You are on page 1of 12

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANA BİLİM DALI
STRATEJİK MARKA YÖNETİMİ BİLİM DALI

GLOBAL PAZARLARDA MARKA YÖNETİMİ

Burak Bekri 963423028

İÇİNDEKİLER

Sektöre Giriş: Medikal Sektör 1


Çalışmanın Amacı ve Kapsamı 2
PESTLE 2
SWOT 3
İthalat ve İhracat Analizi 5
Dünyada Medikal Sektör Mevcut Durumu 7
Türkiye’de Medikal Sektör Mevcut Durumu 8
Hindistan- Türkiye Rekabet Gücünün Karşılaştırılması 10
Türkiye İçin Pazara Giriş Stratejisi 10
Yönetici Özeti 11
Kaynakça 12

Sektöre Giriş: Medikal Sektör

Medikal sektör günümüzde hızla gelişen ve dönüşen bir sağlık ekosistemine sahiptir.
Önde gelen ülkeler sağlık hizmetleri, ilaç geliştirme ve tıbbi teknoloji alanında yapılan
yatırımları ile sektöre yön verirken global pazarda kuvvetli bir rekabet oluşturmuş, insan
yaşamını iyileştirme hedefine ulaşmada kritik bir rol üstlenmiştir. Türkiye medikal sektörün
büyümesine sağlık hizmetleri ve sağlık turizmi ile büyük bir rol alması ile birlikte uluslararası
medikal sektördeki gelişmeler hızla devam ederken Ar-Ge faaliyetlerinde geride kalmıştır.
Sürekli değişen sağlık ihtiyaçlarına uyum sağlama ve geleceğin tedavi trendlerine liderlik
etmek öncelikli olarak teknoloji inovasyonları ile mümkün olmaktadır. Medikal ürünlerin
üretimi konusunda Türkiye genellikle orta ve düşük teknolojili ürünler üretmekte olup dünya
pazarında 21. Sırada yer almaktadır. Türkiye’nin yaşlı nüfusu oranı artan bir ülke olması
nedeniyle gelecekte sağlık harcamalarının artacağı, bu durumda ise GSYH’ye oranla sağlık
harcamalarının yükselişte olacağını göstermektedir. Bu tehditin önüne geçmek adına medikal
sektörde Ar-Ge faaliyetlerinin gerekli finansal yatırımlar ve devlet desteği ile gerçekleşmesi
ile global pazarda var olması zorunlu hale gelmiştir.

1
Çalışmanın Amacı ve Kapsamı

Türkiye’nin medikal ürünler arasında neredeyse tamamen tüketici konumunda olduğu


stent pazarında dışa bağımlılığının önüne geçmek ile birlikte global pazarda rekabet
edebilmesi kapsamında önde gelen ülkeler ile konumu kıyaslanmış ve hangi fırsatlara yönelik
stratejilerle hareket edebileceği konusunda bilgiler paylaşılmıştır. Sektörün güçlü ve zayıf
yanları ile fırsat ve tehditler incelenmiştir. Bu kapsamda Türkiye’nin insan gücü ve kaynakları
ile stent üretimi alanında dışarıya bağımlılığının azaltılması ve ekonomiye katkı sağlaması
konusunda bir potansiyeli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada medikal sektörün
dünyadaki mevcut durumu analiz edilmiş, ilgili çalışmalar incelenmiş, Türkiye adına sektörün
geleceği hakkında öneriler verilmiştir.

Türkiye PESTEL Analizi

Sağlık Politikaları: Türkiye'deki sağlık politikaları, medikal sektörün yönetimini ve


hizmet sunumunu etkiler. Politika değişiklikleri, sektördeki iş modellerini ve rekabeti
doğrudan etkileyebilir.
Kamu-Özel İşbirliği: Kamu-özel sektör işbirliği politikaları, özellikle sağlık
altyapısının geliştirilmesi ve özel sektör yatırımlarını teşvik etme açısından önemlidir.
Sağlık Sigortası Politikaları: Sağlık sigortası düzenlemeleri, sağlık hizmetlerine
erişimi etkileyebilir ve sektördeki finansal modelleri şekillendirebilir.

Ekonomik Faktörler:

Ekonomik Büyüme: Türkiye'nin ekonomik durumu, vatandaşların sağlık


harcamalarını etkiler. Ekonomik büyüme, sağlık sektöründeki talebi artırabilir.
Kamu Harcamaları: Kamu harcamalarındaki değişiklikler, sağlık hizmetlerine
yapılan yatırımları etkileyebilir.
Döviz Kurları: Medikal sektörde kullanılan ekipman ve ilaçların birçoğu dış
ülkelerden ithal edildiği için döviz kurları sektörü etkileyebilir.

Sosyal Faktörler:

Demografik Değişiklikler: Nüfus yapısındaki değişiklikler, belirli sağlık hizmetlerine


olan talebi etkileyebilir.

2
Sağlık Bilinci: Toplumun sağlık bilinci, önleyici tedbirler ve düzenli sağlık
kontrolleri konularındaki sosyal eğilimleri belirler.
Eğitim Seviyesi: Yüksek eğitim seviyesi, sağlık konusundaki bilinci artırabilir ve
sağlık hizmetlerine olan talebi etkileyebilir.

Teknolojik Faktörler:

Medikal Teknoloji: Yeni tıbbi teknolojilerin gelişimi, teşhis ve tedavi yöntemlerini


iyileştirebilir ve sektöre yenilik getirebilir.
Bilgi Teknolojileri: E-health (elektronik sağlık) sistemleri ve dijital sağlık kayıtları
gibi bilgi teknolojileri, sağlık hizmetlerinin yönetimini ve erişimini geliştirebilir.

Çevresel Faktörler:

Çevresel Duyarlılık: Sektördeki çevresel etkiler, tıbbi atıkların yönetimi ve enerji


tüketimi gibi faktörler verimliliği etkiler.
Yeşil Teknolojiler: Sektörde yeşil enerji ve çevre dostu teknolojilerin kullanımı,
çevresel etkileri azaltabilir.

Yasal Faktörler:

Regülasyonlar ve Standartlar: Sağlık sektöründeki yasal düzenlemeler, ilaç üretimi,


sağlık hizmeti sunumu ve tıbbi cihaz kullanımı gibi alanları düzenler.
Patent Hakları: İlaç ve tıbbi cihaz şirketleri için patent hakları, inovasyonu teşvik
eder ancak rekabeti sınırlayabilir.

Türkiye Medikal Sektörü SWOT Analizi

Güçlü Yönler (Strengths):

Yüksek Nitelikli Profesyoneller: Türkiye, yetenekli ve nitelikli sağlık


profesyonellerine sahiptir, bu da medikal hizmetlerin kalitesini artırır.

3
Teknolojik Altyapı: Türkiye, medikal teknoloji ve altyapıda önemli gelişmeler
kaydetmiştir, bu da modern tıbbi hizmetlere olanak tanır.
Turizm ve Sağlık Hizmetleri: Türkiye, sağlık turizmi alanında güçlü bir potansiyele
sahiptir. Yabancı hastalar, kaliteli sağlık hizmetleri ve turistik cazibeler nedeniyle
Türkiye'yi tercih edebilir.
İlaç Sanayi: Türkiye'nin güçlü bir ilaç sanayi sektörü bulunmaktadır, bu da yerel ve
uluslararası pazarlarda rekabet avantajı sağlar.

Zayıf Yönler (Weaknesses):

Kamu-Özel İlişkileri: Kamu ve özel sektör arasındaki koordinasyon bazen eksik


olabilir, bu da sektörde etkin bir yönetimi zorlaştırabilir.
Altyapı Sorunları: Bazı bölgelerde sağlık altyapısı yetersiz olabilir, bu durum uzak
bölgelerdeki vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini sınırlayabilir.
Finansman Zorlukları: Sağlık hizmetleri genellikle yüksek maliyetlidir ve finansman
zorlukları sektörde sıkça karşılaşılan bir sorundur.
Bürokratik Süreçler: Bürokratik süreçlerin karmaşıklığı, sektörü durağanlaştırarak
hızlı karar almayı zorlaştırabilir.

Fırsatlar (Opportunities):

Sağlık Turizmi: Türkiye, sağlık turizmi pazarında büyüme fırsatlarına sahiptir.


Yabancı hastalar için çeşitli sağlık hizmetleri sunarak turizmi destekleyebilir.
Teknolojik İlerlemeler: Medikal teknolojideki sürekli gelişmeler, sektörde yeni
tedavi yöntemleri ve teşhis araçları gibi fırsatlar yaratır.
Eğitim ve Ar-Ge: Sağlık profesyonellerinin sürekli eğitimi ve Ar-Ge çalışmalarına
yatırım, sektördeki kaliteyi artırabilir.
İşbirlikleri ve Ortaklıklar: Yerel ve uluslararası sağlık kuruluşları ile işbirlikleri,
sektörde bilgi paylaşımını ve en iyi uygulamaların benimsenmesini teşvik edebilir.

Tehditler (Threats):

Ekonomik Belirsizlik: Ekonomik dalgalanmalar, sağlık harcamalarında kısıtlamalara


neden olabilir ve sektörü etkileyebilir.

4
Pandemik Tehditler: Salgın hastalıklar, sektörü ciddi şekilde etkileyebilir ve kapasite
sınırlamalarına yol açabilir.
Rekabet: Yerel ve uluslararası rekabet, medikal sektörde rekabetçiliği artırabilir ve
fiyatları etkileyebilir.
Regülasyon ve Yasal Değişiklikler: Sağlık sektörünü etkileyen yeni regülasyonlar
veya yasal değişiklikler, sektörde belirsizliklere neden olabilir.

İthalat ve İhracat Analizi

Tanısal Görüntüleme Ortopedi Protez Sarf Malzemeleri


Hasta Yardımcı Cihazlar Diş / Dişçilik Ürünleri Diğer TIbbi Cihazlar

20%
27%

8%

8%

11% 27%

Medikal sektör, dünya genelinde büyük bir ekonomik öneme sahip olup ithalat ve
ihracat açısından da önemli bir rol oynamaktadır.

İthalat: Birçok ülke, ilaçlar, tıbbi cihazlar, cerrahi aletler ve diğer tıbbi ürünlerin
ithalatını yapmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, kendi sağlık sistemlerini
desteklemek ve yeni teknolojilere erişim sağlamak amacıyla medikal ürünleri ithal etmektedir.
İhracat: Gelişmiş ülkeler, yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, ilaçlar ve tıbbi
teknolojilerle ilgili ürünleri dünya geneline ihraç etmektedir. Büyük ilaç şirketleri ve tıbbi
cihaz üreticileri, uluslararası pazarda rekabet ederler.
İlaç İhracatı: Birçok ülke, kendi ürettikleri ilaçları ihraç etmektedir. Özellikle ABD,
Avrupa Birliği ülkeleri, Hindistan ve Çin gibi ülkeler büyük ölçüde ilaç ihracatı yapmaktadır.
Tıbbi Cihaz İhracatı: Gelişmiş ülkeler, yenilikçi tıbbi cihazları dünya geneline ihraç
etmektedir. Bu cihazlar arasında görüntüleme ekipmanları, cerrahi robotlar, implantlar ve
diğer sağlık teknolojileri bulunmaktadır.
Biyoteknoloji ve Genetik Ürünler: Biyoteknoloji ürünleri, genetik mühendislik
ürünleri ve biyolojik ilaçlar da dünya genelinde ticaretin önemli bir parçasıdır. Bu ürünler
genellikle yüksek katma değerli ürünlerdir.

5
En Fazla Medikal İthalat Yapan Ülkeler

1. ABD: Amerika Birleşik Devletleri, dünya genelinde medikal ürünlerin büyük bir
ithalatçısıdır. Hem ilaçlar hem de tıbbi cihazlar konusunda büyük bir pazar oluşturmaktadır.
2. Almanya: Almanya, Avrupa'nın önde gelen sağlık sistemlerinden birine sahiptir ve
medikal ürünler konusunda önemli bir ithalat yapmaktadır. Almanya aynı zamanda medikal
cihaz üretiminde de öncü bir ülkedir.
3. Fransa: Fransa, özellikle biyoteknoloji, ilaç ve tıbbi cihazlar konusunda önemli bir
ithalatçıdır.
4. Çin: Çin, dünya genelinde birçok tıbbi ürünün üreticisi konumundadır, ancak yine de
belirli özel ilaçlar ve teknolojiye dayalı tıbbi cihazlar gibi ürünleri ithal etmektedir.
5. Japonya: Japonya, yüksek teknolojili tıbbi cihazlar ve ilaçlar konusunda ithalat
yapmaktadır.

En Fazla Medikal İhracat Yapan Ülkeler

1. Almanya: Almanya, tıbbi cihazlar ve ilaçlar konusunda dünya genelinde önemli bir
ihracatçıdır.
2. ABD: Amerika Birleşik Devletleri, dünya genelinde birçok ilaç ve tıbbi cihazın üreticisi ve
ihracatçısıdır.
3. İsviçre: İsviçre, özellikle biyoteknoloji ve farmasötik endüstrilerde güçlü bir ihracatçıdır.
4. Hollanda: Hollanda, tıbbi cihazlar ve ilaçlar konusunda önemli bir lojistik ve dağıtım
üssüdür, bu nedenle ihracat yüksektir.
5. Belçika: Belçika, biyoteknoloji ve farmasötik ürünler konusunda ihracat açısından önemli
bir ülkedir.

Türkiye'nin Medikal İthalatında Öne Çıkan Ülkeler

1. Almanya: Türkiye, Almanya'dan tıbbi cihazlar, ilaçlar ve diğer medikal ürünleri ithal
etmektedir.
2. ABD: Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'nin medikal ithalatında önemli bir oyuncudur.
Özellikle ilaçlar bu kapsamda yer alabilir.
3. Çin: Türkiye, Çin'den medikal cihazlar, tıbbi ekipmanlar ve ilaçlar ithal etmektedir.
4. Hollanda: Türkiye'nin medikal sektöründe Hollanda ile ticaret yapması, genellikle lojistik
ve dağıtım ağlarını içerebilir.
5. İsviçre: İsviçre, Türkiye'nin farmasötik ürünler ve yüksek teknolojili tıbbi cihazlar
ithalatında önemli bir ülkedir.

Türkiye'nin Medikal İhracatında Öne Çıkan Ülkeler

1. Almanya: Türkiye'nin medikal ürün ihracatında Almanya genellikle önde gelen bir pazar
olmuştur.
2. ABD: Amerika Birleşik Devletleri, Türk medikal sektörünün ihracatında önemli bir hedef
ülkedir.
3. Suudi Arabistan: Türkiye'nin tıbbi ekipman ve ilaçları Suudi Arabistan'a ihraç ettiği
görülmektedir.

6
4. Irak: Türkiye, Irak'a medikal ürünlerin ihracatında büyüyen bir pazar olarak öne
çıkmaktadır.
5. Birleşik Arap Emirlikleri: BAE, Türkiye'nin medikal ürün ihracatındaki diğer önemli bir
hedeftir.

Dünyada Medikal Sektör Mevcut Durumu

Stentlerin kullanım amacı; kalsiyum taşları veya yağ hücrelerinden oluşan sert
yapıların atardamar içerisinde oluşması sonrası gelişen hastalıklar sonrasında parsiyel veya
total tıkanıklıklar ile seyreden, kan akımı azalması veya tamamen yok olmasıyla doku
yetmezliğine neden olan klinik durumlarda damar içersinde bu sert lezyonları damar yüzeyine
yayarak kan akımının geçebileceği yeni bir kanal oluşturmaktır. İlk stentler 316L düşük
karbonlu paslanmaz çelik ile üretilmiş, devamında oksitlenme kaynaklı tekrar stenoz
(tıkanma) oluşması sebebiyle stent ömrünün kısa olmasına neden olan bu hammadde yerine
titanyum alaşımları ve magnezyum alaşımları kullanılmış, gelişen teknoloji ile vücut
sıcaklığında asıl şeklini alan, akıllı metal olarak tabir edilen nitinol kullanılmaya başlanmıştır.
Vücut içerisinde oluşan korozyondan dolayı stentin mukavemeti azalır, tekrar stenoza sebep
olur veya kırılır. Temelde oluşan bu sorunları engellemeye yönelik ürün geliştirmeleri
yapılmıştır. Paclitaxel, aslında bir kemoterapi ilacı olmak ile birlikte uygulandığı bölgede
hücre çoğalmasının önüne geçen bir ilaç olarak belirli alanlarda kullanılmıştır. Yeni plakların
stent içerisinde oluşumunun önüne geçmek adına geliştirilen ilaç kaplı stentlerde paclitaxel
kullanılarak restenozun olabildiğince geciktirilmesi hedeflenmiştir ancak yapılan uygulama ve
klinik çalışmalarda ilaç salınımı sonlandıktan sonra normal stentlerle aynı durumu
yaşadığından istenen etkiyi yaratamamıştır. Devamında laktik asit polimer ve magnezyum
gibi hammaddelerle üretilen eriyebilen stenlerde bir süre sonra vücut tarafından emilerek yok
olması hedeflenmiş ancak, sorunu diğer stentler kadar çözemediğinden ve uygulama
yönteminin zorluklarından dolayı başlangıç döneminde istenen etkiyi yaratamamıştır.
(Akdoğan, İstanbullu, 2020) Bununla birlikte teknolojik gelişimler açısından diğer stent
üretim yöntemlerine oranla eriyebilen stent teknolojisinde gelişimi daha fazla mümkün olmuş
ve üreticiler bu alana yönelerek avantajlar elde etmiştir. Bu alanda yatırım yapan ve teknoloji
geliştiren ülkeler arasında başı çeken Almanya, Japonya ve Hindistan olmuş, daha çok diğer
teknolojileri kullanan İspanya, Fransa ve global pazar payında hala en üstte yer alan ABD ve
Çin olmuştur. Bulunduğumuz dönemde geliştirmeye açık olan ve gelecek vadeden stent türü
biyoemilebilir stentlerdir.

Stent pazarındaki öncü firmaların başını Almanya, Japonya, Çin, A.B.D. ve Hindistan
çekmektedir. Gelecek dönemde küresel stent pazarının %7.8 büyümesi beklenmektedir. Bu
büyümeyi gerçekleştirecek olan öncü firmalar şu şekilde sıralanabilir (Akdoğan, İstanbullu,
2020).

-Meril Life Science (Hindistan)


-BIOTRONIK SE & Co. KG (Almanya)
-Terumo Corporation (Japonya)
-MicroPort Scientific Corporation (Çin)
-Abbott Laboratories (A.B.D.)

7
Ortopedi ve Protez Diş ve Dişçilik Diğer Tıbbi Cihazlar Sarf Malzemeleri Hasta Yardımcı Cihazlar
Tanısal Görünteleme

7%
19% 6%

10%
29%

28%

Türkiye’de Medikal Sektör Mevcut Durumu

Türkiye’de ulusal düzeyde sakatlığa ayarlanmış yaşam yılı kaybına (DALY) neden
olan ilk 10 hastalık arasında ikinci sırayı iskemik kalp hastalıkları, üçüncü sırayı ise
serebrovasküler hastalıklar almaktadır. İskemik kalp hastalıklarına bağlı kaybedilen yaşam
yılları, bütün kayıpların %8’ini, serebrovasküler hastalıklara bağlı kayıplar ise %6’sını
oluşturmaktadır (Ünal B.)
Koroner kalp hastalığı ve inmeyi içeren kardiyovasküler hastalıklar, küresel olarak en
yaygın ölümcül bulaşıcı olmayan hastalıklardır. 2019’da tahmini 18,6 milyon ölümden
sorumludur (Score Working Group).Toplumların yaşlanması ve beklenen yaşam süresindeki
artış ile birlikte gelişmiş ülkelerde kalp ve damar hastalarının sayısı giderek artmakta ve
bunlara bağlı yük de artmaktadır. Sonuç olarak, dünya çapında kalp ve damar hastalıklarının
uzun bir süre daha birinci sırada ölüm sebebi olmaya devam edeceği tahmin
edilmektedir.Türkiye ulusal hastalık yükü (2015-2020) çalışmasına göre mevcut olan ve
gelecekte beklenen en büyük hastalık yükü koroner kalp hastalığıdır.

Türkiye dünya medikal sanayi sektöründen %0.74 pay almaktadır. Gelişmiş teknoloji
gerektiren tıbbi cihazların üretimi ileri derecede Ar-Ge yatırımı gerektirmesi, altyapı
maliyetlerinin yüksek olması, pazar koşularının ve rekabet olanaklarının sınırlı olması,
sektördeki uluslararası büyük firmaların tekelleşmiş durumda olmaları nedeni ile bu alanda
yatırım yapılması zorlaşmaktadır (İTO 2005).

8
Ülkelerin stent üretimleri ile birlikte teknolojisinin yanısıra teknolojiyi hastaların
sağlığına mı odaklı yoksa fiyata mı odaklı olduğuda değerlendirilmelidir. Stent kullanımı
açısından hastanın sağlığını fiyattan daha ön planda tutan ABD, Japonya ve Avrupa
ülkelerinin yanında Türkiye öncelikli olarak hasta başına harcanan maliyete odaklıdır. Bu
nedenle stent üretiminde çok az sayıdaki yerli üreticiler kalite odaklı olmak yerine maliyet
odaklı düşük kaliteli stentler üretmektedir. Beraberinde Türkiye’de herhangi bir stent
hammaddesi üretimi yoktur dolayısıyla eski teknolojiler ile üretilen stentler ve hammadde
ABD, Almanya veya Çin’den satın alınarak Türkiyede stent örme işlemi veya
modifikasyonlar yapılarak pazara sunulur. Türk üreticiler ana hedef olarak iç pazara yönelik
strateji ile üretim yapmaktadır. Bu durumun başlıca nedenleri kamu hastanelerinin düşük fiyat
odaklı stent satın alımı yapması ve geri ödeme vadelerinin 6 ay-5yıl gibi çok uzun sürede
gerçekleşiyor olmasıdır. Kamu hastaneleri ödemeleri daha kısa sürelerde SGK’dan almasına
rağmen üretici veya dağıtıcılara ödemelerin çok uzun vadelerde yapılması iç piyasa şartlarını
zorlayan en önemli unsurlardan biridir. Diğer bir sebep ise hammadde ve stent üretim
maliyetinin karşılanabilmesi için iç pazarın ihtiyacından çok daha yüksek oranda üretim
yapılması zorunluluğudur. Bu nedenle Kosgeb, Tübitak gibi devlet kurumlarının desteği ve
yatırımına ihtiyaç duyulmaktadır (Tıbbi cihaz araştırma raporu 2020).

Series1
Chart Title
32.5

26

19.5

13

6.5

0
2023 2024 2025 2026
Rekabeti olumsuz etkileyen şartlara rağmen Türkiye tıbbi cihaz büyüklüğünün gelecek
yıllarda istikrarlı bir şekilde yükseleceği öngörülmektedir. 2026 yılında 25,3 milyar TL’ye
ulaşması beklenmektedir.

Hindistan- Türkiye Rekabet Gücünün Karşılaştırılması

9
Hindistan’da medikal cihaz ve alet sektöründe 800’den fazla firma üretim faaliyeti
göstermektedir. Üretim faaliyetlerinde bulunan firmaların %10’unun yıllık cirosu 7 milyar
doların üzerindedir (Hindistan Yerinde Pazar Araştırması 2019). Küresel stent pazarında
büyümeyi gerçekleştirecek olan ilk 5 firmadan biri olarak Meril Life Hindistan’da devletin
kuvvetli desteği sayesinde ABD, Almanya ve Türkiye dahil olmak üzere 9 ülkede rekabet
göstermektedir. Rekabet avantajı yaratmasının başlıca nedenleri olarak; Hindistan
hükümetinden alınan finansal destek sayesinde Ar-Ge faaliyetlerinin yapılabilmesi, ucuz iş
gücü, nitelikli insan gücü olarak sayılabilir. Bu sayede ürün portföyünü arttırabilmiş, global
pazarda fiyat rekabeti oluşturabilmiş ve yüksek teknolojili ürünler üretebilmiştir. Yüksek
teknoloji-düşük fiyat sağlaması nedeni ile gelecekte global pazarda ABD, Çin ve Almanya
karşısında üst sırada yer alacağı öngörülmektedir.

Hindistan’ın karşısında Türkiye’nin imaj değişikliğine ihtiyacı vardır. Bu aşamada


mevcutta talebin yüksek olması ile birlikte gelcekte çok daha yükseleceği öngürlen koroner,
periferik ve intrakranial stenler ile ilgili yarışa Türkiye’nin inovasyonlar ile dahil olması
imkanları bakımından mümkündür. Biyoemilebilir stentlerde yüzey modifikasyonu
aşamasında ürün geliştirme yapılarak sorunların yakın gelecekte tamamen çözülebileceği
öngörülmektedir. Bunun için endüstriyel uygulamalarda da yararlanılan hidrofobik ve
omnifobik yüzey yapılarının damar içi stent üzerinde biyouyumlu malzemelerden
yararlanılarak oluşturulması, yüzeyde madde tutmama fonksiyonu kazandırma açısından katkı
sunacaktır. Dolayısısyla, günümüzde kullanılan mevcut stentlerde karşılaşılan stent içi
restenoz probleminin kalıcı olarak çözüleceği öngörülmektedir. Türkiye bu yaklaşımla stent
pazarında var olabilmek ve rekabet edebilmek için yatırım bütçesi ayırdığı durumda coğrafi
konum, nitelikli insan gücü, TL’nin dolar karşısında düşük konumu ile avantajlı bir
noktadadır.

Türkiye İçin Pazara Giriş Stratejisi

Product: Stent ve biyoemilebilir stentlerin geliştirilebilmesi ve üretimi için


üniversiteler ile iş birliği sağlanmalı, rekabet avantajı yaratabilmek için yerli Ar-Ge
faaliyetlerini teşvik eden devlet destekleri kullanılmalıdır. Türkiye’de mevcut eski teknoloji
ile üretilen ve kullanılan stentlerin dışında uluslararası güncel standartlar, bilimsel gelişimler
ve regülasyonlarla uyumlu stentler geliştirilmeli, pazarda güvenilirlik arttırılmalıdır.
Price: İlk aşamada yüksek sayıda tüketimi olan iç pazar ihtiyacını karşılamaya
odaklanılmalı, buradan edinilecek tecrübe, birikim ve ekonomik karlılık ile global pazarlarda
rekabet avantajı yaratılmalıdır.
Place: Türkiye’de bulunan, yerli ürünlerin satışını yapan firmalar yerine yabancı
markaların distribütörlüğünü yapan medikal firmalar ile yapılacak anlaşmalar ürün kalite
algısını arttırmak ile birlikte satışa olumlu etki sağlayacaktır.
Promotion: Uluslararası kongrelerde sponsorluk ve hekim işbirlikleri ile marka
bilinirliği arttırılmalı, yapılacak bilimsel çalışmalar aktarılıarak marka güveni sağlanmalıdır.
Hasta eğitim programları ile bu alandaki hastalara yaşam kalitesini arttırmaya yönelik
bilgilendirmeler yapılmalıdır.
People: Eğitim ve seminerler ile birlikte hekim ve sağlık profesyonellerine yönelik
düzenlenecek eğitim programları ürün kullanımı konusunda deneyimi arttıracaktır.
Üniversiteler ile yapılacak işbirlikleri sonrasında yerel yetenek geliştirme programları ile
potansiyel vaadeden insanlar çalışma alanlarına dahil edilmelidir.
Physical Evidance: Stentlerin etkili ve kaliteli bir şekilde ambalajlanması kullanıcı
olan sağlık profesyonelleri adına ürün kalitesi ve güvenilirliğini vurgular. Stentlerin kongre ve
eğitimlerde fiziksel olarak sergilenmesi potansiyel kullanıcılara deneyim kazandıracaktır.

10
Process: Tedarik zincirinde satışı mümkün olan hastanelerde acil gelişen bu
hastalıklara ulaşılabilir olmak adına anlaşma yapılan tüm hastanelerde stok bulundurmak,
riskli adetlere ulaşıldığında temin edilmesi önemlidir.
Packaging: Ürün ambalajlarında ürünün nasıl kullanılacağı konusunda
yönlendirmelerin bulunduğu bilgilere yer verilmelidir. Ürün görseli, hangi alanlarda
kullanıldığı ve teknik detayları ambalajında yer almalıdır.
Public Relations: Yaşam kalitesini arttırmaya yönelik sosyal sorumluluk projeleri ile
hastalar tarafında marka bilinirliği arttırılmalı, sağlık profesyonellerinin oluşturduğu
topluluklara destek vererek olumlu marka imajı oluşturulmalıdır. Sağlık profesyonelleri ile
yapılacak iş birlikleri ile ürün tanıtımları yapılmalı ve daha çok hekime ulaşılarak kullanıcı
referansları arttırılmalıdır.

Özgeçmiş:

Medipol Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünden mezun oldum.


Unilever ( Seventh Generation ) Stajyer olarak başladım, Jr pozisyonunda devam ettim ve
Marka Yönetimi ve Pazarlama uzmanlığına terfi ederek 3 yıla yakın uzman seviyesinde
çalışmama devam ettim. Sonra; Unilever Seventh Generation markasını Türkiye pazarından
çekme kararı aldı ve bunun sonucu şirketteki görevim son buldu. Sonrasında
deneyimlerimlerime güvenerek kendi marka yönetimi ve pazarlama danışmanlık şirketimi
kurdum. Şuan şirketim BBDisruption’ı yönetmeye çalışmaktayım.

Yönetici Özeti: Türkiye Medikal Sektör Analizi

Türkiye'nin medikal sektörü, hızla evrim geçiren küresel sağlık ekosistemine entegre
olma çabası içinde önemli bir role sahiptir. Ancak, özellikle stent pazarındaki dışa bağımlılık
ve Ar-Ge faaliyetlerindeki gerileme, sektörün rekabet gücünü sınırlamaktadır.

PESTEL analizi, sektörü etkileyen politika, ekonomi, sosyal, teknoloji, çevre ve yasal
faktörleri ortaya koymaktadır. Bu faktörlerin dikkatlice değerlendirilmesi, sektördeki güçlü ve
zayıf yönleri anlamamızı, fırsatları ve tehditleri belirlememizi sağlamaktadır. Türkiye'nin
sağlık politikalarındaki değişiklikler, kamu-özel işbirliği, ekonomik büyüme ve döviz
kurlarındaki dalgalanmalar gibi faktörler, sektörde stratejik kararların alınmasında önemli
etkiler yaratabilir.

Medikal sektörün güçlü yönleri arasında yüksek nitelikli profesyoneller, teknolojik


altyapı, turizm ve sağlık hizmetleri ile güçlü ilaç sanayisi yer almaktadır. Ancak, kamu-özel
ilişkilerindeki koordinasyon eksiklikleri, altyapı sorunları, finansman zorlukları ve bürokratik
süreçler gibi zayıf yönler sektörün potansiyelini sınırlamaktadır.

Sektördeki fırsatlar arasında sağlık turizminin geliştirilmesi, teknolojik ilerlemelerle


yeni tedavi yöntemlerinin keşfi, eğitim ve Ar-Ge faaliyetlerine odaklanma, işbirlikleri ve
ortaklıkların güçlendirilmesi bulunmaktadır. Ancak, ekonomik belirsizlikler, döviz
kurlarındaki dalgalanmalar gibi tehditlerle başa çıkılması gerekmektedir.

Sonuç olarak, Türkiye'nin medikal sektörü, güçlü yönlerini daha da güçlendirmeli,


zayıf yönlerine çözümler üretmeli ve fırsatları değerlendirerek küresel pazarda daha rekabetçi
bir konuma gelmelidir. Kamu-özel işbirliğinin güçlendirilmesi, Ar-Ge faaliyetlerine yatırım

11
yapılması ve ulusal düzeyde finansman olanaklarının artırılması, sektörün sürdürülebilir bir
büyüme elde etmesine katkı sağlayabilir.

Kaynakça

Gülşen Akdoğan , Ömer Burak İstanbullu , Damar İçi Stentlerde Malzeme Seçiminin ve
Tasarımının Restenoz ve Diğer Stent Kaynaklı Problemlere Etkileri, Stentlerin Ekonomideki
Yeri (Bir Genel Derleme) Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi Özel Sayı, S. 204-215, Nisan
2020

Ünal B. Kalp ve Damar hastalıkları. (eds) Ünal B, Ergör G. “Türkiye Kronik Hastalıklar ve
Risk Faktörleri Sıklığı Çalışması” içinde. Ankara, Anıl Matbaa Ltd. Şti. Sağlık Bakanlığı
Yayın no:909. 2013:191-203.

Score working group E. S. C. Cardiovascular risk collaboration. SCORE2 risk prediction


algorithms: new models to estimate 10-year risk of cardiovascular disease in Europe. Eur
Heart J 2021;42(25):2439-54.

Türkiye Kalp ve Damar Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı 2015-2020 kılavuzu.


Ankara, Anıl Matbaa Ltş. Şti. T.C. Sağlık Bakanlığı Yayın No : 988. 2005:2.

İstanbul Ticaret Odası (İTO). (2005) Tıbbi Cihazlar Sektör Profil Araştırması.
http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor/1-93.pdf Erişim Tarihi: 05.12.2014.

https://tibbitedarikkongresi.org/wp-content/uploads/2021/01/
TibbicihazArastirmaRaporu2020.pdf

Hindistan Medikal Cihaz ve Aletler ve Sektörü Yerinde Pazar Araştırması


https://www.ikmib.org.tr/files/images/muhtelif5/H%C4%B0ND%C4%B0STAN%20MED
%C4%B0KAL%20C%C4%B0HAZ%20SEKT%C3%96R%C3%9C%20YPA%20RAPORU-
hizmete%20%C3%B6zel.pdf

12

You might also like