!! Please translate the sentences.

(present tense, present continuous tense, past tense, past continuous

tense, there is/there are, have got/has got, quantifiers, object pronouns, should-must-can,
comparatives- superlatives.)

1.Ben genellikle haftada üç kez spor salonuna giderim.

2.Hiç müzik enstrümanı çalıyor musun?

3.O şu anda evde film izliyor.

4.Bu akşam partiye gitmiyoruz

5.Onlar parkta futbol mu oynuyorlar?

6.O, kolejde iki yıl boyunca İspanyolca öğrendi.

7.Partide benim arkadaşımı tanıdın mı?

8.Tatilimiz için plaja gittik.

9.Yağmur yağmaya başladığında biz basketbol oynuyorduk

10.Beni aradığında ben ders çalışıyordum.

11.Telefon çaldığında uyuyor muydun?

12.Lütfen kahvemde biraz daha şeker alabilir miyim?

13.Misafirler için birkaç daha sandalyeye ihtiyacımız var.

14.Biraz para biriktirdim.

15.Web tasarımında biraz deneyimi var.

16.Sınıfta birçok öğrenci var.

17.Bilgisayarla ilgili bir sorun var ve yardımına ihtiyacım var.

18.Mahallemizde yeni bir restoran açılıyor.

19.Şehirde birçok arkadaşı var.

20.Haftasonu için herhangi bir plana sahip misin?

21.Bana tuzu uzatabilir misin, lütfen?

22.Dün alışveriş merkezinde onu gördüm.

23.Öğretmen ona yeni bir ödev verdi.

24.Araç kullanırken emniyet kemeri takmalısınız.

25.Bu raporu bitirmek zorundayım.

26.Kurallara uymak zorundayız.

27. Saygılı olmalıyız.

28. Bu, şehirdeki en pahalı restorandır.

29. Çita, kara hayvanları arasındaki en hızlısıdır.

30. Benim arabam senin arabandan daha hızlı.

31. O, küçük kardeşinden daha uzun.

32. Kitap, gazeteden daha ilginçtir.