Professional Documents
Culture Documents
Köprüsü adıyla şöhret bulmuş; hattâ Vezni ve ifadesi bozuk olmakla be
halk arasında esere bu îsmin verilme raber, muhtemelen köprünün kitabesine
siyle İlgili bir de efsane uydurulmuştur. ait olduğu anlaşılan bu manzumeden,
XVII. yüzyılın meşhur Türk seyyahı Ev Evliya Çelebinin hiç söz etmemesi dik
liya Çelebi de, Seyâhatnâme'sinde hem kate şâyandır.
köprünün orijinal mimarîsinden hem de
İsmiyle İlgili efsaneden şöyle bahset Köprüden bahseden ilk ecnebî sey
mektedir, n yahlardan biri Reinhold Lubenau'dur*
«Evsaf-ı cisr-i Irgandı • Bursa'nın bir ça^ XVI. yüzyılın sonlarında Bursa'dan geçen
«ısı da Gfikdera'deki l ı ^ d ı KöprüsO Qzerinde- Lubenau, bu şehrin güzel, yüksek, taş
dir kl yemin ve yesar ikiyfiz kadar hallaç dük- tan yapılmış sanatkârane bir köprüsünün
klnlandır. Hücrelerinin pencereleri zlr-fl pâyle- olduğunu ve tek bir kemer hâlindeki bu
rinden cereyan eden Gökdere'ye nâzırdır. Ve
köprü üstünde çeşitli dükkânlar bulundu
bu d s r dOfckanlannın Özeri cümle tonoz kemer
ler ile mebnl olub kurşun ile mesturdur. Bu cis- ğunu ifade ederek, uzunluğunu 300 m.
rin Od başında kâl'a kapuları gibi temir kapular olarak verir. Ancak bu eserin muhteme
Özere mazgal delikleri vardır. Kapular seddedillr- len Türklerin fethinden önce, hristiyan-
sa b a ^ bir yaıden zafer mOrnkOn değildir. Cls- lar tarafından inşa edilmiş olduğunu ilâ
rin bir tarafı boştur. Han gibi misafiriıane olub
ve eder.
at bağlanır. Rum, arap ve acemde bir gözlO. meş
huru «ak, eflâke ser çekmiş, azim cisirlerin biri
de budur. 1836 yılında Bursa'yı gören Miss
Organdı) KSprilsOnOn sebeb-i binası • TOric* Pardoe da, üstündeki dükkânlarda ipekli
çede (Irgandı-Irgandı) (Irgalandı) sallandı minfi- dokumacıları bulunan bu köprüyü Roma
sınadır. Sene 729 tarihinde Orhan Gazi Bursa'yı
fethetmiştir. O esnada bir mficahid-i fîsebililiah, devri eseri zannetmiştir.^ Pardoe bu köp
Işık-ı can hamama giderken bu cisr mahallinde rüyü, dağdan inerek hızla ovaya dökülen
«Çıkayım mı7 Varayım mı?» qibi bir sadâ işitir.
bir derenin üstünden geçen bir sokağa
Gazi heman dalkılıç olub «Çık bakalım ne yapa
bilirsin!» (flyerek sadi gelen mahalle bir satır benzetir ve süratle harab olmaya yüztut-
urunca urduğu yerden gOrilyerek bir kenz-i azîm tuğunu yazar. Kendi çizgisi ile eserine
meydana çıkarak zemin irgalanıb sallanır, sarsı
lır; Gazi ise hayrette kalarak şaşırır, iki yanına ba dercettiği ve Irgandı Köprüsünün Setbaşı
karak ne g6rse iyi? Derenin içi (Kaydafa) sikkeli tarafından görünüşünü veren skeç, bu
ritunlan mfil-a-mfil, heman koşarak Orhan Gazî'ye
gün bizim için önemli bir belge değerin-
sergüzeştini bir bir takrir eder O da «Ya ne hay
ret ettin. Allah sana müyesser etmiş. Var Bur-
sa'da hayrat ve hasenata sarfet» deyu emreder.
4) Sayâhatnama II. clld (Maarif Nezâreti Celîlesl Neşri
Mücahid cümle mâli hanesine taşıyarak öşrünü yatı), 2 7 - 2 8 . 8 . Ancak, Evliya Çelebi Seyâhatnâmesl-
beytOlmfil-i mOsiimîne tediye edib bakıyyesiyle bu nin yazma ve basma nüshaları arasında bazı farklar
cisr-l azimi binâ eder. İşte (Irgandı) cisri dinme olduğu bilinmektedir. Irgandı KdprüsO ile ilgiii k ı s ı m ,
maalesef Zuhuri Danışman'ın çevirisinde de hem ek.
sine sebeb budur.»
sik, hem de hatalıdır. Bakınız : Evliya Çelebi Seyâhot-
Hüseyin Ayvansarayî'nin 1765 tarih nimesl İ l i . cilt, 28. s . Irgandı Keprüsû hakkında Ev-
llya'nın naklettiğinden başka bir efsanenin de, Tarih-r
II Mecmua-i Tevarih'inde de Irgandı Saf'da anlatıldığını Gazâlt Saltık'tan öğreniyoruz. Ba
Köprüsünün banîini, mimarî özelliğini ve kınız: GazSIi Saltık, Bursa'da İlk Yapılan KöprU v a
Garip Bir Olay, Uludağ 83. S . , Mayıs - Haziran 1947,
İnşa tarihini belirten şu manzume bulun 1 - 2 . s . Tarih-î Sâf, Necdet Sakaoğlu tarafından günü
maktadır: H müzün Türkçeslne aktarılmak suretiyle. Milliyet Yayın
ları Tarih Dlzisl'nin 48. kitabı olarak 1978 de neşre
dilmiştir. Bakınız: Bostanzade Yahya, Duru Tarih, 40 -
Hoca Hacı Muslihiddin Hak ana olsun muîn
42 s ,
Köprii yaptı Gökdere'nin üstüne sarfetti
mfil 5) Hüseyin AyvansarayI, Mecmua-i Tevirih, Topkapı S a
rayı f^^üzesi Kütüphanesi, Hazine Kısmı N r : 1565, va
Yer direndi cihan irqandi bu ırgalanmadı rak : 124/B; Cevdet Çulpan, a. e., 106. s .
Bu bina-i filîye hiç ermez zevfil 6) Reinhold Lubenau, Baschraibung dar Relsen II, Könlgs-
berg 1930, 78. s . ; A. Gabriel, a . e „ 196. s .
Sanki vadi üzre bir şehir oldu işbu kantara
7) Miss Pardoe, Tha City of the Sultan, Vol : II. London
Dİ bunun şâmnda tarih oldu cisr-l bîmisâl 1838, 202 - 203. s . ; A. Gabriel, a. e., 196. s .
(846/1442-43) bul 1339, 224. s .
BURSA'DA IRGANDI KÖPRÜSÜNÜN ORİJİNAL MlMARlSl 427
dedir ( 1 . Resim). Resmin ortasmda, ön toğraf hâlinde daha fazla resimli belge
plânda, tek gözlü sivri kemeriyle irgandı bulmak mümkün olmaktadır. Ancak bun
Köprüsü ve üstündeki kapalı çarşı görül ların nemen hepsinde köprünün üstünde
mektedir. Tepesi yer yer hava ve ışık ki kârgir arastayı artık göremiyoruz. Bu
menfezleriyle teçhiz edilmiş ve yüksek nun yerinde, daha ziyade eve benzeyen,
bir beşik çatı ile örtülmüş arasta geçidi irili ufaklı, yan yana ahşap dükkânlar var
nin yanlarında, dükkânlar daha alçak bir dır. Bursa'da pek çok yapıyı hasara uğra
kademe teşkil etmekte ve bu dükkânla
tıp yıkan 1855 depreminin, İrgandı Köprü
rın dış duvarı, üçgen şeklinde küçük ke-
sünde de bazı mahalleri sakatladığı hattâ
merciklerden meydana gelen bir silme
yıktığı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Cev
ile köprünün kemerli alt yapısı üzerine
det Paşa'nın Tezâkir'inde yer alan « —
oturmaktadır. Köprü kemerinin iki yanın
Mahmud Nedim Paşa'nın ber-vech-i bâlâ
da bir sıra küçük mazgal pencere dikkati
Sayda valisi olduğu gün tesadüfat-ı ga
çekmektedir. Düzensiz bir biçimde sıra
ribeden olarak bir hareket-i arz vuku'bul-
lanan dükkânların pencerelerinde ve dam
örtülerinde kısmî harabiyet belli olmak du Meğer mesâibin büyüğü Bursa'da
tadır. Resmin sağında ve solunda yeşil vuku'bulmuş... Sultan Osman ve Sultan
likler arasında evler, geride sağ tarafta Orhan türbeleri takımiyle ve Sultan Mu-
Yeşil Camiin, sol tarafta ise Selçuk Ha rad-ı sani ve Yıldırım Bayezid Han cami-i
tun Camiinin minareleri seçilmektedir. şeriflerinin minareleri ve Ulu cami'in ye
di aded kubbesiyle iki minaresi ve sair
İsmini zikretmeksizin bu köprünün cami'lerin dahi minareleri hep münhe-
1839 tarihlerindeki durumunu Charles dim olmuş ve Sultan Murad-ı Evvelin in-
Texier kısaca şöyle ifade eder şâ-kerdesi olan Urganlı köprüsü'nün bâ
zı mahalleri sakatlanmış ve Su-başı köp
a . . . . T e k kavisli, üzerinde isviçre'nin ba rüsü üzerinden mürur ve ubur mümkin
zı köprüleri gibi çatısı bulunan bir köprü, bu va olmıyacak mertebe yarılmış Recebin
dide islâmla ermeni mahallelerinin nokta-i ittisâ-
yirmi üçüncü gününün akşamı yani yirmi
lini teşkil eder....» Texier'nin Description
dördüncü perşenbe gecesi saat biri on
de L'Asie Mineure isimli bu eserinde, dakika geçerek bir güherçile buharı pey
köprünün dere içinden ve kuzey do da olup beş dakika sürmüş. Neden hâsıl
ğu taraftan görünüşünü veren güzel
olduğu ve olacağı bilinemeyip herkes
bir gravür mevcuttur (2. Resim). Bu
havf-ü dehşet üzere iken birdenbire bir
gravürün altında «Bursa'da kapalı köp
zelzele-i şedide zuhura gelmiş... Dört
rü» ibaresi yazılıdır. Resimde, iki
yüz elli seneden beri kaim ve metanet
yandaki yeşillikler ve evler arasından
ile meşhur olan Su-başı ve Urganlı köp
akan Gökdere ve ortada, üstündeki aras-
rüleri kamilen yıkılmış. Gök-dere suyu
tasıyla sivri kemerli İrgandı Köprüsü
vakt-i feyezanında Keşiş dağından yirmi
açıkça görülüyor. Bu gravürde, dükkân
otuz kıyyelik kayaları sürükliyerek geti
ların zemini hizasında köprü boyunca
rip bu köprülere çarpar olduğu hâlde bu
uzanan ve çıkıntılı küçük kemerciklerden
kadar yüz yıllardan beri bir yerleri sa
ibaret silme daha belirlidir. Dükkânların
katlanmamış iken iki dakika zarfında bu
orijinal şekillerini ve düzenlerini kaybet
köprülerin bütün-bütün münhedim olu-
miş pencereleri ile gerek dükkânların ve
gerekse ortadaki arasta geçidinin ala vermelerinden zelzelenin derece-i şid
turka kiremit örtüleri dikkati çekiyor. deti istidlâl olunabilir.» cümleleri, yapı
Arasta geçidinin tepesinde yine hava ve nın tamamen yıkılmış olması gibi biraz
ışık menfezleri seçiliyor. mübalağaya kaçan bir ifadeye rağmen,
XIX. yüzyılın ikinci yarısından itiba 8) Charles Texier, Description de l'Asle Mineure I. Paris
ren İrgandı Köprüsüne ait gravür veya fo- 1839 ve Küçük Asy» (Ali Suad çevirisi) I. clld, Istan-
428 DOÇ. DR. YILMAZ ÖNGE
f ı 9 1 1 (; u u
p W W
-ez
II
lif
W.
İl
Köprünün yakından görünüfü.
(Alttaki hanın girişi, sağ köşedeki bitişik evin içinde kalmıştır.) Köprü ayayı içindeki ahır kısmı.
(Sağ tarafta kapı görülmektedir.)
BURSA'DA IRGANDI KÖPRÜSÜNÜN ORİJİNAL MİMARISİ ' 433
Gökdere'nin iki yanındaki kayalara mış 0.43 X 0.75 m. ebadında, baca gibi
oturan kemer ayaklarmdan birinin içi, Ev yükselen bir tepe menfezi vardır. 0.55 m.
liya Çelebinin de dediği gibi boştur. An yüksekliğindeki bu menfez halen üstten
cak bu boşluk, şimdiye kadar eseri tetkik kapatılmış durumdadır (17. Resim). Ge
edenlerden çoğunun gözünden kaçmıştır. rek bu ve gerekse karşı taraftaki muhdes
Güney doğu taraftaki ayakta da bir boş pencereyle girilebilen hücrenin yanların
luk olup olmadığı belli değildir. Varsa bi da, aynı seviyede başka fevkani hücreler
le, bunun girişi moloz ve toprak altında de olduğu, köprünün dışarıdan da görüle
kalarak kapanmış, sadece dış cepheler bilen, eş aralıklarla açılmış mazgal pen
deki mazgal pencerelerinin bir kısmı cerelerinden belli olmaktadır.
meydanda kalmıştır (11. Resim). Kuzey
batı taraftaki boşluğa, kuzey cephede, Köprünün kuzey batı yönündeki aya
tuğladan sivri tonozlu bir dehlize benze ğı içinde yer alan bu hacjmIarın kompo
yen, bir kapı ile girilebilmektedir (12. Re zisyonu, kanaatimizce, doğrudan doğru
sim). Aslında bu kapı da, köprüye yanaş ya köprünün üst yapısı ile ilgili olmalıdır
tırılarak inşa edilmiş bir evin içinde gizli (1. Şekil). Aksi takdirde, ayak içindeki bü
kalmıştır (13. Resim). Bu giriş, ayak için yük hacımla direkt hiçbir irtibatı bulun
de köprü istikametinde uzanan 4.50 x mayan, buna mukabil dıştan birer mazgal
14.85 m. ebadında, dikdörtgen plânlı, üs pencere ile aydınlatılmış ve tepelerinden
tü tuğladan basık bir tonozla örtülü, (14. baca biçiminde birer menfezle yukarıya
Resim), oldukça karanlık bir hacme açıl bağlanan bu fevkani hücrelerin mevcudi
maktadır. Bu hacmin güney doğu ve ku yetlerine mânâ vermek zordur (2. Şekil).
zey batı nihayetini teşkil eden duvarların Bu hücreler, üstteki arastanın dükkânla
tamir gördüğü veya yıkılıp yeniden yapıl rına göre tertiplenerek, onların bir kısmı
dığı, diğer duvarlardan farklı olan örgü- na depo vazifesi görmek üzere inşa edil
leriyle anlaşılmaktadır. Güney batı taraf miş olmalıdırlar (3. Şekil). Nitekim, eski
taki duvarda zeminden takriben 3.20 m. Türk çarşılarında, dükkânların içinden bir
yükseklikte, tonoz özengisini teşkil eden merdivenle inilebilen, döşeme altında te
pahlı taş silmeden itibaren yükselen, da- sis edilmiş depo veya ardiyelerin bulun
yirevî kemerli bir pencere görülmekte duğunu biliyoruz." Fevkani hücrelerin
dir (15. Resim). 0.63 m. genişlikte ve 0.76 ebadı ve ara mesafeleri de, üstteki dük
m. yükseklikteki bu boşluk, büyük hacme kânlara göre ayarlandığı için, dükkânları
ışık sağlayan yegane menfez olup kemer ayıran ara duvarların yükü, alttaki hücre
içindeki izlerden anlaşıldığına göre evvel lerin ara duvarlarına sağlamca intikal
ce muhtemelen taş çerçeveli bir demir edebilmektedir. Köprü ayağı veya ayak
parmaklık ihtiva etmekteymiş. Bu pence ları içindeki büyük bacımlar da. Evliya
renin mukabilinde, kuzey doğu duvarında, Çelebi'nin söylediği gibi, bir ahır veya
aynı seviyede ve aynı genişlikte fakat üs han vazifesi görüyor, muhtemelen köprü
tü kemersiz bir başka pencere daha gö üstündeki arastaya at ve develerle mal
rülmektedir ki, bunun sonradan açıldığı getirip götüren tüccarların hayvanları ve
belli olmaktadır. Güney batı duvarındaki bunların bakım ve muhafazaları ile görev
pencerenin gerisinde, tuğla tonozlu fev li personel de buralarda kalıyorlardı. An
kani bir hücre mevcuttur. 1.67 x 3.00 m. cak sonraki değişiklikler sebebiyle bu ha-
ebadındaki bu diktörtgen plânlı hücrenin
taban seviyesinde genişlik, büyük hac
18) İstanbul'da XVI. yüzyıla alt Süleymaniye Camii kOI'l-
min tonozu yüzünden 1.24 m. ye düşmek yeslnden Dökmeciler Çarşısmrn ve Eminönü Rûsteın
tedir (16. Resim). Bu hücrenin güney do Paşa CamlI'nin altmdaki dükkânlarda, Kayseri'de XV1II.
yüzyıla ait Vezir Hanının alt kat dükkânlarında böyle
ğu duvarının ortasında, dışa açılan bir zemine gömülmüş, bodrum şeklinde depo ve ardiyeler
mazgal penceresi, tonozunun ortasında bulunmaktadır. Bu depo ve ardiyelere, dükkân zemlnı.ı-
deki ahşap bir kapak kaldırılarak, dik bir ahşap mer
da hafifçe merkezden dışa doğru kaydırıl divenle İnilmektedir.
lulya'nın Floransa şehrindeki Ponte Vecchio.
sim)^* İle Venedik şehrindeki Ponte di yine dûkkânlı üç gözlü bir taş köprü hâlinde yeniden
Rialto (21. Resim)" ise. varlıklarını titiz İnşa edilmiştir. Üstteki dükkânlar XV. yüzyılın sonla
rından itibaren şahısların mülkiyetine geçtikten son.
likle koruma ve muntazam onarımlara ra, yapılan değişikliklerle mlmart karakterleri değişmiş
borçlu olarak, eski çarşılı köprü gelene tir. XVI. yüzyılda, bunların yerine bir ucu Pitti Sar-v
yına bağlanan fevkani UffIzi Galerisi, daha sonra XVII.
ğini günümüzde de yaşatmaktadırlar. yüzyılda da orta kemer açıklığına İsabet eden kısım
lar boş bırakılmak suretiyle, iki yana, bir kısmı bu
Irgandı Köprüsünü bilinen bütün gün de görülen kuyumcu ve mücevherci dükkânları
benzeri örneklerden ayıran husûs, onun yapılmıştır.
alt ve üst yapısıyla birlikte plânlanıp, ay 25) Eskiden aynı yerde olan ahşap bir köprünün yerine
nı zamanda inşa edilmiş bulunması" ve 1588- 1952 yıllan arasında bugünkü durumuyla inşa
edilmiştir. Tek gözlü, geniş bir basık kemer hâlinde
XV. yüzyılda Bursa'nın iki mahallesini sa yapılmış olan Rialto Köprüsünün üstünde, ortadaki
dece çarşı kapılarının açık olduğu saat- daha geniş tutulmak suretiyle, yolu üç şeride ayıran
iki sıra dükkân bulunmaktadır.
larda birleştiren, bir çarşılı köprü değil
28) Sayın E. H. Ayverdl, Bursa Kadı Sicilleri arasında bul
köprü biçiminde inşa edilmiş bir arasta duğu kayıdlardan birine istinaden, köprü üstündeki
olmasıdır. dükkânların bir asır sonra İlâve edildiğini ifade e'-
mektedir. Bakınız: E. H. Ayverdl, a. o., 368 - 369. s .
Köprünün tarife çalıştığımız mimari kurulusunu dikka
24) Aynı yerde Etrûskler zamanından beri mevcut olan te alarak, üstteki kapalı çarşı veya arastanın sonra
Ponta Vecchio Köprüsünün üstünde. X i i i . yüzyılda dev dan eklendiği görüşüne katılmıyoruz. Kanaatimizce, alt
lete ait ve simetrilc bir şekilde inşa edilmiş dükkân ve üst yapısı ile Irgandı Köprüsü aynı zamanda İnşa
lar bulunmaku iken, eski köprü X I V . yüzyılda astij edilmiştir ve eserin ori|lnalitesl de bu özelliöldir.
1
e e ^ f?wı^ »i
I I B
I I
436 DOÇ. DR. YILMAZ ÖNGE
-o
V
O .•
437
İv.
0 1
—^ 'n f — -
. p^-..-...,, ^ . . i. ^ . n
...j. ^„,.
^-^^•.-.•.-^ t r : : : j : . _ ; l r : : : : : : : : t^i;::::; i
00
c
3D
d
>
^-•r-, -* ^ - - v i
>
ı . M'k' ı ı il'
4 — ^ İL.
A ' -o
3}
O
c/>
o
I z
o
O 2 4 < . * -10 m. z
o
r-
2
>
CO
£1
mnnnnnfTi
A-A
t V :
1
T
tur.,,
I :^ A
6* 8 -10 ffl.