Professional Documents
Culture Documents
Mine Öztürk
ENDOKRİN HİPERTANSİYONLAR
Ani başlangıçlı HT; HT 20 yaşından önce, 60 yaşından sonra Akselere veya malign
Akromegali
Renovasküler hipertansiyon
Hipertiroidi
Hipotiroidi
Liddle sendromu
FEOKROMOSİTOMA
Hipertansiyonda %0.1
1-2 sıklığındadır. Daha yeni çalışmalarda insidensi %1.9 gibi yüksek oranlarda
kandaki katekolaminler ile tansiyon derecesi arasında her zaman paralellik olmamaktadır.
direkt veya refleks bir uyarıyla aniden aşırı miktarda katekolamin salınabilmektedir.
Malign feokromositoma %10
intrakardiak
FAMİLYAL FEOKROMOSİTOMA
MEN IIa
MEN IIb
Süksinat Dehidrogenaz B, C, D
Feokromositoma 20 yaşından gençlerde pek görülmez. Feokromositoma belli bazı ailevi
hastalıklarla birliktelik gösterir. Bu durumlarda otozomal dominant geçiş söz konusu
olduğundan aile bireyleri arasında dominan alleli taşıyanların %90’ında hastalık ortaya
çıkacaktır. Sporadik feokromositomaların %10’u; ailevi feokromositomaların %45’i
bilateraldir.
fakat sık olarak mukozal ve intestinal nöromalar, Marfanoid görünüm, kornea sinirlerinde
Bir başka ailevi sendrom olan Von Hippel Lindau hastalığında retinal angiomalar, santral
Hipertansiyon krizleri: (%60 krizlerden sonra da devamlı, %40 krizler arasında tansiyon
normal)
Baş ağrısı Terleme Palpitasyon Karın ve göğüs ağrısı, bulantı, kusma Palor veya
flushing
kromogranin A, ACTH
Feokromositomanın en önemli bulgusu hipertansiyondur. Hipertansiyonun devamlı veya
paroksismal olması hemen hemen eşit sıklıktadır.
Krizler spontan olarak ortaya çıkabileceği gibi, zorlanma (fizik egzersiz, defekasyon),
abdominal palpasyon veya hipotansif bir atağı takiben veya sempatik sistemi aktive
edebilecek herhangi bir uyarıdan sonra başlayabilir. Egzersiz, öne eğilme, sigara içme,
En sık görülen belirtiler ataklar halinde gelen baş ağrıları, palpitasyon, terlemedir. Baş
ağrısı, terleme, taşikardi ve hipertansiyon atakları hastaların %93’ünde vardır.
Geri kalan hastalar semptomsuzdur. Feokromositomalı hastalarda hiperkalsemi, Cushing
sendromu, diabet, laktik asidoz, akut abdomen, akut myokard infarktüsü, şok, myokardit,
24 saatlik idrarda: HCl bulunan kapta Vanil mandelik asit Metanefrin, Normetanefrin
Epinefrin Norepinefrin Dopamin Homovalinik asit
İdrar toplama esnasında mümkünse hiçbir ilaç kulanılmamalı, özellikle metil dopa,
sürmektedirler.
Serum kromogranin-A (CgA) asitte eriyebilir bir protein olup adrenal medullada
katekolaminlerle birlikte depolanmakta ve sempatik nöronal veziküllerden birlikte
salgılanmaktadırlar. CgA düzeyi ilaçlardan etkilenmediği için feokromositoma
tanısında kullanılabilir. Sensitivitesinin %86 olmasına rağmen, tanısal değeri düşüktür.
CgA’nın vücuttan atılması böbrekler yoluyla olduğu için en hafif bir böbrek
yetmezliğinde bile birikebilmektedir. Ancak katekolaminlerle birlikte
değerlendirildiğinde tanısal değeri %97-98 olarak bildirilmektedir. İdrar VMA
değerlerinin hassasiyeti az olduğundan (yanlış negatif test %41) tarama amaçlı
kullanılmamalıdır.
Tümör tarafından salgılanan katekolaminlerden bağımsız olarak, plazma serbest
metanefrinleri yüksek bulunabilmektedir. Bazı feokromositomalar katekolamin
salgılamamakta, fakat bu katekolaminleri doğrudan doğruya serbest metanefrinlere
metabolize etmektedirler. Bu yüzden plazma serbest metanefrin ölçümünün
feokromositoma tanısında en hassas yöntem olduğu iddia edilmektedir. Gerçekten de
özellikle herediter feokromositomada plazma serbest metanefrin ölçümleri tanıda çok
yardımcı olmaktadır. Sporadik feokromositomada total idrar metanefrinlerinin
(metanefrin ve normetanefrin) 1.8 g/24 saatten fazla olması %98 ihtimalle doğru tanı
koydurur.
Kromogranin A Plazmada adrenalin, noradrenalin Plazmada serbest metanefrin,
normetanefrin
Klonidin testi: 0.3 mg klonidin ile 3 saat sonra plazma katekolaminlerinin baskılanmayışı
feo lehine
Von Hippel Lindau hastalığında ise VHL tümör süpresör gen mutasyonları bulunmuştur.
tespit edilmesi, daha hastalık belirtileri ortaya çıkmadan tümörlerin saptanmasına, takibine
PET
Tanı biyokimyasal olarak konulduktan sonra görüntüleme işlemlerine geçilir.
MRİ’den daha değerlidir. Bunun yanı sıra MIBG diğer nöral krista tümörlerini de
gösterebilir.
FEOKROMOSİTOMA TEDAVİSİ
Amiodaron
hipertansiyon (Sistolik > 160 mmHg, diastolik 100 > mmHg), evre 3 hipertansiyon
(>180/100 mmHg), hipertansiyon ile birlikte tesadüfi bulunmuş sürrenal kitlesi, genç yaşta
ortaya çıkan hipertansiyon, ailede çok erken hipertansiyon (< 40 yaş) veya
konulabilir.
Testten önce hastaların tuz alımının kısıtlanmaması gerekir. Hastanın aldığı antihipertansif
Aldo/PRA oranı bazal şartlarda veya captopril verilerek bakılır ve eğer oran yüksekse ileri
PA tanısını kesinleştirmek için 4 test daha yapılır. Bunlar oral tuz yükleme, salin
yüksek kan basıncı ile başvurmaktadırlar. Bu yüzden ileri testler kalsiyum kanal blokerleri
Hipertansiyon
Metabolik alkaloz
2) Unilateral hiperplazi
5) Bilateral ASA
Esansiyel hipertansiyon ile karşılaştırıldığında PA daha büyük sol ventrikül kitlesine yol
neden olur.
TARAMA ENDİKASYONLARI:
Hipertansiyon ve hipokalemi
ALDOSTERON
LABORATUVAR BULGULARI
• Sabah 8-10 arasında yataktan kalkalı en az 2 saat olmuş hastada ALDO/PRA ORANI
bazal renin, aldosteron alınır sonra ayağa kaldırılıp 4 saat ayakta tutulup tekrar renin,
aldosteron alınır. Eğer aldosteron azalırsa adenom, eğer %30 artarsa idyopatik
Aldosteronizm.
İHA’lı hastalarda unilateral veya bilateral sürrenalektomi ile hipertansiyon düzelmez.
4) Kaptopril testi
KAPTOPRİL TESTİ: 25 mg captopril oral verilir. 60 ve 90 dakika sonra aldosteron
• Üçüncü gün 24 saat idrar toplanıp idrarda sodyum, aldosteron ve kreatinin ölçülür.
• Aldosteron atılımı 12-14 µg/24 saat üzerinde ise (veya plazmada 5 ng/dl) otonom
aldosteron sentazın 3’ bölgesi kimerik gen (zona fasikulatada ACTH kontrolu altında
aldosteron sentezlenir).
20 yaş öncesi başlayan PA vakalarında ailede de PA varsa ve ailede 40 yaş öncesi inme
hikayesi mevcutsa GCA aranmalıdır. Ailede rezistan ve çok erken başlayan hipertansiyon,
erken yaşta geçirilen hemorajik inme hikayesi bulunan fertler vardır. GCA’lı hastaların
%50’si 18 yaş altındadır. Deksametazon 0,125-0,25 mg/gün ile tedaviye cevap alınır.
Glukokortikoid sentezinde yer alan 11 ß hidroksilaz (CYPB11B1) ile mineralokortikoid
sentezinde yer alan aldosteron sentaz (CYP11B2) hibrid bir enzim oluştururlar. Buenzim
gibi hibrid steroidler üretilir. Genetik test tanı koydurucudur. Ailenin bazı fertleri
normotensif, bazıları aldosteron fazlalığı, bazıları düşük plazma renin düzeyi ile
başvururlar.
FAMİLYAL HİPERALDOSTERONİZM TİP II:
değişik fertlerinde İHA veya ASA bulunabilir. Bu hastalık da otozomal dominant olup
moleküler genetik araştırma yapılmaktadır. GCA’dan çok daha sıktır (PA hastalarının
%7’si).
Familyal hiperaldosteronizm Tip 2: Glukokortikoide cevapsız Familyal aldosteronizm
tipidir.
Şiddetli hipertansiyon
Liddle Sendromu
Yüksek aldo/PRA oranı görülen her hastanın BT veya MRİ yaptırması gereklidir.
Çünkü büyük bir adrenal kitle (>4 cm) görülmesi halinde adrenokortikal karsinom ihtimali
vardır. BT veya MR ile bir tarafta > 1 cm fakat < 2 cm lezyon bulursak ve karşı sürrenal
normalse ve hasta 35-40 yaş altında ise tek taraflı sürrenalektomi yapılır. Bunun dışında
kalan durumlarda bilateral adrenal venöz örnekleme yapılır. İHA hastalarında sürrenaller
hatırlanmalıdır. Bu sebeple PA bulunan bir hastada asıl sebep İHA olduğu halde insidental
bir adenom bulunup o tümör çıkarılırsa hastada bir düzelme olmayacaktır. Bu sebeple BT
ancak BVÖ ile İHA’dan ayırt edilebilir. BVÖ pahallı ve zahmetli bir işlem olduğu için PA
Tek taraflı sürrenalektomilerin %27’sinde multipl nodül mevcut olduğu için kısmi
sürrenalektomiden kaçınmak
veya triamteren
İdyopatik hiperaldosteronizm:
Jinekomasti doza bağımlı ( 50 mg< jinekomasti %6,9; eğer yüksek doz gerekirse amilorid,
triamteren ekle)
yetmezliğinde kullanılmaz.
TEDAVİ
kişinin bulunması, ikiden fazla antihipertansif ilaç kullanıyor olmak, daha ileri yaş, artmış
spironolaktona çok iyi cevap alınmışsa ameliyat sonrası tansiyonun düzelme ihtimali çok
daha yüksektir. Aldosteron kaynağı olarak tek taraflı adenom saptanmış olsa bile sadece
etmektedir.
Ameliyat sonrası 1.günde potasyum replasmanı, antihipertansifler ve spironolakton
edilen vakaların %83’ünde bir süre sonra ( 5 yıl) başka antihipertansif ilaçların eklenmesi
blokerleri) veya küçük doz tiazid diüretik tedaviye eklenebilir. Bunlar göz önüne
yoktur.
Mineralokortikoidlere bağlı hipertansiyonda kullanılabilir. Eplerenon, spironolaktonun
%60 gücündedir. Yarılanma süresi kısa olduğu için günde iki defa verilmesi gerekir. Evre
Renal hipoperfüzyon
Siroz
Nefrotik sendrom
Reninoma
DİĞER MİNERALOKORTİKOİD ARTIŞI SENDROMLARI
11ß HSD tip 2 enziminin satürasyonu (ektopik ACTH) veya yetersizliği (genetik, likoris
bağlanır
KONJENİTAL ADRENAL HİPERPLAZİ
hipopotasemi düzeltilir.
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON
Abdominal sufl
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON TANISI
Hipopotasemi BUN ve kreatinin artışı (bilateral renal arter darlığı veya emboli)