Professional Documents
Culture Documents
Toplumsal
Düzen-Denetim
Bağıntısı
Toplumsal
Denetim
(Kontrol)
Toplumsal kontrol, kişilerin ya da toplumsal grupların toplumsal düzenin gereklerine uygun biçimde
davranmalarını sağlamaya yönelik düzenlemeleri ve kurumsallaşmaları ifade eden bir kavramdır.
Toplumsal Kontrol
1 «Grup veya toplumun kişinin davranışlarını sınırlandırması,
2 «Sınırlandırma yoluyla toplumsal değerleri ve normları benimsemesinin sağlanması.
2) Toplumsal Kontrol «Toplumsal kontrol süreci, genellikle çok da farkında olmaksızın sessiz sedasız
Süreci (TKS) gerçekleşir. Toplumsal kontrol baskısını açık bir şekilde hissetmek için, normun kısıtlı
şekilde ihlali yeterli olur. (ihlâl > yaptırım)
2)Toplumsal Değerleri ve Normları
Benimseme
Değer/Norm İlişkisi (ÇOK ÖNRMLİ)
Değerler Normlar
Temel Doğruluk Ölçütlüğü: Değerler nelerin iyi, Normlara Dönüşme (Değerlerin Normlaşması):
güzel ve doğru; nelerin kötü, çirkin ve yanlış Değerler, kişisel ve toplumsal yaşamın düzenini
olduğunu gösteren ölçütlerdir. sağlamak amacıyla normlara dönüşürler.
Genişlik ve Soyutluk: Toplumsal değerler, daha Darlık, Değişkenlik ve Somutluk: Toplumsal normlar
geniş kapsamlı ve soyuttur. ise daha dar kapsamlı, değişken ve somuttur.
Genel Çerçevelik: Değerler normların oluşması Değerlerin Etkinlik Sağlayıcısı: Değerlerin toplumsal
için genel çerçeve niteliğindedir. hayatta etkinlik kazanmaları normlar sayesinde
mümkün olur.
Toplumsal kurallar, toplum içindeki davranışlarımızın nasıl olacağı hususunda birtakım direktifler içerir;
emir ve yasaklar koyarak, neleri yapmak ve nelerden kaçınmak zorunda olduğumuzu bildirir. Böylece toplum
yaşamına düzen ve istikrar getirir.
3)Toplumsal Kontrol Mekanizmaları (*ÇOK
ÖNEMLİ)
Toplumsal sistem açısından hayâtî bir öge olan toplumsal kontrol, farklı mekanizmalarla gerçekleşen bir
süreçtir. Turner’den hareketle, esas olarak şu beş mekanizmadan söz edebiliriz.
Toplumsal Kontrol Mekanizmaları
a) Toplumsallaşma Toplumsallaşma sürecinde; toplumun önem verdiği değerleri, inançlar› ve kanaatleri;
rollerimizi oynayabilmek için gerekli olan kişiler arası becerileri; farklı statüler işgal
etmemizi etkileyen faktörleri öğreniriz ve diğerlerinin değerlendirmelerine dayalı
olarak benlik bilincimizi kazanırız.
b) Toplumsal yaptırımlar Toplumsal yaptırımlar, toplumsal normlara uygun davranan kimselere verilen ödüller
ve söz konusu normlara aykırı tutum ve davranış sergileyenlere karşı gösterilen
ayıplama, kınama ve cezalandırma gibi tepkilerdir.
c) Grup baskısı Toplumsal kontrolün sağlanmasında toplumsal grup baskısı da işlevsel olan bir diğer
mekanizmadır. Kişiler arası etkileşimlerin büyük çoğunluğu aile, akran, arkadaş, sınıf
ve işyeri grupları gibi topluluklar içinde gerçekleşir. mahalle baskısı
d) Örgütsel kapama ve Başka bir toplumsal kontrol mekanizması da örgütsel kapama veya sınırlandırmadır.
sınırlandırma hürriyet kısıtlama/hapishane/akıl hastanesi
Hiç kuşkusuz toplumsallaşma süreci, en önemli toplumsal kontrol mekanizmalarından birisidir. Bu süreç,
etkin ve sağlıklı bir şekilde işlemediği takdirde mevcut normlardan sapmalar vuku bulabilecektir.
b)Toplumsal Yaptırımlar: (*ÇOK ÖNEMLİ) Toplumsal yaptırımlar, toplumsal normlara uygun davranan
kimselere verilen ödüller ve söz konusu normlara aykırı tutum ve davranışlar sergileyenlere karşı gösterilen
ayıplama, kınama ve cezalandırma gibi tepkilerdir.
Toplumsal yaptırımlar, resmî nitelikte olabileceği gibi, gayri resmî karakterde de olabilir.
Aslında günlük yaşamamızda yüzyüze geldiğimiz birçok yaptırım, informel nitelikte olup bunları etkileşim
sürecinde kazanırız.
TOPLUMSAL
YAPTIRIMLAR
İNFORMEL FORMEL
YAPTIRIMLAR YAPTIRIMLAR
(İY) (FY)
Ciddî ölçülerde iç çatışma ya da karışıklık yaşayan toplumlar, daha ileri boyutlarda negatif formel
yaptırımlara başvurmak zorunda kalırlar.
toplumsallaşma süreci + informel yaptırımlar > negatif formel yaptırımlar
Örneğin, istikrarsız totaliter rejimlerde polis ve jandarma gibi güvenlik güçleri, toplumsal kontrolü
sağlamanın en önemli araçları hâline gelirler.
c)Grup Baskısı: Toplumsal kontrolün sağlanmasında toplumsal grup baskısı da işlevsel olan bir diğer
mekanizmadır.
Kişiler arası etkileşimlerin büyük çoğunluğu aile, akran, arkadaş, sınıf ve işyeri grupları gibi topluluklar içinde
gerçekleşir. Böylesi gruplar, kendi üyeleri üzerinde büyük bir etkiye ve uygulayabilecekleri etkin informel
yaptırımlara sahiptirler.
Ancak, grup üyelerinin genel olarak toplumsal normlara ve özel olarak da grup normlarına gösterecekleri
uyumun derecesi, grup üyeliğine ve mensubiyetine atfettikleri öneme göre değişir.
d)Örgütsel Kapama ve Sınırlandırma: Başka bir toplumsal kontrol mekanizması da örgütsel kapama veya
sınırlandırmadır.
Sapkın davranışta bulunanlar, hapishane ve akıl hastanesi gibi özgül organizasyonların içine kapatılarak
toplumsal çevreden uzaklaştırılır. Bu tür örgütler, modernleşme süreciyle gelişen mekanizmalar olup
sapkınları kontrol altında tutmaya dönüktür.
Burada amaç, sapkınları bir yandan cezalandırmak veya yeniden toplumsallaştırmak iken, aynı zamanda
toplumun geri kalan kısmını onlardan korumaktır.
Diğer toplumsal kontrol mekanizmalarının işlemediği durumlarda örgütsel kapamalar gündeme gelir.
(diğer toplumsal kontrol düzenekleri ð örgütsel kapama ve sınırlandırma)
e)Kurumsallaşma: Kurumsallaşma, toplumsal etkileşimin kalıplaşmasına veya yapılaşmasına işaret eder.
Toplumsal etkileşimler, normları açık bir şekilde bilinen örgütlenmiş statü pozisyonları çerçevesinde vuku
bulduğunda, kişilerden beklenen rol davranışları belirgin ve net olduğunda, toplumsal ilişkilerin ve
etkileşimlerin kurumsallaşmış olduğundan sözedilir. Evde, okulda ve iş yerinde geçen toplumsal yaşamın
büyük bir kısmı kurumsallaşmıştır.
Böyle bir durumda, bizden ne zaman, nerede, ne tür davranışlar beklendiğini açık bir şekilde bilir ve
hissederiz. Bu sayede de toplumsal yaşamda sapmaya yol açabilecek gerilimlerden, çatışmalardan ve
karışıklıklardan uzak kalmış oluruz. (herkes haddini/yerini bilecek)
•Toplumsal denetim, biçimsel ve biçimsel olmayan denetim olmak üzere ikiye ayrılır.
TOPLUMSAL DENETİM
Biçimsel/Formel Denetim Biçimsel Olmayan/İnformel Denetim
•Biçimsel denetimin en bilinen örneği, elbette •Biçimsel olmayan denetim ise, toplumsal yapının içerisinde
devletin pozitif (olumlu) hukukî düzenlemeler yayılmış olarak bulunan, toplumsal ilişkiler aracılığıyla
yoluyla sağladığı kontroldür. sağlanan denetimdir.
Toplumsal kontrolü, daha çok topluma uyum Toplumsal kontrolü, sapkın davranışlara karşı
gösterme süreci olarak ele alanlar, toplumsallaşma gösterilen toplumsal tepki veya uyumlulaştırma süreci
sürecini temel bir toplumsal kontrol mekanizması olarak görenler ise, toplumsal kurallar ve kurumlar
olarak görürler. Bu görüştekiler ya da böylesi bir yoluyla sağlanmaya çalışılan uyum sürecinde “cebir”in
yaklaşımı benimseyenler, yaygın toplumsallaşma ya da “zor”un rolünü vurgularlar. (Yücel, 2004: 63).
sürecini daha fazla vurgulama eğilimi gösterirler.
İlk yaklaşım, vurguyu daha ziyade değerlerin ve İkinci yaklaşım, resmî örgütler ve hukuk kuralları
normların içselleştirilmesi sürecine koyar. aracılığıyla uygulanan dışsal baskıyı öne çıkarır.
toplumsallaşma süreci cebir/zor
V V
içselleştirme dışsal baskı
(gönüllüce) (istesen de/istemesen de)
Modern toplum şartlarında giderek farklılaşan ve karmaşıklaşan toplumsal yaşam alanlarında,
devasa hiyerarşik örgütsel yapılarda, toplumsal kontrolün sadece toplumsallaşma sürecinde
aktarılan toplumsal normlar ve yaptırımlarla sağlanması mümkün olamaz. Polis, jandarma,
mahkeme, karakol, ceza evi ve icra dairesi gibi resmî organizasyonlara ve zorlayıcı özelliği baskın
olan hukuk kurallarına ve mekanizmalarına olan ihtiyaç hiç kuşkusuz artabilecektir. Aslında insan
toplulukları, eskiden beri otorite olgusuna ve toplumsal disipline sahip olmuştur. Eğer bir kimse,
kendi toplumunun veya grubunun standartlarından büyük ölçüde sapıyorsa, kendi etkinliklerini
diğerleriyle uyumlu bir tarzda yürütmeyi veya koordine etmeyi reddediyorsa, mensubu olduğu
grup, örgüt veya toplum, ona karşı zorlayıcı gücünü kullanma yoluna gidecektir. Bireylerin tutum
ve davranışları, verilen ödül ve cezalar yoluyla kuşatılıp çerçevelenecektir.
>Durkheim, sapkın olarak kınanan veya cezalandırılan davranışların, gerçekten toplumun uyumlu
bütünlüğünü sürdürmeye katkıda bulunacağını ileri sürerek bu katkıları şöyle sıralar:
SAPKIN DAVRANIŞLARIN UYUMLU BÜTÜNLÜĞE KATKILARI (*ÇOK ÖNEMLİ)
a)Sapkın davranış, kültürel değerleri ve Neyin yanlış olduğunu tanımlamaksızın doğrunun ne olduğunu bilemeyiz. Şeytan ya
normları doğrulayıp teyit eder. da kötü olmaksızın iyi olamaz, suç olmaksızın adalet olamaz. Ahlâkîliği tanımlamak ve
sürdürmek için sapkın davranışa ihtiyaç duyulur. (ahlâkı ahlâksızlardan öğrenmek)
b)Sapkın davranış, ahlâkî sınırları açıklığa Herhangi bir kuralın ihlâl edildiğini görmedikçe o kuralın ne olduğunu gerçekten
kavuşturur. bilemeyiz. Sapkın davranış, toplumların iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasında net bir
ayrım yapmasına imkân verir. Bu hususta herhangi bir net ve açık ayrım yoksa,
toplum kuralsızlık veya anomi mağduru haline gelir.
c)Sapkın davranış, grup dayanışmasını Bir kimse, önemli bir sapkın eylem yapmaya teşebbüs ettiğinde, diğerleri kolektif bir
güçlendirir. öfkeyle tepki gösterirler.
(linç/meydan dayağı) (çocuk istismarı/iğrenç cinayetler > hapishanede şişleme)
Sapkına karşı gösterilen bu tepki, onları birbirine bağlayan ahlâkî bağları bir kez daha
hatırlatıp teyit etmiş olur.
d)Sapkın davranış, aynı zamanda toplumsal Bir toplumsal kuralı ihlâl eden kimse, aslında ihlâl edilen kuralın nihayetinde önemli
değişmeyi teşvik eder. olup olmadığı hususunda bizi endişeye sürükler. Bütün sapkınlar, ahlâkî sınırları
zorlayarak statükoya alternatifler sunarlar.
Ayrıca, bugünün sapkınlığı yarının ahlâkîliği olabilir; otoriter veya totaliter
rejimlerde siyasî suçlu olarak hapishanelere kapatılanların, rejim ve anlayış
değişikliğine bağlı olarak salıverilerek toplumda saygın kimse olarak karşılık
görmelerinde olduğu gibi.
e)Sapkın davranış, toplumsal bakımdan Sapkın davranış, toplumsal bakımdan yararlıdır. Çünkü o, bir yandan bize normal
yararlıdır. olduğumuzu hatırlatırken (çok şükür normalim), diğer yandan kimin farklı ve sapkın
olduğunu ortaya koyar.
2.4.Uyuşmazlıkların Çözümü ve
Hukuk
Kişiler arasındaki anlaşmazlıkların, karşılıklı ilişki çerçevesinde diyalog ve müzakere gibi yollarla
aşılamaması halinde uyuşmazlık durumundan söz edilir. Bu takdirde, uyuşmazlığın çözümü, üçüncü
kişilerden veya kurumlardan beklenir. Tarihsel süreçte insanlar, gruplar ve toplumlar arasında
çıkabilecek uyuşmazlıkları çözmek üzere birçok yol veya mekanizma geliştirilmiştir: Arabuluculuk,
uzlaşma, tahkim, ombudsmanlık (kamu denetçiliği) ve mahkeme gibi.
Modern toplumlarda uyuşmazlık çözüm faaliyeti, asıl olarak mahkemeler tarafından yerine getirilir.
Mahkemelerde yargılamayı yürüten üçüncü kişi ve resmî görevli olarak yargıç, tarafların isteğinden bağımsız
olarak bir uyuşmazlığa müdahale etme, kendi hukuksal inisiyatifiyle karar verme ve gerektiğinde tarafları bu
karara uymaya zorlama yetkisine sahiptir.
Hukukça Belirlenmiş Haklar: Yargılama sürecindeki öncelikli amaç, tarafların tatmininden ziyade sınırları
hukuk tarafından belirlenmiş hakların yerine getirilmesidir.
Hukuksal Boyutta Yoğunlaşma: Mahkemeler, önlerine getirilen uyuşmazlıkları çözerken ekonomik, siyasi,
ahlaki ve kültürel çatışma mevzularını tartışma dışı bırakarak, esas olarak hukuksal boyut üzerinde
yoğunlaşır.
Önceden Belirlenmiş Usul ve Kurallar: Yargılama sürecinde; yargıçlar tarafından uygulanan normlar ve
yaptırımlar ile takip edilen usul ve prosedürler, önceden belirlenmiş genel, katı, kesin, açık ve tutarlı
niteliktedir.
Geriye Dönük Değerlendirme: Mahkemelerin kararı, bireylerin geçmişteki davranışlarıyla ilgili olup, bu
niteliği ile geriye dönük bir değerlendirmeye dayanır.
B)Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları (AUÇY)
Modern toplumların dünyası, giderek artan ölçülerde, başta modern devlet yapıları olmak
üzere, büyük ölçekli hiyerarşik bürokratik nitelikteki örgütlerin kuşatması altındadır. Ancak,
modern toplumun resmî, örgütlü dünyasının yanında, oldukça dinamik, karmaşık, değişken, hareketli
bir toplumsal yaşam dünyası da vardır. Bundan dolayı da toplumsal yaşamda ortaya çıkan bütün
ilişkileri ve davranışları, yalnızca hukuk yoluyla çerçeveleyip düzenlemek; ortaya çıkan çok çeşitli ih
tilafları, sadece resmî örgütler ve bunların görevlileri eliyle çözmek de mümkün olamaz. Ayrıca,
modernleşme sürecinde toplumsal yaşamın giderek hukuksallaşması ve yargısallaşması,
çatışmaların ve ihtilafların çözümünü daha çok resmî organlara havale etme eğilimini
güçlendirmektedir. Oldukça çeşitli ve farklı eğilimleri, ilişkileri, tutum ve davranışları bünyesinde
barındıran toplumsal yaşamı, bütünüyle hukuksal kurallar, mekanizmalar ve kurumlar yoluyla
düzenlemek de söz konusu olamaz. Bundan dolayıdır ki günümüzde mahkemelere dayalı formel
ihtilaf çözme mekanizmasının yanında, giderek hakemlik, ombudsmanlık, arabuluculuk ve uzlaşma
gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yolları geliştirilmiştir.
AUÇY’na Bakışlar (*ÇOK ÖNEMLİ)
1)AUÇY Alternatif çözüm yollarının önemini vurgulayanlar, alternatif prosedürlerin tarafların
Yandaşları ihtiyaçlarına uyumlu bir şekilde geliştirilebileceğini, daha esnek ve uzlaşmacı tutum ve
davranışların oluşmasına katkıda bulunabileceğini ileri sürmektedirler.
Muhalif görüşte olan bazıları ise, devletin zorlayıcı gücünü arkasında bulunduran formel hukuk
ve yargı sisteminin sağladığı birçok güvenceden tarafların yoksun kalabildiğini
savunmaktadırlar.
Herhangi bir toplum, uyuşmazlıkların çözümü konusunda yalnızca mahkemelere dayanamaz ve
dayanmamalıdır da. Birçok ihtilafın giderilmesinde, başka mekanizmalar, daha üstün ve işlevsel olabilir. Bunlar,
Ayrıca, böylesi mekanizmalar, daha iyi bir adalet dağıtımına vesile olup daha az yabancılaşmaya ortam
oluşturabilir.
AUÇY’nın bir kısmı, zamanla FUÇY’na dönüşebilir. İş ve aile hukuku gibi çeşitli hukuk dallarındaki
kurumları gibi.
zorunlu hakemlik ve arabuluculuk