Professional Documents
Culture Documents
Erdal Alova Latince Turkce Sozluk Sosyal Yaynlar 2013 PDF Free
Erdal Alova Latince Turkce Sozluk Sosyal Yaynlar 2013 PDF Free
Erdal Alova
SOSYAL YAYINLARI
Bask ve cilt:
Erdal Alova
SOSYAL #1 YAYINLAR
m
1
https://archive.org/details/latincetrkeszlkOOerda
ÖNSÖZ
- v-
ülkenin kurumlanna göre yapmaktadrlar. Dolaysyla, bu kar-
lklardan dorudan doruya yararlanmak mümkün deildir.
Kald ki, bu yabanc sözlükleri hazrlayanlar dahi, kendi dille-
ri,bizim dilimizden farkl olarak, latince gibi HInt-Avrupa dil aile-
sine mensup olduu halde, herhangi bir latince sözcüün karl-
n verebilmek için sk sk kendi dillerinin kurailann ye yaplarn
zorlamak, bu kural ve yaplarn dna çkmak durumunda kal-
mlardr ister istemez. Bunun nedeni açktr: bunun nedeni, söz
konusu olan dilin ölü bir dil olmasdr; baka bir deyile, bat dille-
rinin baz sözcükleri içinde çounlukla biçim ve anlam deitirerek
erimi olan, iki bin küsur yl öncesine ait bir dil olmasdr. Aynca,
daha da önemli bir husus olarak unu da belirtmek gerekir ki, so-
run sadece bir dil sorunu da deildir; bu dilin, içinde iletiim arac
olarak görev yapt ve bugün artk hepten yok olmu bulunan bir
uygarl da göz önünde bulundurmamz gerekir. Çünkü, bu dil,
yani latince, bundan yüzyllarca önceki bir hayatn, bu hayatn
günlük aknn, bu hayat sürdüren insanlann toplumu, evreni,
kendi öz benliklerini alglay, düünü ve ileyi biçimlerinin sesi
ve yanksdr. te, ölü bir dile ait bir sözlüün, çada dillere ait
sözlüklerden en büyük aynl bu noktadadr. Baka bir deyile,
böyle bir sözlükte, karl bulunmas gereken asl ey, sözcüklerin
dayand ve bugün artk çok gerilerde kalm, çoktan bir gerçek
olmaktan çkm bir uygarln, bir tarih sürecinin kendisidir, da-
ha dorusu hayalidir. Örnein, her eyden önce, kehânet kurumu
gibi bir kurumun resmiyet tad çoktunna bir uygarlk söz ko-
nusudur burada. Dolaysyla, bu uygarln dinsel dili, tektanno
dinsel dile oranla apayr özellikler gösterir. Bu tür farkllklara, hu-
kuk, siyaset, askerlik, teknoloji alanlannda da rastlamak kaçnl-
mazdr. Latin toplumunun köleci bir toplum olduu da unutulma-
maldr. Bu durum göz önünde tutulmayacak olursa, latince söz-
cüklerin karlklan, gerek hakiki anlamlar, gerekse eanlamlany-
la asl yerlerine oturtulamaziar; içerikten yoksun, kof sözcükler, ya
da srf bugünkü toplumsal gerçee ilikin iaretler durumuna dü-
"
erler. örnein, bugün rnakina " denildiinde, bunu makinann en
ilkel ekline bile indirgesek, buhar gücüyle kendi kendine ileyen
bir sistem gelir her eyden önce aklmza. Yoksa, insan ya da hay-
van gücüyle, ya da buna benzer basit bir güçle çaltrlan mani-
vela, bocurgat ya da mancnk gibi bir sava âleti, bir tiyatro düze-
ni, bir köprü kurma arac gibi bir sistem düünülemez. Oysa, eski
- vii -
m, daha dorusu bir evrim süred geçirmitir. Nitekim, ortaça la-
ya da Vatikan latincesi böyle bir evrim sürecinin so-
tincesi, Kilise,
KISALTMALAR
ar. anzi inh. -in hali
ask. askerlik terimi kb. kubilicilik
ats. atasözü kd. konuma dili
b. bileik h. kyaslamal
bag. balaç * kii
bh. bulunma hali mat. matematik
bk. bildirme kipi mec. mecazi
blk. belki mi. mimarlk
bz. benzemeli m od. modern
cns. cinssiz isim ms. mastar
co. corafya olm. olumsuz
ç. çoul or. ortaç
çgnl çounlukla öz. özellikle
çkz. çekimsiz ret . retorik
d. diil isim s. sfat
den. denizcilik se. soru edat
dg. -dili geçmi siy- siyaset
dh. -den hali sin. seslenmeli
dilb. dilbilgisi sy- saysal
dn. dinsel .Z. imdiki zaman
ed. edebiyat f.zam.or. imdiki zaman ortac
edl. edilgen }k. art kipi
edt. edat ahssz
eh. -e hali fa. tanm
ek. eksik tek. tekil
em. emir tp tp
er. eril isim tL ticaret
fel. felsefe tiyatro
gb. gökbilim m. tanmlk
gç. geçmi Od. üstünlük derecesi
gçf. geçili fiil ün. ünlemsel
gedo geçmi edilgen ortaç üni. üniversite
geo. geçmi etkin ortaç ünl. ünlem
gf. geçisiz fiil y- yerinde
gl. gelecek yh . yaln hal
gör. görece £ zarf
ih. -i hali za. zamir
ilg. ilgi zamiri
- ix -
ALFABE
Latin alfabesi 23 harften olumutur Latince sesli harfler o, «,
i, o, u, y'dir. A seslisi ksa veya uzun olabilir. Uzun olduu takdirde,
-iareti ile â eklinde gösterilir. Çift-sesliler ae, au, ei, oe, uî'dir. o
çift-seslisi bir hece oluturacak ekilde birlemi olan iki sesliden
oluur; ve daima uzundur.
I harfi hem sesli hem sessizdir. Eer kelimenin bandaysa ya da
iki sesli harfin arasnda bulunuyorsa (ör. iubeo, maior gibi), sessiz
bir harf olarak ilem görür. Bazen sessiz i'nin sesli i'den ayrdedil-
mesi için i harfi } olarak yazlr.
TELAFFUZ
SESLLER ,
Uzun Ksa
dös 5 : dat
me e : et
: hîc î : hc
höc ö : hoc
l : ta ü : tum
ÇFTS ESLLER
ae (ay) : prae
au (av) : laudö
ei (ey) ; deinde
oe (oy) : proelium
eu (ev) : heu
ui (yu) : hulus
SESSZLER
c : cum i : iubeö
9 gero bs, bt : urbs, obtineö
s : sed gu . sanguis
t : tum ch : pulcher
V ; veniö ph :
philosophia
X : lSx th : theötrum
z Zephyrus ds : adsum
-x
HECELER
Latince bir kelime, içinde bulunan sesli harf says kadar heceye
sahiptir. Ör. mea (me-o) kelimesi iki sesliden oluur; bu nedenle
iki hecesi vardr. Laudöbat (lau dâ bat) ise üç heceye sahiptir.
Latince bir kelime u ekillerde hecelere aynlr:
1. Sesliler arasndaki bir sessiz harf ikinci sesli ile birlikte hecele-
nir. Ör. dî-cö.
2. Sesliler arasndaki iki sessizharf dic-tus kelimesinde görül-
düü ekilde aynlr. Ama 1 ve r harflerinin takip ettii p, b, t, d, c,
9 harfleri bir tek sessiz harf olarak kabul edilir ve kendilerini izleyen
bir sesliyle birlikte hecelenirler. Ör. po-tris.
3. Bileik kelimeler kendilerini oluturan parçalara aynlrlar.
Ör. ad-est.
AKSAN
£ a I $ septiesdedes
â* îÛ« s x> -0
quIndedSs
$ i
duodevlaes
2 -S -2
Sayl semel
U
12 3 *2 S O- sedeaös
</»
5. m v « ti O
y C 4» c 3
•s?
jO
53
*-> ü* O wj w» o T3 3 -O 2 a*
saylan
I denl
- S denl
Ületirme
3 '3s c Sc | ? i
duodgviceni
* S , „
septenîdSnî
singull
£ '3
S ° E
§
i I ! % % o-
qulnnl
seni
dedmus
dedmus
dedmus
saylar
duodgvîcesimus
quîntus
septimus
prtnus
sextus
Sra
saylar
<u
£ 6 6
•a *-
quîndedm septendedm
duodevîgintî
ünus a C ü2 lo o
a»
-d a
I*S
sededm
Asl 3 £ 8 n % *
•o a* <r 3> S o c
_ ~ S > XVIII
k 3 £:>>>~^
XVII
XVI
> Û X X X X X XV
N M ^ lO S oo o O <N en ^
vfl «-<
15 16 17 18
m-
Ö
ai
Z3
belirteçleri
vldes &
s s
)S VJ S 2> .8 * ? S
et
3 S i? a ® 01
5» 9 -
S *
Of •a -c £ §
ündevîdSs
% M U * g
-
'|'s' 5 >a»'S c c
u — c
5 o>
Say
vldes semel
nah cr cr S
0,
«
h
O I
c s
o
3*33
u
£
ro
a
cr
.3
cr
saylan
singull S c C »S *3
J
a>£
C u S
*3
Ületirme
ündSvîcenl
£ ‘8
S B •s
§>
H f
îr«
s K3
I
B Sai -c
(O»
15?
i B
1
c -g
vlcSnl
T3 «y
O XI l
S a
£T
,S
p o) io
’2 5 o
x a tî
- I
%U &U 5Ö .5
3 G 3 3
n3 h£ 3cr cr
vîcenî
3 X
n a b •n
cr ar
<u <Ü
ia O
prîmus
3
6 _
saylar
ünd&vTcesimus
Oi Jj
vîcfeimus
vîc§simus
3 O» K? $ lÖ 2
lîB
Sra Kg Sc -G *G sG fi
8 8 c 8 8 8
saylar
ünctevigintl
Ünus
u
S o
4*
K3
4
G
C 3
—*
ta -£
Sî K3
IÖ -3
K3
s o
“|i| k
O
*3
G G
!G
c
«,
c
a*
*
.3
£
^
3O c
s
cr
T3 e o)
*6
G g 2§ 3
O)
c
£ K3 2
Itt)
vîgintl vîgintl
X3 g u G
a .3
e e |g
*5 -S a 'G X
<H
u
Asl 3 G a 8- 3 «> 3 3
XJ 13 f I E<
cr «» W» O C u o *î o* r
X s> u u
XIX XXI U ~ X
XX
X X X X X u u u U U U D
19 20 21 ooa^OOOOOOOOt-fM
NNP 01*iflVON» 0»OON 8 8
-xiv-
» 1
X
#! 5
#
o
c
II X
1 ili
V ?1 ,3
E£
$excentiSs
o*
G
| I5
a| e =
T3
-S
e 3
£ i£ §•
C «sS
o c
* S e
S 1 e 6 I 6 *2 CJ
1
TJU G
3
cn
c
w
O Ö G 2 .2 §
^ ^ ^ S ^ d
Çb p bc t .2 5C 5 1
C
I§“
S
m- T3
c a o a ûic c
^ 3 3 Ç (i ^ a s
o s
sexcenî
CT)
c cn cd o u 2
£
c s
>§
S .s
« .s
« £
o %
a*
ll 1 ! 1 s
Ü.a.S3S3'î! illin ,H « §
w S
sescent§simus
lHlflfl
eel $ o- •ss-a
I
3
s c 2
C3 G 4»
§> G
fI & j! I 2 G
sSscenö
IfO
v> 1G
~4
l
E
t~4 M*
£ £ £
u u ^
u u u ~ ^
DC
D D D 2 2 2
CN
600
8 8 8
rs oo o> 8 2
rH r-» PO »O
XV-
)
LATNCE / TÜRKÇE
SÖZLÜK
ab/ed -ire -il -itum gf. git- obit/us -ûs er. hareket, gidi,
mek, ayrlmak, hareket et- aynlk^ terk; çkyeri,
mek; ölmek, sona ermek; de- obiudic/o -öre -övf -âtum
imek; çekümek ( bir görev- gçf. alp götürmek (yarg kara-
- ite böyle yap.
den); sic ryla).
abequit/5 -öre -övi -ât um ab iü net us gedo. abungÖ
gf. alp
çekip gitmek, bam abiün/gö -ungere -9nxl
gitmek,uzaklamak, -Onctum gf. boyunduruu-
aberroti/ö -ön i s d. dikkatsiz- nu çkarmak; ayrmak.
lik, dalgnlk. ab0r/5 -öre -övf -2tum gf.
aberr/5 -re -SvV -Stum gf. yeminle red ve nkâr etmek.
abl 1 abs
d
ab tu s gedo. a ufer ö geçersiz klma,
ablegoti/ö -onis d kovma, . oboll/a -oe d. palto,
yola koyma. obömin/or -örf -öt us gçf.
acc 5 ace
trmak; düzeltmek, ayarla- koma, kouma; toplanma,
mak, uygulamak, tatbik et- accusöbilis s. suçlamaya la-
mek; $5- kendini adamak; yk.
-ötus s. uygun; -5t5 z. uy- accüsöti/ö -önis d. suçlama,
gun biçimde, accüsativus, a, um. (casus
occommodus s. uygun. ile) Gram: -i hali,
ace 6 act
ada 8 add
anda; ad locam o noktada, gçf arlatrmak, arttrmak,
o yerde; ad verbum kelimesi büyütmek; (kurban) etmek,
ad summant ge-
kelimesine; kurban kesmek.
ad extre-
nel olarak, ksaca; adauisc/5 -ere gf daha bü-
mum, ad postremum, ad yük olmak, artmak.
ultimum sonunda, son ola- odbib/5 -ere -î gçf. içmek;
rak, en nihayet; (yer, zaman, (mec.) doya doya seyretmek
sra) son derecede, tamamiy- ya da dinlemek.
le, bütün bütün; ( derece ad adblt/ö -ere gf yanma gel-
unum omnes istisnasz hep- mek, yaklamak,
si; ad urbem esse ehrin ka- odc- bak. acc-
psnn dnda beklemek. addec/et -ere gçf. yarar; pek
adâct/Ö —önis d . zorlama, çok yarar, pek uygun düer.
mecbur etme, addens/e5 -ire gçf. bir yere
addetas gedo. adigö toplamak, sktrmak,
adâct/us -üs er. (diler) vur- add/î cö -fcere -îxî -i ctum
ma, bastrma, gf. ( kehanet alametler uygun
adaegue z. eit olarak, olmak, elverili olmak; gçf.
adaegu/ö -d re -fivi -otum raz olmak, tasvip etmek; ( hu-
eitlemek, düz etmek; ay-
gçf. kuk) hüküm vermek; devletçe
n düzeye getirmek, bir say- müsadere etmek; (mezat) iha-
mak; gf. eit olmak, le etmek; en yüksek arttrana
adam/ös -anüs er. çok sert brakmak; (mec.) tahsis et-
adh 12 adi
ads 17 ads
etmek. lunan; yorulmaz, ylmaz;
ads/ ro -erere -evi -itum (eyler) sürekli; -e -ö z. sürekli
gçf yaknma ekmek, dikmek. biçimde, daimi olarak,
odserti/5 -onis d. bir kiinin adsidu/us -î er. vergi ödeyen
köleliini ya da özgür oluu- kimse.
nu resmen bildirme. adsignöti/ö -onis d. toprak
adsert/or -ör is er. koruyucu, hissesi, datm,
hami, savunan kimse, birisi- adsign/ö -öre -av -öt um
nin kendi kölesi olduunu id- gçf bölütürmek, tahsis et-
ads 18 adu
destekleyici. cut olmak; desteklemek, yar-
odstipul/or -ari -ot us (mu- dm etmek (öz. yasada); gel-
kovele) birlikte kabul etmek; mek; huzurunda bulunmak
(mec.) gf uyumak, görü bir- (mahkeme); animö- dikkat
liinde olmak. etmek; iam aderö birazdan
odstitl gç. adsistö; gç. adstö- geleceim.
adst/ö -öre -4ti g( yannda adsüm/Ö -ere -psî -ptum
durmak, dikilmek, ayaa gçf üzerine almak, kabul et-
kalkmak; yardm etmek. mek; ek olarak almak, ekle-
ad$trep/o -ere gf. gürültüyle mek; ( soyut eyler) kazanmak;
karlamak, gürültü yapmak; ( mantk küçük önermeyi
alklamak. oluturmak; ( dil.bilg .)
asupta
adstrict/us gedo adstringö verba.
s. sk, dar; ksa, muhtasar, odsümpti/ö -ön is d. alma,
cimri, hasis; -e z. ksaca, kabul etme; küçük önerme
adstri/ngö -ngere -nxl (mantkta).
—et um gçf. üzerine bala- adsümptîvus s. (yasa) hariç-
mak, raptetmek, sktrmak; ten delillerle savunulun,
balamak, mecbur etmek, adsümpt/us gedo. adsumö
zorlamak; ksaltmak, adsu/ö -ere gçf üzerine dik-
adstru/ö -ere -xî -ctum gçf. mek, dikerek ilitirmek, ya-
yanna bina etmek; eklemek, mamak.
adstup/eö -«re gf. hayret et- adsur/go -gere -rexî -rec-
mek, amak. tum gf kalkmak, ayaa
adsuef/aciö -acere -ecî kalkmak, dikilmek; yüksel-
-o ctum gçf altrmak, mek; büyümek,
adsue/scö -scere -vî -tum odt- bak. att-
gf almak. odulâti/ö -önis d. yaltaklan-
adsuetüd/ö -ini d. âdet, al- ma (köpek); dalkavukluk, kö-
kanlk, itiyat, huy. olma durumu,
le gibi
gçf. & gf zina ilemek; tahrif adve/hö -here -xl -ctum gçf
etmek, bozmak. tamak, götürmek; (edl.) ata
adultus gedo. adolesco s. ye- binmek.
tikin, ergin, olgun, advel/ö -ore gçf taç giydir-
adumbrâtim z. ana hatlany- mek.
la, taslak halinde, adven/a ~oe er., d. bir yaban-
aed 21 aeq
aedtum/us aeditim/us -I med, birisine öykünmeye ça-
tapmak bekçisi.
er. lan kimse.
Ae2t/es -oe er. Medeia'nn ba- aemul/or -Sri -ât us gçf. ra-
bas. kip olmak, rekabet etmek, öy-
Aegae/us s. Ege'ye ait; cns. Ege künmek, taklit etmek; ks-
Denizi. kanmak, hased etmek.
aeg/er nrî s. hasta, sayn; üz- aemul/us -I er. rakip (kimse);
gün, kederli; zayf. s. rekabet eden; kskanç; öy-
aegi/s -dis d. Iupiter ya da At- künen.
hena'mn kalkan. Aen/Sds -ae er. Troia'I önder
aegoce r/os ~5ts er. olak ve destannn
Vergillus'un
burcu. kahraman; -cad /is -ae er.
aegre z. aa vererek, meakkat- Troia'I; Roma'l; -eri us s.
le, honutsuz bir biçimde; Aene/is -idis & idos d. Vergi-
güçlükle; güç bela; hemen lius'un Aeneis destan.
hiç, ancak; -ferre taciz edil- aeneus s. bronzdan, bronz ren-
mü. mastar.
aest/us -us er. s, scaklk; de- Afrön/ius -I er. Latin komedi
nizin kabarmas; gelgit; airi.
(mec.) tutku; tereddüt, ikircik- Afric/a -oe d. Roma'da eya-
ali 27 alm
heterojen. nunda imdi, artk.
olien/o -öre -övî -otum gçf. aliqucmtisper z. bir süre için.
mülkü sat yoluyla devret- aliquantul/us 5. oldukça az;
mek, satmak; yabanclatr- -um cns. pek az; z. biraz, bir
mak; akln kantrmak. ölçüye kadar.
alienus s. bir bakasna ya da aliquantus s. bir miktar,
bakalanna yabana, ec-
ait; önemli bir miktar; -um s. bir
nebi; (dh. ya da ab ile) -e uy- çok, bir hayli; z. oldukça; -d
mamak, -e yakmamak, z. (Jb. ile) biraz, bir ölçüye ka-
-den farkl; düman; er. ya- dar.
banc. aliquâtenus z. bir noktaya ka-
allpt/es -ae er. spor eiticisi. eri; alius ex aliö birbiri ar-
aliquö z. u ya da bu yolla; dna, arka arkaya; in alia
(mec.) herhangi bir biçimde, omnia fre aleyhine oy ver-
herhangi tarzda. mek.
oliquam z. -diü bir süre için; ali- bak. adl-
-multi önemli bir miktarda. allec -is cns. balk salamuras.
aliquandö z. herhangi bir all/ex -icis er. ayak ba par-
vecen. vanlan).
oln/us kzlaaç, kzla-
-I d. altisonus s. yükseklerde gürle-
açtan yaplan ey. yen.
al/5 -ere -uî -tum & Itum altitonöns -ant is s. yüksek-
gçf. beslemek, besleyip büyüt- lerde gürleyen; ulvi,
mek, yetitirmek; iddetlen- altitüd/ö -ini d. yükseklik,
dirmek. derinlik; (mec.) yücelik; (akt)
Alp/es -i um d. ç. Alpler; -inus ketumluk, sr tutma,
s. altivolöns -antis s. yüksekler-
Alphe/us -I er. Peloponne- de uçan.
sos'un en önemli nehri. alt/or -öris er. besliyen adam,
alsl gç. algeö ya 5a ey; babalk,
alsius, alsus s. souk, serin, altrlnsecus z. öbür yandan.
altâr/ia -ium cns. ç. sunaklar, altr/lx -Icis d. besliyen kadn,
kurban talan. ya da ey; süt anne,
alt5 z. yüksek, yüksekten, üs- alt/us s. yüksek, derin; (mec.)
tünden; derinden, uzaktan, soylu; yüce, heybetli; eski, ka-
alter -îus s. (öz. iki eyden) biri, dim; -um -t cns. gök; deniz
dieri; ikind, beriki, yandaki; (gen. açk deniz); ex -5 re-
hemdns, farkl, deiik; -ego p et! t us doal olmayan, zo-
-idem ikinci bir ben, ayns; raki.
-um tontum ikinci bir o ka- âlucin/or -firî -ötus gf. saç-
dar;Gnus et- bir veya iki. malamak, çlgnca konu-
altercfiti/5 -ön is d. tartma, mak, sayklamak.
müzakere, münazaa, aluî gç. alö
alterc/or -5rî -ât» gf çeki- alumn/us -I er. evlâtlk, süt
mek, tartmak; sorguya çek- evlât; örenci.
mek, sktrmak, olGt/a -ae d. yumuak kösele;
altern/ö -öre -övî -Öt um ayakkab, kese, güzellik için
gçf. mübadele etmek, deitir- yüze yaptnlan bir parça,
mek; gf. sra ile yapmak, alveâr/ium -I & iî cns. an ko-
altern/us s sral, karlkl,
. van.
almak, münavebeli; ata alveol/us -I er. tabla, küçük
ait, atsal (iir); -Is z. sray- yalak, küçük kab.
la, münavebeyle, alv/eus -el er. oyuk yer, çukur;
alter/ üter -lusutrîus s. iki- tekne, yalak, oluk; gemi am-
sinden biri veya dieri; ve- u bar; banyo teknesi, nehir ya
ya bu, ikisinden biri, tag.
altilis s. semiz (öz. kümes hay- alv /us -I d. barsaklar; ra-
)
ama 29 amb
him; mide. amboct/us -î er. büyük birine
amâbili/s s. sevimli, sevilir, tabi olan kimse.
cana yakn, ho; -ter z. ambâg/Ss -s d. dolama, kv-
omobillt/âs -âtis d. sevimli- nntl yol; ( konuma dolam-
lik, çekidlik, cazibe. baçl yoldan konuma; kaça-
3mand/o -öre -fivî -otum makl söz; muamma, bilme-
gçf. uzaa yollamak; -âtio d. ce.
onnâl/iv *>" v
.
ant 35 ant
-eptum gçf. önceden almak, sum gçf önden göndermek,
daha önce elde etmek; önce- göndermek,
ileri
ante/eö -re -il gf. önden git- ontesignön/us -i er. (ask.) ön-
mek, önünden gitmek; üstün cü; ç. sancak koruyucular;
olmak, baskn çkmak; önle- önder, rehber.
mek; kar gelmek, antest/ö, antist/ö -öre -«ti
ante/ferö -ferre -tul gf üstün olmak, daha seçkin,
-lü t um gçf. önde tamak; üstün olmak.
tercih etmek; önce davran- antest/or -örî -ötus gf. tank,
mak. çarmak; tanklk için ba-
antefix/us s. öne raptedilmi; vurmak, niyaz etmek,
cns. ç. bina cephelerinin üst antev/eniö -enire -eni -en
taraflanndaki süsler, tum gçf. & gf önünde gel-
ontegre/dior -di -ssus gçf mek; önlemek; geçmek, üs-
önden gitmek, daha önce va- tün olmak.
ki olmak {zaman). ontever/tö -tere -ti -sum
antehab/eo -ere gçf tercih et- gçf. önden gitmek; önlemek;
opp 38 app
me, iddetli arzu, hasret, güç- mek; göreve atamak; hesaba
lü eilim. yazmak, eklemek,
oppettus gedo. appetö apporrectus s. yanna, yak-
oppett/us -us er. ihtiras, id- nma serilmi, uzatlm.
detli arzu; ( manta kar) do- apporto -öre -övl -otum gçf.
al arzu, tutku; itah. getirmek, tamak; sebep ol-
aqu 40 arc
i
aquilifer -i er. sancaktar. rençper, çiftçi; ç. kamu arazi-
aquillnus s. kartala ait. sini eken çiftçiler,
ta güçlü. ça söylemek.
armisonus s. silahlanma sesi orticulösus s. çok eklemli; çok
pnlayan. bölümlere ayrlm.
ar m/o -5 re -övl -öt um gçf articul/us 4
er. eklem, oynak
art 45 osp
mek piirme tavas, las.
art/us 5 dar, sk, skk; ( uy-
. asc/îscö -îscere -îvl -itum
ku derin; (mec.) ^k, dar, s- gçf. onaylayarak kabul et-
asp 46 ast
ast 47 atq
ast- bak. adst- sürpriz, ifade eder) vay! ya! A!
Astrae/a -ae d. Adalet tanr- acayip!
ças; Sümbüle takmyldz. atav/us -i er. dedenin dedesi-
Astrae/us -i er. rüzgârlann nin babas; ata.
babas; -I frotrüs rüzgârlar. Atell/a -ae d. Campania'da
atq 48 att
attigî gç attingö
. mek, kendine çekmek, cezbet-
att/ineö -inere -inuî -en mek; (mec.) çekmek, kkrt-
tum gçf. alkoymak, brak- mak.
mamak, muhafaza etmek; -e ottrect/ö -öre gçf. dokun-
yetimek; gf ilgilendirmek, mak, el sürmek; kendine mal
alakadar etmek, - için öneni etmek.
olmak. attrepid/ö -Öre gf. titrek
att/ingö -ingere -igî admlarla, sendeleyerek git-
-âctum gçf. dokunmak, te- mek, ilerlemek.
mas etmek; saldrmak; -e attrib/uo -uere -uî -ütüm
varmak, -e yetimek; temas gçf. tahsis etmek, tayin et-
audît/us -us er. iitme duygu- augur/o -üre gçf & gf. keha-
su; iitme, dinleme; rivayet, net alametlerine bakmak; ke-
haber. hanet alametleriyle kutsa-
aug 52 aur
mak; önceden sezmek; -âtd ait; ahane; -I -5rum er. ç.
Augustus'la
ve kz
il-
bora
gün ; ( insana yarar getiren),
bu dünya, yeryüzü,
aurâri/us s. altndan; altnla
lüdî -Ss Augustus erefi-
gili; ilgili; -a -ae d. altn madeni,
c. barbiger -I s. sakall,
balneol/um -I cns. küçük borbit/os ih. -on er. lir.
banyo. barbul/a -ae d. ksa sakal,
bâl/ö -âre gf. melemek. bardus s. kaln kafal, gabi,
balsam/um -I cns. pelesenk, aptal.
pelesenk aac. bard/us -î er. Gallia’l mins-
balte/us -î er., -a -orum cns. trel.
ben 59 bif
bis 61 bon
halk; -ius s. Thrada'l; -is d. mek.
Thrada'l kadn, Bakkhos ra- blatt/a -ae d. güve,
hibesi. blenn/us -I er. budala, bön.
bisulcilingu/a -ae s. çatal biliteus 5. yavan; aptal,
dilli; ( mec.) yalana, yaltakç, bllt/um -I cns. bir tür yaban
bisulcuss. çatal, yank. kerevizi.
Bthyn/ia -iae d. Anadolu'da boöri/us s. srlara ait; fo-
eyalet; -icus, -ius, -us s. rum -um Roma'daki hay-
blt/ö -ere gf. gitmek, van pazan.
bitum/en -ini cns. bitüm, as- Bodotri/u -ae d. skoçya'nn
-ineus s.
falt; dousunda körfez; mod. Firth
bivi/us s. iki yollu, iki geçitli; of Forth.
-um cns. iki yol kava, iki Boeöt/ia -iae d. Boiotia, Yu-
yol. nanistan'n ortasnda bölge;
blaesus s. kekeme, pepe, pel- -ius, -us s. -arches er. Boio-
tek. tia’nn ba yargc,
blandidicus s. tatl dilli. boi/ae -arum d. ç. boyuna ge-
blandiloguent/a -ae d. gö- çirilen halka.
nül okayc söz; fazla övücü, Boioh«em/l -ör um cr. ç. Bo-
iirid söz. hamyallar.
blatdilogu/us, -entulus s. böiet/us -î er. bir tür mantar,
gönül okayc sözler söyle- bolu/s -I cr (zar) atma, atm;
yen. (ag) frlatma; (mec.) kazanç,
blandîment/um -î cns. iltifat; kâr; âlâ lokma, çok iyi parça,
yüze gülme, yaltaklanma; bomb/us -I er. bouk ses,
yldz. tn yaprak.
Bore/os -ae er. kuzey rüzgân, breviör/iuvn -î & il cns. özet,
cal 67
cam 69 can
çamur -î s. eri, iç tarafa kv- ( akl) açklk, içtenlik: (üslup)
cap 72 car
Capt/a -ae d. Minerva. kii, birey; yaam; yurttalk
captöti/s -onis d. yakalama- haklan; (kii) ba, önder,
ya çalma. (kent) ba; (para) sermaye,
captât/or -oris er. bir eyi ya- mebla; (yaz) ana bölüm,
kalamaya çalan, peinde balk; ana nokta, ana konu;
olan kimse; miras avcs, -cenae esas yemek, -iti
capti/o -onis d. aldatma, accüsâre medeni durumu-
hile, desise; zarar, kayp; ( tor na ait suçlamada bulunmak,
fma) sofizm, safsata, -its damnâre ölüme mah-
captiös/us s. aidatla, sahte; kum etmek, -iti deminûtiö
tehlikeli, zararl; batl, safsa- siyasal haklarn kayb, -iti
tai. -e z. poena ölüm cezas. -ta
captiuncul/a -ae d. kaçamak cönferre gizlice görümek,
cevap, savma cevap, sofizm, in -ita her bir kiiye, kii ba-
captlvit/âs -âtîs d. tutsaklk, na. suprâ -ut esse bann
kölelik; fetih, igal, üstünde dolamak, pek yakn
captlvus s. yakalanm, tutsak olmak.
edilmi, zapt edilmi; sava carbaseus s. spanyol ketenin-
tutsaklanna ait er, d. sava den yaplm.
tutsa. carbas/us -î d. (ç. -a -ör um
akl, idrak; tepe, son; (rmak) içilen kap; (den.) gemi direi-
kaynak, ( daha seyrek) az; nin çanakl.
car 73 car
cordioc/us -4 er. midesi eki- ler.
cau 76 cav
caud/a -ae d. kuyruk, -a causârius s. (ask.) hizmete uy-
iactare yaltaklanmak, -am gun olmayan, hasta, hasta-
trahere alay konusu olmak. lkl.
caudeus aaçtan yaplm.
s. causi/a -ae d. bir Makedonya
ca»d/ex, cöd/ex -âcis er. göv- apkas.
de, beden; aqç blok; kitap, causidic/us -I er. dava vekili,
centesim/us yüzüncü, d.
s. centuri/ö -âre -âvî -ât um
yüzde bir parça, yüzde bir; gçf. centurialar'a ayrmak,
(faiz) ayda yüzde 1 (ylda centur/ö -önis er. (ask.) bir
centuss/is -is er. yüz as. ya ait, -ia -ftum cns. ç. Ceres
cenul/o -«e d. küçük yemek. bayram.
Ceös bak. Cea. cerebrosus s. çabuk kzan,
Ceph/eus -el (h. -en) er. Kep- hiddetli.
il eus, Aithiopiû kral, Andro- cerebr/um -î cns. beyin;
meda'nn babas, -eis d. (mec.) anlay, idrak; hiddet,
Andromeda. -eius s. Kephe- öfke.
us'a ait. -öus s. Aithiopia'l. Cer /es -eri d. tanm tannças;
Cephîs/us -I er. Kephissos, (mec.) ekmek, zahire, bu-
orta Yunanistan'da bir r- day.
mak. -s s. -ius er. Narkissos. cereus balmumundan yapl-
s.
chor/us -î er. koro dans; koro, cicur -is s. eve il, ehli,
arkclardan ve dansçlar- cicüt/a -oe d. baldran: bald-
dan oluan topluluk; grup, ran sapndan yaplan kaval,
kafile. çoban kaval.
Christ/us -I er. sa. -ânus s. cied elere clvi citum gçf. tah-,
sefih,
cicâtr/îx -Icls d. yara izi, uçan.
yara yeri; (bitki) kesim yeri, Cnaed/us -I er. ecinsel erkek,
cicc/us -I er. nar tanelerini k.lampara; ibne, luti; hafif-
ayran zar. merep dansör,
cicer -is cns. nohut. cincintötus s. kvrck saçl.
Ccer/o -önis er. Romu'l bü- Cncinnât/us -I er. eski Ro-
yük hatip, devlet adam ve ma'da bir diktatör,
yazar, -oniûnus s. cincinn/us -I er. kvmlm
cichore/um -î cns. hindiba. saç, kvrck saç, bukle; (mec.)
Cicon/es -um er. ç. Thracia'da özentili konuma.
bir halk. Citc/ius -I er. Roma'l tribu-
ciconia -ue d. leylek. nus; Roma'l tarihçi.
cin 84 cr
ci netle ul /us -î er. küçük ke- cipp/us -î er. mezarta; (ç.)
da, edt. (Ih. ile) yaknnda ci- trmak, sevk etmek, dolatr-
varnda; (kii) çevresinde, ya- mak; bir yerden öbürüne gö-
nnda, maiyetinde. türmek; (mec.) aldatmak, hile
circum/agS -a gere -egî yapmak; (konuma) uzatmak,
-âctm gçf. döndürmek, çe- dolambaçl bir ifade kullan-
virmek, devir ettirmek, edl. mak.
(zaman) dönmek, devretmek, circumductus gedo - cir-
geçmek; (duygu) duygularn cundGcö.
deitirmek, u
ya da bu yöne circumeö bak. circueS.
eilim göstermek. circumeguit/ö -öre gçf. çev-
circtunar/ö -öre gçf. çevresi- resini atla dolamak,
ni sabanla sürmek. circum/fero -fer re -tulf
circumcoesBr/a ~ae d. d bi- -lâtum gçf. çevrede dolatr-
çim, d hatlar. mak, gezdirmek; (göz) çevre-
circumcî/dö -dere -dî -sum de gezdirmek; (dn.) arndr-
gçf. çevresinden kesmek, bu- mak, dînen temizlemek;
damak, krpmak; (mec.) k- (mec.) her yana yaymak;
saltmak, azaltmak, -sus s. (kitap, edl.) herkesin elinde ol-
mak. mek.
circumgem/ö -«re gçf. çevre- circummünîtl/ö -önis d. ku-
sinde homurdanmak, bar- atma, muhasara,
mak. circuvnpadânus s. Po vadisi-
circumgest/ö -öre gçf. çevre- ne ait.
clöd/es -is d. zarar, ziyan, ka- hale gelmek; (mec.) (göz) açk
yp, felaket, musibet; (sava) hale gelmek, parlaklamak;
malubiyet, hezimet, boz- (zihin.) açk hale gelmek; ün
gunluk, zayiat; afet, belâ kazanmak.
-em tahrip etmek, cförigöti/ö -onis d. dümana
elam z. gizlice, özel, mahrem resmi ültimatom; yasak bir
olarak edt. ( ih . ile) haberi, bil- snn geçenden ceza alma.
gisiolmadan, -me haber? clörg/ö -öre gf resmi tazmi-
benden gizlemek, nat istemek, ültimatom ver-
elâmât/or -oris er. yaygara- mek.
c. clörisonus s. (ses) açk ya da
clömitâti/ö -onis d. bar- yüksek.
ma, yaygara. clorit/as -ötis d. açklk, sara-
clömit/ö -5 re -5vl -atam hat, vuzuh; (ret.) açklk; ün,
gçf & gf. iddetle barmak, eref, an; (göz için ) parlaklk.
bara bara söylemek, hay- cI5rtfld/5 -ni d. parlaklk,
krmak. aaa; ün, eref, an.
elâm/o -öre -övî -Ötum gçf clör/ö -öre gçf. aydnlatmak;
col 97 col
|
-otum gçf. lekelemek, kiriet-
com 100 com
mek. edilen, makbul, deerli,
commonpulSr/is -Is er. commensus geo- commetior
aym birlie ait asker. commentâriol/um -I cns. kü-
commeSt/us -üs er. geçit, yol; çük risale, yaz; not, erh,
(ask izin; nakil, tama, se-
.) commentör/lus -I & II er.,
fer; kafile; (ask.) rtibat hatla- -tum -I & II cns. not defteri;
levazm, erzak,
n; günlük; (yasa) yasal hüküm-
commedit/or -ar! gçf. tam lerin özeti.
olarak icra etmek. commentöti/ö -önis d derin
commemin/I -isse gçf. & gf. düünce, tefekkür, ciddi ince-
iyice hatrlamak, leme.
eommemorâbilis s. hatrla- commentlcius s. aynntl dü-
maya deer, ayan-1 dikkat; ünülmü; tertip edilmi; icat
zikre deer. edilmi; düsel, hayali, mu-
commemorâti/o -önis d. ha- hayyel; uydurma, sahte,
trlatma, zikretme, yadetme. comment/or -Sri -Üt us gçf.
commemor/ö -âre -avî & gf etraflca düünmek, in-
-ütüm gçf hatrlamak; ba- celemek; (mec.) tertip etmek,
kalarnn hatnna getirmek, uydurmak, icat etmek; hazr-
hatrlatmak; zikretmek, nak- lamak, yazmak, telif etmek,
letmek. comment/or -öris er. tertip
commendübills övgüye de-
s. eden kimse, mudt.
er, muteber, makbul, comment/us gedo- comm
coifimendâticius s. tavsiyeye niscor s. uydurma, hayali;
ait, tavsiye eden, takdim -um -I cns. uydurma ey, ef-
eden, sunan. sane, yalan; tertip, plan,
commendüti/ö -önis d. tav- comme/ö -Üre gf gidip gel-
siye etme, tavsiye; deer, yet- mek, öte tarafa geçmek; çok
kinlik, mükemmeliyet, ziyaret etmek.
commendât/or -öris er., commerc/ium -I Sr il cns. ti-
c on 109 con
gçf. bir araya getirmek, birle- mak; emmek, massetmek;
tirmek, raptetmek; ( mec.) bir (kûdn) gebe kalmak; (mec.)
duygu ya da düüncede bir- duymak, hissetmek, farket-
letirmek, uzlatrmak, dost mek; (zihin) idrak etmek, an-
etmek; dostluunu temin et- lamak; tasavvur etmek, ta-
mek, tarafna kazanmak; te- hayyül etmek; (duygu, tutku)
sis etmek, yapmak, kazan- kurmak, beslemek; bir araya
mak, elde etmek; -ât» s. -e getirmek, toplamak, ihtiva
kar eilimi olan, -e eilimli, etmek; kesin olarak bildir-
concil/ium -i & IV 075 bir ara- . mek; usulüne göre, özel de-
ya çarma, toplama; {eyler) yimleriyle ifade ve ilan et-
düürmek, za-
bitirmek, bitap conficiö
yf düürmek; yormak, mah- cönfirmâti/ö -ön i s d. sa-
vetmek; (mal, mülk) yiyip bi- lamlatrma, takviye; (kii)
tirmek, tüketmek; (yemei) tevik; (olay ya da ifade) onay,
çinemek, hazmetmek; (man- teyit, (ret.) kantlann göster-
tk) sonuç çkarmak, me.
cönficti/ö -on is d. uydurma, confrmSt/or -Öris er. teyit
)
c on 115 c on
c on 118 con
atma, yma, toplama; top- hit, müttefik; (kan, evlilik) h-
lanma, birleme; atma, frlat- sm, evli, -ura -I cns. (ret.)
cönsol/or -Sri -fitus gçf. nee mak, temaa etmek; (edi) gö-
vermek, cesaret vermek, tesel- rünmek, göze çarpmak, mey-
li etmek, yattrmak; (eyler) dana çkmak; dikkati çek-
yattrmak, telafi etmek. mek; (akl) alglamak;
con 124 con
çlendin s. görmeye, bakma- da, ayn biçimde; vekarla,
ya deer, dikkate layk, metanetle; uyumlu, düzgün
cönspic/or -5rl -ât us gçf. bir biçimde.
açkça görmek, fark etmek, cönstanti/a -ae d. metanet,
c on 126 con
sül seçmek; yln tarihini be- bulunan kimse, danman,
lirtmek için L. DomitiÖ müavir; (edl.) danman.
App. Claudiö -ibus; yani cönsultr/îx -îcis d. salayan,
I.Ö. 54 ylnda. temin eden, tedarik eden,
consulâr/is s. konsüle ait; edindiren ey.
konsül rütbesine ait; er. eski cönsult/um -I cns. karar, ira-
konsül; -iterz. konsüle layk de. plan, buyruk, (öz. Sena-
bipmde. to'nu); (biliciye) bavuru, da-
cönsulât/us -üs er. konsüllük nma.
mevkii ya da görevi, konsül- cönsult/us gedo. consulü s.
c on 128 c on
copul/a -oe d. ba, ip, erit vs. ros kys yaknnda ada;
mec ba, rabta.
( .
mod. Korf -oeus s. ;
dalgalanan; panldayan,
saçan; aaal.
k nu (birkaç
er.
damla arap
tlarak tunç bir kaba vurulur)
frla-
mak için; bir krater; bir ta- crem/ö -öre -âvî -otum gçf
kmyldz. yakmak, yakp kül etmek.
erot/is -is d. dallardan sepet Cremön/a -oe d. Kuzey tal-
gibi örülmü ey; kafes, çit; ya'da kasaba; -önsis s.
tevik
bir yerin sakini; (mec.) man; (sebep) madem ki,
mak. atmak.
Deucaliön -onîs er. Promete- devers/or -örî gf. geçici ola-
us'un olu; Theselia'da rak oturmak, kalmak ( konuk
mek; -co yani, öyle ki; -xl dîd/Ücö -üçer e -üxl -uçtum
bitirdim; dictum factum gçf ayrmak, yarmak, çatlat-
yaplmas ile söylenmesi bir mak; (ask.) datm yapmak;
oldu. (mec.) bölmek, parçalara
dicrot/um -î cns. çift sra kü- ayrmak.
rekli eski zaman kadrgas, diecul/a -ae d . bir küçük gün.
dictamn/us -I d. geyikotu; bir dierectus s. çarmha gerilmi,
tür yabani mercankök, di /es -el er. d. gün; (gen . d.) bir
dictöt/a -ör um cns. ç. dersler, günlük yolculuk; (mec.) za-
kurallar. man; -vneas doumgünüm;
dictât/or -öris er. diktatör -em oblre ölmek; -em de -e
-örlus s. diktatöre ait. -em ex -e günden güne; n
dictâtür/o -ae d. diktatörlük. -es günlük.
Dct/i -5» d. Girit'te bir da; Diesplt/er -ris er. luppiter.
Juppiter bu dada büyütül- diffom/ö -üre -avî -âtum
mütü; -aevs s. Giritli, gçf ifa etmek, aça vur-
dictî/o -ön is d. konuma, bil- mak; iftira etmek, yermek,
dirim, üslup, ifade, anlatm, differenti/a -oc d. ayrlk,
hitabet; ( bilicilik ) kehanet, fark, çeitlilik; tür.
dictit/ö -öre gçf. söylemeyi differit/âs -otis d. aynlk,
sürdürmek, sürekli söylemek, fark.
iddia etmek, tekrarlamak; sü- diff/ero -erre distulî dîlâ-
dava açmak,
rekli tum gçf datmak, ayrmak;
dict/ö -âre -ovi -âtum gçf. apa vurmak,
ifa etmek;
sürekli söylemek, tekrarla- (mec.) artmak,
rahatsz et-
mak, bir yaz aya, örenciye mek, endie vermek; (zaman)
yazdrmak ya da tertip, terkip ertelemek, geciktirmek; gf
etmek. baka olmak, farkl olmak,
dict/uj gedo. dc 5/ um -I cns. benzememek, seçkin olmak,
söz, lakrd, sözcük; atasözü; mümtaz olmak.
nükte; aka, espri; komut. differfus s. tka basa dolu; t-
Dictynn/a -ae d. Britomartis; kanm, -ile doldurulmu,
Diana; -aeus s. (bir eyin içine) sokulup doldu-
didicî gç. discö rulmu.
dld/ö -«re -idî -itum gçf. da- diffic/lis s. güç, zor; belâl,
tmak, yaymlamak, neret- icra edilemez, zahmetli, tehli-
mek. keli; (k//) idaresi zor, dik ka-
Did/ö -Üs & -on is (ih. -ö) d. fal, titiz, hain, ters; -ulter
Kartaca kraliçesi. -liter z. güçlükle.
.
di s 184 dis
çoktan buradaym,
beri, kiz.
duellum bak. bellum duodetrfclens z. yirmi sekiz
Duill/us -i er. Kartaca'llan kez.
deniz savanda yenen Roma duodetrfgintâ sy. yirmi sekiz,
konsülü. dudevlcenî s. onsekizer.
dum f.
zam. k. dö duodevîgintî sy. on sekiz,
dulced/o -ini d. tatllk; ho- duoetvfcesimus s. yirmi iki;
luk, çekicilik, albeni, cazibe, -dni -onornm er. ç. 22. lej-
dulcesc/o -«re gf. tatlla- yonun askerleri,
mak, holamak, duovirî duumvirî -orum er.
memurunun ya da bako-
let üyelerini tayin etmek. *
eff/ugio -ugere -ögl gf. koa- mak; (dl. ya da inh. ile) ge-
siz; -St* z. yaln bir biçimde. Eös d . tan, afak; Eöus s. tan
inumerâti/5 -Önis d sayma, . vakti, afakta, douya ait; er.
ep 206
katte. Eubea'l.
etesi/ne ~örum d. ç. Etesia euge -pne ünl. yaa! saln-
rüzgarlan, Akdeniz'in dou- za!
rusundan yazn esen rüzgâr- euhnns -an t is s. Bakkhos en-
lar; -us 5 . liklerinde 'Euhan' diye ba-
etholog/us -i er. taklit eden, ran.
mukallit, meddah, Euh/ius Euius -I er. Bakkhos;
etinin z. aynca, ayn zaman- -ins d. Bakkhos rahibesi.
euh 210 eve
euhoe euoe üni Bûkkhos en- mak, gerçeklemek; gçf geç-
liklerine katlanlann attklan mek, üzerine gkmak ya da
coku çl. üzerine binmek; -den sakn-
Eumenid/es -um d. ç. Furta- mak.
lar. Sva/gor -ör i -ât us gf. ( ask .)
eunQch/us -î er. hadm edil- manevra yapmak; (mec.)
mi kimse. uzanmak, yaylmak; gçf ih-
Euphrât/es -Is er. Frat rma- lal etmek, bozmak.
mek; dna
çkmak, konu- çip almak, ayrmak; tercih et-
üstün olmak, faik olmak, geç- me, vecd; belli bir snnn öte-
mek ( herhangi nitelikte). sine çkma; konudan aynl-
excelsit/âs -âti s d. yücelik, ma.
yükseklik ( hem mecazi hem de- excetr/a -ae d. ylan, kötü hi-
il). lekâr kadnlara taklan bir
excels/us s. yüksek, yükseltil- ad.
mi; (mec.) yüce, seçkin, ünlü, excidi/ö -önis d. harap etme,
mümtaz, üstün, yetkin, soy- mahvetme, yok etme.
lu; -um -I cns. yükseklik; -5 excid/ium -I &i cns. ykma,
z. marurca. devirme, harap etme, mah-
excepti/ö -ön is d. istisna, s- vetme.
nrlama, koul, tahdit; (yasa) excid/ö -ere -I gf. dümek,
tiraz. -den dümek; -den svmak,
except/ö -<ire gçf. alp çkar- kaçmak; ( konuma ) azndan
mak, -den almak, kaldr- kaçmak, istenmeyerek söy-
mak, yakalamak; burnuna lenmi olmak; ayn fikirde ol-
çekmek. mamak, fikirce aynlmak; ge-
exceptus gedo. excpiö çip gitmek; ansndan çk-
exc/entö -emere -revî mak; (Jnpi) kaybolmak, göz-
-re t um gçf. kalburdan geçi- den kaybolmak, yok olmak;
rip ayrmak, ayklamak, baylmak, kendinden geç-
ayklyarak temizlemek; ayr- mek, kendini kaybetmek;
mak, ötesinde tutmak ya da (zevce) umudu boa çkmak.
yanatrmamak; ( vücuttan excî/dö -dere -di -sum gçf.
F
fab/a -ae d. fasulye; -âlis s. fâbul/or -âri-öts gf. konu-
fasulyeye ait. mak, sohbet etmek; gçf uy-
fâbell/a -ae d. ksa öykü; durmak, söylemek,
oyun. fâbulösus s. efsanevi, söylen-
fab/er -*rî er. (maden, ta, ceye ait.
factit/ö -fire -fivf -otum gçf. faex foecis d. tortu, posa; sala-
yapmay ya da etmeyi sür- mura, tuzlu su; (mer.) çöp,
dürmek; uygulamak; bildir- süprüntü.
mek, beyan etmek, fögineus, fogînus s. kayn
fact/or -firis er. (spor) topa aaana ait. .
fecundus
ren,
s. verimli,
meyvedar; verimli hale
yemi ve- d teskere (araba); tabak, ça-
nak, kap.
getiren; (mec.) bol, mebzul, fer5, ferme z. hemen hemen,
zengin; dourgan, neredeyse, az daha, aa yu-
fefelll gf. fail kan; her yönüyle, tamamen,
fel fellis cn s. safra kesesi, öd, tam, kesin olarak; çounluk-
safra; zehir; (mec.) kin, dü- la, çok kere, genellikle; (o/m.
manlk. He) güçbela, güçlükle.
fel/Ss -is d. kedi, ferentâr/us -I & l er. hafif si-
fellcît/âs -âti s d. mutluluk, lahl asker.
iyi talih. Feretr/ius -I er. Iuppiter'in bir
fel/lx -Icis s. verimli, meyva lakab.
veren, meyvedar; uurlu, ha- feretr/um -I cns. cenaze teske-
yrl, lehte; talihli, bahtiyar, resi (araba).
mutlu, baarl; -fciter z. bol fSrl/ae -ârum d. ç. enlik,
bol; lehinde; mutlu bir biçim- bayram ya da tatil günleri;
de. (mec.) huzur, sükûn.
femell/a -ae d. kz. feriâtus s. isiz, aylak; tatile
femin/a -ae d. dii, kadn, ait.
nar; ( ç.) arazi, ülke; snr, hu- mek, ispat ve iddiayla beyan
dut; son; ölüm; en yüksek etmek.
nokta, doruk; hedef, amaç; - fir m
us s. güçlü, sarslmaz, ka-
bonörum en büyük iyi; t, pek. salam; (mec.) güçlü,
quem od --em? ne kadar sadk, emin, doru, sözüne
uzun? -e genüs dizboyu. güvenilir: -e, -iter z. güçlü
fînit/imus, -umus s. komu, olarak, durmadan, muntaza-
bitiik; benzer, yakn, akraba; man: düzenli olarak,
er. ç. komular, komu devlet- fiscell/o -oe d. örülmü sepet,
ler. fiscin/o -oe d. örülmü sepet,
fînlt/or -oris er. müfetti, de- fisc/us -i er. kese, para kesesi;
netleyen. devlet hâzinesi; kraliyet hâzi-
finît/us gedo. fini o s. (re f.) ge- nesi. imparatorun özel para
ni kapsaml; -e z. mutedil dairesi.
olarak, lml olarak. fissilis s. yanlabilir, bölünebi-
finxl gç. fingö lir. vanlmas kolay,
fîö fierî foctus gf. olmak, zu- fs si /ö -önis d. bölme, ayr-
hur etmek, ortaya pkmak; ma.
vuku bulmak; at fit her za- fîssus gedo. findö cns. düz ve
man olduu gibi; quid me uzun yark, çatlak, rahne,
fet bana ne olacak? fistüc/o -oe d. kazk çakmaya
)
tayc. me. k
saçma; (mec.) utanç.
flübell/um -I cns. yelpaze, f!agr/o -Öre gf. alevlendir-
flâbilis s. hava gibi hafif, ha- mek, k saçmak, yakmak,
vai. yanmakta olmak; (duygular)
flabr/a -ör um cns. ç. âni heyecanlanmak, alev almak;
rüzgârlar, boralar; rüzgâr. (kotu niyeti kurban olmak,
fl«cc/eö -ere gf. gevemek, flugr/um -I cns. krbaç, kam-
flaccescö -ere gf. gevemeye ç, kamç darbesi,
balamak, gevemek, güçten flâm/en -ini er. belirli- bir
dümek. tanrnn rahibi.
flaccidus s. sarkk, yumuak, flümen -ini cns. âni esen
gevek, zayf, güçsüz, rüzgâr, sert rüzgâr, bora,
flocc/us 5 sarkk kulakl.
. flâninic/a -ue d. bir rahibin
Flacc/is -« er. Horatius’un so- kans.
yad. Flâminfn/us -i er. Roma so-
flagell/o -öre gçf. kamçla- i öz. Macedonia'l V. Phil-
mak, kamçyla dövmek, lippos' yenen.
flogell/um kamç, kr-
-î cns. flömin/îum -« & il cns. rahip-
baç; kay, snm; asma filizi; lik.
eref, itibar; (konuma) süs. flu/ö -ere -xf -xum gf. ak-
flöscul/us -I er. küçük çiçek; mak; seyelân etmek, tamak;
(mec.) görkem, süs. damlamak; üümek, kay-
flOctifragus s. kabaran, dal- mak; çekilmek, kaybolmak,
galanan. gözden kaybolmak, ortadan
flüctuûtiö -on i s d. dalgalan- kalkmak, yok olmak; (mec.)
ma. çkmak, neet etmek, hasl ol-
fluctu/5 -orc gf. çalkalamak, mak, sâdr olmak; deveran
dalgalanmak; (mec.) çok öf- etmek, cereyan etmek, hare-
kelenmek, kabarmak, köpür- ket etmek, yaylmak; (konu-
mek. ma) aka olmak, çok sözlü,
flüctuösus 5. frtnal, uzun olmak, tnapl olmak,
flüct/us -üs er. dalga; sel, ta- tekdüze olmak.
km. tufan; (mec.) kanklk, flOtö bak. fluito
flu 246 fon
fluviâlis s. rmaa ait, rmaa foed/ö -öre -âv ~atum gçf
özgü, rmaksak bozmak, ihlâl etmek: sakatla-
fluviötilis s. rmaa ait ya da mak: biçimini bozmak, çir-
ilgili. kinletirmek; gözden düür-
flüvidusbaJk. fluidus mek, kirletmek, lekelemek,
fluv/ius -î & ii er. rmak, akar- foed/us s. irenç, pis, murdar,
nak. ren.
for far fâtus gçf. & gf. konu- formîd/ö -öre -âvî -ât um
mak, söylemek; fandutn -I gçf. <5r gf korkmak, dehete
cns. söylenebilen, münasip, dümek.
meru. formid/o -ni d. dehet, kor-
forâbilis s. delinebilir. huu, hayet; bostan kor-
ku,
forâm/en -ni cns. delik, kuluu.
açklk. formldolös/us s. korkulu,
forâs z. darda, darya, d- dehet salan; korkmu; -e z.
nda. form/o -5re -övl -otum gçf
forc/eps -ipis er., d. maa, biçimlendirmek, yapmak;
kerpeten, pens. tertip etmek.
fore, for em gl. ms., dg., k. es- formo$it/âs -öts d. güzellik,
eseri. per.
fortun/a -ae d. ans, baht, ta- fossi/5 -5nis d. kazma, topra-
lih,ksmet, kader; iyi talih, belleme.
baan; talihsizlik, bedbaht- foss/or -oris er. kazc, hen-
lk; ksmetsizlik, nasipsizlik; dek kazan kimse, lama,
ahval, olaylar, durum, mev- fossus gedo. fodiö
ki, mertebe; ç. servet, mal, fotus gedo. foveo
mülk; kader tannças; -ae fove/a -a e d. küçük bir çukur;
flHus kaderin kayrd; -am hendek eklinde tuzak, tuzak,
habere baanl olmak, fov/eö -ere fovf fötum gçf.
fortünât/us s. mutlu, ansl; stmak, scak tutmak; (tp)
hali vakti yerinde olan, zen- pansuman yapmak; oka-
gin, takdis edilmi, mübarek, mak, beslemek, yedirip içir-
mutlu, kutsal; S z. mek; (mec.) aziz tutmak, ba-
fort un/o -öre gçf. kutsamak, nna basmak, sevmek, refah
takdis etmek, ansl klmak, ve bolluk içinde büyütmek,
uurlu klmak, mutlu etmek, tarafn tutmak, desteklemek,
muvaffak klmak, yardm etmek, tevik etmek,
forul/î -orum er. ç. kitap do- yüreklendirmek; castra- or-
lab. dugâhta kalmak,
for/m -I cns. açk alan, hal- fractus gedo. frango s. fasla-
ka ya da umuma
özgü alan, ya uram, kuralsz; (mec.)
alan; Palatinum
pazaryeri; zayf, baygn.
ve Capitolum arasnda kalan frag/a -orum cns. ç. çilekler,
Roma Forum'u, çevresi revak- fragilis s. gevrek, knlgan; ko-
l dükkanlarla çevriliydi; ka- lay bozulur, çabuk geçen,
mu ileri, mahkemeler; i; ömürsüz.
-boârium hayvan pazan; fragilit/as -âtis d. kmlgan-
-olitorium sebze pazar; k.
-piscatorîum balk pazar; fragm/en -fnis cns. ç. parça-
-agere narh koymak; -at- lar, ykntlar, enkaz.
)
fr a 249 fre
mak; k
saçmak; (mec.) ünlü mak, k saçmak, yldrm
olmak, ünlenmek, göze çarp- frlatmak; (mec) gürlemek;
mak. tehdit etmek, tehlikeli olmak,
fulgidus s. birden parlayan, fulsl gç. fulcio; gç. fulgeö
fulgö bak. fulgeö fultür/a -ae d. destek, payan-
fulg/or -öris er. imek, yld- da.
rm, imek pmlts; parlt, fullus gedo. fulcio
ani ma, parlaklk, prlt; Fulv/ius -î er. Roma'I aile ad;
(mcr.) görkem, debdebe, a- -ia -iae d. M. Antonius'un
aa. kans.
fulgur -s cns. imek, yld- fulvus 5. san, turuncu, kumral,
rm, anszn çakan imek; boz.
görkem, debdebe, fumeus s. tüten, dumanl.
fulgurâlis s. imek ya da yl- fOmidus s. dumanl, tüten,
dnmla ilgili, tann iareti ola- fümifer -I s. tüten; buhar sa-
rak yldnm ya da imee lan.
ilikin ya da ilgili, fumiflc/Ö -âre gf. buhur yak-
fulgurât/or -öris er. imek mak.
ya da yldnm yorumlayan fumificus s. buhar salveren
kâhin. duman çkan.
fulgurîtus s. yldrm çarpm, füm/ö -âre gf tütmek, buhar
fulgur/ö -öre gf. aydnlan- çkarmak.
mak, k saçmak, fûnâl/e -is cns. ip, sicim, kay-
fulic/a -ae (fulix -cis) d. sa- tan; mumlu meale; avize,
karmeki, su tavuu. fünambul/us -I er. ip camba-
.
geo 259
grâcul/us -I er. bir tür küçük men kapl, çimenli, otlu; ka-
karga. mtan.
gradatim z. adm adm, dere- grammaticus s. edebi, grame-
ce derece, tedricen, re ait, dilbilgisi kurallanna
gradâti/ö -önis d. (ret.) doruk uygun; er. edebiyat ve dil ö-
noktas. retmeni; d., cns. ç. dilbilgisi,
g ra 262 ara
mi. cenlik,efkat; lütuf, inayet;
grondifer -i s. üretken, bol bol minnettarlk, ükran; -om
meyva veren. facere özür dilemek; -om
grandilogu/us A er. büyük referr© minnettar olmak; n
konuan; övüngen kimse. -om redir© cum bantnl-
grandn/at -fire gf hzl ve mak; -fis agere teekkür et-
iddetli yayor. mek; -fis habere minnettar-
grandis s. büyük, geni, uzun- lk duymak; -fi (inh. ile uru-
bol, bereketli; yüce, soylu; na; -Is hiçe.
yal; kuvvetli, güçlü; (üslup) grâtificâti/ö -fini d. lütuf-
vakur, yüce, görkemli; soylu; karlk.
-nfitfi yal. grâtiflc/or -örî gf lütuf gö-
grandit/fis -ofis d. büyüklük, termek, memnun etmek, ho-
yücelik, azamet, görkem, nut etmek, minnettar klmak;
grand/o -ini d. dolu, dolu gçf. vermek, armaan etmek,
tidat. yldz.
habilitöbiUs s. oturulabilir, Haemon/a -ae d. Thesselia;
ikamete elverili. -us s. Thesselia 'ya ait.
habitöti/ö -onis d. mesken, Haem/u -I er. Thracia'da bir
ev. da silsilesi.
hobitât/or -öris er. ikamet hae/reö -r$re -slvî -sîtum
hae 266 har
gf. yapmak, tutunmak, ili- neleri ya da kancalar, çengel-
ik olmak, raptedilmek; (ya - donanm.
lerle
Jbn/Jc) yakn durmak, bal hâmâtus s. kancal, bir kan-
olmak; ( süreklilik) aynlama- cayla donanm; kanca biçi-
mak, kalmak; (durdurma) i- minde.
lemez hale gelmek, Hamilcar -s er. Hannibal'in
haeresc/â -ere gf. yapmak, babas.
tutmak. hömvs -I er. kanca; pençe; ba-
haeres/is -is d. frka, mezhep, lk inesi.
felsefe okulu, Hannibal -s er. kinci Karta-
haesl gç. haereo ca savanda ünlenen Karta-
haesitanti/a -oe d. kekeleme, komutan.
ca'l
haesitâti/o -önis d. kekele- hara -oe d. evcil hayvani ann
me; kararszlk, duraksama, kümesi; domuz al.
haesit/d ~flre gf tutulmak; harSn/a -oe d. kum; çöl, kum-
kekelemek; duraksamak, te- sal; kumlu meydan, arena (f-
hem ünl. (art ifade eder) ey! les adna! -eus 5. arbor- ka-
vay! ya! hayret! vak; urbs- Herculaneum
hemerodrom/us 4 er. özel ehri.
kurye. here bak. herî
hemiclll/us -S er. katr, hereditörius miras kalan;
hemicycl/um -i & iî cns. ya- mirasla ilgili.
vat. mek.
holuscul /um -i cns. küçük la- honörâbilis s. itibar edilir,
hana. hürmete layk; namuslu,
Homer/us -I er. ünlü epik air, muhterem.
Homeros; -icus s. hotörârius s. saygyla yapl-
homicfd/a -oe er. adam öldü- m, erefe ait.
ren, katil. honörificus s. övme kabilin-
homicfd/ium -i & l cns. ka- den; -e . övücü ekilde.
til; katillik, insan öldürme, honör/ö -Öre -övî -öt um
hom/ö -ini er., d. insanolu, gçf. onurlan -lrmak; süsle-
insan; toplum, halk, dün-
ç. mek, güzelletirmek; -ötus s.
ya; (Jcüçi/fücii anlamda) herif, saygn, seçkin, üstün, kibar;
yurank; inter -ines esse yüksek mevkide; övme kabi
canl oimak. ünden; -öte z. onurla, eref-
homull/us -I homunc/ö le.
iaculum -î cm. karg, cirit; ba- bas -îonides -«e er. Atlas.
lk a. ISpy/x -9S s. îapygiaÜ; Apu-
fÜic- bak. îSn- lia'l, ya da ait; er. Apu-
lam z. (geçmi) önceden, o za- lia'dan esen kuzeybat, bat
mana dein; (imd/) daha rüzgân.
imdi, artk imdiden; (gele- lâsöh -onis er. Iason, Argonat-
cek) derhal, pek yaknda (vur- lar'n önderi, Medea'nn ko-
gu) gerçekten, kesinlikle; (ç- cas -onlus 5.
karsama) öyleyse kesinlikle, iospls -dis d. yeime benzer bir
bu yüzden, bundan dolay; ta.
(balant) bundan baka, son- Iber- bak. Hber-
ra gelen. ibl z. orada, oraya; o zaman;
lam dudum uzun bir süredir, burada, bu noktada.
çoktandr, çoktan beri, Ibîdem z. ayn yerde; ayn an-
lam lam hemen imdi, imdi, da.
her hangi bir an. fbls -is £1 d. çeltik kargas.
id is
lam lam kâh kâh icarus -î Daedalus'un olu
er.
ido 277 gn
lek sahibi olmayan kimse. uk, kaytsz, ilgisiz; korkak;
idolon -I cm hayalet, görün- gevek -e -iter z. güçsüz bir
tü, tayf. biçimde, gevekçe, tembelce,
döneus s. uygun, yakr, ya- ignesco -ere gf. ate almak,
rar, yeterli, elverili -4§ z. yanmak.
d üs mum d. ç. mart, mays, igneus s. yanan, ateli, ate-
temmuz ve ekim aynn 15. ten.
ve dier aylarn 13. günleri. igniculus -I er. kvlcm (mec.)
IScigç. iacö hiddet, atelilik.
ecur -oris & inoris cns. kara- ignfer -I s. ateli, ateten,
cier; (az) kalp; mec.) tutku.
( ignigena -ae er. ateten do-
iecusculum -I cns. küçük ka- an (Bacchus).
racier. gnipes -edi s. ateten ayakl,
imm 281 nm
mayon, müstahak olmayan, (ret.) bir eyi olduundan ha-
masum. fif gösterme.
immer/go -gere -s -sum imni/sceo -scere -scue -
gçf suya daldrmak, daldr xtum gçf birbirine kartr-
mak, batrmak. mak, meczetmek, harman
mmerit/us s. ( iyi anlamda yapmak se ile birlemek; ka-
hak etmeyen, layk olmayan, rmak.
masum; ( kötü anlamda müs- immiseröbilis s. acnmayan,
mek; göç etmek; yer deitir- ba, ilkel, hain, hrçn, kat,
mek; (sözcükler) uygun bir sert, vahim, vahi, azgn,
kullan bulmak. imm/ittö -ittere -isî -issum
immineö -5 re -ui gf. sark- gçf almak, içeriye
içeriye
mak. üzerine sarkmak, çkn- koymak ya da sokmak; ala-
t yapmak; yakn olmak, te- mak; brakmak, koyuvermek,
mas etmek, snrda olmak, salvermek; atmak, frlat-
bitiik olmak; tehdit edici ol- mak, tahrik etmek, kkrt-
mak; ( mec.) istekli, hevesli ol- mak, saldrmak.
mak; elde etmeye çalmak, immixtus gedo. immisceö.
erimeye uramak. immo z. (önceki sözleri düzelt-
immin/uo -uere -ul -öt um me) hayr, evet; tersine, ya da
gçf küçültmek, ufaltmak, k- tercihan, -sî vah! keke!
saltmak; eksiltmek, azalt- immöbilis 5. hareketsiz; sabit,
mak, hafifletmek, kuvvet ve kmldanamaz, duraan,
tokattan düürmek, zayflat- immoderâti/ö -ön is d. ar-
mak; tecavüz etmek; harabe- lk, ifrat.
ye çevirmek. immoderöt/us s. snrsz, en-
imminutiö -on i s d küçültme,
. gin; (mec.) itidalsiz, müfrit;
azaltma, zayflatma, eksilt- an, azgn; gereinden fazla
me, bozma, kötürüm etme; igüzar; -e z. an olarak; sa-
mm 282 imp
vurganlkla. samak.
immodesti/a -ae d. itidalsiz immundus s. pis, kirli,
ya da takn davranp ba immün/iö -ire -Tvî gçf. des-
kaldrma, asilik, itaatsizlik, teklemek, takviye etmek, tah-
serkelik; gaspetme. kim etmek.
immodest/us s. an, ifrata mmünts s. kamu yükümlülü-
mp 283 mp
gayn muntazam, birbirine impeg gç. mpingd.
benzemeyen: güç bakmn- mp/eilö -«1lere -ull -ulsum
dan denk olmayan, ikind de- gçf. çarpmak, sürmek; hare-
recede; at veznine ait; kete geçirmek, itmek, atmak,
-ariter z. eit olmayacak bi- frlatmak; tahrik etmek, sev-
çimde. ketmek, ileri sürmek; (mec.)
Impardtus hazrlksz, ihti-
s. ykmak, devirmek, yerle bir
yatsz, {-den) yoksun, dona- etmek.
tmz. imp/ended -ere gf. sarkmak,
mp 286 imp
da ceza) vermek; atamak, gö- vuru.
revlendi: mek; (vergi) zorla impressus gedo. imprtmö
yüklemek, tarh etmek; (eh. imprîmfs z. özellikle, en ziya-
ile zorla kabul ettirmek, hile de.
yapmak, dalavere yapmak, impr/imö -me re -essi
import/ö -«ire -ovi -ât um -essum gçf. üzerine bask
gf. içeri tamak, d ülkeler- yapmak, üzerine, ya da içine
den ithal etmek; ( mec .) orta- basmak, sktrmak; zihinde
ya çkarmak, neden olmak, iz brakmak; damga ya da
ünlenmek. mahpusluk,
inclem/ens -entis s. keskin, inelüsus gedo inelüdo
iddetli, sert, amansz, mer- inelutus, inclitus 5. ünlü,
hametsiz, hain, hrçn; anl.
-enter z. sertçe, huysuzca, incoctus gedo. ineoguö
inciementi/a -ae d. keskinlik, incoctus s. pimemi, ham.
iddet, sertlik, acmaszlk, incögitâbilis s. düüncesiz,
inelînöti/ö -on i s d. eilim, incögit/âns -antis s. düün-
meyil, eim; (mec.) zihinsel cesiz.
eilim, temayül; (k.) deiik- incögitanti/a -ae d. düünce-
yükselip alçalma,
lik; (ses) sizlik.
nc 295 ind
ayplama. dan; u
yanda; o zamandan
ine us/ 5 -öre -övi -âtum gçf. -den bu yana; ondan
beri,
inf 304 mg
yenmek, zayflatmak, tüket- lim, karakter; yetenek, deha,
mek, yattrmak. dahi.
nfr/öns -on di s s. yapraksz, ing/ens -entis s. çok iri, ce-
infucâtus 5 gösterili,
.
sim, an derecede kocaman,
nful/a -ae d. yün sarg; (kut- güçlü, büyük; dikkate deer,
sq[) bant, onur nian, müstesna (her bakmdan).
nfumus bok. înflmus ivtgennt/ös -Stis d. soylu ya
Tnf/undö -undere -udî da hür olarak doma; cö-
-usum cjçf. içine ya da üstü- mertlik, saflk, samimiyet.
ne dökmek; hizmet etmek, ingenu/us s. yerli, doal, do-
( mec .) yaymak, sermek. utan, hlki; özgür doumlu;
Infusc/ö -fire gçf. karartmak; soylu; nazik, narin, ince; -€ z.
ingem/o -«re -ul gçf. & gf. öz- mek, dourmak, hâsl etmek,
lemini çekmek; yas tutmak, dikmek.
alamak, kederlenmek, inglorîus s. utanç verici, onur-
ingener/ö —öre -avt -ât um suz.
vücuda getirmek, dour-
gçf. ngluvi/es -5Î d. kursak; obur-
mak, hâsl etmek, üretmek, luk.
yaratmak. ingrotils, ngrâtfs z. isteme-
ingeniötus s. doal yetenei yerek.
olan. ingrât/us s. hoa gitmeyen,
ingeniös/us s. yetenekli, zi- naho; iyilik bilmez, nankör;
hince üstün, muktedir; aydn; non- (kiiler) ho, nazik, be-
dahi; zeki; (eyler) doa! ba- enilir; -e . istemeyerek; iyi-
kmdan uygun; -i z. zekice, lik bilmezlikle.
ingenitus gedo. ingignö s. do- ngravesc/5 -ere gf. arla-
utan, doal. mak; kötüye gitmek, artmak.
ngen/ium -î & il cns. yarad- ngrav/5 -fire gçf. bask yap-
l, ftrat; doutan ya da do- mak, üzerine olanca arl
al nitelik, ftri kabiliyet; ei- vermek; arlatrmak.
ng 305 nh
ingre/dior -dî -ssus gçf & gf. küreklerini siya etmek,
içeri girmek, girmek; yürü- inhibiti/ö -onis d. yasakla-
mek, ilerlemek; girimek, ba- ma, tutma yeri, tutma, snr-
lamak, konumaya bala- lama; kayk küreklerini siya
mak; üzerine almak, kendini etmek.
bir ie vermek. inhi/Ö -öre gf azn
açmak,
ingressi/o -önis d. giri; yürü- hayretle aznaçmak, esne-
yü, admlama, {nutuk) ba- mek; gçf imrenmek, gpta et-
langç, önsöz. mek.
ingress/us -us er. giri; ( ask.) inhonest/ö -öre gçf namusu-
baskn; balangç; yürüyü, na leke sürmek, itibardan dü-
gidi. ürmek, gözden düürmek,
ingru/ö -ere -4 gf. üstüne dü- inhonest/us s. namussuz, e-
mek, üzerine atlmak, çullan- refsiz, utanç verici; çirkin; -e
mak, -e saldrmak, z.
ina etme, kunna; bir srada însul/a -ae d. ada; bitiik bir
dizme, yerletirme, sra ev.
fmtruct/or -oris er. hazrla- Insulân/us -I er. ada sakini.
yan, düzenleyen, Insulsit/âs -ötis d. tatszlk,
înstruct/us gedo. înstrud 5. yavanlk; saçmalk, aptallk.
tedarikli, donanml; hazr, Tnsuls/us s. tatsz, tuzsuz; saç-
deneyimli, bilgili; -îus z. da- ma, kaln kafal; -e z.
ha iyi bir tarzda. insult/o -öre gçf & gf. üzerine
Instruet/us -us çr. donanm, atlamak, sçramak; (mec.)
teçhizat. comak, övünmek, inele-
InstrSment/um -I cns. araç, mek, satamak, hor görmek,
gereç; donanm, teçhizat, e- aalamak.
ya, mefruat, depo mal; însultür/a -4»e d. üzerine atla-
ms 314 im
üstünde, tepesinde; yannda, est mihi özgüriim: -re z. tü-
yan s ra; (dh. ile edt.) bundan müyle, bütün bütün; dürüst-
baka, aynca. çe; doru olarak, tam tam-
însuperâbilis s. fethedilemez, na.
vermez,
ele geçirilemez, geçit int/ego -«gere -ex -eetum
îsur/gö -gere -rexl -rec- gçf üzerini kaplamak; koru-
tum gf kalkmak, yükselmek; mak.
domak, büyümek, artmak, integrose/o -ere gf hep yeni-
çoalmak: -e kar ayaklan- den balamak.
mak. integrâti/o -önis d. yenile-
isusurr/ö -ore gçf. R gf. fsl- me, onarma.
damak; telkin etmek, integrit/ös -ötis d. bütünlük,
insûtus gedo. insuö salamlk; masumiyet, saflk,
intob/escö -escere -uî gf. eri- doruluk, dürüstlük, onur, if-
yip ortadan kaybolmak, git- fetlilik; (dil) doru, yanlsz
tikçe zayflamak, eriyip bit- olma, kurala uygunluk; maz-
mek. butluk.
intâctüis s. el ile tutulamaz, integr/o -are gçf yenilemek,
dokunulamaz. tekrar balamak, onarmak;
intâctus 5. dokunulmam, bo- (akl) canlandrmak, tazele-
zulmam, tamam, hiç zarar mek, yeniden yaratmak.
görmemi; denenmemi; iffe- integument/um -î rns. örtü,
ti bozulmam, namuslu, kapak, kaplama, snak.
intâminötus s. lekesiz, kirlen- ntellectus gedo. intellego
memi. intelleet/us -us er. anlama,
inteetus gedo. integö anlay, ( sözcük ) anlam.
inteetus s. örtülmemi, çplak, ntelleg/ens -entis f. zam. or.
giysisiz; içten. intellego- s. akll, zeki, fa-
integellus s. oldukça saf, bü- tin, ehil, erbap; -enter z. ze-
tün. kice.
integ/er -rl s. tam, tüm, bü- ntellegenti/a -ae d anla-
görmemi,
tün, bitmi; zarar ma, idrak etme, akl yürüt-
bozulmam; salam, taze, me, anlay; feraset, avrt et-
yeni; (akl) yansz, özgür; (ka- me, muhakeme, bilgi, malu-
rakter) erdemli, saf, dürüst; mat; sanat, hüner, zevk; uz-
(karar) karar verilmemi, açk manlk; fikir, düünce, kavra-
in -rum restituere önceki ma, kavram.
durumuna getirmek; ab, dc, nteli/egö -eere -exl
ex -rö yeniden, tekrar; -rum -eetum gçf. anlamak, kavra-
)
int 319 nt
internect/ö -«re gçf birlikte interp/onö -önere -osul
balamak, birletirmek; sar- -osituvn gçf arasna ya da
mak; birbirine geçirmek, ag ortasna koymak, araya ekle-
haline koymak. mek ya da sokmak, arasna
internödi/a -ör um cns. ç. dü- sktrmak; araya girmek;
ümler veya ekler arasndaki arasna yerlemek; karnr-
boluk. mak; (zaman) geçip kitmesine
internö/scö -scere -vi -tum izin vermek; (kii) tantr-
gçf. birbirinden ayrt etmek, mak, kabul etmek; (bahane
tefrik etmek; farketmek. vs.) ileri sürmek; ftdem- biri-
içinde, srasnda;
zarfnda, mek; içeri sevketmek, içeri ge-
karmak. bats.
in vol/vö -vere ~vt -ütüm gçf iöta cns. (çkz.) Yunanca 1 harfi.
yuvarlanmak, yuvarlanma- lovts inh. Iuppiter.
ya devam etmek; sarmak, ku- phianass/a ~ae d. Iphigenia.
atmak, örtmek, dolatrmak, phigenf/a -ae d. Agamem-
karmakark etmek; vakfet- non'un kz.
mek, tahsis etmek. ip*/e, -a -um -îus edt. (peki-
tvolvol/us -I er. trtl, kurt. tirme) ahsen;
kendi; bizzat,
invlnerâtus s. yaralanma- kendiliinden, kendi nzasy-
m. la, kendi kendine; tam tam-
rr 328 ist
s. sorguçlu.
itaque ba. böylece, bu yüz- iu/beö -bere -ssl -ssum gçf.
den, uygun olarak. emretmek, buyurmak, komut
tem z. ayn veçhile, kezalik; vermek; (selâm) söylemek;
hem, dahi. (tp) reçeteyazmak; (siy.) res-
iter -neris cm. yol, yolculuk, men buyurmak, resmen o-
sefer; bir günlük yolculuk ya naylamak, atamak; -valere
da yürüyü; tarik, geçit; Hoçakal.
(mec.) seyir -mihi cst gitme- iücundit/Ös -ötis d. haz,
liyim -dare birine geçi hak- zevk, holuk.
kn vermek ex, in -inere iücund/us s. ho, lâtif, honut-
yolda, yürüyüte, yolculuk s- luk-verici; -3 z. tatllkla.
rasnda; (ask.) mâgnîs -4te- ludae/a -ae d. Yahudilerin ül-
ribus cebrî yürüyüle, asker kesi; -us, lüdaicus s. Yahu-
yürüyüüyle. dilere ilikin.
ter5t/5 -önis d. yineleme, iüd/ex — icis er. yargç; (ç.) jüri
u 331 iut
sult/us doruluk.
lük,
iüreiür/ö -âre gçf. yemin et- iüstit/ium -I Sr iî cns. yasal
mek. çalmann kesintiye ura-
iüreperîtus bok. iürisperî- mas.
tus üst/us 5. doru, hakl, âdil,
iürg/ium -î & iî cns. kavga, yasal; kurala uygun, düzenli,
az dala. usul ya da yönteme göre; cns.
iurg/ö -âre gf. kavga etmek, hak; cns. ç. haklar; formalite-
olay çkarmak gçf. azarla- ler; cenaze törenleri; -ö z.
mak. hakkvla, laykyla, doru
iüridiciâlis s. yasalara ilikin, olarak.
adlî, kanunî. iü tu s gedo. iuvö
iuv 332 ixi
r
lö ât /us -üs er. havlay, i); methiye ya da kaside ya-
havlama. zan; cenaze töreninde konu-
latr/ö -öre gf havlamak; atp an kimse.
tutmak, azkalabal et- loud/ö -öre -övl -otum gçf
mek, kükremek gçf. (birine) övmek, tavsiye etmek, salk
havlamak; yaygara kopar- vermek, onaylamak, tasvip
mak. etmek, tasdik etmek, cenaze
latr/ö -ön i s er. .paral asker; töreninde söylev vermek; ad-
haydut, ekiya; ( satranç) ta. n vermek, birinin sözünü ak-
latröcin/ium -î & iî cns. yol tarmak -otu s s. mükemmeli
kesme (soygun), korsanlk, kusursuz.
latröcin/or -ar i -a tu s gf. pa- laureötus s. defneyle taçlan-
ral askerlik etmek; haydut m; yenen, galip gelen.
ya da korsan olmak, Laurent/es -um er. ç. Lau ren-
latus s. geni, enli, engin, vâsi; defne aan; defneden taç; za-
yaygn umullü; (söyleyi) ka- fer, yengi.
yaygn.
ba; (üslûp) lauricomus s. defneyle örtülü.
lat/u$ -eri cns. böür, yan, lauriger -I s. defneyle taçlan-
taraf, kenar; akcier; gövde; m.
-dare kendini göstermek; laur/us -I d. defne aaa; def-
-tegere yannda yürümek; neden taç; zafer, yengi, utku.
-eri dolor zatülcenp ars; lons laudis d. övgü, onama,
ab -ere Kanatlardan, cenah- tasvip; eref, an, öhret, ün;
lardan (sava nizam), övgüye deer hareket, deer,
latuscul/um -¥ cns. küçük ke- kymet.
nar. lauti/a -orum cns. ç. resmi zi-
laudöbili/s s. övgüye deer; yafet.
-ter z. övgüye deer olarak, lautiti/a -ae d. lüks, ar, gös-
takdire lâyk olarak. teri.
Saudöti/ö -önis d. tavsiye, sa- lautumi/ae -ör um d. ç. ta
lk verme, övgü, methiye, se- oca; hapisane.
na; tavsiye mektubu, takdir- la ut /us ged/, lavö s. zarif, düz-
lav 340 leg
kadn;
-iu
miistensih; kâtip.
-4 & II as. kitap-
kadar; mihi
durumlar için).
— bilirim ( olas
lin 347 m
lintefitus s. yelken bezi, çadr halindeki su; -o z. açkça,
bezi. açk olarak.
ünte/5 -onis er. keten doku- Iiqu/ö -«re gçf. eritmek,
yucu. lîgu/or -i gf akmak; (mec.) za-
lint/er -ris d. kayk, sandal, yflaya zayilaya eriyip git-
gemi; tekne, yalak, mek, ar arazalmak,
linte/um -I cns. keten kurna^, ligu/or -ör s er. akalk, ak-
yelken ya da çadr bezi; yel- kan, sv; deniz.
ken. Lir/ is -iser. Latium ve Cam-
eden, istihza eden, elenen, Iü/geö -gere -xi gçf & gf yas
lüdific/ö -öre -or -ar -ötus tutmak, matom tutmak; yasl
gçf (birini) enayi yerine koy- olmak.
mak, budala durumuna dü- iGgubris s. yasl; felâket geb-
ürmek, istihza etmek, alay ren, feci; (ses) yakman, szla-
etmek; aldatmak, yanl yola nan, kederli cns. ç. yas giysisi,
sevketmek, kar gelmek, iini lumb/i -Örum er. ç. bel, sulp,
bozmak. lumbrîc/us -i er. kurt, solu-
lum 352 m
can. luscitiösus s. yan kör, donuk
lut/en -ni er. k; lamba, gören.
meale; gün; göz; yaam; luscus s. tek gözlü,
(mec.) k, yani en seçkin bir lüsi/ö -Kls d. oyun.
kimse, ya da ey; aydnlatc Lüsitân/a -iae d. m od. Porte-
bir kimse; bir süs, ziynet nes- kiz'i de içine alan, Ispan-
nesi; ah öhret; açklk, ber- ya’nn bat kesimi; -us s.
lüx Bcis
balpk.
d. k; gün ; gün;
güneybatsnda ülke; -us s.
Lykia'l.
yaam;
umut ; (mec.)
-i er. Bakkhos'un
Thrada'l kral;
düzün, gün prTtuSnda; Sparta'l yasa-koyucu; Ati-
IBce afakta, seherde; lüce na'l hatip.
carentSs ölüler. Lyd/io -iae d. Küçük Asia'da
10x1 gç. lüceö gç. lûgeö ülke; -us -i er. Lydia'h; -ius
lux/or -Sri gf. lüks içinde ya- s. Etrüsk.
amak, cümbü yapmak. lymph/a -ae d. su.
lik, uysallk; nezaket, lml- ii; (ask.) kta, kol, bölük; (fU)
mak. koca.
marcesc/o -ere gf. solmaya Mor /us -4 er. Roma'l aile ad
balamak, zayflayarak eri- öz. [ugurtha ve TeutonTan
yip gitmek, canlln yitir- yenen C. Marius; -us,
mek, güçten dümek, der- -iânus s.
& âril, -um -i cm. süt kova- multifâriam z. pek çok yerde,
mul 377 man
pek çok tarafta. mek; -um z. fazla derecede,
multifidus s. pek çok parçaya çokça, pek, çok, sk sk; -o z.
ayrlm; yarya da çatla çokça, fazla derecede, büyük
pek çok. bir farkla, uzak; (zaman)
vnultiformis 5 çok biçimli,
. uzun.
çok biçimleri olan, türlü tür- mül/us -4 er. katr (n/. küfür
lü, katmerli. olarak).
multiforus s. çok delikli, Mulvius s. Tiber rmanda bir
multigen/eris, -us s. çok tür- köprü.
lü. mundfin/us -I er. dünya yurt-
multiiug/ls -us s. birlikte bo- ta.
yundurua koulmu; kar- munditi/a -ae -es -eî d. te-
mak. mizlik; düzgünlük, zerafet
multilogu/ium -I & l cns. incelik.
konukanlk. mund/us 5 temiz,
. düzgün, za-
multUoquus 5. konukan, rif, nazik n -5 esse hazr ol-
muss/5 -*ire gçf. & gf. sessiz mutt/io -ire gf. mrldanmak,
kalmak, susmak; sessizce dü- fsldar gibi söylemek, lakrd-
ünceye dalmak; kararsz ol- y gevelemek.
mak; rmnldanmak, söylen-
'
m&tuSti/b -on is d. ödünç
mek. alm.
mustâce/u -I er., -um -I cns. mûtuit/b -are gçf. ödünç al-
düün pastas. maya çalmak.
mCUrtel/a -ae d sansar, gelin- mOtu/or -ör! —âtus gçf.
cik, kakm, samur. ödünç almak, borç almak.
must/um -I cns. mayalandrl- mutus s. dilsiz, sessiz.
dükkân parfümeri
( ). myst/a -ae er. dinsel gizli
nav 383 ec
növigöbilis s. seyire elverili lkan, etkin, gayretli.
(deniz). Nax/os -I d. Ariadne öyküsü
növigöti/ö -onis d. yolculuk, ve araplanyla ünlü Ege ada-
deniz yolculuu, s.
növiger -î s. gemi tayan, se- ne ünl. gerçekten, hakikaten, iç-
mz; {yer, vb.) uygun, elverili; notiti/a -oe -es -el d. ün; ta-
{kendi) bu dost; -rî (hedef ge- ndk. bildik, tan; (fel.) kav-
nef/vus'u); -ram (bölüm gene - ram, fikir; önyarg.
tivus'u). not/5 -öre -öviS -âtum gçf.
üne ait.
5 ünl. (sevinç, arma, ac
o
vs.) yutmak, kahretmek; büzmek,
O! ya! buruturmak, krtrmak, bir-
ob edt. (ih. ile) (hareket fiilleriyle ) biriyle birletirmek ya da dü-
-doru, -ye; ( hareketsizlik , kal- ümlemek; zararvermek; kar-
ma fiilleriyle) önünde; için, snda olmak, rakibi, hasm
-den dolay, uruna; kar- olmak; geniletmek; (mec.)
snda; quam -rem binaen, örtmek ya da saklamak, gizle-
bu sebepten dolay. mek; (zaman) geçirmek, har-
oboerotus s. borç yüzünden camak.
kölelik, serflik; er. borçlu. obducti/ö -ön i s d. örtü, peçe;
Ekim. odordtus 5 .
güzel kokulu, rayi-
octdgdn/I -dram 5. seksenli hal.
gnp. odordt/us -üs er. koklama du-
octogdsimus 5. sekseninci. yusu; koklama.
octdgiSns -es z. seksen kez. odorifer -4 s. güzel kokulu; ra-
octögintâ sy. seksen. yiha çkaran.
octSugis 5 sekizi birden,
. oddr/d -dre gçf. ho koku ver-
octdn/î -oram s. sekizli grup, mek.
octdphoros 5 (fahfnevan) se-. oddr/or -Sri -dtus gçf. kokla-
tarafndan tanan,
kiz kii mak, kokusunu alarak izini
octuplicotus 5 sekizle çarpl- . bulmak; (mec.) aratnp ö-
m, katlanm, renmek, incelemek, tahkik et-
octuplas 5. sekiz katl. mek, yüzeysel bilgi almak.
octuss/s -is er. ( octo ve as) se- odorus s. güzel kokulu, rayiha-
kiz ÛS. l; keskin kokulu.
occulât/us 5. gözü olan, gö- odds bak. odor
ren; göze çarpan, görünebilir, Odrysus s. TrakyalI.
ocul/us -î er. göz; görme gücü; Odyssd/a -ae d. Odysseia; Ho-
vurulmu; (sadece mecazi kul- ol/eö -ere -uî gçf. & gf. koku
lanlr), öfkesini yenmi, ehli- yavmak, kokmak: (mec.) iha-
letirilmi. net etmek, ele vermek,
offuci/a -ae d. ( kozmetik ras- ole/um -î cns. zeytin ya;
tk. düzgün, allk; (mec.) hile, (mec.)güre okulu, edebi ya-
oyun. rmalar, hitabet çalmalar,
offul/ged -gere -sî gf. parla- alîrmalon; -et operam
mak, parldamak, mak, perdere- zaman kaybetmek
off/undö -undere -üdî ve skntya girmek,
-usum gçf. dökmek; üzerine ol/facio facere -fecî -fac-
dökmek, yaymak; örtmek, tum gçf. koklamak, kokusu-
doldurmak. nu almak.
)
ile) yardm
etmek, tam zamannda.
oport/et -ere -uit gçf. (z.) ge- oppositi/ö -ön is d. kar
rekir, icap eder. olum (mantkta).
opped/o -ere gf hor görmek, oppositus gedo. oppönö s.
kötü davranmak, tahkir et- kar, aykn, zt, aksi, kart,
mek. ters.
hur eden, doan, vücuda ge- ory/x -gis er. ceylan, gazal,
len ya da vüad bulan, -den ahu.
meydana çkan, oryz/a -ae d. pirinç,
ort/u$ -us er. çkan, yükselen, vimli, tatl, ho) az; öpücük.
doan (gb.); dou; (rmak) Oscus s. Osk'îu
)
os 414 ovu
Osîr/is -is & id s er.i Msr tan- ostrinus s. erguvan renk, mor
rs, lsis'in kocas. renk.
Os s/o -ue d. Thessalia'da da. ostr/um -I cns. erguvanî renk,
osseus s. kemikli, kemik gibi, mor renk; mor giysi ya da ör-
kemik gibi kat. tü.
osten/dö -dere -d -tu gçf. m ösus, Öür us gedo. & gl. ç. ödl
göstermek, tehir etmek; urz Oth/ö -onis er. atl snfna ti-
alma. yaprak.
Paelign/I -orum er. f. orta pâginul/a -ae d. küçük sayfa.
talya halk; -us s. pâg/us -I er. köy, krsal mnt-
paene z. hemen hemen, nere- ka; kanton.
deyse; (Ü5f) paenissume, pe- pöl/a -ae d. bahçvan beli;
nissime tamamiyle tümüy- (yüzük) ka.
le. palaestr/a -ae d. güre okulu,
paeninsul/a -ae d. yanma- spor salonu, jimnastikhane;
da. idman, güre; (ret.) eitim,
paenitendus s. üzücü, can s- altrma.
kla. palaestrlc/us s. güre okulu-
paenitentf/o -ae d. piman- na ya da jimnastikhaneye
lk, nedamet, tövbe. ait; -e z. jimnastik tarznda.
paets s. a;
göz krpan; eh- enlii.
vet ya da kötü niyetle yan ba- palimpsüst/us -V er. bir parö-
kan. men.
pSgSnus s. krsal; er. köylü, PalnSr/us -I er. Aeneas'n k-
çiftçi yama. lavuzu, dümencisi; Güney
pagâtim z. her köyde; köy köy. talya'da dalk burun, Poli-
pdgel!/a -ae d. küçük sayfa. nurus onun açnda denize
pâgln/a -ae d. {kitap) sayfa, düüp kaybolmutu.
pal 417 pal
ba; hayvan; kaba, renç ya Pel/eus -eî & eos (ih. -ea) er.
da zalim kimse. Akhilleus'un babas, Thessa-
pedâlis 5. bir ayak uzunluu* lia kral; -IdSs -Idae er. Ak-
ln vermek; düünmek,
mütalaa etmek, yarglamak,
-me bana kalrsa; -vim
la, zorunlu olarak; -ego t?
zor-
pen/s -üs & I er., d., -um -I, perad ulesc /ens -entis s. çok
-us -oris cns. zahire, erzak; genç.
zahire ya da erzak amban. peraeguS z. her zaman ayn
pependî gç. pendo; gç. pendo tam eit olarak,
biçimde,
pepercî gç. parcö peragitötus 5 kkrtlm, . ta-
peperi gç. poriö ciz edilmi, bizar, rahatsz,
pepîgi gç. pangö per/agö -«gere -egî -öetum
pepl/um -I cns., -us -I er. so- gçf. bitirmek, ikmal etmek,
kak giysisi, resmi giysi, bir tür tamamlamak, sonuçlandr-
manto; öz. Atina'da be ylda mak; içinden geçmek, nüfuz
bir giydirilen tannça; Athe- etmek; rahatsz etmek, taciz
na'nn resmi giysisi. etmek, kkrtmak; (yasa ) bir
per 428 P er
suçlamay kovuturmak: cümbü yapmak, çlgnca i-
( sözcükler) tekrar etmek, ta- ret etmek.
nmlamak. perbeâtus s. çok mutlu,
peragrâti/ö -on is d. yolculuk perbelle z. çok ho bir biçimde,
etme, içinden ya da ortasn- büyük bir nezaketle,
dan geçme, batan sona yol- perbene z. çok iyi, en iyi biçim-
karya geçme.
culuk etme, de.
peragr/5 -öre -av -otum perbenevolus s. -e kar çok
batan seyahat etmek, bir
gçf. iyi niyetli olan, çok iyi olan,
yandan öte yana geçmek; scakkanl.
(mec.) girmek, içine ilemek, perbenigne z. çok nazikçe,
nüfuz etmek. perbib/o -«re -I gçf. içip bitir-
peram/âns -antîs s. çok dü- mek, içmek; massetmek, içi-
kün, çok seven; -ântcr z. ne çekmek, emmek,
ballkla, fedakârcasna, öz- perbît/d -ere gf. mahvolmak,
verili olarak. telef olmak.
perambul/ö -üre gçf. batan perblunds s. çok çekici, çok
sona yürümek, enine boyuna alml; çok nazik,
dolap germek, avare dola- perbonus s. çok iyi.
mak; kardan karya geç- perbrevi/s s. çok ksa; (dhi)
mek. perbrevi çok ksa zamanda;
peratnoenus s. çok ho. -ter z. çok ksa olarak, en
peramplus s. çok geni, özetiyle.
perongust/us s. çok dar; -2 z. pere /o -oe d. tatl su levrei,
perantîguus s. çok eski, percalefocts s. oldukça s-
peroppositus s. çok uygun, cak.
perarduus s. çok zor. percal/escd -îscere -uf gf.
mek; kovalamak,
izlemek, çok sade.
peine dümek, av peinden pers/isto -istere -titî gf se-
pervolit/o -fire gçf & gf. öte- pessum z. yere, dibe aaya;
ye beriye uçmak, -dare son vermek, tahrip et-
pervol/fi -öre -fivî -ât um mek, mahvetmek; -ire bat-
gçf. 6r gf bir yandan öbür ya- mak, mahvolmak, telef ol-
na uçmak ya da üzerinden mak.
uçmak, -e doru uçmak, pestifer -I s. veba getiren, bu-
perv/olfi -elle -oluî gf pek lac, bulaan (hastalk); me-
çok istemek. um, uursuz, ykc, zararl.
pervolüt/fi -fire gçf. (kitap) tü- pestI/2ns -entis s. sala za-
müyle okumak, mütalaa et- rarl, bulaan, san (hastalk);
mek; göz gezdirmek, ykc, tahrip edid.
pervol/vo -vere -vf -utum pespestilenti/a -ae d. belâ;
gçf öteye beriye yuvarlan- zararl ey ya da kimse; veba,
mak; çevirmek; (kitap) tü- taun salgn, salgn; salksz-
müyle ya da dikkatle oku- lk, salksz ortam.
mak; (edl.) (-ile) çok megul pestilit/fis -fiti» d. bela; veba
olmak, balanmak, salgn, salgn.
pervor- bak. perver- pest/is -Is d. bela, musibet, za-
pervulg/ö -fire -fivf -otum rarl ey ya
da kimse; veba
gçf kamuya tantmak, yay- salgm, salgn; harap olmc
gnlatrmak, ilan etmek, bil- yknt, harabe, mahvetme,
dirmek, tebli etmek; musal- helak.
latolmak, dadanmak, usan- petasâtus s. geni kenarl ap-
drmak; -fitus s. çok yaygn, ka giyen.
pes pedls ed. ayak; (uzunluk) petasuncul/us -I er. domu-
ayak; (nazm) ölçü, ayak; (yel- zun ön aya.
ken) iskota; pedem cfinferre petas/us -I er. geni kenarl
göüs göüse dövümek; pe- apka.
dem referre geri dönmek; petess/fi -«re gçf. hevesli ol-
ante pedes aikâr, açk, bel- mak.
li, ortada olan; pedibus ya- petltl/fi -fini d. hamle, sald-
yan; pedibs ire n
senten- n; rica, bavurma, dilekçe;
tiam yan tutmak; pedîbus (i) bir memuriyet için aday
aequis (gemicilik)pupa yel- olma, adaylk; (yasa kamu
kenle; servus a pedibus davas; alacak hakk.
uak, ayvaz petît/or -oris er aday, dava-
pessim/us üd. mal us, -e üd. c.
maîe. petitur/iö -ire gçf aday ol-
t is' li; -ön us, -âna er. d. sü- felsefi, felsefeye ait; -e z.
phr 448 pe
ykloma; taknlk, kefaret sunusu; kurban; kefa-
phreneticus s. çlgn, heze- ret, tazminat, ceza; günah,
yanl. suç.
PhrU/us -I altn postlu ko-
er. piöm/en -ni cns. kefaret,
çu Kolkhts'e götüren Hel- tazminat, kefaret ödeme ge-
le'nin kardei; -e us s. reci.
frn, ar
ve ska i. plac/eö -ere -uî -itum gf.
pistr/is -is -îx -îcis d. deniz (eh. He) honut etmek, mem-
canavan, balina; hzl gemi, nun etmek, tatmin etmek;
pithec/ium -I & il cns. küçük -et hoa gider, doru görü-
maymun. nür, kararlatrlr: mihl -eo
pîtuît/a -oe d. balgam; nezle, kendimden memnunum.
ban souk almas, soukol- plocid/us 5. sakin, sessiz, asu-
gnl; aaç küspesi, de, nazik, yumuak huylu,
pîtuîtosus balgam dolu,
5 . bal- uysal; -e z. sessiz bir biçimde,
gaml, balgama ait. uysalca, kibar ya da nazik
pius s. görevini bilen, görevse- olarak.
ver, vicdanl, dürüst, insafl; placit/us geo.placeö s. ho-
dindar; kutsal; seven, sevgi nut edici, ho, uygun, muta-
gösteren; yurtsever; doru, bk, kabul olunur, makbul;
dürüst; er. ç. kutsal ölü. -um-î cns. ilke, inanç.
pix picis d. zift, plöc/ö -öre -Övî -ât um gçf.
plöcâbilis s. kolayca yatan, sakinletirmek, yattrmak;
uzlaan, baran, teskini bartrmak, aralarn bul-
mümkün; kolay yatm, uz- mak.
lam, banm. plog/a -ae d. darbe, vuru,
plâcâbilit/ös -atis d. kolay hamle, bere, yara.
yatma ya da affetme özelli- plag/o -ae d. bölge, mntka.
i, uzlama ya da barma plag/a -ae d. av a, tuzak,
eilimi ya da istei, kapan.
plöcöm/en -ini, plâcö- plagtör/ius -f Sr iî er. ikence-
ment/um -î cns. ban öneri- ci kimse; yamalayan, talan
si, sulh teklifi; yattrma ara- eden, fidyeci, birini zorla ka-
pla 452 ple
çran, daa kaldran kii; ba- hat rahat.
kasnn eserini kendine mal plan/ us -I er. sahtekâr kimse,
eden kimse, eser hrsz, inti- dolandna.
hal ci. platale/a -ae d. kakç balk-
ptâgigerulus s. çok dayak ye- çil.
çok yaygn, urnüllü; uzatl- porthm/eus -«i & eos er. ka-
m, temdit edilmi. ykç; Charon.
(mec.)
porrexî gç. porrigo porticul/o -ae d. küçük deh-
porric/iö -«re gf. öneride bu- liz.
pr 474 pri
nak. mek.
profectö z. gerçekten, elbette, prof/iteor -iteri -essus gçf.
tabii. bildirmek, ilan etmek, beyan
profeetus geo. proficîscor etmek; itiraf etmek, açkça
pröfectus gedo. pröficiö söylemek; resmen bildirmek,
pröfect/us -us er. büyüme, (ad, mülk, i) iadesini resmen
gelime, inkiaf, ilerleme, ile- beyan etmek; söz vermek, va-
ri gidi; kâr, kazanç, at etmek, gönüllü olarak
prö/ferö -ferre -tulî -lâtum önermek, sunmak,
gçf. ileri sürmek, ortaya at- pröfligöt/or -öris er. müsrif,
mak; meydana getirmek, mirasyedi (kimse),
hâsl etmek; ortaya çkar- pröflig/ö -öre -övî -otum
mak, göz önüne sermek; gçf. yere vurmak; harap et-
mek. mek.
prötel/um -I cns. sr sürüsü; protrîtus gedo. proterö
tevali, yerini alma, prötrü/dö -dere -sî -sum
proten/dö -dere -di -t um gçf ileriye doru itmek; erte-
gçf uzatmak, yaymak, geni- lemek, tehir etmek.
letmek, büyütmek, tevsi et- protulf gç. pröferö
mek, temil etmek, pröturb/Ö -öre -övf -ât um
protentus gedo. prötendâ gçf kovmak, itip kakmak;
prot/erö -erere -rîvî -rîtum ykmak, etmek, yenmek,
alt
qua 497
qu 501 ««*
libet cns. herhangi bir ey. bir; be yl süren.
qufn z. (se.) neden olmasn? ni- qufnquennis s. be yanda;
ahinlerle Ro-
res'ten olanlar. quîvîscumque, quaevfscum
mallar birletikten sonra olu- que, quodvîscumque za.
an halka verilen ad. her kim (ne) olursa olsun.
quirît/o -fire gf. haykrmak, quo z. (se.) nereye, nerede? ne-
barmak, feryat etmek, fi- ye? hangi amaçla? ne için?
gan etmek; quirites xf Ro- ( ilg .) ki nereye; ki hangi (ye-
ma vatandalarnn yardm- re); ki kime; (ki. ile) ne kadar
n dilemek. ... o kadar; (sî ile) herhangi
quis, quid za. kim? ne? ( belir- bir yere ya da yerde; ba. (k.
siz herhangi biri, herhangi ile) (-sn) diye.
bir ey. quoad z. ne kadar uzak? ne ka-
ton, çubuk, asa, snk; (k) râmösus s. bir çok dala sahip,
n, ua; ( dokuma mekik; çok dall.
(mat.) ekil çizmeye yarayan râmul/us -I er. ince dal, sür-
çubuk, bir dairenin yançap; gün, çubuk, filiz.
ret etmek; geri istemek, geri mek; (ödev) bir yana brak-
almak; (asfc.) yeniden saldr- mak; umut beslemek; (pro
mak; konuma) yeni-
(eylem, ile) bakasnn yerine koy-
den balamak ya da devam mak ya da geçmek; In
etmek, yinelemek; (an) hatr- n ümerâ, in numerum-
lamak, üstünde düünmek; olarak saymak, arasnda say-
(köken) izini aratnp bul- mak.
mak, aratrmak; (hak) iddia report/ö -öre -ovi -ât um
etmek, talep etmek, geri iste- gçf. geri getirmek, geri .ta-
replic/o -5re gçf. tomar aç- temsil, canl gösteri; (i) pein
mak, açlmak, katlanm bir ödeme.
rcp 520 rep
repraesent/Ö -öre -övî repftdiöti/ö -onis d. reddet-
-âtm gçf. ortaya sermek, me, yadsma.
göstermek, çoaltmak, üret- repudi/ö -öre -öv -öt um
mek; hemen yapmak, acele gçf. reddetmek, yadsmak, ge-
etmek; (i) pein ödem A. ri çevirmek, hor görmek, kü-
repreh/endö, repr/endö çümsemek; (e) boamak,
-endere -endi -ensum gçf repud/ium -I & il cns. boan-
alkoymak, tutmak; engelle- ma; reddetme, geri çevirme,
mek, dizginlemek; azarla- repuerâsc/ö -ere gf. yeniden
mak, suç bulmak, eletirmek, çocuklamak; çocukça dav-
ayplamak; yanln göster- ranmak.
mek. repugnant/ia -i um cns. ç. çe-
reprehensi/ö -onis d. durdur- likiler.
ma, önleme; suç bulma, k- . repugnonter z. gönülsüz bir
nama, ayplama, yanln biçimde, istemeye istemeye,
gösterme. repugn/ö -öre -öv —öt um
reprehens/ö -öre gçf. zaptet- gf. kar koymak, direnmek;
mek, tutmak. uyumamak, tutarsz olmak,
reprehens/or -oris er. eletir- repuls/a -ae d. geri çevirme,
men, gözden geçiren kimse. ret, kabul etmeme, yadsma,
r es 522 res
rîv/us ~î er. akarsu, dere, çay, rogöt/us -Os er. rica, istek.
rmak; e -ö flumino mag- rogit/Ö -öre gçf. sormak, ara-
no facere deveyi pire yap- mak, talep etmek, srarla so-
mak. ruturmak.
rix/a -oe d. kavga, çekime, rog/Ö -öre -övî -otum gçf.
bozuma, az dala. sormak, aramak, talep et-
rix/or -örî -ât us gf. kavga et- mek; (tasar) önermek; (aday)
mek, çekimek, dala az et- seçime girmek legem-, po-
mek, olay çkarmak, pulum yasa tasars sunmak
röbiginösus s. pasl, ya da önermek; magistra-
röbîg/ö -ini* d. pas; küf, tum populum- seçimlerde
mantar. aday göstermek; militüs
roboreus s. mee aacma ait, socrömento- birliklere ye-
meeden. min ettirmek; vnolö emere
robor/o -öre gçf. destekle- guom rogöre ödünç alaca-
mek, takviye etmek, canlan- ma satn almak isterdim.
drmak, güçlendirmek, rog/us -i er. ölülerin yakld
röb/ur -5ris cns. mee aac; yn.
sert aaç; hapisane, zindan Rom/o -ae d. Roma; -önus s.
m
ru/ö -ere -I -tu gf. dümek, rösticit/ös -ötis d. köy âdet-
yklmak, devrilmek; komak, leri, köylülük.
acele etmek; yklmaya yüz rüstic/or -âr gf. krda yaa-
tutmak; gçf. vurmak, çarp- mak.
mak, yere doru hzla savur- rösticul/us -i er. köylü, çiftçi
setmek; (mec.) snmak, ko- sög/iö -ire gf. keskin bir bi-
runmak. çimde alglamak,
saeptus geüo soepio cns. çit, saegitt/a -ae d. ok.
duvar; kazk, parmaklk çu- sagittör/ius -î & iî er. okçu.
buu; (koyun) al, sürü; (Ko- Sagittifer -i s. okla donanm
ma) Campus Martius'daki oy (kimse).
sag 535 sal
asl, ahfat, aile; ürün, döl, ev- sap/iö -ere -Ivi & ul gf. tad
lat; (mec.) güç, yaam; -ineni ya da lezzeti olmak; akll ol-
dare kan dökmek; -ineni mak; tedbirli olmak, ferasetli
mittere kanatmak. olmak; gçf. kokusunu almak,
sap 538 sat
lk. lan).
seröt/a -örum cns. ç. çerçöp , seyph/us -I er. arap kâsesi.
süprüntü. Scyr/os -us -î d. Euboea ya-
sc rfit/or -ör -atus gçf. ara- knlarnda bir Ege adas; -lus
mak, sondayla yoklamak, in- -os s.
celemek; farkna varmak. seytalo bak. scutula
sculp/5 -ere -si -tum gçf. oy- Scyth/o, -es -ae er. skit; -ia
mak, hakketmek, kazmak, -oe d. Iskitya, Kara Deniz'in
sculpöne/ae -örum d. ç. en- kuzey dousunda ülke; -cus
geller, köstekler, s. -is -idis d. Iskitya 'l kadn,
sculptilis s. oyulmu, hakke- se, sese za. kendisi, kendileri;
ser 551
serpentip/es -edi 5 .
ylan serv/iö -îre -îvl & iî -itum
ayakl. gf. köle olmak; (eh. ile) hizmet
leyse; si quij eer birisi...; sîcine sîc öyle mi?, böyle mi?
mirum s artn; quod s sicubk z. her neredeyse, her-
ama eer. hangi bir yerde ise.
sIbil/5 -öregf. slk sesi çkar- Siculus s. Sidlyal.
mak, slk çalmak; gçf. birine sfcunde z. herhangi bir yerden
slk çalmak. ise.
sil v/a -«e d. koru, orman; fi- simpl/ex -icis s. tek, bir, basit,
socer -I kaynpeder,
er. Güne tanns; -oriens, -is
sociâbilis 5. uygun, geçimli. ortus dou; -occidens, -s
sociâl/is s. müttefiklere ait, occasus bat.
müttefik; evlilikle ilgili, kan sölâciol/um -î cns. bir parça
kocala ait; -iter z. candan, teselli.
sord/es -is d. kir, pislik, ba- sortit/us -üs er. kura çekme.
kmszlk, klkszlk; yas tut- Sos/ius -I er. Roma aile ad, öz.
ma; adilik, kabalk; ( toplum ) ünlü kitapç Sosii kardeler,
yn, ayak takm, söspes -ti s. güvenilir ve sa-
sordesc/ö -ere gf. kirlenmek, lam, zarar görmemi; uurlu,
sordidotus s. klksz; yasl, müsait, elverili.
sordidulus s. kirli, lekeli, klk- s5spit/a -ae d. kurtanc, ha-
sz. laskar.
sordid/us s. kirli, pis, murdar, sospitâlis s. uurlu, hayrl,
klksz; yasl; yoksul, adi; yararl.
aa, aalk; -e z. alçakça- söspit/5 -üre gçf. korumak,
sna, kabaca, terbiyesizcesi- esirgemek, baanl klmak.
)
aaa.
cns.
, katk.
stipu/a -ae d. sap, ince uzun
lozof;
Stoaa gibi.
cns. ç. Stoaclk; -e z.
yaprak, ekin dibi, anz; ka- stol/a -ae d. uzun giysi, öz. Ro-
m. mal kadnlarn giydii; flüt
stipul/or -örl gçf. & gf. resmi nirli olmak, can sklmak,
mak. si çkaran.
strangürî/a -oe d. idrar zoru, strigil/is d. kama, kaa,
strategema -tis cns. strateji, strig/ö -öre gf. durmak; diret-
strateg/us -î er. komutan, mek.
bakan. strigösüs s. ince, kuru, zayf;
stratiöticus s. askeri, (üslup) sönük.
strât/us gedo. sternö s. yüzü- stri/ngö -ngere -nxî -ctum
koyun yatm, yere uzanm; gçf. bir araya getirmek, sk-
-um -î cns. yatak örtüsü, ör- latrmak; dokunmak, syr-
tü, battaniye; yatak, kanepe; mak; kesmek,, budamak; (k-
at örtüsü, eyer, semer; yol dö- lç) çekmek; (akl) etkilemek,
eme, yolyapma, üzmek.
str övî gç. sternö string/or -oris er. birden ge-
strenuit/ös -âtis d. enerji, len iddetli sana.
canllk, hareketlilik. str/ix -igis d. cüce bayku,
str£nu/us s. canl, enerjik; stroph/a -oe d. hile, oyun.
megul; huzursuz; -i z. ener- Stroph ad/es -um d.ç. Güney
jik bir biçimde, çarçabuk, Yunanistan açklarndaki
strepit/ö -öre gf. gürültü et- adalar.
mek, takrdamak, hrda- strophior/ius -I & il er. göüs
mak. kua yapan.
strepit/us -üs er. gürültü, pa- stroph/ium -I & il cns. göüs
trt, amata, takm, gürleme; kua, kafa band,
ses. struct/or -oris er. duvara,
strep/ö -ere -uî gf. gürültü et- marangoz; sofra hizmetçisi,
mek, çnlamak, gürlemek, h- structür/a -ae d. yap, inaat,
rdamak, vs. gçf. azarlamak, kurulu; bayndrlk ileri,
halamak. structus gedo. struö
. .
da gelimek. me.
subne/ctö -«tere -xuî -xum subp- bak. supp-
gçf. aadan balamak, rap- subrancidus s. biraz bozuk,
tetmek. çürük, çürümeye yüz tutmu,
subneg/o -öre gçf. yan yanya subraucus s. oldukça bouk,
reddetmek. subreetus gedo. subrigö
subnexus gedo. subnectö subremig/ö -âre gf. yavaça
subnig/er -r s. siyahms, es- kürek çekmek.
merimsi. subrSp/o -ere -sî -tu gf. sü- m
subnf/xas -sus s. alttan des- rünerek ilerlemek, görünme-
tekli, dayal; güvenen, yerek yaklamak,
subnub/a -ne d. rakip, subreptus gedo. subripiâ
subtübilus s. bulutlu, sünbü- subrî/deo -dere -sî gf. gü-
li. lümsemek.
sub/o -âre gf. azgnk devre- subrfdîcule z. oldukça gülünç
sinde olmak. bir biçimde.
subobscenus s. oldukça edep- subr/igo -igere -45x1 -eetum
siz. gçf. yükseltmek, kaldmak.
subobscürus s. biraz belirsiz, subring/or -I gf. ask sratl
subodiösts s. oldukça tiksinti olmak, can skkn olmak,
verici. subr/ipiö -ipe r 8e -ipuî &
suboffend/ö -ere gf. gücen- upuî -eptum gçf. gizlice alp
dirmek, kzdrmak, götürmek, çalmak,
subol/et -€re gf. (z.) hafif ya subrog/ö -öre gçf. ardl ola-
da belirsiz bir koku var; rak önermek.
sub 575 sub
subröströn/î -orum er. ç. teklemek; öykünmek, taklit
töb/escö -escere -ul gf. telef mez; zmnî, sözsüz ifade olu-
olmak, erimek, çürümek, nan, îmal per -um sessKce
(mec.) üzülmek, bitkin hale -e z. sessizce; gizlice.
gelmek, zayf dümek, Tacit/us -i er. ünlü Roma'b
tâbidulus 5. tüketen, çürüten, tarihçi.
telef eden. tâctiliss. dokunulur, tutulur.
tâbidus s. eriyen, çürüyen; bit- tocti/5 -önis d. dokunma; do-
kin hale düen; bozan, bula- kunma duygusu,
c, sâri. tâctus gedo. tango
tabiftcus s. eriyen, tükenen, tâct/us -üs er. dokunma, do-
tabul/o -ae d. tahta, kalas; kunu, temas, deme; etki,
yaz levhas; adak levhas; taed/a -ae d. çra, çam tahta-
harita; resim; mezat; (ç.) he- s; meale; kalas; (mec.) dü-
sap defterleri, kaytlar, liste- ün.
ler, -Sullae Sulla’nn
vasiyet; taed/et -ere -uit & taesum
yasaklan XII -ae on iki lev- est gçf. (z.) bezdirir,' bkkn-
ha yasas -ae novae borçla- lk verir.
tae 589 tan
taedifer -l 5. meale tayan, ökçe; (ç.) ak kemikleri; uzun
taed/ium -I & il cns. bezgin- zar.
lik, yorgunluk, nefret. tam z. o kadar, o derece, u ka-
Taenor/as (os) -I er. Güney dar, böyle.
Yunanistan'da kent ve bu- tamdlii o kadar uzun süre,
z.
kin, kerih -r5 z. irenç bir bi- suretle, tpk, aynen ba. san-
çimde. ki, gûya.
taetricus bak. tetricus Tanagr/a -ae d. Boeotia'da
tag/ax -âcis s. hrsz, yankesi- kent.
ci. Tana/is -is er. Sarmatia'da r-
Tag/us -I er. Lusitania rma, mak, mod. Don.
mod Tagus.
. Tanagu/il -ili d. Yal Tarqu-
talöris 5 ayak bileklerine uza-
. in'in kans.
nan; kanatl sandallar;
cns. ç. tandem z. en sonunda; sonuç-
mak; (ms. ile) yapmaya çal- ten/or -ârls er. sabit yön, ro-
mak, çabalamak, ta; önâ -öre kesintisiz, dei-
tenebr/ae -Srum d. ç. karan- meyen; daima ayn tarzda.
lk, gece; bilinçsizlik, ölüm, tens/a -ee d. geçit alaynda
körlük; (yer) zindan, öbür tanrlarn imgesini tayan
dünya; (mec.) cehalet, cahil- araba.
.
n kaybetmek, soumak,
tepidus s. scak, lk,
geri, arka; (toprak) srt, bayr;
(su) yüzey; (ef) srt eti; (deri)
Thücydid/es -is er. ünlü Yu- tibîc/en -ini er. flütçü; direk,
tn 611 tum
mek; ( tomurcuklar) sürmek, tudit/ö -âre gçf. tekrar tekrar
trull/a -oe d. kepçe; lavabo. vurmak.
trunc/5 -öre -âvî -ât um gçf tu/eor -Örf -itus &r t öt us gçf
budamak, ksaltmak, kesip görmek, seyretmek, gözönün-
düürmek, sakatlamak, kötü- de tutmak, düünüp tan-
rüm etmek. mak, yoklamak; korumak,
trunc/us -I er. (aaç) gövde; kollamak, savunmak, destek- .
und 618 um
Gndenönögintö sy. seksen do- ku, çiçek yalan (gül vb.) ve
kuz says. satas.
güzellik merhemleri
Gndeoctögintâ sy. yetmi do- unguentâtus s. koku sürün-
kuz says. mü, güzellik merhemleri sü-
.
uq 619 uru
kes; cns. evren; in -um genel bastrmak; içine almak, ihate
olarak; -e z. tüm olarak, ge- etmek, tahdit etmek ya da s-
nellikle, genel olarak. nrlamak; -e yüklenmek, taz-
unquam bak. unquam yik ezmek, skmak;
etmek,
ün/us sy. bir says s. yalnz- tahrik etmek, tevik etmek,
biridk, yegâne, bir tek; bir ya harekete geçirmek; (tartma-
da ayri; Önemli kimse; birey da kantlaryla) sktrmak,
-quisque her bir kimse üzerinde durmak ya da srar
nemö- hiç kimse. etmek, üstelemek; (i vb.) pe-
Bnx gç. urgö ini brakmamak, üzerinde
Bpili/ö -ön is er. çoban, ayak diremek, sebat etmek,
upp/a -oe d. çnvukuu; bir ( faaliyete devam etmek,
tür çapa, birucu küskü ya da ûrîn/o -ae d. idrar, sidik.
balta, öbür ucu çapa olan bir Grînöt/or -Öris er. dalgç.
tür kazma. Grinor -ori gçf. suyun altna
Brani/o -oe, -e -es d. gökbili- dalmak, suya dalmak,
min Musa's. urn/a -oe d. pimi kilden
urbönit/os -o t is d. kent yaa- kab, su kab, vazo; oy kulla-
m; incelik, kibarlk, nezaket; nlan vazo, piyango kab, ölü
zekâ, nükte. külü konulan vazo, para ko-
urban/ us s. kasabaya ait, ken- nulan kavanoz; sv birimi,
te ait; ince, nazik; akll, nük- aa yukar iki buçuk galon,
bi, tpk gibi, ayn ekilde (k- sinden) biri; her ikisi.
yas cümlelerinde) ne kadarsa... Gt ms. ötor
o kadar; 2. k
ile (esas fiilin fik- uti bak. ut
rini ya da tasavvurunu açklar- ûtibilis s. kullanl, yararl, ie
ken) ...ki; (amaç) için, diye; yarar, elverili.
(nedense!) olduu için; (imti- Gtil/is s. yararl, ie yarar, uy-
yaz) kabul edelim ki, olsa bi- gun, muvafk; yakr, müna-
le; (sonuç) ... ki ... der; ... cak sip kazançl ya da kârl; -ter
kadar ... der; (korku) ... ma- z. yararl olarak, yararl bir
masndan; -nön -sz, siz. biçimde.
utctnu|ie (utcunque) z. her- Gtilit/âs -ötis d. yararllk, ya-
hangi tarzda, her naslsa, her rar, çare, kullanlk, çkar,
nasl olsa da ( boml ya da menfaat,
yan tümlecik ve balak sözcük utinam z. keke,
olarak); bir ya da baka bir uticjuez. en azndan, elbette,
kalât; (ücret) nakliye ücreti. vel/es -iti er. hafif silâhl as-
gedo. vehö. ker, ava.
vegetus s. canl, en, neeli, r. v?llfer -I s. nakil yelkmi.
tarelll. viIflcöt/ö -ön s d. gemi ile i
vell/o (-«re velli Sr vulsf vul- edilebilir er. satlmas için tek-
sum gçf koparmak, çekmek, lif edilen köle.
kopanp toplamak, yolmak, venâticus s. avlanmaya ili-
çekte, ama yine de, yalnz bu- oraya buraya döndürmek, çe-
na kar. virmek, döndürmek; (mec.)
örön/a -ae d. Kuzey talya'da devirmek, altüst etmek, kan-
Catullus'un doum yeri trmak, harap etmek, viran
-ensis 5. etmek; (akt) zihninde tart-
verp/us -î er. sünnet edilmi mak, düünmek, düünüp ta-
erkek ya da adam, nmak.
verr/es -is er. erkek domuz. vers/or (vorsor) -Sri -ötus
Verr/es -s er. Cicero tarafn- gf. yaamak, var olmak, vali
ver/ to (vorto) -tere -ti -sum veru/$x -eci er. idi koç.
gçf döndürmek, çevirmek; al- vesân/a -ae d. delilik.
vic 636 vg
vfcul/us -î er. ufük köy, birkaç buruuk, pörsük, kuruyup bü-
evden ibaret köy ya da ma- zülmü.
likâne, krsal emlâk, vig/eo -ere -uf gf güçlü, id-
vlc/us -I er. (ehir) semt, hava- detli, baanl
etkin olmak, ol-
li, etraf, mahalle, civar; cad- mak, baan kazanmak; iyi
araba ait ya da
vigor -öris er. enerji, erke, gü- arapla ilgili, üzümle ilgili,
vr 640 vs
bakirelere ilikin, yiitlik, cesaret, mertlik, ba-
virginitös -atis d. kzlk, er- hadrlk, kahramanlk; (ah-
denlik, bakirelik, lak) erdem, fazilet, üstünlük,
virgo -ini d. genç kz, bakire faikiyet, seçkinlik, mümtaz
kz; genç kadn; Virgo ya da olu.
Sünbüle takm yldz; bir Ro- vîrus -I cns. yapkan ve nemli
ma su yolu kemeri, herhangi bir madde, yap-
virgula -ae d. ince dal, sür- kan sv; zehir; irenç koku;
gün; küçük denek, çubuk, tuz tad.
asa. vfs (ih. vim dh. vl
#
ç. vîres) d.
lü, en, uh; (sü//îir) ate alr. sesle söylenen; konuan, ses
vfvirâdix -ici* d. köklü bir ke- çkaran, sedal, baran, ar-
sim, kökleri kesilmeden top- k söyleyen; konumaya ya
raa daldrma yaplan dal- da ark söylemeye neden
lar, köîdü bitki ve çallardan olan, lham eden; d. sesli, ün-
oluan çit. lü.
vfvsco bak. vîvescö vocümen -ini cns. ad, isim,
vivö -vere -xi -ctum gf yaa- lakap, mahlas, unvan,
mak, sa olmak, hayatta ol- vocâtiö -ön is d davet, çanr.
örneini oluturmaktadr.
Latince, bugün artk ölü bir dil olmasna, bir yurdu, bir halk bulunmama-
sna ramen, önemini korumaya devam ediyor ve çamz insanlarnn
deiik nedenlerle, ilgisini çekiyor. Bu nedenlerden biri, hiç üphesiz, la-