You are on page 1of 4

KÜÇÜLTME EKLERİ

Tanım: Bir varlığın küçük olduğunu anlatmak için sözcüğün önüne “küçük, ufak,
minik” gibi niteleyici sıfatlar geti rilir. Türkçede çoğu kez bu niteleyici sıfatların
anlamı bir ek (-CIk, -CA, -CAğIz) ile de karşılanabilir.

1. - CIk
Bu ek, eklendiği sıfat veya zarfı n anlamını küçültür ve sevgi anlamı katar.

çok dere - derecik küçük tepe - tepecik


çok küçük - küçücük küçük ada - adacık
çok kısa - kısacık küçük yavru - yavrucuk
çok dara - daracık küçük kuzu - kuzucuk
çok az - azıcık küçük kedi - kedicik
çok kısa - kısacık küçük adam - adamcık
çok zavallı - zavallıcık küçük bebek - bebecik
çok ince - incecik küçük yaprak - yapracık
çok taze - tazecil küçük hediye - hediyecik
çok ufak - ufacık küçük ressam - ressamcık
çok minik - minicik küçük ev - evcik
çok genç - gençecik küçük kitap - kitapçık
çok yumuşak - yumuşacık küçük köprü - köprücük
çok sıcak - sıcacık küçük göl - gölcük
biraz - birazcık küçük parça - parçacık
küçük hayvan - hayvancık
Dedeciğim, seni çok özledim! (sevgi)
Sahneye çıkan herkes, kısacık konuştu. (küçültme)
Serçecik, ne kadar da üşümüş. (acıma)
Arkada bir tepecik vardı. (küçültme)
Anneciğim...teyzeciğim...babacığım (sevgi)
Şu denizin ortasındaki adacığı görüyor musun? (küçültme)
Küçücük olmasına rağmen neler de biliyor? (küçültme)
Minicik bir dolaba ne kadar çok şey sığdırmışsın. (küçültme)
Hayvancığı veterinere götürüne kadar akla karayı seçtim. (acıma)
Ufacık, kutu gibi bir evleri vardı ama çok mutluydular. (küçültme)
Anneciğim, babacığım sizleri çok özledim. (sevgi)
Zavallı kedicik, çok hasta. (acıma)
2. - CA
Bu ek, eklendiği sıfat veya zarfın anlamını güçlendirir ya da zayıflatır.
1. Aşağıdaki resimleri uygun cümleler 3. Aşağıdaki kelimeleri yerleştirelim.
ile eşleştirelim.

2. Aşağıdaki cümleleri tamamlayalım


4. Aşağıdaki kelimeleri yerleştirelim.

3. Farklı sözcüğü bulalım.

3. - cAğIz
Bu ek eklendiği sözcüğe sevgi, acıma, zavallılık, şefk at anlamı katar.

hanım - hanımcağız
kız - kızcağız
adam - adamcağız
hayvan - hayvancağız
kadın - kadıncağız
kuş - kuşcağız
çocuk - çocukcağız
köy - köyceğiz Zavallı kadıncağız çok Zavallı hayvancağız aç
ev - evceğiz hastaydı. kalmış.

Çocukcağız, soğukta dışarıda kalmış. (acıma)


Çocukcağız salıncaktan düşmüş ve kolunu kırmış. (acıma)
Hayvancağız açlıktan öldü. (acıma)
Zavallı kızcağız hem okuyor hem çalışıyor. (acıma)
Zavallı kızcağız sabahtan akşama kadar çalışıyor. (acıma)
Çok iyi bir adamcağız, herkese yardım ediyor. (sevgi)
Zavallı kadıncağız çok hastaydı. (acıma)
Kadıncağıza kimse yer vermedi. (acıma)
Çocukları zavallı adamcağızı huzurevine yerleştirmiş. (acıma)

You might also like