Professional Documents
Culture Documents
→İki önemli gelişme var: 17-19. yy. felsefesi (pozitivizm, materyalizm, empirisizm) + fizyoloji
çalışmaları
*Geçmişteki olaylara dair veri parçalarından anlamlı ve bütünlüklü bir hikaye kurmak!
*Öykünün nasıl kurulduğu geçmişi nasıl anlayacağımızı belirler: (veri tarihiyle ilgili problemler)
*Tarih asla bitmiş veya tamamlanmış bir süreç değildir. Yeniden anlamlandırmaya her zaman açıktır.
*Tarihsel gerçeklik “mutlak” değildir!
Psikolojinin geçmişini şekillendiren 3 çevresel güç: ekonomik fırsatlar, savaş ve önyargı. (psikolog
olan ama alanında uzun süre çalışmayanları etkileyen ırk, din ve cinsiyet temelli ayrım ve önyargı).
1- Kişilikçi tarih (büyük adamlar yaklaşımı): ‘’Tarihi büyük adamlar yapar.’’ Kişilikçi teori büyük
kadın ve erkekler ortaya çıkmasaydı önemli olayların gerçekleşmeyeceğini anlatır. (işlevsel
yaklaşım)
2- Doğal tarih yaklaşımı: Bilimin evrimi → değişen koşullara uyum sağlama → “zeitgeist”
- Her keşif kendi zamanını beklemek zorundadır.
- Önceki bilimcilerin katkıları olmadan büyük keşifler ve “büyük adamlar” olmaz!
- Zeitgeist, o dönemin ruhu, düşünsel fikridir. Bu yaklaşıma göre tarihi büyük adamlar yapmaz,
çeşitli koşullar bağlamında tarihin zaten belirli bir yönde akması için zeminleri oluşmuş olur.
Bazı insanlar da sadece tam o dönemeçte liderlik etmiş, kolaylık sağlamış olabilir. Doğal tarih
yaklaşımına göre her keşif zamanını beklemek zorundadır ve önceki bilimcilerin katkıları
olmadan büyük keşifler ve büyük adamlar olmaz. (Aydınlanma, seküler düşünceler vs bu
yaklaşım)
Psikolojide Çevresel Güçler
Zeitgeist → çağın/dönemin genel kültürel ve düşünsel iklimi (zamanın ruhu anlamı Almancada)
Bir bilimin birden fazla ekole bölünmüş olması o bilimin henüz genç ve dinamik olmasını sağlarken
aynı zamanda kendi içerisinde yerleşik-oturmuş bir bilim olmadığını da gösterir.
Thomas Kuhn'a göre her bilimin kendi evrimi kendi tarihsel süreci içerisinde bir evrimden geçer. Bir
bilim gençse ve birden fazla ekole bölünmüşse paradigma öncesi dönemdir demektir.
Thomas Kuhn: Paradigma öncesi dönem → paradigmatik dönem → paradigma değişimi → yeni
paradigmatik dönem
● Feminist psikoloji
● Eleştirel psikoloji
Felsefi Etkiler
17. yy. Avrupa’sında “zeitgeist”:
*Fizik bilimindeki gelişmeler (Galileo ve Newton) → gözlem, deney ve ölçmenin öne çıkması
(pozitivist bir anlayış, olgulara dayalı açıklamalar)
*“Büyük bir makine olarak evren” görüşü → evren bir makine gibi fiziki yasalara tabidir → düzenli,
tahmin edilebilir, gözlenebilir ve ölçülebilir
*Otomatlar ve “makine olarak insan” → insanlar ve hayvanların da bir tür makine oldukları görüşü →
düşünebilen makineler
- Tek yönlü düalizme karşı “etkileşimsel düalizm” görüşü → Ruh ve beden farklı varlıklardır ama
karşılıklı etkileşim içindedirler.
- Pozitivizm (olguculuk): bilim sadece gözlenebilir olgularla incelenmeli, metafizik şeyler bilimin
konusu olamaz.
*David Hume (1711-1776) → ruhun da madde gibi “ikincil nitelik” olduğu görüşü ve “fikirlerin
çağrışımı yasası”
*David Hartley (1705-1757) →tüm zihinsel faaliyetleri çağrışım ilkesiyle açıklama girişimi
*James Mill (1773-1836) → zihin bir makineden daha fazlası değildir → zihin dışsal uyarıcılarla
harekete geçen pasif bir yapıdır.
→Böylece 1850’lere gelindiğinde yeni psikoloji biliminin felsefi/teorik temelleri hazır hale gelmiştir.
Fizyolojik Etkiler
*1830’larla birlikte:
- Fizyolojinin deneysel yönelimli hale gelmesi (insan bedeninin deneysel yöntemlerle incelenmesi)
- Marshall Hall ve Pierre Flourens → “yok etme metodu” (beynin bir bölümüne zarar verilir,
bu bölümün hangi davranışlara engel olduğuna bakılır.)
- Paul Broca → “klinik metod” (ölüm sonrasında beynin incelenmesi) (otopsi gibi)
- Franz Josef Gall → frenoloji (“kafatası bilimi”) (buna göre kişinin kafatası zihinsel ve
duygusal özelliklerini açığa vuruyordu. Irkçılığa temel oluşturmuş.)
- Sinirsel aktivitenin işleyişine dair iki eski teori vardı: Descartes’ın “sinir tüpü teorisi” ve Hartley’in
“titreşim teorisi”
→Maddeci, mekanik ve atomistik yaklaşım ile deneyleme ve ölçme 19. yy. fizyolojisinin temelini
oluşturdu.
Ortak özellikleri: Almanya’da oluşları, fizyoloji eğitimi almış olmaları, dönemin bilimsel gelişmelerinin
farkında olmaları
- Almanya’daki yeni üniversite yapısı → akademik özgürlük, araştırmaların teşvik edilmesi ve finanse
edilmesi, maaşların cazip olması, üniversite ve araştırmacı sayısının çoğalması, akademik rekabetin
yarattığı dinamizm
*Helmholtz:
- Sinir akımlarının hızını deneysel olarak ölçtü.
- Görme ve işitme duyumları üzerine araştırmalar yaptı.
- Böylece psikolojik süreçlerin ölçülebildiğini göstermiş oldu.
*Weber:
- Dokunma ve kas duyumları üzerine deneysel çalışmalar
- Duyum eşiği ile ilgili ilk deneysel ölçümler
- Fiziksel uyarıcı ile onun algısı arasında tam bir uygunluk olmadığını göstermiş oldu, ama
bunun psikolojik önemi ile pek ilgilenmedi.
*Fechner:
- Psikolojik duyum ile fiziksel uyarıcı (yani ruh ve madde dünyası) arasında niceliksel bir ilişki
olduğunu ve bunun ölçülebileceğini öne sürdü.
- “Duyum miktarı uyarıcı miktarına bağlıdır.”
- “Mutlak eşik” ve “farklılaşma eşiği” ile ilgili ilk deneysel ölçümler
- “Psikofizik” alanının şekillenmesi ve temel metodlarının geliştirilmesi (psikofiziğin kurucusu)
→Böylece Fechner zihinsel olguların niceliksel olarak ölçülebileceğini net olarak göstermiş ve ilk
ölçüm tekniklerini ortaya koymuş oldu.
Yeni Psikoloji ve Yapısalcılık (Bölüm 4 ve 5)
asd