You are on page 1of 2

"Yapay mı Yaptıran Zeka mı?

Yapay zeka (YZ); literatürde "Artificial Intelligence" (AI) kelimelerinin ilk harfleri ile
anılmaktadır. Makinelerin insanlara benzer şekilde öğrenme, düşünme ve eylemde bulunma
yeteneğini ifade eden bu alan, 20. yüzyılın başlarından beri araştırmacıların ilgisini çekmekte
ve son yıllarda internetten sonra dünyayı ciddi bir şekilde dönüştürecek bir teknoloji olarak
karşımıza çıkmaktadır.

Yapay zekanın tarihi, 1940'lı yıllardaki ilk makine öğrenimi araştırmalarıyla başlamaktadır.
Bu dönemde, bilgisayar bilimcileri, makinelerin deneyimlerden öğrenerek ve verileri analiz
ederek görevleri yerine getirmeyi öğrenebileceğini keşfettiler. Alan Turing tarafından
geliştirilen Turing Testi, bir makinenin yapay zekaya sahip olup olmadığını belirlemek için
kullanılan bir standart haline geldi ve 1950’de başarıyla uygulandı.

1990'lı yıllarda, yapay zeka araştırmalarında bir patlama yaşandı. Bu dönemde, araştırmacılar,
görüntü tanıma, doğal dil işleme ve robotik gibi alanlarda önemli ilerleme kaydettiler. Oyun
oynama, kişisel asistanlar ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda yaygın olarak kullanılmaya
başlandı.

Günümüzde geldiğimizde yapay zeka, artık cep telefonlarında yüzlerimi tanıyor,


konuştuklarımızı yazıya çeviriyor; hatta robotik teknolojisi, otonom araçlar ve hasta bakımı
gibi uygulamalarda kullanılmaktadır. Günün sonunda, insan zekasından beslenen bir öğrenen
bilgisayardan söz ediyoruz.

Peki, bu hızlı gelişmelerden ne anlamalıyız?

Bundan sonra, rutin ve tekrarlanabilir bütün işleri yapabilen, veri büyük veri setlerini analiz
ederek anlamlı bilgiler çıkarabilen bir teknolojiyle karşı karşıyayız. Yapay Zeka ilk bakışta
insanları tedirgin edici bir hızla ilerliyor gibi görünse de, elimizde iki seçenek bulunmaktadır.
Birincisi korkmak ve geri durmak. İkincisi anlamaya çalışarak öğrenmek ve kullanmak. Geri
durduğunuz her gün, yapay zeka sizi işinizi ele geçirme potansiyeliyle tehdit edebilir; ancak
onu kullanma ve anlama yolculuğuna başlarsanız, işinizi ona yaptırabilirsiniz. Aslında, yapay
zeka kimseyi işsiz bırakmayacak, yapay zekayı kullanmayı bilmeyenlerin işleri zorlaşacaktır.

Yapay Zekayı Yaptıran Zekaya nasıl dönüştürebiliriz?

Yapay zekanın sınırlarını zorlamak ve bu teknolojinin sunduğu olanaklardan en iyi şekilde


faydalanmak için daha iyi geri bildirimler vermesini sağlamak ve yaptırmak için "prompt"
adını verdiğimiz talimatlar aracılığıyla doğru sorular ve ifadeler kullanmamız gerekmektedir.
Bu talimatlar, belirli görevleri yerine getirmek üzere programlanan yapay zeka
algoritmalarına rehberlik etmektedir. Örneğin, bir yapay zeka modeline belirli bir veri setini
analiz etme veya karmaşık bir problemi çözme görevi verebiliriz.

Yapay zekaya bir şeyler yaptırmak, sadece rutin görevleri otomatize etmekle kalmayıp aynı
zamanda yaratıcı düşünce ve stratejik analizle ilgili alanlarda da büyük potansiyel
taşımaktadır. İşletmeler, yapay zeka tarafından üretilen öngörüler ve çözümler aracılığıyla
daha hızlı ve bilgi odaklı kararlar alabilirler. Ancak, bu etkileşim sürecinde dikkatli bir
rehberlik, doğru talimatlar ve etik kurallara uyum önemlidir. Yapay zeka ile etkileşim, iş
dünyasının yeni bir yaratıcılık ve verimlilik seviyesine ulaşmasını sağlamak adına stratejik bir
araç haline gelmiştir.
Her yeni gelişme gibi, yapay zekanın da güvenlik açıkları olacağı aşikardır. Yapay zeka
sistemleri, güvenlik açıklarına karşı savunmasız olabilir. Bu durum, gelişmiş ülkeler arasında
ele alınarak, ilk defa İngiltere’de aralarında ABD ve Çin'in de bulunduğu ülkelerin yapay zeka
güvenliği konusunda işbirliğine yönelik küresel çabaları artırmayı amaçlayan bir deklarasyon
yayımladığı bir dönemde gelmektedir.

Her geçen gün yeni gelişmeler ile karşımıza çıkan yapay zeka uygulamalarını takip etmek, iş
ve sosyal yaşamımızı kolaylaştıracak ve hızlandıracak şekilde kullanmak, anlamanın ilk adımı
olacaktır."

You might also like