You are on page 1of 2

GÜNDEM GÜNDEM

İSLAM MEDENİYETİNDE
İ
slam medeniyetinde ca- İbn
2/185; Ahmed b. Hanbel, V, 328.)
miler ve mescitler, Hz. Cevzi ise hicri on yedinci yılın
Peygamber (s.a.s.) zama- olaylarından söz ederken Ku-

CAMİLER
nından günümüze kadar fe’deki Büyük Cami’de yüz fıkıh
hayatın ve toplumsal yaşamın halkasının varlığından bahset-
merkezi olmuştur. Camiler ve mektedir. (Ebu’l-Ferec, Muhammed
mescitler diğer toplumsal fonk- b. Cevzi, el-Muntazam fi Tarihi’l-Umem

Mahmut KAYIŞ siyonlarının yanı sıra asrısaa- ve’l-Muluk, Beyrut: Daru’l kütübi’l ilmiy-

DİB Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı detten günümüze kadar birer ye, 1992, 4/221.)
eğitim ve öğretim kurumu olma
vasfını da taşımışlardır. Bu ma- Şam’ın İslam ordularınca fet-
nada, Müslümanların ilk eğitim hedilmesiyle inşa edilen Eme-
ve öğretim kurumunun camiler vi Camii, yapıldığı ilk günden
ve mescitler olduğunu söyle- itibaren İslam dünyasının en
mek mümkündür. Hz. Peygam- önemli ilim merkezleri arasında
ber’in (s.a.s.) Medine’de inşa yer almış, yüzyıllar boyunca da
ettiği Mescid-i Nebevi ile baş- bu vasfını devam ettirmiştir. Bu
layan bu süreç, fethedilen veya şaheser cami, her daim âlim-
İslam’ı kabul eden bölgelerde lerin ve ilim sahiplerinin uğrak
yapılan camiler ve mescitlerle yeri ve ilmî faaliyetlerini sür-
devam etmiştir. Özellikle cuma dürdüğü bir mekân olmuştur.
namazı kılınan cami ve mescit- (İbn-i Asakîr, Ebü’l-Kāsım, Târîhu Medî-
ler, hem bir ibadet mekânı hem neti Dımaşk, Daru’l-fikr, 1995, 26/163;
de İslam’ın anlatılıp öğretilmesi İbn Batuta, Muhammed b. İbrâhîm el-
için birer eğitim ve öğretim ku- Levâtî et-Tancî, er-Rihle, Daru’ş-şarki’l-a-
rumu olarak büyük hizmetler Meşhur seyyah İbn
rabi, 1/71.)
ifa etmişlerdir. Batuta Şam’a gitmiş ve orada
Camilerin etkin bir ilim ve eği- Emevi Camii’ni ziyaret etmiştir.
tim kurumu olma vasıflarını İbn Batuta, Emevi Camii’nden
İslam’ın ilk dönemlerinde mü- şehrin en önemli ilim merkezi
şahede etmekteyiz. Zira tabiun olarak bahsetmekte ve orada
devri büyük âlimlerinden Ebu gördüğü pek çok ders halkası
Müslim, bir gün Humus Mesci- hakkında ayrıntılı bilgilere yer
dine girdiğini, orada aralarında vermektedir. Camide ilim tahsil
otuz iki sahabinin de bulundu- eden talebelere ve ders veren
ğu bir ders halkası gördüğünü müderrislere geniş imkânlar
haber vermekte, devamla şun- tahsis edildiğine de yer veren
ları aktarmaktadır: “…Bunların İbn Batuta, bu bağlamda bazı
içinde gözleri sürmeli, ön diş- ders halkalarına özel vakıflar
leri parıldayan, dizlerini dikip tahsis edildiğini belirtmiştir.
elleriyle kavuşturarak oturmuş
genç birisi vardı. Bir konuda Ayrıca İbn Batuta, kütüphane-
ihtilaf ettikleri zaman ona so- lerin ve medreselerin ilk örnek-
ruyorlar ve onun söylediklerin- leri diyebileceğimiz bazı yapı-
de karar kılıyorlardı. ‘Bu kim?’ lardan (zaviye) bahsetmektedir.
diye sordum; ‘Muaz b. Cebel’ Zira onun aktardıklarından ca-
dediler. (Ebu Yusuf Yakub b. Süfyan mide kitap istinsahı, ders çalış-
b. Cüvvân el-Fesevî, el-Ma‘rife ‘ve’t-ta- mak ya da dinlenmek için ilim
rih, Beyrut: müessesetü’r-risale, 1981, taliplerine ayrılmış çok sayıda

10 Aylık Dergi | Eylül 2020 Aylık Dergi | Eylül 2020 11


GÜNDEM GÜNDEM

zaviye bulunduğu anlaşılmak- nularda dersler verilirdi. Bu mensuplarının katılabildiği mü- selatin camileri, hadis dersleri Osmanlı dönemi camilerinde Görüldüğü üzere çağrının ilk
tadır. (İbn Batuta, er-Rihle, 71-72.) Bu sebeple camilerdeki bu dersler nazara meclisleri yapılırdı. Bu- ve kıraat dersleri için birer mer- ilmî faaliyetleri tamamlayıcı gününden itibaren camiler ve
zaviyeler zamanla medreseye için yasal düzenlemeler yapıl- nun yanı sıra Kudüs’teki el-Ak- kez olarak kullanılmıştır. Ayrıca önemli unsurlardan birisi de mescitler, bir eğitim kurumu ve
dönüşmüştür. Tarihçi Nu‘aymî, sa ve Kubbetü’s-Sahra camileri medreselerde okuyan öğrenci- camilerde kütüphane yapma okul olma vasıflarını hep devam
mıştır. Bu camilere hoca tayini
İbn Şeddâd’dan nakille Emevi tarih boyunca önemli birer eği- ler, medresede belirli dersleri geleneğiydi. Bu durum, ca- ettirmişlerdir. İslam’ın ulaştığı
“Nakîbü’n-nükabâ” veya “Nakî-
Camii’nde halka veya zaviyeden tim müessesesi olarak hizmet gördükten sonra genel dersleri milerin ilmî bir merkez olma beldelere ilk önce camiler ya-
zamanla dönüşmüş altı medre- bü’l-Hâşimiyyîn” denilen resmî
vermişlerdir. Ünlü Maliki fakihi camilerde takip etmekteydiler. vasıflarını güçlendirmiştir. Mü- pılmış, bu camiler de İslam’ın
se olduğundan bahsetmekte- bir görevli tarafından yapılırdı.
Ebu Bekir İbnü’l Arabi, Mescid-i Camilerde halka açık olarak ve- derrislere, cami derslerini ta- ve ilmin taşıyıcıları olmuşlardır.
dir. (Abdülkâdir b. Muhammed en-Nu- Bu görevli aynı zamanda ders- Aksa’da yapılan ilmî münazara- kip eden talebelere ve namaz
rilen bu dersler için XVII. yüzyıl- Ecdadımızın bu camilerin zahi-
aymî, ed-Dâris fî târihi’l-medâris, Beyrut: lerin sükûnet içinde geçmesini lardan detaylı olarak bahseder. dan itibaren dersiâmların tayin vakitleri arasında boş vakti rini taşla bina; ruhunu ibadet
Dârü’l-Kitâbi’l Cedîd, 1981, 1/438-439.) sağlamakla da görevliydi. (Cami, (İbnü’l Arabi, Abdillâh b. Muhammed edildiği bilinmektedir. (Cami, DİA, olan cemaate bu kütüphane-
ve ilimle imar ederken Allah
Mısır’ın fethinden hemen sonra Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedi- el-Meâfirî, Ahkâmu’l-Kur’an, Beyrut: Da- 7/46-56.) Osmanlının son döne- lerin çok katkıları olmuştur. Bu
Resulü’nden bize nakledilen şu
inşa edilen Amr b. el-As Camii si, 7/46-56.) ru’l kütübi’l-ilmiyye, 2003, 1/61-62.) mine kadar halka açık dersler gelişimin sonunda Osmanlı’da,
hadiseyi örnek aldıklarını düşü-
de İslam’ın nurunu ve ilmin ışı- İslam medeniyetini Avrupa kı- veren bu tecrübeli müderris- merkezinde cami olan büyük
nüyoruz: “Bir gün evinden çıkıp
ğını yeryüzüne yayan camilerin tasına taşıyan Endülüs camileri lere dersiâmlık maaşı verilirdi. külliyeler ortaya çıkmıştır. İs-
tanbul’da Fatih Sultan Mehmet mescide giden Hz. Peygam-
başında gelmektedir. Bina edil- İslam tarihine yön de birer ilim merkeziydi. Özel- (Dersiâm, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
tarafından kurulan Ayasofya ve ber (s.a.s.), orada halka olmuş
diği günden itibaren İmam Şâfiî likle Kurtuba, Gırnata camileri Ansiklopedisi, 9/185-186.) Şehir, ka-
ve Taberi gibi büyük fakihlerin vermiş müçtehit zamanın önemli ilim merkezleri saba ve köy gibi ilkokul (sıbyan Fatih külliyeleri ile Kanuni Sul- iki toplulukla karşılaşmıştı. Bu
ders okuttuğu bu cami, günü- imamlar hep camilerde arasında yer almaktaydı. mektebi) bulunmayan yerlerde, tan Süleyman tarafından kurul- halkaların birisinde bulunan ki-
müze kadar varlığını sürdürebil- camilerin çocukların eğitimi muş olan Süleymaniye külliye- şiler, Kur’an okuyor ve Allah’a
miştir. Yine Mısır’daki İbn Tolun
ders alarak yetişmiş, İslam tarihine yön vermiş müç- leri bunun örnekleridir. Aslında dua ediyorlardı. Diğer halkada
için okul olarak kullanılması da
Camii de özellikle Tolunoğulları talebelerini de tehit imamlar hep camilerde çok yaygındı. cami ve mescitlerin ilmî eser- olan kişiler ise ilim öğreniyor
döneminde İslam medeniyet ders alarak yetişmiş, talebele- lerin muhafazası ve âlimlerin ve öğretiyorlardı. Allah Resulü
yine camide ders
tarihinde ders halkalarıyla, mü- rini de yine camide ders halka- Osmanlı döneminde cami mer- istifadesine sunulması yönün- Efendimiz bu manzara karşısın-
derris ve talebeleriyle meşhur halkaları oluşturarak ları oluşturarak yetiştirmişlerdi. kezli ilmî faaliyetlerden bir diğe- deki fonksiyonları, İslam’ın ilk da şöyle buyurdular: “Her biri
olmuştur. (İbn Cübeyr, Muhammed yetiştirmişlerdi. Nitekim Ebu Hanife’nin kendi ri ise cami görevlileri tarafından dönemlerine kadar gitmektedir. hayır üzeredir. Şunlar Kur’an
b. Cübeyr el-Kinânî el-Belensî, er-Rihle, mescidinde, İmam Malik’in gerçekleştirilen eğitimlerdi. Bu Zira bazı bölgelerde müellifler, okuyor ve Allah’a dua ediyor-
Ayrıca
Beyrut: Dar-u Beyrut, 26-27.)
Nitekim Ebu Hanife’nin Mescidi Nebevi’de ve İmam ilmî faaliyet veya eğitim, namaz şehir veya mahalle camilerine, lar; Allah dilerse onlara verir,
Ezher Camii de ilim halkalarının kendi mescidinde, Şâfiî’nin Kahire’de Amr b. As sure ve dualarının usulüne uy- isteyenlerin okuması için eser- dilerse vermez. Bunlar ise ilim
bulunduğu ders yapılan yerler Camii’nde, Ahmed b. Hanbel’in gun olarak okunması, yapılmış
arasındaydı. Mısır camilerinin
İmam Malik’in Mescidi lerinin birer nüshasını bağış- öğreniyor ve ilim öğretiyorlar.
Bağdat camilerinde ve İbn ezberlerin sağlamlaştırılması, lamayı âdet edinmişlerdi. Bu
bir başka özelliği de bazılarında Nebevi’de ve İmam Rüşd’ün de Kurtuba mescitle- gerekli dinî bilgilerin Türkçe il-
Ben de muallim olarak gönde-
eserler “hizâne” denilen dolap- rildim.” buyurdu ve onların hal-
oldukça büyük kütüphanelerin Şâfiî’nin Kahire’de rinde ders verdiği bilinmekte- mihal (Mızraklı İlmihal vb.) ki- larda muhafaza edilir, bazen de kasına katıldı. (İbn Mâce, Sünnet, 17;
mevcut olmasıydı.
Amr b. As Camii’nde, dir. Ayrıca tefsir, hadis, tarih, taplarından ya da “Nûru’l-İzah” caminin bir köşesinde kütüpha- Dârimî, Mukaddime, 32.)
Bağdat’ın fethinden sonra inşa mantık, matematik, cebir, tıp ve “Halebi Sağir” gibi Arapça ne şeklinde düzenlenirdi. (Cami,
edilen Mansur Camii, Abbasiler
Ahmed b. Hanbel’in alanlarında oldukça bilgi sahibi kitaplardan okunması ve açık- DİA, 7/46-56.) Sonuç olarak İslam medeniye-
döneminde ilmin merkezi olan Bağdat camilerinde olan Taberi, gününün bir kıs- lanmasını kapsıyordu. tinde ilmin, eğitim ve öğretimin
camilerden birisiydi. Abbasiler mını eser yazmaya, bir kısmını Camilerimizde asrısaadetten
ve İbn Rüşd’ün de Bunun yanı sıra, Osmanlı ca- medreselerin ortaya çıkışına
ana merkezi camilerdir. Daha
döneminde Bağdat’ın en büyük mescitte ders vermeye ayırırdı. sonra ortaya çıkan medrese
camisi olma özelliğini koruyan Kurtuba mescitlerinde (Cami, DİA, 7/46-56.)
milerinde hat meşki gibi uygu- oradan da günümüze kadar
lamalı ilmî faaliyetler de yapıl- hutbe ve vaazların dışında ilmî gibi eğitim kurumları camiler-
bu camide pek çok ilim halka- ders verdiği Camilerin bir ilim merkezi ol- den doğmuştur. Bu sebeple
ları mevcuttu. Abbasiler döne- maktaydı. Hatta bazı camiler bir faaliyet olarak hemen he-
mi Bağdat’ındaki cuma namazı bilinmektedir. ması hâli medreselerin ortaya geleneksel olarak yerleşmiş men bütün ilimlerin okutuldu- camilerin ilmî anlamda merkez
kılınan camilerden birisi olan çıkmasından sonra da devam hat dersleriyle meşhur olmuş- ğu anlaşılmaktadır. Camilerde olma vasfını yeniden ortaya çı-
Rufasa Camii de önemli ilim etmiştir. Medreselerin teşek- tu. Mesela Nuruosmaniye ve okutulan derslerin başlıcaları karmak veya devam ettirmek
merkezlerindendi. (“Bağdat”, Tür- Bugün Tunus sınırları içinde ka- külünden sonra tarih sahne- Amasya Beyazıt gibi bazı ca- Kur’an, dil (nahiv, sarf ve bela- bütün Müslümanların görevi-
kiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, lan Kayrevan Ulu Camii de İs- sine çıkan Osmanlılarda da milerde hat meşk edilirdi. Bu ğat), tefsir, hadis, fıkıh ve kelam dir. Zira Müslüman için cami,
4/425-433.) Abbasilere başkent lam medeniyetinde önemli ilim camilerin eğitim ve öğretimde dersler bazen camiye bir kapı ilimleri olmuştur. Bunların yanı bir ibadet mekânı olduğu kadar
olduğu dönemde Bağdat ca- merkezlerinden birisiydi. Öyle ki kullanılması geleneği devam ile açılan bitişik odalarda yapı- sıra tıp, tarih, astronomi gibi aynı zamanda eğitim aldığı bir
milerinin çoğunda çeşitli ko- burada bütün mezhep ve fırka ettirilmiştir. Özellikle büyük lırdı. (Cami, DİA, 7/46-56.) ilimler de okutulmuştur. okuldur.

12 Aylık Dergi | Eylül 2020 Aylık Dergi | Eylül 2020 13

You might also like