Professional Documents
Culture Documents
ORTAÖĞRETİM
TARİH
10
1
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
2
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
NELER ÖĞRENECEĞİZ?
• Osmanlı Beyliği’nin kuruluş sürecini ve kuruluşa dair farklı nazariyeleri
• Osmanlıların devletleşme süreci ve Bizans’la olan ilişkilerini
• Rumeli’deki fetihler ile iskân ve istimalet politikalarının amaçları ve etkilerini
• Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da Türk siyasi birliğini sağlamaya yönelik faaliyetlerini
• Osmanlı Devleti ile Timur Devleti arasındaki mücadele ve bu mücadelenin etkilerini
ÜNİTE KONULARI
2.1. KURULUŞ DÖNEMİ GELİŞMELERİ
2.2. OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞUYLA İLGİLİ GÖRÜŞLER
2.3. KURULUŞ DÖNEMİ PADİŞAHLARI
2.4. FETRET DEVRİ VE SONRASI
KAVRAMLAR
• Bitinya • İskân • İstimâlet
• Gaza • İstimâlet • Fetret Devri
• Bâcıyân-ı Rûm • Tekfur • Derviş
3
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
4
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Anadolu’nun Jeopolitiği
Jeopolitik; bir yerin bulunduğu coğrafyanın o bölgeye kazandırdığı önem doğrultusunda
devletlerin ürettiği politikadır. Örneğin Anadolu’nun üç kıtanın kesiştiği bir noktada
bulunması, burada kurulan devletlerin, bölge ticaret yollarını hâkimiyet altına alma politikası
uygulamalarına sebep olmuştur. Buradan hareketle coğrafyanın, devletlerin siyasi
politikalarında belirleyici olduğu söylenebilir.
Anadolu coğrafyasında XIII. yüzyıl boyunca yaşanan siyasi ve sosyal gelişmeler, Osmanlı
Beyliği’nin kuruluşuna giden sürecin açıklanmasında önemli rol oynamıştır.
1335 yılına kadar Anadolu’da Moğol baskısı altında olan Türk boyları, batı yönünde
genişlemeye devam etmiştir. Fırsat buldukça dengeleri de gözeterek siyasileşme yoluna
giden boylar, bağımsızlıklarını ilan ederek birer birer beyliklerini kurmaya başlamıştır.
5
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Osmanlı Beyliği’nin kurucularının; menşei, hangi boya mensup oldukları, Anadolu’ya ilk ne
zaman geldikleri, hangi yörelerde yaşadıkları ve hatta beyliğin tam olarak ne zaman ve
nerede kurulduğu hâlâ tartışma konusudur. Bunun en büyük nedeni Kuruluş Dönemi
kaynaklarının yetersizliğidir. Osmanlı Beyliği’nin kuruluşunu anlatan ilk kaynakların,
kuruluştan yaklaşık bir asır sonra kaleme alınması, dönemin aydınlatılmasını
zorlaştırmaktadır. Tarihçiler, kuruluştan uzun süre sonra yazılan Osmanlı kroniklerini yeniden
yorumlayarak beyliğin kuruluş sürecini anlamaya ve açıklamaya çalışmışlardır. Bu nedenle
gerek hanedanın ortaya çıkışı gerekse beyliğin kuruluşu konularında tarihçiler, başta
Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi belgeleri olmak üzere mevcut bilgilerden hareketle
birtakım çıkarımlar ortaya koymuştur.
Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Gazi’nin isminin ilk defa belirlenmesi de dâhil olmak
üzere Kuruluş Dönemi’nde yaşanan askerî ve siyasi gelişmeleri ortaya koymak için yabancı
kaynaklara ihtiyaç duyulmaktadır. Bizans tarihçileri Pachymeres, Nikephoros ve
Kantakuzenos ile Arap gezgin, coğrafyacı ya da tarihçileri İbn-i Batuta, el-Ömerî, İbn-i
Said ve İbn-i Haldun’un bıraktıkları eserler döneme ışık tutmaktadır. Fakat bu bilgiler,
Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu yazmak için yeterli değildir.
Osmanlı Beyliği’ni kuran hanedanın menşeine dair iki farklı görüş ortaya atılmıştır. Bunlardan
ilki; Ertuğrul Gazi’nin babasının Süleyman Şah olduğu yönündeki rivayettir. İkincisi ise
babasının Gündüz Alp olduğu yönündeki genel kabul gören görüştür. Aşıkpaşazâde, Neşrî
ve Oruç Bey gibi tarihçiler, Ertuğrul Gazi’nin babasının Süleyman Şah olduğunu ve onun
Fırat Irmağı’nı geçerken boğulduğunu, Caber Kalesi’ne defnedildiğini belirtmiştir. Ancak son
araştırmalar, göstermektedir ki Ertuğrul Gazi’nin babası Gündüz Alp’tır. Ahmedî, Enverî,
Ruhi Çelebi ve Karamanî Mehmet Paşa gibi kişiler de bunu teyit eden şecereler
hazırlamıştır. Ertuğrul Gazi’nin büyük oğlunun isminin Gündüz olması da bunu
desteklemektedir. Belki de Süleyman Şah Efsanesi; Osmanlıların, Türkiye Selçuklularına
vâris olduğunu kanıtlamak için ortaya atılmıştır. Ertuğrul Gazi’nin ataları Harzemşah
6
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Osmanlı tarihi, daha kolay öğrenebilmek ve öğretebilmek için tarihçiler tarafından beş
bölüme ayrılmıştır.
Kuruluş Dönemi(Beylikten Devlete)(1299 Beyliğin Bağımsızlığı–1453 İstanbul’un
Fethi)
Yükselme Dönemi (Dünya gücü Osmanlı) (1453 –1579 Sokullu’nun ölümü)
Duraklama Dönemi (17. Yüzyıl Arayış Yılları) (1579 – 1699 Karlofça Antlaşması)
Gerileme Dönemi (18. Yüzyıl Değişim ve Diplomasi) (1699 – 1792 Yaş Antlaşması)
Dağılma Dönemi (19. Yüzyıl En uzun Yüzyıl) (1792 – 1922 Saltanatın Kaldırılması)
Kayılar Anadolu’da
7
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Genel olarak kabul edilen görüşe göre Osmanlılar; Oğuzların, Bozok Kolu’na bağlı Günhan
Soyu’nun Kayı Boyu’na mensuptur. Osmanlılar, Kayı Boyu’na mensup olduklarını en yoğun
şekilde II. Murad zamanında vurgulamaya başlamıştır. Bu dönemde bastırılan paralara ve
dökülen toplara Kayı Boyu damgaları vurulmuştur. Prof. Dr. Faruk Sümer arşivlerde yaptığı
araştırmalarda, Anadolu’nun pek çok yerinde Kayı adlı köylerin bulunduğunu ortaya
koymuştur. Kayı Boyu’nun damgası iki ok arasında yay şeklindedir. Bu damga, Osmanlı
sikkelerinde de kullanılmıştır.
Kayı Boyu’nun Anadolu’ya ne zaman geldiği kesin olarak tespit edilememiştir. Bununla
birlikte Aşıkpaşazâde, Neşrî ve Oruç Bey gibi tarihçilere göre Azerbaycan ile Doğu Anadolu
civarında bir müddet kalan Kayılar; Ahlat’taki Sürmeli Çukur’a gelmiş ve burada fikir
ayrılığına düşerek ikiye ayrılmıştır. Bir kısmı ana yurtlarına dönerken Ertuğrul ve Dündar
Bey liderliğindeki ikinci kol batıya doğru göç etmiştir. Yine XV. yüzyıl tarihçilerine göre
Kayı Boyu’nun, Ertuğrul Bey önderliğindeki bu koluna Türkiye Selçuklu Sultanı I. Alâeddin
Keykubat tarafından Ankara yakınlarındaki Karacadağ “Yurtluk” tahsis edilmiştir. Kayıların
gösterdiği gayretten dolayı Sultan; Söğüt’ü kışlak, Domaniç’i de yaylak olarak Kayılara
vermiş ve Kayıları Bizans’a karşı uç beyi olarak görevlendirmiştir. Kayılar geldiğinde
Anadolu’da güçlü siyasi yapılar yoktur.
XIV. Yüzyıl Başlarında Yakın Doğu, Anadolu, Balkanlar ve Avrupa’nın Genel Durumu
Yakın Doğu (Ön Asya)
Yakın Doğu (Ön Asya); Anadolu, Suriye, Irak, İran, Arap Yarımadası, Filistin ve Mısır’ı
içine alan önemli bir yerleşim alanıdır. Bu alanda göze çarpan ilk durum siyasi birlikten
yosun farklı din ve etnik yapılarda birçok siyasi gücün bir arada yaşamasıydı. Bu siyasi
güçler; İlhanlı Devleti, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu, Trabzon Rum İmparatorluğu,
Bizans İmparatorluğu, Memlüklü Devleti ve İkinci Dönem Anadolu Türk Beylikleri.
Anadolu (Türkiye) Selçuklu İmparatorluğu: 1243 yılında Moğollar ile yapılan Kösedağ
Savaşı’nda sonra dağılma sürecine girmiş ve adeta Konya’ya hapsolmuştur. Anadolu
Selçuklu hükümdarları Moğollara bağlı hareket etmişlerdir. 1308 yılında Sultan II. Mesud’un
ölümüyle resmen yıkılmıştır.
Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans): Eski gücünün çok uzağındadır. Anadolu'daki
topraklarının büyük kısmını kaybetmiştir. Trakya'daki topraklara sahiptir. İstanbul'da sürekli
taht kavgaları ve entrikalar yaşanmaktadır. İmparator kendi Tekfurlarına (Bizans valisi/ bir
çeşit derebeyi) bile söz geçirecek durumda değildir. Halk, yönetimden baskı görmekte,
ezilmektedir.
Trabzon (Pontus) Rum İmparatorluğu: Doğu Karadeniz bölgesinde hüküm süren bu devlet
IV. Haçlı Seferi sonucunda İstanbul’dan kaçan Bizans hanedan üyeleri tarafından
kurulmuştu.
İlhanlı (Moğol) Devleti: Cengiz Han’ın ölümünden sonra torunu Hülâgû Han tarafından
İran’da kurulmuştur. Kösedağ Savaşı’ndan itibaren 1336 yılına kadar Orta ve Doğu
Anadolu’da hüküm sürmüşlerdir. Sadece Anadolu’da değil Suriye ve Irak’ta da etkili
8
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemi’nde Avrupa’da feodal yapıya sahip birçok devlet vardı.
Bunlar içinde siyasi açıdan en güçlüsü Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu idi. Orta
Avrupa’da Macar Krallığı da güçlü devletler arasında yer alıyordu. İspanya’da Argonya ve
Kastilya krallıkları ve ayrıca Müslüman Arap devleti olan Benni Ahmer Devleti
bulunuyordu. İtalya’da Venedik, Ceneviz, Napoli, Piyemonte ve Vatikan krallıkları vardı.
Balkanlarda güçlü siyasi yapılar yoktur. Bu bölgede güçlü bir merkezi devlet yoktu.
Balkanlar, derebeyi denilen yerel siyasi güçler arasında tam bir siyasi bölünmüşlük
içerisindeydi. Balkanlarda;
Bizans Bulgar Krallığı Sırp Krallığı
Macar Krallığı Mora Despotluğu Arnavutluk Prensliği bulunmaktaydı.
Diğer yandan, son Türkiye Selçuklu hükümdarının 1299 yılında İlhanlılar tarafından İran’a
götürülmesi üzerine doğan iktidar boşluğundan yararlanan Anadolu Beylikleri
bağımsızlıklarını ilan etmiştir. Bunlardan biri de Osmanlı Beyliği’dir. Sonuç olarak Osmanlı
Devleti, Osman Bey tarafından 1299 veya 1302 yılında Söğüt ve Domaniç yöresinde
kurulmuştur. Osmanlı beyliği Anadolu Türk beylikleri içinde en küçüklerden biridir. Buna
rağmen çok ve sağlam bir şekilde büyümüştür.
9
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Bizans ile yaptığı başarılı mücadele sayesinde hem Orta Asya’dan gelen Türk
göçünü, hem de diğer beyliklerin askeri gücünü kendine çekebilmesi
Başarı ile uygulanan Gaza ve Cihat anlayışı (Paul Vitek’de Osmanlı Beyliği’nin
kuruluşunu “Gaza Tezi” ile açıklamıştır.)
Gaziyân-ı Rûm, Ahiyân-ı Rûm, Bâcıyân-ı Rûm ve Abdalân-ı Rûm gibi askerî,
sosyal ve iktisadi grupların varlığı
Merkezi otoritenin bölünmesine hiçbir zaman izin verilmemesi
Fethettiği topraklarda yaşayan halka karşı uyguladığı Hoşgörü (İstimalet) Politikası
Balkanların dinî ve siyasi açıdan bölünmüşlük içinde olması
Balkanlarda sistemli bir fetih ve iskân politikasının uygulanması
Avrupa’da Feodalite (Derebeylik) Rejimi’nin bulunması
Bizans’ın ömrünü tamamlamış, kendi Tekfurlarına dahi söz geçiremeyen bir devlet
haline gelmesi
Müdara’nın uygulanması (Bizans'ın iç karışıklıklarından yararlanılması)
Avrupa’da Osmanlı Devleti’nin ilerleyişini durdurabilecek güçte devletlerin olmayışı
Avrupa’da İngiltere ve Fransa arasında devam eden Yüzyıl Savaşları (1337-1453)
Başarılı bir İskân (Yerleştirme) politikası uygulanması
Tımar Sistemi’nin uygulanması
İlk dönem hükümdar ve devlet adamlarının yetenekli, çalışkan olmaları
Türk ve İslam coğrafyasında Fahrüddin (Dinin övdüğü) lakabıyla da bilinir. 1281 yılında
Ertuğrul Gazi’nin vefatı üzerine Kayı Boyunun başına geçti. Osman Bey, ilk zamanlarda
Ertuğrul Gazi’nin Rum tekfurlarıyla iyi geçinme siyasetine devam etmiş ve bu sayede
beyliği güçlendirmeyi amaçlamıştır. Osmanlıların kurulduğu Bitinya Bölgesi’nde, Bilecik ve
İnegöl tekfurları ön plana çıkmıştır. Kayılar, yaylak ve kışlakları arasında gidiş geliş
yaparken İnegöl Tekfuru’nun topraklarını kullanmak zorunda kalmıştır. Bu yüzden
Osmanlılar, sorun yaşadıkları İnegöl Tekfuru’na karşı Bilecik Tekfuru ile iyi geçinmeye
çalışmıştır. 1285 yılından sonra tekfurlar ile Kayılar arasındaki ilişkilerin seyri değişmeye
başlamıştır. 1285 yılında İnegöl Tekfuru ile ermeni Derbendi (ermeni Beli) Savaşı yapıldı
ve Osmanlı kuvvetleri ilk askeri başarısını kazandı. İnegöl Tekfuru’nun düşmanca hareketleri
nedeniyle Osman Bey, bir gece baskını ile İnegöl Tekfuru’na ait Kulacahisar’ı 1286 yılında
ele geçirmiştir.
Osman Bey'in ilk yaptığı fetihlerin amacı, Bursa ve İznik’in fethini kolaylaştırmaktır. Bitinya
Bölgesi’ndeki etkisini artıran Osman Bey, önce İnegöl tekfurunu, Domaniç Beli Savaşı’nda
yenmiş sonra da Karacahisar Kalesi’ni almıştır. Karacahisar fethinden sonra burayı merkez
yapan Osmanlılar, şehirdeki kilise, camiye çevrilmiş ve ulemadan Dursun Fakih buraya ilk
Osmanlı kadısı olarak tayin edilmiştir. Karacahisar’ın fethinden sonra Osmanlılarda sistemli
fetih hareketleri başlamıştır. Dursun Fakih’in kıldırdığı ilk Cuma namazında okunan
hutbede, Osman Gazi’nin ismi Türkiye Selçuklu hükümdarının isminden sonra ve ilk
defa zikredildi. Bu olay Kayıların bağımsızlığa giden yolun başlangıcı olarak kabul
edilir.
BİLGİ: İstanbul’un ilk kadısı ise Hızır Bey’dir (Fatih dönemi).
Onun döneminde ilk Osmanlı vergisi olan ve pazar yerlerinden alınan Bac Vergisi alınmaya
başlandı. Daha sonra Yarhisar, Yundhisar ve Bilecik kalelerini fethetti. Bilecik’in fethinden
sonra beyliğin merkezini Bilecik’e taşıdı.
BİLGİ: Koyunhisar Savaşı Bizans ile Osmanlı Devleti arasındaki ilk savaş ve kazanılan
ilk zafer olmuştur. Halil İnalcık, Osmanlı Beyliği’nin kuruluş tarihi olarak 27 Temmuz 1302
tarihli Koyunhisar Savaşı’nı kabul eder.
Son yapılan araştırmalar ilk Osmanlı parasının (bakır) Fahrüddin lakabıyla bilinen Osman
Bey döneminde basıldığını göstermiştir. Para basmak Türklerde Hükümdarlık
alametlerindendir. Osman Bey’in bastığı para bağımsız bir devlet kurulduğunu ispatlar.
Osman Bey, Ahi lideri Şeyh Edebali’nin kızı Bala Hatun ile evlenerek devletin kuruluşunda
ve örgütlenmesinde Ahilerin (Ahiyan-ı Rum) desteğini aldı. Osmanlı Devleti, Dervişlerin,
Alperenlerin (Gaziyan-ı rum), Abdalların (Abdalan-ı Rum), hatta gazi kadınların (Bacıyan-ı
Rum) desteğini almıştır. Osmanlı Beyliği’nin kuruluşuna giden süreçte Aygut Alp, Turgut
Alp, Konur Alp, Hasan Alp, Akça Koca, Samsa Çavuş gibi uç liderleri önemli rol
oynamıştır. Osman Bey’in türbesi Bursa’da “Gümüşlü Kümbet”tedir.
Babası Osman Bey’in 1324 yılında vefat etmesinden sonra Beyliğin başına 43 yaşında
Orhan Bey geçmiştir. Osman Bey’in hayali Bursa’yı almaktı. Onun zamanında başlayan
kuşatma Orhan Bey’in Mudanya ve Orhaneli’nin alması ile tamamlandı. 6 Nisan 1326
tarihinde Bizans ile bağlantısı kalmayan Bursa Tekfuru şehri teslim etti. Bursa Bizans’ın
Anadolu’daki en büyük şehriydi. Böylece Bizans’ın Marmara’nın güneyindeki etkinliği
kırıldı ve Osmanlı Devleti’nin Başkenti Bursa’ya taşındı.
Palekanon (Maltepe) Savaşı (1329): Osmanlılar, Bursa’nın fethinden sonra yeniden İznik’e
yönelmiştir. Bizans imparatoru ise hem Türkleri Boğazlardan uzaklaştırmak hem de Hristiyan
dünyasında önemli kabul edilen İznik’e yardım etmek için büyük bir ordu toplamıştır. 1329
yılında yapılan Palekanon Savaşı’nda, Bizans ordusu mağlup edilmiştir. Bizans kuvvetlerinin
mağlup edildiği bu zaferle Osmanlı Beyliği’nin İslam dünyasındaki itibarı artmıştır. Ayrıca
Palekanon Savaşı sonrasında Bizans, Anadolu’da kalan son topraklarından da ümidini
kesmiştir. Palekanon Savaşı sonrası Bizans’tan yardım alma ümidi kalmayan tekfur,
artık kuşatmadan kurtulmanın mümkün olmadığını anlamış ve 1331 yılında şehrin
kapıları Türklere açılmıştır. Orhan Gazi, İznik’in stratejik önemini düşünerek beyliğin
merkezini bir süre İznik’e taşımış ve Bizans’a yapılacak seferlerde İznik’i üs olarak
kullanmaya başlamıştır. İznik’ten ilk Cizye vergisi alındı.
Cizye vergisi: Askerlik çağındaki gayrimüslim erkeklerden alınan baş vergisidir.
BİLGİ: Maltepe Savaşı, savaş meydanında Osmanlı padişahı ile Bizans imparatorunun
karşı karşıya geldiği ilk savaş olmuştur (Orhan Gazi - III. Andranikos). Halil İnalcık’a
göre bu savaş Gebze Eskihisar yakınlarında yapılmıştır. Muhtemelen Osmanlının Maltepe’ye
kadar etkisini arttırması neticesinde bu isimle anılmaktadır.
İznik’ten sonra Anadolu’da önemli bir şehir olan İzmit, fethedilmek istenmiştir. İzmit
(Nicomedia), 1337 yılında teslim olmuş ve bölgenin ele geçirilmesiyle Kocaeli
Yarımadası’nın fethi tamamlanmıştır.
12
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Orhan Gazi, oğlu Süleyman Paşa komutasındaki kuvvetleri Çimpe Kalesi’ne yerleştirmiş ve
Çimpe Kalesi, Rumeli’de ilerlemek için bir üs olarak kullanılmıştır. Bölgede yerleşmeyi
amaçlayan Süleyman Paşa; Malkara, Bolayır ve Tekirdağ’a kadar olan bölgeyi ele
geçirmiştir. 1359’dan sonra ilk hedef Çorlu olmuş ve bu hedef doğrultusunda Edirne-Çorlu
arasındaki hisarlar birer birer ele geçirilmiştir. Daha sonra Çorlu ve Lüleburgaz da Osmanlı
Devleti’ne katılmıştır.
BİLGİ: Rumeli’de yapılan bu fetihlerden dolayı Orhan Bey’in oğlu Süleyman Paşa’ya
“Gelibolu Fatihi” unvanı verilmiştir.
Osmanlı Beyliği; kuruluşundan itibaren özenle takip ettiği iskân politikası ve güçlü askerî
yapısı sayesinde, fethedilen bölgelerde kalıcılığı sağlamayı başarmıştır. İskân politikası ilk
defa Orhan Bey zamanında Rumeli’ye geçilmesiyle uygulanmaya başlanmıştır.
Osmanlılar, gayrimüslimlerin yaşadığı toprakları fethedince Anadolu’dan getirdiği Türkmenleri
bu bölgelere yerleştirmiştir. İskân, genellikle gönüllülük esasına göre yapılmıştır. Fakat
sürgün yoluyla da iskân yapıldığı olmuştur. İskâna tabi tutulanların bütün ihtiyaçları belli bir
süre devlet tarafından karşılanmış ve devlet, halkı iskâna teşvik etmiştir. İskâna tabi olanlara
toprak verilmiş, onlardan belirli bir süre vergi alınmamıştır. İslamlaşmanın ve üretimin devamı
adına iskân edilenlerin, geçerli bir sebep olmadan eski yerlerine dönmelerine izin
verilmemiştir. Rumeli’de yoğunlaşan iskân siyaseti ile Osmanlı Devleti şunları amaçlamıştır:
Fethedilen bölgelerin Türkleşmesini ve İslamlaşmasını sağlayarak egemenliği kalıcı
hâle getirmek,
Konar-göçer Türkmenlerin yerleşik hayata geçmesini sağlamak,
Gayrimüslim halkın ayaklanma ihtimalini ortadan kaldırmak,
Aralarında kavgalar yaşanan aşiretleri birbirinden uzaklaştırmak,
Fetih hareketlerinde sürekliliği sağlamaktır.
İskân sonrasında başlayan imar faaliyetleri ile fethedilen bölgelere Türk-İslam kimliği
kazandırılmıştır. Osmanlı Devleti, Rumeli’de iskân politikasıyla birlikte istimalet politikasını
da uygulamıştır. Sözlük anlamı “meylettirme, cezbetme, gönül alma” olan istimalet; genel
olarak Osmanlı Beyliği’nin uyguladığı “uzlaştırıcı fetih siyaseti” için kullanılan tabirdir.
Osmanlı Devleti, fethedilen bölge halkına iyi davranarak onları himaye etmiş, inançlarında
serbest bırakmış, onların can ve mal güvenliğini sağlamış, gönüllerini kazanmaya çalışmış ve
13
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Babası Orhan Gazi’nin 1362 yılında vefat etmesi üzerine tahta geçmiştir. İlk iş olarak Bizanslı
Prenseslerden doğmuş olan kardeşleri İbrahim ve Halil beylerin isyanlarını bastırarak devleti
büyük bir tehlikeden kurtarmıştır. I. Murad dönemi Rumeli’deki gelişmeler, Anadolu’daki
gelişmeler ve teşkilatlanma gelişmeleri olarak üç bölümde inceleyebiliriz.
Türklerin Rumeli’deki başarıları Papa’nın teşvikiyle bir Haçlı Ordusu toplanmasını sağladı.
Macar Kralı Layoş’un önderliğinde Bulgar, Sırp, Eflak ve Bosna Haçlı ordusu Edirne
yakınlarındaki Sırpsındığı denilen yerde Hacı İlbey komutasındaki öncü birlikler tarafından
1364 yılında Sırpsındığı Savaşı’nda bozguna uğratıldı.
BİLGİ: Sırpsındığı Savaşı Osmanlı Devleti ile Haçlılar arasında yapılan ilk savaş ve
kazanılan ilk zaferdir. Bu savaşta daha çok Sırplının ölmesi nedeniyle savaşa Sırpsındığı adı
verilmiştir.
Savaş sonucunda Edirne emniyete alınıp başkent yapıldı. Balkanlarda daha kolay
ilerleme imkânı oluştu ve fetihler hızlandı. Macarların Balkanlardaki etkisi kırıldı. Makedonya
kapıları Osmanlıya açılmış oldu.
BİLGİ: Edirne böylece Osmanlı Devleti’nin yeni başkenti olmuştur. Edirne Bursa’dan daha
küçük olmasına rağmen başkent olarak seçilmiştir. Çünkü Osmanlı Gelişmesinin devam
etmesi için Rumeli’deki fetihlerin öneminin farkındadır. Bu yüzden fetihleri daha yakından
kontrol etmek istemiştir.
1371 yılında Sırpsındığı yenilgisini telafi etmek isteyen Sırplarla Çirmen Savaşı yapıldı.
Savaş Osmanlı’nın galibiyeti ile sonuçlandı. Bu zafer ile Makedonya’nın fethi kolaylaştı.
Bulgarlar, Bizans ve Sırp prensleri Osmanlı hâkimiyetini kabul etti.
BİLGİ: Bazı kaynaklar Sırpsındığı Savaşı’nı I. Çirmen Savaşı, 1371 yılında yapılan savaşı da
II. Çirmen Savaşım olarak göstermektedir.
15
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
1387 yılında Osmanlı akıncıları Ploşnik’te Sırp ve Bosna Krallarının askerlerine yenildi.
Osmanlı kuvvetlerinin aldığı bu yenilgi Balkanlardaki tüm prenslikleri cesaretlendirmiştir.
Osmanlıları Balkanlardan atmak için tekrar saldırmalarına ve I. Kosova Savaşı’na neden
olmuştur.
BİLGİ: Ploşnik bozgunu Balkanlarda alınan ilk yenilgidir.
Ploşnik bozgunu ile cesaretlenen, Sırp Kralı Lazar öncülüğünde bir ittifak kurmuştur. Bu
ittifakta Sırplar, Bulgarlar, Bosnalılar ve Arnavutlar yer almıştır. Türkleri Balkanlardan
atmak için çok büyük bir ordu topladılar. Haçlı Ordusu ile Osmanlı Ordusu I. Kosova
Savaşı’nda karşılaştı. Savaş Osmanlı’nın kesin galibiyeti ile sonuçlandı. Böylece Sırplar
yeniden Osmanlı üstünlüğünü kabul etti. Kuzey Sırbistan yolu Osmanlı’ya açıldı. Tuna
Nehri’nin güneyin Osmanlı’ya karşı koyabilecek bir güç kalmadı. Sultan I. Murad, zaferden
sonra savaş meydanında dolaşırken Lazarʼın damadı olan yaralı Milos Obiliç tarafından
şehit edilmiştir. Böylece I. Murad dönemi sona erdi ve oğlu I. Bayezid Osmanlı tahtına geçti.
BİLGİ: Osmanlı ordusunda ilk top, I. Murad zamanında, sesinden faydalanarak düşmanı
korkutmak için I. Kosova Savaşı’nda kullanılmıştır.
Rumeli’deki gelişmeler
Bu zafer ile Tuna Nehri’ne kadar olan topraklar ele geçirilmiştir. Kuzey Sırbistan yolu
Osmanlıya açılmıştır. İlk defa Anadolu Türk Beylikleri I. Kosova Savaşı’nda Osmanlılara
askeri yardımda bulunmuştur.
Osmanlı Devleti Rumeli’de fethettiği toprakları elinde tutabilmek için köklü tedbirler almıştır.
Bunlardan en önemlisi İskân politikasıdır. Osmanlı Devleti yeni fethettiği topraklara
Anadolu’dan getirdiği Türk aileleri yerleştirmiş, buna karşılık burada bulunan bazı Hıristiyan
aileleri de Anadolu’ya göndermiştir. Yerleştirme işi kendiliğinden gidenler ve sürgün yoluyla
gönderilenler olmak üzere iki şekilde yapılır.
16
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Göçmen aileler seçilirken özellikle anlaşmazlık içinde olan ailelerden biri alınırdı ki
Kan davası olmasın ya da sona ersin.
Göç eden ailelere toprak verilir, bir süre vergi alınmazdı.
Göç ettirilenler yerleştirildikleri bölgeyi terk edemezdi.
Fethedilen yerdeki halktan ayaklanma çıkarma ihtimali olanlar
b. Anadolu’daki Gelişmeler:
I. Murad Hüdavendigar Anadolu Türk birliğini sağlamak için bazı adımlar atmıştır. Ancak bu
adımları atarken beyliklerle mücadele etmemeye, zor kullanmamaya dikkat etmiş; fırsatları
değerlendirmiştir. Ankara isyan eden Ahilerin elinden geri alındı. Germiyanoğullarından
çeyiz yoluyla Kütahya, Emet, Simav, Tavşanlı alındı. Karamanoğulları Beyliği ile ilk
mücadeleler bu dönemde başlamıştır.
Orhan Gazi döneminde oluşturulan Divan Teşkilatı daha sistemli ve sürekli hale getirilmiştir.
Rumeli’deki fetihlerin artması sonucu Manastır merkezli Rumeli Beylerbeyliği oluşturularak
ilk Beylerbeyi de Lala Şahin Paşa olmuştur. I. Murad döneminde sınırların genişlemeye
başlamasıyla birlikte vezir sayısı arttı. Buna bağlı olarak da Veziriazam (Sadrazam) makamı
oluşturulup ilk Veziriazam Çandarlı Halil Hayreddin Paşa görevlendirilmiştir.
Maliye teşkilatı kurulmuş, ilk mali düzenlemeyi de Çandarlı Halil Paşa ve Kara Rüstem Paşa
birlikte yapmışlardır. Mali teşkilatlanmaya bağlı “Bâb-ı Defterî” olarak adlandırılan ilk
17
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
“Defterdarlık” kurumu oluşturulmuştur. İlk defterdar olarak da Mihaliç Kadısı Mehmed bin
Çelebi’nin ataması yapılmıştır.
1365 yılında ilk kez Edirne’de saray okulu olan “Enderun Mektebi” açılmıştır. Adalet
işlerine bakması için ilk kez Kazaskerlik (Kadıaskerlik) makamı oluşturulup ilk Kazasker
olarak Çandarlı Kara Halil Paşa atanmıştır.
Osmanlı Devleti, Rumeli tarafında genişlemeye başlayınca daimi bir orduya ve daha fala
askere ihtiyaç doğmuştur. Çandarlı Halil Hayreddin Paşa’nın önerisiyle savaşta esir alınan
askerlik şartlarına elverişli Hıristiyan çocukların bir müddet Türk-İslam terbiyesi ile
yetiştirilerek (Devşirme Sistemi) yeni bir askeri sınıf meydana getirilmesiyle karşılanmıştır.
İşte bu teşkilat “Kapıkulu Ocağı”nın çekirdeğini teşkil etmiştir. Acemi Oğlanlar Ocağı ve
Yeniçeri Ocağı teşkilatları oluşturulmuştur.
Pençik Sistemi: Bu sistem, Anadolu’da savaşlarda ele geçen esirlerden 1/5’nin askere
alınması sistemidir. Bu sistem daha sonra “Devşirme Sistemi” adıyla varlığını sürdürecektir.
BİLGİ: Devşirme Sistemi’ni; Rumeli’de ilk uygulayan I. Murad, Anadolu’da ilk
uygulayan I. Mehmed, kanunlaştıran II. Murad’dır.
DİKKAT: TÜM BU YAPILANLARDAN DOLAYI RAHATLIKLA DİYEBİLİRİZ Kİ OSMANLI
DEVLETİ’NİN KURULUŞ DÖNEMİNDE DEVLET ÖRGÜTLENMESİ İÇİN EN ÖNEMLİ
ADIMLARIN ATILDIĞI DÖNEM I. MURAD DÖNEMİDİR.
BİLGİ: Sancağa çıkan ilk Osmanlı Şehzadesi’dir.
Niğbolu Savaşı 1396: II. İstanbul Kuşatması sırasında Bizans’ın Avrupa’dan yardım
istemesi üzerine ve Macarların Osmanlıların Balkanlardaki ilerleyişinden rahatsızlık duyması
üzerine yapılmıştır. Macar, Fransız, Germen, İngiliz, Leh ve Venedik gibi Haçlı
Ordusu’nun Niğbolu Kalesi’ni kuşatması üzerine, Yıldırım Bayezid İstanbul kuşatmasını
kaldırarak Niğbolu’ya geldi ve Haçlı Ordusu’nu bozguna uğrattı. Böylece Bulgaristan
tamamen Osmanlı topraklarına katılmıştır. Eflak ve Boğdan Osmanlı üstünlüğünü tanıdı.
Osmanlı Devleti’nin Avrupa üzerindeki baskısı arttı. Balkanlarda güvenliği sağlayan Yıldırım
18
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Bayezid, Türk siyasi birliğini sağlamak için Anadolu’ya yönelmiştir. Timur, Yıldırım Bayezid’i
kendisine rakip olarak görmeye başladı.
BİLGİ: Mısır’daki Halife I. Mütevekkil, Bayezid’e “Sultan-ı İklim-i Rum/Rum Diyarının
Sultanı” unvanını vermiştir. Bu durum Osmanlı Devleti’nin Türk ve İslam dünyasındaki
etkinliğini arttırarak Anadolu Türk siyasi birliğinin sağlamasını kolaylaştırmıştır. 1396’da
Niğbolu’da kazanılan büyük zafer sonrası Avrupalılar, yaklaşık yarım asır boyunca Osmanlı
Devleti üzerine büyük bir ordu gönderememiştir.
BİLGİ: Osmanlı Devleti ilk kez bu savaşta Avrupa’nın büyük devletleri olan İngilizler,
Fransızlar ve Almanlar ile mücadele etmiş ve yenmiştir.
BİLGİ: Niğbolu Savaşı sonrası toplanan ganimetlerle Mimar Ali Neccar’a Bursa Ulu Camii
yaptırıldı.
IV. İstanbul Kuşatması(1400): Yıldırım Bayezid, yeni Bizans İmparatoru VII. İoannes’e bir
elçi göndererek İstanbul’u teslim etmesi karşılığında ona Mora’yı vereceğini bildirmiştir.
İoannes, Batı’dan yardım geleceği ümidi ile Bayezid’in bu isteğini kabul etmedi. Bu gelişme
üzerine Sultan Bayezid, İstanbul’u dördüncü kez kuşatmıştır. Bu en şiddetli kuşatma
sırasında Bizans, İstanbul’u teslim etmeye hazırlanırken bu sefer doğudan gelen Timur
tehlikesi üzerine kuşatmaya son verilmek sorun kalınmıştır.
b. Anadolu’daki Gelişmeler
Özellikle Niğbolu savaşı ile Avrupa’yı etkisiz hale getiren ve Türk-İslam dünyasındaki
saygınlıktan yararlanan Yıldırım Bayezid Anadolu’ya yöneldi. Yıldırım Bayezid döneminde
Anadolu Türk Birliğini sağlamak için iki büyük sefer yapılmıştır. Bu seferler sonucunda;
Saruhanoğulları,
Menteşeoğulları,
Aydınoğulları,
Germiyanoğulları,
Karamanoğulları (1397 Akçay Savaşı ile)
Hamitoğulları,
Eretna Devleti,
Candaroğullarının Kastamonu kolu Osmanlı topraklarına katıldı. Böylece Sultan Bayezid
döneminde Anadolu Türk birliği ilk kez büyük ölçüde sağlanmış oldu.
BİLGİ: Anadolu'daki bu fetihlerden sonra Kütahya merkezli Anadolu Beylerbeyliği
kuruldu.
Gelibolu’da 1390 yılında ilk büyük Osmanlı tersanesi kurulmuştur. Akdeniz’de korsanlık
yapan Türk denizciler Osmanlı Devleti hizmetine alınmıştır. Böylece Yıldırım Bayezid
döneminde Osmanlı donanması büyük gelişim göstermiş oldu. Bu gelişim ile birlikte Ege’deki
bazı adalar ile birlikte Yunanistan’ın doğusuna akınlar düzenlendi. Bu akınlar üzerine
Venedikliler Ceneviz gemileriyle birleşip Çanakkale Boğazı’nı geçerek Marmara’da
Saruca Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasına mağlup olmuştur. Böylece Osmanlı
denizlerdeki ilk büyük galibiyetini 1399 yılında aldı. Ancak Rodos Şövalyeleri ve yeni
gemilerin Venediklilere yardıma gelmesi üzerine 18 parçalık Osmanlı donanmasını
mağlup ettiler ve yaktılar.
BİLGİ: 1399 yılındaki bu olay Osmanlının hem ilk deniz zaferi olmuş, ardından
yaşanılanlar da ilk deniz mağlubiyeti olmuş ve ilk kez Osmanlı donanması yakılmıştır.
Süleyman Çelebi tarafından kaleme alınan ilk mevlid olan Vesiletü’n Necat bu
dönemde yazılmıştır. Yıldırım Bayezid ilk kez cülus bahşişi dağıtan padişahtır.
19
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
BİLGİ: Osmanlı’daki ilk Darüşşifa’yı açtıran padişahtır. Bursa’da Yıldırım Darüşşifası ve ilk
başhekimi de Tabib Hüsnü olmuştur.
DİKKAT: Yıldırım Bayezid Anadolu Türk beylikleri üzerinde hâkimiyet iddia eden ve bu
amaçla mücadeleye girişen ilk Osmanlı padişahıdır. Anadolu Türk birliğini büyük ölçüde
sağlamış olsa da bu Timur belasının başına gelmesine de sebep olmuştur.
Sonuçları;
Yıldırım Bayezid savaşta esir düştü ve bu esaret sırasında öldü. Esir düşen ilk ve
tek Osmanlı padişahı olmuştur.
Timur ülkeyi Yıldırım Bayezid’in çocukları arasında paylaştırdı. Yıldırım Bayezid’in
çocuklarından Mustafa Çelebi’yi yanına alarak Anadolu’dan çekildi.
Böylece Osmanlı Devleti 11 yıl sürecek Fetret Devri’ne girdi.
Timur, Anadolu Türk Beyliklerini yeniden kurdu. Böylece Anadolu Türk Birliği bir kez
daha bozuldu.
Anadolu’da ekonomik ve sosyal düzen bozulmuştur.
İstanbul’un fethi ve Bizans’ın yıkılması gecikti.
Balkanlardaki fetihler durdu.
Akkoyunlu Devleti, Osmanlıyı tehdit etmeye başlamıştır.
BİLGİ: Osmanlı devleti içeride taht kavgaları ile uğraşmasına, yıkılmanın eşiğinden
dönmesine rağmen Balkanlarda fazla bir toprak kaybı yaşanmamıştır.
Bunun nedeni:
Balkanlarda uygulanan Hoşgörü (İstimalet) politikası
Balkanlarda uygulanan Yerleştirme (İskân) politikası
Akıncı komutanların görevlerini yapması
20
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Çelebi Mehmed’in en önemli hizmetlerinden birisi de Mekke ve Medine halkına her sene
“Surre Alayı” göndererek mali yardımda bulunma âdetini başlatmasıdır.
21
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
Batı’daki Gelişmeler
Eflak ve Boğdan’da yeniden Osmanlı egemenliği kurulmuştur. 1416 yılında Çalıbey Deniz
Savaşı Venediklilerle yapılmış. Ancak bu savaş kaybedilmiştir.
İç İsyanlar
Mustafa Çelebi (Düzmece Mustafa) İsyanı: Çelebi Mehmed’e yenilerek Bizans’a sığınan
Mustafa Çelebi, onun ölümünü fırsat bilen Bizans’ın serbest bırakması sonucu bu kez yeğeni
II. Murad’a karşı isyan etmiştir. Ancak yine başarısız olmuştur. Bu kez öldürülmüştür.
DİKKAT: II. Murad bu isyandaki rolünden dolayı Bizans’a gözdağı vermek amacıyla
İstanbul’u kuşatmıştır. Bu kuşatma sırasında ilk kez donanma kullanılmıştır.
BİLGİ: İstanbul’u kuşatan ikinci padişahıdır. Fetret Devri’nde Musa Çelebi’de İstanbul’u
kuşatmıştır. Ancak Musa Çelebi padişah değildir.
Şehzade Mustafa İsyanı: İstanbul kuşatması sırasında Bizans kışkırtması ile II. Murad’ın
kardeşi şehzade Mustafa isyan etmiştir. Kısa sürede yakalanmıştır.
BİLGİ: II. MURAD, ŞEHZADE MUSTAFA İSYAN ETTİĞİ İÇİN İSTANBUL KUŞATMASI
KALDIRMAK ZORUNDA KALDI.
BİLGİ: Osmanlı tarihindeki ilk Yeniçeri İsyanı olan Buçuktepe İsyanı bu dönemde
yaşanmıştır.
Anadolu’daki Gelişmeler
II. Murad’da Anadolu Türk birliğini yeniden sağlama yolunda çalışmalar yapmıştır. Bunun
için:
Menteşeoğulları son verildi.
Aydınoğullarına son verildi.
Germiyanoğulları VASİYET yoluyla Osmanlılara katıldı.
BİLGİ: Vasiyet yoluyla Osmanlılara katılan tek Türk beyliği Germiyanoğullarıdır.
Balkanlardaki Gelişmeler
22
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ
2. ÜNİTE: BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ
II. Murad Venedik’e karşı başarılar kazanmış, Sırpları ve Macarları yenmiştir. Ancak bu
sırada Balkanlarda Osmanlı Devleti’ne karşı oldukça güçlü bir ittifak kurulmuştur. Başını
Erdel Beyi Hünyadi Yanoş ve Macar Kralı Ladislas’ın çektiği bu ittifak 1444 yılında İzladi
Derbent Savaşı’nda Osmanlı kuvvetlerini mağlup etmiştir.
BİLGİ: Bu dönem kuruluşundan beri Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda yaşadığı en sıkıntılı
dönemdir.
DİKKAT: Aynı zamanda Karamanoğullarının isyan etmesi üzerine II. Murad Haçlılarla
Edirne-Segedin Antlaşmasını imzalamıştır. Antlaşmadan sonra tahtı 12 yaşındaki oğlu
Mehmed’e bırakmıştır.
Bunlardan birisi; Babasının veziri olan Çandarlı Halil Paşanın etkisiyle Osmanlı tarihinin ilk
Yeniçeri isyanı olan “Buçuktepe İsyanı” çıkar ve zor durumda kalan II. Mehmed tahtı
babasına bırakır.
Diğeri ise; Haçlıların saldırıya geçtiğini haber alan II. Mehmed’in babasını o ünlü mektubuyla
davet etmesidir. Mektupta “eğer siz padişahsanız geliniz ve ordunuzun başına geçiniz; eğer
ben padişahsam emrediyorum geliniz ve ordumuzun başına geçiniz” diyerek babasını davet
etmiştir.
23
FAZLI KARTAL
TARİH ÖĞRETMENİ