Professional Documents
Culture Documents
1
ÖZET
2
Konunun Önemi
3
Endüstrisi gelişmiş ülkelerde, titreşimlerin ölçülmesi ve
izlenmesi yoluyla gerçekleştirilen bakım teknikleri
sayesinde güç santralleri ve fabrikalarda önemli ölçüde
üretim artışı ve tasarruf sağlanmaktadır. Ülkemizde ise bu
konuda yeterli bilgi birikimi ve iletişimi olmadığı için bir
çok işletmede zaman zaman ortaya çıkan arızalar önemli
zararlara yol açmaktadır. Modern titreşim ölçüm teknikleri,
pahalı ve kritik makinaları çok ciddi sonuçlar doğurabilecek
arızalara karşı korurken, periyodik bakım için öngörülen
süreleri de uzatma fırsatı sağlaması bakımından yararlı
sonuçlar vermektedir. Ayrıca, titreşim ölçümleri, bir
makinada veya mekanik sistemde hangi parçanın
bozulmakta olduğu konusunda da bir fikir vermektedir.
Sonuç olarak, endüstrideki bütün sistemler karakteristik bir
titreşime sahiptirler. Bu titreşimlerin sürekli kontrolü ile
hem sistemlerin özellikleri iyileştirilebilir, hem de ne zaman
arızalanacağı tahmin edilebilir.
4
Amaç
5
TOPLAM VERİMLİ BAKIM VE BAKIM TEKNİKLERİ
Giriş
Günümüzde artan piyasa rekabeti, işletmelerin üretim ve hizmet araçlarının
tasarım ve onarımında önemli değişimlere yol açmıştır. Ağırlaşan işletme
koşullarında, üretimde sıfır hataya ulaşmak ve devre dışı kalan sistemlerin
neden olabileceği doğrudan ve dolaylı zararları en aza indirebilmek için
bakım işlemine yeni bir boyut kazandırılmaya çalışılmıştır. Artık , bakım,
arıza baş gösterdikten sonra sorunu gidermeye yönelik değil de, arızaya
neden olabilecek kaynakları incelemek ve sorunlar ortaya çıkmadan erken
teşhiste bulunabilmek için kullanılmaya başlanmıştır. Bunu gerçekleştirmek
için, makine üzerinden alınan fiziksel parametre ölçümlerinin zaman içindeki
eğilimleri izlenmiştir. Böylelikle, sistem devre dışı kalmadan bakım işleri
yapılabilmektedir.
Sistemi, çalışır durumda tutmanın maliyet açısından çok büyük önemi vardır.
Örneğin; binlerce abonenin aynı anda üzerinden iletişim sağladığı radyo-link
hattının devre dışı kalmasının maliyeti, milyonlarca dolar mertebesinde
olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı, bakım çabaları, onarım anlayışının
çok ötesinde bir konuma gelmiştir.
6
Koruyucu Bakım Teknikleri
Koruyucu bakımda bir makina, arıza çıkarması beklenmeksizin
önceden belirlenmiş süreler sonunda bakıma alınır. Bakım
esnasında bazı parçalar, henüz çalışır durumda olmalarına
rağmen değiştirilirler.
7
Zaman Esaslı Koruyucu Bakım
8
Erken Uyarıcı Dinamik Bakım
Uyarıcı bakım, bilgisayar ve çağdaş elektronik teknolojisinin titreşim mühendisliği ile
birleştirilmesinden doğmuştur. Bu yöntemde amaç; işletmeleri, bir takım cihazlar ile
buna bağlı teknik bilgi ve beceri kullanarak, olabilecek arızaları önceden haber vererek
uyarmaktır.
Bu yöntemle her bir makine ayrı, bağımsız olarak ele alınır ve sabit zaman aralıklı
ölçümlerle her bir makinadan alınan veriler değerlendirilir ve bakım zamanı ve bakım
yapılacak olan makina elemanı teşhis edilir.
10
Bir nevi makine doktorluğu olan bu yöntem de, makinelerin
titreşim izleri ölçülmektedir. Bu bilgiler, daha sonra
değerlendirilerek, gerekirse iş emirlerine dönüştürülüp arızanın
giderilmesi yoluna gidilecektir. Uyarıcı bakımı diğerlerinden
ayıran bir özellik de, bunun bir duruma cevap verme
yönteminden öte, bir süreç olmasıdır. Diğer bir deyişle uyarıcı
bakım dinamik bir olgudur.
Uyarıcı bakım yönteminden istenen, ileride meydana
gelebilecek arızaların rasyonel ve bilimsel bir tabana oturtularak
tespit edilmesi ve işletmenin uyarılmasıdır.
Anlaşılacağı üzere uyarıcı bakım, sonu olan ve rasyonel bir
ölçüm tabanına dayanılarak makine sağlığının izlendiği süreçtir.
Bu ölçüm metodunun temelini en fazla arızayı bildiren titreşim
ölçümü oluşturur. Bu yöntemle makine elemanlarının
maksimum ömrüne kadar kullanılması mümkün olur.
11
Bakım masraflarını azaltmak
12
Üretimi artırmak
13
Kaliteli Bakım
15
Makine arızalarına yönelik aygıtlar, FFT (Hızlı Fourier Dönüşümü)
yöntemiyle frekans kaynağı ilişkisini gösterebilmektedir. Bunun içinde aygıt
tarafından uygulanan FFT birim dönüşümü analog yada dijital olabilir.
Titreşim sinyallerinin bütünü, genlik-zaman eksenlerine sahip dalga formu
grafiği (Zaman düzlemi eğrileri) ile algılanır. (Şekil 1)
MT1 - Dönel Mekanik Sistem
DM1 -P31 Gövde Genlik
0.03
Tur DALGAFRM
22-OCK-02 14:40:56
RPM = 125.
RPS = 2.08
0.01
PK(+) = .0091
PK(-) = .0106
CRESTF= 2.94
-0.01
-0.02
-0.03
0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20
Sure Saniye
16
Bu grafik üzerine FFT uygulanarak, genlik-frekans eksenlerine sahip
spektrum grafiğine (Frekans düzlemi eğrilerine) erişilir (Şekil 2). Konunun
başında verilen örnekten benzetimle, dalga formu, tüm radyo kanallarının
birbirine karıştığı bütünün grafiğidir. Böyle bir durumda, hangi kaynaktan
geldiği belirlenemeyen bir gürültü yumağıyla karşılaşır. Bu tıpkı makine
başında hissedilen titreşimin bir bütünüdür. Spektrum bunun ayrılmış halidir.
0.0018
0.0012
0.0006
0
0 3 6 9 12 15 18 21 24
Frekans - Hz
18
Spektrum analizörleri
Bu cihazlar titreşim genliğini problar vasıtasıyla voltaj olarak
ölçer ve cihazın içinde işlemlere tutularak grafik haline
dönüştürülür. Spektrum analizörlerinin temelinde analog olarak
ölçülen titreşim sinyallerinin spektrumunu elde etmek yatar
19
İki kanallı spektrum analizörlerinde genellikle bir kanala titreşim
sinyali, diğerine ise faz hesaplarında kullanılmak üzere
takometre sinyali takılır. Detaylı titreşim analizi yapmak isteyen
araştırma merkezlerinde veya titreşim analizi konusunda çok üst
düzeylere gelmiş işletmelerde kullanılabilir.
Cihaza hangi noktada ölçüm yaptığının bildirilmesi gerekir.
Ölçüm cihazları yaptıkları ölçümü hafızalarına atarlar. Bu ölçüm
daha sonra bilgisayara aktarılır. İnceleme sırasında her hangi bir
karışıklığa neden olmaması için ölçüm sırasında alınan titreşim
sinyallerinin, ölçüm noktasının adıyla markalanması gerekir.
Ölçüm noktasını tanımada kullanılan yöntemlerden ilki rota
yöntemidir. Rota yönteminde ölçüm cihazına, ölçülecek makine
ve bu makine üzerine ölçüm noktaları sırayla bildirilir. Bilgisayar
arcılığıyla bu bilgi cihazın hafızasına transfer edilir. Ölçümü
yapacak şahıs, rota sırasını bozmadan ve atlamadan giderek
ölçümleri yapar.
20
Titreşim ölçüm probları
Prob (transdüser), bir fiziki parametreyi diğer bir parametreye
çeviren cihazdır. Fiziki parametreler ölçüm amacıyla çoğu kez
voltaja çevrilir. Titreşim probları ölçtükleri parametreler
açısından üçe ayrılır.
Deplasman probları,
Hız probları,
İvme probları.
Ebat olarak daha küçük, fiyat olarak karşılaştırıldığında daha
ucuz ve en önemlisi frekans hassasiyet rankı diğer iki tipten
daha geniş olduğundan günümüzde uygulamalarda en çok ivme
probları kullanılır (Frekans rankı, cihazın en yüksek hangi
frekansı ölçebileceğini gösterir). İvme probları esas olarak
piezoelektrik prensibiyle çalışır. Piezoelektrik prensibi, basınç
altında kristallerin akım doğurmasını açıklar. Diğer bir deyişle,
kristalin üzerine bir kuvvet uygulanırsa, uygulanan kuvvetle
doğru orantılı olarak kristalden akım çıkar. Bu akımı bir
dirençten geçirdiğimiz taktirde o zaman da uyguladığımız
kuvvetle doğru orantılı bir voltaj ölçeriz.
21
Zaman-frekans ilişkisi
Alınan spektrum grafiğinde görünecek her tepeciğin, makinenin
dinamik yapısına bağlı bir vericisi olmalıdır. Yapılacak şey,
ayrıştırılan sinyallerin hangi frekansta olduğunu incelemek ve
makinenin hangi dinamik elemanının bu sinyali üretebileceğini,
kaynağın ne olabileceğini analiz etmektir. Bu analizde temel
referans, makinenin dönüş devri frekansıdır.
Her makinenin arızadan dolayı gelebilecek titreşimlere ek,
kendine has karakteristik titreşim vericileri olabilir. Bunlar;
Tasarım hatası,
Üretim hatası,
Montaj hatası,
Uygulama hatasından kaynaklanabilir.
22
› Titreşim Grafiklerinde Arıza Nasıl Bulunur?
Dijital olarak cihaz hafızasına kaydedilen bilgiler, bilgisayar
hafızasına aktarıldıktan sonra, eğitilmiş bir mühendis veya
teknisyen tarafından incelenerek tespit edilebilir. Titreşim
grafiklerinin değişik türleri vardır.
23
Titreşim analizinin temeli dalgaform grafiğidir. Tek alınmış bir dalga
formu grafiği incelenerek ancak genel bir bilgi sahibi olunabilir. Bu
şartlarda belirlenecek sorunlar makinenin karakteristik özelliği olabilir.
Tespit edilen sorunun bir arıza olup olmadığı, aynı noktadan aynı
şartlarda bir periyot sonra alınan dalgaformu grafiğiyle karşılaştırılması
sonucu anlaşılabilir. Eğer bir değişim ve artış gözleniyorsa arıza vardır.
Karakteristik sorunlar, artış olmaksızın aynı özelliği, tüm ölçüm
periyotlarında alınan dalgaformlarda aynı şiddette gösterir. Ancak bir
arıza sürecine girildiğinde, arıza özelliğine yönelik değişimler dalga
formda belirgin olarak gözlenir.
Dalgaformu analizinin temeli, desen tanımlamadır. Arızalar
özelliklerine göre, dalgaformunda değişik desenler gösterirler. Örnek
olarak; genlik birimi hız seçildiğinde saf sinüs eğrisi dengesizliği,
dalga boylarının her dönüş periyodunda tutarsızlık göstermesi de
mekanik çözünürlüğü işaret eder. Dalgaformu genlik birimi, kullanılan
sensöre ve ölçümde aygıt tarafından uygulanan FFT birim
dönüşümünün analog yada dijital olmasına bağlıdır. Dalgaform
grafikleriyle, dişli arızasını spektrum grafikleriyle
tanımlayamayacağımız detayla tanımlamak mümkündür. Bu nedenle
dalgaform grafikleri özellikle, dişli arızası analizinde kullanılır.
24
Spektrum grafiklerinin karşılaştırılması
Titreşim spektrumu, bir makine üzerinde ölçülen titreşim seviyesinin
zamana göre değişimini, matematiksel bazı işlemler sonrasında frekansa
göre değişimini ifade edecek şekilde gösteren grafiktir. Bu dönüşümden
sonra grafik daha anlaşılır bir hale getirilmiş olur. Yapılan işlem, dalga
formunda tekrar edilen periyotlardaki sinyallerin frekanslarına göre
ayrıştırılarak, genlik şiddetleriyle frekans/genlik grafiğinde gösterilmesidir.
Spektrum grafiklerinin en büyük özelliği, değişik tip makine arızalarının
değişik frekans adreslerinde bulunması nedeniyle, arıza tanımının kolayca
yapılabilmesine olanak sağlayan bir titreşim imzası olmasıdır.
Spektrum grafiğinde, ölçüm alınan noktalarda, hangi frekanslardan gelen
sinyallerin baskın olduğu belirlenir. Ancak, baskın tepeciğin bir arıza işareti
olup olmadığı, tıpkı dalga formu analizinde olduğu gibi karşılaştırmayla
anlaşılabilir. Aynı noktadan periyodik olarak alınan ölçüm grafikleri
birbiriyle karşılaştırılır ve genlik şiddeti artmakta olan frekanslar belirlenir.
Bu frekansta hangi makine elemanının arıza nedeniyle yayım yapabileceği
araştırılarak daha makine çalışma koşulundayken ne tür bir arızanın
gelişmekte olduğu belirlenir ve ona göre ön hazırlıklar yapılarak bakım
organize edilir. Yanılma payı olacaktır. Burada analizciye düşen görev, arıza
teşhisine yönelik tüm parametrelerin önceden hata yapılmaksızın sisteme
girilmiş olmasıdır.
25
› Titreşim Ölçüm Cihazlarının Seçimi
Cihaz seçiminde göz önünde bulundurulması gereken bazı
teknik noktalar vardır. Örneğin; cihazın ölçüm probu
( transdüser ) yeterli frekans genişliğine sahip olmalıdır.
Özellikle rulman, dişli ve elektriki arıza tanımlarında yüksek
frekanslardaki titreşimlerin seviyelerinin belirlenmesi gerekir.
Günümüzde endüstride kabul edilen bant genişliği 5 Hz ile 25
kHz ( yani, 300 d/d ile 1.500.000 d/d ) arasındadır. Ancak,
yavaş millerin bulunduğu ve izlenmesi gereken işletmelerde alt
tabanı düşürmek gerekebilir. Genellikle 25 kHz üst tavanı
sanayi makinelerinde bulunabilecek arızaları tespit etmek için
yeterlidir.
Teknolojinin gelişimiyle, artık ölçüm probunun içinde birbirine
dik 3 eksende yerleştirilmiş 3 ayrı akselerometre kullanılarak
aynı anda ve tek noktada, üç eksende titreşim ölçülebilmektedir.
Bu tip akselerometreler hem kullanım kolaylığı, hem de
sağladığı teknik üstünlükler nedeniyle tercih edilmekte ve
giderek endüstri standardı haline gelmektedir.
26
Cihazın verdiği grafikler açık olmalı, kolay okunabilmeli ve
tercihen birden fazla olmalıdır. Çünkü, grafikte dişli arızası veya
yüksek frekans rulman titreşimlerini görmek istersek frekans üst
bandını yüksek tutmalıyız. Buda düşük frekanstaki seviyelerin
birbirine girmesine neden olur. Apsisi logaritmik skalada çizilen
grafiklerde bu sorun ortadan kalkar. Ancak frekans düzleminde
logaritma, pikleri ( tepe noktaları ) yayıp dağıttığı için bu
grafikleri incelemek bazen sorunlar doğurabilir. Buna daha kolay
bir yaklaşım ise değişik üst frekans limitleri olan birden fazla
grafik elde etmektir.
27
İnsan faktörünü sıfıra indiren ve her seferinde hatasız ölçüm
yapabilen bir sistem seçilmelidir. Çünkü, bir işletmede 100
makine ile uyarıcı bakıma geçildiğini düşünürsek, sağlıklı bir
teşhis için her makinede en az 4 noktada, her noktada da 3
eksende ölçüm yapılmalıdır. Böylelikle 1200 ölçüm gerçekleşir.
Bu durumda, insanın hata yapma riskini göz önünde
bulundurmak gerekir.
İşletmeler için satın alınan cihazlar, laboratuarlar için satın
alınanlardan farklı olarak, çalışma ömürlerinin büyük bir kısmını
zor şartlarda geçireceğinden, seçilecek cihazda çevre şartlarına
uygunluğunun aranması gerekir.
› Makine Ölçüm Noktalarının Seçimi
Ölçüm noktalarının yeterli sayıda ve rulmanlara en yakın
noktada olmaları arzu edilir. Çünkü, diğer aksamanın titreşimleri
gövdeye ve şaseye rulmanlar üzerinden geçerek gider. Yapılacak
ölçümün sağlıklı olabilmesi için, çok hareket edecek esnek
plakalara ölçüm noktası konulmaması gerekir.
28
Düz Bağlantılı Rotor Sistemi
Mekanik sistem üzerindeki elemanlar; motor, yataklar ve gövde olarak
gruplandırılmış ve titreşim ölçüm noktaları belirlenmiştir Rotor
sistemini üzerinde taşıyan gövde, M 10 beton civataları yardımıyla
zemine monte edilmiştir. Gövde üzerine ise mil, rulmanlı yataklar ile
sabitlenmiş ve motor miline kaplin ile bağlanarak deney düzeneği
oluşturulmuştur
29
1 Tabla 10 CSI 2110 Makine Analizörü
2 Yatak 11 Ölçüm Probu (ivme metre)
3 Mil 12 M16 Cıvata
4 Kaplin 13 Tabla
5 AC Elektrik Motoru 14 Kontrol Panosu
6 Disk (Kütle) 15 Sigorta
7 M16 Cıvata 16 AC Hız Kontrol Ünitesi
8 Bağlantı Elemanı 17 Klemens Tablası
9 M10 Beton Civatası 18 M27x2 Somun
30
Aşağdaki şekilde gösterilen deney düzeneğinin üstten görünüşü üzerindeki ölçüm
noktalarının (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8) milin yataklandığı bölgelere yakın olmasına
özellikle dikkat edilmiştir. Mevcut bozukluklar nedeniyle oluşabilecek reaksiyon
kuvvetleri ve titreşimlerin en büyük yansımaları yatak noktalarında (3, 8)
gerçekleşecektir. Motor için belirlenen iki ölçüm noktası (1, 2), elektrik motorunun
rotor yataklamaları dikkate alınarak tespit edilmiştir. Gövde üzerindeki ölçüm
noktaları ise yataklama hizası (5, 7), iki yatak orta mesafesi (6) ve gövde
üzerindeki rotor düzeneğinden uzak bir nokta (4) seçilerek tayin edilmiştir.
Belirlenen bu ölçüm noktalarından düşey doğrultuda titreşim parametreleri
(Genlik, hız ve ivme), alınmıştır.
31
Düz Bağlantılı Rotor sisteminin
çalışması sonucunda, belirlenen
ölçüm noktalarında meydana gelen
titreşim hareketinin analizi için
şekilde görülen CSI 2110 Makina
Analizörü kullanılmıştır. Analizörler;
makinalarda meydana gelen titreşim
parametrelerini ivme metre
yardımıyla algılar, kayıt eder ve
yüksek kararlılık seviyesindeki
FFT(Fast Fourier Transformu=Hızlı
Fourier Dönüşümü) frekans
spektrumu ile zaman tabanlı dalga
formunda bir LCD ekranda
görüntüler.
32
Taşınabilir analizörler periyodik makina durum izleme
programlarının gerektirdiği tüm fonksiyonları yerine getirir.
Toplanan ölçümler cihazın kendi hafızasında olabileceği gibi
kişisel bir bilgisayardaki veri tabanlı yönetim programına da
yüklenip analiz edilebilir.
33
CSI 2110 Makina
Analizörü ile Düz
Bağlantılı Rotor
Sisteminden alınan
veriler, kablo
bağlantısı ile ölçüm
noktalarına göre
önceden hazırlanan
tur dahilinde MTWIN-
1 yazılımına
aktarılmaktadır.
34
Yazılımın analiz kısmındaki Grafik Analizler menüsü
kullanılarak, spektrum (Frekans-Titreşim
parametresi), dalga form (Zaman-Titreşim
parametresi) gibi incelemeler yapılabilmektedir.
35
36
37
Makinalardaki titreşimlerin temelinde tasarım hatası ve zamanla
oluşan aşınmadan kötü montaja kadar bir çok neden yer alır. En
sık rastlanan hata veya arızalar dengesizlik, eksen kaçıklığı,
gevşeklik ve rulmanlı yatak hasarlarıdır. Titreşimin genlikleri çok
büyük olmasa dahi dönen kuvvetler, makina elemanlarının
değişken yükler altında yorulma sonucu kırılmalarına yol açar.
Erken yatak tahribatı, kavramaların kırılması, mil yorulması ve
kısaca makinanın devre dışı kalması büyük genlikli titreşimlerin
kaçınılmaz neticesidir [88].
38
Titreşimlerin ölçülmesinde en çok kullanılan transdüserler; geniş
frekans aralığı, son derece hassas oluşu ve çok farklı koşullarda
ölçüm yapılabilmesi gibi özelliklerinden dolayı piezo-elektrik
ivme transdüserleridir. Bu transdüserlerle yapılan ölçümlerde
kesin sonuç alabilmek için, transdüserlerin montaj şekilleri ve
çevre koşulları son derece önemlidir.
39
MAKİNA PERFORMANSININ İZLENMESİ
40
Makinaların çalışma şartlarını belirleyen parametreler
42
Titreşim analizi yapılarak, makinalardaki mevcut hasarlar ve bu
hasarların kendilerini gösterme şekilleri farklılık gösterir.
Örneğin aynı mil üzerinde bulunan bir fan kanadındaki hasardan
kaynaklanan hata ile aynı milin yataklanmasında kullanılmış
olan rulmanlardaki hatanın titreşim ölçüm spektrumundaki
karakteri oldukça farklıdır.
43
Dengesizlik
44
Dengesizlikten kaynaklanan hatanın titreşim spektrumu,
aşağıdaki şekilde verilmektedir.
120
GENEL = 264.53 D-DG
P-P = 354.91
YUK = 100.0
100
RPS = 2.50
YER DEĞİŞTİRME--Mikron
80
60
40
20
0
Frek: 1.772
0 3 6 9 12 15 18 21 24 27
Kat: .709
Frekans - Hz Spek: 53.03
45
Eksen Kaçıklığı
46
Mekanik Gevşeklik
47
Rulmanlı Yataklarda Hasar
Analizi
Rulman ve kaymalı
yataklardaki değişik hatalar,
titreşim grafiklerinde ani
yükselmeye sebep olur. Şekil
3 ve Şekil 4’ de temel Şekil 3. Bir rulmanlı yatağın temel elemanları.
elemanları tanımlanan bir
rulmana ait titreşim
sinyallerinde hataların
meydana getirdiği ani
yükselen titreşim genlikleri,
dönme hızı frekanslarında
görülmektedir.
49
Bir rulman arızasında okunan titreşim genliği hem radyal hem de
eksenel doğrultuda yüksek olabilir. Titreşim spektrumu
harmonikleri Tablo 1’ de verilen rulman hata frekanslarında
tekrarlanır.
50
Dalga Form Grafiği
51
Makina üzerindeki arızalı noktalar ise, aralarında boş bant olmaksızın,
birbirleri ile tamamen karışmış frekanslarda yayın yaparlar. İşte
titreşim analizinin amacı, bu karışık frekansları ayırt ederek, onların
meydana gelmesine neden olan kaynağı belirlemektir. Bu kaynak,
arızanın kendisidir. Titreşim sinyali ile onu üreten kaynak arasındaki
ilişkinin belirlenmesi için, ölçüm noktasından alınan dinamik sinyaller
iki ayrı grafik şekline dönüştürülmekte ve bu grafikler, çoğu zaman
birlikte incelenmektedir. Söz konusu iki grafik; Dalga form grafiği ve
Spektrum grafiğidir.
Dalga form grafiği, birbirlerine karışmış çoklu bir sinyal grubunun
genlik - zaman ilişkisi içinde gösterildiği grafiktir. Kestirimci bakımın
ilk güncellik kazanmaya başladığı yıllarda (1990-91), dalga form
grafiğinin arıza tespitindeki önemi henüz anlaşılamamıştı. Ancak
titreşim analizinde daha ileriye gitmek için nelerin yapılabileceği
araştırmaları, dalga form grafiklerinin de arıza hakkında ip uçları
taşıdıklarını, dolayısıyla teşhis için kullanılmaları gerektiğini ortaya
çıkarmıştır.
52
Dalga formu analizinin esası, desen tanımadır. Arızalar
özelliklerine göre, dalga form grafiğinde değişik desenlerin
oluşmasına neden olurlar. Örneğin, titreşimin hızı dikkate
alınırsa; sinüs eğrisi dengesizlik işaretidir. Tepelerin her periyotta
eşit sayıda olmaması, mekanik gevşeklik belirtisidir. Titreşimin
ivmesi dikkate alınırsa; melek balığı deseni, rulman arızasının
habercisidir.
İki değişik dalga form Şekil 5 ve Şekil 6’ da görülmektedir.
1.8
Dalga form Görüntü
8 1.5 10-ARA-96 14:13:18
Dalga form Görüntü
28-ARA-96 12:49:13
1.2
6
0.9
4
0.6
iVME --G-s
iVME --G-s
2 0.3
0
0
-0.3
-2 -0.6
-0.9
-4
-1.2
-6 -1.5
0 20 40 60 80 100 0 20 40 60 80 100
Sure mSan Sure mSan
Şekil 5. Rulman iç bileziği dalga formu Şekil 6. Rulman iç bileziği dalga formu
53
Spektrum Grafiği
Dalga form grafiğinin bir dizi matematiksel işleme tabi tutulması
sonunda hesap yoluyla elde edilmiş sanal bir grafiktir. Bu
grafikte titreşim sinyali, genlik - frekans düzeninde gösterilir.
Uygulanan matematiksel işlem ise FFT (Fast Fourier Transform)
dir. FFT, esas olarak istatistik tabanlı matematiksel bir çevrimdir.
Karışık titreşim sinyalleri yumağını ayrıştırır ve hangi frekansta
ne şiddette bir titreşimin mevcut olduğunu gösterir. Yapılan
işlem, dalga form grafiğindeki tekrarlanan sinyallerin
frekanslarına göre ayrıştırılarak frekans - genlik grafiğinde
gösterilmesidir. Bu sayede, dalga form grafiğine göre daha kolay
anlaşılabilir bir grafik elde edilmiş olmaktadır. Anlaşılacağı gibi
FFT, tekrarlanmayan sinyalleri dikkate almamakta, onları yok
saymaktadır. Bir başka ifade ile, karışık bir sinyaller kümesi
içinden periyodik olanları belirleyerek onları harmoniklerine
ayırmaktadır.
54
Spektrum grafiğinde görülen her tepeciğin, makinanın dinamik
özelliklerinden kaynaklanan bir vericisi vardır. Bu verici noktayı
belirlemek, makinanın fiziksel özelliklerini ve mekanik yapısını
bilmekle mümkün olabilir. Ancak bu şekilde makina üzerindeki
hangi elemanın böyle bir titreşim sinyalini üreteceği tahmin
edilebilir.
DB1 - Mekanik Sistem1
M1 -P31 3 noktasinin genligi
140
Tur Spektrum
12-ARA-01 19:38:36
100
RPS = 2.50
80
60
40
20
0
Frek: 1.772
0 3 6 9 12 15 18 21 24 27
Kat: .709
Frekans - Hz Spek: 53.03
56
Sonuç olarak, titreşim izleme yöntemiyle, makine performansı
belirlenerek, bakım maliyetleri düşürülür ve çetinleşen ticaret
şartlarında işletmelerin rekabet güçleri artırılır.
57