You are on page 1of 20

BİLGİYİ İŞLEME

KURAMI
ÖĞRETMEN ADI ; AĞAH TUĞRUL KORUCU
Ö Ğ R E N C İ A D I ; İ S M A İ L K A R AY E L
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI
Öğrenmenin nasıl gerçekleştiği sorusuna ilk olarak davranışçı psikologlar cevap
vermeye çalışmışlardır. Onlara göre öğrenme davranışta meydana gelen
değişimlerdir, yani öğrenmenin gözle görülür sonuçlarına odaklanmışlardır. Ancak
öğrenmenin tüm hatlarına açıklamada yetersiz kalmışlardır. Daha derinlemesine
yapılan çalışmalarda öğrenmenin bilişsel yönüne odaklanmışlardır. Bilişsel öğrenme
kuramları, insanın dünyayı anlamada kullandığı zihinsel süreçleri inceleyen
kurallardır. Bilişsel açıdan öğrenme, bireyin zihinsel yapılarındaki değişme olarak
tanımlanmaktadır. Bilgiyi işleme kuramı, bilişsel öğrenme kuramlarından olup
öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini açıklamaya çalışmıştır. Bilgi işleme kuramında en
önemli kavram bellektir. Aşağıdaki şemada çevreden gelen uyarıcıların bilgiyi işleme
kuramcılarına göre hangi aşamalardan geçtiğini göstermektedir.
BELLEK
Bellek kısaca bireyin öğrendiği bilgilerin zihinde tutulduğu yerdir. Zihinde
saklanan bilgiyi de gerektiği zaman geri getirir. Belleğin üç önemli işlevi vardır.
Bunlar: kodlama, depolama ve geri çağırmadır. Kodlama, öğrenilen bilgiyi
zihinde tutmak için kullanılan yoldur. Depolama, kodlanan bilginin zihinde
saklanmasıdır. Geri çağırma, kodlanmış ve depolanmış bilginin gerektiği zaman
geri getirilmesidir. Bellek; duyusal bellek, kısa süreli bellek ve uzun süreli bellek
olmak üzere üç kategoride incelenir.
DUYUSAL BELLEK
Duyusal bellek bilginin ilk işlendiği yerdir. Çevreden gelen uyarıcılar ilk olarak
duyusal kayıtta tutulur. Kapasitesi sınırsızdır. Kapasitesi sınırsız olmakla birlikte
gelen bilgi anında işlenmezse, çok hızlı bir şekilde kaybolur. Duyusal kayda
gelen uyarıcı dikkat ve algı süreçlerinden geçerek kısa süreli belleğe geçiş yapar.
Bu noktada dikkat, dışarıdan gelen birçok uyarıcıdan sadece birey için önem
taşıyan veya onun ilgisini çekenleri alır. Algı ise dikkat sonucu alınan bilginin
yorumlanması ya da anlamlandırılması işlevini görür.
KISA SÜRELİ BELLEK
Duysal kayıttan dikkat ve algı süzgecinden geçen bilgi kısa süreli bellekte işlenir,
geri kalan bilgiler ise yok olur. Kısa süreli belleğin bilgiyi tutma süresi sınırlıdır
yaklaşık olarak 20 ile 30 saniye arasında bilgi burada kalır. Bilgiyi tutma süresi
sınırlı olması ile birlikte kapasitesi de sınırlıdır. Buna göre insanların çoğu 5 ile 9
arasında bilgi örüntüsünü bir arada tutabilir.
UZUN SÜRELİ BELLEK
Bilginin uzun süreli olarak depolandığı yer burasıdır. Kapasitesi sınırsızdır. Bütün
hayatımız boyunca yaşadığımız anılar, olaylar, tatlar, kokular, duygular, problem
çözme becerileri vb. yaşantılarımızın hepsi burada yer almaktadır.
Uzun süreli bellek; anısal, anlamsal ve işlemsel olmak üzere üç türü olduğu kabul
edilir.
Anlamsal Bellek (Semantik Bellek)
Uzun süreli belleğin bu kısmı olguları, genellemeleri, kuralları depolar. Kısaca
öğrendiğimiz kelimeler, kavramlar, gramer kuralları, bilimsel bilgiler, anlamsal
bellekte yer almaktadır.
Anısal Bellek (Episodik Bellek)
Uzun süreli belleğin bu kısmında, kişisel yaşantılarımızın depolandığı bölümdür.
Yaşantımız boyunca yaşadığımız olaylar, tanıştığımız kişiler, izlediğimiz filmler,
gittiğimiz yerlerin hepsi burada depolanır.
İşlemsel Bellek
Herhangi bir işin nasıl yapılacağına dair bilgiler burada depolanmaktadır. Hem
motor becerileri hem de bilişsel becerileri kapsar.
KSB’DEN USB’E BİLGİ TRANSFERİ
Bilgiyi işleme kuramında kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe bilgi
transferinde izlenen iki önemli yol vardır. Bunlar: tekrar ve kodlamadır.
Tekrar
Bilginin zihinsel bir şekilde veya sesli olarak tekrar edilmesiyle uzun süreli belleğe
aktarılmasıdır. Şiir ezberlediğimizde genelde tekrar yöntemini kullanırız.
Kodlama
Kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçiş yapan bilgi, burada uzun süre
kalmasını sağlayacak yöntem doğru bir kodlamayla uygun şemaya
yerleştirilmesidir. Kodlamada iki yöntem vardır. Bunlar: otomatik kodlama ve çaba
harcayarak kodlamadır.
Otomatik kodlama
Burada bilginin öğrenilmesi için herhangi özel bir çabaya gerek yoktur. Örneğin
gün içinde arkadaşlarımızla yaptığımız etkinlikler, gittiğimiz yerler ve daha birçok
yapılan iş özel çaba gerektirmeden uzun süreli belleğe kodlanır.
Çaba harcayarak kodlama
Burada bir bilginin öğrenilmesi için özel bir çaba sarf edilme söz konusudur.
Örneğin derste öğrendiğimiz bilgiler, bir işi yapmak için gerekli süreçler,
matematiksel işlemler ile özel çaba gerektiren durumlardır.
Kodlamada Etkili Yöntemler
Bilginin uzun süreli bellekte kalabilmesi ve ihtiyaç duyulduğunda kolayca geri
gelebilmesi için bazı yöntemler vardır. Bu yöntemlerin ne olduğuna aşağıda kısaca
değinilmiştir.
Etkinlik
Bilgiyi alan kişinin etkin olmasıdır. Öğretmenler öğretecekleri bilginin daha fazla
kalıcı olması için, öğrencileri etkin bir şekilde derse katmalıdırlar. Öğrenmeye aktif
olarak katılan bireyler, pasif olarak kalan bireylere göre bilgiyi daha fazla kalıcı
olarak tutabilmektedir.
Örgütleme
Bilginin uygun bir şekilde örgütlenmesi kodlamanın daha etkin yapılmasına
yardım eden bir süreçtir. Bunun için tablo, çizelge, matrisler ve kavram
haritaları önemli teknikleridir. Örgütleme sayesinde daha fazla bilgi daha az yer
kaplayarak ve kalıcı bir şekilde kodlanır.
Eklemleme
Eklemleme yönetimi de kodlamada kullanılan en etkili yöntemlerden biridir.
Bu kodlama yöntemine göre yeni gelen bilgi ile zihinde var olan eski bilgi
ilişkilendirilir. Bu sayede yeni gelen bilgi, eski bilginin şemasını genişletir,
anlamlandırır. Hem yeni gelen bilginin daha iyi kullanmasını hem eski bilginin
daha iyi hatırlanmasını sağlar.
Belleği Güçlendirme Yöntemleri
Örgütleme ve eklemleme yöntemleri dışında öğrenmenin daha kalıcı olmasını
sağlayan yöntemlerdir. Buradaki amaç öğrenilen bilginin canlı çağrışımlar
oluşturularak bilginin kalıcılığını sağlamaktır. Başlıca bellek destekleyici ipuçları
aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Yerleşim (Loci) yöntemi
Yerleşim yöntemi, belli bir bilgiyi doğru sırayla hatırlamaya yardım eder. Bunun
oluşabilmesi için çok iyi bilinen bir çevre çevre ile hatırlanmak istenen bilgiler
eşleştirilir. Bu sayede bilgi hatırlanmak istendiğinde, bilindik çevredeki imajlar
bilginin hatırlanmasında yardımcı olur.
Asma yöntemi
İmaj oluşturularak yapılan bir diğer belleği güçlendirme yöntemi de asma
yöntemidir. Uzun listeleri doğru bir şekilde hatırlayabilmek için bu defa
sayılardan yardım alınır. Her bir rakama denk gelen kafiyeli bir söz, uzun
listedeki sıralamada sırasıyla yer alır. Böylece öğrenilecek bilgiler sırayla
hatırlanır.
Anahtar sözcük (keyword) yöntemi
Bu yöntem daha çok yabancı Dildeki sözcüklerin belirlemek için kullanılır.
Buradaki amaç, yabancı dildeki sözcük ile kendi dilindeki benzer sözcüğü
bulmak ve öğrenilecek kelimenin anlamını çağrıştıracak bir yapı oluşturmaktır.
BİLGİYİ UZUN SÜRELİ BELLEKTEN GERİ
GETİRME
Bilgiyi işleme kramında bilginin uzun süreli belleğe kodlanması kadar geri
getirilmesi önemlidir. Öğrenilen bilgi, kodlama yöntemi ile doğru bir şemaya
yerleştirilmişse veya ilişkilendirilmişse geri getirilmesi daha kolay olacaktır.
Ayrıca öğrenilen bilgi, öğrenildiği yerdeki benzer ortamlarda daha kolay
hatırlanmaktadır.
Hatırlama
Önceden kazanılmış bir bilgi veya geçmişe ait bir anı, belli ipuçları
doğrultusunda uzun süreli bellekten geri getirilmesidir.
Çağrışımla Hatırlama
Bu yöntemle hatırlamanın oluşabilmesi için, birbiriyle daha önceden ilişkilendirilmiş
iki durumdan birisiyle karşılaşınca diğer durumun da hatırlanmasıdır.
Tanıma
Daha önceden öğrenilen bilgilerin, farklı bir durumda karşımıza çıktığında tekrardan
tanınmasıdır. Örneğin KPSS de sorulan bir sorunun şıklarına baktığımızda doğru
cevabı o an bilmemiz gibi.
Sırasal Konum Etkisi (Öncelik ve Sonralık)
Yapılan çalışmalarda yeni bir bilgi ile karşılaşan birey, bazen bu bilgilerin ilk
öğrendiği kısmını bazen ise son öğrendiği kısmına hatırlamaktadır. Buradaki öğrenme
bir U şeklini almaktadır. Yani ilk öğrenilen bilgilerin veya son öğrenilen bilgilerin
ortada öğrenilen bilgilerden daha çok hatırlandığını göstermiştir.
UNUTMA
Uzun süreli bellekteki bilginin geri getirilmemesi unutma olarak adlandırılmaktadır.
Aslında bilgi uzun süreli bellekte bir yerde durmaktadır. Problem onu bulmadadır.
Unutmayı açıklayan başlıca kavramlar şunlardır:

Ket Vurma
Bu teoriye göre, öğrenilen iki bilgiden birinin diğerini bastırması ve hatırlanmasını
zorlaştırmasıdır. İleri ket vurma ve eriye ket vurma diye iki türü vardır.
İleriye ket vurma
Önceki öğrenmelerin, yeni öğrenmelerin ortaya çıkışını zorlaştırmasıdır. Örneğin
Türkiye’de araba kullanan birisinin, İngiltere’de soldan akan şeritte araba
kullanırken zorlanmasıdır.
Geriye ket vurma
Yeni öğrenmelerin, önceki öğrenmeleri bastırılması veya ortaya çıkışını
zorlaştırmaktadır. Örneğin, yeni kız arkadaşı edinen birisine, eski kız arkadaşının
ismi sorulduğunda yeni kız arkadaşının ismini söylemesi, eski kız arkadaşının adını
o an unutması.
Bozulma
Öğrenilen her yeni bilgi, her yaşantı bellekte kodlanarak bir iz bırakır bu bırakılan
izlere bellek izi denir. Uzun süreli bellekteki bu bellek izleri zaman ilerledikçe ve
bilgide herhangi bir değişme olmamasına rağmen bozulur.
Bellek kaybı (Amnezi)
Bireyin beynine almış olduğu bir darbe sebebiyle, verilen yanlış ilaçlar sebebiyle
veya yaşadığı travmatik olaylar sonucunda geçici veya kalıcı hafıza kaybına denir.
Çarpıtma
İnsanlardaki ön yargılar veya yanlış düşünceler yüzünden bilgilerin yanlış
hatırlanması veya unutulmasıdır.
Geri Getirmede Zayıf İpuçları
Bu açıklamaya göre uzun süreli belleğe alınan bilgi her zaman orada kalır ancak
ona ulaşmak bazen olamamaktadır. Bunun sebebi de bilginin zayıf bir şekilde
kodlanmasıdır. Doğru kodlama ve sağlam ipuçları sayesinde bilgiye her zaman
ulaşılır.
BİLİŞSEL YAPIDA YÜRÜTÜCÜ SÜREÇLER
Bilgiyi işleme kuramına göre bilişsel olarak bilginin duyusal kayıttan kısa süreli
belleğe, buradan da uzun süreli belleğe geçişini sağlayan; kodlama, hatırlama ve geri
getirme süreçlerini kontrol eden yapıya yürütücü süreçler denir.
Yürütücü kontrol
Bireyin güdüsel süreçlerinin kontrolü de dahil olmak üzere, bilginin dışarıdan
alınan performans olarak üretilinceye kadar tüm bilgi işleme süreçleri yürüten,
yörüngeleri üretip uygulanan bir sistemdir.
Yürütücü biliş
Yürütücü biliş, genel olarak bireyin kendi biliş sistemi, yapısı, çalışması hakkındaki
bilgisidir. Kısaca kendimiz ile ilgili nasıl öğrendiğimizin farkında olmaktır.
İSMAİL KARAYEL
20317271009

You might also like