bereket eylemiş; Kitap ve Sünnet gölgesi altındaki bir izdivacı dünyada saadet cenneti kılmıştır. • Allah Teâlâ buyurur: • “Kaynaşmanız için size kendi (cinsi) nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peydâ etmesi de O’nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.” (er-Rûm, 21) • Hazret-i Peygamber (s.) buyurur: “Kadın dört şey, yâni malı, güzelliği, soy-sopu ve dindeki kemâli için nikâhlanır. Siz dindar olanını tercih ediniz ki, elleriniz hayır görsün!..” (Buhârî, Nikâh, VI. 123; Müslim, Radâ, 53) • Yuvayı yapan dişi kuş olduğu gerçeğinden hareketle evlenilecek bir hanımda aranması gereken hususu işaret eden bu hadis-i şerif, evlenilecek bir erkekte aranması icap eden hususu da ihtiva etmektedir. Çünkü her mümin için takvadan sonra en kıymetli nasip, izdivaç eylediği kimsenin amel-i salih sahibi olmasıdır. • Salih erkek, huzur sarayının sarsılmaz direği; saliha kadın da saadet bahçelerinin en kıymetli tezyinatıdır. Hazret-i Peygamber (s.) Efendimiz, kadın hakları hususunda Veda Hutbesi’nin bir bölümünde şöyle buyurmaktadır: • “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muamele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!” (Sahih-i Buhârî Muhtasarı, X. 398) • “Bir kimse geceleyin hanımını uyandırır da beraberce veya her biri kendi başına iki rekât namaz kılarlarsa, Allah’ı çok zikreden erkekler ve Allah’ı çok zikreden kadınlardan yazılırlar.” (Ebû Dâvûd, Tatavvû 18, Vitir 13) • “Geceleyin kalkıp namaz kılan, hanımını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah rahmet etsin! Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah rahmet etsin!” (Ebû Dâvûd, Tatavvû 18, Vitir 13) Bu hadis-i şeriflerden anlaşılan nükte şudur ki aile saadeti: • İki taraf arasında samimiyet, • Birbirini takvaya teşvik gibi iki büyük düstura bağlıdır. • Evli gençlerin bilhassa dikkat etmesi gereken iki mühim nokta vardır: 1. Mutluluk ve sevinçleri paylaşmak, 2. Hayatın yük ve sıkıntılarını paylaşmak… • Müşterek bir hayat yolculuğu olan evlilikte sevinç ve mutluluklar paylaşıldıkça çoğaldığı gibi sıkıntı, keder, hüzün ve iptilalar da paylaşıldıkça azalıp hafifler. • Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’de Peygamber Efendimiz’i bize tanıtırken, “Andolsun ki Rasûlullah, sizin için, Allâh’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh’ı çok zikredenler için, güzel bir örnektir.” (el-Ahzâb, 21) buyurmaktadır. • Bu sebeple, günümüzün evli gençlerine düşen, Rasûlullah (s.) Efendimiz’in hane-i saadetlerindeki gönül huzurundan yüksek derecede nasip alabilmektir. • Peki, Rasûlullah (s.) Efendimiz’in aile yuvası nasıldı? O yuva, öyle huzur ve güzellik dolu bir yuvaydı ki, orada günlerce sıcak bir yemek pişmediği hâlde, o ocağın her köşesinden burcu burcu saadet rayihaları yükselirdi. Üstelik o mukaddes yuvada hanımların odası, ancak başlarını sokabilecekleri küçük bir mekândan ibaretti. • Peygamberimiz, eşlerin karşılıklı mesuliyeti konusunda, “Kocası kendisinden râzı olarak vefat eden (saliha) kadın, cennete gider.” (Tirmizî, Radâ, 10) • Diğer bir hadis-i şerifte de bildirildiği üzere, Cenâb-ı Hak tarafından Peygamber Efendimize bu dünyadan sevdirilen üç şeyden biri de böyle bir “saliha hanım”dır. • Rasûlullah (s.) Efendimiz’in, şu beyânını unutmamalıdır:
“Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlarınızdır.” (Tirmizî,
Radâ’ 11) • Tarihî bir gerçektir ki sağlam temeller üzerine inşa edilen aileler, cemiyet yapısını koruyup güzelleştirirken bozuk münasebetlerle veya yanlış şekilde kurulmuş yuvalar cemiyeti çökertir. • Cenâb-ı Hakk vahdaniyeti kendisine münhasır kılmış, bütün mahlûkatı çift olarak halk etmiştir. • Hazret-i Âdem (a.s.) ve Hazret-i Havvâ validemizle cennette başlayan aile hayatı, Allah’ın takdir ettiği izdivaç kanunu ile Âdemoğullarına intikal etmiş, İslâm dini ile ebedîleşmiştir. • İslâm, koyduğu muhabbet ve hak ölçüleri itibarıyla mesut ve dengeli bir aile yapısı tesis eder. Yani aile ile huzur ve saadeti hedefler. Öyle ki: • “Kişinin cenneti evidir…” buyurulmuştur. • Eşref-i mahlûkat olan insanda fıtrî olan muhabbet temayülü, ilâhî aşka yükselmenin ilk kademesini teşkil eder. Böyle bir yüksek anlayış ve yapı da elbette yüksek ölçü ve muhabbet üzerine meşru temeller ile mümkün olacağından İslâm, işe nikâh gibi ulvî bir ahidleşme ile başlar. Yani her iki tarafın Allah huzurunda birbirlerine Allah adına belirli sözleri vermelerini şart koşar. Eskilerin ifadesiyle: “Nikâhta keramet vardır.” denilmesi, mesut ve huzurlu bir ailenin tesisinde nikâhın ehemmiyeti için kâfi bir ifadedir. Çünkü nikâh dışı beraberlikler hem insan ruhu hem de cemiyet açısından sadece bir hüsran ve çöküştür. Nikâh • Nikâh demek, insan fıtrat ve haysiyetini korumak demektir. İslâm dini; nikâha, nesil yetiştirmeye, evlât terbiyesine, ailenin muhafazasına, insanlık haysiyetinin korunması için çok ehemmiyet vermiştir. • Muhyiddîn-i Arabî, nikâha teşvik edip evlenenlere yardımcı olmanın fazileti hakkında şöyle der: • “En üstün sadaka-yı cariye, evliliğe vesile olmaktır. Zira onların neslinden gelen kimselerin yaptıkları her iyilikten vesile olana da bir ecir vardır.” • Uzmanlar, Aile Terapi Merkezlerinde kendilerine başvuranlarda şu davranışları kazandırarak mutlu aileyi hedefliyorlar: 1. Eşiniz eve geldiği zaman Onu kapıda karşılayın ve güler yüzle hoş geldin deyin. 2. Onunla ilgilenin, gününün nasıl geçtiğini sorun. 3. Birbirinizin en yakın arkadaşı olun. Ona karşı dürüst davranın. İhtiyaç duyduğunda yanında bulunun. Unutmayın aslında her biriniz, bir diğeri için oradasınız. Hiçbir şey bundan daha değerli değildir. 4. Asla kin tutmayın. Evin içinde yine baş başa kalacağınızı aklınızdan çıkarmayın. 5. İyi iletişim, iyi evlilik demektir. İyi bir dinleyici olun. Söylemek istediğinizi dolambaçlı yollara sapmadan direkt ifade edin! 6. Düzenli olarak ona “Nasılsın? Gerçekten nasıl hissediyorsun?” sorularını sormayı ihmal etmeyin. 7. Birbirinizi hep ön planda tutun ve bunu eşinize daima hissettirin. 8. İkinizi ilgilendiren bir konuda cümleye “Ben” kelimesi ile başlamanız eşiniz tarafından saldırgan bir tutum gibi algılanabilir. Bütün işlerinizde “ben” ve “sen” kelimeleri yerine “biz” demeyi öğrenin. Evlilik, benliğin ortadan kalkıp bizliğe dönüşmesi ve başkası için var olmaktır. 9. Fikir ayrılıkları eşinizi daha iyi anlamanız için size fırsattır. Onu dikkatli biçimde dinleyin ve tam olarak ne söylemek istiyor bunu anlamaya çalışın. 10. Anlaşmazlıklarınız olabilir. Önemli olan anlaşmazlıkların varlığı değil, onları çözerken ilişkinizi en az yıpratacak yöntemi uygulamanızdır. Bu gibi durumlarda sorun yaratmaktansa konuyu mümkün olduğu kadar kısa kesmeye çalışın. Her ne kadar haklı olsanız bile, kesinlikle incitici sözlerden sakının. En çok seven siz olun ve susun. Daha sonra sakin bir zamanda güzellikle anlattığınız zaman mutlaka kabul edecektir. 11. Eşinize önemsendiğini ve sevildiğini hissettirin. Onunla ilgili güzel şeyler düşündüğünüzde, bunu söyleyin. Hemen söyleyin! Bunun için büyük şeylere gerek yoktur. Gün içinde edeceğiniz iltifatlar, söyleyeceğiniz güzel sözler ona kendini çok özel hissettirecektir. 12. Evlilik, artık hayatın zorluklarına karşı tek başınıza değil, çift olarak durabilme hissidir. Her ne olursa olsun daima onun yanında olduğunuzu bilmesini sağlayın. 13. Evlilik kararı aldığınızda, onun ailesiyle de birlikte olma kararı alıyorsunuz. Eşinizin ailesiyle iyi ilişkiler kurmayı başardığınızda bu size kendi ilişkinizin sağlamlaşması olarak geri dönecektir. Birbirinizin ailesi hakkında kötü konuşmayın. Her halükarda saygı duymak zorundasınız. 14. Her zaman ortak karar alın ve aldığınız kararlara ailelerinizi karıştırmayın. 15. Eğer yakınlarınız tarafından ona bir fayda sağlanmışsa bunu minnet şeklinde yüzüne vurmayın. 16. Eşinizin ailesiyle ilişkisine müdahale etmeyin. Onları ziyaret etmesi, onlara vakit ayırması gerektiğinde anlayışlı davranın. 17. Sizin için önemli olan kimi şeyler, eşiniz için aynı önemi taşımayabilir. Bu durumu anlayışla karşılamalı ve mutlu olabilmek için ortalama bir yol bulmalısınız. Çünkü iki kişi arasındaki mutluluk, karşıdakinin isteklerine saygıyla yakından ilgilidir. 18. Bir konuyu tartışırken, geçmiş hataları tekrar tekrar gündeme getirmek yanlıştır. 19. Bir hata yaptığı zaman hemen “sana söylemiştim” demeyin, fikir vermek yerine Onu anlamaya çalışın. 20. Her gün taze bir başlangıçtır. Her yeni güne bu inançla başlayın ve evliliğinizin yıllar geçtikçe eskimesine izin vermeyin. 21. Nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığını öğrenin ve hoşlandığı şeyleri yapmaya çalışın. 22. Çocuklar dünyaya geldikten sonra hayatınızı onlara göre değiştirip kısıtlamayın. Eşlerden biri çocuklara çok düşkün olursa evliliğin dengesi bozulur. 23. İlişkinizi daha iyiye taşımak için evlilik konusunda sizden tecrübeli kişilerden tavsiye almaktan çekinmeyin. 24. İlişkinizin geleceği hakkındaki olası planlarınızı konuşun. Henüz sahip olmadığınız çocuklar, seyahatler gibi… 25. Birbirinizle konuşurken “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” sözcüklerini sık kullanın. Bu ikisi basit ama pozitif sözcüklerdir. 26. Eşinizle konuşurken düşünmeden, kendinizi tartmadan tepki göstermeyin, ona sinirli yanıtlar vermeyin. O an ortam uygun değilse konuşmayı başka bir zamana erteleyin. 27. Yemek saatleri, kahvaltı zamanları muntazam olmalı. Çocuklar büyüyünce sofraya ailece oturamasanız bile siz eşinizle yemeğinizi birlikte yiyin. 28. Eşinizin evliliğe kadar farklı bir hayatı, geçmişi, alışkanlıkları, yaşanmışlıkları olduğunu asla unutmayın. Birinin diğerini değiştirmeye çalışması, anlamsız bir çabadan ibarettir. Farklılıkların kabul gördüğü bir beraberlik uyum içinde yürür. 29. Ailelerinizin veya başkalarının yanında asla birbirinizi eleştirmeyin. İyi bir çift olmanın temel şartı, diğer kişileri birlikteliğinizin sınırları dışında tutmaktır. 30. Para hakkında konuşun. Öncelikle her ay bir bütçe planı yapın. Ödemeleri ve muhtemel harcamaları birlikte belirleyin. Birlikte bütçe planı yapmak, ekonomik hedefinize daha çabuk ulaşmanızı sağlar. 31. Farklı sosyal ve kültürel bir geçmişiniz varsa önemli günler, bayramlar, adet ve gelenekler hakkında beklentilerinizi açıkça belirtin. 32. Evlilikte en önemli şey sevgi ve saygı... Bu ikisini yitirmediğinizde evliliğinizde çözülmeyecek sorun yoktur. 33. Sevmek ve sevilmenin yanına bir de bunların ifade edilmesi eklenmelidir. Siz de eşinizle önerilerimize kulak verebilir, mutluluk için aslında minik adımların yeterli olabildiğini görebilirsiniz. 34. Tebessüm gösterin. Evliliklerde yaşanan sıkıntıların başında eşlerin birbirlerine karşı asık suratlı ve somurtkan bir tavır sergilemeleri gelir. Asık surat, baskılanmış öfke ve sıkıntıların su yüzüne çıkmasına sebebiyet verir. Negatif enerji yayar. Evinizi soğuk bir ortama çevirir. Hâlbuki güler yüz ve tebessüm, muhabbetin kaynağıdır. Muhabbet, bizi mutlu edecek yegâne ilaçtır. Eşinize karşı tebessüm göstermek zor olmasa gerek… 35. Eşinizin ellerinden tutun. El ele tutuşmanın stresi azalttığını biliyor muydunuz? ABD’de evli çiftler üzerinde yapılan bir araştırmada eşlerin birbirlerinin ellerini tutmasının sinirlerin fark edilir bir şekilde gevşemesine sebep olduğu görülmüş. Siz de eşinizin elini tutun. Duygularınızın daha rahat ortaya çıktığını göreceksiniz. 36. Sevdiğinizi sözle ifade edin. Sevgiyi ifade etmek kadınlara oranla erkekler için daha zordur. Erkekler sevdiklerini söylemez. Hanımlar da genelde bundan şikâyet eder. Hâlbuki biz Müslümanlara Peygamber Efendimiz’in (sas), “Mü’min, mü’min kardeşini sevdiğini söylesin.” tavsiyesi vardır. Müslümanlara söylememiz gereken sözleri eşimizden niye esirgeyelim ki? Sevdiğinizi söylemek erkeklere bir şey kaybettirmez… 37. Birlikte dua edin. Eşinizle oturun ve ellerinizi açın, birbiriniz için sesli dua edin. İçinizden geldiği gibi sözcükleri sıralayın. Dua etmek istediğinizden emin değil misiniz? O zaman bunun yerine sahip olduğunuz nimetleri saymayı deneyin. Her gün başınıza gelen üç iyi (büyük ya da küçük) şeyi yazın ve “Bu iyi şey neden gerçekleşti?” diye sorun. Araştırmalar bunu yapanların üç ay sonra ciddi derecede daha mutlu hâle geldiklerini gösteriyor. 30 yıl boyunca duanın gücünü araştıran Harvardlı bilim adamı Dr. Herbert Benson, bütün dua etme biçimlerinin stresi yatıştırdığını, bedeni sakinleştirdiğini ve şifalı bir gevşeme tepkisi uyandırdığını söylüyor. (Ömrünüzü Uzatın, Sally Brown Optimist) 38. Eve gelir gelmez pijamalarınızı giymeyin. İnsanlar, işe ya da bir gezmeye giderken güzel giyiniyor ve süsleniyor. Ama eve gelince hemen rahatlamayı düşünüyor, pijamalarını giyip öyle oturuyor. Bazı eşler neredeyse uzun süre birbirlerini iyi giyimli görmüyor. Çiftler işleri, dostları için giyindikleri, süslendikleri kadar eşleri için giyinip süslenmiyor. Erkekler, eve gelir gelmez pijamalarınızı giymeyin. Hanımlar, eşinizin geleceği saatte siz de neden güzel giyinmiyorsunuz? 39. Gezmeye gidiyormuş gibi giyinin, evde oturun Eşlerin iyi giyinmesi, süslenmesi ve birbirlerine değer verdiklerini hissettirmeleri çok önemlidir. Ama bugün bu ters işliyor. İş ve arkadaşlar için iyi giyinilirken eşler birbirlerine bu yönde değer vermiyor. Siz de haftada bir gün güzelce giyinin ama dışarı çıkmayın, evde baş başa vakit geçirin. 40. Bayanların doğum gününü, evlilik yıldönümünü unutmayın Hanımlar, evlilik yıldönümü, doğum günü gibi özel günlerde çok hassastır. Hatta ilk tanıştığınız günü, nişan gününü, evlilik kararını aldığınız günü bile sorabilir. Erkekler genelde özel günleri unutmaya meyillidir. Siz en azından doğum ve evlilik yıldönümünü unutmayın. 41. Sevgi notları bırakın Eşinizin görebileceği yerlere sevgi notları bırakın. Evde minik kâğıtlara minik sözler yazıp kimsenin ulaşamayacağı (size özel yerler olursa iyi olur) yerlere bu mesajları bırakın. Sevginizi ifade etmek, bu duygunun beslenmesine vesile olacaktır. 42. Emir kipiyle değil rica kipiyle konuşun Bütün konuşmalarda emredici bir üslup kullanmak hitap ettiğimiz kişiyi rencide eder. Bu, eşimizse daha da üzücü olur. Emir kipiyle konuşmak yerine, rica etmeyi denemek size ağır gelmemeli. Bu bizden bir şeyleri alıp götürmez. Bilakis bize daha da saygınlık kazandırır. Üstelik eşimizin bizim gerçekten hayat ortağımız olduğunu göstermiş oluruz. 43. Sabah kahvaltılarını beraber yapın. Evlilik hayatında eşler arasına iş ve çocuklar girdiğinde karı-kocanın görüşmeleri bile neredeyse asgariye iner. Siz bunun için ailenizin birlikte olduğu zaman dilimlerini iyi değerlendirin. Bu zaman dilimlerinden biri de sabah kahvaltılarıdır. Uyku mahmurluğunu yenip eşinizle biraz da erken kalkıp kahvaltıda muhabbet etme fırsatı bulabilirsiniz. 44. Dışarıda baş başa yemek yiyin, “Aynısı evde daha az maliyetli olur.” diye düşünmeyin. Özellikle çocuk sahibi çiftlerin en önemli sorunlarından biri, kendilerine vakit ayıramamalarıdır. Bütün gün çocukla işle uğraşmak anne ve babayı yorar. Bir saat de olsa çocukları bir yakınınıza emanet edip eşinizle dışarıda yemek yemek size güç katacaktır. Aslında ihtiyacınız olan dışarıda yemek yemek değildir. Ama bu size farklı bir ortamda yalnız konuşabilme, birbirinize vakit ayırma fırsatı verecektir. 45. Eşinizi kapıdan duayla uğurlayın Özellikle ev hanımları sabah erken kalkmada zorluk yaşıyor ve eşlerini göndermeyi bir vazife addetmiyorsa bunu bir daha düşünmeliler. Eşinizi kapıdan uğurlamak onun kalbinin bir yarısını evde bırakmasına vesile olur. Hele eşinize, “Biz açlığa dayanırız ama ateşe dayanamayız. Bize helal rızık getir. Allah işini rast getirsin...” demek onu helal kazanca motive eder. 46. Eşinizin ailesine muhabbetle davranın. Eşlerin birbirlerinin aile yakınlarına söyledikleri hoş olmayan sözler, eşlerin duygularını da etkiler. Sizin hanımınızın amcasına ya da hanımınızın sizin ablanıza ima yollu da olsa söyleyeceği sözler, eşlerin kalplerindeki muhabbeti sarsar. Siz sevginize, başkaları yüzünden zarar vermeyin. Eşinizin ailesine gösterdiğiniz muhabbet, eşinizin size göstereceği muhabbeti de artıracaktır. 47. Hitap ederken güzel sözler kullanın. Eşlerin birbirleri hakkında ima, itham edici, yargılayıcı, denetleyici sözler söylemesi olumsuz sonuçlar doğurur. Eşlerin birbirine güvenini sarsar. Evlilikte güven kalktığı zaman da huzursuzluk başlar. İtham edici tavırlar, “Sen bana göre değilsin.” mesajı verir. Bu tavırlar sevgiyi öldürür. 48. Kendi hayatımızdan yüzde yüz sorumluyuz ama ilişkilerde konu ne olursa olsun sorumluluğu yüzde elli yüzde elli paylaştırmak çok önemli. Bunu ilk duyduklarında çok yadırgıyorlar çünkü kimse kendi hatasını görmek istemiyor ama bir kere bu bilgiyi aşılayınca ve yeri geldikçe hatırlatınca eninde sonunda herkes kendi yüzde ellisine yavaş yavaş bakmaya başlıyor. • Dua ve temenni Hayatta farklı farklı meşakkatlerle karşılaşılacak. Tüm bunlara rağmen yüzlerinizden tebessüm, gönüllerinizden rıza hâli, dillerinizde şükür, ailenizde huzur ve kalbî beraberlik daim olsun. Aile fertlerinin kendisine ilâhî bir emanet olduğu şuuruyla birbirinin hakkına riayet etmeyi, “önce ben” demek yerine “önce eşim, önce çocuğum, önce ebeveynim” diyebilmeyi diğerkâm, fedakâr, hizmet ehli ve muhabbet dolu aile kurmayı nasip etsin. İnsanda fıtrî olan eşine muhabbet temayülünün ilâhî aşka yükselmenizin ilk kademesi olması temennisiyle
BÜYÜ REHBERİ - Büyü Tarifleri, Ritüel Tarifleri, Aşk Tılsımları: Evde Yapılabilen En Etkili Büyüler, Ritüeller ve Tılsımlar - Aşk Tılsımları, Şahmeran Büyüsü, Mum Ritüelleri, Sevişme Muskası: Evde yapılabilecek kolay Büyü ve Ritüel tarifleri