You are on page 1of 68

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ

VE OKUL YÖNETİMİ

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN


HUKUKSAL YAPISI
AMAÇLAR
• Eğitimin dayanağı olan hukuksal metinleri bilme

• Eğitimle ilgili yasal düzenlemelerin gerekliliğini anlayabilme

• Öğretmen yetiştirmenin tarihsel sürecini bilme

• Kalkınma Planlarındaki ve Milli Eğitim Şuralarındaki


eğitimsel kararları kavrayabilme

• Eğitim sistemimizde son yıllarda yapılan önemli


düzenlemeleri kavrayabilme
• Bir ülkenin genel yönetim biçimi nasılsa alt birimlerdeki

yönetim yapılanması da ona paralel biçimde


şekillenmektedir.
• Türkiye’de yönetim anlayışı ağırlıklı olarak merkeziyetçi
bir yapıya sahiptir.
• Akademik ilkelerin yanında toplumsal kurallar da eğitim
üzerinde etkilidir.
Hukuk: “Hukuk, toplumda şahısların davranışlarını ve
ilişkilerini düzenleyen ve uyulması devlet zoruna
(yaptırıma) bağlanmış kuralların bir bütünüdür.”
Eğitim Hukuku: Bir ülkede eğitimde devletin ve kişilerin
uyması gereken kuralları ifade eder. Eğitim hukukunun
kurallarını veren üç kaynak vardır. Bunlar;
• Gelenek hukuku (öğrencilerin öğretmenlere karşı
davranışlarının çoğu yazılı hukukta yoktur),
• içtihat hukuku (Yargıtay, Danıştay kararları) ve
• yazılı hukuktur.
Yasal Dayanaklar
• Uluslararası Antlaşmalar
• Anayasa
• Kanun
• Kanun Hükmünde Kararname
• Tüzük
• Yönetmelik
• Kararname
• Yönerge
a. Uluslararası Anlaşmalar

• 1982 Anayasası’nın 90. Maddesi: “Türkiye Cumhuriyeti


adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak
antlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır” demektedir.

• Bu maddenin devamında; “usulüne göre yürürlüğe konulmuş


uluslararası antlaşmalar, kanun hükmündedir. Bunlar

hakkında, Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa


Mahkemesi’ne başvurulamaz”. ***
a. Uluslararası Anlaşmalar

Örneğin,

• BM İnsan hakları evrensel bildirgesi,

• Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bunlara örnek


olarak verilebilir.

• Çocuk hakları sözleşmesi


Sözleşme-Bildirge Farkı***
Uluslararası sözleşme ile uluslararası bildirge
arasında hukuki yaptırım açısından fark
bulunmaktadır.
Uluslararası sözleşmeler taraf devletleri
bağlar. Sözleşmeye uymama durumlarında
yaptırımla karşılaşırlar.
Uluslararası bildirgelerin bağlayıcılık yönü
daha zayıftır.
Bildirgelerin kabulü, iyi niyet göstergesi
olarak da değerlendirilmektedir.
a. Uluslararası Anlaşmalar
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi
Birleşmiş Milletler genel kurulunun 10 Aralık
1948 tarih ve 217 sayılı kararıyla kabul edilmiş; 06
Nisan 1949 tarih ve 9119 sayılı Bakanlar Kurulu
kararı ile Resmi Gazete ile yayınlanmıştır. Bakanlar
Kurulu kararı ile 27 Mayıs 1949 tarih ve 7217
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir (TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu, 2018).
a. Uluslararası Anlaşmalar
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi
Bu belge, taşıdığı anlam açısından insanlık
tarihinin sayılı belgeleri arasında yer
almakta, insanlık için bir dönüm noktasını
simgelemektedir. BM genel kurulunun tavsiye
kararı olup; bağlayıcı hukuki bir belge
değildir. Bu sebeple kabul eden devletlere
herhangi bir hukuksal yükümlülük
getirmemektedir (Karaman Kepenekci ve Taşkın,
2017).
a. Uluslararası Anlaşmalar
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin diğer adı “İnsan
Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına
İlişkin Sözleşme” olup, Avrupa konseyi üyesi devletler
tarafından 04 Kasım 1950’de Roma’da
imzalanmış, 03 Eylül 1953’te yürürlüğe
girmiştir. 10 Mart 1954 tarihinde 6366 sayılı yasa
ile Türkiye tarafından onaylanarak (Karaman
Kepenekci, 2008); iç hukukun bir parçası olmuş,
bireye, haklarını çiğneyen devletine karşı
İnsan Hakları Komisyonu’na başvurma
yolunu açmıştır.
a. Uluslararası Anlaşmalar
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS)
• Birleşmiş Milletlerce 20 Kasım 1989 tarih ve
44/25 sayılı kararla kabul edilmiştir.
• Sözleşme 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe
girmiş, Türkiye sözleşmeyi 14 Eylül 1990’da
imzalamış ve 4058 sayılı kanunla
• 11 Aralık 1994 tarihinde 22138 sayılı
Resmi Gazetede yayınlayarak yürürlüğe
koymuştur (TBMM İnsan Hakları Komisyonu,
2018).
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS)
• 18 yaşından küçük herkesi çocuk saymak,
• Çocuğu yaşına ve gelişim düzeyine uygun olarak hakları ve
sorumlulukları olan birey olarak kabul etmek,
• Çocuğun yaşamında ailenin rolünü ön plana çıkarmak,
• Çocukların görüşlerini ifade etme hakkının olduğunu, bu
görüşlerin ciddiye alınması gerektiğini kabul etmek,
• Çocukların kişilik ve yeteneklerine saygı gösterilmesi
gerektiğini vurgulamaktadır.
Akyüz (2010) sözleşmenin ilkelerini dört başlıkta ele almıştır.
Bunlar; ayrımcılık yasağı, çocuğun yaşama ve gelişme
hakkı, çocuğun yüksek yararına öncelik tanınması,
çocuğun görüşlerinin dikkate alınması ve katılım hakkıdır.
b. Anayasa
Anayasa; bir devletin
• temel yönetim biçimini belirleyen,
• yasama,*** yürütme*** ve yargılama güçlerinin nasıl
kullanılacağını gösteren,
• yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, şeklinde
tanımlanmaktadır.

• Yaptırım gücü bakımından en güçlü yasal


metinler olup, anayasanın üstünlüğü ilkesi gereği olarak,
hiçbir hukuk kuralı anayasaya aykırı olamaz. ***
b. Anayasa

1982 Anayasasının

10, 24, 27, 42, 62, 130, 131 ve 132. maddeler


doğrudan veya dolaylı yollarla eğitim ile
ilgilidir.
b. Anayasa

Kanun önünde eşitlik: 10. madde irdelendiğinde


vatandaşların devletten hizmet alırken eşit haklara
sahip olduğu; eğitimin devlet tarafından verilen bir
hizmet olduğu, bunun için de eğitimden yararlanan
bireylere (din, dil, ırk, cinsiyet, siyasi görüş,
mezhep ve benzeri farklılıklarına karşın) eşit
davranılacağı; ifade edilmektedir.
b. Anayasa
Din ve vicdan hürriyeti: 24. maddenin bir kısmı din
eğitimini ilgilendirmektedir. “Din ve ahlâk eğitim ve
öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.
Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve ortaöğretim
kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer
alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak,
kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî
temsilcisinin talebine bağlıdır.” ifadeleri yer almaktadır.
b. Anayasa

Bilim ve sanat hürriyeti: 27. maddede


“Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve
öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her
türlü araştırma hakkına sahiptir.” ifadeleri yer
almaktadır.
b. Anayasa

Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi: Anayasanın 42.


maddesi bu başlığı taşımakta olup, Anayasa
içerisinde eğitim öğretimin sınırlarını doğrudan
çizmesi bakımından önem taşımaktadır. İlgili
maddede “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından
yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı
kanunla tespit edilir ve düzenlenir.” ifadeleri yer
almaktadır.
b. Anayasa
Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi: Anayasanın 42.
maddesinin devamında “Eğitim ve öğretim,
Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda,
çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin
gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara
aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim
ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu
ortadan kaldırmaz.” ifadeleri yer almaktadır.
b. Anayasa

Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları 62.


maddesi; “Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk
vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının
eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal
güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının
korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması
için gereken tedbirleri alır.” ifadelerini içermektedir.
b. Anayasa

Yükseköğretim kurumları: Anayasanın 130-


131 ve 132. maddeleri

yükseköğretim kurum ve kuruluşları ile


ilgilidir..
c. Yasa (Kanun)
• Devletin yasama organları tarafından konulan ve
uyulması gereken kurallar bütünüdür.

• Ülkemizde yasa yapma yetkisi Türkiye Büyük


Millet Meclisi’ne aittir.
c. Yasa (Kanun)
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK)

23.07.1965 tarih ve 12056 sayılı Resmi Gazetede


yayımlanan devlet memurları kanununa göre

öğretmenlerin “Eğitim öğretim Hizmetleri


Sınıfına” dâhil devlet memuru olarak kabul
edildiği görülmektedir.
c. Yasa (Kanun)
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK)
İlgili kanunda atama, yükselme,

kademe ve derece ilerlemeleri,

eğitim-öğretim tazminatı,

izinleri,

alacakları cezalar hakkında genel bilgiler verilmektedir. Bu


kanunun tüm devlet memurlarını kapsaması sebebiyle
öğretmenler ve eğitim faaliyetleri için özel ve ayrıntılı bilgilerin
olmadığı görülmektedir.
c. Yasa (Kanun)
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu 24.06.1973 ve 14574 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İlkeleri ve
amaçları ile Türk Eğitim Sisteminin örgün (okul öncesi
eğitim, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim
kurumları) ve yaygın eğitim olarak iki ana bölümden
oluştuğu ve bunları içeren kurumlar, öğretmenlik
mesleğinin niteliğine ilişkin bilgiler verilmektedir.
c. Yasa (Kanun)
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu

• 24/6/1973 tarihinde yürürlüğe giren bu yasa ile Türkiye


Milli Eğitimi sistemleştirilmiştir.
• Bu Kanun, Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas
olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı,
öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç
ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki
görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir
sistem bütünlüğü içinde kapsar.
c. Yasa (Kanun)
222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu

222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu 12.1.1961 tarih


ve 10705 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir. Bu kanun okulöncesi ve ilköğretimle ilgili
düzenlemeleri içermektedir.
c. Yasa (Kanun)
222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu

• 2012’de yapılan değişiklikle İlköğretim; dört yıl


süreli ve zorunlu ilkokul ile dört yıl süreli ve zorunlu
ortaokuldan oluşan bir Milli Eğitim ve Öğretim Kurumudur.***
• İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız
okullar hâlinde kurulması esastır. Ancak imkân ve şartlara göre
ortaokullar, ilkokullarla veya liselerle birlikte de kurulabilir.
• Birleştirilmiş sınıflar da dâhil olmak üzere bir öğretmene

düşen öğrenci sayısı 40’dan fazla olamaz.


c. Yasa (Kanun)
430 Sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu
03.03.1340 (3 Mart 1924) tarihinde kabul edilen 430 sayılı
Tevhid-i Tedrisat adıyla anılan Öğretim Birliği Kanunu
06.03.1340 (6 Mart 1924) tarihli ve 63 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun 1.ve 2.
maddesine göre Türkiye dâhilindeki bütün eğitim kurumları
Şeriye ve Evkaf Vekâleti içerisindeki medreseler de dâhil
olmak üzere Maarif Vekâletine (Bugünkü Milli Eğitim Bakanlığı)
bağlanmıştır. Bu kanun incelendiğinde Türkiye Cumhuriyetinin
ilk ve en temel yasalarından biri niteliğinde olduğu görülmektedir.
c. Yasa (Kanun)
430 Sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu
Ancak bir yıl sonra kanunda değişiklik yapılarak askeriye,
Milli Savunma Bakanlığına devredildi.
c. Yasa (Kanun)
5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu 14.02.2007 tarihli ve
26434 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu
kanun açılacak olan özel öğretim kurumlarının kurum açma izni
verilmesi, kurumun nakli, devri, personel çalıştırılması, bu
kurumların eğitim-öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile
yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarının;
eğitim-öğretim, yönetim, denetim, gözetim ve personel
çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esasların düzenlenmesi amacıyla
hazırlandığı görülmektedir (Yükseköğretim kurumları hariç).
c. Yasa (Kanun)
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu 06.11.1981 tarih ve 17506
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu
kanun, yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek ve
bütün yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının
teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile
eğitim-öğretim, araştırma, yayım, öğretim elemanları,
öğrenciler ve diğer personel ile ilgili esasları bir bütünlük
içinde belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.
d. Kanun Hükmünde Kararname
• 2017 yılında yapılan Anayasa değişiklikleri ile yürütme
organının ya­pısı tamamen değişmiş ve buna bağlı olarak yürütme
organının işlemlerinde değişikliklere gidilmiştir. Bu değişiklikler
çerçevesinde Anayasa’nın 8’inci maddesi yürütme yetkisi ve
görevinin “Cumhurbaşkanı tarafından, Anayasa­ya ve kanunlara
uygun olarak kullanılır ve yerine» getirileceğini hüküm altına
alırken 104’üncü maddesi yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanına ait
olduğunu ifade etmiştir. Bu değişikliklerden anlaşıldığı üzere
yürütme organı yalnızca Cumhurbaşkanından oluşmaktadır;
Başbakanlık makamı ile Bakanlar Kurulu lağvedilmiştir.
e. Tüzük
• Anayasa’nın 155. Maddesine göre, Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun

başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme
merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak
bakar.

• 2017 değişiklikleri ile tüzük isimli düzenleyici işlemin hukuki


var­lığına da son verilmiştir; ancak tıpkı kanun hükmünde kararnameler gibi
yürürlükteki tüzükler de uygulanma imkânı bulmaktadır. Gözler’e göre (2018), 2017
yılındaki deği­şikliklerle Bakanlar Kurulu’nun yetkilerinin Cumhurbaşkanı’na
verilmesi “organlar hiyerarşisi” açısından Bakanlar Kurulu ile Cumhurbaşkanı’nı eş
seviyeye getirmiştir.
G. Tüzükler (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md./Madde 115).
Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Tüzüğü
 
Yayın : Resmi Gazete
Yayım Tarihi ve Sayısı : 19/02/1993 - 21501
Numarası : 4444

BİRİNCİ BÖLÜM
Kapsam, Deyimler ve Kuruluş
Kapsam
Madde 1- Bu Tüzük Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulunun görevlerim, Teftiş Kurulu Başkanı ve müfettişlerin
atanmalarım, görev, yetki ve sorumluluklarını, Teftiş Kuruluyla müfettişlerin çalışma esas ve usullerim, denetlenenlerin
yükümlülüklerim kapsar.
Tanımlar (1)
Madde 2- Bu Tüzükte geçen;
''Bakanlık", Millî Eğitim Bakanlığı.
"Bakan", Millî Eğitim Bakanı,
"Teftiş Kurulu", Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu,
"Kurul Başkanı veya Başkan", Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kumlu Başkanı,
"Müfettiş", Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı, başmüfettişleri ve müfettişleri,
"Müfettiş yardımcısı", Bağımsız olarak denetim ve soruşturma yapmaya yetkili veya yetkisiz müfettiş yardımcıları,
"Bakanlık Teşkilatı", (Ek: 28/01/1997-97/9192 K.:) Millî Eğitim Bakanlığı merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatı İle bağlı
kuruluşları," anlamında kullanılmıştır.
Kuruluş ve Bağlılık
Madde 3- Teftiş Kumlu bir Başkanla, başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcılarından oluşur. Kum) doğrudan Bakana
bağlıdır.
Kurulunun, planlama, inceleme, araştırma, değerlendirme, personel, ayniyat ve benzeri işleri Başkanlığa bağlı büro
tarafından yürütülür.
Görev Merkezi
Madde 4- (Değişik : 28/01/1997-97/9192 K.) Kurulun görev merkezi Ankara'dır. Bu merkez, müfettişlerin de görev
merkezidir.
İKİNCİ BÖLÜM
Görev, Yetki ve Sorumluluklar
Teftiş Kurulunun Görevleri
Madde 5- Teftiş Kurulunun görevleri şunlardır:
A) Bakanlık teşkilatının, bağlı ve ilgili kuruluşlarının her türlü faaliyet ve işlemleriyle ilgili olarak denetim, inceleme ve
soruşturma işlerini yürütmek,
B) Bakanlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata, plan ve programa uygun çalışmasını sağlamak amacıyla gerekli
önerilerde bulunmak,
C) Mevzuatta yer alan ve Bakan tarafından verilen görevleri yapmak.
(Ek: 28/01/1997-97/9192 K.) Bakanlık teşkilatı içindeki herhangi bir birim teftiş dışı tutulamaz.
Başkanın Görev ve Yetkileri
Madde 6- Başkan, müfettiş sıfat ve yetkisine sahip olup aşağıdaki görevleri yapar;
A) Kurulun, 5. maddede belirtilen görevlerini Bakanın emir veya onayı üzerine Bakan adına yürütmek,
B) Kurulu yönetmek, çalışmalarını düzenlemek ve denetlemek,
C) Yıllık denetim programını hazırlamak ve Bakanın onayından sonra uygulanmasını sağlamak,
D) Gerektiğinde bizzat denetim, inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak,
E) Raporları incelemek, esas ve usul yönlerinden eksikliklerinin giderilmesini sağlamak ilgili yerlere göndermek, bunlar
üzerine ilgililerce alınacak önlem ve yapılacak işlemlerin sonuçlarını izlemek, gecikmeler hakkında Bakana bilgi ya da rapor
vermek, gerektiğinde genel müdürler ve daire başkanlarıyla bu konuda toplantı yapılmasını sağlamak,
F) Bakanlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata, plan ve programa uygun çalışmasını sağlamak amacıyla
gelişmeleri izlemek, mevzuatı derlemek ve gereği için müfettişlere iletmek, bu konularda inceleme programları hazırlayıp
Bakanın onayına sunmak, yasa, tüzük, kararname ve yönetmeliklerin hazırlanmasıyla ilgili çalışmalar yaptırmak, müfettişleri
meslekî ve bilimsel çalışmalar yapmaya özendirmek, bu çalışmaları düzenlemek, başarılı inceleme sonuçlarının
yayımlanmasını sağlamak,
G) Müfettiş yardımcılarının ise alınmalarına ilişkin giriş ve yeterlik sınavlarının yapılmasını sağlamak,
H) Müfettişlerin hizmet içi eğitimleriyle, müfettiş yardımcılarının yetişmelerini sağlayıcı
f. Yönetmelik
• Yasa ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak amacıyla
hazırlanan, düzenleyici kuralların yazılı olduğu resmi
belgeye yönetmelik adı verilir.
• Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi
görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin
uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı
olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.
Resmi Gazete Tarihi: 20.03.2012 Resmi Gazete Sayısı: 28239

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ


BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, her derece ve türdeki özel öğretim kurumlarının açılış ve işleyişiyle
ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununda
belirtilen özel öğretim kurumlarını kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5580 sayılı Kanun ile 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim
Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü ve 36 ncı maddelerine
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Akşam lisesi: Gündüz öğrenim yapan ortaöğretim okullarında okuma hakkı olmayanlara eğitim ve öğretim
imkânı sağlayan okulları,
b) Bakanlık: Millî Eğitim Bakanlığını,
c) Diğer personel: Kurumda eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki görevli personeli,
ç) Eğitim personeli: Kurumda görevli yönetici, öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici ve benzeri personeli,
İKİNCİ BÖLÜM
Kurum Açma, Devir, Nakil ve Kapatma
Kurum açma
MADDE 5 – (1) Kanunun 3 üncü maddesi hükmü doğrultusunda özel öğretim kurumlarına kurum açma izni ile iş yeri açma ve
çalışma ruhsatı verilir.
(2) Kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için aşağıdaki belgeler istenir;
a) Form dilekçe (EK-1).
b) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten
işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı
suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve
casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat
karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık ve aynı Kanunun
Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar başlıklı İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen maddelerde yer alan suçlardan
mahkûm edilmemiş olduğuna dair yazılı beyanı.
c) (Değişik:RG-13/1/2017-29947) Kurucu tüzel kişi ise kuruluş amaçları içinde özel öğretim kurumu işletmeciliği yapılacağına
ilişkin ifade ile ortakların ve ortaklar arasında tüzel kişiler varsa o tüzel kişilerin de uyruğunun yer aldığı ve tüzel kişinin
niteliğine göre Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmış ana sözleşme, tüzük ya da vakıf senedinin ve varsa
değişikliklerinin örneği.
ç) Kurucu temsilcisinin kurumu açma, kapatma, devir ve benzeri işlemleri yürütme yetkisine sahip olduğunun belirlendiği (Ek
ibare:RG-5/7/2014-29051) genel kurul veya yönetim kurulu kararının millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği. (Ek cümle:RG-
20/6/2017- 30102) (Ancak sosyal etkinlik merkezi kurucu temsilcileri için devir işlemleri yürütmesine ilişkin ifade yer almaz.)
d) (Değişik:RG-5/7/2014-29051) Binanın kurum açılacak kat veya katları için ayrı ayrı, okul ve özel eğitim ve rehabilitasyon
merkezi olarak kullanılacak binaların ayrıca bahçeleri için de üç adet 35x50 cm veya A3 ebadında kâğıtlara çizilmiş yerleşim
planı ve CD’si
e) Resmî benzeri okulların tabi olduğu yönetmeliği uygulamak isteyen okulların kurucusunun yazılı beyanı, resmî benzeri
okulların tabi olduğu yönetmeliklerden farklı uygulama yapmak isteyen okullar için Bakanlıkça onaylanmak üzere hazırlanan
üç nüsha kurum yönetmeliği taslağı ve CD’si veya kurucunun daha önce açılış izni almış başka bir okulu için Bakanlıkça
onaylanmış kurum yönetmeliğini uygulayacağına ilişkin yazılı beyanı.
• Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve
İlköğretim Kurumları Yönetmeliği

• Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği

• Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği

• Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği

• Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme


Yönetmeliği

• Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici


Görevlendirme Yönetmeliği
h. Yönerge

• Herhangi bir konuda tutulacak yol için üst makamlardan alt


makamlara belli bir esasa dayanarak verilen buyruk, talimat,
direktife yönerge adı verilir. Bir işin adım adım nasıl yapılacağını
gösteren metindir. “İlköğretimde Yöneltme Yönergesi” buna bir
örnek olarak gösterilebilir.***
1982 Anayasası’ndaki Eğitimle İlgili Düzenlemeler
• Din ve vicdan hürriyetini düzenleyen Anayasanın 24.
Maddesine göre; din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin
gözetim ve denetimi altında yapılır. ***
• Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevini düzenleyen
Anayasanın 42. Maddesine göre; kimse, eğitim ve
öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.***
• Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları
doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre,
Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.
• İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur
ve Devlet okullarında parasızdır.
• Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin,
öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve
başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet,
durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları
topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.

• Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim


kurumlarında Türk vatandaşlarına*** ana dilleri***
olarak okutulamaz ve öğretilemez.
• ....üniversiteler Devlet tarafından kanunla
kurulur. Kanunda gösterilen usul ve esaslara
göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı
ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve
denetimine tâbi yükseköğretim kurumları
kurulabilir.
Kalkınma Planlarında Eğitim
• 1961 Anayasası’nın ekonomik ve sosyal hayatı
düzenleyen 41. Maddesi planlamayı zorunlu
hale getirmiştir.
• İlk kalkınma planı 1963 yılında uygulamaya
konulmuştur. Kalkınma planlarında birer yıllık icra
planları da yer almaktadır.
• Kalkınma planları TBMM’nin onayından geçtikten
sonra uygulamaya konulan hukuki metinlerdir.
• İlk zamanlar 5’er yıllık periyotları içeren
kalkınma planlarının oluşturulmasında zaman
zaman aksaklıklar da yaşanmıştır.
• Son dönemde yapılan kalkınma planı ise 7
yıllık periyodu içerecek şekilde yapılmıştır.
10. Kalkınma planının 2013-2023 yıllarını
kapsayacak şekilde 10 yıllık olarak
hazırlanmasına başlanılmıştır.
Milli Eğitim Şuralarında Eğitim

• 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri


Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 29. maddesi
Milli Eğitim Şurası’nı, «***Bakanlığın en yüksek
danışma kuruludur. Eğitim ve öğretim ile ilgili gerekli
görülen konuları tetkik etmek ve ***tavsiye niteliğinde
kararlar almakla görevlidir.» şeklinde tanımlamaktadır.
Hükümet Programlarında Eğitim
• Devlet yönetimini üstlenen hükümetler programlarında
duyurdukları eğitim-öğretime ilişkin düzenlemelerin
bazen tamamını bazen da bir kısmını uygulamaya
koyarken bazen değişikler yapmışlar bazen da programda
olmayan yeni uygulamalara yönelmişlerdir. Ülkemizde
hemen her hükümetin uygulamasının diğerinden farklı
olduğunu görmek mümkündür.***
Diğer Yasal Düzenlemeler
Öğretmen Yetiştirmede Yasal Düzenlemeler:
• Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında il özel
idaresinin yönetiminde bulunan öğretmen
okulları, gelişemedikleri için 22.03.1926
tarihinde yayımlanan 789 sayılı Maarif
Teşkilatına Dair Kanun ile Maarif Vekâletine
bağlanıp genel bütçe içine alınmış ve 1935’ten
itibaren de Öğretmen Okulu haline
dönüştürülmüştür.
İl özel idarelerinin gelirleri 5302 sayılı İl Özel İdaresi
Kanunu..
• Öz Gelirler: Kanunlarla gösterilen il özel idaresi vergi,
resim, harç ve katılma payları, taşınır ve taşınmaz malların
kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde
edilecek gelirler, il genel meclisi tarafından belirlenecek
tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler, faiz
ve ceza gelirleri, her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler
karşılığı sağlanacak gelirlerdir.
• Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Ayrılan Paylar: yüzde
1,15
• Diğer Gelirler: Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak
ödemeler ve alınacak bağışlardır.
• 1937 yılında ve 3238 sayılı kanunla köylerin eğitim
işlerinin yürütülmesi amacıyla eğitmen yetiştirilmeye
başlanmıştır.

• 17.04.1940 tarih ve 3803 sayılı yasa ile Köy


Enstitüleri açılmıştır. Öğretim süresi beş yıl olan bu
okullara alınacak öğrencilerin beş yıllık köy
ilkokullarını bitiren kişiler olmaları şartı getirilmiştir.
Bu eğitim kurumlarının 1953 yılında kapatılması
kararlaştırılmıştır.***
• Köy Enstitüleri, 27.01.1954 tarihli ve 6234 sayılı yasa ile altı
yıllık İlköğretmen Okulu adı altında yeniden düzenlenmiştir.
• 1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile
“öğretmen eğitiminin yükseköğrenim düzeyinde olması
gerektiği” belirtilmiştir.
• 2547 sayılı kanunla 20 Temmuz 1982’de öğretmen
yetiştiren kurumlar üniversitelerin içine alınmış ve bu
kurumlar, 2 yıllık Eğitim Yüksekokulları ve 4 yıllık Eğitim
Fakülteleri adı altında toplanmıştır.
Liselerin Dört Yıla Çıkarılması
• 07.06.2005 tarih ve 184 no’lu Talim Terbiye
Kurulunun Ortaöğretimin Yeniden Yapılandırılmasını
içeren kurul kararında liseler 4 yıla çıkartılmıştır.
2005-2006 eğitim öğretim yılından itibaren orta
öğretimin 4 yıla çıkarılmasıyla öğretim programları
yeniden oluşturulmaya başlanmıştır.
Okul Meclisleri

• 2004 yılında MEB tarafından yayınlanan bir yönergeyle


Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim ve ortaöğretim
kurumlarında okul öğrenci meclislerinin kuruluş ve
işleyişine ilişkin usul ve esasları belirlemiştir.

• Bu uygulamayla; Cumhuriyetimizin demokrasi ile


güçlendirilmesi; öğrencilerimizde yerleşik bir
demokrasi kültürünün oluşturulması, hoş görü ve
çoğulculuk bilincinin geliştirilmesi,...
Öğretmenlik Kariyer Basamakları

• 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda 30.06.2004 tarihinde


yapılan değişiklikle öğretmenlik mesleği; adaylık döneminden
sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak
üzere üç kariyer basamağına ayrılmıştır.

• Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği


kariyer basamaklarını şöyle tanımlamıştır:

1. Aday Öğretmen

2. Uzman Öğretmen

3. Başöğretmen
Norm Kadro Düzenlemesi

• VII. Beş Yıllık Kalkınma Planına dayanılarak, norm kadro


yönetmeliği hazırlanmıştır.

• Amacı; personel boyutunda atıl kapasite yaratılmaması,


var olan atıl kapasitenin ihtiyaç duyulan okul ve kurumlara
yönlendirilerek verimliliğe dönüştürülmesi,*** sınıf
mevcutlarını Avrupa standartlarına uygun hale getirilmesi
ve eğitimin kalitesinin yükseltilmesidir.
Taşımalı Eğitim
• Milli Eğitim’in temel ilkelerinden olan “eğitim hakkı” ve
“fırsat ve imkân eşitliğini” gerçekleştirmek için taşımalı
eğitim uygulamaya konulmuştur.
• Taşımalı eğitimin amacı; ilköğretim kurumu
bulunmayan, çeşitli nedenlerle eğitim ve öğretime
kapalı, birleştirilmiş sınıf uygulaması yapan ilkokul,
ortaokul veya imam-hatip ortaokulu öğrencilerinin,
taşıma merkezi seçilen okullara günü birlik taşınarak
kaliteli bir eğitim ve öğretim görmelerini sağlamaktır.???
Özel Eğitim
• Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin amacı, özel eğitim gerektiren
bireylerin, Türk Milli Eğitiminin genel amaçları ve
temel ilkeleri doğrultusunda genel ve mesleki
eğitim görme haklarını kullanabilmelerini
sağlamaya yönelik esasları düzenlemektir.
12 Yıllık Zorunlu Eğitim (4+4+4 Eğitim Sistemi)

• Mecburi ilköğretim çağı 6-13/14 yaş grubundaki


çocukları kapsar.

• Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı


sonunda başlar, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği
yılın öğretim yılı sonunda biter.
• İlköğretim; dört yıl süreli ve zorunlu ilkokul ile
dört yıl süreli ve zorunlu ortaokuldan oluşan bir
Milli Eğitim ve Öğretim Kurumudur.

• İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokul


olarak bağımsız okullar hâlinde kurulması
esastır. Ancak imkân ve şartlara göre ortaokullar,
ilkokullarla veya liselerle birlikte de kurulabilir.
Görgü kuralları/Nezaket kuralları
Karşılıklı saygı ve anlayışa dayanan kurallardır. Yönetim, bir resmi
ilişkiler sistemi olarak daima protokol kuralları içinde gerçekleşir.
Yönetim de protokol, resmi görgü kuralları anlamını
taşımaktadır. Devlet ve diplomasi alanındaki törenlerde, resmi
ilişkilerde ve sosyal hayatta uyulması gereken kurallar toplamıdır.

Protokol, insanı küçültmez, ama protokole önem verilmezse,


oturulan mevkiinin hakkı gözetilmezse, Devlete ve millete zarar
gelir.

Protokol kurallarının amacı, bireysel, kurumsal ve milli onuru ve


saygınlığı korumaktır. Protokolde üç kişi önemlidir: Konuklar,
yöneticiler ve hanımlar. Protokol kuralları bu üç kişiyle olan
ilişkilerde tam olarak uygulanır.
Görgü kuralları/Nezaket kuralları
• 1. Tüm ilişkilerde saygı ve nezaket esastır.
• 2. Onuru ve saygınlığı (itibarı) korumak esastır.
• 3. Temsil esastır.
• 4. Düzey eşitliği ve denklik esastır.
• 5. Karşılıklılık esastır.
• 6. Önde gelme ve önce gelmede unvan, rütbe ve kıdem
esastır.
• 7. Protokolsüz bir sıralama alfabetiktir.
• 8. Milli Bayrak, konuk, üst ve hanım sağdadır.
• 9. Karşılamada üstler başta, uğurlamada sondadır.
• 10. Toplantı ve törenlerde konuşma sırası ast’tan üst’e
doğrudur.
Görgü kuralları/Nezaket kuralları
• Konuklara ikramda bulunurken önce konuğa (birden
fazla konuk varsa en üstten ya da hanım konuktan
başlayarak, servis yapmalı, en son ev sahibine (makam
sahibine) sunmalıdır. Servis soldan yapılmalı, sağdan
alınmalıdır.
• Makamda, üstlerle görüşme veya toplantı yaparken içeriye
ast veya konuk kabul edilmemeli; acil ve zorunlu olmadıkça
telefonla konuşulmamalı ve evrak imzalamamalıdır.
• Üstün makamına girince, selâm verilmeli, ceketin önü
düğmelenmiş olmalı, "Buyurun", "oturun" demeden
oturulmamalı, eğer oturmak gerekiyorsa "izin"
istenmelidir. Otururken de bacak bacak üstüne
atılmamalıdır. Ancak, çay/kahve ikram edilirse, kabul
edilmeli ve teşekkür edilmelidir.
Görgü kuralları/Nezaket kuralları
• Amirimizin konuşmasını dinlerken onun gözlerine
bakmalıyız. Resmî ortamda (makamda/toplantıda vb.)
amir gelince, hanım memurlar dahil, ayağa kalkılır.
Ancak, özel ortamlarda (lokal, kahvehane, öğretmen evi
vb.) amir gelince memurlar ayağa kalkmazlar; başla hafif
selâmlarlar. Birden çok kişiyle makama girildiğinde
kıdeme göre oturulmalıdır.
• Üst olan, makam masası önündeki sırtı duvara gelen
koltuğa oturur. Amir, görüşme sonunda “Teşekkür ederim”
deyince, gitmek gerektiği anlaşılmalıdır. Amir, telefonla
konuşurken kendisini dinlememeli, başka yere bakmalı
veya başka şeyle meşgul olmalıdır. Evrak imzalarken de
yazıyı gizlice okumaya çalışmamalıdır.
Görgü kuralları/Nezaket kuralları
• Amirimiz bizi karşılarken ya da uğurlarken el sıkmak için
elini uzatmıyorsa biz önceden elimizi uzatmamalıyız.
Konuşmalarda saygı ve nezaket kuralları:
• Karşılıklı hitaplarda muhatabınızın fikirlerini iştirak
edilmediği zaman "hayır", "öyle değil", "yanlış
söylüyorsunuz" yerine "ben aynı kanaatte değilim", "ben
daha değişik biliyorum", "ben daha değişik düşünüyorum",
"ben katılamıyorum" şeklinde nazik ifadeler kullanmak
gerekir. Büyük konuşurken hiçbir şekilde sözü kesilmez.
Ast konuşurken üst söze girerse ast hemen konuşmasını
kesip, dinleme pozisyonuna geçmelidir. Astlar müsaade
almadan konuşmamalıdır.
Görgü kuralları/Nezaket kuralları
• Yerli yersiz şaka yapmak, alay etmek ve boş konuşmak belaya yol açar.
• Amir konuşurken ve ast dinlerken, tasdik mahiyetinde "hı, hı" şeklinde
sesler çıkarılmamalı, onu dinlediğinizi belirtmek için ara sıra "evet“, "evet
efendim" denmelidir.
• Telefonda konuşma kuralları:
• Telefonla Konuşurken “hı, -ha, -şey, -ya” gibi anlamı olmayan, yoruma
dayanan kelimeler kullanılmamalıdır.
• Konuşurken sürekli “anladınız mı?” gibi sorular sormamalıdır.
• Telefonu açınca “günaydın”, “iyi günler” gibi bir ifadeden sonra kurumun
veya servisin ismi söylenir; sonra da konuşan kişi kendisini tanıtır.
• Telefonda karşı tarafa "kimsiniz", "neresi orası?" gibi sorular sorulmaz!
• Telefon eden önce kiminle konuşmak istediğini söylemelidir. Bu
bakımdan, usullere uygun bir telefon konuşması, “…. beyle mi
konuşuyorum", “……… hanımefendi ile konuşabilir miyim?" şeklinde
sorularla başlamalıdır. Bunu takiben, telefon eden kendi ismini söyler,
kendini tanıtır, aradığını bulamaz ise, varsa söyleyeceklerini telefona
çıkana, bunları iletmesini rica eder.
Görgü kuralları/Nezaket kuralları
• Telefonu kim etmiş ise önce onun kapatması gerektiğini unutmamalıyız!
• Üstümüzle konuşurken ondan önce telefonu kapatmamalıyız!
• Üstlerimizi sekreterimiz aracılığı ile aramamalıyız!
• Bir insanın; Niteliği, Kıyafetiyle; Nezaketi, Davranışıyla; Bilgisi,
Konuşmasıyla; Becerisi, İşiyle; Görgüsü, Yemesi-içmesiyle ortaya çıkar.
• Kişinin dış görünüşü; Güzel ve uygun giyimi, Uygun tutum ve
davranışı, Uygun ve güzel konuşması, Protokol-saygı, görgü ve nezaket
kurallarına uyması ile ortaya çıkar.
• Tanıştırma: Tanıştırma ayakta ve ilk karşılamada olur. Erkek, bayana;
genç, yaşlıya; gelen, mevcut olana; aşağı rütbe ve makamda olan, üst
rütbe ve makamda olanlara; tek şahıs, gruba tanıştırılır. tanıştırmalarda
şahısların meslek ve makamları ismin önünde söylenir.
• Selamlaşma: Genç, yaşlıya; aynı yaştakiler aynı anda selamlaşır; erkek,
bayana önce selam verir; kıdemsiz, kıdemliye; gelen, orda bulunanlara;
giden, toplantıda kalanlara önce selam verir.

You might also like