You are on page 1of 285

ENERJİ SİSTEMLERİ

KONULAR:
1. Elektrik Şebekeleri
2. İletkenler
3. Sehim hesabı
4. Direkler
5. İzolatörler
6. Ayırıcılar ve Kesiciler
7. Baralar ve Bara Sistemleri
8. Reaktif Güç Kompanzasyonu
9. Akım ve Gerilim Transformatörleri
10. Topraklama

1
GİRİŞ
• Termodinamiğin birinci kanununa göre (enerjinin
korunumu yasası) bir enerji türü, diğer bir enerji
türüne dönüştürülebilir.
• Enerji, üretildiği kaynağa göre mekanik, ısı, ışık,
kimyasal ve elektrik enerjisi olarak sınıflandırılır.
• Elektrik enerjisi, yenilenebilir olmayan (kömür, petrol,
doğal gaz, nükleer) veya yenilenebilir enerji
kaynakları (güneş, su, rüzgar, jeotermal, biyokütle)
kullanılarak ikincil bir enerji olarak elde edilir.
• Farklı enerji türlerinden elektrik enerjisinin
üretilmesini sağlayan tesislere elektrik santrali denir.

2
Üretim, İletim ve Dağıtım Sistemlerinin Genel Yapısı

Elektrik enerjisini üreten merkez ile son tüketici teçhizat arasında kurulan tüm tesisler
üç grupta toplanabilir.
İletim
Üretim tesisleri Tüketim
tesisleri tesisleri

Şekil 1.1. Elektrik Tesisleri


• Üretim Tesisleri : Elektrik Santralları ve bunlara bağlı tesislerdir. Özellikle büyük güçlü
santrallar, çoğunlukla sanayi tesisleri ve yerleşim merkezlerinin uzağında bulunurlar.
• İletim Tesisleri : Elektrik enerjisinin, üretim merkezlerinden alınarak dağıtım
tesislerine (tüketim merkezlerine) ulaştırılmasını sağlayan tesislerdir.
• Dağıtım Tesisleri : Enerjinin, üretim veya iletim tesislerinden alınarak, bir tüketim
bölgesine veya bu bölge içerisindeki tüketicilere ulaştırılması için yapılan tesislerdir.
Bu tüketim bölgesi bir şehir, kasaba, köy, sanayi tesisi, fabrika vb. olabilir.

3
Üretim Tesislerinin Genel Yapısı Ve Özellikleri
Elektrik enerjisinin üretildiği merkezlere “Elektrik Santralı” denir. Bir elektrik santralını
oluşturan ana kısımlar Şekil 1.2 ’de gösterilmiştir.

Şekil 1.2. Bir elektrik santralının temel elemanları


Şekil 1.2 ’deki elemanların özellikleri ve görevleri aşağıda kısaca özetlenmiştir:
• Generatör: Santralda elektrik enerjisi üreten makinadır. Mekaniksel enerjiyi elektrik
enerjisine dönüştürür. Bu elektrik enerjisi DA olabilir, tek fazlı veya üç fazlı AA
olabilir. Büyük santrallarda senkron generatörler yardımıyla üç fazlı AA üretilir.
• Türbin: Santralın mekanik enerji üreten kısmıdır. Su, rüzgar veya buhar türbini
olabileceği gibi, bir atom reaktörü veya dizel motor da olabilir. Buna göre de isim alır.
Örnek: Hidroelektrik Santral, Rüzgar Santralı, Termik Santral, Nükleer Santral, Dizel
Santral gibi.
4
Üretim Tesislerinin Genel Yapısı Ve Özellikleri

• Uyartım Sistemi: Senkron generatörde kutupların uyartımı, yani manyetik alanı


oluşturacak bobinleri besleyecek DA iki yolla elde edilir: 1) DA şönt generatörü ile, 2)
Tristörlü doğrultucu yardımıyla. Buradan elde edilen DA,
• Kutup sargılarına uygulanarak bir manyetik alan oluşturulur,
• Türbinin dönmesiyle mile bağlı olan kutuplar ve dolayısıyla manyetik alan döner,
• Faraday indüksiyon kanunu ile generatör sargılarında bir gerilim indüklenir.
• Kesici: Özel yapılı bir güç anahtarıdır. Generatör ile şebeke arasındaki bağlantıyı
sağlar ve arıza durumlarında bağlantıyı otomatik olarak açarak, generatörü korur.
• Ölçü Aletleri: Santral ve şebeke ile ilgili birçok büyüklükleri ölçer. Örnek: Fazlardan
çekilen akımlar, gerilimler, güçler, sıcaklık, basınç, güç katsayısı vb.
• Koruma Teçhizatı: Santralda ve şebekede meydana gelebilecek arızalara karşı
koruma sağlayan çeşitli cihaz ve düzeneklerdir.
• Senkronizasyon Sistemi: Santralın şebekeye, paralel çalışma şartlarının sağlanarak,
herhangi bir arızaya yol açmadan sağlıklı bir şekilde bağlanması için kullanılan
sistemdir.
• Bara Sistemi: Santralda üretilen elektrik enerjisinin giriş hatları ile bağlandığı ve çıkış
hattı bağlantıları ile de iletim hatlarına veya tüketicilere ulaşmasını sağlayan
sistemlerdir.
5
Üretim Tesislerinin Genel Yapısı Ve Özellikleri

• Güç Transformatörü: Üretilen elektrik enerjisinin uzak mesafelere taşınabilmesi için


gerilimi yükselterek hatta veren elektrik makinasıdır. Küçük güçlerde üç fazlı
transformatörler kullanılır. Büyük güçlerde ise, imalat ve taşıma-montaj
zorluklarından dolayı tek fazlı üç adet transformatörün dışarıdan üç fazlı bağlantı
yapılmasıyla kullanılır. Üç fazlı tek transformatör yerine üç adet tek fazlı kullanmanın
diğer önemli bir üstünlüğü de arıza durumlarında besleme sürekliliğinin sağlanması
ve böyle durumlar için yedek teçhizat bulundurulması, üretim merkezleri açısından
özel bir önem arz eder.
Bu amaçla, bir santralın şalt sahasında üç fazlı transformatörler yerine tek fazlı
transformatör yedeklemek;
• sadece arızalı faza ilişkin transformatörün değiştirilmesi,
• değiştirme işleminde işçilik ve montaj kolaylığı,
• arızalı transformatörün bakım ve onarımı için taşınması ve maliyeti,
açılarından üstünlükler sağlar.

6
Üretim Tesislerinin Genel Yapısı Ve Özellikleri
Elektrik enerjisi üretmek için kullanılan generatör gerilimleri çok yüksek olamaz.
Tasarımla ilgili teknik sınırlamalar nedeniyle generatör çıkış gerilimleri 10,5-14,4-15,75 kV
gibi OG seviyesindeki gerilimlerdir. Mesela, Keban HES ’de 175 MVA elektrik enerjisi üreten
senkron generatörün çıkış anma gerilimi 14,4 kV ’tur.
Bu seviyedeki gerilimler ile 20-30 km ’den uzağa ekonomik bir şekilde enerji iletimi
yapılamaz. Bu nedenle enerjiyi uzak mesafelere taşımak için üretilen gerilim
transformatörler yardımıyla yükseltilir ve yüksek gerilimle enerji iletimi sağlanır. Tüketim
merkezlerine ulaşıldığında ise, gerilim tekrar transformatörler yardımıyla uygun değerlere
düşürülerek, tüketicilere dağıtılır.
Böylece hem kullanılacak iletkenin kesiti küçültülmüş, hem iletkenleri taşıyacak
elemanların daha küçük ebat ve kapasitede yapılmaları sağlanmış ve hem de hatlarda ısı
enerjisi şeklinde kaybolan enerji azalacağı için iletim verimi yükselmiş olur.
Örnek: 173 kW ’lık bir güç 10 km uzağa taşınacaktır. İletim hattının faz başına direnci 0.2
ohm/km’dir. Cosf=1 alarak hattaki güç kaybını 1 kV, 5 kV ve 10 kV ’luk iletim gerilimleri için
hesaplayınız.

7
Üretim Tesislerinin Genel Yapısı Ve Özellikleri

Çözüm: Anma akımının hesabı için P=√3.U.I.Cosf eşitliği, bir fazda meydana gelen ısı
(joule) kaybı için de Pk=I2.R eşitliği kullanılacaktır:
Gerilim Akım Kayıp Güç
1 kV I1 =173000/ (√3.1000.1)=100 A Pk=3.I2.R=3.1002.(0,2.10)=60 kW
5 kV I5 =173000/ (√3.5000.1)=20 A Pk=3.I2.R=3.202.(0,2.10)=2,4 kW
10 kV I10=173000/ (√3.10000.1)=10 A Pk=3.I2.R=3.102.(0,2.10)= 0,6 kW
Görüldüğü gibi hat kayıplarının en küçük değerde tutulması için, iletim geriliminin
yüksek olması gerekir. Ancak gerilimi çok yüksek tutmanın da olumsuz yanları vardır.
Yüksek iletim gerilimi;
• yüksek maliyetli güç transformatörleri,
• daha büyük direkleri,
• mekanik dayanımı yüksek iletkenleri,
• yüksek montaj maliyetleri,
gerektirir ve dolayısıyla yüksek maliyetli bir yatırım ortaya çıkar. Bu nedenle kayıplar
yönünden karşılaştırmaların yapılıp, teknik ve ekonomik yönden uygulanabilir
(optimum) bir çözümün tercih edilmesi gerekir.
8
Üretim Tesislerinin Genel Yapısı Ve Özellikleri

Bir elektrik santralında; transformatörlerin, güç anahtarlarının, baraların, parafudrların


vb. teçhizatın bulunduğu kısma Şalt Sahası denir (Şekil 2.3).

Şekil 1.3. Şalt Sahasından bir görünüm

Santrallarda üretilen elektrik enerjisinin tüketicilere (abonelere) ulaşması için


düzenlenen tüm elektrik devrelerine “Elektrik Şebekeleri” denir. Elektrik şebekeleri ve
tesisleri, gerilimleri bakımından çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir:
Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde; gerilimi 1000 V ’a kadar olan tesisler Alçak
Gerilim Tesisleri, 1000 V ve daha büyük gerilimli olanlar da Yüksek Gerilim Tesisleri
olarak tanımlanmıştır.

9
Üretim Tesislerinin Genel Yapısı Ve Özellikleri

Diğer bir sınıflandırmada ise yönetmelikte belirtilen yüksek gerilim tesisleri, elektriksel
ve mekaniksel hesaplamalarda yapılan kabulleri ve göz önüne alınabilen yaklaşımları
kapsayacak şekilde, kendi arasında orta, yüksek ve çok yüksek gerilimler olmak üzere
üç gruba ayrılmıştır. Böylece alçak gerilimli tesisler de dikkate alınarak şebekeler,
gerilimleri bakımından dört grup halinde sınıflandırılmıştır (Tablo 2.1). Bu tabloda
verilen anma gerilim değerleri, ülkemizde kullanılmakta olan standart değerlerdir.
Tablo 1.1. Şebekelerin gerilimlerine göre sınıflandırılması

S. No Şebekenin adı Anma Gerilim Değerleri


1 Alçak Gerilim (AG )’li Şebekeler 220-380 V
2 Orta Gerilim (OG) ’li Şebekeler 34.5 kV
3 Yüksek Gerilim (YG) ’li Şebekeler 154 kV
4 Çok Yüksek Gerilim (ÇYG) ’li Şebekeler 380 kV
5 Ekstra Yüksek Gerilimli (EYG) ’li Şebekeler 500-750-1000-1200-1500 kV

10
Üretim Tesislerinin Genel Yapısı Ve Özellikleri

Böylece hem kullanılacak iletkenin kesiti küçültülmüş, hem iletkenleri


taşıyacak elemanların daha küçük ebat ve kapasitede yapılmaları sağlanmış ve
hem de hatlarda ısı enerjisi şeklinde kaybolan enerji azalacağı için iletim
verimi yükselmiş olur.
Şekil 1.3, üretimden tüketime kadar kurulan tüm tesisler için örnek bir
bağlantıyı ve bir kısım temel elemanları göstermektedir.
YG Bara OG Bara
Generatör YG Bara
OG/YG İletim Hattı YG/OG
Dağıtım Hattı

Güç Tr. Kesici Güç Tr.

OG/AG
AG Bara

Tüketiciler
Şekil 1.3. İletim Hattı Sistemli Bağlantı Yapısı

11
12
Üretim, İletim ve Dağıtım Sistemlerinin Genel Yapısı
Üretim-iletim-dağıtım sistemlerine ilişkin olarak çok sayıda alternatif yapıdan söz
edilebilir. Bu farklı tesis yapıları; besleme gerilimi, güç, besleme sürekliliği talebi
gibi önemli faktörlere bağlı olarak değişir. Aşağıda bazı örnek yapılar verilmiştir:
• Bir üretim tesisinin tüketiciyi doğrudan beslemesi halinde, iletim tesislerine
gerek olmaz. Bu durumda sistemde transformatör ve onunla ilgili teçhizata da
ihtiyaç olmaz. Böylece sistemin yapısı, Şekil 1.4 ’de verildiği gibi olur.
Generatör
Dağıtım Hattı
Yük

Şekil 1.4.Üretimden Tüketime Doğrudan Bağlantı


• Küçük güçlü sistemlerde, generatör çıkışını doğrudan yüke bağlama veya tek
generatör, tek transformatör, tek bara yapısı yeterli olabilir (Şekil 1.5).
AG
Generatör veya/OG
OG OG/AG
Dağıtım Hattı
Yük
Dağıtım Tr. Dağıtım Tr.

Şekil 1.5. Küçük Güçlü Sistemler İçin Bağlantı Yapısı


13
Üretim, İletim ve Dağıtım Sistemlerinin Genel Yapısı

• Büyük güçlü santrallarda çoğu zaman iki veya daha fazla generatör ünitesi
paralel bağlı olarak çalışır ve sistemi besler. Bu durumda üretilen büyük gücün
şebekeye aktarılması için Şekil 1.6 ’da gösterildiği gibi çift bara yapısı kullanılır.
Ancak bazen bu gücü taşıyan iletim hattı da paralel bağlı iki hattan oluşur.
Bara
OG/YG
YG/OG
İletim Hattı
Dağıtım
Hattına
.. .. İletim Hattı
.. ..

Güç Tr. Dağıtım


Hattına
Generatör Güç Tr.

Şekil 1.6. Paralel bağlı generatör ve iki iletim hatlı Bağlantı Yapısı

14
Üretim, İletim ve Dağıtım Sistemlerinin Genel Yapısı

• Büyük güçlü sistemlerde (mesela bir tüketim merkezinin yakınındaki şalt


sahalarında) çoğu zaman bir transformatör yerine, paralel çalışan iki veya daha
çok transformatör kullanılır (Şekil 1.7).

Dağıtım şebekesi
İletim veya
şebekesinden dağıtım hatlarına

Şekil 1.7. Paralel Transformatörlü Bağlantı Yapısı

15
• Elektrik enerjisinin taşınmasına gerek duyulmadığı yıllarda bu
enerji doğru akım olarak üretilebilmekteydi.
• Enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı generatörlerden elde edilen
alçak gerilimle yapılıyordu. Bu nedenle kullanma alanlarının da
santral yakınlarında bulunması gerekmekteydi.
• Alçak gerilimde, gerilim düşümü ve güç kaybı, enerjinin
uzaklara iletimini ekonomik olmaktan çıkarıyordu. Daha
sonraları alternatif akım tekniği gelişti ve daha büyük
gerilimler elde edildi.
• Enerji iletimi ve dağıtımının gelişmesinde en önemli adım
transformatörün bulunması olmuştur.
• Transformatör yardımıyla elektrik enerjisinin iletimi ve
dağıtımı kolaylaşmış, böylece elektrik enerjisinin kullanımı
yaygınlaşmıştır.
• Dünyada ve Türkiye ’de elektriğin iletiminin tarihsel gelişimini
şu şekilde özetleyebiliriz.
16
• 1878 ’de Pearl Street –New York üzerinde 110 V doğru
gerilimle 83 Watt ’lık 400 adet lambayı besleyen (~ 33 kW
’lık) ilk buharlı güç santralı devreye girdi.
• 1885 ’de W. Stanley transformatörü geliştirdi.
• 1886 ’da ilk tek fazlı alternatif akımla enerji iletimi
gerçekleşti (4 kV ’luk 42 km uzunluğunda New York ’a
gelen ilk hat).
• 1888 ’de çok fazlı AA geliştirildi (Nikola Tesla).
• 1893 ’te 3 fazlı ilk hat Kaliforniya ’da devreye girdi.
• Medeniyetin hızla gelişmesi ile artan elektrik enerjisi
istekleri daha büyük güçleri, taşınacak gücün fazlalığı ise
daha büyük gerilimleri gerektirmiştir.
• İleri ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişmelerinde elektrik
enerjisinin çok büyük katkısı vardır.
17
• Türkiye ’de ilk santral 1902 yılında Tarsus–Adana ’da kuruldu.
Bu, 2 kW ’lık su santralıydı.
• 1913 ’te İstanbul ’da kömür yakıtlı bir termik santral olan
Alibeyköy Silahtarağa Santrali kuruldu ve İstanbul sokaklarına
aydınlatma amacıyla elektrik verildi.
• 1914 ’te İstanbul’da konutlara da elektrik verildi.
• 1948 ’te Zonguldak Çatalağzı Termik Santrali ile İstanbul
Ümraniye arasında 66 kV ’luk hat kuruldu.
• 1952 ’de Karadeniz Ereğlisi ile İstanbul arasında 154 kV ’luk
iletim hattı açıldı.
• 1960 ’da 380 kV ’luk enerji iletimi başladı.
• Bugün ülkemizde birçok elektrik santrali elektrik enerjisi
üretmekte, üretilen bu enerji de yüksek gerilimle ve
enterkonnekte bir sistemle ülke geneline iletilmektedir.

18
• Santrallerde üretilen elektrik enerjisinin tüketicilere
ulaştırılması amacıyla kullanılan bütün elektrik tesislerine
“Elektrik Şebekeleri” adı verilir.
• Elektrik enerjisinin tüketicilere ulaştırılmasında işletmelerin
yerine getirmesi gereken yükümlülükler şunlardır:
1. Kesintisiz bir elektrik enerjisi sağlanmalıdır.
2. Gerilim ve frekans sabit olmalıdır.
3. Şebekeler güvenilir ve sağlam olmalıdır.
4. Şebekelerde oluşan arızalar tüketicileri etkilememelidir.
5. Şebekeler tüketicilerin güç ihtiyacına cevap verebilmelidir.
• Elektrik enerjisinin tüketicilere ulaştırılması için çeşitli türde
şebekeler geliştirilmiştir. Elektrik şebekeleri genel olarak iki
ana gruba ayrılır :
I- Açık Şebekeler (Dallı veya Radyal Şebekeler)
II- Kapalı Şebekeler (Ring ve Gözlü Şebekeler)
19
Frekans Kontrolü:
• Senkron generatör rotorlarının dönüş hızlarının
elektriksel etkisine ve ifadesine frekans denir.
• Genellikle bir elektrik şebekesinde hız yerine frekans
ifadesi kullanılır. Örneğin; termik türbinlerin hızı
genelde 50 Hz ’e karşılık gelen 3000 d/d ’dır (N=120f/P).
• Üretildiği anda tüketilen tek şey elektriktir.
• Elektriğin tüketildiği anda üretilmesi gerekir.
• Eğer üretilen güç tüketilen güce eşitse; sistem
dengededir ve generatörün hızı ve frekans sabittir.

20
Üretim ve tüketimin eşit olduğu anda frekans 50.00 Hz olur.
• Üretilen güç tüketilen güçten fazla olursa generatörün hızı ve
dolayısıyla frekans artar.
• Tüketilen güç üretilen güçten fazla olursa generatörün hızı ve
dolayısıyla frekans azalır.
• Enterkonnekte sistemde çalışan senkron generatörler normal
şartlarda aynı hızda dönerler ve her birine türbin tarafından
uygulanan mekanik moment, sistem tarafından uygulanan
elektriksel moment ’e eşittir.

21
• Bir elektrik sisteminin üretim-tüketim dengesinin kontrolüne
frekans kontrolü denir.
Türkiye Elektrik Sistemindeki Frekans Kalitesi
• Türkiye elektrik sisteminde santralların frekans kontrol
sistemine duyarsızlık aralığı santralların tipine ve işletme
şartlarına göre farklılıklar göstermekte olup duyarsızlık aralığı
(ölü bant) 0-100 mHz arasında değişmektedir.
• UCTE* kriterlerine göre normal işletme sırasında kabul
edilebilir frekans sapmasının ±20 mHz olması gerekirken
ülkemizde bu yaklaşık ±100 mHz ’dir.
• UCTE kriterlerine göre minimum anlık frekans -800 mHz (49.2
Hz) ’in altına düşmemeli, maksimum anlık frekans +800 mHz
(50.8 Hz) ’in üzerine çıkmamalıdır.
* UCTE (Union for the Co-ordination of Transmission of Electricity)
Avrupa’da 1950 yılında kurulan “Elektrik İletimi Koordinasyon Birliği”

22
Yapılarına Göre Şebekeler:
1. Radyal (dallı) şebekeler
2. Ring (halka) ve ağ (gözlü) şebekeler
3. Enterkonnekte şebekeler

1- RADYAL (DALLI) ŞEBEKELER :


• Bu şebekeler açık şebeke şeklindedir. Besleme çoğu zaman tek
kaynaktan yapılır. Şekilde radyal olarak düzenlenmiş bir AG şebekesi
görülmektedir.

• Dağıtım transformatörüne, orta gerilim hattıyla gelen enerji, burada


alçak gerilime dönüştürülerek tüketicilere dağıtılır.
23
Radyal (Dallı) Şebekelerin Özellikleri
• Radyal AG dağıtım şebekesinde A, B, C ile gösterilen
hatlara ana hat, diğer hatlara branşman adı verilir.
• Radyal şebekeler hava hattı şeklinde düzenlendikleri gibi,
yer altı kablolu olarak da düzenlenebilir.
• Hatların geçeceği yerler sokaklar ve caddelerdir. Bunlar
dağıtım projelerinde belirtilir.
• Radyal şebekelerde besleme bir yerden yapıldığı için,
arıza anında aboneler enerjisiz kalabilir.
• Transformatör merkezinden uzaklaştıkça şebeke iletken
kesiti azalır ve gerilim düşümü artar.
• Radyal şebekeler, şehirlerde ve köylerde alçak gerilim
kademesindeki tüketicilerin beslenmesinde kullanılır.
24
2- a) Ring (Halka) Şebekeler
• Bu şebekeler, kapalı şebeke türündedir.
• Ring şebekelerde besleme bir yerden yapıldığı gibi birkaç yerden de
yapılabilir.
• Bu tür şebekeler ile tüketim merkezlerinin enerji ihtiyaçları kesintisiz
olarak karşılanabilir. Bu şebekelerde kesit her yerde aynıdır.

• Ring şebekenin işletme güvenilirliği fazladır. Besleme kaynağı birden


fazla olursa, beslemenin sürekliliği de artar.
• Orta gerilim şebekeleri çoğu zaman ring şebeke türünde düzenlenir.
• Ring şebekelerin en basiti bir ağ (gözlü) şebekedir.
• Bu şebekeler selektif (seçici) koruma yöntemleri ile korunmalıdır.
25
2- b) Ağ (Gözlü) Şebekeler
• Kapalı şebeke türünde olan ağ (gözlü) şebekelerde besleme bir veya birden
fazla yerden yapılabilir.
• Ağ (gözlü) şebekelerde baralar birçok koldan enerji almaktadır. Bu
şebekeden beslenen tüketiciler için enerji kesilmesi hemen hemen söz
konusu olmaz. Bu nedenle besleme sürekli bir şekilde yapılabilmektedir.
• Bir arıza durumunda arızalı kısım sigortalar ve özel koruma elemanları ile
devre dışı bırakılabilir. Böylece diğer abonelerin enerjileri kesilmez.
• Bu şebekelerin kurulması, işletilmesi ve bakımları zordur.
• Bu şebekede kesitler her yerde aynıdır.

• Gerilim düşümü çok az olur.

26
Enterkonnekte Şebeke
• Genellikle birbirinden uzak mesafelerde olan, elektrik üretim
santralleriyle tüketim merkezleri arasındaki iletim, enterkonnekte
şebekelerle sağlanır.
• Elektrik üretim santrallerinin bir iletim tesisine, buradan da diğer
tesislere bağlanarak birlikte çalışmalarına enterkonnekte çalışma,
bu şebekeye de enterkonnekte şebeke adı verilir.
• Diğer bir ifadeyle, bir bölgenin veya bir ülkenin elektrik enerjisi
talebini kesintisiz bir şekilde karşılamak üzere o ülkenin bütün
elektrik santralleri, trafo merkezleri ve tüketicileri arasında kurulmuş
olan sisteme enterkonnekte sistem adı verilir.
• Enterkonnekte sistemde bir arıza meydana geldiğinde sadece arızalı
bölüm devre dışı bırakılarak enerji alışverişinin sürekliliği sağlanır.
• Enterkonnekte şebekeye ulusal elektrik şebekesi de denir.

27
• Genel olarak elektrik enerjisi depolanamayan bir enerji olduğu için
üretildiği anda hemen tüketiciye ulaştırılması gerekir. Bu ise üretim ve
tüketimin her an dengede tutulması anlamına gelir.
• Diğer yandan tüketim miktarı bölgelere, mevsimlere ve hatta günün
saatlerine göre büyük değişiklikler gösterebilir.
• Enterkonnekte sistemler, tüketimdeki değişimlere göre üretimi ayarlamayı
sağlar. Böylece santraller daha ekonomik bir şekilde çalıştırılabilir.
• Örneğin, tüketimin maksimum olduğu saatlerde santraller yüksek kapasite
ile çalıştırılırken tüketimin nispeten daha düşük olduğu saatlerde üretim
kapasitesi düşürülebilir veya bazı santraller devre dışı bırakılabilir.
• Benzer şekilde yağışın bol olduğu yıllarda hidroelektrik(HES) santraller
daha çok çalıştırılarak ithal kaynak kullanan doğalgaz çevrim santrallerinin
daha düşük kapasiteyle sistemi beslemesi sağlanabilir.
• Bu nedenle enterkonnekte sistem, elektrik enerjisi üretim kaynaklarının da
ekonomik olarak kullanılmasını sağlar.
• Enterkonnekte sisteminin diğer avantajları arasında verimlerinin yüksek
olması, santrallerin kuruluş ve işletme maliyetlerini azaltması, ihtiyaç
duyulan yedek generatör gücünü minimum seviyeye indirmesi sayılabilir.

28
• Enterkonnekte sistemin avantajları yanında bazı dezavantajları da
mevcuttur. Bunlar;
• Sistemin kısa devre akımının oldukça yüksek olması,
• Kısa devre arızasından çok sayıda tüketicinin etkilenmesi,
• Sistemin kararlılığını sağlamanın oldukça zor olması,
şeklinde sıralanabilir.
• Her ülkenin bir enterkonnekte şebekesi vardır. Enterkonnekte
sisteme ülkedeki bütün santraller bağlanabilir.
• Diğer bir ifadeyle enterkonnekte sistemde hidroelektrik, termik,
nükleer vb. gibi farklı santral tiplerinin olması önemli değildir.
• Aynı zamanda bu santrallerin üretim kapasitesi bakımından büyük
veya küçük ölçekli olması da sisteme bağlantı için önemli değildir.
• Ülkemizdeki enterkonnekte içerisinde EÜAŞ 'a, özel üretim
şirketlerine ve otoprodüktörlere ait tam kapasiteyle çalışan çok
sayıda elektrik santrali vardır.
29
• Otoprodüktör: Kendi elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamak üzere
elektrik enerjisi üretimi yapan tüzel kişidir.
• Bütün bu santraller enterkonnekte şebeke kapsamında birbirlerine
paralel bağlıdır.
• Ülkemizi doğudan batıya, kuzeyden güneye kat eden yüzlerce
kilometre uzunluğundaki enerji iletim hatları ile bu santraller ve
yerleşim birimleri arasında bir ağ şeklinde şebeke oluşturulmuştur.
• Enterkonnekte şebekelere aynı zamanda bazı komşu ülkelerin
sistemleri ile bağlantı yapılabilir.
• Türkiye'deki enterkonnekte sistem; Bulgaristan, Rusya, Irak, Suriye
ve Gürcistan ’ın elektrik şebekelerine de bağlıdır. Bu bağlantılardan
komşu ülkelerle elektrik enerjisi alışverişi yapılabilmektedir.
• Ayrıca Türkiye Elektrik Sisteminin Avrupa Elektrik Sistemine
(ENTSO-E) senkron paralel bağlantısı da test aşamasındadır.

30
Kojenerasyon (Birleşik Isıl - Güç Üretimi) Tesisleri
• Kojenerasyon, ısı ve elektrik enerjisinin aynı anda üretilmesi
anlamına gelmektedir.
• Üretilen ısı enerjisi, direkt kurutmada kullanıldığı gibi buhar, sıcak
su, kızgın yağ elde etmek amacıyla da kullanılmaktadır.
• Soğutma amaçlı kullanım alanları arasında endüstri, konut, AVM ve
hastaneler yer almaktadır.
• Kojenerasyon sistemlerinin en büyük avantajı, toplam (termik+
elektriksel) verimin, diğer enerji santrallerine göre yüksek olmasıdır.
• Basit çevrimde çalışan ve sadece elektrik üreten bir gaz türbininin
verimi %35-40 arasında olmasına rağmen, kojenerasyon tesislerinde
ise toplam termik ve elektriksel verim %95 ’lere ulaşabilmektedir.
• Verimin yükselmesi, kojenerasyon tesislerinin en önemli avantajıdır.
• Diğer bir avantajı ise, kojenerasyon tesislerinde üretilen ısının ve
elektriğin üretildiği noktada kullanılmasıyla, iletim ve dağıtım
bedellerinin maliyete yansımaması, böylece kesintisiz ve temiz bir
enerji elde edilmesidir.
31
Kojenerasyon (Birleşik Isıl - Güç Üretimi) Tesisleri
• Geleneksel üretim ve kojenerasyon:

32
Doğalgaz Kombine Çevrim Santralleri
• Kombine çevrim santrali, kojenerasyon tesisinin buhar türbini ilave
edilen versiyonudur.
• Doğalgaz yakıtlı kombine çevrim termik santralleri fosil kaynaklı yakıt
kullanan termik, nükleer ve hidroelektrik santrallerine göre daha düşük
kurulum maliyeti ile daha kısa sürede işletmeye alınabilmektedir.
• Kombine çevrim santrallerindeki asıl amaç, atık ısı gazlarından
yararlanarak buhar elde edilmesiyle elektrik enerjisi üretmek ve verimi
artırmaktır. Gaz santrallerinin tek başına verimleri düşüktür, ama
kombine çevrim olduğunda verimleri daha da artmaktadır. (%50-60)
• Kombine çevrim santrallerinde gaz türbinleri ve buhar türbinleri
birlikte kullanılmaktadır.
• Yakıt olarak doğal gaz kullanılan gaz türbinlerinden elde edilen elektrik
enerjisinin yanı sıra, türbin egzozundan yüksek sıcaklığa sahip egzoz
gazlarının atık ısısının kazana verilmesiyle üretilen buhardan buhar
türbinleri yardımıyla ek elektrik enerjisi üretimi yapılmaktadır.

33
Doğalgaz Kombine Çevrim Santralleri

34
Trijenerasyon (Birleşik Isıl - Güç Üretimi) Tesisleri
• Trijenerasyon (Combined Cooling Heat and Power, CCHP),
kojenerasyon sisteminin genişletilmiş biçimidir.
• Var olan sisteme eklenen soğutma sistemleriyle
üretim; "Elektrik + Isıtma + Soğutma" haline gelir. Bu
sistemde de, kojenerasyon sistemlerinde olduğu gibi,
tamamen aynı miktarda yakıt kullanılır. Soğutma, ortaya çıkan
ısı enerjisinin bir bölümünün bu işe yönlendirilmesiyle elde
edilir. Böylelikle, sistemin kullanılabileceği alan ve sektör sayısı
artmaktadır.

35
Trijenerasyon (Birleşik Isıl - Güç Üretimi) Tesisleri

36
2.1. İLETKENLER
• Santralde üretilen elektrik enerjisini üretim merkezinden tüketim
merkezine iletmek için kullanılan hatlara enerji iletim hattı denir.
• Tüketim merkezinde ise enerjiyi tüketicilere dağıtmak için kullanılan
hatlara enerji dağıtım hattı denir.
• Enerji iletimi ve dağıtımı; hava hatları veya yeraltı hatları kullanılarak
farklı gerilim seviyelerinde değişik iletken türü ve kesitleriyle yapılır.
• Uzun mesafeli enerji iletiminde hava hatları, yerleşim yerlerindeki
enerji dağıtımında ise genellikle yeraltı hatları kullanılır.
• Elektriksel olarak incelendiğinde enerji iletim hatlarının, direnç,
indüktif reaktans ve kapasitif reaktans gibi hat parametreleri
bulunmaktadır.
• Hava hatlarında alüminyum ve çelik özlü alüminyum iletkenler,
yeraltı hatlarında ise bakır ve alüminyum yeraltı kabloları
kullanılmaktadır.
1
Hava Hatları ile Enerji İletimi ve Dağıtımı
• Bir enerji hava hattı; akımın iletilmesini sağlayan iletken, iletkenleri
taşıyan direkler, direklerle iletken arasındaki bağlantıyı ve yalıtımı
sağlayan izolatörlerden oluşur.
• Hava hatlarında kullanılan iletkenler; hat kayıpları, iletkenlerin
gerilme kuvvetleri, sehim ve korona kayıpları gibi birçok husus
dikkate alınarak seçilir.
• Yeraltı kablolarının çok pahalı olması, arıza yerinin bulunması ve
giderilmesindeki zorluklar nedeniyle hava hatları daha çok kullanılır.
• Hava hattı ile enerji iletimi, yeraltı kabloları ile iletime göre
ekonomik açıdan avantajlıdır.
• Bununla birlikte hem daha güvenli olması ve şehrin estetiğini
bozmaması için şehir merkezlerinde yeraltı enerji dağıtım hatları
tercih edilir.
• Hava hatlarının yeraltı hatlarına göre bazı avantajları ve
dezavantajları mevcuttur.

2
Enerji hava hatlarının avantajları:
• Hava hatları yeraltı hatlarına göre daha az maliyetle kurulur.
• Hava hatlarının bakımları, arızaların tespiti ve giderilmesi yeraltı hatlarına
göre daha kolaydır.
• Hava hatlarının akarsulardan, köprü ve yollardan geçişleri yeraltı hatlarına
göre daha kolaydır.
• Ulaşımın güç olduğu yerlerde ve engebeli arazilerde enerji iletimi hava
hatlarıyla daha kolay bir şekilde yapılır.
Enerji hava hatlarının dezavantajları:
• Çevre şartlarından kolayca etkilenir. Ömürleri uzun değildir.
• Olumsuz hava şartları, arızaların giderilmesini zorlaştırabilir.
• Görüntü kirliliği oluşturur.
• Yüksek gerilimli hava hatları çevresinde elektromanyetik alan oluşturarak tv,
radyo vb. yayınlarında gürültüye neden olabilir.
• Orman geçişlerinde yangına neden olabilir.
• Alçaktan uçan hava araçları için tehlike meydana getirebilir.

3
Yeraltı Enerji Hatları ile Enerji İletimi ve Dağıtımı
• Elektrik enerjisinin hava hatları ile iletimi ve dağıtımı mümkün olmayan
yerlerde yeraltından enerji iletiminin ve dağıtımının yapılması gerekir.
• Şehir merkezlerinde hava hattının kullanımının mümkün olmadığı yerlerde
yeraltı hatları ile ve boğaz geçişleri gibi yerlerde enerji su altından yeraltı
hatları ile iletilir.
• Yeraltı kabloları, genellikle yerleşim merkezlerinde enerji dağıtımını yer
altından sağlamak için kullanılır.
Yeraltı kabloları;
• Anma gerilimine göre, alçak gerilim, orta gerilim ve yüksek gerilim
kabloları,
• Damar iletkeninin malzemesine göre, bakır veya alüminyum iletkenli
kablolar,
• Yalıtkan malzemesine göre ise, termoplastik (PVC) yalıtkanlı ve termoset
yalıtkanlı (çapraz bağlı polietilen, XLPE) kablolar olmak üzere üç temel
gruba ayrılır.

4
Yeraltı kablolarının tesis masraflarının hava hatlarına göre daha fazla
olmasına rağmen bazı avantajları vardır.
Yeraltı enerji hatlarının avantajları:
• Yeraltı enerji kabloları ile yapılan tesislerde, direk, travers, izolatör,
gibi hava hattı malzemelerinin kullanılmasına ihtiyaç duyulmaz.
• Cadde ve meydanların estetik görüntüsü bozulmaz.
• Atmosferik olaylardan (yıldırım, kar, fırtına vb.) etkilenmez.
• Hava hatlarındaki gibi bakıma ihtiyaçları yoktur.
• Yerleşim bölgelerinde, hava hattı tesislerine göre daha güvenlidir.
• Geçtiği yerin özelliğine göre düz veya kavisli olarak döşenebilir.
Yeraltı enerji hatlarının dezavantajları:
• Hava hatlarına göre kuruluş maliyeti yüksektir.
• Arıza tespiti ve onarımı zordur.

5
İLETKENLER:
Genel olarak elektrik dağıtım tesislerinde kullanılan iletken
malzeme bakır veya alüminyumdur.
Bakır ve alüminyum ’un 20 oC ’deki özdirenci, iletkenliği ve özgül
ağırlığı:
Bakır Aluminyum
Özdirenç (.mm2/m) 0,017857 0,028264
İletkenlik (m/.mm2) 56 35
Özgül ağırlık (kg/m.mm2) 8.9x10-3 2.7x10-3

6
Şimdi uzunlukları ve dirençleri eşit olan ve iletkenlerin birkaç
yönden mukayesesini yapalım:
a. Kesit:

b. Çap:

c. Ağırlık:

7
Görüldüğü gibi, bakır iletken alüminyuma oranla yaklaşık 2 kat daha
ağırdır. Bakır iletkenlerin çok pahalı ve ağır olmaları nedeni ile enerji
taşıma hatlarında kullanılmalarından vazgeçilmiştir. Bunun yerine akım
taşıma kapasitesi ve hafif oluşu dikkate alınarak Al iletkenler tercih
edilmiştir. Fakat bunun da diğer bir yönden mahsuru vardır; Aynı gücün
taşınması istendiğinde Cu yerine Al iletken seçilmesi halinde Al iletken
kesitini 1,6 kat fazla seçmek gerekir.
İletken daha büyük kesitte seçilmesi, buz ve rüzgar yükleri
bakımından daha büyük kuvvetlere maruz kalmasına neden olacaktır.
Kopma kuvvetinin de daha küçük olması dolayısı ile bakıra nazaran
daha düşük gerilme ile çekilen alüminyum hatlarda daha fazla sehim
meydana gelmekte ve böylece direklerin boyları daha büyük
olmaktadır.
Alüminyum, yeryüzünde oksijen ve silisyum 'dan sonra en çok
bulunan üçüncü element olmasına rağmen, endüstriyel çapta üretimi
1886 yılında elektroliz yönteminin kullanılmaya başlanması ile
gerçekleşmiştir.
8
YG Hava Hatlarında Kullanılan İletkenler:
YG hatlarında St-Al iletkenler ile Al iletkenin Aldrey denilen bir başka
tipi daha kullanılmaktadır.
i) Aldrey iletkenler: Bir alaşım olan Aldrey içerik olarak
Magnezyum : % 0,3 ile % 0,5
Silisyum : % 0,4 ile % 0,7
Demir : % 0,3
Geri kalanı : Alüminyum
elementlerinden oluşur.
ii) Çelik Özlü Alüminyum (St-Al) İletkenler:
St-Al iletkenlerin yapısında, ortada galvanizli çelik damarlardan
oluşmuş bir ya da daha fazla tabakadan meydana gelen bir katman
vardır. Bu iletkende, ortadaki çelik kısım iletkenin mukavemetini
artırdığından, kopma mukavemeti Al iletkene nazaran daha büyüktür.
İletken Kopma gerilmesi
Al 8 kg/mm2
Cu 19 kg/mm2
St-Al 30 kg/mm2

9
İletkenlerin İmalat Şekline Göre Sınıflandırılması
1) Som (içi dolu) iletkenler: Bu iletkenler, yalnız bir cins malzemeden ve içi
dolu tek bir tel halinde olmak üzere 10 kesite kadar, yuvarlak,
dikdörtgen veya üçgen kesitli imal edilirler. Bazı özel durumlarda
kullanılmak üzere ’lik olanları da yapılmaktadır.
• Som iletkenler iç tesisatta, AG ve OG bara sistemlerinde, büyük güçlü
transformatör ve generatör sarımlarında kullanılır.
• Hava hatlarında kullanılan her kesitteki alüminyum iletkenlerle, kesiti 16
’den büyük olan bakır iletkenler örgülü olarak yapılır.
2) Örgülü İletkenler:
• Örgülü iletkenler, büyük kesitlerde montaj kolaylığı, esneklik ve taşınma
kolaylığı sağlar.
• Ayrıca iletkenler örgülü yapılarak deri olayının (skin effect) etkisi azaltılır.
• Skin effect (deri olayı): Alternatif akımda girdap akımları nedeniyle
iletkenin iç bölgesinden geçen akımın azalması ve dış yüzeyinden geçen
akımın artmasıyla iletkende akım geçen etkin kesit azalır.
• İletkenler örgülü olarak yapıldığında akım geçen etkin kesit artırılmış olur.

10
Elektrik enerjisi iletiminde ve dağıtımında tam alüminyum iletken (all
aluminum conductor, AAC), tam alüminyum alaşım iletken (all aluminum alloy
conductor, AAAC) ve çelik özlü alüminyum iletken (aluminum conductor steel
reinforced, ACSR) kullanılmaktadır:
a)Tam Alüminyum İletkenler (AAC):
• İletkenin tamamı alüminyumdan oluşan ve iletkenlerin birbiri üzerine örgü
şekilde sarılmasıyla imal edilen iletkenlerdir.
• Çok katmanlı örgülü iletkenlerde komşu katmanlar, dış katmanın sarılma
yönü sağ yönde olacak şekilde birbirine zıt yönde sarılır.
• Örgülü iletkenlerde, çapları eşit olan ortada bir iletken ve bu iletkenin
üzerine bir önceki katmandakinden 6 adet fazla iletkenin örgü şeklinde
sarılmasıyla elde edilir.
N=3x2+3x+1 (N: iletken sayısı, x: tabaka (kat) sayısı)
• Buna göre;
• 1 damarlı (som) iletken,
• 1+6=7 damarlı, bir katmanlı,
• 1+6+12=19 damarlı, iki katmanlı,
• 1+6+12+18=37 damarlı, üç katmanlı
• 1+6+12+18+24=61 damarlı, dört katmanlı örgülü iletkenler imal edilir.

11
İletkenlerin birbiri üzerinde bulunarak tabakalar halinde sarılması
esnasında; bir iletkenin, örgünün herhangi bir noktasından itibaren yön
değiştirerek aynı durumdaki noktaya gelinceye kadar (360o dönüşten
sonra) aldığı uzaklığa büklüm boyu (fb) denir.
fb=(11-14).D (D:Çap)
Örgülü iletkenlerin bazı üstünlükleri şunlardır:
a. Esnekliği fazladır,
b. Korona kayıpları azdır,
c. Titreşimlerde askı noktalarındaki zedelenmeler önlenir,
d. Deri olayı (Skin effect) etkisi azalır,
e. Montajı kolaydır.

12
b) Çelik Özlü Alüminyum İletkenler (ACSR): ACSR (Aluminum Conductor Steel
Reinforced) olarak da bilinen çelik özlü alüminyum iletkenler ortasında çelik
ve onun etrafına sarılmış alüminyum iletkenlerden oluşur. Çelik mekanik
dayanımı artırmak için kullanılır. Çelik ve Al damarların çap ve adetleri
birbirinden farklı olabilir.
• Çeliğin manyetik özelliğinden dolayı çok büyük bir direnç göstermesi
nedeniyle, çelik özlü alüminyum iletkenlerde çelik özden akım akmaz, akım
alüminyum iletkenlerden akar.
• Bu nedenle, çelik özlü alüminyum iletkenlerde direnç hesaplanırken çelik özün
iletkenliği dikkate alınmaz ve yalnızca alüminyum iletkenin kesiti göz önüne
alınır.
• OG, YG ve ÇYG iletim hatlarında sadece çelik özlü alüminyum (örgülü St-Al)
iletkenler kullanılır.

13
• 18 Al/7 St: 6+12=18 Al ve 1+6= 7 St,
• 26 Al/7 St: 10+16=26 Al ve 1+6= 7 St,
• 54 Al/19 St: 12+18+24=54 Al ve 1+6+12= 19 St
iletkenden oluşur.

14
c) Tam Alüminyum Alaşım İletkenler (AAAC):
AAAC (All Aluminium Alloy Conductors) İletkenler
AlMgSi alaşımlı tellerden örgülü olarak imal edilirler.
AAAC iletkenler aynı çaptaki ACSR iletkenlere göre,
daha iyi korozyon direncine ve daha yüksek elektriksel
iletkenliğe sahiptir.
Demet iletkenler:
• ÇYG ’de her faz için iki veya daha fazla iletken kullanılır. Bu şekilde
kullanılan iletkenlere demet iletken adı verilir.
• Bir iletkenin kesiti ikiye veya üçe bölünerek demet iletken haline
getirildiğinde, iletkenlerden aynı yönde akan akımlar nedeniyle zıt yönlü
manyetik alanlar oluşur. Manyetik alanın azalmasıyla hattın indüktif
reaktansı ve dolayısıyla karakteristik empedansı azalır.
• Bir iletim hattının demet iletkenli tesis edilmesi halinde, hem gerilimin
yüksek seçilebilmesi, hem de karakteristik empedansın ( )
azalması nedeniyle formülünden görüldüğü gibi iletkende aynı
kesitte daha fazla aktif güç taşınır.
• Spacer (ara tutucu): Demet iletkenleri birbirine tutturmaya ve
titreşimlerini önlemeye yarayan malzemedir.

15
16
Al ve St-Al İletkenlerin İsimlendirilmesi
Al ve St-Al iletkenler, Cu iletkenlerde olduğu gibi ( ) normunda değil,
AWG (Amerikan tel ölçüsü) veya CM (dairesel mil) olarak isimlendirilir.
a) AWG (American Wire Gauge) isimlendirmesi
Bu isimlendirme AG ve OG iletkenlerinde kullanılır ve kesitler;
0000, 000, 00, 0, 1, 2, 3, ….., 40 AWG şeklinde rakamlarla gösterilir.
En büyük kesit olan 0000 AWG (4/0 AWG) ’den sağa doğru kesit küçülür.
OG ’de kullanılan çelik özlü alüminyum iletkenler (ACSR, St-Al):
3 AWG = 3 AWG Swallow (Kırlangıç)
0 AWG = 1/0 AWG Raven (Kuzgun)
000 AWG = 3/0 AWG Pigeon (Güvercin)
Daha büyük kesitli St-Al iletkenler kesitleri, CM (Circular Mile) olarak
adlandırılan bir birimle ifade edilir.

17
b) CM (Circular Mil) isimlendirmesi
1 CM, çapı 0,001 inch olan dairenin alanına eşittir.

0,0005067

1 MCM ise 1000 CM’dir.

0,5067 ’ye eşittir. (1 MCM= 0,5 alınabilir.)


Örneğin, 266,8 MCM Patridge iletkenin Al kesiti 266,8 0,5067=135,18 (135
) ve St kesiti 21,99 (22 ) olduğundan, anma değeri Al/St = 135/22
olarak ifade edilir.

18
Türkiye ulusal elektrik sisteminde 154 kV ’luk hatlarda en çok 477000 CM=477
MCM (Hawk), 797 MCM (Drake) ve nadiren de 266,8 MCM (Patridge) tipi; 380 kV
’luk hatlarda ise 954 MCM (Rail ya da Cardinal) tipi ACSR iletkenler kullanılır.

Dağıtım ve köy hatlarından ise çoğunlukla 3 AWG (Swallow), 1/0 AWG (Raven) ve
3/0 (Pigeon) tipi ACSR iletkenler kullanılır. Özel hallerde 30 kV ’luk dağıtım
hatlarında yük durumuna göre 266,8 MCM ile 477 MCM tipi iletkenler de
kullanılır.

AG şebekelerinde ise; 4 AWG (Rose), 3 AWG (Lilly), 2 AWG (Iris), 1 AWG (Pansy),
1/0 AWG (Poppy), 2/0 AWG (Aster), 3/0 AWG (Phlox), 4/0 AWG (Oxlip) örgülü Al
iletkenleri kullanılır.

19
Hava Hattı İletkenlerinin Gerilimlerine Göre Sınıflandırılması
Kullanıldıkları hattın nominal gerilim değerine bağlı olarak hava hattı
iletkenleri, alçak gerilim, orta gerilim, yüksek gerilim ve çok yüksek gerilim
iletkenleri olmak üzere dört ayrı gruba ayrılmaktadır.
Alçak Gerilim İletkenleri (1 V–1000 V): Alçak gerilim (AG) iletkenleri,
elektrik enerjisinin şehir, kasaba veya köy gibi yerleşim yerlerinde
abonelere dağıtılması ve sokak aydınlatılması için kullanılan iletkenlerdir.
• AG ’de Alpek kablolar olarak bilinen askı telli, örgülü alüminyum iletkenli
hava hattı kabloları ve tam alüminyum örgülü iletkenler kullanılır.
• Rose, Lily, Iris, Pansy, Poppy, Aster, Phlox ve Oxlip adı verilen iletkenler AG
’de kullanılan alüminyum iletkenlerdir.
Orta Gerilim İletkenleri (1-36 kV ): Orta gerilim (OG) hatlarında, çelik özlü
alüminyum iletkenler kullanılmaktadır.
• Ülkemizde, 34,5 kV ’luk OG dağıtım hatlarında, 3 AWG (Swallow) , 1/0
AWG (Raven), 3/0 AWG (Pigeon) kullanılmaktadır.

20
Alpek kablolar, askı telli, örgülü, plastik yalıtkanlı alüminyum kablolardır. Bu
kablolarda yükü taşımak üzere kullanılan çelik askı teli aynı zamanda nötr iletkeni
görevini görmektedir.
• Nötr askı teli faz iletkenlerinin bir üst kesitinde olması nedeniyle mekanik
dayanımı daha yüksektir.
• Bakır iletkenli kablolara göre hafif ve daha ekonomiktir.
• Çıplak hava hatlarına göre elektrik güvenilirliği, can ve mal emniyeti bakımından
daha fazladır.
• Ağaç, beton ve demir direklerde güvenle kullanılır.
• Çok sayıda iletken kullanmak yerine daha düzenli estetik bir görünüm sağlar.
• Ağaçlık ve kırsal bölgelerde, güvenle kullanılır.

21
Yüksek Gerilim İletkenleri (36 – 154 kV):
• YG ve ÇYG ’de 266,8 MCM (Patridge) ve 477 MCM (Hawk) iletkenleri
kullanılmaktadır.
• 477 MCM (Hawk) tipi YG iletkenleri vadi ve nehir atlamalarındaki çok geniş
aralıklarda kullanılmaktadır.
• 154 kV iletim hatları, 477 MCM (Hawk), 795 MCM (Drake), 954 MCM
(Cardinal) ve 1272 MCM (Pheasant) çelik özlü (ACSR) alüminyum iletkenler,
tek veya çift devre direkler kullanılarak tesis edilir.
• 154 kV hatlarda genellikle her fazda bir iletken bulunur.
• Havai hatların güzergâhının temin edilemediği yoğun yerleşim bölgelerinde
standart olarak 154 kV, 630 veya 1000 kesitli XLPE bakır iletkenli
yeraltı kablosu tesis edilir.
Çok Yüksek Gerilim İletkenleri (380 kV):
• 380 kV iletim hatlarında, standart 954 MCM (Cardinal) ve 1272 MCM
(Pheasant) olmak üzere, bir fazda iki veya üçlü demet halinde çelik özlü
(ACSR) alüminyum iletkenler kullanılır.
• Hava hattı güzergâhının temin edilemediği yoğun yerleşim bölgelerinde
standart olarak 380 kV, 2000 kesitli XLPE bakır iletkenli yeraltı kablosu
tesis edilir.

22
Tablo. AG ’li hava hatlarında kullanılan örgülü Al iletkenler

Tablo. OG, YG ve ÇYG ’li hava hatlarında kullanılan örgülü St-Al iletkenler
Çelik Özlü Al
Kesit Mekanik Özellikleri
(Kanada Standardındaki)
Anma Anma Anma birim
Kesiti AWG Toplam Anma çapı
değeri Al/Cu Adı kopma ağırlığı,
veya CM mm2 mm
mm2 yükü, kg kg/km
27/4 SWALLOW 3 31,14 7,14 1023 107,8
54/9 RAVEN 1/0 62,44 10,11 1945 216,2
85/14 PİGEON 3/0 99,3 12,75 3035 343,9
135/22 PATRİDGE 266800 156,86 16,28 5096 543,8
242/39 HAWK 477000 280,84 21,77 8798 972
403/65 DRAKE 797000 468 28,11 14165 1621,9
485/63 CARDİNAL 954000 547,34 30,42 15589 1829,8

23
OG ’de kullanılan Swallow ile AG ’de kullanılan Lily iletkenlerinin her ikisi de 3
AWG ile gösterilir. Swallow ’un çelik kısmı hariç tutulduğunda, her iki iletken için
de Al kesitin 26,60 mm2 olduğu görülür.
İletken Malzeme Seçiminde Göz önünde Bulundurulan Hususlar:
a. İletkenlik
b. Özgül ağırlık
c. İletken çapı,
d. Sehim,
e. Mekanik ve termik mukavemet
f. Koronaya karşı dayanıklılık.

24
a) İletkenlik:
Havai hatlarda kullanılacak iletken malzemenin, çok iyi iletkenliğe sahip olması
gerekir. Çünkü iletim sırasında hatlardaki güç kaybının en az olması istenir. Eğer,
iletkenliği yüksek olan malzemeden yapılan iletkenler kullanılır ise hatlardaki güç
kaybı da o nispette az olur. Bakırın iletkenliğini %100 kabul edersek, aynı
büyüklüğe sahip alüminyumun iletkenliği % 63 'dir.
b) Özgül Ağırlık:
İletkeni mekanik dayanım yönünden etkileyen en önemli faktörlerden biri de,
iletkenin ağırlığıdır. İletken ağırlığının az olması istenir. Bu yüzden havai hatlarda,
özgül ağırlığı az olan ama iletkenliği de çok zayıf olmayan iletkenler tercih edilir.
c) İletken Çapı:
Daha az iletkenliğe sahip olan iletkenlerin çapı, daha büyük olur. Çap
büyüdüğünde, iletkene gelen buz yükü, rüzgar yükü ve gerilme kuvveti daha
büyük olur. Bu durum, iletkenin mekanik dayanımını olumsuz etkiler. Mekanik
dayanımın azalması, özellikle kar yağışı fazla olan bölgelerde, iletkenlerin
kopmasına ve kısa devrelere neden olmaktadır. Fakat iletken çapının büyük
olmasının bir faydası çapı büyük iletkenlerde korona kaybının az olmasıdır.
Özgül ağırlıkla çap, iç içe ele alınması gereken hususlardır. İletken çapı, buz ve
rüzgar yüklerinin hesabında bilinmesi gereken özelliklerden biridir. Çapı büyük
olan iletkenlerde daha çok kar ve buz yükü biriktiği gibi, rüzgar etkisi de büyük
olur.
25
d) Sehim (fleş):
Her iletkenin aynı mesafedeki sehimi farklıdır. Bir hava hattı iletkeni, üzerinden
geçtiği yerin özelliğine göre belli bir mesafeden fazla yere yakın olmamalıdır.
İletkenin özgül ağırlığı ve çapı nedeni ile sehim (flesh) denilen eğim meydana
gelmektedir. İçinden akım geçen iletken ısınmakta, çevresel ısının etkisi ile bu
uzama daha da artabilir. Sonuçta oldukça önemli bir sehim oluşmaktadır.
Sehimi etkileyen faktörler:
 İletkenin kullanıldığı buz yükü bölgesi
 İletkenden çekilecek akım
 Direkler arası mesafe
 İletkenin cinsi

26
e) Mekanik ve Termik Dayanım:
Hava hattı iletkenleri daima dış etkilere ve bunların neden olduğu yüklere maruz
kalırlar. Hava hatlarına gelebilecek yükler (kar, buz, rüzgar) ve kendi ağırlığı, iletken
tarafından güvenli bir şekilde taşınabilmelidir. Bu taşımada iletkenin, gerilme kuvvetini
de taşıyabilecek bir elastikiyete sahip olması gerekir.
Hava hattı iletkenleri, gerek atmosferik gerekse kısa devrelerde oluşan akımlardan ve
çalışma akımlarından dolayı ısınırlar. Isınmadan dolayı mekanik dayanımları azalır.
İletkenin bu sayılan nedenlerle oluşan ısı artışlarında, emniyetli bir çalışmaya elverişli
olması gerekir. İletkenleri ısı dayanımları bakımından şöyle sıralayabiliriz; çelik-
alüminyum, bronz, aldrey, bakır ve alüminyum.
f) Koronaya karşı dayanıklılık:
Yüksek gerilimli hava hattı iletkenlerinin etrafında, elektrik alanı etkisiyle havanın
iyonize olması sonucu bazen ışıklı mor halkalar görülür. Bunu meydana getiren
gerilime gelinmeden önce ıslık veya vızıltı sesi de duyulabilir. Bu olaya korona olayı
denir. Havanın iyonize olduğu gerilim değerine kritik korona gerilimi, iletken etrafında
hafif parlak mor renkte ışık halkasının görüldüğü gerilime ise görünür korona gerilimi
denir. Korona bir enerji kaybıdır. Bu kayıplar ses, ısı, ışık ve kimyasal olaylar şeklinde
ortaya çıkar. Büyük şebekelerde bu kayıplar oldukça fazladır. Hava şartlarının koronaya
etkisi büyüktür. Nemli ve sisli havalarda bu kayıplar artabilir. Ayrıca frekans, iletkenin
yarıçapı ve iletkenler arası açıklık, hava basıncı, iletken yüzeyinin pürüzlülüğü, iletken
damar sayısı ve işletme gerilimi de koronayı etkileyen faktörlerdendir.

27
2.2. İletim Hatlarında R,L,C Hesabı
2.2.1. İletim Hatlarında Direnç (R)
İletim hatlarında gerilim düşümüne ve güç kaybına sebebiyet veren direncin
doğru hesaplanması gerekir. DA direnci,
R=ρ.l/A
eşitliğinden hesaplanır. Burada ρ, iletken yapımında kullanılan malzemenin
özdirencidir. Buna göre bakırın 20 oC ortam sıcaklığındaki özdirenci 0.017
Ω.mm2/m (öziletkenliği, K=1/r =1/0.017=56 m/ Ω.mm2) ’dir. Hava hatlarında
Cu iletkenlerin yerini, tamamen Al iletkenler almıştır. Al iletkenler ile St-Al
iletkenlerin Al kısımları için 20 oC ’deki özdirenç, 0.028 Ω.mm2/m (öziletkenliği,
K=1/ 0.028 =35 m/ Ω.mm2) olarak dikkate alınır.

1
Bir iletkenin DA direnci, iletkenin AA ’a karşı gösterdiği dirençten
farklıdır. Etkin (efektif) direnç olarak da isimlendirilen AA direnci, iki
şekilde belirlenebilir:
a) Ölçme yoluyla: Akım geçen bir iletkende oluşan ısı kaybı (joule
kanunu) ifadesi olan P=R.I2 eşitliğindeki iletkenden geçen akım I
ve iletken üzerinde açığa çıkan ısı gücü (hattaki güç kaybı) P,
ölçme yoluyla belirlenebilir. Buradan hesaplanacak olan direnç (R)
değeri, iletkenin AA direncidir.
b) Hesap yoluyla: İletkenin karakteristikleri ve tesis edilen hattın
yapısal özellikleri yardımıyla hesaplanabilir. Bunun için, önce iletkenin
DA direnci hesaplanır. Daha sonra, aşağıda belirtilmiş olan ve direnç
değerini artıran etkiler, DA direncine eklenerek AA direnci bulunur:
• İletkenin örgülü yapısının etkisi (spirality effect)
• Isı etkisi (thermal effect)
• Yakınlık etkisi (proximity effect)
• Deri etkisi (skin effect)

2
2.2.1.2. İletkenin Örgülü Yapısının Etkisi (Spirality Effect)

Hava hatlarında kullanılan iletkenler konsantrik (eşmerkezli) damarlı örgülü bir


yapıya sahip olduklarından, damarlar eksene paralel olmayıp, spiral şeklinde bir
yol takip ederler. Böyle bir iletkenin herhangi bir damarı açılarak uzatılırsa, bu
damarın boyunun, spiral şeklinde sarılı durumdaki örgülü iletken boyundan
daha uzun olduğu görülür. Bu nedenle örgülü bir iletkenin DA direnci, aynı kesitli
som iletkene göre, %2 daha fazla alınır.

2.2.1.3. Isı Etkisi (Thermal Effect)

İçerisinden akım geçen bir iletken ısınır ve direnci değişir. İletkenlerin özdirenç
değeri, 20 oC ortam sıcaklığındaki standart değer olarak verildiğinden, farklı
ortam sıcaklığında çalışan iletkenlerin direnç hesabında, bu sıcaklık değerinin
etkisinin hesaba katılması gerekir.
Normal işletme şartlarında ortam sıcaklıkları çok büyük aralıklarda değişmez. Bu
nedenle iletken direncinin sıcaklığa bağlı değişimi, pratik olarak doğrusal kabul
edilir.

3
Şekil. İletken direncinin sıcaklığa göre değişimi
Şekil ’den yararlanarak,
• R1/R2=(T+t1) /(T+t2)
• yazılabilir.

4
Tablo: Bazı İletkenlerin α katsayılarının sıcaklıkla değişimi
İletken Malzemenin
α0 α20 α25 α50 α75 α80 α100
Cinsi
%100 geçirgenliğe
0,00427 0,00393 0,00385 0,00352 0,00325 0,00318 0,00299
sahip bakır
%97,5 geçirgenliğe
0,00415 0,00383 0,00376 0,00344 0,00316 0,00312 0,00293
sahip bakır

%61 geçirgenliğe
0,00438 0,00403 0,00395 0,00360 0,00330 0,00325 0,00305
sahip alüminyum

Tablo: Bazı iletkenlerin T değerleri verilmektedir.

5
2.1.1.4. Yakınlık Etkisi (Proximity Effect)
Her bir faz iletkeninin komşu iletkene olan manyetik etkisi nedeniyle ortaya çıkan dirençtir. AA
taşıyan iki iletken birbirlerine paralel ve yakın konumlandırılmışsa iletkenlerden birindeki akım
geçişi, diğer iletkenin kesit alanındaki akı dağılımını ve dolayısıyla akımını etkiler ve böylece
iletkenlerin AA dirençleri artar. İletkenler arası merkezden merkeze mesafe iletken çapının on
katından fazla olursa bu ilave kayıplar ihmal edilebilmektedir. Hava hatlarında faz iletkenleri
arasındaki mesafenin büyüklüğü nedeniyle bu etki çok küçük olduğundan, genellikle ihmal edilir.

2.1.1.5. Deri Etkisi (Skin Effect)


DA taşıyan bir iletkenin kesit alanında akım yoğunluğu sabittir. Yani her birim kesit alanından
aynı miktarda akım geçer. Ancak AA taşıyan bir iletkende durum farklıdır. Frekansa bağlı olarak
iletken kesitinin merkezinde akım yoğunluğu çok düşük olup, merkezden uzaklaştıkça akım
yoğunluğu artar. Yani akım, daha çok iletkenin dış yüzeyine yakın kısımdan akar. Sonuçta deri
etkisi nedeniyle, akım taşıyan iletken kesiti küçülmüş olur. Direnç ise kesitle ters orantılı
olduğundan, alternatif akımda direncin değeri büyür.

6
Örnek:
Bir enerji nakil hattının frekansı 50 Hz ’dir. Nominal (anma) kesiti 468 mm2 olan
(Drake) çelik alüminyum iletkenin çekilmesi uygun görülmüştür. Bu durumda;
a. Alüminyum iletkeninin 1km ’sinin 20 oC ’deki direnci kaç Ω ’dur?
b. Alüminyum iletkeninin 1km ’sinin 50 oC ’deki direnci kaç Ω ’dur?
(Not: Al ‘un öziletkenliği=35 m/ Ω.mm2)
Çözüm:
• İletkenin uzunluğu 1km=1000 m olduğuna göre,
𝑙 1000
𝑅 = = = 61,05 mΩ
𝐾. 𝐴 35 ∗ 468
bulunur.
• Alüminyum iletkenin 20 C için sıcaklık değişim katsayısı α20 =0,00403 C
o o -1 ‘dir.

İletkenin 37 oC ’daki direnci ise,


𝑅 =𝑅 1+𝛼 𝑡 − 20 = 0,061 Ω [1 + (0,00403 𝐶 )(50 𝐶 − 20 𝐶)]
R37 = 0,06837 Ω= 68,37 mΩ
olarak elde edilir.
7
Örnek:
63 km uzunluğa sahip bir enerji iletim hattı 220 kV gerilim ile 190.5 MVA ‘lik güç
iletmektedir. Bu iletim hattı için kayıp, nominal gücün % 2.5 ‘undan fazla olmamalıdır.
İletkenin özdirenci 2.84x10-2 .mm2/m ‘dir. Bu şartları sağlayabilen iletkenin çapı kaç
mm olmalıdır.
Çözüm:
Müsaade edilen toplam hat kaybı:
Pk=190.5*%2.5=4.7625 MW
.
.
=500 A

Pk=3*𝐼 2*R

.
=6.35 

r∗ . ∗
=281,764 mm2
.


= 358,75=18,94 mm

8
2.1.2. İletim Hatlarında İndüktans (L)

 Eş uzaklıklı 3-fazlı bir iletim hattının her bir fazına ait


indüktans:

olarak hesaplanır. Burada D, iletkenler arası mesafe ve


r’=r.e-1/4
şeklinde bulunur. r, iletkenin yarıçapıdır.

9
 İletkenler arası mesafelerin eşit olmaması durumunda her
bir faz indüktansı:

burada olarak hesaplanır.


• Demet iletkenli hat durumunda her bir faz indüktansı:

burada GMD (Geometrical Mean Distance) Geometrik


Ortalama Mesafe ve GMR (Geometrical Mean Radius)
Geometrik Ortalama Yarıçaptır.

10
2

Ds=r’

11
Transposition (Çaprazlama):
3-Faz iletkenleri arasında eşit bir mesafe olmazsa, kaçak akılar
ve her bir faza ait indüktanslar eşit olmazlar. Her bir faz
indüktansının farklı olması dengesiz yük durumu oluşmasına
neden olur.
Belirli aralıklarla fazların yer değiştirilmesiyle 3- fazın dengesi
yeniden sağlanmış olur. Bu yer değiştirme işlemine
çaprazlama denir.

12
Örnek: Aşağıdaki iletim hattının indüktansını hesaplayınız.
Hattın uzunluğu : 150 km
İletken çapı : 50 mm
Aynı demetteki
iletkenler arası mesafe : 45 cm
a ve b fazı ara mesafesi :3m
b ve c fazı ara mesafesi :3m
c ve a fazı ara mesafesi :6m

13
H/m

r’=r.e-1/4=0.025.e-1/4=0.0195 m

=110.82 mH

14
2.1.3. İletim Hatlarında Kapasitans (C)

Bir iletkenin yükünün potansiyeline oranı (C=Q/V) iletkenin kapasitesi olarak

tanımlanır. Hava ile birbirinden ayrılmış karşılıklı duran iki iletkene kondansatör

denir. Enerji nakil hava hatlarındaki iletkenler kendi aralarında kondansatör özelliği

gösterir. Hava hattı iletkenleri kendi aralarında olduğu gibi toprak zeminle de

kondansatör özelliği gösterir.

İletim hattının kapasitesi, gerilim seviyesi 66 kV ‘dan yüksek olan enerji iletim

hatlarında dikkate alınır. Daha düşük gerilimlerde kapasite değeri dikkate alınmaz.

15
3-Fazlı bir hat için hattın kapasitansı:

3-Fazlı demet iletkenli bir hat için


hattın kapasitansı:

16
Örnek: Her bir fazda ikili demet iletken bulunan 380 kV ’luk bir iletim
hattının komşu fazlarının merkezleri arasındaki uzaklıklar 12 m ve aynı
demetteki iletkenler arası mesafe 45 cm ‘dir. iletkenlerin yarıçapı 1.6 cm
‘dir. Bu iletim hattının km başına kapasitansını hesaplayınız.

17
Çözüm:

18
2.2. Hava Hattı İletkenlerine Gelen Ek Yükler
Enerji iletim hava hatları, ülkemiz genelinde farklı iklim şartları altında
çalışmaktadır. Bu hatların projelendirilmesi sırasında elektriksel analizlerin
yanı sıra, iklim şartlarının neden olduğu ek yükler in de dikkate alınması
gerekmektedir.
İletkenlere gelen ek yükler:
1-Buz yükü
2-Rüzgar yükü
3-Buz+rüzgar yükü
olarak hesaplarda göz önüne alınır.
1) Ek Buz Yükü (Pb):
• Buz yükü genellikle -8 derece ile +2 derece arasında meydana gelir.
Yönetmeliğe göre buz -5 derecede oluşur ve buna göre hesaplamalar
yapılır.
• Kırağı, kristal buz ve kar yükü gibi türleri olan buz yükünün oluşumuna yol
açan etkenler; sıcaklık, nem (%90 ‘dan büyük olmalı), rüzgar hızı ve yönü,
arazini yüksekliği ve direk boyu olarak göz önüne alınabilir.
• Ülkemiz buz yükü bakımından beş bölgeye ayrılmıştır.

19
20
Buz yükü aşağıdaki formülle hesaplanır:
𝑏
Pb = Buz ağırlığı (kg/m) Tablo. Bölgelere göre buz yükü
k = Buz yükü katsayısı (Bölgeye göre) katsayısı değerleri
D = İletken çapı

21
• 1. bölgede bulunup yükseltisi (kotu) 600 metre den fazla olan yerlerde hatların hesabı
2. bölge şartlarına göre;
• 2. bölgede bulunup yükseltisi 900 metre den fazla olan yerlerde hatların hesabı 3.
bölge şartlarına göre;
• 3. bölgede bulunup yükseltisi 1600 metreden fazla olan yerlerde hatların hesabı 4.
bölge şartlarına göre yapılacaktır. Ancak hat birden fazla bölgeden geçerse, her
bölgedeki hat bölümü o bölgeye ilişkin değerlere göre hesaplanmalıdır.
• Bir bölge için k değerinin yüksek olması buzlanmanın daha fazla olduğu anlamına gelir.
• Buz yükü hesaplanırken, buz tabakasının iletken boyunca silindirik olarak iletken
etrafında oluştuğu kabul edilmektedir.

Şekil. İletkene gelen ek buz yükü

22
23
Örnek: 3. buz yükü bölgesinde 3/0 AWG iletkeninin buzlu ağırlığını hesaplayınız.
Çözüm:
Tablo ‘dan (OG, YG ve ÇYG ’li hava hatlarında kullanılan örgülü St-Al iletkenler) 3/0
AWG kesitli iletken Pigeon olarak bulunur. Bu ieltkenin kesiti: 99,3 mm2, toplam
çapı: d=12,75 mm ve birim ağırlığı: 343.9 kg/km olarak alınır.
Ayrıca buz yükü katsayısı, Tablodan 3. bölge için k=0,3 olduğu görülür. Buradan:
𝑏 1.0712 kg/m hesaplanır.
Pigeon iletkeninin ağırlığı Po=0,3439 kg/m olarak tablodan alınırsa:
Pn=Po+Pb=0,3439+1,0712=1,4151 kg/m bulunur.
Çelik Özlü Al
Kesit Mekanik Özellikleri
(Kanada Standardındaki)
Anma Anma Anma birim
Kesiti AWG Toplam Anma çapı
değeri Al/Cu Adı kopma ağırlığı,
veya CM mm2 mm
mm2 yükü, kg kg/km
27/4 SWALLOW 3 31,14 7,14 1023 107,8
54/9 RAVEN 1/0 62,44 10,11 1945 216,2
85/14 PİGEON 3/0 99,3 12,75 3035 343,9
135/22 PATRİDGE 266800 156,86 16,28 5096 543,8
242/39 HAWK 477000 280,84 21,77 8798 972
403/65 DRAKE 797000 468 28,11 14165 1621,9
485/63 CARDİNAL 954000 547,34 30,42 15589 1829,8

24
Buz kalınlığının hesabı:
Ülkemizde şimdiye kadar ölçülen ortalama buz yükü
yoğunluğu 0.4≤p≤0.8 (kg/dm3 ) arasında ölçülmüştür.
Db:Buzlu iletkenin dış çapı;
D: İletkenin çapı;
ρ = 0.6 (kg/dm3) = 600 (kg/m3) buz yoğunluğudur.
Buz yükü almış bir iletkenin her bölge için Db buz çapını hesaplayalım. Buz yükünü
şekildeki buz ağırlığına eşitlersek:
𝑏

Buradan buzlu iletken çapı:

olarak bulunur.

25
Yönetmelikte I. Bölgede buz yükü oluşmadığı kabul edildiğinden diğer bölgeler için buzlu
iletken çapı D:

II. Bölgede : Db= 𝐷 + 424.4 𝐷 (mm)

III. Bölgede: Db= 𝐷 + 636.3 𝐷 (mm)

IV. Bölgede: Db= 𝐷 + 1060.5 𝐷 (mm)

V. Bölgede : Db= 𝐷 + 2545 𝐷 (mm)


olur.
Örnek: 5. buz yükü bölgesinde kullanılan 954 MCM (Cardinal) iletkeninin buzlu
haldeki çapını ve net buz kalınlığını hesaplayınız.
Çözüm:
Tablo ‘dan Cardinal iletkeninin çapı d=30.42 mm olarak alınırsa:

𝑏 (mm)

𝑏 =122.32 mm
Net buz kalınlığı ise:
b= 𝑏 -D=122.32-30.42=91.9 mm

26
Örnek: Bir önceki örnekte hesaplanan Cardinal iletkeninin a=300 m rüzgar
açıklığı için buzun toplam ağırlığını hesaplayınız.
Çözüm:
Buz yükünün de iletken gibi silindirik yapıda olduğu göz önüne alınırsa:
M=300*600*(π/4)*(122.322 -30.422 )*10-6 =1984.4 kg
Örnek: Bir önceki örnekte hesaplanan Cardinal iletkeninin buz yükünü
hesaplayınız (V. Bölgede).
Çözüm:
Buz yükü 𝑏= 6.62 kg/m
Tablodan Cardinal iletkeninin birim ağırlığı
Po=1829.8 kg/km = 1.8298 kg/m olduğundan
Pn=Pb+Po=6.62+1.8298=8.45 kg/m

27
2) Ek Rüzgar Yükü (Wi):
Yönetmelik, rüzgar yükünün daha çok +5 °C sıcaklıkta en etkin
olduğunu kabul etmektedir. Bu yük, en fazla rüzgarın iletkene yatay
doğrultuda dik olarak esmesi halinde etkilidir. W i
Şekilde bir iletkene gelen (Wi) rüzgar kuvveti
ve iletkenin kendi (Po) ağırlığı gösterilmiştir.
Şekilden, iletkenin kendi ağırlığının yere dik
rüzgar kuvvetinin ise yere paralel olarak etki Pn Po
ettiği görülmektedir. Şu halde iletkene, bu iki kuvvetin bileşkesi olan
(Pn) kuvveti etki etmektedir.

28
Şekilden bu iki kuvvetin bileşkesi olan (Pn) kuvvetinin;

şeklinde hesaplanır. rüzgar kuvveti;


a) İletkenin rüzgâr menzili a<200 metre ise;
iletkene gelen rüzgâr kuvveti Wi=a*p*D*c (kg) ile hesaplanmalıdır.
b) İletkenin rüzgar menzili a>200 metre ise;
iletkene gelen rüzgâr kuvveti Wi=c*p*D*(80+0.6*a) (kg) ile
hesaplanmalıdır.
a: Bir direğin sağ ve solundaki açıklıkların toplamının yarısına eşit olan
rüzgâr açıklığı (m)
D: iletken çapı (m)
p: Dinamik rüzgâr basıncı (kg/m2)
c: Dinamik rüzgar basınç katsayısı (pürüzlülük katsayısı)

29
Tablo. Dinamik rüzgar basıncı (p)
Dinamik Rüzgar Basıncı (kg/m2)
Arazi Üzerindeki Yükseklik (m) Direk,Travers,İzalatör İletkenler

0-15 55 44(*)
15-40 70 53
40-100 90 68
100-150 115 86
150-200 125 95
(*)Not: Uzun aralıklı hatlarda bu değer 53 olarak alınacaktır.

Tablo. Dinamik rüzgar basıncı katsayıları (c)


Rüzgarın Etkisinde Bulunan Ögeler (c) Katsayısı
Çapı 12.5 mm’ye kadar olan 1.2
iletkenler
Çapı 12.5<d<15.8 mm olan 1.1
iletkenlerde
Çapı 15.8 den büyük olan 1.0
iletkenlerde

30
Örnek: Yukarıda örnek verilen 954 MCM (Cardinal) iletkenin 4. bölgede kullanılması
halinde rüzgar açıklığının 200 m ’den küçük ve büyük olması durumları için rüzgar
kuvvetini hesaplayınız (Arazi yüksekliği 30 m alınacak).
Çözüm: a) Bu iletkenin rüzgar menzili a=175 m olsun.
Tablodan iletkenin çapı D=30.42 mm = 30.42*10-3 m, D>15.8 mm2 olduğundan dinamik
rüzgar basıncı katsayısı c=1,
Arazi yüksekliği 30 m verildiğinden p=53 kg/m ve
Tablodan Cardinal iletkeninin birim ağırlığı po=1.8298 kg/m olduğundan rüzgâr kuvveti;
Wi=a*p*D*c=175*53*30.42*10-3*1=282.15 kg
Bu iletkene etki eden bileşke kuvvet
𝑃 = 𝑃 +𝑊 = (175 ∗ 1.8298) +282.15 = 426.78 𝑘𝑔
b) Bu iletkenin rüzgar menzili a=300 m olsun.
Bu iletkene etki eden rüzgâr kuvveti
Wi=c*p*D* (80+0.6*a)=1 * 53 * 30.42 * 10-3 *(80+0.6 * 300)=419.19 kg
Bu iletkene etki eden bileşke kuvvet
𝑃 = 𝑃 +𝑊 = (300 ∗ 1.8298) +419.19 = 690.69 𝑘𝑔
olarak hesaplanır.

31
3) Buz+rüzgar yükü (eş zamanlı yük) :

380 kV ‘luk hatlarda her iki yükün eşzamanlı etki ettiği kabul
edilmektedir.

Burada yapılacak olan rüzgar hesabında


iletkenin çapı değil buzlu iletkenin çapı Wi b
dikkate alınmalıdır.

Po
Pb

Pn Po+Pb

32
Örnek: IV. Bölgede kullanılan, birim ağırlığı 1.5 kg/m olan bir iletken
üzerinde oluşan birim buz yükünün 2.5 kg/m ve çapının iletken
çapının 2 katı olduğu bilinmektedir. Pürüzlülük katsayısı 1.0 ve
dinamik rüzgar basıncı 53 kg/m2 ise, eş zamanlı yük için birim
eşdeğer ağırlığı bulunuz.
Çözüm:
IV. Bölgede k=0.5 olduğundan
𝑏= ifadesinden ve D=25 mm bulunur.
Soruda; oluşan buz çapının, iletkenin çapının 2 katı olduğu dikkate
alınarak:
Db= 2D=50 mm olur.
Wib=p*Db*c=53*50*10-3*1=2.65 kg/m

= =4.798 kg/m

33
Örnek: Çapı 21.7 mm, birim ağırlığı 0.912 kg/m olan bir iletken III. Bölgede 400 m lik direk
açıklığında gerilmiştir. Eşzamanlı yük etkimesi halinde, menzil boyunca bileşke yükü
bulunuz. Buzun fiziksel yoğunluğu 0.4 kg/dm3 ve dinamik rüzgar basıncı 30 kg/m2 olup Db-c
ilişkisi aşağıdaki şekilde verilmiştir:
Db c
55-65 1.8
66-75 2.0
76-85 2.2

Buradan buzlu iletken çapı:


∗ .
𝑏 =70.13 mm
. ∗

olarak bulunur. Buna göre tablodan c=2.0 olur.


Wib=c*p*Db* (80+0.6*a)=2 * 30* 70.13* 10-3 *(80+0.6 * 400)=1346.5 kg
Toplam düşey kuvvet:
=400*(0.912+

= =1632,93 kg

34
3. DİREKLER
• Elektrik enerjisinin iletimi ve dağıtımındaki hava hatlarında, iletkenleri
yerden (topraktan) belirli bir yükseklikte ve birbirinden belirli bir
açıklıkta taşıyan şebeke elemanlarına direk adı verilir.
• Direkler; kullanıldıkları şebekeye, devre sayısına, kullanıldıkları yere ve
yapıldıkları malzemeye göre dört grupta incelenir.
1. Kullanıldıkları Şebekeye Göre Direkler
• Alçak gerilim direkleri
• Orta gerilim direkleri
• Yüksek gerilim direkleri
• Çok yüksek gerilim direkleri
2. Devre Sayısına Göre Direkler
• Tek devreli direkler: Üzerinde 3 faz bulunduran direklerdir.
• Çift devreli direkler: Üzerinde 2 × 3 faz bulunduran direklerlerdir.

1
3- Yapıldıkları Malzemelere Göre Direkler:
Yapıldıkları malzemeye göre direkler; ağaç, demir ve beton direkler olmak
üzere üç gruba ayrılırlar.
a) Ağaç Direkler
• Köknar, çam, ardıç gibi mukavemeti yüksek olan sert ağaçlardan yapılır.
• Hava şartlarından ve haşerelerden olumsuz etkilendikleri için özel kimyasal
işlemlere (direği bakır sülfata batırmak veya katranlamak vb.) tabi tutulurlar.
• Mekanik dayanıklılıkları sınırlı olduğundan direkler arası uzaklık kısa seçilmeli
ve hattın gerilimi yüksek olmamalıdır.
• Ağaç direkler genellikle taşıyıcı direk ve aydınlatma direği olarak AG ve OG
’de kullanılmaktadır.
• Ağaç direklerin temelinde beton kullanılmaz, bunun yerine taş ve toprakla
temel sıkıştırılarak direk dikilir. Eğer temele beton dökülürse direğe gelen
tepe kuvvetlerinde direk, temel üst noktasından kırılabilir. Ayrıca direğin dibi
zamanla çürüyebilir. Bunu önlemek için enjeksiyonla direk diplerine (temele)
ilaçlama yapılmalıdır. Eğer direk temeline beton dökülürse direğin temelini
açmak ve ilaçlamak mümkün olmaz.

2
• Ağaç direklerin boyları 8 m ile 13,5 m arasında değişmektedir. AG ’de
9,5-10 m ’lik ağaç direkler, OG ’de 11-13,5 m ’lik ağaç direkler kullanılır.
• Ekonomik, hafif, kullanımlarının kolay olmasına rağmen ömürleri
kısadır, ayrıca mekanik dayanımları zayıf ve tepe kuvvetleri de düşüktür.
• Mekanik destek amacıyla ağaç direklere lente veya payanda ile
güçlendirilebilmektedir. Payanda veya lente, direğin tepe kuvvetini
artırmak için değil; belirli bir yöne doğru sürekli zorlanan köşe noktalardaki
ağaç direklerin, esnemelerini ve eğilmelerini engellemek üzere destek
amacıyla kullanılır.
• Ağaç direklerin tepe kuvvetlerini artırmak için çift direk kullanılır.
• Ayrıca tepe kuvvetlerine göre hafif (H), orta (O) ve ağır (A) olarak
sınıflandırılır. Çift direkler ise, HÇ, OÇ, AÇ olarak sınıflandırılır.
• Örneğin; 10-H: Boyu 10 m olan hafif tipte ağaç direk belirtir.
9,5-AÇ: Boyu 9,5 m olan ağır çift ağaç direk belirtir.

3
Şekil. Ağaç direkler: a) Lenteli, b) Çift kirişli, c) Payandalı, d) A direk, e) Çift direk

4
Diğer direklere göre üstünlükleri ve olumsuzlukları şöyle sıralanabilir:
Üstünlükleri:
• Ucuzdur
• Hafiftir
• Taşınmaları ve dikilmeleri kolaydır
• Esnek oldukları için kolay kırılmazlar
• Boyama masrafları yoktur
• Kaçak akımlar açısından daha güvenilirdirler

Olumsuz yanları:
• Ömürleri kısadır
• Tepe kuvvetleri azdır
• Esnek oldukları için sehimleri değişebilir
• Yıldırım düştüğünde yanabilirler
• YG ’de kullanılamazlar

5
b) Demir Direkler
Alçak gerilim (AG), orta gerilim (OG) ve yüksek gerilimde (YG) kullanılırlar.
İki şekilde imal edilirler:
– Boyalı-kaynaklı : AG ve OG ‘de kullanılan A tipi ve kafes direklerde,
– Galvanizli-cıvatalı: YG ve ÇYG ‘de ve kimyasal etkilere maruz kalınan
yerlerde kullanılır.
• I, U ve L şeklinde profil demirlerinden imal edilirler.

10 cm
8 cm

8I 10 U

Şekil. Demir direklerde kullanılan I, U ve L profil tipleri

6
A-Tipi: (10 m) Kısa Direk Tipi: (9.5 m)
8I-10I-12I 8Ik-10Ik-12Ik
6.5U-8U-10U-12U 6.5Uk-8Uk-10Uk-12Uk

Kafes tipi demir direkler, L demirinden yapılırlar. Sembol olarak


K1-K2-K3-K4-K5 ve K1k-K2k-K3k-K4k-K5k şeklinde gösterilirler.
K (kafes) harfinin indis rakamı 1000 ile çarpılırsa, kgk olarak
direğin tepe kuvveti bulunur.

7
Demir direkler aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:
a) A-tipi direkler: AG ve OG
b) Kafes tipi direkler: AG ve OG
c) Putrel (Pilon ve Çatal Pilon) direkler: YG ve ÇYG
• Pilon direkte 1 tane, çatal pilon direkte iki tane koruma iletkeni kullanılır.
• YG ’de (154 kV) hem pilon hem de çatal pilon direkler kullanılır.
• ÇYG ’de (380 kV) sadece çatal pilon direkler kullanılır.
d) Boru direkler: Aydınlatma (çevre, yol, kavşak aydınlatmaları)

Şekil. Demir direkler

8
Demir direklerin avantajları:
• Tepe kuvvetleri büyüktür,
• Ömürleri uzundur.
• Onarımları kolaydır,
• Parçalara ayrılabildiği için taşınmaları ve montajları kolaydır.

Demir direklerin dezavantajları:


• Maliyetleri yüksektir ve bakımları masraflıdır.
• Kaçak akımlara karşı çok güvenli değillerdir,
• Hava şartlarından etkilenirler.

9
c) Beton Direkler
Direk kalıbı içerisine yerleştirilen ızgara şeklindeki demir iskelet ile kum,
çimento, su ve çakılın uygun oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen harcın
kalıba dökülmesiyle yapılırlar.
İki şekilde üretilirler:
• Santrifüjlü (SBA): Daire kesitli ve orta kısımları boş olan bu direklerin
üretimi santrifüj yöntemiyle gerçekleştirilmektedir. Boyuna uzatılan çelik
çubuklar ve enine çelik teller kullanılarak oluşturulan iskelete, santrifüj
(savurma) yöntemiyle beton harcı uygulanmaktadır.
• Titreşimli (Vibre, VBA): Dikdörtgen kesitli ve içleri dolu olan bu direklerin
üretimi titreşim yöntemiyle gerçekleştirilmektedir. Üretilecek direğin
demir iskeleti kalıplar içine konulduktan sonra vibrasyon yöntemiyle
beton harcı uygulanmaktadır.
Beton direklerin tek santrifüj, çift santrifüj, tek vibre ve çift vibre gibi
kullanım şekilleri mevcuttur.

10
Beton direkler, 150-3500 kg arasında tepe kuvvetlerine sahiptirler. Direk
uzunlukları
8 m ’den 14 m ’ye kadar 0,5 m aralıkla,
14 m ’den 23 m ’ye kadar 1 m aralıkla artar.
AG şebekelerinde 10 m ‘ye kadar olanlar kullanılır.

Tek Çift Asimetrik Çifte


santrifüj santrifüj vibre vibre
Şekil. Beton direkler

11
10/1.5 : Boy 10m
Rüzgarsız tepe kuvveti 1.5x100 kg
12/4 : Boy 12m
Rüzgarsız tepe kuvveti 4x100 kg

Şekil. Beton direk çeşitleri

12
13/15 : Boy 13m
Rüzgarsız tepe kuvveti
15x100 kg=1500 kg

13
Beton direklerin avantajları:
• Beton direkler demir direklere göre daha ucuzdur,
• Uzun ömürlüdür,
• Bakım gerektirmez.
• Tepe kuvvetleri büyüktür,
• Atmosferik olaylardan fazla etkilenmez.
• Kaçak akımlara karşı güvenlidir.

Beton direklerin dezavantajları:


• Kırılgan olduklarından taşınırken dikkatli olunmalıdır.
• Ağır olduklarından taşınması ve montajı zordur.

14
3. Görevlerine (Kullanıldıkları Yere) Göre Direkler:
1) Taşıyıcı direkler : (a) Normal taşıyıcı
(b) Köşede taşıyıcı
2) Durdurucu direkler : (a) Normal durdurucu
(b) Köşede durdurucu
3) Ayırım (Branşman) direkleri
4) Son (Nihayet) direkler
5) Tevzi (dağıtım) direkleri
6) Özel Amaçlı Direkler : (a) Müşterek direkler
(b) Transformatör direkleri
(c) Ayırıcı direkleri
(d) Atlama direkleri

15
1-a) Normal taşıyıcı direkler (T):
• Doğrusal güzergâhtaki hava hattı boyunca kullanılan direklerdir.
• Bu direklerin görevi, üzerindeki hava hattı iletkenlerini taşımaktır.
• İletkenler izolatörlere taşıyıcı bağ ile bağlanırlar.

Taşıyıcı bağ

E.N.H.
T T T T

Şekil. Normal taşıyıcı direk.

16
1-b) Köşede taşıyıcı direk (KT):
Bu tip direkler, hattın açı oluşturduğu (20o ’den küçük) noktalarda
kullanılan, iletkenlerin izolatörlere yine taşıyıcı bağ ile bağlandığı
direklerdir.
Hat zincir izolatörlü ise, rüzgarsız havada izolatör tam düşey olarak
değil, açının yönüne göre direğin içine veya dışına doğru düşeyden
sapmış bir durumda bulunur. YG ve ÇYG ’li hatlarda bu tip direkler,
kullanılabilir.

E.N.H. E.N.H.
T T KT
α sapma açısı küçük
T
T

Şekil. Köşede taşıyıcı direk

17
2-a) Normal Durdurucu (D) Direkler:
Hattın doğrusal olarak geçtiği, yani açı yapmadığı, ancak iletkenlerin
izolatörlere durdurucu bağ ile bağlandığı direklerdir. Durdurucu direk,
sahip olduğu büyük tepe kuvveti sayesinde, bulunduğu noktada hattı sabit
ve sağlam tutar.

Durdurucu bağ

Şekil. Normal durdurucu direk.

18
• Hattı oluşturan iletkenlerden biri, herhangi bir neden kopacak olursa ve
diğer taraftaki iletken, oluşan çekme kuvvetinin etkisiyle taşıyıcı bağdan
kurtulamazsa, bu durumda taşıyıcı direkler tek taraflı çekme kuvvetine
dayanamayıp kırılabilirler. Bu kırılma, art arda gelen diğer taşıyıcı direklere
de yansıyabilir. Böyle bir arıza, hattın tek taraflı çekme kuvvetlerine
dayanabilen durdurucu direk yardımıyla etkisiz hale getirilebilir.
• İletim hattındaki iletkenlerin belirli gerginlikte olması, yani belirlenen sehim
miktarını aşmaması için uygun mesafelerde durdurucu direklerin
kullanılması gerekmektedir. Genel olarak yaklaşık 1 km ’de bir veya 7 direkte
bir durdurucu direk kullanılması uygun olmaktadır.
• Ancak hat sık sık açı yapıyorsa ve bu noktalarda köşede durdurucu direk
kullanılmışsa, bu direkler de aynı görevi yapacağından, ayrıca normal
durdurucu kullanmaya gerek olmaz.
• AG tesislerinde ise, durum biraz farklıdır: Bir AG şebekesinde radyal olarak
beslenebilecek optimum uzunluk 300 m civarındadır. Ayrıca hattın çeşitli
sokaklara ayrılması dolayısıyla, sık sık iletkenleri durdurucu bağ ile bağlı olan
ayırım direkleri kullanılmaktadır. Bu sebeple AG hatlarında durdurucu direk
kullanmaya pek gerek duyulmaz.

19
2-b) Köşede Durdurucu (KD) Direkler:
Hattın büyük açı (20o ’den büyük) yaptığı köşe noktalarında kullanılan aynı
zamanda iletkenlerin her iki yönde durdurucu bağ ile bağlandığı direklerdir.
Normal durdurucular gibi tepe kuvveti yüksek olup, bulunduğu noktada hattı
sabitleyip tutar.

E.N.H. E.N.H.
T T T KD
α sapma açısı büyük

Şekil. Köşede durdurucu direk

20
3) Ayrım (branşman) direkleri (A):
Hava hatlarında taşıyıcı ve köşede taşıyıcı durumda olan direklerden bir veya
iki yönde kol hattı ayrılıyorsa bu durumdaki taşıyıcı ve köşede taşıyıcı direklere
branşman direkleri denir.

4) Son (nihayet) direkleri (N):


Hattın başında ve sonunda bulunan, tepe kuvveti yüksek ve iletkenlerin
izolatörlere durdurucu bağ ile bağlandığı direklerdir.

E.N.H.
N T T D T T N

21
5) Tevzi (dağıtım) direkleri:
Enerji nakil hava hatlarında ikiden fazla nihayet (durdurucu) bağı ile bağlı olan
hatların tevzi edildiği yani kollara ayrılarak dağıtımının yapıldığı direklere denir.
Direkteki hatlardan kesiti en büyük olan hat, ana hat olarak kabul edilir. Bunun
dışında kalan diğer hatlar bu ana hattın birer branşmanı veya kolu
durumundadır.

Şekil. Tevzi direği

22
6) Özel Amaçlı Direkler:
6-a) Müşterek direkler:
İki farklı gerilim kademesine sahip hava hatlarını üzerinde taşıyan direklere
müşterek (ortak) direk denir. Farklı gerilimlere sahip hatlar, YG/OG veya OG/AG
olabilir. Uygulamada, daha ziyade OG/AG hatlarını birlikte taşıyan müşterek
direkler kullanılmaktadır. OG/AG müşterek hattı uygulamasında ağaç, beton
veya demir müşterek direkler kullanılabilir.

Şekil. AG ve OG hattını taşıyan müşterek direk

23
6-b) Transformatör Direkleri:
OG/AG şebekelerinde kullanılan dağıtım transformatörleri değişik güçlerde imal
edilirler. Standart değerler; 25-40-50-63-80-100-125-160-200-250-315-400-500-
635-800-1000-1250-1500-2500 kVA şeklindedir. Bu transformatörlerden gücü
400 kVA ’ya kadar olanlar, direk üzerine yerleştirilerek kullanılabilirler. Bu, küçük
yerleşim bölgelerinde ve köy beslemelerinde basitliği ve ucuzluğu nedeniyle
tercih edilen bir uygulamadır.

Şekil. Transformatör direği


24
6-c) Ayırıcı Direkleri:
Elektrik tesislerinde yüksüz açma kapama yapılabilen şalt teçhizatıdır. Her
gerilimde çalışabilecek türde imal edilirler.

Şekil. OG ayırıcı direği

25
6-d) Atlama Direkleri:
Enerji nakil hattı boyunca yer alan boğaz, nehir, vadi gibi büyük ve özel
durumdaki açıklıkları geçmek amacıyla kullanılan özel üretim direklerdir.

Şekil. Atlama direği

26
Şekil. 154 kV 1.Boğaz Atlama

27
Ülkemizdeki ilk uygulama, İstanbul Boğazı’ndaki 154 kV ’luk I. Boğaz Atlama
Hattı ’dır
Hattın ve direklerin özellikleri:
• Gerilim : 154 kV
• Enerji iletim kapasitesi : 2x250 MVA (çift devreli hat)
• Direk boyu : 113 m
• Direk ağırlığı : 180 ton
• Direk açıklığı : 1599 m
• Maksimum sehim : 114 m
380 kV olarak tesis edilen II. Boğaz Atlama hattı ise, 2x1400 MVA iletim
kapasitesine sahiptir (çift devreli hat) ve direkler arası açıklık 1750 m ’dir.
380 kV olarak tesis edilen III. Boğaz Atlama hattı ise, 4x1316 MVA iletim
kapasitesine sahiptir (çift devreli hat) ve direkler arası açıklık 1884 m ’dir.

28
Traversler
• Enerji iletim sistemindeki iletkenleri, birbirlerinden ve direklerden belirli
uzaklıkta tutmak için kullanılan çift taraflı yapı elemanları, diğer bir değişle
taşıma elemanlarıdır. Demir veya betondan yapılabilirler.
• Traversler üzerine izolatörler monte edilmektedir. Böylece iletkenlerin,
izolatörler vasıtasıyla direklere yalıtılarak bağlanması ve taşınması sağlanır.
• Kullanım alanlarına göre çok değişik yapı ve ölçülerde traversler mevcuttur.
Direğin tipi, görevi, işletme gerilimi, taşıyacağı iletken sayısı ve özellikleri,
bağlanacak izolatörler ve özellikleri gibi parametreler gözönünde
bulundurularak travers seçimleri yapılır.

29
Konsollar
• Traversler gibi konsollar da enerji iletim sistemindeki iletkenleri,
birbirlerinden ve direklerden belirli uzaklıkta tutmak için kullanılan tek
taraflı yapı elemanlarıdır.
• Konsollar yapı, görev ve türleri bakımından traverslerle büyük benzerlikler
göstermektedirler.
• Montajları tamamlandıktan sonra traversler ve konsollar topraklanmalıdır.

30
31
Spacer:
• Demet iletkenleri birbirine tutturmaya ve titreşimini önlemeye yarayan
malzemeye spacer (ara tutucu) denir.

32
Damper:
• Yüksek gerilim enerji iletim hatlarında, rüzgar kuvveti nedeniyle meydana
gelen titreşimler zamanla iletkenin kopmasına, izolatör ve direk
bağlantılarında gevşemelere neden olur.
• İletkenin titreşimine ters yönde titreşim yaparak iletkenlerdeki titreşimleri
azaltmak için kullanılan malzemeye damper adı verilir.

33
34
Koruma İletkeni
• Gerilim altında olmayan boşta çekilen bir hattır. Hesaplanabilen belirli bir
koruma bölgesi vardır. Bu bölgeye düşebilecek yıldırımları kendi üzerine
çekerek ve toprağa aktararak, faz hatlarını korur.

35
Jumper (Atlama Teli)
• Durdurucu direklerde elektriksel iletimi sağlamak için kullanılan atlama
telidir.

36
Çatal pilon direk

37
8. REAKTİF GÜÇ KOMPANZASYONU
• Elektromanyetik prensibe göre çalışan generatör, transformatör,
bobin, motor gibi cihazların çalışmaları için gerekli olan manyetik
alanı sağlayan mıknatıslanma akımına reaktif akım ve bu akımdan
dolayı çekilen güce reaktif güç denir.
• Aktif güç bileşeni doğrudan ısıya, ışığa veya harekete dönüşen
kısımdır ve görünen gücün, aktif güç eksenindeki bileşenidir.
• Aktif akımın meydana getirdiği aktif güç, motorlarda mekanik güce,
ısıtıcılarda termik güce ve aydınlatma tüketicilerinde aydınlatma
gücüne olarak faydalı güce dönüştürülür.
• Reaktif akımın meydana getirdiği reaktif güç ise faydalı güce
dönüştürülemez.
• Reaktif gücün, tüketildiği yerde üretilerek karşılanmasına reaktif güç
kompanzasyonu veya güç faktörünün düzeltilmesi denir.
1
Üç Fazlı Sistemler için:
Aktif Güç: = 3
Reaktif Güç: = 3
Görünür Güç: = 3

= +

Güç Faktörü: =
Hat akımı: = 2 + 2

Tek Fazlı Sistemler için:


Aktif Güç: =
Reaktif Güç: =
Görünür Güç: =

= +

Güç Faktörü: =
Hat akımı: = 2 + 2

2
3
• Meskenler, tek fazla beslenen aboneler, resmi yurt-resmi okul-
resmi spor tesisleri vb. grubu ile ibadethane-genel aydınlatma
abone grubu hariç 9 kW bağlantı (talep) gücünün üzerindeki
tüm aboneler reaktif güç kompanzasyonu yapmak zorundadır.
• Yönetmeliğe göre 50 kVA ‘dan daha az güç tüketen tüketiciler
harcadıkları aktif gücün % 33 ‘ne kadar indüktif reaktif ve % 20
‘sine kadar kapasitif reaktif güç çekebilirler. Bu rakamların
üzerinde fatura öderler. Benzer şekilde 50 kVA ‘dan fazla güç
tüketen tüketiciler harcadıkları aktif gücün % 20 ‘sine kadar
indüktif reaktif ve % 15 ‘ine kadar kapasitif reaktif güç
çekebilirler.

4
• Aktif güç enerjisi normal sayaçlarla ölçülürken, reaktif güç reaktif enerji
sayaçlarıyla ölçülür.
• Alçak gerilim dağıtım şebekesinden beslenen indüktif özellikli yükler,
manyetik alanlarının oluşturulması için şebekeden indüktif reaktif güç
çekerler. Sadece manyetik alan oluşturmaya yarayan bu reaktif güç, iletim
hatlarında kayıplara ve gerilim düşümlerine yol açar.
• Reaktif güç, sadece alternatif akıma bağlı bir özellik olup, elektrik tesislerini
olumsuz bir şekilde etkiler; tesisleri lüzumsuz yere yükler ve kayıplara yol
açar.
• Böylece hattaki güç kayıpları artmakta,
• Hattan taşınabilecek güç miktarı (hattın güç transfer kapasitesi) azalmakta,
• Hattan geçen akımın artması nedeniyle hattaki gerilim düşümü
artmaktadır.
• Bu nedenle, gerilim düşümlerinin önlenmesi ve şebekeden en verimli
şekilde faydalanılabilmesi için indüktif yüklerin şebekeden talep ettikleri bu
reaktif gücün cihazlara en yakın noktada üretilmesi gerekmektedir.
• Böylece, indüktif özellikli tüketicilerin çektiği reaktif gücün bir kısmı yüke
paralel bağlanan kondansatörlerden karşılanarak, söz konusu cihazlar
tarafından şebekeden çekilen reaktif güç azaltılmış olur.
5
• Şekilden görüldüğü üzere, aktif ve reaktif gücün ( ve ) vektörel toplamı,
sistemde kullanılan toplam görünür gücü ( ) oluşturur.

• Hat sonunda yüke yakın bir noktada reaktif güç kompanzasyonu yapılarak
reaktif gücünün kondansatörlerden karşılanmasıyla, hattan çekilen toplam
reaktif güç ’ye ve toplam görünür güç ’ye düşer.
= −

= +
∅ =

6
• Rekatif güç kompanzasyonu yapılarak;
• Aynı görünür güçte daha fazla aktif güç çekilebilir.
• Böylece, mevcut tesislerin yükü artırılarak aynı tesisten
daha fazla güç çekme imkanı sağlanır.
• Reaktif güç kompanzasyonu yapılması sonucunda
şebekeden çekilen reaktif gücün ve dolayısıyla hat
akımının azalması sonucunda;
• Tesisin güç taşıma kapasitesi artar.
• Tesisteki iletkenlerin kesitleri azalır.
• Tesisteki toplam gerilim düşümü azalır.
• Tesisteki toplam kayıp güç azalır.

7
Kompanzasyon Türleri

8





















 





4. İZOLATÖRLER
İzolatörler, hava hattı iletkenlerini direkler üzerinde taşımaya
ve/veya faz iletkenlerini topraktan yalıtmaya yararlar. Bir izolatör
aşağıdaki temel özellikleri taşımalıdır:
• Elektriksel dayanımı iyi olmalıdır. İzolatör içerisinde bir delinme
veya yüzeyden toprağa kaçak meydana gelmemelidir. Bunun için
izolatörlerin delinme bakımından elektriksel zorlanmaları
karşılaması gerekir.
• Mekaniksel dayanımı iyi olmalıdır. İzolatörlerin mekaniksel
dayanımı; iletken ağırlığı, kar ve buz yükleri ile rüzgar etkisinden
doğacak yükleri güvenle taşıyacak düzeyde olmalıdır.
• Kendinden temizlenebilme özelliği iyi olmalıdır. Yani, üzerlerinde
toplanabilecek toz ve kirler, yağmur suları ve rüzgar ile, kolayca
temizlenebilmelidir.
1
İzolatörlerin Yapıldıkları Malzemelere Göre Sınıflandırılması
İzolatörler yapıldıkları malzemeye göre porselen, cam, epoksi
reçineli ve silikon izolatörler olmak üzere dört şekilde imal edilirler.
1. Porselen İzolatörler
• Isıl ve mekaniksel dayanımlarının yüksek olmasından dolayı çok
eskiden beri kullanılan izolatörlerdir.
• İzolatörün dielektrik dayanımını artırmak için yüzeyi ince bir sır
tabakasıyla kaplanarak pürüzsüz olması sağlanır.
• Yüzeyin pürüzsüz olması, kirlenen izolatörlerin yağmur sularıyla
kolayca temizlenmesine yardımcı olur.
• Porselenin dielektrik dayanımı 60-70 kV/cm ’dir.
• Yapı maddeleri %50 kaolin, %25 feldspat ve %25 kuvarstır.
Kaolin : Saf kil, Alüminyum Silikat; Al2Si2O5(OH)4
Kuvars : SiO2 ’in normal sıcaklıkta saydam ve kristal olan şekli
Feldspat : Potasyum Alüminyum Silikat; K.Al.Si3O8 veya K2O.Al2O3.6SiO2

2
(a)

(b)
(a) Porselen,
(b) Cam,
(c) Epoksi
(d) Silikon izolatörler

(c) (d)

3
2. Cam İzolatörler
• Kalsiyum silikat (CaSiO3) ile sodyum silikat (Na2SiO3)
maddelerinin eritilerek birbirine karıştırılmasıyla cam elde
edilir. Mekanik mukavemeti artırıcı maddeler katılarak
izolatörlerde kullanılan dayanıklı cam elde edilir.
• Dielektrik dayanımları 140 kV/cm ‘dir.
• Saydam olduklarından kırık ve çatlakları kolayca görülebilir.
• Nem, cam izolatör üzerinde porselene göre daha çabuk
yoğunlaştığından cam izolatör üzerinde kir toplanmasına ve
kaçak akımlara neden olur.
• Cam ışığı geçiren bir madde olduğundan güneş ışığında daha az
ısınır.

4
Porselen İzolatörler İle Cam İzolatörlerin Karşılaştırılması
• Basit şekiller için cam izolatörlerin maliyetleri daha azdır.
• Cam izolatörler porselen izolatörlere göre daha hafiftir.
• Cam izolatörler, şeffaf olduğundan çatlama ve kırılmaların
tespiti porselen izolatörlere göre daha kolaydır.
• Porselen izolatörler fiziksel ve kimyasal dış etkilere daha
dayanıklıdır.
• Cam, ışığı geçiren bir madde olduğundan güneş ışığında
daha az ısınır, porselen izolatör daha çok ısınır.
• Cam izolatörlerin, porselen izolatörlere göre dielektrik
dayanımı daha yüksektir.
• Nem, cam izolatör üzerinde porselene göre daha çabuk
yoğunlaşır. Bu da cam izolatör üzerinde kirlerin
toplanmasına ve kaçak akımlara neden olur.

5
3. Epoksi Reçine İzolatörler
• Epoksi; suya, aside ve alkaliye karşı çok iyi direnç
gösteren bir reçine türüdür.
• Diğer izolatörlere nazaran pahalı olduğu için
ülkemizde enerji nakil hatlarında epoksi reçineden
yapılan izolatörler henüz kullanılmaya başlanmamıştır.
• Ancak dahili sistemlerde, bara ve ayırıcı mesnet
izolatörü olarak kullanılmaktadır.

6
4. Silikon İzolatörler
Silikon izolatörlerin diğer adıyla kompozit izolatörlerin cam ve
porselen izolatörlere karşı birçok üstünlükleri olmakla beraber
pahalı olmaları dolayısıyla kullanım alanları azdır. Ancak gelişmiş
güvenlik ortamı sağlaması sebebiyle yakın gelecekte daha geniş
bir kullanım alanı bulacağı kesindir.
Silikon (kompozit) izolatörlerin üstünlükleri:
• Darbelere karşı dayanıklıdır.
• Hafif olduğundan kurulumu kolaydır ve tesise ek bir yük
getirmez.
• Gerilme kuvvetlerine karşı dayanımı çok yüksektir.
• Üzerinde yağmur suyu, kar suyu tutunamadığından
elektriksel ark oluşma ihtimali azdır.
• Çatlama ve kırılma riski çok azdır.
• Çok soğuk ve çok sıcak havalarda bile özelliğini kaybetmez.

7
Tablo. Yapım malzemelerine göre izolatörlerin bazı
özelliklerinin karşılaştırılması

8
Gerilim Seviyelerine Göre İzolatörler
Alçak Gerilim İzolatörleri (Low Voltage Insulators):
Alçak gerilim enerji dağıtım hatlarında, iletkenin
direğe tespitinde bu izolatörler kullanılır. Pin tipi
alçak gerilim izolatörleri E-80, E-95 ve E-95/2’dir.

9
E-95/2 AG izolatörleri
• Durdurucu direklerde kullanılır. İki boğumlu kısmı vardır.
• İletkenler iki izolatör kullanmak yerine tek izolatör kullanılarak
taşınır.

10
Orta Gerilim İzolatörleri (Medium Voltage Insulators):
• Bu tip izolatörler, orta gerilim enerji dağıtım hatlarında
iletkenin direğe tespitinde kullanılır.
• Bu izolatörler, VHD tipi ve VKS tipi olarak iki gruba ayrılır.

11
VHD (pin tipi) OG hava hattı mesnet izolatörleri
• VHD-35 : 35 kV ’luk gerilime kadar kullanılabilen OG hava hattı
mesnet izolatörü.

12
VKS (dolu tip) OG hava hattı mesnet izolatörleri
• VKS-35 : 35 kV ’luk gerilime kadar kullanılabilen OG hava hattı
mesnet izolatörü.
• Bu izolatörler normal ve kirli bölgelerde kullanılan, en yüksek
servis gerilimi 36 kV olan izolatörlerdir.

13
Zincir İzolatörler (String Insulators (cap and pin type))
• Yalıtımı arttırmak için aynı türden malzemelerden yapılmış
izolatörlerin birbirine eklenmesi sonucu oluşan izolatörlere zincir
izolatörler denir.
• OG, YG ve ÇYG hatlarında kullanılmaktadır.
• Porselen veya camdan yapılabilen zincir izolatörlerin uzunluğu
kullanılacak olan gerilime göre değişmektedir. (Yaklaşık olarak
her bir zincir elemanı 10 kV ‘a dayanır)
• Zincir yapılırken her bir izolatör baklasının alt kısmında pin, üst
kısmında ise bu pimin geçebileceği yuva bulunmaktadır.

14
Bu tip izolatörler, orta ve yüksek gerilim enerji dağıtım ve iletim
hatlarında iletkenin direğe asılarak veya gerilerek tespit edilmesinde
kullanılır. Zincir izolatörler iki gruba ayrılır:
1- Normal tip (K tipi) zincir izolatörler: Çok kirli olmayan
bölgelerde kullanılırlar. (U-40, U-60 …vb.)
2- Sis tipi zincir izolatörler: Sis tipi izolatörler özellikle kirli
bölgelerde kullanılmak üzere, kaçak mesafeleri normal tip
izolatörlere göre 1,5 kat daha fazla olacak şekilde imal edilen
izolatörlerdir. (UF-60, UF-70 …vb.)

(a) Normal tip zincir izolatör (b) Sis tipi zincir izolatör

15
İzolatör zincirleri iki şekilde kullanılır:
Enerji iletim hatlarında kullanılan zincir tipi izolatörlerin konsola
bağlantısı askı ve gergi tertibatlı olmak üzere iki şekilde yapılır:
1. Askı tertibatlı takım :
Düz hatlarda taşıyıcı izolatör olarak görev yapar ve yere dik
doğrultuda bulunur.
• Tek askı takım
• Çift askı takım
2. Gergi tertibatlı takım :
Durdurucu direklerde gergi amacıyla kullanılır.
• Tek gergi takımı
• Çift gergi takımı

16
Zincir izolatörler kullanım amaçları bakımından ikiye ayrılabilir:
a) Askı Tipi İzolatör (doğrusal hatlardaki taşıyıcı direklerde taşıyıcı izolatör olarak
kullanılır.)
b) Gergi Tipi İzolatör (durdurucu direkler ile ayırım ve nihayet direklerinde durdurucu
izolatör olarak kullanılır.)

Şekil. Zincir izolatörlerin askı ve gergi amaçlı kullanımı

17
18
Bir zincir izolatörde bulunması gereken eleman sayısı, çeşitli gerilimler için aşağıda
yaklaşık olarak verilmiştir:
• 10 kV için 1 eleman
• 34,5 kV için 3 eleman
• 66 kV için 4-5 eleman
• 154 kV için 9-11 eleman
• 220 kV için 14-20 eleman

Tablo 7.1. Gerekli standart ünite sayıları (IEEE önerisi)


Kirlenme seviyesi için standart üniteler sayısı
Sistem
I-dizisi/V-dizisi
Gerilimi kV
Çok hafif Hafif Orta Ağır
138 6/6 8/7 9/7 11/8
161 7/7 10/8 11/9 13/10
230 11/10 14/12 16/13 19/15
345 16/15 21/17 24/19 29/22
500 25/22 32/27 37/29 44/33
765 36/32 47/39 53/42 64/48

19
Çubuk İzolatörler (Long-Rod Insulators)
• Hava hattı çubuk izolatörleri orta gerilim ve yüksek gerilim enerji iletim
hatlarında askı veya gergi olarak iletken ile konsol arasında kullanılan
izolatörlerdir. (L-40, L-70, L-100 …vb.)
• Kirli bölge ve özellikle deniz kıyısı bölgelerde diğer izolatörlere göre
işletme şartlarını çok daha iyi sağlayan izolatörlerdir.
Porselen çubuk izolatörlerin tercih edilme nedenleri;
• Porselen ve metal arasındaki bağlantının daha
emniyetli olması.
• Kirlenmeye karşı daha dayanıklı olması.
• Zincir izolatörlere göre daha az metal kullanılması.
• Elektriksel olarak delinmez bir gövdesi olması.
• Kısa devreye karşı daha dayanıklı olması.
• Kaçak mesafesinin uzun olması.
• İşletme ve bakım masrafının çok az olması.
20
İzolatörlerin Kullanım Yerlerine Göre Sınıflandırılması
İzolatörler kullanım yerlerine göre iki çeşittir. Bunlar, dâhilî ve
haricî tip izolatörlerdir.
Dahili tip izolatörler
• Trafo bina içi izolatörler: Mesnet izolatörler, kapalı tesislerin
baralarını taşımak ve yalıtmak amacıyla kullanılır. Tek veya çok
parçalı olarak imal edilir. Duvar veya kaide üzerine monte edilir.
• Geçit izolatörleri: Bina içinden dışarıya veya baralara, aynı
zamanda bina dışından da içeriye enerji geçişlerinde kullanılan
izolatörlerdir.

Şekil. Bara mesnet izolatörleri. Şekil. Geçit izolatörleri.

21
Panolarda kullanılan izolatörler: Mesnet izolatörler kullanılır. Kaide
üzerine montaj yapılırlar. Baraları taşımak ve yalıtmak amacıyla
kullanılır.

Şekil. Pano tipi mesnet izolatörler.

22
Haricî tip izolatörler
Mesnet izolatörler, 35 kV ’a kadar olan havai hatlarda tek veya çok parçalı olarak
kullanılır. İletkenleri taşımak ve direklerden yalıtmak üzere travers üzerine veya
ağaç direklerde doğrudan direğin üzerine montaj yapılır.

Şekil. Harici mesnet izolatörler.


Ayrıca transformatörlerde kullanılan buşing (bushing) izolatörleri ve çubuk
izolatörler de bulunmaktadır.

Şekil. Buşing (bushing) izolatörleri.


23
Harici Mesnet İzolatörleri (Outdoor Post Insulators)
Bu tip mesnet izolatörleri, orta gerilim bina dışı bara mesnet ve
ayırıcı mesnet izolatörü olarak kullanılır.

Bu izolatörler iki gruba ayrılır:


• Normal ve kirli bölgeler için mesnet izolatörü,
• Normal ve kirli bölgeler için ayırıcı itici izolatörü.

• Bina dışı kullanma maksatlı mesnet izolatörleri,


enerji dağıtım hatlarında ve cihazlarda çok geniş
bir kullanım alanına sahiptir.

24
Yüksek Gerilim Mesnet İzolatörleri
(High Voltage Post Insulators)
• Bu tip mesnet izolatörler, yüksek gerilim
bina dışı bara mesnet ve ayırıcı mesnet
izolatörü olarak kullanılır.
• Bu izolatörler aşağıdaki gruplara ayrılır:
• Solid - core tipi yüksek gerilim mesnet
izolatörleri (250, 325 ve 550 kV)
• Kolonda tek veya çift üniteli solid-core
tipi yüksek gerilim mesnet izolatörleri (750 kV)

25
Transformatör Geçit İzolatörleri (Buşing)
(Transformer Bushing Insulators)
Harici ve dahili kullanımlı transformatör buşingleri, orta gerilimli
bir iletkenin trafo tankı içine girişinde kullanılan ve iletkeni tanka
karşı izole eden izolatörlerdir.
Buşingler, aşağıdaki gruplara ayrılır:
• Alçak gerilim buşingleri,
• Orta gerilim buşingleri.
• Bütün orta gerilim buşingleri 20 mm/kV
spesifik kaçak mesafesine sahiptir.

26
Buşing :

27
Duvar Geçit İzolatörleri (Wall Bushing Insulators)
• Orta gerilimde hariçten - dahile
veya dahilden - dahile duvar geçit
izolatörleri bir iletkenin bina içine
girişinde kullanılan ve iletkeni
duvara karşı izole eden bir izolatördür.

• Bu izolatörler, 10 kV ’dan 45 kV ’a kadar,


nominal akım taşıma kapasitesi
400 A ’den 1250 A ’e kadar imal edilir.

28
• Duvar Geçit İzolatörleri

29
Ark Boynuzları:
• Enerji iletim ve dağıtım hatlarında, çeşitli sebeplerle aşırı
gerilimden dolayı (ark) atlama meydana geldiğinde izolatörleri
korumak için ark boynuzları kullanılır.
• Bir aşırı gerilim ark boynuzlarına
ulaştığında, eğer atlama aralığı uygunsa
boynuzlar arasından atlayarak bu gerilimin,
boynuzların bağlı olduğu izolatöre zarar
vermeksizin topraklanması sağlanır.
• Bu topraklama, koruma cihazları tarafından
kısa devre olarak algılanır ve kesiciler açılır.
• Ark boynuzları, özellikle transformatör
geçit izolatörlerinde (buşinglerde) ve zincir
izolatörlerde çok kullanılmaktadır.
30
Koruma (Korona) Halkası:
• Korona olayı, YG ’lerde oluşan yüksek elektrik alanında
havanın iyonize olması sonucu meydana gelir.
• Koruma (korona) halkası, YG ve ÇYG şalt sahalarında mesnet
izolatörler, gerilim transformatörleri, parafudrlar gibi
teçhizatın bara bağlantılarında, sivri uçlar civarında korona
olayının meydana gelmesini önler.
• Ayrıca zincir izolatörlerde düzgün dağılımlı olmayan potansiyel
dağılımını düzenler.

31
İzolatörlerin kullanıldıkları gerilimlere göre sınıflandırılması:
1. Mesnet izolatörleri: Alçak gerilimin tamamında ve orta
gerilimin bir kısmında kullanılır.
2. Zincir izolatörler (askı tipi ve gergi tipi): Orta gerilimin bir
kısmında, yüksek gerilim ve çok yüksek gerilimin tamamında
kullanılır.
3. Çubuk izolatörler: Yüksek gerilim ve çok yüksek gerilimde
kullanılır.
4. Duvar geçit izolatörleri: Orta gerilimde kullanılır.
5. Transformatör geçit izolatörleri (Buşing): Bütün gerilimlerdeki
transformatörlerde kullanılır.

32
İZOLATÖRLERDEPOTANSİYEL DAĞILIMI

I1
I2 c V1
A
c1 I3
I4 c V2
B
c1 I5
I6 c V3
C
c1
I7 c V4

iletken

Şekil. Dört elemanlı bir zincir izolatörün kapasitif eşdeğer devresi

Kapasitif reaktansı Xc olan bir yalıtkanın iki ucu arasına bir V gerilimi uygulandığında,
I=V/Xc =V/(1/w.C)= w.C.V
kapasitif akımı akar. Benzer olarak, Şekil ’de verilen izolatör elemanlarından akacak
kapasitif akımlar için de
I1= w.C.V1 I2= w.C1.V1 I3= w.C.V2 I4= w.C1.(V1+V2)
I5= w.C.V3 I6= w.C1.(V1+V2+V3) I7= w.C.V4
yazılabilir. A, B ve C noktalarına birinci Kirchoff kanunu uygulanarak,
33
A noktası için : I3 = I1+I2
w.C.V2 = w.C.V1 + w.Ct.V1
C.V2 = (C + Ct).V1
B noktası için : I5 = I3+I4
w.C.V3 = w.C.V2 + w.Ct.(V1+V2)
C.V3 = C.V2 + Ct.(V1+V2)
C noktası için : I7 = I5+I6
w.C.V4 = w.C.V3 + w.Ct.(V1+V2+V3)
C.V4 = C.V3 + Ct.(V1+V2+V3)
eşitlikleri elde edilir. Bu eşitliklerin akışına dikkat edilirse, izolatörün n.elemanı için
genel bir ifade olarak
C.Vn = C.Vn-1 + Ct.(V1+V2+…+Vn-1)
veya
Vn = Vn-1 + (C/Ct).(V1+V2+…+Vn-1)
yazılabileceği görülür.

34
5. AYIRICILAR VE KESİCİLER
Yüksek gerilimli sistemlerde devreyi açıp kapatmaya ihtiyaç
duyulan temel 3 durum vardır:
1. Yüklü durum,
2. Açık devre (boşta çalışma ) durumu,
3. Kısa devre (arıza) durumu.
Bunlardan en önemlisi arıza durumunda devrenin açılmasıdır.
Bu açma kapamaları yapmak için kullanılan yüksek gerilim güç
anahtarları ikiye ayrılır:
1. Ayırıcılar
2. Kesiciler

1
I. AYIRICILAR
• Ayırıcılar hat akımı kesildikten sonra yüksüz durumda devreyi
açmaya yararlar. İletim hattında akım varken açma kapama
manevrası yapamazlar (yani hattaki akımı kesemezler.)
• Ayırıcıların yüksüz durumdaki devreyi açmasındaki amaç, devreyi
izole ederek emniyetli bir çalışma imkanı sağlamaktır.
• Ayırıcılar sistem bakımında ve yenilenmesinde ve akım
yönlendirmesi gerektiğinde de kullanılırlar.
• Ayırıcılar genellikle kesicilerle birlikte kullanılır. Arızalı bir
sistemde bakım çalışması yapmak için önce kesici açılarak akım
kesilir.
• Kesici açıldığında devrede hala yük altında bulunan şalt
malzemeleri olabilir. Bu nedenle devrenin tamamen izole
edilmesi ve güvenle bakım çalışması yapılabilmesi için kesicinin
iki ucundaki ayırıcılar da açılmalıdır.
• Normal ayırıcılar yük altında açılmazlar. Yük altında açılırsa,
kontaklar arasında oluşan ark kontakları tahrip eder.
2
3
Ayırıcıların Görevleri
• Ayırıcılar, orta ve yüksek gerilim sistemlerinde devre yüksüz iken
açma kapama işlemi gerçekleştirebilen ve açık konumda gözle
görülebilen bir ayırma işlemi yapan şalt cihazlarıdır.
• Ayırıcılar tesis bölümlerini birbirinden ayırıp bakım ve kontrol
işlerinin güvenli bir şekilde yapılmasını sağlar.
• Ayrıca birden fazla ana bara bulunan sistemlerin açma ve
kapama manevraların hazırlanmasında ve birbirine
bağlanmalarında kullanılır.
• Ayırıcılar ile devreden akım geçerken yani devre yüklü iken
açma kapama işlemi yapılmaz. Eğer yapılırsa ayırıcı ve ayırıcıyı
açıp kapatan kişi zarar görebilir.

4
Yapısı ve Bölümleri
• Genel olarak bir ayırıcı; şase, mesnet izolatörleri, sabit
kontaklar, hareketli kontaklar, mekanik düzen, kilit tertibatı ve
yaylardan oluşur.

Şekil. Ayırıcı bölümleri

5
Yapısı ve Bölümleri
a) Şase: İzolatörler ve açma kapama mekanizmasının monte edildiği profilden
yapılan kısımdır.
b) Mesnet İzolatörleri: Gerilim altında bulunan bölümden ve topraktan yalıtılmış
olup, sabit ve hareketli kontakları tutturmak için kullanılan izolatörlerdir. Harici tip
ayırıcılarda porselenden, dahili tip ayırıcılar ise porselen veya epoksi reçineden
imal edilir.
c) Sabit Kontaklar: Her faz için 1 tane olmak üzere 3 adettir. Açma kapama
sırasında hareket etmeyen kontaklardır. Bu kontaklar anma akımlarına ve kısa
devre akımlarına uygun kesitte elektrolitik bakırdan imal edilir.
d) Hareketli Kontaklar: Bu kontaklar da 3 adettir. Açma kapama sırasında hareket
mekanizması ile hareket eder. Kapama işleminde sabit kontaklarla birleşirler ve
devreyi kapatırlar. Hareketli kontaklar da elektrolitik bakırdan imal edilir.
Ayırıcı Kontaklarında İyi Temasın Önemi
• Kapalı durumda iken kısa devre akımlarının elektriksel ve mekaniksel etkilerine
dayanacak şekilde tasarlanmıştır.
• Eğer kontaklar iyi temas etmezse ark meydana gelir. Bu durum ayırıcının
kontaklarını tahrip eder.
6
Ayırıcıların Sınıflandırılması
1. Monte Edildikleri Yerlere Göre Ayırıcılar
Monte edildikleri yerlere göre ayırıcılar; dahili ve harici tip olmak
üzere ikiye ayrılır:
a) Dahili Tip Ayırıcılar
• Dahili tip ayırıcılar bina içerisinde kullanılır. Ayrıca, mekanik
kumanda kolu hücre dışında yapılır. Hücrelerde enerjili kısımlar
emniyet altına alınır.
• Yeni yapılan tesislerde bu ayırıcılar açıkta kullanılmamakta modüler
hücre sistemlerinin içinde kullanılmaktadır.
b) Harici Tip Ayırıcılar
• Harici tip ayırıcılar açık hava şartlarında çalışacağı göz önüne
alınarak imal edilir.
• Kumanda mekanizması, bir insanın rahatça açıp kapatacağı şekilde
monte edilir.

7
2. Yapı Özelliğine Göre Ayırıcılar
Yapı özelliğine göre ayırıcılar;
A. Bıçaklı ayırıcılar,
B. Döner izolatörlü ayırıcılar,
C. Yük ayırıcıları olmak üzere üç tipte imal edilir.
A. Bıçaklı Ayırıcılar
• En çok kullanılan ayırıcılardır.
• Genellikle, orta gerilimde (35 kV) kullanılır.
• Hareketli kontakları bıçak şekline benzediğinden bu
isimle anılır.
• Bina içine veya dışına monte edilebilir.
• Açma kapama işlemi yapılırken emniyetli mesafede
durmak gerekir.
• Bıçaklı ayırıcılar; dahili tip, harici tip, toprak ayırıcısı ve
sigortalı olmak üzere dört tipte üretilir.

8
a) Dahili Tip Bıçaklı Ayırıcılar: Bu tip ayırıcılar bina
içerisinde hücrelere yerleştirilir. Kumanda kolu emniyetli
mesafede hücre dışına çıkartılır.
• Dahili ayırıcılar 10, 15, 30, 45 kV gerilimlerinde ve
400, 630, 1250 ve 1600 amper akımlarında kullanılır.

• Şase, mesnet izolatörleri, hareketli ve sabit kontakları


ve kollu hareket mekanizmaları vardır. Ayırıcı bıçakları
profillendirilmiş bakırdan imal edilir.

9
b) Harici Tip Bıçaklı Ayırıcılar: Harici tip bıçaklı ayırıcılar bina dışında
açıkta kullanılır (direk üzerinde veya açık hava şalt sahalarında vb.).
• Bu özelliklerinden dolayı kullanılan malzemeler hava şartları
dikkate alınarak ısı, nem ve rüzgâra dayanıklı olarak üretilir.

• Hattın enerjisi kesildikten sonra, hatta bulunan kapasitif yükü


toprağa vermek için bıçaklı ayırıcıya bir de topraklama ayırıcısı
ilâve edilir ve ikisi arasına bir kilit tertibatı konur. Böylece ayırıcı
açılmadan topraklama ayırıcısı kapanmaz.

10
c) Topraklama Ayırıcısı: Bu ayırıcılar enerji iletim hatlarının
girişine veya çıkışına kurulur. Dahili ve harici tipte olabilir.
• Hattın enerjisi kesildiğinde hatta biriken enerjiyi toprağa
aktarması için toprak bıçağı kapatılır. Bu şekilde hatta
emniyetli çalışma ortamı hazırlanmış olur.
d) Sigortalı Ayırıcılar: Bağlı olduğu devrelerdeki arızaları
şebekeye intikal ettirmeyen, aşırı akımlarda kontaklarına seri
bağlı sigortasını attırmasıyla devreyi açan ayırıcı türüdür. Harici
ve dahili tipleri vardır.

• Sigortalı ayırıcılar, direk tipi trafoların girişlerinde (400


KVA ‘ya kadar), gerilim ve akım ölçü trafolarının
girişlerinde, OG modüler hücrelerde kullanılır.
11
YG ’de kullanılan Ayırıcılar:
• Hareketli kontaklara bağlı izolatörlere kendi ekseni
etrafında dönebilen ayırıcılardır.
• Dahili ve harici tipleri vardır. En çok harici tipleri
kullanılır.
• Yüksek gerilim ve çok yüksek gerilim trafo
merkezlerinde kullanılır.
• 60 - 154 - 200 - 380 ve 800 kV gerilimlerinde kullanılan
döner izolatörlü ayırıcılar iki tipte yapılır.
• Tek döner izolatörlü ve çift döner izolatörlü ayırıcılar
olmak üzere iki çeşittir:

12
B) Döner İzolatörlü Ayırıcılar
a) Tek Döner İzolatörlü Ayırıcılar:
• Bu tip ayırıcıların izolatörlerinden birisi kendi ekseni etrafında
dönebilecek şekilde yapılmıştır.
• Döner izolatörün üzerinde çıkıntılı bir kontak bulunur.
• Döner izolatörün kendi ekseni etrafında 90 derecelik açı ile
döndürülmesiyle sabit izolatördeki girintili kontaklara kenetlenir
ve ayırıcı kapatılmış olur.

13
b) Çift Döner İzolatörlü Ayırıcılar:
• Çift döner izolatörlü ayırıcılarda, ayırıcının iki izolatörü kendi
ekseni etrafında 90 derece döndürülerek kapatma işlemi yapılır.

14
• Çift döner izolatörlü ayırıcılar

15
ÇYG ’de kullanılan Ayırıcılar
Pantoğraf tipi ayırıcılar:
• Düşey hareketli çalışan ayırıcılardır.

16
B) Yük Ayırıcıları
• Kontakları küçük güçlü indüktif ve kapasitif yüklü devreleri açıp
kapamaya yarayan, kısa devre kesme özelliği olmayan bir ayırıcı
türüdür. Kesicilerden tasarruf etmek amacıyla kullanılır.
• Tek bara sistemlerinde yük ayırıcısının bulunduğu yerlerde
devresine seri bağlı bir yüksek gerilim sigortası bulunur.
• Yük ayırıcıları, OG şalt tesislerinde ayırıcılar ve kesiciler arasındaki
büyük boşluğu doldurmak gayesiyle geliştirilen cihazlardır.
• Yük altında açma ve kapama yapabilirler (anma açma gücü 6 ile
25 MVA arasındadır).
• Basit ve ekonomik olduklarından geniş bir kullanım sahasına
sahiptirler.
• Yük ayırıcılarının kullanılabileceği bir yerde kesici kullanmak,
masrafın 3 - 5 kat artması anlamına gelir.

17
Yük Ayırıcıları
• Bazı yük ayırıcılarının Ark hücrelerinde gazı kullanılmaktadır.
• Kumanda genellikle elle yapılır.
• Ancak elektrik motoru kumandalı da yapılabilmektedir.

gazlı yük ayırıcısı Dahili tip yük ayırıcısı Dikey tip sigortalı yük ayırıcısı

18
3. Görevlerine Göre Ayırıcılar
Görevlerine göre ayırıcılar; hat ayırıcısı, bara ayırıcısı, toprak ayırıcısı,
by-pass ayırıcısı, transfer ayırıcısı olarak kullanılırlar.

a) Hat Ayırıcısı
• Enerji iletim hatlarının girişinde veya çıkışında, bağlı olduğu kesici ile
hat arasına bağlanan ayırıcılara hat ayırıcısı denir.
• Bağlı olduğu kesici açık iken açma ve kapama yapabilen ayırıcılardır.
b) Bara Arayıcısı
• Enerji iletim hatlarının baralara girişinde veya çıkışında kesici ile bara
arasına bağlanan ayırıcılara bara ayırıcısı denir.
• Bağlı olduğu kesici açık iken açma kapama yapabilen ayırıcılardır.
19
c) Topraklama Ayırıcısı
• Enerjisi kesilmiş devre veya hatların üzerindeki birikmiş
enerjiyi toprağa aktarmaya yarayan ayırıcılardır. Birlikte
kullanıldığı kesici ve ayırıcı açıldıktan sonra kapatılabilir.
• Hatta enerji var iken kapatılamaz. Devrede enerji var iken
kapatılmasını önlemek için değişik şekillerde çalışan kilit
tertibatları vardır. Bu kilitleme mekanizmaları sayesinde
birlikte kullanıldığı kesici ve ayırıcı kapalı iken toprak
ayırıcısının kapanması engellenir.
• Hatlarda ve trafo direklerinde kullanılan ayırıcılar açıldığında
enerjili olmayan çıkış tarafı topraklanmaktadır.
• OG modüler hücre sistemlerinde bulunan ayırıcılarda kilitleme
mekanizmaları sayesinde, topraklama ayırıcısı diğer ayırıcılar
açık iken kapatılamaz.

20
d) By-pass Ayırıcısı
• Tek bara sisteminde devreden enerji çekilirken, beraber
kullanıldığı kesici kapalı iken, açılıp kapatılabilen ve kesiciye
paralel olarak bağlanan ayırıcılardır.
• Kesicinin bakıma alındığı veya arıza yaptığı durumlarda baraya
enerji vermeye yarar.
• Kesici arızalandığında ve bakıma alındığında kesici gibi
kullanılarak devreye enerji veren bir yük ayırıcısıdır.
e) Transfer Ayırıcısı
• Çift bara sisteminde, ana bara ile yedek barayı (transfer bara)
birbirine bağlayan ayırıcılardır.
• Ait olduğu kesici kapalı iken açılıp kapatılan ayırıcıdır.
• Fiderin kesici ve ayırıcıları, arıza yaptığı veya bakıma alındığında,
enerji sürekliliğini sağlamak için transfer bara üzerinden fiderin
(çıkış hattının) beslenmesini sağlar.

21
4. Kumanda Şekillerine Göre Ayırıcılar
Kumanda şekillerine göre ayırıcılar; elle kumandalı, mekanik
kumandalı, elektrik motoru ile kumandalı ve basınçlı hava ile
kumandalı olarak çeşitlere ayrılır.
a) Elle Kumandalı Ayırıcılar: Emniyet mesafesi fazla olan bazı
ayırıcılarda açma kapama işlemi yapılırken mekanik hareketi
sağlayan kol uzaktan bir ıstaka (fiber malzemeden yapılmış, ucu
kancalı uzun sopa şeklinde bir alet) ile hareket ettirilir.
b) Mekanik Kumandalı Ayırıcılar: Açma kapama işlemi için
hareketi sağlayan, düzenin çalışması 30 mm çapında ve 3 m boyunda
galvanizli çelik malzeme yardımıyla elle yapılan ayırıcılardır.

22
c) Elektrik Motoru ile Kumandalı Ayırıcılar: Ayırıcının açma kapama
işlemini yapan mekanizmanın hareketi bir elektrik motoruyla
sağlanır. Elektrik motoru bir yönde çalıştırıldığında ayırıcı kapanır.
Diğer yönde ayırıcı açılır.
• Motorlu kumandalı sistemlerde motorun hareketi özel bir dişli
sistemi vasıtasıyla çıkış miline iletilir.
• Kullanılan motorlar DC veya AC motor olabilir. Enerji
kesilmelerinde elle kumanda edilebilir.
d) Basınçlı Hava ile Kumandalı Ayırıcılar: Ayırıcının açma kapama
işlemini yapan mekanik düzenek (pnömatik) bir sistemle hareket
ettirilir. Bu sistemin düz çalışmasıyla ayırıcı kapanır. Ters çalışmasıyla
ayırıcı açılır.

23
Ayırıcı Etiket Değerleri
Bir ayırıcının etiketinde genelde bulunması gereken bilgiler şunlardır:
• Tip: İmalatçının standartlarına göre belli harf veya rakamlardan
oluşur.
• Nominal gerilim ( ): Ayırıcının sürekli çalışabileceği gerilim
değeridir.
• Nominal akım ( ): Ayırıcının kontakları üzerinden sürekli olarak
geçebilecek akım değeridir.
• Kısa devre akımı ( ): Ayırıcının kısa devre durumunda
dayanabileceği maksimum akım değeridir.

Örnek: TADS 12/30 isimli ayırıcının özellikleri:


T- Trifaze, A- Ayırıcı, D- Dahili, S- Sigortalı 12- 1250 A, 30- 30 kV
24
Örnek: TADST 4/10 etiketli ayırıcının özellikleri:
• T-Trifaze, A-Ayırıcı, D-Dahili, S-Sigortalı, T-Topraklamalı
• Anma akımı: 4x100=400 A, Anma gerilimi: 10 kV
Ayırıcılarda Açma Kapama (Manevra) İşlem Sırası:
• Ayırıcılar ile devreden akım geçerken, yani devrede yük var iken
açma kapama işlemi yapılmaz. Eğer yapılırsa ayırıcı ve ayırıcıyı açıp
kapatan kişi zarar görür. Bu sebeple açma kapama işlemi yapılırken ilk
önce ayırıcı açılıp kapatılmaz.
Kesici veya ayırıcılar ile yapılan işlemler manevra olarak tanımlanır.
Açma kapama işlemi yapılırken şu işlem sırası takip edilir:
• Açma yapılırken ilk önce kesici açılır.
• Daha sonra kesicinin giriş ve çıkışındaki ayırıcılar açılır.
• Kapatılırken bu işlemin tersi olarak ilk önce ayırıcılar kapatılır.
• Daha sonra kesici kapatılarak devreye enerji verilir.
• Kesici yoksa bütün yükler devreden çıkarılır, sonra ayırıcı açılır.

25
II. KESİCİLER
• Yüksek gerilimli ve büyük akımlı şebekelerde, yük altında yapılan
akım kesme işlemi esnasında arklar oluşur.
• Bu arkların, kontaklara zarar vermeden kısa sürede söndürülerek
devrenin hızlı bir şekilde açılması için kesiciler kullanılır.
• Belirli bir anahtarlama kapasitesiyle şebeke elemanlarını ve
bölümlerini normal ve arızalı durumlarda, özellikle kısa devre
şartlarında korumak üzere açma ve kapama yapan, bu durumda
meydana gelecek zorlamalara dayanabilen şalt cihazına kesici denir.
Kesicilerde aranan özellikler:
1. Kesicinin kontakları anma akımlarını kolaylıkla taşıyabilmelidir.
2. Kesicinin açma-kapama süresi çok kısa olmalıdır.
3. Açma esnasında oluşan ark kısa sürede söndürülmelidir.
4. Çok sayıda açma-kapamayı arızasız olarak yapabilmelidir.
26
Alternatif Akımın Açılması ve Ark Olayı
• Alternatif akım iletiminde devreyi kesmek için kontaklı
anahtarlar kullanılır.
• Kapalı kontaklar açılmak suretiyle akım kesilir.
• Bu esnada oluşan kıvılcımlara ark adı verilir.
• Kontaklarda oluşan bu arklar söndürülmediği takdirde
kontaklara ve bağlı bulunduğu anahtara zarar verir.

27
Kesicilerin Yapısı ve Bölümleri
Kesici temel olarak üç bölümden meydana gelir:
a) Sabit ve hareketli kontaklar
b) Ark söndürme hücresi (kutuplar)
c) Kumanda (işletme) mekanizması
a) Sabit ve hareketli kontaklar: Kesicide akımın iletilmesi ve kesilmesi
için sabit ve hareketli olmak üzere iki kontak grubu vardır. Kesici
devreye girdiğinde hareketli kontak sabit kontaktan ayrılarak enerjiyi
keser.
b) Ark söndürme hücresi (kutuplar): Kontaklarda meydana gelen arkın
söndürüldüğü kısımdır. Çeşitli yöntemlerle bu kısımda, oluşan arklar
söndürülerek kontakların ve kesicinin zarar görmesi önlenir.
c) Kumanda (işletme) mekanizması: Kesicilerde işletme ve çalışma
esnasında açma ve kapama işlemleri çeşitli kumanda mekanizmalarıyla
gerçekleştirilir. Bunlar;
• Elle kurmalı
• Motorla kurmalı
• Basınçlı havalı

28
Kesicilerin sınıflandırılması:
1)Az yağlı kesiciler
2)Basınçlı havalı kesiciler
3)SF6 Gazlı kesiciler
4)Vakumlu kesiciler

1. Az yağlı kesiciler
• Bu tip kesicilerde her faza ait kontaklar, her faza ait ayrı ark
söndürme hücrelerinde yağ bulunur.
• Az yağlı kesiciler orta gerilim ve yüksek gerilim kademelerinde
kullanılır.
• Az yağlı kesicilerde, açma anında hareketli kontak, sabit
kontaktan ayrıldığı anda bu iki kontak arasında ark oluşur.
• Oluşan ark yağ tarafından söndürülür.

29
Az yağlı kesicilerin özellikleri
• Fiyatı ucuzdur, boyutu küçüktür, bakımları kolaydır,
• Mekanik dayanımı çok yüksek değildir (Anma akımında 600
açma kapama, kısa devre akımında 4 açma kapama yapabilir).
• Ark söndürme işlemini karşılayan yağ miktarı az olduğundan
yağının sık sık değiştirilmesi gerekir.

30
2. Basınçlı havalı kesiciler
• Bu kesiciler açma olayı sırasında meydana gelen arkın üzerine
basınçlı hava üfleyerek arkı söndürürler.
• Aniden soğumaya başlayan ark yüksek basınçlı havanın
iyonlaşmayı engellemesiyle bir süre sonra söner.
• Arkın söndürüldükten sonra ark söndürme hücresi yüksek
basınçlı havayla dolduğundan arkın tekrar tutuşması engellenmiş
olur.
• Bu kesiciler 11 kV ile 1100 kV arasındaki gerilimlerde kullanılır.
• Günümüzde yüksek gerilimde genellikle gazı kullanıldığı için
basınçlı havalı kesiciler sadece 245 kV ve üzeri gerilimlerde
kullanılır.
• Yüksek basınç sağlamak için hava kompresörlerine ve hava
tankına, basınçlı havanın dağıtımı için de boru tesisatına ihtiyaç
vardır.
• Ek donanımlarından dolayı pahalı bir sistemdir.
31
Basınçlı Havalı Kesicilerin Özellikleri:
• Açma ve kapama hızlı olduğundan kontaklarda ısınma ve yanma olmaz,
• Basit yapılıdır, fazla bakım gerektirmez,
• OG ve YG şebekelerinde dahili ve harici olarak kullanılır.
• Açma ve kapama işlemlerinde çok gürültülü çalışır.

32
3) SF6 Gazlı Kesiciler
• Kontaklarda meydana gelen arkın elektronegatif bir gaz olan
(kükürt hekza florür) gazı ile söndürüldüğü kesicilerdir.
• Ark söndürme işlemi; gazının yüksek sıcaklıkta kükürt ve
flor elementlerine ayrışması ve flor elementinin son
yörüngesindeki elektron ihtiyacını karşılamak için, arkın
oluşturduğu ortamdaki elektronları yakalamasıyla arkı
söndürülür.
• Ark söndürüldükten sonra hücre içerisindeki sıcaklık düşünce
kükürt ile flor tekrar birleşerek gazını oluşturur.

33
Gazlı Kesicilerin Özellikleri:
• gazı renksiz, kokusuz ve zehirsizdir,
• Dielektrik dayanım gerilimi, aynı basınçtaki havaya göre üç kat
daha fazladır,
• Isı iletim kat sayısının yüksek olması nedeni ile ısıyı çok çabuk
dağıtır ve arkın çok çabuk soğumasını sağlar,
• Devre kesilirken oluşabilecek tutuşmaları ve buna bağlı aşırı
gerilimleri önler,
• gazı metallerle kimyasal tepkimeye girmez,
• Yüksek ark ısısı sonucunda kimyasal olarak ayrışan gaz, tekrar
eski haline döndüğünden uzun süre gaz ilave edilmeden
kullanılabilir,
• Küçük boyutludur, bakımı kolay ve masrafı azdır,
• Mekanik dayanımı yüksektir (Anma akımında 10.000 açma
kapama, kısa devre akımında 20 açma kapama yapabilir).

34
• Hacimlerinin küçük olması, özellikle kapalı mekanlarda
kullanıma uygun olması, gazının iyi bir yalıtkan olması, çok
sık bakım gerektirmemesi gibi nedenlerden dolayı OG ve YG
sistemlerinde çok kullanılan bir kesici türüdür.

35
4) Vakumlu Kesiciler:
• Bu tip kesicilerde ark söndürme işlemi, havası tamamen
boşaltılmış bir vakum tüpünün içinde olmaktadır.
• Vakum tüpünde bulunan hareketli kontağın sabit kontaklardan
ayrılması ile kontaklar arasında bir metal buharı arkı oluşur. Bu
metal buharı ark sönünceye kadar devam eder ve akım sıfıra
düşünce ark söner.
• Buharlaşan metal zerrecikleri tekrar kontaklara döner ve
böylece kontak malzemesinin aşınması önlenmiş olur.
• Yüksek performansı, az bakım gerektirmesi ve elektriksel
özelliklerinden dolayı OG şebekelerinde yaygın olarak
kullanılmaktadır.

36
37
Vakumlu Kesicilerin Özellikleri:
• Boyutları küçüktür, mekanizmaları basittir,
• Açma işlemi için ek teçhizat gerektirmez,
• Ark hücresi dışındaki teçhizatın bakım ve onarımı kolaydır,
• Mekanik dayanımı yüksektir (Anma akımında 10.000 açma
kapama, kısa devre akımında 100 açma kapama yapabilir).

38
6. BARALAR VE BARA SİSTEMLERİ
• Santrallerde üretilen elektrik enerjisinin dağıtımı baralar yardımıyla
yapılır. Baralar yüksek gerilimde ek alma yerleridir.
• Baralar santrallerde, trafo merkezlerinde, şalt sahalarında, ölçme
merkezlerinde, elektrik dağıtım panolarında vb. yerlerde kullanılır.
• Baraların seçiminde yükün cinsi, miktarı, besleme kaynaklarının
sayısı ve enerjinin sürekliliği dikkate alınmalıdır.
• Bara malzemeleri bakır ve alüminyumdan yapılır. Bakır baralar,
alüminyum baralara göre %25 daha fazla akım taşıyabilir.
• Baralar; harici tesislerde alüminyum veya bakır boru iletkenden
(dairesel kesitli), dahili tesislerde alüminyum veya bakır lamadan
(dikdörtgen kesitli) yapılır.
• 60A ’den fazla akım taşınan yerlerde bara kullanmak zorunludur.

1
Bara Türleri:
• Tek bara sistemi,
• Çift bara sistemi,
• Halka bara sistemi.

2
1. Tek Bara Sistemi:
• Bara sistemleri arasında en ucuz ve işletmesi en kolay olanıdır.
• Ancak tek bara sisteminin besleme sürekliliği iyi değildir.
• Bara sisteminde veya bara ayırıcısında bir arıza meydana
geldiğinde bütün sistem enerjisiz kalır.

3
Tek Bara Sisteminde Açma Manevrası:
• Fider kesicisi açılarak fiderin enerjisi kesilir.
• Hat ayırıcısı ve bara ayırıcısı açılır.
• Topraklama ayırıcısı kapatılır.
Tek Bara Sisteminde Kapama Manevrası:
• Topraklama ayırıcısı açılır.
• Hat ayırıcısı ve bara ayırıcısı kapatılır.
• Fider kesicisi kapatılarak fidere enerji verilir.
By-Pass Ayırıcısı:
• Tek bara sisteminde mümkün olduğu kadar enerji kesintisi
istenmeyen fiderlerde, fider kesicisine paralel olarak bara
ile hat arasına bağlanan ayırıcıya by-pass ayırıcısı denir.

4
By-Pass Ayırıcılı Tek Bara Sistemi:
• By-pass ayırıcısı sadece paralelinde bulunan kesici üzerindeki
çalışmalarda kullanılır. Enerjinin sürekliliğini korumasız olarak sağlar.
• Normal besleme durumunda by-pass ayırıcısı hep açık durumdadır.
• Kesicide bakım ve arıza çalışması yapılacağı zaman by-pass ayırıcısı
kapatılır.
• By-pass ayırıcısının açılabilmesi için paralelindeki kesicinin kapalı
olması gerekir.
• By-pass ayırıcısı yük altında açılamaz ve kapatılamaz.

5
Kesicide Bakım Yapılabilmesi İçin Gerekli Manevra:
• By-pass ayırıcısı kapatılır.
• By-pass ayırıcısının bağlı olduğu kesici açılır.
• Hat ayırıcısı ve bara ayırıcısı açılır.
Kesicide Çalışma Bittiğinde Yapılan Manevra:
• Hat ayırıcısı ve bara ayırıcısı kapatılır.
• Fider kesicisi kapatılır.
• By-pass ayırıcısı açılır.

6
2. Çift Bara Sistemi:
• Enerji sürekliliğinin önem arz ettiği sistemlerde çift baralı sistemler kullanılır.
• Bir merkezden darbeli yük çeken müşterilerin düzenli yük çeken müşterileri
olumsuz bir şekilde etkilemelerini önlemek için tesis edilir.
• Sistemdeki besleme sürekliliğini sağlamak için iki ana bara kullanılır. İki bara
arasında kuplaj (bağlantı) kesicisi vardır.
• Bu sistemde gerektiğinde enerji 1. ana baradan, 2. ana baraya (yedek
baraya) aktarılır.

7
Transfer Bara Sistemi:
• Transfer barası, hat ayırıcısında veya kesicisinde bir problem
olduğunda devreye alınan bir bara sistemidir.
• Enerji transfer bara üzerinden verilerek, hat ayırıcısındaki
problem giderilinceye kadar o hattın enerjisiz kalmaması
sağlanmış olur.

8
Ana Baradan Beslenen Bir Fiderin Transfer Baraya Aktarılması:
• Transfer ayırıcıları kapatılır.
• Transfer kesicisi kapatılır.
• Fider kesicisi açılır.
• Fiderin hat ve bara ayırıcıları açılır.
Transfer Baradan Beslenen Bir Fiderin Ana Baraya Aktarılması:
• Transfer baradan beslenen fiderin hat ve bara ayırıcıları
kapatılır.
• Fider kesicisi kapatılır.
• Transfer kesicisi açılır.
• Transfer ayırıcıları açılır.

9
3. Yardımcı Bara Sistemi
İşletme emniyetinin sağlanması için yardımcı baralı tesisler özellikle
tercih edilir. Yardımcı baralı sistemlerde üç bara kullanılır. İki ana baraya
yardımcı olarak kullanılan üçüncü baraya yardımcı bara denir.

Şekil ’de görüldüğü gibi 1 numaralı kesici diğer kesicilere yedek olarak
kullanılır. Diğer kesicilerin birinde bir arıza olursa devre dışı edilir. Bunun
yerine 1 numaralı kesici devreye alınır ve daha önce arızalanan kesicinin
beslediği devreyi besler. Bu şekilde enerjinin sürekliliği sağlanmış olur.

10
4. Halka Bara Sistemi:
• Düşük yatırım maliyeti.
• Her yük için bir kesici
• Ana bara olmadan çalışma

• Bir kesicide bakım yapılacağı zaman, sadece o kolun enerjisi kesilir.


Diğer kollardan çıkış hatları beslenmeye devam eder.
• Fider arızasında, fideri besleyen iki kesici aynı açılarak arızalı fider
hızlı bir şekilde devreden çıkartılır.

11
7. ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİ
• YG şebekelerinde ölçü ve koruma devreleri, şebekeye
doğrudan doğruya bağlanmazlar. Ölçü transformatörleri
denilen ve devrenin özelliklerine göre seçilen elemanlar
üzerinden bağlanır.
• Ölçü transformatörlerinin elektrik sistemlerinde kullanılması
üç amaca yöneliktir:
– Ölçü ve koruma cihazlarından primer gerilimi izole ederek
güvenli çalışmayı sağlamaktır.
– Değişik primer değerlerine karşılık standart sekonder değerler
elde ederek, sekonder techizatın her devrede kullanılmasını
sağlamak.
– Koruma rölelerinin çeşitli uygulamalarına imkan sağlamak
Bu amaçlarla yapılan ölçü transformatörleri ikiye ayrılır.
 Akım transformatörleri
 Gerilim transformatörleri
1
2
7.1. AKIM TRANSFORMATÖRLERİ
• Primer taraftaki yüksek akımı belirli bir oranda küçülterek, ölçü aletleri ve
koruma rölelerinin akım bobinlerini beslemek için kullanılan
transformatörlerine akım transformatörü denir.
• Akım transformatörleri AG, OG, YG ve ÇYG ’de kullanılır. Alçak gerilimde
büyük değerlerdeki akımları küçültmek için kullanılır.
• Yüksek gerilimde ise devreden geçen akımı 5 A ’e düşürerek, sekonder
uçlarına bağlı cihazları beslemek ve bu cihazları sekonder gerilimden izole
etmek için kullanılır.
• Akım transformatörleri normal transformatörler ile aynı özelliklere sahiptir.
Ancak bunların sekonder taraflarına ampermetre watmetre gibi ölçü
aletlerinin veya aşırı akım rölesi, yönlü güç rölesi, diferansiyel röle, mesafe
rölesi gibi koruma rölelerinin akım bobinleri bağlandığından ve bu akım
bobinlerinin dirençleri çok küçük olduklarından sekonderleri hemen hemen
kısa devre gibidir.

3
Şekil. Akım transformatörü sembolleri

7.1.1. Akım transformatörünün Yapısı


Akım transformatörleri şu kısımlardan oluşur;
 Primer sargı ve terminalleri
 Sekonder sargı ve terminalleri
 Manyetik nüve ve gövde

4
Şekil. Akım transformatörünün yapısı

Akım transformatörünün primeri, akım bilgisi alınacak olan hatta seri olarak
bağlanır. Akım transformatörünün dönüştürme oranına göre sekonderden küçük
bir akım akar.

AG ’de kullanılanlara “Redüktör” de denir. Bir sargılı, iki sargılı ve özel çeşitli
bağlantılı olarak yapılırlar.
5
Akım transformatörlerinin en önemli özellikleri şunlardır:
• Primer devresinden geçen akımı, dönüştürme oranına göre sekonder
devreye aktarır.
• Akım transformatörleri sekonder devreleri, kısa devre durumunda çalışır.
• Primer sargıları kalın ve az sarımlı veya sadece baradan oluşur.
• Sekonder sargıları ise ince telli ve çok sarımlıdır.
• Akım transformatörlerinin primer ve sekonder sargılarının giriş ve çıkış
uçları, değişik harflerle ifade edilir.

Primer sargı Giriş ucu Çıkış ucu Giriş ucu Çıkış ucu
TSE P1 P2 S1 S2
Alman normu K L k l
Amerikan normu H1 H2 X1 X2

6
7.1.3. Akım Transformatörü Prensip Şekli
Akım transformatörleri, çalışma ve parçaları bakımından trafolara çok
benzemektedir. Fakat akım transformatörleri, sekonderi kısa devre çalışan ve
sekonder çıkış akımı belirli oranda (ölçme ve koruma röleleri için) sınırlandırılmış
özel bir trafodur.

Kullanıldıkları gerilim seviyesine göre:


• AG akım transformatörleri
• OG akım transformatörleri
• YG akım transformatörleri
Soğutma şekline göre:
• Yağlı akım transformatörleri
• Kuru akım transformatörleri
7
Yapılışlarına Göre Çeşitleri:
• Sargılı Tip: Primer sargıları tek bir iletkenden değil, sarımlardan oluşur.
Primer ve sekonder sargıları aynı manyetik devre üzerine sarılmıştır. Bazı
yerlerde çift primer veya çift sekonder sargılı akım trafoları da
kullanılmaktadır. Gelişmeden kaynaklanan yük artışları, sezonluk çalışan
yerlerde rastlanan farklı yükler, yazlık konutların yoğun olduğu yerleşim
bölgeleri ve benzeri yerler, örnek olarak gösterilebilir. Bu durumlarda, çift
primer sargılı akım trafolarının kullanımı tercih edilmektedir.
• Bara Tipi: Bu tip akım transformatörlerinde primer sargıyı, şebekedeki faz
iletkeni oluşturur. Bara tipi akım transformatörlerinin bazılarında primer
sargı, transformatörün orta kısmına yerleştirilmiş bir iletkendir. Bazı akım
transformatörlerinde orta kısım boştur. Bu orta kısmın içerisinden bara veya
iletken geçirilir. Genellikle panolarda kullanılır.

Kullanıldıkları yere göre:


• Dahili (bina içi)
• Harici (bina dışı) akım transformatörleri

8
Bir akım transformatörü etiketinde şunlar bulunur:
• Çalışma sınıfı, akım transformatörlerinin hassasiyetlerini belirler, ölçme için 0,1-0,2-0,5-1-3-5,
koruma için 5P-10P grupları kullanılır. Sekonder anma akımı trafoların sekonder akımları (özel
olarak yapılanlar hariç) 1-2-5 ve 10 A olarak yapılır. Sekondere bağlanan ölçü aletleri bu
akımlara göre imal edilir. En çok kullanılan sekonder akımı 5 A ’dir. Transformatör ve cihazlar
arası uzaklık büyükse sekonder akımı 1 A olarak alınır.
• Primer anma akımı ”Ip” (nominal primer akımı), transformatörün çalışma akımıdır. Primer
akımları, 5-10-12-15-20-25-30-40-50-60-75-100 sayılarının 5 veya 10 katıdır. Akım
transformatörleri primer akımlarının %20 fazlasına kadar yüklenebilirler. Bu durumda
(sekonderi 5A olan trafoda) sekonderinden 6 A geçer.
• Akım dönüştürme oranı, primer akımının, sekonder akımına oranına denir. Transformatör
etiketlerinde 75/5A, 100/5A, 1000/5A gibi belirtilir.
• Kullanma gerilimi “kV”,
• Duyarlılık yükü ve gücü “VA”, güç kat sayısı belirtmek koşulu ile sekonder devrenin ohm [anma
sekonder akımında voltamper (VA)] cinsinden ifade edilen empedansıdır.
• Doyma katsayısı (aşırı akım faktörü) “n”, ölçü aletlerinde emniyet katsayısı olarak tanımlanır.
Ölçü transformatörlerinde n ≤ 5 olmalıdır. Koruma transformatörlerinde n ≥ 10 olabilir.
• Yalıtkan tipi,
• Termik anma akımı “Ith”, bir akım transformatörünün, bir saniye süre ile hasar görmeden
dayanabileceği primer akımının efektif değeridir. Bu değer etikette kA veya primer akımının
katları şeklinde gösterilir. (10 kA veya 200 x In gibi)

9
7.1.4. Akım Transformatörlerinde Doyma:
• Akım transformatörleri, % 20 fazla yüklenmeye kadar hataları kendi
sınıfları içerisinde kabul edilirler. Ancak arıza sırasında primerden
büyük akımlar geçeceğinden, kullanılış amacına göre sekonderden
aynı orandaki akımın geçmesi istenmeyebilir. Ölçü aletleri normal
işletme şartlarında çalıştıklarından, % 120’den fazla yüklenmeleri
hem söz konusu değildir ve hem de büyük akımlar ölçü aletlerinden
hasara yol açabilir. Bunun için ölçü devresinde kullanılan akım
transformatörlerinin sekonder akımları, anma akımlarının 5 katından
büyük olmamalıdır. Anma akımının 5 katından önce manyetik
çekirdeği doyan bir akım transformatörü bunu gerçekleştirir.
• Koruma devrelerinde kullanılan koruma röleleri ise arıza sırasında
çalıştıklarından, arızalı kısmın seçiciliğini sağlamak amacı ile anma
akımının en az 10 katına kadar dönüştürme oranının bozulmaması
istenir.
• Bu durum akım transformatörlerinin etiketlerinde n<5, n>10
şeklinde belirtilir. n<5 ölçü Amaçlı akım transformatörü; n>10 ise
koruma amaçlı akım transformatörü olarak kullanmak gereklidir.

10
ÖRNEK: 200/5-5; 30+30 VA; 1+3 sınıfı; n<5, n>10 olarak verilen bir akım
transformatörünün testi sonunda; ölçü devresi için diz noktası 200 mA ’e karşılık
11 V ve koruma devresi için de 400 mA’e karşılık 65 V olarak bulunmuştur. Akım
transformatörünün ölçü devresi için iç direnç Riö=0,2 Ω ve koruma devresi için iç
direnç Rik=0,1 Ω olarak ölçüldüğüne göre doyma katsayılarını hesaplayalım.
ÇÖZÜM: Ölçü devresi için:
Nominal yükte sekonder direnç:
30
Pnom  S nom  I nom
2
.R s  R s   1,2 
52
Toplam direnç, R=RS+Rİ=1,2+0,2=1,4 Ω
Doyma anında sekonderden geçecek akım;
11
I doyma   7,9 A
1,4
Doyma katsayısı,
I doyma 7,9
n
I nom

olur.
5
 1,6  5

Koruma devresi için:


R=RS+Rİ=1,2+0,1=1,3 Ω
Doyma anında sekonderden geçecek akım;
65
I doyma   50 A
1,3
Doyma katsayısı,
I doyma 50
n
I nom

5
 10  10 olur.
11
7.1.5. Akım Transformatörlerinin Devreye Bağlanması:
• Primer sargı şebekeye seri olarak bağlanır. Sekonder sargı uçlarına ise ölçü ve koruma
cihazlarının akım bobinleri seri olarak bağlanır.
• Akım trafosunun primer sargısının P1 ucu akımın girişi, P2 ucu çıkışıdır. Sekonder
sargının S1 ucu akımın çıkışı, S2 ucu giriş olarak devreye bağlanır. Her iki sargının P1 ve
S1 uçları, polarite uçları olarak isimlendirilir.
• Sekonder sargının polarite olmayan S2 ucu güvenlik açısından mutlaka
topraklanmalıdır.

7.1.6. Üç Fazlı Devrelerde Ampermetrelerin Akım Transformatörleri ile Bağlanması:

12
7.1.7. Primer ve Sekonder Sargılarına Göre Akım Transformatörleri:
• Tek primer tek sekonderli:
Bu tip akım trafolarında tek primer sargı
bulunduğundan tek dönüştürme oranına sahiptirler,
ayrıca tek sekonder sargısı bulunduğundan hata sınıfı
ve doyma katsayısı değerine göre ya sadece ölçü
devrelerinde ya da sadece koruma devrelerinde
kullanılabilirler. Dönüştürme oranı, etiketinde tek
primer ve tek sekonder akımı ile ifade edilir

ÖRNEK : 100/5 A. gibi.

• Tek primer çift sekonderli:


Tek primer ve çift sekonderli akım trafolarında tek primer anma akımı mevcut olup,
iki ayrı sekonder sargısı bulunduğundan iki ayrı sekonder anma akımı ile ifade
edilirler. Genellikle birinci sekonder sargı ölçü devresi, ikinci sekonder sargı ise
koruma devrelerinde kullanılır. Ölçü ve koruma devrelerinde istenen hata sınıfı ve
doyma katsayıları farklı olduğundan, bu tip akım trafolarında sargılar iki ayrı nüve
üzerine sarılmıştır.
Örnek, 100/5-5 A gibi.
Bazı özel durumlarda ihtiyaç duyulması halinde iki ayrı ölçü devresi ve bir
koruma devresi için üç sekonderli akım trafoları da kullanılmaktadır. .
Örnek, 100/ 5-5-5 A gibi

13
• Çift primer tek sekonderli:
Bu tip akım trafoları aynı özelliklerde çift primer sargıya sahip olup, bu
sargıları kendi aralarında seri veya paralel bağlamak suretiyle iki ayrı primer akım
değerinde kullanmak mümkündür.Akım trafosu etiketinde iki ayrı primer akım
değeri belirtilir. Tesisin veya yükün durumuna göre her iki akım değerinden birisi
seçilir.

Örnek, 200-400 / 5 A gibi

İhtiyaç duyulması halinde çift primer ve çift sekonderli akım trafoları da


sistemde kullanılmaktadır.

Örnek , 200-400 / 5-5 A gibi

14
15
7.1.8. Akım Transformatör Sekonder Ucunun Açık Kalmamasının Önemi
Akım transformatörünün sekonderine bağlanan elemanların iç dirençleri çok küçük olduğundan, akım
transformatörleri kısa devre durumunda çalışır. Primeri devreye bağlanmış bir akım transformatörünün
sekonder uçları, yüksüz veya açık bırakılacak olursa sekonder sargının primer sargı akısına zıt yönde olan
manyetik akısı ortadan kalkar. Primerden geçen akıma bağlı olarak, transformatörün nüvesindeki manyetik akı
önemli ölçüde artar. Manyetik akımın artması sonucunda transformatör nüvesi, mıknatıslanma akımına doyar ve
sekonder uçlarında birkaç bin voltluk bir gerilim meydana gelir. Ayrıca manyetik akının yüksek olması nedeniyle
nüvedeki demir kayıpları artarak nüveyi aşırı derecede ısıtır ve transformatör zarar görür. Bu olay yağlı tip akım
transformatörlerinde patlama şeklinde olacağından, kişiler ve diğer teçhizatlar için tehlike oluşturur. Bu
tehlikelerin önlenmesi için akım transformatörünün sekonder ucu, kullanılmasa bile kısa devre edilir.
ÖNEMLİ NOT:
Primerinden akım geçen bir akım transformatörünün sekonder sargısı hiçbir zaman açık devre
edilmemelidir. Çünkü açık devre edilmesi halinde;
R.  N1.I1  N 2 .I 21
bağıntısı yerine,
R.  N1.I1
bağıntısı elde edilir. Bundan da
N 1 .I 1

R
akısı bulunur. Çekirdeğin iç direnci R, çok küçük ve primer akım I1 çok büyük olduğundan,  ’de çok büyük olacak
ve endüksiyon kanunu gereğince sekonder sargıda indüklenen gerilim de
d
eN
dt
çok büyük olur.

16
7.2. GERİLİM TRANSFORMATÖRLERİ
• Yüksek gerilimi belirli bir oranda küçülterek, ölçü aletleri ve koruma
rölelerinin gerilim bobinlerini beslemek için kullanılan ölçü
transformatörlerine gerilim transformatörü denir.
• Gerilim transformatörleri, gerilim küçük olduğu için alçak gerilimde
kullanılmaz, yüksek gerilimde (OG, YG ve ÇYG ’de) kullanılır.
• Yüksek gerilim şebekelerindeki gerilim ölçmek ve ölçü aletlerini yüksek
gerilimden izole etmek için kullanılır.
• Primer sargısı ince telli ve çok sipirli yapılır ve devreye paralel bağlanır.
Sekonder sargı ise, kalın telli ve dönüştürme oranını sağlayacak şekilde az
sipirli olur.
7.2.1. Gerilim transformatörünün yapısı
Gerilim transformatörleri şu kısımlardan oluşur;
 Primer sargı ve terminalleri
 Sekonder sargı ve terminalleri
 Manyetik nüve ve gövde

17
Gerilim transformatörleri, 1000 V ve üzerindeki gerilim değerlerini standart
alçak gerilim (100 V) değerine düşürür. OG tesislerinde sargılı tip gerilim
transformatörleri, YG ve ÇYG tesislerinde ise kapasitif tip gerilim
transformatörleri kullanılır. Bazı sargılı tiplerde, AG beslemeleri için 220 V çıkış
veren bir sargı da bulunur. Gerilim transformatörünün dönüştürme oranı:
GTO=U1/U2=N1/N2
Örnek olarak: 6300/100, 15000/100, 34500/100 gibi.
Örnek : Etiketinde 34500 V / 100 V yazan gerilim trafosunda 34500 rakamı primer
gerilimi, 100 rakamı da sekonder gerilimi ifade eder. Buna göre bu gerilim trafosunun
dönüştürme oranı:
34500 / 100 = 345 olarak hesaplanır.
7.2.2. Gerilim transformatörünün çalışma prensibi

Primer sargıya tatbik edilen işletme gerilimi primer sargının üzerinde sarılı
olduğu nüvede değişken bir manyetik akı meydana getirir, yine aynı nüve üzerinde
sarılı olan sekonder sargı bu değişken manyetik akı etki alanı içerisinde kaldığından ,
sargıda aynı frekansta ve yaklaşık aynı fazda bir gerilim indüklenir. İndüklenen bu
gerilim sekonder sargı devresine bağlı olan ölçü ve koruma cihazlarının gerilim
devrelerini besler.

18
7.2.3. Gerilim transformatörlerinin çeşitleri
• İzolasyon durumuna göre:
 Yağlı tip gerilim trafoları (Harici Tip)
 Kuru tip gerilim trafoları ( Epoksi reçine Dahili tip )
• Bağlantı şekline göre:
 Faz - toprak arası gerilim trafoları
 Faz - faz arası gerilim trafoları
FAZ TOPRAK ARASI
• Kullanım yerine göre: KURUTİP DAHİLİ
GERİLİM TRAFOSU

 Dahili tip gerilim trafoları


 Harici tip gerilim trafoları

FAZ FAZ ARASI


KURU TİP DAHİLİ
GERİLİM TRAFOSU

FAZ FAZ A RASI YAĞLI TİP DAHİLİ FAZ TOPRAK ARASI YAĞLI TİP
GERİLİM TRAFOSU DAHİLİ GERİLİM TRAFOSU

19
Faz-Toprak Gerilim Transformatörü:
Bu tip gerilim transformatörleri tek izolatörlü (buşing) gerilim trafolarıdır.
Primer sargının çıkış ucu (polarite olmayan ucu) doğrudan toprağa bağlanır.
Primer sargının giriş ucu (polarite uç) şebekenin faz iletkenine bağlanır.

Şekil. Faz-toprak gerilim transformatörü.

20
Faz-Faz Gerilim Transformatörü:
Faz-faz arası gerilim transformatörleri şebekede iki faz arasına bağlanan gerilim
trafolarıdır. İki faz arasına bağlanacağı için bu tip gerilim transformatörlerinde iki
tane izolatör bulunur. Primer sargı uçları iki izolatör ile dışarıya çıkartılmıştır. Bu
tip gerilim transformatörleri genellikle dengeli yük çeken orta gerilim
şebekelerinde, üç adet faz-toprak arası gerilim transformatörü kullanmak yerine
iki adet faz-faz arası gerilim transformatörü kullanarak gerilim belli bir oranda
düşürülür. Bu transformatörler şekil olarak ‘V’ harfine benzediklerinden dolayı V
tipi gerilim transformatörü de denir.

Şekil. Faz-faz gerilim transformatörü.

21
7.2.4. Gerilim transformatörlerinin polarite tayini
Gerilim trafolarının devreye bağlanması sırasında, primer ve sekonder
sargıların giriş çıkış uçlarının bilinmesi gerekmektedir. Bazı ölçü aletlerinde ve
koruma rölelerinde bu uçların işaretlenmesi önemli bir faktördür. Gerilim
trafolarında primer gerilim girişi ve sekonder gerilim çıkışı uçlarına POLARİTE uçlar
denir. Normal bağlantıda Primerde (A), sekonderde (a) uçları POLARİTE uçlardır.
Uçları bilinmeyen bir gerilim trafosunda polarite uçlarının bulunması için yapılan
işleme POLARİTE TAYİNİ denir. İmalatçı firma tarafından işaretlenen uçların
doğruluğunun testi amacı ile yapılan işleme ise POLARİTE TESTİ denir. Polarite
uçları bilinmeyen veya polarite uçları doğrulanmayan hiçbir ölçü trafosu devreye
bağlanmamalıdır.
Gerilim trafolarında primer ve sekonder uçlar, üretildikleri standarta bağlı
olarak değişik işaretlerle ifade edilirler. En yaygın kullanılan işaretler Faz - toprak
gerilim trafolarında primer (A-N), sekonder (a-n). Faz-Faz gerilim trafolarında ise
Primer (A-B) , sekonder (a-b) dir.
PRİMER A- N AB U -V

SEKONDER a -n a -b u- v
Primer ve sekonderde birinci uçlar polarite uçlardır. Örnek : ( A - a )

22
Uçları belli olmayan bir gerilim transformatörünün polarite tayini
Primer uçlar rasgele işaretlenir.

 Pilin (+) ucu gerilim trafosunun (A) olarak işaretlediğimiz ucuna bağlanır.

 Pilin (-) ucu gerilim trafosunun (B) olarak işaretlediğimiz ucuna bağlanır.

 Gerilim trafosunun sekonder uçları miliampermetreye bağlanır.

 Butona basılır ve ibrenin sapması gözlenir.

 İbre sağ yöne saparsa, ölçü aletinin (+) ucuna bağlanan sekonder ucu (a) , (-)
olan diğer ucuna bağlı sekonder ucu (b) olarak işaretlenir .

23
7.2.5. Gerilim transformatörlerinin devreye bağlanması

24
7.2.5.1. Faz-toprak arası gerilim transformatörlerinin devreye bağlanması

25
Bu tip gerilim trafolarında primer sargının A ve N uçlarına , faz toprak arası
nominal işletme gerilimi tatbik edilir. Örneğin, işletme gerilimi 31,5 kV olan bir
şebekede kullanılacak faz-toprak arası bir gerilim trafosunun primer anma gerilimi 31500
/ 3 V olmalıdır, eğer sekonderi 100 V olan bir gerilim trafosu isteniyorsa kullanılacak
gerilim trafosu primer ve sekonder anma gerilimi 31500 / 3/ 100 : 3 V ile ifade edilir. Faz
toprak arası üç gerilim trafosunun yukarıdaki resimde görüldüğü şekilde üç fazlı şebekede
kullanılması halinde sekonder uçlarda faz - faz arası 100 V , Faz - Nötr arası 100/ 3 V
gerilim elde edilir.
Faz - Toprak arası tek gerilim trafolu bağlantıda primer ve sekonder sargının
polarite olmayan (N) ve (n) uçları , faz - toprak arası üç gerilim trafolu yıldız bağlantıda
ise her üç gerilim trafosununda primer sargı polarite olmayan ve yıldız noktasını
oluşturan (N) uçları ile sekonder sargıların polarite olmayan ve yıldız noktasını oluşturan,
(n) uçları, güvenlik açısından mutlaka topraklanmalıdır.

26
7.2.5.2. Faz-faz arası gerilim transformatörlerinin devreye bağlanması

27
Bu tip gerilim trafolarında primer sargının A ve B uçlarına , faz faz arası
nominal işletme gerilimi tatbik edilir. Örneğin, işletme gerilimi 31,5 kV olan bir
şebekede kullanılacak bu tip bir gerilim trafosunun primer anma gerilimi 31500 V
olmalıdır, eğer sekonderi 100 V olan bir gerilim trafosu isteniyorsa kullanılacak
gerilim trafosu primer ve sekonder anma gerilimi 31500 V / 100V veya 31,5 kV / 0.1
kV ile ifade edilir.

Faz - faz arası tek trafolu bağlantıda sekonder sargının polarite olmayan (b)
ucu, faz faz arası iki gerilim trafolu (V) bağlantıda ise iki gerilim trafosunun
sekonderdeki müşterek köprü ucu, yani sekonder orta (s) faz ucu, güvenlik açısından
mutlaka topraklanmalıdır.

Bu tip gerilim trafosu bağlantısı, dengesiz yük çekilen sistemlerde, ölçme


hatasına neden olduğu için , artık kullanılmamaktadır.

28
7.2.6. Gerilim transformatörlerinin kullanılma amaçları

29
PRİMER GERİLİM : Gerilim trafolarının bağlanabileceği nominal primer
devre gerilimini ifade eder. Faz - faz arası gerilim trafolarında 6,3-10,5-15,8-33 kV
değerlerinde , Faz-toprak arası gerilim trafolarında ise bu gerilimlerin 1 / 3
değerinde imal edilirler .

Gerilim Transformatörlerine İlişkin Önemli Not


Primeri enerjili olan bir gerilim transformatörünün sekonder sargısı kesinlikle kısa devre
edilmemeli veya küçük dirençli yük bağlanmamalıdır. Çünkü,
GDO = U1/U2 = N1/N2 = I2/I1
olduğundan,
I2 = I1.(U1/U2)
yazılabilir. U2=0 (sekonder sargıda kısa devre) olması halinde I2 çok büyük değerler alır.
I1 = I2.(N2/N1)
eşitliğinde (N2/N1) oranı sabit olduğundan, I2 ’nin artması I1 ’in de artmasına neden olur
ki, bu durumda primer sargı yanar.

30
9. TOPRAKLAMA
• Elektrik enerjisi günlük hayatımızda kullandığımız çok
faydalı bir enerjiyken, yalıtım bozuklukları insanlar ve
diğer canlılar için tehlike meydana getirebilir.
• Bu tehlike “elektrik çarpması” olarak adlandırılır.
• Yalıtım bozuklukları yangınlara da yol açabilir.
• İnsanların ve diğer canlıların vücutlarının iki ayrı
noktasının farklı elektriksel potansiyelde olması ve bu
sebeple üzerlerinden akım geçmesiyle elektrik çarpması
olayı meydana gelir.
• Bir kişinin gerilim altındaki tesis bölümlerine dokunması
doğrudan veya dolaylı yollardan olabilir.
• Doğrudan dokunmaya karşı alınan önlemler yapısal ve
mekanik önlemler ile izolasyon (yalıtım) olarak
özetlenebilir.
1
Elektrik çarpmasının sonuçları
• Elektrik çarpması ile meydana gelen kazalar, etki bakımından üç grupta
toplanabilir.
1. Elektrik akımının sinirler, adaleler ve kalp çalışması üzerindeki etkileri.
2. Elektrik akımından doğan ısınmanın ve arkların yaptığı zararlar, yanmalar.
3. Korku sebebi ile düşme, çarpma gibi mekanik zararlar.

Elektrik akımının vücuttaki etkileri


• Vücudun iki noktası arasında farklı elektrik potansiyeli varsa, bu potansiyel
farkına (gerilime) ve vücudun direncine bağlı olarak canlı üzerinden bir
akım geçer.
• Akım büyüklüğüne ve uygulama süresine göre çeşitli fizyolojik etkiler doğar.
• Vücut direnci hem uygulanan gerilimin değerine ve frekansına hem de
kişinin özelliklerine ve gerilimin uygulandığı noktaya bağlıdır.
• Vücuttan geçen akım kaslarda kasılmalara yol açar. Kalp adalesinin çalışma
ritmini bozar. Bu olaya ventriküler fibrilasyon denir.
• Kalbin bozulan ritmi beynin kanla beslenmesini önlediği için beyin ölümü
meydana gelir.
2
Tehlikeli Vücut Akımları

3
Topraklama
• Elektrikli işletme araçlarının (generatör, transformatör, motor,
kesici, ayırıcı, direk, aydınlatma armatürü, buzdolabı, çamaşır
makinesiı vb.) aktif olmayan (normal işletmede gerilim altında
olmayan) metal kısımlarının bir iletken üzerinden toprakla
birleştirilmesine topraklama denir.
• Toprakla bağlantı, çeşitli şekillerdeki topraklayıcılarla (toprak
elektrotları) yapılır.
• Topraklayıcı Türleri
1. Çubuk topraklayıcı
2. Şerit topraklayıcı
3. Levha topraklayıcı

4
Şekil. Çubuk, şerit ve levha topraklayıcılar.

5
Topraklama Türleri:

6
Topraklamanın amaca göre sınıflandırılması
Topraklama başlıca üç amaçla yapılmaktadır.
1. Koruma topraklaması
• İnsanları tehlikeli dokunma gerilimlerine karşı korumak için işletme
araçlarının aktif olmayan metal kısımlarının topraklanması. (Normal
şartlarda gerilim altında olmayan kısımların topraklanması.)
• Koruma topraklamasının etki şekli:
a) Topraklanacak cihaz veya bölüm ile referans toprak (topraklanan
nesnenin elektrotundan oldukça uzak, en az 20 m, bir toprak parçası)
arasındaki direncin (topraklama direnci, elektrot yayılma direnci)
olabildiğince küçük olmasını sağlamak,
b) Bu suretle doğacak hata akımlarını yeteri kadar büyültmek ve
büyütülen bu akım yardımı ile koruma elemanını faaliyete geçirerek,
koruma işlemini gerçekleştirmektir.

• Bu maksatla yapılan topraklamaya Koruma Topraklaması denir.

7
2. İşletme topraklaması
• İşletme akım devresinin, tesisin normal işletilmesi için
topraklanmasıdır (Aktif kısımların topraklanması, normal şartlarda
gerilim altında olabilen kısımların topraklanması.)

İşletme topraklamasının etki şekli:


• Şebekelerde arızasız normal işletme durumunda nötr noktasının
toprağa karşı gerilimi, dengeli yük durumunda sıfır kabul edilir.
• Bir fazda faz-toprak kısa devresi meydana gelmesi halinde nötr
noktası topraklanmamış ise, nötr noktası gerilimi faz-nötr gerilimine,
arızasız fazların gerilimi de toprağa karşı fazlar arası gerilime ulaşır.
• Yalıtım bakımından istenmeyen bu durumu önlemek için nötr
noktasının topraklanması yoluna gidilir.
• Diğer taraftan topraklama ile şebeke için potansiyeli sabit olan bir
nokta elde edilir.

8
3. Fonksiyon topraklaması
• Bir tesisinin veya bir işletme elemanının istenen fonksiyonu
yerine getirmesi için yapılan topraklamadır.
• Yıldırım etkilerine karşı koruma, raylı sistem topraklaması,
iletişim tesislerinin işletme topraklaması bu topraklama
sınıfına örnek olarak gösterilebilir.
• Fonksiyon topraklaması:
• Dönüş hattı olarak toprağı kullanan iletişim tesislerinin
çalışabilmesi için yapılan işletme topraklamasına fonksiyon
topraklaması denir.
• Raylı sistem topraklaması, parafudrların topraklaması da bu
sınıf içinde düşünülmektedir.

9
Alçak Gerilim Dağıtım Şebekelerinde Kodlama

T: Toprak (Fransızca Terre)


N: Nötr (Neutral)
S: Ayrı (Separate)
C: Birlikte (Combined)
I: Yalıtılmış (Isolated)
10
11
TT Sistemi
L1 Bina 1 Bina 2
L1
L2
L2
L3
L3
N N

• Sistemin nötrü ve cihazlar ayrı ayrı topraklanmıştır.


12
TN-C Sistemi

L1
L1
L2
L2
L3
L3
N
PEN

PE PE

• Koruma ve nötr fonksiyonları birleştirilmiştir.

13
TN-S Sistemi
L1
L1
L2
L2
L3
L3
N
N
PE

• Koruma ve nötr fonksiyonları farklı iletkenlerle sağlanmıştır.

14
TN-C-S Sistemi
L1
L1
L2
L2
L3
L3
N
N
PEN
PE
A

TN-C TN-S

• Koruma ve nötr fonksiyonları, şebekenin bir bölümünde


birleştirilmiş, diğer bölümünde ayrılmıştır.
• A noktası ayrıca topraklanmalıdır.
15
IT Sistemi
L1
L1
L2
L2
L3
L3
N

PE
R

• Sistemin nötr noktası yalıtılmış ve cihazlar topraklanmıştır.

16
Topraklamada Kullanılan Önemli Tanımlar:

17
Topraklayıcıdan akım geçmesi
• Bir topraklayıcıdan (topraklama elektrotundan) toprağa akım aktığı
zaman, topraklayıcıdan itibaren çevreye doğru akım yayılması
meydana gelir.
• Bu yayılma topraklayıcı çevresindeki potansiyelin yükselmesine yol
açar. Toprak içinde potansiyeli eşit olan noktaların birleştirilmesiyle
eşpotansiyel eğriler elde edilir.
• Topraklayıcı çevresindeki potansiyel değişimi, referans toprak ile
topraklayıcıya doğru değişik noktalar arasındaki gerilim ölçülerek
bulunur.
• Adım gerilimleri, şekillerden de görüldüğü gibi, elektrot çevresinde
yüksek olacaktır. Potansiyel dağılımının düzenlenmesi amacıyla
elektrot çevresine potansiyel düzenleme elektrotları yerleştirilir.
• Aşağıda gerçek değerlere göre çizilen bir çubuk elektrot çevresindeki
potansiyel dağılımı gösterilmiştir. Elektrota yakın noktalarda
potansiyel hızla değişmektedir.
18
Potansiyel Dağılımının Düzenlenmesi

19
Potansiyel Dağılımının Düzenlenmesi

20
Şebekelerde Topraklama Şekilleri
Yüksek gerilim şebekeleri:
Yüksek gerilim şebekelerinin nötr noktasının topraklama durumu üç
şekilde olabilir.
Nötr:
1. Yalıtılmış
2. Empedans üzerinden topraklanmış
3. Direkt topraklanmış
• Nötr noktasının topraklanma durumu, faz-toprak kısa devrelerinde
geçecek akıma etki ettiğinden, kısa devre akımının azaltılması için,
nötr noktasının empedans üzerinden topraklanması tercih edilir.
• Orta gerilim şebekeleri toprak kısa devresi akımları 1000 A ’i
aşmayacak şekilde sınırlandırılmaktadır.
• Türkiye’de 34,5 kV ’luk orta gerilim şebekeleri 20 ohm ’luk bir omik
direnç ile topraklanmaktadır.
21
Topraklama direnci
• Topraklama direnci, bir topraklama tesisi ile bundan yeteri
kadar uzakta bulunan referans toprak arasında ölçülen direnç
değeridir.
• Bu değer topraklama barasından başlayarak, topraklama
iletkeni ve barasının dirençleri, topraklama elektrotlarının
yüzeyi ile toprak arasındaki geçiş direnci, topraklayıcıdaki
yayılma direnci ve referans toprak noktasından sonraki toprak
bölümünün direncinden oluşur.
• Topraklama iletkenleri ve topraklama barasının dirençleri,
yayılma direnci yanında çok küçüktür.
• Elektrot yüzeyindeki geçiş direnci de iyi yapılmış bir tesiste
ihmal edilebilir.

22
Toprak özgül direnci
• Toprağın özgül direnci toprak cinsine, rutubet durumuna ve
sıcaklığına bağlıdır.
• Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği’nde çeşitli toprak
cinsleri için toprak özgül direnç değerleri verilmiştir.

• Değişik derinliklerdeki tabakaların farklı özgül dirençleri, ölçülen


toprak özgül direncini etkiler.
23
Toprak özgül direncinin ölçülmesi
Wenner Metodu

24
PARAFUDRLAR
• Yıldırımın doğrudan veya dolaylı tesirleriyle meydana gelecek
aşırı gerilimleri toprağa vermek suretiyle sınırlayan cihazlardır.
• Parafudr ’un bir ucu enerji iletim hattına diğer ucu da toprağa
bağlıdır.
• Hat üzerinde meydana gelen bir aşırı gerilimi toprağa verir.
• Aşırı gerilim ortadan kalktıktan sonra, deşarjı durdurarak
nominal akımın toprağa akmasını önler.
• Yani faz hattını nominal işletme şartlarında topraktan ayırır.
Kullanıldığı Yerler:
• Açık hava hatlarından yeraltı kablolarına geçiş noktalarında,
• Transformatörlerin girişlerinde,
• Dağıtım merkezlerinde bütün açık hava hatlarının çıkışlarında.

25
Parafudrlar iki farklı şekilde imal edilir:
1. Değişken dirençli parafudrlar.
2. Metal oksit parafudrlar.
• İşletme geriliminde parafudrun direnci çok büyüktür. Aşırı gerilimde
ise iletim hattının karakteristik empedansı yanında çok büyük olur.

• Metal oksit parafudrlarda gerilimdeki küçük bir artış, dirençte daha


hızlı bir azalmaya sebep olur. Bu nedenle aşırı gerilimleri zararsız
hale getirebilme yetenekleri dirençli parafudrlara göre daha
yüksektir. Metal oksit dirençler; çinko oksit, mangan oksit vb. ’dir.
26





 

SEHİM İLE İLGİLİ SORULAR

S.1

S.2

You might also like