Professional Documents
Culture Documents
İNKILAP TARİHİ
Meclis-i Umumi
Ayan Meclisi Mebusan Meclisi
(Üyeleri padişah tarafından atanmıştır.) (Üyeleri halk tarafından seçilmiştir.)
İLK PARLAMENTO
ve
MECLİS-İ MEBUSAN’DAN
BAZI GÖRÜNTÜLER
Birinci Meşrutiyet’in İlanı
Kanun-u Esasi’nin 7.
maddesinin padişaha
tanıdığı geniş yetkiler ve
özellikle 113. maddeye
göre, bir Osmanlı
Vatandaşını basit bir polis
raporuna dayanarak yurt
dışına sürgün edebilme
yetkisi, I. Meşrutiyet’in
zayıf yönü idi.
Kanun-u Esasi, ulusal bir
ihtilal sonucu ilan edilmemiş
olmakla beraber, tüm halkın
siyasi hakları yönünden
eşitliği, devlet yönetimine
katılması ve denetlemesiyle,
parlamenter bir sisteme
dayandırılmak isteniyordu.
Fakat devletin monarşik ve
teokratik niteliği
değiştirilmiyordu.
Hatta, Saltanat’ın Osmanlı
Hanedanına ait olduğu,
Padişah’ın kutsal ve
sorumsuz bulunduğu,
Kanun-u Esasi’de yer
alıyordu.
Sonuçları ;
Osmanlı Hanedanlığı döneminde
ilk defa, parlamenter sistem
denenmiş ancak, sonuçları
alınamadan 1878 yılındaki
Rus Savaşı’nı bahane eden
Padişah II. Abdülhamit
tarafından Meclis tatil edilmiş
ve bir daha da açılmamıştır.
Ayrıca, Meşruti sistemin
anayasasının (Kanun-u Esasi)
hazırlanmasında büyük
hizmetleri olan, Hürriyet
Kahramanı Mithat Paşa, Taif
zindanlarında boğdurulmuştur.
Kanun-ı Esasi’nin Diğer Esasları
Kanun-ı Esasi’de Padişahın
- Kanunun öngördüğü şekil Yetkileri
dışında kimse cezalandırılamaz.
- Devlet hizmetinde bulunanların - Hükümeti atamak ve görevden
Türkçe bilmesi şarttır. almak
- Para bastırmak
- Mebuslar dört yıl için seçilir ve
- Savaş ve Barış kararı almak
kendilerini seçenleri değil, bütün - Komutanları atamak
Osmanlı halkını temsil ederler. - Askeri harekata izin vermek
- Yargıya müdahalede - Kanunların yapılmasını sağlamak
bulunulamaz. Kanun teklifi - Meclisi açmak ve kapamak
hükümet tarafından yapılır. - Kişileri sürgüne yollamak
- Ayanlık ömür boyudur ve - Af çıkarmak ve kanunları veto
etmek
vergiler kanunla korunur
- Basın ve eğitim kanunun
öngördüğü şekilde
düzenlenmiştir.
Böylece, 50 yıldır devam
eden çağdaşlaşma
hareketleri ile din-devlet
ayrımı çabaları sona
ermiş, Osmanlı Devleti
yeniden bir din-devlet
sarmalına
yuvarlanmıştır.
Ayrıca Abdülhamit
istibdat (baskı) rejimi ile
birlikte uluslararası
ilişkilerde “denge
politikası”na dönmüştür
Osmanlı Devleti’nde Meydana Gelen
Bazı Gelişmeler
1877-1878 yılında Ruslara karşı alınan yenilginin
mecliste tartışılması sırasında II. Abdülhamid, Meclisi
kapatıp Kanun-ı Esasi’yi askıya almıştır. Mutlakiyete
tekrar geri dönülmüş, toprak kayıpları meydana
gelmiştir.
Kıbrıs, Tunus, Mısır kaybedilmiştir.
Bulgaristan’ın batısı bağımsızlığını kazanmış, Girit’e
geniş özerklik tanınmış, Avusturya, Bosna- Hersek’i
denetim altına almıştır.
Demiryolu yapımı yoğunlaşırken, dışa bağımlılık da o
derece artmaya başlamıştır.
Jön Türk muhalefeti İttihat ve Terakki Cemiyetine
dönüşmüştür.
Osmanlı Devleti ilk
dış borcunu 1855
yılında Kırım
Savaşı sırasında
almış olmasına
rağmen, 1881 yılına
gelindiğinde hızlı
borçlanma
sonucunda maliye
iflas etmek zorunda
kaldı.
1881 yılında Mali iflasın
ilanı, “Duyun-u Umumiye”
adlı genel borçlar
idaresinin kurulmasına yol
açtı.
Buna göre; Düyun-u
Umumiye Osmanlı
maliyesine ve kaynaklarına
el koyup, toplanan vergileri
alacaklara pay edecekti.
Duyun-u Umumiye
İdaresi’nin
Kurulmasının
Sonuçları ;
Bu idare ile birlikte
adeta devlet içinde bir
devlet meydana geldi.
Bu kurumda çalışan 5
binden fazla personelin
maaşları da bu
kaynaktan sağlanıyordu.
Osmanlı Devleti’nin
mali tutsaklığı anlamına
gelen Duyun-u
Umumiye ile birlikte
yabancı sermaye tam bir
garantiye kavuşmuş
oldu.
İmparatorluğu Kurtarmaya
Olma Sebepleri ;
ÖNEMLİ İDEOLOĞU:
Cemaleddin Afgani
TÜRKÇÜLÜK