Professional Documents
Culture Documents
1
TÜR201U-TÜRK DİLİ I
Ünite 6: Türkçenin Söz Varlığı
yana getirilen sözcüklerde yeni bir anlatım önceliği Yansıma kaynaklı olanlar: Fırıl fırıl dönmek, fokur fokur
sergilenmesiyle oluşturulur. kaynamak, harıl harıl çalışmak…
İkilemenin Genel Özellikleri: İkileme içerisinde yer alan Eksiz olanlar: top top kumaş, deste deste para, çuval çuval
sözcüklerin en dikkat çekici özellikleri ses un…
benzerliklerinden kaynaklanan ses uygunluğu ve
Çeşitli ekler alarak kurulanlar: Baş başa, üst üste, sağa
güzelliğidir.
sola, oradan buradan (konuşmak), dilden dile (dolaşmak),
İkilemeler kullanılırken bir çeşit uyaklı yapılar ortaya dereden tepeden (konuşmak), tepeden tırnağa (donatmak),
çıkarılmıştır. Anlatımı güçlendirmek üzere ikileme için için (yanmak), pisi pisine (ölmek), ağzı dili
oluşturulurken ya aynı sesi veren aynı sözcük tekrarlanır (kurumak), uslu uslu (oturmak), güçlü kuvvetli (adam),
ya da sesleri birbirini andıran sözcükler yan yana günlük güneşlik (yer), arsız arsız (gülmek)...
kullanılır.
Fiil kök ve gövdelerinden de birtakım eklerle ya da yalın
İkilemeyi oluşturan sözcüklerin başındaki ünsüzlerin olarak ikilemeler: Salına salına (yürümek), dönüp dönüp
benzeşmesi ile ön seste benzerlik sağlanmış olur: Cümbür (bakmak), sere serpe (uzanmak), yatıp kalkıp (dua etmek),
cemaat, çul çaput, çerden çöpten, çekip çevirmek, bet bilmiş bilmiş (konuşmak), gelir gelmez, bitmez tükenmez,
beniz, çoluk çocuk, döl döş, düğün dernek, kış kıyamet, kol yalvarmak yakarmak…
kanat, kör kütük, sağ salim, yalan yanlış, yamru yumru,
Anlam Bakımından İkilemeler: İkilemeler asıl olarak
zar zor, saçma sapan, toz toprak vb.
anlamla ilgili durumlardır. Esasen dilin bütününün son
Bazen de ses benzerliğine bağlı ritim son seste oluşturulur: amacı anlamdır. İkileme gibi birtakım söz kalıpları, anlamı
Kırık dökük, yırtık pırtık, eciş bücüş, az buz, süklüm daha etkili kılmak ve söylenen sözün kabul edilirlik
püklüm, haşır neşir, hesap kitap, yaza boza, dur otur, derecesini yükseltmek amacıyla oluşturulur.
giyim kuşam, dirlik düzenlik, akça pakça vb.
Alıntı Sözler
İkilemelerdeki sözcüklerde ünlüler de bir sistem içerisinde Diller zaman içerisinde başka dillerle çeşitli biçimlerde
kullanılırlar. Özellikle yansımalarda birinci sözcüğün ilk ilişkiye girerler ve bu ilişkiler sonucunda birbirlerinden
hecesinde “a” sesi varsa, ikinci sözcüğün ilk hecesinde “u” sözcükler alırlar. Bugün yeryüzünde yalnızca kendi
ünlüsü yer alır: Çarpık çurpuk, tak tuk, çat çut, cart curt, sözlerine dayanan hiçbir kültür ve medeniyet dili yoktur.
takır tukur, gacır gucur, şapır şupur, allak bullak… Bu etkileşimler büyük devletlerin çeşitli milletleri tek çatı
Sözcük Yapısı Bakımından İkilemeler: Türkçede hemen altında toplamasıyla ve yönetime sahip kitlenin dilinin
hemen her tür sözcükten ikileme kurulabilir. İkilemede yer etkili olmasıyla, din vasıtasıyla, teknolojik gelişmeler
alan sözcüklerin ikisi de Türkçe, biri Türkçe biri alıntı, ya vasıtasıyla gibi sebeplerle olabilmektedir.
da her ikisi de alıntı olabilir. Türkçe sözcüklerden yapılan Türkçenin ilk metinleri olan Orhun yazıtlarında sadece
ikilemelerin çoğu yansımalardan kurulur: Şakır şakır, şıkır birkaç yabancı sözcüğe rastlanır bunlarda sengün
şıkır, tak tak vb. (general), kunçuy (prenses), işgiti (kumaş), yençü (inci)
Üç beş, sekiz on gibi sayılarla; güzeller güzeli, yiğitler gibi sözcüklerdir.
yiğidi, arslanlar arslanı gibi tamlamalarla da ikilemeler Türk yazı dilinin eski Türkçe devresinin ikinci döneminin
kurulmaktadır. “m” sesi kullanılarak da çok fazla ikileme oluşturan Uygur yazı dilinde yabancı sözcüklerin arttığı
kurulur: Az maz, şaka maka, yol mol, kitap mitap, defter gözlemlenir; bu daha çok dini metinlerdedir. Uygurlar;
mefter vb. Budizm, Maniheizm, Brahmanizm, Nasturilik gibi dinleri
Sözcük Türü Bakımından İkilemeler: Türkçe’de bütün benimsemişler ve bu dinlerin etkisiyle kendilerine has
sözcük türlerinden ikileme yapmak mümkündür. Özel edebiyatlarını oluşturmuşlardır. Çinceden, Sanskritçeden
adlardan kurulan ikileme sayısı fazla değildir: Çinden birtakım din terimleri almışlar ancak pek çok din terimini
Maçine, Hanyayı Konyayı gibi birkaç örneği görülür. Cins de kendi dillerinden karşılamışlardır.
adlarından pek çok ikileme kurulmaktadır: öbek öbek, sıra Karahanlı devleti döneminde ise Türklerin İslamiyet’e
sıra, dizi dizi, dağ taş, yol yolak vb. Zamirler de ikileme girmesiyle birlikte Arapça Farsça sözcükler Türkçeye
kuruluşunda yer alırlar: O bu, bu şu, sen sen vb. girmeye başlamıştır.
Ünlemlerden de ikilemeler kurulur: Hay hay, hele hele vb.
Fiiller de değişik çekimli biçimleriyle ikilemeler içerisinde Batı Türkçesinin ilk yazı dili olan Anadolu Selçuklu ve
yer alırlar: Olur olmaz, oldu olacak, düştü düşeli, geldi Beylikler ya da bir diğer adıyla Eski Oğuz Türkçesi yazı
geleli, buyur buyur vb. dili de Kutadgu Bilig’in dili kadar olmasa da nispeten duru
bir dildir.
Yapı ve Kuruluş Bakımından İkilemeler: İkilemeleri,
isimlerden ve fiillerden olmak üzere yapı yönüyle ikiye Tanzimat dönemine kadar Arapça ve Farsçanın ağır
ayırabiliriz. İsim yapılı ikilemeler de kendi içerisinde etkisinde olan Türk yazı dilinde bu dönemden başlayarak
sınıflandırılabilir: Batı dillerinden, özellikle Fransızcadan alınan sözcükler
görülür. Bunun nedeni, Türk aydınlarının Batı’yı öncelikle
2
TÜR201U-TÜRK DİLİ I
Ünite 6: Türkçenin Söz Varlığı
Fransızca ve Fransa üzerinden tanımalarıdır. Zaman Argo; toplumda belli bir sosyal sınıfa mensup olanların
içerisinde Fransızcanın yerini İngilizce almıştır. daha çok toplum dışı olarak algılanan ve damgalanmış
grupların, toplumun diğer kesimlerinden ayrılmak veya
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte, Cumhuriyetin kurucu
gizlenmek içgüdüsüyle kendilerine sözcük ve deyimlerle
kadrosu Türkçe ile ilgili de bir mücadele vermiş, Türkçeyi
oluşturdukları konuşma sistemidir. Genle dilin
Arapça ve Farsçanın etkisinden kurtarmıştır. Daha sonraki
sözcüklerine bazı özel anlamlar vermekle birtakım
dönemlerde ise Türkçe batı kaynaklı bir istilayla yüz yüze
sözcükler katmakla oluşan argo bir çeşit özel dildir. Argo
kalmıştır. Yaşanılan çağın teknolojik imkânları ve aydınlar
bir gruba ait değildir. Toplumdaki herkes argo
ile basın-yayın kuruluşlarının bilinçsiz ve özensiz
kullanabilir. Fakat bazı sosyal grupların kendine has
tutumları Türkçeye pek çok yabancı kaynaklı sözcüğün
argoları da vardır. Örneğin öğrenci argosu, balıkçı argosu,
gereksiz yere dolmasına yol açmıştır.
vb.
Pek çok dünya dilini etkilemiş olan Türkçe sadece Arapça
Argolar oluşturulurken birtakım kurallar belirlenmiştir.
ve İngilizce karşısında gerilemiştir. Bunun nedeni de din,
Bunlardan bazıları şöyledir: örtülü sözler kullanma, eski
teknoloji ve modaya olan özentidir. Bu durumun çok ilgi
sözlerden ve ağız unsurlarından yaralanma, genel dildeki
çekici bir örneği olarak Türkçe sözlükteki m maddesini
sözcüklerin biçimini bozma, önüne veya arkasına
gösterebiliriz. Bilindiği üzere Türkçede m sesiyle sözcük
eklemeler yapma, iç düzenin değiştirme, hayvanları veya
başlamaz ancak m maddesi Türkçe sözlüklerin en hacimli
eşyaları konuşturma gibi. Tabut için “İmamın kayığı”ya
maddesidir ve bu madde altındaki sözcüklerin çok büyük
da “Dört kollu” ifadelerinin kullanılması gibi.
bir kısmı Arapçadan alınmadır.
İlişki Sözleri
Ağız Öğeleri
İlişki sözleri yüzyıllarca geriye giden bir medeniyetin
Her dilde zaman içerisinde birtakım ses ve biçim
yansımaları, bir toplumun kültür hayatının adeta özünü
farklılıkları oluşur. Bu farklılıklar, anlaşmayı zorlaştıracak
içinde barındıran, insan ilişkilerindeki nezaket ve inceliğin
düzeye ulaşmışsa şive ya da lehçe olarak adlandırılan
düzeyini gösteren, kalıplaşmış, kullanıldıklarında insanlar
kollar ortaya çıkar. Bu durumun en belirgin nedeni, bir dili
arasında bir sıcaklık oluşturan sözlerdir.
konuşan insan ya da boyların birbirlerinden ayrılıp uzunca
bir süre değişik coğrafyalarda ve farklı siyasî oluşumların İlişki sözleri, toplumun kültürel özelliklerini ortaya
yurttaşları olarak yaşamalarıdır. Ayrı yaşama süresinin koymakta, gelenek ve göreneklerine dair ipuçları
uzunluğu ve kollar arasındaki ilişkinin uzun süre kopuk vermektedir.
olması bazen bu kolların farklı diller olması sonucunu bile
Birini yolcu ederken “Güle güle” çocuğu olana “Allah
doğurabilir.
analı babalı büyütsün” düğün yapana “Allah bir yastıkta
Bir dilin kollarından birinin yani bir lehçenin bir ülke ya kocatsın” gibi incelik nezaket içeren sözler ilişki
da bölge içerisinde küçük ses farklılıklarıyla birbirinden sözlerinin örnekleridir.
ayrılmasına ağız denir. Zaman zaman da şive sözcüğünün
Alkış ve Kargışlar (Dua ve Beddualar)
ağız yerine kullanıldığı görülür.
Dilin söz varlığının azımsanmayacak ve ihmal
Diller, ağızlara bölünürken bir taraftan da bu ağızlardan edilmeyecek bir bölümünü de alkış ve kargış denilen dua
biri, bir ülkenin yazı dilinin temelini oluşturur. Yazı diline ve beddualar oluşturmaktadır. Alkış, günümüzde bir
temel olarak alınan ağız, genellikle o ülkenin kültür, hareketi veya durumu beğenmeyi, onaylamayı göstermek
sanayi, ticaret ve yönetim merkezinin ağzıdır. Ortak yazı üzere yapılan hareketi ifade eder, eski dilde dua anlamında
dili hâline ve zamanla (tam olmasa da), ortak konuşma dili kullanılmıştır. Alkamak “övmek”, alkış ise “övgü”
haline de gelen ağız, dilin sürekli değişme ve gelişme demektir. Alkamak fiilinin zıt anlamlısı olarak kullanılan
özelliğinden dolayı başka ağızlardan sözcükler ve bazen kargamak ise “beddua etmek”, bu sözcükten türetilmiş
de telaffuz biçimleri alır. olan kargış ise “beddua” anlamındadır. Dilimizde
Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanan Türkçe Sözlük’te kargamak yerine “ilenmek”, kargış yerine ise “ilenç”
(hlk) kısaltmasıyla verilen bütün sözcükler halk ağzından sözcükleri de kullanılmıştır.
yazı diline aktarılmış sözcüklerdir ki bunların sayısı Alkış ve kargışlar nesir ya da nazım olabilir, ancak
binlerle ifade edilmektedir. Konuyla ilgili bir çalışmada manzum özellikler gösterenler yazılı metinlerimizde de
halk ağzından yazı diline aktarılan sözcüklere örnek olmak karşımıza çıkar. Dede Korkut Hikâyeleri bu bakımdan
üzere verilen sözcüklerden bazıları ders kitabınızın 172. örnek bir metindir ve içerisinde alkış-kargış olarak kabul
sayfasında verilmiştir. edilecek bölümler vardır.
Argo Türkçenin Türetme Gücü
Argo, dilin en hareketli ve yaratıcı alanlarından biridir. Hiçbir dilin kök durumundaki sözcükleri evrendeki ve
İnsanın iç ve dış dünyasını yansıtan dil, bazı durumlarda insan zihnindeki sonsuz denebilecek kavramları
dilin bu hareketli ve yaratıcı yönünü devreye sokar, zaman karşılayacak düzeyde değildir. Dillerin kendilerine ait kök
zaman da örtülü anlatım yollarını tercih eder. sözcük sayıları da zaten son derece sınırlıdır. Diller bu
3
TÜR201U-TÜRK DİLİ I
Ünite 6: Türkçenin Söz Varlığı