You are on page 1of 9

COMPARATIVES- KARŞILAŞTIRMA

2 ŞEY ARASINDA

Hece ayrımı: 1-2 hece

Tek Heceli Sıfatlarda

Comparative Adjectives’te eğer sıfatımız tek heceli ise kuralımız basit, yapmamız gereken tek şey
sıfatımızın sonuna “-er” ekini eklemek!

Comparative Cümle Yapısı

Comparative cümlesi kurulurken bu öge sıralamasına dikkat edilmektedir.

Subject + Verb + Adjective + Than + Object

Özne + Fiil + Sıfat + Than kelimesi + Nesne

Burada cümle yapısını kurarken dikkat etmemiz gereken bazı noktalar bulunuyor.

Eğer kullandığınız sıfat tek heceliyse sıfatın sonuna -er takısı getirilir.

Bigger – daha büyük- MY HOUSE İS BİGGER THAN YOUR HOUSE

Shorter – daha kısa- Ali is shorter than his friend

Faster – daha hızlı- Lions are faster than kangooros

Darker – daha karanlık- The cage is darker than I thought

Örnek cümleleri birlikte inceleyelim:

Örnek:

big – bigger (büyük – daha büyük)

short – shorter (küçük – daha küçük)

long – longer (uzun – daha uzun)

Not: Bu noktada kafanı karıştırabilecek iki yazım kuralı var:


Eğer sıfatımız “e” harfi ile bitiyorsa, yazarken -er ekimizi “-r” olarak kullanırız. Yani iki “e” üst üste gelmez.

Örnek: “brave – braver”, “wide – wider”, “cute – cuter” vb.

Eğer sıfatımızın son üç harfi “sessiz, sesli, sessiz” şeklinde bitiyorsa, son harfi tekrarlarız.

Örnek: “big – bigger”, “hot – hotter”, “fat – fatter” vb.

İki Ya da Daha Fazla Heceli Sıfatlarda

Eğer sıfatımız iki ya da daha fazla heceli ise, Comparative’e çevirirken sonuna “-er” eki eklemeyiz. Bunun
yerine başına “more” eklememiz gerekir.

Örnek:

beautiful – more beautiful (güzel – daha güzel) than

expensive – more expensive (pahalı – daha pahalı) My coat is more expensive than my boots.

crowded – more crowded (kalabalık – daha kalabalık)

Sonu “Y” ile Biten Sıfatlarda

Comparative Adjectives’te sıfatımız iki heceli ve “y” harfi ile bitiyorsa, yazarken “y” harfini düşürüp
ekimizi “-ier” olarak getirmemiz gerekir. Ya da “y”, “i” harfine dönüşür, sonra ek eklenir

diye de düşünebilirsin.

Örnek:

pretty – prettier (güzel – daha güzel)

lucky – luckier (şanslı – daha şanslı)

ugly – uglier (çirkin – daha çirkin)

Comparative Cümle Kurma

Comparative cümleleri kurarken genelde “than” kelimesinden yardım alırız. “Than”in ardından
kullandığımız isim, sıfatımızdan yardım alarak neyi karşılaştırdığımızı belirtir.
Örnek:

Amy is taller than Charlie.

(Amy, Charlie’den uzundur.)

İstanbul is more crowded than İzmir.

(İstanbul, İzmir’den daha kalabalıktır.)

My cat is faster than my dog. (Kedim, köpeğimden daha hızlıdır.)

Your car is more expensive than mine. (Senin arabın, benimkinden daha pahalıdır.)

This book is less interesting than the one I read yesterday. (Bu kitap, dün okuduğum kitaptan daha az
ilginçtir.)

Her dress is prettier than mine. (Onun elbisesi, benimkinden daha güzeldir.)

The weather is getting colder and colder. (Hava gittikçe daha da soğuyor.)

Not: Dikkat ettiysen, “than”in görevi, okunuşuna benzeyen Türkçedeki “-den” eki ile aynı.

Superlative Adjectives Kuralları

Comparative and Superlative konusunun ikinci ayağına geçmeden Comparative kurallarını iyice
öğrendiğinden emin olmalısın. Çünkü Superlative’de de kurallarımız gayet benzer! Yalnızca eklerimiz
değişecek!

Tek Heceli Sıfatlarda

Superlative Adjectives’te eğer sıfatımız tek heceli ise kuralımız basit, yapmamız gereken tek şey
sıfatımızın sonuna “-est” ekini eklemek! Kural tanıdık geldi değil mi? 🙂

Örnek:

big – the biggest (büyük – en büyük)


short – the shortest (küçük – en küçük)

long – the longest (uzun – en uzun)

Not: Comparative’de tek heceli sıfatlar kısmında bahsettiğimiz yazım kuralları, Superlative’de de geçerli!
Yalnızca ekimizi değiştirebilirsin.

İki Ya da Daha Fazla Heceli Sıfatlarda

Eğer sıfatımız iki ya da daha fazla heceli ise, Superlative haline getirirken sonuna ek eklemek yerine
başına “most” getiririz.

Örnek:

beautiful – the most beautiful (güzel – en güzel)

expensive – the most expensive (pahalı – en pahalı)

crowded – the most crowded (kalabalık – en kalabalık)

Sonu “Y” ile Biten Sıfatlarda

Comparative Adjectives’te olduğu gibi Superlative’de de sıfatımız iki heceli ve “y” harfi ile bitiyorsa,
yazarken “y” harfini düşürmemiz gerekir. Fakat bu sefer ekimizi “-iest” olacak.

Örnek:

pretty – the prettiest (güzel – en güzel)

lucky – the luckiest (şanslı – en şanslı)

ugly – the ugliest (çirkin – en çirkin)

Not: Dikkat ettiysen Superlative Adjectives’te sıfattan önce daima “the” kullandık. “The” belirli tanım
edatı olarak geçer. Bir şey “en …” ise mantıken belirlidir, değil mi? 🙂

Superlative Cümle Kurma

Superlative cümleleri kurarken bir nesnenin, diğerlerinden üstün ve “en” olduğunu belirtiriz. Direkt
olarak bir şeyle karşılaştırmayız. Dolayısıyla “than” kullanmayacağız. Bunun yerine hangi alanda ya da
nerede “en” olduğunu belirtebiliriz.
Örnek:

Amy is the tallest student in the class.

(Amy sınıftaki en uzun öğrencidir.)

İstanbul is the most crowded city in Turkey.

(İstanbul, Türkiye’deki en kalabalık şehirdir.)

İngilizce bağlaçlar konulu yazımıza da göz atmak isteyebilirsin.

Düzensiz Sıfatlar

Comparative & Superlative halleri bahsettiğimiz kurallara uymayan sıfatlar vardır. Merak etme, çok fazla
değil. Aşağıdakileri bilsen yeter 🙂 Sırasıyla yalın, comparative ve superlative olarak şu şekilde:

good – better – the best

bad – worse – the worst

far – further – the furthest - It is far away.

little – less – the least-

many/much – more – the most

Superlative tek heceli ve tek sesli sıfatlar ile ilgili örnekler

Yesterday was the coldest day of the year. I almost froze to death walking home from school! ( Dün yılın
en soğuk günüydü. Okuldan eve yürürken neredeyse donarak ölecektim!)

That was the worst movie I’ve ever seen. I almost walked out in the middle. ( İzlediğim en kötü filmdi.
Neredeyse ortasından çıkıyordum.)

Jerry is the smartest student in our class. He gets the top grades in every course. ( Jerry, sınıfımızdaki en
zeki öğrencidir. Her dersten en yüksek notları alır. )

Bob told the funniest story last night. I couldn’t stop laughing. ( Bob dün gece en komik hikayeyi anlattı.
gülmeden duramadım. )
Whales are the largest animals in the world. ( Balinalar dünyanın en büyük hayvanlarıdır. )

The Nile is the longest river in the world. ( Nil dünyanın en uzun nehridir. )

Marie is the luckiest person I know. She has won the lottery four times! ( Marie tanıdığım en şanslı insan.
Piyangoyu dört kez kazandı! )

Mount Everest is the highest mountain in the world. ( Everest Dağı, dünyanın en yüksek dağıdır. )

Bill Gates is one of the richest men in the world. ( Bill Gates dünyanın en zengin adamlarından biridir. )

I finished the exercise in five minutes. It was the easiest homework the teacher has ever given us.
( Egzersizi beş dakikada bitirdim. Öğretmenin bize verdiği en kolay ev ödeviydi. )

I was afraid to turn off the lights last night. That was the scariest show I’ve ever watched. ( Dün gece
ışıkları kapatmaya korktum. İzlediğim en korkunç diziydi. )

Angela works harder than I do, but our secretary works the hardestof all of us. (Angela benden daha çok
(çok) çalışıyor ama sekreterimiz hepimizden daha çok (çok) çalışıyor.)

Ken arrived the earliest of them all. ( Ken, hepsinden en erken geldi.)

My lunch only cost $7.00. That must be the cheapest restaurant in town. ( Öğle yemeğim sadece 7,00
dolara mal oldu. Bu şehirdeki en ucuz restoran olmalı. )

Arthur hates to clean. He has the dirtiest apartment I’ve ever seen. ( Arthur temizlik yapmaktan nefret
eder. Gördüğüm en kirli daireye sahip. )

Andrew is the fastest runner on the team. ( Andrew takımdaki en hızlı koşucu.)

Bonnie works the hardest of all the employees in the office. ( Bonnie, ofisteki tüm çalışanlar arasında en
çok çalışan kişidir.)

This is the fanciest dress I own. ( Bu sahip olduğum en güzel elbise.)

January is the coldest month of the year. ( Ocak yılın en soğuk ayıdır.)

Superlative düzensiz sıfatlar ile ilgili örnekler

Kamuran sings the most beautifully of all the people in the choir. ( Kamuran, korodaki tüm insanların en
güzel şarkısını söylüyor. )

Please give me your recipe. That is the most delicious cake I’ve ever eaten. (Lütfen bana tarifini ver. Bu
şimdiye kadar yediğim en lezzetli kek.)

He is the most boring speaker I have ever heard. Half the audience fell asleep during his speech. ( O
hayatımda duyduğum en sıkıcı konuşmacı. Seyircinin yarısı konuşması sırasında uyuyakaldı. )

That is the most valuable painting in the art gallery. It’s worth a million dollars. ( Sanat galerisindeki en
değerli tablo bu. Bir milyon dolar değerinde. )

Burcu speaks the most fluently of all the gelgez students in the class. ( Sınıftaki tüm gelgez öğrencileri
arasında en akıcı konuşan Burcu’dur. )
My daughter cooks better (well) than I do, but my husband cooks the best (well) of all of us. (Kızım
benden daha iyi yemek yapıyor ama kocam hepimizin en iyisini pişiriyor. )

This is the worst movie I have ever seen. (Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü film.)

This apartment is the most convenient of all the apartments I have seen. (Bu daire, gördüğüm tüm
dairelerin en uygunu.)

That gold necklace is the most expensive one in the whole store. (O altın kolye tüm mağazadaki en pahalı
olanı.)

This book is the most interesting than the one I read last week. (Bu kitap geçen hafta okuduğum kitaptan
en ilginç olanı.)

In my opinion, a deer moves the most gracefully of all the animals. (Bence geyik tüm hayvanlar arasında
en zarif hareket edenidir.)

This question is the most difficult question.

Comparative düzensiz sıfatlar ile ilgili örnekler

I drive more carefully (carefully) than my husband. ( Kocamdan daha dikkatli araba kullanıyorum. )

Daniel drives more carefully than his father. ( Daniel babasından daha dikkatli araba kullanıyor. )

Our teacher explains the lessons more clearly (clearly) than your teacher. (Öğretmenimiz, dersleri
öğretmeninizden daha açık anlatır. )

Hakan sings even more beautifully than her mother, who is a famous opera star. In fact, she has the most
beautiful voice I’ve ever heard. (Hakan, ünlü bir opera yıldızı olan annesinden bile daha güzel şarkı
söylüyor. Aslında, şimdiye kadar duyduğum en güzel sese sahip. )

Judy goes to the library more often than I do. ( Judy kütüphaneye benden daha sık gider. )

December 21 is the shortest day of the year. It is shorter than any other. (21 Aralık yılın en kısa günüdür.
Diğerlerinden daha kısadır. )

Mrs. Deniz speaks more fluently than her husband, but her daughter speaks the most fluently of the
whole family. (Deniz Hanım kocasından daha akıcı konuşuyor ama kızı tüm aile içinde en akıcı konuşanı.)

Comparative tek heceli ve tek sesli sıfatlar ile ilgili örnekler

Veli arrived at the meeting earlier than Ali. (Veli toplantıya Ali’den önce geldi.)

Teenagers usually drive faster than their parents. (Gençler genellikle ebeveynlerinden daha hızlı araba
kullanırlar.)

The teacher arrived later than the students. (Öğretmen öğrencilerden daha geç geldi.)

The politician spoke louder than was necessary. (Politikacı gereğinden fazla yüksek sesle konuştu.)

When we travel, my suitcase is always heavier than my husband’s. (Seyahat ettiğimizde bavulum her
zaman kocamınkinden daha ağırdır.)
Ayşe usually gets up earlier than her sister. (Ayşe genellikle kız kardeşinden daha erken kalkar.)

Ali finished the homework faster than anyone else in the class. (Ali ödevi sınıftaki herkesten daha hızlı
bitirdi.)

A turtle moves slower than a rabbit. (Kaplumbağa tavşandan daha yavaş hareket eder.)

Comparative ve Superlative Soru cümlesi örnekleri

What is the most beautiful place you know? (Bildiğin en güzel yer neresi?)

What is the most beautiful place to visit in your country? (Ülkenizde ziyaret edilecek en güzel yer
neresidir?)

Who is the most kindest person you know? ( Tanıdığın en kibar kişi kim? )

What is the best movie you have ever seen? ( İzlediğin en iyi film hangisi? )

What is the happiest day in your life? ( Hayatındaki en mutlu gün nedir? )

What is the craziest thing you have ever done? ( Yaptığın en çılgınca şey nedir? )

What is the most expensive thing you have ever bought? ( Şimdiye kadar satın aldığınız en pahalı şey
nedir? )

What is the best restaurant in your city? ( Şehrinizdeki en iyi restoran hangisi? )

What is the most exciting place you have ever been? ( Şimdiye kadar bulunduğun en heyecan verici yer
neresiydi? )

Who is the most interesting person you have ever met? ( Tanıştığın en ilginç kişi kim? )

What is the biggest mistake you have ever made? (Şimdiye kadar yaptığınız en büyük hata nedir?)

News haber

Fish fell down from the sky.

unusual delivery

receive almak

According to – e göre

Seem- görünmek

The shortest day of the year (yıl-ın en kısa günü)

The best part of the day (gün-ün en güzel ksımı)

The most handsome guy of our office (bizim ofisin)


You should mind your own business.- kendi işine bak

You might also like