You are on page 1of 46

ATATÜRK İLKELERİ VE

İNKILAP TARİHİ

Dr. Özlem Yıldırır KOCABAŞ


OSMANLI
İMPARATORLUĞUNDA
ISLAHAT - YENİLİK
HAREKETLERİ
II. Mahmut Dönemi Islahatları
SİYASAL ANAYASAL
BELGELER DEMOKRASİ
HAREKETLERİ
II. MAHMUT’UN CUMA SELAMLIĞI
II. MAHMUT DÖNEMİ ISLAHATLARI
 Sekban-ı Cedit ocağı açılmıştır.
 Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu
kurulmuştur.
 Redif birlikleri kurulmuştur.
 Harp Okulu, Askeri Tıp okulu ve Baytar mektebi
açılmıştır.
 Bütün vatandaşlara din-mezhep özgürlüğü
tanınmıştır.
 Divan-ı Hümayun kaldırılmıştır.
 Tımar sistemi, müsadere usulü kaldırılmıştır.
 Meclis-i Vala kurulmuş, memurlar maaşa bağlanmış,
muhtarlıklar ve posta örgütü kurulmuştur.
 Vakıflar Evkaf nezaretine bağlanmış, nüfus ve emlak
sayımı yapılmış, pasaport kullanılmaya başlamıştır.
Eğitim- kültür alanında
 İlköğretim zorunlu hale getirilmiştir.
 Mekteb-i Maarif-i Adliye açılmıştır.
 Tercüme odaları kurulmuştur.
 Yurt dışına öğrenci gönderilmiştir.
 Padişahın resimleri devlet dairelerine asılmıştır.
 Devlet memurları için Yeni kılık kıyafet
düzenlemesi yapılır. (setr, ceket, pantolon,fes)
 İlk rüşdiye (ortaokul) mektebi açılır.
 İlk resmi gazete niteliğinde Takvim-i Vekayi
yayınlanır.
Sened-i İttifak (1808)
 Ayanlar açısından, sahip oldukları hakları güvence altına
almak bakımından önemlidir.
 Padişah ve hükümet açısından ise mutlak otoritenin
sınırlanması açısından önem taşımaktadır.
 Batıda insan haklarının sınırlı da olsa tanındığı 1215
yılında toprak sahibi kişilerle İngiltere kralı arasında
imzalanan Magna Carta( Büyük Şart) ile benzerlikler
göstermektedir. Batıda hükümdarların mutlak
otoritelerinin sınırlandırılması anayasal düzene geçişin ilk
aşaması olarak değerlendirilmektedir.
 Ayanlara tanınan haklar açısından bakıldığında Tanzimat
Fermanı’nın ilk habercisi olmuştur.
MAGNA
Sened-i İttifak’ın Başlıca Esasları
 Hanedan temsilcilerinin öldükten sonra da hanedanlık
hakları hükümet tarafından kabul edilecektir.
 Reaya korunacak, vergiler normal bir düzeyde olacaktır.
Vergi miktarı hükümet ve ayanlar arasındaki görüşmelere
göre belirlenecektir.
 Devlet merkezinde askeri ocaklar veya başkaları
tarafından çıkarılan olaylara ayanlar izin almadan
müdahale edeceklerdir.
 İttifaka giren ve şartlara uyan ayanlara karşı devlet
adamları tarafından yapılacak saldırıya birlikte karşı
konulacaktır.
Bu belgeye göre ayanların durumları ve hanedanlık
hakları garantiye alınmış, padişah ve vezirin mutlak
yetkileri kısıtlanmıştır. Bir yemin şeklinde olan ve
padişahın tuğrasını taşıyan bu belge, Alemdar Mustafa
Paşa’nın ölümünden sonra ayanların da ortadan
kalkmasıyla tam olarak uygulanamamıştır.
 2.haftadaki senedi ittifakla ilgili resim ekle
Tanzimat Fermanı (1839)
 Siyasal Ortamın Genel
Özellikleri
II. Mahmut yapılan
ıslahatlara rağmen, devletin
dağılmakta olduğunun
farkındaydı.
Mısır Sorununu İngiltere’nin
desteği ile çözebilmiş,
karşılığında Balta Limanı
antlaşmasıyla bu ülkeye
olağanüstü imtiyazlar
tanınmıştır. (1838)
Esasları
Tanzimat Fermanının Fermanın Yönetim ile ilgili
Getirdiği Yeni Esaslar esasları
Rüşvetin önlenmesi için
 Vatandaşlık esası tedbirler alınacaktır.
 Can ve mal güvenliği Fermana uyulacağına dair
 Mal edinme hakkı ulema da dahil olmak üzere
 Suçun kişiselliği yemin edilecektir .
 Süresi sınırlandırılmış ve Mevki ve rütbesi ne olursa
genişletilmiş askerlik olsun, kanunlara karşı
 Açık yargılama hakkı çıkanlara uygulanmak üzere
 Kanun önünde eşitlik bir ceza kanunu çıkarılacaktır.
 Hukuk üstünlüğü Halka ilan edildikten
 Devlet güvencesi sonra,yabancı elçiliklere de
duyurulacaktır.
Fermanın Değerlendirilmesi
 Padişahın örfi kanun çıkartma yetkisinin bir örneği olması
açısından önemlidir.
 Tanzimatın amacının sadece devleti kalkındırmak
değil,milletin refahını sağlamak için de olduğu
belirtilmiştir.
 Kanunların kişilerin keyiflerine göre değil, değişmez
ilkelere bağlı olduğu yani, kanun üstünlüğü ilk kez kabul
edilmiştir.
 Anayasal bir belge özelliği taşımakta olup, müslüman-
gayri müslim ayrılığına son vermiştir.
 Geleneğe uygun olduğu şeriata sürekli olarak gönderme
yapmış olmasından anlaşılmaktadır.
MUSTAFA REŞİT PAŞA
Islahat Fermanı ( 1856)

 Siyasi ortamın YAYINLAYAN:


özelliklerine bakıldığında; Padişah Abdülmecid
1853 yılında Kırım Savaşı
başladıktan sonra 1856 KABUL EDİLME NEDENİ:
yılında Paris Barış
antlaşması görüşmeleri TAMAMIYLA DIŞ BASKI
olur. Rusya dahil olmak GAYR-I MÜSLİMLER VE
üzere Batılı devletler, YABANCILARA AYRICALIK
Osmanlı Devletinden
Gayrı müslim vatandaşlar AMAÇ: SÖZDE DEVLETİ
için ıslahat yapmasını DAĞILMAKTAN KURTARMAK
isterler.
Islahat Fermanı’nın
hazırlanması
sırasındaki gelişmeler

- Yabancılar gayri menkul


alımına başlamışlardı.
- Serbestçe banka, şirket
kurmuşlardı.
- Azınlıklar vergi
vermemeye başlamışlardı.
- Yabancı elçiler içişlerine
karışmaya başlamışlardı.
- Müslümanlar fermana
tepki göstermeye
başlamışlardı.
Başlıca Maddeleri
 Tebaanın can, mal, ırz, namus dokunulmazlığı, din ve
mezhep ayrımı olmadan devlet garantisi altındadır.
 Kanun önünde din ve mezhep ayrımı yapılmadan herkes
eşittir. Rüşvet yasaktır. Maaşlar düzenli olarak verilecektir.
 Ayrım yapılmadan herkes mahkemelerde eşit tanıklık
yapma hakkına sahiptir.
 Eşit oranda vergi alınacak, mahkemeler açık yapılacak,
suçluların mallarına devlet el koyamayacaktır.
 İşkence yasaktır. Ceza ve ticaret davaları için karma
mahkemeler kurulacaktır.
 Tebaa, din ve milli eğitimlerinde tam bir serbestliğe sahip
olacak, patrikhane ve diğer dini kurumların yetkileri
genişletilecektir.
 Resmi yazışmalarda hakaret anlamını taşıyan ifadeler,
müslüman olmayanlar için kullanılmayacaktır.
I. MEŞRUTİYETİN İLAN
EDİLMESİ VE KANUN-I ESASİ
 Genç Osmanlılar (Jön Türkler)
Osmanlı Devletinde
ortaya çıkan ve siyasal
özgürlükleri savunan ilk
harekettir. Gazeteci ve
batı anlayışında yetişen
bürokratlardan
oluşmuştur.

JÖN TÜRK İHTİLALİ VE KANUN-U ESASİ HATIRA KARTPOSTALI


HAREKETİN ETKİLİ İSİMLERİ
 NAMIK KEMAL  ZİYA PAŞA

 MİTHAT PAŞA  Ali SUAVİ


 Genç Osmanlılar, bir
askeri darbe ile Padişah
Abdülaziz’i tahttan
indirerek, 1876 yılında V.
Murad’ı tahta
çıkarmışlar,
Sağlık sorunları olunca,
Meşrutiyet sözü veren
II. Abdülhamid’i tahta
çıkarmışlardır. Tahta
çıktıktan kısa bir süre
sonra Meşrutiyet ilan
edilmiştir.
(27 Aralık 1876)
Meşruti Yönetimin Genel özellikleri
 Padişah-Meclis-Anayasa bu yönetim şeklinin temel
kurumlarıdır. Monarşik sistemden Meşruti yönetim
sistemine geçilmiştir.
 Halk ülke genelinde ilk defa yönetime ortak
olmuştur.

Meclis-i Umumi
Ayan Meclisi Mebusan Meclisi
(Üyeleri padişah tarafından atanmıştır.) (Üyeleri halk tarafından seçilmiştir.)
İLK PARLAMENTO
ve
MECLİS-İ MEBUSAN’DAN
BAZI GÖRÜNTÜLER
Birinci Meşrutiyet’in İlanı

Genç Osmanlılar’ın çabaları sonucu, 1876’da “Kanun-u


Esasi” (Anayasa) ilan edilerek meşruti sistem kuruldu.
Kanun-ı Esasi’nin içeriği

Kanun-u Esasi’nin 7.
maddesinin padişaha
tanıdığı geniş yetkiler ve
özellikle 113. maddeye
göre, bir Osmanlı
Vatandaşını basit bir polis
raporuna dayanarak yurt
dışına sürgün edebilme
yetkisi, I. Meşrutiyet’in
zayıf yönü idi.
Kanun-u Esasi, ulusal bir
ihtilal sonucu ilan edilmemiş
olmakla beraber, tüm halkın
siyasi hakları yönünden
eşitliği, devlet yönetimine
katılması ve denetlemesiyle,
parlamenter bir sisteme
dayandırılmak isteniyordu.
Fakat devletin monarşik ve
teokratik niteliği
değiştirilmiyordu.
Hatta, Saltanat’ın Osmanlı
Hanedanına ait olduğu,
Padişah’ın kutsal ve
sorumsuz bulunduğu,
Kanun-u Esasi’de yer
alıyordu.
Sonuçları ;
Osmanlı Hanedanlığı döneminde
ilk defa, parlamenter sistem
denenmiş ancak, sonuçları
alınamadan 1878 yılındaki
Rus Savaşı’nı bahane eden
Padişah II. Abdülhamit
tarafından Meclis tatil edilmiş
ve bir daha da açılmamıştır.
Ayrıca, Meşruti sistemin
anayasasının (Kanun-u Esasi)
hazırlanmasında büyük
hizmetleri olan, Hürriyet
Kahramanı Mithat Paşa, Taif
zindanlarında boğdurulmuştur.
Kanun-ı Esasi’nin Diğer Esasları
Kanun-ı Esasi’de Padişahın
- Kanunun öngördüğü şekil Yetkileri
dışında kimse cezalandırılamaz.
- Devlet hizmetinde bulunanların - Hükümeti atamak ve görevden
Türkçe bilmesi şarttır. almak
- Para bastırmak
- Mebuslar dört yıl için seçilir ve
- Savaş ve Barış kararı almak
kendilerini seçenleri değil, bütün - Komutanları atamak
Osmanlı halkını temsil ederler. - Askeri harekata izin vermek
- Yargıya müdahalede - Kanunların yapılmasını sağlamak
bulunulamaz. Kanun teklifi - Meclisi açmak ve kapamak
hükümet tarafından yapılır. - Kişileri sürgüne yollamak
- Ayanlık ömür boyudur ve - Af çıkarmak ve kanunları veto
etmek
vergiler kanunla korunur
- Basın ve eğitim kanunun
öngördüğü şekilde
düzenlenmiştir.
 Böylece, 50 yıldır devam
eden çağdaşlaşma
hareketleri ile din-devlet
ayrımı çabaları sona
ermiş, Osmanlı Devleti
yeniden bir din-devlet
sarmalına
yuvarlanmıştır.

 Ayrıca Abdülhamit
istibdat (baskı) rejimi ile
birlikte uluslararası
ilişkilerde “denge
politikası”na dönmüştür
Osmanlı Devleti’nde Meydana Gelen
Bazı Gelişmeler
 1877-1878 yılında Ruslara karşı alınan yenilginin
mecliste tartışılması sırasında II. Abdülhamid, Meclisi
kapatıp Kanun-ı Esasi’yi askıya almıştır. Mutlakiyete
tekrar geri dönülmüş, toprak kayıpları meydana
gelmiştir.
 Kıbrıs, Tunus, Mısır kaybedilmiştir.
 Bulgaristan’ın batısı bağımsızlığını kazanmış, Girit’e
geniş özerklik tanınmış, Avusturya, Bosna- Hersek’i
denetim altına almıştır.
 Demiryolu yapımı yoğunlaşırken, dışa bağımlılık da o
derece artmaya başlamıştır.
 Jön Türk muhalefeti İttihat ve Terakki Cemiyetine
dönüşmüştür.
Osmanlı Devleti ilk
dış borcunu 1855
yılında Kırım
Savaşı sırasında
almış olmasına
rağmen, 1881 yılına
gelindiğinde hızlı
borçlanma
sonucunda maliye
iflas etmek zorunda
kaldı.
1881 yılında Mali iflasın
ilanı, “Duyun-u Umumiye”
adlı genel borçlar
idaresinin kurulmasına yol
açtı.
Buna göre; Düyun-u
Umumiye Osmanlı
maliyesine ve kaynaklarına
el koyup, toplanan vergileri
alacaklara pay edecekti.
Duyun-u Umumiye
İdaresi’nin
Kurulmasının
Sonuçları ;
 Bu idare ile birlikte
adeta devlet içinde bir
devlet meydana geldi.
Bu kurumda çalışan 5
binden fazla personelin
maaşları da bu
kaynaktan sağlanıyordu.
Osmanlı Devleti’nin
mali tutsaklığı anlamına
gelen Duyun-u
Umumiye ile birlikte
yabancı sermaye tam bir
garantiye kavuşmuş
oldu.
İmparatorluğu Kurtarmaya

Yönelik Çabaların Başarısız

Olma Sebepleri ;

Gelişmeye karşı direnen gerici


güçler Rusya’nın yoğun
saldırıları ve dış müdahaleler
sonucu devletin yarı-bağımlı
duruma gelmesi.
Ekonomik sıkıntı ve bunun
halk üzerindeki etkisi.
Bu yapı, sıkıntıların sebebi
olarak halkın sürekli
Birinci Meşrutiyet Dönemi
Düşünce Akımları

Devleti kurtarmaya yönelik


düşünce akımlarının ortaya
çıkmaya başladığı 19. yüzyılda,
Avrupa da kendi içinde bazı
fikir akımlarının etkisine
kapılmış görünüyordu.
Bunlardan ilki Beyaz ırkın
üstünlüğü esasına dayanan
Gobineau’nun teorileriydi.
Bu teoriye göre,

Beyaz ırk üstün ırk


konumundaydı.

Bir diğeri Slavcılık akımıydı.


Tüm Slavların, Rusya’nın
patronajında birleşmesini
öngören bu teorilerin ortak
noktası, Türkler’in sarı ve
daha aşağı bir ırk olarak
görülmesiydi.
Düşünce Akımları
OSMANLICILIK
Özellikleri
Tanzimat döneminin genç -Devletin dağılma sürecinde
kuşağı, İmparatorluğun ortaya çıkmıştır.
kurtarılmasının, meşruti -Kökleri II. Mahmut dönemine
bir sistemin kurulması ve kadar uzanır.
-Bütün Osmanlı vatandaşlarının
bütün halkın “Osmanlılık”
meşruti rejim içinde birlik
düşüncesi etrafında sağlayacağını savunmuşlardır.
birleştirilmesiyle mümkün -Osmanlı İmparatorluğu’ndaki
olduğu görüşündeydiler. toplulukların birliğini “ İttihad-ı
Anasır” kavramı içinde ifade
etmiştir.
Bu ideal için çalışan
Genç Osmanlılar,
faaliyetleri ortaya
çıkınca yurtdışına
sürüldüler.

Ali Suavi, Namık


Kemal, Ziya Paşa gibi
aydınlar, basın yoluyla
yurtdışından seslerini
duyurma faaliyetine
giriştiler.
İslamcılık (Panislamizm)

 Genç Türkler’in Meşrutiyet


sistemine karşılık, II. Abdülhamit
istibdada dayanan “İslamcılık”
sistemini kabul etti.
Abdülhamit, imparatorluktaki
İslam unsurlarının dağılmasını
engellemek için Afganlı
Cemaleddin’in 1882’deki
uyarılarının da etkisiyle İslamcılığı
bir sistem olarak kabul etti .
Başlangıçta Osmanlı
Devleti’nin Müslüman
vatandaşları olmak üzere
dünya İslam birliğini
savunur.
II. Abdülhamit döneminde
devletin resmi ideolojisi
olarak benimsenmiştir.
I. Dünya Savaşı’nda
Arapların Osmanlı
Devletine karşı
savaşmaları bu düşünceyi
zayıflatmıştır.
İslamcılıkla Osmanlıcılığı
savunanlar arasında çok
keskin bir ayrımdan
söz edilemez.

ÖNEMLİ İDEOLOĞU:
Cemaleddin Afgani
TÜRKÇÜLÜK

Tanzimat döneminde sürgüne giden genç Osmanlılar,


Avrupalı Türkologların çalışmalarından
etkilenmişlerdi. Bu çalışmalarda Türkler’in tarihi
Osmanlı ve Selçuklu Devletleri öncesine, Orta
Asya’ya kadar dayanmaktaydı.

 Bu dönemde Türkçülük akımı Türk dilinin Arapça ve


Farsça’nın etkisinden kurtarılması yönünde gelişti.
 Ali Suavi, Kemal Paşazade Sait Bey (Lastik Sait) ve
Şemsettin Sami’nin önemli çalışmaları görülüyordu.
Türkçülük akımı temsilcileri
Ali Suavi Şemseddin Sami
 Necip Asım 1890’da
İkdam Gazetesinde
yine Türkçe’ yi
savunmuştur.
İslamcılar tarafından
sert biçimde
eleştirilmiştir.
 Bir dilcilik hareketi olarak gelişen Türkçülük
akımının siyasi gelişimi uzun yıllar etkisiz
kalacak, ancak 20. yüzyılda, 1908-1918 arası
kendini ifade edebilecektir.
 Dilcilik hareketi olarak başlayan, II.
Meşrutiyet döneminde güç kazanan
Türkçülük, Balkan Savaşlarından sonra
hükümetin resmi politikası olmuştur.

You might also like