Professional Documents
Culture Documents
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANA BİLİM DALI
STRATEJİK MARKA YÖNETİMİ BİLİM DALI
İÇİNDEKİLER
Medikal sektör günümüzde hızla gelişen ve dönüşen bir sağlık ekosistemine sahiptir.
Önde gelen ülkeler sağlık hizmetleri, ilaç geliştirme ve tıbbi teknoloji alanında yapılan
yatırımları ile sektöre yön verirken global pazarda kuvvetli bir rekabet oluşturmuş, insan
yaşamını iyileştirme hedefine ulaşmada kritik bir rol üstlenmiştir. Türkiye medikal sektörün
büyümesine sağlık hizmetleri ve sağlık turizmi ile büyük bir rol alması ile birlikte uluslararası
medikal sektördeki gelişmeler hızla devam ederken Ar-Ge faaliyetlerinde geride kalmıştır.
Sürekli değişen sağlık ihtiyaçlarına uyum sağlama ve geleceğin tedavi trendlerine liderlik
etmek öncelikli olarak teknoloji inovasyonları ile mümkün olmaktadır. Medikal ürünlerin
üretimi konusunda Türkiye genellikle orta ve düşük teknolojili ürünler üretmekte olup dünya
pazarında 21. Sırada yer almaktadır. Türkiye’nin yaşlı nüfusu oranı artan bir ülke olması
nedeniyle gelecekte sağlık harcamalarının artacağı, bu durumda ise GSYH’ye oranla sağlık
harcamalarının yükselişte olacağını göstermektedir. Bu tehditin önüne geçmek adına medikal
sektörde Ar-Ge faaliyetlerinin gerekli finansal yatırımlar ve devlet desteği ile gerçekleşmesi
ile global pazarda var olması zorunlu hale gelmiştir.
1
Çalışmanın Amacı ve Kapsamı
Ekonomik Faktörler:
Sosyal Faktörler:
2
Sağlık Bilinci: Toplumun sağlık bilinci, önleyici tedbirler ve düzenli sağlık
kontrolleri konularındaki sosyal eğilimleri belirler.
Eğitim Seviyesi: Yüksek eğitim seviyesi, sağlık konusundaki bilinci artırabilir ve
sağlık hizmetlerine olan talebi etkileyebilir.
Teknolojik Faktörler:
Çevresel Faktörler:
Yasal Faktörler:
3
Teknolojik Altyapı: Türkiye, medikal teknoloji ve altyapıda önemli gelişmeler
kaydetmiştir, bu da modern tıbbi hizmetlere olanak tanır.
Turizm ve Sağlık Hizmetleri: Türkiye, sağlık turizmi alanında güçlü bir potansiyele
sahiptir. Yabancı hastalar, kaliteli sağlık hizmetleri ve turistik cazibeler nedeniyle
Türkiye'yi tercih edebilir.
İlaç Sanayi: Türkiye'nin güçlü bir ilaç sanayi sektörü bulunmaktadır, bu da yerel ve
uluslararası pazarlarda rekabet avantajı sağlar.
Fırsatlar (Opportunities):
Tehditler (Threats):
4
Pandemik Tehditler: Salgın hastalıklar, sektörü ciddi şekilde etkileyebilir ve kapasite
sınırlamalarına yol açabilir.
Rekabet: Yerel ve uluslararası rekabet, medikal sektörde rekabetçiliği artırabilir ve
fiyatları etkileyebilir.
Regülasyon ve Yasal Değişiklikler: Sağlık sektörünü etkileyen yeni regülasyonlar
veya yasal değişiklikler, sektörde belirsizliklere neden olabilir.
20%
27%
8%
8%
11% 27%
Medikal sektör, dünya genelinde büyük bir ekonomik öneme sahip olup ithalat ve
ihracat açısından da önemli bir rol oynamaktadır.
İthalat: Birçok ülke, ilaçlar, tıbbi cihazlar, cerrahi aletler ve diğer tıbbi ürünlerin
ithalatını yapmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, kendi sağlık sistemlerini
desteklemek ve yeni teknolojilere erişim sağlamak amacıyla medikal ürünleri ithal etmektedir.
İhracat: Gelişmiş ülkeler, yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, ilaçlar ve tıbbi
teknolojilerle ilgili ürünleri dünya geneline ihraç etmektedir. Büyük ilaç şirketleri ve tıbbi
cihaz üreticileri, uluslararası pazarda rekabet ederler.
İlaç İhracatı: Birçok ülke, kendi ürettikleri ilaçları ihraç etmektedir. Özellikle ABD,
Avrupa Birliği ülkeleri, Hindistan ve Çin gibi ülkeler büyük ölçüde ilaç ihracatı yapmaktadır.
Tıbbi Cihaz İhracatı: Gelişmiş ülkeler, yenilikçi tıbbi cihazları dünya geneline ihraç
etmektedir. Bu cihazlar arasında görüntüleme ekipmanları, cerrahi robotlar, implantlar ve
diğer sağlık teknolojileri bulunmaktadır.
Biyoteknoloji ve Genetik Ürünler: Biyoteknoloji ürünleri, genetik mühendislik
ürünleri ve biyolojik ilaçlar da dünya genelinde ticaretin önemli bir parçasıdır. Bu ürünler
genellikle yüksek katma değerli ürünlerdir.
5
En Fazla Medikal İthalat Yapan Ülkeler
1. ABD: Amerika Birleşik Devletleri, dünya genelinde medikal ürünlerin büyük bir
ithalatçısıdır. Hem ilaçlar hem de tıbbi cihazlar konusunda büyük bir pazar oluşturmaktadır.
2. Almanya: Almanya, Avrupa'nın önde gelen sağlık sistemlerinden birine sahiptir ve
medikal ürünler konusunda önemli bir ithalat yapmaktadır. Almanya aynı zamanda medikal
cihaz üretiminde de öncü bir ülkedir.
3. Fransa: Fransa, özellikle biyoteknoloji, ilaç ve tıbbi cihazlar konusunda önemli bir
ithalatçıdır.
4. Çin: Çin, dünya genelinde birçok tıbbi ürünün üreticisi konumundadır, ancak yine de
belirli özel ilaçlar ve teknolojiye dayalı tıbbi cihazlar gibi ürünleri ithal etmektedir.
5. Japonya: Japonya, yüksek teknolojili tıbbi cihazlar ve ilaçlar konusunda ithalat
yapmaktadır.
1. Almanya: Almanya, tıbbi cihazlar ve ilaçlar konusunda dünya genelinde önemli bir
ihracatçıdır.
2. ABD: Amerika Birleşik Devletleri, dünya genelinde birçok ilaç ve tıbbi cihazın üreticisi ve
ihracatçısıdır.
3. İsviçre: İsviçre, özellikle biyoteknoloji ve farmasötik endüstrilerde güçlü bir ihracatçıdır.
4. Hollanda: Hollanda, tıbbi cihazlar ve ilaçlar konusunda önemli bir lojistik ve dağıtım
üssüdür, bu nedenle ihracat yüksektir.
5. Belçika: Belçika, biyoteknoloji ve farmasötik ürünler konusunda ihracat açısından önemli
bir ülkedir.
1. Almanya: Türkiye, Almanya'dan tıbbi cihazlar, ilaçlar ve diğer medikal ürünleri ithal
etmektedir.
2. ABD: Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'nin medikal ithalatında önemli bir oyuncudur.
Özellikle ilaçlar bu kapsamda yer alabilir.
3. Çin: Türkiye, Çin'den medikal cihazlar, tıbbi ekipmanlar ve ilaçlar ithal etmektedir.
4. Hollanda: Türkiye'nin medikal sektöründe Hollanda ile ticaret yapması, genellikle lojistik
ve dağıtım ağlarını içerebilir.
5. İsviçre: İsviçre, Türkiye'nin farmasötik ürünler ve yüksek teknolojili tıbbi cihazlar
ithalatında önemli bir ülkedir.
1. Almanya: Türkiye'nin medikal ürün ihracatında Almanya genellikle önde gelen bir pazar
olmuştur.
2. ABD: Amerika Birleşik Devletleri, Türk medikal sektörünün ihracatında önemli bir hedef
ülkedir.
3. Suudi Arabistan: Türkiye'nin tıbbi ekipman ve ilaçları Suudi Arabistan'a ihraç ettiği
görülmektedir.
6
4. Irak: Türkiye, Irak'a medikal ürünlerin ihracatında büyüyen bir pazar olarak öne
çıkmaktadır.
5. Birleşik Arap Emirlikleri: BAE, Türkiye'nin medikal ürün ihracatındaki diğer önemli bir
hedeftir.
Stentlerin kullanım amacı; kalsiyum taşları veya yağ hücrelerinden oluşan sert
yapıların atardamar içerisinde oluşması sonrası gelişen hastalıklar sonrasında parsiyel veya
total tıkanıklıklar ile seyreden, kan akımı azalması veya tamamen yok olmasıyla doku
yetmezliğine neden olan klinik durumlarda damar içersinde bu sert lezyonları damar yüzeyine
yayarak kan akımının geçebileceği yeni bir kanal oluşturmaktır. İlk stentler 316L düşük
karbonlu paslanmaz çelik ile üretilmiş, devamında oksitlenme kaynaklı tekrar stenoz
(tıkanma) oluşması sebebiyle stent ömrünün kısa olmasına neden olan bu hammadde yerine
titanyum alaşımları ve magnezyum alaşımları kullanılmış, gelişen teknoloji ile vücut
sıcaklığında asıl şeklini alan, akıllı metal olarak tabir edilen nitinol kullanılmaya başlanmıştır.
Vücut içerisinde oluşan korozyondan dolayı stentin mukavemeti azalır, tekrar stenoza sebep
olur veya kırılır. Temelde oluşan bu sorunları engellemeye yönelik ürün geliştirmeleri
yapılmıştır. Paclitaxel, aslında bir kemoterapi ilacı olmak ile birlikte uygulandığı bölgede
hücre çoğalmasının önüne geçen bir ilaç olarak belirli alanlarda kullanılmıştır. Yeni plakların
stent içerisinde oluşumunun önüne geçmek adına geliştirilen ilaç kaplı stentlerde paclitaxel
kullanılarak restenozun olabildiğince geciktirilmesi hedeflenmiştir ancak yapılan uygulama ve
klinik çalışmalarda ilaç salınımı sonlandıktan sonra normal stentlerle aynı durumu
yaşadığından istenen etkiyi yaratamamıştır. Devamında laktik asit polimer ve magnezyum
gibi hammaddelerle üretilen eriyebilen stenlerde bir süre sonra vücut tarafından emilerek yok
olması hedeflenmiş ancak, sorunu diğer stentler kadar çözemediğinden ve uygulama
yönteminin zorluklarından dolayı başlangıç döneminde istenen etkiyi yaratamamıştır.
(Akdoğan, İstanbullu, 2020) Bununla birlikte teknolojik gelişimler açısından diğer stent
üretim yöntemlerine oranla eriyebilen stent teknolojisinde gelişimi daha fazla mümkün olmuş
ve üreticiler bu alana yönelerek avantajlar elde etmiştir. Bu alanda yatırım yapan ve teknoloji
geliştiren ülkeler arasında başı çeken Almanya, Japonya ve Hindistan olmuş, daha çok diğer
teknolojileri kullanan İspanya, Fransa ve global pazar payında hala en üstte yer alan ABD ve
Çin olmuştur. Bulunduğumuz dönemde geliştirmeye açık olan ve gelecek vadeden stent türü
biyoemilebilir stentlerdir.
Stent pazarındaki öncü firmaların başını Almanya, Japonya, Çin, A.B.D. ve Hindistan
çekmektedir. Gelecek dönemde küresel stent pazarının %7.8 büyümesi beklenmektedir. Bu
büyümeyi gerçekleştirecek olan öncü firmalar şu şekilde sıralanabilir (Akdoğan, İstanbullu,
2020).
7
Ortopedi ve Protez Diş ve Dişçilik Diğer Tıbbi Cihazlar Sarf Malzemeleri Hasta Yardımcı Cihazlar
Tanısal Görünteleme
7%
19% 6%
10%
29%
28%
Türkiye’de ulusal düzeyde sakatlığa ayarlanmış yaşam yılı kaybına (DALY) neden
olan ilk 10 hastalık arasında ikinci sırayı iskemik kalp hastalıkları, üçüncü sırayı ise
serebrovasküler hastalıklar almaktadır. İskemik kalp hastalıklarına bağlı kaybedilen yaşam
yılları, bütün kayıpların %8’ini, serebrovasküler hastalıklara bağlı kayıplar ise %6’sını
oluşturmaktadır (Ünal B.)
Koroner kalp hastalığı ve inmeyi içeren kardiyovasküler hastalıklar, küresel olarak en
yaygın ölümcül bulaşıcı olmayan hastalıklardır. 2019’da tahmini 18,6 milyon ölümden
sorumludur (Score Working Group).Toplumların yaşlanması ve beklenen yaşam süresindeki
artış ile birlikte gelişmiş ülkelerde kalp ve damar hastalarının sayısı giderek artmakta ve
bunlara bağlı yük de artmaktadır. Sonuç olarak, dünya çapında kalp ve damar hastalıklarının
uzun bir süre daha birinci sırada ölüm sebebi olmaya devam edeceği tahmin
edilmektedir.Türkiye ulusal hastalık yükü (2015-2020) çalışmasına göre mevcut olan ve
gelecekte beklenen en büyük hastalık yükü koroner kalp hastalığıdır.
Türkiye dünya medikal sanayi sektöründen %0.74 pay almaktadır. Gelişmiş teknoloji
gerektiren tıbbi cihazların üretimi ileri derecede Ar-Ge yatırımı gerektirmesi, altyapı
maliyetlerinin yüksek olması, pazar koşularının ve rekabet olanaklarının sınırlı olması,
sektördeki uluslararası büyük firmaların tekelleşmiş durumda olmaları nedeni ile bu alanda
yatırım yapılması zorlaşmaktadır (İTO 2005).
8
Ülkelerin stent üretimleri ile birlikte teknolojisinin yanısıra teknolojiyi hastaların
sağlığına mı odaklı yoksa fiyata mı odaklı olduğuda değerlendirilmelidir. Stent kullanımı
açısından hastanın sağlığını fiyattan daha ön planda tutan ABD, Japonya ve Avrupa
ülkelerinin yanında Türkiye öncelikli olarak hasta başına harcanan maliyete odaklıdır. Bu
nedenle stent üretiminde çok az sayıdaki yerli üreticiler kalite odaklı olmak yerine maliyet
odaklı düşük kaliteli stentler üretmektedir. Beraberinde Türkiye’de herhangi bir stent
hammaddesi üretimi yoktur dolayısıyla eski teknolojiler ile üretilen stentler ve hammadde
ABD, Almanya veya Çin’den satın alınarak Türkiyede stent örme işlemi veya
modifikasyonlar yapılarak pazara sunulur. Türk üreticiler ana hedef olarak iç pazara yönelik
strateji ile üretim yapmaktadır. Bu durumun başlıca nedenleri kamu hastanelerinin düşük fiyat
odaklı stent satın alımı yapması ve geri ödeme vadelerinin 6 ay-5yıl gibi çok uzun sürede
gerçekleşiyor olmasıdır. Kamu hastaneleri ödemeleri daha kısa sürelerde SGK’dan almasına
rağmen üretici veya dağıtıcılara ödemelerin çok uzun vadelerde yapılması iç piyasa şartlarını
zorlayan en önemli unsurlardan biridir. Diğer bir sebep ise hammadde ve stent üretim
maliyetinin karşılanabilmesi için iç pazarın ihtiyacından çok daha yüksek oranda üretim
yapılması zorunluluğudur. Bu nedenle Kosgeb, Tübitak gibi devlet kurumlarının desteği ve
yatırımına ihtiyaç duyulmaktadır (Tıbbi cihaz araştırma raporu 2020).
Series1
Chart Title
32.5
26
19.5
13
6.5
0
2023 2024 2025 2026
Rekabeti olumsuz etkileyen şartlara rağmen Türkiye tıbbi cihaz büyüklüğünün gelecek
yıllarda istikrarlı bir şekilde yükseleceği öngörülmektedir. 2026 yılında 25,3 milyar TL’ye
ulaşması beklenmektedir.
9
Hindistan’da medikal cihaz ve alet sektöründe 800’den fazla firma üretim faaliyeti
göstermektedir. Üretim faaliyetlerinde bulunan firmaların %10’unun yıllık cirosu 7 milyar
doların üzerindedir (Hindistan Yerinde Pazar Araştırması 2019). Küresel stent pazarında
büyümeyi gerçekleştirecek olan ilk 5 firmadan biri olarak Meril Life Hindistan’da devletin
kuvvetli desteği sayesinde ABD, Almanya ve Türkiye dahil olmak üzere 9 ülkede rekabet
göstermektedir. Rekabet avantajı yaratmasının başlıca nedenleri olarak; Hindistan
hükümetinden alınan finansal destek sayesinde Ar-Ge faaliyetlerinin yapılabilmesi, ucuz iş
gücü, nitelikli insan gücü olarak sayılabilir. Bu sayede ürün portföyünü arttırabilmiş, global
pazarda fiyat rekabeti oluşturabilmiş ve yüksek teknolojili ürünler üretebilmiştir. Yüksek
teknoloji-düşük fiyat sağlaması nedeni ile gelecekte global pazarda ABD, Çin ve Almanya
karşısında üst sırada yer alacağı öngörülmektedir.
10
Process: Tedarik zincirinde satışı mümkün olan hastanelerde acil gelişen bu
hastalıklara ulaşılabilir olmak adına anlaşma yapılan tüm hastanelerde stok bulundurmak,
riskli adetlere ulaşıldığında temin edilmesi önemlidir.
Packaging: Ürün ambalajlarında ürünün nasıl kullanılacağı konusunda
yönlendirmelerin bulunduğu bilgilere yer verilmelidir. Ürün görseli, hangi alanlarda
kullanıldığı ve teknik detayları ambalajında yer almalıdır.
Public Relations: Yaşam kalitesini arttırmaya yönelik sosyal sorumluluk projeleri ile
hastalar tarafında marka bilinirliği arttırılmalı, sağlık profesyonellerinin oluşturduğu
topluluklara destek vererek olumlu marka imajı oluşturulmalıdır. Sağlık profesyonelleri ile
yapılacak iş birlikleri ile ürün tanıtımları yapılmalı ve daha çok hekime ulaşılarak kullanıcı
referansları arttırılmalıdır.
Özgeçmiş:
Türkiye'nin medikal sektörü, hızla evrim geçiren küresel sağlık ekosistemine entegre
olma çabası içinde önemli bir role sahiptir. Ancak, özellikle stent pazarındaki dışa bağımlılık
ve Ar-Ge faaliyetlerindeki gerileme, sektörün rekabet gücünü sınırlamaktadır.
PESTEL analizi, sektörü etkileyen politika, ekonomi, sosyal, teknoloji, çevre ve yasal
faktörleri ortaya koymaktadır. Bu faktörlerin dikkatlice değerlendirilmesi, sektördeki güçlü ve
zayıf yönleri anlamamızı, fırsatları ve tehditleri belirlememizi sağlamaktadır. Türkiye'nin
sağlık politikalarındaki değişiklikler, kamu-özel işbirliği, ekonomik büyüme ve döviz
kurlarındaki dalgalanmalar gibi faktörler, sektörde stratejik kararların alınmasında önemli
etkiler yaratabilir.
11
yapılması ve ulusal düzeyde finansman olanaklarının artırılması, sektörün sürdürülebilir bir
büyüme elde etmesine katkı sağlayabilir.
Kaynakça
Gülşen Akdoğan , Ömer Burak İstanbullu , Damar İçi Stentlerde Malzeme Seçiminin ve
Tasarımının Restenoz ve Diğer Stent Kaynaklı Problemlere Etkileri, Stentlerin Ekonomideki
Yeri (Bir Genel Derleme) Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi Özel Sayı, S. 204-215, Nisan
2020
Ünal B. Kalp ve Damar hastalıkları. (eds) Ünal B, Ergör G. “Türkiye Kronik Hastalıklar ve
Risk Faktörleri Sıklığı Çalışması” içinde. Ankara, Anıl Matbaa Ltd. Şti. Sağlık Bakanlığı
Yayın no:909. 2013:191-203.
İstanbul Ticaret Odası (İTO). (2005) Tıbbi Cihazlar Sektör Profil Araştırması.
http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor/1-93.pdf Erişim Tarihi: 05.12.2014.
https://tibbitedarikkongresi.org/wp-content/uploads/2021/01/
TibbicihazArastirmaRaporu2020.pdf
12