You are on page 1of 11

İş Hukuku Kavramı

İş hukuku nedir?

Öğr. Gör. Engin KALAY


» İş hukuku, işçi ve işverenler arasındaki ilişkiyi düzenleyen ve inceleyen bir hukuk
dalıdır. İş hukukunun iki alt dala ayrılır.

» Bireysel İş Hukuku, işçi ile işverenler arasında bireysel olarak (ferden) kurulan iş
ilişkilerini konu alır. ( işçi ve işveren arasında çalışma (hizmet) ilişkisinin kurulması,
işçi ve işverenin birbirine karşı olan borç ve yükümlülükleri ile iş sözleşmesinin
kapsamı ve sona ermesi)

» Toplu İş Hukuku ise; sendikalaşma hareketi, toplu iş sözleşmeleri, hak ve menfaat


uyuşmazlıkları ve bunların çözüm yolları olarak grev ve lokavt, hakem kurulları,
arabuluculuk ve uzlaştırma müesseseleri gibi konuları incelemektedir.

İş Hukuku, alanına “işçiyi koruma ve gözetme” ile “işçi yararına yorum” olmak
üzere iki temel ilke hâkimdir. İşçi yararına yorum ilkesi uyuşmazlık halinde
uygulanacak hukuk kuralı bulunmadığında uygulanılır.
» İŞ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

» İş Hukukunun Resmi Kaynakları

» a. Yasama Kaynakları
Bunlar başta Anayasa olmak üzere yasama organı
tarafından çıkarılan kanunlardır. İş Hukukunun temel
kaynağı, tüm hukuk dallarında olduğu gibi Anayasadır. Anayasadan sonra iş hukukunun temel kanunları
yer alır. (4857 sayılı iş Kanunu, 854 sayılı Deniz iş Kanunu, 5953 sayılı Basın iş Kanun, 2821 sayılı
Sendikalar Kanunu, 2822 sayılı Toplu iş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gibi)

» b. Yürütme Kaynakları
İş Hukukunda uygulamaya ilişkin ayrıntılar yürütme organı düzenlenir. Yürütme organı tarafından çıkarılan
tüzük ve kararnameler ile başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından çıkarılan
yönetmelikler ile genelgeler ve tebliğler İş Hukukuna kaynak oluşturur.

» c. Yargı Kaynakları
Çalışma yaşamında ortaya çıkan çeşitli iş uyuşmazlıklarına ilişkin mahkemelerce verilen kararlar İş
hukukunun önemli kaynaklarının arasında yer alır. Söz konusu kararlar içinde Anayasa Mahkemesi
kararları, Yargıtay ve Danıştay kararları özel bir önem taşımaktadır.

» d. Uluslararası Kaynaklar
Türkiye’nin de üyesi bulunduğu Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından hazırlanan Uluslararası Çalışma
Sözleşmeleri ve Tavsiyeler; İş Hukuku açısından önem taşıyan çalışmalardır. Örgüte üye olan devletler,
sözleşme kararlarını olağan hallerde 1 yıl, olağandışı hallerde ise en geç 18 ay içinde yasama organlarına
sevk ederek onaylamakla yükümlüdürler. Bunun dışında Avrupa Birliğinin ve Avrupa Konseyi’nin
sözleşmeleri ile ülkemizin taraf olduğu ikili sözleşmeler de İş Hukukuna kaynak oluşturur.
» İş Hukukunun Özel Kaynakları
İş Sözleşmesi, Toplu İş Sözleşmesi, İşyeri İç Yönetmelikleri, İş Koşulu Haline Gelmiş İşyeri
Uygulamaları gibi düzenlemeler İş Hukukunun özel kaynakları arasında yer alır.
» İŞ KANUNUNUN UYGULAMA ALANI

4857 sayılı İş Kanunu ilke olarak tüm sanayi, ticaret ve tarım faaliyetleri ile buralarda çalışanları
kapsamına almışsa da; bu ilkenin bir kısım istisnaları da mevcuttur.
» İSTİSNALAR
» a. Deniz Taşıma işleri: 4857 sayılı iş Kanunu deniz taşıma işlerine uygulanmaz. Kıyılarda veya liman
ve iskelelerde; gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve
boşaltma işleri, ile Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde
çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işler İş Kanunu kapsamı içindedir.
» b. Hava Taşıma işleri: Hava taşımacılığı da iş Kanununun uygulama alanı dışındadır. Bu istisnada da
esas olan sadece hava taşıma işleridir ( pilot, hostes, makinist v.b). Buna
karşılık havacılığın bütün yer tesislerinde yapılan işler ile havada yapılan fakat taşımacılık faaliyeti dışında
kalan işler, iş Kanununun uygulama alanı içine alınmıştır. ( zirai mücadele pilotları)
» c. 50 veya Daha Az işçi Çalıştırılan Tarım ve Orman İşleri:
50 ye da daha az işçi ile yapılan tarım ve orman işleri İş Kanununun kapsamından çıkarılmıştır. Söz
konusu işler 50’den çok işçi ile yapılıyorsa İş Kanununun uygulama alanına girmektedir.
Ayrıca tarım sanatları, tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işler,
tarım işletmeleri içinde yapılan yapı işleri ve halkın yararlanmasına açık veya bir işyerinin eklentisi
niteliğinde bulunan park ve bahçe işleri İş Kanunu kapsamına almıştır.
» d. Evde Yapılan El Sanatlarına İlişkin işler:
Evdeyapılan ve aile üyeleri ya da hısımlar arasında dışarıdan yabancı işçi almaksızın gerçekleştirilen el
sanatlarına ilişkin işlerde İş Kanununun hükümleri uygulanmaz.
» e. Ev Hizmetleri:
İş Kanununun uygulama alanı dışında bıraktığı bir başka faaliyet ise ev hizmetleridir. Ev hizmetleri
deyimiyle kastedilen çamaşırcılık, çocuk bakımı, temizlik gibi işlerdir. Ev hizmetleri işlerinin süreklilik arz
etmesi durumunda İş Kanunu hükümleri uygulanır.
» f. Sporcular:
Bu hüküm, kulüp tüzel kişiliğine iş sözleşmesi ile bağlı bulunan profesyonel sporculara
ilişkindir. Diğer yandan; amatör sporcular açısından zaten iş sözleşmesinin varlığı
düşünülemez; zira bunlar iş sözleşmesi ile çalışmadıkları gibi, faaliyetleri bakımından
ücret de almazlar.
» g. Esnaf Ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3. Maddesinin (a)
Bendindeki Tarife Uygun Üç Kişinin Çalıştığı iş Yerleri:
Esnaf veya sanatkârlara ait işyerlerinde en çok 3 kişiyle yapılan işlere İş kanunu
hükümleri uygulanmaz.
» h. Rehabilite Edilenler:
Rehabilite edilenler de İş Kanununun uygulama alanı dışında tutulmuşlardır.
Rehabilitasyon (işe alıştırma), işçilerden; sürekli iş göremez ya da malul hale gelmiş
yahut gelebilecekleri tıbben kabul edilmiş kişilerin, kendi mesleklerinde ya da yeni bir
meslekte çalışabilmelerini sağlamak amacı ile yapılan tıbbi bakım ve mesleki eğitimi
ifade eder.
» i. Çıraklar:
İş Yasasının, iş sağlığı ve iş güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere diğer hükümleri
çıraklara uygulanmaz. Çıraklar yönünden iş Kanunu sadece iş sağlığı ve iş güvenliği
kuralları bakımından geçerlidir. Bunun dışında çalışmaya ilişkin hususlarda Mesleki
Eğitim Kanuna tabidirler.
» j. Aile Ekonomisi içinde Kalan Tarımla İlgili Her Çeşit Yapı işleri:
İş Kanunu bu nitelikteki faaliyetleri de uygulama alanı dışında bırakmıştır. Ancak, bu
hükmün uygulanması iki koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlanmıştır. Önce söz konusu
yapı işi, tarımla ilgili bir yapı işi olmalıdır. İkincisi ise bu yapı işi aile ekonomisi sınırları
içinde olmalıdır.
» İŞ HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

» 1. İşçi :
İş Kanunu'nun 1.ci maddesi işçiyi "bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı
çalışan kişiye işçi denir" şeklinde tanımlamaktadır. Bu tanımın başlıca unsurları şunlardır:
» 1.1.) Hizmet Akdi: İş Kanunu'na göre hizmet akdiyle çalışan kimseler işverene bağımlı (tabi)
hizmet gördüklerinden, yine konusu insan emeği olan ancak istisna, vekalet, taşıma ve yayın
gibi akitlerle çalışanlar bu kanun bakımından işçi olarak nitelendirilemezler. Örneğin, herhangi
bir yüklenici mimar ya da mühendis, bir kimsenin inşaatını yapmayı üstlenmişse bu kişiyle
yapımcı arasında gerçekleştirilen akit bir istisna aktidir. Ancak bu mimar ya da mühendis,
başkasına ait bir inşaat işinde kontrol görevlisi olarak, ücret karşılığında çalışıyorsa, işverenle
arasındaki akit hizmet aktidir ve işçi sayılır.
» 1.2.) Bir İşte Çalışmak: İşçi, hizmet aktine taraf olarak işverenin göstereceği işte çalışmak
durumundadır. Bu çalışma bedeni ya da fikri faaliyet şeklinde olabilir.
» 1.3.) Ücret: İş Kanunu'na göre, ancak ücret karşılığı çalıştırılan kimse işçi olarak
nitelendirilmektedir. Ücret, ilke olarak hizmet aktinin de ana unsurunu oluşturmakta; ücreti
belirlemeden hizmet akdi yapılmasından söz etmenin imkanı bulunmamaktadır. Belirli bir işte
ücret karşılığı çalışarak bu ücreti almak işçilik niteliği için yeterli değildir. Ücretin, taraflarca
gerçekleştirilen hizmet aktinin bir unsuru olarak kararlaştırılması halinde işçi niteliği doğar.
Ancak ceza ve ıslahevlerinde çalışan hükümlüler, çeşitli işlerde çalıştırıldıkları ve karşılığında
ücret ödendiği halde işçi sayılmazlar. Diğer yandan ücretsiz olarak başkasına bağımlı iş
görenler de işçi sayılmazlar. Hayır ve din kurumlarında, yardım sevenler derneklerinde gönüllü
olarak çalışanlar bunlara örnek gösterilebilir.
» 2. İşveren
» İş Kanunu, işçileri kapsamına aldığı gibi işverenleri de kapsamaktadır. Kanunun 1.ci maddesine
göre işveren, işçi çalıştıran tüzel ve gerçek kişilere denilmektedir. Bu şekilde işveren tanımı işçi
tanımına bağlanmış bulunmaktadır. İşveren, işçiyi işe alan, ondan işi yapma borcunu yerine
getirmesini isteyen ve bu konuda emir ve talimat vermeye yetkili olan; bütün bunlara karşılık
ücret ödemekle yükümlü bulunan kimsedir. Şirket, dernek, KİT gibi tüzel kişilikler, işçi
çalıştırdıklarında işveren olarak nitelendirilirler.

» 3. İşveren Vekili
Teknik anlamda işletme, sürekli faaliyet gösteren bir nitelik taşımasıyla işveren olmasa bile onu
yönetecek kimselerin işin başında bulunmasını gerektirir. Bu nedenle işyerinde kendi adına
hareket eden ve işin yönetiminde görev alarak işverenin yükümlülüklerini yerine getiren
kimselerin çalıştırılması zorunlu olmaktadır. Bunlar İş Hukuku'nda " İşveren Vekili" olarak
isimlendirilir. İş Kanunu'nun 1.ci madde ve 3.cü fıkrasına göre işveren vekili, işyerinde işveren
adına hareket eden ve işyerinin yönetiminde görev alan kimselere denilmektedir. İşveren vekili,
kendisine verilen yetki sınırları içinde işvereni temsilen, onun adına işletmeye ilişkin işleri
yaparak işçilere karşı yükümlülüklerini yerine getirir. İşin niteliği ve organizasyon şekline göre
birden fazla kişiye işveren tarafından yönetim yetkisi verilebilir. Örneğin, bir işletmede görevli
personel müdürü veya şefi, işletme amiri, fabrika müdürü ayrı ayrı bu yetkiyi sınırlı olarak
kullanabilirler.
» 4. Aracı (Tali işveren veya Taşeron)
» İşçiler, doğrudan doğruya işveren veya vekili tarafından değil de aynı işyeri veya
eklentilerinde iş alan üçüncü bir kişinin aracılığıyla işe girmiş ve bu üçüncü kişiyle hizmet
akti yapmışlarsa, bu aracılar da asıl işverenle birlikte sorumlu olurlar. Burada asıl sorumlu,
işi ihale eden idareye karşı asıl işverendir. Kanun, işçilerle olan ilişkileri bakımından da
(özellikle işçileri korumak amacıyla) hem taşeronları hem de asıl yüklenicileri sorumlu
tutmuştur.
» HİZMET AKDİ KAVRAMI
» Borçlar Kanunu'nun 313.cü maddesinde, hizmet akdi için bir mukavele olduğu, onunla işçinin
belirli veya belirsiz bir zaman süreci için hizmet görmeyi ve işverenin de ona bir ücret vermeyi
taahhüt ettiği tanımlanarak belirtilmiştir. Taraflardan birinin, diğerinin emrinde bağımlı
çalışmayı, diğer tarafın da buna karşılık ücret ödemeyi kabul etmesiyle meydana gelen hizmet
akdinin üç unsuru bulunmaktadır.
» 1. İş: Hizmet aktinde, zihni veya bedeni çalışmaya dayalı bir iş görme eylemi sözkonusudur. İş,
insan emeğinden kaynaklanan ekonomik bir faaliyet olarak görülür.
» 2. Ücret: Ücret, hizmet akdinin asli bir unsurudur. Ücret kararlaştırılmadan hizmet akdi
yapılamaz. Gerçekten bir tarafın hizmet görme yükümlülüğüne karşılık, diğer tarafın tespit
edilen miktarda ücret ödemeyi taahhüt etmesiyle hizmet akdi ortaya çıkar. Borçlar Kanunu ve İş
Kanunu, ödenecek ücreti nakten ödenecek bir para tutarı olarak belirtmiştir. Bununla beraber,
işçiye ayrı olarak "ayni" nitelikte (para dışında) ek ödemeler (eklentiler) de taahhüt edilebilir.
» 3. Bağımlı hizmet görme: İşçinin, işverenin emri altında ve ona bağlı olarak çalışması gerekir.
Hizmet akdini diğer iş görmeye ilişkin akitlerden ayıran özellik "bağımlı iş görme"dir.
» HİZMET AKDİNİN ÖZELLİKLERİ
Özelliği itibariyle hizmet akdi, işçinin iş yapma borcuna karşılık işverenin ücret ödeme borcunun
doğmasıyla heriki tarafa yükümlülük getiren bir nitelik kazanmıştır. Yine özelliği itibariyle işçinin
iş görme işlemini gerçekleştiren emek, bir mal veya meta niteliğinde olmayıp insan şahsiyetinin
bir parçası olmasıdır. İşveren, işi ahlak kurallarına uygun tarzda yürütmek zorunda olduğu gibi;
işçi de gerek diğer işçiler gerekse işverenle olan ilişkilerinde iyi niyet, sadakat ve saygı kurallarına
uymak zorundadır. Hizmet akdi, nitelik itibariyle devamlıdır. İşçinin emeğini işverene arzetmesi,
göstereceği işi zamanında yapması, bir zaman kesimini (sürecini) gerektiren özelliktedir.

You might also like