You are on page 1of 13

M.

Kadıoğlu

ANKYRA TİYATROSU: ÖN RAPOR

¸ Nalan Akyürek Vardar’ın


Anısına ¸

Zusammenfassung
Vorbericht über das Theater von Ankyra

Es handelt sich um den Vorbericht über die aktuellen Forschungen im 1982 entdeckten und bisher nicht
ausführlich publizierten Theater von Ankyra (Ankara), das im Rahmen eines Projektes zur Erforschung
des gesamten antiken Stadtareals von Ankyra und der Bearbeitung der bekannten Bauten neu untersucht
wird. Neben der typologischen Analyse des Grundrisses und der scaenae frons werden neue
Rekonstruktionsvorschläge für das Theater vorgestellt. Das höchstwahrscheinlich in augusteischer Zeit
errichtete Theater weist neben den römischen kleinasiatische Eigenschaften auf. Typisch kleinasiatisch ist
etwa der einen Halbkreis überschreitende Grundriss des auf dem natürlichen Hang des Hügels errichteten
Zuschauerraumes. Auch die durchlaufende und geradlinige Vorderwand des Bühnenhauses mit fünf Tü-
ren ist dem östlichen bzw. kleinasiatischen Typus von Theaterfassaden zuzuweisen.

İLK ARAŞTIRMALAR VE KAZILAR ronun yerini tespit etmiştir. Aynı yüzyılın


ikinci yarısında, G. Perrot – E. Guillaume,
Antik Ankara (Ankyra) tiyatrosu, antik
çevrede gördüğü blokların bir tiyatroya ait
kent planının çıkarılmasına yönelik sürdürülen
olabileceğinden söz etmiştir.3 1982 yılında
“Ankyra Kent Planı ve Yapıları” adlı araştır-
bir temel kazısı sırasında tesadüfen kalıntı-
mada1, 2002 yılından itibaren bilimsel olarak
larına rastlanan tiyatro, 1982-1986 yılları
tekrar ele alınmıştır. Tiyatro’da yapılan yeni
arasında Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-
ölçümlerle farklı bir rekonstrüksiyon önerisi
Coğrafya Fakültesi, Klasik Arkeoloji Ana-
getirilmiş ve araştırmanın geçici sonuçlarına
bilim Dalı öğretim üyelerinin bilimsel da-
aşağıda değinilmiştir.
nışmanlığı ve Anadolu Medeniyetleri Mü-
XIX. yüzyılın ilk yarısında Anadolu’yu ge- zesi uzmanlarının katılımı ile gerçekleştiri-
zen İngiliz gezgin W. J. Hamilton2 antik tiyat- len kazılarla ortaya çıkarılmıştır4 (Res. 1.
2).
1
Bu araştırma, şahsım ve Dr. Kutalmış Görkay tarafın-
Tiyatro olarak tanımlanan yapı,
dan Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü ve Anıt- Augustus ve Roma Tapınağı’nın güney-
lar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 24.07.2002 tarih doğusunda, Ankara Kalesi’nin Bent Dere-
ve 12184 sayılı izniyleriyle gerçekleştirilmiştir. Çalışma- si’ne bakan kuzeybatı yamacında yer al-
larımızda bizi destekleyen Müze Müdür Vekili Sayın maktadır5. Yaklaşık 50 x 43,5 m ölçülerin-
Hikmet Denizli’ye ve Sayın Vahap Kaya’ya teşekkür
ederiz. Ayrıca Tiyatro’nun ölçülmesinde büyük bir özve-
3
riyle çalışan Kemal Gülcan’a, Levent Özcan’a ve eşim Perrot – Guillaume 1872, 156.
4
Nurcihan Kadıoğlu’na candan teşekkür ederim. Bu pro- Kazılar hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.
jeyi ortak yürüttüğüm meslektaşım Kutalmış Görkay’a Bayburtluoğlu 1987, 9–23, Res.1–23.
5
vermiş olduğu fikirlerden dolayı ayrıca teşekkürü bir Antik tiyatro 2263 ada 14 No’lu parsel’de Hisar
borç bilirim. Parkı Caddesi ile Pınar Sokak arasında kalan eski
2
Hamilton 1842, 126; II 1843, 123. Berlin Oteli bitişiğinde yer almaktadır.

1
Ankyra Tiyatrosu: Ön Rapor

deki bu yapı, cavea, orkestra, proskenion ve Cavea beş merdiven sırası ile dört
büyük olasılıkla iki katlı scaenae frons ile cunei’ye (bölüme-dilime) ayrılmış olmalı-
birlikte sahne binasından oluşmakta idi. dır14. Hem cavea’daki oturma sıraları hem
de bunların alt yapıları tamamen tahrip
1. CAVEA
olduğundan cavea’nın orijinal şekli hakkın-
Doğal bir tepe yamacına inşa edilmiş olan da bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Büyük
cavea, olasılıkla iki bölümden (alt ve üst olasılıkla caeva bir diazoma ile iki bölüme
cavea) oluşmaktaydı. Günümüze kadar sadece ayrılmıştır. Alt cavea’da olasılıkla 10 ve üst
alt cavea’nın alt yapısı koruna gelmiştir. Her cavea’da ise 18, toplam 28 oturma sırası yer
iki cavea’yı birbirlerinden ayıran diazomaya almakta idi. Diazoma’nın, yerinde korun-
ait olabilecek andezit bloklar, kuzey-doğu muş andezit blokların yardımıyla parodos
parodos’un üst kısmında kısmen görülebil- tonozları üzerinde inşa edilmiş olduğunu
mektedir. söylemek mümkündür (Çiz. 1, 4; Res. 3, 4).
23° kuzeybatı yönünde inşa edilmiş olan Diazoma’nın cavea gibi tamamen tahrip
cavea, inşa yönüyle Anadolu’daki diğer 101 olmuş olması her hangi bir ölçü verilmesini
tiyatrodan sadece 10 tiyatro ile benzerlik gös- mümkün kılmamaktadır.
terir (Antiocheia Epidaphnes, Alabanda, Cavea’nın oturma sıraları, yer yer yerli
Apollonia, Kremna, Kyzikos, Letoon, kayanın oyulması ile, yer yer de moloz taş-
Magnesia, Phaselis, Tlos ve Troia)6. Yamaca harç dolgusu ile oluşturulan temel üzerine
yerleştirilmiş olan bu yapı, vadiden (Hatip andezit blokların yerleştirilmesiyle oluştu-
Çayı) gelecek olan hava sirkülasyonuna açık- rulmuştur. Kazı çalışmaları sırasında tek bir
tır. Dolayısıyla bu yapının, hem topoğrafik in situ oturma sırası bloğu bulunamamasına
hem de klimatik açıdan Vitruvius’un tiyatro rağmen biri kırık, diğeri sağlam olmak üze-
inşası için öngördüğü kurallara7 uygun olduğu re 41 cm yüksekliğinde iki adet andezit
söylenebilir. blok tespit edilebilmiştir15. Tiyatronun
Cavea’nın yarı çapı, kazı raporunda belir- oturma sıralarına ait bloklar, büyük ölçüde
tildiği gibi ne yarım dairedir8 ne de H.P. Ankara surunda yapı malzemesi olarak
Isler’in Anadolu tiyatroları bahsinde belirttiği9 ikinci kez kullanılmıştır16. Üst profilleri
gibi yarım daireden küçüktür. Analemmata’ya düzleştirilerek ya da olduğu gibi surda kul-
birleşen dilimlerin (cunei) belirli bir bölümü lanılan bu bloklar, surun batı duvarında
Aspendos10, Nysa11 ve Perge12 tiyatrolarında hala görülmektedir Sur duvarında devşirme
olduğu gibi her iki tarafta da parodos tonozları olarak kullanılan oturma sıralarına ait blok-
üzerine inşa edilmiş olmalıdır. Dolayısıyla lar, hem profil hem de yüksekliklerine göre
cavea, yarım daireden daha büyük ‘D’ formlu iki gruba ayrılırlar. 41 cm yüksekliğinde ve
bir plana sahiptir (Çiz. 1, Plan)13. altta düz silme ile başlayıp içbükey profille
devam eden ve yine bir düz silme ile sonla-
nan oturma basamakları, söz konusu tiyat-
6
Bu tiyatrolar için bkz. Isler 1994b, 354. 362. 369. 390.
roya ait olmalıdır (Çiz. 2; Res. 5). İçbükey
406. 447. 470. 475. 515. 527. profille başlayıp düz silme ile sonlanan
7
Tiyatro inşa alanının seçimi üzerine bkz. Vitruvius, de diğer blokların yükseklikleri ise 45-47 cm
architectura, V 3, 1-8; V 6, 8,1: Mimarlık Üzerine On arasında değişmektedir. Bu blokların profil-
Kitap, çev. S. Güven (1990).
8 leri, antik kentin bu zamana kadar bilinme-
Bayburtluoğlu 1987, 12.
9
Isler 1994b, 362.
10 14
Lanckoronski 1890, 103 vd. Lev. 21, 24. Bayburtluoğlu 1987, 12 vd.
11 15
Kadıoğlu 2002, 22 vd. Lev.1. Bayburtluoğlu 1987, 12.
12 16
İnan ve diğ. 2000, 286 vd. Res.3. Bayburtluoğlu 1987, 12; Kökdemir 2003, 24 vd.
13
Çizimleri tamamlayan eşim Nurcihan Kadıoğlu’na Res.6. Tablo 1; yapılan bu çalışmada dış ve iç surda
teşekkür ederim. toplam 27 oturma sırası tespit edilmiştir.

2
M. Kadıoğlu

yen stadyumuna17 ait olabilecek oturma basa- ğiyle vurgulanması Anadolu Hellenistik
maklarının profilleriyle aynı olmakla birlikte Dönem tiyatroları için karakteristik bir
yükseklikleri (41–43 cm) farklıdır (Çiz. 3; özelliktir23.
Res. 6). Dolayısıyla söz konusu blokların,
Parodoi
kentin başka bir kamu binasına ait olabileceği
düşünülebilir. Analemma duvarı kuzeydoğuda ve gü-
neybatıda birer tonozlu girişle (Parodos)
Kazı raporlarına göre merdiven basamak
bölünmüştür. Üstü kapalı olan bu geçitler
genişlikleri 55 cm, yükseklikleri ise 19–23 cm
(parodoi), seyircilerin yapının dışından
arasında değişmektedir18. Kazılarda kireç ta-
(kuzey ve batı) orkestraya ve dolayısıyla
şından üç adet aslan ayağı bulunmuş olmasına
cavea’daki yerlerine geçmelerini sağlıyor-
rağmen, bu blokların bugün nerede oldukları
du. Böyle üstü kapalı parodoslar, ilk kez
bilinmemektedir. Bu aslan ayakları, büyük
M.Ö. erken 2. yüzyılda Menderes
olasılıkla cavea’dan orkestraya inişi sağlayan
Magnesiası24 tiyatrosunda karşımıza çıkar.
merdivenlerin yanlarında kullanılmış olmalı-
Roma İmparatorluk Dönemi’nde, kesme taş
dır.
bloklarla inşa edilen üstü kapalı-tonozlu
Anadolu tiyatroları ile karşılaştırıldığında girişlerin Anadolu-Roma tipli tiyatrolarda
Ankyra tiyatrosu yaklaşık 45 m cavea çapıyla da büyük ölçüde kullanıldığı görülmekte-
Rhodiapolis19 tiyatrosu gibi (41,5 m), küçük dir25. Benzer bir çözüm Nysa tiyatrosu gi-
tiyatrolar grubuna girer. Anadolu’daki 95–105 rişlerinde de (Geç Hellenistik-Erken Roma
m cavea çaplı tiyatrolar, yaklaşık 7.000 – Dönemi) uygulanmıştır26. Hem analemma
10.000 kişi kapasitelidir20. Dolayısıyla Ankyra duvarı hem de parodos tonozları kesme
tiyatrosu için önerilen 10–15.000 kişilik otur- andezit bloklarla inşa edilmiştir. Bu blokla-
ma kapasitesi (suggesting a seating capacity rın birleştirilmesinde kırlangıçkuyruğu
of some 10–15.000, with four separate access kenetler kullanılmıştır.
stairways)21 doğru olamaz.
Yapının dışından, yani kuzeybatıdan,
Analemmata cavea’ya ulaşabilmek için, biri geçiş holü
diğeri ise parodos olmak üzere iki tonozlu
Analemmata çok düzgün işlenmiş bosajlı
mekânı kullanmak gerekmektedir.
andezit bloklardan pseudo-izodomik22 tarzda
Cavea’nın kanatları, bu tonozlu geçişler
inşa edilmiştir. Kapı sövelerinde ve kemer
üzerinde de devam ederek analemma duva-
başlangıçlarında ise atkılı bir örgü sistemi
rına birleşiyor olmalıdır. Hem geçiş holü
görülür. İç mekan duvarlarında ise yine bosajlı
tonozunun, hem de parodos tonozunun
olmak üzere tam pseudo-izodomik örgü siste-
cavea’nın eğimine uygun olarak orkestraya
mine uymayan bir örgü ile karşılaşılır. Ankyra
doğru eğimli yapılmış olması (Res. 3, 4) bu
tiyatrosu, sahne binasında, analemma ve
tonozların aynı zamanda oturma sıralarına
parodos tonozlarında görülen özenli taş işçili-
bir alt yapı oluşturmuş olduklarını göster-
ğiyle öne çıkmaktadır. Tiyatro dış cephelerinin
mektedir (Çiz. 1, 4). Böylelikle cavea ile
ve özellikle cavea’nın böyle özenli taş işçili-
sahne binası birleştirilmiştir. Anadolu’da bu
tür plana sahip benzer bir tiyatro yapısına
17
18
Görkay 2004 (baskıda) rastlanmamasına rağmen M.S. 3. yüzylın
Bayburtluoğlu 1987, 12. ilk yarısına tarihlenen Kibyra
19
Isler 1994b, 491.
20
Kadıoğlu 2002, 27. Tablo.1.
21 23
Bennet 2003, 37. Isler 1999, 683.
22 24
Genel olarak krş. Vitruvius II, 8, 6 Res.5,2; Martin Dörpfeld 1894, Lev.1 ve 3, 2.
25
1965, Res. 182; Orlandos 1968, 147 vd. 152. Res. 165,4; Bernardi Ferrero 1974, 61 vd.; Isler 1999, 685.
26
Müller-Wiener 1988, 68. Res. 29,4; Ginouvès 1992, 33 Bernardi Ferrero 1970, 117. Res. 110 Lev. 21; Isler
vd. Lev. 16,9; Adam 1994, 110. Res.146. 1999, 685 vd.; Kadıoğlu 2002, 27 vd.

3
Ankyra Tiyatrosu: Ön Rapor

Bouleuterion’u27, plan bakımından Ankyra düzen, en azından parodoslarda ölçüsel


tiyatrosu ile yakın benzerlik gösterir. olarak birbirini tutmamaktadır.
Kuzeydoğu Analemma duvarındaki 2,10 2. ORKESTRA
m genişliğinde ve 2,68 m yüksekliğindeki
Yarım daireden daha büyük olan
kemerli28 açıklık ile geçiş holüne ulaşılmakta-
cavea’sı ile Ankyra tiyatrosunun orkestra
dır. Kemerin sadece başlangıç blokları in situ
çapı, yaklaşık 12,30 m dir. 1,22 m derinli-
olarak koruna gelmiştir. Bu kapı açıklığının
ğinde ölçülebilen orkestrayı, kesme gri-
kemerle birlikte toplam yüksekliği 3,73 m
beyaz kireçtaşı bloklarla inşa edilmiş bir
olmalıdır. Bir tonoz ile kapatılmış olan 5 x 12
duvar çevrelemektedir. Bu duvara ait çok
m ölçülerindeki bu geçiş holü, kuzeydoğudan
az sayıda kireçtaşı blok korunmuş olduğu
güneybatıya doğru eğimlidir. Tonozu oluştu-
için bu duvarın bir korniş blok sırası ile
ran blokların sadece ilk sırası kısmen korun-
bitip bitmediğini söylemek mümkün değil-
muştur. Bu tonoz, sahne binası önünde yer
dir. Kazılar sırasında da böyle bir korniş
alan scaenae frons ve proskenion ile aynı hi-
bloğu tespit edilememiştir.
zadadır. Dolayısıyla sahnede sergilenecek
oyunu ya da gösterileri buradan seyretmek Orkestra tabanının iki farklı opus sectile
mümkün olsa da oyunun tadına varmak için bu motifiyle döşenmiş olduğu görülmektedir.
yerler tercih edilmemiş olsa gerekir. Benzer örnekler, 1995 yılında ortaya çıkar-
tılan Ulus’daki Sümerbank binasının gü-
Geçiş holünün güneydoğu duvarında 1,86
neydoğusunda Roma caddesine bitişik olan
m genişliğinde ikinci bir kemerli kapı yer al-
dükkân tabanlarında da görülmektedir30.
maktadır. Kemer başlangıcına kadar 1,5 m
Orkestranın güney ve güneydoğu tarafında
yüksekliğinde olan ve dokuz adet andezit ke-
altıgen biçimli kireçtaşı plakalarla oluşturu-
mer bloğundan oluşturulan bu kemer sağlam
lan bal peteği motifi, doğu ve kuzey doğu
olarak günümüze kadar korunmuştur (toplam
tarafında ise düzgün sekizgenler kullanıl-
yükseklik 2,90 m). Bu kapıdan geçtikten sonra
mıştır. Farklı motif gösteren panolar geniş
asıl parodosa ulaşılır. 2,40 m genişliğinde ve 9
dikdörtgen pervazlarla birbirlerinden ayrıl-
m uzunluğundaki bu parodos, diğer tonozlar
mışlardır.
gibi kesme andezit bloklardan yapılmış bir
tonozla kapatılmıştır. Bu tonozun bir kısmı Proskenion duvarı ile orkestra döşeme-
üzerinde de oturma sıraları devam ediyor ol- sinin birleştiği yerde inkrustasyon olarak
malıdır. Hem geçiş holünün hem de bu duvar kaidesi (toichobat) ve proskenion
parodosun tabanı polygonal teknikte andezit duvarı üzerinde kalın bir tuğla harç kalıntısı
bloklarla döşenmiştir29. hala görülebilmektedir. Bu harç proskenion
duvarının mermer plakalarla kaplandığını
Tiyatronun kuzeydoğusundaki bu uygu-
göstermektedir. Ayrıca parodos çıkışları da
lama aynı şekilde simetrik olarak güneybatıda
büyük kireçtaşı bloklarla kapatılmıştır.
da uygulanmış olmalıdır. Güneybatı tarafında-
ki geçiş holünün tamamı ve parodosun bir Tiyatroda yapılan değişiklikler sırasın-
kısmı henüz kazılmadığı için bu simetrik dü- da orkestrayı derinleştirmek amacıyla bü-
zeni kontrol etme olanağına şu an sahip deği- yük olasılıkla ilk oturma sıraları da kaldı-
liz. Fakat belirtmek gerekir ki bu simetrik rılmış olmalıdır. Opus sectile döşeme daha
geç bir döneme (Erken Bizans) işaret ediyor
olsa da proskenion duvarının mermer pla-
27
Bernardi Ferrero 1966, 27 vd. Lev. 9-11; Balty 1991, kalarla kaplanmış olması ve orkestra duva-
519 vd. Res. 254; Isler 1994b, 435. rının düzgün kireç taşı bloklardan inşa
28
Kemer Terminolojisi için bkz. Höcker 1998, 1058-
1061.
29 30
Bayburtluoğlu 1987, 13 vd. Res.8. Kadıoğlu 1997, 351 vd.

4
M. Kadıoğlu

edilmiş olması, bu yapının geç dönemlerde şılmaktadır. Dolayısıyla pulpitum yüksekli-


(M.S. 3. yüzyıldan itibaren) başka amaçlar için ği 122 cm civarında olmalıdır.
kullanılmış olduğunu göstermektedir. Tiyatro-
Vitruvius, Roma tiyatrosu bahsinde,
larda yapılan benzer değişiklikler gladyatör
pulpitum’un Yunan tiyatrolarında daha
dövüşlerine, hayvan mücadelelerine ve su
derin olması gerektiğini ve pulpitum yük-
oyunlarına işaret etmektedir. Genellikle tiyat-
sekliğinin orkestrada oturanların sahnedeki
rolardaki bu tür değişiklikler, Roma İmpara-
tüm oyuncuları izleyebilmeleri için de 5
torluğu sınırları içerisinde amphitiyatronun az
ayaktan (1,47 m) daha yüksek olmaması
yayılım bulduğu doğu yarısında gerçekleşmiş-
gerektiğini bildirmektedir32. Hellenistik
tir31. Anadolu’da Ephesos, Milet, Nysa, Perge
kökenli Anadolu tiyatroları proskenion
ve Side tiyatroları arena’ya dönüştürülen tiyat-
yükseklikleri, genelde 8 ile 10 Roma ayağı
rolar için güzel örneklerdir.
(ca. 2,35 m – 2,94 m) arasında değişmekte-
3. PULPİTUM (Proskenion) dir33. Ankyra tiyatrosu 122 cm (ca. 4 ayak)
pulpitum yüksekliği ile Vitruvius’un ön-
Yapının orijinal pulpitumu (proksenionu)
gördüğü Roma tiyatrosu pulpitum (sahne)
hakkında elimizde çok az bilgi bulunmaktadır.
yüksekliğine uyar ve böylelikle Aspendos
Korunmuş olan pulpitum duvarı, çok daha geç
tiyatrosu gibi Anadolu Roma tiyatroları
dönemde eski pulpitum yıkılarak yapılmış
içerisinde yerini alır. Pulpitum derinliği
olmalıdır. Bu değişiklik, büyük olasılıkla
sahne binası ön duvarına kadar scaenae
cavea’nın su oyunları için bir kolymbetraya
frons podyumları dahil 8,60 m dir. Scaenae
(su havuzuna) dönüştürülmesi sırasında (M.S.
frons podyumları pulpitum üzerine yaklaşık
3. yüzyıl) yapılmış olmalıdır.
olarak 110 cm taşmaktadır.
Harçlı tuğla örgü ile yapılan bu duvar, her
Cavea’nın Tipolojisi
iki taraftan (kuzeydoğu ve güneybatı) dört
basamaklı birer merdivenle bölünmektedir. Bu Ankyra tiyatrosu, çoğu Anadolu tiyat-
merdivenler, orkestradan pulpitum üzerine rosunda olduğu gibi Hellenistik bir tiyatro-
geçişi sağlamaktaydılar. Merdivenler Ephesos, nun devamı değil, başlı başına yeni bir Ro-
Nysa ve bir çok Anadolu tiyatrosunda olduğu ma Dönemi yapısı olarak belirtilmesine
gibi büyük olasılıkla Erken Bizans döneminde rağmen34 tamamen Roma’ya özgü planda
inşa edilmiş olmalıdır. da yapılmamıştır: Cavea’nın yarım daireyi
aşması ve doğal bir yamaca yaslanması,
Nişlerle süslenmiş olması gereken orijinal
Roma geleneğinden ayrılan yönleridir. Ay-
pulpitum’un nasıl bir cepheye sahip olduğunu
rıca scaenae frons’un Anadolu tipinde inşa
söylemek şu an için mümkün değildir.
edilmiş olduğu da açıkça görülmektedir.
Pulpitum’dan hyposkeniona geçiş kapatılmış
olmasına rağmen hyposkenion içerisinde farklı Ankyra tiyatrosu, Vitruvius’un Roma
büyüklüklerde ve birbirleriyle pencere biçi- tiyatrosu için ön gördüğü kurallardan sade-
mindeki açıklıklarla bağlantılı olan, dokuz ce pulpitum yüksekliği ile uyuşmaktadır.
hücre görülebilmektedir. Kanatları, geçiş holü ve parodos tonozları
üzerinde yükselen cavea’nın sahne binasıy-
Pulputim yüksekliği, orkestra taban seviye-
la birleşerek bir bütün oluşturması da Roma
sinden kuzeydoğuda yer alan kireçtaşı
özelliği olarak sayılabilir.
orthostadının üst kısmına kadar yaklaşık ola-
rak 122 cm dir. Aynı yüksekliğe, scaenae
frons podyumlarının oturduğu temelin üst
kısmından ölçüldüğünde de aşağı yukarı ula- 32
Vitruvius, V, 6, 2.
33
Sahne yüksekliği için bkz. Bulle 1928, 299;
Fiechter 1914, 60. 90 vd.
31 34
Isler 1994a, 123. Bayburtluoğlu 1987, 16; Güven 2001, 113.

5
Ankyra Tiyatrosu: Ön Rapor

Bu özellikleriyle Ankyra tiyatrosu hem lirtilen Roma tiyatrosu şemasına uygunluk


Vitruvius’un belirttiği Roma Tiyatrosu35 hem gösterir44.
de Anadolu-Roma tiyatrosu özellikleri taşı-
Vitruvius’un ön gördüğü oranlara gö-
maktadır. Anadolu-Roma tiyatrosu için yarım
re45, sahne ön duvarının ortasından orkestra
daireden daha büyük bir cavea, yüksek bir
merkezine olan mesafenin, Yunan tiyatrosu
proskenion ve düz devam eden scaenae frons
için bir yarıçap, Roma tiyatrosu için yarım
(Anadolu tipi) karakteristik özelliklerdir36.
yarıçap olması gerekmektedir. Ankyra ti-
Sahne yüksekliği ile Ankyra tiyatrosu Anado-
yatrosunda bu mesafe 8,60 m’dir (yarıçap
lu-Roma tipi tiyatrolarından ayrılır. Anado-
6,15 m). Dolayısıyla Roma tiyatrosu için
lu’da Pergamon37, Aspendos, Olympos ve
önerilen yarıçapın yarısı 3,75 m olarak
Phaselis38 tiyatroları dışındaki çoğu Roma
hesaplandığında 8,60 m’lik mesafe önerilen
İmparatorluk dönemi tiyatroları, yarım daireyi
ölçünün yaklaşık 2,3 katı kadardır. Bu ku-
aşan cavea’larıyla (Koilon) Grek planını, do-
ral, Yunan tiyatrosu için uygulandığında
layısıyla Anadolu-Hellenistik geleneğini de-
ölçülen mesafe (8,60 m) bir yarıçaptan
vam ettirmişlerdir39.
(6,15 m) 2,45 m daha büyüktür. Bu yüzden
Ankyra tiyatrosunun, sahne binası ve or- Ankyra tiyatrosunun Vitruvius’un ne Yu-
kestra oranları bakımından Vitruvius’un ön nan ne de Roma tiyatrosu için ön gördüğü
gördüğü kurallara40 ne kadar uyduğu araştırıl- şemaya diğer birçok Anadolu tiyatrosunda
maya çalışılacaktır. Günümüze kadar yapılan olduğu gibi uyduğu kesinlikle söylenebilir.
tiyatro araştırmalarında çok az sayıda tiyatro
4. SAHNE BİNASI
yapısının Vitruvius’un ön gördüğü kurallara
uygun olduğu belirlenebilmiştir41: Bunlar ara- Cavea’ya kuzeybatıdan birleşen sahne
sında Grek tiyatrosu olarak Priene42, Knidos binası, 7,75 m genişliğinde ve 30 m uzun-
aşağı tiyatro, Kaunos, Iasos, Oinoanda, luğunda dikdörtgen planlı bir yapıdır. Sah-
Messene, Atina Dionysos tiyatrosu, ne binasının sadece alt katına ait (depo katı)
Demetrias, Delos ve Epidauros43 tiyatroları temel blokları günümüze kadar korunmuş-
sayılabilir. Vitruvius ile çağdaş olan sadece tur. Tiyatronun diğer bölümlerinde olduğu
Roma’daki Marcellus tiyatrosu ile Ostia tiyat- gibi sahne binası da çok düzgün işli büyük
rosu, Vitruvius’un ön gördüğü ve aşağıda be- andezit bloklarla inşa edilmiştir. Duvar
kalınlığı 115 – 160 cm arasında değişmek-
tedir.
35
Vitruvius VI 6, 1-9.
36
Isler 1999, 683 vd. Hyposkeniondan sahne binasının alt
37
Bernardi Ferrero 1970, 21-34. Taf.3-5; Isler 1994b, mekânına geçişi sağlayan sahne binası ön
396-400. duvarının ortasında bir adet açıklık (kapı)
38
Özbek 1993 56 vd. yer almaktadır. Sahne binasının bodrum
39
Isler 1994a, 121; 1994b 505; Isler 1999, 683; Corni
1994, 136 vd. katının tavanını daha doğrusu sahne binası
40
Yunan ve Roma tiyatroları için bkz.Vitruvius (V 6; V ilk katının tabanını, çok büyük bir olasılıkla
7), genel Literatür için bkz. Müller 1886, 15 vd; ahşap bir konstrüksiyon taşımaktaydı. Sah-
Dörpfeld – Reisch 1896, 158 vd. 385 vd.; Dörpfeld 1897, ne binasının kuzeybatı duvarında, birinci
439-462; Bethe 1898, 313-323; Fiechter 1914, 59 vd.;
Bulle 1928, 270 vd.; Fensterbusch 1934, 1384 vd.; Lepik
kat seviyesinde yer alan büyük dikdörtgen
1949, 7-12; Riemann 1952, 2-38; Bieber 1961, 126-128; ahşap hatıl yuvaları, bunu açıkça göster-
Frézouls 1982, 343 vd.; Bernardi Ferrero 1974, 76 vd.; mektedir.
Gros 1982, 659-695; Small 1983, 55-68; Isler 1989, 141-
153; Sear 1990, 249-258; Tossi 1994, 171 vd.; Sear
1994, 181-201. Res. 1-5; Gros 1996, 272 vd.
41
Isler 1989, 141 vd.; Sear 1994, 181 vd.
42 44
Gerkan 1921, 64; Isler 1989, 143. Isler 1989, 249 vd. Res.13-14.
43 45
Isler 1989, 143 vd. Res.4-12. Vitruvius V 6, 1.

6
M. Kadıoğlu

Sahne binasının, düz devam eden ön duva- Batı yani Roma İmparatorluk tipi
rı, Anadolu geleneğinde kabul edildiği gibi 3 scaenae fronslarda sahne binası ön duvarı,
kapıyla değil46, 5 kapıyla pulpituma (sahneye) dolayısıyla cephe, üç büyük nişle bölüm-
açılmaktadır. lendirilmiştir. Basra53 ve Khamissa54 tiyat-
rosu bu tip için güzel birer örnektir. Genel-
Vitruvius’a göre47 Roma tiyatrosuna ait
de Anadolu dışında görülen bu tip tiyatro-
sahne binasının uzunluğu orkestra çapının iki
larda, nişler öyle derindir ki, sahne binası
katı, derinliği ise aynı çapın çeyreği kadar
ön duvarı tamamen çözülmüş etkisi yara-
olmalıdır48. 12,30 m orkestra çaplı Ankyra
tır55.
tiyatrosu Vitruvius’un öngörmüş olduğu kural-
lara uymamaktadır (7,75 m x 30 m). Doğu yani Anadolu tipi scaenae
fronslar düzgün devam eden bir arka duvara
Scaenae frons
sahiptirler. Anadolu tipinin karakteristik
Scaenae frons, sahne binasının önünde, al- özelliği, scaenae frons arka duvarının 5
çak bir pulpitum üzerinde yükselen olasılıkla kapı ile bölünmüş olmasıdır. Ayrıca bu
iki katlı bir cephe mimarisine sahipti. Sahne tipte arka duvar, ancak kapılar ve küçük
binasının ve dolayısıyla scaenae frons’un kaç nişlerle vurgulanmıştır. Aspendos tiyatrosu
katlı olduğu kesin olarak tespit edilememesine scaenae fronsu56 bu tip için güzel bir örnek-
rağmen, cavea’nın yüksekliğinden dolayı en tir.
az iki katlı olmalıdır. Kuzeydoğu parodos
Buna göre Ankyra tiyatrosu scaenae
önünde bulunan iki adet konsollu geison ve bir
fronsu, düz devam eden ve 5 kapıyla bölü-
kornişten başka scaenae fronsa ait mimari
nen arka duvarıyla Anadolu tipi scaenae
parça korunmamıştır. 45 cm yüksekliğindeki
frons grubuna girer. Büyük olasılıkla sahne
bu geisonlar büyük olasılıkla scaenae fronsun
binası ön duvarında yer alan 5 kapı yanlar-
1. katına ait olmalıdırlar.
dan ortaya doğru genişlemekteydi ve bu
Scaenae fronsun sadece üzerine oturduğu kapılar arasında scaenae frons podyumları
temeli, korunmuş olmasına rağmen, Anadolu yükselmekteydi. Kazılar sırasında bulunan
scaenae frons tipine dâhil olduğunu söylemek heykeltıraşlık eserleri scaenae frons’un
mümkündür. zengin bir süslemeye sahip olduğunu gös-
Temel planına göre cepheler (scaenae termektedir.
frons), iki ana gruba ayrılır. 1) Batı, 2) Doğu 5. TARİHLEME
tipi scaenae frons49. H. Hörmann, her iki tipin
İnci Bayburtluoğlu, hyposkenion’daki
İmparatorluğun doğusunda ve batısında karı-
bir hücrenin içerisinde bulunan kadın başı-
şık olarak görülmesinden dolayı bu adlandır-
na dayanarak, Ankyra tiyatrosunu M.S. 1.
manın doğru olmayacağını belirtmiştir50. H.P.
yüzyılın ikinci yarısına ya da 2. yüzyılın
Isler’in ortaya koyduğu sonuçlar Hörmann’ı
başlarına tarihlemektedir57.
destekler niteliktedir. Isler’e göre de önceden
önerildiği gibi iki tip scaenae frons mevcuttur:
1) Roma İmparatorluk tipi (batı) 51 ve 2 ) Ana- 53
Fiechter 1914 95 vdd. Res.93; Dombart 1922 5.
dolu tipi (doğu)52. Res.1.
54
Fiechter 1914 112 vd. Res. 81; Dombart 1922 4 vd.
Res.1
46 55
Bennett 2003, 37. Fiechter 1914 112 vd.; Dombart 1922 4 vd.;
47
Vitruvius V 6, 1. Weigand 1932, 163 vd.; Roma İmparatorluk tipi için
48
Müller 1886, 16; Isler 1989, 141. bkz. Isler 1994a, 113 vdd.
49 56
Fiechter 1914, 112 vd.; Dombart 1922, 4 vd. Fiechter 1914, 115; Dombart 1922, 4 vd.; Anadolu
50
Hörmann 1923-24, 338. tipi için bkz. Isler 1994a, 121 vd.
51 57
Isler 1994a, 113-115. Bayburtluoğlu 1987, 16. Aynı tarihleme için bkz.
52
Isler 1994a, 121 vd.; Isler 1999, 683 vdd. İdil 1993, 23.

7
Ankyra Tiyatrosu: Ön Rapor

Hans Peter Isler, cavea’nın Roma İmpara- Actia), ancak M.S. 3. yüzyıl kaynaklarında
torluk Döneminde, sahne binasının olasılıkla anılmaktadır65. Ayrıca Ankara’da bulunan
da ikinci evrede yapılmış olduğunu bildirmek- bir yazıtta bu oyunların birincisinden bah-
tedir58. sedilmektedir66. Augustus Dönemi’nde
Aktia (”Aktia), Hadrian Dönemi’nde Mis-
Stephan Mitchell, Tiyatro’nun muhtemelen
tik (MustikÒj) ve Caracalla Dönemi’nde
Augustus döneminde yapılmış olabileceğini
önermektedir59. düzenlenen Pythik (PÚqia) oyunları,
Valerian Dönemi’nde birleştirilerek büyük
Suna Güven ise, tiyatro andezit blokları bir şenliğe (bayrama) dönüştürülmüştür. Bu
üzerindeki kırlangıçkuyruğu kenet yuvalarına da kuşkusuz İmparator’un M.S. 255 yılında
ve diğer buluntulara dayanarak tiyatronun kenti ziyareti sırasında olmuştur67.
Julius-Claudiuslar döneminde yapılmış oldu-
ğunu ileri sürmektedir60. Galatia Eyaleti’nin başkenti ve dolayı-
sıyla propaganda merkezi olarak kabul
Çok düzgün işli andezit bloklardan inşa edilen Ankyra’da bu oyunların oynanacağı
edilen sahne binası ve parodoslar yapının er- bir tiyatroya özellikle Augustus Döne-
ken imparatorluk döneminde yapılmış olduğu- mi’nde ihtiyaç duyulmuş olmalıdır. Tiyatro
nu göstermektedir. Hellenistik dönem tiyatro- da, diğer Augustus Dönemi yapıları gibi
larının karakteristik özelliklerinden biri olan aynı dönemde planlanmış ve yapımına baş-
çok itinalı dış cephe taş işçiliği bunu destekler lanılmış olabilir. Bu dönem tiyatrosu,
niteliktedir. Ayrıca M.Ö. 25 yılında Galatia Stratonikeia68 (Eskihisar) ve Aphrodisias69
eyaletinin başkenti olan Ankyra, Roma İmpa- (Geyre) tiyatrolarında olduğu gibi bir
ratorluğu’nun propaganda yapılarının uygula- scaenae fronsa sahip olmuş olmalıdır fakat
ma alanı olmuştur (Augustus ve Roma Tapı- bunu belgeleyecek mimari elemanların
nağı61, Stadion62 vs.). Augustus, 2 Eylül M.Ö. sayısı oldukça sınırlıdır.
31 yılında Markus Antonius’a karşı Aktium’da
kazandığı zaferi simgeleyen Aktia63 oyunlarını Roma İmparatorluk Dönemi’nde 1. yüz-
ilk kez zaferin yıldönümünde (M.Ö. 27) yıldan sonra İmparator Hadrian ile birlikte
Nikopolis kentinde düzenlettirmiştir. Atletik diğer Anadolu kentlerinde olduğu gibi bir
oyunlar, müzik yarışmaları ve de at yarışların- parlak döneminin yaşandığı bilinmektedir70.
dan oluşan ve her dört yılda bir düzenlenen bu Bu sürecin Tiyatro’da ne gibi değişikliklere
oyunlar, M.S. 4. yüzyılın sonuna kadar İmpa- yol açtığını henüz tespit etmek mümkün
ratorluğun birçok şehrinde olduğu gibi olmamıştır. Kuzeydoğu parodos önünde ele
Ankyra’da da kutlanmıştır64. geçen konsollu geisonlar hem profil hem de
bezeme bakımında daha çok M.S. 2. yüzyı-
Ankyra’da olasılıkla Augustus Dönemi’nde lın sonlarına tarihlenebilirler. Dolayısıyla
başlatılmış olan Aktia oyunları (Augusteia, eğer bu iki konsollu geison scaenae fronsa
Augusteia Actia ya da Megala Augusteia aitse scaenae frons’daki değişimin M.S. 2.
yüzyıl sonunda gerçekleşmiş olması muh-
58
temeldir.
Isler 1994b 362.
59
Mitchell 1995, 105; Mitchell 1984/85, 98; Mitchell 65
1989/90, 129-130. Bosch 1967, 347 Nr. 286; Robert 1960, 367; Mit-
60
Güven 2001, 113. chell 1995, 111, 224.
66
61
Krencker –Schede 1936, 1 vd.; Hänlein 1981, 513; Bosch 1967, 166 vd. Nr.130.
67
Hänlein 1985, 15. Bosch 1967, 347 Nr.286.
62 68
Görkay 2004, (muhtemelen M.S. 1. yy.) Mert 1998, 15 vdd.
63 69
Reisch 1893, 1213-1214; Decker 1996, 415; Reynolds 1991, 15-25; Chaisemartin –Theodorescu 1991,
Sontheimer 1979, 224; Rieks 1970, 96-116; Laemmer 29 vd. Res. 2. 12; Chaisemartin – Theodorescu 1992, 181
1986/87, 27-38. vd.; Theodorescu 1996, 127 vd.; Chaisemartin 1998, 203 vd.
64 70
Bosch 1967, 168 vd. Nr. 130; 346 vd. Nr. 286. Erzen 1946, 54 vd.

8
M. Kadıoğlu

Büyük olasılıkla M.S. 3. yüzyılda orkestra


bir kolymbetraya (su havuzuna) çevrilmiştir.
Hem pulpitum cephesi hem orkestra duvarı su
geçirmez malzeme ile kaplanmış hem de
parodos çıkışları büyük kireçtaşı bloklarla
kapatılarak su orkestrada tutulmaya çalışılmış-
tır. Bu dönemde orkestra tabanı büyük olası-
lıkla mermer plakalarla kaplanmıştır.
Tiyatrodaki yapılaşma faaliyetleri olasılıkla
Geç Roma-Erken Bizans Dönemine kadar
(M.S. 5./6. yy) devam etmiş olmalıdır.
Pulpitum cephesine her iki tarafta birer merdi-
ven yapılarak pulpitumdan orkestraya iniş
sağlanmış olmalıdır. Bu dönemde tiyatro, ti-
yatro amaçlı hizmet etmemiş olsa da, M.S. 6.
yüzyıla kadar kullanılmış olduğu düşünülebi-
lir. Ayrıca farklı formlu opus sectilelerle döşe-
nen orkestra tabanı bu dönem yapılaşmasına
işaret etmektedir.

Dr. Musa Kadıoğlu, Ankara Üniversitesi, Dil ve


Tarih-Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji Bölümü
06100 Sıhhiye / ANKARA
e-mail: kadioglu@humanity.ankara.edu.tr

9
Ankyra Tiyatrosu: Ön Rapor

Resim ve Çizimlerin Listesi

Resim 1. Tiyatronun kazılar sonrası kuzeybatı yönünden görünüşü.


Resim 2. Sahne binasına ait temel duvarları ve orkestra çukuru.
Resim 3 - 4. Tiyatronun kuzeydoğu tonozlu girişi.
Resim 5. Dış sur duvarının batı yüzünde devşirme olarak kullanılan tiyatroya ait oturma basa-
mak bloğu.
Resim 6. Dış sur duvarının batı yüzünde devşirme olarak kullanılan oturma basamak bloğu.

Çizim 1. Ankyra tiyatrosu geçici rekonstrüksiyonu (plan, cephe ve kesit).


Çizim 2. Dış sur duvarının batı yüzünde devşirme olarak kullanılan tiyatroya ait oturma basa-
mağı.
Çizim 3. Dış sur duvarının batı yüzünde devşirme olarak kullanılan oturma basamağı.
Çizim 4. Ankyra tiyatrosunun şematik modellemesi.

10
M. Kadıoğlu

Kaynakça

Adam 1994 J.-P. Adam, Roman Building. Materials and Techniques (1994).
Balty 1991 J. Ch. Balty, Curia Ordinis, Recherches d`architecture et d`urbanisme antiques sur
les curies provinciales du monde romain (1991).
Bayburtluoğlu 1987 İ. Bayburtluoğlu, “Ankara Antik Tiyatrosu”, AMMY 1, 1986 (1987) 9-23.
Bennet 2003 J. Bennet, “Sic transit gloria Ancyrae: The remnants of Roman Ancyra”, Bilkent
University, The Department of Archaeology & History of Art, Newsletter 2, 2003,
36-41.
Bernardi Ferrero 1966 D. De Bernardi Ferrero, Teatri classici in Asia Minore 1. Cibyra – Selge –
Hierapolis (1966).
Bernardi Ferrero 1970 D. De Bernardi Ferrero, Teatri classici in Asia Minore 3. Città della Troade alla
Pamfilia (1970)
Bernardi Ferrero 1974 D. De Bernardi Ferrero, Teatri classici in Asia Minore 4. Deduzioni e proposte
(1974).
Bethe 1898 E. Bethe, “Das griechische Theater Vitruvs”, Hermes 33, 1898, 313-323.
Bieber 1961 M. Bieber, The History of the Greek and Roman Theaters (1961).
Bosch 1967 E. Bosch, Quellen zur Geschichte der Stadt Ankara im Altertum (1967)
Bulle 1928 H. Bulle, Untersuchungen an griechischen Theatern (1928).
Chaisemartin 1998 N. de Chaisemartin, “Mission Française d´ Aphrodisias. Aperçu sur les recherches en cours”,
Anatolia Antiqua 6, 1998, 203-225.
Chaisemartin – Theodorescu N. de Chaisemartin – D. Theodorescu, “La frons scaenae du Théâtre D´Aphrodisias: Aperçu
1992 sur les recherches en cours”, RA 1992, 181 vd.
Chaisemartin –Theodorescu N. de Chaisemartin – D. Theodorescu, “Recherches préliminaires sur la frons scaenae du
1991 théâtre”, Aphrodisias Papers 2 (1991) 29 vd.
Corni 1994 F. Corni, “Theatertypologie”, in: P. Ciancio Rosesetto – G. Pisani Sartorio (derl.),
Teatri greci e romani alle origini del linguaggio rappresentato 1 (1994) 134-136.
Decker 1996 W. Decker,”Aktia”, DNP 1, 1996, 415.
Dombart 1922 T. Dombart, Das palatinische Septizonium zu Rom (1922).
Dörpfeld – Reisch 1896 W. Dörpfeld – E. Reisch, Das griechische Theater (1896).
Dörpfeld 1894 W. Dörpfeld, “Ausgrabungen im Theater von Magnesia am Maiandros III. Das
Theatergebäude”, AM 19, 1894, 65-92.
Dörpfeld 1897 W. Dörpfeld, “Das griechische Theater Vitruvs”, AM 22, 1897, 439-462.
Erzen 1946 A. Erzen, İlkçağda Ankara (1946).
Fensterbusch 1934 C. Fensterbusch, “Theatron”, RE VA 2 (1934) 1384-1422.
Fiechter 1914 E. R. Fiechter, Die baugeschichtliche Entwicklung des antiken Theaters (1914).
Frézouls 1982 E. Frézouls, “Aspects de l´histoire architecturale du théâtre romain”, ANRW II 12.1,
1982, 343 vd.
Gerkan 1921 A. von Gerkan, Das Theater von Priene (1921).
Ginouvès 1992 R. Ginouvès, Dictionnaire Méthodique de l´Architecture Grecque et Romaine 2
(1992).
Görkay 2004 K. Görkay, “Ancyra's Unknown Stadium” (baskıda 2004).
Gros 1982 P. Gros, “Vitruve: l´architecture et sa théorie, à la lumière des études récentes”,
ANRW II 30.1, 1982, 659-695.
Gros 1996 P. Gros, L' architecture romaine: du début du IIIe siècle av. J.-C. à la fin du Haut-
Empire 1. Les monuments publics (1996).
Güven 2001 S. Güven, “Bir Roma Eyaletinin Evrim Sürecinde Galatia ve Ancyra”, in: Y. Yavuz
(derl.), Tarih İçinde Ankara II (2001) 109-122.

11
Ankyra Tiyatrosu: Ön Rapor

Hamilton 1842 W. J. Hamilton, Researches in Asia Minor, Pontus and Armenia II (1842) 126;
Almancası: Reisen in Kleinasien, Pontus und Armenien II (1843).
Hänlein 1981 H. Hänlein, „Zur Datierung des Augustustemples in Ankara“, AA 1981, 513 vd.
Hänlein 1985 H. Hänlein, Veneratio Augusti. Eine Studie zu den Tempeln des ersten römischen
Kaisers (1985).
Höcker 1998 C. Höcker, “Gewölbe- und Bogenbau”, DNP 4, 1998, 1058-1061.
Hörmann 1923-24 H. Hörmann, Die römische Bühnenfront zu Ephesos, JdI 38-39, 1923-24, 338.
H. P. Isler, “Vitruvs Regeln und die erhaltenen Theaterbauten“, in: G. Geertman – J.
Isler 1989 J. De Jong (derl.), Munus non Ingratum. Proceedings of the International
Symposium on Vitruvius` De Architectura and the Hellenistic and Republican
Architecture (1989) 141-153.
H. P. Isler, “Die antike Theaterarchitektur”, in: P. Ciancio Rosesetto – G. Pisani
Isler 1994a Sartorio (derl.), Teatri greci e romani alle origini del linguaggio rappresentato 1
(1994) 123 vd.
Isler 1994b H. P. Isler, “Teatro romano”, in: P. Ciancio Rosesetto – G. Pisani Sartorio (derl.),
Teatri greci e romani alle origini del linguaggio rappresentato 3 (1994).
Isler 1999 H. P. Isler, “Bemerkungen zu kleinasiatischen Theatern des Hellenismus”, in: H.
Friesinger – F. Krinzinger, 100 Jahre Österreichische Forschungen in Ephesos.
Akten des Symposions des ÖAW, Wien 1995 (1999) 683 vd.
İdil 1993 V. İdil, Ankara. Tarihi Yerler ve Müzeler (1993).
İnan ve diğ. 2000 J. İnan – N. Atik – A. Öztürk – H. S. Alanyalı – G. Ateş, “Vorbericht über die
Untersuchungen an der Fassade des Theaters von Perge”, AA 2000, 285-340.
Kadıoğlu 1997 M. Kadıoğlu, “Ankyra - Ulus opus sectileleri”, TürkAD 31, 1997, 351 vd.
Kadıoğlu 2002 M. Kadıoğlu, Die scaenae frons des Theaters von Nysa am Mäander. Diss. in Freiburg
(2002) publ. im Internet: http://www.freidok.uni-freiburg.de/volltexte/531.
Kökdemir 2003 G. Kökdemir, “Ankara Kalesi Sur Duvarlarının İçerisinde Barındırdığı Ankara’nın
Klasik Dönemine İlişkin İpuçları”, İDOL 17, 2003, 24-30.
Krencker – Schede 1936 D. Krencker – M. Schede, Der Tempel in Ankara (1936).
Laemmer 1986/87 L. Laemmer, “Die Aktischen Spielen von Nikopolis”, Stadion 12/13, 1986/87, 27-
38.
Lanckoronski 1890 K. G. Lanckoronski, Städte Pamphyliens und Pisidiens 1 (1890).
Lepik 1949 W. Lepik, Mathematical Planning of Ancient Theaters (1949).
Martin 1965 R. Martin, Manuel d´architecture grecque. Matériaux et Techniques (1965).
İ. H. Mert, Untersuchungen zur hellenistischen und kaiserzeitlichen Bauornamentik von
Mert 1998 Stratonikeia. Diss. in Köln (1998) publ. im Internet: http://www.uni-koeln.de/phil-
fak/ai/projekt/mert.htm
Mitchell 1984/85 S. Mitchell, “Archaeological Reports”, JHS 1984/5, 98 vd.
Mitchell 1989/90 S. Mitchell, “Archaeological Reports”, JHS 1989/90, 129-130.
Mitchell 1995 S. Mitchell, Anatolia, Land, Men, and Gods in Asia Minor I: The Celts and the
Impact of Roman Rule (1995).
Müller 1886 A. Müller, Lehrbuch der griechischen Bühnenaltertümer (1886).
Müller-Wiener 1988 W. Müller-Wiener, Griechisches Bauwesen in der Antike (1988).
Orlandos 1968 A. K. Orlandos, Les matériaux de construction et la technique architecturale des
anciens Grecs 2 (1968).
H. Y. Özbek, “Die Bühnenhäuser der Theater in Lykien”, in: J. Borchhardt – G.
Özbek 1993 Dobesch (derl.), Akten des II. internationalen Lykien-Symposions Wien 1990, TAM
Ergbd. 18 (1993) 55-58.
Perrot – Guillaume 1872 G. Perrot – E. Guillaume, Exploration archéologique de la Galatia et du Pontus
(1872).
Reisch 1893 E. Reisch, “Aktia”, RE I, 1, 1893, 1213-1214.

12
M. Kadıoğlu

Reynolds 1991 J. M. Reynolds, “Epigraphic evidence for the construction of the theatre: 1st c. B.C. to mid 3rd c.
A.D.”, Aphrodisias Papers 2 (1991) 15-25.
Rieks 1979 R. Rieks, “Sebaste und Aktia”, Hermes 1970, 96-116.
Riemann 1952 H. Riemann, “Vitruv und der griechische Tempel”, AA 67, 1952, 2-38.
Robert 1960 L. Robert, “Inscription agonistique d’Ancyre, Concours d’Ancyre”, Hellenica 11/12,
1960, 367 vd.
Sear 1990 F. Sear, “Vitruvius and Roman Theater Design”, AJA 94, 1990, 249-258.
Sear 1994 F. Sear, Vitruv und das römische Theater, in: P. Ciancio Rosesetto – G. Pisani
Sartorio (derl.), Teatri greci e romani alle origini del linguaggio rappresentato 1
(1994) 181-201.
Small 1983 D. Small, “Studies in Roman Theater Design”, AJA 87, 1983, 55-68.
Sontheimer 1979 W. Sontheimer, “Aktia”, DKP 1, 1979, 224.
Theodorescu 1996 D. Theodorescu, “La frons scaenae du Théâtre: innovations et particularités à l´époque de
Zoilos”, Aphrodisias Papers 3 (1996) 127-148.
Tossi 1994 G. Tossi, Il significato dei disegni planimetrici vitruviani relativi al teatro
antico, in: P. Gros (derl.), Le projet de Vitruve. Objet, destinataires et réception du
de Architectura, KB Rom 1993 (1994) 171 vd.
Weigand 1932 E. Weigand, Die kunstgeschichtliche Stellung der palmyrenischen Architektur, in:
Th. Wiegand (derl.), Palmyra. Ergebnisse der Expeditionen von 1902 und 1917
(1932).

13

You might also like