You are on page 1of 7

MERYEM’E

MÜJDE

Simin Soyer
0711231
‘’Elizabet’in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail’i Celile’de
bulunan Nasıra adlı kente, Davut’un soyundan Yusuf adındaki adamla
nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem’di. Onun yanına giren melek,
“Selam, ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir”
dedi.Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama
gelebileceğini düşünmeye başladı. 30Ama melek ona, “Korkma
Meryem” dedi, “Sen Tanrı’nın lütfuna eriştin. 31Bak, gebe kalıp bir oğul
doğuracak, adını İsa koyacaksın. 32O büyük olacak, kendisine ‘Yüceler
Yücesi’nin Oğlu’ denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davut’un tahtını
verecek. 33O da sonsuza dek Yakup’un soyu üzerinde egemenlik
sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.”Meryem meleğe, “Bu nasıl
olur? Ben erkeğe varmadım ki” dedi.Melek ona şöyle yanıt verdi:
“Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi’nin gücü sana gölge
salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. ‘’

Luka 1:26 - 35
ERKEN TEMSİLLER

● Meryem’e müjde ; yaklaşık 800 yıl


boyunca mimarların ve ressamların
ilgisini en çok çeken konulardan biri
olsun ilk temsilleri Roma’nın yeraltı
mezarlarında bulundu. Ölümlüler için
bu freskler, Mesih’in zafer mesajı
niteliğini taşımaktaydı. Hemen hemen
ilk örneklerinden olan bu fresk
tahminen 2. ya da 3. yüzyıla ait,
Priscilla Catacomb’unda bulunan bir
kemere ait.

Fresk’de Meryem yüksek destekli bir sandalye üzerinde oturmuş, karşısında duran Cebrail,
bütün tasvirlerde görüldüğü gibi sağ kolunu Meryem’e doğru kaldırmış.
● Meryem Mesih aracılığı ile dünyayı
kurtarmak olan planın başlangıcıydı. Bu da
onun tanrının sevgisinin ve mucizesinin ilk
tanığı durumuna getiriyordu. Böylelikle 4. ve
5. yüzyıla gelinirken Meryem’e müjdenin
daha derin anlamlar kazanması kaçınılmaz
oldu. Bu durumda sanata aynı şekilde
yansıdı.Bu yüzyıllara gelindiğinde tasvirler
daha ayrıntılı bir hal aldı.

6. Yüzyıla gelindiğinde ise Meryem ve Melek tasvirlerinin


yeri değişti. Figürler böylece latin harflerinin yönünde
okunabiliniyordu. ( Soldan-sağa) Cebrail bu dönemde genel
olarak bir asa tutardı. Tanrının ışığıyla aydınlanan gök de
tasvir edilirdi. Meryem genellikle duygularını belli eden
şekilde tasvir edilmezdi. Tasvirler yalnız sembolik anlamlar
taşırdı.
BİZANS DÖNEMİ
● Büyük Roma İmparatorluğu Doğ roma ve
Batı Roma olarak ikiye ayrıldığında, her iki
tarafta da kilise farklılıklar gösteriyordu. O
dönemler için sanat kilise içindi ve ne
yönde ilerleyeceğine de kilise karar verirdi.
745 yılında Doğu Roma’da tüm dini
tasvirler yasaklandı. Dini tasvirler de
putperestlik sayılıyı-ordu. Bu dönem bu
kurala uymayan ve sınırlarını zorlayan
Bizanslılar Meryem betimlemesini çokça
kullandılar.
● Öte yandan geleneğe verilen önem
Meryem tasvirlerinin imgeleştirilmesine
sebep olmuştu. Ancak bu Bizanslı
sanatçıların özgürlük alanını daraltmadı.
İlk Hristiyanlık döneminin aksine tasvirler
Bizans kliselerinin içini kaplayan görkemli
yapıtlara dönüştü.
XIII ve XIV. Yüzyıllar
● Bizans döneminin sanatı ne yazık ki XIII. Yy
kadar bile gelememişti. Bu yüzyıla
gelindiğinde Fransa’da doğan Gotik sanat
Avrupa’nın çoğunu etkisi altına aldı. Gotik
sanat, görkemin, yeryüzündeki cennetin ve
inceliklerin sanatıydı. Bu dönemlerin
sanatçıları da ince ayrıntılar üzerinde
çalışmışlardı.

● Resimde Cebrail Meryem’i selamlamak için


gökten iniyor. Resimde meleğin ağzından
çıkanları okumakta mümkün; ‘’ Ave Maria,
gratis plena ( Selam sana, ey Tanrı’nın
lütfuna eren kadın’’ ) Melek gene sağ elini
kaldırmış, sol elinde ise bir zetin dalı tutuyor.
Meryem çokca tasvir edildiği gibi kitabını
okuyor ve onu gördüğünde şaşkına uğruyor.
Bu dönemde duygular da resmedilmiş.
İkisinin ortasında ise bakireliğin ve saflığın
simgesi olan zambak dolu bir vazo. Zambak
dolu vazo bu dönemden sonraki hemen
hemen her tasvirde mutlaka yer almıştır.

You might also like