaf harflerinin
2- Rý ve vav gibi bülbül týrnaðý bulunan harflerin baþ kýsmý öne eðik durumdadýr.
týrnaklarýnýn yukarý olan aþýrý meyilleri törpülenmiþtir.
9- Þeyh Hamdullah keþîdeyi çok kullanmýþken,
3- Ayýn harfinin baþ kýsmýnýn sola olan düþüklüðü Hâfýz fazlaca kullanmamýþtýr.
düzeltilmiþtir.
10- Þeyh Hamdullah nesih yazýda kapalý cezm hiç
4- Lafza-i celâlde sondaki he harfi küçüldüðü kullanmamýþtýr.
gibi, he harfinden önceki lam harfinin açýklýðý artmýþ
11- Hâfýz Osman harfleri, Þeyh Hamdullah harflerine
ve yukarý çýkýþ daha narin bir hâl almýþtýr.
nazaran daha küçüktür.
5- Ýsm-i Nebi yazýmýnda ha harfinden mim
Hâfýz Osman Efendi, sanat vadisinde ilerleyiþ
harfine geçiþte Þeyhte bulunan açýklýk Hâfýzda kapanmýþ,
serüvenini bizzat kendisi kaleme almýþtýr. Burada, Þeyh
ikinci mim harfi de küçülerek, isim daha narin bir hâl
Hamdullaha olan hayranlýðýný ve çalýþma gayretini
kazanmýþtýr.
6- Sin harfinin ikinci dendaný yarým cezim aþaðý 80- Daha geniþ bilgi için bkz. Dere, Hâfýz Osman Efendi, 38-50.
28
HAT SANATI
Resim 23- Hattat Hâfýz Osman hattýyla sülüs nesih bir kýta. (TÝEM, 2469)
görmekteyiz. Hâfýz Osmanýn nesih hatla yazdýðý ve Topkapý Allahýn kullarýnýn en zayýfý ve bu isme en az lâyýk
Sarayýnda olan bu belge Arapçadýr ve tercümesi þöyledir: olana Kuran hâfýzý Osman81
Benim yazýma dikkatlice ve insafla bakan kiþi! Hattat Hâfýz Osman Efendi, sülüs, nesih, muhakkak,
Allah binlerce, binlerle merhamet etsin. Þunu bil ki ben, reyhâni ve tevkiî (rikaa) yazý çeþitleriyle eser vermiþtir.
ilâhi lütûflara mahzar olmuþ ve Ýbnuþ-þeyh olarak bilinen Sülüsleri, ileride celî sülüste büyük atýlým yapacak olan
Hamdullahýn zamanýna ulaþamadým. Onun yanýna gidip Mustafa Râkým (1758-1826)a örnek olan Hâfýz Osman, celî
gelerek bu güzel sanatý nasýl öðrettiðini göremedim. Onun sülüsle de eser vermiþtir.82 Bugün, kolaylýkla görülebilecek
terbiyesinden geçme mertebesine de nâil olamadým. Fakat Üsküdar Doðancýlar Þehit Süleyman Paþa Camii çeþmesi
birçok latîf kýtasýný toplayarak onlar üzerinde mütâlaalar kitabesi ile Karacaahmed Mezarlýðýnda Siyavuþ Paþa
yaptým ve ondan nakiller yapmaya kendimi mecbur mezartaþý Hâfýz Osmanýndýr.83
gördüm. Gece gündüz çalýþarak, sonsuz ilim ve kudret
Hâfýz Osmanýn sanatýnýn en parlak yýllarý 1678-
sahibi olan Allahýn yardýmý ile bu seviyeye ulaþtým.
81- TSMK - EH. 2213; Ayrýca bkz. Dere, Hâfýz Osman Efendi, 27-28.
Allahtan, ulaþamadýðým baþka derece ve merhalelere de 82- Hâfýz Osmanýn, Hattat Mustafa Râkýma tesiri hakkýnda geniþ bilgi için bkz.
Süleyman Berk. Hattat Mustafa Râkým Efendi, Ýstanbul, Kaynak Yayýnlarý,
nâil kýlmasýný, en kalbî hislerimle niyâz ederim. Çünkü, bu 2003, s. 85
83- Ýmzasý bulunmayan bu eserlerin Hâfýz Osmana aidiyeti, üstad Necmeddin
çalýþmalarým gençlik yýllarýmda olmuþtur. Þimdi ise zaman Okyayda bulunan yazma bir tarih kitabýndaki nottan naklen; M. Uður
þüphesiz, daha ileri safhalara ilerleme zamanýdýr. Derman, Hâfýz Osmanýn Yazý Sanatýmýzdaki Yeri, Hayat Mecmuasý, sy. 52
(1967), s. 9
29
HAT SANATI
Resim 24- Hatat Hâfýz Osman Efendiye ait sülüs nesih bir kýta.
1688 yýllarý arasýdýr.84 Özellikle 1690 yýlýndan sonraki Hâfýz Osman Efendi, Kurân-ý Kerim, Enâm-ý þerîf,
yazýlarýnda nesih harfleri küçülmüþ ve daha olgun bir hâl Delâil-i hayrât, kýta, murakkaa, karalama, hilye ve kitabe
almýþtýr.85 þeklinde bir çok eser vermiþtir. Kaynaklarda, hayatý boyunca
yirmi beþ Kuran yazdýðý kayýtlýdýr. Eserleri, Ýstanbulda
Hâfýz Osmanýn yazýda yeni üslûp oluþturmasýndan
Topkapý Sarayý Müzesi, Türk ve Ýslâm Eserleri Müzesi,
baþka, yaptýðý diðer önemli bir yenilik, Hilye-i þerif formu
Vakýflar Hat Sanatlarý Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi,
oluþturmasýdýr. Hz. Peygamberin beþerî ve ahlâki vasýflarýnýn
Ýstanbul Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi, Sadberk Haným
yazýyla anlatýlma þekli olan hilyenin, bugün de en çok
Müzesi, Sakýp Sabancý Müzesi, Bursa, Türk ve Ýslâm Eserleri
kullanýlan formu, ilk defa Hâfýz Osman tarafýndan
Müzesi, Ýstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ve birçok özel
geliþtirilmiþtir.86 Baþmakam denilen kýsýmda Besmele,
koleksiyonda görülebilir.88
göbek kýsmýnda genellikle Hz. Ali rivayeti olan metin; bu
kýsmýn dört köþesinde Hulefâ-i râþidîn (Hz. Ebûbekir, Hz. Hâfýz Osman yazýda birçok talebe yetiþtirmiþtir.
Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali) isimleri; göbek kýsmýnýn hemen 84- Derman, Ýslâm Kültür Mirâsýnda Hat Sanatý, 199; a. mlf. P Sanat Dergisi,
142.
altýnda Hz. Peygamberle ilgili bir âyet, alt kýsýmda da 85- Ünver. Hattat Hâfýz Osman, 6.
86- M. Uður Derman. Yazý Sanatýmýzda Hilye-i Saadet, Ýlgi, Yýl. 13, sy. 28
göbekte yazýlý metnin devamý bulunacak þekilde tasarlanan (Aralýk 1979), s. 35.
87- Hilye hakkýnda geniþ bilgi için bkz. Derman. Yazý Sanatýmýzda Hilye-i
bu hilye formu, bugünkü bilgilerimize göre ilk defa Hâfýz Saadet, Ýlgi, 32-39; M. Uður Derman. Türk Hat Sanatýnýn Þâheserleri. Ýstanbul,
Kültür Bakanlýðý, 1982, L. 49; Ali Yardým. Peygamberimizin Þemâili. Ýstanbul,
Osman tarafýndan tasarlanmýþtýr.87 Damla Yayýnlarý, 1997, s. 55-60
88- Hâfýz Osman Efendinin talebeleri ve eserlerinin toplu listesi için bkz. Dere,
Hâfýz Osman Efendi, Talebeleri için s. 12-24, eserleri için s. 67-199.
30
HAT SANATI
Resim 26- Hattat Ýsmail Zühdî Efendiye ait bir levha. (Özel Koleksiyon)
1. 2. 4. Ýsmail Zühdî Efendi ve Ekolü 1 Þevval 1221/12 Aralýk 1806 tarihinde vefat eden
Ýsmâil Zühdî, Edirnekapý mezarlýðýna defnedildi. Kabir
Orduya baðlý Ünye kazasýnda dünyaya geldi. Doðum
89- Hâfýz Osman Efendinin talebelerinin toplu listesi ve hayat hikayeleri için
tarihi belli deðildir. Genç yaþta, takriben 1750 yýllarýnda90 bkz. Dere, Hâfýz Osman Efendi, 12-24.
babasý Mehmed Kaptan tarafýndan Ýstanbula getirildi. Ýlim 90- M. Uður Derman, Hattat Ýsmail Zühdî Efendi, Hayat Mecmuasý, sy. 49 (27
Kasým 1969), s. 26; a. mlf. Ýsmail Zühdü, Yeni Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm
tahsili yanýnda, Ahmed Hýfzý Efendiden91 sülüs ve nesih Ansiklopedisi (DÝA), Ýstanbul, Türkiye Diyanet Vakfý, 2001, s. 125
91- Ahmed Hýfzý Efendinin hayatý için bkz. Mustakimzâde Süleyman Sadedin
meþk etti. Bu arada Mehmed Emin isimli bir baþka hattattan Efendi, Tuhfe-i Hattâtîn, Ýstanbul, Türk Tarih Encümeni Külliyatý, 1928, s.
86-87; Rado, Türk Hattatlarý, 169; Devhatül-Küttâb, 43; Derman, ÝKMHS,
da istifade ederek icâzetini ve Zühdî mahlasýný aldý. Ýcâzeti 203
92- Ýbnülemin, 472; A.Süheyl Ünver. Hattat Ýsmail Zühdü Efendi, Ýstanbul 50
zamanýmýza kadar gelmediðinden hangi tarihte icâzetname Sanat Sever Serisi, 1, 1953, s. 1; Derman, Hayat Mecmuasý, sy. 49 (27Kasým
1969), s. 26; a. mlf. , ÝKMHS, 204; a.mlf. , DÝA, s. 125; Bu kaynaklardan Son
aldýðý bilinmemektedir.92 Kendisinden önce yaþamýþ ve Hattatlar s. 472de ve Derman, ÝKMHS, 204de 1180/1766 yýlýnda icazet
aldýðý belirtilmesine raðmen, Derman, DÝA, 125te bunun zaman olarak
ayný ismi taþýyan hattat Ýsmail Zühdî (ö. 1144/1731)den mümkün olamayacaðý belirtilmiþtir. Zira, belirtilen tarihten üç yýl sonra
1183 tarihinde Ýsmail Zühdî, kardeþi Mustafa Râkýma sülüs-nesih yazýdan
ayýrt etmek için Yeni, Ýkinci ve Zühdî-i Sâni olarak da icazet vermiþtir; belirtilen tarihte Ýsmail Zühdî baþarýlý bir hattattýr. Yine M.
Uður Dermanýn tespitiyle, en eski eseri 1175/1761 tarihini taþýdýðýndan,
anýlmýþtýr.93 bu tarihten evvel icâzet almýþ olmalýdýr.
93- Derman, Hayat Mecmuasý, 26; a. mlf. DÝA, s. 125.
Sultan III. Mustafa devrinde Enderûn-i Hümâyuna 94- Derman, Hayat Mecmuasý, 26
95- Eyüp Þahsultan Türbesi içerisinde bulunan paftalý celî sülüs yazýlarla ilgili
yazý hocasý oldu, vefatýna kadar bu görevde kaldý.94 Kýrk bkz. Süleyman Berk, Eyüpsultanda Celî Sülüs Kuþak Yazýlar, Tarihi Kültürü
ve Sanatýyla V. Eyüpsultan Sempozyumu, 11-13 Mayýs 2001, s. 109-110
Mushaf, birçok hilye-i saadet, murakkaa, kýta ve levha 96- Bu çeþme ile ilgili bkz. Affan Egemen, Ýstanbulun Çeþme ve Sebilleri,
Ýstanbul, Arýtan Yayýnlarý, 1993, s. 780-781; Berk, Hattat Mustafa Râkým
yazdý. Bugün, müze ve özel koleksiyonlardaki eserlerinden Efendi, 34.
31
HAT SANATI
Resim 27- Hattat Ýsmail Zühdî Efendiye ait celî sülüs bir levha. Ýmza kýsmýnda Veli Efendi Çayýrýnda yazýldýðý belirtilmiþtir. (Türk Petrol Vakfý Koleksiyonu)
kitâbesi, talebesi ve kardeþi Mustafa Râkým (1758- 1826) özelliði olmuþtur.98 Ýsmail Zühdî Efendi yazýdaki üslûbuyla
tarafýndan nazmedilip yazýldý. Kabri, hat meraklýlarýnca kendinden sonra gelen hattatlarý derinden etkilemiþtir.
hâlâ ziyaret edilmektedir.
Vakit bulduðunda mesire yerlerine giden Ýsmail
Celîde eski tarza baðlý olan Zühdî Efendi, sülüs ve Zühdî Efendi, buralarda boþ durmamýþ ve yazdýðý kýtalarýn
nesih yazýlarýnda, Þeyh Hamdullah ve Hâfýz Osmandan altýna, mekânýn adýný da kaydetmiþtir. Veliefendi Çayýrý,
sonra harf ve kelimelere zarif bir görünüþ kazandýrmýþtýr. Sâdâbâd, Yedikule Bostaný ve Çeþme Meydaný gibi
Sülüs ve nesih yazýlarýnda Hâfýz Osman yolunu en güzel mahallerin isimlerini belirttiði yazýlarý bulunmaktadýr. Kuþ
þekilde, Ýsmâil Zühdî geliþtirmiþtir. formu þeklinde besmele istifi, yaþadýðý devre göre yenilik
sayýlabilecek terkip ve tertipteki yazýsýdýr. 9 9
Hat sanatý tarihinde Ýsmail Zühdî Efendinin önemi,
özellikle sülüs ve nesih yazýda, Þeyh Hamdullah ve Hâfýz Ýsmail Zühdî Efendinin yazmýþ olduðu sülüs nesih
Osmandan sonra bir atýlým gerçekleþtirmiþ olmasýdýr. bir murakkaa, yýllar sonra 1310 yýlý Ramazanýnda hattat
Kendisinden evvel yaþamýþ bu iki hattatýn eserleri üzerinde Sâmi Efendinin eline geçmiþtir. Murakkaa üzerinde çalýþan
uzun süre çalýþýp tetkiklerde bulunduktan sonra, beðendiði Sâmi Efendi, celî sülüste yeni bir döneme girmiþtir.100
harf ve kelimeleri seçerek, kendi üslûbunu ortaya 97- Ünver, 50 Sanat Sever Serisi, 1; Derman, Hayat Mecmuasý, 26
98- Derman, DÝA, 126; a.mlf. Sabancý Koleksiyonu, 100.
koymuþtur.97 Fakat sülüs ve nesih yazýda üslûbu Hâfýz 99- Topkapý Sarayý Müzesi Güzel Yazýlar Bölümü 314/40 numarada olan ve
altýn mürekkebiyle iþlenen bu yazýnýn tarihi sehven h. 1013/1604 olarak
Osmana daha yakýndýr. Elinden tashihsiz harf çýkarmadaki atýlmýþtýr. Bkz. Derman, Hayat Mecmuasý, 26; a. mlf. DÝA, 126
100- Bu murakkaanýn Sâmi Efendinin eline geçiþiyle ilgili daha geniþ bilgi için
mahareti onu, hattatlar arasýnda öne çýkaran bir diðer bkz. M. Uður Derman, Hattat Sâmi Efendinin Diþ Kirasý, Hayat Tarih
Mecmuasý, sy. 12 (Ocak 1969), s. 20-22
32
HAT SANATI
Resim 28- Hattat Mustafa Râkým Efendinin Fatih Nakþýdil Türbesi avlu giriþ kapýsý üzerindeki celî sülüs kitâbesi.
Enderundaki yazý hocalýðý dolayýsýyla imzalarýnda sülüs'te geçmiþ bütün üslûplarý silen Râkým mektebi, Sâmi
Kâtib-i Saray-ý Sultâni, Hâce-i Enderûn-i Hümâyun Efendide kemâl noktasýný bulmuþtur.106 Sert ve durgun
sýfatlarýný kullanmýþtýr. 1 Þevval 1221/12 Aralýk 1806 bir üslûba sahip olan Mahmud Celâleddin mektebi, bu
tarihinde vefat eden Ýsmail Zühdî Efendi, Edirnekapý özelliðinden dolayý Râkým mektebi karþýsýnda
kabristanýna defnedilmiþtir. Celî sülüs baþ taþý ile celî talik tutunamamýþtýr.107
ayak taþý kardeþi hattat Mustafa Râkým Efendi tarafýndan
Sanat hayatýnda devamlý arayýþ ve yenilik içinde
yazýlmýþtýr. Manzum ayaktaþý yine kardeþi tarafýndan
olan, serbest nükteleriyle bunu yazýlarýnda gösteren Râkým,
nazmedilmiþtir.
yeni ortaya koyduðu celî üslûbunu ancak, aðabeyi ve
Ýsmâil Zûhdi ile alâkalý olarak, merhum Necmeddin hocasý olan Ýsmâil Zühdînin vefatýndan sonra ortaya
Okyay ve merhum Mâcid Ayral birlikte, M. Uður Derman çýkarmýþtýr.108 Râkýmýn eserleri kronolojik olarak tasnif
Beye þu tespitte bulunmuþlardýr; Tashihsiz olarak elinden edildiði zaman durum açýkça görülebilir. Aðabeyinin
güzel harf çýkartmakta, Ýsmâil Zûhdi Efendinin geçmiþ vefatýndan sonra, Râkým celîsinde hýzlý bir geliþme görülür.
üstatlar içinde benzeri gelmemiþtir.101
Mustafa Râkým, celîden baþka padiþah tuðralarýný
Bilinen en meþhur talebesi ayný zamanda kardeþi da hat ve þekil yönünden ýslah ederek, bu konuda da
olan hattat Mustafa Râkým Efendidir. inkýlâp yapmýþtýr. Tuðranýn harflerine kalem hakkýný
33
HAT SANATI
Resim 29- Hattat Mustafa Râkým Efendi tarafýndan celî sülüs hat ile yazýlan Fatih, Nakþýdil Türbesi kuþak yazýsýndan bir bölüm.
vererek ýslah etmiþ, kürsü kýsmýnda istifi yeniden tertip görseler pesend edip, alnýndan bûs ederlerdi. Yazdýðý
ederek kürsüye tok bir görünüm kazandýrmýþtýr. yazýlarda sülüs kaleminden itibâren bir karýþa kadar bir
kalemle yazý yazsa hüsnünü muhafaza ederdi. Bütün
Râkýmýn, sanattaki kudretini ve yerini þu hüküm
esrâr-ý hatta vakýf olup, Rabb-ý Bedîin yedinde ihsân
çok güzel özetlemektedir: Yalnýz þu kadarýný söyleyelim
eylediði perkâr-ý kudretini bir kuluna bahþ etmiþ deðildir.
ki bir Sinan, Türk mimarlýðýnda, Michelange, heykeltraþlýkta
Bundan böyle de gerçi tecelliyât-ý ilâhiyesi mahdûd
ne yapmýþsa, daha ziyâdesini Râkým yazýda yapmýþtýr.109
olmamakla berâber böyle bir zâtýn âlem-i hatta
Titiz bir sanatkâr olan Râkým, yaptýðý herþeyi düþünerek
yetiþmesine imkân göremem. Bu sözüme Fatihde,
ve hesap ederek yapmýþtýr. Bu kudretteki eserler de ancak
Cihangir112 ve Tophânede yazdýðý celî yazýlar bürhân-ý
böyle meydana getirilebilir.110
celîdir ki, kýyâmete deðin mislini kimse vucûda
Topkapý Sarayý Müzesi Arþivinde bulunan111 ve getiremeyecektir. Kaldý ki, bu abd-i fakîr pergâr-þinaslýkda
Sultan Mahmuda hitaben yazýldýðý anlaþýlan bir arîzada, olan mahareti de inzimâm ederek istif meselesini de bir
Mustafa Râkýmýn sanat kudreti þu þekilde anlatýlmaktadýr: hatt-ý mustakîme irca ile üst ve altýný mýstara yerleþtirmiþtir.
Þir u inþâ ve kitabet-i cedîdede yed-i tûlâsý cümlenin
Benim Efendim,
müsellemidir. Rahmetullâh-i aleyhi rahmeten vâsiaten.
Buyurmuþsunuz ki, yazýlarýný Mustafa Râkým
Cenab-ý Hak turâb-ý menþûri kadar sizleri pâyidar
hazretleri gibi yazsýn. Ayâ, cihanda anýn mislini yazan
gelmiþ midir ki bu fakîr yazabileyim? Kendi mikdârýmca 109- Ýsmail Hakký BALTACIOÐLU, Türk Yazýlarýnýn Tetkikine Medhal, Darül-
Fünûn Ýlâhiyat Fakültesi Mecmuasý, sy. 5-6 (Haziran, 1927), s. 30.
yazabildiðim bu kadardýr. Vâzýulasl Hamdullah Efendi ve 110- Ünver, Tarih Dünyasý, 275.
111- Bu ariza TSMA.E. 1193, numarada olup 24.5 x 12 cm. ölçülerinde ve krem
Hâfýz Osman Efendinin ahsen olan murakkâtýndan yazýp rengi Alikurna kaðýdýna yazýlmýþtýr.
112- 1290/1873 yýlýnda yanan eski Cihangir Camiinde Râkýmýn celî sülüs bir
ve onlardan da en güzel harflerini intihâb ederek bu uslûba kuþaðý mevcut idi. TÝEMdeki Râkým Efendinin kuþak yazý kalýplarý tasnif
edildiðinde, bu yazýnýn 2646 Envanter numaralý Mülk suresi yazýsý
eriþtirmiþtir ve hatt-ý müselsel olarak müfredât hurûfu olabileceði kanaatine varýlmýþtýr. Konu ile ilgili daha geniþ bilgi için bkz.
Süleyman BERK, Cihangir Camisi Yazýlarý, AD Art Dekor, sy. 89 (Aðustos
muttasýlan bir Murakkaa yazmýþlardýr ki, sâlifuzzikr üstâdân 2000), s. 156-164.
34
HAT SANATI
Resim 30- Hattat Mustafa Râkým Efendinin çizdiði papaðan taslaðý ve ayný taslaðýn içini doldurduðu yazý-resim. (M. Uður Derman koleksiyonu)
ve serîr-i saltanatýnýzda berkarar buyursun. Âmin. Râkým celî'sinin azametini ve farkýný ortaya koyacaktýr.
Râkým'da önce harfler yapý olarak geliþmiþ ve güzelleþmiþ,
Ýlm-i hattýn sýr olan bekâretini
daha sonra da istifteki yerlerine en güzel þekilde
Fâþ edip celîle gösterdi. oturmuþlardýr.
Bu arîzada, Râkýmýn sanat kudreti, güzel tespitlerle 1. 2. 5. 1. Mustafa Râkýmýn Celî Sülüste
ortaya konmuþtur. Bunlar sýrasýyla; Râkýmýn, Þeyh Yaptýðý Yenilik
Hamdullah ve Hâfýz Osmanýn sülüs harflerinden seçmeler
Mustafa Râkýmým celî sülüste yaptýðý deðiþim þu
yaparak, celîde bir üslûp oluþturmasý, bu üstadlarýn sülüs
baþlýklarda toplanabilir. Bunlar:
harflerindeki canlýlýðý celî harflerine tatbik etmesidir.
Arîzada, istife getirdiði yeniliðe de iþaret edilmiþtir. Râkýmýn 1- Harflerin bünyesini ýslah etmiþtir.
müselsel113 olarak yazdýðý hurûfat meþkine iþaret edildikten
2- Harflerin kalýnlýðý ile kalem kalýnlýðý arasýndaki
baþka, hat sanatýnda böyle bir zatýn yetiþmeyeceði
ideal ölçüyü yakalamýþtýr.
belirtilmiþtir ki, bu konu ile ilgili olarak, hattat Sâmi Efendi;
Râkým geçilemez, onu geçmek isteyen geri döner! demek 3- Ýstifte baþarý saðlamýþtýr.
suretiyle Râkým'ýn büyüklüðünü ifade etmeye çalýþmýþtýr.114
Mustafa Râkýma gelinceye kadar hattatlar, celî
Râkým'ýn celî sülüs yazýsýndaki estetik güzelliklerin
açýkça görülebilmesi için daha önce ortaya konan örneklere 113- Bu müselsel hurufat meþkinin iki kýtasý bugün, Emin Barýn koleksiyonundadýr.
Bu meþklerle alâkalý olarak bkz. Derman, Türk Hat Sanatýnýn Þaheserleri,
bakýlmasý, Osmanlý dönemi örneklerinin ise dikkatle Lv. 30; a. mlf., ÝKMHS, 205; Berk, Hattat Mustafa Râkým Efendi, 64.
114- M. Uður DERMAN, Büyük Bir Hat Sanatkârýmýz: Sâmi Efendi Hayat Tarih
incelenmesi gereklidir. Bu konuda kýsa bir karþýlaþtýrma Mecmuasý, 5 (Haziran, 1969), s. 7.
35
36
HAT SANATI
Resim 31- Hattat Mustafa Râkým Efendiye ait celî sülüs levha. (TSMK-GY 1319)
HAT SANATI
sülüs harflerinde ölçüyü bir türlü saðlayamamýþlardýr. Ayný Bu durum Râkýma kadar devam etmiþtir. Râkým, Hâfýz
harfin yazýmýnda bile standart tutturulamamýþ, yazý sadece Osmanýn sülüs ölçülerini büyüterek, celî sülüse baþarý ile
kalýn yazýlabilmiþtir.115 Osmanlýda baþlangýcýndan, Fatih tatbik etmiþtir.119 Bu sebeple Râkýmýn celî harfleri canlý
devrine kadar celî sülüs, mimarîde bir süs unsuru olarak ve hareketli bir yapýya sahiptir.120 Bu durum, harfler tek
görüldüðü için baðýmsýz ele alýnmamýþ, bu sebeple de celî tek incelendiðinde açýk bir þekilde görülebilir.
sülüste gerek harf yapýsý, gerekse istif yönünden aklâm-ý
Yazýda harflerin veya harfleri teþkil eden kýsýmlarýn,
sitte derecesinde baþarý saðlanamamýþtýr. 1 1 6
genel bir tabirle istifi oluþturan çizgilerin istif sahasýna
Râkýmýn celî sülüste yaptýðý yenilik uyumlu bir þekilde ve ayný nispette yayýlmasý yani istif
deðerlendirilirken þu hüküm çokça kullanýlýr: Hâfýz Osmanýn örgüsünün her tarafýnýn ayný yoðunlukta olmasý istifte
sülüste yaptýðýný, Râkým celîde yapmýþtýr."117 Sâmi organik bütünlüðün temini, çizgiler arasýnda denge, uyum,
Efendinin þu tespiti bu hükmü doðrular mahiyettedir:
115- Derman, ÝKMHS, 34; a. mlf., Baþlangýcýndan Bugüne Türk Sanatý, 385.
Hâfýz Osmanýn sülüslerini büyütürseniz Râkýmýn celîsini, 116- Baltacýoðlu, Türklerde Yazý Sanatý, 45; Derman, Baþlangýcýndan Bugüne
Râkýmýn celîsini küçültürseniz Hâfýz Osmanýn sülüslerini Türk Sanatý, 385.
117- Baltacýoðlu, Türklerde Yazý Sanatý, 46; Derman, ÝKMHS, 35; Alparslan,
bulursunuz."118 Ünlü Türk Hattatlarý, 90; a. mlf., Ýslâm Tarihi, 491-492.
118- Alparslan, Ünlü Türk Hattatlarý, 90; M. Uður Derman Beyin, Necmeddin
Okyaydan tespit ettiði þekliyle, Sâmi Efendi þöyle söylemiþtir: Râkýmýn
Osmanlý hat mektebinde sülüste, Þeyh Hamdullah yazýlarýný küçülttüðünüz vakit, Hâfýz Osmanýn aynýný bulursunuz. Lâkin
öyle Hâfýz Osman yazýlarý sizin elinize nereden geçecek. (M. Râkým
ve Hâfýz Osmanla birlikte harflerin estetik ölçüsünde baþarý Dosyasý, Derman Arþivi).
119- Derman, ÝKMHS, 35; Alparslan, Ýslâm Tarihi, XIV, 491-492.
saðlanmýþ, fakat celîde bu ölçü bir türlü saðlanamamýþtýr. 120- Baltacýoðlu, Türk Plastik Sanatlarý, 117.
37
HAT SANATI
Resim 33- Hattat Mustafa Râkým Efendinin Nakþî Tâcý þeklinde istiflediði yazýsý. (TSMK-Arda 90)
38
HAT SANATI
Resim 34- Hattat Mustafa Râkým Efendinin Eyüp Mihriþah Sultan Türbesi için hazýrladýðý hilye. (TÝEM 2732)
39
HAT SANATI
Resim 36- Hattat Mahmud Celâleddinin Eyüp Þeyh Murad Tekkesinde bulunan kabir taþý.
daðýnýk bir görünüm
Resim 35- Hattat Mahmud Celâleddin Efendiye ait sülüs celi sülüs bir levha.
(Kaya Üçer Koleksiyonu). almýþtýr. Mahmud
ritim ve ahengin bulunmasý güzel bir istifin temel Celâleddin'in celîlerinde
unsurlarýdýr. Râkým, harflerdeki tenâsübü ve ölçüyü hareke ve diðer tezyinî
saðlamakla beraber, gerek satýr, gerekse katmerli istiflerde iþaretler seyrek olduðundan,
harfleri birbirleri ile kaynaþtýrmýþtýr. Ýstifte harfler âdeta harfler bütün donukluðu ve
birbirlerini kucaklamýþlardýr. Harflerin tenâsübünde, istifteki katýlýðý ile ortaya çýkar.
yer ve duruþlarýna göre, bazý tasarruflarda bulunmuþtur.
1.2.6 Mahmud
Harflerin ölçüsünü yerine göre büyültmüþ yerine göre ise
Celâleddin Efendi ve Ekolü
küçültmüþtür, istif icabý bunu yerine göre denemiþtir.121
Bu durum istifte yazýnýn güzelliðine güzellik katmýþ, harf Aslen Daðýstanlý olan
gövdeleri donup kalmamýþtýr.122 Nakþýdil Türbesi yazýlarý, Mahmud Celâleddin Efendi,
özellikle Nakþýdil Ýmaret Çeþmesi üzerindeki müsennâ babasý Þeyh Mehmed Efendi
âyet ve aslý Atina Benaki Müzesinde olan papaðan ile birlikte Ýstanbula gelmiþtir.
þeklindeki istif, harflerin onun elinde nasýl yumuþadýðýnýn Doðum tarihi belli deðildir.126
delilidir. Ayrýca Râkým, istiflerinde tezyinî iþaretleri çok
Ýlk yazý derslerini Ak
fazlaca kullanmamýþtýr; Râkým yazýlarý, harf gövdeleri ile
ön plandadýr. Ancak harfler yerlerine oturduktan sonra Molla Ömer Efendi ve Hoca Râsim Efendinin talebelerinden
belli sayýda, yazýyý boðmayacak miktarda hareke ve tezyinî Abdüllatif Efendiden almýþtýr. Yamakzâde Sâlih Efendi ve
iþareti kullanmýþtýr. Þu bir gerçektir ki, Osmanlý'da istif, Ebubekir Râþid Efendiye yazý dersi almak için yaptýðý
Râkým'la birlikte geliþme yoluna girmiþtir. müracaatlar ise, dik baþlýlýðý sebebiyle reddedilmiþtir.
Bunun üzerine, Hâfýz Osman Efendi (1942-1698)nin
Önceki yüzyýllarýn celî yazýlarý ile Râkým'ýn harf,
kelime gruplarý ve istifleri karþýlaþtýrýlýrsa Râkýmýn
harflerindeki canlýlýk, azamet ve istiflerindeki güzellik daha 121- M. Bedreddin Yazýr buna kaide üstü durumlar ismini vermiþtir. (bkz.
Kalem Güzeli, III, 308-309).
iyi görülebilir. Râkým öncesi celî harflerinde mevcut 122- Baltacýoðlu, Türk Yazý Sanatý, 47-48.
123- Ahmed Süreyyâ, Osmanlýlarda Sanâyi-i Nefîse ez-Cümle Hutûtu Bedîa,
donukluk ve orantýsýzlýk, yerini tenâsüp ve canlýlýða Sýrât-ý Mustakîm, sy. 174 (14 Muharrem 1329), s. 282. Hattat Hasan Rýzâ
býrakmýþ, istif daðýnýklýktan kurtulmuþtur. Râkým istiflerinin Efendinin (1849-1920) oðlu olan Ahmed Süreyyâ (Saltuk) bu makâlesinde,
Râkým celîsinin özelliklerini dört madde halinde belirtmiþtir. Bunlar özetle:
diðer bir özelliði ise, harflerin uzaktan rahatça görülebilecek Harflerin týknazlýðý, hareketliliði, tenâsübü ve istifin âhengidir.
124- Alparslan, Ünlü Türk Hattatlarý, 90; a. mlf., Ýslâm Tarihi, XIV, 491.
toklukta oluþlarýdýr. Harfler yazýlacaklarý yahut asýlacaklarý 125- Derman, Kök, 14; Alparslan, Ünlü Türk Hattatlarý, 103-104.
126- Ýbnülemin, 187. Doðum tarihi kesin olarak bilinmeyen Mahmud Celâleddin
yere göre güzellik ölçüsüne kavuþmuþlardýr. 1 2 3 Efendinin, doðum tarihi ile ilgili olarak, M. Uður Derman, Sabancý
Koleksiyonu, s. 104de þöyle bir bilgi mevcuttur: Doðum yýlý belli
olmamakla birlikte gördüðümüz 1188/1774 senesinde yazýlmýþ mükemmel
Râkým, Þeyh Hamdullah, özellikle Hâfýz Osman
bir murakkaasýndan 1163/1750 tarihi civarýnda doðduðu neticesini
yazýlarý üzerinde çalýþmýþ, Hâfýz Osmanýn sülüslerindeki çýkarýyoruz.
40
HAT SANATI
Resim 37- Hattat Mahmud Celâleddin Efendiye ait celî sülüs bir levha. (Mehmet Çebi Koleksiyonu).
eserlerine bakarak kendi kendini yetiþtirmiþtir. 127 Celâleddin Efendi yolunda eserler vermiþseler de, padiþahýn
ölümü ile bu yol terkedilmiþtir.
Sülüs ve nesih yazýda kendine has güzel bir tavra
sahip olmuþ ve çok kuvvetli ve kudretli eserler ortaya Râkým ile Mahmud Celâleddinin arasýndaki farkla
koymuþtur. Celî sülüste ise ayný baþarýyý gösterememiþtir; alâkalý olarak, hattat Ömer Vasfî Efendi, Sâmi Efendiden
celî sülüs harfleri donuk ve küt kalmýþtýr. Celînin istifinde naklen þu hadiseyi anlatýrmýþ; Vaktiyle Ýstanbulun tanýnmýþ
de harfler birbirinden baðýmsýz gibi kalmýþ, hareke ve hattatlarýndan biri cuma günleri kendisinden celî dersi
tezyinat iþaretlerini baþarýlý bir þekilde daðýtamamýþtýr. almaya gelen öðrencilerine Mustafa Râkým çýðýrý ile
Ayný asýrda yaþayan celî sülüs üstâdý hattat Mustafa Mahmud Celâleddin çýðýrý arasýndaki ayrýlýðý akla gelmeyen
Rakýmýn celî sülüste yaptýðý atýlým ve deðiþimin yanýnda, bir yolda anlatýrmýþ. Bu yazý üstadýnýn uzun boyu, uzun
Mahmud Celâleddinin celî anlayýþý tutunamamýþtýr.128 sakalý varmýþ. Ayaða kalkar, dimdik durur, sonra sakalýný
Sultan Abdülmecidin, Mahmud Celâleddinin 127- 101. Habib, 166; Ýbnülemin, 187; M. Uður Derman, Mahmud Celâleddin
Kültürde ve Sanatta Kök, c. 1, sy. 20-22 (Ekim-Kasým-Aralýk 1982), s. 14;
talebesi Mehmed Tâhir Efendi (?-1846)nin talebesi olmasý a. mlf. ÝKMHS, 205
128- Ýbnülemin, 188; Derman, KÖK, 14; a.mlf., ÝKMHS, 206; Süleyman BERK,
sebebiyle bir ara bütün hattatlar padiþah sevkiyle Mahmud Hattat Mustafa Râkýmda Celî Sülüs ve Tuðra Estetiði, s. 94-95.
41
42
HAT SANATI
Resim 38- Hattat Mahmud Celâleddin Efendinin talebesi Mehmed Tahir Efendinin celî sülüs bir levhasý.
HAT SANATI
Resim 40- Hattat Mehmed Þevkî Efendinin Merkez Efendi kabristanýnda bulunan mezar taþý kitabesi.
yanýnda, dayýsý hattat Mehmed
Hulûsi Efendiden sülüs ve nesih
dersleri aldý. Hulûsi Efendiden h.
1257/1841 yýlýnda icazetini aldý.
ileri doðru uzatýp, gözlerini açar, ileri atýlýr gibi durup Ýþte gitmem cevabýný vermiþtir. Bu cevap
Mustafa Râkým elifi dermiþ. Sonra sakinleþir, sakalýný üzerine hocasý, Þevki Efendiye hayýr duada bulunmuþtur.
43
HAT SANATI
Resim 41- Hattat Mehmed Þevkî Efendinin Kurân-ý Kerîminden bir sahife. (TSMK-GY.309-111, 2b)
44
HAT SANATI
Mehmed Hulûsi Efendinin ayak ucuna defnedilmiþtir. Mürekkebi ile hazýrlamýþ ve çok iyi
tashih etmiþtir. Bu kalýplardan
Resim 42- Hattat Mehmed Þevkî Efendinin hocasý Mehmed Hulûsi Efendi için yazdýðý celî sülüs kabir taþý kitabesi.
Þevki Efendi, Râkýmýn celî sülüsteki özellik ve
müzehhibler levhalarý hazýrlamýþ
güzellikleri aynen sülüs yazýsýna aktarmýþtýr. Sülüs yazýlarý
yahut taþa hakkedilmiþtir.
kývrak ve metindir. Þevki Efendi, itinalý ve tekellüflü yazan
bir hattattý. Bu sebeple yazýlarý pürüzsüz ve çok temizdir. Sâmi Efendinin müze ve
Celî sülüsün eþsiz hattatý Sâmi Efendi Þevkînin elinden koleksiyonlardaki yazýlarýndan
istese de fenâ harf çýkmaz demiþtir. Þevki Efendinin baþka Kapalýçarþý
özellikle h. 1290/1873ten sonraki yazýlarý kemâl noktasýna Nûrosmaniye 135 ve Fesçiler
ulaþmýþtýr. Bu bakýmdan, bu tarihten sonraki yazýlarý Þevki kapýsý üstü celî talikleri
Efendinin örnek yazýlarýdýr. mükemmeldir. Bâyezid kapýsý
üzerinde de II. Abdülhamid adýna
Þevki Efendinin sülüs yazýlarýndaki olgunluk yanýnda,
tertiplediði tuðra bulunmaktadýr.
harflerin satýra diziliþleri mükemmeldir. Bu yönüyle,
Nallý Mescid, Þehzâdebaþý, Atikali
harflerde akýcýlýk hemen göze çarpmaktadýr. Sülüs ve nesih
Paþa camileri celî sülüs yazýlarý
harflerinde olgunluk ve mükemmellik Þevki Efendi ile
yanýnda Yenicami Sebili celî sülüs
yakalanmýþtýr. Ayný þekilde nesih yazýda, harflerin satýra
kitâbesi çok meþhurdur. Sâmi
diziliþi ve satýra oturuþu, Þevki Efendinin yazýdaki önemli
Efendinin Yeni Cami sebili kitabesi
maharetlerindendir.
celî sülüs yazýlarý, celî sülüs
Bakkal Ahmed Ârif Efendi ve Fehmi Efendi en önemli öðrenmek isteyenlere âdeta hoca
talebelerindendir. Fehmi Efendi, Þevki Efendinin hakký olmuþtur. 136 Sâmi Efendi bu
olduðu halde fazla tanýnmayan talebesidir. Fehmi Efendinin kitabede celî sülüsün bütün
bugün, Medinede Mescid-i Nebevîde büyük boy hilyesi nüktelerini göstermiþtir.137
bulunmaktadýr.
Sâmi Efendi (1838- 1912) XX. asrýn baþlarýnda h.
1. 2. 8. Hattat Sâmi Efendi 1310/1893ten sonra bir atýlým yaparak, celî sülüste eksik
kalan kýsýmlarý tamamlamýþtýr.138 1310/1893 Ramazanýnda
Râkým Efendi mektebine dahil fakat farklý bir þîve
eline geçen Ýsmâil Zühdînin sülüs-nesih murakkaasýndan
sahibi olan Sâmi Efendi, 16 Zilhicce 1253/13 Mart 1838
seçmeler yaparak Râkýmýn eksikliklerini tamamlamýþtýr.
tarihinde Ýstanbulda dünyaya geldi. Babasý Yorgancýlar
Celî sülüs'ün en önemli unsurlarý Sâmi Efendide kemâl
kethüdasý hacý Mahmud Efendidir. Asýl adý Ýsmail Hakkýdýr.134
bulmuþtur. Celî sülüs'teki iþaretler (tirfil, mim, mimli tirfil,
Sýbyan Mektebinde Boþnak Osman Efendiden hurûf-u mühmele ve harekeler) yanýnda rakamlar da Sâmi
sülüs-nesih meþketti. Daha sonralarý celî sülüs yazýyý Efendide kemâl noktasýna varmýþtýr. Tezyinat iþaretlerinin
Râkýmýn talebesi Mahmud Þakir Recâi Efendi (1804- düz kýsýmlarý Sâmi Efendi'de daha deðirmi bir hal alarak
1874)den aldý. Talik yazýyý önce Kýbrýsîzâde Ýsmâil Hakký kývraklýk ve canlýlýk kazanmýþtýr. Meselâ, tirfilin sol kýsmý,
Bey (1785- 1862)den sonra Ali Haydar Bey (1802 1870)den þeddenin sol kolu Râkým'a göre Sâmi Efendi'de daha
meþketti. Dîvâni yazýyý Ebûbekir Nâsýh Efendi (1813 1885),
134- Eskiden, kalem efendilerine ikinci bir isim, mahlâs vermek âdet olduðundan
rika yazýyý Ebûbekir Mümtaz Efendi (1810 1871)den Ýsmail Hakkýya da Sâmi ismi verilmiþtir. Sâmi Efendinin mezar taþýnda
ismi Ýsmâil Hakký Sâmi olarak geçmektedir. Bkz. M. Uður DERMAN, -
meþketti. Büyük Bir Hat Sanatkârýmýz: Sâmi Efendi, Hayat Tarih Mecmuasý. sy. 5,
Haziran 1969, s. 4.
135- Bu kitabenin yeniden yapýlýþý serüveni için bkz. Refiî Cevad ULUNAY,
Sâmi Efendi asýl maharetini celî sülüs ve celî talik
Hatâ Düzelir, Milliyet, 08. 07. 1959; a. mlf., Ýnandý Teres, Milliyet, 17-18
yazýda ortaya koymuþtur. Yazýlarý daha çok zerendûd ile Eylül 1961.
136- Derman, Yeni Cami Sebilinin Kitâbesi, Lâle, 4 (Aralýk 1986), s. 15.
hazýrlanmýþtýr. Mürekkeple yazýlmýþ yazýsý yok denecek 137- Derman, a. g. m., 15.
138- M. Uður DERMAN, Hattat Sâmi Efendinin Diþ Kirasý, Hayat Tarih Mecmuasý,
kadar azdýr. Kendisi yazýlarýný genellikle siyah kaðýda Zýrnýk sy. 12 (Ocak, 1969), s. 22; a. mlf., Türk Hat Sanatýnýn Þâheserleri, 36.
45
HAT SANATI
Resim 43- Hattat Sâmi Efendinin celî sülüs levhasý. (Merkez Efendi Camii)
yumuþak ve deðirmi bir hal almýþtýr. Harekelerde ötrenin bir fark yoktur. Râkým harflerine göre Sâmi Efendi
baþ kýsmýnda baþlangýç noktasý Sâmi Efendi'de bir es harflerinde canlýlýk mevcuttur. Sâmi Efendi'de harf zülfeleri
çizerek baþlamýþ, Râkým Efendi'de ise burasý düz bir þekil yarým nokta daha fazladýr; Râkýmda bir buçuk nokta olan
almýþtýr. Dolayýsýyla Sâmi Efendi'nin bu yumuþak hareketi elif zülfesi Sâmi Efendide iki noktadýr. Elif harfi Sâmi
ötreye bir canlýlýk ve yumuþaklýk kazandýrmýþtýr. Sâmi Efendi'de dibe doðru, son üç noktada hafif bir kývrým
Efendi'de ötre kuyruðunun alt kýsmý, Râkým'a göre biraz yaparak, Râkým'a göre daha bir hareketlilik kazanmýþtýr.
daha besli bir hâldedir. Diðer harekelerde iki üstat arasýnda Esasen bu durum dik harflerin tamamýnda mevcuttur. Rý,
46
HAT SANATI
Resim 44- Hattat Sâmi Efendinin zýrnýk mürekkebiyle hazýrladýðý bir celî sülüs levha kalýbý. (Süleyman Berk koleksiyonu)
vav gibi kuyruklu harflerin satýra meyli Râkým'da bir buçuk iþaretleri celî sülüse Râkýmla girmeye baþlamýþtýr. Çok
nokta iken, Sâmi Efendi'de bu meyil daha fazla ve iki titiz bir sanatkâr olan Sâmi Efendi, yazýnýn tashihi ile fazlaca
nokta kadardýr. Sin diþlerinde mevcut uðraþýr, elinden altý ayda yazý çýktýðý olurmuþ.139 Râkýmýn
kývraklýk ve canlýlýk Sâmi Efendi'de tamamlayýcýsý olarak kabul edilen Sâmi Efendi, celî sülüs
daha belirgin bir hal almýþtýr. ve tuðrada Râkým mektebine dahil olmakla birlikte farklý
Râkým'da nun harfinin çanaðý sol bir þiveye sahiptir.140
tarafta baþ kýsma bir buçuk
Hayatýnýn sonlarýný felçli olarak geçiren Sâmi Efendi
nokta kala bitmiþken, Sâmi 16 Recep 1330/ 1 Temmuz 1912 tarihinde vefat etmiþtir.
Efendi de sol kýsmýn bitiþ noktasý, Kabri, Fatih Camii haziresinde olup, mezar taþý kitâbesi
Resim 45- Hattat Sâmi Efendinin mezar taþý kitabesi. Fatih Türbesi Haziresi.
nun baþlangýcý ile neredeyse talebesi Kâmil Akdik tarafýndan celî sülüs ile yazýlmýþtýr.
ayný seviyededir.
Hüseyin Hâþim Bey'in Sâmi Efendi hakkýnda yazdýðý
Sâmi Efendi yazýda kasidesinin bir beyti þöyledir:141
tezyinat unsurlarýný bol miktarda Râkým da eðer görse celî hattýný derdi
kullanmýþtýr. Bu durum onun
Samî-i senâ pâye bu vâdide yemandýr
celî divânî ile fazlaca meþgul
olmasýndan kaynaklanmýþtýr. Üstat merhum Necmeddin Okyay, hocasý da olan
Râkým Efendi'nin istiflerinde Sâmi Efendinin vefatýna düþürdüðü tarihte, onun vefatý
ile Râkým yolunun üstadsýz kaldýðýna iþaret eder. Tarih
harfler, kendi yapýlarý ile ön
þöyledir:142
plandadýr, bazý istiflerinde
139- Kemankeþ Bâhirin bir sözü var: Sâmi Efendi merhumun yazýlarýný Râkým
tezyinat unsurlarý yok denecek Efendi görse idi, mutlaka hayýr duâ eder idi. Zîra yazýda çok titiz
davranmýþtýr. Kök, sy. 15 (Mayýs 1982), s. 43.
kadar azdýr. Bunun sebebi daha 140- Derman, Hayat Tarih Mecmuasý, sy. 5 (Haziran, 1969), s. 7; a. mlf., ÝKMHS,
217.
önceki devirlerde de harekenin 141- Ýbnülemin, 359
142- M. Uður DERMAN, Hattat Sâmi Efendi, Hayatý ve Eserleri, 50 Sanat Sever
dahi çok kýsýtlý kullanýlmýþ olmasýdýr. Hareke ve tezyinat Serisi, 18-1962, Ýstanbul, s. 2.
47
HAT SANATI
Resim 46- Hattat Sâmi Efendinin Þehzâdebaþý Camiinde bulunan celî sülüs kitâbesi.
Resim 47- Hattat Sâmi Efendinin Kapalýçarþý Fesçiler Kapýsý üzerinde bulunan celî tâlik kitabesi.
Serfürû eyler cihan, târih-i Necmeddin için, Göçtü Daha sonra Aziz Efendiden sülüs ve talik, hacý Kâmil Efendiden sülüs,
divanî ve celî divanî, nihayet Sâmi Efendiden de talik, celî talik ve celî
Sâmi, kaldý Râkým mesleki üstâdsýz. 1330 H. sülüs meþketti. Celî yazýda, hocasý Sâmi Efendiden sonra o yolun en usta
takipçisi oldu. Hýrka-i Þerif Camii hatipliðini de yapan Ömer Vasfi Efendi
1928 yýlýnda vefat etti. Kabri, Eyüp Gümüþsuyundadýr (bkz. Ýbnülemin,
Sâmi Efendiden sonra talebeleri, Nazif Bey,143
262-267; Derman, Ýki Kardeþ Hattatýmýz Ömer Vasfi Efendi (1880-1928),
Tuðrakeþ Ýsmail Hakký Bey,144 Aziz Efendi,145 Ömer Vasfi Neyzen Emin Efendi (1883-1945), 50 Sanat Sever Serisi, Ýstanbul, 1966,
9 s.; Rado; 251; Derman ÝKMHS, 226-227).
Efendi146 ve Neyzen Emin Yazýcý147 celî sülüste Râkým 147- Neyzen Emin YAZICI: 1883 yýlýnda Ýstanbulda dünyaya geldi. Ýlk yazý
derslerini Rüþdiye Mektebinde iken aldý. Aðabeyi Ömer Vasfi, Sâmi
yolunda, Sâmi Efendi þivesinde yazmýþlardýr. Son devrin
Efendiye derse gittikçe onu da götürdü. Aðabeyi gibi düzenli ders almadý.
önemli hattatlarýndan Halim Özyazýcý148 ve Hâmid Aytaç149 Aðabeyinin yazýlarýný tashih ederek celîde maharetini arttýrdý. Dinî ve
lâdinî musikîde de behre sahibi idi. 3 Þubat 1945 tarihinde vefat ederek
da ayný vadide eser vermiþlerdir. Son iki üstad doðrudan aðabeyinin yanýna defnedildi (bkz. Ýbnülemin, 80-84; Derman, Ýki Kardeþ
Hattatýmýz, 9 s.; Rado, 255-256; Derman, ÝKMHS, 226-227).
olmasa da, Sâmi Efendinin eserlerinden istifade ile celî
148- Mustafa Halim ÖZYAZICI: Babasý Kýrýmlý, anasý Sudanlý olan Halim Efendi
yazýda maharet sahibi olmuþlardýr. 14 Ocak 1898 tarihinde Ýstanbulda dünyaya geldi orta tahsili sýrasýnda
hattat Hâmid Beyden Rika meþketti. Daha sonra Medresetül-Hattâtînde
devrin önemli hat üstatlarý, Hasan Rýza, Kâmil Efendi, Hulûsi Efendi ve
Tuðrakeþ Ýsmail Haký Beyden yazý meþketti. Her yazý cinsini büyük bir
143- Mehmed Nazif Bey: 1846 yýlýnda bugün Bulgaristanda kalan Ruscukta kudretle yazdý. 1963 yýlýnda emekliliðine kadar Güzel Sanatlar
doðdu. Aslen Kýrýmlýdýr. Ýstanbula hicretten sonra Enderuna intisap etti. Akademisinde yazý dersi verdi. 30 Eylül 1964 tarihinde vefat etti (bkz.
Þefik Beyden sülüs ve nesih meþketti. Daha sonra Sâmi Efendiden celî Ýbnülemin, 104-106; Derman, Hattat Mustafa Halim Özyazýcý (1898-1964),
sülüs, celî talik, divanî ve tuðra meþketti. Erkân-ý Harbiye Dairesi hattatlýðý 50 Sanat Sever Serisi, Ýstanbul, 1965, 3 s.; Rado, 260-261; Derman, ÝKMHS,
yapan Nazif Bey, ayný yerde mümeyyiz oldu. Celî sülüste Ýsmâil Zühdî 227; Süleyman BERK, Hattat Halim Efendinin Bilinen Tek Hilyesi, Tarih
ve Râkým yolunu takip eden Nazif Beyin celîleri tokça görünümlüdür. ve Düþünce, sy. 2002/7(Temmuz 2002), s.56-64).
Bunun sebebi, yazýlarýný yazdýktan sonra pertevsuzla (mercek) tashih 149- Hâmid AYTAÇ: 1893 yýlýnda Diyarbakýrda doðan Hâmid Bey, ilk yazý
etmesiydi. 1913 yýlýnda vefat eden Nazif Bey, Yahya Efendi Kabristanýna derslerini de orada aldý. Ýstanbula gelerek önce Hukuk daha sonra da
defnedildi. (bkz. Ýbnülemin, 232-235; M. Uður Derman, Hattat Nazif Bey, Sanâyi-i Nefîse Mektebine devam etti ise de tamamlayamadý. Geçimini
50 Sanat Sever Serisi, Ýstanbul, 1965, 3 s.; Rado, 242-244). saðlamak için piyasaya yazý iþleri yaptý. Hattat Nazif Beyden yazý dersine
144- Tuðrakeþ Ýsmail Hakký ALTUNBEZER:1873 yýlýnda Ýstanbulda doðdu. Ýlk baþlamýþsa da ancak bir ders devam edebildi. Harf inkýlâbýndan sonra
yazý derslerini hattat olan babasý Ýlmî Efendiden aldý. Divan-ý Hümâyun matbaacýlýk yaptý, ancak yazýyý býrakmadý. Zamanýn büyük hattatlarý ile
kalemine girdi ve burada Sâmi Efendiden, divanî, celî divanî, celî sülüs görüþtükçe onlardan istifade etti. Her cins yazýyý büyük bir kudretle yazan
ve tuðra meþketti. Müzehhib Bahaeddin Beyden tezhip öðrendi. Ressam Hâmid Bey çok titiz bir sanatkârdý. 18 Mayýs 1982 tarihinde vefat eden
olmasýnýn verdiði avantajla, yazýda çok güzel istifler meydana getirdi. üstat, Karacaahmed Kabristanýnda, Þeyh Hamdullahýn yanýnda medfundur.
1945 yýlýna kadar Güzel Sanatlar Akademisinde dersler verdi. 19 Temmuz (bkz. Ýbnülemin, 119-123; Ali Alparslan, Hattat Hamid Aytaç, Hayat Tarih
1946 tarihinde vefat ederek, Karacaahmed Mezarlýðýna defnedildi (bkz. Mecmuasý, sy. II, 1972, s. 16-22; Rado, 267-269; M. Hüsrev SUBAÞI, Aytaç,
Ýbnülemin, 97-101; Derman, Tuðrakeþ Ýsmail Hakký Altýnbezer, Hayat Tarih Hamit, Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi, Ýstanbul, Türkiye Diyanet
Mecmuasý, sy. 6, 1971 , s. 43-51; Rado, 258-259; Derman, ÝKMHS, 255). Vakfý, 1991, c. IV, s. 287-289; Derman, ÝKMHS, 229; Hattat Hâmid Aytaç
145- Aziz Efendi: 1871 yýlýnda Trabzon/Maçkada doðdu. Küçük yaþta Ýstanbula la ilgili geniþ bir deðerlendirme için bkz. Hattat Hâmid Aytaç (Âmidî) Anma
gelerek, evvelâ Bakkal Arif Efendiden sülüs-nesih meþkederek 1896 Paneli - Eylül 1996, Ýstanbul, Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi, 1997; Hattat
yýlýnda yazdýðý hilye ile icâzet aldý. Talik yazýyý Hasan Hüsnü Efendiden, Hâmid Aytaç Kitabý, (Hazýrlayan Ýsmail Yazýcý). Ýstanbul, Kitabevi, 2002,
celî sülüs ve celî taliki de Sâmi Efendiden meþketti. Davet üzerine gittiði 216 s. )
Mýsýrda uzun süre kalarak orada yazýlar yazdýktan baþka talebe de
yetiþtirdi. 16 Aðustos 1934te vefat etti, kabri Edirnekapýsý Necatibey
Mezarlýðýndadýr (bkz. Ýbnülemin, 68-72; Serin, Hattat Aziz Efendi, 119 s.;
Rado, 251; Derman, ÝKMHS, 220).
146- Ömer Vasfi Efendi: 30 Nisan 1880 tarihinde Ýstanbul/Tophanede doðdu.
Rüþdiye Mektebinde okurken Çukurcumalý Kadri Efendiden yazý meþketti.
48
HAT SANATI
Resim 48- Hattat Sâmi Efendinin Fallahu hayrun hâfizan levhasýnýn zýrnýkla yazýlmýþ kalýbý. Bu kalýpta tashih edilen yerler siyah boya ile belli olmaktadýr. Harflerin
kenarý iðnelenmiþ durumdadýr. Görülen bu kalýp üst kalýptýr. Bu kalýptan zerendud olarak levhalar hazýrlanmýþtýr. (Süleyman Berk koleksiyonu)
49
50
HAT SANATI
Resim 49- Hattat Sâmi imzalý zýrnýk mürekkebiyle hazýrlanmýþ celî sülüs levha kalýbý. (Türkpetrol Vakfý koleksiyonu)
51
HAT SANATI
Resim 50- Hattat Sâmi Efendi imzalý zerendud celî sülüs levha.
HAT SANATI
Resim 51- Hattat Sâmi Efendinin Yeni Cami Sebili üzerinde bulunan celî sülüs Kitâbesi.
Resim 52- Hattat Mehmed Nazif Beyin Sülüs bir levhasý. (Mehmet Özçay koleksiyonu)
52
HAT SANATI
Resim 53- Hattat Sâmi Efendinin Kapalý Çarþý Nuruosmaniye kapýsý üzerinde bulunan celî tâlik kitâbesi.
Resim 54- Hattat Sâmi Efendinin talebesi Ömer Vasfi Efendinin Eyüpte Sultan Reþad Türbesi üzerinde bulunan
celî sülüs müsennâ kitabesi.
53
HAT SANATI
Resim 55- Hattat Mehmed Nazif Beye ait istifli celî sülüs bir levha.
Resim 56- Hattat Ýsmail Hakký Altunbezere ait istifli celî sülüs bir levha. Resim 57- Hattat Ýsmail Hakký Altunbezere ait istifli zerendud celî sülüs bir levha.
54
HAT SANATI
Resim 58- Hattat Mehmed Nazif Beye ait celî sülüs bir levha.
Resim 59- Hattat Kazasker Mustafa Ýzzet Efendi yolunu geliþtiren Hattat Þefik Beye ait celî sülüs levha. (Süleyman Berk koleksiyonu)
55
HAT SANATI
Resim 60- Hattat Sâmi Efendinin celî sülüs zerendud levhasý. (Aksaray, Vâlide Sultan Camii)
Resim 61- Hattat Mustafa Halim Özyazýcýnýn celî sülüs bir levhasý. (Süleyman Berk koleksiyonu)
Resim 62- Hattat Mehmed Nazif Beyin celî sülüs bir levhasý. (Abdurrahman el-Uweys koleksiyonu, Dubai)
56
HAT SANATI
II. BÖLÜM
YAZI ÇEÞÝTLERÝ
57
HAT SANATI
2.1. HAT SANATINDA YAZI ÇEÞÝTLERÝ yazýþmalarda kullanýlmýþtýr. Ýleriki dönemlerde dîvanlar
ve fetvâlar talik yazý ile yazýlmýþtýr. Dîni ve sivil mimâri
Ýslâm yazýsýnýn kaynaklarda birçok çeþidinden
eserlerde, uzaktan daha rahat görülebilen celî sülüs, celî
bahsedilmiþtir. Yapý ve þekil olarak harfler birbirine yakýn
kûfi ve celî talik yazý kullanýlmýþtýr. Kullaným sahalarýna
olsalar da, yazý çeþitlerinin harfleri arasýnda nüanslar
göre yazýnýn kullanýmýnda, harflerin yapýlarýna estetik
bulunmaktadýr. Ýslâm yazýsýnýn bu çeþitlenmesi, sanat
müdahaleler de bulunulmuþ ve bazý farklýlýklar oluþmuþtur.
olarak ve kendi içindeki bir sýnýflamadýr. Sülüs yazýda,
Tarihi süreç içerisinde oluþan bu durum, yazýnýn estetik
yahut nesih yazýda, yahut kûfi yazýda her harfin ana yapýsý
çeþitlenmesini doðurmuþtur.
aynýdýr. Fakat sanat olarak, farklý yazý çeþitlerindeki yazýlýþta
bir takým farklýklar ortaya çýkmaktadýr. Meselâ sülüs, nesih Asýrlarca süren arýnma ve süzülme sonucu, yazý
yahut muhakkak yazýda sin harfinde dendan, diþ estetik olarak güzelleþirken çok çeþitlenen yazýlar belli
bulunurken, talik yazýda bu diþler çoðu kere bir tasnifte toplanmaya baþlamýþtýr. Aklâm-ý sitte adý
bulunmamaktadýr. Kezâ, diðer yazý çeþitlerinde elif altýnda toplanan yazýlarýn temeli, Hz. Peygamber
harfinde zülfe bulunurken talik ve rika yazýda zülfe döneminde ortaya çýkan iki ana karakterden, köþeli ve
kullanýlmamaktadýr. Bu farklýlýklar daha da çoðaltýlabilir. yuvarlak karakterli yazýdan neþet ederek çeþitlenmiþtir.151
Bu yazýlarýn ana çizgileri Ýbn Mukle ve Ýbn Bevvâb tarafýndan
Ýslâm yazýsý baþýndan itibaren kullaným alanýna
belirlenmiþ, Yâkut el-Mustasýmî tarafýndan kaideleri
göre çeþitlenmeye baþlamýþtýr. Çünkü yazý, Müslüman
konmuþtur.152 Yazý çeþitlerini þöyle tasnif edebiliriz:
toplumda, baþlangýcýndan itibaren bir sanat konusu olarak
ele alýnmýþ ve iþlenmiþtir.150 Kûfi yazýnýn temelini oluþturan 150- Yazýr, Kalem Güzeli, II, 75
151- Daha geniþ bilgi için bkz. Nihad M. ÇETÝN. -Ýslâm Hat Sanatýnýn Doðuþu
köþeli yazý, dîni metinlerin tespitinde kullanýlýrken, kullanýmý ve Geliþmesi (Yâkût Devrinin Sonuna Kadar), Ýslâm Kültür Mirâsýnda Hat
Sanatý. Ýstanbul, IRCICA, 1992, s. 15
daha kolay olan yuvarlak karakterli yazý günlük 152- Serin, Hat Sanatý ve Meþhur Hattatlar, 72
58
HAT SANATI
59
HAT SANATI
Resim 65- Hattat I. Derviþ Aliye ait muhakkak ve reyhâni hatlarýyla bir kýta.
kalýnlýðý, sülüs kaleminin üçte biri kadardýr. Sülüs kaleminin pirinç tanesi üzerine ihlâs sûresi yazýldýðý da olmuþtur.
üçte biriyle ona tabi olmuþtur. Þeyh Hamdullah ile birlikte Sultan Ahmed Camiinin celî yazýlarýný yazan Seyyid Kâsým,
Kurân-ý Kerîm yazýmýnda nesih yazý kullanýlmaya bir pirinç tanesi üzerine ihlâs sûresini yazdýðý için kendisine
baþlanmýþtýr. Gubârî sýfatý verilmiþtir. Bu yazýyla XX. asýr baþlarýnda
Mehmed Nûri Sivâsi154 baþarýlý örnekler ortaya koymuþtur.
Baþlangýçta muhakkak, verrâki ve ýrâkî denilen
neshî yazý üzerinde yapýlan çalýþmalar neticesinde, ileride 2. 1. 1. 3 Muhakkak
iki ayrý tarz ortaya çýkmýþtýr. Reyhâni ve nesih yazýnýn
Kelime anlamý itibariyle muntazam ve muhkem
ortaya çýkmasýndan sonra, özellikle nesih yazýnýn kâideleri
gibi anlamlara gelmektedir. Kalem aðzý kalýnlýðý, sülüs
Yâkut tarafýndan belirlenmiþtir. Osmanlýda Þeyh Hamdullah
kalemine tabidir. Harfleri sülüs yazýya göre daha büyüktür.
ile birlikte hýzlý bir geliþim merhalesine girmiþ ve Osmanlýnýn
Yatay harfler ve harflerin yatay kýsýmlarý daha yayýk ve
son döneminde estetik zirveye ulaþmýþtýr.
uzundur. Çanaklar geniþçe ve sülüs yazýya göre daha
Burada yeri gelmiþken gubârî yazýdan bahsetmek
154- Sivaslý Mehmed Nûrinin hayatý bilinmemektedir. Ancak gubârî yazý
gerekir. Adýný Arapça toz anlamýna gelen ðubardan geleneðinin son temsilcisidir. Bazý yazýlarýnýn ketebe kayýtlarýnda kendi
mesleði kaydetmiþ ve hocasýnýn ismini vermiþtir. Bir yazýsýnýn ketebesinde
alan gubârî yazý, nesih yazýdan çok ince, bazen gözle zor Mülgâ Dâire-i Meþihat Mektûbi Kalemi Mütekâidi olduðunu belirtmiþtir.
Meþihat Kalemi kâtiplerinden Ahmed Efendinin oðludur. Þeyh Mahmud
görülebilecek kadar ince yazýlan yazýya verilen isimdir.
Hamdiden yazý dersi almýþtýr. Daha çok 1905-1935 yýllarý arasýnda eser
Bu hat ile sanattan ziyade maharet gösterilmektedir. vermiþtir. Eserlerini koyu zemin üzerine üstibeç boya kullanarak meydana
getirmiþtir. Bkz. Alparslan, Osmanlý Hat Sanatý Tarihi, 187; Zübeyde Cihan
Özsayýner, Yöresel Hattatlarýmýzdan Mehmet Nuri Sivasî, V. Milletlerarasý
Sancak Kurânlarý bu yazý ile yazýlmýþtýr. Bazen bir Türk Halk Kültürü Kongresi, Ankara, Kültür Bakanlýðý, ts, s.340- 342.
60
HAT SANATI
Resim 66- Reîsül-hattâtîn Haci Ahmed Kâmil Akdik hattýyla sülüs nesih bir kýta.
düzdür. Satýr halinde yazýlýr, istifli olarak yazýlmaz. gelmektedir. Tevkiî yazýnýn küçüðüdür. Onun kurallarýna
tabidir. Ýcazetnameler bu hat ile yazýldýðý için Hatt-ý icâze
2. 1. 1. 4 Reyhâni
diye isimlendirildiði de olmuþtur. Ayrýca, talik yazý geliþene
Nesih yazý nasýl sülüs kalemine tabi ve onun üçte kadar bu yazýyla vakýf kayýtlarý tutulmuþtur.
biri ise, reyhâni de yazý kurallarý bakýmýndan muhakkak
2. 2. DÝÐER YAZI ÇEÞÝTLERÝ
yazýya tabidir. Kalem aðzý kalýnlýðý ise muhakkak yazýnýn
üçte biri kadardýr. Muhakkak ve reyhâni yazý XV. asra Kûfi
kadar mushaf yazýmýnda kullanýlmýþtýr.
Dîvâni
2. 1. 1. 5 Tevkiî
Celî Dîvâni
Tevkiî yazý, sülüs yazýnýn ihmal edilmiþ þeklidir.
Rika
Sülüs yazýnýn kurallarýna tabidir. Daha çok divana ait kýsa
metinlerin yazýmýnda kullanýlmýþtýr. Daha sonra yerini Talik
Dîvâni yazýya býrakmýþtýr. Sülüs yazýya göre harflerin boylarý,
2. 2. 1 Kûfi
çanaklar, küpler ve elifler daha kýsa, küçük ve kývraktýr.
Kalem aðzý kalýnlýðý sülüs kalemine tabidir. En belirgin Ýslâmýn ilk yýllarýnda kullanýlmakta olan sert köþeli
özelliði birleþmeyen harflerin birleþmesidir. yazý daha sonra Kûfe þehrinde iþlenerek, geliþtirildiði þehre
nisbetle kûfi adý verilmiþtir. Yazýldýðý yere ve yapýsýna göre
2. 1. 1. 6 Rikaa
çeþitlenmiþtir.
Kelime olarak küçük sayfa ve mektup anlamýna
61
HAT SANATI
4- Örgülü kûfî:
1- Meþrik kûfîsi
2- Maðrip kûfîsi
3- Kayravan kûfîsi
Resim 68- Hattat Hâmid Aytaç hattýyla Þevkî Efendiye takliden yazýlmýþ nesih
bir sahife. (Mehmet Özçay koleksiyonu)
1- Basit kûfî:
2- Yapraklý kûfî:
62
HAT SANATI
63
HAT SANATI
Resim 71- Mehmed Tevfik Ebuzziya (1843-1912) tarafýndan kûfi hat ile yazýlan Yýldýz Hamidiye Camii kubbesi (Necm Sûresi ilk âyetler).
Geliþmiþ dîvâni örneklerinin girift görüntüsü vardýr. kullanýlmýþtýr. Bazen satýrlarýn biri mürekkep birinin altýnla
Dîvâni yazý sadece devlet yazýþmalarýna tahsis edildiði için yazýldýðý ferman ve beratlar bulunmaktadýr. Son dönemde
gizliliði korumak kaydýyla girift yazýlmýþtýr. Ayrýca, dîvâni Ebûbekir Mümtaz Efendi (1810- 1871), Vahdetî Efendi
yazý, Osmanlýda sadece sarayda kullanýlmýþ, dýþarýda (1833- 1871), Mehmed Þefik Bey (1820- 1880), Ebûbekir
kullanýlmasý yasaklanmýþtýr. Nâsýh Efendi (1813- 1885), Ferid Bey (1858- 1925), Mehmed
Ýzzet Efendi (1841- 1904), Sâmi Efendi (1838- 1912), Ahmed
2. 2. 3 Celî Dîvâni
3.Celî dîvâni geniþ aðýzlý kalemle yazýlmaktadýr. Resim 72- Bursa Ulucamide Þefik Bey hattýyla celî sülüs ve kûfi yazý.
Celî Dîvâni yazý sadece devlet yazýþmalarýnda 159- Daha geniþ bilgi için bkz. Alparslan, Osmanlý Hat Sanatý Tarihi, 192- 193.
64
HAT SANATI
Resim 73- Bursa Ulucamide Mehmed Þefik Beye ait celî divani levha.
Resim 74- Bursa Ulucamide Mehmed Þefik Beye ait celî divani levhanýn benzeri Ýstanbul Tophane Kýlýç Ali Paþa Camiinde bulunmaktadýr.
Kâmil Akdik (1860- 1941), Ýsmail Hakký Altunbezer (1869- XIX. asra kadar Ýran nestalik ekolüne baðlý olan
1946), Halim Özyazýcý (1898- 1964), Hamid Aytaç (1891- Türk hattatlarý, Yesârî Mehmed Esad Efendi bilhassa oðlu
1982) önemli dîvâni ve celî divâni hattatlarýdýr. 160 ve talebesi Yesârîzâde Mustafa Ýzzet Efendi elinde talik
yazý yeni þîve kazandý. Ýran ve Türk nestaliki ayrý ayrý
2. 2. 4 Talik
netleþti.162 Daha sonralarý bu farký belirtmek için Türk
Aklâm-ý sitteden sonra en çok meþhur olan ve uslûbu nestalik, talik olarak isimlendirilmiþtir. 163
kullanýlan yazý çeþididir. Talik kelime anlamý itibarýyla
Ýranýn meþhur hattatý Mir Ýmad Hasenî elinde talik
asma, asýlma anlamlarýna gelmektedir. Harekesi olmayan
yeni bir uslûba büründü. Ýmad, Osmanlý hattatlarýnca da
bu yazýnýn kalýn aðýzlý kalemle yazýlanýna, týpký sülüsteki
önemle takip edilen bir hattattýr. Ýmad uslûbu Türkiyeye
gibi celî talik adý verilmiþtir.
talebesi Buharalý Derviþ Abdi (ö. 1647) tarafýndan getirilmiþtir.
Talik yazýya Ýranda nestalik adý verilmektedir. Osmanlý talik hattatlarýndan Abdülbâki Ârif Efendi (ö. 1688),
Türkiyede de bu isimle anýldýðý olmaktadýr. Türkiyede Durmuþzâde Ahmed Efendi (ö. 1716), Þeyhulislâm
talik yazýyý bu isimle anma bazý karýþýklýða sebep olacaðý Veliyuddin Efendi (ö. 1768), Kâtipzâde Mehmed Refi Efendi
muhakkaktýr. Ýranda ilk icâdýnda kullanýlan talik yazý elinde geliþtirilmiþtir.164 Talik yazýda sanat bakýmýndan
geliþtirilerek yeni ortaya farklý tavýrdaki yazýya nestalik Ýranlý ve Osmanlý hattatlarý ayný seviyede baþarý
adý verilmiþtir. 160- Bkz. Alparslan, Osmanlý Hat Sanatý Tarihi, 194- 198.
161- Ali Alparslan, Ýslâm Yazý Çeþitleri: 4 Nestalik, Sanat Dünyamýz, Yýl. 11,
sy. 34 (1985), s. 3
Kadî talik yazý Ýranda, aklâm-ý sitte ile birlikte
162- Alparslan, Osmanlý Hat Sanatý, 155.
günlük yazýþmalarda kullanýldý. Yazma ve okunma 163- Nestalik ve talik isimlendirmesiyle ilgili geniþ bilgi için bkz. M. Uður
DERMAN, Piyer Loti Kitâbesi ve Talîk Hattýna Dâir Bir Mülâhaza, Kültürü
zorluðundan dolayý bu yazý üzerinde bazý deðiþiklikler ve Sanatýyla IV. Eyüpsultan Sempozyumu, Tebliðler, 5- 7 Mayýs 2000,
Ýstanbul, Eyüp Belediyesi, 2000, s. 278- 283.
yapýlarak nestalik yazý ortaya çýkarýlmýþtýr. 1 6 1 164- Alparslan, Sanat Dünyamýz, sy. 34, s. 6
65
HAT SANATI
2. 2. 5 Rika Yazýsý:
66
HAT SANATI
Resim 77- Hattat Mehmed Hulûsi Efendiye ait celî tâlik levha. (Emin Barýn koleksiyonu)
Resim 78- Hattat Sâmi Efendiye ait zerendud celî tâlik levha.
67
HAT SANATI
Resim 79- Hattat Halim Özyazýcýnýn rika yazýsýna bir örnek. (Süleyman Berk koleksiyonu).
Resim 80- Hattat Yesârizâde Mustafa Ýzzet Efendinin tâlik hat ile yazdýðý Hilye-i Hâkâninin ilk kýtasý.
68
HAT SANATI
III. BÖLÜM
69
HAT SANATI
Resim 81- Makta, kalemtraþ ve mürekkep hokkalarýndan oluþan bir yazý takýmý.
Þüphesiz her sanat eseri için bir takým âlet ve 7-Mürekkep hokkasý
malzemeler kullanýlmaktadýr. Kullanýlan âlet ve malzemenin 8-Mýstar
kalitesi, doðrudan sanat eserinin kalitesine tesir etmektedir. 9-Yazý altlýðý
Bu konuda söylenmiþ bir atasözü bunu teyid eder: Kem
3. 1. KALEM168
âlât ile kemâlât olmaz.167 Kaliteli, saðlam ve iyi malzeme
ile kaliteli ve güzel iþler çýkarýlacaðý muhakkaktýr. Kaliteli Kurân-ý Kerimde kalem üzerine yemin edilmiþ,
ve saðlam bir kalem, kaliteli ve iyi bir mürekkep, iyi terbiye Hz. Peygamber de kaleme özel önem atfetmiþtir.
edilmiþ aherli kaðýdýn kullanýldýðý bir yazý, ayný evsafý Medeniyetlerin kalem ucundan satýra dökülenlerle
taþýyacaktýr. Kalem, kâðýt ve mürekkebin iyi ve uyumlu oluþmasý, insan hâfýzasýnýn en büyük yardýmcýsý olmasý
olmasý, iyi bir yazý için çok büyük önem arz eder. gibi daha birçok þey, kalemin önemini gösterir. Yazýnýn
üç önemli unsurundan birisi kalemdir.169
Hat sanatýnda geçmiþte kullanýlan malzemeler
küçük deðiþikliklerle bugün de kullanýlmaya devam Hat sanatýnda kamýþ kalem ve kalemler çok
edilmektedir. Kullanýlan ana malzemeler kamýþ kalem, çeþitlidir:
aherli kâðýt ve is mürekkebinden oluþmaktadýr. Hat 1-Kamýþ kalem
sanatýnda kullanýlan kalem ile günümüzde normal hayatta 2-Meneviþli (Hindî) kalem
kullanýlan kalem arasýnda hiçbir benzerlik yoktur. Hat 3-Cava kalemi
sanatýnda kullanýlan malzemeyi þöyle sýralayabiliriz: 4-Bambu kalemi
1-Kalem 5-Kargý kalemi
2-Kâðýt 6-Tahta kalem
3-Mürekkep
167- Muhittin Serin, Hat Sanatý ve Meþhur Hattatlar. Ýstanbul, Kubbealtý Neþriyatý,
4-Mühre 2003, s. 333.
168- Hat literatüründe kalem iki farklý anlam için kullanýlmaktadýr. Biri yazý
5-Kalemtraþ çeþidi anlamýnda, diðeri ise kamýþ kalem anlamýnda kullanýlmaktadýr.
169- M. Uður Derman, Eski Mürekkebciliðimiz, Ýslâm Düþüncesi, yýl 1, sy. 2
6-Makta (Haziran 1967), s. 97
70
HAT SANATI
Resim 82- Hattat Ýsmail Hakký Altunbezere ait çeþitli kalemler. (Mehmet Özçay koleksiyonu)
Yazý sanatýnda kullanýlan kamýþ kalem denildiðinde; bulunan Vâsýt þehrinden temin edilen kamýþ kalem anlaþýlýr.
daha çok Hazar denizi kenarý ile Irak Dicle nehri kenarýnda Kamýþ kalemin ham hâli nohûdi renkte olup, renginin
kararýp sertleþmesi için gübre içine yatýrýlýr. Gübre içerisinde
sertleþen kamýþýn rengi koyu kahverengi olur.170 Bu
kurutma iþlemi, sýcak ülkelerde güneþe karþý serilerek de
yapýlmaktadýr.
Resim 83- Ucu açýlmýþ bir celî kalemi. (Mehmet Özçay arþivi) 170- Kamýþ kalemle ilgili daha geniþ bilgi için bkz. M. Uður Derman, Kalem,
Ýslâm Düþüncesi, yýl 1, sy. 3 (Eylül 1967), s. 165
71
HAT SANATI
Bir terekeden satýn alýnan, henüz açýlmamýþ, çift Ondan evvel ve ondan sonra gelen nice padiþahýn
parçalý iki uzun kamýþ kalem. elinde, ben gâh gene böyle içden gelme melâlli veya
Masa üzerine býrakýlmýþ. Masanýn sahibi odada þehametli sözleri ilk tercemaný oldum, gâh ince ruhlarýn
yokken, kamýþ kalemin ne olduðunu bilmeyen bir çift elemlerini ve emellerini terennüm ettim. Zaman oldu;
devletli baþlar, kimseciklere açamadýklarý gizli dertlerini
yabancý el, can sýkýntýsýný gidermek için, bunlarý ufacýk
benimle paylaþtýlar; gâh, yabancý taçlýlara, benim dilimden
ufacýk parçalar halinde doðramýþ.
dökülen haþmetli sözlerle iltifatnâmeler, dehþet saçan
Doðranmasaydý, bu bir çift kamýþ kalem ne iþe
kelimelerle korkunç fermanlar yolladýlar.
yarayacaktý? Yazý âleti olmaktan çoktan çýktýðý için, uzun
Sana tavsiye ederim; þu yaþadýðýn þehirdeki
asýrlar görmeye devam ettiði o iþi artýk yapacak deðildi
kütübhaneleri, müzeleri, antikacý dükkânlarýný, eski ailelerin
elbette. Fakat bir antika gibi, mükemmel bir vitrin eþyasý
evlerini gez dolaþ.
vazifesi görecekti.
Oralarda hep benim âciz vücudumun eseri olan
Kendileri kadar narin yapýlý bir mahfaza içinde,
yüksek bahada, cildler dolusu kitab, meþhur hattatlarýn
vitrinin bir köþesinde, ebedî uykularýný uyurlarken, ara
elinden çýkma, baha biçilemez levhalar bulacaksýn.
sýra yüzlerine bakanlara, uzun tarihlerinin þanlý Zaman oldu, Nefîlerin, Namýk Kemallerin, Âkiflerin
sahifelerinden öyle menkýbeler nakledeceklerdi ki, elinde arslanlar gibi kükredim. Cýlýz vücudumdan hiç
kendileriyle beraber, ayný vitrin içinde yorgun argýn umulmayan davudî bir ses, bütün bir milleti tek ruh
dinlenen bütün öteki antika parçalar, utanacaklar, halinde vecde getirdi.
sinecekler, söneceklerdi. Zaman oldu, içli þairlerinizin elinde, benimle ayný
Kamýþ kalemi parça parça eden o bir çift elin hamurdan yoðurulmuþ olan ney gibi, inim inim inledim.
Gün geldi, yazdýðým muhteþem fermanlar, Garbýn nice
sahibine, iþlediði cinayetin azametini kalemin kendi dilinden
maðrur hükümdarýný dize getirdi.
anlatabilmeyi ne kadar isterdim!
Gün geldi, dilimden dökülen ateþli sözler, en insafsýz
Bu merhametsiz parmaklar arasýnda, narin vücudu
güzellerin gözlerinden yaþlar akýttý.
liyme liyme olurken, incecik kamýþ kalem, belki þöyle
Süleyman Nazif Firak-ý Irak ýný, Tevfik Fikret Sisini,
feryad etmiþdir: Âkif Çanakkale Þehidlerini benimle yazdý.
-Ne büyük bir suç iþlediðini bilmiyorsun gafil genç! Beni, masanýn üstünde halsiz halsiz yatarken
Senin þanlý tarihinin yapraklarýný yazanýn, benim þu nâçiz gördün de, çöp sandýn, deðil mi genç adam?
vücudum olduðunu bilseydin, þu dakikada utancýndan Haklýsýn. Kabahat sende deðil, benim kim olduðumu
yerlere geçerdin. sana öðretmemiþ olanlarda.
Ben bir zamanlar, o kadar baþ tacý idim ki, Türk Ben, uzun bir tarih boyunca, senin atalarýna çok
hizmet ettiði için yorulmuþ, tarihin sinesinde dinlenmeye
çocuðu, elifbesini okumak için kullandýðý Hilâl adlý, süslü
çekilmiþ bir emekdarým.
demirden, iþaret âletini býrakýp da beni eline alabildiði
Beni kýrdýðýna iyi etmedin. Ama bilmeyerek kýrdýðýn
gün kendisini bahtiyar sayar, artýk okumuþ yazmýþ insanlar
için, seni gene affediyorum!
arasýna gireceðini benim sayemde idrak eder, ruhunda
Hamdi Varoðlu, Cumhuriyet Gazetesi 27 Ocak
bir büyüklük duyardý. O günden itibaren, ben o çocuðun
1957171
fikir hayatýna, kâðýt üzerinde yürüyen sivri ucumun çýkardýðý
171- M. Uður Derman, Kalem, Ýslâm Düþüncesi, yýl 1, sy. 4 (Aralýk 1967), s.
vakur ve tatlý cýzýrtý ile istikamet çizerdim. 265-266dan naklen
72
HAT SANATI
usûlünce boyanmýþ ve terbiye edilmiþ kâðýt kullanýmý boyanýrsa, böyle boyanmýþ kâðýtlara akkâse kâðýt adý
Kâðýt aherlenmeden önce boyanmalýdýr. Boyama kaba alýnýr. Yumurta büyüklüðünde bir þap avuç içine
için çok çeþitli bitkilerden çeþitli renkler elde edilmektedir. alýnarak yumurta aký kesilinceye kadar çýrpýlýr. Çýrpma
Fakat tercih edilen renk, çaydan elde edilen nohûdi renktir. iþlemi yumurta aký kesilinceye kadar devam etmelidir.
Renk elde edilmek istenen bitki, geniþ bir kaba konularak Kesilerek köpüklü bir hal alan karýþým bir müddet daha
172- Cava kalemi ilk defa Hattat Çömezzâde Mustafa Vâsýf Efendi ve talebesi
þapla birlikte kaynatýlarak boya elde edilir. Elde edilen Kazasker Mustafa Ýzzet Efendi tarafýndan kullanýlmýþtýr. Bkz. Derman,
Ýslâm Düþüncesi, sy. 2 (Haziran 1967), s. 168.
boya geniþ ve yayvan bir kaba alýnarak kâðýt bunun içine
173- Meselâ, Ayasofyanýn, kalem aðzý kalýnlýðý 35 cm. olan ciharyâr yazýlarý
batýrýlmak suretiyle boyanýr. Bu þekilde kâðýt boyama ile kalem aðzý kalýnlýðý 15 cm. olan kubbe yazýsý bu suretle yazýlmýþtýr.
174- Daha geniþ bilgi için bkz. Boya, Mürekkeb, âhar Mecmuasý. Millet
usûlüne banyo usûlü adý verilmektedir. Eðer kâðýt bir Kütüphânesi. Ali Emîri Efendi, Tarih, no 809; Yazýr, Kalem Güzeli, II, 191-
193; Nefeszâde, Gülzâr-ý Savâb, s. 107; Serin, Meþhur Hattatlar, 341.
73
HAT SANATI
Resim 85- Kaðýt aherlemede kullanýlan çakmak taþý mühre. (Emin Barýn koleksiyonu)
karýþtýrýlýr. Bir müddet dinlendirildikten sonra tülbentten çakmak taþý yahut camdan üretilmektedir. Saplý bir tahtaya
süzülerek elde edilen ahar maddesi bir sünger yardýmýyla tespit edilen cam yahut çakmak taþýnýn, kaðýda deðen
çok dikkatli bir þekilde kaðýda sürülür. Gerek niþasta aharý yani mühre yapýlan kýsmýnýn gayet pürüzsüz ve temiz
gerek her yumurta aharýndan sonra kâðýt mührelenir. Bu olmasýna dikkat edilmelidir.
konu kâðýt mühreleme bahsinde ayrýca anlatýlacaktýr.
3. 4. MÜREKKEP
Aharlanan ve mührelenen kâðýtlar tavlanmasý için
Hat sanatýnda kullanýlan mürekkepler þöyle tasnif
bir müddet baský altýnda dinlenmeye býrakýlýr. Bu dinlenme
edilebilir:
müddetinin en az altý olmasý gerektiði kaynaklarda belirtilse
1-Ýs mürekkebi
de daha önce kullanýlabilir.
2-Lal mürekkebi
3. 3. MÜHRE 3-Üstübeç mürekkebi
4-Altýn mürekkebi
Kâðýt üzerine yapýlan aharýn parlatýlmasý ve
5-Zýrnýk mürekkebi
pürüzlerinin giderilmesi maksadýyla çakmaktaþý, akik taþý
6-Tashih mürekkebi
ve camdan mamul mühre ile mührelenir. Mühreleme
iþleminin, mühre tahtasý veya pesterk denilen damarsýz Hat sanatýnda kullanýlan ana mürekkep, is ve
ve eksiz ýhlamur aðacý üzerinde yapýlmasý tercih edilir. zamktan elde edilen, siyah is mürekkebidir. Bezir yaðý,
balmumu, neft yaðý, çýra ve gazyaðý gibi çok çeþitli
Daha pratik olarak karton kâðýtlarýn konulmasýyla
maddelerden elde edilen is,176 eritilip boza kývamýna
yumuþatýlmýþ zemin üzerinde de yapýlabilir. Sürülen her
getirilen arap zamký içerisine katýlýr, iyice karýþtýrýlarak
ahardan sonra mühre yapýlýr; son kat ahar üzerine mühre
dövülür. Bu karýþýma gerekli miktarda saf su katýlarak
direkt yapýlýr. Diðer zemin aharlarý ise bir kâðýt üzerinden
inceltilir ve mürekkep kullanýlýr.177
yapýlýr. Son kat aharý mührelenirken, mührenin kâðýt 175- Kaynaklarda, mührelemeden önce kaðýda kuru sabun sürülmüþ çuha
gezdirilmesi tavsiye edilmektedir. Fakat daha sonra bu sabun, pudralama
üzerinde rahat kaymasý ve mührenin kaðýdý çizmemesi ile giderilemediðinden yazý yazmada büyük zorlukla karþýlaþýlmaktadýr.
için kaðýdýn üzerine fýndýk yaðý sürülmelidir.175 Yalnýz, yazý En doðrusu, fýndýk yaðý yahut cildin tabii yaðýnýn kaðýda sürülmesidir.
Merhum hattat Halim Özyazýcý (1898-1964)nýn mühreleme için baþýnda
yazmadan evvel, fýndýk yaðýnýn tesirini gidermek için kâðýt, bulunan ve hiç yýkamadýðý takkesini kullandýðý rivayet edilmiþtir.
176- Ýs elde edilmesi ile ilgili geniþ bilgi için bkz. Nefeszâde Ýbrahim. Gülzâr-ý
pudra tozu ile silinmelidir. Zira yaðlý zeminin mürekkebi Savâb. Ýstanbul, Güzel Sanatlar Akademisi Neþriyatý, 1939, 93-94; M.
Bedreddin Yazýr. Medeniyet âleminde Yazý ve Ýslâm Medeniyetinde Kalem
tutmasý mümkün deðildir. Güzeli, II, Ankara, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý, 1974, 183; Derman,
Ýslâm Düþüncesi, sy. 2 (Haziran 1967), s. 98-99.
177- Mürekkep yapýmý ile ilgili geniþ bilgi için bkz. Gülzâr-ý Savâb, 94- 100;
Mühreleme mühre âleti ile yapýlýr. Mühreler Yazýr, Kalem Güzeli, II, 180- 183; Derman, Ýslâm Düþüncesi, sy. 2 (Haziran
1967), s. 100-103.
74
HAT SANATI
Ýs ve arap zamkýnýn karýþýmýndaki oran; dört kýsým hokkaya bir mikdar lýka ve siyah mürekkep ve su koyup
zamka, bir kýsým is konulmasýdýr. Mürekkebin karýþýmýna iyice karýþtýrdýktan sonra aðzý açýk olarak güneþte býrakýlýr,
zamk fazla konulduðunda, yazýda mürekkep parlama ara sýra çubukla karýþtýrýlýr. Su azalýp mürekkep kuruyacak
yapar, kalemden zor akar, dolayýsýyla yazý zor yazýlýr. hale gelince biraz daha su ilâve olunup karýþtýrýldýktan
Ayrýca yazý murakkaa gerildiðinde kusma yapacaðý gibi, sonra yine güneþte býrakýlýr. Bu tarzda beþ-on gün devam
mürekkep ileride çatlama da yapabilir. Ýs fazla olunur. Mürekkebin parlaklýðý gidip mat bir hal alýr. Þayet,
konulduðunda ise, yazýya el deðince siyahlýk yayýlarak kullanýldýðý zaman is zerreleri kaðýda, üzerinde daðýlýp
yazýnýn bozulmasýna sebep olur. bulaþýrsa, az miktarda süzülmüþ bal ilâve edilip
karýþtýrýlmalýdýr. Bununla yapýlan tashihler belli olmaz, yazý
Tabiatta bulunan çeþitli renkteki pigmentler, arap
kenarlarý þiþip kabarmaz. Ýðnelenirken rahat ve muntazam
zamký ile karýþtýrýlarak istenilen renkte mürekkep elde
iðnelemeye de yardýmý olur.179
edilebilir. Siyah is mürekkebinden baþka nadiren de olsa
kýrmýzý (lal) mürekkep, beyaz (üstübeç) mürekkep ve
zerendûd (altýn) mürekkep hat sanatýnda kullanýlmaktadýr.
Ayrýca XIX. asýrda yazý kalýbý çýkarýlmasýnda sodyum ve
arsenik sülfürün arap zamký ile karýþtýrýlýp dövülmesiyle
elde edilen sarý (zýrnýk) mürekkebi kullanýlmýþtýr. Üstübeç
mürekkebi ile mushaflarýn sûre baþlýklarý yazýlmýþtýr.
Zerendud levhalarýn hazýrlanmasýnda varak altýn, arap
zamký yahut bal ile ezilip, jelatinli su ile sulandýrýlarak
kamýþ kalem veya fýrça ile kullanýlýr. 178 Zerendud
Resim 87- Mürekkep hokkasý ve rîhdan. (Emin Barýn koleksiyonu)
levhalardaki altýn, daha sonra zermühre denilen mühre
ile parlatýlýr. Bir de tashih mürekkebi vardýr ki sadece M. 178- Renkli mürekkep imali için bkz. Yazýr, Kalem Güzeli, II, 184- 186; Derman,
Ýslâm Düþüncesi, sy. 2 (Haziran 1967), s. 103-105.
Bedreddin Yazýr bahsetmiþ ve tarifini þöyle yapmýþtýr: Bir 179- Yazýr, Kalem Güzeli, II, 186
75
HAT SANATI
Kalemtýraþý yapan ustanýn mührü týð kýsmýnda görülmektedir. (Emin Barýn koleksiyonu)
yazýmýnda, formun ve satýr çizgisinin tespiti için kullanýlan
açýldýðý kalemtýraþýn gayet kaliteli
malzemedir. Yazýlacak her ayrý eser için ayrý mýstar
ve keskin olmasý lâzýmdýr. Burada
hazýrlanýr. Sayfa boyuna göre hazýrlanmýþ olan mukavva
bahsedilen kalemtýraþýn bugün
Harflerin güzel ve keskin yazýlabilmesi için kamýþ Kalemtýraþ üç ana kýsýmdan meydana gelmektedir:
180- Mýstar yapýmý ile ilgili geniþ bilgi için bkz. Yazýr, Kalem Güzeli, II, 208- 210.
181- Bkz. A. Süheyl Ünver, Türk Kalemtýraþçýlarý, Yücel, c. IV, sy. 34 (1937),
Resim 89- Nesih sahife mýstarý. (Süleyman Berk koleksiyonu) s. 170; Derman, Ýslâm Düþüncesi, 2, s. 170
76
HAT SANATI
3. 8. YAZI ALTLIÐI
Kalem þakký, nesih ve talik yazý kaleminde, dilin taþýnanlarý da imal edilmiþtir.
77
HAT SANATI
Resim 93- Hat sanatýnda kaðýt kesmek için kullanýlan makas. (Emin Barýn koleksiyonu)
Resim 94- Sultan III. Ahmed tuðralý, iþlemeli divit. (Mehmet Çebi Koleksiyonu)
78
HAT SANATI
IV. BÖLÜM
79
HAT SANATI
Osmanlý hânedanýnýn niþan ve alâmeti olan tuðra183 olanýn çektiði tuðradýr. Bunun dýþýnda birçok hattat
Oðuzca bir kelime olup, aslý tuðraðdýr. Anadolu lehçesinde tarafýndan padiþahýn deðiþik ibare ve istiflerle tuðrasý
kelime sonundaki (ð) okunmadýðýndan, bu kelime tuðra yapýlmýþtýr. 195 Osmanlýda padiþah tahta çýktýðýnda,
olarak telaffuz edilmiþtir.184 Arapçasý tevkî, Farsçasý ise kendisine gösterilen deðiþik tuðra örneklerinden birini
niþandýr.185 Tuðra, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçuklularý, beðenir, bu da saltanatýn sonuna kadar padiþahýn alâmeti
Memlûklular, Anadolu Beylikleri ve Osmanlýlarda olurdu.196
kullanýlmýþtýr.186
Osmanlýda ilk tuðra, Sultan Orhana aittir. Orhan
Oðuz hanlarýnýn kullandýklarý tuðralar hakkýnda bir Gazinin elde mevcut tuðralarýndan ilki m.1324 tarihli,
bilgiye sahip deðiliz.187 Selçuklu tuðralarýnýn þekli hakkýnda diðeri ise m. 1348 tarihlidir.197 Her iki tuðranýn ibaresi de
ise Bündârînin Zübdetün-Nusra ve Nuhbetül-Usra adlý Orhan b. Osman þeklindedir. Milâdî 1324 tarihli tuðrada
eserinde bazý tarifler mevcuttur. Buna göre Selçuklu üç nun harfi sola keþideli bir biçimde iç içe yerleþtirilmiþ,
tuðralarý kavisli olup, sultan alâmeti bu kavisin altýndadýr.188 dik harflerden de üç adet tuð elde edilmiþtir. Milâdî 1348
Memlûklularda ise þekil tamamen farklýdýr. Memlûklu tarihli tuðrada ise üç nun harfi soldan saða doðru yukarýda
tuðralarýnda, hükümdar ve baba ismi olmakla birlikte, birleþmiþ, dik harflerden elde edilen tuðralara zülfe
bunlar düz bir satýra dik harfler yukarý uzatýlarak meydana takýlmýþtýr.198
getirilmiþtir.189 Bazen de hükümdar ve baba ismi bu dik
Ýki beyzeli üç tuðlu tuðra yapýsý I. Murad tuðrasý ile
harflerin üzerine daha kalýn bir kalemle yazýlmýþtýr. Anadolu
baþlamýþtýr. Zülfeler ise, Orhan Gazi tuðrasýnýn aksine sola
beyliklerinin tuðralarý, Selçukîlerde olduðu gibi kavisli ve
doðrudur. I. Murad tuðra ibaresi Murad b. Orhandýr.
münhanilidir; bu kavis ve münhani Osmanlý tuðralarýnda
da devam etmiþtir.190 Bunun yanýnda Osmanlý tuðrasýnýn Baþlangýcýndan itibaren tuðra metinlerinde bir takým
þekli, kendine munhasýr bir geliþme göstermiþtir. 191 deðiþiklikler meydana gelmiþtir. I. Bayezid tuðrasýnda,
baba ismine baðlý hân unvaný kullanýlmýþtýr.199 II. Mehmed
Osmanlýda tuðrayý karþýlayan birçok deyim
(Fatih) ile bu tabire dâima kelimesi eklenmiþtir. 200
kullanýlmýþtýr; tevkî-i hümâyun, tevkî-i refî, niþân-ý þerîfi
183- Ali, Tuðray-ý Hümâyun, TOEM, sy. 43 (1 Nisan 1333), s. 53; Mübahat S.
âlî þân-ý sultânî ve tuðrây-ý garrây-ý sâmi mekâný hakânî, KÜTÜKOÐLU, Osmanlý Belgelerinin Dili (Diplomatik), Ýstanbul, Kubbealtý
Akademisi Kültür ve Sanat Vakfý, 1994, s. 71.
tevkîi refii hümâyun, niþân-i hümâyun, niþân-i hümâyun 184- Ýsmail Hakký UZUNÇARÞILI, Tuðra ve Pençeler, Belleten, sy. 17-18, 1941,
s. 102;
ve misâl-i meymûn, tuðray-ý garra, niþân-ý þerîf-i âliþan ve 185- Uzunçarþýlý, Belleten, 101; Midhat SERTOÐLU, Osmanlý Türklerinde Tuðra,
Ýstanbul, Kardeþ Matbaacýlýk, 1975, s. 3.
alâmet-i þerîfe tabirlerinin hepsi tuðra demektir. 192 186- Sertoðlu, a. g. e., s. 8.
187- Suha UMUR, Osmanlý Padiþah Tuðralarý, Ýstanbul, Cem Yayýnevi, 1980, s.
13.
Tuðralar genel olarak, berat, menþur, ferman, 188- Uzunçarþýlý, Belleten, 102; J. DENY, Tuðra, ÝA, XII-2, 7.
189- Uzunçarþýlý, Belleten, 105.
sikkeler, defterhane defter ve kâðýtlarý baþýnda, bayrak,
190- Uzunçarþýlý, Belleten, 105; Umur, a. g. e., 13.
pul, nüfus kâðýtlarý, antlaþmalar, vakfiyeler ve binalar 191- Umur, a. g. e., 15; J. Deny, ÝA, XII-2, 8.
192- Uzunçarþýlý, Belleten, 106; Sertoðlu, a. g. e., 10; Umur, a. g. e., 17; Bekir
üzerinde kullanýlmýþtýr.193 Sýtký BAYKAL, Tuðra, TA, 12-2, Ýstanbul, MEB, 1982, 455.
193- Uzunçarþýlý, Belleten, 109; Sertoðlu, a. g. e.,10; Umur, a. g. a., 17.
194- Uzunçarþýlý, Belleten, 105.
Memlûklular ile Selçuklular, Anadolu Beylikleri ve 195- Umur, a. g. e., 17.
196- Umur, a. g. e., 18.
Osmanlýlarda tuðra çekilmesi arasýnda fark vardýr. 197- Sertoðlu, 10; Baykal, TA, 12-2, 455;
198- Orhan Gazinin bu tuðralardan milâdî 1324 tarihli olaný, Ýstanbul Büyükþehir
Memlûklarda tuðra gerekli yere bizzat divân-ý inþâ reisi Belediyesi Atatürk Kitaplýðý Muallim Cevdet kýsmýnda, milâdî 1348 tarihli
olaný ise TSMK Arþivindedir. (bkz. Sertoðlu, 10)
tarafýndan çekilmeyip, daha evvel kâtib-i destler tarafýndan 199- Umur, 28; J, Deny, ÝA, 12-2/8; Zarif ORGUN, Tuðralarda el-Muzaffer Daima
Duasý ve Þah Unvaný, Þehzade Tuðralarý, Mehmed IInin Tuðra, Ýmza ve
hazýrlanan tuðralar gerekli yere yapýþtýrýlýrdý. Diðerlerinde Mühürleri Türk Tarih Arkeologya ve Etnografya Dergisi, sy. 5, Ýstanbul,
1949, s. 210da han ünvanýnýn I. Mehmed ile baþladýðýný belirtmiþtir ki
ise, tuðrayý bizzat gerekli yere Tuðrâî denilen niþancý
doðrusu, baba adýna izafeten I. Bayezid ile baþladýðýdýr.
çekerdi.194 200- Ayný makale (Zarif ORGUN, Türk Tarih Arkeologya ve Etnografya Dergisi,
s. 204)de Murad II. ninkinde el-Muzaffer daima ile tuðra bildiðimiz
þekle yakýn hal alýr demektedir. Halbuki daima kelimesi tuðraya II.
Padiþah tuðralarý deðiþik yerlerde kullanýlmakla Mehmed (Fatih) ile girmiþ, el-Muzaffer daima ise Kanunî ile girmiþtir. II.
Murad tuðrasýndaki beyzelerin ortasýnda bulunan nokta « bin »deki
beraber, gerçekte resmî evrak üzerine ve bu iþle görevli nunun noktasýdýr. Bu noktanýn zorlama ile dâimâ þeklinde okunmasýna
80
HAT SANATI
Resim 95- Mustafa Râkým tarafýndan çekilmiþ Sultan IV. Mustafa tuðrasý. (TSMK-GY 1207)
Yavuz Sultan Selim (I. Selim) ile tuðraya Þâh ünvaný baþlamýþtýr. IV. Mustafa tuðrasý ile de kaidesi
girmiþ, I. Süleyman, II. Selim ve III. Muradýn tuðralarýnda yuvarlaklaþmýþtýr.
Þâh kelimesi hem padiþah hem de baba ismine izafeten
4. 1. 2. Beyze
iki defa kullanýlmýþtýr.201 III. Mehmed tuðrasýnda Þâh
ünvaný tamamen kalkar, I. Ahmedle Þâh ünvaný tekrar (Ýç ve dýþ beyze): Bin ve han kelimelerinin nun
tuðraya girer. II. Mahmûd dahil bütün tuðralarda kullanýlýr. harfinin kývrýlmasýyla ve iç içe yazýlan iki beyzî þekle denir.
Yalnýz bu tuðralarda þah ünvaný tek Þâh iki he ile el-Muzaffer kelimesi tuðraya girdikten sonra bu kelimenin
yazýlmýþtýr.202 rý harfi, beyzelerden sola doðru uzanarak beyzeleri ikiye
ayýrmýþtýr.
4. 1. TUÐRANIN KISIMLARI
4. 1. 3. Tuð ve Zülfe
II. Mehmed (Fatih) tuðrasý ile standart þeklini alan203
tuðra formu þu kýsýmlardan meydana gelmektedir:204 Tuðra metnindeki dik harfler yahut eliflerden
meydana gelir. Tuða flama ismi de verilmiþtir.205 Tuðlardan
4. 1. 1. Sere (Kürsü)
imkân yoktur. TSMA. E. 6465te bulunan II. Murad tuðrasý incelendiðinde
bu durum sarahatle görülebilir. (bkz, Umur, 105) Yine muzaffer
Tuðra metnini ihtiva eden, padiþahýn ve babasýnýn kelimesinde de el takýsý mevcut deðildir. (bkz. Umur, 103-107, J. DENY,
ÝA, 12-2, 8.)
ismi, þah, han, el-Muzaffer ve bin kelimelerinin yerleþtirildiði 201- Orgun, a. g. m., 204-205; Umur, 29.
202- Orgun, a. g. m., 205; Umur, 29.
kýsýmdýr. Önceleri dikdörtgen þeklinde olan sere, III. 203- J. DENY, ÝA, 12-2, 9.
204- J. DENY, ÝA, 12-2, 9; Orgun, a. g. m., 219; Umur, 25-26.
Muraddan itibaren üstü daralarak üçgen halini almaya 205- Kütükoðlu, a.g.e., 71 (Umur, a.g.e., 26da zülfeye diðer bir isim olarak
81
HAT SANATI
Resim 96- Emirgân çeþmesi üzerinde, Râkým öncesi anlayýþla çekilmiþ, Sultan I. Abdülhamid tuðrasý.
saða doðru sarkan kavislere de zülüf206 ismi verilmiþtir baba ismi ile el-muzaffer kelimelerinin yerleþtirilmesi
önem arz eder. Râkýmdan evvel, serenin sol yarýsý, önceleri
4. 1. 4. Kol (Hançer)
Þâh kelimesinin çift he si, sonralarý da þekli doldurucu
Beyzelerin devamý olan tuðranýn saðýna ve aþaðý iþaretlerle dilimli bir þekilde istif edilmesi, nahoþ bir görüntü
doðru uzanan kýsma verilen isimdir. meydana getirmiþtir. Ayrýca kürsünün görüntüsü alttan
4. 2. HATTAT MUSTAFA RÂKIMIN TUÐRADA iki yana sarkmýþ durumdadýr. Râkým, istifi yeniden tertip
YAPTIÐI YENÝLÝKLER ettikten baþka, kürsünün alttan iki yana sarkýk görüntüsünü
de ortadan kaldýrmýþtýr. III. Murad tuðrasýnda üstü daralarak
Celî sülüste harflerin tenâsübünü saðlayýp, terkipte
üçgen bir hal alan sere kýsmý, Râkýmla, IV. Mustafa
de büyük yenilik yapan Mustafa Râkým, ayný þekilde
tuðrasýndan itibaren yuvarlak bir hal almaya baþlamýþtýr.
tuðrada da büyük deðiþim yapmýþ, kendinden sonra
gelenler onun koyduðu estetik ölçülere baðlý kalmýþlardýr.207 Þekil deðiþikliði:
Râkýmýn tuðrada yaptýðý deðiþim üç kýsýmda Râkým, tuðranýn aksamýndaki orantý bozukluklarýný
mütalâa edilir:208 gidererek, tuðraya estetik görünüm kazandýrmýþtýr.
Beyzelerin sol tarafýný yukarý kaldýrarak germiþ, sereyi
Hat deðiþikliði:
toparlamýþ, tuð ve zülfeleri genel görünüm ile uyumlu
Tuðranýn harfleri, celî divanî ve sülüs karýþýmý hale getirmiþtir. Daha önceleri dik olan tuðlarý birer nokta
üslûplaþtýrýlmýþ bir tarzdýr.209 Râkým, tuðranýn harflerini
sola yatýrmýþ, zülfeleri de daha aþaðýdan sarkýtmýþtýr. Ayrýca
ýslah ederek, onlara kalem hakkýný vermiþtir. Râkýmýn h. flama derken, Kütükoðlu, a.g.e., 71de tuða bu ismi vermiþtir.)
1230dan sonraki tuðralarýnda harfler dolgun bir hâl almýþtýr. 206- Umur, a.g.e., 26.
207- M. Uður DERMAN, Padiþah Tuðralarýndaki Þekil Ýnkýlâbýna Dair Bilinmeyen
Bazý Gerçekler, VIII. Türk Tarih Kongresi, Ankara, 11-15 Ekim 1976,
Ýstif deðiþikliði: Kongreye sunulan Bildiriler, c. III, Ankara, 1983, s. 1615; Alparslan, Ýslâm
Tarihi, XIV, 492.
208- Derman, VIII. Türk Tarih Kongresi, 1614.
Tuðranýn özellikle sere kýsmýnda, padiþahýn ve 209- Derman, a. g. m., 1614.
82
HAT SANATI
Resim 97- Mustafa Râkým tarafýndan çekilmiþ Sultan II. Mahmud tuðrasý. (Topkapý Sarayý Bâb-ý Hümâyun üzeri.)
ilk defa Sultan ll. Mahmud tuðrasýnýn sað tarafýna adlî Mahmûd için tertiplediði ve bugün TSMK-GY. 825te bulunan
mahlasýný koyarak tuðranýn þeklini tamamlamýþtýr. tuðra, Sultan II. Mahmudun h. 1230 yýlýnda olgunlaþan
tuðralarýna nispetle kalemi ince, genel görünüþü itibariyle
Râkým Efendiden önce, tuðranýn beyzeleri aþaðý
de zariftir. Sere kýsmý nisbeten toparlanmýþ, fakat istif
sarkýk, kürsü sað ve sol taraftan yanlara yayýlmýþ ve
seyrek kalmýþtýr; tuðlar ise oldukça uzundur. Tuðlarýn
sarkmýþ durumda, sere kýsmý da üçgen bir halde idi. Tuðlar
uzunluðu sebebiyle zülfeler de uzunca ve sarkmýþ
ise genel görünüm ile ölçüsüz bir biçimde, hem uzunca
þekildedir. Sultan II. Mahmud için tertip ettiði ilk tuðralardan
hem de dikçe idi. Genel olarak, Râkým öncesi tuðranýn
olan bu tuðra, h. 1230 yýlýnda olgunlaþarak en güzel
þeklinde bir âhenk mevcut deðildir. Râkým Efendi, daha
seviyesine ulaþmýþtýr. Tuðranýn sað üst köþesine, Adlî
III. Selim tuðrasýnda210 serenin iki yanýný, sað ve soldan
mahlasý yerine ayný tuðranýn minyatürünü çekmiþ, bu
hafif toparlamýþ, iç ve dýþ beyzeyi yukarý kaldýrmýþ; harfleri
minyatür tuðranýn sað üst köþesine ise Adlî mahlasý
düzelttikten baþka istifini de yeniden tertiplemiþtir. Ýstifte
koymuþtur.
harfler aþaðýdan yukarýya doðru örülmüþlerdir. 1223/1808
tarihli IV. Mustafa tuðrasýnda da arayýþlarýný sürdüren Râkýmýn tuðradaki yenilik giriþimleri aslýnda celî
Râkým, bu tuðrada sere ve zülfeleri toparlamýþ, tuðlarý ise sülüsteki atýlýmlarý ile paralellik göstermektedir. Râkýmýn
hafif sola meylettirmiþtir. Zülfeler ve hançerdeki uyumsuz celî sülüste olgunluk döneminin baþlangýcý olan 1230/1815
görünüm ile istifteki problem ise bu tuðrada hâlâ devam yýlý ayný zamanda tuðradaki yeniliði tamamlayýp, estetik
etmektedir. Çünkü serenin sol alt kýsmý, sað tarafa göre güzelliðine kavuþturduðu tarihtir. Topkapý Sarayý Müzesi
oldukça seyrektir. Zülfeleri III. Selim tuðrasýnda aþaðýya Bâb-ý Hümâyun ve Bâb-ý Selâm üzerindeki tuðralar
çekmiþ iken bu tuðrada tekrar yukarý almýþtýr. Hançerin 1230/1815 tarihli olup, bu tuðralarda istif yerine oturmuþ,
son kýsmýnda ise önce yukarý çýkýþ, sonra aþaðý iniþ sere ve beyzeler toparlanmýþ, serenin kaidesi yuvarlak
mevcuttur. Yalnýz bu tuðrada kalem hakkýnýn özellikleri 210- Üsküdar, Çiçekçide III. Selim Çeþmesi üzerinde iken, 1970li yýllarýn baþýnda
Vakýflar, Türk Ýnþaat ve Sanat Eserleri Müzesine nakledilmiþtir. Tuðra,
hakkýyla verilmiþtir. Râkýmýn h. 1223 yýlýnda Sultan II. bugün hâlâ bu müzededir. Tuðranýn sað tarafý kýrýktýr.
83
HAT SANATI
Resim 98- Hattat Abdülfettah Efendi tarafýndan çekilen Sultan Abdülaziz tuðrasý. (Aksaray Vâlide Sultan Camii avlu kapýsý)
84
HAT SANATI
V. BÖLÜM
ÝCÂZETNÂME
85
HAT SANATI
5. 1. HAT SANATININ DÝPLOMASI (ÝCÂZETNÂME) 898/1492) Besmele Kasîdesini217 yahut Hâkâni Mehmed
Beyin (ö. 1015/1606) Hilye-i Hâkânisini218 yazarlar. Yazý
Yazý sanatý usta-çýrak iliþkisiyle öðretilmektedir.
talebesi bu kýsýmda da dersini yazmakta, hocasý
Birebir, hoca talebesiyle ilgilenerek dersi göstermektedir.
beðenmediði kýsýmlara çýkarma yaparak doðru olaný
Hoca, dersi talebeye yazmakta, daha sonra yazdýðý kýsmýn
göstermektedir. Mürekkebât kýsmýnda artýk talebeye istif
talebesi tarafýndan aynen taklid edilmesini istemektedir.
nükteleriyle birlikte hareke ve süs iþaretleri de
Bir sonraki derse kadar talebe, hocasýnýn verdiði derse
gösterilmektedir.
çalýþmakta, istenilen yazýyý aynen taklide gayret etmektedir.
Müfredat derslerinden sonra mürekkebât kýsmýný
Esasen hat derslerinde belli bir usul takip
talebe baþarýyla bitirdiði takdirde, hocasý tarafýndan
edilmektedir. Yazý dersine teberrüken Rabbiyessir duasý
talebeye hat eðitimini tamamladýðý ve yazýlarýnýn altýn
ile baþlanmaktadýr. Bu derste baþarýlý olunduðu takdirde
ketebe219 imza atabileceði ve ders verebileceðine dair
müfredat denilen elifba harflerinin ( Elif- be- cim- ha
)
izni ihtiva eden icâzetnâme: diploma verir.
yazýlmasýna geçilmektedir. Elifba harfleri baþarýyla geçilince
bu sefer, her harfin diðeri ile yazýlýþ þekline geçilmektedir. Ýcâzetnâme için geçmiþ üstad hattatlarýn yazdýðý
Be harfinin elifle, be harfinin be ile, be harfinin bir kýta yahut hilye aynen taklid edilerek yazýlmaktadýr.
cim harfi ile bitiþik þekli yazýlarak ( bâ, beb, bec
) Talik icâzeti için genellikle XVIII. asrýn Ýran talik üstadý
çalýþýlmaktadýr. Ýmadül-Hasenînin yazýlarý taklid olarak yazýlýr. Hazýrlanan
217- Molla Câminin Besmele Kasîdesinin, hattat Hulûsi hattýyla bir örnek için
Müfredat kýsmý baþarýyla tamamlandýktan sonra, bkz. M. Uður Derman. Osmanlý Hat Sanatý. Ýstanbul, Deutsche Guggenheim,
sülüs ve nesih çalýþan talebeye genellikle âyet, hadis ve 2001, s. 151.
218- Hâkâni Mehmed Beyin Hilye-i Hâkânisinin hattat Arabzâde Mehmed
kelâm-ý kibar gibi metinler yazdýrýlýr. Talik çalýþanlar, Ýranýn Sadullah Efendi hattýyla örnek metni için bkz. Derman, Osmanlý Hat Sanatý,
103.
büyük sûfilerinden Abdurrahman Molla Caminin (817/1414- 219- Deðiþik ketebe sýgalarý için bkz. Yazýr, Kalem Güzeli, c. I, s. 154-155.
86
HAT SANATI
Resim 100- Mustafa Hulûsi Efendinin, Mehmed Hulûsi Efendiden aldýðý icâzetnâme.
bu yazýlarýn alt kýsmýna hoca tarafýndan izin cümlesi yazýlýr. Þeyh Ýbn-iþ Þeyh Hamdullah Efendinin intihab ettiði kavaid-
i rüsumu üzere sahib ül hatt-ý Hümayun, azametlû,
Ýzin cümlesi, farklý þekilleriyle þu þekilde
mehabetlû, kudretlû Ýbn üs Sultan Þehzade Mahmud-ý
yazýlmaktadýr: Bismillahi teyemmüne bizikrihil-celîl. Bu
Adlî ibn üs Sultan Abdülhamid Han ibn üs Sultan Ahmed
güzel, mubârek, latîf kýtayý yazan Mehmed Þefik Beye
Han efendimiz Hazretlerinin istihkaký nümayan olmaðile,
Allah ömrünü uzun eylesin, ilmini ve marifetini artýrsýn,
hilyeleri ve kitâbetleri zeyline ketebe tahririne izin verdim.
Allah murad ve maksuduna yükseklik versin; Âmin, bi
Hüvel-Üstad Vasfî, 1222 H.222
hurmeti seyyidil-enbiyâi vel-murselîn- ketebe koyma
izni verdim. Ben, Eyyûb Ensâri Camii hatîbi, fakîr es-Seyyid Ýzin kýsmýna, icâzet verme yetkisine sahip baþka
Mustafa Ýzzet, 1255.220 hattatlar tarafýndan da tasdik konabilir. Tarihte çok sayýda
tasdiki bulunan icâzetnâmeler bulunmaktadýr. 223
Ýzin cümleleri Arapça yazýldýðý gibi Türkçe de
220- Bu tercüme, Derman, Ýcâzetnâmeler, resim 19da bulunan icâzetnâmeden
yazýlmýþtýr. Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendiden sülüs- yapýlmýþtýr.
221- Hilye þeklinde olan bu icâzetnâme TSMK-GY 1353tedir.
nesih icâzeti221 alan Sultan II. Mahmudun icâzetinin izin 222- Derman, Ýcâzetnâmeler, 724
223- Ýcâzetnâmelerle ilgili geniþ bilgi için bkz. M. Uður Derman, Türk Yazý
kýsmý þöyledir: Bu hatt-ý latîf ve kelâm-ý münîf, Hazret-i Sanatýnda Ýcâzetnâmeler ve Taklid Yazýlar, VII. Türk Tarih Kongresi,
87
HAT SANATI
Resim 101- Hattat Bakkal Ahmed Ârif Efendinin hocasý Mehmed Þevkî Efendiden aldýðý hilye þeklinde sülüs nesih icâzetnâmesi. Altta sað kýsýmda zamanýn önemli
hattatý Yahya Hilmi Efendinin tasdiki, sol kýsýmda ise talebenin hocasý Þevki Efendinin icâzet izin kýsmý yer almaktadýr. (TSMK-GY. 335)
88
HAT SANATI
Resim 102- Hattat Ömer Vasfî Efendinin Hattat Sâmi Efendiden aldýðý talik Resim 104- Hattat Hulûsi Efendinin tâlik bir kýtasýnýn altýndaki imza.
icâzetnâmesi. (TSMK-GY.324) (Emin Barýn koleksiyonu)
Osmanlýnýn son döneminde 1915 yýlýnda açýlan ve icâzetnâme verilmiþtir. Bu icâzetnâmede talebenin yazdýðý
devrin kudretli sanatkârlarýnýn ders verdiði Medrese-i bir ibâre bulunmamaktadýr.224
Hattâtînden mezun olanlara, klâsik icâzet yerine, mektebin Ankara, 25-29 Eylül 1970, Kongreye Sunulan Bildiriler. Ankara, Türk Tarih
Kurumu, 1973, s. 716- 728.
bütün hocalarýnýn imza yahut mühürlerinin bulunduðu 224- Bkz. Derman, Ýcâzetnâmeler, resim 23
89
HAT SANATI
Resim 106- Günümüz hattatlarýndan Mehmet Özçaya ait nesih Besmele ve Rabbiyessir meþki.
Resim 107- Günümüz hattatlarýndan Mehmet Özçayýn kullandýðý Ketebehû Mehmed þeklindeki imzasý.
90
HAT SANATI
VI. BÖLÜM
91
HAT SANATI
Resim 108- Hattat Halim Özyazýcýnýn celî sülüs bir levhasý için hazýrladýðý kalýp. (Süleyman Berk arþivi)
6. 1. CELÎ SÜLÜS BÝR HAT LEVHASININ HAZIRLANIÞ altý ayda vücûda getiren hattat Sâmi Efendi de ayný çileli
SAFHALARI yoldan geçerek eser vermiþtir. Bir Mustafa Râkýmýn, bir
Yesârinin, bir Osman Hamdinin de ayný çileli yollardan
Karþýsýnda durup hayranlýkla seyrettiðimiz sanat
geçerek eser verdiklerine þüphe yoktur.
eserlerinin nasýl bir emekle meydana getirildiðini çoðu
zaman aklýmýza getirmeyiz! Bir eserin, sanatkârýn zihninde Bir hat eseri, elifbâ harfleri, kamýþ kalem, kâðýt ve
berraklaþmasýndan, meydana gelene kadar geçen süre mürekkep kullanýlmak suretiyle meydana getirilmektedir.
içerisinde çekilen zahmet, verilen göz nuru aslýnda esere Yazýlacak bir metinde, harflerin yanýnda okutma iþaretleri
verilen ruh kadar önemlidir. Bir sanatkârýn eserini evlâdý olan harekeler bulunmaktadýr. Yine normal metin
gibi sahiplenmesi baþkalarýna garip gelse de, bu alýn teri yazýmýnda olmamakla birlikte, özellikle celî sülüs, celî
ve çilenin bir neticesidir.225 dîvâni gibi yazýlarda, harf ve harekenin yanýnda bir takým
süsleme iþaretleri de kullanýlmaktadýr. Yerine ve lüzûmuna
Hemen bütün sanat dallarýnda, bir eserin meydana
göre tirfil, mimli tirfil, týrnak ve hurûf-ý mühmele denilen
geliþ safhalarý birbirine benzemektedir. Þiirinde kullanacaðý
þekiller, celî sülüs levha yazýmýnda istifin doldurulmasýnda
uygun kelimeyi uzun müddet düþündükten sonra bulan
Yahya Kemal Beyatlý da ayný çileyi çekmiþ, bir levhasýna 225- Bu yazý, IX. Tarihi Sanatý ve Kültürüyle Eyüpsultan Sempozyumuna teblið
olarak sunulmuþtur.
92
HAT SANATI
93
HAT SANATI
Resim 110- Hattat Osman Özçaya ait titiz bir þekilde tashih edilmiþ, celî sülüs levha. (Tezhib: Fatma Özçay; Abdurrahman el-Uveys Koleksiyonu - Dubai)
Ýkinci safhada metin, tespit edilen sýnýrlara yazýlýr. ince tashihi yapýlýr. Aslýnda bir levhanýn en önemli
Gerektiði taktirde ayný kâðýt üzerinde, þekil ve estetik safhalarýndan biri de bu kýsýmdýr. Levhanýn kalýptan aherli
olarak beðenilmeyen harflere müdâhalede bulunulur. kaðýda aktarýlmasý uzun sürmese de tashihi, özellikle ince
Burada þu husus akýldan çýkarýlmamalýdýr; istifte harflerin tashihi epeyce zaman alabilmektedir. Toplu iðne ucu
ölçüsü, meþkte öðrenildiði gibi deðildir. Ýstif icâbý harflerin kadar demir uçlu yahut cava kalemi ile yapýlan ince tashih
ölçüsünde belli bir noktaya kadar deðiþiklik mümkündür. dikkat ve ihtimam istemektedir.228
Meselâ celî sülüste, nun harfinin çanak tabir edilen kýsmý
Levhanýn yazým ve tashihi bittikten sonra fotokopi
normalde beþ nokta ölçüsündedir. Ýstif icabý bu çanak dört
usulü ile küçültülerek cýlýz kalan yerler tashih edilmek
buçuk nokta ölçüsünde olabileceði gibi, beþ buçuk nokta
227- Önceleri, fotokopi imkânýnýn olmadýðý zamanlar, yazý kalýbý, þablonu
ölçüsünde de olabilmektedir. Ýstif hazýrlanýrken hareke ve
hazýrlamak için siyah kâðýt kullanýlýrdý. Siyah kaðýda sarý zýrnýk boya ile
tezyinî iþâretler birlikte düþünülür ve çalýþýlýr. yazý yazýlýr, beðenilmeyen kýsým siyaha boyanmak sureti ile istenen
kýsým ayný yere, sarý zýrnýk ile tekrar yazýlýrdý. Ayrýca yazý kalýbýnýn, esas
levhanýn yazýlacaðý büyüklükte yazýlmasý gerekmekte idi. Ayný yazýnýn
Dördüncü safhada, hareke ve tezyinî iþâretler ayrý ölçüsü gerektiðinde tekrar ayný usullerle kalýp hazýrlanmasý zorunluydu.
Günümüzde fotokopi usûlü, yazý kalýbý hazýrlama iþini epeyce
üzerinde durulur. Unutulmamalýdýr ki baþarýlý bir istif, kolaylaþtýrmýþtýr. Bir gün, hattat Mehmet Özçayýn Eðer Sâmi Efendi
zamanýnda fotokopi olaydý, kim bilir ne yazýlar yazardý! dediðini çok iyi
hareke ve tezyinî iþaretler kapatýldýktan sonra, harflerinin hatýrlýyorum.
228- Yazýnýn tashihi yazýdan da önemli bir husustur. Tashih için yazý sanatýna
dengeli daðýlým gösterdiði istiftir. çok iyi vâkýf olunmasý gerekmektedir. Sâmi Efendinin ifadesi ile yazýnýn
neresinden alýnýp, neresine verileceðinin iyi bilinmesi gerekmektedir.
Yazý asýl güzelliðini tashihten sonra almaktadýr. Tashihte dikkat edilecek
Beþinci safhada, yazý fotokopi usulü ile yazýlacak hususlar þunlardýr: 1- Kalemin hakkýný vermek, 2- Kalemin nefes gibi
akýþýný muhafaza etmek, 3- Harfin tenâsüp ve tenâzurunu muhafaza
büyüklüðe getirilerek, harekelerin de son kontrolleri yapýlýr. etmek, 4- Bu kayýt ve þartlar altýnda noksanlarý görüp tamamlamak, 5-
Fazlalýklarý giderip yazýyý þekil ve durum bakýmýndan lâyýk olduðu
Levha artýk, aherli kaðýda yazýlacak hâle gelmiþtir.227
kürsüsüne oturtmak (Yazýr, Kalem Güzeli, III, 297). Yazý tashihi için ayrýca
bkz: Savaþ Çevik, Hat Sanatýnda Tashih, M. Uður Derman 65. Yaþ
Altýncý safhada artýk yazý, aharlý kâðýt üzerine yazýlýr, Armaðaný. Ýstanbul, Sabancý Üniversitesi Yayýný, 2000, s. 209- 219.
94
HAT SANATI
Resim 111- Hattat Halim Özyazýcý tarafýndan titizlikle tashih edilmiþ bir levha. (Tezhib: Münevver Üçer)
üzere tespit edilmelidir. Bu iþ için özellikle beyaz kâðýt imza ve tarih konulur. Levha artýk tezhibe hazýr hâle
tercih edilir, çünkü beyaz kâðýt, hatalarý daha bâriz bir gelmiþtir. Levhada imza ve tarih en son düþünülen
þekilde göstermektedir. Tekrar yapýlan bu tashihte ayrýca, hususlardýr.
harflerin kalem hakkýnda bir bozulma meydana gelmiþse
Burada sýralanan safhalar, peþ peþe icra edilebildiði
bu da giderilir. Çünkü tashihte kalemin tabii cereyan gibi, uzun zaman aralýklarý ile de icra edilebilmektedir.
hakkýnýn bozulmamasý çok önemlidir. Hattat Nazif Bey (ö. Tashih kýsmýnýn fazlaca zaman aldýðý bilinmelidir. Titiz bir
1913)in yazýlarýnýn tashihini bitirdikten sonra fotoðrafla sanatkârýn yazýnýn her safhasýnda, hiçbir ayrýntýyý ihmal
küçültüp harflerin cýlýz kalan yerlerini tashih ettiði etmediði, güzellik ve mükemmelliðin ayrýntýlarda gizli
kaynaklarda belirtilmiþtir. Bu tashihler yapýldýktan sonra olduðunu akýldan çýkarmadýðý muhakkaktýr.
95
HAT SANATI
Resim 112- Hattat Osman Özçaya ait titiz bir þekilde tashih edilmiþ, sülüs levha. (Tezhib: Fatma Özçay)
Resim 113- Hattat Halim Özyazýcý tarafýndan titizlikle tashih edilmiþ bir levha. (Tezhib: Münevver Üçer)
96
HAT SANATI
VII. BÖLÜM
LÜGATÇE VE DEYÝMLER
97
HAT SANATI
7. 1. LÜGATÇE ve DEYÝMLER Osman ve Hz. Ali için özellikle sünnî müslümanlar tarafýndan
kullanýlan bir tabir.
Âher: Genellikle, niþasta, yumurta aký ve pirinçten
yapýlan ve ham kâðýtlarýn terbiyesinde kullanýlan sývý. Çýkarma: Hocanýn, talebenin yazdýðý meþkin altýna,
yapamadýðý harfleri tekrar yazmasýna verilen isimdir.
Âhenk: Harflerin yapýlarýnýn, estetik ölçülerinin,
hem münferid hem de diðer harflerle uyum içerisinde Dendan: Sin diþlerine verilen addýr.
olmasýdýr. Bunlar da tenâsüp ve terkiple ifade olunmuþlardýr.
Dýval: Kadife üzerine sýrma ya da gilapdanla
Aklâm-ý Sitte: Türkçesi, "altý kalem", Farsçasý "þeþ kabartma olarak yapýlan iðne iþi. Ýþlenecek desenler
kalem" dir. Sülüs, nesih, muhakkak, reyhânî, tevkî ve mukavva veya deri üzerine çizilir. Bunlar kesilerek gergef
rýkaa' yazýlarýna verilen toplu isim. veya kasnaða gerilen kadife üzerine yerleþtirilir. Gergef
veya gilaptan bu kalýplarý örtecek þekilde iþlenir. Bindallý
Ali Kurna: Eskiden kullanýlan kâðýtlardan birinin
kadýn elbiseleri ile birlikte bohçalar, keseler, örtüler dival
adýydý. En ziyade sülüs yazý için kullanýlýrdý. Ýtalya'nýn
iþi olarak bu teknikle süslenir. Türk el iþleri arasýnda divalin
Toskana eyaletinin güneyinde güzel bir þehir olan
yeri büyüktür.
Livurna'da yapýlan bu kâðýtta (A. Ligorna) kelimesi soðuk
damga ile vurulduðundan tahfife uðrayarak "Ali Kurna" Ebrû: Su yüzeyine serpilen toz boyalara kâðýt tatbik
olmuþtur. olunarak yapýlan boyama.
98
HAT SANATI
Hançer: Tuðra'da beyzelerin devamý olarak saða Mahkûk: Maden, taþ, tahta vesaire üzerine demir
uzanan çif kola verilen ad. kalemle çukur veya kabartma olarak yazýnýn oyulmasý.
Hasaneyn: Hz. Peygamberin torunlarý Hz. Hasan Ma'kýlî: Hiçbir parçasýnda yuvarlaklýk bulunmayan,
ve Hz. Hüseyin için kullanýlan tabirdir. düz, dik ve köþeli yazý biçimidir.
Hazire: Etrafýnda duvar veya çit bulunan aðýl, Mahlas: Asýl addan baþka kullanýlan ikinci ada
mezarlýk ve saire. verilen isimdir. Þairler þiire baþladýklarý vakit böyle ikinci
bir ad alýrlar, onu þiirlerinde kullanýrlardý. Devlet
Hurûf-u Mühmele: Arap elifbasýndaki noktasýz
memuriyetine girenlerin bazýlarýna da âmirleri tarafýndan
harfler.
mahlas verilirdi.
Ýbda': Bir sanat eseri meydana getirmek. Ýbda'
Malakârî: Tavan ve duvarlara alçý ile az kabartma
olunmuþ bir eser demek, hiçbir modeli olmayan ve kimseyi
olarak yapýlan tezyinat. Kabartmalar gayet az kalýnlýktadýr
taklit etmeyerek vücuda getirilen aslî eser demektir.
ve ekseriya bir santimi geçmez. Bu tarz iþe malakârî
Ýcâzet: Hat sanatýnda müfredat ve mürekkebat denilmesi, mala gibi küçük bir aletle yapýldýðý içindir.
meþklerini bitirenlere hocalarý tarafýndan, yazýlarýnýn altýna
Mektep (Ekol): Sanatta ayný esaslara tâbi olan,
ketebe koyma iznini veren diploma.
ayný sanat prensiplerini müdafaa eden ve o tarzda çalýþan
Ýmza: Hat sanatýnda, hattatýn levhanýn uygun yerine, sanatkârlar grubuna denir.
yahut yazdýðý kitabýn genelde son sahifesine ismini yazmasý.
Muhakkak: Sülüs yazýya göre harfleri daha
Levhalara genellikle ismin stilize þekli konmuþtur.
düzümsü, çanaklarý geniþçe ve derin olmayan yazýdýr.
Ýptidaî: Basit, geliþmemiþ, iþlenmemiþ. Kuyruðu olan harflerin kuyruklarý daha uzuncadýr.
Ýstif: Bir þeyi birbiri üzerine ve sýra ile dizip yýðmak Muharrir: Tahrir eden, yazý yazan, kâtip, yazar, bir
demek olan bu kelime Ýslâm yazýsýnda kelimeleri satýr mevzuyu yazý ile anlatan.
nizamý dýþýnda birbirinin üzerine çýkarmak yerinde kullanýlýr
Murakkaa: Hattatlarýn, ayrý ayrý kâðýtlara yazarak
bir tabirdir.
körük gibi bir ciltte topladýklarý yazý albümü. Murakka'
Ketebe: Bir hattatýn yazdýðý yazýya ismini koymasý albümleri çeþitli yazý türlerini içine alýr.
yerinde kullanýlýr. Ýmza demektir.
Muvakkithane: Vakit tayinine yarýyan saat gibi
Kitabe: Camii, mescit, medrese, kale, türbe, aletlerin bulunduðu yerler hakkýnda kullanýlýr bir tabirdir.
kervansaray, han, hamam gibi bir mimarî eserin kapýsý
Mücellid: Kitap ciltleyen, ciltci.
üzerine veya uygun bir yerine yerleþtirilen, üzeri kabartma
yazýlý taþ levha. Müderris: Medrese ve camiide talebeye ders okutan
hoca yerinde kullanýlan bir tabirdir.
Kuþak: Bir abidenin çevresini tamamen, yahut
kýsmen kuþatan ve uzaktan okunabilmesi için celî þekliyle Müfredat: Yazý sanatýnda elifba harflerinin tek tek
yazýlmýþ olan yazýlar. ve birbirleriyle yazýlmasýndan oluþan ders.
Külliye: Osmanlý zamanýnda Araplardaki bazý Mürekkebât: Müfredat dersinden sonra, âyet, hadis
medreselere üniversite kelimesinin karþýlýðý verilen bir ad. ve kelâm-ý kibârdan oluþan yazý dersi.
Lahit: Harç ile yapýlan mezar, ölüleri koymaya Müselsel Hat: Zincirleme, ardý ardýna, aralarý
mahsus sanduka yerinde kullanýlýr bir tabirdir. kesilmeden, zincirleme yazýlan yazý.
99
HAT SANATI
Müsenna Yazý: Ayný ibarenin harflerinin karþýlýklý Teþrifat: Yazýda harflerin, yerli yerinde takdim ve
olarak yazýlmasýdýr. Bu yazýya aynalý yazý da denmektedir. tehir yapýlmaksýzýn kullanýlmasý.
Müstensih: Ýstinsah eden, bir yazýnýn kopyasýný, Tevkiî: Sülüs'e tabi olup, onun ihmal edilmiþ þeklidir.
suretini çýkaran. Ayrýca bitiþmeyen harfler de birbirlerine bitiþtirilerek yazýlýr.
Nesih: Sülüs'e tabi olup, onun üçte biri kadardýr. Tezhib: Yazma kitaplarla murakka'larda, boya ve
Bu yazý teknik bakýmýndan sülüsün üçte ikisini neshetmiþ altýn tozu ile yapýlan her türlü süsleme iþine verilen ad.
ve üçte biriyle de ona tabi olmuþtur. Daha çok kitap
Týrnak: Celî sülüs istiflerinde süs unsuru olarak
istinsahýnda kullanýlmýþtýr.
kullanýlan þeklindeki iþaret.
Perspektif: Eþya ve nesnelerin uzaktan görünüþü;
Tirfil: Celî sülüs istiflerinde süs unsuru olarak
nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme sanatý.
kullanýlan þeklindeki iþaret.
Reyhâni: Muhakkak'a tabi olup onun ince kalemle
Tuð: Tuðra'nýn kýsýmlarýndan olup sereye dikine
yazýlanýna verilen ad.
olarak yukarý doðru çekilen üç eþit hatta denir. Bunun
Rýkaa': Tevki' yazýya tabi olup onun ince kalemiyle yerine elif de denir.
yazýlan yazýdýr.
Tuðrâî: Berat, ferman ve sair tuðra çekilen kâðýtlara
Sere: Tuðra'nýn þekillerinden olup, tuðra metninin tuðra çeken yerinde kullanýlýr bir tabirdir. Bu vazifeyi gören
yazýldýðý kýsýmdýr. Bu kýsýmda padiþahýn ve babasýnýn adlarý memura Tuðrâî, Niþancý, Tevkiî de denilirdi.
yazýlýrdý. Bu kýsma "kürsü" de denilir.
Tuðra Çekmek: Berat, ferman ve sair vesikalara
Seren: Kef harfinin üst çizgisi. tuðra denilen alâmetin yazýlmasý yerinde kullanýlýr bir
tabirdir.
Sülüs: Her harfinin altýda dört parçasý düz, altýda
ikisi de yuvarlak olan yazýdýr. Ýslâm yazýlarý içerisinde Üslûp: Tarz, yol, biçim, usûl.
ümmü'l-hutût olarak isimlendirilmiþtir. Umumiyetle aðzý
Üslûplaþtýrma: Stilize etme, belli bir biçime sokma.
3-4 mm. geniþliðinde kalemle yazýlýr.
Varak Altýn: Kâðýt halinde gayet ince hale getirilmiþ
Tasdik: Ýcâzetnâmeye, talebenin hocasýndan baþka
altýn.
hocalarýn koyduðu kayýt.
Yazý Silkelemek: Harf kenarlarý iðnelenen bir
Tashih: Hat sanatýnda harfin fazla veya pürüzlü
yazýnýn, zemin rengine göre kömür yahut tebeþir tozu ile
kýsýmlarýnýn, yalama yahut traþlama suretiyle giderilmesi,
yazý üzerinden gidilerek, yazýnýn esas yazýlacaðý zemine
eksik kýsýmlarýnýn ise tashih mürekkebi ile doldurulmasý
tespit edilmesi.
suretiyle yapýlan iþlem.
Zerendûd: Kaðýdýn üzerine sývama altýn sürülmesi
Teberrüken: Baþlanýlan iþin hayýrlý ve bereketli
anlamýna kullanýlan bir tabirdir.
olmasý için.
Zülfe: Sülüs yazýsýndaki eliflerin ucunda çengele
Tenâsüp: Ölçülü olma; hüsn-i hatta aranan bir
verilen ad.
vasýftýr. Harflerin boylarý, kalýnlýklarý, harf aralýklarý , kalem
kalýnlýðýna göre olmasýdýr.
100
HAT SANATI
Kurân-ý Kerim ve Türkçe Açýklamalý Meali. Ankara, -(Ýstanbul Yazýlarý. Ýstanbul, Ýstanbul Büyükþehir
Türkiye Diyanet Vakfý Yayýnlarý,1993. Belediyesi Kültür Ýþleri Dairesi Baþkanlýðý Yayýnlarý No: 15,
1994, s. 260-262).
ACAR, Þinasi. Türk Hat Sanatý. Ýstanbul, Antik A.Þ.,
1999, 305 s. ARSEVEN, Celâl Esad. Sanat Ansiklopedisi (I-V).
Ýstanbul, MEB, 1966.
-Hattat Mezar Taþlarý (I-II), AD Art Dekor, sy. 81-
82 (Aralýk 1999- Ocak 2000), s. 112-122, 112-118 AYVAZOÐLU, Beþir. Mustafa Râkým Efendi, Aksiyon.
sy. 150, (18-24 Ekim 1997), s. 58-59.
-Ünlü Hattatlarýn Mezarlarý Gelimli Gidimli Dünya.
Ýstanbul, 2004, 128 s. -Geleneðin Direniþi. Ýstanbul, Ötüken Yayýnlarý, 1996
AKTAN, Ali. Arap Yazýsýnýn Doðuþu, Geliþmesi ve -Hattat Mustafa Râkým Efendi, Türk Edebiyatý. sy.
Ýslâm Yazýsý Haline Gelmesi, Ýslâmî Araþtýrmalar. c. II, sy. 290 (Aralýk 1997), 12-14.
6, 1988, s. 61-67.
-Kuðunun Son Þarkýsý. Ýstanbul, Ötüken Neþriyat,
Âli. Tuðray-ý Humâyun, TOEM. sy. 43 (1 Nisan 1333) 1999, s. 125-133.
s. 53-58.
-Acý bir manzara ve bir teklif, Not Defteri, Zaman
Âli, Gelibolulu Mustafa. Menâkýb-ý Hünerverân. Gazetesi, 20. Ekim. 1997
Ýstanbul, Türk Tarih Encümeni Külliyatý, 1926, 133+92 s.
AYVERDÝ, Ekrem Hakký. Fatih Devri Hattatlarý ve Hat
ALPARSLAN, Ali. Hattat Hamid Aytaç, Hayat Tarih Sanatý. Ýstanbul, Ýstanbul Fetih Cemiyeti, 1953, 56 s.
Mecmuasý. sy. II, 1972, s. 16-22.
BALTACIOÐLU, Ý. Hakký. Ýslâm Yazýlarýnýn tarihçesi
-Yazý-Resim, Boðaziçi Üniversitesi (Beþerî Bilimler) III Sülüs Nevi, Tedrîsât-ý Ýbtidâiye Mecmuasý. c. II-III, No:
Dergisi. c. I, 1973, s.1-27. 1327-1328, s. 213-222, 1-13.
-Mimarî Yapýlarýn Yazý Sanatý Bakýmýndan Önemi -Türk Yazýlarýnýn Tedkîkine Medhal, Dârül-Funûn
Boðaziçi Üniversitesi (Beþerî Bilimler) Dergisi. c. IV-V, 1976- Ýlâhiyat Fakültesi Mecmuasý. c. II, sy. 5-6, Haziran 1927,
1977, s. 1-14. s.111-136.
-Ünlü Türk Hattatlarý. Ankara, Kültür Bakanlýðý -Sanat. Sühulet Kütüphanesi, Ýstanbul, 1934, 238 s.
Yayýnlarý, 1992, 147 s.
-Necmeddin Okyay ile Görüþtüm, Yeni Adam. sy.
-Ýslâm Yazý Sanatý, Doðuþtan Günümüze Büyük 447 ( 22 Temmuz 1943), s. 6, 7, 11.
Ýslâm Tarihi. c. XIV, Ýstanbul, Çað Yayýnlarý, 1993, s. 441-
-Mustafa Râkým, Türke Doðru. 1943, c. II, s. 70-71.
522.
-Türk Plâstik Sanatlarý. Ankara, MEB., 1971, s. 115-
-Celî, DÝA/VII. Ýstanbul, 1993, s. 265-267.
121.
-Osmanlý Hat Sanatý Tarihi, Ýstanbul, Yapý Kredi
-Türklerde Yazý Sanatý. Mersin, Kültür Bakanlýðý,
Yayýnlarý, 1999, 215 s.
1993, 143 s.
-Ýslâm Yazý Çeþitleri : 3 Celî Sülüs, Sanat Dünyamýz,
BAYAT, Ali Haydar. Hüsn-i Hat Bibliyografyasý.
sy. 33 (1985), s. 27-35.
Ankara, Kültür Bakanlýðý, 1990, 160 s.
-Ýslâm Yazý Çeþitleri : 4 Nestalik, Sanat Dünyamýz,
BAYKAL, Bekir Sýtký. Tuðra, Türk Ansiklopedisi (TA)
sy. 34 (1985), s. 3-11
XII/2, Ýstanbul, Milli Eðitim Bakanlýðý, 1982.
-Ýbn Muklenin Ýslâm Yazýsýna Hizmeti, Tarih
BERK, Nurullah. Ýslâm Yazýsýnda Plastik ve Ýfâde
Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri 30 Nisan/ 2
AÜÝFD. sy. I-II, 1995, s. 49-57.
Mayýs 1986 Bildirileri, Ýstanbul, 1986, s.11-14.
BERK, Süleyman, Eyüpsultan Sýnýrlarý Ýçerisinde
-Gubâri, DÝA, c. XIV, s. 167
Hattat Mustafa Râkýma Ait Mezartaþý Kitabeleri, III.
ALUS, Sermet Muhtar. Eski Yazýlar, Hattatlar, Eyüpsultan Sempozyumu Tebliðler (28-30 Mayýs 1999),
101
HAT SANATI
Ýstanbul, Eyüp Belediyesi, 2000, s. 242-249. Eyüpsultan Sempozyumu 11-13 Mayýs 2001 (V. Eyüpsultan
Sempozyumu/ Tebligler, Eyüp Belediyesi, 2002, s. 106-
-Hattat Mustafa Râkým Efendinin Ýstanbuldaki
111)
Mezartaþý Kitabeleri, AD Art Dekor, sy. 87 (Haziran 2000),
s. 120-125. -Hattat Ýsmâil Zühdî Efendi, VI. Eyüpsultan
Sempozyumu 10-12 Mayýs 2002 (VI. Eyüpsultan
-Cihangir Camisi Yazýlarý, AD Art Dekor, sy. 89
Sempozyumu/Tebligler, Eyüp Belediyesi, 2003, s. 336-341)
(Aðustos 2000), s.156-164.
-Ýstanbulun Sur Kapý Kitâbeleri, VII. Eyüpsultan
-Sultanahmet-Firuzaða Camisi Kitabesi, AD Art
Sempozyumu 09-11 Mayýs 2003 (VI. Eyüpsultan
Dekor, sy. 90 (Eylül 2000), s. 130-133.
Sempozyumu/Tebligler, Eyüp Belediyesi, 2003, s. 300-303)
-Hattat Mustafa Râkýmýn Celî Sülüsün Estetiðinde
-Celî Sülüs Bir Hat Levhasýnýn Meydana Getiriliþ
Ortaya Koyduðu Yenilikler, M. Uður Derman 65. Yaþ
Safhalarý, IX. Eyüpsultan Sempozyumu 13-15 Mayýs 2005
Armaðaný, Ýstanbul, Sabancý Üniversitesi, 2000, s. 145-174.
(IX. Eyüpsultan Sempozyumu/Tebligler, Eyüp Belediyesi,
-Hattat Mustafa Râkým Hatýra Defteri, Türk Edebiyatý 2005.
Dergisi, sy. 343 (Mayýs 2002), s. 48-53.
-Celî Sülüsün Þâheserleri, AD Art Dekor, sy.
-Filibeli Ahmed Ârif Efendi, AD Art Dekor, sy. 88 87(Haziran 2000), s. 120-125.
(Temmuz 2000), s. 148-154.
-Ýstanbul Açýk Hava Hat Müzesi, Aksiyon. Sy. 440
-Bir Hilye-i Hakâni, AD Art Dekor, sy. 97 (Nisan (12 Mayýs 2003), s. 52-56.
2001), s. 94-95.
-Hattat Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi (1252/1836-
-Hat Sanatýnýn Öðretiminde Meþk Murakkaalarý, 1327/1909), Umran, sy. 123 (Kasým 2004), s. 81-83.
Tarih ve Düþünce, sy. 06 (Haziran 2001), s. 64-68.
-Hüsni- Hat Yazýlarýn En Güzeli, El Sanatlarý Dergisi,
-Hattat Halim Efendinin Bilinen Tek Hilyesi, Tarih sy. 1 (Mayýs 2005), 134- 137.
ve Düþünce, sy. 07 (Temmuz 2002), s. 56-64.
-Bir Zafer Abidesi: Ulucami, Aksiyon, sy. 580 (16
-Hattat Hâmid Aytaç (1893-1982)la Alâkalý Birkaç Ocak 2006), s. 74-75.
Not, Hattat Hâmid Aytaç Kitabý. Ýstanbul, Kitabevi, 2002,
-Gelenek ve Gelecek, ÝSMEK El Sanatlarý Dergisi,
s. 109-114.
sy. 2, 2006, s. 78-95.
-Osmanlý Hat Sanatýnda Estetik Unsurlar, Yaðmur,
BOYDAÞ, Nihat. Talik Yazýya Plastik Deðer Açýsýndan
Yýl 6 sy. 25, (Ekim-Kasým-Aralýk 2004), s. 44-48.
Bir Yaklaþým. Ýstanbul, MEB,1994, 159 s.
-Hüsn-i Hat, Güzel Yazý Üzerine, Standard, Yýl 44,
-Ýslâm Yazýsý ve Musiki (I), Türk Dünyasý Tarih
sy. 519 (Mart 2005), s. 92-95.
Dergisi, sy. 35, (1989), s. 18- 24.
-Hattat Mustafa Halim Efendi ve Kartvizit
-Ýslâm Yazýsý ve Musiki (II), Türk Dünyasý Tarih
Çalýþmalarý, Tüliya, sy. 1 (Mayýs 2005). s. 390-335
Dergisi, sy. 36, (1989), s. 45- 50.
-Hattat Hâfýz Osman Efendi, Antik Dekor, sy. 90
-Ýslâm Hat Sanatýnda Ritm, Gazi Üniversitesi Eðitim
(Eylül Ekim 2005), s. 108-113.
Fakültesi Dergisi, c. IV, sy. 1 (1988), s. 299- 310.
-Tarihi Silmek, Türk Edebiyatý, sy. 386 (Aralýk 2005),
-Hat Sanatýmýz ve Batýya Tesiri, Vakýflar Dergisi,
s. 69-71.
s. 16 (1982), s.161-164.
-Mütevazi, Hoþsohbet, Nüktedan, Türk Edebiyatý,
-Epigrafik Malzeme Olarak Ýslâm Yazýsý, Türk
sy. 389 (Mart 2006), s. 42-43.
Kültürü Araþtýrmalarý, c. XXVI/2, 1989, s. 131-139.
-Eyüpte Medfun Bir Hattat Filibeli (Bakkal) Ahmed
-Ýslâm Yazý Sanatýnda Plastik Elemanlar, Yedi
Ârif Efendi (1252/1836-1327/1909), IV. Eyüpsultan
Ýklim, c. VIII, s. 59 (Þubat 1995), s. 45-56.
Sempozyumu 5-7 Mayýs 2000 (IV. Eyüpsultan
Sempozyumu/Tebligler, Eyüp Belediyesi, 2001, s. 324-335) -Plastik Deðerler Açýsýndan Bir Mezar Taþý, IX. Millî
Mevlâna Kongresi, 15-16 Aralýk 1997, (Tebliðler), Konya,
-Eyüpsultanda Celî Sülüs Kuþak Yazýlar, V.
Selçuk Üniversitesi, 1998, s. 115-121.
102
HAT SANATI
-Ýslâm Hat Sanatýnýn Doðuþu ve Geliþmesi (Yâkût -Yazý Sanatýmýzda Hilye-i Saadet, Ýlgi Mecmuasý.
Devrinin Sonuna Kadar), Ýslâm Kültür Mirâsýnda Hat Sanatý. sy. , Aralýk 1979, Yýl: 13, s. 33- 39.
Ýstanbul, IRCICA,1992, s. 14-32.
-Mahmud Celâleddin, Kök. sy. 20, 21,22 (Ekim,
-Yâkût Mustasýmî, Ýslâm Ansiklopedisi (ÝA) c. XIII, Kasým, Aralýk 1982), s.14-17.
Ýstanbul, Milli Eðitim Bakanlýðý, 1986, s. 352- 357.
-Padiþah Tuðralarýndaki Þekil Ýnkýlâbýna Dair
ÇEVÝK, Savaþ. Hat Sanatýnda Tashih, M. Uður Bilinmeyen Bazý Gerçekler, VIII. Türk Tarih Kongresi, Ankara,
Derman 65. Yaþ Armaðaný. Ýstanbul, Sabancý Üniversitesi 11-15 Ekim 1976, Kongreye Sunulan Bildiriler. c. III, Ankara
Yayýný, 2000, s. 209- 219. 1983, s. 1613-1618 Resimler, s. 485-496.
ÇIÐ, Kemal. Hattat Hâfýz Osman Efendi. Ýstanbul, -Sultan II. Mahmûdun Hattatlýðý, Sultan II. Mahmûd
Uzman Laboratuvarý, 1948, 47 s. ve Reformlarý Semineri, 28-30 Haziran 1989, Ýstanbul.
Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Araþtýrmalarý
DENY, J. -Tuðra, Ýslâm Ansiklopedisi (ÝA) XII/2,
Merkezi, Ýstanbul, 1990, s. 37- 47.
Ýstanbul, Milli Eðitim Bakanlýðý,1988, s. 5-12.
-Hat Sanatýnda Osmanlý Devri, Ýslâm Kültür
DERE, Ömer Faruk. Hat Sanatýnda Hâfýz Osman
Mirâsýnda Hat Sanatý. Ýstanbul, Ýslâm Tarih, Sanat ve Kültür
Efendi ve Ekolü. Ýstanbul, Marmara Üniversitesi Sosyal
Araþtýrma Merkezi (IRCICA), 1992, s. 33-43, 178-244.
Bilimler Enstitüsü, Yayýmlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi,
2001, 212 s. - Türk Hat Sanatý, Baþlangýcýndan Bugüne Türk
Sanatý. Ankara, Türkiye Ýþ Bankasý Kültür Yayýnlarý, 1993,
-Hat Sanatýnda Üç Ekol, El Sanatlarý Dergisi, sy. 2,
s. 373- 396.
2006, s. 102-107.
-Selçukludan Osmanlýya Celî Sülüs Hattýnýn
-Duaya Vesile Ýmzalar, Tarih ve Düþünce, sy. 9
Geliþimi, IV. Millî Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri
(Eylül 2003), s. 52-58.
Bildirileri ( 25-26 Nisan 1994). Konya, Selçuk Üniversitesi
DERMAN, M. Uður. Diþ Kirasý, Hayat Tarih Selçuklu Araþtýrmalarý Merkezi, 1995 (Ayrý Basým) s. 91-95.
Mecmuasý. sy. 12, 1 Ocak 1969, s. 20-22.
-Hat, Sabancý Koleksiyonu. Ýstanbul, Akbank Kültür
-Hat Sanatýmýzda Resim-Yazýlar, Kubbealtý ve Sanat Kitaplarý: 61, 1995, s., 14-179.
Akademi Mecmuasý. sy. 3, Temmuz 1972, s. 65-72.
-Râkýmýn Celî Sülüs Kuþaklarýna Dair, IX.
-Büyük Bir Hat Sanatkârýmýz: Sâmi Efendi, Hayat Milletlerarasý Türk Sanatlarý Kongresi 23-27 Eylül 1991 AKM
Tarih Mecmuasý. sy.5, Haziran 1969, s. 4-10. (I-III). Ankara, Kültür Bakanlýðý, 1995, s. 47-49.
-Hattat Ýsmâil Zühdî Efendi, Hayat. sy. 49, 27 Kasým -Süleymaniye Camiinde Hat Sanatý, Mimarî Mirasýn
1969, s. 26. Bugünü. Ýstanbul, IRCICA, 1996, S. 303-305.
-Yazý Tarihimizde Hattat Ýmzâ ve Þecereleri, VII. -Derviþ Ali, Üçüncü, DÝA/IX. Ýstanbul, 1994, s. 192-
Türk Tarih Kongresi, Ankara, 25-29 Eylül 1970, Kongreye 193.
Sunulan Bildiriler. Ankara, TTK,1973, s. 728-733.
- Baþlangýcýndan Bugüne Türk Sanatý. Ankara,
-Hat, Türk Ansiklopedisi, c. XIX. Ýstanbul, Milli Türkiye Ýþ Bankasý, 1993, s. 373-396.
Eðitim Bakanlýðý, 1971, s. 49-60.
-Yeni Câmi Sebilinin Kitabesi, Lâle, sy. 4 (Aralýk
103
HAT SANATI
-Türk Hat Sanatý: Ýncelîkleri ve Bediî Deðerleri, Hurûf (Sergi Kataloðu). Dubai, Abdurrahman b.
Arýþ, sy. III (Aralýk 1997), s. 54-67. Uveys Vakfý Yayýný, 2003.
-Ýsmâil Zühdü, Yeni, DÝA, XXIII, s. 125-126. HÜSEYÝN HÂÞÝM. Zamanýmýzdaki Hattâtîne Dâir,
Osmanlý Ressamlar Cemiyeti Dergisi. 17 Cemâyizel-âhir
- Piyer Loti Kitâbesi ve Talîk Hattýna Dâir Bir 1329, No: 6, s. 41-43.
Mülâhaza, Kültürü ve Sanatýyla IV. Eyüpsultan
Sempozyumu, Tebliðler, 5- 7 Mayýs 2000, Ýstanbul, Eyüp -Hat, Osmanlý Ressamlar Cemiyeti Dergisi, 1 Safer
Belediyesi, 2000, s. 278- 283. 1329, No: 2, s. 9- 12.
-Osmanlý Celî Hattýnda Klasik Kavramý, Sanat ve -Hutût-u Ýslâma Ýnkisâr, Osmanlý Ressamlar
Klasik, Nisan 2006, s.11- 38. Cemiyeti Dergisi. 25 Nisan 1328, No: 12 2. sene s. 106-107.
-Medresetül-Hattâtîne Dâir, Prof. Dr. Mübahat S. ISSAM el-Said and Ayþe Parman. Geometric Concepts
Kütükoðluna Armaðan. Ýstanbul, Ýstanbul Üniversitesi In Islamic Art. World of Islam Festival Publishing Company
Edebiyat Fakültesi Osmanlý Müesseseleri ve Medeniyeti Ltd. London, 1976, s. 129-134.
Anabilim Dalý, 2006, s. 511- 547.
ÝBNÜLEMÝN (Mahmud Kemal ÝNAL). Son Hattatlar.
-Hattat Mustafa Râkým Efendi, Dosya, M. Uður Ýstanbul, 1955, 837 s.
DERMAN Arþivi.
Ýmlâ Klavuzu. Ankara, Türk Dil Kurumu, 1999, 354 s.
DEVELLÝOÐLU, Ferit. Osmanlýca-Türkçe Ansiklopedik
Ýslâm Ansiklopedisi (ÝA) Ýstanbul, Milli Eðitim
Lûgat. Ankara, Aydýn Kitabevi, 500 s. el-HABÝB, Mustafa.
Bakanlýðý, (I-XIII) (1940-1988).
Yazý ile Mimarinin Kaynaþmasý, Görüþ. sy. 12 (Aralýk 1977),
s. 38-52 Ýstanbul Ansiklopedisi (Ýst. A). (I-X), Ýstanbul, 1958-
1974.
ERDEN, Hasan. Mustafa Râkým ve Hat Sanatýmýz,
Pýnar. c. I, sy. 22, Ekim 1973, s. 20-24. KAYAOÐLU, Ý. Gündað, Divitler, Antik Dekor, sy. 5
(1989), s. 50-54.
GÖKBÝLGÝN, M. Tayyib. Mustafa Râkým Efendi,
Dünya Gazetesi. 30 Mart 1954. KÖKER, Hüseyin Sýdký.Mustafa Ýzzet Efendi, Selâmet.
6, 7, 12 ( Eylül, Ekim 1962, Mart 1963 )
GROHMAN, Adolf. Arabische Palãographýe (I. Teil)
Wien, 1967, 154 s. KUÞOÐLU, Mehmet Zeki. Dünkü Sanatýmýz-
Kültürümüz. Ýstanbul, Ötüken, 1994, 188 s.
GULAM, Yousif Mahmud. The Art of Arabic
Calligraphy. Arap Cultural Center, 1982, 464 s. KÜTÜKOÐLU, Mübahat S. Osmanlý Belgelerinin Dili
(Diplomatik). Ýstanbul, Kubbealtý, Neþriyatý, 1994, 605 s.
HABÝB. Hat ve Hattâtân. Ýstanbul, 1305, 285 s.
-Tarih Araþtýrmalarýnda Usûl. Ýstanbul, Kubbealtý
HAKKÂKZÂDE, Mustafa Hilmi. Mîzânül-Hat. Millet
Neþriyatý, 1997, 182 s.
Kütüphanesi, Ali Emîri Efendi Koleksiyonu, Tarih Bölümü
No: 812. MANSOUR, Nassar. The Ijaza in arabic Calligraphy.
104
HAT SANATI
Melek Celâl. Þeyh Hamdullah. Ýstanbul, 1948, 16 SELAHADDÝN el-Müneccid. Dirâsât Fî Târihil-Hattil-
s.+26 Resim. Arabî. Beyrut, Darul-Kitâbil- Cedîd, 1972, 150 s.
MERÝÇ, Rýfký Melûl. Ýslâm Yazýsýnýn Menþei ve Ýntiþârý. -Yâkut el-Mustasýmî. Dârul-Kitâbil-Cedîd, 1985,
(Derleyen: Cüneyd Emiroðlu, Ýslâm Yazýsýna Dâir), Ýstanbul, Beyrût, 79 s.
Sebil Yayýnevi, 1977, s. 101-126.
SERÝN, Muhittin. Hat Sanatýmýz. Ýstanbul, Kubbealtý
MORITZ, B. Arap Yazýsý, Ýslâm Ansiklopedisi (ÝA) c.I, Neþriyatý, 1982, 136 s.
Ýstanbul, Milli Eðitim Bakanlýðý, 1993, s. 498-512.
-Hattat Aziz Efendi. Ýstanbul, Kubbealtý Neþriyatý,
MUSTAKÎMZÂDE, Süleyman Sadeddin. Tuhfe-i Hattâtîn. 1988, 119 s.
Ýstanbul, Türk Tarih Encümeni Külliyâtý, 1928, 756 s.
-Âhenk, DÝA, c. I, 1988, s. 521-523.
ORGUN, Zarif. Tuðra; Tuðralarda el-Muzaffer dâima,
-Hattat Þeyh Hamdullah. Ýstanbul, Kubbealtý
duasý ve þah ünvaný, Þehzâde Tuðralarý, Mehmet IInin
Neþriyatý, 1992, 203 s.
Tuðra, Ýmzâ ve Mühürleri, Türk Tarih, Arkeologya ve
Etnografya Dergisi. sy. 4, 1949, s. 203-220. -Kubbealtý Akademisi Kültür ve Sanat Vakfý Ekrem
Hakký Ayverdi Hat Koleksiyonu Envanteri, Ekrem Hakký
Osmanlý-Türk Hat Sanatý Koleksiyonu. Yurtbank,
Ayverdi Hatýra Kitabý. Ýstanbul Fetih Cemiyeti, Ýstanbul,
1998, 107 Resim.
1995, s. 25-54.
ÖGEL, Semra. Anadolu Selçuklularýnýn Taþ Tezyînâtý,
-Kâhire Dârul-Kütübül-Mýsriyyede Osmanlý Hat
Ankara, Türk Tarih Kurumu, 1987.
Sanatýna Âit Eserler, Kubbealtý Akademi Mecmuasý. Yýl:
ÖZ, Tahsin. Topkapý Sarayýnda Fatih Sultan Mehmet 26, Ekim 1997, sy. 4, s. 49-62.
II. ye Ait Eserler. Ankara, Türk Tarih Kurumu, 1953, 39 s.
-Þevki Efendi'nin Sülüs Nesih Meþk Murakkaý.
88 resim.
Ýstanbul, Kubbealtý Neþriyatý, 1996.
Özçay (Sergi Kataloðu). Dubai, Abdurrahman b.
-Kazasker Mustafa Ýzzet Efendi'nin Sülüs ve Nesih
Uveys Vakfý Yayýný, 2004.
Meþk Murakkaý. Ýstanbul, Kubbealtý Neþriyatý, 1996.
ÖZEN, Mine Esiner. Yazma Kitap Sanatlarý Sözlüðü.
-Hulûsî Efendi'nin Ta'lik Meþk Murakkaý. Ýstanbul,
Ýstanbul, 1985, 91 s.
Kubbealtý Neþriyatý, 1999.
ÖZSAYINER, Zübeyde Cihan. Mahmud Celaleddin
-Hat Sanatý ve Meþhur Hattatlar. Ýstanbul, Kubbealtý
Efendi Tarihi, Kültürü ve Sanatýyla VI. Eyüpsultan
Akademisi Kültür ve Sanat Vakfý, 1999, 327 s.
Sempozyumu (10- 12 Mayýs 2002), Tebliðler, Ýstanbul, Eyüp
Belediyesi, 2003, s. 342- 347. -Ekrem Hakký Ayverdi Þahsiyeti ve Hat Koleksiyonu
(1899-1984), Kubbealtý Ekrem Hakký Ayverdi
-Yöresel Hattatlarýmýzdan Mehmet Nuri Sivasî, V.
Koleksiyonundan Seçmeler Sergisi. Ýstanbul, Sadberk
Milletlerarasý Türk Halk Kültürü Kongresi, Ankara, Kültür
Haným Müzesi, 2000, s. 2000.
Bakanlýðý, ts, s.340- 342.
-Hat Sanatý ve Meþhur Hattatlar. Ýstanbul, Kubbealtý
PAKALIN, M. Zeki.Osmanlý Tarih Deyimleri ve
Akademisi Kültür ve Sanat Vakfý, 2003, 383 s.
Terimleri Sözlüðü (I-III). Ýstanbul, Milli Eðitim Bakanlýðý, 1946.
SERTOÐLU, Midhat. Osmanlý Tarih Lûgatý. Ýstanbul,
RADO, Þevket. Türk Hattatlarý. Ýstanbul, Yayýn
Enderun Kitabevi, 1986.
Matbaacýlýk, ts. (1984), 303 s.
Seyyid Mehmed Mecdî. Sülüs Yazýsý Rehberi. (nþr.
REVNAKOÐLU, C. Server. Hattat Mustafa Râkým
Mustafa Necâtüddin) ts. Medîne-i Münevvere, 42 s.
(Dosya) Dîvan Edebiyâtý Müzesi. Dosya No: 38.
SUBAÞI, M. Hüsrev. Hattat Osmanlý Padiþahlarý.
SALTUK, Ahmed Süreyya. Ýslâmî Yazýlarda Âhenk,
Ýstanbul, Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sonçað
ÝTA. I, 1941, s. 154.
Tarihi Kürsüsü (Yayýmlanmamýþ Mezuniyet Tezi), 1977, 86
-Osmanlýlarda Sanayi-i Nefîse ez-Cümle Hutût-u s. , 7 ref.
Bedîa, Sýrât-ý Mustakîm, 14 Muharrem 1329, c. 7, sy. 174,
105
HAT SANATI
-Hattat Osmanlý Padiþahlarý, Osmanlý, c. XI, Ankara, -Mart Ayýnda Kaybettiðimiz Üç Büyük Sîma: Râkým,
Yeni Türkiye Yayýnlarý, 1999, s. 52-60. Âkil Muhtar, Ali Rýza, Cumhûriyet Gazetesi. 16 Mart 1951.
-Aytaç, Hamit, Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm - Hattat Ýsmail Zühdü Efendi, 50 Sanat Sever Serisi
Ansiklopedisi (DÝA), Ýstanbul, Türkiye Diyanet Vakfý, 1991, 1. Ýstanbul, 1953, 2 s.
c. IV, s. 287-289.
- Hattat Mustafa Râkým Efendi, 50 Sanat Sever
SUYOLCUZÂDE, Mehmed Necib. Devhatül-Küttâb. Serisi 3. Ýstanbul, 1953, 2 s.
Ýstanbul, Güzel Sanatlar Akademisi Neþriyatý, 1942, 160 s.
- Türk Yazý Çeþitleri. Ýstanbul, Yeni Laboratuvar
SÜHEYLE YASÝN, el-Cubûri. Aslul-Hattil-Arabî ve Yayýnlarý, 1953, 44 s.
Tatavvuruhu Hattâ Nihayeti'l-Asri'l-Emevî. Matbaatul-Edîb,
-Ýsmail Zühdî ve Mustafa Râkým, Hamsi, sy. 9,
el-Baðdad, 1977, 184 s.
1955, s. 6-9.
ÞANÝZÂDE, Mehmed Atâullah Efendi. Þânizâde Tarihi
-Hattat Mustafa Râkým, Sebîlürreþâd, c. IX, sy.
(I-IV). Cerîde-i Havâdîs Matbaasý, 1873.
203, 1955, s. 47- 48.
ÞEHSUVAROÐLU, Halûk Y. Hattat Mustafa Râkým,
-Hattat Ahmet Karahisari. Ýstanbul, 1964, 13 s.+71
Cumhuriyet Gazetesi. 12.9.1955, (Ayný makale: Sebilürreþad.
Resim.
c. IX, sy. 204, 1955.)
-Zat-ý Sâmîlerini Ziyâret, Kök. cilt, 2, sy. 14, Nisan
TAÞKALE, Faruk- GÜNDÜZ, Hüseyin. Hat Sanatýnda
1982, s. 41-43.
Hilye-i Þerîfe. Ýstanbul, Antik AÞ. Yayýnlarý, 2005, 300 s.
- A. Süheyl ÜNVERin Ýstanbulu. Ýstanbul, Ýstanbul
The International Exhibition of The Arabic
Büyükþehir Belediyesi Kültür Ýþleri Daire Baþkanlýðý Yayýnlarý,
Calligraphy. 2005, Goverment of Dubai-Department of
1996, 249 s.
Tourism and Commerce Marketing-Researc Centre for Islamic
History, Art and Culture. S. 26-27. - Sevdiðim Ýstanbul, Ýstanbul, Ýstanbul Büyükþehir
Belediyesi Kültür Ýþleri Daire Baþkanlýðý Yayýnlarý, 1996, 53 s.
TÜFEKÇÝOÐLU, Abdülhamit. Erken Devir Osmanlý
Mimarîsinde Yazý, Ankara, Kültür Bakanlýðý, 2001, 768 s. -Hattat Mustafa Râkým Efendi", SK. Süheyl Ünver
Baðýþ Dosyalarý. No: 84.
Türk-Ýslâm Eserleri Müzesini Ziyâret, Selâmet. sy.
50 (30 Nisan 1948), s. 6, 7, 15. -Türk Kalemtýraþçýlarý, Yücel, Ýlkkânun 1937, s.
167-173.
Türkçe Sözlük (I-II). Ankara, Türk Dil Kurumu, 1998.
YAZIR, Mahmud Bedreddin -Yazýda Âhenk, ÝTA/I.
Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi (DÝA).
No: 35, 30 Mayýs 1942, s. 2-3.
(I- ), Ýstanbul, (1988- )
-Medeniyet Âleminde Yazý ve Ýslâm Medeniyetinde
ULUNAY, Refiî Cevad, Hatâ Düzelir, Milliyet, 08.
Kalem Güzeli. Ankara, DÝB, (I-III), I/1972, II/1974, III/1989.
07. 1959
-Eski Yazýlarý Okuma Anahtarý. Ankara, Vakýflar
- Ýnandý Teres, Milliyet, 17-18 Eylül 1961.
Genel Müdürlüðü, 1978, 284 s.
UNAT, Fâik Reþit. Hicrî Tarihleri Mîlâdî Tarihe Çevirme
Klavuzu. Ankara, TTK, 1988, 175 s.
106
HAT SANATI
VIII. BÖLÜM
107
HAT SANATI
Resim 114- Hattat Hâmid Aytaç hattýyla sülüs nesih bir kýta. (Tezhib: Fatma Özçay)
108
HAT SANATI
Resim 115- Hattat Halim Beye ait Azapkapý Sokollu Camii kubbe yazýsý.
109
HAT SANATI
Resim 117- Kazasker Mustafa Ýzzet Efendinin Ayasofya kubbesinde bulunan yazýsý.
Resim 118- Hattat Hâmid Aytaç hattýyla Eyüp Sultan Camii kubbe yazýsý.
110
HAT SANATI
Resim 119- Hattat Halim Beyin Ankara Maltepe Camii kubbe yazýsý.
Resim 120- Ýsmail Hakký Altunbezer hattýyla Beyoðlu Hüseyinaða Camii kubbe yazýsý.
111
HAT SANATI
Resim 121- Günümüz hattatlarýndan Osman Özçaya ait sülüs bir levha. (Tezhib: Emel Türkmen; Abdurrahman el-Uveys Koleksiyonu - Dubai)
112
HAT SANATI
Resim 122- Fatih Camii avlu penceresi üzerinde Hattat Yahya Sûfiye ait celî sülüs kûfi yazý.
Resim 123- Beþiktaþ, Küçükmecidiye Camii avlu kapýsý üzerinde hattat Kazasker Mustafa Ýzzet Efendiye ait celî tâlik kitâbe.
113
HAT SANATI
Resim 124- Günümüz hattatlarýndan Osman Özçaya ait celî sülüs istifli besmele. (Muhammed el-Murr Koleksiyonu - Dubai)
Resim 125- Hattat Sâmi Efendinin Çemberlitaþ Atikalipaþa Camii giriþi üzerindeki celî sülüs kitabesi.
114
HAT SANATI
Resim 126- Hattat Osman Özçay hattýyla celî sülüs levha. (Tezhib: Gamze Yorgancý; Dr. Enver Gargaþ Koleksiyonu - Dubai)
Resim 127- Hattat Osman Özçayýn, Mehmed Nazif Beyden naklen yazdýðý celî sülüs levha. (Tezhib: Ayten Tiryaki; Ali Demirel koleksiyonu)
115
HAT SANATI
Resim 128- Hattat Osman Özçayýn, Hâmid Aytaçtan naklen yazdýðý celî sülüs müsenna yazýsý. (Tezhib: Gamze Yorgancý; Muhammed el-Murr Koleksiyonu - Dubai)
116
HAT SANATI
Resim 130- Hattat Osman Özçayýn celî sülüs levhasý. (Muhammed el-Murr Koleksiyonu - Dubai)
Resim 131- Hattat Osman Özçay hattýyla celî sülüs levha. (Muhammed el-Murr Koleksiyonu - Dubai)
117
HAT SANATI
Resim 132- Hattat Osman Özçayýn celî sülüs müsennâ levhasý. (Osman Þerif Koleksiyonu - Dubai)
118
HAT SANATI
Resim 133- Hattat Osman Özçayýn celî sülüs müsennâ levhasý. (Tezhib: Hasan Türkmen; Abdurrahman el-Uveys Koleksiyonu - Dubai)
119
HAT SANATI
Resim 136- Hattat Mehmed Nazîf Efendinin zerendud celî sülüs levhasý. (Topkapý Sarayý Hýrka-i Saadet Dairesi)
120
HAT SANATI
Resim 137- Hattat Ýhsan Efendinin celî sülüs bir levhasý. (Þiþli Camii Vakfý koleksiyonu)
Resim 138- Ayasofya Camiinden Sultanahmed Camiine nakledilen hattat Mehmed Hulûsi Efendinin zerendud celî tâlik levhasý.
Resim 139- Sultan II. Mahmud imzalý celî sülüs levha. (Topkapý Sarayý Hýrka-i Saadet Dairesi)
121
HAT SANATI
Resim 140- Hattat Þefik Beyin Zerendûd celî sülüs levhasý. (Bâlâ Süleyman Aða Camii).
Resim 141- Hattat Þefik Beyin Zerendûd celî sülüs levhasý. (Bâlâ Süleyman Aða Camii.)
Resim 142- Hattat Yesârizadenin celî tâlik hattýyla yazdýðý Bahçekapý I. Abdülhamid Medresesi kitâbesi.
122
HAT SANATI
Resim 143- Hattat Kazasker Mustafa Ýzzet Efendinin sülüs nesih hilyesi.
123
HAT SANATI
Resim 144- Hattat Mustafa Halim Özyazýcýnýn bilinen tek hilyesi. (Tezhib: Hasan Türkmen)
124
HAT SANATI
Resim 145- Hattat Hâfýz Vahdetî Efendi hattýyla sülüs nesih hilye. (Galata Mevlevîhanesi Müzesi)
125
HAT SANATI
Resim 146- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa Resim 147- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa
Camii pencere üstünde bulunan yazýsý. (Bu yazýlarýn tümü 2003 yýlýnda Camii pencere üstünde bulunan yazýsý.
yapýlan restorasyonda silinmiþtir.)
Resim 148- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa Resim 149- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa
Camii pencere üstünde bulunan yazýsý. Camii pencere üstünde bulunan yazýsý.
Resim 150- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa Resim 151- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa
Camii pencere üstünde bulunan yazýsý. Camii pencere üstünde bulunan yazýsý.
Resim 152- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa Resim 153- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa
Camii pencere üstünde bulunan yazýsý. Camii pencere üstünde bulunan yazýsý.
126
HAT SANATI
Resim 154- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa Resim 155- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa
Camii pencere üstünde bulunan yazýsý. Camii pencere üstünde bulunan yazýsý.
Resim 156- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa Resim 157- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa
Camii pencere üstünde bulunan yazýsý. Camii pencere üstünde bulunan yazýsý.
Resim 158- Beþiktaþ Sinanpaþa Camiinde h. 1395 tarihli ve Râgýp Torun imzalý Resim 159- Hattat Þefik Beyin talebesi Alaaddin Beyin Beþiktaþ Sinan Paþa
pencere üstü yazýsý. Camii pencere üstünde bulunan yazýsý.
Resim 160- Beþiktaþ Sinanpaþa Camiinde h. 1395 tarihli ve Râgýp Torun imzalý
pencere üstü yazýsý.
127
HAT SANATI
Resim 161- Hattat Osman Özçayýn celî sülüs - sülüs levhasý. Resim 162- Hattat Osman Özçayýn celî sülüs ve sülüs karalamasý. (Muhammed el-Murr
(Abdurrahman el-Uveys Koleksiyonu - Dubai) Koleksiyonu - Dubai)
Resim 163- Hattat Osman Özçayýn celî sülüs Besmelesi. (Tezhib: Arda Çakmak; Dr. Enver Gargaþ Koleksiyonu - Dubai)
128
HAT SANATI
Resim 164- Hattat Þefik Beyin zýrnýkla hazýrladýðý celî sülüs levha kalýbý. (Savaþ Çevik koleksiyonu).
Resim 165- Hattat Osman Özçayýn celî sülüs levhasý. (Tezhib: Neslihan Çakmak; Osman Þerif Koleksiyonu - Dubai)
129
HAT SANATI
Resim 166- Günümüz hattatlarýndan Osman Özçayýn celî sülüs müsennâ levhasý. (Tezhib: Fatma Özçay; Abdurrahman el-Uveys Koleksiyonu - Dubai)
Resim 167- Hattat Osman Özçayýn istifli sülüs levhasý. (Tezhib: Fatma Özçay)
130
HAT SANATI
Resim 168- Günümüz hattatlarýndan Osman Özçayýn celî sülüs levhasý. (Dr. Enver Gargaþ Koleksiyonu - Dubai)
131
HAT SANATI
Resim 169- Hattat Halim Özyazýcýnýn sülüs Âyetül-Kürsî levhasý. (Tezhib: Hasan Türkmen)
132
HAT SANATI
Resim 170- Hattat Halim Beyin istifli celî sülüs besmelesi. Ýmza kýsmýnda Halim Bey, Hamid Beyin talebesi olduðunu belirtmiþtir. (Ýsmail Yazýcý Koleksiyonu)
133
HAT SANATI
Resim 171- Sivas Burûciye Medresesinde devrinin özelliðini yansýtan celî sülüs ve kûfi yazýlar.
Resim 172- Ayasofya Camii içerisindeki hattat Kazasker Mustafa Ýzzet Efendiye ait celî sülüs levhalar.
134
HAT SANATI
Resim 173- Hattat Aðakapýlý Ýsmail Efendiye ait Fatih Feyzullah Efendi Medresesi (bugünkü Millet Kütüphanesi) kapýsý üzeri celî sülüs kitâbe.
Resim 174- Durmuþzâde Ahmed Efendiye ait Fatih Feyzullah Efendi Medresesi (bugünkü Millet Kütüphanesi)ne bitiþik çeþme üzeri celî tâlik kitâbe.
Resim 175- Hattat Ýsmail Hakký Altunbezer hattýyla Hüseyin Âgah Beyin celî sülüs mezar taþý kitâbesi. (Sultan II. Mahmud Türbesi Hazîresi)
135
HAT SANATI
136
HAT SANATI
Resim 177- Hattat Bakkal Ahmed Ârif Efendiye ait sülüs nesih Hilye-i Þerîf.
137
HAT SANATI
Resim 178- Beþiktaþ, Orhaniye Kýþla Camii kýble duvarý üzerinde kûfi pano.
Resim 179- Topkapý Sarayý Müzesi, Seferli Koðuþunun Reîsül-hattâtîn Ahmed Kâmil Akdik hattýyla celî sülüs kitâbesi
138
HAT SANATI
Resim 180- Mehmed Hulûsi Efendinin celî sülüs levhasý. (Galata Mevlevîhânesi Müzesi)
Resim 181- Hattat Osman Özçayýn Mehmed Nazif Beyden naklen yazdýðý celî sülüs levha. (Tezhib: Fatma Özçay; Ali Demirel Koleksiyonu)
139
HAT SANATI
140
HAT SANATI
141
HAT SANATI
Resim 184- Günümüz hattatlarýndan Mehmet Özçayýn sülüs nesih hilyesi. (Tezhip: Necati Sancaktutan; Hususi Koleksiyon - Ýstanbul)
142
HAT SANATI
Resim 185- Yesârizâde Mustafa Ýzzet Efendinin zerendûd tâlik hilyesi. (Galata Mevlevîhânesi Müzesi.)
143
HAT SANATI
Resim 186- Hattat Hâfýz Vahdetî Efendiye ait Hz. Peygamberin on mûcizesinin anlatýldýðý levha.
144
HAT SANATI
Resim 187- Hattat Mehmet Özçaya ait sülüs nesih bir hilye. (Osman Þerif Koleksiyonu - B.A.E.)
145
HAT SANATI
Resim 188- Hattat Ýsmail Hakký Altunbezerin Üsküdar Þemsipaþa Camii kubbe, kuþak ve cami takýmý yazýlarý.
Resim 189- Günümüz hattatlarýndan Ali Toya ait bir levha. Ýstanbul muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onu fetheden ordu
ne güzel ordudur. (Hz. Muhammed s.a.v.)
146
HAT SANATI
Resim 190- Hattat Bakkal Ahmed Ârif Efendinin celî sülüs-sülüs hilyesi.
147
HAT SANATI
Resim 191- Hattat Muhsinzâde Abdullah Beyin oðlu Mehmed Rahmi Beyin celî sülüs levhasý. (Emin Barýn Koleksiyonu)
148
HAT SANATI
149
HAT SANATI
Resim 193- Hattat Þefik Beyin Ýstanbul Üniversitesi giriþ kapýsý üzerindeki celî sülüs kitâbeleri. Üst kýsýmda T.C. rumuzunun bulunduðu mermerin altýnda Hattat
Abdülfettah Efendinin Sultan Abdülaziz tuðrasý bulunmaktadýr.
Resim 194- Hattat Mustafa Halim Özyazýcýnýn Merkez Efendi Kabristanýndaki bir mezar taþýnda bulunan celî sülüs müsennâ yazýsý.
150
HAT SANATI
Resim 195- Hattat Ýsmail Hakký Altunbezerin Beyoðlu Hüseyin Aða Camiinde çini üzerinde bulunan Resim 196- Hattat Þevki Efendinin Merkez Efendi
celî sülüs bir yazýsý. kabristanýnda bulunan bir mezar taþý üzerindeki
celî sülüs yazýsý.
Resim 197- Hattat Þeyh Hamdullah Efendinin sülüs nesih bir kýtasý.
151
HAT SANATI
Resim 198- Hattat Mustafa Halim Efendinin kartviziti. (Süleyman Berk Resim 199- Hattat Halim Bey tarafýndan hazýrlanan kartvizit.
Koleksiyonu)
Resim 200- Hattat Halim Bey tarafýndan hazýrlanan kartvizit. Resim 201- Hattat Ýhsan Bey tarafýndan hazýrlanan kartvizit.
Resim 202- Hattat Halim Bey tarafýndan hazýrlanan kartvizit. Resim 203- Hattat Halim Bey tarafýndan hazýrlanan kartvizit.
Resim 204- Hattat Halim Bey tarafýndan hazýrlanan kartvizit. Resim 205- Hattat Halim Bey tarafýndan hazýrlanan kartvizit.
152
HAT SANATI
Resim 206- Hattat Ahmed Kâmil Akdikin fotoðrafý. (Emin Barýn arþivi) Resim 207- Hattat Ýsmail Hakký Altunbezerin fotoðrafý. (Emin Barýn arþivi)
153
HAT SANATI
Resim 209- Hattat Hâmid Aytaçýn ressam hattat Turan Sevgili tarafýndan yapýlan portresi.
154
HAT SANATI
Resim 210- Hattat Hamid Aytaçýn Þiþli Camii kapýsý üzerinde bulunan celî sülüs müsennâ kitâbesi.
Resim 211- Hattat Ýsmâil Hakký Altunbezere ait eski Sultanahmet Cezâevi üzerindeki celî sülüs kitâbe.
155
HAT SANATI
Resim 212- Mehmed Þevkî Efendinin celî sülüs Kelime-i Tevhîdi. (Fatih Camii)
Resim 213- Fatih Camiinde taþa mahkûk h. 1376 tarihli Hattat Hâmid Aytaç hattýyla celî sülüs fetih hadis-i þerîfi.
156
HAT SANATI
Resim 214- Son halife Abdülmecid Efendi hattýyla celî sülüs levha. (Fatih Camii)
Resim 215- Muhsinzâde Abdullah Beye ait celî sülüs kitâbe. (Sultanhamam Haci Küçük Camii)
157
HAT SANATI
Resim 216- Günümüz hattatlarýndan Mehmet Özçay hattýyla celî sülüs levha. (Tezhib: Gülsüm Gügercin; Ali Demirel Koleksiyonu - Ýstanbul)
158
HAT SANATI
159
HAT SANATI
160
HAT SANATI
Resim 220- Günümüz hattatlarýndan Ali Toya ait celî talik levha. (Talak Sûresi, 7)
161
HAT SANATI
Resim 221- Hattat Abdülfettah Efendiye ait Bursa Ulucamideki celî sülüs müsennâ levhanýn 1940 öncesi görünümü. (Fotoðraf: Mustafa Düzgünman. Muhittin Serin
fotoðraf arþivi.)
Resim 222- Hattat Abdülfettah Efendiye ait Bursa Ulucamideki celî sülüs müsennâ levha. (Alt kýsýmda bulunan hattat imzasý 1940lý yýllarda siyah boya ile kapatýlmýþtýr.)
Resim 223- Sultan II. Mahmud imzalý, malâkâri tekniði ile yapýlmýþ celî sülüs levha. (Bursa Ulucami)
162
HAT SANATI
Resim 224- Bursa Ulucamide Þefik Bey hattýyla celî sülüs müsennâ vavlar.
163
HAT SANATI
Resim 226- Günümüz hattatlarýndan Ali Toy hattýyla celî tâlik Âyetül-Kürsî levhasý.
164
HAT SANATI
Resim 227- Günümüz hattatlarýndan Mehmet Özçaya ait sülüs nesih hilye. (Hususi Koleksiyon - Ýstanbul)
165
HAT SANATI
Resim 228- Günümüz hattatlarýndan Mehmet Özçaya ait celî sülüs bir levha. (Tezhip: Fatma Özçay; Merhum A. Aydýn Bolak Koleksiyonu - Ýstanbul)
Resim 229- Günümüz hattatlarýndan Mehmet Özçaya ait sülüs nesih bir kýta. (Tezhip: Ayten Tiryaki; Dr. Enver Gargaþ Koleksiyonu - Dubai)
166
HAT SANATI
IX. BÖLÜM
167
HAT SANATI
168
HAT SANATI
169
HAT SANATI
170
HAT SANATI
171
HAT SANATI
172
HAT SANATI
173
HAT SANATI
174
HAT SANATI
175
HAT SANATI
176
HAT SANATI
177
HAT SANATI
178
HAT SANATI
179
HAT SANATI
180
HAT SANATI
181
HAT SANATI
182
HAT SANATI
183
HAT SANATI
184
HAT SANATI
185
HAT SANATI
186
HAT SANATI
187
HAT SANATI
188
HAT SANATI
189
HAT SANATI
190
HAT SANATI
191
HAT SANATI
192