You are on page 1of 5

MAKALE

Japonya’nın Deprem
Tecrübeleri ve Almamız
Gereken Dersler

OSMAN KELLE
İnş. Yük. Müh.

B
inaların depreme karşı tasarlandığı yönetmelik- layan Japonlar ikinci aşamada ise kuvvetli bir depremde
ler özünde tüm dünyada benzerlik gösterirler. “yapının güvenli kalabilmesi için” yine tüm bu yıkıcı
“Geleneksel” diye tabir edeceğimiz yöntemi kul- depremlerden edindikleri tecrübeler ışığında “minimum
lanırlar ki bu yöntemin temeli basit fizik kura- düşey taşıyıcı alanı” ile “minimum burulma rijitliği” kont-
lına dayanır: F=m*a (F: Yapıya etki eden yatay kuvvet, m: rollerini yapmaktadırlar.
yapı kütlesi, a= depremin oluşturduğu yatay ivme). Zemin Japonya kadar sık olmasa da Türkiye de yıkıcı deprem-
faktörü, süneklilik (yapının esneklik kabiliyeti, enerjiyi lere maruz kalmaktadır. Dolayısıyla Japonya’nın onca acı
sönümleme kapasitesi) vs. gibi birçok etkenle beraber tecrübeden sonra uyguladıkları ve karşılığını gördüğü 2
yapıya etki eden yükler bulunduktan sonra statik ve muka- formülü ivedilikle yönetmeliğimize katmamız gereklidir.
vemet ilminin prensipleriyle yapısal elemanların (kolon, 2013 yılında Türkiye Mühendislik Haberleri adlı teknik
kiriş) tasarımları ve detaylandırmaları yapılmaktadır. dergide yayınlanan “Japon Sismik Bina Şartnamesi
Projesine uygun olarak tasarlayıp inşa ettiğimiz bir
yapı depreme dayanıklı mı peki? Bu sorunun cevabını Binaların çökmesi
elbette yıkıcı bir deprem olduğunda bulabiliriz. Bu
konuda Japonlar çok şanslı/şanssız ki çok sık aralıklarla 1981’den sonra
yıkıcı depremlere maruz kalmaktadırlar. Aşağıdaki tabloda
%3 % 21 1971 ~ 1981
Japonların yaşadığı acı tecrübeleri ve her acı tecrübeden
sonra “Geleneksel” olan yönetmeliklerini revize ettiklerini
görmekteyiz. Geleneksel metodun yıkıcı depremlerde
eksik kaldığına emin olan Japonya 1981 yılında radikal bir
karar alarak yüksekliği 60 metreye kadar olan yapılar için 2 % 76 1971’den önce
aşamalı tasarıma geçti.
İlk aşamada yapıları “Geleneksel” yönteme göre tasar- Şekil 1. Yapım yılına göre çöken evlerin yüzdesi

12 BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2023


MAKALE

Tarih Olay Kod Değişikliği

1891 Nobi Depremi (M7.9) Geniş çaplı hasar.

1915 Sano sismik katsayı kavramını önerir

1919 6 büyük şehir için şehir planlama kanunu ve imar kanunu çıkarılmıştır.

1923 Great Kanto Depremi (M7.9) ve Yangını


Kentsel yapı kanunu 0.1’lik bir sismik katsayı gerektirecek madde ekler; 100 ft.
1924
Yükseklik sınırı değişmedi.
Kentsel yapı yasası askıya alındı; savaş zamanı nedeniyle inşaat malzemeleri kıtlığı
1943
sebebiyle izin verilen gerilemeler gevşetildi
1948 Kentsel yapı yasası geri getirildi.
Bina Deprem Yasası, Kentsel Yapı Yasası’nın yerini alıyor; sismik katsayı 0.2’ye
1950 Japonya Anayasası
yükseltildi.
1958 SRC için ilk standart

1963 100 ft. yükseklik sınırı kaldırıldı.

1964 Nigata Depremi (M7.5)


Tokachi Depremi (M7.9) betonarme yapılara ağır hasar
1968
verir; Japonya’daki ilk yüksek bina
1970 Çelik kodu revize edildi.

1971 San Fernando Depremi (M6.4) Etriye aralıkları sıklaştırıldı.

1972 Yeni bir sismik tasarım yöntemi benimsendi

1978 Miyagi-ken Oki Depremi (M7.5)

1981 Yapı periyoduna göre değişen sismik katsayı getirildi ve iki aşamalı tasarıma geçildi

Işığında DBYBHY-2007’nin Değerlendirilmesi adlı maka- gibi olasılıksal ifadelerle değerler verilir). İşin doğası gereği
lemizde, o gün ülkemizde geçerli olan 2007 deprem yönet- daha önce deprem olmamış bölgede bir deprem olursa ya
meliğine göre 1. derece deprem bölgelerine uyarladığımız da olması düşünülen büyüklükten daha büyük bir deprem
bu iki maddeyi sadeleştirerek tekrar anlatacağız. olduğunda mecburen bu haritalar da değişecektir. Binaları
Bu iki kurala geçmeden önce geleneksel yöntemin tasarladığımız “a” değeri de değişecektir. “Geleneksel” yön-
handikaplarından birini daha açıklamakta fayda var. tem için en elzem veri olan “a” değeri işte bu kadar belir-
F=m*a formülündeki a’nın depremin oluşturduğu yatay sizken sadece “Geleneksel” yönteme nasıl güvenebiliriz?
ivme olduğunu söylemiştik. Peki bir bölgedeki yıkıcı
depremde olacak maksimum
yer ivmesini nasıl bileceğiz?
Farklı bir bilim dalına
güvenerek. Deprem şartna-
meleri gibi deprem haritaları
da neredeyse her büyük
depremden sonra güncellen-
mektedir-güncellenecektir,
çünkü bu haritalar olasılık
yöntemine göre ya da kayda
geçmiş eski depremlere göre
şekillenmektedir. (İvme
değerleri verilirken 50 yılda
aşılma olasılığı %10 olan
yani 475 yıllık depreme göre Şekil 2. 1945 tarihli Türkiye’nin ilk deprem bölgeleri haritası

BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2023 13


MAKALE

Şekil 3. 2018 deprem tehlike haritası (kontur sistemi)

Bu kadar girizgahtan sonra Japonlar’ın uygulamaya alanı; kolon gibi işleme dahil edilir.)
geldikleri bu 2 ampirik formülü açıklayalım. Z= Sismik bölge katsayısı (Tokyo:1,….. ,Okinawa
adası:0.7)
Beton Dayanımından Bağımsız Minimum Düşey Ai= Düşey dağıtma faktörü (bodrum kat için 1 alınır)
Taşıyıcı Alanı W= Hesap yapılan katın taşıdığı toplam düşey yük (ton)
Çok basit tabirle binayı ayakta tutan kolonlardır. Kolo-
nun uzun kenarının kısa kenarına oranı 6’dan büyük ise
buna “perde” deriz. Deprem anında kolonlardan ziyade,
perde diye tabir ettiğimiz taşıyıcı elemanlar çok daha aktif
görev alır. Geleneksel hesap yönteminde yapıya ne kadar
perde konacağına dair doğrudan bir kıstas yoktur. Hele ki Şekil 4. japonya sismik bölge
her geçen gün yüksek dayanımlı betonların üretilmesiyle katsayıları
geleneksel yöntem bu kolon ve perdelerin küçülmesine
izin vermektedir. Fakat Japonlar tecrübe etmişler ki binada
her 2 yönde yeterince deprem perdesi yok ise o bina yıkıcı
depremde ayakta kalamamaktadır. Bunun için beton
dayanımından bağımsız yapının ağırlığına göre ne kadar
kolon ve perde alanı olacağına dair amprik bir formül
oluşturmuşlardır. (1.1)

250*Aw+70*Ac ≥ 0.75*Z*W*Ai (1.1)

Aw= Hesaplanan deprem doğrultusundaki toplam


perde alanı (m2)
Şekil 5. 475 yıllık depreme göre Japonya ve Türkiye’nin
Ac= Toplam kolon alanı (m2) maksimum ivme değerleri konturü. (GEM Global Seismic
(Not: Hesap yapılan deprem doğrultusu dışındaki perde Hazard Map)

14 BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2023


MAKALE

Çok basit olan bu ampirik denklemi Türkiye’ye Görüldüğü üzere iki sistem arasında düşey taşıyıcı ele-
uygularken belirlememiz gereken tek değer, denklemin manlar bakımından ciddi bir fark söz konusu. Formülde
sağ tarafındaki sismik bölge katsayısıdır. Japonya’da bu de dikkati çektiği üzere kolon alanı 70 ile çarpılırken,
değer Tokyo için 1 alınırken, en küçük değeri ise Okinawa perde alanı 250 ile çarpılmakta, yani formül yapıda perde
adası için 0.7 alınmaktadır. Tokyo gibi doğu sahiline yakın kullanımını zorlamaktadır. İlk başta dediğimiz gibi bu
yerlerde beklenen deprem ivmesi 1G’nin üzerinde iken formül acı tecrübeler sonucu çıkmış amprik bir formüldür.
içerilere doğru bu değer azalmaktadır. Fakat sismik bölge Teorik altyapısı yoktur. Akademi çevresinde bu tür amprik
katsayılarına bakar isek iç bölgelerin dahi Tokyo’yla aynı formüller rağbet görmez. Fakat bu basit denklem Japon
değeri aldığını görebiliriz. Japonya ile Türkiye arasında deprem şartnamesinin belkemiğidir.
korelasyon yapabilmek için aynı veri tabanını (Global Seis-
mic Hazard Map) kullanarak, Türkiye için sismik bölge Minimum Burulma Rijitliği Kontrolü
katsayı değerleri, yazarın önerisi doğrultusunda aşağıdaki Japonlar’ın 1981 yılından beri uygulaya geldikleri
gibidir. ikinci formül ise ilkine nazaran daha karmaşık bir formül
475 yıllık deprem periyoduna
olup amacı deprem anında yapının burulma hareketi
Sismik Bölge Katsayısı (Z) yapmasını engellemesidir. Yine Japonlar fark etmişlerdir ki
göre yer ivmesi
0.60 g ve üzeri bölgeler 1.0 yapıdaki kolon ve perdeler yapının dönmesine karşı koya-
0.40 g - 0.60 g 0.9
cak şekilde yerleşmezler ise yapı deprem anında istenilen
performansı sergileyemeyip göçmektedir. Bu durumu çok
0.20 g - 0.40 g 0.8
basite indirgeyip anlatmaya çalışırsak; aşağıda 4’er adet
0.10 g - 0.20 g 0.7
perde ile oluşturulmuş 2 sisteme bakalım. İkisi de X ve Y
yönlerinde aynı rijitliğe sahiptir. Fakat bu yapıları burk-
maya çalıştığımızı düşünür isek ilk sistem buna karşı koya-
mayacaktır. (burulma rijitliği yok). İkincisi ise maksimum
mukavemeti gösterecektir. Deprem sırasında binlerce ton
düşey yüke ek olarak yatay deprem yüklerine de direnmeye
çalışan düşey taşıyıcı elemanlar burulmaya başladığında bu
yüklere mukavemet gösteremeyip göçecektir.

“Geleneksel” yönteme (2018 Türk 819 tonluk Aynı yapının Japon deprem Japon Deprem Şartnamesinde eksentrisite (yapının
deprem yönetmeliği) göre uygun 5 şartnamesindeki düşey taşıyıcı alan
katlı bir binanın planı. Yapıda perde denklemi 1.1’e göre olması gereken
hesap katındaki ağırlık merkezi ile rijitlik merkezi arasın-
yok, kolon ebatları 30/60, beton düşey taşıyıcı alanı. (Her 2 yönde 2 daki mesafe farkı) (ex, ey) ile elastik radii (rex rey, burulma
sınıfı C40) şer adet 25/175 cm perde konarak ve rijitliğinin ötelenme rijitliğine oranı) arasındaki oranı bir
kolonlar 30/80 cm’ye çıkarılarak gerekli
Düşey taşıyıcı alan kontrolü: şart sağlanabildi. Z=0.7 için)
değerle sınırlandırarak net bir çözüm ortaya koymuştur.
Ac=0.3m*0.6m*13=2.34m2 (13 adet
kolon) Düşey taşıyıcı alan kontrolü: Japan Seismic Building Code:
Aw=0m2 (perde yok) Ac=0.3m*0.8m*9+2*0.25*1.75=3.04 m2
250*0+70*2.34<<0.75*0.7*1*819 (x yönü hesaplanırken y yönündeki
164 << 430 (x ve y yönü aynı) perdeler kolon alanına dahil edilir. Yada
tam tersi)
Awx=2*0.25*1.75=0.89 (x yönündeki
2 perde) 250*0.89+70*3.04 <<
0.75*0.7*1*819
433 ≈ 430 (x ve y yönü aynı)

BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2023 15


MAKALE

Rmax:3.3)
Burulma rijitliği kontrolü nispeten
karmaşık bir konu olsa da yapının
performansına inanılmaz etkisi olan bir
konudur. Mimari ile doğrudan alakalı
olan bu konu için kapalı çıkma olan
yapıların bu noktada zayıf kaldığının
bilinmesi ve önleminin alınması gerek-
lidir. Yapının hakim ilk 2 periyodunun
burulma olmaması şartı da bu hesapla-
malarla paralellik gösterecektir, kolay bir
kontrol mekanizması olacaktır.
Yapının sünek davranışı açısından
perdelerin merkeze (çekirdeğe) top-
lanması, rijitliği çok yüksek poligon
perdelerin plandaki yerleşimine dikkat
edilmesi, yapıyla olan bağlantılarının
yeterli olmasına dikkat edilmesi de ayrı
Bu madde, ülkemizde çok yaygın şekilde uygulamaları bir önemli noktadır. Perde uzunluklarını sabit tutmayıp
olan, mimari projeyle birebir alakalı yanlış kolon yerleşi- yapı yüksekliği ile orantılı olarak artırılması perde davra-
mini yapmasına izin vermeyecek ya da buna karşı önlem nışı açısından önemlidir. (Bu makaledeki yapı örneğinde,
almasını sağlayacaktır. burulma rijitliği hesabının gösteriminin kolaylığı açısından
Birinci bölümde kolon-perde alanı şartını sağlayan sis- tek dairelik bina seçilmiş, poligon perde yerine normal
tem burulma rijitliği şartını sağlamamaktadır. Hem düşey perde kullanılmış, perdeler dış cepheye yerleştirilmiştir.
taşıyıcı alanı şartını hem de burulma rijitliğini sağlayan Bu örnek için mimari dikkate alınarak merdiven alt ve
sistem yukarıda verilmiştir (hesaplar için kaynaklar-1) üst tarafına 2 U veya 2 L perde yapılması bir seçenek
olabilir.) Bu iki maddenin ülkemizde uygulanması ile
Sonuç: gerçek manada depreme dayanıklı yapılar inşa ettiğimizi
Deprem bölgelerinde “geleneksel” yöntem haricinde düşünebiliriz. Aksi halde Japonya’nın onlarca kez değiştir-
kesinlikle beton dayanımından bağımsız minimum taşıyıcı diği “geleneksel” yönetmeliği bizde her yıkıcı depremden
alan kontrolü yapılmalıdır. Türkiye için önerilen katsayılar sonra güncelleme ihtiyacı duyar fakat bir sonraki büyük
tekrar değerlendirilebilir. Türk deprem yönetmeliğine bu depremde bir işe yaramadığını tecrübe etme durumunda
madde eklenirse paralel olarak “geleneksel” yöntemdeki kalabiliriz. Bu ilim Japonya’da var bize düşen ise onu
deprem yükü azaltma katsayısı da azaltılmalıdır. (Japonya almak. n

KAYNAKLAR
1. Japon Sismik Bina Şartnamesi Işığında DBYBHY-2007’nin Değerlendirilmesi, 2013-01 TMH dergisi, Osman Kelle
2. Seismic Design Codes for Buildings in Japan, Hiroshi Kuramoto,2006
3. New Seismic Design Provisions in Japan, Shunsuke Otani.
4. Response Spectrum Method for Evaluating Nonlinear Amplification of Surface Strata, Kenji Miura, Kohji
Koyamada
5. Global Structural Analysis of Buildings, Karoly A. Zalka
6. Dynamics of Structures, K. Anil Chopra
7. M. Higashino, Evolution of seismic building design practice in Japan,1998
8. Özmen, Türkiye Deprem Bölgeleri Haritalarının Tarihsel Gelişimi,2012
9. Narafu, Outline and Features of Japanese Seismic Design Code,2017
10. CE490 Earthquake Resistant Design. Haluk Sucuoğlu, ders notları

16 BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2023

You might also like