You are on page 1of 37

TANZİMAT DÖNEMİ

VE TÜRK
MODERNLEŞMESİ
İÇİNDEKİLER

o TANZİMAT FERMANI:
MADDELERİ,ÖZELLİKLERİ,HUKUKİ,MALİ,ASKERİ,EĞİTİM VE
SANAYİ ALANINDAKİ YENİLİKLERİ

o ISLAHAT FERMANI:
İSLAHAT FERMANININ ÖZELLİKLERİ

o TANZİMAT DÖNEMİNE YÖN VERENLER:


ALİ PAŞA,FUAT PAŞA,MUSTAFA REŞİT PAŞA,AHMET CEVDET PAŞA,

o TANZİMAT DÖNEMİNDE KADIN AÇISINDAN


MODERNLEŞME
 Bu dönem Tanzimat Fermanı’nın ilanıyla başlayıp
I.Meşrutiyet'in ilanına kadar geçen dönemdir. (1839-
1876)

 Bu dönemin padişahları
 Abdülmecit(1839-1861)

 Abdülaziz (1861-1876)

 V. Murat (üç ay padişahlık yapmıştır)


TANZİMAT FERMANI (1839)
 II.Mahmut’tan sonra tahta geçen Abdülmecit, Tanzimat
Fermanı’nı ilan etmiştir.
 Tanzimat Fermanı 1839 yılında Mustafa Reşit Paşa
tarafından Gülhane Parkı’nda, yabancı temsilcilere ve halka
okunarak ilan edilmiştir.
 Gülhane Hattı Hümayunu olarak da bilinen bu ferman batılı
devletlerin Osmanlı iç işlerine karışmasına engel olması ve
devletin parçalanmasını önlemek amacıyla ilan edilmiştir.
 Bu ferman ile padişah yetkileri ikinci kez kısıtlanmış, vergi
ve askere gitme vatandaşlık görevi haline getirilmiştir.
Osmanlıda ilk kez kanun gücü üstünlüğü kabul edilmiş ve
anayasal sürece geçişe ilk adım atılmıştır.
 www.kpsskonu.com
TANZİMAT FERMANI’NIN MADDELERİ

 Osmanlı tebaasının din, dil, milliyet farkı


gözetilmeksizin can, mal, namus güvenliği
sağlanacaktır.(Kişi dokunulmazlığı hakkı)
 Herkesten gelirine göre vergi alınacaktır.(Eşitlik ilkesi
benimsenmiştir.)
 Rüşvet ve iltimas yasaklanacaktır.

 Askerlik işleri düzene sokulacak ve vatan görevi


sayılacaktır. (İlk defa gayrimüslimlere askerlik
zorunluluğu getirildi.)
 Mahkemeler açık olacak, hiç kimse mahkeme edilmeden
idam cezasına çarptırılamayacaktır.(Adalet ilkesi
benimsenmiştir.)
 Müsadere sistemi kaldırılacak, insanlar mal, mülk sahibi
olabilecektir.(Miras bırakma hakkı verilmiştir.)
 Padişah da bu kurallara uyacağına dair halk önünde söz
vermiştir. (Hukukun üstünlüğü benimsenmiştir.)
TANZİMAT FERMANI’NIN
ÖZELLİKLERİ
 En önemli özelliği padişahın yetkilerini sınırlandırması
ve kanunların her gücün üstünde olduğunun ifade
edilmesidir.
 Tanzimat Fermanı anayasacılığa ve demokrasiye geçişin
ve batılılaşmanın ilk aşamasıdır.
 Bu fermanın hazırlanmasında halkın bir rolü ve baskısı
yoktur. Padişah Abdülmecit, Mustafa Reşit Paşa’nın
telkiniyle Mısır meselesinde Avrupa devletlerinin
desteğini kazanmak için bu fermanı ilan etmiştir.
 Bu fermanla birlikte askerlik, eğitim, yönetim, ekonomi
ve hukuk alanında yenilikler yapılmış, en çok da hukuk
üzerinde durulmuştur.
HUKUK ALANINDAKİ YENİLİKLER
 Tüm vatandaşlar ‘’Osmanlı Vatandaşı’’ sayılarak din
farklılıklarına bağlı ayrıcalıklar kısmen kaldırıldı.
 1840’ta bazı maddeleri Fransız Ceza Yasası’ndan alınan
yeni Ceza Kanunnamesi hazırlandı. 1858’de tümüyle
Batı kaynaklarından esinlenen ikinci Ceza Kanunnamesi
kabul edildi.
 1850’de Fransız Ceza Kanunu esas alınarak hazırlanan
Ticaret Kanunnamesi yürürlüğe girdi. Bu kanunla faiz,
anonim şirket ve kambiyo senedi kavramları ilk kez
Osmanlı hukukunda yer aldı.
 1840'tan itibaren ceza ve ticaret davalarına bakmak
üzere, laik ilkelere göre işleyen nizamiye mahkemeleri
kuruldu; bu mahkemelere Müslümanların yanı sıra
gayrimüslim hakimler atandı.
 1853’te cinayet davalarında gayrimüslimlerin de şahitlik
yapabileceği kabul edildi. 1851'de ticaret mahkemeleri
kuruldu.
 1858'de homoseksüellik, Osmanlı İmparatorluğu'nda bir
suç olmaktan çıkarıldı.
 1867'de Devlet görevlilerine karşı açılan davaları
görmek için Şurayı Devlet (Danıştay) kuruldu.
MALİ ALANDAKİ GELİŞMELER
 1841-1842 yıllarında ilk bütçe hazırlandı, 1846-1847
yıllarında ise ilk modern bütçeye geçildi.
 Vergilerin mükellefler arasında düzgün ve gelirlerine göre
dağıtılması amaçlandı.
 Devlet görevlilerinin halktan resmi vergiler dışında
aldıkları vergiler yasaklandı.
 1840’ta Kaime-i Nakdiye ismiyle ilk kağıt para dolaşıma
sokuldu.
 1855’te Kırım Savaşı’nın maddi yükünü karşılamak için
tarihte ilk kez dış borç alındı. (Borç, Birleşik Krallık’tan
alınmıştır.)
ASKERLİK ALANINDAKİ GELİŞMELER
 Askerlik hizmetinin vatani bir görev olduğu ilan edilerek
zorunlu askerlik başlatıldı. 1843’te ilan edilen bir
yasayla askerlik yaşı 20, zorunlu askerlik süresi 4 yıl
olarak kabul edildi.
 1847’de gayrimüslimlerin de orduya girip albay
rütbesine kadar yükselmesi kararlaştı.
 1867’de Bahriye Nezareti kuruldu.

 Çok güçlü bir donanma kuruldu.

 Bahriye Nezareti: Osmanlı İmparatorluğunda Osmanlı


Donanmasından sorumlu bakanlığa verilen isimdir.
EĞİTİM ALANINDAKİ GELİŞMELER
 1846’da Mekatib-i Umumiye Nezareti kuruldu. 1848’de
öğretmen okulu açıldı. Harbiye, Bahriye ve Tıbbiye
dışındaki okulların kontrolü bu nezarete verildi.
 Rüştiyelerin açılmasına hız verildi.

 1868’de Fransızca eğitim ve batılı anlamda ilk eğitim


verecek olan lise ile üniversite arasında bir kurum olan
Galatasaray Sultanisi açıldı.

 Mekatib-i Umumiye Nezareti: Son dönem Osmanlı


Hükümetlerinde eğitim işlerinden sorumlu olan
nazırlıktır.
 1869’daFransız eğitim sistemini örnek
alan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi
yayınlandı.

 1870’te
Darülmuallimat adında kız
öğretmen okulu açıldı.
SANAYİLEŞME HAMLESİ
 Devlet eliyle atölye ve tesis kurulmasını amaçlayan
sanayileşme başladı. Önce Yedikule-Küçükçekmece
arasında 130 metre uzunluğunda bir tür sanayi parkı
kuruldu.
 Zeytinburnu’nda demir işleme ve makine imalathanesi,
kumaş ve pamuklu çorap üretim tesisi, buradaki
fabrikalar için teknik eleman yetiştirecek bir okul açıldı.
 Bakırköy’de baruthanenin yanına bir iplik bükme,
dokuma ve pamuklu basma fabrikası, Hereke’de bir
pamuklu dokuma fabrikası kuruldu.
 Yol yapımına önem verilmiştir.
 Devlet memurlarının yerli kumaş kullanması
zorunluluğu getirilmiştir.
 Bu gelişmelere rağmen sanayi makinelerinin
Avrupa'dan ithal ediliyor olması ve nitelikli
eleman eksikliği yüzünden yeterli bir sanayi
pazarı oluşturulamadı.
ISLAHAT FERMANI
 Osmanlı Devleti katılacağı Paris Konferansı’nda, Avrupa
devletlerinin herhangi bir sorun çıkarmaması ve
Osmanlı’nın iç işlerine karışmasını önlemek için Islahat
Fermanı’nı ilan etti.
 Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı’nı tamamlayan bir
fermandır.
 Fermanın esasları Fransa’nın ısrarı ile Avusturya,
İngiltere ve Fransa tarafından belirlenmiş ve bu fermanla
sadece azınlıklarla ilgili düzenleme yapılmıştır.
ISLAHAT FERMANI’NIN ÖNEMLİ MADDELERİ

 Gayrimüslimler, din ve mezheplerinde serbest


olacaklardı.
 Gayrimüslimler, okul, kilise, hastane yaptırabilecek ve
onarabilecekti.
 Mahkemeler açık yapılacak, gayrimüslimler kendi
dinlerinde yemin edebilecek ve bir Müslümanın
şahitliğine karşı bir gayrimüslimin şahitliği denk kabul
edilecekti.
 Gayrimüslimler devlet memuru olabilecekti.
 Gayrimüslimler, il genel meclislerine üye
olabilecekti.
 Gayrimüslimler vergisini ödedikleri taktirde mal
mülk edinebileceklerdi.
 Şirket ve banka kurma hakları getirilmişti.
Islahat Fermanı’nın Tanzimat

Fermanı’ndan en önemli farkı sadece


gayrimüslimlerle ilgili yenilikler içermesi ve
Avrupalı devletlerin baskıları neticesinde ilan edilmesidir.
TANZİMAT DÖNEMİNİN ÖNDE GELEN
İSİMLERİ

o ALİ PAŞA
o KEÇECİZADE FUAT PAŞA
o MUSTAFA REŞİT PAŞA
o AHMET CEVDET PAŞA
ALİ PAŞA

Mehmet Emin Âli Paşa (d. 5 Mart 1815 - ö. 7 Eylül 1871 )


Osmanlı Devleti'nde Tanzimat Dönemi'nin Mustafa Reşit
Paşa ve Keçecizade Fuat Paşa ile birlikte en önemli üç
devlet adamından biridir.

Abdülmecid ve Abdülaziz saltanatlarında 5 kez olmak üzere


toplam 8 yıl 3 ay sadrazamlık yapmıştır. Ayrıca Londra
Büyükelçiliği, İzmir ve Bursa valiliği, Meclis-i Vala reisliği,
Meclis-i Tanzimat reisliği ile birlikte toplam sekiz kez
hariciye nazırlığı görevinde bulunmuştur.
o Âli Paşa, Tanzimat devrinde 1871'e kadar çeşitli
mevkilerde Osmanlı idaresini ve dış siyasetini elinde
tuttu.

o Bazen hariciye nazırı bazen de sadrazam olarak devlet


idaresinin en üst düzeyinde bulundu.

o Devlet idaresini senelerce elinde tutan Âli Paşa, her


zaman için sultanın keyfi idaresine karşı koymaya
çalıştı ve onun mutlak salahiyetini kısıtlamak amacını
güttü.

Salahiyet: Bir görevi, bir işi yasaların verdiği


imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan
hak, yetki
oİmparatorluk bünyesinde bulunan gayrimüslim halka
eşit vatandaşlık hakkı ve birçok imtiyaz tanıyan
Islahat Fermanı'nı hazırladı.

o Âli Paşa, Paris konferansı sırasında devletin


gelişmesinin önünde büyük bir engel oluşturan
kapitülasyonların kaldırılması için girişimlerde
bulunmuşsa da bu konuda başarı sağlayamamıştır.

oGirit olaylarının çözümünde imparatorluk tebaası


arasındaki din farklılığının hayata yansımaması için
Fransız medeni kanununun alınmasını önermiştir.
o Etkin bir diplomat olarak Avrupalıların dikkatini çekti.
Konferansta Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa devletler
topluluğuna o zamanın tabirince Avrupa Birliği'ne katılmasını
sağladı. Âli Paşa, gayrimüslimlerin memuriyetlere kabulünü daha
da kolaylaştırdığı gibi kabinede de gayrimüslim nazırların
bulunmasına karar verdi. Âli Paşa’nın döneminde başta Hariciye
Nezareti olmak üzere devletin birçok biriminde gayrimüslim
memurların sayısı büyük bir hızla arttı. Bu yüzden Âli Paşa birçok
kesimin eleştirilerine maruz kaldı.

o Son sadrazamlık döneminin en önemli icraatlarından biri de klasik


Osmanlı medrese eğitiminden vazgeçilerek hazırlanan 1869
Maarif-i Umumiye Nizamnâmesi'dir. Osmanlıcılık projesinin
geçerli olabilmesi için müslim-gayrimüslim karma eğitimin en
azından ortaokul düzeyinde gerçekleşmesi gereğini düşünüyordu.
KEÇECİZADE FUAT PAŞA

o Tanzimat döneminin önde gelen üç siyasi liderinden


biridir. Abdülaziz saltanatında 22 Kasım 1861 - 6
Ocak 1863 ve 3 Haziran 1863 - 5 Haziran 1866
dönemlerinde iki kez sadrazam ve toplam on yıla
yakın Hariciye Nazırlığı (dışişleri bakanlığı)
yapmıştır. Siyasi başarılarının yanı sıra keskin
zekâsı ve nükteleriyle ün kazanmıştır.
o Sadrazamlığı sırasında devletin para sisteminde ve
taşra örgütünde bazı reformlara giriştiyse de bir
süre sonra görevinden alındı.

.
o (1866) Cevdet Paşa ile birlikte Kavaid-i
Osmaniye (Osmanlıcanın Kuralları) 1850, adlı bir
dilbilgisi kitabı ile Sultan Abdülaziz’e sunduğu
bir Siyasi Vasiyetnamesi de vardır .

oArazi Kanunnamesi ve aynı yıl çıkartılan yeni


Ceza Kanunnamesi, 1860’ta Ticaret
Mahkemeleri’nin yeniden düzenlenmesi
konularında etkin çaba harcadı. Aynı yıl Suriye’de
Hristiyan ve Müslümanlar arasında çıkan
çatışmayı önlemek için olağanüstü yetkilerle
Suriye’ye gönderildi, çok sert davranarak olayları
bastırdı.
MUSTAFA REŞİT PAŞA

Osmanlı sadrazamı, devlet adamı, diplomat. Osmanlı


Devleti'nde Tanzimat'ın mimarı ve devrin en önemli
devlet adamlarından biridir.

o Özgürlükleri, insan haklarını, modern eğitimi,


teknolojik yenilikleri ülkesine taşımak ve Avrupa
devletleri katında saygınlık kazanmasını sağlayarak
bu devletlerle siyasi, ekonomik ve askeri anlaşmalar
gerçekleştirmek amacıyla hazırladığı Tanzimat
Fermanı'nı 3 Kasım 1839 Gülhane Parkı'nda
okuyarak ilân etmiş.
o 19. yüzyıl boyunca hukuk, eğitim, askeri ve sosyal alanlarda
gerçekleşecek reformlar dönemini açmıştır.

o Mustafa Reşid Paşa yapılan reformların garantisini eğitim


olarak görmekte idi. Bunun için 1846 yılında Meclis-i
Maarif-i Umumiye'yi kurdu.

o 1851’de Mustafa Reşid Paşa’nın girişimi ile Avrupa bilim


akademileri örnek alınarak Encümen-i Daniş adında bir
bilim ve kültür kurulu oluşturuldu.
AHMET CEVDET PAŞA

17 Mart 1822, Lofça - 26 Mayıs 1895, İstanbul), Osmanlı


Devleti'nde on dokuzuncu asırda yetişen Türk devlet ve bilim
adamı, tarihçi, hukukçu, şairdir.

o Mecelle'yi kaleme alarak İslam hukukunu sağlam bir dille


kitaplaştıran kişidir. Şekilde batı prensiplerini uygularken
özünde şer-i prensiplere bağlı kalmayı uygun gören bir
hukuk anlayışı vardı.

o Beş defa adliye, üç defa eğitim, iki defa vakıflar, bir defa
içişleri ve bir defa da ticaret ve ziraat bakanlığı yapmış bir
devlet adamıdır.
o Devrinde hazırlanan kanunların ve kurulan
kurumların büyük kısmı onun elinden çıkmıştı.

o Tarih-i Cevdet adıyla bilinen ve Osmanlı tarihini


anlatan on iki ciltlik ünlü eserin yazarıdır. Ayrıca
1855-1865 yıllarında devletin resmi tarihçisi olarak
hizmet vermiş bir tarih yazarıdır. Bu sayede dönemin
siyasi olaylarını yazdığı Tezakir-i Cevdet adlı eseri
ortaya çıkardı.
o Türk dilinin Türkçe yazılmış ilk dil bilgisi
kitabı kabul edilen Kava'id-i
Osmaniyye'nin ve daha başka dil bilgisi
kitaplarının yazarıdır.

o En ünlü eserlerinden olan Kısas-ı Enbiya'da


bütün peygamberleri ve İslam tarihini sade
bir dille okuyuculara aktarmış bir yazardır.

o İlk Türk kadın romancı kabul edilen yazar


Fatma Aliye Hanım’ın babasıdır.
o "Kavâid-i Osmâniyye" (Osmanlıca dil bilgisi) adlı kitabı
ve ilk Türk anonim şirketi olan Şirket-i Hayriye’nin
kuruluş nizamnamesini yazdı.

o Yakın dostu Keçecizade Fuad Paşa ile birlikte yazdıkları


Kavaid-i Osmaniyye, Türk dilinin Türkçe yazılmış ilk
gramer kitabı kabul edilir ve 50 yıl boyunca okullarda
ders kitabı olarak okutulmuş, Almanca'ya(1855)
Arapça'ya( 1866) Bulgarca'ya ve Hırvatça'ya tercüme
edilmiş bir eserdir[2].
TANZİMAT DÖNEMİNDE KADIN AÇISINDAN
MODERNLEŞME

o19.yyboyunca iktisadi,idari,hukuki,ve askeri alanlarda kabuk


değiştiren Osmanlı,aynı hassasiyeti kadın konusunda da
göstererek kadınların yüzünü kamusal alana çevirdi.

oÖzellikle 1838 Osmanlı-İngiliz Ticaret Antlaşması,ekonomik


hayatın nabzını toplum eksenli odaklara kaydırdı.Böyle
olunca ucuz emek potansiyeline sahip kadınlar, sanayici kesim
için biçilmiş bir kaftan haline geldi.Örneğin 1897’de İstanbul
Kibrit Fabrikası’nda çalışan işçilerin yüzde elliden fazlası
kadındı.
o 1873’te bir kadının ilk defa öğretmen olarak
ataması,1881’de okul töreninde bir kadının konuşma
yapması ve nihayet 1883’te okulların kadınların
yönetici olarak atanması kadınların kamusal
kurumlarda yer aldıklarının ilk göstergeleri olarak
kabul edilir.

o Osmanlı’da yapılan düzenlemelerle kadın eğitimi


Avrupa’daki emsallerinden daha erken bir tarihte
hukuksal bir statüye kavuşturulmuştur. Nitekim
1868 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi (kamu
eğitimi kanunu) 6-11 yaşları arasındaki tüm kız
çocuklarının ilkokul eğitimi almalarını öngörmüştür.
oKadınlara ilk kez 1842 yılında Tıp Fakültesi
bünyesinde hemşirelik eğitimi verilmeye başlandı.

oEğitim 1858’deki kız rüştiyeleri ile daha da


yaygınlaştı. Kadınlar ayrıca 1869 yılından itibaren
sanayi mekteplerinde eğitim görmeye başladı.
Bunun amacı ise başlatılan sanayi hamlesinin işgücü
ihtiyacını gidermekti.

o1870 yılında Dar-ül Muallimat(kız öğretmen


okulları) açıldı. Buradan mezun olan kadınlar
ülkenin değişik yerlerine gönderilerek
hemcinslerinin eğitimine öncülük ettiler.
oTanzimatın ilanıyla birlikte kadının statüsünde gözle görülür
bir değişme yaşanmıştır.1856 Islahat Fermanı,hiç kimsenin
cinsiyetinden dolayı ikincil duruma düşmeyeceğini ifade
ederek bu konuda önemli bir adım atmıştır.

oBu dönemde özellikle kadınlar için önemli iki düzenleme


yapılmıştır.Bunlardan biri 1858 yılında düzenlene Arazi
Kanunu,diğeri ise 1881 yılında Sicil-i Nüfus
Nizamnamesi’dir.

oArazi Kanunu’yla kadınlarda mirasa ortak kılınmıştır.Nüfus


Nizamnamesi’yle devlet, Osmanlı tarihinde ilk kez evlilik
kurumuna müdahale ederek ona resmi boyut kazandırmıştır.
KAYNAKÇA:

You might also like