Professional Documents
Culture Documents
Nasîbin çıkmaması
Sual: Hiçbir ahlâkî ve bedenî bir kusûrum olmadığı hâlde, yaşım otuzu geçmesine
rağmen evlenemeyen bir kızım. Çevremdekiler, (evde kaldı) diye dedikodu ediyorlar. Bunda
benim suçum olmadığı hâlde, bu da kaderden midir?
CEVAP
Cebriyye denilen bid’at fırkası, kaderi suçlar. Mu’tezile fırkası da, kaderin rolünü
inkâr eder. Her şey takdîr iledir. Kaderin, iyisi, kötüsü, tatlısı, acısı, hep Allahü teâlâdandır.
Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kazâ, kaderde bulunan şeyleri,
zamanı gelince yaratmasıdır.
Evlenmek, nasîbi çıkmak veya çıkmamak da takdîre bağlıdır. Allahü teâlâ, takdîrine
göre sebepler yaratmaktadır. Meselâ bir kız duâ eder, (Yâ Rabbî, evlenmek hakkımda hayırlı
ise, evlenmeyi bana nasîb eyle) der. Duâsı kabûl olursa evlenir. Evlenmek için tedbîr almak
ve sebeplere yapışmak lâzımdır. Meselâ kötü birisi ile evlenip de suçu kadere yüklemek doğru
değildir.
Eşini kıskanmak
Sual: Karı-kocadan birinin eşini kıskanmasında bir sakınca var mıdır?
CEVAP
Sosyetik çevrelerde kıskanmayı ayıp gibi, çağ dışı gibi göstermeye çalışıyorlar. Gayûr
olmak, yanî nâmûsunu korumak için, meşrû hudutlar içinde kıskançlık göstermek dînimizin
emridir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Mü’min gayûr olur. Allahü teâlâ ise daha gayûrdur.) [Müslim]
(Allahtan daha gayûru yoktur ve bunun için fuhşu yasaklamıştır.) [Buhârî]
(Nâmûs gayreti îmândan, kadın-erkek bir arada eğlenmek de nifâktandır.)
[Deylemî]
Nâmûsunu kıskanmayana deyyûs denir. Deyyûslar için hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, Cenneti yaratınca, “Cimri, sana giremez, deyyûs senin kokunu bile
duyamaz” buyurdu.) [Deylemî]
(İçki içene, ana-babasına âsi olan kimseye ve deyyûsa, Cennete girmek
harâmdır.) [İ.Ahmed]
Bu büyük günâhları işleyen kimsenin zerre kadar da olsa îmânı varsa, günâhlarının
cezâsını çektikten sonra Cennete gider. Fakat günâhlar insanı küfre sürüklediği için, bu
günâhlara devam etmek büyük felâkete yol açar. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Bir an
önce tövbe edip günâhlardan sıyrılmalıdır. Tövbe eden, hiç günâh işlememiş gibi olur.
Kadının, kumasını da kıskanması normaldir. Fakat kıskançlığını açığa vurarak meşrû sınırı
aşmamalıdır. (Allahü teâlâ, kıskançlığı kadınlara ve cihâdı erkeklere yükledi. Hangi
kadın, bu emre îmân ederek sabrederse, şehîd olan mücâhid kadar sevâb kazanır) hadîs-
i şerîfinde de, kadınların sabır göstermelerine işâret buyurulmaktadır. Kadın, hem kıskanacak,
hem de buna katlanacaktır. İşte bu büyük fedâkârlık, erkeklerin cihâdı gibi tutulmuştur.
Çeşitli hükümler
Soru: Evlilikle ilgili meselelerde diğer hak mezheplerimizdeki hükümler hakkında da
bilgi verir misiniz?
CEVAP
İki kişinin yanında bir erkek, bir kıza, (Bu benim hanımım) dese, kız da bunu tasdik
etse, üç mezhepte nikah sahih olur, Mâlikî’de sahih olmaz.
Baba evlenmek isteyince, Hanefî’de ve Mâlikî ’de, oğlu babasını evlendirmeye
mecbûr değil ise de iyi olur. Şâfiî ve Hanbelî’de, mecburdur.
Üç mezhepte şâhitsiz nikâh sahih olmaz ve gizli tutulmaları câiz olur. Mâlikî’de,
şahitsiz nikah sahih olur ise de, tanıdıklara duyurmak lâzımdır.
Şâfiî’de ve Hanbelî’de iki şâhidin âdil erkek olmaları lâzımdır. Hanefî’de bir erkekle
iki kadın fâsıkın şâhitlikleri ile sahih olur. Üç mezhepte, Müslüman erkekle zimminin
nikâhında iki şâhidin Müslüman olmaları lâzımdır. Hanefî ’de, ikisi de zimmi olabilir.
Şâfiî’de ve Hanbelî’de, tezvîc veya nikâh kelimelerini söylemek şarttır. Hanefî’de
temlîki bildiren her kelimeyi söylemekle sahih olur. Mâlikî’de, Hanefî gibi ise de, mehri de
söylemek lâzımdır.
Hanbelî’de kadın ve velîleri razı olunca, küfvün gayrısı ile evlenemez. Diğer üç
mezhepte evlenebilir. [Küfüv, erkeğin kadına denk olması demektir.]
Şâfiî ’de, küfüv, nesepte, sanatta, dinde, ayıpsız olmakta ve hürriyette şarttır.
Mâlikî’de küfv yalnız dinde olur. Hanefî’de dinde, nesepte ve malda olur. Hanbelî’de dinde
ve sanatta olur.
Zina eden kadınla evlenmek üç mezhepte caiz, Hanbelî’de, tövbe etmeden önce
nikahı haramdır.
Cin ile evlenmek, Şâfiî’de caiz, Hanefî’de caiz değildir. Cinlerin çoğalması gaz [hava]
iledir. Bundan dolayı, cin ile evlenmek, hakiki evlenmek değildir.
Boşamayı mülke bağlamak, Hanefî ve Mâlikî de câiz. Şâfiî ve Hanbelî’de câiz
değildir.
Hanbelî’de, bir kavilde her yaşta süt emen, süt kardeş olur. Şâfiî’de, iki yaşından
yukarı iken emen, süt kardeş olmaz. İmam-ı azama göre, 30 aydan, Malikî’ye göre 26 aydan
sonra emen süt çocuğu olmaz.
Hanefî ve Mâlikî’de bir defa, bir yudum emmekle süt kardeş olur. Şâfiî’de ve
Hanbelî’de ise ayrı ayrı 5 kere doya doya emmesi gerekir.
Sual: Benim sorum Çerkezler ile ilgili olacak. Genel olarak dini inanışları nasıldır?
Hanefi mezhebine mi mensuplar? Bizlerle uyuşmayan bir yönleri var mıdır (din konusunda)?
Kızları konusunda da bildikleriniz var mı? Genel bilgi verirseniz sevinirim.
CEVAP
Çerkez kızı ile mi evlenmek istiyorsunuz?
Tanıdığım çok çerkez vardır. Çerkezler müslüman, hanefi mezhebinde kimselerdir.
Türklerin arasında dinsiz kimseler oluğu gibi onların arasında da kötü kimseler çıkabilir.
Dinde ırk üstünlüğü yoktur. Hangi ırktan olursa olsun iyi kimseler iyidir.
Sual: Bir anne oğlunu, bir baba kızını kucaklayıp sevebilir mi? Bir ölçüsü var mıdır?
CEVAP
Bir anne, büyük de olsa oğlunu kucaklayabilir. Ancak insanlık îcâbı, hiç düşünmediği
hâlde, bir şehvet hâsıl olursa hurmet-i musâhere denilen durum ortaya çıkar. Kayınvâlide de
dâmâdını kucaklarken şehvet hâsıl olursa yine hurmet-i musâhere olur. Anne ve
kayınvâlidede bir şey olmayıp oğlunda veya dâmâdında şehvet hâsıl olursa yine hurmet-i
musâhere olur. Yedi yaşından büyük, gösterişli kız ile de, hurmet-i musâhere olur. 15
yaşındaki kız, yüz yaşındaki dedesi ile de hurmet-i musâhere olabilir. Kızın ve ihtiyârların
şehveti, kalbinin meyletmesi demektir.
Hurmet-i musâhere gibi herhangi bir tehlikeyi önlemek için, anne oğlunu, baba kızını
severken dikkatli olmalıdır. Çocukların ana-babalarının ellerini öpmeleri kâfidir.
Hurmet-i musâhere, ana-baba ile olduğu gibi yabancı insanlarla da olur. Meselâ
herhangi bir yabancı kadına şehvetle dokunmak, unutarak veya yanılarak bile olsa, hurmet-i
musâhereye sebep olur. Yanî o kadının anası ile ve kızları ile o erkeğin evlenmesi Hanefî ve
Hanbelî mezhebine göre harâmdır. Bir kız da, bir erkeğe şehvetle dokunsa, o erkeğin babası
ve oğlu ile evlenmesi harâm olur.
Sual: Hurmeti musahere olması için iki tarafın baliğ olması şart mı?
CEVAP
Şart değildir. Gösterişli olması büluğ gibidir.
Sual: Hürmet-i musahere için hanımın süt kızı, kendi kızım gibi mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Hurmet-i musahere sebebiyle şafiiye göre nikahlanan, şafiiye mi geçer, yoksa
sadece nikah ve talakta mı taklid eder?
CEVAP
Sadece nikah ve talakta taklid eder.
Tüp bebek
Sual: Çocuğu olmayan karı-kocanın, tüp bebek usûlü ile, çocuk sâhibi olmaları câiz
midir?
CEVAP
Allahü teâlâdan çocuk talep etmeyi teşvik buyuran hadîs-i şerîfler çoktur. Çocuğu
olmayan karı-kocanın, Silsile-i aliyyeyi [Büyük islâm âlimlerini] vâsıta yaparak, duâ etmeleri
ve meşru sebeplere sarılmaları lâzımdır. Karı-kocadan alınan materyaller, tüpte ilkâh vâki
olduktan sonra, rahme konuyor. Buna (sun’î ilkâh) veya (tüp bebek) deniyor. Bu câizdir.
Ancak, haram işlemeden yapılmalıdır. (İslâm Ahlâkı)
Sual: Çocuksuz doktor, hanımından yumurta alıp, kendi spermi ile tüpte döllese caiz
mi?
CEVAP
Evet caizdir.
Sual: İki evli doktor, çocuğu olmayan hanımına, ötekinden döllenmiş yumurta koysa,
caiz mi?
CEVAP
Çocuk, ötekinin olacağı için lüzumsuzdur.
Sual: Tüp bebekte, materyal bazen yurt dışında olduğu gibi kiralık anneden alınsa
veya tersine, kiralık baba yani sperm bankasından alınsa, çocuk piç mi olur?
CEVAP
Tüp bebek nikahlı karı kocadan olursa caizdir. Avrupadaki gibi kiralık anneden veya
sperm bankasından alınırsa çocuk piç olur.
Çocuğun kan grubunun ana babasınınkine benzemesi
Sual: Bir çocuğun kan grubunun ana-babasına benzemediği de olur mu?
CEVAP
Çocuğun kan grubu, baba veya anasınınkine benzer. Bazan her ikisine de benzer veya
her ikisine de benzemez. Eğer çocuğun kan grubu, ana-babasının kan grubundan başka türlü
olmasaydı, yeryüzünde yalnız iki çeşit kan grubu bulunurdu. Çünkü bütün insanlar, bir
erkekle bir kadından meydana gelmişlerdir.
Âdem aleyhisselamın kan grubu (A), Hz. Havva validemizin kan grubu (B) ise, (A)
grubunda, (B) grubunda ve (AB) grubunda çocukları olacağı gibi, 0 (Sıfır) grubunda da
çocukları olabilir. Çünkü A ve B nin yarısı 0 (Sıfır) genini taşır. Hamilelik, lohusalık, narkoz,
radyoterapi ve arsenikli ilaçlar bazan kan grubunu değiştirir. Bir insanın kan grubu değişince
anasının da, babasının da kan grubuna benzemeyebilir. Bu bakımdan aynı ana-babadan
meydana gelen çocukların kan grupları iki çeşit değildir.
Kan grupları sistemler şeklinde incelenmektedir. Mesela, ABO, Rh sistemi gibi başka
kan grubu sistemleri de bilinmektedir. Daha başka bilinmeyenlerin de bulunduğu
söylenmektedir. Her kan grubu sistemi, diğer sistemlerden müstakil olarak çalışmaktadır.
Tıbbi tatbikatta, yani hastalık ve tedaviyi ilgilendiren kan grubu uyuşmazlıklarında herkesin
bildiği yukarıdaki ABO ve Rh sistemleri önemlidir.
Dört Çeşit Kan Grubu
ABO sisteminde dört çeşit kan grubu vardır:
1- Sıfır (0) grubunda, kişiler 0 ve 0 genlerini taşır ve homozigottur. (İki geni aynı.)
2- A grubundakinin genleri, A ve O dır. (Heterozigot, yani iki geni farklı veya A ve A
dır. (Homozigot.)
3- B grubundakiler, ya B ve B dir. (Homozigot) veya B ve 0 dır. (Heterozigot.)
4- AB grubundakinin genleri ise, A ve B dir. (Heterozigot.)
Mesela, A grubundaki heterozigot bir spermin yarısı A, yarısı da 0 genini taşır. B
grubundaki heterozigot yumurtanın yarısı B, yarısı da 0 genini taşır. Bu vasfa haiz kimseler,
evlendiklerinde aşağıdaki şemada görüldüğü gibi, AB0 sisteminin dört grubunda da, yani A,
B AB, 0 gruplarında da çocukları olabilir.
EŞLER ÇOCUKLAR
1- {A A0 - A
0 B0 - B
2- {B AB - AB
0 00 - 0
Bunu açıklayalım!
1- Birinin A genini taşıyan yumurta veya sperm, diğerinin 0 genini taşıyan üreme
elamanı ile bir embriyon yaparsa bundan A grubunda çocuk olur.
2- B geni 0 ile birleşince B grubunda,
3- A geni B geni ile birleşince AB grubunda,
4- 0 geni 0 geni ile birleşince 0 grubunda çocuk veya çocuklar olur.
Rh sisteminde de Rh (+) olan bir kimse, heterozigot ise, yani genlerinden biri (+),
diğeri (-) ise, kan grubu Rh (-) olan biri ile evlenince, çocukların kan grubu Rh (+) da
olabilir, Rh (-) de olabilir.
Yukarıdaki sistemde genlerin A,B ve (+) genleri, 0 ve (-) genlere karşı baskın
(Dominant) olup, onların özelliklerini örter. Diğer kan grubu sistemlerinde de durum böyledir.
Sual: İstihareye yatmak gerçekten karar vermemizde bizlere yardımcı olabilecek bir
olay mı? Yani dinimizde böyle birşey var mı yoksa halk arasında söylenen bir adet gibi birşey
mi? Gerçekten ilerisi için yapmak istediğimiz olaylar hakkında evlenirken veya ev araba
alırken istihareye yatmamız doğru olur mu?
CEVAP
İstihare sünnettir. Danışacak yeri olmayan istihareye yapmalıdır.
Evlenmeden önce, birkaç defa istihare etmeli, Hak teâlâya sığınmalıdır. Nefsin ve kötü
kimselerin araya katılmasından koruması için, yalvarmalıdır. Salih, güvenilir kimselerle
istişareden sonra, istihare yapmalıdır. Bir muradı olan kimse, abdest alır, temiz bir yere
oturur, üç defa salevat-ı şerife okur, sonra her birine Besmele çekerek on Fatiha, sonra onbir
İhlas okur, sonra üç defa salevat okur. Sonra sağ yanı üzere, yüzü kıbleye karşı olarak ve sağ
elini sağ yanağı altına koyarak yatar, niyet ettiği şeyin iyi veya kötü olacağını bi-iznillah
rüyada görür. (Fetava-i Karı-ül-hidaye)
İstihare Namazı
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mutluluk, istihare namazı kılmakla gerçekleşir.) [Hakim]
(İstiharede bulunmak ve kadere rıza göstermek kişinin mutlu olacağına, bunun
aksi ise, kişinin mutsuz olacağına alamettir.) [Tirmizî]
(Bir işe başlıyacağınız veya birşeyden kurtulmak istediğiniz zaman, iki rekat
nafile namaz kılıp [aşağıda bildirilen Arapça duâyı okuyarak] "Eğer bu işim [Mesela
şununla evlenmem] dünya ve ahiretim için hayırlı ise, bunu bana mübarek eyle. Eğer
hakkımda hayırlı değilse, onu benden uzaklaştır ve hayırlı olanı bana kolaylaştır. Beni
kazana rıza gösterenlerden eyle, Ya Erhamerrahimin" demelidir.)
Mehir nedir?
Sual: Mehir nedir? Dinimizde mehrin önemi nedir?
CEVAP
Mehir, erkeğin evlenirken kıza vermesi gereken altın, mal veya bir menfaattir. Mehrin
altın olması şart değildir. Herhangi bir mal [ev, apartman, bağ, araba, fabrika] veya bir
menfaat de olabilir. Mehir olarak Kur’an-ı kerim öğretmeyi istemek de câizdir.
Mehir iki kısımdır. Mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel. Her iki mehir, nikâhta
bildirilmedi ise, Mehr-i misil verilmesi gerekir. Kadının baba tarafından akrabasına verilen
kadar verir.
Mehr-i muaccel: Acele verilmesi gereken mehir demektir. Nikâh yapılınca, verilmesi
vacip olur. Zifaftan veya halvetten önce verilir. Mehr-i muacceli geciktirmek câiz değildir.
Hanım ayrılmaya sebep olan birşey yaparsa, mesela mürted olursa, hurmet-i musâhere’ye
sebep olursa, mehr-i muaccel verilmez. Erkek boşarsa veya ayrılığa sebep olanı yaparsa,
yarısı verilir.
Mehr-i müeccel: Hemen verilmeyip daha sonra verilmesi gereken mehir demektir.
Halvet olmuşsa veya ikisinden biri ölmüşse, mehr-i müeccelin verilmesi vacip olur.
Hanımının istediği zamanda verilir. Eğer istemedi ise, ikisinden biri ölünce, verilmesi
vaciptir. Hanım ölünce, kocası, hanımının vârislerine verir. Kocası ölünce, mirasından
hanımına verilir. Mehrin başlık parası ile ilgisi yoktur. Başlık parası almak haramdır.
Boşanma hâlinde mehir
Boşanma hâlinde, zifaf veya halvet olmuşsa, müeccel mehrin tamamı, olmamışsa
yarısı verilir. Bir ayet-i kerime meali: (El dokunmadan boşadığınız kadınlara, mehrin
yarısını veriniz!) [Bekara 237]
Nikâh kıyılırken mehir söylenip de, ne kadarı muaccel olduğu bildirilmedi ise, âdete
ve hanımının emsaline göre, söylenilenin bir miktarı muaccel olur. Nikâh kıyılırken, mehr-i
müeccelin belli bir tarihte ödenmesini şart etmek câizdir. Boşanma hâlinde, mehrin ödeme
tarihi beklenir. Ödeme tarihi belli değilse, boşarken hemen ödenir.
Boşadığı kadına mehrini ödememek kul hakkıdır. Ödemezse, ahirette azabı çok
şiddetlidir.
İslâmiyette mehir parası, evlenmek için değildir. Evliliğin düzenli, mutlu olarak
devam etmesi, kadının hak ve hürriyetlerinin korunması, din cahili huysuz erkeğin elinde
oyuncak olmaması içindir. Mehir parasını vermek ve çocukların nafaka paralarını her ay
ödemek korkusundan, erkek, hanımını boşayamaz. Bu korkunun olmadığı yerlerde,
mahkemeler boşanma davaları ile dolup taşar. Bunun için, evlenecek kızın, İslâmın güzel
ahlâkını ve kadına verdiği kıymeti bilen ve bunlara önem veren erkekten az miktarda, böyle
olmıyandan ise, fazla miktarda mehir istemesi efdaldir.
Mehir parası, kadın için bir sigorta sayılır. Erkeğin zor ödeyeceği veya hiç
veremeyeceği bir mehir ile evlenen kadını, erkek boşayamaz. Boşarsa, maddî hayatı felce
uğrar. Mehir vermek korkusu, erkeğin iyi geçinmesine de sebep olur. Şayet erkek, mehir
parasını verir de, hanımından ayrılırsa, hanımın kimsesi de yoksa, bu mehir parası ile geçinme
imkânı bulabilir. İmkânı olan erkeğin, saliha kız veya kadına çok mehir vermesi iyi olur.
Habeş imparatoru Necaşî, Ümm-i Habibe [validemiz] ile Peygamber efendimizin nikâhlarını
kıyınca, mehir olarak yaklaşık 2 kilo altın vermişti. Mehir biçilmeden yapılan nikâh da
sahihtir. Fakat daha sonra mehr-i misil vermek gerekir. Mehrin çoğunun bir sınırı yoktur.
Fakat en azı, 5 gram altındır. Bir kız veya kadın, nikâhı kıyılırken, (Benimki mehirsiz olsun)
diyemez. Fakat mehir tesbit edildikten sonra, almadan da kocasına bağışlayabilir. Bağışlaması
ise çok sevaptır.
Mehir vermek vaciptir
Mutlaka mehir vermelidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Kadınlara
mehirlerini gönül rızası ile verin; kendi arzuları ile mehrin bir kısmını size hediye
ederlerse, onu da afiyetle yersiniz.) [Nisa 4]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Mehir vermemek niyeti ile nikâhlanan, kıyamette hırsızlarla haşrolur.)
(Mehir olarak, demir bir yüzük olsa da verin!)
(Mehir parası hayırlı maldır.)
Salih biri ile evlenen kız, fazla mehir istememelidir. Hadis-i şerifte, (En iyi mehir
kolay ödenendir. Mehirde kolaylık gösterin. Çok mehir istemek düşmanlığa sebeptir.)
buyuruldu. Hz. Ömer buyurdu ki: (Çok mehir istemeyin. Eğer fazla mehir almak bir fazilet
olsaydı, Resulullah bunu yapardı. Hâlbuki O, hiçbir hanımına 12 ukye’den [38 altından] fazla
mehir vermedi, kızlarının mehri de bu kadardı.) Bir kadının mehri, bir çift ayakkabı idi.
Peygamber efendimiz, bu kadının mehrinden memnun olup olmadığını sordu. Kadının
memnun olduğu bildirilince, Peygamber efendimiz de sevindi. (Tirmizî)
Sual: Zifaftan önce hanım, mehrini bana helal etti. Yarısını mı hediye etmiş oldu?
CEVAP
Tahsis etmedi ise, hepsini hediye etmiş demektir.
Sual: Zevce, (Ben nafaka istemem. Sana helal ettim) dese, sahih olur mu? Nafakayı
aldıktan sonra mı hediye etmek lazımdır?
CEVAP
Sahih olur. Hayır.
Sual: Nikahta kadın (Mehr olarak beni hacca götür) dese caiz mi?
CEVAP
Caiz ise de, dememesi iyidir.
Sual: Düğünden önce, kıza verilen bilezik, nikahta mehrden söz edilmemişse, mehr
yerine geçer mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Düğünden önce, kıza verilen bilezik, nikâhta mehrden söz edilmemişse, mehr
yerine geçer mi?
CEVAP
Evet.
Sual: 1- Evlenirken anlaşılan mehir ne zaman verilmeli... yani uzun bir müddet sonra
(bir hafta ya da ay sonra) verilebilir mi?
CEVAP
Boşanınca veya ölünce verilir. Daha önce de verilse olur.
2-Hanım, mehrini almadan kocasına hediye edebilir mi?
CEVAP
Evet edebilir ve iyi olur.
3-Almıyorum dedikten sonra haram olsun demesi ile haram olur mu?
CEVAP
Helal ettikten sonra artık onu diyemez, dese de geçersizdir.
Sual: Benim yabancı bir arkadaşım var ve biz evlenmeyi istiyoruz. Müslüman olmayı
istiyor. Dinimiz hakkında bilgi almış ve öyle benimle evlenmek istedi.. Müslüman olmak ve
benim günaha girmemi engellemek istiyor fakat bir husus var ki onun için çok önemli. Ailem
onun sünnet olmadan benimle evlenmesinin mümkün olmayacağını söylüyor..
CEVAP
Anne babanız yanlış söylüyor. Sünnet olmak sünnettir, yani mecbur değildir. Hatta
büyük kimsenin sünnet olması uygun sayılmaz. Esas şart müslüman olmasıdır. Müslüman
olmadan evlenilmez. Evlenirseniz siz de dinden çıkarsınız.
İman etmekle beraber sünnetin şart olmasının ilgisi yoktur. Sünnet olmak adı üzerinde
sünnettir. Aileniz namaz kılma şartını koyarsa daha iyi olurdu.
Seadeti Ebediye kitabında diyor ki:
Îmâna gelen yaşlı adamın sünnet olması şart değildir. Hiç olmasa da olur denildi.
Çünkü sünnet, avret yerinin görünmesi için özür olmaz diyenler de vardır. (Hadîka)da ve
(Berîka)da diyor ki, (Müslümân olan yaşlı adam ve hastalar, sünnetin acısına dayanamazlarsa,
sünnet edilmezler.)
Yukarıdaki ifadelerden sünnet olsa da caiz olacağı bildiriliyor.Yani kendisi isterse
sünnet olabilir, istemezse zorlanmamalıdır.
Seadeti ebediyye kitabını internetten de bulabilirsiniz.
İşte adresi: http://www.hakikatkitabevi.com
Sual: Bir erkek veya bayan, kitap ehli ile yani hıristiyan ile evlenebilir mi?
CEVAP
Kadın gayri müslim ile evlenemez, erkeğin evlenmesi ise tahrimen mekruhtur, harama
yakındır.
Türkiye'de mason, komünist, ateist, dinsiz kimseler olduğu gibi, hıristiyan ülkesinde
de böyle kimseler vardır. Böyle kadınlarla evlenilmez. Türklerin hepsi müslüman olmadığı
gibi, hıristiyanların da hepsi ehli kitap değildir.
Allahü teâlâ mealen buyuruyor ki:
(İman etmedikçe, müşrik kadınlarla evlenmeyin. İmanlı bir cariye, beğendiğiniz,
imrendiğiniz müşrik bir kadından elbette daha üstündür. Kadınlarınızı da, iman
edinceye kadar müşrik erkeklerle evlendirmeyin! Mümin bir köle, müşrik bir erkekten
elbette daha üstündür.) [Bekara 221]
Müslüman erkeklerin, ehl-i kitap olan Hıristiyan ve Yahudilerin namuslu kadınları ile
evlenmesinin helal olduğu Maide suresinin beşinci ayet-i kerimesinde bildirilmektedir. Fıkıh
kitaplarında bu kadınlarla evlenmek helal ise de mekruh olduğu açıklanmaktadır. (Hindiyye)
Mümin bir erkek, dinsiz bir kadınla evlenmeye niyet edince hemen mürted yani dinsiz
olur. Bir kız veya kadın da, müslüman olmayan bir erkekle evlenmeye karar verince, hemen
imanı gider. (R. Muhtar)
Sual: Bizler Almanyada biraz farklı şekilde yaşıyoruz. Sık sık aşağıdaki konular vuku
bulmaktadır:
1-Maalesef günümüzde iman etmemiş Almanlarla evlilikler yapılmakta. Türk olan kız
ise onun ana ve babası Alman "damat"larını sadece sünnet olmaya zorluyorlar. Böyle bir
nikahın sahih olması için Ana-Baba, Kız ve evlenecek erkek hangi şartları yerine getirmesi
gerekmektedir?
CEVAP
Sünnet olmak bir şeyi halletmez. Müslüman olmadıktan sonra hıristiyan erkekle
evlenilmez, evlenmeye karar verildiği andan itibaren, kız kafir olur. Almanın önce sünnet
olmasına değil, müslüman olmasına çalışmalı. Kelime-i şehadet, amentü manalarıyla beraber
öğretilmeli, kalben inanıp dili ile ikrar etmesi sağlanmalı. Hakikaten müslüman olduktan
sonra sünnet isterse olur, istemezse zorlanmamalıdır. Hatta büyük kimsenin sünnet olması
uygun sayılmaz. Esas şart müslüman olmasıdır. Müslüman olmadan evlenilmez. Sünnet,
nikah için, müslüman olmak için şart değildir.
2-Arkadaşın nişanlısı hıristiyan. İnşallah o da müslüman olur. Şu anda hazır değil,
ilgileniyor, öğrenmeye çalışıyor.Bunlar nikah kıymak istiyorlar. Oturduğumuz şehirde
müslüman merkezi yok. Nikah için başka yere gitmek lazım ve onlar için zor oluyor. Ne
yapmaları lazım?
CEVAP
Hıristiyan ortamda büyüdükleri için günahın önemini bilmezler. Bir an önce nikah
yapmaları iyi olur.
3-Nikah için kız oğlana yani nişanlısı için vekalet verebilir mi?
CEVAP
Verebilir. Oğlan da iki erkek yanında, benimle evlenmek üzere vekaletini
aldığım falancanın kızı falancayı şu kadar mehirle kendime nikah ettim) der. İki erkek şahidin
duyması yeterlidir. Şahitlerin akraba olması şart değildir. İki erkek bulunmazsa iki kadın bir
erkek de olur. Hıristiyan kızın nikahında şahidin biri veya ikisi de hıristiyan olabilir. Onun
için uzağa gitmeye gerek kalmaz. Fakat nikahı bilen birisi olursa iyi olur.
4-Hıristiyan kıza mehir vermek lazım mı? Hangi haklardan faydalanabilir?
CEVAP
Mehir verilir. Mesela on altın verilirse iyi olur. Her haktan faydalanır. Bir Müslüman,
hıristiyan olan zevcesinin kiliseye gitmesine ve evde şarap yapmasına engel olabilir. Hayz ve
nifâs sonunda, gusletmeye zorlayamaz. Kapatmaya da zorlayamaz, örtünmesini sağlarsa iyi
olur.
5-Bir de bu müzik hakkında bilgi istiyor: Niye haramdır, kötü tarafları nedir, ne kadar
büyük günah oluyor? Efendim ben biliyorum Allahü teala haram kıldı, onu emrine uymak
lazım, böyle iman ediyoruz. Neden niye önemli değil. Haram yasak demek ve bitti. Ama onlar
bu incelikleri anlamıyorlar. Sebebi arıyorlar. Ne cevab vermem lazım?
CEVAP
Bir şeyin hikmeti bildirilince imtihanın önemi kalmaz. Yasak edilen bir şeyde elbette
bir değil bir çok hikmetler vardır. Müzik, kalbin kararmasına, günah işlemeye sebep olur.
İnsanı fuhşa sürükler. Erkeğe kadını düşündürür, kadına da erkekleri düşündürür. Müzik
çalınan yerden rahmet melekleri uzaklaşır, şeytanlar toplanır. Bu bilinen birkaç sebep. Fakat
bilmediğimiz sebepleri vardır. Şu sebepten dolayı değil de, Allah yasakladığı için sakınmak
gerekir.
Sual: Kanada veya Amerika’da yaşayan bir Müslüman erkek, Hıristiyan veya Yahudi
bir kızla evlenebilir mi?
CEVAP
Amerika da bulunan Hıristiyan ve Yahudiler harbi kitap ehlidir. Onlarla evlenmek
tahrimen mekruhtur, yani harama yakındır. Eskiden islam idaresindekiler ise zımmidir. Zımmi
olan kitap ehli ile evlenmek tenzihen mekruhtur.
Sual: 1- Erkek arkadaşım bir Hollandalı kız ile konuşuyor. Kız domuz etini çok
seviyormuş. Erkek arkadaşım ise kızın domuz eti yemeyi bırakmasını istiyor. Çünkü
evlenirseler erkek bu domuz eti işini evinde istemiyor. Evlenmeyi ciddi olarak düşünüyorlar.
Kız diyor ki (erkek arkadaşım benden bunu isteyebilir mi, yani bu hakkı var mı? Varsa
uyacağım.)
CEVAP
1-Bir müslüman, hıristiyan zevcesinin kiliseye gitmesini ve evde şarap yapmasını
yasaklayabilir. Hayz ve nifâs sonunda, gusletmeye zorlayamaz. Tesettür ettirirse iyi olur.
(Nimet-i islâm)
Bu ifadelerden eve domuz eti sokmasını yasaklamaya kocanın yetkisi vardır.
2-Efendim kız ateist imiş, bir müslüman erkek ateist kızla evlenirse bunun hükmü
nedir? Yani evlenebilir mi?
CEVAP
Ateistle evlenince kafir olur.
Sual: Müslümanlığı kabul etmiş bir yabancıyla evlenmek, ana baba razı olmasa da,
onların izni olmadan evlenmenin dinimizde hükmü nedir? İleride kültür farkından doğan
problemler çıkabilir ve evlilik geçimsiz bir hal alabilir mi?
CEVAP
Gerçekten müslümanlığı kabul etmişse, kültür farkı o kadar önemli olmaz. Çünkü
kültürden kasıt, dine uymaktır. İnanılıyorsa her ikisi de dine uyacaktır. Fazla bir problem
olmaz. Evet yöre farkı bile evliliğe etki ediyor. Bir taraf anlayışlı olunca problem kalmıyor.
Evet yabancı çok şeyi bilmez. Müslümanlığa kabul edince dinin kaidelerini uygulaması
gerekir. Ana babanın dine aykırı olan emirlerine uyulmaz. Mesela ana baba namaz kılmayan
birisi ile evlen diyemez, derlerse, sözlerine uymak gerekmez.Yabancı müslüman ise evlenmek
iyi olabilir. Belki o akrabalarının da müslüman olmasına sebep olabilir. Her ana babanın
değil, dinini iyi bilen ehl-i sünnet olan ana babanın sözüne itibar edilir. Yabancı da olsa uygun
biri bulunca evlenilebilir.
Sual: Kardeşim yurt dışında doktora yapıyor. Türkiye’de eşi var, yani evli. Bir gayri
müslimle de evlenmek istiyor. Bana uygun mu diye sordu. Daha açıkçası beraber oluyorlar,
haram olmasın diye nikah edeceğim, dönünce boşayacağım, diyor.
CEVAP
Efendim, zımmi kâfirle evlenmek tenzihen mekruh, harbi kâfirle evlenmek tahrimen
yani harama yakın mekruhtur. Bugün zımmi kâfir yoktur, hepsi harbi kâfirdir. Zaruretsiz
evlenmesi uygun olmaz.
Günah işlemeyelim diye nikah yapıp gelirken de boşamayı düşünüyor. Buna benzer
sualler çoğalıyor. Erkek bayan beraber çalıştıkları için samimi oluyorlar, sonra da günah
işlememek için, ikinci hanım olarak evlenmek istediklerini söylüyorlar. Adamın sanki ikinci
aldığı kendi hanımı değil! İlk hanımını haramlardan koruyor, ikinci hanımı açık saçık geziyor,
her türlü günahı işliyor. Beyefendi, esas hanımım bu değil diye, onun yaptıklarına göz
yumuyor. İkinci hanım insanın hanımı değil mi? İlk hanımını nasıl haramlardan koruyorsa
onu da korumak zorundadır. Şiilerin muta nikâhı gibi, kısa bir müddet için evlenip, yarın
bırakırım şekliyle evlenmek uygun değildir. (Nasıl olsa beraber konuşuyoruz, günah olmasın
diye nikah yapıyoruz) diyenlere, diyorum ki, (Böyle konuşmanız, nikah yaparak
yaşamanızdan daha az günahtır. Çünkü o hanımlarla şehvetsiz konuşuluyorsa ihtiyaç kadar
konuşuluyorsa günah da olmaz. Çünkü onların hürmeti kalmamıştır. Fakat evlenince, hanımın
işlediği günahlardan erkek de mesuldür. Hanımının sokaklarda gezmesine izin verse, onun
işlediği günahlara ortak olur. Allah ona lanet eder. Hanım olarak alıyorsan al, muta nikahı
gibi, oyuncak gibi kadın mı alınır? Günah işlememek için yapıyormuş onu. Şimdi daha mı az
günah işliyor? Şeytan herkesi bir yönden aldatıyor.
Sual: Hıristiyanlar, müslüman bir kadın hıristiyan ile evlen dimi niçin dinden çıkıyor
diye soruyorlar. Bende fıkıh kitaplarımızda böyle yazıyor dedim. O hüküm hangi ayete
dayanıyor diyorlar. Bu arada diğer kafirlerle de evlenmenin haram olduğunu bildiren ayeti ve
kitap ehli kadınla evlenmenin caiz olduğunu bildiren ayeti yazar mısınız?
CEVAP
Müslüman kadın, kitaplı veya kitapsız kâfir ile evlenemez. (Mümtehine 10)
Müslüman erkek ise, sadece kitapsız kâfir ile evlenemez. (Bekara 221)
Müslüman erkek, kitap ehli kadınla evlenebilir. (Maide 5)
Peygamber efendimiz, Mümtehine suresinin 10. ayetini açıklamış, kitap ehli
ile de evlenemiyeceğini bildirmiştir.
Sual: Hıristiyan kızı (Benimle evlenirsen müslüman olurum) dedi. Evlenirsem günah
olur mu?
CEVAP
Sevab olur.
Sual: Amcamın torunu gayrimüslim bir erkekle evlenecek, bizi de nikah ve düğününe
çağırdı. Gayrimüslim erkekle Müslüman bir hanımın evlenmesinin caiz olmadığını biliyorum.
Bu düğüne gitmek doğru olur mu?
CEVAP
Caiz değil demek hafif kalır. Gayrimüslim ile evlenen kafir olur. Kafirin düğüne
gitmek ona rıza göstermek olur. Gidilmesi asla caiz olmaz.
Sual:Ben ateistim. Mümin bir bayanla evlenebilir miyim? Ayrıca tavsiyeniz var mı?
CEVAP
Ateist iseniz dinen nikah olmaz. Yani o mümin kız hemen kafir olur. O kızın kanına
girmeyin. Kendiniz de müslüman olmadıkça evlenmeyin. İleride problem olur.
Sual: Kızla erkek varken, ikisinin babası şahid olsa nikah sahih mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Şafiide, nikah için iki şahid yanında mı kadın vekalet verir?
CEVAP
Evet. Nikah için iki şahit yanında vekalet almak lazım.
Sual: Nikahta kız ve erkeğe üçer defa nasıl sorulur?
CEVAP
Her ikisine ayrı ayrı üç kere sorulur.
Sual: Kızla erkek beraber nikâh kıyarken, sadece ikisinin babası şâhid olabilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Şafii, nikahta salih şahid bulamazsa, Hanefiyi taklid eder mi?
CEVAP
Salih insan bulunmazsa, Hanefi taklid edilir.
Sual: Kocası ile Şafiiye göre nikahlanması gereken hanım, velilerden izin alma imkanı
yoksa, hanefiyi taklid etse, caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Şafiiye göre nikahlanmam lazım. Hanımın velileri fasıktır. Hanım salih birini
veli tayin edebilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Kızın vekaletini alıp, birinin yanında bir erkeğe nikahladım. Ben şahid yerine de
geçer miyim?
CEVAP
Evet.
Sual: Şafiide, fasığın tövbe edip nikah şahidliği yapması caiz mi?
CEVAP
Salih şahid bulunmazsa, bildirilen hile-i şeriyye caiz olur. Fakat tövbenin şartlarına
uymak gerekir.
Sual: Şafiide, hiç veli yoksa, nikahta, birini veli tayin etmek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Evlenecek çocuk, babasının yanında çekindiği için, babası vekaleten konuşuyor.
Asıl var iken, vekilin nikah kıyması caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Nikahta, üvey kızına, kızım dense, nikah sahih olur mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Nikahta şahidin biri yoksa, birine telefonla söylense caiz mi?
CEVAP
Şahidlerin birarada bulunması lazımdır.
Sual: 1) Mehri muaccel ve mueccel nedir? belki yanlış yazmış olabilirim doğrusunu
lütfen belirtiniz. Nikahda bunların en az miktarı nedir? Yani 'islam ahlakında' sf.470 'nikah
bahsi'nde bir altın liranın 3de 2sinden az olmaz diyor. Sonra 10 ile 50 altın lira yapmaktadır
diyor. Bunu anlayamadım.
CEVAP
İngilizce olsa anlardınız, bu Türkçe herkes anlayamaz. Ekteki (Mehir nedir?) başlıklı
yazıda yeterli bilgi var. Yine anlaşılmazsa yine sorarsınız.
2) Nikah yaparken gelin, damat ve iki şahit olması yeterli mi? Yani bir de nikahı kıyan
kişi mi gerekir?
CEVAP
Evet iki şahit yeterli. Şahitlerden biri nikahı kıyar. Ama gelini oraya getirmek uygun
olmaz. Damat veya şahitlerden biri gelinin vekili olmalıdır.
3)Nikah ahdini kağıda yazmak şart mıdır?
CEVAP
Şart değildir, yazılırsa iyi olur.
4-Bu ahdi yazarken mehr miktarı belirtilmeli midir?
CEVAP
Elbette bildirilmelidir. İleride ayrılık olur bir şey olur lazım olur.
5-Şahitler gelinin ve damadın şahidi diye ayrılmalı mıdır?
CEVAP
Öyle bir şey yok. Sadece şahitler gelini ve damadı tanımış olmaları yeterlidir.
Sual: 1-Bir arkadaştan Belediye kayıt işlemlerinin yapıldığı yere ‘Nikah salonu’
demenin yanlış olduğunu duydum. Çünkü Kuran-ı kerimde nikah için zaman ve yerin söz
konusu olmadığının belirtildiğini söyledi.
CEVAP
1-Hayret Kur’an-ı kerimden nasıl mana çıkarmış ki? Kur’an-ı kerimi kendi anlayışına
göre tefsir etmek çok tehlikeli. O arkadaş tövbe etsin.
Namaz için de öyle değil mi? İnsan namazı istediği yerde dağda, bağda, bahçede,
evde, okulda, camide hatta kilisede kılamaz mı? Nikah yapılan yere nikah salonu demekten
daha normal bir şey olmaz. Dinde böyle kafadan konuşmak çok yanlış olur.
2-Ayrıca Belediye Nikah salonu denilen yerde merasim yapmam gerekiyor. Bu
durumda düğün davetiyelerine Nikah salonu yazmam doğru olur mu?
CEVAP
Davetiyeye nikah salonu yazdırmakta hiç mahzur yoktur. Şartlarına uygun olursa
nikah sahih olur, şartlarına uygun olmazsa sahih olmaz. Nikah yapılan yerin bunda kusuru
olmaz.
Sual: Dini nikahım yapılacak. Kayınpederim emekli imam olduğu için nikahı kendi
kıymak istiyor. Kayınpederim vekil olduğu için aynı zamanda nikahımızı kıyabilir mi?
CEVAP
Kıydırır elbette. Bir kişi daha olsa yeter. Mesela sizin de babanız olsa yeter. Başka
şahide ihtiyaç yoktur. Olursa mahzuru olmaz.
Sual: Kayınpederim, düğünün erkek kadın karışık düğün salonunda yapılmasında ısrar
ediyor. Salonda yapılan düğünden sonra dini nikâh yapılsa uygun olur mu?
CEVAP:
Günâhı size olmaz. Nikâhtan önce tövbe edilip nikâh yapılır.
Sual: Gelini kapalı bile olsa yabancı erkeğe göstermek haramdır deniyor. Doğru mu?
CEVAP
Gelinin dışarı çıkması günah değil, gelinlikle, süslenerek dışarı çıkması günahtır.
Kadın, sadece kocasına süslenir, bileziğini, yüzüğünü ve başka süslerini hiç kimseye
gösteremez. Gelinlik giyinince süslenmiş oluyor. Bu süsünü başkalarına gösteremez.
Sual: Dinimize göre en iyi düğün nasıl olmalıdır? Çalgı çalmak, düğün salonunda
erkekli kadın beraber bulunmak, yemek yemek, sohbet etmek gibi.
CEVAP
En iyi düğün, günah işlemeden ve masrafı az olan düğündür. Yemek yedirmek
sünnettir. Kadın erkek bir arada olmaz, çalgı çalınmaz.
Sual: Büluğ çağına gelmiş iki çift kendi aralarında nikah yapabilirler mi?
Okullarından sonra kesinlikle evlenmeyi düşünen iki genç bu konuyu ailelerine açamıyorsa
daha fazla günah işlememek için birbirlerine söz vererek nikah yapabilirler mi?
CEVAP
Şahitsiz nikah olmaz. İki erkek şahit yanında olur. Şahitlerin akraba olması da lazım
değildir. Sokaktan tutulan iki kişi de olur.
Sual: Gayr-ı sahih nikahlı, tecdid-i nikah yapsa, nikahlanmış olur mu?
CEVAP
Evet. Sahih nikahın sakatlanması ihtimaline karşı da, iki şahid yanında tecdid-i nikah
lazım.
Sual: Düğünde gelen hediyeler kimindir?
CEVAP
Kadına mahsus olan eşya kadınındır. Müşterek eşya erkeğindir. Sünnet çocuğuna
gelen hediyeler de böyledir.
Sual: Almanyada ilticacı olarak bulunan bir arkadaş var kendisi şafii mezhebinde ve
ilk defa evleniyor. Onun anlattığına göre şafii mezhebinde babanın nikahta olması lazım imiş.
Babasının buraya gelme ihtimali yok. Onun üzerine bana nasıl hareket etmesi gerektiğini
sordu. Ben de bir bilene soralım, sana söylerim dedim. Şimdi bizim ne yapmamız lazım?
CEVAP
Tam İlmihalde diyor ki: Şafiide nikahın doğru olması için, birinci şart, baliga olan kıza
da velinin izin vermesi lazımdır. Veli, erkek akrabadır. Veli bu üç mezhebde babadır. Baba
yoksa, babanın babası ve onun babasıdır. Bunlardan sonra, erkek kardeştir. Bundan sonra,
erkek kardeş oğlu, sonra onun oğludur. Sonra amca, sonra amca oğlu ve onun oğludur. Bunlar
yoksa, kadı [yani Kur'an-ı kerime göre yaşayan adil bir hakim] veli olur. Bu velilerden birisini
bulamazsa, orada Salih bir arkadaşı veli tayin eder. Şafiide, şahitlerin erkek olması ve fiskları
belli olmaması şarttır. Yani namaz kılan, karısı ve kızı açık olmayan müslüman olması
gerekir. Bunları yapamazsa, Hanefi mezhebini taklit ederse mesele kalmaz. Yani hanefiye
göre nikah yaparlar.
Sual: Cuma günü hem söz, hem de dini nikah kıyılacak. Bir mahzuru var mı?
CEVAP
Bir mahzuru yok.
Sual: Kardeşim nişanlı, bir sene sonra belediye nikahları olacak. İslami nikah
yaptırmak istiyorlar. İslami nikah hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
İslam nikahı zor değil. İki erkek şahit yanında, çiftler, ben bununla evlenmeyi kabul
ettim deseler nikah kıyılmış olur. Ama nikah kıymayı bilen olursa, daha iyi olur, dua okunur,
Allahın emri ile, peygamberin kavli ve imamı azamın ictihadı ile diye başlar. Mehir söylenir.
Tarifle olmaz bu. Bilen birisine yaptırmak iyi olur.
Sual: Bir arkadaş fasık bir kadınla evlenecek. (Fasık kadınla evlenmek günah, haram
olur mu?) diye soruyor.
CEVAP
Küfre rıza küfür, harama rıza haramdır. Onun açık gezmesine, büyük günah işlemesine
rıza gösteriyor ki onunla evleniyor. Razı değilse, bu günahları terk edersen evlenirim demeli.
Sual: Amca veya teyze çocuklarının birbiri ile evlenmesinin tenzihen mekruh
olduğunu yazdınız. Dayı kızı, hala oğlu birbiri ile evlenince nasıl olur, bu mekruh değil mi?
CEVAP
Onlar da mekruhtur.
Sual: Damad siyah elbise giyse caiz mi, kâfire benzemiş olur mu?
CEVAP
Caizdir. Benzemiş olmaz.
Sual: Dâmâd adayına, (evine çamaşır makinası ile kızıma 3 bilezik alırsan,
evlenmenize râzı olurum) demek câiz midir?
CEVAP
Evet.
Sual:Ben ve oğlum, dul olan bir kadın ve kızıyla, yani annesini ben, kızını oğlum
alarak evlenebilir miyiz?
CEVAP
Elbette. Hiçbir mahzuru yoktur.
Sual: Çocuğun erkek olabilmesi için bir dua var mı, ne yapmak gerekir?
CEVAP
Salih bir kimse, yatağa girince; önce İhlâs sûresini okur. (Ya Rabbi bana bir oğul
ihsan edersen ismini Muhammed koyacağım) der. Böyle duâ edenin Allahın izniyle erkek
çocuğu olur.
Hadis-i şerifte, (Hanımı hâmile iken, elini onun karnına koyup, "Bismillahi ahadis
samed ellezi lem yelid ve lem yûled, yâ Rabbi bu çocuğun ismini Muhammed
aleyhisselâmın hürmetine, Muhammed koydum" derse, bu çocuk erkek olur.) buyuruldu.
Kadın, hayızdan temizlendikten sonra beş gün içinde hâmile kalırsa, çocuğu erkek
olur. Beşinci günden sekizinci güne kadar olursa kız olur.
Sual: 24 yaşındayım, bugüne kadar hiç kız arkadaşım olmadı. Bazı sebeplerden
dolayı olmadı. Onlardan birisi de şu, karşı cinse saygı duyuyorum ve onunla eğlenmek
istemiyorum.Yaş ilerledikçe kız arkadaşa ihtiyaç duyuyorum. Çünkü kendimi çok yalnız
hissediyorum. Dua ederken Allahü tealadan müslüman bir kızla tanışmayı nasip etmesini
istemem caiz olur mu?
CEVAP
Evlenmek niyetiyle olursa caiz olur. Sırf arkadaşlık niyetiyle konuşmak bile caiz
olmaz, duası hiç caiz olmaz. Kendinizi yalnız hissediyorsanız erkek arkadaş edinin.
Evlenmeye ihtiyaç duyuyorsanız evlenin.
Sual: 1-Bir kızla geziyor tozuyoruz. Elele tutuşuyor, öpüşüyoruz. Ama bu tek bir kız
ve onunla evleneceğim. Evlenme niyetim beni kurtarmaz mı?
CEVAP
Kurtarmaz. Evlenmeye karar vermek, günahı işlemeyi mubah kılmaz. Günah
işlememek için nikah yapmak gerekir.
2-Bu günahlar o kızla evlendiğim taktirde affolur mu? Ben birisiyle böyle günahlar
işleyen insanın o kimseyle evlendiği taktirde günahları affedilir diye duydum. Bu ne kadar
doğrudur?
CEVAP
Yanlış öyle bir şey yok. Bugünden itibaren tövbe edilir, bir daha günah işlenmezse
affolur.
3- Siz şimdi haklı olarak nikah yapın diyeceksiniz, ama ekonomik engeller var.
CEVAP
Dini nikah için ekonomik engel söz konusu olmaz. İki erkek şahit kafidir. Bunun
ekonomi ile ne ilgisi var?
Sual: 1-Şu an, beraber de bulunduğumuz bir kadın arkadaşım var. Ailem, durumu tam
bilmemelerine rağmen, bana uygun olmadığını söylüyor ve benim onunla evlenmemi
istemiyorlar. Kendisinin fiziksel ve kültürel olarak bana uygun olmadığını söylüyorlar. O
hanım da şu an onunla evlenmemi umuyor ve bekliyor. Şimdi başı açık ve çalışıyor olmasına
rağmen evlendiğimizde işi bırakıp başını da örteceğini söylüyor. Sıkıntı mı tarif etmem
mümkün değil. Bana yardım eder misiniz?
CEVAP
Okuyucularımızdan gelen mektuplara göre, böyle bayanlar aynı şeyi söylüyorlar.
Bunlar Allah rızası için mi kapanacaklar, yoksa evlenmek için mi? Evlenirsen kapanırım
demek biraz tuhaf değil mi? Bu işte samimiyet var mı? Yani Allah rızası için mi kapanacak?
Evlenmeden önce kapanması doğru olur. Hem de aradan uzunca sayılan bir süre geçmeli.
Yani kapanmasında samimi olduğu anlaşılmalı. Aileniz istemiyorsa biraz daha düşünmek
gerekir.
2-Arkadaşlarımdan biri herkesin layıkını bulacağını söylüyor ve konu ile ilgili bir ayet
olduğunu söylüyor. Böyle büyük bir günah işliyen kişinin evleneceği kişinin de onun gibi bir
kişi olacağı doğru mu?
CEVAP
Öyle bir ayet var ama, arkadaşınızın dediği gibi değil. Temizler temizlere, habisler
habislere layıktır anlamında bir ayet varsa da, buradan arkadaşınızın dediği anlam çıkmaz. Lut
ve Nuh aleyhisselamın karısı kafir idi. Peygamberin karısı kafir olunca, iyi bir kimse kötü bir
kadınla evlenebilir. Tersi de olur, saliha bir kadın namaz kılan bir kadın, namaz kılmayan
içkici birisi ile de evlenebilir. Toplumuzda bu durum çoktur. Onun için ayetlere kafadan mana
vermek çok tehlikelidir. Bir de tövbe edince o kimse artık salih kimse olmuş olur, iyi bir kızla
evlenebilir.
Sual: Ehli Sünnet yolunu öğrendim. Bu yolun Hak yol olduğuna inandım. Ancak ne
yazık ki, ailem ve çevremdeki insanların tümü din cahili. Ailem artık beni evlendirmek
istiyorlar. Bu benim içinde bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. Ve sorunlar başlıyor. Bu
bayanın kapalı ve ailemize uygun olduğunu düşünüyorlar. Bu onlar için yeterli oluyor. Ama
benim aklıma takılan bir çok soru var. Mesela, bu bayan Ehli Sünnet İtikadı hakkında ne
biliyor. Bilmiyorsa öğrenebilir mi? Ya ailemin olduğu gibi yanlış fikirleri varsa bunlardan
vazgeçebilir mi? Öğrenmek isterse mesele yok. Ama ya yanlış fikirlerinden vazgeçmezse...
Çok büyük bir çıkmazın içindeyim. Şimdiye kadar her işimde elimden geldiği kadar Ehli
Sünnete uymaya çalıştım. Eğer bu işte uymaz isem ömrümün sonuna kadar pişmanlık
duyabilirim. Bazen bu şekil evlenmektense hiç evlenmemek daha hayırlı olabilir diye
düşünüyorum. Çevremde yardım isteyebileceğim, danışabileceğim hiç kimse yok. Ne olur
bana bir yol gösterin. Ne yapmam gerektiğini söyleyin.
CEVAP
Dinimiz her şeyin çaresini bildirmiştir. İstihare yaparsınız. Dua edersiniz, hayırlısını
istersiniz.
Sual: Nişanlanmış olan iki gencin aileleri tarafından evlenmelerine mani olunuyor.
Ancak bu iki genç dini nikahlarını yapmışlar. Bir sene böyle sürüncemede kalınıyor. Bir araya
gelip evlenemiyeceklerine kanaat getiren erkek, (seni boşadım) diye haber gönderiyor. Şimdi
bu iki genç tekrar evlenmek istiyorlar. Evlenmelerinde dinen bir sakınca var mıdır?
CEVAP
Evliliği oyuncak haline getirmemelidir. İki boşama hakkı kalmıştır. Bir hakkını
kullanmış, iki defa daha söylerse bir daha o kızla evlenemez. Yeni bir nikahla o kızla
evlenebilir.
Sual: İslam nikahı kıyıldıktan sonra ilişkiye girmeden beklemenin mahzuru var mıdır?
Yoksa diğer işlemler (Düğün, Belediye Kaydı vs.) için beklenebilir mi? Şayet bu beklemenin
bir sınırı var ise bu zaman ne kadardır?
CEVAP
Nikah yapıldıktan ilişki mecburiyeti yoktur. Öyle bir sınır da yoktur.
Sual: Çok yakında çocuğum olacak. Yeni doğan çocukları tuzlamak gerektiği
söyleniyor.. Böyle bir şey var mı?
CEVAP
Tuzlamak gerekmez. Tuzlama diye bir şey yoktur. Anadoluda bazı yerlerde
yapılıyorsa da ilmi ve dini bir dayanağı yoktur.
Sual: Dün yazı-tura attım. Bu işi yapmadan önce “yarabbi, eğer bu iş şöyle ise tura
getir, böyle ise yazı getir dedim. Bu fala girer mi?
CEVAP
Yaptığınız uygun bir şey değil. Dinimizde istihare vardır. Bir iş hayır mı olacak şer mi
olacak istihare ile belli olur. Öyle yazı tura ile olmaz. Dinde bid'at çıkarmamalıdır.
Sual: İslam alimleri ailelerin kaç çocuk sahibi olmasıyla ilgili bir tavsiyede
bulunmuşlar mıdır? Mesela 1 çocuk azdır, ya da 5 çocuk çoktur gibi bir şey var mı? Bunun
herhangi bir ölçüsü var mı?
CEVAP
Peygamber efendimiz (Ahir zamanda, sizin en iyiniz çoluk çocuğu olmayandır)
buyuruyor. Yani çocuk sahibi olmamak tavsiye ediliyor. Ya hiç olmamalı veya bir tane
olmalı. Yahut iki tane olmalı. Daha fazlası tavsiye edilmiyor. Eskiden ise, (Ben ümmetimin
çokluğu ile iftihar ederim) buyurarak çok çocuk yapılmasını tavsiye ediyordu.
Sual: 1-Yeni çocuk sahibi olduk. Şu an iki günlük olan bebeğimiz çok şükür sağlıklı
ve bir problemi yok. Aslının olup olmadığını bilmediğimiz bir konu hakkında sizden yardım
bekliyoruz. "Bebek 40 günlük olana kadar dışarıya çıkarılmazmış. Sağa sola getirilmezmiş."
Bu cümle doğru mu? Yani bebeğimizi 40 günlük olana kadar, hiç evimizden dışarı
çıkarmamalı mıyız? Sağlık ve dini yönden bir mahzuru var mı?
CEVAP
Dini yönden hiç bir mahzuru yoktur. Sağlık açısından ise, çocuk hastalanabilir diye
eskiler kırk gün çıkarmamalı demişler. Yoksa sağlık yönünden de dikkat edilirse mahzuru
olmaz.
2-Bir de iki yeni doğan çocuk, 40 günlük olmadan biraraya gelmesinin bir mahzuru
var mı?
CEVAP
Onun da hiç bir mahzuru yoktur.
Sual: Benim bir kızım var, çok utangaçtır. Erkeklerin yanına çıkmaya, onlarla yüzü
kızarmadan konuşmaya utanıyor. Utanması bir hastalık mıdır?
CEVAP
Kızınızın yaşını yazmamışsınız. Utanmak çok iyidir. Peygamber efendimizin
hayasından yani utanmasından bahsedilirken, (Resûlullahın hayâsı, bâkire islâm kızlarının
hayâlarından daha çoktu) buyuruluyor. Kadınlar için utanmak fazilettir. Hadisi şerifte
buyuruluyor ki:
(Haya on kısımdır biri erkeklerde, dokuzu kadınlarda. Böyle olmasaydı kadınlar,
hayvanlar gibi, erkeklerin ayakları altına, dökülürdü.) [Deylemî]
Sual:Biz size bir mail göndermiştik. Sizde bize kızı görmeden yani bilinmeyen birşey
hakkında istihare yapılmaz demiştiniz. Bu kız ehl-i sünnet. Bu arkadaş, kızı istihareden önce
bilerek tesir altında kalmamak için görmemiş. Ayrıca arkadaş için cemal fazla önemli değil
(yeterki itici olmasın diyor) Bu durumda bu arkadaşın istiharesi geçerli olmaz mı?
CEVAP
Benim verdiğim cevabı bir daha okuyun. Orada ne diyor? Bütün şartlar yerinde olup,
evlenmek istediği kız için istihare yapılır, görmediği kız için istihare uygun olmaz. Kızı
görecek, tamam itici değil ben bununla evlenebilirim diye kesin karar verecek. Sonra acaba
hayırlı olur mu olmaz mı diye istihare edecek. Görmeden evliliğe karar vermeden istihare
edilmez diye kaç defa yazdım. Tesir altında kalmamak ne demek? Çirkinse de güzelse de tesir
altında kalacak elbette. Görmemek sünnete aykırıdır, hadisi şerifte kızı görmeli buyuruluyor,
hatta şehvet hasıl olsa bile kıza iyi bakmalı deniyor. Kız her bakımdan dört dörtlük ise o
zaman istihareye lüzum yok, istişare ile olur. Hadisi şerifte görmeden olan evliliğin sonu
pişmanlık buyuruluyor. Görmek sünnettir.
Sual: Aşkını gizleyen şehit olur diye bir hadis var mıdır? Ben sevdiğimi kimseye
söylemiyorum. Ölürsem şehit mi olurum?
CEVAP
Evet (Men aşıka feaffe, feketeme, fehüve şehidün.) diye bir hadisi şerif vardır. Yani
aşık olup da aşkını gizleyen ve iffetini koruyan, yani günah işlemeyen kimse, ölürse şehit olur
buyuruluyor. Şehit olmanın demek iki şartı var. Birinci hiç kimseye söylemeyecek. İkinci ise,
aşık olduğu halde günah işlemeyecek. Erkekse, kadınla, kadın ise erkekle günah işlemiş
olmayacak. Başka günah işleyebilir. Buradaki günah kadınla erkek arasında olan günahtır.
Ayrıca şehit olabilmek için imanlı olmak şartı da vardır.
Sual: Size evlilik hayatıyla ilgili sorularım var. Bir kadının kocasına nasıl hitap etmesi
gerektiğinden tutun da tüm vazifelerine kadar.. bu konuda bana önereceğiniz bir kitap ya da
başka birşey var mı?Erkeğin hanımına olan sorumlulukları kadının erkeğine olan
sorumlulukları nelerdir? Öncelikli olarak bilmemiz gerekenler nedir? Nikah hususunda
bilmemiz gerekenler nelerdir? daha da çoğaltılabilir..
CEVAP
Sorularınız koca kitap olur. Tam ilmihalde yeteri bilgi vardır. Okuyun anlamadığınız
yer olursa sorarsınız. Kadın kocasına Ali bey, Veli bey ismi ne ise öyle hitap edebilir.
Samimiyetine bağlı. Kocacığım der, hayatım der, hocam der, kocasının meşhur yönü ne ise
onu söyleyebilir. Diğerleri Tam ilmihalde Marifetnameden alınarak ve gerekli açıklamalar
yapılarak uzun uzun anlatılmıştır. Evlenmeyi düşünüyorsanız açıp okuyun.
Sual: Fransada yaşıyoruz. Burada Türk kadınlarımız bir çocuk 40 günlük olunca onu
"kırklıyorlar" yani, 40 taş toplayıp bebeğin yıkanacağı suya atıyorlar, daha sonra bu taşları bir
tülbentin içine koyup bebeğin üstünde tutup üzerinden su döküyorlar. Dinen 40 günlük
çocuğa ne yapılır?
CEVAP
Fransadaki Türkler gibi Türkiyedekiler de dediğinize benzer kırklama yapıyorlar. Bu
hurafedir, aslı astarı yoktur. Faydasızdır. Kırk günlük çocuğa yapılacak hiç bir şey yoktur.
Sual: İnsanın eşine kızım şeklinde hitap etmesinin hükmü nedir. Böyle hitap edilmişse
ne yapmak gerekir. Nikaha bir zararı var mı?
CEVAP
Eşime kızım demek nikaha zarar vermez. Fakat hoş bir söz değildir, söylememelidir.
Sual: Sevgililer gününü kutlamanın dinen bir sakıncası var mıdır? Bir erkek,
nişanlısına, hanımına, sevgililer günü olduğu için bir hediye alsa bir mahzuru olur mu?
CEVAP
Adet olduğu için mahzuru olmaz. İbadette kafirlere benzemek caiz olmaz.
Sual: Eşin hamile olması durumunda cinsel ilişki hamileliğin kaçıncı ayına kadar
devam etmelidir?
CEVAP
Son güne kadar devam edebilir. Son günleri biraz daha dikkatli olmalıdır.
Sual: Ben 1969 doğumluyum. Doktorum. Halen bekarım. Evlenmek için dua ederken
hep, hem bu dünyam için hayırlı, hem öteki dünyam için hayırlı olan namaz kılan ve Kur’an
okumasını bilen biri olsun diye dua ediyorum. (Ben açık bir bayanım. Günah olduğunu da
biliyorum.)
Eskiden sadece beni sevsin bana saygı duysun derdim. Depremden beridir dualarıma
bunları da ekliyorum. Hayatımda bir deprem öncesi çok iyi yapamadığım ibadetlerim, bir de
deprem sonrası aksattığım zaman vicdan azabı duyan kalbim var. Sizin grubunuzdan
öğrendiğim şeyleri de inkar edecek değilim. Bunları niye yazıyorum tam bilebilmiş değilim.
Ama sizden benim için; yumuşak konuşan, iyi huylu ve yumuşak kalbli olmam ve her
iki cihanda da mutlu olmamı sağlayacak bir kısmet için dua eder misiniz demek için
yazıyorum.
CEVAP
İnşallah dua edeceğim. Gıyaben yani arkasından yapılan dua kabul olur. Günah işlesek
de kabul olur. Siz de bize dua edin. Duanız kendiniz için kabul olmayabilir, fakat bizim için
yaptığınız dua kabul olur.
Evlenemedim diye üzülmeyin. Hakkınızda belki bekarlık hayırlıdır. Evliliğin
mesuliyeti büyüktür. Hadisi şerifte (Ahir zamanda sizin en hayırlılarınız evlenmiyenleriniz
ve çocuğu olmayanlarınızdır) buyuruluyor.
Ama insan evlenmek ister. Bizim vazifemiz dua etmektir. Sizin de duanızda olduğu
gibi iki cihan seadeti için salih birisiyle evlenmek lazım. Namaz kılmayan, içki içen, dinini
bilmiyen birisi ile evlenirseniz ahiretiniz çok kötü olur, Allah saklasın ebedi cehennemlik
olabilirsiniz. Bu duruma düşmektense, üç günlük dünyada bekar kalsak ne olur ki?
Sual: Eşim namaz kılmıyor. Ancak ben de yeni başladım. Eşimi teşvik etmem için
neler anlatacağımı ve neler yapacağımı bilmiyorum. Kılarsa veya kılmazsa ben bundan nasıl
yarar/zarar göreceğim?
CEVAP
Zamanla inşallah o da kılar. Hem kendiniz hem de eşiniz için bol bol dua edin. Silsile-
i aliyye büyüklerini vesile ederek dua edin. Siz her zaman namazın öneminden bahsedin,
kitaplar okuyun. Hakikat Kitabevi yayınlarından Tam İlmihal ve Müjdeci Mekbuplar
kitaplarını severek okuyun. Namaza önem verin. Bakar ki bu iş önemli o da başlayabilir.
Namaz kılmasına uygun bir dil ile sebep olursanız, sevabı size de yazılır.
O namaz kılmazsa, namaz kılmayanın imanı tehlikeli olur. İmansız ile bir arada
yaşamak iyi olmaz. Kesin imansız olduğu bilinirse o zaman nikah da olmaz.
Sual: Eşim hamile, yakında doğum olacak.Doğumun kolay olması için bir dua var mı?
CEVAP
Tam İlmihalde diyor ki:
Çocuğun rahat tevellüd etmesi için (Bostân-ül-ârifîn) sonunda diyor ki, Abdüllah ibni
Abbâs buyurdu ki, bir tas, tabak içine (Bismillâhillezî lâ ilâhe illâ huv El-Halîm-ül Kerim.
Sübhâne Rabbil' Arş-il'azîm Elhamdülillahi Rabbil' âlemîn) ve sonra (Nâzi'ât) sûresinin
son âyetini ve Ke-ennehüm'den îtibaren (Ahkaf) sûresinin son âyetini islâm harfleri ile yazıp,
eritip anasına içirmelidir.
Sual: Evli olan çok kıskanç bir abim var.Ve bu kıskançlık onu günden güne bitiriyor,
hanımı da kesinlikle kıskanılmayacak, namazında , ibadetinde, namuslu bir kadın. Abim de
bunun farkında ama bir türlü kıskançlık duygularına hakim olamıyor ve çok üzülüyor. Ben
onu yeterince teselli etmeye çalışıyor; dinen kıskançlığın büyük nimet olduğunu söylüyorum
ama herhalde biraz etkisiz kalıyorum. O kıskançlığın kötü bir şey olduğunu ve sürekli ondan
kurtulmak istediğini söylüyor. Onun için ne yapabilir nasıl nasihatler verebiliriz?
CEVAP
Namusunu kıskanmak çok iyi, fakat suizan etmek, şüphe etmek çok yanlıştır.
Sual: Ehli kitap ile evlenmek caiz ise, tesettürsüz bir müslüman kadını ehli kitap
kapsamında değerlendiremez miyiz?
CEVAP
Ehli kitap kadınla evlenmek tahrimen mekruhtur, yani harama yakındır. Müslümanla
kitap ehli aynı kapsama alınmaz. Müslüman namaz kılmak ve tesettüre bürünmek
mecburiyetindedir.
Sual: 1- Onsekiz yaşında bir kızım. Benimle evlenmek isteyen bir arkadaşım var.
Namaz kılmıyor... ama karakter olarak çok iyi biri.. acaba onunla o namaz kılmaya
başlamadan evlenmemeli miyim? Sizce o kişiyle evlenmemde bir mahzur var mı?
CEVAP
Sizce dememeli, dinimizce uygun mu diye sormak lazım. Bence uygun olup olmaması
neyi halleder? Dinimiz, peygamberimiz böyle birisi ile evlenmeyi asla tasvip etmiyor. Namaz
kılmamak içki içmekten çok daha büyük günahtır. Böyle büyük günahtan korkmayan kimse,
başka günahları da işleyebilir. Namaz kılmayan insan her kötülüğü yapabilir. Çünkü Allahtan
korksa önce namazını kılar. Bir vaktini aksatmanın vebalini bilseniz, hemen namaza
başlarsınız.
2-Bir de, o kişi cuma namazını bile kılmıyor. Bazı kişilerin söylemlerine göre 3 cuma
namazını kaçıran dinden çıkarmış! O zaman ben ne olurum?
CEVAP
Üç cumayı terk eden dinden çıkmaz, fakat namaz kılmayan zamanla dinden çıkar,
mürted olur, o mürted olunca sen de mürtedin karısı olursun yani sen de kafir olursun. Çünkü
Müslüman kız kafirle evlenemez.
Sual: Acaba kırkı çıkmamış bebeği akşam namazından sonra yıkamakta bir mahzur
var mıdır?
CEVAP
Hiç mahzuru yoktur. Gece yıka gündüz yıka veya hiç yıkama fark etmez. Önemli olan
çocuğu üşütmemek gerekir, üşütmede ne yaparsan yap.
Sual: İffetli olmak ahirette ve dünyada bize neler kazandırır, iffetsiz olmak bize
dünyada ve ahirette neler kaybettirir? (Sırf iffetli olabilmek için soruyorum bu soruyu)
CEVAP
İffetli olmak demek namuslu olmak demektir. Dünya ve ahirette çok şey kazandırır,
iffetsizlik ise dünya ve ahirette çok şey kaybettirir. İffesizlik derece derecedir. Sadece başını
açar veya sadece kolunu açar veya veya kapalıdır da ince giyinmiştir, erkekler koklasın diye
koku sürünür, yahut kolunu bacağını, saçını falan açar, bu daha fazla iffetsizlik olur.
Erkeklerle lüzumsuz yere konuşur, tokalaşır. Onlarla duygusal konularda chat yapar
veya mailleşir, mektuplaşır. Yahut biraz daha ileri gider erkeklerle şehvetle konuşur, ayıp
kelimelerle konuşur, bu biraz daha iffetsizliktir. Biraz daha ileri gider öpüşür. Artık daha
ilerisini söylemiyorum. Bu günahlar dünyada insanın kalbini karartır. Başka günahları da
işlemek kolay gelir. İbadetlerden soğumaya başlar. Elfazı küfür denilen kelimeleri
çekinmeden söyleyebilir. Bütün ibadetleri bir anda boşa gidebilir. Bütün bunlar onun imansız
ölmesine sebep olabilir. İmansız ölünce de sonsuz olarak azaba maruz kalır.
İffetsiz bayanların bilhassa iffetli erkeklerin yanında hiç değeri yoktur. İffetsiz
erkekler de iffetsiz bayanlara değer vermez. İşini bitirdi mi bir daha on paralık değer vermez.
Onun artık bir eşya kadar kıymeti olmaz.
İffetsizlikten kaçarsanız Allah size imanın tadını verir, namaz kılmanız kapanmanız
kolay gelir. İffetsiz olsanız bütün dünya sizi sevse, Allah sevmese ne çıkar? Tersine iffetli
olunca bütün dünya sizi sevmese, fakat Allah sevse bundan büyük nimet olur mu?
Sual: Şafi mezhebindeyim eşim hanefi bu durumda ben artık hanefi mezhebinde
miyim?
CEVAP
Hayır, herkes kendi mezhebinde olur.
Sual: Tam İlmihalde, erkeğin zevcesine karşı yapacağı vazifeler anlatılırken (İfrâtı
bedene, tefrîti ruha zarar verir) diye yazıyor. Ne demektir?
CEVAP
İfrat normalden fazla, tefrit de normalden az demektir. Dinimiz her işte normal yolu
bildirmektedir. Fazlası bedene zarar verir, yani vücut zayıflar, kuvvetten düşer. Azı ise, ruha
zarar verir, yani sinir hastalığına sebep olur.
Sual: Hocam, benim eşim, çok çekingendir. Bayanların çekingen olması iyi midir?
CEVAP
Hz. Ali buyuruyor ki:
Üç haslet var ki erkekler için kötü, ev kadınları için iyidir.
1- Cimrilik erkekler için kötüdür, evine ve ihtiyaçlarına harcayamaz.
2- Kendini beğenmek erkekler için kötüdür. Kendini beğenen, başkalarını aşağı görür.
Bu da iyi değildir.
3- Korkaklık, çekingenlik erkekler için iyi değildir. Faydalı işleri yapamaz.
Aynı huylar ev kadınları için iyidir:
1- Kadın cimri, fazla tutumlu olursa, kocasının ve kendi malını muhafaza eder, bir
yere harcamaz.
2- Kadın kendini beğenirse, sert ve kesin konuşur, erkekler bundan ümidini kesmiş
olurlar.
3- Kadının korkak, çekingen olması da çok iyidir. Lüzumsuz yerlere gitmez, tehlikeli
işlerden kaçarlar.
Sual: Biz iki kız arkadaşız. Fakat arkadaşıma söz geçiremiyorum. Erkeklerle çok çet
yapıyor. Şimdi ona birileri dünür geldi. Bana sordular. Bu kız nasıl diye? Ben bilmem desem
caiz olur mu?
CEVAP
Câiz olmaz. Söylemek gerekir. Tersine bir erkeği de sorsalar söylemek gerekir.
Kimsenin oğlunu kızını yakmaya hakkımız yok.
Sual: Bir arkadaşın eşi yaklaşık bundan bir ay önce erken doğum yaptı. Bebek 6.5
aylık olarak dünyaya geldi.Bu zaman zarfında bebeğe sürekli oksijen verildi. Fakat oksijen
verimi durdurulduğunda maalesef kendi kendine soluyamıyor. Doktorlar normalde bu tür
doğumlarda 2 hafta oksijen verildikten sonra verilmediğini, bebeklerin artık kendi kendine
solumaya başladığını söylemişler. Ayrıca bebek yaşasa bile beyninin nerdeyse tamamen
özürlü olacağını ve gözlerinin de göremeyeceğini söylemişler. Şu anda oksijen verilmeye
devam ediliyor.Bu bebeğe anne ve babasının kararıyla oksijen verilmesinin durdurulması
hususunun dinimizdeki yeri nedir?
CEVAP
Dinimizde şöyle bir kaide var. İlâç kullanmayıp ölmek günah değildir.Gıdâ almayıp
ölmek günahtır. Yani ilaç almadığı için ölürse günah olmaz, yiyip içmediği için ölürse günah
olur. Oksijen de yiyip içmeye benziyor, ilaca benzemiyor. İlaca benzese ilaç verilmeyince
ölürse mahzuru olmaz. Ama bu yiyip içmeye benziyor gibi geliyor bana. Bir de tıbben
organları ölü sayılan bir insana kalbinin çalışması için tüplere bağlıyorlar. Bu tüpleri hastanın
sahipleri tarafından çekilip ölüme terk etmek günah olmuyor. Bebeğinki buna da tam
benzemiyor. İlk defa böyle bir sual ile karşılaştım. Kesin bir şey söyleyemem. Bilen birisine
sormak gerekir.
Sual: Genç bir kızım. Tesettüre riayet etmiyorum. Namaz da kılmıyorum. Yapmak
istiyorum ama yapamıyorum. Bu yüzden namaz kılan biri ile evlenmek istiyorum. Ne tavsiye
edersiniz? Ayrıca, babamın bir dediği diğerini tutmuyor. Hangi sözünü yerine getireyim?
CEVAP
Babanızın bir dediği bir dediğine uymuyorsa, dine uygun olan emirlerini yapmanız
gerekir. Mesela, kapan diyorsa, hemen kapanmak gerekir. Kapandıktan sonra, aç dese, açmak
gerekmez. Çünkü Allaha isyan olan bir işte, kulun emri yapılmaz.
Namaz kılan biri ile evlenmek için, sizin de namaz kılmanız ve kapanmanız gerekir.
Namaz kılmayana fâsık denir. Fâsıkla evlenene Allahü teâlâ lânet ediyor.
Her şeye rağmen namaz kılmalı ve kılmaya devam etmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
(Namaz dinin direği ve her hayrın anahtarıdır.) [Taberânî]
Sual: Kocası öldükten sonra, birisi ile evlenen, ondan da ayrılıp başka bir erkekle
evlenen kadın, ahirette bu üç kişiden hangisi ile evlenecektir?
CEVAP
Ümm-i Habibe validemiz, böyle bir suâli sorunca, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Böyle bir kadın, serbesttir. Hangi kocası güzel huylu ise ahirette onunla olur. Güzel
ahlâk sahibi olan, dünya ve ahiret iyiliğine kavuşur.) [B. Arifîn]
Demek ki, kadın, üç kişiden hangisini daha çok seviyorsa, onunla beraber olur. Üçünü
de istemiyorsa, hiçbirisi ile beraber olmaz. Cennette üzüntü yoktur. Çocuk veya bekar olarak
ölenler de cennette evlenecektir. Cennete gitmek için iyilerle beraber olmak gerekir.
Peygamber efendimize, kimlerle beraber olmak gerektiği suâl edilince buyurdu ki:
(Gördüğünüzde sizlere Allahı hatırlatan, konuşması ilminizi artıran, ilmi, ahireti
düşünmenize yarayan zatlarla beraber olun!) [Ebu Yala]
Sual: (Çocuklarım büyüyünce kâfir olacaksa, şimdiden ölsün) demek caiz midir?
CEVAP
Caizdir. Hep hayır duâ etmeye çalışmalıdır!
Sual: Amca kızı ile evlenen bir defa mı mekruh işlemiş olur?
CEVAP
Bir defa.
Sual: Mümin kadına, gönlünü almak için, melek gibisin denir mi?
CEVAP
Denebilir.
Sual: Hanım hastanenin özel bir odasında yatarken, erkek doktor gelip muayene
ediyor. Halvet oluyor mu?
CEVAP
Hastalık zaruri olduğu için hastaya günah olmaz.
Sual: Hanım, kocasını, Ali bey, Veli efendi diye çağırsa, caiz mi?
CEVAP
Oranın adetine itibar olunur. [Ayıplanmıyorsa caizdir]
Sual: 20 yıl önce Almanyaya gidip hiç gelmiyen erkek, orada ölüyor. Türkiyedeki
hanımı iddet beklemeden evlenebilir mi?
CEVAP
İddet beklemeden evlenemez.
Sual: Kadının doğumdan sonraki eşini denize atmak caiz mi?
CEVAP
Zaruret olunca caizdir.
Sual: Rızam yokken çocuk olmasın diye kocam korunsa caiz mi?
CEVAP
Hayır.
Sual: Kızımı oğluna isteyene (Sen de oğluma kızını ver) denir mi?
CEVAP
Demek caizdir.
Sual: Kocamdan ayrıldım. Ondan olan oğlumu on yaşına kadar büyüttüm. Kötü
olduğu için babasını tanıtmadım. Günah oldu mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Bir kadın, zinadan gebe kalsa, çocuğu, doğurmadan önce veya sonra, o adamla
evlense, çocuk piç olmaktan kurtulur mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Hastanede yanımdaki hasta şuursuzdur. Refakatçi olarak hanımı var. Benimle
halvet olur mu?
CEVAP
Hanımınızı getirmek veya tek odada kalmak mümkün olmazsa, zaruret olur, caiz olur.
Sual: Nikahlı kıza, babasının evinde iken, kocası nafaka verir mi?
CEVAP
Hayır.
Sual: Beyimin ilk hanımından olan 5 yaşındaki çocuğunu, eve koymamaya hakkım
var mı?
CEVAP
Küçük olduğu için hakkınız yoktur.
Sual: Aldığımız elbiseleri, çocuklara ariyet verirsek, biz de kullanabilir miyiz veya
birininkini öteki çocuğa giydirebilir miyiz?
CEVAP
Âriyet verilince evet.