Professional Documents
Culture Documents
II
GELENEKSEL TÜRK MİMARİSİNDE YAPI SİSTEM VE ELEMANLARI
Yayın Kurulu
Redaksiyon ve Dizin
Grafik Tasarım
Ahmet AKMAN
e-mail: akmanahmet@gmail.com
Baskı ve Cilt
Kapak Tasarımı
Hüsrev TAYLA
ISBN
978-975-97484-5-6 (TK.NO)
978-975-97484-7-0 (2-C.)
1. baskı
İstanbul 2007
Her hakkı mahfuzdur. Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı’nın izni olmadan elektronik, mekanik,
fotokopi vb. yollarla kopya edilip yayımlanamaz.
Yazışma Adresi
V
IV.2.1.2.2.4. Ahşap Dolgulu Ahşap Karkas D u v a rla r.................. 814
V.KAYNAKÇA .......................................................................................................................................887
VI
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Anadolu Selçuklu Devleti’nden önce kullanılmıyor, hem sırsız hem de sırlı tuğ
Mezopotamya ile Horasan, Mâverâün- lalar yapıların dış ve iç yüzlerinde süsle
nehir ve Afganistan’daki hemen bütün me malzemesi olarak da kullanılıyordu.
eserler önce kerpiç ve X. yüzyıllardan
sonra tuğla ile yapılmaya başlanmıştır. Bu konuda Ömür Bakırer daha önce de
Hatta Büyük Selçuklular zamanının belirttiğimiz gibi Selçuklu Öncesi ve Sel
İran’da yapılmış olan çok önemli ve gör çuklu Dönemi Anadolu Mimarisinde
kemli eserlerinden olan 1072-1092 tarih Tuğla Kullanımı adlı iki ciltlik kapsamlı
li İsfahan Cuma Camii, Gülpâyegân Ca bir eser hazırlamıştır. Bu çalışmada
mii (1108-1118), Kazvin Cuma Camii Anadolu Selçuklu Devleti yapılarında
(1113-1119), Bersiyân Mescidi (1134) kullanılan tuğlalar hakkında gerekli bü
minaresi (1097-1098) ve XII. yüzyıl yapı tün bilgileri bulmak mümkündür. Burada
sı Ardistan Cuma Camii; ayrıca Tuğrul konuya çok geniş bir şekilde bakmamı
Bey zamanında yapılmış olan Çihilduh- za gerek ve imkân bulunmamaktadır.
terân (Kırkkızlar) Türbesi ile 1067-1068, Daha fazla bilgi almak için Ömür Bakı-
1095 tarihli Harrekân (Karagan) kümbet rer’in eserine müracaat edilebilir.
leri de bütünü ile tuğladan yapılmıştır.
Biz bu bölümde Selçuklu yapılarının tuğ
Anadolu’da Selçuklu Devleti’nden önce la duvarlarını ele alacağız. Duvarlar,
hüküm sürmüş Roma İmparatorluğu gi tuğlaların çeşitli şekilde bir araya getiri
bi devletlerin önemli hemen bütün eser lerek harçla örülmesiyle oluşmaktadır.
leri yonu taşı ve mermerden yapılmıştır. “Tuğla örgüleri, istif açısından yatay, ya
Bizans’ta ise tuğla taş almaşık yapıları, tay / düşey ve eğik olarak üç kümede
bu arada da bütünü ile tuğla olan Aya- toplanmıştır. Her istif türünün kendine
sofya’yı görüyoruz. Buna karşılık evle özgü bir temel örgü türü vardır. Yatay
rin çoğunluğunun, hatta Hitit sarayları istifin temel örgü türü düz örgü, yatay
nın kerpiç yapılar olduğunu biliyoruz. / düşey istifin balıksırtı örgü, eğik istifin
Ancak Anadolu’da anıtsal yapıların yapı ise başak örgü dür. Bu üç örgü türünde
malzemesi taş idi. tuğla birimlerinin istifleri sırasında kay
dırma, malzeme ve boyut farkları yapıla
Bu durumu Anadolu Selçuklu yapıların rak değişik nitelikli örgüler üretilmiş ve
da da görmek mümkündür. Küçük mes yapım süresince süsleme olanakları ya
citler dışında, bütünü ile tuğladan yapıl ratılmıştır.242
mış olan Konya İplikçi Camii ve az sayı
daki kümbet tuğla gövdeleri ile ayrıcalık Normal düz örgü tuğla duvarlarda yatay
göstermektedir. Tabii ahşap kirişleme ve düşey derzler 1,5 - 2 cm. ve eşit ge
üzeri toprak damdan yavaş yavaş vaz nişlikte olur. Derzler de tuğla yüzeylerin
geçildiğinden üst örtü de bütün geçki den 0,5 -1 ,5 cm. geridedir. Bu genişlik
elemanları ile birlikte tuğla ile yapılmaya ler bazen farklı ölçülerde olabiliyor. Si
başlandı. Ayrıca bir iki istisnası ile bütün vas Keykâvus Şifahanesi iç avlusunun
minareler tuğla ile yapılıyordu. kuzey ve güney kanadında tuğla boyut
ları 22 x 10,5 x 4,5 cm. iken, yatay derz
Tuğla, yapıların yalnız duvar ve üst örtü 2,5 cm., düşey derz 4 cm. olup derz yü
leri ile minarelerin yapı malzemesi olarak zü tuğla yüzünden 2,5 cm. içeridedir. 242 Bakırer 1 9 8 1 :1. 63
465
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Buna karşılık genişletilmiş bu derzlere tuğla yüzeyine Bilindiği gibi tuğlalar ana (tam) ve kuzu (yarım) olarak
kadar kireç, alçı karışımı derz doldurularak, baskı ve ka iki boyutludur. Her ikisi de duvar yapımında kullanılabi
zıma metodu ile süslemeler yapılmıştır. Bir başka düzen lir. Tuğlalar duvarda yatay bir sıra halinde dizilir, arala
de, genişletilmiş yatay ve düşey derzlere, yüzeyleri tuğ rında eserine göre 2 - 4 cm. düşey derz oluşturulur. Bu
la yüzeylerinden 1 -1,5 cm. içeride olmak üzere çini gö sıranın üzerine 1,5 - 2 cm. aralıkla (derz), düşey derzle
mülerek elde edilmiştir. Tokat Gökmedresede, olduğu ri alt sıraya göre yarım tuğla boyu şaşırtılarak (kaydıra
gibi. Düz örgü orta derzli sistemde görülen diğer bir şe rak) ikinci sıra yerleştirilir. Düşey derzlerin bu şekilde
kil ise düşey derz dar ve düz, yatay derz ise geniş ve yarım tuğla boyu şaşırtılmasıyla orta derzli düz örgü el
süslemeli yapılarak elde edilmiştir. Yukarıda belirtilen de edilir. Yatay istif, düz örgü süslemede derzlerde fark
Sivas Keykâvus Şifahanesi, iç avlu duvarlarındaki tuğla lı şekilde değişiklikler yapılarak, farklı, ilginç görüntülere
örgüler buna örnektir. sahip tuğla doku elde edilir.
Kullanıldığı yer : Avlu ve kapalı bölümünde kemerlerin alın ve içlikleri, minare pabuç üzerinde yükselen ilk sıralar.
Sırsız tuğlalar : Tam tuğla ve kırmızı tuğla toprağı, boyutları 22 x 22 x 4,5 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 2-2,5 cm.; tuğla yüzeylerinde 1 cm. göçük, kireç harcı.
ISI II IZJCZZ
.. JL_J L. I| I H II uz a
■zır |I I I I
i_İL I IZ3IZZıl I I r ...
I I t....;j
||_
I I I I_JL. I II I I II t£,r*.:
I I I I“ir. II IZJIZII■■■■İl I I I zr::3ı
........................
t .z:::â
| I—ı■r. I ıı I il .II I II. i z
|". |(
II I “ir. •II il I | I I
I I I I..' i r "
z..j
r. ıi...; \m.
I ı
i I Izıc.z.İLir -JL I I I I ı.
1ı;r....,„.....Jr;
I Izır.. I I zır I ıı: ........
Çizim 216:
II I I I If
— .kİ Jl . J L
sL M.............. .... ........
Normal duvar
örgüsü; örgü
L
_ J L ....................... 1i
KESİT a
Tam hı-jla
türü: Yatay istif
(1.1.1.1.)
Bakırer1981:1
466
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Katalog nr. 12
Kullanıldığı yer : Güney duvarı, yapının ilk devrine ait olan batı kanat.
Sırsız tuğlalar : Tam tuğla, kırmızı ve boz renkli tuğla toprağı, 21,5-22 x 21,5-22 x 5,5-6,5 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 2-2,5 cm. nadiren 1,5 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 1-2 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Resim 249. Konya İplikçi Camii’nin güney duvarı, Bakırer 1981: II. Resim 6
468
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kullanıldığı y e r : Minaresinin kübik kaidesinde, pabucun her yönündeki sağır nişlerin çevreleri.
Sırsız tuğlalar : Tam tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21-22 x 21-22 x 4 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 2,5-3 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 2,5-3 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
469
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Sırsız tuğlalar :Tam tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21,5-22 x21,5-22 x 4.5 cm.
Yatay derz :Yüksekliği 2-2,5 cm., 0,5 cm. göçük, beyazkireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 2-3,5 cm., 0,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
470
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kullanıldığı yer : Sekizgen gövdede alt kısımdaki moloz taş örgü üzerinde başlar, piramidal külahta devam
eder. Aynı örgü iç mekânda üçgenli geçişte kullanılır.
Sırsız tuğlalar 1/1 T. :Tam tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21-22 x 21-22 x 4-4,5 cm.
1/2 T. Yarım tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21-22 x 9,5-10,5 x 4-4,5 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 1,5-2 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 1,5-2 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Kullanıldığı yer : Sekizgen türbesinin her yüzü sivri kemerli sağır nişlerle bölümlenmiştir. Nişler içinde dolgu
duvar taştır. Nişler dışında yükselen beden duvarları ve üst yapı tuğla kaplamadır.
Sırsız tuğlalar 1/1 T. : Tam tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21,5-22 x 21,5-22 x 4 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 2 cm., 0,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 2 cm., 0,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Resim 253: Konya Ulaş Baba Türbesi, Bakırer 1981: II- Resım
472
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Yatay derz : Yüksekliği 2,5 cm., 1-1,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 2,5 cm., 1-1,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
473
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Sırsız tuğlalar : Tam tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21-22 x 21-22 x 3,5-4 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 1-1,5 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 1-1,5 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Resim 255: Ankara, Ârslanhâne Cam ii’nin minaresinin, taş kaide üzerindeki tuğla küpe geçiş bölümü
474
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Katalog No 77.1
Kullanıldığı yer : Türbe duvarlarının 1/3 yükseklik kısmı kesme taş, üst tarafları tuğladır.
Sırsız tuğlalar 1/1 T. : Tam tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21-22 x 21-22 x 4-4,5 cm.
1/2 T. Yarım tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21 -22 x 10-10,5 x 4-4,5 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 1,5-2 cm., 1-1,5 cm. göçük, kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 1,5-2 cm., 1-1,5 cm. göçük, kireç harcı.
Resim 256: Gömeç Hatun Türbesi, Karpuz 1996: 73 Resim 256 A: Gömeç Hatun Türbesi
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Sırsız tuğlalar 1/2 T. :Yarım tuğla ve kırmızı tuğla toprağı, boyutları 20 x 10 x 3 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 1,5-2 cm., 1-1,5 cm. göçük, kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 2-2,5 cm., 1-1,5 cm. göçük, kireç harcı.
476
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Sırsız tuğlalar : Tam tuğla, kırmızı boz renkli tuğla toprağı, 20-21 x 10,5 x 5 cm.
Yatay derz araları : Yüksekliği 2-2.5 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük, kireç harç.
Düşey derz araları : Genişliği 1,5-2 cm. tuğlalardan 1 cm. göçük, kireç harç.
Çizim 216 A:
Niksar
Kırkkızlar
B-B KESİTİ Kümbeti
477
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Düz örgü, yatay istif, orta derzli istif türünün ikinci bir olduğu türdür. Bu türün de derzlemelerinin süslü ve
şekli de yatay ve düşey derzlerin eşit veya yaklaşık ya farklı derinlikte olması ile cephede genel bazı de
olmayıp, yatay derzin ince, düşey derzin ise belirgin senler oluşturulur.
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.1.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli.
Düşey derz : Genişliği 4,5-5 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Çizim 217:
Sivas
Ulucamii
kaide
bölümü;
örgü türü:
Yatay istif
(1.1.2.1.)
Resim 259:
Sivas
Uiucamii’nin
minare
kaidesi
Fırat 1996:
Resim 35
478
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.1.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli.
Kullanıldığı yer : Gövdenin giriş cephesi dışındaki yedi yüzünden pahlı silmelerin çerçeve içine alındığı yüzeyler.
Sırsız tuğlalar : Tam tuğla, boz renkli tuğla toprağı, 20 x 20 x 3,5 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 2 cm., 3,5 cm. göçük, toprak karışımlı alçı harcı.
Düşey derz : Genişliği 3-3,5 cm., üstteki yatay tuğla sırası ile hem yüz, alttaki yatay tuğla sırasından 3,5 cm. gö
çük olmak üzere yukarıdan aşağıya doğru pahlı.
479
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.1.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli.
Kullanıldığı yer : Bütün cephelerde dörder tane olmak üzere oturtmalıktan üst yapıya kadar yükselen 55 cm.
genişlikteki gömük pâyelerin yüzeylerinde, ayrıca ön cephede girişin iki kenarında yer alan 45
cm. genişlikteki iki pâyenin yüzeylerinde.
Sırsız tuğlalar : Yarım tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 18,5-19 x 9,5-10 x 4 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 1,5 cm., 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 3 cm., 1,5-2 cm. göçük beyaz kireç harcı.
« b
□ L..... _ I 1 1
EZ".: J L
m ] z ı z 1I 1
ı:...... " 11. c r= )
ezi z : -^ I1 1
z z ..ı l
ZZI— ^ 11 1
ı.......■ i r .... ■■...-ı Vv(V
l.. .ı : .! □
ı...... i cız:;, j
ZZ C..— 1 EZ! e ;
ı ı r ........ı
cm r - ı d ] US
r~-_. 11
EZ EZZ 1EZ
EZI 1 1
EZ E" ■ 1EZ m
r ..... 11
e z r ...... 1r z
r— ır
<l-ü b - I»
d b k«sit
Çizim 217 A: Pınarbaşı Melik Gazi Kümbeti’nin dış duvar örgü Resim 261: Melik Gazi Türbesi
sü; örgü türü: Yatay istif (1.12.1.) Bakırer 1981: II. Resim 3
Bakırer 1981: II. Şekil 4
480
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.2.) yatay istif, bazı düşey derzler genişletilmiş, genişletilen derzler düşey
yönde kırık çizgiler biçimlendirir.
Kullanıldığı yer : Minare gövdesi, ilk on altı sıra üzerinden başlayan geniş kuşak.
Sırsız tuğlalar 1/2 T. : Yarım tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 21 x 12 x 4,5 cm.
Düşey derz : Genişliği 1,5 cm., kırık çizgiler için genişletilen kısımda 15 cm; tuğlalardan 1 cm. ve kırık çiz
gilerde 3-3,5 cm. göçük, kireç harcı.
Uygulama yöntemi : Düşey yönde yükselen kırık çizgiler, belirli aralıklardaki tuğlaların köşeleri pahlı kırılıp (veya
kesilip) meydana gelen boşluğun düzleşmesiyle elde edilmiştir. Kırık çizgiler yedi sıra aynı yö
ne doğru yükseldikten sonra sekiz ve dokuzuncu sıralar da aksi yöne döner.
481
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.2.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli, düşey derz aralıkları baklava biçim
lerini oluşturmak üzere göçük.
Kullanıldığı yer : Minare gövdesinin kaide üzerinde yükselen ilk kuşakta geniş bir kuşak halinde.
Sırsız tuğlalar : Tam tuğla, kırmızı tuğla toprağı, 23,4 x 23,5 x 4,5 cm.
Yatay derz : Yüksekliği 3-3,5 cm., 0,5 cm. göçük, desenin dış hatları için beyaz kireç harcı bol kumlu.
Düşey derz : Genişliği 3-3,5 cm., esas olarak 0,5 cm. desenin dış hatları için 1,5-2 cm. göçük beyaz kireç
harcı, bol kumlu.
Uygulama yöntemi : Dokuz yatay sırada tamamlanan basamaklı baklavaların sınırlarını çizecek olan düşey ve ya
tay derz araları diğerlerinden daha göçük yapılmıştır. Derzlerin düzgün ve göçük olması için
tahta bir gereçle bastırıldığı düşünülmektedir.
Çizim 219:
Tokat Alaca
Mescit’in
minare
gövdesi; örgü
türü:
Yatay istif,
(1.1.2.1.)
Bakırer 1981:
II. Şekil 11
Resim 263:
Tokat Alaca
Mescidin
minaresi
Yavi 1987: 76
482
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.3.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli.
Kullanıldığı yer : Türbenin mumyalık kısmında tam merkezde yer alan ve üst yapıyı taşıyan 70 cm. yükseklik
teki sekizgen planlı ayak
Yatay derz : Yüksekliği 1,5 cm., tuğlalarla hem yüz, süslü derz, beyaz alçı harcı.
Düşey derz : Genişliği 3,5 cm., tuğlalarla hem yüz, süslü derz, beyaz alçı harcı.
Uygulama yöntemi : Yatay ve düşey derz araları tuğlalarla aynı düzeye gelmek üzere beyaz kireç harçla doldu
rulduktan sonra yatay derz aralarına ince yatay çizgiler kazınmıştır. 6 cm. yükseklik ve 3,5 cm.
genişlikteki düşey derz aralarına kalıpla süsleme basılmış ve bu bütün derz aralarında
tekrarlanmıştır.
İstif türü : Düz örgü, süslü derz (1.1.2.3.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli, süslü derz araları.
Kullanıldığı yer : Revaklı avlunun kuzey kanadında, kuzey eyvanın doğu duvarı önünde avluya çıkıntı yapan
kemer ayağının batı yüzü.
Yatay derz : Yüksekliği 2,5 cm., harç doldurularak tuğlalarda hem yüz yapılmış, süslü derz beyaz renkli
kireç ve alçı karışımı.
Düşey derz : Genişliği 4 cm., harç doldurularak tuğlalarda hem yüz yapılmış, süslü derz, beyaz kireç ve
alçı karışımı harç.
Uygulama yöntemi : Yatay ve düşey derz araları, derz malzemesi ile doldurulup tuğlalarla hem yüz yapıldıktan
sonra sivri uçlu bir gereçle yatay derzlerin ortalarından geçen ve yatay tuğla sıralarına paralel
uzanan çizgiler kazınmıştır. Geniş düşey derz aralarına ise kalıpla desen basılmıştır. Bunlardan
iki ayrı öğe belirli bir düzende olmamak kaydıyla tekrarlanır. Öğelerden bir tanesi, biri taban
diğeri tepe üzerine oturan iki eşkenar üçgenin sivri noktalarının üst üste eklenmesiyle biçimlenen
kapalı geometrik bir biçimdir. Dış çizgiler ve üçgenler içindeki üçlü noktalar kabartmadır. İkinci
öğe yine kabartma olarak kalıpla basılmış bir harf düzenlemesidir. Tek tek harfler seçilebilmekle
beraber bunlara herhangi bir anlam verilememektedir.
r l
Çizim 222:
Sivas
Keykâvus
Darüşşifası’nın
avlu, kuzey
(t
k o s it kanadı; örgü
türü: Yatay istif
(1.1.2.3.)
Bakırer 1981:
5 10 15 20 25 30 em. II. Şekil 13
485
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 223:
Sivas
Keykâvus
İHÎSİI Darüşşifası’nm
avlu, kuzey
kanadı; örgü
0 3 0 I > 8 »e türü: Yatay istif
Çizim 224:
Sivas
Keykâvus
Darüşşifası’nın
avlu, kuzey
kosit kanadı; örgü
türü: Yatay istif
Resim 265:
Sivas
U T- Keykâvus
~ Şifahanesi’nin
kuzey revak
duvar örgüsü
Bakırer 1981:
II. Resim 60
486
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.4.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli, düşey derz aralarına çini birimler.
Kullanıldığı yer : Mihrap önündeki kubbeli birimin kuzey, batı ve doğu kenarlarında zeminden başlayıp geçiş
kısmına kadar beden duvarları. Ayrıca aynı örgü eyvan duvarları ve batı revak kemer
kenarlarında da bulunmaktadır.
Sırsız tuğlalar 1/2 T. : 20-20,5 x 9,5-10 x 4,5 cm. kırmızı ve boz renkli tuğla toprağı, bir kısmının üzerine koyu
kırmızı astar sürülmüş.
1/2 T. 21 x 9,5-10 x 4,5 cm. kırmızı ve boz renkli tuğla toprağı, bir kısmının üzerine koyu kırmızı
astar sürülmüş.
Çiniler : Dikdörtgen 6,5 x 3 x 2 cm. Beyaz çini toprağı, ön yüzler fîruze sırlı.
Yatay derz : Yüksekliği 1,5 cm., 1-1,5 cm. göçük, beyaz alçı harcı.
Düşey derz : Genişliği 4 cm., içlerinde çini birimler yatay derz araları ile aynı düzlemde. Kireç harç içinde
çini birim, harç görünmez.
Çizim 225: Malatya Ulucamii’nin kubbeli mekân ve batı revakı; örgü türü: Resim 266: Malatya Ulucamii duvarı,
Yatay istif (1.1.2.4.), Bakırer 1981: II. Şekil 17 Bakırer 1981: II. Resim 62
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.4.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli, düşey derz aralarına çini birimler.
Kullanıldığı yer : Eyvan kemerinin 60 cm. genişlikteki oyması ve 95 cm. genişlikteki kemer karnı içinde.
Sırsız tuğlalar 1/2 T. : Yarım tuğla,19,5-20 x 9,5 x 4 cm. kırmızı tuğla toprağı.
Yatay derz :Yüksekliği 1,5-1,7 cm., tuğlalardan 0,5-1 cm. göçük, kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 4,5-5 cm., çini birimler yerleştirildikten sonra tuğlalardan 1 cm. göçük yatay
derzlerle hem yüz, kireç harcı.
Uygulama yöntemi : Düşey derzlere, uzun kenarlar düşey doğrultuda olmak üzere derz aralarına sarkarlar.
41 İl
Çizim 226: Konya İnce Minareli Medrese, eyvan; örgü türü: Yatay istif
(1.1.2.4.), Bakırer 1981: II. Şekil 19
488
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.4.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli, düşey derz aralarına çini birimler.
Kullanıldığı yer : On altıgen dilimli silindirik kasnağın dört diliminde diğer örgü türleri ile nöbetleşe olarak dizilir.
Soldan 5. silindirik dilim.
Sırsız tuğlalar 1/2 T. Minare tuğlaları, 21,5-22 x 16-20 x 3 cm. kırmızı tuğla toprağı.
Çiniler 5,2 x 3,2 x 2,5 cm. Beyaz çini toprağı, ön yüzler fîruze sırlı.
Yatay derz Yüksekliği 3 cm., sırsız tuğlalardan 1 cm. göçük, kireç harcı.
Düşey derz Genişliği 4 cm., içlerine çini birimler yerleştirildikten sonra tuğlalardan 1 cm. göçük yatay
derzlerle hem yüz, kireç harcı.
u 1»
I
Çizim 227:
Akşehir
S S lii Seyyid
Mahmud
fe n ? Hayrânî
P İÜ Kümbeti’nin
a kasnağı; örgü
a-ıı b- lı
it i» kesit türü: Yatay
istif, (1.1.2.4.)
Bakırer 1981:
0 S M » JO S »on. II. Şekil 20
Resim 268:
Akşehir
Seyyid
Mahmud
Hayrânî
Türbesi
489
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.2.5.) yatay istif, genişletilmiş orta derzli, düşey ve yatay derz aralarına çini
birimler.
Kullanıldığı yer : Avlu revakların ikinci katı, kemer aralarının avluya bakan cepheleri.
Sırsız tuğlalar 1/4 T. : Yarım tuğla, 19,5-20 x 9,2-9,5 x 4,2-4,5 cm. kırmızı tuğla toprağı.
Şerit birimler : Uzun kenarlar değişken kısa kenar 2 cm., kalınlık 2 cm. beyaz çini hamuru, ön yüzler fîruze sırlı.
Yatay derz : Yüksekliği 2 cm., içlerine çini şerit yerleştirilmek üzere göçük. Şeritler tuğlalardan 1-1,5 cm.
göçük. Kireç harç içinde çini şerit altındaki harç görünmez.
Düşey derz : Genişliği 6 cm., çini birimler yerleştirilmek üzere göçük. Çini birimler yatay derzlerdeki
şeritlerle aynı düzlemde, kireç harç içinde çini birim altındaki harç görünmez.
Uygulama yöntemi : Geniş bırakılan düşey derz aralarına kare biçimde çini birimler ve yatay derz aralarına da
çini şeritler yerleştirilir. Birimler düşey yönde paralel veya yatay doğrultu ile 45°’lik açı yapan
çizgiler oluşturur.
Çizim 228:
Tokat
Gökmedrese’nin
avlu ve revakı;
kesit örgü türü:
Yatay istif
(1.1.2.5)
Bakırer 1981: II.
0 S 10 15 20 2S ''30 cı
Şekil 23
490
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1
Çizim 228 A: Tokat Gökmedrese’nin tuğla dokudaki derzlerinin turkuvaz çini ile bezenmesi
491
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 269:
Tokat
Gökmedrese’nin
tuğla derzlerine
turkuvaz çini
şeritler
gömülmüş
492
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, yatay istif, düşey derzler yarım boy kaydırılmış, sırlı
tuğlalar baklava biçimi oluşturacak şekilde istiflenmiş.
Sırsız tuğlalar : Tam tuğla, 19,3-18 x 19,3-18 x 4 cm. kırmızı tuğla toprağı.
Sırlı tuğlalar : Tam tuğla, 18,5-18 x 18,5-18 x 4 cm. Kırmızı tuğla toprağı, ön
yüzler fîruze sırlı.
Çizim 229; Siirt Ulucamii’nin minare kaidesi; örgü türü: Yatay istif, (1.1.4.)
493
G eleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 270 A: Siirt Ulucamii’nin minare kaidesi Resim 270 B: Siirt l ıinr, •
11 U|ucamıı’nın minaresi
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.1.4.) yatay istif, orta derzli, sırlı ve sırsız tuğlaların nöbetleşe istifi baklava
biçimlerini oluşturur.
Çizim 230:
Akşehir
Taşmedrese
Kümbeti’nin
üçgenli kuşağı;
örgü türü:
kesit Yatay istif
(1.1.4.)
Bakırer 1981:
II. Şekil 25
Resim 271:
Akşehir
Taşmedrese’nin
kubbe geçiş
üçgenleri
yüzeyi
Bakırer 1981: II.
Resim 88
495
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Yatay istif, sağa yükselen derzli, düşey derz aralarında çini birimleri (1.2.1.2.).
Sırsız tuğlalar 1/2 T. : Yarım tuğla, 18,5-20 x 9,5-10,5 x 4 cm., kırmızı tuğla toprağı.
Çiniler : Dikdörtgen ve küçük kare birimler, 10,5 x 4 x 2 cm., 1 5 x 4 x 2 cm., 4 x 4 x 2 cm., beyaz çini
hamuru, ön yüzler fîruze sırlı.
Yatay derz araları : 2-2,5 cm., tuğlalardan 1,5-2 cm. göçük, kireç harç.
Düşey derz araları : 2,5 cm., tuğlalardan 2 cm. göçük, kireç harç.
ts zk :
Çizim 231:
Akşehir
ESEZZE Seyyid
Mahmud
Hayrânî
Kümbeti’nin
kasnağı;
lı-1» örgü türü:
<ı 1*
kesit Yatay istif,
(1.2.1.2.)
Bakırer 1981:
II. Şekil 20
Resim 272:
Akşehir
Seyyid
Mahmud
Hayrânî
Kümbeti
496
J
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Yatay istif, sağa ve sola yükselen derzli (1.2.2.3.), düz örgü, çini birimler düşey doğrultuda
ardı ardına ters açılı dönüşler yapan kırık çizgileri biçimlendirir.
Kullanıldığı yer : On altıgen dilimli silindirik kasnağın dört diliminde, diğer dilimlerdeki farklı örgülerde
nöbetleşerek.
Sırsız tuğlalar : Minare tuğlası, önyüz 21,5-22 cm., yan yüz 16-2 cm., kalınlık 4 cm., kırmızı tuğla toprağı.
Çiniler : Dikdörtgen 5.2 x 3,2 x 2,5 cm., beyaz çini toprağı, ön yüzler fîruze sırlı.
Yatay derz araları : 3 cm., sırsız tuğlalardan 1 cm. göçük, kireç harç.
Düşey derz araları : 4 cm., çini birimlerin yüzleri harç içine yerleştirilince yüzeyleri, yatay derzlerle hem yüz, tuğla
yüzlerinden 1 cm. göçük, kireç harç.
örgü türü: Yatay istif, (1.2.2.3.) Bakırer 1981: II. Şekil 31 Resim 272 A: Akşehir Seyyid Mahmud Hayrânî
Kümbeti
497
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.2.2.2.) yatay istif, sağa ve sola yükselen derzli, düşey derzlerdeki sırsız küçük
birimler düşey yönde kırık çizgileri biçimlendirir.
Yatay derz : Yüksekliği 1,5-1,7 cm., tuğlalardan 1-1,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı
Düşey derz : Genişliği 1,5-1,7 cm., tuğlalardan 1-1,5 cm. göçük,beyaz kireç harcı
Uygulama yöntemi : Tuğlaların uzun kenarları yatay birimolarak kullanılır veilk sırada tek başına istiflenir. İkinci
sırada birimler bir yatay, bir küçük kare birim olmak üzere istiflenir. İkinciden dördüncü sıraya
kaidar birimler her sırada bir küçük birim genişliği ile bir düşey derz arası genişliğinde aynı
yöne doğru kayarak yatay doğrultu ile 45°’lik açı yapan eğik çizgileri biçimlendirirler. Dördüncü
sırada yön değiştirerek ters yöne doğru kayarlar. Dördüncü katlan olan yatay sıralarda biçimlerin
yön değiştirmesi ile düşey yönde birbirine paralel sıralanan kırık çizgiler biçimlenir.
3 tV .
3 o c m : : .....ı ı ı ı .......... II I V
ı r z ı ı a c r ........... I I I — ı i y
s t l .....I I J L j u ü d i II I I ............ ; J ö \
Resim 273:
Aksaray
Darphane
si’nin tonoz
alınlığı
498
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.2.2.4.) yatay istif, sağa ve sola yükselen derzli, düşey derz aralarında, çini şeritler.
Kullanıldığı yer : Kare planlı türbede, türbeye geçişi sağlayan 140 cm. yükseklikteki Türk üçgenli kuşakta. Bu
özgü bütün kuşağı kapsamaz, az sayıda, bir iki bölümde geometrik düzenleme yer alır.
1/2 T. : Yarım tuğla 33 x 10,5 x 5 cm. kırmızı tuğla toprağı, yüzeyleri sonradan kırmızıya boyanmıştır.
Çiniler : Kare birimler 5 x 4,5 x 2,5 cm. Şerit uzun kenar değişken kısa kenar 2 cm. kalınlık 2,5 cm.
Beyaz çini toprağı ön yüzleri fîruze sırlı.
Yatay derz : Yüksekliği 2,5-3 cm., çini şeritlerin yüzeyi tuğlalardan 1 cm. göçük.
Düşey derz : Genişliği 5-5,5 cm., çini birimlerin yüzleri tuğlalardan 1 cm. göçük. Yatay çini şeritlerle hem yüz.
Uygulama yöntemi : Yarım tuğlaların daha çok uzun kenarları, zaman zaman da kısa kenarları yatay birim olarak
istiflenir. Tuğlalar her sırada, çini birimlerin kısa kenarlarının 1,5 katı oranında sağa veya sola
kayabilir. Düşey derz aralarına yerleştirilen çini birimler her sırada sağa veya sola yön değiştiren
kırık çizgileri biçimlendirir.
499
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Düz örgü, (1.2.2.4.) yatay istif, çini birim genişliğinde sağa ve sola yükselen derzli, yatay derz
aralarında, çini şeritler.
Kullanıldığı yer : Kare planlı mescitte kubbeye geçişi sağlayan 145 cm. yükseklikteki Türk üçgenli kuşaktadır.
Çini birimlerin biçimlendiği kırık çizgiler her üçgenin yüzeyinde farklı düzenlenmiştir.
Çiniler : Kare birimler 4 x 4,5 x 2,5-3 cm. Şeritler uzun kenar değişken kısa kenar 1,5 cm. kalınlık 2,5
- 3 cm. Beyaz çini toprağı, kare birimler manganez moru, ince şeritler fîruze sırlı.
Yatay derz : Yüksekliği 2 cm., çini şeritler yerleştirildikten sonra tuğlalardan 1 cm. göçük. Kireç harçiçinde
fîruze çini şerit.
Düşey derz : Genişliği 7 - 7,5 cm., çini birim ve şerit yüzleri, tuğla yüzlerinden 1 cm. göçük. Kireç harç içinde
fîruze şerit ve manganez moru çini birim.
Uygulama yöntemi : Yarım tuğlaların uzun kenarlan yatay birim olarak kullanılır. Yatay birimler her yatay sırada bir
kare çini birim genişliğinde kayar. Düşey derzlere yerleştirilen çiniler bazı üçgenlerin yüzeyinde
dört, bazı üçgenlerin yüzeyinde beş sırada bir sağa veya sola yön değiştirerek düşey yönde
kırık çizgileri biçimlendirirler. Kırık çizgiler yatay doğrultu ile 45°’lik açı yapar. Kare çini birimlerin
iki kenarını çerçeveleyen ince fîruze şeritler tuğlaların kayma düzenini etkilemez.
500
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Yatay düşey istifin esası tuğla birimlerinin yalnız yatay olarak balıksırtı örgüyü şekillendirir. Kırık çizgi, baklava
(-----------) yönde değil, hem yatay hem düşey yönde is ve benzeri motifler yatay istifte olduğu gibi kaydırma ve
tiflenmeleridir. Tuğla birimlerinin bu tür istifleri başlangıç yön değiştirme yöntemleri ile bağımlıdır.
İstif türü : Balıksırtı örgü, (1.2.3.1.) yatay/düşey istif, sağa ve sola yükselen derzli, düşey birimli kırık
çizgileri biçimlendirir.
Yatay derz 1.5-1,7 cm., tuğlalardan 1-1,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz 1.5-1,7 cm., tuğlalardan 1-1,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Uygulama yöntemi Yarım tuğlaların uzun kenarları yatay, kısa kenarları düşey birim olarak kullanılır. Düşey
birimler her yatay sırada bir birim genişliği, bir düşey derz arası genişliği olmak üzere sekiz
yatay sıra yükselerek yatay doğrultusu ile 45°’lik açı yapan kırık çizgileri biçimlendirir.
r^ ı*
D0 D ^ \ a'
iü
/Z :
./i D n m
/ ~ ı Ohı m O
oSo 0 D0
ünü
,a n U ı= 3C
]□
ofi]
/□fenDoD
o □n ü£
Om
□ U n
'!> h-1» ke sit
Resim 276: Aksaray Darphanesi’nin tonoz alınlığı
Çizim 236: Aksaray, Darphanesi tonoz aralığı; örgü türü: Yatay Bakırer 1981: II. Resim 102
istif, (1.2.3.1.)
Bakırer 1981: II. Şekil 38
501
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Tarih : Kitabesi yoktur. Melik Gazi Dânişmend’e ait olduğu sanılmaktadır. Yapı plan türü ve yapısal
nitelikleri açısından XII ve XIII. yüzyılın başına kadar tarihlenmektedir. Yalnız sırsız tuğlalarla
gerçekleştirilen tuğla örgülerinin İran yöresindeki benzerleriyle karşılaştırılabilecek (Büyük
Selçuklu Devleti) yakın örnekleri XI. yüzyılın üçüncü çeyreğine tarihlenen Demâvend Türbesi
ile 1067-1068 ve 1093 tarihli Karagan’daki iki kümbettir. Anadolu’da ise, Cizre Ulucamii ve
Erzurum Tepsi Minare’nin tuğla örgüleri ile karşılaştırılarak kümbet XII. yüzyılın ikinci yarısına
ve en geç XII. yüzyılın sonlarına tarihlenebilir.
İstif türü : Balıksırtı eğik çizgiler, (2.2.1.) yatay/düşey istif, tek yöne yükselen derzli.
Kullanıldığı yer : Ön cephenin doğu ve batı kanatlarının, üst yapıdan 60-70 cm. aşağıya uzanan dikdörtgen
sağır nişlerin yüzeylerinde.
Yatay derz : Yüksekliği 1,5-2 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 1,5-2 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Çizim 237:
Kayseri
Pınarbaşı
Melik Gazi
Kümbeti’nin iki
planı, kesiti ve
görünüşü
Tünce 1991:
II. 155-156
502
G eleneksel T ürk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
<t 1>
I___ I I I I l|
E Z L ı|
c z ij ı z I | |
CZ...........J I . I
e z : ,ıı z z I I I
C Z ..........J t □
C ZJI .... q I I I
ı..... ...........j ı ....—i
c z u ı z : .... ı r z ]
L ... i ı ...... i
iz n i '......z ı ı z z
c z z z z l :..:z z 3
□
z z ı ı ..... n e m
(z z :: :j ç I
e z h z J I Z Z
ez 11 , I
z z t:::::.j I I I □
c= z z : j c I
E Z J I.— ... I I I
U
E Z ........... I I
< ı-u l ı - lı k e s it
<i > k iîs lt
O 5 10 15 20. a 30c
503
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Yatay /düşey istif, sağa ve sola yükselen derzli (2.3.1.1.).
Kullanıldığı yer : Kümbetin mescid odasında, kubbeye geçiş kısmında beden duvarlarını ortalar biçimde
yerleştirilen bu sağır nişlerin yüzeylerinde ve mumyalık kısmındaki tonozun yüzeyinde.
Yatay derz araları : 1,5 - 2 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük, beyaz kireç harç.
Düşey derz araları : 1,5 - 2 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük, beyaz kireç harç.
Çizim 237 C:
Kayseri
7/~ z zır
D n u iT ir T in u r — ^ f - r d J n ı — ~ ı U n [ Pınarbaşı Melik
ıüız====ınUı nnL " ıu n c = ]U r Gazi Kümbeti
Mescidi’nin üst
yapısı; örgü
iD s a s flD s y n p s D h t türü: Yatay,
f l S D y E = II= 3Llnc= Ur düşey istif
(2.3.1.1.)
Bakırer 1981: II.
Şekil 50
Resim 277 B:
Aynı dokunun
ayrıntısı
Bakırer 1981:
II. Resim 114
504
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Yatay ve yatay/düşey istif, sağa ve sola yükselen derzli (2.3.2.2.).
Kullanıldığı yer : Ön cephede giriş kapısının iki kenarında, pilastırların yüzeyinden girintili, 72 cm. genişlikte,
yaklaşık 230 cm. yükseklikte dikdörtgen nişler içerisinde.
Yatay derz araları : 1,5 cm. tuğlalardan 1 cm. göçük, beyaz kireç harç.
Düşey derz araları : 1,5 cm. tuğlalardan 1 cm. göçük, beyaz kireç harç.
□S □ m g o ö
id U ıo id i
□ d ;z----i n hda ------
J
D 1
1[
d ild i
d ltd l n d jid
□8=3 □ □t=zfo
nu$Z D U d ld
“ dU di d id in
□ d m H d n Lf e
iz
fr~ı—ı
İd d [ = !□
E O D □ d in
d fd c h id
n p n ı
L Jr& == Resim 277 C: Giriş kapısının solundaki, üst kısmı mukar-
u U [:= ı s p 3F* nasla tamamlanan çökertmenin tuğla dokusu.
Bakırer 1981: II. Resim 94
u-u b-l>
kesit
0 5 10 15 20 25 30c
505
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kullanıldığı yer : Ön cephede, girişin üzerinde yer alan sivri kemerli sağır nişin içindeki dolgu duvarı.
Yatay derz araları : 1.5 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük, beyaz kireç harç.
Düşey derz araları : 1.5 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük, beyaz kireç harç.
Uygulama yöntemi : Yarım tuğlaların uzun kenarları düşey, kısa kenarları yatay birim olarak istiflenir. İç içe
baklavaların odağı, bir kare tuğla boyutunda boşluk etrafını çevreleyen dört kare birimden
oluşur. Bunların çevresini on iki düşey tuğladan oluşan içten ikinci baklava biçimi, onun
dışında çift yatay tuğladan şekillenen üçüncü baklava biçimi, bunların dışında da panoyu
verev dama tahtası haline getiren içten dördüncü baklavayı düşey tuğlalar şekillendirmektedir.
İlk düşey baklavanın yatay sivri köşelerini iki kare tuğla oluşturur. Odaktaki boş kare zemini
ve çift yatay tuğlalar arasındaki genişletilmiş derz araları, diğer derz araları gibi göçük olup
kireç harcı doldurulmuştur.
UnFjaimunRnUcıİ^^
506
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
»o
□ n u c z z z ırı
d[
İstif türü : Balıksırtı örgü, yatay/düşey istif, sağa ve sola yükselen derzli, iç içe zpgU ı nnu
kırık çizgiler biçimlendirir. (2.3.1.1.).
□ n D S
Kullanıldığı yer : Kümbetin mumyalık kısmının üst örtüsünde, kümbetin alt katı (mum-
yalık) haç planlıdır. 2,81 x 5,60 m. ölçüsündeki iki alan birbiri ile diki HİSpfc
i L l ı ~~ ın u ı --------
ne birleşince, dört ana yönde, 1,40 metrelik girintiler oluşur. Döşeme
den 0,39 m. yukarısına kadarı taş duvar, 0,09 metrelik üzengili ve 0,05
°o0â n D
metrelik çıkıntılı bir kesimden sonrası balıksırtı örgülü tuğladan yapılan
tonoz örgü başlar ve döşemeden 1,86 m. yukarıda kilitlenir (Resim: 19
A plan), (Resim: 19 B kesit).244
İstif türü : Balıksırtı örgü, (2.3.1.1.) yatay/düşey istif, sağa ve sola yükselen derzli, düşey ve yatay
doğrultuda kırık çizgiler.
Kullanıldığı yer : Mihrap önündeki kubbeli mekânın geniş kısım doğu duvarını ortalamak üzere yerleştirilen
oymalı Bursa kemerli sağır niş.
1/4 T. Küçük kare birimler 4,5 x 4,5 x 4,5 cm. kırmızı boz renkli tuğla toprağı.
Yatay derz : Yüksekliği 1,5 cm., tuğlalardan 1-1,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Düşey derz : Genişliği 1,5 cm., tuğlalardan 1-1,5 cm. göçük, beyaz kireç harcı.
Uygulama yöntemi : Yarım tuğlaların uzun kenarları hem düşey hem yatay birim, kısa kenarlan sadece örgünün
gerektirdiği yerlerde yatay veya düşey birim olarak kullanılır ve bir düşey, bir yatay birim
olmak üzere balıksırtı istiflenir. Her yatay sırada, sağa veya sola bir düşey tuğla kalınlığı, bir
düşey derz arası genişliği kayan birimler, belirli sıralarda yön değiştirerek düşey ve yatay
doğrultuda kırık çizgileri biçimlendirir. Düzenleme nişin iki tarafında simetrik değildir. Küçük kare
birimler düzgün veya eğik yerleştirilerek çizgileri dönüş noktalarını vurgular.
508
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Balıksırtı örgü (2.3.4.1.) yatay/düşey istif, sağa ve sola yükselen derzli. Çini birimler bakla
vaları biçimlendirir. Bazı baklavaların köşelerinden uzanan kollar fırıldak biçimini (gamalı haç)
anımsatan kıvrımlar yapar.
Kullanıldığı yer : Giriş eyvanına saplanan duvarın üst kısmında dikdörtgen çerçeve içinde.
Sırsız tuğlalar 1/2 T. : Yarım tuğla, 13,5-14 x 7,5 x 4 cm. Boz renkli tuğla toprağı.
Çiniler : Dikdörtgen 13,5-14 x 4 x 2 cm.
: Dikdörtgen 8-8,5 x 4 x 2 cm.
: Küçük kare 4 x 4 x 2 cm.
Beyaz çini toprağı, ön yüzler fîruze ve patlıcan moru sırlı.
Yatay derz : Yüksekliği 1 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük kireç harç.
Düşey derz : Genişliği 1 cm., tuğlalardan 1 cm. göçük kireç harç.
Uygulama yöntemi : Sonsuz tuğlalar yatay, fîruze ve patlıcan moru sırlı çini tuğlalar düşey yönde istiflenir. Yatay
tuğlalar her sırada bir tuğlanın kısa kenarı ile bir derz aralığı genişliğinde kayar. Çiniler ise
açılan boşluklara doldurulup basamakla yükselen eğik çizgileri biçimlendirirler. Merkezdeki
baklavayı biçimlendirdikten sonra dört doğrultuda yükselen çizgiler uçları kıvrılan fırıldaklar
(gamalı haç biçimi) olarak sonuçlanır. Eş aralarla yan yana dizilen fırıldaklar arasında kalan
boşlukları manganez moru çinilerin biçimlendirdiği ve yatay sırada tamamlanan baklavalar
doldurur.
Çizim 239: Konya Sırçalı Medrese’nin giriş eyvanı önü; örgü türü
: Yatay/düşey istif (2.3.2.3.), Bakırer 1981: II. Şekil 69 Resim 279 A:
Konya, Sırçalı
Medrese,
giriş eyvanı
sağ duvarı
gamalı haç
motifi.
509
Gelenekse! Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstif türü : Balıksırtı örgü, (2.3.2.3.) yatay / düşey istif, sağa ve sola yükselen derzli. Çini birimler kûfî
yazı ile Ali sözcüklerini biçimlendirir.
Uygulama yöntemi : Sırsız tuğlalar yatay, fîruze ve patlıcan moru sırlı çiniler düşey yönde istiflenir. Yatay birimler
her sırada bir çini birim genişliği ve bir düşey derz arası genişliğinde kayarak yükselir. Şekilleri
biçimlendirmek üzere belirli sıralarda yön değiştirirler.
Çizim 240: Konya Sırçalı Medrese’nin giriş eyvanı tonozunun Resim 279 B: Konya Sırçalı Medrese’nin kûfî “Ali” yazılı to-
iç yüzü; örgü türü: Yatay/düşey istif (2.3.2.3.) nozdan iki detay
Bakırer 1981: II. Şekil 77
510
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Buraya kadar Anadolu Selçuklu eserlerindeki sırsız ve açıklamaya çalıştık. Yine aynı dönemde ve aynı yapılar
sırlı tuğlalarla yapılmış olan düz örgü, yatay istif ve ya da kesme tuğla ve çinilerle yapılmış olan, ilginç geomet
tay/düşey istifle elde edilen örgü türlerini özet olarak rik desenler oluşturan, duvar ve özellikle pano yüzey
lerden örnekler göreceğiz.
Kullanıldığı yer : Giriş kapısı kemer tablasının 120 cm. genişlik ve 115 cm. yükseklikteki yüzeyini doldurmak
üzere düzenlenmiştir.
1 4 - 1 5 x 3 , 5 x 7 - 8 cm. (kalınlık).
9 -1 0 x 3,5 x 7 - 8 cm.
Geometri : Geometrik örgü düzenlemesi birim altıgen esası ile altı aşamada gerçekleştirilir. Tablayı
çevreleyen çift merkezli teğet kemer ile bağımlı olarak biçimlendirilmiştir.
Uygulama yöntemi : Üç ayrı boyuttaki ince şeritler örgü düzenlemesini biçimlendiren esas malzemedir. Kırlangıç
kuyruğunu anımsatan geometrik örgülerin ve bunlara ilmeklenen altıgenlerin köşelerine şerit
lerin pahlı köşeleri getirilmiş, şeritlerin birbiri üzerinden atladığı görünümünü vermek için, farklı
boyuttaki şeritler ilmiklenme düzenine uygun olarak yerleştirilmiştir. Bunlar ara malzemesi
olarak kullanılmıştır.
Resim 280:
Kemah
Mengücek Gazi
Kümbeti’nin giriş
kapısı kemer
oyması kesme
tuğla ile
geometrik istif
dekorasyon
ayrıntısı
T u n ce r1986 a:
1.106
511
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
> 0 0 0 (1
Çizim 241: Kemah Melik Mengücek Gazi Kümbeti’nin taçkapı alınlığı; geometrik örgü, bitmiş şekil
Bakırer 1981: II. Şekil 86
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Örgü türü : Geometrik örgü düzenlemesi. Büyük ve küçük olmak üzere iki ayrı boyutta altıgen birim
şekillerin birbirine ilmeklenmesi ile kurulur.
Kullanıldığı yer : Kümbet kasnağının kuzeye yönelen birinci yüzünde; genişliği 154 cm., yüksekliği kemerin
sivri noktasına kadar 203 cm., üzengi seviyesine kadar 143 cm. olan teğet kemerli sağır nişin
yüzeyi.
Sırsız tuğlalar : Farklı boyutlarda düz ve bir kenarları kıvrık ince şeritler; üç ayrı boyuttaki düz şeritlerin bir
kenarı düz diğeri pahlı kesilmiştir. Kıvrık şeritlerde uzun kenar düz, kısa kenar birinci ile
120°’lik açı yapmak üzere kıvrılır. Bütün şeritlerin arka yüzleri derinliğine pahlanarak üçgen
bir kesit verilmiştir.
İki kenarlı şerit boyutu: 12-13 x 3-4 x 3,5 cm., derinlik : 5,6 cm.
Malzemesi : Kırmızı tuğla toprağı, beyaz renkli kireç ve alçı karışımı harç.
Resim 281 A:
Sivas Keykâvus
Darüşşifası
Kümbeti’nin
kasnağı kesme
tuğla ile
geometrik istif
ayrıntısı
Çizim 242: Sivas Keykâvus Darüşşifası’nın kümbet kasnağı, Bakırer 1981: II.
1. yüz. geometrik örgü, bitmiş şekil, Bakırer 1981: II. Şekil 91 Resim 154
513
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Örgü türü : Geometrik düzenleme; ince tuğla şeritlerde kurulan tek ve çift gamalı haç öğelerinin altıgen
yıldız ve kenar üzeri oturan altıgen etrafında dizilmesi.
Kullanıldığı yer : Kümbet kasnağının kuzey batıya yönelen ikinci yüzü; genişliği 155 cm., yüksekliği kemerin
sivri noktasına kadar 250 cm. olan çift merkezli teğet kemerli sağır nişin yüzeyinde.
Uygulama yöntemi : Bu örgüde şeritler birbiri üzerinden ya da altından geçerek birbirine iliklenmez. Aksine tek veya
çift gamalı haçları oluşturmak üzere üç boyutta kesişen şeritler birbirine kenar kenara bitişir.
Örgü, gamalı haçların biçimlenen düzene uygun olarak tekli çiftli dağıtılması ile şekillenir.
Kaplamasının tek parçalı olması ve hazırlandığı yüzeyin sonradan sıvanması sebebiyle kesin
anlaşılmamaktadır. Ancak bazı izler eşkenar üçgen parçalar olarak hazırlandığını ve yüzeye
kaplandığını düşündürmektedir.
514
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Örgü türü : Geometrik örgü düzenlemesi; eşit olmayan altıgenlerin birbirine iliklenmesi ile biçimlenir;
iliklenen altı öğenin merkezinde altı kollu yıldız oluşur.
Kullanıldığı yer : Kümbet kasnağının güneydoğuya yönelen yedinci yüzü; genişliği 155 cm., yüksekliği kemerin
sivri noktasına kadar 255 cm. olan çift merkezli teğet kemerli nişin yüzeyinde.
Sırsız tuğla : Farklı uzunlukta ince şerit; her iki kenarı veya tek kenarı pahlı, arka yüzleri yontularak inceltilmiş.
Uygulama yöntemi : Tuğlaların uzun kenarları hem yatay, hemdüşey birim olarak kullanılır ve ilk sırada bir düşey
bir yatay birim olmak üzere sıralanır. Birinciyi izleyen sıralarda her yatay sırada bir tuğla kalınlığı,
her düşey derz arası genişliği oranında aynı yöne kayarlar. Kaydırma işleminde yatay birimler
düşeyleri izler. Yatay doğrultu ile 45°’lik açı yapan ve sağır nişin bir kenarından başlayıp diğerine
doğru yükselen birbirine paralel eğik çizgiler biçimlenir. Balıksırtı örgünün, yarım tuğlaların
uzun kenarlarının hem düşey hem yatay birim olarak kullanıldığı tek örnektir.
515
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Örgü türü : Geometrik örgü düzenlemesi; sekiz köşeli yıldızların yan yana ve üst üste tekrarlanması ile
biçimlenir.
Kullanıldığı yer : Kümbet sekizgen kasnağı batıya yönelen birinci yüz; genişliği 145 cm., yüksekliği kemerin
kilit noktasına kadar 210 cm. olan çift merkezli teğet kemerli sağır nişin yüzeyinde.
Sırsız tuğla : Farklı boyutlarda ince şeritler; bir kenarları düz, bir kenarları pahlı arka yüzleri yontularak
inceltilmiştir.
Sırlı tuğla : İnce şeritler ve baklava biçimleri; şerit boyutu 13-14 x 3,5 x 4-5 cm.; baklava boyutu 7-8 x
4-5 x 4-5 cm.
Uygulama yöntemi : Sırsız tuğla şeritler sekiz köşeli yıldızları biçimlendirmek üzere alttan, üstten birbirine örüle
rek dizilir. Kaplama çok dökülmüştür. Bu sebeple yer yer yıldız kollarında izlenen çini şeritlerin
bütün yüzeyde aynen tekrarlandığını söylemek mümkün değildir. Sekizgen yıldızların ortasın da
sırlı tuğla baklavalardan sekiz tanesi yan yana gelerek çini yıldızları biçimlendirir. Kaplama iki
kenarı 49 santimetrelik kare parçalar olarak hazırlanmıştır, her kare içinde bir sekiz köşeli yıldız
yerleştirilmiştir. Örgü düzenlemesi tek tek karelerin yan yana, üst üste dizilmesi ile ürer, tek
motiflerin tekrarı söz konusudur.
Çizim 245:
Amasya
Gökmedrese
Camii’nin kasnağı,
1. yüz; geometrik
örgü, bitmiş şekil
Bakırer 1981: II.
Şekil 116
516
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Örgü türü : Geometrik örgü düzenlemesi; sekizgen ve karelerin birbirine iliklenmesi ile biçimlenir.
Kullanıldığı yer : Kümbet kasnağı güneye yönelen üçüncü yüz; genişliği 155 cm., yüksekliği kemerin
kilit noktasına kadar 210 cm. teğet kemerli sağır nişin yüzeyinde.
Sırsız tuğla : Farklı boyutlarda ince şeritler. Bir kenarları düz, bir kenarları pahlı, İkincisi 135° ile kırılır;
şerit boyutu uzun kenarı 16 cm., kısa kenarı 2-3 cm., genişlik 3,5 cm., kalınlık (derinlik)
4-5 cm.; şerit boyutu, uzun kenarı 14-15 cm., genişlik 3,5 cm., kalınlık (derinlik) 4-5 cm.,
kırmızı tuğla toprağı.
Sırlı tuğla : Farklı boyutlarda ince şeritler. Bazılarının kenarı 135° açılı bükük; şerit boyutu uzun
kenarı 13-14 cm., genişlik 3,5 cm., kalınlık (derinlik) 4-5 cm. (13-14x3,5x4-5); kırmızı
tuğla toprağı, ön yüzler manganez moru sırlı.
Çiniler : Farklı boyutlarda ince şeritler; şerit boyutu 13-14 x 3,5 x 2,5 cm.
Uygulama yöntemi : Sırsız tuğla şeritler örgüde algılanan kare birimleri, fîruze çini şeritler sekizgen birimleri,
manganez moru sırlı şeritler ise düşey zikzaklı yükselen çizgileri biçimlendirmek üzere
birbirine iliklenerek yerleştirilir. Kaplama kenarları 52 cm. genişlikte, kare parçalar olarak
hazırlanıp yüzeye kaplanmıştır. Her kare parça içinde bir sekizgen Olmak üzere düzenlenir.
517
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 246:
Amasya
Gökmedrese
Camii’nin
kasnağı,
3. yüz;
geometrik
örgü, bitmiş
şekil
Bakırer 1981:
II. Şekil 120
Resim 282 B:
Amasya
Gökmedrese
Camii ve
Kümbeti’nin Resim 282 C:
kasnağında Amasya
kesme tuğlalarla Gökmedrese
çeşitli geometrik Camii ve
motiflerle Kümbeti’nin
bezenmiş üst kasnağı,
pano 3. yüz
Bakırer 1981: II. Bakırer 1981:
Resim 168 II. Resim 169
518
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Selçuklu mimarisinde kullanılmış olan birim tuğlalarla aynıdır. Aynı yapıda veya
tuğla boyutları konusunu da değerli araş mimaride kullanılan sırsız ve sırlı tuğla
tırmacı Ömür Bakırer’den özetliyoruz. 3 boyutları da aynıdır. Aradaki fark, sırlı tuğ
nolu tabloda otuz dört eserden alınmış la olarak kullanılacak birimlerin dışa ba
ölçülerde tuğlaların iki kenarı 21-22 cm., kacak ön yüzlerine parlak, şeffaf sır sürü
kalınlığı 3,5-5 cm., diğer eserlerden alın lerek bir renk ayrılığı yapılmış olmasıdır.
mış ölçülerde iki kenarı 20-21 cm. kalın
Çiniler:
lığı 4-5 cm. olduğu tespit edilmiştir.
519
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Buna karşılık kubbe, tonoz ve üst geçiş elemanlarının Devleti bir taraftan Bizans’la savaşarak hudutlarını ge
büyük kısmı tuğladan yapılmıştır. Kütahya ve Afyon’daki nişletiyor, bir taraftan da bulunduğu bölgede askeri, siya
bazı camilerde ve Efes’te İsa Bey ve Birgi’de Mehmed si, sosyal, ekonomik ve kültür yönleri ile yerleşerek güç
Bey camilerinin minarelerinde de tuğla kullanılmıştır. leniyordu. Bu arada da yeni komşu olduğu ve tanımaya
başladığı, Bizans kültürü ile alışverişte bulunuyordu. Bi
Osmanlı mimarisinde ise almaşık duvar yapımı dışında zans yapı kültürünün çok ilginç bir yapı öğesi olan alma
oldukça az kullanılmıştır. Buna karşılık çatılı camiler hariç şık duvardan yararlanmak ve kendine göre yeniden yo
bütün üst örtü ve geçiş elemanları tuğla ile yapılmıştır. rumlamak suretiyle uzun süre bu duvar tekniğini kullan
dı. Bölgesine çok uyumlu olan almaşık duvar teknolojisi
Tuğla, almaşık duvarların yapıldığı sürelerde, pencere ni (bundan sonraki bölümde incelenecektir), İstanbul’un
aynaları, rozetler ve müstakil panolar içinde dekoratif fethinden sonra, yapıya çok uyumlu yonu taşının bulun
amaçla kullanılmıştır. Bursa Koza Hanı giriş eyvanının duğu bölgede, kesme taş yapılaşmanın yoğun olarak
üst kat duvarı ile Manisa İvaz Paşa Camii, Alaşehir Şeyh kullanıldığı dönemlerde de birkaç yüzyıl daha sürdürdü.
Sinan Camii ve benzeri camilerle, Topkapı Sarayı’nın Almaşık duvar, yalnız yapı teknolojisini etkilemiyor, aynı
bazı bölümleri haricinde, tuğla duvar yapı malzemesi zamanda tuğla boyutlarına da yeni ölçüler getiriyor.
olarak çok az kullanılmıştır.
Zaman içinde kullanılmış olan duvar tuğlalarında tespit
Osmanlı Devleti XIV. yüzyıl başında çok küçülmüş olan edilebilen boyutlara bakarak, mimari eserler için devir
Bizans İmparatorluğu’nun merkezine çok yakın bir böl tespit etmek elbette mümkün değildir. Aynı dönemde
gede kurulmuştu. Kısa bir müddet sonra da Bursa fet aynı bölgelerde farklı tuğla boyutları ölçülebiliyor.
hedilerek, devlet merkezi haline getirilmiştir. Osmanlı
Orta Asya’daki ilk İslam eserlerinde kullanılan tuğla boy nı tespit edebildiğimiz kadarıyla sıralarsak;
520
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
521
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Özellikle Süleymaniye Masraf Defterindeki Gelibolu ka 1365-1366 yıllarında I. Murad tarafından yaptırılan bu
dısına gönderilen hükümlerde görüldüğü üzere tuğla ya cami, ilginç bir mimariye sahiptir. Bu sebeple bu önem
pımı için gerek malzeme hazırlığı gerek işlenmesi ve ka li eseri Bizans yapısı olarak yorumlayan yazarlar da ol
lıplar konusunda ne kadar titiz davranıldığı anlaşılmakta muştur.
dır. Masraf defterindeki bilgilerden tuğla boyutları konu
sunda normlar bulunduğu tahmin edilebilir. Ancak tuğla Caminin cepheleri üç sıra tuğla bir sıra kesme taş şek
ların sahip olduğu çeşitli isimlerden de çeşitli ölçüleri ola linde düzenlenmiştir. Giriş cephesindeki beşer adet iki
bileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca halkın yaptırdığı küçük katlı kemerlerin dışındaki sahalar yine aynı şekilde al
camilerde kullanılan tuğlalarda ve piyasadaki ocakların maşık duvar düzenindedir.
hepsinde böyle bir norm olacağı kabul edilebilir. Özellik
le Bizans yerleşim merkezlerinin fethinden sonra Bizans Kemerleri taşıyan ayaklar alt katta kesme taş olarak ya
lIlardan kalma tuğlaların veya yıkılmış Bizans eserlerin pılmışken üst kattaki ayaklar tuğladan yapılmıştır. Bu
den derlenmiş eski tuğlaların, yeni ocaklarda yapılmış ayakların tuğla örgü dokusu yarım kaydırmalı yatay dü
tuğlalarla beraberce kullanılmış olduğu söylenebilir. zendedir. Tuğla boyutları 39 x 39 x 3,5 santimetredir.
Derzleri 5 cm. genişlikte üstte 1 cm. geride altta sıfır
Osmanlı tuğla boyutlarını bundan sonraki bölüm olan olarak mala perdahlı ve kireç harçlıdır.
“Almaşık Duvarlar”da inceleme imkânı olacak. Şimdi
tuğla duvar dokusundaki düzenlemeleri, yapılar üzerin
de incelemeye başlıyoruz. Ancak daha önce de belirtti
ğimiz gibi tuğlanın kullanım alanlarını, pano gibi küçük
bölümlerde ayrıca inceleyeceğiz. Minarelerdeki duvar
dokusunu ise ayrı bir paragraf olarak ele alacağız.
Çizim 247: Hudâvendigâr Camii Resim 283: Hudâvendigâr Camii’nin galeri katı tuğla orta
Çetintaş 1952: Levha 9 ayakları (2000)
522
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 283 A:
Hudâvendigâr
Camii’nin
galeri katı
tuğla köşe
ayağı
(2000)
Resim 283 B:
Hudâvendigâr
Camii’nin
galeri katı
tuğla orta
ayakları
( 2000 )
523
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1388 yılında I. Murad tarafından annesi Giriş revakının sağ tarafındaki cephenin
Nilüfer Hatun’un ruhunu taziz için yaptırıl orta kısmında, iki tuğla ve arasındaki taş
mıştır249 Cepheleri ve kubbe kasnakları sırayı da kaplayan dikdörtgen bir tuğla
bütünü ile almaşık düzende yapılmıştır. pano bulunmaktadır. İlk bakışta hem bir
Giriş cephesinde 1 ile 2 ve 3 ile 4. kemer ölçüdeki düzensizliği, hem de yeni ve
lerin arasındaki duvar yüzleri, kemerlerin kötü derzi dolayısıyla sonradan yapılmış
tepe noktaları hizasına kadar, özel doku- gibi etki yapmaktadır. Ancak tuğlaları ori
lu tuğla duvar olarak örülmüştür. jinaldir. Ayrıca Katharina Otto-Dorn’un
Das İslamische İznik eserinde aynı pa
Bu dokuyu oluşturan tuğlalar 9-10 sıra nonun çizimini buluyoruz. Bu da bize bu
halinde kemer kavisine paralel olarak dü dokunun yeni yapılmış bir pano olmadı
zenlenmiştir. Karşılıklı sıraların birleşece ğını gösteriyor.
ği yerde ters istikamete dönerek üstte
birleşmiş ve adeta iki yandaki kolları uza Eyvanın güney duvarında büyük bir ro
mış, “W” şeklini oluşturmuşlardır. zet motifi bulunmaktadır. Bu rozet tuğla
lardan oluşmuş çiçek yapraklarının bir
Bu ilginç dokuyu oluşturan tuğlaların ka leştirilmesi ile şekillendirilmiş ve ortası
lınlıkları almaşık tuğlaları gibi 4,5-5 cm. ve da kobalt mavisi bir çini yıldız ile doldu
boyları ise hem kemer kavisine uymak rulmuştur. Giriş revakının güney tarafın
zorunluluğu hem de orta kısmındaki çift da tuğladan yapılmış küçük bir rozet da
“V” şeklinin yapılabilmesi için kesilerek ha bulunmaktadır.250
kullanıldığından, çeşitli boylardadır. Tuğla
lar arasındaki derz genişliği 0,5-1 cm.
arasında olup kireç harçla yapılmıştır.
524
Geleneksel T ürk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
m rT rm grrm rrvm rırm ı/p T T T m ı rrnrmi gl'IMI [UilUP IIİM,lig rirai.V» Cmpl m m n am a
[y>ML
ın^
a utıulinvij
u --
1
r» ıı ır n nİA.AI ır r m n ı r m - m n a m m ItlUliCtl ı m İ A t j
£
u-t±jxn5tw‘UuA
nrnmn m u m gmiırn m ım a nm m n E -üna m u m m n m
ıı. ı m J li ( ü
7
BTTT**T T— m ^ t r~rr axea
im t ı m a r « a ffrrm n m m ı B w ı m i m w ı e n trrmx
,n m m UTı fT T rg l
pırnıı ^TTTTTD^nTnnTn annn n ıın n g ıl atmanı BnnanyrTrrnıriTmTT» «nnnnı g m n B armnB tmcnnı
'■ -‘ II . 1 ™ J 5 Berna B B a n m m la B m
S™™» i mnronnagmnm
ı mı,ı,ıırıiT':p"»an HgıııaB
I § “ “ |b gfflSamnnııa
"|S İ® b ^3 Io - hqc
,3,afc ognTnnıanma rrmptrmmn
nnamnaıapamB B ^ Baö n-mırrı f
auiiLııuPiıırrrrTTTmm^
tznZ3aQ S IE 3C L H 3 İV -
s^ ~ Ş ! S 5 C S = ^ »
.................. ' ~ S 3E Z ] £
Çizim 248 A: İznik Nilüfer Hatun İmareti’nin ön cephe sağ ta Çizim 248 B: İznik Nilüfer Hatun İmareti’nin büyük ve küçük
rafta tuğla panosu, Otto-Dorn 1941: 56 rozetleri, Otto-Dorn 1941: 55
Resim 284: İznik Nilüfer Hatun İmareti’nin son cemaat mahalli kemer aralarındaki dekoratif tuğla düzenleme (2000)
Çizim 248 C:
İmaretin
giriş revakı,
DfSEöî sol yan
I duvarında
küçük rozetleri
(Güneş kursu)
Otto-Dorn 1941: 55
5 25
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 284 A:
İznik Nilüfer
Hatun
İmareti’nin giriş
cephesinin sağ
kanadındaki
Orta Asya tuğla
süslemelerini
hatırlatan bir
düzenleme
'3'- " Vî" . _v. (2001)
Resim 284 B:
İmaretin
\ ^ - -t.- - orta yan
y i cephesindeki
.s-, >; ‘ r;.-.; . - J ■*: % büyük tuğla
rozet (Güneş
kursu) (1997)
Resim 284 C:
İmaretin giriş
revakı, sol yan
duvarında
küçük rozet
(Güneş kursu)
Ayverdi 1966:
I. 325
526
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1394’te Eyne Bey subaşısı tarafından Bu duvarların dokusu, yatay istif, orta
yaptırılmış olan han Apolyont gölünün derzli düz örgü şeklindedir. Tuğlaların
kuzey kenarındadır. Duvarları iki sıra ölçüsü 42,5 x 28 x 4,5 cm. ve 42,5 x 15
kesme taş, dört sıralı tuğla düzenli al x 4,5 santimetredir. Derzler kireç harçla
maşık doku ile kaplanmıştır. yapılmıştır.
Hanın yolcu kısmı, esas zeminden 64 Hanın dış giriş eyvanının sağ tarafında
cm. yükseklikte olup ayakların ortasın ki, açıklığı 3,49 m. yüksekliği 2,05 m.
daki sekiyi işgal eder. Burada emsaline olan sivri kemerin iç yüzünde ilgi çekici
rastlanamayan iki büyük ocak ve dört bir tuğla pano bulunmaktadır.
sütun üzerine tuğladan örülmüş olan
bacası kademeli olarak yükselerek to Panonun dokusu, yatay / düşey istif
nozun üstüne çıkar.251 şeklinde örülmüştür. Kısa tuğlalar, sağa
sola 45°’lik açılarla yükselerek ve birbiri
Hanın mekânı iki sıralı beşer ayakla ve ni keserek kareler oluşturmaktadır. Ka
tonozla örülmüş üç sahna ayrılmıştır. Bu relerin içleri yatay olup, tuğlaların istifi
tonozla iki yanda ana duvarlar ve orta ile yeni kareler meydana getirilmiştir.
daki ayaklar (açıklığı 4 m. ve yüksekliği
1,45 m. olan) oldukça basık tuğla ke Tuğlalar kesilerek beş boyda eleman el
merler üzerine oturmaktadır. de edilmiş ve geometri bunlarla oluştu
rulmuştur. Derzlerin genişliği, 3,5, 4, 4,5
Tonozlar 5,10 metrede oluşturulmuş sil cm. gibi farklı ölçülerde olup, üstten ma
meden sonra başlamaktadır. Kemerle la kalınlığında çökertilmiştir. Derzler ki
rin üst çizgisi ile silme arasındaki kısım reç harçla yapılmıştır.
tuğla ile örülmüş orta duvarlardır.
527
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 285:
Bursa
Uluâbâd’da
Issız Han, giriş
eyvanı sağ
kemer içindeki
Orta Asya ve
Anadolu
Selçuklu tuğla
dokularını
anımsatan
dekoratif pano
(2001)
528
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
529
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Cami ve külliyenin yapılış tarihi belli değildir. Ancak 802 Darüşşifa salonunun solundaki köşe odaya girilen ke
(1400) tarihli vakfiyeden cami ve darüşşifanın Yıldırım merin üstünde görülen ve tuğladan yapılmış olan deko
zamanında yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. ratif pano az sayıdaki süslemeli elemanlardan biridir.
Ayrıca pencerelerin dış kemer aynalarının ikisinde de
Darüşşifa, meyilli arazide uzunlamasına yapılmış ol almaşık düzenli dekorasyon vardır.
duğundan, avlu da meyilli olup odalar kademelidir. Dış
duvarları tuğla, araları pek de muntazam olmayan bir Tuğla dekoratif pano çizim ve resimde görüldüğü gibi,
şekilde moloz taş sıraları ile doldurulmuş almaşık du tuğlaların yatay ve düşey istiflenmesi ile güzel bir görü
vardır. Giriş bölümü ve iç avlu duvarları daha munta nüm oluşturmaktadır. Bursa ve çevresinde, Issız Han
zam sıralı, derzli kesme taş sıralı almaşık düzenle kap giriş yan nişindeki benzer karakterdeki dekoratif tuğla
lanmıştır. panodan başka benzeri de yoktur.
Çizim 250:
Bursa Yıldırım
Darüşşifası’nın
avlu duvarında
tuğla dekoratif
panosu
Resim 286:
Bursa Yıldırım
Darüşşifası’nın
eyvan yanında
bulunan tuğla
panoda düşey
yatay istif türü
ile Orta Asya
tuğla bezemeli
duvarlarına
benzer bir
pano
oluşturulmuştur
(1994)
530
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Edirne’nin önemli yapılarından olan Yıl Çizim ve resimde görülen pencere ay
dırım Camii’nin, Bizans kilisesinden dö nası tuğlalar ikişerli kullanılarak, yatay
nüştürülerek yapılmış olduğunu iddia ve düşey istifli modeller elde edilmiş,
eden ecnebi uzmanlar olmasına karşı bu modeller yan yana ve üst üste (yatay
lık, Ekrem Hakkı Ayverdi yapı üzerinde ve düşey) sıralar içinde değişimli bir şe
ki elemanları yorumlayarak caminin ke kilde yerleştirilmiştir. Böylece bir satranç
sin olarak Osmanlı eseri olduğunu be tahtası veya sepet örgüsü motifi meyda
lirtmektedir.252 na gelmiştir.
MSB!
M s ııs ıs ;
İB 8 3 R IS B IS H 3
İ10S 11S 11S I 1S İ
IS 1I S 1I S 11——
S 103
—
-T
Çizim 251: Edirne Yıldırım Camii’nin pencere aynasında sepet örgü tuğla dokusu
1 - ii—
Resim 287:
Edirne
Yıldırım
Camii’nin
pencere
aynasında
ikişer tuğlalı
hasır örgü
türü dokusu
(2000) 252 Ayverdi 1966: I. 484-494
531
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bacanın duvarları yatay istif düz örgü Caminin minaresi altı tuğla ayak üzerin
sisteminde örülmüştür. Derzinin kireç de yapılmıştır. Ayakların arasında bir şa
harçlı ve çok bozulmuş olmasına rağ dırvan bulunmaktadır. Minareye, ayak
men, mala perdahlı ve mala kalınlığında ları arasındaki ahşap bir merdivenle ula
çökertme karakterli olduğu anlaşılmak şılmaktadır. Ayaklar birbirlerine çift mer
tadır. Bacada kullanılan tuğla boyutları kezli teğet kemerlerle bağlanmaktadır.
310 x 170 x 40 santimetredir.
Ayakların yapıldığı tuğla doku, yatay sis
tem ve düz örgü sistemindedir. Tuğla
boyutları 38 - 41 x 28 x 4 - 4,5 cm. ve 38
- 41 x 16 x 4 - 4,5 santimetredir.
532
G eleneksel T ü rk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
E T İ O
m; c m
O 10 20 30 AO SOan
üı urnı rl 1 (..... . | |
SvÜ ■
Resim 289: Bursa Demirtaş Camii’nin ilginç minaresi onarım Resim 289 A: Bursa Demirtaş Camii minaresinin tuğla ayak
öncesinde (1974) ları onarımdan sonra (2001)
533
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bursa’da Hisar’ın altında, Altıparmak mevkiinde, Sarıklı iki kemer mimarimizde az görülen bir örnektir. Cephe
Değirmen sokağında bulunan türbeyi Yıldırım Bayezid, yüzeyine göre geri çekilerek yapılmış iç kemerle pence
annesi Gülçiçek Hatun için yaptırmıştır. renin mermer lentosu arasında kalan oyma tuğlaların,
dikine ve yatay kullanılması ile, orta kısmın bir bölümün
Türbenin sol yan cephesinde bulunan iki pencerenin de sepet örgüsü motifi oluşturulmuş, yanlarda düz örgü
üstündeki üzengi çizgileri farklı ve iç içe yapılmış olan sistemi kullanılmıştır.
Çizim 253:
Gülçiçek
Hatun
Türbesi’nin
pencere
aynasında
tuğla sepet
örgü detayı
534
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Yeşiltürbe (Bursa)
Türbe 1412’de yapılmıştır. Sekiz cep Kasnak tuğla duvarı, yatay istifle düz ör
heli olan türbenin duvarları ile köşeler gü sistemiyle örülmüştür. Raspa edilmiş
de oluşturulmuş mermer çerçeve ve olduğu için derz bulunmamaktadır. Du
yine mermer kemerlerin arasında ka var kireç harçla örülmüştür. Tuğla kalın
lan kısımlar fîruze (turkuvaz) renkli çi lığını 3,5-4 cm. olarak kabul ederek
nilerle kaplanmıştır. Ne yazık ki günü orantıladığımız zaman boyları da 24-28
müze kadar yapılan onarımlarda, bu cm. olarak hesaplanmaktadır.
çiniler büyük ölçüde tahrip olmuş, yeri
ne yeni plak çiniler kaplanmıştır. So Türbenin ana gövdesi tuğla ve taş karı
nunda çok azalan orijinal çiniler bir şık olarak yapılmıştır. Bu örgü almaşık
araya toplanarak kapının solundaki sistem gibi düzenli bir tarzda değil, tuğ
yüzde toplanmıştır. la ve taş yan yana ve bölüm bölüm kul
lanılmıştır. Tuğla boyutları ve örgü siste
Genel olarak çıplak tuğla duvarları öne mi tambur gibidir. Macit Kural’dan aldığı
alıp çini ve sırlı tuğla kaplamaları özet mız bir ek bilgi, duvar içinde yüksek kot
olarak arkadan açıklamayı düşünürken, lara kadar hatılların devam ettiğidir. Ku-
burada Yeşiltürbe’yi ele alışımızın sebe ral’ın “Beden duvarlarında görülen çürü
bi, belki Osmanlı mimarisinde bu türbe müş hatıllardan birinin zeminden 8 m.
nin tek çini duvarlı türbe oluşudur. (İs yüksekteki yuvası temizlenirken çıkarı
tanbul Mahmud Paşa Camii’inde taş lan parçalan” şeklindeki ifadesi hatılların
kaplama yüzeyde kakma olarak çini kul boylarına dair fikir de vermektedir.
lanılmıştır. Ayrıca yine İstanbul’da bazı
önemli türbelerde, giriş altında kapının Türbenin en önemli özelliklerinden olan
iki yanında sağlı sollu panolar halinde turkuaz renkli duvar çini kaplamaları ge
çini kaplamalar elbette vardır. Ancak bü nelde bilinen çini plaklardan farklı yapıda
tün cephelerin çini kaplandığı başka tür dır. Daha ziyade renkli sırlı tuğla türünden-
be bulunmamaktadır). Ayrıca Mimar Ma- dir. Dış yüzü 21-22 x 10-11 cm., arka yüzü
cit KuraFın 1941-1943 yıllarında yapmış 10 x 5 cm. olup, dıştan içe doğru kavisli
535
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 254: Bursa Yeşiltürbe’nin cephelerinin orijinal çini rölö- Kural 1945, 5- 80
vesi Kural 1945: 5. 80
Resim 291: Yeşiltürbe’nin turkuvaz renkli tuğla kaplı cep Çizim 254 A: Yeşiltürbe’nin cephelerinde yastıklı çinile
hesi (1997) rin kaplama detayı, Kural 1945: 5. 95
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Murâdiye Camii, Bursa’nın Murâdiye mahallesinde Kubbe kasnak duvarları yatay düz örgü sistemiyle örül
1424-1426 yıllarında yapılmış ve çevresinde külliye müştür. Kasnak duvarlarındaki tuğla ölçüleri alınama
oluşturulmuştur. Osmanlı mimarisinde Bursa tipi cami mıştır. Caminin sol yanındaki almaşık duvarlardan aldığı
lerin önemli örneklerinden birisidir. Caminin beden du mız ölçü 41 x 22 - 24 x 3,5 - 4 cm. ve 22 - 27 x 3,5 san
varları almaşık sistemle yapılmış, buna karşılık kubbe timetredir. Caminin sağ yanındaki almaşık duvar tuğla
tamburları tuğla duvar olarak örülmüştür. ölçüleri notumuzda 41 - 42 x 4 cm., 25 - 24 x 4 cm. bu
lunmaktadır. Bu ölçülerin iki ayrı kare tuğlaya mı, yoksa
Son cemaat mahalli, ortadaki üç kubbe ve yanlarındaki dikdörtgen bir tuğlanın kenar ölçülerine mi.ait olduğu an
iki tonoz, dört ayak ve iki sütunla taşınmaktadır. Son ce laşılamamıştır. Aynı dönemdeki II. Murad Türbesi tuğla
maat mahallinin ön ve yan cepheleri, zengin dekoratif ları 39 - 40 x 24 - 25 x 3 - 3,5 cm., Gülbakan Kadın Tür
almaşık olarak düzenlenmiştir. besi tuğlaları 38 - 39 x 24 - 25 x 3,5 cm., Gülşah Sultan
Türbesi tuğlaları ise 35 x 25 x 3,5 santimetredir.
Resim 292: Bursa Murâdiye Camii’nin kubbe kasnaklarında tuğla işçiliği yatay istif düz örgü sisteminde olmakla beraber, yarım
kaydırma kaidesine pek uymuyor, büyüklü küçüklü, farklı boyda tuğla kullanılması buna sebep olabilir (2000)
537
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Murâdiye Medresesi
Cami ile medresenin ön yüzleri aynı hizada ve 30 - 35 Diğer üç cephede, kemerlerin tepe noktası ile kirpi sa
m. ara ile yerleştirilmiştir. Medresenin dış cepheleri al çak arasında kalan 1,30-1,35 m. yükseklikte şerit halin
maşık duvar dokusu ile örülmüştür. İçeride avlunun et deki duvar yüzleri, yatay ve düşey tuğlalarla beş sıra
rafında iki yanda ve girişin iki yanında sıra odalar ile gi halinde, sepet örgüsü (üç tuğla yatay, üç tuğla düşey
rişin karşısında dershane bulunmaktadır. olarak devam ediyor) dokusuyla kaplanmıştır. Ayakların
üstlerine gelen kısımlarda, tuğla kemer ve sövelerle
Dershanenin, üzengi çizgisinin üstünde olan yüzü, ula oluşturulmuş çörten pencereleri bulunmaktadır. Tuğla
ma geometrik desenlerden oluşan zengin almaşık du ölçüleri 41 x 25-26 x 4,5 santimetredir.
var dokusu ile bezenmiştir. Almaşık bölümünde bu gö
rüntüler de ele alınacaktır. Dershane arka duvarında almaşık dokuda yer alan tuğla
hatıllardaki tuğla ölçüsü 41 x 25 - 26 x 4,5 santimetredir.
538
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 255: Bursa Murâdiye Medresesi’nin revaklarında kemer üstlerinde korniş arasındaki sepet örgü tuğla kaplamaları
Ayverdi 1972: II. 317
Resim 293 A:
Murâdiye
Medresesi’nde
revak
kemerlerinin
üst hizasından
geçen üçlü
hatıllı kirpi
saçak arasında,
üçüz tuğlalarla
beş sıra hasır
örgü
uygulanmıştır
(2002 )
Resim 293 B:
Aynı dokunun
resmi
Ayverdi 1972:
II. 318
539
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Hacı Bayrâm-ı Velî Camii’nin yapılış tarihi tam olarak bi geçidin kemerleri kapatılmış ve cami mekânına katıl
linmemektedir. Türbenin camiden sonra yapıldığı mima mıştır. Duvarlarda ne kadar değişiklik yapıldığını bilmi
ri ve teknik incelemelerle anlaşılabilmektedir. Hacı Bay- yoruz. Ankara taşından yapılmış ve modern kornişle ta
râm-ı Velî’nin ölümü 1429 olduğundan, caminin türbe mamlanmış kesme taş subasmanı yenidir.
den önce yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ancak onun üstündeki tuğla duvarın ne ölçüde yenilen
Birçok tamir geçirmiş olan caminin 1714 ve 1941 ’deki diğini bilmiyoruz. Tuğlaların geleneksel ölçü ve kalitede
onarımları en önemlileri olup yapılan işler de oldukça iyi olduğu, aynı zamanda örgü tekniğinin de eski olduğu
bilinmektedir. Ekrem Hakkı Ayverdi’ye göre birinci ona- görülmektedir.
rımda, onarım kitabelerinin bulunduğu cephede ve iç
mekânda çalışılmış ikinci onarımda ise daha çok dış ya Tuğla ölçüleri 27 - 28 x 11,5 -1 2 x 3,5 - 4 santimetredir.
pıda çalışılmıştır. Onarımlar esnasında ahşap hatıllı du Mevcut derzler çökertme olup çimento harcı ile yapıl
varlar eski görünüşünü kaybetmiş üst pencereler kagir mıştır. Ancak orijinal derzlerin kireç harçlı, mala kalınlı
sisteme uygun kemerli tepe penceresi haline gelmiş, ğınca çökertmeli ve perdahlı olması gerekir.
ahşap hatıllar renkli çinilerle kaplanmıştır. Ayrıca eski
540
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1892 depreminde büyük yıkıntıya uğra ve iki devşirme mermer sütun bulun
mış ve onarımda çatı ile örtülmüştür. An maktadır. Sütun ve ayakların üstünde
kara camilerinden tamamen ayrı, Bursa tuğla, taş sistemde bir kemer oluşmuş
örneğinde, kanatlı bir camidir.255 tur. Kemer aralan ve üst kısımlarında
ise, yatay istif düz örgü düzeninde tuğla
Caminin ana duvarları iki sıra tuğla, bir duvar bulunmaktadır. Bu duvarda, ke
sıra ve seyrek düşey tuğla düzeninde merin üst hizasından yatay olarak ge
almaşıktır. Yan duvarların ön cepheye çen ve yan ayak üstlerine doğru sarkan
dönüp ayak haline geldiği ön yüzlerinde bir diş yapılmış ve duvar devam ettiril
ise üç sıra tuğla bir sıra moloz taş duvar miştir.
görülmektedir.
Tuğla boyutları 33,5 - 35 x 25 x 3,5 - 4
Son cemaat revakında, iki yan duvarın santimetredir. Derz araları ise 4 - 4,5
devamı birer ayak, ortada iki tuğla ayak santimetredir.
Resim 295:
Karaca Bey
Camii’nin
revak
kemerleri
arasında tuğla
duvar dokusu
2001)
(
Resim 295 A:
Daha yakından
çekilen resimde,
düz tuğla örgü
dokusunda
düşey derzlerin
üst, üste
Ik " gelmesi gibi
fc S ' hatalar
görülmektedir.
:s »
Bu hatalar
onarımlarda
■İİ5 olmuş olabilir
veya ilk yapılış
hatalıdır (2001) 255 Ayverdi 1972: II. 255
541
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Caminin yapılış tarihi konusunda Ekrem Hakkı Ayverdi Tuğladan yapılmış olan son cemaat kemerlerinin ara
ve Gönül Öney farklı tarihler vermektedir. Fakat bu ta sındaki bölümler, yatay sistem ve düz örgü düzeninde
rihler XV. yüzyıla aittir. Caminin son cemaat mahfili üç yapılmıştır. Bu örgü, yanlardaki iki ayakta da kemer
kemerlidir. Kemerleri taşıyan iki sütun ve başlıkları dev üzengi ayakları hizasına kadar devam etmektedir. Üst
şirmedir. Son cemaat mahfili, kemerlerin üst hizasından te, kemerlerin üst hizasından itibaren sıvalıdır.
kapatılarak kadınlar mahfiline katılmıştır.
542
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1440 yılında yapılmıştır. Tek kubbeli moloz duvarlı bir Tuğla boyutları 34 x 22 x 4 santimetredir. Derz kalınlık
camidir. Son cemaat mahalli ortada küçük iki yanda da ları, tuğla kalınlığına yakın genişlikte olup kireç harçla
ha büyük üç kubbeye sahiptir. Ön cephedeki kemerler, yapılmıştır.
iki yandaki almaşık duvarlı ayaklarla, ortada da başlık
ve sütunları devşirme iki mermer sütunla taşınmaktadır. Cami oldukça yakın bir zamanda tamir edilmiştir. He
men yanındaki türbe ise onarılmamıştır. Türbedeki tuğ
Kemerler ve kalkan duvarı tuğladır. Kemerler, ayakların lalar da camidekilerle aynı boyuttadır. Bu sebeple son
iç hizasına kadar yükselen ve kemerlerin üst hizasın cemaat mahalli tuğlaları onarılmış, yeniden derzlenmiş
dan yatay olarak devam eden 1,5 tuğla kalınlığında bir durumdadır. Ancak dokunun bozulmadığı ve tuğlaların
kuşakla çerçevelenmiştir. Kemerlerle bu kuşak arasın büyük ölçüde eski olduğu kanaatindeyiz.
da kalan yüzey tuğla duvar olarak işlenmiştir. Kalkan
duvarının, çerçeve şeklindeki kuşağın dışındaki kısımla
rı yine tuğla ile örülmüştür.
543
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Almaşık duvarlar bahsinde, üzerinde daha çok durula birer yarım üçlü tuğla, dördüncü sırada ortada bir düşey
cak bu caminin kemer aynasında ilginç bir sepet örgü tuğla, iki yanında yarımşar üçlü tuğlalar görüyoruz. Ay
sü tuğla doku görülmektedir. Bu aynada görülen sepet nanın tamamında üçlü yatay tuğlalar arasında birer dü
örgüde en altta yedi adet üçlü yatay tuğla, ikinci sırada şey tuğla yerleştirilmiştir. Bu şekilde farklı istifli bir sepet
altı grup üçlü tuğla, üçüncü sırada ortada üç, iki yanda örgü tuğla doku görüyoruz.
-
l
r~r~:
L. __
r
II )
=} t r ,:_ jj
.
r: L*“
1.
Çizim 256:
Nalbandoğlu
Camii’nin
pencere
aynasında
tuğla sepet
örgü detayı
Resim 298:
Nalbandoğlu
Camii’nin
pencere
aynasında,
bir ve üçlü
tuğlalarla
sepet örgü
sistemi doku
(2002)
544
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1450 yılında Çelebi Sultan Mehmed’in kızı Selçuk Ha yerde tuğlalar düşey olarak kesilmiş ve sıfır derz olarak
tun tarafından yaptırılmıştır. Tek kubbelidir. Son cemaat birleşmişlerdir. Çökertme panonun üstü tek merkezli te
mahalli, ortada bir tonoz iki yanda iki kubbeye sahip ğet kemer şeklinde olup mimarimizde az görülen bir uy
olup, cephede üç kemerlidir. Duvarları ve minare kaide gulamayla hafif de olsa kaş kemer gibi dışbükey şekil
si iki sıra tuğla, iki sıra moloz taş olarak örülmüştür. Ön de birleşmektedir. Bu kemer üstte kirpi motifle zengin
yüzdeki yüksek kalkan duvar, Bedreddin, Sitti Hatun ve leştirilmiştir. Panonun sağ ve solu ile alt kenarı bir sıra
Tuzpazarı camilerindeki tezyinata çok benzer almaşık tuğla ile çerçevelenmiştir.
bezemelidir.
İkincisi ise daha küçük boyutludur. Arka yüzünde 4,5 -
Selçuk Hatun Camii’nin yan cephesinde tepe pencere 5 cm. kenarlı küçük kareler on bir sıra halinde dizilmiş
leri formunda 5 cm. kadar çökertmeli iki değişik desen lerdir. Ancak kenarları yatay ve düşey değil, 45° açıyla
li kör pencereler bulunmaktadır. Bunlardan birisi, 38- verev bir şekildedir. En alt sırada sekiz sonra yedi, da
40°’lik açı ile kırılarak zikzaklar yapan (beş sağa, beş ha sonra yine sekiz adettir. Derzleri kireç harçla yapıl
sola) on sekiz sıra oluşturmaktadır. Tuğla kalınlıkları or mıştır. Diğer özellikleri birincisinin aynıdır, yalnız kemeri
talama 3,5 santimetredir, derz kalınlıkları ise 1,5 - 2 cm. sivri kemerdir.
olup kireç harçla yapılmıştır. Tuğlaların zikzak yaptıkları
Çizim 257: Bursa Selçuk Hatun Camii’nin sağ yan duvarında bir kör pencerede tuğla bezeme detayı
545
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
O 20 AO 60 80 JOO
Çizim 257 A: Selçuk Hatun Camii’nin sağ duvarında ikinci kör pencerede tuğla bezeme detayı
258 Ayverdi 1973: III. 114 Benzer örnekler: Bursa Latif Kudsî Tür- Dâî Camii 259 Bursa Aynalı Camii 260
259 Ayverdi 1973: III. 64 besi256 Bursa Acem Reis Camii,257 İnegöl İshak Paşa Medresesi.
260 Ayverdi 1972: II. 293 Bursa Harîrî Camii,258 Bursa Ahmed
546
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bursa’nın tipik küçük camilerinin en güzellerinden biri Selçuk Hatun Camii’ndeki zikzak tuğla kırılmalarından
dir. Duvarları Türk üçgenleri ile oluşan bir kubbesi ve üç oluşan desen bulunmaktadır. Ancak burada yalnız ke
tonozlu son cemaat mahalli vardır. Duvarları iki sıra tuğ mer içinde olduğu için sekiz sıradan ibarettir ve her sı
la iki sıra moloz taş şeklinde almaşık olarak düzenlen radaki azalma daha çabuk olmaktadır.
miştir. Yan duvarlar, son cemaat mahallinin yüzüne ka
dar devam eder ve ortada iki ayak vardır. Kemerlerden İkinci pencere aynasında, aynı motif düşey olarak istif-
sonra zengin dekorasyonlu almaşık cephesi olan kal lenmiştir. Bu motifte tuğla boyları daha uzundur ve orta
kan duvarı yükselir. da 4 kırık tuğla bulunmaktadır. Üçüncü motif ise üstteki
tepe penceresi hizasında ve boyutlarında, ancak zemi
Yan cephelerde, alt pencere aynalarında ve tepe pen ni dolu (kör) 5 santimetrelik bir çökertmedir. Bu panoda
cere sırasında kör pencere nişinde güzel tuğla süsle- tuğlalar yatay ve düşey olarak kullanılarak ilginç bir de
meli panolar vardır. Alt pencere aynalarından birisinde, sen meydana gelmiştir.
547
Geleneksel T ürk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 258 A:
Bursa
Sitti Hatun
Camii’nin
pencere
aynasında
düşey
zikzaklarla
oluşturulmuş
ın n ^ '
ŞO 100un. dekoratif tuğla
doku
5 48
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1471 yılında yapılmıştır. Son cemaat mahalli kalkan örülmüş olan motifin aynısı ile bezenmiştir. Tek farkı,
duvarının, kemerleri üstünde görülen, tepe pencere Selçuk Hatun Camii’ndeki nişin kemeri sivri kemer iken,
biçimindeki üç nişten sol tarafta olanı, Selçuk Hatun Ahmed-i Dâî Camii’nde Bursa kemeridir.
Cam ii’nde gördüğümüz, zikzak kırık dizilerin üst üste
Resim 301:
Ahmed-i
Dâî Camii’nin
son cemaat
revakı kalkan
duvarında,
kemer tepe
noktası üst
tarafındaki
kör pencere
yüzeyinde,
Sitti Sultan
Camii’ndeki
zikzak motifi
uygulanmıştır
(1997)
Sitti Hatun Camii Pınarfna inen caddenin üstündeki kö Düz örgü istif sisteminde, tuğlalar iki tuğla kalınlığı ka
şededir. Sadrazam AmasyalI İshak Paşa b. İbrâhim’in dar kaydırılıyor, alt sıranın sonu ile üst sıranın başı ara
kethüdası Sûfî Han Sinan tarafından Fâtih Sultan Meh- sındaki derze küçük kare bir tuğla kesiği monte ediliyor.
med döneminde yaptırılmıştır. Böylece “Z” benzeri motif elde ediliyor. Mescit onarım
görmüştür. Diğer pencereler daha çok bozulmuş du
Mescitteki bir pencere aynası, Bursa minarelerinde ve rumdadır. Bu panonun derzleri yenilenmiş olup buna
almaşık duvarların tuğla hatıllarında çok kullanılmıştır. karşılık tuğlalar orijinal görünümdedir.
Çizim 259:
Bursa
Beşikçiler
Camii’nde
pencere
aynasında,
üstünde
basamak
görüntüsü
oluşturulmuş
tuğla doku
Resim 302:
Bursa
Beşikçiler
Mescidi
pencere
aynasında iç
içe merdiven
motifi yapılmıştır
(2002)
550
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
XV. yüzyılın ikinci yarısında Fâtih Sultan kaş tuğlaları ile, kemer tepe noktaları
Mehmed’in vezîriâzamlarından Rum nın 15 cm. üstünden geçen tuğla şeridin
Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. çerçevelediği alan içinde, çok ilginç,
Vakfiyesi mevcut değildir.261 Kitabesine kesme tuğlalarla işlenmiş, ilk bakışta gi
göre262 1471-1472 senesinde yapılmıştır. rift görünümlü bir dekorasyon bulun
maktadır.
Son cemaat mahalli ortada dar, iki yan
da daha geniş olup üç hollüdür. İki yan Sağ tarafın üst kısmında, daha ince tuğ
lalarla kesme tekniği kullanılarak (lâ ilâhe
da kare, ortadakiler sekizgen olan dört
ayak, son cemaat mahallinin kemer ve illallah Muhammedün resûlullah) yazıl
mıştır. Çerçeve içindeki bu yazının alt kıs
kubbelerini taşımaktadır.
mında, çok az olarak da solunda, eşit üç
Açıklıkların küçük olmasına karşılık kollu bir motif iç içe geçmiş bir şekilde
uyumlu olarak tuğladan yapılmıştır. Ke kıfelek oluşturacak bir konumla ve ulama
Çizim 260:
Tire Rûmî
Mehmed
■
Paşa
Camii’nin
son cemaat
revak
kemerleri
üstlerinde
kesme
tuğlalarla
oluşturulmuş
kûfî yazı ve
geometrik
motifli
dekorasyon
Resim 303:
Tire Rûmî
Mehmed
Paşa
Camii’nin son
cemaat revakı
cephesinde
kesme
tuğlalarla kûfî
yazı ve ilginç
motifler 261 Aslanoğlu 1978: 48
551
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 303 A: Basit bir tuğla motifle oluşturulmuş gamalı haç şekli ulama olarak düzenlenerek ilginç
bir doku elde edilmiştir (2000)
Resim 303 B: Tire Rûmî Mehmed Paşa Camii’nin arkasındaki türbenin kapısı üstünde
kesme tuğlalarla yapılmış dekoratif pano (2000)
Türbe
Cami sahası içinde, mihrabın sağ arka tarafında olan Giriş kemerinin üstündeki zencirekli kaş motifinin üst
türbenin kitabesi olmadığından, kime ait olduğu bilin kısmında bulunan kitabe yerinde, caminin son cemaat
memektedir. Tire Rûmî Mehmed Paşa’nın türbesi Üskü mahalli alnındaki desenin daha basit ve sadesi bulun
dar’da kendi ismini taşıyan caminin arkasındadır. maktadır. Panonun sağ ve solunda birbirinin eşi iki kûfî
yazı görülüyor.
552
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kaburgalı kubbe ve yarım kubbeleri, sır Hakkı Ayverdi’nin 12 nolu dip nottaki ya
lı tuğla ve çini kaplamaları ile Orta Asya zısında da bu onarımda, mimaride oldu
Türk eserlerini hatırlatan Çinili Köşk ğu gibi çinilerde de yanlış restorasyon
1472 senesinde yapılmıştır.263 uygulamaları yapılmış olduğu açıklan-
maktadır.
Fâtih Sultan Mehmed, İstanbul’un fet
hinden sonra 1454’te Eski Saray’ı yaptır Ayrıca kırmızı tuğlaların ve sırlı tuğlaların
mıştır. Daha sonra da Yeni Saray’ı (Top- çeşitli onarımlarda bozulduğu, yerine
kapı Sarayı) yaptırmaya başlamıştır. Yeni yenilerinin yerleştirilmiş olduğu, kırmızı
Saray’ın müştemilâtından bir köşk olarak tuğlaların yerine de sıva ile taklitlerinin
inşa olunan Çinili Köşk’ün de kitâbesin- yapılmış olduğu görülmektedir.
den anlaşıldığı üzere 877’de (1472) bi
nanın yapıldığı tarihle aşağı yukarı aynı Yapının yan ve arka cephesindeki du
zamanda yapıldığı anlaşılır264 varlar, yatay ve düşey çerçeveler içinde
kırmızı tuğlalarla yatay istif düz örgü sis
Zarif Orgun’un makalesinden, köşkün temiyle örülmüştür. Tuğlaların boyutları,
1883’te müze haline getirilmesine karar 5,5 - 6 x 21 - 22 santimetredir, derzler 1
verildiği ve Romanya’dan çağrılmış olan - 2 cm. göçük ve 1 - 1 , 5 cm. genişlikte
bir mimar tarafından köşkte bazı deği dir. Tuğla kırmızı tuğla toprağı ile derz
şiklikler yapıldığı anlaşılmaktadır. Ekrem ise kireç harçla yapılmıştır.
553
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 304 A:
Çinili Köşk’ün
sofasında
renkli sırlı
tuğlalarla
yapılmış Resim 304 B: Çinili Köşk’ün sofasında renkli sırlı tuğla
motiflerden süslemler (2002)
ayrıntı (2002)
Resim 304
D: Turkuvaz
renkli
Resim 304 C:
sırlanmış
Turkuvaz özgün
renkli
tuğlanın
sırlanmış
başka bir
özgün açıdan
tuğlanın resmi
görünüşü
(2002)
(2002)
Arka cephenin bodrum kat duvarları yan cephe gibi kü- Sırlı tuğlaların boyutları 48 - 50 x 48 - 50, 48 - 50 x 96 x
feki çerçeveler arasında farklı renkli sırlı tuğlalarla geo 100, 48 - 50 x 144 x 150, 48 - 50 x 192 - 200 milimet
metrik desenler oluşturarak bezenmiştir. Ancak ölçüle- redir. Sırlı tuğlalar beyaz tuğla çamurundan yapılmıştır.
mediği gibi resim de çekilemiyor. Çeşitli onarımlarda dokunun düzeninde az da olsa bo
zulmalar olmuştur. Sırlı tuğlalar kesilerek küçükleri elde
Ön cephedeki direkli dar yan sofa duvarlarında ve ey edilirken ölçülerde de farklılıklar oluşmuştur. Ayrıca
vandaki kapının yan ve üstlerinde turkuvaz, lacivert ve onarımlarda kullanılan yenileri ile farklı kalitede sırlı tuğ
beyaz sırlı tuğlalarla, arka cephedekilere benzer doku lalar oluşmuştur.
lar uygulanmıştır. Bu sırlı tuğlalar yatay / düşey istif edi
lerek ve renkli sırlı tuğlalar uygun bir şekilde yerleştirile
rek ilginç motifler oluşturulmuştur.
555
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Cami, ortasında iki sütun olan altı kubbeli bir yapıdır. yöne 30° yan yana şeritler halinde ulanmasıyla örül
Son cemaat mahalli aynı büyüklüğe yakın üç kubbe ile müştür. Bir açıdan üçgenler hem iki yönlü 30°’lik şerit
örtülüdür. İki yan cephesinin duvarla kapalı olması ve ler, hem de düşey şeritler halinde istiflenmiş görülür; bir
ön cephedeki iki orta ayağın 228, 234 cm. genişlikte ol bakışla da iç içe geçmiş altıgenler izlenilir. Soldaki yü
ması sebebiyle de oldukça dışa kapalı etki yapmaktadır. zey ise, üç tuğlalı sepet sistemiyle örülmüştür.
192 cm. derinlikte, tonoz görüntüsü veren kemerler tuğ
la ile örülmüştür. Ön cephede kemer üzengi çizgisi üs Caminin yapılışı, türbe kitabesindeki 1482 tarihinden
tündeki duvar tamamıyla tuğla ile örülerek kaplanmıştır. önce olmalıdır.
İki baştaki yüzeyleri yatay istif düz örgü sisteminde,
ortadaki iki yüzeyden sağdaki, eşkenar üçgenlerin iki
556
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Caminin bânisi İvaz b. Abdülmuîn’dir. sonra her kare içinde yine kesme tuğlalar
Kitabesine göre yapılış tarihi de 1484 yı la ... haç motifi oluşturulmuştur.
lıdır.265 Cami, ortada büyük bir kubbe,
Ortadaki çerçeve içinde yüzey, tuğla şe
iki yanda ikişer kubbeli ana mekân, giriş
ritlerle 60° açı ile iki yönlü yükselerek
kısmında da dört kubbeli son cemaat
eşkenar üçgenlere bölünmüştür. Bu üç
mahalli olan bir plana sahiptir.
genler içinde kenar ortalara ikinci motif
Bu son cemaat mahallinin ön cephesi olan altıgenler meydana getirilmiştir. Sol
de beş sütun üzerine oluşturulmuş dört çerçeve içinde yatay olarak kısa boylu
kemerle taşınmaktadır. Yakın bir zama kesme tuğlalarda 30°’ye yakın bir açı ile
na kadar sıvalı olan bu cephe, caminin zikzaklar yaparak üçüncü bir motif elde
onarımı sırasında, sıva raspası yapılır edilmiştir.
ken altından zengin tuğla süslemelerin
Caminin sol yanındaki, iki pencere üs
görülmesi üzerine tekrar sıvanmamış ve
tündeki tuğla hafifletme kemerleri de,
restore edilmiştir. Kemerlerle saçak ara
son cemaat mahalli kemerlerini üstten
sındaki yüzeyde, iki kaşta eşit, ortadaki
çerçeveleyerek geçen, zencirek kuşakla
üç kemer arası alanda farklı üç desen
çevrelenmiştir. Bu pencerelerden kıble
görülmektedir.
tarafındaki İkincisinin kemer aynası ya
İ. Aydın Yüksel Osmarılı Mimarisinde II. tay düzen düz örgü şeklinde iken, birin
Bayezid-Yavuz Sultan Selim Devri adlı ci pencere268 daha farklı dekore edilmiş
eserinde İvaz Paşa vakfiyesine göre tir. Pencere-kapıyı çevreleyen söve ve
Karaköy çarşısında bir hamam yaptırdı lento mermerleri muhtemelen Bizans
ğını belirtmektedir. Ancak İvaz Bey Ha kalıntısından devşirilmiş olup 45°’lik ke
mamı maddesinde bugün mevcut olma simle birleştirilmiştir. Tuğla kemer, çift
dığını bildirmektedir.266 merkezli teğet kemer biçimindedir. Ke
meri çevreleyen zencirek kuşakla, üs 265 Yüksel 1983: V. 341-349
İvaz Paşa (Bey) Camii’nin cephesi beş tündeki üç sıralı tuğla hatıl arasındaki 266 Yüksel 1983: V. 345-349
sütun üzerine oturan dört kemerden yüzey, birbirini iki yönlü 30°’lik açı ile gö
267 “Bu zencirek motifi X IV ve
oluşmaktadır. Tamamen tuğla sistemle ren ve düşey olarak düzenlenmiş üç kol XV. yüzyıl Bursa camilerinin mi
rinden oluşan bu cephelerde iki sistem lu yıldızların birbirini takip eden bir biçim narelerinde ve almaşık tuğla
görülmektedir. Bunlardan birincisi, kemer le yerleştirilmesi ile kaplanmıştır (Tire taş duvarlarının tuğla şeritlerin
de çok kullanılmıştır” (Hüsrev
üstlerini dolaşarak kuşatan ve saçak alt Rûmî Mehmed Paşa Camii son cemaat Tayla)
larında düzenlenmiş olan tuğla zenci- cephesinde de aynı motif kullanılmıştır).
268 İlhami Bilgin, “Sanıldığı gibi
rek267 çerçeveler oluşturmaktadır. Bu
bu pencere değil kapıdır. Ölçüler
çerçevelerin ortasında kalan bölümler ise Kemerin üstündeki zencirek ve yıldızlı farklı olduğu gibi kapı olduğunu
farklı desenlerde bezenmiş tuğla süsle panoyu oluşturan tuğlalar, kesme usu iddia ettiğimiz açıklığın süsleme
melerdir. Ortada üç farklı iki yanda ise sinin de ağırlık kazanmış olması,
lüyle kullanılmışken, kemerin içindeki
cephelerdeki en müzeyyen ele
aynı desen bulunmaktadır. İki yandaki ayna kısmında farklı bir sistem kullanıl
manın kapılar olması geleneğine
desenler bir hayli bozulmuş olduğu için o mıştır. Yine değerli dostumuz İlhami Bil- de bağlayabiliriz. İkinci sebebi
desenin aynısını gördüğümüz Manisa gin’in verdiği bilgi ve kroki ölçülerine gö ise hatun kişiler için cami için
den merdivenle çıkılan bir mahfil
Karaköy Hamamı’nın revak cephesinde re, 35 x 24 x 4 - 5 cm. boyutunda, tuğla
olmadığı için, caminin sol tara
ki deseni, hamamın cephe çizgilerinde hamur plakaları üzerine desenler çizilip fında zemin 20-25 cm. kadar
caminin üç orta bölümündeki üç farklı de zemini 1 -1,5 cm. derinliğinde oyulup fı yükseltilmiş, mûtat günlerde
sen çizgilerini ise bu bölümde sunuyo rınlanarak kemer aynasına fotoğraf ve araya perde çekilerek harem-
selâmlık oluşturulmaktadır. İşte
ruz. Ortanın sağındaki çerçeve içinde, çizimde görüleceği gibi yerleştiriliyor ve
bu pencere sanılan süslü püslü
önce cephe yatay ve düşey sıralar halin çukurda kalan zemin alçı ve kireç harcı açıklık da hatun kişiler için inşa
de tuğla şeritlerle karelere bölünmüş ve ile dolduruluyor. edilmiştir” demektedir.
557
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 262 :
Manisa İvaz
Paşa
Camii’nin son
cemaat
revaklarında
üçüncü bir
tuğla
dekorasyonu
Çizim 262 A:
Manisa İvaz
Paşa Camii’nin
son cemaat
revakı kemer
üstlerini
bezeyen
geometrik
tuğla
dekorasyonu
Resim 306: Manisa İvaz Paşa Camii’nin revak kemer araların- Resim 306 A: Tam ve kesme tuğlalarla işlenmiş üçgen ve altı
da düşey ve yatay tuğlalarla düzenlenmiş ulama doku (2000) genlerden oluşturulmuş bir başka ulama dekorasyonu (2000)
558
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 262 B:
Aynı revakta
kesme
tuğlalarla
yapılmış yatay
zikzaklı tuğla
doku
Resim 306 B:
Manisa İvaz
Paşa Camii’nin
son cemaat
revakının
yüzündeki
üçüncü kemer
arasında
kesme
tuğlalarla
yapılmış yatay
zikzak motifler
(2000)
559
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
««kszss» 11
Çizim 264 A:
İnegöl
Tâcünnisâ
Türbesi’nin
kemer
aynasında
kare küçük
tuğlalarla
oluşmuş
dokusu
Resim 308 B:
İnögöl
Tâcünnisâ
Türbesi’nin
(İshak Paşa
Türbesi)
pencere
oymasında,
yatay sıralar ve
düşey sıralarla
yapılmış sade
ve ilginç
bezemesi
(2002)
562
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Uzun Hasan’ın oğlu olan Zeynel Bey, benzer eleman yer almaz. Bu parçaların
Akkoyunlular’ın Osmanlılar’a karşı yap firize ait olduklarını veya anıtın silindirik
tıkları Otlukbeli Savaşı’nda 1473 yılında gövdesini taçlandıran kornişe ait olabi
ölmüştür. Bu sebeple türbesi XV. yüzyı leceklerini varsaymak gerekir.”269
lın son çeyreğinde yapılmış olabilir.
Kızıl kahverengi tuğlalar ve sırlı tuğlalar
Dıştan silindirik, içten sekizgen bir göv yatay ve düşey sistemle örülmüştür.
deye sahip kubbeli bir türbedir. Dış cep Tuğlalar arasında 1 , 5 - 2 cm. derz bu
hesi, alt kısımları düzgün derzli kesme lunmaktadır. Kahverengi tuğlalar zemini
taş, üst kısımlarda tuğla kaplamadır. Bu oluştururken, turkuaz ve lacivert sırlı
sistem daha sonra üstüne kaplanan çok tuğlalardan, sağa ve sola 45° açılarla
zengin dekoratif motif ve kûfî yazılarla yükselerek ve alçalarak üst üste dört
bezenmiş olan sırlı tuğlalara zemin teş veya beş sıra zikzaklar oluşturulmuştur.
kil etmiştir. Zemini teşkil eden kızıl kah Bunların arasına yine yatay ve düşey ör
verengi normal tuğlalar 20 x 5 x 7 cm. gü sistemi ile sırlı tuğlalarla ilginç motif
boyutlarındadır. Desen ve kûfî yazıları ler ve Allah, Muhammed, Ali, Hamid gibi
oluşturan sırlı tuğlalar turkuvaz ve laci isimler kûfî yazılar olarak yerleştirilmiş
vert sırlıdır. Sırlı tuğlalar ana gövdeyi tir. Bütün bu sistem o kadar uyumlu dü
teşkil eden tuğla ve alt kısımlardaki kes zenle istif edilmiş ki insan özel bir dikkat
me taş üzerine 1 5 - 2 0 cm. kalınlıkta sarf etmezse ancak çok görkemli beze
kaplama olarak yapılmıştır. Türbenin ve meli bir türbe görebiliyor.
sırlı tuğlaların rölöve ve ölçüleri Albert
Gabriel’den alınmıştır. Bezemeli tuğla kaplamaların büyük bir
kısmı dökülmüş durumda olduğu için be
“Sırlı tuğlalar yamuk biçiminde bölüm zemelerde ve özellikle çok önemli olan
ler ortaya koyarlar. Aşağı yukarı hiçbir isimlerde eksikler ve yanılmalar olabilir.
563
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 265 A; Hasankeyf Zeynel Bey Türbesi’nin aynı cephesinin renklendirilmiş hali
564
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
#*....... -- o.os.............
I i mail bleu„ !
Resim 309 A: Hasankeyf Zeynel Bey Türbesi’nin yüzünü örten çok zengin kûfî ya
zılarla kutsal isimlerin yazılmış olduğu renkli sırlı tuğla kaplama, türbe bedeninin
üzerinde 15 cm. kalınlığında bir dokudan yapılmıştır (1998)
565
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 310: İstanbul Dâvud Paşa Medresesi nin revak kemerleri arası ve üst kısımlarında tuğla
duvar dokusu(2001)
Koza Hanı II. Bayezid tarafından 1491’de yaptırılmıştır. Burmalı kemer silmesi, çinili kakma geometrik süsleme
Han ciddi bir onarım geçirmiş ve üst kat revaklarının ah ler, böyle büyük ve gösterişli bir mimari girişte heyecan
şap direkleri yerine eskiden olduğu gibi kâgir ayak, ke vermektedir.
mer ve kubbeleri yapılarak mimari hüviyetine kavuştu
rulmuştur. Hanın Kapalı Çarşı tarafında çok görkemli, iki Bu kapı nişinin arka cephesinin üst katının duvarı, çıplak
kat yükseklikte taçkapısı bulunmaktadır. tuğla ile yatay istif ve düz örgü düzenle kaplanmıştır.
Resim 311:
Bursa Koza
Hanı’nın giriş
eyvanındaki
tuğla duvarlar
(2004)
Resim 311 A: Bursa Koza Hanı’nın giriş eyvanı üst katındaki tuğla duvarlar (1997)
567
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
916 (1510) yılında Haşan Çelebi tarafın Bu geometrik deseni elde etmek için iki
dan yaptırıldığı sanılıyor.271 Günümüzde cins altıgen tuğla kullanılmıştır. Bir cins
çok harap olup ibadete kapalı durumda eşkenar altıgen, ikinci cins ise altı kollu
dır. Duvarları iki sıra tuğla, iki sıra moloz yıldız şeklindedir. Çizim 266’da görüldü
taşla oluşturulmuştur. Moloz taşlar ara ğü gibi merkezde bir yıldız motifi, bunun
sında da kademeli olarak tek düşey tuğ etrafına altı adet altıgen tuğla, bunların
lalar yerleştirilmiştir. Yan duvarlarında etrafına da yine altı adet yıldız motifli tuğ
tek merkezli teğet tuğla kemer içindeki la yerleştirilmiştir ve bu sistem ulama ola
pencere aynası altıgenlerden oluşan rak kemer aynasına yayılmıştır. Bu geo
tuğlalarla bezenmiştir. metrik desen, bilindiği gibi birçok mermer
ve taş korkuluklarda kullanılmıştır.
Çizim 266:
Tire Neslihan
Mescidi’nin
pencere
aynası
altıgen ve altı
köşeli
yıldızlarla
şebeke
/(i' \' ( görüntülü
l/ i ' doku
To! |
H yapılmıştır
568
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
569
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
570
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kitabesi olmayan cami 1705 yılı civarına tarihlenmekte- tuğladan çift merkezli sivri kemer tipindedir. Mahfil katı
dir. Subasman kısmı moloz taş, yan ve mihrap cephele nın pencere kemerleri görülmektedir. Pencereleri ise yi
ri kerpiç duvarlıdır. Giriş (kuzey) cephesi ve 1’er m. ka ne tuğla ile örülmüştür. Mahfil yana dönen cephelerde
dar yan cephelere dönen bölümleri tuğla ile örülmüştür. ki birer pencereden aydınlanmaktadır. Tuğla duvarlar
Subasman üstü saçak ve dördü arada olmak üzere altı yatay sistem düz örgü tipinde işlenmiştir (Resim 315 A).
ahşap hatılla güçlendirilmiştir. Tuğla boyutları 27 - 27,5 x 27 - 27,5 x 3 - 3,5 santimet
redir. Derz genişliği 3-4 santimetredir. Derzler kireç
Caminin son cemaat bölümü yoktur, doğrudan camiye harçlıdır. Kapısının üstündeki mermer kitabede yeni ya
girilmektedir. Cephede ortada kapı, yanlarda iki pence zı ile (Ağaçoğlu Camii, 1705) yazmaktadır.
re bulunmaktadır. Pencerelerin hafifletme kemerleri,
Resim 315 A:
Ankara Ağaç
Ayak Camii’nin
duvarından
bir ayrıntı
(2001)
571
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kitabesine göre 1713’te yapılmıştır. Caminin subasman sistemindedir. Tuğla boyutları 27 - 28 x 27 - 28 x 3,5 - 4
duvarı taştan, üstteki kısımlar kerpiçten yapılmıştır. Giriş cm. ve 27 - 28 x 12-14 x 3,5-4 cm., derz genişliği 2,5
ön cephesi, ortada iki sütun ve eşit ölçüde üç kemerli cm. ve tuğla yüzlerinden 0,5-1 cm. çukurdur. Son za
bir son cemaat mahalline sahiptir. Son cemaat mahalli manlarda tamamı kırmızıya boyanmıştır.
nin üst katı kadınlar mahfiline katılmıştır.
Aynı şekilde kemer üstleri mahfile kadar tuğla duvar
Kemerlerin üzengi çizgisi ile, mahfil katı arasındaki bö olarak yapılmış Ankara camileri: Hacı Musa Camii ve
lüm tuğla ile örülmüştür. Örgü türü, yatay istif düz örgü Yeşil Ahî Mescitidir.
Resim 316:
Ankara
Leblebici
Camii’nin son
cemaat revak
kemerleri üst
kısımlarında
tuğla duvarları
(2001)
İkinci avlunun doğu tarafını boydan boya kaplayan ve kemerlerin arası, saçağa kadar tuğla ile örülmüştür. Ör
mutfaklar bölümüne üç kapı ile geçilen revak, kemerleri gü türü yatay istif düz örgüdür.
tuğla ile örülmüş, kiremitle örtülü ahşap çatılıdır. Tuğla
Resim 317:
Topkapı
Sarayı’nın
ikinci
avlusunun
revakları tuğla
kemerlerin
araları düz
örgü ile
kaplanmıştır
(1995)
572
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Şimşirlik bahçesi ile İncirlik ve Fil bahçelerini ayıran yapılış zamanı ve sebebi bilinmiyor. Ancak bu kısımlar,
çevre duvarı, kademeli bir yerde yapılmıştır ve ortala kalınlığının az tutulması ile üçgen çıkıntılarla güçlendi
ma 15 m. yükseklikte, 50 m. uzunluktadır. Duvar temel rilmiştir.
ve subasmandan sonra tuğla ile örülmüştür. Duvarda
iki tarafta da eskiden mevcut olan yapıları bağlayan ve Harem yapılarının üst bölümlerinde, daha sonra yapıl
geçişi sağlayan kapı ve pencereler bulunmaktadır. Du mış olabileceği tahmin edilen (1666 yangınından sonra)
varın örgü tipi, yatay istif düz örgü sistemidir. Duvarın tuğla duvar ilaveler bulunmaktadır.
üst bölümlerinde farklı görünüşler bulunuyor. Bu kısımların
Çizim 267:
Topkapı
Sarayı
Şimşirlik
Bahçesi’nin
çevre duvarı
Eldem 1981:
Levha 96
Resim 318: Topkapı Sarayı Şimşirlik Bahçesi duvarının Göz- Resim 318 A: Topkapı Sarayı Şimşirlik Bahçesi duvarının İftâ-
deler taşlığından görünüşü (Feridun Akozan’dan alındı, 1941) riye Kasrı’ndan görünüşü (2002)
573
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Sedad Hakkı Eldem’in Türk Bahçeleri Bu duvarlar, hatıllı moloz taş duvar, al
kitabının 3, 8, 327. sayfalarında görebil maşık ve bazen tamamı kesme taş ola
diğimiz276 bu duvarlar XVII. yüzyıl ile rak yapılmıştır. Üst taraflarındaki tuğla
XIX. yüzyıl yapılarının mahremiyetini ko bölümler, duvarın ağırlığını ve narinliğini
rumak için o günlerin geleneğine göre azaltmak için daha önce tuğla duvar
yapılmış ilginç duvarlardır. Bu duvarlar şeklinde örülmüş ancak üçgen (pilastır)
yapıldığı dönemdeki şekliyle kalmış ola çıkıntılarla güçlendirilmiştir. Duvarlar sı
bileceği gibi zaman içinde onarımlarda valı ya da derzli olabilmektedir.
veya gerektiğinde yükseltilmiş olabilir.
Çizim 268:
İstanbul
Kumkapı’da
bir konağın
bahçe çevre
duvarının üst
M kısmındaki
tuğla duvar
bölümü
Eldem 1976:
318
Çizim 268 A:
276 “Çok sayıda yapı ve yapı Salıpazarı’nda
elemanı, ne yazık ki günümüze XVIII. yüzyıl
ulaşamamakta, Sedad Hakkı yapısı bir
Eldem’den alıntı yaptığımız bu konağın bahçe
duvar görüntü ve çizimleri gibi duvarındaki
birçok eseri de hocamızın son tuğla duvar
zamanlarda üst üste yayınladığı bölümü
eserlerden tanıyabiliyoruz” S ALI P A Z A R I 18. yy Eldem 1976:
(Hüsrev Tayla) =i—î t t f —
920
574
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 319: İstanbul Kumkap.’da XVII. Resim 320: Sal.pazarı'nda XVIII. yüzyıl yapısı bir konağın bahçe çevre duvarı
yüzyıl avlu duvarı Eldem 1976: 319 Eldem 1976: 321
Resim 321: İstanbul’da XVIII. yüzyıl yapısı bir konağın avlu duvarının üstündeki tuğla kısmı (Feridun Ako-
zan’dan alındı, 1943)
575
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 322: Topkapı Sarayı Eski Kule Köşkü’nün tuğla duvarı (2002)
277 Eldem - Akozan 1981:
Levha 85,109
576
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Erken Osmanlı eserlerinde almaşık du Devirlerinin çok önemli iki mimarının gö
varların kullanılmasını kendilerine göre rüşleri bir ölçüde milliyetçi bir düşünce
değerlendiren Batılı sanat ve mimarlık nin ürünü olarak gözükse de çok haklı
tarihçileri, hatta yansız olduklarını vurgu yanları oldukları ilerideki açıklamaları
lamak isteyen bazı yerli uzmanlarımız da mızda anlaşılacaktır.
Osmanlı mimari eserlerinin, gerek tek
noloji gerekse mimari açıdan Bizans mi Konumuz elbette mimarlık tarihi değildir.
marisinin kopyaları olduğunu vurgula Ancak yeni kurulan Osmanlı Devleti’nin
mışlardır. Buna karşılık Sedat Çetin- oluşturduğu mimari eserlerinde, neden
taş,278 “sanatkâr ve işçi yokluğu karşı o güne kadar kullanılmayan almaşık du
sında da, esirler arasındaki Hıristiyan us varların, yapıların çoğunda görülmeye
taları çalıştırmış oldukları faraziyesini de başladığını ve bunun sebeplerini de dü
kabulde mahzur görmeyebiliriz. Diğer şünmemiz gerekmektedir.
taraftan Bursa’nın fethinden sonra XV.
asır ortalarına kadar Bursa civarında taş Selçuklu Devleti çok uzun seneler Bi
ve hele mermer ocakları bulunmadığını zans İmparatorluğu ile yan yana komşu
doğrudan doğruya binalardan öğreni devlet olarak yaşamasına rağmen, ya 278 Çetintaş 1946: 11-12
yoruz” demektedir. Aynı şekilde Ekrem pılarında almaşık duvarı kullanmamıştır. 279 Ayverdi 1966: I. 56
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Buna gerek de görmemiştir. Çünkü Ana kullanmıştır. XVIII. yüzyılda belki de eko
dolu’ya gelirken beraberlerinde kültürleri nomik sıkıntılar sebebiyle, daha düşük
ni, yapı ve sanat ustalarını da getirmişler kaliteli almaşık duvarların geniş ölçüde
dir. 230 sene süren yönetimleri süresinde kullanıldığını görüyoruz.
meydana getirdikleri kendi öz kültür ve
sanatları yanı sıra Anadolu’da çok eskiler ALMAŞIK DUVAR
den beri oluşmuş kültür ve sanat değer
Farklı malzemelerin veya aynı malzeme
lerinin izlerini görmek mümkündür. Geliş
nin faklı renk veya farklı sıra yükseklikte
miş devlet teşkilatı ve kültürü, Selçuklu
mimarisi dediğimiz üslubu oluşturmuştur. olanlarının belli bir düzen ve periyotla
Bu zengin ve karakterli eserlerin meyda kullanılması ile oluşturulan duvarlar, al
maşık duvarlardır. Bu duvarlar:
na gelmesi, gelişmiş teknoloji, malzeme
ve güçlü mimar, usta ve sanatkâr ordusu
2.1.1.4.1. Aynı cins taşlarla farklı yük
sayesinde mümkün olmuştur. Selçuklu
seklikte sıraların periyodik bir düzende
sanat, kültür ve medeniyeti komşusu Bi
kullanılması ile oluşan almaşık duvarlar.
zans’tan etkilendiği gibi Bizans da Sel
çuklulardan etkilenmiştir. Ancak bu etki 2.1.1.4.2. Farklı renkli taşlardan oluştu
hiçbir zaman Selçuklu kültüründe gözle rulan sıraların periyodik bir düzenle kul
görülür belirli özellikler getirmemiştir. lanılması ile oluşan almaşık duvarlar.
Osmanlı Devleti ise başlangıçta oldukça 2.1.1.4.3. Farklı malzemelerle (taş ve tuğ
küçük bir uç beyliğiydi. Devlet haline ge la) oluşturulan sıraların periyodik düzenle
lince bir taraftan Bizans tekfurları ile de kullanılması ile oluşan almaşık duvarlar
vamlı savaşarak gelişme ve güçlenmeye şeklinde üç başlık altında incelenebilir.
çalışırken, bir taraftan da yerleşik düzene
geçerek eserler vermek zorunda idi. Fa IV.2.1.1.4.1. AYNI CİNS TAŞLARDAN
kat toplum büyük oranda savaşçılardan OLUŞAN FARKLI YÜKSEKLİKTEKİ
oluştuğu için sanatkârları kısıtlı idi. Bu du SIRALARIN PERİYODİK BİR DÜ
rumda mahalli usta ve sanatkârlardan ZENDE KULLANILDIĞI ALMAŞIK
yararlanmak akılcı ve doğal bir davranış DUVARLAR
tı. Diğer taraftan yukarıda, merhum mes
lektaşlarımızdan yaptığımız alıntılarda Aşağıda açıklanmış olan doğal taş ve
belirlendiği gibi, o yörelerde malzeme sı masif mermer ile yapılmış duvar yüzlerin
kıntısı da mevcuttu. Bu iki önemli olgu de, duvarı oluşturan taş ve mermer sıra
sebebiyle Osmanlı Devleti’nin ilk eserle larının, bir geniş bir dar veya iki geniş bir
rinde Bizans teknolojisinin etkisi kaçınıl dar gibi muntazam bir şekilde düzenlen
mazdı. Devletin yöneticileri bundan hiç mesi ile elde edilen duvar dokusudur.
de rahatsız olmuyorlardı. Bu doğal bir ge
lişmeydi. Hatta çok önemli eserlerde (Or Batı Anadolu’da antik dönemde kullanıl
han Camii, Hudâvendigâr Camii ve Yeşil- mış olan (pseudo-isodomuos) farklı yük
camii gibi) Bizans sütunları ve sütun baş seklikte taş bloklarla örülen duvar: İsmi
lıkları da kullanılmıştı. OsmanlIlar kendi verilen duvar tekniği, aynı cins ve renkte
lerinden ve kültürlerinden emindiler. taşlarla yapılan almaşık duvarların ilk ör
neklerinden biridir. Bu teknikte aynı ölçü
Nitekim önce Selçuklu mimarisinden deki taşlarda (Çizim: 1) görüldüğü gibi
farklı bir erken Osmanlı mimarisi, sonra (örnek olarak 0,20 - 0,50 - 1 m. ölçüde)
da klasik mimari yaratıldı ve hepimizin bir sıra geniş yanları, bir sıra da dar yan
tanıdığı, bildiği şaheserler meydana gel ları üzerine çift olarak ve araları boşluk
di. Ancak mimariye kişilik veren renkli, lu olmak üzere dikine oluşturularak, on
cazip almaşık duvarlar unutulmadı ve dan sonraki sırada tekrar geniş yanları
XVI. yüzyılda da devam etti. Sinan bile üzerine yerleştirilerek duvar meydana
280 Başgelen 1993: 45 birçok önemli yapısında almaşık duvar getirilmektedir.280
578
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Erken Osmanlı ve Beylikler dönemi eserlerinde gördü Fîruze sırlı minaresi, çok zengin kündekârî pencere ke
ğümüz bu tip almaşık duvarlar, görüntü olarak aynı şe penkleri ve minberi ile tanınmış olan Birgi Ulucamii’nin
kilde olmakla beraber pseudo-isodomos duvar tekni mermer cephe kaplamalarının almaşık düzeni, pseudo-
ğinde yapılmamaktadır. isodomos tekniğini hatırlatan bir görüntüdedir.
Tanıtacağımız eserlerin duvarları 1 m. ve daha fazla ge Saçak kornişinin altında iki geniş sıra, altında bir dar sı
nişlikte olduğu için doğal olarak da aynı teknikte yapıla ra, onun altında geniş sonra dar bir sıra olarak devam
mazdı. Bu fotoğraflarda iç ve dış yüzlerde kesme taş 25 etmektedir. Daha alt sıralarda ve bazı cephelerde dü
- 40 cm. derinlikte bağlantılı şekilde, ikisinin arası moloz zen bir ölçüde bozulmaktadır. Bu belki ilk yapıldığı za
taş duvar olarak işlenmektedir. manki durumu, belki de zaman içinde yapılmış onarım-
lar sonucu olabilir. Geniş sıraların bina köşelerinde gö
Aydınoğulları Birgi Ulucamii rülen diğer yüzleri altlarındaki dar sıralar genişliğinde-
dir. Ancak pseudo-isodomuos tekniğindeki gibi arkasın
Konunun ilk örneği olarak Aydınoğulları Beyliği’nin 712’de da ikinci sıra bulunmamakta, moloz duvar olarak de
(1312) yapılmış olan Birgi Ulucamii’ni gösterebiliriz. vam etmektedir.
Resim 323:
Birgi
U lucam ii’nin
yan duvarı,
farklı
yükseklikte
m erm er
sıralar
kullanılm ıştır
(1999)
Resim 323 A:
Birgi
Ulucamii’nin
almaşık
duvarından
ayrıntı (1999)
579
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kitabesi yoktur. Ekrem Hakkı Ayverdi, camiyi i. Murad özelliklerine sahip olan duvarları dar bir sıra ile başla
dönemine tarihlemektedir. Cami onarımlarda bir hayli makta, aşağı doğru iki geniş bir dar, üç geniş bir dar sı
hasar görmesine rağmen genel karakterini ve mimari ra olarak inmektedir. Ondan sonra dar ve geniş sıralar
özelliğini kaybetmemiştir. Korniş kısmındaki muhdes karışmakta ortaya tuğla hatıllar ve sıralar ve kaba yonu
duvar kısımları altında başlayan ve yapıldığı devrin ve moloz duvarlar girmektedir.
Resim 325:
Ezine
Kemalli
Köyü
Ulucamii’nin
genel
görünüşü
(1997)
Çizim 269: Ezine Kemalli köyünde Asılhan Resim 325 A: Almaşık dokulu duvardan ayrıntı
Bey Camii
581
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
793 (1391) yılında yapılmış olan Fîruz Bey Camii, Bey üst pencerelerin alt seviyelerine kadar oldukça munta
likler döneminin en önemli eserlerinden biridir. Erken zam bir şekilde düzenlenmiştir. Bu sistem, bu seviye
Osmanlı mimarisi ile beraber Selçuklu mimarisinden den alt kısımlarda çeşitli cephelerde farklı şekilde deği
sonra yeni bir çığır açarak Osmanlı Devleti’nin klasik şiklikler göstermektedir.
döneminde oluşacak şık eserlere öncülük etmiştir.
Güneydoğu cephesinde yapılmış ölçümlere göre geniş
Fîruz Bey Camii’nin duvarları da blok mermerlerle alma sıralar, 44,5 cm., 44,5 cm., 43,5 cm., 46,5 cm., 51,5
şık düzenleme şeklinde yapılmıştır. Bu almaşık sistemi cm., dar sıralar ise 29,5 cm., 31 cm., 23 cm., 17,5 cm.
nin saçak kornişinden aşağı doğru, dar ve geniş sıralar, gibi farklılıklar göstermektedir.
582
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 326 A: Milas Fîruz Bey Camii’nin son cemaat mahalli (1989)
583
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kemalli Asılhan Camii’nde olduğu gibi dar ve geniş sıra yükselmektedir. Bu çok düzenli sisteme rağmen, duvar
ların çok düzenli olarak uygulandığını İlyas Bey C a işçiliğinde görülen aşlama, geçme ve ekleme gibi küçük
mii’nde de görmekteyiz. Duvarlar gayet itinalı bir işçilik hareketlerle monotonluktan kurtarılarak daha yumuşak
le, eski ustaların deyimi ile “akçe geçmez” ince ve düz ve sevimli bir etki yaratılmıştır.
gün derzlerle işlenmiş mermer bloklarla kaplanmıştır.
Kaplama diyoruz, çünkü duvar kalınlığı 2 metreyi geç Taş sıraları çok muntazam görünmesine karşılık, ilk ba
mektedir. Bu kaplama deyimini elbette plak kaplama ile kışta hissedilmeyecek ölçüde farklı yüksekliktedir. Ca
karıştırmamalıdır. Mermer bloklar, genişten başlayarak, minin yapım tarihi 1404’tür.
10 sıra geniş ve 10 sıra dar olarak saçak kornişine kadar
Çizim 171:
— -----------------------Balat
---------------------------- (Milet)
0 fO PO looaiL İlyas Bey
i'»" ı r r : - . = ı Camii
Resim 327: İlyas Bey Camii’nin giriş cephesinin Resim 327 A: İlyas Bey Camii’nin sağ yan cep-
aimaşık görüntüsü (1994) hesi (1994)
584
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Yalnız Bursa’nın değil, Türk mimarisinin Yan ve arka cephelerin pencere kitabe
de en çok ilgi çeken camilerinden biridir. lerinin üst kısımları mermerle kaplan
Çelebi Sultan Mehmed tarafından yaptı mıştır. Mermer duvar kaplamaları bah
rılan caminin mimarının, kitabesine göre sinde Yeşilcami mermer duvarları anlatı
“resmini çizen, işi tanzim eden ve usul lırken onlar da ele alınacaktır.
lerini koyanın Ahî Bayezid oğlu Hacı
İvaz Paşa olduğu anlaşılmaktadır.”281 Cami planında mihrap istikametinde çık
ma yapan ana bölümün arka cephesin
Caminin giriş cephesi tamamen mer de, pencere silmelerinin üstünden itiba
merdir. Muhteşem taçkapısı, üst katında ren kaplanmış olan bir dar, bir geniş,
ki dört şahnişin, alt kattaki, stalaktitli sö- tekrar bir dar mermer sıraları, (pseudo-
ve takımları zengin rûmî süslemeli alın isodomos) tekniğini hatırlatmaktadır.
lıkları ve derin zengin profilleri ile çevre Ancak Bursa ve çevresinde önceki me
lenmiş dört penceresi, aynı zengin süs deniyetlere ait bu tür yapı ve kalıntıların
leme ve stalaktitleri ile iki son cemaat bulunup bulunmadığını araştırmak
mihrapçığı ile göz alıcı bir zenginliğe sa mümkün olamadı. Bu sebeple Yeşilca-
hiptir. Caminin yapımında kullanılmış bü mi’deki bu mermer kaplamalar, uzak da
yük boyutlu beyaz mermerler Marmara olsa antik kalıntılardan mı alındı, yoksa
adası mermeri olabilir. Yan cepheler sarı Beylikler dönemi yapılardaki duvar do
renkli Cilimboz deresi taşı ile kaplanmış kularından mı esinlenildi bugün için an
tır. Arka cephenin, yan mekânlara rastla laşılamamıştır.
yan bölümleri yine taşla kaplanmıştır.
Resim 328: Bursa Yeşilcami’nin alt pencere çevre silmelerinin hemen üstünden başlayarak
kornişe kadar yükselen duvar bölümü, eski yapı kalıntılarından derlenmiş, bir geniş, bir dar sı
ralar halinde kaplanmıştır (ön cephe hariç) mermerlerle (2002) 281 Ayverdi 1972: II. 94
585
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Dimetoka’ya giderek Çelebi Camii’ni ye eski eser müteahhitliğinden kalma alış
rinde görmek mümkün olmadı. Ancak kanlığı ile ilgileniyordu. Nitekim dikkatini
rahmetli Ekrem Hakkı Ayverdi’nin anlat mekân üzerine verdiği eserlerde iç me
tıkları ve güzel resimleri sayesinde bu kân duvarlarındaki pilastırların oluşum
kıymetli eseri görmüş kadar tanımak ve ölçülerini değerlendirerek 219 ve 225
şansına kavuştuk.282 nolu resimlerde görülen plan ve kesit
restitüsyonunu çözmüştür.
Ayverdi 142. sayfada, caminin girişteki
revak cephesini anlatırken, “Revakın dip Resimler dikkatle incelendiğinde, 40 -
kör kemerleri aşağısında kalan duvar 50 santimetrelik kesme küfeki taşların
yüzleri tuğla ve taş ile intizamsız olarak arasındaki dar sıraların iki sıra tuğla de
tamir edilmiştir.” 146. sayfada ise, “yan ğil, küfeki kaplama olduğu anlaşılmakta
ve arka cepheler, 40 - 60 cm.lik, iri mun dır. Duvarlara bu gözle bakıldığında Çe
tazam kesme küfeki taşla ve aralarında lebi Camii’nin cephelerinin, farklı kalın
iki sıra tuğla işlenmiştir” demektedir. 329 lıktaki taşla yapılmış olan almaşık doku
numaralı resimde, alt pencere araların tekniği ile kaplanmış olduğu görülmek
da iki tuğla sıralı hatıl görüntüleri seçile tedir. Dar sıraların, tuğla sıraları olmadı
bilmektedir. ğı hem dokulardan hem de net düşey
derzlerinden anlaşılmaktadır.
Ayverdi, çalışmalarında yapılara genel
ve mimari yönden bakıyor, detaylarla,
586
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Ekrem Hakkı Ayverdi’nin dar taş sıralarını, tuğla hatıl “mâşallah” yazısı altında 1211 (1796) tarihi görülmekte
olarak nitelemesi yurtdışındaki kısıtlı zaman içinde, ken dir. Konak yol boyunca süren taş duvarı dışında bütünü
di bakış açısına göre daha önemli konular yanında de ile ahşap olarak yapılmıştır. Konumuz dışı olduğu için
taya vakit ayıramamış olması ile izah edilebilir. Aynı za yapının özelliklerine girmiyoruz. Yalnız kısa bir ifade ile
manda sağ cephede pencere aralarında göz seviyesin özellikle üst kattaki iki odasının dekorasyonundaki ah
deki tuğla sıralarını görmüş olması bu tür bir değerlen şap kapı, pencere, dolap, alçı pencereleri ve özellikle
dirme yapmasında etkili olmuş olmalıdır. de tavandaki altın barak bezemeleri ile, ancak Topkapı
Sarayı’ndaki III. Selim’in annesinin odası ile karşılaştırı
Dimetoka Çelebi Camii’nde belirttiğimiz dar ve geniş labileceğini söyleyebiliriz. İşte bu zenginliği korumak
taş sıraların, bundan önce gördüğümüz beş camide ol için yapılmış gibi yol tarafını kaplayan duvar, kızılımsı
duğu kadar düzenli ve sıralı uygulanıp, uygulanmadığı bej renkli taşlarla örülmüştür.
nı yerinde görüp inceleyemediğimiz için daha çok, yeni
araştırmacıların dikkatlerini çekmek için kaydettik. Bu taşlar o yöredeki bir antik kentten devşirilmiş ve
bahsimizdeki diğer yapılar gibi bir kalın, bir ince yük
Çanakkale Bayramiç Hadımoğlu Konağı seklikteki taş sıraları ile tipik almaşık karakteri yansıt
maktadır.
Hadımoğlu Konağı’nın avluya bakan yüzünün saçak al
tında en sağ köşesinde sıva ile çizilmiş bir daire içinde
Resim 330:
Bayramiç
Hadımoğlu
Konağı’nın
farklı
yükseklikte
taş sıraları ile
(andezit)
yapılmış
duvarı, geçmiş
dönem
medeniyet
ürünü olup
deprem veya
başka sebeple
yıkılmış
eserlerin
taşları ile
yapılmıştır
(restorasyon
öncesi, 1974)
587
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 330 B: Yapılan restorasyondan sonra çok hatalı derzlem eye örnek uygu
lam a görülüyor (1999)
588
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İkinci almaşık duvar şekli, aynı cins mal Bu sebeple de o bölümde belirtildiği gi
zemenin (tabii taş veya mermer olabilir) bi, 50 cm. civarındaki yükseklikte taş sı
iki değişik renkteki sıralarının birbirini ta raları kullanılmamış bunun yerine, her
kiben üst üste getirilmesi ile oluşmakta iki renkte de taş sıraları ortalama 25 cm.
dır. Bu tip almaşık duvarlar genellikle yüksekliğinde tutulmuştur.
Güneydoğu Anadolu’da görülmektedir.
Bu tür almaşık duvarın kullanıldığı eser
Bu tür yapıların merkezi de bilindiği gibi
sayısı çok olduğundan, bunları teker te
Diyarbakır’dır.
ker anlatmaya gerek yoktur. Bu yapılar
589
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
f / Z / ' r ' -r \
1 1 ı1 I' m ,
g a f f i r / / / ı V t ^ ,Y lr V t \ \ U \ \
590
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 331:
Erzurum
Emîr Saltuklu
Kümbeti.
Kızıl
kahverengi
ve bej rengi
taşlarla,
almaşık olarak
yapılan
duvarlardaki
almaşıklık,
zamanla
yapılan
onarımlarla
yer yer
bozulmuştur
(1975)
591
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1208’de yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Dış yüzle daha zengin görüntüdedir. Döşeme hizasından kubbe
ri siyah bazalt moloz taş ile örülmüştür. Bir yüzü yarı kilit taşına kadar, bir sıra siyah taş, bir sıra beyaz taş
yüksekliğine kadar almaşık görüntüdedir. Kümbetin içi kullanılmıştır.
D O 'S’J Y& ZÖ
c en a z eu k kati
Çizim 274: Diyarbakır Sultan Şücâeddin Kümbeti’nin iç duvarlar almaşığı, Tuncer 1986 a: I. 101
592
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İsparta Atabey
Mübârizüddin
Ertokuş
Kümbeti
Tuncer1986
a: I. 131
Resim 332:
İsparta Atabey
Mübârizüddin
Ertokuş
Kümbeti 2 84 Tuncer 1986 a: I. 130-131
593
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1357 yılında yapılmıştır. Bu tarih mevcut kitabesinde bu ayak ve kemerleri arasındaki kısımlara bir bakıma dol
lunmaktadır. Sekiz yüzlü türbenin bir baldaken görüntü gu mahiyetinde duvarlar yapılmıştır. Koyu renkli taşların
sü bulunmaktadır. Sekiz ayaklı sivri kemerli baldaken arasında beyaz taş sıraların yapılması ile almaşık bir
görüntü elde edilmiştir.
A ı | jp § jp
Çizim 276:
Eğirdir
Şeyh Mehmed
Duduki
Kümbeti
m Tuncer1991:
GİRİŞ (DOĞU) YUZVJ II. 233
Kümbet sekiz köşeli bir gövde, sekizgen piramit külah eyvanının duvarları, eyvan kornişi hizasına kadar siyah-
ve büyükçe bir eyvanı olan yapıdır. Eyvan kornişi, beyaz almaşık üst kısmı ise tamamen koyu renkli olarak
kümbetin yarı yüksekliği hizasındadır. Kümbet ve giriş yapılmıştır.
YOZGAÎ-ÇANOIR
594
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
595
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Caminin yan ve mihrap duvarı, siyah bazalt ile kaba yo- olarak yapılmıştır. Minare kaidesinde sağ cephe yine si
nu tarzında işlenmiştir. Giriş cephesi ise kemerlerin yah bazalt kesme taştır. En üstte iki sıra beyaz taş bu
üzengi seviyesine kadar siyah bazalt ile kesme taş ala lunmaktadır.
rak, o seviyeden saçağa kadar siyah beyaz almaşık
Çizim 279:
Diyarbakır Lala
Bey Camii
Tuncer 1996: 94
596
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Adana’nın en önemli eseri olan Ramazanoğlu Uluca almaşığına has olarak, siyah mermer şeritlerin bir ya
mii’nin yapımını Ramazanoğulları’ndan Halil Bey baş nında sarı, bir yanında beyaz şeritlerle üç renkli almaşık
latmış, oğlu Pîrî Paşa bitirmiştir. Klasik dikdörtgen ulu- bulunmaktadır.
cami planı ve avlusu olan caminin dış kapısı, minaresi
ve caminin iç kapılarının ayak ve kemerleri almaşık sis Kare kesitli kaide, kapı yüksekliğini geçmekte ve Türk
temle düzenlenmiştir. üçgenleri ile sekizgen kesitli gövdeye geçilmektedir.
Ana kapı, stalaktitli kapı üstü geçki elemanı ve korniş dı Sarı-bej yonu taşından yapılmış olan minare gövdesi
şındaki kısımları, bütünü ile almaşıktır. Oldukça sade bir şerefeye kadar, beş siyah şerit ve iki siyah zencirekle
düzende, sadece kapı lentosu üzerindeki, almaşıklı ku almaşık kapı ile uyum sağlamıştır. Cami giriş kapıları
şak ve makaralı kilit taşı görülmektedir. Ayrıca bu cami nın arasındaki ayaklar yine üç renkli almaşık olarak
üretilmiştir.
Resim 336: Adana Ramazanoğlu Ulucamii’nin (1513) alma Resim 336 A: Adana Ramazanoğlu Ulucamii’nin almaşık taç-
şık minaresi (1992) kapısı (1992)
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Doğu, batı, kuzey cepheleri bazalt taşından moloz tek duvar kısımları yine siyah-beyaz almaşıktır. Bu yüzde,
nikle yapılmıştır. Kuzey revakının arka cephesi sıvalıdır. kemer aralarında ve sütunların üst hizasında ikisi su
Revakın dış cephesindeki almaşık kemerlerin arasındaki damlası, diğerleri daire şeklinde almaşık, dekoratif ma
dalyonlar bulunmaktadır.
598
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
PLAN / I / 5 0
Çizim 281:
Diyarbakır
Hüsrev Paşa
Medresesi’nin
taçkapısı
Tuncer1996:124
Resim 338:
Diyarbakır
Hüsrev Paşa
Camii’nin kapısı
Sözen 1971: 26
599
G eleneksel T ü rk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
D İY A R B A K IR H Ü S R E V P AŞA M E D R E S E S İ
600
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İç avluda girişin karşı cephesi ve hanın dış girişi siyah- kemerleri bulunmakta ve revak kemerleri iki yönde de
beyaz almaşıktır. Hanın dış duvarları tamamen siyah vam etmektedir. Üst kattaki odaların önündeki galeri de
bazaltla örülmüştür. Yalnız pencere yığma söveleri ve avluya kemerlerle açılırken, eyvanın üstünde kemer ye
saçak kornişinde beyaz taşlar kullanılmıştır. İç avlu du rine masif bir duvar yapılmıştır. Duvar, kat kornişi ile sa
varları, ayak ve kemer araları siyah bazalt taşı ile yapıl çak kornişi arasında siyah bazalt ve beyaz Ergani taşı
mıştır. Yalnız kemerler almaşık, saçak kornişi beyaz sıra ile kullanılarak almaşık olarak tamamlanmıştır. Ayrı
taştan yapılmıştır. Avlunun giriş kapısının karşısındaki ca ortadaki pencerenin yanlarında iki kûfî yazı motifi bu
eyvanın zemin katında ortada geniş, iki yanında dar lunmaktadır.
Resim 339 A: Diyarbakır Deliller Ham’nın avlu cephesinde, üst katta al
maşık duvar ve kûfî yazıları, Sözen 1971: 62
601
G eleneksel Türk M imarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Caminin doğu, batı, kuzey duvarları ile kubbe arası da almaşıktır. Ancak bu kısımda ba
kasnak duvarları siyah bazalt kaplanmıştır. zı beyaz taş sıraları yoktur. Bunun, duva
Minare de yine bazalttır. Kuzey revakında iç rın ilk yapılışından mı, yoksa onarım so
arka duvan ve yan duvarlar siyah-beyaz al nucu mu olduğu bilinmemektedir.
maşıktır. Revakın dış yüzünde kemerlerin
Yapım tarihi bilinmeyen bu cami Mimar Buna karşılık yüksek sekizgen kubbe
Sinan285 yapısıdır. Caminin doğu, batı tamburu dört sıra tuğla ve bir sıra bazalt
ve kuzey cepheleri bazalttan kesme taşından oluşmaktadır.286 Bu şekilde
taş olarak kaplanmıştır. Son cemaat re aynı eserde iki farklı almaşık duvar bir
vakının tamamı siyah-beyaz almaşıktır. arada yapılmıştır.
Resim 341 :
Diyarbakır
Hadım Ali Paşa
Camii’nin son
285 Tuncer1996:135 cemaat yeri
286 Tuncer 1996:135 Tuncer1996: 129
602
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 341 A:
Diyarbakır
Hadım Ali
Paşa Camii
Tuncer1996:
129
603
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 342:
Diyarbakır
Behram Paşa
Camii’nin kuzey
cephesi
Sözen 1971:31
604
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
605
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Akkoyunlu hükümdarları zamanında say beyi yaptırır. Kâzım Bey 1561 ’de ölmüş
gın bir kişi olan Kâzım Bey’in ölmesi üze tür.287 Altı ayaklı baldaken olan kümbet
rine yeğeni, Kanûnî Sultan Süleyman’nın 1561-62 yılında yapılmıştır. Ayakları ta
fermanı ile Kâzım Bey’in görevini üstlenir bandan itibaren on üç sıra siyah-beyaz
ve amcası Kâzım’ın kabri üstüne bu tür almaşıktır.
606
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
m -w
Çok uzun zamandır harap olan caminin son cemaat
mahalli tamamen yıkılmıştır. Caminin diğer üç cephesi
ile son cemaat mahallinin arka duvarı, kızıl kahverengi
ve bej renkli mağmatik taşlarla, temiz bir işçilikle alma
şık duvar olarak kaplanmıştır. Kare kesitli minare kaide
si ve daire kesitli gövdesi yine taşlarla iki renkli almaşık
düzenle yapılmıştır. Kubbe kasnağı ise tek renk olarak
kızıl kahverengi taşla kaplanmıştır.
607
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Özdemiroğlu Osman Paşa, Diyarbakır’ın on altıncı bey- örtülüdür. Her cephesinde bir penceresi bulunmaktadır,
lerbeyi olup burada 1571 -75 yılları arasında bulunmuştur. Duvarları, on sıra siyah bazalt ve on sıra beyaz yonu ta
şı itinayla işlenerek kaplanmıştır.
Türbe sekizgen bir yapı ve kubbe ile örtülüdür. Giriş bö
lümü türbeden çıkıntılı dikdörtgen bir mekândır. Çatı ile
608
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 348: Diyarbakır Haşan Paşa Ham’nın avlu cephesi (1574-1575) (1997)
Resim 348 A: Diyarbakır Haşan Paşa Ham’nın avlu cephesinde kûfî yazılı bir bölümü (1997)
609
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
610
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 350:
Diyarbakır
Zincirkıran
Kümbeti’nin
genel
görünüşü
Sözen 1971:
56
611
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 351:
Gülşehir
Kurşunlu
Camii’nin
genel
görünüşü
Aslanapa
1986:409
Urfa’da B ir Ev
Yalnızca bir bölümünü gördüğümüz du Daha çok cami ve benzeri yapılarda kul
varlardaki ve kornişteki işçilik, bunun ba lanılmış olan iki renkli almaşık duvar,
sit bir örneğini vermektedir. Kaliteli ve iti resmini sunduğumuz evde de örnek bir
nalı işçilik elbette bununla kalmamaktadır. kullanıma sahiptir.
Resim 352:
Urfa’da
bir evin
iç avluya
bakan
almaşık
dokulu
duvarı
289 Aslanapa 1986: 408 (1995)
612
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
“XII. yüzyılın ortalarında yapıldığı kesin Alâeddin Camii’nin doğu bölümü, I. Me-
olarak bilinen en eski Selçuklu camii sud zamanında inşa edilmiş, son şeklini
olan Alâeddin Camii, sonraki tamir ve I. Alâeddin Keykubad zamanında almış
değişikliklerle zamanımıza kadar gelmiş tır (1220).”291
olup, planı organik bir bütün değildir. İlk
camiden kalan tarihi ve kitabesi ile tek Kapı nişi kemerini oluşturan sivri kemerin
orijinal eser abanoz ağacından birbirine deki taşlar, beyaz ve gri-gök mavisi mer
geçme şahane bir minberdir. Minberin merlerle zarif bir örgü motifi oluşturmakta,
taht kısmındaki kitabede 531 (1156) ta bu örgü motifli kemerin üst ve yanları da
rihi bulunmaktadır.”290 Bu aynı zaman beyaz zemin üstünde gri-mavi mermer
da caminin doğu bölümünün tamamlan şeritlerle düzenlenerek sükûnet hissini
dığı tarihtir. veren geometrik düzen geliştirilmiştir.
Resim 353:
Konya
Alâeddin
Camii’nin
avlu
duvarının
dıştan
görünüşü
Başgelen
1993: 82
613
Geleneksel Türk Mim arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Zazadin Han Kapısı Alâeddin Keyku- Hem kapının basık kemeri, hem de kapı
bad’ın son yılında, vezir ve mimar Sâ- nişinin üstteki çift merkezli sivri kemeri
deddin Köpek tarafından Konya-Aksa- almaşık olarak işlenmiş, ayrıca yan ve
ray yolunda yaptırılmıştır.292 üst kısımları da ulamalı olarak sıra ile bir
koyu bir açık renkte yatay olarak örül
Bağlı olduğu duvardan çıkıntılı olarak müştür. Taşlar bej ve kırmızı renklidir.
yerleştirilmiş olan giriş bölümü, iki renk
li taşlarla almaşık olarak örülmüştür.
614
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 289:
Konya Karatay
Medresesi’nin
iki renkli taşla
işlenmiş
almaşık kapısı 293 Aslanapa 1973: İl. 85
615
G eleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
V.’ '/
Çizim 290:
Kırşehir
Caca Bey
Camii
(Medresesi)
Ülgen 1942 b:
II. 261,
Çizim 2
Resim 356 :
Kırşehir
Caca Bey
Camii
(Medresesi)
(Şeyhmuz
Okur’dan
294 Ülgen 1942 b: 2. 253 alındı, 2001)
616
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kitabesine göre yapıldığı tarih 1457 ol Kapı, iki yanındaki çok geniş söveler
makla beraber daha evvel yapılmış ol üzerinde yine almaşık bir basit kemerle
duğunu gösteren bazı belgeler de bu kapanmakta bunun üstünde, sade ama
lunmaktadır.295 çarpıcı görüntülü hatıl motifleri arasında
kitabe bulunmaktadır. Bu dekoratif mo
Cami iki sıra yatay, iki sıra düşey tuğla tiften başka sivri kemerin, bir nevi ok
lar arasında kesme taş sıraları ile oluş benzeri pembe-gri taş dizisi ile, yalın gö
turulmuş almaşık duvarlı görkemli bir rüntülü kapı birden ilginç ve gösterişli bir
eserdir. 1970 yılına kadar çok harap hal etkiye kavuşmaktadır.
de idi. Şerefe üstüne kadar çıkan mina
re mermer ayakları, kemerleri kubbeleri
tamamen yıkılmış, ancak beş kubbeli
son cemaat revakının arka duvarı, yan
duvarlarından çok az bir kısım ve son
cemaat duvarının aksında gösterişli
pembe, gri-beyaz almaşık mermer taç-
kapısı ayakta kalabilmişti.
617
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Halîlürrahman gölünün kuzey kenarında yapılmış olan Caminin duvarları bütünüyle normal kesme taş ile yapıl
cami, Rakka Valisi Rıdvan Ahmed Paşa tarafından yap mıştır. Mihrap yine iki renkli, zikzak desenli almaşıktır.
tırılmıştır. Son cemaat revakının orta bölümündeki, si Doğuya bakan avlu kapısı ile caminin iç mekânına giriş
yah-beyaz taş sıraları ile oluşturulmuş kapı, sade bir gö kapısı doğuya bakan camilerde olduğu gibi, sıralar ha
rüntüdedir ve yapıldığı yılların üslûubuna sahiptir. linde iki renkli taşlarla yapılmıştır.
Çizim 291: Urfa Rıdvâniye Camii’nin iki renkli taşla yapılmış almaşık kapısı
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Ahmed Paşa Camii Kapısı’nın üzerindeki kitabe orijinal Son cemaat revakının ortasındaki oldukça sade görü
değil, onarım kitabesidir. Bu sebeple yapılış tarihi bilin nüşlü taçkapıyı dokuz sıralı klasik Osmanlı stalaktidi ve
memektedir. Ancak Fâtih Sultan Mehmed’in veziri olan iki zarif sütunçe süslemektedir. Ayrıca on iki sıra beyaz
Gedik Ahmed Paşa, Fâtih’in vefatınden bir sene sonra ve on üç sıra gri-yeşil almaşık doku kapıya farklı bir ca
öldüğüne göre, caminin Fâtih döneminde yapıldığını ka zibe getirmiştir.
bul edebiliriz.
Resim 358: Afyon Gedik Ahmed Paşa Camii’nin taçkapısı (879 /1475) (1999)
619
Gelenekse! Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bundan önce gördüğümüz iki renkli taş Son cemaat mahallinin sağ köşesinde
la yapılmış camilerin (özellikle Diyarba ki burmalı minare ise sarı ve kırmızı
kır’da) çoğunlukla minareleri de alma taşlardan halat görüntülü burmalar son
şıktır. Şimdiki konumuz ise, sadece mi derece üstadane ve temiz işçilik, üç
nareleri almaşık olan camilerdir. Bunlar şerefeli minarenin görkemi yanına bir
dan tespit edebildiklerimizi açıklıyoruz. de şiir katmıştır.
620
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
621
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 359 B: Edirne Uç Şerefeli Cami’nin avlu cephe Resim 359 C: Edirne Üç Şerefeli Cami’nin burmalı mi
si ve burmalı minare (2002) nare gövdesinden ayrıntı (2002)
Resim 359 D: Edirne Üç Şerefeli Cami’nin sol cephe Resim 359 E: Edirne Üç Şerefeli Cami’nin da
si ve damalı minare (2002) malı minare gövdesinden ayrıntı (2002)
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
623
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
624
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
625
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Cami, orta kubbesinin dört yanında dört ği, bir yardımcısının gözetiminde yapıldı
yarım kubbe ve dört köşede de dört kü ğı kanaati hâkimdir. Minare cami revakı
çük kubbe olan bir plana sahiptir. İbra nın batı gözüne taşar ve kubbesini dele
him Hakkı Konyalı, caminin Tezkiretü’l- rek yükselir ve aşırı bej ve kırmızı taş sı
bünyân’a atfen Sinan tarafından ralardan meydana gelir. Bu almaşık mi
yapıldığını bildirmektedir.299 Camii’nin nare bodur bir görüntüye sahiptir.
inşaatının Sinan tarafından yürütülmedi-
627
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Günümüz Doğubayazıt’ının doğusundaki eski kasaba bütün duvarları ise bej rengi kesme taşla yapılmışken
nın yaslandığı yamaçların üstünde kartal yuvası gibi gö minare bütün ilgiyi üzerine çeken almaşık doku ile yapıl
rünen İshak Paşa Sarayı bütün harabiyetine rağmen mıştır. Minare gövdesi ve kısa peteği bej ve kızıl kahve
görkeminden hiçbir şey kaybetmemiştir. Sarayın doğu rengi taşlarla almaşık düzende işlenmiştir. Bir şerefelidir.
tarafındaki ana kapıdan küçük bir avluya oradan da ikin
ci avluya geçilir. Bu avlunun batısındaki kapıdan harem Özet olarak açıkladığımız yapıların üç değişik yerlerinde
bölümüne, kuzeydeki kapıdan da paşanın idari işlerinde ki almaşık sistemler dışında bu yapılarda başka almaşık
kullandığı salon ve odaların bulunduğu divan bölümüne ve renkli taş kullanma düzenlemeleri de mevcuttur. Bun
girilir. Divan salonunun harem tarafında kubbesi ve mi ların en başında almaşık kemerler gelmektedir. Bundan
naresi ile hâlâ dimdik ayakta duran cami bulunmaktadır. başka pencere söveleri, şeritler, kitabeler, rozetler ve di
ğer süsleme motifleri bol miktarda kullanılmıştır. Bunlar
Saray platosunu oluşturan ve yer yer 30 metreye varan sırası geldiğinde elden geldiğince açıklanacaktır.
istinat duvarları sıralı moloz taş ile sarayın ve caminin
628
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 294: Doğubayazıt İshak Paşa Sarayı batı güney cephesi görünüşü Akok 1961: X/2. 38 - 48
Çizim 294 A:
Doğubayazıt
İshak Paşa
Sarayı
629
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
'yüzel/tytlevve!ZlshakTapaSarayt
631
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kırkgöz Köprüsü’nün ilk yapılışı Doğu 1550 yılında Mimar Sinan tarafından
Roma dönemine, onarım ve ilaveler ise onarılıp uzatılmıştır. Köprünün Doğu Ro
1550 yılına aittir. Kırk iki gözlü ve 200 m. ma dönemi yapısı olan kısmının korku
boyunda olarak Doğu Roma döneminde lukları taşla, kemerler bir beyaz bir siyah
yaptırılmıştır. Yirmi iki gözlü ve 175 m. taşla, kemer araları ise, Osmanlı dönemi
boyunda olan kısmı ise 1550 yılında iki renkli almaşık duvarlarda olduğu gibi
yaptırılmış olup şimdi altmış dört gözlü sıralı olarak değil, düzensiz ve karışık bir
ve 375 m. boyundadır. şekilde örülmüştür. Sinan’ın yaptığı kısım
ise bütünü ile beyaz taşla yapılmıştır.300
632
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
633
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Tuğla ve taş ile yapılan almaşık duvar tiplerinin sistem Buna rağmen başlangıçtan itibaren tuğlalar 2 8 - 3 0 / 28
ve detaylarına girmeden önce, önemli gözlemlerimizi - 3 0 / 4 - 5 cm. ve 23 - 25 / 3 - 4 cm. gibi ölçülerde, iken
açıklamakta yarar vardır. XVIII. yüzyılda 2 0 - 2 5 / 2.5 - 3 cm. ölçüler çok kullanıl
mıştır. Ayrıca bu tuğlaların yarı boyutunda ( 3 0 / 1 5 / 4 )
Aynı binada farklı sistemlerden: olan kuzu tuğlalar da kullanılıyordu.
Aynı binada hem farklı cephelerde hem de aynı cephe Yaptığımız araştırma ve rölöve çalışmalarımızda ise 10
de tuğla, taş sıralamalarında farklı düzenlemeler olabilir. -1 2 santimetreye kadar tuğla boyutlarına rastladık. Bu
tuğlalar kuzu tuğlaları da değildir. Bu tuğlalar, eldeki kı
Binanın önemli yerlerinde daha özenli sistem (kesme rık tuğlaları da kullanma gayretinden dolayı veya yapı
taş gibi), daha önemsiz cephelerinde daha ekonomik ların yüzyıllar süren zaman boyunca geçirdikleri ona-
sistem (moloz taş gibi) kullanılmaktadır. Önemli yerler, rımlarda kullanılmış olsa gerekir. Yoksa o boyutlarda
ön giriş cepheleri ve kubbe kasnaklarıdır. tuğla yapımı şüphesiz düşünülemez.
Bazı klasik düzende yapılmış binalarda da önemli cep Ancak bu düzenlemelerde de elden geldiği kadar kro
helerde kesme taş, pek görülmeyen arka cephe veya nolojik sıraya dikkat edeceğiz. Aynı zamanda her tip
ara avlularda almaşık duvarlar kullanılmaktadır. içinde yer alan eserleri açıklarken, onları kronolojik sıra
ya göre belirteceğiz. Böylece muhtelif tiplerin kronolojik
Bazı külliyelerde ana bina olan cami kesme taş kapla düzende değişmediğini farklı zamanlarda aynı düzenle
ma olarak, medreseler, hamamlar gibi diğer binalar al melerin kullanıldığını da görmüş olacağız.
maşık duvarlı olarak yapılmaktadır.
TAŞ VE TUĞLA KULLANARAK OLUŞTURULAN AL
Başlangıçta yapılarda, eski Bizans yapı kalıntılarından MAŞIK DUVARLAR
çıkma, sütun, başlık, lento gibi yapı elemanları ile mer
mer tabii taş bloklarının yanı sıra tuğlalar da kullanılı Başlangıçta da belirttiğimiz gibi tuğla ve taş almaşık du
yordu. var sistemi, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren
mimari eserlerde kullanılmaya başlandı.
Bursa Yıldırım Şifahanesi’ndeki 43 - 44 cm. boy ve 4
cm. kalınlıktaki tuğlaları örnek gösterebiliriz. Bir taraftan Açıklamalarımızda öncelikle, kronolojik bir sıra ile fark
hazır Bizans tuğlaları kullanılırken, tuğla yapımı da za lı sistemlerden ve farklı dönemlerdeki yapılardan ör
man geçtikçe hızlanmış ve OsmanlIlar kendi tuğlalarını nekler vermeye çalışacağız. Bu örneklerin rölöve, çi-
kullanmaya başlamışlardır. Önceleri Bizans almaşık du zimleri ve fotoğraflarını birlikte vererek daha iyi tanım
var tekniğine daha yakın şekilde duvarlar yapılırken za lanmasını sağlamak istiyoruz. Bu tanıtım süresince tuğ
man içinde Osmanlı özgün sistemi yaratıldı. la boyutlarının, taş kullanım çeşitlerinin ve doku karak
terlerinin zaman içinde değişen mimari düzen ve üs
Almaşık duvarlarda kullanılan tuğlalarda hiçbir zaman luplarda, farklılık gösterip göstermediği veya ne gibi
ciddi bir norm olmadığı şüphesizdir. O zamanlarda tuğ değişimler geçireceğini göreceğiz. Sonra da tuğla-taş
la günümüzdeki gibi fabrikalarda yapılmıyordu. Yakın almaşık duvarların, tip ve karakterlerine göre aynı ve
zamanlarda kullanıldığını bildiğimiz harman tuğlası tipi benzer olanlarını bir araya getirip gruplandırarak sırala
fırınlarda pişiriliyordu. Bu fırınlar da toprağı ve yakacağı maya çalışacağız.
müsait olan her yerde yapılabilen basit ve ekonomik te
sislerdi. Bu tesislerde tuğlalar mahalli fırınların görenek
lerine göre hazırladıkları kalıplarda yapılıyordu.
634
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Orhan Bey zamanında yapılmış olan Orhan İmareti’nin Üç sıralı tuğla hatıl üzerine dört sıra taş, aralarına bir sı
kitabesinde yapım tarihi bulunmamaktadır. Osmanlı ra tuğla işlenerek örülmüş sonra üç sıralı tuğla hatılla
Devleti’nin ilk yapılarından olan imaret, günümüze ka devam edilmiştir. Taşların düşey derzlerine şaşırtmalı
dar birçok onarım geçirmiş olmasına rağmen duvar do olarak yine bir tuğla yerleştirilmiştir.
kusunun karakterini kaybetmemiş olduğu kanaatinde
yiz. Sonradan az sayıda benzerini göreceğimiz özgün Çok onarım geçirmiş olması, uzun süreler bakımsız hal
düzenlemesinde belki de bir ölçüde Bizans duvar doku de kalması sebebiyle taşların ince yonu mu yoksa kaba
larının etkisi olduğu görülebilir. yonu kesme taş mı olduğuna karar vermek zordur.
Çizim 295:
Bilecik
Orhan
İmareti’nin
almaşık
duvarı
Resim 366:
Bilecik
Orhan İmareti,
XVI. yüzyılın
ilk yarısı
Aslanapa 1977: 90
635
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bursa Alâeddin Camii yor. Bunun üzerinde üç sıralı tuğla hatıl, onun üstünde,
aralarında bir sıra yatay tuğla olan dört sıra taş, bu taş
1335 yılında yapılan cami Bursa’da yapılan ilk camiler ların arasında birer düşey tuğla, bu taş sıralarının üstün
den birisidir. Hisar semtinde olup Murâdiye’ye yakındır. de de yine üç sıralı tuğla hatıl örülmüştür. Bu dokunun
Çeşitli dönemlerde onarımlar görmüştür. Bu yüzden de üzerinde yine aynı karakterde ancak bu sefer beş sıralı
duvar dokusunda değişiklikler olmuş olabilir. Buna rağ taş ve üç sıralı tuğla hatıl olarak devam edilmiştir.
men almaşık duvar karakterini muhafaza ettiği görül
mektedir.
W
K
Resim 367:
Bursa
• 4 1
Alâeddin
■. Camii
(2000)
Alâeddin
Camii’nin
almaşık
duvarı
636
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1366 tarihinde inşa edilen cami, Bursa’nın kaplıcaları ile lanılan tiplerden olmuştur. Bir sıra kesme taş, üç sıra
tanınmış olan Çekirge semtinde yapılmıştır. Mimari tuğla hatıl, bir sıra kesme taş, tekrar üç sıra tuğla hatıl
özellikleri sebebiyle çok tartışılmış olan bu görkemli ca olarak devam etmektedir. Bu üç sıralı tuğla hatıllar ara
mi bizim bakış açımıza göre duvar dokusu ile önem ka sında bir tane de beş tuğla sıralı hatıl bulunmaktadır.
zanmaktadır.
Taş sıraları ince yonu kesme olmasına rağmen Cilim-
Hudâvendigâr Camii, erken Osmanlı mimarisinin en boz deresi traverten ocaklarının arzu edilen boyda tom
önemli eserlerinden biri olması yanında, en yaşlıların ruk vermemesi sebebiyle cephedeki taş boyutları
dan da birisidir. Ayrıca doğal olarak birçok onarım geçir oldukça küçük, çok delikli ve işlenmeye pek de uygun
miştir. Buna karşılık almaşık duvar dokusu özelliklerini olmaması sebebi ile kaba yonu taşı etkisi yapmaktadır.
kaybetmemiştir. Hatta ilginç derz karakteri de günümü
ze kadar gelebilmiştir. Derzler, devrinin harcı olan kireç harcı ile yapılmıştır.
Esas ilginç olanı, derzlerde üst tarafın tuğla yüzlerinden
Almaşık duvar dokusu: Kendisinden önceki eserlerde 0,5 - 1 cm. göçük ve meyilli oluşudur. Tuğla boyutları:
de kullanılmış, sonra da geç tarihlere kadar en çok kul 39 x 39 x 3,5 santimetredir.
637
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
638
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1388 tarihinde Osmanlı Devleti’nin üçüncü padişahı İmaret duvarındaki kesme taşlar derzli olarak yan yana
olan I. Murad’ın (Hudâvendigâr) son döneminde yapıl örülmüştür.
mış olan Nilüfer Hatun İmareti, İznik’in en önemli eser
lerindendir. Nilüfer Hatun İmareti’nin duvar dokusunun, Bursa Hu
dâvendigâr Camii duvar dokusundan farkı, yatay sıra
Almaşık duvar dokusu: İmaretin tuğla-taş almaşık duva lanmış taşların düşey birleşimlerinin derzli olması ve
rı aynı padişahın Bursa’da yaptırdığı Hudâvendigâr Ca derzlerinin kireç harçla yapılmış olsa da üst kenarlarının
mii’nin almaşık duvarlarının karakterine çok benzemek derin çökertmeli olmamasıdır. Ancak bu özellik yüzyıllar
tedir. Bu benzerlik, Hudâvendigâr Camii duvar dokusu boyunca yapılmış olan onarımlarda bozulmuş olabilir.
ile aynı özellikte olmasının yanı sıra aynı cins taşların
kullanılmış olması dolayısıyla da dikkat çeker. Bu traver- Bir diğer farklılık da, imaret duvarlarındaki taşların dü
tenler de aynı yerden mi getirilmiş, yoksa İznik yakının şey derzlerinde seyrek de olsa düşey tuğlalar bulunma
da aynı cins taş üreten başka bir ocaktan mı çıkarılmış masıdır.
tır? Bu soruların cevaplarını bilmiyoruz.
Almaşık duvar dokusunun kullanıldığı birçok önemli Os
Nilüfer Hatun İmareti duvarlarında en altta subasman manlI eserinde olduğu gibi, Nilüfer Hatun İmareti’nin gi
eski uygarlık kalıntılarından derlenmiş oldukça büyük riş cephesinde de üç sıralı tuğla hatıl ve bir sıra kesme
boyuttaki mermer ve taşlardan oluşturulmuş olup, pek taş kullanılmış olup, taşlar arasında birer düşey tuğla
fazla da işlenmeden kullanılmıştır. yerleştirilmiştir. Nilüfer Hatun İmareti bu şekilde ön cep
heye özel bir önem verilmiş ilk Osmanlı eserlerinden bi
Bu subasman üzerine, üç sıra tuğla, bir sıra kesme taş risidir. Tuğla boyutları: 23 x 27 x 5 santimetredir.
ve tekrar üç sıra tuğla şeklinde almaşık duvar üretilmiştir.
639
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İl
640
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 369 A:
İznik Nilüfer
Hatun
İmareti’nin
arka sol yan
duvarı (2001)
SH
im
2a
%
Çizim 298 A:
İznik Nilüfer
Hatun
İmareti’nin
almaşık duvarı
641
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1394 tarihinde yapılmıştır. “Bu han ilk Almaşık duvar dokusu: Duvarlardan 48
Osmanlı devrinden kalan, bu neviden - 50 cm. kadar taşan subasman taşın
yegâne binadır. Mukayeseye esas ola dan sonra 100-105 cm. yükseklikte iki
rak başkaları yok ise de, Selçuklu ve sıra taş, dört sıra tuğla, 90-95 cm. yük
Beylikler zamanı hanlarıyla bir aykırılık seklikte iki sıra taş ve tekrar dört sıra
göstermez. Fakat gayet pratik olup her tuğla olarak yükselmektedir. Tuğla hatıl
türlü mübalağa ve süslemeden ârî bu lar yapı köşelerine kadar gelmiyor, kö
lunduğu da derhal göze çarpar. Hiçbir şeler taş olarak işlenmiştir. Taş sıralarını
yer gaip edilmemiş, lüzumsuz ve boş oluşturan taş boyutlarının, yükseklikleri
şeyler yamanmamıştır.”302 40 - 50 cm. arasında değişirken yatay
boyları 100 santimetreye varan çoğun
Bu hanın özelliği, insanların geceleye luğu uzun taşlardan oluşmaktadır. Taş
ceği seki kısmının orta mekânda düzen ların kalınlığı (derinlilik) da 20 - 30 cm.
lenmiş olmasıdır. Sekileri yan duvarlara arasındadır. Kesme taş karakterlerinde
bitişik olan hanlarda ocaklar da bu du olan taşlar 1-2 cm. genişlikte derzlidir.
varlarda olmasına karşılık, ıssız handa
ki iki büyük ocak, orta sekide yerleştiril Tuğla boyutları 42,5 x 2 8 x 4,5 ve 42,5
miş ve dört sütunla taşınan tuğla baca x 15 x 4,5 cm. olarak ölçülmüştür. Derz
ları da orta tonoza kadar serbestçe yük ler 4 - 4,5 cm. genişlikte olup, kireç
seltilmiştir. harçla yapılmıştır. Birçok onarım geçirdi
ği muhakkak olduğu halde, tuğla yüzle
rine sıva yapılmıştır.
Çizim 299: Bursa Ulubat Köyü (Uluâbâd) Issız Ham’nın almaşık duvarı
302Ayverdi 1 9 6 6 :1. 530
Geleneksel T ü rk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
İİİfS M I
643
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Yapıldığı tarihi, kitabesi olmadığı için bil karışık örülmüştür. Pencere kemer ay
miyoruz. Yıldırım Camii’nin civarında ve nalarından birkaçında ve oda kapıların
Yıldırım döneminde yapılmıştır. “Şifaha- da tuğla taş süslemeler bulunmaktadır.
nenin gerek oturtulduğu yer, gerekse Biz almaşık duvar olarak pek de önemli
yapısındaki bazı uyumsuzluklar sebe olmayan bu yapıyı, hem Osmanlı yapıla
biyle Ekrem Hakkı Ayverdi’ye göre pek rında ölçebildiğimiz en büyük boyutlu
de olumlu bulunmamakta ise de, ilk Os tuğlaları belirtmek hem de devam eden
manlI hastahanesi olması sebebiyle onarımlarda bu orijinal parçanın tespitini
önemsenmektedir.”303 yapmış olmak için listemize aldık.
Almaşık duvar dokusu: Şifahanenin dış Duvar dokusu, çizim ve resimde de görül
duvarları tamamen moloz taş duvar ola düğü gibi iki sıra tuğla ve aralarında birer
rak örülmüştür. Yalnız şifahaneye giriş düşey tuğla olan kesme taş şeklindedir.
kapısının iki yanında ve giriş mekânı, iki
sıra tuğla bir sıra kesme taş olarak kap Tuğla boyutları 43 - 44 x 4 cm. olarak öl
lanmıştır. Bir de şifahanenin güney yü çüldü. Ayrıca taş aralarında düşey, yatay
zünde, almaşık duvar niteliğinde olma hatıllarda 22 - 24 x 4 cm. tuğlalar bulun
yan içinde tuğlaların da bulunduğu karı maktadır. Bunların kuzu tuğlaların görü
şık moloz duvar görülmektedir. nen dar yüzleri mi, yoksa kesilerek kulla
nılan tuğlalar mı olduğunu belirleyemedik.
Duvarların moloz duvar olmasına karşı
lık, pencere kemerleri, tuğla veya taşlan
644
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
645
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kitabesi yoktur. Adından da belirlendiği gibi Yıldırım dö Kalkerden olan moloz taşların, gerek yüzleri gerekse
nemine aittir. Hakkında çok münakaşa edilmiş bir cami kenarları oldukça iyi işlenmiş olduğundan, kaba yonu
dir. Bazı ecnebi yazarlar bu caminin aslında kilise oldu olarak da kabul edilebilir.
ğunu, OsmanlIlar zamanında camiye çevrildiğini iddia
etmişlerdir. Bizim bir kısım uzman ve yazarlarımızdan da Tuğla boyutları: 33 - 34 x 33 - 34 x 4,5 - 5 santimetredir.
bu fikri kabul edenler çıkmıştır. Buna karşın Ekrem Hak
Derzler 2 - 2,5 cm. genişlikte kireç harçlıdır. Çeşitli ona-
kı Ayverdi, Osmanlı Mimarisi’nin İlk Devri isimli eserinin
rımlarda özelliğini kaybetmiştir.
I. cildinin 484-494’üncü sayfalarında geniş araştırma so
nucu bu eserin bazı mimari kusur ve yanlışlıklarına rağ
men kesin olarak Osmanlı eseri olduğunu iddia etmiştir.
Edirne’de otuz sene kontrol ve yüklenici olarak çalışmış
ve eserleri çok iyi tanımış biri olarak aynı kanaatteyim.
646
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
6 47
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çelebi Sultan Mehmed zamanında yapılmış küçük şirin kuşatmışlardır. Yatay tuğlalar bu çerçeveyi oluşturmak
bir camidir. Almaşık duvardaki ilginç düzenleme, kemer için düşey tuğlaların arasındaki derz boşluğu kadar
aynalarındaki çeşitli güzel süslemeler ve son cemaat derz bırakılarak taşın öteki ucuna kadar devam edip
revakının dar orta kemerindeki mermer kapısı ile iki yan tekrar derz bırakarak diğer taşın yanındaki tuğlanın üs
kemerdeki mermer parmaklıklı korkuluklar camiye zen tünden ve altından devam etmektedir.
gin ve şirin bir görüntü vermektedir.
Bu ilgi çekici düzenlemeye sadece Bursa Emîr Sultan
Almaşık duvar dokusu: İki sıralı hatıllar arasında, yanla Hamamı duvarlarında rastladık. Bu duvardaki derzlerde
rında ikişer düşey tuğla olan ve kesme taş sıradan olu ayrıca tuğla parçalardan kakmalar bulunuyordu. Bunla
şan doku, aynı tarife uyan benzeri dokulardan hemen rın orijinal derzler mi olduğu veya onarımlarda mı yapıl
ayrılan özel bir düzenlemeye sahiptir. Yatay ve düşey dığını belgeleyemiyoruz. Bir diğer fark da, İbn Bezzâz
deki ikişer tuğla, diğer benzerlerinde olduğu gibi birbi Camii’ndeki taşlar, düzgün ve tek tek olarak kullanılmış
rinden bağımsız yerleştirilmemiştir. Her kesme taşın ken, Emîr Sultan Hamamı’nda moloz taş olarak bir ve
çevresindeki tuğlalar, taşları adeta çerçeve şeklinde ya birden fazlası çerçevelenmiştir.
648
------------------ U^ M!mariSlnde YaP' Sistem Ve Elemanları
Resim 373:
Bursa
İbn Bezzâz
Camii’nin
almaşık
duvarı
(1999)
649
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Caminin dört cephesi de aynı seviyeye kadar yüksele doku, son cemaat revakının kemer üstlerinde, yan ve
rek bir kornişte bitime ulaşır. Bu şekilde son cemaat ön cephede aynı sıra ve düzen korunarak.çalışılmış an
mahalli ve cami aynı seviyedeki korniş altında bir araya cak taş aralarındaki derzlere birer düşey tuğla yerleşti
gelmiştir. rilmiştir. Caminin sağ cephesinde korniş üstünde yük
selen minareye duvar içinden çıkan merdivenin dış yü
Cami birçok onarım geçirmiştir. Son zamanlarda bir zünde, üç sıralı tuğla hatıllar devam etmekte olup taş sı
onarım daha yapılmış, minaresi demir çemberlerle ko raları yerinde eski uygarlıkların yıkıntılarından derlenmiş
rumaya alınmış, duvarlar da elden geçirilmiş, derzler çeşitli boyutta mermer kullanılmıştır.
yenilenmiştir. Bu onarımda duvar dokusunda bozulma
olmamıştır. Bunu sunduğumuz fotoğraflarla, Ali Saim Cephelerde kullanılan travertenler, Bursa Cilimboz de
Ülgen’in 1938 tarihli Vakıflar Derg/'s/’ndeki “İznik’te Türk resi ocak taşları veya benzerleridir. Çok delikli olan bu
Eserleri” isimli makalesi ve Katharina Otto-Dorn’un Das travertenler, çok zor işlenmekte ve düzgün kesme taş
İslamische İznik adlı kitabındaki resimlerle karşılaştığı görüntüsü alınamamaktadır. Bu sebeple görüntüler yer
mız zaman görüyoruz. yer kaba yonu taş hissi vermektedir.
Almaşık duvar dokusu: Bütün duvarlarda üç sıra tuğla Tuğla boyutları 36 x 27 x 4 cm. Derzler: 3,5 - 4 cm. ge
ve derzli kesme taş karakterinde uygulanmıştır. Bu nişlikte ve kireç harçlıdır.
650
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bânisi Yiğitoğlu Hacı Ali 1449’da öldüğüne göre Camii da katmaktadır. Yan ve arka duvarlarda, sert karakterli de
ha önce yapılmış olmalıdır. Camii oldukça yüksek kasnak- re taşları kullanılmıştır. Derzler kireç harcı ile yapılmıştır.
lı tek kubbesi, üç açıklıklı, yanları kapalı son cemaat ma
halli, yüksek kalkanı ile küçük Bursa cami tipindedir. Tuğla boyutları: 39 x 22 - 24 x 28.3 - 3,5 santimetredir.
651
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Camiyi Çelebi Sultan Mehmed’in kızı Selçuk Hatun Taşlar dere taşı olup, yassı ve çoğunlukla uzun olanlar
yaptırmıştır. seçilerek kullanılmıştır. Ön cephede ve minare kaidesin
de taşlar arasında düşey tuğlalar kullanılmıştır. Kemer
Almaşık duvar dokusu: Yan duvarlar ve mihrap duvarla üstlerinde ise, daha sonra diğer örneklerle beraber açık
rı, iki sıra tuğla hatıl ve tuğla hatıllar arasında iki sıralı layacağımız zengin motifli süslemeler bulunmaktadır.
moloz taş sistemi ile örülmüştür.
Tuğla boyutları: 39 x 24- 26 x 3 santimetredir.
Çizim 305: Bursa Selçuk Hatun Camii’nin son cemaat cephesinde çeşitli almaşık örgü örnekleri
652
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 376 A: Bursa Selçuk Hatun Camii’nin giriş cephesi kalkan duvar bölümündeki üçgen desen
li almaşık dokusu (2002)
653
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1957 senesinde camiyi onaran Bursa Eski Eserleri Se kayda göre Kazasker Muallimzâde Ahmed Şemseddin
venler Kurumu Başkanı Kâzım Baykal’ın Bursa ve Anıtla Efendi’nin tamir ettiği mescidin cami olmasına izn-i hü
rı kitabından aldığımız bilgilere göre “kapı üstünde kitabe mâyun verilmiştir (Haziran 1568).”
yeri var, kitabe yok, tek kubbe, minareye çıkılmak üzere
girift bir kapı, pencere yok, minare kırık, kubbe soyulmuş, Almaşık duvar dokusu: Duvarlar iki sıra tuğla ve iki sı
hey’et-i umûmiyyesi ile II. Murad devri emîrlerinin cami ralı moloz taş düzenli almaşık sistemle işlenmiştir. Mo
leri planındaki tuğla işçiliğinin güzel bir örneğidir.” loz taşlar Sitti Hatun Mescidi’nde olduğu gibi düzgün
uzun dere taşlarından seçilmiştir.
“Hoca Ramazan adlı bir kişi Abdüllatîf el-Kudsî adına bu
mescidi yaptırmıştır. Abdüllatîf el-Kudsî, Buhara’dan Ku Son cemaat cephesi, kemer üstleri ve kubbe tamburun
düs’e gelmiş, orada Zeynüddin el-Hâfî’den Zeyniyye ta da bu sistem, iki tuğlalı hatıl ve aralarında birer düşey
rikini almış, Bursa’da yerleşince o tarîk-i sûfîyi Bursa’da tuğla olan kesme taş şeklinde kullanılmıştır.
yaymıştır. 1452’de vefat edince mescit civarındaki türbe
ye gömülmüştür. Ekrem Hakkı Ayverdi’nin Osmanlı Mi Tuğla boyutları 36 - 38.5 x 25 x 3 santimetredir.
marisi isimli eserinin II. cildinin 351. sayfasındaki bir
654
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 3 7 7 A: Bursa Zeyniler C am ii’nin alm aşık du Resim 3 7 7 B: Bursa Zeyniler C a m ii’nin yan duvarın
varının onarım sonrası durumu (2002) daki alm aşık duvar ve pencere çevresi tuğla kırıkla
rı (2002)
ff:
•v: '/> ]'
'w % < f
m , w t/,, _ J
Çizim 306:
Bursa
Zeyniler
C a m ii’nin
-.V »y‘ ' ■ * * ' ................. ’ ' r " alm aşık
V . :::y..v...*.v..-..;.s:;;.. :v.V:-.-\'•;•*• ;•; •" •■■•••■î H duvan
655
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kitabesi yoktur. Fâtih Sultan Mehmed zamanında yapıl bit edebildik. İkisi yine Bursa’da olan Emîr Sultan Ha
mıştır. Bursa Murâdiye Külliyesi’nin, Çekirge yönünde mamı duvarları ve Başçı İbrâhim Paşa Hamamı’dır.
40 - 50 m. mesafede bir köşede bulunmaktadır. Tek Üçüncüsü Kuşadası Öküz Mehmed Paşa Kervansara
kubbeli küçük bir yapıdır. Devrinin en kaliteli ve orijinal yıdır. Emîr Sultan Hamamı’nda gördüğümüz belki de
liği bozulmamış minarelerinden birine sahiptir. Yaptıran derz altına gömülmüş güçlendirme elemanlarıdır.
Sadrazam AmasyalI İshak Paşa b. İbrâhim’in kethüdâ-
sı Sûfî Hacı Sinan’dır. Mescidin giriş cephesinde, ayaklar ve kısa kalkan duva
rı geleneklere uygun olarak Cilimboz ocak taşlarından
Almaşık duvar dokusu: Mescidin yan duvarları ve mihrap gelen kesme taşı ve üç sıralı tuğla hatıllı olarak düzen
duvarı, üç sıralı tuğla hatıllar ve aralarında iki sıralı moloz lenmiş almaşık duvar dokusu görülmektedir.
taştan oluşan ilginç bir almaşık dokusuna sahiptir.
Son ziyaretimizde mescidin onarıldığını gördük. Hem,
Moloz sıraları oluşturan taşlar, oldukça gayrı muntazam derzlerdeki ilginç küçük tuğla kırıkları ile yapılmış olan
Cilimboz deresi ocağı taşlarıdır. Bu taşlar arasında ol dekoratif kakma sistemi yok edilmiş, hem de kötü ve
dukça geniş derzler bulunmaktadır. Bu derzlere küçük hatalı derz yapılmıştı.
kırık tuğla parçaları gömülmüştür. Bu düzenleme farklı,
yumuşak ve ilginç bir etki yaratmaktadır. Bu şekilde Tuğla boyutları 32 - 35 x 3 - 3,5 santimetredir.
derzlere tuğla parçaları yerleştirilmiş üç eser daha tes-
656
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
657
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 307 A: Bursa Nalbandoğlu Camii’nin sağ yan cephesi almaşık duvarı
Çizim 307 B:
Bursa
Nalbandoğlu
Camii’nin ön
cephe
restorasyonunda
yapılan yeni
cephenin
almaşık
duvarından bir
bölüm
658
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1455 tarihinde yapılmıştır. Kitabesi mevcuttur. Bu kita bulunmaktadır. Kalkan duvarlarındaki bu dokuyu iki ta
bede Abdullah oğlu Azeb Bey tarafından yaptırıldığı ya raftan, üzengiden kirpi saçağa kadar yükselen, saçağın
zılmıştır. Caminin yanında Azeb Bey tarafından 1450’de altından da yatay olarak devam eden ve tuğla genişli
yaptırıldığı kitabesinden anlaşılan kare planlı bir türbe ğinde, cephe yüzünden 5 - 6 m. bakan niş ters “U” şek
bulunmaktadır. Ancak türbenin içinde Azeb Bey’in me linde bir zırh çevrelemektedir. Bu zırh da üç tuğla ve bir
zarı bulunmamaktadır. kesme taş şeklinde devam etmektedir.
Almaşık duvar dokusu: Caminin yan duvarları, minare Tuğla boyutları 40 x 24 x 3 - 3,5 santimetredir.
kaidesi ve son cemaat ayakları, iki sıra tuğla ve iki sıra
yüzleri düzgün ve kenarlarda oldukça düzeltilmiş ince
uzun dere taşlarıyla ulamalı şekilde düzenlenmiştir.
Çizim 308: Bursa Azeb Bey Camii’nin ön cephe kalkan du Resim 380 A: Bursa Azeb Bey Camii’nin kalkan duvarındaki
varı almaşık dokusu (2002)
659
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Üç Şerefeli Cami Külliyesi’nin yapılarından olan medre Bir hayli hasarlı olan duvarlardaki yıkıntılar bize yeni bil
se II. Murad dönemi yapısıdır. Caminin yapılış tarihi için giler vermektedir. Tuğlalar dökülmüş olup, bazı tuğla
kitabelere göre 1445 ve 1447 gibi iki farklı tarih veril hatıllar arkasında gizlenmiş olan ahşap hatıllar ( 1 5 - 1 6
mektedir. cm.) görülmektedir. Hatıl konusuna daha sonra başka
örneklerle beraber döneceğiz.
Almaşık duvar dokusu: İki sıralı tuğla hatıl ve bir sıra
kesme taş duvarın ana karakterini oluşturmaktadır. Taşlar muntazam dikdörtgen olup yükseklikleri 22 - 28
Bunun yanında kesme taşların aralarında, çoğunlukla cm. arasında değişirken, boyları 70 - 75 santimetreye
bir ve az sayıda iki düşey tuğla görülmektedir. Taşlar kadar ulaşmaktadır.
arasındaki bazı boşluklara yerleştirilen kısa boylu (8 -
7 cm.) dört yatay tuğla ile farklı doku görüntüleri elde Tuğla boyutları 31 x 16,5 x 4,5 cm., 26 x 16 x 3,5 - 4
edilmiştir. cm., 30 x 17 x 3,5 - 4 santimetredir.
660
Geleneksel l ürk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
661
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Edirne Sarayı’nın yapımına II. Murad zamanında baş sıralardan oluşmaktadır. İşçilik yeterince kaliteli değildir.
lanmıştır. Sarayın gelişmiş düzenine Fâtih Sultan Meh Acele ile yapılmış görüntüsü vermektedir. Rölövesini
med zamanında ulaşılmış sonradan gelen padişahlar yaptığımız yerde, tuğla sırasının arkasında ahşap hatıl
döneminde saray gelişmeye devam etmiş ve IV. Meh yuvası görülmektedir. Duvarın her iki tarafındaki bu ha
med zamanında son halini almıştır. Daha sonra eski tıllar 1 2 x 1 8 cm., bu hatılları bağlayan ahşap atkılar ise
önemini kaybeden saray yavaş yavaş harap olmaya 1 2 x 1 8 cm. kesitinde ölçülmüştür.
başlamıştır. 1876- 77 Rus harbinde, Ruslar’ın Edirne’yi
işgalinden hemen önce, sarayda depo edilmiş olan Taş sıraları, tuğla hatıldan tuğla hatıla 31 - 34 cm., iki
cephanelik patlatılmış, hem bu patlama hem de çıkan tuğlalı hatıl 11 santimetredir. Derzler kireç harçla örül
yangında saray tam bir harabeye dönmüştür. Sarayın müş, ancak günümüze orijinal derz görüntüsü ulaşma
çini ve benzeri değerli parçalarını Ruslar ve İngilizler mıştır. Duvarların iç yüzü yer yer tuğla karışık moloz ta
götürmüş, taş duvarlar ve benzeri malzeme de başka şı, kaba yonu taşı arası görüntüdedir.
binaların yapımı için sökülmüştür.
Tuğla boyutları: Yatay hatıllarda 31 x 16 -1 7 x 4 cm.
Almaşık duvar dokusu: İki sıralı tuğla hatıllar arasın Düşey hatıllarda 25 - 26 x 4 cm.
da, iki yanına düşey iki tuğla yerleştirilmiş moloz taş
mı
Çizim 310: Edirne Sarayı mutfaklarının almaşık duvarı
mı
662
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 382 A: Edirne Sarayı mutfaklarının almaşık duvar dokusu ve ahşap hatıl yatakları (1995)
663
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1459-60 tarihlerinde yapılmıştır. Sitti Hatun Mescidi, Son cemaat mahalli revakı ön cephesi zengin almaşık
Bursa’da benzeri tipteki cami ve mescitlerin en güzelle dekorasyonu ile ayrıca ilgi çekmektedir. Tuğla hatıllar
rinden biridir. arasındaki taş sıralarında kullanılmış olan moloz taşları,
aynı kalınlıkta, uzunca ve düzgün görüntülü olanlardan
Almaşık duvar dokusu: Mescitin iki yanı ve mihrap seçilerek ufak düzeltmelerle örülmüş, muntazam derz-
(arka) duvarlarında iki sıra tuğla ve iki sıra düzgün lenme sonucu kaba yonu görüntüsünü kazanmıştır.
moloz taşlarıyla yapılmış almaşık duvarda, taş sıraları
arasına seyrek olarak düşey tuğlalar da konularak
sade, ama ilginç bir doku elde edilmiştir.
Resim 383:
Bursa Sitti
Hatun Mesciti
son cemaat
revakı kalkan
duvarında,
zengin üçgen
motifli almaşık
bezemeler
(1997)
Kitabesi bulunmadığından kesin tarih verilememekte dikdörtgen tuğla çerçeveler oluşturulmuştur. İbn Bezzâz
dir. Ancak yaptıranın Yıldırım Bayezid’in kızı Emîr Sul- Camii’nde bu çerçeveler içine birer kesme taş düzgün bir
tan’ın eşi Hamdi Sultan olduğunu Kâzım Baykal kay şekilde yerleştirilmiş iken, bu hamamda çerçeveler içine
detmektedir. Tek hamam olarak yapılmıştır. Yani kadın iki sıra halinde büyüklü küçüklü moloz taşlar örülmüştür.
lar ve erkekler için iki ayrı hamam şeklinde değildir. Ha Ancak yine de farklı ve etkili bir düzenleme olmuştur.
mam, caminin mihrap cephesinde bulunan meydanda Tuğla hatılların derzlerinde, biraz çukurda küçük tuğla
ve tam karşısındadır. parçaları gömülmüştür. Bunlar Beşikçiler Mescidi’nde
yazdığımız gibi derzlerde dekoratif bir görüntü için mi
Almaşık duvar dokusu: Hamamın almaşık duvarları, yoksa başka bir amaçla mı kullanılmıştır bilmiyoruz.
İbn Bezzâz Camii’nde yazdığımız iki sıra yatay, iki sı
ra düşey tuğlaların, iki tuğla arasındaki derz aralıkla Tuğla boyutları 35 x 24 x 3 santimetredir.
rının ağız ağza getirilmesi ile yapılmış olup bu şekilde
Çizim 312:
Bursa Emîr
Sultan
Hamamı’nın
almaşık duvarı
665
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1471 tarihinde yapılmıştır. Kitabesinde, Mescidi Edincik- Bey Camii bahsinde açıklamış olduğumuzun benzeri bir
li Yahşî Bey’in yaptırdığı yazılı ise de mescide onun ismi kuşakla çevrilmiştir.
yerine mahallenin adı olan Ahmed-i Dâî ismi verilmiştir.
Mescit 1760 yılında cami haline getirilmiştir. Cumhuriyet Tuğla boyutları 36 - 38 x 25 - 27 x 33 santimetredir.
caddesi üzerinde, Kayan semtinin alt kısmındadır.
Çizim 313:
Bursa Ahmed-i
Dâî Camii’nin
almaşık duvarı
666
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kitabesi olmadığı için kesin yapım tarihi bilinmemekte Son cemaat mahalli cephesindeki iki ayakta ise, iki sıra
dir. Konunun uzmanı yazarlar, camiyi bânisi olan Kara tuğla hatıl ve bir moloz taş sırası şeklinde bir düzenle
Ali isminde birisinin yaptırdığını belirtmektedir. 1479 yılı me yapılmıştır. Bu ayaktaki yatay ve düşey tuğlalar si
na ait iki vakfiyesinin olması, yapının Fâtih Sultan Meh metrik bir şekilde yerleştirilmiştir.
med döneminde yapılmış olduğunu göstermektedir.
Ön cephedeki kalkan duvarda, diğer bazı Bursa cami
Almaşık duvar dokusu: Caminin arka ve yan duvarları lerinde olduğu gibi zikzaklı yerleştirilmiş olan tuğlaların
iki sıra tuğla hatıl ve iki sıra uzun boylu dere taşından oluşturduğu üçgenli dekorasyon bulunmaktadır.
oluşturulmuştur. Taş aralarında seyrekçe düşey tuğlalar
bulunmaktadır. Kemer üzengileri alt hizasında üç sıralı Tuğla boyutları 39 x 24 x 3,3 - 3,5 santimetredir.
tuğla hatıl yapılmıştır.
667
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 386: Bursa Tuzpazarı Camii’nin son cemaat cephesinde ayak ve sağ yan duvar yüz
lerinde görülen almaşık dokusu (2002)
Resim 386 A: Bursa Tuzpazarı Camii’nin almaşık dokusun Resim 386 B: Bursa Tuzpazarı Camii’nin almaşık dokusun
dan ayrıntı (2002) dan ayrıntı (2002)
668
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Türbe 1479 tarihinde kardeşi Şehzade Mustafa için ya Köşeden 58 cm. içeride başlayan armudi silme ile orta
pılmış ve Cem Sultan da aynı türbeye gömülmüştür. Altı bölüm çökertilir. Üst tarafta bu armudi silme kornişin al
köşeli, almaşık duvarlı bir yapı olup, ön cephesinde mer tında yatay olarak ters çerçeveyi tamamlar. Bu çerçeve
mer yapılı giriş eyvanı bulunmaktadır. İç mekânı en zen nin üstü ile taş korniş arasına iki düşey tuğla yerleştiril
gin süslemeli türbelerdendir. Tepe pencerelerinin camla miştir. Aynı dokuya sahip en üstteki üçüncü taş sırası al
rının özellikleri, bu pencerelerin çok az sayıda kalmış tındakilerden 5 - 6 cm. dışarı çıkıntılıdır.
olan orijinal pencereler olduğunu belgelemektedir.
Kubbe tamburunun almaşık dokusu ise ana gövdedeki
Almaşık duvar dokusu: Duvarlar, alçak bir subasman- gibi, iki sıra tuğla hatıllar arasındaki kesme taşların dü
dan sonra, taş sırası ile başlayarak, iki sıralı tuğla hatıl şey derz kısımlarında birer düşey tuğla yerleştirilmesi
la devam eder ve değişimli olarak yükselir. Cilimboz ile elde edilmiştir.
ocağı taşlarının yüzleri düzgün işlendiği gibi kenarları
da muntazam dikdörtgen şeklinde kesilmiştir. Bu taşla Tuğla boyutları 37 - 38 x 24 - 25 x 3 - 3,5 santimetredir.
rın aralarında da düşey birer tuğla yerleştirilmiştir.
Çizim 315:
Bursa
Murâdiye
Cem Sultan
Türbesi’nin
r almaşık
duvarı
Resim 387:
Bursa
Murâdiye
Cem Sultan
Türbesi’nin
almaşık
dokusu
(1996)
669
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
670
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Fâtih Sultan Mehmed döneminde yapılmış olup kitâbe- la arasındaki bir sıra kesme taşla örülmüştür. Kesme
si yoktur. taşların aralarında düşey birer tuğla bulunmaktadır.
Almaşık duvar dokusu: Altıgen bir yapı olan türbenin du Tuğla boyutları 37- 38 x 25 - 27 x 3 - 3,5 santimetredir.
varları, İshak Paşa Camii’nde olduğu gibi iki sıra tuğ-
—
Wi ' —
. ::: ; -
W/
— ~u_ 1
i L
Resim 389:
İnegöl
Tâcünnisâ
Türbesi’nin
almaşık
dokusu
(2002)
671
Geleneksel Türk Mimarisinde Yap, Sistem Ve Elemanları
Yapıldığı tarih: Banisi, Sultan II. Baye- Almaşık duvar dokusu: Doku, kaliteli
zid’in damadı olan Güzelce Haşan Trakya küfekilerinden işlenmiş bir sıra
Bey’dir.306 1499 tarihinde yaptırılmıştır. kesme taş ve iki sıra tuğladan oluşmak
tadır. İşçilik kalitelidir. Taş boyutları 22 -
Cami ortada 10,25 m. çapında bir kubbe 24 x 70 - 75 cm. arasındadır. Taşların
ile, yanlarda 4,45 m. çapında ikişer kub kalınlığı 20-25 santimetredir. Gerek taş
be ve bir son cemaat avlusundan oluş yüzler, gerekse kenarları temiz işlenmiş
maktadır. Küfeki taşından yapılmış bir ve kesme taşlar sıfır derzle işlenmiştir.
minaresi vardır. Cami duvarları tuğla ve
taş karışık almaşık sistemle yapılmıştır. Tuğla boyutları 27 - 28 x 14-15 x 3,5-4
santimetredir.
Çizim 318:
Hayrabolu
Güzelce
Haşan Bey
Camii’nin
almaşık
duvarı
Resim 390:
Hayrabolu
Güzelce
Haşan Bey
Camii (1997)
672
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
m ir ■ -L - ».r
'r •' " - “ - * - T- - ' I
Çizim 319:
Zincirlikuyu
Atik Ali
m . ■ - 1-
T■.
i * . - -- ‘ - ■
- - - - - - - - r Paşa
UT,
Camii’nin
almaşık
m m duvarı
307 Ö z 1 9 6 2 : 1. 157
673
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
916 (1510) yılında Haşan Çelebi tarafın zamandır süren bakımsızlık sebebi ile
dan yaptırıldığı sanılıyor. Meyilli bir ara mescidin bütününde bir hayli bozulmuş
zide yapılmış olan mescidin moloz ta olmasına rağmen resmini sunduğumuz
şından yapılmış olan subasman bölü kısımda karakterini muhafaza etmektedir.
mü, meyilin alt kısmında 2 metreyi ge
çen yüksekliğe varmaktadır. Mescidin Mescidin almaşık dokusu, Bursa cami ve
oturduğu kısım da bu seviyededir. Mes mescitlerinde gördüğümüz örneklerde ol
cit metrûk bir durumdadır. Son cemaat duğu gibi308 iki sıralı tuğla hatıllar arasın
revakının sol bölümü taş duvarla örüle da, yüzeyleri düzgün ve şaşırtmalı olarak
rek barınak haline getirilmiştir. örülmüş olan iki sıra moloz taş bulunmak
tadır. Bu taşların arasına yine şaşırtmalı
Almaşık duvar dokusu: Tuğla duvarlar olarak iki adet düşey tuğla yerleştirilmiştir.
bölümünde anlattığımız pencere ayna Derzleri kireç harç ile işlenmiştir. Ancak
Resim 392: Tire Neslihan
sındaki altıgen motifli dokudaki temiz iş zaman ve bakımsızlık sebebi ile orijinal
Mescidi’nin almaşık duvar
dokusu (2000) çilik ve düzen, kötü onarımlar ve uzun derzler bulunmamaktadır.
674
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi önemli bir kültür Almaşık duvar dokusu: 30 - 35 cm. yükseklik ve 28 cm.
ve mimari yapılar topluluğudur. Başta cami olmak üze genişlikteki subasman kademesinden sonra toplam 47
re binaların mimari ve yapı kalitesi, külliyeyi oluşturan cm. olan iki sıra taş sırası üzerinde, üç sıralı tuğla ve
yapıların yerleşim plan ve düzeni, uzman ve yazarların aralarında kesme taş sıraları periyodik bir düzenle kor
çok ilgisini çekmiş ve caminin Mimar Sinan eseri olup nişe kadar devam etmektedir. Taş sıralarının yüksekliği
olmadığı konusu üzerinde de durulmuştur. 22 - 25 cm. tuğla hatılları ise derzler dahil taştan taşa
1 8 - 2 0 cm. yüksekliktedir. Taşların boylan ortalama 60
Cami ve külliyedeki hemen bütün yapıların duvarları al - 75 cm. ve bazen 100 santimetreyi geçen taşlardan
maşık duvar sistemi ile yapılmıştır. Caminin yan ve mih oluşurken tuğla boyları 29 santimetredir.
rap duvarı almaşık duvar sistemi ile, son cemaat mahal
li ise mermerle yapılmıştır. Revak arkasındaki caminin Tuğla boyutları 29 x 14 x 4,5 - 5 santimetredir.
ön duvarı ise, zengin desenli ve renkli mermerler ile
kaplanmıştır.
Çizim 321:
Gebze
Çoban
Mustafa
Paşa
Camii’nin
mihrap
cephesi,
sağ köşesi
Resim 393:
Gebze
Çoban
Mustafa
Paşa
Camii’nin
almaşık
duvar dokusu
(2001 )
675
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Daha önceki bölümlerde, yapıların önemli bölümleri ve Almaşık duvar dokusu: En altta subasman gibi daha iri
ya külliye gibi yapı topluluklarında ön sıradaki yapıların ce moloz taşlarla iki sıra, üstünde üç sıralı tuğla hatıl,
duvarlarının daha kaliteli malzeme ve işçilikle üretilir sonra dört sıralı moloz taş, bunun üstüne yine üç sıralı
ken, ikinci sıradaki yapı ve bölümlerde daha mütevazı tuğla, en sonda da (kirpi saçak altında) üç sıralı moloz
sistemlerin uygulandığını belirtmiştik. Çoban Mustafa taş ile duvar bitirilmiştir. Bu şekilde, tuğla hatıllar arasın
Paşa Külliyesi’nde caminin üç duvarında kesme taş ve da çok sıralı moloz veya kaba yonu taşlarla yapılan mo
tuğlalı almaşığın daha kaliteli olan tipi, ön cephesinde loz almaşık duvar düzenlemelerinden bir türünü de Ço
mermer kemer, sütun ve renkli mermer kapılar kullanıl ban Mustafa Paşa Medresesi’nde görüyoruz.
mıştır. Türbe ince yonu kesme taş duvarlara, mermer
revaklara sahipken, çevre yapılar daha çok moloz taş Tuğla boyutları 29 x 3.5 santimetredir.
duvar veya moloz taşla, tuğla hatıllı almaşık duvar sis
teminde yapılmıştır.
676
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Mimar Sinan’ın Edirne Üç Şerefeli Cami İ. Aydın Yüksel’in verdiği iki fotoğraf, üst
tipinde ilginç bir denemesidir. Sinan, de satırda açıkladığımız bilinmezliği bir öl
vamlı aramalar yaparak hedefi olan çüde açığa çıkartmıştır. Birinci fotoğraf,
Edirne Selimiye Camii’ndeki mekânda tahmin ettiğimiz gibi caminin daha önce
birliğe ulaşmıştır. Bu suretle de bize ca sıvalı olduğunu gösteriyor. İkinci resim
mi planlarında neler yapılabileceğini ise sıvaların raspa edilmiş durumunu
gösteren bir koleksiyon hazırlamıştır. tespit ediyor. Resimlerde tarih yok, an
cak otomobillerin görüntüsü ve plakala
Almaşık duvar dokusu: Doku kaliteli Ba rındaki yeni harf ve rakamların okunabil
kırköy küfekisinden bir taş sırası ile, üç mesi, aynı zamanda kadın ve erkeklerin
sıra tuğladan oluşmaktadır. Taşlar 25 kıyafetleri fotoğrafların 1930’un başları
cm. yükseklikte olup çoğunlukla 100 na ait olabileceğini gösteriyor. Resimle
cm. boyundadır. Kesme taş bloklar ara rin de yapıların restorasyonunun başın
larında derzli olarak yerleştirilmiştir, an da ve sonunda çekilmiş olduğunu rahat
cak kenarlar düzgündür. Horasan harçlı lıkla söyleyebiliriz.
derzler ve orijinal tuğlaların yüzleri tari
hini bilmediğimiz bir onarımda309dişli ile Tuğla boyutları 30 x 5 santimetredir.
taranmıştır.
677
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 395: Beşiktaş Sinan Paşa Camii’nin 1930’ların başında sıvalı duvarıyla görünüşü (1930 - 35, İ. Ay
dın Yüksel’den alındı)
Resim 395 A: Beşiktaş Sinan Paşa Camii’nin duvarlarındaki sıvanın (tuğla yüzleri dahil) tarak kullanarak temiz
lenmesinden sonraki görünüşü (İ. Aydın Yüksel’den alındı) (Bu iki fotoğraf için, İ. Aydın Yüksel’e çok teşekkür edi
yorum. Resimleri görmeden önce, cephedeki bütün tuğlaların derzlerle beraber dişli ile taranmasının sebebini bu
lamıyordum)
678
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 395 B: Beşiktaş Sinan Paşa Camii’nin almaşık duvar cephesi (2004)
En üst sırada bir kısmı dükülmüş olan taklit tuğla hatıllar görülüyor.
679
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Süleymaniye Camii Türk mimarisinin en önemli, iki bü Bir de bütünü ile kesme taş duvarları olan Sâlis ve Râ-
yük eserinden biri olduğu gibi caminin de içinde yer al bi‘ medreselerinin ara servis avlusu ile, iki medresenin
dığı külliye oldukça dar bir arsada yerleşmiştir. Haliç’e girişlerinin arkasındaki yan avlularına bakan duvarları
doğru çok meyilli arazide Sinan’ın dehası ile gerçekleş almaşık olarak yapılmıştır. Ancak bu duvarlar, hamam
miş olan Süleymaniye Külliyesi’nde cami, türbe ve ve Dârülhadis Medresesi’nin kaliteli almaşık duvarları
medreselerin hemen hepsi, Bakırköy’ün kaliteli maktra- gibi değil, moloz duvarlarda bazı taş sıraları arasına ge
lı kalkerleri ile yapılmışken, sadece Dârülhadis Medre lişigüzel bir ve iki sıralı tuğla hatıllar yerleştirilerek dü
sesi ile hamam duvarları almaşıktır. zensiz ve disiplinsiz almaşık duvar tarzında yapılmıştır.
Çizim 324:
İstanbul
Süleymaniye
Sâlis
Medresesi’nin
sol yan
cephesi
almaşık duvarı
Resim 396:
İstanbul
Süleymaniye
Külliyesi’nin
Sâlis ve Râbi’
medreselerinin
yan avluya
bakan
duvarlarında
almaşık dokusu
(1990)
680
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Süleymaniye Külliyesi’nde bulunan hamam bir Mimar XIV ve XV. yüzyıl erken Osmanlı yapılarında, camilerin
Sinan yapısıdır. Aptullah Kuran, Mimar Sinan adlı kita kubbe tamburları ile ön cepheleri, tuğla ve kesme taş ile
bında 1557 tarihini veriyor. Kitabesi olmadığından ha almaşık yapılırken, yan ve arka cepheleri (ikinci derece
mamın yapımını caminin yapım tarihine bağlamıştır. önemli) tuğla ve moloz taş olarak yapılmıştır.
Sinan’ın en görkemli eseri ve külliyesinden biri olan Sü Almaşık duvar dokusu: Bakırköy küfekilerinden işlen
leymaniye Camii ve Külliyesi’ndeki medreseler, türbeler miş 25 cm. yükseklikteki bir sıra kesme taş ve üç sıralı
ve diğer yapılar küfeki taşı ve mermerle yapılmıştır. Bu tuğla hatıllı sistemle doku oluşturulmuştur. Taşların boy
na karşılık külliyenin fazla öne çıkmayan kısımlarında ları 125 santimetreye kadar çıkmaktadır.
tuğla almaşık duvarlar kullanılmıştır. Bu duvarlar Dârül
hadis Medresesi’nin, Dökümcüler Hamamı cephesi, Tuğla boyutları 35 x 4 santimetredir.
Sâlis ve Râbi‘ medreseleri arasındaki avlu duvarlarıdır.
Çizim 325:
Süleymaniye
Dökümcüler
Hamamı’nın
almaşık duvarı
Resim 397:
Süleymaniye
Dökümcüler
Hamamı’nın
almaşık duvar
dokusu (1997)
681
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Mimar Sinan’ın bir başka almaşık duvarlı camii, üç dinin Almaşık duvar dokusu: Üç sıra tuğla hatıl ve bir sıra mo-
önemli mabetlerinin bulunduğu Balat’ta İslam mabedini loz taştan oluşan doku, horasan harçla derzlenmiştir.
temsil etmektedir.
Tuğla boyutları 30 x 30 x 3 santimetredir.
Resim 398:
Balat Ferruh
Kethüdâ
Camii’nin
almaşık
duvar
dokusu
(1990)
682
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Mimar Sinan’ın Büyükçekmece Köprüsü ile aynı tarihte Tuğla boyutları 23 x 11 x 4,5 - 5 santimetredir.
başlayıp, ondan bir sene önce bitirdiği Büyükçekmece
Kervansarayı, köprünün İstanbul tarafındadır.
683
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Mihrimah Sultan Camii’nin arka avlusunda, üstü açık miz kısa boyda taşlar ya onarımlarda kullanılmış veya
dikdörtgen bir türbedir. Bitişiğindeki sıbyan mektebinin uzun boylu taşların boş bıraktığı kısımların tamamlana
kubbe ve tonozları sağlam olarak duruyor. Türbenin üs bilmesi için yerleştirilmiştir.
tü ise açıktır. Üst örtüsünün nasıl olduğu da bilinmemek
tedir. Tuğla boyutları 29 - 27 x 3 santimetredir.
Çizim 328: Edirnekapı Mihrimah Sultan Külliyesi Güzel Ah Resim 401: Güzel Ahmed Paşa Türbesi’nin almaşık duvarı
med Paşa Türbesi’nin almaşık duvarı (1999)
684
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Mimar Sinan Eyüp’te oldukça dar bir arsada ve büyük Almaşık duvar dokusu: Duvarları iki sıra tuğla ve bir sı
seviye farkı olan arazide hem büyükçe bir camiyi hem ra Bakırköy küfekisi ile gayet itina ile işlenmiştir. Küfeki
de iki medrese ve bir türbeyi ustalıkla planlamıştır. taş sıralarının yüksekliği 25 - 28 cm. boyları ise çoğun
lukla 75 - 80 santimetredir.
w. /y Â/ v M ü/j zvT m .
Ic'
— ~ , -
' \
t
-
\
___
l_
■" " - : ■
- ‘ i " •
Çizim 329:
Eyüp Zal
Mahmud
Paşa
Camii’nin
almaşık
duvarı
Resim 402:
Eyüp Zal
Mahmud
Paşa
Camii’nin
avlu
duvarında
almaşık doku
(2003)
685
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kılıç Ali Paşa Camii’nin Ayasofya ile fazla benzeşmesi, düzenlemeler kullanılmamış, daha sade ve daha sakin
medrese ve hamam mimari kusurlarının hissedilmesi, doku tercih edilmiştir. Medrese duvarında iki pencere
ayrıca da bu eserlerin Mimar Sinan’ın çok yaşlı dönem arasındaki duvar parçasının çok uzun zamandan beri
lerine rastlaması sebebi ile, Aptullah Kuran, Mimar Si terkedilmiş olması ve alttan ve üstten çok rutubet alma
nan kitabında bu eserlerin Sinan’ın değil, yardımcıları sı sebebiyle hem tuğla hem de taşlarda büyük bozulma
nın olabileceğini söylüyor. lar görülmektedir. Derzlerde tuğla ve taş aralarında yal
nız yosun değil, büyük küçük otlar bitmiştir. Bunlar çürü
Almaşık duvar dokusu: Medresenin duvarlarındaki do meyi artırmış olsa bile yine bir düzen mevcuttur.
ku, Mimar Sinan’ın almaşık duvarlı eserlerinde benim
sediği iki sıra tuğla, bir kesme taş sırası veya üç sıra Üç sıra tuğla hatıllarda ve kesme taş sıralarda simetrik
tuğla bir kesme taşlı doku şeklindedir. Daha önceleri çalışmayı görmek mümkündür. Uzun taşların boyları 120
çok kullanılmış olan tek tuğla, iki tuğla ve üçlü düşey cm., yükseklikleri ise, 34, 35, 31 ve 33 santimetredir.
tuğlalar taşlar arasında kullanılmamaktadır. Ayrıca tuğ
la hatıllarda Bursa döneminde kullanılan süslemeli Tuğla boyutları 23 - 24 x 4 santimetredir.
Çizim 330:
Kılıç Ali Paşa
Medresesi’nin
almaşık duvarı
Resim 403:
Kılıç Ali Paşa
Medresesi’nin
almaşık
dokulu duvarı
(1997)
686
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Almaşık duvar dokusu: Doku, iki sıra tuğla hatıl ve bir sı ölçülmektedir. Yükseklikler 34, 30, 30, 30, 22 santimet
ra kesme taştan oluşmaktadır. Hamam duvarları çok redir. Bu özellikte elbette taş ocaklarının kaliteli ve boy
harap durumda olsa da yine de almaşık düzenin sis lu taş vermelerinin rolü var. Bunun dışında, mimar ve
temli olduğu görülüyor. Klasik dönem yapılarının taş do yapı yöneticilerinin usta oldukları da muhakkaktır.
kusunda görülen kalite özelliği hamamda da vardır.
Özel seçilmemiş olan duvar parçasında, bazı ufak boy Tuğla boyutları 34 x 4 ve 24 x 4 cm. boyutlu tuğlalar bu
lu taşlara karşılık, boylar 72, 75, 85, 110, 125, 145 cm. lunmaktadır.
Çizim 331:
Kılıç Ali Paşa
Hamamı’nın
almaşık
duvarı
Resim 404:
Kılıç Ali Paşa
Hamamı’nın
almaşık
dokulu duvarı
(1997)
687
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Laleli Camii ve Külliyesi’nin tamamı 1759 -1763 arasın Tuğla boyutları 30 x 16 x 3 - 3,3 ve 27 x 13 x 3 - 3,3 cm.
da yapılmıştır. olarak ölçülmüştür. Tuğlaların boyları klasik dönem boy
larına yakın olmasına karşılık kalınlıkları çoğunlukla 3
Almaşık duvar dokusu: Cami ve külliyeyi III. Sultan cm. ile barok dönemi tuğla ölçülerine uygundur.
Mustafa, mimar Tâhir Ağa’ya yaptırmıştır. İmaretin du
varları iki sıra tuğla hatıl ile bir sıra kaba yonu taşından
oluşan düzenleme tekrarlanarak oluşmuştur. Taşlar kü-
feki taşındandır ve yüzleri düzgün işlenmiştir.
Çizim 332:
Laleli
İmareti’nin
almaşık
duvarı
Resim 405:
Laleli
İmareti’nin
almaşık
dokulu
duvarı
(1997)
688
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Batı etkisinin artmaya başladığı, ancak klasik mimarinin devam etmektedir. Taş sıraları 22 - 26 cm. yükseklikte
bazı süslemeler dışında kalitesini devam ettirdiği XVII. ve 45 - 60 cm. boyda taşlardan oluşmuştur. Taş sırala-
yüzyılda yapılmış olan Mısır Çarşısı duvarlarında düz- rın kalınlığı 25 cm. kadardır,
gün bir işçilik görülüyor.
Tuğla boyutları 21 x 3 santimetredir.
Almaşık duvar dokusu: Duvar dokusu, iki sıra tuğla ha
tıl ve aralarında düşey bir sıra kesme taş şeklinde
689
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Lale devri mimarisinin erken dönem eserlerinden olan Arkadaki dershane binalarında, duvarın dış yüzünden
medresenin özellikle günümüzde Fevzipaşa caddesi 15 cm. kadar içerde, iç yüzde ise sıvanın arkasında du
üzerindeki dershane ve mescit bölümü, zarif detaylı mi varla hem yüz olarak ahşap hatıllar görülmektedir. Hem
marisi ve devrinin cazip süslemeleri ile ilginç bir eserdir. ön, hem de arka binadaki ahşap hatıllar kısmen çürü
17 Ağustos 1999 depreminden çok etkilenmiş ve olduk müş durumdadır.
ça hasar görmüştür.
Arka binanın kubbeleri üzerindeki toprak ve molozlar
Almaşık duvar dokusu: İki sıra tuğla, bir sıra moloz taş temizlenince ahşapları çürümüş olan hatıl boşlukları
ve tekrar iki sıra tuğla tipindeki dokuya sahiptir. Ancak meydana çıkmıştır. Bu hatıl boşlukları, dershane odala
bugünkü çok kötü ve yanlış derzlemesi ile özelliğini çok rının kubbelerini kare bir düzende kuşattıkları görüntü
kaybetmiş durumdadır. sünü vermektedir, Bu şekilde deprem sonrası izlenimle
rinde, Edirne II. Bayezid ve İstanbul Mahmud Paşa ca
2001 yılındaki onarımda sıva raspaları ve cephe onarım- mileri kesme taş duvarlarında, ahşap hatılların kullanıl
ları için yapılan sökümlerde hem dershane- mescit kıs dığını görme şansımız oldu, bunların rölöve ve fotoğraf
mında hem de arkadaki sıra odaların bulunduğu bölüm ları alınarak belgelendi. Almaşık duvarlı eserlerden
de ahşap hatıllar meydana çıktı. Dershane blokundaki Edirne Eski Saray Hamamı’nda, Saatli Medrese’de Ye
ahşap hatıllar, dış cephedeki tuğla sıraların gerisinde ve ni Saray mutfaklarının almaşık duvarlarının yıkık kısım
duvarın iç tarafında da aynı seviyede olmak üzere çift larında ahşap hatıllar uzun bir zamandan beri görül
hatıl halinde bulunmaktaydı. Ahşap hatıllar, duvar yü mekteydi. Bu sefer de Feyzullah Efendi Medresesi’nin
zünden 15 cm. kadar içerde ve 14 x 12 cm. kesitinde idi. almaşık duvarlarındaki ahşap hatılları da gördük.
m i- m m m ,
■T77777M-
Çizim 334: Fatih Feyzullah Efendi Medresesi’nin almaşık du Resim 407: Fatih Feyzullah Efendi Medresesi’nin alma
varı (son zamanlarda yapılmış cetvelli derzin yanlış ve kötü şık duvar dokusu, tuğla hatılların gerisinde ahşap hatıl
bir örneği) kalıntısı görülüyor
690
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Mimaride lale devri başlarından itibaren başlayan deği Almaşık duvar dokusu: Boyları kısalmış iki sıra tuğla ha
şim barok dönemde iyice belirginleşti. Lale devrinde tıl ve bir sıra moloz taş değişimli olarak devam ederek
değişimin izleri bina süslemelerinde ve almaşık duvar almaşık duvarı oluşturmaktadır. Derzler horasan harç
larda görülmektedir. ile yapılmıştır.
691
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Barok dönemin belirgin eserlerinden olan Zeynep Sul Tuğla boyutları 23 - 24 x 2,5 - 3 santimetredir. Görüldü
tan Camii’nin almaşık duvarında, kendinden önceki de ğü gibi tuğlalar hem boyda hem de kalınlıkta küçülmüş
virlerin almaşık duvarlarından belirgin değişiklikler gö ve daralmıştır. Bu boyutlar bu devirdeki eserlerde ço
rülmektedir. Tuğlaların boyları kısalmış, kalınlıkları incel ğunlukla kullanılan tuğla boyutları ile uyumludur.
miştir. Ayrıca derzler de değişmiştir. Cetvelli derz, lale
devrinde yavaş yavaş başlamış ve barok döneminde
gelişmiştir. Ancak daha sonraları bu derzler bozulurken,
birçok klasik dönem veya erken Osmanlı mimari döne
mindeki almaşık duvarlar da onarımlar esnasında cet
velli derz şeklinde derzlenmiştir.
692
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
I. Abdülhamid Medresesi Bahçekapı’da 4. Vakıf Han’ın da belirli şekilde görülmektedir. Tuğla boyutları küçül
tam karşısındadır. Sirkeci tarafında da türbesi bulun müş, kalitesi zayıflamıştır. Moloz taş sıraları da düzen
maktadır. Medresenin Hamidiye caddesi tarafında, gü siz, kalitesiz ve küçük boylardadır. Doku, iki sıra tuğla
nümüzde gömlek, kravat ve şapka gibi şeyler satılan sı hatıl ve hatıllar arasında birer sıra moloz taştan oluş
ra dükkânlar bulunmaktadır. maktadır.
Almaşık duvar dokusu: Almaşık duvarlarda XVIII. yüz Tuğla boyutları 23 - 25 x 2,5 santimetredir.
yılda başlayarak gittikçe artan kalitesizlik bu yapıda
Çizim 337:
İstanbul
I. Abdülhamid
Medresesi’nin
almaşık duvarı
Resim 410:
İstanbul
I. Abdülhamid
Medresesi’nin
almaşık duvar
dokusu
(1991)
693
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Köçeoğlu Yalısı ve diğer bazı yalı ve ko Almaşık duvar dokusu: Sedad Hakkı El-
naklarda da gördüğümüz değişik ve il dem’in restitüsyon planında görüldüğü
ginç bir almaşık duvar karakteri oldu gibi belirli aralıklarla üst kattaki çıkmaları
ğundan bu karakterdeki yapıyı belgele (günümüzde ne üst kat, ne de çıkmalar
mek amacı ile çalışmamıza alıyoruz. bulunmaktadır). Taşımak ve eliböğrün-
deleri (füruş) bağlamakta kullanmak
Edirne Necmi Abi Evi üzere, uygun aralıklarla düşey ahşap
meşe dikmeler dış yüzleri, duvarın dış
Bu konuda yazılı bir belge olmamakla yüzüne gelecek şekilde yerleştirilerek
beraber, mimari ve süsleme elemanları aralarına, bir sıra tuğla, bir sıra moloz taş
dikkate alındığında XVIII. yüzyılda yapıl dizilerek almaşık duvar örülmüştür.
dığı kabul edilebilir.
Ahşap dikmeler toprağa değil, büyük
Selimiye Camii ile Murâdiye Camii boyda taşlara oturtulmuştur. Dikmeler
arasında olan Mimar Sinan caddesin arasına yine dış yüzde olarak ahşap ya
de bir konağın zemin katından bir bö tay hatıllar yerleştirilerek dikmelere bağ
lümü kalmıştır. lanmıştır. Yatay ahşap hatıllar aşağıdan
başlayarak üç, üç, iki, iki sıra moloz taş
Bol fotoğraflarını ve restitüsyon projesini tan sonra yerleştirilmiştir. Bu hatıllar du
vermiş olan Sedad Hakkı Eldem, konak varın iç kısmındaki paralel hatıllara üst
hakkında başka bilgiler de vermekte ve lerinden dikine ahşaplarla bağlanmıştır.
“evin üzerinde çalışmalar yapıldığı tarih
te (1935) sahibi Necmi Ağabey ismiyle Dikmeler, soldan başlayarak 14 x 14,
tanınmış ve sevilmişti”310 demektedir. 19 x 19, 14 x 14, 13 x 13, 20 x 20, 19
x 19, 12,5 x 12,5 cm. kesitlidir. Dikme
1952 - 1957 yılları arasında Vakıflar Ge lerin zemin kat üst hizasında üstlerin
nel Müdürlüğü mimarı olarak Edirne’de deki yastıkların üzerinde 1 2 - 1 3 cm.
cami ve diğer vakıf eserlerin restorasyo yükseklikte bir taban hatılı bulunmakta
nunu yönetirken, Necmi Abi’yi de tanı dır. Yatay hatıllar da 8 -1 2 cm. arasın
mak ve dostluğunu kazanmak mutlulu da değişmektedir.
ğuna erişmiştik. Kendisi müze müdürü
olmasına rağmen devamlı yardımcı ol
muş, sahici bir ağabey gibi tecrübesin
den çok yararlanmamızı sağlamıştır.
Ama ne yazık ki evi bugünkünden pek
farklı değildi. Üst katı daha önceleri yıkıl
mış alt katı ise bugünkünden (2000) bi
raz daha iyi durumda idi. O zamanlar,
Edirne 1953’te depremden çok sarsıl
mış ve camilerimizde çok hasar meyda
na gelmişti. Bu sebeple Necmi Abi eviy
le pek de ilgilenememiştik. Bu sefer al
maşık duvarları araştırırken gözümüz Resim 411: Edime Necmi Abi Evi’nin ahşap
310 Eldem 1986: II. 50-55 den kaçmadı. takviyeli almaşık duvar dokusu (2000)
694
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
695
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Yapıldığı tarih, XVIII. yüzyıl olarak tahmin ediliyor. Mu Birinci hatıldan sonra aralarında düşey birer tuğla olan
danya Eskicamii’nin yanındaki sokağın sağ tarafında moloz taş sırası, üstünde bir sıra tuğla hatıl, üstünde bir
bulunan yapının üst katı yok olmuş, zemin katın büyük sıra düşey tuğla sırası, üstünde bir sıra tuğla hatıl, üs
bölümü yeniden ahşap hatıllı moloz taş duvarla tamam tünde aralarında birer düşey tuğla olan moloz taş sıra
lanmış durumdadır. Kapının üstündeki tuğla ile örülmüş sı, üstünde bir sıra tuğla hatıl, onun üstünde de ikinci
hafifletme kemeri çift merkezli sivri kemer karakterinde- ahşap hatıl ve sonra yukarı doğru bu şekilde devam
dir. Bu da yapının XVIII. yüzyılın ilk yarısında, en geç ediyor. Kemerin üstünde, ikinci katta muhtemelen var
ikinci yarısının başlarında yapıldığını düşündürüyor. olan çıkmanın beş füruşun izi görülüyor.
Almaşık duvar dokusu: Almaşık duvar birer metre kadar Hem iki ahşap hatıl arasındaki almaşık dokunun başka
aralıklı ahşap meşe hatıllarla beş kısma bölünmüş olup, bir örneğini görmediğimiz özgün bir karakter taşıması,
en alttaki subasman kısmı ile beşinci bölümün dokusu hem de özellikle hep gizli hatıllarla güçlendirilmiş alma
oldukça bozulmuş durumdadır. Buna karşılık ortadaki şık duvarlar arasında dış hatıllı almaşık duvar olarak bu
üç bölüm karakterini koruyor. bölüm içinde değerlendirmeyi doğru bulduk.
Çizim 339:
Mudanya
Eskicamii
sokağı 14
nolu
konağın
ahşap
takviyeli
zemin kat
almaşık
duvarı
Resim 412: Mudanya Eskicamii sokağı 14 nolu, XVIII. yüz Resim 412 A: Mudanya Eskicamii sokağı 14 nolu konağın
yıl konağının ahşap takviyeli almaşık dokulu duvarı (2003) almaşık duvarından ayrıntı (2003)
696
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Tuğla ve taştan oluşturulmuş almaşık gömülü olduğu akla daha yakın gelmek
dokuyu açıklarken doğal olarak, normal tedir. Hankah muhtemelen XIII. yüzyılın
duvar dokularını ele aldık. Bir de kemer ilk yarısına ait olup, daha çok Afyon ve ci
aynalar, çökertilmiş tepe penceresi şek varının Selçuklular tarafından fethinden
lindeki yerler veya kare ve dikdörtgen sonra yapılmış olabileceği tahmin edil
çerçeveli kısımlarda, normal dokudan mektedir. Bu tipin gelişmiş bir örneği olan
daha fazla süslemeye dönük almaşık Ertokuş Medresesi’nin inşa edildiği tarih
duvar parçacıkları bulunmaktadır. Bun 1224 olduğuna göre hankahın da bu ta
lardan başka özellikle Bursa’nın küçük rihlerde inşa edildiği kabul edilebilir.311
camilerinde son cemaat mahallinin ön
kalkan duvarlarında görülen, özel deko Hankahın duvarları, derleme taşlar kıs
ratif süslemeli panolar şeklindeki alma men işlenerek yapılmıştır. Taşlar farklı
şık duvarlar da yapıların en zengin gö boyutlarda olup intizamsız bir işçilik gös
rüntülerini oluşturmaktadır. termektedir. Giriş cephesinde, kapının
sol yanındaki pencere alınlığındaki süs
Önce kemer aynaları ve benzerlerini, lemelerinde duvardaki kaba işçilik yanın
daha sonra kalkan duvarlarındaki alma da daha özenli bir işçilik görülmektedir.
şık bezemeleri ele alacağız.
Pencerenin tuğladan örülmüş olan ke
Afyon Boyalıköy Hankahı meri, merkezleri üzengi çizgisinin üstün
de olan çift merkezli sivri kemerdir. Ke
Afyon ile SincanlI arasında olan Boyalı- merin iç kısmı ve alt kısmı kısa tuğlalarla
köy’de bulunan hankah, bazı araştırma çerçevelenmiştir. Bu çerçeve içinde, tuğ
cılara göre 607 (1210) tarihinde yapıl la kalınlığındaki kare tuğlacıklar, araların
mıştır. Hankahın doğusunda bulunan da kendi kalınlığında boşluklar bırakıla
eyvanlı türbe de yapı malzemesi ve tek rak yerleştirilmiş, aralarında da çizimde
nik bakımından hankaha benzer. Böyle- görülen altıgen şeklinde yontulmuş kü
ce külliyenin bânisinin eyvanlı türbede çük taşlar itina ile sıralanmıştır.
Çizim 340:
Afyon
Boyalıköy
Hankahı’nın
kemer
aynasında
almaşık
dekorasyonu 311 Erken 1983: 150-155
697
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları \
İ
Resim 413:
Afyon
Boyalıköy
Hankahı’nın
ön yüz
pencere
alınlığı
Bakırer 1981:
II. Resim 149
Nilüfer Hatun İmareti’nin arka sol duvarındaki pencere dakiyle aynı dokuya sahiptir. Üç sıralı tuğla hatıllar ara
nin üstünde, ahşap lentonun üzerindeki çift merkezli sında derzli kesme taşlar dokuyu oluşturmaktadır.
sivri kemerin içinde bulunan ayna, imaretin duvarların-
Resim 414: İznik Nilüfer Hatun İmareti’nin almaşık dokulu du Çizim 341: İznik Nilüfer Hatun İmareti’nin pencere aynasında
varı (2001) almaşık duvar dokusu
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Demirtaş Camii’nin pencere kemerleri iki merkezli sivri Üçüncü örnekte ise tuğlalar, birinci örnekte olduğu gibi her
kemer şeklinde ve bir kesme taş, üç tuğla sisteminde, iki ucunda 60° pahlı olarak kesilmiş ve ortalarında kenar
kilit taşı üç tuğla olarak oluşturulmuştur. Kemer aynala ları tuğla kalınlığı kadar olan kareler teşkil edecek biçimde
rı, teknik olarak aynı kaliteye, desen olarak farklı ancak dört kollu çarkıfelek şekillerde birleştirilmiştir. Bu çarkıfe
zengin ve temiz çizgilere sahiptir. lekler, yatay, düşey ve her iki yönde 45°’lik bir düzende
yerleştirilmiş, karelere de turkuvaz çiniler gömülmüştür.
Çizim ve resimlerini sunduğumuz üç kemer aynasından
birincisinde, küçük boyutlu tuğlaların iki ucu 60°’lik açı
ile pahlı şekilde kesilmiş ortalarında altıgen bir boşluk
bırakılarak çarkıfelek motifi oluşturulmuş ve bu çarkıfe
leklerin, altıgen boşlukları hem yatayda hem de iki yön
de 60°’lik sıralar oluşturacak şekilde birbirine yanaştırıl-
mıştır. Altıgen boşluklara da küçük birer altıgen küfeki
yerleştirilmiştir.
700
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 416 A: Bursa Demirtaş Camii’nin pencere alınlığında almaşık bezeme (2001)
701
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 416 B: Bursa Demirtaş Camii’nin pencere alınlığında almaşık bezeme (2001)
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İbn Bezzâz Camii’nin ilginç almaşık dokusunun özellik motif, ahşap tavanlarda da aynen veya farklı kullanılış
leri, almaşık dokulu kemerlerde de devam etmektedir. lar ile çok zengin dokular elde edilmiştir.
İki tuğla bir taş olarak üretilmiş olan almaşık kemerde
taşların iki yanlarındaki tuğlalar arkadan başka bir tuğla Bu aynadaki doku, altıgen küfeki taşından, üçgenler ise
ile bağlanarak taşlar çerçevelenir. Tuğlalar arasındaki tuğladan yapılarak sade ama etkileyici bir doku elde
derz, almaşık duvarın yatay derzlerini karşılayarak bü edilmiştir.
tünlüğü sağlanacaktır. Almaşık karakterli iki kemer ay
İkinci örnek olan aynada, yüzey dört sıra halinde bölün
nası bulunmaktadır. Ayrıca yalnız tuğla bezemeli kemer
müş ve bölüm şeritleri altlı üstlü ters üçgenler haline ge
aynaları da var. Birinci aynadaki desen, en çok kullanı
lecek şekilde 70 - 72° gibi bir açı ile yukarı doğru kesi
lan motiftir. Bir yüzey, eşit aralıkta çizgilerin, yatay ve
lince resimde görülen ve benzeri pek bulunmayan hoş
sağa sola 45°’lik açı ile yükselmesiyle birbirlerine köşe
bir doku elde edilmiştir. Tabanı altta olan üçgenler küfe
lerinden ilişmiş altıgenler ve aralarında altıgeni altı kö
ki taşı, tabanı üstte olan üçgenler tuğla ile üretilince gör
şeli yıldız haline getiren üçgenlere sahip olmuştur. Bu
düğümüz ayna meydana gelmiştir.
Çizim 344:
Bursa
İbn Bezzâz
Camii’nin
kemer
aynası
almaşık
dokusu
Resim 417: Bursa İbn Bezzâz Camii’nin pencere aynasında Resim 417 A: Bursa İbn Bezzâz Camii’nin pencere aynasın-
almaşık doku (1999) da almaşık doku (1999)
703
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Fâtih Sultan Mehmed döneminde yapılmıştır. Üç sıra tuğ ters yüz (bir tuğla, bir taş) üçgen olan iki sıralı bir kuşak
la bir sıra kesme taş şeklinde, almaşık duvarları düzgün dolaşmaktadır. Duvar yüzünden çökertmeli olan pencere
ve temiz bir işçilikle üretilmiştir. Pencere kemeri almaşık ve aynası da (Resim: 418) görülmektedir. Ayna, İbn Bez
olmayıp yalnız küfeki taşından yapılmıştır. Buna karşılık, zâz Camii’nin birinci penceresinde olan doku ile bezen
kemerin sırtında bir sıra mutat tuğla yerine aralarında miştir. Altıgenler küfekiden, üçgenler tuğladan yapılmıştır.
Resim 418:
Bursa
Akbıyık
Camii’nin
pencere
aynasında
almaşık
doku (1997)
704
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Fâtih Sultan Mehmed döneminin sonlarında yapılmıştır. Nişin, kemer üzengisine kadar olan bölümü önceki ca
Üzerinde bulunduğu yolun açılıp, genişletilmesi sebe mi pencere aynalarını anlatırken belirttiğimiz gibi köşe
biyle yolun ortasında kalmıştır. Cami ve minare çok ha üçgenleri tuğla, altıgenleri küfeki olan, altı köşeli yıldız
rap durumda idi. 1962 yılında Bursa Eski Eserleri Se larla sıra halinde üretilmiştir.
venler Demeği tarafından restore edilmiştir. Derneğin
başkanı Kâzım Baykal hocamızı 1945 yılından beri ya- Kemerin ayna kısmında ise, bundan sonraki bölümde
kînen tanıdığımız için, eski vakıf ve kadı sicilleri kayıtla açıklayacağımız, son cemaat kalkan duvarlarında çok
rını, eski resimleri ve yapının bünyesinde mevcut detay kullanılmış olan iki yatay tuğla arasına tuğla zikzakları
dahil, belgeleri çok iyi değerlendirerek çalıştığına inanı halinde 60° ile dizilerek elde edilen ters yüz eşkenar üç
yorduk. Gerçi bu tür almaşık duvarın örnekleri çok oldu gen boşluklara üçgen küfeki taşları yerleştirilerek bir
ğundan Acem Reis Camii duvarını almadık. Ancak re doku iki sıra halinde kullanılmıştır.
simde gördüğümüz teğet kemerli, sağır çökertme nişi,
hem orijinal dokusunu çoğunlukla korumuş olması hem
de bir pano içinde iki ayrı dekoratif deseni birlikte bulun
durması sebebi ile tanıtmayı uygun bulduk.
705
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
706
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 346: Bursa Çandarlı İbrâhim Paşa Camii’nin kemer aynası almaşık dokusu
707
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1952-53 yılında kısıtlı bir bütçe ile restorasyonunu ya çizilir. Çizim 347 A’daki alt sol desen elde edilir. Bu da
parken tanıdığımız bu caminin yalnız mimarisi değil, ya irelere düşey, yatay ve 45°’lik teğetler çizilirse çizim: 81
pı elemanları da kaliteli ve güzeldir. Kaliteli almaşık du C’deki desen oluşur. Bu teğetler aks alınarak tuğla ka
varları yanında, özenle çizilmiş ve uygulanmış olan sa lınlığı kadar genişletilirse ikinci ayna dokusu elde edilir.
de ve sakin görünüşlü pencere aynaları da bu kaliteye
katkıda bulunmaktadır. Bu pencere aynalarından üçünü Üçüncü ayna: Yüzey örnek olarak 10 cm. aralıklı kare
tanıtmak istiyoruz. lere bölünür, iki misli olan 20 santimetrelik karelerin kö
şeleri esas alınır. Bu noktalardan düşey ve yatay yön
Birinci ayna: Belirli iki çizgi, önce düşey sonra buna çi lerde 22,5° ile çizilen doğruların kesişmesi ile bir birine
zilen bir yatay çizgiye göre, sağa ve sola 60’ar derece içe ve dışa dönük açılardan birleşen yatay ve düşey
ile çizilirse (Çizim: 347), alt deseni ve bu dokuyu aynen (papyon kravat) şekilleri veren (Çizim: 347 B) orta bö
kullanırsak, üstteki sağ deseni elde ederiz; altıgenlerin lümdeki doku oluşur. Bu dokunun çizgilerini tuğla kalın
üçgenlerle birleşik kenarlarını silersek soldaki taralı do lığı kadar genişletirsek sağ üst köşedeki şekil ortaya çı
ku ortaya çıkar. Bu doku, birinci aynamızdaki desendir. kar ki, bu biçim üçüncü aynamızın desenidir.
Çift çizginin aralığı kullanılacağı yüze göre ayarlanabilir.
Hayrabolu Güzelce Haşan Bey Camii’nin üç pencere
İkinci ayna: Desenin çizileceği alanda eşit aralıklı düşey aynasında işte bu üç desen kullanılmıştır. Bu uygulama
ve yatay çizgilerle bir kare sistemi oluşturulur. Bu kare başta da belirttiğimiz gibi dikkatli ve temiz bir işçilikle
yi oluşturan çizgilerin kesiştiği noktalar merkez yapıla yapılmış ve desenlerin karakterini belirtecek şekilde gü
rak, çapları iki merkez arasının 1/4’ü olarak daireler zel bir simetri uygulanmıştır.
Resim 421: Hayrabolu Güzelce Haşan Bey Camii’nin Resim 421 A: Hayrabolu Güzelce Haşan Bey Camii’nin
pencere aynasında almaşık dokusu (1997) pencere aynasında almaşık dokusu (1997)
708
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 347:
Hayrabolu
Güzelce
Haşan Bey
Camii’nin
kemer
aynası
almaşık
dokusu
Çizim 347 A:
Hayrabolu
Güzelce
Haşan Bey
Camii’nin
kemer
aynası
almaşık
dokusu
709
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 347 B: Hayrabolu Güzelce Haşan Bey Camii’nin kemer Resim 421 B: Hayrabolu Güzelce Haşan Bey
aynası almaşık dokusu Camii’nin pencere aynasında almaşık dokusu (1997)
Çizim 347 C:
Çizim 347
nolu ayna
deseninin
geometrik
düzenlemesi
710
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
711
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 348:
Köstendil
Fâtih
Camii’nin
kemer
aynası
almaşık
dokusu
Resim 422 A:
Köstendil
Fâtih
Camii’nin
pencere
aynasında
almaşık doku
Ayverdi 1982:
IV. 167,
Resim 90
712
Geleneksel Türk Mimarisinde Yanı S k tc ^ w
M ısterr>Ve Elemanları
713
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Her ne kadar Fâtih Sultan Mehmed’in Minarenin tarifini yine Ekrem Hakkı Ay-
adı ile anılmakta ise de, bazılarınca da verdi’ye bırakıyoruz: “Minare kaidesi çok
Kanûnî Sultan Süleyman’a mal edil kısa ve dört köşedir. Cepheler gibi işlen
mektedir. Ekrem Hakkı Ayverdi :313 “Sof miş, yalnız moloz yerine kaba yonu kulla
ya ve Filibe müftüsü iken, hicret edip nılmış. Gövde sekiz köşe, her yüzde tuğ
İmroz müftüsü olan Sabit Küser Bey, 25 la ile yapılmış, çift çerçeve (altıgen) orta
Ocak 1952 tarihinde bize yazdığı mek sına küfeki yonma taşlar gömülerek iş
tupta kapı üstündeki taş kitabede (Fâ lenmiştir. Şerefe altı dört sıra stalaktitlidir.
tih’e nisbeti sarih idi) sözleriyle, Osman Petek yeniden yapılmış, şerefe altında 1
Nuri Peremeci’nin 1942’de bildirdiğinin metreden fazla bir kısmı tamir görmüştür.
aksini söylemektedir. 1969’da böyle bir Kaide çok alçak olduğundan minare pek
kitabe yoktu. Minetti de mahalli rivayeti yüksek görülmektedir.”
nakil ile, Fâtih Camii demektedir. Evkaf
kayıtlarında ise şehirde ne Fâtih ne Ka Almaşık gövde bitiminden sonraki 1 met
nûnî veya devri cami görülüyor.” relik küfeki gövde, stalaktitli şerefe ve pe
teğin onarımı esnasında XVI. yüzyılda
Her ne kadar Ekrem Hakkı Ayverdi, yapılmış olabileceğini düşünüyoruz. Belki
kendi fikrini söylemiyorsa da hem mina de Kanûnî dönemine ait olduğu şeklinde
re hem de arkasındaki almaşık duvar ki rivayetler bundan kaynaklanmıştır. XV.
dokusu Kanûnî Sultan Süleyman devri yüzyılda İstanbul ve Edirne’de Fâtih Sul
ile hiç bağdaşmayan, buna karşı XV. tan Mehmed döneminde küfeki taşı ile
yüzyıl almaşık dokulara çok benzeyen yapılmış minare şerefelerine ait gözlem
bir karakterdedir. lerimiz bizi bu sonuca götürmektedir.
Resim 424:
Köstendil
Fâtih Sultan
Mehmed
Camii’nin
almaşık
minaresi
Ayverdi 1982:
IV. 167,
313Ayverdi 1982: IV. 63 Resim 92
714
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
“Kitabesine göre mescidi, Mürsel kızı edilmiş, kaideden on altı köşeli gövdeye
Selçuk Hatun yaptırmıştır. Hanımın hüvi geçen küp kısmı stalaktitle işlenmiş
yeti meçhuldür. Binanın tamamı kesme tir.”514 Minarenin gövde ve petek kısmı
taşla yapılmıştır. Fakat çok yangın gör yukarıda belirtilen şekilde almaşıktır.
düğünden taşlar dökülmüştür. Minare 1920 tarihli resimde görülen şerefe ve
üç sıra ince tuğla, bir kesme taşla inşa korkuluğu ise küfeki taşla yapılmıştır.
Resim 424: Edirne Selçuk Hatun Mescidi’nin 1920’deki hali (Fotoğraf: Rifat
Osman), Ayverdi 1973: III. 217, Resim 379 b
715
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstanbul Vefa semtinde, Taş Tekneler hiptir. Şerefesi bir hayli bozulmuş kirpi
sokağı ile Kovacılar caddesinin köşesin saçak şeklinde yapılmıştır. Petek yalnız
de olan Molla Hüsrev Mescidi’nin mina tuğla ile örülmüştür. Şerefe korkuluğu,
resi orijinaldir. Mescit muhtemelen XIX. demir parmaklık şeklinde, belki de cami
yüzyılda kâgir duvar ahşap çatı ve pasa- nin yenilenmesi sırasında yapılmıştır.
lı tavan şeklinde yenilenmiştir.315 Peteğin nispetleri devrinin ölçülerine uy
gun görülmemektedir ve onarım sırasın
Minare üç sıra klasik tuğla, bir sıra küfe da yapılmış olmalıdır.
ki taşı ile yapılmış almaşık dokuya sa
716
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kantarcılar caddesindeki cami, altında iki dükkân olan rilmiştir. Minare daire kesitlidir ve duvarlarda olduğu gi
fevkanî bir yapıdır. Cami kısmı, iki yan cephesinde iki sı bi iki sıra tuğla, bir sıra küfeki taşı ile yapılmıştır. Şerefe
ralı üçer pencerelidir. Duvarlar iki sıra klasik tuğla ve bir si çıkmalı değildir. Küfeki taşı levhalarla yapılmış pence
sıra küfeki ile üretilmiş almaşık dokuludur. reli ve kurşun kaplı ahşap külahlıdır. Cami ve minare yı
kılmış cami cephesi benzetmeye çalışılarak, minare ise
Minare, camiye üstteki tepe pencereleri hizasında baş aslı ile ilgisiz bir mimaride yeniden yapılmıştır.
layan yarım daire şeklinde cumbalı bir şekilde yerleşti
717
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
“Bânisi Abdullah Paşa tarafından 890 geometrik bir örgü sistemi meydana ge
(1485) yılında yaptırılmıştır. Dârülhadis tirilmiş. Gövde burmalı bir simitle son
olarak yapılmış olan bina iki parçadan bulmakta, şerefe altı ise, daha sonra bir
teşekkül etmektedir. Üstü fenerli bir iç çok emsaline rastlayacağımız gibi diki
avlu ve etrafında dört hücre ile dersha ne çıkan yivlerle bezenmiş. Bu yivler alt
ne olan mescitten oluşmaktadır. Minare tan sıfırdan başlayarak yukarı doğru
si birinci kısma bitişiktir. açılmakta ve uçlar üstte yuvarlanarak
kapanmaktadır.
Minarenin kare kaidesi en baştaki oda
ya bitişiktir. Bir sıra taş üç sıra tuğladan Bina tamamen moloz taştan, aralarına
işlenmiş olan kaideden baklavalı pabu zaman zaman üç sıra tuğla konularak
ca geçilmekte, minare gövdesi de üç sı tesviye edilmiştir. Köşelerdeki bağlama
ra tuğla ve bir sıra taş örülmekle bera taşlarının iriliği dikkat çekmektedir. Mun
ber, fazladan taşlar çapraz konulmuş tazam örgü sistemini sadece minarede
tuğlaların arasına alınarak altı köşeli görmekteyiz.”316
Çizim 349:
Amasya
Abdullah Paşa
Sofular Camii'nin
kemer aynası
almaşık dokusu
316 Yüksel 1983: V. 8-10 Yüksel 1983: V. 8
718
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Fatih, Çırçır’da, Sinanağa mahallesi Ha Baklava biçimi verecek biçimde iki yön
cı Haşan sokağındadır. İnşa tarihi bilin de yükselen tuğla şeritler minarenin
memektedir. Vakfiyesi 911 (1505) tarih gövdesinde kesişerek her sırada dört
lidir.317 Buna göre de 1505’ten kısa sü baklava dilimi oluştururlar. Tuğlalar iki
re önce yapılmış olmalıdır. Tamir kitabe şerli olarak yarım kaydırmalı düzenlen
sine göre cami 1852’de yanmış ve yeni diğinden baklavaları meydana getiren
den ihya edilmiştir. tuğla şeritler, merdiven etkisi yapmakta
ve içte oluşan baklavada da bu dişlere
Minarenin yapı ve dokusu pek de XIX. uygun küfeki taşları yerleştirilerek, orta
yüzyıl eseri etkisi vermediğinden XV. da kalan dikdörtgen boşluğa yine ikili
yüzyıl sonu ya da XVI. yüzyılın başlarına tuğla ile nokta koyulmaktadır. Bu şekilde
ait olduğunu düşüyoruz. Minarenin kaide minare gövdesi ilginç görüntülü bir doku
ve küpü ile şerefesi kesme taş, peteği ise ile sarılmaktadır.
tuğla ile yapılmıştır. Gövdesi ise almaşık
doku ile üretilmiş ve daire kesitlidir.
Resim 427: Fatih Hacı Haşan Camii’nin almaşık dokulu minaresi (2002) 317 Demir 199 1:1 07-1 08
719
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Eyüp’te Zal Mahmud Paşa Camii’nin tam karşısında olan iki sıralı beş tuğla hatıl ile beş küfekiden oluşan gövde
caminin bânisi Silahşor Mehmed Bey’dir. Yapıldığı tarih yükselmektedir. Almaşık gövde yine bir küfeki simit ile
belli değildir. 1551’den önce yapıldığı tahmin ediliyor. tamamlanmıştır.
Minare, caminin mihrap tarafındadır. Minarenin kare ke Çıkmalı olmayan ve gövdenin devamı gibi düşünülmüş
sitli kaidesi, caminin duvarları gibi, iki sıra tuğla bir sıra olan şerefe bu simit üzerine oturan, silmeli sekiz pence
kesme taşla oluşturulan almaşık duvarla aynı dokuda re söve takımı şeklinde oluşturulmuştur. Bunun üzerin
yapılmıştır. Gövde sekizgen kesitli olup kaideden sonra de de küfeki korniş ve basık kurşun kaplı ahşap külah
basık oranlı Türk üçgenleri ile birleşir. Üçgenlerden olu ve alemle minare tamamlanmıştır.
şan küpün, tabanı altta olan üçgenleri tuğla ile örülüdür.
Tabanı üstte ve gövde ile birleşen üçgenler ise küfeki Sekiz küfekiden yapılmış söve takımı benzeri çerçeve
taşı ile kaplanmıştır. lerin alt yarısı kör şebeke motifi işli korkulukla örtülmüş,
üst kısmı ise dört merkezli Bursa kemeri ile (kaş keme
Küpten sonra gövde iki sıra tuğla ile başlamaktadır. ri) bağlanmıştır. Minare oldukça güdük nispetli olmasına
Onun üstünde küfeki bir simit yapılmış, simitten sonra, rağmen, çok sempatik bir görüntüye sahiptir.
Resim 428: Eyüp Bey Camii’nin ilginç minaresi (Fotoğraf Resim 428 A: Eyüp Bey Camii’nin minaresinin 22 Ekim
1943 yılında Feridun Akozan tarafından çekilmiştir) 2002’deki durumu
720
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
“İstanbul, Karagümrük’te olan caminin beraber, 918 (1512) tarihli vakfiyesi ya
ne zaman yapıldığı bilinmiyor. Fakat in pıyı II. Bayezid dönemine tarihlemeye
şa tekniği ve bilhassa ezan pencereleri imkân vermektedir.319 Ancak gövdenin
nin üst kısmındaki kavisli kemer biçimi, devamı şeklinde olan şerefenin kons-
bunun ancak XVIII. asrın ikinci yarısına trüksiyonu Bey Camii’nin şerefesinin he
ait olabileceğini göstermektedir.”318 men aynısı olmasına karşılık pencere
düzeninin kemer bölümündeki klasik ke
Bu minare gerek biçim, gerekse yapı dü merlerden farklı ve daha geç dönem ke
zeni ile Bey Camii’nin minaresine bir mer kıvrımlarına benzerliği ile, kapalı
kardeşi kadar benzemektedir. Tuğla taş (ahşap kapaklı) korkuluk kısmının altında
almaşık dokulu gövdenin sekizgen olu görülen yarım daire kavis, barok mimari
şu, bir sıra taş ve bir sıra tuğla hatıl sis ve süslemeleri etkisini vermektedir.
teminde oluşu ve gövdenin basık oranlı
oluşu ve şerefe malzeme ve biçimi ola Bütün bu görüntüler karşısında karar
rak Bey Camii minaresine çarpıcı bir şe vermek zorlaşmakta ise de, minarenin
kilde benzemektedir. Fakat Bey Camii II. Bayezid döneminde yapıldığını ve
minaresinin beş sıra ikili tuğla hatıllarına XVIII. yüzyılın ikinci yarısında geçirdiği
karşılık daha kısa olan Derviş Ali Mesci bir onarımda şerefe kısmının devrinin
di’nin minare gövdesindeki tuğla hatıllar mimari üslubuna uygun olarak barok
6 ve 5 sıralıdır. Ayrıca yaklaşık gövde görüntüye büründüğünü düşünüyoruz.
yüksekliğindeki Türk üçgenli geçki ele- Bir de kurşun kaplı külahın Mevlevi sik
manlı uzun küp kısmı da almaşık dokulu- kesi ile sonlanması da dikkat çekici bir
dur. Kaide ise kare kesitli ve kesme taş görüntü vermektedir.
kaplamalıdır. Yapıldığı tarih bilinmemekle
721
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Almaşık duvarlarda yapılmış olan derzleri iki yönden ted- farklı motifler, zikzaklı motifler, aşağı yukarı 30°’lik kes
kik etmek mümkündür. Birincisi derzi oluşturan malze meler kullanılarak süslemeler yapılmıştır. Bunların ya
menin cinsi, İkincisi ise derzin görünen şekli ve tekniğidir. nında ilgi çekici bir başka uygulama görüyoruz.
Duvar yapımında kullanılan harçlarda olduğu gibi, derz Yine Ayasofya İmareti avlusunun Soğukçeşme sokağına
lerde de kireç harçlı derz yapımı XVI. yüzyıla kadar sür açılan kapısının yan ve üst kısmını çevreleyen duvarların
dürülmüştür. XVI. yüzyıldan itibaren kireç harç terkedil yüzleri, tuğla hatıllar ve moloz duvar sıralar ayrılmaksızın
miş yalnız horasan harç kullanılmaya başlanmıştır. Son tamamen sıva ile kaplanmış ve alttaki tuğla hatılları ile il
ra da kireç harç kullanılmaz olmuştur. gisiz seviyelerde, imaretin sokak cephesinde açıkladığı
mız kesme derz motiflerinin eşleri bu sıva yüzlerine işlen
XVII. yüzyıla kadar derzlerde mala perdahlı derzler kul miş, aralarına da kesme taş sırası taklidi yapılmıştır.
lanılmıştır. Bu derzlerde, mala ile derzin üst kısmı mala
kalınlığı kadar çökertilerek, alt kısımda yağmurun rahat Bu son uygulama elbette almaşık duvar dokusu ve
akıp gidebileceği kadar sıfıra yakın bastırılarak perdah derzlenmesi sistemine tamamen aykırı ve hatalı bir olu
edilir. Böylece harcın yüzeyinde ince bir yağlı tabaka şumdur. Ancak belgesel niteliği sebebi ile korunması
oluşarak, kireç harçlı derzde kumla, horasan harçlı gereklidir. Bu yüzden çok hasarı olan bu sıvanın sağ
derzlerde pirinç iriliğindeki parçacıklar dışardan pek lamlaştırılarak dökülmeyecek hale getirilmesi gerekir.
fark edilemez hale gelir. Ancak çok sonraları çeşitli se Ancak dökülmüş olan kısımlar da tamamlanmamalıdır.
beplerle üstteki yağlı tabaka aşınarak, kum ve tuğla pi
rinçler görülmeye başlar. Son zamanlarda görülen ciddi bir hata da, erken dönem
yapılarında onarımlar sırasında kesme derz yapılarak,
Yalnız Hudâvendigâr Camii’nde, üst taraftaki çökertme XV. yüzyıl yapısı olan bir cami veya hanın almaşık du
0,5-1 cm. arasında oluşturulmuştur. Bu derzlerdeki me varlarının XVIII. yüzyıl derz karakteri kullanılarak farklı
yil gözle de farkedilir. Bu tür çökertmeli derze başka bir bir üslupta restore edilmesidir.
yapıda rastlanmadı.
Ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığı
Bu dönemden sonra kesme derz modasının başladığını Teknik Müdürlük ve elemanları hâlâ ortak ve doğru bir
görüyoruz. Bu derz şeklinde, almaşık duvardaki tuğla horasan harcı formülü oluşturamadılar. Bu sebeple ay
hatılların, varsa düşey tuğlaların yüzleri (tuğlalar dahil) nı eserde farklı senelerde yapılan onarımların ürünü
2-3 mm. kalınlığında horasan harçla (ince tane tuğlalı) olan farklı renkleri yan yana görüyoruz.
düzgünce sıvanmaktadır. Tavı gelince bu ince sıvanın
tuğla üzerine gelen yerleri mala ile kesilerek alınır. Bu Cetvelli derzlere son kötü örnek olarak Fatih Feyzullah
nun çok benzeri Sinan dönemi sultan türbelerinde kub Efendi Medresesi’ndeki derzlemeyi göstermek istiyo
be sıvalarının üzerine alçı perdah sıvaları ile yapılan ruz. Sistem itibariyle oldukça doğru bir çalışma yapıl
malakârî nakışlardır. Kanûnî Sultan Süleyman Türbesi mış, ancak tuğlalar bütünü ile açığa çıkarılmamış, 1-1,5
kubbe sıva ve nakışları buna örnek gösterilebilir. santimetrelik şeritler halinde kesilerek çok olumsuz bir
görüntü meydana getirilmiştir. Bu onarım 2001 onan
Bu şekilde yapılan kesme derz, sonradan daha zengin ırımdan önceki onarımda yapılmış olmalıdır.
süsleme motifler halinde işlenmeye başlamıştır. Buna
örnek olarak Âtıf Efendi Kütüphanesi, Simkeşhane, 1- Bursa Hudâvendigâr Camii’nin tuğla hatıllarında kul
Ayasofya İmareti arka duvarı ve avlu duvarı verilebilir. lanılmış olan derz
Buradaki süslemeler, tuğla hatıllar üzerinde yapılan in
ce sıvanın altındaki tuğlaların üzerindeki sıvalar kesi 2- XVI. yüzyıl sonuna kadar kullanılan az meyilli derz
lerek tuğlaların meydana çıkarılması şeklinde yapılır
ken, bazı hatıl sıralarında düz tuğla sıralar yerine 3- XVIII. yüzyıldan itibaren kullanılan “cetvelli derz”
722
Geleneksel -1 ürk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
3 sıra tuğla + üst üste, üç 1 sıra tuğla + aralarında 1 sıra kesme taş + 3 sıra tuğla + taşlar arasında şaşırtma-
lı birer düşey tuğla
3 sıra tuğla + üst üste, dört 1 sıra tuğla + aralarında 1 sıra moloz taş + 3 sıra tuğla -ı- taş aralarında, karışık
şaşırtmalı 1 düşey tuğla
4 sıra tuğla + üst üste, üç 1 sıra tuğla + aralarında 1 sıra moloz taş + 4 sıra tuğla + aralarında karışık birer dü
şey tuğla
723
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
724
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
3 sıra tuğla + 1 sıra kaba yonu taş + 3 sıra tuğla + taşlar arası 1 düşey tuğla
725
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
3 sıra tuğla + 1 sıra moloz taş + 3 sıra tuğla + taşlar arası 1 düşey tuğla
3 sıra tuğla + 1 sıra kesme taş + 3 sıra tuğla + 2 şer düşey tuğla
II. Bayezid dönemi İstanbul Zincirlikuyu, Atik Ali Paşa Camii (28 x 13,5 x 3,5 cm.)
Çelebi Mehmet devri Edirne Bedesteni (22,5 - 9,5 x 4, 24,5 - 12,5 x 4, 28,5 x 2,3 - 4,5 cm.)
1394 Bursa Ulubat (Uluâbâd) Köyü Issız Han (42,5 x 28 x 4,5, 42,5 x 15 x 4,5 cm.)
Fâtih dönemi İstanbul Eminönü Kantarcılar Camii (17,6 x 27,6 x 3,8 cm.)
726
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
II. Murad dönemi Bursa II. Murad Türbesi (39 - 40 x 24 - 25 x 3-3,5 cm.)
1585 İstanbul Kazasker İvaz Efendi Camii (22,5 - 22,5 - 30 x 4,5 cm.)
1728 İstanbul Horhor Elhac Süleyman Efendi Sıbyan Mektebi (15 x 2-2,5 cm.)
727
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1703 İstanbul Feyzullah Efendi Medresesi Fatih Millet Kütüphanesi (28,5 - 28 x 28,529 x 3 / 28,5 x
29 x 3 cm.)
2 sıra tuğla + 1 sıra kaba yonu taşı + 2 sıra tuğla + 1 düşey tuğla
728
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
2 sıra tuğla + 1 sıra kesme taş + 2 sıra tuğla + 2 şer düşey tuğla
1447 Edirne Saatli Medrese (31 x 16,5 x 4,5, 26 x 16 x 3,5-4, 26 x 26 x 3,5-4 cm.;
2 sıra tuğla + 1 sıra kaba yonu taşı + 2 sıra tuğla + 2 şer düşey tuğla
2 sıra tuğla + 1 sıra moloz taşı + 2 sıra tuğla + 2 şer düşey tuğla
2 sıra tuğla + 2 sıra moloz taş (veya kaba yonu taşı) + 2 sıra tuğla + şaşırtmalı birer tuğla
2 sıra tuğla + 2 sıra moloz taş + 2 sıra tuğla + 2 şer düşey tuğla
729
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Tuğla ve taş almaşık duvarları gerek tek tek incelediği sebebi mermer ve tabii taş ocaklarının olmamasıdır. An
miz gerekse tiplerine göre ayırıp özetlediğimiz zaman cak Roma mimarisinde tuğla malzeme işçilik olarak bi
görüyoruz ki, almaşık duvar tipleri kronolojik düzene linen ve çok kullanılan bir malzeme idi. Bu sebeple hem
göre değişmemektedir. Aynı tip almaşık duvarlar XIV, tuğlayı hem de taşı kullanan Bizans ustaları bu almaşık
XV ve XVI. yüzyılda da görülmektedir. duvarı geliştirmiş olabilirler.
Buna karşılık aynı almaşık duvar karakteri, diğer tipler Orta Asya’da tuğlayı Selçuklu Devleti’nde ise taş ve
le birlikte aynı yapıda, alt alta, yan yana veya yapının tuğlanın bir arada kullanılmasını tanıyarak öğrenen Os
farklı bölümlerinde, duvarlarında kullanılabilmektedir. manlIlar için her iki malzeme de yabancı değildi. Ancak
Bursa’da küçük boyda ve oldukça kalitesiz taş veren
Osmanlı Devleti kurulup Bursa’nın payitaht yapılması ile Cilimboz deresi taş ocakları vardı. Bu sebeple de Bur
devletin pekişmesi ve gelişmesinin yanında, yerleşik sa’da Orhan, I. Murad ve II. Murad camileri ve diğer
düzene geçişi sağlamak da gerekiyordu. OsmanlIlar küçük camiler, han ve hamamlarda almaşık duvarlar
kale içinde sıkışıp kalmış büyükçe bir kasaba olan Bur- kullanılmıştı.
sa’yı büyük bir şehir haline getirmek için, dini ve idari
yapılar, külliyeler ve çevrelerinde yeni yerleşmeler oluş Bu eserlerin yapılışında, eski Bizans harabelerinden alı
turarak büyük Bursa’yı, Osmanlı Devleti’nin birinci payi nan sütun, sütun başlığı gibi mermer yapı elemanları
tahtını (başşehri) meydana getirmeye çalıştılar. kullanıldığı gibi tuğlaları da kullanılmış olabilir.
İşte bu amaçla Orhan Camii ve Külliyesi, Hudâvendi Hatta BizanslI ustalar yapı ustası olarak tuğla yapımın
gâr, Yıldırım ve Çelebi Mehmed’in Yeşil Külliyesi ve so da da kullanılmış olabilir. Süleymaniye Camii’nin yapımı
nunda da Murâdiye Külliyesi yaptırıldı. Külliyelerin etraf için tutulan masraf defterlerinde yüzlerce Rum ustanın
ve aralarındaki mahallelerde de mescitler, camiler, çeş isimleri var. Ayrıca Dârülhadis Medresesi, Sâlis Medre
meler, mektepler, medrese ve hamamlar gibi şehrin ya sesi gibi yan birim yapılarında almaşık duvar kullanıl
şamı için gerekli birçok küçük büyük bina yapıldı. mıştı. Ancak Süleymaniye bir Bizans yapısı değildir. O,
Osmanlı kültürünün ürünü ve şaheserlerinden biridir.
XIX. yüzyılın sonlarından başlayarak birçok müsteşrik
(Batılı sanat tarihçileri) hatta bizim bazı yazar ve uzma Bunun gibi Bursa eserlerinde, bazı Bizans yapı parça
nımız da bu yapıların bir kısmının eski Bizans kilise ve di larının kullanılmış olması ve BizanslI ustaların çalıştırıl
ğer yapılarında gerekli değişiklik ve ilaveler yapılarak, bir ması Bursa yapılarının Osmanlı kimliğine engel teşkil
kısmının da Bizans ustaları kullanılarak yapıldığını iddia etmez.
ediyordu. Bu düşünceler bize göre çok yanlıştı. Çünkü
hem bilinçli ve yeterli araştırmalar yapılmamış hem de Nitekim, İstanbul’un fethinden sonra kaliteli Bakırköy
peşin fikirli davranılmıştı. Gerçi bu tür iddiada bulunanla küfekisine kavuşunca camiler taşla yapılmaya başlandı.
rın ellerinde iddialarını dayandıracak belge nitelikli mal Ancak hanlar ve bazı hamamlar ile küçük camilerde al
zemeler de yok değildi. Özellikle Orhan, Hudâvendigâr maşık duvar tekniği sürdürülmüştür.
ve Yeşil camilerinde sütun, sütun başlığı, pencere ve ka
pı söve ve lentoları gibi bazı Bizans yapı malzemeleri Hatta Sinan, Süleymaniye Camii yan binalarından baş
kullanılmıştı. Bundan daha da önemlisi Selçuklular hatta ka, Sokullu Türbe ve Dârülkurrâsı, Beşiktaş Sinan Pa
Beylikler dönemi yapılarında kullanılmamış olan ve Bi şa Camii, Balat Ferruh Kethüdâ Camii, Eyüp Zal Mah
zans mimarisinin bir nevi simgesi gibi kabul edilen alma mud Paşa Camii gibi önemli eserleri de almaşık duvar
şık doku Osmanlı yapılarının çoğunda da kullanılmıştı. lı olarak düşündü ve yaptı.
Aslında bu doğaldı. Bu konunun başlangıcında açıkladı Bu davranış çok doğaldı. Hiçbir medeniyet yoktur ki bir
ğımız gibi Bursa’da önemli yapılarda kullanılabilecek ne sonrakini etkilememiş olsun ve kendinden önceki me
mermer ne de tabii taş ocakları vardı. Belki de Roma ve deniyetten etkilenmemiş olsun. Bu, gelişimin doğal ku
Yunan mimarisinde de bu duvar yapısının olmayışının ralıdır. Yoksa kültür gelişmesi diye bir şey olamazdı.
730
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Yine almaşık duvar tiplemelerine dönersek görüyoruz Verdiğimiz tuğlaların ölçüleri bütün itinaya rağmen yine
ki, bir külliyedeki ana bina olan cami kesme taşla kap de hatalı olabilir. Öncelikle aynı ocaktan çıkan tuğlalar
lanırken, ikinci sıradaki yan yapılarda almaşık duvar aynı boyda olmayabiliyor. Sonra çok uzun zaman için
kullanılmıştır. de dış etkilerle aşınma, donma ve başka sebeplerle yıp
ranmalar oluyor; tuğlaların dış kısımlarında çürüme gibi
Ayrıca bir yapı tamamen almaşık duvar ile kaplanmışsa, sebeplerle boyut değişiklikleri olabiliyor. Ayrıca her şe
çoğunlukla ön cephesi ve kubbe kasnakları en kaliteli ye rağmen çeşitli sebeplerle hatalı ölçü alınabiliyor.
malzeme ile yapılmış yan ve arka duvarlar daha ucuz
malzemeyle kaplanmış olabilir. Bir de yapının farklı du Tuğla ve taş almaşık dokularda iki önemli sistem bulun
varlarında değil, aynı duvarın alt ve üst kısımlarında ve maktadır. Bunlar da üç sıralı ve iki sıralı tuğla hatıllı al
ya duvarın başında veya sonunda farklı detaylarla kar maşık duvarlarda ayrıca bir sıralı tuğla hatılların kullanıl
şılaşabiliyoruz. dığı sistemdir ki bu ihmal edilecek kadar azdır.
Ayrıca, aynı yerde birbirinden çok farklı ölçülerde tuğla İlk örneklerde üç sıralı hatıllar çoğunlukta idi ve sayıla
lar görüyoruz. Bunlar bazen belirli bir deseni, motifi el rı ağır basıyordu. Üç sıralı bu sistemler, XIV. yüzyılda
de edebilmek için kesilmiş tuğlalar olup (kesme tuğla) başlamış XVII. yüzyıla kadar azalarak devam etmiştir.
ilginç dekoratif panolar yapabilmek için kullanılmıştır. İki sıralı tuğla hatıllı tipler de XIV. yüzyılda oldukça
seyrekçe olarak başlamış ve yavaş yavaş yoğunlaşa
Bir de farklı boyutta tuğlaların bir arada kullanılması in rak daha sonra çoğalarak XVIII. yüzyıl sonlarına kadar
sana ilk bakışta ters geliyor. Ancak bu da çok doğaldır. kullanılmıştır.
600, 500 ve en genci 250 yaşında olan bu yapılar bir
çok onarım görmüştür. Bu onarımların yüzde kaçının bi Tuğla kalınlıklar açısından ilk eserlerden Alâeddin Camii
linçli olarak yapıldığı söylenebilir. 3.5 cm., Hudâvendigâr 3 cm. iken, İznik Nilüfer Hatun
İmareti 5 cm., Bursa Ulubat Kervansarayı, Bursa Yıldı
Özellikle XX. yüzyılın ikinci yarısında yapılan restoras rım Şifahâanesi, Edirne Yıldırım Camii, Bursa İbn Bez
yonlarda klasik tuğla pişirecek fırın bulunamadığı için zâz Camii (1423) 4 - 4,5 cm. kalınlıkta olmasına karşı
eski yıkıntılardan çıkma tuğlalar kullanılıyordu. Bu tuğla lık, bu tarihten sonra yapılmış eserlerde tuğla kalınlıkla
ların birçoğu kırıktı. Kırık olmayanların da eserin orijinal rı Bursa Yiğit Köhne Camii 3,5 cm. ile 1759 tarihinde
tuğlalarına ne kadar uyduğu şüpheli idi. 1960’lı yılların yapılmış olan Laleli İmareti dahil 3 - 3,5 cm. kalınlıkta bu
başında bu eski tuğlalar da bitti. Sonra çimento ile ya arada Edirne Sarayı mutfakları, Süleymaniye Hamamı,
pılmış imitasyon tuğlalar kullanılmaya başlandı. Zal Mahmud Camii, Kılıç Ali Paşa Medresesi ile Kılıç Ali
Paşa Hamamı 4 cm., Gebze Çoban Mustafa Paşa Ca
Fabrikalara eski ölçülerde yaptırmak imkânsızdı, çün mii, İstanbul Sinan Paşa Camii ve Büyükçekmece Ker
kü en az birkaç milyon tuğla için sipariş alıp kalıp ya vansarayı 4,5 cm. olarak görülüyor. Son olarak ölçülen,
pabiliyorlardı. 1769 tarihli Zeynep Sultan Camii, 1787 tarihli İstanbul
Şebsafâ Camii ve 1774-89 tarihli I. Abdülhamid Medre
Son İstanbul surları restorasyonunda çok tuğla kullanı sesi tuğlaları ise 2,5 - 3 santimetredir.
lacağı için Salihli veya Turgutlu’da tuğla yaptırıldı. An
cak bu tuğlalar delikli olduğu için sadece düz cepheler Görüldüğü gibi Orhan ve Hudâvendigâr dönemi yapıla
de kullanılabiliyor, köşelerde boşa gelen kenardaki de rında 3 - 3,5 cm. kalınlıklar görülürken, Yıldırım döne
likleri horasan harcı ile dolduruluyordu. minde 4,5 - 5 cm. kalınlıklar ölçülüyor. Ondan sonraki
dönemlerde XVIII. yüzyılın ikinci yarısına kadar az sayı
Bu sebeplerle bundan sonra tuğlalı restorasyonları ya daki 4,5 - 5 cm. kalınlığa karşılık 3 - 3,5 cm. hâkim olu
pabilmek için fabrika sistemi ile değil, alaturka ocaklar yor ve XVIII. yüzyılın ikinci yarısında ölçülen üç yapıda
da çeşitli normlarda tuğlalar pişirtip depolamak ve gere 2.5 cm. tespit ediliyor.
ken yerlerde kullanmaktan başka çare yoktur.
731
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
732
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
fethediliyor da bir kısmında kâgir bina tü sıvalıdır. Çantı duvarların da üstü sı
yapılıyor; bunun sebebi ne olabilir? Biz vanmış görünmekte ise de yer yer dö
bu sebebi oraları fethedenlerin itiyatla külmüş durumdadır. Mihrap duvarının iki
rında ve meşreplerindeki farklarda bu başında geçmeli bölümler sıvasız ve net
luyoruz. Birisinin kâgiri, diğerinin ahşa olarak görülmektedir.
bı tercih etmesinde başka sebep göre
Duvarları oluşturan meşe kalaslar, balta
miyoruz. Bu tercih sebebi de Orta As
ya’dan gelen Türkler’in Doğu Türkis kesimi ile düzeltilmiş, 7-10 cm. kalınlı
tan’da bu tarz binalara alışmış olması ğında ve 20-30 cm. genişliğindedir. Boy
ve geldikleri yerlerdeki mimarinin, bura ları 7-10 m. kadar uzunluktadır. Birbirine
da da eşlerini görmek istemeleridir. dik olarak gelen kalaslar, köşelerde ya
Sven Hedin, Asya’nın Kumlan İçinde rım kertme lambalarla birbirlerine üst
isimli eserinde Taklamakan Çölü’nde üste geçirilmiştir.
böyle kocaman kütüklerden yapılmış 6-
Duvarlar harçlı taş temel duvarı üzerine
7 yüzyıllık bina kalıntılarına rastlandığını
söyler.322 Oradan gelenlerden bir kıs değil, yer yer kazık ve toprağa oturtul
mının; buradaki orman bolluğu sayesin muş büyük taşlar üzerine yerleştirilmiş
de o ananeyi yaşatmak istemesi akla tir. İki yandan gelen kalaslar, aynı hiza
yakın gelmektedir. da değil, birbirinden 5-7 cm. yükseklik
farkı ile bindirilmektedir.
Ekrem Hakkı Ayverdi, yukarıda belirle
nen bölgelerde yirmi dört kadar ahşap Geriş Sultan Orhan Camii325
cami ve bir türbe tespit edebildiklerini,
Düzce-Akçakoca yolundan ayrılıp, Yığılca
bunlardan bir kısmının yok olduğunu, bir
kısmının yıkılarak yerine kâgir camiler ve Karadere’ye giden şose üstünde üç
321 Ayverdi 1966:1.120
yapıldığını, ahşap olarak ayakta duran, Orhan Gazi camisi vardır. Bunlardan biri 322 Hedin 1903:183 vd.
si Geriş köyünden ayrılıp, yeni teşkil edil 323 Ayverdi 1966: I. 121
özelliğini kaybetmemiş ve Orhan Gazi 324 Ayverdi 1966:1. 124-126
döneminde yapıldığını belgeleyebildikleri miş (Cuma yanı) köyünün yakınındadır. 325 Ayverdi 1966: I. 128-129
733
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
734
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
O 1 5 ed
Çizim 352: Geriş Köyü Orhan Gazi Camii’nin planı Resim 431 A: Geriş Köyü Orhan Gazi Camii’nin bir köşe bir
Ayverdi 1966: I. Çizim 158 leşmesi, Ayverdi 1966: I. 126, Resim 149
735
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bu caminin çok etkili bir görünüşü vardır. lardır. Bu büyük taşlar köşelere, belli
Duvarları, 10 m. boyunda 14-15 cm. ka aralıklarla toprağa yan yana gömülü
lınlık, 25-30 cm. genişlikte hiç bozulma olarak yerleştirilmektedir. Hazırlanan
dan günümüze erişmiş meşe kalaslar münferit taş, temeller üzerine kaba ha
dan oluşmuştur. Kalaslar balta yonusu- liyle ya da çok az yontularak kütükler
dur ve yarım kertilerek birbirine geçiril yatay konumda olmak üzere üst üste di
miştir. Yatay kuvvetlere karşı koymak zilmektedir. Köşeler kesilerek boğaz
için uçları yeterince dışarıda bırakılmıştır. geçme yöntemiyle birleştirilmektedir.
Ahşap çantı sistemi elbette yalnız cami Üst kat döşemeleri kurulurken 40-50
yapımında kullanılmıyordu. Bolu, Ada cm. ara ile yatay kütük kirişler oluşturul
pazarı çevre köylerinde olduğu gibi, makta ve bu taşıyıcılar üzerine döşeme
özellikle Doğu Karadeniz yöresinde, Ri tahtaları dizilmektedir. Üst kat odaların
ze ve Artvin köylerinde günümüzde de duvarlarını taşıyan kirişler genellikle alt
yaşayan, ahşap çantı duvarlı evler bu kat ahır mekânlarının duvarları üzerine
lunmaktadır. Ancak bu evler elbette Or bindirildiğinden, taşıma sorunu çözüm
han Gazi döneminden kalma değildir. lenmiştir. Ancak “gulluk oda” denen ve
Bunları XVIII-XIX. yüzyıl yapısı olarak sofaya eklenen odaların duvarları daha
düşünebiliriz. kalın kirişlere oturur. Üst kat duvarları
bazı örneklerde yine alt kattaki gibi kaba
Doğu Karadeniz bölgesinde bu tür yığ haliyle kütüklerin yatay olarak üst üste
ma evlere, ahşabın yaygın olduğu iç ke yerleştirilmesiyle kurulur. Diğer bazı ör
simlerde ve genellikle yaylalarda rastla- neklerde ise baltayla yontularak kütük
nabilmektedir. lerden çıkarılan 8-10 cm. kalınlığındaki
tahtalar (kalaslar) yine aynı konumda,
“Yayla ve mezra evleri geçici olarak kul köşeler boğaz geçmeyle birleştirilerek
lanıldığından sürekli yerleşimlerdeki ev duvarlar kurulur. Pencere boşlukları ol
lere oranla daha basittir. Bu evler genel dukça küçük tutulan ve pencereye rast
likle iki katlıdır. Alt katları hayvan barına layan yatay taşıyıcı elemanlar bu kesim
ğı olarak kullanılır. Bu evlerde temel deki düşey taşıyıcılara tutturulmuştur.
yoktur. Yan duvarları oluşturacak olan Kirişleme sistemi üst kat tavanlarında
tomruklar doğrudan sıkıştırılmış toprağa da aynıdır.”327
oturtulur. Köşelerde tomrukların uçları
na yakın açılan kertiklerinin üst üste “Çantı tipi evler alt kat dahil olmak üze
bindirilmesiyle kara boğaz yapılmıştır. re tamamen ahşap yapıdır. Eski örnek
Kapı boşlukları, yatay kütüklerin düşey lerinde çatı örtüsünün bile yarma ah
bir dikmeyle tutturulmasıyla meydana şapla "hartama” yapılmış olduğunu,
getirilir. Çatılar iki eğimli ve yarma ah ama daha sonra alaturka kiremit ile yer
şap malzemesiyle kaplıdır. Döşemeden değiştirdiğini eski ustalar ifade etmekte
çatı üstüne kadar ahşap malzemeyle dirler.”328
kurulan bu evlerin yapımında alet olarak
yalnız balta kullanılmaktadır.”326 İç kesimlerdeki yerleşmeler kıyı kesi
mindeki gibi dağınıklık göstermezler.
“Batı Karadeniz evlerinin en otantik ola Köyler birbirlerine çok yakın ev ve ek
326 Sözen-Eruzun 1992:106-110
nı çantı olduğuna göre yapı sistemi ba lentilerinin meydana getirdiği yerleşme
327 Sözen-Eruzun 1992:140-142 kımından da bu özellik geçerlidir. Çantı gruplarından oluşmaktadır. Bütün evle
328 Sözen-Eruzun 1992:139 evlerin temelleri genelde münferit taş rin bir arada olduğu köyler (Çağköy-
736
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
737
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 353 A:
A-A tesM Alt kat ahşap
çantı duvar
rölim;: oümjük »niKiııı wn sistemindedir
Resim 432:
Doğu
Karadeniz
Çağlayan /
Fındıklı’da
bir serender,
ahşap dolma
düzeni
Sözen-Eruzun
1992:134
Çantı yığma duvarlar Doğu Karadeniz bölgesinde, ev Serenderlerdeki ürünlerin ikinci bir düşmanı da fareler
lerden başka, ayrılmaz parçaları olan serenderlerin ya ve benzeri zararlı hayvanlardır. Bu sebeple de seren-
pımında kullanılmıştır. Çantı evler ve daha sonra açıkla derler farelerin tırmanamayacağı tipte dikmeler üzerine
yacağımız çatma (ahşap karkas) sistemle yapılmış ev yapılmaktadır. Serenderler de bütün çantı yapılarda ol
lerde oturan insanlar çoğunlukla ziraatla uğraşan kişiler duğu gibi yöresine göre, meşe, kestane ve sedir gibi
olduğu gibi, ürünlerini genellikle kendileri tüketirler. Bu sert ve dayanıklı ağaçlardan yapılmalıdır.
nedenle uzun zaman depolayıp saklamak zorundadır
lar. Yörenin doğal şartları, özellikle çok rutubet olduğun Serenderlerin plan şemaları kare ya da dikdörtgendir.
dan kullanılacak depolar da özellikli olmak zorundadır. Direk ve kirişlere ek yapılamadığından ölçüler, ahşabın
İşte bu depolara da serender denilmektedir. olanakları içinde değişebilir çoğunlukla direk sayısına
göre ölçülerde bir standartlaşma vardır.
738
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Moloz taş duvarda yapılmış temel du Taraba, 4-7 cm. kalınlığında ve 25-40
varları veya köşelerde, belirli aralıklarla cm. genişliğindeki tahtaların üst üste di
toprağa yarı yarıya gömülü münferit zilmesiyle kurulur. Köşelerin boğaz geç
taşlar üzerine, köşeleri yarım geçmey meyle birleştirilerek yapıldığı yığma ah
le birleşen taban ağaçları konur. Dirsek şap duvarda en önemli sorun, ızgara
diye yorumlanan payandalarla birlikte sistemi için boşluğun hazırlanmasıdır.
köşe direkleri yerleştirilir. Burada en Bunun için ahşap yığma elemanlar (tah-
önemli sorun, nemini tam olarak bırak talar-kalaslar) belirli yerlerde kiniş açıl
mamış olan ahşap malzemenin za mış rendeli dikmelerle bitirildikten son
manla kuruyup çalışması sonucu geç ra, düşey olarak 1 cm. kadar arayla yan
melerdeki boşalmaların önlenmesidir. yana dizilen daha dar kesitli tahtalarla
Bu sebeple dirsekler normal boyların havalandırma ızgaraları yapılır.330
dan uzun alınır. Dirseklerin, geçme yu
valarına tam olarak oturmalarına kar Serenderlerin çatıları genellikle dört
şın, direklerin 1-1,5 cm. kadar yüksek omuzlu, kırma çatılı olarak yapılmış baş
te kalmasıyla oluşan aralık ahşap ka langıçta yarma ahşap hartama ile örtül
malarla beslenir. Aynı yükselti orta di müş ve zamanla alaturka kiremide dö
reklerde de yapılır. Ahşap malzeme ne nüşmüştür.
mini kaybettikçe yapıda oturmalar baş
lar. Yapım sırasında direk altlarına ko Karadeniz bölgesinde ikinci bir ahşap
nan kamalar zaman zaman alınarak sistemi daha vardır. Çatma (ahşap, ka
geçmelerine iyice oturmaları sağlanır. las sistemi) denilen bu tür yapılaşma
Detayların sağlıklı olması için dikey bundan sonraki bahiste ve sırasında an
destek ve taban ağaçlarının titizlikle iş latılacaktır.
lenmiş olması gerekmektedir. Direkler
deki düşeylik bozuk olursa yapı sistemi IV.2.1.2.2. AHŞAP KARKAS DUVAR
dengesini kaybedebilir. LAR
739
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Evler bir, çoğunlukla da iki ve üç katlı lan bodrum duvarları (yüksek subasman
olarak yapılıyordu. Bu evlerin zemin ka şeklinde) kâgir oluyor ve bu bodrumlara
tı duvarları yine çoğunlukla kâgirdir. İki pencere açılarak aydınlatılıyordu.
katlı birçok evin üst kat duvarlarının bir
kısmı da yine kâgir olarak yapılmıştır. Ahşap karkas duvarlarda, XVIII. yüzyılın
ikinci yarısına hatta XIX. yüzyıla kadar,
XIX. yüzyılın özellikle ikinci yarısından çeşitli malzeme ve farklı tekniklerle dol
sonra zemin katlar da ahşap karkas ola gu yapılarak XIX. yüzyıldan itibaren ço
rak yapılmaya başlanmıştır. Ancak bu ğunlukla bağdâdî ve ahşap kaplama
dönemde özellikle İstanbul’daki bir kısım kullanılmıştır.
evlerin zemin katlarının altında oluşturu
Ahşap karkas dolgu duvar sistemini dolgu ve kaplama malzemelerine göre şöyle sıra
layabiliriz:
Selçuklular döneminden kalma hiçbir ev tarihini bildiğimiz ikinci en eski (1644) Os
bilmiyoruz. Tanıdığımız tek ev kesme manlI evi olan Mudanya Halil Ağa Evi’nin
taş duvarlı olan Kayseri’deki Haydar tuğla dolgulu ahşap karkas duvarlarında
Bey Köşkü’dür. O da Osmanlı devri ev ki pencerelere örnek teşkil etmiştir.
lerine öncü olmaktan çok medrese gö
rünümüne sahiptir. Bu karaktere uygun Bursa ve Mudan
ya’daki evler sıraları gelince açıklanacak
Haydar Bey Köşkü’nden sonra bildiği tır. Bu evlerin XVII. yüzyılın 2 ve 3. çey
miz en eski ev ise Yıldırım Bayezid za reklerine tarihlenebileceği kanaatindeyiz.
manında, Bursa’daki Somuncu Baba
Evi’dir (XIV. yüzyılın son çeyreği). Bu evlerin köşe ve ara dikmelerinin ke
sitleri 1 8 x 1 8 cm. gibi büyükçe olurken
740
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
pencerelerin alt ve üst başlıkları hizala XVII. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış
rında yer alan yatay kuşaklar 6 x 1 2 cm. olan altı önemli örneğini sunacağımız ev
kadar olup alt pencerelerin yan söveleri ler “Ahşap Karkas Duvarlarda Tuğla Dol
niteliğindeki dikmeler iki yatay kuşağa gu” olarak isimlendirdiğimiz bu bölümde,
bağlanmaktadır. Bu dikmeler yukarıdaki kısaca özetlediğimiz ahşap karkas ve
tepe pencerelerin iki yanından da de pencere düzenlemesi ve çıkmaların dö
vam eder. Bazen da araları biraz daha
şeme kirişlerinin 25-30 cm. kadar uzantı
açıktır. Ayrıca tepe pencereleri alt hiza
sı şeklinde olduğu, eliböğründelerin he
sında ve gerekli başka yerlerde yatay
nüz .görülmediği dönemdeki evleri 1.
kuşaklar kullanılmaktadır.
grup duvarlı evler olarak kabul ediyoruz.
Bu şekilde düzenlenen ahşap karkas
XVIII. yüzyıl evlerinde ise eliböğründe
duvarlarda oluşan kare, dikdörtgen ve
lerin kullanılarak daha görkemli çıkma
üçgen şeklindeki boşluk kutuları içleri
derzli tuğla duvarlarla doldurulur. ların yapıldığı, ahşap karkas dokuda,
pencerelerin boyutlarında değişiklik gö
Bu duvarlardaki tuğla dokusu çoğunluk rülmesi de üçlü pencere düzenine geçil
la yatay istif düzenindedir. Evden eve mesi ve aralarının sıklaşması sebebiyle
değişse de, çatal (yaba) motifi, verev is dikmelerin de daha sıklaştığı, iki baştaki
tif, iki yönlü verev istif, merdiven istifi,
çaprazlarla daha sakin düzenlemelerin
servi ve güneş kuşu motifleri gibi görün
görüldüğü dönemdeki evleri 2. grup du
tüyü zenginleştiren dekoratif şekiller de
varlı evler olarak düşünüyoruz.
çok yoğun olmayan düzeyde görülmek
tedir. Ahşap kutular içinde bulunan de Birinci tanıma uyan evlerimizi tanıdıktan
koratif tuğla duvarcıklardaki tuğlaların sonra ikinci şekle geçmek doğru olacaktır.
arası beyaz kireç harçla derzlenmiştir.
Mudanya Halil Ağa Evi (XVII. yüzyıl)
Zemin katın bitiminde kâgir duvarlar üzer
lerine çifte hatıl yerleştirilir, zemin katın Bahçe içindeki bu evin üst katı, önde yarı
avluya bakan açık cephelerindeki ahşap açık bir sofa, geride ortada eyvan, sağda
dikmelerin üstünde yer alan yastıkların solda iki odadan oluşur. Sofanın iki yan
üzerinde, hatılların devamı olan ahşap ki
yüzü ve ön cephenin iki yan tarafı, oda hi
riş bulunur. Bu hatıl ve kirişlerin üzerine
zalarına kadar, tuğla dolgulu, ahşap kar
kat döşemesini taşıyan kirişlemeler gelir.
kas duvarla (ikişer pencereli) kapalı, ey
Bu kirişlerin üzerine ise üst kat duvarları
vanın karşısındaki orta bölüm ise açıktır.
nı taşıyacak taban hatılları yerleştirilir.
çatıyı taşıyacak olan üst tabanlar gelir. bölümdeki tavanı korunmuştur. Sofanın
iç taraftan, orta boşluğun yanındaki
Alt pencere ile tepe penceresi arasında (merdiven başında) pencerenin kitabe
ki mesafe 70 - 80 cm. kadar olmaktadır. aynasında,
Alt pencerelerin genişliği 80 cm. kadar
ken, tepe pencereleri 57,5 - 60 cm. ge Seyredüp hâfız dedi tarihin
nişliktedir. Tepe pencerelerin iki yanı Bârekellâh kasr-ı zîbâyı dilküşâ
tuğla yığma söve şeklinde yükselir ve tarih yazısı bulunmaktadır.332 Tarih
üstte tuğla sivri kemer şeklinde birleşir. 1054’tür (1644). 332 Tayla 1978: 63 / 342. 2-12
741
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kitabeyi okuyan Kâzım Baykal’ı saygı ile anıyoruz. Bu lerde görülebileceği gibi, ön yüzün bir yanı dışında bir
kitâbe ile Halil Ağa Evi’ni yazılı tarihi olan ilk ahşap ev hayli kötü onarım geçirmiştir. Buna karşılık planı ve
olarak tespit etmek şansımız olmuştur. tavanları çok harap olmasına rağmen günümüze ge
lebilmiştir.
Ahşap karkas tuğla dolgulu evlere ait 1. dönem olarak
tarif ettiğimiz ve esaslarını belirlediğimiz Bursa Murâdi Sedad Hakkı Eldem hocamızın 1940’lı yıllarda inceleyip
ye’deki Müze Ev, 1940Tı yıllarda restore edilirken bir öl fotoğraflarını çektiği evin bugün tamamen sıvalı olan
çüde duvar dokusunda kayıplar olmuşsa da ana hatları ile sağ bölümünün duvarlarını harap da olsa tanıma şansı
doku karakterini koruyabilmiştir. Halil Ağa Evi ise resim mız olmuştur.
Çizim 354:
Mudanya
Halil Ağa
Evi’nin
3 ahşap karkas
arası tuğla
dolgu sistemi
,3 (ODTÜ
^ Fotogrometri
7k arşivi)
Resim 433 A:
Mudanya
Halil Ağa
Evi’nin duvar
dokusundan
Resim 433: Mudanya Halil Ağa Evi (1984) ayrıntı (1984)
742
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Murâdiye Evi’nin planı, Halil Ağa Evi’nin Bahçe cephesinde sofanın seki önü ve
planının çok benzeridir. Bahçeye bakan iki yan duvarı hariç ön cephesi tama
açık sofa ve eyvanın karşısındaki kısım men açıktır. Dikmeler burada oldukça
açık iki yan pencereli ahşap karkas ara eşit aralarla yerleştirilmiştir ve alt üst
sı tuğla duvarlı iken, Murâdiye Evi’nde dikmeler aynı akstadırlar.
yalnız sol taraf duvarlıdır. Bu duvarın ar
kasındaki sofa kısmı ise seki halindedir. Restorasyon sonrası tuğla dolgu işçili
ğinde, her iki istikamette yükselen mer
Evin, alt kat duvarları hatıllı moloz taş diven düzeni bütün yüzeyde ve başka
duvar olarak örülmüş ayrıca 2,5-3 m. bir motif kullanılmadan uygulanmıştır.
ara ile 15x15 cm. ve daha büyük kesitli Bu doku insanın gözünü yoruyor. Hem
düşey dikmeler gömülmüştür. Bu dik Sedad Hakkı Eldem’in Türk Evi isimli
meler subasman hatılı üzerine oturmak eserinde333 hem de Leman Tomsu’nun
ta ve üstte, kat hatılları dikmelere otur Bursa Evleri kitabında334 Murâdiye
maktadır. Bahçe cephesinde ise, ahşap Evi’nin restorasyon öncesi resimlerinde
dikmeler zemin üzerine yerleştirilmiş taş yüzey sıvalıdır ve tuğla doku görüleme
tabanlara oturmaktadır. mektedir. O restorasyonda kontrol ami
ri, hocamız Ali Saim Ülgen’di. Ancak gö
Üst katta, yol cephesi dikmeleri, duvar rev alanı Siirt’ten, Bursa dahil bütün
hatıllarına oturan kirişlerin üzerinde olan Anadolu idi. Bu düzenleme de onun
taban hatıllarına oturmaktadır. Ancak Bursa’ya gelemediği bir dönemde yapıl
dikmeler alttaki kâgir duvara gömülü ah mıştır diye düşünüyoruz. Belki de görü
şap dikmelerin üzerinde olmayıp, farklı şümüz yanlıştır.
aralıklarla düzenlenmiştir. Kalın dikme
ler iki başta 3 m. ve arada ise ikişer m. Tepe pencereleri de restorasyon öncesi
aralarla yerleştirilirken, bunların arala fotoğraflarda görüldüğü gibi tuğla ke
rındaki daha ince dikmeler, pencerelerin merle bağlanmıştır.
iki başlarındaki görevlerini yapmak, tuğ
la örgüler ve daha dar kutular oluştur Sedad Hakkı Eldem’in restitüsyon çalış
mak için, pencere başlarında 1 m., diğer masında yer alan, eyvanın yol yüzünde
aralarda 0,50-0,80 cm. aralıkla yerleşti ki çıkma tasarısına katılamıyoruz. Res
rilmiştir. Duvarın iki başında, altta iç di torasyon öncesi fotoğrafında, eyvanın 333 Eldem 1984: I. 102-103
rekten, üstte köşe dikmesine ulaşan, ortadaki iki penceresinin alt kısmındaki 334 Tomsu 1950: 146-147
743
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
kiriş başları görüntüsünün çıkma düşüncesini çağrıştır fotoğraflarda, çıkmalar eliböğründe ile taşınırken, ön
dığı doğrudur. Ancak bilindiği gibi Türk evi mimarisinde cephedeki çıkmada, Ankara çıkmalarını hatırlatan dü
XIX. yüzyıla kadar açık çıkmaya pek rastlanılmaz. Ayrı zenlemeyi Sedad Hakkı Eldem hocamızla tartışama
ca evin yan yoldaki üçgen çıkmalarda, hem Sedad Hak maktan üzgünüz. Diğer taraftan eyvanın penceresi üst
kı Eldem’in, hem de Leman Tomsu’nun kitaplarındaki başlık üzerinin duvarsız oluşunu da anlayamadık.
Çizim 355: Bursa Murâdiye Camii’nin karşısındaki XVII. yüzyıl evi planı, Eldem 1984:1. 100
Resim 434: Bursa Murâdiye XVII. yüzyıl evinin (müze) resto- Resim 434 A: Bursa Murâdiye XVII. yüzyıl evinin restorasyon
rasyon öncesi (Ali Saim Ülgen’den alındı, 1943) sonrası (2002)
744
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Halil Ağa Evi’ne 40-50 m. mesafede ikinci XVII. yüzyıl Tuğla doku oldukça sade olarak yer yer sağa ve sola
evi Kenan Doğruöz Evi’dir. Bu evin Halil Ağa Evi’nden kaydırılarak yükselen, yatay istif şeritler oluşturmuştur.
tek farkı, planda sofanın gerisindeki iki odanın arasında Bazı yerlerde alt sıradaki tuğlanın üstü ile üst sıradaki
eyvan olmamasıdır. tuğlanın altına nokta şeklinde kare tuğla parçaları kona
rak merdiven şekilleri oluşturulmuş ve biraz daha renk
Kenan Doğruöz Evi’nde, ahşap karkas tuğla dolgulu lendirilmiştir.
duvar tekniği olarak farklılıklarına göre gruplandırdığı
mız sistemde ilk sınıf için başta belirlediğimiz vasıfların Bahçe cephesindeki iki kat dikmeleri aynı aks üzerinde
en önemlileri bulunmaktadır. Daha önemsiz iki detay da ki zemin, ara kiriş ile üst katın dikmeleri aynı aks üzeri
uymamaktadır. Ancak bu eksikler veya farklı uygulama ne getirilerek düzen oluşturulmuştur. Üst katta da dik
lar, bu evi başka bir grupta değerlendirmeyi gerektirme melerin geniş yastıkları bulunmaktadır. Alt pencerelerin,
mektedir. alt ve üst boşlukları hizasında hatıllar ve hatıllar arasın
da pencerelerin iki yanında dikmeler uygulanmıştır. Alt
Bu tür değerlendirmeleri ileride tekrar yapacağız. Zira üst pencere genişlikleri zamanının normlarına uygun
özellikle ev mimarileri “anonim mimari” olarak, ustaların dur. Buna karşılık, bahçe cephesinde alt pencereler ile
daha rahat uygulamalar yaptıkları bir alandır. Dini ve tepe pencerelerinin aralarındaki 70-80 santimetrelik dü
resmi mimariler gibi devirlerinin önde gelen mimarlarının şey mesafe yok olmuş, tepe penceresi, altındaki pence
daha disiplinli çalışmalarından elbette farklı olacaktır. renin üst başlığının üstüne oturmuştur. Ayrıca tepe pen
cerelerin iki yanındaki tuğla yığma söveler ve üstteki
Kenan Doğruöz Evi’nin ahşap karkas sisteminde, gerek tuğla kemerde daha sonraki 2. grup evlerde göreceği
yol (dış giriş) cephesi, gerekse bahçe cephesindeki ka miz gibi tepe pencereleri, dikdörtgen ahşap çerçeve
lın kesitli ahşap dikmeler çok muntazam bir sistemle içinde üretilmiş, yanları ve üstteki kemer kısmı sıvana
düzenlenmiştir. Hem ön cephede hem bahçe cephesin rak, üstüne tuğla kemer ve yığma söveler boya ile na
de, köşelerde çaprazlar uygulanmıştır. Giriş cephesin kış olarak işlenmiştir.
de iki odanın birleşik ara duvarında üstte birleşen çap
razlar bulunmaktadır.
Çizim 356:
Mudanya
Kenan
Doğruöz
Evi’nin üst
kat plan ve
yol cephesi
Eldem 1984:
I. 90
745
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Halil Ağa Evi, Kenan Doğruöz Evi ve bu cerelerin altındaki ve üstündeki boşluk
ev adeta bir eşkenar üçgenin köşelerin lar hizasında yer alan hatıllar da üst kat
de bulunmaktadırlar-335 Ev, bodrum ve cephesini üçe bölüyor. Üst katta çapraz
üst kat olarak iki katlıdır. Ancak müstakil yok. Buna karşılık alt katta çaprazlar var
olarak tam bir ev programı bulunmamak ve araları moloz taş dolguludur.
tadır. Sedad Hakkı Eldem’in planında her
ne kadar bir koridor arkasında pasa ta Dikmeler üstlerindeki kat tabanlarını
vanlı iki oda ve önde iki bölümlü eyvan yastıklarla taşıyorlar. Pencerelerin iki
görülüyorsa da bu plan evin son durumu yanlarında pencereleri sınırlayan düşey
nu gösteriyor. Ne yazık ki bunlar yıkılmış ince dikmeler bulunuyor. Alt pencere ve
ve ne ilginç tavanlarından ne de başka tepe pencere arasında 60-70 cm. aralık
elemanlarından bir şey kalmamıştır. var ve tepe pencerenin altında özel ya
tay hatıl oluşturulmuştur.
Pasalı tavanda bulunan bir delikten flaş
la çektiğimiz resimde, 1 m. kadar üstte Tepe pencerenin genişliği, alt pencere
orijinal tavanın durduğunu gördük. Da ye göre uygun darlıkta ve tepe pencere
ha sonra tavanın bütününü çekme şan lerin etrafı sıvalı olduğu için pencere
sımız oldu. Yaptığımız restitüsyon planı yanlarının ve sivri kemerlerin tuğla ile
na göre, koridor ve arka iki oda beraber mi, yoksa Kenan Doğruöz Evi’ndeki gibi
ce büyük bir oda oluşturuyorlar. Ön ta ahşap ile mi oluşturulmuş olduğu anla
rafta merdivenin asıl yerinin olduğu sofa şılmıyor.
ve bir eyvan bulunmaktadır.
Üst kattaki ahşap karkas arasındaki tuğ
Bu sebeple bu yapının bir konağın se la doku ile pencere alt taban altındaki
lamlığı olabileceğini düşünüyoruz. Ön yatay dikdörtgenlerde iç içe yaba motif
cephede zemin kat ve üst kat arasında lerini görüyoruz. Üstteki düşey dikdört
ki çift tabanlı sistemin altında ve üst ta genlerde ise sağa ve sola yükselen
rafındaki büyük kesitli dikmeler aynı aks merdiven motifi ve iki pencere arasında
üzerinde yükseliyor ve cepheyi oldukça servi motifi bulunmaktadır.
yakın aralıklarla dörde bölüyor. Alt pen
Resim 436:
Mudanya
Karpuzoğulları
335 Bu ev, Eldem 1984: I. 88- Evi (1984),
90’da Mudanya Haşan Ağa Evi yıkılarak yok
olarak tanıtılmıştır. edildi
748
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
749
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Pek de uygun olmayan bir arsa üzerinde yapılmış olan Ancak, tepe pencerelerin dikdörtgen ahşap çerçevesi ile
ev, eliböğründeli çıkmalar sayesinde düzgün bir başo- belirgin olması ve kemerlerinin tuğla yerine sıva üzerine
daya sahip olabilmiştir. Ancak evin bütünü ile Türk evi kalem işi boyama şeklinde düzenlenmişe benzemesi,
planına sahip olduğu söylenemez. ikinci grubun öncülerinden olduğunu düşündürüyor.
Yok edilmeden görmek şansımız olmayan bu evin eli Evimiz bu özelliklere göre kesin olarak XVII. yüzyıl ya
mizde Sedad Hakkı Eldem’in kitabına aldığı başoda ba pısı olarak kabul edilmekle beraber, yalnız Murâdiye
casının bulunduğu duvarın dış yüzünün fotoğrafı ve res- Evi’nde gördüğümüz cılız eliböğründeli çıkma düzeni
titüsyon çalışmaları var. nin burada coşkulu şekilde kullanılmış olması ve yine
eliböğründe ile taşınan görkemli baca çıkıntısının belki
Bu resim ve restitüsyon çalışmaları evin, açıklamaya ça de örneğinin ilk veya ilklerinden olması, bize evin XVIII.
lıştığımız grubun içinde olduğunu göstermeye yeterlidir. yüzyıl başlarına ait olabileceğini gösteriyor. Bu sebep
Seyrek aralıklı büyük kesitli dikmeler, alttaki pencerelerin le evimizin XVII. yüzyılın ikinci çeyreğine tarihleneme-
alt ve üst boşluklarını devam ettiren yatay hatıl kuşakları, se de üçüncü veya dördüncü çeyreği yapısı olduğunu
sağlam ve sade çaprazlar, pencerelerin iki yanından yük savunabiliriz.
selen daha ince kesitli dikmeler ve yatay istifli kireç harç
lı tuğla dolgular, aradığımız bulgulardır. Tepe pencerelerin
iki yanındaki tuğla yığma söveler de bu tanıma uygundur.
Çizim 358: Bursa Çarşı İçi Elmalık caddesi XVII. yüzyıl evi üst Çizim 358 A: Bursa Çarşı İçi Elmalık caddesi XVII. yüzyıl evi
kat planı ve cephesi, Eldem 1984:1. 119 nin cepheden görünüşü, Eldem 1984: I. 118
750
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 437 Bursa Çarşı İçi Elmalık caddesindeki ev, Eldem 1984: I. 118
Plan olarak geleneksel ev şemasına uymasa da, odala Başoda ve kapı yanındaki küçük odanın çıkmaları basit
rın iç düzenlemesi, karakteristik saçakları ve dış duvar eliböğründelerle taşınıyor.
dokularına bakarak, yorumlamaya çalıştığımız yüzyılın
evlerinden biri ile karşılaştığımızı anlıyoruz. Tepe pencereleri, kerpiç tuğlalarla örülmüş olduğu için
pencere boyut ve şekillerini görebilmiş değiliz. Ancak
Evin sofa ve solundaki küçük odanın avlu duvarı hariç Sedad Hakkı Eldem hocamızın Bursa evleri üzerindeki
bütün zemin kat duvarları hatıllı moloz duvar olarak ya çalışmalarını 1945’ten önceki yıllarda yaptığını biliyoruz.
pılmıştır. Bu duvar avluyu da aynı yükseklikte kuşatır. Bu evi tetkik ederken pencerelerin durumunu gördüğü
Bu avlu duvarının üstü alaturka kiremitle örtülmüştür. nü ve restitüsyon cephelerinde oldukça net çizimler
Üst katta sofanın arkasındaki dış duvar kâgir, diğer du yaptığını düşünüyoruz. Buna göre tepe pencerelerin
varlar ahşap karkas arası tuğla dolgu türündedir. boyutlarının XVII. yüzyıl normlarına uygun ancak, yığma
sıva ve tuğla kemerlerinin sıva üzerine nakışla yapılmış
Duvarların ana taşıyıcıları olan kalın kesitli dikmeler, kâ olduğunu zannediyoruz.
gir duvarların üzerindeki tabanlara yaklaşık olarak 1,5-
2 m. aralıkla oturmaktadır. Bu dikmeler, pencerelerin bir Tuğla dolguları tepe pencereleri hizasına kadar yatay
yanını sınırlarken, diğer yanında da, daha ince kesitli istif düz örgü şeklindedir. Buna karşılık tepe pencerele
dikmeler bulunuyor. Özellikle başodanın bahçeye ve ri arasında ortadaki yatay kuşağın altında ve üstünde si
yola bakan iki duvarında üçer pencere olduğu için dik metrik geometrik bir motif uygulanmış üst kısımda ise
meler arası oldukça sıklaşmaktadır. bodur serviler görülüyor. Yol tarafındaki çıkmadaki pen
cere aralarında, daha boylu iki servi motifi işlenmiştir.
Normal pencerelerin alt ve üst başlıkları hizasındaki ku
şaklama hatılları pencereli cephelerde devam ediyor. Bu tariflerde de görüleceği gibi çıkmalar, sıklaşmış dik
Bu cephelerde çaprazlar, kendi dikme aralarında ve meler ve boyalı kemerler XVIII. yüzyılı çağrıştırıyorsa
pencere üst hizalarına yükseliyor. Penceresiz olan arka da evimiz yine de XVII. yüzyılın ikinci yarısı görüntüsü
duvarda dikmeler daha aralıklı, çaprazlar daha yüksektir. veriyor.
751
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
4.... ? ? .j 5 f .1._â..... I
Çizim 359:
Bursa
Aynalı Camii
karşısındaki
Sarı sokakta
XVII. yüzyıl
evinin plan,
iki cephesi
Eldem 1984:
I. 128,129
Resim 438:
Bursa
Aynalı Camii
karşısındaki
Sarı sokakta
XVII. yüzyıl
evi
(1980)
752
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Buraya kadar açıkladığımız XVII. yüzyıl bebiyle Sedad Hakkı Eldem’den derle
evlerinden dördünün yani Halil Ağa Evi, diğimiz restitüsyon projesi ve fotoğrafla
Murâdiye Evi, Kenan Doğruöz Evi ve rı ile sunacağız.
Karpuzoğlu Evi’nin XVII. yüzyılın ikinci
çeyreği yapımı olduğunu söylüyoruz. Bursa Şeyh Hamid Mahallesindeki
Bunun önemli sebeplerinden biri, elbet Ev (Lale devri)
te duvar yapı sisteminde çok müşterek
özelliklerin olmasıdır. Ancak bize göre Bursa’da Maksem ile Pınarbaşı’nı bağla
kanımızı güçlendiren en önemli özellik yan caddenin güneyinde yükselen Şeyh
tavanlarının, bir elden çıkmış gibi birbiri Hamid mahallesindeki ev bize yeni bir
nin adeta aynısı olmasıdır. Tavanların çağın açılışını simgeliyor: Lale devri.
hem çıta desenleri, hem renkleri, hem
de bordür desenleri birbirine son derece Ahşap karkas duvarların buraya kadar
benzemektedir. Bunlardan yalnız Murâ- anlattığımız hemen bütün özelliklerine
diye’deki evin çıtalarının altın varaklı ol sahip olan evde yeni bir coşku görüyo
ması ayrıcalık gösterir. ruz. Yukarıda, çarşı içindeki evde anlattı
ğımız çok hareketli çıkmalar ve ilginç çık
Yalnız bilmediğimiz bir şey bu evlerin malı bacayı burada daha heyecanlı bir
en eskisinin yapılış tarihini bildiğimiz düzenle kullanmışlar. Tuğla dolgular ise
Halil Ağa Evi olup olmadığıdır? Yoksa çok daha coşkulu, belki de biraz yorucu
diğer üçü veya bunlardan birisimi daha bir gayretle kullanılmış. Bursa evlerinde
eskidir? ki almaşık duvarların tuğla hatıllarında ve
mimarilerinde gördüğümüz bütün ilginç
Bu evlerden Karpuzoğlu Evi,336 ne ya motifler bir arada, yan yana, üst üste uy
zık ki artık yoktur. Mudanya’daki Ke gulanmıştır. Sedad Hakkı Eldem’in re
nan Doğruöz ve Halil Ağa evlerine de simlerinde büyük filgözlü dışlık pencere
sahip çıkılmazsa kısa bir süre sonra lerini de görüyoruz. 1960’lı senelerde
yok olacaklar. bütün tepe pencereleri doldurulup sıvan
mıştı. Alt pencereler ise duruyordu.
Bu dört evin tavanlarını, tavanlar bah 1980’!i yılların başında ise, hem ovaya
sinde elbette ele alacağız. Bursa’daki bakan hem de yamaç tarafındaki bu
XVII. yüzyıl yapısı evlerden bilinenlerin pencereler de sökülüp, yerlerine geniş
yalnız isimlerini saymakla yetineceğiz: asri pencereler yerleştirilmişti. Doğu ta
rafında olan yokuş cephesi ise bir yere
Halıcı İzzet Evi, Hacılar Camii Meşruta bakmadığı, kimsenin de evin içini gözet-
Evi, Bitli Ev ve Namazgâh Evi. Yalnız leyemeyeceği bir konumda olduğundan
Hacılar Camii bir hayli değişikliğe uğra pencereler bozulmamış durumdadır.
mış, orijinal bölümü çok harap olsa da
günümüzde de yaşamaktadır. Bunun 1960, 1970’li yıllarda birkaç kere kapıyı
sebebi ise şahıs malı değil Vakıflar Ge çaldığımızda “Beyim evde yok” cevabı
nel Müdürlüğü’ne bağlı bir caminin per ile içeri alınmamıştık. Sonunda kız öğ
sonel konut evi oluşudur. rencilerle bir Bursa gezisinde eve girme
şansına eriştik. Çabamız boşa gitme 333 “Karpuzoğlu Evi ne yazık ki
İlk grupta açıkladığımız evlerden, Bursa mişti. Başodada lale devrinin coşkulu tescilli olmasına rağmen yıkıldı.
Bu kötü akibet, önce Halil Ağa
çarşı içindeki ev de ne yazık ki yıkılanlar süslemeleri, karakteristik vazolu pano
Evi’ni, kısa bir müddet sonra da
arasına karışmıştır. Son grupta bulunan ları ve devrinin bir nevi simgesi de ol Kenan Doğruöz Evi’ni bekliyor"
Halıcı İzzet Evi’ni çok özel mimarisi se muş tepe pencereleri ile karşılaşmıştık. (Hüsrev Tayla)
753
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Asjl şaştığımız, o zamanlar yakışıklılığının en görkemli Lale devri, Osmanlı Devleti’nin siyasi yaşamı ile ilgili bir
dönemini yaşayan hocamızın, 1943-44 senelerinde bu devir olmaktan çok, kültür hayatına coşkulu, renkli bir
gün bize fotoğraflarını ve rölövelerini hediye ettiği evle yaşam getiren, kısa fakat iz bırakmış bir dönemdir.
re girip çalışabilmiş olmasıdır. Ayrıca hocamızın öyle
pek alçak gönüllü, konuşkan, tanımadıkları ile samimi Lale devri, bir açıdan II. Mustafa’yı tahttan indirip III. Ah-
olan sempatik davranan bir mizaca sahip olmadığını med’i padişah yapan 1703’teki kanlı bir ihtilalle başlayıp,
kendisini yakından tanıyanlar hep bilirdik. Böylece 1730’da Patrona Halil İhtilâli ve padişahın tahttan indiril
XVIII. yüzyıla erişmiş oluyoruz. mesiyle (2 Ekim 1730) son bulan dönem olarak kabul
edilirken, bir başka bakışa göre Nevşehirli Damad İbrâ
him Paşa’nın sadrazam olduğu 1718’de başlamaktadır.
Çizim 360: Bursa Şeyh Hamid mahallesindeki ev (XVIII. yüz Resim 439: Şeyh Hamid Camii mahallesindeki ev (XVIII. yüz
yıl) Eldem 1984: I. 110 yıl başları, lale devri) (1975)
754
G eleneksel T ürk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
Çizim 360 A: Bursa Şeyh Hamid mahallesindeki ev, Eldem 1984: I. 110
7 55
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bu ev Bursa’da geleneksel evlerin kıyımından kurtulabi Bir yapıyı incelerken bütün bu düşüncelerle karşı karşı
len beş altı evden birisidir. Aslında şahıs mülkiyetinde ya geliyoruz. Ancak bir belgeye sahip olunmadıkça bu
olan bu ev belki de kısa bir zaman sonra yok olacaktır. nun doğru olduğunu söylemek mümkün değildir.
Murâdiye’nin yamaç bölümünde olan ev iki katlı, çok harap Aslında, dini ve abidevi yapılarda dahi, zamanının yaşa
bir haldedir ve sahipleri de oldukça yoksul bir ailedir. Bele yan mimari üslubuna ve gelişmelerine uygun uygula
diye aslında sit bölgesinde olmasına rağmen, 5-6 m. ge malar arasında farklı ve sürpriz eserler de meydana
nişlikteki yolda, tam karşısına ovaya bakan tarafında kaçak gelmektedir. Bunda mal sahibinin, mimarının, ekonomi
olarak beş katlı apartman yapılmasına göz yummuştur. nin çok etkisi olmaktadır.
Bu ev, bundan önce tanıdığımız evlerde olduğu gibi düz Ev yapımında ise muayyen grupların sistemlerine şekil
gün ve disiplinli ahşap karkas konstrüksiyona sahiptir. lerine mutlaka ve aynen uyulacağını beklemek elbette
Üç köşe odasında da çıkmaları olan evin, bu çıkma du hatalı olur. Ev mimarisinde belirli düzenleri aramak ve
varların iç ve dış birleşme köşelerindeki dikmeler, büyük tarihi kesin bilinen yapılarda görülen yapı ve dekoratif
kesitte (18 x 18 - 20 x 20 cm.) kullanılırken, pencerele özelliklere uyum ve benzerlik durumuna göre bazı neti
rin iki yanında yükselen dikmeler ise oldukça ince (10 x celere ulaşmaya çalışmak gerekecektir.
1 5 - 1 2 x 1 5 cm.) kesitte kullanılmıştır.
Tanıtmaya çalıştığımız ev, yapısının gelişmişliği, hare
Odalarda üç pencere kullanımı artmıştır. Pencere açık ketli çıkmaları ile yeni bir gelişmenin ifadesidir. Ayrıca
lıkları 0,80 m. ve pencere araları 0,60 m. gibi ölçülerde Sedad Hakkı Eldem, bu evde sofanın baş tarafında
olunca dikmelerin sayısı da çoğalmıştır. Buna karşılık oluşmuş olan köşkün planı olduğunu da belirlemiştir ve
çaprazlar iki başta ve cepheye sakin bir düzen getiriyor. XVIII. yüzyıl yapısı olduğunu söylemiştir. Biz de buna
Alt pencerelerin alt ve üst başlıkları hizasında yatay ku katılıyoruz.
şaklar devam ediyor.
Ancak görüyoruz ki bu ev ile Şeyh Hamid mahallesin
Tuğla dolgu dokusu ise, son dönemlerde artmış olan deki ev, beş on sene farkı ile yaşıttırlar. Yapıda çok ben
tuğla süslemelerin azalmış olduğu düşüncesini veriyor. zerlikler olmasına karşılık, süsleme ve dekorasyon de
Bazı köşelerde dekoratif tuğla süslemeler var. Dikkatli ğişikliği görülmektedir. Bu, bizim onları yaşıt kabul et
bakılırsa bu tuğlalar daha kalın gibi görülüyor. Bu görün memize mani değildir. Yukarıda yapmaya çalıştığımız
tü, geçen uzun yıllarda yapılmış onarımlarda dokuda tartışma bu sonuca varmak içindi.
oluşmuş sadeleştirmenin bir sonucu mudur?
Resim 440: Murâdiye Azeb Bey Camii yakınındaki ev (1998) Resim 440 A: Murâdiye Azeb Bey Camii yakınındaki ev (1998)
756
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 361: Murâdiye Azeb Bey Camii yakınındaki ev, Eldem 1984:1. 122
Çizim 361 A: Murâdiye Azeb Bey Camii’nin yakınındaki evin cephesinden detay, Eldem 1984:1. 123
757
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Tuğla dolgulu ahşap karkas duvarlar bundan önceki bö lardaki yüzeylerinin sıvalı ve nakışlı olması buna örnek
lümlerde açıkladığımız gibi, çoğunlukla zengin tuğla süs gösterilebilir. Ancak bu iki evin de, günümüzde sıvasız
lemelerle bezeniyordu. Tuğla aralarındaki beyaz kireç ve derzli halinde olduğunu biliyoruz. Sedad Hakkı El
harçla tuğlanın rengi cazip bir görüntü meydana getiriyor. dem hocamız belki de bilinen iki ev duvarlarında örnek
çalışma yapmış olabilir. Çünkü bu iki evin duvarlarını en
XVIII. yüzyıldan itibaren hem yeni yapılan tuğla dolgulu az otuz-otuz beş senedir sıvasız olarak tanıyoruz. Buna
ahşap duvarlar, hem de daha eskiden yapılmış olanlar karşılık Murâdiye Camii karşısındaki ev sıvalı ve nakış
dan bazıları sıvanmaya başlamıştı. Bunlardan bazılarının lıdır. Ayrıca duvarlar sıvanmaya başladıktan sonra, tuğ
yüzeylerine kalem işi nakış ve desenler de yapılıyordu. la dolgular motifsiz ve düz örgü sistemi ile yapılmıştır.
758
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Zemin katı ahşap hatıllı kerpiç duvarlı olarak yapılmış Artık duvarların sıvanmaya başladığı dönemdeki evde,
olan evin üst katı, ahşap karkas ve tuğla dolgulu olarak ahşap karkas duvarlardaki, yukarıda açıkladığımız özel
tamamlanmıştır. Ahşap karkas dikme ve çaprazlar ara likler, sıvaların dökülmüş olduğu bölümlerin incelenme
sındaki tuğla dolgu, yatay sistem düz örgü şeklinde ya si ile anlaşılmıştır.
pılmaktadır. Dikme araları tuğla boyundan az olan kı
sımlarda, örgü verev olarak gerçekleşmektedir. Tepe pencerelerinin, dikdörtgen ahşap bir çerçeve için
de olması, teğet kemerlerinin de yine ahşaptan yapılmış
Ahşap dikmeler, meydana bakan pencereli cephede, olması ve duvarlardaki ahşap karkas sisteminin özellik
köşelerde ve pencerelerin birer yanında kalın kesitli, leri yapının XVIII. yüzyıl ürünü olduğunu gösteriyor.
pencerelerin diğer yanları ve ayrıca gereken yerlerde
ince kesitli olarak oluşturulmuştur. Sağ köşedeki “başo- Üstteki alçı tepe pencerelerdeki motifler lale devrini hatır
da”nın ocak ve dolaplarının bulunduğu çıkmalı duvarda, latmaktadır. Ancak evde hiçbir süsleme kalmamış oldu
yalnız köşe dikmeleri büyük kesitli, diğer dikme ve çap ğundan kesin değerlendirme yapmak güçleşmektedir.
razlar ise daha ince kesitli olarak yapılmışlardır.
□□ 00□
İlli 11 1 - -
l I İl
759
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Konak üst kat, ara kat ve zemin kattan oluşan üç katlı yapılmıştır. Üst katın yatay düşey ahşap pervazları ile alt
bir yapıdır. Zemin kat ile ara katın, bahçeye bakan yüzü üst pencerelerin dışında kalan duvar yüzleri sıvanmıştır.
açık ahşap direklikli, ön yüz ve iki yan yüz ise kâgirdir.
Bu duvarlar devrinde çokça görüldüğü gibi sıvalı ve na Sıva yüzeyleri pencerelerin durumuna uygun olarak
kışlıdır. Evimizde bu nakışlar, kesme taş görüntülü çiz renkli flatolarla kitabelere ayrılmış, pencerelerin alt ve
gilerden oluşmaktadır. üstlerinde çiçek vazoları, girlantlar gibi süslemeler, be
zemelerle zenginleştirilirken flatoların hemen içindeki,
Üst kat duvarları tuğla dolgulu ahşap karkas sistemin yaprak motifli çerçeveler bitkisel görüntüyü artırmıştır.
dedir. Bu duvarlar sıvalı ve oldukça sağlam olduğu için,
karkas sistemini bütünü ile tanımak mümkün olamadı. Artık pencere camının kullanılmaya başlandığını tahmin
Sıvaların dökülmüş bazı yerlerinden dolgunun, düz ör ettiğimiz dönemde görkemli görünüşe sahip tepe pen
gü şekilde oluşturulmuş tuğla olduğu anlaşılmaktadır. cerelerinin yapılmış olması, henüz bu güzelliklerden
vazgeçilmediğini gösteriyor.
Görkemli eliböğründelerin taşıdığı çıkmaların köşe dik
meleri, kat taban ve kiriş başları silmeli pervazlarla ör Tepe pencerelerinde görülen belirgin barok etkisi, bü
tülmüştür. Pencere çevreleri yine ahşap pervazlarla tün yüzlerdeki süslemelerde görülen mahalli özelliklere
çevrelenmiş ve pencere üstleri pervazları duvar boyun bütünü ile hâkim olamamıştır.
ca devam ettirilmiş, üstlerindeki 15-20 cm. genişlikte
raflarla görüntü zenginleştirilmiştir. Bütün bu bilgi ve belgelerin ışığı ve etkisi altında Çakı-
rağa Konağı’nı XVIII. yüzyılın ikinci yarısına tarihlemek
Bu rafların hemen üstünden başlayan alçı tepe pencere mümkün olacaktır.
leri de yine dönemine uygun ölçü, görünüş ve teknikte
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
t ?....*....4- s.
761
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
1952 yılından itibaren Vakıflar mimarı olarak çeşitli Edir yüzyıl sonu veya XX. yüzyıl başı ahşap kaplama bölüm
ne eserlerini tanımak ve restore etmek şansına sahip lerden oluşması, karkas dokuyu yeterince tanıtmıyordu.
olduğumuz zaman, hem Necmi Abi’yi tanımak onuruna Ancak sıvasız olan, yan cephedeki tuğla dolgulu karkas
kavuşmuş, hem de evini görmüştük. Ancak ne yazık ki ahşap duvarlar, artık tanıdığımız sistemde görünüyor.
evin o çok etkileyici üst katı bir hayli zaman önce yıkıl
mıştı. Sedad Hakkı Eldem’in 1935 yılında, fotoğraflarını Sıvaların dökülmüş olduğu yerlerde, dik ve geniş açılı
çekmesi, rölövelerini yapması bize de evi bir ölçüde ta köşelerde büyükçe kesitli dikmeler, daha ince dikmeler,
ra gelinmiş olduğunu anlıyoruz. Bu duruma göre evimi uygun olarak kalem işi renkli flatolarla kitabeler yapıl
zi XVIII. yüzyılın sonlarına veya, XIX. yüzyılın hemen mıştır. Fotoğrafların net olmaması ve hocamızın restitüs-
■ 0 II. 52
762
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Aslında ahşap karkas sistemde, tuğla lir. Hacı Salih Paşa Evi’nde (1820) 27 x
veya kerpiç dolguya göre farklı bir dü 27 x 10 cm; 27 x 22 x 10 cm; 27 x 13 x
zenleme bulunmamaktadır. Fark ya za 10 cm. gibi yegdane kerpici (dolma ker
man içinde oluşuyor veya yöreden yöre piç) ölçülerine rastlanmıştır.337
ye, hatta, ustadan ustaya değişebiliyor.
Daha önce de belirttiğimiz gibi yapılar
Ahşap çatkılar özellikle ana dikme ve da belirleyebildiğimiz üslupların, deği
çaprazlar 10 /1 2 cm. kesitlerde olduğu şim veya gelişimleri, her tarafta aynı za
için, yığma kerpiç duvarlarda kullanılan manda gerçekleşmemiştir. Kültür ve sa
15,20,25 cm. kalınlıktaki kerpiçler, ahşap natın merkezi olan İstanbul’da oluşan
çatkılarda genellikle kullanılmamaktadır. bir yenilik çevreye farklı zamanlarda
ulaşabiliyordu. Ayrıca merkezde yeni
Hem yığma hem de çatkı dolma duvar uygulanmaya başlanan biraz da moda
larda kerpiç çoğunlukla Orta Anadolu’da şeklinde olan, daha çok ayrıntı ve süs
kullanılmıştır. Doğu Anadolu’da taş du lemelerdeki yenilikler çoğu zaman he
varlar çok yoğun olarak kullanılmıştır. men taklit ediliyordu. Bazen yeni tarz
Batı Anadolu’da ormanların yoğunluğu eser veren sanatkârlar, öncekileri insaf
ve pişirme imkânı sebebiyle tuğla daha sızca yok ederek kendi eserlerini gös
fazla kullanılmıştır. Kerpiç yapımında ça termek isterlerdi.
mur harca genelde saman katılmazken,
sıvada saman katıldığını görüyoruz. Restorasyon çalışmalarımızda buna çok
rastlıyorduk. Bir kubbe, tavan veya du
Safranbolu’da toprağa saman katılarak vardaki belki de pek kaliteli fakat bozul
ayakla çiğnenir. Bir iki gün bekletilir. muş nakış süsleme, XVI. yüzyıl dönemi
Dörtlü ya da üçlü kalıplara dökülür. Ker ya da barok süslemeler, çoğu zaman da
piç kesimi daha çok mayısta, kırlangıç fazla bozulmamış ama modası geçmiş
lar geldiği zaman yapılır. Ahşap çatkı süslemeler, düz badana altında örtül
dolgusu olarak on gün sonra kullanılabi müş olarak bulunmaktadır. 337 Günay 198 1:1 69
763
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Anadolu’da, daha doğrusu taşrada, çoğu zaman dav Anadolu’daki lale devri evlerinin en görkemlilerinden biri
ranış biraz daha farklı olmuştur. XVIII. yüzyılın başların dir. Yapıldığı tarih belli değildir. Ahşap tavan dokusu ve
da gelişen, kısa süreli fakat çok çarpıcı bir üslup geliş süslemelerinde, hem Bursa ve Mudanya’daki XVII. yüz
tiren (lale devri) taşrada da hemen kabul görmüştür. yıl bordür, göbek doku ve süslemelerinin bulunması, hem
Ancak bu üslubu kabul edip uygulayanlar, o zamana de ahşap duvar panoları ile tavan koltuk silmelerinde la
kadar sevdikleri eski güzellikleri de, devam ettirip bera le devrinin simgesi olan vazo içindeki çiçek demetlerinin
ber yaşatmışlardır. bulunuşu, bu evi erken lale devrine yani, XVII. yüzyılın
son çeyreğine bağlamamıza sebep oluyor.
Taşralılar, Burdur Bâki Bey Konağı’ndaki lale devri pa
nolarının yanında XVII. yüzyıl nakışlarını beraber bulun Açık sofalı ve iki kat yüksekliğinde ahşap direklerinin
durmaktan başka bir haz duymuşlardır. Bu yüzden süs üstleri, yine ahşap, çift merkezli teğet kemerlerle bağ
lemelere dayalı olarak yapılacak tarihlemelere dikkat lanmış olan evin, alt kat duvarları gibi üst kat duvarları
etmek gerekiyor. da 90 cm. kalınlığında kerpiçle örülmüştür. Yalnız başo-
danın yola çıkma yapan duvarları ahşap karkas arası
Hacı Kabakçılar Evi’nde gördüğümüz XVIII. yüzyıl du kerpiç dolgu (hımış) olarak yapılmıştır. Bu çıkmanın de
varları olarak tanımladığımız görüntüler ile XIX. yüzyılda rinliği 1,60 m. ve genişliği 5,30 metredir.
yaygınlaşmış olan sürme pencerelerin beraber yaşa
ması da böyle bir Anadolu uygulamasıdır. “Toprak Esaslı Duvarlar” bahsinde, “Anadolu’da Kerpiç
Duvarlar” bölümünde açıklanmış olan Burdur Bâki Bey
Acaba Hacı Kabakçılar Evi’nin üst katının sağ üst köşe Konağı’nda belirlenmiş olan kerpiç boyutlarını bir kere
sinde gördüğümüz kitabedeki tarih 1220 (1805) bir ta daha kaydediyoruz: 43 x 43 x 10 cm. ve 43 x 22 x 10
mir tarihi midir? santimetre.
764
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
765
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
766
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Elbette Ankara’daki bütün eski evlerimi danın meydana bakan yüzünde alt pen
zin ahşap karkasları bu tarife aynen uy cereler yok; yalnız çıkmasındaki pence
mayabilir. Ancak sistem bakımından re kapı önüne ve yola yandan bakıyor.
fazla da bir aykırılık olmayacaktır. Ahşap Bu durum, başodanın henüz dışarı açıl
boyutlarında ufak farklar, dikmeler ara madığını gösteriyor.
sındaki bazı değişiklikler, çapraz kuru
luşlarında mimariye göre farklılıklar el Tepe pencereleri, alt pencerelere göre
bette olacaktır. Bu durumda, evin ahşap oldukça küçük ve alt üst pencereler ara
çatkısı da bu sisteme uygundur. sındaki düşey mesafe fazladır. Bütün bu
belirlediklerimiz bize evin XVII. yüzyıl
Evin yapıldığı tarih belli değildir. İçi de çok yapısı olduğu kanaatini veriyor. Ancak
harap olduğundan, tarih belirlemeye yar ilk yarısı mı? Yoksa ikinci yarısı mı? Bu
dım edecek süsleme de bulunmamakta na kesin bir cevap vermek için yeterli
dır. Bu sebeple üst kat mimarisinin ince belgemiz yoktur.
lenmesi bize bazı ipuçları verecektir.
Bir de Mahmut Akok’u okuyalım: “Ara
Üst katın sade bir planı var. Büyük bir bölmeler ağaç çatkı arasına kerpiç örül
kapalı mekândan başodaya geçilmekte mek (hımış) suretiyle yapılmış, 15-20
dir. Önde açık bir sofa ve sol başında, cm. kalınlığında duvarlardır. Üst kat du
meydana, avluya ve Ankara manzarası varlarının dış yüzleri samanlı çamur
na bakan köşk odası var. Özellikle bu üzerine kıtıklı kireç, iç yüzleri de çamur
köşk odası planı zenginleştiriyor. Başo- üstüne alçı ile sıvalıdır.”340
Çizim 367: Ankara Kaleiçi Doyran sokak 9 numaradaki karakteristik Ankara evi
340 Akok-Gökoğlu 1946:1. 12
767
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
m .
Resim 446: Ankara Kaleiçi Doyran sokak 9 numaradaki evin restorasyon öncesi hali (1974)
768
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
ÜIIIİİİIİİÜ JIIIIIUllffllSiHlilIilİİ
in k ;'
Çizim 368:
Yenişehir
Hacı
Mahmud
Konağı
Eldem 1986:
II. 36
Resim 447:
Yenişehir
Hacı Mahmud
Konağı
(lale devri)
Eldem 1986:
II. 37
769
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
770
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 369:
İzmit Yukarı
mahalledeki
ev
Eldem 1984:
I. 171
Resim 448:
İzmit Yukarı
mahalledeki
ev (1762)
Eldem 1984:
I. 170
771
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İzmit’in yamaçlarındaki ikinci bir ev, öncekinden on dört da, subasman tabanı ile birlikte eliböğründeleri taşı
sene sonra yapılmış olup, 1190 (1776) tarihlidir. Bu ta maktadır. Duvara gömülü ahşap dikmeler arasında da
rihin yazılı olduğu kartuş, evin sol yan cephesinde, tepe alt tabandan, karşı dikmenin yastık altına yükselen çap
penceresi ile köşe arasındadır. razlar görülmektedir.
Ev çok meyilli bir arsa üzerinde kurulmuştur. Kapısı ku Üst katın ön, arka cepheleri ile yan cepheleri pencere
zey tarafındaki yol üzerindedir. İki katlıdır, alt kısmında düzenleri bakımından farklıdır. Ön ve arka cephede
da iki kat yükseklik bulunmaktadır. pencereler, yukarı mahalledeki ev cephelerine çok ben
zemektedir. Alt üst pencereler adeta beraber çalışarak
Zemin katın sokak cephesi moloz taş duvar, diğer du cephelerde büyük yırtıklar meydana getirmişler ve ara
varlar kerpiç dolgulu ahşap karkas, zemin kat altındaki larındaki yatay mesafeler çok azaldığı için buralara çap
bahçe tarafı duvarları ahşap hatıllı moloz taş duvardır. raz da konulamaz hale gelmiştir.
Üst katın bütün duvarları ahşap karkas tuğla dolguludur.
Yan cephelerde ise yol tarafındaki odalar boyunca yine
Evin girişi, yol cephesinin ortasında, çift kanatlı ve sa aynı tarzda yırtıklar bulunuyor, orta kısımlar ise adeta de
çaklıdır. Kapının sol tarafında başodanın çıkmasını taşı liksiz. Bu sebeple ön ve arka cephelerdeki konstrüksiyon
yan dört adet, subasman üstü hatılına kadar inen etki yukarı mahalle evindekinin hemen hemen aynısıdır.
leyici eliböğründe bulunmaktadır. Bu eliböğründelerin
arkasına 0,15 x 0,15 cm. kesitinde dikmeler gömülmüş Zemin katın ahşap karkas duvarları, sol yan cephe tama
tür. Dikmeler subasman üzerine yerleştirilmiş subas men penceresiz sağ ön cephe seyrek pencereli, arka
man hatılına (taban) oturmaktadır. Bu dikmeler, üzerle cephe ise tepe penceresiz olarak yapılmıştır. Bu durumda
rindeki yastıklarla kat tabanlarını taşırken alt kısımlarında dikmeler daha rahat ve çaprazlar daha büyük ve etkilidir.
772
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
773
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
774
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Efendi Baba mahallesi Tahtalı sokak nr. 5’teki evin ya Bütün bu özellikler evin XVII. yüzyılın ikinci yarısına ta-
pım tarihi 1196’dır (1781). Çift kanatlı sokak kapısı ile rihlenebileceğini düşündürüyor. Buna karşılık Lâmi
küçük bir avluya girilir. Ev ahır ve depo olan zemin katı, Eser yapım tarihini 1781 olarak tespit etmiştir. Bu tespit
servis yerleri olan asma kat ve üst kattan oluşmaktadır. hatalı da olabilir. Ancak meslektaşımızın belgesiz olarak
bir tarih söyleyeceğini düşünmüyorum. Çünkü özellikle
Esas katta oldukça küçük bir hayat, merdiven üstünde Anadolu’da, üslup özelliklerinin günü gününe uygulan
taht ve yola çıkması olan başoda bulunuyor. Arka taraf dığını söylemek mümkün değildir. Zaten mimaride üs
ta iki oda ve başodadan geçilen depo var. Başodanın lupların değişmesi, oturması öyle her zaman beş on yıl
çıkmasında üç pencere var. Duvarlar sıvalıdır. Köşe dik da gerçekleşmez. Bu sebeple bir şehirde aynı zaman
meleri kat kirişi pencerelerin alt üst pervazlarında devam da farklı üslup ve zevk ürünü yapılaşmalar olması müm
etmekte olup, iki yan pervaz yine ahşaptır. Diğer yerler kündür. Bunun için, özellikle evlerde tarihi belirleyen bir
ise sıvalıdır. Tepe pencereleri, alt pencerelere göre hay rakam veya yapım tarihini gösteren bir tarih beyti bula
li küçük olup, alt üst pencere arası 60 cm. kadardır. bilmek çok önemli olmaktadır.
Çizim 372:
Kütahya
İsmail Hacı
Çakır
Evi’nin ön
görünümü
Eser 1955:57
775
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 372A: Kütahya İsmail Hacı Çakır Evi’nin planı, Eser 1955: Plan 53 Resim 451: Kütahya İsmail Hacı Çakır Evi
(1982)
Edremit’e hâkim bir tepe üstünde bulunan bu görkemli sindeki renkli barok tarih kitabe kartuşu ve çıkma altında
evin, yıkılmış oian kısımları tanınabilseydi evin konak ni ki sıvalı çıkma elemanının üzerinde son badana tabaka
teliği taşıdığı söylenebilirdi. Cephesinin sağ baştaki çık ları altında, yelkenli gemi resimleri olduğu hissediliyor.
masının sağında, tepe pencereleri hizasındaki renkli Bu sebeple cephedeki sıva yüzeyinde daha önce gör
barok kartuş içinde yapıldığı tarih yazılıdır: 1220 (1805). düklerimiz gibi flatolu bezemeler olduğu düşünülebilir.
776
Gelenekse! Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 373:
Edremit Hacı
Kabakçılar Evi
Çobancaoğlu 1998:152
Lâtifoğlu Konağı, Tokat’ın en eski, en görkemli evidir. “L” Sıvaları dökülmüş olan duvarın bütün ahşap çatkısı gö
şeklindeki planı ve iki kolun birleştiği yerdeki (paşa oda rülüyordu. Dört pencereli olan odanın cephesinde, kö
sı) denilen çok gösterişli, ortası kubbeli tavanı ile en şelerde ana dikmeler, pencerelerin iki yanında daha in
önemli evlerimizden biridir. Yalnız çok ince ve kaliteli ah ce ara dikmeleri, onların arasında üçüncü bir dikme da
şap işçiliğe sahip ortası sarkıntılı kubbe ve tavan değil,
ha yerleştirilmiş. İki yanda çaprazlar var. Alt pencerele
pencereler, seki altı süslemeleri ve ocak yaşmağı ile in
rin üst başlığı yatay olarak devam ettirilmiştir.
sanı heyecanlandıran bir görüntüye sahiptir. Ahşap yüz
lerinin boyasız oluşu ayrıca etkileyicidir. Ahşapların bu kadar sık yerleştirilmesi sebebi ile kerpiç
ler arada kalan dar boşluklara ancak verev yerleştirile-
Zemin katı duvarı yığma kerpiç olan başodanın duvarla
bilmiştir. Ahşapların yüzleri sıvanın tutunabilmesi için
rı kerpiç dolgulu hımış tekniğindedir. Günümüzde Kültür
çentiklenmesine rağmen anlaşılan sıva çok rahat tutu
Bakanlığı’nca restore edilmiş olan konağı 1977 yılında
tetkik edip resimlerini çektiğimiz zaman, bir hayli harap namamıştır. Sıva kireç harçlıdır.
durumda görmüştük.
777
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Sivas’ın en eski ve mimari özellikleri ile demir parmaklıklı oluşu, sıva üzerinde
en önemli konut yapısıdır. 1977 senesi görülen izlerden anlaşıldığı kadarıyla
nin Temmuz ayında Sivas gezimizde tepe pencerelerin kapatılmış olmasına
gördüğümüz Apdi Bey Konağı o tarihte rağmen küçük boyutlu oluşu ve alt pen
çok harap ve çok onarım görmüş bir cere ile aralarındaki düşey mesafenin
yapı olmasına rağmen çok da görkemli fazla olması, içerideki bir merdiven ba
bir görünüşe sahipti. şı tavanındaki ahşap göbek motifinin
klasik dönem kündekârî ve minber gö
Başodanın çıkmasındaki, Sivas’ın dik beklerine eş desende olması ve genel
me ve eliböğründesinin özel karakteri mimarideki ağırbaşlı görüntüsü sebe
ni taşıyan, çıkma cephesi sıvalı oldu biyle, yapılış tarihinin XVII. yüzyıla ka
ğundan ahşap çatkı sistemini göremi dar inebileceğini düşünüyoruz. Binanın
yoruz. Buna karşılık, alt pencerelerin kerpiç boyutlarını ölçemedik.
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 454 A:
Sivas
Kaleardı
mahallesinde
Abdi Bey
Konağı diye
tescilli evin
tadilinden
öncek
9 Ocak
1938’de
çekilmiş
resmi
(anonim)
Yirmi üç yıl evvel görmüş olduğumuz, hepsi de kerpiç Yine de bir ayrıntıya işaret etmeden geçemeyeceğiz.
dolgulu hımış evlerden sadece 10-12 tanesi ayakta ka Fotoğraflarda görüleceği gibi, dikmelerin ve yatay hatıl
labilmiş olup, bunların çoğu da sonlarını beklemektedir. ların birçoğu yuvarlak ve çok düzensiz bir durumdadır.
Bunlar da elbette içlerinde en iyileri değildi. Bunları ayrı Kerpiçler de düzensizliği artıran bir şekilde yerleştiril
ayrı anlatmak yerine, üç evin zemin katlarından ayrıntı miştir. Çamur sıvanın tutunabilmesi için ahşapların yüz
fotoğraflarını vererek yorumu okuyuculara bırakıyoruz. leri çentilmiştir.
Resim 455:
Sivas’ta bir
evin zemin
kat ahşap
karkas
arasında
çok
düzensiz
yapılmış
kerpiç dolgu
(2000)
779
Geleneksel Türk M imarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
DİVRİĞİ EVLERİ
780
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
sipV- -* 7
Çizim 374: Divriği eski evlerinin 200 yıllık evriminde sokak cephesi görüntüleri:
A: 1700-1800 yılları, Örnekler: Uluzor’da Coştanzade Evi
B: 1800-1850 yılları, Örnekler: Deli Osman Ağa Kalıpsız evleri
C: 1850-1900 yılları, Örnekler: Karsılıoğlu Hafislioğlu evleri
D: 1900-1925 yılları. Örnekler: Abdullah Paşa Konağı Erçüklüzade Yûsuf Evi
Sakaoğlu 1978: 27
“Bugün sekiz ayrı kapı numarası almış tasında eliböğründeli büyük bir balkon
fakat aslında, tek ve büyük bir konak ve balkona çıkan bir ayakça (merdiven)
olarak yapılmış olan bu ünlü ve heybetli bulunuyor. Balkon görüntülü çıkma oriji
eser, uğradığı geniş tahribata rağmen, naldir ve harem üst katındaki sofa çıkın
Divriği eski evlerinin en dikkate değerle tısının taşıyıcı kısmıdır. Sofanın çıkıntı ya
rindendir. Zaman içinde kaybolup giden, pan iki yan duvarı sökülmüş, ön duvarı,
temelleri bile kalmayan yaşıtı birçok ko geriye çekilerek pencere ve kapıların ori
nağa ve saraya nispetle Âyan Mehmed jinal şekli bozulmuştur. Merdiven sonra
Ağa Konağı, epeyce bir kısmı ile hâlâ dan yapılmıştır. Yalnız çıkmanın altında
ayakta durmaktadır. Selamlık başodası görülen haremin bahçe kapısı, iki tarafın
saçak devirmesindeki silik sülüs yazı, daki demir parmaklıklı pencereler ve sol
konağın 1254 (1835) yılında yapıldığını da görülen kepenkli pencereler eskidir.
açıklar. Konağı, Kara Mehmed oğlu
Mehmed Ağa yaptırmıştır.”347 “Haremin bu ön bölümü satıldıktan son
ra, plan özellikleri hariç her şey bozuldu.
2000 yılında harem dairesinin önemli Tavanlar, sıvalar söküldü, yenilendi. Bü
bölümü ile, selamlık dairesinin yazlık ve yük odalar bölündü. Bugün için haremin
kışlık odaları ve yakın bazı kısımları bu ön bölümü, eski vasfını yitirmiş du
ayakta durabilmiştir. Sokağın karşı tara rumdadır.”348
fında olan Alanlıoğlu Evi’nin, kapısı ile
karşı karşıya olan bahçe kapısından Selamlık dairesinin başodaları ise özel
Âyan Mehmed Ağa Konağı’nın harem liklerini korumaktadır. Başodanın yan ve
avlusuna girilmektedir. yol cephelerinin 1,5 m. genişliğindeki
görkemli çıkmalarının payandaları, ah
Burada harem dairesinin başodalı ana şapla kaplanmıştır. Yan ve yol cepheleri 347 Sakaoğlu 1978: 70
cephesi bulunmaktadır. Bu cephenin or de geniş bir silme ile örtülmüştür. Köşe 348 Sakaoğlu 1978: 74
781
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Tfrrr^T— t~B
Çizim 375: Divriği Âyan Mehmed Ağa Konağı’nın kat planı, Sakaoğlu 1978: 78
Resim 456:
Divriği Âyan
Mehmed Ağa
Konağı’nın
selamlık
bölümü
1973’te
yıkılmıştır
Sakaoğlu
349 Sakaoğlu 1978: 23 1978: 79
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 456 A; Divriği Âyan Mehmed Ağa Konağının harem bölümü (2000)
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Alanlıoğlu Evi’nde, Türk evlerinde çoğunlukla taşlık ola sında sık atılmış yuvarlak kirişler bulunuyor. Ahşap ele
rak isimlendirilen giriş mekânının karşı tarafı tamamen manlarda genelde ardıç ağacı kullanılmıştır.
duvarsız ve açık, sol yandaki duvarı ise dıştan çekilmiş
resminde görüldüğü gibi, ahşap hatıllı yığma kerpiç duvar Ahşap ayakçakla (merdiven) çıkılan divanhane (sofa)
karakterinde yapılmıştır. Duvarın üst kat döşemesi hiza ve içerde birkaç oda (birisi başoda) müzeyyen tavanlar
sına gelen yerlerinde, kerpiç sıvanın yer yer dökülmüş ol la örtülmüştür. Kerpiç ölçüleri, 20 x 40 x 10 cm. ve 40 x
duğu kısımlarında ahşap hatıllı yığma kerpiçler görülmek 40 x 10 cm. boyutlarındadır.
tedir. Ancak ne bu yüzde ne kapının üst kısmında ne de
iç yüzünde, eyvana çıkılan ayakça cephesinde, hatta ey
vanın iki yan ve arka yüzlerinde bize, ahşap çatkının dü
zen ve katkısını belirten bir görüntü bulunuyor.
Dış kapıdan girince, 2,5 m. kadar yükseklikte, avlu tara Resim 457 A:
Divriği
fı açık, üst döşemede 30 cm. çaplarında kirişler ve bun
Alanlıoğlu
ların üstlerinde 20 cm. çapında, avluya yatay kirişler, Evi’nin sol
onların üstlerinde de aksi yönde, 10 cm. ile 15 cm. ara yan sokaktan
hatıllı kerpiç
duvarı (2000)
Resim 457 B:
Divriği
Alanlıoğlu
Evi’nin iç
Resim 457: mekândan
Divriği ahşap karkas
Alanlıoğlu arası tuğla
Evi (2000) dolgu (2000)
784
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
785
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
787
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
SAFRANBOLU EVLERİ
Safranbolu, Türk evleri üzerinde araştırma yapmak is iki malzeme kullanıldığı görülmektedir. Bursa’da tuğla
teyenler için cazip ve zengin konulara sahip küçük ve geç dönemlerde kerpiç, Kula’da taş, Ankara’da ker
kentlerimizden biri olup, hemen hiç bozulmamıştı. Bele piç ve tuğla, Artvin ve Rize’de taş, dolgu malzemesi
diyenin, üniversitelerin ve Kültür Bakanlığı’nın beraber olarak kullanılırken, Safranbolu’da kerpiç, taş ve ahşap
çalışmaları ile 2000’li yıllara, en az hasarla gelebilmiş lar dolgu malzemesi olarak kullanılmıştır. Bunda da çev
nadir bölgelerimizden biridir. rede ormanın çok olması, dolgu için kolay kesilebilen ve
hafif olan bir tür taşın (küfünk) bulunması ve kerpicin
1976 yılında yaptığımız bir çalışma ziyaretinde, şimdi ekonomik malzeme olması rol oynamıştır sanırız.
yazmaya çalıştığımız (hımış) duvarlı evlerin adeta genel
bir sergisi ile karşılaşmıştık. Ahşap çatkı (karkas) sistem, Safranbolu’da iki farklı şe
kilde uygulanmıştır. Bu iki farklı sistem, zaman zaman
Yığma duvarlarda olduğu gibi, hımış duvarlarda da ah beraberce kullanılmış olsa da eski çatkı yöntemi ve ye
şap karkas dolgusu için, çeşitli yörelerde farklı bir veya ni çatkı yöntemi olarak değerlendirilmektedir.
788
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
789
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Safranbolu’nun yazlık bağ evlerin tabana oturuyor, üstte de üst tabanı ta
den353 olan bu ev, biri zemin kat üzeri şımaktadırlar. Ayrıca yatay hatıl şeklinde
ne oturan orta ve üst kattan oluşan üç bağlantılar yoktur. Bu şekilde oluşturul
katlı bir yapıdır. muş ahşap çatkı içerisine, kerpiçler 27 x
27 veya 27 x 13 cm. olan yüzleri yola
Zemin katı duvarları, ahşap hatıllı moloz bakacak şekilde kılıcına yerleştirilmiştir.
taşla oluşturulmuştur. Üst iki kat duvar
ları ise Safranbolu’nun yegdane deni “Kerpiç, toprağa saman katılarak ayakla
len, ahşap karkas arası kerpiç dolgulu çiğnenir. Bir iki gün bekletilir. Dörtlü ya
sistemle oluşturulmuştur. da üçlü kalıplara dökülür. Kerpiç kesimi
daha çok mayısta, kırlangıç geldiği za
Evin ahşap çatkı (karkas) sistemi, baş man yapılır. Ahşap çatkı dolgusu olarak
langıçta belirtildiği gibi, eski tip yegda- 10 gün sonra kullanılabilir.”354 Çok ha
nedir. Yani köşelerdeki dikmeler olduk rap olduğundan bu ev yıkılarak yerine iki
ça kalın olup, pencerelerin iki yanında katlı kâgir ev yapılmıştır.
iki dikme (omuz) getirilmiştir. İki kenarda
iki yanlama bulunuyor. Pencerelerin al Tuğla ölçüleri, 27 x 27 x 10 cm. 27 x 13
tında ve üstünde yatay başlıklar var. Ay x 10 santimetredir.
rıca dikmeler ayı bacakları ile taşınan alt
790
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resminde de görüldüğü gibi, üç katlı görkemli bir evdir. mimari kuruluş da son derece etkileyici. Ahşap karkas
Zemin katı duvarları, moloz taşı olarak üst iki katı kerpiç arasını dolduran kerpiçler, Hacı Sâlih Paşa Evi’ndeki
dolgulu eski tip yegdane düzeninde yapılmış. Yegdane düzenleme şeklindedir.
dikmeleri ve ayı bacaklarındaki düzgün sistem yanında
Resim 462
Safranbolu
Bulak Köyü
Kızıl Âyan
Evi, ahşap
karkas arası
kerpiç
dolguludur
Günay 1981:
Resim 52
791
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kavsalar Evi’nin çatkı örneği, bundan önce açıkladığı- belirttiğimiz gibi eski tip yegdanedir. Yüzey sıvalı olup
mız evlerdeki gibi, eski döneme ait tiptedir. Zemin kat ancak alt kısımlarda kerpiçler görülebiliyor. Kerpiçlerin
ahşap hatıllı moloz taş olarak yapılmıştır. Üst kat ise geniş yüzleri düşey durumda yerleştirilmiştir.
Resim 464: Safranbolu Kavsalar Evi’nin eski dönem ahşap çatkı arası kerpiç dol
gulu duvarları (1976)
792
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 465: Bursa Murâdiye’de bitişik düzendeki bir ahşap evin komşu tarafındaki ahşap karkas arası
kerpiç dolgulu duvarı (1996)
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Ufak taşlarla yapılmış zayıf bir subasman üzerindeki ta kat pervazı ve önceden tanımladığımız detaylara baka
ban hatılı ile pencereler arasındaki bölümde dökülmüş rak XX. yüzyıl başındaki kalite düşüklüğünü vurgula
sıvanın altında, kerpiç dolgulu ahşap karkas duvar par mak istiyoruz.
çasını görüyoruz.
Kerpiç boyutları 21 x 10 x 5 santimetredir.
Eski Bursa’nın merkez mahallesinden birinin yine ta
nınmış bir caddesindeki bu evin pencere pervazları,
Resim 467: Bursa Akbıyık caddesinde XIX. yüzyıl yapısı bir evin, moloz taş
subasman duyarı üzerinde görülen kerpiç hımış duvarı (2000)
794
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Pencere pervazlarındaki daha itinalı işçilik, aslında ya çeyreğinin ürünüdür. Ekonominin zayıfladığı zamanlar
pının bütününe de yansımışken, sıva altından görünen da, çoğu defa dış görünüşe daha çok önem verildiği bi
ahşap karkas sistem, disiplinli ve bilgili bir çalışmanın linen bir olgudur.
ürünü gibi görünmüyor.
Bu evin kerpiç boyutları 21 x 10 x 5 santimetredir.
Bu görüntüler ülkemizin de bir açıdan sıkıntılı, rahatsız
ve ekonomik bakımdan zayıf olduğu XX. yüzyılın ilk
Resim 468:
Bursa Kız
Okulu
caddesindeki
5 nolu evin
hımış duvarı
(2000)
795
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
“Kayrak taşı: Şist cinsi bir taştır. 2 cm. Ramazan Bilmez Evi üst kat plan ve av
kalınlığına kadar levhalar halinde ocak lu görünüşünden de anlaşıldığı gibi Ra
tan çıkartabilmektedir. Rengi koyu kur mazan Bilmez ve Ali Başıbüyük evleri
şunidir. Kula evlerinde bilhassa zemin olarak ikiye bölünmüştür. Biz Ramazan
kat ve avlularda döşeme kaplaması ola
Bilmez Evi’nin taş dolgulu ahşap karkas
rak kullanılmıştır. 150 santimetreden bü
duvarlarını belirleyebilmek için 73. so
yük boylu plakların bulunduğunu tespit
kak cephesini inceliyoruz.
etmiş bulunmaktayız. Kayrak denilen ta
şın 4-5 cm. kalınlığındaki levhaları, bazı
moloz taş duvarlarda bağlayıcı bir nevi
hatıl olarak da kullanılmıştır.”357
796
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 380 A:
1-1 GORUNUSU Kula
Ramazan
Bilmez Evi’nin
sokak ve avlu
cephesi
Erdem 1983: 94
797
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Külkömür Evi
Akgün mahallesi 55. sokak, 19 numara örgüsü ile örülmüştür (ahşap hatıl, küfe
dadır. “Sokak tarafındaki başoda ile be ki, karataş ve kayrak taşı ile). Başoda
raber iki odası vardır. Köşk ve başoda ve köşkün dış duvarları, ahşap iskelet
55. sokağa kademeli olarak üçgen biçi arası karataş dolgudur sıvama derz sis
minde taşarlar. Yapının beden duvarları temi uygulanmıştır.”358
sıvasız olup karakteristik taş duvar
Çizim 381:
Kula
Külkömür
Evi’nin
planı
(Yılmaz
Tosun’dan
alındı)
358 Tosun 1968: 160 Çizim 381 A: Kula Külkömür Evi’nin ahşap karkas arası taş dolgulu üst katı
798
Geleneksel lürk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 470:
Kula
Külkömür
Evi’nin taş
dolgulu
duvarlarının
görünüşü
(1978)
BİRGİ EVLERİ
Birgi evleri genelde iki katlıdır. Zemin katları, servis me Bazı zengin evlerinde ahşap karkas düzgün ve sistem
kânları olarak düzenlenmiş ve bazen kışlık yaşam alan li iken, birçoğunda da hatıllarda olduğu gibi gerek boyut
ları olarak da kullanılmıştır. Üst katları ise dış sofalı ve gerekse sistem ve işçilik olarak az özentilidir.
gerisinde sıra odaları ile eyvanlı yaşam katlarıdır.
Taş dolgular, moloz taş duvarlar kadar olmasa da farklı
Zemin katları moloz taş duvarları, Ege bölgesine has cins ve boyutta olmaktadır. Yukarıda belirtildiği gibi deği
karakterde, farklı boyut ve farklı cinste taşlarla yapılmış şik boyda taş ve az da olsa tuğla kullanılarak yapılan bu
tır. Duvarda kullanılan taşlarla büyükçe de olsa uzun ve duvarlarda çoğu zaman yalnızca taş kullanılmaktadır.
oranlı olup, büyüklerin yanında kullanılan küçük boyutlu
taşlar, mermerler, tuğlalar ve kayrak taşlarla çok zengin Birgi’de Beyzâde Sokağının Alt Köşesindeki Ev
ve etkili görüntüler elde edilmiştir. Bu moloz taş duvar
lar, ayrıca 1-1,5 m. ara ile yine farklı kalınlıkta, az veya Moloz duvarlar bahsinde zemin kat duvarını anlattığımız
çok yontulmuş veya yuvarlak kesitli ahşap hatıllarla evin üst katının eliböğründelerle taşınan çıkmasının alt
güçlendirilmiştir. Evlerin bu duvarlarında dışa açılan tabanı üstüne oturan 1 5 x 1 5 - 1 6 x 1 6 cm. kesitli üç dik
pencere yoktur. me, çatı taban kirişine kadar yükselmektedir. Bu üç ana
dikmeyle iki eşit parçaya bölünen yüzeyin her iki bölü
Üst katlar ise bazı evlerde (Çakırağa Konağı’nda olduğu münü de, ortalarından geçen 5-6 cm. genişlikteki ahşap
gibi) ahşap çatkı arası, tuğla dolgulu, genelde ise taş elemanlar tekrar ikiye ayırmaktadır. Çıkmanın yüzü üç
dolgulu ve sıvalıdır. Sıva saman veya bitkisel lifli çamur parçalı yatay ahşap latalarla dört parçaya bölünmekte
harçla, astar olarak yapılmaktadır. Üstüne kireç harçla dir. Bu şekilde oluşan on altı dikdörtgen karşılıklı çap
ince bir sıva ve kireç badana yapılmaktadır. Bazen de sı razlarla dört üçgen (muska) haline gelmektedir.
va yalnız çamur harçla yapılarak üstüne kireç badana
yapılarak beyazlatılmaktadır. Sıvalar oldukça harap olsa Ancak, bütün çaprazlar kısa değildir. Sağ dikmenin al
da çoğunlukla dökülmemiş ve yerinde durmaktadır. Bu tından sola yükselen çapraz, ortadaki dikmenin ortası
sebeple de altındaki doku her zaman görünmemektedir. na bağlanmakta, oradan sağa yükselen çapraz birinci
799
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
direğin üst kısmına ulaşmaktadır. Bu şekilde oluşan üç gibi gelse de duvarın o kısmında düzensizlik olduğu
genlere, moloz duvarlardaki taşlar kadar büyük olmayan, görülüyor. Gelişigüzel onarılmış olan evde pencerenin
daha ufak, yassı, farklı büyüklükte taşlar ve birkaç tuğla yerinin de değişmiş olduğunu düşünüyoruz.
ve kayrak taşı çamur harç kullanılarak doldurulmuştur.
Daha sonra da bütün yüzey önce çamur sıva, sonra ince Çatma sistemin, çaprazlarla düzgün üçgenlere bölüne
bir kireç sıva sonra da kireç badana yapılmıştır. Sıvaların rek çok sayıda taşla dolgu yapılmış şekli ve üçgenlerin
büyük ölçüde dökülmüş olduğunu görüyoruz. büyüklüğü, pek de düzgün olmamasına rağmen, daha
sonra göreceğimiz Doğu Karadeniz bölgesindeki “mus-
Çıkma cephesinin sol yarısında bir pencere bulunu kalı dolma” düzenini hatırlatıyor.
yor. Ancak pencerenin kasası ve parmaklıkları orijinal
Resim 471:
Birgi
2. Beyzâde
sokağının ait
başındaki
evin üst
katındaki
ahşap karkas
arasında
küçük ve
yassı taşlarla
yapılmış
dolgular
görülüyor
(1999)
Resim 471 A:
Birgi
2. Beyzâde
sokağının alt
başındaki evin
duvarlarından
başka bir
görüntü
(1999)
800
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
SAFRANBOLU EVLERİ
Ahşap çatkı duvarlı Safranbolu evlerin çevredeki mağaralardan elde edilen ha
de dolgu malzemesi olarak daha çok fif bir taş türü, testere ile kesilerek ker
kerpiç kullanıldığını ve kerpicin genellik piç boyutlarında hazırlanıp ahşap çatkı
le eski tip ahşap çatkı sistemi ile kurul taş dolgusu yapılıyor.359 Ayrıca yegdane
muş evlerde kullanıldığını daha önce taşı denilen 10 cm. çaplarında küçük
açıklamıştık. taşlar, çatkının dış yüzüne tahta kalıp
çakılarak içinden harçla örülür.360
Geç dönemlerde ise dikmelerin daha sık
ve çaprazların da kullanıldığı ikinci tip ah “Taş kullanılan yerler: Temel ve zemin
şap çatkı sisteminin yaygın olduğunu çi- kat duvarları, yegdane dolgusu, bahçe
zimleri ile birlikte belirtmiştik. Bu ikinci tip duvarları, yol kaplamaları, sulama ka
ahşap çatkı sistemde ise çoğunlukla dol nalları (ark), su kanalları (algun), kapı
gu malzemesi olarak taş kullanılmaktadır. kemerleri, konsollar, kapı önlerinde bi
nek taşları, ocak yanlarında “koltuk taş
Reha Günay’dan aldığımız bilgiye gö ları.” Küfünk taşı yegdane dolgusu ola
re, yegdane denilen ahşap çatkıda iki rak ve kesilmiş kerpiç biçiminde baca
cins taş kullanılıyor. Küfünk denilen ve yapımında kullanılır.”361
801
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Safranbolu’nun bağlar kısmında olan çatkılara göre daha fazla olan evin ahşap
ev, bodrum katı moloz taş duvar, üst iki çatkısı araları, küfünk taşı ile doldurul
katı ise küfünk taşı dolgulu yegdane du muştur. “Yegdane taşı ile 10 cm. çapında
varlıdır. küçük taşlar çatkının dış yüzüne tahta ka
lıp çakılarak içeriden harçla örülür.”362
Yeni döneme ait dikmeleri sık ve ince,
yatay bağlantıları eski dönem ahşap
Resim 472: Safrabolu Petenler Bağ Evi’nin dolgu yegdane taşı, yeni dö
nem ahşap çatkısı içine doldurulmuştur, Günay 1981: Resim 152
Resim 473:
Safranbolu
Köstenciler
Bağ Evi’nin
ahşap çatkı
dışına kalıp
çakılarak
yegdane
taşı ile
dolgu
yapılmıştır
362 Günay 1981: 171 (1982)
802
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
803
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
A) GÖZ DOLMASI
Çizim 383: Rize’de Çarşı mahallesinde terkedilmiş bir ev; dış duvarları “göz dolma” iç duvarları
“ahşap dolma” düzeninde yapılmıştır
Şen 1967: 22
804
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 475: Sürmene Memiş Ağa Konağı’nın üst katının sıvalı duvarları (göz dolması) sistemindedir (1975)
Şen 1967: 17
□ *
sıva
— - 0 / ıu
..........- xU/ İD
ta ş
sı
~l I 11---------1 r
fi 3 -A M -A -
805
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
payanda
•••dikme
ta s
hare
t a li dikmel
t.d.yastığı
^3SMMQW• • •
Jz— döşeme
göğüsleme esas kirişi
taş (yan lız birköşed^
duva
Çizim 383 B: Göz dolma duvarlı bir evin döşeme kirişleri ve çıkma sistemini belirten bir detay, Şen 1967: 24
' S r 1! " Ö
İPİ
KESİT
es I i !>J
I I
i i
! > i i i ! l
~rSl
v . y n :
' r : 1
806
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
B) MUSKALI DOLMA
Göz dolma duvarlarda bağlantılar geçmelerle oluşturu Bu üçgen boşluklar muntazam taşlarla değil, daha kü
lurken, muskalı dolma sistemde bağlantılarda çivi ve di çük parçalı ve birden fazla taşla doldurulur. Bu dolma
ğer metal elemanlar kullanılmaktadır. Buna karşılık dik lar dıştan kireç harçla derzlenir içeride sıvanır. Duvarı
me sistemi aynı prensiplere bağlıdır. Tek fakat önemsiz oluşturan üçgenler muskaya benzetildiğinden “muskalı
bir fark da dikmeler arası biraz daha geniş 20-25 cm. dolma” diye isimlendirilmektedir. Muskalı dolma bazen
olarak uygulanır. Gözleri oluşturan bölmeler, yatay ah ahşap yüzleri serbest bırakılarak, dıştan da sıvanır; ba
şaplar yerine yaklaşık 45° açılı olarak bağlanır. Bu şekil zen da bütün cephe sıvanır.
de dolmaların yapılacağı boşluklar üçgenler haline gelir.
Resim 476: Sürmene Memiş Ağa Konağı’nın yamaçlarında Resim 476 A: Sürmene Memiş Ağa Konağı’nın yamaçlarında
(muska dolma duvarlı) bir ev (1975) ki muskalı dolma duvarlı diğer bir ev (1975)
807
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
808
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Ahşap kalasları selenderler ve evlerin dış duvarlarında mesi için ek yerlerine, ahşap dolma sistemindeki dik
aynı şekilde yontulduktan sonra “kurt boğazı" denilen melerin kullanılması gerekmektedir.
geçme şekli ile köşelerde birbirlerinin üstüne bindirile
rek üst üste istiflenmiş şekline “ahşap yığma" veya Serenderler ayrıca duvarlarından havalandırılması ge
“çantı" sistemi diyoruz. reken yapılardandır. Bu havalandırma sistemini tanıta
bilmek için Çağlayan Fındıklı’daki serenderi örnek ola
Ahşap Dolma rak gösterebiliriz.
809
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 386:
Doğu
Karadeniz
bölgesi
ahşap çatkı
y y arası taş
3 p dolgu
c
sisteminde
y □
değişik çatkı
(n n ve değişik
taş dolgu
çeşitleri
Çizim 387:
Ahşap
dolma
sistemi ile
yapılmış
Artvin’de
Reis’in
365 Sözen 1 9 9 2 :1 3 3 ? Ş 4 s m. evinin planı
810
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
I;
Resim 477 A: Doğu Karadeniz evlerinden bir görünüş (Fotoğraf: Adviye Çakıray)
811
G eleneksel T ürk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
Çizim 389 A: Şavşat Yavuzköy’de Necati Kaya Evi’nin üst kat planı
Eruzun 1981:11 - 39
e«ııwjBS5 «rnraıııııı wn
812
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 389 C: Şavşat Yavuzköy’de Necati Kaya Evi yan görünüşü, Eruzun 1981:11 - 39
m o
H D
Çizim 390: Göz dolma ve ahşap dolma sisteminin bir arada kullanılışı
813
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 478: Safranbolu’da sahibini bilmediğimiz bir Resim 478 A: Safranbolu’da ahşap çatkısı,
ev; ahşap çatkı dolgusu olarak ahşap artıkları (dize ahşap artıkları ile doldurulmuş (dizeme) bir
me) kullanılmıştır (1976), Günay 1981: Resim 241 başka ev
Resim 479: Safranbolu’da Cebeciler Evi; Çizim 391: Safranbolu Cebeciler Evi; evin
ahşap çatkı araları, yol cephesinde kerpiçle yol cephesi üst katı kerpiç dolgulu yan cep
dolgulanırken yan cephesinde ahşap dolgu hesinin üst katı ise ahşap çatkı arası ahşap
kullanılmıştır (1976) artıkları ile doldurulmuştur
366 Günay 1981: 171
814
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 480: Mudurnu’da ahşap çatkı arasında ahşap dolgu kullanılmış bir ev (1999)
815
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Mudurnu ile Göynük arasındaki bu ev, yine ahşap kar- hemen görüleceği gibi XX. yüzyıl yapısıdır. Dolgu keres-
kas arasına ahşap dolgu yaparak üretilmiştir. Bu ev teleri işlenmiş ve yalnız düşey olarak doldurulmuştur.
816
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çok dar cepheli bu evin duvarındaki doku, oldukça il Pencerelerin altında ve üstünde oluşturulan çaprazların
ginç ve özel görüntülüdür. Dar cephesi bütünü ile çıkma yan boşluklarına düşey, alt üst boşluklarına yatay ola
halindedir. İki penceresi vardır. İki yandaki ahşap kon rak yerleştirilmiş ahşap istifleri, o ufacık cephede he
sol kirişlerine oturan taban kirişi üzerindeki balta yontu- men ilgi çekmektedir.
lu üç dikme cepheyi taşımaktadır.
Şile’den Kandıra’ya giden yol üzerinde, Kandıra’ya karkas dokuda gerekli sistem kullanılmıştır. Çaprazlar
bağlı bir köyde iki katlı bir ev ahşap karkas sistemi ile çevredeki ağaçların kesilip balta ile yonulması ile elde
ilgi çeker. Her iki katı da ahşap karkas sisteminde ku edildiğinden, ağacın doğal bükülmelerine sahip, ancak
rulmuştur. Örnek olarak gösterdiğimiz bu ev büyük ol görevini yapıyor. Ana ve yardımcı dikmelerin aralıkları 40-
masına karşılık, yapısında yeterli özeni göremiyoruz. 60 cm. arasında değişse de, düzene mani olmuyorlar.
Bunda belki de köy evi olmasının ihmalkârlığı var. Ancak
817
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bu. dikmelerin, ortasına 3-5 cm. çapında düzgün bir onarılmıştır. Üst katın sıvası tamamen dökülmüş durum
dal monte ediliyor. İki yandaki dikmelerin içe bakan da. Evin üst katının yarısı biraz düzensiz olsa da yalı
yüzlerine, aynı çapta dallardan yarısı kesilmiş olarak baskısı düzeni ile, ahşap kaplanmış. Bu kaplama, sepet
dallar çakılır. Bundan sonra 2-3 cm. çaplı daha ince örgüsünün üstüne yapılmıştır.
dallarla bir dikmedeki yarım yuvarlak dalın bir yanın
dan başlayarak, ortadaki dalın öbür yanından geçe Bu ev hem büyük hem de iki kapılıdır. Belki de iki karde
rek, öbür dikmedeki yarım yuvarlak dalın ilk tarafına şindir. Farklı şekilde kaplamak istemiş olabilirler ya da
bağlanır. bir tarafı sonradan kaplanmış olabilir.
Bu geçirilen dalın 1.5-2 cm. üstünden ters istikamette Sepet örgüsünde kullanılacak dallar hem sağlam, hem
ikinci dal geçirilerek, devam edilir bu şekilde sepet örgü de esnek ağaçlardan olmalıdır. Gevrek olup kırılmamalı,
düzeninde örgü yapılmış olur. Bu örgü iki tarafından ön çürük olup sıva içinde bozulmamalıdır. Bu evde kullanı
ce çamur, sonra kireç sıva ile sıvanır ve badana yapılır. lan dalların çevrede bol bulunan fındık dalları olduğunu
Alt katın sıvalarının büyük bir kısmı duruyor. Belki de düşünüyoruz.
Resim 483: Kandıra’da bir köy evi; ahşap karkas arasında sı
ra taşıyıcı olarak sepet örgü düzen içten sıvanmış, dıştan sı-
vasız (1978)
818
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Ahşap duvar sistemlerini incelerken görüyoruz ki, ah olduğu için köşeler, pencere çevreleri kat tabanları per
şap duvar yapımında iki sistem kullanılmıştır. Bunlardan vazlarla takviye edilir. Bu pervazlar aynı zamanda, cep
biri, ahşap tomruk olarak ve kaba bir şekilde veya ince hede çevreleme yapıyor ve bir karakter getiriyor.
düzeyde yontularak, kara boğaz ya da kurt boğazı tek
niği ile köşelerde bağlanarak üst üste yığma olarak ya Yukarıda açıklanan bağdâdî çıtalarının boyutları ve dü
pılan (çantı) duvar sistemidir. zenleme şekilleri daha ziyade Bursa ve Marmara hav
zasında gözlemlediğimiz şekillerdir. Bütün bölgelerde
İkinci şekil ise ahşap karkas doku içinde kerpiç, tuğla ve bağdâdî aynı şekilde kullanılmıyor. En dikkat çeken böl
taş ile dolgu yapılarak oluşturulan (hımış) denilen duvar ge ise Antalya’dır.
sistemidir. Bu sistemde kerpiç dolgular, başlangıçtan itiba
ren sıvanırken, taş dolgular yapıldığı bölgeye göre yer yer Antalya’da da Bursa tipi bağdâdî yapılmaktadır. Örnek
veya zaman zaman sıvanır. Tuğla dolgulu duvarlar ise olarak Kaleiçi Barbaros mahallesi Müze sokak 6 numa
derzleniyor ve ilginç tuğla dekoratif dokular sergileniyor. radaki Paşalar Konağı’nı gösterebiliriz. Ancak Antal
Ancak XVIII. yüzyılın ikinci yarısı ve XIX. yüzyılda tuğla dol ya’da uygulanan bağdâdîlerde çıtalar daha çok tahta
gulu duvarlar da sıvanmaya başlanmıştır. Yine XVIII. yüz denilebilecek 4-7 cm. genişlikte ve yine en az o ölçüde
yılın ikinci yarısından başlayarak XIX. yüzyılda daha yoğun aralıklarla tesbit edilmektedir. Bu düzenlemenin pek de
olarak uygulanan yeni bir sıvalı duvar tipi ortaya çıktı. doğru olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca bağdâdî tahta ya
da çıtaların arkası (karkasın iki yüzünün arası) tahtalar
Bu yeni sistem bağdâdîdir. Bağdâdî, ahşap karkas dol la doldurulmuştur. Bu düzenlemede sıvanın bağdâdî
gu üzerine ahşap çıtaların, aralıklı olarak çakılması ve elemanların arkasına girip tutunma şansı yok. Nitekim
kireç harçla içten ve dıştan sıvanması ile elde edilir. Dış resimlerde görüldüğü gibi pek tutunamamıştır.
yüzleri ahşap kaplama olan duvarların iç yüzleri ise
bağdadi üzerine kireç harçlı sıva ile kaplanırdı.
819
Geleneksel T ürk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
İstanbul
Bebek
Köçeoğlu
Yalısı’nın
bağdâdî
duvar detayı
Eldem 1977: 56
820
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 484 C:
Bursa
Nalbandoğlu
mahallesinde
bağdâdî
duvarlı bir ev
(2002)
Resim 484 D:
Antalya
evlerinde farklı
bir bağdâdî
düzen: tahtalar
geniş ve çok
aralıklı
kullanılmış;
dokunun içi de
çeşitli boyutlu
tahtalarla
doldurulmuştur
(1996)
Resim 484 E:
Antalya’da
Bursa tipi
bağdâdî ile
Antalya
bağdâdîsi bir
arada;
Kaleiçi
Barbaros
mahallesi
Müze sokağı 6
numaradaki
Paşalar
Konağı (2001)
821
i
ı
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Ahşap karkas arasına yapılan tuğla dolgulu duvarlarda, dikmesi ile kirişleme hizasının sıvasız bırakılmış olmala
yukarıda açıkladığımız gibi gerek ahşap karkas, gerek rı ve sıvanan satıhların mesela pencere saçağı ile bö
se tuğla yüzleri çıplak bırakılıyor, tuğla araları ise derz- lünmüş, yani küçültülmüş olmasıdır. Bu suretle köşe
leniyordu. Kerpiç dolgulu duvarlar ise genelde çamur dikmesine temas etmiş oluyorum. Sıvanmış binalarda
harcı ile sıvanarak üzerine kireç badana sürülüyordu, hiç olmazsa köşe dikmesinin sıvanmaması, Türk yapıcı
parasal gücü olmayanlar duvarları çıplak bırakıyordu. lığında bir kural haline gelmiştir. Aslında köşe dikmele
Taş dolgulu duvarlarda ise duvarların sıvandığı yöreler rin sıvanmasıyla kabul edilen güçlükler meydandadır.
bulunduğu gibi Kula’da ve Doğu Karadeniz bölgesinde Sıvanan satıhları bu sayede büyümesinden başka, baş
olduğu gibi, koyu renk taş, kireç derzin beyazı ve çıplak ka tesirlere maruz iki cephe üzerine yekpâre olarak
ahşabın yapacağı etki ile duvarlar birçok yapıda derzli uzatılmaları ve ayrıca köşede belki temasa fazla mâruz
ve çıplak bırakılmıştır. kalmaları ve nihayet büyük sıva satıhlarının sınırını teş
kil eden köşelerde, sıvanın ahşap üzerine tutunması
Bu şekilde kerpiç ve taş dolgulu ahşap karkas duvarların mecburiyeti, bu mahzurların en göze çarpanlarıdır. Bu
sıvanması uygulamasına bu tür duvarların yapıldığı ilk za sebeplerden dolayı, köşe dikmesi sıvasız bırakılmış ve
manlardan itibaren başlanmış görünüyorken, tuğla dol sıvanan kısımları iyi bir zemin teşkil eden dolgu duvarı
gulu duvarlarda, uzun süre zengin dekorlu tuğlalarla ki na nazaran ancak gayet küçük kısımlarını kaplamaları
reç derz ve ahşap çatkıların verdiği zevk devam etmiş, na izin verilmiştir. Aynı şey kirişleme hizasında yapılmış
XVII. yüzyılın sonlarında sıvamalar başlamış ve XVIII. tır. Burada bir nevi kat silmesi meydana gelmiş ve kat
yüzyılda yaygınlaşmıştır. Bu konuda Sedad Hakkı El ların sıvaları birbirinden ayrıldığı gibi kirişlemenin sıva
dem’in değerli araştırmalarından aktarmalar yapıyoruz. için teşkil ettiği tehlike bertaraf edilmiştir. Bu noktalara
riayet edilmemiş olan yerlerde sıva tutunamamıştır.
“Dolgu duvarın sıvanmasıyla birtakım teknik meselele
rin ortaya çıkacağı meydandadır. Bu meselelerin başlı- Sıvanın en son iş olarak yapıldığı ve binanın oturması
cası, ahşap karkas kısımları üzerine tesadüf eden sıva için mümkün olduğu kadar vakit ayrıldığı, daha evvel
kısımlarının tutturulması işidir. Bu mevzu bugünkü görü den yazılmıştı. Bu itibarla sıva işine, ancak pencere ka
şümüze nazaran, ideal olmayan bir şekilde halledilmiş, saları, çerçeveleri yerine takılıp, pervaz ve silmeler de
yani ahşap kısımlar sadece kertiklenmiş ve oldukları gi tespit edildikten sonra başlanır. Bu suretle sıvaya hudut
bi sıvanmışlardır ve mesela yalnız dolgu duvarı sıvanıp, ve mastarlık vazifesini görecek tahtalar ile sıvanın dış
ahşap kısımların açık bırakılması tarafına gidilmemiştir. yüzü bir seviyeye getirilmiş olur. Gerek sıvanın korun
Böyle olduğu halde, bugüne kadar ve büyük depreme ması, gerekse pencerelere gölge teşkil etmesi için,
rağmen hiç tamir edilmeden kalmış, birkaç yüz senelik pencere üst başları hizasında, ekseriyetle pencereleri
sıva cephelerinin mevcut olması, ileri süreceğimiz bü birbirine bağlayan pencere saçakları bu tipten itibaren
tün kritikleri susturmaktadır. Bu sebeple tatbik edilen rağbet görmüştür. Bu saçak aynı zamanda pencere ka
usulün doğru ve tekniğe veya hiç olmazsa mahalli ge paklarını yağmurdan da korur.
leneğe uygun olduğunu kısmen kabul etmek gerekir.
Kısmen, çünkü daha yeni inşaatta sıvalar daha çabuk Köşe dikmesinin sıvanmadığı söylenmişti. Bunun için,
ayrılmakta ve dökülmektedir. Bu usulün ancak iyi mal bu dikmelerin kenarlarına, sıvanın dayanmasını temin
zeme ve doğru işçilik gözetilerek iyi neticeler verebile edecek çıta veya paşalar tespit edilir. Bu çıtalar ekseriya
ceği, daha itinasız işlere elverişli olmadığı anlaşılıyor. mahir ve zevkli bir şekilde, pencere saçağına ve kat sil
Kullanılan ağacın kuru, tekniğin gereklerine uygun ola mesine bağlanır, üst kısmı da köşe dikmesinin etrafına
rak tedarik edilmiş ve kesilmiş, sıvaların uygulanmasına çevrilerek, diğer duvar yüzündeki çıta ile bağlanır ve bu
kadar karkasın ve dolgunun oturmuş ve daha başka suretle bu çıtanın çerçeve karakteri tamamen ifade edil
noktaların gözetilmiş olması, sıvanın dayanmasına, fik miş olur. Bu çerçeve, köşe dikmesinin üst kısmına kadar
rimce imkân vermiştir. Bu noktaların en önemlisi köşe devam eder ve başlığın altında kıvrılır, yani başlık ve üst
822
G eleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
taban gibi kısımları sıva ile örtülemeyerek İkinci önemli nokta, köşe dikmesi ile alt
saha dışında bırakılır. Bu suretle yalnız di tabanın birleştiği yerdir. En evvel uygula
kine konmuş ağaç kısımları sıvasız diğer nan şekilde, sıva ancak alt tabana kadar
leri ise sıva altında kalmış olur. Bu tama uzanır ve taban açıkta kalır. O zaman
men inşaî bir mülâhaza ve âdetten doğan köşe dikmesini sıva sathından ayıran çı
şekil, Türk evlerine mahsus karakteristik ta, alt taban üzerine devam etm ek üzere
bir mimari eleman hediye etmiştir. Aslında çevrilir. Bazen da bu çıta alt taban hiza
ilk bakışta mânâsız gibi görünen bu çö sında nihayet bulur ve alt tabanı kapatan
züm ancak bu şekilde izah edilebilir. Kö bir silme tahtası içine saplanır.”367
şenin saçağa kadar sıvasız bırakılması ta
rafına gidilmiş olsa idi, başlık ve üst taban
mantıksız bir şekilde açık kalacaktı.
ı
| rı
Çizim 395:
Tuğla dolgulu
ahşap karkas
duvarda,
ahşap karkas
detayları ve
sıva köşe
dikmesi ve
bunları
sınırlayan
profili çıta
ilişkisi
Eldem 1987:
III. 1 74 -1 75 367 Eldem 1987: İli. 186-188
823
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bursa ve bazı diğer yörelerde bağdâdî sekliklerinde ve üst üste getirilen kapla
duvar bir nevi moda halini alıp yoğun bir maların birleşme yerlerindeki detaylar
şekilde bu tür duvarlı evler, konaklar ya da görülmektedir. Ancak kaplama yük
pılırken, İstanbul’da ahşap kaplamalı sekliklerinin devirlere göre farklılıkları
duvarlar yapılmaya başlamıştı. Elbette var mıdır ve birleşme detaylarındaki de
bizim konumuz ahşap karkas üzerine ğişiklikler zamana mı bağlıdır, yoksa us
doğrudan ahşap kaplama yapılmasıdır. taların veya mimarların bilgi ve zevkleri
Ancak biliyoruz ki, dolgulu ahşap karkas mi etkili olmaktadır? Bunları, ileride in
(hımış) duvarlarda ahşap kaplama ya celeyeceğimiz ahşap kaplamalarda
pılmıştır. Hımış duvarların üzerine ilk ya öğrenmeye çalışacağız. Ahşap kaplama
pımında ahşap kaplanıldığı gibi, daha sisteminde bu belirttiğimiz detayların dı
sonra yapılan onarımlarda ve kafes ta şında bir de kaplama teknikleri olarak iki
miri sırasında da yapılmaktadır. Ahşap belirli düzenleme şekli bulunmaktadır.
kaplama düzeninin bütünlüğünü kay
betmemek için, hımış üzerine yapılan Kaplamalar, birbiri üzerine düşey bir düz
ahşap kaplamaları da konu edineceğiz. lemde geçme ile birleşerek otururlar. Bu
Ancak, bu konu için özel bir bahis aç birinci düzenleme şeklidir. İkinci düzenle
madan sırası geldiğinde açıklayacağız. me şekli ise, kaplamaların üstteki sıra
sının küçük bir açı ile alttaki kaplamaların
Hımış duvar üzerine ahşap kaplama uy üstüne 3-4 cm. binecek biçimde bağlan
gulamasının iki şekilde gerçekleştiğini masıdır. Buna (yalı baskısı) denilmektedir.
görüyoruz. Birinci uygulama şeklinde
ahşap karkaslar kerpiç veya tuğla dol Bu iki tür kaplamayı da açıklamaya çalı
gulu sistemle yapılmış olup, belki de bir şacağız. Konuya genel olarak baktığımız
moda şeklinde başlayan bu uygulama zaman, yalı baskısının daha az kullanıl
ahşap kaplamayı sıva yerine kullanma mış olduğu görülmektedir. Biz önce birin
düşüncesinden kaynaklanmıştır. Bu şe ci şekil olan düşey düzlem üzerinde uy
kilde belki de dolgunun tecridi sağlaya gulanan kaplama türlerini açıklayacağız.
cağı düşünülmüş olabilir. Daha sonra da yalı baskısını ele alacağız.
İkinci şekil ise, sıvalı kerpiç veya tuğla Düşey düzlemdeki kaplamalarda da,
dolgulu yapılarda, ya sıvaların harap ol genelde ahşapların üst üste yatay ola
ması sebebiyle veya bütün cephede bir rak yerleştirilme uygulamasının çoğun
yenileme yapmak amacı ile kafes onarı- luğu teşkil ettiğini, az miktarda da, tah
mı denilen şekilde görüntüyü tamamen taların düşey olarak yerleştirildiğini ör
değiştiren ahşap kaplamanın sıvanın neklerle açıklayacağız.
üzerine yapılmasıdır.368
XVIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIX. yüzyı
368 Eideım 1977: 55, Köçeoğlu
Ahşap kaplama, ister tuğla veya kerpiç lın tamamında özellikle İstanbul’da ah
Yalısı’nın iç, yani güney ve bah
çe cepheleri öteden beri sıvalı dolgulu duvarlar üzerine yapılsın, ister şap kaplama, ev duvarlarında kullanılan
idi. Sonradan çoğu cepheleri se dolgusuz ahşap karkas üzerine kap tek sistem olmuştu. Hatta XVII. yüzyıl
ahşap kaplandı. Sıva kısımlar
lansın, prensip olarak ahşap kaplama yapısı olan bazı evlerle, XVIII. yüzyıl
pervaz ve silmeler ile çevrelen
miştir. Sıva üzerinde ince kalem düzenlemesinde ve işçilikte farklılık yok ürünü olan birçok ünlü yapının hımış du
süslemeler vardır. tur. Farklılık, ahşap kaplamalarının yük varları daha sonra ahşap kaplanmıştır.
824
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
XIX. yüzyılın ikinci yarısında ve XX. yüzyılın başında ya uveau üslubu Avrupa’dan hemen sonra memleketimize
pılmaya başlayan çok katlı tuğla kâgir yapıların bir kısmı gelerek, son nefesini yaşamakta olan ahşap mimariye
ahşap kaplama tutkusundan kurtulamadı. Beyoğlu’nda yeni bir kan, yeni bir nefes, yeni bir heyecan getirmişti.
kaplamalarının yer yer döküldüğünü gördüğümüz apart
manlarda, ahşaplar eskisi gibi karkas veya çatkı üzerine Bu üslup İstanbul’da Arnavutköy, Sarıyer ile Anadolu
değil, tuğla duvarlara döşenen kadranlar üstüne kapla yakasında Erenköy, Göztepe gibi o zamanların yazlık
nıyordu. Daha sonra gelişen betonarme yapılaşma yü kesimlerinde daha çok görülüyordu.
zünden bu uygulama da yavaş yavaş bitti.
825
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bir başka merkez de Edirne’dir. Osmanlı Devieti’nin Çoğunlukla ev, konak ve yalıların duvarlarını oluşturan
ikinci başşehri olan Edirne, XX. yüzyılın başlarında son ahşap kaplamaları tarihi oluşumlarına göre araştırmak
görkemli evlerini kaybediyordu. 1952 yılında zemin ka elbette doğru olacaktır. Ancak ne yazık ki incelediğimiz
tının dış duvarlarını gördüğümüz Necmi Abi Evi’ni, bütü yapıların yapılış tarihlerini bildiren bir yazı, bir kitabe, bu
nüyle Sedad Hakkı Eldem hocamızın çektiği fotoğraflar yapıların üzerinde genellikle bulunmamaktadır.
ve restitüsyon projesinden tanıyoruz. Bir de Rifat Os
man’ın, Edime Evlerindeki tanıtım yazıları ve resimleri Bu sebeple incelediğimiz yapılarda yapının dışında bu
ile 1920 - 1930 yıllarına kadar dayanabilmiş evleri gör labileceğimiz herhangi bir yazılı belgeden, yapının mi
müş gibi oluyoruz. marı veya kalfası belli ise onun yaşam hikayesinden,
ya da mimari ve süsleme üsluplarının değerlendirilme
Edirne belediye binasını yaptırmış olan başkan Dilâver sinden yararlanarak eserlerin yapılış dönemlerini tespit
Bey, 1912-13 yıllarında, Kaleiçi mahallesinin ızgara dü etmeye çalışacağız. Ancak bu tarihlemelerin ne kadar
zenindeki imar planını da yaptırmıştı. Bu plana göre ya doğru veya yaklaşık olacağı da her zaman tartışmaya
pılmış olan art nouveau ve eklektik üsluptaki ahşap ev açık olacaktır. Bu sebeple de okuyucuların, bu husus
lerin büyük çoğunluğu bütün yok etme çabalarına rağ larda hoşgörülü olacağını ümit ediyoruz.
men günümüze gelebilmiştir.
826
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Sedad Hakkı Eldem’in369 Eğrikapı Tan Ancak her ikimiz de XVIII. yüzyılın yapı
dır sokaktaki küçük ev diye isimlendirdi tekniğinin önemli bir örneği olduğunu
ği ve “Bu ev büyük bir konağın ağa ve söylüyoruz.
aş dairesidir” diye belirttiği ev, aslında
Panagia Kilisesi’ne aittir ve muhtemelen Evin mimarisinde XVII. yüzyıl sonları ve
kilise hizmetlilerinden birinin oturması XVIII. yüzyıl başları yapı elemanları he
için kullanılmıştır. men göze çarpmaktadır. Bunlar; gör
kemli eliböğründeler, görünen genişliği
Evin Eğrikapı caddesi boyunca batı (Eğ- 22 cm. ve birleşme pah kesimiyle 23,5
rikapı) tarafına devam eden kâgir duva cm. olan kaplamalar, ahşap karkasın
rın kilise avlusu tarafında iki katlı (üst dikme ve çaprazlarına çakılmasını sağ
katı bu duvarın arkasında) bir yapı kalın layan dövme, karabaşlı demir çivilerdir.
tısı daha bulunmaktadır. Bu yapı ile, kö Tepe pencerelerin yapılmamasına karşı
şedeki evin arasında bulunan taş ke lık kara kapakların yapılmış olması gibi
merli kapıdan avluya inen merdivene gi özellikler XVIII. yüzyıl ve hatta bir kısmı
rilmektedir. Bu merdivenin girişteki düz XVII. yüzyıl yapı özellikleridir.
lüğünden, hem köşedeki ahşap evimi
zin ara katına hem de solda yıkılmış du Önemli bir başka özellik de ahşap karka
rumdaki yapının üst katına girilmekteydi. sın, üst normal kat duvarları tuğla, alt kat
larda ise kerpiç dolgu yapılmış ve sonra
Soldaki büyük hacimli yapının, kilise dı ahşap kaplanmış olmasıdır. Kaplamaların
şındaki idari işler ve törenler için kullanıl genişliği, görülen kısmı 22 cm. tam geniş
dığını sanıyoruz. Kilisenin milattan sonra lik 23,5 cm. ve kalınlığı 18-19 milimetredir.
810 yılından 1764 yılına kadar varlığını
belirten bilgileri Zafer Karaca’nın, İstan
bul’da Osmanlı Dönemi Rum Kiliseleri
adlı kitabında bulmaktayız.370
Sedad Hakkı Eldem hocamız ise (XVIII. 369 Eldem 1984:1. 238
yüzyılın sonları) diye değerlendiriyor. 370 Karaca 1995: 130-138
827
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
828
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 486:
Bebek
Kavafyan
Evi’nin çıkması
altındaki XVIII.
kaplaması,
pencere
güneşlik saçağı
görülürken,
eliböğründenin
solundan
itibaren
XX. yüzyıl
fitilli kaplama ile
yapılmış onarım
görülüyor
(2002) 371 Eldem 1 9 8 4 : 1. 186
829
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Geç devir kaplamalarda, ek yerinde üst tahtada 6 mm. XX. yüzyıl başında yapıldığını düşündüğümüz evin kap
pah bulunmaktadır. Tahtanın ortasında, ek yerindeki lamaları, Kavafyan Evi’nin geç devir kaplamaları ile ay
profilin aynı ve iki tarafı pah olan bir kordon bulunmak nı profillere sahiptir. Bu kaplama tahtalarının ortasında
tadır. Görünen genişliği 18,8-19 cm. tam genişlik 20,5 da, iki yanı pahlı ortası bordürlü profil açılmış olup iki ay
cm. ve kalınlık 1,5 santimetredir. rı tahtaymış gibi görünmektedir. Görünen genişliği 24,5
cm. kalınlık 2 santimetredir.
Bebek Kavafyan Evi’nin karşı sırasında yoğurtçu Zülfü
sokağı ile Bebek Mektebi sokağı köşesinde bulunan ve
830
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
831
G eleneksel T ü rk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
Resim 487: Bebek Köçeoğlu Yalısı’nın 1941 yılında yıkılmasında önce, Sedad Hakkı Eldem hocamızın öğrencileri ile birlikte ha
zırladığı rölöve çalışmalarının 1948’de akademi yangınından kurtulabilmiş fotoğraf ve eskiz çalışmalarından kalan resimlerden bi
ri Eldem 1977: 62
832
Geleneksel I ürk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
07290876
Çizim 399 B: Bebek Köçeoğlu Yalısfnın genel görünümleri, Eldem 1977: 48 - 49, 50 - 51
833
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
834
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 400 A: Anadoluhisarı Zarif Mustafa Paşa Yalısı’nın plan ve görünüşü, Eldem 1986: II. 40
835
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
836
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
XVII ve XVIII. yüzyıllarda eğri, tek ve masif ağaçlardan Artık camsız pencereler devrinde kepenklerin kapan
yapılan eliböğründelerin, ampir modası etkisi ile iki yan ması halinde ışık için şart olan tepe pencerelerine gerek
ları ve ön yüzü ahşapla kaplanmış, üst başları da hele- kalmamıştır. Buna karşılık Köçeoğlu Yalısı’nda olduğu
zoni bir dairesel motifle bitirilmiş olup bu önemli bir ka gibi ufak beyzi pencereler ancak anıları tazelemek / ye
yıp olmuştu. Bu şekildeki eliböğründelere sahip, Saffet nilemek için kullanılır olmuştur.
Paşa, Köçeoğlu ve Yâsinci yalıları hemen vereceğimiz
örneklerdir. Ahşap kaplamalarda Eldem hocamızın rölöve krokisin
de verdiği üst kat yüksekliği olan 390 santimetreyi re
XIX. yüzyılda tepe pencerelerin kaldırılarak, tek sıra simlerden sayabildiğimiz on yediye böldüğümüzde 21,7
yüksek ampir pencerelerin yaygınlaşmasının en mühim cm. genişliği çıkıyor. Buna 1,5 cm. geçme payını ekler
sebeplerinden birisi pencere camının nispeten ucuzla sek, XIX. yüzyıl dönemi ahşap kaplamalarını 23,2 cm.
ması ve bollaşmasıdır. olarak hesaplayabiliyoruz.
837
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 489:
Anadoluhisarı
Yâsinci
Yalısı,
XIX. yüzyılda
kafes onarımı
geçirerek
XVIII. yüzyıl
görüntüsünü
tamamen
yitirerek ampir
üslubunda
cephelere
sahip oldu
Eldem 1986:
II. 78
838
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Edip Efendi Yalısı, Kandilli’den Vaniköy’e dönülen Akın- Bunun üstüne ara katın çift tabanı atılmıştır. Bu tabanla
tıburnu’ndadır. Oldukça kuvvetli olan bu akıntı, motorlu ra, üst katın çift tabanı altına kadar, 2,20 - 2,30 m. ara
teknelerden önceki, kürekli teknelerin kullanıldığı dö ile ana dikmeler bağlanmıştır. Aynı düzenleme, üst kat
nemde, yedekte geçirildikleri ve geçişi düzenlemek için, ta da uygulanmıştır. Yalnız üst kattaki pencerelerin alt
bayrakla işaret veren bir kimsenin burunda devamlı bu başlıkları yatay kuşaklar halinde devam ettirilmiştir.
lunması sebebiyle Bayraklı Yalı adı ile de tanınmıştır. Pencerelerin iki yanında, her iki katta da yardımcı dik
meler bulunmuyor. Dikmeler arasının geniş olduğu yer
Halen yaşamını sürdürmekte olan yalı XVIII. yüzyılın lerde, payandalar kullanılmıştır.
başlarında yapılmıştır. Harem ve selâmlıktan oluşan ve
31 metreye varan boyu ile Boğaz’ın uzun yalılarındandır. Her iki katta da bu ahşap çatma sistemi üzerine içte
Marmara tarafındaki selamlık bölümü 25-30 sene önce bağdâdî ve sıva yapılmış dışta ampir etkili XIX. yüzyıl
onarılmıştır. Karadeniz tarafındaki harem bölümü ise, 7- ahşap kaplaması yapılmıştır. Eliböğründeler de ahşapla
8 sene önce Halûk Sezgin tarafından restore edilmiştir. kaplanmıştır. Bu kaplamaların yüksekliği 27 cm. olarak
Selamlık bölümünün onarımından zamanında bilgimiz hesaplanmıştır.
olmadı. Halûk Sezgin’in yaptığı restorasyonu biliyorduk.
Edip Efendi Yalısı’na ait bu bilgileri yazdıktan sonra Ha
Burada Halûk Sezgin gözetiminde doktora tezi hazırla lûk Sezgin’le yaptığımız telefon görüşmesinde, kapla
yan Tülay Çobancaoğlu’nun bir sistem detayını sunuyo ma yüksekliklerinin 28 cm., kalınlıklarının 28 mm. oldu
ruz. Bu detaya göre yapıyı yorumlayabiliriz. ğunu, kaplama tahtalarının üst üste tam kesme pahlı
düzenle birleştiklerini öğrendik. Bu şekilde de ölçekli çi
Yalı bir zemin, bir ara kat ile bir de üst kattan oluşuyor. Ze zicilerden hesaplayarak bulduğumuz rakamların pek
min (bodrum) duvarları, kâgir taş duvar olarak örülmüştür. de hatalı olmadığını öğrendik.
839
Geleneksel T ürk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elem anları
KESİT
Resim 490: Kandilli Akıntıburnu’ndaki Bayraklı Yalı da denilen Edip Efendi Yalısı da
çeşitli onarımlar geçirdikten sonra, önce sağ taraftaki boyasız bölümü, 2000’de sol
daki boyalı bölümü onarılarak XVIII. yüzyıl mimasini tamamen yitiren büyük yalılar
dan biri oldu (2001)
840
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 491:
İstanbul
Yerebatan’da
Baltacı Konağı,
yıkılmadan
önceki son
resimlerinden
Eldem 1986: II. 86 380 Eldem 1986: II. 84-87
841
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 403: İstanbul Yerebatan’da Baltacı Konağı’nın plan ve cepheleri, Eldem 1986: II. 85
842
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Bekir Reis’in Evi, Sarıyer Çayır sokağın- Pencere üstünde yalnızca bir tahta ge
dadır. Ev subasman üzerinde iki ahşap nişliğinden oluşan zarif bir başlık vardır.
kaplamalı kattan oluşmaktadır. Evin ah Pencere kapakları da pervazlarla aynı
şap kaplamaları oldukça sağlam oldu yüzeydedir. Bu kadar incelikler kullanıla
ğundan, altındaki ahşap çatkıyı görmek rak ayrıntılarda değer ve denge arayan
mümkün olmamıştır. Buna karşılık kap bu mimari ve inşai uygulama, hatlarda
lamalar, altlarındaki çatkıya elde dövüle ve pencerelerin düzeninde de aynı titizli
rek yapılmış demir çivilerle çakılmıştır. ği göstermeyi ihmal etmiyor.”381
Bu çiviler kolaylıkla görüldüğünden alt
taki, çatkıyı bir nevi röntgen gibi görme Bu ev ile bundan önce gördüğümüz ve
yi sağlamaktadır. bundan sonra açıklayacağımız evlerde,
masif köşe dikme ve alt tabanların çıplak
Bu evin kaplamalarında ikinci bir özellik bırakılması ve masif - kaplama ilişkisinin
görülmektedir. Verdiğimiz örneklerde çıtalarla düzenlenmesi konularında, aynı
eliböğründelerin ilk yapımlarında eğri yapı detaylarının sıvalı ahşap duvar cep
meşe ağaçları masif olarak kullanılmış, helerindeki detaylarla çok yakın benzer
üstüne ayrıca ahşap kaplama yapılma liklere sahip olduğunu dikkatlerinize su
mıştır. Aynı şey dikmeler için de geçerli- nuyoruz. Kaplama genişliklerini detay
dir. Ancak daha sonra yapılan onarım- resminin ölçeğinden yararlanarak, 13,5 -
larda, harap olan kaplamaları yenilemek 14 cm. olarak hesaplıyoruz.
gerekmiştir. Evin sahibi değişince moda
da değişmişse, çoğu zaman mevcut ah
şap kaplamalar sağlam olduğu halde
yeni mimariye uygun onarım amacıyla
genellikle yapı ve çıkma köşelerinin üst
leri de kaplanmıştır. Bekir Reis’in evinde
ise köşe dikmeleri örtülmemiş ve kapla
ma ile masif dikmelerin birleştiği yerler
de profille çıtalar tespit edilmiştir. Bu şe
kilde hem eliböğründeler hem de köşe
dikmelerinin örtülmeden bırakılması il
ginç bir çözümdür.
843
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 404:
İstanbul
Büyükdere’de
Bekir Reis’in
Evi’nin pian
ve görünüşü
Eldem 1984:
I. 236
844
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İki katlı olan evin, iki katı da ahşap kaplamalıdır. Çıkma 1820 yapımı olan bu evin kaplamaları XVIII. yüzyıl gele
lar 1,50 m. aralıklı eliböğründeler ile taşınmaktadır. Kar neğini sürdürmekte ve köşe dikmesi ile alt tabanı çıplak
kas sistemde, eliböğründeler üzerinde dikine kesitli bir bırakılmaktadır. Kaplama tahtaları ile masif köşe dikmesi
alt taban, bu tabanın üstüne iç döşemeyi taşıyan kiriş ve alt taban ilişkileri, profilli çıta çevreleyerek çözümlen
ler oturmaktadır. Kirişlerin üzerinde ise köşe dikmesi, mektedir. Çizimde bu düzen net olarak görülmektedir.
ara dikmeler ve çaprazların oturduğu üst taban bulun
maktadır. Pencerelerin alt ve üst başlıkları ve hizaların Kesitten anlaşıldığına göre, kaplamalar 45° tam pahlı
da devam eden yatay ahşap kuşaklar ve en üstte, çatı kesimle birleşmektedir. Tahtaların genişliği rölövenin
yı taşıyan üst taban oturmaktadır. ölçeğinden kontrol edilerek 12,5 - 13 cm. olarak he
saplandı.
Duvarların iç kısmı, bağdâdî çıtalar ve kireç sıva ile
kaplanmıştır. Dış yüzleri ise, ahşap kaplama olarak ya
pılmıştır.
845
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
846
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 406:
İstanbul
Sütlüce
Bademlik
Yokuşu’ndaki
ev
Eldem 1984:
I. 251
847
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Zeyrek mahallesi Parmaklık sokağı 7 numaradaki bu ev Dört eyvanlı sofalı Türk evi planına sahip olan yalının
XX. yüzyıl yapısıdır. Cumba kafesli, sürme pencereli bir iç duvar ve tavan süslemeleri barok ve ampir karışımı
cepheye sahip olan eklektik mimari grubundandır. Ah bir eklektik (seçmeci) tavırla yapılmıştır. Dış cepheler
şap kaplama yüksekliği 27 santimetredir. de ahşap kaplamaların üzerinde görülen art nouveau
1986-1990 yılları arasında restore ettiğimiz yalının İs süslemeler, Burhâneddin Efendi’nin onarımları esna
tanbul Tapu Dairesi’nden almış olduğumuz tedavül ka sında uygulanmış olabilir. Bu da seçmeciliğin etkisini
yıtlarına göre yapılış tarihi ve mülkiyet durumları özetle artırmıştır.
şöyle değişmiştir:
Cephe kaplamalarında tahta genişlikleri, akstan aksa
Sarıyer ilçesi Yeniköy Köybaşı caddesi 141 kapı numa (tahta ek yerleri arasındaki mesafe) 29,5 santimetre
ralı, 295 ada, 1 parsel numaralı yalının tapu kayıtlarında dir. Tahtaların tam boyu 31,5 cm. ve kalınlıkları 2,7
ilk defa 1200 (1785) yılında saatçi Hacı Panayot adına santimetredir.
kayıtlı olduğu görülmektedir. 1301 (1883) senesine ka
dar tapu kayıtlarında (menzil) olarak zikredilmektedir. Zemin katı pencere üst başlığı hizasında 45 cm. geniş
Bu tarihte (bir bab kebir sahilhâne) olarak kaydedilmiş likte art nouveau bezemeli bir kuşak dolaşmaktadır.
tir. Bu sebeple de günümüzdeki büyük yalının 1880’li Pencerelerin iki yanından zeminden saçağa kadar yük
yıllarda yapılmış olacağı düşünülmektedir. Yalı 1305 selen 12,5 cm. genişlikle pervaz bulunmaktadır. Bu per
(1887) tarihinde Mahmud Münir Paşa’ya intikal etmiş vaz yatay olarak zemin kat pencerelerinin alt başlığı hi
ve 1329 (1911) senesinde de Şehzade Burhâneddin zasında, üst kat pencerelerinin altında yalnız pencere
Efendi tarafından satın alınmıştır. genişliğinde, pencere üstünde cephe boyunca devam
etmektedir. Ayrıca iki kat hizasında, çıkmaların altındaki
Burhâneddin Efendi 1328 (1912) tarihinde yalıyı önem geniş kat kornişinin alt ve üst hizalarını devam ettirecek
li ölçüde onartmıştır. 1339’dada (1924), yalıyı Mısırlı Ah şekilde devam eder.
med İhsan Paşa’ya satmıştır. Bu tarihten sonra yalı “Mı
sırlı Yalısı” adıyla da tanınır olmuştur. Bu pervazlar 12,5 cm. genişliğinde, 4 cm. kalınlığında
ve iki yanı birer armudi silme ile bezenmiştir. Pervaz,
Yalı, 1985 yılında Erbilgin ailesi tarafından satın alınmış yapı köşesinde iki yüze 10,5 cm. gelecek şekilde oturur.
ve çok harap bir durumda olduğu için büyük ölçüde Köşede silme yoktur.
onarılmıştır. Mısırlı aile tarafından yeni kullananları için
dört eyvanlı iç sofanın iki yanının kapanması ile yalının Kaplama tahtaların, bundan önce anlattığımız şekilde
çok önemli yaşam katı olan zemin katında oluşturulmuş ikisi altta ve üsttedir. Bir de tahtanın ortasında, iki yanda
olan mutfak, depo, wc gibi bölümler kaldırılmış altın va pah ortada kordon şeklinde profilli silmeleri bulunmakta
raklı muşamba üzerine yapılmış barok kartonpiyer ve dır. Alt üst tahtalar yine daha önce belirttiğimiz gibi lam
altın varak tavan duvar süslemeleri onarılmış, rutubet ba şeklinde birleşmektedirler.
ve böceklenmeden çok kötü durumda olan ahşap kap
lamanın gerekli olanları ölçü ve şekilleri korunarak de
ğiştirilerek restore edilmiştir.
848
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 494: Yeniköy Şehzade Burhâneddin Efendi Yalısı cephe, ahşap kaplama ayrıntısı
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kınalıada’da bulunan bu ev (pafta 11, ada 69 ve parsel rol oynamıştır. Pervazlar genelde pencere çevrelerinde
12,13), bir bodrum, iki normal kat, bir de çatı arası katı kat hizalarında bazen da yapı köşelerinden biraz içeri
olan ve XX. yüzyılın başlarında yapılmış eklektik yapı de (7 cm.) olmaktadır.
örneklerinden biridir. Arsanın meyilli olması yüzünden
arka cephesinde iki katlıdır. Bu evde yatay pervazlar; alt taban üzerinde, pencere
lerin alt ve üstlerinde ve üst kat çıkmasının altında dört
Bodrum katı 35 cm. kalınlığında arka cephede ise 50 tane ve devamlıdır. Düşey pervazlar ise pencerelerin iki
cm. kalınlığında kâgir duvarlıdır. Ön cephenin iki kenarı yanında, bu pervazın iki tarafındaki çıkmanın konsolları
ve pencere çevreleri, kerpiç tuğla dediğimiz delikli tuğ hizasında olmak üzere yine dört tanedir. Ayrıca çifte dü
la üretilmeye başlanıncaya kadar kullanılmış olan 5x 11 zenlemeli iki pencere arasında aynı pervaz, alt ve üst
x 23 ölçekli tuğlalarla sıvasız olarak işlenmiştir. Ayrıca başlık arasında bulunmaktadır. Kapı girişinin üst kısmını
bu duvarın bitiminde yarım tuğla kalınlığında, çıplak ola ise, süslü ahşap kemer taçlandırmaktadır.
rak kat kirişi gibi kullanılmıştır.
Kaplamalar yatay ve düşey pervazların oluşturduğu ku
Üst kat duvarları düz ahşap kaplama yapılmıştır. Pence tular içinde, yatay olarak istif edilmiş durumdadır. Sıra
re kenarları ve köşeler 8 cm. pervazları pekiştirilmiştir. lar akstan aksa 27 cm. genişliktedir. Birleşme noktasın
Ahşap kaplama tahtaların genişliği 22 santimetredir. daki görülen profil altta ve üstte, pah ise ortada bir ka
val (yarım daire) profili şeklindedir. Üst tahtanın alt yü
Süleymaniye Ayşe Kadın Hamamı Sokağındaki Ev zü 7 mm., 45°’lik pah arkada lamba, alttaki tahtanın üst
kısmında aynı şekilde bir pah ve 12 mm. genişlik ve 6
Kirazlı Mescit sokağındaki görkemli büyük konaklar mm. yükseklikte bir kaval bulunmaktadır.
arasında kalan ve çok harap durumda olan ev (Ayşe
Kadın Hamamı sokağı, nr. 1), 3,90 metrelik dar cepheli Tahtaların tam genişliğini bulmak için alt tahtanın kavalın
ama şirin mimarisi ile hiç de ezilmemektedir. XX. yüzyı üst kısmında olan ve üst tahtanın altına uzanan 10-12
lın başlarında yapılmış olduğunu düşünüyoruz. mm. kısmını eklemek gerekmektedir. Böylece tahta orta
lama 28 cm. genişlikte olacaktır. Ancak kutuların alt ve üs
Ölçüler giriş katından alınabilmiştir. Cephe mimarisinde tündeki sıraların genişliği daha az oluyor. Çünkü fazlası
iki tarafı da silmeli 10 cm. genişlikteki pervazlar önemli yatay pervazların altında kalıyor. Fazla geleni de kesiliyor.
Resim 495:
Süleymaniye
Ayşe Kadın
Hamamı
sokağındaki
ev (2002)
850
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
851
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kirazlı Mescit sokağı ve Kayserili Ahmed kalınlıktaki alt tahtanın üzerine yapıştırıl
Paşa sokağının köşesindeki 2 nolu ev, mıştır. Bu pervazlar köşeden 3 cm. yan
Süleymaniye mahallesinin belki de en da başlar köşede kaplama seviyesinde
görkemli ve önemli konaklarından birisi ki iki düşey tahta gönye burunla birleşir.
dir. Bugün ise çok harap durumda olup,
herhalde çevre konaklar gibi yıkılıp arsa Avluya bakan ve kapı nişinin yan duva
sının otopark olmasını beklemektedir. rındaki köşe pervazları 10 cm. genişlik
te ve silmesizdir. Kaplamalar ile hem
Konak çok harap durumda olduğu için yüzdür. Pencere pervazlarının detayları
ölçüleri Kayserili Ahmed Paşa sokağın nı da veriyoruz. Kaplama tahtalarının
da bulunan kapısının civarından almak kalınlığı 2 santimetredir.
mümkün oldu. Zemin katın pencereleri
bozularak adamakıllı genişletilmiştir.
852
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 496: Süleymaniye’de bir cephesi Kirazlı Mescit sokağına bakan günümüze kadar gelebilmiş en önemli ko
naklardan biridir. Konağın yirmi beş - otuz sene öncesini de bilenlerin yüreğini sızlatan görüntüsü. İstanbul’un üç
koruma kurullarının bulunduğu Kayserili Ahmed Paşa sokağında girişi olan konak, aynı sokakta ve yakın çevresin
de, yıkılıp arsası otopark olarak kullanılan ev ve konaklar onarılmayı bekliyor.
Resim 496 A:
Konağın genel
görünümünde
de belli olan,
XIX. yüzyılın
kaliteli mimari
ve ince yapının
zengin
örneklerini
sergilemektedir.
Çok harap olsa
da hâlâ bu
zenginlikleri
belirten bir
yakın çekim
(2002)
853
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Tahtaların genişliğini bina yıkılmış olduğu için ölçemiyo Resim 497: Sultanahmet’te Ayasofya ile Sûr-ı Sultânî ara
ruz. Ancak tahmin etmeye çalışıyoruz. Buna göre tahta sındaki Soğukçeşme sokağında surlara dayanan sıra evler
den 24 numaralı ev. Bir önceki konakta belirttiğimiz kalite ve
ların genişliği görünen yüzde 17-18 cm. ve tam genişlik
mimari zenginliklere sahip olmasa da XIX. yüzyılın ikinci ya
ise 19,5-20,5 cm. olabilir. rısı Türk ampir mimarisinin evlerimizde gördüğümüz sade
ayrıntı şekil ve oranlarını belirten bu ev de komşuları gibi yı
kılıp yeniden yapıldı (1972)
Resim 497 A: Sultanahmet’te Ayasofya ile Sûr-ı Sultânî arasındaki Soğukçeşme soka
ğının surlara dayanan sıra evlerinden 24 numaralı evden detay (1972)
854
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Zeyrek Parmaklık sokaktaki 9 numaralı ev, XIX. yüzyılın alt başında görünen yüzde kordon ve pah arkasında
sonları ya da XX. yüzyılın başlarında yapılmış olmalıdır. lamba üst başında pah ve lamba uzantısı bulunmakta
Eklektik yapıya sahiptir. dır. Tahtaların kalınlığı 2 santimetredir.
Ahşap kaplamaların tahtalarının yüksekliği görünen Evin köşelerindeki pervaz 9 cm. genişlik, 1 cm. kalınlık
yüzde 24,5 santimetredir. Tahtanın üstteki lambasının tadır ve iç kısmında kordon çekilmiştir. Pencere pervaz
altına uzantısında yükseklik 1,5 cm. kadardır. Tahtanın ları 8,5 cm. genişlik ve 1,5 cm. kalınlıktadır.
Resim 498 B:
Zeyrek
Parmaklık
sokaktaki 9
numaralı evin
ahşap
kaplamalarından
ayrıntı (2002)
855
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Altıpatlar sokağının köşesinde olan 29 numaralı ev, üç boyutlarda pahlı şekilde birleşmekte ve böylece su gir
katlıdır. Alçak bir su basmandan sonra her üç katı da mesi de engellenmektedir.
ahşap kaplamalıdır. Üçüncü kat iki cephesinin tama
mında çıkmalıdır. Bu çıkmaları taşıyan eliböğründele- Evin, bahçe tarafındaki arka cephesinde bulunan yalı
rin çevresi ahşapla kaplanmıştır. XIX. yüzyılın sonu baskısı tipindeki ahşap kaplama düzeni “yalı baskısı ah
veya XX. yüzyılın başında yapılmış olması gereken ev şap kaplamalar” bölümünde anlatılacaktır.
oldukça sade bir üslup taşımaktadır. Kaplamaların üst
kenarı pahlı, alt kenarı ise kordonludur ve yarım lam Kaplamaların genişliği 26,5 cm. ve kalınlığı 20 milimet
balı geçme ile birleşmektedir. Kaplama tahtaları yatay redir.
Beyoğlu Kadirler Yokuşu 76 numaralı evin ahşap kapla Zeyrek Parmaklık sokağı 6 numaralı evin kaplama tah
malarının alt ve üst kenarlarındaki birleşim detayları Be talarının birleşme (geçme) noktalarının alt başlarında ön
yoğlu Çukurcuma Altıpatlar sokaktaki evin aynısıdır. yüzde düz kesme, arkada lamba, üst başlarda ön yüz
Kaplama tahtalarının yatay birleşimleri de yine aynı şe de düz kesme, arkada lamba üst başlarda 18-20 mm.
kilde pahlı kesimle oluşturulmuştur. genişlikte pah ve lamba uzantısı bulunmaktadır. Tahta
ların ortasında, alt ve üst geçme şeklini aynen veren üst
Kaplamaların genişliği 29 cm. kalınlığı ise 25 milimet kısmı yatay ve alt kısmı meyilli (pahlı) kesilmiş silme bu
redir. lunmaktadır. Tahtaların düşey birleşimleri pahlı kesil
miştir. Kaplama yükseklikleri 26,5-27 cm. ve kalınlıkları
2,6 santimetredir.
Sinan Paşa mahallesi Fazilet sokağı 6 numaralı ev, Bu şekilde yağmur sularının kaplama içine girmesinin
XIX. yüzyıl sonları ya da XX. yüzyıl başlarında yapılmış önlenmesi düşünülmüştür.
olmalıdır. Kaplama tahtaların alt ve üst birleşme nokta
larındaki profil ve kesim durumları Zeyrek Parmaklık so Kaplama tahtalarının görülen yüzlerinin yüksekliği 27
kaktaki 9 numaralı evin kaplamalarındaki gibidir. Yatay cm. ve kalınlığı 2,5 santimetredir.
ahşap kaplamaların düşey ek yerleri pahlı kesilmiştir.
858
Geleneksel l ürk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstanbul Zeyrek Fazilet Sokağında Numarası Belli İstanbul Zeyrek Parmaklık Sokağındaki Ev
Olmayan Ev
Zeyrek’in Parmaklık sokağı, XIX. yüzyıl sonları ve XX.
Fazilet sokağı ile Zeyrek Kilise Camii’nden dik gelen so yüzyılın ahşap yapılarının oldukça yoğun olduğu bir so
kağın kesiştiği Zeyrek Fazilet sokağındaki evin numara kaktır. İçlerinde çok harap olanları bulunsa da, yapılar
sını bulamadık. genelde iyi durumdadır.
Kaplama tahtalarının alt ve üst kısımlarındaki profil ve Bu evlerden birisi de Parmaklık sokağındaki 13 numa
kesmeler Parmaklık sokağındaki 9 numaralı evin kapla ralı evdir. Üst iki katı çıkmalı olan üç katlı bir yapıdır. Ah
ma tahtalarında gördüklerimizin benzeridir, ayrıca bu şap kaplamaları üst tarafı pahlı, alt kısmında kordon
tahtaların ortalarına iki yan kordon çekilmiştir. profil ve lambalı, tahtanın ortasındaki kaplama ise iki ta
rafı pahlı çökertmeli ve kordonludur. Görebildiğimiz yer
Tahtaların yüksekliği tamamen 20 cm. görünen yüzleri lerde kırık dökük durumda kaplama olmadığından kalın
nin yüksekliği 18,5 cm. ve kalınlığı 2 santimetredir. lığını ölçemedik.
Resim 502: İstanbul Zeyrek Parmaklık sokağındaki evin ahşap kaplamalarından ayrıntı (2002)
859
Gelenekse! Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Zeyrek Parmaklık sokağındaki 24 numaralı evin, ahşap Yatay kaplamaların düşey birleşimleri ise, kaplama ka
kaplamaları oldukça iyi durumdadır. Kaplama tahtaları lınlığınca meyilli (pahlı) kesimdir.
nın hem alt hem de üst birleşimlerinde pahlı kesim görü
lüyor. Ancak bu pahlar lambaya kadar inmiyor. Önce 0,5 Kaplamaların görülen yüzü 22 cm. olarak ölçüldü.
cm. dik kesim, daha sonra da lamba oluşturulmuştur.
t-
$
û
r
z
-c
35
C
d
Çizim 411: Zeyrek Parmaklık sokağındaki 24 numaralı evin ahşap kaplamalarından bir ayrıntı
Resim 503: Zeyrek Parmaklık sokağındaki 24 numaralı evin ahşap kaplamalarından ayrıntı (2002)
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Üç katlı gösterişli mimarisi olan İbadethane sokağında Kaplama tahtaların alt başındaki profil bir kordon ve pah
ki 38 numaralı ev, XIX. yüzyıl sonu ile XX. yüzyılın baş arkası lamba üst başında ise pah yerine bir dik kesim ve
larında yapılmış olabilir. lamba uzantısı şeklindedir. Tahtaların görünen yüksekli
ği 24 cm. uzantısı 1,5 - 2 cm. ve kalınlığı 1,8 - 2,0 santi
metredir. Tahtaların düşey birleşmeleri pahlı kesilmiştir.
861
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
XX. yüzyıl başına ait olan Avni Paşa sokağındaki 9 nu XIX. yüzyılın sonlarında yapıldığını sandığımız Kirazlı
maralı ev, ahşap kaplama tahtalarının alt ve üst başları Mescit sokağındaki 13 numaralı evin 1 m. kadar bod
pahlıdır. Birleşme lamba sistemi ile oluşmaktadır. Tahta rum ve subasmanı kâgir duvarlı olup zemin ve iki katı
ların görünen yüksekliği 29 cm. tam yüksekliği 30,5 cm. ahşap kaplamalıdır. Sağındaki komşu ev ile arasında
ve kalınlığı 2,5 santimetredir. 1.5 tuğla (35 cm.) kalınlıkta yangın duvarı var.
Beyoğlu Çukurcuma Palaska Sokağındaki Ev Evin çıkma payandaları ahşap kaplamalıdır. Çıkma kö
şeleri pervazsızdır. Pencereler pervazlıdır ve yangın du
Beyoğlu İlkyardım Hastahanesi’nin arkasındaki yokuş varı ile ahşap kaplama arasındaki birleşim noktası sil-
lardan birinde olan Palaska sokağının köşesindeki 29 meli bir çıta ile örtülüdür. Kaplama tahtaların alt kenarı
numaralı bu ev XX. yüzyılın başlarında yapılmış olup alt ön yüzü pahlı arkası lambalı, üst kenarı ise pahlı kor-
ve üst birleşmelerinde de pahlı ve yarım lambalı sistem donlu ve lamba altı uzantılıdır.
le kaplanmıştır. Kaplamaların genişliği 27,5 cm. kalınlık
ları 25 milimetredir. Kaplamaların birleşme yerindeki Tahtaların görünen genişliği (yüksekliği) 29 cm. kalınlığı
pah başlangıçları arasındaki açıklık 25 milimetredir. 2.5 cm. ve birleşme noktasındaki pah, kordon pah me
safesi 3-4 santimetredir.
Süleymaniye Avni Paşa Sokağı ile Kirazlı Mescit
Sokağı Köşesindeki Ev
862
Gelenekse! i ürk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
9 numaralı evin bitişiğindeki ev ile Kayserili Ahmed Pa dar kullanılan üçlü düzenleme yerine ikili beraberlik
şa sokağındaki 11 numaralı evin tahta birleşim detayla tercih edilmiştir. Bir başka yenilik de pervazlarda gö
rı da aynıdır. Yalnız bu evin tahtaları daha geniştir. Tah rülmektedir. Süleymaniye Ayşe Kadın Hamamı soka
talar iki taraflı pahlı ve lambalı şekilde birleşmektedir. ğındaki 1 numaralı evde ve benzeri başka evlerde de
Tahtaların görünen yüz genişliği 29 cm. ve kalınlığı 2 görülen, pencere pervazlarını hem yatay, hem de dü
santimetredir. şey yönde devam ettirerek cephe farklı boyutlu kutula
ra bölünmüştür.
İstanbul Eğrikapı Tandır Sokağındaki Ev
Bu şekilde kaplama detayları alışılmış sakin şeklini ko
Eğrikapı Panagia Kilisesi Evi’nin Tandır sokağındaki rurken cephede, pervazlarda görülen yatay, düşey bö
cephesinin karşısında olan bu ev XIX. yüzyıl sonlarında lünmelerle daha zengin bir etki aranmıştır.
yapılmış olabilir. Ev üç katlıdır. Üst iki katın bazı pence
releri genişletilerek birleştirilmiş, bir kısmı da biriketle Kaplama tahtalarının genişliği 24 cm. ve kalınlığı da 20
doldurulmuştur. milimetredir.
863
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
864
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
genişlemiştir. Evin planı henüz simetrik olduğunu tahmin ettiğimiz meşe dikme
bir hale gelmemiştir. Bu da eksikliğine ler gömülmüştür. Bu dikmeler üst kat
delalettir. Odalardan birinde güzel bir dikmelerini ve çıkmaları taşıyan eliböğ-
barok ocak vardır. Zaten evin XVIII. yüz ründeleri destekler. Dikmelerin arası gö
yıl sonlarına doğru rokoko tarzında el rüldüğü gibi 1,80 - 2,60 m. arasında de
den geçirildiği anlaşılmaktadır. Tavanla ğişmektedir. Dikmeler altta büyük taşla
rın çoğu o zamandan kalmadır. Alt katlar ra (papuç gibi) oturmaktadır.
henüz taşlık karakterini yitirmemiştir.
Evin dış cephesi XIX. yüzyıl sonlarında XVIII. yüzyılın ikinci yarısında, barok ağır
elden geçmiş ve başlıca güzelliğini lıkta bir onarım geçirmiştir. Bu onarıma
meydana getiren elemanları yok edil rağmen yapının ilk dönemine ait birçok
miştir. Bununla birlikte alçı pencerelerin ayrıntı yok olmamıştır. Ara katlarda bazı
yarısı yerli yerinde eski desenleriyle ko- duvarlarla, üst kat duvarları, ahşap çat
runabiimiştir. Cephedeki kalem işleri de ma arası tuğla dolgulu ve sıvalıdır. XIX.
yer yer tespit edilebilmiştir.”384 yüzyılda ise Dana sokağı cephesi (yalı
baskısı) sistemi ile ahşap kaplanmıştır.
Bu ev zemin, ara kat ve üst kat olmak
üzere üç kattan oluşmaktadır. Zemin kat Yalı baskısında, kaplama tahtasının üst
ve ara katın büyük bir bölümünün du tarafı, ahşap çatkıya tespit edilirken alt
varları, ahşap hatıllı moloz taş duvardan başı, alt sıvanın üstüne 3-4 cm. bindiril
oluşmaktadır. Bu duvarın içine zemin mektedir. Kaplama tahtasının genişliği
kat planında görülen 1 6 x 1 6 cm. kesitli 20-21 santimetredir.
865
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Beylerbeyi sırtlarındaki bu XX. yüzyıl başlarında yapıl Tülay Çobancaoğlu’nun doktora çalışmasından aldığı
mış olduğu kanaatindeyiz. Oldukça dik bir yokuşta olan mız ölçekli detay çizimine göre yalı baskısı sisteminde
ev, yüksek subasman gibi moloz duvardan olan set ki tahtaların görünen yüzünün genişliği 15 cm. hesapla
üzerinde oturmakta olup iki katlıdır. Her iki kattaki yalı nabiliyor. Üstündeki tahta sırasının altına giren kısmı ile
baskısı kaplama hımış duvar üzerine değil doğrudan beraber tam genişlik 18-19 cm. olarak kabul edilebilir.
ahşap çatkı üzerine yapılmıştır. İç duvarları ise bağdâdî
sıva halindedir.
866
Geleneksel l ürk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Altıpatlar sokağındaki 29 numaralı evin, ön cephesi, Yalı baskısı sistemine göre yapılmış olan ahşap kapla
lambalı geçme normal kaplama olan evin arka cephesi, malarının görülen yüzlerinin yükseklikleri 16,5-17 cm.
yalı baskısı sistemi ile kaplanmıştır. Kaplamaların görü ve tam yükseklikleri 19,5, kalınlıkları 2 santimetredir.
len yüzü 22 cm., tam genişliği 25-26 cm. ve kalınlığı 15 Tahtaların alt başlarına bir kordon çekilmiştir. Tahtaların
milimetredir. Tahtaların yatay birleşmeleri pahlı yapıla yataydaki düşey birleşimlerinde tahta başlan pahlı ke
rak yağmur sularından korunmaya çalışılmıştır. silmiştir.
867
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
868
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 515: Kandıra’da bir köy evinin üst katının bir cephesi yalı baskısı ahşap kaplamalıdır (1978)
XX. Yüzyıl Tuğla Duvarlı Çok Katlı Apartman Duvarlarında Ahşap Kaplama
XIX. yüzyılın sonu, XX. yüzyılın başında yapılmış bu tür binalardan üç örneğin resimlerini sunuyoruz.
Resim 517: Beyoğlu Güllabici sokağındaki 4 numaralı Ârif Pa- Resim 518: Beyoğlu Kurabiye sokağındaki 17 numaralı çok
şa Apartmanı, bina masif tuğla duvarlı olarak yapılmış, üstü- katlı, masif tuğla yığma sistemi ile yapılmıştır. Tuğla duvarla-
ne kadron ile ahşap kaplanmıştır (2002) nn y(jZü kadronlu ahşap kaplama ile örtülmüştür (2002)
870
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Buraya kadar ahşap kaplamalı duvarlarda ahşap sırala değişken ve tahta başına 2,3 hatta 3,5 makara düşüyor.
rının yatay olarak istiflenerek ahşap çatkıya (karkas) ça Ancak bu rahatlık dar cepheyi monotonluktan kurtaran
kılan şeklini görmüştük. Bu şekilde yatay ahşap kapla bir başka beceridir. Pencerelerin etrafında pervaz yok
ma sistemi geleneksel mimarimizde en yaygın ve ço tur. Kasaların cumbaları görülüyor.
ğunlukta olan kaplama şeklidir. Az sayıda da olsa mem
leketimizde düşey ahşap kaplama yapılmış evler bulun
maktadır. Sîzlere bu düşey tahtalarla kaplanmış evleri
tanıtmak istiyoruz. Bu evlerden ikisi Kemaliye’de birisi
Pütürge’de bir tanesi de İstanbul’da Boğaz’dadır.
Ahşap kaplamalar, taban kirişini de örtecek kadar aşa Kemaliye evlerine ait bir örnek olarak anlattığımız bu ev
ğıya sarkıyor. Çıkma payanda hizasına gelen tahtalar dostlarımızdan dinlediğimiz anılardan sonra bulduğu
ise oradaki çıkma kirişini de örtecek kadar daha da aşa muz güzel bir resmi yorumlamaktı.
ğı sarkıyor. Bütün bu tahtaların alt ağzını basık taş ke
merlerde görmeye alıştığımız ve (makara) denilen iç ve Şimdi meslektaşımız Berrin Alper’in 1990 tarihli doktora
dış yarım daireler süslemektedir. Tahta genişlikleri çok tezinden Ali Kılıç Evi’ni tanıtmak istiyoruz.
871
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kemaliye’nin ilginç evlerinden biridir. Yol ve giriş cephe Üst kattaki düşey kaplamalar, dikmeler arasına 30’ar
si bir kat Fırat’a bakan arka cephesi ise üç katlıdır. Plan cm. ara ile çakılarak yerleştirilmiş olan yatay kuşaklara
larda da görüldüğü gibi ana katın yol cephesi ile alt kat kara başlı çivilerle çakılarak tespit edilmiştir. Yatay dü
duvarları kâgir, üst katın diğer duvarları hımış dış cephe zeydeki çivi sırasının görüntüsü düşey kaplamaların et
ler ahşap kaplamalıdır. kisi ile kontras yapmaktadır. Ahşap kaplamaların alttaki
bitimleri birinci sırada anlattığımız evdekilerin aynıdır.
Kâgir duvarlar 75-85 cm. ara ile ahşap hatıllı moloz taş Aşağıda fotoğraflarını sunacağımız evlerde de aynı mo
duvardır. Hımış duvarlar iç kısımlarda sıvalı olup dış tifi göreceğiz.
yüzlerde ise yukarıda belirttiğimiz gibi karakteristik dü
şey kaplamalar görülmektedir. Üst katın Fırat cephesi Ali Kılıç Evi’nin düşey kaplamalarında gördüğümüz il
nin ortadaki divanhaneye rastlayan üçte bir oranındaki ginç özellik, Batı Anadolu ve İstanbul’daki evlerde ah
kısmı Kemaliye deyimi ile ayı bacakları ile taşınan 60 şap kaplamaların genellikle eşit genişlikte olmasına
cm. kadar çıkmadır. Bu cephedeki üç bölüm de üçer karşılık, ilk tanıttığımız Kemaliye’deki evin kaplamaları
pencerelidir. Yandaki harem ve selamlık odaların yan nın genişlikleri gibi eşit olmayıp farklı genişliktedir. Bu
duvarlarında ise ikişer pencere bulunuyor. Fırat cephe özellik de alt motifler gibi Kemaliye evlerinin düşey kap
sindeki ana kat üç pencerenin ortadakilerin üstünde te lamalarına hastır. Evin çatısındaki ahşap kaplamalı kat,
pe penceresi olup alt kattaki odalardaki birer pencere rölövede de belirtildiği gibi sonradan ilave edilmiştir.
nin üstlerinde de tepe penceresi var.
872
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
CAÇAK KA 1
ÖN GÖRÜNÜŞ
“Ahşap karkas sistem üzerine uygula rında yatay kaplamaların bulunması göz
nan düşey ahşap cephe kaplaması Ke önüne alındığında üstteki açıklama doğ
maliye evlerini İstanbul evlerine yaklaş ru kabul edilebilir.
tırır. Ancak iki uygulama işlev ve yöntem
açısından farklılık gösterir. Kemaliye ev Biz vereceğimiz bir başka örnekle bugü
leri düşey ahşap kaplamalı cephe görü ne kadar tanınmamış olan Pütürge evle
nümüyle bugüne değin araştırma konu rinin de tanınmasını ve bu eksikliğin de
su olmuş ve örnekleri arasında tek olma giderilmesinin sağlanacağını sanıyoruz.
özelliği göstermektedir.”385
Kemaliye evlerindeki düşey tahta kapla
Anadoluhisarı Köprülü Amcazâde Hü maların birleşme detayını bilmediğimiz
seyin Paşa Yalısı düşey ahşap kaplama için bu ek yerlerinden duvar içine su gi
ağırlıklı olmasına rağmen pencere altla rip girmediğini de bilemiyoruz. 385Alper 1990
873
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Değerli meslektaşımız Berrin Alper, Kemaliye yerleşme Pütürge’nin ana caddesinde de ilginç evler bulunuyor
dokusu ve evleri üzerine bir araştırma konulu doktora du. Bu evlerin hepsi, yuvarlak ardıç kirişlemeleri, toprak
sında o güzel evleri anlatırken, duvarların dış yüzlerini damları, geleneksel karakterli bezemeli iç görüntüleri ile
kaplayan ahşap kaplamaların, İstanbul ve diğer bazı heyecan verici idi.
batı şehirlerinde görmeye alışık olduğumuz, yatay dü
zendeki kaplamalar yerine, düşey kaplama kullanıldığı Pütürge evlerinin hemen tamamı, Eğin’de gördüğümüz
nı, bu üslubun Eğin’e has olduğunu ve başka bir yerde gibi ahşap tahtaları düşey olarak kaplanmış ve araların
karşılaşmadığını ifade eden satırları dolayısıyla birden daki birleşim yerleri de yine 4-5 cm. genişlikte paşalar
hafızamızdaki çok eski anılar canlandı. Bu anılar 47-48 la örtülmüştü. Bu tür ahşap kaplamalı duvarlar, çoğun
yıl öncesine gidiyordu. lukla evlerin, kâgir duvarlardan dışarı taşan oda veya
sofa çıkmalarında görülmektedir.
Öğrencilik yıllarında Ali Saim Ülgen’in Bursa tescil çalış
maları ile, Kâzım Baykal’ın cami onarımlarını meraklı ve Kemaliye evlerinin düşey ahşap kaplamalarında gördü
hevesli bir izleyici olarak takip ederken, 1948 yılında ğümüz bir özgün detayı, Pütürge’de göremiyoruz. Bu
mezun olduktan sonra, Albert Gabriel’in Bursa kitabı detay, kaplamaların alt ucundaki dantel görüntüsü ve
için çok sayıda Bursa eserinin rölöve çalışmalarını yap ren oymalardır. Bu şirin görüntülü uygulamalar, belki de
tık. Bu alandaki faaliyetlerimiz mesleki çalışmalarımızın Kemaliye içinden akan Fırat’ın getirdiği zenginlik, hare
eski eserler üzerine yoğunlaşmasını sağladı. Bundan ketlilik ve bol yeşilliğin, Pütürge’de bulunmayışı ile ilgili
sonraki profesyonel çalışmalarımız bu yönde gelişti. Bu dir. Pütürge’nin daha sakin tabiat şartlarının görüntüsü
çalışmalar da çoğunlukla Batı Anadolu’da oluyordu. evlerin mimari karakterine de yansımış olmalı.
Bu arada, mesleğimizin ikinci bir konusu olan şehirleri Pütürge Veysel Kuşçu Evi
mizi tanımak ve o konularda hizmet vermek arzusu ile,
tamamı Orta ve Doğu Anadolu’daki küçük şehirlerin, 1954 yılında imar planı ön çalışması için gittiğimiz Pü
imar planlarını yapıyorduk. İşte bu 10-12 kadar ilçeden türge’de, rölöve yapmak için seçtiğimiz iki evden biri
birisi de Pütürge idi. olan Veysel Kuşçu Evi, ilçenin ana caddesi üzerinde
bulunuyordu. Ev yaklaşık 150 m2 üzerinde oturmakta
1953 veya 1954 Nisanında Malatya’ya ulaştığımızda, olup, önde iki katlı iken, arka yüzde arazinin meyli se
Pütürge yolunun kar sebebi ile kapalı olduğunu öğren bebiyle üç katlıdır.
dik. Heves ve gençliğin verdiği güçle, önce bulduğumuz
bir kamyonla, bir köye vardık. Bir beyin evinde, başka Eve ön cepheden bakınca birbirine oldukça eşit, ikisi
10-15 misafirle birlikte inanılmaz özenle bir gece ağır düz, ikisi çıkmalı dört bölümden oluştuğu görülüyor.
landık ve ertesi günü, 12 saat süren bir yürüyüşle tepe Soldaki birinci bölümün selamlık kısmı olduğunu sanı
leri aşarak Pütürge’ye vardık. yoruz. Sağdaki ikisi çıkmalı üçlü bölümü ise, harem
fonksiyonuna uygun görülüyor. Harem olduğunu dü
Oldukça kıraç bir tepenin sırtında yerleşmiş olan ilçe, şündüğümüz bölümün çıkmasız orta kısmı, karakteristik
hiç bozulmamış bir şehir dokusuna ve zengin görüntü karnı yarık sistemin sofası durumundadır. İki yanda iki-
lü ahşap çıkmalı evlere sahiptir. İlçenin samimi, candan şerden dört oda bulunuyor. Arkada, kırsala açık geniş
insanları yorgunluğumuzu hemen unutturdu. bir dış sofa görülüyor. Cadde tarafındaki odalar ahşap
döşemeli, diğer kısımlar ise sıkıştırılmış toprak ve tuğla
İller Bankası o zamanlar, imar planı müelliflerinden ilçe döşemelidir.
nin önemli evlerinden bir veya birkaç evin rölövesini isti
yordu. Bu şekilde o tarihlerde korunulması düşünülme
yen önemli evlerden birçoğu sanırım belgelenmiş oldu.
874
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Evin iç dekorasyonu ikinci olarak sunacağımız Pütürge Düşey kaplamalar saçak altlarında, pencerelerin üst ve
Seyyid Ali Bey Evi kadar görkemli olmamakla beraber, alt pervaz hizalarında, en altta da kat pervazları ile ke
plan ve yapı zenginliği bakımından aynı öneme sahip silerek çerçevelenmektedir.
tir. Aynı zamanda dış cephe düşey ahşap kaplamaları
bakımından aynı mimari üsluba ve detaylara sahiptir. Önceleri hafızamızı zorlayarak tanımlamaya çalıştığımız
cephe ahşap detaylarının son günlerde arşivimizin
Konumuz açısından eve baktığımız zaman üst kat cep unuttuğumuz bir köşesinde 1954 tarihli negatiflerini
helerinin, birbirine yakın genişlikte düşey ahşaplarla bulduk. Bu sayede o tipik düşey kaplamalı karekteristik
kaplanmış olduğunu hatırlıyoruz. Hâfızamızı, yetersiz Pütürge evini doğru belgelediğimizi görerek mutlu
olsa da rölöve krokisi ile tazelemeye çalışıyoruz. Bu dü olduk.
şey kaplamaların ek yerleri, 4-5 cm. genişlikte paşalar
la yağmur sularına karşı korumaya alınmıştır.
875
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İV"
ö t p ^ r r n jj ^ r~ t §■
v T *j
0 *8
, , , ' u n j >*4,
V - ° ° h.H i r< . ■r «
$
s iî',sf » Y i ° i
” rt” k*r 4 m N r " ' l ' 4H
r f / ^ T T ? - F ^» 4 1J 1 . ^
1-03- i t YÛi, t.ft —'
y VoT »ir s f ■ti iâo
J-0
'!
Z3T:
Çizim 415 A: Veysel Kuşçu Evi’nin üst kat plan rölöve krokisi
tifo it r *
876
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
W-"1
İla
877
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 416: Pütürge Seyyid Ali Bey Evi’nin üst kat planı ve do Çizim 416 A: Seyyid Ali Bey Evi’nin kesiti ve kapı detayı r°
lap detayı rölöve krokisi (Nisan 1955) ve krokisi
878
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Daha önce Doğu Karadeniz bölgesinin, (ahşap yığma) onarılmıştır. O güne kadar (direkli yalı) denilen divanha
veya (ahşap dolma) diye adlandırılan sistemle yapılmış nenin deniz içindeki direkleri kaldırılmış orijinalinde ol
olan yapılarını açıklarken tanıdığımız bu evin, güney duğu gibi eliböğründeleri ihya edilmiş dış kaplamaları
cephesindeki direklikli çıkma kısmının, direklerin üstün ve çatısı onarılmış içine dokunulamamıştır.
deki kirişle çatı arasında kalan üçgen şeklindeki kalkan
duvarı ile direkliğin alt kısmındaki korkuluk bölümünün 1978’de bakımsızlık ve ilgisizlikten çatısı ve pencere
düşey ahşap kaplamaları ilginç bir görüntü vermektedir. leri ile bir kısım dış kaplamalarının tekrar harap olma
sı üzerine TAÇ Vakfı yalının restorasyonunu yapmak
Evin zemin katındaki ağır çantı duvarları üst katın, çan- ve halkın ziyaretine açmak için önce mütevelli ile an
tı duvarları gibi ağır etki yapmasa da masif ahşap dol laştı; rölöve ve restorasyon projelerini yaptırdı. Ancak
ma duvarlarının önündeki bu düşey ahşap kaplamalar, daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mütevelliler
yumuşak ve hafif bir kontras yaratmaktadır. vazgeçtiler ve restorasyon yapılamadı. Yirmi dört sene
sonra bugün yalı belki de hiçbir şekilde kurtarılamaya
İstanbul Anadoluhisarı Köprülü Amcazâde Hüseyin cak durumdadır.
Paşa Yalısı
1978’de yaptığımız rölöve ve restorasyon projeleri eli
İstanbul’un tarihi bilinen en eski sivil mimarlık eseri evi mizde kalmıştı. Buna karşılık o yapıyı tanımıştık.
olmasının yanı sıra mimari özellikleri bakımından da eş
siz olması Köprülü Yalısı divanhanesini çok önemli yap Pencerelerin üzerinde o dönemde aslında tepe pen
maktadır. Divanhâne, yalının selamlık bölümü idi. Ha cerelerin olması gerekirken geniş tahtalar düşey ola
rem kısmı ise bahçenin hisar ucunda iki katlı ve 15-20 rak kaplanarak dolu bir cephe elde edilmiş. Bu şekilde
odalı idi. Harem binası çok harap durumda olduğundan denizden de yansıyarak gelen batı güneşinin gözleri
XIX. yüzyılın sonlarına doğru yıkılmıştı. Köprülü Yalısı- kamaştırması, yükseklikleri az pencereler ve aşağı yu
’nın harem ve selamlık binalarını bir arada gösteren fo karı açılan kepenklerle azaltılmak istenmiş, ayrıca
toğraf Kargopulo tarafından çekilmiştir. renkli camlarla bezenmiş tepe pencerelerinden giren
renkli güneş ışınlarının içerdeki çok zengin bezemele
Divanhane ortada bir kubbe ve denize dönük tarafında rin etkisini ve çok özel panoların görüntüsünü bozma
üç tonozlu eyvanı olan tek mekân halindedir. Arka tara ması sağlanmıştır.
fında bugün bulunmayan servis odaları, tuvalet gibi kı
sımlar vardı. Onlar yıkılarak şimdi hemen arkaya bitişik Düşey kaplamalar arasındaki derzlerden su girmemesi
iki katlı ampir üslubunda ahşap bir yapı yapılmıştır. için 5 cm. genişlikte paşalarla örtülmüştür. Bu paşaların
üzeri dört merkezli (iki merkez altta iki merkez üstte)
Üç eyvanlı divanhanenin duvarlarını pencere altlarında kemerlerle kapanmaktadır. Bu kemerler 20 cm. geniş
80-90 cm. yatay ahşap kaplama, 125-130 cm. pencere likte tahtalara, paşalar arasındaki açıklık kadar kemer
ve 255-260 cm. yükseklikte düşey kaplama boydan bo ler yan yana çizilerek içleri boşaltılmış ve paşaların üs
ya çevrelemektedir. tüne çakılmıştır. Düşey paşaların altı düz ve 10 cm. ge
nişlikte bir tahta ile kapatılmıştır.
Yapı halen çok kötü durumdadır. Çatısı çökmüş zengin
altın varaklı süslemeli kubbe ve tonozları onarılamaya- Pencerelerin altları ise 30 cm. kadar genişlikte tahtalar
cak hale gelmiştir. İç mekânı pencerelerin üstünden du la yatay olarak kapanmış en altları ve köşelerde 10 cm.
varların üstüne kadar kaplayan düşey konumlu lale dev genişlikte pervazlarla çerçevelenmiştir.
ri panolarının ahşapları rutubet ve böceklenmeden bü
tün güçlerini kaybetmiş, yüzlerindeki lale devrinin sem Düşey tahtaların genişlikleri ön eyvan yüzünde ortala
bolü haline gelmiş çiçekli vazo desenleri, boyaları dökül ma 34-35 cm. ve yan eyvan yüzlerinde ise 30-31 cm.
müştür. Yapı 1956 yılında, Cahide Tamer tarafından genişliğinde hesaplanabilmektedir. Gerek düşey tahta-
879
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
lar gerek yatay tahtalar eşit genişlikte (1131 /1719), Dolmabahçe Sarayı, Ba
değildir. Kepenklerin dış yüzleri de ka yıldım Köşkü (1161 / 1748), Küçüksu
pandığı zaman alt kısımdaki kaplama Kasrı (1168 / 1751). Buralarda paşaları
larla bütünlük sağlayacak şekilde yatay birbirine bağlayan ve tahta panoları hi
tahtalarla kaplanmıştır. zasında kemer motifleri vücuda getire
cek şekilde kesilmiş yatay latalar kulla
“Bugün eşi mevcut olmayan bu üslu nılmıştır. Köprülü Köşkü’nde bunlar yal
bun, zamanında Köprülü Köşkü niteli nız üstte ve saçağın altındadır. Tahta
ğindeki diğer köşklerde de aynen uygu kaplama tekniğinden doğmuş olan bu
lanmış olduğunu Choiseul Gouffier ve mimari motifin sadeliği içinde güzelliğini
D’Ohsson’un yayımlarından biliyoruz. O kabul etmemek kabil değildir. Pasa ara
gravürlerde de pencere sırası geniş bir ları, kullanılan pano tahtalarının farklı
kaplama bandı ile örtülmüş köşk resim genişliğine göre ayarlanmış ve bu sade
lerine rastlanır. Bu kaplama sathının Kü- teknikte bile herhangi bir zorlamaya gi
çüksu Köşkü’nde dıştan da geniş kita dilmemiştir. Korkuluklar gayet geniş tah
belere taksim edilmiş olduğunu biliyo talarla en sade bir şekilde kaplanmış ve
ruz. Diğerlerinde Köprülü Köşkü’nde ol pervazlarla çevrelenmiştir. Kullanılan
duğu gibi sadece dikine kaplama tahta teknik ve malzemenin üstünlüğü kapla
ları ve aralarında bastırma paşalarla ye- maların çoğu yerlerde hâlâ bozulmamış
tinilmiştir. Tek tezyinat paşaların alt ve olmasından anlaşılabilir.”386
üstlerindedir. Kurşunlu Mahzen Köşkü
(1128 /1706) Çırağan Sarayı Yalı Köşkü
Resim 523: Amcazâde Hüseyin Paşa Yalısı’nın selâmlık divanhanesi, yapım tarihi 1699 (1978)
386 Eldem 1974: II. 165
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Resim 523 A: Köprülü Yalısı’nın güney yanından görünüşü; zor da olsa henüz ayakta durabildiği günlerde (1978)
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çizim 419:
İstanbul
Galata’da
Kurşunlu
Mahzen
Köşkü’nün
görünüşü
YTT,--x?,nıııiınîmıılıtonWt Eldem 1974:
II. 186
882
Gelenekse! Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Ahşap kaplamada iki özellik dikkatimizi çekmektedir. Doktora çalışmaları gibi daha dar çerçeveli, konulara
odaklanarak daha derinlemesine yapılan araştırmalarla,
Bunlardan birincisi, ahşap kaplama genişliklerinde bir
daha çok esere ulaşmak, çeşitli yazılı belgelerden, tapu
norm var mıdır ve bu normlar yapıların tarihlenmesinde
tahvil kayıtlarından yararlanarak daha doğru sonuçlara
bir gösterge olabilir mi? varmak ve bilgi eksiklerimizi gidermek mümkün olacaktır.
İkinci özellik ise kaplamaların alt ve üst birleşimlerinde Biz şimdilik tam pahlı kesimli ve 20 cm. civarındaki ge
görülen farklı detaylar yine bir norm olarak düşünülebi nişlikteki kaplamaların çoğunlukla XVIII. yüzyılın ilk yarı
sını, 29-31 cm. genişlikte ve yalnız alt ve üst ek yerlerin
lir mi ve yapıların tarihlendirilmesinde ölçü olabilir mi?
de değil, kaplamaların ortasında bulunan ve iki ayrı tah
ta imiş gibi etki yapan, iki pah ve ortasında kordon pro
Elbette bu tezin tartışmasını kendi ölçebildiğimiz kaplama filli silmesi olan ahşap kaplamaların ise genellikle XIX.
lar arasında yapabileceğiz. Yoksa görme şansımız olma yüzyılın sonları ile XX. yüzyılın ilk çeyreğini işaret ettiği
yan Bebek Köçeoğlu Yalısı ile, görüp tanıdığımız ancak öl ni söyleyebiliyoruz.
çerek rölövesini yapamadığımız, Anadoluhisarı Zarif Mus
Ahşap kaplamalar zamanımızın olmaması ve konulara
tafa Paşa Yalısı benzeri başka yapıların ahşap kaplama
daha genelde bakmak zorunda olmamız sebebiyle biraz
ları, detayları ve ölçüleri konusunda, alıntı yaptığımız diğer
değinip geçeceğimiz detay, pencere, kat ve köşe per
meslektaşlarımızın çalışmalarından yararlanarak tahmini vazlarıdır.
kararlara varsak da, bunlar kesin ve dayanak olacak nite
likte olamazlar. Ayrıca birleşim detayları konusunda de Kısa da olsa açıklamaya çalıştığımız hımış duvar ve bağ
dâdî üzerine sıvanmış duvarlardaki, pervazlar, ahşap
taylar ve ölçüler olmadığı gibi yararlanılabilecek ölçü ve
kaplamalarda da hemen aynen uygulamaya devam
kalitede fotoğraflar da bulunmamaktadır.
edilmiştir. Köşe dikmeleri ve alt taban kirişler çıplak bıra
kılarak, kaplamalarla ilişkileri profilli çıtalarla düzenlen
Tekrar kendi tespitlerimize dönersek genişliklerde, miştir. Pencere pervazları, genelde profilli olanlar da da
XVIII. yüzyıl yapılarında, Edip Efendi Yalısı dışındakiler hil, düz ve sade görünüşlüdür.
21-24 cm. arasında ölçülürken, XIX. yüzyıl yapılarında
XIX. yüzyılda ampir etkili kaplamaların bazılarında, köşe
ölçüler 25-27 cm. arasındadır. XIX. yüzyılın sonlarında
dikmeleri de ampir etkili düzenlemeyle kaplanmış, pen
29,5 - 31,5 santimetrelik genişlikler çoğalıyor. Ahşap
cere pervazlarında da ampir düzenlemeler yapılmıştır.
kaplamaların alt, üst birleşme detayları yönünden bak
tığımız zaman, biraz norm varmış gibi görünüyor. Alt ve Birçok XIX. yüzyıl yapısında da bina köşe dikmelerinin
üstte yalnız pahlı (meyilli) kesim, XVIII. yüzyılda çoğun üzerleri kaplama devam ettirilerek kapanmış ve pervaz-
lukta olup, yarım lamba geçmeli kaplamalarda, her iki sız olarak birleştirilmiştir.
kenarda da pahlı olanlar ile bir kenarda pah, diğer ke
XIX. yüzyılın sonları ile XX. yüzyılın başlarında konut mi
narda kordonlu olanlar arasında beraberlik var gibi gö marisini çok etkilemiş olan seçmeci (eklektik) ve art no-
rünüyor. XIX. yüzyılın son çeyreği ve XX. yüzyılın ilk uveau üsluplu eserlerde gördüğümüz çok hareketli ve
çeyreğinde, yarım lambalı geçme ve alt üst detaylarda zengin motifli pervazlar, yapıldıkları devirleri doğrudan
bir önceki grubun aynı olmaları yanında, kaplamaların gösteriyorlar. Ahşap cephelerdeki bu pervazların bir kıs
ortasında da kordon çekilmiş olanlar hâkim görülüyor. mının çizimlerini sunacağız. Pencereler bahsinde daha
fazla bilgi vereceğimizi ümit ediyoruz.
Bu şekilde yaptığımız tespitlerden sonra, ahşap kapla Çeşitli ev, konak, yalı gibi yapılarda yaptığımız inceleme
maların genişliği ve birleşim yerlerindeki detaylara ba ve ölçüler sonunda bulduğumuz sonuçları bir liste halin
karak, dönem tespiti konusunda daha kesin kararlara de sunmanın yararlı olacağı kanaatindeyiz.
varmak oldukça zor. Ayrıca görüleceği gibi bizim tespit
lerimizin sayısı otuza bile varmıyor. Diğer taraftan yapı
ların yapılış tarihleri hakkındaki bilgilerimiz de araştır
malarımız da yetersiz bulunmaktadır.
883
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Yapının ismi, adresi ve Kaplamanın Kaplamanın Kaplamanın üst Alt geçme Kaplama
yapım tarihi görünen genişliği kalınlığı geçme şekli şekli ortası
884
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Beyoğlu Güllabici sokağı 4 Yarım lamba ve Yarım lamba ve Altüst pahlı ortası
27 30 cm.
nolu ev (XX. yüzyıl başı) kordonlu pahlı kordonlu
ir
18
Çizim 420: İstanbul ve İzmit’te rölövelerini yaptığımız evlerin ahşap kaplama detayları
885
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Prof. Dr. Reha Günay’ın, öğrencileri Haşan Turhan ve Nergis Toplu’nun, İstanbul ve
İzmit’te yaptıkları ahşap kaplama rölövelerini sunuyoruz. Ahşap kaplama ölçülerinin
alındıığı yapıların adreslerini öğrenemedik.
V- KAYNAKÇA
Adam 1994 Jean - Pierre Adam, Roman Building, Materials and Techniques, London 1994
Akkoyunlu 1989 Zahide Akkoyunlu, Geleneksel Urfa Evlerinin Mimarlık Özellikleri, Ankara 1989
Akok - Gökoğlu 1946 Mahmut Akok - Ahmet Gökoğlu, Eski Ankara Evleri I, Erzurum Mahallesinde
Yusuf Uğraş Evi, Ankara 1946
Akok 1951 Mahmut Akok, “Çorum’un Eski Evleri”, Arkitekt, 237-238, İstanbul 1951, s. 171-
185
Akok 1958 Mahmut Akok, Tokat Şehrinin Eski Evleri, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi
Türk ve İslâm Sanatları Tarihi Enstitüsü, Ajanstürk Matbaası, Ankara 1958
Akok 1961 Mahmut Akok, “Ağrı-Doğubeyazıt’ta İshakpaşa Sarayı Rölöve ve Mimarisi”, Türk
Arkeoloji Dergisi, X/2, Ankara 1961, s. 30-48
Akok 1973 Mahmut Akok, “Konya’da Üç Tarihi ve Mimari Eser, Altınapa Kervansarayı,
Hasbey Darülhuffazı ve Selim II İmareti”, Türk Arkeoloji Dergisi, XX/1, Ankara
1973, s. 5-36
Aksoy 1968 Özgönül Aksoy, Osmanlı Devri Sıbyan Mektepleri Üzerine Bir İnceleme (doktora
tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi), İstanbul 1968
Aksoy 1982 İsmail Hakkı Aksoy, İstanbul’da Tarihi Yapılarda Uygulanan Temel Sistemleri
(doktora tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi), İTÜ İnşaat Fakültesi
Matbaası, İstanbul 1982
Aktuğ 1989 İlknur Aktuğ, Batı Anadolu 14. Yüzyıl Beylikler Mimarisinde Yapım Teknikleri
(doktora tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü), İstanbul 1989
Aktuğ - Ersen 1991 İlknur Aktuğ - Ahmet Ersen, “Bir 15. Yüzyıl Yapısı Olan Tahtakale Hamamı’nda
Uygulanan Bazı Yapım Teknikleri”, TAÇ Vakfı Yıllığı I, İstanbul 1991, s. 25-55
Ali Talât 1927 Ali Talât, Doğramacılık, Marangozluk ve Silicilik, İstanbul 1927
Alper 1990 Berrin Alper, Kemaliye (Eğin) yerleşme dokusu ve evleri üzerine bir araştırma
(doktora tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü), İstanbul 1990
Altan 1936 Kemal Altan, “Mimari Eserlerimiz ve Mimarlarımız”, Arkitekt, 5-6, 1936, s. 154-
155
Altun 1971 Ara Altun, Mardin’de Türk Devri Mimarisi, İstanbul 1971
Altun 1978 Ara Altun, Anadolu’da Artuklu Devri Türk Mimarisinin Gelişmesi, İstanbul 1978
Anonim 1973 Anonim, “Sasaniler”, Meydan Larousse, XI, İstanbul 1973, s. 23-24
887
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Anhegger1986 Muallâ Eyüboğlu Anhegger, Topkapı Sarayında Padişah Evi Harem, İstanbul
1986
Arseven Tarihsiz Celâl Esad Arseven, Türk Sanatı Tarihi, Ankara Tarihsiz
Arseven 19662 Celâl Esad Arseven, “Lökün”, Sanat Ansiklopedisi, III, İstanbul 1966, 2. baskı, s.
1244
Arseven 19835 a Celâl Esad Arseven, “Çini”, Sanat Ansiklopedisi, I, İstanbul 1983, 5. baskı, s.
410-412
Arseven 19835 b Celâl Esad Arseven, “Cam”, Sanat Ansiklopedisi, I, İstanbul 1983, 5. baskı, s.
309-320
Aslanapa 1949 a Oktay Aslanapa, Edirne’de Osmanlı Devri Abideleri, İstanbul 1949
Aslanapa 1949 b Oktay Aslanapa, OsmanlIlar Devrinde Kütahya Çinileri, İstanbul 1949
Aslanapa 1977 Oktay Aslanapa, Yüzyıllar Boyunca Türk Sanatı (14. yüzyıl), Ankara 1977
Aslanapa 1986 Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Mimarisi, İnkılâp yayınları, İstanbul 1986
Aslanapa 1991 Oktay Aslanapa, Anadolu’da İlk Türk Mimarisi, Ankara 1991
Aslanaoğlu 1978 İnci Aslanoğlu, Tire’de Camiler ve Üç Mescid, ODTÜ Mimarlık Fakültesi yayını,
Ankara 1978
Aydın 1987 Serdar Aydın, Taş ve Ahşap Mimari Anıtların Bozulma Nedenleri ve Onarım
Teknikleri (yüksek lisans tezi, Yıldız Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü),
İstanbul 1987
Ayverdi 1966 Ekrem Hakkı Ayverdi, İstanbul Mi'mari Çağı’nın Menşe’i, Osmanlı Mi’mârîsinin
İlk Devri 630-805 (1230-1402), I, İstanbul 1966
Ayverdi 1972 Ayverdi, Ekrem Hakkı, Osmanlı Mi'mârîsinde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri
806-855 (1403-1451), II, İstanbul 1972
Ayverdi 1973 Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mi'mârîsinde Fâtih Devri 855-886 (1451-1481),
III, İstanbul 1973
Ayverdi 1974 Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mi'mârîsinde Fâtih Devri 855-886 (1451-1481),
IV, İstanbul 1974
Ayverdi 1982 Ekrem Hakkı Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri; Bulgaristan
Yunanistan Arnavutluk, IV, İstanbul 1982
Bakırer 1971 Ömür Bakırer, “Anadolu’da XIII. Yüzyıl Tuğla Minarelerinin Konum, Şekil,
Malzeme Tezyinat Özellikleri”, Vakıflar Dergisi, 9, Ankara 1971, s. 337-367
Bakırer 1981 Ömür Bakırer, Selçuklu Öncesi ve Selçuklu Dönemi Anadolu Mimarisinde Tuğla
Kullanımı, l-ll, ODTÜ yayınları, Ankara 1981
888
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Barillari - Godoli 1997 Diana Barillari - Ezio Godoli (çev. Aslı Ataöv), İstanbul 1900, A rt Nouveau
Mimarisi ve İç Mekânları, İstanbul 1997
Barkan 1972 Ömer Lütfi Barkan, Süleymaniye Cami ve İmareti İnşaatı, I, Türk Tarih Kurumu
yayınları, Ankara 1972
Barkan 1979 Ömer Lütfi Barkan, Süleymaniye Cami ve İmareti İnşaatı, II, Türk Tarih Kurumu
yayınları, Ankara 1979
Başgelen 1993 Nezih Başgelen, Çağlar Boyunca Anadolu’da Duvar, Arkeoloji ve Sanat
yayınları, İstanbul 1993
Başkan 1985 Seyfi Başkan, “Ortaçağda Anadolu’da Türk Ahşap Sanatı”, İlgi, 42, İstanbul
1985, s. 8-14
Batur 1974 Afife Batur, Osmanlı Camilerinde Kemer; Strüktür - Biçim İlişkisi Üzerine Bir
Deneme (1300-1730), (doktora tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi), İTÜ Mimarlık
Fakültesi yayınları, İstanbul 1974
Baykal 19933 Kazım Baykal, Bursa ve Anıtları, Hakimiyet Basımevi, Bursa 1993,3. baskı
Baykal 19822 Kazım Baykal, Bursa ve Anıtları, TAÇ Vakfı yayını, İstanbul 1982,2. baskı
Bayram - Tüzen 1991 Sadi Bayram - Adnan Tüzen, “İstanbul, Üsküdar Ayazma Camiî ve Ayazma
Camiî İnşaat Defteri”, Vakıflar Dergisi, 12, Ankara 1991, s. 199-288
Beken 1949 Gazanfer Beken, Garbi Anadolu Mıntıkası Kerpiç Binaları, İTÜ Mimarlık
Fakültesi yayınları, İstanbul 1949
Berk 1951 Celile Berk, Konya Evleri (doçentlik tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi), İstanbul
Matbaacılık T.A.O., İstanbul 1951
Binan 1961 Muhittin Binan, Tabii Taş Duvarlar, İTÜ Mimarlık Fakültesi yayınları, İstanbul
1961
Binler - Kılcı 1995 Hayati Binler - Ali Kılcı, “Sinaneddin Medresesi”, Vakıflar Dergisi, 25, Ankara
1995, s. 165-193
Borodina 1987 İraida Borodina, Central Asia; Gems of9th - 19th Century Architecture, Moscovv
1987
Cezar 1977 Mustafa Cezar, Anadolu Öncesi Türklerde Şehir ve Mimarlık, İş Bankası Kültür
yayınları, İstanbul 1977
Çakıroğlu 1952 Necibe Çakıroğlu, Kayseri Evleri (doçentlik tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi), Pulhan
Matbaası, İstanbul 1952
889
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Çeçen 1991 a Kâzım Çeçen, Halkalı Suları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi - İSKİ yayınları,
İstanbul 1991
Çeçen 1991 b Kâzım Çeçen, Üsküdar Suları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi - İSKİ yayınları,
İstanbul 1991
Çeçen 1992 Kâzım Çeçen, Taksim ve Hamidiye Suları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi - İSKİ
yayınları, İstanbul 1992
Çeçen 1997 Kâzım Çeçen, II. Bayezid Suyolu Haritaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi -
İSKİ yayınları, İstanbul 1997
Çetinor 1986 Bülent Çetinor, “Doğu Karadeniz Evleri”, İlgi, 20, İstanbul 1986, s. 15-22
Çetintaş 1946 Sedat Çetintaş, Türk Mimari Anıtları, Osmanlı Devri Bursa’da İlk Eserler, Eski
Eserler ve Müzeler Umum Müdürlüğü Rölöve Bürosu yayınları, İstanbul 1946
Çetintaş 1952 Sedat Çetintaş, Türk Mimari Anıtları, Osmanlı Devri, Bursa’da Murad 1 ve
Bayezid 1 Binaları, Eski Eserler ve Müzeler Umum Müdürlüğü Rölöve Bürosu
yayınları, İstanbul 1952
Çobancaoğlu 1998 Tülay Çobancaoğlu, Türkiye’de Ahşap Evin Bölgelere Göre Yapısal Olarak
İncelenmesi ve Restorasyonlarında Yöntem Önerileri (doktora tezi, MSÜ
Mimarlık Fakültesi), İstanbul 1998
Çulpan 1975 Cevdet Çulpan, Türk Taş Köprüleri, Türk Tarih Kurumu yayınları, Ankara 1975
Demir 1985 Ataman Demir, “Beyşehir Eşrefoğlu Süleyman Bey Camii”, İlgi, 43, İstanbul
1985, s. 18-23
Demir 1991 A. Hakî Demir, Fatih Camileri, Diyanet Vakfı yayınları, İstanbul 1991
Demiralp 1996 Yekta Demiralp, Akşehir ve Köylerindeki Türk Anıtları, Kültür Bakanlığı yayınları,
Ankara 1996
Eldem - Akozan 1981 Sedad Hakkı Eldem - Feridun Akozan, Topkapı Sarayı; Bir Mimari Araştırma,
İstanbul 1981, Levha 26, 67, 69, 70, 85, 93, 109
Eldem 1974 Sedad Hakkı Eldem, Köşkler ve Kasırlar, II, İstanbul 1974
Eldem 1984 Sedad Hakkı Eldem, Türk Evi, I, TAÇ Vakfı yayını, İstanbul 1984
Eldem 1986 Sedad Hakkı Eldem, Türk Evi, II, TAÇ Vakfı yayını, İstanbul 1986
Eldem 1987 Sedad Hakkı Eldem, Türk Evi, III, TAÇ Vakfı yayını, İstanbul 1987
Erdem 1983 Ayten Erdem, Kula, Tarihsel Sit, Sivil Mimarlık Örnekleri ve Sorunları Üzerine Bir
Araştırma (yüksek lisans tezi, YTÜ Mimarlık Fakültesi), İstanbul 1983
890
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Eriç 1984 Murat Eriç, “Kerpiç Eski Eserlerin Onarımı ve Korunmasında Bir Araştırma”, III.
Uluslararası Kerpiç Koruma Sempozyumu, Türkiye ICOM ve ICOMOS
ortaklığında, Ankara 1984, s. 79-86
Erken 1972 Sabih Erken, “Zincirli Camii”, Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, I,
Ankara 1972, s. 395-398
Erken 1983 Sabih Erken, “Boyalıköy Hankâhı ve İki Türbe”, Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski
Eserler, Ankara 1983, s. 150-155
Eruzun 1981 Cengiz Eruzun, “Doğu Karadeniz’de Dolma Tipi Evler”, Türk Folklor
Araştırmaları, 1981/1, Ankara 1981, s. 11-39
Eser 1955 Lâmi Eser, Kütahya Evleri (doçentlik tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi), İstanbul 1955
Fırat 1996 Sıtkı Fırat, Selçuklu Sanatı, The Art of the Seljuks, Ankara 1996
Gabriel 1930 Albert Gabriel (edi. Nezih Başgelen), Monuments Turcs D’Anatolie, Kayseri -
Niğde, İstanbul 1930
Gabriel 1964 Albert Gabriel (çev. Nuri Akkurt), “Hasankeyf ve Tarihi Köprü”, Karayolları
Belleteni, 172, Ankara 1964, s. 23
Grigorev 1977 V. V. Grigorev, “Karahanlılar”, İslam Ansiklopedisi, VI, Millî Eğitim Basımevi,
İstanbul 1977, s. 251-273
Güleç 1992 Ahmet Güleç, Bazı Tarihi Anıt Harç ve Sıvalarının İncelenmesi, (doktora tezi, İTÜ
Fen Bilimleri Enstitüsü), İstanbul 1992
Günay 1981 Reha Günay, Geleneksel Safranbolu Evleri ve Oluşumu, Kültür Bakanlığı
yayınları, Ankara 1981
Günay 1994 Reha Günay, Geleneksel Ahşap Yapıların Su ve Rutubet Sorunları Çözüm
Yolları, İstanbul 1994
Günay 1998 Reha Günay, Türk Ev Geleneği ve Safranbolu Evleri, İstanbul 1998
Hasol 19935 Doğan Hasol, Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, Yapı-Endüstri Merkezi yayınları,
İstanbul 1993, 5. baskı
İmamoğlu 2001 Vacit İmamoğlu (haz. Mürşit Balabanlılar), Kayseri Bağ Evleri, Türkiye İş
Bankası Kültür yayınları, İstanbul 2001
Jobstiedler 1942 Ed. Jobstiedler, “Binalarda Dış Sıva Tekniği”, Arkitekt, 5-6, 1942, s. 127-130
Jukovsky 1894 V. A. Jukovsky, Razvalini Satraga Merva (Eski Merv’in Harabeleri), St.
Petersburg 1894
Kafesçioğlu 1949 Ruhi Kafesçioğlu, Anadolu’da Köy Evlerinin Yapısı, İstanbul 1949
891
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Karaca 1995 Zafer Karaca, İstanbul’da Osmanlı Dönemi Rum Kiliseleri, Yapı ve Kredi
yayınları, İstanbul 1995
Karpuz 1984 Haşim Karpuz, Türk İslam Mesken Mimarisinde Erzurum Evleri, Ankara 1984
Karpuz 1996 Haşim Karpuz (yay. haz.), Fotoğraflarla Geçmişte Konya, Konya Panaroması II,
Konya Büyükşehir Belediyesi yayınları, İstanbul 1996
Kayılı 1996 Mutbul Kayılı, “Sinan’s Acoustical Tecnology”, Uluslararası Mimar Sinan
Sempozyumu Bildirileri, Atatürk Kültür Merkezi, Ankara 1996, s. 171-175
Kazancıgil 1994 Ratip Kazancıgil, Edirne Sarayı ve Yerleşim Planı, Türk Kütüphaneciler Derneği
Edirne Şubesi yayınları, Edirne 1994
Kazancıgil 1995 Ratip Kazancıgil, Edirne Şehir Tarihi Kronolojisi: 1300-1994, Edirne 1995
Kızıltan 1958 Ali Kızıltan, Anadolu Beyliklerinde Cami ve Mescitler (doçentlik tezi, İTÜ
Mimarlık Fakültesi), Güven Basımevi, İstanbul 1958
KonyalI 1960 İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, İstanbul 1960
Korreq 1993 Manolho Korreq, Ano Thn ^ente^h Eton [Jardenuna, Atina 1993
Koyunlu 1982 Alpaslan Koyunlu, Munzuroğlu Köyü Yerleşmesi, Munzuroğlu Köyü’nde Ağa
Konağı, ODTÜ Keban Projesi (1974-1975 çalışmalarından ayrı basım), Türk
Tarih Kurumu yayınları, Ankara 1982
Kömürcüoğlu 1950 Eyüp Kömürcüoğlu, Ankara Evleri (doçentlik tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi),
İstanbul Matbaacılık T.A.O., İstanbul 1950
Kumbasar - Ülker - Kip 1964 Vahit Kumbasar - R.Ülker - F. Kip, Beylerbeyi Hamidi Evvel Camii Hakkında
Teknik Rapor, 1964
Kural 1945 Macit Rüştü Kural, “Çelebi Mehmed’in Yeşil Türbesi”, Güzel Sanatlar, 5, İstanbul
1944, s. 50-102
Kuşoğlu 1982 M. Zeki Kuşoğlu, “Kaybolan Sanatlarımızdan Sedefkârlık”, İlgi, 33, İstanbul
1982, s. 32-35
Merey 1948 Lemi Şevket Merey, “Elbistan Evleri”, Arkitekt, 5-6, 1948, s. 102-106
Mirşan 1949 Kazım Mirşan, “Türk Şehirciliği”, Arkitekt, 209-210, 1949, s. 125-130
Müller-VViener 1977 VVolfang Müller-VViener, Bildlexikon zur Topographie İstanbuls, Verlag Ernst
VVasmuth Tübingen, Germany 1977
Naumann 1938 Rudolf Naumann, “Die Baukunst der Hethiter in Boğazköy Kleinasien”,
Archeologisches Institüt des Deutschen Reiches Abteilung İstanbul, Zentralblatt
der Bauverwaltung, Berlin, 2 Februar 1938
Nayır 1975 Zeynep Nayır, Osmanlı Mimarlığı’nda Sultan Ahmet Külliyesi ve Sonrası (1609-
1690), İTÜ Mimarlık Fakültesi yayınları, İstanbul 1975
892
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Orgun 1941-1942 Zarif Orgun, “Çinili Köşk”, Arkitekt, 11-12, 1941, s. 252-259
Otto-Dorn - Önder 1967 Katharina Otto-Dorn - Mehmet Önder, “Kubad- Abad Kazıları 1965 Yılı Ön
Raporu”, Türk Arkeoloji Dergisi, XIV 1-2, Ankara 1967, s. 239-243
Ögel 1972 Semra Ögel, “Eski Bir Ankara Evi”, Türkiyemiz, 8, Ekim 1972, s. 37-43
Önder Tarihsiz Mehmet Önder, Konya Rehberi, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu yayınları,
İstanbul Tarihsiz
Öney 1971 Gönül Öney, Ankara’da Türk Devri Yapıları, Ankara Üniversitesi yayınları, Ankara
1971
Önge 1969 Yılmaz Önge, “Divriği Ulu Camii’nin Mahfili”, Önasya, 49, Ankara 1969, s. 8-9
Önkal 1991 Hakkı Önkal, Tire Türbeleri, Kültür Bakanlığı yayınları, Ankara 1991
Öz 1962 Tahsin Öz, İstanbul Camileri, I - II, Türk Tarih Kurumu yayınları, Ankara 1962
Özdoğan 1998 Mehmet Özdoğan, Çayönü ve Kırklareli Prehistorik Açıkhava Müzeleri, ICOMOS
Türkiye Yunanistan Ortak Toplantısı, İstanbul, 18-20 Şubat 1998
Özgümüş 1993 Üzlifat Özgümüş, “Cam”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, VII, İstanbul
1993, s. 38-41
Peynircioğlu - Özüdoğru 1978 Hamdi Peynircioğlu, - K. Özüdoğru, Eminönü, Süleymaniye, Unkapanı Bölgesi
Geoteknik Etüdü ve Yeni Cami Temellerinin İncelenmesi, İTÜ İnşaat Fakültesi
Teknik Raporu, İstanbul 1978
Peynircioğlu - Toğrol - Aksoy 1981 Hamdi Peynircioğlu - Ergün Toğrol - İsmail Hakkı Aksoy, “İstanbul’da Osmanlı
Döneminde İnşa Edilen Camilerin Temelleri”, I. Uluslararası T ü rk-İslâ m Bilim ve
Teknoloji Tarihi Kongresi, 1981, s. 37-46
Read 1973 Herbert Edward Read (çev. Nigan Bayazıt), Sanat ve Endüstri, Endüstriyel
Tasarımın İlkeleri, İTÜ Mimarlık Fakültesi yayını, İstanbul 1973
Rifat Osman 1989 Rifat Osman (yay. Süheyl Ünver), Edirne Sarayı, Türk Tarih Kurumu yayınları,
Ankara 1989, 2. baskı
Rifat Osman 1998 Rifat Osman (yay. Ratip Kazancıgil), Edirne Rehnüması (Edirne Şehir Klavuzu),
Trakya Üniversitesi Rektörlüğü yayınları, Edirne 1998
Sakaoğlu 1978 Necdet Sakaoğlu, Divriği’de Ev Mimarisi, Kültür Bakanlığı yayınları, İstanbul
1978
893
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Sayar - Erguvanlı 1955 Malik Sayar - Kemal Erguvanlı, Türkiye Mermerleri ve İnşaat Taşlan, İTÜ Maden
Fakültesi yayınları, İstanbul 1955
Sayan 1999 Yüksel Sayan, Türkmenistan’daki Mimari Eserler (XI - XVI. yüzyıl), Ankara 1999
Selânikî Mustafa Efendi Tarihsiz Selânikî Tarihi, Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi Bölümü, Tarihsiz, nr.
2144
Sönmez 1996 Neslihan Sönmez, “Osmanlı Mimarlığında Yapı ve Malzeme Terminolojisi Üstüne
Bir Deneme”, Aslanapa Armağanı, İstanbul 1996, s. 183-238
Sönmez 1988 Zeki Sönmez, Mimar Sinan ile İlgili Tarihi Yazmalar - Belgeler, MSÜ yayınları,
İstanbul 1988
Sözen 1975 Metin Sözen, Türk Mimarisinin Gelişimi ve Mimar Sinan, İstanbul 1975
Sözen - Eruzun 1992 Metin Sözen - Cengiz Eruzun, Anadolu’da Ev ve İnsan, İstanbul 1992
Surnâme-i Hümâyun Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplığı, nr. 4/1344, vr. 32b
Sven 1903 Hedin Sven (Fransızca çev. Charles Rabot), Dans les sables da l’Asie, Paris
1903
Şen 1967 Necati Şen, Rize’den Beş Ev, İstanbul Teknik Üniversitesi yayınları, İstanbul
1967
Şener 1997 Y. Şelçuk Şener, “XIV. Yüzyıl, Bursa Yapılarında Erken Osmanlı Duvar Örgüsü”,
Türk Etnografya Dergisi, 20, Ankara 1997, s. 193-249
Tanyeli 1990 Gülsün Tanyeli, Osmanlı Mimarlığı’nda Demirin Strüktürel Kullanımı (15. - 18.
yüzyıl), (doktora tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi), İstanbul 1990
Tayla 1936 Hüsrev Tayla, “Ayasofya Kütüphanesi Restorasyonu”, TAÇ, 1, İstanbul 1936, s.
13-18
Tayla 1978 Hüsrev Tayla, “Mudanya Evleri ve Tahir Paşa Konağı”, Turing, 63/342, İstanbul
1978, s. 2-12
Togan 1977 Zeki Velidi Togan, “Hazarlar”, İslâm Ansiklopedisi, V/1, Milli Eğitim Basımevi,
İstanbul 1977, s. 397-408
Tomsu 1950 Leman Tomsu, Bursa Evleri (doçentlik tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi), İstanbul
Matbaacılık T.A.O., İstanbul 1950
Tosun 1968 Yılmaz Tosun, Milli Mimarimizde Kula Evleri, İzmir 1968
T u n ce r1981 Orhan Cezmi Tuncer, “Orantı ve Modül Üzerine Selçuklu Yapılarından Bazı
Örnekler”, Vakıflar Dergisi, 13, Ankara 1981, s. 449-489
T u n ce r1986 a Orhan Cezmi Tuncer, Anadolu Kümbetleri, Selçuklu Dönemi, I, Ankara 1986
T un cer1986 b Orhan Cezmi Tuncer, Anadolu Selçuklu Mimarisi ve Moğollar, Ankara 1986
T u n ce r1991 Orhan Cezmi Tuncer, Anadolu Kümbetleri, Beylikler ve Osmanlı Dönemi, ll-lll,
Ankara 1991
894
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Usman 1958 Mükerrem Usman, Antik Devir Küçük Asya Evleri, İstanbul 1958
Uzunçarşılı 1929 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Kitabeler, Anadolu Türk Tarihi Vesikalarında, İstanbul
1929
Ülgen 1938 Ali Saim Ülgen, “İznik’te Türk Eserleri”, Vakıflar Dergisi, 1, Ankara 1938, s. 53-
71
Ülgen 1942 a Ali Saim Ülgen, “Yenicami”, Vakıflar Dergisi, 2, Ankara 1942, s. 387-397
Ülgen 1942 b Ali Saim Ülgen, “Kırşehir’de Türk Eserleri”, Vakıflar Dergisi, 2, Ankara 1942,
s. 253-263
Ünsal 1988 Behçet Ünsal, “Topkapı Sarayı Arşivinde Bulunan Mimari Planlar Üzerine”, Türk
Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri, İstanbul 1988, s. 168-197
Ünver 1955 Süheyl Ünver, Yeşil Türbesi Mihrâbı (824-1421), The Altar o f the Green
Mousoleum, İstanbul 1955
Yavuz 1982 Ayşıl Tüket Yavuz, “Onarımlarda Almaşık Duvarların Derzlenmesi”, Rölöve ve
Restorasyon Dergisi, 4, Ankara 1982, s. 71-77
Yavuz 1983 Ayşıl Tükel Yavuz, Anadolu Selçuklu Mimarisinde Tonoz ve Kemer, Ankara 1983
Yalman 1982 Bedri Yalman, “Yeşil Türbe”, İlgi, 34, İstanbul 1982, s. 24-29
Yetkin 1972 Şerare Yetkin, Anadolu’da Türk Çini Sanatının Gelişmesi, İstanbul 1972
Yücel 1975 Erdem Yücel, “Selçuklu Ağaç İşleri”, Sanat Dünyamız, 4, İstanbul 1975, s. 2-8
Yüksel 1983 İ. Aydın Yüksel, Osmanlı Mimarisinde II. Bayezid-Yavuz Sultan Selim Devri 886-
926 (1481-1520), V, İstanbul 1983
Yüksel 2004 İ. Aydın Yüksel, Osmanlı Mimarisinde Kanuni Sultan Süleyman Devri 926-974
(1520-1566) İstanbul, VI, İstanbul 2004
Yüngül 1957 Naci Yüngül, Taksim Suyu Tesisleri, İSKİ yayınları, İstanbul 1957
Zaimler 1995 Ali Zaimler, Osmanlı Dönemi Anıtsal Kâgir Yapılarda Duvar ve İçinde Yer Alan
Mimari Elemanların Bozulmaları ve Restorasyonları Konusunda Araştırma
(Şehzade Mehmed Camii Örneği), (yüksek lisans tezi, Mimar Sinan Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü), İstanbul 1995
Zengin 1994 Burhan Zengin, Hasankeyf Tarihi ve Tarihi Eserleri, Ankara 1994
895
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
896
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
897
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Atik Ali Paşa 673 Balat (Milet) İlyas Bey Camii 338, 581, 584
Atik Ali Paşa Camii 88, 673, 726 Balat Ferruh Kethüdâ Camii 682, 730
Atina 372 Balıkesir 68, 93
Atpazarı caddesi 406 Balıklı Mescidi 124
Atsız 428 Balkanlar 199
Avni Paşa sokağı 862 Ballıkaya 62
Avrupa 54, 135, 325, 825 Baltacı Konağı 841
Âyan Mehmed Ağa Konağı 398, 399, 781, 782 Banaz 124
Ayasofya 30, 351, 465, 686 Bandırma 74
Ayasofya İmareti 722 Başçı İbrâhim Camii 196
Ayasofya Muvakkithânesi 10 Başçı İbrâhim Paşa Hamamı 198, 656
Ayaş 204 Başhan 300
Ayaş Aktaş Mescidi 204 Başmimar Dâvud 160
Ayaş Ulucamii 204, 234, 410 Batı 53, 56, 58, 104, 156, 369
Ayazin köyü 71 Batı Anadolu 40, 91, 92, 93, 118, 126, 382, 388, 390, 411,
Ayazma Camii 85, 149, 321 578, 739, 763, 872, 874
Ayazma Camii İnşaat Defteri 85 Batı Karadeniz 117, 119, 736
Aydınoğlu Mehmed Bey 331 Batı kültürü 317
Aydınoğulları 579 Batı Türkistan 413
Aydınoğulları Beyliği 235, 579 Batılı 58, 577, 730
Ayrılık Çeşmesi Namazgâhı 5 Batılılar 413
Ayşe Kadın Hamamı sokağı 850, 863 Batum - Melet ırmağı 116
Ayşe Sultan 684 Bayburt 369
Ayvalık 388 Bayezid (II) 306, 567, 672, 673, 690, 721, 724, 726
Ayverdi 284, 733 Bayezid (II) Camii (Edirne) 284, 304
Azapkapı Sokullu Camii 167, 184 Bayezid (II) Camii (İstanbul) 88
Azeb Bey 659 Bayezid (II) Camii ve Külliyesi 279
Azeb Bey Camii (Bursa) 659, 666 Bayezid (II) Külliyesi 180
Azerbaycan 457 Bayezid (sultan) 623
Bayıldım Köşkü 880
B Bayındır 201, 216, 766
Bâb-ı Hümâyun 27, 237, 351 Bayraklı Yalı 839
Bâbil 117 Bayramiç Hadımoğlu Konağı 587
Bâbüssaâde Akağalar Kapısı 89 Bebek 120, 829, 831
Bâbüsselâm 90 Bebek Camii 64
Bafra 72 Bebek Kavafyan Evi 829, 830, 884
Bağdat Kasrı 356 Bebek Köçeoğlu Yalısı 831, 883
Bağdat Köşkü 90, 181, 576 Bebek Mektebi sokağı 830, 884
Bağlar 68, 802 Bebek Yoğurtçu Zülfü sokağı 884
Bahçekapı 693 Bedreddin 545
Bakırcılar Çarşısı 20 Bedri Yalman 122, 123
Bakırköy 60, 164, 240, 253, 257, 261, 269, 344, 673, 677, Behçet Ünsal 160
680, 681, 685, 730 Behram Paşa Camii 70, 604
Bakırlı Camii 69 Behramkale Hudâvendigâr Camii 580
Bâki Bey Konağı 390 Bekir Reis 843
Balaban köyü 286 Belâzürî 414
Balat 682 Berrin Alper 871, 874
898
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
899
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
900
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
ç D
Çağköy-Şavşat 736, 737 D ’Ohsson 880
Çağlar Boyunca Anadolu’da Duvar 301 Dakok 438
Çağlayan 35, 809 Damat İbrâhim Paşa Sarayı 42
901
G eleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
902
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Edirne Beylerbeyi Hamamı 726 341, 531, 540, 542, 553, 577, 580, 586, 587, 644, 646, 654,
Edirne Eski Saray Hamamı 690 706, 712, 713, 714, 733
Edirne Eskicamii 724 Elazığ 76
Edirne Evleri 826 Elbistan 401
Edirne Kadı Bedreddin Camii 304, 308, 726, 729 Eldem 836, 837
Edirne Kadısı Şemseddin Molla 160 Elder 62
Edirne Kılıç Ali Paşa Hamamı 727 Elekdağ 116
Edirne Necmi Abi Evi 694, 762 Eleman Hanı 300
Edirne Peykler Medresesi 264 Emevî Halifesi Abdülmelik 414
Edirne Rüstem Paşa Kervansarayı 23 Eminönü 320, 344, 357
Edirne Saatli Medrese 660, 729 Eminönü Meydanı 359
Edirne Sarayı 42, 176, 283, 662, 731 Eminönü Yenicami Meyyit Kapısı Merdiveni 358
Edirne Sarayı Cihannümâ Kasrı 283 Eminönü Turhan Sultan Sebili 29
Edirne Sarayı Kum Kasrı Hamamı 729 Emîr Sultan 665
Edirne Sarıca Paşa Mescidi 729 Emîr Sultan Camii 63
Edirne Selçuk Hatun Mescidi Minaresi 715 Emîr Sultan Hamamı (Bursa) 648, 656, 665
Edirne Selimiye Arastası 20 Emirdağ 124
Edirne Selimiye Camii 16, 52, 253, 261, 267, 285, 286, 323, Emîrgûne Yûsuf Paşa Sarayı 361
677 Emre Madran 243
Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi Enderun avlusu 361
Edirne Selimiye Medresesi 727 Enderun Mektebi 90
Edirne Sokullu Hamamı 218, 267, 367 Eosen 61
Edirne Tahtakale Hamamı 727, 729 Erbilgin ailesi 848
Edirne Taşhan 218 Erçüklüzâde Yûsuf Ağa Evi 787
Edirne Tütünsüz Baba Türbesi 725 Erdem Yücel 121
Edirne Üç Şerefeli 175, 279, 325 Ereğli 253
Edirne Üç Şerefeli Cami 620, 677 Erenköy 825
Edirne Yahyâ Bey Camii 727, 729 Eretna’nın (Ertena) 330
Edirne Yıldırım Camii 531, 532, 646, 699, 723, 731 Eretnaoğulları Devleti 330
Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii 172, 264, 265, 724, 725 Ergani 70, 217, 601
Edremit 411, 776 Erkek Sanat Okulu 68
Edremit Eski Belediye Başkanlığı Binası 411 Erken Dönem Bizans 166
Edremit Hacı Kabakçılar Evi 387, 411, 776 Erken Osmanlı 44, 52, 63, 80, 81, 91, 92, 110, 195, 232,
Edremit Konağı 411 297, 324, 327, 333, 577, 579, 581, 637, 681
Efendi Baba mahallesi 775 Ermenek Akça Mescidi 121
Efes 74, 332, 520 Ertokuş Medresesi 697
Ege 63,116, 117, 127, 129, 194, 201, 206, 212, 213, 216, Ertuğrul Aladağ 124
223, 324, 334, 732, 799 Erzincan 483, 590
Eğin 871, 874 Erzurum 69, 122, 205
Eğinli 871 Erzurum Çifte Minareli Medrese 69, 79, 248
Eğirdir Şeyh Mehmed Duduki (Baba Sultan) Kümbeti 594 Erzurum Evleri (1984) 122
Eğrikapı 827 Erzurum Hatuniye Medresesi 246, 247)
Eğrikapı caddesi 827 Erzurum Lala Mustafa Paşa Camii Minaresi 627
Eğrikapı Tandır sokağı 827, 863 Erzurum Mahallesinde Yusuf Uğraş Evi 404
Ekmekçioğlu Ahmed Paşa Kervansarayı 724 Erzurum Saltuklu Kümbeti 590
Bayezid (II) 279, 623 Erzurum sokağı 404
Ekrem Hakkı Ayverdi 83, 87, 89, 279, 282, 284, 336, 337, Erzurum Tepsi Minaresi 78, 502
903
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Erzurum Yâkutiye Medresesi 246 Fâtih Sultan Mehmed 89, 166, 167, 180, 283, 302, 343,
Esat Bey Yalısı 834 344, 550, 551, 553, 576, 619, 556, 662, 667, 671, 704, 705,
Eski Adapazarı-Ankara yolu 733 714
Eski Ankara Evleri 120, 404 Fazilet sokağı 859
Eski Eserler Derneği 532 Fen Fakültesi 68
Eski Saray 553 Fenike 117
Eski Seragt 414 Fergana 419
Eskicami 63, 87, 163, 175 Feridun Akozan 89, 210
Eskihisar 62 Fethi Bey caddesi 240
Eskipazar 62 Fethi Usta 366, 369
Eskişehir 116, 126 Fevzipaşa caddesi 172, 690
Eşrefoğlu Beyliği 192 Feyzullah Efendi Medresesi 279, 690
Etiler 829 Feyzullah Efendi Medresesi Fatih Millet Kütüphanesi 728
Evliya Çelebi 626 Fındıklı 809
Eyne 164 Fırat 872
Eyne Bey 527 Fikret Yücel, 163
Eyüp 295, 685, 720 Fil Bahçesi 573
Eyüp Bey Camii Minaresi 720 Filibe 714
Eyüp Cezerî Kasım Camii 307 Filibe Hudâvendigâr Ulucamii 728
Eyüp Kömürcüoğlu 90, 403, 766 Filibe Şehâbeddin Camii 729
Eyüp Zal Mahmud Camii Alt Medresesi 295 Firdevs 82
Eyüp Zal Mahmud Paşa Camii 685, 730 Fîruz Ağa Camii 88
Eyyûbîler 99 Fîruz Bey 334
Ezine 253 Fîruz Bey Camii 334, 581
Foça 69
F Fransa 55
Fahreddin er-Râzî 430 Fransız 434, 535
Fahreddin er-Râzî Kümbeti 430
Faik (Hoca) Bektöre 367 G
Faik Hoca 368 G. A. Pugacenkova (G. A. Pugachenkova) 377, 443, 446
Faik Kırımlı 106, 110 Garbî Türkistan 414
Fatih (semt) 30, 51, 172, 719, 728 Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu 163
Fâtih 87, 133, 258, 619, 623, 714, 724, 725, 726, 729 Gazanfer Beken 388, 389
Fâtih Camii (İstanbul) 16, 88,167, 257, 369 Gazne 434, 438
Fâtih Camii 52, 70, 712, 714 Gazneli 437, 441, 461
Fâtih Camii Akdeniz Medresesi 88 Gazneliler 104, 434, 437, 441
Fâtih Camii Karadeniz Medresesi 88 Gebze 40, 87, 253
Fâtih Camii Tabhânesi 88 Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii 62, 675, 724, 731
Fâtih Devri Mimarisi 279 Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi 62
Fatih Feyzullah Efendi Medresesi 722 Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi 675, 676
Fatih Feyzullah Efendi Medresesi (Fatih İl Halk Gebze Çoban Mustafa Paşa Medresesi 676, 723
Kütüphanesi) 690 Gebze Malkoçoğlu Mehmed Bey Türbesi 726
Fatih Feyzullah Efendi Medresesi (Millet Kütüphanesi) 167, Gebze Orhan Camii 84
279 Geç Dönem Bizans 166, 167
Fatih Hacı Haşan Camii Minaresi 719 Gedik Ahmed Paşa 619
Fâtih Köşkü 180 Gedik Ahmed Paşa Camii, 258
Fâtih Külliyesi 91, 172, 180, 183 Geleneksel Safranbolu Evleri ve Oluşumu 402, 814
904
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Geriş Sultan Orhan Camii 733 Hacı Bayrâm-ı Velî Camii 540
Germiyanoğlu Yâkub (II) Bey Türbesi 105 Hacı Has Bey 339
9 05
Geleneksel Türk Mim arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
906
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İftâriye Köşkü 181 İstanbul Azapkapı Sokullu Camii 80, 167, 727
İğnecik 64 İstanbul B. Haşan Paşa Hanı 80
İlgi 122, 123 İstanbul Bayezid (II) Camii 51, 238, 261, 306
İlhami Bilgin 557 İstanbul Bayezid (II) Külliye Medresesi 304
İlhan Öztürk 87 İstanbul Bayezid (II) Medresesi 238
İlhanlI 246 İstanbul Beyazıt Camii, 52
İlh an lIlar 248 İstanbul Beyazıt Haşan Paşa Hanı 727
İlknur Aktuğ 85 İstanbul Beyazıt İl Halk Kütüphanesi 727, 728
İller Bankası 874 İstanbul Boğazı 841
İlyas Bey Camii 338, 584 İstanbul Câfer Ağa Medresesi 727
İmam Abdullah Zâviyesi 99 İstanbul Çardaklı Hamamı 233
İmamlar köyü 62 İstanbul Çinili Köşk 553
İnce Minareli Medrese 78 İstanbul Damad İbrâhim Paşa Külliyesi 80
İncirlik Bahçesi 573 İstanbul Dâvud Paşa Camii 282
İnegöl 561 İstanbul Dâvud Paşa Medresesi 566
İnegöl İshak Paşa Camii 725, 726 İstanbul Eğrikapı Kilisesi Evi 884
İnegöl Ortaköy Karaca Bey Kervansarayı 726 İstanbul Eğrikapı Panagia Kilisesi Evi 827, 863
İnegöl Tâcünnisâ Hatun Türbesi 671 İstanbul Eğrikapı Tandır sokağı 863
İngiliz 139 İstanbul Eminönü Kantarcılar Camii 726
İngilizler 662 İstanbul Erkek Lisesi 72
İnönü Müze Evi 394 İstanbul Fâtih Camii 175, 257, 302
İnönü Müzesi 394, 779 İstanbul Ferruh Kethüdâ Camii 80, 725
İran 75, 76, 77, 79, 104, 373, 438, 465, 520, 633 İstanbul Galata Mevlevîhânesi 6
İsa Bey 520 İstanbul Hacı Timurtaş Mescidi Minaresi 717
İsa Bey Camii 194, 232, 236, 332, 520 İstanbul Hadım İbrâhim Paşa Camii 80, 727
İsfahan 438 İstanbul Horhor Elhac Süleyman Efendi Sıbyan Mektebi 727
İsfahan Cuma Camii 438, 465, 520 İstanbul Hürrem Çavuş Mescidi 727
İshak Paşa 561 İstanbul İvaz Efendi 80
İshak Paşa Camii 671 İstanbul Kabataş Hekimoğlu Ali Paşa Çeşmesi 364
İshak Paşa Külliyesi 561 İstanbul Kadırga Sokullu Medresesi 724
İshak Paşa Sarayı 628 İstanbul Kazasker İvaz Efendi Camii 727
İslâm 413, 414, 520, 682 İstanbul Kılıç Ali Paşa Hamamı 80
İslâmiyet 413, 438 İstanbul Kılıç Ali Paşa Medresesi 80, 724
İslâm-Türk devletleri 521 İstanbul Lâleli Camii 240
İsmâil Ağa Camii 87 İstanbul Lâleli İmareti 80, 688, 727
İsmail Hakkı Aksoy 164, 177 İstanbul Mahmud Paşa Camii 96, 256, 276, 344, 535, 690
İsmâil Sâmânî Türbesi 415, 520 İstanbul Mehmed (III) Türbesi 351
İspanya 54 İstanbul Mısır Çarşısı 80, 725
İstanbul Mustafa Paşa Tekkesi 80 İstanbul Mihrimah Sultan Camii 80
İstanbul 9, 40, 41, 44, 53, 54, 60, 64, 65, 66, 73, 87, 91, 93, İstanbul Molla Gürânî Mescidi 728
94, 167, 178, 179, 180, 200, 210, 222, 240, 253, 256, 269, İstanbul Murad (III) Türbesi 349
283, 324, 364, 367,369, 372, 520,521, 535, 553, 673, 683, İstanbul Nevşehirli Damad İbrâhim Paşa Külliyesi 727
713, 714, 716, 721,726, 730, 731,740, 763, 824, 825, 836, İstanbul'da Osmanlı Dönemi Rum Kiliseleri 827
841, 847, 848, 857,858, 859, 860,861, 862, 863, 864, 866, İstanbul Rölöve ve Anıtlar 366
867, 872, 874, 879,886 İstanbul Rüstem Paşa Camii 20, 105, 312
İstanbul Abdülhamid (I) Medresesi 693, 728 İstanbul Samanveren Mescidi 80, 728
İstanbul Ankaravî Mehmed Efendi Medresesi 727, 728 İstanbul Samanveren Türbesi 727
907
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
İstanbul Selim (II) Türbesi 348 İznik Mahmud Çelebi Camii 80, 650, 724, 725
İstanbul Sinan Paşa Camii 80, 731 İznik Nilüfer Hatun İmareti 80, 92, 524, 639, 698, 724, 725,
İstanbul Süleymaniye Camii 16, 74, 94, 264 731
İstanbul Süleymaniye Camii Külliyesi 310 İznik Sarı Saltuk Türbesi 92
İstanbul Süleymaniye Dârülhadis Medresesi 727 İznik Süleyman Paşa Medresesi 92, 210
İstanbul Süleymaniye Hamamı 80 İznik Yâkub Çelebi Camii 92
İstanbul Süleymaniye Külliyesi 680 İznik Yâkub Çelebi İmareti 92
İstanbul Şebsafâ Camii 731 İznik Yeşilcami 324, 333
İstanbul Şebsafâ Kadın Camii 728 İzzeddin Keykâvus (I) Kümbeti 78
İstanbul Şehzade Camii 64, 175, 263, 309 İzzeddin Keykâvus (I) 326, 615
İstanbul Şeyh Vefâ Türbesi 724 Jean - Pierre Adam 370
İstanbul Tahtakale Hamamı 164 Jura 65
İstanbul Tapu Dairesi 848
İstanbul Teknik Üniversitesi 71, 162, 163, 172 K
İstanbul Üsküdar Ayazma Camii ve İnşaat Defteri 521 Kabataş İskele Meydanı 364
İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü 96 Kabataş Vapur İskelesi 364
İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü 163 Kâbe Mescidi 252
İstanbul Yatağan Mescidi 728 Kadı Bedreddin Camii 308
İstanbul Yavuz Sultan Selim Medresesi 727 Kadıköy 864
İstanbul Yenicamii 16, 39, 64 Kadıköy Osman Ağa Camii 724
İstanbul Zal Mahmud Paşa Camii 80, 727 Kadimli 62
İstanbul Zeynep Sultan Camii 80, 692, 727, 728 Kadın Efendiler Dairesi 90
İstanbul’da Tarihî Yapılarda Uygulanan Temel Sistemleri Kadırga Sokullu Camii 88
(doktora tezi) 164 Kafkas 119
İstanbulluk (Kestanbol) 164, 253 Kafkas dağı 116
istavroz Bahçesi 361 Kâğıthane 35
İstiklâl caddesi 72 Kahire 264, 369
İtalya 325 Kaka (baba) 414
İvaz b. Abdülmuîn 557 Kale 63, 69
İvaz Paşa 557 Kale Camii 63, 780
İvaz Paşa Camii 520 Kaleiçi 407, 766, 826
İvaz Paşa Külliyesi 560 Kaleiçi (Ankara) 222
İzmir 69, 388, 388 Kaleiçi Barbaros mahallesi 819
İzmir Kızlar Ağası Hanı 727 Kalûyân el Konevî 246, 329
İzmir Saat Kulesi 69 Kalûyân Usta 329
İzmir-Kızılçullu yolu 69 Kamber köyü 68
İzmit 40, 93, 253, 297, 770, 772, 868, 886 Kâmil Kepecioğlu 706
İzmit Saatçi Ali Efendi Evi 772 Kançeşme 69
İzmit Süleyman Paşa Hamamı 92, 146 Kandilli 839
İzmit Ulucamii 62 Kandilli Edip Efendi Yalısı 839, 884
İzmit Yukarı mahalle 770, 774 Kandıra 817, 868
İznik 48, 87, 105, 106, 110, 210, 262, 297, 333, 639 Kangal Acuyurt köyü 394
İznik Hacı Hamza Camii 92 Kantarcılar caddesi 717
İznik Hacı Özbek Camii 92, 726 Kanûnî 714
İznik Halil Hayreddin Paşa Türbesi 92 Kanûnî Sultan Süleyman 262, 606, 712, 714, 732
İznik Kırgızlar Türbesi 92 Kanûnî Sultan Süleyman Türbesi 88, 366, 722
İznik Kutbüddin Türbe ve Camii 728 Kanûnî Türbesi 349, 367
908
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
909
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
910
G eleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Kütahya 40, 74, 93, 105, 106, 110, 291, 389, 520, 732 Mahmud (I) 269
Kütahya Ali Paşa Evi 774 Mahmud (II) 344
Kütahya Cemâleddin mahallesi 774 Mahmud (II) Türbesi 55
Kütahya Çini Fabrikası 535 Mahmud Bey Camii 195
Kütahya Dumlupınar Köyü Camii 388 Mahmud Münir Paşa 848
Kütahya Hükümet Konağı 105 Mahmud Paşa 344
Kütahya İsmâil Hacı Çakır Evi 775 Mahmud Paşa Camii 167, 276, 279, 690
Kütahya Kalesi 71 Mahmud Paşa Külliyesi 256
Kütahya Kurşunlu Camii 519 Mahmud Şevket Paşa 135
Mahmûdî aşireti 633
L Mahmut 767
Lala Bey Camii (Diyarbakır) 596 Mahmut Akok 120, 340, 404
Lala Paşa mahallesi 291 Maksem 196, 753
Lalapaşa 267 Malatya 874
Lâle Bahçesi 355 Malatya Ulucamii 78, 487, 508
Lâle Devri 17, 27, 40, 53, 91, 317, 327, 361, 364, 386, 387, Malazgirt zaferi 48
390, 690, 691, 692, 753, 754, 759, 764, 768, 774, 834, 879 Malıköy 62, 63
Lâleli Camii 88, 184 Mamak 68
Lâleli Camii Külliyesi 240 Mancusun köyü 72
Lâleli Camii ve Külliyesi 688 Manisa 40
Lâleli İmareti 731 Manisa Alaşehir Şeyh Sinan Camii 520, 556
Lâmi Eser 291, 389, 774, 775 Manisa İvaz Paşa Camii 557
Lapseki 63 Manisa Karaköy Hamamı 557, 560
Larissa 92 Manisa Sarayı 42
Lâtifoğlu Konağı 777, 778 Manisa Ulucamii 50
Lazarini 325 Manolhs Korres
Lefke - Osmaneli 64 Mardin 220, 221,241,612
Leman Tomsu 743, 744 Mardo Ocağı 62
Lemi Şevket Merey 120, 366, 401 Marmara 60, 73, 117, 119, 129, 180, 210, 241, 577, 732,
Leşker-i Bâzâr Camii 434 819, 836, 839
Leşker-i Bâzâr Sarayı 435 Marmara adası 253, 341, 343, 345, 347, 349, 351, 354,
Leşker-i Bâzâr Ulucamii 434 359, 361, 585
Locodicia 62 Marmara mermeri 269, 322, 325, 352, 355
Lübnan 121 Marsilya 92
Lüleburgaz Sokullu Arastası 20 Maslak 172
Lüleburgaz Sokullu Camii 266, 267 Mâverâünnehir 48, 413, 465
Lütfü Paşa 253 Mehmed (II) Türbesi 351
Mehmed (III) 360
M Mehmed (III) Türbesi 88, 351, 352
M. E. Masson 454 Mehmed (IV) 360, 662
M. Zeki Kuşoğlu, 122 Mehmed Ağa 315, 781
Mâbeyin Odası 576 Mehmed Ankaravî 569
Mâbeyn-i Hümâyun Dairesi 283 Mehmed Bey 194, 331, 339
Mâcit 569 Mehmed Beyzâdeler 400
Macit Kural 535 Mehmed Paşa 253
Maden dağı 74 Melek Ahmed Paşa Camii 70, 589, 610
Mahkeme Camii 706 Melik Gazi Dânişmend 502
911
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Mescid-i Edincikli Yahşî Bey 666 Mudurnu 205, 733, 814, 815, 816
Mesih Paşa Camii 88 Mudurnu Ulucamii 195
Mesud (I) 435, 613 Mudurnu Yıldırım Camii 195
Metin Sözen 871 Mudurnu Yıldırım Hamamı 815
Mevievî sikkesi 721 Mugak Attari Camii (Buhara) 426
Mevlevîlik 6 Muğla 74, 288
Meyyâfârikın Ulucamii 50 Muğla Evleri (1991) 124
Mezâr-ı Şîrkebîr 416 Muhammed 563
M ezo p o tam ya 74, 75, 76, 77, 130, 142, 37 3 , 4 6 5 M uhammed b. Zeyd Türbesi 375, 380, 446, 454
Mısır 65, 117, 131, 142, 156 Muhammed Hanapyah 454
Mısır Çarşısı 3 5 9 , 6 89 Muhammed Seyyid b. Zeyd 454
Mısırlı 8 48 Muhammed b. Anuş Tegin 428
Mısırlı A h m e d İhsan P a ş a 8 48 M u h ittin B in a n 120
Mısırlı Yalısı 848 Mukaddes Emanetler Dairesi 181
M idilli 63 Mumcu çıkmazı 291
M idyat 612 Munzuroğlu köyü 76
M ihne 442, 446 M u ra d (i) 92, 283, 522, 524, 580, 639, 724, 726, 728, 730
M ihralı Bey Konağı 3 94 M urad (!) T ürbesi 351
M ihrişah Sultan 684 M urad (II) 87, 90, 180, 283, 343, 620, 654, 660, 662, 725,
M ihrişah Sultan Cam ii 684 727, 728, 729, 730
M ihrişah Sultan Külliyesi (Edirnekapı) 684 M urad (II) Türbesi 87, 351, 5 3 7
M ilas 212, 215 Murad (III) 148, 180
Milas Akm escid 519 Murad (III) Odası 90
Milas Fîruz Bey Camii 334, 581 Murad (!!!) Türbesi 88, 351
Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi (IX) 85 M urad Paşa Camii 68, 69
Mîllî Savunma Bakanlığı 68 Murâdiye 386, 537, 636, 753, 756
Milos 63 Murâdiye Azeb Bey Camii 758
Mimar Dalgıç Ahmed Çavuş 360 Murâdiye Camii 87, 90, 163, 180, 343, 537, 694, 743, 758
Mimar Dâvud Ağa 174 Murâdiye Evi 743, 750, 753
Mimar Oğuz Ceylan 179 Murâdiye Külliyesi 730
Mimar Sinan 52, 81, 104, 146, 160, 177, 183, 184, 262, Murâdiye Medresesi 87, 538, 743
263, 264, 266, 267, 268, 315, 323, 348, 349, 602, 632, 675, Murâdiye Türbesi 90
677, 681, 682, 683, 685, 686, 732 Murat Eriç 75, 76
Mimar Sinan (Aptullah Kuran’ın eseri) 681, 686 Muslihuddin Efendi 706
Mimar Sinan caddesi 694 Mustafa (II) 754
91 2
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
913
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Osmanlı Devleti 2, 8, 9, 11, 16, 50, 51, 80, 83, 91, 139, 146, Pınarbaşı (Bursa) 95
179, 210, 253, 349, 520, 577, 578, 634, 635,'639, 730, 733, Pınarbaşı 63, 753
739, 754, 826 Pîrî Paşa 597
Osmanlı Mimarisi (Ekrem Hakkı Ayverdi’nin eseri) 282, 284, Pribytkova (mimar) 449
654 Priene 92
Osmanlı Mimarisi’nde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri 279 Pütürge 874
Osmanlı Mimarisinde Fâtih Devri (Ekrem Hakkı Ayverdi’nin Pütürge Seyyid Ali Bey Evi 875, 878
eseri) 712 Pütürge Veysel Kuşçu Evi 874
Osmanlı Mimarisinde II. Bayezid-Yavuz Sultan Selim Devri
557 R
Osmanlı Mimarisinin İlk Devri (Ekrem Hakkı Ayverdi’nin Râbi’ Medresesi 310
eseri) 646 Râdkân Kümbeti 520
Osmanlı Tarih Encümeni 177 Rahva (Rahova) 300
Osmanlı Türkleri 577 Rahva 199, 300
OsmanlIlar 14, 25, 48, 50, 51, 73, 81, 83, 91, 95, 103, 104, Rakka 618
123, 133, 145, 324, 333, 334, 382, 413, 519, 563, 633, 634, Ramazan Bilmez Evi 796
646, 730 Ramazan Şemseddin (Kalepazarı) Camii 407
Osmanoğulları 50 Ramazanoğlu Ulucamii 597
Otlukbeli Savaşı 563 Ramazanoğulları 597
Reha Günay 402, 789, 801, 814, 886
Ö Revan Kasrı 356
Ödemiş 213 Revan Köşkü 361
Öküz Mehmed Paşa Kervansarayı 198 Rıdvan Ahmed Paşa 618
Ömer Lütfi Barkan 77, 148, 163, 521, 732 Rıdvâniye Camii Kapısı (Urfa) 618
Ömür Bakırer 78, 79, 86, 465, 519 Rıfat Yarar 163
Önasya (1969) 121 Ribât-1 Melik 426, 427
Özbekistan 416 Ribât-ı Şerif Kervansarayı 464
Özdemiroğlu Osman Paşa 608 Rifat İlhan 116
Özdemiroğlu Osman Paşa Türbesi 608 Rifat Osman 42, 826
Özkent 77, 426 Rize 221, 732, 736, 788, 795, 811
Özkent’te (Uzgend) 419 Roma 63, 65, 73, 91, 117, 566, 730
Palandöken 122 Roma Hamamı 61
Pamukkale (Hieropolis) 62 Roma İmparatorluğu 465
Pamukkale 62 Romalı 71
Paradeison 82 Romalılar 62, 103, 156
Parmaklık sokağı 848, 854, 859 Roman Building, Materials and Techniques (Jean - Pierre
Parthenon Tapmağı 372 Adam eseri) 370
Pasin 122 Romanya 124, 553
Paşa Camii 63, 785 Rum 730
Paşabahçe 144 Rum Mehmed Paşa 551
Patrik VI. Kyrillas 827 Rumelikavağı 72
Patrona Halil İhtilâli 754 Rûmî Mehmed Paşa Camii 88, 551, 552
Patrona Halil İsyanı 27, 40, 53 Rus 464, 662
Pendik 75 Rusça 464
Pers Devleti 414 Ruslar 283, 532, 662
Petenler Bağ Evi 802 Rüstem Nâilî Ağa Camii (Akbaş Mahallesi Eylül sokağı) 408
Peykler Medresesi 180 Rüstem Paşa 684
914
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
915
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Seragtlı Ali b. Muhammed 464 Somuncu Baba Evi 384, 385, 740
Seragtlı Muhammed b. Atsız 464 Söğüt 336
Serahs 446 Sûfî Hacı Sinan 550, 656
Sergios ve Bakkhos Kilisesi 233 Sultan Ahmed 623
Seyfi Başkan, 123 Sultan Ahmed (I) Türbesi 352
Seyyid Ali Bey 878 Sultan Ahmed Camii 16, 105, 175, 184, 263, 315, 354
Seyyid Ali Bey Evi 878 Sultan Ahmed Camii Muvakkithânesi 10
Siği köyü 298 Sultan Ahmed Camii Sebili 354
Siirt 151, 221, 222, 300, 743 Sultan Ahmed Türbesi 352
Siirt Ulucamii Minare Kaidesi 493 Sultan Ali Türbesi 381
Silâhdar Karavezir Seyyid Mehmed Paşa 612 Sultan Cem 623
Silâhşor Mehmed Bey 720 Sultan Hamamı 359
Silivri 75 Sultan Hanı 23
Sille (ilçe) 71 Sultan Haşan Camii 626
Simkeşhane 722 Sultan Kalan 446
Sinan 52, 160, 162, 177, 183, 268, 348, 578, 627, 632, 677, Sultan Mahmud (II) Türbesi 322
680, 681, 686, 727, 730 Sultan Mahmud 434, 435
Sinan Paşa Camii 713 Sultan Mesud 438
Sinop - Uludağ 117 Sultan Sencer Türbesi 375, 380, 457, 461, 520
Sivas 244, 245, 246, 248, 324, 329, 374, 394, 396, 411, Sultanahmet Meydanı 315
Sivas Apti Bey Konağı 396, 778 Sultankale 374, 377, 378, 380, 454, 461
Sivas Çifte Minareli Medrese 246, 246 Suriye 74, 78, 142
Sivas Keykâvus Dârüşşifâsı Kümbeti 513, 514, 515 Süleyman Şah Türbesi 331
Sivas Sâhib Ata Medresesi (Gökmedrese) 246, 247 Süleymaniye 30, 164,184, 264, 318, 852
Sivas-Divriği 374, 394 Süleymaniye Ayşe Kadın Hamamı sokağı 850, 863, 884
Sofa-yı Hümâyun Taşlığı 355, 356 Süleymaniye Camii 64, 85, 136, 148, 149, 162, 163, 171,
Sofya 714 172, 175, 183, 261, 263, 264, 265, 366, 680, 730
Soğukçeşme sokağı 722, 854 Süleymaniye Camii ve İmareti İnşaatı (Ömer Lütfi Barkan’ın
Sokullu Türbe ve Dârülkurrâsı 730 Süleymaniye Camii ve İmareti İnşaat Defteri 253
Somuncu Baba (Şeyh Hamîd-i Velî) Evi 384 Süleymaniye Camii ve İmareti 148, 163, 521
Somuncu Baba (Şeyh Hamîd-i Velî) Tekkesi 383 Süleymaniye Camii ve Külliyesi 681
916
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
917
Geleneksel Türk Mim arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Tokat 151, 777, 778 Türkiye 2, 55, 62, 66, 70, 116, 117, 118, 119, 128, 129, 130,
Tokat Alaca Mescid 325, 413
Tokat Alaca Mescid Minaresi 482, 519 Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu 854
Tokat Gökmedrese 490 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler 407, 569, 570
Tokat Lâtifoğlu Konağı 777 Türkler 47, 92, 104, 382, 413, 414, 733
Tokat Şehrinin Eski Evleri 120 Türkmenistan 374, 414
Topaklı-Paşalı 74 Türkmenistan Mimari Yâdigerlikleri 414, 330
Topalak köyü 69
Topkapı Sarayı 27, 42, 53, 89, 91, 146, 149, 180, 183, 200, U -Ü
237, 355, 356, 361, 520, 572, 573, 576, 587 Ulu Buzhâne 375
Topkapı Sarayı 89 Uluâbâd 527
Topkapı Sarayı Ahmed (III) Kütüphanesi 361 Ulubat Köyü Issız Hanı (Bursa) 732
Topkapı Sarayı Arşivi 160 Ulucami 70, 78, 204
Topkapı Sarayı Bâb-ı Hümâyunu 237 Ulucami (Bursa) 63
Topkapı Sarayı Bağdat Kasrı 356 Uludağ 117, 186
Topkapı Sarayı Müzesi 103, 160 Ulus 569
Topkapı Sarayı Revan Köşkü 355 Uluslararası Kerpiç Koruma Sempozyumu (III) 75, 76
Topkapı Sarayı’nda Padişah Evi Harem (1986) 123 Urartu Devleti 75
Toprakkale 75 Urfa 62, 241, 589, 612
Torbalı (İzmir) 388 Urfa Haşan Padişah Camii Minaresi 625
Toros 116, 121 Uygur 104
Trakya 117, 119, 163, 241, 243, 266, 739 Uygur Devleti 414
Trias 61 Uygur Türkleri 330
Truva 75, 211 Uygurlar 414
Tuğrul (II) 428 Uzun Haşan 563, 626
Tuğrul 438 Uzungöl 737
Tuğrul Bey 465 Üç Kümbetler (Kırgızistan-Özkent) 419
Tunca 180, 279 Üç Kümbetler 69
Tunus 156 Üç Şerefeli Cami 87, 180, 279, 620
Turabek Hanım Türbesi 381 Üç Şerefeli Cami Külliyesi 660
Turgutlu 731 Ülkü İzmirligil 156
Turhan Sultan 360 Ürgenç Devleti 428
Turhan Sultan Türbesi 88 Üsküdar 552
Turhan Vâlide Sultan 359 Üsküdar Ahmed (III) Çeşmesi (Üsküdar İskele Meydanı
Turhan Vâlide Sultan Sebili 359 Çeşmesi) 362
Tuzpazarı Camii (Bursa) 545 Üsküdar Atik Vâlide Camii 143, 146, 264, 268
Tülay Çobancaoğlu 787, 839, 866 Üsküdar Ayazma Camii 54, 88, 318
Türk 2, 48, 52, 54, 56, 58, 85, 104, 122, 267, 286, 320, 322, Üsküdar Çinili Camii 105, 120
333, 340, 341, 356, 403,413, 414, 426, 464, 500, 553, 566, Üsküdar Meydanı 362
585, 680, 721, 750, 778, 784, 788, 823, 848 Üsküdar Mihrimah Sultan Camii Medresesi 239
Türk Bahçeleri 574 Üsküdar Rûmî Mehmed Paşa Türbesi 258
Türk Evi 382, 743 Üsküdar Selimiye Camii 54, 270, 273, 321
Türk Mimari Anıtları 279 Üsküdar Şemsi Paşa Medresesi 724
Türk ve İslâm Eserleri Müzesi 834 Üsküdar Yeni (Cedîd) Vâlide Camii 317
Türkistan 104, 452 Üsküdar Yeni Vâlide Camii 317
Türkistan-Uygur 414 Üsküp Dâvud Paşa Çifte Hamamı 729
918
Geleneksel Türk M im arisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
919
Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem Ve Elemanları
Z
Zafer Karaca 827
Zaferiya mahallesi 796
Zağanos Paşa Camii 68
Zahide Akkoyunlu 123
Zal Mahmud Camii 318, 731
Zal Mahmud Paşa 713
Zal Mahmud Paşa Camii 313, 720
Zal Mahmud Paşa Külliyesi 184, 314
Zarif Mustafa Paşa Yalısı 834
Zarif Orgun 553, 834
Zazadin Han Kapısı 614
Zeki Ercan 867
Zerdüştî 414
Zeynep Sultan Camii 731
Zeynel Bey 563, 633
Zeynep (Nayır) Ahunbay 176, 184
Zeynep Sultan Camii 692
Zeyniler Camii (Bursa) 654
Zeyniyye 654
Zeynüddin el-Hâfî 654
Zeyrek 848, 859, 863
Zeyrek Fazilet sokağı 859, 884
Zeyrek Gülbahçe sokağı 863
Zeyrek İbadethane sokağı 861, 867, 884, 885
Zeyrek Kilise Camii 859
Zeyrek Parmaklık sokağı 848, 855, 857, 859, 860, 884
Zeyrek Sinan Paşa mahallesi 858
Zincirkıran Türbesi (Diyarbakır) 611
Zincirli Camii 407, 569
Zincirlikuyu 726
Zincirlikuyu Atik Ali Paşa Camii 673
Zincirlikuyu Köprüsü 368
Zincirlikuyu Yapı Usta Okulu 368
Zülfü sokağı 830
Zülüflü Baltacılar Koğuşu 90
920