CHARLES DICKENS: OLIVER TWIST \ JANE AUSTEN: AŞK VE GURUR
Charles Dickens, Oliver Twist kitabında kendi hayatını yansıtarak ve okuyucusunu
kitabın içine çekerek anlatır. Kitabında da belirttiği gibi amacı okurun kafasını karıştırmak değil, her olayı direkt anlatarak okuru kitaba çekmek istediğini söyler. “ Oliver Twist’ i belirtisiz ve zor durumlarda bırakmak sonra da onunla ilişkisi olmayan önemsiz konulara saparak okuru meraktan kıvrandırmak gibi bir niyetim olmadığını en baştan belirtmek istiyorum. Yegane arzum bu tarihçeyi baştan sona elimden geldiğince hızlı olarak yazıp bitirmek, yapabiliyorsam okuru da yanımda sürüklemektir. Yok sürükleyemiyorsam onu birkaç bölüm için daha keyifli bir yolda yürüsün, sonra da dilerse gene bana katılsın diye kendi haline bırakmaktır. “ Bu dönemde Sanayi Devrimi’nin etkisiyle insan gücüne sadece “ Eller” olarak bakılmaktadır. Üreticiler insana ihtiyaç duymadan sadece makinelerle ucuza üretim yapıyordu ve insanlar işsiz kalıyor, yoksulluktan hastalanıyor ve ölüyor, iş ulamadıkları için de dileniyorlardı. Charles Dickens da Romantik dönemin aksine yalnızca o dönem soyluların değil, yoksulluk çeken ve soylu kesim tarafından önemsenmeyen, hor görülen insanların yaşamını tüm gerçekliğiyle anlatmıştır. Aşka vurgu yapılmamış ya da doğanın güzelliğinden bahsetmemiştir. O dönemin insanlar üzerindeki etkisini hatta kendi üzerindeki etkisini okurla dialog halinde olarak yansıtmıştır. Şu alıntıdan Dickens’ ın toplum hakkındaki düşüncelerini anlayabiliriz. “ Yediği içtiği yaramayan, kanı buz, yüreği taştan bir zenginin, o sırada Oliver’ ı, köpeğin bile yüz vermediği şeyleri yiyip yutarken görmesini dilerdim. “ Yazar da çocukluğunda ve gençliğinde yarattığı Oliver karakteri gibi zorluklar yaşamış, eğitimini bırakıp erken yaşta çalışmak zorunda kalmış; bir insanın o dönemde soylu olmadığı zaman nasıl ezildiğini ve yoksullara nasıl baktıklarını anlatır. Aşk ve Gurur’ da ise Jane Austen o dönemde bir kadın ancak evlenirse rahat edebileceğini ve Mrs. Bennet’in kızlarını bir fırsat olarak görüp onları evlendirmeye çalıştığını anlatır. Victoriaa Dönemi’ nden farklı olarak Jane Austen bir insanın duygularına ve bir kararda ne kadar emin olursak olalım herhangi bir şeyden etkilenip kararımızın değişeceğine vurgn yapar. O dönem, Sanayı Devrimi etkisinin henüz ortaya çıkmadığı, aristokrasi kurallarının hala etkili olduğu bir dönemdi. Victoria Dönemi’nde yaşayan Bennet ailesi de henüz aristokratik kurallardan kurtulamamış orta halli bir aile olarak yansıtılır. Mrs. Ve Mr. Bennet bu dönemin açık bir örneğidir çünkü kızlarının eğitimli olmasından çok zengin bir eşle evlenmelerinin daha iyi olacağını düşünmektedir. Ancak Mr. Bennet eşinden farklı olarak liberal bir toprak beyidir. Bunu kızlarıyla konuşmasından anlıyoruz. Elizabeth karakteri ise başlangıçta Darcy’ i kibirli, kendini beğenmiş biri olarak görse de zamanla ona karşı önyargılı olduğunu ve aslında kibirli olmadığını sadece gururlu bir insan olduğunu anlar, zaman geçtikçe ona aşık olur. Jane Austen şu sözünde gurur ve kibirin farkını açıkça gösterir: “ Bir insan kibirli olmadan da gururlu olabilir. Gurur daha çok kendi nefsimize karşı duyduğumuz saygıyla ilgilidir, kibirse başkalarının bize duymasını istediğimiz saygıyla ilgilidir.” Elizabeth Darcy ‘ i tanımadan önce evlilik hakkında şöyle düşünüyordu ; “ Evlenmek için delicesine aşık olmayı bekleyeceğim. Sanırım bu yüzden de evde kalacağım. Onun annesinden farklı olduğunu ve asla aşık olamayacağını düşünür, özellikle kibirli bir insana. Darcy, Elizabeth’in düşüncesini zamanla değiştirir ve aşkları gururlarının önüne geçer. Jane Austen , Bennet kızlarının her birinde farklı bir toplumsal yapıyı işlemiştir. Özellikle Elizabeth ve Darcy’ de. Elizabeth kararlı ve aklındakileri korkmadan söyleyebilen bir karakterdir ve o dönemden izler taşır. Darcy ise o dönemde aristokratik biri gibi gözükse de daha sonra bu düşünceden sıyrılır ve Elizabeth ‘e olan aşkı onu değiştirir. Darcy : Sen bana , gerçekten sevilmeye değer bir kadının sevgisini kazanabilmek için daha başka erdemlere sahip olmam gerektiğini öğrettin. “ Aşk ve Gurur Victoria Dönemi romanlarından farklı çünkü henüz Sanayi Devrimi etkisi az , eşitlik ve özgürlük kavramları insanları etkilememiştir. Oliver Twist kitabında olduğu gibi insanların yoksulluğu veya çaresizliği yansıtılmamıştır. Şöyle bir benzerlik vardır ki iki yazar da kendi dönemlerindeki soylu kesimi ve yoksul, alt kesimdeki insanlara bakış açılarını yansıtırlar. Austen, Bennet’ ler üzerinden Romantik dönem toplumunu; Dickens ise Oliver ve Mr. Grimwig gibi soylu karakterler üzerinden Victoria Dönemi toplumunu açıkça anlatmışlar. İki yazar da özellikle Jane Austen ataerkilliği vurgulamış. Dickens ise karakterlerin konuşmaları arasında sürekli kadının hep çok konuşan ve sadece iş yapan veya kötü yolda olduğu düşüncesini Nancy karakteri üzerinden yansıtmıştır. Özetle, Romantizm Dönemi’ nde henüz Sanayi Devrimi etkisi az ve özgürlük, eşitlik gibi kavramlar topluma yansımamış. Karakterler de kendi dönemindeki toplumu yansıtmış fakat toplum yapısına veya yoksulluğa değinmemiştir. Victoria Dönemi’ nde ise Charles Dickens gibi yazarlar o dönemdeki adaletsizliği, aristokratik düşüncelerin boşluğunu ve insan özgürlüğünü nasıl etkilediğini yansıtır.