Professional Documents
Culture Documents
Yüreğine bak
Ruhunu canlandır
Hayatını aydınlat
SEi
TAIRISll
Story Waters
Türkçesi
Nil Gün
••• ÖTESİ
CIPEGASUS AJANS
SEN TANRISIN
Story Waters
TÜRKÇESi
Nil Gün
YAYIN YÖNETMENi
Nil Gün
ÖTESİ YAYINCILIK
Fener Kalamış Cad. No:93!7 34726 Kadıkiiy-foa11hııl
Tel: 0216. 449 98 05 pbx Faks: 0216. 348 00 69
yayin@kuraldis.i.com www.kuraldisi.com
İÇİNDEKİLER
Sunuş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7
Yazar Hakkında . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . • • • . . . . . . • . 11
Giriş
Ozgürüm . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13
Açılım 1
Sen Tanrısın . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 15
Açılım 2
Sen Seçiyorsun . . . . . . . . . . . • . . . . . . . . . . . . • . . . . . • . . . 19
Açılım 3
İllüzyon . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23
Açılım 4
Açılım • . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 29
Açılım 5
Yüreğini Takip Et . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 33
Açılım 6
İzin Vermek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 39
Açılım 7
Senin Hikayen . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45
Açılım 8
Olmanın Eşitliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 51
Açılım 9
Kendi Hikayenin Açılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57
Açılım 10
Korkuyu Sev . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 63
Açılım 11
Güvendesin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67
Açılım 12
Eşzamanlılığm Akışkanlığı ........................71
Açılım 13
İçsel Otorite . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75
.
Açılım 14
Direnç Frendir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 81
Açılım 15
Bırak Olsun . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85
Açılım 16
Bırak İşler Boka Sarsm ...........................89
Açılım 17
Varlığmm Bireyselliği . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . 95
Açıhm 18
Direnci Netliğe Dönüştürmek ......................99
Açılım 19
Şiddetten Özgürleşmek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 103
Açılım 20
Nedenleri de Sonuçları da Biz Seçiyoruz . . . . . . . . . . . . 109
Açılını 21
Zırhlarımız Yaralarımızdır .......................113
Açılım 22
Korktuğumuzun Ne Olduğunu Bilmiyoruz . . . . . . . . . . . 117
Açılım 23
Yargılayıcılık Bir Kafestir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 121
Açılım 24
Yaratmak Kontrol Etmemektir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 127
Açılım 25
Bolluk İçindesin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 133
Açılım 26
İyileşerek Bütünleşmek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 139
Açılım 27
Mutluluğa İzin Ver . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 145
Açılım 28
Kendin Olmak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 151
Açılım 29
Netlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 155
Açılım 30
İyileşmek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 161
Açılım 31
Gerçek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 167
.
Açılım 32
Korkulan Bilinmeyene İzin Vermek . . . . . . . . . . . . . . . 171
.
Açılım 33
Kendini İyileştirmek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 175
.
SUNUŞ
7
Bireysel gelişim, adı üstünde gelişimdir.
Nasıl gelişiriz?
İ majlarımızdan sıyrılarak. Farkındalığımızı geliştirerek. Za
aflarımızla yüzleşerek. Gücümüzün farkında olarak.
Gelişim, soğanın cücüğünün en lezzetli yeri olması gibi, ne
gatif egomuzdan (soğanın katmanlarından) sıyrılarak, cücüğü
müzle, özümüzle buluşmaktır.
Bu özle buluşma, bizi alçak.gönüllü, eşitlikçi, sevecen, güçlü
ve spiritüelliğe açılımla bizi yaratıcı kılar.
Tabii bu yaratıcılığın gelişmesi için aşkın sevgiye dönüşme
si gereklidir. Kendimize aşık olmak yetmez. Kendimizi sevme
miz gerekir. Kendimizi sevmek için de kendimizin bilmediğimiz
boyutları olan gölgelerimizle barışmak, bireysel gelişimden spi
ritüel boyutumuza açılan köprüdür.
Bireysel gelişim kendini beğenmişliği, suçluluk ve utanç
duygularını aşmayı, spiritüellik kendini ve Bütün'ün akışını ol
duğu gibi beğenmeyi amaçlar.
Spiritüellik bir açtlımdır. Açılım, özümüzdeki potansiyelin
zenginliklerini açığa çıkarmaktır.
Geli şim lineer, açılım çok boyutludur.
Geli şim ilerlemek, açılım yaratmaktır.
Gelişim zenginleşmek, açılım derinleşmektir.
Gelişim yıllarca biriktirdiğimiz çöplüklerden özgürleşmek,
açılım boşalan alanı yepyeni kendimizi ifade edişlerle doldur
maktır.
Geli şim bir tohumun filizlenmesi ve meyve vermesidir. Açı
lım o meyvelerin tohumlarının yepyeni ağaçlar oluşturmasıdır.
Gelişim bireyin (negatif egodan) eksilerek güçlenmesi, açı
lım Ben ' in çoğalması, kapsama alanının genişlemesidir.
Gelişim yürümek, açılım lirik dans etmektir.
Gelişim gizli alanlarımızı cesurca açığa çıkarmak ve kör
alanlarımızla yüzleşmektir, açılım potansiyellerimizi açığa çı
kannak ve sınırsızlığımızı keşfetmektir.
Gelişim açık fikirliliktir, açılım açık yürekliliktir. Gelişim
dünya açılım evrendir.
Gelişim kendimizle yüzleşmek, açılım keşiftir.
8
YAŞAM OKULU eğitimlerimizde YÜZLEŞ- KUCAKLAŞ -
ÖZGÜRLEŞ diye özetlediğimiz serüvenin yüzleş boyutu gelişim,
kucaklaş ve özgürleş boyutu açılımdır.
Nisan 2006
9
YAZAR HAKKINDA
11
Ching" enerjisinin yeniden ifade edilmesi olan kitaplar üzerinde
çalışıyor.
Daha fazla bilgi için yazarı, www.limitlessness.com adresin
den ziyaret edebilirsiniz.
12
GİRİŞ
Özgürüm
13
Dünyanın çeşitliliğinden hoşnudum;
Bu çeşitliliğin yansıması olarak
ne istersem o olmanın özgürlüğünü tadıyorum.
14
Açılım 1
Sen Tanrısm
Ben, Tanrı olan Ben'im. Olan her şey Tanrı'dır. Tanrı, olmak
tır, olmayı seçmektir. Her şey Tanrı'dır. Çünkü Tanrı, olmanın
kendisidir. Tanrı bir şey değil, her şeydir. Her şey ve hiçbir şey
Tanrı'dır. Tanrı'yı hiçbir şey tanımlayamaz. Tanrı tüm tanımları
barındırır. Sen, varoluşun deneyimini seçen bir Tanrı açılımısın.
Tanrı'yı sen olarak deneyimlemeyi seçen bir Tanrı'sın.
15
Tanrı, tüm realitelerin kendisinden doğduğu sınırsız özgürlük
olma halidir. Tanrı, tüm deneyimlerin hem yaratıcısı hem algıla
yıcısıdır. Tanrı hem yaratıcı hem yaratılandır. Sen olan Tanrı,
kendi varlığının açılımının yaratıcısısın.
16
Ö zgür irade, sadece bir şeyler arasında seçim yapma yetisi
değildir; özgür irade ne olduğunu seçme yetisidir. Bu kendi tan
rısallığını yaratma gücü, senin özündür. Sen kendinin seçimisin.
17
arzusuyla, arzunun deneyiminin nasıl bir ve aynı olduğunu da
gönneye başlayacaksın.
18
Açılım 2
Sen Seçiyorsun
19
deneyimlemeyi seçtik. Bu ayrılık, birçok boyutta dualite olarak
ifade buluyor. Hem birbirimizden ayrı olarak, hem de içsel ve
dışsal realite ayrımı olarak dualiteyi deneyimliyoruz. Ayrılık il
lüzyonu bize bireyselliğimizi veriyor. Bireyselliğimizi sınırlılık
içinde deneyimliyoruz. Ama gerçekte sınırlı değiliz. Sınırlılık
olarak deneyimlediğimiz şey de kendi seçimimiz. Özgürce seçi
len bir şey nasıl sınırlı olabilir? Kolektif olarak bu paylaşılan re
alitede olmak için yerçekimini yarattık. Yerçekimi bir sınır de
ğil, bir seçimdir.
20
Yaklaşımın ne olursa olsun, tepkinin yaratıcısı sensin. Bu sözcük
lerin potansiyelinin önemli bir bölümünün değişim için bir katali
zör olduğunu bil. Ben, seçimlerinin sonucuna bağımlı değilim.
Seni Tanrı olduğuna ikna etmek için bunları yazmıyorum. Ben,
senin Tanrı olduğunu biliyorum. Ben, Sen olduğumu biliyorum.
Güvende olduğunu, bolluk içinde olduğunu, sevgi olduğunu bili
yorum. Seçimin ne olursa olsun, olduğun gibi mükemmel olduğu
nu biliyorum. Bunları yazıyorum çünkü kendi realitemin gerçek
liğini paylaşmak istiyorum.
21
iraden kanıtlanabilseydi, yaratıcılığın sınırlanmış olurdu. Sen sı
nırsızlık içinde varolansın. Sınırsızlık özgürlükle birlikte olur.
Özgürlük bir seçimdir. Eğer sınırlılığı seçemeseydin, özgürlüğü
de seçemezdin, o zaman özgürlüğün de bir kafese konmuş olur
du. Realitenin tek yaratıcısı olduğunu bilmek, kendinin verece
ği bir karardır. Sen zaten Tanrı'sın. Tanrı olduğunu bilinçli ola
rak deneyimlemek istiyorsan, bu seçimi kendin yapmalısın.
22
Açılım 3
illüzyon
23
Bu illüzyon, tüm varoluş içinde en şaşırtıcı yaratıcılıklardan
biri. Tanrısallığın özgün ve özel bir realite boyutu. Hiç yargıla
madan görebildiğinde seni kuşatan güzelliğin de senden oluştu
ğunu bilmek. Cennetten atılmış günahkarlar değiliz. Düşmüş
değiliz. Tanrı'nın bir ifadesiyiz. Öncüyüz.
24
ninle birlikte taşınıyor. Diğer hayatları hatırlayamasan bile, tüm
deneyimler varlığında (Ben'inde) kayıtlı olarak Her Şey Olan
seni zenginleştiriyor. Bireyselliğin senindir. Bireyselliğin senin
onur madalyan. Tanrı olduğunu tümüyle hatırlasan da, Bir oldu
ğunu bilsen de, asla bu madalyayı kaybetmezsin. Olduğun bir
şeyi kaybedemezsin; onlar kim ve ne olduğunun varlığına enteg
re olmuş boyutları.
25
İllüzyonun içinden baktığımızda bu şimdiki durumun ne ka
dar özgün ve harika olduğunu görebilmek zordur. Şimdi tümüy
le yepyeni bir boyutu deneyimliyoruz; durmadan yeni boyutları
doğuran bir boyutu.
26
muz ya da mücadelemiz yok. Zaten bu uyanışı seçtik. Uyanış
başladı. Uyanış kaçınılmaz. Geriye yaslan ve uyanışın keyfini
sür. Hayat serüveninin zevkini çıkar.
Gelmiş geçmiş en harika olayın parçası olarak buradasın. Te
sadüfen burada değilsin. Buradasın çünkü birçok hayat boyu, bu
harika boyutun yaratıcılığının bir parçası oldun. Harikuladeliğin
oluşumunu seyretmek için burada değilsin. Harikulade olan sen
sin; bu doğrudan bir deneyim. Ne kadar harikulade olduğunu
deneyimlemek için kendine izin ver. Sen inanılmazsın.
27
Açılım 4
Açılım
29
ye doğru giden yolculuğun bir parçasıydı. Bu açılımda Bir'lik
boyutundan bireysellik boyutuna doğru yol aldık. İllüzyonun
içinde, farklılaşmayı deneyimledik. Seçimi deneyimledik. Bu ya
da şu olma özgürlüğü. İrademiz bu keşfetme yolculuğunda sınır
sız oldu. Tüm seçimler mümkün oldu. Kendimizi kötü ve günah
kar görme seçimi, kendimizden ve birbirimizden nefret etme se
çimi, yalnız olma seçimi, acı çekme seçimi. Zıtlıkların sınırı
yok: haz-acı, sevgi-korku, birlik-yalnızlık. Bu zıtlıkları yarattık
onları özgün bireyselliğimizle deneyimledik.
30
kucaklamaktır. Açılımın çabasız doğal boyutu, kapanıştan üstün
değildir. Kapanışın deneyimini yaşamasaydın, şimdi açılımın
deneyimini yaşamak için burada olmayı seçmezdin. Kapanış ve
açılış yin ve yangdır. Bazen açılımın içinde kapanırız, bazen ka
panışın içinde açılırız. İkisi de harekettir. İkisi de hayattır.
*
Frakta/: Kare daire üçgen gibi düzgün olmayan ve klasik geometri
ile temsil edilemeyen geometrik şekillerin, örneğin dağların, ağaçla
rın, bulutların, yani görünüşte doğadaki tesadüfi şekillerin küçültül
müş ya da büyültülmüş bölümünün herhangi bir parçasının her bo
yutta kendisini algoritmik olarak tekrar etmesi. Frakta/ geometri.
(Ç.N.)
31
dele istiyoruz; daha çok mücadele edersek daha çok başaracağı
mıza inanmak istiyoruz. Rekabete bağımlıyız. İstediğimiz her
şeyi keyifle ve rahatlıkla elde edebileceğimiz fikri bize yabancı
geliyor. Çabasızlık hali, kendimizi değerli ve üstün hissedeceği
miz birçok yol için bize tehdit gibi geliyor.
32
Açıhm 5
Yüreğini Takip Et
33
ğının farkındalığıdır. Hayatla bağlantıyı hissetmek, yaptığın her
şeyin bir etkisi olduğunu bilmektir. Yapmayı seçtiklerinle varlı
ğının farkında olmaktır. Davranışın sadece bir seçimin sonucu
değil; bu seçimin �nerjik bir ifadesi. Enerjinin ifadesi, ki bu hiç
bir tepki göstermemeyi de kapsar, realiteni nasıl yarattığınıri da
güçlü bir elementidir. Davranışların senden, bağımsız değil. Ne
yaptığını hisset. Kendini davranışlarında netçe görebilirsin.
Kendini yaptıklarından ayırırsan, bunu neden yaptığını sorgula.
Farkında olarak yaptığın davranışları seç.
34
mızı bildiğimizi sanmak, hayatın büyüsüne kendimizi kapamak
tır. Enerjini bilmek istiyorsan, kendini en güçlü algılama merke
zi olan yüreğine aç. O zaman ne için yaptığını bilirsin.
35
sevgi ifadesi acı verici olarak algılansa bile. İkinizin yaşadığı
deneyime sizi, ikinizin de Tanrı benlikleriniz yönlendirdi. Pay
laşılan tüm deneyimler birlikte yaratılır, birlikte seçilir. Y üre
ğinden akan her şey, bütünün açılımına yardım eder. Yüreğin
den gelen her şey sevgidir.
36
gelmez. Ama yaşadığın acı, yeni bir acı değil, eski bir acıyı ha
yatından çıkarma sürecinin sağaltım acısıdır. Her acıdan özgür
leştiğinde tüm varlığın biraz daha özgürleşir. Özgürleştikçe,
Tanrı benliğinle ileti�imin gittikçe netleşir. Ancak tümüyle açık
yürek, kendisinin Tanrı olduğunu bilir. Zihin tek başına seni tan
rısallığına götüremez. Mantık seni oraya götCremez. Kanıt seni
oraya götüremez. Açık yürek seni oraya götürmez; açık yürek
zaten oradadır.
37
Açılım 6
İzin Vermek
39
tenin açılımı senden ayn bir şey değil; sen bu açılımın dışında
değilsin. Açılım sensin. Açılımın yaratıcısı sensin ve Tanrı ben
liğinin yansımaları tüm Tanrı benlikleriyle daima uyum içinde
dir. Öngörülmüş yaratıcılığın heyecanının ötesinde, açılımın ya
ratıcı akışının içinde yaşadığın deneyimin bilinci vardır. Açılım
kendi seçiminin ifadesidir. Açılım yüreğinin iradesidir. Açılım
tüm hayatla birlikte yaratmaktır. Bireysel açılım ile dünyanın
açılımı arasında bir ayrılık yoktur.
40
Bu korkusuzluk. boyutundan bizi ayıran inançlardan biri ça
basız olduğumuz takdirde dünyamızı bir arada tutamayacağımız
fikridir. Bu inanç, temelinde hayatın sevecen akışı olmadığı
inancıdır. Bu inanç, hayatı sadece fiziksel boyutta algılamakla
ve bu illüzyonu kabul etmekle ilgilidir. Bu bakış açısıyla, kont
rolden vazgeçerek kendini akışa teslim etmek intiharla eşdeğer
dir. Hızlı giden bir arabanın direksiyonunu bırakmak gibi korku
yaratır. Çaba olmaksızın her şeyin darmaduman olacağı inancı,
bu dünyadaki rekabetin ve yaşam mücadelesinin nedenidir. Bu
bir savaştır; hayatla savaş; birbirimizle savaş; içimizdeki savaş.
41
silahlarla donanmış olmaktan daha fazla cesaret ister. Silahlar,
korkunun ifadesidir. Silahlı olmak "yanlış" değildir. Sadece si
lahlı olmaya ihtiyaç duyduğunda (duygusal boyuttaki ihtiyaç)
korkuyla davrandığını bil. Kendini silahla donatmayı seçme
mek, sana, silahlı olma seçimi yapanları yargılama hakkını ver
mez . İzin vermek, başkalarının seçimlerine de özgürlük tanı
maktır. İzin vermek boyutu, tüm varlıklara aynı eşitliği tanımak
tır. Kendine izin vermeyi tümüyle deneyimlediğinde herkesin
kendi seçimlerini yaşamasına izin verirsin.
42
Yalnız değilsin. Hayat sana zarar vermek istemiyor. Seni sev
mek istiyor. Seni sevdiğini ancak, sen hayatla Bir olduğunun bi
lincini kazandığında hissedersin. Kendini tek başınalığın içinde
sevmek, sevginin açılımı için harika bir basamaktır. Kendini
sevmenin ötesinde sevginin birliği vardır. Sen hayatsın. Sen sev
gisin. Kendini hayat aracılığıyla sev. Kendine hayatı sevmeyi
hissetme izni ver. Kendini olduğun gibi sev. Hayatın seni sev
mesine izin ver.
43
Açılım 7
Senin Hikayen
45
değil, anlattıkları hfila kendi varlıklarını tanımladığı için. Hika
yeni kendini tanımlamayı seçtiğin bir şey olarak görebildiğinde,
kendi varlığının önemli bir boyutunu da görmeye başlarsın. Hi
kayen, seni çevrenden ayırarak kendini nasıl bireyselleştirdiği
nin ve Tanrı olduğunun bilincinden kendini nasıl ayırdığının da
ifadesi. Hikayen sadece dünyaya ne sunduğunu değil, dünyayı
nasıl deneyimlediğini de belirliyor.
46
Sen, kendini tanımlayan seçimsin. Hikayeni tanımlama biçi
min bu seçime şekil verir. Temelde sen sınırsız bir varlıksın. Ama
şu anda kendini sınırlı bir varlık olarak -hikayenle- deneyimle
meyi seçiyorsun. Birçok hikayede yaratılan paylaşılan bir reali
teyi deneyimlemeyi seçiyorsun. Bu realite bir illüzyondur ama
toplumsal uzlaşma ile illüzyon tutarlı bir gerçeklik görünümü ka
zanır. Somut ve kalıcı gibi görünen bu realite boyutu Tanrı 'nın
yeni bir deneyiminin oyun alanıdır. Hiçbir illüzyon bu kadar ger
çek görünmedi ve böylesine bireysellik deneyimi yaratmadı.
47
Uyanma sürecinde gittikçe kendini daha az ayn hissetmeye baş
layacaksın; sadece çevrendeki insanlardan değil, realitenin ken
disinden de. Herkesin nasıl birbiriyle bağlantılı olduğunu göre
ceksin; iç içe geçmiş hikayeler akışı olduğunu. Uyanmak reali
teden kaçmak değildir; daha derin haz dolu deneyime adım at
maktır.
kayeden özgürlüktür.
48
dönüşüm yaşarsın. Tek bir hikaye seçimi yerine, kendi hikayeni
kendinin yazdığını bilir ve istediğin gibi değiştirme gücüne sa
hip olursun. Tek hikayenin tuzağına düşmek yerine istediğin hi
kayeyi hayal edebilir ve yaşayabilirsin. Sen tek bir hikaye değil,
potansiyel olarak tüm hikayelersin.
49
Açılım 8
Olmanın Eşitliği
51
duğu bir realitede, değişmez bir şey bulma arzusudur. Bu arzu,
açılımı yadsımaktır.
52
Dualite uçlarının rekabeti içimize öylesine işlemiş ki, yüceli
ğimizin açılımını bile hiyerarşik olarak yapılandırıyoruz. Dinler,
"gerçeğe" sahip oldukları fikrine dayalıdır. Onların yolu Tanrı 'ya
giden tek yoldur. Bu inanç sistemi, temelinde dualite içindedir.
Dine inananlar arasında hiyerarşik yapılanma vardır. Tepedekiler
kendilerini "Gerçeği Bilen" olarak pazarlar ve kendilerine hiye
rarşiye dayalı bir statü yaratırlar. Hangi elbise giydirilirse giydi
rilsin, hangi cüppeye sahip olursa olsun, kendi gerçeğinin "tek
gerçek" olduğu inancı, üstünlük duygusunu içinde barındırır. Üs
tünlük inancı ayrımcıdır. Tanrı sevgisinin eşitliğinin yadsınması
dır. Söylediğin, yaptığın ya da inandığın hiçbir şey seni Tanrı 'ya
başkalarından daha yakın kılamaz. Sen Tanrı'sın.
53
yaratırsın. Üstünlük deneyimini seçmek, eşitliğin yadsınmasıdır
ve bu algılama içinde yaşamayı seçmektir. Bu algılama, bireysel
realitende üstün-aşağı kutuplaşmasını yaratır ve yansıtır. Üstün
lüğü seçmek, hayatına aşağıda olmayı otomatikman davet eder.
54
ötesini görebildiğinde, her şeyde güzelliği görme yetini gelişti
rirsin. Algıların yargılarla bulanmadığında görüşün netleşir.
Tüm varoluş biçimlerinin eşit olduğu bilinci, varlığındaki birlik
ve çeşitlilik paradoksunu sona erdirir. İçinde ikisi bir arada var
olur. Hem bir olmak (kendi içinde ve dünyayla) hem ayrı olmak
(kendi özgün ve çeşitlilik içeren bireyselliğini ifade etmek) bi
linci doğmuştur. Çeşitlilik birliğin zıttı değildir.
55
Açılım 9
57
şam seçiminde rollere sımsıkı yapışılır. Bu yaşam rollerini ve sı
nırlarını netçe görebilmek için onlara yargılamadan bakmak ge
rekir. Tüm hikayeler, sınırlık içinde de yaşansa, özgürlük içinde
de yaşansa kendi özgün armağanlarını içlerinde taşır. İkisi de
geliştiricidir.
58
gerçek haline getirdiğinde çemberi hapishaneye dönüşür. Hapis
hanenin sınırları birçok kişi tarafından rahatlık alanı olarak de
neyimlenir . . . ve rahatlatıcıdır.
59
Değişime açık olmak, hem iç hem dış realitende değişime
açık olmaktır. İster içsel ister dışsal olsun her değişim, hikayen
de değişiklik yaratır. İzin içinde olmak, hikayenin değişmesine
açık olmaktır. "Ben" için açılım, hikayenin açılımıdır. İzin, hi
kayenin belirlenmiş kalıplarla tanımlanması yerine, sürekli de
ğişim içinde olmasına açık olmaktır.
60
rultuda özgürce değiştirebileceğini bilirsin. Bu, varoluşun gü
zelliğidir. Kendi güzelliğini görmemek, özgür olduğunu yadsı
maktır. İstediğini olma seçiminin özgürlüğünü bildikçe, şimdiki
seçiminin ne kadar güzel ve mükemmel olduğunu da bilirsin.
Güzelsin.
61
Açılım 10
Korkuyu Sev
63
izin vermek, Tanrı benliğinin bilinçli farkındalığına izin ver
mektir.
64
Bu anda ya hikayene sadık kalarak direnci seçersin ya da yüre
ğini açarak direncin ortasına dalar ve deneyimi içeri alırsın.
İkinci seçimi yaptığında bir bilinmeyen bilinir hale gelir. Daha
önce direndiğin deneyime izin verdiğinde, varlığın özgürleşe
rek açılım yaşar.
65
Korku kötü değildir. Bu derin ama ince bir noktadır. Korku
larını anladığında içinde büyük özgürlük taşıdığını da görürsün.
Korku , seni incitmeye çalışan dışsal bir güç değildir. Korku his
setmek bir hata değildir; korkuyla acı çekmek zorunda değilsin.
Korku kendi varoluşunu yaratmak için kullandığın bir enerji bo
yutudur. Sevgi çeker, korku iter. Korku iterek ayrılık yaratır. Ay
rılık temelde kendini tanımlama aracıdır.
Korkuyu bir zincir olarak değil, amacı olan bir araç olarak gö
rebi lirsin. Korkuyla kendini sınırlayarak yanlış bir şey yapmadın.
O, kendi özgün hikayeni deneyimlemeyi arzu ettiğin için hikaye
ne odaklanmana yardımcı oldu . Duvarların sana hizmet etti. Bu
anlayışla duvarları kolaylıkla indirebilirsin. Çünkü duvarları ken
dinin yarattığını biliyorsun. Bir duvarı hata olarak gördüğünde
onu yıkamazsın. Bu güçlü bakış açısıyla korkularınla yüzleştiğin
de acı çekmezsin. Çünkü Tanrı benliğinin farkında olursun.
66
Açılım 11
Güvendesin
67
Hikayenin kendi kimliğinin tümü olduğuna inandığında, de
ğişimi kendine yönelik bir tehdit olarak algılarsın. Korku son
derece gerçek gelir çünkü hikayenle tanımladığın kimliğin teh
likededir. Olduğuna inandığın senin ölçülerine göre tehlikede
sindir. Değişim, inançlarına tehlikeli gelir. Hayatının tehlikede
olduğunu söylemek, ayrı olduğunun illüzyonunun tehlikede ol
duğunu söylemektir. Çünkü öldüğünde hiçbir şeyden ayrı olma
dığını keşfedeceksin.
Bedenin Her Şey Olan Sen'in harika ifade edi lmiş bir parça
sıdır. Her boyutunun olduğu gibi bedeninin de sevilmeye ihtiya
cı var. Bedenini sev. Ama onunla özdeşleşerek kaybetmekten
68
veya değişmesinden korkarak değil. Kendinin sürekli değişen
yansıması olarak bedenini sev. Bedeninin olduğu gibi olmasına
izin ver.
69
her şeyin de sen olduğunu bilmektir. Her şey olduğunu bildiğin
de korkacak hiçbir şeyin olmadığını da bilirsin. Korkularının
kaynağı sensin. Hikaye seçimin korkularının ifadesidir.
70
Açılım 12
Eşzamanlılığın Akışkanlığı
71
miz şeylerden bahseder. Böyle bir eşzamanlılık bize bir tesadüf
gibi gelir. Ama açılımımız sürdükçe tesadüflerin sıklığı artar ve
tesadüfler birbirini destekleyici nitelikte olur. Örneğin; bir seya
hate çıkıp çıkmamak için kararsızlık içindeysek, yolda Fran
sa' dan yeni dönmüş bir arkadaşımıza rastlarız. B ize seyahatinin
ne kadar harika geçtiğini söyler. Biraz sonra yan tarafında Eyfel
Kulesi ' nin resmi olan bir otobüs yanımızdan geçer. Gazeteyi aça
rız ve Paris için uçak promosyonları ile ilgili bir ilan görürüz.
72
Hikayeni eşzamanlılığı kucaklamaya açtığında realitenin ne
kadar büyülü olduğunun da farkına varırsın. Eşzamanlılık dene
yimleri bizden ne esirgenir ne de empoze edilir. Tesadüf potansi
yeli her an etrafımızdadır. Onları algılayabilmek için taze gözler
le görmemiz ve potansiyelimizi kullanmaya açık olmamız gerekir.
Net bir işaret görme talebinin ve çok kısa bir anda net bir işa
ret almanın derin kavrayışı hafife alınamaz. Böyle bir tesadüf re
alitemizi ciddi biçimde sarsabilir. Eşzamanlılık, Tanrı'ya soru sor
mak ve yanıtını almaktır. Rahat olduğun hıza uygun olarak, haya
tına eşzamanlılık deneyimlerinin akmasına izin ver. Eşzamanlılık
boyutunu kabul etmek, büyük değişim ve netliğin doğuşudur.
73
Eşzamanlılığı anlamak, onları yaratanın da biz olduğumuzu
anlamaktır. Eşzamanlılık tanrısallığın birleşik algılamasıdır. Eş
zamanlılık yardımıyla netlik istiyorsan, beklediğin ya da umdu
ğun yanıta bağımlı olamazsın. Bir yanıta bağımlı olmak, algıla
manı bulanıklaştırır. Eşzamanlılık, hikayemizi besleyen bir araç
değildir. Eğer bir onay bekliyorsan ve istediğin onay gelmezse,
o zaman onay verilmemiş demektir.
74
Açıbm 13
İçsel Otorite
75
yiz bile. Deneyimlerimizin yaratıcısının kendimiz olduğunu bil
mek, realitenin hiçbir elementinin esiri olmadığımızı da bilmek
tir. Varlığımızın gerçek yaratıcı otoritesi biziz.
76
Hikayen, sınırsızlığının bir boyutunu sınırlayarak kendini ay
rı olarak tanımlamandır. Yaratıcılık, varlığının özgürlüğünün
ifadesidir; sınırlı yaratıyor olsan bile. Yeni bir şeyler yaratmak,
hikayeni yenilemek ve değiştirmektir. Hikayen özgürleştikçe
yaratma yetin özgürleşir. Hikayeni yeniden tanımla !
77
iki yanında da yer aldık. Suçluluk duygusu esir alan, acı çekmek
ise esir eden bir duygudur. Utanç duymadan iki tarafta da yer al
dığını kabul et. Bu dualite seçimi, özgürlük anlayışını kazanma
mıza yardımcı oldu . Bir başkasını esir kılmanın, kendimizi esir
kılmak anlamına geldiğini öğrendik. Başkasını sınırlamanın
kendimizi sınırlamak anlamına geldiğini öğrendik. Sınırlılığın
içinden özgürlüğü keşfettik.
78
Yaratıcılığının sınırsızlığını ve gücünü bildikçe, kendi reali
teni yaratmak için bir başkasını kontrol etmeye ya da bir başka
sına sahip olmaya ihtiyaç duymazsın . Sen enerji alanının sınır
sız potansiyelisin . Yaratmak için başka hiçbir şeye ihtiyacın
yok.
79
Açılım 14
Direnç Frendir
81
için öncelikle kendi ayağının frene bastığını kabul etmekle işe
başla. Frene basan gücün sen olduğunu yadsıdığında, yaşadığın
direncin yaratıcısının sen olduğunu da yadsırsın. Ayağını fren
den çekme gücünün sende olduğunu da yadsırsın. Kabul etme
diğin bir şeyi değiştiremezsin.
82
sıdır. Bu kontrol arzusu , değişimin getireceğini varsaydığımız
acı çekme korkusundan gelir.
83
Açılımın davranışları yürekten gelir. Bu davranışlar asla
"olan"ı yadsımaz.
84
Açılım 15
Bırak Olsun
85
Tanrısallığımızdan ayrılma illüzyonuna adım attığımızdan
itibaren, bütünlük duygumuzdan da uzaklaştık. İhtiyacımız olan
her şeyin bizde olduğu bilincinin bütünlük duygusu . Bütünlük
duygusundan uzaklaştığımızda kendimizi ayrı, sonlu ve sınırlı
olarak görmeye başladık. Yoksunluk illüzyonu ile varolmak için
meşakkat çekmemiz gerektiğine inandık. Cennet bahçesinden
kovulma hikayesi, ihtiyacımız olan her şeyle zaten çevrili oldu
ğumuzu unuttuğumuzu sembolize eder. Böylece yoksunluk il
lüzyonu içine girdik . Bolluk içinde olduğumuza kör olmamıza
rağmen, evrenin şefkatinden asla mahrum olmadık. Bolluk her
yerde. Yüreğini aç ve gör.
86
inancı, hayatın doğal akışının kolaylığına karşı bizi körleştirir.
Suyun üstünde kalmak için çırpındıkça aşağı çekildiğimizi his
sediyor ve aşağıya doğru gitmeye karşı mücadele verdiğimizi
sanıyoruz. Bu, inançlarımızın bizi nasıl tutsak kıldığının da bir
örneği. Çırpınmaktan vazgeçtiğimizde batacağımıza inanıyoruz.
Suyun doğal realitesi bizim suyun üzerinde süzülmemizdir.
Ama batacağımıza dair inancımız bu doğal realiteden daha güç
lü hale geliyor. Doğal olanın batmak olduğuna dair inancımız,
hayatın çabasız olacağına karşı gösterdiğimiz bir dirençtir.
87
değişim içindedir. Hayatla mücadele etmek yerine hayatın ak.ışı
na izin vermeyi seçtiğimizde bizi engelleyen korkularımız da
açığa çıkacak ve yok olacaktır.
88
Açılım 16
89
Açılım hareketi değişim hareketidir. Çabaya inandığımız sü
rece değişime de direnç gösteririz. Değişime gösterilen direnç,
yaygın biçimde doğal hali değişim olan bir şeyi aynı şekilde tut
maya çalışma çabasıdır. Değişim dalgası içinde bir şeyi olduğu
yerde tutmaya çalışmak çaba gerektirir. Dalgaya bırakmak ise
çabasızdır.
90
Herkesin boku vardır; herkes sıçar; herkes boktan durumlar
yaşar. Bu boklar, kendimizden utandığımız için yok saydığımız
boklardır. Bu boklar, orada daima kalacağına inandığımız ve ka
çındığımız acılardır. Bu boklar, içselleştirdiğimiz ve kendimizi
özdeşleştirdiğimiz acılardır.
91
çalışmak çok büyük çabayı gerektirir. Bu kişiyi kaybetme kor
kusuyla olayları kontrol etmeye çalışırız.
Bir ' lik bilinci, aslında hiçbir şeyin ölmediği bilincidir. Tanrı
sallık boyutundan baktığında sonun olmadığını görürsün. Bir
ilişki bitebilir ama biz istediğimiz kadar dans etmeye devam
edebiliriz. Dans etmenin keyfini çıkar ama yüzlerin değişmesi
ne izin ver. Kimliğini bir başkasıyla özdeşleştirme. Onların gü
zelliklerini paylaşmak için onlara bağımlı olmak zorunda değil
sin. Sevgiyle paylaş; bağımlılıkla değil.
92
İşlerin boka sarmasına izin vermek korkularımızla yüzleş
mektir. Bir bakıma korkularımızın hayatımızda ifade bulmasına
izin vermektir. Bu durum ille de acı vermek zorunda değildir.
Ama acı çekmeyi de seçebilirsin. Genellikle bir kayıp duygusu
yaşanır. Ama gerçekte kaybedilen, seni içine alan duvarlardır.
Eğer bu bakış açısıyla değerlendirirsen deneyimin özgürleştirici
olacaktır.
93
Açılım 17
Varlığının Bireyselliği
95
realitemizin yakından çekilmiş fotoğrafı ya da ekrana yansıyan
görünümüdür.
96
Bireysel realitene hem yeni şeyler yaratarak hem de seçtiğin
ifade biçimiyle şekil veriyorsun. Sonra da algılama seçimlerinle
deneyimlerini şekillendiriyorsun. Algılama seçimimizin kendi
si, sınırsız seçenekler içinden seçilmiş olandır. Objektif algılama
diye bir şey yoktur. Nasıl baktığımıza bağlı olarak her şey deği
şir. İki insanın algılama biçimi asla aynı değildir. Kitlesel reali
tenin bir parçası olmamıza rağmen, bireysel realitemiz kendi ya
ratıcılığımızın ürünüdür.
97
veriyorsun? Bu seçimlerin direncini oluşturuyor. Direnç hiç de
negatif bir şey değil. Sadece olmak seçimimizin odaklanarak
ifade edilmesini sağlayan bir mekanizma. Somut olarak, dünya
deneyimleri çeşit çeşit ve biz direnç duvarlarımızın arasından
varlığımızın seçimini dış dünyaya nasıl yansıtacağımızı belirli,.
yoruz.
98
Açıllın 18
99
rak yaptığımızda acıyı yaşarız; acıyı yaşamamızın tek nedeni
bu. Acıyı yaşamak yanlış değildir. Bir hata yaptığımız anlamına
da gelmez.
Dünyada çeşitli güçler var; her birey bir yaratıcı güçtür. Baş
ka insanlar bize ilham ya da katalizör olabilir ama bireysel reali
temizin nihai yaratıcısı biziz. Başkaları ancak biz izin verirsek
realitemizi etkileyebilir. B urada sadece kendi deneyimlerimizi
yaşamak için değil, birbirimizle paylaşmak için de bulunuyoruz.
Birbirimizin realitesini yaratamayız ama başkalarına katalizör
olabilir, onların deneyimlerine zenginlik katabiliriz.
1 00
Kendinin bir enerji varlığı olduğunun farkında olduğunda,
"mücadele" kavramı ile ilişkini de yeniden tanımlayabilirsin.
Mücadeleden özgürleşmek, hissedilen bir özgürlüktür. Mücade
leye direnerek ya da mücadeleyi reddederek, mücadeleden öz
gürleşemezsin . Çünkü direnmenin ve reddetmenin kendisi bir
mücadeledir. Olumsuz olarak nitelediğimiz bir şeye karşı müca
dele ettiğimizde, o şeyi yargılamış ve direnç göstermiş oluruz .
Direnç duvarı, neye direnç gösterdiğimizi netçe görmemizi en
geller. Aslında direnç gösterdiğimiz tek şey kendimizdir ve di
renç bu gerçeğin reddidir. Mücadeleyle kendini mücadele ettiğin
şeyden ayırırsın . Mücadelen arttıkça mücadele ettiğin şeyin ken
din olduğunu daha da yadsırsın . Mücadeleden özgürleşmek,
varlığımızın bir boyutunu deneyimlemeye karşı gösterdiğimiz
direncin farkında olmaktır. Direnç arttıkça netlik azalır. Bu sis
perdesi, direnci besler.
101
sıdır. Varlığına izin verdiğinde, realiten de açılımına izin vere
cektir. Bu açılımı seçimlerinin desteklenmesi şeklinde hissede
ceksin .
1 02
Açılım 19
Şiddetten Özgürleşmek
1 03
Enerji açısından, saldıran da saldırılan da aynıdır. Kurban da
olsak, tacizci de olsak irademizin tam. anlamıyla özgür olmadı
ğına inanırız. Şiddet gören de gösteren de özgür iradeye saldı
rılabileceğine inanmaktadır. Tanrısal benliğimizin özgür irade
si engellenemez ama illüzyonun içinde saldırı son derece ger
çektir.
1 04
Şiddet, dışarıda korunmamız gereken tehlikeli dışsal güçlerin
olduğuna dair inancımızın onaylanmasıdır. Bu acı verici deneyi
mi kendimizin seçtiğini bilmek yaşanılan acıyı hafifletmez.
Ama bize şöyle bir yardımı olur : bir zamanlar onu seçen biz ol
duğumuza göre, artık seçmemeyi seçebiliriz.
1 05
değildir. Eğer saldırganımızı affetmezsek, tüm hayatla bir oldu
ğumuzu da yadsımış oluruz . Çürikü tüm hayat bize saldıranları
da kapsıyor.
1 06
büyük sevgi hediyesi, istismarlarına artık izin vermemek ve
onu hayatından çıkarmaktır. Hayatına sokacağın insanların so
rumluluğunu al; hayatındaki tüm insanlar sadece senin izninle
hayatına girer. S ana kendini iyi hissettirecek insanlarla birlikte
olmayı seç.
1 07
Açılım 20
1 09
bize çok yararlı oldu. İllüzyonu fark etmenin fiziksel boyutu yok
etmemesi gibi, uyanıştan sonra da lineer zaman içinde kalırız.
Ama zamanı deneyimlememiz akışkanlık kazanır. Bu akışkanlık
lineer zamanı daha esnek kılar. Bunun iyi bir örneği neden ve
sonuç varsayımını irdelemekten gelir. Çünkü neden sonuç bağ
lantısı, lineer boyutu düşüncemizde uygulamanın temelidir.
1 10
Neden sonuç fikrinden özgürleşmek, birçok direnci de hareke
te geçiriyor. Bu direnç duvarlarını hem duygu hallerimiz hem de
realitemizin koşulları için dışsal güçleri suçlayarak yaratıyoruz.
Yaratıcılığımızın tüm sorumluluğunu almak, suçlamaktan özgür
leşmek demektir. Kendimizi bizden başka hiçbir şey sınırlamıyor.
Realitendeki tüm sınırlar, sınırlı inançlarının yansımasıdır.
111
Her birimiz devasa bir potansiyel okyanusu ile çevriliyiz . Bu
potansiyel ile iletişime geçtiğimizde, birlikte yaratıcılığın açılı
mını yaşarız. Potansiyele odaklandığımızda potansiyel, bilinç ve
deneyim olarak realitemizde yerini alır. Potansiyel bu noktada
görünür hale gelir. Örneğin; gelecekte olacak bir şeyin başlangı
cı, uygun bir kişiyle -tesadüfen- karşılaşmakla başlar. Potansiye
lin bilincine sahip olduğumuz için açılımlar somut olarak haya
tımızda yer almaya başlar. Önce Tanrı benliğimizle potansiyelle
ilişki kurarız, sonra olay realitemizde şekillenmeye başlar. Bu
olayda ne kadar bilinçli olduğumuz, olayın gerçekleşeceğine ne
kadar inandığımızla belirlenir. Gerçekleşeceğine inanmıyorsak,
gerçekleşmez. Bilinçli olduğumuzda eşzamanlı gerçekleşen
olayları yakalarız. Örneğin; o gün birisini göreceğimiz içimize
doğar ve bu kişiyi görürüz.
Sezgi direkt bir deneyimdir; mistik bir yanı yoktur. Sezgi , ışı
ğı gözlerimizle algıladığımız gibi, yüreğimizdeki duyguları algı
lamaya açık olmaktır. Sezgilerine geçerlilik kazandırma seçimi
ni sadece sen yapabilirsin . Duygularının seçimlerini yönlendir
mesine izin verdiğin ölçüde, duygularının rehberliğinin gücünü
daha güçlü ve net biçimde görebilirsin . Sezgilerinin gücü, sezgi
lerine duyduğun güvenle artar. Açılımının potansiyelini hisset
me özgürlüğü için kendine izin ver. Bu özgürlük yüreğinde yer
alıyor.
112
Açılım 2 1
Zırhlarımız Yaralarımızdır
Acının kendisi hayata bir şekilde renk verir. Hiç acı çekme
meyi arzulamak, bu fiziksel realitede hiç doğmamayı arzulamak
gibidir. Acıdan korkmana gerek yok. Acıdan korkmak, kendinin
bir parçasından korkmaktır. Acı korkusu seni acıya götürür. Acı
korkusu, Tanrı benliğinin varlığından şüphe duymaktır. Acı, bir
113
hissediştir. Doğası ne olumlu ne de olumsuzdur. Yargılarımız
onu olumsuz kılar. Bunu görebildiğimizde acı ile acı çekmek
arasındaki farkı da görürüz.
1 14
Yara, deneyimlemeye karşı direncimizden dolayı zamana ya
yılarak uzatılmış bir acıdır; işte bu acı çekmektir. Acı, direnç ol
mazsa acı çektinnez. Acı, an içinde yoğun yaşanan bir andır.
Acıyı hissetmeye izin verdiğimizde an geçtiğinde acı da gider.
Acıyı hatırlayarak deneyimlemek mümkün değildir. Tabii ki bir
zamanlar acı çekmiş olduğumuzu hatırlarız. Ama acı duygusu
nun kendisi bellekte saklanmaz. Acı verici bir deneyimi hatırla
dığımızda acı çekiyorsak, bu, acının yara olarak hata içimizde
olduğunu gösterir. Acıyı hatırlamıyorsak; hata yaşıyoruz. Hoş
olmasa da yaralar bir hata ya da başarısızlık değildir; bir dene
yimi , başa çıkabileceğimiz sürece yaymak için kullandığımız bir
mekanizmadır. Aynı zamanda hikayemizi tanımlama ve ifade et
meyi seçme yolumuzdur.
1 15
düşündün. Hazır olduğunda gel ve parçana sahip çık ve kendini
korkudan özgürleştir" etiketini görebilmektir. Neden ve sonuç
illüzyonu olmaksızın, bir parçanı kapadığın ve kendini korkuy
la daralttığın olay ve sonuç aynı enerjik olaydır. Tehlike ve zırh
aynı enerjinin iki yüzüdür. İkisi birbirini yaratır.
1 16
Açılım 22
Korktuğumuzun
Ne Olduğunu Bilmiyoruz
1 17
etmek için kullanacağımız fiziksel engele eşdeğer bir enerji ba
riyeri ne olabilirdi? İşte bu amaçla korku duygusunu yarattık.
118
Bir şeyden korkmak kendini ondan ayırmaktır. Eğer kendini
neden ayırdığın! bilseydin (bir şeyi bilmek onu netlikle görebil
mektir) ayırdığın şeyin kendin olduğunu bilirdin (onunla bir
olurdun) ve bildiğin için de ondan korkmazdın. Bildiğin şeyden
korkmazsın. Bildiğin şeyden korkamazsın; çünkü onun kendin
olduğunu bilirsin. Tanrı olduğunu bilmek kendinden korkma
maktır. Bu nedenle neden korktuğunu bilmiyorsun; böylece kor
kuyorsun . Tüm korkular bilinmeyen korkusudur. Korkunun ta
nımı budur.
1 19
Savunmasız olmaya açık olabilmek, korkuyu güce dönüştü
rür. Kendine savunmasız olma iznini vermek, güçlü olmayı seç
mektir. B u, savunmasızlık-güç kutuplaşmasını görebil� ektir.
Kutuplaşmanın iki ucu bir ve aynıdır. Savunmasız olabilmek en
büyük güçtür. Tüm zırhlar silahtır. Tüm silahlar korkudur. Her
savunma bir saldırıdır. Savunma silahları, saldırı silahlarıdır. Sa
vunmasızlık, korkusuz olmaktır. Acı korkudan kaynaklanır. Acı
ya basamak olan korku olmadığında korkusuz olursun. Bu en
büyük güvendir.
1 20
Açılım 23
121
Yaralar acıdan kaynaklanır. Acılar korkulardan kaynaklanır.
Korkular ayrı olma illüzyonundan kaynaklanır. Ayrılık direnç ile
yaratılır. Direnç inançlardan kaynaklanır. Ayrılık inancıyla dışa
rıdan bir şeyin bizi inciteceğine inanırız. Bu ayrılık olduğu inan
cıdır. Ayrılık bizi bütünselliğimizden ayırır. Aradığımız şey ayrı
olduğumuz boyutumuzdur.
1 22
larak, bu algılamanın üstün olduğuna inanmaktır. Tüm varlıkla
rın eşit olduğunu görememektir. Ayrımcı her yaklaşım kişinin
acı ve korku içinde olduğunun ilanıdır.
• Bazı durumlarda dişi enerji daha etkin ve gerekl idir, bazı du
rumlarda erkek enerji daha etkin ve gereklidir.
• S ınırlılık, birçok harika deneyim sunar. Sınırlılık özgürlükten
daha aşağıda değildir.
• Bazen iki uçta yaşanan deneyimler hiç de keyifli ve daha iyi
1 23
olmayabilir. Orta yol genellikle özgürlüğe giden yoldur.
• Hayatta hiçbir şeyin doğası kötü değildir. Yargılarımızı yara
tan algılama seçimlerimizdir.
• Yaralarımız varsa, daha çok para onu çözümlemeyecektir.
Yaralarımız daima kendisini ifade edecektir.
• Üstünlük duygusu kendimizi içine hapsettiğimiz yakınlaşma
korkusu kafesidir. Aşağılık duygusu da bir kafestir.
• Hiç kimseden daha iyi değiliz, hiç kimse de bizden daha iyi
değil. Biz hiç kimseden sonra gelmiyoruz.
1 24
şey bizimle dünya arasında durur. Olanı görmek yerine olanın
çarpıtılmış versiyonunu görürüz. Yargılardan özgürleştiğimizde
seçim ve tercih dünyasına adım atarız. Zihnimizin ayrımcılığıy
la değil, yüreğimizle yaşamı hissederiz. Kendini yargılamaktan
vazgeçtiğinde özgürce ve korkusuzca, ne olmak içinden geliyor
sa o olursun.
1 25
Açılım 24
1 27
şeyi yaratmak için önce istemediğimiz şeyleri ortadan kaldırma
yı istemek doğamızda vardır. Realitende yeni şeylerin olmasını
arzu etmenin kendisi, kontrol arzusu değildir. Bu arzuyu uygu
lamaya koyduğunda kontrol başlayabilir. Yaratıcılığı kontrolden
ayıran şey, arzumuzu ifade etme biçimimizin izin vermeye mi,
realitemizi yadsımaya mı dayalı olduğudur. Kontrol bir reddediş
meselesidir. Yaratıcılık ise izin vermenin akışkanlığıdır.
1 28
de taşır. Mesajı görmek yerine acımızı reddedersek, o zaman
acı, ıstıraba, kedere, acı çekmeye dönüşür. Acılar, özgürlük yo
lunun işaret levhalarıdır.
1 29
ğumuzda, o şeyi realitemizden çıkarırız . Çünkü artık ne özdeş
leşme vardır, ne de özdeşleşme bağını koparmaya çalışma çaba
sı. Olanın olduğu gibi olmasına izin verir ve yolumuza devam
ederiz.
1 30
daima bizi yansıttığı için onu olduğu gibi kabul ettiğimizde,
onun akmasına ve değişmesine izin veririz. Hayatın akışına izin
verdiğimizde ne bir deneyime yapışırız ne de deneyimi kendi
mizden uzaklaştırmaya çalışırız. Sadece deneyimin içinde olu
ruz. Bu, şimdide olmaktır.
131
Açılım 25
Bolluk İçindesin
1 33
olduğunda istediğin şeyi yapmakta, olmak istediğin kişi olmak
ta özgür olursun. Tüm bunlar aynı zamanda büyük değişim po
tansiyelini temsil eder.
1 34
yarattığımız alanlar da devasa boyutlarda artabilir. Yoksunluk,
bağımlılıkları olan insanların bağımlılıklarını kontrol etme yol
larından biridir. Bolluğun özgürlüğüyle, hikayemizi tümüyle
yok etme yeteneğimizi acilen kullanabiliriz. Bu nedenle hayatı
mızda bolluğun olmaması bir hata değildir; bir anlamı vardır.
1 35
mediğimiz biçimde değiştirir. Bu öngörülebilen ve belirlenebi
len bir enerji değildir. Para hayatımıza yeni şeyler getirir, haya
tımızdan bazı şeyler götürür. Bolluk kontrol edilemeyen deği
şimdir. Bu kadar basit.
1 36
!aylıkla akar ki, asla kaybetme korkusu hissedilmez. B olluğun
zorluğu sadece ne kadar bolluğa sahip olma konusunda kendi
mize izin vereceğimizdedir. Hayatındaki değişimlerin akışı kar
şısında ne kadar güçlüsün? Ne kadar dönüşüme, özgürlüğe ve
sevgiye izin verebilirsin? Hikayenden ne kadar vazgeçebilirsin?
1 37
Açılım 26
İyileşerek Bütünleşmek
1 39
dış faktörlere bağlıdır. Bağımlılık, sahip olma ihtiyacını yaratır.
Çünkü güç kullanarak bir şeyleri realitede tutmaya çalışır. Bu,
kaybetme korkusunun ifadesidir. Eğer bağımlı olduğumuz şey
lere sımsıkı yapışmazsak, bizi terk edeceklerinden ve bizim de
onlarsız bir hiç olacağımızdan korkarız. Bu, hikayemizi bağım
lı olduğumuz şeylerle tanımlamaktır; onu kaybetmek, kendimi
zin bir parçasını kaybetmek gibidir. B ağımlılıklarla yaşamak,
korku içinde yaşamaktır.
1 40
Boşluğu doldurma arayışının ekstrem ifadeleri, takıntılı ( ob
sesif-kompulsif) davranışlar, kendine zarar verme ve fiziksel ba
ğımlılıklar şeklinde olabilir. Tüm bunlar bütünlük arayışı, boşlu
ğun acısından kaçma çabalarıdır.
141
değil, orada olmayı seçtikleri için vardır. Böyle bir yaşam, sev
giyle kuşatılmış bir hayat sürmektir ve bu sevgiye layık olduğu
muzu bilmektir.
1 42
Yarayı açmak, hikayendeki değişime izin vermektir. Açılım,
seni daima yaralarına doğru sürükler. Korku içinde olduğunda,
enerjini oraya doğru gitmemek için harcarsın. Yara seni kendisi
ne sana acı vermek için çekmez; seni çeker çünkü bir parçan
oradadır. Bu parçan seninle yeniden bütünleşmek istemektedir.
Tıpkı senin kendi bütünlüğünü aradığın gibi.
1 43
Açılım 27
1 45
bir kontrattır. Bu tür kontrat inançları, çoğumuzun hikayelerinin
köşe taşlarını oluşturuyor. Mutsuzluk duygumuzu dış faktörler
le özdeşleştirerek tanımlıyor.
1 46
Eğer kendi mutluluğun, etrafındaki insanların mutlu olması
na bağlı ise, asla gerçek anlamda mutlu olamazsın. Etrafındaki
insanlar mutsuzken kendi mutluluğundan suçluluk duyuyorsan,
bunun hiç kimseye yararı olmaz. Sadece kendi canlılığını, haz
zını ve kendi hayatını yadsımış olursun. Kendi mutluluğunun
belirleyicisi ve katalizörü sensin.
1 47
aynı kalır. Kendini kör etmek, görmeye gösterilen dirençtir. Di
renç, her şeyi olduğu yerde tutan güçtür. Mutluluğu seçmediği
mizi görmek, bizi yaralarımızı görüp onları iyileştirmeye teşvik
eder.
1 48
fikri sana bir risk gibi gelebilir; mutluluğu bulamama riski . . . bu
lursan yine kaybetme riski.
1 49
Açılım 28
Kendin Olmak
151
daha az sınırlayıcıdır. B ir boyutun, doğum seçimini sevgiyle ka
bul edip kucaklıyor. Doğmak, bu seçiminin nihai onayıdır.
1 52
Doğum seçiminin mükemmelliği içinde kendi potansiyeline
uyanmak, kendi sınırlarını özgürlük ve sevgiyle belirlemektir.
Uyanışta korkunun limitli tanımlamaları değil, özgür iradenin
hazla kullanımı ile yaratılan öz tanımlamalar vardır. Doğum se
çimlerinin armağanlarını gördükçe, onların senin limitlerin de
ğil, kendi deneyimlerine istediğin şekli vermene destek olan
güçler olduğunu da görürsün.
153
İnsan bedeni ölümlüdür. Varlığın yüceliğini hatırlamak için
tekrar tekrar ölünür. Uyanmak, bu yüceliği yaşarken hatırlamak
tır. B ir bakıma yaşarken ölmektir. Çünkü uyanmak bir zamanlar
bildiğimiz bireyselliğimizden özgürleşmek ve bireyselliğimizi
yeniden yepyeni bir şekilde keşfetmektir. Eski kendimizi tanım
lamadaki korkunun yerini, şimdiki tanımlamamızda sevgi al
mıştır. Uyanmak, varlığının özgürlüğünün bilincinde olmaktır.
Realiteni korkular ve bağımlılıkların ürettiği düşüncelerle değil,
yüreğindeki duygulara uygun olarak yaratmaktır. Uyanmak,
varlığını hissetmek ve bu duyguların hissedişinin ifadesi olarak
yaşamaktır.
1 54
Açılım 29
Netlik
1 55
düşünce, başkaları için de neyin iyi olduğunu onlardan daha iyi
bildiğimizi söyler.
1 56
zandırır. Netleşme, önümüze açılan seçimlerle oluşur. Seçimle
rimizin çoğu birçok parçadan oluşan inançlarımızın sembolik
temsilleridir. Örneğin; bir deneyimimiz bize, aşık olmanın hari
ka bir deneyim olduğunu, diğer parçamız acıya giden yol oldu
ğunu söyleyebilir. Bu çelişki aşkla ilgili bölünmüş inanç oluştu
rur. Eninde sonunda bu bölünme karşımıza seçim olarak çıkar.
Seçimlerimizden biri zevk veren aşk, diğer seçimimiz acı veren
bir deneyim olarak karşımıza çıkar. Hangi perspektifi tercih
edersek, o seçim bizim aşkla ilgili inancımızı netleştirir. Hangi
sini seçersek seçelim inancımız netleşmiş olur.
1 57
yonunu görene ve kendimizi korkunun sınırlamalarından özgür
kılana kadar. Bu aynı zamanda açılımın bizi daima direncin çö
zümüne doğru götürdüğünün temsilidir; oraya varmak için di
rencin derinliklerine dalmak durumunda kalsak bile.
1 58
Yüreğinin seni belli bir yola doğru götürdüğünü hissettiğin
de, kendi tanrısallığını hissediyorsun. İçsel rehberinin seni yön
lendirmesine izin verdiğinde, gittikçe artan güven her şeyi daha
da netleştirir. Bu netleşme, Tanrı benliğinle birleşmenin doğuşu
dur. Yüreğinle yaşadığında, açılımın hazzı gittikçe artacaktır. Bu
duygu haz olmaktır. Yüreğini takip etmek, kendini sevmektir.
1 59
Açıhm 30
iyileşmek
161
tır. Enerjimizi nereye akıtacağımız bizim seçimimizdir. Kendi
mizi nereye odaklanırsak onunla besleriz ve o realite bizi besler.
Bu birlikte yaratma boyutunda varlığımızın yeni deneyimlerini
yaşarız. Hayat, keşifler yolculuğudur.
1 62
me içten gelir. Kendini sevmek içten gelir. İ yileşmenin olabil
mesi için insanların kendi iyileşmelerinin katalizörleri olduğunu
kabul etmeleri gerekir.
1 63
Kendilerini iyileştirmeyi seçen ve bizim de iyileşmelerine
yardım edebileceğimiz kişiler zaten doğal olarak bizi bulurlar.
Biz de yüreğimizle ne yapmamız gerektiğini hissederiz.
1 64
Enerjini sevgi, haz ve özgürlüğe odaklamayı seçebilirsin.
Yüreğinden seçim yaparak, sevginin mıknatıs gücüyle odaklan
dığın deneyimi kendine çekebilirsin. Korku ve acıları yargıladı
ğında onlarla bağlantı kurarsın. İ drak, koı;ktuğunu reddetmek ve
bağımlı olduğun şeye sahip olma ihtiyacından yüreğe doğru ya
pılan yolculuktur. Herkesin seçimine saygı göster. Korku ve acı
yı seçmek de sevgi ve haz kadar kabul edilebilir bir seçim. Hiç
bir yol yanlış değildir. İ şte bu seçim özgürlüğüdür.
1 65
Açılım 31
Gerçek
1 67
Çünkü rezonans sevginin ifadesidir. Yüreğin seni daima sevgiye
doğru götürür. Çünkü sevgi bütünselliğin ifadesidir.
1 68
rimizi bir başkasına atfederek, hizmet edilmesi gereken efendi
ler (peygamberler, tanrılar, yüce kişiler) yarattık. Mutlak doğru
ya sahip efendilerin varlığıyla, kendi yüceliğimizden ayrıldık.
1 69
bizi Tanrı benliğimize yaklaştırır. Değerimizin ölçüsünü, "ger
çeği" ne kadar bildiğimizin üzerine belirlersek, başlangıçta mut
lak gerçek fikrinden ayrılmakta zorluk çekebiliriz.
Seni ileriye doğru çeken her şey, hangi yüzle görünürse gö
rünsün sevgidir. Spiritüel dediğin, yücelik dediğin her şey, sev
gi olan senin , sana yaptığı çağrıdır. Bu sevgi açılımdır. Bu sev
gi senin realitendir. Bu sevgi senin deneyimindir. Bu sevgi her
şeyi yaratandır. Kendinin sevgi olmadığını sandığın illüzyon
içinde, her şeyin sevginin yansıması olduğuna inanmakta güçlük
çekebilirsin. Kendinin sevgi olduğunu gördüğünde, realitenin de
sevgiyle yaratıldığını görürsün.
1 70
Açılım 32
171
nü kazanırsın. Yüreğinde ne hissediyorsan ona inan. Bu özgür
lüktür.
1 72
Yüreğin Pandora'nın Kutusu değil. İçinde olanlardan kork
ma. Bu temel korku, içimizde bir vahşi olduğu ve temelde ka
otik bir öze sahip olduğumuz düşüncesinden kaynaklanıyor. Bu
düşünce ile içimizdeki güçten ayrıldık. Gücümüzü ve yüceliği
mizi zihnimizin kontrolüne teslim ettik ve sınırsız özgürlükten
korkar hale geldik. Kendimizi kontrol ederek güvende hissede
bilmek için, kurallar, yasalar, sınırlar, ahlakçı değerler ve davra
nış sınırlamaları yarattık. Sınırsız olmaktan korkarak, korku
içinde birbirimizi kontrol etme yarışına girdik. Her insan nihai
olarak kendi seçimini yapar. Ama birlikte yaratılan korku at
mosferi içinde, başkalarının seçimlerini etkilemek mümkündür.
173
istiyorsan bu senin seçimindir. Ama böyle bir realite yeni dene
yimlere kapalı bir realitedir. Sadece bildiklerinle sınırlı, tanıdık
bir realite içinde yaşadığında, kendine sadece sana tanıdık gelen
deneyimleri yaşama izni verdiğinde, monoton bir yaşam yaratır
sın. Sürekli kendini tekrar eden bir yaşam.
1 74
Açılım 33
Kendini İyileştirmek
1 75
zonans değişecektir. Kullanacağım sözcüklerin değişecek olma
sından heyecan duyuyorum. Sözcükleri değiştireceğim. Sözcük
lerle birlikte . değişeceğim. Bu sözcüklerin rezonansı ve onlara
yüklenen anlam, her okumada değişecektir.
1 76
Fundamentalizm korkusu fundamentalistleri yaratır. Korku
ve ayrılık aynıdır. Korku katılık yaratır. Katılık korku yaratır.
Fundamentalizm, kontrol edilemeyen gerçeğin değişimi korku
sudur. Bu dönemde, kolektif olarak korkudan korkuyoruz. Yara
larımız bu kadar derin. Korkularımızdan özgürleşmeye böylesi
ne kapalıyız. Uyanmak hem en büyük korkumuz hem en büyük
hazzımız. Uyanmak koşullu korku ve koşullu sevgi kutuplaşma
sının çöküşüdür.
1 77
Tanrı'yı sınırsız sevgi ve özgürlük boyutundan alıp, yaratıcı
lık gücümüzden ayrılmamızın sembolü yaptık. Bugünkü Tanrı
sözcüğü, bu yaranın sembolüdür. Dinlerin Tanrı fikri bir yaradır.
B izim Tanrı sözcüğünden duyduğumuz rahatsızlık, bu yaranın
sembolüdür. Bu kitap, kendimdeki Tanrı 'nın iyileşmesidir. Din
sel Tanrı sözcüğünden, sevgi anlamına gelen Tanrı 'ya dönüş
yolculuğumun deklarasyonudur.
1 78
Varılacak yer yok, sevgi yolculuğu var. Ö zünden sevdiğinde,
özünü hissedersin.
Her şey senin içinde. Her şey sevgide. Sevgi her yerde. Sev
giyle Tanrı ihtiyacımı özgür bırakıyorum.