Professional Documents
Culture Documents
GELECEGİN TARİHİNDEN
ALINTILAR
Ütopya Dizisi - 5
Gabriel de Tarde
(Dordogne, 1843 - Paris, 1904)
Yapıtlarından Bazıları:
GELECEGİN TARİHİNDEN
ALINTILAR
Ütopya Dizisi 5
-
Fransızcadan Çeviren
Özcan Doğan
Say Yayınlan
Ütopya Dizisi
ISBN 978-605-02-0012-6
Sertifika No: 10962
Say Yayınlan
Ankara Cad. 22/ 4 • TR-34110 Sirkeci-İstanbul
Telefon: (0212) 512 21 58 • Faks: (0212) 512 50 80
www .sayyayincilik.com • e-posta: say@sayyayincilik.com
Önsöz
H. G. Wells 23
................................. . . .............. ....... . .... . . . ............. . . . .........
1
Gönenç, Mutluluk ......................................... .................................. 35
il
Felaket ............................................................................................... 47
111
Kavga ve Mücadele ....................................................................... 55
iV
Kurtuluş ............................................................................................ 69
v
Diriliş ................................................................................................. 77
VI
Aşk ..................................................................................................... 93
VII
Estetik Hayat .................................................................................. 101
ÜTOPYA YA DA BAŞKA BİR DÜNYANIN
OLABİLİRLİGİ ÜZERİNE
Altın Çağ
7
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
10
Ütopya ya da Başka Bir Dünyanın Olabilirliği Üstüne
11
Gelecegin Tarihinden Alıntılar
13
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
14
Ütopya ya da Başka Bir Dünyanın Olabilirliği Üstüne
15
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
16
Ütopya ya da Başka Bir Dünyanın Olabilirliği Üstüne
17
Gelecegin Tarihinden Alıntılar
18
Ütopya ya da Başka Bir Dünyanın Olabilirliği Üstüne
19
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
Kaynakça
Utopies et utopistes, Thierry Paquot, Editions La Decouverte, Pa
ris, 2007.
Dictionnaire des utopies, Mi ch ele Riot-Sarcey, Larousse, 2006.
L 'utopie ou la memoire du jutur, Yolene Dilas-Rocherieux, Robert
Laffont, Paris, 2000.
Dictionnaire de la pensee politique, Honunes et idees, Hatier, Paris,
1989.
Eski Yunanda Eşitlik ve Eşitsizlik Üstüne, Al a edd in Şenel,
AÜSBFY, Ankara, 1970.
Felsefe Tarihi, Macit Gökberk, Bilgi Y ay ınevi, Ankara, 1967.
Gezegensel Ütopya Tarihi, Arrnand Mattelar t, Ayrınb Yayınlan,
2005.
lngiliz Edebiyatı Tarihi, Mina Urgan, Altın Kitaplar, 1986.
Ada, Akşit Göktürk, Adam Yayıncılık, 1982.
Hesiodos Eseri ve Kaynakları, Çev. Sabahattin Eyuboğlu ve Azra
Erhat, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1977.
Mitoloji Sözlüğü, Azra Erhat, Remzi Kitabevi.
Arredamento Dekorasyon Dergisi, Sayı 19, Ekim 1990.
20
GELECEGİN TARİHİNDEN
ALINTILAR
ÖN SÖZ
H. G. Wells
23
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
24
Önsöz
25
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
de, cabinet pa rtic u lie rlerde bir araya geldiği zaman olduğu gi
bi - güneş tükenir, karanlık bastırır!
Bu güneşin tükenişi fikrinde hayal gücünü harekete geçiren
olağanüstü olanaklar vardır; Tarde bunların başıboş kalıp ön
ceki pasajların ironi yüklü neşesini bozmaması için epey gay
ret sarfetmiş olmalıdır. Kararan, şaşırmış, dehşete düşmüş bir
dünyanın göğünde gizemli, soğuk titreyişlerle renk değiştiren
26
Önsöz
27
Geleceğin Tarihinden Alın tılar
28
ônsöz
29
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
30
Bildiğimiz gibi, eskiden Hıri s tiyanlı k devri denilen tarihöncesi
devrin XXV. yüzyılın sonuna doğru, yeni çağların doğuşuna ne
den olan beklenmedik felaketi ve uygarlığın taşmış selini insanlı
ğın iyiliği için sulara gömen mutlu yıkım meydana geldi. Bu bü
yük yıkımı ve kahramanca çabaların sarf edildiği birkaç asırda ger
çekleşen umulmadık kurtuluşu kısaca anla ttı m. Elbette ki, herkes
tarafından bilinen özel olaylan sessizce geçeğim ve sadece bu tari
hin ana hatlarıyla ilgileneceğim. Ama önce, insanlığın bu önemli
olayın öncesinde, başlangıç döneminde çoktan ulaşmış olduğu gö
reli gelişim ve ilerlemeden birkaç kelimeyle bahsetmek yerinde olur.
1
GÖNENÇ, MUTLULUK
İnsanlığın gönencinin doruk noktasına, kelimenin yüzeysel
ve gayriciddi anlamında erişilmiş gibiydi. Elli yıldan beri, bü
yük Asya-Amerika-Avrupa federasyonunun kuruluşuyla ve
şurada burada, Okyanusya' da veya Orta Afrika' da asirnile
edilemeyen barbarlıktan geriye kalanlar üzerindeki tartışıl
maz hakimiyetiyle, eyaletler haline getirilen tüm halklar ev
rensel ve sarsılmaz bir barışın mutluluğuna ve zevkine alış
mış idiler. Bu olağanüstü sonuca ulaşmak yüz elli yıllık bir
savaş dönemini almıştı. Ama tüm bu korkular unutulmuştu
arlık. Üç dört milyon insandan oluşan ordular arasındaki on
ca korkunç savaştan; zırhlı vagonları olan, buharın tüm gü
cüyle ileriye doğru atılan ve her taraftan birbirine ateş eden
trenler arasındaki savaşlardan; birbirlerini elektrikle çarpıp
duran denizaltı filoları arasındaki savaştan; zırhlı ve zıpkınlı
hava torpilleriyle patlatılan ve düşerken bile ateş etmeye de
vam eden, binlerce paraşütle bulutlardan atılan balon filoları
arasındaki savaşlardan ve tüm bu savaş delisi taşkınlıktan
geriye şairane ve bulanık bir anıdan başka bir şey kalmıyor
du. Unutmak mutluluğun başlangıcıdır, korku ve kaygının
bilgeliğin başlangıa olduğu gibi.
Benzersiz bir istisna ile halklar bu büyük insan kaybından
sonra bu tükenişin verdiği uyuşuklukla kalmadılar, artmış
gücün dinginliğini ve sükunetini tattılar. Bunu anlayabiliyo
ruz. Yaklaşık bir asırdır, revizyon önerileri geçmişin kör ru
35
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
36
Gönenç, Mutluluk
37
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
38
Gönenç, Mutluluk
39
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
40
Gönenç, Mutluluk
diline indirgenen bilim, çekici bir kadın veya şık bir mobilya
kadar sıradan ve genel bir şey haline gelmişti. Ve yine bu yet
kinlikle son derece basitleştirilmiş olan bilim; değişmez ana
hatlarıyla, kah ve olgularla dolu çerçevesiyle tamamlanmış
ve arhk sadece görünmez adımlarla ilerleyen bilim, eskiden
sadece dini yerleştirdiği beyinlerin derinliklerinde çok az yer
tutuyordu. Entelektüel gücün büyük kısmı başka yerlere gi
diyordu bu durumda, şöhret ve prestij gibi şeylere. Antik
oluşlarıyla kutsal olan bilimsel yapılar ne yazık ki hafif bir
gülünçlük görüntüsü almaya başlamışlardı çoktan; ve insan
bunu düşündükçe, Budist rahiplerin dini kurumlarını ya da
eski resimlerde gösterilen kilise konuşmalarını düşünüyor ve
bunlara gülüyordu.
O halde, iyi niyetli olarak Antoninuslara öykünen fizikçi ve
geometrici imparatorların bu ilk hanedanının yerini bir sa
natçılar hanedanının alması hiç şaşırhcı değildir, sanatçılar ki
sanattan uzaklaşmış ve krallık asasını kullanıyorlardır arhk,
daha önce keman yayı, heykeltıraş kalemi ve resim fırçası
kullandıkları gibi. Bunların en görkemlisi ise bir mimar oldu.
İyi eğitim almış biriydi ve eşsiz bir enerjiyle beslenen zengin
bir hayal dünyasına sahipti. Bu mimar, diğer büyük projeler
arasında, kendi başkentini yani İstanbul'u başka bir yerde,
bin yıldır ıssız bir çöl olan Antik Babil arazisinin üzerinde ye
niden kurmak için temelinden yıkmayı planlamışh. Gerçek
ten parlak bir fikir. Nil'in suladığı Kalde'deki bu eşsiz ovada,
çok daha verimli olan ve canlandırılıp güzelleştirilen, çok da
ha güzel bir başka Mısır vardı; cesur ve sıkış hkış edilmiş
anıtlarla, kalabalık ve coşkulu nüfuslarla, her daim mavi bir
gökyüzünün alhndaki altın sarısı ekinlerle ve Nabukodono
zor şehrinden Avrupa'run, Afrika'nın ve Asya'nın sınırlarına
kadar Himalayalar, Kafkaslar ve Sahra üzerinden uzanan de
mirden bir ağa benzeyen parıldayan demiryollanyla sarmak
la bitmeyecek ufki bir enginlik vardı. Tüm bunlar birkaç yıl
içinde yapıldı. Yüklendikten sonra yüzlerce Etiyopya çağla-
41
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
42
Gönenç, Mutluluk
43
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
44
il
FELAKET
Güneş birçok kez zayıflama işareti vermişti açık bir biçimde.
Yıldan yıla çoğalmış lekeleri büyüyor, rengi önemli ölçüde so
luyordu. İnsanlar tahminlerde bulunuyorlardı: Yakılı mı yok
tu acaba? Uzaydaki yolculuğunda görülmemiş derecede so
ğuk bir bölgeden mi geçmişti? Bunu bilmiyorlardı. Ne olursa
olsun halk bundan pek kaygı duymuyor gibiydi, aniden olma
yan, azar azar olan şeylerden pek kaygı duyulmadığı gibi.
Unutulmak üzere olan astronomiye hayat veren bu g üneş kan
sızlığı dergilerdeki sert ve alaycı birçok makaleye konu olmak
la kaldı sadece. Genelde bilgirıler sıcak odalarında sıcaklığın
düştüğüne inanmıyorlarmış gibi davranıyorlardı ve termo
metrelerin kesin göstergelerine rağmen, yavaş evrim ve klasik
bulutsu varsayımıyla birleşmiş olan enerjinin korunumu dog
masının, güneş kütlesinin bir asırlık ya da en kötü ihtimalle beş
yıllık veya bir yıllık kısa bir sürede kendisini hissettirecek ka
dar hızlı bir şekilde soğuması yönündeki düşünceleri reddetti
ğini söylüyorlardı durmadan. Heretik ve karamsar bir mizaca
sahip ve farklı görüşteki kimi bilginler şunu fark ettiler ki, geç
mişteki astronomlara bakılacak olursa, değişik dönemlerde ki
mi yıldızlar gökyüzünde yavaş yavaş sönmüş ya da en fazla
bir yıllık bir hareket süresi içerisinde en parlak halinden he
men hemen tam bir kararılığa geçmişti. Buradan çıkardıkları
sonuca göre güneşimizin bu durumunda şaşılacak bir şey yok
tu; yavaş evrim teorisi belki de evrensel olarak uygulanabilir
değildi ve bazen, eski zamanlarda Cuvier adında gizemli ve
keşif sahibi bir yaşlının ileri sürdüğü gibi, gökyüzünde, yeryü
zünde olduğu gibi gerçek devrimler meydana geliyordu. Ama
ortodoks bilim bu cüretkarlıklara karşı öfkeyle savaşıyordu.
47
Gelecegin Tarihinden Alıntılar
48
Felaket
ye zorlayan tarif edilmez bir açlığa yol açan korkunç bir ku
raklığın yaşandığını bildirirler. Zaman zaman bir ülkenin ya
da bir kıtanın merkezle iletişimi kesilir aniden; bütün telgraf
ağı kar altında kalır, şurada burada, küçük fincanları taşıyan
direklerin irili ufaklı tepeleri görünür yer yer sadece. Tüm
dünyayı saran bu sıkı örülü devasa ağdan ve demiryollann
daki yetkin sistemin yeryüzünde yaptığı şu büyük örgüden
geriye, Napoleon'un büyük ordusunun Rusya'dan geri çeki
lişi sırasında bıraktığı kalıntılara benzeyen dağınık parçalar
dan başka bir şey kalmaz.
Bununla birlikte, dağların derinliklerinde, Alp ve And
dağlarındaki son sığınaklarında, sarp boğazlarda ve yüksek
vadilerde binlerce asırdan beri saklı kalan ve güneşe yenik
düşen buzullar muzaffer yürüyüşlerine tekrar başladılar. Je
olojik devirlerden beri hareketsiz olan tüm buzullar çok da
ha büyümüş bir şekilde yeniden canlandılar. Kısa bir süre
öncesine kadar yemyeşil olan ve tadına doyulmaz suların
aktığı tüm Alp ve Pirene vadilerinden bu beyaz sürülerin,
bu donmuş lavların, engin ovalarda ilerleyen buzultaşlarıy
la ve kayalardan, devrilmiş lokomotiflerden, köprü, gar ve
otellerden, darmadağın bir şekilde sürüklenen anıtlardan,
insana üzüntü veren ve adeta başarılı bir istilanın ganimet
lerine benzeyen tuhaf biçimli eski eşyalardan oluşan hare
ketli falezlerle her yana saçıldığını görürsünüz. Ölüme kar
şı savaşan ve ruhlarda aldatıcı umutları yeniden canlandı
ran güneşin büyük sarsıntılarını gösteren ve kimi zaman ya
kıcı olan gün ışığına rağmen bu soğuk istilacılar adım adım
ilerleyerek yol alırlar. Buzul çağının tüm eski alanlarını ye
niden bir bir ele geçirirler; ve yollarının üzerinde, dağlarda
ya da büyük bir şehrin yakınında yalnız ve üzgün bir şekil
de yatan ve eski zamanların büyük felaketlerinin gizemli bir
tanığı olan yoldan sapmış kocaman bir blok gördüklerinde,
onu kaldırır ve katı denizlerinin üzerinde sallayarak alıp
götürürler, tıpkı hareket halinde olan bir ordunun düşman
49
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
51
III
KAVGA ve MÜCADELE
Bu güç durumda insanlıktan umudunu kesmeyen bir adam
göründü. Adını biliyoruz . Şaşırtıcı bir rastlanhyla Helleniz
min bir diğer kurtarıcısı gibi adı Miltiades idi. Hellen ırkın
dan değildi ama; Brötonyalı haçlı bir Slavdı. Neo-Grek dün
yanın büyük gönencini ve mutluluğrmu az da olsa sevmiş ve
bu dünyaya yakınlık duymuştu; ve büyük bollukta, tufanda,
çağdaşlaşmış bir tür Bizans Rönesansı olan bu evrensel zafer
de başkaldırı tohumlarını kalplerinin derinliklerinde sevgiy
le saklayanlardan biriydi. Fakat, göçebelerin ve barbarlığın
karşısında yok olmakta olan Romalılığın yüce koruyucusu
barbar Stilicon gibi, uygarlığın bu asisi, bir başına onu bu çö
küşten kurtarmaya çalışan tek kişiydi. Belagatli ve güzel, fa
kat çoğunlukla keyifsiz ve sessiz olan, kimi duruş ve tavırla
rıyla Chateaubriand ve Napoleon' a (bildiğimiz gibi, o dö
nemlerde dünyanın küçük bir bölümündeki iki ünlü şahsi
yetti bunlar) benzeyen ve umudu olduğu kadınlar ve de kor
kusu olduğu adamlar tarafından tapılan bu adam tam zama
nında kalabalığı ikiye ayırıp çıkmıştı. Büyük bir rastlantı
onun doğal yabanıllığını artırmışh bir parça. Denizi karaya
göre daha az düz ve her açıdan daha büyük bulan bu adam,
kaptanı olduğu son devlet gemisinde gençliğini kent-devlet
lerine ve kıtalara keşif gezileri yapmakla geçirmişti; imkansız
maceralar düşlemekle, her şey fethedildiğinde yeni fetihler
ve her şey keşfedildiğinde yeni Amerika keşifleri hayal et
mekle ve tüm yolcuları, tüm kaşifleri, artık alınacak bir şeyin
kalmadığı zafer meydanlarının mutlu misyonerleri olan tüm
eski fetihçileri lanetlemekle geçirmişti. Bununla birlikte bir
gün, yeni bir ada keşfettiğini sandı bu adam -bu bir hataydı-
55
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
56
Kavga ve Mücadele
57
Gelecegin Tarihinden Alın tılar
58
Kavga ve Mücadele
59
Geleceğin Tarihinden Alın tılar
60
Kavga ve Mücadele
61
Gelecekin Tarihinden Alıntılar
... ( Utangaç bir ses: "Bu arada ? ") Bu arada, o zamana kadar ya
şadığımız felaket umulmadık bir şek.ilde ve adeta Tannrun
bir lütfuyla, insan türünün asla sahip olamadığı türden bol ve
zengin, bitmez tükenmez yiyecekleri yükümüze katmaz mı?
Görülebilecek en güzel yiyecekler buzun ve kann altında bi
zim için bekler; milyarlarca evcil ve yabani hayvan -ekleme
ye cesaret edemeyeceğim: erkekler ve kadınlar . . . (Korkudan
ürperme)- ya da en azıdan milyarlarca sığır, koyun ve kümes
hayvanı donmuş büyük parçalar halinde şurada burada, bu
raya birkaç adım mesafedeki halk pazarlarında bizim için
beklerler. Toparlayalım. Böyle bir dış çalışma olduğu müd
detçe, yıllar boyunca milyonlarca insanı besleyen ancak son
raları sadece birkaç binini beslemeye yeten bu hayvanlar,
Malthus'a rağmen, fazlasıyla çoğalacaklardır. Ana mağara
nın girişinde üst üste yığıldıklarında kullanılmaları kolay
62
Kavga ve Mücadele
63
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
64
Kavga ve Mücadele
4 Tek bir konu delisi. Deliliği tek bir konu etrafında toplanan kişi. (Çev. n.)
65
Geleceğin Tarihinden Alın tılar
66
iV
KURTULUŞ
Geçmişin tüm entelektüel mirası ve insanın gerçek zenginliği
büyük yıkımdan kurtulmuş olduğundan, batanların ve yıkı
lanların artık sadece kendilerini korumak için geri döndükle
ri gün geldi sonunda. O gün, -bilindiği gibi kurtuluş dönemi
denilen yeni dönemimizin başlangıa- bir bayram günü oldu
adeta. Bununla birlikte, güneş adeta kendisini aandırmak
için inanılmaz bir ışık saçtı bir an. Artık göremedikleri bu ışı
ğa son bir kez baktıklarında, insanlığın sağ kalanlarının göz
yaşlarını tutamadıkları söylenir. Genç bir şair, adeta insanla
rı yutmak için açılan bir çukurun kenarında, Euripides müzi
69
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
70
Kurtuluş
71
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
72
Kurtuluş
buldu nihayetinde.
Bununla birlikte bunun şanlı kurtarıcımızın ölümüne ka
dar sürdüğünü düşünmek korkunç bir şeydir. Miltiades ve
eşinin hayahnı kaybettiği kahramanca macerayı biliyoruz: o
kadar çok resmi ve heykeli yapılıp şarkısı söylendi ve öylesi
ne ölümsüzleştirildi ki, bunu bilmemeye olanak yok. Merke
ziyetçi ve federalist siteler arasındaki ünlü mücadele, yani te
melde işçi ve sanatçı siteleri arasında yaşanan mücadele sa
natçıların zaferiyle sonuçlandığından, liberal sitelerle kapalı
küçük siteler arasında çok daha kanlı çatışmalar oldu. Birin
ciler özgür ve sonsuz aşkı üstün kıldıklarını iddia ediyorlar
dı, ikincilerse bilgece bir düzene bağlı aşkı savunuyorlardı.
Tutkusuyla yolunu şaşırmış Miltiades birincilerin tarafını
tuttu haksız bir şekilde, fakat gelecek nesillerin bağışladığı af
fedilir bir hataydı bu. Bir kale harikası olan mağarasında ku
şatıldığında ve yiyecekleri tükendiğinde, kendisini kuşatan
lar tüm besin yollarını ele geçirdikleri için inanılmaz bir şeye
kalkışh Miltiades: Mağarasının tavanını çatlatmak ve zor da
olsa bir besin yatağına ulaşmasına olanak verecek bir çıkış aç
mak için müthiş bir patlama yarattı. Ama umudu boşa çıktı
Miltiades'in; tavanın çatladığı ve yukarıda Hindu tapınağını
andıran olağanüstü büyüklükte bir mağaranın göründüğü
doğrudur; ama o, Lydie ile birlikte kocaman blokların altında
73
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
74
v
DİRİLİŞ
Kurtuluş döneminin ilk yılından, ince tabakalar üzerine tebe
şirle bu satırları yazdığım 596 yılına kadar insanlığın gezege
nin içine yerleşmede yaşadığı güçlükleri ve önemli olaylan
günü gününe anlatmak, yaptığım bu kısa ve ivedi açıklama
larla pek mümkün olamayacak sanının. Son derece haklı bir
şekilde gurur duyduğumuz bu modem uygarlığın özgün
hatlarını, bunları fark edemeyecek çağdaşlarım için (zira her
zaman gördüğümüz şeye hiç bakmayız) kısaca belirtmek isti
yorum sadece. Birçok başarısız deneme ve acı dolu çırpınış
tan sonra, uygarlığımız artık kurulmuş bulunuyor kesin ola
rak. Bu uygarlığın ana hatlarını açık bir şekilde ortaya koya
biliriz artık. İnsan dışında tüm hayvanların ve bitkilerin, ya
ni canlı doğanın tam bir ayıklanmasına dayanıyor temel olarak.
Toplum da bir bakıma arınmış oldu bunun sonucunda. Belli
bir döneme kadar içinde bulunduğu ve birtakım zorluklarla
karşılaştığı doğal ortamın tüm etkisinden kurtulduktan son
ra, sosyal ortam kendi faziletini ortaya koyabildi ilk defa; ve
gerçek sosyal bağ, tüm gücüyle ve tüm saflığıyla ortaya çıka
bildi sonunda. Kader kendi eğitimi için uzun süren bir sosyo
loji deneyi yapmak istedi sanki üzerimizde, bizi böylesine
benzersiz, şaşırtıa ve tuhafı koşullar içerisine sokarak. Kendi
haline bırakılmış ve tek başına kalmış sosyal insanın ne ola
cağını görmekti amaç belki de. İnsanlık dehasının uzun geç
mişiyle birikmiş tüm entelektüel kazanıma sahip fakat tüm
diğer canlı varlıkların yardımından yoksundu insan; ve ır-
Sadece görünüşte; şunu asla unutmayalım ki, ne olursa olsun, çok sayı
da sönmüş yıldız sosyal hayatın bu zorunlu ve doğal evresine sahne ol
muştur.
77
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
78
Diriliş
79
Gelecegin Tarihinden Alıntılar
80
Diriliş
81
Gelecegin Tarihinden Alıntılar
82
Diriliş
83
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
84
Diriliş
85
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
86
Diriliş
87
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
88
Diriliş
89
VI
AŞK
Aşk! Bütün bu güzelliğin gizli ve sonsuz kaynağı aşktır hiç
kuşkusuz! Sahip olduğu önemle, biçimiyle ve ulaştığı sevi
yeyle uygarlığımızın en özgün ve en anlamlı karakteridir
aşk. Çağımızdan önceki eski parlak dönemlerde (ruolz ve
kağıt çağında) çocuksu ihtiyaçlarla, berbat ve can sıkıcı bir
lüksle, aralıksız yapılan monoton gezilerle ve de politik ih
tiras denen ve artık görülmeyen şu çılgınlıkla ayaklar altına
alınan aşk inanılmaz bir gerileme yaşamıştı. Şimdiyse, yerin
derinliklerine inen insanlar gibi, kalplere sızan tüm diğer
duyguların kalplerden silinişiyle yeniden güç kazanıyor ve
güzelleşiyor. Vatanseverlik ölmüştür artık; doğum yeri diye
bir şey olmadığı ve insanlar aynı mağarada doğdukları için,
insanların isteyerek ve yeteneklerine göre girdikleri gruplar
vatanın yerini aldı bütünüyle. Birlik duygusu vatanseverli
ği öldürdü böylece. Aynı şekilde, okul aileyi ortadan kaldır
masa da onu büsbütün değiştirmektedir ve bu gayet man
tıklı ve haklı bir şeydir. Eski aile bireyleri hakkında söyleye
bileceğimiz en iyi şey, onların zorunlu arkadaşlar oldukları
dır, ama bu arkadaşlığın her zaman karşılıksız olduğunu
söyleyemeyiz. Onların yerine çoğunlukla isteğe bağlı ve çı
karsız ebeveynler olan arkadaşları tercih etmekle pek haksız
sayılmayız.
Anne sevgisi de kadın sanatçılarımız için artık eski anne
sevgisi değil ve bir miktar azaldığını da itiraf etmek gerekir.
Ama aşk bize kalıyor. Ya da daha doğrusu, övünmek gi
bi olmasın ama, onu keşfeden ve ilk adımı atan bizleriz. Aş
kın adı yüzyıllar öncesinden geliyor bize. Atalarımız vermiş
ti ona adını, ama Yahudilerin Mesih' ten bahsettikleri gibi
93
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
94
Aşk
95
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
96
Aşk
97
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
98
VII
ESTETİK HAYAT
Güzelliğin ve aşkın kardeşi olan bu büyük lütfu, bu büyük
iyiliği yaratan manevi mucize böyleydi işte. Ve aynı kaynak
tan fışkıran entelektüel harikalar da görülmeye değerdir faz
lasıyla. Kısaca anlatmaya çalışacağım bunları da.
Bilimlerden bahsedelim önce. Yıldızların, meteorların ve
hayvan ve bitki topluluklarının, birçok gözlem ve deney yön
teminin arbk kullanılmadığı yaşanb.mız daki rolleri sona erdi
ğinde, durağan bir noktaya ulaşan astronominin ve meteorolo
jinin, paleontolojinin birer kolu haline gelen zooloji ve botani
ğin (bunların günümüzde büyük bir önemi olan denizciliğe,
savunmaya, endüstriye ve tanına uygulanışlarından hiç bah
setmiyorum) arbk ileriye doğru tek bir adım dahi atmayacak
larını ve tamamıyla unutulacaklanru sanabilirdik. Bereket ver
sin ki bütün bu kaygılar boşa çıktı. Eskiden son derece yararlı
olan ve geçmişten miras kalan bilimlerin arbk sadece bir lüks
eşyası ya da bir tartışma konusu haline geldiklerinde bile in
sanları ne kadar etkilediğini ve ne kadar coşturduğunu da
unutmayalım aynca. Geçmiş o kadar çok şey biriktirdi ki, o ka
dar çok anı, bilgi ve belge biriktirdi ki, insan zihni yüzyılla r bo
yunca bu büyük zenginlikle beslenebilir rahatlıkla; insarun bü
tün bu şeyleri, bütün bu bilgi ve belgeleri düzene koymasının
zamanı gelmişti arbk Bahsettiğim bilimler haşan açısından
.
101
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
102
Estetik Hayat
103
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
1 Başı ve göğsü aslan, kamı keçi, kuyruğu ejderha olan, ağzından alevler
püskürten bir masal hayvanı. (Çev. n.)
105
Geleceğin Tarihinden Alıntılar
106
Estetik Hayat
107
Gelecegin Tarihinden Alıntılar
108
Estetik Hayat
109
Geleceğin Tarihinden Alın tılar
1 10
Estetik Hayat
111
Gelecegin Tarihinden Alıntılar
112