Professional Documents
Culture Documents
KİTABI
ÇALIŞMA
NOTLARI
BÖLÜM 1
ŞEBEKELER
Alçak Gerilim Şebekeleri: 1 ve 1000V arası gerilim ise alçak gerilim olarak
adlandırılır. Elektrik enerjisini iletmek ve daha uzun mesafelere taşımak için ise alçak gerilim
yetersiz kalır. Alçak gerilimde güç düşümü ve kayıplar fazla olduğundan gerilim seviyesi
yükseltilerek elektriğin uzun mesafelere kayıpsız iletilmesi sağlanır. Gerilimi yükselen elektrik,
dağıtım bölgesindeki trafolarla gerilimi düşürülerek konut ve işyerlerine alçak gerilim
seviyesinde ulaştırılır.
Orta Gerilim Şebekeleri: Orta gerilim, genel anlamda 1000 V’ın üzerindeki
gerilimleri olan dağıtım şebekeleri için kullanılır. 35000 V’a kadar da uygulanması
mümkündür. Orta gerilim şebekeleri genelde yüksek ve alçak gerilim şebekelerini birbirine
bağlamak için kullanılır. Yüksek gerilimlerin orta gerilimlere bağlanması, izolasyon ve güvenlik
açısında çok daha iyidir.
Çok Yüksek Gerilim Şebekeleri: Çok yüksek gerilim şebekeleri 154 kv ’un
üstündeki gerilimi kullanan şebekelerdir. Türkiye’de çok yüksek gerilim olarak 380 kv
kullanılmaktadır. Bazı yabancı ülkelerde 500 ve 750 kv’a kadar gerilimler kullanılmaktadır.
şehirlerarası ve santraller arası bağlantı için çok yüksek gerilim şebekeleri tesis edilir.
Ülkemizde Atatürk Barajından İstanbul’a hatta İzmir’e kadar uzanan 380 kv gerilimli şebeke
mevcuttur.
Ağ (Gözlü) Şebeke • Şehir, kasaba, köy ve sanayi merkezlerinde uygulanabilen beslemenin birden fazla
trafo ile yapıldığı ve alıcıları besleyen hatların bir ağ gibi örülerek gözlerin oluşturulduğu şebeke tipine
Ağ (Gözlü) Şebeke denir.
• Ağ şebekeler de ring şebekeler gibi beslemenin sürekli yapılabildiği, arızanın sadece arıza olan yeri
etkilediği bir sistemdir. Arıza olduğunda arızalı kısım sigortalar veya özel koruma elemanları ile devre
dışı bırakılır. Diğer kısımların enerjisi kesilmez.
• Bazı ağ şebekelerde besleme bir yerden yapılır. Bu durumda yine kesintisiz enerji verebilir. Fakat trafo
arıza yaptığında şebekenin tamamı enerjisiz kalır.
• Ağ şebekelerinin kesintisiz enerji alınması, gerilim düşümünün çok az oluşu, sisteme güçlü alıcıların
bağlanabilmesi gibi avantajları vardır.
• Bütün bunların yanı sıra ağ şebekelerinin kuruluşları, işletimleri ve bakımları zordur. Kısa devre akımı
etkisinin büyük olması gibi sakıncalı tarafları vardır.
BÖLÜM 2
TRAFOLAR
O Oil Yağ
A Air Hava
W Water Su
N Natural Doğal
F Forced Zorlamalı
Isı kapasitesi yüksek olan bir malzeme daha yavaş ısınır ve soğur. Suyun öz ısı kapasitesi
havadan daha fazla olduğu için aynı hava koşulları altında suyun sıcaklığı, havanın
sıcaklığının çok daha altındadır. Bu nedenle su, havadan daha iyi bir ısı eşanjörü olarak
kullanılabilir. OFWF tip soğutma yönteminde, sıcak yağ, bir yağ pompası vasıtasıyla ısı
eşanjörüne gönderilir. Isı eşanjörünün içerisindeki borularda dolaşan sıcak yağ, su ile ısı
değişimi yaparak soğur. Bu sistemde yağın soğuması daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. Bu
soğutma türü genellikle çok büyük transformatörlerde kullanılır.
ONAN, yağ dolaşımı ve hava teması doğal olarak gerçekleşen soğutma tipi anlamında
gelmektedir. Sıcak yağın doğal konvansiyonel dolaşımı ile soğutma gerçekleştirilir.
Transformatörün ürettiği ısı ile yağın ısısı ve doğal olarak kinetik enerjisi artar. Yükselen
yağ molekülleri kazan içerisinde yukarı doğru hareket ederek dalga duvarların veya
radyatörlerin içerisinden geçer. Isılarını doğal iletim ve yayılım ile atmosfere ileterek
soğurlar. Bu yöntem en yaygın ve kolay trafo soğutma yöntemidir. Bu sistemde, yağın
soğutulmasını hızlandırmak için transformatör tankının yüzeyinin arttırılması gerekir.
Voltmetre metodu
Şekildeki gibi nüve üzerinde 4 sargısı bulunan trafolara bu metod uygulanır. Burada primer
tarafındaki sargıların birine normal sargı gerilimi uygulanır. Gerilim uygulanan sargının bir ucu
primerin bir ucuna direkt olarak diğer ucu da araya voltmetre konularak bağlanır. Gerilim
uygulandığında voltmetreden iki değişik değer okuma ihtimali vardır. Eğer voltmetreden okunan
değer iki sargının toplam gerilimi ise(l10+110=220V) primer sargılan birbirine düzgün olarak seri
bağlanmıştır ve 1 nolu uç Pl, 2 nolu uç P2. 3 nolu uç P3 ve 4 nolu uçta P4 olarak adlandırılır.
Eğer voltmetre iki sargı gerilimlerinin farkını( 110-110= 0V) gösterirse bu durumda 1 nolu uç Pl, 2
nolu uç P2, 3 nolu uç P4 ve 4 nolu uç ta P3 olarak adlandırılır.Sekonder sargılarının birer uçları
birbirlerine, kalan diğer uçları da bir voltmetreye bağlanır. Bu durumda voltmetreden okunan
değer 55+55=110V ise 5 nolu uç S1, 6 nolu uç S2. 7 nolu uç S3 ve 8 nolu uç da S4 olarak
adlandırılır. Eğer voltmetre 55-55= 0V değeri gösterirse bu durumda 5 nolu uç S1, 6 nolu uç S2, 7
nolu uç S4 ve 8 nolu uç da S3 olarak adlandırılır.
Ampermetre metodu
Şekildeki gibi primer sargılarının birer uçları birleştirilir. Kalan uçlardan biri direkt diğeri de
ampermetre üzerinden varyağa bağlanır. Varyağın kullanılmasının nedeni ters bağlantı
durumunda trafonun kısa devre olarak sargıların yanmasını engellemektir. Başlangıçta varyak
sıfır konumundadır. Varyak yavaş yavaş ayarlanarak gerilimi arttırıldığında ampermetre ani olarak
çok sapma yaparsa sargılar birbirlerine ters bağlanmış demektir ve şu şekilde adlandırılır. 1 nolu
uç P1, 2 nolu uç P2, 3 nolu uç P4 ve 4 nolu uç P3. Varyağın gerilimini arttırıldığında ampermetre
çok küçük bir değer gösteriyorsa bu durumda sargılar birbirlerine düzgün seri bağlanmış demektir
ve uçlar şu şekilde adlandırılır. 1 nolu uç P1, 2 nolu uç P2, 3 nolu uç P3 ve 4 nolu uç P4.
Akım Trafosu
Akım trafosu bağlı olduğu devreden geçen yüksek akımı, istenilen oranda küçülterek
sekonder terminallere bağlı cihazları besleyen ve bu cihazları yüksek gerilimden izole eden
bir ölçüm trafosudur ve normal çalışma koşullarında, sekonder akımı, primer akımıyla
orantılıdır ve aralarındaki faz farkı yaklaşık sıfırdır.
Gerilim Trafosu
Gerilim trafosu bağlı olduğu devredeki yüksek gerilimi, istenilen oranda küçülterek,
sekonder terminallere bağlı cihazları besleyen ve bu cihazları yüksek gerilimden izole eden
bir ölçüm trafosudur. Normal çalışma koşullarında, sekonder gerilim ile primer gerilimiyle
orantılıdır ve aralarındaki faz farkı yaklaşık sıfırdır.
Gerilim trafosunun yapısı:
Elektronik Ölçü Trafoları
Elektronik Ölçü trafoları; elektronik akım sensörleri ve elektronik gerilim sensörleri
olarak da isimlendirilir. Oldukça düşük gerilim üretirler. 15 Hz ile 100 Hz aralığında
çalışabilirler. Analog ve/veya dijital çıkış verebilirler.
TRAFO MERKEZLERİ
Direk tipi trafo: Gücü 400kVA’dan aşağı olan trafoları direklerin üzerlerine yerleştirmek
amacıyla kullanılan alana trafo platformu denir. Görevi trafoyu insanların dokunabilecekleri mesafede
tutmak ve trafoyu taşımak amacıyla kullanılır.
Direk tipi trafolar orta gerilimi tüketicilerin kullanabileceği alçak gerilimi düşürür. Türkiye’de gerilim
değeri olarak fazlar arası gerilim değeri 380 volttur. Bu yüzden direk tipi trafolar orta gerilim değeri olan
36 kV’luk gerilim 0,4kV’a düşürür. Standart olarak bu gerilim değerlerinde kullanılır. Özel amaçlar için
yapılan direk tipi trafolar ise tüketici ile dağıtım şirketi arasındaki anlaşmaya bağlıdır.
Ölçüm Panosu: Direk tipi trafo için ölçüm ve korumada kullanılacak elemanların monte edildiği ve
kapalı saçtan yapılmış malzemeye ölçü panosu denir. Ölçü panosunun içinde akım trafosu, şalter, sokak
lambası için gerekli şalter ve sigortalar, aktif ve reaktif sayaç, beslenen her bir hat için gerekli şalterler
konulmuştur. Görevi ise gerekli korumayı sağlamak ve hattan çekilen akım, güç değerlerini kaydetmek
için kullanılır. Ayrıca alçak gerilimin üzerinde herhangi bir arıza durumunda enerjiyi kesmek için
kullanılır.
AÇIK YER R (HAVADA) TİPİ TRAFO MERKEZİ: Yüksek gerilim şalt sahaları elektrik enerjisini
üreten kaynaklar ile tüketici kaynakları arasındaki güç iletim zincirinin önemli bir halkasını oluşturur.
Trafo merkezleri iki farklı şekilde tasarlanabilir. Bunlardan sürekli olarak kullanılan hava yalıtımlı açık şalt
sahalı trafo merkezleri (AIS) diğeri ise açık ve kapalı alanlarda kurulan SF6 gazı ile yalıtılmış kapalı ve
mahfazalı trafo merkezleridir (GIS). AIS (Air Insulated Substation) hava yalıtımlı trafo merkezleri, çevre
şartlarının dikkate alınmadığı ve yer sınırlamasının olmadığı her yerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
AIS’ler 800kV’a kadar ki yüksek gerilimlerde tasarlanabilmektedir. AIS’lerin montaj maliyetleri düşüktür.
Açık şalt sahalı trafo merkezlerinin elamanlarının her biri tesiste monte edilir. Ancak elemanların açık
alanda oluşundan dolayı, gerilim altında çalışma yapmak ve dokunmak tehlikelidir. Bu trafo merkezleri
hava ve çevre etkilerine doğrudan maruz kalmaktadır.
Trafo merkezleri bir veya daha fazla yüksek gerilim enerji nakil hatlarından elektrik enerjisini alarak,
orta gerilim ve alçak gerilim ile abonelerin fiderlerine dağıtan cihazların tesis edildiği yerlere denir. Trafo
merkezleri gerilimlerin büyüklüğü sebebiyle açık havada bir sahada yerleştirilir. Elektrik enerjisi
santrallerde üretildikten sonra aboneler ulaşana kadar değişik işlemlerden geçer. İlk önce santral
çıkışında elektrik enerjisinin gerilimi yükseltilir. Böylece iletim yüksek gerilimle yapılmış olur. Şehir ve
kasabaların girişinde YG düşürülerek orta gerilim haline getirilir. Son olarak da OG dağıtım trafoları
yardımıyla alçak gerilime çevrilir. İşte bu işlemler yerine getirilirken değişik büyüklükte ve özellikle
trafolar kullanılabilir. Bu trafolar ve yardımcı elemanların yerleştiği yerlere trafo merkezleri denir. Trafo
merkezinin kuruluşunda dikkat edilmesi gereken özellikler vardır. Trafo merkezinin kurulacağı yer veya
merkezinin tipi, içine konulacak trafonun özelliğine ve büyüklüğüne bağlıdır. Bir trafo merkezi hem
estetik açıdan hem de enerji dağıtımı ve emniyet yönünden uygun olmalıdır.
Açık Yer Tipi Trafo Merkezi Kurulma Yerleri ve Özellikleri: İl ve ilçelerde trafo
merkezleri, dağıtım ve istimlak kolaylığı sağlayan, zemini dayanıklı, estetiği bozmayan yerlere kurulması
uygun olur. Bu bakımdan trafo merkezleri yük bakımından ağırlık taşıyan/teşkil eden yerlerde olması en
önemli şart değildir. Trafo merkezleri genellikle şehir merkezlerinin dışına kurulur. Zamanla nüfusun ve
yerleşim alanların büyümesinden dolayı, yerleşim alanların içinde kalmıştır. Zeminin sağlam olması
önemli bir özelliktir. Yüksek gerilim iletim hattına uzak olmaması ve iletim hattı çekiminin zor olmadığı
alanlara dikkat edilir. Açık alanda kurulduklarında dolayı bütün malzemeleri dışarıda olup atmosferik
şartlardan etkilenir. Bu da hava şartlarının kötü olduğu yerlerde sık sık arızaların ortaya çıkmasına sebep
olur.
Bina Tipi Trafo Merkezi Çeşitleri: Bina tipi trafo merkezleri şehir veya kasabalarda zemini
dayanıklı, estetiği bozmayan yerlere alçaltıcı trafo merkezi görevini yapmak için kullanılır. Orta gerilimi
alçak gerilime düşürmek için 400kVA gücünden büyük trafoların montaj edildiği alanlardır. Bu tipi trafo
merkezleri kapalı bir bina veya kapalı mahfazalı mekânda kurulur. Güvenlik tedbirleri alınmış ve dış
etkilerden etkilenmeyecek ve şehir estetiğini bozmayacak şekilde tasarlanır ve kurulur. Yeni kurulan
bina tipi trafo merkezleri yeraltı kabloları ile enerji iletim ve dağıtımı yapılabilecek şekilde projelendirilir.
Uygulama da bina tipi trafo merkezleri; kule tipi, köşk tipi trafo merkezleri olarak iki gruba ayrılır.
Ayırıcılar
Devre Kesiciler
Baralar
Paratoner Direği
Portal
Kuplaj Nedir: Bir optik dalga kılavuzunda propagasyon yapan modun alan uzantısının, diğer
optik dalga kılavuzunda propagasyon yapan modun etki alanına ulaşması veya etkilemesine
kuplaj denir.
Trafoda Verim:
Transformatörlerde verim çıkış gücünün giriş gücüne oranı olarak ifade edilir. Yüzde
olarak verimin ifadesi; η=(Pç/Pg).100 olarak gösterilir.
ŞEBEKE HAT SABİTELERİ
Enerji İletim Hatlarında İndüktans :
İçinden akım geçen bir iletkenin çevresinde bir manyetik alan oluşur. Bu manyetik alan değişken bir
manyetik alan ise devrede bir elektromotor kuvveti meydana getirir. Meydana gelen bu elektromotor
kuvveti iletken üzerinden geçen akımı azaltmaya çalışır. Bu nedenden dolayı iletkenin alternatif akıma
karşı olan direnci artar. Bu etkiye «indüktif reaktans» veya kısaca «reaktans» denir. İndüktif (veya
endüktif) reaktans iletken üzerinde bir gerilim düşümüne neden olur.
İndüktif reaktansın hatlardaki aktif güç kaybına bir etkisi yoktur.
Enerji İletim Hatlarında Kapasitans:
Birbirinden hava, boşluk veya bir yalıtkanla ayrılmış iki iletken bir kondansatör(kapasitör) oluşturur.
iletim hatlarındaki iletkenler kendi aralarında veya toprak zeminle kondansatör davranışı gösterir.
Havai hatlarda oluşan kapasitans, havanın dielektrik sabitine, iletkenler arası mesafeye ve iletkenle
toprak arasındaki uzunluğa bağlıdır.
Korona akımı sinüzoidal olup gerilim düşümlerine yol açar. Korona olayı sonuçta bir enerji kaybıdır.
Enerji nakil hatlarında korona olayının yol açtığı kayıpları azaltmak için iletkenlerin yüzeyleri düzgün ve
parlak bir sırla kaplanır.
ACSR olarak da bilinen bu tip, % 6-40 oranında değişen çelik özler üzerine sarılmış alüminyum
iletkenler ile yüksek çekme ve gerilme özelliklere uygundur. Bu tür iletkenler nehir geçişleri ve
direk aralıkları uzun olan enerji nakil hatlarında kullanılmaktadır. Çelik özlü iletkenlerin en büyük
özellikleri yüksek gerilme mukavemeti, düşük ağırlık, daha az sayıda mesnet ile daha fazla iletim
hattı mesafesinin sağlanmasıdır. Bu tip orta ve yüksek gerilimde enerji iletim hatlarında büyük
avantajlar sağlanmaktadır.
AAAC olarak bilinen tip, yüksek mekanik dirence ve AAC ve ACSR iletkene nazaran çok daha fazla
korozyon direncine sahip olduğundan, enerji nakil ve dağıtım hatlarında kullanılmaktadır. Ağırlık
ve gergi oranı yüksek olduğundan diğer iletken tiplerine nazaran tercih edilirler.
İletkenin Çapı:
İletkenlerin kopma kuvveti, alçak gerilimli hatlarda en az 350 kg, yüksek gerilimli hatlarda
ise en az 550 kg olmalıdır.
İmal Ediliş Şekline Göre Hava Hattı İletkenleri:
Som İletkenler:
Som yani içi dolu iletkenler yalnızca tek malzemeden ve içi dolu olan tek bir telden üretilir. 10
mm2 kesitten bazı özel durumlarda 16 mm2 kesite kadar artış gösteren içi dolu iletkenler
yuvarlak, dikdörtgen veya üçgen kesitli olarak imal edilir. Som iletkenler genel olarak alçak
gerilim ve orta gerilim bara sistemlerinde, yüksek güçlere sahip olan generatör ve
transformatörlerin sarımlarında ve iç tesisatlar da kullanılır.
Demet İletkenler:
Demet iletkenler genel olarak çok yüksek gerilimde kullanılmaktadır. Çok yüksek gerilimde
bulunan her bir fazda iki veya daha fazla iletken kullanılır bu iletkenlere demet iletkenler
denmektedir. Herhangi bir iletkenin kesiti birden fazla olacak şekilde bölünüp bir demet
oluşturulduğunda iletkenlerde bir manyetik alan oluşur. Bu manyetik alanın azalmasını
sağlayarak indüktif reaktansla birlikte empedansta da azalma görülür. Karakteristik
empedansta oluşan bu azalma sayesinde bölünmeden önceki olan kesitle aynı kesitte
olmasına rağmen daha fazla aktif güç taşınmasını sağlar. Bu yüzden çok yüksek gerilimde aynı
kesitteki iletkeni bölerek demek haline getirerek daha fazla güç taşıdığı için demet iletkenler
tercih edilmektedir.
Örgülü İletkenler:
Tam Alüminyum İletkenler (AAC – All Aluminium
Conductors)
İletkenlerin tamamı alüminyumdan oluşur ve tüm iletkenler örgü şeklinde
birbirlerinin üzerine sarılarak bir bütün haline getirilen iletkenlerdir.
Korozyon direncine sahip bir iletken çeşididir. Korozyon direncinden dolayı
oksitlenme ve aşınma gibi konularda daha sağlam bir seçenek olduğu için
farklı sektörlerde de bu iletkenler tercih edilmektedir.
Hava hatlarında alüminyum ve bakır iletkenler kullanımı yaygındır, ancak bakır iletken
yerini zamanla mukavemeti ve esnekliği daha iyi olan alüminyum iletkenlere bırakmıştır.
İLETKEN ÇEŞİTLERİ:
ELEKTRİK DİREKLERİ
Durdurucu Direkler: Enerji nakil hatlarının doğrusal olarak geçtiği yerlerde, iletkenlere
gelen gerilme kuvveti durdurucu direkler ile sağlanır. Enerji nakil hatlarında, genellikle 7 taşıyıcı
direkten sonra 1 durdurucu direk kullanılması uygundur. Taşıyıcı direklere asılmış ve bunlar
tarafından, taşınan hat iletkenlerinin güzergâh boyunca belirli uzaklıklarda sabit ve sağlam
noktalara bağlanmış, gerilmiş olmaları gerekir. Tel kopması, direk devrilmesi vb. bozukluk hâlinde
arıza iki direk arasında sınırlı kalır. Yani hava hattının diğer kısımlarını etkilemez.
Köşede Durdurucu Direkler: Enerji nakil hava hatlarının köşe noktalarında kullanılan ve aynı
zamanda durduruculuk görevi yapan direklere denir. Düz doğrultuda giden hattın, büyük
sapmalarında kullanılan direklerdir.
Taşıyıcı Direkler: Hava hatlarında durdurucu direkler arasında iletkeni taşımak yani
iletkenin ağırlığını kaldırmak amacıyla kullanılan direklerdir.
Köşede Taşıyıcı Direkler: Doğrusal olarak giden hattın yön değiştirdiği yerlerde
(küçük sapmalarda) kullanılan direklerdir.
Nihayet (Son) Direkleri: Enerji nakil hatlarının başlangıç ve sonunda kullanılır. Hattın
tek taraflı toplam gerilme kuvvetine dayanabilecek durumda olan direklerdir.
Beton Direkler
Çimento, su ve katkı maddelerinin uygun oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen beton ile yüksek
dayanımlı çelik tel veya çelik çubukların kullanılmasıyla elde edilir. Uygun beton direk üretimi için
titreşim (vibrasyon) veya savurma (santrifüj) metodu uygulanır.
Bu yöntemle üretilen direklere betonarme direk denir. Santrifüj metodu ile üretilen direklerin içi
boşken, vibrasyon metodu ile üretilen direklerde direk içleri doludur. Savurma yöntemi beton
içindeki fazla suyun dışarı atılmasını ve çok sıkı geçirimsiz bir beton elde edilmesini sağlamaktır.
Bu yöntemle yapılan direklerin kesiti daire şeklindedir. Dış yüzü ise düzgün ve pürüzsüzdür. Vibre
beton direklerin kesiti dikdörtgen şeklindedir.
Koruma İletkeni :
Koruma iletkenleri enerji nakil ve şalt sahalarında tesisin topraklamasını yapmaktadır. Ayrıca
bu iletken üzerinden trafo merkezleri arasında iletişimde sağlanmaktadır. Koruma iletkenini
orta ve yüksek gerilim hatlarının en üst kısmında görebilirsiniz. Koruma iletkeninde enerji
yoktur, kuşlar genellikle koruma iletkenine konarlar.
Ark Boynuzları :
Enerji nakil hatlarında ve trafo merkezlerinde izolatörü korumak için monte edilirler. Ark
boynuzlarının görevi iletkende veya trafo businglerinde kısa devre ya da ark atlaması
meydana geldiğinde bu arkın, izolatöre zarar vermeden toprağa akmasını sağlamaktır.
Ark çemberleri ark boynuzları ile birlikte kullanılır. İzolatör üzerinde meydana gelen arkın,
ark boynuzu ile halka arasında akışını sağlayarak toprağa geçmesini sağlar. Buna ek olarak
izolatör üzerinde gerilim dağılımını düzgünleştirdiğinden koronayı azaltma görevi yapar.
Kuşkonmazlar :
Kuşların enerji nakil hatlarına yuva yapması istenmeyen bir durumdur. Çünkü hat güvenliğini
tehlikeye sokmaktadır. Buna sebeple kuşların konmasını, yuva yapmasını engellemek için ''V''
şeklinde dikene benzer kuşkonmaz parçası üretilmiştir. Kuşkonmazlar genellikle izolatörlerin
konsol ile irtibat noktasına tutturulur ve putrel pilon direklerin konsollarına sıra ile monte
edilirler.
İkaz Küresi :
İkaz küreleri yüksek gerilim enerji nakil hatlarının koruma iletkenlerine takılır. 4 kg
ağırlığında kırmızı beyaz renkte top büyüklüğünde olup görevi helikopter pilotlarının iletkeni
fark edebilmesini sağlamaktadır. Alüminyumdan imal edilmişlerdir ve radarda görülebilir
büyüklüktedir.
KESİCİLER
Orta ve yüksek gerilim elektrik şebekelerinde yük akımlarını ve kısa devre akımlarını
kesmeye yarayan cihaza kesici denir. Disjonktör veya entrüptör olarak da
adlandırılmaktadır. Kesici devreyi, boşta, yükte ve özellikle kısa devre hâlinde açıp
kapayabildiği gibi otomatik kumanda yardımı ile açılıp kapanmasına da olanak sağlar.
Böylece insanları tehlikeden korumakta, alçak ve yüksek gerilim cihazlarında meydana
gelebilecek hasarı önleyip en aza indirgemektedir. Kesiciler hem ark söndürme özelliğine, hem
de çok hızlı hareket etme özelliklerine sahiptir. Enerjiyi keserken önce kesici, daha sonra ayırıcı
açılmalıdır.
Bir kesicinin görevi kapalı durumda devreden güç akışını sağlamak, açık durumda ise güç
akışını engellemektir. Bu iki görevden ilkini kontak elemanları arasında iyi bir temas oluşturarak
ikinci görevi ise kontak elemanlarını ayırarak elektriksel olarak yerine getirir.
Kesici Çeşitleri:
1. Kullanılan gerilime göre kesiciler
Standart anma gerilimleri (kV) IEC‘ ye göre: 1- 6- 7,2- 12- 17,5- 24- 36 kV olan
kesicilerdir.
a. Tekrar kapamalı
b. Tekrar kapamasız
a. SF6 gazlı
b. Vakumlu
d. Tam yağlı
e. Az yağlı
f. Manyetik üflemeli
Kesicinin akımını taşıyan kısımdır. Kesici tipine göre değişiklik gösterir. Kontaklar
parçalı dilimli ve yağlı olarak yapılmış olup biri hareketli diğeri sabittir.
3. İşletme mekanizması
Hareketli kontakları açıp kapatan, tırnak, yay ve mil gibi parçalardan oluşan sistemdir.
Mekanik veya elektrik motorlu yapılır. Motorlu işletme mekanizmalarında motor
gerilimi 110 V DC veya 220/380 V AC’dir.
Burada hareketli kontak elemanı milli mekanik mafsallar ile demir çekirdeğe sahip
bobinler vasıtasıyla hareket ettirilir. Bobin enerjilenince oluşan kuvvet yönüne göre
mili aşağı yukarı hareket ettirir. Bu şekilde açma-kapama sağlanır.
Kesici Seçimi
Kesici seçiminde aşağıdaki parametreler göz önünde bulundurulmalıdır:
1. Anma gerilimi
Kesicinin kullanılacağı şebekenin en yüksek geriliminin en üst sınırıdır. Buna göre bir
kesicinin anma gerilimi, bağlı bulunduğu noktada meydana gelebilecek en yüksek
şebeke geriliminden daha küçük olmamalıdır. Kesicilerin standart anma gerilimleri
(kV) IEC’ ye göre şunlardır: 1- 6- 7,2- 12-17,5– 24- 36- 52- 72,5– 100- 123- 145- 170-
245– 300- 362- 420– 525- 765 KV’tur. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan kesici
anma gerilimlerinin altı çizilmiştir.
2. Anma frekansı
Kesicinin dinamik olarak dayanacağı darbe kısa devre akımının tepe değeri olarak
verilir. Simetrik kesme akımının yaklaşık olarak 3,5 katıdır.
Arıza üzerine kapamada oluşan akımın tepe değeri,kapama işlemi sırasında akımın
oluştuğu anı izleyen geçici rejimde kesicinin bir kutbundaki akımı ilk büyük yarı
dalgasının tepe değeridir. Bu değer kesici plakasında KA olarak verilen değerin
yaklaşık 2,5 katıdır.
9. Açma süresi
Kesicinin açma süresinin başlangıcı ile ark süresinin bitimi ve ortamın deiyonizasyon
olması sırasında geçen zaman olarak tanımlanır. Bu değerler yapımcı firmalar
tarafından verilir.
Kullanılan kesici bağlı olduğu şebekede istenilen bir tekrar kapama düzenine göre
çalıştırılacaksa yapımcı firmaya bildirilmelidir.
Kesicinin çalışacağı ortam, seçilmesi için önemli bir etkendir. Kapalı yerde ve açık
havada çalışılacağı belirtilmelidir. Kesicinin sürekli anma ve kesme akımına göre
seçilmesinde TS 2687’ye göre verilen standart değerleri uygulanır.
Kesici arkını söndürmek için ark üzerine basınçlı gaz üflenir. Böylece ark soğutulur, kontaklar
arası ortam iletkenliğini kaybedip yalıtkan olur ve ark söner. SF6 gazı açma sıcaklığında ortama
kükürt ve flor iyonları ve elektronlar verir. Bu sırada çok elektro-negatif olan flor iyonları
ortamdaki elektronları yakalayarak ark akımını sınırlar. SF6 gazının ısıyı çok çabuk
dağıtmasından dolayı sıcaklık hızla düşer. Ark soğur ve söner. Kesicinin gerilim dayanımı basınçlı
havalılara göre daha yüksektir. Bu kesiciler yalıtım sınıflarına göre gaz yalıtımlı ve hava yalıtımlı
olarak ikiye ayrılır. Gaz yalıtımlı kesiciler 36 kV’ tan 500 kV’a hava yalıtımlı kesiciler ise 72,5 kV’
tan 420 kV’ a kadar kullanılmaktadır.
Vakumlu kesici seramik veya cam gövdeli yaklaşık basıncı 104 mbar olan silindir bir kesme hücresinden
ve içine konmuş hareketli ve sabit iki kontaktan oluşur. Sabit kontak, bir sabit kontak kolu ile kesici
hücresinin içine monte edilmiştir. Hareketli kontak kolu ise üzerinde diğer kontağı barındırır ve bir metal
körük vasıtasıyla hücre içinde hareket eder. Hareketli kontak kolu kesici hücresi içinde sürekli hareket
ettiğinden oksidasyon olayının gerçekleşmemesi için paslanmaz çelik ile kaplanır. Hücre içindeki
yalıtılmış metal yoğunlaştırıcı silindir yoğunlaşma ekranı olarak işlev yapar. Kontaklar iletkenliği yüksek
erozyon seviyesi düşük, erimeye karşı dayanıklı, termal iletkenliği yüksek, kesme yeteneği yüksek,
yüzeyleri pürüzsüz, mekanik dayanımı yüksek, uzun ömürlü malzemelerden yapılır. Kontaklar 10 kA
üstündeki akımlarda özel biçimler verilerek yapılır. Gelişen teknoloji sonucu krom-bakır kontakların
yeterli koşulları sağladığı görülmüş ve şu an bir çok vakumlu kesicide bu malzemenin kullanılması uygun
görülmüştür. % 25- % 70 civarında krom içerir. Ama bunun dışında tungsten-bakır ve bizmut-bakır çeşit
kontak başları kullanılmaktadır. Vakum hücresi iyonize olabilir madde içermez. Vakum hücresinin
korunması için dış kısmını nem darbe ve toza karşı dayanıklı bir malzemeden yapılır.
Kurma yayı Mil Kayış Kurma kolu Mil dirseği Roket kolları İtme çubuğu Vakum hücresi
Açma yayı Sıkıştırma yayı Durdurma diski Kesme mandalı
Vakumlu devre kesici arkı ideal olarak söndüren bir devre kesicidir. Diğer bir deyişle açma işleminden
hemen sonra mükemmel bir iletken gibi davranır ve akımın sıfır noktasında büyük bir hassasiyetle iyi
bir yalıtkana dönüşür. Yüksek iletken özelliğe sahip metal buharlarının meydana getirdiği plazmadan
oluşan vakum arkı, akımın sıfır noktasında sönene kadar çok düşük bir ark gerilimi oluşturur.
Bununla birlikte, vakum ideal yalıtkan görevi görerek kesici tüpünün yan yüzeylerinin ve kontakların
üzerindeki metal buharının ani yoğunlaşmasına neden olan iyonlaşma sürecinin başlamasını teorik
olarak imkânsız kılar.
Dielektrik gücün hızlı bir biçimde geri kazanılması sayesinde oldukça düşük seviyede kalan ark gerilimi
vakum tüpünün içinde açığa çıkan enerjinin de oldukça düşük bir seviyede kalmasını sağlar. Öte yandan
tasarımda hareketli parçaların sayısının ve bu parçaların ana hareketlerinin az oluşu nedeniyle
mekanizma oldukça küçük bir enerji ile çalışmaktadır. Sonuç olarak hem ark söndürme ortamı hem de
işletme mekanizmasına ait tüm bu üstün özellikleriyle bakım gerektirmeyen ve oldukça çeşitli
anahtarlama fonksiyonları olan vakumlu devre kesiciler, yüksek gerilim sistemleri için en ideal seçimdir.
Daha sonra dışarıya doğru sırayla buhar bölgesi, buhar kabuğu bölgesi gelip yağ tabakasıyla sona erer.
Yağın buharlaşması sırasında meydana gelen gaz buhar karışımı yağ yüzeyine çıkarken arkı da
beraberinde sürükler. Bu sürükleme hücre içindeki plakalar yardımıyla yapılır. Buhar ve gaz karışımı
arkın etrafında girdap şeklinde dönerek arkın çapını küçültür. Hem girdap etkisi hem de ark yolunun
uzatılmasıyla sönme kolay bir şekilde yapılır. Az yağlı kesicilerde işletme yönünden dikkat edilecek
önemli bir husus, yağının belli açma-kapama sayısından sonra sık aralıklarla veya zaman zaman mutlaka
değiştirilmesi gerekir. Bu kesicilerde kullanılan izolasyon maddesi izolasyon yağıdır.
Ark iletken bir yapıda olduğundan manyetik alanla yönü değiştirilebilir. Böylece manyetik kuvvet arkın
boyunu uzatır, ısısını düşürür ve söndürür. Manyetik üfleme bobinleri, hat akımına bağlı olarak devreye
alınır veya çıkartılır. Kontaklar arasındaki ark, bobin sistemine transfer edilerek söndürülmesi sağlanır.
AYIRICILAR
Yük altında açma kapama yapamayan, ancak enerji akış doğrultusunda sistemin kendisinden
sonra gelen kısmını gerilimsiz bırakmaya yarayan cihazlara ayırıcılar denildiğini yazı dizimizin
ilk bölümünde belirtmiştik. Bu yazımızda ise ayırıcı çeşitlerini incelemeye devam edeceğiz.
Ayırıcıları görevlerine göre, kumanda şekillerine göre sınıflandırma yaptıktan sonra
ayırıcı etiket değerleri incelenecektir.
► Hat Ayırıcısı:
Enerji nakil hatlarının giriş veya çıkışlarında beraber kullanıldığı kesici ile hat
arasına bağlanır. Beraber kullanıldığı kesici açık iken açma ve kapama yapabilen
ayırıcılardır.
► Bara Ayırıcısı:
Enerji nakil hatlarının baralara girişinde ve çıkışında kesici ve bara arasına bağlanır.
Beraber kullanıldığı kesici açık iken açma kapama yapabilen ayırıcıdır.
► Topraklama Ayırıcısı:
Enerjisi kesilmiş devre veya hatların üzerinde kalan artık birikmiş enerjiyi toprağa
akıtmaya yarayan ayırıcılardır. Birlikte kullanıldığı kesici ve ayırıcı açıldıktan sonra
kapatılabilir. Hatta enerji var iken kapatılamaz. Devrede enerji var iken
kapatılmasını önlemek için değişik şekillerde çalışan kilit tertibatları vardır. Bu
kilitleme mekanizmaları sayesinde birlikte kullanıldığı kesici ve ayırıcı kapalı iken
toprak ayırıcısının kapanması engellenir. Hat ve trafo direklerinde kullanılan
ayırıcılar açıldığında enerji olmayan çıkış tarafı topraklanmaktadır. Orta gerilim
modüler hücre sistemlerinde bulunan ayırıcılarda kilitleme mekanizmaları sayesinde,
topraklama ayırıcısı diğer ayırıcılar açık iken kapatılamaz.
Şekil 2: Topraklama Ayırıcısının Tek Hat Şemasında Gösterimi
► By-pass Ayırıcısı:
Tek bara sisteminde devreden enerji çekilir iken, beraber kullanıldığı kesici kapalı
iken, açıp kapatılabilen ve kesiciye paralel olarak bağlanan ayırıcılardır. Kesicinin
bakıma alındığı veya arıza yaptığı durumlarda baraya enerji vermeye yarar. Kesici
arızalandığında ve bakıma alındığında kesici gibi kullanılarak devreye enerji veren
bir yük ayırıcısıdır.
► Transfer Ayırıcısı:
Çift bara sisteminde, ana bara ile yedek barayı (transfer bara) birbirine bağlayan
ayırıcılardır. Ait olduğu kesici kapalı iken açılıp kapatılan ayırıcıdır. Fiderin kesici ve
ayırıcıları, arıza yaptığı veya bakıma alındığı zamanlarda, enerjinin sürekliliğini
sağlamak için transfer bara üzerinden fiderin (çıkış besleme) beslenmesini sağlar.
Şekil 3: Bara
Bölümleyici Ayırıcısı
Kumanda Şekillerine Göre Ayırıcılar:
Kumanda şekillerine göre ayırıcılar; elle kumandalı, mekanik kumandalı, elektrik
motoru ile kumandalı ve basınçlı hava ile kumandalı olarak çeşitlere ayrılır.
Ayırıcının açma kapama işlemini yapan mekanizmanın hareketi bir elektrik motoruyla
sağlanır. Elektrik motoru bir yönde çalıştırıldığında ayırıcı kapanır. Diğer yönde
ayırıcı açılır. Motorlu kumandalı sistemlerde motorun hareketi özel bir dişli
sistemi vasıtasıyla çıkış miline iletilir. Motor ve dişli sistemi, yardımcı kontak takımı
ile birlikte dış tesirlere karşı korunmuş ve ısıtıcılı bir kutu içine yerleştirilmiştir.
Kullanılan motorlar AC veya DC motor olabilir. Enerji kesilmelerinde elle kumanda
edilebilir.
Ayırıcı Kumanda
Motoru
► Tip: İmalatçının standartlarına göre belli harf veya rakamlardan oluşur. Ayrıca
ayırıcının cinsini ve yapısını belirler.
► Kısa devre akımı (Ik): Ayırıcının belli zaman aralıkları için verilen maksimum kısa
devre akımın değerleridir.
► Maksimum işletme gerilimi: Ayırıcının kısa bir süre için çalışabileceği maksimum
gerilim değeridir.
► Firma ismi, üretim seri no, imalat yılı: Dahili ve harici tip ayırıcıların özelliklerini
belirlemek için bazı değerlerin bilinmesi gerekir. Bunlar anma gerilimi, anma akımı,
anma kısa devre akımı, kullanma yeri ve tipidir. Ayırıcıların isimleri, özelliklerini
belirten harfler ve rakamlar ile anılır. Bu isimlerde bulunan harfler ve rakamlar
şunlardır.